Professional Documents
Culture Documents
Bu belgede, YDS ve LYS-5 Hazrlk srecindeki rencilerimizin oktan semeli test sorularnda
faydalanacan dndmz konu bilgisi, kelime bilgisi ve doru kk bulduran / k eleten ipularnn
bulunduu 200 KURAL yer almaktadr. Android Uygulamamz cretsiz olarak Google Play'den indirebilirsiniz.
(YDS VITAL RULES)
NDEKLER
each year Bir cmlede herhangi bir zaman ifadesi yer almyorsa ve cmlede
every weekend PRESENT SIMPLE ile kullanlr. verilen bilgi bilimsel ya da genel (her zaman doru) nitelikliyse,
usually PRESENT SIMPLE tercih edilir.
generally am / is / are
often V1 / Vs am / is / are
seldom am/is/are + V3 V 1 / Vs
rarely am/is/are + V3
KURAL 3: KURAL 4:
(right) now PRESENT CONTINUOUS ile kullanlr. Sreklilik gsteren bir art ya da azalmadan bahsederken
nowadays kullandmz ifadelerin getii cmlelerde
at the moment am/is/are + Ving
gradually PRESENT CONTINUOUS kullanlr.
for the time being am/is/are being V3
day by day
current am/is/are + Ving
* Cmlenin fiili STATE VERB ise (bkz. each passing day
currently am/is/are being V3
KURAL 5), Present Simple kullanmamz more and more
at present
gerekir. better and better
presently * Cmlenin fiili STATE VERB ise (bkz.
KURAL 5), Present Simple kullanmamz
gerekir.
KURAL 5:
Cmlenin fiili, bir olu (hareket) deil, bir durum bildiriyorsa (STATE
VERBS), cmledeki zaman ifadesi ne olursa olsun Continuous
Tense'leri kullanamayz. Bunun yerine Simple grubundan bir Tense
sememiz gerekir. Aada verdiimiz rnek fiiller, yalnzca SIMPLE
TENSE'lerle kullanlabilir:
know remember prefer fear
understand forget mean care www.ydstestteknikleri.com
realise suppose love possess
believe doubt hate own
facebook.com/ydstestteknikleri
feel need contain taste twitter.com/ydsteknikleri
"Yeni", "son", "gncel" anlam veren szcklerle Present Grubu Okuduumuzda bizi gemite bir tarihe ya da olaya gtren zaman
Tense'ler kullanlr. ifadeleri ile PAST SIMPLE kullanrz.
KURAL 8: KURAL 9:
Aadaki zaman ipularyla Present Perfect Simple ya da Present "until recently", "until quite recently" ifadeleri, anlamlar gerei
Perfect Continuous kullanlr. PAST SIMPLE ile kullanlmaldr.
KURAL 12:
Cmlede "for + zaman aral (for 5 days; for 10 years; for a decade)"
varsa, Perfect Continuous, Perfect Simple, Past Simple ya da Future
Simple Tense'ler tercih edilir. inde "How long for? (Ne kadar sredir,
ne kadar bir sre boyunca?)" sorusunun yant geen cmlelerde basit
Continuous Tense'ler kullanlamaz.
KURAL 19:
KURAL 26:
IF CLAUSES (3)
If'li cmlede bizi gemie gtren bir zaman ifadesi varsa, had V3
kullanlmaldr.
Ana cmlede bizi gemie gtren bir ifade varsa, would / could have
V3 kullanlmaldr.
KURAL 33:
EVEN IF
"even if" balac, "-sa bile" anlamna gelir, dolaysyla burada balanan
cmlecikler arasnda koul-sonu deil, ztlk benzeri bir anlamsal iliki
bulunur: koul ne olursa olsun, sonu deimez.
ou modal yardmc fiilin kendine ait bir zaman yoktur. Dolaysyla, Yanna V0 ald halde zaman gemi olan ya da grnrde gemi olup
modal'n hangi anla ilikili olduunu bulmak iin kendine balanan fiilin aslnda imdiden/gelecekten bahseden modal'lar unlardr:
biimine bakmamz gerekir:
had to V0
* V0 / be V3 PRESENT- FUTURE
used to V0
be Ving PRESENT CONT. PAST SIMPLE
modal + was / were able to V0
have V3 / have been V3 PAST SIMPLE
was / were supposed to V0
have been Ving PAST CONTINUOUS
had better ('d better) V0 PRESENT / FUTURE
* Baz modal'lar yanlarna V0 alp kendiliinden gemie dnk bilgi verebilir. bkz. KURAL 37,
38, 39
KURAL 40:
MODAL'LARLA FKR / TAHMN YRTME
Bir durumun gerekletiinden emin deilsek, tahmin yrtyorsak,
tahminimizin kesinlie yaknlk derecesine gre belirli modal'lar kullanrz.
