You are on page 1of 589

eviren: Erdogan Vatansever

KIRKAMBAR KITAPLIGI

IINDEKILER
Hayati
Sunus

BIRINCI DERS.13

Burjuvaziydi, Ilim Degildi20

Bugnk Insanin Burjuvazi Cennetinde Isyani41

Gelecek Ders..46

IKINCI DERS.53

Bedevi Toplumu Nasil Taniyalim?.63

Dinlerin Ortak zellikleri..89

OCONC DERS.93

Dinin Tarifi95

Ilh Insan Srgnde.113

DRDNC DERS124

Beser Medeniyet Dneminde Dinlerin Baslangici125

in ve Hint Dinleri..126

Batili Ruh ve Kltrn zellikleri130

BESINCI DERS..158

in.160

Taoizm.166

Yang ve Yin..168

Zalim ve Mazlumu Doguran Medeniyet179

Isyanci Insan.180

Taoist Fikrin Bizim Tasavvufla Uygunlugu180

Taoist Fikrin Yntemi ve Anti-Medeniyeti Olan Jean Jacques Rousseaunun Ekol.182

Konfys.184

Li Nedir?188

Konfcysn zellikleri..190

ALTINCI DERS.194

Hint194

Hint Dnyasina Giris199

Hint Tenbelligi..201
Hint ve Iran ryalerinin Dinleri204

Veda Dini..204

Sinifli Hint Toplumu215

Tevhid ve Sirk..223

Yaratilis Ilhsi.224

YEDINCI DERS234

Hint234

Yaz Tatili236

Sz ve Fikirlerin arpitilmasi..238

mitvarligin Zirvesinde.243

Insan.249

Insanin Tarifi Etrafinda.253

Insanin Kmil Bir Tarifi254

Insan zellik Olarak Bekleyis ve Sorumluluk.255

Insanin Yaratilisi256

Sirk Meselesi268

Tevhid..271

Teslis.273

hirete Ynelme ile Dnyaya Ynelme Arasinda Gidip Gelen Toplum275

SEKIZINCI DERS..280

Sia..282

Adlet-Kist.310

Diktatrlk ile Devrimci Liderligin Farki319

Vesayet323

DOKUZUNCU DERS..324

Akil ve Refah..325

Veda ve Diger Ilimler..332

Riyazet.337

Brahman.342

Nirvna348
ONUNCU DERS351

Ibrahim367

Varliklik ve Hilik iliskisi.372

Budanin Hayati.378

ONBIRINCI DERS.384

Giris..384

Buda.387

Kurtulus Yolu (Muksha)391

Nefsin Aldatmasi..394

Tanrilar ve Aracilar..402

Hakikat ve Akil..405

Adalet Ne Demek?..407

ONIKINCI DERS.415

Son Tahlilde Hinduizm..415

Hinde Toplu Bakis418

Hint Dinlerinin zellikleri420

agdas Insanin Ideolojileri..434

Benin Zindanlari..439

ONUN DERS..444

Irana Giris.444

Mitraizmin Temeli: By.415

Yeni Din ve Eski Ruhaniyet.453

Mbedlerin Zerdst464

ONDORDUNC DERS..469

Sabitlik, Degisim Kabul Etmeme, Yani Donma ve Taslasma..469

Evrensel Din Islm.473

Tahriften Korunmus Kutsal Kitap: Kurn483

Siniflarin Asaleti488

Ruhanyetin Asli.490

Yakin Ilh Allah: Simdi Ne Kadar da Uzak493


Zerdst Dininde Kiyamet495

Soru ve Cevaplar498

Ekler.516

Dr. Ali Seriat

23 Kasim 1933te Horasan eyaletine bagli Sabzi-varin Mezinan kynde dnyaya gelir. 1950de Mes-hedteki gretmen
kolejine girer. 1952de Meshedin yakinlarindaki Ahmedabad kynde gretmenlige baslar. 1955 yilinda Mektebi Vasitai
yazar. Ebu Zer-i Giffariyi tercme eder. 1956da Meshed niversitesine girer. Ulusal Direnis Hareketine ye oldugun dan
babasi ve diger yelerle birlikte tutuklanir. 6 ay tutuklu kalir. 1959da Alexis Carrelden Duayi terc me eder. niversiteden
basari ile mezun olur. 1960da Fransaya gnderilir, orada Sosyoloji ve Dinler Tarihi zerine alisir. Cezayir Kurtulus
Hareketine aktif ola rak katilir. Bu faaliyetlerinden dolayi Pariste tutukla nir. Bu arada birok makale, konusma ve evirisi
degi sik dergilerde yayinlanir. Sosyoloji ve Dinler Tarihi zerinde doktorasini tamamlayarak 1962de Irana dner ve sinirda
tutuklanir, aylarca hapiste kalir. g retmenlik ve Meshed niversitesinde asistanlik ya par. Meshed, Hseyniye-I Irsad,
Tahran niversiteleri ile diger merkezlerde konferanslar vermeye baslar. Hseyniye-i Irsad 1973 Eyllnde kapatilir. Iran
gizli servisi Savak, Seriatyi aramaya baslar. Kendisini bula mayinca babasini tutuklar. Babasi bir yil tutuklu kalir. Seriat
teslim olur ve 18 ay hcrede kalir. 1975-77 ara si Savakin takibinden srekli kaarak, baskalarinin evinde kalarak
alismalarina devam eder. Sabahlara kadar sren konusmalar yapar. 16 Mayis 1977de Avrupaya hicret eder. 30 gn sonra
Ingiliz istihbara-tinin da yardimi ile Savak tarafindan sehid edilir. 27 Haziran 1977de Samdaki Hz. Zeynebin trbesinin
yanina gmlr.
Sunus

Elinizdeki kitap, sehid gretmen Dr. Ali Seriatnin 1971 yi linda Tahranda Hseyniye-i Irsadda verdigi Dinler Tarihi ve
Dinleri Tanimak isimli derslerinden derlenmistir.

Bu derslerin bir araya toplanip hazirlanmasi iin Seriatnin hayattayken faaliyetleri sirasinda tanzim edilmis olan kasetler den
ve teksirlerden faydalanilmistir. Bu metinlerde, Dr. Seria tnin sonradan esitli konularda kasetlere ek olarak syledikle rine
mutabik kalinmistir. Isin hizli olmasi iin o zaman ikaril mis olan metinler de eklenmistir.

Sehid Seriati, bazi derslerin sonunda, sorulan sorulara ce vap vermistir. Bazen mecbur olarak aiklamalar yapmistir. Ta
mamen kasetten kitaba aktarilan bu cevaplar ve aiklamalardan derslerin muhtevasiyla ilgili olanlari, konunun sonuna eklen
mistir. Konuyla ilgisi olmayanlar ise ekler blmnde veril mistir.

Dinler Tarihi ve Dinleri Tanimak adiyla verilen dersle rin tamami ondrttr. Her biri yediser ders olmak zere, iki cilt
halinde dzenlenmistir. Her cildin sonundaki ek ve fihristlere ilaveten kavramlar ve deyimler indeksi de verilmistir. Yedinci
ve sekizinci derslerdeki konularin, derslerin genel gidisatiyla dogrudan bir ilgisi yoktur. Bu derslerde Sehid Seriati, yanlis an
lasilmalari ve tahrifleri nlemek iin, birok temel Islm konu hakkindaki anlayislarini ve dsncelerini aiklamistir. Sehid
Seriati, konulari paralamaktan sakinmak, genel sartlari gster mek hatta dinler tarihi derslerinin hararetini korumak iin
mecburen kendi itikdi anlayisini aiklamistir.

Sehid gretmenimiz, drst kisiligi, yetenegi ve basta Islm olmak zere diger kltr ve ideolojileri vukfiyetiyle her trl
kavram ve deyimleri yerli yerinde kullanmistir. Onun, Inkilb, mektebi akdesiyle dsncelerini iyice arastirmak, tanimak, ki
saca Onun mirasindan istifade etmek gerekir.

Bu dersleri bir araya toplarken, derslerin verildigi zaman daki kronolojik sirayi korumayi tercih ettik.

Aziz okuyucularin dikkatini son olarak asagidaki noktalara ekmek istiyoruz:

1. Ara basliklar, szkonusu kasetlerden aynen alinmistir.

2. Konularin kasetlerden kitaba aktarilmasinda emanete ria yet edilmistir. Zorunlu olarak eklenen bir kelimenin ve ibarenin
belli olmasi iin [ ] isareti kullanilmistir.

3. Kasetlerdeki sorularin metni aynen aktarilmamistir. nemli durumlarda kisaca verilmistir. Sorulardan anlamsiz ve gerekli
olmadigi halde sorulmus olanlar, bazi paragraflarin bas langicinda, . isareti ile gsterilmistir.

Dr. Ali Seriatnin Eserlerini Bir Araya Toplama ve Dzenleme Brosu


DINLER TARIHI
ve DINLERI TANIMAK
BIRINCI DERS

Sizden, iyiye agiran,

dogrulugu emreden ve ktlkten

sakindiran bir cemaat olsun

Rahman ve Rahm olan Allahin adiyla.

nce Irsad Kurumuna tesekkr ediyorum. Hak edilse bile tesekkr etme ve vme gibi bir detim yoktur. Sebebi de su;
memlekette tesekkr ve vg o kadar artmis ki, gerekli oldugu yerde bile insan tesekkr etmekten korkuyor. Ama sundan te
sekkr ediyorum ki, konusma programlarimi ders programlari na evirmeyi kabul ettiler. Ben sahsen, belli tiplerin konusma ve
nutuk yoluyla topluma bir hizmet yapabileceklerine inanmiyo rum. Yani, hem ben hatipligime inanmiyorum, hem de halk. Sa yet
bir gretmen olarak elimden bir is geliyorsa, o da bildigim llerde ders vermektir. Bu nedenle burada, her zamankinin
aksine kendimi suyun iindeki bir balik gibi hissediyorum. Bu rada istiyorum ki, hr dsneyim, hr konusayim; eger imkn
olursa derste grenciler tarafindan tenkit yapilsin, sorular sorul sun, onlara cevap vereyim. Sinifin degeri daha ok bu yzden
artmaktadir. Ama maalesef buna da imkn yok. nk bu si-14
DINLER TARIHI

DINLERTARIHI

15

nifin mevcudu olduka fazla. Vakit olarak da ders sresi iinde bu, fiilen mmkn degildir. Siz hanim ve beylerden, aresiz ola
rak dersten sonra, yani programin bitmesinden sonra sorularini zi yazmanizi rica ediyorum. Arkadaslar, yazdiginiz sorulari ge
lip alacaklar, sonra kuliste firsat buldugum lde sorularinizi cevaplandiracagim.

Bu derslere devam eden hanim ve beylerden kk bir di ger ricam da sudur: Ahlaken btn derslere gelme sorumlulu gunu
tasisinlar. Yani dersin btn dneminde hazir bulunsun lar. Zira, evvela genel olarak dersin konusmadan farki sudur: Ders,
konusmanin aksine basli basina bagimsiz bir nite degil dir. Bu yzden genelin sadece bir dersin sonunda hkm ver mesi
eksik bir sey olur. Eger biri, incelenen konu hakkinda bir veya iki oturuma katilip, nc oturuma katilmazsa, o iki ders
hakkinda verecegi hkm konusmaci ve konu aisindan eksik olmakla kalmayacak, belki bazen sz konusu olana aykiri bile
olacaktir. Syle ki, bir oturumda giris ve usul Ortaya konuyor. Ikinci oturumda bir teorinin esitli ynleri ve ona aykiri teoriler
inceleniyor. nc, drdnc veya besinci oturumda ise kesin sonuca ulasiliyor. Bu orta kisimlardan birine gelse, sonra
gider se ve buna dayanarak hkm verirse, bu durum ilm ve ahlk aidan zor bir mesele dogurur. Bu sekilde hkm vermek,
ava min ve halki aldatanlarin isidir.

Ikincisi, dersleri sonuna kadar takip etmek, benim zel egi tim yntemimdir. Ulemadan bir beyefendi syle buyuruyordu: ok
acemi bir vaiz konustugu zaman, Islmin usl 28dir de yip baslar; 27 tanesini syleyip birini unutursa yuhalanir. Ama
tecrbeli bir vaiz syle der: Usulen Islm su sekildedir. Bunlarin drdn bile sylese basarilidir. Bazi sahislar tecrbelidir.
Bir teoriyi veya bir dini sz konusu yapmak istedikleri zaman, di ger teorilerin ve konularin hepsini kolaylikla reddedebilecek
se kilde ortaya koyarlar. nce karsi oldugu o din veya teorinin ta rifinde, tahlilinde ylesi bir giris siralamasi yapar ki usulen
yan lis olusu, zayif olusu, mahkm olusu herkese karsi sabitlessin. Bylece onu kolaylikla reddedebilsin. O noktaya ulastiktan

sonra, kendi inancinin konusu olan teorinin parlakligini arttirir. Bu kurnaz adam elbette basarili olacaktir. Fakat sadece propa
ganda aisindan. Genel yn aisindan da basarili olmasi muhte meldir; ama ilm aidan drst bir insan degildir.

Drst insan, kendine zg bir dine ve ideolojiye inandigi halde, kendisine aykiri olan grsleri, hatta dinleri bile tanitma ve
arastirma asamasinda o grse muhalif degilmis gibi ortaya koyan Insandir. Btn ilm inan ve inceleme ahengiyle tarafsiz ve
insafli olarak meseleyi ortaya koymasi gerekir.

Bu sekilde, elbette is zorlasir. Ama zor da olsa bu sekilde reddediniz. O dini veya teoriyi gerekten red d ettiyseniz, sonra bu
redden kendi dininizi ispat ettiyseniz, zihinlerde bu dinin hakikati ve mantikli ispati kalacaktir. Ama eger diger dinleri, byle
para para eder, baslangita aykiri, inati ve dsman bir sekilde tahrif edip, irkinlestirir ve hakaret ederek hatirlatirsa niz,
daha sonra da kendi hakikatinizi kolayca ispat edebilirsiniz. Ama bu, ilm olarak dinleyenler iin yeterli olmayacaktir. Bura da
reddedilen grs ve teoriyi yarim bir makale halinde bile okuyacak olursa burada sylediklerimizin yanlis oldugunu an
layacaktir. Dsmanca seyler oldugunu, din kinden kaynaklan digini veya ilm taassup oldugunu anlayacaktir. Neticede ok
sade olarak, o makaleyle dns yapar. Bu dinin veya ideolojinin bir asigi da geri evrilmis olur.

Yeniagdaki nsafli(!) Avrupali bilginlerin Islmla ilgili aik lamalari tipki Ortaagi ruhanilerinin dsmanca, tepkici tanit
malari gibidir. Ama ben o derece kurnazliga sahip degilim. zelligim sudur: Bir teoriyi din ve ilm aidan muhalif oldu gum
halde, onu inceledigim zaman dinleyicimin muhalif oldu gumu hissetmeyecegi sekilde ortaya koyuyorum. Dinleyicimin
kendisini de bu teori ile basarili oldugunu hissedecegi sekilde tahlil ediyorum. Dinleyici daha nce bundan baska bir sey de-
miyordu. Bu yzden onu elestirdigimde teorinin gerekten ilm llerle tahlil edildigini, taninmis oldugunu iyice anlar. Ilim
ve mantik llerine gre, ne telkin edildigini, ne de taassup, men faat ve dinleyicilerin hosuna giden sekilde red edildigini
his-16
DINLER TARIHI

seder. Byle olunca da bir dine ve ideolojiye dayanilirken o da yanma ilm bir degere ve inceleme degerine sahip olmus olur.

nceki yillarda, Meshedde verdigim dinler tarihi derslerin de, her dini, ders olarak inceledigim zaman, bagimsiz dinleyici ler
merak iin bir oturuma geliyorlardi; sonra diger oturumlara gelmiyorlardi. Benimle ilgili hkmleri, o oturumda verdigim
dersten ibaret oluyordu. Onlara gre nisanin son haftasinda Lao-Tsucu, mayisin nc haftasinda Konfys, mayisin son
haftasinda ise Mslman idim. Bu tarz hkmlerin, bireysel aidan nemli olmadigi dogrudur, ama hkm veren kimse ai
sindan usulen dogru degildir. En azindan bunun kendisini tat min etmemesi gerekir. Bu nedenle btn meseleler, topluca arz
edilip, bir araya toplandiktan sonra bu ders tamamlanmistir. Bir devre tamamdir. Sonra bu devrede, btn ilm teorilerin ve
ekollerin ortaya konulmus olduguna emin olabiliriz. Konu, ilm bir niversite sinifinda, din taassuptan uzak olarak, gerektigi
gibi arzedilmistir. Bu arada, istedikleri herseyi syleyeceklerdir: Islm Irsad Kurumunda, dinlerden bahsedildigi zaman
netice nin hangi dinin faydasina olacagi bellidir. Tarafsiz ve ilm kala maz. Evet ama, eger inceleme tarafsiz ve garazsiz, ilm
bir neti ce verirse o zaman onu mecburen kabul etmek gerekir. Zira ben, fikr garaza karsi oldugu gibi, bugnk limlerin
syledigi ilm tarafsizliga da karsiyim. Zira dsmanlik ile tarafsizlik disinda nc bir yol var. O da fikr sorumluluktur. Bu,
muhta oldu gumuz bir seydir.

Ancak bu dnemde, yasadigimiz bu toplumda bir ilerici olarak, slm bir toplum olarak bu mevcut zorluklarla, -bilahare
yirminci asrin bir insani olarak sahip oldugumuz zorluklarla-usulen din meselesinin, dinler tarihinin veya din sosyolojisinin
ortaya konulmasinda ne gibi faydalar vardir? Su anda buradaki isimiz olan dinler tarihi, bu neslin ihtiyaci olan bir mesele mi
dir? Yoksa bu is niversitenin bir ksesinde incelenmesi gere ken bir ilm inceleme dali midir? Genel dzeyde zihinleri bu
meseleye ekecek bir konu degildir. Din fenomeni yle bir sekil de ortaya ikmistir ki, bir grup dindardir ama sahip
olduklariyla
DINLER TARIHI

17

yetiniyor, onunla amel ediyor. Bir grup ise dindar degildir; fakat gerek hassasiyetlerin, hedeflerin, dertlerin, eziyetlerin
pesinde dir, onlarla mesgul oluyor. Bununla beraber din meselesinin bu sekilde ortaya konulmasinin, bu zaman iin ne faydasi
vardir? ncelikle yanlis anlasilmanin aksine, var olan seyin, dogru ta savvur edilmesi gerekir. Dini tanimanin ve dinler tarihi
mesele sinin bizim iin iki nedenle acil ve hayat bir yn var.

Birinci neden, anlamaktir. Biz aydinlar veya bu toplumun egitimli insanlari tek basina sosyal bir grup degiliz. Aydinlarin en
byk hatalarindan birisi, kendilerini toplumun zel bir gru bu, kesimi veya sinifi olarak grmeleridir. Bu entellektelin
alinasyonudur. Bu mesele, ondukuzuncu asirdaki bilimsel felsefe ve bilimsel sosyalizmde szkonusu edildi. Egitim gren
insanin, yavas yavas kitaplarin, bilgilerin, arastirma yaptigi konunun ii ne olduka fazla dalmasi ve batmasi mmknd. Ilm,
edeb, din ve felsef konularda ok titizlesiyor; olaylardan, gerekler dnyasindan, halkinin ve toplumunun gnlk hayatindan
uzaklasiyor, onlara yabancilasiyordu. Aydin, kendisini toplum ve zamandan soyutlanmis, ayrilmis bIr grup olarak hissediyor
du. Bu ise, entelektelligin bir hatasi ve hastaliginin sonucudur.

Dnyada, dsnecegimiz her dzeyde, dsnecegimiz her huyda, iman, felsefe ve ideolojiye gre sahip olacagimiz her imanla
bu zellik hepimizde ortaktir. Sosyal bir beden, yani kl li bir topluma bagimli bir yeyiz. Bu toplum, grdgnz ger ek bir
toplumdur. Dnyanin bu ksesinde, bu blgede ve bu topraklardadir. Beseri saflarin bu safindadir, bir gerege sahip tir.
Oldugu her sekliyle, duygulariyla, iliskileriyle, zellikleriyle ve mevcut dertleriyle vardir. Biz aydinlar, bulundugumuz her
durumda, sahip oldugumuz her grsle bu topluma bagli ye leriz. Bu toplum ise din toplumdur. Toplumumuzun din top lum
olusundan ve tarihimizin din tarih olusundan ilmen sphe edilemez. Iran tarihine bakalim; en azindan ondrt asirlik Islm bir
gemisi vardir. Gerek din hassasiyetlerle, faktrlerle sekil almis ve meydana gelmistir. Kltrmz din kltrdr. Yunan
kltr veya Roma kltr degil ki, din olmayan bir kltr ol-18
DINLER TARI HI

sun veya daha ok felsef bir kltrdr denilebilsin. Mill veya laik degildir, dindir. Onu da gein; simdiki toplumumuz, sos
yal iliskileri, gelenekleri, dsnce tarzlari, kltrel konumu, vic dan ve ruhuyla yzde yz dindir.

Aydinin btn toplumu kendi zevkine ve kendi grubunun aydinca i iliskilerine gre genellestirmemesi gerekir. Bu aydi nin
hatalarindan birisidir. Din bir toplumda yasiyoruz, din bir tarihe bagliyiz, din bir kltr atmosferinde nefes aliyoruz. By
lece kltrmz din kltrdr. Eger aydin suurlu ve kendi toplumunu suurlanmaya yneltme sorumlulugunu kendinde hisseden
bir gruptan ise, bu aydinin her seyden nce kendisi ile toplumu arasinda bir kpr meydana getirme dsncesinde ol masi
gerekir. Byle bir kpr, dine dayanmak, dini bilmek, dini ilm ynden dikkatli bir sekild e incelemek ve toplumumuzun
ruhunun zn yapan dini tanimaktan baska bir sey degildir. Birinci sz budur.

ikincisi, bizler aydin sifatiyla diger bir konuma daha sahi biz. Bu, dnya aydin zmresine fikr ve ruh bagliliktir. Biz, fikr ve
ruh ynden toplumumuzdan, tarihimizden, milletimizin sosyal hayatindan beslendigimiz gibi, ayni zamanda evrensel fikr ve
ideolojik ortamin da etkisindeyiz. Biz dogulular maki-naizm, brokrasi veya teknokrasi hakkinda konustugumuz zaman
sanayi kapitalizminden, rekabeti kapitalizminden ve uyumdan bahsettigimiz zaman bu, doguda bizim de bunlara mahkm
oldugumuzdan bunlardan bahsediyoruz mnsina gelmez. Teknokrasiye, brokrasiye, fasizme, modern teknokrat lara vb.
mahkm oldugumuz anlaminda da degildir. Bir asra bir dile ve evrensel iliskilere bagliyiz. Bu iliskilerde de birtakim me
seleler sz konusudur. Bu asirda yasadigimiz iin asrin en temel meselelerini grmemezlikten gelemeyiz. Simdiki insani tanima
nin en temel sartlarindan ve faktrlerinden birisinin, dinin yeni den sosyal, siyas, felsef; ilm ve fikr yollardan ortaya konul
mus olmasi enteresandir. Zira din yeniden, zellikle ikinci.dn-ya savasindan sonra, yeni insanin arasinda sz konusu olmus
tur. Hangi sekilde sz konusu olmustur?
DINLER TARIHI

19

Bu eski dine bir dns mdr?

Hayir, geriye dns,durumu degildir. Belki insanin bir geli sim durumudur. Bugnn insani Ortaaga geri dnmek istemi yor.
Eski Yunan ve Roma dinine geri dnmek istemiyor. IlimsIz ve ilimden alt dzeydeki dinlerin ipini boynuna geirmek istemi
yor. Dns dinlere degildir. Dns Dinedir.

Ilm gelisiminde, ilim tesi bir duyguya ihtiya hissediyor. Bunun adi bir esit maneviyattir, bir esit dindir. Bugnk insan
bunu aramaktadir ve bunu byle isimlendirmektedirler. Bugn k insan, bylesi bir din, Imani bulmanin telasi ierisindedir.
Yeni hayatta bunu kaybetti. Boslugunu su anda hissediyor. Biz byk bir din kltre ve tarihin en byk dinlerinden birine
bagliyiz. Tarihin en son byk dinine bagli insanlar olarak, bu gnk aydinlarin ve dsnrlerin genel telasinda, insanin
muzdarip ve arayis iindeki ahenkli ruhunda, ilim tesi bir imani meydana getirmek iin, (ama mantikli ve makl bir iman mey
dana getirmek iin) ortak bir telas ve gayret Iinde olalim. O b yk ideali bulma yolunda insanliga yardim edelim. Bu isin
gere gi sudur: Bizim ilk nce kendimizi ve kltrmz, su anda eli mizde olan yikilmis ve donmus sekliyle degil, kaynayan,
cosan bilin ve fikr hareket yaratan bir ideoloji seklinde degil, belki grltsz, tezahratsiz, ok sade ve samimi ders
yaparcasina alismamiz gerekir. abuk geen hislere, tekrara, telkine, mev cut zihniyetlerin uyutmasina ve ogunlugun
sefkatlarina daya narak degil, belki ok yavas ve yapici bir sabirla, adim adim, tip ki bir arastirmaci ve grenci gibi
baslayalim. Bir dnemi arastir maci olarak geirelim; bu vesileyle genis bir genel ortam hazirla yalim. Siz o zaman bir kltr
devriminin ncleri gibi, bu tas lasmis toplumun ve asrin boslugunda, Islmi yeniden ve bilin li tanimanizla, payiniza dseni
ve sorumlulugunuzu ifa edecek siniz. Bu asra ve bu topluma bagli aydin unvaniyla fonksiyonu nuzu yerine getirin. Bu, her
halkrda bu byk yolda kk bir adimdir. Ama bu kk adimi dogru atmak gerekir. Bunun birinci usul, sabir ve
tahammldr. Bir grencinin isi gibi bir istir. Heyecan, doyum ve zevk veren konusmalarin yerine yo-20
DINLER TARIHI

rucu dersleri seelim. Tahamml edelim. Gemiste heyecan, tah rik, telkin gerektiyse bile, artik yeter. Tanimayi dsnmek gere
kir. Eger sadece suursuz bir iman yeterli olsaydi, besyzmilyon mslmanla bir seyler yapilmis olmasi gerekirdi. Mucizevr
Is ler yapan iman, tanimaktan sonra gelir.

BURJUVAZIYDI, ILIM DEGILDI

Su anda szkonusu olan mesele, bugnk insanin yenilgisi-dir. Bugnk insanin heyecanli btn ideallerinin yenilgisi.

Avrupada Ortaag dneminde (bizim halkimiz da bylesi bir dnemde yasiyor) byklere saygi, gemisle vnme, edeb ve
din sahsiyetlerle vnme, dini merasimler, ahlki degerler, mill, kavm ve ahlk geleneklerin hepsi kutsaldi. Insana ve
dnyaya hakim mutlak hakikatler ve apaik meseleler idi. Her toplumda, her dinin usul syleydi: Gerek budur, bundan
baska gerek yoktur.

Gerek budur bunun disinda bir sey yoktur esasi gkten gelmis ve dogruluklarinda hi bir sphe olmayan yce hakikat ler
sifatiyla, o dnemin btn fertlerince kabul grmst. Bu emin ruh, sphe kabul etmez imani grs, halkin hayatina sknet
veriyordu. Bizim dindar halkimizda olan ve btn Or taag boyunca batida olmayan sey ise din izdiraptir. Zira din, onu
kaplayan bir btn olarak sosyal geleneklere, insan iliskile re, ahlk ve inanlar btnne cevap veriyordu. Kendisini takip
edenlerin, manev ve fikri ihtyalarini giderebiliyordu. Ykm llklerin tm ortadaydi. Dnya byk bir adir seklindeydi.
Kk ve ayrintisiz bir dnya. Bir kapi ve vcutla bagliydi, belli ve aikti. Drt unsurdan yapilmisti. Altta insanlar, yukarida
tan ri ve melekler; btn esrar ve varligin dindeki hakikatlari B tn dinler arasinda sadece Hiristiyanlik dini, azizlere,
ruhanile re, halkin ve tanrinin islerini temsilcilerine sahipti. Digerleri hi bir seye sahip degildi.

Her dindarin grsne gre, mesel, Ortaagda btn dnya, kuzeyden baslayip, Lizbona dogudan jenuvadusa kaDINLER
TARIHI

21

dardir. Bu, btn dnya idi. Oradan tesi ise, yani dogu, bizim yasadigimiz yerler kSristandi. Lizbondan o tarafi ise karanlik
lar deniziydi. Gkyz hakim bir tavan gibi, kapali bir kubbe dir. Yukarida bir tanri var; bazen Ruhl-Kuds seklinde, bazen
Baba seklinde, bazen ise Ogul seklindedir.

Gkteki bu tanrinin yer yznde bir temsilcisi var. Kimdir? Papa! (Insanlarin babasi, Allahin mmetinin pederi!)

O, dinin temsilcisidir; Kutsal Ruhun Tanrinin Ruhunun veya Mesihin Ruhunun getiricisidir. Gkyznde bu ruh, ince ve
teferruatli ahiret islerinin idare temsilcisi olan kilise teskilati araciligiyla Papaya ve kardinallere veriliyor. Bu el ele mertebe
ler dizisi sekilde, kk kylere kadar uzaniyor. Bu kylerde, ruhbanlar vardir. Bunlar o ruhu tasiyan idarenin grevlileridir,
ruhanilerdir.

Bu ruhaniler de o ruhu, cismaniler arasinda yayiyorlar. Yani, halkin yasayis felsefesi, yaratilisin gayesi ve hayatin yn de
olduka aik ve bellidir. Bir tek kelime; arinma, ilk gnahtan arinma.

dem, cennette gnah isledi. demogullari bu ilk gna hin cezasi nedeniyle ebedi olarak tanrinin gazabina ugramislar dir,
daimi olarak cennetten ikarilmislardir. Bu gnaha bulas mis, mahkm insanin hedefi nedir? Beraat etmektir.

Dinin isi nedir? Bu ruhun araciligi ve ruhanilerin yardimiy la insanin kesilmis olan bagliligina ve Cennete tekrar ikinci defa
kavusmaktir. Religion, yani din budur. (Re) nceki tekrar anlamindadir, Latince olan (Legar) kelimesi de varligin btn esrari
ile lemin ve Ademin ilk yaratilis anindan zamanin sonuna ka dar birlesme anlamindadir; amellerin, ahlkin, insanin hayat fel
sefesinin hepsi vardir. Ve kefan kitabellah!

Grev ve sorumluluklar da belli ve aiktir. Kiliselere yelik, papayi izlemek, btn felsef, ilm, itikad, insan ve siyas mese
lelerde resm ruhanilere itaat etmek, bilahare vaftiz gusl, sarap imek, kutsal ekmegi yemek ve Pazar gnleri ayinlere katilmak
tir (cemaat namazi). Yn belli, yol belli, hedef belli, hayat sakin ve alinyazisi itaatkrdir. Iste kurtulus yolu! Dnya bu, ahiret o,

22
DINLER TARIHI

hepsi belli; sinirli, sabit, aik. Artik baska ne istiyorsun? lm istiyorsan, mezarliga git!

Artik izdirabin anlami yok. Bu tarz hayatta, bylesi bir dn yada bilmiyorum diye bir sey yoktur; sphe, mphemlik peri
sanlik yoktur.

Dnyanin gurbeti, insanin yalnizligi, alinyazisinin karanli gi, hayatin boslugu, ruhun isyani, felsef karamsarlik, fikri mit sizlik,
hakikatin belli olmayisi yoktur. Bosluk yoktur. Bu lemin hi bir ksesi atlak degildir. Gkyz daima dnen bir kubbe dir,
yeryz serilmis bir yataktir. Avrupali insan, Katolik mez hebi, Tanri, Peygamber, Baba, Ruhl-Kuds, Cebrail, Hedef,
Yaratilis, Mesih, Siginaklar, Kilise, Peder, Baskan, Allahin ko yunlari ve Koyunlarin obani, yani Papa ve Halk; hepsi
bellidir.

Ansizin hali seferleri geldi. Dnyanin btn kapali ve eski dar duvarlari paralandi. Yeryz kinatin merkezi, gkyz tavan
olmaktan ikti. Lizbon ve Cenova dnyanin ortasi iln edildi. O tarafta Amerika kesf edildi. Bu tarafta btn dogu, Iran,
Arabistan, Trkistan, Hind, in

Diger dinler gelip bunlara karsi boy gsterdiler. Hasmetli tarihler, zengin ve esitli medeniyetler, daha byk ve gl
kltrler; dsnceler ;nanlar, ideolojiler, bisetler, toplumlar, ve diger her sey sarsildi. Dsnce hrriyeti, hareketli kltr,
de gisken ruh; Islm medeniyetinin, hr itihadin, Islm dininin ve toplumunun birka nesil boyunca Hiristiyan halk kitleleri ile
te masta bulunmasi, Ortaagi degistirdi. Hiristiyan alemindeki dogma, taassup ve dar grsllk yikilmis oldu.

Mukaddesata itiraz basladi (Protestanlik). Sonra hareket, degisme ve yeni medeniyet. Hali seferleri, Ortaag boyunca
durgun olan Bati Hiristiyan aleminin ansizin iki farkli cepheden saldiriya ugramasi neticesini dogurdu.

Bunlardan biri, Bati toplumunun maddi temelinin ve iktisad ve itikad alt yapisinin, dnya grsnn dagilip yikil-masiydi.
Ortaagda Bati, alt yapisi feodalite, st yapisi din olan bir toplumdu.
DINLER TARIHI

23

Bu her ikisine birden saldirildi. Ikisi birlikte dagildi. Fiilen dinsizlik tarihini ele aldiktan sonra dinler tarihine ulasalim. Iki
saldiri birlikte basladi, bu tesadf degildi. Bunlarin her ikisi za hiren her ne kadar ayri grnyorlarsa da, birbirlerinin sebep
ve sonucudurlar. Ben insan meselelerde, zellikle sosyolojik meselelerde illiyetin aslini dogru gryorum. Ama felsefedeki
illiyet ile tabiat ilimlerindeki illiyet arasindaki fark, sebep ve so nu iliskisinin tek tarafli olma yerine iki tarafli olmasidir. Bir
aradaki iki sosyal isaret arasinda daima sebep ve sonu iliskisi olur.

Mesel, tabiatta ates, (sebep) suyu kaynatiyor (sonu); ama suyun kaynamasi, yani sonu, atesin yakmasi zerinde artik bir etki
birakmiyor. Sonutan sebebe olan yol, kapalidir. Sosyal isa retler arasindaki iliskilerde de sebep, sonucu meydana getiriyor;
ama sonu ortaya iktigi zaman sebebin zerinde etki birakiyor. Yani sebebin roln, ona karsi oynuyor.

Konusmaci (sebeb), toplulugu heyecana getiriyor (sonu), toplulugun heyecani ise, konusmaciyi etki altina aliyor; onu he
yecanlandiriyor. Bu heyecan tekrar toplulugun zerinde etki bi rakiyor. Bu iki kutup sebep-sonu iliskisi, bu ikisi birbirleriyle
iliski ierisinde olduklari srece devam eder. Karsilikli bir etki lesim (gidis-gelis) vardir.

Bir toplumun iktisadi alt yapisi ile itikad st yapisi arasin da da bylesi bir Iliski vardir. Marksizm bu iliskiyi tek ynl
olarak gryor.

Antimarksistler sosyolojide illiyeti (nedenselligi), ya inkr ediyorlar veya basarisiz bIr sekilde, retimde dzensiz ve ikti
satsiz bir alt yapi nerip diger bir faktr onun yerine koymaya gayret ediyorlar. Irk, cografya, tabiatla savas, igd, kltr
vb. gibi faktrler.

Ama ben, tarihin btn sosyal devreleri iin hepten bir ka nuna inanmiyorum. Bedevi toplumlarda (kabilelerde) cografya nin
tam etken olduguna inaniyorum. Cografya, toplumun yapici ve tayin edici alt yapisidir; toplum kurumlarinin, bu cmleden
olmak zere iktisadin tayin edicisidir.

24
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI

25

Ilerlemis toplumlarda iktisadi retim; alt yapi ve ayni za manda tayin edici bir etkendir. nc asamada, yani Durkheimci
anlamiyla IndIvidualizmin gereklestigi asirda, insan su ur, bilgi, grs, antropoloji, sosyoloji ve tarih sosyolojisi daha ok
ilerliyor, insanlar, toplumu yapan unsurlar, tarihe hareket veren kuvvetler, etin kanunlar, degisme, yikilma ve toplumun
ykselmesi hakkinda daha suurlu, daha bilgili oluyorlar. Temel faktr insanin kendisidir; yani onun kendi bilincinde olmasidir.
Diger bir tabirle ideoloji, fikir, irade ve onun teknigidir.

Bu, ok hassas, karmasik ve genis bir konudur; su anda onu ortaya koyma imkni yoktur. Ama burada sylemek istedigimiz sey
sudur: Karsilikli illiyet kanunlari, alt yapi ile sosyal st ya pi arasindaki iliskilerde de dogrudur.

Eger sahsin fikri degisirse (st yapi), iktisadi hayati ve isi de degisiyor (alt yapi). Bunun gibi eger isi ve maddi durumu degi
sirse, dsnce tarzi da degisecektir. Bu ikisi birbiriyle daima iki ynl karsilikli sebep ve sonu iliskisine sahiptir. Ortaag
Avrupasinin alt yapisi feodalizm, itikadi st yapisi ise din idi. Dnya grs, ahlk, felsefe ve gelenekleri bir araya toplayan,
aikla yan ve takdis eden Katolik mezhebiydi. Katolik mezhebi, bunla rin sosyal dzene uygun olmasini saglamaya alisiyordu-
Zira topluma hakim olan resmi dinler, daima bilinli veya bilinsiz olarak bylesi bir fonksiyonu zerlerine almislardir. Eger
byle si br dzene aslinda aykiri olmuslarsa, egemen dzenin boyut larindan biri olan resmi temsilciler grubu eliyle
irkinlestirilip, tahrif edilmis ve sonuta istenilen sosyal dzene uygun olacak sekle getirilmislerdir.

Su anda anlattigimiz ortaagdaki sosyal ve iktisadi hayat, feodaliteye dayanmaktaydi. Feodalite isimli esitli birimler mev
cuttu. Herbirinin kendine ait ordusu, gelenegi, baskani, merasi mi, halki, vergi gelirleri ve mstakil hayati vardi.

Birbirinden ayri olan bu sosyal birimler, ayni zamanda, bir merkezden kais durumundadirlar. Ortak bir diziyi teskil etme
arayisinin pesindedirler ve birbirleriyle irtibat halindedirler. Iste

irtibati saglayan bu vasita Katolik kilisesidir. Dnyada Katolik Mezhebi isimli, evrensel bir g mevcuttur.

Mesihin dini, Avrupada saglam olmayan bir sifatla daginik feodalite unsurlarini bir araya topluyor, birbirine bagliyor, esit
li feodal kesimlerden bir Hiristiyan mmeti meydana getiriyor.

Feodalite kapali bir dzendir.

Aristokrasi, gelenekleri ve adetleriyle byk bir mlkiyet; efendiler ve halk eliskisi. Kapali bir dzen ve dis yz topraga
bagli.

Kapali dzen nedir?

Kapali dzen iki zellige sahiptir: Biri kapali bir dnya g rs, digeri ise kapali bir retim ve ekonomidir.

Kapali retim ve kapali ekonomi ne demektir?

Bir ky, kapali bir retim ekonomisine sahiptir. Bugdayi ve arpayi tarladan getiriyor. Arpayi merkebine veriyor, bugdayi
kendisi tketiyor. Pamugu hanimina veriyor, o da ondan bir el bise dokuyor, kendisi giyiyor. Ineginin stn veriyor, yumurta
aliyor. Meyvesini yn ile degistiriyor. Baska bir sahis ise yn n, peynir veya lorla degistiriyor. Peynir verip sogan aliyor.

Bu ky kalesinde retim ve tketim, kapali bir dairenin et rafinda dnyor. Sayet bu kaleye dikkatle bakarsiniz, kapali bir
toplumu gzlerinizle greceksiniz.

Iranda bu tr kaleler henz mevcuttur. Bu kalelerin evre sinde birer hisar grrz. Genellikle drt burcu ve bir kapisi olan
hisarlar. Bu, kapali bir toplum oldugunu gsteriyor. Toplu mun kapali olusunun isaretlerinden biri, kapali retimdir. re tim ve
iktisat birbirini bir daire zerine takip eder. Kapali eko nominin temel zelliklerinden birisi, retim ile tketimin bera ber
olusudur. Byle bir kye bir adam gelip, derin bir kuyu ka zar. Bir defada kiyzbin tmenlik bir pancar isi yapip, bu pan car
isinden drtyzbin tmenlik bir gelir elde edince, bu kapali daire birden kirilmis olur. Burada retilen btn pancar, kyn i
retim dairesine dahil degildir. Bu pancarla kamyonlar vasi-26
DINLER TARIHI

tasiyla 10 km. veya 20 km. uzakliktaki seker fabrikasina gitmek tedir.

retimin kapali dairesinin, burada dis pazarlar tarafina dogru aildigini gryoruz. Pancarin seker fabrikasinda sekere
dnserek btn i ve dis pazarlara gidip, dagildigini gr yoruz.

Kapali dnya grs ne demektir?

Sadece, insan zihninin dnya hakkinda sahip oldugu tasav vurdan ibarettir. Hangi insan?

Kapali bir ekonomide yasayan insanin, dnyasi da kapali dir. Btn gkyz onun kynn etrafini saran bir rtdr. Diger
taraflardan hi haberi yoktur. Dnyasi kapalidir, k ktr.

Bizim kye yakin bir kyn bir agasi var, zavallinin duru mu da iyi degil. Bir ift sebilden baska bir sey kalmamis. Kyn
halki nceleri onun raiyyesi idi, onun sayiliyorlardi. O byk lk onlarin zihinlerinde hl var.

Onlardan biri bana syle diyordu: Siz yabanci lkelere git tiniz, oradalarda da bizim bu Haci Agayi konusuyorlar mi?
Ondan bahsediyorlar mi?

Bu adamin gznde dnya, ortasinda Haci Aganin bulun dugu byk bir saraydan ibarettir; yukarida da Haci Aganin Al lahi
vardir.

Ortaagda bylesi bir toplum vardi. Iki unsur geldi, hem Ortaagin dnya grsn hem de ortaagin kapali ekonomik retim
alt yapisini ati. Iki unsurdan biri, feodalitenin zirai re tim sistemi bnyesinde hizla gelisen burjuvazi hareketi, digeri ise,
materyalist dnya grsnn yeni aydinlarin dsncesine vurdugu darbeydi. Bunlarin her ikisi birbirinin sebep ve sonu cudur.

Aslinda burjuvazi nedir?

Kk bir ky gz nne aliniz. Bazi konulari kitaplardan okumalari gereken Avrupalilarin aksine, biz bu konulari toplu
DINLER TARIHI

27

mumuzda grebiliriz. nk degisme halinde olan bir top lumumuz var. Kapali bir zirai iktisat sisteminden, tketimci ve
komprador bir burjuvazi sistemine gemekte olan bir toplum. Dolayisiyla bu toplumda sosyolojik eserler grebiliriz. retimi,
zirai retim esasina dayanan eski, kapali bir kye baktigimizda, bu kye bir dkkn ailmadan nce bir seyyar saticinin geldigi
ne sahit oluruz. Kye, birka top basma, esitli ufak tefek seyler getiriyordu. Bunlari sehirden veya evre kylerden getiriyor,
ky meydaninda bagiriyor, mallarini tahil, pamuk, yn gibi zi rai rnlerle degistiriyor, sonra gidiyor, ertesi hafta veya ertesi
ay tekrar geliyordu.

Genel islemler ve toplu takaslar, tarlalarin kenarinda kuru lan mevsimlik pazarlarda oluyor, bu grnm sonra yavas ya vas
ky dkknina dnsyordu.

Dkkn ortaya iktigi zaman, feodalite bnyesinde burjuva zinin ilk ekirdegi meydana geliyordu Dkkncinin isi, bu ky deki
diger insanlarin isinden farklidir. Onlar mahsulleri toprak tan retiyorlar, bu Ise tketim mallarini sehirden satin alip bura ya
getiriyor.

Onlar zira retim yapiyor, bunlar ise el retimine veya k k sanayi retimine sahip. Bu para satiyor, o bugday satiyor. O
mal takasi yapiyor, bugday verip yn aliyor. Ama bu para ile alis-veris yapiyor.

Para ile yapilan alis-veris, mal takasinin yerini aldiginda, orada burjuvazi meydana geliyordu. Bu burjuvazi, ister kk bir
grup seklinde olsun, isterse bir fert seklinde olsun sonu ay niydi.

Bu dkknci ne is yapiyor?

Geliyor, sehirden veya diger evre kylerden para ile yeni esitler satin aliyor (nk parasi var) getirip bu kyde halka
sunuyor. Bu mallarin tketiminin, bu kyde henz bir gemisi yoktur. Halkin zevkleri yavas yavas degisiyor. Halk bu elbise
lerle, esyalarla, yiyeceklerle ve yasayis gereleriyle tanisiyor, bunlari satin aliyor. Bylece dkknci kye yeni bir tketim sok
mus, fakat yeni bir retim getirmemistir; masraf yenidir. Ama

28
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI

29

kk mlk sahibi (feodal) veya ailesi simdiye kadar paralarini biriktiriyor, fazla arazi satin alabiliyor, mevcut mlk ve
arazile rini daha mamur yapabiliyor, fazla sr alabiliyor. Mekke, Kerbel ve Meshede gidebiliyor veya dgnler, senlikler
yapa biliyor, bahsisler veriyorlardi. Simdiyse btn o paralar, btn o topraklar, hatta btn o srler yavas yavas bu dkkna
gidi yordu.

Kendisinin elbisesi degisiyor. Cbbeyi ikarip, ceketli ve pantolonlu oluyor. Hanimi di pamuktan olan arsafi bir kenara atip,
sehir arsafi giyiyor. Sonra davetlerin ve ziyafetlerin sekli degisiyor. Evinin dsemesi degisiyor. Evinin binasi ve yapi sekli
degisiyor, sonra sivesi degisiyor. retiminden baska, yavas ya vas her seyi degisiyor.

Tketim hizla yukari ikiyor; retim ise, klasik bir biimde dsyor veya en azindan sabit kaliyor. Dkknci borcumuzu hesap
defterine yaziyor. Pesin alabilmemiz mmkn degil de yip, bor aliyoruz. Borcumuz yavas yavas bin, drt bin bes bin
tmene ulasiyor. Bylece, ikinci sene daha fazla tketim olu yor, daha ok mal sunuluyor. Dkknin mal listesi artiyor, tak sit
artiyor. Devamli Haci Aganin ambarina giden harmanim simdi birden Mirzanin dkknina gidiyor!

Mesele, bu ailenin bir sene boyunca yapmis oldugu tke timdir. Ikinci sene, tketim daha ok artiyordu. Ama retim ve harman
sabittir, artmamistir. Dkknciya iki bin tmen fazla ve rirse, kendine harmanin dibi kaliyor ve deyemiyor. Gelecek yi la
devrediyor, vakti gelince o yilin masrafi da eklenince tekrar dan artiyor. nc yil, drdnc yil, devamli bor, devamli
taksit, devamli daha ok ve daha esitli tketim ve masraf. Mah sul artik dkknciya cevap veremiyor. Arazinin tapusuna el ati
yor. Bag gidiyor, koyun gidiyor, para para mlk gidiyor. Yeni tketim ve masraf hcum ediyor; bir dkkn iki oluyor, iki
dkkn oluyor, hep bos anbarlar-dolu dkknlar. Haci aga her gn iten tkeniyor, dkknci onu emiyor. Burjuvazinin t
ketim gvesi, feodalitenin canina dsyor. Bu sayin Haci Aga nin mecbur kalip gece yarisi kyden kamasina kadar devam
ediyor. Yani feodalite yikilip, yerine burjuvazi geiyor.

Feodalitenin iinde, burjuvazinin meydana gelmesi denilen sosyolojik aslin anlami budur. Burjuvazi yavas yavas gelisiyor,
yeni bir tketim meydana getiriyor. Sonra tketim dzenini de gistiriyor, feodalite dzenini zayiflatiyor, kendi dzenini daha da
egemen kilip burjuvazi devrimi noktasina kadar ulasiyor.

Burjuvazi devrimi, artik o mlk sahibi aganin egemen ol madigi, beyefendi burjuvanin egemen oldugu zamandir.

Hanlar, derebeyler, agalar, asiller, haci agalar, hacizadeler ortadan kalkiyor artik devran yeni gelmis kksz ve bassiz para
babalarinin eline geiyor. Asilligin artik bir degeri kalmamistir. Para, ticari hayat ve esnaflik, byk mlkiyete dayanan zirai
retimin yerine gemistir. Simdi yeni bir rnek verelim: Bu ko nu, sosyolojinin iktisad bir konusudur. Konumuzla ilgisi nedir?

Konu sinifsal ahlk ve dsnce tarzidir.

Eger bu meseleyi dikkatli bir sekilde aiklayabilirsek, dnya aydinlarinin zihninde kt bir sekilde ortaya konulmus olan bir
mesele aikliga kavusmus olacaktir. O feodalite dneminin zel bir ahlki vardir:

1. Asillige dayanma,

2. Kapali dnya grs,

3. Durgun hayat,

4. Sabit ve degismez kurallar,

5. Asil, kkl ve degismez sosyal gelenekler,

6. Donmusluk, gemise tapma, ecdatperestlik, ailev det ve geleneklerle vnme,

7. Gayret, mertlik, cesaret, cmertlik, misafirperverlik, b yklere saygi, fedakrlik, kavmi taassup, manevi degerlere sev gi
gibi kendine zg ahlk degerlere genel bir dayanma. Bila hare kuvvetli din duygu. Bu zellikler, bu dnemin ahlk ha
yatinin bazi esaslaridir.

8. Yenilikilik ve yenilikte getirilmesine karsi duyulan kor ku. Degisim ve dnsmden korku Disaridan yklenen un surlara
karsi daha ok direnme, kapali feodalite dnemi toplu munun zelliklerindendir.

30
DINLER TARI HI

Yeni olan hibir seyi kabul edemiyor. Hatta sslenmesini bi le degistirmeye hazir degildir, korkuyor. Elbisesini degistirmi yor,
yznn ssn degistirmiyor boynunu vermeye hazirdir ama biyigini vermeye asla! Geleneksel usul, detler, tesrifat, sos yal
tren, milliyeti duygular, ekonomik iliskiler, ahlk mesele ler de din vasitasiyla destekleniyor, kutsallik kazaniyor. Efendi ler
ve halkin iliskileri, geleneksel mlkiyet iliskileri, sosyal iliski ler, hatta giyinme, sslenis, geleneksel hayat tarzi din araciligiy
la kutsallik kazaniyor. Bu kutsama, dinin resmi temsilcileri vasi tasiyla yapiliyor; bunlar egemen sinifa bagli olup, halkin
efendi lerine baglanmalarini bile din vasitayla temin ediyorlardi.

Gelenek, ahlk, din, sosyal iliskiler ve mlkiyet haklarinin hepsi bir dokuya sahiptir. Dnyanin kutsallastirilmasi, bu d
nemdeki dini anlayan en byk zelliklerinden biridir. Onun yenilik getirilmesine karsi direnmesi, yeni bidat ve hayatin de
gismesine karsi ikisidir.

insan ruh, bu dnemde gemis ile vnmektedir. Ecdadiy-la, babasiyla, dedesiyle, babaannesiyle, ailesiyle, ecdadinin gele
nek ve hatirasiyla vnmektedir. Eskiyi, her sekliyle korumak istiyor, onunla iftihar ediyor. Gemise tapmaktadir, ikincisi, ye
niye karsi siddetli direnme ve karsi koyma, gelecekten korkma. O halde feodalite dneminde duygular, ahlak ve ruh aisindan
iki temel esasa dayanmaktadir denilebilir:

Gemisle vnme -veya gemise tapma ile gelecekten kork ma-yenilige karsi direnme. Gelismis dkknci ve burjuvanin tam
aksine. Bu burjuva, o feodalin aksine kyl sinifindan ik mistir, simdi orta sinifi meydana getirmistir. Bu orta sinif, ky lden
yukarida, efendilerden asagidadir. Ecdadi hanzade, agazade, asilzade vb. lkaplarla anilan kimseler degildir ve olma mistir;
kendi toplumunda bir kk yoktur. Halk ona asil unva niyla bakmiyor, alisilmis basit bir insan olarak bakiyor; sadece yeni bir
isin esnafidir, zamana yetismistir, yeni bir kesesi var, parasi var, zengindir; ama sahsiyetsizdir, ailev ve kan asaleti, serefi
yoktur; toplumun nazarinda o bir yeni yetmedir.

Gemis yenilenen, gemisin hatirasinin zevk ve vn verdigi feodal iin gemis, artik hakaret sayilmaktadir.
DINLER TARIHI

31

Feodalin gemise tapan ve gemisin gelenegini seven biri olmasi oraninda, burjuva gemisten bikmistir. Gelenegi yok et mek,
gemisle ilgiyi kesmek ister. Zira gemis, feodal ile ilgiliy di. Gemiste feodal iin hrmete inaniliyordu, ama burjuva sim di
baslamistir. Feodal bitmek zeredir, burjuva ise baslamak zeredir. O, kendiliginden gemisi istemektedir, bu ise gemis ten
bikmistir. O, gelecege ve yenilik getirilmesine karsi diren mektedir, zira her degisim ve yenilik onu sarsmakta, aksine bur
juvaya istikbal hazirlamaktadir.

Burjuva, sadece yeniyi kabul eden degil, ayni zamanda ye niye tapandir. Bu yzden burjuva, aik ve degisen bir dnya g
rsne sahiptir. Bunun aksine, feodalin dnya grs kapalidir, sabittir. Yasam siniri, sadece kendisi, atinin merasi, srs, ka
bilesi ve arizisidir. Sadece bunlari grms, disariyi tanimamistir. Ama burjuva, sehri, evre kyleri, etraftaki kabileleri
grms tr. nk esnaflik hareketlidir, esitli retim sistemlerini ve e sitli insanlari, daha aik bir dnyayi grmstr. O
halde burju va dnyayi daha aik ve daha genis, degisme ve hareket halinde gryor. Gelenege, sosyal detlere ve merasimlere
dsmandir. Gelecege, degisime, dnsme, her seyi dkp yeniden yapma ya asiktir. Eger bunlarin ikisini ahlk ve fikri grs
aisindan birbirleriyle karsilastirirsak, burjuvanin mmtaz bir zellige sa hip oldugunu grrz. O da sudur: Burjuvada
degisme yetene gi, ani Ilerleme yetenegi genistir. nk hareketli bir tiptir, aik bir dnya grsne sahiptir, gelecege
ynelmeye yatkindir, ge mise bir bagliligi yoktur, sabit ve geleneki sinirlarin esaretinde degildir. Halbuki onun rakibi, yok
oldu veya yok olmak zere dir. Donmus, sakin ve durgun bir haldedir; toplumu gemisteki gibi istiyor; grs dardir, daima
gemis zerinde dsnyor.

Burjuva grsnn sahip oldugu zelliklerden birisi, ahlk degerlere insani faziletlere, kutsal sosyal geleneklere ve kendi
toplumunun dinine olan inansizligidir. Kylerde, dini mera simlere, bylclge, kyn kutsal sahislarina -halkin kendi leri
iin kutsiyet ve hrmete inandigi, seyyid, molla, agazade ve kyn asillerine-saldiran, alay eden, tenkit edenin bu adam ol
dugunu gryoruz. Evine ilk defa radyoyu alan bu adamdir.

32
DINLER TARIH I

Oglunu, hatta kizini ilk defa modern okula gnderen yine odur. Yeni sehir elbiselerini ilk defa giyen, sslenmesini degistiren,
geleneklerin aksine bu evrede degisik bir gidisata sahip olan kadin onun karisidir. Niin? nk hi bir sey onu gemise bag
lamiyor. O toplumun degismesinde daha ok sahsiyet kazani yor, nk onda eski degerler yoktur, yeni degerler kazanmak iin
aba gsteriyor. Hanimefendi teyze olmayan kadin ha nim olmak iin aba gsteriyor. Halbuki rakibi toplumun de
gismesinde sahsiyetini kaybetmektedir. Bylesi bir millette bur juva meshurdur: Biz ona, esnaf, tccar, para babasi veya zengin
diyoruz ya!

Ardarda sunlari diyebilir: Burjuva grgsz bir siniftir, rs vet ve paraya dskndr, asagiliktir, kkszdr, gelecege yne
lendir, Ilerici ve hareket sahibidir, aik bir grsle gemise karsi dir, gelenekten bikmistir, yenilige ve bidata asiktir, degisme
ka bul edendir. Asaleti yoktur, inansizdir, manevi degerlere inan maz, tketime tapar, asiri maddecidir. Bos ve hareketli bir
dn ya grsyle byk bir iradeden, yce faziletlerden, mertlik hu yundan uzaklasmistir, menfaatperestlik (otilitarizm)
dinine inanmaktadir, ikarcidir, hakikati tanimaz. Bilahare hesapi ve tccar bir ruha sahiptir.

Tarihte, onalti ve onyedinci asirlarda Avrupadan aydinla rin geldiklerini okuyoruz. Iste o gelenler bunlardir (burjuvalar dir).

Bunlar bir sinif seklinde ortaya iktilar. zellikle onaltinci ve onyedinci asirlarda bir burjuvazi srnifi seklinde. Yani feodali
te, sinifi, tamamen bunlarin eli altinda ezildi. Bu sinif, tccarlar, fabrikatrler, zenginler ve sermayedarlardan olusuyordu. Bun
lar isbasina geldiler. Bunlar, Avrupada geleneklere, detlere, t relere, merasimlere, hatta feodalite dneminde kiliseler
tarafin dan yerine getirilen ibadetlere karsi iktilar. Karsi iktiklari sey lerden bIrIsi de hakim dinin hkmettigi sekildi. nk
o tarz seklidir, feodalite dnemine uygundur. Burjuva sinifsal suura sahip hareketli bir tiptir; yenilikidir, gemisten bikmistir,
aik dnya grsne sahiptir, degisme ve dnsmeyi siddetle kabul
DINLER TARIHI

33

eden bir tiptir. Bu adam dine karsidir; iki anlamda dine karsi ol masi mmkndr. Birisi su anlamdadir: Toplumdaki halkin, es
kiden iman ettigi genel din grsn kabul etmiyor, bir din re forma taraftardir. Yeniagdaki protestanlar bunlardir. Yani
mevcut dine, katoliklige, kiliselere itiraz eden kimselerdir.

Protestanizmi takip edenler, burjuvaziye bagli dindarlardir. Yani sermayeder ve sanatkr sinifa baglidirlar. Ortaagin sonla
rinda Avrupada ortaya iktilar. Bunlar Katolik kilisesi ve pa payla zitlastilar. nk Katolik kilisesi ve Papa ortaagdaki feo
dalite dzenine bagliydi.

ikincisi bu burjuvaziden olan kimselere daha ok dinsiz ve dine karsi olma yanlisi demek gerekir. nk dine karsi olanlar
sonradan meydana geldi. Dine karsi olan cephe protesto edip, protestanizmi meydana getiriyor.

Katolik mezhebini bir mezhep esidi olarak kabul etmiyor. Hangi fikirden dolayi kabul etmiyor? Hibir fikirden dolayi. As
linda dini bir korku ve endiseleri yoktur. Adamin eline geen her esit silahla eski geleneklere karsi mcadele etmesi
gerekiyor. Yeni toplumu yeni tketimlerle, yeni masraflarla, yeni halkla, yeni degerlerle ve yeni iliskilerle meydana
getirebilmesi iin mcadele etmesi gerekiyor. Bylesi bir ortamda, orada iktisad ve sermayedarlikla ilgili faaliyetlerini daha
iyi yapabilsin. Hangi durum sermayedari daha zengin yapiyor? Genel tketim.

Yeni bir harcama biimi gelistiren burjuva eski geleneklerle; bu cmleden olmak zere, gelenekleri ve gemisteki tipi koru yan
din ile mcadele ediyor ki, toplum yeniligi kabul etmeye, degismeye ve yeni tketime karsi direnmesin; toplum burjuva
retiminin tketim ve satis pazari olsun. Hali savaslarindan sonra Avrupalilar dogu ile temas kurdular. Daha sonra Msl
manlardan modern gemi yapim teknigim, yer haritasini yapma yi, pusulayi, deniz yollarini grendiler. Burjuvazi bunlari gren
dikten sonra, denizcilik basladi, sonra Amerika kesfedildi, daha sonra Afrikada, Latin Amerikada, Kuzey Amerikada
smrge cilik meydana geldi. Dogu ve bati ticareti basladi.

34
DINLER TARIHI

Durgun ve kapali feodalite yikildi. Sermayedarlik, kle tica reti, fabrikatrlk ve uluslararasi ticaret gelisti. Burjuvazi, feo
daliteyi ortadan kaldirdi. Tam bu sirada burjuvazinin dikkatli gelismesi, burjuvalarin kuvvet kazanmasi, para hayati, ticaret ve
tketimin ilgi toplamasi, maddi hirs isteginin artisi, iktisatperestlik ruhunun kivamini bulmasi, hirs ve servet yigmaya karsi
yeni ask, milletlerin ve yeni lkelerin smrlmesi, Avrupanin iktisadi ve maddi kuvvetinin st dzeyde tutulmasi, iktisad,
sosyal ve retimsel alanlarda burjuvazinin feodalite aleyhine is yani ile uyumlu olarak fikr ve itikadi alanda uyum halinde
olan, ayni hedefi paylasan iki hareketin ortaya iktigini gryo ruz. Hayret edilecek sey, bu iki hareketten birinin din olmasi
digerinin dine karsi olmasiydi.

Biri Protestanizm mezhebi idi, digeri ise Realizm mektebi idi. Bu ikisi arasinda durum ok aiktir. Yeni burjuvazinin mad deci
ruhunun her iki tecellisi ayni zamana ulasmisti. Luther onaltinci asirda Katolik kilisesine itiraz ediyor, Hiristiyanlari pa panin
sultasina karsi isyana, piskoposlari ve kardinallari papayi katletmeye agiriyordu. Gerekte ise gelenekilik, dindarlik ve
feodal dnemin dinine karsi itiraz eden, itirazci burjuvazinin se sini ykseltiyordu.

Protestanizm, Katolik mezhebinin ahirete ynelisinden d nen ayni Hiristiyanliktir. Protestanizm de dnyaya ynelik ruh ve
yn dolasmaktadir. Maddi hayata, sanata, ise, servete bila hare kapitalizme asiktir.

Simdi de, Max VVeberin de dedigi gibi, Avrupa cografyasi Protestanizm ile kapitalizmin ilerlemesi arasinda hayret verici bir
uyum ve dayanismanin oldugunu gsteriyor. Korkun Sen-barthelmi gecesinde Katoliklerin Fransada onbin Protestanin
basini kesmesi, aslinda darbe yemis feodal asillerin, eski deger leri inkr eden burjuvaziye itirazi idi. Feodal sinifin hkmeti
nin devamini saglamak iin onlari susturmakti. Protestanlik, Hristiyanligin (sonradan) paraci ve maddeci hali idi.

Bu sirada realizm hareketi de genisledi. Yani maneviyati kafa yapilarindan, irfani duygulardan ve ahlk ideallerden d-
DINLER TARIHI

35

ns, maddi hayatin gereklerine ve olaylara ynelis. Iktisad ha yatin, dnyaci ruhun ve zemimi grsn asaletine ynelistir.
Hakikati arama esasi yerine, Baconun bahsettigi kudret iste gi aslinin ilnidir. Natralizm, Materyalizm, Rasyonalizm, Ra
dikalizm, Liberalizm (hrriyet, ama maddi igdleri ahlk si nirlamalardan kurtarmak iin hrriyet, rekabet ve ticaret hrri
yeti, ticaretin gmrk sinirlamalarindan ve sinirlayici kanunlar dan kurtarilmasi hrriyeti), hatta Demokrasi (orta sinif olan bur
juvazinin, egemen sinif olan asillerin yerine gemesi) bilahare fert ve menfaat dini (individualizm ve otilitarizm) isimleriyle,
btn bunlar yeni dogmus burjuvazinin konustugu yeni bir li san idi.

Burjuvazi Alimleri:

Hatipler, geleneki sinifa, eski asillere, yok olmak zere olan dini ruhanilere bagli kimselerdi. Yeni burjuvazi sinifina bagli
hatipler ve szcler, maddeci aydinlardi. Dolayisiyla ilmin din ile zitlasmasi, tesadfi bir sey degildi. Bize ve btn aydin
lara sunlari sylemeye alisiyorlardi: Onaltinci ve onyedinci asirda bir anda ortaya bazi dahiler ve aydinlar ikti. Ansizin, or
taagin alalmis oldugunu, dinin el ve ayak kesen bir sey oldu gunu anladilar(!) Dine muhalefet edilmesi gerektigini ve toplu
mu kurtarip bagimsizliga kavusturmak gerektigini anladilar. Bilginler, bu yeni asir dneminde ansizin aydmlandilarO)< ilim,
dinin sinirlamasindan kurtuldu ve dinin hurafe oldugunu anladi. Byle bir sey ne oldu, ne de sosyolojik aidan byle bir seyin
olmasi mmkndr. (nk) iktisadi bir kken, sinifsal bir kk tasimasi gerekir.

Meseleyi, itikad dayanagina gre tenkit etmedigimi gr yorsunuz. Dine karsi olan bu dsnce tarzina dini aidan saldir
miyorum, belki meseleyi sinifsal sosyoloji temelinden, hatta iktisad alt yapi ve toplumun maddi degismecI kanunu esasina gre
ortaya koyuyorum.

Bu aydinlarin, Yeniagin baslangicindaki aydinlar hareketi nin, bugnk Avrupa medeniyeti ve ilminin iktisadi alt yapisi
nedir?

36
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI

37

Bu fikri ve ilmi degismenin iktisadi alt yapisi, burjuvazinin ve burjuvazi retiminin gelismesidir; zirai retiminin ve feodali te
sistemi retiminin ortadan kalkmasidir. Bu nedenle onalti ve onyedinci asirlarda din ile mcadele eden aydinin silahi felsefe
ve ilim idi. Ama kk burjuva sinifidir. Ruh durumu, hedefi, ahlki, burjuvaziye zg ahlk ve ruhtur.

Burjuvazi ne istiyor? Din ile niin zitlasti? Daha nce de syledigimiz gibi Katolik mezhebi, feodal ge leneklerin bekisi idi.
Burjuvazinin o gelenegi ve o sinifi ortadan kaldirmasi gerekiyordu. Toplumu maddeci bir topluma; bir pa zara dnstrmesi
gerekiyordu. Yani toplumu modern tketim lerle burjuvalastirmasi gerekiyordu. Burjuvazinin silahi neydi? Silahi: 1-Ilerleme
2-Ilim 3-Hrriyet 4-Maddi gerege ve (ve materyalizme) ynelis idi. Onsekizinci ve ondokuzuncu asirlar da bu silaha,
hayatin lezzeti, ferdin asaleti veya kendi ekseni etrafinda olma, dinlerin vadettikleri cenneti yeryznde kurma felsefesi;
tketimin asaleti felsefesinin btn diger felsef ve ahlak asaletlerin yerine okunulmasi ilave edildi. Yani, degerle ri birak,
kendi menfaatina yapis, her sey budur! felsefesi. Bu burjuvazinin yntemindendir. Bu sebeple burjuvazi, ilmi alip, bir silah
olarak dine evirdi. Yeniagda sebepsiz yere, bir zaru ret ve sinifsal hareket almadan, parlak dehlarin dogmasiyla, il ham,
kesif ve ilm gzlemle bu sekilde dine karsi ikan, ilmin kendisi degildi. Tipki Ortaagda dinin feodalizmin elinde bir si lah
olmasi gibi. Burjuvazinin basariya ulastigi dnem olan Yeni-agda da ilim, burjuvazinin elindeki bir silah oldu. Daha nce
dedigimiz gibi hedefi dini ortadan kaldirmakti. Din, feodalite dneminin kltrel alt yapisi idi. Burjuvazi dneminde, yery
znde bir burjuvazi cenneti icad etmenin pesindeydi. Burjuvazi cenneti ne demektir? Burjuvazi cenneti, maddi hayat iin zel
bir felsefe meydana getirmektir. Hangi felsefe? Refah felsefesi.

Mreffeh bir hayat ve maddi tketim. Hakikati tanimaya ulasmak iin yasayalim diyen, gemisteki din parolanin aksi ne, su
slogan ortaya ikti: Hakikatlari taniyalim ki gzel yasa yalim, hayat iin tketim slogani tketim iin hayat oldu.

Asayis temin etmek iin, hayat ara ve gerelerini yapmak slo gani hayati yasayis aralarina feda etmek oldu. Daha sonra
hakikati aramada ilim yolunu degistirip kudret kazanmada ilim oldu. Bu sloganlar yeryznde daha iyi yasamak iin, bur
juvazinin tketim cennetini icad etmektir. Dini, ask, tapma, fedakrlik, ahlk degerler, ruh ve manevi ykselis, kendini fe da
etme, sehadet, temizlik, dindarlik ve insan mkemmellige mkfat olarak ulasacaksiniz, dedigi cenneti burjuvazi ve burju vazi
felsefesi, biz onu yeryznde yapiyoruz diyordu. Neyin yardimiyla? Btn onlarin yerine sadece iki seyle; sermaye ve
ilim. Sermaye ve ilim el ele verip teknigi doguruyorlar, teknik dinin yerine geiyor.

Burjuvazinin ilim ve sermayeyi uzlastirip birlikte yorumla masi budur. Para ile ilmin gayri mesru evliliginden yeni teknik
dogdu.

Makina, ilim ve paranin birlesmesini gayri mesru ocugu dur. lim ile zengin birbirleriyle evlendikleri zaman hangisinin kari,
hangisinin koca oldugu bellidir, ilmin yeni islevi, yani di nin davacisi ve muhalifi olmasi, insanligin hidayeti iddasinda olmasi
ve ilme yapilan btn o vgler burjuvazinin isiydi. Bu nu, ilmin kendisine ilerleme ve kudret ortami saglamasi, yery znde
paranin egemenlik alanini genisletmesi iin yapiyordu. Insanlik iin ilan edilen yeni slogan, kudret, servet idi, bu slo gan
burjuvazinin sloganiydi. Ama lim de onun lisaniyla bu slo gani sylyordu. Biz simdiye kadar bu slogan tarafindan alda tildik.
nk gemiste sairin szyle daima syleydi: Bilgi ve istek, -nergis ve gl ayni yerde birlikte tomurcuklanmazlar-her ne
bilgiyse istenmis olan degildir, her ne istenmis olansa bilgisi az olandir. Bilgi ve para, nergis ve kirmizi gl gibidir; birlikte
tomurcuklanmazlar. Kim bilgiye sahipse, paraya sahip degildir. Kim paraya sahipse, bilgiye sahip degildir. Ama burada bu
sekilde ortaya ikmadi. Bu iki daimi dsman, yani paraya dai ma muhalif olan ve maddi hayattan bikmis olan ilim ile ulema ya
ve ilme ihtiya duymayan maddi hayat, birlikte bir anonim sirket kurdular. Yani baglar, iliskiler ve bugnk insan meyda-38
DINLER TARIHI

na geldi. Bu, tketim hayatinin insasidir. Bu, ilmin paraya sagla digi yardimla dogan yeni hayat felsefesidir. Ama bunlar alimce
sloganlardi. Ilmin sadece dine muhalif olmakla kalmayip, ayni zamanda felsefe ve ahlka da aykiri olmaya devam etmesi, tesa
dfi bir sey degildir. Aslinda ilmin yn ve durumu da degisi yor. Ilmin her zamanki endise ve kaygisi, esyanin zn ve zati
ni arastirmakti; insanin geregini, hayati ve hedefi tanimakti. Daha sonraki hedefi, hakikati arastirmakti. Ilim bu hedefinden
sapti. Benim sadece isaretler, esyanin zahiri zellikleri, Isaretler arasindaki iliskiler ve maddi tabiat kanunlarini kesfetmekle
isim var, dedi. O da hakikati bulmak iin degil, bunlari kudret ve menfaat kazanma yolunda istihdam etmek iin.

Bu sesin, ilmin taklit ettigi burjuvazinin sesi oldugunu g ryoruz. Bu ilim, hibir sirri ve gizliligi kesfetmeye, hi bir me hule
ve tabiat tesine muhta degildir. lmden sonrayi dsn myor. Aslinda lmden sonra diye bir sinirlama da yoktur. Her sey
budur; bundan baska bir sey yoktur. Iinde bulundugu muz, mr adini tasiyandan baska bir sey yoktur. Insan hayati, refaha
ulasmak ve bunun yolu olan tketimi temin etmekten baska bir sey degildir. Bunun vasitasi ise ilimdir. Ama hep zen gin ve
burjuva sinifinin faydasina! Burjuvazi iktisad asalet ve tketim asaletinin temellerini niin saglamlastirmak istiyordu? Ilim,
paranin yardimiyla dinin sylediginin aksine, bu hayatta teknik, makina ve tabiati tanimanin araciligiyla, tabiati istihdam
ederek Cennet yapabilirdi.

Cennet nedir?

Islerin kolay ve ok az bir abayla oldugu yerdir. nk, ilim ve teknikle bol tketime, genis masraflara, mreffeh bir ha yata,
ve iktisadi refaha ulasilabilir. Insan iin madde tesi fazi letlere, harikulade degerlere, btn o tabiat st ideallere ina nan,
insani Allahin ruhunun grldg yer olarak gsteren ve bunu isteyen ilim, ansizin grsn degistirdi. Insan, iktisad bir
hayvandir dedi! Eger tketimi temin edilirse artik baska hi bir seye ihtiyaci yoktur, dedi.
DINLER TARIHI

39

Ilmin ansizin tavir degistirmesine hangi olay sebep oldu? Grs neden bu kadar asagilik oldu? Insan ilmin nazarinda ne den
bu kadar hakir oldu, ykseklere ynelisi kaybetti? Ilim dini hizmetinden ikip takva, ahlk, insan tekml, alinyazisi, lemin
taninmasi ve yarin iin olan kaygisini, varlik leminin sirrini, vcudun hakikatini, dogru yolu ve olmasi gerekeni orta dan
kaldirdi.

insanin ztindan kaynaklanan, dinin ve felsefenin daima ce vap verdikleri; son kaygisini yok etti. Niin?

insani, burjuvazinin kirli emellerine hazirlamak ve onu si nirli yapmak iin. Iktisad tketim ve retim hayatini diger ta raftan
burjuvazinin ideallerini, sermayenin ve paranin hevesle rini, ilm kudretin ve mantigin yardimiyla yeryznde gerek lestirmek
iin yok etti. Bu yzden onalti, onyedi, onsekiz, ondokuzuncu asirlarin ve yirminci asrin ilk yillarinin heyecanli slo gani su idi:
Ey insanlar! Bu vesveseleri bir tarafa atiniz; o sz lerle hibir isiniz olmasin; onlarin hepsi hurafedir; bu grnen lerden
baska hibir sey yoktur; hepsi din hurafelerdir, felsef ef sanelerdir. Yiyelim, ielim, igdlerimizi doyuma ulastiralim,
bunun disinda baska hibir seyle isimiz olmasin; gerek hayat ve Realizm budur. Bunu, ilim sylyordu, ama bu sive burjuva
zinin sivesiydi. Burjuvazinin hayat ilkesi, yeryznde cennet icad etmektir. Hayat felsefesi tketim asaleti idi. Burjuvazinin
hayat ideali neydi?

Hkm olduka, daha ok faydalanmak. Ama hangi faydalanma?

ilmin burjuvazinin yardimiyla, daha dogrusu burjuvazinin, ilmin yardimiyla yapmak istedigi faydalanma.

Nasil bir faydalanma?

Madd faydalanma. Para, iman yapmiyor; para, mal yapi yor. Eger btn ihtiyalarimiz retilen mallarla doyuma ula sirsa,
kendisi yeni ihtiyalar uyduruyor, onlari tekrar kendisi gi deriyor.

40
DINLER TARIHI

Propaganda ne yapiyor? Evinizde oturuyorsunuz. Madd hayatiniz iin gerekli her trl araca sahipsiniz. Sofranizdaki malzeme
ve yiyecekler de yeterli. Evinizde yeterli mobilya ve mefrusat da var, hibir seye ihtiyaciniz yok. Mesel, evinizdeki radyonun
veya televizyonun dgmesini aiyorsunuz, size yedi tane yeni sun ihtiyaci zoraki yklyor. Ertesi gn mallari sa tin a im an
iz iin sizi, esinizi ve ocugunuzu peslerine gnderi yor. Sonsuza kadar yeni masraflarin pesinden kosmaniz gereki yor.
Burjuvazi, sadece tketim mallarini retmiyor ki hepsine sahip olsun, tketim ihtiyacini da yaratiyor. Bununsa hibir za man
niha sinin yok har.

1962 yilinda Avrupada (ev ekonomisiyle ilgili) bir sergi vardi. Ben ev ekonomisi ile ilgili ara ve gerelerin sayisi ne ka dar
ki uluslararasi bir sergiyi gerektirsin diye dsnmstm?

Sonra ikinci sene bu magazaya gittigim zaman mutfak ara larinin sinirli oldugunu grdm. Aralardan birisi tereyagi alma
masasi idi. Bunun tek grevi, masa basinda oturan hanimlarin, onunla tabagin iinden tereyagi alip yiyeceginin zerine birak
masi idi.

Tereyagi alma masasi, geen sene 3-4 esitten fazla degildi; ama bu sene 700 veya 800 esittir, bu sonu insani gerekten sa
sirtiyor. Serginin zel bir blm tereyagi alma masalarina mahsus. Bu beyefendi ve hanim daha nce tereyagini kasikla
(yemek yedigi kasikla) aliyordu. Ama simdi, eger tereyagi al mak istiyorsan, bu masayi alman gerekir. Eger tereyagini ekme
gine veya yiyecegine yildiz seklinde srmek istiyorsan, onu al man gerekir. Eger nergis sekli vermek istiyorsan, bunu alman
gerekir, baklava sekli vermek istiyorsan digerini alman gerekir. Evet, ka tane gl sekli ve geometrik sekil var?

Sayisiz mi? O halde, bunlarin tamamini, (en azindan 10-12 tanesini) satin almamiz gerekir. Eskiler gibi davranmak olmu yor,
istekler var. Eskiden kasikla tereyagi aliniyordu, tereyagi al ma masasi yoktu.

Burjuvazinin bize sadece tketim ve masraf vermekle kal madigini, ayni zamanda bize yeni ihtiyalar de verdigini gr-
DINLER TARIHI

41

yoruz. nk ilim onun emrinde, onun istegine bagli. Sosyoloji, psikoloji, teoloji, ahmak tanima bilimi, edebiyat, propoganda,
reklam, sanat hepsi onun emrinde ve onun istegine baglidir. Bylece durmadan ihtiya yaratiyor, yeni ihtiyala yeni insan ti
pi yapiyor, sonra onun Ihtiyaini da kendisi gideriyor.

BUGNK INSANIN BURJUVAZI CENNETINDE ISYANI

Tarihin btn nesillerinden daha ok eziyet ekmemize rag men, sevinerek syleyeyim ki biz ok mesut bir nesiliz. Insanin dert
ve yenilgi dnemlerini grdgmz iin mesut bir nesiliz.

Acaba gerek dert ve yenilgi, yalanci mit ve sevinten da ha iyi degil midir? Suurdan dogan dert akilsizliktan dogan dert
sizlikten daha iyi degil midir?

Ben yirminci asrin ikinci yarisinda oldugum iin ok sevini yorum. Eger ondokuzuncu asirda olsaydim, burjuvazinin yir minci
ve yirmibirinci asirda yeryznde yapmak istedigi Cen net iin ahmaka slogan atardim. Simdi burjuvazi cennetinin
gereklesmis oldugu bir zamanda, gzlerimle asirdir ilmin, Samirinin paradan buzagisi oldugunu gryorum. Altindan ya
pilmis ve aldatici bir sekilde, ama ruhsuz, ruhaniyetsiz, mnevyatsiz, yalanci, sahte banka parasi ortaya ikti ve ahmak lari
kendine secde ettiriyor.

Su anda kurulmus olan, burjuvazi cenneti ne demektir? B tn insanlar iin degildir! Bu burjuvazi cenneti, bu tketim ha yati,
kapidan ve duvardan Avrupanin yzne yagan bu nimet bollugu, havadan gelmemistir. Birbuuk, iki milyar Insanin alik
bedeli ile meydana getirilmistir. Ama her halkrda kendisi iin, yani Avrupa burjuvazisi iin, asir nce yapilmistir. Ora da
herseyi bulmak mmkndr. Tanzanya elmasini, Misir kene virini, Kamerun kahvesini, Kba seker kamisini, Cezayir sara bini,
Hind ayini, Vietnam kauugunu, Ortadogu petroln bul mak mmkndr. O halde btn dnya, onlarin yeme, ime,

42
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI

43

yatma ve yiyecek iftligidir. Onlarin smrsne ugramis b tn milletler, Avrupanin bu kirli cennetinin karneli ve cretli Is
ileri degil midir?

Btn bunlara ragmen bu cennette, Avrupali insanin nasil yasadigini grmek gerekir. Sasilacak sey sudur ki, bu insan, so nunda
asirdir syledigi sloganlara ulasti. Yani faydalanma ve tketim zirveye ulasti. Simdi onun iktisad mal kalemlerinin %10u
temel ve gerek masraflaridir. % 9i ise eglenme masraf laridir.

Bu faydalanmadan ok, baska neyi istiyor? Ikinci olarak da ilim, ideal ve iddiasina ulasmistir. Yery znde madd hayati ve
tabii kuvvetleri uyusturmak iin bir tek nik meydana getirmistir. Tketim asaletine dayanan bu hayati kurmayi basarmistir. Ama
tahmin edemedigi sey, yirminci asir daki hayatin ve bugnk insanin en byk hakikati, bu insani bylesi bir burjuvazi
cennetinde isyan etmesidir.

Kurnin deyimiyle, tipki Ademin ilk cennet bahesinde isyan etmesi gibi. Herseye sahipti, gnl neyi isterse onu yi yordu,
buna ragmen isyan etti. O, yasak agacin meyvesinden yedi. Tketim hayatina bagli olan bugnk Bati insani ve ilerle mis
burjuvazi hayati, dnya emperyalizmi asamasindadir. Dn yaya, uzaya, gklere egemendir; dnyanin beseri btn sofrala rina
ve nimetlerine el uzatmis, yiyor. Ama isyan etmistir. Mref feh hayatta, yararlanmada ve refahta isyan etmistir. Bugnk insani
isyana tesvik eden yasak meyve nedir? Insan suurdur, uyanistir. Ansizin ilmin de var oldugunu hissetti. Ilim ise asirdir ona
yalan sylyor. Kapitalizmin usagidir, insanin zahit-ligini hidyete ynelten kilavuz degil. Ona sen Insansin demi yorlar, bu
ne demektir?

Bugnk insanin bu kudret ve tketim slogani artik yeterli degildir. Zira her ikisine de ulasmistir, baska birsey istemiyor.

Bu slogan ve isyan. zellikle dnyadaki btn geici madd eziyetlerin ve aliklarin giderildigi bir zamani baslatmistir. O
zaman, asirdir ilmin gizledigi, halki vazgeirdigi, burjuvazinin ticari grs ve kltrnn yaydiginin disinda, dnyayi an
layacagi bir dnya grsne ihtiya duyuyor. Hayatin anlami nedir? Ne iin olmasi gerekir? Bu kadar kudretle ve bu kadar re
fahla geirdigi simdiki hayatin yn nedir? Bu hayatta, nereye gidiyoruz? Bu burjuvalasmis ve para dsncesinde olan ilmin
reddettigi, fakat daha iyi ihtiyalar olan iman, ideal deger, ahlk, ruh, ask, tapinma, akide ve faziletin yerine hangi seyi koymak
gerekir? Tekrar tketimi mi? Insan, isyan ediyor!

Ne ilim cevap veriyor, ne teknik, hatta ne de beser ilimler. Btn bunlar el ele vermis sadece bir sinif iin, (yani burjuvazi
sinif iin) yeni tketimler yaratiyorlar. Bunlar, onaltinci ve onyedinci asirlardaki btn o iddia, heyecan, dinamiklik, mit ve
ge lecegi gl bir iman tasimanin aksine, tketim hayatiyla ilgili fonksiyonlarinin sonuna ulasmislardir. Bugn yasliligin ve ye
nilginin sonunda, yok olmayla yzyzedirler. Hile ve byk ci nayetlere giristiklerini gryoruz.

Dn irtica, diktatrlk ve rms aristokrasilerle mcade le eden, byk Fransiz devrimini yapan burjuvazinin, simdi cel lat
ve katil oldugunu gryoruz. Simdi o, Fasizmi doguruyor, milletleri yiyor, savas, smr ve katliam yaparak ancak ayakta
kalabiliyor.

Onbesinci ve onaltinci asirlarda Ortaagi yok etmenin, ilmi mahkm etmenin, kilisenin byk kudretini yenmenin sarhos
lugunu yasayan, ardarda ilerleyen, icadlar yapan Ilmin; bugn, aksine bir ikmaza girdigini gryoruz. Berest syle diyor:

Bugnk insan ilimden bikmistir. Zira Fasizmi meydana getiren ilim idi ve bunu insanliga zoraki ykledi. Dnyada ilk defa
insanligin te ikisinin a olmasi dzeyinde aligi ilim meydana getirdi.

Sinifsal smr ve artik degerin yagmasini bu dereceye i karan ilimdir. Smry ilkel, basit ve aik seklinden alip bu kadar
gl, derin, kkl ve siddetli yapan ilimdir. Dnya mil letlerinin kltrel smrsn ortaya ikaran ilimdir. nc dnyayi
irkin kurtlarin esiri kuzular yapan ilimdir

44
DINLER TARIHI

Evet yalan syleyen ilim, dinin sinirlamasindan kurtulmus ama, simdi de tanrilarini degistirmistir. Allahin yerine parayi kendi
ilhi olarak almis ve para iin her isi yapmistir.

Insani irkinlestirip, burjuvazinin siparis ettigi sekle sokmus tur!

Bugnk insanin dine ihtiyaci, iki sorusuna cevap vermesi iindir:

Birincisi, byk bir manev dnya grs vermesidir, Alla-me Ikbalin szyle: Varlik leminde, ruhan bir tefsirin anla
tilmasidir. Hr insanin yaptigi sekilde, egzistansiyalizmin dedi gi sekilde, -su anda dogru sylyor-kendisini onda yabanci ve
mehul hissetmesidir.

ikincisi, yasamak iin insanin hedefine bir yn gsterilmesi veya icad edilmesi. Zira diger btn hayvanlarin aksine insanin en
sekin zelliklerinden birisi budur. Diger hayvanlar niin ya sadiklarini anlamiyorlar. Ama, insana; yasa dedikleri zaman,
hangi sekilde diye sormadan nce, niin? diye soruyor.

Bu yzdendir ki insana, sadece hangi sekilde yasamasi ge rektigini gretmek yetmiyor. A oldugu srece alisilmis hayat
nimetlerinin ve bagislarinin pesinden gider. A oldugu zaman bu sorudan az veya ok uzaklasir. Ama bu ihtiyaci giderildigi
zaman, insan olmanin temel ihtiyalari, nerede olmasi gerektigi szkonusu olur. Bu yzden gerek dine, mutlak din duyguya
bugn daha ok, daha ciddi, daha hayat bir sekilde ihtiya vardir.

Dini (dinleri) dikkatli ve limce tanimayi gerektiren mesele lerden birisi de sudur: Dinler tarihinin dikkatli bir sekilde ince
lenmesi bize su byk hakikati gsteriyor; tarihin gidis yolunda din Iki akima sahiptir: Biri insan akim, digeri ise tarih
akimdir.

insan akim ve insan gidis daima canlidir. Bugnk insan, belki gemisteki insandan daha ok dine ve dinin insan gidisine
muhtatir.

Niin muhtatir?
DINLER TARIHI

45

nk, gemisteki insani gelenek ve gemise saygi, mil liyet, toprak ve kan vnmeleri tatmin ediyordu. Madd hayat iin
gsterdigi telas onu mesgul ediyordu. Yeniagin insanini, ilm ve teknik kesifler bile ikna ediyordu. Ama bugn artik bun larin
hibiri bir seye yaramiyor. Btn bunlara sahip olmasina ragmen insan yine isyan ediyor. lm ve cinnet derecesine ula san
bir isyan. Medeniyetin yikilmasi ve bugnk insan toplu munun yok olmasi korkusuna dogru giden bIr isyan. Bu, gemi sin
aksinedir. Gemiste insanin cehaleti, zaafi, korkusu ve madd ihtiyalari din ile karismisti; her seyi dinden almak isti yordu.
Simdi, ilim ogu ihtiyalari kaldiriyor, ama kaldirmadigi sey, yce dindir. Insana ve hayata anlam bagislayacak bir din.
Bugnk insan, her zamandan daha fazla bu dine muhtatir.

Ikinci akim, olumsuz akimdir; tarihe hakim olan akimdir. Bu, insan ve din ynn ziddidir. Egemen gler tarafindan, halkin
zararina ve aleyhine, mevcut durumu aiklamak iin kul laniliyor.

Bu iki din, tarih boyunca birbirlerine karsi daima mcadele ve savas halindedir. Bu tarihin sonunda, biz simdi dini iki grs
aisindan inceliyoruz:

Biri bizim zamana ve asra bagliligimiz aisindan. Bu asir ilim tesi bir yorum ariyor; insanin yasamasi iin bir anlam, bir ruh,
bir iman ve yce bir ask ariyor.

Ikincisi ise, bizim bir din kltr ve topluma bagli olmamiz aisindan. Dinin o olumsuz akimi btn tarihimiz boyunca ha reket
ve hakimiyet sahibi olmustur. Halka, dinin kendisine tari himize, halkimizin hareketine ve toplumumuza karsi bir fonksi yona
sahip olmustur. Bu fonksiyonu gstermek gerekir.

Bu unsur, dinler tarihini ve dinleri tanima konusunu, yeni den ilm bir sekilde bastan baslayarak gzden geirmemizi ge
rektiriyor.

Bu konuyu bitirmek iin vaktimiz az, onun iin gelecek ko nusmalarin basliklarini, konularini simdi arz ediyorum. Not al manizi
rica ediyorum.

46
DINLER TARI HI
DINLER TARIH

47
GELECEK DERS

1. Din nedir? Sosyologlarin, tarihilerin, filozoflarin yapmis olduklari din tarifleri.

2. Filozoflara, tabiat limlerine, sosyologlara, antropologlara gre dinin meydana gelmesine sebep olan esitli faktrler. Bun
larin ortaya attigi grsler: Korku faktr, esyanin sebepleri ko nusundaki cehalet faktr, mlkiyet, Durkheimin teorisi (bir
toplumun ortak ruhu) veya baska bir deyimle toplum vicdani), David Humeun teorisi, (Dinin meydana gelmesinde ve degis
mesinde tabiat faktr), Freudun teorisi (ruhsal faktr), Youngun teorisi (zel din vicdan), sosyal vicdanin asamalarindan
biri, o sosyal vicdanin kendine zg asamalarindan biri insanin inkistansidir.

Fitrat faktr, uyku dini, (uyusturan din) uyanis dini, ilim den asagi olan din ve ilim tesi din.

Arastirma ve Tercme Iin Teklif Edilen Konular

Simdi kk bir hatirlatmada bulunuyorum. Bu sinifin be nim on, onbes gnde bir gelip, ders verip gittigim bir sinif sek linde
dsnlmemesi gerekir. Bu kurumun mstakil progam-ramlara sahip oldugunu ve bunlari icra ettigini bilmeniz gerekir. Ama
benim ve sizinle ilgili olan sey buradaki talebe programi dir, biz bununla sorumluyuz.

Bu programa, sahip oldugumuz imknlarla sorumlu bir fert olarak kendimiz katiliyoruz. Bu programi genisletiyoruz ki bir sahsa
bagli program olmasin, benim olmayisimla programlar ip tal edilmesin.

Isimizin yle bir sekilde ilerlemesi gerekir ki, diger brans larda da bu programa paralel programlar byk ve tecrbeli uz
manlar tarafindan hazirlanabilsin, isimizin bu diger programla ra paralel devam etmesi gerekir. zellikle gretim sonrasi ve bu
klsik sekilde degil, belki diger esitli faaliyet dallarinda da ali silmalidir. Bu cmleden olmak zere, sanat faaliyetleri,
sosyal

faaliyetler, edeb faaliyetler ve diger faaliyetlerde programlar yapilmasi gerekir. Bu yola esitli ynlerden bu neslin ve zama
nin zerinde suurlu bir etki olusturabilelim. Toplumumuzun suurlanmasinda bir fonksiyona sahip olabilelim. Bendenizin bu
konuda yapabilecegi sey sudur; din, sosyoloji veya Islm konu larinda arastirma yapabilecek durumda olan ve bunu seven
kimseler zel bir uzmanlik bransi seklinde bir risale yazsinlar. Hatta bir mesele hakkinda birka sene bir arastirma yapsinlar.
Ama, bilgi sahibi oldugum sahalardaki esitli konulari veya si zin teklif edeceginiz konulari ortaya koyabilirim-Istekli olan
herkes, bu konularda arastirmalar yapip, alismalar yapabilir.

