You are on page 1of 316

Michei Foucault'nun

YKY'deki teki kitaplar:

Bu Bir Pipo Deildir ( 1993)


Ders zetleri (1970-1983) ( 2001)
MICHEL FOUCAULT

TOPLUMU
SAVUNMAK GEREKR

EVREN:
EHSUVARAKTA

Collge de France"ta verilen dersler


(1975-1976)

Franois Ewad ve Alessandro Fontana ynetiminde


Maro Bertani ve Alessandro Fontana tarafndan M ichel Foucault
M erkezi iin Birlik erevesinde hazrlanan bask

omo
I s t a n b u l
Yap Kredi Yaynlan -1755
Cogito -120

Toplumu Savunmak Gerekir / Michel Foucault


zgn Ad: Il faut dfendre la socit
eviren: ehsuvar Akta

Kitap Editr: Orun Trkay


Dzelti: Fahri Gllolu

Kapak Tasarm: Nahide Dikel


Bask: efik Matbaas

eviriye temel alman bask: "Il faut dfendre la socit",


Cours au Collge de France (1975-1976)
1. Bask: Istanbul, Aralk 2002
ISBN 975-08-0520-8

Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk Ticaret ve Sanayi A.. 2001


Seuil/Gallimard, 1997

Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk Ticaret ve Sanayi A..


Yap Kredi Kltr Merkezi
stiklal Caddesi No. 285 Beyolu 34433 stanbul
Telefon: (0 212) 252 47 00 (pbx) Faks: (0 212) 293 07 23
http:/ /www.yapikrediyayinlari.com
e-posta: ykkultur@ykykulhir.com.tr
nternet sat adresi: http://www.estore.com,tr/bulvar/yky
www.teleweb.com.tr
i in d e k il e r

Uyar * 9

1975-76 dneminde verilen dersler 15

7 Ocak 1976 tarihli ders * 1 7


Nedir ders? - Uyraklatrlan bilmeler. - Savamlarn ta
rihsel bilgisi, soyktkleri ve bilimsel sylem. - Soyktkleri-
nin mizas, iktidar. - ktidarn hukuksal ve ekonomik olarak
kavranmas. - Bask ve sava olarak iktidar. - Clausevvitz'in
aforizmasnm tersine dn.

14 Ocak 1976 tarihli ders 37


Sava ve iktidar. - Felsefe ve iktidarn snrlar. - Hukuk ve
kraliyet iktidar. - Yasa, egemenlik ve uyruklatrma. ktidarn
analitii: yntem sorular. - Hkmranlk kuram. - Disiplinci
iktidar. - Kural ve norm.

21 Ocak 1976 Tarihli ders 55


Hkmranlk kuram ve egemenlik kurucular. - ktidar
ilikilerinin zmleyicisi olarak sava. - Toplumun ikili yaps.
- Tarihsel-siyasal sylem, kesintisiz savan sylemi. - Diyalek
tik ve diyalektiin kodlamalar. - Irklar savamnn sylemi ve
bunun transkripsiyonlar.

28 Ocak 1976 tarihli ders 77


Tarihsel sylem ve bunun taraftarlar. - Irklar savamnn
kar-tarihi* - Roma tarihi ve Kutsal Kitap" m tarihi. - Devrimci
sylem. - Irkln douu ve dnmleri. - Irkn anl ve
devlet rkl: Nazi dnm ve Sovyet dnm.

4 ubat 1976 tarihli ders 97


Yahudi dmanlna ilikin yant. - Hobbes'ta sava ve
hkmranlk. - ngiltere'de, kralclarda, parlamentaristlerde ve
Levellers'da (Tesviyeciler) fetih sylemi. - kili ema ve siyasal
tarihselcilik. - Hobbes'un safd brakmak istedii.

11 ubat 1976 tarihli ders 125


Kkenlerin anlats - Troya sylencesi. - Fransa'nn verase
ti. - "Franco-Galli". - stila, tarih ve kamu hukuku. - Ulusal ki
cilik. - Hkmdarn bilmesi. - Boulainvilliers'den "Fransa'nn
Durumu". - Mahkeme kalemi, devlet dairesi ve soylularn bil
mesi. - Tarihin yeni bir znesi. - Tarih ve anayasa.

18 ubat 1976 tarihli ders 151


Ulus ve uluslar. - Roma fetihi. - Romallarn bykl ve
k. - Boulainvilliers'ye gre Germenlerin zgrl zeri
ne. - Soissons vazosu. - Feodalitenin kkenleri. - Kilise, hukuk,
devletin dili. - Boulainvilliers'de savan genellemesi: tari
hin yasas ve doann yasas; savan kurumlan; gler hesab.
- Sava zerine gzlemler.

25 ubat 1976 tarihli ders 177


Boulainvilliers ve tarihsel-siyasal bir continuum'un kurul
mas. - Tarihselcilik. - Tragedya ve kamu hukuku. - Tarihin
merkezi ynetimi. - Aydnlanma sorunsal ve bilmelerin soyk-
t. - Disiplinci bilmenin drt ilemi ve bunlarn etkileri. -
Felsefe ve bilim. - Bilmelerin disipline sokuluu.

3 Mart 1976 tarihli ders 197


Tarihsel bilmenin taktik genellemesi. - Kurulu, Devrim ve
evrimsel tarih. - Yabanl ve barbar. - Barbarn szgeten ge
irilii: tarihsel sylemin taktikleri. - Yntem sorulan: epistemik
alan ve burjuvazinin kar-tarihselcilii. - Devrimde tarihsel sy
lemin yeniden canlandrlmas. - Feodalite ve gotik roman.
10 Mart 1976 tarihli ders 223
Devrimde ulus dncesinin siyasal olarak yeniden geliti
rilmesi: Sieyes. - Kuramsal sonular ve tarihsel sylem zerin
deki etkileri. - Yeni tarihin iki kavranlrlk izelgesi: egemenlik
ve btnlenme. Montlosier ve Augustin Thierry. - Diyalekti
in douu.

17 Mart 1976 tarihli ders 245


Hkmranlk iktidarndan yaam zerindeki iktidara. -
Yaatmak ve lmeye brakmak. - Beden-insandan tr-insana:
biyo-iktidarm douu. - Biyo-iktidarm uygulama alan. - N
fus. - lm ve zellikle de Franko'nun lm zerine. - Disip
linin ve dzenlemenin ileyileri: ii sitesi, cinsellik, norm. -
Biyo-iktidar ve rklk. - Irkln uygulama ilevleri ve alan
lar. -N azizm . -Sosyalizm .

Dersin konumu 271


Kavram dizini 299
Adlar dizini 317
Uyar

Bu kitap Michel Foucault'nun Collge de France'ta verdii


derslerin basmnn ilk blmdr.

* * *

Michel Foucault Collge de France'ta, Ocak 1971'den Hazi


ran 1984'teki lmne dek ders verdi -kendisinin her yedi yl
da bir retim yelerine verilen dinlenme ve aratrma dne
mine denk gelen 1977 yl hari. Krssnn ad Dnce sis
temleri Tarihi'ydi.
Bu krs, Jules Vuillemin'in teklifi zerine, Jean Hippoly-
te'in lmne dek bakanln yapt Felsefi Dnce Tarihi
krssnn yerine, Collge de France retim yeleri Genel
Kurulu tarafndan kuruldu. Ayn kurul, 12 Nisan 1970'te Mic
hel Foucault'yu yeni krsnn1 sahibi olarak seti.
Michel Foucault al dersini 2 Aralk 1970'te yapt2.

Collge de France'm eitimi zel kurallara baldr. re


tim yeleri ylda 26 saat ders vermek zorundadrlar (bunlarn
en fazla yars seminer biiminde olabilir3). retim yeleri her
yl, kendilerini her seferinde derslerinin ieriini yenilemeye
zorlayan, zgn bir aratrma sunmaldrlar. Derslere ve semi
nerlere giri btnyle serbesttir; ne kayt olmay ne de bir dip
loma sahibi olmay gerektirir. Ve retim yesi de hibir belge
vermez4. Collge de France dilinde, "retim yelerinin ren
cileri deil dinleyicileri olur" denir.
10 Toplumu Savunmak Gerekir

Michel Foucault'nun dersleri Ocak ay bandan Mart sonu


na dek aramba gnleri oluyordu. ok sayda yabancnn da bu
lunduu, rencilerden, eitimcilerden, aratrmaclardan, me
rakllardan oluan ok kalabalk bir dinleyici kitlesi Collge de
France'm iki amfisini dolduruyordu. Michel Foucault kendisi ve
"seyircisi" arasndaki mesafeden ve dersin biiminin gr al
veriine pek az olanak tanmasndan sk sk yakmmtr5.

Le Nouvel Observateur*d e alan gazeteci Grard Petitjean,


1975 ylnda, dersin atmoseferini bakn nasl aktaryordu: "Fo
ucault, suya atlayan biri gibi, hzla, bir hm arenaya girdiinde,
sandalyesine ulamak iin insanlarn zerinde atlyor, katlarn
yerletirmek iin kayt cihazlarn kenara itiyor, ceketini kar
yor, bir lamba yakyor, gaza basp byk bir hzla ilerliyor. Ya
lanc mermerden apliklerle zar zor aydnlatlan salonda moder-
nizme verilen tek dn olan hoparlrlerden yaylan gl, etki
leyici bir ses. Salon yz kiilik ama en kk bo alan doldur
mu, st ste yl be yz kii var [...] Konumasnda hibir hi
tabet yok. Sade ve mthi etkili. rticalen konuma konusunda
hi dn vermiyor. Geen sene boyunca yapt aratrmasnn
ynn, kamuya ak derste aklamas iin Foucault'nun her yl
on iki saati var. Bu yzden olabildiince sktryor ve mektup
sayfasnn sonuna geldii halde hl syleyecek ok eyi olanlar
gibi marjlar dolduruyor. Saat 19:15. Foucault duruyor. renci
ler masasna yorlar. Onunla konumak iin deil, kayt ci
hazlarn durdurmak iin. Soru yok. ti kak ierisinde, Fouca
ult yalnz." Bu konuda sra Foucault'nun yorumunda: "leri sr
dm eyi tartabilmeli. Bazen, ders iyi gitmediinde, her e
yin tekrar yoluna girmesi iin ok az ey, bir soru yeter. Ama bu
soru asla gelmiyor. Fransa'da topluluk iinde olmann etkisi, her
tr gerek tartmay olanaksz klyor. Ve bir geri dn kanal
olmad iin, ders tiyatrolayor. Orada bulunan insanlarla bir
aktr ya da akrobat tr ilikim oluyor. Ve konumam bitirdi
im zaman, tam bir yalnzlk duygusu iinde oluyorum6..."

Michel Foucault dersine bir aratrmac gibi yaklayordu:


daha ok olas aratrmaclara karlm bir davet gibi formle
Uyar 11

edilen, kacak bir kitap iin yaplan keifler, sorunsallatrma


zeminlerinin de almasyd bu. Collge de France'ta verilen
dersler yaymlanm kitaplar bu nedenle tekrar etmez. Kitaplar
ve dersler arasnda ortak izlekler olabilse de, dersler kitaplarn
tasla deildir. Derslerin kendilerine ait konumlar vardr. Mic
hel Foucault'nun gerekletirdii "dnsel eylemlerin" btn
ierisindeki zel bir sylemsel dzene dayanr. Foucault burada
ok zel bir biimde bilme/iktidar ilikilerinin bir soykt-
nn programn aar, 70'li yllarn bandan balayarak, -o gne
dek kendisini sarm olan sylemsel oluumlarn arkeolojisi a
lmasna kart olarak- almasn buna gre tasarlayacaktr7.

Derslerin gncelde de bir ilevi vard. zlemeye gelen din


leyici kendini, haftadan haftaya olumakta olan anlatya kap
trmyordu yalnzca; yalnzca aklamann etkisiyle batan
kmyordu; burada ayn zamanda gncelliin de aydmlatl-
m gryordu. Michel Foucault'nun mahareti gncellii ta
rihle harmanlamasyd. Nietzsche'den ve Aristoteles'ten, XIX.
yzyldaki psikiyatri uzmanlndan ya da krsal kesimde H
ristiyanln rgtleniinden sz edebilirdi, dinleyici her za
man bunda imdiye ve kendi tank olduu olaylara ilikin bir
k grebiliyordu. Ders verirken Michel Foucault'nun gc,
uzmanca bir derin bilginin, kiisel bir gdmlln ve olay
zerinde sca scana yaplan bir almann o ustaca kesi
mesinde yatyordu.

* * *

Bant kayt cihazlarnn gelitirildii ve yetkinletirildii


yetmili yllarda, Michel Foucault'nun masas bunlarla hemen
dolup tat. Dersler (ve baz seminerler) bylece kaydedilip, ko
rundu.
Bu kitap kaynak olarak Michel Foucault'nun kamuya ak
konumalarn almaktadr. Ve bunlarn olas en doru transkrip
siyonunu aktarmaktadr8. Bu aktarm olduu gibi brakmay is
terdik. Ama szle anlatlandan yazya gei yayncnn bir mda
halesini gerektiriyor: en azndan, noktalama iaretleri koymak ve
12 Toplumu Savunmak Gerekir

paragraflara ayrmak gerekiyor. Her zaman ilke, gerekten anla


tlm olan derse olabildiince sadk kalmak oldu.
Kanlmaz olarak grndnde, yinelemeler, batan al
malar silindi; kesintiye uram cmleler tamamland ve doru
olmayan cmle kurulular dzeltildi.
U nokta iareti kaydn anlalamaz olduunu gsterir.
Cmle anlalmaz olduunda ise, keli ayralar arasnda tah
mini bir btnleme ya da ekleme yapld.
Sayfa altndaki asteriks iareti, anlatlana oranla, Michel
Foucault'nun kulland notlarda yer alan belirleyici deiiklik
leri gsterir.
Alntlar kontrol edilmi ve kullanlan bavuru kaynaklar
belirtilmitir. Eletirel yaklam karanlk kalan noktalar aydn
latmakla, kimi antrmalara aklk kazandrmakla ve kritik
noktalar kesinletirmekle snrl kalr.
Okumay kolaylatrmak amacyla her dersin sonunda,
dersin balca eklem noktalarn belirten ksa bir zet yer alr.

Ders metnini Collge de France Yll'uda. yaymlanan zeti


izler. Michel Foucault bunu genellikle Haziran aynda, yani
dersin bitiminden sonra kaleme alyordu. Bu onun iin, geri
dnl olarak, dersin maksadn ve hedeflerini ortaya kar
mak iin bir frsatt. zet, dersin en iyi sunumunu oluturur.
Ders metinlerini ieren her kitap, sorumluluunu editrn
stlendii bir "bilanoyla" bitiyor; burada okura, kavranabilir-
lii kolaylatrmak ve derslerin hazrland ya da anlatld
koullarn unutulmasndan kaynaklanabilecek yanl yorum
lardan saknmak amacyla, dersi, yaymlanan yapt iinde yeni
den konumlayarak ve kullanlan derleme ierisindeki yeriyle il
gili bilgiler vererek biyografik, ideolojik ve siyasal balam e
leri sunmak sz konusudur.

, * * * ;

Collge de France'ta verilen derslerin bu basmyla, Michel


Fbucault'nun "yaptnn" yeni bir yz yaymlanm oluyor.
Kelimenin gerek anlamnda, yaymlanmam metinleri
Uyar 13

sz konusu deildir burada nk, kulland ve ok daha ge


litirilebilecek olan yazl metinlerin destei dnda, bu bask
Michel Foucault'nun herkese avaz avaz sylediklerini yanst
maktadr. Michel Foucault'nun notlarn elinde bulunduran Da
niel Defert, yaynclara bunlar inceleme olana tand. Kendi
sine bunun iin candan teekkr ediyoruz.

Collge de France'ta verilen derslerin bu basm, Michel Fo


ucault'nun, Fransa'da olduu kadar yurtdmdan da gelen ok
byk talebi karlayabilmeyi isteyen miraslarnn izniyle ger
ekleti. Ve bu su gtrmez bir ciddiyetle yapld. Yaymalar onla
rn kendilerine gsterdikleri gvene layk olma abasn gttler.

FRANOIS EWALD ve
ALESSANDRO FONTANA

NOTLAR

1 Michel Foucault, adayl iin kaleme ald bir kitap u ifadeyle


bitirmiti: "Dnce sistemleri tarihine girimek gerekir" ("Titres et
travaux", Dits et crits [Sylenenler ve Yazlanlar], 1954-1988, yayma ha
zrlayan D. Defert & F. Ewald, J. Lagrange'm katklaryla, Paris, Galli
mard, 1 9 9 4 ,1. cilt, s. 846).
2 Bu ders Gallimard yaynlar tarafndan Mart 1971'de Sylemin Dzeni
balyla yaymlanacaktr.
3 Michel Foucault da 1980'lerin bana dek bu biimde ders verdi.
4 Collge de France dahilinde vermez.
5 1976'da, katlmc saysn azaltmann -b o - umuduyla, Michel Fouca
ult leden sonra 17:45 olan dersin saatini sabah 9'a ald. Bkz. bu ki
tapta, 7 Ocak 1976 tarihli ilk dersin ba.
6 Grard Petitjean, "Les Grands Prtres de l'universit franaise"
(Fransz niversitelerinin Byk Papazlar), Le Nouvel Observateur, 7
Nisan 1975.
7 Bkz. zellikle, "Nietzsche, soyktk, tarih", Dits et crits, II, s. 137.
8 Daha ok, Gilbert Burlet'yle Jacques Lagrange'm yaptklar ve Collge
de France'a ve Saulchoir Ktphanesi'ne teslim ettikleri kaytlar kulla
nlmtr.
1975-76
DNEMNDE VERLEN DERSLER
7 Ocak 1976 Tarihli Ders

Nedir ders? - Uyruklatrlan bilmeler. - Savamlarn tarihsel


bilgisi, soyktiikleri ve bilimsel sylem. - Soyktklerin mizas, ikti
dar. - ktidarn hukuksal ve ekonomik olarak kavranmas. - Bask ve
sava olarak iktidar. - Clausezvitz'in aforizmasnn tersine dn.

Burada, bu derslerde ne yapldnn biraz daha akla


kavumasn istiyorum. Bulunduunuz, benim de bulundu
um kurumun tam anlamyla bir eitim kurumu olmadn bi
liyorsunuz. Uzun sre nce kurulduunda kendisine yklen
mek istenen anlam ne olursa olsun, u an Collge de France
esas olarak bir tr aratrma kuruluu olarak alyor: aratr
ma yapmak iin bize para veriliyor. Ve sanyorum, her ne olur
sa olsun, ona u aadaki ya da en azndan benim salk verdi
im diyelim, anlam verilmese ya da yklenmese eitim etkinli
inin bir amac olmazd: madem aratrma yapmak iin para
alyoruz, yaplan aratrmay kim denetleyebilir? Bununla ilgi
lenebilecek olanlar ve bu aratrmay izlemek iin baz gereke
leri olanlar hangi yoldan haberdar edilebilir? Sonuta eitim,
yani kamuya aklama yolu olmasa, yrtlen almann her
kese ak ve az ok dzenli zeti nasl yaplabilir? Dolaysyla
ben bu aramba toplantlarn bir eitim etkinlii olarak deil
daha ok bir almann, stelik hemen hemen istediim gibi
yrtmeme olanak tannan bir almann bir tr kamuya ak
zetleri olarak gryorum. Bu durumda, yaklak olarak ne
yaptm, hangi aamada olduumu, bu almann [...] hangi
yne gittiini kesinlikle size anlatmak zorunda olduumu d
18 Toplumu Savunmak Gerekir

nyorum gerekten; ve yine bu dorultuda size anlattkla


rmla istediinizi yapmakta btnyle zgr olduunuzu d
nyorum. Bunlar aratrma yollar, dnceler, emalar, ia
ret noktalar, gerelerdir: bunlarla ne istiyorsanz onu yapn.
Sonuta, bu benim ilgimi eker ve ayn zamanda beni ilgilen
dirmez. Bunlar kullanma biiminize kurallar koymak duru
munda olmadm iin beni ilgilendirmez. Ama u ya da bu bi
imde yaptklarmla bulutuu, balantland lde benim
ilgimi eker.
Bunu da belirttikten sonra, getiimiz yllarda neler oldu
unu biliyorsunuz: nedenleri pek anlalmayan bir tr enflas
yon yznden, sanrm aa yukar tkanma noktasna gelin
miti. Sizler drt buukta gelmek zorundaydmz [...] ve ben,
tam anlamyla hibir iliki kuramadm insanlardan oluan bir
dinleyici kitlesiyle kar karyaydm, nk, salonun yars de
meyeyim de, dinleyicilerin bir blm, sylediklerimi bir ho
parlrden dinlemek zere baka bir salona gitmek zorundayd.
Bu bir gsterime bile dnemiyordu - nk birbirimizi gr
myorduk. Ama baka bir nedenden tr tkanklk oldu.
yle, -size bunu ylesine sylyorum- her aramba akam
bylesi bir cambazl yapmak zorunluluunda olmak benim
iin tam bir... nasl desem, azap desem arya kaar, sknt de
mek de biraz yetersiz kalr. Neyse yani ikisinin aras bir eydi.
yle ki, bu dersleri gerekten de olduka zen ve dikkatle ha
zrlayabiliyordum ve aratrmann kendisi yerine, size anlatabi
leceim hem ilgi ekici hem de biraz bamtsz olan eyler yeri
ne daha ok u soruyla urayordum: insanlar fazla skmaya
cak biimde, bir, bir buuk saat boyunca u ya da bu konuyu
nasl anlatabileceim ve her eyin tesinde, bu kadar erken bir
vakitte, bu kadar az bir sre iin beni dinlemeye gelen insanla
rn iyi niyeti nasl karln bulacak vb. yle ki bu konu ze
rinde aylar boyu altm ve sanrm benim burada bulunma ve
hatta sizin de burada bulunma nedeninizi bu oluturdu, yani
aratrma yapmak, kazmak, birtakm eylerin zerindeki tozu
almak, dnce sahibi olmak, btn bunlar tabii ki almann
[tamamlanan almann] karl deildi. eyler fazlasyla be
lirsiz kalyordu. O zaman kendime dedim ki: otuz ya da krk
7 Ocak 1976 Tarihli Ders 19

kii bir salonda bir araya gelebilsek her eye karn fena olmaz:
yaptklarm yaklak olarak anlatabilir, normal bir aratrma ya
da eitim uygulamasnda olan alveri ve iliki kurma olanak
larna biraz olsun yeniden kavumak iin sizlerle balant kura
bilir, konuabilir, sorularnz yantlayabilirim vb. O halde nasl
yapmal? Yasal olarak, bu salona giri iin kesin koullar koya
mam. Bu yzden, dn korespondammm* dedii gibi, renci
lerin artk dokuz buukta kalkamadn dnerek dersi sabah
dokuz buua almak gibi vahi bir yntem benimsedim. Bu
nun pek de adil olmayan bir ayklama lt olduunu syle
yeceksiniz: erken kalkanlar ve kalkamayanlar diye. Ya biri ya
da teki olmal. Zaten, burada her zaman kk mikrofonlar
var, kayt cihazlar, hem sonradan bunlar elden ele dolayor
-kimi durumlarda bu bant olarak kalyor, kimi durumlarda
daktiloya ekilmi oluyor, hatta bazen kitaplarda bile buluna
biliyor- bu yzden dedim ki: bunlar hep dolamda olacak. Do
laysyla bunu deneyelim [...] Sizi bu kadar erken kaldrdm
iin beni affedin ve gelemeyenler adna da beni affedin; gerek
ten de bunun amac, biraz bu syleileri ve bulumalar, ta
mamlanm, belirli ve dzenli aralklarla kendisine ilikin ak
lamalarda bulunmak durumunda olan bir almann, bir ara
trmann daha normal akna sokmak.
Peki, ben bu sene sizlere neler anlatmak istiyorum? yle
ki, ben biraz bktm: yani, buraya geldiimden beri, drt ya da
be yldr yrttmz bir dizi aratrmaya belirli bir noktada
son vermek, kapatmak istiyorum -tabii aratrma ylesine kul
landmz bir szck, tam olarak ne anlama geliyor ki?- ve bu
aratrmalarn sizin iin olduu kadar benim iin de sakncalar
oalttnn iyice ayrdma varyorum. Bunlar, tutarl bir btn
ve bir sreklilik oluturamayan, birbirlerine ok yakn aratr
malard; paral, sonuta hibiri bitimine ulamam ve hatta
bir devam bile olmayan, ayn yollara, ayn konulara, ayn kav
ramlara geri dnen, kendini ok tekrar eden ve dank aratr
malard. Ceza muhakeme usul tarihi zerine kk kk
syleiler; psikiyatrinin XIX. yzyldaki geliimi ve kurumsal-
* Correspondant: bir bilim kurumuna ya da topluluuna dardan ye olan, bu top
lulukla yazan kimse (.n.).
20 Toplumu Savunmak Gerekir

lamasm ieren konular; bilgicilik ya da Yunan paras, ya da


ortaada Engizisyon zerine dnceler; bir cinsellik tarihinin
ya da en azndan, XVII. yzyldaki mezhep uygulamalarndan
ya da XVIII-XIX. yzyllarda ocuk cinsellii denetimlerinden
yola kan bir cinsellik bilmesi tarihinin tasla; kendisiyle ili
kili olan tm tekniklerle bir anomali bilmesinin ve kuramnn
douunun saptanmasyd bunlar. Btn bunlar yerinde say
yor, ilerlemiyor; hepsi kendini yineliyor ve bir bants yok. Te
melinde btn bunlar srekli olarak ayn eyden szediyor ve
belki de hibir ey sylemiyor; kolay deifre edilemeyen, hibir
dzene oturmayan bir karmaa ierisinde birbiriyle kesiiyor;
ksacas, denir ya, bir kapya kmyor.
Size unu syleyebilirim: ne de olsa bunlar, nereye gittikle
ri pek nemli olmayan, izlenecek yollard; hatta hibir yere var
mamas, en azndan nceden belirlenmi bir yne gitmemesi
nemliydi; nokta nokta izgilerdi. Size bunlar devam ettirmek
ya da deitirmek; bana da, gerektiinde, bunlar srdrmek
ya da baka bir biim kazandrmak dyor. Sonuta siz ve ben
bu paralardan ne yapacamz greceiz. Kpkten geici bir
iz brakarak, su zerinde srayan, aada, artk ne grld,
ne seildii, ne de kimse tarafndan denetlendii yerde, derin,
tutarl ve enine boyuna dnlm bir yrngeyi izlediini
dndrten, buna inandran ya da inanmak isteyen ya da bel
ki de gerekten buna inanan bir ispermeet balinasna benzeti
yordum kendimi.
te yaklak olarak durum buydu, benim algladm bii
miyle; sizce nasld bunu bilmiyorum. Ne de olsa, size sundu
um almann hem paral, hem de yinelenen ve bamtsz
bir gidiat kazanmas, hani kitaplklara, belgelere, tozlu yazla
ra, asla okunmam metinlere, baslr baslmaz kapa kapatlan
ve ardndan ancak birka yzyl sonra ekilip alndklar raflar
da yatan kitaplara tutkun olanlarn kiiliklerini etkileyen, "ate
li tembellik" denebilecek bir tr hastalkla iyi uyuurdu. Btn
bunlar, bir bilmeyi, bir tr fazladan, gereksiz bir bilmeyi, bilir
siniz, d gstergeleri sayfa diplerinde hazr bulunan bir sonra
dan grme zenginliini, ii bandan aknm gibi retenlerin
lgnlne ok uyard. Bu, kukusuz Batnn en eski en ka
7 Ocak 1976 Tarihli Ders 21

rakteristik gizli derneklerinden birine bal olan herkese uyar


d; bana gre antikada bilinmeyen ve Hristiyanln banda,
istilalarn, yangnlarn uzanda, ormanlarn cra kelerinde
hi kukusuz ilk manastrlarn kurulduu dnemde oluan, an
lalmaz biimde yok edilemeyen bir gizli dernee uyard. Ben
yararsz derin bilmenin tatl, sevecen ve byk farmasonluun
dan sz etmek istiyorum.
Ama, bu yapm olduumu gerekletirmeme beni ynlen
diren yalnzca bu farmasonlua duyulan ilgi deil. Bana kalr
sa, yaptmz ve biraz ampirik ve rastlantsal bir biimde siz
den bana ve benden size geen bu almay, yaadmz u
son on ya da on be, en fazla yirmi yllk, ok snrl bir dneme
denk dtn syleyerek gerekelendirebiliriz, gerekten
nemli olmasa bile, bana gre olduka ilgin olan iki olayn al
tn izebileceimiz bir dnemden sz ediyorum. Bir yandan,
aralkl ve dank saldrlarn etkililii olarak adlandrabilece
imiz eyle belirginleen bir dnem bu. Birok eyi dnyo
rum, rnein psikiyatri kurumunun ileyiinin nn almak
sz konusu olduunda, antipsikiyatrinin sonuta snrlar ok
belirgin olan syleminin, sylemlerinin keskin etkisini - refe
ranslar ne olmusa ve halen ne oluyorsa olsun, hibir toplu
dizgeletirme tarafndan desteklenmemi olduunu ve hl
desteklenmediini iyi bildiiniz sylemler bunlar. lk kayna,
varolusal zmlemeyi1 ya da genellikle Marksizmden ya da
Reich'm kuramndan2 alman gncel dayanak noktalarm d
nyorum. Ayn zamanda geleneksel cinsellik ahlakna ya da hi
yerarisine kar yaplan -yle diyelim- saldrlarn, kendisi de
mulak ve olduka dolayl, sonuta da ok bellli belirsiz biim
de Reich'a ya da Marcuse'e3 balanan saldrlarn tuhaf etkisini
dnyorum. Bir de yarg ve ceza dzenine yneltilen saldr
larn etkililii geliyor aklma, bir blm, bir yandan olduka
kukulu olan u genel kavramla, "snf adaleti" kavramyla ok
dolayl olarak bamtlanan, bir baka blm de, tekilerden
daha kesin olmayan bir biimde temelinde anarist bir tematie
dayanan saldrlardr bunlar. Ayn zamanda ve daha kesin ola
rak, kendi olaanst kuramsal yaratclndan baka hemen
hibir eye dayandrlmam ve day andnla mayan Anti-CEdipe
22 Toplumu Savunmak Gerekir

(Anti-Oidipus)4 gibi bir eyin -bir kitabn demeye cesaret ede


miyorum- yaratt etkiyi dnyorum; divandan koltua ge
en, uzun sre kesintisiz kalm o altnn en gndelik uygu
lamann iinde bile sesini ksmay beceren bir kitap ya da daha
ok bir ey, bir olaydr bu.
Dolaysyla unu syleyeceim: on on be yldan beri, ey
lerin, kuramlarn, uygulamalarn, sylemlerin hzla yaylan s
nrsz eletirilebilirlii; genel olarak zeminlerin bir tr un ufak
olabilirlii, hatta ve belki zellikle en tandk, en salam ve bi
ze, bedenimize, her gnk jestlerimize en komu [-en yakn]
olanlar; ite ortaya kan bu. Ama, paral ve zel, yerel eleti
rilerin bu artc etkililii ve bu ezilgenlikle birlikte, yine bu
yolla, olgular ierisinde, belki bata ngrlmemi olan bir ey
aa kyor: totaliter kuramlara zg ketleyici etki diyebile
ceimiz bir ey olacaktr bu, en azndan kuatan ve global olan
kuramlara zg demek istiyorum. Bunun nedeni, kuatc ve
global kuramlarn, olduka dzenli bir biimde ksmi olarak
kullanlabilir gereler salamam ve hl da salamyor olmas
deildir: Marksizm ve psikanaliz bunu aka kantlar. Ama bu
kuramlar, sanrm, tam da, sylemin kuramsal btnlnn
sanki askda kalmas, her ne olursa olsun paralara ayrlmas,
ekitirilmesi, lime lime edilmesi, tersine evrilmesi, yerinden
kaydrlmas, karikatrlemesi, oynanmas, tiyatrolatrlmas
vb. kouluyla ancak, blge blge kullanlabilir olan gereleri
salamtr. Her ne olursa olsun fatalite'nin bizzat snrlar ieri
sindeki her tekrar, gerekte bir frenleme etkisine yol amtr.
Demek ki, birinci nokta, yaklak on be yldr olup bitenin bi
rinci zellii u: eletirinin yerel nitelii; bence bu kt anlayl,
naif ya da bn bir ampirizm anlamna gelmez, lk bir eklek
tizm, oportnizm, herhangi bir kuramsal giriime ak olmak
anlamna da gelmez, olas en byk kuramsal yetersizlikte ken
disini kendisine indirgeyecek, biraz gnll bir ilecilik de de
ildir. Sanrm eletirinin temelde yerel olan bu nitelii, gerek
te, merkezilememi, bir tr zerk kuramsal retimi iaret eder,
yani geerliini salamak iin ortak bir rejimin vizesine gerek
duymayan bir eyi.
7 Ocak 1976 Tarihli Ders 23

Ve ite bu noktada, bir sredir olup bitenin ikinci zelliine


ulayoruz: yle ki bu yerel eletiri, bence, "bilme dnleri"
diyebileceimiz eyle, onun ierisinden oluageldi. "Bilme d
nlerinden unu kastediyorum: getiimiz yllarda sklkla
bir dizi tematikle karlald doruysa eer: "Hayr! artk bil
me deil yaam istiyoruz", "artk bilgi deil gerei istiyoruz",
"kitap deil, para*" vb. gibi, bana yle geliyor ki btn bu te-
matiin altnda, onun ierisinden, hatta bu tematiin ierisinde
meydana geldiini grdmz ey, "uyruklatrlan bilme
nin" bakaldrs diye adlandrabileceimiz eydir. Ve "uyruk-
1atrlan bilme" derken iki eyi kastediyorum. Bir yandan, i
levsel tutarllklar ya da biimsel dizgeletirmeler ierisine g
mlm, maskelenmi olan tarihsel ierikleri belirtmek istiyo
rum sonuta. Somut olarak sylersek, tabii ki bu tmarhane ya
amnn bir gstergebilimi deil, bir su sosyolojisi de deil,
ama bal gibi de, cezaevi kadar delilerevinin de gerek eletirisi
nin yaplmasn salayan tarihsel ieriklerin belirimidir. nk
ok basit olarak, yalnzca tarihsel ierikler, ilevsel dzenleme
lerin ya da sistematik rgtlenmelerin tam da maskelemeyi
amalad atmalarn ve savamlarn arasndaki farkllama
y bulmaya olanak tanyabilir. Demek ki, "uyruklatrlan bil
meler" ilevsel ve sistematik btnler ierisinde bulunan ve
maskelenen ve eletirinin, kukusuz, derin bilgisinin olanakla
ryla yeniden ortaya kartt tarihsel bilme bloklardr.
kincisi, sanrm "uyruklatrlan bilme"den baka bir ey
ve bir anlamda bambaka bir ey anlamak gerekiyor. "Uyruk-
1atrlan bilme" derken, ayn zamanda kavramsal olmayan bil
meler, yeterince zmlenir duruma gelmemi bilmeler: naif bil
meler, hiyerarik adan aa bilmeler, gerek duyulan bilimsel
lik ya da bilginin dzeyinin altndaki bilmeler olarak diskalifi
ye edilmi btn bir dizi bilmeyi anlyorum. Bu aasnn bil
melerinin, kalifiye edilmemi bilmelerin, hatta diskalifiye edil
mi bilmelerin yeniden ortaya kyla, bu bilmelerin: psikiyat
riye uyarlanm olann, hastann, hastabakcnn, doktorun, ne
ki tbbi bilmeye hem kout ve hem de marjinaldir bunlar, sulu
nun bilmesinin vb/nin yeniden ortaya kyla -ben buna "in-
* Elyazmasmda "p ara" yerine "yolculuk".
24 Toplumu Savunmak Gerekir

sanlarn bilmesi" diyeceim (ki bu kesinlikle ortak bir bilme,


bir saduyu deil tersine zel bir bilme, yerel, blgesel bir bil
me, tam birlie kavuma durumunda olmayan ve gcn an
cak kendisini evreleyenlere kar gsterdii keskinlikten alan
bir bilmedir)-, insanlarn bu yerel bilmesinin, bu diskalifiye
edilmi bilmelerin yeniden ortaya kyla eletiri olumutur.
Diyeceksiniz ki: yine de burada, bir yandaki kl krk yaran,
derin, kesin, teknik tarihsel bilginin o ierikleriyle, yerel, tekil
bilmelerin, ortak anlam olmayan ve, somut ve ak bir biimde
ynlendirilmediinde bir anlamda nadasa braklm bu insan
bilmelerini, ayn "uyruklatrlan bilmeler" kategorisi ierisinde
toplamay, birbirine balamay istemek gibi tuhaf bir eliki
var. Bense, u son on be yln sylemlerinin eletirisine asl g
cn kazandran eyin gerekten de, derin bilginin gml bil
meleriyle, bilgilerin ve bilimlerin hiyerarisi tarafndan diskali
fiye edilen bilmelerin bamtlanmdan kaynaklandn d
nyorum. Her iki durumda, uyruklatrlan ya da gizlenen bu
iki bilme biiminde gerekten de sz konusu olan neydi? Sava
mlarn tarihsel bilmesiydi sz konusu olan. nsanlarn dla
nan bilmesinde olduu gibi derin bilginin uzmanlam alann
da, tam da bu ana dein istenildii gibi ynetilen atmalarn
bellei yatyordu. Ve bylelikle soykt diyebileceimiz ey,
ya da daha dorusu, hem savamlarn kesin yeniden kefi hem
de atmalarn ham bellei olan, saysz soy ktk aratrmas
ortaya kt; ve, uzmanlam bilmeyle insanlarn bilmesinin
birleimi olarak bu soyktklerinin olumas tek bir koulla
mmkn oldu ve hatta bunlar denenebildi: btn hiyerarileri
ve kuramsal avangardlarm tm ayrcalklaryla birlikte kapsa
yc sylemlerin zorbalnn sona erdirilmesi kouluyla. Sava
mlarn tarihsel bir bilmesinin oluumuna ve bu bilmenin gn
cel taktikler ierisinde kullanmna olanak salayan birletirme
ye, uzmanca bilgilerle yerel belleklerin birlemesine dilerseniz
"soykt" diyelim. Son yllarda sizinle birlikte bulmaya a
ltm, soyktklerinin geici tanm olacaktr demek ki.
Dolaysyla soyktne ilikin diyebileceimiz bu etkin
lik ierisinde, gryorsunuz ki aslnda burada, kesinlikle kura
mn soyut birliinin karsna olgularn somut okluunu koy
7 Ocak 1976 Tarihli Ders 25

mak deildir sz konusu olan; herhangi bir bilimcilik kisvesi


ierisinde iyice oturmu bilgilerin kesinliini karsna koymak
iin speklatif olan dlamak kesinlikle sz konusu deildir.
Dolaysyla bu soyktne dein tasary kateden bir ampi
rizm deildir. Bu, onu izleyen, kelimenin bilindik anlamyla,
bir pozitivizm de deildir. Aslnda burada nemli olan, yerel,
kesintili, diskalifiye edilmi, merulatrlmam bilmeleri, ger
ek bir bilgi adna, birka kiinin elinde bulunan bir bilimin
haklar adna szgeten geirmeyi, hiyerariye sokmay isteyen
birliki dnce merciine kar harekete geirmektir. Soyktk-
leri bu durumda daha zenli ya da daha kesin bir bilim formu
na yaplan pozitivist geri dnler deildir. Soyktkleri ok
kesin olarak kar-bilimdir. Bu, soyktklerinin bilisizlie ve
bilme-olmayana ifade hakk kazandrmak istemesinden kay
naklanmaz, bilmeyi ya da henz bilmeyle elde edilmemi do
rudan bir deneyimin byl etkilerinin adlandrlmasn, orta
ya konmasn yadsmak da deildir. Mesele bu deildir. Sz ko
nusu olan bilmelerin bakaldrmasdr. Tam olarak bir bilimin
ieriklerine, yntemlerine ya da kavramlarna kar deildir, fa
kat her eyden nce, bizimki gibi bir toplum ierisinde rgt
lenmi bilimsel bir sylemin kuruluu ve ileyiine bal olan
merkeziletirici iktidar etkilerine kar bir bakaldrdr. Bilim
sel sylemin bu kurumsallamas ister bir niversitede ya da
daha geni biimde pedagojik bir aygt ierisinde somutlasn,
bilimsel sylemlerin bu kurumlamas ister psikanaliz gibi ku-
ramsal-tecimsel bir a ierisinde ya da Marksizmde olduu gi
bi, btn bantlaryla bir siyasal aygt ierisinde somutlasn,
sonuta pek nemli deildir. Soykt, bilimsel olduu d
nlen bir syleme zg iktidar etmenlerine kar sava verme
lidir.
Daha ak olarak, ya da en azndan sizin iin belki daha
ak olacak biimde unu syleyeceim: uzun yllardan beri,
herhalde bir yzyldan fazla bir sredir, Marksizm bir bilim mi
dir yoksa deil midir diye soranlarn ne kadar ok olduunu
biliyorsunuz. Ayn sorunun psikanaliz konusunda ya da daha
beteri, yaznsal metinlerin gstergebilimi konusunda sorulmu
olduunu ve hl sorulduunu syleyebiliriz. Ama "Bu bir bi
26 Toplumu Savunmak Gerekir

lim midir yoksa deil midir?" sorusuna soyktkleri ya da soy-


kt uzmanlar yle cevap verecektir: "Tam olarak sizde
eletirdiimiz ey, Marksizmi ya da psikanalizi ya da u ya da
bu eyi bir bilime dntrmenizdir. Ve eer Marksizme kar
bir dncemiz varsa o da Marksizmin gerekten de bilime d
nebileceidir." Daha zmlenir szcklerle olmasa da [en
azndan] biraz daha aarak unu syleyeceim: Marksizm ya
da psikanaliz gibi bir eyin, gnlk ak, kurulu yasalar, kul
lanlan kavramlar ierisinde bilimsel bir pratie ne lde ben
zer olduunu bilmeden nce, Marksist ya da psikanalitik bir
sylemin, bilimsel bir sylemle olan biimsel ve yapsal benzer
liini soruturmadan nce, ncelikle u soruyu sormak, bir bi
lim olma iddiasnn, beraberinde getirdii iktidar tutkusunu
sorgulamak gerekmez mi? Sorulmas gereken soru ya da soru
lar unlar deil mi: "Bir bilim olduunuzu ileri srdnz an
da hangi bilme trlerini diskalifiye etmek istiyorsunuz? 'bu
sylemi tutturan ben, bilimsel bir syleme sahibim ve bir bilgi
nim' dediiniz anda hangi konuan zneyi, hangi sylem sahi
bi zneyi, hangi deneyim ve bilme znesini nemsizletirmek
istiyorsunuz? Dolaysyla youn, dolamda ve kesintili olan
tm bilme biimlerinden koparmak iin hangi kuramsal-siyasal
avangard baa geirmeyi istiyorsunuz?" Diyeceim o ki:
"Marksizmin bir bilim olduunu ortaya koymaya abalarken
size baktmda, dorusunu sylemek gerekirse, Marksizmin
rasyonel bir yaps olduunu ve buna gre nermelerinin do
rulama yntemlerinden kaynaklandn kesin olarak tantla
makta olduunuzu grmyorum. Her eyden nce sizin baka
bir ey yapmakta olduunuzu gryorum. Sizin, Batnn orta
adan bu yana bilime tahsis ettii ve bilimsel bir sylemi izle
yenler iin sakl tuttuu iktidar etmenlerini Marksist syleme
ve bu sylemi tutturanlara baladnz gryorum."
Soykt dolaysyla, bilmelerin bilime zg iktidarn hi
yerarisi ierisine kaydedilmesi tasarsna karlk, tarihsel bil
meleri uyrukluktan kurtarmak ve zgr klmak, yani birliki,
biimsel ve bilimsel bir kuramsal sylemin zorlamasna kar
durabilir ve mcadele edebilir klmak amacn gden bir tr gi
riim olacaktr. Yerel bilmelerin -Deleuze5 belki de buna "m i
7 Ocak 1976 Tarihli Ders 27

nr" diyecektir- bilginin bilimsel aamalandrmasma ve zn


deki iktidar etkilerine kar yeniden canlandrlmas: ite bu
para para ve dank soyktklerinin tasars budur. ki keli
meyle unu syleyeceim: arkeoloji, yerel gidimliliklerin
zmlenmesinin yntemi, soykt de, bu yolla betimlenen
yerel gidimliliklerden yola karak, bunlardan yaylan boyun
duruktan kurtarlm bilmeleri harekete geiren taktik olacaktr,
bu bir btn tasarsn yeniden kurmaya yarayacaktr.
Gryorsunuz, drt be yldan bu yana inatla yinelediim
btn aratrma paralan, birbiriyle kesien ve askda braklan
btn o szler bu soyktklerin eleri gibi dnlebilirdi, ki
getiimiz on be yl boyunca bunu yapan bir tek ben deilim.
Soru: o halde bylesi gzel -v e grne baklrsa pek az do
rulanabilir olan- bir ara verme, kopukluk6 dncesi neden
srdrlmesin? Neden ben devamn getirmiyorum ve neden
psikiyatriye, cinsellik kuramna v b /y e ilikin olabilecek bir ey
lerden biraz daha almyorum?
Belki birtakm deiiklikler, konjonktrde birtakm dei
iklikler olmasayd buna devam edilebilirdi, dorudur ve ben
de belirli bir noktaya kadar srdrmeye alacam. unu de
mek istiyorum, be, on, hatta on be yl nce tank olduumuz
duruma gre, iler belki de deiti; savamn ehresi belki de
ayn deil. En azndan, kumdan karlan bu bilmeleri, bir an
lamda diri durumda ve her trl uyruklatrmanm dnda de
erlendirmemizi salayabilecek ayn g ilikisi ierisinde mi
bulunuyoruz hl? Bilmeler kendilerinden hangi gc alyor?
Ve sonuta, bir kere soyktk paralar bylece ortaya karld
andan itibaren, toprak altndan karlmaya abalanan bilme
eleri trnden bu eyler deerlendirilip, dolama sokuldu
u andan itibaren, u birliki sylemlerce yeniden kodlanma,
yeniden smrgeletirilme tehlikesiyle kar karya deiller
midir? Ki bu birliki sylemler, nce dlayp ardndan yeniden
ortaya ktklarnda grmezden geldikten sonra, artk bu bilme
leri ilhak etmeye, kendi sylemleri ve kendi bilme ve iktidar et
menleri ierisinde yeniden ele almaya btnyle hazr durum
da olabilir. Ve bizler bylece ortaya karlan bu paralar koru
mak istiyorsak, bizim iin belki bir tuzak gibi olan o birliki
28 Toplumu Savunmak Gerekir

sylemi kendi ellerimizle ina etme tehlikesine dmeyelim, bi


ze "btn bunlar pek gzel ho da, nereye varyor? Hangi y
ne? Hangi birlik iin?" diyenlere kar eilim, belirli bir nokta
ya kadar, unu sylemektir: devam edelim, biriktirelim. Ne ki
koloniletirilme tehlikesiyle karlacamz an henz gelmedi.
Az nce sizlere bu soyktk paralarnn belki yeniden kodlan
ma riskiyle kar karya olduunu sylyordum, bununla bir
likte meydan okuyabilir ve unu diyebilirdik: "Bir deneyin ba
kalm!" rnein unu diyebilirdik: antipsikiyatri ya da psiki
yatri kuramlarnn soykt ele alndndan bu yana -ze
rinden on be yl geti- bunu kendi terimleri ierisinde yeniden
kuran ve bu soyktklerinin yanl, kt hazrlanm, kt ili-
kilendirilmi, kt kurulmu olduunu gsteren tek bir Mark
sist, tek bir psikanalist, tek bir psikiyatr kt m? Aslnda iler
yle bir durumda ki elde edilen bu soyktk paralar temkinli
bir sessizlikle evrili. Bunlara kar en fazla, sanrm geenlerde
B. Juquin'den7 duyduumuz trden nermeler ileri srlyor:
"Btn bunlar pek ho. Ne var ki Sovyet psikiyatrisi yine de
dnyada birinci." Yantm udur: "Tabii, Sovyet psikiyatrisi
dnyada birinci, haklsnz, biz de onu tam da yle olmakla k
nyoruz." Birliki kuramlarn, bilmelerin soyktn sarma
lad suskunluk, daha dorusu ihtiyat belki de devam etmek
iin bir neden oluturmaktadr. Her durumda, soyktk para
lar bylelikle, tuzak, soru, meydan okuma olarak oaltlabilir,
nasl isterseniz. Ama kukusuz, sonuta bir savam -bilimsel
sylemin iktidar etmenlerine kar bilmelerin savam- sz ko
nusu olduu andan itibaren, dmann sessizliini, bizden
korktuunun bir kant olarak dnmek fazla iyimserlik olur.
Dmann suskunluu -[ve] bu her zaman aklda tutulmas ge
reken bir yntembilimsel ilke ya da taktiksel bir ilkedir- belki
onu kesinlikle korkutmadmzn gstergesidir. Ve bence onu
korkutmuyormuuz gibi davranmak gerekir. Dolaysyla btn
dank soyktklere salam ve srekli bir kuramsal zemin
salamak deil -hibir biimde onlara birletirici bir tr kuram
sal st nokta saptamay, dayatmay istemem-, kukusuz bu se
neden balayarak ilerideki derslerde, bilimsel sylemin bilim
ve iktidar etmenlerine ve kurumlamasna kar bilmelerin ba
7 Ocak 1976 Tarihli Ders 29

kaldrmasnda, savama, muhalif konuma sokulmasnda yer


ilan mizay ortaya karmaya ya da belirtmeye abalamak sz
konusu olacaktr.
Bu soyktklerinin mizas, hedefi, ki bunu biliyorsunuz, be
lirtmeme gerek yok ama, udur: son krk yl sresince saldrs,
gc, keskinlii, samal hem Nazizmin k izgisi, hem de
Stalinizmin gerileme izgisi zerinde somut olarak ortaya kan
u iktidar nedir? ktidar nedir? Daha dorusu -nk "iktidar ne
dir?" sorusu tam da btn kavrayan kuramsal bir soru olacaktr,
ki bu da benim istemediim bir ey- ama, toplumun farkl d
zeylerinde, ok eitli yaylmlar olan eitli alanlarda kendini
gsteren farkl iktidar aygtlarn, ileyileri, etkileri, bantlar
ierisinde saptamaktr. Grosso modo, sanyorum btn bunlarn
mizas u olacaktr: iktidarn zmlenmesi ya da iktidarlarn
zmlenmesi, u ya da bu biimde ekonomiden karsanabilir mi?
Bu soruyu sormamn nedeni ve bu yolla demek istediim
u: ok byk ve ok saydaki ayrmlar kesinlikle gzard et
mek istemem, ama bana yle geliyor ki bu ayrmlara ramen
ve bu ayrmlar ierisinde hukuksal ve liberal diyelim, siyasal
iktidar anlayyla -XVIII. yzyl dnrlerinde rastladmz
anlay- Marksist anlay ya da en azndan, Marksizmin kavra-
n olarak geen yaygn anlay arasnda ortak bir nokta bulu
nuyor. Bu ortak nokta, iktidar kuram ierisinde "ekonomizm"
olarak adlandracam eydir. Ve buradan unu demek istiyo
rum: Klasik hukuksal iktidar kuramnda iktidar, bir maln sahi
biymiesine edinilen ve bunun sonucunda, btnyle ya da
ksmi olarak, temlik ya da szleme niteliindeki -u an bu pek
nemli deil- hukuksal bir bat ya da hak dourucu bir bat
yoluyla aktarlabilen ya da devredilebilen bir hak gibi grlr.
ktidar, somut olarak, her bireyin elinde bulundurduu ve, bir
iktidar, bir siyasal hkmranlk oluturmak iin devredebilecek
olduu eydir. Siyasal iktidarn oluumu dolaysyla bu dizi
ierisinde, gndermede bulunduu bu kuramsal btnlk ie
risinde, bata dayal alveri niteliindeki hukuksal bir ilem
modeline gre gerekleir. Bunun sonucunda, btn kuramlar
ierisinde sregiden, iktidar ve mallar, iktidar ve zenginlik ara
sndaki benzerlik apaktr.
30 Toplumu Savunmak Gerekir

teki durumda, tabii ki genel Marksist iktidar anlayn


dnyorum: bundan baka bir ey deil, bu ak. Ama bu
Marksist kavrayta, iktidarn "ekonomik ilevsellii" diyebile
ceimiz baka bir ey var. "Ekonomik ilevsellik", iktidar temel
olarak hem retim ilikilerini srdrme roln, hem de, ret
ken glerin ele geirilmesine zg zel koullarn ve gelime
nin olas kld bir snf egemenliini srdrme roln stlen
dii lde vardr. Bu durumda, siyasal iktidar, ekonomi ieri
sinde tarihsel varlk olma gerekesini bulacaktr. zetle, bir
yanda biimsel modelini, mallarn dolam ekonomisi, mba
dele prosedr ierisinde bulan bir siyasal iktidar vardr; te
yanda ise, siyasal iktidar tarihsel varlk olma gerekesini ve so
mut biiminin ve fiili ileyiinin ilkesini ekonomide bulur.
Az deindiim aratrmalarn hedefini oluturan sorun sa
nrm yle ayrabilir. Birincisi: iktidar, ekonomiye gre her za
man ikinci konumda mdr? Her zaman ekonomi tarafndan
erekletirilip bir anlamda ilevselletirilir mi? Temel olarak ikti
darn varlk nedeni ve hizmet amac ekonomi midir? Bu ekono
miye zg ve onun ileyii iin asal olan ilikileri yrtmeye,
salamlatrmaya, ayakta tutmaya, srdrmeye mi yneliktir?
kinci soru: iktidar mal zerinden mi biimlenir? ktidar, sz
lemeyle ya da gle sahip olunan, kazanlan, aktarlan; devre
dilen ya da geri alman, dolamda olan, belli bir blgeyi besle
yen, bir bakasn es geen bir ey midir? Ya da tersine, iktidar
ilikileri, ekonomik ilikilerle derinlemesine bantl olsa da,
iktidar ilikileri gerekten de her zaman ekonomik ilikilerle bir
tr demet ya da ba olutursa da, iktidar zmlemek iin
farkl gereleri mi kullanmay denemek gerekir? Bu durumda
ise, ekonomiyle siyasal olann ayrlmazl, ilevsel bamlla,
biimsel eyaplla deil fakat kesin olarak ortaya karlmas
gereken baka bir nitelie ilikin olacaktr.
ktidarn siyasal olmayan bir zmlemesini yapmak iin
imdilik elimizde ne var? Sanrm gerekten de elde pek az ey
bulunduu sylenebilir. nce elde, iktidarn verilmez, deito-
ku edilmez, geri alnmaz olduunu ama bir bat olarak iledi
ini ve ancak bir bat olarak var olduunu ne sren u sav
var. Ayrca elimizde, iktidarn ncelikle ekonomik ilikilerin ko
7 Ocak 1976 Tarihli Ders 31

runmas ve srdrlmesi demek olmadn, ama kendi iinde


birincil olarak bir g bants olduunu ne sren teki sav
var. te sorular, daha dorusu iki soru: iktidar uygulanyorsa,
bu uygulama nedir? Neden ibarettir? Mekanii nedir? Burada
elde bir etken-yant olduunu syleyebileceim bir ey var, ya
ni bana gre, sonuta birok gncel zmlemenin somut ger
einden gelen anlk bir yant: iktidar asal olarak bastrandr.
Doay, igdleri, bir snf, bireyleri bask altna alandr. a
da sylemde durmadan yinelenen, iktidarn, bask altna alan,
cezalandran ey olduu tanmyla karlaldnda, aslnda
ada sylemin yeni bir ey sylemedii grlr. Bunu nce
Hegel sylemiti, sonra Freud, sonra da Reich8. Sonuta, bask
organ olmak, bugnn szck daarcnda iktidarn neredey
se destans nitelemesidir. yleyse, iktidar zmlemesi nce
likle ve temel olarak bask mekanizmalarnn zmlemesi ol
mak zorunda deil midir?
kinci olarak -ikinci etken-yant olsun isterseniz- eer ikti
dar tam olarak kendi iinde bir g ilikisinin ortaya konmas
ve konulanmas ise, onu temlik, szleme, devir terimleriyle
zmlemektense, hatta onu retim ilikilerinin srdrlmesi
ne ilikin ilevsel terimlerle zmlemek yerine, her eyden n
ce savam, atma ya da sava terimleriyle zmlemek ge
rekmez mi? Bylelikle ilk varsaymn karsnda -iktidar meka
nizmas, temel ve asal olarak baskdr-, ikinci bir varsaym ola
caktr, o da: iktidar, savatr, baka aralarla srdrlen sava
tr. Ve bu noktada, Clausewitz'in nermesini9 tersine evirece
iz ve, politika, savan baka aralarla srdrlmesidir diyece
iz. Bu da anlama gelmektedir. ncelikle u: bizimki, bir
toplum ierisinde ileyi biimine gre iktidar ilikilerinin esas
olarak demir atma noktas, sava ierisinde ve sava yoluyla,
tarihsel olarak belirlenebilir bir anda kurulan belirli bir g ili
kisidir. Ve siyasal iktidarn sava durdurduu, sivil toplumda
bar egemen kld ya da klmaya giritii doru olsa da, bu
nu kesinlikle savan etkilerini askya almak ya da savan son
arpmasnda ortaya kan dengesizlii gidermek iin yapmaz.
Bu varsaym ierisinde siyasal iktidarn rol, bu g ilikisini
srekli olarak, bir tr sessiz sava yoluyla, yeniden kurmak ve
32 Toplumu Savunmak Gerekir

hatta bunu, insan bedenlerine varncaya dek, kurumlar, ekono


mik eitsizlikler ve dil ierisine yeniden yerletirmek olacaktr.
Demek ki Clausewitz'in aforizmasmm tersine evriliine verile
cek ilk anlam olacaktr bu: siyaset, baka aralarla srdrlen
savatr; yani siyaset, savata beliren gler dengesizliinin
onay ve srdrlmesidir. Ve bu cmlenin tersine evrilii ba
ka bir anlama da gelir: yle ki, bu "sivil bar" ierisinde, siya
sal mcadeleler, iktidar konusunda iktidarla, iktidar iin at
malar, g ilikilerinin deiimleri -bir taraftaki younlamalar,
tersyz olular vb. - btn bunlar, bir siyasal sistem iinde, yal
nzca savan uzantlar olarak yorumlanmaldr. Ve bizzat sa
van blmleri, paralara ayrlmas, yer deitirmeleri olarak
deifre edilmelidir. Barn ve onun kurumlarmm tarihi kaleme
alndnda, yazlacak olan bu savan tarihinden baka bir ey
olmayacaktr hibir zaman.
Clausewitz'in aforizmasmm tersine dn nc bir an
lam da ieriyor: nihai karar ancak savatan kabilir, yani, so
nuta silahlarn yargc olmak durumunda kalaca bir g s
navndan. Politikann sonunu, son muharebe getirecektir/yani
son muharebe, sonunda ama yalnzca sonunda, srdrlen bir
sava olarak iktidar uygulamasn askya alacaktr.
Gryorsunuz ki iktidar zmlemek iin ekonomist e
malardan syrlmaya altmz andan itibaren, annda iki b
yk varsaymla karlayoruz: bir yanda, iktidarn mekaniz
mas bastrmadr -dilerseniz ben buna kolayca Reich'm varsa
ym diyeceim-, ikinci olarak da: iktidar ilikisinin temelini
glerin sava atmas oluturur - ki bu varsayma da yine
kolayca Nietzsche'nin varsaym diyeceim. Bu iki varsaym
uzlamaz deildir, tersine; hatta birbirine olduka benzerlik
gstererek birbirine balanyor gibidir: ne olursa olsun, nasl ki
bask klasik siyasal hukuk kuramnda, hukuki dzendeki h
kmranln ktye kullanlmas idiyse, biraz benzer biimde
bastrma da, savan siyasal sonucu deil midir?
Demek ki iki byk iktidar zmleme sistemi kar kar
ya konulabilir. Bir tanesi, XVIII. yzyl dnrlerinde rastla
yacanz eski sistemdir, devredilen temel bir hak olan iktidarla
ilintilidir; bu hak, siyasal iktidarn anakalb olan szlemeyle
7 Ocak 1976 Tarihli Ders 33

birlikte, hkmranl oluturandr. Ve bylece oluturulan bu


iktidar, kendini atnda, yani bizzat szlemenin snrlarna
ta tnda, baskya dnme tehlikesiyle kar karya kalr. S
nr, dahas snr am bask olan szleme-iktidar. Bir de, tersi
ne, siyasal iktidar artk bask-szleme emasna gre deil de
bastrma-sava emasna gre zmlemeye alan teki sis-
lem olacaktr. Ve bu durumda, bastrma, szleme asndan
basknn olduu ey, yani bir suistimal deil, tersine, bir ege
menlik ilikisinin basite etkisi ve srdrlmesidir. Bastrma,
srekli bir savan iledii o szde barn ierisinde, kesintisiz
bir g ilikisinin seferber edilmesinden baka bir ey olmaya
caktr. Demek ki iki tane iktidar zmleme emas var: bir an
lamda hukuksal ema olan bask-szleme emas ve iindeki
belirgin kartln, ilk emada olduu gibi, meru olanla meru
olmayan arasnda deil de savam ve boyun eme arasnda ol
duu bastrma-sava ya da bastrma-egemenlik emas.
Getiimiz yllardaki derslerde sylediim her ey hi ku
kusuz savam-bastrma emas ierisinde yer almaktadr. Kul
lanmaya altm ema gerekte buydu. Ne ki, ben bu emay
kullandka, onu yeniden ele almak durumuna geldim; nk
hem bir sr noktada hl yeterince zmlenir deil -hatta hi
deil diyebilirim- ve hem de kanmca bu "bastrma" ve "sa
va" kavramlar byk lde deitirilmeli, yle olmasa bile
belki de, en azndan, bir kenara braklmal. Her koulda, u iki
kavrama, "bastrma" ve "sava" kavramlarna yakndan bak
mak, ya da dilerseniz, iktidar mekanizmalarnn esas olarak
bastrma mekanizmalar olduu varsaymna ve u tekine, si
yasal iktidarn ardnda, homurdanan ve ileyen eyin her ey
den nce, esas olarak bir sava ilikisi olduu varsaymna bi
raz daha yakndan bakmak gerekiyor.
Kendimle fazla vnmeksizin, uzun sreden beri bu "bas
trma" kavramndan yine de sakndm dnyorum, ve,
tam da az nce szn ettiim soyktkleri konusunda, ceza
yasas, psikiyatri iktidar, ocuk cinselliinin denetimi vb/nin
tarihi konusunda, bu iktidar oluumlarnda kullanlan meka
nizmalarn, bastrmadan ok baka trl bir ey, en azndan da
ha fazlas olduunu sizlere gstermeye altm. Bu bastrma
34 Toplumu Savunmak Gerekir

zmlemesini, hakl olarak, biraz olsun yeniden ele almadan,


kukusuz biraz bamtsz biimde anlattm her eyi biraz to
parlamadan devam edemem. Bu durumda, gelecek ders ya da
muhtemelen gelecek iki ders, "bastrma" kavramnn eletirel
olarak yeniden ele alnmasna, iktidar mekanizmalarn ve et
menlerini belirtmek iin u an ok yaygn kullanlan bu kavra
mn, iktidar mekanizmalarn ve etmenlerini kavramakta nasl
ve nerede btnyle yetersiz kaldn gsterme abasna ayr
lacak10.
Ama dersin esas teki kanada, yani sava sorununa ayrla
caktr. Savan, savamn, gler atmasnn ikili emasnn
ne lde sivil toplumun temeli olduunu, ayn zamanda da si
yasal iktidar uygulamasnn prensibi ve motoru olarak gerek
ten saptanabileceini grmeye alacam. ktidarn ileyiini
zmlemek iin tam olarak savatan m sz etmek gerekir?
"Taktik", "strateji", "g ilikisi" kavramlar geerli midir? Ne
lde geerlidir? ktidar, ok basite, silah ve arpmadan
baka aralarla srdrlen bir sava mdr? ktidarn toplumu
savunmay stlendiine dair, imdilerde yaygnlam, ayrca
grece yeni olan temadan, siyasal yaps ierisinde toplumun,
bazlarnn tekilere kar kendilerini, ya da tekilerin bakald
rsna kar egemenliklerini savunabilecekleri, ya da, daha basit
olarak, zaferlerini savunabilecekleri ve bunu uyruklatrma ie
risinde kalc klabilecekleri biimde rgtlendiini mi anlamak
gerekir, yle mi deil mi?
Demek ki, bu seneki dersin emas yle olacak: nce, bir
ya da iki ders bastrma kavramnn yeniden ele alnmasna ay
rlacak; ardndan u sivil toplum ierisindeki sava sorununu
ele almaya balayacam - muhtemelen bunu gelecek yllarda
da srdreceim, bilmiyorum. Sivil toplumdaki savan ku
ramclar olarak bilinenleri, bana gre kesinlikle yle olmayan
lar, yani Machiavelli ve Hobbes'u bir kenara brakmakla ie
koyulacam. Sonra rk sorunu balamnda, iktidarn ileyii
nin tarihsel ilkesi olarak u sava kuramn yeniden ele almaya
alacam, nk, Batda ilk kez, siyasal iktidar bir sava ola
rak zmleme olasl, rklarn ikililiinde ayrt edilmitir. Ve
bunu, rk savamyla snf savamnn, XIX. yzyl sonunda,
7 Ocak 1976 Tarihli Ders 35

sava fenomeninin ve siyasal toplum ierisindeki g ilikileri


nin bunlara gre saptanmaya giriildii iki byk emaya d
nt ana dek gtrmeye alacam.

NOTLAR

1 Burada Michel Foucault, ("antropo-fenomenoloji" ya da Daseinanalyse


olarak tanmlanan) Husserl ve Heidegger'in felsefesinde yeni kav
ramsal aralar aram olan o pskiatri akmna gnderm e yapyor. Fo
ucault bu konuyla daha ilk yazlardan beri ilgilenmiti (bkz. "La m a
ladie et l'existence", Maladie mentale et Personnalit, Paris, Presses uni
versitaires de France, 1954, IV. bl,; "Introduction" L. Binswanger,
Le Rve et VExistence, Paris, Descle de Brouwer, 1954; "La psycholo
gie de 1850 1950", A. Weber & D. Huisman, Tableau de la philosophie
contemporaine, Paris, Fischbacher, 1957; "La recherche en psycholo
gie", J. - E. M orre'in sunduu aratrm alar olan Des chercheurs s'int-
rogent'da yer alr (Paris, PUF, 1957); son metin Dits et Ecrits, 19s 4"
1988, J. La grange'm ibirliiyle yaym a hazrlayan D. Defert & F.
Ewald, Paris, Gallim ard/"Bibliothque des sciences hum aines", 1994,
4 cilt; I: 1954-1969, II: 1970-1975, III: 1976-1979, IV: 1980-1988; (bkz. cilt
I, say 1, 2, 3) ve son yllarda bu konu zerine tekrar dnmt (bkz.
Colloqui con Foucault, Salerno, 1981; Franszca evirisi Dits et crits'd e
yer alr, cilt IV, say 281).
2 Bkz. W. Reich: Die Funktion des Orgasmus; zur Psychopathologie und zur
Soziologie des Geschlechtslebens, Wien, Internationaler psychoanalytisc
her Verlag, 1927; Der Einbruch der Sexualmoral, Berlin, Verlag fr Sexual
politik, 1932; Charakteranalyse, Wien, Selbstverlag des Verfassers, 1933;
Massenpsychologie des Faschismus; zur Sexualkonomie der politischen Reak
tion und zur proletarischen Sexualpolitik, C openhagen/Prag/Z rich, Ver
lag fr Sexualpolitik, 1933; Die Sexualitt im Kulturkampf, Copenhagen,
Sexpol Verlag, 1936.
3 M. Foucault tabii ki burada, Eros and Civilisation: A philosophical inquiry
into Freud, Boston, Ma., Beacon Press, 1955 ve One-dimensional Man:
Studies in the ideology of advanced industrial society, Boston, Ma., Beacon
Press, 1964, kitaplarnn yazar H. M arcuse'a gnderme yapyor.
4 G. Deleuze & F. Guattari, L'Anti-dipe. Capitalisme et schizophrnie, Paris,
d. de Minuit, 1972. M. Foucault'nun U Anti-dipe iin yapt "olay-ki-
36 Toplumu Savunmak Gerekir

tap" yorumlamasn, metnin ngilizce basmna yazd nszde dile ge


tirdiini anmsatmak gerekir (Anti-Oedipus, New York, Viking Press, 1977;
bu nszn Franszca evirisi iin bkz. Dits et crits, III. cilt, no 189).
5 "M inr" ve "minorit" kavramlar -bireysel zler olmaktan ok tekil
olaylar, tz olma niteliinden ,ok "eccit*" yoluyla bireylemeler-, G.
Deleuze ve F. Guattari tarafndan Kafka.Pour une littrature mineure'ae
(Paris, Ed. de Minuit, 1975) oluturuldu; Deleuze tarafndan "Philosop
hie et minorit" (Critique, ubat 1978) makalesinde yeniden ele alnd,
ardndan zellikle Deleuze ve Guattari tarafndan kaleme alman Mille
Plateaux, Capitalisme et schizophrnie'd e gelitirildi (Paris, d. de Minuit,
1980). "Minorite" ayn zamanda Guattari'nin gelitirdii "molekler"
kavramna gndermede bulunur, Guattari, Psychanalise et Transversalit.
Essai d'analyse institutionnelle (Paris, Maspero, 1972) ve mant
"olu"un ve "younlar"m mantdr.
6 M. Foucault burada, episteme kavram ve kesikliliin konumu konusun
da, zellikle Les Mots et les Choses. Une archologie des sciences humaines
(Paris, Gallimard, 1966) yaymlandktan sonra alan tartmay kaynak
alyor. Foucault, btn eletirilere, bir dizi kuramsal ve yntembilimsel
aklamayla yant vermiti (zellikle "Rponse une question", Esprit,
Mays 1968, s. 850-874 ve "Rponse au Cercle d'pistmologie", Cahiers
pour l'analyse, 9, 1968, s. 9-40, Dits et crits, I, 58 ve 59 sayl makaleler),
daha sonra bunlar L'Archologie du savoir'da yeniden ele alnd, Paris,
Gallimard, 1969.
7 O dnemde, Fransz Komnist Partisi milletvekili.
8 Bkz. G. VV. F. Hegel, Grundlinien der Philosophie des Rechts, Berlin, 1821,
182-340; S. Freud "Das Unbewussten", Internationale Zeitschrift f r rtz-
liche Psychoajialyse, eilt 3 (4) ve (5), 1915 ve Die Zukunft einer Illusion, Le
ip z ig /W ie n /Zurich, Internationaler Psychoanalytischer Verlag, 1927.
Reich'la ilgili olarak, bkz. 2 no'lu dipnot.
9 M. Foucault, Carl von Clausewitz'in ortaya att ilkenin iyi bilinen for-
mlasyonuna antrmada bulunuyor (Clausewitz, Vom Kriege, I. kitap,
I. bl., xxiv, in Hinterlassene Werke, 1-2-3, Berlin, 1832), buna gre: "Sa
va, siyasetin baka aralarla srdrlmesinden baka bir ey deil
dir"; sava "yalnzca siyasal bir eylem deil, tam bir siyaset arac, siya
setin baka yollarla srdrlmesidir" (a.g.e., s. 28). Bkz. II. kitap, III. b
lm, III ve VIII. kitap, VI. blm.
10 Yerine getirilmemi bir szdr bu. Bununla birlikte, herhalde yabanc
bir niversitede verilmi olan, elyazmalar arasna katlm, "bastrma"
zerine bir ders notu bulunmaktadr. Konu La Volont de savoir'da (Pa
ris, Gallimard, 1976) yeniden ele alnacaktr.
* Eccit: bireyi bakaca her eyden ayran nitelik (.n.).
14 Ocak 1976 Tarihli Ders

Sava ve iktidar. - Felsefe ve iktidarn snrlar. - Hkuk ve krali


yet iktidar. - Yasa, egemenlik ve uyruklatrma. iktidarn analitii:
yntem sorular. - Hkmranlk kuram. - Disiplinci iktidar. - Kural
ve norm.

Bu yl iktidar ilikilerinin olas zmleme ilkesi olarak sa


va zerine bir dizi aratrmaya balamak, ama yalnzca bala
mak istiyorum: siyasal iktidarn, dolaysyla sava, savam, a
tma terimleriyle deifre edilen siyasal iktidarn bir kavranlr-
lk ve zmleme ilkesi, acaba saval iliki, sava modeli ba
lamnda m bulunabilir? Kanlmaz biimde bununla balantl
olarak askeri kurumun, askeri kurumlarm zmlenmesiyle
balamak istiyorum; bunlar XVII. yzyldan gnmze top-
lumlarmz ierisindeki gerek, somut, tarihsel ileyileri ieri
sinde ele almak istiyorum.
imdiye dek, kabaca son be yl boyunca disiplinler ele aln
d; nmzdeki be yl ierisinde sava, savam, ordu ele alna
cak. Ben yine de getiimiz yllar boyunca sylemeye alkla-
rm konusunda bir saptama yapmak istiyorum, nk bu, pek
ilerlememi olan savaa ilikin aratrmalarm iin bana zaman
kazandracak; nk bu, muhtemelen, aranzda geen senelerde
burada bulunmayanlar iin bir dayanak noktas salayabilir. Her
ne olursa olsun, kendim iin, zerinde ilerlemeye altm ko
nuya ilikin bir durum saptamas yapmak istiyorum.
1970-71'den bu yana zerinde gezinmeye altm ey, ik
tidarn "nasl"yd. "ktidarn nasl"n incelemekti, yani iki s-
38 Toplumu Savunmak Gerekir

mr ya da bunun mekanizmalarn iki iaret noktas arasnda


kavramaya almakt: bir tarafta iktidar biimsel olarak snr
layan hukuk kurallar ve te yanda ise, teki u, teki snr, bu
iktidarn rettii, bu iktidarn ynlendirdii ve dolaysyla bu
iktidar srdren hakikat etmenleri var. Demek ki, bir gen
sz konusu: iktidar, hukuk, gereklik. ematik olarak unu sy
leyelim: sanrm siyaset felsefesine ilikin olan ve yle dile ge
tirebileceimiz geleneksel bir soru var: gerekliin sylemi y
da, ok basit olarak, her eyden nce gerekliin sylemi olarak
kavranan felsefe, iktidarn hukuk snrlarn nasl saptayabilir?
Bu geleneksel sorudur. Oysa benim sormak istediim daha alt
tan gelen, bu geleneksel, soylu ve felsefi soruya gre ok olgu
sal bir soru. Benim sorunum bir anlamda udur: iktidar ilikile
rinin gereklik sylemlerini retmek iin seferber ettii hukuk
kurallar nelerdir? Ya da daha da tesi: bizimki gibi bir toplum
da bylesine gl etkilerle donanm gereklik sylemlerini
retme gcne sahip olan u iktidar biimi nedir?
unu sylemek istiyorum: bizimki gibi bir toplumda -so
nuta hangi toplumda olursa olsun- saysz iktidar ilikisi top
lumsal kitleye nfuz eder, onu belirler, oluturur; iktidar iliki
leri gerek sylemin bir birikmesi, bir dolam, bir ileyii, bir
retimi olmakszn ne ileyebilir, ne yerleebilir ne de ayrt edi
lebilir. Bu iktidar ierisinde, bu iktidardan yola karak ve bu
iktidar yoluyla ileyen belirli bir gereklik ekonomisi olmadan
iktidar uygulamas olmaz. ktidar tarafndan hakikat retimine
bal klnrz ve ancak hakikat retimi yoluyla iktidar uygula
yabiliriz. Bu her toplum iin geerli, ama sanrm bizim toplu-
mumuzda iktidar, hukuk ve gereklik arasndaki bu iliki ok
ayr bir biimde dzenleniyor.
ktidar, hukuk ve gereklik arasndaki ilikinin mekaniz
masn deil ama yalnzca ilikinin younluunu ve sreklilii
ni belirtmek iin unu syleyelim: o gereklii talep eden ve i
leyii iin buna gereksinimi olan iktidar tarafndan gereklii
retmeye zorunlu klnrz; gerei sylemeliyiz, gerei itiraf
etmeye ya da bulmaya zorunluyuz, mahkmuz. ktidar dur
makszn sorar, bizi sorguya eker, durmadan soruturur, kay
deder; gereklik arayn kurumsallatrr, bunu meslekletirir,
14 Ocak 1976 Tarihli Ders 39

dllendirir. Sonuta zenginlik retmek zorunda olduumuz


gibi gerei retmek zorundayz ve zenginlik retmek iin ger
eklik retmek zorundayz. Ve baka taraftan, gerein boyun
duruu altndayz ayn zamanda, yle ki gereklik yasay ko
yar; bu, en azndan ksmen, karar veren gerek sylemdir; ger
ek sylem iktidar etmenlerini iletir, bizzat yrtr. Sonucun
da, beraberinde zgl iktidar etmenleri tayan gerek sylem
lere: hukuk kurallarna, iktidar mekanizmalarna, gereklik et
menlerine, dahas: iktidar kurallarna ve gerek sylemlerin ik
tidarna bal olarak bizler yarglanrz, mahkm ediliriz, snf
landrlrz, grevlere zorlanrz, belirli bir yaam biimine ya
da belirli bir lme biimine adanrz. zlemek istediim gzer
ghn ok genel izgisi yaklak olarak bu oldu, biliyorum par
al bir biimde ve ok zikzak izerek imlediim bir yoldu.
Bu izgiye ilikin imdi birka ey sylemek isterim. Hangi
genel ilke beni ynlendirdi ve zorlayc ynergeler ya da almak
istediim yntem nlemleri nelerdi? Hukuk ve iktidar ilikileri
konusunda genel bir ilke var: bence unutulmamas gereken bir
olgu var: ortaadan bu yana Batl toplumlarda hukuksal d
ncenin olumas temel olarak krallk iktidar evresinde olu
tu. Krallk iktidarnn istei zerine, ayn zamanda onun yarar
na oldu, toplumlarmzm hukuk yaps buna arac olmak ve
dorulanmasn salamak zere ykseldi. Batda hukuk krali
yet sipariinin hukukudur. Hukukularn krallk iktidarnn r
gtleniindeki nl, yinelenen, srekli tekrarlanan roln her
kes biliyor tabii. Unutulmamal ki, Roma hukukunun ortaan
ortasna doru yeniden hayata geirilmesi -ki Roma mparator
luunun knden sonra paralanan hukuksal yapnn bu
radan yola klarak yeniden kurulmas byk bir olay olmu
tur- monarik, otoriter, idari ve sonu olarak mutlak iktidarn
onu oluturan teknik aralarndan biri oldu. Dolaysyla, krallk
iktidarnn talebi zerine ve kar dorultusunda, kral olan ki
iyi evreleyen hukuksal yapnn oluumudur bu. Bu hukuksal
yap, daha sonraki yzyllarda, kralln denetiminden kaaca
, kraliyet iktidarna kar evrilecei zaman, yine bu iktidarn
snrlar, ayrcalklara ilikin mesele sz konusu olacaktr. Baka
deyile, Batl her hukuksal yapda merkezdeki kiiliin kral ol
40 Toplumu Savunmak Gerekir

duunu dnyorum. Kraldr sz konusu olan, kral, onun


haklar, iktidar, iktidarnn olas snrlar, Batl hukuk dzeni
nin genel sistemi, her koulda genel rgtlenmesi ierisinde
sz konusu olan bunlardr. Hukukular ister kraln hizmetkar
ister dman olsunlar, hukuksal dncenin ve bilmenin bu
byk yaplar ierisinde sz konusu olan, her koulda her za
man kraliyet iktidardr.
Ve kraln iktidar iki biimde sz konusu olur: ya kral ikti
darnn hangi hukuksal kalp ierisine konumlandn, monar-
km gerekten de nasl hkmranln canl bedeni olduunu,
mutlak da olsa iktidarnn temel bir hukuka tam tamna uydu
unu gstermek iin; ya da tersine hkmdarn bu iktidarnn
nasl snrlanmas gerektiini, hangi hukuk kurallarna boyun
emek zorunda olduunu, bu iktidarn yasalln korumas
iin hangi snrlamalar iinde ve hangi snrlamalara gre ikti
darn yrtmesi gerektiini gstermek iin. Ortaadan bu ya
na hukuk kuramnn asal olarak ilevi iktidarn meruluunu
sabitlemektir: hukuk dncesinin, etrafnda rgtlendii asal,
temel sorun, hkmranlk sorunudur. Hkmranlk sorunu
nun, Batl toplumlarda hukukun temel sorunu olduunu sy
lemek, hukukun tekniinin ve syleminin temel olarak, ege
menlik olgusunu iktidar ierisinde eritme ilevini stlendii
anlamna gelir; burada ama, indirgenmesi ya da maskelenmesi
istenen bu egemenlik yerine iki eyi ortaya karmaktr: bir
yanda hkmranln yasal haklar ve bir yanda da yasal bo
yun eme zorunluluu. Hukuk sistemi btnyle kral merkez
lidir, yle ki sonuta egemenlik olgusunun ve bunun sonula
rnn bertaraf edilmesidir.
Getiimiz yllarda, anmsattm farkl kk eylerden
sz ederken, genel tasar aslnda zmlemenin bu genel yn
n tersine evirmekti, ki bu sanrm ortaadan bu yana bt
nyle hukuk syleminin yndr. Tersini yapmaya, yani tersi
ne olarak egemenliin, sertlii kadar gizlilii balamnda da bir
olgu olarak ne kmasn salamaya altm ve buradan yola
kp, yalnzca hukukun nasl genel olarak bu egemenliin ara
c olduunu deil -bundan doal olamaz- ama ayn zamanda
hukukun (hukuk derken, bir tek yasay deil, hukuku uygula
14 Ocak 1976 Tarihli Ders 41

yan aygtlarn, kurumlarm, kurallarn btnn kastediyo


rum), hkmranlk deil egemenlik ilikileri olan ilikileri na
sl, nereye kadar ve ne biimde tadn ve harekete geirdii
ni gstermeye altm. Ve egemenlik derken, birinin bakalar
zerindeki ya da bir topluluun bir baka topluluk zerindeki
"bir" global egemenliinin toptan olgusunu deil, toplum ieri
sinde uygulanan saysz egemenlik biimlerini: dolaysyla
merkezdeki konumu ierisindeki kral deil, karlkl ilikileri
ierisinde uyruklar; stn yaps ierisindeki hkmranl de
il; toplum ierisinde meydana gelen ve ileyen saysz uyruk-
latrmay kastediyorum.
Hukuk sistemi ve yarg alan, egemenlik ilikilerinin, ok-
biimli uyruklatrma tekniklerinin srekli iletim aracdr. Hu
kuka, kanmca, yerletirilmesi gereken bir yasallk asndan
deil, kulland uyruklatrma usulleri asndan bakmak ge
rekir. Demek oluyor ki benim iin mesele, hukuk iin temel
olan, bu hkmranlk ve ibu hkmranla baml bireylerin
itaati sorununa ksa devre yaptrmak ya da bundan kanmak
ve, hkmranlk ve itaat sorunu yerine, egemenlik ve uyruk-
latrma sorununu belirgin klmaktr. Hal byleyken, adli
zmlemenin genel izgisini ksa devreye uratmaya ya da kes
tirmeden dolanmaya alan bu izgiden yrmeyi denemek
iin ynteme ilikin birtakm nlemler almak gerekiyordu.
Ynteme ilikin nlemlere gelince; nce u var: sz konusu
olan, iktidarn belirlenmi ve meru biimlerini merkezlerinde,
genel mekanizmalarnn ya da toplu etmenlerinin neler olabile
cei balamnda zmlemek deildir. Tersine iktidar, klcal-
lat snrlarnda, son izgilerinde kavramak; yani iktidar en
blgesel, en yerel biimleri ve kurumlan ierisinde, zellikle bu
iktidarn, kendisini dzenleyen ve snrlayan hukuk kurallarn
dan taarak, bunun sonucunda bu kurallarn tesine uzand,
kurumlarm iine yerletii, teknikler ierisinde somutlat ve
kendine, somut hatta gerekirse iddet ieren mdahale aralar
salad yerde ele almak sz konusudur. Dilerseniz bir rnek
vereyim: felsefenin sunduu biimde, ister monari hukuku
nun ister demokratik hukukun hkmranl ierisinde ceza
landrma erkinin nerede ve nasl kurulduunu renmeyi ara
42 Toplumu Savunmak Gerekir

trmak yerine, gerekten de cezalandrmann, cezalandrma er


kinin, ister ikence, idam, ister hapsetme olsun, birtakm yerel,
blgesel, somut kurumlar ierisinde nasl somutlatn ve bu
nu cezalandrmann somut aygtlarnn hem kurumsal, hem fi
ziksel, hem tze uygun, hem de iddet ieren dnyas iinde
grmeye altm. Baka deyile iktidar, uygulannn hukuki
liinin giderek azald snrndan kavramak: bu verilen ilk
tembihti.
kinci tembih: iktidar niyeti ya da karar dzeyinde incele
memek, onu iinden kavramaya almamak; "ktidar kimde?
Kafasnda ne var? Ve iktidara sahip olan neyi arar?" demeye
gelen o soruyu (ki bence bu iinden klmaz, labirent gibi bir
sorudur) sormamak, tersine iktidar, niyetinin -eer bir niyet
varsa- gerek ve edimsel uygulamalar ierisine btnyle n
fuz ettii taraftan incelemek; bir anlamda iktidar, ok geici
olarak, nesnesi, hedefi, uygulama alan diyebileceimiz eyle
dorudan ve annda ilikiye girdii, baka deyile iyice yerle
tii ve gerek etkilerini gsterdii d yz asndan incelemek
sz konusuydu. Dolaysyla, "neden kimileri egemen olmak is
ter? Neyin peindedirler? Toplu stratejileri nedir?" deil fakat,
iler nasl tam da uyruklatrma prosedryle ayn anda, ayn
dzeyde ya da bedenleri uyruklatran, jestlere yn veren, dav
ranlar yneten srekli ve kesintisiz olan o sreler ierisinde
oluveriyor sorusu nemlidir. Baka trl sylersek, hkmda
rn nasl yukarda belirdiini merak etmek yerine, bedenlerin,
glerin, enerjilerin, alanlarn, arzularn, dncelerin vb ok
luundan yola karak uyruun, uyruklarn ufak ufak, derece
derece, gerek ve somut biimde nasl oluturulduunu ren
meye almal. Uyruklatrmanm somut uygulamasn uyrukla
rn oluturulmas olarak kavramak, bu, bir anlamda, Hobbes'un
Leviathan'd a1 yapmak istediinin ve yle sanyorum ki sonuta,
bireylerin ve iradelerin okluundan yola karak, ad hkm
ranlk olacak bir ruhla dirimleen tek bir irade, dahas tek bir
bedenin nasl oluabileceini bilmeyi sorun edinen btn hu
kukularn yapmak istediklerinin de tam tersi olacaktr. Leviat-
han'm2 emasn anmsayn: bu emada Leviathan, imal edilmi
bir insan olarak, devletin birtakm kurucu elerince bir araya
14 Ocak 1976 Tarihli Ders. 43

getirilen birtakm ayr bireyselliklerin phtlamasndan baka


bir ey deildir. Ama devletin merkezinde daha dorusu ban
da onu bu biimde oluturan bir ey vardr ve bu ey de Hob-
bes'un tam olarak Leviathan'm ruhu olduunu syledii h
kmranlktr. Oyleys, u temel ruh sorununu ortaya koymak
yerine sanrm eperdeki muhtelif bedenleri, iktidar etmenleri
tarafndan uyruk olarak oluturulan bedenleri incelemek gere
kecektir - ki benim yapmaya altm buydu.
nc yntem nlemi: iktidar, masif, homojen bir ege
menlik olgusu -b ir bireyin tekiler zerindeki, bir grubun te
kiler zerindeki, bir snfn tekiler zerindeki egemenlii- ola
rak ele almamal; iktidarn, ok yukardan ve ok uzaktan ba
klmas dnda, ona sahip olan ve yalnzca onu elinde bulun
duranlarla, ona sahip olmayan ve ona katlananlar arasnda
paylalan bir ey olmadn aklda tutmaldr. Sanrm iktidar
dolamda olan ya da daha dorusu yalnzca zincir biiminde
ileyen bir ey gibi zmlenmelidir. urada ya da burada yeri
belirlenemez hibir zaman, hibir zaman birilerinin elinde de
ildir, hibir zaman bir zenginlik ya da bir mal gibi sahiplenile-
mez. ktidar iler. ktidar a biiminde iler ve bu a zerinde
bireyler dolamakla kalmazlar, srekli olarak bu iktidara kat
lanmak ve iktidar uygulamak durumundadrlar. Hibir zaman
iktidarn rza gsteren ya da tl hedefi olmazlar, her zaman
onun araclar olurlar. Baka deyile iktidar bireylerden dzge-
i yapar, onlara uygulanmaz.
Bu durumda kanmca, bireyi, kiileri boyunduruuna ala
cak ya da onlar kracak olan iktidarn gelip arpt, zerinde
uyguland bir tr basit ekirdek, atom, saysz ve suskun bir
zdek olarak kavramamak. Aslnda, bir bedeni, jestleri, sy
lemleri, arzular birey olarak kimlikletiren ve oluturan ey, i
te bu tam olarak iktidarn ilk etmenlerinden biridir. yle ki bi
rey iktidarn karsnda deildir, bence onun ilk etmenlerinden
biridir. Birey iktidarn bir etmenidir ve ayn zamanda, bir etme
ni olduu lde de onun aracsdr: iktidar, oluturduu birey
den gei yapar.
Yntem konusunda alnacak nlemlerdeki drdnc varg
ise u: "iktidar, uygulanr, dolamda bulunur, a oluturur"
44 Toplumu Savunmak Gerekir

dediimde, bu belli bir noktaya kadar dorudur belki. Ayn za


manda "hepimizin kafasnda faizm vardr" ve daha temel ola
rak: "hepimizin bedeninde iktidar vardr" da diyebiliriz. Ve ik
tidar -en azndan belli bir lde- bedenimizden gei yapar
ya da yaylr. Gerekten btn bunlar sylenebilir; ama bura
dan yola kp, iktidarn, belirli bir noktaya kadar yle olsa bile,
dnyann en iyi paylalan, en ok paylalan eyi olduu sonu
cunu karmak gerekmedii kansndaym. Bu, iktidarn beden
ler araclyla bir tr demokratik ya da anarik dalm deil
dir. unu sylemek istiyorum: bana yle geliyor ki -dolaysyla
bu, ynteme dair drdnc nlem olacak- nemli olan, mer
kezden yaylacak, aada nereye kadar uzandn, ne lde
oaldn, ne lde toplumun en kk elerine dek sr
dn grmeye alacak bir iktidar sonucuna varlmamas
gerektiidir. Sanyorum, tersine, -bu da alnmas gereken bir
yntem nlemidir-, iktidarn yukarya doru bir zmlemesi
ni yapmak gerekecek, yani sonsuz-kk mekanizmalardan
yola karak; ki bunlarn kendi tarihleri, kendi yrngeleri,
kendi teknik ve taktikleri vardr, ardndan da, kendi mantkll
ve bir anlamda kendi teknolojisine sahip olan bu iktidar me
kanizmalarnn giderek genelleen mekanizmalar ve global
egemenlik biimleri tarafndan nasl sarmalandn, kolonile-
tirildiini, kullanldn, kaydrldn, dntrldn,
yer deitirildiini, yayldn vb ya da bunlarn hl nasl ya
plmakta olduunu grmek gerekir. Aaya dek kendini oal
tan, kendini yanstan, global egemenlik deildir. Bence en alt
dzeylerde iktidar olgularnn, tekniklerinin, usullerinin nasl
etkide bulunduu incelenmeli; tabii ki bu usullerin nasl yer
deitirdiini, yayldn, deitiini ama zellikle de global
olgularca nasl kuatldn, ilhak edildiini ve daha genel ikti
darlarn ya da ekonomik karlarn, hem zerk hem de sonsuz-
kk olan bu iktidar teknolojilerinin oyunu ierisine nasl sz
dn gstermelidir.
Bunun biraz daha ak olmas iin bir rnek, delilii ele ala
lm. unu syleyebilirdik ve bu, kanmca, saknlmas gereken
yukardan aa yaplm bir zmleme olurdu: burjuvazi
XVI. yzyln sonundan itibaren ve XVII. yzylda egemen sim-
14 Ocak 1976. Tarihli Ders 45

l* dnt. Hal byleyken bu durumdan delilerin kapatlmas


sonucuna nasl varlabilir? Bu sonuca her zaman varabilirsiniz,
lunu yapmak her zaman kolay olacaktr ve nitekim benim de
detireceim yan budur. Gerekten de, sanayiye dayal retim
de delinin nasl tam anlamyla yararsz birisi olduu iin kendi
sinden kurtulunmas gerektiini aklamak kolaydr. Ayn eyi,
dilerseniz, deliler konusunda deil de ocuk cinsellii konu
sunda da yapabilirdik -birtakm insanlarn, belirli bir noktaya
kadar Wilhelm Reich'm3, kesin olarak Reimut Reiche'nin4 yap
tklar budur- ve unu diyebilirdik: burjuva snfnn egemenli
si temel alnarak ocuk cinselliinin bastrlmas nasl kavrana
bilir? Ee, ok basite XVII-XVIII. yzyllardan balayarak insan
bedeni asal retim gcne dnt iin, bu ilikilere, ret
ken glerin olumasna indirgenemez olan btn harcama bi
imleri, bylelikle yararszlklarn da aa vuran btn harca
ma biimleri srlm, dlanm, cezalandrlmtr. Bu trden
sonular karmak her zaman mmkndr, bunlar hem doru
hem de yanltr. Temelinde fazlasyla kolaydr, nk bunun
tam tersini yapabilir ve kesin olarak, burjuvazinin egemen snf
olduu ilkesinden yol alarak, bundan cinsellik ve ocuk cinsel
lii denetimlerinin kesinkes istenmeyen eyler olduu sonucu
na varabilirdik; oysa tersine, sonuta cinsellik yoluyla bir ig
c oluturmann nemi lsnde ihtiya duyulan eyler bir
cinsellik eitimi, cinsel terbiye, erken cinsel gelimiliktir, bili
yoruz ki, en azndan XIX. yzyln banda, bu igcnn opti
mum statsnn snrsz olduu dnlyordu: ne kadar ok
igc olursa, kapitalist retim sistemi o kadar kusursuz ve
doru ileyebilecekti.
Sanyorum, burjuva snfnn egemenliinin genel grn
gsnden her trl sonu karlabilir. Bence yaplmas gereken
bunun tersidir, yani aadan balayp tarihsel olarak, deliliin
dlanmas, cezalandrma, cinselliin yasaklanmas konusunda
denetim mekanizmalarnn nasl etkili olduuna; ailenin, do
rudan doruya evrenin, hcrelerin somut dzeyinde ya da
toplumun en alt dzeylerinde, bu cezalandrma, bastrma ya da
dlama olgularnn nasl kendi gerelerine, kendi mantna sa
hip olduuna, nasl birtakm gereksinimleri karladna bak
46 Toplumu Savunmak Gerekir

mak gerekiyor; bunlarn etkenlerinin kimler, neler olduunu


gstermek ve bu etkenleri kesinlikle genel durumuyla burjuva
zi tarafnda deil, yakn evre, aile, akrabalar, doktorlar, polisin
en alt derecesi vb'den oluabilen gerek etkenlerde aramak; ve
bu iktidar mekanizmalarnn nasl belirli bir anda, belirli bir
konjonktrde ve belirli birtakm deiimler araclyla, ekono
mik olarak kazanl ve siyasal olarak yararl olmaya baladn
gstermek gerekiyor. Bylece, aslnda burjuvazinin neye ihti
ya duymu olduunu, sonu olarak sistemin nerede karn
bulmu olduunu kolayca gsterebiliriz sanyorum -bu, bir za
manlar, en azndan birok kez yapmay istediim bir eydi-,
mesele delilerin dlanmas ya da ocuklarn mastrbasyon
yapmasnn gzetlenmesi ya da yasaklanmas deildir -bir kez
daha sylyorum, burjuva sistemi bunun tersi duruma kusur
suz bir biimde tahamml edebilir-; buna karlk, kar sala
d ya da gerekten de nfuz ettii alan bunlarn dlanmas
deildir, fakat bizzat dlamann teknii ve yntemidir. Belirli
bir andan itibaren, burjuvazi iin bir yarar oluturan, bir yarar
temsil eden, dlama mekanizmalardr, gzetleme tesisatdr,
cinselliin, deliliin, sulularn tbbiletirilmesidir, bunlarn
hepsidir, yani iktidarn mikromekaniidir ve burjuvazi bunun
la ilgilenmitir.
unu da ekleyelim: Bu "burjuvazi" ve "burjuvazinin ka
r" kavramlarnn, en azndan imdi burada ortaya koyduu
muz sorunlar asndan, gerek ierikten yoksun grnmesi l
snde baklmas gereken, tam da deliliin dlanmas, ocuk
cinselliinin bastrlmas gerektiini dnen bir burjuvazi ol
mad, ama delilii dlama mekanizmalarnn, ocuk cinselli
ini gzetleme mekanizmalarnn, belirli bir andan itibaren ve
incelenmesi gereken nedenlerden tr, belirli bir ekonomik
kazan, belirli bir siyasal yararllk salam olmas, ardndan
global mekanizmalar ve sonunda btn bir devlet sistemi tara
fndan ok doal bir biimde koloniletirilmi ve desteklenmi
olmasdr. Bu iktidar tekniklerini temel alp, bunlardan yol ala
rak ve belirli bir balam ierisinde ve belirli nedenlerden tr
bu tekniklerden doan ekonomik kar ya da siyasal yararllk
lar gstererek, sonunda bu mekanizmalarn nasl gerekten
14 Ocak 1976 Tarihli Ders 47

btnn birer parasna dntn anlayabiliriz. Baka de


yile: deliler burjuvazinin kesinlikle umurunda bile deildir,
una delileri dlama usulleri, XIX. yzyldan balayarak ve yi
ne belirli deiimlere gre, sistemi salamlatran ve sistemi
btnyle ileten siyasal bir kar, hatta gerektiinde belirli bir
ekonomik yararllk dourmu, bunlarn yolunu amtr. Bur
juvazi delilerle deil, delilerin zerindeki iktidarla ilgilenir;
burjuvazi ocuun cinselliiyle deil, ocuun cinselliini de
netleyen iktidar sistemiyle ilgilenir. Burjuvazi, sulularn, eko
nomik olarak byk nem tamayan cezalandrlmalarn ya
da tekrar topluma kazandrlmalarn kesinlikle umursamaz.
Buna karn, sulunun denetlenmesini, takip edilmesini, ceza
landrlmasn, slah edilmesini salayan mekanizmalarn bt
nnden, burjuvazi iin, genel ekonomik-siyasal sistemin ieri
sinde ileyi kazanan bir yarar doar. Drdnc nlem, izle
mek istediim ynteme ilikin drdnc izgi ite bu.
Beinci nlem: iktidarn byk makinelerine ideolojik re
timlerin elik etmesi byk bir olaslktr. rnein bir eitim
ideolojisi, monarik iktidarn bir ideolojisi, parlamenter demok
rasi vesairenin bir ideolojisi olmutur kukusuz. Ama temelde,
iktidar alarnn u noktasnda, oluan eyin ideolojiler oldu
unu sanmyorum. Bundan ok daha az ve ok daha fazlas
var sanrm. Bunlar somut eitim ve bilgi biriktirme gereleri,
gzlem yntemleri, kayt teknikleri, soruturma ve aratrma
usulleridir, bunlar denetleme aygtlardr. yle ki, iktidar u
mekanizmalarnda ilediinde, bir bilmenin ya da daha doru
su ideolojik elikler ya da yaplar olmayan bilme aygtlarnn
kuruluu, organizasyonu ve dolama sokulmas olmakszn bu
ileyii gerekletiremez.
Ynteme ilikin bu be nlemi zetlemek iin unu syle
yeceim: iktidar aratrmasn hkmranln hukuksal yaps,
devlet aygtlar, ona elik eden ideolojiler tarafna yneltmek
yerine/sanyorum iktidarn zmlemesini egemenlik (hkm
ranlk deil), somut operatrler, uyruklatrma biimleri, bu
uyruklatrmanm yerel sistemlerinin kullanllar ve balant
lar ve son olarak da bilme aygtlar tarafna doru ynlendir
mek gerekiyor.
48 Toplumu Savunmak Gerekir