Ayrca, tahminimizin zamanna gre de modal ardndan uygun fiil biimini
getiririz.
TAHMN / FKR YRTME BAHSEDLEN DURUMUN TERS 1- Balal cmlecik cmlede ismin ardndan m geliyor?
must have V3 = -m olmal could have V3 = (2) -ebilirdi 2- Balal cmlecik iinde eksik e var m?
can't have V3 = -m olamaz needn't have V3 = -maya gerek yoktu 3- Balatan nceki isim, cmleciin iindeki eksik enin yerini doldurabilir
may have V3 = -m olabilir should have V3 = -mas gerekirdi mi? ([Hangi + isim?] sorusunu yantlyor mu?)
might have V3 = -m olabilir ought to have V3 = -mas gerekirdi
could have V3 = (1) -m olabilir shouldn't have V3 = -mamas gerekirdi Relative Clause'lar, bir cmle iindeki bir isimle ilgili aklama yapan, ek
bilgi veren yan cmleciklerdir. sim akladklar iin sfat ilevi stlenirler.
"emin deilim" anlamnda "ama tam tersi oldu" anlamnda
KURAL 47:
WHOSE (1)
a) Relative Clause'larda "whose" balacnn ardndan, anlam gerei "kimin neyi /
neyin neyi" sorularn cevaplayacak cinsten bir isim gelmelidir. Yani "whose +
noun" sabit, asla deimez bir dizilimdir.
b) klarda "whose" ihtimali varsa, ncelikle ardndan bir isim gelip gelmediine
bakarz. Eer bir isim gryorsak, bu ismin dier cmlenin znesi mi, yoksa
boluktan nceki isme ait bir ey mi olduunu anlamamz gerekir. Eer bolua
"-nn" anlamnda " 's " eklediimizde, boluktan nceki isimle bouktan sonraki
www.ydstestteknikleri.com
isim arasnda anlamca bir sahiplik ba kurabiliyorsak ve bu isim's isim facebook.com/ydstestteknikleri
cmledeki anlamsal boluu dolduruyorsa "whose" doru yant olur. twitter.com/ydsteknikleri
KURAL 54:
NEDEN EDAT + WHICH / WHOM / WHOSE? (4)
Baz fiiller, sfatlar ve isimler, yanlarnda yeni bir isim gelmesi gerektiinde,
ismin nnde bir de edat bulunmasn isterler. rnein, "listen music"
diyemiyoruz, "listen to music" eklinde ifade etmemiz gerekiyor. Relative
Clause iinde, eksik e geri eklenirken, bu tr bir fiil, sfat ya da ismin
arkasna denk geliyorsa, uygun edat + which / whom / whose kullanrz. Bu
tr fiil, sfat ve isimlere rnekler:
FL + EDAT: concentrate on; depend on; introduce to; participate in
SIFAT + EDAT: responsible for; based on; equivalent to; immune to
SM + EDAT: alternative to; advice on; demand for; interest in
KURAL 61:
ARDINDAN SORU SZC STEYEN ZEL YAPILAR (2)
EXPLAIN
Explain fiiline balanan Noun Clause, cmlecik iindeki elerin anlamna gre 4
farkl balala balayabilir:
explain + that (kesin yarg ieren cmlecik) (Genellikle PAST TENSE ile)
explain + how (bir eyin nasl yapldna dair bilginin eksik olduu cmlecik)
explain + what (zne ya da nesnesi eksik bir cmlecik)
explain + why (eleri tam, sebebine dair bilgi eksiklii olan bir cmlecik)
KURAL 68:
HE IS SAID TO + V0
KURAL 75:
b) "owing to / as a result of / in view of " balalar, "be" fiilinin hemen Sebep- sonu ilikisinde, sebep her zaman ilk olan eylemdir. Dolaysyla, Perfect
Tense'ler, sonu ksmndan ziyade sebep ksmnda kullanlmaldr. rnein,
ardndan getirilemezler. Bu durumda ayn grupta yer aldklar dier
---- S + V2 + O, S + had V3 + O
balalar (rn. due to) kullanmamz gerekir.
biiminde verilen bir cmlede sebep balac kullanamayz.