Elbette ben, yardimci olmak iin kaynaklari syleyim, isin planini gstereyim veya gerekirse kitap, mikro film, belge vb.
aralarin hazirlanmasini irsad kurumundan isteyeyim; bunlari emrinize versin ki bir konudaki ilm arastirma ve zel bir konu
daki inceleme sonulansin.

Ayrica sunu hatirlatayim, burada su anda birka bin cilt ki taba sahip bir ktphane var. Henz isin baslangicindaki bu k
tphane, sizin emrinizdedir. Zira daha ok sizler bu ktphane ye ihtiya duyacaksiniz. Onun idaresinde, genislemesinde ve
ondan istifade etme konusunda birinci derecede bir role sahip olabilirsiniz. Tam anlamiyla emrinizde ve istifadenizde
olabilsin diye daha fazla kitap satin alinmasi iin uygun bir btenin de temin edilebilecegi konusunda mitliyim. Daha fazla
kitap bu lunsun ki kaynaklar, deliller ve nshalar aisindan sikinti ek meyelim. Halk iin ve hepiniz iin bir arastirma kaynagi
olsun, bu sahada ilm arastirma yapmak isteyen herkes iin istifade kaynagi olsun.

Bir sinif gibi alisalim (ama sonunda yasal imtiyazlari olma yan bir sinif). Aldigimiz diger lisanslar, diplomalar hep cret
diplomalaridir. Gelip, burada bizim iin ne ekmek ne de su ola cak bir diploma alalim. Ama su var sadece, aydinlar ve tahsil
yapmis olanlar halklarina ve zamanlarina hizmet edebilirler. Bunlar baslarini ekmek ve su iftliklerinden kaldirsinlar, dnya yi
grsnler, hr ve dindar olarak dsnsnler. Gerek an-48
DINLER TARI HI
DINLER TARIHI

49

lamiyla byle dsnen kimseye aydin fikirli diyorlar, tasdik edi ci degil! Vesselam.

Simdi bu maksatla, rnek olarak size birka konuyu arz edi yorum, not almaniz gerekebilir. Konu olarak hangisini begenir seniz
onu seiniz veya bunlar disinda aklinizda olan bir konu varsa onu arastiriniz.

Bu arastirmayi neticelendirip bitirdikten sonra bu sinifta bir konferans seklinde verebilirsiniz veya bir risale seklinde bastirip
yayinlat abilirsi niz.

Herhalkrda faaliyetlerimizin esitli alanlarda, daha derin, saglikli ve zengin olmasi iin gayret gsterilmelidir. Toplum da
bu derslerden daha ok faydalanmis olur. zellikle kuru bir si nifta, fert egitilip yetistirilmiyor. Sinifta sadece fikir (ide) almak
gerekir. Sonra bu fikri, kitap okuma, kitap tanima, tartisma ve arastirma isinde devam ettirmek gerekir. Kendinizi yetistirmek
ve egitmek gerekir. Sinif, bunlari destekleme disinda yapici olamaz.

Konulara gelince:

1. Yenilgide parlak zeknin ortaya ikmasi. Maksadim, Iran tarihinde grlen zel ve hayret edilecek tekniklerdir.

Iran, Islmdan nce mill hakimiyet dneminde idi. Ama o dnemde bIr deh grlmyor. Islmdan sonra yenildigini g
ryoruz. Medeniyetsiz Arap ve yabanci bir hilfet, ona hakim oluyor; btn mill ve kavmi kudretleri ondan aliniyor. Hatta
bedevi Arap, efendi seklindeki meden Iranliyi klesi olarak g tryor. Bylesi bir baski ve zorluk dnemi yani birinci,
ikinci ve nc asirlar, zahiren onun yenilgi ve ks dnemidir. Bu dnemde Iranli parlak zek btn boyutlariyla ailiyor:

Askeri aidan Eb Mslim, edeb aidan Firdevs, ilm ai dan Harzem, felsef aidan Eb Ali ve Raz gibi dhiler ortaya
ikiyor. Kisacasi bu zeki ve yetenekli milletten, btn sahalarda dnya apinda byk dhilerin iktigini gryoruz. Bunun ne
deni, bu byk zorluktur. Kltr medeniyet dnyasinda, evrensel bir shrete sahip olan Iranli dhi, niin yenilgi devresinde
ortaya ikiyor? Bu byk bir sorudur, buna cevap vermek ok byk bir sorudur, buna cevap vermek ok byk bir ilm aras
tirmayi gerektirir.

ogu Iranlilarin, btn Islm ilimlerin Iranlilar vasitasiyla tedvin edilip, gelistirildigini bilmemesi muhtemeldir. En byk
tefsircilerin, hadisilerin, tarihilerin, fakihlerin, Islm ilimlerin esitli branslarindaki byk limlerin ogu hep Iranlidir.
Sasila cak seydir; Ehl-i Snnetin alti sahih hadis kitabinin mellifleri, Sianin Usl-u Erbaa mellifleri, yani genel din
konularini ve meselerini, btn mezheplerin usul ve fruunu kapsayan on kitap Mellifleri istisnasiz Iranlidir-Bundan daha
hayret verici sey ise Arap dilinin, lgatinin, dabinin Iranlilar vasitasiyla d zenlenip, tanzim edilmesi ve
mkemmellestirilmesidir.

2. Yeniagdaki Avrupada hangi dinle, hangi faktr kavga ya tutustu?

3. Her sene tekrarladigim ve daima esitli cevaplar aldigim soru sudur:

Peygamber ve Ali, ayni dine ayni topluma, ayni yola, sahip iki sahsiyettir. Ayni halka is yapiyorlar; biri isinde zafere ulasi yor,
kudreti ile aliyor. Ama digeri yenilgiye ugruyor.

Peygamber niin galip geliyor? Ali niin yeniliyor?

(grencilerimden biri: Bir bilgine sordum Allahin istegi dir! diye buyurdu, diyordu. Bu cevap tatmin edici degil. Geyln-i
Dimasknin szyle. Bunlar gnahi da Allaha ait kili yorlar!)

4. Peygamberin ashabi bize hi kimsenin veremeyecegi dersleri verebilir. nk onlar bizler gibi insanlardi. Peygamber ve
imamin huyu, zti bizden farklidir denilen konu, en azindan bunlar hakkinda geerli olmuyor. Zira onlar bizim gibiydiler,
dnyada ylesine byk bir fonksiyonu if ettiler. Insan tekml aisindan byle bir byklg gsterdiler. Niin? Son ra
hangi bykleri gsterdiler, kendi varliklari ve yasamlariyla bugnk insana hangi dersleri verebilirler?

50
DINLER TARI HI

Bu sahsiyetleri, simdiye kadar niin tanimamisiz? Neden tanitilmamislar? Biz simdiye kadar ne yapiyorduk, hangi islerle
mesgul idik, hl ne ile mesgulz? Bilemiyorum.

BIz bunlari tanimiyoruz, yilda bir defa bazilarindan bilin meyen isimler halinde tekrarlaniyor. Bazilarinin isimleri ise hi
hatirlanmiyor. Bu insanlarin, Islm hareketinde ve tarihimizde byk bir yerleri ve emekleri var; insan aidan byk gretici
lerdir. Fakat henz mehul insanlar Bizim bunlari tanimamiz gerekir, zira bizden baska taniyacak kimse yok.

Digerlerinden beklemenin, elestirmenin faydasi yoktur. Bi zim ise baslamamiz gerekir. Bunlari taniyalim; bunlari tanimak, ihya
etmek, bu sahsiyetlere tapan fakat bunlari tanimayan top luma, tanitmak iin gayret gsterelim.

Bunlari topluma tanitmak, gerek fikr ve kltrel aidan, gerekse iman ve hareket aisindan toplumu zenginlestirmek de mektir.

Bu dostlarin tek tek bilinmesi gerekir. Simdiye kadar bu ko nuda birtakim kitaplar yazilmis. Bunlarin ancak bazilari okun maya
deger. Selmn, Eb Zer, Ammr, Yasr gibi. Ama bazilari hakkinda ise bir tek satir bile mevcut degildir. Halbuki toplu mumuz
kendisini Sii bir toplum sayiyor. Onlar, Islm tarihinin baslangicinda ileri ve gerek Siayi baslatan sahsiyetlerdi. Onlari
tanimamak bizim aimizdan korkun ve utan verici birseydir. Cehaletimizi gstermektedir. Ben herkesin onlardan birisini se
mesini ve hakkinda bir risale yazmasini rica ediyorum. Bu risaleler basilsin ve halkin eline ulassin. Bu toplum 1400 sene sonra
Sia olmayi, bu askla yasamayi arzuluyor. Sianin birinci derecedeki sahsiyetlerini, en azindan 20 sayfa lsnde tanisin.

5. Sia tarihindeki ok byk meselelerden birisi Hz. Ali (a.s.)nin taninmasidir. Ali (.as.) eyrek asir sustu bu konu da bir
risale konusudur.

6. niversitelerde ortaya koyduklari sey, genellikle kalipi olarak hkm veren yazarlarin dsnceleridir. Tipki kp seker ler
gibi hep ayni biimde.
DINLER TARIHI

51

islmdan sonra Araplara karsi mill bir Iran direnisi meydana geldi; direnisin liderlerine baktigimiz zaman Efsin gi bilerini de
o kahramanlardan biri olarak gryoruz. Efsin, kendi topragini Arap hakimiyetine birakti kendisi de halifenin bir hiz metisi
oldu. Halifenin Esrosine idaresini ona vermesini mid ediyordu, bu konu arpitilarak su sekilde gsterilmistir! Iranlilarin
ve bu kahramanlarin, birinci ve ikinci asirdaki isyani Araplarin, dolayisiyla Islm hkmetinin aleyhine olmustur. Halbuki
meselenin asli baska sekildedir. Syle ki; Islmin Zer-dstlk veya milliyet aleyhinde bir meselesi olmamistir. Belki mesele,
Iran esrafliginin (Asillerin) meselesi idi. Islmdan sonra aile ve saltanat hkmetlerini kaybetmislerdi. Kendi saltanatla rina
kavusmak Iin Emev ve Abbas halifelerinin Islm liilafet-leriyle -Arap esrafligiydi, Islm hilafeti degil-savastilar.

Iran asillerinin Arap asilleriyle olan bu savasinin sonucu ne dir? Taviz!

Safr, Smn, Thir vb. hkmetler bu tavizin neticesidir. Zira Arap hilafeti (Islm hilafeti degil) geldi, Islmi bunlarla bir
alis-veris konusu yapti; Islmi bizimle bir irtibat araci olarak bizden alin, dnste biz mahall hkmeti tekrar size verecegiz,
dedi.

O taraftan da Araplar Islm oyunu bu rakip asillere verin ce, onun Arap topraklarindaki hkmetinden vazgemesini is tedi.
Bylece onlar eski hkmetlerinin makamina geri dn dler.

O halde bu Iran esrafligi ile Arap esrafligi arasinda bir alis veris meselesidir. Yoksa, Iranin Islma karsi mill bir isyani de
gildir veya bir milletin diger bir millete karsi isyani degildir (bir iki konu mstesna). Dolayisiyla bu, milletimiz iin bir iftihar
sekli degildir.

Br millete hizmet etmek, onun hakkinda yalan iftiharlar uydurmak degildir. Sonra millet suurlanip bu iftiharlarin yalan
oldugunu anlayacaktir. Ayrica btn gerek ve dogru iftiharla rini da bir tarafa atmasi ve hibir iftiharina inanmamasi da hiz

52
DINLER TARIHI

met degildir. Simdiki genler ve aydinlar arasinda durum by ledir.

En byk hizmet sudur: Neslimize tarih ve milletini dikkat li ve ilm bir sekilde tanitmaktir. Gerek ve dogru iftiharlari ona
tanitmaktir. Milletimiz byk iftihar kaynaklarina sahiptir. Eb Mslim ve Efsin gibilerine ihtiyaci yoktur.

nk, bu ok hassas bir konudur, bugn buna olduka fazla dayaniliyor. Genellikle mstesrikler, Iranli yazarlar ve
arastirmacilar bu konuya fazla dayaniyorlar. Ama ogunlukla zel bir anlayisla, n yargiyla, ikarci sonu almalarla.

Tercme Iin esitli Ingilizce, Fransizca, Almanca, Arapa eserlerin bir listesini not almistim, bu dilleri bilenler tercme
edebilirler. Bunlarin bazisi ok hassas ve ilmdir.

Bir kitabi yayinlamak veya tercme etmekle bir neslin d sncesinde byk bir iman etki birakilabilir. Eger hepimiz gay ret
gsterirsek, kalemle, atacagimiz tutarli adimlarla, azimle bu asirda, bu nesil iin bir sey yapmis oluruz. Vesselam.
IKINCI DERS

Sizden, iyiye agiran, dogrulugu

emreden ve ktlkten meneden

bir cemaat olsun

Rahman ve Rahm olan Allahin adiyla.

nceki oturumda 16. ve 17. asirlarda Batida orta sinif veya burjuva sinifi adiyla yeni bir sinifin meydana geldigini syle
mistik. Yani parayla is yapan bir sinif, ticaret ve esnaflikla ugrasan, sanayi ve el sanati mallari satarak zamanini geiren bir
sinif.

Burjuvazi olustugunda, yeni fikr hareket de sekillendi.

Bu sinifa su aidan orta sinif diyorlar: Ortaagda, feodal toplumda ve byk mlkiyetlerde toplum iki sinifa taksim edi
liyordu.

Birisi asiller (esraf) sinif veya efendiler. Bunlar herseyin sa hibidir. Hem toplumun madd ve iktisad kuvvetlerine sahiptir,
hem de -bu delil ile-toplumun, manev, ahlk, fikr, edeb ve sanatsal kuvvetlerine ve glerine sahiptir.

ikinci sinif ise kyl, iftidir. En genel anlamiyla gerek serflik dnemindeki serf, yani kle olmayan kyl (bunlar topraga
bagliydi, mlk sahibi arazisini sattigi zaman kyl de satilmis oluyordu) gerek klelik dnemindeki kle (kle topraga

54
DINLER TARIHI

bagli degildi. Ama mlk sahibinin mallarindan biriydi, tipki hayvanlar ve esya gibi alinip satiliyordu. Efendisi onun can ve
varliginin sahibiydi), gerekse daha ileri ve gelismis sekliyle ol sun. (Kyl kle degildir, topraga bagli degildir, resmen alinip
satilmiyor, ama herseyden mahrumdur, hibir seyi bulunma maktadir.)

Bu iki sinifa genel bir tabirle, hakim sinif ve mahkm smif denilebilir. Hakim sinif hakim heyeften, ayridir. Hakim he yet
topluma hakim olan hkmet biriminden ve hkmeti elle rinde bulunduran kimselerden ibarettir. Siyas otorite, yasalar, askeri
g ve kudret onlarin elindedir. Bir gruptur, bir sinif de gil. Ama hakim siniftan maksat sosyal ve madd-manev g leri
ellerine geirmis olan siniftir. (Btn kudretler bu sinifin elindedir). Hatta siyas meselelere girseler, siyas makama sahip
olmasalar bile, bu siniftan olanlari herbiri sermaye, kudret ve bir grup zerinde sahip oldugu nfuzu lsnde hakim sinifin
bir parasidir. Isterse hkmetle direkt bir iliskisi olmasin, hatta ona muhalif bile olsun.

Hakim sinif ile mahkm sinif arasinda bu sekliyle eskiden -klelik, feodalite, serflik dneminde-mutlak bir bosluk vardi Eski
toplumlarda -hatta kylerde bile-aika grlebilecek bir sinifsal ikilikti. Hatta bu ayirim, esitli ehreleriyle mimarye bi le
yansimistir. Bu iki sinif birbirine tamamen uzaktir. Sosyal bir yolun iki noktasidirlar. Eski mimaride (kylerde simdi bile)
efendilerin evlerinde misafirleri kabul ettikleri odalarin zel bir sekle sahip oldugunu gryoruz.

nce odanin tamamini olusturan byk bir dikdrtgen var dir. Bu drtgenden sonra -yani bu drtgene giristen sonra ona ilave
edilmis olan baska bir dikdrtgen veya kare daha vardir. Horasan kylerinde bunlara SahNesin (odanin iinde bas ta rafta
oturacak yksek, zel bolm) diyorlar. -Diger yerlerde bas ka bir isim tasimasi mmkndr.- Bu kismin asil odadan ayri
oldugu bellidir. mstakil duvara sahiptir; drdnc duvarda asil odaya ulasiliyor.
DINLER TARIHI

55

Bu binaya girdigimiz zaman yanyana iki oda gryoruz biri byk digeri kktr, ikisi birbirine bitisiktir, aralarinda kapi ve
duvar yoktur. Bu iki kisim birbirine zit sekilde dsenmistir. Kk kisimdaki esyalar daha pahalidir, byk kisimdaki esya lar
daha ucuz ve sadedir.

Geri bu iki oda birbirine bitisiktir, ama hersey farkliligi an latir. Dseme, perde ve sslemeden tutun, tavanin yksekligine
kadar. Kk kisim -sahnesin- daima daha yksektir.

Kisin tagari (kisin evlerde isinmak iin altinda mangal, s tnde yatak bulunan byk krs) sahnesin kisma koyuyorlar.
nk bugnk durumun aksine bunun bir asillik yn vardir. Odun veya kmr sobasini ise genel kisma kuruyorlar, burada ne
yastik ne dsek vardir.

Mimar ve eski mimari sinifsal ikiligi ve eliskiyi gstermek iin btn bu abayi gsteriyor. Mimar bu ikiligi odanin iinde,
seklinde, pencerelerinde, mimar sslemesinde, dekorda gster mek ve ona gereklik kazandirmak istiyor.

Syle ki, korkun sinifsal eliskide efendiler, isin esidi ai sindan isi veya kyl ile dogrudan bir iliskiye sahiptir. Bir oda
da toplanmalari ve bir atinin altinda oturmalari gerekir. (Kapi talist dzenin aksine. Kapitalistin isinin yzn asla grmeme
si, ismini isitmemesi, onu tanimamasi mmkndr. zellikle bugnk uyum kapitalizminde. -Byk trstler ve karteller sek
lindedir-Binlerce isi onlarin esitli messeselerinde alisiyor; hibirisi o messesenin, trstn veya kartelin sermayedarinin -
sermayedarlarinin-kim veya kimler oldugunu bilmiyor.)

Bu dnemde din, bu iki zit kutbun arasindaki uyum ve koordineyi saglama rOln oynuyor, bir rt oluyor. Yani bu iki sinifin,
siddetli sinifsal ihtilaflarini din ortaklik ile rtp, kapati yor. Bu iki ayri ve zit sinifi uzlastiriyor, bir araya topluyor.

Burada elbette dinden maksadim, hakim sinifin somut boyutundan biri olan din yndr, Sonuta din ya irkinlestiriliyor
veya tahrif ediliyor. Bunu, din bylesi bir sosyal rol oyna-yabilsin diye yapiyorlar. Bu din, efendiler sinifin ve halk (raiy

56
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI

57

ye) sinifini zel din trende bir yerde topluyor. -Mersiyelerde ve mevlitlerde oldugu gibi.- Ama mimari bu eliskiyi gster
meye ugrasiyor; bu iki sinifin zorunlu olarak toplanmasinda da sinifsal ihtilaf korumaya alisiyor. Efendilerle, rayyenin yan ya
na oturmasini engelliyor.

Efendiler onlara bagli olanlar, sahnesinde ve yksekte otu ruyorlar, kyller ise asagida, giristeki basit odada oturuyorlar. Bu
durum, dkkncinin kellesi grlene kadar devam ediyor. O, dne kadar sade bir kyl ve ifti idi, yeri efendilerin oda
sindan asagida olan byk oda idi. Simdiyse baska makamlar ve mevkiler kazanmaya baslamistir bile. nk para sahibidir,
efendiler ve efendilerin ailesi ona muhtatir.

Sermaye ona bir sahsiyet saglamistir, ama asil bir soya ve ir ka sahip degildir. Agazde, hacizde, asilzade degildir. Basit
avam sinifindan da gsterilemez, fakat diger taraftan asilsiz ve kksz olusu efendilerin yerinde oturmasina engeldir.

O halde ortak bir sinir tespit edilmesi gerekir, yle yapiyor lar. Tagarin krsnn alt basamagini (her halkrda asilliktir, ama
biraz alt tarafini) ona veriyorlar. Bylece asiller ile avam arasinda bir yere yerlesmis oluyor.

Burada, orta sinif meydana geliyor. Artik ne basit avam, ne de asilzadedir. Pratikte efendidir, ama asilsizdir, kkszdr,
efendisinden asagida gsterilmektedir.

Orta sinif baslangita gelisiyor, yavas yavas is basina geli yor. yle bir yere ulasiyor ki, tagarin krsnn etrafini isgal ediyor,
asilleri disari atiyor. Bu, yeni orta sinifin devrimidir, burjuvazi devrimidir. Byk Fransiz Devrimi bu gruptandir. Yeni,
zengin, aydin grsl, mtefekkir, degisken orta sinifin devrimi; rms, anlamsiz irksal farklari, vnmeleri ve ailev
ayricaliklari stnlk sebepleri sayan eski esrafliga karsi idi.

Orta sinifin devrimi, lleri ve kistaslari degistiriyor. Dn stnlk ls kan, toprak, irk, soy ve aile idi; bugn ise ikti sat,
para, sermaye oldu.

Orta sinif (burjuvazi), hrriyeti bir devrimi baslatiyor. nk kendisini ve toplumu onu reddeden btn kayitlardan ve
sinirlamalardan kurtarmak istiyor.

Orta sinif is basina geliyor, kudret ve hakimiyeti ele geiri yor. Bu dnemde din ile -Ortaagdaki degerlerin, bakis ailari nin
sosyal dzen iliskilerinin koruyucusu olan eski sekliyle-m cadele ediliyor, iki esit grs meydana geliyor. Birisi degisim
kazanmis din grstr; dnyaya ynelen br grstr (bu pro-testanliktir). Digeri ise din disi bir grstr. Aslinda dine, dn
duygu ve din felsefesi ismiyle saldirmaya basliyor. Her ikisi -zellikle ikinci grup-toplumdaki esitli din sekillerle veya in
sandaki din duygusuyla mcadele etmek iin ilim silahina gerek duyuyor. Din disi eski edebiyattan -din disi Roma ve Yunan
edebiyati gibi-yardim aliyorlar. Rnesansin belirgin zellikleri -16. asirdan 17. asra kadar-onun din ile savasmasidir. Gerek
da ha yeni bir din ve daha yeni bir din grs seklinde olsun, ge rekse ilim, tabiat ilimleri, beser ilimler, felsef istidlal,
mantik istidlal seklinde ve gerekse yeni itikadi mektepler ve ideolojik mcadele seklinde olsun.

Yani bu grupta, yeni sinif ve eski sinif vardir, -iktisad ai dan-yansima buluyor, yeni fikir ve eski fikir unvaniyla yansi yor.
Felsefeye ise akl, Israk ve ihsasi felsefe unvaniyla yansiyor. Sonra kapali dnya grs ve aik dnya grs adiyla yan
siyor.

Islm lkelerinde -genel olarak Doguda-yetismis olan ay dinlarimizin ogu maalesef itikadi, fikr ve zihn dayanaklarini Bati
kltrnden aldiklari iin onlarin sosyal alt yapi temeline gre, kendilerine zg dinleriyle, Ortaagi ve Ortaagdaki sos yal
dzeni kuvvetlendirici rol oynayan dinleriyle zitlasmalari gibi, bizim aydinlarimiz da kendi dinleriyle zitlastilar, kavgaya
tutustular. Avrupali aydinlar, kendi siniflarinin ilerlemesi ve si niflarini ileri gtrmeleri iin hareketin ve genel insan
ilerleme nin zararina olan ogu durgun kanunlari, anlasmalari, itikatlari ortadan kaldirmak iin Katolik mezhebine karsi
ideolojiler ve

58
DINLER TARIH

ekoller bina ettiler. Biz bylesi bir konumda olmadigimiz halde, dinimiz onlarin din gibi bir role sahip olmadigi halde,
onlarin dsncelerini aldik ve Batinin itikad temelleri zerine sosyal bir inan olusturduk.

Bu yzden -16. ve 17. asirlarda-aydinin Ortaagda mevcut ve hakim olan dine karsi mcadelesi, sadece geici ve kendi za
manindan kaynaklanan mcadeledir. Ama o szlerin, aydinlari miz tarafindan tekrarlanmasi olumsuz bir fonksiyon meydana
getirir. (Syle ki, o inanlarin kendi evresinin sosyal deneyimi ile bagliliklari yoktur; onun dini ile Avrupanin dini arasinda
bir benzerlik yoktur. Genel olarak kendine zg bir sosyal duruma ve sinifsal eliskilere sahiptir).

Batili aydinlar -yeni inanlariyla 16. ve 17. asirlarda-olumlu bir fonksiyon if ettiler. Hareketli ve yapici bir sinifa sekil ka
zandirdilar, ilmin ilerleme yolunu atilar, esitli ilm kesiflerin ve icatlarin yapilmasini sagladilar.

Ama 16. ve 17. asirdaki aydinlarin ayni szleri dsnceleri, kavramlari, grsleri ve sloganlari, Mslman Doguda sadece iki
netice meydana getirdi:

Birincisi sudur, toplum aydinlarin ne dedigini anlamadi (syle ki, aydin grubun ve zmrenin ortaya ikmasindan sonra,
toplumumuzda birka nesil gelip gemistir, toplum henz onla rin varliklarini hissetmemistir) nk toplumumuz aydinin dili ni
anlamiyor. Aydinin dayandigi, tenkit ettigi noktalarin halkin yasayisiyla hibir alkasi ve uygunlugu yoktur. Halbuki Avrupa
aydinlari toplumlarinin, Katolik kiliselerin, toplumun din tren ve inanlarinin iinden geliyorlardi; balik gibi toplum ve halk
denizinden yzyorlardi. Yol gsterme, fikirleri tasfiye etme, hurafelerle mcadele etme; kendi inandiklari dindeki hurafeler le
mcadele etmekle ugrasiyorlardi.

Ama bizim aydinlarimiz halkin iinden ikmadiklari iin, disarida yetismis ve egitilmis olduklari iin, toplum ile aralarin da
byk bir uurum vardir. -Buz ve su gibi-topluma ve halka nfuz edememislerdir. Bu yzden Dogu toplumunda aydin zmresi
vardir; ama aydin hareketi yoktur.
DINLER TARIHI

59

Ikincisi, disarida egitilmis ve yetismis byle sun bir zmre nin meydana gelmesi, vatanlarinda sosyal birligin paralanma
sina ve yenilgiye sebep oldu. nk bu grup az da olsa dsn yordu, suurlari Ilimle donanmisti; suurlarini toplumun iine
gtrecekleri yerde, toplumun btn bedenine ve halk kitlesine verecekleri yerde, halktan ve toplumdan uzak kaldilar, toplum
dan ayri soyutlanmis bir zmre olarak ortaya iktilar. Bu para lanmadan dsman faydalandi. Dsman bu bosluktan istifade
ederek yer seti. Bylece, Dogu ve Islm lkelerinde, Mslman -ve Dogulu-halklar arasinda siyas ve kltrel smry halk
ile aydin arasindaki boslukta aramak gerekir.

Gerek aydinin hedefi, bu boslukta halk ile kendi arasinda bir kpr kurmak olmalidir. Bu kpry anlayis ortamini sagla
maya, meydana gelmis olan tehlikeli ayrilmayi baglamaya, an lasmaya, tanimaya ve ayni sorunu zmeye dnstrmelidir. Bu
kpr kuruluncaya kadar halk, kendi durgunlugunda kala caktir. Aydin da kendi yabancilasmasi ve dislanmasi sirasinda, sehrin
yukarisindaki cafelerde oturup szde geri kalmis toplum lardan, ileri toplumlardan, falanca ideolojiden filanca ideoloji den
bahsederek sadece kendisi iin var olacaktir. Aydin, kendisi iin yasiyor halk ise onun varligini bile hissetmiyor. Eger aydin
hissedilmek istiyorsa o merdivenlerden asagi inmesi, o yksek evleri ve kafeteryalari terketmesi, kendisini halkin arasina birak
masi gerekir. Onlarin dertlerini ve ihtiyalarini hissetmesi gere kir ki kendisi de hissedilebilsin.

Ilerici bir aydin -ki benden ok daha ilerici biridir-bana ser zeniste bulunuyor ve diyordu ki: Niin byle yapiyorsun? ni
versite prestije ve ilme sahip oldugun halde din toplantilarda konusuyorsun?

Dedim ki: Sen konustugun zaman, zihniyetlerle, adamlarla karsilastigin zaman nc bir aydinsin, ama kendi fitratina ve
duygularina dndgn zaman, grupu, aristokrat, bencil, sinifa tapan ve halka karsi bir insansin. Hedefin sadece ve sadece ken
di sahs mesleginin haysiyetini korumak ve ona haysiyet kazan dirmaktir.

60
DINLER TARIHI

Bu eliski niin?

Bu yzden aydinin zihnindekiler bir yerde, vcudu ise bas ka bir yerdedir. Bu ikiligi ortadan kaldirip halk ile aydin arasin da
bir kpr kurmaniz gerekir. Bylece aydin, halka giden yolu bulabilsin; halk aydinin muhatabi olsun ki aydin, aydin olsun.
Aydin halkin imaninda bir yer bulsun. Bu, su anda olmayan, fa kat olmasi gereken birseydir.

Eger biz Avrupayi taklit ediyorsak, onlarin gzel tecrbele rinin taklit edilmesi gerekir. Bunlardan biri su: Ortaagi tahrip
eden, Yeniagi meydana getiren sey yeni din idi. Fikr/din de-gismeseydi, dine karsi olan mcadele olmazdi. Yeniagin ve
yeni medeniyetin meydana gelmesinde Protestanligin roln Max Weber herkesten daha iyi aiklamis ve incelemistir. Eger
firsat olursa gelecek programlarda onun tezi zerinde duracagiz (bizim iin sonsuz bir gretici yani var.)

Onaltinci ve onyedinci asirlarda din ile mcadelenin felsef, mantik ve zihn bir yn vardir. Ondokuzuncu asirlarda din ile
mcadele baska bir sekli aldi. Veya diger bir deyisle, din hak kindaki tavir farkli oldu. Eskiler gibi zihn, akl, felsef akil y
rtmeler yerine, toplumu tanima, insanin gerek tarihini tanima zerinde dsnlmeye baslandi. Insanin degismeler tarihi, insa
nin kini, baslangitan simdiye kadar insanin idrkine ilgi duyul du ve bu konular aiklanmaya baslandi.

Ondokuzuncu ve yirminci asir, dini tanimak iin su sz baslik yapti: 16. ve 17.nci asirlarda aydinlar, dini kesislerden da ha
iyi tanimadan onunla mcadele ettiler. Bunu, simdi kendi gzlerimizle gryoruz ki, muttaki ve dindar bir insan din hak kinda,
kendi din esaslariyla ve din inanciyla bir esit yanlis ta nimaya sahiptir. Dine karsi olan ve dini ezmek isteyen aydinla rimiz
da tipki o dindar gibi din hakkinda yanlis bir tasavvur ve bilgiye sahiptir.

iki kutup gryoruz ki bunlar, baska birseyi din olarak d snmslerdir. Aydinlar Cennet, Cehennem, hiret, Iman, sosyal ve
fizik hayatin ihtiyalari ve imamlar hakkinda, gereklere ay kiri, kendilerine zg tasavvura sahiptirler. Sonra birisi bu
yanDINLER TARIHI

61

lis zihn tasavvura inaniyor adi dindardir, birisi de muhaliftir ve o da dine karsi olandir. Ama ne biri gerek dine inaniyor, ne
de br dogru dinin muhalifidir. nk aslinda, burada bir din szkonusu degildir.

19. ve 20. asirlarda dinin degisme tarihini tanimak, bylece insanlik tarihinde dinin meydana gelis keyfiyetini tanimak iin
diger bir metoda basvurdular. (AugusteiVin aksine; o st yapi ve metafizik lemini hayal bir sekilde gruplandiriyordu. Veya
mantik aidan gerekten dini reddetmis olduklarini dsnen 17. ve 18. asirlarin filozoflari. Mesel, hayatinin nceki devresin
de Votairede oldugu gibi). Zimnen insanin esitli ynlerini, in sanlik tarihinde ve insan toplumunda dinin esitli ynlerini ta
nimaya alistilar. Ama hangi sekilde? Bunu tarihte ayri d nemde gryoruz. Bu dnemdeki btn insan meseleler za
man esasina gre gruplandirilabilir. Birincisi: Beseri toplumun eski ve bedev dnemidir. Bu dnemde henz yazi yoktur; kita
bet, egitim, gretim ve gretim kurumlari yoktur. Toplum, de neyimini, kavramlarini, anlayislarini, edebiyat, siir ve din inan
cini belli bir sekilde kaydedemiyor, diger nesillere aktaramiyor; ki biz onlarin eserlerini dsnce tarzlarini, dinlerini
inceleyebi lelim.

Bu ynyle birinci dnem, bedev toplum veya vahsi top lum dnemidir. Sosyologlar edebe riyet etmek ve saygili dav ranmak
iin vahsi toplum demiyorlar. Arkaik veya eski top lum diyorlar; yani her iki kavram da saygidan dolayidir.

Ikincisi: tarih toplumdur. Tarih toplum, medeniyetin, kita betin, isblmnn, egitim ve gretim kurumunun bulundugu bir
toplumdur. Kendine zg bir egitim ve gretime sahiptir, okul meydana gelmistir, nceki nesillerin tecrbelerinin sonraya
aktarilmasi imkni dogmustur. Sanat eserlerinin, kitabelerin, el yazmalarinin, kisacasi esitli eserlerin zerinde inceleme
yapila bilir. Yapilan incelemeyle onlari tanimak mmkndr.

ncs: agdas dnemdir. 15. ve 16. asirlarda baslayip simdiye kadar geliyor.

62
DINLER TARIHI

agdas dnemi ve tarih dnemi tanimak kolaydir. Ama bedevi dnemi, yani resm tarihten ve yazidan nceki arkaik dnemi
tanimak en dogru anlamiyla zordur. Fakat o dnemi ta nimak acil, zarur ve hayat bir konudur. Sunun iin; Bash-nardm
szyle; Tarihten nceki ilkel bedevi toplumlari dikkat li bir sekilde tanimadigimiz srece, toplum felsefesi ve sosyoloji
hakkinda dikkatli, gereki ve ilm grsler ortaya koyamayiz. nk toplum bir gerektir; ne agdas dnemde, ne
Ortaagda, ne de tarih dnem (tarihin basladigi dnem) ve medeniyetlerin basladigi dnemde meydana gelmistir. Belki
bedevi dnemde meydana geldigi sylenebilir.

Bu toplumun hangi sebeple veya sebeplerle, hangi faktrle rin etkisi altinda (iktisad, sosyal, fikr, zihinsel, dogal, cografik
veya din) degisime ugradigini, degisimin hangi kanunlara uy gun olarak meydana geldigini, bir dnemden diger dneme na sil
getigini anlamak iin, bedevi toplumunu tanimamiz gerekir. nk ilk nce toplum orada meydana geliyor, ok aik faktr
lerin ve sebeplerin etkisi altinda degisime ugruyor.

17. ve 18. asirlarda her sosyolog, Eflatunun Cumhuriyet kitabini okumakla insan toplumunu, avucunun ii gibi tanidigi ni
zannediyordu (bizim aydinlarimizin birka tercme eser oku duktan sonra artik sosyolojide problem yok diye zannetmeleri gi
bi.) Ama bugnk sosyolojide 18. asrin aksine birisi ikip top lum, toplumun keyfiyeti, toplumun degismesi ve toplumun de
gisme yasasi ile ilgili 198 dikkatli ilmi kanun (teori) vaz edebili yor. Fakat bunlari syleyen sosyolojide bir tek aik ve kesin
ka nun itiraf etmeye hazir degildir.

GurviclVin szyle; Ilim ilerledike daha mtevazi olu yor. Btn ilimlere el atmis olanlar ve herseyin kendileri iin aik
oldugunu sanan kimseler, gerek ilim asamasinda bir adim bile atmamis olan kimselerdir.
DINLER TARIH

63

BEDEVI TOPLUMU NASIL TANIYALIM?

Kendi toplumumuzu tanimak iin ncelikle bedevi toplu mu tanimak gereklidir, dedik. Dini tanimak, din duygusunun nasil
olustugunu bilmek, din amellerin, ibdetlerin, din ismiyle sahip oldugumuz inanlarin nasil meydana geldigini tanimak iin de
aresiz bedev toplumu tanimaya mecburuz. Insan top lumunun bu dnemini ve bu dnemdeki beseri kltr ve anla yisi
tanimamiz gerekir.

Arkeoloji adinda yeni bir ilim dali vardir. Eski Arkeoloji. Yoksa lafz benzerlikler, kelime benzerlikleri Iranda da oktur.
Kelime benzerlikleriyle btn dilleri tanima iddiasinda olanlar var. Zevklerine uygun birseyle btn inanlari ispat ve kesfe
denler var. Kirk yil nce Trkiyede bir kongre yapildi ve Ziya Gkalp isimli teorisyen (yrrlkte olan bu tarz alisilmis
lkele rin teorisyenleri gibi bir teorisyen) dedi ki: Btn medeniyetler Akdenizin etrafinda Trk irkindan dogmustur, btn
insanli gin dilleri Trk dilinden dogmustur, onun dallara ayrilmis ki simlaridir

Bizim bazi filologlarimiz da Kureys kelimesi, kures keli-mesindendir. Abbas kelimesi de esb (at) kelimesinden gelmistir
dediler. Birisi de aslinda Araplarin bir dili yoktu, diyordu: Eger kelimelerine bakarsaniz, degismis, egri bgr Farsa
kelimeler oldugunu greceksiniz. Bu dili Araplara, Arap topraklarina ka an Mazdekler gtrdler. Onlarin bir dili yoktu!
Konusmayi grettiler! Sonra da Zerdst diniyle mcadele etmek iin geici olarak Islmi ortaya attilar

Gryorsunuz, bylesi ulema(!) iin tarih, din ve ilm me seleler ne kadar kolay. Gerek ulema iinse en kk ilm mese le
ne kadar zor. Bu yeni arkeoloji -eskiyi tanima bilimi-eski tapi naklari, eski sanat eserlerini, ceset kalintilarini, mezarlarda kal
mis esyalari tanimak yoluyla, modern kimyanin yardimiyla (on larin tarihinin nasil meydana geldigini taniyabilmek iin), eski

64
DINLER TARIHI

filolojinin yardimiyla, medeniyetleri takip ediyorlar. Bylece kaynaklarini tanimaya ve bulmaya alisiyorlar.

Mesel, dnyanin en byk filoloji stadi olan ve gerekten yetmis ksur lisn bilen sayin Emile Benveniste kelimeleri ve
Asya, Iran, Hind ve Avrupa lisnlarinin gramerlerini karsilasti rarak, Aryailerin dilinin ilk kelimelerini (vahsi Arya kavminin,
henz g etmemis olduklari dnem AryaIleri) buldu.

Sonra bu arastirmayi diger lisanlar konusunda da yapti, ilk dilleri buldu, o zaman irklarinin ilk dilleri arasindaki mukayese su
hakikati gsterdi; Insanlik baslangita bir tek dili konusu yordu. Peder, mader (anne), birader, zemin gibi kelimelerin In
gilizce, Farsa hatta Arapa gibi kkeni ayri olan dillerde mste rek olusu dilin birligine bir rnektir. Gryoruz ki eski
filoloji yardimiyla (yani eski lisanlari tanima) insanligin dil birligine ulasti.

Toplum konusunda da, bedevi toplumlar nasil meydana ge liyor, nasil siniflara dnsyor, hkmet, din nasil ortaya iki yor
sosyal teskiltlar nasil sekil aliyor gibi incelemeler yaptilar. Din konusunda da byle alisma la r yapildi.

Burada arzetmek istedigim sey, bir gretmen olarak gren cilerime verebilecegim en byk derstir. Bu benim ilk ve son
szmdr, baska ne dersem bu temele ve sonsuz neme sahip olan bu meseleye rnek vermek iindir. O da sudur: Dini tani
mak iin, dine karsi olan limlerin, dinsiz limlerin, hatta hedef leri din ile mcadele olan limlerin gittigi yoldan gitmek ge
rekir.

Ben bu yolumda, sosyoloji ilm, iktisat, tarih felsefesi, antro poloji diye nitelendirilen ilimlerle dini veya dinin tabiat tesi
kklerini inkr ettikleri lisnla konusuyorum: Ilm ve beser me seleleri incelemek iin bu lisni en iyi lisn olarak gryorum.

Avrupanin 19. asirdan sonra btn boyutlariyla insan me seleleri (hatta tabiat meselelerini ve madd meseleleri) inceledigi
ve gidip Allahin inkrina, tabiatta ve insan toplumunda dinin inkrina ulastigi metodla (onlarin silahiyla) is yapiyorum. Gr
dgnz gibi sinifsal ve iktisadin asaleti metoduyla din mesele
DINLER TARIHI

65

leri inceliyorum. Ama, tabii bir sekilde ve zel bir taassup olma dan. Onlarin ulasmadigi bir sonuca ulasiyorum; rnegi benim
bugnk dersimdir, gerekten sylyorum.

Dini tanimak iin ilkel dinleri tanimak gerekir. Ilkel dinler, en eski ve en antik dinlerdi. Kitap yoluyla onlari taniyamayiz.
Kitaplar en fazla -drtbin yil nceki dinlerden bahsediyorlar. Bu dinler, su anda da bulunan ileri dinlerdir.

Eski filoloji ve arkeoloji o dinin gelistigi evreyi gsterebilir ler. Ama bu tek ara degildir, diger bir yol daha vardir. O da
kendine zg, meden toplumlardan uzak kalmis, kendi ilkel bekretini korumus kabilelerde, gruplarda ve irklarda ara maktir.

Ondokuzuncu asirda bu bedev kavimler vardi. Simdi de biraz degismis olmakla birlikte mevcutturlar. Fakat meden top
lumlarla temas ettikleri Iin asaletlerinin bir kismini kaybetmis lerdir.

Btn bunlara ragmen, henz ferd olarak yasayan toplu luklar var. Bu topluluklarda henz aile meydana gelmemistir. Sosyal
bagliliklar, yneticiler, kendine zg din dzen, iktisad teskilt, retim siniflari veya tketim siniflari ayrilmamis ve
msahhas olarak meydana gelmemistir.

Avustralyada, Kuzey Amerika kizilderilileri arasinda, Afri kanin bazi blgelerinde halen ilkel bir sekilde yasayan toplum lar
var. ylesi sartlarda yasiyorlar ki, bu sartlarin biz medenlerin 20-30 bin yil nce yasadigi sartlar olmasi muhte meldir.

Sosyolog, din bilimci, sanat tarihi ve edebiyatta arastirma yapan kimse, bu bedev toplumlarda dinin keyfiyetini, sosyal
ilisklerin insan boyutunu, akaid, ahlk ve onlarin dilini arasti rip inceleyebilir, kanunlar bulabilir; bu kanunlari toplum tarihi
nin olusmasi dnemine indirgemekle ok degerli sonular elde edebilir. Iste Durkheim, Leoroul gibi sahislar bu trden alisma
lar yapmislardir.

Leoroul, Tayor, Max Mller, Spencer, ilkin 18. ve 19. asirlar da, sonra 20. asrin baslarinda, orman kselerinde, uzak adalarda

66
DINLER TARIHI

yasayan toplumlara gittiler. alisma ve zahmetlerinin neticeleri ni kitaplara geirdiler. Durkheim, ktphanelerde oturdu, oku
du; ve henz elbise bile giymeyi bilmeyen toplumlarin hayatla rini yazdi.

Bu toplumlarda isblm meydana gelmemistir. Is, av veya savas iin aletler, yazi ve kayit mevcut degildir. ok sinirli bir
dnya grsleri vardir birka kilometre telerindeki kabileden bile haberleri yoktur.

Bylesi ilkel toplumlarda, bedevi kanunlari, toplumun ilk teskilini, din inancin olusumunu, felsef ve sanatsal inanci Ince
lemek mmkndr. Sonra btn tarih boyunca dinin nasil mey dana gelmis oldugu veya ilkel dinin nasil oldugu sylenebilir.

Bylesi incelemeler, dine karsi olan sosyologlarin veya as linda dine muhalif olanlarin isi olmustur. Bunlar dine karsi m
cadele etmiyorlarsa en azindan dinsizdirler. Inceleme yapmaya daha ok, yce ve metafizik bir hakikat durumunda olan dini
inkr ve reddetmek iin gidiyorlardi. 17. ve 18. asirlardaki tabiat bilginlerinin fizik ve kimya yoluyla Allahi inkr etmeleri
gibi bunlar da Allahi inkr etmek istiyorlardi.

Bunlar 16. ve 17. asirlardaki aydinlarin fikirlerinin etkisi al tindaydilar. Bugn bunlar ok eskimistir. Dine karsi olan en ye ni
hareket, benim su anda syledigim harekettir. Ancak benim sinifim ve derslerim, din ile (gerek olmayan din ile) mcadele
etmek istemeyenlerin isine yaramaz.

Ahlk bir kisilige sahip bir arkadasa (byk bir sosyolog veya byk bir lim degildi) dedim ki: Ne propoganda yapiyo rum,
ne de gelip dini teblig etmeni istiyorum. Dinin hak veya btil oldugu konusunda da birsey sylemiyorum. Ama sen di nin
kkne vurmak istemiyor musun? Buranin halki msl-mandir, sen din Ile mcadele etmek iin Islmi grenmeye mec bursun.
Sen kendi tabirinle aydin sorumlulugunun bilincinde, din ile mcadele etmek iin sorumluluk yklenmis birisin. O halde
mcadele et ki aydinligini koruyabilesin, ama sosyologla rin tabu ile ilgili konulariyla Sosyologlarin bedevi dnem iin tabu
benzeri szkonusu ettikleri kanunlarla insanlik tarihinin

DINLERTARIHI 67

yeni ve modern dini olan Islmla mcadele edemezsin. nk Islm ok yce br zihne ve kltrel donanima sahiptir. Sen y
ce bir medeniyetten faydalanan Islmla penelesemezsin. Bedevi dinin delilleriyle, tarihin en ileri dini olan Islmla mca
dele edilemez. Bu sebeple seni, en azindan kendin iin Islmi tanimaya davet ediyorum. Kurni a ve ne yazdigini gr.

Bu dine saldirman iin bu dinin kitabini, Kurni aman ge rekir, baska kitaplari degil. Sen birini tanimissin, ama ondan ayri
birini vurmak istiyorsun. Sen birseyi reddediyorsun, bunlar baska birseye inaniyorlar. O halde nasil bunlarin, dinlerini bira kip
senin arkandan gelmelerini bekliyorsun?

Bunlarla ruhunu doyuruyorsun dedigin zaman, mesel Vol-e gibi olmussun. nk o da, bylesi szler sylyordu. Ama sen
kendi toplumundaki aydinlarin dsncesinde bir de gisme yapmis olan Voltaire gibi kendi toplumunda asla bir etki
birakamazsin. O kendi dinini ve dininin dilini taniyordu. Hiris tiyanligi kavramisti. Ama sen dinini ve dilini, Islmi anlamadan
tanimak istiyorsun. Bu sadece sekli taklid etmektir, ierigi degil. Toplumu taniman gerekir. Dinini kavramis olman, inanla rini
tanimis olman, kitaplarinda ne yazilmis oldugunu bilmen gerekir. Ancak o zaman mcadeleni baslatabilirsin. Ama simdi sen
ylesi seylere dayaniyorsun ki, o kendi dininde bunlarin ak sini gryor. O, senin duygularinin bos ve desteksiz oldugunu
biliyor.

Sen diyorsun ki: Din, ferdi toplumda tek basina ortaya i karan, yalniz birakan bir faktrdr. Mslmansa Islmin b tn
esaslarinin, emirlerinin toplanma ve bir araya gelme temeli ne dayandigini gryor. Haccda, belli gnlerde btn lkeler den,
her irktan insanlar gelip toplaniyorlar. Mescidi mabedidir ve ismi cami (toplanan yer)dir.

Sen asilsiz Iddialarinla, halktan dini alacagin yerde, onlari derin dsnmeye sevkederek kendi bilgisizligini anlamaya tes vik
ediyorsun.

Ezmek ve mcadele etmek istedigin seyi tani! Baska birseyi taniyip onunla alkasi olmayan sey aleyhinde bagirip agirma!

68
DINLER TARIHI
Bedevi Din

Arastirmacilar Mikronezya, Polinezya, Avusturalya, Gney Afrika, Kuzey Amerika kizilderilileri ve bazi Asya kabileleri
arasinda yapmis olduklari incelemelerle, benzer din sekillere, merasimlere, inanlara ve hepsinde benzer ibadetlerin oldugu
sonucuna ulasmislardir. nk, bunlarin hepsi bedevi toplum lardi ve ok ilkel bir halde yasiyorlardi. Su sonuca ulastilar; in
sanlik, usulen tarihinin baslangicinda bu sekilde bir dine sahip olmustur. Din ilkel toplumlarda meydana gelmistir ve bylesi
bir fonksiyona sahip olmustur. Sonra birtakim kanunlara uygun olarak degismis ve ileri dinler seklinde ortaya ikmistir.

Ilkel Dinler Hangilerdir?

Ilkel dinler olduka fazladir. nk hedef dinler tarihinin bir dnemini genel olarak dile getirmek, dinleri genel olarak ta
nimaktir. Hedef, tek tek ve zel biimde dinlerden bahsetmek degildir. Btn dinlerden bahsedilemez. nk hepsinden bah
setmek birka yil alir. Bu kisa sre zarfinda ise ancak en temel dinlere ve btn dinlerin btn usullerine Isaret etmek mm
kndr.

Durkheim (Les Elements Rudimentaire de la Vie Religieues) Dini Yasayisin Ilkel Unsurlari adli eserine, Lui Browl da kendi
eserine, bedevi din ile ilgili yapilan btn en yeni arastirma ve incelemeleri toplayarak baslamislardir. Ama bu
arastirmalardan dinin aleyhine sosyolojinin en yeni tezini tedvin edip hazirlaya-bilenlerin en byg Durkheimdir.

Durkheim dine karsi olanlarin btn eski szlerini terk et mis din aleyhinde en yeni tezi ortaya atmistir.

Bizim aydinimizin bilmesi gerekir ki; usul, detler, gele neksel akaid (din ve mill) eskimistir diyorsa, kendisinin dine karsi
syledigi ogu inanlar da (kltre karsi veya gelenege karsi olanlar inanlar, ilm veya felsef sz olarak ortada dolasan
seyler de) eskimistir. Elbise eskidigi zaman 300 yil ncesinin ve ya 8 yil ncesinin mali olmasinin ne farki var? Her halkrda
es kidir. Giyilmesi mmkn degildir, yenilenmeye ihtiyaci vardir.
DINLER TARIHI

69

Maalesef yenilikler, vnme, sadece filmlerde ve modada dir. Avrupa dili bizim sinemalarimizda daima ayni anda sergile
niyor. Ama ideolojik ve felsef meseleler, asirlarca yolda kaldik tan sonra bize ulasiyor. Mesel, bugn Avrupanin bize bozul
mus diye verdigi aydinin benzerini (yarim aydini) Avrupanin 1700 tarihli eserlerinde aramak gerekir.
Fetisizm

Spencer ve benzerlerinin btn insanligin dini diye kabul ettikleri; diger dinlerin kendisinden dogduguna inandiklari dine
Fetisizm veya Ruhperestliktir. nceleri iki ayri din olarak dsnlyordu. Bugn bazi dsnrler ikisini bir tek din ola
rak kabul ediyorlar.

Fetis aslinda bedevi bir isimdir. Sosyologlar zel isimleri o dinden almislar ve sosyoloji kavrami yapmislardir. O halde bu
incelemede isittiginiz isimler, Batili isimler degildir. Belki (peri-ferinin) evrenin kendisinden alinmis olan isimlerdir. Fetis
bun lardan birisidir.

Fetis, boncuk, kk taslar, bedevi kabilenin taptigi mute ber esya seklindeki sey veya esyadir.

Insanlarin ilk tapinaklari ve bedevilerin ibdet yerleri dag magaralari olmustur. Onlarin kesfinden sonra boncuklar bulun du.
Bunlar dikkatli sekilde islenmis, delinmisler ve bunlara zel iplikler yapilmisti. esitli sekillerde o tapinaklarda korunmus
lardir. Bedevi, onlara el vurmakla, mesh etmekle veya onlari p mekle ibdet etmistir.

Fetis, bylece bazi tabii esyalara inanmak ve onlari kutsal lastirmak anlamindadir.
Animizm

Anim ve anime kelimesi, tahrik etmek, heyecana getir mek anlamindadir ve ruh kelim esindendir. Ruh veya ruha tapicilik
bir esit ilkel dindir. Veya dnyanin en ilkel dinidir. Yani usulen din bilimi, dini tanimayi ortaya koymak iin (benim

70
DINLER TARIH

inancima gre dini ispat etmek iin de) bu meseleye dayanmak gerekir. Ben dinbilim (teoloji) konusunda, onlarin dini inkr et
mek iin dayandiklari kaynaklara dayaniyorum, o kaynaklar dan naklediyorum. Her ikimizin kaynaklari birdir, tm ayni
rnlerdir.

Ruhperestlik su anlamdadir; ilkel kabileler, grnmeden zel ruhlarin varligina inaniyorlardi. Bu ruhlar hangi zelliklere
sahiptir? Birinci zellikleri sudur: Insan bir sahsiyet sahibidirler bilin sahibidirler, irade sahibidirler. Kinleri vardir, nefret,
ask ve sevgileri vardir. Hizmet ediyorlar veya ihanet ediyorlar. Ugursuzdurlar veya kutsaldirlar. Bu ruhlar hayirdir veya
serdir.

Bu zelliklerin hepsi ruhlara verilmis insan sifatlaridir. Bu ruhlar insan ruhlardir; insana hayat, yasayis ve hareket bahse
diyorlar.

Ruhun ikinci zelligi, onun kalici olusudur. Bedevi diyor ki, insan ldg zaman ruhu baki kaliyor (ruhun baki olusunun
beser felsefede mevcut olan ilk kelime oldugunu gryoruz). Ruh lmyor, kaliyor, gkyzne geri dnyor, karanlik yerler
de hayatini devam ettiriyor. Ormanlarin derinliklerinde veya se hirlerin tekkelerinde. Veya o bedev kabilelerin ogunun
tabiriy le, kendi cenazesinin yaninda kaliyor, srekli kendi cenazesini koruyor.

Bu yzden ruh, kendi cenazesinin koruyucusu gibidir ve kendi bedeninin alinyazisina, bedenine gnlden bagli oldugu iin,
ihtiram kazaniyor. Cesedi hrmetsiz yapma yerine, hrme tini kaldiracagina, ruhun cesedin koruyucusu olmasini uygun gryor.
Eger saygisizlik yapmissa darbe yiyor, saygiya sahipse cenazeye yiyecek vermis, elbise giydirmis, lnn ssn ona geri
getirmis siddetli bir sekilde ona hrmet etmistir. -Cenaze nin ruhu onlara saygi gsteriyor hatta onlari koruyor. Ailenin bir
nbetisi ve muhafizi gibidir, bu ailenin fertlerini korur ve onlara bereket saglar.-

Bu ruhlarin bazilari bedenleri ldkten sonra, ormanlara veya denizlere gidip, oralarda yasiyorlar. Nerede hayatlarini de vam
ettiriyorlarsa -deniz, ormanin derinlikleri, veya baska her
DINLER TARIHI

71

hangi bir yer-bir tabiat kuvvetinin veya isaretinin ruhuna dn syorlar. Bu yzden tufan dalga veya denizdeki su ve yagmu run
her biri bir ruh sahibidir. Bu ruh daha nce bir insanin ruhu idi; bedenin lmnden sonra tabiat almetlerinden birine d
nsmstr. Bu sekilde her aga, her orman her hastalik her hay van ve hersey bir ruha sahiptir. (Dogru dikkat buyurunuz, bu
konu ok derin bir konudur.)

Bu dinde -animizm veya ruha tapicilik-temel grs ve inan, ruhun asaletidir. Ruhtan maksat, insanda -ve insanlarda-ayrica
hayvanlarda mevcut olan gizli bir kuvvettir.

Lui Broivl diyor ki: Bu ruh, bizim ruh hakkinda sahip oldu gumuz tasavvur ve inantan farklidir. Animistler -yani bu ruha
inanan bedeviler-ruh, esyada ve insanlarda mevcut olan gizli kuvvetten ibarettir diyorlar. Halbuki biz madd esyanin ruha sa
hip olmadigina inaniyoruz, ruhu bedenimizin hayat, sicaklik, hareket faili olarak biliyoruz-Ama o, cisim ve beden disinda
nc bir paraya inaniyor.

Eskimolar da bylesi nc bir paraya inaniyorlar; insan ruhtan, cisimden, isimden meydana gelmistir.

Halk kitlesi bazi isimlere siddetle inanmaktadir. Mesel, di yor ki: Eger bu isi yaparsam, ismimi bu cinse eviririm. Bunun
iin isim, ferdin vcudunun l paralarindan biridir -en nemli paradir-ruhtan ve cisimden daha yukaridadir. Bu,
ruhperestlik felsefesinde ruhun isim almasidir. Can, bedenin hayat bir kuvveti olarak isimlendirilmiyor. Bu yzden ferdin
lmn den sonra, ruh kaliyor, sonra esya ruhu -veya tabiat ruhu-sek linde ortaya ikip, tabiat kuvvetlerine giriyor. Hatta bazi
sahsi yetler savas sirasinda ruhlarini bedenlerinden bir baska yere alabilirler. Mesel, savasta zarar grmemesi iin bir agacin
ze rine birakip, sonra savasa baslayabilirler (kabilelerin reislerin den birisi byle bir is yapmisti. Baslangita ok atsalar da
degmi-yordu. Agalarin arasina koymus oldugu ruhuna nisan aldilar, ldrdler, o da ruhsuz olarak kabileye geri dnd.)

O halde, ruhun can anlaminda olmadigi belli oluyor. Ruha tapicilik insanin ilkel bir inancidir. Kendisinin yegne veya dn

72
DINLER TARI HI

yanin ikili olusuna inancidir. Su anlamda; madd dnya ve tabi attaki esya, ruha sahiptir. Insan, ruh isimli grnmeyen gayb bir
unsurun sahibidir, ki bu unsur insanin insan degeridir. Daha da nemlisi bu ruha inanmakla insan tabiat ile kendisi arasinda bir
esit yakinlik hissediyor. nk bedev insan, tabiatin esya sini da ruh sahibi olarak biliyor. -Insan ruh olarak-Bizim tabiat
esyasini l hissedisimiz gibi onu l olarak hissetmiyor, don mus olarak kabul etmiyor. Tabiat ile kendisi arasinda bir esit
birlige ulasiyor.

Ikincisi, ruhun tenash meselesidir. Ilkel dinlerden zel likle animizmde bu inan mevcuttur.

Tenash su anlamdadir; bedenin lmnden sonra ruh bak kaliyor, diger bir bedene dnp hayatina ikinci bedende devam
ediyor. Ikinci cismin lmnden sonra ya ruhlar lemine geri dnyor veya nc bir cisme giriyor. Bu nc, drdnc,
besinci bedenin bazen insan olmasi bazen hayvan, bazen bitki, bazen tas olmasi mmkndr. Hint dinlerinde ve bazi gayri
resm Islm mezheplerinde de olan tenash fikri, ok ilkel bir fi kir ve dnyanin en ilkel dinlerinden birisinin dsncesidir.
Totemizm

Durkheimin ikinci asamada dayandigi, btn sosyologlarin dogrudan veya dolayli olarak onun tezinin etkisinde olduklari
meshur din, totemizm dinidir. (Bunu Durkheim vaz etmemistir, belki Spencer, Langeton vb. kimseler ortaya koymuslardir.
Ama Durkheim onu sosyolojinin din aleyhindeki bir tezi olarak ileri srmstr. Sosyolojinin faydasina, hem de dnyanin dine
karsi yeni bir tezidir.)

Totemizm, bedev kabilelerin -ve bu gn Afrika, Kuzey Amerika, Avustralyada bedev dnemde yasayan kabilelerin dini.
Herbiri bir seye veya bir hayvana -daha ok hayvana-tapi yorlar.

Kabile bir hayvana veya kendine zg bir kusa tapiyor. Eger, niin? diye sorarsak -mesel, papagana tapiyorlarsa-biz
papaganiz, diyorlar. Nasil papagan oluyorsunuz? diye sordugu
DINLER TARIHI

73

muzda cevaben, en byk ceddimizdir, hepimiz ondan blnp dallara ayrilmisiz, diyorlar. Isminin dagilmis olmasindan sonra
beyaz bir papagan seklinde ortaya ikti. Papagan, simdi kabile nin ceddinin ruhudur. Kabilenin etrafinda dolasiyor, kabileyi
himaye ediyor, kabile iin bereket ve selmet diliyor.

Buna gre papagan, kabilenin o byk ceddinden ibarettir. Bu sekilde ortaya ikmis ve degisime ugramistir. nk papa gan
cinsi daima vardir, falan papagan lse de cinsi kalici ve lmszdr. O halde kabilenin ceddi, papagan grnmnde daima
ebeddir.

Papagana taptiklarinda kendi cedlerine (dedelerine) tapmis oluyorlar. Kendi vcutlarina taptiklarinda da kendi toplumlari nin
btn fertlerinde olan ortak ruha tapmis oluyorlar.

Her kabilenin bir totemi vardir. Kabilenin fertleri ibdet merasimlerinde, elbise giydiklerinde, sslenme ve hareketlerin de
totemlerinin jestlerini yerine getirmeye aba gsteriyorlar. Onun gibi sslenmeye, o sekilde elbise giymeye, salarini onun
tyleri veya basi biiminde yapmaya alisiyorlar. Bu sekilde b yk cedlerini takip ettiklerini ve onlara itaat ettiklerini gster
meye alisiyorlar. Bununla, kendilerini mesru yoldan doguran biri olarak -kendilerinde ve toplumlarinin ruhunda-ispatlamak
istiyorlar.

Her kabile, toteminin etini yemeyi haram kabul ediyor.

Sunu aika bilmek gerekir ki, eger Hindistanda inek etini haram kabul ediyorlarsa, bu baslangita -bugnk dinlerinden nce,
inegin Aryalerin totemi olmasi nedeniyledir -simdi de to temleridir-, O halde bir hayvanin etine saygi gsterilmesi, onun totem
olmasiyladir. Yani byk cedlerine canlilik bagisliyorlar. Ona bir kutsallik ve saygi zelligi veriyorlar.

Bir bilgin{!) Toteme saygi gsterilmesi konusunda bir terc me yapmis, sonra da kendi grsn aiklamis: Islmda do muz
etinin haram edilmesi domuzun kutsalligi sebebiyledir di yor. Yani kiyas binnefs (benzeriyle mukayese). Halbuki Msl
manlar, domuzu pis olusu nedeniyle haram biliyorlar, takdis nedeniyle degil).

74
DINLER TARIHI

Asiret kkenli grenciler araciligiyla totemizmin Irandaki etkilerini aradim ve buldum.

Iranin batisinda birtakim kabileler var. Isimleri Segvend Segalvend erkvenddir. Vendin aidiyetin son eki oldu gunu
gryoruz. Hasanvend, Hasana mensup olan demektir, onun babasinin veya bykdedesinin -veya onlarin-Hasan ol duguna
isaret ediyor. Hasanvend benzeri isimler Islmdan son ra takilan isimlerdir. Ama Segvend -yani kpege mensup olan-gibi
isimler, Islmdan nce konulan Isimlerdir. (Segalvend, a kala mensup). Kendilerini hayvanlara mensup ediyorlar.

Araplarda da bylesi isim takmalar vardir. Mesel, Ben Kilb, Ben Kelb (Kpek ogullari) Ben Saleb (Tilki ogullari)

Insanoglunun, insani hayvan oglu diye agirmasi ok acaip birseydir. Ama totemi tanidigimiz zaman, hayvan degil de in san
ruhu oldugunu anladigimiz zaman hayretimiz biraz azalmis oluyor.

Bu tr isimler, Araplarda knyedir. Isimlendirme yntemi syledir: Mesel, ocuk dogdugu sirada, lohusanin hasta yattigi
adirin nnden bir hayvan gemis ve gze arpmistir. O za man, o hayvanin adini lkap olarak semislerdir. Yeni dogan o
cukla ayni anda dogmus olarak kabullenmislerdir. Bu ocugun teskil edecegi ailenin fertleri bu hayvana mensup olmuslardir.
Dedeleri dogumu sirasina onu lkab olarak almistir.

Her halkrda Arap ve Iran kabilelerinde totemizm inanci nin oldugunu gryoruz. Dnyada ok genel bir inan olarak ortaya
ikiyor.

Durkheim bu tezden, dnin kkenini bulmak istiyor. Yoksa bir kabilenin fertleri mabutlari olan totemlerine tapmakla yk sek ve
stn sevgilerine, ebed bir hakikata ve stnlge -kabi lenin hamisine (koruyucusu)- ve byk cedlerine tapmiyorlar mi? Ama
bu tapinmaya ne ihtiya var? Sunun iin; ortak ced, kabilenin btn fertleri ve esitli aileleri arasinda tek ortak yndr.

Uzaklasanlar bu sekilde birbirlerini yaklasiyorlar, ikinci de fa birbirlerine baglaniyorlar. O halde bir kabilenin ortak fertleri
DINLER TARIHI

75

totemlerine tapmalarina ragmen, ortak cedlerine tapiyorlar. Or tak cedlerine taptiklari zaman, kendilerinin tek ortak ynlerine
tapmis oluyorlar. Toplumlarinin esitli fertlerinin ortak ynne taptiklari zaman, kendilerinin topluluk ve grup ruhuna tapi
yorlar. O halde totemizm, toplumperestlige (topluma tapmaya) dnsyor. (Durkheimin szlerinin tamami ve zeti budur). Bir
bayrak altinda yasayan, bayragi kustallastiran fertlerin bayraga tapmasi durumunda, tapma hepsinin ortak yndr. (Herkesi
tanimayan ve dogrudan akrabaliga sahip olmayan) bedev in sanlar toteme tapmakla, hepsinde ortak olan toplumlarinin ru hunu
vyorlar.

Totemin kutsallastirilmasi da bu aidandir. Toplumlarini kutsallastirmaya inanan, bu byk ceddin canli ruhudur ve bi zim
hamimizdir diyen fertlerin durumu da byledir. Yani toplu luk ruhu canlidir ve daima fertlerin hamisidir. Fert veya fertler lr,
ama toplum vardir. O halde toplum, nesillerden ve sahis lardan ayridir. Ama fertlerde baki olan bir hakikat var. Ebeddir. Bu
hakikat toplumun ruhudur, bu ruhun kendisi kollektiftir.

Totemistin, totem iin inandigi kutsal olma ve bylece to tem ile kendisi arasinda hissettigi akrabalik ve yakinlik, ferdin
topluma karsi hissettigi yakinlik gibidir. nk fert toplumdan dogmustur.

Bunun iin de, btn fertler kendilerini totemden dogmus biliyorlar. O halde totem toplumun ebed bayragidir, fertler ge lip
geicidir. Toplum ve toplum ruhu kalicidir. Kutsal olusu da bu ebed olusu nedeniyledir.

Diger bir mesele de sudur: Totem, kabile fertleri iin ayni zamanda gzellik kaynagidir. Kabilenin fertleri, ibdet ettikle rinde,
zel gnlerde sslendiklerinde onun seklini taklid edi yorlar. Bu yzden Durkheimin deyimiyle, bu totem mabuda ve tanriya
dnsyor. Tanri bizim yaraticimizdir diyen fikir, ge lismis olan o bedev fikirdir. Totemist kabilenin fertleri syle di
yorlardi: Totem bizim yce ceddimizdir. O halde yaraticimiz dir. Totemistlerin totem konusunda inandiklari hrmet, stn
lk iin olmustur. Sonralari tanri ve tanrilar iin inandiklari hr-76
DINLER TARIHI
DINLER TARIH

77

met oradan doguyor. Ezel olusa inan, tanrinin ezel ve ebed olusuna inan, oradan dogmustur ve bedevi kabilelerin inan
larinin devamidir. Totemi -kendilerinden nce ve sonra-ebed biliyorlardi. nk onlar lms, totem (kabilenin toplum ruhu)
baki kalmistir.

Durkheim buradan su neticeye ulasiyor: Teknik, felsefe, g zel sanatlar, sanat, zaman ve mekn kavrami, sag ve sol gibi di ger
zihn ve itikad kavramlarin hepsi toplumdan alinmistir. Din; din duygusu mabudu kutsallastirma ve vme duygusu, ferdin
toplum ruhunu kutsallastirmasindan baska birsey de gildir.

Durkheimin bu tezi hem sosyolojide, hem de dine karsi olan dsnce evrelerinde en yeni tezdir. Ama bu tezin nereye kadar
nem tasidigini (ve ne derece dogru oldugunu) grmemiz gerekir.

Dini Hayatin Ilk Temelleri kitabinin baslangicinda Durk heim, agzindan birsey kairiyor. Ben digerlerinin kitaplarinda da
bunu arastirdim. Bu onun kendi tezi aleyhine syledigi bir szdr. Durkheimin kendi szlerine uygun olarak iddiasi suy du:
Dinsel tapma, kavmi ve toplumsal tapmadan ibarettir. esit li tanrilarin olmasinin nedeni her klanin veya her kabilenin top lum
ruhunun tecellisine ihtiya duymasidir. Her kabile, diger kabilelerden bagimsiz ve msahhas olmaya ihtiya duymakta dir.
Totem bunlarin her ikisini yerine getirmektedir. -Buraya ka dar dogru-Dolayisiyla genel olarak din, bir toplumun fertlerin
zihninde tecelli etmesidir. Tanri, bir toplum ruhunun bireysel ruhta tecellisidir.

Kul ile mabudun iliskisi, ferdin toplumsal ruhu ile iliskisi dir -kabilesine nisbetle-. Bylece totem ehresiyle din bir toplu mun
diger toplumlara karsi bagimsizliginin tecellisidir. O halde kendiliginden nasil ki totem tanri veya fertlerin toplumla iliski si,
ferdin kendi toplumu ile iliskisi ise, ayni zamanda bir toplu mun ruhsal tecellisidir.

Totemizm dininin en belirgin ynlerinden biri, bir toplumu diger toplumlara karsi teshis etmesi ve o topluma bagimsizlik

vermesidir. Mesel, bu toplumun totemi kpek, o toplumun to temi karga, diger toplumun totemi papagan, bir digerinin ki ayi
veya domuz.

Burada Durkheim syle diyor: Bazi sosyologlar, dini bir kavimden veya bir toplumdan baska bir kavme veya topluma
geisinin tekml etmis medeniyetlerdeki insana ve byk din lere mahsus oldugunu saniyorlar. Halbuki Spencer, Mller,
Taylor, vb. -hem Avustralyada hem de Kuzey Amerikada-dini veya din inanlarin bir kabileden diger kabilelere nasil
getigi ni, diger kabilenin o kabilenin din inanlarini nasil kabul ettik lerini gstermislerdir!

Gzel Burda eliski olustu. Diyelim, ben totemin kavimsel ve toplumsal bir tecelli oldugunu kabul ediyorum. Ama eger to
teme inan ve ona karsi beslenen duygular o kendine zg din duyguyada ondan baska birsey degilse, o zaman btn tekml
etmis sekline kadar din, zel bir toplum ruhuna sahsiyet verme, bir toplumu diger toplumlardan ayirma ve belirgin bir sekle
koyma rolne sahip olmustur. O halde toplumlar bu toplumun din ruhunu, din inancini, nasil kabul edebilirler? nk din, -
din inancinda-toplumunu diger toplumlardan ayirmak istiyor. Durkheimin grsne gre ayni zamanda diger toplumlarin
grslerini kabul ediyorlar. Durkheimin sonraki grsne gre tipki su sekildedir: Biz bayragimiz araciligiyla -bayragin
kendisi bir esit totemdir-Iran toplumunda ve diger toplumlarda Iranli olmamizi hissediyoruz, bu sekilde digerlerinden
ayiriyoruz; di ger keler de bu sekilde.

O halde bayrak, digerlerinden ayri olmanin ve bagimsizli gin isaretidir. Digerleri bizi bayragimizla taniyorlar, biz de di
gerlerini bayraklariyla taniyoruz. Ama bu arada mesel Fransiz lar bayragimizi grrlerse, rengi hoslarina gidiyor ve bayragi
mizi seiyorlar, biz de onlarin bayraginin rengini begeniyoruz ve onu kabul ediyoruz. Halbuki, bizi onlardan, onlari bizden
ayiran bayragi, toplumlar birbirlerinin iinde erimedikten sonra kabul etmezler.
DINLER TARIHI

Ama Durkheimin kendisi, felsefesini ve onun btn szle rini ok avamca taklid eden, grencisi FeIlisin Shale onun konu
larini Durkheimin tezi adiyla (zimnen kendi tezi de olsa) pekis tiriyor. Her ikisi de teyid ediyor ki, Malinezya adalarinda bes
ayri kavim, yani bes ayri kabile, bes ayri toplum arasinda, bes ayri totemin olmasi gerekirken; gerek canlanma adiyla, bes ayri
toplum ruhuyla birbirlerinden ayri olmalarinin hem fertler hem de kabileler arasinda msahhas olmasi gerekirken, A kabilesi
ayri bIr toteme, B kabilesi ayri bir toteme sahip olmasi, toplum larinin da birbirlerinden ayri olmasina ragmen ogu inanlari,
kanunlari, din ayinleri A kabilesinden alip kabul ediyor, onlara inaniyor, sonra o ayini yerine getiriyorlar.

O halde eger din duygu, ferdin kendi toplumu ile olan ilis kisinin tecellisi ise, bu fert kendi toplumunda baska bir ferdin ve
baska bir toplumun iliskisini taklid edemez, onunla diiygulana-maz. Bylesi birsey mmkn degildir. Ancak totemizm, ferdin
toplumu ile olan iliskisinin tecellisidir, din duygu baska bIrseydir. Her ne kadar bedevi kavimlerde her ikisi birbirine
karismis tir denilebilirse de din duygu ayridir. Syle ki; bayragimi vd gm zaman, bayragim vasitasiyla toplumumu diger
toplumlar dan ayiriyorum ve ayri hissediyorum. Ayni zamanda baska bir yerden gelmis diger bir dine de sevgi besliyorum veya
iman edip dinimi degistiriyorum. Her ne kadar bedevi kavimlerde hatta Yunan mitolojisinde din yardimcilar, destekleyiciler,
lke nin -Atina sehrinin veya Isparta sehrinin-koruyucusu olmuslarsa da, fakat bu l szkonusu olunca, bu ikisinin
birbirinden ayrilmasi, yani mill yardimcilarin sabit kalip, din yardimcilarin degismesi iki duygunun bir olmadigina isarettir.
Zira bir fert, bir topluma bagli olup dini de o toplumun ruhunun tecellisi olursa, toplumunu degistirmeden, dinini nasil
degistirebilir?

A toplumundaki sahsin, B toplumunun dinini aldigi belli oluyor. Halbuki B toplumunun toplum ruhunu ve grup ruhunu degil,
diger bir duyguyu almisti. nk Iranli olan benim iin Fransa bayragini almam mmkn degildir. Ama Fransa teknigi ni,
yazarligini veya felsefesini alabilirim. nk teknik, yazar
DINLER TARIHI

79

lik, felsefe, Fransiz toplum ruhunun tecellisi degildir. Insan d sncenin isidir. Iranli olmama ragmen onu taklid edebilirim
veya Fransa bizim siir ve irfanimizi taklid edebilir. nk, siir Iranli olmadigi gibi toplum ruhunun tecellisi de degildir; bu
ok tuhaf bir konudur. Ama bundan daha tuhaf olani ikinci aikla madir. Durkheim diyor ki; bir toplumun fertleri totemlerine
tap tiklari zaman, toplumlarinin ruhuna tapiyorlar. O halde bir ka bilenin fertleri tapmalari gereken ortak bir ruha sahiptir. Ama
bedevi toplumlarda; bir dine sahip olan bu toplumda, baska b yk bir toplumun parasi olan bir azinlik grlmstr. Bunlar
din degisimine ugramislardir (iinde olduklari toplumun dinine inanmaktadirlar). Yani toplumsal aidan ve bagimsiz bir zmre
olma aisindan kendisini, kendi totemine tapiyor. Ama din ba kimdan, dini baska bir toplumdan aldigini gsteriyor. Din duy
gusunun esidi, sosyal ruhun esidinden ayridir. Geri Yahudi lik dini gibi, ogunda sosyal ruh dinde tecelli etmistir. Veya dini
ruh toplumun irkinda tecelli etmistir. Yunandaki sosyal dini gi bi. Din, Yunan ruhunun tecellisi ve onun toplum ruhudur. Ama
bu iki konuda tarih, Roma Imparatorlugunun kuruldugu za man, Yunan dinlerinin din zuhur kaynaklarini ve dini yardim cilarini
aldigini gsteriyor. Halbuki o sirada Yunan toplumunu (kendi bnyesinde) eritmistir. Kendisi baska bir toplumsal ruh
edinmistir. Yahudi dini de Araplarin arasina, zellikle ogu Ye men -Zi-Nvas dneminde-kabilelerinin arasina nfuz etmistir.
Yani bunlar Ben Israil olmadiklari halde Yahudi dininden idiler!

Bunlarin ayri olusu tarihte tam olarak grlebilir. Burada dinin tabiat tesi oldugu konusunda akil yrtmek istemiyo rum.
Durkheimin sznn aksine sunu sylemek istiyorum. Din mabuda tapmak, toplumsal sembole tapmakla ayni cinsten degildir.
Insanin din mabudu ile olan iliskisi, ferdin toplum ru huyla olan iliski degildIr. Ferdin yce ceddiyle olan iliskisinin, byk ve
genis bir tapma veya vme olmasi mmkndr. Ama, insanin Allaha karsi, tanrilara karsi, gayb mukaddeslere karsi olan din
duygusundan cinsinden degildir.

80
DINLER TARIH

Eger din, toplum ruhundan ayri birsey olmasa, bir ferdin iinde bulundugu toplumda din degistirmesi mmkn degildir. Bundan
dolayi, Durkheimin tezinin yanlis oldugu konusunda iki delilimiz var: Birisi sudur; totemde tecelli eden toplumsal ru ha
tapmak, din cinsinden degildir. nk bir toplumdaki, bir kabiledeki fertlerin toplumsal ruhlari degismedigi halde, diger bir
toplumun dinini almislardir. Ikincisi de sudur; bir toplumda hepsi totemlerine inaniyor, ama byk bir kismi da bir dine ina
niyorlar, az bir kisim ise baska bir dine inaniyor. Yani bir top lumda bir esit totem ve bir esit ecdada tapma vardir, ama o
toplumda iki tane, tane bazen birka tane din grlebiliyor.

Bu da gsteriyor ki, toplumsal ruh veya ortak ruh, din ruh ile ayni olamaz. Onu da gein, totemizm diger dinlerin de on dan
ayrilmis oldugu tek ilkel din degildir. ogunun inancina gre fetisizm ve animizm ortak dindir, totemizm degil. Sayisiz
kuvvetlere, belirsiz byc kuvvetlere, tabiattaki esyanin ruhu na tapmak olan fetisizm ve animizm, taifelerin veya tapan kabi
lelerin toplumsal ruhunun tecellisi olamaz. Bu dinde ruhlarin ve byc kuvvetlerin toplumun gerek canlanmasiyla bir iliskisi
yoktur. Belki daha ok tabiatin ve varlik leminin ilkel yorumu ve tahlil ile ilgilidir. Dnyadaki isaretlerin, insan ve iliskileri
ko nusunda delil ve sebep getirme ile ilgilidir. Ferdin toplumuyla olan iliskisiyle degil.

Spencer gibi bazilari, fetisizmi animizm dininin (veya ruhla ra tapmanin) bir esiti olarak kabul ediyorlar. Bu dini, ilkel top
lumlarda insanligin din duygusunun aik bir belirmesi olarak taniyorlar.

Bu dinde insanlar insan ruhlarina veya insan ruhunun ben zeri ruhlara inaniyorlar. Bu ruhlarin btn yeryznde orman larin
derinliklerinde, denizlerde, tabiat almetlerinde yasadikla rina, insanin hayatina mdahale ettiklerine inaniyorlar. Bu ruh lar
sonralari tabiat ruhlari, yagmur, tufan, orman, aga, su, dag gibi tabiat almetlerinin ruhu olarak ortaya ikiyorlar. Bu dinde
ruhun bir cisimden tekine getigi bellidir. Fert ldg zaman onun ruhu, ruhlar topluluguna gidiyor. Sonra kendini
DINLER TARIHI

81

geri dnmeye ve Ikinci bir bedene girmeye hazirliyor. Dedenin, ecdadin ruhu toteme de girmistir. Tek tek kabilenin btn fert
lerine giriyor; onlari terk ettikten sonra diger fertlere ve diger nesillere dnyor.

Gayb Kuvvet, Kutsallik, Saneviyet (Dalizm) veya Esya ve Islerin Ikiligi

zel ruhlara sahip olan bir kisim esyayi, gizli bir kuvvet sa hibi, bylg ve sihirli olarak bile totemizm, fetisizm gibi bedevi
dinler ve dnyayi kaplamis tabiatin btn esyasinda ve isaretlerinde olan sayisiz ruhlara tapan animizmde insanin to tem esya
ve ruhlarla olan iliskilerinde dnyayi ve btn esyayi le sacre ve le profane diye taksim ediyorlardi. Le Sacre: Kut sal ve
mbarek olan sey. Le profane: Kutsal ve mbarek olma yan seydir. Bazilari Profanei Farsaya pelid (kirli, pis) olarak
tercme etmislerdir; halbuki bu anlamda degildir. Profane, din ve kutsal olmayan herseydir.

Kendi toplumumuzda simdi bazi eski inanlari, Islmdan nceki bazi inanlari grmemiz gibi. Mesel; bir bitki parasini
kutsal bir yere ekmekle onu kutsallastiriyoruz. Yani le sacre yapiyoruz. Ama bu isten nce le sacre degildi le profane
id.

O halde le profane yani kutsal olmamak, madd ve di ol mak, kirli ve pis olmak degildir. O halde bu nedenlerle esya, ruhlar
veya kutsal esyayla ilgili ierisine girince kutsal oluyor.

Mesel alni ve eli, kutsal bir trbenin sandukasina degen bir sahsm eli ve alni bazilari iin kutsallik kazanabiliyor. O alina ye
min ediyorlar. Bu o kutsal ruhla bir iliskidir. Kutsal olmayan bir ruha giriyor ve onu kutsallastiriyor.

Dnya, kutsal ve kutsal olmayan diye blnyor. Dnyada ki btn esyalar ve btn sosyal isler. Mesel, fetisizm -veya
animizm-dininde Is yapmak kutsal degil (profane)dir, bazen lanetlidir, is yapmayan ise kutsal ve mbarektir.

Yani madd hayat profanedir. Sonra gnlerin de mbarek gnler, mbarek olmayanlar -veya ugursuz-diye taksim edildi

82
DINLER TARIHI

gini gryoruz. Mesel; onnc gnn ugursuz sayilmasi gi bi. Bunlar animizm dneminin zihinlerimizden kalan etkileridir.
Veya Araplarda gleden sonralari is yapmak haramdir denilmesi gibi. Bu vakti hell olarak geirmek iin(!) bu vakitte bey
hude isler yapiyor veya bos szler sylyorlardi. Asr sresi ge lince, Allahin zamana (ikindi vaktine) yemin ettigini grdler,
gleden sonralari ve ikindi vakitleri daha fazla is yapmaya bas ladilar.

Kutsal ve ugursuz gce, insan hayatinda ve zerrelerdeki k t ve iyi kuvvetlere, onlarin etkilerine inan esasi, insani bir dizi
zel yntemlere ve hkmlere tesvik ediyordu. Bu anlamda on lardaki korku, kais, mit ve hrmet tahrik ediyordu. O kuvvet
ler ve gayb etkileri kabul etmek veya onlari uyusturmaya hazir lanmak iin abalar gsteriyordu, tedbirler aliyordu.

Bu nokta, ibdet, din merasim ve ameller, zel sistem, ruh, fikr, ahlk ve din egitim, nihayet onun geregi olan riyazet, bir
takim amellerin haram edilmesi, bazi seylerin kullanilmasi, adi tabu olan haram bazi seylerden sakinilmasi gibi meselelerin
oldugu yerdir. Tabu, gizli ynler tasiyan haramlardir. Ilkel dini mensubu iin tabunun mantik ve akl suur aisindan sebebi
aik degildir, ama onunla amel etmektedir.

Bugnk milletlerin btn halklari arasinda da etkileri kal mistir. Mesel, hayizli kadin veya cnp erkek, Islmin bu ko
nudaki hkmnn dayandigi mantikli hifzissihha (koruyucu hekimlik, iman ve evre sagligi) meselesi disinda, halkin naza rinda
gizli bir etkiye ve pislige sahiptir. Onlarin bakislari ve kendileri ugursuz sayilir. Digerleri zerinde etki birakiyor; de nilir.

Halkin pk ve temiz kavramlarini ayir d etmesi bu grs anlatir. ok temiz ve strelize edilmis birseyin necis telkki edil mesi
mmkndr. Bu fikir (tabu), Islmin mantikli, dzenli ve dikkatli esaslarinin avamdan olan bazi takipiler arasinda hifzis
sihha ve temizligi temin edememesine sebep olmustur. yle ki avamin tabucu grsne gre -cnp veya hayiz olmayan-yasli
bir kadin veya erkek mrnn sonuna kadar hamama gitmeye-DINLER TARIHI

83

bilir. Elbiselerine ve bedenlerine kir, ter ve diger pk pislikler dkse bile, temiz kalirlarsa hamama gitmeyebilirler.

Dnyadaki btn esya, adi Mn olan ze! bir ruha sahip tir. Spencer diyor ki: Bir bedevye sordum. Bu fetisleri niin bu
kadar saklayip koruyorsun? Saygiyla onlara el ve yz sryor sun, onlarda kutsallik ariyorsun, bu nedir? Toplumunuzun bu
bycsnden ve bu kutsal sahsindan -bazi sahislar kutsal sa yiliyorlardi-niin bu kadar ekiniyorsun? Onun elbisesini veya
dizini pyorsun, ona saygi gsteriyorsun veya eger hasta isen onun salyasini veya agiz suyunu iiyorsun? (Simdi bile hl
dettir, hatta ilerlemis toplumlarda bile. Mesel, falancanin eli kutsaldir, falanin ayagi hafiftir, nefesi sifadir, yzk parmaginin
sevabi vardir. erez sikinti giderir, aga dilek verir gibi inan lar vardir, niin?) Bana cevaben bunlarin iinde Mn var,
dedi.

Meshedin caddelerinden birinde, byk bir kutsal tas var. Eger bir hanim onu kaldirabilirse ocugu erkek olur, eger kaldi-
ramazsa kiz olur diye inaniyorlar. Onda da Mn var(!)

Milletler kldg zaman, byk sahsiyetlerin de onlarin zihinlerindeki degerlerini kaybettiklerini gryoruz.

Onlarin yce degerleri mehul kaliyor, nk millet bu de gerleri tanimiyor, tanidigi degerleri yontuyor ve onlara isnat ediyor.

Mesel, halk, Islm Peygamberinin olaganst bir Insan ol duguna inaniyor. O zaman diyorlar ki, onun glgesi yoktu -farz
edelim ki olsun. Glgenin olmayisinin insanlik lemi iin ne faydasi var?- Ali, yksek ve derin insan degerler ile dopdolu bir
insandir. Ama bu degerler, yikilmis siasinin dar anlayisina, yikilmis beynine sigmiyor. Onun iin kendi zevklerine, huylari na
ve suurlarina uygun degerler yontuyorlar. Ali iin degeri ol mayan meselelere dayaniyorlar.

Mesel, Zlfikr (Hz. Alinin kilicinin adi. -) iki baslidir, di yorlar. Iki basli kilicin kina giremeyecegini dsnemiyorlar. Ki
nina girse bile, geri ikmaz. Kinina girse, iksa bile bunun bir

84
DINLER TARIH

degeri yok. Zlfikra deger kazandiran, Alidir. Zlfikr, Aliye deger kazandirmiyor.

Yine Meshedde, halk Imm Rizaya (a.s.) karsi asiri sevgi besliyor. Hatta onun kabrini tavaf etmeyi, bazilari Ibrahimin
Kabesini tavaf etmekten daha stn saniyorlar -Onun kabrinin her tavafi yedibinyedIyzyetmisyedi Haccul-Ekberdir!
diyor lar. Ama ayni zamanda, Imamin toplumun ve sonraki devrim lerin zerinde biraktigi etkiyi, syledigi szleri, hilafetin
rezale tini, baskisini ve aldatmasini halka gstermedeki fonksiyonu nun, toplumu ve halki, fikr ynden ihya etmek iin
gsterdigi abalarin ne oldugunu bilmiyorlar. Onun gerek degerlerini ta nimiyorlar, baska degerler icad ediyorlar. Diyorlar
ki, o Hazret Meshede geldigi zaman, Meshedin etrafindaki daglarda istira hat etmisti. O tepelerden birindeki taslara
yaslanmisti. O za mandan simdiye kadar anak ve mlekleri, gve kablarini -Meshedde herkare dedikleri kazanlari-o
dagin taslarindan yontuyorlar, o topragi kullaniyorlar, hatta bu kablarda bgst (bir esit nohutlu haslama et yemegi -.)
pisirdikleri zaman ok gzel kokulu, lezzetli de oluyor. nk iinde Mn vardir!

Bizim aramizda bazilari mohru kutsal sayiyorlar. Halbuki Mohr bir tas parasindan baska birsey degildir -eger bu konu yu
sylemezsek mezhebimizin dnyadaki haysiyetini heba et mis oluruz. Onun derin degerlerini gizlemis oluruz- Mohr bir tas
parasidir. Mohrun seilmesi de tesadfen ok ileri fikir ol mustur.

Aydinlar diyorlar ki: su anda olan sekliyle ve halkin onun hakkindaki anlayisiyla kabul asla mmkn degildir. Dogru. Degil
ve ok ktdr, nk bir esit putperestlik zuhur ediyor ve yle anlasiliyor.

Halbuki mohr aslinda ok ileri bir fikir idi. nk secde nin topragin zerine yapilmasi gerekir. Sakif, Taifteki bir kabi
leydi. Gururlu, mutaassip insanlardi, peygamberin yanina gelip: Islmin esaslari nelerdir. Kabul etmek istiyoruz dediler.
Pey gamber Islmin esaslarini aikladi. Dediler ki: Biz namaz disin da hepsini kabul ediyoruz. nk bu alakliktir, egilip
topraga
DINLER TARIHI

85

kapanmak insanin zillettidir. Peygamber kabul etmedi. Onlar da, bizi istedigin kadar cihada gnder, ama rk ve secdeye
gnderme; bundan muaf tut, dediler.

Peygamber, o gurur ve kibrinizi yenmeniz iin topraga ka panmaniz gerekir, dedi. Yani secdeye varmaniz gerekir. Secde etmek
bu insanlar iin -zellikle aristokratik, sinifsal, kabilev vnmelerin oldugu cahiliyye dneminde- ok zor bir isti. O, byk
kudrete karsi, zilleri gstermektedir. Bu sekilde sinifsal ihtilflar ve esraflik gsterisleri ortadan kalkiyor. nk yol y
rmede herkes ayri sekilde yol yryebilir, elbise giyiminde herkes ayri tarzda giyebilir, trende sahsiyetinin sinifini ve so
yunu gsterebilir ve ayirabilir. Ama topraga kapanmada ayri e sit olmaz. Mesel, ayri bir tarzda secde edeyim ki insanlar muh
terem biri oldugumu anlasinlar diye birsey olmaz. Ama istedi gim hersey stnde secde edebilme serbestisi verilirse, o zaman
ellibin tmenlik hali stnde secde ederim, altinin stnde, bas kalarinin sahip olmadigi tek paralik bir akik tasi stnde veya
kilimin stnde secde ederim, bu sekilde stnlgm gste ririm.

zerinde secde edilen seyin genel bir uyum ve ahenk arzet-mesi iin hi kimsenin secde halinde kendi yalan sosyal degerle rini
baskalarina satmamasi ve gstermemesi iin, bir taraftan da secde ile zerinde secde edilen seyin hep ayni olmasi iin, hepsi
nin birsey zerine secde etmeleri iln edilmistir. Onun da top rak olmasi gerekir. Toprak her yerde esittir; hakirligin, zelilligin,
itibarsizligin isaretidir. Topragin, yerin bu alisilmis rtsnn zerine secde edilmesi gerekir. Herseyin zerine secde
edilmesi caiz degildir. Toprak zerine secde etme zorunlulugu olmasa gsterisi, kibirli, asillige dskn biri altin zerinde
secde edebi lir; akik tasi, ipek parasi veya nefis yumusak yn kumas ze rinde secde etmesi muhtemeldir. Bu aptalca oyunlar
iin yol ailmis olur. Hatta secdede bile sinifsal ve aristokratik imtiyazin belirme ihtimalinin olmasi gerekir. Bu ihtimalin
oldugu yerde beraberinizde toprak g trnz.