Sonu olarak, Leviathan modelinden, btn gerek bireyle


ri kapsayacak, bedenini yurrttalarmm, ruhunu hkmranln
oluturduu, ayn zamanda hem otomat, hem retilmi hem de
btnleyici olan u yapay insan modelinden kurtulmak gereki
yor. ktidar Leviathan modelinin dnda, hukuksal hkm
ranln ve devletin kuruluunun belirledii alann dnda in
celemek gerekiyor; iktidar erk teknikleri ve taktiklerinden yol
alarak zmlemek sz konusu. te sanrm izlenmesi gereken
ve, psikiyatri iktidar, ocuklarn cinsellii, ceza sistemi vb ko
nusunda getiimiz yllarda [yrttmz] farkl aratrma
larda benim de izlemeye altm yntemsel izgi bu.
Ne ki, bu alan katederken ve ynteme degin nlemleri
benimserken, sonunda bizi bugnden balayarak szn et
mek istediim sorunun iine biraz sokacak olan, byk bir ta
rihsel olgu beliriyor sanyorum. Bu tarihsel olgu u: hukuksal-
siyasal hkmranlk kuram -iktidar incelemek istiyorsak ya
kamz syrmamz gereken bu kuram- ortaadan gnmze
uzanr; Roma hukukunun yeniden canlandrlmasna uzanr;
monari ve monark sorunu evresinde olumutur. Ve yle sa
nyorum ki, tarihsel olarak, -iktidar zmlemek istediimiz
de iine dme riski tadmz o byk tuzak olan- hkm
ranlk kuram drt rol stlendi.
nce, feodal monariye ait olan bir somut iktidar mekaniz
masna bavurdu. kinci olarak, byk idari monarilerin ku
rulmas iin gere ve ayn zamanda kant ilevi grd. Ardn
dan, XVI. yzyldan, zellikle XVII. yzyldan balayarak, daha
din savalar dneminde, hkmranlk kuram bir saftan b
rne geen, u ya da bu ynde, kraliyet iktidarn ya snrlamak
ya da tersine glendirmek amacyla kullanlm olan bir silah
oldu. Onu monari yanls Katoliklerin ya da monari kart
Protestanlarn tarafnda bulursunuz; onu kraln ldrlmesi ya
da hanedann deimesi yanls Katoliklerin tarafnda da bulur
sunuz. Soylularn ya da parlamenterlerin elleri arasnda gidip
gelen bu hkmranlk kuramna krallk iktidarnn temsilcileri
ya da son feodaller safnda da rastlarsnz. Ksacas, XVI. ve
XVII. yzyln iktidar sistemleri evresindeki siyasal ve teorik
savamn byk gereci olmutur. Sonuta, XVIII. yzylda Ro-
14 Ocak 1976 Tarihli Ders 49

usseau ve adalarnda rastlayacanz, Roma hukukuyl^ ye


niden etkin duruma getirilen, yine ayn hkmranlk kuram
dr, bu kez baka bir rol, drdnc bir rol stlenir: bu dnem
li e, otoriter ya da mutlak idari monarilere kar alternatif bir
modeli, parlamenter demokrasilerin modelini kurmak sz ko
nusudur. Devrim dneminde de stlenmekte olduu rol budur.
Bana yle geliyor ki, bu drt roln izini srersek, feodal
tip toplum srdke, hkmranlk kuramnn gerekten de
ele ald, dayand sorunlarn, en st dzeyden balayp en
alt dzeye dek iktidarn genel mekaniini, uygulan biimini
kapsad ayrt edilir. Baka deyile hkmranlk ilikisi, dar
ya da geni anlamda kavransn, sonu olarak toplumun bt
nn kavryordu. Ve gerekten de, en azndan temel olarak,
iktidarn uygulan biimi hkmdar/uyruk ilikisi terimle
riyle yazlabilirdi.
Ne ki, XVII. ve XVIII. yzyllarda, nemli bir olay meyda
na geldi: buna, ok zel usulleri, yepyeni gereleri, ok farkl
bir tesisat olan ve kanmca, hkmranlk ilikileriyle kesinlikle
badamaz olan yeni bir iktidar mekaniinin ortaya k - ica
d demek gerekir. Bu yeni iktidar mekanii ncelikle, toprak ve
bunun verdii rnden ok, bedenler ve bedenlerin ne yapt
yla ilgilenir. Bedenlerden, mal ve zenginlikten ok, zaman ve
emek elde etmeyi salayan bir iktidar mekanizmasdr. Aralkl
olarak, sreen vergi ve bor sistemleriyle deil, srekli olarak
gzetleme yoluyla uygulanan bir iktidar trdr. Bir hkm
darn fiziksel varlndan ok, somut zorlamalarla dar gvenlik
blgelerine ayrmay gerektiren bir iktidar trdr ve, hem uy-
ruklatrlan gleri, hem de bunlar uyruklatranlarm gcn
ve etkililiini bytmek gerektii ilkesine dayanan yeni bir ik
tidar ekonomisini belirler.
Bence bu tr iktidar, kelimesi kelimesine, kesin olarak h
kmranlk kuramnn betimledii ya da aktarmaya alt ik
tidar mekaniine kardr. Hkmranlk kuram, bedenler ve
bedenlerin ne eylediinden ok toprak ve topran rnleri
zerinde uygulamada olan bir iktidar biimine baldr. [Bu
kuram] iktidar yoluyla, zamann ve emein deil, mallarn ve
/enginliin yer deitirmesi ve sahiplenilmesiyle ilgilidir. S
50 Toplumu Savunmak Gerekir

rekli bir gzetimin kodlanmasn deil, kesintili ve sreen ver


gi ve zorunlu hizmetlerin hukuk terimleriyle yazlmasn sala
yandr; iktidar, kesintisiz ve dzenli gzetim sistemlerinden
deil, hkmdarn fiziksel varlndan yola kan ve onun ev
resinde kurmay salayan bir teoridir. Hkmranlk kuram,
yle diyelim dilerseniz, iktidar en az masraf ve azami verimli
likle hesaplamay deil, mutlak iktidar, iktidarn mutlak tasar
rufu iinde kurmay salayandr. Demek ki kesinlikle hkm
darlk terimleriyle yazlamayan bu yeni iktidar tr, sanrm,
burjuva toplumunun en byk bulularndan bir tanesidir. En
dstriyel kapitalizmin ve bununla balantl toplum trnn
oluturulmasnn en byk aralarndan biri olmutur. H
kmdar olmayan bu iktidar, dolaysyla hkmranln formu
na yabancdr, "disiplinci" iktidardr. Hkmdarlk kuram te
rimleriyle betimlenemeyen, dorulanamayan, kesin biimde
ayrk olan ve normalde hkmdarlk kuramnn o byk hu
kuksal yapsnn yokoluunu da salam olmas gereken bir
iktidardr. Oysa, gerekte, hkmdarlk kuram, diyelim huku
kun ideolojisi olarak, yalnzca varln srdrmekle kalmad,
Napolon yasalarndan5 balayarak XIX. yzyl Avrupas'nm
benimsedii hukuk yasalarn dzenlemeyi srdrd. Neden
hkmranlk teorisi byk hukuk yasalarnn ideolojisi ve d
zenleyici ilkesi olarak byle varln srdrd acaba?
Sanyorum bunun iki nedeni var. Bir yanda, hkmdarlk
kuram, XVIII. ve de XIX. yzylda monariye kar ve disiplin
ci toplumun gelimesinde yoluna kabilecek btn engellere
kar srekli bir kritik ara grevini grd. Ama te yandan, bu
dnce ve bunu merkez alan bir hukuk yasasnn dzenlenii,
disiplin mekanizmalar zerine, yntemlerini maskeleyen, di
siplin iinde egemenlik ve egemenlik tekniklerine ait olabilecek
eyleri silen ve sonuta, etkide bulunduu her kiiye, devletin
hkmranl ierisinde, kendi hkmran haklarn garanti
eden bir hukuk sisteminin eklenmesini salad. Baka bir deyi
le, hukuksal sistemler, bunlar ister kuram ister yasa olsun, h
kmranln demokratiklemesini, ortak hkmranla eklem
lenen bir kamu hukukunun yerletirilmesini salad; bu, tam
da hkmranln demokratikletirilmesi, disiplinci zorlama
14 Ocak 1976 Tarihli Ders 51

mekanizmalaryla temelde tka basa doldurulduu anda, bu


koulda ve bu nedenle oldu. Daha da zetlersek unu syleye
biliriz: disiplinci zorlamalar, hem egemenlik mekanizmalar
olarak uygulanmak hem de iktidarn somut uygulamas olarak
gizlenmek zorunda olduu andan itibaren, yasalarla canland
rlan, tamamlanan hukuk aygt ierisinde hkmranlk dn
cesinin verilmesi gerekiyordu.
Bylece, XIX. yzyldan gnmze dek modern toplum-
larda bir yanda, toplumsal varln hkmranl evresinde
eklemlenen bir yasama, bir sylem, bir kamu hukuku dzenle
mesi var; ayn zamanda da, aslnda ibu toplumsal varln b
tnln salayan, disiplinci zorlamalardan oluan dar g
venlik blgelerine ayrma var. Ne ki blgelere ayrma ileminin
bu hukuk ierisine hibir biimde aktarm yaplamaz, oysa
onun zorunlu elikisidir. Bir hkmranlk hukuku ve bir di
siplin mekanii: sanrm iktidar uygulamas bu iki snr arasn
da gidip gelir. Ama bu iki snr yle bir zellie sahiptir, ylesi
ne ayrktr ki, asla biri tekiyle rtemez. Modern toplumlar-
da iktidar, bu ayrkln, hkmranla degin bir kamu hu
kukuyla okbiimli bir disiplin mekanii arasndaki gidi geli
iyle, buradan balayarak ve bizzat bunun ierisinde uygulanr.
Bu, bir yanda hkmranla ilikin olan geveze ve apak bir
hukuk sistemi; bir yanda da, alttan alta, gizlilik ierisinde al
an ve byk iktidar mekaniinin sessiz yeraltm oluturan
suskun ve karanlk disiplinler bulunuyor anlamna gelmez. As
lnda disiplinlerin kendi sylemi vardr. Disiplinlerin kendisi,
az nce size szn ettiim nedenlerden tr, bilme aygtlar,
bilgi ve saysz bilgi alan yaratcsdr. Disiplinler, bilme ve bil
gi oluturan bu aygtlarn dzeni konusunda ok yaratcdr ve
bir sylemin, ama hukukun sylemi, tzel sylem olamayan
bir sylemin taycsdrlar. Disiplinin sylemi yasann syle
mine yabancdr; hkmran istencin etmeni olarak kuraln sy
lemine yabancdr. Demek ki disiplinler kurala ilikin olacak bir
sylemi tayacaktr: hkmdarlktan tretilmi hukuksal yasa-
nnkini deil, doal kuraln, yani normun sylemini. Yasaya
deil fakat normalletirmeye ait bir kodu belirleyeceklerdir ve
kanlmaz olarak, hukuksal yap deil, insan bilimlerinin alan
52 Toplumu Savunmak Gerekir

olan bir teorik ufka yneleceklerdir. Ve bu disiplinlerin tzebili-


mi, bir klinik bilmenin tzebilimi olacaktr.
Sonu olarak, u son yllarda gstermeye altm ey, ke
sin bilimlerin u cephesi zerinde, insan davrannn belirsiz,
zor, bulank alannn yava yava bilime nasl eklendii deil
kesinlikle: insan bilimleri, kesin bilimlerin ussallnn ilerleme
siyle yava yava olumu deildir. nsan bilimlerinin sylemi
ni btnyle olas klan srecin, kesinkes ayrk olan iki meka
nizmann ve iki sylem trnn yan yana gelmesi, atmas
olduunu dnyorum: bir tarafta hkmranln evresinde
hukukun rgtlenii ve te tarafta da, disiplinlerce uygulanan
zorlayc nlemlerin mekanii. Gnmzde iktidarn bu hukuk
ve onun teknikleri iinden iliyor olmas, disiplinin bu teknikle
rinin, disiplinden doan bu sylemlerin hukuku istila ediyor
olmas, normalletirme yntemlerinin yasann yarglama usul
lerini giderek daha ok smrgeletiriyor olmas, kanmca, bir
"normalletirme toplumu" diye adlandracam eyin tm ile
yiini aklayabilecek olandr.
Daha ak olarak unu demek istiyorum: bence normalle
tirme, disiplinci normalletirmeler, hkmranln hukuk siste
miyle giderek daha ok kar karya geliyor; birinin tekiyle
uyumazl giderek daha belirgin bir biimde ortaya kyor;
bir tr hakem sylem, onun bilimsel kutsallatrm asyla ntr
leecek bir tr iktidar ve bilme giderek daha ok gerekli oluyor.
Ve tam olarak tbbn yaylm alannda, disiplinin mekanii ve
hukukun ilkesinin srekli olarak, bileiyorlar demek istemiyo
rum ama, bir anlamda birbirini kstlad ya da alverite bu
lunduu ya da att grlyor. Tbbn gelimesi, davranla
rn, tutumlarn, sylemlerin, arzularn vb'nin genel olarak tb
biletirilmesi, disiplinin ve hkmranln ayrk iki rts
nn bulutuu cephede gerekleiyor.
Bu nedenle, disiplinci mekaniin gasplarna kar, bilimsel
bilmeye bal bir iktidarn u ykseliine kar, bizler fiilen yle
bir durum iinde bulunuyoruz ki, elimizde var olan ve besbelli
salam olan tek yol, tam olarak, hkmranlk evresinde rgt
lenmi, bu eski ilke zerine eklemlenmi bir hukuka bavur
mak ya da buna geri dnmektir. Bu da unu getiriyor, somut
1-4 Ocak 1976 Tarihli Ders 53

olarak, disiplinlere ve bunlara bal olan btn bilme ve iktidar


etmenlerine kar bir ey ileri srmek istendiinde somut ola
rak ne yaplyor? Hayatta ne yaplyor? Yksek memurlar sen
dikas ve bunun gibi baka kurumlar ne yapyorlar? Tam da o
hukuku, gerekte hkmdarln hukuku olan u nl biim
sel, burjuva hukukunu yardma armaktan baka ne yapyo
ruz? Sanrm burada bir tr darboaza dyoruz, sonsuza dek
bu biimde yrtemeyiz: disiplinci iktidarn etmenleri, disiplin
karsnda hkmranla bavurarak snrlanamaz.
Aslnda hkmranlk ve disiplin, yasama, hkmranlk
hukuku ve disiplinci mekanikler tamamyla bizim toplumu-
muzda genel iktidar mekanizmalarn oluturan iki paradr.
Dorusu, disiplinlere kar daha dorusu disiplinci iktidara
kar savam vermek iin, disiplinci olmayan bir iktidar aray
ierisinde, gidilmesi gereken yer eski hkmranlk hukuku de
ildir; anti-disiplinci, ama ayn zamanda hkmranlk ilkesin
den kurtulmu yeni bir hukukun yn olacaktr bu.
Ve ite bu noktada, daha nce sylenmi eyleri yinelemek
ten biraz bkknlk gelmemise ve arabuk savala ilgili konu
lara gemezsem, belki gelecek sefer sizlere szn edeceim
"cezalandrma" kavramyla yeniden kar karya geliyoruz. s
teim ve cesaretim olursa, kullanl biimiyle, bireyin hkm
ran haklarnn kuram olacak belirli bir hkmranlk kuramna
belli belirsiz dayanmak gibi ve kullanldnda, insan bilimle
rinden, yani disiplinci alana ait sylemlerden ve uygulamalar
dan alman btn bir ruhbilimsel referans ortaya srmek gibi
ifte sakncas olduunu dndm "cezalandrma" kavra
mndan sz edeceim. Kanmca "cezalandrma" kavram, arzu
edilen eletirel kullanm ne olursa olsun, hl hukuksal-disip-
linci bir kavramdr; ve bu lde de, "cezalandrma" kavram
nn eletirel kullanm, hkmranla ve onun ierdii normal
letirmeye yaplan hukuksal ve disiplinci ifte gndermeyle da
ha batan kirlenmi, bozulmu, rtlm olur. Gelecek sefer
sizlere cezalandrmadan sz edeceim, olmazsa sava meselesi
ne geeceim.
54 Toplumu Savunmak Gerekir

NOTLAR

1 Th. Hobbes, Leviathan, or the Matter, Forme and Power of a Common-We-


alth, Ecclesiasticall and Civill, London, 1651. Metnin, aslnda yeni bir ver
siyonu olan Latince evirisi 1668 ylnda Am sterdam'da baslmtr.
2 M. Foucault burada, Leviathan'm, ba, bir elinde kl tekinde pisko
pos ss tutan hkmdar, uyruklardan oluan bedeni ise devleti tem
sil eden, altta sivil iktidar ve kilise iktidarnn temel simgelerinin bu
lunduu, Andrew Crooke yaynlarndan km, "head edition" olarak
anlan basksnn nl kapana gnderme yapyor.
3 W. Reich, Der Einbruch der Sexualmoral, a.g.e.
4 R. Reiche, Sexualitt und Klassenkamp; zur Abwehr repressiver Entsublimi-
erung, Frankfurt a. Main, Verlag Neue Kritik, 1968.
5 Burada sz edilen "Napolon" kanunlardr: Medeni Kanun (1804), Ce
za Muhakeme Usulii Kanunu (1808) ve Ceza Kanunu (1810).
2i Ocak 1976 Tarihli Ders

Hkmranlk kuram ve egemenlik kurucular. - iktidar ilikile


rinin zmleyicisi olarak sava. - Toplumun ikili yaps. - Tarihsel
diiyasal sylem, kesintisiz savan sylemi. - Diyalektik ve diyalekti
in kodlamalar. - Irklar savamnn sylemi ve bunun transkripsi
yonlar.

Geen derste, iktidar ilikilerini zmleme yntemi ola


rak kendini gsterdii, gsterebildii biimiyle hkmranlk
kuramn bir anlamda geride brakmtk. Sizlere hkmranl
n hukuki modelinin, iktidar ilikilerinin okluunun somut
bir zmlemesine uymadn gstermek istiyordum sanrm.
Gerekten de bana yle geliyor ki -tm bunlar birka szck
le, tam olarak szckle zetlersek- hkmranlk kuram zo
runlu olarak, bir evrim, uyruktan uyrua evrim diye adlan
dracam eyi kurmaya; bir uyruun -doal olarak (ya da do
as gerei) haklara, olanaklara sahip bir birey olarak anlalan
kiinin- bu kez bir iktidar ilikisi ierisinde tabii klnm bir
e olarak kavranan bir uyrua nasl dnebildiim ve nasl
buna dnmek zorunda olduunu aklamaya gtryor.
Hkmranlk, uyruktan uyrua ynelen, uyruklar arasndaki
siyasal ilikiyi kuran kuramdr. kinci olarak, bana gre h
kmranlk dncesi balangta kendisini saysz iktidarla
donatr, bunlar szcn siyasal anlamnda g deil fakat
olanaklar, yetkeler, yeterliklerdir; ve olanaklarla iktidarlar ara
snda, iktidarn birlii demek olan kurucu ve temel bir birlik
an kurmas kouluyla ancak siyasal anlamda bunlardan ikti
56 Toplumu Savunmak Gerekir

dar oluturabilir. Bu iktidar birliinin bir hkmdar ehresine


brnmesi ya da devlet biimini almas nemli deildir; farkl
iktidar biimleri, grnmleri, mekanizmalar ve kurumlan,
iktidarn bu birliinden treyecektir. Siyasal iktidar olarak
kavranan iktidarlarn okluu, ancak hkmranlk dnce
siyle kurulan bu iktidar birlii dayanak alnarak salanabilir
ve ileyebilir. nc ve son olarak, bana gre hkmranlk
kuram, bir iktidarn tam olarak yasaya gre deil ama temel
bir yasalla gre kendisini nasl oluturduunu gsterir, gs
termeye giriir; bu btn yasalardan daha temel olan, btn
yasalarn bir tr genel yasas olan, farkl yasalarn yasa olarak
ilemesine olanak tanyan bir yasallktr. Baka deyile, h
kmranlk kuram uyruktan uyrua dnen evrim, iktidarn
ve iktidarlarn evrimi, yasallm ve yasann evrimidir. Yani,
u ya da bu biimde -ve tabii ki yer ald farkl kuramsal e
malara gre- hkmranlk kuram uyruu nvarsayar; iktida
rn asal birliini kurmay hedefler ve her zaman yasann n
esine yerleir. Dolaysyla l "ilklilik" var: Baml klna
cak uyruun, kurulacak iktidar birliinin ve uyulacak yasall-
m ilklilii. Uyruk, iktidarn birlii ve yasa: ite kanmca, bun
lar edinen ve ayn zamanda bunlar kurmaya alan hkm
ranlk kuramnn etkide bulunduu eler bunlar. Benim tasa
rm -am a bundan hemen vazgeiyorum- sizlere siyasal-ruhbi-
limsel zmlemenin ya da neredeyse drt yzyldan beri
kulland u gerecin, yani -daha ok Freud'culuktan ya da
Freudo-Marksizm'den alnm gibi grnen- bask kavramnn
aslnda hkmranlk terimleriyle yaplan bir iktidar okumas
ierisinde nasl yer aldn gstermekti. Ama bu bizi daha n
ce sylenmi eylere geri getirecekti; o yzden, zamanmz ka
lrsa yl sonunda bu konuya dnmek zere geiyorum.
Genel tasar, yani gemi yllarn ve bu yln tasars, bu uy
ruk, birlik ve yasadan oluan l nkoulun iktidarnn
zmlemesini amay ya da zgrletirmeyi denemek ve h
kmranln o temel esinden ok, egemenlik ilikileri ya da
egemenlik kurucular diye adlandracam eyi ortaya karmak
olacak. Hkmranln glerini ortaya karmak yerine, tarih
sel ye grgl olarak, iktidar ilikileri ierisinden egemenlik ku
21 Ocak 1976 Tarihli Ders 57

rucular ortaya karmak sz konusu olacaktr. Hkmranlk


kuramndan ok, egemenlik, egemenlikler kuram - bu u anla
ma geliyor: uyruktan (ya da hatta uyruklardan) ve ilikiden n
ce gelen, snrlayabileceimiz elerden yola kmaktansa, biz
zat iktidar ilikisinden, olgusal, fiili zellikleri balamnda ege
menlik ilikisinden yola kmak ve bal olduu eleri belirle
yenin nasl bu ilikinin kendisi olduunu grmek sz konusu
olacaktr. Yani uyruklara nasl, neden, hangi hak uruna uyruk-
latrlmay kabul edebildiklerini sormamak ama uyruklar re
tenin nasl somut uyruklatrma ilikilerinin kendisi olduunu
gstermek. kinci olarak, egemenlik ilikilerini ortaya koymak
ve bunlarn okluklar, ayrmlar, zgllkleri ya da tersine
evrilebilirlikleri ierisinde deerlenmesine olanak tanmak
nemlidir: yleyse iktidar kayna olan bir hkmranlk aray
na girmemek, tersine farkl egemenlik kurucularn nasl birbi
rine dayandn, birbirine gndermede bulunduunu, kimi
durumlarda birbirini glendirdiini ve rttn, kimi du
rumlarda ise birbirini yadsdn ya da birbirini geersiz klma
eiliminde olduunu gstermek. Byk iktidar aygtlar olma
dn ya da bunlarn ne ulalabilir ne de betimlenebilir oldu
unu sylemek istemiyorum tabii ki. Ama bunlarn her zaman
bu egemenlik donanmlarnn temeli zerinde ilediini d
nyorum. Somut olarak okul ya da belirli bir toplumdaki ei
tim aygtlarnn btnn betimleyebiliriz, ama bunlar global
bir birlik olarak almazsak, hkmranln devlet birlii gibi bir
eyden bunlar dorudan tretmeye abalamazsak, te yandan
bunlarn nasl etkide bulunduunu, nasl birbirine dayandn,
bu aygtn nasl birtakm global stratejileri, ok eitli uyrukla-
trma biimlerinden yola karak (ocuun yetikine, ocukla
rn evebeyne, cahilin bilgine, ran ustaya, ailenin ynetime
bamll vb) belirlediini grmeye alrsak ancak, bunlarn
etkili bir biimde zmlenebileceine inanyorum. Eitim ay
gtnn oluturduu bu global aygtn dayand somut kaide,
btn bu dzenekler ve btn bu egemenlik kuruculardr. Do
laysyla iktidar yaplarn, yerel egemenlik taktiklerinden ge
en ve bunlar kullanan global stratejiler olarak dnmeli.
nc ve son olarak, hkmranlk kaynandan ok
58 Toplumu Savunmak Gerekir

egemenlik ilikilerini ortaya koymak - bu u anlama gelecek


tir: temel yasalln oluturan ey ierisinde bunlarn izini
srmeye almamak, tersine bunlar salayan teknik gereleri
bulmaya almak. Bylece bu konuyu toparlamak ve mesele
nin, en azndan geici olarak kapanmas deil ama biraz daha
akla kavumas iin: yasa, birlik ve uyruktan oluan l
nkoul yerine -k i bu, hkmranl, iktidar kayna ve ku
ramlarn temeli yapar-, sanyorum, egemenlik yntemlerini
iktidar ilikilerinin ve byk iktidar aygtlarnn somut rg
sne dntren tekniklerin, tekniklerin ayrklnn ve
bunlarn uyruklatrma etmenlerinin oluturduu l bak
asn benimsemek gerekiyor. Hkmdarn douundan ok
uyruk imalat: ite genel konu bu. Ama, iktidarn zmlen
mesine gtren yolu oluturmas gerekenin egemenlik iliki
leri olduu ok aktr, egemenlik ilikilerinin bu zmleme
si nasl yrtlebilir? Hkmranlk deil de egemenliin da
ha dorusu egemenlik kurucularn incelenmesi gerektii do
ruysa, o halde egemenlik ilikilerinin bu yolunda nasl Herle
nebilir? Bir egemenlik ilikisi nerede g ilikisi kavramna in
dirgenebilir ya da bununla rtebilir? G ilikisi nerede ve
nasl bir sava ilikisine dnebilir?
te bu yl birazck zerinde dnmek istediim soru
tr: gerekten de sava, iktidar ilikilerinin zmlemesi ve
egemenlik tekniklerinin anakalb olarak deerlendirilebilir
mi? Daha batan g bantlaryla sava ilikileri kartrla-
maz diyeceksiniz. Tabii. Ama, sava en st gerilim noktas,
hatta g ilikilerinin bizzat plak hali olarak getii srece
ben bunu en utaki bir [durum] olarak alacam. ktidar ili
kisi, temelinde bir atma, bir lmne mcadele, bir sava
ilikisi midir? Bar zamannda, dzen, zenginlik, otorite,
aama sralarnn dingin dzeni altnda, devletin, devletin
aygtlarnn, yasalarn vb altnda bir tr ilkel ve srekli sava
olduunu kavramak ve bunu yeniden kefetmek mi gereki
yor? Sorulmas gerekecek olan ve gelecek senelerde ele alma
ya alacam bir dizi baka soruyu bilmezden gelmeksizin,
daha batan sormak istediim soru ite bu ve teki sorular
arasnda da, ilk saptama olarak, basite unlar anlabilir: ger
21 Ocak 1976 Tarihli Ders 59

ekten de sava teki ilikilere (eitsizlik ilikileri, bakm


szlklar, i blmlemeleri, smr ilikileri vb) gre birinci
olgu olarak dnlebilir mi ve dnlmeli midir? Bireyler
ya da topluluklar ya da snflar arasndaki ayrlk, ekime,
yatma, savam olgular, ad sava olan bu genel form ieri
sinde, bu genel mekanizma ierisinde bir araya getirilebilir
mi ve getirilmeli midir? Dahas: XVIII. ve hatta XIX. yzylda
da sava sanat denilen eyden (strateji, taktik vb) treyen
kavramlar, kendi iinde iktidar ilikilerini zmlemek iin
geerli ve yeterli bir gere oluturabilir mi? u da sorulabilir,
sorulmas gerekir: acaba askeri kurumlar ve bunlar evrele
yen uygulamalar -v e genel olarak sava yrtmek iin sefer
ber edilen btn yntemler- uzaktan ya da yakndan, dolayl
ya da dolaysz olarak, siyasal kuramlarn ekirdei midir?
Sonuta bu yl incelemeyi istediim birincil soru u olacak:
iktidar ilikilerinin altnda ve iinde ileyenin sava olduu
nasl, ne zamandan beri ve neden fark edilmeye ya da d
nlmeye baland? Bir tr kesintisiz arpmann bar ile
dii ve sonu olarak sivil dzenin -temelinde, znde, asal
mekanizmalar ierisinde- bir muharebe dzeni olduu, ne
zamandan beri, nasl, neden dnld? Sivil dzenin bir sa
va dzeni olduunu kim dnd? [...] Kim savan barn
arka plannda olduunu alglad; dzenin, devletin, devletin
kuramlarnn ve tarihinin kavranlrl ilkesini kim savan
grlts ve karmaasnda arad, kim arpmalarn amuru,
bata ierisinde arad?
te gelecek derslerde ve belki de bu yln sonuna kadar
izini srmeye alacam soru bu. Aslnda soru ok basite
sorulabilir nitekim ben de nce kendi kendime yle sordum:
//Clausewitz'in ilkesini tersine evirme dncesi kimin akl
na geldi aslnda? Sava, siyasetin baka yollarla yrtlmesi
olabilir, ama siyasetin kendisi baka yollarla srdrlen sa
va deil midir demeyi kim dnd?" Ne ki kanmca sorun
pek de Clausewitz'in ilkesini kimin tersine evirdiini deil,
daha ok Clausewitz'in tersine evirdii ilkenin hangisi oldu
unu ya da daha dorusu Clausewitz, "ama sonuta, sava
siyasetin devamndan baka bir ey deildir" dediinde tersi
60 Toplumu Savunmak Gerekir

ne evirdii o ilkeyi kimin formle ettiini bilmektir. Gerek


ten de -v e bunu tantlamaya alacam - siyasetin baka
aralarla srdrlen sava olduu ilkesi, XVII. ve XVIII. yz
yldan bu yana yaylan hem kopuk kopuk hem de kesin olan
bir tr tezi tersine eviren Clausewitz'ten ok nce var olan
bir ilkeydi.
Dolaysyla siyaset baka aralarla srdrlen sava olu
yor. Bu tezde -hatta Clausewitz'ten nce var olan bu tezin
bizzat varlnda- bir tr tarihsel paradoks var. Gerekten de,
ematik olarak ve biraz da kabaca bir biimde, devletlerin
ykseliiyle, gelimesiyle birlikte, btn ortaa boyunca ve
modern an eiinde sava uygulamalarnn ve kuramlar
nn ok belirgin ve ok aikr bir evrim geirdii grld di
yebiliriz, bu yle belirginletirilebilir: sava uygulamalar ve
kuramlar nce merkezi bir iktidarn elinde topland; yava
yava yle oldu ki, fiilen ve hukuken yalnzca devlet iktidar
lar savalar balatabiliyorlar ve sava aralarn kullanabili
yorlard: sonu olarak bu savan devletletirilmesiydi. Bu
nun zerine, bu devletletirmeyle, toplumsal varlktan, in
sandan insana, topluluktan toplulua olan ilikiden, gnde
lik sava diye adlandrabileceimiz, nitekim "zel sava" ola
rak adlandrlan ey silinmi oldu. Savalar, sava uygulama
lar, sava kurumlan, artk gitgide yalnzca byk devlet bir
liklerinin bir anlamda hudutlarnda, d snrlarnda, devlet
ler arasndaki gerek ve tehdit edici bir iliki olarak var olma
ya ynelmektedir. Ama yava yava btn toplum ortaa
boyunca kendisine btnyle nfuz eden bu saval iliki
lerden temizlenmi oldu.
Yani bu devletlemeyle, bir anlamda, artk yalnzca devle
tin d snrlarnda ileyen bir uygulama olmas dolaysyla sa
va, titizlikle belirlenen ve denetlenen bir askeri aygtn mesleki
ve teknik tekeli olmaya doru yneldi. Bu, kabaca, aslnda orta
ada bu biimiyle var olmayan bir kurum olarak ordunun or
taya k oldu. Savan gnlk, global uygulamasnn ve s
rekli sava ilikilerle yorulan bir toplumun yerini alm olan
askeri kuramlarla donanm bir devletin douu, ancak ortaa
n bitiminde grlr. Bu gelimeye yeniden dnmek gereke-
21 Ocak 1976 Tarihli Ders 61

cck; ama sanrm bunu en azndan ilk tarihsel varsaym olarak


kabul edebiliriz.
yi de paradoks nerede? Paradoks bu deiimin olduu
anda ortaya kyor (ya da belki hemen ardndan). Sava
devletin snrlarna itilmi, hem devletin uygulamasna mer
kezlenmi hem de snrna atlm olduunda ite yeni bir
sylem belirdi: tuhaf bir sylem, yeni bir sylem. ncelikle
yeni nk sanyorum bu, o ana dein bilindik olan dn-
sel-hukuksal sylemden ok farkl olan, topluma ilikin ilk
larihsel-siyasal sylemdir. O anda ortaya kan bu tarihsel-si-
yasal sylem ayn zamanda, srekli bir toplumsal bant,
btn iktidar ilikilerinin ve iktidar kurumlarmm deimez
fonu olarak kavranan savaa ilikin bir sylemdir. Peki top
lumsal ilikilerin temeli olarak savaa ilikin bu tarihsel-siya-
sal sylemin doum tarihi nedir? Semptomatik biimde san
yorum -size bunu gstermeye alacam - XVI. yzyln i
savalar ve din savalarnn sona ermesinin ardndan ortaya
kar. Dolaysyla bu sylem kesinlikle XVI. yzyln i sava
larnn bir kayd ya da zmlemesi olarak domaz. Buna
karn, daha ngiliz burjuva devrimi zamannda, XVII. yzy
ln byk siyasal savamlarnn banda kurulmu olmasa
bile, en azndan aka dile getirilir. Ve bu sylemin daha
sonra Fransa'da, XVII. yzylda, XIV. Louis'nin hkmdarl
nn sonunda, baka siyasal savamlarda -Fransz aristok
rasisinin byk mutlak ve idari monarinin kurulmasna
kar verdii art mcadeleleri diyelim - ortaya kt gr
lecektir. Grdnz gibi arabuk belirsizleen bir sylem
bu, nk bir yanda, ngiltere'de, mutlak monariye kar
burjuva, kk burjuva ve muhtemelen halk kesiminden si
yasal gruplarn savam, polemik ve siyasal rgtlenme ara
larndan biri olurken te yanda ayn monariye kar bir soy
lu sylemi de oldu. Ona sahip kanlarn ounlukla karanlk
ve ayn zamanda ayrk adlara sahip olduklar bir sylem
bu, nk ngiltere'de halk hareketlerinin temsilcileri olan
Kdward Coke1 ya da John Lilburne2 gibi insanlara rastlanr;
Fransa'da da Boulainvilliers3, de Freret4 ya da d'Estaing kon
tu5 denilen Massif Central'li u soylununki gibi adlarla kar
62 Toplumu Savunmak Gerekir

larz. Daha sonra sylem Sieyes6 tarafndan olduu gibi Bu


onarroti7, Augustin Thierry8 ya da Courtet9 tarafndan da ye
niden ele alnd. Ve son olarak, buna XIX. yzyl sonunun
rk ve rk artmc biyoloji uzmanlarnda rastlarsnz. Her
yerde gz ve eli olan insanlarn tutturduu sofistike bir
sylem, bilgince bir sylem, derin bir sylem olduu gibi ay
n zamanda ok byk sayda popler ve anonim muhatab
olan bir sylemdir kukusuz. Bu sylem ne diyor? E sanrm
unu diyor: dnsel-hukuksal kuramn sylediinin tersine,
siyasal iktidar sava kesildiinde balamaz. ktidarn, devlet
lerin, monarilerin, toplumlarm rgtlenii, hukuksal yaps
ilkesini silahlarn tarakasnm sustuu yerde bulmaz. Sava
savuturulmu deildir. ncelikle sava tabii devletlerin do
uunu balatt: hukuk, bar, yasalar arpmalardaki kan
ve amurdan dodu. Ama bundan, dnrlerin ya da hu
kukularn tasarladklar trden ideal arpmalar, hasmlk
lar anlamamak gerekiyor: bir tr kuramsal vahet deildir
sz konusu olan. Yasa doadan, ilk obanlarn vardklar p
narlarn evresinden kmaz; yasa, korkun tarihleri ve kah
ramanlar belli olan gerek muharebelerden, zaferlerden, kat
liamlardan doar; yasa kundaklanm kentlerden talan edil
mi topraklardan doar; gndoumunda can ekien u nl
masumlarla doar.
Ama bu, toplum, yasa ve devlet, bu savalarda yaplan
brakmadr ya da zaferlerin kesin doal sonucu gibidir de
mek anlamna gelmez. Yasa yeniden bara kavumak deil
dir, nk yasann ardndaki sava btn iktidar mekaniz
malarnn, hatta en dzenlilerinin bile ierisinde ortal ka
sp kavurmay srdrr. Kuramlarn ve dzenin motoru sa
vatr: bar, en kk arknda bile, gizliden gizliye savar.
Baka deyile sava barn ardnda deifre etmek gerekir:
sava, bizzat barn ifresidir. Dolaysyla bizler birbirimize
kar sava iindeyiz; bir sava hatt, srekli ve sreen bi
imde btn topluma siner ve bizleri bir safa ya da brne
konumlayan bu cephedir. Tarafsz zne yoktur. Zorunlu ola
rak birisinin dmanyzdr.
kili bir yap topluma nfuz eder. Ve burada, tekrar ele al
21 Ocak 1976 Tarihli Ders 63

maya alacam ve ok nemli olan bir eyin belirdiini g


rrsnz. Ortaan ya da dnsel-siyasal kuramlarn top
lumsal yapya ilikin verdii piramit biimindeki byk betim
lemenin, Hobbes'un ortaya att o byk organizma ya da in
san bedeni imgesinin ya da hatta Fransa iin (ve belirli bir nok
taya kadar kimi Avrupa lkeleri iin) geerli olan, belli birtakm
sylemleri ve her koulda kuramlarn ounluunu eklemlen
il irmeyi srdrecek olan l ( dzenli) rgtlemenin kar
sna -tam olarak ilk kez deil ama kesin bir tarihsel ifadeyle
birlikte ilk kez- ikili bir toplum dncesi kar. Ortada iki
grup, iki birey kategorisi, iki ordu vardr. Ve tam da bizleri l
bir dzenin, hiyerarilerden oluan bir piramidin ya da bir or
ganizmann olduuna inandrmaya alan unutkanlklarn, ya
nlsamalarn, yalanlarn ardnda, bizleri, toplumsal yapnn ya
doann zorunluluklaryla ya da ilevsel gerekliklerle ynetil
diine inandrmak isteyen bu yalanlarn ardnda srp giden
sava, rastlantlar ve beklenmedik olgularyla sava bulmak
gerekir. Sava bulmak gerekiyor, niin? E nk bu eski sava
[...] kesintisiz bir savatr. Gerekte savalarn uzman olmak
zorundayz nk sava bitmedi, kesin sonuca gtrecek sa
valar henz hazrlk aamasnda, kazanmamz gereken nihai
savan kendisi. Yani karmzda duran dmanlar bizi tehdit
etmeye devam ediyor ve biz savan sonuna uzlama ya da ba
r salama gibi bir eyle deil yalnzca gerekten galip olma
mz koulunda varabiliriz.
te bu tr sylemin tabii ki ok kapal olan ilk tanmla
mas. Sanyorum, buradan bile yola karak neden nemli ol
duu anlalabilir: nk bana yle geliyor ki bu, ortaadan
bu yana Bat toplumunda yer alan kesinlikle tarihsel-siyasal
denilebilecek ilk sylem. nce u nedenle: bu sylemde konu
an, "ben" ya da "biz" diyen zne, ki zaten bunu hedeflemez,
hukukunun ya da dnrn yerini alamaz, yani evrensel,
bireimci ya da ntr znenin yerini. Szn ettii bu genel sa
vam ierisinde, konuan, doruyu syleyen, tarihi anlatan,
bellee kavuan ve unutmalar savuturan kii, ite o kanl
maz olarak bir tarafa ya da tekine baldr: savan iindedir,
dmanlar vardr, zel bir zafer iin alr. Tabii kukusuz
64 Toplumu Savunmak Gerekir

hukukun sylemini dile getirir, hukuku deerli klar, onu ta


lep eder. Ama talep ettii ve deerli kld "onun" haklardr
- "bunlar bizim haklarmz", der: bir mlkiyet, fetih, zafer,
doa ilikisiyle ok belirgin klman, benzersiz haklardr. Bu
onun ailesinin ya da rknn hakk, onun stnlk hakk ya da
ncelik, eskilik hakk, utkulu istilalarn hakk ya da yeni ger-
ekleen ya da bin yllk olan igallerin hakk olacaktr. Her
koulda, hem bir tarihe balanan, hukuksal bir evrensellie
oranla merkezinden kaym bir hukuktur. Ve hukuktan (ya da
daha dorusu kendi haklarndan) sz eden bu zne gereklik
ten sz ediyorsa, bu gereklik dnrn evrensel dorusu
da deildir. Genel sava zerine olan bu sylem, barn ar
dnda sava deifre etmeye alan bu sylem, iyiden iyiye,
savamn btnn olduu gibi formle etmeye ve savan
global gzerghn yeniden ilk konumuna sokmaya giriir.
Ama hi de bir btnlk ya da yanszlk sylemi deildir; her
zaman bir bak as sylemidir. Btn ancak kendi bak
asyla aradan seerek, iine nfuz ederek, onu delip geerek
gzler. Yani gerek ancak onun sava konumundan, aranan
zaferden yola karak, bizzat konuan znenin yaama snr
na alabilen bir gerektir.
G ilikileriyle gereklik ilikileri arasnda bu sylem
temel bir ba kurar. yle ki gerein bara, tarafszla, Je-
an-Pierre Vernant'm10 Yunan felsefesinin olumasnda ne
denli nemli olduunu aklad o orta konuma ait oluu, en
azndan belirli bir noktadan sonra sona erer. Bunun gibi bir
sylemde, bir yandan, bir cephede bulunulduu gerei sy
lenecektir. Gerein deifre edilmesini, dzen ve bar iinde
ki bir dnyada yaandna sizi inandrmak iin -dmanlar
sizi buna inandrrlar- kullanlan yanlsamalarn ve yanllk
larn aklanmasn salayacak olan bir cepheye ait olutur bu
- merkezden kayan konumdur. "Kendimi merkezden kaydr
dka, gerei daha ok gryorum; g ilikisini younla
trdka, savatka, gerek de nmde, savama, hayatta kal
ma ya da zafer kazanma perspektifi ierisinde bir o kadar ok
kendini gsterecek gerekten." Ve bunun tersi olarak, eer
g ilikisi gerei aa kavuturuyorsa gerein kendisi de
21 Ocak 1976 Tarihli Ders 65

buna karlk etkin olacaktr ve sonuta, g ilikisi ierisinde


gerekten bir silaha dnebildii lde aranr olur. Ya da
gerek gc verir ya da gerek dengeyi bozar, bakmszlk
lar younlatrr ve sonucunda zaferi bir taraftan ok dieri
ne yaklatrr: gerek bir g fazlasdr, tpk ancak bir g
ilikisinden karak kendini gsteriyor olmas gibi. Hatta ger
ein g ilikisine, bakmszla, merkez kaymasna, ar
pmaya, savaa olan temel aidiyeti, bu trden bir sylemin
ierisinde kaytldr. u erinli evrensellik, Yunan felsefesin
den bu yana, hl dnsel-hukuksal sylemi varsayabilir,
ama ya derinlemesine tartmaya alr ya da ok basite, ki
nik bir biimde grmezden gelinir.
Bir g ilikisinden yola kp, bizzat bu g ilikisinin ge
limesi iin, konuan zneyi -hukuktan ve gerekten sz eden
zneyi- hukuksal-dnsel tmellikten bylece dar atarak,
gerei ve doru hukuku ok isteyen bir sylem var elimizde.
Dolaysyla konuann rol, ok nce Solon'un ve sonra
Kant'm11 dledii konumdaki bar ve mtareke adam olan,
cepheler arasndaki yasa koyucunun ya da dnrn rol de
ildir. Dmanlar arasna, merkezde ve yukarda konumlan
mak, herkes iin genel bir yasa dayatmak ve uzlatran bir d
zen kurmak, sz konusu olan kesinlikle bu deildir. Daha ok
bakmszln damgasn tayan bir hukuku yerletirmek, bir
g ilikisine, bir silah-geree ve tekil bir hukuka bal bir ger
eklik kurmak sz konusudur. Konuan zne -saldrgan bile
demeyeceim- savaan bir znedir. Bu trden sylemi nemli
klan ve gerekliin ve yasann binyllardr, binyldan fazla bir
sredir benimsenegelen syleminde kukusuz bir yark olutu
ran ilk noktalardan bir tanesi ite bu.
ikinci olarak bu, deerleri, dengeleri, kavranlrlm gele
neksel kutupsallklarm altst eden ve aadan doru akla
may talep eden, ngerek olarak ortaya koyan bir sylemdir.
Ama bununla birlikte aas, bu aklamada, ille de en seik ve
en basit olan deil. Aadan doru yaplan aklama ayn za
manda en kark, en karanlk, en dzensiz, rastlantya en ak
olan doru yola kan aklamadr; nk toplumun deifre
edilmesinin ve onun grnr dzeninin ilkesi yerine gemesi
66 Toplumu Savunmak Gerekir

zorunlu olan, iddetin, tutkularn, dmanlklarn, fkelerin,


krgnlklarn, aclarn karkldr; ayn zamanda yenilgilere
yol aan ve zaferleri salayan rastlantlarn, olaslklarn, btn
kk ayrntlarn kapalldr. Bu sylemin, savalarn kestir-
meci tanrsndan istedii ey, uzun geen dzen, alma, bar,
adalet gnlerini aydnlatmasdr. fkedir, dinginlii ve dzeni
aklamas gereken.
yleyse bu, tarihin* ilkesine ne ekler? ncelikle bir dizi
kaba olgu ekler, imdiden fiziko-biyolojik diyebileceimiz ol
gulardr: fiziksel sertlik, g, enerji, bir rkn hzla oalmas,
bir dierinin zayfl vb; bir dizi rastlant, her koulda bir di
zi olaslk katar: yenilgiler, zaferler, isyanlarn baarszl ya
da baars, komplolarn ya da ittifaklarn baars ya da baa
rszl; son olarak da, bir psikolojik ve ahlaki eler btn
(cesaret, korku, horgr, nefret, unutu vb). Bedenlerin, tut
kularn ve rastlantlarn bir kesimesi: bu sylem ierisinde
tarihin ve toplumlarm kesintisiz iramn oluturacak olan ite
budur. Hassas ve yzeysel olan bir ey, ykselen bir ussallk,
hesaplamalarn, stratejilerin, kurnazlklarn ussall; zaferi
srdrmeye, sava grnte susturmaya, g ilikilerini
korumaya ya da altst etmeye yarayan teknik yntemlerin
ussall, basite bedenlerin, rastlantlarn ve tutkularn bu
rgsnn, bu ktlenin, karanlk ve bazen kanl olan bu kay
namann stnde kurulacaktr. Dolaysyla gelitike ve yu
karya kldka, aslnda giderek daha soyutlaacak, krl
ganla ve yanlsamaya giderek daha bal olacak, imdilik
zaferi elde bulunduran, egemenlik ilikisinde stnl olan
ve bunlar tekrar riske sokmamakta byk yarar gdenlerin
hilesine ve ktlne de giderek daha bal kalacak olan bir
ussallktr bu.
yleyse, bu aklama emasnda, sanrm, datt de
erler bakmndan, geleneksel olarak elimizde bulunandan
ok farkl, ykselen bir eksenimiz var. Esas olarak, srekli ve
temel bir usdlm, kaba ve plak bir usdlm olduu,
ama gerein parldad bir eksen var; sonra yksek ksmla
ra doru, krlgan, kalc olmayan, her zaman tehlikede, ya-
* Elyazmasnda, "tarihin"den sonra "ve hukukun" ekli.
21 Ocak 1976 Tarihli Ders 67

nlsamaya ve ktle bal olan bir ussallk bulunuyor. Akl


kuruntunun, hilenin, ktlerin tarafmdadr; teki tarafta, ek
senin teki ucunda ise kolay anlalr bir kabalk, hoyratlk
vardr: jestlerin, davranlarn, tutkularn, kpeksi ve plak
kudurganlklarn btn; karnzda hoyratlk var ama ayn
zamanda gerein tarafnda olan bir hoyratlk. Demek ki ger
ek akldlm ve sertliin tarafnda; buna karn akl ku
runtunun ve ktln tarafnda: bu ana dek var olan, tari
hin ve hukukun aklayc syleminin tam tersi demek ki. Bu
sylemin aklayc abas, yanlgya bal olan btn yzey
sel ve iddet dolu rastlantlardan, znde doruya ve iyiye
balanacak, asal ve srekli bir ussallk karmaya dayanyor
du. Bu durumda yasann ve tarihin aklayc ekseninin altst
edildii kansndaym.
Bu tr sylemin, bu yl biraz zmlemeyi istediim
nc nemi ise u, gryorsunuz, bu btnyle tarihsel
boyut ierisinde gelien bir sylem. Kys, sonu, snrlar ol
mayan bir tarih ierisinde kendini gsteriyor. Bunun gibi bir
sylemde, tarihin bouculuunu birka sabit ve temel ilkeyle
yeniden dzenlenmesi gerekecek olan yzeysel bir veri gibi
almak sz konusu deildir; adaletsiz hkmetleri, suiistimal
leri ve iddeti, (doal yasa, Tanr'nm istenci, temel ilkeler
vb'den oluacak) belirli bir ideal emaya dayandrarak yarg
lamak sz konusu deildir. Tersine, mesele, kurulduu haliy
le adil olann, benimsetildii haliyle dzenli olann, kabul
grd haliyle kurumsal olann biimleri altnda gerek sa
vamlarn, somut zaferlerin, belki maskelenmi olan ama de
rinlemesine yer etmi yenilgilerin unutulan gemiini belirle
mek ve kefetmektir. Ve bylelikle tarihin uuculuunun, hu
kukun mutlaklmm ardnda deil, yasalarda, kodlarda ku
rumu olan kan bulmak sz konusudur: tarihin greliliini
yasann ya da gerein mutlaklna dayandrmak deil, hu
kukun deimezliinin ardnda tarihin sonsuzluunu, yasa
nn formlnn ardndaki sava lklarn, adaletin denge
sinin altnda glerin bakmszln bulgulamak sz konu
sudur. Greli bir alan bile diyemeyeceimiz tarihsel bir alan
68 Toplumu Savunmak Gerekir

da, nk hibir mutlakla bant iinde deildir, bir biimde


"grecesizletirilen", tarihin bir sonsuzluudur, gce, iktida
ra ve savaa ait olaylarn ve mekanizmalarn iindeki bitmez
tkenmez zlmenin sonsuzluudur.
Bana diyeceksiniz ki -ite bu da bu sylemin nemli ol
masnn bir nedeni bence- bana diyeceksiniz ki, bu kukusuz
hznl ve karanlk bir sylem, belki nostaljik soylulara ya
da ktphane bilginlerine uygun bir sylem. Aslnda ban
dan itibaren ve ok yakn dnemlere XIX. hatta XX. yzyla
dek, ok geleneksel mit formlarn dayanak alan ve sklkla
bu formlar iine yerleen bir sylem bu. Bu sylem ierisinde
hem karmak bilmeler hem de, kaba demeyeceim ama, esas
olarak, ar ve ar ykl mitler ikizletirilmi durumda bu
lunuyor. nk ne de olsa, bunun gibi bir sylemin byk
bir mitolojinin tamam zerine eklemlenebildii (ve aslnda
nasl eklemlenmi olduunu greceksiniz) iyice grlr: [ulu
atalarn kayp a, yeni alarn ve binyllk lerin ok yak
lamas, eski yenilgileri silecek olan yeni kralln gelii]12.
Bu mitolojide devlerin byk zaferlerinin yava yava unu
tulduu ve stnn rtld; tanrlarn k yaadklar;
kahramanlarn yaralanm olduklar ya da ldkleri ve kra
llarn ulalmaz maaralarda uykuya daldklar anlatlr. Bu
ayn zamanda ilk rkn, dzenbaz istilaclarca hie saylan
haklarnn ve mlklerinin izlei; srp giden gizli savan iz-
leidir; bu sava yeniden canlandrmak ve istilaclar ya da
dmanlar kovmak iin yeniden ele alnmas gereken komp
lonun izleidir; nihayet g dengesini tersine evirecek ve
asrlk maluplardan galipler yaratacak, ama balama nedir
bilmeyecek ve balamayacak olan galipleri yaratacak olan
ertesi sabahki nl muharebenin izleidir. Ve btn ortaa
boyunca, ama ok daha sonra da, bu kesintisiz sava temas
na bal olarak, c alma gn iin duyulan byk umut, son
zamanlarn imparatorunun, dux rovus'un, yeni nderin, yeni
rehberin, yeni Fiihrer 'in beklenii; beinci monari ya da
nc imparatorluk ya da nc Reich dncesi, hem K
yamet habercisi hem de yoksullarn kurtarcs olacak kiinin
21 Ocak 1976 Tarihli Ders 69

gelii, durmakszn byle ortaya srlecektir. Bu, Hint diya


rnda kaybolan skender'in geri dndr; bu o kadar uzun
zamandr ngiltere'de yolu gzlenen Gnah karc Ed-
ward'n geri dndr; bu, tabutunda uyuyan, adil sava
yeniden balatmak iin uyanacak olan Charlemagne'dr; ma
aralarnda halklarnn ve imparatorluklarnn uyann bek
leyen iki Frederik, Barbaros ve II. Frederik'tir bunlar; Afri
ka'nn llerinde kaybolmu, yeni bir arpma, yeni bir sa
va ve bu kez nihai olacak bir zafer iin geri dnecek olan
Portekiz kraldr.
Bu kesintisiz sava sylemi dolaysyla, gerekten uzun
sre ipleri bakalarnn elinde olan birka entelektelin hazin
buluu deildir yalnzca. Bence, ksa devre yaptrd byk
dnsel-hukuksal sistemlerin tesinde bu sylem gerekten
de kimi kez babo aristokratlara ait olan bir bilmeyle, b
yk sylencesel itkileri, ayn zamanda da popler lerin id
detini buluturur. Sonuta bu sylem, dnsel-hukuksal
syleme kart olarak, Batnn tam tamna tarihsel-siyasal
olan ilk sylemidir belki, gerein yalnzca tarafgir olan bir
zafer iin ak ak silah gibi iledii bir sylemdir. karart
c olacak denli eletirel bir sylem olduu gibi, ok youn bir
ekilde sylencesel olan bir sylemdir de: aclarn sylemi
[...] ama ayn zamanda en lgn umutlarn da sylemi. Yani,
temel eleri asndan, dnsel-hukuksal sylemlerin b
yk geleneine yabancdr. Dnrler ve hukukular iin,
kanlmaz olarak dardadr, yabancdr. Dmann sylemi
bile deildir bu, onlar onunla tartmaz. Akas, zorunlu
olarak diskalifiye edilen, uzakta tutulabilen ve tutulmas ge
reken sylemdir, nk doru ve gerek sylemin sonunda
yasa olarak -ortada, dmanlar arasnda, onlarn stnde-
balayabilmesi iin, bir nkoul olarak onun geersiz kln
mas gerekir. Bu durumda, szn ettiim bu sylem, bu ta
rafgir sylem, savan ve tarihin bu sylemi belki, Antik Yu-
nan'da, kurnaz sofistin sylemi biiminde kendini gstere
cektir. Ne olursa olsun, bu) tarafgir ve saf tarihinin, kararl
siyasetinin, mlksz braklm soylunun sylemi ya da
70 Toplumu Savunmak Gerekir

zmlenir durumda olmayan istekleri getiren kaba sylem


olarak ifa edilecektir.
Ne ki, ipleri yapsal olarak, tamamyla dnrlerin ve
hukukularn elinde bulunan bu sylem, sanyorum, Batdaki
kariyerine ya da belki yeni bir kariyere, XVI. yzyl sonuyla
XVII. yzyl ortas arasnda, ok belirgin koullarda, kraliyet
iktidarna -halktan ve soylulardan gelen- ifte kar ka
ilikin olarak balad. Bu andan balayarak, sanyorum dikka
te deer oranda oald ve genileme sath, XIX. yzyl sonu
na ve XX. yzyla dek ok byd ve hzland. Diyalektiin,
bu sylemin sonuta felsefi olan byk uyarlamas olarak i
leyebildii sanlmamak. lk bakta diyalektik, elikinin ve
savan evrensel ve tarihsel hareketinin sylemi olarak gr
nebilir, ama aslnda kesinlikle bunun dnsel alandaki ge
erletirilm esi olmadn dnyorum. Tersine bana yle
geliyor ki diyalektik daha ok bu sylemin, dnsel-hukuk-
sal sylemin eski biimi ierisindeki yer deitirmesi ve yine
lenmesi olarak iledi. Temelinde diyalektik, savam, sava
ve atmalar, elikinin mant ya da szde mant ierisin
de kodlar; amaca ilikin, ayn zamanda temel ve ne olursa ol
sun geri dndrlemez olan bir ussalln topland ve gn
na kt ifte sre iinde bunlar yeniden ele alr. So
nuta diyalektik, tarih ierisinde, btn zelliklerin nihayet
dzenli yerini bulaca tmel bir znenin, uzlalan bir gere
in, bir hukukun olumasn salar. Hegelci diyalektik ve sa
nrm onu izleyen btn dierleri, -k i sizlere gstermeye al
acam budur- toplumsal savan hem bir tespiti, bir bildirisi
hem de bir uygulamas olan tarihsel-siyasal bir sylemin, fel
sefe ve hukuk yoluyla koloniletirilmesi ve otoriter biimde
yattrlmas olarak anlalmaldr. Diyalektik, yzyllar bo
yunca Avrupa'da kimi kez parltyla, ounlukla alacakaran
lkta, bazen derin bilgi alannda ve bazen de kan iinde kendi
yolunu izen bu tarihsel-siyasal sylemi smrgeletirdi. Di
yalektik, felsefi dzenle ve belki de siyasal dzenle, bu temel
savan tarafgir ve ac syleminin barlandrlmasdr. te bu
yl, bu sylemin tarihini ksmen yeniden kurmak amacyla,
21 Ocak 1976 Tarihli Ders 71

kendimi konumlamak istediim bir tr genel referans ere


vesi bu olacak.
imdi sizlere bu incelemenin nasl yrtleceini ve han
gi noktadan balanacan sylemek istiyorum. lk olarak,
alkanlkla bu tarihsel-siyasal sylemin yaratclar olduklar
ileri srlen birtakm sahte isimleri bir kenara brakmal.
nk iktidar/sava, iktidar/g ilikileri bants dn
lr dnlmez akla hemen iki isim geliyor: Machiavelli ve
Hobbes geliyor akla. Bunun kesinlikle byle olmadn ve
aslnda bu tarihsel-siyasal sylemin Hkm darn13 siyaseti
nin ya da tabii ki mutlak hkmranln siyasetinin sylemi
olmadn ve olamayacan; aslnda bunun Hkmdar
yalnzca bir yanlsama, bir ara ya da olsa olsa bir dman
olarak gren bir sylem olduunu gstermek istiyorum sizle
re. Temelinde, kraln ban kesen, her koulda kendini h
kmdardan bak tutan ve onun geersiz olduunu ilan
eden bir sylemdir bu. Ardndan, bu sahte yaratclar berta
raf ettikten sonra, sizlere bu sylemin k noktasnn hangi
si olduunu gstermek istiyorum. Bence bunu, nemli nite
likleriyle birlikte XVII. yzyla oturtmaya almak gerekiyor.
nce bu sylemin ifte doumu: bir yanda onu yaklak 1630
yllarnda, devrim-ncesi ve devrim ngilteresi'nde halkn ve
kk burjuvalarn hak taleplerinde ortaya ktn grece
iz: bu Pritenlerin sylemi, Levellers 'm (Tesviyeciler) syle
mi olacaktr. Ve daha sonra bu sylem, elli yl sonra, bu kez
kar tarafta, XIV. Louis'nin hkmdarlnn sonunda Fran
sa'daki soylularn ektii aclar konusunda karnza kar.
Bundan sonra da, ite buras nemli bir noktadr, bu dnem
balar balamaz, yani XVII. yzyldan itibaren, savan tari
hin kesintisiz rgsn oluturduuna dair o dncenin ke
sin bir biimde belirdii grlr: dzenin ve barn ardnda
bylece sren sava, toplumumuzu biimleyen ve onu ikili
bir biime gre blen sava, aslnda rklarn savadr. Sava
olasln oluturan ve onun ayakta tutulmasn, srdrl
mesini ve gelimesini salayan temel eler arabuk ortaya
kar: bunlar etnik farkllklar, dil farkllklar; g, sertlik,
72 Toplumu Savunmak Gerekir

enerji ve iddet farkllklar; acmaszlk ve barbarlk farkllk


lar; bir rkn baka bir rk tarafndan ele geirilmesi ve uy-
ruklatrlmasdr. Toplumsal varlk temelde iki rk zerinde
eklemlenir. Toplumun bir utan br uca, rklarn bu at
masyla katedilmi olmasna dayanan ve daha sonra ardnda
toplumsal savan yznn ve mekanizmalarnn aratrla
ca btn formlarn anas olarak XVII. yzyln hemen ba
nda formle edilen ite bu dncedir.
Bu rklar kuramnda ya daha ok bu rklar sava kura
mndan yola karak, bunun tarihinin izini, Fransz devrimi
dneminde ve zellikle, Augustin ve Amedee Thierry'yle14
birlikte, XIX. yzyln banda srmek ve nasl iki transkrip
siyona tabi tutulduunu grmek istiyorum. Bir yanda aka
biyolojik olan bir transkripsiyon var, nitekim Darwin'den
ok nce gerekleen ve btn eleri, kavramlar, szck
daarcyla sylemini materyalist bir anatomo-fizyolojiden
alan bir transkripsiyon. Bu ayn zamanda bir filolojiyi de da
yanak alacaktr ve terimin tarihsel-biyolojik anlamnda rklar
kuramnn douu olacaktr. Biraz XVII. yzylda olduu gi
bi, bir yandan Avrupa'daki milliyet hareketleri, bir yandan
da byk devlet aygtlarna kar (temel olarak AvusturyalI
ve Rus) milliyetlerin savam zerine eklemlenecek olan, yi
ne ok belirsiz bir kuramdr bu; ve bunun Avrupa'nn s
mrgeletirme siyasetinde de ilediini greceksiniz. te, bu
srekli savam ve rklar savam kuramnn ilk -b iy o lo jik -
transkripsiyonudur. Ardndan byk toplumsal sava tema
sndan ve kuramndan yola karak gerekleecek olan, XIX.
yzyln hemen ilk yllarnda gelien ve kendini snf sava
m olarak tanmlamak amacyla rk atmasnn btn izle
rini silmeye meyledecek ikinci bir transkripsiyona rastlars
nz. Dolaysyla elimizde, yeniden kurmay deneyeceim ve
diyalektiin formu ierisinde savamlarn zmlenmesinin
yinelenmesine ve evrimcilik ve yaam iin mcadale kuram
ierisindeki u rklar atmas izleinin bir yenid&n almna
denk decek olan, bir tr temel kollara ayrlma vardr. Bu
radan balayp, bu ikinci kolu -biyolojideki transkripsiyo
n u - ayrcalkl biimde izleyerek biyolojik-toplumsal bir rk
21 Ocak 1976 Tarihli Ders 73

ln btn bu dnceyle birlikte geliimini gstermeye


alacam, -k i kesinlikle yeni ve sylemi ok baka trl
iletecek olan bir dncedir b u - buna gre, aslnda teki
rk baka yerden gelmi olan deildir, bir zaman iin galip
gelen ve egemen olan deildir, ama srekli, kesintisiz olarak
toplumsal varlk ierisine nfuz eden ya da daha ok top
lumsal doku ierisinde ve bundan yola karak srekli ola
rak kendisini yeniden yaratandr. Baka deyile: toplum ie
risinde kutupsallk, ikili krlma olarak grdmz ey, d
ardan iki rkn birbiriyle atmas deil; tek ve ayn rkn
bir st-rk ve bir alt-rk olarak ikiye ayrlmasdr. Ya da hatta
bir rktan karak, toplumun kendi gemiinin yeniden beli-
rimidir. Ksacas rkn, toplum iinde ortaya kan, arka yz
ve alt yzdr.
O zaman u baat sonucu elde edeceiz: rklar savamnn
-XVII. yzylda ortaya kt ve ilemeye balad anda, asal
olarak zekten kaydrlm taraflar iin bir ara olan- bu syle
mi, yeniden merkeze oturtulacak ve tam da iktidarn, merkez
lenmi, merkezilemi ve merkeziletiren bir iktidarn sylemi
olacaktr; iki rk arasnda deil, iktidar elinde tutan ve normun
sahibi olan, bu norma gre yoldan sapanlara kar, biyolojik ka
lt iin bir o kadar tehlike oluturanlara kar duran tek ve ger
ek rk olarak sunulan belirli bir rktan yola karak srdrle
cek bir savan sylemi. Ve bu durumda, toplum ierisinde rk
lar savamnn sylemini, dlama, ayrm ve sonuta toplumu
normalletirme ilkesi olarak iletecek olan yozlamla ilikin
btn biyolojik-rk sylemleri ama ayn zamanda btn ku
rumlan da grm olacaz. Bu durumda, tarihini kurmay is
tediim sylem, balangta yle olan temel dile getiri biimi
ni bir kenara brakacaktr: "Dmanlarmza kar kendimizi
savunmak zorundayz nk aslnda devlet aygtlar, yasa, ikti
dar yaplar yalnzca bizi dmanlarmza kar savunmad
gibi, dmanlarmzn bizi takip etmek ve bizleri uyruklatr-
mak iin kullandklar aralar oluyor." Bu sylem artk yok ola
cak, artk "kendimizi topluma kar savunmalyz" deil, "ken
dimize ramen oluturmakta olduumuz u teki rkn, u alt-
rkm, u kar-rkm getirdii btn biyolojik tehlikelere kar
74 Toplumu Savunmak Gerekir

toplumu savunmalyz" olacak. Bu noktada rk tematik artk


toplumsal bir grubun bir bakasna kar kulland bir ara gi
bi grnmeyecek ama toplumsal tutuculuklarn global strateji
sine hizmet edecektir. Bu aamada ise ortaya -size szn etti
im u sylemin bizzat ereklerine ve ilk biimine gre bir para
dokstur b u - bir devlet rkl kar: bir toplumun kendisi ze
rinde, kendi eleri zerinde, kendi rnleri zerinde uygula
yaca bir rklk; toplumsal normalletirmenin temel boyutla
rndan bir tanesi olacak, srekli arnmaya dair, isel bir rklk.
O nedenle bu yl, XVII. yzyldan balayp, XX. yzyln ban
da devlet rklnn ortaya kma dek srdrerek, rklar sa
vamnn ve savann syleminin tarihine biraz gz atmak is
tiyorum.

NOTLAR

1 E. Coke'un balca metinleri: A Book of Entries, Londra, 1614; Comment


mes on Littleton, Londra, 1628; A Treatise of Bail and Mainprize, Londra,
1635; Institutes of the Lavs of England, Londra, I, 1628; II, 1642; III-IV,
1644; Reports, London, I-XI, 1600-1615; XII, 1656; XIII, 1659. Coke'a ili
kin olarak bkz. 4 ubat tarihli ders.
2 J. Lilburne iin bkz. a.g.e.
3 H. de Boulainvilliers iin bkz. 11,18 ve 25 ubat tarihli dersler.
4 N. Freret'nin yaptlarnn ou nce Mmoires de VAcadmie des Sciences'ta
yaymland. Daha sonra Tm Yaptlar ierisinde derlenecektir, Paris,
1796-1799, 20 cilt. Ayrca bkz.: De Vorigine des Franais et de leur tablisse
ment dans la Gaule (V. cilt); Recherches historiques sur les murs et le gouver
nement des Franais, dans les divers temps de la monarchie (cilt VI); Reflexions
sur l'tude des anciennes histoires et sur le degr de certitude de leurs preuves
(cilt VI); Vues gnrales sur l'origine et sur le mlange des anciennes nations et
sur la manire d'en tudier l'histoire (cilt XVIII); Observations sur les Mrovin
giens (cilt XX). Freret'ye dair bkz. 18 ubat tarihli ders.
5 Joachim comte d'Estaing, Dissertaion sur la noblesse d'extraction et sur les
origines des fiefs, des surnoms et des armoiries, Paris, 1690.
6 M. Foucault 10 Mart tarihli dersinde esas olarak E. - J. Sieys'in Qu'est-
ce que le Tiers-tat ?, 1789, kitabn temel alr (bkz. bu metnin yeniden
basmlar: Paris, PUF, 1982 ve Flammarion, 1988).
* Tiers-tat: soylu ve papaz snf dnda kalan halk (.n.). Notlarda ve alntlarda
Tiers-tat olarak yazlrken, zgn metinde tiresiz ve kk harfle tiers tat olarak
gemektedir (ed.n).
21 Ocak 1976 Tarihli Ders 75

7 Bkz. F. Buonarroti, Conspiration pour l'galit, dzfe de Babeuf, suivie du pro


cs auquel elle donna lieu et des pices justificatives, Brksel, 1828,2 cilt.
8 A. Thierry'nin kaleme ald, zellikle 10 Mart tarihli dersinde M. Fo
ucault'nun bavurduu balca tarih yaptlar unlardr: Vues des rvolu
tions d'Angleterre, Paris, 1817; Histoire de la conqute de l'Angleterrre par
les Normands, de ses causes et de ses suites jusqu' nos jours, Paris, 1825;
Lettres sur l'histoire de France pour servir d'introduction l'tude de cette
histoire, Paris, 1827; Dix ans d'tudes historiques, Paris, 1834; Rcits des
temps Mrovingiens, prcds de Considrations sur l'histoire de France, Pa
ris, 1840; Essai sur l'histoire de la formation et des progrs du Tiers-tat, Pa
ris, 1853.
9 Bkz. zellikle A.V. Courtet de l'Isle'in La Science Politique fonde sur la
science de l'homme adl yapt, Paris, 1837.
10 Bkz. J. - P. Vernant, Les Origines de la pense grecque, Paris, PUF, 1965
(zellikle VII. ve VIII. blmler); Mythe et Pense chez les Grecs. tudes de
psychologie historique, Paris, La Dcouverte, 1965 (zellikle III, IV, VII.
blmler); Mythe et Socit en Grce Ancienne (Eski Yunan'da Sylence
ve Toplum), Paris, Seuil, 1974; J. - P. Vernant & P Vidal-Naquet, Mythe
et Tragdie en Grce Ancienne, Paris, La Dcouverte, 1972 (zellikle III.
blm).
11 Solon'la ilgili olarak (bkz. zellikle 16. para, Diehl yay.), M. Fouca
ult'nun 1970-1971 ylnda, Bilme stenci zerine Collge de France'ta
verdii derste gelitirdii "l" analizine kaynak gsteriyoruz. Kant
iin, "What Is Enlightenment?", "Qu'est-ce les Lumires" ("Aydnlan
ma Nedir?") (Dits et crits, IV, no 339 ve 351) ve Fransz Felsefe Derne-
i'nde 27 Mays 1978 tarihinde verdii "Eletiri Nedir?" balyla ya
ymlanan (Fransz Felsefe Dernei Dergisi, Nisan-Haziran 1990, sayfa 35-
63) konferans metnini kaynak gstermekle yetiniyoruz. Kant iin bkz.
dier yaptlar, Zum ewigen Frieden; ein philosophischer Enwurf (Knigs
berg, 1795; bkz. zellikle 1796 tarihli ikinci bask), in Werke in zwlf Bn
den, Frankfurt a. Main, Insel Verlag, 1968, cilt XI, s. 191-251; Der Streit
der Fakultten in drei Abschnitten (Knigsberg, 1798), a.g.e, s. 261-393. Fo
ucault, Kant'm, Ernst Cassirer basks btn eserlerine (Berlin, Bruno
Cassirer, 1912-922) ve Ernst Cassirer'in Kants Leben und Lehre (Berlin,
1921) kitabna sahipti.
12 1975-1976 ders ylnda Collge de France'ta verilen dersin zetinden
(Dits et crits, III, no 187).
13 Machiavelli'ye ilikin olarak bkz.: 1977-78 ylnda Collge de France'ta
verilen dersler: Scurit, Territoire et Population, 1 ubat 1978'te verilen
ders ("La 'gouvernementalit") ["Ynetimsellik"], ayrca " 'Omnes et
76 Toplumu Savunmak Gerekir

singulatim': Toward a Criticism of Political Reason" (1981) ve "The Po


litical Technology of Individuals" (1982) (Dits et crits, III, no 239; IV,
no 291 ve no 364).
14 Augustin Thierry iin bkz. yukanda, dipnot 8. Amde Thierry iin
bkz. Histoire des Gaulois, depuis les temps les plus reculs jusqu' l'entire
soumission de la Gaule la domination romaine, Paris, 1828; Histoire de la
Gaule sous l'administration romaine, Paris, 1840-1847.
28 Ocak 1976 Tarihli Ders

Tarihsel sylem ve bunun taraftarlar. - Irklar savamnn kar-


tarihi. - Roma tarihi ve Kutsal Kitap'n tarihi. - Devrimci sylem. -
Irkln douu ve dnmleri. - Irkn arl ve devlet rkl:
Nazi dnm ve Sovyet dnm.

Geen sefer size rk sylemin tarihini izmeye ve vgs


n yapmaya giritiime inanm olabilirsiniz. Tam olmasa da
u farkla yanldnz: ben tam olarak rk sylemin deil daha
ok savan ya da rklar savamnn syleminin vgsn ve
tarihini yapmak istedim. "Irklk" ya da "rk sylem" ifadesi
ni, savan ya da rklar savamnn bu byk syleminin asln
da yalnzca zel, snrlandrlm bir epizodunu oluturan ey
iin kullanmak gerektiine inanyorum. Dorusu, rk sylem,
XIX. yzyln sonunda rklar savann syleminin yalnzca bir
epizodu, bir evresi, tersine dndrl, en azndan yinelenii
oldu; daha o zaman asrlk olan, sosyo-biyolojik terimlerle dile
gelen, esas olarak toplumsal muhafazakrl ve, en azndan
belli baz durumlarda, smrge egemenliini amalayan u es
ki sylemin bir yinelenii. Irk sylemle rklar savann syle
mi arasndaki ba ve ayn zamanda ayrm saptamak iin bunu
belirttikten sonra, evet yapmak istediim rklar savann bu
syleminin vgsdr. vg u anlamda, sizlere en azndan
bir dnem boyunca -yani XIX. yzyln sonuna, bir rk syle
me dnd ana dek- bu rklar sava syleminin nasl bir kar-
-tarih gibi ilediini gstermeyi isterdim. Ve bugn sizlere bi
raz bu kar-tarih ilevinden sz etmek istiyorum.
78 Toplumu Savunmak Gerekir

Bana yle geliyor ki -belki biraz aceleci ya da ematik ama


sonuta asal olan iin yeterince doru bir biimde- tarihsel sy
lemin, tarihilerin syleminin, tarihi anlatmaktan ibaret olan bu
uygulamann, antik dnemde ve hatta ortaada ne idiyse ku
kusuz yle kald sylenebilir: Uzun sre iktidar ritelleriyle
akrabaln srdrd. Bana yle geliyor ki, tarihinin sylemi,
gereklik ierisinde iktidarn hem dorulanmasn hem de bu
iktidarn glendirilmesini salamak zorunda olan, szl ya da
yazl bir tr seremoni olarak anlalabilir. Bana yle geliyor ki,
tarihin geleneksel ilevi, ilk Romal yllklardan1 ortaan so
nuna ve belki XVII. yzyla ve hatta daha ileriki tarihlere dek/
iktidarn hukukunu dile getirmek ve grkemini younlatr
mak oldu. ifte rol var: bir yandan, tarihi, krallarn, glle-
rin, hkmdarlarn ve bunlarn zaferlerinin (ya da belki geici
malubiyetlerinin) tarihini anlatarak, o iktidarn iinde ve onun
ileyii ierisinde ortaya kartlan, yasann sreklilii yoluyla
insanlar iktidara hukuksal olarak balamak, dolaysyla insan
lar iktidarn srekliliine iktidarn sreklilii yoluyla hukuksal
olarak balamak sz konusu. te yandan, onlar, g bela sa
vunulabilir olan, ihtiamn, iktidarn rneklerinin ve kahra
manlklarnn younluuyla bylemek de sz konusu. Yasa
nn boyunduruu ve ihtiamn parlts, bu bana tarihsel syle
min, belirli bir iktidar pekitirme etmenini hedefledii iki yz
olarak grnyor. Tarih, riteller gibi, kutsallatrma ayinleri
gibi, cenaze trenleri gibi, ayinler gibi, sylence anlatlar gibi,
bir iktidar yaratcs, bir iktidar younlatrcsdr.
Bana yle geliyor ki tarihsel sylemin geleneksel ekseni
ierisindeki bu ifte ilevi ortaada bulunabilir. Soyktksel
eksen krallklarn eskiliini anlatyor, ulu atalar yeniden can
landryor, imparatorluklarn ya da hanedanlarn kurucular
olan kahramanlarn baarlarn kefediyordu yeniden. Bu tr- '
den soykte dayal grev ierisinde nemli olan, gemiin
olaylarnn ya da insanlarnn byklnn imdinin deerini
desteklemesini, ayn zamanda onun kkln ve gndelik
liini kahramans ve doru bir eye dntrmesini salamak
tr. Tarihin -asal olarak, eski krallklara, ulu atalara dair tarihsel
anlat biimlerinde rastlanan- bu soyktksel ekseni hukukun
28 Ocak 1976 Tarihli Ders 79

eskiliini dile getirmek zorundadr; hkmdarn hukukunun


kesintisiz olma zelliini gstermek ve bu yolla bugn de hl
elinde bulundurduu skp atlamaz gcn gstermek zo
rundadr; ve sonunda soyktk krallarn ve prenslerin adlarn,
onlardan nce gelen btn an ve nle ykseltmelidir. Byk
krallar bylece kendilerinden sonra gelen hkmdarlarn hu
kukunu kurarlar ve ayn zamanda kendi grkemlerini ardllar
nn kklne aktarrlar. te tarihsel anlatnn soyktksel
ilevi diyebileceimiz ey budur.
Bir de, antik dnemin anlatlarnda ve eski krallarn ve
kahramanlarn yeniden canlandrlmasnda deil tersine bizzat
tarihin ak ierisinde gnbegn, ylbeyl tutulan yllklarda ve
kroniklerde bulacamz bellek oluturma ilevi var. Yllkla
rn tarihi srekli kaydetmeleri de iktidar glendirmeye yarar.
ktidarn bir tr riteli de vardr: hkmdarlarn ve krallarn ne
yaptklarn gsterir, bu asla bouna, asla yararsz ya da kk,
asla anlatnn saygnlndan altta kalr bir ey deildir. Yaptk
lar her ey anlatlabilir ve anlatlmaya deerdir ve bunlarn
ans srekli olarak korunmaldr, bu bir kraln en kk bir
iinden ve jestinden bir kahramanlk ve bir zafer yaratlabilece
i ve yaratlmas gerektii anlamna gelir; ve ayn zamanda
onun kararlarndan her biri uyruklar iin bir tr yasa ve ardl
lar iin bir tr vecibe gibi kaydedilir. Dolaysyla tarih, unutul
maz klar ve unutulmaz klarak, en kk olaylar, bunlar ta
latracak ve bir anlamda srekli olarak var edecek antlarda
donduran ve bastran bir sylemin ierisine davranlar kayde
der. Son olarak, iktidarn younlatrlmas olan bu tarihin
nc ilevi de, rnekleri dolama sokmaktr. rnek, yaayan
ya da yeniden canlandrlan yasadr; imdiyi deerlendirmeyi,
onu kendisinden daha gl olan bir yasaya baml klmay
salar. rnek, bir anlamda yasalatrlan andr, bir adn grke
minde ileyen yasadr. rnek, yasann ve grkemin bir isimle
bulumas iinde, iktidar glendirecek olan bir tr noktann,
bir tr enin gcne sahip olur.
Balamak ve gz kamatrmak, zorunluluklar deerli k
larak ve gcn parltsn yeinletirerek boyunduruu altna
almak: bana yle geliyor ki ematik olarak bunlar, Roma uy-
80 Toplumu Savunmak Gerekir

garlmda olduu gibi ortaan toplumlarmda da kullanld


haliyle tarihin farkl biimleri ierisinde bulunan iki ilev
dir. Ne ki, bu iki ilev, dinlerde, ritellerde, mitlerde, Roma ve
genel olarak, Hint-Avrupa efsanelerinde temsil edildii bii
miyle iktidarn ok belirgin olarak iki grnmne denk d
yor. Hint-Avrupal iktidar temsili sisteminde2 her zaman
srekli biimde yan yana olan bu iki grnm, bu iki yan var
dr. Bir yanda hukuksal grnm var: iktidar zorunlulukla,
yeminle, ykmllkle, yasayla balar, te yanda iktidarn
byl bir ilevi, bir etkililii vardr: iktidar gz kamatrr,
iktidar aknlktan dondurur. Jpiter, Hint-Avrupa leme
sinde iktidarn st dzeyde temsilcisi olan tanr, her eyden
nce, en st rtbede ve en st mevkide olan tanr, ayn za
manda balar ve yldrmlar olan tanrdr. Eh sanyorum, or
taada da iledii gibi, eskilik araylar, gnn gne tutulan
kronikleri, dolama sokulan rnek derlemeleriyle tarih hl
yine u iktidarn tasviri oluyor ki bu yalnzca iktidarn imgesi
deil ayn zamanda onun yeniden canlanma yntemidir. Tarih
iktidarn sylemidir, iktidarn boyun edirmek iin kulland
vecibelerin sylemidir; ayn zamanda grkemin sylemidir ki
bu, iktidar bu yolla byler, korkutur, devinimsizletirir. K
saca, balayan ve devinimsizletiren iktidar, dzenin kurucu
su ve teminatdr; ve tarih tam olarak, dzeni salayan bu iki
ilevin glendirilecei ve daha etkili klnaca sylemdir.
Genel olarak, demek ki tarihin, hl yakn dnemlere dek top-
lumumuzda hkmranln tarihi olduu, hkmranln bo
yutu ve ilevi iinde alan bir tarih olduu sylenebilir. "J-
piteryen" bir tarihtir. Bu anlamda tarihin, ortaada uygula
mada olduu biimiyle hl Romallarn tarihiyle, Romalla
rn anlatt tarihle, Titus-Livius'un3 tarihiyle ya da ilk yllk-
larmkiyle dorudan bants vard. Ve bu yalnzca anlatnn
formunda olmuyordu, yalnzca ortaan tarihilerinin Roma
tarihiyle kendilerininki arasnda, yani anlattklar tarih arasn
da asla farkllk, kopukluk, kesinti grmemi olmalarndan
kaynaklanmyordu. Ortaada yaplan tarihle, Roma toplu-
munda yaplan tarih arasndaki sreklilik, Romallarn tarih
anlatsnn, ortaadaki gibi, tam olarak bir hkmdarl
28 Ocak 1976 Tarihli Ders 81

glendirme riteli olan belirli bir siyasal ilev tamas l


snde, ok daha derindi.
Ana izgileri kabaca belirtilmi olsa da, tam da ortaan
en son noktasnda, hatta dorusunu sylemek gerekirse XVI.
yzylda ve XVII. yzyln banda ortaya kan, bu yeni sy
lem biimini, sahip olabilecei kendine zg zellikler ierisin
de, yeniden kurmaya ve belirlemeye alabileceimiz temel i
te bu sanrm. Tarihsel sylem artk hkmranln sylemi,
hatta rkn sylemi deil, rklarn, rklarn atmasnn, uluslar
ve yasalar ierisindeki rklar savamnn sylemi [olacak]. Bu
koulda, sanyorum, bu ana dek oluturulduu biimiyle h
kmranlk tarihine kesinlikle kar-sav olma niteliinde bir ta
rihtir bu. Batnn tand, Romal olmayan, Roma kart olan
ilk tarih bu. Az nce size szn ettiim u hkmranlk rit-
eline gre, neden Roma kart ve neden kar-tarihtir bu? San
yorum kolayca gz nne kan birtakm nedenlerden tr.
nk, ncelikle, rklarn ve yasalarn ardnda ve yasalar yo
luyla rklarn srekli atmasnn bu tarihi ierisinde, hkm
ranln, hkmranlklarn tarihinin ortaya kard, halk ve
kral, ulus ve hkmdar arasndaki rtk zdeleme beliriyor
ya da kayboluyor. Bundan byle bu yeni tr sylem ve tarih
uygulamas ierisinde hkmranlk artk btn, tam olarak
kentin, ulusun, devletin birlii olacak bir birlie balamayacak
tr. Hkmranln ayr bir ilevi vardr: o balamaz; boyundu
ruu altna alr. Ve byklerin tarihinin a fortiori kklerin ta
rihini ierdii koyutu yerine, gllerin tarihinin zayflarn ta
rihine baskn kt koyutunun yerine, bir ayrklk ilkesi ko
nacaktr: birilerinin tarihi tekilerinin tarihi deildir. Hastings
savandan sonra yenik den Saksonlarm tarihinin ayn sava
ta galip gelen Normanlarm tarihi olmad kefedilecek ya da
en azndan savlanacaktr. Birileri iin zafer olann tekiler iin
yenilgi anlamna geldii renilecektir. Franklarn ve Clovis'in
zaferini, Galya kkenli Romallarn yenilgisi, boyunduruk alt
na alnmas, kleletirilmesi olarak tersine okumak gerekir. kti
darn tarafndan bakarsak, yeni sylem hukuk, yasa ya da y
km olan eyi, teki tarafa getiimiz anda, ktye kullanma
olarak, iddet olarak, hara olarak ortaya karacaktr. Sonun
82 Toplumu Savunmak Gerekir

da, byk feodallerin topraa sahip olmas ve talep ettikleri


vergilerin btn, iddet eylemleri, el koyma, yama, boyun
duruk altna alman topluluklardan hoyrata alman sava vergi
si olarak belirecek ve byle duyurulacaktr. Bu durumda, tari
hin hkmdarn ihtiamn dile getirerek gcn younlatr
d genel zorunluluun byk formu bozulur ve bunun tersi
ne yasann ikiyzl bir gereklik olarak belirdiini grrz: bi
nlerinin zaferi, tekilerinin boyun emesidir.
O zaman bu durumda ortaya kan tarih, rklar savam
nn tarihi, bir kar-tarihtir. Ama sanyorum baka bir biimde
ve hem de ok daha nemli bir biimde de bu byle. Gerekten
de, bu kar-tarih yalnzca zorlayc hkmran yasann birliini
paralamakla kalmaz, stne stlk, ihtiamn devamlln
krar. In -hani iktidarn u nl gz kamatrclmm- top
lumsal varl donduran, salamlatran, devinimsiz klan ve
bylelikle onu dzen iinde tutan bir ey olmadn, ama as
lnda, bltren, bir taraftan aydnlatan, toplumsal yapnn
baka bir blmn glgede brakan ya da gece karanlna
atan bir k olduunu ortaya karr. Ve kesin biimde tarih,
rklar savamnn anlatsyla doan kar-tarih, bu glgeden
yola karak, glgedeki taraftan sz edecektir. htiama sahip
olmayanlarn ya da onu yitirmi ve imdi, belki bir sre iin
ama kukusuz uzun bir sre iin karanlkta ve sessiz kalanlarn
sylemi olacaktr. Bu da demek oluyor ki bu sylem -iktidarn
eskiliini ve soyktn gstererek kendisini glendirdii,
srekli kld kesintisiz ezgiden farkl olarak- ani bir sz alma,
bir ar olacaktr: "Bizim ardmzda sreklilik yok; bizim ard
mzda, yasann ve iktidarn gc ve ihtiamyla kendisini gs
terdii byk ve anl soykt yok. Glgeden kyoruz,
haklarmz yoktu, anmz yoktu ve ite bunun iin sz alyoruz
ve kendi tarihimizi sylemeye balyoruz." Bu sz al, bu tr
sylemi, uzun sredir kurulu olan bir iktidarn kesintisiz b
yk tzebilimi arayyla pek deil de, bir tr khince bir kesin
tiyle akraba klar. Bu da ayn zamanda bu yeni sylemin, h
kmdarn dertsiz ve yenilgisiz grkemini anlatmak yerine ter
sine atalarn felaketini, srgnleri ve klelikleri dile getirmeyi
amalayan birtakm destans ya da sylencese! ya da dinsel bi
28 Ocak 1976 Tarihli Ders 83

imlere yaklaacak demektir. Zaferlerden ok, hl vaat edilen


topran verilmesini ve hem eski haklar hem de yitirilen ihtia
m adil biimde telafi edecek olan verilmi eski szlerin yerine
getirilmesinin beklenmesi gereken btn o sre boyunca insa
nn belini bken yenilgileri sralayacaktr.
Irklar savann bu yeni sylemiyle birlikte, temelde Roma
llarn siyasal-masals tarihinden ok daha fazla Yahudilerin
sylencesel-dinsel tarihine yaklaan bir eyin belirdii grl
yor. Kutsal Kitap'a Titus-Livius'a olduundan ok daha yakn
durulur, iktidarn kesintisiz grkemini ve tarihini gn gnne
anlatan yllknn biiminden ok daha fazla branilie ve Kut
sal Kitap'a degin bir biim ierisine girilir. Sanyorum, genel
olarak, Kutsal Kitap'm, en azndan ortaan ikinci yarsndan
itibaren, ierisinde dinsel, ahlaki, siyasal kar klarn, kralla
rn iktidarna ve Kilise'nin despotizmine eklemlendii, ana bii
mi olduunu asla unutmamak gerekiyor. Bu biim, ayrca ok
ska kutsal metinlere yaplan gndermenin kendisi olarak, o
u durumda kar k, eletiri, muhalefet sylemi gibi alt.
Ortaada Kuds her zaman, yeniden anlan btn Babillere
kar ileri srld; her zaman lmsz Roma'ya, arenalarda na
muslu insanlarn kann aktan Sezarlarm Roma'sna kar srl
d. Kuds, ortaadaki dinsel ve siyasal kar ktr. ncil sefa
letin ve bakaldrnn silah oldu, yasaya ve ihtiama kar isyan
ettiren sz oldu: krallarn adil olmayan yasasna ve Kilise'nin
gz okayan grkemine kar. Bu durumda, ortaan sonunda,
XVI. yzylda, Reform dneminde ve ngiliz Devrimi'nin ger
ekletii dnemde de, hkmranln ve kralln tarihine -Ro
ma tarihine- kesinkes kar olan bir tarih biiminin doduunu
ve bu yeni tarihin yalvaln ve vaitin Kutsal Kitap'a dayal b
yk formu zerine eklemlendiini grmek pek artc deil di
ye dnyorum.
Dolaysyla bu dnemde ortaya kan tarihsel sylem Ro
ma tarihine kart, bir kar-tarih olarak dnlebilir, u ne
denden tr: bu yeni tarihsel sylemde bellein ilevi tam an
lamyla anlam deitirecektir. Roma'ya zg tarihte bellek asal
olarak unutmamay salamak durumundayd - yani yasann
srekli olmasn ve ayakta durduu srece iktidarn grkemi
84 Toplumu Savunmak Gerekir

nin kesintisiz biimde artrlmasn salamak. Bunun tersine,


ortaya kan yeni tarih gizlenmi ve yalnzca gzard edildii
iin deil ama ayn zamanda titizlikle, kasten, sertlikle baka
kla brndrlm ve maskelenmi olduu iin gizli kalm
bir eyi toprak altndan karma iini stlenecektir. Aslnda ye
ni tarihin gstermek istedii u, iktidar, gller, krallar, yasa
lar, rastlantsal olarak ve arpmalarn adaletsizlii ierisinde
doduklarn sakladlar. Sonuta Fatih William hi de Fatih ola
rak anlmak istemiyordu nk ngiltere zerinde uygulad
yasalarn ya da iddetin fethedilmi haklar olduunu rtmek
istiyordu. Hanedann yasal halefi olarak grnmeyi, bylece
fatih adn maskelemek istiyordu sonu olarak, Clovis, krall
nn adnn belirsiz bir Romal hkmdarn onamasna dayand
na inandrmak iin bir parmenle dolard. Haksz ve ks
men hkmdar olan bu krallar herkes iin ve herkes adna ken
dilerini kabul ettirmeye alrlar; zaferlerinden sz edilmesini
isterler ama bu zaferlerin tekilerin yenilgisi, "bizim yenilgi
miz" olduunun bilinmesini istemezler. yleyse tarihin rol
yasalarn yanlttn, krallarn kendilerini maskelediklerini, ik
tidarn olduundan baka trl grndn ve tarihilerin
yalan sylediklerini gstermek olacaktr. Dolaysyla bu srek
liliin tarihi deil, deifre etmenin, gizli olann ortaya karl
masnn, hilenin aa karlmasnn, arlan ya da hasr alt
edilen bir bilmenin yeniden sahiplenilmesinin bir tarihi olacak
tr. Mhrlenmi bir gerein deifre edilmesi olacaktr.
Sonu olarak, XVI-XVII. yzyllarda ortaya kan rklar sa
vamnn bu tarihin hem daha basit hem daha temel hem de
daha gl, baka bir anlamda da bir kar-tarih olduunu sa
nyorum. yle ki, iktidar uygulanmasna, yaylmasna, glen
dirilmesine bal bir ritel olmann tesinde bu tarih iktidarn
yalnzca eletirisi deil ona kar bir saldr ve bir hak iddias
dr. ktidar hakszdr, en yce rneklerinden aada kalm ol
duu iin deil ok basite bize ait olmad iin. Bir anlamda
bu yeni tarihin, eskisi gibi, zamann beklenmedik olaylarndan
kalkarak hukuku dile getirmeye giritii sylenebilir. Ama her
zaman haklarn korumu bir iktidarn ne byk, uzun mrl
hukuk ilmini yerletirmek, ne de iktidarn bulunduu yerde ol
28 Ocak 1976 Tarihli Ders 85

duunu ve her zaman hl bulunduu yerde olduunu gster


mek sz konusudur. Mesele deeri bilinmemi haklarn talep
edilmesidir, yani haklar beyan ederek sava ilan etmek. Roma
tarz tarihsel sylem toplumu yola sokar, iktidar dorular, top
lumsal varl oluturan dzeni -ya da snfl dzeni- kurar.
Size szn ettiim sylem, XVI. yzyln sonunda yaylan,
Kutsal Kitap'a degin bir tarihsel sylem diyebileceimiz sy
lem, toplumu yrtar ve yalnzca yasalara kar sava ilan etmek
iin adil hukuktan sz eder.
Bu durumda aadaki u neriye benzer eyi ileri srerek
btn bunlar zetlemek istiyorum. Ortaan sonuna ve belki
onun da tesine dek, hkmranln byk sylemsel ritelle-
rinden biri olmu bir tarihin -tarihsel bir sylemin ve bir uygu
lamann- var olduu sylenemez mi, ki birliki, yasal, kesinti
siz ve grkemli bir hkmranlk olarak yine bu ritel iinden
beliren ve oluan bir hkmranlktr bu? Bu tarihe bir bakas
kart durmaya balad: i karartc tutsakln, gszln,
yalvaln ve vaadin tarihi, ayn ,zamanda yeniden bulunmas
ve aa karlmas gereken bilmenin tarihi, son olarak da hak
larn ve savan ezamanl ve ifte ilannn tarihi olan bir kar-
tarih. Romal tarih anlay, aslnda Hint-Avrupa temsil ve ikti
dar ileyii sistemi ierisine derinlemesine yerlemi bir tarihti;
tabii ki zirvesinde hkmranlk dzeninin bulunduu sn
fn rgtleniine balyd ve bununla birlikte belirli bir nesneler
alanna ve belirli bir trden kiilere -kahramanlarn ve kralla
rn efsanesine- zorunlu olarak bal kald, nk hkmranl
n byl ve hukuksal olan ifte grnmnn sylemiydi.
Hint-Avrupa ilevleri olan Roma modeli bu tarih, ortaan bi
timinden bu yana, bakaldrnn ve yalvaln, bilmenin ve d
zenin iddetle tersine dndrlmesi arsnn sylemi olan
Kutsal Kitap'a dayal, yar branilie degin bir tarihle engel
lendi. Bu yeni sylem artk, Hint-Avrupa toplumlarnm tarihsel
sylemi gibi, l bir rgtlenmeye deil, toplumun ve insan
larn ikili algmlanmasma ve ikili dalmna baldr: bir tarafta
birileri, bir tarafta tekiler, hakszlar ve hakllar, efendiler ve
onlara bal olanlar, zenginler ve yoksullar, gller ve yalnz
ca kol kuvveti olanlar, lkeleri istila edenler ve onlarn nnde
86 Toplumu Savunmak Gerekir

titreyenler, despotlar ve homurdanan halk, imdinin yasasna


bal insanlar ve gelecekteki vatann insanlar.
Olduka artc ve ne olursa olsun ok nemli u soruyu
Petrarca ortaan ortasnda sormutu. unu diyordu: "Tarihte
Roma'y vmeyen ne var ki?"4. Bence yalnzca bu soruyla, bir
tek Roma toplumunda deil, kendisinin, Petrarca'mn da ait ol
duu ortaa toplumunda da hep uygulanm olduu biimiy
le tarihin niteliini tek kelimeyle belirgin klyordu. Petrar-
ca'dan birka yzyl sonra Batda Roma'ya vgden ok farkl
bir eyi ieren bir tarih douyor, kendini gsteriyordu, tam ter
sine Roma'y yeni bir Babil gibi ifa etmenin sz konusu oldu
u, Roma'ya kar, Kuds'n kaybedilmi haklarnn geri isten
mesinin sz konusu olduu bir tarih. Bambaka bir tarih bii
mi, tarihsel sylemin bambaka bir ilevi douyordu. Bu tari
hin, Hint-Avrupa tarih anlaynn sonunun balangcdr deni
lebilir, Hint-Avrupa tarz bir tarih anlatma ve alglama ynte
minin sonu demek istiyorum. Hatta rklar savamnn tarihine
ilikin byk sylem doduunda antik dnem biter denilebi
lir - antikiteden kastm, ortaan ge dnemlerine dek var
olan u antik dnemin devam olma bilinci. Ortaa tabii ki or
taa olduunu bilmiyordu. Ama, deyim yerindeyse, Antik d
nem olmadn, artk olmadn da bilmiyordu. Roma'nm var
l hl sryordu, ortaa ierisinde srekli ve gncel bir tr
tarihsel varlk gibi iliyordu. Roma, Avrupa'y kateden bin ka
nala blnm olarak alglanyordu ama btn bu kanallar Ro
ma'ya kmak durumundayd. Bu dnemde yazlan btn si
yasal, ulusal (ya da ulus-ncesi) tarihlerin kendilerine k
noktas olarak bir Troya efsanesini benimsediklerini unutma
mak gerekir. Btn Avrupa uluslar Troya'nm dnden
doduklarn ileri sryorlard. Troya'mt dnden do
mak, Avrupa'nn btn uluslarnn, btn devletlerinin, btn
monarilerinin Roma'nm karnda olduklarn savladklar an
lamna geliyordu. Fransz monarisi Francus'tan, Ingiliz mo
narisi de Brutus adnda birinden byle tremi olmalyd. B
yk hanedanlarn her biri, Priamos'un izini srerek Antik Ro-
ma'yla soyktksel bir akrabalk ba kurmay salayan atalar
benimsiyordu. Ve daha XV. yzylda, bir Osmanl Sultan Vene
28 Ocak 197 6 Tarihli Ders 87

dik Dkas'na unlar yazyordu: "Madem ki kardeiz neden


savaalm ki? Trklerin Troya yangnndan doup, ktklar ve
Priamos'un torunlar olduklar biliniyor. Trkler, biliyoruz ki
Aeneas gibi, Franeus gibi Priamos'un olu olan Turcus'un to
runlardr". Dolaysyla Roma ortaan bu tarih bilincinin biz
zat iinde vardr ve V-VI. yzyllardan balayarak ortaya kt
n grdmz saysz krallklarla Roma arasnda bir kopuk
luk yoktur.
Oysa rklar savamnn syleminin ortaya kartaca ey
tam olarak, annda bir antik dnem gibi grnecek olan bir eyi
baka bir dnyaya gnderecek olan o kesintidir: o zamana dek
tannmam olan bir kopukluk bilincinin ortaya k. O ana
dek, Roma'nm byk birliini, byk merutiyetini, parltl
byk gcn aslnda sarsmam belli belirsiz baht dnlerin
den baka bir ey olmayan olaylar, Avrupa'nn bilincinde bir
denbire beliriverir. Avrupa'nn oluumunun [o zaman] gerek
balanglarn oluturacak olaylar kendini gsterir - soy ba
langlar, fetihlerin balangc: bunlar Frank istilalar, Norman
istilalardr. "Ortaa" olarak aka nitelenecek bir ey belirir
(feodalite diye adlandrlacak o olgunun tarihsel bilinte ayr
mas iin XVIII. yzyl ban beklemek gerekir). Yeni kiiler or
taya kar, Franklar, Galyallar, Keltler; daha genel kiilikler de
kendini gsterir, bunlar kuzey insanlar ve gney insanlardr;
egemenler ve boyun eenler, galipler ve maluplar ortaya
kar. imdi tarihsel sylemin sahnesine girenler ve artk onun
balca referans sistemini oluturanlar bunlardr. Avrupa, o za
mana dek asla soyktn karmad anlarla ve atalarl
dolup taar. zellikle, o zamana dek bilmedii ikili bir ayr
mayla blnr. Irklar savama dair bu sylem ve yeniden ha
yata dn arsyla, bambaka bir tarihsel bilin hem kendini
oluturur hem de dile gelir. Bu durumda, bizzat Avrupa'nn bi
linci, uygulamas ve politikas ierisinde zamann bambaka bir
dzenleniiyle, rklar savama ilikin sylemin ortaya k z
de klmabilir. Buradan yol alarak, birtakm uyarlarda bulun
mak isterim.
lk olarak, rklar savamnn bu syleminin, su gtrmez
biimde ve btnyle, ezilenlere ait olduunu; en azndan k
88 Toplumu Savunmak Gerekir