Aadaki balalarn ardndan gelen ifade, ana cmledeki eylemin sonucudur: ZEL DURUMLAR (1)
ADVERBIAL CLAUSE: so + adj. + that / such + noun + that (ardndan V + SO + SIFAT + THAT + SVO / V + SUCH + SM + THAT + SVO
cmlecik alr)
Bu balalar, "o kadar / yle ki" anlamna gelir ve de her zaman
COORDINATING CONJUNCTION: so (iki cmle ortasnda) cmle ortasnda, yukarda verildii biimde kullanlrlar. Sorular da bu
TRANSITION: therefore / thereby / thus / hence / as a result / as a consequence gne dek iki ekilde sorulmutur:
/ consequently / for this reason / that's why (bir cmleden dierine gei)
a) ---- sfat ---- SVO = so / that b) so + sfat ---- SVO = that
a) ---- isim ---- SVO = such / that b) such + isim ---- SVO = that
KURAL 82:
SONU GSTEREN BALALAR (3)
S+ V+ O, and therefore (, S) + V + O.
(Burada "and"den dolay zne tekrarlanmayabilir. zne tekrarlanmyorsa
balatan sonra virgl de getirilmez.)
ZITLIK GSTEREN BALALAR (1) TAM ZITLIK ZITLIK GSTEREN BALALAR (2) AIRTICI ZITLIK
Aadaki balalarn ardndan gelen ifade, ana cmledeki eylemle tamamen Aadaki balalarn ardndan gelen ifade, ana cmledeki eyleme gre
zttr: beklenmedik, artc bir durumdur:
ADVERBIAL CLAUSE: whereas / while (ardndan cmlecik alr) ADVERBIAL CLAUSE: although / even though / though / in spite of the fact that
/ despite the fact that / no matter + soru szc / however + sfat-zarf / even if
COORDINATING CONJUNCTION: but / yet (iki cmle ortasnda)
(ardndan cmlecik alr)
PREPOSITIONAL PHRASE: contrary to / in contrast to / as opposed to / unlike /
PREPOSITIONAL PHRASE: despite / in spite of (ardndan isim alr)
notwithstanding (ardndan isim alr)
TRANSITION: however / even so / nevertheless / nonetheless (bir cmleden
TRANSITION: on the contrary / in contrast / contrarily / on the other hand /
dierine gei)
conversely (bir cmleden dierine gei)
Bu balalar kullanlarak oluturulan zt cmlelerde unlara dikkat edilmelidir: While / Whereas ile birbirine balanan zt cmleciklerin zneleri ile ilgili ipular:
a) While / Whereas, birbiriyle kyaslanabilecek cinsten iki durum arasndaki fark ZNE 1 ZNE 2
ortaya karmada kullanlr. Dolaysyla bu balalarla birbirine balanan some others
cmlelerin zneleri birbirinden farkl, ama birbiriyle kyaslanabilecek cinsten most few
While
eyler olmaldr. Balanan cmleler iinde ou zaman ayn szcklerin American women European women
Whereas
underdeveloped countries developed countries
tekrarlandn ya da e anlaml szckler kullanldn gryoruz. (bkz. KURAL
the poor the wealthy
88)
KURAL 89:
Ztlk balalaryla birbirine balanan cmleciklerin iinde, ztlk ADVERBIAL CLAUSE: so that / in order that / for fear that / lest (ardndan
anlamn pekitirmek amacyla aadaki szcklere ska rastlyoruz: cmlecik alr)
a) Yukarda verilen balalar cmle banda kullanlamaz. a) Yukarda verilen balalarn ardndan bir zne gelmez.
b) Bu balalarn ardndan gelen cmlede sklkla "can / will / could / b) Bu balalarn ardndan dorudan V0 biiminde bir eylem getirilir.
would" modal yardmc fiillerine rastlyoruz. c) Bu balalarn olumsuz biimleri: "in order not to V0 / so as not to V0"dr.
c) Bu balalarla birbirine balanan cmleciklerin Tense'leri uyumlu d) Eer balacn iine "kim iin" sorusunun yantn eklersek, "in order (for sb.) to
olmaldr. V0" tek ihtimaldir.