86
DINLER TARIHI

Mohr yani tasinmasi mmkn bir para toprak. Ama bu nun kendisi sonradan asalet kazaniyor; kutsal birsey oluyor sirli
birsey oluyor sevap sandvii oluyor.(!) Her tarafini kirin, pisli gin, terin kapladigi, rengi degismis bu mohrun zerinden bira
zini yontuyorlar ve suyun iine karistiriyorlar, o suyu hastaliga karsi sifa kazansin diye ocugun gzne, kulagina veya agzina
sryorlar!

Babam diyordu ki: Ime suyunuzun ve kullanma suyunuzun bir olmasi gerekir diye bir rivayet var. Yani su anlamda ki,
kullanilan su iebilecek kadar temiz olmalidir. Alisilmis olan sekilde degil. nk su getir diyorlar, ime suyu mu, kullan
mak iin mi? diye soruyorsunuz. Halbuki temizlik yapilan ve yikama iin kullanilan suyun iilen sudan olmasi gerekir.

Mesel, falanca mukaddes ve kuruntulu sahsin eger elbise sine bir damla kan bulasirsa, tedbir iin btn elbiselerini yika
digini, temizledigini, kurutmak iin bir saat gnesin altinda dur dugunu gryoruz. Yine bir adamin te biri su, te ikisi ise
diger seyler olan bir su kaynagina gittigini gryoruz. nk rivayetin gizli anlamiyla amel etmek istiyor. Kendisini temizle
dikten sonra; diger din kardeslerinin dktklerine ilve olarak o da herseyini su kaynagina veya su haznesine dkyor. Cusl-
den sonra o haznedeki sudan -stelik smk, agizsuyu vs. pis liklerle karisik bir su-biraz alip gargara yapiyor ve sevap olsun
diye birka avu da alip iiyor. Niin? nk, rivayetlerde gu-sl suyunun iilen suyun cinsinden, yani iilecek su kadar temiz
olmasi gerekir denilmistir. Beden ve evre sagliginin en byk unsuru olabilecek bir esasin, btn hastaliklarin geis ve bulas
ma unsuru yapilabildigini gryoruz.

Mohr, kutsal bitkiler, as, helva, erez, tilsim, dilek agaci, trbe topragi btn bunlarda mn var.

Mn nedir? isimsiz, gizli bir kuvvettir. Bazi esyalarda az, veya ok vardir, hatta bazi sahislarda ok fazla ve kuvvetlidir.
Byc isleri, dualar, zel virdler byc veya zel bir gce, bilgiye sahip olan sahislarin araciligiyla bu gizli gce sahip
olan gleri celb ediyoruz ve zaptediyoruz. Yine onlara tevessl et

DINLER TARIHI 87

mek, sarilmak onlara el srmek ve onlari pmekle mnayi kendimize geirmis oluyoruz. O kudretten onlarin kutsalligin dan
faydalanmis oluyoruz.

Hiristiyanlikta ruh mnnin tekml etmis ve taltif edil mis seklidir. Mesih, mn sahibidir. nk kutsal bir cins, ya
ratilis ve tabiata sahiptir. Digerlerinin topragindan ve suyundan degildir. Son aksam yemeginde itigine inandiklari ve henz
bir miktari kalmis olan kutsal sarabi, iki bin yildir ayni sarabi su ile karistiriyorlar, byk bir kadehe dkyorlar hepsi ondan
iiyor. Sonra onun bir miktarini diger bir kadehe dkyorlar hepsi on dan iiyor. Sonra onun bir miktarini diger bir kadehe su
katarak iiyorlar. Bu is simdiye kadar devam etmistir. Killiselerin ve pa panin btn azameti bundandi. O, kutsal su, sarap ve
kutsal ek mege sahiptir. Papa, kesisler, patrikler o ruhu tasimaktadirlar. Avamda bu bulunmamaktadir ve avam cismndir.

Ben, ruh sahibi olmayan cismn bir adam olarak (profane) sayet elden ele dolasan saraptan biraz iersem Mesihin kanin dan
imis oluyorum. Eger kutsal ekmekten yersem Mesihin cis minden yemis oluyorum, diyorlar. Bu vesileyle mn bana hu lul
etmis oluyor. Bu sekilde, ben Mesihle mukaddes bir birlik kazaniyorum, onunla akrabalik kazanmis oluyorum, onun yaki ni
oluyorum. Ztim btn insanlarda olan ilk gnahtan -demin gnahi-temizleniyor, ilh ve Isev bir sahsiyet kazani yorum.

Benim kanaatime gre bu, Fransiz Lui Browlun meshur te orisinin tekml etmis seklidir. Bir kisim hatiralarinin topladigi ve
lmnden sonra yayinlanan (Karneha) kitabinda bu teori den bahsetmektedir: Katilim teorisi (Participation). Bir kabilenin
fertleri kendilerini somut bir sahis olarak bildikleri halde, by cler veya din vasitalarin tavassutu ile yerine getirilen din t
renlerde, danslarda, o amellerde ve hatta tavirlarda kendi kabi lelerinin toteminin seklini taklid ediyorlar. Bylece
totemlerinin kendilerine girdigini saniyorlar. Mesel, kanguru olduklarini sa niyorlar.

88
DINLER TARIHI
DINLER TARIH

89

Bu ruh kimin elindedir? Ruhu tasiyanlarin elindedir. Ruhu tasiyanlar da Hiristiyan ruhanlerdir. Bu aidan btn cismn
sahislarin kiliseye ye olmalari gerekir. O ruha sahip olmak iin kesislere tbi olmalari gerekir. Bu sekilde ancak ruh onlara
girer. Ancak bu sekilde saint esprit ile kontak kurmus olurlar. Bagis lanirlar ve Ademin gnahindan beraat ederler.

Bu yzden Yeniagin baslangicinda yzbinlerce Hiristiyan, kilise merkezine ye olmadan ve resm ruhanlerin araciligi ol
madan, Hiristiyan olmak istedikleri iin katledildiler. Hatta Ge-orge Danue gibi ogu din limlerini bile ateste yaktilar.

Fetisizm, animizm ve totemizm toplumlarinda surinka isimli bir g vardir. Toplumda sadece zel bir grup buna sa hiptir,
bunlar ruhanlerdir. Bu kuvvetin yardimiyla ruhlara ve gizli kuvvetlere nfuz edebilirler, din trenleri, ayinleri, dualari ve
ibadetleri yerine getirebilirler. Halki dine baglayabilirler, ibdet merasiminin, esitli riyazetlerin ve esitli din ayinlerin
sonunda adaklari ve dilekleri yerine getirebilirler.

O halde bunlar halk kitlesi ile gayb kuvvetler ve din kay naklar arasinda kutsal aracilardir. Bu sinifsal imtiyazin sebebi,
onlarin kendilerine zg tekelcilige ve zel fonksiyonlara sahip olmalaridir. (Surinka) gcne sahiptirler ve kutsal ruhu tasi
maktadirlar.1

Bu dinlerdeki bir diger ortak inan ise sudur, ormanlar, denizler, yeryz ve gkyz bizim hayatimiz zerinde etkili olan
ruhlarla doludur. Bu anlamda mesela sadece basimdan bir yara almam, attan veya agatan dsmem benim lmme sebep ola
maz. Gerek hayvancilikta, gerekse ziraatta mahsul sadece benim abamin neticesinde olmamistir. Kisacasi tabiatin
isaretlerinde, hayatta, toplumda ve sahista etkili olan unsurlar sadece bu gr-1- Islmi metinlerde ruhani kavrami yoktur. Belki,
bunun yerine lim kelimesi kullaniliyor. Bu iki kavram ayni degildir. nk ruhan zel bir sahsiyete ve gizli bir kuvvet
sahiptir, kutsaldir, etkin bir rol vardir, gizli bir nranige sa hiptir. Eli, elbisesi ve ayakkabisinin plmesi gerekir. Agzini
suyu (salyasi) sifa dir, sevaptir Ama lim, basit bir insandir, dini iyi taniyor, bu tanima da tahsil, arastirma ve ictihd ile
elde edilmistir. Dolayisiyla onu taklid etmek ve cahilin ona olan ihtiyaci akilli ve mantikli bir ihtiyatir, gizli ve zel degildir.

dklerimiz degildir. Is basinda olan diger gayb unsurlar da var dir. O halde bunlarin ortak inanlarindan birisi bizim grdg
mz yakin sebeplerin etkili varligina inanmaktir.2

Dnyada olan ve grnmeyen ogu gereklerin, mevcutla rin varligina inanmak, bylece varlik lemini hayir ve ser, kutsal
olmayan -Durkheim, usulen btn dinlerin ortak yn olarak, diger bir deyimle din grsn ve duygunun kaynagini, kutsal
fsacre) kavraminin meydana gelmesine bagli biliyor-diye ayir mak ve fertlerin, bedevi insaninin hissinin tesinde olan gayb
kuvvetlerle birlesmesine ve bag kurmasina itikat. -Elbette halk ile gayb kuvvetler arasinda bir ara olan kimseler araciligiyla
bir bag-. Tabiattaki esyada bulunan, bizim hayatimizda etkili olup hissedilmeyen btn ruhlara ve kuvvetlere itikat. Insan on
larla (resm ruhanlerle) bunlari celbedebilir veya zaptedebilir.

Bunlar totem inanci seklinde beliren ortak ynlerdir. Fetis seklinde veya sayisiz gler ve ruhlar seklinde beliriyor.

DINLERIN ORTAK ZELLIKLERI

Ilkel Insanlarin Agzindan Dinlerin Ortak zellikleri

Ilkel dinlerin hepsinden -fetisizm, animizm (ruhlara tapma), totemizm, mnya itikat, tabuizmin kutsallastirilmasindan tu tun,
diger esitli ilkel dinlere kadar- ikardigim ortak zellikler kisaca sunlardir. Bunlari kisa basliklar seklinde sylyorum,
nk simdiye kadar sylediklerim, bu ilkel dinlerin taninmasi iin yeterlidir.

2-Bir ibaret ve almet ardarda sebeplere sahiptir. Onu meydana getiren son se bep yakin sebeptir. Bu, sebepler dizisinin
baslangicinda bulunmus olan sebep veyasebeplerdir. Birka sebep sonra, o isaretin meydana gelmesiyle sonula nan, araci
olan sebep veya sebepler ise uzak sebepler adini tasimaktadir. -Mesel, l otlari zerinde yagmurun olmasi daha yakin bir
sebeptir. Bu suyun, igden kaynaklanmasi ise daha uzak bir sebeptir. (Bu uzaklik ve yakinlik ntsbdir), yoksa uzak sebebin
sebebi de daha uzak sebeplerin sonucudur-Bu ilk sebebe kadar variyor, onda aresiz olarak durmak gerekir. Bugn bile burasi
felsefi ve ilm zihnin tipki bedev insan gibi hissedilenin ve mantigin tesindeki konularda durdugu yerdir.
90
DINLER TARIHI

Ilkel dinlerin ortak esaslari fihristinden su sonu aliniyor. Toplum ilk defa teskil edildigi ve insan vcut kazandigi zaman -
toplumsuz insan asla olmamistir, eger olmussa bir hayvan sek linde olmustur, simdiki sekilde degil. Insan bu mevcut sekliyle,
ilk defa bedevi sekilde ortaya ikmistir. Sonradan esitli kabile lere, esitli irklara ayrilmistir. Kutuplu eskimo, Amerikali
kizilderili, Avustralyali bedevi veya Afrikali zenci- esitli mekanlar da ve zamanlarda din daima onun yoldasi olmustur.
Daima onunla beraber olmustur. Hatta esitli dzenlerde, gerek deniz deki avcilik, gerekse ormandaki avcilikta btn bu
asamalarda dine sahip olmustur. Ama esitli sekillerde bir dini olmustur.

Bu esitli sekillerin herbiri, din bir duygu seklinde beli-riyordu. esitli farkli kaliplarda -din ayin, ibdet, riyazet, hr met
seklinde-gsteriyorlardi Bunlar, insan toplumunda dinin ilk belirme asamasinda grlen btn dinlerin temel karakterle ri ve
paralaridir. Materyalist sosyologlarin tanidigi arastirma kaynaklari, etnograflar, 19 ve 20. asrin etnologlarinin ve sosyo
loglarin ilm arastirma kaynaklarinin dedikleri gibi -bunlarin o gu dinsizdir veya dine karsidir)

ikarmak istedigim sonu sudur; dinin tarifini bir filozof tan, bir dindardan, dini yapay olarak tarif eden bir ruhanden almak
veya nceki filozoflarin ve yazarlarin alisilmis yntemle rine uygun olarak yapmis olduklari birka din tariflerinden bah
setmek, tek tek incelemek, karsilastirmak veya reddetmek, bu nunla sonunda ise yarayacak mantikli bir tarife ulasmak istemi
yorum. Bunun yerine, ilm metodla inceleyip, ona ulasmak isti yorum.

Din, gayb varliklara olan kalpteki inantan, gizli merhamet duygusundan ibarettir, diyen bu tarz tarifler, din bilgisi kitap
larinda bulunan Avrupali sosyologlarin vb.nin yaphklari tarif lerdir. Bylesi tarifler ok yzeysel tariflerdir. Oturdugu yerde
tarif bulmak gibi birseydir. Ilm konuda byle tarif olmaz. O halde nasil tanimak ve tarif etmek gerekIr?

Herseyi tanimak iin ilm yntem su sekildedir: Eger, dini tarif etmek istiyorsak, btn ilkel dinleri ilk sekilleriyle esitli
DINLER TARIHI

91

toplumlarda esitli dnemlerde etraflica incelememiz gerekirse btn dinlerdeki ortak yn bulmamiz gerekIr. Btn dinlerde,
btn dnemlerde, olan bu ortak yn dinin temel esasidir, tarih teki, toplumdaki ve insandaki din duygusudur.

Bylece, dinin bu tarifini, btn dinlerin ortak yn esasina gre ikarilmis bir tarif olarak bilmek gerekir. O halde dinin ta
rifi, bu ortak zat sifata ve karakterlere sahip olan, hakikat duy gusundan ibarettir.

Dini, sosyolojiyi, antropolojiyi veya diger bir isi arastirmak iin iki metod var. Biri achronique metoddur, digeri
diachronique metoddur. Mesel, eger siirin bir igd veya sonradan bir isaret oldugunu, insanin igdlerinin bir parasi
olmadigini anlarsak bir defa achro niauement inceliyoruz, bir defa da diachroniquement inceliyoruz. Eger her iki metodla
ilm ynden siir yzde yz insanin fitratinin bir parasidir diyebilirsek, her iki metod bunu dogrular ve teyid ederse, bu
sekilde amel ede riz: Bir defa genis bir sekilde gznne aliyoruz, yani su andaki btn milletlerde ve toplumlarda
inceliyoruz. (Bu durumda za man birdir, ama yerler esitlidir). Su anda Iranda, Trkiyede, Araplar arasinda, Japonlar,
Amerikalilar, Avrupa lkeleri ve bedeviler arasinda her yerde oldugunu gryoruz.

Buradan bir sonu aliyoruz, siir insanin ruhunda olan bir seydir, bir isarettir diyoruz. nk hem achroniquement sekil de,
hem diachroniquement sekilde inceledik, her dnemde ol dugunu grdk. Btn beser meseleler iin, bu iki metod ilm
arastirmadir. Bu yolla dinin fitr olusu, sosyolojik metodla ince lenebilir.

Bedev sosyolojiyle ilgil mtalaalarin toplami dinlerin karsi lastirilmasi: Animizm, fetisizm, tabuizm, totemizm hatta sonraki
sekillerinde mesel esitlerin tanrisina (Rabbul enva) tapma, ta biat kuvvetlerine tapma -bunlar dinin insan toplumunda
tekml etmis ve daha stn sekilleridir-Dinin su zellikleri nceden beri Ortak ve geneldir:

1-Din, varlik leminin anlamli olusunu ispat ediyor.

2-Dnyada, insana ve tarihte niha bir sona, niha bir gaye ye inan.

92
DINLER TARIHI

3-Vcudun, insanin ikiligi, saneviyyet veya dualizm.

4-Kinatta kutsallik.

5-Btn esyanin, islerin, gereklerin hissedilenler ve hisse dilmeyenler diye blnmesi.

6-Dinin sosyal ruh tasimasi.

7-Dinin uluslararasi olusu.

8-Tabiat ve insan birligi.

9-Insan, tabiat ve varlik leminin ruhunun birligi.

10-Endise, telas ve birlesmeye ynelis.

11-Sorumluluk kavrami. Kendini yetistirmeye inan. Insan da iradenin olusuna inan. Daha iyi bir alinyazisi yapmak iin
gayret.

12- eliski esasina inan. Mcadele esasi ve savas; diya lektik.

13-Illiyet (nedensellik) kinatin mantik tahlili.

14-Beka esasi.

15-Dnya grsnn genisligi.

16-Olan seyden kurtulus olan seyin esaretinden kurtulus.

17-insanin korunmasi ve muhafazasi, hayatin ve toplumun korunmasi kavrami.

18-Tanima ve tecesss.

19-Istihdam ve seme unsuru.

20-Gzellik ve sanat. 21-Ask ve tapma.

Hseyniye-i Irsadda Verilen Dersler Dizisinden


UCUNCU DERS

Sizden, iyiye agiran,

dogrulugu emreden ve ktlkten

sakindiran bir cemaat olsun

Rahman ve Rahm olan Allahin adiyla.

Bu konularin girisinde -ilk oturumda byle bir asirda, byle bir konuyu niin ortaya koymamiz gerektigini, buna halkin han gi
tr ihtiyacinin oldugunu-veya benim deyimimle, ileri lke lerdeki bir toplumun, zellikle Islm toplumlarinin bir esit din
suura sahip olmasi ve kendi dinini dikkatli bir sekilde tanimasi gerektigini anlatmistim.

Bu tanimayi ve kendini bilmenin geregini tesadfi olarak semedigimi gryorsunuz. Din bir inan ve iman olusturmak iin
aba sarfetmemiz gerekir demiyorum. Zira din iman ve inan, tanima, bilgi ve suura baglidir. -Bu cmleden olmak ze re din
suurdur.- Eger dini tanima, bilgi ve suura bagli olmazsa, dinin, inancin ve imanin kendisi bir derde deva olmaz. Belki de
dertlere bir dert daha ekler.

94
DINLER TARIHI

Islm, ileri, hareketli, toplumu yapici yetistirici bir dindir. Islmin disindaki diger dinler uyusturucu ve uyutucu dindir. Bu
ikisi arasindaki sinirlari belirleyen, bu iki sifat arasindaki dis ayriligin gereklesmesini saglayan din suur, bilgi ve tanimadir.
Bu yzden tanimadigimiz Islm, diger her din ile esittir. Hatta tanimadan ulastigimiz her kr, sagir inan ve ideoloji ile esittir.
Aslinda -Islm toplumlarinda-din suur, bilgi, sosyalsuur, do kudugu toplumu bilme, suur ve kltrel ruh, din ile karismistir,
dedim. Aslinda din, onun gereklesmesinde esasli bir role sa hiptir. Islm toplumundaki aydin, bu suurla toplumunun tarih
gemisini tanimaya ulasir. Toplumun kltr ve geleneginin iin- ^ de -aydin gelenek ve kltr tanimadan hibir temel ise el
ata maz-bir yer buluyor.

Bu yzden ben alisilmis klsik metodu takip etmiyorum. Mesel, tarihle ilgili on veya yirmi kitap seip dinlerin sirasini
syleyerek birakmiyorum. Bu uzun sreli ve faydasiz bir istir. Benim setigim metod, belki en temel meselelerin ortaya konul
masidir. Dnlerin degismesine dikkati ekmek, bunu aiklamak, btn tarih boyunca din grsn tekml etmesini ortaya koy
maktadir.

Dinler tarihi yerine, daha ok dinlerin tahlili, incelenmesi ve taninmasi demek gerekir. Bunlarin hepsi, onun girisleridir. Bu
gn asrimizin simasina -su anda bile, yansiyan insanligin kl trleri ve degismesi tarihini tanimak iin, bugnk dnyada in
sanligin sosyal degismelerinde, alin yazisinda, henz isin iinde olan dini derin bir sekilde incelemek gerekir. Tarih
sosyolojisi aisindan bugnk dnyada, dini incelemek gerekir. Hepsinden daha nemlisi Islmi tanimak, bizim tarihmize,
kltrmze, sosyal grsmze, kltrel grsmze, siyas grsmze, felsef ve sosyal iliskilerimize, toplumumuzun
dnya grsne sekil veren temel unsur olmasi nedeniyle zorunludur. Nihayet aydinin kendi halkinin hayati arasina girmesi,
halkin vicdanin derinliklerine, karanliklara inmesi gerekir. Dogulu aydinlar top lulugu iin daima taninmamis ve mehul kalan
topraklari tani masi iin zellikle Islmi tanimasi gerekir
DINLER TARIHI

95

ok sratli olan bu incelememiz, nceki dersimizde tarih teki btn dinlerin -zelliklerin ilkel dinlerin-ortak zelliklerin de
kalmisti.3 Bu ynteme ve zelliklere dikkat edilerek dinin dikkatli bir tarifinin yapilabilecegini syledim.
DININ TARIFI

Dinler tarihi kitaplarini okuyarak, kendinizi bu sinifta anla tilan konulari daha iyi, daha detayli anlamaya hazirlayiniz. Bu
konulara, daha fazla aba ve birikimle dikkat ediniz. nk bu rada inceleme ve tahlil, not yazdirmaktan daha agirlikli. Kitap
larda gryorsunuz, gemis yazarlar, -hatta yeni yazarlar bile-ilk nce dinin tarifini yaparlar. Yapilan tariflerin deta bir liste
sin verirler. Mesel, falan: Gayb varliklara inanmaktir diyor. Diger biri: Din; egemen sinifin halki uyusturmak iin
uydurdu-3- Daha fazla okumak ve anlamak isteyenler bu konuyla ilgili Farsa kitaplara mracaat etsinler. zellikle Dogu ve
Batida Din diye fevkalde gzel, ayni za manda kk bir kitap var. Bunu, Hindistanli byk bir politikaci yazmis. Rada
Kriyfenan. Cumhurbaskanligindan nce dikkate deger ilmi, fikr ve kltrel is lerle ugrasiyordu. Burada sunu syleyeyim ki
maalesef Dogulu tahsil yapmisla rin bir diger eksikligi de sudur: Batili kltr adamlarini kendi kltr adamlarin dan daha iyi
taniyorlar. Asya Ve Afrikanin byk dsnrlerini, hatta Islm toplumlarinin dsnrlerini bile sadece Afrikanin byk
dsnrlerini, bile sa dece tanimamakla kalmiyor. Bazen ogunun isimlerini bile duymamis olabiliyo ruz. Halbuki her
grencimiz az veya ok Batinin dsnce adamlarini taniyor. Bu bir esit kendinden uzaklasma ve kendine yabancilasmadir.
Okumamiz ve tanimamiz gereken kitap ve sahislarla ilgili bir liste hazirladim. Bunlar ogunlukla tanimadigimiz kimselerdir.
Hatta Iranda isimlerinden bile bahsedilmez. Kltrel aracilarimiz olan evirmenler tipki sadece Batinin tke tim mallarini
getiren iktisatilarimiz gibi, aydinlarimizin tketmesi iin Batinin manev mallarini da bunlar getiriyorlar. Halbuki dsncenin
derinligi, fikrin genisligi, zellikle ruhunun derinligi aisindan Batida, Radha Kriysenan gibi insanlar yoktur. Gemis zaman
iinde Batida Pascal veya Alex CaneI -hakkinda bilgim var-gibi insanlar olmustur ve su anda da var. Ama Dogudaki kt
iktisad durumlarina ragmen bu kk mnevi kutuplari, Dogunun bu mit mayalarina ve gneslerine gre Cirlar birer kk
yildizdir. Dogu, simdi de can li bir ruha sahip, dhiler dogurabilir. Onu terbiye edip besleyebilir. Radha Krivsenandan diger
bir kitap daha tercme edilmistir. Adi, Dogu Dinle ri ve Bati Fikridir. Okumaya deger bir eser. Baska bir kitap; ok titiz bir
eser ol mamakla beraber, toplum iin gzel ve alisilmis trden olup, Filyisen Shalenin Az Fikirli ok Yazan isimli kitabi.
Diger bir kitap ise john Nassm Dinler Ta rihi kitabidir. Geri sonu alma, akil yrtme aisindan zayiftir, ama ders ai
sindan ve esitli ekollerin muhtelif volilerini anlatma aisindan ok kapsamli bir kilap. evirisi de nisbeten gzel. Byk
Dinlerin Tarihi isimli baska bir kitap var, bu kitap Hsim Rizanin kitabi. Bu kitaplari not aliniz!

96
DINLER TARI HI

gu seydir diyor. Diger biri; Din, ilkel insanm tabiat kuvvetlerin serrinden kurtulmak ve kendisini koruyan kuvvetleri
celbetmek iin yaptigi birtakim yalvaris, yakaris amellerinin ve inanlarin toplami dindir, o halde din insanin tabiata olan
korkusundan dogmustur, diyor. Baska birisi: Din, insanin esya ve tabiat isa retlerinin sebeplerine karsi olan cehaletinden
ibarettir. nk tabiat isaretlerini ve olaylarini ilm aidan tahlil edememis ve in-celeyememistir. Depremin olusunu
gerektiren nedenlerin ne ol dugunu, rzgrin hangi sebeple estigini, yagmurun hangi unsu run etkisiyle yagdigini bilememistir.
Bu sonulari, tanrilar, ruh lar veya tabiat st kuvvetler adi verilen seylere dayandiriyor ve buradan da din meydana geliyor.
Bir digeri: Din, ruhlara ve insanin kaderi zerinde etkili oldugunu dsndg varliklara olan esrarengiz inancindan ibarettir
.

Bu tarifler hibir derde derman degildir. Bunlarla din red veya ispat edilemez. Eskilerin ve bizim klsik yazarlarimizin ha tasi,
hemen baslangita bir tarif vermeleri olmustur. Tariften sonra gelen hersey bosunadir. nk ilm yntem tarifi sonda gsterir,
basta degil. Eger baslangita tarifi yaparsan, sonra sy leyecegin herseyle baslangitaki tariften uzaklasmis olursun. Halbuki
syledigin hersey in giris ve tarife ulasman iin akil y rtme olmasi gerekir.

Bu karsilik, yazarin nceden yaptigi tarifin neticesidir. Son ra syledigi hersey, baslangita yaptigi tarifin aiklamasi oluyor.
Halbuki arastirmaci, hakikati elde etmek iin aba gsterecegi yerde tarife ulasiyor. ncekilerin tm yazarin ispat etmeye a
ba gsterdigi hkmn delilleridir. Sonraki yazdiklarinin tmy-se esasa ve gerege ulasmak iin giristir.

Bir konu hakkinda baslangita bir inanca sahip olup, sonra onu ispat etmeye aba gstermek ilm arastirmada onulmaz bir
hastaliktir.

Bu, arastirma degildir; propogandadir. Arastirma sudur: nceden bir inanca sahip degiliz, meseleleri incelemeye, karsi
lastirmaya tahlil etmeye, basliyoruz (ve bunun zerinde ds nyoruz). Sonra mantik ve ilm arastirma bizi kabul etmemiz
DINLER TARIHI

97

gereken bir sonuca ulastiriyor. Hatta Inanlarimiza aykiri bile olsa. Bu ilm metoddur, arastirma metodudur. Sosyal meseleler
de szkonusu olan metoddur, sosyologlarin setigi metoddur, tabiat ilimlerinde de geerli olan metoddur.

Gemiste Aristo veya Efltun insan konusan bir hayvan dir diyorlardi. Veya insan zihinsel sekil yapan, idealizm dze
yindeki br hayvandir diyorlardi. Sonra bunu ispatlamak iin paralari kendi yaptiklari bu btne zoraki yklyorlardi.

nce insan glen bir hayvandir diyorlardi, sonra her mev cudun insan oldugunu ispatlamak iin onu gidikliyorlardi!

Insan oldugunu nasil anladik? Gld! Bu metod, btnden paraya gitmektir. Yani nce btn kabul etmemiz gerekir,
tmevarim ve yeni ilm metod bunun aksidir. Btn olani he nz tanimiyoruz ve paralari inceliyoruz. Sonra btne ulasan
biz degiliz, ilm arastirma bizi btne ulastiriyor.

Gemistekiler kusu taniyorlardi, kusun uan bir varlik ol dugun biliyorlardi, zel bir varligi tanimak iin ilk olarak nceki
tarifi uyguluyorlardi ve hkm ikariyorlardi.

Ama yeni metod -ilerlemeler daha ok bu metodun sonucu dur-kiyas, tmdengelim ve zihniyete ynelis metodunu orta dan
kaldirip, gerek deney metodundan, tahlili incelemeden ve mantiksal tmevarimdan yardim aldi. Mesel kusu tanimak iin,
diger esitli kuslari arastirmak gerekir. Ortak olmayan yn leri atmak, ortak ynleri almak ve toplamak gerekir. Ancak o za
man kus uan bir varliktir diye tarif yapilabilir.

Elli bin, kirk bin, otuz bin esit kusun incelenmesinden ve paralarin mtala edilmesinden sonra -paralari karga, gver cin,
sere, kumrudur-kusun tarifine ulastik. Btn bu kuslarin arasinda sadece yarasanin yavrulayan bir tr oldugunu -bir is tisna-
anliyoruz. Bu tariften su ikinci tarife ulasiyoruz kus yu murtlayan bir varliktir diyoruz.

Bu ilm kanunlari sonra buluyoruz. Sonra bir sre inceleme, arastirma ve mtalalar. Bu sekilde ilim adami yeni bir kesif
yapiyor, ilm bir kanun elde ediyor. Bu kanun ayni zamanda dog
DINLER TARIHI

rudur, nk onun esasi zerine teknigi ve ilmi meydana getiri yor. Tabiatin isine mdahale ediyor. Dogru olarak da ortaya
ikariyor.

O halde, bu sekilde kanunlar bulmanin, tabiat meselelerin den bu sekilde hkm ikarilmasinin dogru oldugu belli oluyor. Ama
insan ve sosyal meselelerde bu kanun sabit ve istisna ka bul etmez bir kanun degildir. Ama eskilerin tmdengelim meto duna
gre bu metod emin olmayi saglayan bir metoddur.

Dinin tarifinde de bylesi bir metoddan, yararlanmak gere kir. Mesel, bu is iin bir tarifi seip 49 tanesini reddederek biri ni
ispatlamak yerine dini esitli dnemlerde inceliyoruz, ortak ynlerini buluyoruz. Btn irklarin ve kitalarin dinlerinde olan
ortak ynler -Kuzey Amerikali kizilderililerden, Bati Afrikali zencilere kadar. Sm Arap dinlerinden, Ary Hind dinlerine
kadar, meden Iranli dinlerinden vahsi Avustralya kavimlerinin dinlerine kadar-bu ortak yne dikkat edilerek, ilm ve inkr
edilmesi mmkn olmayan bir tarif elde etmis oluyoruz.

Bu arastirmadan sonra elde edilen sey, dine sahip olmaya bagli bir tarif degildir. Bu dine karsidir ve dini olmayan bir tarif tir.
Bu ilm ruhu taniyan ve ilm ruh sahibi olan kimse, bu tarifi kabul etmek zorundadir.

nceki oturumun sonunda grdgnz sey, ilmi inceleme nin neticesidir. Dinden bir tarifin, ortamidir. Dinlerin ortak zel
likleridir. Insanligin ilk dinlerinde szkonusu olan aiklanmaya, yoruma, fikir yrtmeye ihtiya duyan seylerdir. Bugnk eg
zistansiyalizm, materyalizm, idealizm vd. btn felsefelerde de szkonusu olan meselelerdir, btn bu felsefeler bu meseleler
ile kusatilmislardir.

Simdi dinlerin ortak zelliklerini yanyana dizmekle, bir ke lime bir hakikat ve din iin bir tarif elde ediyoruz.

Tarifte, Gayb varliklara inanmak-denilen deyimle birsey aikliga kavusmuyor. Btn dinlerin gayb varliklara inandikla ri
dogrudur; ama bu din esidinin zelliklerinden ve hakikatlarindan biridir-Bu din tarifi, dinin bir dis sifatidir, dini grnm
lerinden biridir, din asla bu kk sifatla sinirlandirilamaz. Ger
DINLER TARI HI

99

i dinlerin bir parasi da gayb mevcutlara inantir, ama bu ha kikat dinin toplamini gstermedigi iin mkemmel bir tarif de
gildir.

Jung,4 bilinli vicdandan (conscience) baska, bilinsiz vic dan yani btin suur ve megmule vicdan (Inconscience), vasita bir
vicdanin oldugunu sylyor.

Freud bilin ve bilinsizlige inaniyordu. Bilerek setigimiz ve yaptigimiz seyler -mesel bilet satin almak, otobse binmek,
niversiteye gitmek gibi-suurlu vicdani emriyledir. Bilmeye rek setigimiz, yaptigimiz ve tutkun oldugumuz sey ise suursuz
vicdanin emriyledir.

Mesel, bilmeden bir rengin hosumuza gitmesi, diger renk ten ise nefret etmemiz, birinden nefret etmemiz, bir elbisenin
hosumuza gitmesi, yksekten korkmamiz gibi! Bunlarin sebebi hep suursuz vicdandir, bu vicdanin bir akimi vardir. Ama Jung
bu iki vicdan arasina araci vicdani koyuyordu. Araci vicdan, bu iki vicdanin cinsinden degildir, bu Ikisinin arasindadir, yari bi
linlidir. Bu nc vicdani consaencesocial, yani sosyal vic dan olarak adlandiriyor.

Sosyal vicdan, ferdi toplum tarafina eken bir gtr. Tek basina yemek onun tabiatina uymuyor -Yeme, burjuvaziyi yle
yapmis ki tek basina hayat, onun iin tahamml edilemez birseydir. Geri evinin gizli kselerinde, sahsiyetini hissetmek iin ve
bireysel aski iin siir sylemistir. Ama siiri nve olusturdugu ve sekil aldigi zaman okuyucunun ardinda dolasiyor, onu ya
yinlamak istiyor. Halki kendi varligindan bir esit haberdar et mek istiyor. Btn bunlarda insanin toplum tarafina ynelisin

4-Jung Cari Gustov, Freudun grslerini gsteren ok byk ilim adami idi. Bundan alti-yedi sene nce Isvirede ld.
Jungiin eserlerinden birisi Gizli Insan Ruhun incelenmesi adli eseridir. Gayretli birinin onu tercme edip Fars aya ve
kltre byk bir hizmet yapmasini mid ediyorum. Bilmiyorum, iranda niin hi.TS.ey tahsilliler ve evirmenlerimi/
araciligiyla kalbura evrili yor? Bazi zel kitaplar, mesel Bschelardin btn eserleri tercme edilmis veya ediliyor. Ama
Bachelardin kendi itirafiyla da kendisinden daha kuvvetli olan Hliattan bir tek yazi bile tercme edilmemistir. Jung da
tercme edilmemistir, taninmiyor, taninmasi gerekir.

100
DINLER TARIHI

belirtileri grlmektedir. Bu ferdiyetten toplum tarafina kais, ferdin toplum ruhu ile bagliligidir.

Jung, bu zel sosyal vicdani tarif ediyor. Bu sosyal vicda nin kendine zg safhalari, blmleri vardir. Siyas iktisad ve
ilm safha. Jungun deyimiyle hepsinden daha derin ve etkin olan zel safha bu din ve irfani vicdandir.

Jungun bu sz bir yere kadar dogrudur. Dinlerin ortak zelliklerinde saydik. Bu zeliklerinden biri -6. sirada olani-di nin
sosyal ruha sahip olmasi idi.

Sosyologlarin -bu cmleden olmak zere Freud ve Durkheim- hepsi, by ile dinin arasindaki farkin bunda olduguna ina
niyorlar. By ferdiyyet tarafina yneliyor, din ise toplum tara fina yneliyor. Din, daima ferd topluma feda etmek istiyor. Fer
di menfaatlari, toplum menfaatlarina feda etmek istiyor. Fertten toplum ve digerleri iin fedakrlik istiyor.

Halbuki byc digerlerinin menfaatlarini kendi msterile rinin menfaatlarina feda ediyor. Dgm digerlerinin zararina
ferdin tarafina amak istiyor. Versayin zel kilisesi mabedinde, Versay kilisesinin alt tarafindaki bycnn msterilerine d
gm amak iin, kanlarindan ila yapmak zere ldrdg bir ok 6 gnlk ocuk cesedi ortaya ikmisti. Byc 6 gnlk o
cugun lm pahasina mesel msterisinin dsmani musibete ugrasin diye esitli efsunlar okumustur! Bu byc ve cadinin
daim seklidIr. Kabilenin bycs dsmani yok etmek istiyor. Dsman kabileyi sel felketine ugratmak istiyor. Ineklerini yok
etmek ve stlerini kurutmak istiyor.

Bunlarin hepsi, toplumun ferd iin feda edilmesidir. Ama din, bynn aksine daima ferdi kendinden disari ikarmak is tiyor.
Ferdi toplum ruhu dzeyinde hatta kabilesinden daha st bir dzeyde hareket geirmek istiyor.

Bu, dinin zelliklerinden biridir. Burada Jungun diger ince lemesinde dini duygu dedigi duygu, insanin sosyal vicdaninin en
temel dizilerinden, en temel blmlerinden biridir. Sosyolog ve sosyoloji tarihi, din ruhunun sosyal oldugunun sonucuna
DINLER TARIHI

101

ulasiyor. Hatta hirete ynelen dinler ve irfani dinler bile sosyal, mmeti, toplumcu dinlerdir (sapma dnemleri disinda).

Ama Jungun tezi bir yere kadar dogru dedim. Zira bu tez -her ne kadar dogru da olsa-dini aikliga kavusturan birsey de
gildir. Jung insan fitratinin derinliginde zel bir yeri insanin yari bilinli sosyal vicdani olarak gsteriyor. Ama bu duygunun ne
oldugunu sylemiyor. nk bunu sylemek Jungun isi degil dir. Psikolojinin isi hakikatlari, merhametleri duygulari tanimak
degildir. Belki bu merhametler arasindaki iliskilerin sebebini bulmaktir.

ok gzel bir eser olan Din veya Insanin Drt Boyutu adli kitaptan okuyoruz, syle diyor: Dnya madd boyut -uzun luk,
genislik, ykseklik-disinda bir zaman ve mekn boyutuna, yani Einsteinin deyimiyle bir perestansa sahiptir. -Einstein
izafiyetinde-insanin ruhunda da drdnc boyut vardir, din bu zel insan boyutun grnm ve tecellisidir. Eger dinin kk
iimizde mphem bir derinlige ve zihinsel tasavvurla ifade edil mesi mmkn olmayan bir yere ulasiyorsa, bu insan zihninin
hissedilen ve aik boyutlarindan dogmamistir. Iktisad mesele ler ynelis, cinsel ynelis, sahsin kendisini savunmasi gibi insan
sahsinin temel abalarindan biridir. Nereden kaynak aldigini ve nereye gittigini biliyoruz, sebebinin ne oldugu bellidir. Insanin
hangi boyutunun belirmesi oldugu bellidir.

Ama irfani duygu, zihin tarafindan tasavvur edilmesi mmkn olmayan bir esit ynelis, felsefe ve karisik bir zel asktir. Insan
ztinin, msahhas, aik sinirli i gdlerinin belir mesi degildir. Belki drdnc boyut olarak adlandirilan gizli boyuttan
dogmustur. Bu dogru ve kabul ettigim bir teoridir. Bir esit daima tapma, bu boyutun zelliklerin dendir.

Btn bunlara ragmen, bu bile din hakikatinin ne oldugunu dikkatli bir sekilde sylemiyor. Niin ve ynn hangi tarafa dogru
oldugunu syleyemiyor. Ama su geregi aikliga kavus turuyor, din tabiat unsurlarindan, cehaletten, korkudan veya mesel
iktisad ve sosyal unsurlardan dogmamistir. Insanin fit ratindan, insanin ztinin esidinden doguyor. Bu insanin

102
DINLER TARIHI

ztindan, insanin genlerinden, insanin ruhunun boyutlarindan-dir. Kendine zg zel bir yere sahiptir. Ama biz meseleyi daha
ok, daha dikkatli incelemeye ve mantikli bir tahlil elde etmeye muhtaciz. Dinin ne oldugunu? Aikliga kavusturmamiz gerekir.

Bilgi sosyolojisii, yeni bir ilimdir. Sosyolojiden daha yenidir. Bilgi sosyolojisi, bilgilerin, tanimlarin, maariflerin, kltrlerin
milletlerin ve esitli toplumlarda din, ilm felsefeyi, sanati yap mis olan vicdanlarin sosyolojik sekilde incelenmesidir.

Felsefe, sanat, din, edebiyat, irfan vb. esitli dnemlerde bir toplumda ortaya ikiyor, yapiliyor, besleniyor. Bunlar sosyal
kklere sahiptir. Bu kltrel ve ilm zlerden bahseden sosyolo jik ve ilm kkler, sosyolojik incelemeler, tahliller, bilgi
sosyolo jisi veya bilgi teorisi adini alir.

19. asrin eski sosyolojisi tanimayi, bilgiyi kltr temel me seleler seklinde incelemeden ok sade bir sekilde mesel is
aralarinin etkisindedir, veya retimin etkisi altindadir diyor.

Bilgi sosyolojisi bu etkileri inkr etmiyor. Ama bunlari sos yal kaliplarda msahhaslastiriyor. Mantik bir sira takip ettikten
sonra, alt yapiya ulastiriyor. Halbuki 19. asrin sosyologlari ok sade bir sekilde ve avamca bir slpla alt yapidan st
yapiya uuyorlardi. Yapisip tutmadigi zaman da zoraki tutturuyorlar di. Tutmayan tahminler yapiyorlardi. Simdi de yaptiklari
gibi. Bilgi sosyolojisinin isi, bilgilerin sosyal boyutlarini gstermekte dir. O insan bilgilerden ve maariften birisi de dindi.

Gunvichin deyimiyle5 -elbette benim diger ekollerle yapti gim tariflerle Insan, esitli kltrlerde ve devirlerde, esitli
manev tecellilere sahip oldugunu gsteriyor.

Bu meselenin seklidir, yani insanin her boyutuyla parlak bir renge sahip olan, yayilmis ruhudur. Insanin tek boyutlu ve tek
kaynakli vicdani degildir. Insan genel olarak her toplumda ve her dnemde birka msahhas vicdana sahiptir, digerlerinin

5-Bilgi sosyolojisinin son grslerini ve teorilerini -en azindan Fransa Sosyoloji ekolnde-onun derslerinde isittim 1959-1960
yillarindaki, onun alti aylik ders lerini burada alti dakika gibi ok kisa bir zaman zarfinda da olsa sylemek zo rundayim.
DINLER TARIHI

103

vicdanindan tam olarak uzaktir. Bu birka vicdan btn insan lik tarihi boyunca insanin fikirsel, bedensel ve kltrel tekm
lne uygun olarak, hem bedevi toplumlarda hem de uygar top lumlarda belirgin ve bagimsiz belirmelere sahip olmustur.

Binenaleyh insan kltr ve medeniyeti, sosyolojik aidan esitli insan vicdanlarin ve grslerin esasina gre taksim edile
bilir. (Dikkat ediniz bu esas, Bilgi Sosyolojisi ilmidir):

1-Felsef vicdan: Felsef vicdan, insanin akl grsnn dnyayi, kinati, insanin alinyazisini ve btnsel isaretler arasindaki
iliskileri tanima, tahlil etme ve aiklamadaki tecellisinden ibarettir. Bugn ne yiyoruz, yarin ne yapalim ki daha iyi para
kazanalim, hangi isi bulalim ki istikbl vad etsin! Ve bu esit di ger sorulara felsefe cevap verir. Felsefenin yarini, lmden
son-rasidir. Ilmin yarini ise, yarin sabahtir. Felsefe insanin ztinda daima kaygisi duyulmus olan genel sorulara cevap veriyor.
Bu sorularin ve cevaplarin toplami, sormaya ve cevap isitmeye olan ihtiya felsefesidir.

2-Ilm vicdan.

3-Teknik vicdan veya sanayi vicdani.

4-Pratik siyas vicdan -Pragmatizm bylesi bir vicdanin belirmesidir.-

5-Sanatsal ve edeb vicdan. Gzel sanatlar bu vicdanin belirmesidir. Felsefe, ilim, teknik ve pratik meseleler ile tam olarak
ayri oldugunu gsteriyor. Sanatsal vicdan gzelligi taniyor, ona karsi duyarlilik gsteriyor. Halbuki, ilm, mantik, iktisad ve
felsef bir mesele degildir. Usulen gzellikleri teshis eden ve ayi ran baska bir vicdandir. Sanati ve sanatin gzelligini anliyor.

6-Sonuncusu ise irfani ve din vicdandir.6 Sokrat, Efltun, Aristo, Rzi ve Eb Ali Sina gibi adamlar, felsef grse sahiptir.

6- rkek arkadaslardan biri geen oturumda, niin ok nemli olan falanca me seleyi en sona aldiniz? diye sormustu: nemli
oldugu iin dedim. Bazilari, top lantilarda nemli adami yukariya oturttuklari gibi. nemli meseleleri de nce sylemeleri
gerektigini saniyorlar. Halbuki reddedilmesi gereken yzeysel ve basit meselelerin nce ortaya konulmasi gerekir. En nemli
meseleden nce gs terilmesi gerekir. Bu ilm metoddur

104
DINLER TARIHI

Sartre gibi bir adam lim degildir. Ne fizikidir, ne kimyager dir, ne doktordur, ne teknisyendir, ne sanatidir, ne irfni duy
guya sahiptir. Diger vicdanlari ya zayiftir veya aslinda tesirsiz kalmistir.

Ilm vicdanda da ilmin filozoftan ayri oldugu gryoruz. Bazi filozoflarin ayni zamanda lim de olduklari dogrudur. Ama bu iki
kavram tam olarak birbirinden ayridir. Mesel, biri nin felsef meselelerde zirve dsncelere sahip oldugunu, ama fizik,
kimya, matematik, cebir ve bunlarin benzerlerinde daima sifir aldigini gryoruz. Sonunda (byle birini) okuldan uzak-
lastiriyorlar. Ama ayni adam Sartrenin yazilarini okuyor, hoca sindan daha iyi anliyor. Bu yzden felsef vicdan, ilm vicdan
dan ayri birseydir.

Teknik vicdan konusunda en gzel rnek, bizim kendi ky-llerimizdir-Batililarin Dogulularin beyinleri irfani ve sairnedir.
Teknikten, fenden birsey bilmezler, otomobil arizala nirsa yol ortasinda kalirlar. Dogulu sofr arabadan anlamaz, an lasa bile
elinden birsey gelmez diye itham etmelerinin aksine, kahvenin oldugu ve bos szlere tahamml edilen o kylerin bi rinde bir
adama ikip arabaya bakiyor. Ne makinayi taniyor, ne sanayi ve ne de teknikten birsey anliyor-Kyden bir defaligina bile
olsun disari ikma imkni bulamamis olan bu adam, bir iplIk, seker, tel, kk bir degnek parasi, kk bir ekis ve k k
bir teneke parasiyla arabayi tamir ediyor, araba yoluna de vam ediyor. Arabada oturan iki mhendis ise elbiseleri kirlen
mesin diye bakmiyorlar bile. Bu teknik yetenek ve grstr, tek nik vicdandir.

Fikr aidan veya akil aisindan ok asagi bir dzeyde olan -hatta ortalama dzeyden bile daha asagida olan-bazi ocuklarin
evde ve okulda herkes iin alelade olmayan seyler yaptiklarini gryoruz. Bu teknik yetenegin ortaya ikmasidir.

ogunlukla teknik ve bilimsel yetenekleri -zellikle zamani mizda-ayni sey olarak biliyorlar, ama sosyoloji, hatta psikoloji bu
ikisini birbirinden ayirmistir.
DINLER TARIHI

105

Bazi toplumlar, felsef aidan kuvvetlidir. Mesel, Atina gi bi. Bazilari ilm aidan kuvvetlidir; Fransa gibi. Bazilari ise tek
nik aidan kuvvetlidir; Almanya gibi.

esitli meden ve ileri toplumlarda bunun tam olarak belir gin oldugunu gryoruz. Bizim toplumumuzda da byledir. Teknik
isler usulen bir kabilenin elindedir, zira isler de o ise ye tenegi olan diger bir kabilenin elindedir. Pikniklerde bir o cugun
annesinden ayrilip, seilmedigi halde kendiliginden bir grubun liderligini ele aldigini grrsnz. Digerlerini ekmek ve
onlara liderlik yapmak iin zel bir yetenege sahiptir. Herke si nasil istihdam edecegini ve ise nasil tesvik edecegini biliyor.

Tarihte, dnya liderlerinin ne filozoflardan, ne limlerden ne teknisyenlerden ve ne de ediplerden olmadigini gryoruz. Belki
bu yetenege kuvvetli -zellikle abalarin baslangicinda-bir sekilde sahip olan kimselerdir. Bu sebeple daima digerlerinden
nde olmuslardir

Sanatsal ve edeb vicdan, insandaki zel duygudur. Ne ak lin ve felsefenin, ne de ilmin; bunlarin hibirinin parasi degildi.
Geri bugn sanati veya gzel sanatlari toplumun, felsefenin ve ya dsncenin hizmetine arz edelim denildigini duyuyoruz.
Ama sanatin kendisi onlarin cinsinden ayri birseydir.

Satir Abbas Sahubnin siirine baktiginiz zaman, hayret edi yorsunuz. Sonra onu grnce, ekmegi tandira koyan usta (yani satir)
oldugunu, ekmek pisirdigini farkediyorsunuz. Bu iki almet (siir ile ustalik arasinda hibir benzerlik gremiyorsu nuz. nk
okuma yazmasi yok. Felsefe bilmiyor, ilimden ha beri yok, hatta siirin divanini bile okumamistir. Ama syledigi siir, yzlerce
std filozof ve edip arasinda kimsenin benzerini syleyemedigi kapasitede bir siirdir.

Btn edeb ekolleri okumus, eski ve yeni edeb metinleri grms, ders veren bir hocanin bir tek beyit siir ve bir tek satir nesir
bile yazamadigini gryoruz. Bazen zoraki bir siir sylese bile, ondan birseyler mid edenler szne kulak tikarlar. Buna
karsilik tip tahsili yapmis, edebiyat bransinda tahsil grmemis

106
DINLER TARIHI

olan birinin, en gzel siirleri ve nesirleri sundugunu gryo ruz.7

Gzelligi yaratma ve tanima insandaki zel bir vicdan ye tenektir. Btn sanatlar bu kudretten dogmuslardir.

O grslerin hepsi sanatkrla alay ediyor, sanatkra saldi riyor; sanatkrin kendine zg bir mantiga ve istidlale sahip ol
dugunu kavrayamiyorlar. Akil ve mantigi kabul etmiyor. Ama gzelligi tanima duygumuz ve sanatsal vicdanimiz siddetle ka bul
ediyor. Akl istidlalden daha iyi kabul ediyor. Mesel, mum, ilm, felsef ve teknik aidan bir para mumdur, iinde de bir
miktar pamuktan iplik vardir, kelebek (pervane) ise tesadfen onun etrafinda dnen ve onun atesiyle yanan bir hayvandir. Ama
edsb vicdan aisindan bu byk bir insani meseledir:

Mumun vefasina olan nazim her an yandiktan sonra

Matemdeki kul rengim pervane dkyor.

Bu almet (mumun yanmasi), karsisinda niin bir vicdan lezzetin ve gzelligin doyum noktasina ulasiyor? Diger bir vic dan ise
niin burnunun ucuyla bununla alay edip, yalan diyor? O halde bu isaret, iki hkimin karsisinda durmustur. Insanlar ruhsal
ynden anlasma konusunda mesafe katettike, onlardaki bu vicdanlar da kuvvetlenir. Yani fayda degerin kenarinda yer aliyor.
Deger, faydaya egemen oluyor. Deger faydadan ayri bIrseydir- Din ve sanatsal kavramlar, daha ok deger esasina da yaniyor,
fayda esasina degil. Fayda ve deger sosyolojik bir ko nudur. Sosyolojide fayda; bizim madd ihtiyalarimizdan birini gideren
kendine zg bir menfaattir. Deger ise; bir isaret veya hakikat iin inandigimiz hrmet ve asalet duygusundan ibaret tir.
Mesel; bir hasta iin, adamin biri bir demet gl, digeri bes kutu elma kompostosu, nc biri ise ona hayatinda kendisine ve
ailesine yarayacak olan bir sini veya aydanlik gtryor. Burada gl seen deger esasi zerine hareket etmistir, diger ikisi
ise fayda esasina gre.

7-Sairlerimizin ve yazarlarimizin gemisine, dikkat edersek ogunlugunun ede biyat grencileri olmadigini grrz. Bununla
beraber Iran edebiyatina zengin lik kazandirmislardir, san.nl okulu groncisi olan Ihvan-u Salis ve digerleri.
DINLER TARIHI

107

Baska bir rnek: Henz fikri olgunluga erismemis bir adam sehrimiz gelmisti. Syle diyordu: Bizim kabilemizde iki kisi
vardi. Lorel ve Hardy gibiydiler. Bu eliski kendilerine zg ba zi sakalarin meydana gelmesine sebep olmustu. Ikisi hep bera
berlerdi. Ayni odada iki talebe idiler. Biri nun, digeri elif gibi birlikte yasiyorlardi. Birlikte gelip, birlikte gidiyorlardi.
Hem sehrimiz onlara hafif ve komik demek istiyordu Syle devam ediyordu: Bunlarin bri digerine glistanda gl derme
degeri biiyordu-DigeriySe ona firincilik degeri biiyordu. Biz, ikinci nin durumuna acimaya baslamistik. Ama sakayi
anlatanin, g l derene karsi zr dileme tavrina girdigini grdk. Anladik ki hakarete ugrayan firinci, ekmek pisirdigi iin
hakaret edili yordu. Gl ise hibir ise yaramiyor. Hatta ot eken veya yonca eken hi olmazsa esegi memnun ediyor, ama
glclk ise bos bir istir!

Bizim hkm vermemiz ile onlarin hkm vermesinin birbi rine zit oldugunu gryoruz. nk onlar fayda esasina gre, biz
ise deger esasina gre bakiyoruz.

Saygi duygusu, tazim, zti asalete inanmak, bizim hkm vermemize etki eden isaret, degerin zelliklerndendir. Ama fayda ve
menfaatta birsey iin saygi ve kutsiyete inanmiyoruz. Bizi onun tarafina eken, zaruret ve ihtiyatir. Onu tasidigi fay da iin
istiyoruz, kendisi iin degil. Usulen sanatsal vicdan ve duygu, fayda esasi zerinde degildir, deger esasi zerinedir. Sa nati
toplumun ve sosyal ihtiyalarin hizmetinde kullanmak iste yen kimseler, sanati sosyal faydanin hizmetinde kullanmak isti
yorlar. Ama bu sanatin alalmasi degildir. nk sosyal fayda fert iin degerdir. Yani halka ekmek temin etmek iin kendi ek
meginden vazgeen kimse, halkin ekmegini deger seklinde or taya ikariyor, fayda seklinde degil. Her ne kadar ismi ekmek
ise de, degerdir.

Klsik sairler, eski sanata ve sanat iin sanata taraftar sanatkrlar, eger sanati toplumun madd hizmetine verirsek sa nati
asagilatmis oluruz diyenler ya anlamiyorlar veya bir esit safsataya basvuruyorlar. nk sanati toplumun hizmetine sok

108
DINLER TARIHI

mak degerin, faydaya dnstrlmesi degildir, toplum iin menfaattir, fert iin menfaat degildir. Bunun kendisi de bir de
gerdir.

O halde sanati toplumun hizmetinde grevlendirmek, sana ti bireysel ve kuramci vehimcilikten kurtarip yce insan deger lerin
yksekligine ikarmaktir. Bu sanatin ycelmesidir, dss degil.

Irfan ve din vicdan, insanin iindeki esitli diger vicdanlar gibidir. Msahhas bir grnme de sahiptir. Ama su mesele de
var; dine zihinsel ve sbjektif bir yn vermek Istemiyoruz. Ay rica iktisad ve sosyal isaretlerden ayirip mcerret olarak
incele yelim dermek de istemiyoruz. Hayir, bu sosyolojinin konusudur. Din, felsefe, teknik, siir ve sanat gibi iki cilveye sahipti
demek is tiyoruz. Dinden iki sekilde bahsetmek mmkndr. Birisi, in sanda olan vicdan ve duygu seklinde (Felsefe, siir,
teknik ondan yapilmis siyas ve sosyal akimlar ondan dogmus oluyor). Digeri de, felsefenin, sosyal meselelerin, siirlerin
kendisi ve mevcut sa natlardir. Bunlar, gereklige sahiptir ve dis dnyada vardir. Bunlar, dinler gibi, gerek, sosyal, harici ve
iktisad olan mesele lerle iliski iindedir. Ama vicdan ve bilgi sosyolojisi ile ilgili olan bizzat siir ve sanattir. Bizzat felsefe
ve kisimlari kk olarak, teknik veya ilme dayalidir.

O halde burada irfan duygunun kendisi insanin zelligin-dendir. Dolayisiyla bugnk sosyoloji aisindan din geregi -dinler
degil, nk bu zel ve ayri bir konudur, bunun hakkin da herbiri ayri olan tahliller yapmak gerekir-insanin ztinda ve
fitratinda zel bir vicdan ve zel bir bilgi Consciencedir. Bu felsef, ilm, teknik, siyas ve sanatsal vicdandan ayri birseydir.
Bu vicdanlar ve din vicdan, insan kltr yapiyor. Din vic dan, her dnemde, her kltrde bu mayalarin en kuvvetlilerin den
biridir.

Mesel, Yunanda, Mesihten nce felsef vicdan, din ve tek nik vicdandan daha kuvvetlidir. Eski Romada, siyas vicdan
sosyal vicdan veya pratik vicdan kuvvetlidir. Roma kltr ve medeniyeti bu vicdanin tecellisidir. Bugnk Avrupa ve Batida,
DINLER TARIHI

109

teknik vicdan gldr. Bugnk Italyada mesel Amerikaya oranla, sanatsal vicdan, teknik ve pratik vicdana oranla daha
gldr. Bu bilgi sosyolojisinin din hakkindaki bir konusudur.

Diger bir sz de, benim kanaatime gre en byk ve en g zel ilm tariflerden -felsef veya kelmi8 degil-birisi de Darwinin.
Onun evrimini trlerin degismesinde ispatlamak istemi yorum. Darwin trlerin sabitligi dsncesine karsi -her tr sa bittir,
birden yaratilmis sonra ayni kalmistir, diger bir tre d nsmyor-diyor ki amipler gibi hayvan trleri srngenlere,
srngenler kuslara, suda yasayanlar karada yasayanlara, yu musak vcutlular kemiklilere, kemikliler memelilere, memeliler
tekml etmis hayvanlar?., tekml etmis hayvanlar maymuna, maymun insana dnsyor. Belki sudaki canli tek hcreli
varliklar evrim yasalarinin etkisiyle hayatta iin ekisme, daha iyi kalma vb. evrim trne ve daha mkemmel tre
dnsyorlar, ama bu fizyolojideki evrimdir.

Suda yasayan hayvan evriminde karada yasayan asamasina ulasinca, durumu -mesel akcigerler, ayaklar, eller- degisiyor,
insana kadar ulasiyor. Bunlar hep fizyolojideki degismelerdir, bedendeki degismelerdir, sonra ilk tr meydana gelince, nceki
en tekml etmis tryle -ki tipki insan ile ok yakin komsu olan tr idi-fizyolojik bir farkliligi yoktu. Insan grnsl may
mun, maymun grnsl insanin benzeri idi.

Burada artik bedenin organlarinda ve yapisinda bir degis me yoktur, belki insan trn meydana getiren Ilk dstur, insa ni
kendinden nceki trden ve diger hayvan esitlerinden ayi rip; zat, ruh ve manev zellikleri yapisina ve dsncesine ka
zandirdi. O filiz vurulmasi ve irfan duygu idi. Irfan duygu b tn dnya dinlerinin temel kaynagi olan duygudur.

8-Bunlar ok itimada deger degildir. Felsefenin okunmasi mmkndr, ama iti mat edilmesi mmkn degildir. Hi kimsenin
felsefe okumaya muhta olmadigi sylenemez veya kendisini muhta degil kabul edemez. Ama hi kimsenin fel sefeyi,
inanlarinin temeli olarak almamasi gerekir. Felsefe sadece, zihnin spor egzersiz ve oynamasi iin gzeldir. Felsefeden inan
dogurmamak gerekir. Dur duguna inandigin zaman felsefe hareket iindir. Felsefeyi gemek iin okumak gerekir, durmak iin
degil.

110
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI

111

Insanin kaynagi ve dstru onun irfani duygusudur, onun sezgisidir. Bu, onu yeryzndeki hayvanlar arasinda Darwi-nizmin
evrim zincirlemesinin sonunda yeni bir tr olarak mey dana getirdi ve zuhur ettirdi.

Bu anlattiklarim Darwinin szleriydi. Burada maalesef b tn zellikleri sylemek ve konuyu tartismak iin firsat yok, so nu
almaya mecburuz.

Esas mesele, din hakkinda, esitli ailardan yapilmis veya yapilan tariflerden, temel tariflerin yeni olusu ve azca szkonusu
edilmesidir. Bu tariflerin bizi dikkatli bir ilm metoda ynelt mediklerini syledim. Gerekten din olan seyi, gstermiyorlar.

Ama, dinin insanin ztinda zel bir yere sahip oldugunu is patliyorlar. Montesquieunun szyle: Insanin vicdaninin derin
liklerinde madd ve sinirli hayatin tesindeki hakikatlarla tabiat tesi hakikatlarla doldurulmasi iin bos bir ukur var. Bu
hakikatlar ona bu kapali hayafin disinda ve kapali tbIatin disin da hidyet ediyor. O bos ukur, insanin kalbinin ve
ruhunun gizli ksesi, eger yce, yapici ve aydinlatici hakikatlarla doldu-rulmazsa, hurafelerle dolar ve bos kalmaz. Bu sz ne
kadar dog ru! Ne kadar gerek! Din ile din, Islm ile Islm arasindaki elis ki buradadir. Dini bilginin iindeki bosluk Eb
Zerlerin vicdanindaki hakikatlarla doldurulamadigi zaman, bunun hurafelerle dolduruldugunu gryoruz. Byle bir durumdansa
keske bos kalsaydi!

Bu yzden din, toplumun alinyazisini yapici oldugu l de, tarihteki hareketlerin meydana getiricisidir. Will Durantin
szyle; kudretlerin, hareketlerin, siniflarin, kltrel ve manev kurumlarin teskil edicisi beser medeniyetlerin, kltrlerin, hat
ta idar teskilatlarin icad edicisidir. Ayni lde insan toplumla rinin durgunluk, uyusturma, duraklama unsuru ve etkeni de ol
mustur ve oluyor-Teklif ettigm metodda, kusun tarifini rnek verdim. Dinda rin ve dinsizin aresiz olarak kabul edecekleri bir
sonuca ulas tim, bu ilm metoddur. Ilim her saglam ve ilm dsnceyi ikna ediyor. Bu metodla btn dinlerin ortak
zelliklerine ulastik.

Ileride inceleyecegimiz her dinde bu zellikleri yer yer gstere cegim. Bu yzden hibir tahlil yapmadan sadece basliklari ver
dim. Bunlara birka taneyi daha ilave ediyorum, su anda her di ni tek tek tahlil etmeyi birakiyorum.

nceki oturumda 21 tane ortak zellik saydim. Simdi:

22-Ideale ynelis veya bir esit ideal ve topyacilik. top ya hayal sehirdir, bizim kltrmzde bilinen Medinetu-Fazila
(Fazilet sehri)dir. Bu grs dine zg degildir. Insana zg dr. Yine idealist olmak ve ideale ynelis insanin zelligidir.
Hayalcilik ve kuramciliktan farklidir. Bu husus Iranda, birbirine karismis bir yumak gibi, sasilacak bir sekilde ortaya ikmisti.

Iranda aydinlarimiz idealisti kuramci ve zihniyete ynelen olarak tercme etmislerdir. Halbuki zihniyet ve gereklik (ayni
yet), Objective ve Subjectivein tercmesidir. Ideal ise realin karsisindadir. Idealizm, zihniyete ynelis (kuramcilik)
degildir, ideal ve lk istemedir. Idealist, mevcut seyi begenmiyor. Btn sosyal, iktisad, bireysel hayat, sosyal hayat, beser
iliskiler, kl tr, maneviyat, din, sanat, ahlk vb. konularda olan herseyi, hatta tabiati bile olan sekliyle kabul etmiyor. Bunlarin
hepsi mevcut durumdur. (Oftikodur). O bunun hepsini kabul etmiyor yce ideal tarafina, en yksek ihtiyalari bulma ve ulasma
tara fina veya daha stn bir medeniyet ve toplum yapma iin hare ket ediyor.

Bu idealisttir; ideali isteyendir, hareketidir, yapicidir, tesli miyet kabul etmez bir insandir. Diger taraftan idealist olmayan
ise, olan herseye teslim olmustur, kabul ediyor ve hareketsiz ka liyor. Halbuki idealist, mevcut durumu reddediyor. O halde
idealizm mevcut duruma karsi istenen durumu meydana getir mektir.

Hayyam diyor ki:

Eger felegime Yezdan gibi el verirsen Ben bu felegi ortadan kaldiririm

yle bir felek yaptim ki

zgrce kolayca gnlm muradina erdi.


112
DINLER TARIHI

topya, yapicidir. Bu Allaha itiraz degildir, dnya Allahin insana emanet ettigi bir emanettir. Jan Eyzule Gnes sehriyle
btn mevcut seytan sehirlere karsi boy gsteriyor, topya ya pici (topyaci) oldugunu iln ediyor. Mitoloji, efsaneler, destan,
film kahramanlari, tiyatrolar ve kissalarin hepsi bu arzunun pe sindedir, baslarini kaldirmislardir. Hikye (story) kahramanlari,
olmayan ama olmasi gereken insanlardir.

Bizim Insan-i kmil irfan ve imanimiz olmasi gereken ideal insandir, imam Islm esasi zerine ortaya ikmis bir nu
munedir, modeldir. Mslman imam tarafina olan hareketlerin de, kendi ideal ehresine yaklasiyor.

23-Bekleyis (intizar) - Btn kltrlerde, detlerde hatta din kissalarda, mitoloji ve destanlarda bekleyis mevcuttur. Bachtin
Godotyu Bekleyisinde aydinca bekleyis vardir. Bacht bekleyisi hissediyor, ama bu insanin skt ve aczinin ilnidir,
diyor.

Godotnun Bekleyisinde, bekleyisi reddetmeye aba gste riyor. nk onun bekleyisi reddedilecek cinstendir. Heyecan ve
hareketin bulunmadigi bir bekleyistir, bekleneni rten bir bekleyistir.

Ama benim syledigim bekleyis, btn dinlerin zellikle rinden biridir. rmslkten bir kais hareketidir. Bu bekleyi sin
sahsinda itiraz vardir. Itirazci olmayan, bekleyen degildir, bek leyen itirazcidir. Bu Camusun dem vurdugu insandir. Soru
yor. Niin itiraz ediyorsun? Eger itiraz etmesem yokum. Ben iti raz ediyorum o halde varim, diyor.

Dsnyorum, o halde varim diyen Descartesin aksine. Bekleyen insan, dalga gibidir, cevap olarak sahile arpmistir. Di
yor ki: Eger gidiyorsam varim, gitmezsem yokum Ikbal bu bekleyen insanin grsn, dalga olarak isimlendiriyor. Baska
sekilde olan sair diger bir dogum kazaniyor. Itiraz sesini yk seltti:

.. Kus lcdr, umayi hatira emanet et. Umanin kendi si hareketin kendisidir, yani itirazci insan.
DINLER TARIH

113

Bugn Benim okum var, o halde varim diyorsa maksat ne dir?..

O halde son olarak birka zelligi daha, btn dinlerin or tak zelliklerine ilave ediniz:

22-Ideal ve ideal insan, fazilet sehri.

23-Bekleyis, mevcut duruma itiraz, istenenin tarafina dog ru hareket.

24-Tabiatin bilinli olusu.

25-Tesadfn reddi, tesadfe ve hilige inancin olmayisi. Burada sz Kevir (l) kitabinda da yer verilmis olan,

benim din ve insanla ilgili anlayisimi veren makale ile bitiri yorum.

ILHI INSAN SRGNDE

Allah, insani amurdan9 yaratti. Sonra ona kendi ruhundan fledi; kendi sureti zere yapti.10 Ona isimleri gretti ve O,
emaneti yere ve gklere arz etti; kabule yanasmadilar; insan al di. Sona btn meleklere ona (Insana, Ademe) secde
etmelerini emretti.!J

Bu insanin simasini, daima bir sikinti ve keder kaplamis tir. Tarihin ilk gnlerinden beri, kendisini ve cihani dsnmek iin
daima gamdan ve sikintidan uzak bir kseye kendini atmis tir. Bu karamsarlik ve yz burusturma, atik kaslar biiminde
bakisina yansimistir. Simasina izdiraptan bir dalga oturmustur. Zira daima kendini bu lemden daha ok, olan herseyi ken
dine yetersiz grerek (duygularini) hislerini bu varlik leminin sinirindan ve olan herseyden telere geiriyor. Olan sey
so na eriyor fakat o devam ediyor ve sonsuza dek etek uzatiyor-j~ Rahman sresi, yet 14. |0-Bakara sresi, yet 33. 1-
Bakara sresi, Syet 34

114
DINLER TARIHI

O zaman bu harabbdm simasinda kendi temiz yaratili-siyla ve kendinin berrak kendisiyle zti yabancilasmayi gr yor.
Onu, kendfnden yapmak, onunla baglilik kurmaktan mitsiz oluyor. Kendi vicdaninin derinliklerinde gariplik duy gusu
hissediyor. ylesine dertli bir sekilde yol aliyor ki, asagi lik, beyinsiz ve ona yabanci olan tabiat, efendiligini onun yz ne
vurmus Huzursuzlugu onu {tabiati) bile kendine benzetme ye itmistir. Tabiatin varligindan ve kendi varligindan bezgin do
lasiyor.

Bu dnyada gariplik duygusu ve yabancilasmadan bikma (bu dnya ile elele olan kendisinden ve digerlerinden bikma) onu,
vatan ve akrabaliga karsi feryad ettiriyor, iste burasi be ser felsefesinin en kkl temeli olan sanaviyetin (dalizmin)
onun imaninda yer edindigi, onun imanini mesken tuttugu yer dir. Ilkel insanin beyninde sekillenmis olan ilk ham ve mphem
alttaki dnya tasavvurlari, bosuna degildir. Alttaki dnya dsncesi ve alt dnya kavrami her lisanda, her kabilede, her
yerde ve her zamanda vardir. Burada kararsizlik, orada dskn lk. Ona yaklasma ve temas Iin arzu ve telas; en heyecanli kay
gilari ve kalbinin arpintilari, tarihin baslangicindan simdiye ka dar onun manev hayatinin toplami olan ruhunun telaslari ha
linde ortaya ikarmistir.

Insanin, tarih kalesinin yksekliginde o tarafa bir yol bul mak iin gge dogru el kaldirdigini gryoruz. Gzlerini gne se
dikmis, gizli bir sulenin ve kararsiz atesin karsisinda otur mus, hayrete dsmstr.Kurtulus arzusu ve niyaz nesesi, ihls
ve Istekle dopdolu olarak, kendisiyle mirildaniyor. Zira o beldenin spheye bulasmis esrari her nn simasinda
okunmakta. Aydinligi -bu kederli ve yabanci toprak evinde-diger gklerden bu soguk saraya dsen koyu bir glge olarak
tasavvur etmistir.

Bu taninmayan topragin kayip insani, kendini bu gkyz nn altinda kusur ve gariplige mptela grmstr. Muzdarip ve
sersemce, o kaybolmus cennetini bulma yolunda oldugunu biliyor. O kadar sre gemesine ragmen, ondan bir isaret bulun
DINLER TARIHI

115

ca diz kp yalvariyor. Ondan netice alamayacagini zannetti ginde, hep onun yakininda oldugunu bilmeden bilmiyorum
neresi? bosluguna yol bulup, derhal diger bir isareti takip et mistir. Bilmeden her tarafa yorgunca kosmustur. Ancak asla
suskun dolasmamis tir. Bu acikli feryatlari, onu gariplige bagimli kilmistir. Hl yorgun bir sekilde bu lemin duvarini
yumrukluyor, disariya bir delik ve pencere amak istiyor.12 Cevaplarin e liskisi, esitlilik, tecellilerin tezadi, dert birligini
ve ihtiyaci gz mzden gizlememistir.

Giigamisin, Smer semsi altindaki muzdarip ve perisan feryatlari, Budhanin Kremdan kurtulus ve Nirvanaya ulasmak
iin iskenceyle karisik abalari, Alinin (s.a.) Medi nenin etrafindaki hurmaliklarda sessiz gecelerdeki dertle kari sik
inleyisleri, Sartre ve Camusun isyan fkeleri, mitsizlikleri hep muzdarip Insan ruhunun esitli grnmleridir. Insan ken dini
bu topragin zerinde ve bu zindani gkyznn altinda yalniz ve yabanci gryor. Bu evin, kendi evi olmadigini bi liyor.

Insan niin her zaman, gnlk kavgadan ve daha iyi bir ya samdan ziyade, bu dnyayi ve kendini dsnyor. Derin d
sncelerde ve sphe dolu kalp atislarinda, yksek hayallerde bogulup kayboluyor. Dert, kalbine kms, taninmayan bir ga min
glgesi vcudunadsyor. Nese ve sevinten uzak, kendi sikintili yalnizliginda oturuyor. Basini iki elinin arasina alip ya ri
aglamakli bir sekilde kendi kendine konusuyor. lm gn ne, buradaki hayatinin sonuna, o dnyaya yaklastika sevin
duyuyor; ocuka neselere kendini bir sereden daha hafif his sediyor!

12-Fetis (fitiche), tabu, totem, mn put, yildiz, gnes, ates, esitlerin hi (Rabb-ul enva) ve gi?li ruhlar (animsme), cennet,
hiret ve tabiat tesine iman edilmesi, hep insanin araliksiz v? alevli arayislarini hikye etmektedir. Baslangitan simdiye
kadar sren arayis. Hayatinin tarihindeki asamalarda, o grnmeyen gizli, tabiat tesi dnyayi mlmak iin bilmiyorum ne,
bilmiyo rum neresi?!, o!, bu degil ve tek kelimiyle gayb!.

116
DINLER TARIHI

Derinlik ve ykseklik, can ve ruh, dsnce ve sanat niin daima sikintiyla; ahmaklik, alaklik ve ks ise sevinle ii-edir?

Niin, Aristo zamanindan beri insanin sanatta derinlestike ve ciddilestike kederli, sathi ve siradanlastika sevinli,
neseli sayilmasi temel bir kaide olmustur.13

Niin insanlar, yceldike znt verici sanat eserlerini ar zuluyorlar, kederi seviyorlar. Sikinti, daha stn ve daha yk sek
bir ruhun tecellisi oldugu iin mi? Darlik ve el darligi dn yayi daha iyi hissettigi iin mi?

Insan, kendi fitratinin derinliginde daima mutlak, son suz, ebedlik, ezellik, aydinlik, daim ve sonsuz olma,
zamansizlik, meknsizlik, sinirsizlik, renksizlik, mutlak mcerretlik, kutsallik, hrriyet ve mutlak serbestlik,
bas langicin ilki, sonun en sonu, gayTet-i mutlak, mutlak m kemmel, gerek saadet, mutlak hakikat, kesin
anlayis ask, gzellik, mutlak hayir, gzelligin en gzeli, temizle rin en temizi arzusunda olmustur. Kendisinin o
gerek beni-ni, bu maverai anlamlara yakin grmstr. Onlara siddetli ihti ya duymustur. Bu dnya ise nisb, sinirli, ariz,
ortalama, kt, eziyet verici, bulasik, soguk, bilgisiz, mekn ve zamanin asagilik br klesi, noksanligin ve lmn esiridir. Fu
heyecan verici ide allerle, insanin yksekten uan ruhuyla abana ve uyumsuz dur. O halde bu anlamlar, insanin kalbine
nereden dsmstr?p>

Daima insanin Tuhunun derinliklerinde cosup kaynayan hayret verici bu gayb esmeler nereden kaynaklaniyor?

Bu susamis, yarali, yorgun ruh, aldatici bir seraptan baska birseyin olmadigi bu yakici lde sebest birakilmis ve kendi evinin
yolunu kaybetmistir.

Evet byledir. Insanin topraktar olan bu byk zindana bi rakilmasindan bu yana, onun vicdininin derinliginde izdirap yer
edinmistir. Karamsar, meraki, asi olmustur. Kaisa sevgi beslemistir.

13-Kederli olan hersey derin ve ciddi<ir, demiyorum. Bilkis, derin olan hersey ciddi ve kederlidir.
DINLER TARIH

117

Bu gizemli ev daima insanla birlikte olan ve madd olmayan hayret verici tecelliye basvurmustur: din, irfan ve sanat.

Din, insanin kendisiyle varolan dnya endisesinden kendi ni arindirarak topraktan Allaha geri dnmesidir. Din, dnya14
olarak grdg tabiat ve hayata kutsiyet15 bagislayip hirete dnstrmektir. Kutsallik DurkheirrTin deyimiyle dnin bir b
lm, hatta onun asil cevheridir.

Irfan, insanin fitr leminin tecellisidir. Kendini burada ga rip buluyor. Tm kinatin mevudatindan olusan yabancilarla ayni
evi (dnyayi) paylasiyor. Iinde esir bulundugu bir kafeste yorgunca oyalanmakta, kendini saga-sola vurarak irpinmakta,
umak iin aba gstermektedir. Uzak dstg vataninin hava sina hasret duymakta. Onun esaretinin mayasi ve kendisinin
rts olmus olan vcudunu ortadan kaldirmak istemektedir.

Sanatta varolanin seyred em edigi ruhtan kaynaklanan bir yansimadir. Kendine karsi varlik lemini az, soguk ve irkin bu
luyor. Hatta Sartre onu ahmak!, mndan arinmis, ruhsuz ve duygusuz buluyor. O, izdirap, aci, akibet endisesi, yksek uan
bir kalbe, byk bir dsnceye, mn, duygu, bilgi sermayesine rahiptir. Dertsiz, ruhsuz, asagilik, zevk ve eglenceye mptel
olan insanlik arasindan ikip gelmistir. Kendisini digerlerine karsi hep yalniz gryor. Bu yeryz, gkyz ve ikisi arasinda
olan hersey e yabanci.

Sanat, byle bikmis bir grsten ve varlik lemi hakkindaki

byle aci bir duygudan dogmustur; onu mkemmel les tir meye,

olan seyi, olmasi gerekene yaklastirmaya, daha sonra bu

leme, olmayan seyi bagislamaya abalamakta. Irfan ve dinin,

burada sanatta yollan ayriliyor. O ikisi, insanin gurbette vatana

I-Asagilik, kt, az, ruhsuz, anlamsiz, zillete bulasmis ve vce olmayan her ey dnyevidir. Gzel, sevimli, iyi, ebed,
hakikat ve mn, ycelik ve byklk Ip dolu olan her^ev ise Shiretle ilgilidir. Yakin ve el altinda olan, Inen, krli lan
hersey dnvadir. Daha stn, daha uzak, yce ve degerli olan ise hiretle

idilidir.

IJ-Niin hayatin ilk gnlerinden itibaren insanin ruhunda ve dsncesinde sal (bacre) kavrami ortaya ikmislir? Niin daima
onu, pesinde srkleyip

118
DINLER TARI HI

gitmesine kilavuzluk ediyor, olaylari hakikate yaklastirmaya a lisiyor. Din ve irfan buranin kararsizliklaridir. Felsefe de
kais-hr. Onlar bir yere, bu ise burada olmayan her yere!..

Ama sanat, kalis felsefesidir. nk o buranin kalici olma-eligim biliyor. Kendi evinde, vatanindan ve oradaki hayatindan
sahip oldugu bir tasavvuru, bir sz, bir hatirayi buraya, sanat sal eserler ve dil ile getirmek istiyor. Gzkmeyen tanidik ve
gzel diyara ait sesleri, sekilleri, renkleri bu gzken ve kt diyarda taklid etmek istiyor.

Burada sanat, Aristonun dedigi gibi drame (taklid)dir. ama onun dediginin aksine, tabiattan drame degil, belki tabiat
tesinden dramedir. Tabiati onun seklinde ortaya ikarmak

istiyor.

Sanatkr da din veya irfan adami gibi bu dnyanin simasini kendine yabanci buluyor. Ama bu ikisinin aksine. -nk tani
siklikta herhangi bir emare biliyor. Onun klavuzlugu ile ask ve gzelligini ondan hareket ettigi niha inceligi ve kendi yaratici
gcn, her durumda kendine yasamaya mahkm bildigi bu yabanciligin ehresine, tanisikliktan bir renk vurmaya alisiyor.
Kendi zindanini kendi evi gibi sslemek istiyor.

Bu yzden sanat, insanin yaratici igdsnn tecellisidir. Allahin yaraticiliginin tecellisi olan bu varlik leminin devam
etmesinde, bu lemde hissettigi noksanligi telfi etmeye alisi yor. Bu sekilde kendi bikkinligini ve kararsizligini, onun iin
yapmadiklari bu sarayi hafifletmeye alisiyor. Bu guibette yasa maya alisarak, yabanciligin sikintisina tahamml etmeye
alisi- !J

yor.16

Teknik (sanayi) de, sanat gibi insanin yaratici igdsnn tecellisidir. Ama sanatin aksine gurbet duygusunda, izdiraptan |

16-Burada sanatta szkonusu olan ve henz bir yere varmamis, zlmemis olan meselesi de, aikliga kavusuyor. Birisi,
Sanatkrin islevi ve sorumlulugu konusudur. Bylesi bir islevi ve sorumlulugu var midir? Digeri de sudur, Sanat sanat iin
inidir? veya Sanat toplum iin midir?. Sanat iin bylesi bir aikla ma sadece bu meseleye aik bir cevap vermekle
kalmiyor, belki Sanat sanat iindirin dilsiz anlamim ve Sanat toplum iindirden ikarilan esitli eliski, sapmis, karmasik
kavram ve deyimleri de apaik gsteriyor.
DINLER TARIHI

119

olan seyden hosnutsuz olmaktan kaynaklanmaz? Bilkis ona (olan seye) daha ok yaklasmak ve almaktan kaynakianmakta-djr.
Amaci kurtulus degildir, daha ok esarettir. Sanat insani ta biatta olmayan seyden faydalandirmak istiyor, sanayi ise onu
tabiatta olan seyden daha ok faydalanmaktan istiyor.

Ama her sanat, hatta sanatin en asagi asamalari olan; taklid, eglence ile zellikle en yce esitleri, stn ve etin olani
insan kayginin belirmeyidir. (Sanat) dnyanin eksikliginden in liyor veya onu yaraticiliklarini gsteren seylerle, onu mkem
mel gstermek istiyor.17 Bu aidan din ve irfan, bu zindanin di sina ailan birer kapidir, sanat ise bITpencere.

Genellikle gzelligi, sanatin z, mayasi ve onun sebebi olarak biliyor. Sanatin hedefi gzellikleri sergilemektir, diyorlar.

Bu sz eger tamamen yanlis olmasa -ki tamamen yanlistir-cn azindan mphemdir. Ayni zamanda yzeyseldir. Halbuki gzellik
de sanatin bir eseridir; sanatkr gzelligin bulunmadigi bu dnyada onu yaratiyor. Bu gl gzel degildir, ben onun g zelligini
ortaya ikariyorum. Bunun gibi ressam onun tasvirini, sair de onun vefasizligini ortaya ikariyor.

Gl, azametli safak vaktinde, byc bir zmrede, esme baslarinda, seherin mesaj getiren melteminde, grub vaktinin
kanlanmis gzlerinde, sabah yildizinin semav ahenginde, par lak gecelerin yarisinda, suskun bahelerde bir gzn askin yor
gunlugundan kirilmasinda, gl ile ayin tebessm ederek temiz sekilde kucak kucaga oldugu anda, bakista, mehtapta, rzgrin
yksek dallarla olan gizli oyununda ve kavgasinda, ufkun bati sindaki kizilliklarda, safakta ve bizi kendimizden disariya gt
ren herseyde, tipki derinlik lsnde mn, sir ve gzellik giz lenmis oldugunu bilmeyen gerekten kimdir?! Hatta geceden
kalan yara izinde bile, bir mn yok mudur?!

Dnyasinin byle olmasini isteyen, bu zavalli insandir; ama olmuyor. Bu lemde kendini yoksul, asagilik, kt, darlik iinde

>7-Yani sanat iki is yapiyor: Aiklama ve yaratma.

120
DINLER TARIHI

mptel gren odur. Sanatin aldatmasiyla, onu kendisinin ilh yarisina lyik bir saray tarzinda ssleyen odur.

Bu aidan sanat, btn esit ve asamalarinda bu yari top-rak-yari ilhnin endisesinin yansimasidir. Bu iki sonsuzun j
toplanirdir. Iki ziddin toplamidir! Izdirap, sikinti, ask, karar sizlik, hosnutsuzluk, bikkinlik bylesi ikili bir yapinin geregidir.
Bir basi, bu bulasigin hasinliginde, bu kokusmus maddede, ardarda gizlenmistir. Diger basi ise, yaratilisin sinirindan geiyor;
bu iki dar ve bogucu zaman ve mekn drt duvarini parali yor, yksek ebedlik semasina, melekler leminin zirvesine gei-
yor,lft orada kelimelerin ogu yaniyor, insanin hayali yolun yan-j smda geri dnyor. Sanat -demogullarinm icadi kalem-
Cen netken Yere atilmis oldu. Kalem, irkin ve solgun yeri, daha nce onun zel yeri olmus ve olacak olan Cennet gibi
sslemek istiyor. Srgn hayatini da ilk hayati gibi geirmek iin, aba gsteriyor.

Herkes, daha iyi siir dsnnz ve syleyiniz demistir. Onun tesbih ve kudreti tabiatta halsiz ve gszdr, ona sahip olmadigi
istiare gcn veriniz. Dile, bu dnyanin cansiz, g sz esyasi olan kelimelerin sahip olmadiklari ve disa ekmek Is tedikleri
kinaye ve sir gcn veriniz. Onun komsulari olan l ms, dilsiz ve ona yabanci olan esyaya MesIhvar sekilde mecazen
parmak ucuyla dokunun. Aptal yerin ve ggn asina olmayan simalarina unsurlarin birikimi olan bu halka, hayat,

18-Burada sanat tarihinin problemi de, aikliga kavusuyor; niin daima dinin veya esrafligin hizmetinde olmustur? Din ve
sanatin dostlugu, ayni derdi, ayni dili paylasmalarindan ve ikisinin yakinliklarindan dogmusur. Ama sanatin, es-rafligm
eteginde beslenmesi, mreffeh olan bu zmrenin daha ok faydalanabil mesi iindir. Onun eksikligini daha ok hissediyor
(velev ki sapmis sekilde bile lsa) Asiller bylesi bir duygunun sana Iz edeleridir (sanata arpilmislari!. Ama eli bos, fakir ve
isi halk ise, bu dnyada olan ogu seylerden mahrumdur. On lar daima kazanmanin telasi.ierisiiidcdir. Dnyayi rengin
dsnyorlar, kendi fakirliklerini doyuruyorlar. lemin fakirligini, siniflar psikohisini; Avrupalinin, Amerikalinin eziyetlerini
Asyali ve Afrikalinin eziyetleri ile karsilastirmayi de gil Isinin ve kylnn madd veya realist ihtiyalariyla, burjuva ve
kapitalistin asilsiz ve idealist ihtiyalari, bu meseleyi dalla iyi aikliga kavusturuyor.
DINLER TARIHl

121

dil, suur, asinalik verin. Aliskanlik, mn, duygu ve yakinligin rengini vurun.19

Zira tabiatin ehresinde olan hersey kendisiyle dert oTtakli-gi ve benzerlik istemiyor. Dert ortakligi ve yakinlik, insanlik ru
hunun en ok susadigi arzusudur. Saf gkyz, yildiz, yagmur ve yazin sakin ve piril piril gece yarisi, rahat ve dertsizdir.
Muzdarip ve semav tintouerin tutkunu olan ruh, tutkunluk ve muzdariplik istiyor. Semavligi istiyor, maviligi degil. Belki de
sariligi! lem izirabi ilham edecek olan bu sari gkyzne sahip degildir. Sari gkyznn cel cetasmda tintoueri, kendi
ya ratiyor.

Picassonun, sanati, tabiati taklid etme esaretfnden kurtar mak iin olan abalardi, her sanatin fitratinda olan isyani aik bIT
isaretidir. Ruhsal izdirabin yansimasidir. Kendisinin yksek ihtiyalari karsisinda tabiatin eksikligini acikli bir sekilde hisse
disidir.

Sartrenin deyimiyle, Picasso, yle bir kibrit kutusu yap maya alisiyor ki, gece yarisi yarasa oluversin ve kibrit kurusu
olusundan da birsey kaybetmesin.20 Niin? Zira tabiat iki ziddi bir araya toplamaktan cizdir. Insan bu acizlige tahamml ede
miyor.

Sabahin suursuzca gelisini btn kinatin kendisiyle birlik te dsnmesi gerektigini sanan bir sair, ister ki ruhunun duygu
suzlugunu ve iradesizligini btn varlik lemi hissetsin! Bu da yeterli degil, sabah cesur bir kahraman gibi ansizin ufkun geri
sinde baskaldirsm, hanerini ekip gecenin siyah yakasindan yakalayarak gbegine kadar hanerleyip yirtsin Yarinin, cosan
altin esmesini dn geceye bulasmis bu ln genisligine amak istiyor.. Tabiatta yle bir sabah yoktur. Sair bu sekilde
yaratiyor:

19-Burada, sanati sabit, belirgin kalip ve kaidelerle sinirlandirmak isteyenlerin abalarinin beyhude oldugu belli oluyor. Sanat
iin kaide vaz edilmesi, bir kim senin zlmek veya fkelenmek iin ince db ve esaslar dzenlemek iste mesi gibi
gln bir durumdur.

20- Siir nedir?, Sartrc, Benim Name-i Parsideki tercmem. 1961, Paris. Hir-mend 1966, Meshed.

122 DINLER TARIHI

Sabah, felegin hamailinden hanerini ikardi!

yleyse Leonardo De Vincinin eseri nedir ki? Glmseyen hanim Mona Lisa, dudaginda bir tebessmO), Ressam tabiatta
olan seyi taklid etmistir, dersiniz.

Hayret! Burada tabiatin eksigi daha apaiktir. Tabiat, bir ka dinin anlam dolu, acikli, sefkatli, yumusak sirli tebessml du
daginda gsterilmistir. Hem de De Vinci bylesi tebessm, br toprak parasinin sicakligi zerine bagislamistir. Tabiatta
bulun mayan sey budur.

Bir kadin endaminin dsncesine, anlam dolu bir bakisin sessizligine, bir mabedin ruhan byklgne, bir avu boya
maddesiyle renk kazandiran ressam, estetik bir gzellik yarat mamis midir?!

Hi sphesiz, farkli mesafelerdeki nazlilik ile Allahin ru hundan bir flemer.in arasinda yer alan insanlar gibi, sanatlar da
yerden mesafe aldiklari lde, izdirabm sadik tecelli yeri ve hasret kaynagi oluyorlar. Kimin insanligi daha fazlaysa, dertlili
gi de daha fazladir.

O halde olandan daha asagi olan eserler, sanat dnyasin da, sanat iin gsterdigimiz bu yksek gidis yolunu okumuyor lar
mi?! diyeceksiniz. Okuyorlar! Eger bu eserler gerekten asa gilik, olan herseyden daha eksikseler burada, Asolionun szy le;
ihtilaf sahit ve delildedir, kavramda degil. Kendisini oldu gundan daha irkin gsterecek sekilde ssleyen ve nefret edile cek
bir sekile sokan kadin ile sanatin aldaticihgiyla gz, kas, du dak ve vcudunda olmayan gzellikleri yaratan kadin, duygu ve
hedef aisindan ortaktir. Burada diger bir konuyla karsilasi yoruz. Bu, sanatin yaratilmasinda ve zel hkm sahasinda olan
sebeplerin, unsurlarin, derecelerin ve degerlerin ortaya ko nulmasinda basari ve basarisizlik durumudur. Burada paranin islevi
byktr, onun etkin oldugu bir alandir.
Din, irfan ve sanat arasindaki yakinliga, tarih de sahit ol mustur. Sanatlar, bu dnyadaki mevcutlarin en din ve irfani
DINLER TARIHI

123

olanlaridir. (Bu sanatlar) din ve irfanin eteginde dogmuslardir, bu iki memeden st emmislerdir. Her sanat bir mira veya mi
ra sevkidir. Sanatkr, sanat ile ykn daha da hafifletir.

(Sanatin) en son sinin, yerden daha uzaktir. Tabiat tesinin aydinligim sicakligini, temizligini daha ok hissediyor. Geregin
soguk ve irkin yz, sanatin tedbiri ile hakikat in gzellikleri-le ssleniyor.31

Sanat, teden, tabiat tesinden szdr. Olmasi gereken, ama olmayanin aiklanmasidir. Byle degerlendirildiginde Fars kltr
ve edebiyatinda szkonusu olan karmasik mesele aikli ga kavusur. nk irfanimiz gzn atigi gnden beri, siirin kucagina
dsmstr. Daha uygun bir deyimle agzini atigindan beri siirle sz sylyor. Bu iki dert ortaginin, iki yakinin, birbi riyle
karsilasmasi anlam dolu dogu maneviyat tarihinin en g zel ve en heyecanli olaylarindan biridir. Gerek gurbet acisinin
kararsizlastirdigi irfan, gerekse bu lemin konusma dili olmadi gi belli olan siir, siirsel kelimelerin yardimiyla -ki melekleT
st lemin hafif kanatli ve hizli uanlaridir-yine onun zel isaretiy le (Ema Sezerin deyimiyle): Bu, varlik lemi sahilinde,
dsnce dalgalarinin arpisma sesidir. Yorgun ruhun, bu srgn yeri nin dilsiz ve bogucu kalesinden uusunu kolaylastiriyor.