keninde, kleletirilmi olanlarn sylemi, halkn sylemi, halk


tarafndan zerinde hak iddia edilen ve konuulan bir tarih ol
duunu dnmenin yanl olacann zerinde durmak iste
rim. Gerekte, bunun byk bir dolam gc, byk bir dn
m yetenei, bir tr stratejik okdeerlilikle donanm bir sy
lem olduunu abucak grmek gerekiyor. Dorusu, belki onun
nce, ortaan ikinci yarsndaki halk hareketlerine elik eden
sylenceler ya da eskatolojik* temalar ierisinde kendini gster
diini grrz. Ama bu sylemle ok abuk biimde -hem en-
derin tarihsel bilginin, popler roman ya da kozmo-biyolojik
kurgularn yaps ierisinde karlaldn ayrt etmek gerekir.
Uzun bir sre kar klarn, farkl muhalif gruplarn sylemi
oldu; birinden tekine ok hzl dolaarak, bir iktidar biimine
kar bir eletiri ve savam arac oldu, bununla birlikte farkl
dmanlar ya da farkl muhalefet biimleri arasnda paylald.
Gerekten de bu sylemin, farkl biimler altnda, XVII. yzyl
daki devrim srasnda radikal ngiliz dncesine hizmet ettii
grlr, ama birka yl sonra, henz deiime uramken,
onun XIV. Louis'nin iktidarna kar Fransz aristokrasisinin
gsterdii tepkiye hizmet ettii de grlr. XIX. yzyln ban
da, kesin olarak, sonunda gerek znesini halkn oluturaca5
bir tarihin yazlmasna ilikin devrim-sonras tasarya baland.
Ama birka yl sonra da onun, smrgeletirilen altrklarm;
diskalifiye edilmesine hizmet ettiini grrsnz. Demek ki bu
sylemin deikenlii, okanlamll var: kkeni, ortaan so
nunda, siyasal olarak yalnzca bir ynde ilemesi iin onu yete
rince etkilemedi.
kinci uyar: rklarn savann sz konusu olduu ve "rk"
teriminin olduka erken ortaya kt bu sylemde, u ak ki
bu "rk" szc deimez bir biyolojik anlamla bantl de
ildir. te yandan bu szck kesinlikle deiken deil. Sonu
olarak, kukusuz geni ama greceli olarak sabit olan belirli bir
tarihsel-siyasal farkllamay iaret eder. Ayn blgesel kkene
sahip olmayan iki topluluun tarihi yapldnda iki rk oldu
u; en azndan kkeninde, ayn dile ve ounlukla ayn dine
sahip olmayan iki topluluk; ancak savalarla, istilalarla, fetih-
* Eskatolojik: ahiret bilimi (.n.).
28 Ocak 1976 Tarihli Ders 89

lerle, arpmalarla, zaferler ve yenilgilerle, ksacas iddetle bir


birlik ve siyasal bir btnlk, yalnz savan iddetiyle oluan
bir ba kurmu olan, iki topluluk olduu sylenecektir ve bu
sylemde yle sylenir. Sonucunda, bir arada oturmalarna
ramen, ayrcalklar, detler ve haklar, servet dalm ve ikti
darn uygulan ynteminden kaynaklanan farkllklar, bak
mszlklar, engellemeler yznden birbirine karmam iki
topluluk olduunda iki rk var denecektir.
nc uyar: bylece tarihsel sylemin iki byk morfo
lojisi, balca iki byk oda, iki siyasal ilevi ayrt edilebilir.
Bir tarafta hkmranln Romal tarihi, teki tarafta Kutsal Ki
tap'a degin kleliin ve srgnlerin tarihi. Bu iki tarih arasn
daki farkn tam olarak, resmi bir sylemle, diyelim, kaba saba
bir sylemin*, bir bilme retemeyecek denli siyasal zorunluluk
larla koullanm bir sylemin farkyla ayn olduunu sanm
yorum. Gerekte, gizlerin zlmesini ve iktidarn gerek y
zn gstermeyi kendine grev edinen bu tarih, en azndan ik
tidarn byk kesintisiz tzebilimini yeniden oluturmaya a
balam olan tarih kadar bilme retti. Hatta, Avrupa'da tarihsel
bilmenin oluturulmasndaki byk dzeltmelerin, verimli an
larn, yaklak olarak hkmranlk tarihiyle rklar savann ta
rihi arasnda gerekleen bir tr i ie geme anma, arpma
anna denk dtn syleyebiliriz diye dnyorum: rne
in, XVII. yzyln banda ngiltere'de, Normanlarm istilalar
n ve Saksonlara kar gsterdikleri byk adaletsizlii anlatan
sylem gelip de, ngiltere krallarnn iktidarnn kesintisiz tari
hini anlatmak iin monari yanls hukukularn girimekte ol
duklar tm bir tarih almasyla eklemlendii zaman. Btn
bir bilme alannn yarlmasna yola aan, bu iki tarih uygula
masnn akmasdr. Ayn biimde, XVII. yzyln sonunda ve
XVIII. yzyln banda Fransz soylu snf kendi soyktn
sreklilik yaps iinde deil tersine, bir zamanlar edinmi ol
duu ardndan kaybettii ve yeniden elde edilmesinin sz ko
nusu olduu ayrcalklar biiminde oluturmaya baladnda,
bu eksen zerinde yaplan btn tarihsel aratrmalar, XIV. Lo-
uis'nin oluturduu, kurdurttuu biimiyle Fransz monarisi-
* Elyazmasmda "resmi" ve "kaba saba" yerine "bilgi" ve "naif" yazl.
90 Toplumu Savunmak Gerekir

nin vakanvisliiyle rtmtr; buradan da yine tarihsel bil


menin muhteem bir geliimi kar. Yine, XIX. yzyln banda
yer alan baka bir verimli an: halkn, onun kleleinin ve kle-
letirilmesinin tarihi, Galyallarm ve Franklarn, kyllerin ve
tiers etamn tarihinin, rejimlerin hukuksal tarihiyle i ie getii
zamandr. Demek ki, hkmranln tarihiyle rklar savam
nn tarihinin arpmasndan srekli i ie gemeler ve bilme
alanlarnn ve ieriklerinin retimi doar.
Son uyar: btn bu i ie gemeler yoluyla ya da bunla
ra ramen, devrimci sylem -XVII. yzylda ngiltere'deki
devrimin, Fransa'daki ve XIX. yzylda Avrupa'daki devri
min sylem i- tabii ki kendisini, az kalsn Kutsal Kitap tarihi
diyecektim, tarihin tarafnda, ama her koulda dava-tarihin,
bakaldr-tarihin tarafnda konumlamtr. ki yzyldan faz
la bir sredir Batnn btn siyasal ileyiini ve btn tarihini
kateaen ve zaten kkeni ve ierii asndan sonuta ok es
rarl olan bu devrim dncesini, bir kar-tarihin bu uygula
masnn ortaya kndan ve varlndan ayramayz. Sonu
ta, nce, yasalarn dzenine ramen, yasalarn dzeni altn
da, yasalarn dzeni ierisinde ve sayesinde ileyen bakm
szlklarn, dengesizliklerin, adaletsizliklerin ve iddetin bu
okumas olmakszn devrimci dnce ve tasar ne anlama
gelirdi, ne olabilirdi ki? Yaplm ve yaplmaya devam edilen,
ama kesin olarak iktidarn sessiz dzeninin rtbas etme ve
maskeleme ilevini stlendii ve byle yapmakta yarar gr
d, gerek bir sava gn na karma istenci olmasa
devrimci dnce, uygulama ve tasar ne olurdu? Kesin bir
tarihsel bilme yoluyla bu sava yeniden alevlendirme istenci
ve bu bilmenin, bu savata ara olarak ve srdrlen gerek
sava ierisinde taktik e olarak kullanm olmadan devrim
ci uygulama, tasar ve sylem ne olurdu? G ilikisini nihai
olarak tersine dndrme maksad ve iktidar uygulamasnda
kesin bir yer deitirme olmadan, devrimci tasar ve sylem
ne anlama gelirdi?
Bakmszlklarn deifre edilmesi, savan gn na
karlmas, savan yeniden canlandrlmas: en azndan XVIII.
yzyln sonundan bu yana Avrupa'y durmakszn ileyen
28 Ocak 1976 Tarihli Ders 91

devrimci sylemin hepsi bundan ibaret deil, ama yine de


onun, ortaan bitiminden bu yana rklar savamn anlatan
u byk kar-tarih ierisinde oluturulmu, tanmlanm, yer
letirilmi ve dzenlenmi nemli bir yapsdr. Ne de olsa
Marx'in yaamnn son gnlerinde, 1882 ylnda Engels'e yazd
mektupta unu sylediini unutmamal: 'Teki ama bizim s
nf savamn, onu nereden bulduumuzu ok iyi bilirsin: onu,
rklar savamn anlatan Fransz tarihilerinden bulduk6".
Devrim tasarsnn ve uygulamasnn tarihi, sanyorum, h
kmranln ileyiine bal tarih uygulamalarnn Hint-Avru
palI yapsyla ban koparan bu kar-tarihten ayrlabilir nite
likte deildir; rklarn ve Batda bunlarn atmalarnn stlen
mi olduu roln tarihi olan bu kar-tarihin ortaya kndan
ayr tutulamaz. Tek kelimeyle, ortaan sonunda, XVI. ve
XVII. yzylda hl Roma tipi tarih bilincine, yani hl hkm
ranlk ritelleri ve sylenceleri zerine merkezlenmi tarih bi
lincine sahip olan bir toplumun terk edildiini, terk edilmeye
balandn ve sonra, tarih bilinci hkmranla ve onun ku
rulu sorununa deil, devrime, devrimin zgrleme vaatlerine
ve tahminlerine merkezlenmi bir toplum olan, diyelim, mo
dern bir toplum tipine (nk baka szck yok ve modern
szc anlamn yitirdi) girildii sylenebilir.
O zaman, sanrm buradan yola karak, sylemin XIX.
yzyl ortasnda, nasl ve neden yeni bir amaca dnebildii
anlalr. Gerekten de bu sylem [...] yer deitirmekte ya da
devrimci bir sylem olarak yansmakta ya da devrimci bir sy
leme evrilmekte olduu, rklar savam kavramnn yerini s
nf savam kavramna brakaca anda -yine de "XIX. yzyl
ortas" dediimde bu ok getir, XIX. yzyln ilk yarsyd bu,
nk rklar savamnn, snf savamna dnm [Thiers]7
tarafndan gerekletirildi- dolaysyla bu evrilmenin olduu
anda, bir baka ynden o eski kar-tarihin, snf savam te
rimleriyle deil de rklar savam -kelimenin biyolojik ve tbbi
anlamndaki rklar savamnn- terimleriyle yeniden kodlan-
maya allmas normaldi. Ve bylece, devrimci trde bir kar-
-tarihin olutuu srada, baka bir kar-tarih oluacaktr, ama
bu sylemde var bulunan tarihsl boyutu, biyolojik-tbbi bir
92 Toplumu Savunmak Gerekir

perspektif ierisinde ezdii lde kar-tarih olacaktr bu. By


lelikle tam da rklk olacak bir eyin beliriini grrsnz.
Irklar savamnn biimini, ereini ve hatta ilevini, ama yn
n saptrarak yeniden ele alan, yeniden dntren bu rklk,
-arpmalar, istilalar, yamalar, zaferleri ve yenilgileriyle-
tarihsel sava temasnn yerini, yaam iin savamn biyolojik,
evrimcilik sonras izleine brakacak olmasyla kendisini belli
edecektir. Artk sava anlamnda arpma deil biyolojik an
lam da mcadele vardr: trlerin ayrmas, en glnn seil
m esi, en uyumlu rklarn ayakta kalmas vb Ayn biimde, iki
rk, dil, hukuk, vb asndan birbirine yabanc iki topluluk tara
fndan paylalan ikili toplum temas yerini, tersine biyolojik
olarak birci olacak bir toplum temas alacaktr. Basite unu ie
recektir, asal olmayan, toplumsal varl, toplumun canl yap
sn paylamayan ama bir anlamda rastlantsal olan birtakm
ayrk elerce tehdit edilecektir. Bu, ieriye szan yabanclar
dncesi olacaktr; bu, toplumun kt rnleri olan sapknlar
tem as olacaktr. Sonunda, rklarn kar-tarihinde kanlmaz
biim de adaletsiz olan devlet temas, kart bir temaya dn-
cektir. Devlet bir rkn baka bir rka kar kulland ara deil
am a rkn btnlnn, stnlnn ve saflnn koruyu
cusudur ve yle olmaldr. erdii birci, devlete dair ve biyolo
jik her eyle birlikte rkn safl dncesi, ite bu, rklar sava
m dncesinin yerini alacak olandr.
Irkn safl izlei, rklar savamnn yerini aldnda, rk
ln doduunu ya da kar-tarihin biyolojik bir rkla d
ntrlmesinin gereklemekte olduunu dnyorum. Bu
durumda rklk, Batnn devrim-kart sylemine ve politika
sna kazara balanm olmuyor; bu basite, bir tr kar-dev-
rim ci tasar ierisinde, belirli bir anda ortaya km ek bir ide
olojik yap deildir. Irklar savamnn sylemi devrimci syle
m e dnt noktada rklk, yine rklar savam syleminin
oluturduu ayn kkten yola kan, baka bir yne evrilen
devrimci dnce, tasar ve kestirimcilik oldu. Irklk, tam an
lamyla devrimci sylemdir, ama tersine evrilmitir. Ya da, u
da sylenebilir: rklarn, savam iindeki rklarn sylemi, Ro
m a hkmranlnn tarihsel-siyasal sylemine kar kullanlan
28 Ocak 1976 Tarihli Ders 93

silah olduysa, rk sylemi (tekil olarak rk) bu silah evirme


nin, keskin tarafn, devletin muhafazal hkmranlnn yara
rna, grkemi ve gc artk byl-hukuksal ritellerle deil
tbbi-normalletirici tekniklerle salanan bir hkmranln ya
rarna kullanmann bir yolu oldu. Yasadan norma yaplan akta
rm adna; rklarn oulluundan rkn tekilliine olan gei
adna; zgrleme tasarsn arlk kaygsna dntren bir de
iim adna, devletin hkmranl, rklar savamnn syle
mini, zel stratejisi ierisinde kavrad, yeniden dnd, yeni
den kulland. Devletin hkmranl bylece onu, savamla
rn, ifre zmlerinin, hak taleplerinin ve vaatlerin u eski sy
leminden bizzat treyen devrimci arya bir alternatif ve bir
engel olarak, rkn korunmas zorunluluuna dntrd.
Son olarak buna bir ey daha eklemek istiyorum. Irklar sa
vamnn eski syleminin, devrimci sylemi izleyen deiimi
olarak byle oluan bu rklk, XX. yzylda da iki deiim ge
irdi. XIX. yzyln sonunda, bir devlet rkl diyebileceimiz
bir eyin douu var: biyolojik ve merkeziletirilmi bir rklk.
Derinlemesine deitirilmi olmasa da, en azndan XX. yzyln
spesifik stratejilerinde dntrlen ve kullanlan ite bu tema
dr. Esas olarak bunlardan ikisi ayrt edilebilir. Bir yanda, XIX.
yzyl sonunda oturtulan, biyolojik adan rk korumakla y
kml bir devlet rkl temasn yeniden ele alan Nazi dn
m var. Ama bu tema, bir zamanlar tam da rklar savam
izleinin ortaya kt kehanetimsi bir sylem ierisine rklar
savamn yeniden yerletirecek ve iletecek biimde, bir an
lamda gerileyen bir yntemle yinelenir, dntrlr. Nazizm,
belirli bir zamanda rklar savam temasn dile getirmeyi sa
layabilmi ve bunu kaldrabilmi halk savamlarmmkine yak
laan bir ideolojik-sylencesel manzara ierisinde devlet rkl
n iletmek iin, popler ve neredeyse ortaaa zg olan b
tn bir mitolojiyi yeniden byle kullanacaktr. Nazi dnemin
de, devlet rklna, bir sr e ve yan-anlam byle elik
edecektir, rnein Almanya'nn her zaman geici galipler ola
rak grd Avrupal gler, Slavlar, Versailles anlamas vb
tarafndan bir zaman iin kleletirilmi Germen rknn sava
m gibi. Devlet rklna, kahramann, kahramanlarn dn
94 Toplumu Savunmak Gerekir

izlei (Frederik'in, ulusun rehberlerinin ve Fhrer 'lerinin uyan


); atalarn savann yeniden balatlmas izlei; rkn binyllk
zaferini temin etmek durumunda ve ayn zamanda kanlmaz
biimde, dnyann son gnnn, kyametin habercisi olan, son
alarn imparatorluu yeni bir Reich'm tahta k izlei de e
lik edecektir. Dolaysyla, devlet rklnn, savaan rklar ef
sanesi ierisinde Nazi usul yeniden dntrlmesi ya da ye
niden yerletirilmesi, kurulmas sz konusudur.
Bu Nazi dnmnn karsnda, bir anlamda bunun ter
sini yapmak anlamna gelen: dramatik ve teatral bir dnm
deil, efsaneye dayal bir dramatrjisi olmayan, el altndan ya
plan, ama kapal bir biimde "bilimci" olan bir dnm ger
ekletirmek anlamna gelen Sovyet tipi bir dnm bulur
sunuz. Toplumsal snflarn savamnn -ou esi asndan,
tam da eski rklar savam syleminden km olan- devrimci
sylemini dzenli bir toplumun sessiz hijyenini salayan bir
polis ynetimi zerinden yeniden ele almay ve ynlendirmeyi
ierir. Devrimci sylemin snf dman olarak gsterdii ey,
Sovyet devlet rklnda, bir tr biyolojik tehlike olacaktr.
imdi snf dman kimdir? Hasta olandr, sapkn olandr, deli
olandr. Bu durumda, bir zamanlar snf dmanna kar m
cadele etmek zorunda olan silah (savan ya da belki de diya
lektiin ve inancn silahyd) artk snf dmann, rk dman
gibi ortadan kaldran tbbi bir polis olabilir yalnzca. yleyse
elimizde bir tarafta devlet rklnn savaan rklar efanesin-
de Nazi anlayyla yeniden yazlmas, te tarafta, bir devlet
rklnn sessiz mekanizmalar ierisinde snf savamnn
Sovyet anlayyla yeniden yer almas var. Yasalarn ve kralla
rn sahtelikleri ierisinde atan rklarn bouk arks, ne de
olsa devrimci sylemin ilk biimini getirmi olan bu ark by-
lece, saf olarak korunmas gereken toplumsal bir miras adna
kendisini koruyan bir devletin idari slubuna dnt.
Dolaysyla savam iindeki rklar syleminin grkemi ve
alakl sz konusu. Size gstermek istediim, kukusuz bizi
hkmranla merkezli tarihsel-hukuksal bir bilinten kopar
m olan ve bizi, iktidar sorununun artk, klelik, kurtulu ve
zgrleme sorunundan ayrlamaz olduu, hem dlenen ve
28 Ocak 1976 Tarihli Ders 95

bilinen, hem de dlenen ve tannan bir tarih biimi, bir zaman


biimi ierisine sokmu olan bu sylemdir. Petrarca unu soru
yordu: "Tarihte Roma'y vmeyen ne var ki?" Biz ise -ve ku
kusuz tarih bilincimizi belirleyen ve bu kar-tarihin ortaya
kma bal olan budur-, unu soruyoruz: "Tarihte iinde dev
rim ars ya da korkusu olmayan ne var?" ve basite u soru
yu ekliyoruz: "Peki ya Roma yine devrimi fethederse?"
yleyse, bu laf kalabalnn ardndan, gelecek dersten
balayarak, baz noktalaryla rklar syleminin bu tarihini,
XVII. yzylda, XIX. yzyl banda ve XX. yzylda tekrar ele
almaya alacam biraz.

NOTLAR

1 Annales szc, Titus-Livius'dan nceki yazarlar iin, bavurduklar


eski ykler anlamna geliyordu. Annales tarihin ilkel biimidir, olaylar
burada yl ylma yanstlmtr. Byk Pontif tarafndan kaleme alman
Annales maximi, .. II. yzylda 80 kitapta topland.
2 Foucault burada doal olarak G. Dumzil'in almalarna, zellikle de
unlara gnderme yapyor: Mitra-Varuna. Essai sur deux reprsentations
indo-europennes de la souverainet, Paris, Gallimard, 1940, Mythe et po
pe, Paris, Gallimard, I: L'Ideologie des trois fonctions dans les popes des
peuples indo-europens, 1968; II: Types piques indo-europens: m hros, un
sorcier, un roi, 1971; III: Histoires romaines, 1973.
3 Titus-Livius, Ab Urbe condita libri (bize I-X, XXI-XLV'e kadar olan b
lmler ve on blmlk beinci yaptnn yars kalmtr).
4 "Quid est enim aliud omnis historia quam romana laus?" (Petrarca, In
vectiva contra eum qui malexidit Italiae, 1373). Petrarca'nn bu cmlesinin
E. Panofsky tarafndan Renaissance and Renascenses in Western Art'a.
alntlandm belirtelim, Stockholm, Almqvist & Wiksell, 1960
5 M. Foucault'nun ilerdeki derslerde inceleyecei yazarlar da dahil ol
mak zere Mignet'den Michelet'ye dek yazlan tarihler.
6 Aslnda burada K. Marx'in, J. Weydemeye/e yazd 5 Mart 1852 tarihli
mektup sz konusu olmal, bu mektupta Marx yle yazar: "Senin ye
rinde olsaydm, genel olarak demokrat beylere, burjuva edebiyatnn
kart olan eye havlama cretini gstermektense burjuva edebiyatna
bizzat kendilerinin aina olmalarnn daha iyi olacan belirtirdim. Bu
beyler rnein, Thierry, Guizot, John Wade vb'nin tarih kitaplarn in-
96 Toplumu Savunmak Gerekir

ekmeliler ve gemiteki snflarn tarihine ilikin biraz aydmlanmal-


lar" (Karl Marx-Friedrich Engels Gesamtausgabe, Dritte Abteilung, Brief
wechsel, Berlin, Diez, Bd. 5,1987, sayfa: 75. Bkz. ayn zamanda, Marx'm
Engels'e yazd, Thierry'nin "Fransz vakanvisliinde 'snf sava
mnn babas" olarak nitelendirildii 25 Temmuz 1854 tarihli mektup.
Elyazmasmda Foucault unu kaleme alr: "Yine 1882'de Marx Engels'e
yle diyordu: devrimci tasarnn ve pratiin tarihi, bu kar-tarihten
ve Batdaki siyasal savamlarda stlendii rolden ayr tutulamaz"
(Besbelli ezberden yaplm alnt).
7 Bkz. zellikle A. Thiers, Histoire de la Rvolution franaise, Paris, 1823-
1827, 10 cilt ve Histoire du Consulat et de VEmpire, Paris, 1845-1862, 20
cilt.
4 ubat gy6 Tarihli Ders

Yahudi dmanlna ilikin yant. - Hobbes'ta sava ve hkm


ranlk. - ngiltere'de, kralclarda, parlamentaristlerde ve Levellers'da
(Tesviyeciler) fetih sylemi. - kili ema ve siyasal tarihselcilik. - Hob-
bes'un safd brakmak istedii.

Bir iki haftadr, bana birtakm szl ya da yazl sorular, iti


razlar [iletildi]. Sizi erle tartmay isterdim ama bu meknda ve
bu ortamda zor. Zaten, dersten sonra soracak sorularnz varsa
gelip beni odamda grebilirsiniz. Ama bu sorulardan bir tanesi
var ki yine de bunu biraz yantlamak isterim, ncelikle bana
birok kez sorulduu iin, sonra da buna daha nce yant vere
bildiimi sandm iin, galiba aklamalar da yeterince ak
deildi. Bana dendi ki: "Dinsel rkln (zellikle Yahudi kar
t rklk) ortaadan beri var olduu iyi biliniyorken, rkl
XVI. ya da XVII. yzyldan balatmann, rkl yalnzca
hkmranlk ve devlet sorunlarna balamann ne anlam
var?" Bu nedenle yeterince ve anlalacak biimde aklayama
dm konuya dnmek isterim.
Benim iin burada nemli olan, imdilik genel ve gelenek
sel anlamyla rkln tarihini yapmak. Ne Batda bir rka ait
olma bilinci olabilmi bir eyin tarihini, ne de, bir rk fiziksel
olarak dlamaya, safd brakmaya, imha etmeye kalkma
nn arac olan ritlerin ve mekanizmalarn tarihini yapmak isti
yorum. Ortaya koymak istediim mesele baka ve ne rklk
la, ne de ilk aamada rklar sorunuyla ilgili. Sz konusu olan
-ve benim iin hl yle-, devletin, kuramlarnn ve iktidar
98 Toplumu Savunmak Gerekir

mekanizmalarnn belirli bir (eletirel, tarihsel ve siyasal)


zmlemesinin Batda nasl ortaya ktn grmeye almak
t. Bu zmleme ikili terimlerle yaplr: toplumsal yap bir s
nflar piramidinden ya da bir hiyerariden olumu deildir,
tutarl ve birliki bir organizma oluturmaz, ama yalnzca ke
sin bir biimde ayr olmakla kalmayan birbirine kart iki b
tnden oluur. Ve toplumsal yapy oluturan ve devleti ile
yen bu iki btn arasnda var olan bu kartlk ilikisi aslnda
bir sava ilikisi, bir srekli sava ilikisidir; devlet, bu sava
n sz konusu iki btn arasnda, grnrde barl olan bi
imler altnda srdrlme yolundan baka bir ey deildir.
Buradan yol alarak, bu trden bir zmlemenin gerekten de
bir bakaldr ya da devrim umudu, zorunluluu ve politikas
zerine nasl eklemlendiini gstermek istiyorum. te benim
sorunumun temeli bu, rklk deil.
Bana tarihsel adan yeterince dorulanm olarak grnen
ey u, (bir toplumda iki rk arasndaki sava ilikileri olarak)
iktidar ilikilerinin bu siyasal zmleme biimi, en azndan ilk
aamada, din sorunuyla rtmez. Gerekten de bu zmle
menin, XVI. yzyl sonunda ve XVII. yzyl banda formle
edilmekte olduunu, formle edildiini grrsnz. Baka de
yile, rklar savann dalm, kavranmas, toplumsal savam
ya da snf savam kavramlarndan nce olup biter, ama ke
sinlikle, dinsel trde bir rklkla zdelemez. Yahudi d
manlndan sz etmedim, doru. Geen sefer, rklar savam
nn zerinden yle bir geerken biraz bunu yapmak istiyor
dum ama zamanm olmad. Sanrm -am a buna daha sonra d
neceim- u olduu sylenebilir: Yahudi dmanl, gerekten
de, dine ve rka dayal bir tutum olarak, XIX. yzyldan nce,
sizlere kuracam tarih ierisinde gz nne alnabilecek denli
dorudan devreye girmedi. Dinsel trdeki eski Yahudi d
manl bir devlet rkl ierisinde ancak XIX. yzylda, bir
devlet rklnn olumasndan itibaren, devlet iin, iine s
zan, yapsna zararl eleri sokan ve bunun sonucunda hem
siyasal hem biyolojik nedenlerden tr kovulmas gereken,
rk ya da rklara kar rkn btnln ve safln salamak
iin ortaya kmak, ilemek, kendini buna vakfetmek sz konu
4 ubat 1976 Tarihli Ders 99

su olduu anda, yeniden kullanld. Yahudi dmanl, ierde


ki savan, toplumsal savan siyasal zmlemesi ierisinde o
ana dein kullanlmam olan btn bir enerjiyi ve btn bir
mitolojiyi, Yahudi dmanlnn o eski gcnden ekerek, kul
lanarak, yeniden ele alarak ite bu dnemde geliti. Bu dnem
de, Yahudiler, hem btn rklarn iinde var olan, hem de biyo
lojik adan tehlikeli olan niteliiyle, devletin belirli birtakm
ret ve dlama mekanizmalarn harekete geirmesini gerektiren
bir rk olarak grndler - ve yle betimlendiler. Bir toplum
ierisindeki rklar savamnn o eletirel ve siyasal zmleme
siyle Yahudi dmanlnn eski dzeneklerini sonunda birbiri
ne eklemleyen XIX. yzyldaki olaylar meydana getirmi, san
rm baka gerekeleri olan bir Yahudi dmanlnn, devlet
rkl ierisinde yeniden kullanmdr bu. te ne dinsel rk
lk sorununu ne de ortaadaki Yahudi dmanl sorununu
ortaya koymaymm nedeni. Buna karlk XIX. yzyl ele ala
cam zaman bundan sz etmeye alacam. Bir kez daha be
lirteyim daha kesin sorular da yantlamaya hazrm.
Bugn, XVI. yzyln sonunda ve XVII. yzyln banda, sa
van nasl iktidar ilikilerinin zmleyicisi olarak ortaya k
maya baladna bakmaya girimek istiyorum. Tabii annda kar
mza kan bir isim var: ilk bakta, sava ilikisini iktidar iliki
leri ilkesine ve temeline oturtan kii olarak grnen Hobbes'tur
bu. Dzenin temelinde, barn ardnda, yasann altnda, devleti,
hkmdar oluturan byk otomatn douunda Hobbes'a g
re yalnzca sava deil, tm savalarn en geneli olan sava bulu
nur, her anda ve her boyutta yaylan "herkesin herkese kar sa
va1". Ve herkesin herkesle olan bu savan Hobbes basite dev
letin douuna -Leviathan'm gerek ve kurgusal sabahna-
oturtmaz fakat onun izini srer, devletin kuruluunun hemen ar
dndan, zaman aralklaryla, savan devletin snrlarnda ve hu
dutlarnda meydana geldiini ve di gsterdiini grr. And
srekli sava rneini hatrlarsnz. lk olarak unu syler: uy
gar bir devlet ierisinde bile yola kan birisi evinden ayrldn
da, kapsn zenle kilitlemeyi asla unutmaz, nk hrszlar ve
soyulanlar2 arasnda sren kesintisiz bir sava olduunu iyi bilir.
Verdii teki rnek u: Amerika ormanlarnda, hl ynetim bi
100 Toplumu Savunmak Gerekir

imi herkesin herkesle sava olan kavimler bulunmaktadr3. Za


ten, bizim Avrupa devletlerinde de, bir devletle tekisi arasnda
ki iliki, kar karya gelmi, elde kl birbirine dik dik bakan iki
adamn ilikisinden baka nedir ki?4 Ayrca zaten devletin kuru
luunun hemen ardndan sava tehdit eder, sava oradadr. Bu
radan u sorun kar: ncelikle, devletten nce var olan ve ilke
olarak devletin durdurmak durumunda olduu, devletin kendi
mazisine, yabanlla, gizemli hudutlarna geri att ve yine de
burada olan u sava nedir? kinci olarak, bu sava devleti nasl
dourur? Onu dourann sava olmas dolaysyla devletin olu
umu zerindeki etkisi nedir? Bir kere kurulduktan sonra, devle
tin yapsnda savan brakt leke hangisidir? te biraz [incele
mek] istediim iki soru. '
Bu sava, Hobbes'un devletin oluumundan nce ve kke
ninde tarif ettii sava hangisidir? Gllerin zayflara, sert
olanlarn psrklara, cesurlarn korkaklara, byklerin kkle
re, saldrgan vahilerin ekingen obanlara kar verdii sava
mdr? Dorudan doal ayrmlar zerinden ileyen bir sava
mdr? Hobbes'ta durumun hi de byle olmadn bilirsiniz.
lk sava, herkesin herkesle sava, eitlikten domu ve bu eit
liin esi iinde meydana gelen, bir eitlik savadr. Sava, bir
farkszln ya da her koulda yetersiz farkllklarn dorudan
etkisidir. Aslnda, der Hobbes, byk farkllklar olsayd, ger
ekten de insanlar arasnda gzle grlen ve kendisini belli
eden, ok aka telafi edilemez ayrmlar olsayd, akas sava
bizzat bu nedenle annda bloke olurdu. Belirgin, grlebilen,
toptan doal farkllklar olsayd, iki eyden biri gerekleirdi: ya
gerekten zayfla gl arasnda atma olurdu - ama bu at
ma ve bu gerek sava annda glnn zayf olan zerindeki
zaferiyle, glnn gc nedeniyle nihai olacak zaferle sonula
nrd; ya da gerek arpma olmazd, yani, ok basite kendi
gszln bilen, kavrayan, gz nne alan zayf, arpma
balamadan havlu atard. yle ki -der Hobbes- belirgin doal
farkllklar olsayd, sava olmazd; nk, ya g dengesi daha
iin banda, srdrlmesini engelleyecek bir ilk savala sabit
lenmi olurdu ya da tersine, bu g ilikisi, zayflarn ekingen
lii nedeniyle gizilg olarak kalrd. Demek farkllk olsayd,
4 ubat 1976 Tarihli Ders 101

sava olmayacakt. Farkllk bar getirir5. Buna karlk, farksz


lk, yetersiz farkllk durumunda - farkllklarn var olduunu
ama bunlarn yavan, oynak, kck, kararsz, dzensiz ve sra
sz olduklarn syleyebildiimiz o durumda; ilkel yaam belir
leyen kk farkllklarn bu anarisinde, neler olur? Bakalarn
dan, bir bakasndan biraz daha zayf olan bile, yine de pes et
mek zorunda kalmamak amacyla kendisini olduka gl gr
mek iin, en gl olana yeterince yakn durur. Dolaysyla zayf
asla vazgemez. Glye gelince, ki o yalnzca tekilerden biraz
daha gldr, kayg duymayacak ve tetikte durmak zorunda
kalmayacak denli gl deildir hibir zaman. Doal ayrmsz
lk bylece belirsizlikler, riskler, rastlantlar ve buna gre, iki
yanda da atma istei yaratr; bu sava durumunu yaratan ilk
g ilikisi ierisindeki belirsiz olandr bu.
Peki bu sava durumu tam olarak nedir? Gsz olan bile
komusu kadar glenmekten ok uzakta olmadn bilir - en
azndan buna inanr. Demek ki savatan vazgemeyecektir.
Ama en gl olan -yani tekilerden birazck daha gl olan-
bilir ki, her eye ramen, tekinden daha zayf debilir, hele ki
teki, hileyi, baskn, ittifak kurma yolunu vb kullanrsa. Dola
ysyla, birisi savaa hayr demeyecek ama teki -en gl
olan- her eye karn, ondan kanmaya abalayacaktr. Oysa,
savatan kanmak isteyen ondan ancak bir koulla kanabilir:
savamaya hazr olduunu ve vazgemek durumunda olmad
n gstermelidir. Peki savatan vazgemek durumunda olma
dn ne yaparak gsterecektir? yle bir hareket edecektir ki,
savama noktasnda olan teki, kendi gcnden kuku duyma
ya balayacak ve bylelikle bundan vazgeecektir ve o teki,
ancak ilkinin savatan vazgemeye hazr olmadn bildii s
rece bundan vazgeecektir. Ksaca, bu clz farkllklarla ve k
bilinmeyen bu belirsiz atmalarla harekete geen trde ili
kilerde, g dengesi nelerden oluur? U dizi e arasndaki
oyundan oluur. lk olarak, hesapl tasarlamalardan: tekinin
gcn gzmn nne getiriyorum, tekinin benim gcm
gznde canlandrdn tasarlyorum vb kinci olarak, istenli
ve tumturakl belirtilerden: sava isteniyormu gibi grlr, sa
vatan vazgeilmedii gsterilir. nc olarak ise, aprazlama
102 Toplumu Savunmak Gerekir

yldrma taktikleri kullanlr: savamaktan ylesine ekiniyo


rum ki ancak sen de en azndan benim kadar -ve hatta mm
knse benden biraz daha fazla- savamaktan ekinirsen rahat
olurum. Bu, toplamda, Hobbes'un betimledii bu durumun ke
sinlikle, glerin gelip dorudan arpaca, doal ve kaba bir
durum olmad anlamna gelir: gerek glerin dorudan ili
ki kurduklar bir dzen sz konusu deildir. Hobbes'un ilk sa
va durumunda, karlaan, kar karya gelen, silahlar deil
dir, yumruklar deildir, vahi, zincirden boanm gler deil
dir. Hobbes'un temel savanda muharebe yoktur, kan yoktur,
ceset yoktur. Tasarlamalar, kendini gstermeler, iaretler, tum
turakl, kurnaz, aldatc ifadeler vardr; kendi kartnn klna
brnen istekler, aldatmacalar, kesinlikler olarak kamufle edil
mi kayglar vardr. Dei toku edilen temsillerin sahnesinde-
yizdir, zamansa! olarak belirsiz bir iliki olan bir korku dengesi
ierisindeyizdir; gerekten savan iinde deil. Sonu olarak
bu, bireylerin birbirlerini paraladklar, hayvans yabanllk
durumunun hibir biimde, Hobbes'un sava durumunun ba
lca nitelendi rilii olarak grnemez demektir. Sava durumu
nu belirleyen, doal biimde eitliki rekabetlerin bir tr son
suz diplomasisidir. "Savata" olunmaz; Hobbes'un kesin olarak
"sava durumu" dedii eyin iinde olunur. unlar syledii
bir metin var: "Sava yalnzca arpmaya ve somut atmalara
deil, arpmalarda kar karya gelme isteinin yeterince
ak edildii bir sreye -bu sava durumudur- dayanr6". Bu
rada sre, glerin kendisi deil, istein, yeterince ak edilen
yani temel diplomasinin bu alannda etkili olan bir temsil, ta
sarlama ve gsterme sistemiyle donanm istein sz konusu
olduu durum anlamndadr, muharebe deil.
Peki ama, sava deil de, sava yaplmayan tasarlamalarn
oyunu olan bu durum nasl -byk harfle- Devlet'i, Leviat
han' , hkmranl meydana getirecektir? Bu ikinci soruya
Hobbes, iki egemenlik kategorisini ayrt ederek yant veriyor:
kurulan hkmranlk ve edinilen hkmranlk7. Kurulan h
kmranlktan ok sz edilir ve genellikle de Hobbes'un
zmlemesi buna indirgenir. Aslnda i daha karmak. Bir ku
rulan cumhuriyet ve bir de edinilen cumhuriyet var ve, bunun
4 ubat 1976 Tarihli Ders 103

iinde de iki hkmranlk biimi bulunuyor, yle ki toplamda:


kurulan devletler, ele geirilen devletler ve hkmranlk t
r, biimi bir anlamda gelip bu iktidar yaplarn biimlendiri
yor. Birinci olarak, kurum cumhuriyetleri alalm, bunlar en ok
tannanlardr; abucak geiyorum. Yine savan deil de, sa
va tasarlamasnn ve tehdidinin etkide bulunduu bu sava
durumunu sona erdirmek iin, sava durumu ierisinde neler
meydana gelir? E, insanlar karar verecektir. Ama neye? yle
bir kiiye -ya da birok kiiye- haklarnn ya da iktidarlarnn
bir blmnn aktarlmasna pek deil. Aslnda btn hakla
rnn devredilmesine bile karar vermezler. Tersine, birisine -bu
ok sayda kii ya da bir meclis de olabilir- kendilerini bt
nyle, eksiksiz olarak temsil etme hakkn verme karar alrlar.
Bireylere ait bir eyin vekaletine ya da devrine ilikin bir iliki
deil, bireylerin kendilerinin temsilidir sz konusu olan. Yani
bylece oluturulan hkmdar btnyle bireylerin yerine ge
ecektir. Yalnzca onlarn haklarnn bir blmne sahip olma
yacak, onlarn btn iktidaryla birlikte tam anlamyla bireyle
rin yerini alacaktr. Hobbes'un dedii gibi, "bylece kurulan
hkmranlk herkesin kiiliini stlenir8". Ve bu yer deitir
menin koulu altnda, bylece temsil edilen bireyler, temsilcile
rinde var olacaklardr; ve temsilcinin -yani hkmdarn- yap
tn, bu durumda her biri yapm olacaktr. Bireylerin temsil
cisi olarak hkmdar tam tamna bireyler zerinden biimle
nir. Dolaysyla bu imal edilmi bir bireylik ama gerek bir bi
reyliktir. Bu hkmdar doal biimde bir birey monark oldu
unda bu onun hkmdar olarak retilmesini engellemez; ve
bir meclis sz konusu olduunda -her ne kadar bir grup birey
sz konusu olsa d a- bir o kadar da bir bireylik sz konusu
olur. te kurum cumhuriyetlerine dair syleyeceim bu. Gr
yorsunuz ki, bu mekanizma ierisinde yalnzca isten, antla
ma ve temsil sz konusu.
imdi cumhuriyetlerin teki kurulu biimine, bir cumhu
riyetin ya da bir bakasnn bana gelebilecek teki eye baka
lm: edinme mekanizmasdr bu9. Grnte bambaka bir ey
hatta tam tersidir. Edinilen cumhuriyetlerin durumunda, gr
nen o ki hem gerek, hem tarihsel hem de dorudan g den
104 Toplumu Savunmak Gerekir

geleri zerine kurulmu olan bir hkmranlkla karlalr. Bu


mekanizmay anlamak iin, temel bir sava durumunu deil,
gerekten bir muharebeyi varsaymak gerekir. Demin szn
ettiim model zerine, kurum modeli zerine kurulmu bir
devlet var diyelim. imdi bu devletin, gerek arpmalarla ve
silah kullanma kararlaryla bir savata, baka bir devlet tarafn
dan saldrya uradn varsayalm. Bu model zerine kurul
mu bu iki devletten biri dieri tarafndan yenilgiye uratld
diyelim: ordusu yenilmi, datlm, hkmranl yklmtr;
dman lkeyi igal eder. Bu durumda burada, batan beri
aratrdmz eyin iinde, yani gerek bir muharebe ve gerek
bir g ilikisiyle, gerek bir savan iinde bulunuruz. Kaza
nanlar ve yenik denler vardr ve yenilenler kazananlarn
elinde ve emrindedirler. imdi ne olacak bakalm: yenilenler,
yenenlerin elindedir, yani onlar yenilenleri ldrebilirler. ld
rrlerse, tabii ki artk sorun kalmaz: devletin hkmranl ok
basite ortadan kalkar nk bu devletin bireyleri ortadan
kalkmtr. Ama ya kazananlar yenilenlerin cann balarsa, o
zaman ne olacak? Yenilenlerin can balandnda ya da daha
dorusu yenilenler geici yaama olanan elde ettiklerinde,
iki eyden biri olacaktr: ya kazananlara kar bakaldracaklar,
yani somut olarak yeniden savaa balayacaklar, g dengesini
tersine evirmeye alacaklardr ve bu durumda yeniden, ye
nilginin, en azndan geici olarak, askya alm olduu savaa
girilir; ya gerekten de lm tehlikesiyle kar karya kalrlar
ya da savaa tutumazlar, boyun emeyi, bakalar iin al
may, topraklar kazananlara brakmay, onlara vergi demeyi
kabul ederler; burada ise, tabii ki, btnyle savaa ve sava et
menlerinin bar ierisinde srdrlmesine dayal bir egemen
lik ilikisine varlr. Egemenlik ama hkmranlk deil diyecek
siniz. Ama Hobbes buna hayr der; hl ve her zaman hkm
ranlk ilikisi iinde kalnr. Neden? nk yenilenler yaamay
ve boyun emeyi tercih ettikleri andan itibaren, bu yolla bir h
kmranl yeniden kurarlar, kendilerini yenenleri temsilcileri
klmlardr, savan alaa ettii hkmdarn yerine yeni bir
hkmdar koymulardr. Demek ki, sert ve hukuk d bir bi
imde egemen bir toplumu, kle bir toplumu, kleci bir toplu
4 ubat 1976 Tarihli Ders 105

mu kuran ey yenilgi deil, bu yenilgi ierisinde, arpmadan


hemen sonra, yenilgiden hemen sonra ve bir biimde ondan ba
msz olarak, olup bitenlerdir: bu ad korku olan, korkudan
vazgemek, yaamn riske sokulmasndan vazgemek olan bir
eydir. Hkmranln dzenine ve mutlak iktidara ait olan
hukuksal bir rejime sokan budur. Yaam lme tercih etme is
tenci: ite hkmranl, kurum ve karlkl anlama usulne
gre kurulmu olan hkmranlk kadar hukuksal ve yasal bir
hkmranl kuracak olan budur.
Olduka tuhaf bir biimde Hobbes bu iki hkmranlk bii
mine -kurum hkmranl ve edinilen hkmranlk-, savan
bitiminde ve yenilginin ardndan ortaya kana, yani edinilmi
olana ok yakn olduunu syledii bir ncsn ekler. Bu
teki tr hkmranlk, der, ocuu evebeynine balayandr - ya
da tam olarak annesine10. Yeni domu bir ocuk olsun, der. Aile
si (sivil bir toplumda babas, ilkel yaamda annesi) onu pekl
lme brakabilir ya da hatta ok basit olarak onu ldrebilir.
Hibir durumda ailesi olmadan, annesi olmadan yaayamaz. Ve
yllar boyunca, ihtiyalarn, lklarn, korkusunu vb aa vur
mann dnda istencini dile getirmek durumunda kalmakszn
ocuk ailesine, annesine boyun eecek, annesinin yapmasn sy
ledii eyi harfiyen yapacaktr nk yaam ona ve yalnzca ona
bamldr. Anne bylece onun zerinde hkmranlk kuracaktr.
Oysa, der Hobbes, annenin hkmranlna ocuun kendi yaa
mn korumak iin gsterdii bu rza ile (dile getirilen bir istek ya
da bir szlemeyle oluan bir rza bile deildir) yenilenlerin, ye
nilginin ardndan gsterdii rza arasnda nitelik olarak fark yok
tur. Aslnda Hobbes, hkmranln kuruluunda kesin sonuca
gtren eyin, istein nitelii olmadn, hatta bunun ifade bii
mini ya da dzeyi bile olmadn gstermek istemektedir. Asln
da, ban grtlaa dayanm olmasnn, istein aka dile getiri
liyor ya da getirilemiyor olmasnn bir nemi yoktur. Hkmran
lk olmas iin, bir bakasnn istenci olmadan yaayamadmz
zaman bile yaamay istiyor olmamz demek olan belli bir kkten
istencin somut olarak var olmas gerekli ve yeterlidir.
Dolaysyla hkmranlk radikal bir isten biiminden yol
alarak oluur, bu biimin pek nemi yoktur. Bu isten korkuya
106 Toplumu Savunmak Gerekir

baldr ve hkmranlk asla yukardan olumaz, yani en g-


lnn, galip gelenin ya da ebeveynin bir kararyla olumaz.
Hkmranlk her zaman alttan, korku duyanlarn isteiyle olu
ur. yle ki, iki byk cumhuriyet biimi (karlkl ilikilerden
doan kurum cumhuriyeti ve savatan doan edinilmi cum
huriyet) arasnda ortaya kabilecek kopmaya ramen, ikisi
arasnda derin bir mekanizma benzerlii belirir. ster bir anla
ma, bir arpma, bir evebeyn/ocuk ilikisi sz konusu olsun,
her koulda ayn diziyle karlalr: istek, korku ve hkmran
lk. Bu sralamann rtk bir hesapla, bir iddet ilikisiyle, bir
doal olguyla balatlm olmasnn bir nemi yoktur; korku
nun sonu gelmeyen bir diplomasiyi dourmu olmasnn, bu
nun grtlaa dayanm bir bak korkusu ya da bir ocuun
l olmasnn bir nemi yoktur. Nasl olsa hkmranlk ku
rulmutur. Aslnda, her ey, sanki Hobbes, sava ve siyasal ikti
dar arasndaki ilikilerin kuramcs olmann ok uzanda, ta
rihsel gereklik olarak sava safd brakmak istemi, sanki sa-
va hkmranln douundan karp atmak istemi gibi
gerekleiyor. Leviathan'da sylemin, unu demeye getiren b
yk bir creti var: yenilip yenilmemi olmann bir nemi yok
tur, muzaffer olup olmamanzn bir nemi yoktur, nasl olsa, siz
kazananlar iin de ayn mekanizma iler, ilkel yaamda, devle
tin oluumunda rastlanan ya da dahas, ok doal biimde, ola
bilen en scak, en doal ilikide, yani anne babalar ve ocuklar
arasndaki iliki de de karlalan ayn mekanizmadr. Hobbes
sava, sava olgusunu, arpma iinde somut olarak aa vu
rulan g ilikisini, hkmranln kuruluuyla ilgisiz klar.
Hkmranln kuruluu sava tanmaz. Sava olsun olmasn,
bu oluum ayn biimde gerekleir. Temelde, Hobbes'un sy
lemi, savaa kar bir "hayrdr": devletleri douran gerekten
bu deildir, hkmranlk ilikilerine aktarlan ya da sivil ikti
dar ierisinde -ve bu iktidarn eitsizlikleri ierisinde- bizzat
arpma olgusunda aa vurulmu olan bir g ilikisinin n
ceki bakmszlklarn srdren bu deildir.
Buradan u sorun kyor: Sava, Hobbes'un inatla ona
yklemek istemedii bu rol, daha nce formle edilmi hu
kuksal iktidar kuramlarnda, asla ve asla stlenmediine gre,
4 ubat 1976 Tarihli Ders 107

savan bu safd brakl kime, neye seslenir? Aslnda Hob


bes, syleminin btn bir katman, izgisi, cephesi iinde hangi
dmana seslenir? inatla unu tekrar eder: ya zaten, bir savan
olup olmamasnn nemi yok; hkmranlklarn kuruluunda
mesele sava deil. Sanrm Hobbes'un syleminin hitap ettii,
bir anlamda kesin ve belirli bir kuram, onun dman, polemik
muhatab gibi bir ey deildir; Hobbes'un syleminin sylenil-
meyeni, gzard edilemez yan olacak trden ve Hobbes'un yi
ne de atlamaya alaca trden bir ey de deildir. Aslnda,
Hobbes'un yazd dnemde, saldrgan dman deil de, stra
tejik muhatap denilebilecek bir ey vard. yle ki: rtlmesi
gereken belirli bir sylem ieriinden ok, belirli bir sylem
oyunu, Hobbes'un tam olarak safd brakmak ve olanaksz
klmak istedii belirli bir kuramsal ve siyasal strateji vard. Do
laysyla Hobbes'un rtmek deil ama darda brakmak ve
olanaksz klmak istedii bu stratejik kar karyalk, tarihsel
bilmeyi siyasal savam ierisinde iletmenin belirli bir yolu
dur. Daha ak olarak, Leviathan'm stratejik muhatab, sanrm,
savalara, istilalara, yamalara, yoksun brakmalara, msadere
lere, vurgunlara, hara almalara ve btn bunlarn, btn bu
sava tutumlarn, btn arpmalarn ve gerek savamla
rn, kukusuz iktidar dzenleyen yasalar ve kurumlar zerin
deki etkilerine ilikin belirli bir tarihsel bilmenin ada sava
mlar ierisindeki siyasal kullanmdr.
Tek kelimeyle Hobbes'un safd brakmak istedii ey fe
tihtir ya da hatta, fetihe ilikin bu meselenin, tarihsel sylemde
ki ve siyasal uygulamadaki kullanldr. Leviathan'm grn
mez dman fetihtir. Hukukun ve felsefenin btn uyaroul-
larm ylesine titretmi olan bu dev yapay adam, Leviathan'm
bandaki vinyet zerinde boy gsteren ve bir elinde ss, kl
cn dorultmu kral temsil eden o devlet canavar, o dev siluet
aslnda iyi dnyordu. Ve sonunda bu nedenden tr ona
laf etmi olan dnrler bile, aslnda onu severler, onun kiniz
minin en korkaklar bile coturmasnn nedeni budur. Her yer
de sava olduunu ilan ediyor grnerek, bandan beri ve so
nunda da yledir, Hobbes'un sylemi gerekte tam tersini sy
lyordu. Sava olsun olmasn, yenilgi olsun olmasn, fetih ya
108 Toplumu Savunmak Gerekir

da anlama, ayn ey olduunu syler: "Bunu siz istediniz, sizi


temsil eden hkmranl kuranlar, siz uyruklarsnz. Onun
iin ikide bir tarihten laf ap canmz skmayn: fetihin sonun
da (gerekten bir fetih oldu demek istiyorsanz), ite yine sz
lemeyle, uyruklarn korkulu istenciyle karlaacaksnz". Bu
durumda fetih sorunu, yukarda u herkesin herkesle sava
kavramyla ve aada, arpmann bitiminde, korku iindeki
yenilenlerin, hukuksal adan da geerli olan isteiyle bylelik
le ortadan kaldrlm olur. Dolaysyla sanyorum Hobbes pe
kl zvanadan karyor grnebilir. Aslnda o kayglar gide
rir: hep szlemenin ve hkmranln sylemini, yani devletin
sylemini srdrr. Tabii, ibu devlete ok fazla ey vermekle
sulanmtr ve yaygaral bir biimde sulanacaktr. Ama ne de
olsa, felsefe ve hukuk iin, devlete yeterince vermemektense,
fazlasn vermek daha iyidir. Ve bir yandan devlete fazlasn
teslim etmekle knanrken, gizliden gizliye, kurnaz ve barbar
bir dman nledii iin ona minnettar olunur.
Dman -daha dorusu Hobbes'un muhatap ald d
man sylem- o dnemde ngiltere'de devleti blen i mcaaa-
lelerde sesi duyulan dmandr. ki sesli bir sylemdir bu. Biri,
"bizler fatihiz ve sizler de yenilenler. Bizler belki yabancyz,
ama sizler uaksnz", diyordu. teki buna u karl veriyor
du: "Bizler belki fethedildik, ama byle kalmayacaz. Biz ken
di lkemizdeyiz ve sizler buradan kacaksnz". Hobbes'un
her savan ve her fetihin arkasna szlemeyi yeniden oturta
rak ve bylece devlet kuramn kurtararak savuturduu, sava
mn ve kesintisiz i savan bu sylemidir. Tabii hukuk felse
fesinin ardndan dl olarak Hobbes'a, senatoryal siyaset felse
fesinin babas unvann vermesi buradan kaynaklanr. Devletin
kapitol tehdit edildii srada, bir kez uyuyan dnrleri
uyandrd. Bu Hobbes'tur.
Hobbes'un, karsna Leviatharidan bir duvar rd bu
sylem (ya da daha dorusu bu uygulama), bana yle geliyor
ki -ilk kez olmasa bile, en azndan asal boyutlar ve siyasal kes
kinliiyle ilk kez- ngiltere'de ve kukusuz iki olgu arasndaki
ban etkisiyle ortaya kt: ilk olarak tabii ki burjuvazinin bir
yandan mutlak monariye bir yandan da aristokrasiye kar
4 ubat 1976 Tarihli Ders 109

verdii siyasal mcadelenin erken gelii; ardndan gelip bu


nunla akan ikinci olgu ise, fetihteki eski blnmeye ilikin
tarihsel gerein, yzyllardan beri ve en geni halk katmanla
rnda dahi ok canl kalan bilinci.
Fatih William'm ban ektii Normanlarm, 1066'da Has-
tings'de gerekletirdikleri fethin bu varl, ngiltere'de hem
kurumlarda hem de siyasal znelerin tarihsel deneyiminde ken
dini gstermiti, gsteriyordu. nce ok ak biimde iktidar ri-
tellerinde kendini aa vuruyordu, nk VII. Henry'ye dek,
yani XVI. yzyln bana dek, kraliyet belgeleri ngiltere kral
nn fetih hakk gereince hkmranlk srdn iyice belirti
yordu. Kendini Norman fetih hakknn mirass olarak gsteri
yordu. Forml VII. Henry'yle birlikte bitti. Fetihin bu varl,
hkmleri ve usulleri Fransz dilinde oluan ve iinde eski yarg
kurallaryla kraliyet mahkemeleri arasndaki atmann da s
rekli olduu hukukun uygulanmasnda da kendini belli ediyor
du. Yukardan ve yabanc dilde biimlenen hukuk, ngiltere'de
yabanc varlnn bir iziydi, baka bir ulusun damgasyd. Bu
hukuk uygulamasnda, baka bir dilde ifade edilen bu hukukta,
bir yanda hukuksal olarak kendilerini kendi dillerinde savuna
mayanlarn "dil acs" diyeceim eyle, te yanda yasann ya
banc bir figr bir araya geliyordu. Bu ifte koulda, hukuk uy
gulamas ulalamaz durumdayd. ngiliz ortaanda ok erken
karmza kan u talebin kayna budur: "Bize ait olan bir hu
kuk istiyoruz, kendi dilimizde ifade edilen, aadan, kraliyet
tzklerine kart olan u ortak yasadan balayarak btnleti
rilmi olacak bir hukuk". Fetih -konular biraz rastgele alyo
rum - kendisini, ayrk efsanevi iki btnn varlnda, st ste
binmesinde ve atmasnda da belli ediyordu: bir yanda, asln
da halk anlatlar, sylencesel inanlar (Kral Harold'un geri d
n), ermi krallarn klt (Kral Edward'mki gibi), Robin Ho
od tr halk anlatlar olan (bilirsiniz, Walter Scott -Marx'm b
yk esin kaynaklarndan biridir11- Ivanhoe'yu ve XIX. yzyln
tarih bilincinde tarihsel olarak ok nemli yeri olan birka roma
nn12 kaynan bu sylenceden karacaktr) Sakson anlatlar
vardr. Bu popler ve sylencesel btnn karsnda, tersine,
Norman krallarn saraynda gelien ve Tudor hanedannda mut-
110 Toplumu Savunmak Gerekir

laklm gelitii dnemde, XVI. yzylda yeniden canlandr


lan aristokrat ve handiyse monarik bir efsaneler btnyle kar
lalr. Asal olarak Arthur dnemi efsanesi sz konusudur13.
Tabii bu tam olarak bir Norman efsanesi deildir ama Sakson
kkenli olmayan bir efsanedir. nsan topluluklarnn Saksonlar-
dan bile daha eski dnemlerinde bulunmu olan eski Kelt efsa
nelerinin yeniden canlandrldr bu. Bu Kelt efsaneleri ok do
al olarak, kendi lkelerindeki Normanlarla, Bretagne blgesi
ve Brtonlarla olan saysz ilikileri nedeniyle, Norman aristok
rasisi ve monarisi yararna, Normanlar tarafndan yeniden can
landrld: demek ki, ngiltere'nin gemiini ve tarihini bunlara
dayanarak dledii, btnyle farkl modlar zerine kurulu
iki gl sylence btn bulunuyor.
Btn bunlardan ok daha nemlisi, ngiltere'de fetihin
varlnn etkilerini belirgin klan ey, her birinin ok kesin si
yasal etkileri olan isyanlarn btn bir tarihsel belleiydi. Bu is
yanlardan bazlar ayrca, ilk kanlar gibi, kukusuz olduka
belirgin bir rksal zellik tayordu, rnein Monmouth isyan
lar14. Baka isyanlar (bitiminde Magra Carta'nm karld is
yan gibi) kraliyet iktidarnn snrlanmasna ve yabanclarn asi
ne (buna karlk Normanlardan ok, Poitou'lular, Anjou'lular
vb'nin srlmesine) dair kesin nlemlerin alnmasna neden ol
mutu. Ama burada ngiliz halknn, yabanclarn srlmesi zo
runluluuna bal bulunan bir hukuku sz konusuydu. Dolay
syla fetihin ve bir rkn bir bakas zerindeki egemenliinin
tarihsel biimleri iindeki byk toplumsal kartlklar kodla-
may salayan bir dizi e bulunuyordu. Bu kodlama ya da en
azndan bu kodlamay salayan eler eskiydiler. Daha orta
adaki kroniklerde bile yle cmlelere rastlanr: "Bu lkenin
yce kiileri Normanlardan gelir; aa tabakadan insanlar Sa
kson soyundandr15". Yani -siyasal, ekonomik, hukuksal- at
malar, imdi sraladm eler yznden ok kolayca, bir sy
lem, rklar kartlnn sylemleri olan sylemler olarak dile
geliyor, kodlanyor ve dntrlyordu. Ve olduka mantkl
bir biimde, XVI. yzyln sonunda ve XVII. yzyln banda,
bir yanda burjuvaziyle, te yanda aristokrasi ve monari ara
snda gerekleen yeni siyasal savam biimleri ortaya kt-
4 ubat 1976 Tarihli Ders 111
mda, yine [bu atmalar] rk savamnn szck daarcyla
dile getirildi. Bu kodlama tr ya da, en azndan, kodlama iin
hazr bulunan eler ok doal olarak etkide bulundu. Ve kod
lama diyorsam, bunun nedeni rklar kuramnn, bir bakasna
kar olan bir grubun zel bir tezi gibi ilememesidir. Aslnda,
rklarn bu blnmesinde ve bunlarn kartlk dizgelerinde,
herkese kendi tezlerini dile getirmeyi salayan, hem sylemsel
hem de siyasal bir tr arat sz konusu olan. Hkmdarn
haklarnn ve halkn haklarnn hukuksal-siyasal tartmas n
giltere'de, XVII. yzylda, fetih olay, bir rkn bir baka rk ze
rindeki egemenlii ve yenilenlerin yenenlere kar isyanyla
-ya da srekli isyan tehdidiyle- [oluan] bu szck daarcna
dayanarak yapld. Bu durumda, rklar kuram ya da rklar te
masyla, mutlak krallk dncelerinde olduu kadar parla
menterlerin ya da parlamentaristlerin dncelerinde de, Level-
lers' m (Tesviyeciler) ya da Diggers 'm (apaclar) en utaki g
rlerinde de karlaacaksnz.
Fetihin ve egemenliin nceliini, tek kelimeyle "kraln
sylemi" olarak adlandracam eyin iinde somut olarak dile
getirilmi olarak bulursunuz. I. James, yldzl Kam araca kral
larn tanrnn tahtnda oturduklarn ilan ediyordu16, tabii ki
tanrbilimsel-siyasal hukuk kuramna dayanyordu. Ama onun
iin bu tanrsal seimin -somut olarak onun ngiltere'nin sahibi
olmasn salyordu- Norman zaferinde tarihsel bir zellii ve
gvencesi vard. Ve I. James, daha skoya kral iken, Norman-
lar ngiltere'yi ele geirdiklerine gre, kralln yasalar17 onlar
tarafndan konulur diyordu - bundan iki sonu douyordu. Bi
rincisi, ngiltere ele geirilmiti ve bylece btn ngiliz toprak
lar Normanlara ve Norman eflerine, yani krala aitti. Nitekim
Kral, Normanlarm efi olarak, ngiliz topran elinde bulundu
rur ve onun sahibidir. kinci olarak, hukuk, zerinde hkm
ranlk srlen farkl topluluklarn ortak hukuku olmak zorun
da deildir; hukuk, bizzat Norman hkmranlnn niandr;
Normanlar tarafndan ve tabii ki onlar iin dzenlenmitir. Ve
dmanlan olduka rahatsz etmi olmas gereken bir ustalkla,
kral ya da en azndan kraln sylemini tutturanlar, ok garip
ama ok nemli bir benzerlii ileri sryordu. Sanrm bunu
112 Toplumu Savunmak Gerekir

1581'de, Apologia pro regibus adl bir metinde ilk kez dile dken
Blackwood oldu, orada ok tuhaf olan u eyi syler. Der ki:
"Aslnda, henz smrgeci denilmeyen gler karsndaki
Amerika'nn durumu imdi nasl anlalyorsa, Norman istilas
dnemindeki ngiltere'nin durumunu da yle anlamak gereki
yor. Avrupal insanlar u an Amerika iin neyse, Normanlar da
ngiltere iin o oldular". Blackwood, Fatih William'la V. Charles
arasnda bir koutluk kuruyordu. V. Charles hakknda unlar
sylyordu: "G uygulayarak Bat Hint adalarnn bir bl
mn boyunduruuna ald, yenilenlere mallarn, intifasz
mlkiyet olarak deil, intifa hakk olarak ve bir tazminat alarak
brakt. te V. Charles'm yaptn ve bizler bunu kesinlikle
meru buluyoruz nk ayn eyi yapyoruz, kendimizi aldat
mayalm, Normanlar ngiltere'de yaptlar. ngiltere'de Nor
manlar bizim Amerika'da sahip olduumuz hakka sahipler, ya
ni smrgeletirme hakkna18."
Ve XVI. yzyln sonunda, ilk kez deilse de bir ilk olarak,
sanrm, smrgeci uygulamann, Batnn hukuksal-siyasal ya
plar zerine bir tr geri dn etkisi bulunur. Hibir zaman
unutulmamal ki, smrgeletirme, teknikleri ve siyasal, hu
kuksal silahlaryla, tabii ki Avrupa modellerini baka ktalara
tad ama ayn zamanda Batdaki iktidar mekanizmalar ze
rinde, iktidar aralar, kurumlan ve teknikleri zerinde, saysz
geri dn etkisi de oldu. Batya getirilen ve Batnn kendi ze
rinde de bir tr smrgeletirmeyi, bir i smrgecilii uygula
yabilmesini salayan bir dizi smrge modeli var oldu.
te kraln syleminde rklar kartl temas byle iliyor
du. Parlamenterlerin kraln syleminin karsna kardklar
replii dillendirmi olan yine bu Norman fethi izleidir. Parla
menterlerin kraliyet mutlakiyetinin hak iddialarn rtme bii
mi de rklarn bu ikicilii ve fetih gerei zerine eklemleniyor
du. Parlamenterlerin ve parlamentaristlerin zmlemesi, para
doksal biimde, fetihin bir tr yok saylmasyla ya da daha ok
fetihi Fatih William'm ve onun meruluunun vgs iine sar
malayarak balyordu. zmlemelerini ite byle yrtyor
lard. Diyorlard ki: Burada yanlmamak gerek -ve bu konuda
Hobbes'a ne kadar yaknlatmz gryorsunuz- Hastings Sa-
4 ubat 1976 Tarihli Ders 113

va, muharebe, savan kendisi, aslolan bu deildir. Temelde


William meru krald. Ve o meru krald, nk ok basit olarak
(ve o zaman burada birtakm, doru ya da yanl tarihsel gerek
yeniden ortaya srlyordu) Harold -gerekten de William'i ha
lefi olarak semi olan Gnah karc Edward'm lmnden bi
le nce- ngiltere kral olmayacana, tahttan feragat edeceine
ya da William'm ngiltere tahtna kmasn kabul edeceine dair
ant imiti. Zaten bu olmayacakt: Harold, Hastings Sava'nda
lnce, -eer Harold'un merutiyeti kabul ediliyorsa- artk ya
sal halef kalmyordu ve bylece ta ok doal olarak William'a
verilmeliydi. yle ki kendisini ngiltere fatihi olarak deil, hak
larn, bir fetihin haklar deil, var olduu biimiyle ngiltere
krallnn haklarnn mirass olarak buldu. Birtakm yasalara
bal olan bir kralln mirass oldu - ve Sakson rejiminin yasa
laryla snrlanm olan bir hkmranln mirass. Bu demek
oluyor ki bu zmlemede William'm monarisini yasallatran
ey ayn zamanda iktidarn snrlayan ey oluyor. Ayrca, diye
ekler parlamentaristler, bir fetih sz konusu olsayd, gerekten
de Hastings Sava Saksonlar zerinde katksz bir Norman ege
menlii ilikisine yol am olsayd, fetih uzun sremeyecekti.
Nasl oldu da -derler- ngiltere topraklarnda yolunu kaybetmi
on binin zerindeki zavall Norman burada tutunabilmi ve ger
ekten de srekli bir iktidar salam olabildi? Her koulda sa
vamn bitiminde daha deklerinde ldrlrlerdi. Oysa, en
azndan balarda, byk bakaldrlar olmad, bu da aslnda ye-
nilenlerin kendilerini pek de yenilmi, kazananlarca igale ura
m gibi grmediklerini ama gerekten de Normanlar iktidar
srebilecek insanlar olarak kabul ettiklerini iyice kantlyor. By
lece, bu kabulle, Normanlarm o olmayan-katliamyla ve o olma
yan bakaldryla, William'm monarisini geerli klyorlard.
William da zaten ant imiti, York bapiskoposu tarafndan ta
giydirilmiti; ta ona verilmiti ve bu tren srasnda, kronikile-
rin iyi, eski, kabul edilmi ve onaylanm yasalar olduunu sy
ledikleri yasalara uymaya sz vermiti. Demek ki kendisinden
nce var olan Sakson monarisinin sistemine balyd.
Argmentum Anti-Normaniccum 19 balkl ve bu tezin bir r
nei olan bir metinde, Leviathan'la benzerlik kurulabilecek bir
114 Toplumu Savunmak Gerekir

tr yaz ii resim grlyor, yle dzenlenmi: sayfann tepe


sinde bant biiminde, bir arpma, silahl iki birlik (tabii ki
bunlar Hastings'teki Normanlar ve Saksonlard) ve iki ordunun
ortasnda, Kral Harold'un ls var; demek ki Saksonlarm ya
sal monarisi gerekten bitmi oluyor. Altta, daha byk lek
teki bir sahne, William' ta giyerken gsteriyor. Ama bu ta
giyme yle tasvir edilmi: Britannia adl bir heykel William'a
zerinde "ngiltere Yasalar"20 ibaresi okunan bir kt uzat
yor. Kral William, bir baka kilise adam ona zerinde "kraln
and21" yazl bir kd uzatrken, York bapiskoposundan ta
cn teslim alyor. yle ki, bylece, William'm, gerekten de ol
duunu iddia ettii fatih deil ama yasal miras, hkmdarl
ngiltere yasalar, Kilise'nin onay ve itii antla snrlanm
bir miras olduu aka betimleniyor. Winston Churchill,
XVII. yzylda yaam olan, 1675'te unu yazyordu: "Aslnda
William ngiltere'yi fethetmedi: ngilizler William'i fethetti22."
Ve parlamentaristler derler ki, yalnzca Sakson iktidarnn Nor
man kralna -kesinlikle meru olan- bu transferinden sonra,
gerek anlamda fetih balad, yani btn bir, mallara ayrcalk
lara el koyma, zorbalk, ktye kullanma oyunu balad. Fetih,
Normanlarm yerlemesini izleyen ve ngiltere'de tam da o d
nemde "Normanizm" ya da "Norman boyunduruu23" diye
adlandrlan eyi, yani sistematik biimde bakmsz ve siste
matik biimde Norman aristokrasisi ve monarisi yararna ile
yen bir rejimi rgtleyen o uzun yn deiimi oldu. Ve ortaa
n btn bakaldrlar -William'a deil- bu "Normanizm"e
kar gerekleti; Sakson geleneinin gerek mirass olan par
lamentonun haklar, Norman monarisi kaynakl bu suistimal-
lere kar dayatld; krallk statlerine kar kesinlikle "ortak
yasay"* kabul ettirmek isteyen alt mahkemeler, Hastings'ten
sonra gelien bu "Normanizm"e ve William'm tahta kma
kar mcadele etti. u an, XVII. yzyldaki mcadele de yine
buna kar verilmektedir.
Peki, William tarafndan, fiilen ve hukuken kabul edildii
ni grdmz, Normanlarm fetihi izleyen yllarda bastrmak
ya da saptrmak istediklerini grdmz ve ayn zamanda
* Elyazmasmda: "Common Law",
4 ubat 1976 Tarihli Ders 115

Magna Carta'yla, Parlamentonun kurulmasyla ve XVII. yzyl


daki devrimle yeniden yerletirilmeye alldn da grd
mz u eski Sakson hukuku nedir? Bu bir Sakson yasasdr. Ve
bu noktada, XIII. yzyldan kalma bir yazma kefettiini ileri
sren, gerekten de kefetmi olan Coke adnda bir hukuku
nun etkisi byk oldu, o bunun eski Sakson yasalarnn24 yaz
m olduunu iddia ediyordu, oysa gerekte, Miroirs de Justice25
(Adalet Aynalar) balkl metin, ortaan belli baz tzebilim,
zel ve kamu hukuku uygulamalarnn bir aklamasyd. Coke
bunu Sakson hukukunun aklamas olarak iletti. Bu Sakson
hukuku, eflerini seen, kendi yarglar olan* ve kraln iktida
rn, kesinlikle toplum zerindeki denetimsiz ve mutlak bir h
kmranlk uygulayan kii olarak deil ancak sava dneminde,
bir komutan olarak tanyan Sakson halknn -bu yazmann ne
mi buradan geliyor- hem temel hem de tarihsel adan gerek
yasas olarak gsteriliyordu. Dolaysyla, tarihsel olarak kesin
bir yap altnda -hukukun eskiliine dair aratrmalarla- sap
tanmaya allan tarihsel bir figr sz konusuydu. Ama ayn
zamanda bu Sakson yasas, doal biimiyle insan akimn ifade
si olarak ortaya kyor ve yle nitelendiriliyordu. Selden26 gibi
hukukular rnein, muhteem ve insan akima ok yakn bir
hukuk olduuna dikkat ekiyorlard nk, neredeyse Ati-
na'nmkine benzer bir sivil dzenlemeye ve aa yukar Spar-
ta'nmkine benzer bir askeri dzenlemeye sahipti. Dinsel ve ah
laki yasalarn ieriine gelince, Sakson devleti Musa'nn yasala
rna ok yakn duruyordu. Atina, Sparta, Musa; Sakson devleti
tabii ki kusursuz bir devletti. "Saksonlar" (1647 tarihli bir me
tinde geiyor bu) "biraz Yahudiler gibi btn teki halklardan
farkl oldular: yasalar yasa olarak saygdeerdi ve ynetimleri,
boyunduruu skntsz, yk hafif olan, Tanr'nn krall gi
biydi27". yle ki, bunu gryorsunuz, Stuartlarm mutlakiyeti-
liine kar srlen tarihselcilik, doal haklar dncesinin, de
erli klman bir tarihsel modelin ve bir tr Tanr'nn krall d
nn i ie getii temel kurucu bir topyaya yneliyordu. Ve
parlamenterlerin kurmay istedikleri yeni cumhuriyetin hukuk-
* Elyazmasmda, "kendi yarglar olan" yerine "kendi kendilerinin yargc olan"
yazl.
116 Toplumu Savunmak Gerekir

sal kaidesini oluturacak olan, Norman monarisince tannd


varsaylan, bu Sakson hukuku topyasdr.
Ayn fetih olgusuyla nc kez, ama bu kez yalnzca mo
nariye deil parlamenterlere bile en ok kar kanlarn radi
kal konumu ierisinde, yani Levellers (Tesviyeciler), Diggers (a
paclar) vb'nin daha ok kk-burjuvaya zg ya da, yle di
yelim, daha popler olan syleminde karlaacaksnz. Ama
bu kez tarihselcilik az nce szn ettiim u doal haklar
topyasna ancak en u snrda dnecektir. Aslnda Levellers'da,
bir anlamda kelimesi kelimesine, mutlakiyetilik tezinin kendi
sini bulursunuz. Levellers unu syleyeceklerdir: "Gerekten de,
monari bir istila, yenilgi ve fetih olduunu sylediinde hakl
dr. Doru, bir fetih oldu ve buradan yola klmas gerekmek
tedir. Ama mutlak monari, bunda kendi haklarnn yasal teme
lini grmek iin fetih gereini kullanyor. Bizim iinse, tersine,
bir fetih [olduunu] grdmze gre, gerekten de Sakson-
lar Normanlar karsnda yenilgiye uradklarna gre, bu ye
nilginin ve bu fetihin kesinlikle hukukun -v e mutlak hukukun-
k noktas olmad ama aristokrasiyi, mlkiyet rejimini
vb'yi belirgin klan btn yasalar ve btn toplumsal farkllk
lar geersizletiren bir hukuksuzluk durumu olduunu gr
mek gerekir". ngiltere'de iledii biimiyle btn yasalar
-John War/m ngiliz Yasalarnn Bozulmuluu ve Yetersizlii ba
lkl bir metninde sylenir b u - " tricks, tuzak, ktlk"28 olarak
grlmelidir. Yasalar tuzaktr: kesinlikle iktidar snrlar deil,
iktidar aralardr; adaleti egemen klma yolu deil, karlara
hizmet ettirme yoludur. Bylece, devrimin birinci hedefi, do
layl ya da dolaysz, Norman yoke'u, yani Norman boyunduru
unu salad srece btn post-Norman yasalarn ortadan
kaldrlmas olmaldr. Yasalar, diyordu Lilburne, fatihler tara
fndan yaplmtr29. O nedenle btn yasa aygt ortadan kal
drlmaldr.
kinci olarak, aristokrasiyi -v e yalnzca aristokrasiyi deil,
kral da aristokratlardan biri olduuna gre, aristokrasiyi ve
kral- halkn geri kalanyla kar karya getiren btn farkllk
larn da ayn zamanda ortadan kaldrlmas sz konusu, nk
soylularn ve kraln, halkla bir koruma ilikisi deil, basit ve s
!

4 ubat 1976 Tarihli Ders 117

rekli olan bir alma ve vurgun ilikisi vardr. Halk zerine yay
lan kraliyet korumas deildir bu; kraln yararland ve gven
ce altna ald, soylu zulmdr. William ve ardllar, diyordu
Lilburne, birlikte haydutluk, yama ve hrszlk yaptklar arka
dalarn dk, baron ve lord yaptlar30. Bunun sonucunda, ml
kiyet rejimi hl bugn igalin, zoralmn ve yamann sava
rejimidir. Btn mlkiyet ilikileri -yasal sistemin btn gibi
temelden yeniden ele alnmal, yeniden dnlmelidir. Mlki
yet ilikileri, fetih olgusuyla tamamen geersiz klnmtr.
nc olarak, -D iggers syler bunu- mlkiyetin konumu
nun, hkmetin, yasalarn, aslnda savan, istilann ve yenilgi
nin srdrl olmasnn kant, halkn her zaman hkmet
lerini, yasalarn ve mlkiyet ilikilerini fetih etmenleri olarak
dnyor olmasnda yatar. Halk, bir anlamda, mlkiyetin
yamac, yasalarn hara ve hkmetin egemenlik kurucu
zelliini durmakszn aa vurmutur. Ve bunu gstermitir
nk durmakszn bakaldrmtr - ve bakaldr, Diggers iin
savan o teki yznden baka bir ey deildir, teki sreen
yz ise yasa, iktidar ve hkmettir. Yasa, iktidar ve hkmet,
bu savatr, birilerinin tekilerle savadr. Dolaysyla bakald
r, herhangi bir dava iin, barlandrc bir yasalar sisteminin
kesintiye uramas olmayacaktr. Bakaldr, hkmetin dur
madan srdrd bir savan arka yz olacaktr. Hkmet,
birilerinin tekilere kar savadr; bakaldr tekilerin binleri
ne kar sava olacaktr. Tabii ki, bakaldrlar bugne dek, yal
nzca Normanlar kazand iin deil ayn zamanda zengin in
sanlar bunun sonucunda Norman sisteminden yararlandklar
ve ihanet ederek "Normanizm"e yardm ettikleri iin bir sonu
ca varmad. Zenginler ihanet etti, Kilise ihanet etti. Ve parla
menterlerin Norman hukukunun bir snrlamas olarak deer
lendirdikleri bu eler bile -M agna Carta, Parlamento, mahke
melerin uygulamalar bile- btn bunlar temelde, nfusun,
Sakson davasna ihanet eden ve Norman tarafna geen, en ay
rcalkl, en zengin blmnn yardmyla, hl etkili olan Nor
man sistemi ve onun hakszlklardr. Aslnda taviz gibi gr
nen her ey ihanetten ve sava hilesinden baka bir ey deildi.
Bu durumda, parlamenterler gibi, yasalar srdrmek ve kral
118 Toplumu Savunmak Gerekir

mutlakiyetinin bunlardan stn gelmesini engellemek gerekti


ini sylemenin tesinde, Levellers ve Diggers, savaa yant ola
cak bir savala yasalardan kurtulmak gerektiini syleyecekler
dir. Norman iktidarna kar i sava sonuna kadar gtrmek
gerekir.
Levellers'm sylemi buradan balayarak, ounlukla tam
olgunlua ulamam olan birok ynde kendini aka gste
recektir. Bir tanesi tam olarak tanrbilimsel-rksal yndr, yani
biraz parlamentaristlerin yntemine yakndr: "bizim olan ve
doa yasalar olduu iin adil olan Sakson yasalarna geri d
n" tr. Sonra, biraz havada kalan bir baka sylem biiminin
doduu grlr ve unu syler: Norman rejimi bir yama ve
zulm rejimidir, bir savan yaptrmdr; peki bu rejimin ardn
da ne bulunuyor? Tarihsel olarak, Sakson yasalar. yleyse, ay
n zmleme Sakson yasalar zerinde yaplamaz m? Sakson
yasalar da, bir savan yaptrm, bir yama ve zulm biimi
deil midir? Sonuta Sakson rejimi, Norman rejimi gibi bir n
fuz rejimi deil midir? Bylece, daha eskiye uzanmak ve -buna
kimi Diggers metinlerinde rastlanr31- aslnda nfuzun her tr
l iktidar biimiyle baladn, yle ki, ne olursa olsun, binleri
nin tekiler zerindeki egemenliinin terimleriyle zmlene
mez olan, tarihsel bir iktidar biimi olmadn sylemek gerek
mez mi? Tabii bu ifade havada kalr. Bu ifadeyle nihai tmceler
biiminde karlayoruz; iktidar biimleri gerekten de hibir
zaman ne bir tarihsel zmlemeye ne de tutarl bir siyasal uy
gulamaya olanak verdi. Bir o kadar doru olan da u ki, bura
da, ne olursa olsun her yasann, ne olursa olsun her hkmran
lk biiminin, ne olursa olsun her trden iktidarn, doal hak ve
hkmranln kurulu terimleriyle deil, birilerinin tekiler
zerindeki egemenlik ilikilerinin snrsz -v e snrsz biimde
tarihsel- devinimi olarak zmlenmesi gerektii dncesinin
ilk kez dile getirildiini grrsnz.
Irklar savama ilikin bu ngiliz syleminin zerinde ok
durduysam, bunun nedeni sanrm burada, ilk kez olarak, siya
sal ve tarihsel yntem zerinde, hem siyasal eylem program
hem de tarihsel bilme aray olarak, ikili emann, belirli bir
ikili emann ilediinin grlmesi. Zenginler ve yoksullar ara-
4 ubat 1976 Tarihli Ders 119

smdaki kartln bu emas kukusuz nceden vard ve Yunan


kentlerinde olduu gibi ortaa toplumunun kavramm belir-
ginletirmiti. Ama ilk kez bir ikili ema yalnzca bir ikyeti,
bir talebi dile getirme, bir tehlikeyi saptama yolu olmuyordu.
Topluma damgasn vuran bu ikili ema ilk kez nce ulusal ger
ekler: dil, ana yurt, atalardan kalan alkanlklar, ortak bir ge
miin derinlii, arkaik bir hukukun varl, eski yasalarn yeni
den kefi zerinde dile getirilebiliyordu. Bir yandan da, evrim
leriyle birlikte btn bir kurumlar topluluu btnlnn,
btn tarihsel derinlii ierisinde deifre edilmesini salayan
bir ikili ema. Gncel kurumlan, rklar arasnda, hem ok usta
ca hem ikiyzl biimde ama iddetle srdrlen savan ve
atmann terimleriyle zmlemeyi de salyordu. Sonuta,
bakaldry yalnzca, en yoksullarn durumunun katlanlamaz
olmas ve seslerini duyuramadklarna gre bakaldrmalar ge
rektii gerei zerine kurmayan bir ikili emadr (bu bir an
lamda ortaan isyanlarnn sylemiydi). imdi artk bir tr
mutlak hak olarak ifade edilecek bir bakaldr vardr: yalnz
sesimizi duyuramadmz iin ve daha doru bir adalet sa
lanmak isteniyorsa dzeni krmak gerektii iin bakaldr hak
kna sahip olunmaz. imdi bakaldr, tarihin bir tr zorunlulu
u olarak tantlanr: son bir baht dn olarak son verecei sa
van dzeni olan belli bir toplumsal dzene karlk verir.
Bylece, bakaldrnn mantksal ve tarihsel zorunluluu,
toplumsal ilikilerin srekli izgisi, iktidar kuramlarnn ve sis
temlerinin gizi ve rgs olarak sava gn na karan b
tn bir tarihsel zmleme ierisine gelip yerleir. Ve sanyo
rum Hobbes'un byk dman da buydu. Karsna Leviat-
han 'm btn bir cephesini konumlad ey, devletin hkm
ranln kuran her dnsel-hukuksal sylemin dmandr.
Dolaysyla Hobbes hkmranln douuna ilikin zmle
mesini buna kar yneltiyordu. Ve sava bylesine safd b
rakmak istemise bunun nedeni, kesin ve tek amaca ynelik bir
biimde, sancl bir tarihsel kategori ve zorlu bir hukuksal kate
gori olan u korkun Ingiltere fethi sorununu safd brakmak
istemesiydi. Sonuta XVII. yzyln ilk yarsnn btn siyasal
sylemlerinin ve programlarnn evreledii u fetih meselesin
120 Toplumu Savunmak Gerekir

den kanmak gerekiyordu. Ortadan kaldrlmas gereken buy


du; ve, daha genel biimde, daha uzun vadeli olarak, ortadan
kaldrlmas gereken, "siyasal tarihselcilik" olarak adlandraca
m eydi, yani, en radikal evrelerin bazlarnda dile gelen, size
szn ettiim tartmalar ierisinde kendini gsteren u tr
sylemdi ve unu demeye geliyordu: iktidar ilikileriyle ura
ld anda, hukukun alanna, hkmranln alanna deil; er
kin, egemenliin alanna girilir, tarihsel olarak snrsz, snrsz
derinlikte ve oulluktaki o egemenlik ilikisinin alanna girilir.
Egemenlik alanndan klmaz, dolaysyla tarihten klmaz.
Hobbes'un dnsel-hukuksal sylemi, bylelikle XVII. yzy
ln siyasal savamlarnda somut biimde etkin olan sylem ve
bilme olan bu siyasal tarihselcilii engellemenin bir yolu oldu.
Tpk XIX. yzylda diyalektik materyalizmin de siyasal tarih-
selciliin sylemini engelleyecei gibi, bunu engellemek sz
konusuydu. Siyasal tarihselcilik iki engelle karlat: XVII.
yzylda onu safd brakmak isteyen dnsel-hukuksal sy
lemin engeli; XIX. yzylda bu engel materyalist diyalektik ola
caktr. Hobbes'un ilemi, siyasal tarihselciliin bu sylemini
susturmak iin, dnsel-hukuksal sylemin btn olanaklar
n, hatta en utakilerini bile namluya srmekten ibaret oldu.
te hem tarihini hem de vgsn yapmak istediim sylem, si
yasal tarihselciliin bu sylemidir.

NOTLAR

1 "Sivil devletlerin dnda, her zaman birinin birine kar sava vardr."
"Buradan aka ortaya u kyor ki onlar susta durduracak ortak bir ik
tidar olmadan yaadklar srece, u sava denilen durum ierisinde bu
lunurlar ve bu sava birinin birine kar savadr" (Th. Hobbes, Leviat
han , a.g.e.birinci kitap, XIII. blm, s. 62). "Bellum omnium contra omnes "
iin bkz. ayn zamanda Elementorum philosophiae sectio tertia de cive, Paris,
1642,1, XIII.
2 Hobbes, Leviathan.
3 a.g.e., s. 63.
4 a.g.e.
4 ubat 1976 Tarihli Ders 121
5 a.g.e., s. 60-62.
6 a.g.e., s. 62.
7 Bunu izleyen btn tartma boyunca, M. Foucault Leviathan'a gnder
mede bulunuyor, ikinci ksm, bl. XVII, XVIII, XIX, XX.
8 Bkz. a.g.e., s. 88; bl. XVIII.
9 a.g.e., bl. XX.
10 a.g.e. Bkz. ayn zamanda De Cive, II, IX.
11 W. Scott okuru K. Marx iin bkz.: E. Marx-Aveling, "Karl Marx-Lose
Bltter", sterreichischer Arbeiter-Kalender fu r das Jahr 1895, s. 51-54; F.
Mehring, Karl M arx; Geschichte seines Lebens , Leipzig, Leipziger Buchd
ruckerei Actiengesellschaft, 1918, XV, 1; I. Berlin, Karl M arx, London, T.
Butterworth, 1939, bl. XI.
12 Ivanhoe'min (1819) yks Aslan Yrekli Richard dnemi ngiltere'sin
de geer; Quentin D urward' da (1823) ise arka planda XI. Louis dnemi
Fransa's vardr. Ivanhoe'nun A. Thierry ve onun fatihler ve fethedilen
ler dncesi zerindeki etkisi biliniyor.
13 V. yzyln ilk yarsnda Sakson istilasna kar direniin nderi olan
Brton hkmdar Arthu^un sylencesel figrne odakl efsanevi ge
leneklerin ve anlatlarn dnemi. Bu gelenekler ve bu anlatlar ilk kez
XII. yzjalda Geoffrey of Monmouth tarafndan De origine et gestis re
glim Britanniae libri XI (Heidelberg, 1687) bal altnda ve daha sonra
da Robert Wace tarafndan, Roman de Brut (1155) ve Roma de Rou (1160-
1174) ierisinde bir araya getirilecektir: XII. yzyln ikinci yars bo
yunca, Chrtien de Troyes tarafndan Lancelot ve Perceval'd e yeniden
elden geirilen, "Brton konusu" denilen eydir bu.
14 Geoffrey of Monmouth ilk fatih, Troyal Brutus'tan balayarak Brton
ulusunun tarihini anlatr: Roma fetihlerinin ardndan, Sakson istilac
lara kar Brtonlarm direniiyle ve Brton krallnn kyle biten
bir tarihtir. Avrupa edebiyatna Arthur efsanelerini sokan, ortaan en
popler kitaplarndan biridir bu.
15 M. Foucault'nun elyazmasmda, "Gloucester Kronii"nin ad geer.
16 "Monarchae proprie sunt judices, quibus juris dicendi potestatem
proprie commisit Deus. Nam in throno Dei sedent, unde omnis ea fa
cultas driva ta est" (I. James, Oratio habita in camera stellata [1616], Ope
ra dita a Jacobo M ontacuto..., Francofurti ad Moenum et Lipsiae, 1689, s.
253). "Nihil est in terris quod non sit infra Monarchiae fastigium. Nec
enim solum Dei Vicarii sunt Reges, deique throno insident: sed ab ipso
Deo Deorum nomine honorantur" (Oratio habita in comitis regni ad om-
nes ordines in palatio albaulae [1609], Opera dita..., s. 245; "Divine Rights
of Kings" iin ayrca bkz. Basilikon doron, sive De institutione principis ,
Opera dita..., s. 63-85).
17 "Et quamquam in aliis regionibus ingentes regii sanguinis factae sint
122 Toplumu Savunmak Gerekir

mutationes, sceptri jure ad novos Dominos jure belli translato; eadem


tamen illic cernitur in terram et subditos potestatis regiae vis, quae
apud nos, qui Dominos numquam mutavimus. Quum spurius ille
Normandicus validissimo cum exercitu in Angliam transiissset, quo,
obsecro nisi armorum et belli jure Rex factus est? At ille leges dedit,
non accepit, et vetus jus, et consuetudinem regni antiquavit, et avitis
possessionibus eversis homines novos et peregrinos imposuit, suae
militae comites; quemadmodum hodie pleraque Angliae nobilitas
Normannicam prae se fert originem; et leges Normannico scriptae idi-
omatem facilem testantur auctorem. Nihilominus posteri ejus scept-
rum illud hactenus faciliter tenuerunt. Nec hoc soli Normanno licuit:
idem jus omnibus fuit, qui ante ilium victae Angliae leges dederunt"
(I. James, Jus liberae Monarchiae, sive De mutuis Regis liberi et populi nas-
cendi conditione iUi subditi officiis [1598], Opera edita..., a. g. e. s. 91).
18 "Carolus quintus imperator nostra memoria partem quandam occi-
dentalium insularium, veteribus ignotam, nobis Americae vocabulo
non ita pridem auditam, vi subegit, victis sua reliquit, non mancipio,
sed usu, nec eo quidem perpetuo, nec gratuito, ac immuni (quod Ang-
Iis obtigit Vilielmi nothi beneficio) sed in vitae tempus annuae presta-
tioni certa lege locationis obligata" (A. Blackwood, Adversus Georgii
Buchanani dialogum, de jure regni apud Scotos, pro regibus apologia , Picta-
vis, apud Pagaeum, 1581, s. 69).
19 A rgum entum Anti-Normannicum, or an A rgum ent proving, from ancient
histories and records, that William, Duke of Normandy , made no absolute
conquest of England by the word, in the sense of our modern writers, Lon
don, 1682. Bu kitap yanllkla E. Coke'a atfedilmitir.
20 "The excellent and most famous Laws of St. Edward".
21 "Coronation Dath". Bu vinyetin illstrasyonu iin bkz. "An Explanati
on of the Frontispiece", A rgum entum Anti-Normannicum..., a.g.e. 4 s. s.
fol.
22 W. S. Churchill, Divi Britannici, being a remark upon the lives o f all the
K im s of this Isle, from the year o f the world 2835 unto the year of grace 1660,
London, 1675, fol. 189-190.
23 "Norman yoke" (ya da "Norman bondage") teorisi, XVI. ve XVII. yz
yllarda, istiladan ve fetihten nce "Norman-ncesi gemii ycelt
mek" (glorify the pre-Norman past) amacyla, politik yazarlar (Black
wood vb), "Elizabethan Chroniclers" (Holinshed, Speed, Daniel, vb),
"Society of Antiquarians" (Selden, Harrison/Nowell) ve hukukular
(Coke, vb) tarafndan yaylmt.
24 "I have a very auntient and learned treatise of the Lawes of this kingdo-
me whereby this Realme was governed about 1100 years past, of the tit
le and subject of which booke the Author shaltel you himself in these
4 ubat 1976 Tarihli Ders 123

words. Which Summary I have intituled The Mirros of Iustice', accor


ding to the vertues and substances embelUies which I have observed, and
which have been used by holy customs since the time of King Arthur
and C [...] In this booke in effect appeareth this whole frame of auntient
common Lawes of this Realme" (E. Coke, La Neuf.me Part des Reports de
S. Edv. Coke, Londra, 1613, nsz "Lectori/To the Reader" fol. 1-32. Bkz.
ayn zamanda "the nationall Lawes of their native country" tarihi iin
La Tierce Part des Reports de S. Edv. Coke, London, 1602, nsz, fol. 9-17;
La Huictieme Part des Reports de S. Edv. Coke, Londra, 1611, nsz; La
Dix.me Part des Reports de S. Edv. Coke, Londra, 1614, nsz, fol. 1-48. Co-
ke'un Institutes metinlerinde de Mirrors of Iustice'i dayanak alacan be
lirtmek gerekir. Bkz. zellikle The Fourth Part of the Institutes of the Laws
of England, London, 1644, bl. XVIII, XI, XIII, XXXV; ama zellikle de The
Second Part of the Institutes of the Laws of England, Londra, 1642, s. 5-78.)
25 The M irror of Justice, muhtemelen Andrew Horn tarafndan XIV. yzy
ln sonunda aslnda Franszca yazlm bir metindir. 1646'da yaplan
bir evirisi bu metni, parlamentaristlerden kktenci devrimcilere dek
btn "Common Law" partizanlarnn temel bavuru kaynaklarndan
bir tanesi yapacaktr.
26 M. Foucault bir olaslk, Nathaniel Bacon'un, John Selden'in elyazma
larn (bkz. A n Historical and Political Discourse o f the Laws and Govern
ment of England... collected from some manuscript notes o flo hn Selden... by
Nathaniel Bacon, Londra, 1689) temel alarak kaleme ald almasn
kaynak gsteriyor, A n Historical Discourse of the uniformity of Govern
ment of England. The First part, Londra, 1647, 2 cilt. Selden Saksonlar
zerine yle diyor: "their judicial were very suitable to the Athenian,
but their military more like the Lacedemonian" (s. 15; IV-XLIII. blm
ler). Selden'in yaptlarndan ayrca bkz. Analecton Anglobritannicon libri
duo, Francofurti, 1615; Jani A nglorum , Opera omnia latina et anglica, Lon-
dini, 1726, cilt II.
27 "Thus the Saxons become somewhat like the Jewes, divers from all ot
her people; their lawes honourable for the King, easie for the subject;
and their government above all other likest unto that of Christs King-
dome, whose yoke is easie, and burthen light: but their motion proved
so irregular as God was pleased to reduce them by another way" (An
Historical Discourse..., a.g.e., s. 112-113).
28 "The Laws of England are full of tricks, doubts and contrary to them
selves; for they were invented and established by the Normans, which
were all nations the most quarrelsome and most fallacious in contri
ving of controversies and suits" (J. Warr, The Corruption and Deficiency
of the Laws of England, Londra, 1649, s. 1; bkz. zellikle blm II ve III.
Bkz. ayrca Administration Civil and Spiritual in Two Treatises, Londra,
124 Toplumu Savunmak Gerekir

1648, 1, XXXVII). Warr'm cmlesinin Ch. Hill tarafndan ksmen alm-


tlandm belirtelim, Puritanism and Revolution , Londra, Seeker and
Warburg, 1958, s. 78.
29 Bkz. zellikle J. Lilburne, The Just M ans Justification, Londra, 1646, s.
11-13; ayrca bkz. A Discourse betwixti John Lilburne, close prisoner in the
Tower o f London, and Mr. H ugh Peters, Londra, 1649; Englands Bright-
right Justified against all arbitrary usurpation , Londra, 1645; Regall Tyran-
nie Discovered, Londra, 1647; Englands New Chains Discovered, Londra,
1648. Levellers' in yergi metinlerinin ou W. Haller & G. Davies'in a
lmasnda toplanmtr, The Levellers Tracts 1647-1653, New York, Co
lumbia University Press, 1944.
30 Fatih William ve ardllar "made Dukes, Earles, barrons and Lords of
their fellow Robbers, Rogues and Thieves" (Regall Tyrannie..., a.g.e ., s.
86). Bu yerginin J. Lilburne'e atfedilmesi kesin deildir; bir olaslk R.
Overton da yazmna katkda bulunmutur.
31 Foucault'nun gndermede bulunmu olabilecei en tannm Diggers
metinleri, iki imzasz manifestodur: Light Shining in Buckinghamshire,
1648; M ore More Light Shining in Buckinghamshire, 1649. Ayrca bkz. G.
Winstanley et a l, To his Excellency the Lord Fairfax and the Counsell of War-
re the brotherly request of those that are called Diggers sheweth, Londra, 1650;
G. Winstanley, Fire in the Busl, Londra, 1650; The Im v of Freedom in a Plat
form , or True Magistracy Restored, Londra, 1652 (bkz. G. H. Sabine, The
Works of Gerrard Winstanley, with an appendix of documents relating to the
D igger Movement, Ithaca, N. Y, Cornell University Press, 1941).
ubat 1976 Tarihli Ders

Kkenlerin anlats. - Troya sylencesi. - Fransa'nn veraseti. -


"Franco-Galli". - stila, tarih ve kamu hukuku. - Ulusal kicilik. -
Hkmdarn bilmesi. - Boulainvilliers'den "Fransa'nn Durum u". -
Mahkeme kalemi, devlet dairesi ve soylularn bilmesi. - Tarihin yeni
bir znesi. - Tarih ve anayasa.