KURAL 96:
PREPOSITIONAL PHRASE: after / following / before / until / till / since c) Zaman balac verilen cmleciklerde (since hari), ana cmle Present Perfect
(ardndan isim [tarih] alr) ya da Present Perfect Continuous olamaz. (bkz. KURAL 19)
PREPOSITIONAL PHRASE: but for / without / if it weren't for / if it hadn't been in case (Tedbir Gsterir) = -sa diye, -mas ihtimaline karlk
for (ardndan isim alr) as if / as though (Benzerlik Gsterir) = gibi [grnmek, davranmak v.b.]
TRANSITION: or / or else / otherwise (bir cmleden dierine gei)
KURAL 103:
ZEL DURUMLAR (4) Aadaki balalarn ardndan gelen ifade, ana cmlede verilen bir duruma dair
rneklerdir:
AS IF / AS THOUGH
TRANSITION: for example / for instance (bir cmleden dierine gei)
a) Bu balalar, cmle banda kullanlamazlar.
PREPOSITIONAL PHRASE: such as / namely / including (ardndan isim alr)
b) Bu balalar, ana cmle fiilinin nasl grndn, nasl davrandn ifade
ederler, yani "nasl + fiil" sorusunu yantlarlar ve yantladklar fiilin hemen
ardndan gelirler. Bu fiiller:
KURAL 110:
Bu bala, cmle ierisinde, bir kategori gsteren bir ismin ardndan gelir ve o Bu bala, cmlede teknik bir terimin ardndan, o terimin aklamasn yapmada
isme ait rnekleri isimler halinde sunarlar: kullanlr:
kategori nitelikli isim (,) such as / namely / including + rnek1 (and + rnek2)
S , that is, isim + relative clause, + V + O.
(isim) (isim)
rnekler:
Photosynthesis, that is, the process by which green plants produce
car manufacturers such as FIAT and Renault
carbohydrates, occurs only when there is sunlight.
pets such as cats and dogs
Bu balalarn ardndan gelen isimler, ana cmlede verilen bilginin dnda Bu balalarn ardndan gelen cmle, bir nceki cmledeki ifadeyle ayn
kalan, istisna olan durumlardr. anlama gelen, z bilgiyi verir.
PREPOSITIONAL PHRASE: except / except for / excluding / aside from / TRANSITION: in brief / in short / to sum up / to summarize (bir cmleden
apart from / other than (ardndan isim alr) dierine gei)
PREPOSITIONAL PHRASE: besides / as well as / in addition to / coupled with besides2 (Prepositional Phrase): (-a ek olarak, -nn yan sra)
(ardndan isim alr) Besides + noun, S + V + O.
KNC CMLENN SONUNDA: too / as well
KURAL 117:
a) Not only ardndan bir cmlecik geliyorsa, bu cmlecik devrik yapda olmaldr. a) neither nor olumsuz cmlelerle kullanlmaz. Cmle olumsuzsa, ne o ne
(Not only does he work / not only did she wake up / not only will you help v.b.) de o anlamn vermek iin either or kullanrz.
b) Neither nor balac, cmlecikleri birbirine balyorsa, nor'a bal b) not only but also balac, farkl biimlerde de ifade edilebilir:
cmlecik devrik yapda olmaldr. (nor does he work / nor did she wake up / nor
not only / not just / not merely but (S) also / but as well
will you help v.b.)
KURAL 124:
d) inde "only" geen bala cmlenin bandaysa, ana cmle devrik olur:
Only if / Only when / Only after + SVO + devrik ana cmle
Only by + isim + devrik ana cmle
e) "so + sfat/zarf + that" balac cmle bana alnrsa, cmle yaps devrik
hale getirilir:
So + sfat/zarf + devrik cmlecik + that + SVO
(devam KURAL 125'te yer almaktadr)
Yannda devrik yap isteyen balalar / ifadeler unlardr: Cmleciklerin sadeletirmesi sadece belirli balalar ve belirli kurallar dahilinde
mmkndr:
f) If Clause'da if balac cmleden karlp u ekillerde koul- sonu
ilikisi kurulabilir: 1- Balal cmle ile ana cmle zneleri ayn olmaldr.