21-Bu yzden sanat, gerekten uzaklastika revata olan aklin begenisinden uzaklasiyor. Daha byleyici, daha gzel bit
sekle dnsyor. Zira gerek, bos kafalilik, akil ise bu yerin yerlisi olmaktir. Sanatin daima gurbet duygusu duy dugu bit yer.
Bu lkenin yerli hkimi olan aklin fermanini, boynuna geiriyor. Bu yzden akillarin onun zerine koyduklari kayitlarin,
sinirlamalarini altina asla girmemistir. Basina mantiktan bir yular geirmek isteyen herkese karsi, is yan etmistir ve zinciri
koparmistir.

Hseyniye-i Irsadin Ilm ve Dn Arastirma Dersleri Dizisind


en

DRDNC DERS

(31/2/135 Cuma Mild 1971)

Sizden, iyiye agiran,

dogrulugu emreden ve ktlkten

sakindiran bir cemaat olsun

Rahman ve Rahm olan Allahin adiyla.

Bu sinifin en esasli proramlarindan biri, her zamanki arzum olan sorularin ortaya atilmasi, tenkitlerin yapilmasi ve onlari ce
vaplandirmaktir. Ama ne yazik ki, simdiye kadar, bu en esasli programi icra edemedik.

Verdigim derslerde, isittiklerinizden dolayi zihninizde ce vap verilmesini istediginiz ok sayida soru ortaya ikiyordu. ogu
zaman, dsnceniz de direniyordun Bu, sinifin ve dersin hep canli olmasinin isaretidir. Soru ve tenkid yoksa sinifin canli
olmasindan emin olunamaz.

Tartisma ve tenkide o kadar deger veriyorum ki, her yerde konum, tartisma ve tenkitten basliyor, sonra metne variyor. Bu, o
halde metni sorularla sslyorum, anlaminda degildir.
DINLER TARIHI

125

Burada da byle yapmak istedik, ama olmadi. Bu birka se bepten dolayi olmadi; evvela, degerimden daha ok gsterilen ilgi
ve ltuf, sinif mevcudunu tahmin edilenin ok stne ikar di. Bu birikme, dersi soru ve tenkidlerle ssleme firsatin ortadan
kaldirdi. Diger sebep de sudur, nceki oturumlarda geen vakit te sirf kendi fikrimi aiklama ve izah etme durumu oldu. Bu da
sorularin sorulmasi firsatini ortadan kaldirmis oldu.

Siniflarin en temel programlarini btn bunlarla sslemek, hepimizin daima arzusu olmustur. Bu arzunun ardindan, yeni bir yol
bulduk. Syle, her dersten sonra ara verelim. Sonra aik liga kavusmamis meseleleri olan ilim arastiricisi arkadaslar, so
rularini ve tenkitlerini Hseyniye-i Irsadin asagidaki salonuna tesrif edip sylesinler dinleyelim. Oradaki ortam daha derli top
lu ve daha samimidir, firsat ve hazirlik daha fazladir.

Hanimlar, beyler! Her soruyu sormada serbestsiniz. Ama ben, ortaya koydugum meseleler konusunda cevap vermekte
baglanmis durumdayim. Burada benim durumum kendiligin den sizi de baglamis oluyor. Soru ve cevap, sinifta ortaya kon mus
meselelerin ekseni etrafinda dnms oluyor.

BESER MEDENIYET DNEMINDE DINLERIN BASLANGICI

Bundan nce ilkel dinlerden bir zet yaptik. Ilk dinlerin esa si ve btn dinlerin ortak esaslari zerinde dine ve su soruya
ulastik: Din nedir?

Cevap veya bazi cevaplar bulduk, bir esit tanima ulastik.

Meselenin o sekilde ortaya konulmasi ve sonulara ulasma, benim gcm dahilindeki bir isti. Ama asla din ile ilgili btn
meseleleri ortaya koydum diye bir iddiada bulunmuyorum. nk bir limin, bir fizikinin, br kimyacinin, bir doktorun
meseleyi benim isim olmayan bir tarzda ortaya koyabilecekleri ni biliyorum. Bir kelmcimn veya filozofun benim ihtisasim ol
mayan bir yntemle ortaya koyabileceklerini biliyorum. Ama

126
DINLER TARIHI

benim isimin sinirli ortaminda ortaya koydugum zel metod, J yeni bir tez ve mevcut farkli anlayislar arasinda yeni bir anlayis
tir. Veya bulunabilecek anlayislar arasinda yeni bir anlayis.

Simdi ileri kltrlerdeki ve tarihin sekin toplumlarindaki tekml etmis byk beser dinleri incelemeye basliyoruz.

Ilerleme, byk medeniyet dnemine giriyor. Bu arada din de insanlarin zihninde daha ok tekml ediyor. Din kavrami
etrafinda gelisen hisler, kavrayislar tekml ettike insanlik tar-hinin byk ve canli dinleri de sekillenip beliriyor.

IN VE HINT DINLERI

Kendine zg en eski ve en derin din dsncelere sahip olan inden basliyoruz. in, Hindin kenarinda din duyguyla
dopdolu eski kaynaklardan biridir. Hind, beser dinlerin mze sidir. Btn tarih boyunca en sekin irfani duygunun kk
Hinttedir. Btn dinlerde, hatta bugnk materyalist Avrupa ideolojileri ve ekolleri zerinde bile derin bir etki birakmistir.
Bugnk batida yeni neslin ve gen ruhun isyaninda Hint irfani duygusuna ynelis ok kuvvetlidir.

in, Hindi tanimak iin bir giristir. Hindi tanimak, sadece insandaki din duygusunu tanimak degildir, ayni zamanda belki ilk
ve en eski beser din kltrn sermayesini tanimaktir.

Hindin -btn tarih boyunca-en byk risleri btn top lumlara, medeniyetlere, kltrlere ve sanatlara irfani duyguyu samis
ve yaymis olmasidir. Simdi de Hintli dsnce, parlak din zeknin dogusu halindedir. Hindi tanimak, ayni zamanda Hicr
ikinci ve nc asirlardan sonra, zellikle bes, alti ve ye dinci asirlarda siddetle Hint kltrnden beslenen, byk Islm
kltr ve medeniyetini tanimak iin biT giristir. Usulen Islm ir fan ve tasavvufu adi verilen sey -burada maksat Islm dini de
gil, belki szkonusu olan maksat Islm medeniyet, tarih ve kltrdr. -Ortaagda, yani Islm medeniyet ve kltrnn
byklk ve parlaklik dneminde gzle grlr bir sekilde
DINLER TARIHI

127

irfan Hint kltr ve ruhunun siddetli etkisi altindadir. Hint kltr ve medeniyeti de dolayli veya dolaysiz olarak Islm kl
trnden etkilenmistir.

Medeniyet dneminde btn beser dinler, medeniyetler, kltrJer, genel olarak insanin maneviyat ve kltr ruhu, mese lelere
karsi tavri ve grs, iki sekle blnebilir. Birbirleriyle ok sayida ortak yn olan iki sekil. Ama daima ikisini birbirin den
ayiran belirgin zellikler olmustur. Bugn bile kltrlerin, sanatlarin, felsef ve sosyal fikirlerin birbirinden farkli olmalari na
ve ihtilaflarina ragmen bu ortak ve ayni zamanda ayina yn belirgindir.

Gnmz Avrupasmdaki beser ilimler toplulugunun re vataki konularindan birisi bu kutbun grsnn diger kutub-tan farkli
olusudur. Kltrlerin, medeniyetlerin, sanatlarin, d zenlerin, dogulu ve batili diye iki esasa dayandirilacak bl mdr.

Medeniyetleri, kltrleri, dinleri, sosyal ve hukuk dzenle ri dogulu ve batili diye ikiye ayiriyorlar. Bu hep ruhun zuhuru dur
ve insan grsnn tecellisidir. Bu nedenle dogulu ruh ve grs,batili ruh ve grs demek gerekir.

Dikkatli bir tarzda, batili ruh ve grs dedigimiz zaman, kavram olarak maksat Yunan kltr, mitolojisi, sosyal dzen leri,
dinleri ve sanatidir. Sonra da onun mirasisi olan Romadir.

Batili Ruh ve Grs

Yunan M.. besinci asirda ok sekin bir felsefe, sosyal kl tr, medeniyete ve sanata sahiptir. (Yunan kltr, medeniyet ve
sanati) bati dnyasinin kltrlerinin, dinlerinin ve ilimlerinin anasidir. Byk lde, dogu da isin iinde olmustur. M.- 5., 4.
ve 3. asirlarda zirveye ulasan bu Yunan kltr ve medeniyeti, Sokrat, Efltun, Aristo, Fizyokratlar ile Yunanli parlak zek,
kudret ve gcnn zirvesine eristikten sonra asagi dsyor. B yk Roma Imparatorlugununun sosyal kudretinin cazibesine
kapiliyor.

128
DINLER TARIHI

Yunan toplumu, Roma Imparatorlugunda kt. Fakat Yu nan dsnce ve kltr, Roma kltr ve dsncesini olusturdu.
Roma, Yunanm varisi, Yunanm kltrel ve manev rolnn, et kinliginin devam ettiricisi oluyor.

Roma, Yunan dsnce ve kltryle zirveye ikiyor. O ykselisin zirvesinden sonra, yokus asagi iniste barbarlarin sal dirisi
ile dagilir. O zaman -dogulu bir din olan-Hiristiyanlik, onu zaptediyor ve Ortaag basliyor.

Avrupanin Ortaagi Milad 4. ve 5-asirlarda basliyor ve Milad 15. asra kadar devam ediyor. Yani bin yil. Bu devir dogu lu
kltr ve sanatin hakimiyet devridir. Dogunun Hiristiyanli ginda ayaga kalkmis ve batiyi zaptetmistir. Yunanli, Romali ruh ve
kltr -yani batili ruh ve kltr- durdurmustur.

Rnesansin baslangici Ortaagin sonudur. Mild 15 ve 16. asirlarda baslayan bu hareketin hedefi Eski Yunan ve Roma d
nemine dnstr. Yani dogu kltrnn hakim oldugu dnemi ortadan kaldirmaktir. Batmis ve lms bati ruhunu tekrar ele al
mak ve ihya etmektir. Bugnk batinin, Eski Yunan ve Ro-manin altin dnemine, yani eski batiya baglanmasidir.

O halde Rnesansin isi sarkzedelik ile mcadeledir. Orta agin zerini kapamak, -dogunun batiya hakim oldugu dnem-ve
bugnk bati ile Muaftan nceki eski batiyi birlestirmektir. Rnesans zafere ulasiyor. 15 ve 16. asirlarda -zellikle 17. asirda-
eski kurumlarin temeli. Yunan ve Roma ruhu zerinde Avrupa li grse gre sekil aliyor.

Dogu kltrnn hakimiyeti ile durmus olan Yunan, Roma kltr ve ruhu, bir defa daha Rnesans ile harekete geiyor. Av
rupanin son asri, Yunan ve Romanm altin dneminin zirve siyle birlesiyor.

Bylece batili grs: Milattan nceki Yunan grs, Eski Roma, Rnesanstan bugne kadaTki ve bugnk Avrupa gr
sdr.
DINLER TARI HI

129

Dogulu Ruh ve Grs

Dogulu ruh ve grs kavramsal ve tarih anlami ile g-znne almak gerekir. Aydinlar genellikle bu kelimenin tarih ve
kltrel anlami ile cograf anlamini karistiriyorlar. Sonra da yanlisa mahkm oluyorlar.

Cografyada dogu, in, Hind, Endonezya, Japonya, Iran, Ortadogu, Kk Asyadan ibarettir. Tarih ve kltrde dogu, Hind ve
Eski indir.

Iran, Arap, Sm, Yehd, Kk Asya vb. dogu cografyasin-dadir, ama kltrel ve kavramsal anlamiyla dogulu ruhun zu hur
yeri degillerdir.

Bizim ve ogu limlerin dsndklerimizin aksine, islm dini, usulen Islm medeniyeti ve kltr, btn Sm ve Armiler
dnemindeki Mezopotamya, dinlerinin hepsi, dogulu kaliplari kabul etmediler. Btn dogulu zelliklere sahip degil lerdir.
Belki dikkatle ve mkemmel bir sekilde bakilirsa, Islm kltr ve medeniyeti, bu blgenin -Iran, Arap, Filistin Misir-tekml
etmis ruh ve kltr olarak isimlendirilebilir.

Bu, bati ile dogu (en zel anlamiyla Hind ve in) ve Yunan -Cograf bakimindan-ruh ve grs bakiminda, din bakimindan -
yani din ynelis-yapmis oldugu medeniyetler ve kltrler, da ima dogulu ve batili ruhun sarsintilari altinda olmustur. yle ki
islm medeniyeti, Islm ruhunun in ve Hint medeniyetleri malzemesinden olusan bir bedenle karismasi, ona Yunan ve Ro ma
medeniyeti malzemesi ve yararli islerinin flenmesinden ibarettir. Daha aik sylemek gerekirse bizim medeniyet ve kl trel
yapimiz, yerin bu blgesinde, tarihin bu dneminde dogu nun -in ve Hind-ve batinin -Eski Yunan ve Roma-yararli isleri ve
malzemesi ile yapilmis bir binadir. Mesel, Islm medeniye tinde tasavuf ve irfan ekol daha ok doguya ilgi duymustur.
Felsef kltrmz, filozoflarimiz, bilgelerimiz daha ok Yu-nana ilgi duymuslardir. Bu gsteriyor ki Iranli ruh, Islm ruh ve
bizim Islmdan nceki grsmz, haliyle bu blgenin b tn kltrleri arasinda sarsilip sallanmislardir.

130
DINLER TARIHI

Bizim ruh ve grsmz, revata olan bilimsel kavrami ile yzde yz dogulu ruh ve grs degildir. Avrupalilarin dogulu
kltr, sanat ve irk konusunda sylediklerini, tamamen dogru lamiyor. Bir firsat olursa sonra bunlarin hepsini syleyecegim.

BATILI RUH VE KLTRN ZELLIKLERI

1. Kuvvet Asaleti:

Batili ruh, baslangitan beri kuvvet asaletin pesindedir. Kuvvetten maksadim, insanin gllk lsdr. Hedeflere ulasma,
igdlerin iyilesmesi, ihtiyalarin karsilanmasidir. Ge nel olarak insanin kudret ls ve tabiata hakimiyetidir.

Yunan kltrnde kudret ok canli bir kelimedir. Ro-mada medeniyet, kudrete dayanmaktadir, sembol kurttur. Bu gnk
Avrupa Rnesanstan beri kuvvet temeline dayanan b yk bir yapidan ibarettir. Bu, madd kuvvet, tabiata hakim olma kuvveti,
iktisad kuvvet, siyas ve sosyal kuvvettir.

Batida, teknigin dogudan daha ileri olmasi, hayatta kudret arayan ruhun tecellilerinden biridir.

Ortaag Avrupasi, dogu ruh ve kltrnn hakimiyetinde oldugundan hakikati istemektedir. Bu, dogu ruhunun zellikle rinden
biridir. Rnesanstan sonraki Avrupa, kudret pesindedir. Bu da bati ruhunun zelHklerindendir. Yeni grs ve ruhun en sekin
dsnr ve kurucusu Francis Bacon, ilim hakkinda su s z sylerken batinin kudret isteme ruhunun apaik ve canli r negini
sunmakta: Ilim, btn tarih boyunca hakikati ariyordu; kinatin sirrini, hayatin sirrim, Allahin sirrini ve aski kesfetmek
istiyordu, tnsan, ilk mevcut ve son ahnyazismdan haberdar ol mak ve bilgi edinmek istiyordu. Esyanin zne, i boyutuna yol
bulup, dis grnslerin ve isaretlerin altindaki esyanin geregi ni ve hakikatini kavramak istiyordu. Ne hakikata ulasti, ne de
kendi hayatina. Insana bir hizmet yapamadi. Bu yzden, Yunan ilmi kudretinin zirvesinde, btn insan dehalariyla, Atinanin
klelerine ve yalin ayaklarina bir hizmet yapamadi. Ne bir set
DINLER TARIHI

131

yapti, hatta ne bir kaldira. Bilginlerin hepsi gnlk hayatla ug rasmak yerine, hakikatin pesinde idiler ve hi bulamadilar.

Bugn onun hepsini birakmaniz gerekir. Ilmin ve felsefe nin daimi slogani olan hakikat nedir?den el ekmeniz gerekir,
kudrefi hakikatin yerine geiriniz, ilmin slogani kudret iste mek olsun.

Bugn btn ilimlerin, kuvvet ve kudret aradiklarini gr yoruz. Mantik, felsefe, fizik, kimya, matematik hepsi kudret ariyor.
Teknik ve sanayiye ulasiyorlar. Tabiati baska sekle soku yorlar. Tabiat kuvvetlerinin, tmn madd hayatin hizmetinde
grevlendiriyorlar.

Gemiste eger Astronomi okuduysalar tabiatin sirrini kes fetmek ve yildizlarin insanin alinyazisi zerindeki etkileri iin
okurlardi. Kendi inanlarina gre hakikafi elleriyle bulmak is tiyorlardi.

Ama bugnk insan gezegenleri inceliyorsa, uzaya gidiyor sa, bir hakikatin pesinde degildir. Iktisad ve asker kuvvet icad
etme arzusundadir. Usul olarak bugnk ilmin ruh ve degerini araliksiz olarak hemen hayat iin kudret talep etmeye dnstr
mektir. Bu simdiye kadar tasavvur edilenin aksinedir, iktisad dzenin dogmasi yeni birsey degildir, bati ruhunun zelliklerin
den biridir. Bugn daha ok belirmis ve daha ok kuvvetlen mistir.

Ama doguda asla, hibir lim, dsnr ve filozofun slogani ilmin kudrete dnsmesi gerekir seklinde olmamistir. Belki il
mi, daima yksek ve temiz bir makamda yasamistir, kendine (zg bir ruhan ve manev takvaya sahip olmustur. Bu yzden ilim
ve lim zihinlerimizde henz madd hayat tesi kutsallikla rini korumaktadir.

Avrupada lim, bir mal ve esyadir. Dikkatli bir sekilde madd degeri tayin edilebilir. Eger bir bilgin bir fiyati kabul et mezse
bir hakaret tasavvur ettiginden degildir; belki kiymet ve fiatin miktarini kabul etmedigi iindir. Kendisini, belediyenin tayin
ettigi fiyattan fazla buldugu iindir!

132
DINLER TARIHI

Mesel, Sorbon niversitesi, mezun olan grencilerini iln ediyor. Cinslerini, fizik, kimya, atom, sosyoloji, psikoloji hatta
felsefe.. Tahsilini bitirenleri mzayedeye arttirmaya koyuyor, tipki model, sistem.. Ve silindirine gre fiyat takdir edilen bir
otomobil gibi, bu ilmi bitirenlere fiyat konuluyor! Bir fiyat belir-liyorlar, msteriler aceleyle geliyor, fiyatlar iln ediliyor,
herkes kendini daha pahali satin alan yere veya birine satiyor. Eger biri satamazsa, sebebi degersiz olusudur.

Doguda ve doguIu grste, krli olan sey bir deger kazan miyor. Degerin kistasi, fedakrlik ve krdan vazgeme l sdr.

Kuvvet asaleti, Yunanda boy gsteriyor, Romada zirveye ulasiyor, Rnesansla Francis Bacon kudrete ilm bir sekil kazan
diriyor ve bugnk Avrupa, kudreti slogan yapiyor. yle bir yere ulasiyor ki bugnk Avrupanin hmanisti bile syle diyor:
Batinin en byk risleti insanliga ve dnyadaki medeniyetten mahrum btn milletlere medeniyet bag isla ma sidir, smr
yeryzndeki btn harabe yerlerin gl batili eller tarafindan mamur edilmesidir. Batinin kudret isteme sloganinin
belirmesidir.

Her yerde -gerek Yunanda, gerek Romada gerekse bugn k Avrupada-konusulan ayni seydir. Bu da batili grstr.

2. Tabiat Asaleti:

Batili dsncenin en bariz zelliklerinden birisi de tabiat almetleri hakkindaki grsdr. Yunanli ve Romali tanrilar, daha
ok tabiatin yardimcilaridir. Bu tabiat yardimcisi, sonra ya vas yavas insan bir sahsiyet kazaniyor ve Yunan mitolojisi tan
rilarina dnsyor.

Eski Yunanda bir okul seklinde ortaya ikan ilk felsefe, fiz yokratlarin felsefesi idi. Bunlar Sokrat, Efltun ve Aristodan n
ce tabiatin asaletine inanan felsef ekole mensup kimselerdir.

Yunan fizyokrat filozoflari; tabiat atesten mi, sudan mi ya pilmis konusundan ihtilaf ediyorlardi. Birisi Thales gibi dnyayi
DINLER TARIHI

133

sayilardan biliyor, biri Pisagor gibi dnyayi birka unsurdan mtesekkil bir macundan yapilmis olarak kabul ediyor. Biri Lo-
ustik ve grencisi Epikuros gibi tabiati atomdan -paralanmaz kk zerrelerden-yapimci olarak biliyordu. Ama hepsi, tabia
tin esas maddesini ariyorlardi, tabiatin madd bir unsurdan ya pilmis oldugu aslina inaniyorlardi. Ama tabiatin madd olusun da
itifak ediyorlardi.

Bu maddeci fikirlerin arz edilmesine karsi dogu, ruhun ve yaratilisin sirrini bulmanin pesindedir. Tabiatin madd isaretle rinin
pesinde daima bir sirri aramaktadir. Bir sirlar toplulugunu veya byk bir sirri aramaktadir.

Bu sebeple tabiatilik grs Yunanda, Romada ve bugn k Batida vardir. Syle ki Avrupa, Yeniagda tabiat ilimlerinin
yayilmasi iin esasli bir aba sarfediyordu. Bundan nce ise, Es ki Yunan, ilk defa tabiati mantikli bir sekilde inceleme ve
tahlil etme fikrindeydi, ilk ve byk hakikatlari arayacagi yerde, tabi atin ilk madd unsurunu ariyordu.

3. Hayatin Asaleti:

Eger burjuvazi kltrndeki batili ruhu arastirirsak, bunun yasam dini oldugunu; hem dindar hem de dine karsi olanlarca -
tm Avrupa m ille ti erince-kabul grdgn anlariz. Yani insa nin madd ve tabii igdlerinin doyuma ulastirilmasi

Bir apartmanda kaliyordum, dindar, katolik, din, irfani ve insan duygulari kuvvetli bir ailenin komsusu idim. Henz bir
birlerini sevebilen, birbirlerine hizmet eden, birbirleri iin sahs menfaatlarindan va .geebilen, anne, baba, sevimli ocuklar
ve kizkardesle sade bir hayat yasayan bir aileydi. Bylesi dindar ve sefkatli bir ailenin komsusuydum. Bu ailenin fertleri,
kadin, ko casi iki yaslarinda iki ocuk ve kadinin kiz kardesiydi. Kom suluklari iyiydi. Kadinin kiz kardesi, niversite
birinci sinif g rencisiydi.p>

Bu aile yazin deniz kiyisinda tatil yapmaya iktilar. Apart manda yalniz kaldim Bir sre sonra bir mektup geldi. Dzenli

134
DINLER TARIHI

ve tertipli bir sekilde tenbih etmislerdi: Mesel, 1. madde: Aldi gin herseyi yerine birak! 2. madde: Yasayis yntem ve dzenin
de dstrlar. 3. madde: Kocam bir sre sonra geri gelecek, biz henz buradayiz. Eger yemeginizi birlikte yerseniz masrafiniz
daha az okn\ Drt, bes veya kainci madde ise: -Kizkardesim-18-19 yaslarindaki grenci denizde boguldu. Ne kadar abala-
diysam kurtaramadim. lm bizi znt iinde birakti. Ama tatilin sonuna kadar kalacagiz; gnes gzel, ocuklar yanmayi
seviyor. Asla bu kadar gzel ve gnesli yaz geirmedim. Allaha ismarladik.

Bu mektuptan nce, kizcagizin lmn isitmistim. Btn acim suydu, dnslerinden sonra yzlerine nasil bakayim, sze nasil
baslayip, ne syleyeyim, sorularini nasil cevaplandirayim ki onlari teselli edebileyim? diye dsnyordum. Evi kizcagiz-siz
grdkieri zaman tahaml edemezler diye dsnyordum

Ben kyl ruhumla bu dsnceleri tasiyordum; kadin -yani gen yasta len kizcagizin ablasi;- yemeklerinizi kocamla birlik te
yaparsaniz masrafiniz daha az olur diye yaziyordu. Farklilili-gi gryorsunuz?

Avrupadan Irana -mesel trenle-geldiginiz zaman, Paris istasyonunda gen bir kadin ve erkegi vedalastiklari anda gr
yorsunuz, birbirlerini pp ayriliyorlar. Ayrildiklari anda ne bu onun ardindan bakiyor, ne de o dnp bana bakiyor. O istasyo
nu gemis gitmistir, bu ise trende mesgalelerin pesindedir. Ital yada veda anlarinda az da olsa birbirlerine gl veriyorlar -en
azindan genler arasinda veya zel bir zmre ve grup arasinda-son vedalasma anma kadar trenin cami arkasindan irtibatlar s
ryor, hareket edince bitiyor. Dogu Avrupa lkelerine ulastigi miz zaman, vedalasma anlari bazen yari aglamakli sahnelerle
ssleniyor.

Sonra Istanbul yakinlarina ulasiyoruz. Kisa sren durma aninda aglama, inleme, gzyasi ve glme ile karismis grltl sesler,
feryatlar dikkatimi ekiyor. Tren birini mi ezdi? diye d snyorum, soruyorum, diyorlar ki: Hayir, birsey yok. Bunlar yazin
yalniz mevsimlik is iin Yunanistana giden Trk isileri;
DINLER TARIHI

135

simdi geri dnyorlar, arkadaslari, komsulari, aileleri onlari karsilamaya gelmisler. Ama beklemek iin sabTedemediklerin-
de, Istanbuldan veya daha uzaktan yedi sekiz saatlik yoldan buraya gelmisler arkadaslarini daha erken grmek istemisler.

Dogulu ruhtur, bu kadar siddetli sevgi ve sefkat. Bu kadar gl ask. Dogunun sefkati ve muhabbet duygusu hakkinda sa hip
oldugum en etkili tasvir, Yugoslavya ile Trkiye arasindaki tren yolculugunda zihnimde kalan tasvirdir.

Orada -50-55 yaslarinda-yasli yolcular grdm. Yol arkada sima sordum: Yolcular niin genelde yasli? dedim.

Dedi ki: Bunlar is arayan Trk erkekleridir. Yapabilecekleri hangi is olursa olsun Dogu ve Bati Avrupaya gitmisler; btn
genliklerini amelelik, hamallik; zm dermek; cafelerde, resta-urantlarda alismakla, kisacasi ellerine gelen her isi yapmakla
geirmisler. Simdi, emekli olmuslar veya isleri bitmis, vatanlari na geri dnyorlar. Eger evlerimizde yasamak iin bir yer
bula mazsak bile, hi olmazsa orada lmek iin bir yer bulalim, di yorlar.

Gryorsunuz, kirk yasindan sonra evine geri dnyor ki kendi topraginda ebed uyku iin bir yer bulsun. Adeta bu, b tn
hayat ve isinin hedefiymis gibi: Memlekete geri dns, aci ma ve sevgi duygusunun kendisini doldurdugu yerde lmek. Bu
dogulu merhametli ruhtur, o ise batili hesapi ruhtur.

Batili ruhun sekil almasinda, hi sphesiz iktisad dzen et kin olmustur; ama tek etken bu degildir, insani ruh ve sefkatler,
hesapi akl tahlillerle ve hesaplarla incelenemez; yle inceledi mi ruh lr. Ruh gl gibidir. Eger gl susuz birakirsak, par
maklarla yapraklarini sayarsak, enini ve boyunu lersek, gl kaybederiz. Zira ellerimiz onu soldurmus olur, btn o gzellik
yok olmus olur. Onu o temiz, btn, kutsal haliyle birakmak ge rekir. ogu insan duygular ve anlamla sslenmis hayvanlar da
bu esittendir.

Batili dsncenin asli, hayat asaletidir. nk esitli boyut lar onun ruhunu son derece iyi yasamaya vakfettirmis.

136
DINLER TARIHI

Seksen, doksan yaslarinda yasli bir kadin taniyordum. He nz kiz (bakire) idi. Orta sinif hayati, cinsel zgrlkler, fevklede
mitler, arzular ve diger sebepler sonucu evlenme mek ve yasli bir kiz olarak kalmak zorunda birakmistir. Bazi adamlar
vardir, cinsel heves ve heyecan zamanini geiriyorlar ve unutuluyorlar; ikinci ve nc nesilleri de olmadigindan yalniz
kaliyorlar. Saatlerce pencere kenarinda oturuyorlar ve an lamsiz sekilde ufka bakiyorlar. Bu bekleyen, mitsiz, intizarsiz,
zntl yaslilarin pencere erevesi gerisindeki yzleri, Avru pada grlen en acikli tasvirlerdendir. Bunlarin madd hayati
temin edilmistir. Ama ruhsal aidan hayatlan korkuntur. Onun da btn Avrupali yaslilar gibi bir durumu vardir.

Yasli kadin bakkal idi. Tek dostu ise veremli bir kpekti. Kulagi tirmalayici, salyali ksrklerini, eve peynir veya kay mak
gtrdgmz zaman isitiyorduk. Bir gn kpegi greme dim sordum. Yasli kadin bir ah ekip: Artik kpegim de yok, ld
ve ben yalniz kaldim, dedi.

Gryoruz ki emekli bir hanim, tam bir refah iinde, madd yasantisi temin edilmis, tek basma, ve kimsesiz. O zaman yakin lik
duydugu, konusabilecegi siir syleyebilecegi, birlikte otura cagi, kalan tek seyi bir kpek mezaridir.

Yasli kadin bir sre sonra kpegin ukurunu kapatmaya ve sslemeye basladi, srekli -onun dertli ayriligini tekrarlayacak-bir
siir bulup, kpegin mezar tasma yazmak iin, siir kitaplari nin sayfalarini karistiriyordu-Yillarca birlikte yasamis bu yasli
kadini, sadece bu hayvan anlamis! Ama simdi, yasli kadin iin sadece bir mezar kaliyor. Bir kpegin mezari. Tanidigi, muhata
bi, yakini, akrabasi komsusu olmus ulun bir kpegin mezari. Mezarin kenarinda oturuyor, lm bekliyor. Yalnizlik meselesi
budur.

O halde hayatin asaleti, insan ruhunun btn tecellilerinin, gnlk hayat iin gerekli olan seylerin teminine mnhasir kilin
masidir.

Fransizlarin szyle; hayatin zevkidir.


DINLER TARIHI

137

4. Dzen (Intizam):

Intizam, teknik ve sosyal ilerlemenin gerekli boyutlarindan biridir. Gelismis bati teknokrasi ve brokrasisi, intizamin sonu
cudur. Batili ruhun bagimsiz ve belirgin grnmlerinden bi ridir.

Batili, baslangitan beri, ka sey gryorsa onlari dzenli dizmeyi dsnyor. En kk meselelerde bile bu dzenliligi arama
zelligi aika gzlenir.

Avrupanin en byk ve en ciddi islerinden birisi -zellikle Italyan, Fransiz ve Ingilizlerin-kahvalti ve gle yemegi masala rini
dzenlemeleridir. Hatta tek basina olsalar ve tek kisilik sof ra hazirlasalar bile. Avrupanin sofra teskilati, bir bakanlik gibi
teskilata sahiptir. Evini o kadar tertipli ve dzenli diziyor ki, en kk birseyin yerinin degismesiyle, bir tahtanin zerinde iz
ol masiyla, birinin geldigini veya gittigini anliyor.

5. Faydalanmak veya Tketim Asaleti:

Tketim asaleti, hayat asaletinin bir boyutudur. Hayatin asaleti, felsef bir meseledir. Faydalanmak ve tketim asaleti ise
iktisad bir meseledir. Derli toplu yemek yemek, gzellik bir zevk iin inanmak ruhsal bir mesele olup, mmkn olduka da ha
fazla faydalanmaya ve insan etkinlige dayanmaktadir.

Daha ok tketim ve daha ok faydalanmak iin dogulu da aba gsteriyor, kaygi duyuyor, lkin bunu hastalik olarak bili yor
ve kendi hastaligini hissediyor. Ama batili, faydalanmaya ve tketime asalet vermekle etkinligini, mesajini ilan ediyor ve
temel felsefesini tarif ediyor.

Faydalanmanin asaleti -eskiden-tketim asaleti veya t ketim asaleti felsefesi bugnk sosyoloji ve iktisadin dilinde
yeryzne -batili iin-bir cennet grnm bagislamistir. Bur juvazinin ve batili ticar kltrn, temel slogani olmustur.

Yeryznde cennet fikri, bu batili ruhun zuhuru, batili ticar kltrn, burjuvazinin temel sloganidir. Bu yzden batili

138
DINLER TARIHI

daha ok tketme ve daha ok maddi faydalanmayi insan, felsef ve ahlk asalete tercih etmistir.

6. Herseyin Akilci Tahliline Ynelis:

Batili, baslangita tabiati tanimak istiyor. Onun kkn di sari ekmek ve halla pamugu gibi atmak istiyor. Insani, ruhu, ahlki,
mukaddesati, yaratilisin sirlarini ve bylece Allahi tahlil etmek, incelemek istiyor; sebebi bilmek istiyor; asil ve kkeni ta
nimak istiyor. zmlemek ve tahlil etmek istiyor.

Ama dogulu herseye ve her meselenin zerine bir mphemlik perdesi ekiyor veya zl ve sade sekilde birakiyor. Bati li
grs, zellikle Yunanli grs, her meseleyi -ruhsal meseleleri bile-tipki madd isler gibi tahlil etmek istiyor.

Syle ki: mesel Iran bile siirde en yksek yerlere ulasmis tir, ama edebiyat tarihinde ve edeb tenkitte bir dayanaga sa hip
degildir. Siirimiz var, ama siirin tarifi yok. Buna karsilik Yu na M.O. drdnc ve nc asirlarda siire kelimenin gerek
anlamiyla sahip degildi; ama onlarda siirin en dikkatli tarifi, gruplandirilmasi, tahlil ve zmlenmesi vardi. Aristonun Siir
Teknigi kitabi ikibinikiyz ikibinyz veya ikibindrtyz sene boyunca trajedi, komedi ve siir sanatinin temel kaynagi olmus
tur. Su anda bile temel kaynak. Ama en byk siirleri yaratmis olan bizleT, siirin tam bir tarifine sahip degiliz. Eger bir tarif
yapmissak bile, sanki tekrar siir yazmaya oturmus gibi tarif ya piyoruz. Mesel, Meliks-Suara Behar, siirin tarifinde syle di
yor: Siir nedir? Akil deryasindan bir murattir, gzelliktir, sp heyle karisik ezel esrardan bir isarettir. Sair; gl, meshur ve
siirin mit kardesidir. Diger bir tarif daha veriyor; bu en g zel agdas siirlerden biridir, ama siirin tarifi degildir. Siiri bir
kusa benzetiyor, sabahleyin bos kuTSak ile yuvadan uuyor; da ga, ovaya, le, harmana, suyun kenarina ve bir bagin iine ko
nuyor, bir tane kopariyor ve kursagini dolduruyor ve yavrusu iin gtryor. Sair, zayif bir ihtiyari, mitsiz bir fakiri, viran ol
mus bir evi, ufku, nehri, gl vb. gnnekle ilham aliyor, iinde bir kivilcim parliyor, isik saiyor. Eve geldiginde kivilcimi
alev-DINLER TARIHI

139

lendiriyor, yangina eviriyor ve kelimeler seklinde kgida d kyor ki bir kalbi yaksin veya bir beyni isyan ettirsin

Yunanli beyin, mantik bir beynidir. Hatta ahlki bile mate matik gibi tasnif ediyor, ayiriyor. Efltun diyor ki: Ahlak; vcu dun
esitli kuvvetlerinin ve igdlerin itidalinden Ibarettir. Muhalif, isyanci nefsin saglam kalmasi iin, kan, mide salgisi, safra
ve balgamin uyumlu olmalari gerekir. Ahlk; kin, intikam, sevgi, tecesss, ilim isteme, kuvvetli olmayi isteme vs. igdle rin
ilimli ve sakin olmalarini korumalaridir.

Gryorsunuz ki dogulu iin, byk, acaip, gizli, esraren giz olan ve Allahin zelliklerinin insanda zuhur etmesi olarak
grdg tabiat tesi bir kk tasiyan ahlaki, batili, ilm ve mantik bir grsle inceliyor. Dikkatli bir ilm ve akl tahlil ediyor.

Selon dogu felsefesinin esrarindan olan ve tarif edilmesi mmkn olmayan saadefi, batili bir grsle sade bir sekilde tarif
ediyor: Saadet, vcut gzelligi, beden saglamligi, hastalik tan uzak olmak, rahat hayat ve ocuklar aisindan murada er mekten
ibarettir. Byle grdgn herkeste bil ki senin istedigin sey var, yani saadet (mutluluk) var.

Pisagor diyor ki: Btn varlik lemi dzenden; dzen ise sayidan ibarettir. Mzik de sayilardan yapilmistir. Tabiat, dag ve
l de sayilardan yapilmistir. Sonra btn sayilar da birden yaratilmistir.

Batinin btn meseleleri, akilci ve mantik bir sekilde tahlil ettigini gryoruz. Bu, bir taraftan insana yardim ediyor; zahi ren
tabiat kanunlarini ve isaretlerini taniyor -bu tanima sebebiy le biz dogululardan daha ilerlemis durumdalar-bir taraftan da
insani bir dzeyde birakiyor, o hissedilen seylerin tarafina dog ru umasini engelliyor, ciz kiliyor.

7. Toplum Asaleti:

Batida tanrilar, sehrin (ite) bekisidir. Asil olan sehirdir, Mabet ise feri olandir. Yani dogunun aksinedir. Doguda sehir

140
DINLER TARIHI

mabedin etrafinda insa ediiyor, batida ise mabet sehrin bir kenarinda kalip muhafizlik yapiyor.

Doguda hibir sehirde, madd meselelerin temelleri zerin de kurulmuyor. Belki bir yere sehir kurulmasinin sebebi, bir ef sane
ve din meseleler oluyor.

Mesel, bu sehirde Sleyman peygamber gmldr, o sehirde Adem peygamber gmldr. Digeri bir imamin yolu
zerindedir.

Meshed yakinlarinda sifali bir maden suyu var, her taraftan hastalari -zellikle cilt hastalarini-kendine ekiyor. Uyz yil nce
bu suyun zerinde st kapali bir salon yapmislar, insan hayret ediyor. nk maden sularinin bu kadar ilerlemesine ragmen,
digerleri niin bundan mahrum kalmislar? Salon ol duka temiz ve dzenli, btn bu temizlik o banyolar, yasayis tarzi daha ok
hayret verici. Salonun yapilmasinin ve temiz tu tulmasinin sebebi arastirilinca, konu aikliga kavusuyor.

Halk suya gitmis ve cilt hastaliklari, bu su ile sifa bulmus tur. Maden suyunun bu iyilestirc kuvveti ve zelligi, dogulu grste
madd bir sebep bulamamistir. Belki hissedilenlerin ve akil yrtmenin tesinde bir aiklama bulmustur.

Diyorlar ki: Hz. Ali (a.s.), Muaviye ile yaptigi savasta bura dan, Meshed yakinlarindan gemistir. Yakici gnes, sehdet yo
lunda alman ok sayida yaralarin kan kaybinin siddetlenmesine sebep olmustur. Yaralari baglamak iin ne birsey vardi ne de
bir ila. Sonra Hz. Ali (a.s.) kilila bir tas parasina vuruyor, tas ya nliyor ve su fiskiriyor. O zaman: btn Siffn yaralilarini
Sahan Kaplicasinda yikayiniz! diye emrediliyor. Yikadilar ve yaralar dan bir eser kalmadi. Sahan Kaplicasinin bu sifali
etkisi o za mandan kalmadir. Bu kutsallik yn halki nce kendilerini yi kamaya, kir ve pislikten temizlemeye, ondan sonra
sifali kutsal suya gitmelerine tesvik ediyor. Uyz yillik gzel ve temiz sa lonun yapilmasinin sebebi de bu kutsalliktir.

Doguda her sehrin byle bir aiklamasi vardir. Belhte bir tepe var, bazilarinin inancina gre Hz. Sleyman, bir grubun
inancina gre Zerdst, diger bir inanca gre de Hz. ibrahim Ha
DINLER TARIHI

141

lil OTada gml. Bu, dnyadaki mmtaz sahsiyetlerin Belhe gelip ev yapmalarina, Sleyman peygamberin Zerdstn veya
hangi kutsal sahsiyet ise, kabrinin kenarinda olmalarina sebep olmustur.

Dogudaki her sehir, madde tesi byle bir kkene sahiptir-Ama batida asalet toplumdandir ve madd hayatin esasina da yanir.
Sehrin kendisi kutsalliga sahiptir, mabet sehre tbidir, se hir mabete degil.

Fransiz komedi yazarlarindan biri syle diyor: Yunan ve Roma tanrilari ve dinleri zel bir duruma sahip idi. Halk kitlesi
Hiristiyanliktan nceki ok sayida dinleri kabul ediyordu. Ama filozoflar hibirini kabul etmiyorlardi, hekimler btn dinleri
i karci ve karci olarak kabul ediyorlardi.

Tanrilar hep Yunan sehirlerinin belediye baskanlaridir. Iranda Zerdstten nce olan Mehr atesi, ilh atestir, Ahuramazdanin
atesidir. Romaya gittiginde -Hiristiyanliktan nce-Roma atesi oluyor, Roma toplumunun kudret, azamet, parlaklik ve
medeniyet kaynagi oluyor.

Mehr atesinin ilh sekilden dsse ugradigini, toplumsal seklide ortaya iktigini gryoruz. Durkheimin: Din, toplum
kudretinin ve toplum ruhunun zuhurudur diyen sz, Yunan dinlerinde ok msahhastir, ama dogu dinlerinde ise tamamen
yanlistir.

Doguda asalet sahibi olan ferttir; batida toplumdur. Hitler Almanyasi, btn Almanlar Germen ruhuna fedadir diyor. Byle
bir toplumdan, byle ahmaka ve cinnetle karisik bir slo gan kaliyor. (Germen ruhunun Alman fertlerin iinde oldugunu
dsnemiyor. Gya Hitlerin babasinin ruhu o kadar degerli ki baki kaliyor.) Bu bir dsnce tarzinin mbalagasi ve batili
fikrin boyutlarinin bir parasidir. Btn fertlerin kurban edilmesini gerektirecek kadar deger kazanmis bir toplum asaleti.

8. Egosantrizm:

Ego kendi; center ise merkez anlamina gelir, izm ise ekol veya Ideolojinin son ekidir. Binenaleyh egosantrizm
(cgocentrism), kendini her seyin merkezi olarak grme egilimi

142
DINLER TARIHI

anlamina gelir. M.. besinci asirda Eski Yunandan bugnk Avrupaya kadar bu, batili dsncenin ekseni olmustur. Hl da
byledir.

Yunanda egosantrizim -kendini btn evrenin merkezi ola rak grme egilimi-syleydi: Sofistler diyorlardi ki: Dnyada
geregin ne oldugu belli degildir. Hakki ve batili degerlendir mek iin bir lye ve delile sahip degiliz. O halde neyi batil g
ryorsak batildir, neye hak diyorsak haktir. Allahi btn evre nin merkezi gren dogu dsncesine karsi, insani evrenin mer
kezi gren bati dsncesi, bundan (sofizmden) kaynaklanmak tadir.

Dogunun Allahi merkez gren dsncesinde insan b yk ezel bir kutba tbidir, bu Allahtir. Ama Yunan dsncesin de
insan temel kutuptur, tanrilar ve btn varlik onun etrafinda dnyor.

Romada Insanin eksen olusu, Romanm merkez olusu seklinde ortaya ikiyor. Roma insanin yerine geiyor. Dnya nin
merkezi ve ekseni -kabul ettikleri-insanin yerine Roma ev rensel bir merkeziyet kazaniyor. Bu durum, btn degerleri Ro mali
degerlerin tayin etmesi gerektigini iln ediyor.

Bunlar Roma kltrnde tam olarak belli olan konulardir: Roma, dnyada kudretlerin kudretidir. Roma bu kudret tahtini
gsterir. Roma, kuvvetinin faydasini ve krini temin eden hak dindir. Bugn bile insanperestlik dneminde demokrasi, libera
lizm, hatta Avrupali sosyalistlerin dsnce tarzlarinda egosant rizm ve kendini evrenin merkezi grme dsncesi yine vardir.
Ama bu Egosantrizm iki sekildedir. Birisi, Rnesanstan daha kuvvetli olan Almanyanin ve Germen irfanin ekseni olan
Nasyonalizmdir. Nasyonalizm, sonra Fasizm ve Sovenizm seklinde ortaya ikiyor. Her ikisi de Nasyonalizmin sonucudur;
siddetli ve sinirsiz bir milliyetiliktir. nk Fasizm bir esit cinnet de recesinde asiriliktir ve cahilcedir. Bu sekildeki
Egosantrizmde egonun yerine millet oturmustur. Kendi eksencilik (ben iincilik) millet eksencilik (millet iincIlik)
olmustur.
DINLER TARIHI

143

Fasizm, propogandasinda syle diyordu: Felsefede, teknik te, ilimde, dinde ve ahlkta hakikat, Almanyanin faydasina olandir,
batil ise Almanyanin zararina olandir.

Gzel bir piyes olan ve Farsaya da tercme edilmis olan Adaleti icrada, piyesin esas oyunculari saniktir. Biri marksist,
biri yahudi, ncs ise bir Alman fasistidir. Her bir birinden sikyetidir ve adliyeye basvurmuslardir. Hakim diyor ki:
Dosyayi dikkatle inceledim. Alman fasistinin hakli oldugu nu biliyorum, hatta o, diger iki kisiyi dolandirmis oisa bile, ama
problem su, o ikisi arasinda hangisini mahkm edecegimi bile miyorum.

Bu problemi halletmek iin hakim devletten yardim istiyor. Devletin adliyeye cevabi sudur: Her ikisini mahkm ediniz.
Hukuk meselelerin bile millet ekseni modeline gre tayin edil digini gryoruz. Diger Avrupa lkelerinde durum tam olarak
byle degildir; bundan biraz daha zayiftir; ama temel budur. In gilizlere bakiniz; ingilterede adalet, saygi, edep, bagislama r
negidirler; disarida ise yirtici, vahsiiigin, barbarligin ve pisligin rnegidirler.

Islmin vnlecek ynlerinden birisi de sudur: Btn irk lar ve btn din azinliklar Islmin oldugu yerlerde rahata ya
samislardir. Btn insan haklarindan faydalaniyorlardi. Ama bugnk Avrupada kiliselerin bir kenara birakilmis olmasinin
zerinden 300 yi gemis olmasma ragmen, henz zencilere res toranlarda servis yapilmiyor, btn Avrupada hatta Fransada
Avrupalilarin dinleri disindaki dinlere, resm olmayan milletle re ve azinliklara karsi baski vardir. Bu baski gittike de
agirlas makta ve siddetlenmektedir. Bu durum, hep problem, kin, nef ret ve irki dsmanliklar ortaya ikarmistir. Bu Avrupa
lkele rinde az sayida bulunan Mslmanlar da gittike glerini kay bediyorlar.

Mesh, Avrupali bir grsnse sahip; Meryem Tuigili bir hanim seklindedir. Halbuki Filistinli bir kadindir, oglu da Filis
tinli bir erkektir. Sonra Avrupali Mesih, Tanri sekline dnst-

144
DINLER TARIHI

rlyor, Avrupali ve Latin bir sahsiyet olarak beliriyor. Aslinda kilise, papa ve kardinaller, imparatorlugun, Sezarm ve Roma
senatrlerinin yeni isimleridir.

Mesihin Avrupali yapilmasi itikadi bir tepkidir. Bu tepki nin bir benzerini de Elijah, Amerikada gsteriyor ve Islm Pey
gamberi zencidir diye iln ediyor. Beyazlarin kendisinin dinine ve mezhebine girmesine, inanmasina asla izin vermiyor,
onlara sefaat etmiyor

Kenya Cumhurbaskani Cuma Kiniyt -fikr, ilm ve edeb aidan byk bir bilgindir-yazdigi kitapta syle diyor: Asnesiyon
gnnde (Hazreti isanin miraci) Kenyanin zenci kabileleri beyazlarin tanrisi Mesihten (Avrupalilarin yaptiklari tarzda)
binlerce heykel yapiyorlar ve atese verip yakiyorlar ki beyazlarin tanrisi yanmis olsun.

Bu zencinin deyimi degildir, Meshi tanri seklinde ortaya ikaran ve kendi tanrisi unvaniyla Afrikaliya ykleyen, onu tam
olarak batili irkiligin sembol ve yardimcisi yapan Avrupalidir.

Irkilik, fasizm ve nasyonalizm sifatlariyla 1933, 34 ve 35 yillarinda kuvvet krssne oturan egosantrizmin diger bir e sidi
de Oksidantalizmdir. Aydinimizin herseyden nce (osi-dantalizmin) vahsetine karsi uyanik olmasi gerekirken-maale sef
byle degil-Hatta iyi, dogru ve temiz fikirli aydinlarimizi bi le aldatiyor.

Oksidantalizm, egosantrizmin bugnk bir zuhurudur. An lami da, baticilik (batiperestlik) dinidir.

Hatta, bugn Avrupali byk bilginlerin ogu bile -ki ayni zamanda byk hmanistlerdir, bazilan sosyalist ve sosyal ada
letidir-baticiliga, batiperestlige ve batinin asaletine mpteldir.

Oksidantalizm yani baticilik dini; bugnk dnyada sade ce bir medeniyetin olduguna, bunun da bati medeniyeti oldugu na,
digerlerinin ya bati medeniyetin seip meden olmalari ge rektigi veya byle yapmazlarsa vahsi halde kalacaklarina inan
maktir.

Bu, iln ettikleri, daima syledikleri, dnya aydinlarinin o gunun fiilen kabul ettigi bir slogandir. ogunun aklina mede
DINLER TARIHI

145

nlesmek iin, bati medeniyetinin dzenlerini, malzemelerini al mak ve bunlari tketmek disinda baska birsey gelmiyor.

Batinin asaleti deta basariya ulasmis gibi. Bugnk kltr de belli bazi degerler gryoruz ki hepsi batili degerlerdi. Spor
sampiyonunun seilmesi, zeka sampiyonunun seilmesi, insan yeteneklerde sampiyonunun seilmesi ve btn kahramanlari ve
sampiyonlari tayin edici batili degerlerdir. Milletlerin temsil cileri batili kistaslar disinda kistaslara, sahip degildi. Bu kistas
lar degismezdir ve batida yapilmistir. Iran, in, Hind, Trkiye, Asya ve Afrikada Gzellik kraliesini seiyorlar. Asya
seilen, btn kltrel ihtilaflara ve yerli zelliklere ragmen batiliya ya rasir kizin bir kopyasidir. Eger Hintli, inli, Iranli,
Asyali, Afri kali kadin, batili kaliplara uygun degilse, sadece batinin gzn de uygun olmamakla kalmiyor, vatandasi da onu
uygun gr myor. Diger btn meselelerde de uygunluk ls byledir.

Vensan Munte isimli bir bilgin bir raporda syle yaziyor: Dnyada Nobe dl kazanmis olan btn romanlar -siyas bir
yn tasiyanlar, bir telefon emriyle dl almis olanlar; Nobel dl alisi bu nedenle dogal olanlar disindaki azinliklar-batili
kistas ve esaslarla daha ok okunmus olan eserlerdir. Ama batili esaslara uymayan, byk sanat, siir, edeb asil saheserler ise
as la Nobel almamistir. Nobel dl almayan bir eser bati tarafin dan teyid edilmeyene kadar, kendi lkesinde de bir eser
degeri ni kazanmiyor.

Avrupai olmayan geleneklere taraftar olup asil ve yerli de gerlere inanmayan, eski kalipi, irsi degerleri, 600-700 sene n ceki
grs ve zevkleri Islm adiyla korumus olanlar, bugnk batinin felsefe, ilim ve teknigini btil bilenler, Islm
Peygamberinden bin yil nceki Yunan felsefesini Islm biliyorlar. Niin?

nk Islm kitaplar Hicr drdnc, besinci asirlarda ya zilmistir, eskidir. Fikirleri de antika oluslarina gre degerlendir
diklerinden ne kadar ok eski ise, o kadar ok degerli biliyorlar.

Sanat, siir, edebiyat, felsefe, tarih, antropoloji ve ahlkta ba-ih degerleri dikte eden kimseler kabul edilmislerdir ve bunlar
basarili olmustur. Kendi yarattigi degerler ve esaslarla yazmak

146
DINLER TARIHI

isteyen, siir sylemek isteyen kimse, felsefe ahlk ve insan ko nusunda yerlilerden sz ermek isteyen kimse yenilgiye ugruyor.
Taninmamis kaliyor. nk kiymetli ve asli esaslarla yaratilmis olan bu yeni eseri tartacak, iyi ve kt ynlerini ortaya
koyacak biri yoktur.

Bati, olmus ve olan herseye batili bir sekil vermistir. Bugn klerin degeri, hep batilidir. Tarih, felsefe, din ve ahlk iin bile
Avrupai kkenler buluyorlar!

Mesel, Zerdst M.. altinci asirda dogmustur. Musanin hareketi ise M.. 1290-1300 yil ncedir. Yani Ms 3290 veya
3300 yil nce, Zerdst 2600 sene nce, ibrahim ise M.. yani 1970 ila 1980 yillar; yani yaklasik 400 yil nce yasamistir.

Ama birden bir yazarimiz ve dsnrmzn Zerdst Mi lattan 4000 yil nce dnyaya gelmistir diye yazdigini gryo ruz, yani
ryailer Hz. Isanin dogumundan 1400-1500 yil nce -bundan 3500 yil nce-Irana gelmislerdir. Ve -Zerdst drt bin yil
nce-bir rivayete gre 5000 yil, diger bir rivayete gre 6000 yil, bir digerine gre 7000 yil nce dnyaya gelmistir!
Aryalerin Irana gelmesi ve risletini isitmeleri iin arada en az 500 senelik bir bosluk kaliyor!

Simdiki yeni aydinlar, niin bu tarih devirlere el uzatiyor lar? Bu, ok iyi aiklanmasi gerekli bir konudur.

Bati, olan herseyde, batili bir kk bulmustur. Ilim, felsefe ve sanati Yunan kaynakli olarak aliyor. Btn milletlerin ve irkla rin
Avrupali olan o kaynaktan itiklerini kabul ediyor. Ama ba tili, din konusunda Yunanli bir kk yapamamis ve bulamamis tir.
Insanlari, putlara, hayvanlara, bitkilere, esyaya tabiat kuv vetlerine tapmaktan kurtarip tevhide ulastiran byk dinler,
Yunanda dogmustur ve Avrupanin iftiharidir diye bir iddiada bulunamamistir. Zerdst iin yeni dogum tarihleri uyduruyor,
birka bin senelik bir farkla syle diyorlar. Mesel, Ibrahimin tevhidi ve Musanin dini rya Zerdstten vcuda gelmistir,
btn byk dinlerin babasi rya peygamber ve rya irkidir. (Mezdisna ve Onun Fars Edebiyatindaki Etkisi gibi, Farsa
li-DINLER TARIHI

147

sanli Mslmanlar tarafindan Frasa yazilmis kitaplara dikkat ediniz)

Batinin ve garpzedenin yaptigi yeni hesapla, btn dinler kendiliginden Germen irkina ve rya irkina dnyorlar. Bun lar ayni
zamanda bati felsefesinin ve ilimlerinin kurucularidir, (bunlarin kuruculugun da Germen ve rya irklarin tekeline ve riyorlar).
Hem de Dogu ahlk, irfan ve dinlerinin kuruculari oluyorlar, hepsi hatta Buda Lao-Tsu, Konfys ve inli pey gamberler de
rya olmaya basliyorlar.

O halde btn ilimler Cebirden tutun Geometri, Fizik, Kimya ve Sosyal ilimlere kadar ahlk, din, irfan ve olan hersey, Atina
ve Fransa arasinda olan hat zerinde cereyan ediyor. Do guda daima duyguIarda bir mphemlik, hayaller, asilsiz seyler olmus
ve oluyor. Sadece Yunan insandir, Yunan olmayan her kes barbardir, vahsidirO)

Bu Yunan dsnce tarzidir. Onlarin tarih kitaplarina baki niz, bizimle onlar arasmdaki savas, Yunanlilarin ve barbarlarin
savasidir, Iran ve Yunan savasi degil. Simdi de bu tarz dsnce var.

Jean Paul Sartre, Fanonun (Yeryznn Lanetlileri) kitabi nin nsznde, Avrupalinin slubuyla ve alayla yaziyor B tn
dnya 500 milyon insan -Avrupalilar-ve birbuuk milyar yerli arasinda taksim ediliyor.

Bu, Yunanli -barbar, dogulu-batili, yerli-insan, batili insa nin asaleti (bir esit kendine tapma, egosantrizm) gibi ayirimlar
simdilerde bile byk dsnrlerin yakasini birakmamistir.

Mesel, Emest Renan gibi bir sosyolog ve hmanist ds nr diyor ki: Tann, kurtulus iin Avrupaliyi akilli, idareci yap
mistir. Onlari ise ii yapmistir ve hizla yeryznde ogaliyorlar. Zira is, daha az isverene ve daha ok isiye ihtiya
duymaktadir.

Bu yzden her yz Avrupalidan senede bir kisi, heT yz doguludan senede alti kisi doguyor. Biz % 1, onlar ise % 6 oga
liyor. Binenaleyh Tanri veya tabiat onlari isi bir irk, bizi ise is veren ve idareci bir irk yapmistir.
148
DINLER TARIH

Ve Milletlerin Ruhunda: Caddelerde yanlarindan ilgi duymadan getiginiz bu mavi gzller, eger Afrikaya veya Hindistana
giderlerse en byk bakanlik teskilatlarini ynetebi lirle. Ama doguda, byk fikr, Irfani, ahlk sahsiyetler ve za hitler bile,
iki memurla bir subeyi idare etmekten cizdir. diyor.

nce Yunan, Atina, sonra Roma, Germen milleti, Fransiz, ingiliz ve btn Avrupa, simdi de fertte, egosantrizmin oldugu nu
gryoruz.

Ortaagda papa ile karsi karsiya olan kfirler, kilisenin kfir saydiklari ve savas iln ettikleri Hiris ti yanlardir. Ki, her mille
tin, Incili kendi diliyle okumasi gerekir, diyorlardi. Halbuki pa pa, Latince, Tanrinm dilidir, diyordu. Ama Incilin dili
Ibrani-cedir. Fakat Arap ve Filistinli Hristiyamn kendisi bile Latince bilmiyordu. Onlarin22 Latinceyi Allahin dili olarak
kabul etme meleri sebebiyle, Roma dilini Avrupa dilini, bati kltr ve dilini boyunlarina geirmek istemiyorlardi. Bunun Iin
kfir iln edil diler. Kilise, onlarla savasmak iin ayaga kalkti.

9. Hmanizm:

(Bu isim Farsadan ok tekrarlaniyor. Revata olan bir keli me, anlami da ok karisik ve birbirine girmistir. Bu yzden sy
lediklerime daha ok dikkat buyurmanizi rica ediyorum.)

Hmanizm, aydinlarin ogunu kendine ekmis bugnn en sekin ekollerinden biridir. Kendisini insanin asaletine dayali ekol
oarak kabullenir. Sartrenin Egzistansiyalizmi de kendisi iin hmanist bir temele inaniyor.

Eski Yunanda insanin asaleti aik bir anlama sahip degildir Hmanizm, Tanri veya tanrilara karsi insana asalet bagisla
maktir.

Btn tarih boyunca konu, hep dnyanin asil mihverinin Tanri, tanrilar, veya insan oldugu meselesi olmustur. Dinler asil eksen
olarak Tannyi aliyorlar. Insanin degerini Tanriya veya
DINLER TARIHI

149

22-Rnesans aydinlari.

tanrilara olan yakinliga bagli gryorlar. Tannya itaata, tanriya veya tanrilara karsi olan riyazete bagli gryorlar. O halde din
lerde btn degerlerin sebepleri, Tanri veya tanrilardir. Buna Teezm diyorlar.

Ama Hmanizmde, insan asildir. Kendini tanrinin bir kop yasi yapmaya ve egitmeye izum grmyor. Kendisi degerler den,
ycelikten, yaratilistan, gzellikten, iyilikten ibaret bir b tndr.

Humanizmin, Allaha karsi insana asalet bagisladigini g ryoruz. Insan iin bagimsiz ve belli zelliklere inaniyor.

Insanin byle asalet bulmasi, her yerden nce Yunan d sncesinde sekillenir ve Batinin din fikrinin en temel ve en be lirgin
ynlerinden biridir.

Aslinda Yunanda, insanlarin tanrilarla iliskisi kul ve ma but, yaratici ve yaratik, asagi ve yukari, degerli ve degersiz ilis kisi
degildir. Dnyayi zaptetmek ve kendi kaderini degistirmek iin savasan iki dnyev kudretin iliskisidir.

Yunanda tanrilar genel olarak, insanin rakibidirler, insanin kaderini kendi eerine geirmek istiyorlar. Insanin uyaniklik,
gTs, bilge suuruna engel olmak isterler. nk insan kendi bi lincine varma dzeyine ulasirsa tanrilarin seviyesine ikar.
Ze-usun kudret ve imparatorlugunu sarsar.

Tanrilar ilh atese sahip olduklari iin ebeddirler. Grs, bilgi ve suur sahibidirler. Daim olmalari, dnyanin kaderini el
lerinde olmasi ve tanrilik yetenegine sahip olmalari nedeniy ledir.

Ates, kudret, aydinlik ve grsn semboldr ve tanrilarin elinde ve tekelindedir. Tanrilarin hepsi insanin yeryznde ka
ranlik bir varlik perdesi seklinde yasamasi, bu ilh atesten mah rum kalmasi ve tanrilarin penesinde esir olmasi iin aba
harci yorlar. Insanin kendi kaderinde asla bir etkiye ve degistirme kuvvetine sahip olmamasi iin aba harciyorlar. Bunlarin
her ikisi tanrilarin egemenliginde ve tekelindedir.

Yunan kltrnde insan, tanrilarin iradesinden haberdar olup bunun bilincine varinca ve onlarin iradesinden kurtulmak,

150
DINLER TARIHI

kudret ve kaderi eline geirmek isteyince tanrilar telaslanmaya basladi.

Yunan kltrnde insan, Tannya yaklasma dsncesinde degildir. Bilkis tanrilar aleyhinde isyan ile kudreti ele geirmek ve
kendi kaderine hakim olmak istiyor. Suur ve grse ulasip, semav atesi elde ettikten sonra bunlara ulasmak istememesi
mmkn degildir.

Yunan fikrinde insan, kendisini tanrilarin esaretinden kur tarmak iin daima savasiyor. Tanrilar da daima insani kendi
egemenlikleri altinda tutmak iin savasiyorlar. O halde yeryz ve gkyznn iliskisi, iki dsman kutbun iliskisidir, insan ve
tanrinin iliskisi, daima savasan iki rakibin iliskisidir. Biri hakim, olan tanri. Digeri mahkm olan insan.

Insanin asaleti dsncesi, buradan doguyor. Insanin degeri unun tanrilara yaklasmasi ve tanrilarin ona deger vermesinden
dolayi degildir. Belki insanin kendisi, ilh ates elde etmekle tan rilarin makamina ykselebilir.

O halde insanin hedefi, Zeusun, Herkln ve diger tanrila rin kenarinda kendisi iin bir yer bulmasidir. Tanrilarin abasi ise
ortaya ikan byle bir yolu daima insanin yzne kapamak ve insanin tanrilarin yksek kalesine ulasmasini engellemektir.

Insan, Prometheusun yardimiyla semav atesi elde ediyor, dnyanin yaraticisi, tanrisi, kendi kaderinin yapicisi hak ve btilin,
gzelligin esasi oluyor.

Egosantrizmde dedim ki, sofistler kendilerini esas ve delil almakla hak bildikleri seye hak diyorlardi, red ve tard ettikleri
herseye de btil diyorlardi, ister istemez hersey ve herkes varli gin sebebi ve esasi olan, onlarin varliklarina bagli oluyordu.
H manizmde de insanin asil olarak kararlastirilmasi byle bir so nu veriyor, hak ve btil insanin begenmesi esasi ile anlam
kaza niyor.

Yunan ve Roma sanat eserlerinin belirgin zelliklerinden bi risi heykeltrashk ve ressamlikta iplakliktir. Heykeltras ve ressa
min btn abasi deta en gzel vcutlari, iplaklastirmak ve el bisesiz teshir etmektir.
DINLER TARIHI

151

Ama Asur ve Hegamenside -Taht-i Cemsid ve Bistonda da grmek mmkndr-genel olarak btn dogu ressamligi ve
heykeltrashginm zelliklerinden birinin, hayret verici bir rtn me oldugunu gryoruz. Elbiseler genistir, vcut mmkn ol
dugu lde rtnmstr, hatta ogu erkeklerin yz bile. Bu giyinikligi Ortaag eserlerinde de grmek mmkndr. Bu d
nem Dogu dsncesinin hakim oldugu ve Allahin asil sayildigi zamandir.

Ortaagdaki dogulu ve Avrupali heykeltras, yaratilisi, insa nin yaratilisini, gzelligi, Tannyi, gkyz nurunu, Isanin sa gir,
kr ve dilsize sifa veren ve ly dirilten mucizesini gster mek istiyor.

Ama hmanist heykeltras ise, vcut gzelliklerinin tamami ni gsteren biridir. Insan onun delili ve esasidir. O, insani iplak
gstermekle, vcudun gzelliklerini gstermekle, gkteki tanri larin ve meleklerin gzelligi ile rekabet etmek istiyor.

Ortaagda yapilan azillerin heykellerinde, onlarin yz ve beden gzelligine ilgi gsterilmemistir, onlarin ruhaniyetine ve
dindarligina ilgi duyulmustur. Ama kilise hkmetinden nce ve rnesanstan soma, iplak ve ryan heykellerle karsilasiyo ruz.
En gzel yz ve vcutlari bakislara tehir etmislerdir. n k insan herseyin asli olmustur, hak ve btil, gzellik sadece bu
mihenk tasiyla llmektedir.

Bu dsncede giyim, gzellik eksikliginin veya irkinligin gizlenmesidir. iplaklik ise, giyinmeyi gerektiren utanilacak, irkin
birseyin olmadiginin isaretidir. Dogulu ise insani giyindi riyor. Doguluda gzelligin asli Allahtir. O, gzelligin ztidir. Onun
disindaki hersey, noksan, irkin ve utanmayi gerektiren dir. Ama batili hmanist, insani iplaklastiriyoT; onun disinda baska
esas tanimiyor; noksanlik ve irkinlikleri de gzellik ola rak gryor.

Defalarca syledigim gibi, Prometheous destani Yunan ru hunu gsterir: Insanin yaraticisidir, gkyz atesini insana ver mek
iin tanrilardan almistir. Insan atese kavusmakla, grs, suur, bilgi ve uyaniklik kazanmistir; artik bir daha Zeusun em rinin
altina girmiyor, kendi bagimsizligini iln ediyor.

152
DINLER TARIHI

Ibrahim! dinlerde, zellikle Islm dininde ve Islm mez heplerde Promethous, seytan grmnde beliriyor. Ama su farkla,
Promethous Yunanda Insanin dostudur, insanin azame tinin zuhur ettigi yerdir, seytan ise insanin dsmanidir; nk Yunan
dsncesinde tanri ve insan rekabet halindedir; burada ise asik ve masuk, bid ve mabut iliskisi vardir.

Promethous veSeytan, her ikisi yasak meyveyi uyaniklik ve haberi insana veriyorlar, ama insanin tanrini rakibi oldugu
Yunan dsncesinde Promethous bir kahraman ehresi kazani yor. -Insanin Allahin kulu, ibdet edicisi ve asigi oldugu-
Islmda ise seytan insanin dsmanidir. Bu hmanizmin,23 gk yznn, tabiat tesinin ve lmden sonraki hayatin asaletine
karsi insanin asaletine inanan bir dsnce tarzidir. Maneviyata karsi maddiyatin, olan seyin olmasi gereken seye karsi
maddiyatin, olan seyin olmasi gereken seye karsi asaletidir. Tabiat gzelligine karsi, insan gzelliginin asaletidir. Veya ruh
gzelliklerinin tabiat tesine karsi asaletidir. Bunlarin hepsi, din, felsefe, hem de sosyal hayati yansimaktadir.

Dine su sekilde yansimistir: Dogulu tanrilar -Hatta sirk d nemindeki kk tanrilar-yce bir sekinlige madde ve insan tesi
bir ycelige sahiptir. Tevhid dneminde, muvahhid din anlayisinda Allah, mutlak oluyor. Mutlak gzellik, mutlak m
kemmellik, mutlak kudret ve hakimiyet, mutlak ask ve sevgi; in sanin tasavvur ve hayaline gelecek olan herseyden uzak ve m
cerret oluyor.

Bu yzden en gzel anlamini, su Islm sloganda buluyor: Allahu Ekber! su aik anlatimla karsilasiyoruz; Allah en b
yktr, vasiflandirmayla ortaya ikandan daha byktr. Yani, asla bir metod, bir sifat ve bir niteligi zihinde Allaha isnd et
memek gerekir. nk byle yaparsak Allahi onda sinirlamis oluru?.. Ilkel Dogu dinlerinde de ycelik ve en stn kutsallik;
tanrinin, yerden, tabiattan ve maddeden olan uzakligi, mesafesi kolaylikla anlasilabilir.

23-Hmanizm (insanin asaleti).


DINLER TARIHI

153

Ama Yunanistanda mitoloji tanrilari insandir; insanla ayni sifatlara sahiptirler, hakirdirler: Mesel, Zeusun 9 kizi vardir. Her
biri dokuz esit sanattan birinin (siir, musik, resim, hey-keltraslik vb.) zuhur kaynagi ve yardimcisi d ir, daima dagin ze rini;
oturmuslardir. Btn zellikleri ve hassasiyetleri ile kizlar sadece aski bekliyorlar; birinin askina talipler veya birinin sevgi-
lisidirler. Bir dsman veya rakipleri vardir. Babalariyla bir ihti laflari veya zoraki onlara yklenen istekler vardir. Zeusun
ken disi de alisilmis bir insan gibidir. Kin ve hasedi var, spor yapar, dsmanlik yapar, fikrinden vazgeer, sznden cayar.
(Zeus, Promethousu zincire vurdu, sonsuza kadar ayaklarindan zinciri ikarmayacagina yemin etti. Sonra, Herkl rapor
vermek iin Misirdan Yunana dnecegi sirada Kafkas daglarina da ugradi. Promethousu zincirli grd. Zinciri okla vurdu
ve Promethousun ayagindaki zinciri ati. Bunu Zeus baglamis dediler. Hata etmis dedi:

Sonra Herkl Zeusun istedigi herseyi yapmak iin Atinada bekledi. Zeus, Herkl aleyhine yapilacak her isi faydasiz ve so nu
belli olmayan bir savas olarak grd. Bylesi bir kahramanla saka yapilamayacagini anladi! Promethousun serbest birakilma
sina razi oldu. Ama yemin ettigi iin, zincirin bir halkasinin aya ginda kalmasi gerektigini syledi. O da kabul etti (kadinin erke
ge karsi bir esit kleliginin isareti olan halkanin buradan ortaya ikmis olmasi muhtemeldir.)

Bu hikyede Yunan mitolojisinin en byk tanrisinin ve di ger tanrilarin ruh halini iyice tanimak mmkndr.

Yunan dsncesinde de diger her din gibi, hiret ve gayb alemi vardir. Ama bu., madd dnya ile sirt sirtadir.

Tabiat tesi gkyz mevcuttur. Tanrilar, ruhlar, mcerret-likler vardir, ama tam bu gkyz tavaninin arkasmdadirlar.
Tanrilar vardir, ama daha ok mill kahramanlar gibidir-Bunla rin keramet ve mucizeleri, mesel Rstem, Zal vb. kahramanla
rimiz gibidir. Yunan tanrilari insan benzeridir, dogudaki gibi gerek, yce, mutlak, akil ve vcut tesi anlamda degildir. Yu
nan dsncesi, Tanriyi kltyor insana daha ok yaklastir-154
DINLER TARIHI

mak istiyor. Dogu dsncesi ise, insani byk ve en byk ya piyor, insani tanrisina gtrmek istiyor. Bu her iki dsnce de
dinidir. Ama birbirlerine tamamen karsidirlar.

Yunanda iTfan duyguya sahip olan ve yce tabiat tesine inananlardan biri Pisagor, digeri de Efltundur. Her ikisi de do
gunun etkisi altindadir ve dogulu grse sahiptirler. Daha nce de syledigim gibi Yunanli grs (batili grs), dar bir
grstr. Ama Yunanm fikr ve felsef yn ok derindir.

Yunanli kudret ve akli, genis ve yksektir, hakikat ve aski ise ok asagilik ve azdir. Bu yzden eger Dogu ve Batiyi iki fikir
tarzi olarak birbiriyle karsilastirmak istersek sunlari sylememiz gerekir:

Doguda, ruh, daima varlik alemindeki hakikat ve aski ara maktadir. Insan ile Allah ve gayb arasinda bir >liski bulma aba
sinin pesindedir. Asagi olan ile yksek olanin iliskisi, avare ile siginilacak yerin iliskisi, muhtacin hakikata olan ihtiyaci, susa-
misin suya olan ihtiyaci seklindedir. Bati dsncesinde ise raki bin rakip ile olan iliskisi seklindedir. (Kk rakip insandir,
b yk rakip ise Tanndir) Bilen ile bilinen iliskisidir. Btili lim Ask ve tanima ile degil, belki hile ve akillilikla tabiat
kuvvetleri ni istihdam eden bir ihtiya sahibidir.

Dogulu dnyayi karmasik bir muamma seklinde gryor. Hakikatlardan olan yansima ve yagan esrar ile kalbi daima bu
yagmurun altinda muzdarip ve susamis duruyor. Halbuki Yu nanli dnyayi birka unsurun yaptigi ok sade bir teskilat ola rak
gryor. Kolayca taninabilecek, arastirabilecek bu dnyaya ait ve madd ihtiyalarin yardimlariyla giderilebilecegi bir tes
kilat.

Bu yzden orada kudret iktisadidir. Madd hayat hep ilerle mistir, ama duygu hakikat ve ask daima sinirli kalmistir. Burada
(Doguda) irfan, insan duygu ve Insanin gayb, olaganst ve. mucizev bir ayna olarak yeryznde zuhuru ve srgndeki bir
ilhi varlik olarak telakki edildi. Geri madd ve sosyal hayat da ruhun bu atlama ve uusunun etkisi altinda glgede kaldi.
DINLER TARIHI

155

Batida sehrin idar dzeni, politiktir. Batili; sehrin beledi ye baskanindan istiyor. Batili hkmet; lkeyi, belediye baska
ninin sehri idare ettigi gibi idare ediyor. Yani yasayis, dsnce ve sosyal iliskilere bii-dereceye kadar oldugu gibi bakiyor. O
da gzel idare etmek ve gzel korumaktir. Bu grsn esasi nede niyle Yunan demokrasisi gelisiyor. Avrupali hareketlerin ve
tes kilatlarin yn demokrasiye dogrudur.

nk demokraside semenler vardir, seilen ve seilmis olan en iyi yneticiler btn semenlerin isteklerini celb edecek
kimselerdir. Bu demokrasi fikri ile uygundur, hem Yunanda hem Romada hem de modern Avrupada meydana geldi. Ama
doguda siyasettir, eyer kabul etmeyen, dizgin almayan asi tayla ra dizgin vurma anlaminda, onlarin yumusatilmasi, terbiye edil
mesi ve necip yapilmasidir. Siyaset (Politik kelimesinin mua dilidir (Politic=sehir kkendendir, Yunan toplumunun ve sehri
nin, idare tarzi anlamindadir). Ama tam bir dogulu grsle, zerindeki dikta ve halkin egitilmesi liderliginin her ikisi de si
yasettir. (Bunlar iki zit boyut ama, her ikisi de ynetme seklidir. Biri, digerinden suiistifadedir). Batinin hkmet ve siyas
gr s;24 ogunlugun istedigi esasa gre halkin demokratik sekilde ynetilmesinden ibarettir. Ama dogulu grse gre
hkmet, rehberlik eden, degerleri degistiren, halki terbiye eden, yikilmis sosyal iliskileri ve gelenekleri degistiren toplumu
hazirlamak iin fertlerin tekmln saglayan devrimci bir kudrettir. Onla ra kilavuzluk eder, onlari diger bir menzil basina
diger bir duru ma, diger bir vasfa yneltir.

Batili grs, mevcut durum muhfaza ediyor. Asayisi ve da ha ok faydalanmayi arttiriyor. Dogulu grs ise; hidyet, terbi ye
mevcut durumu istenen tarafa dogru degistirme esaslari ze rinde dnmektedir.

Batida grs, toplumun evrilmesi esasina gredir. Sehrin idaresi halkin sahip olduklarina ve istediklerine gredir. Iyi
yaSamak isterler, hayatin asaleti esastir, asalet toplumdandir. Do

24-Siyaset; zorlama, binis iin tayin egitilmesi, kavramsal anlamiyla halkin bir hedefin esasina gre egilimi ve degistirilmesi.

156
DINLER TARIHI

guda asil olan toplum degil ferttir, hakikat gnlde gizlenmistir, bu ferdin asaletinin isaretidir.

Eger doguda toplum asalet kazanmissa bu yine ferdin asa letinin hatiri iindir. Biri bir sahsi ldrrse btn halki ldr ms
gibidir. Bir ferdi ihya eden ise, btn insanligi yasatmistir. Kurn, ferd unvaniyla asaleti insana veriyor, topluma karsi olan
ferde degil.

(Yanlis anlasilmasin topluma karsi olan ferde degil, toplum daki ferde asalet veriyor) Ferdin toplumun asaleti glgesinde yok
olmasini nlemek istiyor. Ferdin reddedilmesini nlemek istiyor. Belki asaleti insan ferde benlere verip, sorumlulugu
benlerIn omuzuna birakmak istiyor. Degisme ve devrimi, fert fert insanin iinde alevlendirmek istiyor. Eger topluma asalet
verilmis olursa, bunun fertlerin hr olarak gelismesi iin olmasi gerekir; topluma asalet verme ugruna btn fertlerin kurban
edilmesi iin degil.

Btn peygamberler ayni zamanda getirdikleri dinin esasi na gre insan bir toplum meydana getirmenin pesinde olmus- |
lardir. Kalbe, ruha, sana diyorlar ki:

Ayaga kalkiniz, degisiniz, bu Yunanli ve batili kaliplarin erevesinden, bu egosantrizmden, mutlak tarafina dogru uu nuz.
Bu, dogulu fikrin sona erisidir, nihayetinde de Islm fikir vardir. Islm insani mutlak olana agiriyor.

Eger dogulu ve batili grsleri birka kelimeyle aiklamak istersek, hayat i iki nokta olan, dogu ve bati olarak grmemiz
gerekir.

Bandra Eski Yunanda diyor ki: Hayat bahesi, aan iki glden fazla birsey degildir: Basan ve shret.25

25-Kuzey Tahrandaki cafelerde bir kahveyi yedi tmene iip, sonra da fakirin talihsizligi ve fakirlik hakkinda siir yazan
kk burjuvazi sairlerinden biri olan Tehran kendisinden hayatiyla ilgili bir siir almaya gelen Mezinanli bir zaval-liva
syle demisti: 1 Hayat bir gldr.. Haya! bir bagdir

Bu degisen beyitlerin devamim d.i okumak isteyince zavalli kyl diyor ki- Be nim karim lms, oglum genligim gitmis
Senin iin hayat zorunlu olarak rengarenk gllerden bir bagdir.
DINLER TARIHI

157

Buda diyor ki: Maceradan geerek, hayata dnmek26 In sanin dktg gzyaslari bir araya toplanirsa yeryzndeki b tn
okyanuslarin suyundan daha fazla olacaktir.

Btn bu eziyet, Dogulu ruhun esasidir. Eziyet, madalyo nun bir yzdr. Diger yz de asktir. Bu eziyet yce oldugu kadar,
yer lsnden. Yunan ve Bati egosantrizm grs l snden daha yce ve daha yukaridir. O lde de ask, kudret, rislet
ve madde tesi ycelige sahiptir.

Ama iman ruha bagisladigi byklk ve harekete karsilik bir kurban da vermistir. Bu, madd hayat ve madd medeniyet
olmustur.

Dogulu ruhun daima pesinde oldugu bu yce ask, insana btn bu a/.amet ve ilh yceligi bagislamistir. Insani tanrilara dogru
veya tevhid dinlerinde Allaha dogru ekmektedir. Bu yce ask halkin hayatini, aligi, zaafi ve ekmegi ogunlukla unutmustur.

Dogulu dinlerden, sadece Ibrahim gruptaki dinler, ruhu dar ereveden kurtarabilmis (riyazet ve ekmek yememekle de gil)
melekut tarafina uurabilmislerdir. Digerlerine ekmek ver mek ve digerlerinin ekmegi iin aliga tahamml etmek abasi da
(bir nevi riyazettir) ruhun kurtulusunu temin ediyor, insanin Allaha dogru umasini sagliyor.

2b-Budanm tenashe inandigini biliyoruz. (Gelecek oturumda bu konudan bahsedecegim.). Buda diyor ki: Insan ldkten
sonra ruhu tekrar baska bir be dene girer. Daima gider ve geri gelir. Buna Karema vani tenash dolabi (d ner ark), diyor.
Bu, insanin mbtel (sik) olusudur. \i ahmaka devirden ve sbe;, dnsten kendini kurtarmak gerekir. Btn dinlerde ve
dinimizde olan bir kurtulus. Ama Budizm dininde insanin tutkusu, gidis ve bu hayata geri dns Seklindedir. Hepimizin
mbtel oldugu kader gibi bir kader. O, tenashe inani yor, biz ise buna inanmiyoruz. Buda, hayati shret ve basari diye
ailan bir Sln buludugu bir baga benzetenlere, Francis Baron ve ondan da nemlisi Ba tili grse karsi diyor ki: Insan,
kudreti ele almak iin gelmistir. Dsnceleri, jiep hmanistedir. Gnlk adi hayata karsi, siddetli bir aci dsnce ve insan
bir eziyetle. Dogulu ruhu takatsiz birakip yoran ok byk ve derun bir baska gz yasli ve dertli konusur.
BESINCI DERS

Sizden, iyilige agiran, dogrulugu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun

Rahman ve Rahm olan Allahin adiyla.

Dogu ve Bati dinlerinin ortaya konulmasinda alt yapi unva niyla Dogulu ve Batili grsn mzkeresi:

Medeniyet asri dinlerinin dnemine giris iin, Dogulu g rs ve Batili grs diye iki grsten bahsettim. Medeniyet asn-na
giris sirasinda kltr ve medeniyetler tarihinde bu iki grs elle tutulur degerdedir. Simdi de szkonusu olan bu iki g rstr.

nceki oturumda Dogulu grs usul ve Batili grs usul adiyla, psikologlar, medeniyet bilimciler ve antropologlar ara sinda
szkonusu olanlari arzettim, ki bunlar alt yapiyla ilgiliydi. Dogu ve Bati dinleri iin arz edeceklerim de alt yapiyla ilgili ola
caktir. Binenaleyh bu blmde din adiyla -doguda ve batida-arz adecegim seyi sizin, kendine zg dogulu grs ve batili g
rsn esasina gre karsilastirmaniz gerekir. O zellikleri bu din lerde olan zelliklerle tartiniz. Bir dinin dogulu ve batili
olmasi nin belirgin zelliklerini ikariniz.

Medeniyet asri dinlerine giris iin, dogudan basliyoruz de dim. Zira medeniyet doguda baslamistir. Ister istemez mede niyet
devrinin byk dinleri de doguludur.
DINLER TARIHI

159

Medeniyet Dneminin Baslangicinda Bati, Daha stn Olan Dini ve Byk Kltr Dogudan Aldi

Niin btn dinler Doguda ortaya ikmistir ve btn pey gamberler Doguda zuhur etmistir; Bati dine sahip olmamistir?
diyenlerin sorusu tarihten habersiz olmalarindan kaynaklanan bir sorudur. nk dinler asla sirf Doguya zg olmamistir,
Kurn-i Kermin aika anlatmasina ve ayrica dinlerin tasdiki ne gre btn milletler ve mmetler dine sahip olmustur. Hatta
esitli dinlere. Avusturalya vahsileri, Kuzey Amerika kizilderilileri, Dogulu ve Batili toplumlarda fark etmiyor; hepsi dini ol
mustur.

Dnyada daha ok mensubu bulunan dinler niin Dogulu peygamberlerin dinleridir? Byk medeniyet ve kltr, Do guda
basladi da ondan. Medeniyet dneminin dini de insanlik medeniyetinin esitli boyutlari gibi -edebiyat, felsefe, yasam ve hukuk
dzeni gibi-Dogudan Batiya gitti. O halde Bati dinsiz degildi ki, dini Dogudan alsm. Kendisi de din sahibiydi. Ama dinleri,
medeniyet ve kltr dnemine uygun ola yan ilkel din ler gibiydi. Bu yzden bati medeniyet asrina giriste Dogudan aldigi
medeniyetin diger ynleriyle birlikte, dini de aliyor ve kendi ilkel ve bedevi dinlerinin yerine geiriyor.

Bati Medeniyetinin Etkisi Altindaki Dogulu Aydin

Dogunun kendisi -Iran, Ortadogu, Uzakdogu, Yakindogu; Asya ve Afrika-filozof, sanatkr ve edebiyati sahibi degil mi dir? O
halde niin aydinlar Batinin felsefe, sanat ve edebiyat mekteplerinin etkisi altida kaliyorlar? nk medeniyet, simdi
Batidadir. Bati medeniyeti daha ileridir. Biz kendiliginden tele vizyonu onlardan aldigimiz gibi, hukuk ve sosyal dzeni,
felsef mektep ve grsleri de onlardan aliyoruz. Bu filozoflarin daima Batida oldugu, Doguda filozof ve felsefenin olmadigi
anlaminda degildir. Hi sphesiz Doguda da filozof ve felsefe vardir. Ama kltr ve medeniyetimizin diger boyutlari dze
yinde aresiz olaTak daha stn bir medeniyete muhtaciz. Tipki daha stn medeniyetin madd meselelerini aldigimiz gibi, da-
160
DINLER TARIHI

ha stn medeniyetin ruh ve grsn de aliyoruz ve onun et kisinde kaliyoruz.

Biz bugn Bati medeniyetinin etkisi altindayiz. Tabii olarak ayni zamanda Bati felsefesinin de etkisi altindayiz. Cemiste Ba ri,
Dogu medeniyetinin etkisi altindaydi ve haliyle daha stn olan dinin de etkisi altindaydi.

Bu yzden byk dinlerin tarihine Dogudan ve en eskile rinden baslamamiz gerekir.

Btn Doguda hkmetmis olan byk dini, kltrle ve manev mektepleri tanimak iin Dogu kltr ve medeniyeti bir giristir.
Bu kltr ve medeniyet iki kaynaga sahiptir. Biri Mezopotamya (Beynen-Nehreyn) ve dallari, digeri ise Hind ve dalla ridir.
Byk ve derin Hind dinlerine ve kltrne gemek iin in iyi bir giristir.

IN

inin Ilkel Dinleri

in de diger btn milletler gibi bir bedevilik dnemi geir mistir. Kabile ve ilkel toplumlar dneminde in dinleri ister is
temez bedev dinler olmustur. Totemizm,Tabu, Mn, Fe tisizm ve Animizm de bedev dinler iin bahsettigim
mesele ler, in medeniyeti iin de geerlidir. Yani Hz. Isanin dogu mundan bin-ikibin yil nceki bedev ve ilkel inliler,
Ruha Tapicilik, Fetiizm, Tabuizim ve Totemizm gibi dinlere sahipti. Bu yzden belirgin bir sekilde bu dneme girip,
incelememiz ge rekmez. nk bedev dinleri genel olarak taniyoruz ve inin bedev dinlerini onunla kiyas edebiliriz,
karsilastirabiliriz.

inin Yce Dinleri

in dinleri, bir asamada, yce bir mektebe ve zerinde iyice dsnlmesi-mmkn bir sekle dnsyor. Bunun, medenlesme
dneminin dinleri olarak isimlendirmek mmkn olabilecek meshur ve belirgin iki din seklinde zuhur ettigini gT
DINLER TARIHI

161

inekteyiz. Biri Taoizmdir. inin en esasli grs ve en byk dini.

Biri de Konfys mektebidir. Akl bir fikir mektebi, kl tr ve in dini unvaniyla bir sonraki islah ve reform devresini
gsteriyor.

INLI BAKIS: Taoyu, inin derin ruhunu, ince din ve felsef grsn tanimak iin inli bakisi tanimak gerekir.

inlinin bu dnyaya bakisi kendine zg bir bakistir. Renkleri ve sekilleri tanima esidi, tabiat esyasi ve insanla ilgili anlayis
sekli inliye zg bir renk tasir. Sanatinda, dininde, fel sefesinde, hukukunda, tarih ve toplumunda belirgin olan bir renk.
inlinin sahsiyeti olan bir renk

INLI RUHUN ZELLIKLERI: Tezat, inli ruhun belirgin zelliklerinden biridir. Bu milletin ruhunda belli olan tezat, b tn
sari irkla ilgili bir tezattir. in ulusunun tarihinde zuhur et mis ulan, en yce ve en gelismis irk cilvelerinden biridir.

inli ruh, iki zit cilveye sahiptir. Bir taraftan savasi ve cengaver olusu ki bu zellik btn tarih boyunca meydana gelen
olaylarda aika gze arpar. Sari irkin tarihi boyunca olan sa vaslara, bu ulusun katilmasi bu ruhu anlatir. Uzakdoguda yine
san irktan olan, Mogailarin saldirisi gemisten bugne devam eden esitli mcadelelere -esitli boyutlariyla bu son otuz, kirk
sene zarfinda olan olaylar-ve Japonlarin ikinci dnya savasi si rasindaki savaslari bu ruhun grnmleridir. inli savasiyor.
Bunlar mcadelede ve savasta kendine zg bir zellige ve g rnme sahiptir. Bu zellik ve grnm inli ruhtan kaynak
lanmaktadir. ok siddetli bir sertlik, lm hafife alma ve kani kolay grme zelligi.

Diger taraftan inli ruh, insanin en ince, en hassas gr nmlerine sahiptir. En gzel ve en Ince siirsel, ahlk ve irfani durular,
tasviri imknsiz bir hayret ve siddette in siir ve sana tinda belirmistir. Bunlar, sefkatli ve hassas in ruhunun neti cesidir. in
sanatinin belirgin zelliklerinden biri zerafettir. Minyatr, zarif in sanatinin bir dalidir. in musik ve siiri, hl insanligin en
gzel musik ve siirlerinden biridir.

162
DINLER TARIHI

Bu iki zit ruhun belirmesini saldirgan Mogollarin kaderinde grrz. Iranin istila ettikleri zaman diger her yer gibi her tarafi
yildirim gibi yakip yerle bir ettiler. Kabaligi, acimasizligi son haddine vardirdilar. Ama henz bir nesil gemisti veya geme
misti ki tarihimizin en yumusak, en muti, en arif hkmedenleri ne dnstler. Cengiz, Muhammed Hudabende oldu; seccade ve
mihraptan zorla kalkip siyasetine vakit ayirabiliyordu.

Koyuna dnsen bu vahsi kurtlarin (Mogollarin) irfan ve tasavvufa ilgi duymasi -geri Mogollarin bu ilgisi komplolardan ve
siyas garazlardan arinmis bir ilgi degildi- inli ruhun hasas ve ince yarisini gstermekte. Kaba, sert ve agir olan diger yarisi
ile mkemmellesmektedir.

Alman sairi Hainenin deyimiyle: Hlagu, bir sehre vardi ginda katliam yapiyor, sehri atese veriyordu. Alevlenmis bu se
hirden ayrildigi zaman bir subayindan veya askerden soruyor du: Bu sehrin adi neydi? Bu ayni adam, her sehirde, her isten
nce mezarliga gidiyordu ve mezarlara saygi gsteriyordu. Bu durum bir arifin durumudur, hunhar bir bedendeki irfan bir ruh.