Ortaan bandan neredeyse Rnesans'a dek Fransa'da


dolamda olan bir anlatyla balayacam, yani, Franklardan,
Priamos'un olu kral Francus'un ynetimi altnda, kent yand
nda Troya'y terk etmi, nce Tuna'nn kylarna, ardndan
Germanya'da Ren kylarna snm ve sonunda Fransa'y
yurt edinmi, daha dorusu yurtlarn Fransa'da kurmu olan
Franklarn soyundan gelen Franszlarn tarihiyle. Bu anlatnn,
ortaada ne anlama gelmi olabildiini ya da hem yolculuk
hem de vatann kuruluu efsanesinin stlenebildii rol ren
meye almak istemiyorum. Yalnzca u nokta zerinde soru
sormak istiyorum: bu anlatnn yeniden ele alnmas, Rnesans1
gibi bir dnemde dolamda olabilmesi olduka artc. Kesin
likle kaynak ald hanedanlarn ya da tarihsel olaylarn fantas
tik zellii nedeniyle deil, fakat daha ok temelde bu efsanede
Roma'mn ve Galya'nm, nce Roma'nm dman olan Gal-
ya'nm, talya'y istila eden ve Roma'y kuatan Galya'nm bt
nyle silinmesi; ayn zamanda Roma smrgesi olarak Gal-
ya'nm silinmesi, Sezar'm ve mparatorluk Romas'nm silinmesi
nedeniyle byle. Ve sonuta, stelik o dnemde ok iyi bilinen
btn bir Roma edebiyatnn silinmesi var.
126 Toplumu Savunmak Gerekir

Sanyorum bu Troya anlatsndan Roma'nm karlmasn,


ancak bu kkenlere ilikin anlaty, yine eski inanlara balan
m bir tr tarih giriimi olarak grmeyi bir kenara brakabilir
sek anlayabiliriz. Bana yle geliyor ki bu, tersine, kesin bir ile
vi olan, gemii anlatmaktan ya da kkleri anlatmaktan ok hu
kuku dile getiren, iktidarn hukukunu dile getiren bir sylem:
aslnda bu bir kamu hukuku dersi. Kanmca bu anlat, kamu
hukuku dersi olarak yayld. Aslnda Roma'nm iinde olmad
bir kamu hukuku dersi sz konusu olduu iin bu byle. Ama
bir yandan da Roma, bir anlamda ikiye ayrlm, yer deitir
mi, ifte bir biim altnda burada varln gsteriyor: Roma
burada ama ayna ve imge olarak. Gerekten de Franklar da Ro
mallar gibi Troya kaknlardr demek, Fransa'nn bir anlamda,
Troya tahtna gre, Roma'ya uzanacak daim karsndaki br
koldur demek, sanrm, siyasal ve hukuksal adan nem ta
yan iki noktay dile getirmek anlamna geliyor.
Franklar da, Romallar gibi, Troya'dan kaanlardr demek,
ncelikle u anlama gelir, (ne de olsa bir kardeten, en azndan
aabeyden baka bir ey olmayan) Roma devleti yok olduu
gnden sonra, ok doal olarak, devletler hukukuna gre, teki
kardeler -kk kardeler- onun mirass olur. Fransa, bir tr
doal ve herkes tarafndan tannan hakla, imparatorluun ard
ldr. Ve bu iki ey anlamna gelir. nce Fransa kral, uyruklar
na kar, Roma imparatorunun kendi uyruklar zerindeki hak
larn ve iktidarn miras alr: Fransa kralnn hkmranl, Ro
ma imparatorunun hkmranlyla ayn kalemdendir. Kraln
hukuku Roma hukukudur. Ve Troya efsanesi, ortaada, zel
likle Fransa kralnn, kendi krallnn imparatoru olduunu2
syleyen Boutillier tarafndan dile getirilen ilkeyi imgelerle do
lu bir biimde ya da imgelere evirerek anlatmann bir yoludur.
Anlyorsunuz, nemli bir tez bu, nk sonuta, Romal imperi
um anlay zerinde ve Justinianus dneminde yasalatrlm
olan imparatorluk haklarn yeniden canlandrarak gerekleen
kraliyet iktidarnn geliimine btn ortaa boyunca yaplan
tarihsel-sylencesel elik sz konusudur.
Ama Fransa'nn, imparatorluun mirass olduunu sy
lemek, ayn zamanda, Roma'nm kardei ya da kuzeni olan
11 ubat 1976 Tarihli Ders 127

Fransa'nn, Roma'nmkine eit haklara sahip olduunu syle


mek anlamna gelir. yle ki Fransa, imparatorluk dneminden
sonra, Roma mparatorluu'nu diriltmeyi amalayan tmel bir
monariye ait deildir. Fransa, Roma mparatorluu'nun btn
teki ardllar kadar emperyaldir; Alman mparatorluu kadar
emperyaldir; hibir biimde Germen hkmdarlarna baml
deildir. Hibir vasallik ba onu Habsbourglarm monarisine
yasal olarak balayamaz, dolaysyla, o dnemde Habsbourg
monarisince ortaya srlm olan byk, tmel monari d
lerine baml klamaz. te, bu koullar ierisinde, Roma'nm si
linmesi bu nedenden tr gerekiyordu. Ama hibir biimde
Galya ve Galyallarm ardllarnn hl ve hl bir imparatorlu
a baml olarak grnmemeleri iin, Roma Galyas'nm, Se
zai'm* ve smrge Galyas'nm silinmesi gerekiyordu. Ve Roma
mparatorluu'yla ba ieriden koparan Frank istilalarnn da
silinmi olmas gerekiyordu. Roma imperium 'unun Fransz mo
narisine dek uzanan i sreklilii istilalarn getirdii kesintiyi
dlyordu. Ama Fransa'nn imparatorlua, imparatorluun mi
raslarna (ve zellikle Habsbourglarm tmel monarisine) ba
ml olmay, Fransa'nn eski Roma'ya bamllnn meyda
na kmamasn gerektiriyordu; dolaysyla Roma Galyas yok
olsun, baka deyile Fransa bir tr teki Roma olsun - teki Ro-
ma'dan bamsz ama yine de Roma olsun anlamndadr. Kra
ln mutlak egemenlii bylece Roma'da olduu gibi geerliydi.
te, kabaca kamu hukuku derslerinin, bu Troya sylencesinin
yeniden canlandrlmasnda ya da Rnesans'a, hatta Galya'y,
Roma Galyas'm konu alan Roma metinlerinin iyi bilindii d
neme dek srdrlmesinde grlebilen ilevi.
Bazen, bu eski sylenceleri (bence bunlar bir kamu hukuku
dersiydi) harekete geirenin ve ilk kez, Augustin Thierry'nin
ileride "ulusal ikilik"3 olarak adlandraca temay yayann din
savalar olduu sylenir; bu, devletin kesintisiz temelini olu
turan iki dman topluluk izleidir, ama ben bunun kesinkes
doru olduuna inanmyorum. Ulusal ikilii dnmeye yol
aann din savalar olduu sylenirken dayanak alman, Fran-
ois Hotman'm 1573 tarihli, Franco-Gallia4 balkl bir metnidir,
* Hkmdar, imparator anlamnda (.n.).
128 Toplumu Savunmak Gerekir

ki bal bile, yazarn bir tr ikilii dndn iyice gsteri


yor. Gerekten de bu metinde Hotman o dnemde Habsbourg-
larm imparatorluunda yaylan ve aslnda Fransa'da dolam
da olan Troya tezinin denki, karl ve karsnda olan Ger
men tezini tekrar ele alr. Birok kez, zellikle Beatus Rhenanus
tarafndan, dile getirilmi olan bu Germen tezi unu syler:
"Bizler Romal deiliz, biz Almanlar, Germeniz. Ama miras al
dmz imparatorluk yaps yznden, Roma'nm doal ve hu
kuksal halefleriyiz. Ne ki, Galya'y istila eden Franklar da bi
zim gibi Germen'dirler. Galya'y istila ettiklerinde, tabii ki ana
yurtlar Germania'y terk ettiler; ama bir yandan da, Germen
olduklar lde, Germen olarak kaldlar. Bu durumda bizim
imperim'umuz iinde kalmaktadrlar; ve te yandan da, Gal-
ya'y istila edip, ele geirip, Galyallar yendiklerine gre, ok
doal bir biimde, fethedilen ve koloniletirilen bu topraklar
zerinde, Germen olarak st dzeyde sahip olduklar imperi-
um 'u, imparatorluk iktidarn kullanrlar. Bunun sonucunda,
Galya, Galya topra ve imdiki Fransa ifte nedenle, hem bir
fetih ve zafer hakk, hem de Franklarn Germen kkeni dolay
syla, Habsbourglarm tmel monarisine bamldr5."
Franois Hotman'm 1573'te, tuhaf bir biimde, tabii ki belli
bir noktaya kadar yeniden ele alaca, yeniden Fransa'ya soka
ca tez budur. Bu dnemden balayarak ve en azndan XVII.
yzyln bana kadar kayda deer bir baar salayacaktr.
Hotman Alman tezini ele alr ve der ki: "Aslnda, belirli bir d
nemde Galya'y istila etmi ve yeni bir monari kurmu olan
Franklar, Troyal deildirler; onlar Germen'dir. Romallar yen
mi ve onlar srmlerdir." Rhenanus'un Germen tezinin aa
yukar birebir tekrar. "Aa yukar" diyorum nk yine
de temel bir fark var: Hotman Franklar, Galyallar yendiler de
mez; Romallar yendiler der6.
Hotman'm tezi kesinlikle nemlidir nk, ngiltere'de or
taya ktn grdmz aa yukar ayn dnemde, meyda
na geldii srada devletlerin yok olduu ve baka devletlerin
doduu, (hem hukukularn ilesi, hem de krallarn gmld
karanlk olan) istilaya ilikin u balca temay ileri srer.
Gerekten de btn hukuksal-siyasal tartmalar bunun evre
11 ubat 1976 Tarihli Ders 129

sinde yaplacaktr. Bundan byle, bu temel kopukluktan sonra,


krallarn ve onlarn iktidarnn soyktnn kesintisiz olma
niteliini gvenceye alma ilevini stlenecek bir kamu hukuku
dersinin artk anlatlamayaca aktr. Bundan byle, byk
kamu hukuku sorunu, Hotman'm bir ardl olan Etienne Pasqu-
ie7nin "teki dizi"7 dedii eyin sorunu olacaktr, yani: bir dev
let baka bir devletin yerine geerse ne olur? Devletler, hibir
eyin kesintiye uratmad bir tr sreklilik [etmeni] sonucu
birbirini izlemedikleri ama doup glendikleri, ardndan
k yaayp sonunda btnyle yok olduklar andan itibaren
ne olur - kamu hukuku ve krallarn iktidar ne olur? Nitekim
Hotman bu sorunu koymutur -am a devletlerin dngsel do
as ve geici mr sorusundan farkl, ok farkl bir sorun orta
ya attn dnmyorum-, devlet ierisindeki iki yabanc
ulus sorunu*. Ayrca genel olarak, din savalar dneminde ya
am hibir yazar, monariye nfuz edecek bir -rk, kken,
ulus- ikilii dncesini kabul etmemitir. Bu olanakszd, n
k, bir yanda, -tabii ki "tek inan, tek yasa, tek kral" ilkesini
koyan- tek bir dinin taraftarlar, ulus iinde bir ikiliin olduu
nu kabul ederek din birlii talep edemezlerdi; te yanda, tersi
ne dinsel seimlerin olanakl klnmas, vicdan zgrln is
teyenler, ancak unu sylemek kouluyla tezlerini kabul ettire-
biliyorlard: "Ne vicdan zgrl, ne farkl dinsel seimlerin
olanakll hibir biimde devletin btnln bozamaz.
Devletin btnl, vicdan zgrlyle sarslmaz." Bylece
ister din birlii tezi alnsn ya da tersine ister bir vicdan zgr
lnn olabilirlii desteklensin, devletin birlii tezi din sava
lar boyunca glendirilmitir.
Hotman, kendi tarihini anlattnda, sylemek istedii
bambaka bir eydir. Bu, Fransz monarisinin yeniden kurmak
istedii Roma mutlakiyetine kar bir hukuksal ynetim mode
lini nermenin bir yolu oldu. stilann Germen kkeninin tarihi,
"Hayr, bu doru deil, Fransa kralnn, uyruklar zerinde Ro
ma tr bir imperium kurma hakk yoktur" demenin bir yolu
dur. Hotman'm sorunu, halk iindeki iki ayrk enin birbi-
* Elyazmasmda, "iki yabanc ulus sorunu" yerine: "Fransa'da iki yabanc ulus ol
mas sorunu" yazl.)
130 Toplumu Savunmak Gerekir

rinden kopmas deildir; hkmdar iktidarnn i snrlamas


dr8. Ki buradan, unu sylediinde, sylenceyi anlatma biimi
oluur: "Galyallar ve Germenler aslnda, kken olarak karde
halklard. ki komu blgeye, Ren nehrinin bu yakasyla br
yakasna yerlemilerdi. Dolaysyla Germenler Galya'ya gel
diklerinde, bu, hibir biimde yabanc istilas nitelii tamaya
caktr. Gerekte neredeyse kendi yurtlarna, her koulda kar
delerinin lkesine gelmi olacaklardr9. Peki ama Galyallar
asndan yabanc olan neydi? Yabanclar, istila ve sava yoluy
la (Sezai'm anlatt sava10), mutlakiyetilik olan bir siyasal re
jimi dayatm olan Romallardr; Onlar, yabanclar, Galya'ya bi
le yabanc olan bir ey kurdular: Roma im perium 'udur bu. Gal-
yallar yzyllar boyunca, ama hi baarya ulamayan bir bi
imde direndiler. Sonunda, IV. ve V. yzyllara doru, Galyal
kardelerinin yararna, bir savaa girienler onlarn Germen
kardeleri oldu, bu bir kurtulu sava olmutu. Ve bylece
Germenler istilaclar olarak deil, karde bir halkn istilaclar
dan, Romal istilaclardan kurtulmasna yardm eden karde bir
halk olarak geldiler11". te Romallar kovulmu; ite Galyallar
kurtulmutur; ve Germen kardeleriyle birlikte artk, anayasas
ve temel yasalar -dnemin hukukularnn dile getirmeye ba
ladklar gibi- Germen toplumunun temel yasalar olan tek ve
ayn ulusu olutururlar. Yani: dzenli olarak manevra alan ya
da Mays toplantlarnda bir araya gelen halkn hkmranl
n; kraln istedii gibi seen ve onu gerekli olursa tahtndan in
diren halkn hkmranln; yalnzca, grevleri geici olan ve
her zaman konseyin emrinde bulunan st dzey grevlilerce
ynetilen bir halkn hkmranln. Daha sonra, XVI. yzyl
Fransz monarisinin kantn oluturduu o mutlakiyeti yne
timi kurabilmek iin krallarn ihlal ettikleri ite bu Germen ana
yasasdr12. Hotman'm anlatt tarihte, kesinlikle bir ikilik de
il, tersine, onun dedii gibi bir anlamda Germen-Fransz,
Franko-Galyal, bir birlii ok gl bir biimde kurmann sz
konusu olduu dorudur. Derinlemesine bir birlik salamak ve .
ayn zamanda, bir tr tarih formunda, imdinin ikiye bln
n anlatmak sz konusudur. Hotman'm sz ettii u istilac
Romallar, papann Roma'snn ve onun kilisesinin, gemite
11 ubat 1976 Tarihli Ders 131

yer alan karldr. Kurtarc ve karde Germenler, bu tabii ki


Ren tesinden gelen reformlatrlm dindir; halkn hkmran
olduu kralln birliidir; dnemin saysz Protestan evresin
ce desteklenen meruti bir ynetime ilikin siyasal tasardr.
Hotman'm bu sylemi nemli nk, kukusuz nihai ola
cak bir biimde, kraln mutlakiyetini snrlama tasarsn, belli
bir dnemde kraln ve halknn karlkl haklarn belirlemi ve
daha sonra unutulmu ve ihlal edilmi belirli bir tarihsel mode
lin gemite yeniden kefedilmesine balyor. XVI. yzyldan
beri monarinin hukukunun snrlanmas, gemiteki bir mode
lin yeniden kurulmas ve bir anlamda, temel olan ve unutulan
bir anayasann yeniden gn na karl olarak devrim ara
snda varln srdrecek olan ba: ite sanyorum Hotman'm
syleminde kurulan budur, kesinlikle bir ikicilik deil. Bu Ger
men tezi, bata Protestan kkenliydi. Aslnda, yalnzca Protes
tan evrelerde deil, tersine Katolikler kraln iktidarna bir s
nrlama getirme araynda yarar grdkleri ve birdenbire mut-
lakiyeti kralla kar olduklar andan balayarak (III. Hen-
ri'nin dneminde ve zellikle IV. Henri'nin iktidar ele geirii
srasnda) Katolik evrelerde de ok abuk yayld. yle ki Ger
men kkenli bu Protestan tezine, Jean du Tillet, Jean de Serres
vb gibi Katolik tarihilerde de rastlarsnz13. XVII. yzyln or
tasndan itibaren bu tez, tam olarak safd brakmay amala-
masa da, en azndan, ierdii krallk iktidar iin kabul edile
mez olan: iktidarn uygulanmas ve kamu hukuku ilkeleri ko
nusunda kabul edilemez olan; Richelieu'nn ve XIV. Louis'nin
Avrupa politikas asndan da kabul edilemez olan ikilemeyle
birlikte bu Germen kkeni, Germen eyi es gemeyi amala
yan bir giriimin hedefi olacaktr.
Fransa'nn Germen temeli dncesini savuturmak iin
birok yntem kullanld, zellikle de iki tane: biri, gerekten
de, XVII. yzyln ortasnda yeniden canlanan Troya sylencesi
ne geri dn; ama zellikle kesinlikle yeni olan ve baat olacak
bir izlein kurulmas ve yerletirilmesidir. Kktenci bir "Galya-
merkezcilik" diyeceim eyin izlei sz konusudur. Hotman'm,
Fransz monarisinin gemiindeki nemli partnerler olarak
gstermi olduu Galyallar, deimez bir zdek, bir altkatman
132 Toplumu Savunmak Gerekir

gibidirler: yenilmi, igale uram ve dardan kurtarlmalar


gerekmi insanlardr. Ama, XVII. yzyldan balayarak, bu Gal-
yallar tarihin baat ilkesi, sanki motoru olacaklardr. Ve kutup-
sallklarm ve deerlerin bir tr altst oluuyla, birincil, temel
e Galyallar olacak ve Germenler, tersine, Galyallarm bir tr
uzants olarak sunulacaktr yalnzca. Germenler, Galyallarm
tarihinin yalnzca bir blmn olutururlar. Audigier14 ya da
Tarault15 gibi insanlarda karlaacanz tez budur, rnein
Audigier, Galyallarm, btn Avrupa halklarnn atalar oldu
unu anlatr. Ambigate adndaki bir Galya kral, ylesine zen
gin, ylesine dolu, ylesine kalabalk bir ulusla, dolup taan bir
nfusla kar karya kalmt ki, bir blmn elden karmas
gerekti. Bylece yeenlerinden birini talya'ya, bir bakasn
Germen lkesinde Sigovej adnda bir yere yollamt. Ve bura
dan, bu bir tr yaylma ve smrgeletirmeden balayarak,
Galyallar ve Fransz ulusu neredeyse btn teki Avrupa halk
larnn (hatta Avrupa tesinin) anas olacakt. te bylece, der
Audigier, Fransz ulusu "dnyann imdiye grd en rk
tc, en cesur ve en anl halklarla, yani Vandallar, Gotlar, Bur-
ginyonlar, Angllar, Heruller, Silingaeler, Hunlar, Gepidler, Ala-
inler, Kuadialar, Uronlar, Ruffienler, Thringenliler, Lombarlar,
Trkler, Tatarlar, Fersler ve hatta Normanlarla ayn kkene sa
hip oldu16".
Dolaysyla, IV. ve V. yzyllarda*, Galya'y istila edecek
olan Franklar, eski Galya'nn torunlarndan bakalar deiller
di. Onlar iin kesinlikle kleletirilmi bir Galya'y kurtarmak,
yenilgiye uram kardelerini kurtarmak sz konusu deildi.
Basit olarak derin bir nostalji ve ayn zamanda gelimi bir Gal-
ya-Roma uygarlndan yararlanma arzusu sz konusuydu.
Kuzenler, savurgan oullar geri dnyordu. Ama geri dner
ken, Galya'da oturtulmu olan Roma hukukunu kesinlikle sars
madlar, tersine onu yeniden kendi ilerinde erittiler. Roma
Galyas'm yeniden kendi ilerinde erittiler - ya da bu Galya
ierisinde eritilmeye msaade ettiler. Clovis'in din deitirme
si, Germenleen ve Franklaan eski Galyallarm, Roma mpara-
* Elyazmasnda "IV. ve V. yzyllar" yerine "V. ve VI. yzyllar" yazl (ki bu da
fetih dnemine denk dyor).
11 ubat 1976 Tarihli Ders 133

torluu'nun deerlerini ve siyasal ve dinsel sistemini yeniden


benimsemi olmalarnn davurumudur. Ve geri dn srasn
da, Franklar atmak zorunda kalm olsalar da, bu ne Galyal-
lara hatta ne de Romallara kar oldu; Burgondlar ve (Aryan
olarak dinsiz olan) Gotlar ve inansz Sarazenlerle attlar.
Onlara kar savaa giritiler. Bylece Gotlara, Burgondlara ve
Sarazenlere kar sava vermi olan savalar dllendirmek
iin krallar onlara tmarlar verdi. O dnemde ad henz feoda
lite olmayan dzenin kkeni bylece yerini bir savata buldu.
Bu sylence, Galya nfusunun yerli halk olma zelliini
dorulamay salyordu. Galya'nm doal snrlarnn: Sezar ta
rafndan izilen17 -ve ayn zamanda Richelieu'nn ve XIV. Lo-
uis'nin d siyasetlerindeki hedefleri olan- snrlarn varln
dorulamay da salyordu. Bu anlatda, yalnzca tm bir rksal
farkll silmek deil ama zellikle bir Germen hukukuyla bir
Roma hukuku arasndaki her trl ayrkl silmek de nem
liydi. Germenlerin, Romallarn hukuksal-siyasal sistemini ye
niden ele almak iin kendi hukuklarndan vazgetiklerini gs
termek gerekiyordu. Ve sonuta soylularn tmarlarn ve ayr
calklarn, ayn soylularn temel ve arkaik haklarndan deil,
sadece, iktidar ve mutlakiyeti feodalitenin rgtleniinden ok
eski olan kraln istencinden dourtmak gerekiyordu. Son nok
ta, tmel monari isteini Fransz tarafna aktarmak sz konu
suydu. Galya, Tacitus'un (ayrca bunu zellikle Germania iin
sylemitir) vagina nationumls dedii lke olduu anda ve ger
ekten de Galya btn uluslarn anas olduunda, tmel mo
nari, u Galya topran miras alm olan hkmdar deilse
kimin hakkyd?
Tabii, bu emaya ilikin zerinde durmadm birok eit
leme oldu. Bu anlaty biraz uzun tuttuysam bunun nedeni bu
anlaty ayn dnemde ngiltere'de olup bitene balamak iste-
memdir. ngiltere'de ngiliz monarisinin kkeni ve kuruluu
zerine sylenenle, XVII. yzyln ortasnda Fransz monarisi
nin kuruluu zerine sylenen arasnda en azndan bir ortak
nokta ve bir temel fark bulunuyor. Ortak nokta -v e bunun
nemli olduuna inanyorum-, biimleri, gerekeleri, sonula
ryla istilann, nemli bir hukuksal-siyasal erein iin iinde ol
134 Toplumu Savunmak Gerekir

mas lsnde, tarihsel bir soruna dnm olmas olgusu


dur: monari iktidarnn doasnn, haklarnn, snrlarnn ne
olduunu sylemek istila gereine der; aslnda, kraln ku
rullarnn, meclislerin, hkmran divanlarn ne olduunu sy
lemek istilann tarihine der; soyluluun ne olduunu, kraln
ve halkn karsnda soylularn haklarnn neler olduunu sy
lemek istilaya der. Ksacas, kamu hukukunun bizatihi ilkele
rinin formle edilmesi istiladan talep edilir.
Grotius'un, Pufendorf un, Hobbes'un adil bir devletin ku
rulu kurallarn doal hak balamnda aradklar dnemde,
buna karlk ve bunun karsnda olarak, gerekten kullanlm
olan haklarn kkeni ve geerlii zerine dev bir tarihsel soru
turma balyordu - ve bu tarihsel bir gerein ya da bir anlam
da, Fransa tarihinin hukuksal ve siyasal adan en duyarl bl
gesi olacak belirli bir tarih dilimi tarafnda gerekleiyordu. Ka
baca bu, Merovig'den Charlemagne'a, V. yzyldan IX. yzyla
uzanan ve srekli olarak en az bilineni olduu sylenen (XVII.
yzyldan beri yineleniyordu bu) dnemdir. En az bilinen mi?
Belki. Ama kesinlikle en ok incelenmi olan. Her ne olursa ol
sun, o gne dek kraliyet imperium 'u iktidarnn srekliliini
salamaya ynelik olan ve yalnzca Troyallarm ve Franklarn
yklerini anlatan bir Fransa tarihinin ufkunda imdi -sanyo
rum ilk kez olarak- yeni karakterler, yeni metinler, yeni sorun
lar belirir: karakterler, Merovig, Clovis, Charles Martel, Charle
magne, Ppin; metinler ise, Grgoire de Tours'un metinleri19,
Charlemagne'm tutturduu manastr gelir ve vakf sicilleridir.
Manevra yerinde toplanma, Mays toplantlar, krallar byk
kalkanlar zerinde tama riteli vb gibi detler ortaya kar.
Clovis'in vaftizi, Poitiers Sava, Charlemagne'm ta giymesi
gibi olaylar; ya da Kral Clovis'in, savalarnn hukuku kar
snda bir hak iddiasndan vazgeiini ve ardndan bunun inti
kamn aln gsteren Soissons vazosundaki gibi simgesel
anekdotlar ortaya kar.
Btn bunlar bize yeni bir tarihsel manzara, bu yeni mal
zemeyle kamu hukukuna ilikin siyasal tartmalar arasnda
ok gl bir karlkl ban var olmas lsnde ancak kav
ranlan yeni bir gnderme dizgesi sunuyor. Aslnda tarih ve ka
11 ubat 1976 Tarihli Ders 135

mu hukuku atba ilerler. Kamu hukuku ortaya koyduu so


runlar ve tarihsel alann snrlamas arasnda temel bir balla
m var - ve zaten "tarih ve kamu hukuku" XVIII. yzyln so
nuna ve XX. yzyla dek korunan bir ifade olacaktr. Gerekten
de, XVIII. yzyl bitiminden sonra ve XX. yzylda tarihin, ta
rih pedagojisinin nasl retildiine bakarsanz, greceksiniz,
sizlere anlatlan kamu hukukudur. u an ders kitaplarnn ne
durumda olduunu bilmiyorum, ama ok deil ksa bir zaman
nce Fransa'nn tarihi Galyallarm tarihiyle balyordu. Ve "ata
larmz Galyallar" cmlesinin (bu gln gelir nk Cezayir
lilere ve Afrikallara retiliyordu) ok kesin bir anlam var.
"Atalarmz Galyallar" demek, aslnda anayasa hukuku d
ncesinde ve kamu hukukunun koyduu sorunlar ierisinde
bir anlam tayan bir nermeyi dile getirmektir. Poitiers Sava-
'nm ayrntl olarak anlatlmas da, bunun gerekte, feodalite
nin kkenini Franklarla Galyallarm i atmasndan baka bir
eye temellendirmeyi salayan, Franklarla Galyallarm deil de
Franklar ve Galyallarm baka bir rktan ve baka bir dinden
olan istilaclarla sava olmas lsnde kesin bir anlam tar.
Ve -sanyorum btn tarih kitaplarnda yer alan ve belki bu
gn hl retilen- Soissons vazosunun tarihi kukusuz btn
bir XVIII. yzyl boyunca en ciddi biimde incelenen tarihler
den biri oldu. Soissons vazosunun tarihi, bir anayasa hukuku
probleminin tarihidir: balangta, zenginlikler paylald za
man, savalarnn ve muhtemelen (bu savalar soylu kesi
min kkenini oluturduu lde) soylularn haklar karsnda
kraln haklar gerekten nelerdi? Tarih retildii zannediliyor
du; ama XIX. yzylda ve hatta XX. yzylda okuldaki tarih
dersi kitaplar aslnda kamu hukuku kitaplaryd. Tarihin renkli
resimli eitlemeriyle kamu hukuku ve anayasa hukuku reti
liyordu.
O zaman, ilk nokta u oluyor: istila temasnn monari so
rununun evresinde yeniden canland dnemde ngiltere'de
olanlara (malzeme asndan) ayrca ok benzeyen yeni bir ta
rih alannn Fransa'da ortaya k. te yandan ngiltere'ye
oranla temel bir farkllk var. ngiltere'de, fetih ve Nor-
man/Sakson rksal ikilii tarihin asal eklemlenme noktas ol
136 Toplumu Savunmak Gerekir

duysa da, buna karn Fransa'da, XVII. yzyln sonuna dek,


ulus yaps ierisinde hibir ayrklk yoktur ve Galyallar ve
Troyallar, sonra Galyallar ve Germenler, ardndan da Galyal-
lar ve Romallar vb arasndaki masals hsmlk sistemi, iktida
rn aktarlmasnda bir sreklilik ve ulus yaps ierisinde so
runsuz bir trdelik salanmasna olanak tanr. Ne ki, XVII.
yzyln sonunda, size az nce szn ettiim kuramsal ya da
kuramsal-sylencesel, btnleyici ya da farkl bir kuramsal ya
pyla deil de, sanyorum ilevleri, amalar, sonularyla b
tnyle yeni bir trde sylemle krlacak olan tam da bu tr
deliktir.
Yansmalar ya da davurumlar olarak ulusal ikicilik te
masn yaym olan ne i ya da toplumsal savalar, ne Rne
sans'n din savamlar, ne de Fronde atmalardr; ne tarihte
ne de kamu hukukunda henz yazl olmayan balca iki eyin
dnlmesini salayan, genellikle, ki bence yle deildir -g
receksiniz-, art muharebe olarak nitelendirilen bir ey, bir a
tma, grnte kenarda kalan bir sorundur. Bu, bir yandan,
dman topluluklarn savann gerekten de devletin dei
mez temelini oluturup oluturmadn bilme sorunu; te yan
dan da, siyasal iktidarn bu savata hem elde edilen kazan,
hem belli bir noktaya kadar hakem olarak, ama daha ok hem
gere, hem kar salayan, hem de denge bozucu ve tarafgir
e olarak grlp grlemeyeceini bilme sorunudur. Belir
gin ve snrl, ama bununla birlikte sanrm temel bir sorundur
bu, toplumsal yapnn trde olduunu ne sren stkapal
sav (ylesine benimsenmitir ki dile getirilmesi bile gerekmez)
buradan balayarak krlacaktr. Ama nasl? yle, siyasal peda
goji diyeceim bir sorundan yol alarak: hkmdar neyi bilmeli
dir, bilmesini nereden ve kimden edinir; kim hkmdarn bil
mesini oluturmaya yetkilidir? Ak bir biimde, ok basit ola
rak, Bourgogne Dk'nn o nl eitimi sz konusuydu, bu
nun bir sr nedenden tr ne kadar ok sorun kardn bi
liyorsunuz (burada yalnzca onun temel eitimini dnmyo
rum, nk size szn edeceim olaylarn meydana geldii
dnemde oktan yetikin olmutu). Devlete, hkmete, lkeye
ilikin, XIV. Louis ldnde o devleti, o hkmeti ve o lkeyi
11 ubat 1976 Tarihli Dersi 137

ynetmeye arlacak olan kii iin gerekli olan bilgilerin bt


n sz konusudur. Bylece sz konusu olan Telemak20 deil,
XIV. Louis'nin, vrisi olacak torunu Bourgogne Dk iin, y
netimine ve memurlarna hazrlamalarn buyurduu, Fran
sa'nn durumuna ilikin o dev rapordur. Kraln bilmesini, h
km srebilmesini salayacak bilmeyi oluturmas gereken,
Fransa'nn bilanosudur (Fransa'nn durumunun, ekonomisi
nin, kurumlarmm, detlerinin genel incelemesi).
Bylece XIV. Louis bu raporlar grevlilerinden ister. Aylar
sonra, bu raporlar toplanr, bir araya getirilir. Bourgogne D-
k'nn evresi -btn bir soylu muhalif topluluunun, ekono
mik gcnn ve siyasal iktidarnn bozulmasndan XIV. Louis
ynetimini sorumlu tutan bir soylu kesimin oluturduu ev
re- bu raporu alr ve Boulainvilliers adnda birini bunu Bour
gogne Dk'ne sunmakla, hafifletmekle -nk ok bykt-,
sonra da aklamasn, yorumunu yapmakla, onu yeniden kod-
lamakla diyelim, grevli klar. Gerekten de Boulainvilliers
ayklama yapar, bu dev raporlar tasfiye eder, iki byk ciltte
zetler. Son olarak, birtakm eletirel dnceler ve bir sylev
ekledii sunuu kaleme alr: devletin zmlenmesine ve tasvi
rine ilikin bu dev boyuttaki idari alma iin gerekli bir ektir
bu. Bu sylev olduka ilgintir, nk Fransa'nn o gnk du
rumunu aydnlatma21 amal, Fransa'nn Hugues Capet'ye dek
uzanan eski ynetimine ilikin bir denemedir.
Boulainvilliers'nin bu metninde -sonraki metinler de soru
nu yeniden ele alacaktr22- soylular yararna olan tezlerin de
erlendirilmesi sz konusudur. Bylece yoksullam soylu s
nf iin aykr olan, resmi grevlerin satn alnabilirlii eletiri
lir; soylu snfn yarglama hakkndan ve buna bal olan ka
zanlardan yoksun braklm olmas knanr; soylular iin kral
lk konseyinde bir yetki konumu talep edilir; resmi grevlilerin
vilayetlerin ynetiminde stlendikleri rol eletirilir. Ama, Bo
ulainvilliers'nin metninde ve krala [sunulan] raporlarn bu ye
niden kodlanmas giriiminde, krala ve sonra prense verilen
bilginin, ynetim arknn kendisinin rettii bir bilme olmas
nn knanmas vardr zellikle. Kraln uyruklarna dair bilmesi
nin, btnyle devletin devlete ilikin bilmesiyle smrgeleti
138 Toplumu Savunmak Gerekir

rilmi, ele geirilmi, buyurulmu, tanmlanm olmasnn k


nanmas sz konusudur. Sorun udur; kraln krallna ve uy
ruklarna ilikin bilmesi devletin devlete ilikin bilmesiyle e-
yapl m olmaldr? dari monarinin ileyii iin zorunlu olan
brokratik, vergiye degin, ekonomik, hukuksal bilgiler, kendi
sine verilen ve lkeyi ynetmesini salayacak bilgiler btn
tarafndan hkmdara yeniden alanmal mdr? Sonuta so
run udur: idare, kraln monariye salad byk ynetsel
aygt, bir biimde hkmdarla kaynamtr, gerekten kendi
ellerinde ve hizmetinde olan bir ynetim zerinde onun kul
land keyfi ve snrsz iradeden dolay, hkmdarla bir btn
oluturur; ve bu nedenden tr ona kar konulamaz. Ama
hkmdar (ve ynetim, bizzat hkmdarn iktidar yoluyla
onunla btnleir), ister iyilikle ister zorla, bu ynetimin bu
kez aadan yukarya doru ona yeniden aktard bilme yo
luyla, ynetimiyle btnlemek, onunla kaynamak durumun
da kalacaktr. Ynetim krala, lke zerinde snrsz bir irade
gstermesini salar. Ama, bunun tersi olarak, ynetim, ona be
nimsettii bilmenin nitelii ve doasyla krala hkmeder.
Sanyorum Boulainvilliers'nin ve o dnemde onun evre
sinde bulunanlarn hedefi -XVIII. yzyln ortasnda onun ar
dllarnn (Buat-Nanay23 kontu gibi) ya da Montlosier'nin24 de
hedefidir bu (Montlosier'nin ortaya att sorun ok daha kar
mak olacaktr nk Restorasyon dneminin banda, impa
ratorluk ynetimine kar yazacaktr)-, soylularn tepkisiyle ba
ntl olan btn o tarihilerin gerek hedefi, XVII. yzyldan
beri ynetim aygtn devletin mutlakiyetiliine balayan bil-
me-iktidar mekanizmas olacaktr. Sanyorum iler, yoksullat
rlm, iktidar uygulamasndan ksmen atlm olan soylu snf
sanki saldrsnn ve kar-saldrsmm ilk hedefi olarak, gleri
nin dorudan ve annda yeniden ele geirilmesini, (herhalde
kesin olarak artk ulalamaz olan) zenginliklerini geri almay
almaktan ok, her zaman, kendi gcnn zirvesinde olduu
dnemde bile, soylu kesimin nemsemedii iktidar sistemi ie
risindeki zincirin nemli bir halkasn semi gibi geliti biraz:
soylularn nemsemedii bu stratejik para, onlarn yerine, Ki
lise, din adamlar, yksek grevliler, ardndan da burjuvazi,
11 ubat 1976 Tarihli Ders 139

idareciler, maliyeciler tarafndan ele geirilmiti. lk olarak ye


niden ele geirilmesi gereken konum, Boulainvilliers'nin artk
soylu snf iin belirleyecei stratejik hedef, btn rvanlarn
koulu, saray aznda sylendii gibi, "hkmdarn kayras"
deildir. imdi yeniden kazanlmas ve tutulmas gereken kra
ln bilmesidir: kraln bilmesi ya da krallara ve soylulara zg
belirli bir bilme: zmni bir yasa, kraln aristokrasisiyle karlkl
ykmlldr bu. Kraln, doru bir ynetimin doru temeli
olacak doru bilgisini yeniden oluturmak iin, soylularn d
ncesizce bulanklatrlan belleini ve monarkn zenle ve
belki de sert biimde rtlen anlarn uyandrmak sz konusu
dur. Bu durumda, bir kar-bilme, kesinlikle yeni tarih aratr
malar biimini alacak bir alma sz konusudur. Kar-bilme
diyorum nk, bu yeni bilme kraln bilmesini sarmalamaya
yarayan bu yeni yntemler, Boulainvilliers ve onun ardllar
iin nce, iki bilgi bilmeye, idari bilmenin iki yz (ve belki de
iki evresi) olan iki bilmeye gre olumsuz bir biimde tanmla
nr. Bu anda, bu yeni bilmenin, ki soylu snf bu yolla kraln bil
mesinde yeniden yer almak ister, dman, savuturulmas ge
reken bilme, hukuksal bilmedir: mahkemenin, savcnn, hukuk
unun ve zabt ktibinin bilmesidir. Tabii ki soylular tarafndan
nefret edilen bilmedir, nk onlar tuzaa dren, anlama
dklar akl oyunlaryla yoksunlatran, farkna bile varmadan
yarglama haklarn hatta sonra da mallarn ellerinden alan bu
bilmedir. Ama bu ayn zamanda, bilmeden bilmeye gnderen
bir biimde k noktasna dnyor olduu iin nefret edilen
bir bilmedir. Kral, kendi haklarn bilmek iin, yazmanlar ve
hukukular sorguladnda, yargcn ve savcnn bak asn
dan dzenlenmi, kraln kendisinin yaratt ve bylece art
c olmayan biimde, ok doal olarak kendi iktidarnn vgle
rini grd bir bilmenin dnda hangi yant alabilir ki (ayr
ca savclar, yazmanlar vb tarafndan gerekletirilen ince yetki
amlarn belki de maskeleyecek olan vglerdir bunlar)? Her
ne olursa olsun, sonuta k noktasna dnen bilmedir bu.
Kraln yalnzca kendi mutlakiyetinin imgesiyle karlaabildii,
kraln kendisinin soylu snfna kar iledii yetke gasplarnn
btnn ona hukuk kisvesi altnda geri gnderen bilmedir.
140 Toplumu Savunmak Gerekir

Soylu snf, yazmanlarn bu bilmesine kar ad tarih ola


cak baka bir bilme biimini deerli klmak ister. Hukukun d
na, arkasna, bu hukukun faslalarna geme zellii tayacak
bir tarih; o ana dek olduu gibi, yalnzca kamu hukukunun
renkli, dramatize edilmi ak olmayacak bir tarih. Tersine bu
tarih, kamu hukukunu kknden ele almay, kamu hukuku
nun kuramlarn, daha derin, daha trensi, daha temel baka
anlamalarn, daha eski bir an ierisine yeniden yerletirmeyi
deneyecektir. Kraln, kendi mutlakiyetinin vgsnden (yani,
yine ve hl Roma'nm vgsnden) baka bir eyle karlaa
mad, yazmann bilmesine kar, bir tarihsel hakkaniyet teme
lini deerlendirmek sz konusudur. Hukukun tarihinin ardn
da, yazl olmayan taahhtleri, kukusuz ne belgesi ne de metni
olan ballklar uyandrmak sz konusudur. Unutulan tezleri
ve soylularn kral iin dktkleri kan stmak sz konusudur.
Hukukun yapsn -en geerli kurumlan, en ak ve en tartma
gtrmez dzenlemeleri iinde bile-, soylu snfa kar ykm
llklerini yadsyan kraliyet iktidarnn ve ayn zamanda soy
lularn iktidarna ve belki farkna varmakszn kraln iktidarna
da el atm olan hukukularn yaptklar bir dizi hakszln,
adaletsizliin, suiistimalin, el koymann, ihanetin, sadakatsizli
in sonucu olarak gstermek de sz konusudur. Hukukun tari
hi demek ki ihanetlerin, hem de ihanetler zerine binen btn
ihanetlerin ortaya dklmesi olacaktr. Biimiyle de, yazmann
ve yargcn bilmesine kar duracak olan bu tarihte, ayrdma
varmad gasplar konusunda hkmdarn gzn amak ve
unutmakta ve unutturmakta herhalde yarar grd balarn
ansn, gleri ona geri vermek sz konusudur. Hep bir gn
cellikten tekine, iktidardan iktidara, yasa metninden kraln
iradesine gnderen yazmanlarn bilmesine kar, tarih, tersine,
ihanete urayan ve aalanan soylularn silah olacaktr; derin
lemesine hukuk kart olan yaps, yaznn ardndaki ifre
zm, btn geersiz kalm eylerin tesine geen anmsatma
ve bu bilmenin ak dmanla dair gizledii her eyin ihbar
olacak bir tarih olacaktr. te, soylu snfn, kraln bilmesini ye
niden ele geirmek iin bu tarihsel bilmeye kar srmek istedi
i ilk byk hasmdr bu.
11 ubat 1976 Tarihli Ders 141

teki byk hasm, artk yargcn ya da yazmann deil


de, idare memurunun bilmesidir: artk mahkeme kalemi de
il, devlet dairesidir. Bu da tiksinti verici bilmedir. Ve simetrik
nedenlerden tr byledir, nk soylularn zenginliklerinin
ve iktidarnn kemirilmesini salayan grevlilerin bu bilmesi
dir. Bu da, kraln gznn kamatrabilen ve onu yanltabi-
len bir bilmedir nk kral bunun sayesinde gcn geirebi
lir, itaat ettirebilir, vergilendirmeyi salayabilir vb Ynetsel,
zellikle ekonomik, nicel bir bilmedir bu: gizilg olarak bu
lunan ya da ak zenginliklerin bilmesi, yklenilebilir vergile
rin, gerekli harlarn bilmesidir. Grevlilerin ve resmi dairenin
bu bilmesine kar, soylu snf baka bir bilgi biimini: bu kez,
artk ekonomik deil de bir zenginlikler tarihini deerlendir
mek ister, yani zenginliklerin el deitirmesinin, hakszlkla
rn, hrszlklarn, aldatmacalarn, zimmete geirmelerin, yok
sullamalarn, ykmlarn bir tarihi. Buna gre, sonuta kral ve
burjuvazi tarafndan yaplm namussuzluklarn bir kar
mndan baka bir ey olmayan belli bir zenginlik durumunun
gerekten hangi ykmlarla, borlarla, usulsz birikimlerle
olutuunu gstermek iin zenginliklerin retimi meselesinin
arkasndan dolaan bir tarihtir. Dolaysyla, zenginliklerin
zmlenmesine kar, soylularn sonu gelmeyen savalarda na
sl ykma uradklarnn tarihi olacaktr bu; Kilise'nin hileyle
dzenle nasl toprak ve gelir edindiini anlatan bir tarih; bur
juvazinin soylu snf nasl borlandrdn anlatan bir tarih;
kraliyet hzinesinin soylularn gelirlerini vb nasl kemirdii
nin bir tarihi olacaktr.
Soylularn tarihinin kar durmak istedii bu iki byk
sylem -yazmann ve devlet grevlisinin, mahkemenin ve dev
let dairesinin sylemi- ayn kronolojiyi izlemedi: hukuksal bil
meye kar savam, Boulainvilliers'nin dneminde yani XVII.
yzyln sonu ve XVIII. yzyln banda kukusuz daha gl,
daha etkin ve daha youndur; ekonomik bilmeye kar sava
m, XVIII. yzyln ortasnda, fizyokratlar dneminde (Buat-
Nanay'nin byk dman, fizyokrasi olacaktr25), ok daha
iddetli oldu. Zaten, ister resmi grevlilerin, dairelerin bilmesi,
ekonomik bilme olsun, ister yazmann ve mahkemenin bilmesi
142 Toplumu Savunmak Gerekir

olsun, sz konusu olan devletten devlete oluan bilmedir ve


bunun yerini genel profili tarih olan baka bir bilme biimi al
mtr. Ama neyin tarihidir bu?
O ana dek tarih, asla iktidarn kendi kendisine anlatt
tarihten, iktidarn kendisine dair anlattrd tarihten baka
bir ey olmamt: iktidarn iktidar yollu tarihiydi. imdi ise,
devletin devlete ilikin, iktidarn iktidara ilikin sylemine
kar soylularn anlatmaya balad tarih, sanyorum, tarih
sel bilmenin bizzat ileyiini paralayacak olan tarihtir. San
rm, bir yanda tarihin anlats ve te yanda, iktidarn uygu
lanmas, ritelle glendirilmesi, kamu hukukunun imgeli
formlasyonu arasndaki ba -konu nem lidir- bu noktada
zlyor. Boulainvilliers'yle, XVII. yzyln gerici soylu ke
siminin bu sylemiyle birlikte, tarihin yeni bir znesi ortaya
kar. Bu iki ey demeye geliyor. Bir yanda yeni bir konuan
zne vardr: tarih ierisinde sz alacak, tarihi anlatacak olan
baka birisidir; baka birisi tarihi anlataca zaman "ben" ve
"biz" diyecektir; baka birisi, gemii, olaylar, haklar, hak
szlklar, yenilgileri ve zaferleri, kendisi ve kendi yazgs
evresinde yeniden ynlendirecektir. Buna gre, tarihte ko
nuan zne yer deitirir ama tarihin znesi de yer deitirir,
yle ki anlatnn nesnesinde, izlek, nesne olarak kavranan
znesinde diyelim, bir deiim olur: yani buna gre haklar,
kurumlan, monariyi ve hatta topra belirlemeyi salayacak
ilk, nceki, daha derindeki enin deiimi. Ksacas, sz
edilecek olan, devletin altndan geen, hukuka nfuz eden,
kurumlardan hem daha eski hem daha derinde olan bir eyin
baht dnleri olacaktr.
Peki, hem tarihsel anlat ierisinde konuan, hem de tarih
sel anlatnn szn ettii, tarihin bu yeni znesi, devletin dev
lete ilikin olan idari ya da hukuki sylemi bir kenara itildii
zaman beliren bu yeni zne, nedir bu? Bu dnemin bir tarihi
sinin bir "toplum" olarak adlandrd eydir: ama bir statyle
bir araya gelen bireyler ortakl, topluluu, btnl olarak
anlalan bir toplum; kendi gelenekleri, kendi detleri ve hatta
kendi zel yasas olan, belirli bir sayda bireyden olumu bir
toplum. Artk tarihte konuan, tarihte sz alan ve tarihte sz
11 ubat 1976 Tarihli Ders 143

edilecek olan bu ey, dnemin szck daarcnda "ulus" sz


cyle yer alan eydir.
Ulus, bu dnemde, topraklarn birliiyle ya da kesin bir si
yasal morfolojiyle ya da herhangi bir imperium'dL bamllk sis
temiyle tanmlanacak bir ey deildir kesinlikle. Ulusun snrla
r yoktur, belirli bir iktidar sistemi yoktur, devletsizdir. Ulus s
nrlarn ve kurumlarn ardnda dolar. Ulus, daha dorusu
"uluslar", yani ortak bir stats, gelenekleri, grenekleri, belli
bir zel yasas -am a devlet yasasndan daha ok stat merulu
u olarak anlalan yasas- olan topluluklar, toplumlar, insan,
birey gruplamalar. te bu, bu eler tarih ierisinde sz ko
nusu edilecektir. Ve sz alacak olan bu elerdir, ulustur. Soylu
snf ise, devlet ierisinde yaylan ve birbirine muhalif olan ba
ka birok ulusun karsndaki bir ulustur. Ulusun nl devrim
sorunu bu anlaytan bu ulus kavramndan kacaktr; tabii ki
XIX. yzyln temel milliyetilik kavramlar buradan kacaktr;
rk kavram da buradan kacaktr; son olarak snf kavram bu
radan kacaktr.
Tarihin bu yeni znesiyle birlikte -tarih ierisinde konuan
zne ve tarih ierisinde konuulan zne-, bundan byle yeni
bir nesne alanna, yeni bir gnderme dizgesine, o ana dek yal
nzca karanlkta kalmam ama btnyle gzard edilmi b
tn bir gelime alanna sahip olacak tarihsel bilmenin yepyeni
bir morfolojisi de ortaya kar tabii. Devletin ardnda ve yasalar
ierisinde atan topluluklar dzeyinde gerekleen btn bu
karanlk sreler, tarihin baat tematii olarak yzeye kar.
Gizlenen ya da ele verilen karlar, topluluklar arasndaki itti
faklarn, dmanlklarn karanlk tarihi; haklarn gasp edilmesi
nin, servetlerin el deitirmesinin tarihi; ballklarn ve ihanet
lerin tarihi; masraflarn, ihtilaslarn, borlanmalarn, oyuna ge
tirmelerin, unutmalarn, bilinsizliklerin vb'nin tarihidir bu.
te yandan bu, iktidarn temel batlarnn allm biimde
yeniden canlandrlmasn deil de tersine iktidarn kt ei
limlerinin sistemli bir biimde deifre edilmesini ve onun sis
temli bir biimde unutmu olaca her eyin yeniden anmsan
masn yntem olarak benimseyecek bir bilmedir. Bu, tarihte
kt olann srekli ihbar edilmesi yntemidir. Artk iktidarn
144 Toplumu Savunmak Gerekir

anl tarihi sz konusu deildir; onun aa tabakalarnn, kt


lklerinin, ihanetlerinin tarihi vardr.
Bu arada (bylece yeni bir znesi ve yeni bir gnderme
dizgesi olan) bu yeni sylem, Troyallarm, Germenlerin vb'nin
tarihleri anlatldnda hl kapal bir biimde tarihin sylemi
ne elik eden byk trensel ritelden btnyle farkl olan,
yeni bir pathos denilebilecek bir eyi de beraberinde getirir. B
yk lde Fransa'daki sa dnceyi oluturacak olan bir d
ncede grkemiyle iz brakacak olan artk iktidarn glendi
rilmesinin trensel nitelii deil fakat yeni bir pathos'tur, yani
tarihsel bilme iin beslenen neredeyse erotik tutku; ikinci ola
rak, aklayc bir anlan sistematik olarak bozulmas; nc
olarak, aa vurma, ihbar etme geersiz klma hrs; drdnc
ve son olarak da, devlete kar bir komplo, bir saldr, bir darbe
ya da devletin zerine ya da devlete kar bir darbe olacak bir
ey zerine tarihin eklemlenmesidir.
Size gstermek istediim, tam olarak "fikirlerin tarihi"
denilen ey deil. Tarihsel sylem ierisinde soylu snfn ya
hak taleplerini ya da ykmlarn nasl tasvir ettiini pek deil
ama gerekten de, iktidarn ileyilerinin evresinde -iktida
rn iinde ve iktidara kar- belirli bir savam aracnn nasl
doduunu ve biimlendiini gstermek istedim; ve bu ara,
tarihin bu yeni biimi olan bir bilme, yeni bir bilmedir (ya da
en azndan, ksmen yenidir). Tarihin bu biim altnda yeni
den devreye sokulmas, sanrm aslnda soylu snfn hkm
darn bilmesiyle ynetimin bilgileri arasna yerletirmeyi de
nedii bir ke olacaktr; ve bundaki ama hkmdarn mut
lak iradesiyle, ynetiminin mutlak itaati arasndaki balant
y kesebilmektir. Bylece, tarihin sylemi, Galyallarm ve
Germenlerin o eski tarihi, Clovis'in ve Charlemagne'm uzun
anlats, yle pek eski zgrlklerin trks olarak deil de,
ynetsel iktidar-bilmenin devre kesicisi olarak mutlakla
kar savam gereleri olacaklardr. Bu nedenledir ki, her se
ferinde bir siyasal topluluk, u da ya da bu nedenle, idari
monarinin mutlak devletinin ileyii ierisindeki iktidarn
ve bilmenin o birleme noktasna kafa tutmak istediinde,
birok deiiklikle ve biim atmasyla birlikte nce -soylu
11 ubat 1976 Tarihli Ders 145

ve gerici kkenli- bu sylem tr yaylacaktr. Ve bunun iin


dir ki, ok doal olarak, ayn trden syleme (dile getirili bi
imlerine dek ayn olan syleme), sa denilebilecek tarafta ol
duu denli solda da, soylularn tepkisinde ya da 1789 nce
sindeki ya da sonrasndaki devrimci metinlerde de rastlars
nz. Adil olmayan krala, ktlklerin ve ihanetlerin kralna
dair bir metni alntlayacam yalnzca: "Bylesine barbar, bir
apul ynnn bahtsz mirass olan bir adam -der, o d
nemde XVI. Louis'ye seslenen yazar- hangi cezay hak eder
sence? Tanr yasasnn senin iin geerli olmadn m sanr
sn? Yoksa her eyin senin ihtiamna balanmas ve senin
honutluuna bal kalmas gerektiine gre bir insandan da
ha fazlas msn? Kimsin sen? nk eer bir tanr deilsen,
bir canavarsn!" Bu cmle Marat'ya deil, onu 1778 ylnda
XVI. Louis'ye yazan Buat-Nanay Kontu'na aittir26. Ve on yl
sonra devrimciler tarafndan aynen tekrarlanacaktr.
Gerekten de bu yeni tarihsel bilme tr, bu yeni tr sy
lem, idari monarinin iktidarnn ve bilmesinin birleme nok
tasnda o nemli siyasal rol oynuyorsa, kraliyet iktidarnn
neden kendi hesabna bunun denetimini yeniden ele geirme
ye almaktan geri duramadn anlarsnz. Tpk bu syle
min byle sadan sola, soylu tepkisinden devrimci bir burju
va tasarsna dek dolamda bulunmas gibi, ayn biimde kra
liyet iktidar da bunu sahiplenmeye ya da denetlemeye alt.
Ve bylece 1760'tan balayarak, kraliyet iktidarnn -bu tarih
sel bilmede bulunan siyasal deerin, balca siyasal ekime
nin kantdr- bu tarihsel bilmeyi dzenlemeye, bir anlamda
bunu, kendisinden yola karak oluan bilgilerle idari iktidar
arasndaki kendi bilme ve iktidar oyunu ierisine tekrar yer
letirmeye alt grlr. Bylece 1760'tan balayarak, zet
le bir tr tarih bakanl yerine geecek kuramlarn belirdii
grlr. nce, 1760 ylma doru, Majesteleri'nin btn ba
kanlarna gerekli incelemeleri, bilgileri ve aklamalar sala
mak zorunda olan bir Maliye Ktphanesi kurulur; 1763'te
Fransa tarihini ve kamu hukukunu incelemek isteyenler iin
bir Yasa Belgelii (Dpt des chartes) kurulur. Sonunda, bu iki
kurum 1781 ylnda -terimlere dikkat edin- Yasama, Ynetim ,
146 Toplumu Savunmak Gerekir

Tarih ve Kamu Hukuku Ktphanesi ad altnda birletirilir. Bi


raz daha sonraki bir tarihte yazlm bir metin ise, bu ktp
hanenin Majesteleri'nin bakanlarna, genel ynetimin herhan
gi bir blmnden sorumlu olanlara ve anslye ya da yasa
maya, tarihe ve halka yararl kitaplar ve almalardan sorum
lu adalet bakan tarafndan grevlendirilmi, giderleri Majes
teleri tarafndan karlanacak olan bilginlere ve hukukulara
ynelik olduunu sylyor.27
Bu tarih bakanlnn bir asil sorumlusu vard, Jacob-Ni-
colas Moreau, XIX. yzyln banda Augustin Thierry ve Gu-
izot gibi tarihilerin zerinde alabilecekleri ortaa ve or
taa ncesi belgelerden oluan devasa koleksiyonu28, baka
biroklaryla balant kurarak bir araya getirmi olan odur.
Her ne olursa olsun, bu kurumun -gerek bir tarih bakanl
olan bu kurumun- ortaya kt dnemde anlam olduka
aktr: XVIII. yzyln siyasal atmalarnn bir tarihsel sy
lemden getii anda, daha kesin, daha derinlemesine olarak
tarihsel bilmenin, mutlak monarinin idari anlamdaki bilme
sine kar bir siyasal silah olduu dnemde, monari bir an
lamda bu bilmeyi yeniden smrgeletirmek istedi. Yani, ta
rih bakanlnn kurulmas bir dn olarak, kralln temel
yasalarn belki ortaya karabilecek bir tarihsel malzemenin
var olduunun, kral tarafndan st kapal ilk kabul olarak
grnr. Bir tr anayasann, tats gnraux' dan* on yl nceki
st kapal ilk kabuldr bu. Zaten, tats gnraux 1789 yln
da bir araya getirilen bu malzemelerden yola klarak tasar
lanacak ve dzenlenecektir: dolaysyla bu, iktidar ve yneti
mi arasna girebilen ve anayasa, temel yasalar, halkn temsil
edilmesi vb olacak bir eyin rtl ilk kabul, kraliyet iktida
rnn ilk dndr bu; ama ayn zamanda bu tarihsel bilme
nin, otoriter bir biim altnda, bizzat mutlakiyete kar kulla
nlmak istendii yere yeniden yerletirilmesidir, nk bu
bilme hkmdarn bilmesini: iktidar, ynetim bilgileri ve
uygulamas arasndaki bilmesini yeniden ele geirmek iin
bir silaht. te buraya, hkmdar ve ynetim arasna, monar-
* Fransa'da, devrimden nce, snfn (din adamlar, soylular ve tiers tat) temsil
cilerinden meydana gelen genel meclis (.n.).
11 ubat 1976 Tarihli Ders 147

i iktidar ve onun ynetiminin etkisinde tarihi iletebilmek


iin, bir anlamda yeniden ba kurabilmek iin bir tarih ba
kanl yerletirildi. Hkmdarn bilmesiyle, onun ynetimi
nin bilgileri arasna, kralla ynetim kadrosu arasnda kesinti
siz monari geleneini yerletirmek zorunda olan bir tarih
bakanl konuldu.
te sizlere bu yeni tr tarihsel bilmenin konumlanmas ko- *
nusunda sylemek istediklerim biraz bunlar. Daha sonra, bura
dan balayarak ve bu e ierisinde, uluslar arasndaki sava
mn, yani rklar savamna ve snf savamna dnecek olan
eyin nasl ortaya ktna bakmaya alacam.

NOTLAR

1 Szde-Frdgaire'in* (727) Historia Francorum ' undan, Ronsard'n Fran-


ciade'ma dek (1572) Franklarn Troya kkenli olduuna dair efsaneyle
ilgili en azndan ellinin zerinde tanklk olduu biliniyor. M. Foucault
ya bu gelenee bavuruyor ya da A. Thierry'nin Rcits des temps mro
vingiens, prcds de Considrations sur l'histoire de France' ta (Paris, 1840)
szn ettii metin olabilecek kesin bir metne yani: Les grandes Chroni
ques de Saint-Denis' yi (XII. yzyln ikinci yarsnda yazlm ve
1836'da Paulin Paris tarafndan yaymlanm; 1920'de J. Viard tarafn
dan yeniden baslmtr) dayanak alyor. Bu anlatlarn byk bir bl
m Dom M. Bouquet'nin Recueil des historiens des Gaules et de la France
'ta bulunabilir, Paris, 1739-1752, cilt II ve III.
2 "Bilin ki o kendi krallnda imparatordur ve imparatorluk hakkna
bal olduu srece her eyi yapabilir" (J. Boutillier, Somme Rurale, ou
le Grand Coutumier gnral de pratiques civiles [XIV. yzyl], Bruges,
1479). Bu metin, 1611 basksnda, A. Thierry tarafndan Considrations
sur l'histoire de France'ta almtlanmtr, a.g.e.
3 A. Thierry, a.e., s. 41 (1868 basks).
4 F. Hotman, Franco-Gallia, Genevae, 1573, Kln, 1574.
5 Bkz. Beati Rhenani Rerum Germanicarum libri trs, Basileae, 1531. Yine de,
Habsbourglarm "Europae Corona"simn soyktn v vgsn, m
paratorluk Tarih Koleji yelerinin yazd yorum ve notlar ierisinde
bulmak iin 1693 Ulm basksna bavurmak gerekir (bkz. Beati Rhenani
libri tres Institutionum Renim Germanicarum nov-antiquarum, historico-geog-
raphicarum, juxta primarium Collegi Historici Imperialis scopm illustratarum,
* Merovenj dnemine ilikin birok kronii kaleme ald varsaylan yazar (.n.).
148 Toplumu Savunmak Gerekir

Ulmae, 1693, zellikle s. 569-600. Bkz. ayn zamanda Strasbourg basks


na eklenen yorumlar: Argentoratii, 1610).
6 Bkz. F. Hotman, Franco-Gallia, a.g.e. bl. IV: "De ortu Francorum, qui Gal-
li occupata, eius nomen in Franciam vel Francogalliam mutarunt" (s.
40-52,1576 basks).
7 E. Pasquier, Recherches de la France, Paris, 1560-1567, 3 cilt. Pasquier,
Hotman'm rencisi olmutu.
8 "Semper reges Franci haburunt [...] non tyrannos, aut carnefices: sed
libertatis suae custodes, praefectos, tutores sibi constituerunt" (F. Hot
man, Franco-Gallia, ad geen bask, s. 54)
9 Bkz. a.g.e., s. 62.
10 Julius Sezar, Commentarii de bello gallico, bkz. zellikle VI, VII, VIII. ki
taplar.
11 F. Hotman, Franco-Gallia, ad geen bask, s. 55-62.
12 A.g.e. s. 65'te, Hotman'm zellikle farkl hanedanlar ierisinde "halk
konseyinin yetkilerinin sreklilii"ni betimledii blm.
13 Jean du Tillet, Les Mmoires et Recherches, Rouen, 1578; Recueil des Roys
de France, Paris, 1580; Remonstrances ou Advertissement la noblesse tant
du parti du Roy que des rebelles, Paris, 1585.
Jean de Serres, Mmoires de la troisime guerre civile, et derniers troubles de
la France. 1570; Inventaire gnral de l'histoire de la France, Paris, 1597.
14 P. Audigier, De l'origine des Franois et de leur empire, Paris, 1676.
15 J. - E. Tarault, Annales de France, avec les alliances, gnalogies, conqutes,
fondations ecclsiastiques et civiles en l'un et l'autre empire et dans les roya
umes trangers, depuis Pharamond jusqu'au roi Louis treizime, Paris, 1635.
16 P. Audigier, De l'origine des Franois..., a.g.e., s. 3.
17 Bkz. Sezar, De bello gallico, kitap 1 ,1.
18 Aslnda, 1434 Basel konsilinde, "insan trnn imalat" sorusu zeri
ne VI. yzyilda yaam olan Jordanis'in bir kroniine dayanarak, in
sanln beiini skandinavya olarak gsteren, piskopos Ragvalds-
son'dur: "Hac igitur Scandza insula quasi officina gentium aut certe
velut vagina nationum [...] Gothi quondam memorantur egressi" (D e
origine actibusque Getarum, Monumenta Germaniae Historica, Auctorum
antiquissimorum tomi V, pars I, Berolini, 1882, s. 53-138, alnt s. 60). Bu
konu evresinde Tacitus'un 1472 ylnda De origine et situ Germaniae
metninin,yeniden kefedilmesiyle kapsaml bir tartma balayacaktr.
19 Grgoire de Tours, Historia Francorum (575-592), Paris, 1512.
20 Fnelon, Les Aventures de Tlmaque, Paris, 1695.
21 Sz konusu olan, Bodainvilliers kontunun tuttuu, bu monarinin H ugues
Capet'ye dek uzanan eski ynetimine ilikin tarih bildirileriyle birlikte, u an
hkmetmekte olan XV. Louis'nin babas M onsenyr Bourgogne D k n n
arzusu zerine kral XIV. Louis'nin buyruuyla kraliyet memurlarnn kale-
11 ubat 1976 Tarihli Ders 149

me aldklar bildirilerden karlan, iinde kilise ynetimini, askeri, adaleti,


mliyeyi, ticareti, imalathaneleri, nfusun saysn ilgilendiren ve genel ola
rak bu monariyi iyice tantabilecek olan her eyin grld Fransa'nn D u
ru m u 'd u r, Londra, 1727, in-folio 2 cilt. Ertesi sene, M onarinin balang
cndan VIII. Charles'a kadar bu kralln tarihiyle birlikte eski Fransz mec
lislerine dair X IV mektubu ieren, Fransa'nn durum u. Buna, M onsenyr
Orlans D k'ne sunulan bildiriler eklenmitir, balkl nc bir cilt
kar, Londra, 1728.
22 M. Foucault, Boulainvilliers'nin Fransz siyasal kurumlaryla ilgili
tarih yaptlarna gnderme yapyor. Sz konusu olan zellikle u ki
taplardr: M m oire su r la noblesse du roiaume de France fait par M . le
comte de Boulainvilliers (1719) (buradan seme paralar A. Devyer ta
rafndan yaymlanmtr, Le Sang pur. Les prjugs de race chez les
gentilhom m es franais de VAncien Rgim e, Bruxelles, ditions de l'Uni-
versit, 1973, s. 500-548); M m oire pour la noblesse de France contre le
D ucs et Pairs, s.l., 1717; M m oires prsents M gr. le duc d'O rlans, R
gen t de France, La Haye/Amsterdam, 1727; Histoire de l'ancien go
uvernem ent de la France avec quatorze lettres historiques su r les Parle
ments ou tats G nraux, La Haye/Am sterdam 1727, 3 cilt (bildirile
rin ksaltlm ve deiitirilmi versiyonudur); Trait su r Vorigine et
les droits de la noblesse (1700), Continuation des mmoires de littrature
et d'histoire, Paris, 1730, cilt IX, s. 3-106 (birok deiiklik yaplarak
yeniden yaymlanmtr: Essai s u r la noblesse contenant une dissertati
on su r son origine et abaissement, par le fe u M . le comte de Boulainvilli
ers, avec des notes historiques, critiques et politiques, Amsterdam, 1732);
A b rg chronologique de l'histoire de France, Paris, 1733, 3 cilt; Histoire
des A nciens Parlemens de France ou tats G nraux du royaume, Lon-
don, 1737.
23 Buat-Nanay kontunun tarihsel nitelikli yaptlar arasnda bkz.: Les
Origines ou VAncien Gouvernement de la France, de l'Italie, de l'Allemagne ,
Paris, 1757; Histoire ancienne des peuples de l'Europe, Paris, 1772,12 cilt.;
lments de la politique, ou Recherche sur les vrais principes de l'conomie
sociale, Londra, 1773; Les M aximes du gouvernem ent monarchique pour
servir de suite aux lments de la politique, Londra, 1778.
24 Montlosier Kontu F. de Reynaud'nun tarih alannda ok sayda kitab
vardr. M. Foucault'nun derste ele ald sorunlarla bir bants olan
lar belirtmekle snrl kalyoruz: De la monarchie franaise depuis son
tablissement jusqu' nos jours, Paris, 1814,3 cilt.; Mmoires sur la Rvolu
tion franaise, le Consulat, l'Empire, la Restauration et les principaux vne
ments qui l'ont suivie. Paris, 1830. Montlosier iin bkz. infra, 10 Mart ta
rihli ders.
150 Toplumu Savunmak Gerekir

25 Bkz. L. G. Buat-Nanay Kontu, Remarques d'un Franais, ou Examen im


partial du livre de M . Necker sur les finances, Genve, 1785.
26 L. G. Buat-Nanay Kontu, Les maximes du gouvernem ent monarchique ...,
a.g.e., dit II, s. 286-287.
27 Bu konuyla ilgili olarak bkz. J. - N. Moreau Plan des travaux littraires
ordonns par Sa Majest pour la recherche, la collection et l'emploi des monu
ments de l'histoire et du droit public de la monarchie franaise, Paris, 1782.
28 Bkz. J. - N. Moreau, Principes de morale, de politique et de droit public p u
iss dans l'histoire de notre monarchie, ou Discours su r l'histoire de France,
Paris, 1777-1789,21 dit.
8 ubat 1976 Tarihli Ders

Ulus ve uluslar. - Roma fetihi. - Romallarn bykl ve


k. - Boulainvilliers'ye gre Germenlerin zgrl zerine. - So-
issons vazosu. - Feodalitenin kkenleri. - Kilise, hukuk, devletin dili.
- Boulainvilliers'de savan genellemesi: tarihin yasas ve doann
yasas; savan kurumlan; gler hesab. - Sava zerine gzlemler.

Geen sefer, nasl soylu snfn tepkisi evresinde oluan e


yin, tam olarak tarihsel sylemin icat edilmesi deil de daha
ok, o ana dek -Petrarca'nn1 dedii gibi- Roma'ya vg dz
me ilevi grm olan, o ana dek devletin kendine ilikin syle
minin iinde olan, devletin hukukunu ortaya koyma, hkm
ranln kurma, onun kesintisiz soyktn anlatma ve kah
ramanlarla, gazalarla, hanedanlarla, kamu hukukunun yerin-
deliini aklama ilevini stlenmi olan daha nceki bir tarih
sel sylemin blnmesi olduunu size gstermeye almtm.
XVII. yzyln sonunda ve XVIII. yzyln banda Roma'ya v
gnn bu paralan iki biimde gerekleti. Bir taraftan, o isti
la olgusunun anmsanmas, yeniden canlandrlmasyla oldu
bu - ki hatrlarsnz, XVI. yzyln Protestan vakanvislii kra
liyet egemenliini bununla sulamt. Buna gre, istila anmsa
tlr; zamann ak ierisine o byk kesinti: V.-VI. yzyldaki
Germen istilas sokulur, bu yaplan hakszlktr, kamu hukuku
nun kesintiye urad andr, Germen lkesinden kopup gelen
aknlarm Roma egemenliine bir son verdii andr. te yan
dan, teki kesinti, teki blnme prensibi -sanrm bu daha
nemlidir- yeni bir tarih znesinin iki anlamda devreye sokul-
152 Toplumu Savunmak Gerekir

masdr, yle ki tarihsel anlat iin yeni bir nesneler alan ve


ayn zamanda tarih ierisinde konuan yeni bir zne sz konu
sudur. Artk kendinden sz eden devlet deildir bu, baka bir
ey kendisini anlatr ve tarih ierisinde konuan ve kendisini
tarihsel anlatsnn nesnesi olarak alan bu ey, ad ulus olan u
yeni kendiliktir. Tabii szcn geni anlamnda anlalan ulus.
Buna geri dnmeye gayret edeceim nk milliyet, rk, snf
gibi kavramlar bu ulus kavramnn evresinde yaylacak ya da
treyecektir. XVIII. yzylda bu kavram henz ok geni bir an
lamda kavranmaldr.
Ansiklopedi'de, ulusun, devlete degin diye nitelendirece
im bir tanmn bulursunuz, dorudur, nk ansiklopedici
ler ulusun var olmas iin drt lt ne srerler2. Birincisi,
byk bir insan okluu olmaldr; kincisi, belirli bir lkede
yaayan bir insan okluu olmaldr; ncs, bu belirli lke
snrlarla evrili olmaldr; ve drdncs, bylece snrlar ie
risinde yerlemi bu insan okluu, stn bir ynetime ve ya
salara uymaldr. Dolaysyla burada ulusun bir tanmlamas,
bir anlamda, hem devletin snrlar iinde, hem de devletin
kendi yaps ierisinde, saptanmas var. Sanyorum, rtmek
olmasa bile, en azndan, o dnemde egemen olan, soylu ke
simden gelen metinlerde olduu kadar burjuvaziden gelen
metinlerde de rastlanan ve soylularn bir ulus olduunu, bur
juvazinin bir ulus olduunu dile getiren o geni tanmlamay
safd brakmay hedefleyen polemik bir tanm bu. Btn
bunlar, Devrim dneminde, Sieyes'in sizlere yorumlamaya a
lacam tiers etat'ya3 ilikin metninde zellikle, byk bir
nem tayacaktr. Ama bu mulak, belirsiz/oynak ulus kavra
mn, snrlar iinde bitmeyen, tersine, bir snrdan tekine,
devletler ierisinde, devletlerin ardnda, devlet-tesi bir d
zeyde hareket halindeki bir tr bireyler yn olan bu ulus d
ncesini, daha uzun bir sre, XIX. yzylda Augustin Thi-
erry4, Guizot5 gibilerinde de bulacaksnz.
Demek ki tarihin yeni bir znesi var ve ben sizlere yeni ta
rihin zne-nesnesi olarak ulusun oluturduu bu blnme ilke
sini, tarihsel sylemin byk devlet rgtlenmesi iine soka
nn, nasl ve neden soylu snf olduunu gstermeye alaca
18 ubat 1976 Tarihli Ders 153

m. Peki ama nedir bu yeni tarih, neden ibarettir, onun XVIII.


yzyl banda kurulduunu nasl grrz? Sanrm bunun ne
deni, bu yeni tr tarihin Fransz soylu snfnn bu sylemi ie
risinde yayldn grmemizin nedeni, onu -yaklak bir yz
yl nce, XVII. yzylda- ngiliz sorunu olan eyle karlatrd
mzda ak seik grnr.
XVI. yzyln sonuyla, XVII. yzyln ba arasnda, parla
mento muhalefeti ve ngiliz halk muhalefeti temelde greceli
olarak basit bir sorunu zmek durumundayd. Onlar iin, n
giliz monarisinde iki kart hukuk sistemi ve ayn zamanda
iki ulus bulunduunu gstermek nemliydi. Bir yanda, Mor-
man ulusuna uyan hukuk sistemi vardr: bu hukuk sistemin
de, aristokrasi ve monari, bir anlamda birbiri iinde, bloke
edilmi olarak bulunur. Bu ulus kendi iinde mutlakiyetilik
olan bir hukuk sistemi tar ve bunu istilann iddetiyle dayat
mtr. Demek ki monari ve aristokrasi (mutlakiyeti anlayta
hukuk ve istila) vardr. Ve bu birliin karsnda bir bakasn,
Sakson hukukunun birliini: ayn zamanda hem en eski sakin
lerin hukuku, hem de en yoksullar tarafndan, her koulda ne
kraliyet ailesine ne de aristokrat ailelere bal olanlar tarafn
dan talep edilen hak olan, temel zgrlklerin hukukunu ne
karmak sz konusuydu. Demek iki byk birlik vard ve -is
tilayla birlikte- mutlakiyeti getirmi olan en yenisinin karsn
da en eski ve en liberal olan deerli klmak sz konusuydu.
Basit bir sorundu.
Bir yzyl sonra, XVII. yzyln sonunda ve XVIII. yzyln
banda, Fransz soylularnn meselesi ise, tabii ki ok daha
karmakt, nk soylu snf iin iki cephede savam vermek
sz konusuydu. Bir yanda monariye ve onun yetki gasplarna
kar, te yanda, kendi kesinde soylularn haklarn kendi
kar uruna inemek iin tam da mutlakiyeti monariden
yararlanan tiers etat'y a kar. Dolaysyla iki cephede, her biri
ayn biimde yrtlemez olan bir kavga vardr. Monarinin
mutlakiyeti ynetimine kar soylu snf, belirli bir dnemde
Galya'y istila etmi olan Germen ya da Frank halkna ait oldu
u dnlen temel zgrlkleri ne karacaktr. Demek ki
monariye kar zgrlklerin kymetlendirilmesi. Ama tiers
154 Toplumu Savunmak Gerekir

etat'ya kar tersine istilayla gelen snrsz haklar deerli klna


caktr. yle ki, bir yanda -tiers etat'y a- kar haklar snrlan
mam olan mutlak galipler olmak gerekecektir bir anlamda;
ama te yandan da -monariye kar- temel zgrlklerin hu
kuku olan yar anayasal bir hukuku ne karmak gerekecek
tir. Sorunun karmakl ve sanrm, on yllarca ncesinde ya
plm olanla karlatrldnda, Boulainvilliers'nin yapt
zmlemenin alabildiine daha gelikin olma zellii bura
dan kaynaklanyor.
Ama ben Boulainvilliers'yi yalnzca bir rnek olarak ele
alacam, nk aslnda sz konusu olan XVII. yzyln ikinci
yarsnda teorilerini dile getirmeye balayan btn bir soylu
topluluu, soylu tarihi gruhudur (1660-1670 yllarnda d'Es-
taing Kontu rnein6) ve bu Buat-Nanay Kontu'na7, hatta
Devrim, mparatorluk ve Restorasyon dneminde Montlosier
Kontu'na8 dek uzanacaktr. Boulainvilliers'nin rol nemlidir
nk Bourgogne Dk iin devlet grevlileri tarafndan hazr
lanm olan raporlar yeniden yazmay denemi olan odur ve
bylece bizim iin iaret noktas ve geici olarak herkes iin ge
nel profil ilevini grebilir9. Boulainvilliers zmlemesini nasl
yapar? lk soru: Franklar Galya'ya girdiklerinde nlerinde ne
bulurlar? Zengin ve uygar olmas nedeniyle (vatanlarn terk
etmi olan Franklarn, Galyallarm bir zaman buraya geri dn
meyi arzuladklar anlatlan, XVII. yzyln eski tarihsel-sylen-
cesel anlatsnda olduu gibi) geri dnmeyi arzuladklar o ka
yp vatan bulmazlar tabii ki. Boulainvilliers'nin tasvir ettii
Galya kesinlikle mutlu bir Galya, yeni oluturulan bir birliin
mutlu kaynamas ierisinde Sezai'm zalimliklerini unutmu,
biraz Arkadyen bir Galya deildir. Galya'ya girdiklerinde
Franklarn karlatklar, fetih topradr. Ve fetih topra de
mek, Roma'nm mutlak egemenliinin, yani Romallarca kuru
lan krallk ya da imparatorluk hukukunun kesinlikle o Gal-
ya'da, lkeyle ve halkla btnleen, kabul edilmi, onaylanm,
uyumlandrlm bir hukuk olmad anlamna gelir. Bu hukuk
orada bir fetih olgusudur, Galya boyunduruk altma alnmtr.
Burada egemen olan hukuk hibir biimde kabul edilen bir h
kmranlk deildir, bir egemenlik olgusudur. Ve Boulainvilli-
18 ubat 1976 Tarihli Ders 155

ers'nin birtakm evreleri ne kararak saptamaya alt, Ro


ma igali boyunca sren, bu egemenliin mekanizmasdr.
nce Romallarn, Galya'ya girerken, aldklar ilk nlem
tabii ki, onlara gerekten kar km tek askeri g olan o sa
va aristokrasiyi silahszlandrmak olmutur; soylu snfn
elinden silahlarn almak, siyasal ve ekonomik olarak da onu
aalamak ve bu da, der Boulainvilliers, eitlik dncesiyle
pohpohlanan ayaktakmmm yceltilmesiyle (ya da en azndan
bununla bantl olarak) gerekletirilmitir. Yani, btn des
potizmlere zg (ve ayrca Marius'tan Sezar'a dek Roma Cum
huriyetinde gelitii grlen) bir yolla, aadakiler, onlarn
yararna olacak biraz daha fazla eitliin herkese ok daha faz
la zgrlk salayacana inandrlrlar. Ve gerekte, bu "eit
letirme" sayesinde despotik bir ynetime varlr. Ayn biim
de Romallar, soylular aptan drerek, ayaktakmm ycel
terek Galya toplumunu eiti klmlar ve bylece kendi Seza-
rizmlerini kurabilmilerdir. Hem Romallara hem de onlarn
politikasn belirleyen bu kk drmeye kar direnen eski
Galya soylularnn sistemli olarak katedilmesiyle, Caligula'yla
sona eren ilk evredir bu. Buradan yola karak Romallarn ge
reksinim duyduklar belirli bir soylu snf, -kendilerine kar
kabilecek- asker kkenli bir soylu snf deil de, onlarn Ro
ma Galyas'm rgtlemelerinde ve zellikle Galya'nm zengin
liklerinden yararlanma yntemlerinde ve onlarn yarar do
rultusundaki bir vergi sisteminin kurulmasnda yardmc ola
cak idari bir soylu snf oluturduklar grlr. Bylelikle yeni
bir soylu kesim, birinci olarak Roma hukukunu keskin, ince
likli ve ustalkl biimde uygulama ve ikinci olarak Roma dili
ni bilme zellii olan, sivil, hukuku, ynetici bir soylu snf
oluur. Dil ve hukuk uygulamas bilgisi dolaymmda yeni bir
soylu snf doar.
Bu betimleme XVII. yzyldaki, mutlu ve Arkadyen Roma
Galyas'na dair eski sylencenin ortadan kalkmasn salar. Bu
sylencenin rtlmesi, Fransa kralna, "eer Roma mutlaki-
yetini dayanak alrsanz aslnda Galya topra zerinde temel
ve asal bir hakka deil, usulleri pek de onur verici olmayan be
lirli ve zel bir tarihe dayanrsnz", demenin bir yoluydu. Her
156 Toplumu Savunmak Gerekir

halkrda bir uyruklatrma mekanizmasnn iinde yer alrs


nz. Zaten, birtakm egemenlik mekanizmalaryla kurulmu
olan bu Roma mutlakiyeti sonunda Germenler tarafndan -v e
ayrca bir askeri yenilginin getirdii aksiliklerden ok bir i bo
zulmann kanlmazl sonucu- ykld, sprld, yenilgiye
uratld, demenin bir yoludur tabii. Boulainvilliers'nin zm
lemesinin ikinci aamas ite burada -Galya zerindeki Roma
egemenliinin gerek etkilerini inceledii anda- balar. Ger
menler (ya da Franklar) Galya'ya girerlerken, Galya'nm askeri
dayana* olan bir fetih topra buldular. Artk Romallarn,
Ren'in te yakasndan gelen akmlara kar Galya'y koruyabil
mek iin ellerinde hibir ey kalmamt. Ve -artk bir soylu s
nfa da sahip olmadklarna gre- igal ettikleri bu Galya topra
n savunmak iin, paral askerleri armak zorunda kaldlar,
yani kendileri ya da topraklar iin deil, para karl arpan
insanlar. Paral askerlerden oluan, paral bir ordunun varl
ok byk bir vergi sistemi gerektirir. Dolaysyla Galya'dan
yalnzca paral askerler deil, onlarn cretinin de toplanmas
gerekecektir. Bu iki eye yol aar. lk olarak: para olarak topla
nan vergilerde ok byk bir art. kincisi: bu paralarn ar
oalmas ya da hatta bugnk deyile devalasyon. Bu da iki
olayn nedenini oluturur: bir yanda para bu devalasyon ne
deniyle deer kaybeder ve bunun ardndan, daha da tuhaf bir
biimde, para giderek daha nadir bulunur olur. Bu para yoklu
u ilerin yavalamasna ve genel bir yoksullamaya yol aa
caktr. Franklarn fetihi bu global ykm durumunda gereklee
cek ya da mmkn olacaktr. Galya'nm Frank istilasna ak
oluu bu lkenin, ilk nedeni bylece paral birliklerin varl
olan iflasna baldr.
Bu zmleme trne ileride geri dneceim. Ama ilgin
olan ve hemen belirtilebilecek olan, Boulainvilliers'nin zm
lemesinin, sorulan soru temel olarak kamu hukukuna ilikin ol
duu zaman bundan on yllarca nce yaplanla benzer trden
olmay, yani soru u: hukuk sistemiyle birlikte Roma mutlaki
yeti, hukuken Frank istilasndan sonra bile varln srdr-
* "Galya'nm askeri dayana" cmlesi elyazmasnda yer almamaktadr; onun yeri
ne u cmle geer: "mutlakiyet tarafndan ykma uram bir lkedir."
18 ubat 1976 Tarihli Ders 157

yor muydu? Franklar, meru olarak ya da olmayarak, Roma


hkmranln ortadan kaldrdlar m? zetle XVII. yzylda
sorulan tarihsel soru buydu. imdi ise Boulainvilliers iin sorun
kesinlikle hukukun srp srmediini, bir hukukun baka bir
hukukun yerini alma hakk olup olmadn bilmek deildir.
Artk ortaya atlan kesinlikle bu sorular deildir. Temelde so
run, Roma rejiminin ya da Frank rejiminin meru olup olmad
n bilmek deildir. Sorun yenilginin i nedenlerinin hangileri
olduunu, yani Roma ynetiminin (meru olsun olmasn, so
nuta mesele bu deil) nerede mantk asndan sama ya da si
yasal adan elikili olduunu bilmektir. XVIII. yzyln10 ta
rihsel ya da siyasal edebiyatnn byk basmakalp konularn
dan bir tanesi olacak ve Montesquieu'nnn Boulainvilliers'den
sonra ok kesin bir anlamda yeniden ele alaca, Romallarn
byme ve k nedenlerine ilikin o mehur sorun. yle ki
burada, o zamana dek yalnzca iltimas, hukuk dei tokuu so
rununun, mutlakiyeti bir hukukun Germen tarz bir hukuka
yani bambaka bir modele dnmesi sorununun olduu nok
tada ilk kez ekonomi-politik trden bir zmleme devreye so
kulur. Romallarn k nedenleri sorunu yeni bir tr tarihsel
zmleme trnn modeline bu noktada dnr. te Boula-
invilliers'de grlebilecek ilk zmlemeler btnne dair sy
lenebilecekler bunlar. Btn bunlar biraz sistematize ediyorum
ama bunun nedeni biraz daha hzl ilerlemeye almak.
Galya ve Romallar meselesinden sonra, Boulainvilliers'nin
zmlemelerinin rnei olarak ikinci sorun ya da sorular gru
bu, Franklar konusunda ileri srddr: Galya'ya giren u
Franklar kimlerdir? Size az nce szn ettiim sorunun kar
sorusudur: hem kltrsz, hem barbar, hem de grece saylar
az olan ve bylece gerekten de Galya'ya girebilmi ve tarihin
grd imparatorluklarn en muhteemini ykabilmi olan bu
insanlarn gc nereden gelir? Dolaysyla Romallarn zayfl
na kar Franklarn gcn gstermek sz konusudur. nce
Franklarn gc: onlar, Romallarn vazgemek durumunda ol
duklarn sandklar eye sahiptirler, yani sava bir aristokra
sinin varlna. Frank toplumu btnyle savalarnn evre
sinde rgtlenmitir, ki bu savalar da, arkalarnda serfleri
158 Toplumu Savunmak Gerekir

olan bir dizi insan (ya da, her koulda, mterilere baml olan
hizmetkrlar) bulunmasna ramen, temelde yegne Frank hal
kn oluturur, nk Germen halk ncelikle, paral askerlerin
tersine, silahl adamlardan Leute'den, leudes'den oluur. te
yandan, bu silahl insanlar, bu sava aristokrasiler kendilerine
bir kral seerler ama onun ilevi yalnzca bar zamanndaki
anlamazlklar ya da adalet sorunlarn gidermektir. Krallar si
vil grevlilerdir, baka bir ey deil. Ayrca, krallar leudes toplu
luklarnn, silah tayan insan topluluklarnn ortak rzasyla se
ilirler. Yalnzca sava dneminde -gl bir organizasyona ve
tek bir iktidara gerek duyulduunda- nderlii bambaka ilke
lere uyan ve mutlak olan bir ef atanr. ef, ille de sivil toplu
mun kral olmayan ama kimi durumlarda bunu da stlenebilen
bir komutandr. Clovis gibi birisi -tarihsel bir [...] nem tar-
ayn zamanda anlamazlklar zmek iin seilmi sivil ha
kem, sivil yarg ve de komutand. Demek ki her koulda, ikti
darn en azndan bar dneminde en kk dzeyde ve bunun
sonucunda zgrln ok geni dzeyde bulunduu bir top
lumla kar karyayz.
Oysa, bu asker aristokrasisine bal insanlarn sahip olduk
lar bu zgrlk nedir peki? Bu zgrlk kesinlikle bamsz
olmaya dayal bir zgrlk deildir, temel olarak kesinlikle
bakalarna sayg gsterilen bir zgrlk deildir. Germen sa
valarnn yararlandklar zgrlk esasnda bencilliin, a
gzlln, savaa, fetihe ve apulculua duyulan itahn z
grldr. Bu savalarn zgrl, herkese hogr gs
terme, eitlik salama zgrl deildir; ancak egemenlik yo
luyla kullanlabilen bir zgrlktr. Yani, sayg gstermeye ili
kin bir zgrlk olmann tesinde, kan dkcln zgrl
dr. Ve Boulainvilliers'nin ardllarndan biri olan Freret,
"Frank" szcnn etimolojisini yaparken, bunun kesinlikle
imdi kavradmz biimiyle "zgr" anlamna deil, ama
esas olarak "kyc" (Fr.: froce) ferox anlamna geldiini syleye
cektir. "Frank" szc tam olarak Latince ferox szcyle ay
n yananlamlar tar, btn anlamlarn barndrr, der Freret,
olumlu ya da olumsuz. Szck "gururlu, gzpek, kibirli, ky
c"12 anlamna gelir. XIX. yzyln sonuna dek karmza ka
18 ubat 1976 Tarihli Ders 159

cak olan o nl "barbar" portresi byle olumaya balar ve ta


bii buna Nietzsche'de de rastlanr, [ki onda] zgrlk, iktidar
olma isteine ve kararl bir agzlle, hizmet edememe ama
her boyun edirmeye ynelik arzuya dair bir kycln ede
eri olacaktr, "kaba, yontulmam gelenekler, Romal adlara,
Roma diline, detlerine duyulan hn. zgrlk , cesur,
uar, bana buyruk, kazanma hrs olan, sabrsz, huzur
suz"13*, vb: ite Boulainvilliers ve onun ardllarnn, bylece
onlarn metinleri araclyla, Avrupa tarihine -Avrupa vakan-
visliini kastediyorum- trenli bir giri yapan bu yeni byk
sarn barbar tarif etmek iin kullandklar sfatlar.
Germenlerin byk sarn kyclnn bu portresi, ilk ola
rak, Frank savalarnn, Galya'ya girerlerken, Roma Galyas
sakinleriyle her trden zmlenmeyi ve zellikle o imparator
luk hukukuna boyun emeyi, kanlmaz olarak nasl reddet
mek zorunda olduklarn ve nasl reddedebildiklerini aklama
y salar. Fazlasyla zgrdler, o kadar ki sava efin, szc
n Romal anlamnda hkmdar olmasna ses karmamalar
mmkn deildi; fazla gururluydular, kstahtlar vb demek is
tiyorum. zgrlkleri ierisinde, fethetmeye ve egemenlik kur
maya fazlasyla itahlydlar ki Galya topran kendileri adna
sahiplenmemeleri mmkn deildi. yle ki onlarn savataki
nderi olan kral, Franklarn zaferiyle Galya toprann sahibi
olmad fakat savalardan her biri, dorudan, zaferden ve fe
tihten yarar salad; Galya toprann bir blmn kendisine
ayrd. Bu, ok ok ncesinden -Boulainvilliers'nin analizindeki
karmak olan ayrntlar geiyorum- feodalitenin balangcdr.
Gerekten her biri bir para toprak ald; kraln yalnzca kendisi
ne ait olan topra vard, te yandan Galya topraklarnn bt
n zerinde Roma hkmranl trnden hibir hakk bulun
muyordu. Ve bylece bamsz ve bireysel mlkiyet sahibi ola
rak, kendileri zerinde bir anlamda Roma imparatorlarnn mi
rass olacak bir kral bulunmasn kabul etmeleri iin hibir ne
den yoktu tabii ki.
te Soissons vazosunun tarihi ya da hatta Soissons vazosu
nun vakanvislii ite burada balyor. Nedir bu tarih? Bunu
* Bu blm elyazmasmda trnak iine alnm.
160 Toplumu Savunmak Gerekir

herhalde okul kitaplarndan renmisinizdir. Bu, Boulainvilli-


ers'nin, onun ncllerinin ve ardllarnn bir buluudur. Daha
sonra sonu gelmeyen tarih tartmalarnn bilindik alanlarndan
biri olacak bu yky Grgoire de Tours'dan araklamlardr.
Bilmem hangi savatan sonra14, Clovis ganimeti paylatrd,
daha dorusu sivil yarg olarak ganimetin paylamn ynet
tii srada, bilirsiniz bir vazo nnde yle der: "Bunu, ben is
terim!", ama sava kalkar unu syler: "Bu vazo senin hakkn
deil, nk istediin kadar kral ol, ganimeti bakalaryla pay
laacaksn. Hibir ufa hakkn yok, savata kazanlann zerin
de ncelikli ve mutlak hibir zilyetlik hakkn yok. Savata kaza
nlm olan, kazananlar arasnda tam, eksiksiz mlkler olarak
bltrlmelidir ve kraln hibir stnl yoktur." te Sois-
sons vazosunun tarihinin ilk evresi. kinci evresine daha sonra
geleceiz.
Boulainvilliers'nin yapt Germen toplumunun bu betim
lemesi, bylece Germenlerin, iktidarn Roma tarz rgtleniine
nasl kesin biimde ayak dirediklerini akla kavuturuyor.
Ama bu ayn zamanda zengin ve enelmi Galya'nm, yoksul ve
az nfuslu bir halk tarafndan fethinin her eye ramen nasl ve
neden baarl olduunu da aklyor. Yine burada ngiltere'yle
yaplan karlatrma ilgintir. Hatrlarsnz ngilizler de u so
runla kar karyayd: nasl oldu da atm bin Norman sava
s ngiltere'ye yerlemeyi baard ve tutundu? Boulainvilli
ers'nin de sorunu ayndr. Ama ite bakn o bunu nasl zm
lyor. unu diyor: Franklar gerekten de fethedilen bu toprakta
tutunabildilerse, bunun nedeni ilk nlem olarak, yalnzca silah
vermemekle kalmayp, lkenin ortasnda iyi tecrit edilmi, te
kilerden ak bir biimde ayr olan belirli bir askeri kastn, b
tnyle Germen olan bir askeri kastn yaayaca biimde, Gal-
yallarn silahlarna el koymalardr. Galyallarm artk silahlar
yoktur ama buna karn onlara kendi topraklarnda oturmalar
salanacaktr, nk akas Germenlerin ya da Franklarn sa
vamaktan baka bir uralar olmayacaktr. Dolaysyla birileri
savar, tekiler topraklarnda kalr ve bunlar iler. Onlardan
yalnzca, Germenlerin askeri ilevlerini yerine getirmelerini
salamak durumunda olan belirli bir vergi istenir. ok hafif ol
18 c ubat 1976 Tarihli Ders 161

mayan vergiler, te yandan Romallarn toplamaya altklar


vergilerden ok daha azdr. ok daha azdr nk nicelik ola
rak nemi azdr, nk zellikle Romallar, paral askerleri iin,
kyllerden para olarak vergi istediklerinde, kyller bunu ve-
remiyorlard. imdi ise, her zaman salanabilmesi mmkn
olan ayni vergi istenir yalnzca. Bu koulda, yalnzca ayni vergi
istenen Galyal kyllerle bu sava kast arasnda artk d
manlk olmaz. Bylece, Roma igali sonunda Roma Galyas'nm
olduundan ok daha az yoksul, salam, erinli bir tr Frank
Galyas kar karmza. Kar karya gelen Galyallar ve
Franklar -der Boulainvilliers- huzur iinde sahip olduklar ey
lerle: Frank, Galyal'nm zanaatyla, Galyal ise tekinin kendisi
ne salad gvenlikle mutlu oldular. Burada, biliyorsunuz,
Boulainvilliers'nin buluunu yapt bir tr ekirdek var: yani,
VI, VII, VIII. yzyllardan XV. yzyla dek, toplumu, Avrupa
toplumlarm belirleyen bir tarihsel-hukuksal sistem olarak fe
odalite var. Bu feodalite sistemi, Boulainvilliers'nin zmle
melerinden nce ne tarihiler tarafndan ne de hukukular tara
fndan ayrt edilmiti. Bir anlamda, feodalitenin bu hukuksal-
siyasal birlii ortamn oluturan, kendisine ayni vergiler de
yen bir kyl nfusu tarafndan desteklenen ve baklan bir as
keri kastn bu mutluluudur.
Boulanvilliers'nin zmledii ve nemli olduklar iin be
nim de ayrmak istediim nc olgular btn udur: byle
likle Galya'ya yerleen bu soylu kesimin, daha ok bu sava
aristokrasinin sonunda iktidarnn ve zenginliinin nemli bl
mn yitirmesine ve son kertede, monari iktidar tarafndan
cendereye alnmasna yol aan olgular dizisidir bu. Boulainvilli
ers'nin yapt zmleme aa yukar yle: Franklarn kral
balangta ifte konjonktrl bir krald, yle ki komutan olarak
yalnzca sava dnemi iin atanmt. ktidarnn mutlak zellii
bu durumda ancak sava srd srece geerliydi. te yan
dan sivil yarg olmaklyla, zorunlu olarak tek ve ayn hane
dana mensup deildi: hibir kalt hakk yoktu; seilmesi gereki
yordu. Ne ki, bu hkmdar, ifte konjonktrl bu ef, yava ya
va, Avrupa monarilerinin ounun -ve zellikle Fransz mo
narisinin- bildii, srekli, tahta miras yoluyla geen, mutlak
162 Toplumu Savunmak Gerekir

monarka dnecektir. Bu deiim nasl oldu? nce fetihle, as


keri baarnn etkisiyle, az saydaki bir ordunun kocaman ve en
azndan bata buna ayak direyecei dnlen bir lkeye yer
lemesiyle. Dolaysyla Frank ordusunun, henz igal ettii Gal-
ya'da bir anlamda savaa hazr durumda kalmas normaldir. Ve
o zaman sava boyunca sava efi olan kii, igal nedeniyle,
hem komutan hem sivil nder olarak kalmtr. Bylece askeri
rgtlenme bizzat igal sayesinde varln srdrr. Ayakta
kalmas, stelik Franklarn, askeri diktatrln bara dek uza
masn kabul etmeyen Frank savalarnn kardklar isyanlar,
glkler, sorunlar olmakszn olmaz. yle ki kral da, iktidarm
srdrmek iin tekrar, silahsz braklmas gereken Galya hal
kndan ya da dardan, paral asker toplamak zorunda kalacak
tr aka. Her ne olursa olsun ite sava aristokrasi, mutlak ni
teliini srdrmeye alan bir monari iktidaryla, ufak ufak
hkmdarn kendisi tarafndan onun mutlak iktidarn destek
lemeye arlan Galya halk arasnda skmaya balayacaktr.
Bu noktada Soissons vazosunun ikinci epizoduyla karla
rz. Kendisine getirilen vazoya dokunma yasan sineye e
kemeyen Clovis'in, bir askeri teftite, sz konusu vazoya el
koymasna engel olan savay tand andr bu. Bunun zeri
ne, byk baltasn alp, aslan Clovis unu syleyerek sava
nn kafasn paralar: "Soissons vazosunu hatrla". Bu tam ola
rak, yalnzca bir sivil yarg olmas gereken kiinin -Clovis'in
sivil bir sorunu halletmek iin bile iktidarnn askeri biimini
kulland andr. zellikle bir askeri teftiten yararlanr, yani,
yalnzca bir sivil sorun olmas gereken bir sorunu zmek iin
iktidarnn tartmasz olduunu da vuran bir biimden yarar
lanr. Bylece mutlak monark, iktidarn ve disiplinin askeri bi
imi medeni hukuku dzenlemeye balad anda doar.
kinci, daha nemli olan, sivil iktidara mutlak yap ka
zandracak olan ilem udur: bir yanda sivil iktidar, bir paral
asker srs oluturmak iin Galya halkna ar karr. Ama,
bu kez kraliyet iktidartyla eski Galya aristokrasisi arasnda ku
rulmu ittifak olan baka bir ittifak oluur. Boulainvilliers bu
nun zmlemesini ite yle yapyor. unu diyor: aslnda
Franklar geldiinde, Galyallarda en ok ac ekmi olan halk
18 ubat 1976 Tarihli Ders 163

kesimleri hangileri oldu? Kyller deildi pek (onlar tersine


para olarak dedikleri verginin ayni vergilere dntn
grdler), ama Galya aristokrasisiydi, tabii ki topraklar Ger
men ve Frank savalar tarafndan ellerindan alnmt. Ger
ekten yoksun durumda braklan bu aristokrasiydi. Bunun
acsn ekti, peki ne yapt? Artk topraklar olmadna, Roma
devleti ortadan kalktna gre ona snlacak tek bir yer kal
mt; tek bir barna vard, o da Kilise'ydi. Bylece Galya
aristokrasisi Kilise'ye snd; yalnzca Kilise'nin mekanizmas
n gelitirmekle kalmad, ama burada, Kilise yoluyla, bir yan
dan halk zerinde etkili oldu, Kilise'nin yaygnlatrd btn
bir inanlar sistemiyle etkisini yayd; ayn zamanda Kilise ie
risinde Latince bilgilerini gelitirdi ve nc olarak burada
kendini mutlak bir hukuk biimi olan Roma hukukuna verdi.
yle ki, ok doal olarak, Frank hkmdarlar, bir taraftan,
Germen aristokrasisine kar halktan destek almak, bir taraftan
da Roma tipi bir devlet (ya da her halkrda bir monari) kur
mak durumunda kaldklarnda mttefik olarak, hem halk ze
rinde bu kadar etkisi olan hem de Latinceyle birlikte Roma hu
kukunu bu kadar iyi bilen bu insanlardan daha iyisini bulabi
lirler miydi? ok doal olarak, kendi mutlakiyetlerini kurma
ya altklar srada yeni monarklarm doal mttefiki duru
muna gelen, Kilise'ye snm olan Galya'nm soylu snf, Gal-
yal aristokratlardr. Ve Kilise, Latince bilgisi, Roma hukuku,
hukuk uygulamasyla bylece mutlak monarinin byk mt
tefiki olmutur.
Gryorsunuz, Boulainvilliers'de bilmelerin dili, bilme-dil
diyebileceimiz eyin nemli bir deerlendirmesi var. Monari
ve halk arasnda, Kilise, Latince ve hukuk pratii yoluyla kuru
lan bir ittifakla sava aristokrasinin nasl ksa-devreye uratl
dn gsterir. Latince devlet dili, bilme dili ve hukuk dili ol
mutur. Soylu snf iktidarn kaybetmise baka bir dil sistemi
ne bal olduu iin bu olmutur. Soylu snf Germen dillerini
konuuyordu, Latinceyi bilmiyordu. yle ki, btn yeni hukuk
sistemi Latin dilindeki kararlarla kurulmakta olduu srada, ba
na neyin geldiini bile anlamyordu. Ve bunu o kadar az anl
yordu ki -bunu anlamyor olmas o kadar nemliydi k i- zellik
164 Toplumu Savunmak Gerekir