TYPE 1 Should + S + V0 2- Sadeletirme, balal cmlecii znesiz ve Tense'siz hale getirir. Baz
TYPE 2 Were + S + (to V0) durumlarda zne ve Tense ile birlikte bala da cmleden atlabilmektedir.
TYPE 3 Had + S + V3 3- Fiiin Tense'i kaldrlsa bile, eylemlerin ncelik- sonralk ilikisi ve etken-edilgen
at durumlar korunmaldr.
BALALI CMLECKLERDE SADELETRME (PARTICIPLES) (2) BALALI CMLECKLERDE SADELETRME (PARTICIPLES) (3)
CMLECK FLNN TENSE'SZLETRLMES Ving LE SADELETRLEN BALALAR
Bir nceki kuraln 2. ve 3. maddelerinde bahsedilen Tense'sizletirme ilemi * isim + who/which/that + V
yle yaplr: * Before + S + V
BALALI CMLECKLERDE SADELETRME (PARTICIPLES) (4) BALALI CMLECKLERDE SADELETRME (PARTICIPLES) (5)
having V3 LE SADELETRLEN BALALAR V3 LE SADELETRLEN BALALAR
KURAL 131:
COMPARATIVE (1)
Comparative yaplar iki eyin kyaslanmasnda (daha ) kullanlr. Bu kyas
yaparken sfatlar ve zarflar kullanlr.
KURAL 138:
+ Ving /
admit
having V3
deny
recall + being V3 /
having been V3
advise sb. expect sb. / sth. remind sb. determined motivated ready
allow sb. /sth. force sb. / sth. tell sb. + to V0 disappointed pleased reluctant
+ to V0
cause sth. pay sb. urge sb. glad prepared sad
enable sb. / sth. permit sb. / sth. want sb. likely proud willing + to be V3
encourage sb. persuade sb. warn sb.
+ to be V3
KURAL 145:
ARDINDAN HEM GERUND HEM INFINITIVE ALAN FLLER (2) ETTRGEN YAPI (THE CAUSATIVE)
Aadaki eylemlerin nesnesi hem gerund hem de infinitive biiminde olabilir. Bir eylem bir bakasna yaptrlyorsa bunu normal Tense'lerle ifade etmek
Burada fiilin anlam deiir: mmkn deildir. Bu amala, "yaptrmak" anlamn veren u yaplar
kullanmamz gerekir: (make / have / get fiilleri farkl Tense'lere gre ekimlenebilir)
forget / remember + to V0 = planlanan bir eyi unutmak / hatrlamak
forget / remember + Ving / having V3 = gemite yaplan bir eyi unutmak / hatrlamak make + sb. +. V0 + sth.
Bir eyi (sth.) birine (sb.)
regret + to V0 = kt haber verirken, zgn olduunu dile getirmeye yarar S + have + sb. +. V0 + sth.
yaptrmak.
regret + Ving / having V3 = gemite yaplan bir eyden dolay pimanlk duymak get + sb. + to V0 + sth.
stop + to V0 = bir baka ey yapmak iin bir eye ara vermek
stop + Ving = bir eyi brakmak, eyleme son vermek S + have + sth. + V3
try + to V0 = bir eyi yapmaya abalamak Bir eyi (sth.) yaptrmak.
S + get + sth. + V3
try + Ving = bir eyi yapmay denemek
Aadaki fiiller, yanlarnda verilen edatlarla birlikte kullanlr. Bu ezber Aadaki sfatlar, yanlarnda verilen edatlarla birlikte kullanlr. Bu
bilgi, edat sorularnda ipucu saylr. ezber bilgi, edat sorularnda ipucu saylr.