Haine gzel bir siirinde Hlagunun kabirlere olan ilgisine isaret edip syle diyor: Tavese gelince burayi mezarliga evir
di, Firdevsnin mezari basinda durdu, kabrin zerini kaldirma larini istedi. Kabrin zerini kaldirdilar, kirmizi gl ile doluydu.
Sonralari Uzakdoguda Cengizin kabrinin basina gitti. Kabrin stn kaldirmalarini istedi-Kaldirdilar; kan ile doluydu.

in Ruhunun Diger zellikleri

Milliyetilik:

Milliyetilik ve kavmiyetilige siddetli ynelis, in ruhu nun diger zelliklerinden biridir. yle ki bu kavimden olan bazi
uluslar uluslararasi olmalari ve insanliga ilgili duymalarina rag men gurur kaynaklan yine Cengizdir. Cengizi tarihte kudret ve
gururu yaratmis biri olarak grrler.

Sonralari dinde de kendini gsteren inli ruhun birbirine bagliligi, onu ok milliyeti ve kendine tapan bir ulus yapmistir.
DINLER TARIHI

163

yle ki milliyetilik, gemise ynelis ve taassup bu kavmin ulu sa! ve geleneksel sosyal zelliklerinden biri olmustur. Btn
ta rih boyunca bu byle olmus ve olmaktadir. inli ruh, ayni za manda evrensel ve insan bir ynelis felsefesine de sahiptir. Bu
yzden Avrupali sosyologlar ve antropologlar bugn bile inli ve sari irktan olan Marksistler!, Sari Marksistler, Arif Marksist
ler veya Sofi Marksistler olarak adlandiriyorlar!

Bu, onlarin irksal zelliklerini materyalizmde bile koruduk larini gsteriyorlar. Bu sebeple bunlar uluslararasi milliyetiler
dir. Bu simdi de grlen bir eliskidir. Onlarin materyalizmleri kendi uluslarina zg bir materyalizmdir. Hmanizme kendi
uluslarina zg rengi vermislerdir.

Tabiata Ynelis:

inli ruhun eliski genini tamamlayan boyutlardan biri de inlinin tabiata ynelisidir (natraIizm). Ama in natraliK-mi,
Bati natralizminden farklidir. Natralist Avrupali, hissedi lenlerin dzeyinde; dokunulan ve fayda getiren tabiatin zerin de
kalip bunun disindaki herseyi inkr ediyor. Ama inli, madd tabiatin ortasinda irfan ruhu ve din idealizmi gryor ve
buluyor.

inli ruhunda bu eliski ok byk ve nemlidir. Bu eliski, esrarli in ruhunu tanimanm anahtaridir. Iranda hatta Avru pada
biri hayattan, iktisat ve maddiyatin grltsnden maneviyata siginmak istedigi zaman, bir magaranin ksesine, bir evin
ksesine veya bir mabedin ksesine kaiyor. O tenhalik ta kendi i dnyasina daliyor ve riyazete ekiliyor. Ama inli, madd
sosyal ve iktisad hayattan katigi zaman, tabiatin ortasi na ve tabiatin kucagina sigmiyor. Tabiat onun iin tabiat oldugu gibi,
ayni zamanda tanridir. Ayni zamanda tabiat tesinden bir cilvedir. Onun iin tabiat, ayni zamanda ruhun madde olma sidir.

Bu ynelisin etkileri in resim, edebiyat, sanat, heykeltras-Iik ve kltinde belirmektedir.

164
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI

165

inli Sairlerin Deyimiyle inli Ruh

inin ve belki de dnyanin en byk sairi Su YI hayattan, heyecandan kargasadan kati. Ama zaviyelere ve tekkelere sigi
nan ariflerimizin ve sofilerimizin aksine dedi ki: Yasayis, heye can ve hayatin serrinden, bu sehirden ve kizgin duvarlarindan
kamayi seviyorum. Tabiatin kucagina, hi ayak degmemis, hi bir gzn grmedigi bakir ormanlarin kalbine dalip gitmek isti
yorum. Orada iri soguk igleri tan vakti imek istiyorum. O za man sefkatli ellerimle avlanayim. Ama btn mrleri boyunca
korku, rkeklik grmemis olan kuslari ldrmek iin degil. Hi bir insan ayaginin ulasmadigi ve tahrip edemedigi yerde
kuslari sefkatli avularima alayim, sefkatli nefesimle kanatlarina fleye-yim, ki telekleri belirsin

Hayattan kaan, kendine geri dnen tabiata sigman adamin terennm siir midir, felsefe midir? Din midir, irfan midir?
Maddiyat midir, ruhaniyet midir?. Bunlarin hepsidir.

Anlamak iin aba gstermek gerekir.

inli Sairin Azametli ve Arifane lm

Sairin lm de byle arife ve yce olur. BIr aksam vakti, bir nehrin kenarindan geiyordu. Cosku ve cezbe halindeydi.
Adam nehrin kenarindan geerken gz Aya ilisti. Ay iplak olarak suda yzyordu. Adam durdu. Bir sre Ayin sudaki ip
lak endamini seyretti. Heyecanlandi. Ayin sudaki el ve ayak arpmasinin sesini iyice isitiyordu. Ay yzyordu. Dalgalar bir
birine arpisiyordu. Kulaga gelen musik, Ayin geekten suda yzdgnn almeti idi. Adam bir sre dsnceye dalarak sey
retmeye basladi. Cezibeye kapildi. Kendinden geti. ilginlik ve cinnetle karisik bir sevkle Ayin kucagina atladi; akan nehrin
eteginde Ayini kucagina aldi. O kadar sikti ki, suya batti ve ld.

Bu, inlinin tabiata bakisidir. Bu bakis onun felsefesinde ve dininde vardir. Minyatr, siir ve romaninda da bu vardir.

inli Ruhun, Siir, Roman ve Minyatrde Yansimasi

Sonralari Iranda daha ok tekml eden in minyatr ok modern bir ressamliktir. Gogen, Van Gogh ve benzerlerinin ar zu
ve iddia ettikleri resim.

Su diyor ki: Biz empresyonistlerin ressamlikta veya ro manimizda, tabiata fazla girdigimiz dogrudur. Bizi, madd esya yi
ok dsnyorsunuz diye kiniyorlar! yle ki empresyonist lerin romanlarina ve resimlerine baktigimiz zaman, tasavvufun bir
oda dzenim ondaki btn esyayi tasvir ettigini grrz. Duvar bye idi, perde syle idi. Soba burada ve su sekilde. Otu ran
sahis burada oturuyordu, bu elbiseyi giyinmisti. Eli byley di, basini saga veya sola egmisti, syle bakiyordu

Su tenkidilere cevap veriyor: Btn bu madd hayati ve dogal isaretlerin paralarini aikliyoruz diye bizi tenkit ediyor lar.
Mesel, bizim resimlerimizde ati dikkatli bir seklide tarif et tigimiz, niteledigimiz dogrudur. Ama bu at tavlada olan at de
gildir. At arabasina veya faytona bagladiklari at da degildir. Yeryznde ve gkyznn altinda olmayan bir attir. Bu olan bir
at degil, olmasi gereken attir. Benim yarattigim bir attir, tabi atin yarattigi at degil.

O halde, empresyonizm esyayi, resime ve romana sokuyor. Ama oldugu sekilde degil, belki sairin, yazarin ve ressamin ol
masini istedigi sekilde. Bu sadece atin tabiattan alman kll cev heridir.

Yeryznn, dnyanin gg mavidir. Ama izdirap atesin den yanan benim veya sanat eserimin kahramani iin mavi gk,
dertsiz ve anlamsizdir. Izdirabimizi ve perisanligimizi sylemis olmak iin gkyzn san tavsir ediyorum. Tabiatta san gk
yoktur. Ama empresyonist sanatkr byle bir gg yaratiyor.

Modern resim, roman veya siir ekol esyada olan anlami kesfediyor, yaratiyor ve esyaya anlam kazandiriyor. Bu, minya trn
yaptigi bir istir.

Minyatrde bazen mevcut insanlarla bir benzerligi olmayan insanlar gryoruz. Bu ressamin dogal insani izemedigInin isa

166
DINLER TARIH I

reti degildir. Belki byk ressam felsefesince, byle insanlari izmekle bir amaci hedeflemektedir.

Minyatrlerde bazen bir nehrin mor renkle tasvir edilmis oldugunu gryoruz. Hi sphesiz ressam da bizim kadar neh rin mor
olmadigini biliyor. Ama eger simdiki elestirmenler ol saydi, gazetelerde ressam, nehrin renginin mor olmadigini bili yor, ama
mor renkli bir nehir istiyor. Tabiatta olmayan bir nehir.

Minyatrde esya, oldugu gibi degildir. Belki ressamin ol masini istedigi sekildedir.

M.. Altinci asra ait minyatrde bu dnem, in ressamligi nin ilkel dnemidir. Ressam sari bir gkyz tasvir etmistir. Bu,
gnesin yakiciliginin siddet ve hararetinin gsterilisidir. Ama yeryz kar ile kaplidir, agalar kristal grnmnde ve kisin
kalbi gibidir. Gkyznde temmuz gnesi yeryznde kis kan ve aga.

Ressam bu eliskiyi bilerek ve isteyerek yapiyor. Tabiatta olmayan ama onun ruhunda olan bir eliski. Kendi ruhunun e
liskisine disarida bir canlanma kazandirmak istiyor. Minyatr-sel bakis. inlinin tabiata bakisidir ve grdg tabiattir; Avru
pa linm gzne grnen tabiat degildir. Avrupali tabiati oldugu gibi, fizik ve kimyanin aiklayabildigi sekilde taniyor. Ama
in li, tabiati kendi renginde ortaya ikariyor. Seklini tabiata bagisli yor; tabiata diger bir boyut veriyor, onu istedigi sekilde
yapiyor, oldugu sekilde degil-Bu yzden inli bakis, felsefede de byledir. Irfan ve derin tasavvufa sahip olan bir
tabiatiliktir.
TAOIZM

in bakis ve kltrnde asil vardir. Bunlar ayni zaman da Taoizm mektebinin temelleridir. Taoizm inin byk bir
mektebidir, (ikinci defa yine sylyorum, dinlerin ortak esasla rini tekrarlamiyorum; kendiniz yntemi bulup bahsettigim bu
mektebe tatbik ediniz.)
DINLER TARIHI

167

Birincisi; vahdeti vcut:

Tabiatta ve varlik leminde birligi ngrr. Bu yzden Tao izm, inde vahdeti vcudu savunan en bariz ve msahhas
ekollerden biridir. Ay, yildiz, yer, gk, maden, su, insan, kt, iyi, hayvan ve cansiz varliklar okluktur. Hepsi ayri ve
esitlidir. Ama inli hemen ve baslangita, M.. ikibin yil kadar nce bu ihtilaflarin altinda ortaklik ve bu okluklarin altinda
birlik gr ms ve aramistir.

inli, bir insani, bir insani ldrdgn, diger bir insanin, bir insan yolunda kendini feda ettigini gryor. Bir deprem ge lip
sehri yok ederken, yagmur yagip ovayi yesillendiriyor. Bun lar tezattir. inlinin, tabiat ve insanda grdg tezat. Insan ve
tabiatta niin tezat oldugunu anlayamiyor. Ama tabiat ve insan da, btn hareket, degisim ve dnsmlerde olan bu tezati g
ryor, adaletsizlikleri hissediyor. Buna ragmen hepsinde bir bir lik ve dzen gryor. Bir zerrede, bir yaprakta, bir haserede,
b tn yeryznde ve gkyznde bir birlik gryor: Dnyaya ha kim olan bir nizm.

(Bu konuya btn dikkat ve ilginizi vermenizi rica ediyo rum. Bu konu her ne kadar yorucu grnyorsa da, zellikle
Horddm son cumasi olsa bile.37 Bunun anlasilmasi ile hem Do gu irfani anlasilmis olur; hem de materyalist ve diyalektik
Bati felsefesi. Bu yorgunluga tahamml etmekle, bir yildan sonra, bir is yapabildik diye iddia edebiliriz. Yoksa faydasiz,
neticesiz an larla devami olmayan esitli heyecanlarla gnl eglendirmis oluruz. Bu durumda da, gelecekle bir isimiz kalmamis
olur).

Evrende olan bu dzen, tezat, birlik ve oklugu inli nasil zmlyor?

-7- grenim dneminin son gn anlammda.

168
DINLER TARIHI
YANG ve YIN

(in Dsncesinde Olumlu ve Olumsuz Kuvvet)

inli diyor ki: Btn esya, sahislar, ruhlar, tabiatin btn madd veya manev isaretleri iki kuvvete sahiptir.

Yang fail bir kuvvettir, erkek bir kuvvettir, olumlu, yapici ve yukari giden bir gtr. Yin, olumsuz, edilgen, kabul edici,
etkilenen ve disi bir gtr.

Gnes, yere yansiyip parliyor. Yagmur, yere yagiyor, yeri ve yesiilikleri yesertiyor. Isik ve yagmur gnderen gk Yanga
sahiptir. Yagmuru, isigi ve gnesin sicakligini kabul eden ve ge be kalan yeryz ise Yine sahiptir. Yang -gk-ve Yin -
Yer-in toplamindan bir dogum ve sonu meydana geliyor. Bu, yesilliktir.

Hareket eden nehir Yangdir, rutubeti kabul eden sahil ise Yindi. Nehrin kenarindaki yesillikler ve aga ise bu ikisinin ne
ticesidir.

Btn mevcutlar, hatta ruhlar, mcerret varliklar, gayb varliklar Yang ve Yin sahibidir. Melekler Yang, Cinler ise
Yin sahibidir.

Bir insanin hareketleri de byledir. Ayaga kalkmak Yangdir, oturmak Yindir. Varlik lemi btn isaretleriyle Yang ve
Yin savasinin sahnesindedir. Btn fertler, madde tesi btn ruhlar, btn hareketler ve olaylar, bu savasin neti cesidir. Bu
ikisi arasindaki savastan, yeni esya ortaya ikyor.

Sabitlik ve Degisine Nazariyesi Doguya mi Batiya mi Ait?

Bu grsn esasini, dsnme tarzini ve zel mantigini, Av rupalilar kendilerine mal ederler. Diyalektik mantigi kendilerine ait
biliyorlar. Halbuki dogulu grsn temelidir. Avrupalilar -zellikle yeni sosyologlari-daima diyorlar ki: Dogulu sabit d
snyor, sabit fikirlidir. Yani her isaret ve hersey iin, mantigin da bir kisim zellikler sayip, tarif ediyor. Mesel, diyor ki:
Madde byledir, insan syledir. Yerin tarifi budur, gkyz-
DINLER TARIHI

169

nn tarifi sudur. Bu tarif ktdr, o tarif iyidir. Kinin byle bir tarifi var Hersey ve herkes iin sabit bir tarifi vardir, yle
ki bunlarin, hep sabit isaretler ve sabit hakikatlar olduguna inani yor. Halbuki biz Batililar, onlarin inaniyoruz. Hersey, her an
baska bir esyaya dnsme halindedir. Kalici olmayan gerekler olup, olma, dogma ve lm halindedirler.

Bu nedenle dogulu mantiksal dsnyor (sabit mantik an laminda), batili ise diyalektiksel. Bu yzden yasantisi hareket ve
degisim halindedir. Herseyin seilebilecegini ve yok edilebilece gini dsnyor. Insanda degistirme gc vardir. Halbuki
dogu lu herseyi ezel ve mukaddes biliyor. Degisme imknim dsn meksizin teslim oluyor.

Batili, herseyi itibari ve degisim halinde biiiyor. Herseye saldiriyor ve yok ediyor yapiyor ve egemen oluyor. Ama dogu lu
viran eden ve yapan biri degildir; sabit dsnyor.

Btn bu buyruklar dogrudur! Ama, tam aksi dogrudur. nk sabit mantik, Aristoya aittir ve Hicr nc asirda Islm kltr
tarihinde Islm adini da alarak ilim evrelerimizde slm Mantik adiyla tedris edilmistir.

Islm fikir ayri birseydir, Islm ilimler ise daha baska birseydir:

Bir grenci: Diyorlar ki, Kurnda dnya kzn boynu zu zerindef!) boynuz kzn zerinde{!) kz baligin zerin de,
balik suyun zerinde diye yaziyormus.

- Hangi Kurn bunu yazmis? dedim.

Dedi ki: - Ben bir adamdan ders aliyordum. Arapa, eski ilimler ve astronomi tahsili yapiyordu. Astronomi kitabi byle
yazmisti.

Dedim ki: - Bu astronomi ashnda Babil astronomisi olup islm peygamerinden bin yil ncesi ile ilgilidir.

Bu yzden Islm ilimler adiyla tedris edilen seylerin bazen Islmla bir alkasi yoktur. Arapa sarf ve nahiv ilmi de Islm
ilimler arasinda sayilmistir. Ama dilbilgisidir ve Islmla ilgili degildir. Fransizca dilbilgisi veya baska bir dilbilgisi gibi.
Cahi

170 DINLERTARIHI

liyye siiri de -Islmin mcadele ettigi bozuk cahiliyye dnemi sairlerinin MualIakat-i Sebasi-tedris ediliyor, o halde bunlar
da mi Islm?

Aristo mantigi Aristonundur. Aristo, Hz. Isadan yz ksur yil nce, Islm Peygamberin d en ise bin yil ncedir. Bu nun
Islm, Islm medeniyeti, Islm kltr ve Islm tarihi ile ne alkasi vardir?

Islm tarihinde bu sekilde olan birok seyler daha vardir. Mesel, inicilik Islm medeniyetinin bir parasidir, ama acaba
Kurnda inicilik diye birsey var mi? Bunlar Islmla Ilgili degil dir ama Islma acaip sekilde yapismis ve karismislardir.
Aydi nin en byk isi, Islm mektebini, Islm ilimlerin, kltrn ve medeniyetin penesinden kurtarmaktir. Islmi Billin
anladigi sekilde anlamalidir. Ebu Alinin anladigi gibi degil. Molla Sadra, Muhyiddin Arabi ve Gazalnin anladigi gibi
degil, Islmi l yolcusu Ebu Zerin anladigi sekilde anlamak gerekir. Islm kl trn, Islma girmis kltrlerden ayirmak
gerekir:

Islmi yle anlayalim ki, ideolojiyi Islm kltr ve egiti minden kurtaralim. Hi sphesiz Islm kltr ve egilimi ok azizdir,
insanligin vn kaynaklarindan biridir. Ama Islm ideolojisi ayri birseydir.

Kltr ve egitim ile ideolojinin farkliligi iki ihtilaftir. Mesel, Ebu Zerin, Ebu Ali Sina ile olan ihtilafi ve farki gibi. Ebu
Alinin bildigi seyi Ebu Zer bilmiyor, ne Kanunu anliyor, ne de Sifayi. Eger cevher heyula (madde, herseyin asli) vb.
seyleri okusaydi tepesi atardi. Ebu Zerin bildigi ve hissettigi seyleri Ebu Ali, Molla Sadra, Muhyiddin Arab ve bizim kltr
ve medeniyetimizde byk isler yapmis olan diger dhiler bil miyorlar ve hissetmiyorlar. Ebu Zerin dert ve grs ayri bir
seydir. Ebu Alinin dert ve grs ayri seydir.
Islmin grevini aikliga kavusturmamiz gerekir. Hangi gzle grmemiz gerektigini aikliga kavusturmamiz gerekir. Kurni,
Ali (a.s.) Ebu Zer ve Billin gzyle mi okumamiz ge rekir? Yoksa filozoflarin, ariflerin, kclmcilarm byk rivayeti-lerin,
hadisilerin, mantikilarin, usulclerin vb. gzyle mi?
DINLER TARIHI

171

Bunlari birbirinden ayirmak gerekir. Eger ayirmazsak Aris to mantigi kltrmzn bir parasi sayilir. Islm ilimleri oku
dugumuz zaman Aristo mantigini da okumak gerekir. ogun luk bunun Atina mantik ve felsefesi oldugunu anlamiyor. Isken
deriyeyi dolastiktan sonra yeni Efltuncularla Islma gelmistir. Degismis ve tekml etmistir. Ama kkeni Atinadir. Yunanli
grstr. Aristonun vaz veya tedvin ettigi bir yntemdir, bu nedenle batilidir.

Dogu mantigi ve dogu dini veya bu asilda ortak ulan Ibra himi din esyanin ve cevherlerin ayirma ve sabit olmayisi dem-i
ubt esasina dayanmaktadir. Dogulu grste asil, olus ve yok olustur. Olus ve yok ulus diyalektiksel bir grstr.

Zira Yunanli filozof: Bir irmaga bir seferden fazla girilmez yani ikinci defa ne adam ayni adamdir, ne irmak ayni irmaktir, o
halde (sadece onun bu szne istinaden) diyalektik Yu-nandandir{!)

Dedim ki; eger hersey degisme halindedir esasi, felsefenin ve felsef mektebin kkeni olursa, o halde hepimiz en derin, en
aik, en sarih birer filozofuz, bu da geicidir. (Dnyanin tama mi handir. Hersey bir kapidan geliyor, diger kapidan ikiyor.)
Ondan baska hersey yok olacaktir; hkm Onundur; Ona dn drleceksiniz. (Kasas/88). Bu sabit olan O, kimdir?

Bu, degisim grsdr. Dnyadaki herseyi srekli degisim, ebed olmayis ve degisme halinde grmektedir.

Tezat esasi, diyalektigin zdr. Dogu kltr ve grsnn aslidir. Dogu kltrnde tabiat, tarih ve insan diyalektikseldir.
Yani eliski esasina dayanmaktadir.

Islmda Insan, Iki Ziddui Toplami Olarak Tanitilmistir

Islmda -Islmi Tanima konusuna gelince bunu tm yn leriyle syleyecegiz-insan, iki ziddin toplami olan bir isarettir.
Mantigin zelligi su ki, iki ziddin toplamim kabul edemiyor. Mantik daima, iki zit birlikte toplanamaz diyor. Hem gndz,
nem gece olamaz. Bir sey hem iyi, hem kt olamaz. Iki zit bir-

172
DINLER TARIHI

biriyle toplanamaz ve giderilemez. Halbuki biz iki ziddm topla minin oldugunu gryoruz.28 ogu insanlar ne iyidir, ne kt
dr, ne ldr, ne canli.

Diyalektik diyor ki, iki zit bir arada toplaniyor. Bir aidan kt olan sey, diger aidan iyidir. Insan, bir taraftan amurdur,
diger taraftan Allahin ruhudur. Bu diyalektik bir almettir. Bu nedenle bir insan, msahhas ve sabit bir tarife sahip degildir, in
san bir olmadir. Bir sabretme halidir. Ruh ve amurdan yapil mistir. O halde kendi nedir? Bir semedir, bir dhaddir. Bir m
cadeledir. Bir olmadir. Kendisi sahip degildir. amur ve Al lahin ruhu, bunlarin ikisi ayri ve zit isaretlerdir.

Vcuda flenen Allahin ruhudur. Ama Aristo mantigi sy le diyor: Insan konusan hayvandir, insan glen hayvandir. Yani
konusan ve glen her varlik insandir. Bu tarifler sabittir. Oysa Islm syle diyor: Insan iki ziddin toplamidir; hem ilh, hem
seytan. Allaha siginmak iin bir imkni vardir. Seytanm oyun cagi olmak iin de bir imkni vardir.

Bu iki zit imkn, insanda bir araya toplanmistir. Bu diyalek tik bir isarettir. Tarih ve kltr de diyalektik esasa gre zuhur
etmektedir.

Dinlerdeki Tarih Felsefesi Tezat Esasina Dayanmaktadir

Tarihin tamami -Zerdst dininde, Buda dininde, Taoizm di ninde tarih felsefesi tezat esasina dayanmaktadir. Islmda da tarih
felsefesi tezat esasina dayanmaktadir. Iki zit kutup arasin daki savas, tarihi yaratiyor. Ibrahim din anlamiyla Islmda, in sanin
-o baslangitaki insan, insanligin babasi Ademin-Allahin ruhu ve amurdan yaratilmasiyla tarih doguyor; savas basliyor.

28-Ziddiyet iki sekildedir Mesel siyah ve beyaz, gece ve gndz gibi. Ama asil zitlik, bir seyin olmamasfdir. Mesel, bir
seyin olma ve olmamasinin, bir yerde ve ayni anda olmasi gibi. Bu yzden onlarin toplanmasi ve giderilmesi aklan muhaldir.
Mesel hem Zeyd olmasi, hem de olmamasi mmkn degildir. Veya hem olmamasi hem de olmasi mmkn degildir. Ama
giderilmeleri mm kndr. Mesel bir sey bir yerde ve bir durumda hem siyah hem de beyaz ol mayabilir Ama ne siyah, ne de
beyaz olmamasinda bir problem yoktur, belki kirmizi veya mor olabilir
DINLER TARIHI

173

Habl ve Kabilin savasi, btn tarih boyunca devam ediyor ve zamanin sonuna kadar da devam edecektir. Btn tarih sahnesi
baslangitan zamanin sonuna kadar savas sahnesidir. Bu diya lektiktir.

Taoizmde ve In kltrnde, diyalektik grs ok msah hastir. Btn esya Yang ve Yin esasi zerinde srekli bir sa
vasin iindedir. Btn esya, bu savasin neticesidir. Hareketler de.

Bir aga parasini gznne aliniz. Topraga gmdgnz zaman, gkten yagmur ve gnes aliyor, yeseriyor. Bu YhVdir,
gkten Yangi kabul ediyor. Sonra iek ve meyve vermeye basliyor bu Yang ve YInin asilmis olmasinin sonucudur.

Diger taraftan Yin oan aga Yanga sahiptir. nk ates yaktigimiz zaman Yang alev de aliyor. O halde agata ve
odunda hem Yang vardir hem de Yin. Hem tezdir, hem antitez dir. Bu yzden birseyde bazen Yang yetenegi galip geliyor, ba
zen Yin yetenegi.

O halde Yang ve Yin, btn esyanin bnyesinde gizlen mis olan iki zit kuvvettir. Hersey kendi iinde bir savas ile kusa
tilmistir. Bu esas, herseyde ve her almette olan diyalektiktir. (Mesel, atoma bakiniz. Elektron ile protonun savasma, arti ve
eksi yklerine bakiniz.)

Tezat Fikr Marks ile Sosyolojiye Giriyor

Diyalektik, Marks ile sosyolojiye giriyor. Toplumda asiller var, kyller var. Kapitalist var, proleter var. Biri tez, digeri an
titezdir. Devrim bu ikisi arasindaki savasin neticesidir. Eletron ile proton arasindaki savastan atom hareketinin ortaya ikmasi
gibi.

Diyalektik savas, herseyin iinde vardir. Mesel, yumurta tezdir. Yumurtayi gznne aliniz. Onu tavugun altina koyuyo ruz,
sicakligi kabul ediyor ve her gn iinde antitez gelisiyor. Yumurta tezdir, her gn iinde gelisen yumurta olmayan ise
antitezdir. Bu savas her gn antitezin yani yumurta olmayanin faydasina devam ediyor, antitezin btn yumurtanin iini tezi

174
DINLER TARIHI

doldurdugu ve disari srdg yere kadar devam ediyor. O za man kabuk gagalaniyor, kiriliyor ve civciv (sentez) disari fir
liyor.

O halde yumurta hem tezdir, hem antitez. Bu ikisi arasinda ki savasin neticesi civciv grns ile dogan sentezdir. Bu, Hegel
diyalektigin d eki btn hareketlerin ben zetm esidir. Hem tarih, hem insan hem de tabiatta aikliyor.

Bu Yang ve Yini herseyde mcadele halinde gren in sznn aynisidir. Btn isaretleri ve esyayi bu mcadele ve
hareketlerin neticesi gryor. Esyadaki Yang ve Yin neticesi dir bu mcadele; degisim ve bambaskalik devam ediyor. Bu
se kilde tabiat daima bambaska olma halindedir. Hibir sey sabit degildir. Bu iki unsurun, vcudunda savasa tutusmadigi
birsey bulunamaz. Eger Yang halinde ise Yinden etkilenmemesi, eger Yin halinde ise Yangdan korunmus olmasi mmkn
de gildir.

Tezat Felsefesi Yani in Diyalektigi

Btn bu savaslarin, hareketlerin, zitlann toplaminin, bam baskaligin ve dnyadaki herseyin hareketinin, degismez ve is tisna
kabul etmez bir tek dzenin esasina gre sekil aldigini g ryoruz. Dnyaya ve hergeye (insan, hayvan, tuzlu, aci, ruhlar, tabiat
tesi mevcutlar, bitkiler, cansiz varliklar) hakim olan, d zen zelligi ve kll namustur. Lao-Tsunun Usul kitabinda ni
teledigi gibi; ezel, ebed, kll, rtl, kapali, gizli (yani gayb) ve her yerde bellidir. Hibir yerde aklin penesine gelmez.
B tn zit esyada bir beraberlik mevcuttur. Her sey onun istek, ira de ve arzusuna gre olmakta ve gemektedir. Hayatin
varligmn btn sahnelerinde, madde ve mnda olan btn zit isaretlere, esitli savaslara dzen ve yn bagisliyor. Herseydir
ve hibir sey degildir, adi Taodur,

Tao Nedir?

M.O. 5. ve 6. asirlarda yani 2600 yil nce yazilmis olan Tao Usul kitabinin kendisinde bile Taonun nitelenmesi mmkn
degildir diye itiraf ediliyor. (Tipki bizim Allah hakkinda sa
DINLER TARIHI

175

hip oldugumuz kavram gibi, idrk ve akla sigmayan ama her yerde mevcut ve hazir olan kavram.) Gaybdir, ama hibir yerde
kayip degildir. Hibir sey O degildir, ama O herseyde mev cuttur. Usulen ondan baska birsey yoktur, hersey onun
tecellisidir. Hatta iyi ve kt, gzel ve irkin onun iradesine tbidir ve O TAOdur.

Taonun lgat mnsinin anlasilmasi, onun taninmasina daha ok yardim edecektir. Tao lgatte Su yatagi anlamina ge lir.
Nehrin yatagi sabittir, ama oradan geen su hareketli ve degiskendir.

Nehir yatagimn diger bir anlami daha var; yatak, suyu dagdan ve ovadan ikis kaynagindan, asil varis yeri olan okya nusa
ynelten bir gidis yoludur.

O din ve felsef kavrami ile, bu lgat mnsi arasinda ne tr ve hangi iliski var? Tao, btn kk ve byk dalgalarin,
srekli olmayan kabarciklarinin, yani btn almetlerin, btn eliskilerin, btn esyanin tamaminin onun zerinden geip,
onlara yol gsterilip, o yoldan, mkemmel sinir olan okyanusa veya kendi vcutlarinin gayesine ve nihayetine ulasmalarindan
ibarettir. O halde Tao, su yoludur.29 Yol herseydir. Btn esya ve btn varliklarin tbi olduklari btn kanun. Tao varlik
lemine egemen olan bir iradedir. Btn mevcutlara egemen olan bir kanundur. Esyanin birlik ve beraberligi hep Tao seklin
de, tezat ve savaslar ise Yang ve Yin esasina gredir.
Taoist Sairlerden Biri Konusuyor

Su agaca bakiniz, niin hibir zaman izdiraba mahkm ol muyor? Niin hibir zaman zntye kapilmiyor? Baharin bas
langicinda tomurcuk veriyor, yeseriyor, genlesiyor, yaprak ai yor, iek veriyor, meyve veriyor. Sonbahar sonlarinda sarari-
yor, sonunda yapraklarini dkp iplak kaliyor, Sakin bir sekil de kis uykusuna giriyor. Mart baslarinda veya ortalarinda tek
rar canlaniyor, kendi gidisatina devam ediyor.

29-Seriat ve sera gibi. Su yolu, nehir tarafina dogrudur.

176
DINLER TARIHI

Niin izdirap ekmiyor? Niin hibir aga intihar etmiyor? Isyan etmiyor, fkelemiyor, bikmiyor, felsef mitsizlige kapil
miyor?

nk tabiat kanununu, Taoyu takip ediyor.

Niin perisanlik hastalik, savas, zorluk, ihanet, izdirap, mitsizlik, ktlk, gam, eziyet insanda var? nk evrende herseye
hkmeden dzene karsi, cz akli ile baska biT yol se iyor.

Merihli Yolcunun Yer Kresi Hakkindaki Raporu30

ok meshur yazar sayin Muhammed Hicaznin bir hikyesi var. Hikye syle:

Yeryznde bir bilgin, Merihe gitti. Merih caddelerinde yryordu, sinema afislerine ve kltr haberlerine bakiyordu.
Ansizin gzne bir haber ilisti. Haber syle diyordu: Merihli fa lanca profesr, meshur bilgin, fze ile yeryznden geri
dnd. Yer kresi ile ilgili arastirmalarini, yeryzndeki canli varliklari konu edinen yeni kesfini, sayin dinleyicilere
arzediyor!

Dnyali olan bilgin diyor ki:

Kendim dnyali oldugum iin MerihlileTin bu konferansi na katilmak istiyordum; konferansin konusunu sevdim ve katil dim.
Merihliler acaip bir heyecanla, profesrn szlerini dinli yorlardi. nk Kinatin hibir yerinde Merih kresi disinda, hayat
olmadigini dsnyorlardi. Simdi bu bilgin, yeryznde ok sayida canli varligin oldugunu kesfetmisti. (Meliks-Suara
Baharin szyle: Bu okudugum yer kresi nedir ki? Tastandir, dedi. Orada tekmelenmis birileri var.)

Profesr diyor ki: Bizim heyetimiz gidip orada bumda arastirma yapti. Yeryznde ok sayida canli varliklarin oldu gunu
anladi. Hepsinden daha gelismis veya en azindan hepsin den daha iddiali olan, insan isimli bir varlikti.

30-Muhammed Hicaznin Ayna isimli kitabina yeniden bakmaniz, iyi olur. Nepin gezegeninin kesfi ile saniyorum
Babilliler hayal dsncesiyle Neptne gidiyor demek istiyor. Orada bir topluluk gryor; insanin zelliklerinde. O
topluluktan ok gzel szleri hitab seklinde naklediyor.
DINLER TARIHI

177

Bu varligi tasavvur edebilmeniz iin ne diyeyim? Sadece br tulum gibi oldugunu syleyebilirim. Drt tutanagi var, iki tane de
delik. Yerin zerinde srnyor. Acaip bir hirs, heyecan ve tecesssle herseyin canini almaya alisiyor. Yeri, daglan, esyayi,
hayvanlari ve agalarin hepsini yagmaliyor. Yagmalamadan baska, iki ayaklan stnde birbirlerinin canina kasdediyorlar. O
kadar birbirlerini ldryorlar ve ldrmekten acaip bir zevk aliyorlar ki, bir kismi kalinca en fazla ldrenler kahraman iln
edilip madalya aliyorlar tarihlerinin en sekin sahsiyetleri, ken di cinslerini en ok ldrms olanlardir.

Acaip bir is daha yapiyorlar. Btn byklk, zek ve kur nazliklarina ragmen dogal meyveleri, tabiatin ok gzel ve hos
kokulu sebzelerini, hayvanlarin saglikli ve dogal bedenlerinden aldiklari etleri, oldugu gibi yemiyorlar. Onlari kablara
koyuyorla, biber, zerdecal gibi baharatlar ve esitli yaglar ekliyorlar, ate sin zerine koyuyorlar, yakip pisiriyorlar sonra
yiyorlar. Ardin dan dertlere hastaliklara yakalaniyorlar. O zaman muhteremO) adamlardan yardim istiyorlar, para veriyorlar
midelerindekini ila ve igne zoruyla disariya ikarmaya alisiyorlar. Niin byle isler yaptiklarim anlayamadim.

Bu, Merihlinin insan hakkinda yaptigi tenkittir. Ama Tao-izm, insani tabiat ve Taoya tbi olmadigi iin tenkit ediyor. Taonun
onun emrine arzettigi yiyecekler disinda seyler yedigi ve bunlardan faydalanmak iin kendisine bagislanan el ve mi deyi -tabi
yiyecekleri yeme yolunda-kullanmayip baska yiye cekler hazirladigi iin tenkit ediyor. Dogal evini birakiyor, kendi yaptigi eve
gidiyor. Savas haset ve kine mptela oluyor. Kendisi daha ileri gitmek iin hemcinslerini yok ediyor. Digerlerinin da ha erken
hedefe ulasmasi iin yok oluyor. Daima muzdariptir. cinnete, sinir ve ruh hastaliklara, felsef ve itikadi hastaliklara mptel
oluyor.

Taoizmin -lm dseginde olan, byk sahsiyetlerinden bi rine talebeleri sordular:

- lnce seni nereye gmelim, nerede kefenleyelim?

178
DINLER TARIH

- Mezarim yeryz. Mezarimin tavani gkyz. Mezarimin kandili geceleyin ay, gndzleri gnestir, dedi.

- Eger seni topragin zerinde birakirsak; kuslar ve haserar-lar yerler, dediler.

- Onlari niin Taonun kendileri iin yarattigi yiyecek ve ri-ziktan mahrum ediyorsunuz? dedi.

Bu, Tao dsnce tarzidir.

Kurtulus Yolu Neresidir?

Insan, gnesin altinda ve yerin stnde yasayacagi yerde st kapali sun evlerde yasiyor. Bu yzden isiksizliga veya ha
vasizliga mahkm oluyor ve esitli hastaliklara yakalaniyor.

Tao, insana hareket ayagini bagisladi. O, ayaklan hare ket gleri olmayan, sadece kendilerini birakmaya gc yeten
sekilde yapti.

Bu insan Taonun gidis yolundan disari ikmistir. Tabiati kaplayan genis ufuklari birakmis kendini sehir isimli dar duvar larin,
sokaklarin ve caddelerin arasina sikistirmistir. Tabiatin ona bagisladigi gzelliklerden faydalanamamis, sun gzellik ler
yapmistir.

-Kilosu riyal olan-tabii karpuzdan istifade etmiyor, bes-bin tmene bir karpuz tablosu satin aliyor.

Sehir yapmis, idaresi iin kanun vaz etmis, hukuk, emniyet ve emana muhta olmustur. Gelip halka hkmediyorlar. Hk metle
beraber daima zulm dogmakta. Bir kismi efendiler bir kismi kyller oluyor. Bir kismi serefliler, bir kismi adiler.

Kisa zamanda hedefe ulastiracak bazi ilimleri bilmeye ken dilerini mecbur hissediyorlar. O ilimler sonra bir grubun elinde
digerlerini aleyhine bIT silah olmaktadir. Bu onun niha neticesi dir. Bunlar ara, teknik, zek ve tabiati tanimakla dopdolu ser
vetleri topragin bagrindan ikarabilirler. Ama bu servetler, on lari kpekler gibi birbirlerinin vcuduna dsren bir lokma gibi
olmaktadir.
DINLER TARIH

179

Sonra da iliskileri, hayvanlarin ve vahsi canavarlarin iliski leri olmakta. Aldatma, yalan, zulm, facia ortaya ikmakta, fesat
yayginlasmakta. Beyhude yasalar ve sinirlamalar yapiyorlar, bir kismi onlara bagli kalmakla irkinlesiyor. Bir grup ise, o
yasala rin ve sinirliliklarin aleyhine isyan ediyor, mcrim ve hain olu yor. Bir kismi ise bunlarla mcadele iin egemen ve
zalim oluyor.
ZALIM VE MAZLUMU DOGURAN MEDENIYET

Bir kismi isyan ediyor, cinayetkr ve gnahkr bir kismi ise bunlarla (isyancilar ve canilerle) mcadele iin egemen ve zalim
oluyor. Bir grup da her ikisine kurban ediliyor. Bylesi ilginlik la karisik bir topluluk, sehirlesme adiyla, medeniyet adiyla
ya piliyor. Insan, kendini buna kaptiriyor. Tipki agiz salyasi ve ca niyla zerafet ve gzellikte sanat harikasi o ipek kozasini
yapan ipek bcegi gibi. Ipek bcegi koza yapiyor, sonunda da eserinde kendisini boguyor. Bu medeniyettir.
Medeniyetin Isaretleri

Btn tarih boyunca medeniyetin isaretlerine bakalim. Biri si Misir medeniyetinin sembol olan piramitlerdir. Binlerce k
lenin, dibinde kurban oldugu piramitler. Misir medeniyeti basi ni ancak byle kaldirmistir. Birisi de byk in medeniyetinin
sembol olan in seddidir. Her tas ve tuglanin geldigi yerde, bir insani amurlarda srn drmstr. Hibir gl insan bu du
vardaki isini bitirememisrir. Taslarin ve aralarindaki harcin yeri ne, nice insanlari gmmslerdir.

Bu medeniyetler, yalan, aldatma, cinayet, katliam ve kleli gin toplamidir. Medeniyetlerden faydalananlar ya Ojen Iones-
conun kahramani gibi gergedan idiler. Alinlarinin nndeki boynuzla ldrp, igniyorlardi ve gidiyorlardi veya Kafkanm
kahramani gibi irkinlesiyorlardi. Talihsiz kle insanlar, sekin insanlar Temiz ve sekin milletler Svarileri yok eden
millet ler..

180
DINLER TARIHI

Btn tarih ve medeniyet boyunca insanda ne gelisti? In san; ldren ve ldrlene, kle sahibi ve kleye, aldatan ve al
datilana, smren ve smrlene dnst Bunlarin hibiri insan zellik degildir. Bu, medeniyetin ve meden insanin gelis
mesidir.
ISYANCI INSAN

evik ve yetenekli baliklar vardir; gidis yoluyla yoldas ol mak yerine irmakta kalirlar. Nasil yasayalim? sorusunun pe
sindedirler. Biri bu kseyi seiyor, digeri o kseyi. Biri bir kaya parasini, biri bir yosunun tavanini, hepsi yeni birsey
yaptiklari iin ve kendilerine ait bir siginak setikleri iin mutludur. Ama asla denize gitmiyor ve zgrlge ulasmiyorlar.

Btn varlik leminin ve esyanin hareketine kilavuzluk eden Taoya karsi bir gidis yolu seen insan, ideal, arzu, medeni yet
olusturmakla, kinatin gidis yolundan baska bir yol semek le kendi cz, fuzul aklinin mptelasi olmustur. Bu sekilde hem
kendini denize ve Taonun niha hedefine ulastirmaktan mah rum etmistir, hem de lemin tekml ve hareketinde gecikme
meydana getirmistir. Eger bu lzumsuzluklar, bu ktlkler, zaaflar, serler, medeniyetler olmasaydi, insan kendini tabiata
emanet ederdi. Tabiat dzeni esasina gre yani Taonun irade ve istegine gre hareket ederdi ve hedefe ulasmis olurdu.

TAOYA GRE KENDINE DNS

O halde, Taoya gre kendimize dndk. Kendi, kendisine geri dnmek ne demektir? nk akla dndgmz zaman akil
lzumsuz seyleT yapip, yol gsteriyor, ideal olusturuyor. O halde aklin kenarindan geip fitratima dnyorum, insan fitra tima,
halis ve saf kalbimin ilham verdigine; kalbimin tam ortasi nin dedigi seye dnyorum. Iimdeki sakinligine dnyorum. Akl-i
kll olan ztima sigmiyorum. Btn esyada cari oan akil,
DINLER TARIHI

181

bitkiyi baharda yeserten akil, yazin meyve vermesini saglayan ve sonbaharda uykuya ekilen bir akil. Bu tabiatin bir parasi
olan bende de caridir. Onu kesfediyorum, kendimi ona emanet ediyorum, ona teslim oluyorum.

Bu aklin altinda Tao duygusuna nasil ulasilabilir? Insan, kendinde Taoyu nasil bulabilir? zel bir marifetle. Aldatici olan
ilimle bulunamaz; tehditi ve fuzul olan akilla da-O zaman in san, bitkinin genligine, tabiatin bagrinda bir almetin eminligi-
ne, selmetine ulasir. Sonra btn eziyetleri, itilaflari izd iraplari, kinleri yok olur. Onlarin yerini Taonun aski doldurur.
Fakirlik ve Riyazet Elbisesi ile

Insan, aki!, dsnme ve istidlal ile dnyanin ve kendisinin Taosuna ulasamaz -Tadarin her ikisi birdir-Ilim ve mantikla
ulasilmaz. Bu yolda ask denemesi, rakstan ve musikden daha iyidir. Veya ibadetten daha iyi olan riyazet ile. Riyazet, yani in
sanin fuzul akildan, sehirdeki lezzetlerden, sun lokmalardan kendini kurtarmasidir. Kendini medeniyette yapilan lokma ve
lezzetlere muhta olmaktan kurtarmasidir. Kendini fakirlik ve medeniyete muhta olmama elbisesi ile ssleyip, tabiatin bagri
na gidip, kendini Taoya teslim etmesi gerekir; cosku, cezbe ve ask ile ona dalmasi gerekir.
TAOCU FIKRIN BIZIM TASAVVUFLA UYGUNLUGU

Bu kavramlarin bizim suf kavramlarin aynisi oldugunu gryoruz. Bizim kendi kltrmzde bulunan vahdeti vcut fikridir.
Akil gzyle grdgmz btn farkliliklari eger ilham ile grrsek evrensel birlige dnsyor. Istek ve cosku ile ona dalarak
bu kendini gstermeyi yenilgiye ugratip o olusa ye tismektir, bu her yerde riyazetle mmkndr. O, Allahtir, b tn cilveler
Ondandir. Yani, bizi madd hayata baglayan btn hevesleri yok etmektir, fuzul aklin birbiri stne biriktirip bag-182
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI

183

ladigi seylerden kurtulmaktir. Btn ihtiyalari ve bagliliklari koparmaktir, hrriyete ermektir. Bu sekilde o birlige
ulasilabilir. O zaman baharin bagrinda yasayip, bahara, iege, meyveye ka vusan bir bitki gibi bahara kavusuruz, iek ve
meyve vermeye baslariz.

Bu, Lao-Tsunun nder oldugu, Taocu mektebin fikridir. Lao-Tsu M.. 604 yilinda dogan bir bilgedir. Bu mektebin kuru
cusudur ve bu mektebin elisi oldu. Dsnce tarzinin aslinda tasavvuf oldugunu gryoruz, bizler de bu dsnce tarzina
sinyiz.

Acaba tasavvuftaki tarikat kavrami, Taonun tercmesi degil midir? Veya gitmek veya yolda seyahat etmek anlaminda olan
slk o Tao yolunda gitmeye davet degil midir? Insanin akli, bir yere gtrmyor Akilcilarin ayaklari rktr; Ilim
bostur ask ie hakikatin yolundan gitmek gerekir diyen dsn ce acaba Taoya davet degil midir?; Genel ve kll hakikata
dalip, kalp ile ona ynelmek gerekir sz, akil ve irade ile Taoya ulasilamaz diyen szn aynisidir.

TAOCU FIKRIN YNTEMI VE ANTIMEDENIYETI OLAN JEAN JACOUES ROUSSEAUNUN EKOL

Medeniyet, akil, irade, ilim ve insanin tabiatta, tabiatin ke narinda tabiata karsi yaptigi btn lzumsuzluklar ile mcade le,
insanin kendi bireyselligine ve evrene egemen olan dzene dnst. Yani Taonun iradesinin belirmesine dns Mutlak
mkemmellik olan niha menzile gidis; sadece Tao yolunda gi dilerek elde edilir. Insan, tefekkr, bidat, teknik yerine Taoyu
kesfemeye, msahede etmeye teslim olmalidir. Isini Taonun ira desinin uhdesine vermelidir.

Bunlar Taocu okulunun prensipleridir. Bu jean Jaques Rousseaunun 18. asirda iln ettigi medeniyete, ilme ve teknige karsi
olan bir mekteptir. Jean ]acques Rousseau diyor ki:

Insan sosyal anlasmayi yaptiktan sonra fesat, savas, ayrica lik ve zulme mptela oldu. Insani iinden bogan btn bu yalanci
yasalari kirmiz. Bunlar insani gl ve zeki kildi, ama asa gilik, vahsi ve cani yapti.

Tabiatin o safligina, gkyznn altindaki o zgrlge in sanlara egemen olan bu karmasik dzenlerden nceki kardesli ge,
esitlige ve beraberlige dnnz. Akildan, sevmeye ve aska ulasalim.

Bunlar Rousseaunun szlerdir ve Taodur. Lao-Tsu Taocu-lugunun szleridir.

Bireye Ynelis Mektebi in Toplumuna Darbe Vurdu Ama, bu kendine, bireye ynelis mektebi, medeniyet, ilim ve iradeden
bikkinlik, in toplumu ve medeniyetine byk bir darbe vurdu. nk byk mektebi Taoculuk olan irfan (bire yin en byk
terbiye edicisidir ve bunu her yerde tekrarliyo rum) ruhu o kadar yce olan bir Insan yapiyor ki, onu madd hayat tesine
ulastirabiliyor. Insani yere ve gnlk hayata bag layan herseyden kurtarilmis bir fert haline getiriyor. Ama top lum iin
uyusturucu bir maddedir.

Bu yzden ferdin daima irfan ile egitilmesi, toplumun ise, akil ve iktisat ile egitilmesi gerekir. Ferdin ask ile temizlenmesi
gerekir. Toplumun akil ile idare edilmesi gerekir. Bu ikisi aslin da iki ayn mizatir.

Tasavvufa Ynelis Toplumu Bozar

Islm irfana bakiniz, ne byk sahsiyetler olusturuyor. O byklg ile Gazali, o azametiyle Sems-i Tebriz, o kadar b yk
Mevlna ve Sena. Ama eger toplumuna dayanirsa, herseyi bunlar dsnp, is yaparlarsa toplum korkun bir toplum olur. Bu
toplumda hatta taksiye binmek bile olmaz. Eger, binerse ne fark eder, dnyanin ynleri hep itibaridir!

O halde toplumun, akil, iktisat ve adalet ile yasamasi gere kir, Insan, imkn bulabildigi yere kadar gelisebilir.

184
DINLER TARIHI

Lao-Tsu Taoizculugunun hayri, in toplum ve medeniye-tindeki fesatla mcadelesi idi. Sosyal iktisada karsi bir tepki id. Ama
kendini bireysellik, bireysel maneviyat, hirete ynelis, mcerret ahlk faziletlerle o kadar ssledi ki toplumu zayiflatti.

KONFYS

Konfys, Lao-Tsuya karsi bir tepkidir. LI de Taonun yerine geirilmek iin bir esastir, Li nedir? Li, saglam toplu
mun, onun temeline gre sekillendigi, idare edildigi tekml ka zandigi usl ve yasalardir.

Konfys diyor ki: Toplumun insani bozdugunu, medeni yetin insanin ahlkini yok ettigini, insani gl yaptigini, ruhun
faydalanmasini sagladigini kabul ediyorum, ama insani asagilik, cani, kan dkc yapmistir. Fakat bu toplum yznden degil
dir, belki toplumun idare edildigi, dogru olmavan kanunlar ne- ,1 deniyledir.31

Eger Toplum Li Esasina Gte Idare Edilirse Tao Tekmlne Ulasacaktir

Lao-Tsunun hatasi sudur: Hasta bir tarzda olan, insan ol mayan kanunlara gre idare edilen irkin toplumu, ideal ve mutlak
toplum olarak almasidir. (Bu Lao-Tsuyu seven Konf ysn szdr).

Ben, Lao-Tsunun toplum aleyhine olan btn tenkitlerini kabul ediyorum ama onun aksine, bu toplumun tabiata aykiri olmasi
ve medeniyetin Taoya aykiri olmasi nedeniyledir demi yorum.

Bu toplumun Taontm aksine oldugunu kabul ediyorum, ama inaniyorum ki eger toplum ve medeniyeti Li -toplumsal namus-
esasina gre olusturulur ve idare edilirse, o toplum sa dece Taoya aykiri olmamakla kalmayacak, belki Taonun gidis
L

31-Konfysn sosyal [emelleri, insanlik toplum ve medeniyetini l-ti kkl bir tarzda savundugunu gryoruz.
DINLER TARIHI

185

yolunda Taoculukun tekmlne dogru hareketi hizlana caktir.

Balik rnegini kabul ediyorum, ama insani bozan bu top lumdur. Gelin rnegi degistirelim. Bu nehre ve denize gnl
vermeleri gerekli, kendi hilik ve lzumsuzluklarini gidis yolu na teslim edip denize ulasmalari gerekli dediginiz baliklar, eger
zek, akil ve ilimlerini isin iine sokar, bir gemi yaparlar ve ge miyi normal hizdan daha sratli bir hizla nehrin gidis yoluna bi
rakilirsa, o zaman bu gemi sadece nehre ve Taoya aykiri olma makla kaiayacak, belki baligi daha hizli ve erken denize kavus
turacaktir.

O halde eger toplum Li esasina gre olusturulursa, toplu ma Tao esasina gre daha hizli ve daha seri bir hareket kazandi
rilmis olacaktir-Insan eger tabiatin gidis yolunda tek basina ka lirsa, bitki ve hayvanin ahengi ile gelisir, ame eger Li, toplu
munda yer alirsa, Taonun gidis yolunda daha seri gelisir. n k Li Tao esasina gre hareket eden toplumsal dzendir.

Onsekizinci asirda Fransada, Voltaire ile Rousseau arasinda olan savas, Konfys ile Lao-Tsunun savasidir.

Konfysn insan medeniyet ve toplumun sosyal temeli ni en kkl sekilde savundugunu gryoruz. (M.. Altinci asir da).
Voltaire, IS.nd asirda Konfysn ayni szn Rousseauya karsi sylyor. Rousseau, toplumdan nceki bireysellik
hayatinin ahlk, dindarlik, fazilet ve insan maneviyatin hamisi id, Voltaire ise medeniyet, ilim, ilerleme, maddyat, sanayi ve
savas taraftan idi. Bu ikisi arasindaki savas, Konfys ile Lao-Tsu arasindaki savastir. Tam 24 asir sonra 18.nci asirda, bu sa
vas ikinci defa Fransada ve btn dnyada oluyor.

Hippilerin savasi bu esittendir: Simdi de devam ediyor. Amerikada mevcut olan en derin ve insan harekettir. Kapitalist
Amerikan toplumu ile hippilerin savasi; bilgini, filozofu, hakimi ve sosyal dzeni, insan yiyen insan, yaratmak isteyen bir top
lumda bunlar yeme ve yemeye tapma aleyhine isyan edi yorlar.

186
DINLER TARIHI
Hippi ile Sohbet

Bunlardan biriyle Meshedde sohbet ettim. ok derin bir adamdi; aika Nixondan iki kat daha suurlu idi.32 Onunla tar
tismam ok tatli oldu. O Amerikali bir genti, ben Mslman ve dogulu bir gentim. Ben maddiyati savunuyordum, o mane
viyati savunuyordu. Ama onun maneviyati benim iin taham ml edilmesi imknsiz birseydi. Diyordum ki: Ben, senin savu
nucusu oldugun maneviyati kabul ediyorum, sana saygi duyu yorum; ama siz medeniyetin kalibini ve bedenini yok etmekle bu
maneviyati kurtarmak istiyorsunuz. Ben diyorum ki, bu madd dzeni bir beden ve kalip gibi almami gerekir ve ona insan ruh
vermemiz gerekir. Su anda olan vahsilik, dsmanlik ve materyalizmin yerine Amerikanin beden ve kalibina insan ruhu fleyin
-yani Hind ruhunu-veya Amerikan medeniyetini Hintte insa edin. O zaman hem byk arifler gibi, nefs gidisati islah eden
insanlara sahip oluyoruz, hem de Apollo svarileri (astronotlari) gibi ufuklara seyahat eden insanlara sahip olmus oluruz.

Ama bunlarin damlarinin tepesine ikmak ve oradaki karla ri temizlemek iin saglam bir merdivenleri bile yoktur. Diger ta
raftan jete biniyorlar. Apolloya biniyorlar. Bulutlarin zerine, ama suur ve ahlklari bir hayvanin dzeyindedir. Ve niin gidi
yorlar? Btn bu yukarilara, elmas, petrol atom ve nkleer aras tirmalari iin.

Eger medeniyetin yaptigi cazibeyi kiran uzayi ve manzume yi geride birakan bu byk makinaya byk bir ruh fleyebilir-sek,
o zaman artik sanayi ve medeniyet mahkm olmaz. Gen bana cevaben sunlari syledi: Bunlarin hepsi beyhudedir. Dn ya bir
gnestir, gerisi ise onun blnmeleri ve isinlaridir. Gnes, Tanridir. Blnmeler ise Tanrinin isinidir; onun disindaki

32-Falanca diyordu ki: Filn fahis sehrin en bilgin ve limidir. O sehrin ilim merkezinin limleri ve faziletleri bu sahsin
grencileridir. Kendisinin ise bir esekten daha az suuru var. Ben de laklid iin en iyi simalar hippilerdir diyerek hippiligi
savunmuyorum. Bu, bizimli ilgili birsey degildi. Mezmanli adamin (sa ire cevap alarak syledigi) deyimiyle; benim hanimim
lms, gen oglum zo runlu olarak (askere) gitmis, sen: Hayat bir bahedir, hayat gzeldir, diyorsun
DINLER TARIHI

187

hersey ise karanliktir. Bu yzden, insani ev ve elbiseye bile ihti yaci yoktur. Ben insanlari taniyorum, onlara karsi sevgi
besliyo rum; su ve gnes ile yasayabilirler. nk eger biri Allahi se verse ve Allaha taparsa, ona askla baglanirsa, bu ask
ile besle nebilir, bu sevgi ile yasayabilir. Bu byk kudret, insanin iinde var. Ama madd hayat onu zayif ve zelil yapiyor-
Tketim ds kn yapiyor. Insani yle bir hale sokuyor ki eger kravatinin renginin gmlegine uymadigini grrse, evden disari
ikmiyor. Batili gen, btn derdi kudretperestlik ve paraperestlik olan medeniyetten kaiyor.

Bu, bugnk batili gencin mantigidir; Taoculuka bir esit geri dnstr. Insani bozan medeniyetten Taoizme geri dns. Ama
Konfysn dedigi gibi Bozucu zellige sahip olan me deniyet degildir. Insani bozan, byle medeniyet (batili medeni yet)
veya yle medeniyettir (M.. 6. asirda Lao-Tsunun savas atigi medeniyet).

Eger medeniyet, kudret klelerinin ve paragzlerin emrin den ikip suurlu insanlarin emrine girerse insan tekmle vesi le
olur, bozulmaya degil.

Eger insanlik, maneviyat, fazilet ve hersey medeniyete feda oluyorsa, bu, medeniyetin, anti medeniyetin elinde olmasi nede
niyledir. Vahsi, makinali silahi eline almis; cani jette oturmus ve Nemrut Apolloya binmis. Ama eger bunlarin hepsi dsnce
ve fazileti anlayan insanin emrinde olursa o zaman medeniyet, in sani bogmamak ve irkinlestirmemekle kalmaz, belki Insanin
gelismese de katkida bulunmus.

Eger medeniyet byk bir ruhun emrinde olursa, televiz yon, tiyatro, sanat, kitap ve genel olarak toplu iletisim aralarin dan,
bu byk ruhun btn dnyaya yayilmasi iin yardim ali nabilir. Bu; kltr, ahlk ve maneviyati, bir anda ve bir gnde
dnyanin en vahsi ve cra ksesindeki insana kadar ulastirabi lir. Btn insanliga daha hizli bir tekml bagislayabilir.

Eger medeniyet, ruhun eline geerse, eger insan toplum Tao ile beraber Li esasina gre yapilirsa, insan o toplumda

188
DINLER TARIHI

taocu tekml ve faziletle daha ok gelisir, nk Li, Taoya karsi degildir, Taonun devam ettirilmesi esasi zerindedir.

Li NEDIR?

Konfys buraya varinca, isi bozuyor. Aslinda tenekeden olan bes gms esastan bahsediyor:

Birincisi: ocugun babasina itaati.

Konfys burada ok gzel konusuyor. Ben onu Sokrattan daha yksek bir sahsiyet olarak gryorum. Ama tek ayibi, Do gulu
olmasi ve Byk Fransiz Devriminde kadinin gegirmesi iin heykeller yapan, siirler yazan, akillara biyografiler veren
Batililarin olmayisidir. Bundandir ki en hakr Batililar bizim nes-limizce taninmislardir. Ama eger neslimizin Settar Hanin res
mini sadece tesadfen zel gnlerde bir gazetenin n sayfasinda grebildigini, hatta bugn bile onun kabrinin yerini bilmedikle
rini grrseniz sasmayin. Konfys de Dogulu olanlardandir, taninmamistir. Yoksa o, Sokrattan bile daha yksek bir seviye
dedir. Gzel szler sylyor: Evlt! Daima seni yasindan daha kk gsteren elbiseler giy ki, annen ve baban sana bakmakla
mrlerinin getigi konusunda endiselenmesinler (Mesel, eger yirmi yasinda bir gen isen nlk giy eline oyuncak ve d dk
al ki babacigin, bydgn hayal etmesin! Bu sz, incelik olarak gzeldir, ama sadece gzeldir.)

Ikincisi: Kk kardesin byk kardese itaati.

Dnemin babaerkil dnem oldugunu biliyoruz. Babanin herseyin sahibi oldugu babaerkil dnemlerde baba ldg za man,
varis byk kardestir. Herseye, hatta babanin kadinlarini bile. Bu cmleden olmak zere kendi annesini miras olarak dev
raliyor. Konfys sisteminin bu esasi onun mektebinin bes te-meliden biridir ve o dnemin neticesidir.

ncs: Kadinin kocasina itaat; (Erkegin reis oldugu d nem). Tam bir itaat. Yani kocanin syledigi ve yaptigi herseye
DINLER TARIHI

189

kadinin itaat etmesi, kendisinin bir anlayis ve grsnn olma masi gerekir.

Drdncs: El altindakilerin elin stnde olanlara itaati. Besincisi: Halkin devlet baskanina (hkmdara) itaati. Eger toplum
Konfysn bu bes esasina dayanirsa:

Bu bes Li esasiO) -gmsten bes asil-Konfyse ait ve toplum bunlara dayanirsa tekmlde zirveye ulasir (onun zan-nma
gre).

Btn faziletler, bu bes asla riyet esasina gredir. nk kadin itaat ettigi zaman, kocasi vefadar kalir. Kk kardes itaatkr
oldugu zaman, byk kardesin himayesinden faydala nir. ocuk itaatkr oldugu zaman, baba da terbiye edici olur. O halde Li
esasina dayanan bu toplumun dini nedir? Bu neslin ve bu halkin kendi temiz gemislerine dnmeleridir.

Gemiste Fu Shi veyaFer Hesi gibiLi esasina gre hk meden hakanlar olmustur. Fu Shi adildi, halkin hayrim istiyor du,
halk ise onu seviyordu ve ona itaat ediyordu. Bu nedenle dnya adaletle doluydu. O halde iyilere ve ecdada saygi gste relim
gelenekilik yapalim. Ruh nasil gelistirilebilir? Edep ile, adab ile, gelenek tesrifat veya musik ile.

Konfys gemisin bu geleneklerine ve detlerine niin bu kadar tapiyor? nk gelenekperestlik inli grstr. Kon
fys gelenekperestligin ve muhafazakrligin zuhur kaynagi dir, itaat, onun muhafazakar grsnn temelleri olan itaat.

Gemise tapma, gelenege tapma hakan Fu Shiye ve tarihin ilk dnemlerinde Liye ulasmis olan hakanlara dayanmak, bun lar
Konfys mektebinin zayif noktalaridir, diyorlardi. Halkin geleneklere ve gemise dnmesini istiyordu. Hu Shi Pi dne
mine dnmesini istiyordu. Hu Shi Pi dnemin tipki bizim mito lojik Cem dnemimiz gibidir. Adalet hakimdi, herkes zevk, se
fa sevin vb. seylerle mesguld.

190
DINLER TARIHI

KONFCYSN ZELLIKLERI

Ruhu, hiretle madd hayatin disinda bireyselcilik ve ruh-baniyetle ilgili sayan Taoizmin aksine, Konfys ruhu toplum ve
sosyal yasamla alkali sayarak bu dnyaya davet ediyor. Bu davet, ruhbaniyet ve irfana ynelisin karsitidir.

Benim kanaatima gre -kendi deyimiyle-Sokratm felsefeyi gkten yere getirmesi gibi, esitli ilhi (rabb-ul enva), gkyz,
tanrilarin savaslari ve digerleriyle ilgili olan felsefeyi, hayat, ahlk ve ruhun tekml iin sosyal yasam ve sosyal iliskilerle
ilgili bir felsefeye dnstrd. Sokrat, felsefeyi gkten yere ge tirdi. Konfys de dini. Onu sosyal yasamin ve bu dnyadaki
yasamin gelismesi iin bir ara yapti. Ruhsal, bireysel meselelere ve zahitlige tamamen batmis olan fikirleri sosyal hayat ekti.

Gelenekiligi ve sosyal muhafazakrligi, egemen sinifin ya rarina ve halk kitlesinin zararina kuvvetlendirdi.

Konfyse ait fikrin etki, kudret ve ragbeti inde 2400 yi la yakin kendine zg acaip bir durum yasatir. Btn bu dnem
boyunca in toplumu ne vahsi ve geri kalmis bir toplumdur, ne de gelismis mkemmel bir toplumdur. Ne ileri bir hareket mey
dana geldi, ne de vahsetle karisik bir yikilma. Belki vasat birdu-rumda kaldi; ne iyi, ne kt bir durum.

Bu dnemde in, ilerlemis fakat durgun, monoton, hareket siz ve devrimsiz bir medeniyet ve sanata sahiptir. Bu hep Kon-
fysn kuvvetlendirdigi gelenekilik nedeniyledir.

Konfys, in toplumunu 254 asiT bu durumun zerinde tuttu. nk gelenekilik ve muhfazakrlik yikilisa ve ykselise
engeldir. Anlami da toplumu ve bireyi mevcut olan durumu ile korumaktir. Yeni donem, Konfysten sonraki btn dneme
ve onun ine hkmetmesine bir tepkisidir.

in dsnce tarzinda yer dzdr, gkyz tavandir. Yerin ortasi indir, inin ortasi Hakanin sarayidir. Hakan, ggn
ogludur. Bu -baslangita ve sonralari- in dnya grsdr. Konfys besli yntemi ile bu toplumlarin iinde kendi greti
DINLER TARIHI

191

sine dayanan daima kalacak bir dzen kurup, istikrara kavus turmak istiyordu.

Konfys, toplumcu, dnyaci, akilci ve felsefdir, irfana ynelen, bireyci, ahlk fazilete taraftar ve toplum karsiti olan Lao-
Tsunun ziddidir.

- in, HInd, Yunan dinlerinde ve Ibrahim dinlerde liderin farki nedir?

Konfys ve Lao-Tsunun ortak bir yn vardir; her Ikisi de asildir. -Islm Senasi de peygamberlik rol oynayan btn in,
Hind, Iran, Yuran peygamberlerinin (sosyolojik anlamiyla peygamber, Islm kavrami ile degil) istisnasiz olarak
Aristokrasiye bagli olduklarini sylemistim-Konfysn kendisi esraf tandir. Sehzadelerin gretmeni olduktan sonra Lu
hkmetin-ni bakani olmustur. Lao-Tsuda asilzadedir. Hem in hkmeti nin devlet senet ve belgelerinin hazinedari oldu hem
de sonrala ri irfan, bireysellik ve ruhsal devrim ile ugrasti.

Esraflik Lao-Tsuda irfana ynelis, Konfyste ise gelenek ilik seklinde beliriyor.

Bu dinlerin her ikisi de refah ve Aristokrasiden dogmustur. Bu, istisnasiz olarak mmetin -yani halkin-bagrinda kaynayan
ibrahim dinlerin aksine bir durumdur, ibrahim dinler, yapici, dnyaya ynelici, degistirici ve devrimcidir.

Eger Lao-Tsu ve Konfysn mektepleri birlestirilseydi, mkemmel bir mektep olurdu.

Ama hurafe, byclk ve asilsiz seylere batmis olan -hura fe ve byclk Taoizmde siddetle artmisti- in dsncesini,
Konfys kurtardi ve sosyal yasama kavusturdu.

Ondan nce inlinin btn kaygisi llerin ruhuna nasil hizmet edebiliriz dsncesi idi. grencilerinden biri bu soruyu
hocasi Konfyse sorunca, Konfys dedi ki: Evlt! Sen can lilara nasil hizmet edilecegini bilmiyorsun. Hayatta
olduklarin da senden bir.hizmet grmyorlar, ldkleri zaman anlara nasil hizmet edebilisin?

192
DINLER TARIHI

Tekrar sordu; lmden sonraki hayati bize sylemiyor musun? cevaben sunu isitti: lmden nceki, simdiki hayati
tanimiyorsun, o halde lmden sonraki hayati sana nasil tani tayim?

Ondan Ta ocu ibadeti, sihir ve byy yerine getirmesini istedikleri zaman syle diyor: Benim hayati, ibadetimdir.

Bu dnyadaki yasama ynelis inli grse olumlu, akilci ve yapici bir yn ekledi. Ama Taoizmde olan maneviyat ve fazilet
tekrar aldi. nk her ikisi tek basina tahrip edicidir, ama ikisi nin terkibi yapicidir. Eger Konfyus ve Lao-Tsunun
sahsiyetle ri bir liderde toplanirlarsa, o sahis mkemmel bir lider olur. Konfyus ve Lao-Tsu mekteplerinin toplami ve
terkibi, m kemmel bir mektep olarak bir insanin ihtiyacini karsilayabilirdi.

- Biige, insancil ve mkemmel insanin taraftan olusu:

Konfyus geleneki. Aristokrat ve bu esaslara dayanan d zenin taraftaridir. -Daima egemen sinifin ikarlarini savunan bir
dzen-. Ayni zamanda insancil ve mkemmel insan taraftari bir bilgedir. Sahsiyetinin aikliga kavusmasi iin, onun hayatindan
bir rnek veriyorum:

grencileri ile bir sahradan geiyordu. lde bir mezarin basinda aglayan bir kadin grd. Bir grencisinden kadinin ha lini
sormasini istedi. Kadin: Bu benim kocamin babasinin meza ri, dedi. Bu topraklarda ok sayida bulunan vahsi parslar onu
ldrp, yediler.

grenci, diger bir mezara isaret etti. Kadin: O da benim ko camin mezari. Bu arazilerde ziraatle ugrasiyordu; onu da pars
paraladi dedi.

grenci diger bir mezari daha gsterdi. Kadin: O da benim oglumun mezari. Onun kaderi de babasinin ve dedesinin kaderi
gibi oldu. Bu son mezar ise kardesimin mezari, onu da diger bir parsin penesi paraladi.
DINLER TARIHI

193

grenci geri dnd, isittiklerini hocasina anlatti. Konfyus grencisinden byle tehlikeli bir durumda niin burayi terk et
medigini, parslarin, yirtici hayvanlarin olmadigi bir yere g et medigini sormasini istedi.

Kadin syle cevap veriyordu: Bu topraklarin hkmeti adildir, kalmamin sebebi budur.

Konfys burada kltr ve dsnce tarihi aisindan ok degerli bir cmle sylyor:

Talebelerim! Sunu hi unutmayin: Zalim hkmet, parstan daha vahsidir.

Hseyniye-i Irsadin Ilm ve Din Arastirma Dersleri Dizisinden


ALTINCI DERS

28/3/1350 (1971)

Sizden, iyilige agiran, dogrulugu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun..
DINLER TARIHI

195

Rahman ve Rahm olan Allahin adiyla.


HINT

Bugnk derslerin baslangicinda, bir defa daha gretmen-vari bir ilm tavsiyem var. O da su: gretim ile teblig arasinda fark
vardir. Teblig: Bir mesaji bildirme, aiklama, izah etme ve o mesaji ispat etme esasina dayanmaktadir. Ama gretimin iki
asamasi vardir.

gretimin Iki Asamasi

gretimin birinci asamasi; gretmen ve grencinin bir fit bir eseri dogru ve grs belirtmeksizin anlamalaridir. Bi ideoloji
veya bir dini

Birinci ilm arastirma asamasini, dogru ve emin olarak geirebilelim. Ilm ve fikr riyazet ile itikadi ve keyf kaliplardan ge
leneksel ve terbiyev ynelislerden hatta dnyev meselelere, din, sosyal, sanatsal, duygusal hayat meselelerine oranla, sahip
oldugumuz inantan disari ikalim. Btn bedenimizle hr an layisa hazir olalim. Bir dini veya eseri kavrama, anlama aninda
ruhumuzun btn duygusal boyutlarini bir boyut yapalim.

Egitimin ikinci asamasi: Birinci asamadan gemis olan biz ler; mesel bir dini, o dine inanan ve onu taniyan bir lim gibi
anlamisiz ve o din hakkinda hkm vermemize izin vermekte dir. Kabullenelim-kabullenin ey elim, iyi ve kt ynlerini ortaya
koyalim, inceleyelim, bir kismini kabullenelim, bir kismini red.. Her halkrda, her esit tartma degerlendirme izin ve
ruhsatina sahibiz.

Alinacak birinci asamadan getikten hemen sonra ilm ba kimdan hibir hkm verme hakkina sahip degiliz. nk bu
asamada kendi inanlarimizin esasina gre o meseleleri ortaya koyamayiz {koymamiz gerekir). Eger ortaya koyarsak, avamdan
biriyiz, arastirmaci bir lim degil.

Jojman De Fot ve Jojman De Valure

Yaptigim btn arastirmalar iin -gerek bu sinifta gerekse diger siniflarda-veya inceledigim her kitapta ve tartip ltgm her
eserde ilm isin iki metodu var. Simdi onlardan bahsede cegim.

Bir asamanin teknik ve resm kavrami {Jojman de fot)dur. Diger asama ise (Jojman de valure) veya De valure-dir. Jojman
hkm verme ve karar verme anlamindadir. (Fot) ise olup-bi ten sey, zahirde olan sey ve gerek olan anlamlarina gelir.

Birinci asamada: Jojman de fot asamasinda fot veya rotlari (gerek veya gerekleri, bulunanlari) inceliyoruz, arastirma asa
masini geiriyoruz

Ikinci asamada yani Jojman ve valure asamasinda, tanidi gimiz seyi degerlendiriyoruz, iyi ve kt diyoruz, ona Inaniyo-

196
DINLER TARIHI

iruz veya inkr ediyoruz. Iyi veya kt olduguna, hak veya btil olduguna hkmediyoruz.

Avamdan olan, bu Iki asamayi birbirinden ayirip teshis ede mediginden hemen baslangita Jojman de valure basliyor. He nz
baslangita degerlendirmede bulunuyor. Iyi veya kt diyor, hayir veya ser diyor, inaniyor veya inkr ediyor,
seviyorum veya sevmiyorum diyor. Bu, ncelikle Jojman de fotla baslamasi nedeniyledir. Bununla baslayip geregi ve
bulu nani oldugu gibi tanimasi gerekirdi.

Islmin Irana Girisi

Mesel, Islmin Irana girisi konusunda arastirma yapiyo ruz. Bazi bilginlerin hemen baslangita Jojman de Valure giris
tiklerini gryoruz. Diyorlar ki: Islm Irana gelince Irani ihya etti, byk bir medeniyet meydana getrdi, Iranlilari dogru
yola hidayet etti

Bu hemen baslangita Jojman de valure asamasina varmak ve Islmin btn eserlerini Iran toplumunda baslangita gzel
saymaktir. Veya hemen baslangita Islmi ktlemeye basliyor ve diyor ki: Islm, milliyetimizin btn baglarini kopardi ve
gemisimizi yok etti. Ahlk bozuldu: Araplarin egemenligi alti na girdik

Bu sahis da Jojman de valure ile dsnmstr. Jojman de fot asamasindan gemeden degerlendirme yapmistir.

Islm Hakkinda Birinci Metodla Arastirma

Ama bir arastirma metodunda hem inkr edenin hem de inananin Islmla ilgili olumlu ve olumsuz dsncelerini bir ke nara
birakmalari gerekir. Eger dindar, dine karsi -veya dinsiz-mslman veya gayri mslim ya da diger bir dine inaniyorlarsa bile
onlar iin fark etmemelidir. Mensup olduklari din, onlarin arastirma yntemini ve varacaklari yeri etkilememelidir.

Jojman de fot asamasinda, mesel eger Islmin Irana giri sinin ve Iran zerinde biraktigi etkileri incelemek istesek, Sasa
DINLER TARIHI

197

niler dneminde Iranda ka niversite, ktphane, lim, dhi, filozof, tabiat bilgini, doktor ve sanatkrin oldugunu gsterme
miz gerekir. Sonra Hicr birinci, ikinci ve nc asirlarda l m yapip tekrar ka niversite, ktphane, grenci ve gret
mene sahip oldugumuzu ve nasil idare edildiklerini gsterme miz gerekir.

Bu asirlarda ka dhinin oldugunu ve daha ok hangi branslarda -edebiyat, fikih, felsefe, sanat-dhiligin zirvesine ulasmis
oldugunu grelim.

Bunlarin hepsini istatistikle ve olan bilgilere dayanarak he sapliyoruz.

Burada ben ister Islma taraftar olayim, ister muhalif ola yim, ister inanayim, isterse inanmayayim hi fark etmiyor. n k
her durumda ve her inan ile arastirildiginda Hicri birinci asirda onsekiz niversitenin oldugu grlr. Bu onsekiz niver site
de fottur.)

Hicr ikinci ve nc asirlardaki byk matematikileri mizle ilgili bir listeye sahibiz. -Rical kitabindan ikardiklarimiza
dayanarak-Elimizde bir tane de byk sairlerin ve ediplerin lis tesi var. -Bunlarin divanlari var ve isimleri tezkirelerde
gemek tedir.- Sanatkrlarin, mimarlarin, ini ustalarinin, esitli deko rasyon sanatkrlarinin bir listesi var. Mantikilarin
doktorlarin, mzisyenlerin, fakihlerin, yazarlarin ve evirmenlerin birer lis tesi var.

Bunlarin hepsi fofdur. Ve esitli inanlar iin esit ve ay nidir.

O halde Hicri birinci asirda bulunanlari incelemekle ve Sa-sani hkmetinin son dneminde bulunanlari incelemekle onla ri
birbirleriyle karsilastirmakla Jojman de fot asamasindan getik. Bu olayin, olumlu ve olumsuz degerlerini tartip lebiliriz,
degerlendirip hkm verebiliriz,. Islmin Irana girisinin bir hiz met mi ihanet mi oldugunu, medeniyet mi, vahset dnemine
mi dnstgn tespit edebiliriz.

198
DINLER TARIHI

Ilim ve ahlk fazilet ortamini, bilgi, felsefe, sanat, sosyal kudret, teskilatlar, iktisad, hukuk ve sosyal kurumlari yukari dzeye
ikardi, sarsti ve bozdu.

Bu inceleme ve degerlendirme sonunda karar vermemiz ve hkmmz ilmdir. Bu son asama yani hkm ve karar verme
asamasi, (Jojman de valure)dir.

Jojman de fot asamasi, lim iin zarur ilk asamadir. Usulen arastirma ve ilim buradan baslar. Fotlar -Mevcut dis gerekler ve
bulunanlar-taninmadan ilmin baslamasi mmkn degildir. Bu asama (Jojman de fot), nefs ile cihat ve ilm cesaret asamasi dir.
Cesaret ve gzpeklik sadece yumruk vurma ve kilila d vsmeye zg birsey degildir. Ruh, dsnce ve ilimde daha s tn
ve daha byk bir cesaret ve gzpeklige ulasiriz.

Carlylin Islm Hakkindaki Arastirmasi

Carlylnin Islm Peygamber hakkindaki arastirmasi, ilm ce sarete bir rnektir.

Cariyi gibi dnyada kalemden baska birseyi olmayan, onsekizinci asirda, yksek sosyal mevki, ahlk shret, ilm ve edeb
shreti, btn topluluklardaki nfuz ve sevilmesi ile kilisenin btn byk kudretlerinin Islm Peygamberi aleyhine seferber
edildigi, daima itham, hakaret yaydigi bir dnemde; Islm lke lerinin smrlmesinin baslandigi bir dnemde; batinin btn
ynlerden Islm toplumunu, Islm dinini, tarihini, kltrn ve sahsiyetlerini ezdigi, yok etmeye alistigi bir dnemde, Islma
karsi bylesi kara grsn ve ktmserligin oldugu bir zaman da Cariyi gibi bir insan, onsekizinci asirda Ingilterede bir
lim, en yce ve en gzel tabirlerle ve bir limin ruhsal cesare tiyle bir kahramanin ruhundan daha stn bir cesaretle Islm
Peygamberini yle savunuyor, yle gzel savunuyor ki btn bu iki asir boyunca hatta bir mslman bile, onun gibi birsey
yazmamistir. Kahraman budur. Dsncede kendi konumunda olmamak budur. Haysiyeti, sevilmeyi vb. dsnmeden, btn
bunlara ragmen, hakikata asik olmak ve onunla yolunda herse-DINLER TARIHI

199

yi, cani ve candan da stn olan haysiyeti kurban etmek, onun sifatidir.

Arastirmaci Jojman de fot asamasindan byle bir cesarete muhtatir. Tanidigi bir ekoln hakikatini iyi, gzel, sadik ve
limce, dikkatlice anladigina, derinligine indigine emin olmasi iin buna muhtatir. Kendi kabugundan disari ikmasi, Inan ve
zevkini geici olarak bir kenara birakmasi gerekir. Iyi ve kt her seyden arinmis ve temizlenmis olmasi gerekir ki, sadece
his setmeye ve anlamaya dnssn. O zaman bu asamayi geirir se -fotlari tamamlarsa, st ste dizerse-inceleme kudret ve
liya katinden, fayda aramis ve tanimaya ulasmistir. Btn inanlari na zevklerine, dsnce tarzina tekrar dnebilir. Kendi
yerine oturup kendi gzlg ile degerlendirmeye baslayabilir. Artik hkm ve karar verme iznini bulmustur.

Iste biz birinci asamadayiz -Jojman de fotda-Daha ok, sa dakat, cesaret, akillilik bilgi ve suura ihtiyacimiz var.

HINT DNYASINA GIRIS

Simdiye kadar sylenenler, bu dnyaya girmek iin girisler di. Dnyanin eski dinleri tarihine, en derin, en hassas, en siddet li
ruhsal ynelislerin oldugu dnyaya giris iin.

Hint, iki bin yedi yz -iki bin alti yz hatta bin yillik tarih boyunca, medeniyet, kltr, tasavvuf ile kaynayan bir irfan kay
nagidir.

Hint ruhunu tanimak, akl bakimdan olduka zor bir istir. nk Hint, simdiki akl idrkimizla zor anlayabilecegimiz bir sirra
sahiptir. nk Hintli ruhun ve duygunun bu tadini tat mak, bu ruha yaklasmak byk bir aba ister. Ancak o zaman bin yil
sonra etrafinda dnms olan Hint ruhunu -esitli bo yutlari, mektepleri ve dinleriyle-anlayabiliriz. Bu abanin bu lunmasi,
esitli devirlerdeki Hint irfan mektebini ve esitli Hint dinlerini anlamanin anahtaridir.

200
DINLER TARIHI

Hint ruhunun dnyasina yol bulma konusunda ikinci prob lem, o ruhun tek ynl olmasidir. En siddetli ve tek ynl din ruh,
Hintli ruhtur. Tek boyut ve tek ynelis siddetli bir ynelis, abartma ve asiri bir yapiya sahiptir. Hint dini ruhunun dnyada
ortaya koydugu btn gzellikler, HIntli dni tek ynl dsn mesinin neticesidir. Hint tarihinde ve medeniyetinde grdg mz
btn yikilmalar ve zaaflar da Hintli dini ruhun tek ynl dsnmesi ve bu dsnceye dalmasinin neticesidir.

Byk sanatkrlarin isinde de byle bir problem var. yle sanatkr vardir ki bir saat resim yapar, bir saat spor yapar, bir saati
de sosyal ve siyas islere ayirir, birok saatlerini de dostla rini grmeye, onlarla grsmeye ve yararli seyleri dsnmekle
geirir. Bu ok ynl olmaktir. Eger bir isi biter ve kapanirsa, yasamak iin birok bahanesi daha kaliyor. Ama ressam Van
Gogh iin hayat, sadece resim yapmak iindir, gerisi ise bir hi tir. Hayatinin btn zaaflari, tek tarafli bu ilginca aska ve
sanat isine batmanin neticesidir. Btn sanatsal ve duygusal degerler, btn o ruhsal ykselis, sanatini dopdolu yapmistir. Bu
da by lesine bir Hintli ruhun benzer neticesidir.

Aryalern Hint, Iran ve Avrupaya Gleri

Hint irfani ruhunun ilk tecelli ve coskusuna ulasmak iin. Arya il eri tanimamiz gerekir.

Aryaler beyaz derili bir kavimdir. Hazar denizinin kuzey blgelerinde, Avrupanin kuzeyinde veya Trkmenistan blge sinde
M.. 17. 16. asirlardan 12. asra kadar yasamislardir. Yani 3300 ile 4000 yil nce esitli kabileler ve gruplar seklinde yasa
mislardir. Nbetlese bir sekilde, Hint tarafina dogru indiler. Iranin yksek ovalarina ve llerine girdiler. Iran ve Hint
Aryalerini olusturdular. Baslangita ayri devlet degillerdi, bel ki birbirine yakin dsnen esitli kavimlerdi. Bu yzden ilkel
Hint ve Iran dinlerine baktigimiz zaman benzer tanrilar gryo ruz, isimleri de benzer isimlerdir. Benzer inanlari olan, hatta
ortak bir dilleri olan iki millettir. Eski Farsa ve Sanskrite bir dilin iki lehesidir. Sonralari Aryaler iki kisim oldular ve iki
l kede -Iran ve Hint-yerlestiler. nk cograf aidan birbirleri nDINLER TARIHI

201

den ayri kaldilar, dil aisindan da ayrildilar. Iran ve Hint milleti ni olusturuyor. Glerinin devaminda sonra bati tarafina, Yu
nan ve Romaya ulasiyorlar ve batili medeniyetleri meydana ge tiriyorlar.

Byk Medeniyetler Hicretten Dogmustur

O devirde g etmis olan bir Hintli ve Avrupali irk var. G ettiler, byk Hint medeniyetini, byk Iran medeniyeti byk
Yunan ve Roma medeniyetini insa ettiler.

(Bu, Hseyniye-i Irsadda Medeniyet ve hicret adiyla yap tigim bir konusmaya ait nazariyenin rneklerinden biridir. Usulen
medeniyet, hicretten dogmustur. Kendi topraklarinda kalmis olanlar ve kalici olanlar, yikilmis ve rmslerdir. Hic ret etmis
olanlar, sadece lkelerini topraklarini degistirmekle kalmamislar belki kendilerini de bambaska yapmislardir. Ken dilerini ve
huylarini degistirmekle vahsilikten medenlesme asa masina girmislerdir. Sonra ardarda dinler, kltrler, sanatlar ve byk
toplumlari insa etmislerdir.) Bu muhacir Aryi kavminin asil ocaklari olan Hindde hareket, yapicilik hazirladiklarini g
ryoruz.
Batili Sosyologlarin Deviminde HINT TENBELLIGI

Hint tenbelligi diye sosyolojik bir hkm var. Bu sifati kullananlar daha ok batili sosyologlardir. Hint haleti ruhiyesi bu
aidan sakin, gayretsiz ve hareketsizdir. Kendi iinde daima tabiat tesini dsnr. Aryaler, Hint topraklarina vardiklarinda
burasi bereket dolu bir yerdi, sik ormanlarla kapliydi. Deniz onlarin emrindeydi, yiyeceklerini temin etmek iin etin tas, dag
ve topraklarla mcadele etmeleri gerekmedi. ok sayida irmak lar vardi. Bizim llerimizin aksine. Mesel, bizde 200 metre
es men gerekir ki bir damla suya ulasabilesin! Topraklari is yap madiklari halde, susuzluklarina cevap veriyordu. Agalari ken
diliklerinden meyve veriyorlardi. Bylesi hazir ve aba gerektir-202
DINLER TARIHI

meyen bir dnyada, sanat meydana gelmez. Ben sekil almaz. Bu durum, medeniyeti, insan ile tabiat arasinda kavganin olma
digi yerde, insan durgun, atil ve tembel olur.rnegi Rizaiye g lndeki iki adadir. Haberini gazeteden mutlaka okumussunuz
dur. Dsman ve avci korkusu olmadan yasayan hayvanlar, evcil hayvanlara ve kuslara dnsmsler. O zekilikten ve hareketli
likten bir eser kalmamis, hatta baslarini bile evirmiyorlar. Yan larina ne varirsa varsin, kuslar, umuyorlar bile! yle ki
orada deta lm sessizligine brnen yirtici, vahsi hayvanlari bu hal den kurtarmak iin ada hayvanlarinin harekete
gemelerini tes vik etmeyi bile dsnmsler. Yumusaklik ve uysalliklari ile m cadele edip, bir hareketlilik meydana getirip
nesillerinin tkenip bitmesini engellemeye alismislardir.

Bu yntem ve kanun geneldir. Istisnasi olduka fazla ol makla beraber bunu dogrulayan konular pek oktur.

Dopdolu tabiat sofrasinda yiyen Hintli ruhun iktisad ai dan ihtiyaci temin edilmistir. Derin dsnce, hayal, ie ynelis, cezbe
ve cosku ile bezenip ssleniyor ve bunlarla ugrasiyor. In sanin bir isi olmadigi zaman, hayallere ve soyut dsncelere mptela
olur. evrenin ve gnlk hayatin disinda dsnr. Isin durumuna ve mevcut fikr ynelmeye uygun olarak, manevi yatinin da
bos hayalinin de gelismesi mmkndr.

Ekonomik ve Mnevi Meselelerin Birbiriyle Btnsel Bir Iliskisi Yoktur

Bu bir sinira kadar dogrudur. Avrupa burjuvazisi sinifina baktigimizda; sanatinin, fikrinin, felsefesinin soyutlanmaya dog ru
gittigini gryoruz. Ekonomik aidan ihtiyalari temin edil mis soyut zihniyetler; belirsiz dertler ve ruhu czzam hastaligi gibi
yiyen, isimleri belli olmayan eziyetler

Avrupa burjuvazisi bu eziyetlerin, kavramlarin, byle sana tin ve bu dsnme biimlerinin pesinde gidiyor. Ekonomik ai dan
ihtiyalari giderilmistir. Ama isi sinifi, eziyet, alik, ihtiya, bor, arzular ve noksanliklarla, kusatilmistir. Hayata karsi dai
ma gerek, madd ve objektif dsnr.
DINLER TARIHI

203

Ne dertsizlik dertlerine mptela oluyor. Ne mphem zn tlere duar oluyor. Ne de belirsiz eziyetlere sizlanmalara nk
sizlanmalari aiktir, dertleri bellidir.

Hintli ruh byle yetismistir. Ie, kuramciliga ynelen bir-ruh. Dis dnyayi elde ettigi iin, i dnyaya ynelmistir.

Btn bunlar Hintli ruhun karakterleridir. Ama btn aik lamasi budur, denirse bundan sphe ederim. Eger byle olsaydi ve
bu sz tamamen dogru olsaydi Kuzey Amerikali kizilderilile-rin Hint halkindan daha derin, daha ruhan daha soyut dsn celi,
daha gzel duygulu olmalari gerekirdi. nk orasi Hint topraklarindan ok daha bereketli ve bol rnldr. Simdiki
Amerikalilarin irfan, tasavvuf ve maneviyata ynelen kimseler olmalari gerekirdi. Ama durumlarini gryoruz!

Hintten byle bahsedenler ve ekonomik ihtiyalarin saglan mis olmasini irfana, ruha ve ie ynelis sebebi sayanlar ve onlari
tenbellikle niteleyenlerin kendileri tenbeldir. nk ok karma sik bir mesele olan insan ruhunu byle basit -ellerine ne
geerse onunla-aikliyorlar ve deta bir kesif(!) yaptiklarina kendilerini inandinyorlar.

Aryalerin Atalari Yerlilere Karsi Kaba ve Acimasiz Davranmistir

Aryalerin Hint ve Irana girislerinden nce, buralarda bi raz daha koyu renkli yerli kavimler yasiyorlardi. Simdi de Kirman
yakinlarinda bunlardan bir grup yasiyor. -Bunlar daha ok Zerdst dinindendir.- Irk bilimciler, muhtemelen bunlarin Iran
Aryalerinden nceki yerliler oldugunu saniyorlar. Hintte de Paryalar veya Deravidiler var. Bunlar (kast) olarak adlan
diriliyorlar ve necis bir gruptur! Bunlar, yerlilerden arta kalan lardir ve Hint topraklarinin asil sahipleridir. Bunlarin ecdadini
Hint Aryaleri katletmis veya kle edinmislerdir.

Son arastirmalar, Deravidilerin (bugn necis, pis olarak isimlendirilenler) ryalerin girisinden bin yil nce ok parlak
bir medeniyete sahip olduklarini gstermistir. Ama, ok hasin

204
DINLER TARIHI

ve acimasiz bir kavim olan ryalerin saldirisiyla medeniyetleri, gemisleri ve izzetleri hep ortadan kalkti.

ryaler yerli kavme karsi hem Iranda,!, hem Hintte acima siz ve tam bir katilikla davrandilar. ryi ruhunun kabaligi ve
hasinligi konusunda Ibrahim-pur Davud gibi ryi irkisi olan bir adam bile Bijen ve Menije adli eserinin Petrol Sirketince
yapilan baskisina syle yaziyor: Iranin bazi gney ve gney bati lehelerinde ry ve rya kelimesi kan dken, hasin, vah
si, insan ldren ve katil anlamlarina gelir. Bu kelime ryalerin Iran yerlilerine saldirmasi dneminden kalmistir ve o
dnemin hatirasidir. Buda ve Budist yazarlar usulen ry kelimesini mu kaddes, yce, asalet ve soyluluk dolu olan anlaminda
kullani yorlar. Hatta manev meseleler iin mesel, rya bir sz, bu rya bir duygu, bu rya bir dsiv, bu rya
bir insan dir diyorlar.