le bir yanda Kilise, bir yanda kral, soylu snfn bilgisiz kalmas
iin ellerinden geleni yaptlar. Boulainvilliers soylu snfn eiti
minin btn bir tarihini kurar, bunu yaparken de unu gsterir:
rnein eer Kilise, bu dnyada var olmann tek nedeni olarak
te dnyadaki yaam zerinde bu denli srar ediyorsa, bu, te
mel olarak, iyi eitimli insanlar, aslnda burada olup biten hi
bir eyin nemli olmadna ve asl yazglarnn te dnyada
gereklemek zorunda olduuna inandrmak iindir. Ve sahip
olmaya ve hkmetmeye ylesine itahl olan o Germenler, im
diye ylesine bal olan bu iri sarn savalar bylece yava
yava, kendi topraklarnda ve kendi lkelerinde olup biteni b
tnyle gzard eden valye tipi, hal tipi insanlara dnt
rldler ve servetlerinden ve iktidarlarndan yoksun bir duru
ma dtler. te dnyaya alan byk yol olarak Hal seferle
ri, Boulainvilliers iin, bu soylu snf yzn btnyle te
dnyaya doru dnd srada olup bitenin ifadesi, davuru
mudur, te yandan bu tarafta, yani kendi topraklar zerinde,
onlar Kuds'teyken neler oluyordu? Kral, Kilise, eski Galya
aristokrasisi, onlar topraklarndan ve haklarndan edecek La
tince yasalar dzenliyordu.
Boulainvilliers'nin arsnn nedeni buradan kaynaklanr
-temel olarak neye arsdr?- ki bu ar btn yaptna yay
lr - rnein XVII. yzyln ngiliz parlamenter (ve zellikle
halk) vakanvislerinin, haklarndan edilmi soylularn isyann
daki arlar gibi deildir bu. Soylu snf asal olarak bilmeyi
yeniden balatmaya arlr: kendi belleini yeniden amaya,
bilinlenmeye, bilgiyi ve bilmeyi telafi etmeye arlr. Boulain
villiers soylu snf ilk ayakta buna davet eder: "Elinizden al
nan -daha dorusu asla sahip olmaya abalamadnz- bilme
lerin statsn geri almazsanz iktidar geri alamazsnz. n
k, aslnda, sizler hep, belirli bir andan sonra gerek arpma
nn, en azndan toplum ierisinde, artk silahlarla deil ama bil
meyle yapldnn farkna varmakszn arptnz". Atalarmz
-der Boulainvilliers- ne olduklarn bilmezden gelmeyi kendi
leri iin kaprisli bir kendini beenmilie dntrdler. Aptal
la ya da bylenmeye bal gibi grnen srekli bir kendi
zn unutma oldu. Yeniden kendi bilincine varmak, bilmenin
18 ubat 1976 Tarihli Ders 165

ve bellein kaynaklarn amak, bu tarihin btn yutturmacala-


rn aa karmak anlamna gelir. Ve soylu snf, yeniden ken
disinin bilincine vararak, yeniden kendisini bilmenin ak ie
risine sokarak yeniden bir g olabilecek, kendisini tarihin z
nesi olarak ortaya koyabilecektir. Tarih ierisinde kendini bir
g olarak ortaya koymak bylece, ilk evrede, yeniden kendi
bilincine kavumay ve bilmenin dzeni ierisinde yeniden ye
rini almay gerektirmektedir.
te, Boulainvilliers'nin dikkate deer yaptlarndan kar
dm ve bence XVIII. yzyldan gnmze dek btn tarihsel-
siyasal zmlemeler iin de temel olacak bir zmleme tr
n buyur eder grnen birka tema. Bu zmlemeler nemli
dir, neden? nce, bunlarda savaa atfedilen genel ncelik nede
niyle. Ama sanyorum, bu zmlemelerde savaa verilen n
celik, sava ilikisinin bunlar ierisinde brnd biim oldu
una gre, zellikle nemli olan, Boulainvilliers'nin bu sava
ilikisine ykledii roldr. nk, onun yapt gibi, sava
toplumun genel zmle)^ecisi olarak kullanmak iin, Boulain
villiers'nin birbirini izleyen ya da birbirine eklemlenen ge
nellemeyi savala balantl kldn dnyorum. lk olarak
onu hukukun ana ilkelerine gre geneller; kincisi, sava mu
harebenin biimine gre geneller; ncs, istila olgusuna ve
istilann karl teki olguya, bakaldrya gre sava genel
ler. imdi bu genellemeyi biraz amak istiyorum.
lk olarak, savan hukuka ve hukukun ana ilkelerine ge
nelletirilmesi var. nceki zmlemelerde, XVI. yzyln Fran
sz Protestanlarnm, XVII. yzyl Fransz parlamenterlerinin ve
ayn dnem ngiliz parlamenterlerinin zmlemelerinde sa
va, hukuku askya alan ve onu alaa eden bir tr kesinti b
lmdr. Sava, bir hukuk sisteminden tekine gitmeyi sala
yan aracdr. Boulainvilliers'de sava bu rol oynamaz, sava
hukuku kesintiye uratmaz. Sava aslnda btnyle hukuku
kaplar, hatta onu gerekd, soyut ve bir anlamda yapnt kla
cak derecede hukuku btnyle kaplar. Savan, bu hukuk ar
tk ie yaramaz bir soyutlamadan baka bir ey olmayacak de
recede doal hukuku btnyle kaplam olmas konusunda
Boulainvilliers kant ileri srer; bu dnceyi biimde i
166 Toplum u Savunmak Gerekir

letir. nce, tarihsel biim zerine unu syler: tarih, istenildii


kadar, btn ynleriyle gzden geirilsin, hibir zaman doal
haklara rastlanmayacaktr. Tarihilerin, rnein Saksonlarda ve
Keltlerde kefettiklerini sandklar ey, yani bir tr kk doal
hukuk kys, adac, btn bunlar btnyle yanltr. Her
yerde karlalan, savan kendisinden (Franszlarda Frankla
rn istilas olmutu, Galya-Romallarda Germenlerin istilas ol
mutu) ya da savalara ve iddete yol aan eitsizliklerden ba
ka bir ey deildir. rnein, Galyallar o zamandan aristokrat
olanlar ve aristokrat olmayanlar olarak byle blnmlerdi.
Medlerde ve Perslerde de bir aristokrasi ve bir halk olduunu
grrsnz. Bu da, elbette, btn bunlarn ardnda, kavgalarn,
iddetin ve savalarn olduunu kantlar. Ayrca, her seferinde
bir toplum ya da bir devlet ierisinde aristokrasi ve halk arasn
daki farkllklarn derinletii grldnde, devletin ke
geeinden emin olunabilir. Yunanistan ve Roma, aristokrasile
ri ke getii andan itibaren, statlerini kaybetti ve hatta
devlet olarak ortadan kalkt. Demek ki her yerde eitsizlik var,
her yerde eitsizlik yaratan iddet var, her yerde sava var. Bir
aristokrasi ve bir halk kitlesi arasndaki u saval gerilim ol
makszn ayakta kalabilen bir toplum yoktur.
imdi bu dncenin kuramsal olarak iletilii ise udur.
Boulainvilliers der ki: Her tr egemenlikten, iktidardan, sava
tan, klelikten nce bir tr temel zgrlk olduu tasarlanabi
lir tabii, ama aralarnda hibir egemenlik ilikisi olmam birey
ler arasnda var olduu tasarlanan bu zgrlk, herkesin, b
tn insanlarn birbirleriyle eit olaca bu zgrlk, bu zgr-
lk-eitlik kilisi, gerekte, ancak etkisiz ve ieriksiz bir ey ola
bilir. nk... nedir zgrlk? zgrlk tabii ki, bakalarnn
zgrln inemekten geri durmak anlamna gelmez, n
k bu durumda bir zgrlk olmayacaktr. zgrlk neye da
yanr? zgrlk elde edebilmeye, sahiplenebilmeye, yararlana
bilmeye, emredebilmeye, itaat salayabilmeye dayanr. zgr
ln ilk lt bakalarn zgrlkten yoksun brakabilmek
tir. Bakalarnn zgrlne basp geilemediyse, somut ola
rak zgr olmak neye yarard ve neden ibaret olurdu? Bu, z
grln ilk ifadesidir. Boulainvilliers iin zgrlk bylece
18 ubat 1976 Tarihli Ders 167

tam olarak eitliin tersidir. Ayrmla, egemenlikle, savala, b


tn bir g ilikileri sistemi yoluyla kendini gsterecek olan bu-
dur. Eitsiz bir g ilikisi ierisinde kendini gstermeyen bir
zgrlk, soyut ancak iktidarsz ve zayf bir zgrlk olabilir.
Bu dncenin hem tarihsel hem de kuramsal anlamda i
letilmesi buradan yol alr: Boulainvilliers der ki (ben yine bura
da ok ematize ediyorum): doal hukuk gerekten de belirli
bir zamanda, bir anlamda tarihin kurucu annda var oldu diye
lim, insanlarn hem zgr hem de eit olduu bir hukuk. Bu
zgrlk, soyut, kurgusal, somut ierii olmayan bir zgrlk
olduuna gre, yle clzdr ki, eitsizlik olarak ileyen bir z
grln tarihsel gc karsnda yok olmaya mahkmdur. Ve
bir yerlerde, herhangi bir zamanda bu doal zgrlk, bu eit
liki zgrlk, bu doal hukuk gibi bir eyin var olduu do
ruysa, zgrln, bakalarnn srtndan salanan bir zgr
lk olmas, temel eitsizlii gvenceye alan bir toplumun var
olmas kouluyla ancak gl, kesin ve tam bir zgrlk oldu
unu belirleyen tarih yasasna kar konulamam demektir.
Doann eitliki yasas, tarihin eitliki olmayan yasas
karsnda zayftr. Demek ki doann eitliki yasasnn yerini,
hem de nihai olarak, tarihin eitliki olmayan yasasna brak
mas normaldir. Temel hukuk olmasndan tr doal hukuk,
hukukularn dedikleri gibi, kurucu, temel hukuk deildir, tari
hin daha etkili olan gcyle dava hakk dm olur. Tarihin
yasas her zaman doann yasasndan daha gldr. Boulain
villiers, tarihin sonuta zgrlk ve eitlik arasnda doal bir
antitez yasas kurmay baardn ve bu doal yasann doal
hukuk denilen hukukta yer alan yasadan daha gl olduunu
sylerken, savunduu ey budur. Tarihin gcnn, doanm-
kinden daha byk olmas: sonu olarak, tarihin doay bt
nyle rtmesine neden olan budur. Tarih baladnda artk do
a konuamaz, nk tarihle doa arasndaki savata her za
man tarih stn gelir. Tarih ve doa arasnda bir g ilikisi
vardr ve bu g ilikisi kesin biimde tarihin yararnadr. Dola
ysyla doal hukuk yoktur, ancak kaybeden taraf olarak var
dr: her zaman tarihin en byk malubudur, o "tekidir" (Ro
mallar karsndaki Galyallar, Germenlerin karsndaki Gal-
168 Toplumu Savunmak Gerekir

ya-Romallar gibi). Tarih, bir anlamda, doann karsndaki


Germenlik'tir. Bylece, ilk genelleme u: sava, yalnzca tarihin
sarslmas ve kesintisi olacana, tarihi btnyle iine alr.
arpmann biimine gre savan ikinci genellemesi ise
yle: Boulainvilliers'ye gre, fetihin, istilann kazanlan ya da
kaybedilen arpmann bir g ilikisini oturttuu dorudur;
ama gerekte arpma ierisinde ifade bulan bu g ilikisi, te
melinde nceden ve nceki arpmalardan baka bir ey tara
fndan kurulmutur. G ilikisini kuran ve bir ulusun bir sava
kazanacan, bir tekinin kaybedeceini belirleyen ey ne
dir? Bu askeri kuramlarn nitelii ve rgtlenmesidir, ordudur,
askeri kuramlardr. Bunlar, tabii ki hem zaferler kazanlmasn
salad hem de toplumun btnnn eklemlenmesini sala
d iin nemlidir. Aslnda, Boulainvilliers iin nemli olan,
gerekten de sava bir toplumu zmleme ilkesi klacak olan,
onun iin bir toplumsal rgtlenmede belirleyici olan ey, aske
ri rgtlenme sorunu ya da, ok basit olarak udur: silahlar ki
min elindedir? Germenlerin rgtlenii asal olarak kimilerinin
-leudes' lerin- silahlarnn olmas ve tekilerinin olmamas ze
rine kuruludur. Frank Galyas'nn ynetimini belirgin klan,
Galyallarm silahlarnn ellerinden alnmasna zen gsterilmi
olmas ve bu hakkn Germenlere verilmi olmasdr (Galyallar,
bu silahl adamlara hizmet etmek zorundaydlar). Bir toplum
ierisindeki silahlarn dalm karmaya baladnda, Roma
llar paral askerlere ar kardklarnda, Frank krallar milis
leri rgtlediklerinde, Philippe Auguste yabanc valyeleri
vb'yi devreye soktuunda karklklar domaya balad. Ger
menlere, yalnzca Germenlere ya da sava aristokrasiye silah
bulundurma hakkn salayan basit rgtlenme bu andan itiba
ren kart.
Ne ki, bu silahlar elinde bulundurma sorunu -ki toplumun
genel bir zmlenmesine bu anlamda balang oluturabilir-
bir yandan da tabii ki teknik sorunlara baldr. rnein valye
dendi mi, mzraklar, ar zrhlar vb akla gelir, ama zengin insan
lardan oluan az saydaki bir ordu da gelir akla. Tersine, oku
lar, hafif zrhlar denildiinde ise kalabalk bir ordu gelecektir
akla. Buradan bir dizi ekonomik ve kurumsal sorunun belirdii
18 ubat 1976 Tarihli Ders 169

grlyor: eer valyelerden oluan bir ordu, az sayda val


yeden oluan ar bir ordu var ise bu durumda kraln gleri
zorunlu olarak snrldr nk bir kral valyelerden oluan
bylesi masrafl bir orduyu besleyemez. valyeler kendi kendi
lerine bakmak zorundadrlar. Buna karn, bir piyade ordusu
sz konusu olduunda, krallarn giderlerini karlayabildikleri
kalabalk bir orduya sahip olunur; buradan kraliyet iktidarnn
ykselii ama ayn zamanda vergilerin artmas doar. Byleee,
gryorsunuz bu kez sava, toplumsal yap zerinde, artk bir
istila olgusu olarak iz brakmaz, ama askeri kurumlarm aracl
yla, btn sivil dzen zerinde genel etkilerini gsterir duru
ma gelir. Ki bu da bylelikle toplumun zmleyicisi ilevini
grr, artk yalnzca istilac/istila edilen, yenen/yenilen trn
den bir ikilik, Hastings Sava'nn hatras ya da Frank istilasnn
hatras deildir sz konusu olan. Btn bir toplumsal yapda
savan damgasyla iz brakacak olan, artk o basit ikili mekaniz
ma deil, muharebenin tesinde ve berisinde tutuulan bir sa
va, sava yapmann yolu olarak, savaa hazrlanma ve sava
dzenleme yolu olarak sava olacaktr. Silahlarn blm, si
lahlarn nitelii, arpma teknikleri, asker toplama, asker ayl
deme, orduya giden vergiler olarak kavranan sava; artk kaba
bir arpma olarak deil bir i kurum olarak anlalan sava:
Boulainvilliers'nin zmlemelerinde etkin olan budur. Eer
Fransz toplumunun tarihini yapabiliyorsa, arpmann ve isti
lann ardndaki askeri kurumu ve askeri kurumun tesinde, ku
ramlarn ve lke ekonomisinin btnn ortaya karan o geli
imi srekli izleyerek yapar bunu. Sava, belirli bir devlet ieri
sinde, bundan treyen btn kurumsal ve ekonomik dizilerle
birlikte, silahlarn genel bir ekonomisidir, silahl ve silahsz in
sanlarn ekonomisidir. XVII. yzyl tarihilerinin sava dnce
siyle karlatrldnda, Boulainvilliers'ye, sizlere gstermeye
altm nemli boyutu kazandran ite bu muhteem sava
genellemesidir.
Son olarak, Boulainvilliers'nin zmlemesinde savan,
arpma olgusuna gre deil de, toplumlar iindeki sava bul
gulamak iin seferber edilen iki byk e olan (rnein XVII.
yzyl ngiliz vakanvisliinde) istila-bakaldr sistemine gre
170 Toplumu Savunmak Gerekir

yaplm nc genellemesine gelelim. Boulainvilliers'nin so


runu yalnzca ne zaman istila olduunu, istilann etkilerinin ne
ler olduunu yeniden grmek deildir; bu yalnzca bir bakal
dr olup olmadn gstermekten ibaret deildir. Ama onun
yapmak istedii, istilayla ve savala kendini belli etmi olan be
lirli bir g ilikisinin nasl yava yava ve kapal bir biimde
tersine dndn gstermektir. ngiliz vakanvislerin sorunu
her alanda, btn kurumlarda gllerin (Normanlarm) nere
de, gszlerin (Saksonlarm) nerede olduklarn yeniden ortaya
karmakt. Boulainvilliers'nin sorunu, bylece gllerin nasl
zayf dtklerini ve gszlerin nasl gl konuma geldikle
rini bilmektir. zmlemesinin zn, bu gten gszle
ve gszlkten gl konuma gei sorunu oluturacaktr.
Deiimin bu zmlemesini ve bu betimlemesini Boulain-
villiers ncelikle, rnekleri kolayca grlebilir olan, tersine d
nn i mekanizmalarnn saptamas olarak adlandrlabilecek
bir yerden balayarak yapacaktr. Gerekten de -ksa bir sre
sonra ortaa denilecek dnemin hemen banda- Frank aris
tokrasisine gcn vermi olan ey neydi? Galya'y istila edip
yerleen Franklarn kendilerine dorudan toprak edinmeleriy
di bunun nedeni. Dolaysyla topraklarn dolaysz sahipleriydi
ler ve bunun iin, hem kyl nfusun sakin sessiz durmasn
hem de valyeliin gl olmasn salayan, ayni gelirler elde
ediyorlard. Oysa, tam olarak bu, yani onlara g veren ey, ya
va yava zayf dmelerinin ana kayna olacaktr; soylularn
kendi topraklarna dalmalar, savamalar iin vergi sistemi
yoluyla beslenen bu insanlarn, hem kendi yarattklar kraln
yakn evresinden uzaklatrlm olmalar, hem de yalnzca sa
vala ve kendi aralarndaki savala ilgilenmi olmalar nede
niyle. Bu durumda da, eitim, retim, Latince renimi, bilgi
ye dair olan her eyi savsadlar. Btn bunlar onlarn gszl
nn ana kaynana dnecektir.
Tersine, Frank istilasnn bandaki Galya aristokrasisi r
neini alrsanz, gszlnn en son noktasndayd: Galyal
her mlk sahibi varlndan tmyle yoksun braklmt. Ve
tarihsel olarak, kanlmaz bir gelimeyle onlarn gcne d
nm olan da tam olarak budur, bu gszlktr. Toprakla
18 ubat 1976 Tarihli Ders 171

rndan kovulmu olmalar bylece onlar Kilise'ye gnderdi ve


bu onlara halk zerinde bir etki kurmalarn ve ayn zamanda
hukuk bilgileri edinmelerini salad. Yava yava onlar, kraln
danmanlar olarak, kraln en yaknnda olma ve buna gre, si
yasal bir iktidara ve bir zamanlar ellerinden kam olan bir
ekonomik zenginlie yeniden el atma konumuna getiren bu ol
du. Galya aristokrasisinin gszln oluturan yap ve
eler ayn zamanda ve belirli bir andan balayarak, bu g
szln tersine dnnn ana kayna oldu.
Boulainvilliers'nin zmledii sorun kim muzaffer oldu
ve kim yenildi deil, kim glendi, kim zayf dmt, soru
nudur. Gl olan neden zayf dt ve zayf olan nasl g
lendi? Yani tarih imdi asal olarak bir g hesaplamas olarak
belirir. Bizzat g ilikileri mekanizmasnn bir tarifinin yapl
masnn gerekecei lde bile, bu zmleme kanlmaz
olarak nereye varr? Basit ikili yenen/yenilen kartlnn,
btn bu srecin betimlenmesi iin artk tam olarak belirleyici
olmamasna varr. Glnn gsze dnt gszn
glendii andan itibaren, yeni kartlklar, yeni blnmeler,
yeni blmler olacaktr: gszler aralarnda birleecekler,
gller bakalarna kar kimileriyle ittifak kuracaklardr. s
tilalar dneminde hl, ordularn kar karya geldii, Frank
larn Galyallarla, Normanlarn Saksonlarla kar karya gel
dikleri, bir tr byk kitlesel arpma olan ey, bu iki byk
ulusal kitle saysz kanalla blnecek, deiime urayacaktr.
Ve o zamaj, cephe deiimleri, topluduruma gre kurulan it
tifaklar, az ok sreklilii olan gruplamalarla: krallk iktidar
nn eski Galya soylularyla kurduu ittifakla; bu soylu kesi
min halktan ald destekle; yoksullaan Frank savalar ta
leplerini arttrdklar ve daha yksek vergiler istedikleri za
man Frank savalaryla Galya kylleri arasndaki zmni an
lamann kopmasyla vb birlikte baka baka savamlar orta
ya kacaktr. Tarihilerin XVII. yzyla dek, asal olarak hl
byk istilayla karlama dncesi zerinden tasarlam ol
duklar bir sava biimi ierisinde, bir anlamda genelleecek
olan ite imdi budur, destekler, ittifaklar, i atmalardan
oluan btn bu kk sistemdir.
172 Toplumu Savunmak Gerekir

XVII. yzyla dek sava, esas olarak bir kitlenin baka bir
kitleyle savayd. Boulainvilliers ise sava ilikisini toplumsal
bantnn btn ierisine sokar, bunu binbir eit kanalla b
lmleyecek ve sava, bir anlamda, birbirleriyle uyum salayan,
birbirine kar duran ya da tersine ittifak kuran topululuklar,
cepheler, taktik birlikler arasnda var olan srekli bir tr durum
olarak ortaya karacaktr. Artk o ok sayda ve salam, dei
mez olan byk kitleler yoktur, oul bir sava olacaktr, bir an
lamda herkesin herkese kar bir sava, ama artk, Hobbes'un,
herkesin herkesle olan savandan sz ederken ve toplumsal
varlk ierisinde kurucu olann herkesin herkesle sava olmad
n gstermeye alrken verdii soyut -sanyorum- gerekd
anlamda, kesinlikle herkesin herkese kar verdii bir sava
da olmayacaktr tabii ki. Boulainvilliers'de tersine, hem btn
toplumsal yapy hem de toplumsal yapnn btn tarihini kate-
decek olan genelletirilmi bir sava olacaktr; ama tabii, bireyle
rin bireylerle sava olarak deil, gruplarn gruplara kar sava
olarak. Ve sanyorum, Boulainvilliers'nin dncesinin ayrt
edici zellii savan bu genellemesidir.
unu syleyerek bitirmek istiyorum. Bu l sava genelle
mesi nereye varyor? una varyor. yle ki, bunun sayesinde
Boulainvilliers, hukuk tarihilerinin [...] yere varyor*. Tarihi ka
mu hukuku ierisinde, devletin ierisinde anlatan bu tarihiler
iin sava, esas olarak hukukun kesintiye uramas, bir gizem,
bir tr karanlk ktle gibi ya da olduu gibi alnmas gereken ve
kavranabilirlik ilkesi olmamakla birlikte -bu sz konusu deil
d i- tersine bir kesinti ilkesi olan ham bir olayd. Burada ise, ter
sine, bizzat hukukun kesintisi ierisine arabuk bir tr kavra
nabilirlik izelgesini sokacak ve dolaysyla, belirli bir hukuk
ilikisini srekli olarak destekleyen g ilikisini belirlemeyi
salayacak olan savatr. Boulainvilliers bylece -bir zamanlar

* Kaytlarda kesinti var. Elyazmasmda aka u syleniyor: "Bir anlamda, yine


hukuksal sorunun benzeridir bu: hkmranlk nasl doar. Ama bu kez, batan
baa hukuk ierisinde kald iin meru olan bir hkmranln srekliliini
tarihsel anlatyla ululamak sz konusu deildir.
"Uluslar arasnda bir tr genellemi bir sava olan g ilikilerinin etkisiyle
mutlak devletin tekil kurumunun, modern tarihsel figrnn nasl doduunu
sylemek nemlidir".
18 ubat 1976 Tarihli Ders 173

iddetten baka bir ey olmayan ve yalnzca ymsallklar ieri


sinde verilen- bu olaylar, bu savalar, bu istilalar, bu deiik
likleri, toplumun btnn kapsayan btn bir ierik ve tah
minler tabakas ierisinde toplayabilecektir (nk, siz de gr
dnz, bu, hukuku, ekonomiyi, vergilendirmeyi, dini, inanlar,
retimi, dil kullanmn, hukuksal kurumlan ilgilendirmekte
dir). Sava olgusunun kendisinden ve sava terimleriyle yap
lan zmlemeden yola kan tarih, btn bu eyleri: sava, di
ni, siyaseti, grenekleri ve zellikleri bantl klabilecek ve
boylece toplumun bir kavranlrlk ilkesi olacaktr. Boulainvilli-
ers'de ve bu noktadan balayarak btn tarihsel sylem ieri
sinde yle olduunu dnyorum, toplumu anlalr klan ey
savatr. Kavranlrlk izelgesinden sz ettiimde, tabii ki Bo-
ulainvilliers'nin dedii dorudur demek istemiyorum. Hatta,
byk bir olaslkla, syledii her eyin, paras parasna yan
l olduu tantlanabilir. Yalnzca bunun tantlanabilir ldn
syleyeceim. rnein, XVII. yzylda, belirli bir dnemde
Galya'y terk etmi ve daha sonra dnm olan Franklarn g
ya da Troya kkenlerine ilikin tutturulan sylemin, bizim do
ruluk ya da yanlg rejimimize ait olduu sylenemez. Bu, do
ruluk ve yanlg terimleri balamnda bizim iin belirlenemez
bir eydir. Buna karlk, Boulainvilliers tarafndan ortaya konu
lan kavranlrlk izelgesi -sanrm -, Boulainvilliers'nin kendi
sylemine uygulanabilen ve ayrca onun syleminin btnn
de de, ayrntsnda da yanl, hatta dilerseniz batan aa yan
l olduunu syletebilen, belirli bir rejim, doruluk/yanlg ay
rmna dayal belirli bir iktidar kurdu. Bununla birlikte bizim
tarihsel sylemimiz iin konmu olan da yine bu kavranlrlk
izelgesidir. Ve bu tip bir kavramlrlktan yol alarak bizler, bun
dan byle, Boulainvilliers'nin syleminde neyin doru neyin
yanl olduunu syleyebiliriz.
zerinde durmak istediim bir ey daha var, o da g ili
kisini toplumun ierisindeki srekli bir tr sava olarak devre
ye sokarken, Boulainvilliers -am a bu kez tarihsel terimlerle-
Machiavelli'de rastlanm olan btn bir tr zmlemeyi tela
fi edebilirdi. Ama Machiavelli'de g ilikisi esas olarak h
kmdarn ellerine teslim edilmesi gereken siyasal teknik olarak
174 Toplumu Savunmak Gerekir

tarif edilmiti. Artk g ilikisi hkmdardan baka birinin


-yani ulus gibi bir eyin (aristokrasinin ve daha sonra burjuva
zinin vb'ninkine benzer bir yolla)- saptayabilecei ve kendi ta
rihi ierisinde belirleyebilecei bir tarihsel nesnedir. Asal olarak
politik bir nesne olan g ilikisi, imdi bir tarih nesnesine ya
da daha dorusu tarihsel-siyasal bir nesneye dnr, nk
rnein soylu snf, bu g ilikisini zmleyerek kendi bilin
cine varabilecek, kendi bilmesine kavuabilecek, siyasal gler
alannda yeniden bir siyasal gce dnebilecektir. Tarihsel-si-
yasal bir alann oluturulmas, siyasal savam ierisinde tari
hin ileyii, Boulainvilliers'ninki gibi bir sylemde, (bir anlam
da Hkmdar'm uralarnn zel nesnesi olan) bu g ilikisi,
bir grup, bir ulus, bir aznlk, bir snf vb iin bilme nesnesine
dnebildii andan itibaren, olas klmabildi. Tarihsel-siyasal
bir alann dzenlenii byle balyor. Tarihin siyaset ierisinde
ileyii, siyasetin, tarih ierisindeki g ilikilerinin hesaplan
mas olarak kullanm, btn bunlar burada kuruluyor.
Bir gzlem daha. O da u, grdnz gibi, savan asln
da tarihsel sylemin gereklik kalb olduu dncesine var
yoruz. "Tarihsel sylemin gereklik kalb" u anlama geliyor:
gereklik, felsefe ya da hukukun inandrmaya altnn tersi
ne, gereklik ve logos iddetin bittii yerde balamaz. Tersine,
soylu snf siyasal savan, hem tiers tat'ya hem de monariye
kar yrtmeye baladnda, tarihsel sylem gibi artk tand
mz bir ey, bu savan iinde ve tarihin bir sava olarak d
nlmesiyle, kurulabildi.
Sondan bir nceki gzlem de u: Biliyorsunuz hem tmel
olann deerlerini hem de ussalln gcn ykselen snflarn
tamasn gerektiren bilindik bir nokta var. Tarih -herkesin bildi
i gibi- ussal olduuna ve ykselen snf olan XVIII. yzyl bur
juvazisi tmel ve ussal olan beraberinde tadna gre, tarihi
icat edenin burjuvazi olduunu tantlamaya almak iin ok
debelenildi. Sanrm, biraz daha yakndan baknca, tam bir
kte olduu, siyasal ve ekonomik iktidarndan yoksun brakl
d koulda bile, nce burjuvazinin, ardndan proletaryann sa
hip kaca belirli bir tarihsel ussall oturtmu bir snf rne
iyle kar karyayz. te yandan Fransz aristokrasisi, kte
18 ubat 1 976 Tarihli Ders 175

olduu iin tarihi icat etti demeyeceim. Savat iin kendi sa


van aka nesnesi olarak belirledi, ayn zamanda sylemin
balang noktas, tarihsel bir sylemin knn olaslk koulu
ve gnderme dizgesi, bu sylemin yneldii nesne olarak sava,
ayn zamanda sylemin dile geldii k noktas ve sylemin s
zn ettii ey olarak sava, nesnesi olarak belirledi.
Nihayet son gzlemim: Clausewitz bir gn, Boulainvilli-
ers'det bir yzyl ve dolaysyla ngiliz tarihilerden iki yzyl
sonra sava siyasetin baka aralarla srdrlmesidir diyebil-
diyse, XVII. yzylda, XVII. ve XVIII. yzyln dnm noktasn
da da, siyasetin baka aralarla srdrlen sava olduunu
zmleyebilmi, syleyebilmi ve gsterebilmi birisi kmtr.

NOTLAR

1 Bkz. supra, 28 ubat tarihli ders; bkz. ayn zamanda 11 ubat tarihli
ders.
2 "Belirli snrlarla evrili, belirli bir toprak paras zerinde yaayan ve
ayn ynetime bal olan byk saydaki bir halk kitlesini ifade etmek
iin kullanlan ortak szck" ("Ulus" maddesi, Encyclopdie; ou Diction
naire raisonn des sciences, des arts et des mtiers, Lucques, 1758, cilt XI, s.
29-30).
3 E.-J. Sieys, Qu'est-ce que le Tiers-tat? anlan yay. Sieys iin bkz., infra,
10 Mart tarihli ders.
4 Augustin Thirry iin bkz. ayn ders.
5 Franois Guizot iin bkz. ayn ders.
6 Joachim comte d'Estaing, Dissertation sur la noblesse d'extraction...., a.g.e.
7 Buat-Nanay iin, bkz. supra, 10 Mart tarihli ders.
8 Montlosier iin bkz. ayn ders.
9 Foucault'nun bu derste (ve sonrakinde) gelitirdii, Boulainvilliers'nin
tarihsel almasnn zmlemesi, daha nce 11 ubat tarihli dersin
21-22 no'lu notlarnda belirtilen metinlere, zellikle aadaki metinle
re dayanmaktadr: Mmoires sur l'hissoire du gouvernement de la France,
tat de la France..., a.g.e.; Histoire de l'ancien gouvernement de la France...,
a.g.e.; Dissertation sur la noblesse franoise servant de Prface aux Mmoires
de la maison de Croi et de Boulainvilliers, A, Devyver, Le Sang pur...,
a.g.e.; Mmoires prsents Mgr. le duc d'Orlans..., a.g.e.
10 Bu edebiyat Machiavelli'yle balar (Discorsi sopra la prima deca di Tito
176 Toplumu Savunmak Gerekir

Livio [1513-1517], Firenze, 1531), Bossuet'le (Discours sur l'Histoire uni


verselle, Paris, 1681), E. W. Montagu'yla (Refledions on the Rise and Fail
of the Ancient Republics, London, 1759), A. FergusonTa (The History of
the Progress and Termination of the Roman Republic, London, 1783) srer
ve Edward Gibbon'un yaptna uzanr, History of the Dclin and Fail of
the Roman Empire, London, 1776-1788,6 cilt.
11 Charles-Louis de Montesquieu, Considrations sur les causes de la gran
deur des Romains et de leur dcadence, Amsterdam, 1734.
12 Bkz. N. Freret, De l'origine des Franais et de leur tablissement dans la Ga
ule, uvres compltes, Paris 1796-1799, cilt V, Paris, s. 202.
13 Bkz. F. Nietzsche, Zur Genealogie der Moral; eine Streitschrift, Leipzig,
1887, Erste Abhandlung: "Gut und Bse", "Gut und Schlecht", 11;
Zweite Abhandlung: "Schuld", "Schlechtes Gewissen und Verwand
tes", 16, 17 ve 18; ayn zamanda bkz. Morgenrte; Gedanken ber die
moralischen Vorurtheile, Chemnitz, 1881, Zweite Buch, 112. Bkz. A.
Devyver, Le Sang pur..., a.g.e., s. 508'de Boulainvilliers'den yaplan
alnt: "Ayrca zgrle ok dkn, cesur, uar, bana buyruk, ka
zanma hrs olan, sabrsz, huzursuzdular: eski yazarlar onlar byle
tarif ediyorlard."
14 Konu edilen, Romal Syagrius'a kar 486 ylnda verilen savala Sois-
sons'un almdr.
2 5 ubat 1976 Tarihli Ders

Boulainvilliers ve tarihsel-siyasal bir continuum 'un kurulmas.


- Tarihselcilik. - Tragedya ve kamu hukuku. - Tarihin merkezi yneti
mi. - Aydnlanma sorunsal ve bilmelerin soykt. - Disiplinci bil
menin drt ilemi ve bunlarn etkileri. - Felsefe ve bilim. - Bilmelerin
disipline sokuluu.

Sizlere Boulainvilliers'den sz ederken, tarih diye bir eyin


onunla baladn gstermek istemiyordum kesinlikle, nk,
sonuta, tarihin rnein kamu hukukunun antlarn karlatr
m olan u XVI. yzyl hukukularyla olduundan; XVII. yz
yl boyunca belgeliklerde ve devletin tzebiliminde kraliyetin
temel yasalarn oluturabilecek olan aratrm olan u parla
menterlerle, XVI. yzyln sonundan beri byk yasa toparlay
clar olmu u Benediktenlerle olduundan daha ok onunla
baladn sylemenin bir anlam yok. Aslnda XVIII. yzyln
banda Boulainvilliers'yle birlikte oluan ey -sanrm - tarih
sel-siyasal bir zemin olan ey Peki ne anlamda? nce u an
lamda: Boulainvilliers, ulusu ya da daha dorusu uluslar konu
alarak -kuramlarn, olaylarn, krallarn ve onlarn iktidarnn
altnda- baka bir eyi, dolaysyla, o dnemde sylendii gibi
karlarn, detlerin ve yasalarn birbirine baland o toplum-
lar zmledi. Bylece bu nesneyi ele alrken ifte bir deiik
lik uyguluyordu. Bir yanda (sanyorum bu ilk kez oluyordu)
uyruklarn tarihini yapyordu - yani iktidarn konumuna gre
te tarafa geiyordu; XIX. yzylda Michelet ile birlikte halkn
ya da halklarn tarihine1 dnecek olan bir eye tarih ierisin-
178 Toplumu Savunmak Gerekir

de stat kazandrmaya balyordu. ktidar ilikisinin te yann


oluturan belirli bir tarih konusunu kefediyordu. Ama tarihin
bu yeni konusunu eylemsiz bir z olarak deil de, bir g ya da
gler olarak inceliyordu, iktidarn kendisi, bu glerden biri,
bir tr ayrks g, toplumsal yap ierisinde arpan btn
glerin en tuhafyd yalnzca. ktidar, onu uygulayanlarn ama
gc olmayanlarn oluturduu kk topluluun iktidardr;
oysa bu iktidar, sonunda bu iktidar, btn glerin en gls,
iddetin ve bakaldrnn dnda baka hibir gcn direneme-
dii bir g olur. Boulainvilliers'nin bulduu ey, tarihin, ikti
darn tarihi deil, hibir hukuksal kurgunun, esrarn azaltama-
d ya da zmleyemedii o korkun, en azndan garip olan
ikilinin tarihi olmalyd, yani halktan gelen glerle, sonuta
gc olmayan ama yine de iktidar olan bir eyden km g
cn oluturduu ikilinin.
Boulainvilliers, analizinin eksenini, merkezka noktasn
kaydrarak nemli bir ey yapyordu. nk, nce iktidarn ba-
ntsal nitelii diyebileceimiz bir eyin ilkesini tanmlyordu:
iktidar, bir mlkiyet deildir, bir g deildir; iktidar, ancak
iinde o ilikinin etkili olduu terimlere gre incelenebilen ve
incelenmesi gereken bir ilikiden baka bir ey deildir. Byle-
ce, ne krallarn tarihi ne de halklarn tarihi deil, birbiri kar
snda, biri asla sonsuz, br asla sfr olmayan o iki terimi
oluturan eyin tarihi yaplabilir. Bu tarihi yaparken, iktidarn
bantsal niteliini tanmlarken ve onu tarih ierisinde zm
lerken Boulainvilliers -sanyorum onun giritii iin teki zel
lii de budur- o gne dek halk ve kral arasndaki ya da halk ve
ynetenler arasndaki ilikiyi yegne kavrama biimi olan h
kmranln hukuksal modelini reddediyordu. Boulainvilliers
iktidarn bu fenomenini, hukuksal hkmranlk terimleriyle
deil, g ilikileri arasndaki tarihsel egemenlik ve etki terim
leriyle betimledi. Ve tarihsel zmlemesinin nesnesini bu ze
mine oturttu.
Bunu yaparken, esas olarak bantsal olan ve hkmranl
n hukuksal biimine uymayan bir iktidar konu edinirken, ikti
dar ilikisinin kurulduu bir gler alann belirlerken, Boulain
villiers tarihsel bilmenin nesnesi olarak, Machiavelli'nin2 de yap
25 ubat 1976 Tarihli Ders 179

t, ama buyurgan strateji -yalnzca iktidar ve Hkmdar tara


fndan baklan bir strateji- terimleriyle zmlemesini yapt
eyi ele alyordu. Machiavelli'nin, iktidarn ynetimi ve rgt
lenmesi konusunda Hkmdara ciddi ya da tersinlemeli tavsi
yeler vermekten baka bir ey yapt -ki bu baka bir mesele
dir-; ve sonuta bizzat Hkmdar metninin tarihsel gndermeler
le dolu olduu sylenecektir. Machiavelli'nin Discorsi Sopra la
prima deca di Tito Livio'yu (Titus-Livius'un lk On Kitab zerine
Sylevler) vb'yi yazd da sylenecektir. Ama aslnda Machi-
avelli'de tarih, iktidar ilikilerini inceleyecei alan deildir, Mac-
hiavelli iin tarih yalnzca bir rnekler alan, bir tr tzebilim ya
da iktidarn uygulanmas iin taktik modeller derlemesidir. Mac-
hiavelli'ye gre tarih, g ilikilerini ve bu ilikilerin nayak ol
duu hesaplar kaydetmekten baka hibir ey yapmaz.
Buna karlk Boulainvilliers iin (ve sanrm nemli nokta
budur), g ilikisi ve iktidarn oyunu, tarihin zn oluturur.
Tarih varsa, olaylar varsa, ans korunabilen ve korunmas gere
ken bir ey meydana geliyorsa, bu tam olarak insanlar arasnda
iktidar ilikilerinin, g ilikilerinin ve belirli bir iktidar oyunu
nun devreye girmesi lsnde olur. Buna gre Boulainvilliers
iin, tarihsel anlatnn ve siyasal hesabn nesnesi tam tamna
ayndr. Kukusuz tarihsel anlat ve siyasal hesabn amac ayn
deildir, bunlarn szn ettii ey, bu anlat ve bu hesap ieri
sinde sz konusu olan ey kesinlikle sreklilik ierisindedir.
Dolaysyla, Boulainvilliers'de, sanrm ilk kez olarak, tarihsel-
siyasal bir continuum* grlr. Bir baka anlamda Boulainvilli-
ers'nin tarihsel-siyasal bir alan at sylenebilir ve gerekesi
ise udur. Sizlere -ayrca bunun Boulainvillers'nin neye daya
narak konutuunu anlamak iin temel olduunu dnyo
rum-, Boulainvilliers iin nemli olann, grevlilerin ya da da
ha genel olarak, monari ynetiminin durmakszn iktidara
nerdii bir ynetim analizi ve programn oluturan devlet g
revlilerinin bilmesini eletirmek olduunu syledim. Doru,
Boulainvilliers bu bilmeye kknden kar kar ama onu kendi
sylemi ierisine yeniden yerletirerek ve idari grevlilerin bu
bilmesinde yer alan zmlemeleri kendi amalar dorultu-
* Continuum : Birinden tekine kesintisiz olarak geilebilen eler btn, (.n.).
180 Toplumu Savunmak Gerekir

sunda iletmek iin yapar bunu. Buna el koymak ve bunu, bu


idari bilmenin, memurlarn bu bilmesinin, ekonomiye dair bu
bilmenin hem doduu yer, hem de kullanm alan olan, mut
lak monarinin sistemine kar iletmek sz konusudur.
Aslnda Boulainvilliers tarih ierisinde, bir anlamda, askeri
rgtlenme ve vergilendirme sistemi arasndaki kesin bir dizi
ilikiyi zmlediinde, idari bilmenin, vergi sistemine ilikin
bilmenin, idari grevlilerin bilmesinin kendi tarafnda belirle
mi olduu bir bant biimini, bir kavranlrl, bir ilikiler
modelini, kendi tarihsel zmlemeleri iin, uyumlatrmaktan
ya da kullanmaktan ba^.a bir ey yapmaz. rnein Boulainvil
liers paral askerlik, vergilerin ykseltilmesi, kyllerin bor
lanmas, toprak rnlerinin pazarlanmasmm olanakszl ara
sndaki ba akladnda, XIV. Louis dnemi idari grevlileri
ya da maliyecileri iin sz konusu olan bir eyi yinelemekten,
ama tarihsel boyut ierisinde yinelemekten baka bir ey yap
maz. Tam tamna ayn speklasyonlara Boisguilbert3 ya da Va-
uban4 gibi insanlarda rastlarsnz. Krsal kesimin borlanmas
ve kentin zenginlemesi arasndaki bant da XVII. yzyln
sonu ve XVIII. yzyln ban kapsayan btn bir dnem ieri
sindeki temel bir tartma oldu. Demek ki, grevlilerin bilme
sinde ve Boulainvilliers'nin tarihsel zmlemelerinde ayn
kavranlrlk tarzna rastlanr, ama Boulainvilliers, bu trden
bir ilikiyi tarihsel anlat ierisinde ilk kez iletmi olandr. Ba
ka deyile, Boulainvilliers, o ana dek devlet ynetiminde ussal
lk ilkesi olan eyi, tarihin kavranlrlk ilkesi olarak iletir. Tari
hin anlats ve devlet ynetiminin devamllk iinde bulunmas,
sanyorum bu, balca olaydr. Devletin ynetime ilikin ussal
lk modelinin, tarihin speklatif kavranlrlk izelgesi olarak
kullanlmas, tarihsel-siyasal continuum 'u oluturan ite budur.
Bundan byle, tarihten sz etmekle devlet ynetimi zmle
mesinin, ayn szck daarcna gre ve ayn kavranlrlk cet
veline ya da hesap cetveline gre yaplabilmesini salayan bir
continuum.
Boulainvilliers'nin, anlatsn kurarken, kesin ve zel bir ta
sars olmas lsnde tarihsel-siyasal bir continuum oluturdu
una inanyorum sonuta: onun iin gerekten de nemli olan,
25 ubat 1976 Tarihli Ders 181

soylu snfa, kaybettii bir bellei ve hep gzard ettii bir bil
meyi yeniden kazandrmaktr. Ona yeniden bellek ve bilme ka
zandrrken Boulainvilliers'nin yapmak istedii, ona yeniden
g kazandrmak, soylu snf toplumsal alann gleri iindeki
bir g olarak yeniden oluturmaktr. Buna gre, Boulainvilliers
iin tarih alannda sz almak, bir tarih anlatmak yalnzca bir g
ilikisini betimlemek deildir, yalnzca o ana dek ynetime ait
olan bir kavranlrlk hesabn rnein soylu snfn karma ye
niden kullanmak deildir. Bu yolla, bizzat kendi dzeni ve gn
cel dengeleri ierisinde g ilikilerini dntrmektir nemli
olan. Tarih, glerin yalnzca bir zmleyicisi ya da betimleyi-
cisi deildir, bir dntrcdr. Buna gre, tarihsel bilme d
zeninde hakl olma durumu, denetleme, ksacas: tarihin gerek
liini sylemek, tam da kesin bir stratejik konuma yerlemektir.
Btn bunlar zetlemek iin, tarihsel-siyasal bir alann
oluumunun, o ana dek kahramanlarn ya da krallarn kahra
manlklarn, arpmalarn, savalarn anlatarak hukuku dile
getirme ilevi olan bir tarihten, savalar anlatarak hukuku dile
getirmi olan bir tarihten, artk hukukun ve barn btn ku
ramlarna nfuz eden sava ve savam deifre ederek sava
an bir tarihe geilmesiyle kendini gsterdiini syleyebiliriz.
Dolaysyla tarih, savamlarn, bizzat bir savam alanna yer
leen ve burada ileyen bir bilmesine dnt: siyasal savam
ve tarihsel bilme artk birbirine baland. Hibir zaman, anlar,
eitli anma ritellerini beraberinde getirmemi bir atma ol
mad kukusuz doruysa da, sanrm artk, XVIII. yzyldan
balayarak -siyasal yaam ve siyasal bilme, bu noktada toplu
mun gerek savamlar ierisinde yer almaya balar-, strateji,
bu savamlarda ikin olan hesap, glerin deifre edilii ve
zmlemesi olan bir tarihsel bilme zerinde eklemlenecektir. Ta
rihsel bilmenin, XVIII. yzyldan itibaren, nasl hem savamla
rn betimlemesi hem de savam iinde bir silah olan, bir sava
m esine dntn anlamakszm, siyasetin tam anlamy
la modern olan o boyutunun nasl ortaya kt anlalamaz.
Demek ki, bu tarihsel-siyasal alann dzenlenii sz konusu.
Tarih bize savata olduumuz dncesini getirdi ve bizler ta
rih ierisinden birbirimizle savamaktayz.
182 Toplumu Savunmak Gerekir

Bunun zerine -bir kere bu saptanm olduuna gre-


halklarm tarihi ierisinden yaplan bu sava yeniden ele alma
dan nce iki ey daha sylemek istiyorum. Birincisi, tarihselcilik
konusunda. Tabii ki tarihselciliin dnya zerindeki en berbat
ey olduunu herkes biliyor. Kukusuz, adna yarar bir felse
fe, bir toplum kuram, biraz kalburst ya da yksek dzeyde
bir epistemoloji yoktur ki, tarihselciliin yavanlna kar kk
ten mcadele etmek zorunda olmasn. Kimse tarihselci olduu
nu aa vurmaya cesaret edemez. Ve XIX. yzyldan bu yana,
btn byk felsefelerin, u ya da bu biimde, tarihselcilik kar
t olduunu kolaylkla gsterebilirdik sanyorum. Sanrm,
btn insan bilimlerinin ancak tarihselcilik kart olduklar ko
ulda birbirlerini destekledikleri, hatta belki de var olduklar
da gsterilebilirdi5. Ayn zamanda tarihin, tarih disiplininin, is
ter bir tarih felsefesi, ister hukusal ve ahlaki bir lksellik, ister
insan bilimleri olsun (pek de bayld) bavuru kaynaklar ie
risinde, tarihselcilik iinde lmcl sonu olabilecek eyden na
sl kand da gsterilebilirdi.
Peki ama, felsefe olsun, insan bilimleri, tarih olsun, her
kesin bu kadar saknd u tarihselcilik nedir? Her koulda
savlmas gereken ve dnsel, bilimsel ve hatta siyasal mo
derni t enin her zaman savmaya alt u tarihselcilik de ne
peki? E sanyorum, az nce kesin bir biimde deindiim
eyden; u badan, savan tarihe ve karlkl olarak tarihin
savaa kanlmaz biimde bal olmasndan baka bir ey
deildir. Tarihsel bilme ne kadar ileri giderse gitsin, ne doa
ya, ne hukuka, ne dzene, ne de bara asla ulamaz. Ne ka
dar ileri giderse gitsin, tarihsel bilme yalnzca savan belir
sizliiyle, yani ilikileri ve atmalaryla birlikte glerle ve
her zaman geici bir biimde, g ilikilerinin karara balan
d olaylarla karlar. Tarih yalnzca savala karlar, ama
bu sava tarih asla btnyle ap geemez, tarih asla sava
ne kavrayabilir, ne temel yasalarn bulabilir, ne snrlarn
dayatabilir, nk ok basit olarak savan kendisi bu bilmeyi
ayakta tutar, bu bilmeden geer, iine girer ve onu belirler. Bu
bilme, savata bir silahtan ya da dahas bu sava ierisinde
taktik bir aygttan baka bir ey deildir hibir zaman. Bu du-
25 ubat 1976 Tarihli Ders 183

ramda sava tarih ierisinde ve de onu anlatan tarih ierisin


den yrtlr. Ve kendi kesindeki tarih, kendisinin yrt
t ya da kendisinden geen bir sava deifre etmekten
baka bir ey yapamaz asla.
Eh, sanrm, tarihsel bilmeyle, savan uygulamas arasn
daki bu temel ba, ite zetle bu, tarihselciliin ekirdeini,
hem alt edilemez olan hem de, artk bir ya da iki bin yldr
durmakszn yeniden ortaya atlan ve "Platoncu" denebilecek
o dnce nedeniyle, hep artlmas sz konusu olan o ekir
dei oluturan budur (silip atlmas istenen her eyin genel
olarak u zavall Platon'a atfediliinden her zaman kanmak
gerekse de); o dnce ki, grne baklrsa btn Batl bil
menin rgtleniiyle balantl olduu grlr ve, bilmenin
ve gerein dzenden ve bartan baka bir eye bal olama
yacan, bilmenin ve gerein asla iddetin, kargaann ve sa
van tarafnda bulunamayacan ileri srer. Bilmenin ve ger
ein savaa deil ama ancak dzene ve bara ait olabildii
ne dair bu dnceye gelince (Platoncu olsun ya da olmasn
nemli deil), sanrm burada nemli olan, gnmzde mo
dern devletin, XVIII. yzylda bilmelerin "disiplinletirilmesi"
diyebileceimiz eyin araclyla, bunu yeniden derinlemesi
ne yerletirmi olmasdr. Ve tarihselcilii bizim iin katlanl
maz klan, tarihsel bilme tarafndan hikye edilen, oysa tarih
sel bilme iine nfuz eden savalarla tarihsel bilme arasnda
blnmez bir tr deirmi bant olmasnn kabuln bizim
iin katlanlmaz klan, bu dncedir. Bu durumda, sorun ya
da ilk i u olacak: tarihselci olmay denemek, yani tarihin an
latt sava ve anlatt bu savan nfuz ettii tarih arasnda
ki kesintisiz ve atlanlamaz olan o ilikiyi zmlemek. Galya-
llarm ve Franklarn balam olduum bu kk tarihini bu
izgide srdrmeye alacam.
Bu tarihselcilik konusundaki ilk dnce, ilk excursus ite
bu. kinci ey ise: az nce ele aldm bir tema, yani XVIII. yz
ylda bilmelerin disiplinletirilmesi ya da daha dorusu, yle
diyelim, baka bir yolla bulunulabilecek bir itiraz. Tarihi, sava
larn tarihini ve, XVIII. yzylda devletin eletirisinin yapld
byk sylemsel aygt olan tarihin ierisindeki sava byle ko-
184 Toplumu Savunmak Gerekir

numlayarak, bu sava/tarih bantsn "politikann" ortaya


k koulu yaparak [...] dzen, bylece kendi syleminin srek
liliini yeniden kurma ilevini stleniyordu.*
[Hukukular, kralln temel yasalarn renmek iin ar
ivler zerinde inceleme yaptklarnda, tarihilerin, zerinde
iktidarn sz olmayan, bir tarihi beliriyordu. Unutmamal ki
XVII. yzylda tragedya, kamu hukukunun kendini gsterdii
ve sorunlarnn tartld byk ritel biimlerinden biriydi
ve bu yalnzca Fransa'da byle deildi. Shakespeare'in "tarih
sel" tragedyalar hukukun ve kraln tragedyalardr, asal olarak
zorbalk, gszlk, krallarn katli, bir kraln ta giymesiyle
oluan yeni bir varln douu sorununa odakldr. Bir kii, ba
r, adaleti, dzeni ve mutluluu egemen klmak zorunda olan
bir kamu gcn nasl iddet, entrika, cinayet ve sava yoluyla
elde edebilir? Yasadlk nasl yasay retebilir? Ayn dnemde
hukuk kuram ve tarihi kamu gcnn kesintisiz srerliini
dokumaya abalad srada, Shakespeare'in tragedyas, tersi
ne]6, krallarn iddet yoluyla lm ve yasad hkmdarlarn
clusu sz konusu olduundan beri kraliyetin bnyesinde ta
d o yaray, srekli alan o yaray kanrtr. Dolaysyla, Sha
kespeare'ci tragedyann, en azndan bir ekseniyle, bir tr, kamu
hukuku sorunlarnn yeniden anlma riteli, treni olduuna
inanyorum. Fransz tragedyas iin, Corneille'in hatta belki de
daha ok Racine'in tragedyalar iin ayn ey sylenebilirdi. Za
ten, genel olarak, Yunan tragedyas da her zaman iin, temelin
de bir hukuk tragedyas deil midir? Sanrm, olsa olsa tpk ro
man ve norm sorunu arasnda asal ba olmas gibi, tragedya ve
hukuk, tragedya ve kamu hukuku arasnda da temel, ze de
gin bir ba var. Tragedya ve hukuk, roman ve norm: belki b
tn bunlara bakmak gerekiyor.
Ne olursa olsun, XVII. yzylda Fransa'da da tragedya, ka
mu hukukunun bir tr temsili, kamu gcnn tarihsel-hukuksal
bir temsilidir. Tabii u farkla -(dehas bir yana) Shakespeare'le
olan temel fark buradadr-, bir yandan klasik Fransz tragedya
snda genellikle yalnzca antik dnem krallar konu edilir. Ku-
* Ses kaydndan yola karak anlatmn dzeltilmesi zor oldu. Nitekim, elyazmas-
nm ilk 18 sayfas, dersin ak ierisinde sona kondu.
25 ubat 1976 Tarihli Ders 185

kuuz siyasal temkinlilie bal bir kodlamadr bu. Ama, ne de


olsa, antik dneme yaplan bu gndermenin btn nedenleri
arasnda u olduu unutulmamal: yle ki XVII. yzylda Fran
sa'da ve zellikle XIV. Louis dneminde krallk hukuku, biimi
ve hatta tarihinin srerliiyle, antik dnem monarileriyle do
rudan balant iinde bulunduunu ne srer. Tam da ayn ikti
dar tr, ayn monari trdr bu, z olarak ve hukuksal ola
rak, Augustus'ta ya da Neron'da, hatta Pyrus'ta ve ardndan
XIV. Louis'de grlen, ayn monaridir. te yandan, klasik
Fransz tragedyasnda antik dneme gnderme olduu gibi,
tragedyann trajik glerini bir anlamda snrlyor ve bunu
ak servenlerini konu alan, bir dolant tiyatrosuna eviriyor
grnen bir kurumun da varl bulunur: bu sarayn varldr.
Antik dnem tragedyas ve saray tragedyas. Peki ama, burada
saray -hem de XIV. Louis'de grkemli bir biimde- bir tr kamu
hukuku dersi deilse nedir tam olarak? Sarayn temel olarak ile
vi, kraln iktidarnn grkemi ierisinde her gn ve srekli olarak
gsterildii bir yer oluturmak ve dzenlemektir. Aslnda saray,
bir bireyi, zel bir insan, kral olarak, monark olarak, hkmdar
olarak yeniden nitelendiren, gnbegn batan alman, srekli bir
tr ayinsel ilemdir. Saray, tekdze riteli ierisinde, kalkan, ge
zinen, yemek yiyen, aklar ve tutkular olan bir adamn, ayn za
manda btn bunlar ierisinde, bunlara dayanarak ve bunlardan
hibiri safd braklmayacak biimde, bir hkmdar olmasn
salayan, durmadan yinelenen ilemdir. Onun akn hkmda
rn ak klmak, onun beslenmesini hkmdarn beslenmesi kl
mak, onun uyann ve yatn hkmdarn klmak: sarayn ri-
telinin ve tren kurallarnn zgl ilemi ite bunu ierir. Saray
bylece, monarinin bizzat z olan bir monarkm kiiliinde,
gndelik olan durmakszn hkmranlk olarak yeniden niteler
ken, tragedya bunu bir anlamda tersinden yapar: tragedya, bir
anlamda, sarayn trensel ritelinin her gn kurduu eyi bozar
ve yeniden biletirir.
Klasik tragedya, Racine'in tragedyas ne yapar? Trenin
tersini kurma ilevini -eksenlerinden bir tanesidir bu-, para
lanm seremoniyi, kamu gcnn zilyetinin, yani hkmdarn
yava yava tutku adam, fkeli bir adam, intikamc, ensest ili
186 Toplumu Savunmak Gerekir

ki vb'ye girmi bir insan olarak zld ve sorunun, hkm


darn bir tutku adam olarak bu zlnden, hkmdar-kra-
lm yeniden doup domayaca ve yeniden bileime urayp
uramayacan bilmek olduu an gsterme ilevini stlenir:
monarkm kalbinde kraln lm ve dirilii. Racine'in tragedya
larnda ortaya atlan, psikolojik olmaktan ok daha fazla hu
kuksal olan sorun ite budur. Bu balamda, XIV. Louis'nin, Ra-
cine'den vakanvisi olmasn isterken yaptnn, ayn zaman
da o ana dek monari vakanvisliinin oluturduu izgide
kalmaktan, yani iktidarn trksn sylemekten baka bir ey
olmadn anlarsnz, ama Racine'in, tragedyalarn yazarken
bulunduu ilevde kalmasna da izin veriyordu. Aslnda on
dan, vakanvis olarak, mutlu bir tragedyann beinci perdesini,
yani zel insann, saray adamnn, ycegnll insann, sava
nder, monark, hkmranln sahibi olduu noktaya dek yk
seliini yazmasn istiyordu. Kendi tarihinin vakanvisliini bir
tragedya airine teslim etmek, aslnda kesinlikle hukukun d
zenini terk etmek, kesinlikle tarihin, hukuku dile getirmek ve
hkmran devletin hukukunu sylemek olan eski ilevine iha
net etmek anlamna gelmiyordu. Bu -kraln mutlakiyetiliine
bal olan bir zorunluluk sonucu- tersine kraliyet vakanvisli
inin en ar ve en elemanter ileyiine geri dnt, bu mutlak
monari ierisinde vakanvisliin, tuhaf bir biimde arkaizme
kaplarak, iktidarn seremonisini youn bir siyasal ana dn
trdn ve iktidarn seremonisi olarak sarayn, gnlk bir
kamu hukuku dersi, gnlk bir kamu hukuku gsterisi oldu
unu unutmamal. Kraln tarihinin bylece saf biimini, bir an
lamda byl-iirsel biimini yeniden kazanabildii anlal
yor. Kraln tarihinin, yeniden, iktidarn kendine dair anlatt
destan olmaktan baka bir aresi yoktu. Bu durumda, mutlaki-
yet, sarayn tren kurallar, kamu hukukunun nlendirilmesi,
klasik tragedya, kraln vakanvislii: btn bunlar, kanmca
ayn btne aitti.
Racine ve vakanvislie ilikin bu speklasyonlar hog
rn. Bir yzyl atlayalm (tam da Boulainvilliers'le alan yzy
l) ve mutlak krallarn sonuncusunu, son vakanvisiyle birlikte
ele alalm, XVI. Louis'yi ve, sizlere biraz szn ettiim, Raci-
25 ubat 1976 Tarihli Ders 187

ne'in uzaktan ardl ve XVI. Louis'nin 1780'lerde atad u ida


reci, u tarih bakam olan Jacob-Nicolas Moreau'yu. Racine'le
karlatrrsak, kimdir Moreau? Racine'in tehlikeli benzeridir,
ama belki de sandmz kiiye kar tehlikeli deildir. Moreau,
hayatnda savunulmas gereken birtakm durumlar yaayacak
olan bir kraln bilge savunucusudur tabii. Savunuculuk, 1780'e
doru atandnda stlendii rol tam olarak budur - tam da
monarinin haklarnn, tarih adna, olduka farkl ynlerden,
yalnzca soylular tarafndan deil ayn zamanda parlamenter
ler ve burjuvazi tarafndan da saldrya urad bir anda. Tari
hin, trnak iinde her "ulusun", her koulda her toplumsal ta
bakann, her snfn kendi hukukunu ne kard bir syleme
dnt andr; ya da, bir anlamda, tarihin, siyasal savamla
rn genel sylemine dnt andr bu. Dolaysyla ibu du
rumda bir tarih bakanl kurulur. te burada bana diyeceksi
niz ki: Racine'den bir yzyl sonra, en az onun kadar devletin
iktidarna bal olan bir vakanvisin ktn grdmze
gre, yukarda sylediim gibi, bu kii bakanlk olmasa da, en
azndan tam olarak idari bir grevi olduuna, bunu yrtt
ne gre, gerekten tarih devletin gznden bu denli mi kat?
Peki tarihin bu yaratlnda, tarihin bu merkezi ynetimin
de nemli olan neydi? Bu siyasal arpmada, ne de olsa teki
ler arasnda bir g ve tekiler tarafndan taarruza urayan bir
g olmas lsnde, kral silahlandrmakt. Bu ayn zamanda
tarihsel-siyasal savamlara dayatlan bir bar tesis etmeye gi
rimekti. Devletin pratiiyle btnleebilmesi iin tarihin bu
sylemini kesin olarak kodlamakt. Moreau'ya bu nedenle g
revler verilmiti: ynetimin belgelerini karlatrmak, bizzat
ynetimin hizmetine sokmak (nce mliyenin sonra tekilerin)
ve son olarak, bu aratrmay7 yapmak iin denekleri kral ta
rafndan karlanan kiilere bu belgeleri, bu belgeler hzinesini
amak. Dolaysyla bu ayrm nedeniyle, Moreau, Racine deil,
XVI. Louis, XIV. Louis deildir ve atalarn Ren geiinin tren
sel betimlemesinin uzamdayzdr, - Moreau'yla Racine arasn
daki, (bir anlamda XVII. yzyl sonunda en saf noktasna vard
grlen) eski vakanvislikle, XVIII. yzyl sonunda devletin,
sorumluluunu ve denetimini stlenmekte olduu u tarih ara
188 Toplumu Savunmak Gerekir

sndaki fark nedir? Saray tarihiliinin, belki idari trden bir


vakanvislie gemek iin terk edilmesinden itibaren, tarihin,
artk devletin kendisine ilikin bir sylemi olmad sylenebi
lir mi? Farkn byk olduuna ve her ne olursa olsun llmesi
gerektiine inanyorum.
Ve yine bu durumda, yeni bir excursus balyor. Bilimlerin
tarihi diyebileceimiz eyi bilmelerin soyktnden ayran,
bilimler tarihinin esas olarak, zetle bilgi-gereklik ekseni ze
rinde ya da her koulda, bilginin yapsndan gerekliin gerek
liine giden bir eksen zerinde bulunmasdr. Bilimlerin tarihi
ne kart olarak, bilmelerin soykt baka bir eksen, sylem-
iktidar ekseni ya da, yle diyelim, sylemsel uygulama-iktidar
atmas ekseni zerinde konumlanr. Oysa, bana yle geliyor
ki, bir sr nedenden tr, XVIII. yzyl denilen o zel dne
me uygulandnda, bu alana, bu blgeye uygulandnda, bil
melerin soyktnn ncelikle, her eyden nce, yapmas ge
reken Aydmlanma'mn sorunsaln bozmaktr. O dnemde (ve
ayrca XIX. ve XX. yzylda da), Aydmlanma'mn ilerlemesi, bil
ginin cehalete, akim kuruntulara, deneyin nyarglara, usa vur
malarn yanlg vb'ye kar savam olarak tarif edilen eyi
bozmaldr. Karanl datan k olarak betimlenen ve simge
letirilen btn bu eyler, sanrm kurtulunmas gereken bun
lardr: [buna karn], XVIII. yzyl ierisinde, kla karanlk
arasndaki, bilgi ve cehalet arasndaki bu iliki yerine ok farkl
bir eyi alglamak gerekiyor: devasa ve oklu bir atmay, bu
durumda bilgi ve cehalet arasndaki deil ama bilmelerin birbi-
riyle dev ve oklu bir atmasn - kendi morfolojileri, birbiri
ne dman olan sahipleri ve zlerinde bulunan iktidar etmen
leriyle, birbirine kart duran bilmelerin atmasn.
Burada geici olarak beni tarih konusundan uzaklatracak
olan bir iki rnei -dilerseniz teknik, teknolojik bilme sorunu
nu diyelim- ele alacam. k sk XVIII. yzyln teknik bilmele
rin hzla k yapt yzyl olduu sylenir. Aslnda XVIII.
yzylda meydana gelen ey bambakadr. nce, farkl bilmele
rin, oul, okbiimli, oklu, dank varl var; bunlar corafi
blgelere, irketlerin, atlyelerin vb'nin byklne gre
-teknolojik bilgilerden sz ediyorum, deil m i-, bunlar elinde
25 ubat 1976 Tarihli Ders 189

bulunduranlarn toplumsal kategorilerine, eitimine, zenginli


ine gre olan farkllklaryla var oluyordu. Ve bu bilmeler, tek
nolojik bilmenin srrnn zenginlik anlamna geldii ve bu bil
melerin birbirine oranla bamszlnn, bireylerin bamszl
anlamna da geldii bir toplumda, birbiriyle, birbirine kar sa
vam iindeydi. Demek ki ok eitli bilme, sr-bilme, zengin
lik ve bamszlk gvencesi olarak ileyen bilme var: ite tek
nolojik bilme bu paralanma ierisinde iliyordu. Ne ki, ekono
mik talepler kadar retim gleri de gelitike, bu bilmelerin
bedeli artt, bu bilmelerin birbiriyle savam, bamszlk snr
lamalar, gizlilik gereklikleri daha glendi ve bir anlamda da
ha gerginleti. Bunun zerine, en bykleri, demek istediim
en genel, en sanayilemi olanlar, en kolay yaylanlar tarafn
dan, en kk bilmelerin, en zel, en yerel, en zanaatsal olan
bilmelerin ilhak edilmesi, zoralm, ykmllklerine elkon-
mas sreleri geliti; bu bilmeler evresinde, bu bilmeler konu
sunda, bunlarn dalm ve ayrkl konusunda yaplan bir
tr ok byk ekonomik-siyasal savamd bu; ve bir bilmenin
tek sahibi olmaya, onun yaylmna ve gizliliine bal ekono
mik tmevarmlarn ve iktidar etmenlerinin evresindeki ok
byk bir savamd. XVIII. yzylda teknolojik bilmenin geli
imi denen eyi, eitli, bamsz, ayrk ve gizli bilmelerin bu
yaps ierisinde dnmek gerekir: n karanlk zerine, bil
ginin cehalet zerine ilerlemesi olarak deil, bu oklu form ie
risinde dnmek gerekir.
Ne ki, bu savamlar ierisine, ayn zamanda genelletir
me giriimleri de olan bu ilhak giriimleri ierisine devlet, do
layl ya da dolaysz biimde, sanrm, drt byk yntemle
mdahale edecektir. nce, gereksiz ve indirgenemez olan k
k bilmeler denebilecek eyin atlmas, safd braklmasyla.
kinci olarak, birbirlerine uydurulmalarn, aralarnda ileti
imde bulunmalarn, gizliliin ve corafi ve teknik snrlama
larn engellerini krmay salayacak, ksacas yalnzca bilmele
ri deil ama bunlar ellerinde bulunduranlar birbirinin yerine
geebilir klmay salayacak olan bu bilmelerin kendi arala
rnda normalletirilmesiyle, yani kincisi bu dalm bilmele
rin normalletirilmesi oluyor. nc ilem ise: ayn zamanda
190 Toplumu Savunmak Gerekir

baml bilmeler olacak bilmelerin en zellerinden en somut


olanlarndan balayarak, bilmeyi hem kapsayacak hem de
ynlendirecek olan en genel biimlere, en formel bilmelere
dek, bunlar birbiri ierisinde geirmeyi salayan, bu bilmele
rin hiyerarik snflamas. Ve son olarak, buradan drdnc
ilem kar, yani bu bilmelerin denetimini salayan, ayklama
sn yapan ve hem ieriklerini aadan yukarya, hem de ne
kartlmas istenen genel ynelileri ve genel dzenlemeleri
yukardan aaya aktarmay salayan, byk bir merkezile
tirme mmkn olur.
Teknolojik bilmelerin bu rgtlenme hareketine, bir dizi
uygulamalar, giriimler, kurumlar denk dt. Ansiklopedi, r
nein. Ansiklopedi'nin yalnzca monariye ve en azndan bir Ka
toliklik biimine olan siyasal ya da ideolojik kartln grme
alkanl var. Aslnda onun teknolojik yarar felsefi bir mater
yalizmin deil, ok ak bir biimde, teknolojik bilmelerin, hem
siyasal hem de ekonomik bir trdeletirilmesi ileminin hane
sine yazlmal. Zanaat yntemlerine, metalrji tekniklerine, ma
den karma vb'ye ilikin byk aratrmalar -XVIII. yzyln
ortasndan bitimine dek gelime kaydeden o byk aratrma
lar-, teknik bilmelerin normalletirilmesi giriimine uygun
dt. Madencilik ya da Kpr ve Yol naat Okulu gibi byk
okullarn varl, kuruluu ya da gelitirilmesi, farkl bilmeler
arasnda hem nicel hem de nitel dzeyler, kesintiler, katmanlar
kurulmasn salad, bu da onlarn hiyerariye sokulmasna g
trd. Ve son olarak, kralln her yerinde bu teknik bilmelerin
dzenlenmesi ve kullanm iin tavsiyeler ve talimatlar veren
mfetti kitlesi merkeziletirme ilevini stlendi. Ayn ey -ben
teknik bilme rneini aldm- tbbi bilme iin de sylenebilir.
XVIII. yzyln ikinci yars, tbbi bilmenin trdeletirilmesi,
normlatrlmas, snflandrlmas, merkeziletirilmesine yne
lik byk bir almaya tank oldu. Tbbi bilmeye bir ierik ve
bir biim nasl kazandrlr, tp uygulamasna kurallar nasl ko
nur, bu kurallar, bu bilmeyi onunla paylamaktan ok onun ta
rafndan kabul edilir klmak iin halka nasl benimsetilir? Bu
nun sonucu hastanelerin, dispanserlerin, Kraliyet Tp Derne
i'nin kuruluu, tp mesleinin dzenlenmesi, ok byk bir
25 ubat 1976 Tarihli Ders 191
halk sal kampanyasyla birlikte, ok byk bir ocuk ve ye-
nidoan sal kampanyasnn da yaplmas oldu.8
Aslnda, size yalnzca iki rneini verdiim btn bu giri
imlerde, drt ey nemliydi: ayklama, normalletirme, hiye-
rariletirme ve merkeziletirme. Disiplinci iktidar9 denen e
yin biraz daha ayrntl bir incelemesinde devrede olduu g
rlebilen, bu drt ilemdir. XVIII. yzyl bilmelerin disipline
sokulduu yzyl oldu, yani sahte bilmeyi, bilme olmayan
ayrmay salayan ayklama ltlerine hem de normalletirme
biimlerine ve ieriklerin trdeletirilme biimlerine, hiyerar-
iletirme biimlerine sahip bir disiplin olarak her bilmenin bir
dzenlemesinin yapld ve sonuta bu bilmelerin bir tr fiili
aksiyomatizasyon evresinde merkezilemelerine ilikin bir i
dzenlemenin yapld yzyl oldu. Yani kesin biimde "bi
lim" denen, bir tr global alan ya da global disiplin ierisinde,
her bilmenin bir disiplin olarak dzenlemesi yapld, ayrca,
bylece iten disiplinletirilmi bu bilmeler yayld, aralarnda
balant kuruldu, dalm yapld, karlkl aamalandrld.
XVIII. yzyldan nce bilim yoktu, bilimler vard, bilmeler var
d, bir de felsefe vard. Felsefe de, bilmeleri birbirine oranla d
zenleme ya da daha dorusu bilmelerin birbiriyle iletiim kur
ma sistemiydi - ve ancak bu lde, bilgilerin geliiminde ger
ek, somut, ie yarar bir rol stlenebiliyordu. imdi ise, bilme
lerin disiplinletirilmesiyle, okbiimli tekillii iinde, artk kl
trmzle btnlemi, "bilim" denen o olgu ve o bask doar.
Sanrm, o anda da ve bu nedenle, felsefenin hem temel hem de
kurucu olan o ilevi yok olur. Felsefe bundan byle bilimin ve
bilme srelerinin ierisinde hibir somut rol stlenemeyecektir
artk. Ayn srede ve buna karlk olarak, btn bilimler iin,
hem formel ara hem de gl bir temel grevi grecek evren
sel bir bilim tasars olarak mathesis de ortadan kalkar. Bilmele
rin genel alan, disiplin polisi olarak bilim, hem felsefeden hem
de mathesis'ten nbeti devralmtr. Ve bundan byle bilmelerin
disiplinci polisine zg sorunlar ortaya atacaktr: snflama so
runlar, hiyerariye sokma sorunlar, yaknlk sorunlar vb.
XVIII. yzyl, bilirsiniz, bilmelerin disiplinletirilmesinin
getirdii o byk deiiklii ve buna gre, hem bilim ierisinde
192 Toplumu Savunmak Gerekir

ileyen felsefi sylemin hem de mathesis bilimlerindeki tasar


nn dar atlmasn, akln ilerlemesi olarak idrak etti. Ama sa
nyorum, akim ilerlemesi denen eyin altnda olup bitenin ok-
biimli ve ayrk bilmelerin disipline sokuluu olduunu kav
rayarak, birtakm eyler anlalabilir ancak. lk olarak, niver-
site'nin ortaya k. Tabii ki ilk anlamda ortaya k deil,
nk niversiteler ok nceden beri varln, ilevini srd
ryordu. Ama XVIII. yzyln sonunda ve XIX. yzyln ban
dan balayarak -Napolon tarz niversitenin kuruluu tam
olarak bu dneme denk gelir- farkl katlar ve farkl uzantlar,
katmanlanmas ve yalanc ayaklaryla, bilmelerin bir tr tekbi-
imli aygt gibi bir ey ortaya kar. niversitenin nce insanla
r deil de (ama ne de olsa esas olarak bu pek de nemli deil
dir), bilmeleri seme ilevi vardr. Ayklama ilevini, ayrca s
nrlar greceli biimde deiken olan ama genel olarak niver
siteyi, resmi aratrma organizmalarn oluturan o kurumsal
alanda domam, olumam bir bilmenin, bunun dnda ka
lan yabanl durumdaki, baka yerden km bilmenin, daha
batan otomatik olarak, tam anlamyla dlanmasa da her ey
den nce diskalifiye olmasn salayan fiili ama ayn zamanda
da hukuki bir tr tekel yoluyla yerine getirir. Amatr-bilginin
yokoluu: XVIII. ve XIX. yzyllarda bilindik bir olgudur bu.
Demek ki niversitenin ayklama rol var, bilmelerin ayklan
mas; bilmelerin katmannn, niteliinin ve niceliinin farkl d
zeylere datlmas rol var; onayl bir statye sahip bir tr bi
limsel topluluun olumasyla bu bilmeleri trdeletirme rol
var; bir konsenssn dzenlenmesi ve son olarak, devlet aygt
larnn, dolayl ya da dolaysz olma zelliiyle, merkeziletiril
mesi var. Dolaysyla, uzantlar ve belirsiz snrlaryla niversi
te denen eyin ortaya k, XIX. yzyln banda, tam olarak
bilmelerin o disiplinletirilmesinin, bilmelerin o disipline soku
luunun gerekletirildii andan balayarak kavranr.
Buradan yola karak anlalabilen ikinci olgu ise dogma
tizm biimindeki bir deiiklik gibi bir eydir. Bilmelerin meka
nizmas yani i disiplini ierisinde, buna ynelik bir aygtla bir
denetim yaps oluturulduu andan itibaren; bu denetim bii
mi elde edilir edilmez, ifadelerin Ortodoksluu denebilecek bir
25 ubat 1976 Tarihli Ders 193

eyin ok kolayca yadsnabildiim iyi anlarsnz. Pahalya mal


olan Ortodoksluk'tu bu, nk, bilme zerindeki denetimin
dinsel, kiliseye zg ileyi biimi olarak alan bu eski Orto
doksluk, bilimsel olarak doru ve bilimsel olarak verimli olan
birtakm ifadelerin mahkm edilmesini, dlanmasn gerektiri
yordu. Bu Ortodoksluun yerine -ifadelerin kendisini konu
alan, uygun olanlar ve olmayanlar, kabul edilir olanlar ve ka
bul edilir olmayanlar ayklayan bu Ortodoksluun yerine-, di
siplin, XVIII. yzylda oturtulan, bilmelerin ieriden disiplin-
letirilmesi baka bir eyi: ifadelerin ieriiyle, bunlarn belirli
bir gereklie uygun olup olmadklaryla deil, ifadelerin ku
rallara uygunluuyla ilgili bir denetimi koyacaktr. Sorun, ki
min konutuunu ve konumaya yetkili olup olmadn, bu
ifadenin hangi dzeyde yer aldn, bunun hangi btn ierisi
ne yerletirilebileceini, baka bilme biimlerine ve bilme tipo-
lojilerine hangi balamda ve hangi lde uyduunu bilmektir.
Bu ayn zamanda hem, ifadelerin ieriiyle ilgili olarak, belirsiz
olmasa da en azndan ok daha geni anlamdaki bir liberalizme
kap aar, hem de, bizzat szceleme usulleri dzeyinde, dayan
d yzeyiyle ok daha sk, ok daha anlalr, ok daha geni
bir denetimi salar. Ve bunun zerine, ok doal bir biimde
bundan, ifadelerin ok daha byk bir rotasyonu olana, ger
eklerin ok daha hzl biimde geerliini yitirmesi sonucu
kar; epistemolojik bir serbestlik de buradan ileri gelir. fadele
rin ieriiyle ilgilenen Ortodoksluk, bilimsel bilmelerin stou-
nun yenilenmesine ne kadar kstek olabildiyse, ifadelerin ieri
iyle ilgilenen disiplinletirme de bunlarn yenileme hznn o
denli byk olmasn salad. yle diyelim dilerseniz, ifadele
rin sansrnden, szceleme disiplinine ya da dahas, Ortodoks
luktan, "ortoloji" olarak adlandracam ve artk disipline da
yanarak uygulanan bir denetim biimi olan eye geilmitir.
Neyse! Btn bunlarn iinde biraz yolumdan saptm...
en ince, en temel dzeylerinde ele alman, bizzat bireylerin
bedeni dzeyinde ele alman, disiplinci iktidar tekniklerinin10
nasl iktidarn siyasal ekonomisini deitirmeyi baardn;
bedenle ilgili olan bu disiplinci iktidar tekniklerinin nasl yal
nzca bir bilme birikimine yol amayp, ayn zamanda olas
194 Toplumu Savunmak Gerekir

bilme alanlarm atn; sonra bedenler zerine uygulanan


iktidar disiplinlerinin, uyruklatrlan bu bedenlerden, bir z-
ne-ruh, bir "ben", bir psie vb olan bir eyi nasl kardn,
gsterebildik, inceledik. Btn bunlar geen sene incelemeye
almtm11. imdiyse, birincisinin ada olan, artk be
denlerle deil, bilmelerle ilgilenen, baka bir disipline sokma,
disiplinletirme biiminin nasl olutuunu incelemek gerek
tiini dnyorum. Ve, sanrm, bilmeleri konu alan bu di-
siplinletirmenin nasl bilmelerin blnerek oalmas ieri
sinde epistemolojik bir serbestlemeyi, yeni bir biimi, yeni
bir meruluu dourduunu gsterebilirdik. Bu disiplinle-
tirmenin iktidar ve bilme arasnda nasl bir iliki biimini d
zenlediini gsterebilirdik. Son olarak, disipline sokulan bu
bilmelere dayanarak, artk gerekliin zorlamas deil fakat
bilimin basks olan yeni bir basknn nasl ortaya ktn
gsterebilirdik.
Btn bunlar bizi, kraln vakanvisliinden, Racine'den
ve Moreau'dan biraz uzaklatryor. Tam da tarihin, tarihsel
bilmenin, genel bir arpma alanna girdii anda tarihin,
ama baka nedenlerden tr, aslnda, az nce szn etti
im u teknolojik bilmelerle nasl ayn duruma dtn
gsterebilir ve bu zmlemeyi yeniden ele alabilirdik (bura
da bunu yapmayacam). Bu teknolojik bilmeler, dalmlar,
kendi morfolojileri ierisinde, blgeselletirilmeleri, yerel
zellikleri ierisinde, onlar evreleyen gizlilikle birlikte, eko
nomik bir savamn ve siyasal bir savamn hem hedefi hem
de aracyd; ve teknolojik bilmelerin birbirine kar olan bu
genel savamna, devlet bir disiplinletirme ilevi, bir disip
linletirme rolyle mdahale etmiti: yani, hem ayklama,
hem trdeletirme, hem hiyerariye sokma, hem de merke
ziletirme ilevleriyle. Ve tarihsel bilme, o da, ok farkl ne
denlerden tr, yaklak ayn dnemde, bir sava ve sava
m alanna girdi. Dorudan ekonomik nedenlerden tr de
deil, savam, siyasal savam nedenlerinden tr. Gerek
ten de, o ana dek, devletin ya da iktidarn kendine dair tut
turduu o sylemin paras olan tarihsel bilme, bu iktidara
oranla znden arndrldnda, btn bir XVIII. yzyl bo
25 ubat 1976 Tarihli Ders 195

yunca bir siyasal savam aracna dntnde, ayn biim


de ve ayn nedenle, iktidar tarafndan, bunu yeniden ele alma
ve disiplinletirme giriimi oldu. XVIII. yzylda, bir tarih
bakanlnn kurulmas, ayrca XIX. yzylda Ecole des Char-
tes'a dnecek olan, hemen hemen ayn dnemde Madenci
lik Okulu, Kpr ve Yol naat Okulu'yla birlikte -Kpr ve
Yol Okulu biraz farkl ama nemi yok-, o byk belgelik de
posunun kurulmas da bilmenin bu disipline sokuluuna
denk der. Kraliyet iktidar iin, tarihsel bilmeyi, tarihsel
bilmeleri disipline sokmak ve bylece bir devlet bilmesi olu
turmak sz konusudur. Yalnz, teknolojik bilmeye gre u
farkla: yle ki, tarihin tam da -san rm - asal olarak devlet
kart bir bilme oluturduu lde, devlet tarafndan disip-
linletirilmi olan, resmi retim ieriine dnen tarihle,
savam ierisindeki uyruklarn bilinci olarak, savamlara
bal o tarih arasnda kesiksiz bir atma oldu. atma, di-
siplinletirmeyle azaltlmad. Oysa, teknoloji alannda, genel
olarak XVIII. yzyl boyunca ileme konan disiplinletirme
etkili ve baarl oldu, buna karlk, tarihsel bilme konusun
da, bir yandan disiplinletirme oldu, ama bu disiplinletirme,
bir savam oyunuyla, zoralmlarla, karlkl itirazlarla, dev
lete ilikin olmayan tarihi, merkezi kayan tarihi, savam ve
ren uyruklarn tarihini engellemedii gibi sonu olarak g
lendirdi. Ve bu durumda srekli olarak iki dzeyle, birbirine
oranla, tabii ki giderek daha ok ayrlacak olan, iki bilin d
zeyi, iki tarihsel bilme dzeyiyle karlarsnz. Ama bu kay
ma, hibir zaman birinin ve tekinin varlna: bir yanda ta
rih disiplini biiminde somut olarak disiplinletirilmi bir bil
menin varlyla, te yanda siyasal bilincin teki grnm,
teki yznden baka bir ey olmayan, okbiimli, blnm
ve sava bir tarihsel bilincin varlna engel olmayacaktr.
Sizlere XVIII. yzyln hemen bitiminden sonra ve XIX. yz
yln banda olup biten bu eylerden sz etmeye alacam
biraz.
196 Toplumu Savunmak Gerekir

NOTLAR

1 J. Michelet, Le Peuple, Paris, 1846.


2 N. Machiavelli, Il Principe, Roma, 1532; Discorsi sopra la prima deca di Tito
Livio, a.g.e.; Dell'arte della guerra, Firenze, 1521; Istorie florentine, Firenze,
1532. Foucault zellikle iki denemede ele alacaktr, "'Omnes et singula-
tim'..." (1981) ve "The Political Technology of Individuals"(1982); bkz.
ayn zamanda "ynetimsellik" zerine olan, 1 ubat 1978 tarihinde
Collge de France'ta verilmi ders (yukarda anlan metinler, 21 Ocak
tarihli ders, dipnot 13).
3 Pierre le Pesant de Boisguilbert, Le Dtail de la France, 1695; Factum de la
France (1707), conomistes franais du X V IIIe sicle, Testament politique de
M. de Vauban, Marchal de France, s.l, 1702, 2 cilt.; Dissertation sur la na
ture des richesses, de l'argent et des tributs, Paris, tarihsiz.
4 Sbastien le Prestre de Vauban, Mthode gnrale et facile pour faire le d
nombrement des peuples, Paris, 1686; Projet d'une dixme royale, 1707.
5 ada bilmenin kar-tarihselciliine dair, bkz. zellikle, Les Mots et
les Choses, a.g.e., bl. X, v.
6 Keli ayra ierisindeki blm M. Foucault'nun elyazmasmdan ka
rlmtr.
7 J. - N. Moreau tarafndan yaplan bu dev almann sonucu, Principes
de morale, de politique et de droit public..., a.g.e. Bu almann hazrlan
masnda Moreau tarafndan ltlerin bir aklamasn ve hikyesini
grmek iin bkz. ayn zamanda Plan des travaux littraires ordonn par
Sa Majest... a.g.e.
8 Tbbi bilmedeki normlatrma yntemleri iin, Foucault'nun Naissance
de la clinique. Une archologie du regard mdical metninden balayp 1974
ylnda tp tarihi zerine Brezilya'da verilen konferanslara (bkz. Dits et
crits, III, no. 170) ve "XVIII. yzylda salk politikas"nda (1976 ve
1979) yer alan tp polisinin zmlemesine dek uzanan metinlerinin
btnne bavurulabilir.
9 Disiplinci iktidar ve bunun bilme zerindeki etkileri iin, zellikle
bkz. Surveiller et Punir. Naissance de la prison, Paris, Gallimard, 1975.
10 Bkz. zellikle Collge de France'ta 1971-72 ylnda verilen: Thories et
Institutions pnales ve 1972-73 ylnda: La Socit punitive konulu dersler.
11 Bkz. 1974-75' dneminde Collge de France'ta verilen ders: Les Anor
maux.
3 Mart 1976 Tarihli Ders

Tarihsel bilmenin taktik genellemesi. - Kurulu , Devrim ve ev


rimsel tarih. - Yabanl ve barbar. - Barbarn szgeten geirilii:
tarihsel sylemin taktikleri. - Yntem sorular: epistemik alan ve bur
juvazinin kar-tarihselcilii. - Devrimde tarihsel sylemin yeniden
canlandrlmas. - Feodalite ve gotik roman.