Aadaki isimler, yanlarnda verilen edatlarla birlikte kullanlr. Bu Aadaki isimler, nlerinde edatlarla birlikte kullanlr. Bu ezber bilgi,
ezber bilgi, edat sorularnda ipucu saylr. edat sorularnda ipucu saylr.
admiration for familiarity with preference for at issue in vain on one's behalf
association with interest in preoccupation with by mistake of significance on purpose
ban on investigation into prize for in danger off the coast to one's surprise
combination of link between reason for in general on a diet under pressure
difference between love for story about in one's opinion on behalf of with + hastalk ad
KURAL 152:
BREAK OUT
Anlam:
patlak vermek, aniden ortaya kmak
PHRASAL VERBS (BEK FLLER) (2) PHRASAL VERBS (BEK FLLER) (3)
Anlam: Anlam:
neden olmak, yol amak, bir eyin gereklemesini salamak (1) ocuk bytmek, yetitirmek
(2) bir konuyu amak
Cmle inde pucu Szckler:
change / development / advance Cmle inde pucu Szckler:
(1) child, children
(2) subject, issue, matter, topic
PHRASAL VERBS (BEK FLLER) (4) PHRASAL VERBS (BEK FLLER) (5)
Anlam: Anlam:
istemek, talep etmek, gerektirmek gerekletirmek, yapmak, yrtmek
PHRASAL VERBS (BEK FLLER) (6) PHRASAL VERBS (BEK FLLER) (7)
Anlam: Anlam:
hasta olmak, yataa dmek fikir, zm v.b. retmek
KURAL 159:
COUNT ON / RELY ON
Anlam:
bir i iin bir eye ihtiya duymak, bir eye dayanmak
PHRASAL VERBS (BEK FLLER) (9) PHRASAL VERBS (BEK FLLER) (10)
Anlam: Anlam:
(1) aa v.b. kesmek bir durumu idare etmek, bir eyle baa kmak
(2) (+ on) masraflardan, yatrmdan ksmak, kesinti yapmak
Cmle inde pucu Szckler:
Cmle inde pucu Szckler:
problem, crisis, trouble
(1) tree, forest, logging, timber
(2) expense, expenditure, cost, wage
PHRASAL VERBS (BEK FLLER) (11) PHRASAL VERBS (BEK FLLER) (12)
Anlam: Anlam:
belirlemek iyilemek, hastalktan / skntdan kurtulmak
PHRASAL VERBS (BEK FLLER) (13) PHRASAL VERBS (BEK FLLER) (14)
Anlam: Anlam:
salmak, yaymak, kartmak patlamak
KURAL 166:
GO THROUGH
Anlam:
(1) bir ilemden gemek
(2) bana kt bir ey gelmek, zor zamanlar geirmek
PHRASAL VERBS (BEK FLLER) (16) PHRASAL VERBS (BEK FLLER) (17)
Anlam: Anlam:
nesilden nesile aktarmak ayak uydurmak
PHRASAL VERBS (BEK FLLER) (18) PHRASAL VERBS (BEK FLLER) (19)
Anlam: Anlam:
iten atmak szle bakmak, szck aramak
PHRASAL VERBS (BEK FLLER) (20) PHRASAL VERBS (BEK FLLER) (21)
Anlam: Anlam:
bir eksiklii, a telafi etmek, kapatmak sndrmek
KURAL 173:
SET UP
Anlam:
kurum, kurulu kurmak, balatmak
PHRASAL VERBS (BEK FLLER) (23) PHRASAL VERBS (BEK FLLER) (24)
Anlam: Anlam:
bir grevi, irketi devralmak pe atmak
KURAL 180:
VOCABULARY (4)
SABTLK, DURAANLIK GSTEREN SZCKLER
SM (duraanlk): stability; steadiness; consistency; fixture
FL (sabit tutmak- korumak- srdrmek): maintain; sustain; continue; persist;
remain
SIFAT (sabit- duraan): constant; stable; fixed; steady; still; permanent
ZARF (sabit olarak- srekli olarak): consistently; constantly; steadily;
permanently
KURAL 187:
VOCABULARY (11)
UZLAMA- ONAYLAMA- KATILMA GSTEREN SZCKLER
SM (uzlama- fikir birlii- onaylama): agreement; reconcilement; accord;
compromise; consensus; confirmation; support; justification; ratification
FL (uzlamak; dorulamak): agree with; come to terms; accord; reconcile;
confirm; testify; justify; sustain; verify
SIFAT (uzlamac- dorulayc): agreeable; confirmative; predicative;
affirmative
ZARF (onaylayarak- katlarak): affirmatively; approvingly; confirmingly
KURAL 194:
VOCABULARY (18)
NCELK GSTEREN SZCKLER
SM (ncelik): priority; precedence; privilege
FL (ncelik vermek): prioritise; give priority; give precedence; prefer
SIFAT (ncelikli): privileged; primary; preferred