Anlasildi ki, ry ve rya kelimesine vermis olduklari ha sin, katil, kan dkc, merhametsiz anlamlarina karsi, Aryaler, bu
kelimelere asil, serefli, yce,byk, sekin ve mukaddes an lamlarini zoraki yklemislerdir!

HINT VE IRAN RYALERIN DINLERI

ryalerin Hint ve Irandaki ilk dinleri Totemizm, Fetisizm, Animizm (ruha tapicilik) Byclk ve tabiat esyasina tapma gibi
ilkel dinler olmustur. Bedevi dinler konusunda syledikleri miz, ryalerin dinleri konusunda da geerlidir. Bunlar o genel
kanunlari dogrulayan seylerdir. Bu yzden ikinci defa ayni izahlari yapmiyorum.
VEDA DINI

Veda dini, Hindin eski meden ve kkl dinidir. Dinler tarihi msahhas, meden bir dinden bahsettigi za man Veda dini
ile karsilasiyoruz. Veda dini Hindin en eski
DINLER TARIHI

205

kkl ve meden dinidir. Brehmen, Cinizm, Sitizm, Buda dini vd. hep Veda dininin degismis, reform ve islaha ugramis se
killeridir.

Btn bu dinlerin ortak esaslari Veda dininin esaslaridir. Eger Veda dinini anlarsak, sonraki btn dinlerin temel esas
larini anlamis oluruz.

Veda dininde, Totemizmin bir kisim etkileri vardir-Bunla rin bu dinin, ileri dinler (IbrahimKdinleri gibi) ile, bedevi dinler
(Totemizm, Animizm ve Fetisizm gibi) arasinda bir vasita olma sina isarettir.

Inek ve Diger ry Totemleri

Inek, Hintte kutsal bir hayvandir. Zerdst metinlerinde kutsal bir nehrin kenarinda iki yesil kamis oldugunu gryoruz. Biri
nehrin bu tarafinda, digeri o tarafinda. Buradan Kiymers -ilk insan-ortaya ikti oradan da inek. O halde Zerdst dinine gre,
ilk Insan ile ilk inek ayni anda dogmustur. Inegin Zerdst ve Hind dinindeki fonksiyonu, inegin ryalerin totemi oldu gunu
gsteriyor. Byk atalari inekte canlanmistir.

Inek basi seklindeki stunlar, inegin totem olduguna Isaret tir. Kisa bir sre ncesine kadar evlerin kapilarina kolarin bas
larini koyuyorlardi (Hatta mescitlerin kapilarindaki kulplara koyduklari tokmaklara bile). Horasanin bazi sehirlerinde henz
mescit kapisinin kulpundaki gl demeti diyeceklerine mescidin kou diyorlar (Ko, Hegmensler zamanindaki totemden kay
naklanmistir).

Hintte totem seklindeki inek, bugn kutsal bir hayvan sek line getirilmistir. Etini yemiyorlar. nk totemin etini yemek, ona
tbi olanlara haramdir. Totem, byk atanin ruhunun zu hur ettigi yerdir. Byk atanin etini yemek hi olur mu?! Uzak-doguda
mesel, eski Hint ve inde tapinakta yilan vardi, nk yilan bu kavimlerin totemi idi.

Gemiste maymun da totem olmus, maymuna tapilmistir. Hatta tenasl organlarina tapilan mabetler bile olmustur. Kisa

206
DINLER TARI HI

casi Hint, acaip, garip ve ok farkli dinlerin kolleksiyonu olmus tur. Ayni esitlilikte, ayni zamanda ortak bir usul ve ruh. Bu
esitlilik, Hintli din ruhun zelliklerinden biridir. ok karma sik, esitli cilve ve tecellileriyle, derin irfani, din ruh ve grs.
Veda Dini

Veda kelimesinin anlasilmasiyla, Veda dininin esasi anla silmis olacaktir.

Veda, Veda dininin btn tarihi boyunca yazilmis olan tm kitaplarin adidir. (Veda dinin Muaftan 900, 800 ve 700 yil kadar
nce yani bundan 2700 yil kadar nce dogdugunu tahmin ediyoruz.) ok hayret edilecek birseydir, Hint hailemin ogunlu
gunun inandigi Veda dini gibi bir dinin bir peygamber veya peygamberleri yoktur. Bu dinin vaz edicileri taninmamistir.

Bazi Veda metinleri, insani hayrette birakacak kadar gzel, derin ve mn doludur. Insan, nasil olur da bunlarin gayb ile ir
tibati olmaz diye hayret ediyor.

Sknet Veren Bir Din

ry kavimleri, 2800 ila 2900 yil nce Hinde girdikleri za man vahsi, byye tapan, totem ist kavimlerdi. Nasil oldu da
birka asir sonra, bugnk filozof ve dsnrleri bile hayrette birakan metinleri olusturabildiler.? Hatta Shopenhauer gibi bir
adam syle diyor: Upanisadlari okumaktan o kadar zevk aldim ki, btn mrm boyunca okudugum diger metinlerin hibiri
bana o zevki vermedi.

Bu kitabi okumak benim iin bir zevkti; dinlenmem ve tekmlm iin bir vesile idi. Sadece yasadigim dnem degil lm ve
lmden sonraki hayata bakisimi da etkiledi.

Upanisadlarin bazi paragraflarinda, yazilarinda ve ilh lerinde yle yce bir irfani ruh ve dsnce dalgalaniyor ki, bunlar
gayb ile ilgili diye dsnemeden edemiyoruz. Bunlarin hangi yolla, kimler vasitasiyla geldigini ne ben biliyorum, ne de tarih.
Eger gelecekte bir firsat bulursam bu metinleri, zellikle
DINLER TARI H I

207

Upanisadlari izah edecegim. Diger metinlerde de karsilasti racagim.

Veda yaklasik olarak M.. 2000-2500 yil kadar nce yazil mis olan ilk kitap ve metnin adidir. Bilgi ve marifet kitabi anla
mina gelir.

Veda Videya kkndendir. Videya grs anlamina ge lir. Grs ilm veya basiret. Bir esit grs. Bu Deri Farsasi
kkenli bir kelimedir. Deri Farsasi ve Sanskritenin bir dilin iki lehesi oldugunu syledim. Hinduca ile Farsa arasinda
ortak kelimeler pek oktur. Diden (grmek) bu lisanin diya kkn dendir. Bines bina grmek anlaminda olan
Fransizcadaki vevvar ve gren anlamina olan vevolian videya, grs ilmi anlamindadir. Veda ise bu ilmin kitabi veya
marifete zg kitap anlamina gelir. Aydinlik ile ayni kktendirler. Bu kelimeden o-galtilmiskelimelerdir.

Tevhid, Insana Aik Grs ve Suur Verir

Islm Senasi kitabinda, Btn beser sapmalarin kk, ruhsal aidan korku, menfaat ve cehalettir. Tevhid ise, bu n yok
eden bir unsurdur. demistim.

Tevhid, insani dnyada bagimsiz ve Allaha dayanan bir sahsiyet haline getirir. Byle bir insan, binlerce tehiike odakla rindan
bile korkmaz. Glgelerden, hayaletlerden, insanlardan, gizli glerden korkmaz. nk dnyada bir dayak yeri ve ba
gimsizligi vardir. Menfaat temini iin gsterilen her zillet, asagi lik ve dalkavukluk insani irkinlestirir. Hibir sey, hibir
sekilde dalkavukluk kadar insani bozmaz-Tevhide inanan insan bun lardan uzaktir.

Tevhide inanan, sahip olmak ve korumak iin dalkavuklu ga, iki yzllge tesebbs etmez. Muvahhid, dnyayi bir tek para
halinde, suurluca, iradeli, duygu ve hedef sahibi olarak al gilar. nk byle bir dnya grsne sahip olan cehaletten ko
runmus, mitsizlik ve karamsarliga mahkum olmaktan kurtul mustur. Bilinli, aik bir dnya grsne sahiptir.

205
DINLER TARIHI

Sapmalarin kk olan bugnk cehalet ilme karsi degildir. Ilmin, bu cehaleti ortadan kaldirmadigi gryoruz. ok skr(!) o
kadar ok cahil lim gryoruz ki, byle ilim, cehaleti yok et meksizin insanin zihnine sadece bir miktar ilgi sokuyor.

Bu ilimli cehalet, suur ve aydin grse karsidir. nk bun larin ikisi birbirinden ayridir. Kendini bilme ve aydin grs, Ebu
Ali Sina gibi bir byk limin bile sahip olmadigi birseydir. Ama Bill gibi okuma yazmasi olmayan Habesli bir kle buna sa
hiptir.

Bu yle bir grstr ki, gnmz dnyasinda sade bir isi ve kylnn bu grse sahip olabildigini, ama bir niversite ho
casinin, bir sosyolog, bir din bilimci ve herseyi bilen birinin sa hip olamadigini grebiliyoruz.

Ilim, zel kavramlari bilmektir. Ama bu bilime, aydinlik ve suur vermez. Tipki btn evlerin numaralarini ve iinde oturan
larin ismini grenip, ezberleyerek digerlerinin bilmedigini bilen biri gibi. Ama bu, bilen kisiye suur ve bilgi Ilmi
kazandirmamistir.

Byle ilim, ilim degildir dememiz mmkndr. Bu ise sade ce ona ihtiya hissetmedigimiz iin szkonusudur. Eger muhta
olursak, o da ilim olur. Ve ilme, yasal haklarindan ve imtiyazla rindan faydalanilsin diye diploma veriyorlar! Bu grs, insan
larda meydana gelen sanat, felsefe ve teknik tesi ilim egitim ve gretimle bir iliskisi olmayan ilimdir.

Kim Sokratin Sophasina Sahip Olursa; Srmez

Bu ilmi, Sokratin Sophia olarak isimlendirdigi ilimdir. Di yor ki: Biz hepimiz Sophianin pesindeyiz,, Sofist olmaya a
ba harciyorum.

Pisagor diyor ki: Sofist olamiyoruz ve Sophiaya ulasami yoruz. Biz Philosophiayiz. Yani Sophiayi sevenler. Bilgiyi
arzulayip sevenleriz. Fakat ona ulasamiyoruz. nk o, ok yk sektir.
DINLER TARIHI

209

O halde Pisagorun nazarinda byle yksek olan ve ele ge meyen ilim, revata olan ilim degildir. Revata olan ilme ulasila
bilir ve tecrbe edilebilir.

Sokrat ve Pisagorun maksadi mavera bilgidir, mavera g rstr. Sokratin deyimiyle: Kim Sophia ya sahip olsa asla sr
mez.

Bunun ilim tesi, mavera bir grs oldugu aiktir. Ahlkin, gidisatin, fitratin ve insan huyunun zerinde etkide bulunur. In-
Sanm kontrol edicisi ve mkemmelestiricisidir, limlestiririsi degil.

Eski Iranda Beyaz Akil

Eski irandaki Zerdst gibi byk sahsiyetler ve bazi anla yislar iin beyaz akil, kutsal akil spend dermez veya spend
men diyorlar; yani beyaz ben. Men yani mantalite, grs, grs sahipligi. Yunanda Sophia dedikleri sey. O halde
beyaz grs ilm, felsef ve sanatsal grsten ayri bir seydir. Siyah g rs olmasi da mmkndr.

Aydinlik Bagislayan Kutsal Videya Kivilcimi

Bu, Hintte Videya olarak isimlendirilen grstr. Bu ne denle Videya insanin anlayisinin ve duygusunun derinliginde bir
esit zel grs ve kutsal aydinliktir. Kivilcim akinca evre nin hakikatlarini insanin saf ve temiz iine yansitmaktadir. O
zaman insan, o aklin ve o grsn gc ile hakikati bulabilmek te, kendisinde hakikatlari hissetmektedir. Hakikat insanin iinde
yer edinir. Hakikat ile kendisi arasinda yakinlik duygusu hisse der. Insan oldugu iin zat degisim gsterebilmektedir.

Bu, Veda dinini ve Veda kitaplarinin, hep Videyanin pesinde oldugunu ortaya koymaktadir.

Kurnda Ilim ve Hikmet Nurdur

Sophia, Kurnin hikmet olarak adlandirdigi seydir. Hatta eger ilim diyorsa bile, yine hikmet anlaminadir. Bir

210
DINLER TARIHI

rivayette syle denir: Ilim bir nurdur. Allah (onu) dilediginin kalbine koyar.

Bu ilim, Mevlnanin bahsettigi adi ilimlerden degildir.

Bu nurdur, o ise bir aratir. Bu nurdur hidyet ediyor, o bir aratir g veriyor. Bu Prometheusun insana bagisladigi mave-ra
bir aydinliktir.

Hikmet Mminin Yitigidir

Bu hikmettir ve hikmet mminin yitik malidir el-hikmet dallehl-mmin. Bazilari Dallehuyu sapikliga ugratici
anlamini vermislerdir. Bunun sebebi sudur: Sonraki asirlarda hik meti Yunan felsefesi anlamina almislardir, ki bu felsefe
sapikliga dsrc olmustur. Bu anlam, Yunan felsefesi iin dogrudur da. Halbuki hikmet, Kurnin metninde var. Yunan
felsefesin den arinmis ve temizdir. Mminin felsefe tesi kayip mali anla mindadir. Yani iman, kudret, videya, Sophia ve
kutsal be yaz akli aramaktan ibarettir.

Veda dininin deyimiyle; Videyyi tasimayan, ondan uzak olan, grsle beraber olmayan her ilim vidydir, cehalettir.
Cehalet ilmi kr ilimdir.

Veda ilhsi

Veda ilhsinde daima byle isit deniyor. Dn geceki ince lememde birden su noktayi anladim; Vedlarda ilhler, daima bu
tarzda basliyor veya bu kavrama dayaniliyor. Bu sz isitil-mistir, byle isit, isit, falan stat birinden isitti. Yani Isit
meye, isitme duygusuna, kulaga dayanilmaktadir

Vednin isitmeye ve isitme duygusuna dayanmasi ok has sas bir konudur. Bu benim iin ok nemlidir. Her ne kadar ilm
dayanagi bilmiyorsam da. Yeni anladigimdan bunu ok nemli olarak hissedebilirim. Belki de gerekten nemli olusundan bu
hisse kapiliyorum.

Farsada bu trden ok sayida deyim vardir. Mesel: Insa nin kulak yoluyla sismanlamasi veyasz duyan adam, Bun
DINLER TARIHI

211

dan da kulaga nem veren zel bir grsn oldugu anlasiliyor. Dogru anlayan, dogru gren, dogrulayici adam denmiyor. Sz
isiten deniyor da sz syleyen denmiyor. Burada simdi Mc Do-ulin teorisini daha iyi kavrayip nemini anliyorum.
Mc Doulin Teorisi

Mc Doulin Teorisine gre gretimin ilk asamasi, kulak ve isitme yoluyladir.

Mc Doulinin Insanlik Tarihinde Kltrlerin, Egitim ve g retim Tipinin Degismesi isimli bir teorisi var. Diyor ki :Insan
kltrlerin degismesi tarihi; (egitim-gretim, ilim ve marifet) dnem katetmistir. Birincisi, kulak dnemi/isitme dnemidir.
Yani ne bir kitap ne okuma, ne de yazma olmustur. Mesel, bu dnemin sairi, ne bir divan okumustur; ne kitap, ne mektup, ne
gazete, ne makale. Gzle birsey (bilgi) edinmemistir.

Cahiliyye Dmeminde Isitmeye Dayali gretim

Imru1-Kays gibi Arap cahiliyye sairleri, deve zerinde l de gittikleri zaman, gnesin batis ve dogusunda, ln kalbinde
siir sylemistir. Siirindeki her konu, Ukaz Pazarinda isittigi sey lerdir veya Mescidl-Haramda, falanca kabile arasinda
isittigi konulardir. Kisacasi onun bilgi ve haberleri isittikleridir, oku duklari degil.

Cahiliyye dnemi sairi, bir yerden bir yere yaptigi yolculu gunda, siirlerini ya dostlari veya yol arkadaslari iin okumustur.
Onlar bunu isitmis, grenmis ve yaymislardir.

Islmin Ilk Dneminde gretim Nasildi?

Islmin ilk dneminde, Peygamberin (s.a.v.) yazilmasini emrettigi, Kurn yetleri disindaki konular da byle idi. Bu on lar
iin ok zordu. Okuma yazmalari kitti. Syle ki Hazret, Me dineye geldigi zaman ktibi, edeb yazilar iin bir Yahudi idi. -
Entelektel henz meydana gelmemisti, sonra meydana geldi ve isleri bozdu.- Peygamberin konusmalari isitilip, kaydedili

272
DINLER TARIHI

yordu, kalbten kalbe dolasiyordu. Mminlerin Emiri Alinin (a.s.) hutbeleri (Nehcul-Belaga) zihin ve kalblerde dolasiyordu.
Sonraki dnemlerde bu isitilenler, yaziya geirildi. Konusmalar, rivayetler, hadisler ve hutbeler tedvin edilip, yazildi.

O halde yazi ve kitabetin olmadigi, zihinsel ve fikr klt rn meydana gelmedigi dnem, isitsel dnemdir. gretimler, hep
isitme ve onu ezberleme kolaydir. Sonra yazi ve kitabe mey dana gelince halk fikirlerini, inanlarini ve mesajlarini isaretler
veya kelimeler seklinde -duvar, kemik, tahta, tas, deri ve kagi din zerine yazdi-Bunlari artik isitmiyor, okuyorlardi, dsn
yorlar ve fikir yrtyorlardi. O halde kltr adamligi byle isitsel degildir, zihinseldir, grmeye dayanir, nazaridir. Gz, te
fekkrn aracidir, kulak ise anlami dogrudan alip zihne ile tendir.

Bugnk grencilerin Grsel Bilgileri

Eger bugnk grencilerin bilgilerini gzden geirirseniz yzde doksan, defterlere, kitaplara, fotokopilere, teksirlere ve
yazilara dayali oldugunu grrsnz. Isitmeye dayanani ise muhtemelen yzde on veya bu civardan fazla degildir. Halbuki
bedevi insanin szn nakletmesi, daima isitme yoluyladir. O dedem syle dedi, ben cevaben syle dedim. Bu ise, falan ki
tap, falan sayfa, falan makale, falan gazete ve dergi diyor. O, syleyen ve isten insanlarin adini veriyor. Bunun kltrnn,
zihinsel (ve kuramci) oldugu bellidir. Onun ise isitsel oldugu. Vediar ve Veda kltr, toplumun henz zihinsel gelismeyi ve
tekml kazanmadigi, gretim ve kltrn isitsel oldugu bir dnem ile Ilgilidir. Islmda ise her iki dnemi gryoruz.

Bugnk Yapay isitsel gretim

Mc Doulin diyor ki: Bugn gretim ve tefekkr, ikinci defa tekrar isitsel dneme geri dnmstr. Ama yapay bir sekilde.
Devir sinema devri, televizyon, tiyatro devridir. Bunlar gn getike kitabin yerini aliyorlar. Pek ok modern toplum
bilgile
DINLER TARIHI

213

rini sinemadan, kasetten, ilm konferanslardan, tiyatrodan vb.den aliyorlar. Hatta gretimde televizyon etkin br sekilde
szkonusudur. (Isitsel dneme geri dns.) Bununla varmak istedigim sonu sudur: Veda toplumu okuma yazma bilmeyen bir
toplum gibi, gelismemis bir kltre sahiptir. Din kitabi isit meye ve kulaga dayanir. Bu sebeple Mc. Doulinin teorisine uy gun
olarak -yzde yz ilm ve apaik bir tezdir, bir varsayim degildir-Veda kitabi gibi Kurnin da, peygamberin ve milleti nin
mm olmasi, toplumunun henz zihinsel gretim asamasi na gememis olmasi nedeniyle isitsel olmasi gerekir, daima ku laga,
isitmeye ve isitilmemis olmaya dayanmasi gerekir.

Islm Peygamberi

Islm Peygamberi okumamistir, yazmamistir, obanlik yap mistir.

Kurnda da sarih olarak belirttigi gibi peygamber kendi eliyle bir yazi bile yazmamistir, okuma bilmiyordu. Bazilari di
yorlar ki; okuyabilirdi ama okuma bilmiyordu. -Bazilari diyorlar ki; okuyabilirdi ama okumamistir! Bu nasil bir szdr?
Peygam berin son iftihari onun okuyamamasidir. Mesel, Cambridge diplomasina sahip olmayi iftihar sananlar, kendi
hayallerine g re Peygamberi de byle yceltiyorlar!

Bir beyefendi, bana samimiyetle (!) -ki kendilerini severim-beni, niin Islm Peygamberi obanlar zmresindendir dedim diye
ayipliyordu. Halbuki esraftandir, diyordu. Nerenin esra fi? Kureys esrafi mi? Onlarin bir hayvan derecesinde bile degere
sahip oldugunu kabul etmiyorum. Aristonun savundugu btn dnyadaki sadece yirmi veya otuz aile(!) Bu arada Kureys asille
ri de bizim Mezaninin hanlari kadar degere sahiptirO) O halde esrafligin Peygamber iin ne iftihari var?

Okuyabiliyordu ama okumamistir demek ne anlam tasi yabilir? Resl Ekreme (s.a.v.) hangi serefi kazandiriyor? Onun
zamani mmdir, toplumu mmdir; hepsinin bilgisi isittikler dir. Toplum bir medreseye bile sahip degildir ki zihinsel asama

214
DINLER TARIHI

ya girmis olsun. Bylesi bir durumda Kurn, diger kitaplara koydugunuz isimlerin (Mesel: Farsa bir dilbilgisi kitabini el-
Bahrul Mevac fi Derrehud-Dibac diye isimlendirmeleri gibi) aksine sade, mesaj getiren ve tayin edici bir isimdir.

Kurnin Ilk Mesaji Okudur; Isit Degil

Kurn, yani okunacak sey kavraminin zihinsel dnemin kavrami oldugunu gryoruz. Gelmis olan ilk mesaj, derin, hayret
verici ve olduka dikkate degerdir.

Ummi bir topluma teblig edilmesi iin, mm bir insana ge len ilk mesaj isit degildir. Okudur. Eger isit olsaydi mm pey
gamber rahat olurdu, isitiyorum derdi, ama okudur. Cebrail vasitasiyla gelen isitme seklindeki bir mesaj degil, belki ipek
ku mas zerine yazilan, gzleri nnde bulunan yetlerdi. Oku diyor. Okuyamiyorum diyor, bogazini o kadar sikiyor ki l
m hissediyor, birakiyor ve Oku! diyor. Tekrar okuma bil mem diyor. Tekrar sikma, lm duygusu ve ferman: Oku!
Ancak nc defa okuma gc bulabiliyor ve okuyor. Ve ta rihle okuma dnemi basliyor. Insan, zihinsel asamaya, fikr g
retim dnemine giriyor. Ayni zamanda bu hareketi, bu fikr ve zihinsel kltr dnemini baslatan kimsenin kendisi mmdir;
okuma bilmiyor, yazma bilmiyor bundan nemlisi isitsel bir toplumdadir; toplum okuma ve yazma ile asina degildir.

Kurnin Zihinsel gretim ve Kltrel Sembolleri

Mrekkep, kalem ve yazmak, Kurnda zihinsel ve kltrel semboller gibidir.

Hayret verici olan sey, bunlarin dsnme ve tefekkr dege rine sahip olmasidir. Yoksa Apollo 13n atilisindan sonra bunu
Kurndan ikarmamiz gerekmez! Mrekkep, kalem ve yazdigi seyler Sembollere dikkat ediniz, hepsi tam olarak zihinsel
g retim ve kltrel devrenin sembolleridir. Kurnin diger bir is mi Kitaptir. Alinyazisi, btn varlik lemini dndren
seyin, btn hakikatlarin, kanun ve lemin kanunlarinin onda tutul dugu (korundugu) kitap.
DINLER TARIHI

215

Levh-i Mahfuzdur, KItab-i Mbindir, Suhuftur. Kiya met de, hesap ve kitap dnemidir, incelemeler dnemidir.
Amellerin tartilmasi, kader, keyfiyet ve incelemelerin tm yaziya ve kitaba dayalidir. Herkesin amellerinin sonucu ve ka deri
sag eline veya sol eline verdikleri kitapta ve bir yazidadir.

Bu sembollerin hepsi gretim dneminin sembolleridir. Isit sel ve kulaga dayanan kltr dnemine bagli olan bu cebri ve
apaik kanunun aksine, simdiki dnemde sylenen hersey o d nemin ziddidir. O dnemin karakterinin ziddidir, o dnemin
milletinin ziddidir.
SINIFLI HINT TOPLUMU

Hint inancinin ilk esaslarini ve tanrilarini bir diger oturum da anlatacagim. Simdi o dinlere giris olacak birka anahtardan
bahsedecegim. Bu, zor olan isimizi kolaylastiracaktir. Hint top lumunun sinifsal olmasi bu cmledendir. Hint toplumunun si
nifli olusu Hint toplumu aisindan nihayetsiz derecede nemli dir. nk, Hint toplumu her toplumdan daha ok sinifli bir
toplumdur.

Bugn siniflar, resm ve kanun tekellerini ogunlukla kay betmislerdir -geri resmen kaybetmisler ama fiilen sahip tirler.-Ama
Hintte henz kast anlami ile siniflar mevcuttur. Dnya nin en kuvvetli, en srekli, en somut sinifi seklinde sinif akimin da ve
dnyadaki sinifsal toplum bakimindan en belirgin zel liklere sahiptir.

Birincisi: Savasi ehreler. Bunlar saldirgan kabilelere lider lik yapiyorlar. Aryaler, Hinde ilk geldikleri zaman, ilkel ka
vimleri bir kenara atar ve toplumu teskil edince sinifsal aidan iki ehre belirir. Birisi, saldirgan kavme liderlik yapan sima.
Yerlilerin topraklarinda yerlilerle savasir. Yerlileri yok edip ken disi orada yasama arzusundadir.

Tipki Avrupalilarin, Amerikaya glerinde yerlilerin ipe ekilmesi, kadinlarinin evde hizmeti yapilmasi gibi. Acimasiz

216
DINLER TARIHI

olan saldirganlarin, bunlarin efendileri olmalari gibi. Byle bir yerin dsnrlerinin malzemesi, hokkabazliktir. VVestern
filmle rinde Amerikanin kesfedilip ele geirilmesinde millerin lider lerinin ehresi gzel belli olmaktadir.

ryailerin Iran ve Hinde glerinde de bu savasilar, sval yeler, svariler ve maceraci kstah halk, basit halktan ayrilmak
tadir ve belirgindir.

Hindistanda bunlara Kaseserya, Kisaterya veya Kaa-terya diyorlar. Savasilar anlamina gelir.

Bunlar, Kasateryalar, isbasina geldikleri gibi hkmet kuru yorlar, siyas ve sosyal kudreti ele geiriyorlar. Hkmeti vera
setle ailelerine geen sekle dnstryorlar. Kasetaryalar, Yani Hint sehzadeleri ve sultanlari silsilesi, ryailerin Hinde
gelmesi ile dogan bu ilkel zmreyi gstermektedir.

Ikincisi: Halkin ruhsal ihtiyalarini gideren azizler in eh resi.

Ikinci sima, azizlerin ve kutsallarin simalaridir. Bunlar Hint halkinin mnevi ve ruhsal ihtiyacini gidermislerdir. Aryaler r
tl ve gayb kuvvetlere inaniyorlardi. Daha nce de sylendigi gibi ruhperestlik ve animizm onlarin ilkel dini idi.

Tabiatin; ormanlarin, irmak kenarlarinin, daglarin ve karan liklarin habis ve serli ruhlarla, cinlerle dolu olduguna inaniyor
lardi. Dsman ruhlarinin, baslarinin etrafinda dolastigini ve her an kendilerine darbe vurmalarinin mmkn olduguna inaniyor
lardi. Hayir tanrilari da vardi. Atalarinin ruhlari. Kurban, saygi, vg ve hatirlanmaya muhta atalar.

O halde yerlileri teslim alacak ve onlarin topraklarini zaptedecek savasilara, Kasetaryalara muhta olduklari gibi, kt
ruhlari ve ser kuvvetleri zaptedecek hayir ve sevgi kuvvetlerini ve tufan tanrisi, bugday tanrisi, yer tanrisi, yagmur tanrisi
gibi byk tanrilarin sevgisini celb edecek sahsiyetlere de ihtiya duyuyorlardi. Bu kt ve ser kuvvetlerin defedicileri, hayir,
sev gi ve sefkat kuvvetlerini, tanrilari celb ediciler, Brahmanlar veya ruhanler idi.
DINLER TARIHI

217

Bylece hemen baslangita bu saldirgan kabilede iki sinif somutlasti. Biri Brahmanlar, digeri ise Kasateryalar.

nc ve drdncs: ifti ve sanatkr:

iftiler, yerlesik oturumun semesinden ve ziraatin basla masindan sonra ortaya iktilar, nc sinif sayiliyorlar.
Sanatkrlar ve kleler ise drdnc sinifi teskil ediyorlardi.

Syle ki, daha nce dedigim gibi sanat isi ile ugrasanlar zi raat dnemlerinde iftilerden daha dsk bir makam sahiptir.
Bunun rnegini simdi kylerde ve asiret yasantilarinda gr yoruz.

Hi toprak sahibi olmayan ifti, efendinin topragi zerinde is yapiyor, sosyal prestij (mesel) kilit yapan bir demirciden, yu
lar yapan bir sanatkrdan veya diger sanatkrlardan daha s tndr. Bu yzden sanatkrlari, klelerle ayni saftan sayiyorlar.

Besincisi: ryi olmayan necis yerliler!

Besinci sinif Deravi d Herdir, yani ryailerin disindaki yer lilerdir. Bunlar rya Hint toplumunda yasayan necis sayilan bir
siniftir. Bunlar simdi de vardirlar.

Geri Gandi, ilk defa onlari Allahin kullari olarak isimlen dirdi ama halk buna inanmamistir. Simdi bile efendiler (veya
Racalar) bu necis(!) cretliler para verdikleri zaman parayi yap raksi birseyin iine sarip ariyorlar. Veya ellerinde tuttuklari
tasa atiyorlar ki; nefislere bulasmasinlar! ok insancil olanlarf!) artik yiyeceklerini ormanlar ve necislerin olmadigi yerlere
gtrp birakiyorlar ki, sonra mahrum, yoksul ve a necisler gelip ye sinler.

O halde Hintte bes sinif gryoruz. Bunlar sirayla, Brahmanlar, Kasateryalar, iftiler, kleler, sanatkrlar ve esnaflar, necis
ve yabanci sinif.

Brahmanlar (Ruhanler)

Brehmenler, Hint toplumunun en gl sinifini teskil edi yorlar. Byclk ve totemizm dneminde sekin bir sinif ol
duklarina inaniyorlar. Bunlar insanlar ile ruhlar, gizli ve gayb

218
DINLER TARIH

kuvvetler arasindaki aracilar olmustur. Onlarin tekelinde olan bir teknik ve fenne sahiptirler. Sonra makamlarinin devrini irs
bir esasa dayamislardir.

Brahmanlarin En Byk Isi, Kurban Kesmektir

Brehmenler en byk grevleri, tanrilar ve iyi ruhlar iin kurban kesmektir. Kurban kesmekle sadece tanrilarin ilgisini ekmis
olmuyorlar. Belki tanri ve tanrilar atir, kan ve et istiyor lar, kurbana muhtatirlar. Bu meselenin, ilkel dini ruhun gizlemi
ynlerinde hatta ileri dinlere bile mevcut olduguna dikkat ediniz. Bu dinlerin kendisinde degil, fertlerin din ruhlarinda.
Merasimin baslangicinda ok sade olan bu ameli, pederin oku dugu gibi kendisi de yerine getirebilirdi. nk ok aik mena-
sik ve amellerin toplami olan bu sade duygusal is, deta bir lo garitma cetveline dnsyor ve zel bir sinifin tekelinde ortaya
ikiyor. Onlarin disinda kimse iin iinden ikamiyor. Kendili ginden onlarin bu isin sorumlulugunu yklenmeleri gerekiyor.
nk diger birinin sonulandirmasi mmkn degildir.

Is Karmasik Olsun Diye Ilaveler Yaptilar

Mesel daha nce memurun idare ettigi bir sosyal is, (hatta ogunluk bu iste biri fazlaydi) aradan iki sene getikten sonra
ayni is iin bagimsiz bir teskilata sahip oluyoruz. Genel mdr, bazen bagimsiz bakani bile oluyor. O zaman o ki siyle bir
gnde sonulanan is, bu genis, uzun nite, ok karma sik, acaip ve garip esaslara birbirine girmis teknikle, o kadar ok idar
kademelere, esitli sorumluluklara ayriliyor ki ise kendili ginden gem vurulmus, isler aksamis oluyor. Eger is basit olarak
yerine getirebilirse kendim yapabilirim diyebilirsin. Ama seni yle korku sariyor ki, hirsindan baruta dnyorsun. Zor istir,
basit olarak yerine getirilen birsey degil diyorsun.
DINLER TARI H I

219

Ask Baglantisinda Bekletmek ve Oyalamak Niin?

Mesel, birini, gelip bir kadinla erkegin evlilik akdini yap, diye agiriyorlar. Akdi yapacak olan aydin fikirli bir ruhan idi.
gleden sonra gelirim dedi. gleden sonra iki saat vaktiniz var mi? dediler. (Ruhan): Niin iki saat? Bir dakika
yeterlidir, dedi. Nasil? dediler. Gelecegim greceksiniz, dedi. Geldi, durdugunu grdler. ay ierken de akti yapti,.
(isini bitirip) yo la dst. Bunun, bir merasim olmadigi acaba dogru mu? dedi ler. Niin olmasin? dedi. O halde niin o
kadar karmasik ya piyorlar dediler. Eger yapmasalardi, yoluna kelle sekeri ve bir ka havlu atardiniz. Ama simdi zorluk ve
masraf oluyor. O hal de teknisyene ihtiya duyulmasi isin teknik!estirilmesi gerekir.

Mezarlarin Basinda Kurn Okunmasi da Ortaya Birtakim Hesaplar ikariyor

Sade bir amel olan kurban kesme islemi, yle sekillere brndrlerek ortaya ikiyor ki, kurban kesme merasimiyle ilgili
birka bin sayfalik; ciltlik kitaplar yaziliyor. Koyunun basinin kesilmesi o kadar basit degil diyor. O adamdan geride su sz
kaliyor. Mezarliktan hayret ve sikyete basladi, bugn annesine-babasina kizan herkes gelip Kurn okuyucusu oluyor. Kurn
okuyuculugunun ve hafizliginin basit birsey oldugunu dsnyorlar. Devamla, medresenin kapisi dismda isittigi sey leri
sylemeye basladi, mesel: Asil olan mastardir, mastardan dokuz tarz ortaya ikiyor, her tarzdan birka tarz, eger hepsini
sylemek istersen basin agrir.

O halde insan Kurn okumak istedigi zaman, btn bunla rin hesabina vakif olmasi gerekir, yoksa kabul olmaz.

Gryorsunuz ki ortaya teknik ikmis oluyor. Eger teknigi ni yapmazsa ufak bir para verip gidiyorsun. Ama mstak, bab, esitli
blmleri saydigi zaman 5 tmenden az vermeye utani yorsun.

(Bahsettigimiz teknik budur, dikkat ediniz!) Mekanik bir isi sonulandirdiginiz zaman, ne hedefiniz ne de niyetinizi etkili

220
DINLER TARIHI

yor. Suyu atesin zerine koydugunuz zaman yz derecede kay-nacaktir, hata yaptiginiz yerde kaynamaz.

Suyu tahlil edip, zmlediginiz zaman katalizr unutu yorsaniz zmlenmeyecektir. Eger dkerseniz sartlar hazirsa siz kim
olursaniz olun, niyetiniz ne olursa olsun, bu is olacaktir. zmleme olacaktir, ister elde edilen oksijenle insani ldr mek
isteyin, isterse bir insani lmden kurtarin bu is olacaktir. Teknik is iin fark etmez-

Riyg Vedda syle yaziyor: Kurban eger gerekli, dik katli sartlari ve hkmleriyle yerine getirilirse hedef ve mkfatina
ulasir. Ahlk uygunlugu tasimasa bile. Amelin te miz ve halis hedefini yerine getirmemis olsa bile. Bu iste hibir sekiide suur
ve bilgi olmasa bile.

Bu bir teknik istir. Tipki teknik hkmlere gre yerine geti rilmesi gerekir, Eger yerine getirilirse hedefe isabet ediyor yoksa
hibir sekilde bir etkisi yoktur!

Hacc Menasiklerinde Acemi Bir Sahsi Yersizlige Zorlama Mekkede grdm. Biri, br adamin yakasini tutmus ve sy le
diyordu: Eger bu harfleri ve za harfini kendine zg haliyle telaffuz edemezsen (ki Araplar da edemiyorlar) senin btn bu
haccin, orucun, namazin btildir. Bu btilhk nedeniyle hanimin da sana haramdir.

Gzel, biz nasil Arap olalim ki evliligimiz dogru olarak or taya iksin? Birincisi, ben kendim okumadim. Para verdim be nim
iin okudular. Fiyati da bellidir. Rivayetlerde 20 ila 80 riyal olarak nakledilmis dedi. Sonra birakmiyordu; gel senin niyeti
nin kiraatini dzelteyim diyordu. Bu ne tuhaf sey? Niyetin ki raati?! (niyetin kiraata uygun okunusu da ne demek?)

Islm Ameller niyete gredir demis bakiniz ne kadar de gerli! O halde niyeti kiraata uygun olarak dzgn okumak gere kir
diyordu.

Teknik oldugunu gryorsunuz. Halbuki ameller teknige gredir demiyor. Amel eden adam, eger bu harfleri, dnyanin
DINLER TARIHI

221

byk mzisyenlerini, filozoflarini, hayrette birakacak sekilde telaffuz eder de kendisi uygun bir insan degilse, suur ve uygun-
luguyla yaptigi anda bir degisiklik olusturmuyorsa bunun bes paralik degeri yoktur.

Niyet ve Amelin Her ikisinin Dogru Olmasi Gerekir

Bu teknigin red ve inkri anlamindadir. Her isin kendi ka nuna uygun olarak, dogru amel edilmesi gerekir. Bunda hi kimsenin
sphesi yoktur. Ama sekli, muhtevayi ortadan kaldi racak sekilde karmasik yaptilar. Herseyin karmakarisik ve kala balik
olmasina sebep oldular.

O halde formu korumak gerekir. Ama asalet, formdan dola yi degildir. Form, muhteva ve ruh iin bir aratir. Btn deger ler
ruh ve muhtevadadir.

Bu, idar veya teknik bir is degildir. Ask, duygu, ihls ve fedakrlik isidir. Iman isidir. Insanin kendine karsi ve ask besle digi
seye karsi dogru ve drst olmasi gerekir.

Bu yzden, din amelleri sadece Brahmanlar yerine getirebi liyor. Brahmanlann disindakilere haramdir. Niin byclk,
ruhlari zaptetme, nezir, tanrilar iin yakaris, toplu namazlarin edasi, toplu ihtiyalar hep brahmanin tekelindedir? Zira sadece
ve sadece brahman gizli kuvvet olan Surnigya sahiptir.

Surnig, sadece brahmanda ve esitli devirlerdeki ruhani-yette olan zel kutsal ruh ve insan tesi zel bir yetenektir.

Hatta Hiristiyanlikta bile ruhanlerin espriye sahip olduk larini gryoruz.

Espri, Brahmanda ve bycde olan, digerlerinde olma yan Surnignin aynisidir.

Brahman, Surnig ve yukari ile irtibat kurabilendir.

O halde zel bir grup surnig sahibidir. Yani st lem ve ta biat tesi kuvvetlerle irtibat kurma ruh veya yetenegine sahiptir.
Btn dini amellerin ve btn din emirlerin yerine getirilmesi bu sinifin tekelinde bulunmaktadir. Bu sinifsal tekelcilik, sur

222
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI

223

nig yeteneginden dogmustur. Bu onlarin fitratlarinda mevcut tur. Bu nedenle bunu ocuklar iin miras olarak birakirlar.

Tevrata bakiniz. Tanri, 70 sayfada Musaya kurban kesme yi, sslemenin, paralarinin seklini sylyor. Mesel perdelerin
nasil olusu, perde pskllerinin yapisi bunlardandir. Eger b tn cziyat ve teferruatla amel etmek isterlerse Apollo iin
harcanandan birka misli bir masraf ve harcama yapmalari ge rekecektir.

Ruhanlikleri Ayni Zamanda Irsidir

Bu kurban meselesi, o kadar karmasik ve hassastir ki, hay ret dogrusu-Insan Yahudi din ruhanlerinin (hahamlarin) bile btn
bunlarla amel edebileceklerine ve isin iinden ikabile ceklerine inanamiyor. nk insanin zihnine sigmayan seyler. Bundan
da nemlisi btn Yahudi ruhanlerinin Musanin kar desi Harunun ocuklari onun soyundan olmalaridir. Yani orada da
ruhanyet irsdir.

Syle ki, Yahudilik, Hristiyanlik ve Veda dinlerinde ruhanyetin en fazla ilm bilgi ve tanima esasina, en fazla ilm ve felsef
suur esasina dayanmadigim gryoruz Surnig esasina dayaniyor. Yani Hiristiyanlarin deyimiyle espriye sahip ol mak,
Yahudilerin szyle Harunun verasetine sahip olmak, Veda dini mensuplarinin, yani vedalerin deyimiyle Surnigya sahip
olmak. Bu zel bir ruhtur. Mese bizim: Beyefendinin bil gisi yoktur, ama nefsi iyidir (kalbi temizdir) dememiz gibi.

Islmda Ilim ve Takva Esasina Dayanan Taklid Merciinin Imtiyazi

Islmin en byk Iftihari, ruhanyetin ilim esasina dayan masidir. Islmda din is ile ugrasan kimseler, surnig ve ruhaniyet
sahibi kimseler degildir. Miras ve irsiyetle birsey gtren kimseler degildir. Alisilmis siradan adamlardir, diger btn
adamlar gibi. Digerlerine gre imtiyazlari ilim elde etmek iin gstermis olduklari gayrettir. Ulastiklari ilm tanima
seviyesidir.

Doktor, cerrah, fiziki, kimyaci gibidir. Tarihi, edebiyati gibidir. Islmin din isi ile ugrasanlar iin resm kavrami
limdir, lim olmaktir. Halkin bunlarla iliskisi grenci gret men iliskisidir. Ilim bilmeyen bir kimse ile ilim sahibi olanin
ilis kisi su anda bir kalb cerrahi, fiziki ve kimyaci ile sahip oldugu muz iliski gibidir.

Bu akl bir iliskidir. Alisilmis hayatin diger boyutlari gibi dir, gizli ve esrarli degildir. Tekelcilik talebinde de bulunamaz.
nk veraset ve gizli ruh esasina dayanmiyor. Bilgi ve ilmi ka zanma esasina dayanir. Syle ki Siada imami zaman (a.s.)in
na ibi olan sahsiyetin (ayni zamanda imami zamanin yerinde ve onun vekilidir) syle demedigini gryoruz: Ben sizin iin yu
karidan ve gaybtan tayin edildim bana itaat etmeye mecbursu nuz. (Byle birsey demiyor) Belki bilgi ve halkin semesiyle ta
yin edilmis oluyor. Halkin semesinin sonsuz bir nemi vardir.

Halk digerlerinden daha lim olanini seiyor. Bu ok akl ve alisilmis birseydir. O diger konular gibi degildi.
TEVHID ve SIRK

Din sosyolojisinde bahsedecegim gibi, baslangicin sirk ol duguna, insan ruh ve dsncesinin tekml etmesiyle insanin tevhide
yneldigine inanan David Humeun aksine, ben nce tevhid inancinin olduguna inaniyorum. Din sosyolojisinin bir konusunun
esasina, tarih ve din bir konuya gre byle oldugu na inaniyorum. Bir dine mensup olanlarin kulluk etmeleri esasi na gre
olmustur. (demin varisi Imam Hseyin kitabinda) de digim gibi sirkin alt yapisi, toplumdur. Ayni zamanda sirk d neminde
de insan tevhidi grsn muhafaza edebiliyor. ok seylere tapan kimseler olduka fazla sayida oldugu gibi, bir tek Allaha
inanan kimseler de vardir. Merhum Seyh Cafer Susternin bir vaazindaki deyimiyle: Btn peygamberler: Ey insanlar hibir
seye tapmayiniz, sadece Allaha tapiniz demek iin gelmislerdir, ben de diyorum ki ey halk, siz ok seylere tapi yorsunuz
geliniz bunu degistirip Allaha da tapiniz!

224
DINLER TARIH

Btn tarih boyunca sirk, esitli sekilleriyle mevcut olmus tur ve hl da mevcuttur. Sirkin bagrinda tevhid de vardir. Hintli
sirkin bagrinda -en byk sirk dinlerinden biri, Hint dini dir- ok yce ve gzel bir tevhid vardir.

YARATILIS ILHSI

Son olarak bir ilh okuyorum ki, veda ilhlerini (Upanisadlarin) eger okursaniz nasil okuyacaginiz, nasil zmleyip tahlil
edeceginizi bilesiniz. Bu sembolik, sairane ve felsef sekil de beyan edilen btn destanlari, kissalari tahlil etmek, zm
lemek iin bir rnektir. ok gzel, derin ve karmasiktir. Alisil mis sade zihin okudugu zaman ya alay eder, ya saskina dner
veya bunlari mahkm eder. Ama eger bir zihin, esitli boyutlari ni birlikte anlarsa hayret etmeye dr olur-Sirkten Tevhide

Din kissalarin ogunlugu, zellikle insanin yaratilisi ile ilgi li olanlar byle sembolik, acaip ve hayret verici bir sikilmisligi
beyan ediyorlar:

Biri, ey std! -std ihtiyar, rehber anlamindadir; Brah man kastedilmektedir-tanrilarin sayisi katir, diye soruyor. Di yor
ki: binyz tane diyor, -Bu, upanisadlarin yntemi ve soru tarzidir.- Diyor ki: Ey std! Dogru syle, gerekten tanri
larin sayisi ka tanesidir? yz, otuz ve tane, diyor.

Ey std! Bildim, ama tanrilarin gerek sayisini tekrar bana syle, diyor ki: Otuz ve tane std! Bunu bildim, tanrila
rin gerek sayisini bana tekrar syle. -Bu din kitabin aiklama yntemi byledir- tane diyor. Soruyor: Ey std!
Bildim, gerek sayisi bana tekrarla. Iki tane diyor. Ey std! Tanrila rin sayisin tekrar syle, diye soruyor. Birbuuk
diyor. Bil dim, ey std! Tanrilarin gerek sayisini bana tekrar syle diyor. Diyor ki: Birdir..

(Bakiniz -bizim iin yorucu grnen-nasil yapici bir konu ile dinleyicinin ruhunu okluktan birlige getiriyor!)
DINLER TARIHI

225

Bir digeri stada soruyor: Bana Zt-! Hakikiden ve tanri lardan bahset diyor. Git, o agaci gr, diyor. Diyor ki: Incir
agaci! Inciri kopar getir, diyor. Inciri ikiye blp yar! diyor. Variyor. Ne gryorsun? Renkli kk bir ekirdek.
Diyor ki: Talebem! Bu kck bir ekirdegin iinden, bu kocaman incir agaci disari ikmis ve bymstr.

Iini yar? diyor. Yariyor. Ne gryorsun? Hi! Biricik Ztm sirri budur! diyor.

Deniliyor ki, bu aiklama, bu vg, vahsi Aryalardan iki-binsekizyz yil nce mi? Nasil olur?

Veda Ilhsi

Akilcilar, biricik Tanriya esitli isimler takiyorlar. Onu Ageni (Ates Tanrisi) ve Mitra (Sevgi ve Akil tanrisi) olarak
isimlendiriyorlar.)

(Ageni ask tanrisidir, Mitr akil tannsidir. Burada ask ve akil yan yana bulunmaktadir. Bunun iin, dnyada nce ates
meydana geliyor. SonraMitr, akil).

Akillilar biricik tanriya esitli isimler koyuyorlar. Onu Ageni Mitr ve Yanina (ates tanrisi, akil tanrisi, gk tanrisi)
olarak isimlendiriyorlar.

Burada tevhid tam olarak aiktir. O ki, canli yapiyor, kuvvet veriyor, onun himayesi ebeddir, (ok derin olan Hintli ruhun
tanima yntemlerinden biriyle Allan anlayisi) glgesi ise lmdr.

Kurbanlarimizla vdgmz tanri kimdir? Daglar, kuslar, denizler ve uzak irmaklarin vcudu onun ztindandir (vahdeti vcut).
Gkyz, melekt lemi onun iradesindedir. O btn tanrilarin tesindedir. O tanriyi biz, kurbanlarimizla vyoruz.

Bu tam olarak tevhidi gsteren veda ilhlerinden biridir. (Ayni zamanda vahdeti vcudu da gsteriyor) Yani Tanri sade ce bir
olmakla kalmiyor, belki btn varlik tanrinin parasidir. Bu vahdeti vcut, Hintin temel fikirlerinden biridir ve su, en gzel
yaratilis ilhlerinden biridir:

226
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI

227

Yaratilis Ilhsi

Ne vcut vardi, ne yokluk, -ezel sabahi-ne gkyz ve agalar vardi, ne koyu yeryz. Ne gece vardi, ne gndz. Ne lm
vardi, ne hayat. Hangi sey hepsini kendinde gizliyordu? Acaba sudan vcutlar ve sekiller miydi?

lm yoktu, hibir sey ebed de degildi. Biricik zt tek basi na nefes aliyordu. (Yaratilisin baslangici) Onun vcudu vardi.
Onun disinda hibir sey yoktu. Karanlik derindi, hersey onda belirsizdi. Okyanus aydinlik degildi, hayatin z o gayb perde
sinde gizli idi. Biricik zt onu, yakici bir alevin iinden zuhur et tirdi.

Tipki, Hfizin siiri gibi!

Tipki, syle diyen Hfizm siiri gibi:

Yz bir cilve yapti, melegin aska sahip olmadigini grd.

Bu gayretten tipki ates oldu ve Meryem, demi arpti.

Bu yalnizlik, ask ve gzelligin, yaratilisi yapan kelime ol dugunu gryoruz. Bu kelime ile Allah dnyayi yapiyor.
Yalnizlik, gzellik, ask.

Tasavvufumuz diyor ki: Allah ansizin kendinde ask, tapil ma, gzellik ve cemlinin arzusunu buldu. Kendine asik oldu, gzellik
o kadar zirvedeydi ki cebren aska ardarda sahip oldu.

Bizim edebiyatimizda hsn ve ask kelimeleri ile olan btn bu oyunlar, tasavvufumuzda yaratilis felsefesinde derinligi ifa de
ediyor. Beslendigi temel kaynaklari Hintten almis bir felsefe.

Tanri kendini ssledi, kendine asik oldu, bu asktan yaratilis atesine kivilcim ikti.

Sofi der ki, emanetten maksat atestir. Allah, mutlak gzelli ge, mutlak cemle, aska ihtiya duydu. Melekte ask yoktu. Dag lar
aska sahip degildi. Yer, gk gzelligi anlamiyorlardi. Bu ko nudaki Kurn yeti syledir: Dogrusu biz sorumlulugu gklere,
yere, daglara sunmusuzdur da onlar bunu yklenmekten ekinmisler ve ondan korkup tremislerdir. Pek zlim ne cahil olan
insan ise onu yklenmistir. (Ahzb/72).

Bu emanet asktir. Ceml-i Mutlak aska ihtiya duymakta dir. Ask emanetini insan ykleniyor.

Gkyz emanet ykn tasiyamadi. Kura ve fal, adimi deli koydular.

Bu nedenle insan ile Allahin bagliligi asik ile gzelin, ask ve gzelligin bagliligidir.

Bu yzden tasavvufta Allahi, akil yrtme ve ilim yoluyla tanimamak gerekiyor. Bu yolla -akil yrtme ve yarari dsnen ilim
ile-asik, ask, gzellik ve sevgiliye ulasmiyor. Ask ve sevgi yoluyla kavusma sekli alir. nk asik hesapi akil yrtmeye
mptela oldugu lde sevgiliden uzaklasir, iki grsl veya ok grsl olur. Akildan kurtulup, kalp ve aska baglandigi l
de ona ulasir.

Israkin esasinin, bu felsefeye -Allahi tanimak iin kalb ve duyguya dayandigini gryoruz.

Biricik zt tek basina nefes aliyordu, gayb perdesinde gizli olan hayatin zn, biricik zt yakici bir alevin iinde zu hur
ettirdi. O zaman ask meydana geldi ve aklin yeni kaynagi kaynadi sonra asirler, kalbin iten gelen dsnme, cosku ve cez-
besiyle: Yaratilmis olan insan ve dnya ile, yaratilmamis ve ka dim olan Allah arasindaki bagliligi anladilar

Sair, akil ile aradigini anliyor; ama ilm akil yrtme ile an lamak isteyenler anlayamiyorlar. Alexis Carrelin bunun gibi ol
duka gzel derin bir sz var, diyor ki: Sevmeyi anlayan kim se iin Allahi anlamak da o derece kolaydir. Kokulu bir gl
gibi koklaniyor; anlamayan elverisli olmayan anlamiyor, uzaklasi yor. Yani ne kadar ok akl, mantik dsnrsek Allahi
zihni mizde uzaklastirmis oluruz., ne kadar ok bunlari kenara bira kirsak, kendimizi ve kalbimizi, Allahin ztinin
parlakliginin yagmuru altina birakirsak kalbimizde onu biriktirmis oluruz.
Sonra tohum sikistirildi. Gl kuvvetler ayaga kalktilar. Tabiat Onun yukaridaki gl idaresinin altindadir.

228
DINLER TARIHI

Bu yntem konusunda suurlu olan kimdir? Burada kim onu perdeden disari ikarip bu rengarenk yaratilisin nereden kay
naklandigini syleyebilir? O bu byk yaratilisin kaynagidir, gklerin en stnde yer alan, en byk grendir. O, bu sirdan
haberdardir (yani insan asla bu sirdan haberdar degil midir?) Biricik zttan baska hibir sey yoktu. Biricik zt yalnizliktan ezi
yet ekiyordu. Onda ifte ynelis ortaya ikti; Onu anlayacak, Onu koruyacak bir ifte ynelis.

Gzelligini taniyacak ve ona ask besleyecek bir ift.

Onda ifte ynelis ortaya ikti. O, kz oldu, kendinden ve kendi ztindan inegi yaratti. Onunla yatmayi arzuladi, inek
utanmadan dolayi gizlendi. O, benim kardesim benimle nasil yatabilir, dedi. Onunla yatti ve yeryznde inek srleri mey dana
geldi. O, at oldu ve ondan kisrak ortaya ikti, onunla yat ma arzusu duydu, kisrak utancindan gizlendi. Benimle nasil ya
tabilirsin, sen benim kardesim sin?..

Onlarin ikisinden at srleri dogdu. O gvercin oldu ve on dan disi gvercin ortaya ikti

Bu sekilde birer birer adi geen hayvanlar oluyor. Baslan gita bIrIcik zttir, tek basinadir, kendisinden disi bir hayvan
meydana getiriyor, onunla yatarak bir nesil meydana getiriyor. Bir tabiat isareti, canli bir isaret meydana geliyor. Yeryznde
hareket eden btn hayvanlar ve srngenler yaratilmis oluyor. Biricik zt Ym oluyor ve Ondan Ymi meydana geliyor
(Adem ve Havva) ve insan yaratiliyor.

Ilhyi Okudugumuza Gre Simdi Neyi Elde Ettik?

Birincisi; Tevhdi. nk biricik zt ve tek basina nefes ali yor. Ondan baska birsey yoktu. Bu en eski Veda metinlerindeki
tevhidi grstr.

Ikincisi; Yalnizlik. Bu kavram, felsefelerin ve yaratilis kissa larinin ogunda vardir.

ncs; Ask. Yaratilis baslangici unvaniyla, yaratilisin hedefidir. Hareketi, hatta yaratmayi meydana getiren ates, Biri
DINLER TARIHI

229

cik zta ifte ynelis meydana getirdi. Kus oldu, Ondan bir kus meydana geldi ve onunla yatti Bu asktir.

Drdncs; vahdeti vcut. Hepsi biricik zttir. Daga, de nize, kuslara ve hayvanlara dnsen Odur. Btn esya ve tabia tin
btn isaretleri Odur, Onun tecellisidir. esitli tavirlarla, boyutlarla ve sekillerle ortaya ikiyor. Bunlarin hepsi degisken
dir, okluktur. O ise bir olan zttir.

Besincisi; oklukta vahdet. Yani tabiatin bu esitli hayvan lari ve kuslarinin oklugu altinda birlik vardir.

Mirfendreskinin deyimiyle:

Bu yildizlarla dolasmanla ne kadar gzel, hos ve latifsin

Yukarida olan seyin asagida da bir sureti var.

Hatif Isfahani, kilise, havra, mescit ve meyhanede onun vcudunun ruhun ve onun nurunu gryor.

Biri var ve ondan baska hibir sey yok.

O birdir, Ondan baska tanri yok.

Bu, oklukta birligi tekrarliyor.

Altincisi; Tezatta ayni cinsten olma. Isaretler tezat halinde dir, inek ve kz, in kltrndeki Yang ve Yindir.

Tez ve antitezdir. (Diyalektikte syledim) olumlu ve olum suzdur. Ama diyalektigin aksini anliyor. Olumlu ve olumsuz, burada
ayni cinsten iki zittirlar. Her ikisi ayni cinstir. Biricik ztin kendisi at oluyor ve kendisinden kisrak yapiyor, bu iki ziddin
toplamindan diger seyler meydana geliyor. Bu olumlu ve olumsuz iftin sentezi varlik leminin ve tabiatin btn esyasini
yaratiyor.

dem ve Havva

Bunda, diyalektik grsn esasinin oldugunu tekrar gr yoruz. Biricik zt, (Ym) ve (Ymyi) meydana getiriyor. Ym ve
Ym, dem ve Havvadir. Erkek olan Ym ve kadin olan Ym ile bizim Adem ve Havva arasinda hayret edilecek bir
benzerlik vardir.

230
DINLER TARIHI

Tanri Ymya ask yapma ve Ym ile yatma demis. Ym, Ymyi yatmaya davet ediyor, o direniyor.

Orada yasak, agatir, meyvedir -Prometheus destaninda atestir-burada yatmaktir, asktir veya Ymyi yatmaktan ve sevgi
beslemekten men etmedir.

Ym diyor ki: Benim yarmaktan amacim, -yasak olan-ask degildir, nesli devam ettirmektir. Eger yatmaya razi olmazsan
lrm, devam etmem ve ebed kalmam?

Bu tipki seytanin, Havvaya; eger Allah szi bu meyveden yemenizi men etmisse bunun sebebi, cennette ebed kalmanizi
istemeyisidir. nk bu meyve ebedlik meyvesidir, eger yerse niz Allahin benzeri gibi olursunuz. Allah size haset ettigi iin
men ediyor, demesi gibidir.

Ym isyan kaynagidir ve aska davet ediyor -nk ask ve isyan bir madalyonun iki yzdr-ebedlige davet ediyor.

Kaynaklarin uzak ama birbirine ok yakin olduklarini gr yoruz. Bunlar bin yil nce Avrupanin kuzeyinden veya Ha zar
denizinin kuzeyinden gelmis olan Aryalerdir ve onlar Sam Araplari, Aramler, Ibraniler, Israilliler veya Filistinlilerdir.
Tam olarak birbirlerinden uzak tarih ve irksal birer kkene sahiptir ler. Tarihte geriye gittike bunlarin birbirlerinden daha da
uzak lastiklarini gryoruz.

Bu iki yaratilis felsefesi -btn yaratilislar ve yaratilis felse feleri-arasindaki benzerlik olduka fazladir. Bu konulardan
bahsetmek iin daha elverisli bir zaman ve konuma ihtiya vardir.
Yaratilis Felsefesi ve Fars Siiri

Simdi dersin sonunda Hfizdan birka siir okuyorum ki bu itikadin -ask, yalnizlik, gzellik ve ilk yaratilis felsefesi olan
vahdeti vcudun-edebiyat irfan ve tasavvufumuzu doldurmus oldugunu bilesiniz.

ns ve lfet olan vcudun fonksiyonu yoktu

Devir, bu zurnani degil, sevgi insanini ortaya koydu.


DINLER TARIHI

231

Bunun sade ve alisilmis gazel mansiyla hibir anlami yok tur. Ancak yaratilis felsefesi mansiyla anlam tasiyabilir. Vcut
yoktu ama ask tasarimi vardi. nk biricik ztta ask ortaya ikti. Melik-s Suara Behr syle diyor;

.. Yer olarak isimlendirdigin bu yuvarlak kre nedir?

Eskimis, tekmelenmis bir tasdir, dedi.

Bu gkyz sarayindaki uyur gezer ates parasi nedir?

Tabiatin sakalina yukaridan gelen tkrktr, dedi.


dedim

dedim.

Yaratilis felsefesinin, yaratilis sirrinin ne oldugunu sorusu na sslenmis meclisindeki sevgili kendine asik oldu, yaratilis sirri
budur! diyor.

Ezelin esrari nedir syle, dedim. Dolasmadir, dedi Kendi cilvesinin asigi, sslenis meclisinin sahidi Dolasip kendine sik
oldu, dnd ve cilve gsterdi

O cilveden bir sra ve istil olustu Bastanbasa varlik, bu asktan ve cilveden istedi. Bu kissa, ezel esrarindan bir ifsa olsun

Sofilerin kitaplarinda bunun benzeri anlamda bir hadis g ryoruz Gizlilik hazinesi idim -biricik zt tek basina nefes ali
yordu-taninmis olmayi arzu ettim, beni tanimalari iin halki ya rattim.

Bizim irfanimiz, marifeti almiyor, insanin Allaha bagliligi unvaniyla sevgi ve aski aliyor.

Bir cilve yapti, yzn grd. Melek aska sahip degildi. Tipki ates oldu, bu gayretten dem e aldi.

232
DINLER TARIHI

Bunun iin meleklerden deme secde etmelerini istiyor. nk melek askin ne oldugunu bilmiyor. Melek yaratildigi gi bi
davranir, emredildigi gibi hareket eder. Kendisi teshis ve ira de sahibi degildir.

(Ey saki melek askin ne oldugunu bilmez ki)

Bu kadar derin bir mesele iin en yce imknlardan birine, -en azindan Farsa lisaninda-siire sahiptir, bunlari anlamak sade ce
bizim irfan ve ebediyatimizi tanimaya yardim etmekle kalmi yor. Belki ok ilm ve dikkatli bir sekilde Veda dini irfanini ve
Hint tasavvufunu tanimaya da yardim ediyor.

Dn gece, seher vakti -seher vakti dn gecenin seheri de gildir, yaratilis gecesidir, ezel gecesidir-beni gamdan kurtardi lar.
Gecenin karanliginin nadirliginde yaratilisin baslangici-ab-i hayatimi verdiler.

Beyhude olarak isigin sasasmdan ztimi yaptilar. nk biricik zt asikr oldu, gzelligi tecelli etti ve insan o gzellige
asik oldu. Insanin sak ve izdirabi, bu askin neticesi ve insanin o gzellik ve cemle karsi karar kilmasidir.

Sonra tecelli kadehinden sifatimi yaptilar.

Yaratilisin ztindan ve onun ztindan bir sifat olan gzellik tecelli etti. nk bir sarap, beni mest etti.

Yaratilis gecesini tekrar ok meshur diger bir gazelde tarif edip niteleniyor:

Dn gece grdm melekler meyhaneyi vurdular. demin topragini yogurup kadehe vurdular. Kadeh askin zuhur kayna gidir.
Bu, o Emaneftir. demin topragi ve fitrati ask ile yog rulmustur. Bundandir ki bir insan eger kendi fitratina dnerse, Allahi
bulacaktir.

Btn bunlar Hint dininin verdigi bir derstir.

Dn gere grdm melekler meyhaneyi vurdular demin topragini yogurup kadehe vurdular Hareinin sakinleri, meleklerin
bas ve iffeti Benimle yola oturdular, sarabin sarhos oldular.
DINLER TARIHI

233

Tm bunlardan sonra, insanin Allah ile iliskisinde -Veda yaratilis felsefesinin dedigi sekli ile-sadece Dnyaya tanima ile
ilgili bir dnya grs degil, tevhidden bir tanima insandan bir tanima. Vahdeti vcut ile ilgili, insan ile dnyanin ilgisi. Insan
ile Allahin asktaki iliskisi hakkinda bir tanimadir. Belki toplu olarak Veda felsef dnya grsn meydana getiriyor. Dn
ya grs felsefesi kudret sahibi oldugu lde, insanin ruhunu aiklamada gzel ve derindir.

Bizim sofilerimizden olan Melik Dinara nerede olmussun (dogmussun)? diye sordular: lde oldum; ask yagmisti yer
islanmisti. Glbahesinin insan ayaginin batacagi sekle dnmesi gibi, ayagim aska batip gmlyordu dedi.

Ariflerin bu grs ile dnyaya bakmak diger bir grstr, diger bir anlayistir, insani, bu duygunun, ruhun, dnya tesi ocagin
iliskisinin zirvesinde egitiyor. Ama ne yazik ki akil, ada let, iktisat temeline dayanan hayat ise duruyor.

Hseyniye-i Irsadin Ilm ve Din Arastirma Dersleri Dizisinden


YEDINCI DERS

(13 Tirmah/1350 Cuma) Temmuz 1971 Cuma

Sizden, iyilige agiran, dogrulugu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun

Rahman ve Rahm olan Allahin adiyla.


HINT

Simdi Hint konusuna geldik. Hint ve Hint dinlerinin dik katli sekilde taninmasi iin israr ediyoruz. Anlattiklarim, Hintte
israr edisimizin delilidir.

Hint Dinlerini Tanima Gereginin Ilk Sebebi

Bu hayret verici, byk ve derin kltrde, incelik duygusu ve tefekkr hayali gryoruz. Atinadan Benarsa, M.. bes,
drt, ve ikinci asirlardaki Yunanin -Sokrat, Efltun, Aristo vb.inin dneminden-Hinde, Efltun Cumhuriyetinden
DINLER TAR I H I

235

Vedya, Upanisadlara geldigimiz zaman kendimizi yksek bir uusta gryoruz. Lise dneminden yksek grenim dnemi
tesine getigimizi hissediyoruz. yle ki, ben, genligimin filo-zofik ve bilginlik demlerinden; birdenbire btn varlik lemini
kusatan hayretler dolu bir ruha varmistim.

Simdi syle bir duyguya sahibim: Sartre ve Camusun soh betleri ve isittigim szlerini birakip Tagor ve Radha
Kriysenanla hemhal olma firsatini elde ettigim zaman, deta bir tale benin huzurundan byk bir stadin huzuruna ulastigimi
his sediyorum. Bu yikilmis, geri kalmis dogu, simdi bile irfan, ruhan, dhiler yaratiyor.

Hint Dinlerini Tanima Gereginin Ikinci Sebebi

Makina, madd yasanti, dnya burjuvazisinin tketimci kltr, insani iktisad bir hayvana dnstrmstr. Insanligi ilm ve
teknik kudretinin zirvesinde ii bos, kuru, yzeysel yap mistir. Insanlari gl, kurnaz, fakat ok asagilik ve hakir kil mistir.
Ahlk ve ruh aidan ok zayiflatmistir. Bugnk insani, kendine hazirladigi madd yasantiya karsi isyan ettirmistir. Ticar
kltre, sina kltre ve tketim toplumuna karsi isyan ettirmistir.

Bu yzden bugnk Amerika, Fransa ve Ingilterede ferd isyan ruhu doguya ilgi duymustur (Dogu, yani Hint).

Simdi aydin, bilinli batili gencin arzusu, sanayi hayati, ha va kirliligi, kuru, monoton ritimli, ruhsuz ve gl tketim ha yatina
karsi isyan etme ve kurtulus bulmaktir. Kendini ruhaniyet, ask ve maneviyatla dolu bir atmosfere ekmektir. -Bunun Hint
olduguna inaniyor-Byk sanayi binalarindan kurtulup, binlerce esrarengiz mesaj tasiyan, insana huzur veren sakin ma betlerde
sknet bulmak istiyor.

Bu siddetli sarkzedelik vesvesesi batiya; bunun gibi garp-zedelik vesvesesi de doguya hakimdir.

GarpzedelIgimizde batiyi tanimadigimiz gibi, irkinlesmis bir anlayistan dogan bir tr olumlu ve ileri unsurlardan yarar

236
DINLER TARIHI

lanmayi arastirmadan, bati medeniyetini iktibas ediyoruz. Batili gen ise, asiri ruhanlige, manev zahitlige, insan inceligin zir
vesindeki insan, irfan ve din duyguya siddetle ihtiya hisset mektedir.) Batili gen, dnyanin smrlmesi, istismari, kor
kun cinayetler ve btn insanligin yagmalanmasinin bedeli olan, babalarinin efendi hayatina tahamml edemiyor. Bt nnden
geiyor, dnyanin bu tarafina doguya geliyor ki maneviyat, ruhanyet ve Hindin irfan ve din ekollerinden il ham alsin. nk
doguyu -ona duydugu btn ihtiyala-tani miyor. Bizim batiyi tanimadan ona ihtiya duymamiz gibi, ok ileri bir olgu olarak
grdg dogudan faydalanmak yerine, ace mice islerle ugrasmaktadir.

Hindi tanimak, byk bir milletin tarih ve dinlerini taniyi simiza veya salt Islmi tanimadan bize yardimci olmakla kal mayip,
onun yapici unsurlarindan biri olan irfan ve israk duy gu ile zel irfan ruhanyeti de isimize yariyor. Edebiyat, kltr ve
tarihimiz, baskin bir tarzda Hintten ilham aldigindan, Hint irfan mektebinin etkisi altinda oldugundan edebiyat, kltr ve
tarihimizi tanimakta da yardimci olmaktadir. Belki bugn de tanimamiza yardimci olabilmektedir. nk batidaki, dogu ir fan
ve kltrne olan ynelis, gayret ve hassasiyeti tanimamiza ve bulmamiza yardimci olmaktadir.

O halde Hinti tanimak, ayni zamanda batinin sanayi ruh ve ehresinde meydana ikmis olan son yeni akimlari ve bu asri ta
nimaktir.
YAZ TATILI

Dinler TarihInde simdilik Hint konusuna geldik. Bu bl mn nemini derslerimizden anladik. Hint dinleri ile ilgili bu
girisi sona erdirip dersin aslina girisi gelecek grenim yili bas langicina birakmayi uygun gryoruz. Eger byle devam ederse
sicaklarin yksek oldugu dnemde dersimiz de derinliginin sonuna ciddiyet, hassasiyet ve karmasikligina kavusmus olur.
DINLER TARIHI

237

Bugnler ile ve kirsal yrelerdeki bazi grencilerin tatil nede niyle mecburen memleketlerine gittikleri bir dnemdir. Onlarin
bu sinifla iliski kurmalarinin tek yolu olarak fotokopi ve teksir leri okumak kaliyor. Bu da asla derste anlatilanlar kadar aik ol
mayacaktir. Dersin aslini dinleyemezsek, bir nokta ve virgln ne veya sonraya alinmasi bile bir yanlisa sebebiyet verebilir,
cmlenin anlamini kaydirabilir. Dersi grmedigimiz iin de bu yanlisi dzeltemeyiz. Konunun aslini anlamaktan ciz kaliriz.

Bu yzden bu girisi sona erdirmekle, ders iin gerekli olan girisi grenim yilinin baslangicina birakmis oluruz.

Hindi Tanimak Iin En nemli Sebep

Batidaki batili ruh, doguya siddetli bir ynelis halindedir. Maddiyata karsi isyan vardir. Doguda dogulu aydin maneviyat ve
irfana karsi isyan etmistir. Maddiyata ve tketimci madd ha yata siddetli bir ynelis halindedir.

17, 18 ve 19. asirlarda maddyat, tketimci hayat, madd kudret ve yeryznden faydalanma taraftari olan batili, zafer ve tam
bir doyumdan bir mddet sonra simdi, elde etme yolunda siddetli aba gsterdigi seylere karsi isyan etmistir. Biz o asama dan
asir geriyiz. Simdi 17, 18 ve 19. asirlardaki Avrupanin siddetli etkisi altindayiz. Maneviyat ve din atmosferinden gittik e
uzaklasiyoruz, zdeslige ynelis maddecilik, felsef materya lizm ve burjuvazi tketimciligi tarafina gidiyoruz.

Bu maddecilige ynelis, yce ve irfan anlamiyla bizdeki din ruhu kurutup, zayiflatiyor veya terk ettiriyor.

Okumak iin Avrupada bulundugum zaman ruhumun git tike kurudugunu hissediyordum. O, kendine zg, dogu at mosferini
dolduran dogulu ruhum Kalbimin zerine glge dsyor, bir ikis bulamiyor, eksiklik hissediyordum. aresiz olarak
eksikligi irfan eserleri okumakla dolduruyordum. Hal buki burada byle bir ihtiya hissetmiyorum. Hatta grencileri asiri
tasavvufa ve asiri sofilige ynelisten vazgeirmeye alisi yorum.

238
DINLER TARIH I

Orada madd unsur olduka kuvvetli idi. Daha kuvvetli tepkiyi, tesirsiz kilmak gerekir. Bu yzden btn bos gnlerim de
Mesnevi, Tasavvuf Serhi Kesuful-Mahcub, Upanisadlar, Vedlar ve bu ze yakin kitaplar okuyordum ki direnebileyim.

Kendi Islm kltrm/, disinda Hint ve Hint mektepleri bana kudret veren unsurlardan birisiydi. Bu sayede batinin t-ketimci
maddiyatinin veya felsef maddeciliginin saldirisina karsi direniyordum. Daima kendimi dogu ve bati arasindaki si nirda
korudum.

Bu yzden, bu kadar nemli, hassas, zellikle anlasilmasi zor konular, bastan savma ortaya konulup geilemez. Derste ha zir
bulunanlarin farkli yerlerden olduklari ve hazir bulunmalari nin dogru olmadigi bir yazda, bu konular geistirilemez. O hal de
ortaya bir sz getiriyoruz ki ne konusmadir, ne de dersin -ki yaptigim her isin ders veya konusma olmasini taahht etme dim-
uygulanmasi icabeden bir programidir. Bildigim szleri sylyorum. Sonralari aldigi sekle gre ismini siz seersiniz.

Islm, insan, sosyal meseleler, kltr, medeniyet ve tarih hakkinda, benim fikri sahamda olan btn meseleler hakkinda
grsm ortaya koymusumdur.

Btn bu sylediklerim, hepsini bildigimin ve her birinde ihtisas sahibi oldugumun delili degildir. Belki, kendime zg grs
ve sinirli bilgimle esitli meseleleri inceledigimi gsterir. Bu yzden bir defa daha diyorum: Eger Islm-sinas (Isl-moloji)
dersi veriyorsam, bu, btn Islm dilini, ideolojisini, Islm ilimleri taniyorum demek degildir. Btn nakl ve ak ilimlerin
toplamina sahip oldugum anlaminda da degildir -ki takriben her ikisine de sahip degilim-Belki kendime zg grs ve bilgimin
sinirli sahasinda Islmi taniyorum, tanitiyorum.

SZ ve FIKIRLERIN ARPITILMASI

Gnmzde szleri, fikirleri arpitmak iin dogal ve dogal olmayan etkenler vardir.
DINLER TARIHI

239

Sz ve Fikirlerin arpitilmasinda Dogal Etkenler

Dogal etkenler olduka sadedir ve tahamml edilmesi mmkndr. nk dnyada daima tekrarlaniyor. Haliyle in san da onu
bekliyor. Sphesiz her yeni sz, her yeni fikir, her yeni adim gelenekilerin direnisi ile karsilanir. Geleneki genel likle, ..
nk bu gelenektir, gemiste byle olmustur da ondan himaye ediyorum veya gelenek, yeniye muhalefet ederken, bunlar
bizden ncekilerin masallaridir, biz putperest olan ec datlarimiz gibi putlarimizla ilgiliyiz diyen insafli(!) Kureys msrikleri
gibi demez. Belki Kureysli msriklerin ilm insafini bile tasimaksizin diyor ki: Bunlar, oldugu sekliyle vahiydir Bu elbiseyi
giymen gerekir Byle konusasin, byle is yapasin byle yle syleyesin, byle anlam veresin Bu mantiga gre, kavmi
detlerin irsin ve rfn bir parasi olan hersey, ilh vah yin bir parasi oluyor. Eger bir digeri zevk ve tabiati isin iine
sokarsa, kfir, necis ve reddedilmis oluyor, basinin kesilmesi ge rekiyor!

Bir yerde grmstm, syle yaziyordu: Bazilari isi yle bir yere vardirdilar ki Peygamber (s.a.v.)in minberi yerine tribn
koyuyorlar! Bu hitir; tribnn zerinden su da geiriyorlar! Eger bunun yerine Kureys msrigi olsaydi syle derdi: Ecdadi
miz tribnn zerinden su geirmiyordu. Biz grmedik, det edinemedik, hosumuza gitmiyor Ama bu; Islmin bir parasi,
temel usuldr, tribnn zerinden suyun gememesi gerekir! diyor.

Her haliyle bu da dogaldir. Yeni bir sze sahip olanin, yeni bir adim atanin, yeni bir programa sahip olanin btn bu szle rin
i yagini vcuduna srmesi gerekir.

Yeni szleri olan ok sayida aydinlar olmustur, ama bir is yapmaya cretleri olmamistir. Direnme ve tahamml gleri ol
mamistir.

Bu nedenle hedeflerine gerekten iman edenlerden; dayak yemeye, kfr isitmeye, iftiraya ugramaya tahamml gc olanlar,
ancak bunlar bir hizmet yapabilirler. Bu, nefis ile ciha din bir rnegidir.

240
DINLER TARIHI

Sz ve Fikirlerin arpitilmasinda Yapay Etkenler

Dogal etkenlerin sade ve kolayligi oraninda bunlar da zor ve etindir. Geleneki detler ile ilgili direnisini kendi kiriyor ve
direnisini sebepsiz ve beyhude gryor. Muvafakat kapisindan disari ikiyorlar. Mesel, Meshedde Hareme (Imam Rizanin
trbesi) ilk defa simsek dstgnde mminlerden bir grup; al kol yakiliyor Bu da Haremi pis ediyor deyip kandilleri
kirdilar. Sonra donmus yagla yanan kandille basa ikilamayacagini an ladilar, elektrik de dsndkleri gibi degildi ve
sonunda bu ise riza gsterdiler.

Gelenekiler, yeni birsey geldigi zaman baslangita karsi i kiyorlar, bagirip agiriyorlar, feryad ediyorlar sonra da ihtiya
oldugunu, gerekli oldugunu, ktlgnn de olmadigini gr dkleri zaman ylesine kabul edip riza gsteriyorlar ki, bu, semav
kitaplarda da vardi diyorlar.

Ama bunlar kolay uyanmiyorlar. Bir ingiliz atasz diyor ki: Uyuyan kimse uyandinlabilir, ama uykuya arpilmis olan birini
kimse uyandiramaz. Bunlar kendiliginden uykuzede olanlardir.

Bunlar daha mkemmel olan seyi, sz ve fikirleri arpitmak iin kstahlik ve kizginlikla ayaklaniyorlar-Mesel diyorlar ki:

Falan konuyu, falan adam bir kitabinda yazmistir, bir ko nusmasinda sylemistir. -En azindan bastonunun ucunu yerin
merkezi olarak gren ve kabul etmeyen herkese inanmiyorsan l, diyen-Molla Nasreddin gibi demiyor; ta ki kolaylikla red
dedilmesin! Falan kitap! dese, mesel yz yil nce yazilmis bir kitap degil ki kitapilarda bulunmasin. Belki herkesin elinde
olan yeni yayinlanmis bir kitaptir. Yakindaki bir kitapidan te min edilebilir.

O zaman hayatta olan yazara ve elindeki kitaba kasitli ola rak kaynagini belirtmedigi yle birsey isnad ediyor ki bu isnad,
yazarin inanlarinin tam aksi, hatta onun kendi taassuplarinin bir parasidir.

Bu kstah yalancilar maalesef oktur. Birden farkina vari yorsun ki zel bir gnde, her yerde syle bir kanaat yer edinmis.
DINLER TARIHI

241

Sonra her evreye ve her sehre gittigin zaman bu konunun orta ya kondugunu gryorsun. Mesel falanca ayin, sz gelisi Pa
zartesi gn arastirmaya oturmuslar, bir kitaptan veya bir ko nusmadan zel bir konu ele almislar. Gittigin her yerde herkes o
sayfadan o kitaptan ve o konudan bahsediyor.

Bir rivayetin, tek kaynaktan btn zihinlerde bas asagi edil digi belli oluyor. Bu hal btn kylere kadar yayiliyor. Bunlar, bu
lokmanin nereden agizlarina verildigini bile bilmeden bilin li bilinsiz tekrar ediyorlar.

Sen kendin okudun mu? diye soruyoruz. Hayir, diyor. Okumadiysan, nasil bu kadar kt kitap diyorsun? Diyor ki; Bu,
arkadaslardan birinin sz- Bana kitabi getirmeye sz verdi ama henz getirmedi. Bylece messese birden kursuna tutul mus
oluyor. Tabi: olarak nce ani a yamiyorsun, nk bir hadise ortaya ikmamistir. Eger iyi, kt veya bozuksa bile o baslangi
tan beri byleydi. Nasil oluyor da bir anda bu kadar kt olu yor? Halbuki bir saat nce, o eser btn gzelliklere sahipti!

Bunlar ieceklerdeki zevklerimizi degistirenlerdir. Elbise giyimindeki zevkimizi degistirenlerdir. Mimaride, mefrusatta,
mobilyada, satin alislarda ve iktisad tketimlerde zevklerimizi degistirenlerdir. Biz ise kendimiz begendik saniyoruz.

Bunlar fabrika sahibidir, makina retiyorlar. Mal ve yeni bir rn retiyorlar. Bunlar sosyolog, tarihi, din bilici, antropolog
sahibidirler. Yeni inanlar retip beyinlerimize sokuyorlar.

Kesin olarak halkimizin suur 1 anmasindan korkan kimseler dir bunlar. Dnyada Islm milletlerinin uyanisindan korkuya
kapilanlardir. O ok kuvvetli, bilgili, kurnaz, uyanik unsurlar ve evreler, dnyayi idare edenler, dnya lkelerindeki
gidisatlari evirenler, dagilmis olan Islm toplumunun birbirine yabanci esitli zmrelerinin birliginden korkuya kapiliyorlar.

Bunlar uyutan tekrarlarin, telkinlerin yerine, halki uyandi racak bir dsncenin, fikrin, dinin ortaya konulmasini iste mezler.

Bunlar en kk bir amele, monoton ve tekrarlanan gelene gin, bir iki asirlik zahmetin neticesi olan hareketsizlikle atmis ol

242
DINLER TARI H I

dugu adima karsi, skt ederek oturmuyorlar. Hibir sekilde halki affetmiyorlar. Geleneklerin kirilmasina, agirlastirilmis ve
uyutucu geleneklerine karsi yapian en kk tepkiye bile asla kayitsiz kalmiyorlar.

Zeki kalemlerin, lisan bilen iyi yazarlarin halkla, halkin dili ile tanisip, Islmin hizmetine girmesini engelliyorlar. Bugnk
mantik, bilgi ve arastirmanin dinin hizmetinde olmasini engelli yorlar. Bugn durgun kalmis olan byk ve gl din maddesi
nin serbest birakilmasini, ondan sonu ikarilmasini; hareket, suur, sorumluluk, bilgi Icad edilmesini engelliyorlar.

Afrikanin kuzeyinden Fars krfezine, diger taraftan Uzak-doguya kadar uzanan ayni iman ve kltrle rsd bulmus, bin senelik
ortak bir tarihe sahip bir millet harekete geerse ve Islm topraklarinda -ki bu topraklar dnyanin btn servetlerini ken
disinde gizlemistir-tanisma, anlasma ve birlik olusursa, o za man islm kltrnde bulunan blinlendirici ve uyanisi sagla yan
unsurlar, bu hurafe kllerinin, telkinlerin ve sapmis gele neklerin altindan ikacak ve kivilcim alacak, karanlik Islm dn yasini
aydinlatacaktir. Zamanin, beyin yikama ile karsilik bir uykuya gtrdg bu mslmanlari, gerek Islmin yoluna g
trecektir. O Islm ki dnyada hareket maydana getirdi, bir yumrukla bedevi ve medeniyetsiz Araba byk bir medeniyet
kurdurdu. Dnyanin byk glerini dize getirdi.

Hatta Avrupa, yirminci asra kadar -1910 ve 1912 yillarina kadar-bile, Islmin binlerce tecrbesinden, Islmin ve Islm
mcahidlerinin cihadindan, Islm dsncelerden, Asya ve Afri-kadaki Avrupa smrsn sarsan Seyyid Cemaleddin
Esedbdi gibi, Lahorlu Ikbal gibi bir adamdan, byle binlerce tecrbeden haberdardir. Lahorlu Ikbal, ok sayida hurafeye bu
lasmis, yikilmis, zelil olmus -18,19 ve 20. asrin baslangicinda ze lil durumlari sren-Hint mslmanlari iin kendi dsncesi
sathinda islmi gndeme getirdi. Avrupa, byle bir Islm ve mslmandan korkuya kapilmisti.

Smrye karsi olan bu en byk ideolojiyle ve smrnn egemenlik ve asayisine karsi ikan kizgin mslmanlarla mca
DINLER TARIHI

243

dele etmek iin batinin taktigi su oldu: Bunlarin rezil edilmesi gerekir. Mahkm edilmeleri gerekir. Taninmalari iin aba gs
terilmelidir. Eger taninirlarsa da, halki bunlarin ulasmis ve irkinlesmis simalari ile karsi karsiya getirmeye mecburuz. yle ki
halk bunlardan kasin ve halk zerinde bir etki birakmasinlar.

Bunlar, aik olarak, ok mahir, kurnaz ve zeki dsmanin dersleridir. Dsncelerimizin derinliklerinde tahribat yapan; ev
lerimizin kselerini viran eden, tahrip eden isler yapiyor. Bunlar btn duygu ve zevke ait iliskilerimize girmislerdir.

Bunlara karsi hassas ve uyanik olmamak olmaz. ogunlu gun okuma yazmasi olmayanlardan olustugu bir toplumda, eger siz de
bu meseleyi anlamazsaniz, o halde kimin anlamasi gerekir? Bu ilgiden dolayi siz, grenci seklinde ders okumaya ve dinlemeye
oturmussunuz. aba gsteriyorsunuz, kendinizi yksek bilince gtryorsunuz. Insan dzeyde karar veriyor sunuz k, tarihin bu
faciasinin sorumlulugunu hissediyorsunuz ve Islm toplumunun kaderi ggslerinizde agirlik yapiyor.

Geleneksel ve uyusmus toplumda, bilinsiz halkin btn yk aydinin omuzundadir. Ilerlemis toplumda aydinin, bir fert olarak
bireysel sorumlugu vardir. Ama geri kalmis fikr aidan suursuz, durgunluga mahkm olmus toplumda; genel cehaletin ve
durgunlugun sorumlulugu, hicvedilmis malm dini, bylece ileri ve mehul kalmis dinin sorumlulugunu aydin kendi omuzunda
hissetmektedir. O zaman btn sorumlulukla; byk bir fedakrlik ve btn hayatini bu yola adamayi gerektirmektedir.

MITVARLIGIN ZIRVESINDE

grencilerimden biri: Islmdan bahsettigin ve yazdigin zaman mutaassip olmamak iin kalemin, akil yrtme, ilim ve
arastirmadan uzaklasmasin diye niin siddetli bir taassupla a ba gsteriyorsun? Isyan etmeyesin, duygularina mahkm
olmayasin diye aba gsteriyorsun. Daima insafli, tarafsiz ve mutaas sip olmayan bir arastirmaci kalmaya alisiyorsun -ve
kaliyor

244
DINLER TARIH I

sun-, bu her yerde tam olarak bellidir. Ama Ali (a.s.) konusuna vardigin her yerde, hepsini unutuyorsun, kelimeler ask ve taa-
suptan bir yol zerinde kosuyorlar, diye bana itiraz etti (ne g zel bir itiraz).

Dogru syledigini grdm. O zaman su ithami yaptiklarini gryoruz: Falancanin velayeti dogru degildir! Dogrusu ok tu haf,
daima kendim ile yaptigim mcadele ve gsterdigim aba Ali (a.s.) hakkinda mbalagaya mahkm olmak ve Islmin ta yin
ettigi sinirda kalmak olmustur. Bilgi ve suur ile konustugum zaman hep byledir. Ama duygularim isyan ettigi zaman (dai ma
ruh ve duygunun isyanindan korkmusumdur ve korkuyo rum) kendimi ve ilisigimi kaybediyorum. yle ki byle bir du rumda
mbalagaya kapilmis olmam bile ihtimal dahilindedir.

Baslangita bu ithamlari isittigim zaman zlyordum, ga liba gerekten ocuga itham ediyorlar! Ama sonra memnun ol dum.
ok memnun ve mitvar oldum. Muhtemelen bu teselliyi (Ali (a.s.) kendisi bana verdi.) nk mitsizlik ile kendime so
ruyordum: Benim gibi bir adam bu toplumda birsey yapabilir mi? Sahip oldugum fikir tarzi ile hangi kimselerle, hangi grupla,
hangi zmre ve tiple is yapabilirim? Benim gibi aykiri biri, bir uygunluk kurabilir mi?

Soruyordum; mitsizdim, ama simdi ok mitliyim. yle ki btn hayatim boyunca bu kadar mutmain ve mitvar olma mistim.
Bunun sebebi aydinlarin dersime ve kitaplarima ynel meleri degildir. Benim iin byk bir iftihar ve mit isigi belki isitmis
oldugum ve isitiyor oldugum kfrlerdir.

Burada, bu iste, hakkin aik olarak benimle oldugunu ve sa hip oldugum inanlarin hak oldugunu anladim. nk insanin daima
sarsilmasi gerekir ki dsnce ve akaidi gevsek ve btil ol masin. nk biz vahye simsiki yapismis degiliz, noksan akli mizla
btn bu karsiliklarin, perisanliklarin, bu birbirine girmis karanlik tarihi derinliginden hakikati ikarmamiz gerekir bu da
olduka zordur.

Insan, dogru olmamanin korkusundan sarsiliyor, gerekten dnyada ve hirette kendinden ve Allahtan baska hi kimseden
DINLER TARI HI

245

korkmamasi gerekir. nk kendi kendine dsmanlik yapmasi, kendini ayak alti etmesi ve yok etmesi ihtimali vardir. Yoksa
dnyada korku unsuru unvaniyla, hibir insan ve unsur yoktur.

Bu yzden kendimden korkuyordum, dogru olmamanin endisesiyle sarsiliyordum ki kfrler bana deta emin olma ve
mitvarlikbagisladi.

Biriyle savastigin zaman, saldirir, yedi kursun atar, biak eker, tas atar, kapini kirar, seni yere arpar. Ama saldirmaya gnl
olmadigi ve silahi olmadigi zaman kfretmeye basliyor. Agzina gelen herseyi sylyor ve bu sekilde kendi yer.ilgisini ve o
fiili ithama ugrayan kimsenin galibiyetini iln ediyor.

Siz diyorsunuz: Bu konuda inancim budur. Toplum konu sundaki inancim bu, yolum bu. O, szlerinizin yanlis oldugu
konusunda bin delil getirebilir ve sznzn delillerinin yalan oldugu konusunda yz rnek verebilir. Tahsilinizin olmadigina,
yanlis yaptiginiza, yanlis anladiginiza binlerce delil getirebili yor. Bunun hepsini bir makale ve kitap seklinde yazabilir, delile
dayanan konusmalar seklinde syleyebilir.

Ama delile dayanan ve dogru mcadele yerine, vermis ol dugunuz tez ile oturuyor ve diyor ki: Bu beyefendi ok pinti dir!

Islm tarihinde ne gzel tekrarlanmistir; hi kimse Aliye (k.v.) ithamda bulunamiyor. Kim ne diyebilir?

Amr bin As ve Muaviye, hazreti ezmek istiyorlar; sundan baska ellerinde birsey yoktur: Ali ok saka yapiyor! Saka syl yor,
bu hilafet iin iyi degildir!

Bu, Alinin sz dogrultusundaki bir tenkid degil. O iddia bu, diyor. Programim bu. Yolunuz, is sekliniz yanlis ve Islma
aykiridir. Su yoldan gitmek gerekir. Bu, Islamin anlamidir, Peygamber bunun iin gelmistir.

O zaman dsman diyor ki: Sen ok saka yapiyorsun! Bu nun mesele ile ne alkasi var? Seninle benim aramdaki ihtilafla ne
alkasi var?

Dsmanin hedefi amur atip rezil edeyim ki fel olsun ol dugu zaman, artik elinden bir isin gelmedigi belli oluyor.

246
DINLER TARIHI

Seyyid Cemal (Cemaleddin Afgan) feryat ediyor (o, hayati ni feryadinda zetlemistir) ki, btn Asya ve Afrikada Ingiliz,
Fransiz, italyan, Portekiz ve Ispanyol kolonisi ve klesi olan Mslmanlar hrriyete kavussunlar, kurtulsunlar, Islm ve
Kurna dnsnler.

Cihad Islmina geri dnelim, diye feryad ediyor. Dnelim ki bu zillet ve talihsizlikten kurtulalim. Dualar, virdler, zikirler ve
yemek yerine, halka Islm suur veriyor. Kurni tekrar tek rar ainiz, okuyunuz, szkonusu yapip ortaya koyunuz, sm ry
eziniz, diyor.