Geen sefer, XVIII. yzyl banda soylu tepkisi evresinde


tarihsel-siyasal bir sylemin, tarihsel-siyasal bir alann nasl bi
imlendiini, olutuunu gsterdim size. imdi baka bir za
man noktasna, yani Fransz devrimi dnemine, sanrm iki s
recin kavranabildii bir ana girmek istiyorum. Bir yanda, kke
ninde soylu snfn tepkisine balanm olan bu sylemin, yal
nzca tarihsel sylemin yasal, norma uygun biimine dnme
si anlamnda pek deil de, artk bir tek soylularn kullanamad
ama sonuta herhangi bir strateji tarafndan kullanlabilir
olan taktik bir araca dnmesi lsnde nasl genelletiini
gryoruz. Gerekten de tarihsel bilme, XVIII. yzyl boyunca,
tabii temel nermelerdeki birtakm deiiklikler araclyla, so
nuta siyasal alann btn dmanlar tarafndan kullanlabilir,
konulandrlabilir bir tr sylemsel silaha dnt. Sonuta
sizlere, bu tarihsel sylemin soylularn ve bunlarn snfsal ko
numunun ideolojisi ya da ideolojik rn olarak nasl grl
memesi gerektiini ve burada sz konusu olann nasl ideoloji
olmadn gstermek isterim; tam olarak saptamaya altm
ve bir tr sylemsel taktik olan bir ey, aka taktik olarak ak
tarlabilen ve sonunda bir bilmenin oluum yasasna ve ayn
zamanda da siyasal savan formuna dnen bir bilme ve ikti-
198 Toplumu Savunmak Gerekir
dar aygt sz konusudur. Dolaysyla, tarihin syleminin ge
nellemesi, ama taktik olarak genellemesi sz konusu.
Devrim dneminde belirdii grlen ikinci sre ise, bu
taktiin ayr savaa ait olan ve sonuta farkl taktik re
ten, yne yayl biimidir: bir tanesi milliyetlere dayanr ve
esas olarak, bir yandan dilin grngleriyle ve buna gre de fi
lolojiyle devamllk ierisinde bulunacaktr; temel grngs
ekonomik egemenlik olan tekisi ise toplumsal snflara daya
nr: buna gre siyasal ekonomiyle temel bir ilikisi vardr; son
olarak ncs ise bu kez artk milliyetlere ya da snflara de
il rk zerine dayanr, temel grngs, biyolojik belirlemeler
ve ayklamalardr: bylece, bu tarihsel sylem ve biyolojik so
runsal arasnda sreklilik vardr. Filoloji, siyasal ekonomi, biyo
loji. Konumak, almak, yaamak1. Btn bunlarn tarihsel
bilme ve buna bal taktikler evresinde yeniden younlatn
ya da yeniden eklemlendiini greceiz.
Bugn size szn etmek istediim ilk konu, tarihsel bil
menin taktik olarak genellemesidir: hangi bak asndan ele
alnrsa alnsn, XVIII. yzyln btn siyasal savamlarnn ge
nel aracna dnmek zere, XVIII. yzylda soylularn tepkisi
olan k yerinden nasl kayd? lk soru, bu taktik okdeerlili-
in nedenine dair: istilaclara vg dzmeye dayanan bylesi-
ne zel olan bu ara, sonuta bylesine ayrks olan bu sylem,
XVIII. yzyln siyasal taktiklerinde ve atmalarnda neden ve
nasl genel bir araca dnebildi?
Sanyorum bunun nedenini ite urada bulabiliriz. Neydi,
Boulainvilliers, ulusal ikililii tarihin kavranlrlk ilkesi klm
t. Kavranlrlk ey anlamna geliyordu. Boulainvilliers iin
nemli olan, nce, (arpma, sava, fetih, istila, vb olan) ilk a
tmay, baka arpmalarn, baka savamlarn, btn teki
atmalarn ister dorudan sonu olarak, ister g ilikilerinde
ki bir dizi yer deitirme, deime, terse dnmeyle kendisinden
treyebildii o ilk atmay, o saval z bulgulamaktr. Yani,
savamlarn, tarihin tanklk ettii farkl btn arpmalar ie
risindeki, bir tr byk soyktn. Temel savam nasl bul
mal, btn bu arpmalarn stratejik seyrini yeniden nasl kur
mal? Boulainvilliers'nin getirmek istedii tarihsel kavranlrlk
ayn zamanda, yalnzca bu temel ekirdek arpmann ve ba
3 Mart 1976 Tarihli Ders 199

ka arpmalarn bundan nasl trediinin nemli olmad,


ama temel olan bu g ilikisi ve bu atmann bu dnm
n ve bununla birlikte bir tr soysuzlamasn mmkn klm
olan ihanetleri, sapkn ittifaklar, birilerinin hilelerini, tekilerin
alaklklarn, btn kayrmalar, utan verici hesaplar, affedi
lemez unutkanlklar da ortaya karmak gerektii anlamna ge
liyordu. Bir tr byk tarih snavnn ("hata kimin?") snavnn
yaplmas ve dolaysyla, yalnzca stratejik geliimin yeniden
kurulmas deil ama tarih ierisinde, ahlaki pay blmleri-
nin, bazen dolambal olsa da kesintisiz olan izgisini izmek
sz konusuydu. nc olarak, bu tarihsel kavranlrlk baka
bir ey demeye geliyordu: btn bu taktik kaymalarn tesinde,
tarihsel-ahlaki btn bu ihtilaslarn tesinde, hem iyi hem do
ru olan belirli bir g ilikisini bulmak, gn na karmak
sz konusuydu. Gerek g ilikisini - yle ki, Galya'nm Frank
lar tarafndan istilasyla ortaya km belirli bir nihai g snav
srasnda gerekten de tarihini kaydettii, tanklk etmi oldu
u, ideal deil, gerek olan belirli bir g ilikisini yeniden bul
mak sz konusuydu. Yani, tarihsel olarak doru, tarihsel olarak
gerek olmas gereken belirli bir g ilikisi ve ikinci olarak, e
itli ihanetlerin, yer deitirmelerin onda meydana getirdii
tahriflerden temizlenmi olaca iin iyi olan bir g ilikisi. Bu
tarihsel kavranlrlk araynn temas uydu: kkenindeki do
ruluu ierisinde bir kuvvet durumu olacak zel koullara ye
niden kavumak sz konusuydu. Ve bu tasarnn Boulainvilliers
ve onun miraslar tarafndan aka dile getirildiini grrs
nz. Boulainvilliers rnein unu diyordu: imdiki gelenek g
reneklerimizi gerek kkenlerine dndrmek, ulusun ortak hu
kukunun ilkelerini bulmak ve zamann ak ierisinde deiti
rilmi olan incelemek sz konusudur. Ve du Buat-Nanay de,
biraz daha ge bir tarihte, unu demek durumundayd: temel
ynetim anlaynn bilgisinden yola karak kimi yasalara yeni
den canllk kazandrmal, ar oranda sert olmas yznden
dengeyi bozabilecek olanlar yumuatmal, ilikileri ve uyumu
yeniden kurmaldr.
Demek ki, bu [bir tr] tarihin kavranlrlmm zmleme
si tasarsnda grev var: stratejik geliimi yeniden kurmak,
200 Toplumu Savunmak Gerekir

ahlaki pay blmlerin seyrini izmek ve politikann ve tari


hin kurucu noktas, kralln kurulu an denebilecek bir eyin
doruluunu yeniden salamak. "Kurulu" szcnden, yine
de onu btnyle silip atmakszm, biraz kanmak iin "kuru
cu nokta", "kurulu an" diyorum. Aslnda, gryorsunuz, sz
konusu olan tam da kurulu: kuruluu yeniden kurmak iin ta
rih yaplyor, ama constitution* kesinlikle, belirli bir anda for
mle edilmi olan, ak bir yasalar btn olarak anlalmama
l. Sorun, bir zamanlar, ok eski bir zamanda, kralla, hkm
darla uyruklar arasnda varlan bir tr kurucu hukuksal anla
maya yeniden kavumak da deil. Yasaya ilikin olmad ka
dar gce ilikin de olmayan; yazl olana ilikin olmad denli
dengeye de ilikin olmayan, dolaysyla tarihsel dorulua ve
konuma sahip bir eyi yeniden bulmak sz konusudur. Ama
neredeyse doktorlarn anlad biimde bir kurulu olan bir ey,
yani: g ilikisi, denge ve orant oyunlar, sabit simetrisizlik,
tam eitsizlik. XVIII. yzylda doktorlarn, "kurulu"tan2 dem
vurduklarnda, szn ettikleri btn bunlard. Bu kurulu d
ncesi, bir anlamda, soylularn tepkisi balamnda olutuu
grlen tarihsel edebiyat ierisinde, hem tbbi hem de askeriy
di: iyi ve kt arasndaki g ilikisi, ayn zamanda dmanlar
arasndaki g ilikisi gibi. Yeniden ele geirilmesi nemli olan
bu kurucu ana, bilgi ve temel bir g ilikisinin yeniden kurul
masyla kavuulmaldr. Eski yasalarn yeniden oturtulmasyla
deil ama bir gler devrimi -tam olarak en karanlk noktadan
en aydnlk noktaya, en aadaki noktadan en yukardaki nok
taya geilmesinin sz konusu olduu anlamda devrim- olacak
bir eyle, eriilebilir olan bir kuruluu gerekletirmek sz ko
nusu. Boulainvilliers'den balayarak, mmkn klmabilen ey
-ve bence temel olan nokta burasdr- bu iki kavramn, kurulu
kavramyla devrim kavramnn birletirilmesidir. Esas olarak
parlamenterlere ait olan tarihsel-hukuksal literatrde, kurulu
denilince esas olarak kralln temel yasalar, yani hukuksal bir
aygt olarak anlald srece, kuruluun bu geri dnnn,
yeniden gn na karlan yasalarn bir anlamda kesin ola
rak eski durumuna getirilmesinden baka bir ey olmamas do-
* Constitution, aymzamanda "anayasa" anlamna da gelir (.n.).
3 Mart 1976 Tarihli Ders 201

ald. Tersine, kurulu artk hukuksal bir at, bir yasalar bt


n deil de bir g ilikisi olduu andan itibaren, doaldr ki
bu iliki, hibir eyden yola klarak yeniden kurulamaz, bu
ancak, tarihin evrimsel bir hareketi gibi bir ey var olduu an
dan itibaren, her koulda, tarihi kendi zerine evirmeyi ve
onu k noktasna getirmeyi salayan bir ey var olduu an
dan itibaren yeniden kurulabilir. Bu durumda, bu tbbi-askeri
bir kurulu dncesiyle, yani g ilikisiyle, evrimsel tarihin
bir felsefesi gibi bir ey, en azndan tarihin daireler biiminde
gelitii dncesi burada yeniden devreye girer. Ve bu yolla,
bu dnce "girer" diyorum. Dorusu, yeniden girer ya da
yle diyelim, eylerin geri dnnn eski, binyllk temas,
sral bir tarihsel bilmeyle birleir.
Kurulua ve g ilikisine dair bu iki kavram ortaya konur
konmaz, evrimsel zamann felsefesi olarak bu tarih felselesi
XVIII. yzyldan balayarak olas olur. Gerekten de, Boulain-
villiers'de, sanyorum ilk kez, sral bir tarihsel bilme ierisinde
evrimsel bir tarih dncesinin ortaya ktn grrsnz.
mparatorluklar, diyordu Boulainvilliers, gne nn topra
aydmlat gibi ykselir ve de geer3. Gnein dn, ta
rihin dn: gryorsunuz iki ey artk birbirine bal. Dola
ysyla, u bireim, u temann ba var karmzda - kuru
lu, devrim, evrimsel tarih: ite, bir anlamda, Boulainvilli
ers'nin toparlad o taktik aracn grnmlerinden bir tanesi.
kinci grnm: tarihte -iyi ve doru olacak- kurucu nok
tay ararken, Boulainvilliers ne yapmak ister? Onun iin nem
li olan, bu kurucu noktay tabii ki yasa ierisinde aramay ama
ayn zamanda doa ierisinde de aramay reddetmektir: hu
kuk kartl (biraz nce size szn ettiim ey) ama ayn za
manda doalclk kartl sz konusudur. Boulainvilliers'nin
ve onun ardllarnn byk dman doa, doal insan olacak
tr; ya da dahas, yle diyelim, bu tr zmlemenin byk
dman (Boulainvilliers'nin zmlemeleri bu alanda da tak
tik ve ara niteliine brnecektir), iki anlamda kavranan do
a insan, yabanl insandr: hukukularn ya da hukuk kuram
clarnn, toplumun kuruluundan nce, toplumu kurmak iin,
toplumsal varln ondan balayarak oluabildii e olarak
202 Toplumu Savunmak Gerekir

benimsedikleri iyi ya da kt olan vahi, u uygarlk ncesi in


sandr. Kurulu ann aratrrken, Boulainvilliers ve ardllar
bir anlamda, toplumun oluumundan nce var olan o yabanl
yeniden bulmaya almazlar. Onlarn saf d brakmak iste
dikleri bir ey de, yabanln teki grnmdr, ekonomistler-
ce ortaya atlm, ideal e olan o teki yabanl insan, tarihi ve
gemii olmayan, yalnzca karyla harekete geen ve emei
nin rnn baka bir rnle deien o insandr. Boulainvilli
ers ve ardllarnn tarihsel-siyasal syleminin yadsmak istedi
i hem teorik-hukuksal yabanl, bir akitle toplumu kurmak
zere ormanndan kan yabanl, hem de dei tokua, takasa
ynelen homo oeconomicus olan yabanldr. Aslnda yabanl ve
dei toku kilisinin, yalnzca hukuk dncesinde, yalnzca
XVIII. yzyln hukuk kuramnda kesinkes baat olmadn
dnyorum; ama ayn zamanda, XVIII. yzyldan ve hukuk
kuramndan, XIX. ve XX. yzyln antropolojisine dek srekli
biimde karlalacak olan da yine bu yabanl ve dei toku
kilisidir. Aslnda, XIX. ve XX. yzyln antrolopolojik dn
cesinde olduu gibi XVIII. yzyln hukuka dayal dncesin
de de bu yabanl, temel olarak dei toku insandr; takas-
dr, haklarn ve mallarn takassdr. Hak takass olarak top
lumu ve hkmranl kurar. Mal takass olarak ayn zaman
da ekonomik bir yap da olan bir toplumsal yap oluturur.
XVIII. yzyldan beri yabanl, temel dei tokuun znesidir.
Ve ite, aslnda Boulainvilliers tarafndan balatlan sylem, bu
yabanln kar, bir anlamda hukukularn ybanl (ksa bir
sre sonra da antropologlarn yabanl) kadar ilksel olan ama
ok farkl biimde kurulan baka bir kiilii kard. Yabanln
bu dman, barbardr.
Barbar yabanln karsmdadr, ama nasl? ncelikle y
le: temelde yabanl insan, baka yabanl insanlarla birlikte, ya
banllk iinde her zaman yabanldr; toplumsal trden bir
iliki ierisinde bulunduu andan itibaren yabanl insan yaba
nl olmaktan kar. Buna karn, barbar ancak ve ancak, dn
da bulunduu bir uygarla gre kavranan, belirginleen, ta
nmlanabilen birisidir. Bir yerlerde, barbarn dnda kald
ve kendisine kar savat bir uygarlk noktas yoksa, barbar
3 Mart 1976 Tarihli Ders 203

da yoktur; barbarn bir dmanlk ve kesintisiz sava ilikisin


de bulunduu -barbarn hor grd, barbarn kskand-
bir uygarlk noktas yoksa. Ykmaya ve sahiplenmeye alt
bir uygarlk yoksa, barbar da yoktur. Barbar, her zaman dev
letlerin snrlarnda tepinen adamdr, varp kentlerin surlarna
dayanan kiidir. Barbar, yabanldan farkl olarak, ait olduu
doal bir ilkel zemine dayanmaz. Gelip arpt bir uygarlk
temeli zerinde ortaya kar yalnzca. Bir toplum kurarak de
il, bir uygarla nfuz ederek, yakp ykarak tarih sahnesine
girer. Sanrm bu durumda ilk nokta, barbarla yabanl arasn
daki fark, bir uygarlkla dolaysyla nceden yaplan bir tarih
le olan bu bantdr. nceden var olan, yakp ykmaya geldi
i uygarla ait bir tarih olmakszn, barbar da olmaz. Ve te
yandan barbar yabanl gibi takas vektr deildir. Barbar asal
olarak dei tokutan bambaka bir eyin vektrdr; ege
menlik vektrdr. Barbar, yabanldan farkl olarak, ele gei
rir, sahiplenir; bir topraa batan gelip yerlemekle deil, a
pulculukla urar. Yani onun mlkiyet ilikisi her zaman
ikincildir: yalnzca ve yalnzca nceden var olan bir mlkiyete
el koyar; ayn biimde, tekileri kendi hizmetine sokar, topra
bakalarna iletir, atlarna baktrr, silahlarn hazrlattrr
vb Onun zgrl de, bakalarnn yitirdii zgrlklere
dayanr. Ve iktidarla kurduu ilikide barbar, asla zgrl
nden vazgemez. Yabanl insan, elinde, yaamn, gvenli
ini/mlkiyetini, mallarn gvenceye almak iin vazgeecei
bir tr zgrlk bolluu olan kiidir. Barbar ise, o asla zgr
lnden vazgemez. Ve bir iktidar benimsediinde, bir kral
benimsediinde, bir ef setiinde, bunu, kesinlikle kendi hak
payn daraltmak iin deil tersine, gcn katlamak, apul
larda daha gl olmak, hrszlk ve tecavz ederken daha
gl olmak, kendi gcnden daha emin olan bir istilac ol
mak iin yapar. Barbar, iktidar kendi bireysel gcnn oal
tcs olarak koyar. yle ki, barbar iin ynetim modeli, ka
nlmaz olarak, yabanl ayrt edici klan o sivil devir szleme
lerine kesinlikle dayanmayan, askeri bir ynetimdir. Sanrm,
Boulainvilliers'ninki trnden tarih anlaynn XVIII. yzyl
da oturttuu bu barbar karakteridir.
204 Toplumu Savunmak Gerekir

Bu durumda, her eye ramen, kimi ktlkler ve kimi ha


talar ona yklendii zaman bile, yeni karmza kan obanl
Amerikan topyalarna varana dek gnmzn hukuksal-ant-
ropolojik dncesi ierisinde, yabanl insann, bilirsiniz, neden
her zaman iyi olduu, ok iyi anlalyor. Aka, dei toku
yapma, verme -tabii ki en yksek kar iin, ama iyiliin kabul
edilir ve hukuksal biimini grdmz bir karlkllk ieri
sinde verme- ilevine sahip olduuna gre, nasl iyi olmasn
ki? Buna karlk barbar, nitelikleri teslim edilse bile, kt ve k
rc olmaktan kurtulamaz. Tam da dei toku yapan, uygarlk
ncesine ait insan olmadna gre, o yalnzca kstahlk ve in-
sanlkd olanla doludur; o tarih insandr, yama ve yakp
ykma adamdr, egemenliin, basknn adamdr. "Gururlu, ka
ba, vatansz, yasasz bir halk", diyordu Mably (o ki barbarlar
ok severdi); korkun derecedeki iddete tahamml eder, n
k iddet onun iin kamusal ilerin bir parasdr4. Barbar iin
ruh ulu, soylu ve gururludur ama her zaman kyclkla ve sin
silikle birlikte ilerler (btn bunlar Malby sylyor). De Bon
neville, barbarlardan sz aarken yle diyordu: "bu macerac
lar [...] yalnzca savala nefes alp verirler [...] Kl onlarn hu
kukuydu ve bunu gnl rahatlyla uyguluyorlard5". Ve Ma
rat, o da barbarlarn byk dostuydu, onlarn "yoksul, kaba, ti
caret bilmez, sanatsz ama zgr6" olduklarn syler. Barbar,
uygarlk ncesinin doa insan mdr? Hem evet hem hayr. Ha
yr, u anlamda hayr, o hep bir tarihe baldr (nceden var
olan bir tarihe). Barbar tarih zemini zerinde ortaya kar. Peki
ya doaya aitse, diyordu (yakn dman Montesquieu'y he
def alan) du Buat-Nanay, ya doa insanysa, eylerin doas
nedir peki? Bu, gnein kuruttuu amurla olan ilikisidir, ee
in yiyip beslendii devedikeniyle olan ilikisidir7.
Silahlarn bilmesinin srekli olarak ekonomik ara olarak
kullanld bu tarihsel-siyasal alanda, sanrm, Boulainvilli-
ers'nin zmlemesinde var olan drt enin -kurulu, dev
rim, barbarlk ve egemenliin- devreye sokulu yntemiyle,
XVIII. yzylda oluturulacak olan drt byk taktiin her bi
rini belirginletirebiliriz. Temelde sorun unu bilmektir: bir ta
rafta barbarln kudurganlyla, te tarafta kavuulmak iste
3 Mart 1976 Tarihli Ders 205

nen o kurtulu dengesi arasnda en uygun balant noktas


nasl kurulacaktr? Barbarn beraberinde iddet yoluyla ve z
grlkle getirebilecei ey, glerin doru bir dzenlemesi
ierisinde nasl etkili klmabilir? Baka deyile, doru bir ku
rulua ilerlik kazandrmak iin barbarn neyi korunmal, neyi
atlmaldr? Gerekte, barbarlkta yararl olan neyi bulmal?
Sorun temelde, barbarn ve barbarln szgeten geirilmesi
dir: kurucu devrimi tamamlamak iin barbar egemenlii sz
geten nasl geirilmeli? Sorun ite bu, kurucu devrim iin
barbarln zorunlu szgeten geirilii sorunun farkl zm
leridir, -tarihsel sylemin alannda, bu tarihsel-siyasal zemin
d e- farkl gruplarn, farkl karlarn, muharebenin farkl mer
kezlerinin taktik konumlarn -ister soylu snf ya da monari
iktidar, ister burjuvazi ya da burjuvazinin farkl eilimleri ol
sun- ite bu belirleyecektir.
Sanyorum, bu tarihsel sylemler btn tamamen, XVIII.
yzylda u sorunla sarmalanr: bu kesinlikle devrim ya da bar
barlk deil, devrim ve barbarlk, devrim ierisindeki barbarl
n ekonomisi sorunudur. Sorun byleyken, bunun bir kantn
deil de bir tr teyidini geen gn dersten karken birisinin
bana verdii bir metinden gstereceim. Bu, XX. yzylda bile
hl bu -az kalsn, sosyalizm ya da barbarlk diyecektim8- dev
rim ya da barbarlk sorunun nasl sahte bir sorun olduunu ve
asl meselenin devrim ve barbarlk olduunu ok iyi gsteren,
Robert Desnos'ya ait bir metin. te ben de, Robert Des-
nos'nun, bundan emin deilim nk referanslar eksik, galiba
Gerekstm D evrim 'de km bir metnini buna dair bir tank
lk olarak gstereceim. te o metin. Sanki dorudan XVIII.
yzyldan kp gelmi gibi: "Uzak karanlk Dou'dan kp
gelen uygarlar, Atilla'nn, Timurlenk'in ve baka birok ad
mehul insann yapt yry srdryorlar. Uygar de
mek, eski barbarlar demektir, yani gecenin servencilerinin
pileri, yani dmann (Romallarn, Yunanllarn) yoldan
kard insanlar. Pasifik'in kylarndan ve Himalaya'nm ya
malarndan kovulan, davalarna sadk kalmayan "bu byk
srler", istilalarn pek de gerisinde olmayan zamanlarda ken
dilerini kovanlarla kar karya bulunuyorlar imdi. Kalmu-
206 Toplumu Savunmak Gerekir

koullar, Atilla'nn torunlar, Atina'nn, Thebai'nin vestiyerin


den dn alnm u entarilerden, Sparta'dan ve Roma'dan
toplanm zrhlardan kurtulun biraz ve kk atlar zerinde
ki atalarnz gibi plak kn ortaya. Ve siz, ift sren, sardalya
tutan, elma arab reten Normanlar, u nemli ayrlara ve u
av bol ormanlara ulamadan nce kutup emberinin tesin
den uzun bir dmensuyu izi izen, tehlikelere aldrmayan o
teknelere binin biraz. Ey sr, efendini tan! Ondan katn
sanyordun, sana elinde tutmasn bilemediin yok etme hak
kn verip kovan o Dou'dan ve ite imdi, dnyay bir kere
katettikten sonra, onu srt dnk yakaladn. Rica ederim, kuy
ruunu yakalamaya alan kpek gibi olma, yoksa habire Ba
tnn ardndan koacaksn, dur. Bugn Batllar'a9 dnen Do
ulu byk ordu, bize davan anlat biraz."
te, somut biimde, farkl tarihsel sylemleri ve bunlara
ait siyasal taktikleri yeniden oturtmaya almak amacyla,
Boulainvilliers, hem byk sarn barbar, hem istilann ve
iddet dolu fetihin hukuksal ve tarihsel gereini, hem top
raklara el konulmasn ve insanlarn kleletirilmesini, hem
de son derece snrl bir kraliyet iktidarn tarih ierisine sok
mutu. Tarih ierisinde barbarlk olgusunun ortaya kn
oluturan bu toptan ve dayank zellikler arasnda hangileri
bir kenara ayrlacaktr? byk szgeten geirme modelini
ele alacam. XVIII. yzylda ok daha baka modeller de ol
du; ben bu n alyorum nk bunlar siyasal olarak ve ay
n zamanda epistemolojik olarak kukusuz en nemlileri; her
biri ok farkl siyasal durua denk dyor.
Barbarn ilk szgeten geirilii, en keskin olan, tam bir
szgeten geirmedir, barbardan tarihe hibir ey kalmamasna
abalamaktan ibaret olandr: bu grte, Fransz monarisinin
ardnda, onu balatacak ve bir biimde onun taycs olacak
bir Germen istilas olmadn gstermek sz konusudur. Soylu
kesimin atalarnn da Ren nehrinin te yakasndan gelen fatih
ler olmadn ve buna gre soylu snfn -onu hkmdar ve
teki uyruklar arasnda konumlayan- ayrcalklarnn ya ona
daha ge bir tarihte bahedildiini ya da bunlar karanlk yol
larla gasp ettiini gstermek sz konusudur. Sonuta, ayrca
3 Mart 1976 Tarihli Ders 207

lkl soyluluu, kurucu bir barbar aknyla ilikilendirmek yeri


ne, o barbar nveyi savuturmak, onu ortadan kaldrmak ve
soylu snf bir tr bolukta brakmak nemlidir. Bu tez, tabii ki,
Dubos'dan10 Moreau'ya11 dek bir dizi tarihide greceiniz
monariye ilikin tezdir.
Bu tez, temel bir nerme ierisinde dile getirilen bu tez,
yaklak unu ortaya koyar: ok basit olarak Franklar -der Du-
bos, bunu daha sonra Moreau da syleyecektir-, aslnda bir
sylence, bir yanlsama, Boulainvilliers'nin uydurduu bir ey
dir. Franklar diye bir ey yoktur: yani ilk olarak, kesinlikle bir
istila olmad. Peki gerekte ne oldu? stilalar oldu ama bakala
r tarafndan gerekletirildi: Romallarn kar koyamadklar,
Burgondlarm, Gotlarm istilas oldu. Ve Romallar bu istilalara
kar -am a mttefik ad altnda- kimi askeri yetenekleri olan ve
aka Franklardan ibaret olan bir halka ar kardlar. Ama
Franklar kesinlikle istilac olarak, egemenlik kurmaya ve apul
culua eilimli koca barbarlar olarak deil, kk, balak ve
yararl bir nfus olarak algland. yle ki hemen yurttalk hak
k aldlar; onlar yalnzca annda Galya-Romal yurttalar kln
makla kalnmad, ama onlara siyasal iktidar aralar verildi (ve
bu konuda Dubos, Clovis'in ne de olsa bir Roma konsl oldu
unu anmsatr). Demek ki, istila da, fetih de yoktur, fakat g
ve ittifak vardr. Bir Frank istilas olmad, ama kendi hukuku ya
da detleri olan bir Frank halknnn var olduu bile sylene
mez. ncelikle, ok basit olarak, bunun nedeni, der Dubos,
Galyallara, "Trk'n Maripli'ye ettii12" gibi muamele ede
bilmek ve kendi alkanlklarn ve kendi detlerini benimsete
bilmek iin saylarnn ok az olmasyd. Bu durumda, onlar ke
limenin tam anlamyla eriyip gitmilerdir. Ayrca, gerekten y
netime, hkmet etmeye dair hibir bilgileri olmadna gre,
bu Galya-Romal siyasal dzenek ierisinde, bu Galya-Romal
toplum ierisinde nasl eriyip gitmesinler ki? Hatta sava sana
tn bile Romallardan rendiklerini iddia eder Dubos. Her ne
olursa olsun, der Dubos, Franklar, Roma Galyas'nm hayranlk
uyandrc idari mekanizmalar yok etme niyetinde olmadlar.
Roma Galyas'nm Franklar tarafndan hibir ey bozulmad,
der Dubos. Dzen galip geldi. Bylece Franklar souruldular
208 Toplumu Savunmak Gerekir

ve olsa olsa Germen kkenli birka gmen kannn kart bi


ri olarak yalnzca krallar, bir anlamda, bu Galya-Romal yap
nn tepesinde, yzeyinde kald. Yani bir tek kral yapnn zirve
sinde kald, tam olarak Roma imparatorunun hkmdarlk
haklarn miras alan kral. yle ki, Boulainvilliers'nin sand
gibi, kesinlikle bir barbar aristokrasi olmad, ama hemen bir
mutlak monari kuruldu. Ve kopma birok asr sonra gerekle
ti; istilann benzeri bir ey ama bir i istila gerekleti13.
Burada, Dubos'nun zmlemesi, merkezi iktidarn, bata
Merovenjlerin yararlandklar trden, o mutlak hkmdar ikti
darnn zayfladn saptad, Karolenjler dneminin sonuna
ve Capet'ler dneminin bana kayar. Buna karlk, hkmda
rn tayin ettii resmi grevliler iktidar giderek daha ok kendi
lerine mal ederler: idari yetkileri kapsammdakileri, kendi
mlkleriymi gibi tmar edinirler. Ve bylece merkezi iktidarn
bu zl zerinde feodalite denen ey doar: grdnz
gibi feodalite ge bir tarihte gerekleen, k<esinlikle istilaya de
il, merkezi iktidarn iten yklmasna bal olan ve bir etmen
oluturan, bir istilayla, ama yalnzca temsilcileri olduklar bir
iktidar gasp eden insanlarca ieriden gerekletirilen bir isti
layla, ayn etkilere sahip olan bir olaydr. "Hkmranln par
alanmas ve resmi grevlerin senyrlklere dnmesi -sizle-
re Dubos'nun bir metnini okuyorum- yabanc istilayla tpatp
benzer etkileri dourdu, kral ve halk arasnda egemen bir kast
ykseltti ve Galya'y tam bir fetih lkesi yapt14". Boulainvilli-
ers'ye gre, Franklar dneminde olup biteni belirgin klan bu
e -istila, fetih, egemenlik-, Dubos bunlarn, bir i fenomen
olarak, bir aristokrasinin, ama grdnz gibi yapay olan ve
Frank istilasndan, onun beraberinde getirdii barbarlktan b
tnyle bamsz, btnyle koruma altndaki bir aristokrasi
nin douundan kaynaklandn ya da douuyla balantl
olduunu grr bu kez. Buna gre savamlar, bu fetihe kar,
dzen yoluyla bu ele geirmeye kar, bu ieriden istilaya kar
balatlacaktr: bir yanda kral, bir yandan da Roma munici -
p elerin in zgrln korumu olan kentler, feodallere kar
birlikte mcadele edeceklerdir.
* M iniicipe: Roma'nm egemenlii altnda kendi kendini yneten kent (.n.).
3 Mart 1976 Tarihli Ders 209

Burada, Dubos'nun, Moreau'nun ve monari yanls btn


tarihilerin bu syleminde, Boulainvilliers'nin syleminin para
para tersine dndrln grrsnz, ama yine de u
nemli deiimle birlikte: tarihsel zmlemenin oda istila ol
gusundan ve ilk Merovenjlerden, feodalitenin douu olan o
teki olguya ve ilk Capet'lere doru yer deitirir. Soylularn is
tilasnn, bir askeri zaferin etkisi ve barbarln ortaya k ola
rak deil ama ierdeki bir iktidar gaspnn sonucu olarak
zmlendiini de gryorsunuz - ve bu nemli. Fetih olgusu her
zaman dorulanr, ama askeri zaferin getirebilecei hem barbar
grnmnden hem de hukuk etmenlerinden arndrlmtr.
imdi teki szgeten geirme, barbarn teki szgeten
geirilmesi ilemine gelelim. Bu teki tr sylemde bu kez, bir
Germen zgrln, yani bir barbar zgrln, aristokra
sinin ayrcalklarnn kesinliinden koparmak sz konusudur.
Baka deyile, -v e bu anlamda bu tez, bu taktik Boulainvilli-
ers'ninkine ok yakn duracaktr-, monarinin Roma kkenli
mutlaklma kar, Franklarn ve barbarlarn beraberlerinde
getirdikleri zgrlkleri daha ne karmak sz konusudur.
Ren'in te yakasndan gelen yabanl topluluklar Galya'ya gir
miler ve beraberlerinde zgrlklerini getirmilerdir. Ama bu
yabanl topluluklar, Galya-Romal toplumun yaps ierisinde
olduu gibi ayakta kalacak olan bir aristokrasi ekirdeini olu
turan Germen savalar deildir. Dalga dalga yaylm olan,
evet savalardr ama aslnda pusatlanm btn bir halktr.
Galya'ya szan siyasal ve toplumsal yap, bir soylu snfn yap
s deildir, tersine bir demokrasinin, en geni demokrasinin ya
psdr. Ve bu teze Mably'de15, Bonneville'de16 ve Marat'da da,
Les Chanes de Vesclavage'nde de (Kleliin Zincirleri) rastlars
nz. Hibir soyluluk biimini tanmayan, yalnzca asker-yurt-
talardan oluan eitliki bir toplumdan baka bir ey bilmeyen
Franklarn barbar demokrasisidir bu: "Gururlu, kaba, vatansz,
yasasz bir halk", der Mably17, her bir asker-yurttamm yalnz
ca ganimetle yaayan ve hibir cezalandrmann huzurunu boz
masn istemeyen halk, bu halkn zerinde hibir srekli yetke,
hibir tasarlanm ya da kurulu bir yetke bulunamaz. te,
Mably'ye gre, Galya'da kurulan, bu kaba, barbar demokrasi
210 Toplumu Savunmak Gerekir

dir. Ve buradan sonra, bu kurulutan sonra, bir dizi sre ba


lar: Ren nehrini gemek ve Galya'y istila etmek sz konusu ol
duunda bir nitelik olan, barbar Franklarn bu agzll, bu
bencillii, onlar yerleir yerlemez bir kusura dnr; Frank
lar artk yalnzca yama ve gaspla urarlar. ktidar uygula
masn olduu kadar, kraln iktidarn her an, her yl denetleyen
o Mart ya da Mays toplantlarn da bolarlar. Kral serbest b
rakrlar, ayn zamanda stlerinde, mutlak monariye dnme
eiliminde olan bir monarinin olumasna izin verirler. Ve Ki
lise, kukusuz btn bu hileleri bilmeyerek -Malby'ye gre-,
Germen greneklerini Roma hukuku terimleriyle yorumlar:
kendilerini bir monarinin uyruklar zannederler, oysa aslnda
bir cumhuriyetin yapydlar.
Hkmdarn resmi grevlilerine gelince, onlar da giderek
daha ok iktidar sahibi olurlar, yle ki Frank barbarlyla geti
rilen genel demokrasi terk edilmektedir ve hem monarik hem
de aristokratik bir sisteme girilir. Bu yava bir sretir, bununla
birlikte buna kar bir tepki an vardr. Bu, aristokrasinin gide
rek daha ok egemenlii ve tehdidi altnda kaldn hisseden
Charlemagne'm, nceki krallarn nemsemedii o halktan ye
niden destek ald andr. Charlemagne manevra yeri toplant
larn ve Mays meclislerini yeniden dzenler; herkesin bu top
lantlara katlmasna izin verir, sava olmayanlarn bile. By-
lece, Germen demokrasisine ksa bir geri dn an, ardndan o
duraklama, demokrasiyi ortadan kaldran ar srece geri d
n yaanr ve birbirine ok benzeyen iki figr doacaktr. Bir
yanda, bir monarinin figr, [Hugues Capet] monarisinin fi
gr doacaktr. Peki monarinin kurulabilmesi nasl olur?
Soylularn, barbar ve Frank demokrasisine kar, giderek mut-
lakiyete ynelecek bir kral semeyi kabul etmeleri lsnde
olur; ama bir yandan da Hugues Capet'nin kiiliinde soylular
tarafndan gerekletirilen kral kutsallatrma ayininin karl
nda, Capet'ler hanedan, stlenmi olduu resmi grevleri ve
idari yetkileri soylulara tmar olarak verecektir. Monari ve
aristokrasiden oluan bu ifte figr, barbar demokrasisinin ze
rinde, kral yaratan soylularla, feodaliteyi yaratan kraln su or
taklndan doar bylece. Germen demokrasisi temeli zerin
3 Mart 1976 Tarihli Ders 211

de dolaysyla bu ifte sre var. Tabii gn gelecek aristokrasi


ve monari de ekieceklerdir ama aslnda bunlarn ikiz kardei
olduklar unutulmamal.
nc tr sylem, nc tr zmleme, ayn zamanda
nc taktie gelince, ki znde aslnda en incelikli olan ve
dile getirildii dnemde, kukusuz Dubos ve Mably'nin tezin
den ok ok daha az grlt karm olsa da, tarihsel baht en
ak olandr. Bu nc taktik ilemde, esas olarak iki tr bar
barl ayrt etmek nemlidir: bir tanesi, kt, kurtulunmas ge
reken, Germenlerin barbarl; teki ise gerekten yegne zgr
lk taycs olan bir barbarlk, Galyallarn barbarl. Buradan
yola karak iki nemli ilem yaplr: bir yandan, Boulainvilliers
tarafndan ilikilendirilen zgrlk ve Germenlik birbirinden
ayrlacaktr, bir yandan da, Romallk'la mutlakiyet birbirinden
ayrlacaktr. yle ki, Roma Galyas'nda u zgrlk unsurlar
ortaya karlacaktr, ki buna ilikin btn nceki tezler, bu un
surlarn Franklar tarafndan getirildiini aa yukar kabul et
miti. zetle, yle diyelim dilerseniz, Mably'nin tezi, Boulain
villiers'nin tezinin bir deiimiyle: Germen zgrlklerinin de
mokratik blnmesiyle kendini ortaya koyarken, Brequigny18,
Chapsal19 gibilerine ait olan yeni tez, feodaliteye kar hem kra
ln hem de kentlerin, feodal yetki gaspna kar direnmi olan
kentlerin bakaldrdn sylerken Dubos'nun bir anlamda bi
raz marjinal bir biimde kaldrd eyin yeinletirilmesi ve ye
rinden kaydrlmasyla kendini koyar.
Brequigny'nin, Chapsal'm tezi, tad nem sayesinde,
XIX. yzyl tarihilerinin (Augustin Thierry'nin, Guizot'nun)
tezine dnecek olan tez, Romallarn siyasal sisteminin iki
katl olduunu sylemekten ibarettir. Tabii, byk Roma rgt
lenmesinin merkezden ynetimi dzeyinde, en azndan impa
ratorluk dneminden bu yana, mutlak bir iktidarla kar kar
ya bulunulur. Ama Romallar, Galyallara, doutan edindikleri
zgrlkleri tanmlard. yle ki Roma Galyas, bir anlamda,
bu mutlakiyeti imparatorluun bir parasdr ama ayn za
manda iine, temelde Galya ya da Kelt kkenli eski zgrlkler
olan, bir dizi zgrlk nvesi nfuz etmi, yerlemitir; bunlar
Romallarn dokunmadklar ve kentlerde, Roma mparatorlu
212 Toplumu Savunmak Gerekir

u'nun o nl municipe'lerinde yrrlkte kalmaya devam


edecek olanlardr, ki burada, az ok eski Roma kentinden al
nan bir yapyla birlikte, yrrlkte olmay srdrecek olan, ar
kaik zgrlkler, Galyallarm ve Keltlerin atalarndan gelen z
grlklerdir. zgrlk (ve sanrm, bu tarihsel zmlemeler
de ilk kez ortaya kyor bu) demek ki Roma mutlakiyetiliiyle
badaan bir fenomendir; bir Galya olgusudur, ama zellikle
kente ilikindir. zgrlk kentlere aittir. Ve tam olarak kentlere
ait olduu koulda, bu zgrlk savam verebilecek ve siyasal
ve tarihsel bir g olabilecektir. Kukusuz, Roma kentleri
Franklarn ve Germenlerin istilas meydana geldiinde ykla
caktr. Ama, gebe kyller ve her ne olursa olsun barbar olan
Franklar ve Germenler, kentleri nemsemezler ve geni krsal
alana yerleirler. Bylece, Franklar tarafndan bolanan kentler
yeniden kurulur ve bu durumda yeni bir zenginlemeden fay
dalanr. Feodalite, Karolenjler dneminin sonunda yerletiin
de, tabii ki yar laik yar din adam byk senyrler, kentlerin
yeniden oluturulan bu zenginliine el atmak isteyeceklerdir.
Ama, zenginlikleri, zgrlkleri, ayn zamanda da oluturduk
lar topluluk sayesinde g toplayan kentler ite bu noktada,
mcadele edebilecek, direnebilecek, bakaldrabilecektir. lk
Capet hanedan yeleri dneminde gelitii grlen ve sonu
ta, kraliyet iktidarna olduu kadar aristokrasiye de, hem kendi
haklarna sayg gsterilmesini, hem de, belirli bir noktaya ka
dar, kendi yasalarn, kendi ekonomilerini, kendi yaam biim
lerini, greneklerini vb'yi kabul ettirecek olan, kentlerdeki b
tn o byk isyan hareketleridir. Bu XV. ve XVI. yzylda olur.
Gryorsunuz bu kez, tiers etat'nm nceki tezlerden ok
daha fazla, hatta Malby'nin tezinden bile ok daha fazla benim
seyebilecei bir tez var karmzda, nk tarihsel zmleme
ierisinde, ilk kez olarak, kentin tarihi, kentsel kurumlarm tari
hi, ayn zamanda zenginliin ve bunun siyasal etmenlerinin ta
rihi dile getirilecektir. Bu tarih ierisinde yaplan ya da en azn
dan tasla karlan ey, yalnzca kraln verdii dnlerle de
il, ama ayn zamanda kendi enerjisi, zenginlii, ticareti saye
sinde, ok iyi hazrlanm, ksmen Roma hukukundan alnm,
ama eski zgrlk yani eski Galya barbarl zerinden dile ge
3 Mart 1976 Tarihli Ders 213

tirilen, bir kent hukuku sayesinde oluan bir tiers tat'dr. Bun
dan byle artk ve ilk kez olarak, XVIII. yzyln tarih ve siyaset
dncesinde hep mutlakiyetin rengini tam ve her zaman
kraln tarafnda olan Romallk, liberalizmin renklerini taya
caktr. Kraliyet iktidarnn kendi tarihini dnecei teatral bir
biim olmann tesinde, Romallk, size szn ettiim bu
zmlemeler sayesinde, bizzat burjuvazi iin bir hedef olacaktr.
Burjuvazi, Galya-Romal municipe yaps altnda, bir anlamda
kendi soyluluk belgesi olarak, Romall sahiplenebilecektir.
Galya-Romal belediye tiers tat'nn soylu snfdr. Ve tiers
tat'nm da talep edecei bu kent ynetimidir, bu kentsel zerk
lik ve zgrlk biimidir. Btn bunlar, tabii, XVIII. yzylda,
tam da, belediyelerin zgrlkleri ve zerklikleri konusunda
yaplm olan tartmada yeniden belirlenmek durumundadr.
rnein size, Turgot'nun 1776 tarihli metnini kaynak gsteri
rim20. Ama, bu arada Romalln, Devrim'in arifesinde, XVIII.
yzyl boyunca kendisine ait olan btn monarist ve mutlaki-
yeti yananlamlardan syrlabileceini grrsnz. Buna gre,
monari yanls olunmad zaman bile, mutlakiyeti olunma
d zaman bile geri dnmeye allabilecek liberal bir Romal-
lk durumu olabilecektir. Burjuva bile olunsa Romalla geri
dnlebilir. Ve biliyorsunuz, Devrim kendini bundan yoksun
brakmayacaktr.
Brquigny, Chapsal vb'nin bu syleminin tad baka bir
nem ise, siz de gryorsunuz, sylemin tarih alannn muhte
em bir genilemesine olanak tanmasdr. Aslnda, XVII. yzyl
ngiliz tarihileriyle ve Boulainvilliers'yle de birlikte, u birka
on yllk sre, her koulda barbar akmlarmm Galya'ya dalga
dalga yayld bir yzyllk srenin, istila gereinin olutur
duu u kk nveden yola kmtk. Ve gryorsunuz, ya
va yava byk bir genileme gzlemledik. Daha nce, rne
in Mably'yle birlikte, Charlemagne gibi bir kiiliin tad
nemi; Dubos'yla da tarihsel zmlemenin nasl ilk Capet'lere
ve feodaliteye yayldn grdk. Ve ite imdiyse, Brquigny
ve Chapsal gibilerinin zmlemeleriyle, tarihsel olarak yararl
ve siyasal olarak verimli bilmenin oda, alan, bir yandan yu
karya doru yaylacaktr, nk Romallarn belediye rgtlen-
214 Toplumu Savunmak Gerekir

meine ve nihayet eski Galya ve Kelt zgrlklerine dek klr.


te yanda da, tarih aa doru, bu k feodalitenin balang
cndan, XV. ve XVI. yzylda, ksmen, ekonomik ve siyasal g
olarak burjuvazinin kma dek gtrecek olan bucaklardaki
btn isyanlar, btn savamlar ierisinden yaylr. Bu artk ta
rihsel ve siyasal tartmann zemini olacak bin be yz yllk bir
tarihtir. stilann hukuksal ve tarihsel gerei imdi btnyle
ortadadr ve bylece krallar, soylular, kyller, Kilise, askerler,
kraliyet grevlileri, tiers tat, burjuvalar kent sakinleri vb gibi
ok eitli aktrleriyle, 1500 yllk tarihi kapsayan devasa bir ge
nelletirilmi savamlar alanyla karlalr. Roma kkenli z
grlkler, kente zg zgrlkler, Kilise, eitim, ticaret, dil ve
saire gibi kurumlan dayanak alan bir tarihtir bu. Tarihin alan
nn genel olarak iyice belirginlemesi; ite XIX. yzyln tarihi
leri aka bu alanda yeniden ie koyulacaklardr.
Diyeceksiniz ki: bu kadar ayrnt niye, tarihin alan ierisi
ne bu farkl taktikleri oturtmak niye? Dorudur, ok basit bir
biimde dorudan Augustin Thierry'ye, Montlosie'ye ve bil
menin o gereletirilmesinden balayarak, btn o devrimci fe
nomen zerinde dnmeye alm olanlara geebilirdim. ki
nedenden tr buna taklp kaldm. nce, yntem nedeniyle.
Grdnz gibi, Boulainvilliers'den sonra, nesneler alan, be
lirgin eleri, kavramlar, zmleme yntemleri birbirine ok
yakn olan tarihsel ve siyasal bir sylemin nasl kurulduu ok
iyi saptanabiliyor. XVIII. yzylda, varsaymlarnda ya da siya
sal dlerinde olduu denli savlarnda da birbirine kesinkes
kart duran bir dizi tarihinin ortak noktas olan bir tr tarih
sel sylem olutu. Her zmleme trnn temelinde bulunan
btn o temel nermeler a; (Mably gibi, Dubos gibi) Franklar
ven bir tarihten, tersine, bir Frank demokrasisi tarihine geil
mesini salayan btn deiimler, hibir kesinti olmakszn, ek
siksiz katedilebilir. Temel nermelerdeki ok basit birka dei
im saptanarak, bu tarihlerin birinden tekine gayet gzel gei
lebilir. Sonuta tarihsel tezler ve bunlarn koyduklar siyasal
hedefler ne olursa olsun, btn tarih sylemlerinin ok sk bir
epistemik* rgs var. Ne ki, bu epistemik rgnn bu denli s-
* Episteme'ye, bilgiye, bilmeye ilikin (.n).
3 Mart 1976 Tarihli Ders 215

k olmas, kesinlikle, herkesin ayn biimde dnd anlam


na gelmez. Hatta, tersine, ayn biimde dnlememesi iin
gereken kouldur, farkl bir biimde dnlebilmesi ve bu
farklln siyasal adan belirgin olmas iin gereken kouldur.
Farkl znelerin konuabilmesi, taktik adan kart konumlar
igal edebilmesi iin, birbirleri karsnda, dman konumlarda
bulunabilmeleri iin, buna gre de, kartln hem bilme dze
yinde hem de siyasal dzeyde bir kartlk olabilmesi iin, ta
rihsel bilmeyi dzenleyen o ok sk alann, o ok sk am ol
mas gerekiyordu. Bilme dzenli olarak biimlendike, burada
sz alan zneler iin, keskin atma hatlarna gre dalabil
mek daha olanakl olur ve bylece kar karya getirilen bu
sylemleri, global stratejiler ierisindeki farkl taktik btnlk
ler olarak iletebilmek de daha olanakl olur (bu global strateji
lerde yalnzca sylem ve gereklik deil ama ayn zamanda ik
tidar, statler, ekonomik karlar da nemlidir). Baka deyile,
sylemin taktik tersine dndrlrl, bu sylemin oluum
kurallarnn trdeliinin dolaysz ilevidir. Sylem-d olan
savamlarda onu kullanlabilir klacak olan, epistemik alann
meruluu, sylemin kurulu biimindeki trdeliktir. ok sk
bir biimde biimlenmi, dzenli, tutarl bir tarihsel-siyasal ala
nn ierisindeki farkl sylemsel taktiklerin dalm zerinde
srarla durmam, bu yntem nedeninden kaynaklanyordu21.
Bunun zerinde, ayn zamanda tam Devrim srasnda olup
bitenle ilgili baka bir nedenden -fiili bir nedenden- tr de
durdum. Mesele u: size az nce szn ettiim son sylem bi
imi (Brquigny, Chapsal vb'ninki) dnda, gryorsunuz ki
aslnda, siyasal tasarlarn tarihe yatrmakta en az kar olan
lar, tabii ki burjuvazi ya da tiers tat'mn insanlaryd, nk ku
rulua geri dnmek, bir gler dengesi gibi bir eye geri dn
meyi talep etmek, bir biimde, bu g ilikisi ierisinde kendini
bulacandan emin olmay gerektiriyordu. Oysa, tiers tat, bur
juvazi, en azndan ortaan ortalarndan nce, tarihsel zne
olarak kendisini bu g ilikileri ierisinde pek de konumlaya-
mazd. Merovenjler, Karolenjler, Frank istilalar ya da hatta
Charlemagne sorguland srece, tiers tat'ya ya da burjuvazi
ye ilikin bir ey nasl bulunabilirdi ki? Nitekim, sylenenin
216 Toplumu Savunmak Gerekir

tersine, burjuvazinin XVIII. yzylda tarihe kar en tereddtl,


en sakmml kalan kesim olmas buradan kaynaklanr. Aslnda,
tarihi olan aristokrasi oldu. Monari tarihiydi, parlamenterler
de yle. Ama burjuvazi uzun sre tarihselcilik kart olarak
kald ya da kar-tarihi olarak kald diyelim.
Burjuvazinin bu kar-tarihi zelliinin iki biimde kendi
ni gsterdiini grrz. Birincisi, XVIII. yzyln btn ilk yar
s boyunca, burjuvazi daha ok aydn, bilgili despotizmden ya
na oldu. Yani, tarihe deil de, bilme, felsefe, teknik, ynetim
vb'den kaynaklanan bir snrlamaya dayanacak olan monari
iktidarnn belirli bir azaltlma formundan yana oldu. Ardn
dan, burjuvazi, XVIII. yzyln ikinci yarsnda, zellikle dev
rimden nce, bir yeniden-kurulu deil de, asal olarak, tarih
kart olmasa bile, en azndan tarihd olmas gereken bir ku
rulu talep ederek, evresindeki tarihselcilikten kanmay de
nedi. Doal hukuka, toplumsal szleme gibi bir eye ynelme
buradan kaynaklanyor anladnz gibi. XVIII. yzyl sonunda,
devrimin ncesinde ve banda, burjuvazinin Rousseau'culuu
tam olarak, iktidar kuram ve zmlemesinin o alannda ar
pan teki siyasal znelerin tarihselciliine kar bir yant ol
du. Rousseau'cu olmak, aka yabanl insana ar karmak,
szlemeye ar karmak, barbarn, onun tarihinin ve uygar
lkla olan ilikilerinin belirledii o tablodan kanmakt.
Tabii, burjuvazinin bu kar-tarihselcilii olduu gibi kal
mad; tarihin btn yeniden eklemleniini engellemedi. tat g -
nraux'm in toplanmas ars kt srada, ikyet defterleri
nin, tarihsel gndermelerle dolu olduunu grrsnz, ama
bunlarn balcalar, tabii ki bizzat soylulara aittir. Ve, yalnzca
capitulaire'lere* Pistes22 Ferman'na Merovenjlerin ya da Karo-
lenjlerin uygulamalarna yaplan bu gndermelerin okluuna
karlk vermek iin, burjuvazi de, Soylu Defterleri'nde grece
iniz tarihsel gndermelerin okluuna bir polemik yant ola
rak, btn bir dizi tarihsel bilmeyi yeniden harekete geirdi. Ve
sonra, kukusuz, daha nemli ve daha ilgin ikinci bir yeniden
canlandrma grrsnz. Bu, bizzat devrim ierisinde, dilde,
kurumlarda, iaretlerde, gsterilerde, enliklerde vb'deki geri
* Knrolenj ve Merovenj fermanlar (.n.).
3 Mart 1976 Tarihli Ders 217

dn, bir dng ve bir geri dn olarak kavranan bir devri


me gzle grlr bir figr kazandrmay salayan, tarihin yl
lklar gibi ilemi, belli birtakm tarihsel anlarn ve yaplarn
yeniden canlandrlmasyd.
Ve, bir biimde, uzun sre ipucu ilevi gren hukuka daya
l bu Rousseau'culuktan balayarak, devrim iinde yeniden
canlandrlm iki byk tarih biimi ite byle olutu. Bir yan
da, Roma yeniden canlandrld, daha dorusu Roma kenti ye
niden canlandrld, yani arkaik, cumhuriyeti ve erdemli Roma
kadar, zgrlkleri ve refahyla Galya-Romal kent de yeniden
ortaya karld: zgrlklerin bir anlamda temel kuruluu ola
rak geri gelen o tarih biiminin siyasal ayinletirilmesi olarak,
Roma enliinin ortaya k buradan kaynaklanr. Yeniden
canlandrlan baka bir figr de, Mably'nin ona ykledii rol
grdnz ve Frank zgrlkleriyle, Roma Galyas zgrlk
leri arasndaki balant noktas olarak grlen Charlemagne'm
figrdr: Charlemagne, halk manevra yerinde toplantya a
ran adam; sava-hkmdar ama ayn zamanda ticaretin ve
kentlerin koruyucusu Charlemagne; Germen kral ve Roma im
paratoru Charlemagne. Devrim balar balamaz gelien, dev
rim boyunca sren ve Roma enliinden ok daha az sz edi
len byk bir Karolenj d oldu. Manevra Alan, 14 Temmuz
1790 enlii, bir Karolenj bayramdr; tam olarak manevra ala
nnda yaplr ve bylece toplanan halkn, hkmdaryla kuru
lan belirli bir ilikisidir bu, enliin belli bir lde, yeniden
kurduu ya da canlandrd o Karolenj zellikli ilikiyi. Her ne
olursa olsun, Temmuz 1790 enliinde var olan bu trden bir
rtk tarihsel szck daarcdr. Ve ayrca bunun en iyi kant
udur, Haziran 1790'da, bir Jakobenler kulbnde, enlikten
birka hafta nce, birisi XVI. Louis'nin, bu enlik srasnda, kral
unvannn alnmasn, bu kral unvannn imparator unvanyla
deitirilmesini ve o geerken "Yaasn Kral!" deil de "mpa
rator Louis" diye barlmasn istemiti, nk imparator olan
"imperat sed non regit ", emir verir ama ynetmez, imparatordur,
kral deildir. Bu tasar23, XVI. Louis'nin manevra alanndan ba
nda imparatorluk tacyla dnmelidir, diyordu. Ve tabii ki Na-
poleon'un imparatorluuyla da, (deeri pek anlalmam olan)
218 Toplumu Savunmak Gerekir

bu Karolenj dyle, Roma dnn buluma noktasnda kar


lalacaktr.
Devrim ierisindeki baka bir tarihi yeniden canlandrma bi
imi de: feodalitenin, burjuvaziyle bir olan soylu d'Antraigues'in,
"fke iindeki tanrnn, zgr bir ulusun bana getirebilecei en
korkun felaket24" dedii eyin lanetlenmesidir. Feodalitenin bu
lanetlenii birok biim alr. nce, Boulainvilliers'nin tezinin, isti
la tezinin dpedz tersine dndrl olur. Ve bylece kimi
metinlere rastlarsnz - bu metin ise bapapaz Proyart'a aittir:
"Frank beyefendiler, bizler bir kiiye kar bin kiiyiz: yeterince
uzun bir sre kulunuz olduk, sizler de bizim kullarmz olun, bi
ze atalarmzn mirasna dnmek uygun der25". Rahip Pro-
yart'm, tiers tat'dan soylulara sylemesini istedii ey budur ite.
Ve Sieys, bir daha sefere yeniden dneceim o nl metninde
unu sylyordu: "Fatihlerin rkndan geldiklerine, fetih haklar
nn miraslar olduklarna dair lgnca iddiay koruyan btn o
aileler neden Franken'in ormanlarna geri gnderilmesin ki?26"
Ve 1795'te ya da 1796, hatrlamyorum, Boulay de Meurthe, b
yk g hareketlerinden sonra, unu diyordu: "Gmenler, Fran
sz ulusunun yava yava kurtulduu bir fethin kalntlarn tem
sil ediyorlar27".
Burada, XIX. yzyln en banda da nemli olacak bir e
yin olutuunu grrsnz, yani Fransz Devrimi'nin ve onun
iinde yer alm siyasal ve toplumsal savamlarn, rklar tarihi
terimleriyle yeniden yorumlanm. Ve devrim dneminin nl
ortaa romanlarnda belirdii grlen Gotik'in kapal biimde
ortaya kn yine feodalitenin bu lanetleniiyle ilikilendir-
mek gerekiyor kukusuz: o gotik romanlar, ayn zamanda terr,
korku ve gizem dolu olduu gibi siyasal romanlardr, nk
bunlar hep hakszlklarn, iktidar ktye kullanmalarn anlat
sdr; adaletsiz hkmdarlarn, acmasz ve eli kanl senyrle-
rin, kstah din adamlar vb'nin hikyesidir. Gotik roman bir bi
lim ve siyasal-kurgu romandr: asal olarak iktidarn ktye
kullanlmasna odakl romanlar olduu lde siyasal-kurgu
roman ve dsel dzeyde, feodaliteye ilikin btn bir bilme
nin, aslnda, bir yzyllk mr olan gotie ilikin btn bir bil
menin yeniden canlandrlmas olmas lsnde de bilimkur
3 Mart 1976 Tarihli Ders 219

gu romandr. XVIII. yzyln sonuna, bu gotik ve feodalite te


malarn bir yenilik ya da bir yenilenme olarak sokan edebiyat
ya da d gc deildir. Aslnda bunlar, gotiin ve feodalite
nin, iktidar bilmesi ve biimleri dzeyinde artk yzyllk bir
savamn amac olduu lde, dsellik balamnda yer ald.
lk gotik romandan ok nce, neredeyse bir yzyl nce, tarih
sel ve siyasal olarak, derebeylerin, bunlarn tmarlarnn, ikti
darlarnn, egemenlik biimlerinin ne olduu konusunda kavga
ediliyordu. Btn XVIII. yzyl, hukuk, tarih ve siyaset bala
mnda, feodalin ne olduu sorunuyla geti. Ve sonu olarak an
cak Devrim srasnda -yani bilme ve siyaset alanndaki o deva
sa almadan bir yzyl sonra- o bilim ve siyasal-kurgu ro
manlarnda, dsel dzeyde yeniden ele alnd. Dolaysyla bu
alan ierisinde, ibu nedenle gotik roman ortaya kar; ama b
tn bunlar, bilmenin ve bilmenin olanak tand siyasal taktik
lerin o tarihinin hanesine konulmal. Eh o zaman, gelecek sefer
sizlere, Devrim'in yinelenii olarak tarihten sz aacam.

NOTLAR

1 Burada aka, M. Foucault'nun Les Mots et les Choses'de (a.g.e.) "arke


olojik" zmlemesini gelitirdii bilme ve sylemsellik biimleri
alanlarnn "soyktksel" yinelenii ve yeniden dile getirilii sz ko
nusu.
2 "Kurulu"un tbbi doktrininin uzun bir yks var, ama M. Foucault
kukusuz burada, Sydenham, Le Brun, Bordeu'den balayarak, XVIII.
yzylda biimlendirilen ve XIX. yzyln ilk yarsnda, Bichat ve Paris
okulu tarafndan gelitirilecek olan anatomo-patolojik kuram daya
nak alyor.
3 Eski Roma'nm "sonu", "k" konusundaki, Essai sur la noblesse en
France contenant une dissertation sur son origine et abaissement (kitap
1700'e doru kaleme alnm ve 1730'da Continuation des mmoires de
littrature'de kmtr, cilt IX, a.g.e.) kitabnda Boulainvilliers bunun
"uzun sreli btn devletlerin ortak yazgs" olduunu kabul eder ve
ekler: "... dnya srekli bir kaltn oyuncadr; neden soyluluk ve bu
nun avantajlar ortak kuraln dnda kalsnlar ki?" Bununla birlikte,
bu kalt konusunda unu dnr: "ocuklarmzdan birisi kp, ad-
220 Toplumu Savunmak Gerekir

miza eski grkemini geri kazandrmak iin yaadmz bu karanl


delecektir" (s.85 ). evrim dncesine gelince, onu daha ok ayn
dnemde G. B. Vico'nun Scienza nuova'smda buluruz (Napoli, 1725).
Boulainvilliers'nin, 1949 ylnda Rene Simon tarafndan baslan
Astrologie Mondiale'inde (1711), "monarilerin bir lkeden ve bir
ulustan bir bakasna geii"nin "n-Hegelci" denebilecek dnce
si biimlendirilmitir. Burada Boulainvilliers iin sz konusu olan
"yine de hibir deimezlii olmayan" bir "dzen" sz konusudur,
"nk her zaman ayakta kalabilecek bir toplum yoktur ve en geni
ve en korkulan imparatorluklar, onlar oluturanlara benzer yollarla
yklabilir; ou zaman bunlarn iinden, kendileri de g ve ikna
yntemleri kullanan, eskilerini fetheden ve uyruklatran baka top
lumlar doar" (s. 141-142).
4 "Gururlu, kaba, vatansz, yasasz [...] Franszlar eflerinden, hatta ca
navarca da olsa biraz iddet grmeyi kaldrabilirlerdi, nk bu, onla
rn ortak trelerindendi" (G.-B. de Mably, Observations sur l'histoire de
France, Paris, 1823, bl. I, s. 6; ilk bask Cenevre, 1765).
5 N. de Bonneville, Histoire de l'Europe moderne depuis l'irruption des peup
les du Nord dans YEmpire romain jusqu' la paix de 1783, Cenevre, 1789,1.
cil^ 1. Blm, s. 20. Alnt yle biter: "Kl onlarn hukukuydu ve bu
nu, doamn hukukuymu gibi gnl rahatlyla uyguluyorlard".
6 "Yoksul, kaba, ticaret bilmez, zanaatsz, sanatsz ama zgr" (Les Cha
nes de l'esclavage. Ouvrage destin dvelopper les noirs attentats des prin
ces contre peuple, Paris, yl I, "Des vices de la constitution politique" b
lm; bkz. yeni basm, Paris, Union gnrale d'Editions, 1988, s. 30).
7 Bkz. L. G. comte du Buat-Nanay, lments de la politique....a.g.e., cilt I,
kitap I, blm I-IX: "De l'galit des hommes". Hangisi olduunu bu
lamadmz bu alntnn (eer bir alntysa) kayna buras olabilir.
8 M. Foucault burada, 1948 ylndan balayarak Cornlius Castoriadis'in
evresinde toplanm ve, 1949'dan sonra da Socialisme ou Barbarie'y i
yaymlayacak olan dnce topluluuna gnderme yapyor. Derginin
yayn, 40. saysyla birlikte 1965'te sona erecektir. Castoriadis ve Cla
ude Lefort'un itkisiyle, ayr grte olan Trokistler, militanlar, entel-
lekteller (aralarnda Edgar Morin, Jean-Franois Lyotard, Jean Lap-
lanche, Grard Genette de vardr) burada rnein Sovyet rejiminin
eletirisi, dorudan demokrasi sorunu, reformizmin eletirisi vb gibi
temalar gelitiriyorlard.
9 R. Desnos, "Description d'une rvolte prochaine", La Rvolution surr
aliste, say 3, 15 Nisan 1925, s. 25. Yeniden basm La Rvolution surr
aliste (1924-1929), Paris, 1975.
10 Bkz. J.-F. Dubos, Histoire critique de l'tablissement de la monarchie frana
ise dans les Gaules, Paris, 1734.
3 Mart 1976 Tarihli Ders 221

11 Bkz. J.-N. Moreau, Leons de morale, de politique et de droit public, puises


dans l'histoire de la monarchie, Versailles, 1773; Expos historique des admi
nistrations populaires aux plus anciennes poques de notre monarchie, Paris,
1789; Exposition et Dfense de notre constitution monarchique franaise, pr
cdes de l'histoire de toutes nos assembles nationales, Paris, 1789.
12 "Birisine, Trklerin Mariplilere davrand gibi davranmak" anlam
na gelen eski bir deyim. Dubos yle yazar: "Okur, baka kantlara
bavurmakszn, hibir yzylda aptal ya da alak olarak anlmam
Galya'nn sakinlerinin doal mizacna iyice dikkat etsin; bir avu
Frank'm bir milyon Galya-Romal'ya Trk'n Maripli'ye ettiini etmi
olmasnn olanaksz olduu grlecektir" (Histoire critique...., cilt IV,
VI. kitap, say. 212-213).
13 "Dubos'nun Boulainvilliers eletirisi iin bkz. a.g.e. blm 8 ve 9.
14 Yalnzca son cmle bir alntya benzer grnyor: kraliyet grevlileri
nin yetki tecavzlerinden ve dkler ve kontlar komisyonlarnn kalt
sal mevkilere dntrlmesinden sz ettikten sonra Dubos unu ya
zar: "te o zaman Galya bir fetih lkesine dnt" (a.g.e., 1742 bask
s, IV. kitap, s. 290).
15 G.-B. de Mably, Observations sur l'histoire de France, a.g.e.
16 N. de Bonneville, Histoire de l'Europe Moderne depuis l'irruption des peup
les du Nord..., a.g.e.
17 G.-B. de Mably, Observations...a.g.e., s. 6
18 L. G. O. F. de Brquigny, Diplomata, chartae, epistolae et alia monumenta
ad res franciscas spectantia, Parisiis, 1679-1783; Ordonnances des rois de
France de la troisime race, Paris, cilt XI, 1769 ve cilt XII, 1776.
19 J.-F. Chapsal, Discours sur la fodalit et l'allodialit, suivi de Dissertations
sur le franc-alleu des coutumes d'Auvergne, du Bourbonnais, du Nivernois,
de Champagne, Paris, 1791.
20 R.-J. Turgot, Mmoire sur les Municipalits, Paris, 1776.
21 Bu blm, M. Foucault tarafndan Les Mots et les Choses (a.g.e.)'de geli
tirilmi ve L'Archologie du savoir'mda (a.g.e.), bl. IV, VI, yeniden ele
alnm olan episteme kavramyla ortaya kan tartmalarn dosyasna
eklenmesi gereken, belirleyici bir paradr.
22 Pistes'te (ya da Pitres), toplanan ve kararlar Pistes Ferman adn ta
yan bir konsilde, Bapiskopos Hincmar'n etkisiyle, para sistemi d
zenlendi, senyrler tarafndan yaptrlan atolarn yklmas buyruu
kt ve birok kente para basma hakk verildi. Kurul ayn zamanda,
azledildii ilan edilen, Akitanya Kral II. Ppin'in davasn toplantya
dahil etti.
23 Sz konusu edilen 17 Haziran 1790 tarihli oturumda sunulan bir ner
gedir (Bkz. F. - A. Aulard, La Socit des jacobins, Paris, 1889-1897, cilt I,
s. 153).
222 Toplumu Savunmak Gerekir

24 E. L. H. L. comte d'Antraigues, Mmoire sur la constitution des tats pro


vinciaux, 1788, s. 61.
25 L.-B. Proyart, Vie du Dauphin pre de Louis X V , Paris/Lyon, 1782, cilt I,
s. 357-358. In A. Devyver, Le Sang pur... a.g.e., s. 370.
26 E.-J. Sieys, Qu'est-ce que le Tiers-tat?, bl. II, s. 10-11. metinde cmle
yle: "...neden Tiers-tat tarafndan.... gnderilmesin ki?"
27 Bkz. A. - J. Boulay de la Meurthe, Rapport prsent le 25 Vendmiaire an
V I au Conseil des Cinq-Cents sur les mesures d'ostracisme, d'exil, d'expulsi
on les plus convenables aux principes de justice et de libert, et les plus prop
res consolider la rpublique. In A. Devyver, Le Sang p u r a . g . e . , s. 415.
o Mart 1976 Tarihli Ders

D evrim de ulus dncesinin siyasal olarak yeniden gelitirilme


si: Sieyes. - Kuramsal sonulan ve tarihsel sylem zerindeki etkileri
- Yeni tarihin iki kavranlrlk izelgesi: egemenlik ve btnlenm e. -
M ontlosier ve A u gustin Thierry. - Diyalektiin douu.

XVIII. yzylda sava siyasal ilikilerin, baat ve hemen


hemen tek zmleyicisi klm olan ey, temelde tarihin syle
miydi ve neredeyse bir tek oydu, sanrm; tarihin sylemi, yani
hukukun sylemi deil, (szlemeleri, yabanllar, kr ya da or
man insanlar, uygarlk ncesi yaamlar, herkesin herkesle sa
vam vb'siyle) siyasal kuramn sylemi deil; bu deil, tarihin
sylemi. Bu durumda imdi sizlere, biraz paradoksal bir biim
de, XVIII. yzylda tarihsel kavranlrl bizzat oluturan bu
sava esinin Devrim'den itibaren, tarih syleminden atlm
olmasa bile, diyelim en azndan nasl indirgenmi, snrlanm,
koloniletirilmi, yerletirilmi, bltrlm, uygarlam ve
belli bir noktaya kadar bastrlm olacan gstermek isterim.
yle ki, sonuta tarih (Boulainvilliers'nin ya da Buat-Nan-
ay'nin anlatt gibi olsun, bunun pek nemi yok) byk tehli
keyi birden ortaya karmt; belirsiz bir savan iine girmi
olmamz tehlikesini; ne olursa olsun btn ilikilerimizin her
zaman egemenlik dzeyinde var olmas tehlikesini. Ve, XIX.
yzyln tarihsel syleminde, indirgenmi, blgesel tehlikeler
geici epizotlar halinde blmlenecek, krizler ve iddet hare
ketleri biiminde yeniden yazlacak olan, tarihin temeli olarak
belirsiz savala siyasetin baat esi olarak egemenlik ilikisi
nin oluturduu bu ifte tehlikedir. Ama bundan ok daha faz-
224 Toplumu Savunmak Gerekir

las, sanrm, daha asal olarak bu tehlike, XVIII. yzyl tarihile


rinin arad o iyi ve doru denge anlamnda deil ama uzla
ma anlamnda, bir tr nihai bastrmaya aday olacaktr.
Tarih syleminde sava sorununun bu tersine evrilii, san
myorum ki, bir doku naklinin yaratt etki ya da bir anlamda
diyalektik bir felsefenin tarihi denetim altna alnn yaratt
etki olsun. Tarihsel sylemin, tabii ki onun burjuvalamasma
denk den, bir i diyalektiklemesi, kendiliinden diyalektik-
lemesi gibi bir ey olduuna inanyorum. Ve sorun da, tarihsel
sylemde savan rolnn (bu gten dmesinden deilse bi
le) bu yer deitirmesinden balayarak, bylece tarihsel sylem
ierisinde denetim altna alman bu sava ilikisinin, ama bu kez
olumsuz bir rol, bir anlamda bir d rol stlenerek nasl yeni
den ortaya kacan bilmektir: artk bir tarih oluturma rol
deil de, toplumu koruma, kollama roldr bu; sava artk top
lumun ve siyasal ilikilerin var olma koulu deil, onun siyasal
ilikileri iinde yaamn srdrme kouludur. Bu durumda,
toplumun kendi bnyesinde ve kendi bnyesinden doan teh
likelere kar savunulmas olarak ieriden bir sava dncesi
belirecektir; bu, bir anlamda, toplumsal sava dncesinde ta
rihsel olann biyolojik olana, kurucu olann tbbi olana doru
byk yn deiimi.
O zaman bugn, tarihin, tarihsel sylemin bu oto-diyalek-
tikleme ve dolaysyla burjuvalama hareketini betimlemeye
alacam. Geen sefer sizlere, XVIII. yzylda oluturulmu
olan tarihsel-siyasal zeminde, siyasal kavgada tarih sylemini
silah olarak kullanmakta en ok gl ekmi olann, nasl
ve neden sonuta en g konumdaki burjuvazi olduunu gs
termeye altm. imdi sizlere buradaki serbestliin, kesinlikle
burjuvazinin bir tarihi, bir anlamda kendine yaktrd ya da
benimsedii andan deil ama, aristokrasinin XVIII. yzylda ta
rihin znesi ve nesnesi kld u nl "ulus" kavramnn tarih
sel deil de siyasal olarak yeniden gelitirilmesi olan ok ayr
bir eyden nasl geldiini gstermek istiyorum. Yeni bir tr ta
rihsel sylemi olanakl klm olan bir deiim, bu rolden, yani
ulusun, ulus dncesinin siyasal olarak yeniden gelitirilme
sinden dodu. Ve ben de, tam olarak k noktas niyetine ol
10 Mart 1976 Tarihli Ders 225

masa da, en azndan bu deiimin rnei olarak, Sieys'in tiers


tat'ya ilikin nl metnini alacam, biliyorsunuz metin u
soruyu sorar: "Tiers-tat nedir? Her ey. imdiye dek siyasal
olarak ne oldu? Hibir ey. Ne olmak ister? Bu alanda bir ey
olmak1." Hem nl hem de artk bayatlam olan, ama sanrm
biraz daha yakndan baknca, birtakm temel deiimleri ta
yan bir metin.
Ulus konusuna gelince (zetlemek iin daha nce sylen
mi eylere geri dnyorum), biliyorsunuz, genel olarak, mut
lak monarinin sav, ulusun var olmadna ya da en azndan,
yle olsa da, olaslk koulunu ve temel birliini kraln kiiliin
de bulduu lde var olabildii idi. Ulus, ayn topraklarda ya
ayan, ayn dili konuan, ayn geleneklere sahip bir topluluk, bir
kalabalk, bir bireyler topluluu olduu iin var deildir. Ulusu
bu oluturmaz. Ulusu oluturan ey, yan yana bireylerden baka
bir ey olmayan, bir btn bile kurmayan ama hepsi, herbiri bi
reysel olarak, kraln bedensel, canl, gerek kiiliiyle hem hu
kuksal hem de fiziksel belirli bir ilikide bulunan kiilerin var
olmasdr. Ulusun yapsn oluturan, uyruklarnn her biriyle
olan fiziksel-hukuksal ilikisi ierisinde/kraln bedenidir. XVII.
yzyl sonunda bir hukuku yle diyordu: "her kii kral kar
snda tek bir bireyi temsil eder".* Ulus bedenlemez. Btnyle
kraln kiiliinde bulunur. Ve, soylu snfn tepkisi ok sayda
"uluslar" (en azndan iki tane) -kraln bedeninin, gerekliini
yalnzca kraln tek ve bireysel gerekliinde bulan, basit hukuk
sal etkisi olan- bu ulus kavramndan karmt; ve buradan yol
alarak, bu uluslar arasnda sava ve egemenlik ilikileri kur
mutu; kral, bir ulusun bir bakas zerinde egemenlik kurma
ve sava aralar tarafna oturtmutu. Ulusu oluturan kral de
ildir; bir ulus aka baka uluslara kar savam vermek iin
kendine bir kral atar. Ve, soylu kesimin tepkisiyle yazlan bu ta
rih, bu ilikileri tarihsel kavramlrln rgs klmt.
Sieys'le birlikte, ulusun bambaka bir tanm ya da daha
ok iki paral bir tanm elde edilecektir. Bir tarafta bir hukuk

* Elyazmasmda, "her kii'den nce: Kral btn ulusu temsil eder ve" blm var. Bu
blm R E. Lemontey'den alntlanm; Lemontey, uvres , Paris, cilt V, 1829, s. 15.
226 Toplumu Savunmak Gerekir

devleti vardr. Sieyes bir ulusun var olmas iin iki eyin olmas
gerektiini syler: ortak bir yasa ve bir yasama erki2. te hu
kuk devleti bu. Ulusun bu ilk tanm (ya da daha ok ulusun
var olmas iin ilk zorunlu koullar btnnn tanm), dolay
syla, ulustan sz edebilmemiz iin, mutlak monarinin gerek
tirdiinden ok daha az ey gerektirir. yle ki, ulus olmas
iin, bir kraln olmas gerekmez. Bir hkmet, bir ynetim bile
olmas gerekmez. Ulus, bir ynetimin oluumundan bile nce,
hkmdarn douundan nce, iktidarn yetkili klnmasndan
nce vardr; i ki, tam olarak yasama erkini oluturan ve yasa
lar koymas iin yetkili kld makam araclyla ortak bir ya
sa benimsemi olsun. Bylece, ulus mutlak monarinin tanm
nn gerektirdiinden ok daha az bir eydir. Ama bir yandan
da, soylu tepkisinin tanmnn gerektirdiinden ok daha fazla
sdr. Bu soylu tepkisine gre, Boulainvilliers'nin yazd bii
miyle tarihe gre, bir ulus olmas iin, belirli bir kar yzn
den bir araya toplanm insanlar olmas ve bunlarn arasnda
gelenekler, detler, muhtemelen bir dil gibi birtakm ortak ey
ler olmas yeterliydi.
Sieyes'e gre bir ulus olmas iin, ak yasalar ve bunlar
oluturan merciler olmas gerekir. Yasa-yasama erki kilisi bir
ulus olmas iin gereken kesin kouldur. Ama bu tanmn yal
nzca ilk katmandr. Bir ulusun ayakta kalmas iin, yasasnn
uygulanmas iin, yasama erkinin tannmas iin (ve bunun yal
nzca darda teki uluslar tarafnda deil, ieride de byle ol
mas iin), hukuksal varoluunun artk kesin koulu deil de
tarih iindeki varoluunun tarihsel koulu olarak yaayabilmesi
ve geliip bymesi iin baka ey gerekir, baka koullar gere
kir. Ve Sieyes bu koullar zerinde durur. Bunlar bir anlamda
ulusun tzel koullardr ve Sieyes bunu iki gruba ayrr. Her
eyden nce, "iler" dedii eyler, yani ilk olarak ziraat, ikinci
olarak zanaat ve sanayi, nc olarak ticaret, drdnc olarak
liberal sanatlar. Ama bu "iler"den baka, "grevler" dedii
eyler de gereklidir: bu ordudur, adalettir, Kilise'dir ve yne
timdir3. "ler" ve "grevler"; biz ise, kukusuz geree daha
yakn biimde, ulusun bu iki tarihsel varsaym btnn be
lirtmek iin "grevler" ve "aygtlar" diyeceiz. Ama nemli
10 Mart 1976 Tarihli Ders 227

olan, ulusun tarihsel varoluunun koullarnn grevler ve ay


gtlar dzeyinde tanmlanm olmasdr. Ne ki, bunu yaparken,
ulusun bu hukuksal-biimsel koullarna, tarihsel-ilevsel ko
ullar eklerken, sanyorum Sieyes (ve bu belirtebileceimiz ilk
eydir), ister monari yanls tezi tarafnda olsun ya da ister Ro-
usseau'cu trde bir yanda olsun, o ana dek yaplm olan btn
zmlemelerin ynn tersyz eder.
Gerekten de, ulusun hukuksal tanm egemen olduu s
rece, aslnda Sieyes'in ulusun tzel koulu olarak yaltt bu
eler -ziraat, ticaret, sanayi vb- neydi? Bu ulusun var olmas
iin gereken koul deildi; tersine ulusun varlnn etmeniydi.
Tam olarak, yeryzne, ormann ya da krlarn snrlarna, tek
tek dalm insanlar, ziraatlerini gelitirmeyi, ticaret sahibi ol
may, birbirleri arasnda ekonomik trden ilikiler kurabilmeyi
istediklerinde, bir yasa, bir devlet ya da ynetim biimi olutu
ruyorlard. Yani, btn bu grevler, gerekte, ulusun hukuksal
kuruluu asndan, sonuca ya da her koulda ereklilie ilikin
di; ve ancak ulusun bu hukuksal rgtlenmesi gerekletiin
de, bu ilevler alabilirdi. Aygtlara gelince -ordu, adalet, y
netim vb gibi- bu da ulusun var olmas iin gerekli koul deil
di; bunun etmenleri deilse de, en azndan aralar ve gvence-
siydi. Ordu ya da adalet mekanizmas gibi bir ey, bir kez ulus
kuruldu mu dzenlenebilirdi ancak.
Oysa, Sieyes'in zmlemeyi tersyz ettiini grrsnz.
Bu ileri ve grevleri ya da bu grevleri ve bu aygtlar, ulusun
varoluu ncesine alr - tarihsel adan olmasa bile, en azndan
var olma koullar balamnda nceye alr. Bir ulus, ancak tica
rete, tarma, zanaate yatknsa; bir ordu, bir yarglk kurumu,
bir kilise, bir ynetim kurabilecek bireylere sahipse, ulus olarak
var olabilir, tarihe girebilir ve orada varln srdrebilir. Bu
ise, bir bireyler topluluu her zaman bir araya gelebilir, her za
man kendine yasalar koyup, bir yasama erki kurabilir demek
tir; bir kurulu gerekletirebilir. Ticaret, zanaat, tarm yapacak,
bir ordu, bir yarg erki vesaire kuracak kapasiteye sahip deil
se, tarihsel olarak asla bir ulus olamayacaktr. Belki hukuksal
olarak olacaktr, ama tarihsel olarak asla. Gerekten bir ulusun
kurucusu olabilecek eyler, asla ne szleme, ne yasa, ne de
228 Toplumu Savunmak Gerekir

konsensstr. Ama tersine, bir grup insann kendi ilerini kur


mas, grevlerini yerine getirmesi ve yine de ortak bir yasa ve
bir yasama erki bulunmamas pekl gerekleebilir. Bu insan
lar, bir anlamda, ulusun tzel ve ilevsel elerine sahip ola
caklardr. Ulus olabilecek yetenekte olacaklar; bir ulus olmaya
caklardr.
Oysa, bu noktadan yola karak, ona gre XVIII. yzyln
sonunda Fransa'da olup biteni -k i Sieys'in yapt da b u - in
celeyebiliriz. Gerekten de, bir tarm, bir ticaret, bir zanaat ve
serbest sanatlar vardr. Bu farkl grevleri kim yerine getirir?
Tiers tat getirir, yalnzca tiers tat. Orduyu, Kilise'yi, ynetimi,
adaleti kim iletir? Tabii ki kimi nemli mevkilerde, soyluluk
tan gelen insanlara rastlanr, ama bu aygtlarn onda dokuzu
nun ileyiini, Sieys'e gre, tiers tat stlenir. Buna karn, ger
ekten de ulusun zdeksel koullarn yerine getiren bu tiers
tat kesin bir statye kavumamtr. Fransa'da ortak yasalar
yoktur ama bir blm soylulara, bir bakas tiers tat'ya, bir
baka blm de Kilise vb'ye uygulanan bir dizi yasa bulunur.
Yasama erki de yoktur, nk yasalar ya da buyruklar, Si-
eys'in "aulique4"* dedii bir sistem, sarayn sistemi, yani kra
liyet keyfiyetine dayal sistem tarafndan konulmutur.
Bu zmlemeden, sanrm birtakm sonular karabiliriz.
Bunlardan bir blm, tabii, dorudan siyasal sonulardr.
Bunlar u anlamda dorudan siyasal olan sonulardr: grl
yor ki, ulusun kesin, hukuksal koullar -ortak yasalar, yasama
erki- onda eksik olduuna gre Fransa bir ulus deildir. Bu
nunla birlikte Fransa'da bir "ulus" vardr, yani kendi iinde
ulusun tzel ve tarihsel varln salayabilme kapasitesini ta
yan bir bireyler topluluu vardr. Bu insanlar bir ulusun ve ulu
sun tarihsel varolu koullarnn taycsdrlar. Boulainvillirs,
du Buat-Nanay vb'lerinin savlaryla polemik, ama ak ak
polemik bir bant kurularak ancak tam olarak anlalabilir
olan Sieys'in metninin temel forml buradan gelir, o da u
dur: "tiers tat tam bir ulustur5". Bu forml u anlama gelir:
aristokrasinin, yalnzca kendilerine ait ortak bir stats ve gele
nekleri olan bir grup insana zg tutmak istedii bu ulus d-
* Aulique: Saraya ilikin (.n.).
10 Mart 1976 Tarihli Ders 229

ncesi, ulusun tarihsel gereini kapsamak iin yeterli deil


dir. Ama te yandan Fransa krall tarafndan kurulan devlet
btnl, bir ulus oluturmak iin zorunlu ve yeterli tarihsel
grevleri tam olarak kapsamad lde, gerekten bir ulus
deildir. Buna gre, "ulus" olacak bir ulusun tarihsel ekirdei
nerede bulunacaktr: tiers tat'da, yalnzca ve yalnzca tiers tat'-
da. Tiers tat tek bana bir ulusun varoluunun tarihsel koulu
dur ama, grdnz gibi, hukuk alannda, devletle akyor
olmas gereken bir ulusun. Tiers tat eksiksiz bir ulustur. Ulusu
oluturan ey onun iindedir. Ya da hatta, ayn nermeleri ba
ka trl dile getirmek istersek: "Ulusal olan her ey bizdendir",
der tiers tat, "ve bizden olan her ey ulustur6".
Sieys'in ne mucidi ne de tek szcs olduu bu siyasal
aklama, tabii ki, iyi bildiiniz gibi, imdi de hl gcn yitir
memi olan, btn bir siyasal sylemin ana kaynadr. Bu si
yasal sylemin kayna, sanrm iki zellik gsterir. Birincisi,
zel durumun tmellikle olan belirli bir yeni ilikisi, soylu tep
kisinin sylemini belirgin klm olan ilikinin tam anlamyla
tersi olan belli bir iliki. Aslnda, soylu tepkisi ne yapyordu?
Kral ve onun uyruklar tarafndan kurulmu toplumsal varlk
tan, krallk birliinden, soylu kanyla pekitirilen, zaferle do
rulanan, belli bir ayrks hukuku: soylularn ayrks hukukunu
ayryordu. Ve, onu evreleyen toplumsal yapnn oluumu ne
olursa olsun, bu hukukun mutlak ve benzersiz ayrcaln soy
lular iin tuttuunu; dolaysyla, toplumsal yapnn btnn
den, bu zel hukuku kardn ve ayrl ierisinde bunu i
lettiini iddia ediyordu. Bu noktada ise, bambaka bir ey
nemli olacaktr. Tersine unu sylemek sz konusu olacaktr
(tiers tat'nn syleyecei eydir bu): "Bizler baka bireyler ara
sndaki bir ulustan baka bir ey deiliz. Ama, oluturduu
muz bu ulus, bir tek o, gerekten de ulusu oluturabilecek olan
dr. Belki bizler, tek bamza toplumsal varln tamamn olu
turmuyoruz ama bizler devletin btnleyici ilevini tayabile
cek gteyiz. Devlet tmelliini kurma gcne sahibiz". Ve bu
durumda da, bu sylemin ikinci zellii olarak, hak talebinin
zamanl ekseninin bir tersine dnyle karlaacaz. Hak ta
lebi bundan byle, ister bir konsenss, ister bir zafer, ister bir
230 Toplumu Savunmak Gerekir

istilayla kurulmu olsun gemite kalan bir hukuk adna, dile


getirilmeyecektir. Hak talebi, bir gizilg halinde bulunan, bir
gelecek zerinde, ikin ve zaten imdinin iinde var bulunan
bir gelecek zerinde dile getirilebilecektir, nk, toplumsal
varlk ierisindeki "bir" ulusa zaten salanm olan belirli bir
devlet tmellii ilevi sz konusudur, ki bu ulus, bunun adna,
biricik ulus statsnn gerekten tannmasn ve devletin hu
kuksal yaps ierisinde tannmasn ister.
te, bir anlamda bu trden zmlemenin ve sylemin si
yasal sonular konusunda syleyebileceklerim bunlar. Ayrca
u kuramsal sonulara da varlacaktr. Bu koullarda bir ulusu
belirleyenin, onun eskilii, atalaryla, gemile olan ilikisi ol
madn; baka bir eyle, devletle olan ilikisi olduunu gr
yorsunuz. Bu birok anlama geliyor. nce, ulusun, temel olarak
baka uluslara gre belirginlemedii anlamna. "Ulusu" ayrt
edici klacak olan ey, (baka uluslar, dman, kart ya da yan
yana duran uluslar olacak) baka topluluklarla olan yatay bir
iliki deildir. Bir ulusu belirgin klacak olan, tersine, bir devlet
kurmaya muktedir olan bu bireyler topluluundan, devletin
kendisinin gerek varlna uzanan dikey bir bantdr. Bu di
key ulus/devlet ekseni ya da devlet gcll/devlet uygula
mas ekseni boyunca ulus belirgin klnacak ve saptanacaktr.
Bu ayn zamanda bir ulusun gcn oluturan eyin, XVIII.
yzyl bann soylu snfn tarihilerinin tarif etmek istedikleri
gibi, pek de onun fiziksel gc, askeri yetenekleri, bir anlamda
barbarca iddeti olmad anlamna da gelir. imdi bir ulusun
gcn oluturan, hepsi de devlet figryle sralanan, yeterlik
ler, gizilglerdir; bir ulus, elinde daha fazla devlet yeterlii
bulundurduka ok daha gl olacaktr. Bu, bir ulusun ayrc
niteliinin pek de dierlerini egemenlii altna almak olmad
anlamna da gelir. Ulusun tarihsel rolnn ve grevinin zn
oluturan, teki uluslar zerinde bir egemenlik ilikisi kurmak
olmayacak; baka bir ey: kendini ynetme, idare etme, hk
met etme, kendi zerinde, devlet figrnn ve iktidarnn ken
di zerindeki kuruluunu ve ileyiini salamak olacaktr. Ege
menlik kurma deil, devletlemedir bu. Bylece ulus esas ola
rak, barbar ve sava egemenlik ilikilerinde artk bir partner
10 Mart 1976 Tarihli Ders 231

deildir. Ulus, devletin etkin, kurucu ekirdeidir. Ulus, en


azndan nokta nokta izilmi devlettir, bir bireyler topluluu
ierisinde douyor olmas, kendini oluturuyor olmas ve varo
lu koullarn burada buluyor olmas lsnde devlettir.
te, devletten ne anlald balamnda vardmz ku
ramsal sonular. imdi sra tarihsel sylemde varlan sonular
da. imdi greceimiz, devlet sorununu yeniden devreye so
kan ve belirli bir lde kendi merkezine yeniden yerletiren
bir tarihsel sylem. yle ki, belirli bir noktaya kadar, XVII.
yzylda var olan ve benim de, asal olarak, devlet iin kendisi
ne ilikin bir sylem kurmann belli bir yolunu oluturduunu
gstermeye altm o tarihsel syleme yaklaacak olan bir ta
rihsel sylemle karlaacaz. Aklayc, litrjik ilevleri olan bu
sylem: kendi gemiini anlatan devletti, yani kendi merulu
unu kuran ve bir anlamda, temel haklar dzeyinde kendisini
glendiren devletti. XVII. yzylda tarihin sylemi hl buy
du. Soylu snfn tepkisi buna kar bayrak am ve karsna o
teki tarihsel sylem trn karmt; o tarihsel sylemde
ulus aka, devlet birliinin zlebilmesi ve devletin formel
grnm altnda, devletin glerinin deil de kendi zel tari
hi, gemile ilikisi, zaferleri, soyu sopu, egemenlik ilikileri
vb'si olan ayr bir topluluun gcnn var olduunu kantla
mak iin bir arat.
imdi ise tarihin, devlete yaknlaan ve asal ilevleriyle, ar
tk devlet kart^ olmayacak bir sylemi grlecektir. Ama bu
yeni tarihte, devletin, kendisine ve onun dorulanmasna ait
bir sylem kurmas sz konusu olmayacaktr. Ulus ve devlet
arasnda, ulusun devlet kurma potansiyeliyle devletin somut
btn arasnda durmadan gizlice rlen ilikilerin tarihini
yapmak sz konusu olacaktr. Tabii ki bu, devrimin, yeniden
kuruluun, XVII. yzylda olduu gibi, eylerin ilk dzenine
tersyz edici geri dnn alan ierisinde ele alnmayacak
olan bir tarihin yazlmasna olanak salar. Ama imdi, kesin so
nuca gtren ann, gizilg durumunda olandan geree gei
an olaca, ulusal btnden devletin tmelliine gei an ola
ca, dz bir izgi izleyen bir tarih elde edilecektir, buna gre,
dikkati hem imdiye hem de devlete doru toplayacak bir ta
232 Toplumu Savunmak Gerekir

rih; devletin, total, tam ve eksiksiz devlet figrnn imdideki


o elikulamdalma doru ykselen bir tarih. Ve bu -ikinci ola
rak-, ortaya konan g ilikilerinin, sava trden bir iliki de
il, bir anlamda btnyle sivil bir iliki tr olduu bir tari
hin yazlmasn salayacaktr.
Tabii, Boulainvilliers'nin zmlemesinde, ayn toplumsal
yap ierisinde uluslarn atmasnn nasl kurumlar aracly
la (ekonomi, eitim, dil, bilme vb'ye ilikin kurumlar) gerek
letiini gstermeye altm. Ama bu sivil kuramlarn kullan
l burada, aslnda bir sava olarak kalan bir sava iin ara ni
teliindeydi yalnzca; yalnzca hep sava trden, istilaya ili
kin vb trden bir egemenlik olarak kalan bir egemenliin ara
laryd. imdiyse tersine, savan -egemenlik iin savan-, bir
anlamda, baka ze sahip bir savamla: silahl bir atmayla
deil de, devletin tmelliine ynelik bir abayla, bir rekabetle,
bir gerilimle yer deitirecei bir tarih olacaktr. Savamn hem
muharebe alann, hem de amacn oluturacak olan, devlet ve
devletin tmelliidir; buna gre, erei ve ifade biimi egemen
lik deil de, konusu ve uzam devlet olmas lsnde, znde
sivil bir savamdr bu. Bu savam asal olarak ekonomi, ku
rumlar, retim, ynetim dorultusunda ve ierisinde meydana
gelecektir. Buna gre askeri savamn, kanl savamn yalnzca
srad bir an ya da bir bunalm ya da bir epizot olabilecei bir
sivil savam elde edilecektir. sava, btn atmalarn ve
savamlarn zemini olmann tesinde, gerekte, imdi artk, sa
va terimleriyle, egemenlik terimleriyle, askeri terimlerle deil,
sivil terimlerle dnlmesi gerekecek olan bir savama oran
la, yalnzca bir epizot, bir kriz evresi olacaktr.
yle sanyorum ki, yalnzca XIX. yzyln deil, XX. yzy
ln da tarihinin ve siyasetinin en temel sorularndan bir tanesi
nin sorulduu nokta buras. Bir savam tam anlamyla sivil te
rimlerle nasl kavranabilir? Savam, ekonomik savam, siyasal
savam, devlet iin savam denilen ey, acaba bu gerekten,
sava olmayan terimlerle, tam olarak ekonomik-siyasal terim
lerle zmlenebilir mi? Ya da bunun ardnda, tam da, XVIII.
yzyl tarihilerinin saptamaya alm olduklar, savan ve
egemenliin o belirsiz zeminini mi bulmak gerekir? Her ne
10 Mart 1976 Tarihli Ders 233

olursa olsun, XIX. yzyldan ve ulus kavramnn o yeniden ta


nmlanmasndan sonra, XVIII. yzylda yaplann tersine, XVI-
II. yzyl tarihilerinin saptad, savan kanl, askeri, sava
zemininin yerini almak zorunda olan, savamn devletin alan
iindeki sivil zeminini aratracak bir tarih olacaktr.
te, bir anlamda, bu yeni tarihsel sylemin olaslk koul
larna ilikin sylenebilecek olanlar bunlar. Somut olarak, bu
yeni tarih hangi biimi alacaktr? Sanyorum, eer onu global
bir biimde koymak istiyorsak, yan yana gelen, belirli bir nok
taya kadar akan ve birbirini dzelten iki kavranlrlk izel
gesinin, ileyiiyle, ayarlanmasyla belirginleeceini syleyebi
liriz. Birincisi, XVIII. yzylda oluturulan ve kullanlan kavra-
mlrlk izelgesidir. yle ki, Guizot, Augustin Thierry, Thiers
ve Michelet tarafndan yazld haliyle greceimiz tarihte,
balangta, bir g ilikisi, bir savam ilikisi benimsenecektir
ve bu XVIII. yzylda buna teslim edilenle ayn biim ierisinde
olur: yani sava, arpma, istila, fetih olarak. Diyelim Montlo-
sier gibi aristokrat tarihiler7 (ama Augustin Thierry de, Guizot
da yle) bu savam, bir tarihin bir tr anakalb olarak benim
serler her zaman. A. Thierry, rnein, unu der: "Bir ulus oldu
umuzu sanyoruz, ayn toprak zerinde yaayan iki ulusuz,
tasarlarnda uzlamaz olan, gemileriyle birbirine dman iki
ulusuz: biri bir zamanlar tekini fethetti". Tabii ki, efendilerden
bazlar yenilenlerin tarafna getiler, ama geri kalan, yani
efendi olarak kalanlar, gerisi, "sanki dn aramza katlmlar
gibi duygulanmlarmza ve trelerimize o kadar yabancdr,
sanki dilimiz ona yabancym gibi zgrlk ve bar szlerimi
zi o kadar duymazdan gelir, atalarmzn dilinin onunkine ya
banc oluu gibi, gerisi bizimkisiyle ilgilenmeksizin, kendi yo
luna devam eder"8. Ve Guizot da byle syler: "on yzyl
dan fazla bir sredir, Fransa iki halk ieriyordu, muzaffer bir
halk ve yenik bir halk"9. Dolaysyla, o zaman da hl, XVIII.
yzyldaki ayn k noktas, ayn kavranlrlk izelgesi vardr.
Ama bu ilk izelgeye, bu temel ikilii hem tamamlayan
hem de tersine eviren bir bakas eklenir. Bu, ilk savan, ilk is
tilann, ilk ulusal ikiliin oluturaca bir k noktasndan iti
baren ilemek yerine, tersine, gerileyerek imdiden balayarak
234 Toplumu Savunmak Gerekir

iler. Bu ikinci izelge tam olarak, ulus dncesininin yeniden


gelitirilmesiyle olanakl klnm olandr. Temel olan an, artk
kken, kavranlrln k noktas deil, arkaik olan e deil
dir; tersine bu, imdidir. Ve bu noktada sanrm, tarihsel ve si
yasal sylemde imdinin deerinin tersine evrilmesi olan
nemli bir olayla karlarz. Aslnda XVIII. yzyln tarihinde
ve tarihsel-siyasal alannda, imdi, her zaman olumsuz olan an
d, her zaman bo olan, grnrde dingin olan, unutmaya ili
kin oland. imdiki zaman, bir ym yer deitirme, ihanet, g
ilikilerinin deiimi ierisinde, ilk sava durumunun bulank
latrlm gibi olduu ve tannmaz durumda bulunduu and;
yalnzca tannmaz deildi, oysa bizzat onu kullanmada kar
olanlar tarafndan iyiden iyiye unutulmutu. Soylularn bilisiz
lii, elenceleri, tembellikleri, agzllkleri, btn bunlar,
topraklarnda yaayan teki sakinlerle olan ilikilerini belirle
yen temel g bantsn unutmalarna neden olmutu. Ve s
telik, din adamlarnn, hukukularn, kraliyet iktidarnn yne
ticilerinin sylemi bu ilk g ilikisini yle bir kapsamt ki,
imdiki zaman XVIII. yzyln tarihi iin, her zaman byk
unutkanln anyd. Her eyden ve her eyden nce bilme d
zeyinde ilk, temel ann byk yeniden canlandr)lyla olmas
gereken, iddetli ve ani bir uyanla imdiden syrlma zorunlu
luu buradan doar. imdinin oluturduu o ar unutkanlk
noktasndan balayarak, bilincin uyan.
imdiyse tersine, tarihin kavranlrlk izelgesi ierisinde,
ulus/devlet, gcllk/edimlilik, ulusun ilevsel btn/dev
letin gerek tmellii ilikisiyle tarihin kutuplat andan ba
layarak, imdinin en dolu olan an, en byk younluun an,
tmel olann gerek olana giri yapt grkemli an olacan
grrsnz. Tmel olanla gerein, bir imdiki zamandaki (az
nce olup biten ve gerekleecek olan bir imdide), imdinin
yaknlndaki o temas noktas, ite ona hem deerini, hem de
younluunu kazandracak olan ve onu kavranlrlk ilkesi ola
rak oluturacak budur. imdi, artk unutma zaman deildir.
Tersine gerein patlayaca, karanlk ya da gizilg olarak du
rann apak ortaya kaca andr. Bylece, imdiki zaman,
gemiin hem amlaycs hem de zmleyicisi olur.
10 Marc 1976 Tarihli Ders 235

XIX. yzylda ya da en azndan XIX. yzyln ilk yarsnda


iletildiini grdmz biimiyle tarihin, her iki kavramlrlk
izelgesini kullandn dnyorum: balangtaki savatan
balayarak yaylan, btn tarihsel sreleri katedecek olan ve
bunlar btn geliimleri ierisinde harekete geiren izelge; ve
imdinin edimliliinden, devletin btnleyici uygulamasndan,
gemie doru giden, onun douunu yeniden kuran bir baka
izelge. Aslnda bu iki izelge, dieri olmakszn asla ilemez: her
zaman, neredeyse rekabet halinde kullanlr, her zaman birbiriy-
le buluur, az ok st ste biner, snrlarnda ksmen kesiirler.
Temelinde, bir yanda, egemenlik formunda -arka plannda sa
vala birlikte- ve bir baka yanda da, btnleme formunda ya
zlm olan bir tarih vardr - imdinin tarafnda, her koulda ol
muun ve olacan yakmdal ierisinde devletin birden ortaya
kyla birlikte. Bylelikle, hem paral balang hem de b
tnleyici tamamlanma terimleriyle yazlan bir tarih bu. Ve tarih
sel sylemin yararlln, siyasal olarak kullanlrlm belirleyen
eyin, aslnda, birbirine gre bu izelgelerin iletilme biimi; biri
ni ya da tekini ncelikli klma biimi olduunu dnyorum.
Genel olarak, ilk kavramlrlk izelgesine -paralanm
balangcn izelgesine- tannan ayrcalk, bir anlamda, gerici,
aristokratik, sac diyeceimiz bir tarih yaratacaktr. kinciye
-tmelliin imdiki annda- tannan ayrcalk liberal ya da bur
juva tarzda olacak bir tarih karacaktr. Ama gerekte, bu iki
tarihten hibiri, kendine zg taktik konumuyla, u ya da bu
biimde iki izelgeyi kullanmaktan geri duramayacaktr. Bu ko
nuda size iki rnek vermek isterim: bir tanesi, belirli bir nokta
ya kadar, XVIII. yzyl tarihinin izgisinden giden, ama aslnda
onu byk lde yerinden kaydran ve her eye ramen im
diden balayarak alan kavramlrlk izelgesini ileme sokan
tipik sac, tipik aristokrat bir tarihten alman rnektir. tekisi
bunun ters rnei olacak: yani liberal ve burjuva olarak gr
len bir tarihide, bu iki izelgenin ve hatta savala balayan,te
yandan, onun iin kesinlikle ayrcalkl olmayan o kavramlrlk
izelgesinin etkisini gstermek olacak.
lk rnek yleyse: Montlosier tarafndan, XIX. yzyln ba
nda yazlm, XVIII. yzyln soylu tepkisinin izgisinde g
236 Toplumu Savunmak Gerekir

rnen, sac bir tarihtir. Bunun gibi bir tarihte, balangta ege
menlik ilikilerinin bir ayrcal aka grlr: tarihin ak
boyunca, hep bu ulusal ikilik ilikisiyle, ulusal ikilie zg bu
egemenlik ilikisiyle karlaacaz. Ve Montlosier'nin kitab,
kitaplar, tiers etat'ya ynelttii, u trden svgler ierir: "Azat
edilmiler soyu, kle rk, haral gruh, sizlere zgr olma izni
bahedildi, ama bize soylu olma izni verilmedi. Biz her eyi
hak ettik, size her ey ltfedildi. Biz sizin cemaatinizden dei
liz, biz, kendimiz olmakla bir btnz." Ve yine burada, Sieyes
konusunda size szn ettiim o mehur nermeyle karlar
snz. Ayn ynde, Jouffroy bir dergide (hangisi olduunu hatr
lamyorum) una benzer bir cmleyi yazyordu: "Kuzeyli rk,
yenilgiye urayanlarn kkn kazmakszm Galya'y ele geir
di; haleflerine egemen olunmas gereken fetih topraklarn ve
ynetilmesi gereken fethedilmi insanlar devretti10."
Ulusal ikilik, zetle, gmen olan, Fransa'ya geri dnen ve
bir anlamda, reaction ultra srasnda, istilann bir tr ayrcalkl
ann yeniden oluturan btn bu tarihiler tarafndan ne s
rlr. Ama daha yakndan baknca, Montlosier'nin zmleme
si, XVIII. yzylda grlenden ok farkl biimde iler. Montlo-
sier, tabii ki bir savan sonucunda ya da daha ok birok sava
n sonucunda ortaya kan bir egemenlik ilikisinden sz eder,
aslnda bunu belirli bir yere ya da zamana oturtmaya da al
maz. Ve der ki: Aslolan, Frank istilas srasnda neler olup bitti
i deildir pek, nk gerekte egemenlik ilikileri ok daha
nceden vard ve bundan ok daha eitlidir. Galya'da, Roma
istilasndan ok nce dahi, bir soylu kesim ve baml bir halk
arasnda bir egemenlik ilikisi zaten vard. Eski bir savan so
nucuydu bu. Romallar, kendi savalarn beraberlerinde getire
rek geldiler, ama ayn zamanda kendi aristokrasileri ve bu zen
ginlerin, bu soylularn ya da aristokratlarn himayesinde olan
insanlar arasndaki bir egemenlik ilikisini de getirdiler. Ve yine
burada, eski bir savatan doan egemenlik ilikisi vardr. Ar
dndan, zgr sava olanlarla, uyruktan baka bir ey olma
yan tekiler arasndaki kendi i bamllk ilikileriyle Germen
ler geldiler. Bylece, sonu olarak, ortaan banda, feodalite
nin douunda meydana gelen, muzaffer bir halkla yenilgiye
10 Mart 1976 Tarihli Ders 237

uram bir halkn akmas deil, tane i egemenlik siste


minin, Galyallarm, Romallarn ve Germenlerin i egemenlik
sistemlerinin, karm oldu11. Aslnda, ortaan feodal soylu
lar, kendilerine yeni bir aristokrasi kurmu ve kendileri de ha
raca bal Galyallar, Romallarn himayesindekiler ve Germen
uyruklarnn karm olan insanlar zerinde bir egemenlik ili
kisini uygulam olan bu aristokrasinin karmndan baka
bir ey deildir. yle ki soylu snf oluturan, bir ulus olan ara
snda bir egemenlik ilikisi olutu, ama bu ayn zamanda btn
bir ulusu yani feodal soylu snf oluturuyordu; sonra (bu ulu
sun dnda, onun egemenlik ilikisinin erei, partneri olarak),
gerekte ulusun teki blm olmayan ama, ulus dnda ka
lan, baml insanlardan, serflerden oluan btn bir halk ola
caktr. Dolaysyla Montlosier, ulus dzeyinde ve soylu snf ya
rarna bir monizmi, ardndan da egemenlik dzeyinde bir ikili
i devreye sokar.
Oysa, buna gre, Montlosier iin monarinin rol ne ola
caktr? Monarinin rol, ulus dnda kalan -Germen uyrukla
rn, Romal korunuklarm, haraca bal Galyallarm karm, bir
araya gelmesinin sonucu olan- bu kitleden yola karak, bir
ulus, bir baka halk oluturmak oldu. Kraliyet iktidarnn rol
buydu. Monari haraca bal olanlar azat etti, kentlere haklar
tand, kentleri soylulardan bamsz kld; hatta serfleri bile
azad etti ve Montlosier' nin eski halkla, yani soylularla hukuk
asndan eit olan ve sayca ok stn olan yeni bir halk oldu
unu syledii bir eyi batan yaratt. Kraliyet iktidar, der
Montlosier, dev bir snf yaratt12.
Bu trden zmlemede tabii ki, XVIII. yzylda kullanla
cak olan elerin yeniden canlandrlmas var, ama bir temel
deiiklikle birlikte: o da u, grdnz gibi, siyasetin sre
leri, ortaadan XVII. ve XVIII. yzyla dek olup biten her ey,
Montlosier iin yalnzca, hemen batan ortaya srlm ve isti
ladan bu yana yz yze getirilmi iki partner arasndaki g
ilikilerini deitirmekten, yerini kaydrmaktan ibaret deildir.
Aslnda olup biten, tek-uluslu ve btnyle soylu snf evre
sinde younlam bir btnn ierisinde baka bir eyin yara
tlmasdr: Montlosier'nin yeni bir snf dedii13, yeni bir halkn,
238 Toplumu Savunmak Gerekir

yeni bir ulusun yaratlmasdr. Buna gre, toplumsal yap ieri


sinde, bir snfn, snflarn retilmesidir. Peki, yeni bir snfn
bu retiminden sonra, ne olacaktr? yle ki, kral soylu snftan
ekonomik ve siyasal ayrcalklarn koparp almak iin bu yeni
snftan yararlanr. Hangi yntemleri kullanr? Yine burada
Montlosier, kendisinden ncekilerin sylediklerini yineler: ya
lanlarla, ihanetlerle, rtl ittifaklar vesaireyle bunu yapar.
Kral, bu yeni snfn ac gcn de kullanr; ayaklanmalar kul
lanr: kentlerin derebeylere kar isyanlarn, toprak sahiplerine
kar kyllerin ayaklanmalarn. Oysa, der Montlosier, btn
bu ayaklanmalarn ardnda neyi grmek gerekir? Tabii bu yeni
snfn honutsuzluunu. Ama zellikle de kraln parman.
Btn bu ayaklanmalar kral tevik ediyordu, nk her ayak
lanma soylularn iktidarn zayflatyordu ve buna gre, soylu
lar dn vermeye zorlayan krallarn iktidarn glendiriyor
du. Ve zaten, dngsel bir srele, kraln ald her zgrletiri
ci nlem yeni halkn kibirini ve gcn bytyordu. Kraln
bu yeni snfa verdii her dn yeni ayaklanmalara yol ayor
du. Demek ki, btn Fransa tarihinde monari ve halk ayaklan
mas arasnda temel bir ba bulunur. Monari ve halk ayaklan
mas arasnda gbek ba vardr. Ve bir zamanlar soylularn el
lerinde bulundurduklar btn siyasal iktidarlarn monariye
aktarlmas, asal olarak bu ayaklanma silahyla, tasarlanan ve
tevik edilen, her koulda kraliyet iktidar tarafndan srdr
len ve desteklenen o ayaklanmalarla gerekleir.
Buradan yol alarak, monari iktidar tek bana kendine
mal eder, ama onu, bu yeni snfa ar karmakszm ilete
mez, uygulayamaz. Dolaysyla, adalet ve ynetim sistemleri
ni, bylece devletin btn grevlerini stlenmek durumunda
olan, bu yeni snfa emanet edecektir. yle ki srecin son an,
tabii ki, en son ayaklanmadan baka bir ey olamaz: bu yeni
snfn eline dm olan devletin btnyle kraliyet iktida
rndan syrld o ayaklanma. Artk, kar karya gelen, as
lnda halk ayaklanmalaryla kendisine verilen iktidardan ba
kasna sahip olmayan kralla, bir yanda devletin btn arala
rn elinde bulunduran bir halk snfndan baka bir ey kal
mayacaktr. Son blm, kalklan son ayaklanma kime kar
10 Mart 1976 Tarihli Ders 239

dr? te, hl iktidar olan son aristokrat olduunu unutmu


kiiye kardr: yani krala.
Fransz devrimi bylece, Montlosier'nin zmlemesinde,
mutlak krall oluturan bu aktarm srecinin son blm ola
rak grnr14. Monari iktidarnn bu kuruluunun sona erdi
rilmesi, devrimdir. Devrim kral m devirmitir? Kesinlikle ha
yr. Devrim krallarn balad ii tamamlamtr, devrim tam
anlamyla bunun gerekliini dile getirir. Devrim monarinin
tamamlanmas olarak okunmaldr; trajik bir bititir belki ama
siyasal olarak dorudur. Ve 21 Ocak 1793 gn yaanan sahne
de belki kraln ba kesildi; kraln ba kesildi ama monari ta
landrld. Convention meclisi, monarinin aka ortaya dk
len gereidir ve kral tarafndan soylulardan koparlp alman
hkmranlk imdi, kesinlikle kanlmaz bir biimde, krallarn
meru mirass durumunda olan bir halkn ellerindedir, der
Montlosier. Aristokrat, gmen, Restorasyon dneminde en k
k bir zgrletirme giriiminin bile azl dman olan Mont
losier, unu yazabiliyor: "Hkmran halk, onu ok fazla ayp
lamayalm. O, selefleri olan hkmdarlarn eserini tamamla
maktan baka bir ey yapmyor." Bylelikle halk krallarn mi
rass ve de meru mirassdr; selefleri olan hkmdarlarn
eserini bitirmekten baka bir ey yapmaz. Krallar, meclisler, ka
nun adamlar ve bilginler tarafndan kendisine izilen yolu,
noktas noktasna izlemitir. yle ki, Montlosier'de, aka, bu
nu siz de gryorsunuz, bir anlamda bizzat tarihsel zmle
meyi evreleyen, her eyin bir sava durumundan ve bir ege
menlik ilikisinden balad aklamas yer alr. Restorasyon
dneminin bu siyasal hak taleplerinde aka, soylu snfn hak
larn geri kazanmas, kamulatrlm mlkleri geri almas, bir
zamanlar halkn btnyle kurduu o egemenlik ilikilerini
yeniden kurmas gerektii iddias vardr. Tabii, bu iddia var,
ama gryorsunuz ki, kurduu tarihsel sylem, znde, asl
ieriinde, imdiyi eksiksiz bir an, gerekletirme an, btnle
me an, aristokrasiyle monari arasndaki ilikileri kurmu olan
btn tarihsel srelerin sonunda en son, en u noktasna, ek
siksiz anlarna vard, ulusal bir ortaklaacln elinde bir
devlet btn olutuu o an alarak ileten tarihsel bir sylem
240 Toplumu Savunmak Gerekir

dir. Ve bu l ierisinde bu sylemin gerekte -Boulainvilli-


ers'nin ya da Buat-Nanay'nin tarihine gnderimde bulunan ya
da dorudan buradan nakledilmi siyasal temalar ya da
zmleme eleri ne olursa olsun- baka bir model zerinde i
ledii sylenebilir.
imdi, konuyu bitirmek iin, dorudan bunun kart olan,
baka bir tr tarihi ele almak istiyorum. Bu, Montlosier'nin
aka dman olan, Augustin Thierry'nin tarihidir. Onda tari
hin kavranlrlk noktas, tabii ki, ayrcalkl bir biimde, imdi
olacaktr. Akas, bu, gemiin elerini ve srelerini ortaya
koymak iin, imdiden, eksiksiz imdiki zamandan yola ka
cak ve kullanlacak olan ikinci izelgedir. Devlet btnlenmesi:
ite gemie yanstlmas gereken budur; ve bu btnlenmenin
douu kurulmaldr. Augustin Thierry iin Devrim kesin ola
rak, o "dolu, eksiksiz an"dr: bir yandan da, Devrim -d er-, ta
bii ki, uzlama andr. Bu uzlamay, devletin btnlemesini,
bilirsiniz, tiers tat temsilcilerinin de bulunduu meknda soylu
snfn ve Kilise'nin temsilcilerini kabul ederken Bailly'nin "ite
aile bir araya geldi"15 diye karlk verdii o nl sahneye yer
letirir.
Demek ki u imdiki zamandan yola kalm. Gncel olan
an, devletin formu ierisindeki ulusal btnlenme andr. Ama
kald ki bu btnlenme ancak Devrim'in iddet dolu srecinde
gerekleebildi ve o tam uzlama an hl savan figrn ve
izini tar. Ve Augustin Thierry Fransz Devrimi'nin aslnda, on
yzyldan beri srm olan ve yenenlerle yenilenler arasn
daki savam olan bir savamn son blmnden baka bir ey
olmadn syler16. O zaman, Augustin Thierry'ye gre, tarih
sel zmlemenin btn sorunu, yenenler ve yenilenler arasn
daki bir savamn nasl btn tarihi katedebildiini ve nceki
leri srdrecek ya da baka bir yne evirecek olan savan ve
simetrisiz bir egemenliin formunu nitekim artk tamayan bir
imdiye nasl gtrebildiini gstermek; ve bu savan nasl, sa
vamn ya da her koulda savan yok olmaya mahkm olduu
bir tmelliin douuna gtrebildiini gstermek olacaktr.
Nasl oldu da, iki taraftan biri, tmellik taycs olabildi?
Augustin Thierry iin, tarihin sorunu budur. Ve bu durumda
10 Mart 1976 Tarihli Ders 241

onun zmlemesi, bata ikili olan ama sonunda hem birci hem
de tmelci olacak bir srecin kkenini bulmaktan ibaret olacak
tr. Augustin Thierry'ye gre, atmann zn oluturan u
dur, meydana gelen eyin, tabii ki, balang noktasn bir tr
istilada bulmasdr. Ama ortaa boyunca ve gncel ana dek sa
vam ve atma olmusa, bunun nedeni aslnda yenenlerin ve
yenilenlerin kurumlar ierisinde atm olmalar deildir; ger
ekte bu, kurulan ve devlet ynetimini ve sorumluluunu st
lenmek iin birbiriyle rekabete girmi olan ekonomik-hukuksal
iki tr toplumdur. Ortaa toplumunun olumasndan nce bi
le, fetihin ardndan rgtlenmi ve ok ksa bir sre sonra fe
odalitenin yaps olacak bir yapyla rgtlenmi, krsal bir top
lum oldu; ardndan, bunun karsnda, bir Roma modeline ve
bir Galya modeline dayal bir kent toplumu oldu. Ve aslnda
arpma, bir anlamda, istilann ve fetihin sonucudur, ama asal
olarak, tzel olarak bu, atmalar zaman zaman silahl at
malara dnecek olan iki toplum arasndaki mcadeledir, ama
aslnda siyasal ve ekonomik dzeyde bir arpmadr. Sava
m, belki, ama bir taraftaki hukukun ve zgrlklerin br ta
raftaki borca ve zenginlie kar olan sava.
Bir devletin kuruluu iin, iki tr toplum arasnda meyda
na gelen bu atmalar, ite tarihin temel motorunu oluturacak
olan budur. IX.-X. yzyllara dek, bu vurumada, devlet iin ve
devletin tmellii iin verilen bu savamda kaybeden taraf
kentler olacaktr. Sonra, X.-XI. yzyllardan balayarak, tersine,
gneyde talyan modeli, kuzey blgelerinde Kuzey modeli
zerinden kentlerin yeniden douu olur. Her koulda, yeni bir
hukuksal ve ekonomik rgtlenme biimidir. Ve burada kent
toplumu stn gelmise, sonuta bu kesinlikle bir tr askeri za
fer kazanm olaca iin deil ama ok basit olarak, hem de gi
derek artan biimde, yalnzca zenginlii deil, ynetim yetene
ini, ayn zamanda bir ahlak anlay, belirli bir yaam biimi,
belirli bir var olma biimi, bir isten, yeniliki eilimler, bir et
kinlik de edindii iindir -der Augustin Thierry-, ki bunlar
ona, bir gn artk kuramlarnn yerel kalmamas ve sonunda
lkenin bizzat siyasal hukukunun ve medeni hukukunun ku
ramlarna dnmesi iin yeterli gc verecektir. Buna gre,
242 Toplumu Savunmak Gerekir

btnyle kent toplumunun yararna olacak bir egemenlik ili


kisinden deil, ama devleti oluturan btn grevlerin, onun
elinde olmas, domas ya da en azndan onun eline gemesiyle
bir tmelleme gerekleir. Ve artk savan gc deil de, dev
letin gc olan bu gc burjuvazi sava amal kullanmayacak
tr ya da bunu ancak, gerekten buna zorunlu olaca zaman
sava amal kullanacaktr.
Ve burjuvazinin ve tiers tat'nm bu tarihindeki iki byk
epizoda, iki byk evreye gelelim. ncelikle, tiers tat devle
tin btn glerini elinde bulundurduunu hissettii anda,
nerecei ey, soylu snfla ve Kilise'yle bir tr toplumsal
pakt kurmaktr. Ve snfn hem kuram hem kurumlan
byle oluur. Ama bu, gerekten ne g ilikisinin gereine,
ne de kar tarafn istencine denk den, yapay bir birliktir.
Aslnda, tiers tat btn devleti eline geirmitir ve kar ta
raf, yani soylu snf, tiers tat'ya herhangi bir hak bile tan
mak istemez. XVIII. yzylda, daha iddetli bir atma sre
ci olacak bir sre, ite o anda balar. Ve Devrim aka, tabii
ki eski atmalar canlandran, ama bir anlamda, sava ni
telikte deil asal olarak sivil nitelikte, erei ve alan devlet
olan bir atmann ve bir savamn yalnzca askeri arac
olan, iddetli savan son blmdr. snf sisteminin or
tadan kalk, Devrim'in iddetli sarsntlar, btn bunlar
aslnda tek bir eyi oluturur: devlete ilikin btn ilevlerin
sourulmasyla ulus olan tiers tat' nm gerekten, tek bana
ulusun ve devletin sorumluluunu stlenecei andr bu. Tek
bana ulusu oluturmak ve devletin sorumluluunu almak,
bizzat bu yolla hem eski ikilii hem o ana dek ileyebilmi
olan btn egemenlik ilikilerini ortadan kaldran tmellik
ilevlerini yerine getirmek anlamna gelir. Burjuvazi, tiers
tat, demek ki halk olur, demek ki devlet olur. Tmel olann
gcne sahiptir. Ve imdiki an -Augustin Thierry'nin yazd
dnem - aka ikiliklerin, uluslarn ve snflarn da o yokolu
andr. "Sonunda onlarn yerine tek bir halk, herkes iin eit
bir yasay, zgr ve hkmran bir ulusu ortaya karmak
iin, zerinde yaadmz topraktan btn ar ya da gayri
meru eitsizlikleri, efendi ve kleyi, yeneni ve yenileni, de-
10 Mart 1976 Tarihli Ders 243

rebeyini ve toprak klesini silip atan ok byk evrim dir"17


der Augustin Thierry.
Gryorsunuz bunun gibi zmlemelerle birlikte, bir
yanda, tarihsel-siyasal srelerin zmleyicisi olarak savan
ilevinin tahliye edilmesi ya da her koulda, kat snrlamas
oluyor tabii. Sava trden olmayan atmalara gre sava ar
tk yalnzca anlk ve arasaldr. kinci olarak da, asal e olan,
binlerinden tekilere, bir ulustan tekine, bir topluluktan teki
ne etkide bulunacak o egemenlik ilikisi deildir artk; temel
iliki, devlettir. Ve son olarak da, bunun gibi zmlemeler ie
risinde, diyeceim o ki, diyalektik trden bir felsefi syleme
annda zmlenebilir, annda aktarlabilir olan bir eyin nasl
belirdiini grrsnz.
Bir tarih felsefesinin olasl, yani, XIX. yzyln banda,
tarihte ve imdinin tamlmda, tmel olann gerekliiyle di
le geldii an bulacak olan bir felsefenin ortaya k, gr
yorsunuz ki bu felsefe hazrlanmtr demiyorum, dediim,
bu felsefe zaten tarihsel sylemin ierisinde ilemektedir. Di
yalektik bir felsefenin tarihsel syleme her tr ak aktar
mndan ya da ak kullanmndan bamsz olarak gerekle
en tarihsel sylemin bir oto-diyalektiklemesi oldu. Ama
burjuvazi tarafndan tarihsel bir sylemin kullanlmas, bur
juvazinin, tarihsel anlalabilirliin XVIII. yzyldan derledi
i temel elerini deiime uratmas, ayn zamanda tarihsel
sylemin bir oto-diyalektiklemesi oldu. Ve buradan yola
karak, tarihin sylemiyle felsefenin sylemi arasndaki ban
tlarn nasl kurulabildiini de anlarsnz. Aslnda, tarih felse
fesi, XVIII. yzylda yalnzca tarihin genel yasas zerine bir
speklasyon olarak vard. XIX. yzyldan sonra, yeni bir ey,
sanrm, temel olan bir ey balyor. Tarih ve felsefe u ortak
soruyu soracaklardr: imdide tmel olan tayan nedir?
imdide, tmel olann hakikati olan ey nedir? Bu tarihin so
rusudur, bu ayn zamanda felsefenin de sorusudur. Diyalek
tik domutur.
244 Toplumu Savunmak Gerekir

NOTLAR

1 E. - J. Sieys, Qu'est-ce que le Tiers-tat?, a.g.e., s.l


2 "Ortak bir yasa ve ortak bir temsil, ite bir ulusu oluturan budur"
(a.g.e., s. 2; bkz. bl. I, s. 2-9).
3 "Bir Ulus'un ayakta kalmas ve gelimesi iin ne gerekir? zel alma
lar ve kamu grevleri" (a.g.e., s. 2; bkz. bl. I, s. 2-9).
4 Bkz. a.g.e., bl. II, s. 17.
5 Bkz. a.g.e., bl. I, s. 2.
6 " Tiers (halk) ulusa ait olan her eyi iine alr; ve Tiers olmayan hibir
ey ulusa ait olarak grlemez. Tiers nedir? Her ey" (a.g.e., s. 9).
7 F. de Reynaud, Montlosier Kontu, De la monarchie franaise depuis son
tablissement jusqu' nos jours, Paris, cilt I-III.
8 A. Thierry, "Sur l'antipathie de race qui divise la nation franaise", Le
Censeur europen, 2 Nisan 1820, bu makale D ix ans d'tudes historiques
derlemesine alnmtr, Paris, 1835, s. 292.
9 Bkz. F. Guizot, Du gouvernement de la France depuis la Restauration et du
ministre actuel, Paris, 1820, s. 1.
10 M. Foucault burada Achille Jouffroy d'Abbans'a (1790-1859) gnderme
yapyor. Bourbon hanedan yanls olan d'Abbans, L'Observateur'de ila
hi hukuku, mutlak iktidar ve Roma Kilisesi inanlarn destekleyen
makaleler yaymlad. X. Charles'm dnden sonra, Fransa'da da
tm yasaklanan, La Lgitimit adl bir gazete kard. Bunun yan sra
Des ides librales du Franais balkl bir risalenin (1815), Les Fastes de
l'anarchie balkl bir Devrim anlatsnn (1820); Les sicles de la monarc
hie franaise adl Galya zerine bir tarih kitabnn (1823) yazardr. Jo-
uffroy'dan yaplan alnt L'Observateur des colonies, de la marine, de la po
litique, de la littrature et des arts'dan alnmtr(IX. fasikl, 1820, s. 299).
Bkz. A. Thierry, "Sur l'antipathie de race...", y.a.g.e., I. kitap, bl. I, s.
150.
11 F. de Reynaud, Montlosier Kontu, De la monarchie franaise... y.a.g.e., I.
kitap, bl. I, s. 150.
12 Bkz. a.g.e., III. kitap, bl. II, s. 152.
13 Bkz. a.g.e.'den alntlanan syleyi.
14 Bkz. a.g.e., II. kitap, bl. II, s. 209.
15 A. Thierry, Essai sur l'histoire de la formation et des progrs du Tiers-tat,
uvres Compltes, V. cilt, Paris, 1868, s. 3. Thierry yle yazar: "Aile ta
mam oldu".
16 Bkz. zellikle A. Thierry, "Sur l'antipathie de race...", a.g.e. makale ve
"Histoire vritable de Jacques Bonhomme", Le Censeur europen, Mays
1820, bu makale de D ix ans d'tudes historiques'e alnmtr, a.g.e.
17 A. Thierry, Essai sur l'histoire... du Tiers-tat, a.g.e., s. 10. Tam doru ol
mayan alnt, zgn metne gre dzeltilmitir.
y Mart y j Tarihli Ders

Hkmranlk iktidarndan yaam zerindeki iktidara. - Yaat


mak ve lmeye brakmak. - Beden-insandan tr-insana: biyo-iktidarn
douu. - Biyo-iktidarn uygulama alan. - Nfus. - lm ve zellik
le de Franko'nun lm zerine. - Disiplinin ve dzenlemenin ile
yileri: ii sitesi, cinsellik, norm. - Biyo-iktidar ve rklk. - Irkl
n uygulama ilevleri ve alanlar. - Nazizm. - Sosyalizm.

Artk bu yl anlattklarm biraz tamamlamaya, balamaya


almak gerekiyor. Tarihsel srelerin kavranlrlk izelgesi
olarak dnlen sava sorununu ortaya koymaya almtm
biraz. Bana yle geliyordu ki bu sava, ncelikle ve gerekte,
XVIII. yzyl boyunca bile, rklar sava olarak kavranyordu.
Yeniden kurmaya altm biraz da rklar savann bu tari
hiydi. Ve geen sefer, bizzat sava kavramnn sonuta, ulusal
tmellik ilkesi yoluyla*, nasl tarihsel zmlemeden karld
n sizlere gstermeye altm. imdi szlere rk izleinin, yok
olmak deil ama, devlet rkl olan bambaka bir ey iinde
yeniden ele alnacan gstermek istiyorum. Ve bu durumda,
bugn sizlere biraz anlatmak, en azndan biraz aklamak iste
diim ey, devlet rklnn douu olacak.
Kanmca, XIX. yzyln en temel olaylarndan biri, yaamn
iktidar tarafndan gz nne alnmas diyebileceimiz eydir:
bir anlamda, canl varlk olarak insan zerinde bir iktidar kur
ma, biyolojik olann bir devletletirilmesi ya da en azndan bi
yolojik olann devletletirilmesi diyebileceimiz bir eye gt-

* Elyazmasmda "ulusal"dan sonra cmle "Devrim dneminde" diye devam ediyor.


246 Toplumu Savunmak Gerekir

ren belirli bir eilim oldu. Sanyorum, olup biteni anlamak iin,
sonu olarak, savaa, rklara vb'ye ilikin btn bu zmleme
lerin arka plan, zemini grevi gren, klasik hkmranlk kura
mna bavurabiliriz. Hkmranln klasik teorisinde, biliyor
sunuz yaam ve lm hakk onun temel ayrcalklarndan bir
tanesiydi. Oysa, yaam ve lm hakk tuhaf, daha kuramsal
dzeyde tuhaf bir haktr; gerekten de u yaam ya da lm
hakkna sahip olmak ne demek oluyor? Bir anlamda, hkm
darn yaam ya da lm hakkna sahip olduunu sylemek, as
lnda, ldrebilir ve yaatabilir demektir; her ne olursa olsun,
yaam ya da lm, siyasal iktidarn alannn dna kacak, do
al, dolaysz, bir anlamda temel ve radikal olan o grngler
den deildir anlamna gelir. Biraz daha ileri gidersek, bir an
lamda, paradoksa dek zorlarsak, aslnda bu, iktidarn karsn
da, uyruun ne canlyken ne de lyken kendi zerinde bir
hakk olmad anlamna gelir. O, yaam ve lm asndan
ntrdr ve yalnzca hkmdarn keyfi kararyla yayor olma
hakkna ya da lme hakkna sahiptir. Her koulda uyruklarn
yaam ya da lm ancak hkmran istencinin etkisiyle bir
hak olur. te kuramsal paradoks. Tabii ki bir tr pratik denge
sizlikle tamamlanmas gereken bir kuramsal paradoks. Gerek
ten, yaama ya da lme hakk ne demektir? Tabii ki hkmdar
ldrd gibi yaatabilir anlamna gelmez. Yaam ya da lm
hakk yalnzca dengesiz bir biimde ve her zaman lmden ya
na kullanlr. Hkmran iktidarn yaam zerindeki etkisi yal
nzca hkmdar ldrebildii andan itibaren kullanlr. Sonu
olarak gerekten de, bu yaam ve lm hakknn zn kendi
iinde barndran ldrme hakkdr: hkmdar ldrebildii
anda yaam zerindeki hakkn kullanr. Bu esas olarak bir
lm yargs verme hakkdr. Demek ki bu yaam ve lm hak
knda, gerek bir(simetri yoktur. ldrme ya da yaatma hakk
deildir bu. Hayatta brakma ve lme brakma hakk da deil
dir. ldrme ya da hayatta brakma hakkdr. Ki bu da tabii
arpc bir simetrisizlik yaratr.
Ve bence, nitekim, XIX. yzylda siyasal hukukun en b
yk deiikliklerinden bir tanesi, o eski hkmranlk hukuku
nu -ldrme ya da hayatta brakma hakkn-, yeni bir hukukla,
17 Mart 1976 Tarihli Ders 247

deitirmek demiyorum aka, ama onu tamamlamaktan iba


rettir; ki bu, ilkini silip atmayacak ama ona nfuz edecek, iine
ileyecek, deitirecek ve tam anlamyla tersi bir hukuk ya da
daha ok tersi bir iktidar olacaktr: yaa"t"ma ve lme "brak
ma" iktidar. Hkmranlk hakk, dolaysyla ldrme ya da
hayatta brakma hakk oluyor. imdi ise yerleen o yeni hak da:
yaatma ya da lme brakma hakk olur.
Bu deiim, tabii ki, birden olmad. Bunun izini hukuk kura
m ierisinde srebiliriz (ama buray ok ok hzl geeceim).
XVII. yzyl ve zellikle XVIII. yzyl hukukularnda, yaam ve
lm hakk konusundaki bu sorunun da o zamandan, hukuku
lar unu syledikleri zaman sorulduunu grrsnz: toplumsal
szleme dzeyinde bir anlama yapldnda, yani bireyler bir
hkmdar oluturmak iin, bir hkmdara kendileri zerindeki
bir mutlak iktidar devretmek iin bir araya geldiklerinde, bunu
niin yaparlar? Bunu tehlike ve ihtiya sktrd iin yaparlar.
Buna gre bunu yaamlarn korumak iin yaparlar. Yaayabil
mek iin bir hkmdar yaratrlar. Peki bu koulda, yaam gerek
ten de hkmdarn haklarndan biri olabilir mi? Hkmdar hak
knn kurucusu yaam deil midir? Ve hkmdar uyruklarndan
onlarn zerinde yaam ve lm erki kurmay yani ok basite
onlar ldrme erkini talep edebilir mi gerekten? Yaamn, sz
lemenin ilk, balangtaki, temel gerekesi olduu lde, sz
leme dnda kalmas gerekmez mi? Btn bunlar bir kenara b
raklabilecek, ama siyasal dnce, siyasal iktidar zmlemesi
alannda yaam sorununun nasl sorunsallamaya baladn
gsteren bir siyasal felsefe tartmasdr. Aslnda deiimin izini,
siyasal kuram dzeyinde deil de daha ok iktidar mekanizmala
r, teknikleri, teknolojileri dzeyinde srmek istiyorum. O zaman
bu durumda tandk eylerle karlayoruz yine: yle ki, XVII.
ve XVIII. yzylda, esas olarak beden zerine, bireyin bedeni ze
rine odaklanm iktidar tekniklerinin ortaya kt grld. Bun
lar, bireysel bedenlerin uzamsal dalmnn (ayrtrlmalar, sra
ya sokulmalar, diziye ve gzetime sokulmalarnn) ve bu bireysel
bedenler dolaynda btn bir grnrlk alannn dzenleniinin
gerekletirildii btn o usullerdi. Bunlar ayn zamanda, bu be
denlerin bakmnn stlenilmesine, ie yarar glerinin altrma,
248 Toplumu Savunmak Gerekir

terbiye vesaireyle ykseltilmesi abasna yarayan tekniklerdi. B


tn bir gzetleme, hiyerari, tefti, yaz, tutanak sistemiyle: disip
linci i teknolojisi olarak adlandrlabilecek btn o teknolojiyle,
olabilecek en masrafsz biimde uygulanmas zorunlu bir iktida
rn kat ekonomi ve ussallatrma teknikleriydi ayn zamanda.
Bu, XVII. yzyl biter bitmez ve XVIII. yzyl boyunca yerleir1.
Ne ki, XVIII. yzyln ikinci yars boyunca, sanrm, bu kez
disiplinci olmayan, baka bir iktidar teknolojisi olan yeni bir e
yin ortaya kt grlyor. lkini dlamayan, disiplinci teknii
dlamayan, ama onu iine alan, onu ksmen deitiren ve zel
likle, bir biimde onun iine yerleerek ve gerekten de nceden
var olan bu disiplinci teknik sayesinde iyice yerleerek onu kul
lanacak olan bir iktidar teknolojisidir bu. Bu yeni teknik, disip
linci teknii ortadan kaldrmaz nk ok basit olarak, disiplinci
teknik baka bir dzeye aittir, baka bir lektedir, baka bir da
yanak yzeyi vardr ve ok baka aralardan yararlanr.
Disiplinci olmayan bu yeni iktidar tekniinin uyguland
yer, -bedenle' ilgilenen disiplinden farkl olarak- insanlarn
yaamlardr ya da dahas, yle diyelim, beden-insanla deil
de, yaayan insanla, canl varlk insanla; hatta, bir anlamda,
tr-insanla ilgilenir, daha ak olarak, unu syleyeceim: di
siplin, insanlarn okluunu ynetmeye alr yle ki bu ok
luk gzetlenecek, eitilecek, kullanlacak, belki de cezalandr
lacak bireysel bedenlere dnebilmeli ve dnmelidir. Ve
sonra, yerleen yeni teknoloji, insanlar asal olarak bedenler
den ibaret olduklar iin deil, tersine, yaama zg ve do
um, lm, retim, hastalk vesaire gibi sreler olan toplu
srelerden etkilenen, global bir kitle oluturmas nedeniyle
insanlarn okluuyla ilgilenir. Demek ki, ilk olarak, bireysel
letirme yntemiyle, beden zerinde iktidar kurulmasnn ar
dndan, bireyselletirici olmayan ama beden-insan ynnde
deil, tr-insan ynnde gerekleen, bir anlamda ynlat-
rc olan ikinci bir iktidar kuruluu var. XVIII. yzylda temeli
atlan, insan bedeninin anatomo-politiinden sonra, bu yzy
ln sonunda, artk insan bedeninin anatomo-politii olmayan,
ama insan trnn "biyo-politii" olarak adlandracam bir
eyin belirdii grlr.
17 Mart 1976 Tarihli Ders 249

ktidarn bu yeni teknolojisinde, bu biyo-politikte, kurul


makta olan bu biyo-iktidarda nemli olan nedir? Az nce sizle-
re bunu iki kelimeyle anlatyordum: doumlarn ve lmlerin
orants, reme oran, bir nfusun dourganl vb gibi bir s
reler btn sz konusu. XVIII. yzyln ikinci yarsnda, bir
yn ekonomik ve siyasal sorunla (ki bunlara artk dnmyo
rum) balantl olarak, yle sanyorum, bu biyopolitiin ilk bil
me nesnelerini ve ilk denetim hedeflerini oluturmu olan, tam
da doum, lm, uzun yaama oranlarna ilikin bu sreler
dir. Her koulda, ilk nfusbilimiyle birlikte bu grnglerin is
tatistik lm bu anda ileme konur. Doum konusunda, n
fus ierisinde somut olarak ileme konmu olan, az ok kendi
liinden gelien ya da az ok tasarlanm usullerin gzlemlen-
mesidir bu; ksaca, bir anlamda, XVIII. yzylda uyguland
biimiyle doum kontrol grnglerinin saptanmasdr. Bu,
ayn zamanda doumu tevik eden bir siyasetin ya da en azn
dan doum orannn bu global grnglerine mdahale ema
larnn tasla oldu. Bu biyo-politikte, yalnzca dourganlk so
runu sz konusu deildir. Ortaan bandan beri, oluturdu
u tehlike siyasal iktidarlarn ylesine iine ilemi olan o me
hur salgnlar (katlanan lmn, herkes iin ok yakn olan l
mn yaratt geici dramlar olan o mehur salgnlar) dzeyin
de o ana dek olduu gibi yalnzca hastalkllk sorunu sz ko
nusu deildir. Bu dnemde, XVIII. yzyln sonunda, salgnlar
deil ama baka bir ey: zetle yerleik hastalklar denebilecek
olan, yani bir nfusta hkim olan hastalklarn yaps, doas,
yaylm, sresi, iddetidir sz konusu olan. Kknn kazn
mas hemen hemen zor olan ve salgnlar gibi sklaan lmle
rin nedeni olarak deil, ama glerin eksilmesinin, alma s
resinin azalmasnn, enerjilerin dnn, retimdeki eksiklik
kadar bunun mal olabilecei tedavilerin de yol at ekono
mik maliyetlerin sreen faktrleri -bunlar byle adlandrl
maktadr- olarak grlen hastalklardr. Ksacas bir nfus g
rngs olarak hastalktr bu: hoyrata yaamn zerine ulla
nan lm gibi deil -bu salgn hastalktr-, yaamn iine s
zan, onu srekli kemiren, klten ve zayflatan srekli lm
gibi grlen.
250 Toplumu Savunmak Gerekir

XVIII. yzyln sonunda gz nne alnmaya balanan ve,


imdi, tbbi tedavilerin egdmn, bilginin merkezilemesi
ni, bilmenin normalletirilmesini salayan organizmalarla, ba
lca kamu sal grevini stlenecek olan ve hijyen eitimi ve
nfusu tbbiletirme kampanyas ileyiine de brnen bir ib-
bm kuruluuna gtren bu grnglerdir. Yani, reme, doum
oran sorunlar ve ayn zamanda hastalkllk sorunlardr. Biyo-
politiin teki mdahale alan, birileri tmel/tekileri rastant-
sal olan, ama bir yandan, rastlantsal olsalar da, hibir zaman
btnyle azaltlabilir olmayan ve yetersizlik, bireylerin devre
d braklmas, etkisizletirme vb benzeri sonular da getiren
btn bir grngler toplam olacaktr. XIX. yzyln hemen
bandan itibaren (sanayileme dneminde), o ok nem ta
yan yallk sorunu, buna gre yetersiz, alamaz duruma ge
len birey sorunu sz konusu olacaktr. Ve baka bir yandan da,
kazalar, eitli sakatlklar, anomaliler olacaktr. Ve ibu grn
glere gre bu biyo-politik yalnzca yardm kuramlarn deil
(ki bunlar ok uzun sreden beri vard), esas olarak Kilise'ye
bal olan hem masif hem de boluklar olan byk yardm ku-
rumundan ok daha etkili, ekomonik adan ok daha akla yat
kn mekanizmalar da yerletirecektir. Daha etkili, daha akla
yatkn, sigorta, bireysel ve ortaklaac tasarruf ve gvenlik me
kanizmalar vb2 olacaktr.
Son olarak, son alan ise (ben, balcalarm, en azndan XVIII.
yzyl sonunda ve XIX. yzyl banda ortaya kanlar sralyo
rum; sonra bakalar olacaktr): insan soyu, tr olarak, canl var
lk olarak insan varlklaryla onlarn evresi, yaam ortam ara
sndaki ilikilerin -corafi, iklimsel, hidrografik ortamn kesinti
siz etkileri olsun- dikkate alnmasdr: rnein, bataklklarla ilgi
li sorunlar, XIX. yzyln btn bir ilk yars boyunca bataklkla
rn varlna balanan salgn soranlar. Ve bununla birlikte, do
al bir ortam olmas ve insan nfusuna geri dnen etkilerinin ol
masyla deil, bu insan nfusu tarafndan yaratlan bir yer olma
s zelliiyle bu ortama ilikin soran. Bu, asal olarak kentin soru
nu olacaktr. Burada sizlere, bu biyopolitii oluturan k nok
talarndan birkan, bu biyopolitiin uygulamalarndan birka
n ve onun hem mdahale hem bilme hem de iktidar alanlarnn
17 Mart 1976 Tarihli Ders 251

ilklerini gsteriyorum yalnzca: doum oran, hastalkllk oran,


eitli biyolojik yetersizlikler; biyo-politik bilmesini ite btn
bunlardan karacak ve iktidarnn mdahale zeminini bunlar
zerinden belirleyecektir.
Oysa, btn bunlarda sanrm nemli olan birtakm eyler
var. Birincisi u olacak: aslnda ne hukuk kuramnn ne de di
siplinci uygulamann tand yeni -bir kiinin diyecektim-
enin ortaya k. Hukuk kuram, aslnda yalnzca bireyi ve
toplumu: antlaan bireyi ve bireylerin istenli ya da zmni
szlemesiyle olumu olan toplumsal varl biliyordu. Di
siplinler de, aa yukar birey ve onun bedeniyle ilgiliydi. Bu
yeni iktidar teknolojisinde ise mesele tam olarak toplum de
ildir (ya da, yle diyelim, hukukularn tanmladklar tr
den toplum bnyesi deil); beden-birey de deildir. Bu yeni
bir bedendir: ok saydaki beden, sonsuz olmasa da en azn
dan saym zorunlu olmayan sayda bir sr ba olan bir be
dendir. Bu, "nfus" kavramdr. Biyopolitiin ii nfusladr ve
siyasal sorun olarak, hem bilimsel hem siyasal sorun olarak,
biyolojik sorun ve iktidar sorunu olarak nfus, sanrm bu
noktada ortaya kyor.
kinci olarak, nemli olan baka bir ey de -bu nfus esi
nin beliriinin dnda- dikkate alnan grnglerin doasdr.
Gryorsunuz, bunlar yalnzca kitle dzeyinde, ekonomik ve
siyasal etkileriyle ortaya kan ve belirgin, ortaklaac grng
lerdir. Bunlar, kendi ilerinde bireysel olarak ele alndnda
rastlantsal ve ngrlemez olan ama ortaklaac dzeyde, sap
tanmas kolay ya da her koulda olas olan, sabit deerleri gs
teren grnglerdir. Ve son olarak, bunlar zaman ierisinde
meydana gelen, az ok uzun olan, belirli bir zaman snr iinde
ele alnmas gereken grnglerdir; dizi grnglerdir bunlar.
Biyopolitiin ynelecei ey, toplamda kendi zaman ierisinde
ele alman bir nfus iinde meydana gelen belirtisiz, rastlantsal
olaylardr.
Buradan yol alarak -nemli olduunu dndm n
c edir b u - bu iktidar teknolojisi, bu biyo-politik, disiplinci
mekanizmalarn ilevlerinden ok farkl birtakm ilevleri olan
mekanizmalar kuracaktr. Biyopolitiin yerletirdii mekaniz
252 Toplumu Savunmak Gerekir

malarda, nce, tabii ki, ngrler, istatistik tahminler, global


nlemler sz konusu olacaktr; bununla birlikte zellikle kimi
grngy, bir birey olmaklyla kimi bireyi deitirmek deil
de, esas olarak, bu genel grnglerin, global olarak ierdikle
riyle bu grnglerin saptanmasnn ne olduu balamnda
mdahale etmek de sz konusu olacaktr. Hastalanma orann
deitirmek, drmek gerekecektir; yaam uzatmak gereke
cektir; doum orann artrmak gerekecektir. Ve zellikle de,
rastlantsal alanyla bu global nfusu ierisinde, bir denge ku
racak, bir ortalama tutturacak, bir homeostazi* kuracak, denk
likler salayacak dengeleyici mekanizmalar kurmak sz konu
sudur; ksacas, bir canl varlk nfusunun znde olan bu rast
lantnn evresinde gvenlik mekanizmalar yerletirmek, bir
anlamda, bir yaay biimini en iyi durumuna getirebilmek
sz konusu olacaktr: grdnz gibi, disiplinci mekanizma
lar gibi, aslnda gleri azamiye vardrmaya ve bunlar elde et
meye ynelik olan, ama btnyle farkl yollar izleyen meka
nizmalardr. nk burada, disiplinlerden farkl olarak, beden
zerindeki bir almayla gerekleecek bireysel bir terbiye sz
konusu deildir. Disiplinin yapt gibi, bir bireyin bedenine
balanmak kesinlikle sz konusu deildir. Buna gre, bireyi ke
sinlikle ayrnt dzeyinde ele almak deil ama tersine, global
mekanizmalarla, global denge, dzenlilik durumlar elde edile
cek biimde hareket etmek; ksaca, yaam, tr-insanm biyolo
jik srelerini ele almak ve bunlar zerinde bir disiplin deil
ama bir ayarlama3 salamak sz konusudur.
Hkmranln iktidar olan ve ldrebilme gcnden iba
ret olan bu byk, mutlak, dramatik, karanlk iktidarn berisin
de demek ki imdi, biyo-iktidarm teknolojisiyle birlikte, olduu
biimiyle nfusun zerinde, canl varlk olarak insann zerin
de bu iktidar teknolojisi, "yaatma" iktidar olan srekli, ok
bilgili bir iktidar ortaya kar. Hkmdarlk ldryor ya da
hayatta brakyordu. Ve imdiyse, tersine, yaatmak ve lme
brakmaktan ibaret olan, ayarlama iktidar diyeceim bir ikti
dar doar.
* Homeostazi: Canllarda baz fizyolojik deimezleri sabit tutma veya bozulduu
zaman yeniden yerine getirme eilimi (n.).
17 Mart 1976 Tarihli Ders 253

Sanrm bu iktidarn davurumu, toplumbilimcilerin ve ta


rihilerin sklkla yeniden ele aldklar, lmn o ok mehur,
derece derece diskalifiye ediliinde somut olarak grlr. zel
likle, yeni yaplan birtakm incelemerden bu yana, herkes, l
mn kamuya ak ayinletirilmesinin ortadan kalktn ya da
en azndan, XVIII. yzyldan imdiye dek, giderek silindiini
biliyor. yle ki imdi -bireylerin, ailenin, topluluun, neredey
se toplumun tamamnn katld o grkemli trenlerden biri
olmaktan kan- lm, tersine, saklanlan bir eye dnt; en
mahrem ve en utan verici olan eye dnt (ve hatta, bugn
cinsellikten daha ok lm tabu nesnesidir). Ne ki, gerekten
de lmn byle gizlenen bir ey olmasnn nedeninin, korku
nun bir tr yer deitirmesinde ya da bastrc mekanizmalarn
bir tr deiiklie uratlmasnda yatmadn dnyorum.
Bunun nedeni iktidar teknolojilerinin dnmnde yatyor.
nceleri lme grkemini kazandran (ve bu XVIII. yzyln
sonuna dek srd), onu bylesine st dzeyde ayinletiren ey,
bir iktidardan bir bakasna yaplan geiin gsterisi olmasyd.
lm, aada bu dnyadaki hkmdarn iktidarndan, tede
ki hkmdarn iktidarna geildii and. Bir yarg merciinden
baka birine geiliyordu, bir medeni hukuk ya da kamu huku
kundan, yaam ve lm hakkndan, ebedi yaama ya da son
suz cehennem azabna ilikin olan bir hukuka geiliyordu. Bir
iktidardan tekine gei. lm ayn zamanda len kiinin ikti
darnn, hayatta kalanlara geen iktidarn bir aktarmyd: son
szler, son istekler, vasiyetler vb Bylece ayinletirilmi olan,
btn bu iktidar grngleriydi.
Oysa imdi, iktidar giderek daha az ldrme hakk olmak
ta ve giderek daha ok, yaatmak iin mdahale etme ve yaa
ma biimine, yaamn "nasl"na mdahale etme hakkna d
nmektedir, dolaysyla, iktidar yaam ykseltmek iin, yaa
mn kazalarn, iyi ya da kt olaslklarn, zayflklarn dene
tim altna almak iin zellikle bu dzeyde devreye girdii an
dan itibaren, yaamn sonu olarak lm, tabii ki iktidarn da bi
timi, snr, sonudur. ktidara gre lm dtadr: lm iktidarn
tasarruflarnn dna dendir ve onun zerinde iktidar yalnz
ca genel, global olarak, istatistiksel olarak sz sahibi olacaktr.
254 Toplumu Savunmak Gerekir

ktidarn zerinde etkide bulunduu ey lm deil lm ora


ndr. Ve bu l ierisinde, lm artk zel olann, en zel ola
nn alanna ait olur. Hkmranlk hakknda, lm, hkmda
rn mutlak iktidarnn en ak biimde ortaya kt nokta idiy
ken, imdi lm tersine bireyin her trl iktidardan syrld,
kendi kendisine dnd ve bir anlamda el etek ekip, kendisi
nin en zel yanma ekildii andr. ktidar artk lm tanmaz.
Szcn tam anlamyla iktidar lme bo verir.
Btn bunlar simgeletirmek iin, dilerseniz, harekete ge
irdii simgesel deerlerle ne de olsa ok ok ilgin bir olay
olan Franko'nun lmn ele alalm, yaam ve lm zerinde
ki hkmran hakk kullanm olan adam lmektedir, bunu na
sl vahice yaptn biliyorsunuz, mutlak bir biimde, krk yl
boyunca, hkmran yaam ve lm hakkn egemen klm
olan ve kendisi lecei srada, yalnzca yaam dzenlemek de
il, yalnzca yaatmak deil, sonu olarak insan lmnden
sonra bile yaatmaya dayanan yaam zerindeki iktidarn o ye
ni alanna giren, btn diktatrlerin en kanlsdr. Ve yalnzca
bilimsel baar deil, gerekten de XIX. yzylda kurulan bu si
yasal biyo-iktidarm icras olan bir iktidarla, insanlar ylesine
iyi yaatlr ki, biyolojik olarak oktan lm olmalar gerektii
anda bile hayatta tutulurlar. Yzbinlerce insan zerinde, mut
lak yaatma ve ldrme iktidarn kullanm olan kii, o adam,
yaam ylesine iyi dzenleyen, lme ylesine az bakan bir ik
tidarn etkisi altna dt ki, oktan ldn ve lmnden
sonra da yaatldmm farkna bile varmad. Sanrm bu iki ik
tidar sisteminin arasndaki, lm zerindeki hkmranln
sistemiyle, yaam dzenletirici sisteminin arasndaki arp
ma, bu kk ve sevinli olayda simgelemi bulunuyor.
imdi, dzenletirici yaam teknolojsi ve az nce size s
zn ettiim disiplinci beden teknolojisi arasndaki karlatr
maya yeniden dnmek istiyorum. Demek ki elimizde, XVIII.
yzyldan bu yana (ya da en azndan XVIII. yzyln sonundan
bu yana), belirli bir kronolojik farkla yerletirilmi ve st ste
binmi olan iki iktidar teknolojisi var. Yani bir yanda disiplinci
bir teknik vardr: beden zerinde younlar, bireyselletirici
etkiler yaratr, hem yararl hem de uysal klnmas gereken
17 Mart 1976 Tarihli Ders 255

glerin kayna olarak bedeni maniple eder. br yanda ise,


bedene deil yaama odaklanan bir teknoloji var; bir nfusa
zg kitle etmenlerini bir araya getiren, canl bir kitlede mey
dana gelebilen tehlikeli olaylar dizisini denetlemeye alan bir
teknoloji; bunlarn olabilirliini denetlemeye (bir olaslkla da
deitirmeye), her koulda etkilerini gidermeye alan bir tek
noloji. Demek ki bu, bireysel terbiye deil, ama genel dengeyle,
bir tr homeostaziyi -ierdii tehlikelere kar btnn gven
liini- hedefleyen bir teknolojidir. Dolaysyla, bir gvenlik
teknolojisinin kart ya da bundan farkl olan bir terbiye etme
teknolojisi; bir de gvence salayc ya da dzenletirici bir
teknolojiden ayrlan disiplinci bir teknoloji vardr; her iki du
rumda da beden teknolojisi olan bir teknolojidir bu; ama birin
de, bedenin yeteneklere sahip bir organizma olarak bireyselle-
tirildii bir teknoloji sz konusudur, teki durumda ise beden
lerin, btnn biyolojik sreleri ierisine yeniden yerletirildi
i bir teknoloji.
unu syleyebiliriz: sanki her ey, kiplik olarak, dzenleyi
ci ema olarak hkmranla sahip iktidar, hem nfus hem de
sanayi patlamasna doru giden bir toplumun ekonomik ve si
yasal bnyesini ynetmekte etkisiz kalm gibi gerekleti. O
kadar ki, hem aadan hem yukardan, ayrnt dzeyinde ve
kitle dzeyindeki ok fazla ey hkmranlk iktidarnn eski
mi mekaniinin elinden kap gidiyordu. lk dzeltme, ayrn
ty yeniden yakalamak iin yapld: gzetleme ve terbiyeyle,
bireyin bedeni zerindeki iktidar mekanizmalar uygun hale
getirildi - bu disiplini oluturdu. Tabii bu en kolay uyarlama,
gerekletirilmesi en kolay olan uyarlama oldu. O yzden daha
erken bir zamanda -XVII. yzyldan hemen sonra, XVIII. yz
yln banda-, blgesel dzeyde, sezgisel, ampirik, paral bi
imler ierisinde ve okul, hastane, kla, atlye vb gibi kuram
larn snrl erevesinde gerekletirildi. Ardndan, XVIII. yz
yln sonunda, insan kitlelerinin biyolojik ya da biyo-sosyolojik
sreleriyle birlikte, global grngler, nfus grngleri ko
nusunda ikinci bir uyarlama giriimi grrsnz. Bu ok daha
zordu tabii ki, egdm ve merkeziletirmeyi salayacak kar
mak organlar gerektiriyordu.
256 Toplumu Savunmak Gerekir

Demek ki elimizde iki dizi var: beden-organizma-disiplin-


kurumlar dizisi; ve nfus-biyolojik sreler-dzenletirici me-
kanizmalar*-devlet dizisi. Organik kurumsal bir btn: bir an
lamda kurumun organo-disiplini bir yanda, te yanda da biyo
lojik ve devletsel bir btn: Devlet tarafndan yaplan biyo-d-
zenleme. Devlet ve kurum arasndaki bu kartl mutlak ola
nn ierisine koymak istemiyorum, nk disiplinler, gerek
ten, tutulduu kurumsal ya da blgesel ereveden tamaya
eilimlidir her zaman. Hem sonra disiplinler, rnein hem di
siplin aygt hem de devlet aygt olan polis gibi kimi aygtlar
da kolayca bir devlet boyutu kazanr (bu da disiplinin her za
man kurumsal olmadn kantlyor). XIX. yzyl boyunca
hzla oalan bu byk global dzenlemelere, devlet dzeyin
de olduu gibi, tbbi kurumlar, yardm sandklar, sigorta vb
gibi btn bir dizi devlet-alt kuramlarla birlikte, devlet dze
yinin altnda da rastlarz tabii ki. Belirtmek istediim ilk gr
bu olacak.
te yandan, biri disiplinci, tekisi dzenletirici olan bu
iki mekanizmalar btn, ayn dzeyde bulunmaz. Bu da
onlara akas, birbirini dlamama ve birbiri zerine eklene
bilme olana salar. Hatta, ou durumda, disiplinci iktidar
mekanizmalar ve dzenletirici iktidar mekanizmalar, bede
ne ynelik disiplinci mekanizmalar ve nfusa ynelik dzen
letirici mekanizmalar birbiri zerine eklemlidir bile diyebili
riz. Bir iki rnek verelim: diyelim kent sorununu ya da daha
kesin olarak, XIX. yzylda dlenmekle kalmayp gerekten
de kurulmu olan model-kentin, yapay kentin, topik gerek
lik kentinin oluturduu o uzamsal, dnlm, tasarlan
m dzeni aln. i sitesi gibi bir eyi alm. i sitesi, XIX.
yzylda var olduu biimiyle nedir? Blgelere ayrl, site
nin dekupaj, ailelerin (her birinin bir eve) ve bireylerin (her
birinin bir odaya) yerletirilmesiyle beden zerindeki, beden
ler zerindeki disiplinci denetim mekanizmalarn, bir an
lamda dikey olarak, nasl eklemledii ok iyi grlr. Blge
lere ayrma, bireylerin gr alannda bulundurulmas, dav
ranlarn normalletirilmesi, bylece kentin uzamsal konu-
* Elyazmasmda "dzenletirici" yerine "gvence salayc" yazl.
17 Mart 1976 Tarihli Ders 257

muyla icra edilen spontane bir polis denetimi: ii sitesinde


kolaylkla bulgulanan bir dizi mekanizmadr bunlar. Sonra,
tersine dzenletirici mekanizmalar olan, var olduu bii
miyle nfusla ilgili olan ve rnein tasarruflara olanak sala
yan, bunlar kuran, yerleime, konut kiralamaya ve bir olas
lk konutun satn alnmasna bal olan bir dizi mekanizmay
la karlarsnz. Hastalk sigortas ya da yallk sigortas
sistemleri; nfustaki ortalama yaam sresinin en yksek d
zeye karlmasn salayan salk kurallar; bizzat kent r
gtlenmesinin cinsellik zerindeki basklar, yani dllenme;
ailelerin sal zerinde kurulan basklar; ocuklara gsteri
len bakmlar; renim oran vb Demek ki disiplinci mekaniz
malar ve dzenletirici mekanizmalar sz konusu.
Bambaka bir alan alm -bambaka da, tmyle deil yi
ne de-, baka bir eksende cinsellik gibi bir konuyu alm. As
lnda, cinsellik neden XIX. yzylda stratejik nemi birinci s
rada olan bir alana dnt acaba? Sanyorum, cinsellik
nemli olmusa, bunun bir yn nedeni var, ama zellikle
unlar: bir yanda, tam olarak bedensel bir davran olarak
cinsellik, srekli gzetleme biimindeki disiplinci, bireysel
letirici bir denetime baldr (rnein, XVIII. yzyl sonun
dan XX. yzyla dek ocuklar zerinde uygulanan nl mas
trbasyon denetimleri ve bu aile, okul gibi ortamlarda olu
yordu, tam olarak cinselliin disiplinci denetiminin bu yann
gsterir); bir yanda da cinsellik, dlleyici etkileriyle, artk bi
reyin bedenini deil, nfusun oluturduu o eyi, o kalaba
lk birlii ilgilendiren geni biyolojik sreler ierisinde yer
alr ve geerlik kazanr. Cinsellik, tam tamna bedenin ve n
fusun buluma yeridir. Demek ki disipline dayanr, ama ayn
zamanda dzenlemeye de dayanr.
XIX. yzylda cinselliin tbbi adan ar oranda deer
lenmesi, sanrm kaynan, cinselliin, organizma ve nfus
arasndaki, beden ve global grngler arasndaki ayrcalkl
konumundan alr. Ayn zamanda buradan, disiplinsiz ve ku
rald olduunda cinselliin her zaman iki dizi etkisi oldu
una ilikin tbbi kan doar: bunlardan biri beden zerinde
ki etkidir, cinsel arln kendine ektii btn kiisel hasta
258 Toplumu Savunmak Gerekir

lklarla annda cezalandrlan disiplinsiz beden zerindeki et


kidir. ok fazla mastrbasyon yapan bir ocuk btn yaam
boyunca hasta olacaktr: beden dzeyinde disiplinci bir ceza
landrmadr bu. Ama ayn zamanda, sefih, saptrlm vb bir
cinselliin, nfus zerinde de etkileri vardr, nk cinsel
adan arla giden kiinin bozuk bir kaltm, bir soyu ol
duu kabul edilir ve bu bozulma, kuaktan kuaa, yedinci
kuaa ve yedinci kuan yedincisine dek srecektir. Yozla
mlk kuramdr bu4: cinsellik, bireysel hastalklarn odan
da olmaklyla ve bir yandan da yozlamann merkezinde
bulunmasyla, tam anlamyla, disiplinci olan ve dzenletiri-
ci olann, bedenin ve nfusun eklemlenme noktasn temsil
eder. Ve o zaman, bu koullar ierisinde, XIX. yzylda tp gi
bi bir teknik bilmenin ya da tp ve hijyen tarafndan oluturu
lan btnn, nasl ve neden, en nemli olan deil, ama, biyo
lojik ve organik sreler (yani nfus ve beden) zerindeki bi
limsel etkiler arasnda kurduu bala ve ayn zamanda tb
bn, zel iktidar etmenleri olan siyasal bir mdahale teknii
ne dnmesi lsnde, byk nem tayacak bir e ola
can anlarsnz. Tp, hem bedeni ve nfusu, hem organiz
may ve biyolojik sreleri konu alan ve bylece disiplinci et
menlere ve dzenletirici etmenlere sahip olacak bir bilme-ik-
tidardr.
Daha da genel olarak, disiplinci olandan dzenletirici
olana yaylacak, ayn biimde bedene ve nfusa uygulana
cak, olan, hem bedenin disiplinci dzeninin hem de biyolojik
bir okluun rastlantsal olaylarnn denetlenmesini salayan
enin, birinden tekine yaylan bu enin "norm" olduu
nu syleyebiliriz. Norm, dzenli klnmak istenen bir nfus
kadar, disipline sokulmaya allan bir bedene de pekl uy
gulanabilir olandr. Normalletirme toplumu dolaysyla, bu
koullarda, disiplinci kuramlarnn btn alan tavaf ettii ve
sonuta kaplad, bir tr genelletirilmi disiplinci toplum
deildir - bu, sanrm, normalletirme toplumu dncesinin
ilk ayakta yaplan ve yetersiz kalan bir yorumlandr. Nor
malletirme toplumu, dik bir eklemlenmeye gre, disiplinin
normuyla dzenlemenin normunun kesitii bir toplumdur.
17 Mart 1976 Tarihli Ders 259

XIX. yzylda iktidar yaam ele geirdi demek, en azndan


XIX. yzylda iktidar, yaamn sorumluluunu stlendi, yani
bir yanda disiplin teknolojilerinin, te yanda dzenleme tek
nolojilerinin ifte ileyii yoluyla organik olandan biyolojik
olana, bedenden nfusa varan btn yzeyi kaplamay ba
ard demeye geliyor.
Demek ki hem bedenin hem de yaamn, ya da, yle di
yelim, beden ve nfus kutuplaryla birlikte genel olarak yaa
mn sorumluluunu yklenen bir iktidarn iindeyiz. Buna
gre, uygulannn hemen snrnda beliren paradokslarn
annda saptayabileceimiz biyo-iktidardr bu. Bir yandan,
her hkmrana verilmi haklara gre, (ne de olsa bu gelenek
seldir) yalnzca milyonlarca, yz milyonlarca insan ldrme
kudreti olmayan atom iktidaryla ortaya kan paradokslardr
bunlar. Ama atom iktidarn, gncel siyasetin ileyii iin, b
tnyle kamlamaz olmasa bile kanlmas g bir tr para
doksa dntren ey udur, atom bombasn retme ve kul
lanma iktidarnda, ldren bir hkmranlk iktidarnn, ama
ayn zamanda yaamn kendisini de ldrmeye ynelik bir
iktidarn ortaya konuu sz konusudur. yle ki, bu atom ikti
darnda, kullanlan iktidar, yle bir iler ki yaam ortadan
kaldrabilir. Ve bu durumda da yaam salama iktidar ola
rak kendini de ortadan kaldrabilir. Ya hkmrandr ve atom
bombasn kullanr, ama bu durumda iktidar, biyo-iktidar,
XIX. yzyldan bu yana olduu gibi yaam salama iktidar
olamaz. Ya da teki uta, tersine, artk hkmran hukukun
biyo-iktidar zerinde deil de biyo-iktidarm hkmran hu
kuk zerinde bir yetki amn grrsnz. Biyo-iktidarm bu
arl, yalnzca yaam dzenleme deil, yaam oaltma,
canl retme, canavar retme, -h a tta - denetlenemez ve ev
rensel ykcl olan virsler retme olana insana teknik ve
siyasal olarak verildiinde ortaya kar. Biyo-iktidarm, az n
ce atom iktidar konusunda sylediime kart olarak, btn
insan hkmranln aacak olan korkun yaylmasdr bu.
Biyo-iktidar konusunu bu kadar uzun tuttuum iin kusu
ra bakmayn, ama sanyorum, ortaya atmaya altm sorunu
ibu zemin zerinde kavrayabiliriz.
260 Toplumu Savunmak Gerekir

O zaman, nesne ve hedef olarak yaam alan bu iktidar


teknolojisinde (ki bana bu, XIX. yzyldan bu yana iktidar
teknolojisinin temel izgilerinden biri olarak grnyor), h
kmdarlk iktidarnn giderek geriledii ve bunun tersine di
siplinci ya da dzen ayarlayc biyo-iktidarm giderek daha
ok ilerledii doruysa, ldrme hakk ya da ldrme grevi
nasl kullanlacaktr? Bunun gibi bir iktidar, asal olarak yaa
m oaltmann, sresini uzatmann, yaam anslarn oalt
mann, kazalar savuturmann ya da kayplarn gidermenin
nemli olduu doruysa, nasl ldrebilir? Bu koullarda, si
yasal bir iktidar iin ldrmek, lm talep etmek, lme
ar karmak, ldrtmek, ldrme emrini vermek, yalnzca
dmanlarn deil ama kendi yurttalarn bile lme atmak
nasl mmkn olur? Asal olarak hedefi yaatmak olan bu ik
tidar nasl lme brakabilir? Biyo-iktidar zerine odakl bir
siyasal sistemde, ldrme gc nasl kullanlr, ldrme ile
vi nasl kullanlr?
te sanrm rklk burada devreye girer. Irkln bu d
nemde icat edildiini sylemek istemiyorum kesinlikle. ok
uzun sreden beri vard. Ama galiba baka yerde iliyordu. Irk
l devletin mekanizmalarna sokan, ite bu biyo-iktidarm
birden belirimidir. Irklk, iktidarn temel mekanizmas olarak,
modern devletlerde kendini gsterdii biimiyle, bu anda yer
leir, ki bu da, belirli bir zamanda, belirli bir lde ve belirli
koullarda, rklktan gememi hibir modern devlet ileyii
olmadn gsteriyor.
Gerekten de nedir rklk? ncelikle, iktidarn sorumlu
luunu yklendii o yaam alan ierisinde bir kopukluk ya
ratmann yoludur: yaamas gerekenle lmesi gereken arasn
daki kesinti. nsan soyunun biyolojik continuum 'u ierisinde,
rklarn ortaya k, rklarn ayrmas, rklarn hiyerarisi,
baz rklarn iyi ve bakalarnn, tersine, aa rk olarak nite
lendirilmesi, btn bunlar iktidarn yklendii bu biyolojik
alan paralara ayrmann yolu olacaktr; nfus ierisinde,
birbirlerine oranla topluluklar ileriye ya da geriye konumla
mann bir yolu. Ksacas, kesin biimde biyolojik bir alan ola
rak kendini gsteren bir alan ierisinde biyolojik zellikli ola
17 Mart 1976 Tarihli Ders 261

cak bir durak koymann yolu. Bu ise, iktidara, bir nfus y-


lmna bir rklar karm olarak ya da daha doru biimde,
sorumluluunu ele ald tre aka rklardan oluacak alt-
gruplar biiminde muamele etme, altblmlere ayrma olana
n salayacaktr. te rkln ilk ilevi budur, paralara
ayrmak, biyo-iktidarm ilgilendii o biyolojik continuum ieri
sine duraklar koymaktr.
Bir baka yandan rklk ikinci ilevini stlenecektir: bir
anlamda u trden olumlu bir iliki kurmay salama roln
stlenecektir: "ne kadar ldrrsen, o kadarn lme brakr
sn" ya da "ne kadar ok lme terk edersen, sen de, bu yolla, o
kadar yaarsn". Bu ilikiyi ("yaamak istiyorsan, ldrmelisin,
ldrebilmelisin" ilikisi) sonuta ne rkln ne de modern
devletin kefettiini syleyeyim. Bu sava ilikidir: "yaamak
iin, dmanlarn katletmen gerekir". Ama rklk, sava tr
den olan bu ilikiyi -"yaamak istiyorsan, tekinin lmesi gere
k ir"!- ok yeni bir biimde, biyo-iktidarm kullanyla aka
badaan bir biimde devreye sokar, iletir. Bir yanda, gerek
ten de rklk, benim yaammla tekinin lm arasnda, as
keri ve saval bir atma trnden deil ama biyolojik tr
den bir iliki kurmay salayacaktr: "aa trler yok olma ei
liminde olduka, anormal insanlar ortadan kaldrldka ben
-birey olarak deil tr olarak- daha ok yaarm, daha gl
olurum, daha salkl olurum, daha ok oalabilirim". teki
nin lm benim kiisel gvenliim olmas lsnde, yalnz
ca benim yaamm deildir; tekinin lm, kt rkn, aa
rkn (ya da soysuzlam olann ya da anormal olann) lm,
yaam genel olarak daha salkl klacak olan budur; daha sa
lkl ve daha ar.
Demek ki, askeri, saval ya da siyasal bir iliki deil, bi
yolojik bir iliki var. Ve bu mekanizma etkili olabiliyorsa, or
tadan kaldrlmas sz konusu olan dmanlar, szcn si
yasal anlamndaki dmanlar deil, nfus iin ve nfusa g
re sz konusu i ve d tehlikelerdir. Baka deyile, lme
mahkm etmek, lm zorunluluu, siyasal dmanlar ze
rinde kazanlan zafere deil de biyolojik tehlikenin bertaraf
edilmesine ve trn kendisinin ya da rkn, dorudan bu ber
262 Toplumu Savunmak Gerekir

taraf etmeye bal olan glendirilmesine ynelirse ancak, bi-


yo-iktidar sistemi iinde kabul edilebilir. Irk, rklk, bir
normlatrma toplumunda lme mahkm etmenin kabul
edilebilirlik kouludur. Nerede bir normlatrma toplumu
varsa, nerede, en azndan btn grnmyle ve ilk ayakta,
ilk aamada bir biyo-iktidar olan bir iktidar varsa, ite rk
lk, birisini lme gndermek, tekileri lme gndermek
iin vazgeilmez koul olur. Devlet, biyo-iktidar modu ze
rinden iledii andan itibaren, devletin ldrc ilevi ancak
rklkla yerine getirilebilir.
Buna gre, bylesi bir iktidarn kullanlnda rkln
tad -yaamsal nemi diyecektim- nemi anlarsnz: l
drme hakk bu koul altnda uygulanabilir. Normalletirme
iktidar eski hkmran ldrme hakkn kullanmak istiyorsa,
rklktan gemesi gerekir. Ve bunun tersine, bir hkmranlk
iktidar, yani ldrme ve yaatma hakkna sahip bir iktidar,
normalletirmenin aralar, mekanizmalar, teknolojisiyle ile
mek istiyorsa, onun da rklktan gemesi gerekir. Tabii ki,
lme mahkm etmekten yalnzca dorudan ldrmeyi deil
ama ayn zamanda dolaysz ldrme de saylabilecek her eyi
kastediyorum: lme brakma, kimileri iin lm riskini o
altmak ya da ok basit olarak, siyasal lm, lke dna sr
me, dlama, vb'yi.
Buradan yol alarak birtakm eyleri anlayabiliriz sanrm.
nce, XIX. yzyln biyolojik kuramyla iktidar sylemi arasn
da hzla -hatta annda- kurulan ba anlayabiliriz. Temelde, ge
ni bir anlamda kavranan evrimcilik -yani Darwin'in kuram
nn kendisinden ok, bunun kavramlarnn btn, toplam
(evrimin ortak aacnda trlerin hiyerarisi, trler arasnda ya
am iin mcadele, en az uyum salayanlar safd brakan ele
me gibi)- ok doal olarak, XIX. yzylda birka yl ierisinde,
yalnzca siyasal sylemi biyolojik terimlerle yazmann, yalnzca
siyasal bir sylemi bilimsel bir klf altnda gizlemenin bir yolu
deil ama gerekten smrgeletirme ilikilerini, savalarn zo
runluluunu, farkl snflaryla toplumlarm tarihi vb'yi dn
menin bir yoludur. Baka deyile, her seferinde atma, lme
mahkm etme, savam, lm riski sz konusu olduunda,
17 Mart 1976 Tarihli Ders 263

bunlar, tam anlamyla, evrimciliin formu ierisinde dnl


mek zorunda kalnd.
Ve, biyo-iktidarm biimi zerinden ileyen o modern top-
lumlarda rkln neden gelitiini de anlayabiliriz; neden rk
ln, aka, ldrme hakknn zorunlu olarak talep edildii
noktalar olan belli birtakm ayrcalkl noktalar biiminde pat
lak verecei anlalyor. Irklk ilk nce smrgeletirmeyle,
yani smrgeci soykrmla geliecektir. nsanlar ldrmek, in
san topluluklarn ldrmek, uygarlklar ldrmek gerekecei
zaman, eer biyo-iktidar biimiyle iliyorsa her ey, bu nasl ya
placaktr? Evrimciliin izleklerinden geen bir rklk yoluyla
yaplacaktr.
Sava. Aka rklk izlei harekete geirilmezse, d
manlaryla savamann yan sra, insan nasl kendi yurttala
rn savaa sokabilir, (tam olarak XIX. yzyldan bu yana,
XIX. yzyln ikinci yarsndan bu yana olduu gibi) milyon-
larcasm ldrtebilir? Bundan byle savata iki ey nemli
olacaktr: yalnzca siyasal hasm deil, kar rk, temsil ettii
miz rk iin, kar taraftakilerin oluturduu o [bir tr] biyo
lojik tehlikeyi de yok etmek. Tabii ki bu yalnzca, bir anlam
da, siyasal dman izleinin biyolojik bir genelletiriliidir.
Ama dahas, sava -bu kesinlikle yeni bir eydir-, XIX. yz
yln sonunda, yalnzca kar rk (elenme ve yaamak iin
mcadele izleklerine gre) safd brakarak kendi rkn g
lendirmenin bir yolu olarak deil, ayn zamanda kendi rkn
yeniden canlandrmann da bir yoludur. Aramzdan lenlerin
says ne kadar ok olursa, ait olduumuz rk da o kadar saf
olacaktr.
Burada, her koulda, savaa zg, XIX. yzyl sonunda ye
ni olan bir rkl gryorsunuz ve bu sanyorum, bir zorun
luluktu, yle ki bir biyo-iktidar, sava amak istediinde, d
man imha etme isteiyle, aka, yaamn korumak, dzenle
mek, oaltmak zorunda olduu insanlar da ldrmeye yne
lik ald riski nasl buluturabilirdi ki? Ayn ey sululuk iin
de sylenebilir. Sululuk rklk terimleriyle dnlmse, bu
da, bir biyo-iktidar mekanizmasnda, bir sulunun lme mah
km edilmesi ya da dlanmasnn mmkn klnmas gerektii
264 Toplumu Savunmak Gerekir

andan itibaren balyor. Delilik iin de bu byledir, eitli ano


maliler iin de bu byledir.
zetle, sanrm rklk biyo-iktidarm ekonomisinde, ba
kalarnn lm, bir rkn ya da bir nfusun yesi, birliki ve
canl bir okluun bir esi olarak kiinin kendisinin biyolo
jik adan glendirilmesidir ilkesine gre, lm ilevini yeri
ne getirir. Bu noktada, aslnda, basite ve geleneksel anlam
da, rklarn birbirine duyduu nefret ya da kin olan bir rk
ln ok uzanda olduumuzu gryorsunuz. Devletlerin
ya da bir snfn, kendilerini hedef alm ya da toplumsal ya
py ileyecek dmanlklar sylencesel bir dmana doru
yneltmeye alt bir tr ideolojik operasyon olacak bir
rkln da ok uzandayz. Sanyorum bu, eski bir gele
nekten ok daha derin, yeni bir ideolojiden ok daha derin,
baka bir ey. Modern rkln zgll, ona zglln
salayan ey, zihniyetlere, ideolojilere, iktidarn yalanlarna
bal deildir. ktidarn tekniine, iktidarn teknolojisine ba
ldr. Bizi rklar savann ve tarihin o kavranlrlmm en
uzak noktasna, biyo-iktidara ileme olana veren bir meka
nizma ierisine yerletiren eye baldr. Demek ki rklk,
hkmdar iktidarn srebilmek iin, rk, rklarn safd
edilmesini ve rkn saflatrlmasn kullanmak zorunda olan
bir devletin ileyiine baldr. ldrme hakkna dayal eski
hkmran iktidarnn biyo-iktidarla yan yana gelmesi ya da
biyo-iktidar yoluyla ileyii, rkln ileyiini, yerletiril
mesini ve canlandrlmasn gerektirir. Ve sanrm gerekten
de burada kk salar.
O zaman bu koullar ierisinde, en kyc devletlerin, ay
n zamanda, kanlmaz olarak neden ve nasl en rk devlet
ler olduklarn anlarsnz. Tabii, burada Nazizm rneini al
mak gerekiyor. Sonuta Nazizm, gerekten de, XVIII. yzyl
dan beri kurulmu olan yeni iktidar mekanizmalarnn en
yksek noktaya dek gelimesidir. Tabii ki, Nazi rejiminden
daha disiplinci devlet olmamtr, biyolojik dzenlemelerin
daha sk ve daha srarl biimde yeniden gz nne alnd
baka devlet olmad. Disiplinci iktidar, biyo-iktidar: Btn
bunlar (biyolojik adan, dllenme, kaltm asndan sorum
17 Mart 1976 Tarihli Ders 265

luluu stlenilen, hastalk, kazalar konusunda da sorumlulu


u stlenilen) Nazi toplumuna nfuz etti, onu tad. Naziler
tarafndan yaratlan ya da en azndan tasarlanm olandan
daha disiplinci ve daha gvence salayc baka bir toplum
yoktur. Biyolojik srelere zg rastlantlarn denetimi reji
min dorudan hedeflerinden biriydi.
Ama bir yandan tmel olarak gvenceye dayal, tmel
olarak gvenlik salayan, tmel olarak dzenleyici ve disip
linci olan bu toplum var olurken, bir yandan da bu toplum
ierisinde lmcl iktidarn tam anlamyla zincirlerinden bo
anmas vard, yani o eski hkmran ldrme iktidar. Nazi
toplumunun btn yapsna ileyen bu ldrme iktidar, n
ce ldrme gcnn, yaatma ve ldrme gcnn yalnzca
devlete deil, bir sr bireye, dikkate deer sayda insana (is
ter SA'lar, ister SS'ler vb olsun) verilmesiyle kendini gsterir.
Hatta ve hatta, Nazi devletinde herkesin komusu zerinde
ldrme ve yaatma iktidar vardr, yannzda oturan ger
ekten ortadan kaldrmay ya da kaldrtmay salayan ihbar
yoluyla bile olsa.
Demek ki, btn toplumsal varlk ierisinde ldrc ik
tidarn ve hkmran iktidarn zincirlerinden boanmas sz
konusu. Savan ak ak bir siyasal hedef olarak -v e aslnda
yalnzca birtakm olanaklar elde etmek iin bir siyasal hedef
olarak deil fakat btn siyasal srelerin bir tr en son ve
kesin sonuca gtren evresi olarak- konulmasyla, siyasetin
sonu savaa varmaldr; ve sava da btn kaplayacak olan
son ve kesin sonuca gtren evre olmaldr. Buna gre, Nazi
rejiminin hedefi basite teki rklarn imhas deildir. teki
rklarn imhas tasarnn bir yzdr, teki yz de kendi r
kn lmn mutlak ve evrensel olan tehlikesine ak brak
maktr. lme riski, tam bir yok olmayla kar karya kalma,
Nazi itaatinin temel devleri arasna ve siyasetin asal hedef
leri arasna kaydedilen ilkelerden bir tanesidir. yle bir nok
taya gelinmelidir ki nfusun tamam lmle kar karya
kalmaldr. Yalnzca btn nfusun lmle tmel olarak bu
kar karya kal, gerekten de onu stn bir rk klabile
cektir ve onu, btnyle kk kaznacak ya da kesin olarak
266 Toplumu Savunmak Gerekir

kleletirilecek olan rklar karsnda nihai olarak yeniden


canlandrabilecektir.
Dolaysyla Nazi toplumunda, yine de olaanst olan
u ey var: Nazi toplumu, biyo-iktidar kesinkes genelletir
mi ama ayn zamanda hkmran ldrme hakkn da genel
letirmi bir toplumdur. Biri devlete yurttalarn ldrme ve
yaatma hakkn tanyan, arkaik, klasik olan ve br, disip
linin, dzenlemenin dolaynda rgtlenmi yeni mekanizma,
ksacas biyo-iktidarm yeni mekanizmas olan iki mekanizma
tam tamna birbirine uygun der. yle ki u sylenebilir:
Nazi devleti, biyolojik olarak dzenledii, koruduu, garanti
ettii, gelitirdii bir yaamn alanyla ve ayn zamanda kimi
olursa olsun -yalnz tekileri deil ama kendi insanlarn d a-
ldrmeye ilikin hkmran hakkn kesinlikle birbiriyle r~
tr klmtr. Nazilerde, hem mutlak olan, hem de ldrme
ve lme atma hakknn o muazzam aktarmyla btn top
lum yapsna iletilen bir diktatrlkle, genelletirilen bir bi
yo-iktidarm bir akmas oldu. Kesinlikle rk bir devlet, ke
sinlikle kyc bir devlet ve kesinlikle intiharc bir devlet var
dr. Irk devlet, kyc devlet, intiharc devlet. Bunlar kanl
maz olarak st ste biner ve tabii ki sonu, hem 1942-43 ylla
rnda "nihai zme" (bu yolla, Yahudilerle birlikte, Yahudi-
lerin simgesi ve belirtisi olduu btn teki rklarn ortadan
kaldrlmas istenmiti), hem de, 1945 Nisam'nda, Hitler'in
Alman halknn yaam koullarnn imhas emrini verdii 71
no'lu telgrafa dek vard5.
teki rklar iin nihai zm, [Alman] rknn mutlak in
tihar. Modern devletin ileyii iine yerleen bu dzenek bu
raya gtryordu. Tabii bir tek Nazizm hkmran ldrme
hakkyla biyo-iktidarm mekanizmalar arasndaki etkiyi do
ruk noktasna ulatrd. Ama bu etki gerekten btn devlet
lerin ileyiinde bulunur. Btn modern devletlerin ileyiin
de, btn kapitalist devletlerin ileyiinde mi byledir bu?
te, bu kesin deil. Sanyorum -am a bu baka bir tantlama
olacaktr- sosyalist devlet de, sosyalizm de, modern devletin,
kapitalist devletin ileyii denli rkln etkisini tayor. Size
szn ettiim koullar iinde oluan devlet rklnn kar
17 Mart 1976 Tarihli Ders 267

snda, ortaya kmak iin sosyalist devletlerin biimlenme


sini beklemeyen bir sosyal-rklk olutu. Sosyalizm, XIX.
yzylda, daha batan bir rklk oldu. ster bu yzyl ban
da yaam Fourier6 olsun ya da ister yzyl sonundaki anar
istler olsun btn sosyalizm biimlerinden geerken burada
hep bir rklk bileeni grrsnz.
Bu noktada, bu konudan sz etmek benim iin ok zor.
Bundan bylesine sz etmek, muhatabna karlk verme ola
na brakmadan iddiada bulunmak olur. Bunu sizlere tant
lamak, bu da (ki yapmak istediim buydu) sonuta baka bir
ders silsilesini gerektirirdi. Her neyse, ben yalnzca unu sy
lemek istiyorum: genel olarak, bana yle geliyor ki -burada
biraz serbest konuuyorum- sosyalizm, ilk olarak mlkiyet
ya da retim biimi trnden ekonomik ya da hukuksal so
runlar ortaya koymad srece -buna gre, iktidarn meka
nii, iktidar mekanizmalar sorunu onun tarafndan ortaya
konmad ve zmlenmedii lde- [sosyalizm dolaysy
la], kapitalist devlet ya da sanayi devleti iinde olutuunu
grdmz o ayn iktidar mekanizmalarn yeniden tahsis
etmekten, yeniden kurmaktan kaamaz. Her ne olursa olsun
bir ey kesindir: XVIII. yzyln sonunda ve btn bir XIX.
yzyl boyunca gelitirilen biyo-iktidar izlei, sosyalizm tara
fndan eletirilmedii gibi, aslnda kimi noktalarda onun ta
rafndan yeniden ele alnd, gelitirildi, tekrar kuruldu, de
itirildi, ama kesinlikle temelleriyle ve ileyi biimleriyle
yeniden incelenmedi. Sonu olarak, toplumun ya da devletin
ya da devletin yerini almas gereken eyin asal olarak yaa
mn sorumluluunu yklenme, onu ekip evirme, oaltma,
talihsizliklerini giderme, biyolojik anslarn ve olaslklarn
gzden geirme ve belirleme ilevini stlendiine dair d
nce, bence bu sosyalizm tarafndan olduu gibi yeniden ele
alnd. ldrme hakkn ya da eleme hakkn ya da diskalifi
ye etme hakkn kullanmak zorunda olan sosyalist bir devlet
kurulduu andan itibaren, bunun getirdii sonularla birlik
te. Ve byle, ok doal bir biimde, rkl -tam olarak etnik
rkl deil, evrimci trden rkl, biyolojik rkl-,
268 Toplumu Savunmak Gerekir

(Sovyetler Birlii trnden) sosyalist devletlerde, akl hasta


lar, sulular, siyasal rakipler vesaire konusunda tam olarak
iler durumda bulursunuz. Devlet konusunda syleyecekle
rim bunlar.
Bana ilgin grnen ve uzun sre kafam megul eden
ey, yine, rkln bu ileyiine yalnzca sosyalist devlet d
zeyinde deil de, XIX. yzyl boyunca, deiik sosyalist
zmleme ya da tasar biimlerinde de rastlanyor olmas ve
bana yle geliyor ki, u balamda oluyor bu: her seferinde
bir sosyalizm, temelde, deiim ilkesi ve kapitalist devletten
sosyalist devlete gei ilkesi olarak ekonomik koullarn de
itirilmesi zerinde zellikle durduunda (baka deyile,
her seferinde deiimin ilkesini ekonomik sreler dzeyin
de aradnda), rkla, en azndan hemen ihtiya duymad.
Buna karn, sosyalizm, savam, dmana kar savam,
bizzat kapitalist toplum ierisindeki hasmn elenmesi sorunu
zerinde durmak zorunda kald btn anlarda -buna gre,
kapitalist toplumdaki snf kartyla fiziksel atmay d
nmek sz konusu olduunda-, rklk birdenbire yeniden
ortaya kt, nk bu, yine de biyo-iktidar izleklerine ok
bal olan bir sosyalist dnce iin, rakibi ldrme nedenini
kafada oluturmann tek yolu oldu. Onu yalnzca ekonomik
olarak safd brakmak, ayrcalklarn yitirmesine yol amak
sz konusu olduunda rkla gerek yoktur. Ama, onunla
kafa kafaya gelineceini ve onunla fiziksel olarak mcadele
etmek, kendi yaamn riske atmak ve onu ldrmeye al
mak gerekeceini dnmek sz konusu olduu andan itiba
ren rklk gerekli oldu.
Bu durumda, her seferinde ibu savam sorununu yo
unlatran bu sosyalizmler, sosyalizm biimleriyle, sosya
lizm anlar sz konusu olduunda, rklk da sz konusu
olur. En rk sosyalizm biimleri byle olutu, sosyal-demok-
rasiden, kinci Enternasyonal'den ve Marksizmin kendisin
den ok daha ileri derecede, bu tabii ki Blanqui'cilik oldu, bu
Komn oldu ve bu anari oldu. Sosyalist rklk Avrupa'da
ancak XIX. yzyln sonunda, bir yandan bir sosyal-demokra-
17 Mart 1976 Tarihli Ders 269

sinin (ve bunu aka sylemek gerekir, bu sosyal-demokrasi-


ye bal bir reformizmin) egemenliiyle bir yandan da, Fran
sa'daki Dreyfus davas gibi birtakm srelerle tasfiye edildi.
Ama Dreyfus davasndan nce, btn sosyalistler, yani b
yk ounluuyla sosyalistler tamamyla rkyd. Ve san
rm, (bunu syledikten sonra bitireceim), XVIII. yzyldan
beri toplumun ve devletin gelimesiyle yerleen bu biyo-ikti-
dar mekanizmalarn yeniden deerlendirmedikleri lde
-y a da bir anlamda, bunun doallkla byle olduunu kabul
ettikleri iin - rkydlar. Yolu rklktan gemeksizin bir bi-
yo-iktidar nasl iletilebilir ve ayn zamanda sava hakk, l
drme ve lme brakma haklar nasl kullanlabilir ki? So
run buydu ve sanyorum sorun hl budur.

NOTLAR

1 Disiplinci teknoloji konusu iin bkz. Surveiller et Punir, a.g.e.


2 Btn bu konular iin bkz. 1973-1974 ylnda Collge de France'ta veri
len Psikiyatri ktidar balkl ders.
3 M. Foucault btn bu mekanizmalar zellikle Collge de France'ta
verdii derslerde yeniden ele alacaktr: Gvenlik, Toprak ve Nfus 1977-
1978 ve Biyopolitiin Douu 1978-1979.
4 M. Foucault burada, XIX. yzyl ortasnda Fransa'da, akl hastalklan
doktorlar ve zellikle B. - A. Morel (Trait des dgnrescences physiques,
intellectuelles et morales de l'espce humaine, Paris, 1857; Trait des maladies
mentales, Paris, 1870), V. Magnan (Leons cliniques sur les maladies menta
les, Paris, 1893) ve M. Legrain & V. Magnan (Les Dgnrs, tat mental et
syndromes pisodiques, Paris, 1895) tarafndan gelitirilmi teoriyi kay
nak alyor. "Kaltsal" denilen kusurun bulacl ilkesi zerine kurulu
olan bu soysuzlama teorisi, XIX. yzyln ikinci yarsnda delilie ve
anormallie ilikin tbbi bilmenin ekirdeini oluturdu. ok erken bir
srede yasal tp tarafndan benimsenen teorinin soyartm retileri
ve uygulamalar zerinde byk etkileri oldu ve btn bir edebiyat;
btn bir kriminolojiyi ve btn bir antropolojiyi etkilemekten de geri
kalmad.
5 Hitler, 19 Mart'tan hemen sonra, Almanya'nn lojistik altyapsnn ve
sanayi donanmlarnn imhas iin nlemler almt. Bu nlemler, 30
Mart ve 7 Nisan tarihli iki kararnamede aklanmtr. Bu kararnameler
270 Toplumu Savunmak Gerekir

iin bkz. A. Speer, Erinnerungen, Berlin, Propylen-Verlag, 1969. Fouca


ult kukusuz J. Fest'in kitabn okudu, Hitler, Frankfurt a. M ./Ber
lin/Wien, Verlag Ullstein, 1973.
6 Bu konuyla ilgili olarak zellikle bkz. Ch. Fourie'nin aadaki yapt
lar: Thorie des Quatre Mouvements et des Destines gnrales, Leipzig
[Lyon], 1808; Le Nouveau Monde industriel et socitaire, Paris, 1829; La Fa
usse Industrie morcele, rpugnante, mensongre, Paris, 1836,2 cilt.
Dersin zeti*

ktidar ilikilerinin somut zmlemesini yrtmek iin,


hkmranln hukuksal modelini bir yana brakmak gerekiyor.
Gerekten de bu model, nceden bireyi doal haklarn ya da il
kel iktidarlarn znesi olarak varsayar; devletin ideal oluumu
nu aklamay hedef alr; yani, yasay iktidarn temel belirtisi k
lar. ktidar, ilikinin ilk terimlerinden deil de, dayand ele
ri belirleyen olmas bakmndan, ilikinin kendisinden yola ka
rak incelemek gerekir: ideal znelere boyun emek iin kendile
rinde ya da iktidarlarnda nelerden vazgetiklerini sormaktan
ok, boyun edirme ilikilerinin zneleri nasl retebildiini
sormak gerekir. Ayn biimde, btn iktidar biimlerinin sonu
lanma ya da geliim yoluyla tredii yegne formu ya da mer
kezi aratrmak yerine, bu biimleri nce oulluklar, farkllk
lar, zgllkleri, geri dndrlebilirlikleri iinde deerlendir
mek: dolaysyla bunlar kesien, birbirine gnderen, yaknlaan
ya da tersine atan ve birbirini ortadan kaldrmaya ynelen
g ilikileri olarak incelemek gerekir. Sonuta, iktidarn belirtisi
olarak yasaya bir ayrcalk tanmaktan ok, iktidarn kulland
bask tekniklerini saptamaya almak daha iyi olur.
Hkmranln hukuksal oluumuyla ne srlen ema
zerinden iktidarn zmlenmesini snrlamaktan kanmak

* Collge de France Yll'nda. yaymlanmtr, y6e anne, Histoire des systmes de pen
se, anne 1975-1976 (76. Yl, Dnce Sistemleri Tarihi, 1975-1976 ders yl), 1976,
s. 361-366. Dits et crits, 1954-1988'de (Sylenenler ve Yazlanlar, 1954-1988) yeni
den yaymland, yayma hazrlayan, D. Defert & F. Ewald, J. Lagrange'm katksy
la, Paris, Gallimard /"Bibliothque des sciences humaines", 1994, 4 cilt.; bkz. cilt
III, no 187, s. 124-130.
272 Toplumu Savunmak Gerekir

gerekiyorsa, iktidar kuvvet ilikileri terimleriyle dnmek


gerekiyorsa, iktidar savan genel formu olarak da deifre et
mek gerekmez mi? Sava, iktidar ilikilerinin zmleyicisi
olabilir mi?
Bu soru baka birok soruyu kapsyor:
- sava, buna oranla btn toplumsal egemenlik, farklla
ma, hiyerariletirme grnglerinin birer trev olarak grl
mesi gereken bir ilk ve temel durum olarak m grlmelidir?
- bireyler, gruplar, snflar arasndaki uzlamazlk, atma
ve savam sreleri, son kertede savan genel sreleri iinde
mi yer alr?
- Stratejiden ya da taktikten treyen kavramlarn btn
iktidar ilikilerini zmlenmek iin geerli ve yeterli bir ara
oluturabilir mi?
- Askeri kurumlar ve sava kurumlan, genel olarak sava
yrtmek iin kullanlan yntemler uzaktan ya da yakndan,
dorudan ya da dolayl olarak siyasal kurumlarm ekirdeini
mi oluturur?
- Ama nce sorulmas gereken soru udur: iktidar ilikileri
iinde etkide bulunann sava olduu, kesintisiz bir arpma
nn bar biimledii ve sivil dzenin temelinde bir muharebe
dzeni olduu ne zamandr ve nasl dnlmeye baland?
Bu yln derslerinde sorulan soru buydu. Barn ardndaki
sava nasl kavrand? Savan grlt ve karmaas iinde, mu
harebelerin amuru iinde dzenin, kurumlarm ve tarihin kav-
ranlrlk ilkesini kim arad? Siyasetin, baka aralarla srdr
len sava olduunu ilk kim dnd?

* * *

lk bakta bir paradoks ortaya kyor. Ortaan bandan


bu yana devletlerin evrimiyle birlikte, yle grnyor ki, sava
uygulamalar ve kurumlan gzle grlr bir evrim izlemitir.
Bunlar, bir yandan, sava hakkna ve aralarna tek bana sa
hip olan bir merkezi iktidarn ellerinde toplanma eilimi gs
termitir; bu nedenle de, yava yava insandan insana, gruptan
gruba olan ilikiden silinmi ve bir evrim izgisi bunlar gide-
Dersin zeti 273
rek bir devlet ayrcal olmaya doru gtrmtr. te yan
dan ve bunun sonucu olarak sava titizlikle belirlenen ve de
netlenen bir askeri aygtn profesyonel ve teknik ayrcal olma
eilimini gsterir. Ksacas: btnyle sava ilikilerin geerli
olduu bir toplum yerine yava yava askeri kuramlarla do
nanm bir devlet gemitir.
Oysa bu dnm henz tamamlanmt ki toplumun ve
savan bantlarna ilikin belli bir tr sylem ortaya kt.
Hkmranlk sorununa bal felsefi-hukuksal sylemden ok
farkl bir tarihsel-siyasal sylem, sava, btn iktidar kuramla
rnn srekli temeli durumuna getirdi. Bu sylem din savala
rndan ksa bir sre sonra ve XVII. yzylda ngiltere'deki b
yk siyasal savamlarn balangcnda ortaya kt. ngiltere'de
Coke ya da Lilburne, Fransa'da Boulainvilliers ve daha sonra
Buat-Nanay tarafndan parlatlm olan bu syleme gre, dev
letlerin douuna yol aan savatr: ama bu -doa durumu* fi
lozoflarnn dndkleri- ideal sava deil ama sahici sava
lar ve somut muharebelerdir; yasalar, seferlerin, fetihlerin atee
verilmi kentlerin barndan domutur; ama sava iktidar me
kanizmalar iinde de ortal kasp kavurmay ya da en azn
dan kuramlarn, yasalarn ve dzenin gizli motoru olmay sr
drr. Bizleri doal zorunluluklara ya da dzenin ilevsel ge
reklerine inandran unutularn, yanlsamalarn ya da yalanla
rn altnda sava bulmak gerekir: o barn ifresidir. Tm top
lumsal varl srekli olarak paralara ayrr, her birimizi u ya
da bu kampa yerletirir. Ve bu sava bir aklama nedeni ola
rak grmek yeterli deildir; onu canlandrmak, farkna varl-
makszm srp gittii gizli, kendini belli etmeyen formlardan
syrmak ve onu, muzaffer olmak istiyorsak hazrlanmamz ge
reken nihai bir arpmaya dek gtrmek gerekir.
Henz ok belirsiz bir biimde belirtilmi olan bu tematik
yoluyla, bu zmleme biiminin nemini kavrayabiliriz.

1. Bu sylemde konuan zne hukukunun ya da dn


rn konumunu; yani evrensel znenin konumunu alamaz. S
zn ettii bu genel savam iinde, zorunlu olarak u ya da bu
tarafta olur; muharebenin iindedir, hasmlar vardr, bir zafer
* Uygarlk ncesi ya da ortaklaac toplum dnemi (.n.).
274 Toplumu Savunmak Gerekir

iin dvr. Kukusuz, hukuku geerli klmaya alr, ama


burada sz konusu olan onun hukukudur - bir fetih, egemenlik
ya da eski olma ilikisine dayanan ayr bir hukuktur: rkn, za
fere ulam istilalarn ya da binyllk igallerin getirdii haklar
dr. Ve eer gereklikten sz ediyorsa, onun zaferi kazanmasn
salayan o perspektifli ve stratejik gereklikten sz ediyordur.
Demek ki burada, geree ve hukuka sahip olduunu iddia
eden, ama bunu, kendi kendini stelik ak ak hukuksal-felse-
fi tmellikten dlayarak yapan bir siyasal ve tarihsel sylem
vardr. Onun rol Solon'dan Kant'a dek yasa koyucularn ve
dnrlerin dledikleri rol deildir: yani savan merkezinde
ve zerinde, hasmlar arasna yerlemek, bir mtareke benim
setmek, uzlatrc bir dzen kurmak deildir. Simetrik olma
yan ve dzeni srdrmeye ya da yeniden kurmaya yarayan bir
ayrcalk gibi ileyen bir hukuk ortaya koymak sz konusudur
ve bir silah gibi ileyen bir gereklii geerli klmaktr. Bylesi
bir sylem tutturan zne iin tmel gereklik ve genel hukuk
hayalden ya da tuzaktan baka bir ey deildir.

2. Bunun dnda kavranlrlm geleneksel deerlerini


tersyz eden bir sylem sz konusudur. Aadan balayan,
daha basit olan, daha temel olan ve daha ak seik olanla de
il, daha kark, daha karanlk, daha dzensiz, rastlantya da
ha ak olanla yaplan bir aklamadr bu. Bir deifre etme ilkesi
olarak geerli klnmas gereken ey, iddetin, tutkularn, nef
retlerin, intikamlarn karkldr; ayn zamanda, yenilgilere
ve zaferlere yol aan nemsiz durum ve koullar yndr. Mu
harebelerin imal konuan, karanlk tanrs dzenin, almann
ve barn uzun gnlerini aydnlatmak zorundadr. Byk fke,
ahenkleri aklamak durumundadr. Bir dizi ham gerek (fizik
sel g, kuvvet, karakter zellikleri), bir dizi rastlant (yenilgi
ler, zaferler, komplolarn, isyanlarn ya da ittifaklarn baars
ya da baarszl) ite byle tarihin ve hukukun ilkesi olarak
ileri srlecektir. Hesaplarn ve stratejilerin ussall ancak bu
i ie geiin zerinde belirecektir - ykseldike ve gelitike
giderek daha krlganlaan, giderek daha ktcl olan, giderek
daha ok hayale, kuruntuya ve aldatmacaya balanan bir ussal
Dersin zeti 275

lktr bu. Demek ki burada grnrde ve yzeydeki rastlant-


sallm ardnda, bedenlerin ve tutkularn gzle grlr birden-
bireliinin ardnda temel, srekli, z gerei doruya ve iyiye
bal bir ussallk bulmaya abalayan o geleneksel zmleme
lerin tam anlamyla kart olan bir ey sz konusudur.

3. Bu tr sylem btnyle tarihsel boyutta geliir. Tarihi,


adaletsiz ynetimleri, yolsuzluklar ve iddet eylemlerini bir
akim ya da bir yasann ideal ilkesine gre deerlendirmeye kal
kmaz, ama tersine, kuramlarn yaps ya da yasalarn ardn
da, gerek savamlarn, zaferlerin ya da maskelenmi yenilgi
lerin, yasa kitaplarnda kurumu kann unutulmu gemiini
uyandrmaya giriir. Gnderme alan olarak tarihin snrsz ha
reketini benimser. Ama ayn zamanda bu sylem, geleneksel ef
sane formlarndan da (byk atalarn yitik a, yeni zamanla
rn ve binyllk intikamlarn gereklemesinin eli kulanda ol
mas, eski yenilgileri silecek yeni kralln gelmesi) destek ala
bilir: Halklarn intikam atei kadar, sona ermekte olan aristok
rasilere duyulan nostaljiyi de tayabilecek bir sylemdir bu.
Sonu olarak, hkmranlk ve yasa sorununa balanan fel-
sefi-hukuksal syleme kart olarak toplum iindeki savan s
rekliliini deifre eden bu sylem, esas olarak tarihsel-siyasal
bir sylem, gerekliin tarafgir bir zafer iin silah ilevini gr
d bir sylem, i karartc bir biimde eletirel ve ayn za
manda youn bir biimde efsanelere dayanan bir sylemdir.