O, yarali bir ruh misli Hintte, Avrupada, Iranda, Trki yede dolasip, feryad ediyor, uykulari kairiyor, uyuyanlari
uyandiriyor.

Klelik, smr, zillet yk altinda lm bekleyen uyus mus Misira yle ayaga kaldiriyor ki Ingiltere bir gnde birka defa
kabine toplantisi yapmak zorunda kaliyor.

Seyyid Cemaleddin sadece Islm bir islahati olarak de gil, belki esir dnyada smrye karsi devrimci bir ehre olarak
ayaga kalkti ve feryad etti.

O, ayni zamanda Ortaagdaki Islmi, ilk Islma dns ha reketi ve Islm rnesans sloganiyla, yeni asirda, zamanin mede
niyet dsncesi ve bu neslin dzeyinde ortaya koyan ilk sahis idi. Hem de dine, zellikle Islma dayanarak nc dnyada
smrye karsi hrriyeti kurtulus hareketini baslatan ilk sahis tir. Bu, din iin, zellikle Islm iin, byk bir iftihar ve zafer
idi. Smrye karsi olan mcadeleyi Islmin ssnden iln et mesi, bu yolla dine/Islm, hayat ruhu, hareket, ciddi sorumlu luk
ve ileri bir yn bagislar. Hem de zgrlk isteyenleri, ay dinlari ve smrye karsi olan zgrlk grsleri, byk din
gcn ve Islmi, doguda, smrnn iktisad, siyas ve fikri hcumuna karsi gnll olarak seferber eder.

O zaman dsman, btn hayati aik olan bu hr ve hrri-yet adamina ne syleyebilir? Halkin malini kendi zimmetine ge
irmis ve yemis mi desin?
DINLER TARIHI

247

ocuklarini halkin parasiyla besliyor mu desin? Halkin ma lini kardesinin, kizkardesinin, halasinin zimmetine geiriyor mu
desin? Yabanci bir casus mu desin? Tahsili yok mu desin? Biri nin usagidir mi desin? Ne desin?

Sundan baska hibir sey diyemiyor: Yeni arastirmalar ol mus. Seyyid Cemaleddini yakindan tanimis olanlar, onun aile sine
gidip gelmis olanlar, kklgnde onunla beraber by ms olanlar, tanidigim gvenilir bir adama demisler ki, Seyyid
Cemaleddin snnet edilmemis! Sphesiz, insanin bu irkin ifti rayi zorunlu da olsa aktarmasi gzel degildir. Affedersiniz!

Seyyid Cemaleddin bati smrs ile (Avrupada Islma amur ve iftira atan smr), dnyada dini yok etmis olan fikri ve
kltrel smr ile, Islm Peygamberi aleyhine devamli k fr ve zehir sama ile mesgul olan kiliseye bagli bilginler ile,
yntem olarak Allaha tapiciligin kkn kazimaya alisan ma teryalistler ile tek basina amansiz bir mcadeleye girisiyor ve
en byk Islm savunucusu oluyor. Ama arkadan hanerleniyor. Kovuluyor. Tek basina kaliyor. Islmdan bahsediyor; Msl
manlar ve Islm limleri onu tek basina birakiyorlar ve onu tek fir ediyorlar. nk dsman, kfr, itham ve iftira silahi ile sah
neye geliyor. Silahtan tecrit oldugu ve kfrden baska silahinin olmadigi belli oluyor.

O zaman da 30, 40 sene sonra feryadi zirveye ulasiyor; gs termis oldugu yeni yol ailmis oluyor. Btn Islm lkelerinde asla
snmeyen hareketler meydana getiriyor.

-Cezayirli byk devrimci Sider Ferhat Abbas La Nuit Coloniale adli eserde syle diyor: Kuzey Afrikadaki zgrlk
hareketi (bu cmleden olmak zere Cezayir) Seyyid Cemaleddinin, Abduhu oraya gnderdigi zaman basladi. Kurna geri
dns hareketini iln etti.

Cezayir devriminin ilk gn, Abduhun Seyyid Cemaleddinin dsncesini Afrikaya getirdigi gndr. Iran Mesrutiyet
Devriminin Ilk kivilcimlari, Seyyid Cemaleddinin bas kaldirdigi sirada basliyor.

248
DINLER TARIHI

Altmis, yetmis sene nce Trkiyede, Misirda, Afrika ve As yada zgrlk hareketi ayaga kalkmistir ve asla snmeyecektir.

Bu, Seyyid Cemaleddinin dsnce ve fikirlerinin onun ha yatindan sonra elde ettigi zaferlerdir. Ama o gn dsman, kut sal
kken, gelenek ve din isteme adiyla, halki ahmaklastirmak, aydindan korkutmak, o dar sinirda aptalca bir sevgide birak mak ve
onlari sagmak iin, Seyyid Cemaleddine yle ithamlar da bulunuyordu.

Burada artik belli oluyor ki o yol, is ve dsnce tarzi lms tr. Islm dsmanini ithamlarina ve kfrlerine ilgi duymadan
yolunu seiyor. Seiyor ki ayaga kalkti.

Her halkrda, bugn adiligi olan sey sudur: niversiteler de, derslerde, kitaplarda syledigim itikadi usulden olanlarin veya
henz ortaya koymadiklarimin bir fihristini vereyim (inan digim esaslarin, ynteminin toplami ile ilgili bir fihrist veya
inandigim tezlerle ilgili-), ki yillarca ortaya koydugum ve ortaya koymak istedigim usul

Bazi unsurlar var. bunlar sonralari bu fikirleri itham ediyor-laf. Eger bu irkinlestirilen ve tahrif edilenleri bir metin haline
getirirsek, grp okuyup aik olarak anlarlar ve nelerle dezen fekte yoluyla mcadele ettiklerini grrler.

Halk ile aydin, halk ile grenci arasina ihtilaf sokmak iste yen unsurlar, bu yolla yeni dsnce akimina, bu durgun dsn ce
atmosferinde yolu kapamak istiyorlar. Btn zmreleri bir birlerine karsi karamsar yapmak istiyorlar. Bu yolla Islm yo lunda
bir hizmet yapmak isteyen herkesi yle ezmek istiyorlar ki, artik bir daha asla byle bir ise heveslenmesin. Digerleri de ibret
alsinlar ve bu yola gelmesinler.

O halde bu itikadi usul elverdigince daha ok tefsir etmek, genel bir aliskanlik halindeki, fikirlerini, itikatlarin zerine sai
lan ila ve zehirlere karsi bir esit fikri mcadele olur. Ama bu mcadele ferdi savunmak iin degildir. nk fertte bir deger
yoktur. Degerli olan ve savunulmasi gereken fikirdir.

Savunulmasi gereken ben degilim. Ne tahlil edilecek, ne de bana muhalefet etmelerine sebep olacak bir sahsiyete sahibim;
DINLER TARIH I

249

savunulmasi gereken belki bir fikir ve itikattir. Mesele, sahs bir mesele degildir. Mesele dsmanlarin ona karsi ayaga kalktigi
bir fikir, bir kutup ve itikadi bir yndr.

Bu yzden lgat problemlerinin tekrari ve zlmeye ali silmasi olan bir szlk gibi, son yillardan simdiye kadar ortaya
koydugum kavram ve deyimlerin bir fihristini yapmak istiyo rum. Kullandigim her kavramin sinir ve anlaminin aik ve sarih
olacagi tarzda bir fihrist.

Eger bunu fihrist olarak degil de hepsini ders sresi iinde sylemek istersek, bu iki sene srer. Bu srede de zihinler dai ma
karistirilmis olacaktir. nk onlarin herseyleri var. Btn aralar, sosyal iletisim ve propoganda aralari onlarin hizmetin
dedir. Biz bunlara sahip degiliz. Imknlar aisindan kendiligin den onlara karsi zayifiz. Bize gcmz veren tek sey, itikadi
takvamiz ve ihlsimizdir.

Eger burada olan sizler itikadi usul ve ortaya konulan tez leri msahhas, dikkatli bir ders gibi anlarsaniz, idrk ederseniz,
byk bir fikr saf olusacaktir. Sadece bu tezleri savunmak iin degil, belki toplumumuzda baslamis olan fikr temeli savunmak
iin bir saf olusacaktir.
INSAN

Insan boyuta sahiptir; suur, hrriyet, seme ve yaraticilik.

1-Suur

Insanin bir boyutu suurdur. Tabii varliklardan sadece ve sa dece insan suurludur. Hem kendinin, hem de dnyanin bilin
cindedir. O halde insanin en byk yeteneklerinden biri bu ilh yetenektir. Dnyada ve varlik leminde sadece Allah
bilendir. Insan da sinirli dereceleri ve esidi ile kendini bilen ve dnya yi bilen dir. Bu iki sifat, Allah ve insana
zgdr.

250
DINLER TARIHI

Ilhi tamamen bir dogu kavramidir. (Allahin ahlki ile ahlklaniniz). Dolayisiyla insan huy ve karakteri, Allahin sifat
larindan bir sifata ait kilarak, tam olarak dogulu bir is yapmis oluruz.

2-Hrriyet

Bu, bugn varolusulugun szkonusu ettigi bir kelimedir. Gemiste ise Cebir ve irade kavrami szkonusuydu.

Hrriyet, yani btn dnya, sebepler ve sonular silsilesi esasina dayanmaktadir, bu gidisata gre idare edilmektedir. ne
ikan her grnm, her belirtiyi cebr bir sebep n plana getirmistir. Ayni belirtinin kendisi de diger bir sonu iin sebep
olmakta. O halde ortaya ikan her isin bir sebebi vardir. Bu is tekrar diger bir sonu iin sebep olmaktadir. Mesel lambanin
iindeki gazyagi, aydinlik ve sicaklik iin bir sebeptir. O halde aydinlik ve sicaklik gazyagmin yanmasindan cebren meydana
gelmislerdir. Kaynayan su iin sebep olan sicakligin kendisi gazyaginin sonucu idi.

O halde btn ortaya ikanlar cebren meydana geliyor. Ta bii ve madd bir grnt olan insan da, el ele veren tabii unsur larin
etkisiyle meydana geliyor. Ama insan, kendini cebrin bo yundurugundan kurtarma iradesine sahiptir. Sebep ve sonucun cebr
basamaklar dizisinin gidis yolundan kurtulup, kendisi se bebin roln oynayabilir.

Mesel btn dogal, fiziksel, kimyasal, biyolojik, irk ve kan la ilgili unsurlar, bende alik sonucunu ortaya ikarmislardir.
(Btn hayvanlarda aligi ortaya ikardiklari gibi). Alik, cebri olarak bende yiyecek aramayi ortaya ikariyor. Yemek arama,
bende yemek bulmak ve yapmak iin birka adim ve faaliyet meydana getiriyor. Sonra yemek, sonra hazmetmek

Bende ortaya ikan bu fiil ve etkiler cebridir. Cebri sebep ve sonular, beni yemek yemeye dogru srklyorlar.

Ama bu sebep ve sonu cebr disinda bende bir yetenek var; yemeyebilirim. itiraz iin, din bir grevi -oru- yerine getirmek
DINLER TARIHI

251

iin, grev iin, din bir merasim veya tibb gida rejimi iin on saat, yirmi saat, yirmi gn yiyecek yemeyebilirim.

Bu durum, insanin iradesinden kaynaklanmakta. Insanin hrriyeti ilm ve madd dnyanin sebep ve sonu zincirinin si nir
landirmalariyla beraber insana yklenmistir.

Yapiyorum yapmiyorum, seiyorum semiyorum diyebildigi lde insandir. Onda bu yetenek zayifladika daha az
insandir. Burada, insan aika grn veriyor.

Insan, bir sifat ve sevgi olarak vardir. Tabii ilimler aisindan insan sayilan kimse beser ilimler aisindan insan olmayabilir.

Sartre diyor ki: Hatta, hasta bir anne ve babadan dogan felli biri bile, kahraman olmazsa sorumlusu kendidir. nk insan
yle yeteneklere sahiptir ki fel olmasina ragmen yani do gal etkenlere ragmen bu yetenekler onu bir kahraman yapabilir. ok
kuvvetli ve pehlivan ailelerden, yasamlarinda saglik kurallarina riayet etmelerine ve gzel yemelerine ragmen zayif, hasta
kisilerin yetismesi gibi.

Herkesin, kahraman olmamasinin sorumlusu kendisidir. Ne soyaekim, ne evre, ne de iktisad ve tarih etkenlerdir.

Elbette bunlar hepten etkisiz degildir. Ama insan, bu etken leri kendinde bertaraf edebilecek bir iradeye sahiptir. Bu yzden
insan kendi alin yazisini hazirlayabilir. Eger kendisi hazirlamaz sa tabiat hazirlar. Tipki bitkilerin ve hayvanlarin alin yazisi
gibi; kis eristigi zaman yapraklari kuruyup dklyor. nk evre nin dogal etkenlerine karsi direnemiyor. Ama insan, kisi
kendi ne bagimli yapabiliyor, hayatinda bahar ve sonbahar sartlarini meydana getirebiliyor. Tabiatin cebrinin kaydindan
kurtuluyor. nk irade ve seme yetenegine sahiptir.

Bu adam, sosyal meselelerde, terbiyev meselelerde ve ken di alin yazisini yapmada bu yetenegi meydana ikarabilir. n k
hrriyet ve irade sahibidir, bu sebeple de sorumludur. n k sadece hr insan sorumludur.

252 DNLERTARIHI

3-Yaraticilik

Insan yaraticilik gcne sahiptir. Yce Allahin, yere, gge, daglara ve btn mevcutlara sundugu ve kabul etmedikleri, insanin
kabul ettigi emanetin bir anlaminin da yaraticilik kudreti olmasi mmkndr. Allahin elindeydi; (tabiattakilerden hibiri
almadi, insan aldi.

Yani insanin zel yetenegi sudur: Yapabiliyor. Bu yzden, mevcutlar arasinda sadece insanin alet yapabildigini gryoruz.
yle ki bazi bilginler insanin tarifinden alet yapan insan di yorlar. Bazilari da alet yapiciligini insanin ihtiyacinin bir sonu
cu olarak kabul etmislerdir. ok gzel, o halde tilki agataki ho rozu almak iin neden merdivene ihtiya duymadi ve merdiven
yapmadi?..

Insanin btn tekml boyunca bu yetenek o kadar gelisi yor ki, insanin kendini egitmesi asamasina ulasiyor. Bu en y ce
asamadir. Insan merdiven yapiyor, ev yapiyor, alet yapiyor, elbise yapiyor, kitap meydana getiriyor, sanatkr oluyor. Bilaha re
yle bir yere ulasiyor ki kendini egitiyor. Yani kendi insan mahiyetini kendi yaratiyor. Insan nasil olusunu kendi tayin
ediyor, olmasi gereken insani kendi seiyor.

Bu yzden Heiddeggerin deyimiyle insanlar iki dzeyde dir. Bazilari toplum ve evreleri tarafindan yapilmistir toplu mun
eseridirler. Karpuz, meyve vs. tabiat mahsulleri ve etkenle ri gibi. Her evrede, her su ve havada, o evrenin zellik, renk, tad,
su ve havasina sahiptirler. Atmosfer ve ortam etkenleri on lari semistir. Byle adamlar da bu sekildedir. Bu toplumda bu
renktedirler, o toplumda o renktedirler. Bu dnemde byledirler, o dnemde yledirler. nk evrenin degismesiyle bunlar
da degisiyorlar. ogunluk da bunlardir.

yle bir asamaya ulasiyor ki, tarihin ve toplumun yaptigi insan, kendi tarih ve toplumunun yapicisi oluyor. Yapilan yapa na
dnsyor.
DINLER TARIHI

253
INSANIN TARIFI ETRAFINDA

Insan ve tarifi zerinde bu kadar durusum, sonraki btn meselelerin insanin taninmasi temeline dayaniyor olusundan-dir.
Eger insani tanimazsak, dinden, toplumdan, medeniyetten ve sanattan bahsedemeyiz. Yerine ulasmayan btn szlerin nnde
su engeli gryorum: Insani tanimadan onu iin ideoloji ve ekol olusturmak istiyoruz. Kim oldugunu bilmedigimiz biri iin ev
yapmak ve onun hayat seklini tayin etmek nasil mm kn olabilir?

Bu yzden insanin kmil bir tarifini size takdim etmek isti yorum. Son derece dikkat ediniz. nk bu tarifin her kelimesi bir
dsnceden seilmistir. Insan hakkinda ok sayida tarifler yapilmistir. Bunlarin en zelil ve asagilik olani ise, insan, konu san
hayvandir diyen tariftir. nk konusan varliklar oktur, ama insan degillerdir. Insanlarin da ogu konusur, ama insan
degillerdir.

Bazilari insan ideal yapan bir hayvandir. Insan, zihinsel sekil yapan bir hayvandir, demislerdir Ve bu gibi tarifler yap
mislardir.

Ama ben, su veya bu varliktir demiyorum. nk insan bir varliktir diyen hemen baslangita hata yapiyor. Insan bir
mevcut degildir olabilirligi ise esitli imknlarin toplamidir. Biz, icat halindeyiz; henz mevcut olmamisiz, olma
halindeyiz; henz oluyoruz.

Bu nedenle insanin yaratilisi tamamlanmamistir. Insan he nz yaratiliyor-Nasil? Sekli henz tamam degildir.

Tarihin tamami (gemisin ve gelecegin tarihi) insanin onda olusma tekin buldugu bir kabdir. Dolayisiyla mevcut degildir.

Isyanci sonsuz eliskili iradeyi, olandan kaisi demi yorum; gerekten kaisi, istedigi seyin tarafina veya olmasi ge
rekenin tarafina ynelisi kastediyorum. Insanin daima kaisa te mayl vardir.

Oturup insanin gzel bir tarifini yapmak isteyen filozoflarin yerine, ben, tarih boyunca btn kltrler, medeniyetler, dinler,

254
DINLER TARIHI

btn byk tarih olaylar, edebiyat ve sanatta bilgi sahibi oldu gum lde insanin ortak zelliklerini aldim. Bu nedenle
bunlar btn dnemlerde, btn edebiyatlarda, kltrlerde, sanatlar da, insanin ortak zellikleridir. Sonu olarak, simdi
bunlari tek tek aiklamam iin firsat yok ama, konu kendi iinde aiga ka vusuyor. Sadece sylyorum ve isaret ederek
geiyorum.

INSANIN KMIL BIR TARIFI

Insan; isyanci, sonsuz eliskileri olan bir irade, olandan ka an, ideal isteyen, mutlak olani talep eden, kendini ve dnyayi
bilen, mutaassip (taassubu olmayan, insan degildir, syle ki ok lari mutaassip olduklari gibi insan degildirler. Fakat o taassup
olarak isimlendirdikleri baska birseydir. Sylenmesi bile gzel degildir) seici yaratici, gelecege ynelen, tapan

Bu tapma, felsef ve kelami sebeplerle degildir, gereki ve objektif bir delildir. Yani btn tarih boyunca, btn devirler den
simdiye kadar sadece bazi dinlerin tasavvufunda tanrinin mevcut olmadigini gryoruz. Ama su anda tasavvur ettigimiz
anlamda tapma vardir.

Bazen bir kisim kissalarda din yoktur, ama tapma vardir. Tapma ebed ve daim bir sekilde vardir. Tanri kaldirilinca, tan riyi
kaldiranlarin halka taptigini gryoruz. Konfysn ken disine taptilar. Buda, tanrilarla isiniz olmasin kendisine ulasin, dedi.
Sonra Budanin kendisine taptilar. Btn tapmalari orta dan kaldirdiklari bugn, hangi insanlara tapiyorlar?

Rusyada Stalin zamaninda manev meseleleri ortadan kal dirip, yeni neslin ilgisini teknik meselelere, maddyata, daha ok
retim vb. konulara celbetmeyi ok istediler. Bunun iin yazar lardan birinin isi program ve genelgeye uygun olarak roman
yazmakti. Le culte de Ciment isimli bir kitap yazar. Yani i mentoya tapmak!., Bugn imento asridir, imentoya tapiniz.
O halde dedigimiz tapma bu anlamda mevcuttur.
DINLER TARI H I

255

INSAN ZELLIK OLARAK BEKLEYIS VE SORUMLULUK

teyi arayan: Maksadim sudur insan daima sahip oldugu seylerin tesi iin kaygi duymaktadir. Felsefe ve ilmin btn
ilerlemesi de insanin teyi arayisina delildir.

Doyumsuzluk: Her ihtiya karsilanip giderildike birka ih tiya daha dogruyor; bunlar karsilaninca, yeni ihtiyalara hisse
diyorsunuz.

Belirsizlik: Boyutlari somut ve belirli olan btn varliklarin aksine, insanin tarifi, Ortaagda yapilan tariften ayridir. Insanin
mevcut gerek zellikleri farklidir. Bunlar, beden boyutlar degil, imknlar ve yeteneklerdir.

Sorumluluk: Sorumluluk, hrriyetten dogmustur. Insan hr oldugu iin sorumludur, inanlidir. Aslinda insan, inanan bir
canlidir. Inanci iin kolayca canini verebilen, sadece insandir.

Gariplik: Gurbet duygusu btn dinlerde, edebiyat ve sa natta, insan duyguda vardir. Dnya garipligi.

Muzdariplik: Insanin suuru ve bilgisi st dzeye iktika dnya ve hayattaki izdirabi daha ok artiyor. Bu yzden diyor lar ki,
Ali (a.s.), bazen dnyadan yle korkma ve sarsilma duy gusuna kapiliyordu ki kendinden geip bayiliyordu. Meseleleri kendi
beyinlerinin aginda dsnenler diyorlar ki: rnegin, bu nun iin Fedeki ondan almislardir. Veya baska seyler iin. Ama bu,
insanin suur ve duygusu st dzeye iktika bu erevede sakin kalamadigi belli olan bir grnmdr. Sakin kalamamak yce
insanin zelliklerindendir.

nclk ve siyaslik - Efltun diyor ki: Insan siyas, politik bir hayvandir. Bizim limlerimiz politik kelimesini sosyal ola
rak tercme etmislerdir. Halbuki siyasden maksat diplomatik degildir; aresiz olarak itima demislerdir. Ama siyaslik
insana zgdr. Yani toplumda yasayan insan, iinde oldugu topluma ve fertlere baglilik hisseder. Tanir, hisseder; o suura ve
bilgiye

256
DINLER TARIHI

sahiptir. Btn bunlara karsin taahht ve sorumluluk hisset mektedir.

Bu duygu ve yetenegin toplamindan dolayi insana siyas demislerdir. Toplumun ziyaretinde, ziyareti Imama diyor ki: Sizlere
selm olsun Ki kullarin, siyaslerin ve sehirlerin temel dayanaklarisiniz. Bu nedenle siyas dedigimizde bunu syle mek
istiyoruz.

Insan baslangitan bu yana, daima olma halindedir. Kendi mahiyet ve alinyazisinin yapicisidir.

Kendi kaderini yapan ve ona mdahale eden insandir, Al lahin elde takdir ettigi budur.

Bu insanin temel tarifidir. Bu tarif esasi zerinde din, Islm, tarih, medeniyet, edebiyat, sanat ve herseyi inceliyoruz. Bu,
anahtardir.
INSANIN YARATILISI

esitli dinlerin yaratilis kissalarinin toplaminda, zellikle Ademin yaratilisi ile ilgili Kurn ve Tevrattaki kissalarda
Ademin yaratilisi. Cennet, Seytan ve Havva kissasi ve antropo loji ile ilgili en meshur, en aiklanmis rivayetlerden
ikardigim sonu benim iin ok hayret verici ve sonsuz derecede derindir. Yer yer isaret ettim, ama ortaya koyamamistim.
Simdi bu ok ileri ve mantik hmanizmin anahtarlarini sylyorum.

Bazi yetlere gre Allah, yeryznde bir halife yaratmak is tiyor; melekler, tekrar yeryznde kan dkecek birini mi yarat
mak istiyorsun? diye tenkit ediyorlar. Bu giriste Ademin yara tilisi iin bir kivrim belli oluyor. Meleklerin, deme gre bir
gemisi vardir. Ihtimalen dem ilk dem degildir. Belki fiili insanin ve fiili insan cinsinin baslangicidir, mutlak nevini bas
langici anlaminda degil.

Imam Sdika (r.a.), Ademden nce kim vardi? diye sordular. dem! diye buyurdu. demden nce? dem! On
DINLER TARIHI

257

da nce? dem! demden nce kim vardi? diye sordular. Ne zamana kadar sorarsaniz, dem dedi.

Allah, meleklerin onlarin korkusundan ve endisesinden kaynaklanan szn, inkr etmiyor ki syle desin: Korku ve endiseniz
bosunadir ve bu insan byle degildir. Bilkis syle diyor: Ben sizin bilmediginizi biliyorum. Yani meleklerin tah mini
aynen ikmakla beraber, Allah amurdan, -hamain mes-nun- pis kokulu kokmus amurdan veya selin biraktigi kuru mlek gibi,
atlak atlak olan kelek lyihalarindan ve Kendi Ruhundan Insani yaratiyor.

O halde demin yapisinin forml aiktir. Allahin Ru-hunun eklenmesiyle amur!.. Pis kokulu kokmus amur ve bu na
eklenen Allahin Ruhu!.. Bunlari elbette asil ve gizli sir anla miyla aliniz, arkin dibindeki amur anlaminda degil. amurdan
anlasilan mn, fesat ve kokusmusluktur. Bizim lisanimizda fe sat ve kokusmuslugu gsteren en asagilik sey, amurdur.

O, insani pismis amur gibi kurubaliktan yaratmistir. (Rahmn/14). Pismis amur gibi kuru balik insandan bir unsurdur.
Bu nereye hareket ettirir? Bu, amurlasma ve taslas maya ynelisi, kalmaya ynelisi olusturur. Diger taraftan ise Al lahin
ruhu-Insanin seebilecegi en yce kelime. Onu, ycelik, kutsallik, gzellik ve mutlak olan ulastiracak olan Allahtir. Cis me,
maddiyata ve asagiliga karsi Allahtan baska, azamet ve y celige ulastiran kelime ruhtur.

(Gizli sir anlamiyla almamiz gerekir, demem sundandir. Eger bunun disinda birsey yaparsak, Allahin ruhu bir anlam bulmamis
olur. Bu mmkn olmayan bir karistirma ve anlam sizlik olur.)

O halde insanin forml; (sonsuz eksi) + (sonsuz arti) olu yor. En asagilik asagi ve en stn stn dem ile esittir. In san
byledir. Kinatin en pis ve en asagilik hayvanlarindan daha pis ve daha asagilik kimseler oktur. Safi gibi byk, y ce, ayni
zamanda Safi Mezhebinin imami olan bir sahis, syle diyor: Safi lyor, kendi yetistiricisi ve terbiye edicisinin Allah mi
Ali mi oldugunu bilmiyor.

258
DINLER TARIH
DINLER TARIHI

259

Birisi Neron oluyor. Romayi atese veriyor. Atesin alevlerini seyretmekten, ocuklarini, kadinlari, sehir sakinlerinin aglama
inleme ve feryatlarini dinlemekten zevk alip, siir sylyor, re sim yapiyor.

Digeri zgrlk bir insan. Gelip kendisini kurtarmamasi iin polisin gznden uzak bir yerde, arkadasindan basina ben zin
dkmesini istiyor, kibrit akip kendini atesin alevlerin teslim ediyor. Bylece bir milleti, bir insani, bir insani korumus ola
bilsin.

Sonralari bu olayin filmini seyrettigimde adamin iki dizi zerinde oturmus oldugunu ve yanan atesin merkezi haline gel digini
grdm. Her an daha siddetlenen alevlerin arasinda bir hayalet olarak grnyordu.

Hi kimildamadan, atesin kalbinde oturmustu. Kller d-klnceye dek hafif de olsa kimildamadi.

Farkin nereye kadar oldugunu gryorsunuz!.. O, bir sehri; kadinlari ve sayisiz ocuklari zevk almak iin atese veriyor. Bu ise
bir sehri, bir lkeyi, bir dnyayi, kadinlari ve ocuklari lmden kurtarmak iin kendini atese atiyor.

En kt atin ve en iyi atin farki, szgelimi ikibin tmendir. Kt dedigimiz at, arabacilik veya su ekme isine yarayabiliyor! En
iyi atin , drtbin tmenden fazla degeri yoktur. Btn g zelligine ragmen bisiklet veya motorsikletle rekabet edemiyor! Ama
bu taraftaki insan ile o taraftaki insan arasindaki mesafe nin tasavvuru mmkn degildir. Mesafe amurdan, Allaha ka dardir.
Emanet

Emanet ile ilgili esitli yorumlar yapilmistir. Tasavvuf, ema net, asktir diyor. Mevlna gibi bazilari ise iradedir diyor.

Alimlerden bazilari emaneti, ilim olarak bilmislerdir. Bazi lari velayet olarak. Bir grup da emanetten maksadin Hz. Ali
(a.s.) olduguna inaniyor.

Ama Kurnin kendisi bu kelimeyi niin msahhas olarak aiklamistir? nk bu, Kurnin mucizevari lisaninin zelligi dir.
yle bir kelime seiyor ki, onun esitli boyutlarindan muh telif kelimeler ikarilabilir. yle ki hibiri dogru degildir, ayni
zamanda hepsi de dogrudur. nk emanet, Allahta olan (onun dzeyinde degil) ve diger mevcutlarda olmayan btn
imknlardir, insana zg imknlardir; beser stnlgn fazileti ve isaretidir.

Emanet, birbirine karismis ve sekil almis olan btn bunla rin toplamidir. Bunlar, emanet adiyla insana teslim edilmis lerdir.

Dolayisiyla emanet ile ilgili yapilmis olan btn nitelemeler dogrudur, ama tam degildir:

Emanet, Ademin vcuduna girmis olan maddeden ibaret tir. Onu yce ve mutlak sinira, dnyada tasavvuru mmkn tekmle
ulastirabilir. O halde irade, seme, bilgi, suur, kudret, yaraticilik, ask, marifet, hikmet btn bunlar ve bizim henz
tanimadigimiz diger pek ok seyler; gelecek insanda gereklese bilecek ve zuhur edecek seyler emanetin parasidir.

Allah, isimleri Ademe gretti

Allah, Ademe isimleri gretti. O zaman dem ve melekler imtihana oturdular. Soru isimlerin kavramlari idi. Adem hep sine
cevap verdi. Ama melekler, bize verdiginden baskasini bilmiyoruz, dediler. dem galip geldi.

Ve Ademe btn isimleri gretti, sonra esyaya meleklere gsterdi. Eger sznzde samimi iseniz bunlarin isimlerini ba na
syleyin dedi. Cevap verdiler Sen mnezzehsin, grettigin den baska bizim bir bilgimiz yoktur. Sphesiz sen hem bilensin
hem Hakimsin. Allah, ey dem onlara isimlerini syle dedi. Adem isimlerini syleyince, Allah, ben gkler ve yerde g
rnmeyeni biliyorum, sizin aikladiginizi ve gizlemekte oldugu nuzu bilirim diye, size sylememis miydim? dedi. (Bakara:
31 ile 33).
DINLER TARIHI

O halde insan melekten stndr. Dindar zihinler byk insanlari yceltmek iin onlari vdkleri zaman, melek seklinde
olduklarini iddia ederler.

Bu yaratilis felsefesini, meleklerin insandan asagi oldugunu bilmiyorlar. Melekler Insanligin yardimci ve temsilcileridir.

Allah isimleri insana gretti; ama insan kendisine ilk greti len hakikatlarin esasi zerine Allaha cevap verebildi. Eger bun
dan farkli olsaydi, yani sorulari deme sorsaydi, melege sor mamis olsaydi, imtihan zor olurdu.

Insan, kendine zg yeteneginden faydalanarak hakikatlari syledi. Melekler syleyenmediler. Melekler sadece yaratilmis ol
duklari istikamette is yapabilirler. Ama insan, istedigi ve teshis ettigi sekilde is yapabilir. Bu farklilik vardir. Insanin
stnlg, sorumlulugu da budur.

Allah, Meleklerden deme Secde Etmelerini Istedi

Meleklerin deme secde etmesinden esitli anlamlarina uy gun olarak benim hissettigim, btn tabiat ve tabiat tesi -bizim
hissettigimiz-kuvvetlerin insan isimli yce varliga teslimidir. Ama dem olan insana, demogullari olan insana degil.
Olabilen insana.

Yasak Meyve Nedir?

Allah, dem ve Havvayi Cennette serbest birakti. Hibir is yapmaksizin neyi isterlerse yiyip iebiliyorlardi. Onlar sadece,
bir meyveyi yemekten men edilmislerdi

Tevratin aik olarak syledigi ve Kurnin isaret ettigi gibi, bu meyve, grstr. nk Kurn yetlerine gre, Allah,
dem ve Havvaya nida ediyor, onlar da iplakliktan utanmaksizin Allaha cevap veriyorlardi. Ama yasak meyveyi yedikten
sonra, iplakliklarindan utandilar ve gizlendiler.

nceki gnler hi utanmaksizin, Allahla grsyorlardi ve bugn, meyveyi yedikten sonra iplakliklarindan utaniyorlar di!..
Sebep? nk daha dne kadar iplaklik hakkinda grs
DINLER TARIHI

261

sahibi degillerdi. Bugn yasak meyveyi yemekle grs kazan mislardir. O halde yasak aga, grs agaci dir.

Insan iplaktir

ncelikle sunu sylemek istiyorum: iplaklik, elbisesizlIk anlaminda degil, hakirlik ve bilgisizligi idrk etme anlaminda dir.
Insan, suur ve bilgiye ulasmadigi zamana kadar kendini, lemin merkezi bilir ve byklk duygusuna kapilir. Hepsin den daha
yksek oldugunu dsnr. Ama kendisini anlayip kendisi hakkinda belli bir suura varinca kendi hakirligini idrk eder. Azamet
ve byklgn anlamim kavrayinca da kendini iplak grr ve kendinden utanir.

dem budur! Kendisi ve evresiyle ilgili haber ve bilgisi yoktur. Yasak meyveyi yiyip bilgi, suur ve grs edilince Al laha
karsi kendi iplakligindan utan duyuyor.

Allah Insanin Yasak Meyveyi Yemesini Istiyor muydu, Istemiyor muydu?

Bunu beseri destanlar gibi algilamamak gerekir: Mesel, Al lah, demin yasak meyveyi yemesini istememistir ve bu is Al
lahin hosuna gitmemistir, seklinde. nk insanin iradesi, Al lahin iradesine karsi bir irade degildir ve O neyi isterse olur.

O halde Allah, insanin meyve yemesini istemistir, nk meyveyi yemeksizin insan olma szkonusu olmuyor. Bu, Al lahin
tanzim ettigi bir plan ve tasaridir. Bylece, insan meydana gelsin diye. Olan insan ve btn tarih boyunca olmakta olan
insan.

Batili Destanlarda ve Uzak Dogu Dinlerinde Yasak Meyve

Bundan nce, Prometheus destaninda ve demin varisi Imam Hseyin (a.s.) eserinde syledigim gibi Yunan efsanele
rinde ates, insanin sahip olmaktan men edildigi birseydir. Pro metheus onu tanrilardan alip, insana bagislamistir. Buna karsi

262
DINLER TARIHI

lik kendisi esarete, zincir ve ebed iskenceye mahkm olmustur. nk atesi (bilgi ve grs) insana verme suunu islemisti.

Ym,Ym (Uzak Dogunun ve Japonyanin dem ve Havvasi) birlikte yatmaktan men edilmislerdir. Ym (Havva),
Ymdan (Adem) onunla yatmasini ister. Ama Ym der ki: Bizi asktan men ettiler. Ym buna karsi bu, ask oyunu degil,
neslin devam ettirilmesi ve ebedlik iin bir istir. Ym razi olur. O halde bu dinlerde yasak meyve asktir. Ebedlik ve
daimlik anlaminda ask.

Adem ve Havva destaninda Seytan, Ademe ne kadar nfuz etmek istiyorsa da basaramiyor. aresiz kalip, mecburen Hav
vanin pesine dsyor.

Kadinin Belirdigi Kisilik: Havva

Burada Havva, kadinligin belirdigi kisiliktir. Kurn, Havva Ademden yaratilmistir diyerek, kadin ve erkegin irksal tarihin
deki birligini iln ediyor. Halbuki daha 19. asirda bile bazi bil-ginlerce kadin bir irktan, erkek diger bir irktan biliniyordu. Bu
konuda ihtilaf ettilerse de sonra uzlastilar! Halen de bazilari, ka dinin kaburga kemiklerinin erkekten bir tane daha az olduguna
Inaniyorlar. Halbuki erkegin bir kaburga kemiginin eksik olmasi gerekirdi! nk ondan kadin yaratilmisti! Ama Kurn bu iti
katlarin aksine kadin ve erkegin esit bir irktan ve fitrattan oldu gunu iln ediyor. Her ikisi ayni lde insandir, eger kadin za
valli zayif ve noksan akilli olmussa bu, erkegin suudur.

Bu esitlikten maksat, sosyal sartlarin ve sosyal anlayislarda-ki esitliligin esit kilinmamasi degil. Irksal esitlik ve irksal bera
berliktir.

Havva: Askin Belirdigi Kisilik

Diger taraftan Havva, askin belirdigi kisiliktir. Seytan ise aklin belirdigi kisilik. Akil tek basina Ademin yol bulmasini
saglayamiyor, ask da tek basina bir is yapamamisti. Bu yzden akil (seytan), askin yardimiyla (Havva) uyanis ve grs meyve

DINLER TARIHI

263

sini yemesi iin deme veriyor. Yani demde grsn meyda na gelmesi iin, ask ve aklin her ikisinin birlikte el ele isin
iinde olmasi gerekir.

Alexis Carrel syle diyor: Akil otomobilin lambasidir, ask ise onun motorudur. Hicretin gereklesmesi iin, her ikisinin
birlikte is yapmasi gerekir. Eger motor hareket edip, lamba ol mazsa hareket, yok olusa gtrr. Eger motor alismaz da lam
ba yanarsa, durma ve sknet srer gider.

Dante, Ilh Komedide Cehennemden Berzaha, Ber-zahtan Cennete kadar olan yolculugunda baslangita hidayet ve
Virjinin aklin belirdigi kisi yol arkadasligindan faydalaniyor. Virjirt, Danteyi Cehennemden, Berzaha gtrr-Berzahtan
da Cennetin sinirina kadar. Ama burada syle der: Bundan tesi benim isim degil. O zaman Beatrice (Dantenin kizi ve
sevgili sinin adi) Dantenin kilavuzlugunu ve yol arkadasligini stlenir.

Bu sunu gsteriyor, bir insanin Cehennemden Cennete ka dar dolasmasi (hayatin asagilik merhalesinden insan tekmle
ulasmasi), askin ve aklin elele vermesiyle gereklesiyor. Ilkel menzilleri, isin baslangicini akil, son menzili ise ask arsinliyor.

Bizim irfan ve kitaplarimizda limler diyorlar ki, Peygam ber (s.a.v.), miracinda Sidretl-Mntehya ulastiginda Cebrail
ona: Eger ben daha ileriye gelirsem yanarim diyor.

Burasi artik aklin durdugu asamadir. Bundan sonra, diger bir duygunun, insanin umasinin veya son sirayisinin gerek lesmesi
gereken yerdir.

Allah Niin Insani Uyanis Meyvesini Yemekten Men Ediyor?

Allah insani bilgi ve grs meyvesini yemekten men ediyor. nk btn dertler bilgi ve suurdan kaynaklanmaktadir. Bil
meyen ve grmeyen, ne eziyet ne de izdirap sahibidir. Ne sorum luluk, ne lmden sonrasi iin ne de hesap, kitap ve azaptan
korkusu vardir. Is yapan bir cihaz gibi, sadece tketicidir.

264
DINLER TARIHI

Dnyanin btn agirligini insanin om uz una ykleyen suur dur. Yunan pehlivani Atlas gibi, bilgili ve suurlu olmanin kefa
retini, dsnmeye mptela olmak ve dnyanin agir ykn omuzlamakla dyor.

Bilgisizlik^ suursuzluk rahatliktir. nk ynsz filozofla rin bulma telasinda olduklari mutluluga sahip olmak, sadece birseyi
gerektirmektedir: Ahmaklik! Insan, Allahin tm varlik lara vermis oldugu fakat kimsenin almadigi nimeti, keske alma saydi.
Kimseye verilmeyen, keske Insana da verilmeseydi!

Insan suura ulasmakla, gzlerini amak ve grmekle Rahat lik Cennetinden srlms oluyor. Hayati eziyet ve telasa bula-
niyor.

Kim, eziyet ve telasla hayat geirir? Insan Lay-Tsunun deyimiyle, su bitkilere bakiniz. Baharda nasil yeseriyor, iek
vermeye basliyor, yazin meyve verip, sonbaharda sararmaya basliyor, kisin ise uykuya ekiliyorlar. Asla izdirap, perisanlik,
mitsizlik ve sikintiya duar olmazlar. Ne bir emanet yklen mis, ne omuzlarinda bir sorumluluk agirlik yapiyor, ne de tek rar
isteniyorlar. nk tabiatin iinde bir bilye gibi yapildigi tarzda yasamlarini srdryorlar.

Sartrenin deyimiyle; insan, suur sahibidir. Bu da ona dai ma iskenceli bir korku vermekte. Insanlastigi lde acilari, ezi
yetleri, geri kalma ve yikilma korkusu artmakta. Sapma ve zaaf korkusundan, tekmlden, geri kalma korkusundan omuzuna
yklenen sorumluluklarda artis meydana gelmekte.

Suursuz insan, sorumluluk duymaz, mesuttur. Ama suuru st dzeye iktigi lde ocuguna, ailesine, sehrine, memleke tine,
bir blgeye, nc dnyaya smrye ugramis dnyaya karsi; insan cinsine karsi sorumluluk hissi duyar.

yle ki deta btn insanlarin alin yazisi ve yeryznde olan her facianin Sorumlulugu ona aitmis gibi omuzunda agirlik
hisseder. Eziyeti yalniz bugnk eziyet degil nceki ve gelecek asirlarin eziyetidir.
DINLER TARIHI

265

demin Cenneti Vaad Edilen Cennetten Ayridir

Ademin Cenneti Tevratin cografik genislik ve uzunlugunu dikkatlice yazdigi bir bagdan ibarettir.

Gerekten byle olmustur, demek istemiyorum. Demek is tedigim, Islm ulemasinin zihninde ve bazi rivayetlerde nakle dilen
ve kitaplarimizda, Ibrahim dinlerin limlerinin zihninde olan bu Cennetin, vaad edilen Cennetten ayri oldugudur.

Insanin telas ve abalarinin sonucu verilen Cennet. Insan alin yazisinin gelisiminin yardimcisi olan Cennet. Bu, o kapalilik
anlaminda olan Cennetin aksinedir. Tipki mecnunu, akli kapa li/rtl insan anlaminda olmasi gibi, cinnetle es anlamlidir.
Kapali aga ve ot sikismisligidir, yani ok agali bagdir.

O halde dem istedigi herseyi zahmet ekmeden elde ettigi bir yerde yasamistir. Yasak meyveyi yeyince byle yesil ve mut lu
baheden mahrum kaliyor. Eziyet, telas, sorumluluk dolu vahsi bir le srlyor.

O asamada insan, Cennette oturmaktadir: Ne bir suur ve bilgiye sahiptir, ne de bir dert hissetmektedir. nk ne birsey
biliyor ne bir yer grmstr. Gzn atigindan beri orada ol mus, onlari grmstr; o kk evresinin btn varlik lemi
oldugunu dsnmstr. Sahip oldugu seyin ideal oldugunu dsnmstr.

Cennetinde beslenmistir, korku, dert ve gurbetle ilgili bir sey bilmemistir.

Mesel bizim Sebzivr halki diyor ki: Siz bu kadar gezdi niz, ogu yerleri grdnz, Sebzivr gibi ggn nimet ve bere
ketinin yagdigi bir sehir grdnz m? (Halbuki imek iin ay ranlari bile bulunmuyor.)

Tanidigim birini dertli grdm; ne oldu diye sordum. Kalbin mi miden mi, neren agriyor?

Halkin gz ve nazarindan aman! Birbirimizi ok sevdigi miz amcamin oglunun evlad iyalinden tasarruf ettigi ikiyz-seksen
tmeni, gzne harcadigini duydum! dedi.

266
DINLER TARIHI

Gkten Sebzivrlarina bereket yagan byle adamlar iin, tasarruf edilen 280 tmenin harcanmasi amca oglunun kiskan ligini
tahrik ediyor. Dnya, bunlar iin bir Cennettir ve hibir noksanligi yoktur!

Ama Camus syle diyor: Dnyada bir tebessm kadar bi le degeri olan, hibir sey yoktur. Buda ise syle diyor: Insanin
btn abasi, bagli oldugu herseyle olan bagliligini kesmek ol malidir. Zira hibir seye gnl baglamanin degeri yoktur. Kalp
btn dnyadan daha byktr.

Burada bunlarin syledigi herseyi tasdik etmiyorum. Belki aradaki mesafeyi belirtmek istiyorum.

Bu sinirla dzeyde dsnen, anlayan, yasayan tipki bir bitki gibi kendini Cennette buluyor. Bu, yemeler, imeler,
problemsizlikler ve esitli lezzetleriyle insani hayvanlar ve kuslar toplululugunda rahat kilan Cennet. Insanin suurdan nceki
Cenne tinde, ne noksanligi vardi, ne de perisanlik korkusu hissi.

Insan yasak meyve yiyince bilgi ve suura ulasiyor. Gzellik ve mkemmelligin kaynagi olan Allaha karsi, utanma hissedi yor.
Cennet btn o lezzet ve saadet dolu haliyle eziyet, aci ve asagiya inise dnsyor. nk grs, Ademde madd hayatta
olmayan ihtiyalar meydana getiriyor. Suursuz insanda olma yan acilar eziyetler, karamsarliklar, sorumluluklar olusturuyor.
Allah Kurnda syle buyuruyor: Dogrusu Biz, sorumlulugu gklere, yere, daglara sunmusuzdur da onlar bunu yklenmekten
e kinmisler ve ondan korkup tremislerdir, pek zlim ve ok cahil olan Insan ise onu yklenmistir. (Ahzb/72).

Pek Zlim ve ok Cahil Olan Insan

Insan zlimdir, nk yasak meyveyi yemekle kendini ra hatlik ve lezzet cennetinden, eziyetsizlikten alip, bela, korku ve
izdiraba mptel etti. Dnya sorumlulugunun agirligini ve ezi yetini Yunan pehlivani Atlas gibi omuziina aldi.

Cahildir; nk uyanis ve grsn sonularinin ne kadar ok eziyet verici oldugunu bilmiyordu.


DINLER TARIHI

267

Simdi bile henz cennette yasayanO), demle yeryzne gelmeyen ve yasak meyve yememis olan kimseler oktur. Yasak
meyveyi yiyerek, dem ile dnyanin izdirap ykn omuzuna almis olanlar ok azdir.

En Yce ve En Ileri Antropolojik Diyalektik

Avamdan olan dindarlarin ve dine karsi olan aydinlarin d sndklerinin aksine (her ikisi de yzeysel dsnyorlar, ikisi nin
dsncesi de brdir, derinlik ve anlamdan uzaktirlar) yarati lis destaninda hikmet ve anlam dnyasi vardir. Rumuzlarin ve
isaretlerinin altinda, antropolojnin en ileri meseleleri gizlenmis tir. Eger bir tezat gryorsak diyalektik tezattir. Allah ve a
mur eliskisidir. Yaratilis destaninda sorumluluk anlam kaza nir. Ask ve aklin her ikisinin birlikte is basinda olmasi gerekir
ki dem uyanik olsun ve grse ulassin. Insanin bilinci, insanin kendi iplakligindan; madd tketimci hayatinin fakir olusun
dan utaniyor.

Su hakikat geregi, Allah tepeden tirnaga Ademe bakiyor. Buyuruyor: Sonra nutfeyi kan pihtisina evirdik, kan pihtisini bir
ignemlik et yaptik, bir ignemlik etten kemikler yarattik, kemiklere de et giydirdik. Sonra onu baska bir yaratik yaptik:
Yaratanlarin en g zeli olan Allah ne uludur! (Mminn/14). Yaratanlarin en gze li Allahtir. Baska kim byle yaratabilir?

Hi kimsenin bugn ortaya koymadigi ve aydinlarin muha lif oldugu yaratilis kissasi Inanan taraftarlar da syle diyor:
nk aydinlar alay ediyorlar, ortaya konulmasinda bir yarar yoktur! Meseleyi daha iyi ve dogru olarak ortaya koymaktan
te mesel syle diyorlar: Allah bir testi yapti. Kirk bin yil Ademin toprak heykelinin gneste durmasi iin Necid top
raklarina birakti

Nihayet bunlar da sz oldu galiba!

Sadece bir kissa degil, ilm ve felsef bir mekteptir. Insan, alinyazisi, insanin sorumluluklariyla ilgili hakikatlardir. Onu ta
nimak iin bir yoldur.
DINLER TARIHI

Eger dem kissasini, Yunan hmanizmi, Sartre hmanizmi, Heiddegger hmanizmi, Egzistansiyalizm, 19. asir veya 20. asir
hmanizmi ile mukayese etme firsati olsaydi, o zaman bunlara karsi bu kissanin degeri belli olurdu.
Insanin Tarihi

demden bahsedildiginden bundan maksat, insandir; yani genel olarak insan cinsdir. Insan tarihi dedigimizde de maksat
Habil ve Kabildir. Habil, hayvancilik ve toplum fertlerinin madd nimetlerde ve retim kaynaklarinda genel katilimlarinin
oldugu dnem insanin belirdigi kisiliktir (hayvancilik retimi). Kabil, zel mlkiyet dneminin ve insanda tekelciligin
basladigi dnemin insanidir. Kabil, sinifsal savas, mahrumiyet, faydalan ma, halkin smrs, uzaklik, hakimiyet, mahkmiyet,
zulmn baslangici, maneviyat ve din sapmasi dneminin insanidir. Bun larin her ikisi (Habil ve Kabil) tarihin baslangicidir.
HabIl ve Kabil

Habil, Kabil eliyle ldrlnce adalet ve genel esitlik esasi na dayanan ilk ortak katilim dnemi yok oluyor. Tekelci mlki
yetler, smrc dnemi, daima topluma hakim olan dnem basliyor. nk HabIl iftidir. iftilik, btn tarih boyunca in
sanlik toplumunun kendi tarih degismelerinde, retim kaynak larinda, ilk komn dneminden veya ilk istirak dneminden,
retim kaynaklarinda tekelcilik istegi veya zel mlkiyet dne mine, sonra klelik, servaji (serflik), feodalite, burjuvazi ve di
gerlerine dnstg dnemdir.
SIRK MESELESI

Sirk, dinsizlik degildir. esitli isim ve lkaplarla resm sekli de beser toplumlara egemen olmus bir dindir.

Sirk, ok tanriciliktan ibarettir (iki tanriciliktan sonsuz tanri ciliga kadar). Bu tanrilarin birok put, birok ruh veya tabiat tesi
birka g olmasi mmkndr.
DINLER TARIHI

269

Bu birka ynl din mabutlar, ok sinifli ve ok gruplu top lumlari yapmislardir ki mevcut durumu din adiyla aiklasinlar.

Sirk, birka tanriya ve birok gce dayanan dnya grs dr. esitli ve birka sinifa dayanan toplum grsne, tabi, ezeli
degismez, ebed kutsal bir ehre vermek iindir.

Her tanri, bir irkin temsilcisi olmustur. Syle ki Zeus Ye-hova, Baal veya Visnunun her biri, irksal asaletin zuhur etti
gi yer ve bu asaletin destekleyicileri olmuslardir. Her irk, digeT irkin ziddi olmustur.

Tanrilar birbirleriyle savas halindedir; onlara tbi olanlar (irklar) da ekisme ve dsmanlik halindedir. Bu sekilde irksal
eliski aiklanmis oluyor.

O halde sirk irksal sirki aiklamak iin yontulmus bir inantir.

Dnyada her tanri, bir irkin yardimcisi ve belirdigi kisilik tir. Millette her tanri, bIr ailenin temsilcisidir. Toplumda her tan ri
bIr sinifin belirdigi varliktir. Bylece, irksal, ailev ve sinifsal asaletler korunmus olur. Irklar, aileler birbirlerine karismamis
olur. Bir sinifin diger sinifa tecavz yolu bulmamasi ve tecavz etmemesi gerekir.

Tanrilar ezel ve ebed oldugu iin irklarin, ailelerin ve sinif larin ihtilaflari da ezel ve ebeddir. Bylece hibir sinif degistir
me ve diger sinifi yok etme dsncesine kapilmamis olur.Sosyal sirk, tanrisal sirkten bir yansimadir. Sirk, ok tanricilik
dinidir. Birok irksal birok sinifli, birok aileli dzeni aiklamak iin, btn bunlari kutsallastirma ve dinsellestirmedir.
Kutsal ve din-sellesince artik ne tenkit, ne de itiraz edilebilir. Ne de degisime ugramasini tasavvur etmek mmkndr.

Sirk, btn tarih boyunca egemen sinifin elinde bir alet ol mustur. Irksal, sinifsal ve ailev eliski ile milletler ve kabileler
arasindaki eliskiyi firsat bilip daima halka karsi kullanmis lardir.

270
DINLER TARIH

Sirkin esitleri

Sirk, bazen aik ve sarihtir. Msrik, resmen birka tanriya veya birka puta inanir. Onun dinindeki esitli tanrilar somut tur. Bu
sirk ile mcadele kolaydir. Islm Peygamberinin bu sirk le savasip galip gelmesi gibi.

Diger sirk mzmindir (gizli sirk). Tevhid elbisesi iinde din sirke bulastirarak yapacagini yapiyor-Bu sirk ile mcadele ok-
zordur. Alinin (a.s.) savasip yenilgiye ugramasi gibi.

Tevhid dinleri, daima ortaya koyduklariyla bir baslangi yapmis olduklarindan basta muzaffer oluyorlardi. Bir nesil son ra,
tevhid peygamberinin getirdigi dinin resm baglilari ve dinin resm tebligcileri adiyla bir sinif kudreti ile aliyordu. Bunlar ya
egemen sinifa bagliydi veya kendileri egemendi. Dinin temsilci leri, dine inananlar, kiliselerin veya o dinin tapinaklarinin
idare cileri adiyla, sosyal sirki tevhid maskesi altinda tapinaklarinin idarecileri adiyla, tevhid mabetlerinde icra ediyorlardi.
Bylece egemenliklerini devam ettiriyorlardi. Mzmin sirk, aik sirk dininden ok daha iyidir, ok daha gl olarak Islm,
Hiristi yan ve Yahudi tarihinde vardir.

Musa, Firavunun sirkine karsi tevhid ile savasti. Ama da ha sonra onun yerine geenler (Yahudi dininin ruhanleri), sos yal
sirki Firavun dzeni, Musanin tevhidi maskesi altinda ye niliyorlar. Bir tek tanri obnYehova, Firavun tanrilarinin fonk
siyonlarini yklenir.

Mesih (Hz. Is) gelip dini, din satan dkknlar amis olan, din ve kutsal esyalar satan, din tacirlerinin esaretinden kurtarir. Ilk
defa tevhidi batiya iln etti; dnyayi (zellikle Rum ve Yu nan dnyasini) tevhid ile tanistirdi. Ama sonra, onun varisleri
egemen sinifin boyutlu olmasini aiklayabilmek iin onun ki tabinin, mesajlarinin metninden tanricilik ikardilar.

Zerdst dininin temsilcileri ve ruhanler, bir olan Ahuramazdayi atese dnstryorlar: Sehzadelerin Ahuramazda atesi,
Ruhanlerin Ahuramazd atesi, iftilerin Ahuramazda atesi.
DINLER TARIHI

271
TEVHID

Tevhid, bir anlamda, varlik lemine, insan zihnine birlik ba gislayan, lemdeki btn elisik kutuplari atan; paralayan zih ne
sadece bir Allah; bir varligin hakimiyeti, bir hedef, bir irade, bir ruh koyan dnya grsnden ibarettir.

La havle vel kuvvete illa billah anlam dolu bir sz ve devrimci bir slogandir. Ne yazik ki bugn, bir vird sekline d
nsmstr. Ama dn, Allahtan baska herseyi ve herkesi red ediyordu

Ilkel dinlerde, bazi tabii esyada mnnin oldugunu syle dim. Bazi habis ruhlardaki gizli kudret, bazi yildizlarda, bazi yi
yeceklerde, bazi hayvanlarda olan, insanin kaderine, hayatina etki eden bir kuvvet.

La havle vel kuvvete illa billah btn bu bedevi dsn celeri (yildizlar, esya, sahislar, byk ve kk sahsiyetler, yiye
cekler, elbiseler, renkler ve seslerdeki mn isimli insan haya tina olumlu veya olumsuz etki eden gizli gc) reddediyor.

Ama bugn, La havle vel kuvvete illa billah diyen, sade ce byk din sahsiyetlerde ve kaderinde etkili olan bir mnya
inanmakla kalmiyor, belki bir orbada, asta bile o g cn -mnnm-varligina Inaniyor.

Halbuki tevhid, ayni cinsten bir dnya, bir tarih, sonra ayni cinsten meydana gelen bir insan tanitiyor. Tevhid, dnya birligi ni,
tarih ve insan birligini, insan ve dnya birligini tevhid alt yapisi zerine bina ediyor.

Btn tarih boyunca sirk dinlerinin hile ve dzenbazliklari nin aldatilmis kurbanlari olan halk, daima irklarin, siniflarin, ai
lelerin esitligin gereklesmesi iin savasmistir. Halk kitlesi, dai ma sinifsal, irksal ve ailev sirkten eziyet grmstr. Kan ver
mistir, bitkisel hayata girmis, yok olmustur.

Btn tarih boyunca egemen sirk sinifinin hakimiyetinin yayginligi oraninda halk da ona karsi tevhid araciligiyla diren mis ve
daima tevhidin istikrari arzusunda olmustur. Tevhid

272
DINLER TARIHI

hem kinata egemen byk hakikat olarak, hem de beseri birli gin esasina gre gereklesmesi mmkn olan dzenin fikr ve
itikad alt yapisidir.

Tevhid Sz

Tevhid sz, sadece, kelmi ve felsef bir konu degildir. Do layisiyla biraraya gelinip toplanildiginda; Su delillerle Allah
vardir; Su delilerle Allah yoktur; Eger bir sinifta iki gret men, bir memlekette iki padisah olursa syle syle olur seklin
deki tartismalar yanlistir demek de istemiyorum. Bununla sy lemek istedigim, bunlarin yeterli olmayisidir. Zaten limlerin
yapageldikleri de budur. Halbuki Bill, bunlari bilmediginden felsef deliller getirmeye de ihtiya duymuyordu. Bu sebeple
karsilikli binlerce delil getirmelerin sergilendigi topluluklara girmemisti.

Islm Peygamberi: La ilahe illallah (Allahtan baska ilh yoktur) deyince, niin kle pazarlari sarsilmaya, klelerin fiyati
dsmeye basliyor? nk kleler ve ezilmisler herseyden nce kurtulusun bu szde oldugunu anliyorlar. Onlara: Allahtan
baska tanri yoktur denildigi zaman sphesiz bylenirler. (Safft/35). Kurnin deyimiyle -Kureysin dilinden-halkin re
zilleri, halkinbasi-baldiri iplaklari, yalin ayaklilari niin Pey gamberin ardindan gidiyorlar ve tevhid szn sylyorlar?
Bunlar niin limlerden, bilginlerden ve filozoflardan daha er ken tevhidi anliyorlar? nk simdilerde szkonusu olan tev hid
sz felsefdir. Felsefe, kelm okumamiz gerekir ki anlaya-bilelimO) Ama kleleri ve yalin ayaklilari harekete geiren tev hid,
bu dnya hayati ile ilgili bir yn, tarih ve sosyal bir yn ta simistir. Sirke karsi antitez ve zitlik tasimistir. Bylece sosyal
adalete ve tarih boyunca btn insanlarin esitligini saglamaya alismistir.
DINLER TARIHI

273
TESLIS

Teslis sinifsal sirkin bir esididir. Daha nce anlattigim se killerinden biri. nemli olan egemen sinifin baslangita tek bo
yutlu iken insanlik tarihi boyunca tekml ederek boyutlulu ga dnsmesidir. Biri siyas kudret, biri din kudret, biri iktisad
kudret.

Gelen her peygamber, iktisad ve siyas boyutun yardimiyla egemen din g tarafindan ezilmeye alisilmistir. Her tevhid
peygamberi muzaffer olunca bunlar, o peygamberi takip eden ler seklinde ortaya ikmislar. Sonra da o peygamberin yerine ge
enler unvaniyla, halka hkmetmislerdir.

Yahudi hahamlari btn gleriyle Isa (a.s.) ile savastilar. Bunlar daha sonra Isanin kesisleri kisvesi ile ortaya iktilar.
Isanin kesisleri Islm ile yaptiklari mcadelede yenilgiye ugra diktan sonra, halifelere bagli ruhanlere dnstler. Hseyin
(a.s.), Hr ve digerlerinin aleyhine fetva verenler bunlardir.

Baslangita Kabil seklinde zuhur eden egemen sinif, sonralari geliserek ehreye brnr. Siyas ehre, din ehre,
iktisad ehre. Bunlar Kurnda sembol ile ok gzel ve m sahhas olarak ifade edilirler.

Firavun siyas ehredir, Karun iktisad ehre, Belam Bur ruhan ehredir. Her ayni zellige sahiptir ve bir messese de
is yapiyorlar. Biri baskida bulunuyor (Istibdad), biri smr-yor (Istismar), digeri de eseklestiriyor (istihmar)!

Bu Boyuta Bagli Peygamberler

Iran, In ve Hindin peygamber benzeri liderleri, Yunanin peygamber benzeri ahlk ve mnevi liderlerinin hepsi, istisna siz
baba veya ana tarafindan bu boyuttan birine baglidirlar. Ya anasi ya babasi, istihmarci veya istismarcidir. Biri Karun-
zdedir, digeri Firavunzdedir veya her ikisidir. Lao-Tsu, Kon-fys, Buda -Peygamber benzeri Veda liderleri-Zerdst, Maz-

274
DINLER TARIHI

dek, Mni, Sokrat, Efltun ve Aristo bunlarin hepsi st siniftan dir, kabilelerin st sinifina baglidirlar.

Bunlara karsi Ibrahim! Peygamberler ismiyle bir dizi pey gamberimiz var. Islm Peygamberinin de buyurdugu gibi istis nasiz
hepsi koyun otlatmistir. (Koyun otlatmamis olan hibir peygamber yoktur) Peygamberden maksat Onun kendi silsile sinden
olan peygamberlerdir; digerlerini peygamber kabul etmemektedir. Tarihin aik olarak belirttigi gibi, bunlar ya obanlar
dandirlar veya iftilik dneminde obanlardan da daha asagi olan sanatkrlardandirlar.

Simdi de tarim ve ky toplumlarinda, sanat isi ile ugrasan larin sosyal haysiyet aisindan kylden daha alt dzeyde bir
makama sahip olduklarini gryoruz. Syle ki bir kyl kizini mesel asla bir nalbanta vermiyor, (kendisinden daha zengin ol
sa bile yine vermiyor) bir ayakkabi tamircisine vermiyor. Alet yapicilar ve sanatkrlar zel bir siniftir (ingeneler gibi)
feodali te ve iftilik dneminde sosyal prestijleri srekli darbe yer. B tn bunlarin sebebi sanatin eskiden bugnk kadar
degerli ol mamasidir.

Ibrahim peygamberler oban zmresine baglidirlar. Ya sanatkrdirlar veya bunlara yakin kitleler baglidirlar. Yani mah rum
sinifin en mahrum ve en dip tortu sudurlar. Bu yzden ba zilari mm kelimesinin mml kuradan oldugunu dsn msler.
Mekkeye mensup olma anlaminda yorumlamislar ve gerekten ilgin br tanima ulasmislardir: Peygamber Mekke-lidir.
Digerleriyse okuma yazma bilmemek anlamina almislar dir. Elbette ben okuma ve yazmasi vardi demek istemiyorum. Ama
Allahin dedigi: Onlar yanlarindaki Tevrat ve Incilde ya zili bulacaklari mm nebi olan o resule tbi olanlardir. O
kendilerine iyiligi emrediyor, onlari ktlkten nehyediyor (Arf/157) yette mm, yce bir sifattir. Okuma yazmasi
olmayan byk eli miz anlaminda degil. Yine okuma yazma bilmemek peygambe rin bir noksanligi veya faziletidir de demek
istemiyorum. Ama, suna dayanilmamalidir: Okuma yazmasi olmadigi iin btn bu azamete sahiptir.
DINLER TARIHI

275

mm, mmettendir. Yani, tarih boyunca kabilelere hk meden, siyas, din ve iktisad gc ellerinde bulunduranlara karsi,
halka baglidir. Kurban edilmis, yarali, smrlms halka ve bu Firavun, Karun ve Belam Baur ls tarafindan kani emilmis
mahrum sinifa baglidir.

Btn tarih boyunca onlar -ibrahim olmayan peygamber ler-smifsal aidan o boyuta baglidirlar. Ibrahim peygamber ler ise
bu mahrum sinifa baglidir. Bunlar mmete baglidir ve mmdir. Alisilmis olarak okuma, yazma ve bilgi, egemen sini fin
emride olmustur. Sekreterler, ruhanler ders okumuslardir, halk kitlesinin ise genellikle okuma yazmasi olmamistir. Iste bu
peygamberler de kendi sinifdaslari gibi okuma, arastirma, tah sil, okul, medrese nimetinden mahrum kalmislardir.

O halde Islm peygamberinin mm olmasi, Ibrahim pey gamberlerin btn tarih boyunca toplumun bu sinifina bu mah rum,
baskiya ugramis, yaralanmis kutba bagli olmasindandir.

HIRETE YNELME ILE DNYAYA YNELME ARASINDA GIDIP GELEN TOPLUM

Tarih boyunca toplum ile halk, dnyaya ynelis ile hirete ynelisin diyalektik hareketinde, bir sallanma ve gidip
gelmehalindedir.

Bir toplum, hirete ynelmis, zhd tarafina veya vehimler, hurafeler tarafina gitmis. Bir diger toplum ise, dnyaya ynel mis ve
madd medeniyet tarafina gitmistir. Peygamberler, halkin ve toplumun ynelislerinin aksine yn bulmuslardir. Mesel hirete
ynelen, zhid ve asilsiz seylere tapan, hurafeci Hint ve in toplumunda, gelmis olan peygamber onlari muhalif olan bir yne,
sosyal hayata, ilim ve madd medeniyete agir mistir.

Grdgnz gibi Lao-Tsu halki hirete ynelmeye ve birey cilige agirdi. Onun aksine Konfys, halki toplumculuga ve
dnyaya yneltti.

276
DINLER TARIHI

Roma gibi, dnyaya ynelen bir toplumda -2000 ila 2300 yil nce-toplum madd hayat, kudret elde etmek ve sehvet pesinde
kosma tarafina ynelmistir. Isa (a.s.) sosyal sapmaya ragmen toplumu zellikle Ahirete ynelmeye, takva, zhd ve dindarliga
agirdi. Sonra toplum, Isanin agirdigi gidis yolunda yle ileri gitti ki Ortaag meydana geldi. O zaman rnesansla
baskaldiran din veye ideoloji, Ortaaga ragmen, maddecilige, tketici ve lks hayata agirdi O maddeciligin devami simdi de
srmek tedir.

Bu nedenle dinler ya hiretidir veya dnyacidir. Bu, dinin gelistigi evrenin toplum yapisina baglidir. Eger toplum hireti
ise din dnyaya agiriyor eger dnyaci ise hirete agiriyor. An cak Islm iki boyuta sahip tek dindir. O dnyaya ynelis ve
hirete ynelisi, yani toplumu bu birbirine zit iki yne birden tesvik ediyor. Bylece toplumun daima denge halinde olmasini
saglamistir.

HATEMIYYET (Son olusluk): Dikkat etmenizi rica ediyo rum, bu kavram maksatli olarak yanlis anlatilan meselelerden
biridir (Hem uyumus olanlar, hem de uykuya arpilmis olanlar iin).

Hatemiyyet su anlamdadir. Tehvid isimli bir mektep mev cuttur. Vahiy mektebi Din bir mektebdir, bir medresedir; esit li
derslerde farkli gretmenler insan isimli grenciyi terbiye et mislerdir. Ders ders, sinif sinif ykseltmis, sonunda ona doktora
ve itihad derecesi verip, sen mtehidsin demisler.

Mctehidlik, btn ilimleri biliyorsun anlaminda degildir. Belki sen bu mektepten ve bu mektebin gretmenlerinden edin digin
egitim ve gretim esasina gre, arastirmalarina devam edebilir, ilme tekml bagislayabilir, ileri gidebilirsin anlamin dadir.
Dolayisiyla hatemiyet, insanin vahiy mektebinde tahsilini tamamlamasidir. Tahsilin tamamlanmasi insanin hatemiyetten sonra,
yeniden vahye ihtiyacinin olmayisi demektir. Doktora dan sonra, yeniden sinifa oturmasina gerek yoktur.

Insanin artik dine ihtiyaci yoktur demek istemiyorum. Diyorum ki: Artik yeniden vahyin gelmesine ihtiya yoktur. Yani,
DINLER TARIHI

277

insanin bu dinin talimat ve mesajiyla tanismasi iin, yeni bir peygamberin gelmesine ve insanin elinden tutmasina gerek ol
madigi gibi; yeni problemleri ve daha nceki dinlerde bulunma yan meseleleri cevaplamak iin de yeniden vahiy gelmesine ge
rek yoktur.

Insan son vahiyle geleni grenerek, onunla amel ederek, ona itihad ederek, sadece adim atiyor ve mkemmellik yoluna
gidiyor.

Bu yzden insan, yeni bir vahyin gelmesinden bagimsiz oluyor, tipki benim falanca niversitede tahsili bitirmis olmam gibi.
Simdi artik bir sinifa ve hocaya, onun gelip yeni blmler anlatmasina ihtiya olmaksizin grendigim esaslara gre aras tirma
yapabilir ve bunu devam ettirebilirim.

Hatemiyyet dedigim zaman, bu insanin tekml artik dur mustur demekte degildir. Yoksa Mildi yedinci asirda, 1300 yil nce
insanin tekml m durdu? Hayir. Daima tekml kaza niyor. Benim niversiteyi bitirmem, su ana kadar ki ilerlemem,
islerimin ve arastirmalarimin artmasi gibi. Acaba artik arastir maya ihtiyacim kalmadi mi? Niin olmasin ki, simdi de ihtiya
cim var.

Ama nasil bir Ihtiya? Okuduklarimi tekrar okumak gibi bir ihtiya degil. Belki orada sylenenleri daha ok anlamam ve amel
etmem gibi bir ihtiya. Onlarin bilgilerindeki esaslara ve benim kafama egitimle verdikleri usl ve esaslara gre, dnyayi
grmeye, yasamaya, kendi sorumlulugumu yerine getirmeye ih tiyacim vardir.

Hatemiyyetin anlami budur. Bylece Islma, Siaya, Kurna, Kurnin zelliklerine, Islm Peygamberine, Ima-mete, yani
Siaya, onun tarih deger ve fonksiyonuna, onun kl trel ve fikr fonksiyonuna, Sia ideolojisine ulasmis oluruz. Sos yolojik
aidan adaletin anlami hakkinda, Imamet rejiminin diger rejimlerle mukayese edilmesi hakkinda, tarihin zorunlu bekleyi si,
sorumluluk ve Mslmanin yeni asirdaki aydin fikirliligi gibi meselelere ulasmis oluruz.

Hseyniye-i Irsadin Ilm ve DIn Arastirma Dersleri Dizisinden


SEKIZINCI DERS

(25 Tirmah/1350 Cuma) Temmuz 1971 Cuma

Sizden, iyilige agiran, dogrulugu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun

Rahman ve Rahim olan Allahin adiyla.

Son iki oturumu, kullandigim en temel kavramlari aikla maya ve dikkatli bir sekilde tarif etmeye tahsis ettim. (Gerek Ir-sad
Kurumunda yaptigim konusmalarda gerek esitli faklte ve niversitelerde yaptigim konusmalarda, gerekse yayinlamis ve
yayinlanmamis makale ve kitaplarimda geen kavramlar)- By lece muhalifler, en azindan neye muhalefet edeceklerini bilsin
ler, itham, iftira, kfr ve yalanla yetinmesinler. Dostlar da itikadi sinirlarimi daha iyi ve daha dikkatli tanisinlar.

Simdiye kadar konusmalarda, kitaplarda, makalelerde orta ya koydugum konular, zellikle sosyolojik meseleler, kasitli
kavramlar, kasitli yanlis anlamalar veya kasitli olmayan yanlis
DINLER TARIHI

279

yorumlar, ithamlar ve kin beslemelerle karsi karsiya kalmistir. Zamanimizin aydinlari iin, bu kfrlerin, ithamlarin, iftiralarin
sahipleri ve aiklamalarinda bylesi kabalik ve irkinlikler ya pan eller gizli degildir. nk bugn, dn degildir. Halkin, bu
lundugu her dzeyde, az veya ok bagimsiz bir kendi teshisi vardir.

Bugn eger yalandan, filan kitapta falan konu var dersen, halk kolayca ve sirf isitmekle inanmiyor (olduka nfuzlu biri olsan
bile) okuma yazmalari var, teshis yetenekleri var. Kitabin ardindan gider ve yalanini sana iade ederler.

Ama bu, hakikati arastiranlar, dsmanliklarinda bile suur ve sereften faydalanmislardir. Hakikatin ardindan gidiyorlar ve
herseyi, basit bir sekilde kabul etmiyorlar. Kendileri de, yalan ve ithamla, namerte dsmanlikta bulunmuyorlar.

Az ve degerli olanlar, bu ikisini -suur ve serefi- bnyele rinde toplamis olanlardir!..

Yapilan bu ithama karsi, suurlarindan yardim aliyorlar. Okuyup inceleyerek tanimak istiyor ve sonunda serefli bir h km
ikariyorlar.

Bu yzden, bugn gemisin aksine zel bir sosyal konuma sahip olan fert veya fertler kolayca sahislari, faaliyetleri veya
messeseleri itham ve mahkm edemiyorlar. Gereklere aykiri olan, asilsiz ithamlarini kin ve grslerini kolayca halka benim
setemiyorlar.

Ancak insanlarin hepsi, hakki arayan bu arastirma ve takip ten ayni lde faydalanamiyor. Itham edicinin yolunu adim adim
izleyemiyor ki dogru mu, yalan mi syledigini anlasin. zellikle btn kitle iletisim aralari onlarla beraberdir, onlara yardim
etmekte ve onlari desteklemektedir. Bylece halkin arasina tefrika sokmaya alisiyor ve mesafeler arasinda kendileri yasamak
istiyorlar. Cehalet, riya, yalan, smr ve istismar mikrobuna ldrmek iin daima msait ortam olusturan suur ve uyanisi
nlemek istiyorlar.

280
DINLER TARIHI

Eger bir din, i ve dis etkenlerin abasiyla uyusturma ve durgunluk faktr olarak ortaya ikmis, bilahare suurlandirici,
uyarici, fikr istikll bagislayici, topluma hareket ve tekml ka zandiran bir unsur haline dnsmsse bunun engellenmesi iin
genel uyanisin yayilmasini nlemeleri yolunda her areye bas vurmalari gerekiyor. Hatta kapisi aik olan, herkesin kolaylikla
gidip programini grp, teshis edebilecegi ok resm bir mes seseye bile ithamda bulunarak.

Aralar ok oldugu zaman, gl unsurlar ve perde gerisin de is basinda olan destekileri, bunlarin propagandalari kamuo yu
zerinde etkisiz (kendiliginden) kalmayacaktir. Bu yzden kavramlari aydinlatmaya ihtiyacimiz var. Bu sayede msahhas
itikadi sinirlarda dsman; yalan, tekfir, iftira ve ithamda bulun ma imknina daha az sahip olacaktir.

nceki oturumda, Islm dnya grsn, tevhid, sirk ve onun kisimlarini peygamberin mm olusunu dinlerin siniflara
ayrildigini anlatmistim.

Simdi, aiklanmaya, tefsire ve yoruma muhta olan ok sa yida mesele var. Bunlarin bir listesini hazirladim ama btn
ynleriyle burada inceleyemem. Fakat her birine bir lgat gibi anlam verip fihristli bir sekilde birakiyorum. Siz kendiniz kitap-
ve makalelere mracaat etme zahmetine katlanip, daha mkem mel aiklama ve izahatta bulmus olacaksiniz. Veya bu sinifin
nc kisminda -Islm Sinasi, (Islm-Bilim)- aiklamalarini yapacagimiz zaman aikliga kavusmus olacaklardir.

nceki oturumda hatemiyet meselesine ulasmistim, islm, kendiliginden bir din unvaniyla tarih bir konuda, tarih
felsefesinde, bylece sosyal ve sinifla bir makam ve sde simdi ye kadar ortaya konmus sekliyle ortaya kondu. Bu kisimda, bu
oturumda Imamet ve Siayi aiklamaya basliyoruz.
Imamet

Grevli bir arkadastan, bu son bes alti faaliyet senesinde Hseyniye-i Irsadda ortaya konulmus olan konularla ilgili bir
DINLER TARIHI

281

istatistik hazirlamasini istedim. Irsadda ortaya konmus olan Islm meseleleri guruplandirirsak Imamet ve Sianin nemli
bir yzdeye sahip meseleler arasinda oldugunu grrz. Din toplantilarda herseyden nce bu nemli mesele aiklanmakta ve
buna ilgi duyulmaktadir.

Benim konusmalarimda da tafsilatli ve genis olarak birka oturum srms olan konu, yine bu imamet meselesi olmustur.

Surasi ilgi ekicidir, kendi ikarlarinin koruyucusu olan dai ma cehalet ve dalaletle beslenen zel grevliler, menfaatlari ug
runa hi acimiyor ve bu kurumun ok kuvvetli ve gl noktasi na yani Sia ve Imamete saldiriyorlar.

Byle kk ve hakir dsmanlara sahip olmak, irsad kuru munun sanslarindan biridir. Ayrica fikri azamet ve ykseklige sahip
olmalari anlaminda degil, belki fikri dzey ve ufuklarinin genis olmasi anlaminda byk dostlara sahip olmasi da bir di ger
sansidir. Onlarin anlayis ve tefekkrleri ve dnyaya bakisla ri, farkli ve baskadir.

Insanlar arasinda, bir ideolojinin, bir plan, bir fikir, bir din bir sahis veya bir teskilatin degeri, sadece dostlara gre degildir.
Bazen dsmanlari da bir nimet seklinde ortaya ikiyorlar. Ona deger bagisliyorlar. Eger olmazlarsa, byk bir nimet elden git
mis olacaktir.

Yunan filozoflarindan biri lme mahkm edilmisti. Akra balarindan biri agliyordu. Filozof: Niin agliyorsun? diye sordu.

nk seni susuz yere ldryorlar, dedi. Beni sulu ola rak ldrmelerini mi isterdin? diye sordu. Bu agladigin benim iin
vntr, susuz olarak ldrlyorum. Eger bundan bas ka birsey olsaydi, sulu olarak ldrlms olurdum, bu durum da da
ldrlmem gerekirdi. dsmanimin bir masum ve g nahsizin katili olmasi, zalim olmasi, benim iin bir Imtiyazdir. Eger
mantikli ve adil bir dsman olsaydi, hkm, hak ve adaleti icra etme esasina gre beni mahkm etseydi benim iin hibir sey
kalmazdi

282
DINLER TARIHI

Bizim iin de byle bir niteleme szkonusu. Dsmanin ds manligi, kin beslemesi, anlayis ve idrkinin yzeyselligi ve
cehaletinden kaynaklanmaktadir. ok anlamsiz, yersiz ve tutar siz ithamda bulunmaktadir. Syle ki, zerre kadar suur sahibi
olan, azicik anlayan bile, o itham edene gler. Bu byk bir ni mettir, herkesin byle bir hediye iin Allaha skretmesi
gerekir.

Dsmanlarimizi ahmaklardan kilan Allaha hamdolsun. Allahtan dsmanlarini ortadan kaldirmasini ve yok etmesini is
temez. Bilkis dsmanlarini ahmaklardan kildigi iin, Allaha skreder. nk cahil dsman, bilgin dosttan bile daha degerli
dir. nk o, ayni fikri tasiyanlarda savunma gc ve sorumlu luk olusturur. Bilgisiz dsman, tehlike ve ziyan noktasini gste
rir. O, varligiyla bir fikrin mahiyetini, bir ideolojiyi, bir kurumu aydinlatir.

Simdiye kadar burada bahsettigimiz en temel meseleler Sianin kendisidir. Biri Ictihad meselesi, biri Adalet, biri
Imamet, digeri Intizar (bekleyis) ve Cebirdir (Tarihin cebri ve Sia felsefe tarihinde devrim cebri.)

Burada ve her yerde ortaya koydugum, koymakta oldu gum, hersey budur, bundan baska birsey yoktur, anlaminda de gildir.
Belki meseleyi, hakkimin oldugu zel bir grs aisindan, daha aik, daha uygun ve daha liyakatli bir sekilde ortaya koy ma
hakkina sahip olanlar vardir. Ama onlar baska boyutlardan greceklerdir. Meseleyi diger br sekilde ortaya koyacaklardir. Ben
ise, kendime zg boyutla
SIA

Sia, esitli boyutlara sahiptir. Fikr, kelami, felsef, tarih boyutlar bu cmledendir. Ama bl Siayi mezhebi aidan beser
toplumda ve btn Islm tarihi boyunca meydana gelen, hare ket icad eden, tarih bir fonksiyon ve kader tasiyan byk bir
hareket olarak gryorum.
DINLER TARIHI

283

Sia diye syledigim sey, su anda avamin zihnindeki anla miyla Sianin aiklamasi degildir. nk aydin, halkin zihniye tini
aiklayan onlari biraz fizik, kimya, Apollo ve modern sz lerle karistirip modern propaganda seklinde ortaya ikaran ve onu
bugnn lisaniyla dinin tebligi seklinde sunacak kisi de gildir.

Hayir bu metod, benim isim degil. Benim isim asla bu olma mis ve olmayacaktir. Avamin begenecegi tarzda sz syleyen,
avami aldatandir

Meshedde alti-yedi kisinin karsi iktigi onlardan biri ben-denizim bir kitap yayinlanmisti. Yazar Islm Sinasiden bir cmle
almis biraz ktleme ve kfrden ve bu cinsten seyler den sonra, reddetmeye baslamis.

Ben, insanin mkemmelligi ve tekml, Islmin inandigi bir asildir demisim. Hatta Islm Peygamberinin mkemmelli gin
ve hatemiyetin grldg yer olmasi bir hakikattir, tek ml byk bir nimet unvaniyla Allahtan istiyor:.. De ki, Al lahim
dnya ve kendin ile ilgili hayretimi arttir.

Ilim ve hayretinin artmasini isteyen, kendi tekmln ar zuluyor demektir.

Bu sz reddetmis, ama onbes sayfalik bir reddiye ile, Apollo-13n uzaya ykselisinin ilm faydalarindan avaz avaz d em
vuruyor.

Bunlarin, bazi kompleksleri var. Yeni kelimelerden, Latin yazilarindan ve batil isimlerden faydalanmada asiriya kaarak, bu
kompleksleri telafi etmek istiyorlar. Veya bu ifadeleriyle din meselelerin geri kalmislik sebebi oldugunu tahayyl edip, bunu
telafi etmek istiyorlar. Halbuki geri kalmislik meselesi fikr bir meseledir. Einsteinin izafiyetini, suyun zmlenmesi form
ln ve bunlarin benzerlerini dergilerden, ders kitaplarindan alip onlari okumamis olanlara ispatlamak, yenilemek, din gr
smz aydinlari cezb edecek sekilde reforme etmek, is degil dir. Btn Islm ilimlerden ok cz bir bilgiye sahip olan bu
kfrbaz yazar, kitabinda, sosyolojiyi iyi bilmiyurmusum ve bu

284
DINLER TARIHI

sosyoloji alaninda ok hata yapmisim diyerek bana saldiriyor. Bundan da nemlisi, bu ne biim termo dinamik yazma? diye
Mhendis Bezergna kiziyor. Ona sayin Amidin lugatmdan termo dinamigin anlamini grenmesini, dinamik kelimesine
mracaat etmesini tavsiye ediyor! Ama sundan habersizdir; eger bizim dinimiz (Fizik, Kimya, Apollo!.. aisindan) geri kal mis
grnyorsa, bu ilm aidan degil, belki zaman bakimindan bir geri kalmadir. Zaman, fizik ve kimya demek degildir. Halkin
ihtiyaci, eziyet, dert ve dnya grs, bir asrin ve bir toplumun ruhudur.

Peygamber dnemi Islmi, Atina ilimleriyle tatbik edilerek mi halki pesinden srkledi? Hayir. O halde yeni meselelerin
ortaya konulmasi, mesel banka konusu, hava parasi, bisiklete binmek, iki katli otobste oturmak ve bu esitten meselelerde
fakihin hkm vermesi (szgelimi Islm fikhinin durmamasi iin) bu isleri bile yapmayanlara gre geri ileri bir istir. Ama
Islmin ugrasmasi gereken zamanin yeni sorunlari bunlar de gildir.

Eger bizim fikhimiz hava parasi, banka, ortak pazar, kon sorsiyum, kartel, kr amali taahht sirketleri, bono vb. konular iin -
ki piyasaya yeni ikmislardir-bir hkm ikarirsa Islm fikhi veya dinin kendisi yenilenmis olmaz. Din yeni oldugu za man,
zamanimizin dertleri ve idealleri iin duygu ve dsnce mizi zorlayarak hareket meydana getirir. Bylece yol bulur.

Eger din, uyandirici, sorumluluk kazandiran, g veren, ha reket yaratan bir etken unvaniyla kendi toplum ve zamaninda bir
fonksiyon icra etmezse bu ilim benzeri sslemelerle, alinyazisi degisime ugramaz.

Genel tarif aisindan Islm tarihine ve toplumuna baktigi miz zaman Sia, Islm tarihindeki hakim ve faydalanan sinifin
Islmina karsi, mahrum ve mahkm sinifin Islmindan iba rettir.
DINLER TARIHI

285

Iran Islma Niin Inandi?

Islm birinci asirda, Islm ordusunun ilk defa Iran, Misir ve Dogu Romaya saldirmasi sirasinda iranlilarin, Misirlilarin ve
Romalilarin niin Islma yneldiklerini incelemek gerekir.

Cahiliyye Arabi, birlige ihtiyaci olan bir kabile idi. Islm bu birligi saglayabilirdi (ulusal ve kavimsel birlik). Ama Iranlinin
kavimsel birlige ihtiyaci yoktu. Bin yillik, msahhas milliyete ve olusum kazanmis bir medeniyete sahipti. Bu nedenle Iranli
kendi milliyetine birlik kazandirmak iin Islma inanmadi. Tevhid tarihteki sosyal ve sinifsal fonksiyonunda Arap toplumunu
putperestlikten, Allaha tapmaya ykseltti. Topluma sirayis ve geli sim bagisladi.

Cahiliyye Arabi iin tevhid putperestlikten Allaha tapmaya dnsmek iin bir davettir. Bir dnemden daha st bir dneme
geistir.

Bu yzden Arap, geise hazirlik iin Islma inaniyor. Put perestlikten, Allah perestlige gidiyor. Ama Iranli asirlarca nce
tanriperestlik dnemine ulasmisti. Zerdst, Iran toplumunu putperestlikten tanriperestlige intikal ettirmeyi uhdesine almis olan
bir liderdi. (Dikkat edelim tanriperestlik, tevhidden ayridir. Tevhid ve sirk ise sonraki bir konudur.) Geri ben Zerdstn-
sphesiz bir muvahhid olduguna inaniyorum. Sonra onun varisleri saneviyyeti (ikiciligi) yapmislardir. Islmda da yaptiklari
gibi.

Itikadin asli, nbvvete, vahye, gayba, Kiymete, Cennet ve Cehenneme, hesap ve kitaba, halkin hidayeti iin Allahin
gnderdigi eliye iman, Iranlilar iin yeni bir usul degildi ki, Islm onlara yeniden arzetsin. Bunlarin hepsi vardi.

Iran ve Roma halkini cezbeden, Islm mead (hIret) degil di. nk hiret hem Hiristiyanlikta vardi, hem de Iranin Zer dst
ve Man dinlerinde. O halde iranlilar niin Mslman ol dular?

Burada sunu syleyeyim, eger bir millet Mslman veya Hiristiyan oluyorsa veya bugn herhangi bir ideolojiye ynel

286
DINLER TARIHI

yorsa; kitaplari okumaya, btn dinleri ve mezhepleri inceleme ye arastirmaya, karsilastirmaya gitmiyor ki; su su sebeplerle
bu dini bu mezhebi veya bu ideolojiyi kabul ediyorum desin. Belki bir toplum, bir sinif, bir irk, bir millet veya bir sosyal grup
bir-seyden ektigi izdirap ve eziyet yznden ister istemez bir sey lere ihtiya duyar. Gidisatinda sikintilar olusturan
irkinlikler, onu bir hedef ve maksada dogru, onun ihtiyacini sosyal konum ve zamaniyla idrak eder, onun haykirisina cevap
veren bir dine dogru yneltir. Gerekler onu kabul eder Bu sosyal grup, o bir boyut veya esas iin dinin btn esaslarini ve
boyutlarini kabul lenir. Krkrne, iyi ve kt oldugunu arastirmadan, hakkin da dsnmeden itaat eder.

Sonralari bilginler, itikadi esaslarin zerinde teker teker arastirma ve inceleme yapiyorlar. Ama halk kitlesi, zahmet ve askin
hatiri iin bir dine inaniyor. Bir noksanliktan dogan eziyet, bir ideal ve hedefe duyulan ask. Kendi eziyet ve idealler ile asi na
olan bir dini kabul ediyorlar. O dinin veya ideolojinin itikadi esaslarinda kendi cevaplarini buluyorlar.

Sosyal ideolojilerin ilerlemesi de bu sekildedir. Mesel Uzakdoguda, Latin Amerikada kyller diyalektigin btn fel sef
esaslarin, materyalizmi, tarih felsefesini, tarih cebri, alinasyonu, dealinasyonu -vb.- incelemeyIp okumamislardir ki birini
sesinler. Bunlar sadece kapitalizmden eziyet ekmisler, sm-rlyorlar. Sinifsal imtiyazlari ve sinifsal smry ezen, sinif
sal esitlige agiran bir ideoloji Uzak Dogu ve Latin Amerika kyllerini cezbediyor. Kapitalizme, smr ve istismara karsi
duran bir ideolojiye-bu ideolojinin itikadi ve felsef alt yapisi is ter materyalizm ve maddecilik olsun, ister idealizm ve
maneviyat olsun-inaniyor. nk izdirabina -siniflarin varligi na, smrnn verdigi izdiraba sinifsiz esit ve hr topluma ve
recegi bir cevaba sahiptir.

Bugnk Afrikada Islm, halk kitlesine hizla nfuz ediyor, ilerliyor. Tevhidin felsef kelam aidan ortaya konmasi veya sirk
ve diger dinler ile karsilastirilmasi sebebiyle yayilmiyor. Ve ya yayilmasinin sebepleri peygamberlik, hiret, Kurnin fe

DINLER TARIHI

287

sahati ve belagati vb. sebepler degildir. Afrikalinin btn tarih boyunca ektigi izdirap sebebiyledir. Asirlardir tahamml
ettigi ve etmekte oldugu hakaret sebebiyledir. aresiz olarak esaret ve hakaretten kurtulmak iin, benliginde byle bir yola
karsi sevgi ortaya ikmistir.

Byle bir durumda Islm, insan esitlik, peygamberin kendisinin bizzat mcadele ettigi, lanetleyip mahkm ettigi irk sal
ayricaliktan nefret sloganiyla, baslangitan beri siddetli bir dayanaga sahiptir. Islm, kirli ve vahsi bati irkiliginin kurbani
olmus olan Afrika halkinin izdirabina ve idealine verecegi uy gun bir cevaba sahiptir.

Bu yzden zenci, siddetli bir sekilde, hizla Islma yneli yor. Irklarin hrriyetini ve irksal ayricaliklardan nefreti bu din de
buluyor. Irksal ayricaligi benimseyen veya onlara karsi sessiz kalan dinlere karsi cephe aliyor.

O halde smrye ve irksal ayricaliga karsi ikis esasi, Afri kali siyahi Islm tarafina ekiyor. Bu dini btn usul ve ayrica
liklarini bir yerde kabul ettiriyor. Bundan sonra bilginleri, esitli meseleleri arastirip, incelemeye basliyorlar.

Mild yedinci asirda -Islm Hicri birinci asirda-eger Iranli Islma yneliyorsa, bunun nedeni ilm felsefi ve kelam konu lar,
Kurnin fesahat ve belagati degildir. Tahminlerin aksine, hibirini anlamiyor veya onlara karsi bir hassasiyeti yoktur.