***

Bu yln dersleri u zmleme biiminin ortaya kma


ayrld: sava (ve savan eitli ynleri, istila, muharebe, fetih,
zafer, yenenlerle yenilenlerin ilikileri, yama ve ele geirme,
ayaklanmalar) tarihin ve daha genel olarak toplumsal ilikilerin
bir zmleyicisi olarak nasl kullanld?
1) nce bu konudaki baz sahte ncleri ayrmak gerekiyor.
zellikle de Hobbes'un ncln. Hobbes'un herkesin her
kesle sava dedii ey kesinlikle gerek ve tarihsel bir sava de
ildir, ama, herkesin, herkes tarafndan kendisi iin oluturduu
27 6 Toplumu Savunmak Gerekir

tehlikeyi lt, tekilerin dvme isteini kestirdii ve kuv


vete bavurduunda altna girecei riski deerlendirdii bir ta
sarlama oyunudur. Hkmranlk -ister bir "kurum cumhuriye
ti" ya da ister bir "edinilmi cumhuriyet" sz konusu olsun-,
kesinlikle sava bir egemenlik olgusuyla deil, tersine, sava
tan kanmay olanakl klan bir hesapla kurulur. Hobbes'a gre
devleti kuran ve ona biimini veren sava-olmayandr.
2) Devletlerin kayna olarak savalarn tarihi, kukusuz,
XVI. yzylda, din savalarnn sonunda ortaya kondu (rnein
Fransa'da Hotman'la). Ama bu tr zmleme zellikle XVII.
yzylda geliti. nce ngiltere'de, parlamentodaki muhalefetin
ve Pritenlerin, ngiliz toplumunun, XI. yzyldan bu yana bir
fetih toplumu olduuna ilikin dncesi geliti: buna gre
monari ve aristokrasi, zel kuramlaryla birlikte, Normanlar
tarafndan getirilmitir, te yandan Sakson halk, ilk zgrlk
lerinin kimi izlerini glkle de olsa korumutur. Coke ve Sel
den gibi ngiliz tarihileri ngiltere tarihinin balca blmlerini
bu sava egemenlik temeli zerinde yeniden kurarlar; bu b
lmlerden her biri birbirine dman olan, kuramlar ve karla
r asndan birbirinden ayrlan iki rk arasnda tarihe dayanan
ilk sava durumunun ya bir sonucu ya da yeniden alevlenmesi
olarak zmlenir. Bu tarihilerin adalar, tanklar ve kimi
zaman baoyuncular olduklar Devrim de bylece bu eski sa
van son muharebesi ve rvan olacaktr.
Ayn trden bir zmlemeye, daha ge bir tarihte Fran
sa'da ve zellikle XIV. Louis saltanatnn sonundaki aristokrat
evrelerde rastlanr. Boulainvilliers, bunu en tutarl biimde di
le getirecektir; ama bu kez tarih, galip gelen adna anlatlr ve
haklar galip gelen adna talep edilir; Fransz aristokrasisi Ger
men kkenli olduunu ileri srerek, bir fetih hakkn dolaysy
la kralln btn topraklar zerindeki sekin mlkiyet ve b
tn Galyallar ve Romallar zerindeki mutlak egemenlik hak
kn kendisine mal eder; ama, kkeninde ancak kendi rzasyla
kurulmu olan ve bu durumda her zaman sabit snrlar ierisin
de tutulmas gereken krallk iktidar karsnda ayrcalklar ol
duunu da ileri srer. Bu biimde yazlan tarih, ngiltere'de ol
duu gibi, temel kategorisi bakaldr ve koparlan dnler
Dersin zeti 277

olan, yenenlerle yenilenlerin sregiden atmasnn tarihi de


ildir artk, kraln iinden kt soylu snfa hyanet etmesinin
ve yetkilerini gasp etmesinin ve Galya-Roma kkenli bir burju
vaziyle yapt doal olmayan gizli anlamalarn tarihi olacak
tr bu. Freret ve zellikle Buat-Nanay tarafndan yeniden ele
alman zmleme emas bir dizi polemiin konusu oldu ve
Devrim'e kadar nemli tarih aratrmalarnn yaplmasna yol
at.
nemli olan, tarihsel zmleme ilkesinin rklarn ikiliin
de ve savanda aratrlm olmasdr. Bu ilkeden yola karak
ve Augustin ve Amedee Thierry'nm kitaplarnn araclyla,
XIX. yzylda tarihin iki tr zm geliecektir: bunlardan bi
ri snf savamna, teki biyolojik atmaya eklemlenecektir.
Dersin Konumu

7 Ocak, 17 Mart 1976 tarihleri arasnda, Surveiller et Punir'le


(Gzetlemek ve Cezalandrmak) (ubat 1975), La Volont de sa
voir'm (Bilme stenci) (Ekim 1976) kt tarihler arasnda veri
len bu ders, Foucault'nun dncelerinde ve aratrmalarnda,
zellikli, stratejik denebilecek bir yer tutar: bu, onun katettii
yolu deerlendirdii ve gelecekteki aratrmalarn hatlarn iz
dii bir tr mola, bir durak an, bir tr dnemetir kukusuz.
Toplumu Savunmak Gerekir'd e Foucault, dersin al olarak
ve bir bilano ve aklama biiminde "disiplinci" iktidarn ge
nel izgilerini verir -ayrks bir biimde, gzetleme teknikleri,
normlatrc yaptrmlarla, ceza kuramlarnn panoptik dzen
leniiyle uygulanan iktidardr b u - ve dersin sonunda "biyo-ik-
tidar" dedii eyin -global olarak nfusa, yaama ve canllara
uygulanan iktidarn- profilini izer. Bu iktidarn bir "soykt-
n" kurma giriimi ierisinde Foucault daha sonralar, XVI.
yzyln sonundan bu yana, hikmeti hkmetin ve "polis"in
donanmlar ve teknolojileriyle yrtlen iktidar olan "yne-
timsellii" aratrd. Foucault, 1972-73 (La Socit punitive [Ceza
landrc Toplum]), 1973-74 (Le Pouvoir psychiatrique [Psikiyatri
ktidar]), 1974-75 (Les Anormaux [Anormaller]) tarihli dersleri
ve son olarak Gzetlemek ve Cezalandrmak kitabn disiplinler
meselesine ayrmt; ynetimsellik ve biyo-iktidar konularna
ise L'Histoire de la sexualit (Cinselliin Tarihi)'nin (Bilme stenci,
Aralk 1976) ilk cildini ve, ardndan, 1977-1978 dnemi dersleri
ni (Scurit , Territoire et Population [Gvenlik, Toprak ve N
fus]), 1978-79 dnemi derslerini (Naissance de la biopolitique [Bi-
Dersin Konumu 279

yopolitiin Douu]) ve 1979-80 dneminde verdii dersin ba


n ayracaktr (Du gouvernement des vivants [Dirilerin Ynetimi
zerine]).
ki iktidar sorununun, bunlarn zgllnn ve eklemle-
niinin -iktidar ilikilerinin ve rklar mcadelesinin tarihsel-si-
yasal syleminin douunun "zmleyicisi" olarak savala
birlikte- bu dersin temelini olutururken, dersi "konumlama
ya", bizce yanl anlalmalara, yanlglara, yanl yorumlama
lara, kimi zaman arptmalara yol am olan kimi noktalar ha
trlatmak uygun grld. Foucault'da, bir yanda, iktidar prob-
lematiinin ortaya k sz konusudur; bir yanda da, liberal
toplumlarda ve totaliterci ynetimlerde iktidarn aygtlarnn
ve teknolojilerinin ileyii, retim sreleri ve cinsellik konu
sunda Marx ve Freud arasndaki "diyalog" ve son olarak da di
reniler sorunu sz konusudur. Biz burada, zellikle Dits et c
rits' de (Sylenenler ve Yazlanlar)* toplanan metinlerden aln
m, dorudan tanklklardan yararlanacaz. Yine de iktidar,
iktidarlar sorunu zerine eksiksiz bir dosyann ancak ders not
larnn yaymlanmasnn bitiminden nce hazr olmayacan
ve dolaysyla kesin bir bilanosunu karmaya girimek iin o
zamana dek beklemek gerekeceinin altn izmek gerekiyor.
Foucault hibir zaman iktidar konu alan kitap yazmad.
Birok kez asal izgilerini izdi; bkmadan usanmadan dn
cesini aklad, gerekelendirdi; uyarda bulunma, aklama
yapma konusunda cimri davranmad. O, tmarhaneler, delilik,
tp, hapishaneler, cinsellik, "polis" zerine yrtt saysz
tarihsel zmlemede, daha ok iktidarn ileyiini, etmenleri
ni, "nasl"m aratrd. Dolaysyla iktidar meselesi btn bu
zmlemelere yaylmaktadr, bunlarla bir btn oluturur, bu
zmlemelerin iinde kendiliinden yer alr, bu nedenle de
onlardan ayrlamaz. Sorunsal, kendi i geliimi boyunca, olay
larn bastrmasyla zenginleirken, sorunsal ille de bir tutarlk
ierisine, izgisel ve eksiksiz bir devamllk ierisine yerletir
mek bouna olacaktr. Her seferinde yinelenen bir hareket sz
konusudur daha ok: Foucault, kendisine zg bir usulle, yaa-
* Sylenenler ve Yazanlaf dan alntlar ksaltlarak: SY, cilt no, makale says, sayfa
no, biiminde belirtilecektir.
280 Toplumu Savunmak Gerekir

minin sonuna dek, bir tr bitmez tkenmez bir yeniden gncel


lemeyle, eski almalarn son almalarnn nda durmak
szn "yeniden okudu". Bu nedenledir ki, iktidarn bir "genel
kuramn" ileri srme giriiminde bulunduunu hibir zaman
kabul etmedi, nitekim, rnein "panoptizm"i ieren bu iktidar
dncesinin kendisine atfedilmesinden hi geri durulmad.
Gerek/iktidar, bilme/iktidar ilikileri konusunda 1977 ylnda
unlar sylyordu: "... bu nesneler katman, daha dorusu bu
ilikiler katman, bunu kavramak zor; ve bunlar az ok kavra
mak iin genel bir kuram da olmadna gre, ben, bir anlam
da, kr bir ampiristim, yani en beter konumdaym. Genel kura
mm yok ve kesin bir aracm da yok." (SY, III, 216: 404) Yine
1977'de iktidar sorununun 1955 ylma doru, faizmin ve Stali-
nizmin o ve onun kua iin oluturduu o "iki kara miras", o
"iki devasa glge"nin fonu zerinde "btn plaklyla orta
ya atlmaya balandn" sylyordu. "Faizmin zmlenme
mesi u son otuz yln nemli siyasal olgularndan biridir." (SY,
III, 218: 422). XIX. yzylda sorun yoksulluk olduysa -diyordu
Foucault-, faizm ve Stalinizm tarafndan ortaya atlan soru ik
tidar sorusu oldu: bir yanda "ok ok az zenginlik vard", te
yanda da "ok fazla iktidar" (SY, III, 232: 536). Otuzlu yllardan
bu yana Trokist evrelerde, brokratik fenomen, Parti'nin b
rokratiklemesi incelenmiti. ktidar sorunu ellili yllarda, yani
faizmin ve Stalinizmin "kara miras" ndan sonra yeniden ele
alnd. Sefaletin "skandalmdan" doan, eski zenginlik kuram
ve iktidar sorunsal arasndaki farkllama bu dnemde ortaya
kacaktr. Bu dnem, Kruev raporu, "destalinizasyon" ba
langc, Macar bakaldrs, Cezayir Sava yllardr.
ktidar ilikileri, egemenlik olgular, uyruklatrma uygula
malar, "totalitarizmlere" zg deildir, Foucault'nun tarih
aratrmalarnda inceledii, "demokratik" diye nitelenen top-
lumlara da nfuz eder. Totaliter toplumla demokratik toplum
arasnda hangi bant vardr? Siyasal ussallklar, iktidar tek
nolojileri ve aygtlarn kullanmalar, nerede birbirine benzer ya
da birbirinden ayrlr? Bu konuyla ilgili olarak, 1978 ylnda
yle diyordu Foucault: "Batl toplumlar, genel anlamda bu
yzyln sonunda sanayilemi ve gelimi toplumlar, o gizli
Dersin Konumu 281

kaygyla ya da hatta, Stalinizm ve faizmin hi kukusuz plak


ve korkun yzn ortaya koyduu o ar iktidar retimini
tartmaya aan ok belirgin bakaldr hareketleriyle dolu olan
toplumlardr" (SY, III, 232: 536). Ve biraz daha yukarda, ayn
konferansta unu syler: "Tabii faizm ve Stalinizm, her ikisi
de, belirgin ve olduka zgl bir konjonktre cevap veriyordu.
Kukusuz faizm ve Stalinizm etkilerini bu ana dek bilinmeyen
ve bir daha artk grmemeyi umut ettiimiz, en azndan sadu
yuyla yle olmasn dndmz boyutlara tad. Buna g
re tekil fenomenlerdi bunlar, ama birok noktada faizmin ve
Stalinizmin, Batnn toplumsal ve siyasal sistemlerinde nceden
var olan bir dizi mekanizmay srdrmekten baka bir ey yap
madn da yadsmamak gerekir. Ne de olsa byk partilerin
rgtlenmesi, polisiye aralarn gelimesi, alma kamplar gi
bi bask, cezalandrma tekniklerinin varl, btn bunlar ger
ekten de Batl liberal toplumlardan kalan, faizmin ve Stali
nizmin stne konmaktan baka bir ey yapmad bir miras
tr" (a.g.e., s. 535-536).
Bylece, "liberal toplumlar" ve totaliter devletler arasnda,
normal olandan patolojik olana, hatta canavars olana uzanan,
er ya da ge sorgulanmas gerekecek olan, olduka tuhaf bir
zincir kurulacaktr. 1982 ylnda bile Foucault, iktidarn bu iki
"hastal", ad faizm ve Stalinizm olan bu iki iktidar "hum
mas" konusunda unu yazyordu: "Bunlar bizim iin bylesi-
ne artc klan saysz nedenden bir tanesi, tarihsel benzersiz
liklerine karn tam anlamyla zgn olmamalardr. Faizm ve
Stalinizm teki toplumlarm ounluunda zaten bulunan me
kanizmalar kulland ve geniletti. Yalnzca bu deil, fakat, i
lgnlklarna ramen bu ikisi, geni bir lde, bizim siyasal
usuluumuzun fikirlerini ve yntemlerini kulland" (SY, IV,
306: 224). Dolaysyla teknolojilerin neredeyse hastala, lgn
la, canavarla varan aktarm ve devam oldu bu. Siyasal a
dan tehlikeli olan ve etnik adan ar olmayan dlama ve yok
etme biyo-politikalarmm da faizmde ve Stalinizmde devam
oldu - bunlar, XVIII. yzylda tbbi polis tarafndan ortaya ko
nan, XIX. yzylda toplumsal Darvvinizm, soyartmclk, tbbi-
yasal kaltm, soysuzlama ve rk teorileri tarafndan stlenilen
282 Toplumu Savunmak Gerekir

biyo-politikalardr; ve Foucault'nun bu konudaki dnceleri,


bu son derste, 17 Mart tarihli Toplumu Savunmak Gerekir dersin
de okunacaktr. Sonuta, bu dersin amalarndan bir tanesi,
kukusuz esas amac, zellikle faizmin (ama buna Stalinizm
de dahildir) "dirilerin ynetiminde", soyun arl ve ideolojik
ortodoksluk yoluyla, rksal biyo-politikalar kullan biiminin
zmlenmesidir.
Foucault, iktidar ve ekonomi politik arasndaki bantlar
konusunda, Marx'la bir tr "kesintisiz diyalog" kurdu. Marx,
nitekim iktidar ve disiplinler sorununu bilmiyor deildi, en
azndan Das Kapitalin ilk kitabnda ("i gn", "iblm ve
imalathane", "makineler ve byk sanayi"ye ilikin) ve ikinci
kitabndaki ("sermayenin dolam sreci"ne ilikin) zmle
melerde bunu gryordu; (bkz. SY, IV, 297 [yl 1976]: 182-186,
zellikle 186. makale); ayn biimde Foucault da disiplinci
uzamlarn dzenleniine ilikin ekonomik srelerle uygula
nan zorlamalar bilmiyor deildi. Ama Marx'ta egemenlik ili
kileri, fabrikada, yalnzca sermaye ve emek arasndaki "at
an" ilikinin etkileriyle kurulmu grnyordu. Foucault'ya
gre ise bu iliki, tersine, ancak disiplinler tarafndan nceden
yaratlan ve yerletirilen gzetimler, terbiye etmeler, uyrukla-
trmalarla mmkn klmabilirdi. Bu konuda unu diyordu: "...
blmnde, unu ya da bunu yapabilecek insanlara ihtiya
duyulduunda, domakta olan btn bu kapitalist dzeni,
halkn direniinin ya da eylemsizliinin ya da bakaldr hare
ketlerinin gelip alaa etmesinden korkulduunda, o zaman
btn bireyler zerinde kesin ve somut bir gzetim gerekti ve
szn ettiim tbbiletirmenin bununla balantl olduunu
dnyorum" (SY, III, 212: 374). Dolaysyla egemenlik iliki
lerini bulacak ve dayatacak olan XIX. yzyln "kapitalist" bur
juvazisi deildir; burjuvazi bunlar XVII. ve XVIII. yzyln di
siplinci mekanizmalarndan miras alacak ve ona bunlar, baz
larn yeinletirerek ya da bazlarn yumuatarak kullanmak,
istedii tarafa kaydrmak kalacaktr bir tek: "Demek ki, btn
bu iktidar ilikilerinin sanki bir tr belirmeyle kaca tek bir
merkez deil, ama, toplamda, bir snfn teki zerinde, bir
grubun teki zerindeki egemenliini olanakl klan, iktidar
Dersin Konumu 283

ilikilerinin bir i ielii vardr" (A .g.e ., s. 379). "Temelde" diye


yazar Foucault 1978'de, "sorduum soruyu, dorusu, baka ta
rih ve siyaset retilerine olduu gibi Marksizme de soruyor
dum ve soru undan ibaretti: iktidar ilikileri, rnein retim
ilikileri asndan, hem karmak hem de greceli olarak, ama
yalnzca greceli olarak bamsz bir gereklik dzeyi olutur
muyor mu?" (SY, III, 238: 629). O zaman, bu iktidar ilikileri
nin yer ald retim biimi olan "kapitalizmin de", imalatha
nelerde, atlyelerde ve fabrikalarda igcyle sermaye arasn
daki kukusuz "ekonomik" ve atmaya dayal ilikilerin ge
tirdii blmeler, hiyerariler, iblm yoluyla, ama zellikle,
bu igcn retimin ekonomik zorlamalarna boyun ediren,
younlatran, uyarlayan disiplinci mevzuatlar, bedenleri uy-
ruklatrma, salk denetimleri yoluyla da, "grece zerk" olan
bu ilikileri kodlayan ve younlatran byk bir aygt olup
olmad sorulabilir. Dolaysyla disiplinlerin devreye sokul
masn salayacak olan emek deil, ama daha ok, kapitalist
denilen ekonomi ierisinde rgtlendii biimiyle emei ola
nakl klacak olan disiplinler ve normlardr.
Ayn ey "cinsellik" konusunda da sylenebilir (bu kez
Foucault, XIX. yzyln tbbyla ve zellikle FreudTa, daha
gl bir slupta "diyaloa" girer). Foucault, XVIII. yzyln
bandan itibaren tp sylemlerinde ve uygulamalarnda cin
selliin "merkezliliini" hi yadsmad. Ama Freud'un akla
d ve daha sonra "Freudo-Marksizm" tarafndan kuramlat-
rlan, bu cinselliin hep yadsnm, bastrlm, cezalandrlm
olduu dncesini bir kenara ayrd; tersine, Foucault'ya gre
bu cinsellik, aslnda, biyo-iktidar olan, bireyleri, davranlar
ve nfusu normalletirme ve denetleme iktidarnn kendini
gsterdii st dzeyde pozitif sylemlerin hzla oalmasna
yol aacaktr. Dolaysyla "cinsellik", bulgulamay, deifre et
meyi bilme kouluyla, bireylerin, gereinin ortaya karlaca
, srlar odas deildir; cinsellik daha ok, XVIII. yzyln ilk
yarsnda ocuklarn mastrbasyon yapmasna kar Ingilte
re'de ortaya kan kampanyadan bu yana, "insan bedeninin
anatomo-politii" ve "nfusun biyo-politii"yle iki biimli ola
rak yaam zerinde kumlan iktidarn kendisini gsterdii
284 Toplumu Savunmak Gerekir

alandr. Karlkl birbirini destekleyen ve glendiren iki ikti


dar, beden disiplinlerinin iktidar ve nfusu ynetme iktidar,
cinselliin balamna gelip byle eklemlenecektir. "Beden di
siplinleri ve nfus dzenlemeleri iki ucu oluturur" -diye ya
zyordu La Volont de savoir'da (Bilme stenci)- "Yaam zerin
deki iktidarn rgtlenmesi bunlarn evresinde konuland.
ift ynl -anatomik ve biyolojik, bireyselletirici ve belirtici,
beden performanslarna dnk ve yaamn srelerine bakan-
bu byk teknolojinin Klasik a boyunca oturtulmas, en
yksek ilevi artk belki ldrmek deil de, bir batan tekine
yaam kuatmak olan bir iktidar belirgin klar" (s. 183). Cinsi
yetin, sr kp, bireylerin gereinin temeli olarak deil daha
ok hedef olarak, "siyasal hedef" olarak nemi buradan kay
naklanr. Gerekten de, "cinsiyet bir yandan bedenin disiplin
lerine: kuvvetlerin terbiye edilmesine, younlatrlmasna ve
dalmna, enerjilerin ekonomisine ve ayarlanmasna baldr.
te yandan da, getirdii btn global etkilerle, nfuslarn d
zene balanmasna baldr [...] Cinsiyetten, disiplinlerin kay
na ve dzenlemelerin ilkesi olarak yararlanlr" (A .g.e ., s.
191-192).
Dolaysyla emei ve cinsellii zgl ve nemli klan ey,
ayn zamanda bir yanda ekonomi politiin sylemleri, te yan
da tbbi bilme tarafndan "sahiplenilmi", "ar derecede sa
hiplenilmi" olmalarn salayan ey, bunlarn ierisinde ve
bunlar arasnda, biyo-iktidarm normalletirme teknikleri kadar
disiplinci iktidar ilikilerinin de, bylece etkilerini younlat
rarak gelip birlemi olmalardr. Demek ki bu iki iktidar, kimi
kez sylendii gibi, Foucault'nun dncesinde, biri tekinin
dnda, biri tekinden bamsz, biri tekini takip eder biim
de deil de, daha ok bilme/iktidarn iki birleik ileyi biimi
ni oluturacaktr, tabii, uygulama noktalar, odaklar, zgl
ereklilikleri ve hedefleriyle: bir yanda bedenlerin terbiye edil
mesi, te yanda nfusun dzenlenmesiyle birlikte. Bu konuda,
Foucault'nun, Toplumu Savunmak Gerekir'deki 17 Mart tarihli
dersindeki kent, norm, cinsellik zmlemelerini ve La Volont
de savoir'daki (Bilme stenci) son blm "lm hakk ve ya
am zerindeki iktidar" blm okunmaldr.
Dersin Konumu 285

ktidarn olduu yerde, her zaman direni vardr, biri te


kiyle i iedir: "... Bir iktidar ilikisi olduu andan itibaren, bir
direni olasl da vardr. Hibir zaman iktidarn kapanma
dmeyiz; belirli koullar ierisinde ve kesin bir strateji uyarn
ca, her zaman onun etkisini deitirebiliriz" (SY, III, 200: 267).
ktidarn konuland alan dolaysyla "donuk ve sabit" bir
egemenliin alan deildir: "Her yerde mcadele iinde olunur
[...] ve her an, bakaldrdan egemenlie, egemenlikten bakal
drya gidilir ve benim ortaya karmak istediim btn bu ke
sintisiz alkantdr" (SY, III, 216: 407). ktidar, maksatlar ve
manevralar iinde belirgin klan, snrsz bir gten ok bir tr
kurucu etkisizlik olacaktr: "ktidar gc snrsz olan, her eyi
bilen deildir, tersine", La Volont de savoir'da (Bilme stenci)
yrtlen zmlemeler konusunda byle diyordu Foucault.
"ktidar ilikileri aratrma biimleri, bilme modellerini zm
leme biimleri retmise" -diye ekliyordu- "nk iktidar
akas her eyi bilen deildi ama krd nk bir kmazda
bulunuyordu. Onca iktidar ilikisinin, onca denetleme sistemi
nin, onca gzetleme biiminin gelimesine tank olunduysa, bu
nun nedeni akas iktidarn her zaman gsz olmasyd."
(SY, III, 238: 629.) Yine La Volont de savoir'da (Bilme stenci) u
nu soruyordu: "Tarih akim hilesi olurken, iktidar da tarihin hi
lesi mi olacak, her zaman kazanan m olacaktr?". Tam tersine:
"Bu, iktidar ilikilerinin kesinlikle bamtsal olan zelliini ta
nmazlktan gelmek olacaktr. Bu ilikiler ancak bir yn dire
ni noktasna gre var olabilir ancak: bu noktalar, iktidar iliki
lerinde, bir etkide bulunmak iin hasm, hedef, dayanak, sra
ma tahtas roln oynar. Bu direni noktalar iktidarn a ieri
sinde her yerde bulunur" (s. 126).
Ama bu direni, bu direniler, kendisini nasl ortaya koyar,
hangi biimleri alr, nasl zmlenebilir? Bu konuda, her ey
den nce unun altn izmek gerekiyor: Foucault'nun dersin
ilk blmlerinde syledii gibi, eer iktidar hak ve hukuk
formlarnda yaylmazsa, alman ve dei toku edilen bir ey
deilse, karlardan, bir istenten, bir niyetten yola karak ku-
rulmuyorsa, kaynan devletten almyorsa, hkmranln hu-
kuksal-siyasal kategorisinden yol alarak karsanabilir ve kav
286 Toplumu Savunmak Gerekir

ranabilir deilse (hukuk, yasa ve hkmranlk, bu iktidarn bir


tr ifrelenmesini, glendirilmesini temsil edebiliyor olsa bile
- bkz. SY, III, 218: 424; 239: 654), bu durumda direni de, huku
kun alannda, bir hakka ilikin deildir ve dolaysyla, XVII.
yzyldan bu yana, "direni hakk" denen hukuksal erevenin
her yanndan taar: nceden incelenmesi gereken bir znenin
hkmranlna dayanmaz. ktidar ve direniler, deien, sabit
olmayan, saysz taktiklerle, mant, hukukun hkmranln
kurallara balanm, kodlanm mantndan ok savamlarn
stratejik ve sava mant olan bir g ilikileri zemininde
kar karya gelir. ktidar ve direni ilikisini, hkmranln
hukuksal yapsndan ok savamn stratejik yaps ierisinde
zmlemek gerekecektir.
Bu, Foucault'nun askeri kurumlar ve orduyla yakndan il
gilendii bir dnemde, bu dersin kuvvet izgisini oluturur
(bu konuyla ilgili olarak bkz. SY, III, 174: 89; 200: 268; 229:
515; 239: 648, daha sonra 1981 tarihli, IV, 297: 182-201). O za
man sorduu soru uydu: bu savamlar, bu atmalar, bu
stratejiler, egemenliin, ikili ve youn (egemenler/hkmedi
lenler) formu, dolaysyla son kertede savan formu ierisin
de zmlenebilir mi? "O zaman" diyordu La Volont de savo
ir' da (Bilme stenci), "forml tersine evirmek ve siyasetin
baka aralarla srdrlen sava olduunu mu sylemek ge
rekir? Belki de, sava ve siyaset arasnda hl bir mesafe bu
lundurulmas isteniyorsa, g ilikilerinin bu okluunun, ya
'savan' formunda ya da 'siyasetin' formunda -asla btny
le olmayacak biimde, ksm en- kodlanabilir olduunu ileri
srmek gerekecektir; bunlar, dengesiz, ayrk, kararsz, ger
gin g ilikilerini entegre etmeye yarayan (ama abucak bir
biri iine geebilen) iki farkl strateji olacaktr" (s.123). "Snf
savam" kavram konusunda Marksistleri, savamn ne ol
duundan ok snfn ne olduunu soruturmakla knarken
(SY, III, 200: 268; 206: 310-311), unu ileri sryordu:
"M arx'tan yola karak tartmay tercih ettiim ey, snflarn
toplmbilimi deil ama savamla ilgili stratejik yntemdir.
Marx'a duyduum ilgi burada younlar ve sorular buradan
yola karak sormay isterim" (SY, III, 235: 606).
Dersin Konumu 287

Sava ve egemenlik arasndaki ilikiler konusunda ise Fo


ucault, daha 1973'te, La Socit punitive (Cezalandrc Toplum)
balkl dersin 10 Ocak tarihli bulumasn buna ayrmt. Bu
rada Hobbes'un "herkesin herkesle sava" teorisinin geer
sizliini ortaya koymaktadr. sava ve iktidar arasndaki ba
ntlar zmler ve, XVIII. yzyldan bu yana suluya d
nm olan o "toplumsal dmana" kar toplum tarafndan
alman savunma nlemlerini betimler. 1967 ve 1968 ylnda,
Daniel Def er t'in "Kronoloji"sinde anmsatt gibi (SY, I: 30-
32), Foucault Troki'yi, Guevara'y, Rosa Luxembourg'u ve
Clausewitz'i okuyordu. O dnemde okuduu Kara Panterle
rin metinleri konusunda bir mektupta yle diyordu: "Mar
ksist toplum kuramndan kurtulmu bir stratejik zmleme
gelitiriyorlar" (a.g.e ., s. 33). 1972 tarihli bir mektupta, "ne
Hobbes'tan, ne Clausewitz'ten, ne de snf savamndan, ama
en ok ktlenen savatan, i savatan" yola karak iktidar
ilikilerini zmlemeye girimek istediini syler (a.g.e., s.
45). Son olarak Austos 1974'te, baka bir mektupta yine unu
yazar: "Benim marjinallerim inanlmaz derecede tekrarlanm
ve tandk eyler. Baka eylerle uramak istiyorum: ekono
mi politik, strateji, politika" (a.g.e., s. 45).
ktidar ilikilerinin zmlemesinde stratejik modelin etki
lilii konusunda Foucault, yine de ok tereddt etmi grn
yor: "Egemenlik sreleri, savatan daha karmak, daha kar
k deil midir?" diye sorar 1977 Aral'ndaki bir mlakatta
(SY, III, 215: 391). Ve Hrodote dergisine ynelttii sorularda
(Temmuz-Eyll 1976), yle yazyordu: "Bilmenin ve onun ikti
darla olan ilikilerinin zmlemesini yapmak istediimizde
strateji kavram temeldir. Bu kavram kanlmaz olarak sz ko
nusu bilme yoluyla savaldt anlamna m gelir? / Strateji, ikti
dar ilikilerini egemenlik teknii olarak zmlemeye olanak ta
nmaz m? / Ya da egemenliin sava srdrme biiminden
baka bir ey olmadn m sylemek gerekir?" (YS, III, 178:
94.) Ve daha sonra unu ekliyordu: "Siyasetin dzeni ierisinde
g ilikisi, bir sava ilikisi midir? Kiisel olarak, buna kesin
biimde evet ya da hayr diye yant vermek iin kendimi hazr
hissetmiyorum" (SY, III, 195: 206).
288 Toplumu Savunmak Gerekir

Burada yaymladmz ders asal olarak bu sorulara ayrl


mtr. Foucault burada, ngiliz Levellers ve Diggers' larda ve Bo-
ulainvilliers'de rastlanan rklar savamnn tarihsel-siyasal
sylemindeki sava ve egemenlik izleklerini zmler: gerek
ten de onlarn, Hastings savandan sonra, Normanlarm Sak-
sonlar zerindeki egemenliine, ve Galya'nm istilasndan sonra,
Germen kkenli Franklarn Galya-Romallar zerindeki ege
menliine dair anlatlar, doal hukukun "kurgular" ve yasa
nn tmelliine kart olarak koyduklar fetih tarihine dayanr.
Foucault'ya gre, savatan, fetihten, egemenlikten sz eden ve
ngiltere'de kralla ve soylulara kar, Fransa'da kralla ve ti
ers tat'ya kar bir silah ilevi gren radikal bir tarih biimi,
Machiavelli'de ya da Hobbes'ta deil, burada doacaktr. Bura
da, dorudan ya da dolayl olarak, kuramsal-siyasal bir ba
lamda ve btnyle farkl maksatlarla Die Entstehung des Histo-
rismus'di (Tarihiliin Oluumu) Friedrich Meinecke tarafn
dan 1936'da dile getirilen bir tezi yeniden ele alan Foucault, fe-
tihin bu tarihsel-siyasal sylemini "tarihselcilik" diye adland
rr: savamlar sylemi, muharebeler sylemi, rklar sylemidir
bu. "Diyalektik", XIX. yzylda, Augustin Thierry'nin Norman
fetihi ve tiers tat'm n oluumu zerine yazd kitaplarnda onu
kullanmasndan sonra ve Nazizmin rk sorununu, bildiimiz
ayrmclk ve imha politikalarnda kullanmasndan nce, bu sa
vamlar kodlam ve dolaysyla "ntralize" etmitir. Bu tarih
sel-siyasal sylemin tarihiyi, "ortalama" konumundan kopara
rak -Solon'dan Kant'a dnrn yeri olan "hakem, yarg, ev
rensel tank" (SY, III, 169: 29) konumu- u ya da bu kampta yer
almaya zorlad doruysa, bu sylemlerin barta deil sava
ta doduu da doruysa, egemenlik gereklerinin bu syleme
soktuu ve sava modelinin aklad ikili bantnn, ne tam
olarak disiplinci iktidarn yol at gerek savamlarn oklu
unu, ne de, daha da kts, biyo-iktidarm rettii davranlar
zerindeki ynetim etmenlerini aklyor grnd de o ka
dar dorudur.
Ne ki, 1976'dan sonra Foucault'nun aratrmalar, tam da,
bu sonuncu iktidar trnn zmlenmesine doru yneliyor
du ve bu belki de, hl Toplumu Savunmak Gerekir 'in merkezin
Dersin Konumu 289

de yer alan sava sorunsalnn bir kenara braklmasnn deilse


de, en azndan daha sonraki bir tartmaya konu edilmesinin
nedenlerinden biridir. "Polemik" olan bir gerekte, "hepimiz he
pimizle mcadele ederiz", diyordu 1977'de (SY, III, 206: 311). Ama
grnte Hobbes'u grnen bu sav yanlgya drmemeli.
Bu, byk ikili atma, tarihin baz anlarnda ama yalnzca ba
z anlarnda savamlarn kazand youn ve iddetli biim,
yani "devrimin" formu iinde kodlanm atmalar deildir.
Bu daha ok, iktidarn alan iindeki, egemenliin topyekn ol
gusunun ve savan ikili mantnn kavrayamad dank ve
tek noktaya ynelik savamlarn bir btn, ok saydaki ye
rel, ngrlemez, ayrk direnilerdir. Yaamnn sonuna do
ru, 1982 ylnda, biraz felsefi "vasiyetnamesi" niteliinde olan,
sk sk yapt gibi -k i hatta bu onun dncesinin "figrlerin
den" biri gibi grnr-, btn bu sorular son almalarnn
nda yeniden dnmeye ve yeniden bir bak asna oturt
maya giritii bir metinde Foucault, niyetinin "ne iktidar feno
menlerini zmlemek, ne de bylesi bir zmlemenin temel
lerini atmak" olduunu ama daha ok "kltrmzde insan
varlnn zneletirilmesinin farkl yollarnn bir tarihini" yap
mak olduunu yazyordu. Bu durumda iktidar uygulamas,
ona gre, Hristiyan din adamlnn ve "ynetimselliin" yn
temi zerinden, zellikle "davranlar ynetmek" olacaktr,
"iktidar", diyordu, "aslnda, iki hasm arasndaki atmadan
ya da birinin tekiyle arpmasndan ok 'hkmet'e ilikin
dir" (SY, IV, 306: 237). Ve iktidarlar ve savamlar arasndaki bu
ilikiler konusunda sonucu yle balyordu (aslnda metnin
tamam okunmal): "Sonu olarak, her atma stratejisi iktidar
ilikisi olmay dler; ve her iktidar ilikisi, kendi geliim izgi
sini izledii kadar, direnilerle kafa kafaya gelse de, muzaffer
stratejiye dnme eilimindedir" (a.g.e ., s. 242).
Foucault, iktidar meselesini daha L'Histoire de la folie'de
(Deliliin Tarihi) ortaya atmt, i bandaki ve tehlikeli birey
lerin (serseriler, sulular, deliler) idari ve devlet kkenli "byk
kapatlma" teknikleri yoluyla uygulanan o iktidar meselesini.
Bu, yetmili yllarn banda, Antik Yunan'da hakikatin retimi
ve ynetimleri, ortaadan bu yana Avrupa'daki cezalandrma
290 Toplumu Savunmak Gerekir

mekanizmalar, disiplinci toplumun normalletirme aygtlar


zerine Collge de France'ta verilen derslerde yeniden ele al
nacaktr. Ama btn bunlarn arka plannda, siyasal-askeri or
tam, 1968 sonras, Canguilhem'in dedii gibi "tarihsel koul
lar", uluslararas anlamazlklar ve Fransa'daki toplumsal sa
vamlar vardr.
Bu koullarn tarihini burada yeniden yazamayz. Anm
samak iin ksaca hatrlatalm ki bu yllar, Vietnam savann
srd, rdn'de "kara eyll"n (1970), Portekiz'deki Sala-
zar rejimine kar, "karanfiller devrimi" nden yl nceki
renci hareketinin (1971), rlanda'da IRA'nn terrist saldrs
nn (1972) gerekletii, Kippur savayla Arap-srail atma
snn yeniden iddetlendii, ekoslovakya'da normalletirme
hareketinin srd, Yunanistan'da albaylar cuntasnn ku
rulduu, ili'de Ailende'nin drld, talya'da faist su-
ikastlerin yapld, ngiltere'de madenci grevinin patlak ver
dii, spanya'da Frankoculuun kan dkerek kt, Kam
boya'da Kzl Kmerlerin iktidara getii, Lbnan'da, Peru'da,
Arjantin'de, Brezilya'da ve saysz Afrika devletinde i sava
larn kt yllardr.
Foucault'nun iktidara duyduu ilgi kaynan buradan:
Nietzsche'nin die grosse Politik (Byk Siyaset) dedii eyi
-dnyann hemen her yerinde faizmlerin ykseliini, i sa
valar, askeri diktatrlklerin kuruluunu, byk glerin
baskc jeopolitik maksatlarn (zellikle Birleik Devletlerin
Vietnam'daki maksatlarn)- izlerken gsterdii zenden, dik
katten ve ilgiden alr; ayn zamanda ve zellikle, ona hemen
annda cezaevi sisteminin ileyiini kavramay, tutuklulara re
va grlen koullar gzlemlemeyi, onlarn somut yaam ko
ullarn incelemeyi, cezaevi ynetiminin uygulamalarn ifa
etmeyi, patlak verdii her yerde atmalar ve isyanlar des
teklemeyi salayan, yetmili yllardaki kendi "siyasal prati-
i"nden beslenir.
Irkla gelince, bu, psikiyatri, cezalandrma yntemleri,
anormaller zerine yapt, XIX. yzylda "tehlikeli" bireyleri
ayrma, tecrit etme ve normalletirme tekniklerinin: etnik te
mizliklerin ve (Foucault'nun bizzat hatrlatt gibi; bkz. SY, III,
Dersin Konumu 291

206: 325; XIX. yzyl sonunda J. Lveill adl bir Fransz krimi-
nolojistin, Saint-Petersbourg'da yaplan bir Uluslararas Ceza
evleri Kongresi srasnda Rus meslektalarna Sibirya'da kurul
masn salk verdii) alma kamplarnn erken gndoumu-
nun, tbbi "yozlamlk" kuram, tbbi-yasal soyartm kuram,
toplumsal Darwinizm ve "toplumsal savunmann" ceza kura
m evresinde gelitirildii, btn o bilmeler ve uygulamalar
zerine yapt derslerde ve seminerlerde ortaya kan ve ele
alnan bir temadr. "Kaltmn bilmesi" -ki Foucault, Collge de
France'a adaylk iin verdii metinde, gelecek aratrmalarn
bu konuya ayrmay tasarlyordu- yozlamla dair psikiyat
rik teoriyle bulutuunda yeni bir rklk dodu. Dinleyicileri
ne seslenirken Anormaller'in ele alnd 1974-1975 dneminin
son dersi (18 Mart 1975) biterken yle diyordu: "Gerekten de
psikiyatrinin, bu yozlamlk kavramna, bu kaltm zmle-
merine dayanarak bir rkla nasl balanabildiini ya da na
sl bir rkla yol aabildiim gryorsunuz". Ve Nazizm de
-diye ekler- anormallere kar toplumun i savunmasnn arac
olarak, bu yeni rkl, XIX. yzylda yerleik olan etnik rk
la "balamaktan" baka bir ey yapmamtr.
"Le fond de l'air tait rouge" (Havann derinlikleri krm
zyd) denilen bu yllarda olan savan, savalarn, mcadelele
rin ve bakaldrlarn oluturduu zemin zerinde, Toplumu Sa
vunmak Gerekir bu durumda pekl, siyasal iktidar sorunu ve
tarihsel rk sorununun buluma, birleme, eklemlenme noktas:
XVII. ve XVIII. yzyllardaki rklar savamna ve bunun XIX.
ve XX. yzyllarda geirdii deiimlere ilikin tarihsel sylem
lere dayal rkln soykt olabilir. Savaa, iktidarn alan
na nfuz eden, gleri kar karya getiren, dostu ve hasm
birbirinden ayran, egemenliklere ve isyanlara yol aan bu sa
vaa ilikin olarak, 1983 ylnda yapt bir syleide kendi a
zndan aktard biimiyle, Foucault'nun, 1934'te anslye
Dollfuss ldrld srada kendisini saran "dehet" konu
sunda anlatt bir "ocukluk ans" hatrlanabilir: "Sava tehdi
di yaammzn arka perdesini, varoluumuzun erevesini
oluturuyordu. Sonra sava oldu. Bizim belleimizin zn
oluturanlar, aile hayatna ilikin sahnelerden daha ok dnya
292 Toplumu Savunmak Gerekir

y ilgilendiren bu olaylardr. 'Bizim' belleimiz diyorum, nk


dnemin kadn, erkek Fransz genlerinin ounluunun ayn
deneyimi yaadklarndan neredeyse eminim. zel yaammz
zerinde gerek bir tehdit oluturuyordu. Belki de tarihin ve
kiisel deneyimle, iinde yer aldmz olaylar arasndaki iliki
nin beni bu denli ekiyor olmasnn nedeni budur. Sanyorum,
benim kuramsal arzularmn nvesi bu"(SY, IV, 336: 528).
Dersin verilmesinden nceki yllarn "entelektel kon
jonktrne" gelince, bunlar Marksizmin bunalmnn ve neo-
liberal sylemin ykseliinin izini tayan yllardr, Fouca
ult' nun ak ya da kapal olarak Toplumu Savunmak G erekir'de
hangi kitaplara gndermede bulunduunu sylemek olanak
sz olmasa da gtr. 1970'ten balayarak M. Weber'in, H.
Arendt'in, E. Cassirer'nin, M. Horkheimer'in ve T. W. Ador
no' nun, A. Soljenitsin'in yaptlar evrilmi ve yaymlanmt.
Derste, G. Deleuze ve F. Guattari'nin Anti-dipe'vsxe aka
apka karlmtr. Foucault, grne baklrsa, bir okuma
defteri tutmuyordu ve ayrca yazarlar aras tartmay sevmi
yordu: polemiin yerine sorunsallatrmay tercih ediyordu
(bkz. SY, IV, 342: 591-598). Biz de onun okuma, belgeleri, kay
naklar kullanma biimi konusunda ancak tahmini bir fikir
edinebiliyoruz (ayrca bu konu zerinde, kitaplarnn "im ala
t" zerinde yaplacak bir sr alma var). Derslerini nasl
hazrladn da ok iyi bilmiyoruz. Burada yaymladmz
ve Daniel Defert'in gsterdii incelik ve yardm sayesinde el-
yazmasna bavurabildiimiz ders, neredeyse btnyle k
da dklmtr. Yine de gerekten anlatlm olan karlama
maktadr: bunlar Foucault iin iaret noktas, iz, ipucu olu
turmaya yarayan "dnme bloklardr" ve o da bunlardan
yola karak, u ya da bu noktay gelitirerek ve derinletire
rek, bir dersi ne alarak ya da bir bakasna tekrar dnerek,
genellikle irticalen konuuyordu. Onun, nceden saptanm
bir plana gre deil de daha ok bir sorundan, sorunlardan
yola karak hareket ettii ve dersin dolaysyla yn deitir
meler, ncelemeler, vazgemelerle birlikte (rnein vaat edip,
yapmayaca ve La Volont de savoir'da [Bilme stenci] yeniden
ele alaca "cezalandrma" konulu ders gibi), bir tr i retim-
Dersin Konumu 293

le, "kendini oluturarak" ald izlenimi de edinilir. al


mas, alma biimiyle ilgili olarak Foucault, 1977'de unlar
yazyordu: "Ben ne bir dnr, ne de bir yazarm. Bir yapt
karmyorum, hem tarihsel hem siyasal olan aratrmalar ya
pyorum: genellikle bir kitapta karlatm ve o kitapta ze
mediim sorunlar beni srklyor, dolaysyla bunlar bir
sonraki kitapta incelemeye alyorum. Bir de topludurum fe
nomenleri var ki, belirli bir anda, gncellik ierisinde, kimi
sorunun acil bir sorun, siyasal olarak acil bir sorun olarak g
rnmesine yol ayor ve bu nedenden tr ilgimi ekiyor"
(SY, III, 212: 376-377). "Yntem" konusuna gelirsek, L'Arch
ologie du savoir'la (Bilmenin Arkeolojisi) ilgili olarak unu sy
lyordu Foucault: "Ayn biimde farkl alanlara uygulayaca
m bir yntemim yok. Tersine, diyeceim o ki bu ayn nesne
ler alandr, aratrmam yapmakta olduum srada, buldu
um ya da biimlediim aralar kullanarak, ama kesinlikle
yntem sorununu ayrcalkl klmadan yaltmaya altm
bir nesneler alandr" (SY, III, 216: 404).
Yirmi yl nce verilen bu ders gncelliinden ve ivediliin
den hibir ey kaybetmedi: iktidar ilikilerini ve bilmelerin a
tmasnda ve gerek savamlardaki g bantlarn akla
maktan uzak olan hukuksal teorilerin ve siyasal doktrinlerin
bir kenara braklmasdr bu; akim ilerlemesinden ok, egemen
bilmelerin disipline sokulmas, normalletirilmesi, merkezile
mesi yararna "minr" bilmelerin diskalifiye ediliinin grl
mesi gereken Aydnlanma a'nm bir yeniden okumasdr; ta
rihin XVIII. yzylda ykselen burjuvazinin bir kefi ve miras
olduu dncesinin eletirisidir; fetihlerden ve egemenlikler
den sz eden o tarihin, doal hukuka kart olarak rklar sava
mna dayanarak kurulmu, kelimenin gerek anlamnda, bir
"muharebe-tarih"in, "tarihselcilik"le desteklenen vgsdr;
son olarak, bu savamn XIX. yzylda geirdii deiimden
bu yana, davranlarn biyo-politik dzenlemesi sorununun,
yeni bellek, yakn gelecek olarak rkln ve faizmin douu
ve gelimesi sorununun ortaya atlmasdr. Bu dekor deiimle
rine, egemen fikirlere ve yerleik bilmeler karsnda bak as
deitirmelere alk olan Foucault okurlar, armayacaklar
294 Toplumu Savunmak Gerekir

dr. Uzmanlara gelince, onlara yalnzca bu metnin bir kitap de


il ama bir ders olduunu ve bunun byle grlmesi: bir bilgi
dizgesine dayanan derin bilmeye dayal bir alma olarak de
il ama daha ok "acil" bir sorunun, rklk sorununun ortaya
atlmas ve bir yolun almas, zerinde yeniden dnmeye gi
rimek zere, soybilimsel bir izginin ortaya karlmas olarak
grlmesi gerektiini syleyebiliriz yalnzca. Peki onu nasl
okumal? Bunun iin ksaca, Foucault'nun 1977'de syledikleri
ni hatrlatabiliriz: "Felsefe meselesi, bizatihi biz olan u imdi
nin meselesidir. Bu nedenden tr felsefe bugn btnyle si
yasaldr ve btnyle tarihidir. Tarihte ikin olan siyasettir, si
yaset iin gerekli olan tarihtir/' (S Y , III, 200: 266)

* # *

Foucault'nun, bu dersi hazrlamak iin bavurduu incele


melere gelince, bu konuda yalnzca varsaymlarda bulunabili
yoruz. Notlarda kaynaklar belirtilmi, ama bunun dorudan
bir okuma m yoksa ikinci el bir kaynaktan alnt m olduunu
bilmek neredeyse olanaksz. "Bilimsel" bir kaynaka ancak Fo
ucault' nun zenle tuttuu notlara dayanarak karlabilir, Fo
ucault, kaynakaya dein referanslarla, basks, sayfa numara
syla her sayfaya bir alnt koyuyordu notlarnda; ama bunlar
sonra, u ya da bu kitabn, u ya da bu dersin bir dosyas olarak
deil, tematik olarak snflandryordu. Foucault'nun "ktp
hanesini" yeniden oluturmaya ynelik bu almann yaplma
s gerekli, ama bu, sonuta bu yaznn erevesini aan bir i.
pular vermek ve okurlar ve gelecein aratrmaclarn
ynlendirmek iin, imdilik, derste ele alman meselelere ilikin
olan ve Foucault'nun bu dersi hazrlad dnemde eriilebilir
olan birka kitab aklamakla snrl kalyoruz:

"Troya Sylencesi" ve rklarn tarihi:


Th. Simar, tude critique sur la formation de la doctrine des ra
ces (Irklar Doktrininin Oluumu zerine Eletirel nceleme),
Bruxelles, Lamertin, 1922; J. Barzun, The French Race (Fransz Ir
k), New York, Columbia University Press, 1932; M. Bloch, "Sur
Dersin Konumu 295

les grandes invasions. Quelques positions de problmes" (B


yk stilalara Dair. Baz sorunlarn ortaya atl), Revue de
synthse, 1940-1945; G. Huppert, The Idea of Perfect History: His -
torical Erudition and Historical Philosophy in Renaissance France
(Kusursuz Tarih Dncesi), Urbana, University of Illinois
Press, 1970; L. Poliakov, Histoire de l'antismitisme, (Yahudi Kar
tlnn Tarihi) III: De Voltaire Wagner (Voltaire'den Wag
ner e), Paris, Calmann-lvy, 1968 ve Le Mythe aryen [Aryan Efsa
nesi], Paris, Calmann-lvy, 1971; C. - G. Dubois, Celtes et Gaulois
au XVI. sicle. Le dveloppement d'un mythe littraire (XVI. yzyl
da Keltler ve Galyalilar), Paris, Vrin, 1972; A. Devyer, Le Sang
pur, Les prjugs de race chez les gentilshommes franais de VAnci
en Rgime, 1560-1720 (Artlm Kan), Bruxelles, Editionsde
l'Universit, 1973; A. Jouanna, L'Ide de race en France au XVI. si
cle et au dbut du XVII. sicle (Fransa'da XVI. yzylda ve XVII.
yzyln banda Irk Dncesi), Paris IV niversitesinde Ha
ziran 1975'te savunulan ve 1976'da Champion yaynlar tarafn
dan yaymlanan tez.
unu da belirtelim, rklarn vakanvislii sorunu, Meinec-
ke'den sonra, G. Lukacs tarafndan da Die Zerstrung der Ver-
nunft' un (Saduyunun Ortadan Kaldrlmas) VII. blmnde,
Berlin, Aufbau Verlag, 1954 ve Der historische Roman'da (Tarih
sel Roman) ortaya atld, Berlin, Aufbau Verlag, 1956.
Ayn zamanda, Troya sylencesiyle ilgili olarak, Almanca
iki eski almay da hatrlatalm: E. Luthgen, Die Quellen und
der historische Wert der frnkischen Trojasage (Avrupa'daki Troya
Efsanesinin Kaynaklar ve Tarihsel Deeri), Bonn, R. Weber,
1876; ve M. Kippel'in tezini, Die Darstellung des frnkischen Tro
janersagen (Avrupa'daki Troya Efsanesinin Tasviri) Marburg,
Beyer und Hans Knecht, 1936.

Levellers ve Diggers (Tesviyeciler ve apaclar):


J. Frank, The Levellers, Cambridge Ma., Harvard University
Press, 1955: H. N. Brailsford, The Levellers and the English Revolu
tion (Levellers ve ngiliz Devrimi) (yayma hazrlayan Ch. Hill),
London, Creset Press, 1961 ve zellikle Ch. Hill, Puritanism and
Revolution (Pritanizm ve Devrim), London, Secker & Warburg,
296 Toplumu Savunmak Gerekir

1958; ayn yazardan, Intellectual Origins of the English Revolution,


(ngiliz Devrimi'nin Entelektel Kkenleri), Oxford, Clarendon
Press, 1965 ve The World Turned upside down (Dnya Baaa
Dnd), London, Temple Smith, 1972.

Roma imparatorluu dncesi ve Ortaa'dan Rne


sans'a "translatio imperii":
F. A. Yates, Astraea. The Imperial Theme in the Sixteenth Cen
tury , (Astraea. Altnc Yzylda mparatorluk Temas) London-
Boston, Routledge and Keagan Paul, 1975.

Boulainvilliers:
R. Simon, Henry de Boulainvilliers, historien, politique, philo
sophe, astrologue (Tarihi, Siyaseti, Dnr, Astrolog Henry de
Boulainvilliers) Paris, Boivin, 1942 ve Un rvolt du grand sicle,
Henry de Boulainvilliers, (Byk Yzyln Bir syancs Henry de
Boulainvilliers) Garehes, Nouvel Humanisme yay., 1948.

XVIII. yzylda Fransz monarisi, vakanvislik ve "ku


rulu" konusunda "Romanistler" ve "Cermanistler" arasndaki
tartma:
E. Carcasonne, Montesquieu et le problme de la constitution
franaise au XVIIIe sicle, (Montesquieu ve XVIII. Yzylda Fran
sz Anayasas Sorunu), Paris, PUF, 1927 (Cenevre, Slatkine Rep
rints, 1970); L. Althusser, Montesquieu. La Politique et l'histoire
(Montesquieu. Siyaset ve Tarih), Paris, PUF, 1959.

A. Thierry ve Restorasyon dneminde ve Temmuz mo


narisi srasnda tarih yazarl:
P. Moreau, L'Histoire en France au X IX e sicle, Paris, (XIX.
Yzylda Fransa'da Tarih) Les Belles Lettres, 1935; K. J. Carroll,
Some Aspects of the Historical Thought of Augustin Thierry , (Au
gustin Thierry'nin Tarihsel Dncesinin Baz Ynleri), Was
hington, D. C , Catholic University of American Press, 1951; F.
Engel-Janosi, Four Studies in French Romantic Historical Writings ,
(Fransz Romantik Tarihsel Yazn zerine Drt nceleme), Bal
timore, Md., Johns Hopkins University Press. 1955; B. Reizov,
Dersin Konumu 297

L'Historiographie romantique franaise ( 1815 -1830 ), (Fransz Ro


mantik Vakanvislii), ditions de Moscou, 1957; S. Mellon,
The Political Uses of History in the French Restoration, (Fransz
Restorasyon'unda Tarihin Siyasi Kullanmlar) Stanford, CA.,
Stanford University Press, 1958; M. Seliger, 'Augustin Thierry:
Race-thinking during Restoration", "Augustin Thierry: Resto
rasyon Srasnda Irk-dncesi", Journal of History of Ideas, XIX,
1958; R. N. Smithson, Augustin Thierry: Social and Political Cons
ciousness in the Evolution of Historical Method, (Augustin Thierry:
Tarihsel Yntemin Evriminde Toplumsal ve Siyasal Bilin), Ge
nve, Droz, 1972.

XIX. yzylda Fransz solunun "yahudi dmanl":


R. F. Byrnes, Antisemitism in Modern France (Modern Fran
sa'da Yahudi-kartl), New York, H. Fertig, 1969 (1. bask
1950); Rabi [W. Rabinovitch], Anatomie du judaisme franais
(Fransz Yahudiliinin Tarihi), Paris, d. de Minuit, 1962; L. Po
liakov, Histoire de l'antismitisme, (Yahudi-kartlmm Tarihi]
III, Paris, Calmann-Lvy, 1968. Foucault belki de E. Sielber-
ner'in Sozialisten zur Judenfrage [Sosyalistlerin Yahudi Sorunu
zerine Dnceleri] Berlin, Colloquium Verlag, 1962) balkl
bir kitapta toplanan birok almasn ve Zosa'nm Szajkows-
ki'nin kitabn da biliyordu: Jews and the French Revolutions of
1789 , 1830 and 1848, (Yahudiler ve 1789, 1830 ve 1848 Fransz
Devrimleri) New York, Ktav Publ. House, 1970 (yeniden basm
1972).

Son olarak ubat 1976'da, R. Aron'un Gallimard'dan


kan iki cildini verelim: Penser la Guerre, Clausezvitz (Sava, Cla-
usewitz'i Dnmek).

ALESSANDRO FONTANA,
MAURO BERTAN
Kavram Dizini Arkeoloji 27.
Arzu
( larm tbbiletirilmesi) 52
Askeri rgtlenme
( ve Frank igali) 161-162
( ve toplum) 167-169
Akldlk Atina 115
( ve gereklik) 67 Aydn despotizmi
Amerika 99 ( ve burjuvazi) 216
Anarizm Aydnlanma
( ve rklk) 267 ( sorunsal) 183-184
Anatomo-politik Aygt
(insan bedeninin i) 248 (askeri ) 60;
Anomali(ler) 264; (okul ) 57;
( sorununun douu) 250-251 (eitim ) 57
Anormaller
(anormal bireylerin elenmesi) Babil 83
260-261. Barbar 159,202-210;
Ansiklopedi ( ve yabanl) 202-207;
( ve teknik bilmelerin trde (Avrupa vakanvisliinde )
letirilmesi) 190. 158-159
Anti-CEdipe (Anti-Oidipus) 21-22 Barbarlk
Antipsikiyatri 21, 28 ( ve kurulu)205;
Antropoloji ( ve demokrasi) 209-210;
(XIX. ve XX. yzylda ) 202 ( ve devrim) 205;
Aristokrasi 161-162,168; (m ortadan kalk) 206-207;
(ngiliz si) 105; (m szgeten geirilmesi)
(Frank si ve monari iktidar) 205-207;
170; (m tarih baskn) 206
(Galya si ve Kilise) 162-164, Bastrma
170-171; ( ve iktidar) 30-33,53,56;
(Sava ) 155,157-158,161-162; ( dncesi) 30-31,45, 52-53;
( ve barbar zgrl) (siyasal-psikolojik zmlemede
204-205; kavram) 56
( ve kral) 139; Bakaldr 109, 117, 119-120, 213,
(Dubos'ya gre nin douu) 214, 239;
207-208. (rklarnlan) 109-110;
300 Toplumu Savunmak Gerekir

( ve yolsuzluk) 114; (hukuksal ) 139-140;


(Boulainvilliers'ye gre ) 170 (lokal ve ayrmsal ) 23-24;
Beden 43,49; (XVIII. yzylda tbbi ) 190;
(disiplinci teknolojilerde birey (soylu snfn gz ard edilen si)
sel ) 247-248; 180;
(biyo-iktidann nesnesi olarak (Batl ve Platoncu ide) 182;
oklu ) 251; (XVIII. yzylda teknolojik )
( ve disiplin) 193, 247-248, 254, 188-189;
256-257; (devletin devlete ilikin si)
( ve iktidar) 49, 247; 136-137;
( ve bilmeler) 193; (yazmann si) 138-140;
(, norm ve nfus) 257; (idare memurunun si)
(tarihin ilkesinde ) 66; 139-140;
(bireysel lerin uzamsal (hkmdarn si) 135-136;
dalm) 247. (kralnsi) 137-138;
Bellek 82-83; (kraln si ve soylular) 137-138;
(ngiltere'de isyanlarn tarihsel (hkmdarn si ve tarih) 142;
i) 110; ( ve kargaa) 182;
(soylu snfn kayp i) 180 ( ve dzen) 182;
Benediktenler 177 ( ve bar) 182;
Bilgi 17-18,47; ( ve iktidar) 29,47,52;
( ve gereklik) 188; ( ve uyruklar) 214;
(devlet si) 136-137; ( ve iddet) 183;
(ynetim si) 136-137; ( aygtlar ve aralar) 46-47;
(nin bilimsel hiyerariye sokul (Boulainvilliers tarafndan nin
mas) 17 telafi edilmesi iin yaplan ar)
Bilim 51,190-193; 164;
(nsan leri ve kar-tarihselci- (Boulainvilliers'de idare memu
lik) 180; runun sinin eletirisi) 182,190-
( ve iktidar) 25-26; 195;
(bilmelerin disiplinci polisi ola (lerin disiplinletirilmesi) 182,
rak ) 191; 190-195;
( lerin tarihi) 188; (nin dn)23-25;
(evrensel bir tasars) 191 (Boulainvilliers'de nin sistemi
Bilimsel sylem 25,28; ve dil) 179;
( in iktidar etmenleri) 25-28; (idari nin mutlak monariye
(lerin kurumsallamas) 19 kar kullanlmas) 179.
Bilin 234; Bilmeler
(tarihsel ) 87,195; (deiik ve ekonomi) 188-189;
(soylu snfn yeniden kendi (teknik ) 188-189,190;
ine varmas) 164. (deiik teknolojik ) 194;
Bilme ( ve beden) 193;
(idari ) 140-141; ( ve disiplin) 193;
Kavram Dizini 301

( ve devlet) 189-190; ( ve kurulu) 215;


(in merkeziletirilmesi) ( ve aydn despotizmi) 216;
190-191; ( ve ulus) 152;
(Aydnlanma dneminde in (, g ilikileri ve kurulu)
arpmas) 188-189; 215-216;
(in disiplinletirilmesi) 190- (nin kar-tarihselcilii) 216;
195; (nin tmellik ilevleri) 241-
(in iktidar etmenleri) 188; 242
(in soykt) 25-28,188; Btn
(in hiyerariye sokulmas) 190; (devlet ) 240;
(in ayaklanmas) 24-25; (ulusal ve devletin tmellii)
(uyruklatrlm in ayaklan 233
mas) 23; Btnlenme
(XVIII. yzylda in evresin (A. Thierry7ye gre devlet si)
deki ekonomik-siyasal savam) 240-241;
188-189. (ulusal ) 241 ;
Birey (1er) 40-41; ( ve diyalektik) 69;
( beden) 250; ( ve tarih) 236
( ve iktidar) 41.
Biyo-dzenleme 256. Canl varlk
Biyo-iktidar 249, 252-253, 254, 259- (biyo-iktidar tarafndan imal
264, 266, 268-269; edilmesi) 258.
(, ldrme hakk ve modern Cinsellik
devletler) 260; ( ve hastalklar) 257-258;
(m hkmran hakk amas) (, beden ve nfus) 257-258;
254; (in denetimi) 45-47;
(m canl varlk retimi) 254; (in disiplinci denetimi) 257;
(m paradokslar) 254; (in tbbiletirilmesi) 46;
(daki rklk ve devlet) 260; (in dzenlenmesi) 257;
(m teknolojisi) 253; (in gzetimi) 257;
(m dzenletirici teknolojileri) (in tbbi deerlendirmesi)
255; 257-258.
Biyo-politik 248-252; Collge de France 17-18.
(insan trnn i) 248; , Cumhuriyet
(in mekanizmalar) 251-252. (edinilen ) 103-105;
Biyoloji (kurumi) 102-103,105
(rk, biyolojik elemeler, ) 198
Biyolojik ayklamalar 198 atma 23,30 ,3 4 ,2 4 1 ;
Biyolojik kuram (sosyalizmde fiziksel )
( ve iktidarn sylemleri) 263 268-269;
Biyolojik (sylemlerin s) 215;
( olann devletletirilmesi) 245 (Devlet ynetiminde gruplarn
Burjuvazi 44-47, 138, 141, 174, 205, s) 143-144;
215-218,242-243; (rklarn s) 72-74;
302 Toplumu Savunmak Gerekir

(tarihler arasndaki ) 194-195. (A. Thierry'ye gre in kurulu


eliki u ve toplumlar) 240-241;
(nin mant) 70 ( eletirisi) 183;
zmleme(ler) (in zerine sylemi) 142;
(tarihsel-siyasal ve sava) (Frank krallar tarafndan Roma
164-165; tr in kuruluu) 163;
(tarihsel ve ekonomik-siyasal (in btnleyici ilevi) 230;
) 157 (in kurucu ilevleri) 241;
(in ynetimi ve tarihin kavra-
Davran nlrl) 180;
( larm tbbiletirilmesi) 46 (lerin douu ve k) 126;
Deitoku 202-203,204 ( rkl) 74, 93-94, 98-99,
Delilik 44-47,264; 245,266;
( in tbbiletirilmesi) 46 (in ynetimsel ussall) 180;
Demokrasi (in e ilikin bilmesi) 137
(Franklarn barbar si) 209; Devletletir(il)me
(parlamenter ler) 47; (biyolojik olann si) 245
( ve barbarlk) 209; Devrim 48, 89-90,200;
(Mably'ye gre Cermen sine (ngiliz i) 88,114,116;
dn) 209 (ngiliz burjuva -i) 61;
Denetim 39-45; (Fransz i ve rklarn tarihi)
(beden zerindeki ) 256-257 217;
Ders (Fransz i ve monari) 238-239;
(Nedir ?) 17-18; ( ve barbarlk) 204-205;
(M. Foucault'nun lerinin ta ( ve kurulu) 200;
rihesi) 19 ( ve sava) 240-241;
Devlet 42-43, 46, 91-92, 96-99, ( ve uzlama) 239-240;
101-103, 230-231, 243, 256, 264, ( ve Romallk) 201;
266; (tarihin i) 201;
(edinilen) 102-103; (evrim ve geri dn olarak )
(kurumi) 101-102; 216
( ve biyo-dzenleme) 256; Dlama 100-101;
( ve bilmelerin disiplinletiril- ( mekanizmalar) 46.
mesi) 182; Diggers (apaclar) 111, 116-118,
( ve tarihsel sylem) 231-232; 288
( ve sava) 58-59,60, 99-104; Dil 198;
( ve tarih) 187-188,194-195; (Latin i ve hukuk uygulama
( ve nfus) 256; s) 163-164;
( ve bilmeler) 189-190; (ngiltere'de ve hukuk) 109;
( ve teknolojik bilmeler) (Boulainvilliers'de ve bilme
194; sistemi) 163.
( zmlemesi) 97-98; Disiplin (bkz. ayn zamanda, zorla
( aralar) 47,256; ma; iktidar) 50-53, 248, 251-252,
( in kuruluu) 105-106; 254-262;
Kavram Dizini 303

(szcelemenin i) 193; 237,240-242,272,276,285-290;


( ve biyo-dzenleme) 256; (barbar i) 205;
( ve beden) 193, 247-248, 254, (burjuva i) 44-46;
256-257; (smrge i) 73;
( ve kurumlar) 256; ( ve barbar) 202-203;
( ve bilmeler) 193; ( ve hukuk) 39,47,154;
(lerdeki beden) 248; ( ve tarih) 120,235;
(lerin sylemi) 51-53 ( ve Franklarda zgrlk)
Disiplinletirme 157-158;
(bilmelerin disiplinletirilmesi) ( ve iktidar) 178;
183,191-192; (Diggers'a gre ve iktidar) 119;
(tarihsel bilmenin disiplinleti ( ve ussallk) 66;
rilmesi) 194; (Boulainvilliers'ye gre ) 232;
(szcelemelerin dzenliliinin ( gereleri) 58;
denetimi olarak ) 193. ( kurucular) 56-59;
Diyalektik 70; (in dzeni ve siyaset) 223;
(Hegelci) 70; (Montlosie'de i sistemleri)
( ve tmel zne) 70; 237-238.
( ve btnleme) 70; Ekonomi
( ve uzlalan gereklik) 70; ( ve iktidar) 28;
(tarihsel-siyasal sylemin otoriter ( ve oklu bilme) 189.
biimde yola getirilmesi olarak Ekonomi politik 198.
)70; Eletiri 22-24.
(in douu) 243 Emek
Doa 202; (disiplinci teknolojisi) 37.
(Boulainvilliers'ye gre ve ta Epistemik alan
rih) 166-167; (m dzenlilii) 215.
(uygarlk ncesi durumu) 100; Evrimcilik 72, 262.
( insan) 202.
Doum oran Farkllk
(nn global grngleri) 248, (Hobbes'ta ) 100-101;
251. (Boulainvilliers'ye gre , sava
Dman 260; ve tarih) 172.
(snf ) 94-95; Feodalite 87,133,159-161, 218-219;
(rk) 94-95. (Mably'ye gre ) 210;
Dzen 65, 80, 85; (Boulainvilliers'ye gre nin
(muharebe dzeni olarak sivil balangc) 159;
)59. (Fransz devriminde nin la
netlenmesi) 218-219;
Egemenlik 30, 33-34, 40-44, 47, 50- (Boulainvilliers'ye gre nin
51, 56, 58, 66, 77, 102, 104, 110- icad) 160-161;
113, 117-120, 127, 151, 154-156, (Dubos'ya gre nin douu)
159, 166-167, 178, 198, 203-205, 208.
207, 210, 219, 223, 230, 232, 235- Fetih 107-120;
304 Toplumu Savunmak Gerekir

(Norman i) 109; ( akldlk) 66;


( ve tarihsel sylem) 107-108; ( ve dzensizlik) 183;
( ve Franklar) 158-160; ( ve diyalektik) 70;
(Levellers'a (Tesviyeciler) gre ( ve bakmszlk) 64-65;
ve ynetim) 116-117; ( temel usdlk) 66;
(Levellers'a. gre ve mlkiyet ( ve sava) 183;
ilikileri) 116; (tarihsel sylemde ve sava)
(ngiltere'de hakk) 108. 174;
Franklar 81, 87, 90, 125-126, 128, ( ve dzen) 183;
132-135, 154-157, 159-164, 170, ( ve bar) 183;
199,204,208,210-211,214,286; ( ve iktidar) 37-38;
( ve Galya'nm mlkiyeti) 170; ( ve tmel olan) 242-243;
( ve Roma hkmranl) ( ve iddet) 183;
158-160; (silah olarak ) 68;
(Mably'ye gre Galya'daki ) (tarihsel-siyasal sylemde )
210- 211; 63-64;
(Romallar ve arasndaki itti (in bara ve yanszla ait ol
fak) 207; mas) 64-65;
(m barbar demokrasisi) ( in deifre edilmesi ve tarih)
210- 211; 84;
(sylencesi) 207; ( sylemi) 38;
(m Germen kkeni) 128. ( etmenleri) 37-38;
Fransa 88-89,125-127; ( ve yanl arasndaki bln
( veulus) 228-229; me) 173;
(Sieyes'e gre ) 228-229; (in retimi) 37-38;
(Roma ve arasndaki devam ( rejimi) 173;
llk) 126-127 ( ilikileri ve kuvvet bam-t-
Freud'culuk 56 lar) 64-65
Freudo-Marksizm 56 Gereler
Fiihrer 68,94. (egemenlik i) 58;
(iktidar i) 30.
Galya 132,154; Germenler 130-133, 136, 142, 156-
(Franks) 160-161; 157,160,168,208;
(ilkel ) 132; (Montlosie'ye gre ) 236.
(Roma s) 132,211; Grnrlk
(Boulainvilliers'ye gre ) ( alan) 247.
154-155; Gler (ayn zamanda bkz. g
(Montlosier'ye gre ) 236-237; ilikisi, ilikileri) 67, 100-104,
(Roma s sylencesi) 154. 167-170,199-200,204.
Galyallar 87, 89, 129-130, 131-132, Gvenlik
135,144; ( mekanizmalar) 250-251;
(m asl zgrlkleri) 211. (biyo-politik gvenlik teknoloji
Gereklik si) 253.
( ve bilgi) 188;
Kavram Dizini 305

Hasm (Boulainvilliers'ye gre un te


(Sosyalizmde hasmn safd b melleri ve sava) 165-167;
raklmas) 263-264. (ngiltere'de kart sistemleri)
Hastalk 257-258; 153;
(akl 1) 262; ( kuram) 38-39,48-49, 50, 202,
( ve cinsellik) 257-258; 251.
(nfus fenomeni olarak ) 249 Hukuksal-dnsel sylem 64;
Hastalkllk 249,250 ( ve siyasal tarihselcilik) 120;
Hijyen 94,257; ( deki tmellik) 65.
( ve tp) 257-258 Hkmdar 99;
Hint-Avrupa sistemi ( ve lm) 246;
(Hint-Avrupal iktidar temsil (Fransz Devrimi'nde ve
sistemi) 80-81, 85 halk) 216-217;
Homo oeconomicus 201-202 ( ve uyruk) 246;
Hukuk 37-42, 47-53, 64-65, 67, 78, (Racine'de tutkulu insan olarak
84-85, 105, 107-112, 114-117, 120, ) 185-186;
126-136, 140, 150-157, 165-167, (m oluumu)247;
172, 181-186, 192, 202, 224, 226- (ngiltere'de m haklar) 111;
228, 246, 250, 252,258; (m retilmi bireysellii) 103;
(mutlak ve isyanlar) 120; (n bilmesi ve tarih) 144.
(kar-disiplinci ) 53; Hkmet 116-117,136-137;
(medeni ve iktidarn askeri (Boulainvillers'ye gre despot
biimi) 162; ler) 155;
(ulusun ortak u) 191; (Levellers'a ve Diggers 'a gre
(imparatorluk u) 154; ve sava) 117-118;
(XVII. yzylda Fransa'da mo ( ve ulus) 231;
nari u) 157; (in primitif anlay) 199.
(doal) 165-167,216; Hkmranlk 38-41, 80, 84, 97,103-
(Sakson u) 115; 107,126,151;
( ve sava) 135,172-173,181; (Norman ve Sakson yasalar)
( ve tarih) 64, 151-152, 172- 112-113;
173,186-187; (Roma ) 155-156;
( ve soylularn tarihi) 139-140; (Roma ve Franklar) 158-160;
( ve iktidar) 28,38-39; (edinilmi ) 103-104;
( ve Norman hkmranl) (devletin ) 93;
111; (kurum) 102-103;
( ve smrgeletirme) 111-112; (Germenlerde halkn )
(ngiltere'de fetih hakk) 109; 130;
(soylularnu) 132-133,153; (Fransa kralnn ) 126;
(ldrme hakk) 266; (Montlosier'ye gre ve halk)
(ngiltere'de halkn haklar) 111; 239-240;
(ldrme hakk, modern devlet ( ye isten) 107;
ler ve biyo-iktidar) 266; (, rklk ve devlet) 265;
306 Toplumu Savunmak Gerekir

(klasik tragedyada ) 185-186; (toplumsal varlk iindeki


(m hukuksal modeli) 55-57, kartlk) 97;
178; (siyasal eylemde ve tarihsel
( iktidar) 252,254,258; aratrmadaki ema) 118.
( ilikileri) 104; kilik
( kuram) 42, 47-50, 55-57, 245- (ulusal ) 127,198,233,236;
246. (Montlosiefde ulusal ) 235-
236;
Imperium (A. Thierry ve Guizot'ya gre
(Roma u) 128. temel ulusal ) 233-234;
Irk sylem (ayn zamanda bkz. (Devlet ierisinde uluslarn i)
Irklk) 73-77 128-129
Irklar sava (ayn zamanda bkz. kililik
Irklar savam; Irk) (toplumsal ) 85-86.
( ve modern rklk) 264; ktidar/Bilme 137,197;
(toplumsal savan ana kayna (idari ) 142;
olarak ) 71; (Boulainvilliers'ye gre ) 164.
(nm sylemi) 77, 81-82, 87-88, nsan
91-92; (t r ) 248,250;
(felsefe ve ) 71-72; (yaayan ) 245,248,250,253;
( kuram) 71-72; (doa 1) 201;
( kuramnn biyolojik transk (mbadele ) 201-202;
ripsiyonu) 71,72. (tr m biyolojik srelerinin
Irklar savam (bkz. Irk) 34, 90-93, dzene sokulmas) 254.
109-110; * stila 111, 112, 128, 134-135,151,
( ve tarih) 80-85; 156-157,199,207,212,236;
( nm sylemi) 77, 81-82, 85, 84- ( ve kamu hukuku) 134;
85; ( ve monari iktidar) 134;
(iktidarn sylemine dnen (Dubos'ya gre ) 207-208;
sylemi) 72-73; (A. Thierry'ye gre ) 240;
(nn tarihi) 86,91-92. (nm Germen kkeni) 130;
Irklar savam sylemi 72-74, 77, ( tezinin tersyz edilii) 218.
81-82.
Irklar sylemi 94-95. Kapatma 45.
Kapitalizm
sava 117,240-242. (sanayi i) 50-51.
deoloji 47. Kar-tarih 77,81-85,90-93.
fade (szce) 192-193. Kar-tarihselcilik
kicilik (burjuvazinin i) 216-217.
(Fransa'da ulusal ikicilik) 136 Kent
kili (ayn zamanda bkz. paylara (model) 254-255;
ayrma) (XIX. yzylda in sorunu)
( toplum kavram) 62-63; 250, 254, 255.
Kavram Dizini 307

Kyamet 68-69. Kutsal Kitap 77;


Kilise 138,140; ( ve isyan sylemi) 83-85, 89-
( ve Galya aristokrasisi) 90.
162-163;
( ve Germen soylular) Levelers (Tesviyeciler) 71-111, 116-
163-164; 117.
( ve Frank monarisi arasn LeviathanAl, 47,99,102.
daki ittifak) 162-164. Liberalizm
Kopma (Romallk ve ) 213-214.
(ngrlen ) 84; Logos 174.
(kamu hukukunun an) 151
Kopukluk 27. Magna Carta 110,115,117.
Kken Marksizm 20,22-24,268.
(in anlats) 125-126. Mathesis
Klelik (in yokoluu) 191.
(in tarihi) 85; Milliyet 120,152;
(in Kutsal Kitap'a gre tarihi) (, dil ve filoloji) 198;
89. (Avrupa'da in hareketleri)
Kral 39-40, 47-48,137-140,158,161- 72.
162,208; Minrlk 27.
(Mably'ye g re ve aristokra Monari 145-146,215,237-238;
si) 210; (mutlak) 208;
( ve hkmdar hukuku) 208; (ngiliz mutlak si) 109;
( ve imparator) 217; (Fransa'da mutlak ) 153;
(Mably'ye gre Franklarda ve (Mably'ye gre mutlak )
halk) 210; 209-210;
( ve bakaldrlar) 239; (idari ) 48;
(sivil grevli olarak -) 161 -162; (Hotman'a gre meruti )
(m bedeni ve uyruklar) 225; 130-132;
(m hakk) 126. (feodal ) 48;
Kuds 83,86. (Fransz si) 134;
Kurulu 146-147,199-201,215; (Fransz si ve Germen istilas)
(Hotman'a gre temel ) 130- 206-207;
131; (Habsburglarm evrensel si)
( ve barbarlk) 205; 126-128;
( ve burjuvazi) 215. (Fransa'da evrensel ) 133;
Kurum(lar) 37, 39-40, 59, 168-170, (Mably'ye gre ve aristokra
256; si) 210;
(psikiyatri u) 19-21,27-28; ( ve halk isyanlar) 237-238;
( ve disiplin) 256; (Frank siyle Kilise'nin ittifak)
( ve devlet) 256; 163-164;
( ve gerek savamlar) (Montlosie'de nin rol)
106. 237-238
308 Toplumu Savunmak Gerekir

Muharebe(ler) 32, 59, 68, 102, 104, Ortoloji


168 (szcelemenin disiplini olarak
( ve yasalarn douu) 62 )193
Mutlakiyet 186;
(Roma i) 129-130, 151, 154- lm 103,245-246,249,253;
156; (tekinin ve rklk)
(Fransz monarisinin i) 261;
129-132; (Franko'nun ) 254;
( ve biyo-iktidar) 254-259,261;
(kralni) 127-131;
(n derece derece diskalifiye
(kraliyet mutlakiyetinin kurulu
edilmesi) 253;
u) 239;
( hakk) 246;
( ve Romallm ayrmas)
(e brakma ve rklk)261-262.
210- 211;
lmllk 254;
(Franklarda in douu) 163 ( sreci) 249,251.
teki
Nazizm 29, 93-94; (ben ve arasndaki biyolojik
( de biyo-iktidar) 265-266; trden iliki) 261-262.
(toptan imhaya ak brakma ve zgrlk 153, 158-159, 167-168,
) 266; 202-203,212,213,214;
(rklarn imhas ve ) 265-266; (Boulainvilliers'ye gre ilk zgr
( de siyasetin sona erii olarak lk) 167;
sava) 266; (lerin oluturulmas) 217;
(disiplinci iktidar ve ) 265; ( ve Germenlik arasndaki ay
( e gre stn rk) 266; rma) 211-212.
( de disiplinci ve gvenceci zne 55-57;
toplum) 265; (savaan ) 65;
(rkn mutlak intihar ve ) 266 (tarihte konuan ) 141-142,
Norm 51, 74, 93,258-259; 151-152;
(disiplinci iktidarlar arasndaki, (evrensel ve diyalektik ) 69;
dzenleyici ) 258. (tarihsel-siyasal sylemin si)
63-64;
Normalletirme (ayn zamanda bkz.
(tarihin si) 141-143,151;
tbbi-normalletirici teknikler)
( ve bilme) 214;
(davranlarn normalletirilme
(Boulainvilliers'ye gre tarihin
si) 256-257;
znesi olarak soylu snf) 164
(toplumun normalletirilmesi)
74,258,261. Rastlant(lar)
Norman yoke 116 (tarihin ilkesindeki -) 66
Normanizm 118 Reich 94; v
Normanlar 87, 89,109-112,170; (nc ) 68
(ngiltere'nin tarafndan isti Roma 83, 86, 87, 95,125-128;
las ve fethi) 160 ( ve Fransa arasndaki srekli
lik) 126-127;
Ordu 37, 60,168-169 (ya vg) 151;
Kavram Dizini 309

(Fransz Devrim'i srasnda cum ( ve toplumsal varlk) 169-170;


huriyeti mn yeniden canlan- ( ve hukuk) 173-174;
dml)217. ( ve devlet[ler]) 59, 98-99,101-
Romallar 129, 155-156, 157, 207, 102;
(Boulainvilliers'ye gre ve
2 U '
(m hukuksal-siyasal sistemi) hukukun temelleri) 166-168;
133; ( vetarih) 67,173-175;
(XVIII-XIX. yzyl vakanvislii- ( ve iktidar kurumlan) 60;
ne gre m siyasal sistemi) ( veyasa) 61,116-117;
211. ( ve devletlerin douu) 60-
Romallk 61;
( ve liberalizm) 212-213; ( ve siyaset) 59,175-176;
( ve devrim) 212-213; ( ve iktidar) 19, 31-33, 116-
(burjuvazi iin bir hedef olarak 117,119;
) 212-213. ( ve siyasal iktidar) 60-61,105;
Roman ( ve rkn yeniden canlan-drl-
(Gotik) 217-218; mas) 263-264;
( ve norm) 185. ( ve bakaldr) 59-60;
Rousseau'culuk ( ve devrim) 240-241;
(burjuvazininu)217. ( ve hkmranlk) 105-106;
( ve tmellik) 240;
Safd brakma (Nazizmde siyasetin sonu ola
(biyolojik tehlikenin safd bra rak ) 265;
(siyasal ilikilerin zmleyicisi
klmas) 74, 260;
olarak ) 223;
(anormal bireylerin safd bra
(iktidar ilikilerinin zmleyi
klmas) 260.
cisi olarak ) 58-59, 99;
Sa 145;
(Boulainvilliers'ye gre toplumun
(Fransa'da dnce) 144
zmleyicisi olarak) 166-168;
Saksonlar 89,109,113,116,170
(barn ifresi olarak ) 61-62;
Sapkn 92,94
(toplumun yaam koulu olarak
Saray
)224;
( ve hkmdar) 185-186
(Boulainvilliers'ye gre srekli
Sava 19-20, .31-34, 37, 59, 61, 62,
durum olan ) 173;
85, 90-92, 98, 101-103, 106, 117-
(tarihsel srelerin kavranlrlk
118, 133, 158-160, 173, 223, 224,
izelgesi olarak ) 245;
235,240,242,263,265; (egemenlik tekniklerinin kayna
(srekli ) 62-63; olarak ) 59;
(ilkel ) 99-100; (tarihsel sylemin gereklik
(din ) 130; kayna olarak ) 171;
(herkesin herkese kar ) 98- (toplumun kavranlrlk izelge
100; si olarak) 169;
( ve biyo-iktidar) 263-264; (tarihin kesintisiz yaps olarak
( ve siyasetin srdrlmesi) 59; ) 71;
310 Toplumu Savunmak Gerekir

(XVIII. yzyln tarihsel-siyasal (yaam iin kuram) 72


zmlemelerinde ) 165-166; Savunma
(Boulainvilliers'ye gre ) 166, (toplum s) 34,74;
173,232; (toplum s ve sava) 224;
(A. Thierry'ye gre ) 242-243; (toplum s ve rklk) 74
(Hobbes'ta -m yadsnmas) Snf 152;
105-107; (toplumsal lar, ekonomik ege
(sivil dzen zerinde n genel menlik, ekonomi politik) 198;
etkileri) 169-170; (Montlosie'de ve snflar)
(yeni tarihte m safd brakl 237;
mas) 232-233; ( dman) 93-95;
( durumu) 100-101; ( savam ve rk atmas)
( m devletletirilmesi) 59-60; 72-74;
( uygulamalar ve kurumlan) (-lann savam) 34-35,91;
59; (ulus ve ) 142-143.
( likileri) 181-184; Sigorta
(tarihin syleminde m indir ( sistemleri) 257.
genii) 98-99. Site
Savam 92,106,146,181,187,214; (ii si) 256-257;
(ngiltere'de i lar) 107; (Galya-Romal nin yeniden
(yeni tarihe gre sivil savam canlandrlmas) 216-217.
ve askeri savam) 232-233; Siyasal tarihselcilik 120;
(Boulainvilliers'ye gre temel ) ( ye hukuksal-dnsel sy
198-199; lem) 120;
(siyasal ve tarihsel bilme) (Hobbes'ta in safd brakl
106,174-175; mas) 120;
(XVII. yzyln ngiliz siyasal (in vgs) 120
lan) 61-62; Sofist
(Fransz aristokrasisinin mutlak (in sylemi) 70
monariye kar ) 61-62; Soissons
(burjuvazinin ) 213-214; ( vazosunun tarihi) 158-159,
(soylu snfn monariye ve bur 161
juvaziye kar ) 153; Sosyal-demokrasi
(teknolojik bilmelerin ) 194- ( ve sosyalist rkln tasfiye
195; si) 268.
( ve boyun eme) 32; Sosyal-rklk 266
(bir tarihin ana kalb olarak ) Sosyalizm 267,268;
233; ( ve biyo-iktidar) 266-269;
(devletin tmelliine yneli ( ve iktidar mekanii) 267;
olarak ) 232; ( ve rklk) 266-269;
(XIX. yzyl tarihilerinde m ( ve yaamn sorumluluunun
sivil temeli ve devlet) 233; stenilmesi) 266-267;
(sosyalizmde sorunu) ( de fiziksel atma) 266-267;
267;
Kavram Dizini 311

(de hasmn safd braklmas) (sylence i) 69;


266-267 (diyalektik nitelikli felsefi )
Soykrm 263 243;
Soykt 24-28; (devrimci ) 90-92;
(Fransz soylularnn ) 89-90; (devrimci ve rklk) 92;
(Boulainvilliers'de savamlarn (Levellers'da ve Diggers'da tanrbi-
) 198. limsel- rksal ) 118;
Soylu snf 138-139,143,152,174; (ayaklanmann i ve Kutsal Ki
(Galya-Romal ynetici) 155; tap) 83-85, 89-90;
(Montlosie'de feodal ) 236- (tarihini) 223-224;
237; (kartlk i) 98;
(Galyal ve kral) 171; (bakaldrnn i) 85;
(Cermen - ve Kilise) 163-164; (kraln i) 111-112;
( ve kendi bilincinde olmak) ( ve savamlar) 212;
164,173-174; (in burjuvalamas) 224;
(Montlosie'ye gre ve ulus) (lerin atmas) 212;
236-237; (lerin tbbiletirilmesi)
( ve tarihsel ussallk) 174; 52
( ve kraln bilmesi) 138-139; Sylence (mit)
(Boulainvilliers'ye gre ) 137, (Troya si) 86,125-126,131.
138,164; Szceleme
( m Romallar tarafndan alal- ( disiplini) 193.
tlmas) 155; Szleme 29-33,108,203,247;
(Fransz nm soykt) 89; ( ve toplumun kuruluu)
(m ge icad)207; 202-203;
(m monariye ve burjuvaziye ( ve bask) 33;
kar savam) 153; (Hukuk kuramndaki ) 251;
(m kayp bellei) 180; (Hobbes'ta nin sylemi) 108.
(m g olarak yeniden olu-tu- Sparta 115
rulmas) 180; Stalinizm 29
(m ykm) 140-141; Strateji 57-58;
(m kendini unutmas) 164; (globaller) 57,214
(m ihmaledilen bilmesi) 180
Smrgecilik iddet 91.
(Bat'nm i i) 112.
Smrgeletirme (ayn zamanda Taktik 58;
bkz. egemenlik; smrge uygu (sylemsel ler) 214;
lamas) 112,262-263; (sylemsel ve ideoloji) 197;
( hakk) 112; (yldrma leri) 101.
(Avrupa'nn smrgeletirme po Tarih (ayn zamanda bkz. kar-ta-
litikas) 72 rih; tarihsel sylem; soy ktkle
Sylem ri; tarihsel bilme) 64, 67, 90-91,
(eletirel ) 69; 97, 120, 146, 171, 173-174, 180,
312 Toplumu Savunmak Gerekir

181, 201, 213-214, 215, 217-218, (glerin hesaplanmas olarak)


235,262; 171;
(kleliin ve srgnlerin kutsal (soylu snfn kar-bilmesi ola
kitaba dein i) 89; rak ) 140-141,174-175;
(evrimsel ) 200-201; (Devrim'in yinelenii olarak )
(soyktksel ) 78; 219;
(Yahudilerin sylencesel-dinsel (devlet-kart bilme olarak )
i) 83; 196;
(hkmranln Romal i) 89- (savamlarn bilmesi olarak )
90; 181;
(burjuvazinin i) 242-243; (siyasal savamdaki ) 174-175;
(Irklar savamnn i) 86,92,98; (Boulainvilliers'ye gre ) 177-
(Kutsal Kitap kkenli ve kar 179;
tlk sylemi) 83-85,88,90; (Machiavelli'ye gre ) 178-179;
( ve barbar) 203-204; (in sylemi) 223-224;
( ve ynetimin bilgileri) 144, (in retilmesi) 135;
146; (in ilevleri) 78-81;
( ve kurulu) 199-200; (yeni in kavranlrlk izelgele
( ve gerekliin deifre edilmesi) ri) 233-235;
84; (in kavramlrl ve devletin
( ve hukuk) 64, 151-152, 181, idaresindeki ussallk) 180;
186; (in eitsizliki yasas) 166-168;
( ve kamu hukuku) 134-135; (in yasas ve doal hukuk)
( ve devlet) 187,188,195-196; 166-168;
( ve g) 67,177-179; ( bakanl) 145-146,187,195;
( ve sava) 67, 173-175, 181, (yeni) 152;
223; ( felsefesi) 201,243-244;
( ve tarihselcilik) 181-182; (in ilkesi) 66;
( ve rklarn savam) 81-84; (in anlats ve iktidarn kulla
( ve siyasal savam) 195^196; nl) 142;
( ve monari) 145-146,215; (Boulainvilliers'ye gre in an
(Boulainvilliers'ye gre - ve do lats ve devletin idaresi) 179-180;
a) 166-168; (in znesi) 142-143,
( ve felsefe) 242-243; (in gereklii ve stratejik ko
(XIX. ve XX. yzyllarda ve si num) 180.
yaset) 233; Tarihsel anlat 63-64,151-152;
( ve iktidar) 67> 77-80, 83-84; ( ve siyasal hesaplama) 179
( ve hkmdarn bilmesi) Tarihsel bilme 141,178,180-181;
144; (savalarnsi) 106;
( ve hkmranlk) 80-81; ( ve sava) 182-183;
(^ve hukuksal tmellik) 64; ( ve siyasal savam) 106, 182-
(Boulainvilliers'ye gre - ve sa 183;
va) 166-168; (sylemsel silah olarak ) 197;
Kavram Dizini 313

(siyasal silah olarak ) 146-147; (ngiliz parlamentocularmm i)


(savata silah olarak) 181-183; 115-116;
(soylu snfta savam arac ola ( ve tarih) 182;
rak ) 142-143; (kar ve XIX. yzyl felsefesi)
(monari tarafndan nin s 182;
mrgeletirilmesi) 146-147; (kar ve insan bilimleri) 182
( lerin burjuvazi tarafndan Tarihsellik
canlandrlmas) 215; (Hint-Avrupa i) 85,90-91.
(nin dzenlenmesi) 214; Tasarlamalar 102-103;
(nin taktikleri) 198; (hesaplanm m etkisi) 101-
(nin siyasal deeri) 146-147 102
Tarihsel maddecilik 120 Tehlike
Tarihsel sylem 77-89; (iler) 255;
( ve burjuvazi) 243; ( ve toplumun savunulmas)
( ve fetih) 107; 224;
( ve devlet) 232; (biyolojik kalt asndan ) 73;
( ve iktidar) 212; (biyolojik lerin safd brakl
( ve imdi) 234; mas) 73-74,261;
( ve gereklik) 212; (nfus iin oluturan d
(XVIII. yzylda ) 232; manlar) 261;
(farkl taktik btnlkler olarak (biyolojik kavram) 9 3 - 9 4 ,
ler) 232; 98-99;
(taktik ara olarak ) 201; (biyolojik olarak rk) 73, 98-
(in oto-diyalektiklemesi) 224; 99,261.
(in i diyalektiklemesi) 224; Teknikler
(in temel nermeleri) 212; (disiplinci iktidar i) 193;
(in epistemik rs) 212; (tbbi-normalletirici )93.
( de deiimler) 212; Teknoloji
( de gcl ve gerek olan) 232 (gvenceye alan ler) 254;
Tarihsel-siyasal sylem 61-63, 69, (disiplinci ) 254-255,257;
70-71; (dzenliletirici ) 254-255,257.
(bak as sylemi olarak ) Tbbiletirme 46,51, 249.
64; Tmarlar
(in genellemesi) 197; (m kkeni) 133.
(in znesi) 63-64; Tp (ayn zamanda bkz.: tbbi-nor-
( de gereklik) 64 malletirici teknikler)
Tarihsel-siyasal zemin 205, 224 ( ve kurulu) 200;
(Boulainvilliers'yle birlikte bir ( ve hijyen) 257-258;
nin oluturulmas) 177-178, ( ve kamu sal) 249;
179-180. (iktidar-bilme olarak )257-258;
Tarihselcilik 181-182; (siyasal teknik olarak )
(Levellers'm ve DiggeTarmi) 257-258;
115-116; (m rol) 51
314 Toplumu Savunmak Gerekir

Tiers tat 153,216,229-230,242-243; (siyasal sylemde ve zellik)


( ve devlet tmellii) 230; 230;
(tarihsel zne olarak ) 216; (hukuksal-felsefi sylemde )
(Sieys'e gre ) 225-226, 228- 65;
229. (burjuvazinin ilevleri) 242.
Toplum (ayn zamanda bkz. toplu Tr 260;
mun savunulmas) 142,224; ( ve yozlamlar) 260;
(kent u ve idari kapasite) 241; (rkn ve n glendirilmesi)
(normalletirmeu) 49-50,261; 260
(A. Thierry'ye gre ve bir
devletin kuruluu) 240-241; Ulus 142,151-152,228,230;
(- ve askeri rgtlenme) (devlet iindeki yabanc lar)
168-170; 130;
(ikili dncesi) 63; ( ve burjuvazi) 152;
(un ikili yaps) 63,91. ( ve snf) 142;
Toplumsal tutuculuklar ( ve devlet) 152, 229-231, 233,
(global stratejisi) 74. 236-237;
Toplumsal sava 71, 72,224. ( ve soylulara gre uluslar)
Toplumsal varlk 60, 72-73, 172, 225-226;
229-230,265 ( ve rk) 143;
Tragedya ( _ ve tiers etat)229-23Q, 241-242;
(kamu hukuku seremonisi ve (, yasa ve yasama erki) 227-
dersi olarak Fransz s) 229;
184-185; (Boulainvilliers'ye gre ) 225,
(Yunans) 184; 231;
(tarihsel lar) 184; (Mutlak monariye gre ) 225;
(Racine'in s)184-186; (soylu tepkisine gre ) 225;
( ve vakanvislik) 186; (Sieyes'e g re ) 225-228;
(larda yasa ve yasadlk) (yeni tarihin znesi ve nesnesi
184 olan ) 152;
Troya 86-87,125-126. (un var olma ltleri) 152;
Tmel (un hukuksal tanm) 226-227;
( ve gereklik) 243-244; (Fransz unun trdelii) 135-
( olann geree girii) 234; 136;
(in gc ve burjuvazi) 242; (lar arasndaki savam) 146;
(in deeri) 174. (soylu smf ve ) 143.
Tmelleme Usdlk
( ve burjuva toplumu) (temel ve gereklik) 66
242. Uyruk
Tmellik ( ve hkmdar) 246;
(devlet0 241-242; ( ve hkmranlk) 107;
(devletin i ve ulusal btn) (toplumda tarafsz bulunma
232; mas) 63;
( ve sava) 241 ; (larm oluturulmas) 43-44;
Kavratt Dizini 315

(larm imal edilmesi) 57 (ortak ve kraliyet statleri)


Uyruklatrma 27; 115;
( - - yntemleri) 42-43,47; (Germenlerin tem el lan)
( ilikileri) 56,58; 130-131;
( teknikleri) 58. (Sakson halknn temel s) 115;
Uzlama (Sakson lan) 114-115,117-118;
( ve sava) 239-240; (Sakson lan ve Norman h
( ve devrim) 239-241 kmranl) 112-113;
( ve fetih) 116;
niversite ( ve kurulu) 200;
(nin ortaya k ve ilevi) ( ve sava) 61,116-117;
192-193. ( ve gerek savamlar) 106;
(Levellers'a gre iktidar arac
Vakanvislik 159; olarak lar) 116;
(Protestani) 151;
(Temel yasallk olarak ) 53-54;
(kraln i) 185-186,194;
(Sieyes'e gre Fransa'da ) 229;
( ve tragedya) 185-186
(muharebeler ve larm dou
Varolusal zmleme 21
u) 62
Vergilendirme
Yaam 91, 103-104, 244-245, 247,
( ye soylu rgtlenmesi) 180-
250,253-257,268;
181
( ve biyo-iktidar) 253-254;
Virs
(siyasal dncede sorunu)
(biyo-iktidar tarafndan denetle
246;
nemeyen ve ykc ler retil
mesi) 258 (m korunmas ve toplumsal
szleme) 246;
Yabanclar (dzenleyici teknolojisi)
(m srlmesi) 110 253-254;
Yabanl 202-204; ( iin savam teorisi) 72
( ve barbar) 203-204; Yenenler/Yenilenler 103-105, 107,
( ve mbadele) 204 110, 112, 168-170, 233-234, 236,
Yahudi dmanl 97-98; 240,242.
(dinsel ) 99-100 Yenilgi
Yahudiler (ayn zamanda bkz.: Ya ( nin i nedenleri) 156;
hudi rk) 98,115,266; (lerin anlats) 81-82.
(Yahudilerin sylencesel-dinsel Yllklar 78-80.
tarihi) 83 Yozlamlar
Yanszlk ( ve tr) 260-261.
( ve gereklik) 62-63. . Yozlamlk
Yardm 256; ( kuram) 258.
( mekanizmalar) 250. Ynetim 137-138,145-146;
Yasa 78,142-143, 226-227; (Boulainvilliers'ye gre )
(ortak ) 109; 138-139;
316 Toplumu Savunmak Gerekir

( bilgileri ve tarih) 144-145;


( in bilmesi) 137-140.
Yntem
( nlemleri) 39-40,41-43,47.

Zaman
( m organizasyonu) 87.
Zorlama
(disiplinci ) 50-53
Adlar Dizini Caligula 155
Cassirer (E.) 75
Castoriadis (C.) 220
Chapsal (J.-F.) 211,213,215,221
Charlemagne 69,136,144,210,213,
Antraigues (E.L.H.L. d') 218 215,217
Arthur 110 Charles Martel 134
Atilla 205-206 Charles (V.) 112
Audigier (P.) 132 Charles (X.) 244
Auguste 168 Chrtien de Troyes 121
Aulard (F.-A.) 221 Churchill (W.S.) 114,122
Clausewitz (K. von) 59-60,173,287
Bacon (N.) 123 Clovis 81,84,1 32,134,144,158,
Bailly (J.S.) 240 160,162,207
Berlin (I.) 121 Coke (E.) 61,74,115,122,123,273,
Bichat (X.) 219 276
Binswanger (L.) 35
Corneille (P.) 184
Blackwood (A.) 112,122 Courtet (A.V.) 62, 75
Bonneville (N. de) 204,209, 220,
Crooke (A.) 54
221
Bordeu (T.) 219
Daniel (S.) 122
Bossuet (J.B.) 176
Darwin (Ch.) 72, 262,281, 291
Boisguilbert (P. de) 180,196.
Davies (G.) 124
Boulainvilliers (H. de) 61, 74,125,
Defert (D.) 13,35,287,292
137-142,148,149,151,154-176,
Deleuze (G.) 27,35-36
177-181,198-204, 206-209,211,
Desnos (R.) 205,220
213-214,218,219,223,226,228,
Devyver (A.) 175,222
232,240,273,276, 288
Dreyfus (A.) 269
Boulay de la Meurthe (A.J.) 222
Bouquet (M.) 147 Dubos (J.-B.) 207-209,211,213,214,
Boutillier (J.) 126,147 220,221
Brequigny 211,213,215,221 Dumzil (G.) 95
Brutus 86,121
Buat-Nanay 138,141,145,149, Edward, Gnah karc 69,109,
150,154,175,199, 204, 222, 223, 113
228,240,273,277 Engels (F.) 91,96
Buonarroti (F.M.) 62, 75 Estaing (J. d') 61, 74,154,175
318 Toplumu Savunmak Gerekir

Ewald (E) 13,35 Laplanche (J.) 220


Lefort (C.) 220
Ferguson (A.) 176 Legrain (M.) 269
Franko (F.) 245,254 Lilburne (J.) 61,74,116,117,124,
Francus 86, 87,125 273
Frederik Barbaros 69 Louis, XIV. 61, 71,88, 89,131,133,
Frederik (II.) 69 136,137,180,185,186,187
Freret (N.) 61, 74,158,176,277 Louis, XVI. 145,186,187,217,276
Freud (S.) 3 1 ,3 5 ,3 6 ,5 6 ,2 7 9 ,2 8 3 Lyotard (J.-F.) 220

Genette (G.) 220 Mably (G.-B. de) 204,209,211,213,


Gibbon (E.) 126 214, 217,220,221
Grgoire de Tours134,148,160 Machiavelli (N.) 34,71, 76,173,
Grotius (H.) 134 175,178,179,196,288
Guattari (F.) 292 Magnan (V.) 269
Guizot (F.) 95,146,152,175,211, Marat (J.-P.) 145,204,209
233,244 Marcuse (H.) 21,35
Marius 155
Haller (W.) 124 Marx (K.) 91, 95,96,109, 282,286
Harold 109,113,114 Marx-Aveling (E.) 121
Harrison (W.) 122 Mehring (F.) 121
Hegel (G.W.F) 31,36,70,220 Michelet (J.) 95,177,196,233
Heideggr (M.)35 Mignet 95
Hill (Ch.) 124, 295 Monmouth (G. of) 121
Hitler (A.) 266, 269,270 Montagu (E.W.) 176
Hobbes (Th.) 34,43 Montesquieu (F. de) 157,176,204
Holinshed (R.) 122 Montlosier (C.-L. de) 138,149,154,
Horn (A.) 123 175,214,223,233,235-240,244
Hotman (F.) 127-131,147 Moreau (J.-N.) 146,150,187,194,
Hugues Capet 137,148,210 196,207,209,221
Huisman (D.) 35 Morel (B.-A.) 269
Husserl (E.) 35 Morin (E.) 220
Musa 115
skender, Byk 69
Neron 185
James, I. I ll, 121,122 Nietzsche (F.) 11,13,32,159,176,
Jordanis 148 . 290
Jouffroy d'Abbans 236 Nowell (R.) 122
Juquin (P.) 28
Overton (R.) 124
Kant (I.) 65, 75,274,288
Panofsky (E.) 95
Lagrange (J.) 13,35 Pasquier (E.) 129,148
Adlar Dizini 319

Ppin 134,221 Viard (J.) 147


Petrarca 86, 95,151 Vico (G.B.) 220
Philippe Auguste 168 Vidal-Naquet (P.) 75
Platon 183 Wace (R.) 121
Priamos 86,87,125 Wade (J.) 95
Proyart (L.-B.) 218,222 Warr (J.) 116,123,124
Pufendorf (S.) 134. Weber (A.) 292,294
Weydemeyer (J.) 95
Racine (J.) 184-187,194 William, Fatih 84,109,112,113,
Reich (W.) 35 114,117,122,124
Reiche (R.) 45,54 Winstanley (G.) 124
Rhenanus (B.) 128
Richelieu 131
Ronsard (P. de) 147
Rousseau (J.-J.) 49,216,217, 227

Sabine (G M .) 124
Scott (W.) 109,121
Seiden (J.) 115,123,276
Serres (J. de) 131,148
Sezar (J.) 83,125,127,130,133,148,
154,155
Shakespeare (W.) 184
Sieys (E.-J.) 62, 75,152,175,218,
222,223,225-229,236,244
Simon (R.) 220
Solon 65,75,274, 288
Speed (J.) 122
Speer (A.) 270
Syagriusl76
Sydenham (T.) 219

Tacitus 133,148
Tarault (J.-E.) 132,148
Thierry (Amde) 72,76,277
Thierry (Augustin) 72
Thiers (L.-A.) 91,96,233
Tillet (J. du) 131,148
Turcus 87
Turgot (R.-J.) 213, 221

Vauban (S. de) 180,196


Vernan (J.-P.) 64,75

You might also like