Kurnin fesahat ve belagatini, sadece Hicazlilar demesek bile Arapa lisanli olanlar anlayabiliyorlar di. Farsa lisanli, oku
ma yazmasi olmayan muzdarip, Horasanli, Maverannehir ve Kuzey Iranli halk kitlesi degil. Bu halk kitlesi, elinde ekmek ve
hurmayla Medayin sokaklarinda Islmi karsilamaya gidiyordu. Yoksa aydinlar, ileri gelenler, kyller, svariler, ktipler,
Iranli bykler (ki bunlarin ilm, felsef, kelam konulari fesahat ve be lagati anlamalari gerekiyordu ve anliyorlardi) Islma
karsi dur dular. Muzdarip Iranli halk kitlesi-Islmin bu fikr, edeb, ruh ve irfani meziyetlerinden birsey bilmeden -
mahrumiyetlerin btn tarih ve mrn kapladigi halk kitlesi btn bunlarin te lafisini, btn izdiraplardan kurtulusu arzu
ediyor. Islmin me-288
DINLER TARIHI

sajinda, Zerdst dininde bulamadigi hrriyet ve kurtulusu bu luyor. Zerdstn dininde var olmussa bile, Mbedlerin dininde
artik yoktur. Mbedler, Dehgnlar, Hsrevler yle irkin ve nef ret edici bir doku ryorlar ki artik din, halk kitlesine karsi bir
din olmustur. Mbed, Dehgn ve Hsrevin ikarlarinin savu nucusu olmustur.

Byle bir din artik halkin dini olamaz, bu yzden halk kaip derhal Islmin etegine siginiyor. Islmi, haber olarak -Islm or
dusu ve Kurn metni Irana girmeden nce, Iranliya ulastiriyor. Dicle ve Firatin o tarafindan Islm askerinden, Islm
hilafetin den, Medine ashabindan ve peygamberin dostlarindan Muhammedin (s.a.v.) hayatinin serhinden, komutan ve halk
kitlesinin iliskilerinden, byk adamlardan, Muhacir gibi kk Arap halk kitlesinden, kuru odun yiginina dsen ates gibi
haberler ulasiyor. Halki sariyor, ilerliyor, sratle her tarafi deta atese e kiyor.

Btn irki, gemisleri ve halefleri btn tarih boyunca mah rum olmus olan Iranli, saraya yol bulup padisaha karsi durmasi
veya ona sz syleyebilmesi veya onun yedigi yemeklerden giz lice az da olsa evinde pisirmesi gereken fakat yapamayan
Iranli. Iranli yle br dzende yasiyordu ki, asilzadelerin bazilari bile, Sahin adim yakininda duruyorlardi, bazilari bes
adim, bazi lari yedi adim. Bazilari otu rabiliyorlardi, bazilarinin ise sadece ayakta durmalari gerekiyordu! Hepsi de tayin
edilmis mesafe lerde. Her aile, sabitlesmis sosyal makamda. Her fert bir sinifin, tabakanin kapali kalibinda, mebbet olarak
mahsur kalmisti. Hepsi irsi, sosyal ve irksal evrede mahpus kalmislardi. Kundu racinin oglu dhi bile olsa, yine kunduracidir.
Saray ktiplerinin ocugu, bir asilin oglu, serefe yabanci bile olsa yine tekrar sarayktibi ve asildir. Hepsi daima olduklari
sinifta mahpustur. Bir siniftan diger sinifa geis hakkina sahip degillerdir.

Byle bir toplum ve dzene, Firat ve Diclenin o tarafindan kivilcimlar dsyor. Halk galeyana geliyor.

Bu kivilcimlar, Islmin bina ettigi halkin hkmet sekli sos yal dzen ve halkin yasanti sekli hakkindaki haberlerdi. Millet
DINLER TARIH

289

leri sosyal adalet ve devrimci liderlik ile mjdeliyordu. Eko nomi ve irksal sinifsal ayrimdan izdirap eken ferd, ailev
ve aristokratik rejimlerin zincirinde esarete dsms olan milletler bu davete Lebbeyk demekte tereddt etmediler.
Adalet ve Liderlik

Islm, hemen baslangita Sosyal adalete dayanir ve btn peygamberler adaletin istikrari iin gnderildiklerini syler.
Btn peygamberlik ve risaletler, yeryznde ve insanin top lum yasaminda adalet meydana getirmek iindir.

Diger taraftan Islm, bir hkmet sekli gsteriyor. Her ne kadar hukuk aidan ogu haklar noksanlasiyorsa da, fakat siyas
form aisindan, Islm (hicr) yle heyecanli bir hkmet arzediyor ki iran halki iin bunun tasavvuru bile mmkn de gildir.

Dnya imparatorluklarinin onun karsisinda hakir grnd g byk halife Medine sehrinin en fakir halkiyla ayni halde
yasiyordu. Byle yasiyor; baska bir sekilde yasam hakkina sahip degildir!

Bu Roma ve Iran halki iin ok heyecanli birseydir. Bu iki imparatorlukta hkmet, halka karsi olan; hayat, hrriyet ve halkin
faydalanmasina, dogal insan haklarina aykiri bir dizi ka yitlarin, dzenlerin halka zoraki yklenmesinden ibarettir.

Grev, hep is, izdirap ve aliktir. Hsrevler, Kayserler onla rin el emeklerini alin terlerini hazinelerine servet olarak koyu
yorlardi. Bunlar, halkin izdirap, alik ve lmleri pahasina, gge uzanmis saraylarda hayal ve efsane geceleri yasiyorlardi.
Btn bunlar birden degisiyor. yle bir hkmet is basina geliyor ki; ne devlet baskaninin kendisi digerlerinden fazla en kk
bir-payi dsnebiliyor, ne halk, devlet baskaninin beytlmal ve hal kin cani zerinde digerlerinden kendisi ve ailesi adina,
fazla bir hakka sahip oldugu bekleyisi iine giriyor. Ne de byle bir hak kin olduguna inaniyor.

Mesele hallolmustur. Islm rejimi imparatorluklari dagitip e kici bir miknatis gc gibi, btn halkin kalbini kendi tarafina

290
DINLER TARIHI

ekiyor. Baski ve sinifsal ayirim yapan hkmetin icraatindan izdirap eken ve irksal, hukuk, sosyal aidan mahrum olusu,
ezilisi, reddedilisi daima hissetmis olan halk.

Siyas rejimlere ve zalim sosyal dzenlere mahkm millet ler ve mahrum halk iki sebep ve iki seyin hatiri iin Islm tarafi na
yneldiler: Biri hak hkmeti, digeri sosyal adalet.

Araplarla savasmak iin, neden Horasan ordusu komutani, grevlendiriliyor?

Burada bahsettigim bu konu, byk bir tarih meseledir. Yezdgerd, Rstem Fergzadi Araplarla savas iin grevlendi
riyor. Halbuki tehlikeye en uzak noktanin komutani idi. Sasani rejiminin Isfahan, Hemedan ve Khuzistanda byk ordulari ve
asker gc vardi.

nk Yezdgerdin Iranin batisindaki ve gney batisindaki ordu komutanlarina gveni yoktu. Niin onlara dayanmadi?
Halbuki Iran ve Arap savasi bu sinirlari kusatmisti!

Bu anormal durum, bana gre ok tabiidir. nk Iranin, bati ve gneybati sinirlari, sinirin o tarafinda meydana gelmis olan
Islm ve devrimci hareketle temas halinde oldugundan sid detli bir sekilde1 Islmin devrimci agrilarinin etkisi altindaydi.
Islmi kabul etmeleri iin, msait bir ortam dogmustu.

Islm fikir ve ideoloji, Iranli halk kitlesi ve Iranli askerlerde siddetli bir sekilde atlak meydana getirmis, onlari etkilemisti.
Bu durum bati, gney bati Iran halkini ve ordusunu Yezdgerd nazarinda gvenilmez yapmisti. Taassup ve inanla Mbed-lerin
dinini (Mecusilik), Hsrevlerin idaresini korumalari adi na, bunlarin kurtulus agrisinda bulunan bir gle savasabile
ceklerine mit bagla yamiyordu.

Yagmalamak iin geldik demeyen bir orduydu-Sizi, yerin zillet ve asagiligindan, gkyznn hrriyet ve yceligine din lerin
zulmnden, Islmin adaletine agirmaya geldik, diyen bir ordu. Sizi birbirinize klelikten, Allahiniza kulluga agir maya
geldik, diyen bir ordu.

Bu agrilari isitmis ve bu davete sin olmus olan, kendi alin yazisindan izdirap eken, byle bir daveti bekleyen biri, iyi
DINLER TARIHI

291

savasamaz. Onun derdinden bahseden birinin basina, asiri bir tutkuyla kili vuramaz. Kendi derdinin sebep ve kaynagi olan
kimseyi savunmak iin kahramanlik yapamaz.

Bu yzden Islmda en uzak sinirdan, Horasandan asker, ordu komutani getiriyorlar. Zihinsel ve fikr evre aisindan, tam
olarak Islm propagandadan uzak bir evreden. Uyanis tehlikesinden; isyan, mevcut dzeni bozucu, ihlal edici fikirlerin
nfuzundan tamamen korunmus olmasi gerekiyor.

Btn bunlardan Iranin en uzak blgesinde oturanlarin bile kurtulus bagislayan Islm mesajini getirenlere yabanci olmadik
larini gryoruz. Hibir seyi korumak adina gnlden ve can dan, Ilma karsi saldirganca savasmak istemiyorlar. Kadisiye
ve Nihavendde adir kurmus olan bu orduyu Sasan dsmani gryorlar, kendi dsmanlari degil. Onlarin hatta mabetler ve
Mbedlerle bile bir isi yoktur, sadece egemen dzen ve Yezd gerdin gc ile mcadele halindedirler.

Eger Iran halkinin hesabini, Sasanilerin hesabindan ayir mazsak, Iran halki Arap halkina karsi yenilmistir dersek, bu Iran
halkina hakaret olur. Iranlilar ne Araplardan yenilgiye ug radilar, hatta ne de Iskenderden.

Yenilgiye ugrayanlar hkmet hiyerarsisi idi Dr, Yezd gerd, Harzemsah ve Abbasi halifesini.. Iskender, Sad Bin Ebi
Vakkas, Cengiz ve Hlag yenilgiye ugratmadi, Iran milleti on lari savunmadigi iin yenilgiye ugradilar. Cengiz, Muhammed
Harzemsah ve vahsi Hatun Trkleri arasindaki savasta Iran hal ki mahpus idi. Eski zindancilar ile yeni zindancilar arasinda
kavga iktigini gryorlardi.

Yezdgerd, Selsl savasinda az sayidaki yalin ayakli Arap askerlerine karsi kamamalari iin Iranli askerleri zincire vuru
yordu! Yani Iran halki bu kadar savastan kaan ve korkak bir halk miydi? Bu hile bile bir dgm amayinca Yezdgerd,
Medyine geliyor, hazinenin kapisini askerler, iyi savassinlar diye sonuna kadar aiyor! (yani savasi Iran asker para iin mi
savasiyordu?!) Bunlar byk, hakikatperest ve zeki olan bIr mil lete hakarettir! Sasan rejimi Iranli askerleri zincire bagliyor
ki

292
DINLER TARIH

kamasinlar, para veriyor ki savassinlar. Bu durum, hakim d zenin halk arasinda hibir dayanak noktasi ve ssnn olmadi
gina isaret ediyor. Halkimiz Islma karsi savasta koruyacaklari hibir seye sahip degildi. Hsrev ile halk arasinda, zincir ile
rs vet disinda baska hibir iliski yoktur. Bu iki iliskinin saglam bir baglilik olmadigini gryoruz. Hem zincire vurulan
askerler katilar, hem de hara alinan halk da sonra kendisinden alinmis olan paralari yedi. Araplarin Medyine girisinden
nce, kendi leri saraylari dagittilar. Toplanmis olan mallari gtrdler! Bun lar bugnk tarihilerin hakaretine ugrayan
halktir. nk ta rihiler hesaplarini hkmetin hesaplarindan ayirmamislardir. nk Iran halkinin kendisine hakim olan
mevcut dzen ve du ruma tutkunlugu yoktu. Kendilerini kurtarmaya olan ihtiyalari nedeniyle, insan agrilari tanimak, iman
etmek, sinifsiz kurtu lus bagislayan ileri bir ideolojiyi, kardeslik, zgrlk, adalet is teyen bir ideolojiyi tanimak iin baski,
ayricalik ve imtiyaza kar si bir ideoloji olan Islma karsi Kadisiye, Celula ve Nihavendde savasmak istemedi!

Iranli, korkak, dskn ve zavalli degil ki, Arap ordusu kar sisinda kasin ve aresiz olarak zincire baglansin. Paraperest de gil
ki, Ye^zgerd midesini mamur etsin, cebini doldursun ve dsmanla savastirsin da, doldurmayinca savasmasin!

Serefsiz degildi ki ne dini, ne milleti, ne istiklli, ne izzeti, ne zilleti ve ne de yabanci esaretini anlamasin! Yahudiden de daha
asagilik degildi ki, vergi dememek iin -cizye yerine zekt demesi iin-herseye gzn kapasin; teslim olsun, din degistirsin.
Bu, arastirmaci benzeri gevis getirenler, byk mil letimize en kirli kfrleri ediyorlar. Kendi hayallerince bunlar milldir
(ulusalcidir), Irani sevenler ve yabanciya karsi olanlar dir.33 Bunlar, Iranli, baski ve para tahakkm le Islmi kabul edip,
boynuna geirdi; kendi riza ve imanlariyla degil! demek istiyorlar. Bunlar, Iran milletini kendileriyle karistiriyorlar. Bun larin
kalemleri, dilleri, fikirleri, ilimleri ok rahat, hizli ve do-33- Elbette bunlarin nazarinda Iran milletinin gemisten bugne
kadarki dsma ni sadece Araplardir. Hem de Asr-i Saadet dnemindeki Araplar!
DINLER TARIHI

293

gal bir sekilde baskinin tellali ve sermayenin esnafi oluyor. Bunlarin din esaslari her durumda, her dinde iki tanedir: Korku
ve agzllk! Biri, ipekli kumas, digeri koyu sari.

Bu ordu Nihavend ve Kadisiyede birka bin kisilik fakir, yalin ayakli Arap ordusuna niin bu kadar kolay yeniliyor? Ni in
birka yil nce zamanin en byk imparatorlugu olan, za manin en modern silahlari ile donanmis, tecrbeli, egitimli Ro ma
ordusunu kolaylikla yeniyor? Bu millet, Islm ordusuna kar si btn bu zaafi niin gsteriyor, Isfahandaki meshur garnizon bir
tek kili bile ekmeden bin kisilik l Arabina teslim olu yor? Birka sene sonra da, kapilarin ardinda, kasabalarin kale ve
hisarlarinin iinde Araba karsi niin yle yigite savasiyor?

Buhara niin defa ardarda katliama ugruyor? Her sefe rinde Arap ordusu bir adim uzaklasinca tekrar isyan ediyor?

Nedeni apaiktir. Orada mer halifeydi, yardimcilari ve ko mutanlari Peygamberin (s.a.v.) byk sahabeleriydi.34 Burada ise
Emeviler gelmisti; yardimcilari ve komutanlari ise vahsi Arap yagmacilardi!

Arap, savas meydaninda lkenin resm askeriyle yani Sasan rejimini savunan g ile, devlet gc ile savasiyordu. Se hirlerde
ise halki kendine taraf gryordu. Irani Kadisiyede hkmeti savunmak iin savasmasi gerekiyordu, savasmiyor du.
Sehirlerde kendi evini, ailesini, sehrini beldesini, namusunu, istikllini savunmak iin savasmasi gerekiyordu ve iyi savasi
yordu!

O rezillikleri iin, sinirlarda Islm ile arpismada can veren o halk, merkezi kudretin dagilmasi dneminde mill istikllin ve
resm ordusunun yok olmasi, hilafet kudretinin evrensel bir ikti dar ve istila bulmasi dneminde, Iranin kuzey batisindaki dag

34-Geri birtakim zaaflari vardi; Ali (a.a.) ve Islm degerler ile olan mukayese de. Ama Sasan ve Roma idarecileri ile
mukayese edilmelerinde Roma ve Sasan dzenlerine mahkm olan gayri mslim halkin nazarinda hrriyet ve adalet-heykeli
idiler. Babamin deyimiyle hasin acimasiz, smrc Roma idaresini grms olan Sanm lialki iin, hatt Muviye bile, sevgili
bir vad edilen biri ola rak tecelli ediyordu.

294
DINLER TARIHI

larda, Azerbaycanda yirmi sene nasil direndi, birok Arap or dusunu ard arda nasil yok ettiler?

Yzyil sonra yeni Mslman olmus Horasanli 600 bin kilili savasi, hilafet merkezini halifenin basina yikiyorlar? Yezdgerdi
yalniz birakan halk, Belhte bir degirmenciye siginmak zorunda kalan ve bir kisinin bile onu savunmadigi halifenin basini kesi
yor. Byle mutaassip, kahraman, vefadr, yigit, adi bilinmeyen, itibarsiz, soyu taninmamis bir idam! Ebu Mslim Horosanyi
hazirliyorlar. Simdi merin ordusunun yz misli artmis olan ordusunu bir tilki srs gibi dagitmiyorlar mi? Burada ne ala
caklari bir para vardi, ne kaamayacaklari bir zincir vardi. Bu millet, ondan sonra niin Araplari topraklarindan uzaklastirmak
iin iki asir kililarini eline almadi?

Bu niinlerin cevabi sudur, Iranli ayni iranlidir, ama bas langita Medin Medine oluyordu, o savasmiyordu sonra
Medine Sam ve Bagdat olunca savasti!

Iranli halk kitlesi Medinden Medineye kostu, Ne istiyor du? Sinifsal esitlik, insan hkmet! Bunu istiyordu.

Yolunun zerinde ansizin, Medine yerine Bagdat belirdi. Muhammedin (s.a.v.) idaresini grecegi yerde, halifenin esiri oldu.
Burada, tevhid felsefesi, peygamberlige itikat, Kurnin kutsallastirilmasi, tefsir, hadis, ilm-i rical, ilm-i fesahat, belagat,
Islm bilgi ve hikmet, irfan, derin ahlk, lm ve hiret konusu, cennet, cehennem, ruh, insanin bekasi, yaratilisin esrari,
hiretin menzilleri hep vardi. Bagdat, Medineye kiyasla dnyanin en byk kudret, ilim ve medeniyet baskentiydi. Tantanali
mescid-lerle doluydu. Islm niversiteler, gretmenler, limler, fakihler, filozoflar, tarihiler, stn zekli hkimler ile
doluydu,..

Ama Iranli kunduracizdenin bunlara bir ihtiyaci yoktu; bu seyler iin gelmemisti. O vahsi bir Arap degildi ki, merkez kud rete
inanci, hayatin cellligini, hayatin medeniyet ve azametini tasisin-Medinde btn bunlar vardi. Btn bunlari birakti O,
sinifsal ayirimdan kamisti; esitlik arzusundaydi. Zulm ve baski hkmetinden kamisti; hrriyet ariyordu. Simdi Bag datta
hersey vardi, Islm da. Ama bu iki sey yoktu.
DINLER TARIHI

295

Iran esrafligi gitmis, Arap esrafligi gelmisti. Iran hkmdari (Hsrev) gitmis halife gelmisti! Bagdatta Islm vardir. Medine
Islmindan daha gl ve daha tantanali bir Islm. Orada (Me dinede) iki- nshadan fazla Kurn yoktu, burada her taraf
Kurn doludur. Ssleme sanatinin en gzel rnekleriyle ogal tilmis nshalar. Orada bin metrekarelik amur duvarli hurma
dallari ve yapraklariyla kaplanmis bir mescid vardi. Burada aza met dolu, gzellik, sanat ve mimarlik mzesi mescit. O gn
Islm ordusunun yz fakir muhaciri vardi, bugn dnyanin en byk ve en iyi ordusu. Medine hazinesinin gc, taksim
edilirse kisi basina iki hurmadan fazlasina ulasmiyordu. Simdi mescidin avlusuna o kadar ganimet yigiliyor ki diger ucunu
grmeleri bile mmkn degil. Problemleri btn bu parayi nasil hesaplayip toplamak ve nasil harcamaktir? O gn Islm
limleri birka tane hat yazan kisiydi, bugn ise Islm ilim havzalari b tn Atina, Iran, Roma, Hiristiyanlik, Yahudilik,
Zerdstlk kltrlerinin varisidir.

Btn bunlar var, ama adaletten (sosyal esitlik), hkmet ten (halkin hak liderligi olarak) artik bir haber yoktur. Dzen Kayser
ve Hsrevin dzeni gibidir. Zerdst ve Hiristiyanlik di ni yerinde Islm.

Burada, Islm iki ehre kazaniyor. Birisi Bagdat ve Sam b yk Darl Hilafetinin yaptigi Islm. Birisi de Rebeze35 de g
mlen, Kfe mescidinde kana bulanip yuvarlanan ve siyah Firat kenarinda snen Islm!..

Birisi renkli Bagdat ve Sam saraylarinin sofralariyla Medyin, Kuharnak ve Roma saray sofralari ile rekabet eden
Islm. En iyi musikler, yemekler, cariyeler, medeniyet ve lksn en iyi eserleri ve etkileri. Birisi de bu saraylarin altindaki
zindanlarda zincire vurulmus Islm!..

Birisi Islm hareket ve Islm Peygamberi ile savasan, sonra Islmin kaderini eline geiren esrafligin (aristokrasinin) Islmi.
Halife, Peygamberin kisiligine brnd. Islmin dnyadaki

35-Ebu Zer-i Gifarnin ldg yw. (ev.l

296
DINLER TARIHI

resm yrtcs, resm mcahidi oldu. Malm halk kitleleri, Arap kleler, Iran ve Roma halki, Zerdst din adamlarinin al
datmasindan Hsrev ve Kayserlerin tokatlarindan Islmin ada letine, Islmin hrriyet ve esitlik rehberligine, Islma geldiler
ve veraseti, istibdati Arap saltanatina ve hilafetine tutkun ol dular, onunla mesgul oldular. Irksal aristokrasi, ailev sinifsal
ayricaliklar, klelik, yagma ve katliam dzeni! daha nce sahip olduklari sey. Ama, orada zindanci ve hakim kendindendi, bu
rada yabancilar!

Sosyal adaleti, halk ve hrriyet hkmetini aramak iin Iran hkmdari ve Zerdst din adamlarinin dzeninden kaip Islma
geldiler. Islm oldugunu grdler ama, herseyden bah seden, adalet ve hrriyetten baska herseye sahip olan Islm! Medinin
yerine Bagdat, Hsrevin yerine halife, Mbedin ye rine Molla! Onun iin, ona hrriyet ve adalet bagislamayan Islmin diger
hibir dinden farki yoktur, hepsiyle esittir. Simdi Medineye siginmak ve orayi aramak yerine basini Bagdata i karmistir!
Simdi ne yapsin? Hsrev ve Mbedin Medanine ge ri mi dnsn? veya Bagdat Islmini mi kabul etsin?

Iranda Ebu Mslimden sonra birtakim sahsiyetler ikmis ve Bagdat ile savasmislardir. Bunlarin slogani: Islmi Arap
eksiltmistir idi. Halk kitlesi bunlarin pesine dst: Mill kahra manlar! Efsin, Merdiviz, Mukn, Alziyar, Semigiryan,
Taberis-tan.. halk kahramani Ebu Mslim Horosannin sofra talep eden slogani, halkin kurtulusu iin adalet, hrriyet ve
Muhammedin (s.a.v.) soyunun hkmeti iin Emevlerle Islmin ziddi olan ci nayet, gasp ve Arapilik hilafeti ile savasti.
Islmin yeni ds manlarinin ve halkin kurbani oldu.

Araplarin ziddi ve Araplara karsi olan bu kahramanin idea li milliyet ve Islm, idi. Bundan da nemlisi milletin Arap hk
meti esaretinden kurtarilmasi ve hak Islm dinine bagli kal makti!

Yzyil Sasan zulmnden kamis olan Iran halki simdi de Emev ve Abbas zulmne yakalanmisti. Bu mill kahramanlarin
pesinde Araplarla savasti.
DINLER TARIHI

297

Savasin kaderi ne oldu?

Bu kahramanlarin hilafet ile anlasmalari ve taviz vermeleri! Kendileri iin halifeden mahall hkmetler aldilar. Bagdat
slmina geri dnmeyi, kendi iktidarlari ugruna kabul ettiler.

Halk kitlesi ansizin gzn ati ve bu, Araplara karsi olan mill kahramanlarin Islmdan nceki mahall idareciler olduk larini
anladi. Islm, bunlarin soylarindan, ailelerinden kudreti geri almisti. Bunlarin isyanlari ne halk, ne de milliyet iindi. Aile ve
soylarinin mahall hkmetlerini geri getirmek iindi. Bun lar, Iranin eski asilleriydi. Arap asilleri ile savasip simdiki duru
mu olusturdular! Bunun neticesi ise Tahir, Sasan, Ziyan silsi leleri oldu. Bunlar, iki esrafligin halk aleyhine yaptiklari
gayri-mesru evliligin ocuklariydi! Iran halk kitlesi tekrar aldatildi! Tekrar ihanet grd.36

Simdi bu mill hkmetlerde, iki kilifli, iki rtl bir hk metin sultasi altinda, esraflik saltanatinin hakimiyeti ve Arap es
rafliginin hilafeti altinda mahpus oldugunu gryor. Halk, her ikisinin tebaasi! Halk kitlemizin hangi girdapta ihanet, aldatma,
kan ve zulme giriftar oldugunu gryorsunuz?

Hrriyet, esitlik arzusuyla kendi aristokrat istibdat ve sinif sal dzeninden kati. Islma sigindi. Emev hilafetinin istibdat ve
esitsizligine mahkm oldu. Emevilerin irki bedevi saltana tindan kati, Peygamberin soyuna sigindi. AbbaslerIn ihanetkr
esrafliginin tuzagina dst. AbbaslerIn ihanet ve zul mnden kati, mill kahramanlarinin etegine sigindi, onlarin pe sinde de
kili salladi, can verdi. Simdi de her ikisinin anlasmali hkmetlerinin tuzagina dst!

Aradan bir asir geti, durum daha da ktlesti. Halife ile el ele olan mill idareci gitti, yerini vahsi Trk saltanati aldi:
Gazneliler, Seluklular, Harzemsahlilar, Mogollar! Simdi ne yapma li? Hassas, en zor ve en karmasik bir anda seim! Ne
milliyete

36-Bunlardan sadece Babek, dogru sylyordu Grdm ki bu mill kahraman lar Yani Iranin eski serazi-, onu aldilar,
halifenin ayaklari nnde bogazlayip kestiler.

298
DINLER TARIHI

geri dnebiliyor, ne Hsrev-Mbed dzenine, ne egemen gce teslim olabiliyor, ne halife-molla dzenine, ne mill kahramanla
ra. Ne mill hkmetlerinin gnln hos edebiliyor, ne de Hs-rev-halife dzeninin!

Simdi asirlardir savasiyor; katliamlar, fedakrliklar, isken celer, kahramanliklar, sahsiyet, milliyet, tarih, kltr, lisan
vnmeler, idealler, imanlar ve mukaddes arzularinin yok edil mesi! Artik hibir seyi yoktur! Adalet ve hrriyet arzusu ile
Islma sigindi. Simdikilerin elindeki Islm, onu dsmanca dav ranan Trk saltanatinin ve Arap halifesinin sultasi altina ekti.
Onun esaret ve zilletinde her ikisi el eledir! Sinifsal ayirim nce kinden daha hasindir, siyas istibdat her zamankinden daha
agirdir.

Simdi tekrar adalet, hak ve hrriyet hkmeti! Bu defa da ha siddetli ve daha susamis bir ihtiya. Halkin ansizin zulm ve
ayricaliga kurban edilisi, ondan daha etini Islam geinen h kmetin zulm ve istibdati! Zulmedilen bu aile, ne Yezdgerdin
ailesidir, ne Zerdst Mbedlerinin ailesidir, ne Hiristiyan kesi sinin, ne Yahudi hahaminin, ne Hint brahmaninin, ne de putpe
rest ve msrikin ailesidir. Islm Peygamberinin (s.a.v.) ailesidir.

Bu ailenin ocuklari nesilden nesile hep semsirullah (Al lahin kililari) ile katledildiler ve Islmin darul hilafetinin zin
danlarinda can verdiler!

Hayret! Islm da mi Islmi yok eder? Peygamberin yerine geen, Peygamberin ailesini ve soyunu mu katleder?

Islm mcahidleri, Kurnin icra edicileri, Snnetin muha fizlari, Muhammedin (s.a.v.) evini mi viran ederler? Niin? Bu
hakim Islm, o mahkm Islm. Katil Islm-maktiil Islm. Bag dat Islmi-Medine Islmi. Sam Islmi-Kerbela Islmi. Siffm
mslmanlarinin bayrak ve kililarinin ucundaki Kurn ile Re-beze lndeki, Kfe mihrabmdaki Kurnin yoksa birbirinden
farki mi var? Btn bu fark niye? Btn bu mesafe niin? Hangi fark:

Adalet ve Imamet! Bu fark! Burada Mslman halk kitlesi sinifina ve kaderine bagliligini, kendi dert ve ihtiyacinin cevabi ni
buluyor.
DINLER TARIHI

299

Peygamber Islminin devami olan Islm, baslangita syle digi ve halklari kendine agirdigi o iki slogana bagli kaldi.

Bu sekilde halk kitlesi (halifeyle, mill kahramanlarin Islmi ve Hsrevin idaresi disinda) nc bir yol buluyor. Tbi
olanlari ve liderleri, Islmin, ilk yn istikametine devam etti rilmesini, kendi rislet ve grevleri biliyorlar. Bu risletin
yolun da daima cihad halindedir. Katliama ugruyorlar; daima cephe de, egemen, zalim ve Islm takvayi kusanmis olan kudrete
kar si savas halindeler. Ya ldryorlar veya zehirleniyorlar.37

Sia, Onun tarih ve fikr islevi budur. Halkin, ona yne lis sebebi budur. Islmin bekiligi ve Muhammedin (s.a.v.)
Islmini devam ettirmek iin ayaga kalkan Sia

Sia; Ne Mezhep Ne Pin!

ocuklugumuzdan beri kulaklarimiza okuduklari Islmin usul: Tevhid, peygamberlik ve hiret; mezhep usul de adalet ve
imamet olmak zeri iki tanedir. demelerinin aksine Sia, izaf bir firka degildir. Adalet ve imamet, Sianin Islma ekledi gi
iki temel kaide degildir.

Din ve Islm usulnn yaninda, mezhep usul anlamsiz ve ok kt bir szdr. Bu, dnyada kendi inancimizi, mahkm ve
menfur iln etmektir. Islm esasen, hak hkmeti anlaminda imamet temeline ve insani esitlik anlaminda adalet temeline da
yanmistir. Sen Islmin usul tanedir diyorsun. Syle, sonra sus!

Devam edip, Sia mezhebinin usul iki tanedir dedigin za man Ya Islm noksan bir dindir ve 3/5lik bir hakikate sahip tir,
noksanini ise Sia tamamliyor demek istiyorsun veya Sia bir sahteliktir Islma iki fazla esas eklenmistir demek istiyorsun.
Sonu olarak 3/5i Islmin, 2/5 diger seylerin etkisi olan bir dindir, demek istiyorsun! Imamet ve adalet, Islmin iki has asli
dir. Tevhid, peygamberlik, hiret btn dinlerin genel ve ortak esaslaridir.

~- Bu imamlardan katledilmemis ve zehirlenmemis olan hibiri yoktur.

300
DINLER TARIHI

Eger halk, Hiristiyanlik dini, Zerdst dini, Buda dini ve Ya hudilik dininden Islma yneliyorsa tevhid, nbvvet ve hiret
sebebiyle degildir. nk bunlarin her diger dinlerde de vardi. Islmda bu esaslar daha derin sekilde ortaya konmustur,
diyeceksiniz. Evet ama, bu konu ulemnin isine geliyor. Ben haktan bahsediyorum. Tarihin, islmdaki fedakrliklarini,
cihtlarini, sehdetlerini yazdigi mal ve canlarini feda ettiklerini yazdigi insanlardan bahsediyorum. O esaslar nceki dinlerde
bozulmustu, diyeceksiniz. Evet; yoksa Islmda bozulmadi mi? Zilletlerden, izdiraplardan, zorba yasalardan; insanligi daima
felli gibi birakan, halk kitlesini esarete, hakarete, klelige ve fa kirlige eken sinifsal sinirlardan kurtulmak istegi, halki
Islma ekiyor. Halk iin sosyal adaletten, hrriyetten, hak rehberlikten bir mesaj getirmeyen Islm, diger btn dinlerden ve
muhteme len kfrlerden de farksizdir,

O halde bu iki asil -adalet ve imamlik-sadece Islm usul nn bir parasi olmakla kalmiyorlar. Belki Islmin has bir usu
ldr. Izdirap ekmis Iran, Roma halklarini ve Arap klelerini kendine agiriyor-Ama gidis yolunun degismesi, imamet ve
adalet asillarinin unutulmasiyla ortaya ikan Islm, artik halk larin ihtiyacina cevap veremiyordu. Roma ve iran
inmaratorluklari gibi, milletleri smrmeye baslamisti.

Sia, Islmin bnyesinde bulunan adalet ve imamet asillari na vefa gstererek, hkmetin ve siniflarin zulmnden izdirap eken
halkin emel ve ideallerinin kanunu oldu. yle oldu ki Iranin kuzeyindeki Iranlilar, hakim Islma inanacaklari yerde Siaya
geldiler.

Halk kitleleri daima Sia sloganlarinin esasina gre Emevler, Abbasler, Seluklular, Gazneliler, Mogollar, Timurlar ve
Ilhanlilarla savasmislardir.
Adalet ve Imametin Bulunmadigi SIa

Sia, btn Islm tarihi boyunca daima zamanin zulmne karsi mahkm, mahrum Islm halkinin mezhebidir. Sia, bozul malari;
Islm grs, ruh ve akaidin mevcut durumun mesrulas
DINLER TARI H I

301

tirilmasi iin irkinlestirilmesini, onun sinifli dzen ve istibdati saltanat rejmine tatbik edilmesini, halk kitlesinin uyusturulma
sini kabul etmemis olan grubun Islmdir.

Bu yzden daima, devrimci, nc ve gelecege ynelen birdurumu olmustur. Yavas yavas bu fiili son zamana ulasiyor. Sia
kaliyor ama adalet ve imametten arinmis bir Sia! Ama bu se kilde olur mu?

Muhaldir! Evet muhaldir, ama onu mmkn kildilar. Nasil? ok rahat. Adalet ve imameti halkin zihninde yle bir anlama
getirmisler ki, bu halk iin ne adalettir, ne imamet!

O halde Sia ve Snnligin ihtilafi neyin zerindedir? Tarih meselelerin zerinde 1380 yil nce olan seimlerle ilgilidir. O
da ylesine inceleniyor ki, benim ve sizin dnyamizin degil hiretimizin isine yariyor. Yani eger biz -Sakifede hakki ayaklar
alti edilen-Ali (a.s.) sevgisini kalbimizde tasimis olursak lm den sonra Cennete gideriz, digerlerine taraftar olanlar gya
Cehenneme!

Tek fark su ki, biz hepsinden daha talihsiziz. Birden Siayi tarih sevgi ve nefretler seklinde ortaya ikardilar. Sevgi ve nef
retler insan ve sosyal hedefler iin ancak mukaddes birer ara tirlar. Asalet kazanacak seyler degildir. Ama lanet nefret bir h
km, resm dinin bir hkm seklinde ortaya ikti. Kendisi asil ve sevap olan seye dnstrld! Imamet, bugnk ve yarinki
hayatimiz iin bir deger tasimadan kutsal bir kelime oldu veya bizim beyin ve grslerimizde tabiat tesi, gayb bir meselenin
etkisi seklinde ortaya ikti. Imam, melek benzeri metafizik bir sahsiyet oldu. Imamete itikat da, Sianin diger bir Cebrailine
inanmak gibi bIrsey oldu. Is yle br yere vardi ki, tarih ve ferd kinler temel haline geldi Sah Abbas gibi bir adam bile
kili ekti ve Snn ldrmeye basladi. Sairlerden Imamlari vmeleri iin siir sylemelerini istedi. Btn bunlara ragmen
kendisi Abbas halifeleri gibi saltanat sryordu. Cefa ve zulm yneti mine karsi bin sene direnen halk, Sah Abbas
hkmetini ideal ve serefli bir ynetim olarak kabul etti.

302
DINLER TARIHI

Bin sene zulme karsi durmus olanlari niin Sah Abbas h kmetini kabul ettiler? nk Ehl-i Beyti sevmektedir. Ali sev gisi
vardir, Alinin (a.s.) hakkini gasp edenlere bugz etmektedir! Yani Sia! Kendisi mer bin Sadden ok kt bile olsa! Ne diye
lim? Muaviye!

Ebu Bekir ve mer hkmetini hakli olarak kabul etmeyen-ve mer b. Abdulaziz hkmetine de tahamml etmeyen Sia! (Ki
bunlarin hibiri Sianin siyas felsefesi ile uyusmuyordu.) O zaman zulm ve baski hkmeti ile bin yillik bir savas, adalet ve
imamet yolunda kahramanliklardan sonra, hilafetin gasplari ve tarihin daim sultanlari ehre ve sivelerini degistirdiler: Snn
ldrmeyi baslattilar. Hem de bin sene nceki sulular dan intikam almak maksadiyla!

Ikincisi, mer ve Ebu Bekire kfr ettiler, merin vefat ge cesini bayram iln ettiler, Imamin matemine agladilar, alinlari
na kahkl ektiler. Sia tarihi, konumundan disari ikti; halkin gznde daima, zulm ve baski hkmeti gleriyle ggs g-
gse cihad eden veya karsit direnis gsteren Sia liminin yn degisti. Sah Sultan gitti Hseyinin kenarinda oturdu. Halk bin
hadis, yet, tarih, kelm, tefsir ve ehl-i beyt ilimleri olarak bil medigi seylerle (Ehl-i beytin kendisini de bilmiyorlardi!) ikna
et ti. Bizim, Sakife seimlerinden simdiye kadar buldugumuz, Imam-i Asrin gaybindan sonra talep ettigimiz budur, diye halki
ikna etti.

Sia limi sosyal konumunu degistirince, Sianin sosyal yn ve tarih fonksiyonun da cebren degistigini gryoruz. Bu degi
siklik dirensiz ve dogal olarak sonulandi Zira Sia daha nce byle bir durumu aiklamak iin hazirlamis idi. Sevgi ve bugz
tarihi; birka sahsiyete karsi sefkat, gemis hadiselere karsi ten kit hkm: Bilhare, lmden sonraki ilk kabir gecesinde, alin
yazisinin gerektirdigince belli olan iman.

Ynetimler, sosyal rejimler ve dzenler, egemen siniflar, es ki esraflik bu ynden daima Siadan ekmiyorlardi. Artik Sia ol
mamak iin bir sebep grmediler. Hatta Ona dayanmakla, Siile rin ask ve kin dolu kalpleriyle ayaklarinin altini saglamlastiri

DINLER TARIHI

303

yorlardi. Bu yzden Emir Timurun gelini Ghersad Hanimm, Sultan Ebu Mogol, Nadir Sah Safev ve Kaar sultanlarinin, yi
ne bunlarin torunlarinin da saltanata devam ettiklerini gryo ruz. Haremin minaresini ve Imam Rizanin trbesini altinla
kapladiklarini gryoruz. gzel bir mescid yapiyorlar, trbele rin etrafina yz agartici parmakliklar yapiyorlar. Hatta Imam
Rizanin (a.s.) Mesheddeki kabrinin bir defa ziyaret edilmesinin, yedibinyediyzyetmisyedi byk hacc degerinde oldugunu
iln ediyorlar.

merin vefat gecesinde heykel ve resimlerini sokaklarda yaksalar, kfr partileri dzenleseler ravza (mersiye) okuma
isleri bakani tayin etseler en son tekniklerle sinelerine vursalar, kilit kitleseler, Hz. Hseyinin sehdetini ve Kerbel olayini
tem sil etseler ve zincir de vursalar diger merasimleri yapsalar, ar tik dogu Avrupada yas tutma merasimleri tertipleseler
bile; Sii ligi ihya etseler de, bunlarin SIasinin gerek Sia ile ilgisi yoktur!

Gerek Sia, islev Islm toplumunda Peygemberin izindeki halkin rehberligini istikrara kavusturmak olan Sia idi. Mevcut olan
btn ynetimlerin aksine, meydana gelmis olan hilafetin aksine, fonksiyonu, yeni bir dzenin yaratilmasi olan Sia Hal ka
karsi olan btn sinifli dzenlerin aksine bir dzen Btn tarih boyunca aradan geen asirlardan sonra gemisteki dzen
lerin benzeri olan bir dzene dnst. Sunun disinda; sadece bazi isimlere ters sekilde dayaniliyordu.

Bin yil hilafet ve ayricalik ile savasmis olan devrimci Sianin fikirlerini celbetmek iin, Sah Abbasin, ayakkabilarini ikarip
omzuna atarak Isfahandan yaya olarak Meshedi (Imam Ri zanin trbesini) ziyarete gelmesi ve sonra geri dnmesi Mes
hedi ziyareti, Kabeyi ziyaret ve haccul Ekberden daha stn iln etmesi yeterliydi! Meshedlinin lkabini haci iln etmesi
ve Meshedi ziyarete gelen herkesin haciligina resmiyet bagislamasi; Nasruddin Sahin syle buyurmasi: Haremi, Musa;
Kelim olan Musa ve Isa ile dolu gryorum Sia fikirlerini cezbetmek iin yeterliydi! Bylece Alinin adalet isteyen devrimci
hkme tine asik olan Sia: Evet, bu, Imamin gaybiyeti dneminde iste digimiz kimsedir(!) desin.

304
DINLER TARIHI

Bylelikle halkin fikirlerini celbederek kolaylikla saraylar yapsin. Salon pencerelerinin herbiri o asrin musik aletlerinden biri
gibi veya o zamani kadehleri gibi olan saraylar Veya kay gan mermerlerden hamamlar olustursun. Kk ve temiz erkek
ocuklarindan efsanev haremler yapsin. Gizli muvakkat nikh evleri yapsin. Halkin yagmalanmasi, katliam, iskence, deri yz
mesi, gz ikarilmasi, hamam oglanlari gibi isler yapip, harem isilerini kullanip bozduktan sonra, hkmet ve velayet un
vaniyla Sia halkinin sirtina binsin. mer ve Ebu Bekir hkme tinin bozuklugundan feryat eden Sia liderlerinden, adalet, ima
met, imamin masumiyetinden, Islmda hkmet ve nbvve tin ayni cinsten oldugundan dem vursun. Onlarin (Sii geinen bu
sultanlarin) kitaplarinin girislerinden birka sayfa gsterdi ler. Ben hibir kitapta, hibir dinde, hibir ilimde hibir Kayseri,
Kisra, Firavun, Emevi ve Abbas dzende byle seyler okuma mistim!

Alev Siasi ve Safev Siasi

Nasil oldu da uzlasma kabul etmez devrimci Sia, bu kadar kolay razi oldu? Sia -Sianin ruhu olan ve ugruna o kadar ok-
kanlarin dkldg ses hedeflerini, sadece dilde tekrarlanan sloganlar haline getirince, duygular, kalb kinlere dnsnce-
hayatta hibir fonksiyonu olmayan lmden sonrasi iin olan kulluk meseleleri olarak ortaya ikarilinca degisti.

Sia, diger Islm firkalarin aksine, yeni meydana gelen bir firka degildi. O Kurn ve Snnet idi. Eger soya (ehli beyte) da
dayaniyorsa yine Snnet esasina gredir. -Hepimizin bnyesin de toplandigi- Safev siasini demiyorum; hibirimizin olmadi
gi Alev siasini sylyorum.

Alev Siasi, mahkm sinifin Islmiydi. Sadece ve sadece insan adalet ve hak hkmeti istiyordu. Snnlik -su andaki fiili
Snnligi demiyorum (simdi onlarin ogu hem pratikte hem de teoride gerek Siaya bizden de daha yakindirlar) Siilige karsi
olan o zamanin Snnligini sylyorum-hakim sinifin Isl-mindan ibaret olmustur hkmetin ss, irk esrafliginin, sinif
DINLER TARIHI

305

sal ayricaligin aleti idi. nceki dinlerin de mahrum ettigi sinifi, ayak alti aleti olmustur.
Adalet

Bu kelimeleri, ogundan bir gl gibi isittik. Anlamini kay betmisiz, ne olduklarini bilmiyoruz demisiz. Ama derinliklerine
inince hayrete dsyoruz. Bu yzden dogru anlamak iin, bu kelimenin nceki zihni anlamini unutmamiz gerekir, unu yeni bir
kavram olarak kabullenmemiz gerekir.

Sosyal adalet, arastirilacak meseleler, sosyal ve hukuk me selelerle ilgili bir konudur.

Tarihin mahkm sinifinin Islmi38 adaleti kendinin mezhe bi, kelam ve itikadi bir usul olarak ortaya koymustur. Tevhid ve
nbvvet gibi onda itikadi vardir. Bu durumda Sia, adalet ve imameti ilk Islmin temel esaslarinin bir parasi olarak bilmek
tedir. Hakim Islm, onu (imamet ve adaleti) yok etmistir. Islmdan bu iki asli ikarmakla, eski rejimler ve cahil dzenle rin
yaptigi gibi, Islmi daima siyas kudretlerin ve sinifsal imti yazlarinin dayanak yeri yapamamislardir.

Ehli Snnet ve Sianin her ikisi de adalete inaniyor. Ehl-i Snnet asla Allah adil degildir, demiyor. Birinin Allaha inan
masi, ama adaletine inanmamasi gibi birsey mmkn degildir.

O Halde Ihtilaf Hangi Konudadir?

Adaletin kelm ve felsef konular aisindan iki aiklamasi vardir. Simdiye kadar filozoflarin tartismalarinda ortaya kon
mustur. Ben bu felsef konularda, kelm aiklamalarinda, dinle rin, Islmin, mezheplerin, zellikle sianin akl aiklamalarinda
derin sosyal kkler gryorum. Bu cmleden olmak zere bu konu:39

38- Mahkm sinifin islmi Sia kavramina hayret etmeyiniz. Zira Islmin ken disi de, Insanlik tarihinin mahkm sinifinin
dinidir. Bu anlamda Sia, gereklik Islim oluyor.

39-Bazilari iin, su izah ve aiklamayi yapmama Izin veriniz. Ben sahis zami rini, gsteris iin kullanmiyorum. Ama bu,
kelimeye muhta olmam ve doyuma ulasmam anlaminda degil. Maksadim su, halk bu szn bana ait oldugunu, so rumlulugunun
da bana ait oldugunu bilsin. Islmin apaik ve kesin esaslarin dan biri oldugunu sanmasinlar, veya Islm limlerinin resm
grsleri, Sianin ittifak ettigi konu sanmasinlar. Diyorum ki, siz onu kabul etseniz de etmeseniz de bu benim szmdr.

306
DINLER TARIHI

Ehli snnete bagli limler; Allahin yaptigi her is adaletin aynisi olduguna inaniyorlar:

Ama Sia diyor ki: Allah adaletli olmayan hibir is yapmaz. Bu ikisi arasindaki fark nedir? Fark oktur, o hakim sinifin ada
letidir, bu mahkm sinifin adaletidir. Allahin sifat ve ameller ile ilgili fertlerin zihnindeki kavramlarin da, sinifsal erevede
sinirli oldugunu gryoruz. Sinifsal, sosyal ikarlarin ve sartla rin rengine sahiptir.

Eger meseleyi sadece filozofa ortaya koyarsak, mcerret mantik ve kelami bir mesele olarak, Ehl-i Snnetin akil yrt mesi
gerekten bizim akil yrtmemizden daha ok kalbe otu ruyor.

Sunun iin, Sia Allahi adaletle baglanmis kiliyor. Ehl-i Sn net diyor ki, Allahi serbest birakiniz ki, neyi istiyorsa yapsin. Biz
adalet hesabina kabulleniyoruz.

Gzel. Bu, Allaha daha ok tapici ve daha ok begenilenidir. Bu tarifle eger Semri Cennete, Hseyini (a.s.) Cehenneme
gtrrse adaletine uygun hareket etmis olur, ama biz anlamiyoruz. Bizim, Allah iin grev belirlemememiz gerekir. Onunla
ilgili hkm vermeyi onun gidisatini kendi dsndg mzde lmemiz gerekir. Kendi zihinsel kavramlarimizda sinir
landirmamamiz gerekir. Dogru da sylyor. O halde niin ben mantik, kelam ve ilh aidan ehli Snnetin istidlal ve anlayisi
na, ilh adaletteki Sia istidlalini tercih ediyorum? Ayni zaman da onu daha ok mahkm buluyorum, onu sadece tard edilmis
olarak bilmekle kalmiyor, belki hilekrca ve haince bir aiklama sayiyorum. Ondan korktum! Emevi limlerinin szlerinin
amu runu ondan mi teshis ediyorum?

Zira burada adalet konusu mcerret, felsefi ve metafizik bir konu degildir. Sosyal bir meseledir. Onu ders sahasindan,
limlerin, filozoflarin konulari sahasindan disariya ikariniz. Toplumda, sosyal dzenin iinde, tarih harekette uygulamaya
koyunuz ki nasil bir is oldugunu gresiniz? Ve ne diyor?

Ne diyor? Allahin yaptigi her sey adalete uygundur! Olan hersey, Allahin isidir, Olan ve olmakta olan hersey ada lete
uygundur!
DINLER TARIHI

307

O halde sonulanmis olana, olmakta olana ve olacak olana itiraz hakkina sahip degiliz. nk Allahin yaptigi hersey ada lete
uygundur. Sen zlim olan kimseyi ezme hakkina sahip de gilsin, diger birini adil olarak sevmezsin.

Hak ve btil, zulm ve adalet, kt ve iyiyi Allah tayin edi yor, kul degil! Herseyi ve herkesi hayra hamletmek gerekir.

Btn Mslmanlari ve btn ashabin amelini muteber ve kabul edilmis saymak gerekir. Onunla ilgili olarak, hesap g nnde
Allah hkm versin. Ayni zamanda ciz, kisir, cahil ku lun gayb olan ameli ilh hkm ve levh-i mahfuzdaki hkm, Kiyamet
terazisini bu dnyada kendi akliyla tahmin etmemesi ve belirlememesi gerekir!

Islm dsnrlerinden olan Mrcie mensuplari syle diyor lardi: Sizler Aliyi hak sahibi, Muviyeyi gasip olarak grmekle
evvel Allaha itiraz etmis oluyorsunuz, nk ortaya ikan sey Allahin iradesindendir. Onun yaptigi hersey adalettir, biz anla
miyoruz. Ikincisi Allaha hakaret etmis oluyorsunuz. nk onun bu ikisi hakkinda hkm vermesinden nce siz hkm
verdiniz. Sayet Allah Muviyenin iyiligini almaz veya onu ba gislarsa, o zaman sizin btn bu tekfir etme ve fasik saymalari
niz hangi cezaya arptirilacaktir?

Aristo, mevcut mertebeler dizisini adilce biliyor, Her mda haleyi dengenin bozulmasi, toplumun hastalik ve yok olmasinin
sebebi olarak biliyor. Zira egemen sinifin, mevcut mertebeler di zisinin savunucusudur. Daima bu silsilenin tepesinde olan, iyi
yere dsms olan sinif iin mevcut durum gzeldir, adalet ve dengedir. Ama bu dzenin agir yk altinda ezilen kimse, bunu
adalet olarak bilmiyor. Diyor ki, Allah bile byle bir is yapmis olsa adalete uygun degildir. Diger taraftan benim tanidigim Al
lahin byle bir is yapmasi mmkn degildir-Bu zalimce dzeni yapmis olanlar sizlersiniz. Zalim zalim dir, adil adildir,
Allahin adil olmamasi mmkn degildir. O halde zulm, zalimin isidir-Allahin isi degil. nk Allah zul me razi olmaz. Bu
dzeni bas asagi etmede, bana yardim ediyor. nk Allah en adil olandir. Zulme teslim olmayi, ugursuz zul

308
DINLER TARIHI

me ortak olmak ve zalimle el ele olmak sayiyor. nk Allah adalet disinda is yapmiyor. Onun nazarinda btn zalimler
mahkmdur. Btn adil olanlar ve adalet isteyenler, onun sev diklerdir. Allahin bir sinifinin, bir irkin zararina, bir azinligin
faydasina is yapmasi mmkn degildir. Sen diyorsun ki eger byle yaparsa adalettir; ben, zulmdr diyorum. Dolayisiyla
yapmiyor. Egemen sinifin adaleti mevcut durumdur, olan herseydir. Mahkm sinifin adaletiyse mevcut olan zalim durumu yok
etmektir, insan ve sosyal iliskilerden muayyen bir sekli adalettir. O gereklesmeyen kadar diger her sekil her durum za limce
iliskilerdir. Allah da o adil olan sekle uygun olarak amel ediyor, diger sekilde amel etmesi mmkn degildir-Hem onla rin,
hem bizlerin adalete inandigimizi gryoruz. Ama onlarin adaleti, hakim sinifin adaletidir, bizim adaletimiz mahkm sini fin
adaletidir.

Siada adaletin, yapay bir dzen, hukuk ve anlasmaya da yanan birsey olmadigini gryoruz. Byle birsey degil ki, top lumda
bir sinif ve zel bir grup onu yaratsin ve vaz etsin. Belki adalet Allahin ve Allahin ztinin sifatlarindan bir sifattir. Byle
adaleti Sia Allaha ait adalet biliyor. Onu sirf mcerret bir kelm, felsefe ve ilahiyat konusu olarak telakki etmiyor. (Syle ki,
zihinde; yani, bugn byledir.) Belki adaleti mutlak vcut ve vcudun mutlakligi sathinda ortaya koymak istiyor. Adaleti
varligin kaim oldugu bir dzende grmek istiyor. Zira bu, b tn lemin zerine dayandigi binadir. Zira btn vcut Allahin
tecellisi ve onun sifatinin tecellisidir. Zira btn kinat ona tbidir. Zira yaratilis onun sarisindandir ve o adildir. Zira, dn ya,
insan, gezegenler, toprak zerreleri ve herseyle hakim olan kanunlari o koymustur ve adalet zerine koymustur. Adalet zerine
olmayan is yapmiyor.

Adalet konusunu Allaha dayandirilmakla, burada Sianin onu kendine zg sosyal bir sekilde, grup iliskileri genis bir dnya
grs seklinde ortaya koymak istedigini gryoruz. Sosyal adalete, evrensel bir alt yapi ve byk bir dnya grs vermek
istiyor. Inansin ki, yerlesmesi, hakim olmasi iin mcaD I NLER TARI H I

309

dele ettigimiz asil, beseri dnyada Allahin sifatlarindan birinin tahakkukudur. Sosyal iliskilerde sinifsal dzende, yararlisi na
musunun yerlesmesidir. Bu fitrat ve vcudun dogal geregidir. Syle demek istiyor: Adalet sadece mazlum sinifin istegi degil
dir. zel irksal veya iktisad bir grubun ideali degildir. Bizim sa dece sinifsal ikarlarimiza binaen talep ettigimiz ve vaz
ettigi miz birsey degildir. Allahin adaleti byle bir yaratilisi gerektiri yor ve byle istiyor.

Sia zulm su sekilde ezmek istiyor; ben ve sen iki firka de giliz, birbirimizle savasan iki hkmet dzeniyiz.

Sen zalim bir dzensin, yaratilis dzeninin ve Allahin ira desinin aksine, insanliga (zoraki) bir dzen ykledin.

Ben, varlik lemini egemen dzen ismiyle adaleti insan topluma ve hayata yerlestirmeye alisan bir mektebin taraftari yim.

Allah adildir. Yani adalet, kutsaldir, ilhidir, ebeddir. Istik rari ve yerlesmesi cebri ve kesindir. Siyasetinin, bir mektebin ve
ideolojinin, sosyal bir planin, bir teorinin bulusu degildIr. Bir sinifin, bir milletin ve irkin menfaatlarini temin etmek iin
hukuk bir teori, zoraki ve sahte bir slogan degildir. Adalet var lik leminde ve bu cmleden olmak zere toplumda dogaldir.
Eger olmadigini gryorsak, bu geicidir. Bu bir bozulmadir, zalimin ve zalim dzenin isidir. Ilh dzene, varliga, ilme,
ahlka zit olan dzenin isidir. O halde hem Allahin nazarinda hem tabiatin namusu nazarinda, hem de tarih ve toplumun na
musu nazarinda yok olmaya mahkmdur.

Bylesi adalet, Ilh bir hakikat, ilm, mukaddes ve ebed oluyor. Mazlum olan, kendisinden faydalanilan herkesin sinifsal veya
bireysel menfaatlarinm geregi olarak degil. Belki Allaha inanan herkesin, bagli oldugu her sinifta ve oldugu her durum da
adaleti isteyen biri olmasi gerekir!

Allah byle adildir, zalimi mahkm kiliyor.

310
DINLER TARIHI

Adlet-Kist

Kurn ve hadislerde su iki kelime var, biri kist digeri adalet Kist, zulmn karsitidir, adalet ise cevr (cefa) keli
mesinin karsitidir. Her ikisi genellikle es anlamli olarak kullani yorlar: Zulm ve cevr, kist ve adalet. Halbuki mesele ok dik
katli ve incedir. Kist, sinifsal sosyoloji bakimdan ok ok has sastir ve benim inancima gre herseydir, yani herseyin alt
yapisdir!

Adalet, sosyal gruplar ve fertler arasindaki sosyal iliskile rin, taninmis olan bireysel ve grupsal hukukun yasal seklinden
Ibarettir.

Kis( (hisse), herkesin veya her grubun, madd ve manev nimetlerden, sosyal imknlardan, toplumda yetkisine aldigi
fonksiyona gre, gerek payindan ibarettir.

Yani eger ben, seni gnde yirmi tmene alistirdiysam, g nn sonunda senin anlasma geregi olan cretini dediysem, hakkini
vermissem adalet yerine gelmistir. Eger cretinden bes tmen eksik verdiyem evir, cefa etmisim ve adalet yerine gel
memistir. Eger sen adliyeye basvurup bes tmeni geri alirsan, adalet icra edilmistir ve mesele halledilmistir. Isi de isinden ve
ya is saatinden alarsa, is sahibine zulm yapmistir. O da adalet mercilerine adliyeye, mahkemeye veya idarecilere sikyet
edilir. Adaletin yetkilisi kimdir? Bir toplumun adl kuvvetleri ve ad liye

O halde eger dogru, insan, hukuk ve ceza kanunlara, se refli ve cesur olarak adaleti icra eden kurumlara sahip olursak, kimse
kimseye zulmetmez. Adalet yerine getirilir. Herkes kendi servetinin, hukuk imknlarinin ve menfaatlarinin sahibidir, hi bir
kudret ona tecavz edemez.

Bir is iin mesel yirmi tmen kararlastirdigimiz zaman, c retli, kt grmeksizin bir tokat yer, kfr isitir de buna ragmen
rizasiyla isini yerine getirirse, cretini tamam olarak alinca ada
DINLER TARIHI

311

let icra edilmistir. cretli diger hibir hakka sahip degildir. Eger mahkemeye mracaat edip, cretimin gerek degeri yirmi t
menden fazladir, ben aresiz olarak kabul etmistim; nk resm cret bu idi derse, hkim ve mahkeme sikyeti olani paylar,
isvereni degil. nk adalet, resm, yasa!, tayin edilmis hukuku incelemektedir. Ama kist diger bir konudur. Diyor ki: Sizin
sekiz saat sreli ise yirmi tmen cret kararlastirdiginiz dogrudur. Anlasma geregi olan creti dedigin de dogrudur,
memleketteki teknik bir isinin creti de yirmi tmendir, yasal creti de yirmi tmendir. Ama, payi bu degildir.

Isinin fiyati yirmi tmendir, ama onun degeri elli t mendir. Yasal hakkini dedin, ama gerek hakkini yedin. Isin resm
fiyati yirmi tmendir, ama onun gerek fiyati elli tmen dir. Adaleti yerine getirdin; cretini dedin, boynunda yasal bir hakki
yoktur, ama isinin otuz tmenlik hakkini ne yaptin? Bu nu soran kist tir. Adaletin suskun ve hosnut oldugu zaman kis tin
itirazci ve fkeli oldugunu gryoruz! Kist; hisse, pay anla mindadir. Anlasma geregi olan yirmi tmenin denmesi ile ada let
icra edilmis bilinebilir. Ama, kistin cevabi verilmemistir.

Dolayisiyla adalet, cevr in karsitidir. Herkesin ittifakla benimsedigi hukukun esasina gre vaz edilmistir. Ama kist,
iktisad alt yapidir, bir ferdin toplumda sahip oldugu pay esasi na dayanmaktadir.

Adalet, st yapiyla ilgili bir meseledir, kist ise alt yapiyla il gilidir. Adalet, vaz edilmis kanunlarin esasina gre fertler ara
sindaki Iliskide ortaya konuluyor. Mlkiyet, iktisad ve sinifsal dzen aslinda ise kist.

Bu yzden, mesel Ingilterede, dogru ve drst adl nite, bagimsiz, adli bir adl icradan faydalaniliyor. Hatta oguna gre
adalet ok fazla icra edilmektedir. Falanca geri kalmis lkede ise (birinin klahini alir veya dolandirirlarsa, klahim!-, deme
cretine sahip degildir, nk cbbesini de almalarindan kork maktadir) adalet yoktur.

ingilterede adalet vardir, o geri kalmis lkede yoktur. Ama her ikisi birseyde ortaktir. O da her ikisinin kist a sahip olma

312
DINLER TARIHI

masidir. Zira kistin adaleti icra etme ve adelet birimi ile bir ilgisi yoktur. Mlkiyet dzeni ve iktisad alt yapi ile bagliligi
vardir. Bu her Iki lkede sinifsal dzen ve ferd mlkiyet vardir.

Bu dzende, hakim sinifa bagli bir fert, asil bir aile, lordlar soyu, prensler ile akraba olanlar kendiliginden, olandan daha ok
hak icad etmistir. Toplumdan bir hisse alip gtryorlar. Bunun kendisi sunu Ispatliyor, digeri bu slere ve zmrelere bagli
olmadigi iin gerek hakkindan daha az pay gtrecektir. Zira kendi yarattigi hisseden daha fazlasini gtren herkes, di ger
birinin hakkindan almistir. Russein deyimiyle: Sayin Lord Siz btn bu servet ve mlke sahip olmak iin dogum izdirabi
disinda hangi zahmeti ektiniz?

Sia mezhebinde Kiyam bilkist ve kaim bilkist esasina, gl bir sekilde dayanilmaktadir, Kurnda tekrarlanarak gel mistir.
Hem Allahin isidir, hem Onun peygamberlerinin risleti, hem de Islm mmeti ve imaminin esas rislet ve islevidir. Adalet;
herkese yasal hakkina gre, toplumda dedik leri sekilde demektir. Kist: toplumda herkese, gerek payina uygun olarak
deme yapilmasidir. Toplumun herkes gerek pa yina uygun olarak denmesi gerekendir.

Adalet ile beraber kistin olmamasi mmkndr. Adalet, alt yapisiz, yalan ve geicidir, fertlere baglidir ama kist mevcut ol
dugu zaman, adaletin olmamasi mmkn degildir. Alt yapi hak esasi zerinde oldugu zaman, st yapi kendiliginden kaliyor. Bu
anlami ile adalet, Avrupa lisanlarinda Sustresenin muadili dir. Kistin bu dikkat, derinlik ve dopdolu olan istilahi anlami
mevcut degildir. Az bir izahatla kolaylasmasi iin egalite, esit lik anlaminda mn vermek gerekir. Ama bu, toplumdaki
btn fertlerin esitligi anlaminda degildir. Bu hem imknsizdir, hem de insafin aksinedir. Belki ferdin toplumda yerine
getirdigi ile, toplumun dedigi hakkin esitligidir. Yasal hakkin esitligi (cret ile gerek hak) herkesin payi.

Adalete sahip olmak iin adliyeyi islah etmek gerekir. Kist iin, iktisad alt yapiyi degistirmek gerekir. Kist sadece mlkiyet
dzeninde sosyal bir devrimle mmkndr. Kistin asli, Mark
DINLER TARIH

313

sistlerin dsndkleri, sosyolojide kesfettikleri ve sosyalizmin iddia ettiklerinin aynisidir! Kistin byle kkl bir din kuruma
sahip oldugunu gryoruz. Onun yrrlge konmasi ilh ira denin geregi, btn byk peygamberlerin risleti, imametin
vazifesi, hatta mmetin dnya apinda insan toplumdaki so rumlulugudur. Bizim, kltrleri tercme edilmislere dayanan
aydinlarimiz, onun da materyalizme, Allahi ve dini inkr etme ve btn inanlari terk etme sartlarina bagli olarak dsnms
lerdir.

Geri onlar da aynen dindarlar gibi dsnyorlar. Dindarlarin zihninde simdIgi oldugu kadar. Aslinda bu konularda cid di
dsndkleri yok. Belki zihinlerinde dsnyor veya din hayatin o tarafina; lme intikal ettirilmislerdir. Hatta adalet, kist ve
imamet gibi meseleleri de bir derde deva olmayacak se kilde metafizik yapmislardir.
Imamet

Imam, mmet ve mm kelimesi ile ayni kktendir. mmet, Islmi bina etmek isteyen toplumun adidir. mm Islm
Peygamberinin sekin bir sifatidir.

mmnin Islm Peygamberinin sifatinda, hakim sinifa kar si halklara bagli olmak anlaminda oldugunu syledim-

Imam, mm ve mmete yapismis bir (mmetle i ie) makamin sifatidir. Bir Siinin teriminde Imam, daima canlidir;
daima halkin rnegidir. Bu anlamda Imam, idealdir. Itikad ve zihinsel meselelerin oldugu gibi canlanmasidir. Din bir mekte
bin insanlik toplumuna verdigi aziz bir rnektir ki insan nesil lerin yapisina bir model ve numune olsun.

Bu nedenle imam, bir maket, bir fabrikanin numunesi, bir mektebin ayn gerek canlanmasi anlamindadir. Yani Islmin hayat,
is, mcadele, ruh, insan iliskiler ile ilgili itikad usul, ete ve kemige brnms kazanmis ve Imamin vcudunda canlan
mistir.

Kurn: Kelime ile yapilmis olan bir imamdir. Imam, insan unsurlari tasiyan bir Kurn. (Daima canli olmasi anlaminda)

314
DINLER TARIHI

Imamin isi ve fonksiyonu yolun isaretleri olmaktir. -Bazi rivayet ve dualardak- yol isaretleri, yani kilavuzlugun al metleri.

- Hiristiyan veya Zerdst olan ben, halk ve hak hkmetini bulmak iin Islma gelmisim. Birden karsimda Serihi: Hk
met, basinda Peygamberin sarigi. Ama sarigin altinda ktl gn grldg ve uyudugu yer. Ktlgn destekisi hilafet
seklinde. Kurn yetinin geregi olan o cihatlari yapan kililar, birden Alinin basi zerinde parliyor. Puthaneleri viran eden
ve beni sevke getiren grzleri -ki bu, tevhidin kudretidir-simdi, kirlilik, kfr ve sirk heykelleri olan kimselerin elinde gr
yoruz.

Yolumu Kaybettim, Ne Yapayim?

Kurna mracaat etmek istiyorum, yedinci asirda Islma girmis bu Iranliya (bana) yol gsterelim.

Ama Kurni Bagdattan ikariyorlar. Bagdatli hirsizi da, oraya tefsir yapmaya getiriyorlar, Rivayeti de belediye fiyatiyla! -
bir dinar-olarak tayin ediyorlar.

Islma yeni girmis olan benim, Kurn ve din esaslari on dan grenmem gerekir. Darul-hilafetin bir genelgesi ile syle
deniyor: Falan yet Zekeriyadan bahsetmiyor. Veliahd Memundan bahsediyor.

Sonra btn Belh, Buhara, Horasan, Nisbur minberlerinde hepsinin genelgeyi okuduklarini gryoruz: Onlara bir evlad
verdik mealindeki yet, Zekeriya hakkinda degil, oglu Memunu kendine veliahd yapan Harun hakkindadir! diyorlar.

O halde ben byle hakim sinifin elindeki Islmin reddinde nereye geleyim? Minberler bunlarin elindedir. Namaz kildiran lari,
tefsircileri, hadisileri bunlar tayin ediyorlar. Kitaplarin, Kurnin yayincisi bunlardir. Yeni Islma girmis olan Iranli ben, hi
kimsenin adini agzina almaya cesaret edemedigi ve fikirleri ni ortaya koyamadigi Seyyidin nerede yasadigini, nasil
anlayayim? Sokakta mi? O halde Medine sokaklarinda mi? Bagdat
DINLER TARIHI

315

sokaklarinda mi? Veya btn mrn geirdigi zindanlarda mi, hcrelerde mi? Dogrusunu, yle bir adamm oldugunu nereden
anlayalim? Onu nasil bulayim?

Bu yzden onun karsi ikisina yetisemiyorum. yle bir yere variyorum ki Islm ve beni Islma eken btn idealler, hilafe tin
faydasina benim istismarim iin bir ara oluyor.

Yol isaretleri, yani bu koyu kinlerin, siyas sehvetlerin, si nifsal garazlarin, paraya tapma, para dostlugu, rsvetilik, ha dis
sarisi, haber yapimi, Kurn tefsirinde sahtekrlik yapma, ithamlar, yalanlar furyasinda, Hakim Islmin baslattigi bu kor kun
tufan ve devrimde, yolu onun vcuduyla bulabilecegim yol isaretleri.

Mslmanin nasil bir insan oldugunu nasil anlayayim? Se killenmis olani gzmle grmem gerekir. Ama sekillenmis ve
geregi gsteren bir ehredir, irklar arasinda Islmin yapmak is tedigi irkin, nasil oldugunu gsterir.

imametin diger bir anlami siyas bir felsefe ve kendine zg bir rejimdir. Bu yzden ne demokratik rejimdIr, ne sinifsal bir
rejim, ne de bir aile rejimidir.

Evvel imamet, srekli bir rejim degildir. Oldugu her sek liyle Sia itikadina gre oniki belli sahisla sinirlidir. Bundan fazla
olmadiklarinda sphe yoktur. Bu nedenle daimi rejim olamaz. Eger olsaydi bu silsiledeki sahislar belli sahislar olamazdi.

gretmen gelip; Benden sonra oniki kisi gelip bu dersi ta mamlayacaklar dedigi zaman, benim dersim ebed degildir, belli
olan adamlarin gelmesiyle tamamlanmis olacak demektir. Ondan sonra islerimiz onlarin esaslarina gre idare ettigimiz di ger
bir usul var.

Ikincisi, sosyal degismenin zel bir dnemi ile ilgilidir. Yani Medine dnemi, yedinci ve sekizinci asirdaki Islm toplumuyla
ilgilidir. Islm Peygamberi bir fikir, bir toplum, bir devrim yap mistir. Bu is iin de on yillik bir firsati olmustur.

On senelik bir firsatla, byk bir toplumda devrimci bir ne sil ve gerekten devrimci bir dzen icad edilebilir mi?

316
DINLER TARIHI

Asla! Devrimci bir dzen meydana getirilebilir. Ama dev rimci insan, devrimci toplum, devrimci kltr ise hayir. Bum. birka
nesillik isi var.

Devrimci bir dzenin kurulmasi iin, bir devrim ve kudret ele almak yeterlidir. Ama devrimci bir insanin yetistirilmesi
devrimci bir kltr ve grsn insasi, birka nesillik firsat ve zaman gerektirmektedir. Bu, apaik bir istir.

Gemis dzenlerde, daima devrimden sonra birka nesle kadar khnelik ve irtica etkileri mevcut olmustur. Devrimci d zenin
asaletlerinden biri bu irtica ve eski etkilerle mcadele et mektir.

Bu nedenle devrimden sonra, devrimci dzende antidevrimci kltr ve antidevrimci insanlar -Islmin kavramiyla-cahi-liyye
insanlari mevcuttur.

Islmdan sonra, hatta Islm hkmetinden sonra hatta Islm Peygamberinin kendi ynetimi dneminde, hatta muha cirler ve
ensar arasinda tecrbeli, terbiye edilmis sekin adamlar da vardi. Islm toplumunda cahiliyyenin kalintilari mevcuttur.
Peygamber on seneden sonra gidiyor, halbuki geride byk bir toplum birakmisti.

Insanlarin Allahin dinine akin akin girdiklerini grnce (Nasr/2). Islma bu akin akin gelme Islmin siyas gc aisin dan
ok degerliydi. Tehlike noktalari ortadan kalkiyordu. Islm, kuvvet ve g kazaniyordu. Ama gerek Islam toplum aisin dan
hastaliklari arttiriyordu.

Bir kabilenin reisi Islm Medinesine geliyor. Mslman olu yor, kabilesine geri dnyordu. Kabilesine, ben sizin mmessili
niz olarak Mslman oldum, diyordu. Onlar da: Eshed en la ilahe illallah diyorlardi. O vahsi, zelil, asagi ve yikilmis halle
riyle Islma giriyorlardi, kililarini alip cihada gidiyorlardi.

Sonralari hilafet idaresi, Islm egitim firsati olmamis olan bu Mslmanlardan esitli topraklari yagmalamak iin istifade
ediyordu. Iran, Roma, dogu ve batiya saldiri fermanini hilafet idaresi ikariyordu; ldrn, yagmalayin diyordu. Onlar da La
DINLER TARIHI

317

ilahe illallah deyip vuruyorlardi, ldryorlardi, yagmaliyor lardi.

Bu byk mcahitler(l) Tevhid ve Islm adiyla Endls fethettiler. Bu Islm mcahitlerinin yaptiklari ilk saray, bakire
kizlardan bir kolleksiyon olan Fil Sarayi idi.

Peygamberin vefatindan sonra Islmin, devrimci bir dze ne ihtiyaci duydugunu gryoruz. Ortaya konmus olan bu mektebin
esasina gre toplumu olustursun diye. Birka nesli Islm bir hareket ve ekolde yeni bir terbiye ile yetistirip egitsin diye.
Kendi deyimleriyle sadece Islm kullugu boyunlarina al mis olan bu topluluklarin, ruhlarina Islmin z girmemisti. Iki
nesil boyunca Islm grs ve Islmda Mslmanlarin uhde sine birakilmis olan insan sorumluluklara ynelme ile tanissin

Reisleri Mslman oldum deyince Mslman olan kabilele rin eger peygamber veya halife ile bir ihtilafi olsaydi hepsi mu
halefete kalkisiyorlardi. O kadar siyas zgrlkten yoksun idi ler ki reyleri 5 riyal veya bir haslama et yemegi kadar bir deger
arz etmezdi! Demokrasi dnemi gibi. Devrimci bir hkmetin olmasi gerekir ki bu reysin adamlarin reylerine dayanmasin.
nk bunlar kelledir, rey degil. Bunlarin hepsi reislerinin, han larinin veya mollalarinin trevi ve glgesinden ibarettir.
Kendi teshis kuvvetleri yoktur.

Islm Peygamberinden sonra devrimci bir dzenin, toplu mu birka nesil boyunca Islmin yeni degerlerine gre egitmesi
gerekirdi. Geri kalmis, yikilmis cahil toplumu, bagimsiz hazir bir topluma, siyas olgunluga, fikr bagimsizliga, adaleti icra et
me kudretine sahip, alinyazilarini teshis edebilen bir topluma ulastirmasi gerekirdi.

Toplum bu asamaya ulasinca artik onnc ve ondordn-c imama ihtiya kalmaz. Biat esasina gre, demokrasi ve sura
ynetimi (Ehl-i Snnetin dayandigi ve Islm bir asil olan sura esasi) gelisir. Ama Peygamberden sonra degil, Imametten son
raki dnemdi. Yani zgrlk ve Islm toplumun siyas gelisme dneminde. Bu dnem, bu ileri aslin esasina gre, yani biat ve

318
DINLER TARI HI

sura esasina gre gelismektedir. -Yani genel reylerin alinmasi esasi ve demokrasi-Islm hkmeti ve Islm tarihini devam et
tirebilirlerdi.

Bilinmelidir ki; evvela imamet devrimci bir rejimdir, sinirli sayida fertlere sahiptir. Ikincisi geis dnemiyle ilgilidir. Cahil
yikilmis ve geri kalmis bir toplumun, kltrel, itikadi ve siyas rgde sahip bir topluma geis dnemidir.

Toplumun cahiliyyeden, gelismis mkemmel bir topluma geisi iin bir dnem, Imamet olarak isimlendiriliyor.

O halde halkin Islm Peygamberinin, kendisinden sonra oniki kisiyi Islm vasisi olarak iln etmesi olgusunu ve bu vasi lerin
hkmetini kabul etmesi gerekir. Bu anlamiyla sadece tarih bir aiklama yapilmis olmakla kalmiyor, belki ok ileri sosyal ve
ilm bir aiklama da yapilmis oluyor.

Dnyanin devrimci toplumlari, simdi de devrimci dzene dayaniyorlar. Devrimci dzen, babadan ogula geen irsi dzen den,
diktatrlk dzeninden, demokrasi dzeninden ayri birseydir. Devrimci dzen, bir kanun esasina ve fikr bir mektep esasina
gre toplumu insa ediyor. zel ve msahhas bir hedefe yneltiyor, ulastiriyor. Bu nedenle imamet, bir felsefe, kendine zg bir
siyas dzenden ibarettir. Onu bir geis dnemindeki toplumun, geici devrimci liderligin rejimi olarak isimlendirmek
mmkndr. Bir ideolojinin gereklesmesi ve toplumun de mokrasi, bagimsizligin esigine ulasmasi olarak tarif edilebilir.

Imamet Nasil Seiliyor? Dnyadaki siyas dzenler sunlardir;

1-Demokrasi: Devlet baskaninin demolar, yani halk kitlesi vasitasiyla seilmesidir. Yzde elliden bir fazla olan reyler h
kmet -parlamentoya-temsilci veriyor.

2-Veraset ve irsyeti hak sahibi yapan br hkmettir. Halk zerinde ynetim sahibidir.

3-Aristokrasi hkmeti: zel ailelere bagli fertlerin yneti midir. Kan ve irk sereflerin sahibidirler. Digerlerine karsi s
tnlk iddiasindadirlar. Sadece bunlar hkmet olabiliyorlar.

4-Monarsi hkmeti: Topluma egemen olan sahis hk meti.


DINLER TARIHI

319

5-Oligarsi hkmeti: Topluma egemen olan zel br grubun hkmeti.

Bunlar arasinda Afrikada, Latin Amerikada ve Asyada, geri kalmis milletlerin sekli denenmistir. Bu, devrimci demokra si
liderliginden ibarettir. Yani hkmet halk tarafindan seili yor. Ama halkin kaderini, halk adina olan ok sayidaki politik
oyunlarin eline vermiyor. Hedefi kamuoyunun dikkatini yani genel reyleri ekmek degildir. Ideolojinin hedeflerini gerekles
tirmektir.

Bu devrimci hkmet, kamuoyuna ve ogunlugun begen mesine dayanmiyor (Genel begeniyi olusturanlar baska eller dir). Belki
ideolojisinin temel esaslarina dayaniyor, onlara gre idare isini yrtyor.

Bu dijize demokrasi veya angaje demokrasi ismi ile zel likle Bangkong konferansmdan sonra szkonusu oldu. Ilk defa
smrye karsi olan Cezayir devrimlerinde ortaya kondu. Ima metteki felsef tasari seklinde.

O halde simdiye kadar sylenenlere gre imamet, hilafetin syledigi sey degildir. Imami, biat ve surayla semiyorlar. Eger
semek isterlerse kendilerinin benzeri olacak kimseleri imam olarak seerler.

Medine Sad bin Ubade -Muhacirlerin disinda-btn Medi ne reylerini almisti. Alinin {a.s.) bir reyi bile yoktu.

Bu is asla rey hakkina gre degil. Hatta byk bir sahabe bi le olsa.

DIKTATRLK ILE DEVRIMC LIDERLIGIN FARKI

Diktatrlk ile devrimci liderlik arasindaki fark sudur: Dev rimci liderlik, bir tek fikri serbest birakiyor. Sonraki dnemde
siyas gelismeye ve hrriyete dnstryor. Ama diktatrlkler cehaleti daima koruyorlar.

Bunlarin ihtilafi fikri temellerde degildir. Ihtilafi uygulama esidinde aramak gerekir.

320
DINLER TARIH I

imamlik, atama ile olmadigi gibi veraset ile de degildir. Ikinci Imam, birinci Imamin oglu oldugu iin Imam degildir.
Drdnc Imam, nc Imamin oglu olmasi nedeniyle Imam degildir. -Bu aslinda ok mantiksiz bir anlayistir.- Birinin oglu
olmanin insan ve itibari bir degeri yoktur. Cafer Kezzab da imamin ogludur.

Drdnc Imamin kendisi sahsiyet sahibi ve -kendi zamanindakilerin hepsinden daha stn-insan degerlere sahip ol masi
nedeniyle Imamdir. Eger toplumun kaderini halifeden al mis olsaydik, ona teslim etmis olsaydik, hepimizin kaderi degi sirdi.

O halde niin bu kadar baba ve ocuk ard arda geliyor? deyip onlarin kendi insan degerlerini mahvedecek sekilde, on lari
kltmeyiniz.

Ali, Peygamberin damadi ve Peygamberin amcasinin oglu olmasi sebebiyle Imam degildir. Kendi sahsiyetinin insan de gerleri
nedeniyle Imamdir.

O halde Imamet veraset ve tayinle degildir. Tavsiye ve nerme ile olan bir makam da degildir. Yani ben size bir isim
neriyorum, siz hem ona, hem de isterseniz baskasina rey vere bilirsiniz.

Bazi aydinlar bu aiklamaya inaniyorlardi. Ben kendim de nceleri buna inaniyordum. Ama sonra, bunun kabul edilmesi nin
mmkn olmadigini grdm. nk konu, bugnk kav ramlara yklenilemez.

O Halde Nedir?

Bir makamin aslinda nasil meydana geldigini grelim. esit makam vardir:

Birincisi: Seimle olan makam. Yani gelip rey atiyorlar. o gunluk bana rey veriyor ve ben ekseriyetle seiliyorum. Rey ol
masaydi bakan olmazdim, falanca makamin sahibi olmazdim. (Olmadigi zaman da degilim) o halde sahip oldugum bu ma kam
halkin vermis oldugu reylerin sonucudur. Rey vermedik
DINLER TARIHI

321

leri zaman -makamin ne kadar byk olursa olsun-artik ona sa hip olamam. nk o makam seimle gereklesiyor.

Benim siradan bir insan olmamam mmkndr. Ama beni temsilcilige setikleri iin, temsilci oluyorum. Eger dnyanin btn
faziletlerine sahip olsam bile bana rey vermezlerse sizin temsilciniz olamam. Sunun iin, temsilcilik usulen benim sizin
semenizle aldigim bir makamdir.

Ikincisi: Tayinle olan makam: Bir okul var. Ben okulun m dr oluyorum. O okulun baskanligi veya idaresi sahip oldu gum
bir makamdir. Bu makam tayinle meydana gelmistir. Yani tayin isinin kendisi okul mdrlgn benim iin meydana ge tirmis
ve beni mdr yapmistir. Eger tayin edilmeseydim ehil olsaydim bile reis olmazdim.

Ben, okulun sayin mdr! Benim liyakatim daha fazladir benim mdr olmam gerekir diyemiyorum. nk liyakatla il gili
degildir tayinle olusturulan bir makamdir.

ncs: Imamet. Imamet bu ikisinden hibirinin benzeri degildir. Imami ne tayin etmislerdir, ne semislerdir. O halde
nedir?

Bana Iranin en yksek dagi hangisidir? diye sordugunuz zaman? Ben: Demavend diyorum. Siz cografyamin iyi oldugunu
biliyorsunuz; garazli bir insan da degilin, szm kabul edi yorsunuz.

Simdi Iranin en yksek dagi Demavenddir, (bu dag) sizin zihninizde en ulu ykseklige sahiptir. Acaba Demavend sizin seim
tayin ve nermenizle mi bu sifat ve makama sahip ol mustur.

Hibiriyle Ilgisinin olmadigi aiktir. nk asla bu iki me sele ile bir iliskisi yoktur. Benden Iranin en byk sairi kimdir?
diye sordugunuz zaman. Ben cevap veriyorum mesel Hafiz di yorum. Siiri tanidigima ve bir garazimin olmadigina inandiginiz
iin, szm kabul ediyorsunuz. Hafiz, Iranin en byk sairi oluyor. Kltr ve Sanat Bakanligi veya Edebiyat Fakltesi tara
findan bir bildiri yayinlanmadan veya halktan rey alinmaksizin

322
DINLER TARIHI

kabul etmis oluyorsunuz. Dnyanin en byk matematikisi Einsteindir. Btn dnyanin ilm teskilatlari bendenizin dnya nin
en byk matematikisi olduguma rey verirlerse bile, yine o dnyanin en byk matematikisidir. Eger dnyanin btn hal ki,
baska birinin ismini yazip dnyanin en byk matematik bil ginidir diye sandiklara atsalar bile btn bu reyler sonusuz ve
bostur. Dnyanin en byk matematikisi bylece yine Einste indir.

En byk dag olmak, en byk matematiki olmak, en b yk sair olmak, sahsin zti sifatidir. Halkin semesiyle veya st
makamlarin semesiyle olusturulmus bir makma degildir. Eger ne seim, ne tayin degilse, o halde ne yapmak gerekir? Gster
mek gerekir.

Kimin gstermesi gerekir? Daha iyi taniyan, daha iyi anla yan kimsenin. Daha temiz ve daha garazsiz olarak hkm veren
kimsenin; Peygamberi, daha iyi taniyan, daha olgun olan kimse nin daha ok grs sahibi olan kimsenin.

Iste onu ne peygamber tayin ediyor, ne halk seiyor; halka gsterilmesi gerekir. Bu tepeler arasinda hangi tepe, hepsinden daha
yksektir? Ali (a.s.) Bunun adi vesayettir. Ne tayindir, ne seim ne de nermedir.

Niin nerilmis Degildir?

nk nerme hr ve iradeye bagli bir tasarimdir. Mesel bir niversite yapmak istiyoruz. Ben sehrin gneyini neriyo rum,
siz sehrin yukarisini, bir baskasi sehrin ortasini, biri dogu yu, biri batiyi neriyor

Bu is iin falanca yeri cretsiz tahsis ettim, eger siz gelip o diger yeri alirsaniz orayi yaparsaniz, niversite orada olacaktir.
Benim nerdigim yerde degil. Ama en yksek dag Demavenddir dedigim zaman, eger siz baska bir dagin tepesini (mesel
ehel Tepeyi) nerirseniz bile yine Demavend tepesi-dir. Eger resm bir dagcilik teskilati tarafindan bildiri yayinlanir sa, o
dag yksektir dense de, btn bildiriler ve ilnlarin bir di-DINLER TARIHI

323

narlik degeri bile yoktur. nk en byk dag olmak zat bir si-tattir, tayin etme, seme ve nerme imkni yoktur.
VESAYET

Vesayette iki mesele vardir. Ayni zamanda seme degildir, tayin etme degildir, nerme degildir, veraset degildir; bir gere gi
gstermektir. Herkesten daha iyi taniyabilen kimse tarafin dan halka bir geregin gsterilmesidir, ayni zamanda tavsiyedir.

Tavsiye ne demek? Yani ben size tayin etmiyorum, siz onu seiniz. Simdi biz seince, acaba diger birini seme hakkina sa hip
miyiz? Hayir, nk seimle olan bir makam degildi. Siz en yksek ruha daha stn liyakata, hakka sahip olan, en hakli so
rumlusunuz. Onu hem daha iyi tanidigima inaniyorsunuz, hem de onun hakkinda daha fazla grs sahibiyim; aresiz seecek
siniz.

Bu nedenle vesayette seim sekli halka hitaptir, ki Imama kudret vermenin kaynagidir ve Imami tanimaktir. Ama seici ayni
zamanda, ona karsi diger herkesi seme hakkina sahip de gildir. Zira mesele onun ztmdaki bir gerektir, bunun kesfedil mesi
gerekir. Gerek seim, gerekse tayin sekliyle belirlememek gerekir.

Vesayet meselesi, siyas bir dzen unvaniyla, seime bagli bir meseledir, imamet ise bir siyas felsefe unvaniyla d ir (Bu
konuyu diger bir firsatta anlatip, bitirecegim.)
DOKUZUNCU DERS

Sizden, iyilige agiran, dogrulugu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun

Rahman ve Rahim olan Allahin adiyla.

Hint ruh ve suurunu tanimak sadece insanlik tarihinin de rin dopdolu ve maneviyat kaynayan ocaklarindan birini tani mak degil,
belki insan cinsinin en esasli ve en derin boyutlarin dan birini de tanimaktir.

Genel anlamiyla maneviyata ve ruha ynelme olarak isim-lendirilebilen Hint dsncesi zellikle yeni agda daha ok nem
ve deger kazanmistir. Rnesanstan simdiye kadar insanlik asla bugnk kadar ruhtan/dinden uzaklasmamis ve insan fitratinin
derinligindeki gizli cazibeye bu kadar yabancilasma-mistir.

Bugnk insanin ve yasaminin hizla ruhtan, insanin fitra-tindaki bu maverai boyutundan uzaklasmasi ve yabancilasmasi yle bir
noktaya ulasti ki, buna tepki olarak Batinin gen nesli nin ve hatta gnmzn birok bilgin ve dahisinin HInt dsn cesine
yneldigini grmekteyiz. Bu tepki, kendiliginden, gn mz Bati yasam ve medeniyetinin yneldigi temellerin tam ak sinedir.

Bu nedenle, biz konuyu bir dinler tarihi gretmeninin yn temine ters dsecek bir tarzda sunuyoruz. nk nceden soy
DINLER TARIHI

325

ledigim ve iyice anladiginiz gibi, buraya dinlerle ilgili bildigim tarih incelemeleri veya su kitaptan, bu eserden yaptigim alinti
lari tekrarlamaya gelmedim. nk bu, sizin de yapabileceginiz bir istir; arastirma iin yeterli kitap da vardir Ancak
mesele, dinleri derin bir incelemeyle, dogru, ilm ve tarafsiz olarak anla mak, onlari gnmze aktararak tahlil etmektir-
Bununla da b yk dinleri gerekten tanimak ve Islmi kavrayabilmek iin fay dali olabilecek bir ortam hazirlamaktir.

Syledigim gibi; kisi aik olarak diger dinleri tanimadan Islmi taniyamayacagi gibi, diger dinleri de reddedip aleyhle rinde
bulunamaz; yeteri kadar batil ve kfr sayamaz. nk, ancak kendi dininin degerlerini taniyabildigi oranda diger din lerin
degerlerini tam olarak taniyabilir. Bu nedenle kendi dinini gerek ve bilimsel olarak tanidigmdan emin olmasi gerekir.

Benim esas dersim byle bir ynteme dayanmaktadir. Eger bir eksiklik olursa bu, yntemimden degil benden kaynaklanmis
olacaktir.

Hint ruhunu/dinini ve sirrini tanimak iin, ters ynden bas lamamiz gerekir. Yani, ncelikle biz40 asrimiz insaninin ruhunu
coskuyla, tutusarak ve askla Hint tarafina ynelten etkenleri ta nirsak Hint sir ve duyumlarini tanimak iin kendiliginden bir
ortam olusturmus oluruz.
Akil ve Refah

Gnmz yasantisi, kltrn temeli olan aklin ve hayatin temeli olan refahin stnlgne dayanmaktadir. Yani btn ilimler,
felsefeler, sanatlar, ahlk, hareket tarzi ve dnya grs anlaminda agimiz kltrn olusturan mantik ve analize da yanan akil
yrtme yntemlerinin tm, insanin dsnce taniyabilme yetkilerinin esas kaynagi olan akla dayanmaktadir.

40-Buradaki biz, bugnk asir ve medeniyetin ruhuyla yasayan kimse anla mindadir. Kendi aginda yasayamayanlar
anlaminda degil.

326
DINLER TARI HI

Bugn, dnya kltrne kuru, kaba ve ruhsuz bir rasyona lizm hakimdir. Her ne kadar gnmz medeniyeti birok basari ve
ilerlemesini aklin stnlgne borlu ise de gnmz dnyasinin nimetlerinden, gemis insan kitlelerinin faydalana-madigi da
bir gerektir. Buna ragmen tabiat ve etkin glerine, sosyal yasama, sosyal yapinin yenilenmesine, kurumlara, eko nomiye,
siyas dzene, hukuk sistemine ve benzerlerine hkme debilmek, gnmzde aklin hayata ve bilgiye egemen olmasina baglidir.

Ama bir yerde akil, eksiklik ve yetersizlik hissedince, had dini asip saldirganlasir. Bu saldirilarinin kurbani da, insanin varlik
ve hayatinin en degerli, en aziz sermayeleri ve insan ru hunun en yce boyutlari olmaktadir.

agimizda aklin gl bir egemenlik elde edisi, agdas in sana da genel olarak tanima/bilme ve g yetirebilme diye ifade
edilebilecek iki byk yetenek kazandirmistir. Fakat aklin saldirganligi yle konulari kurban etmistir ki, insan hayati bu gn
onlarsiz kaldigi iin felsefesini, ruhunu, hedefini ve anlami ni yitirmistir. nk hayata anlam ve hedef kazandiran sadece
tabiatta varolan akil, ilim ve teknolojinin insana sunabildigi sey lerden Istifade etmek degildir. Belki insan hayatinin ogu,
diger degerlere, mantik olarak incelenmeleri mmkn olmayan sey lere baglidir: sirlar, ynelisler, ltuflar, gayretler gayr-i
mantik degerler ve ihtiyalar

Gayr-i mantik dedigimiz gryorsunuz; mantigin ziddidir demiyorum. Birsey mantik Logique olur, birsey Illogique
(mantigin ziddi), diger birsey de Analogique (mantiksiz) olabi lir. Bu Parettonun gruplandirmasidir.

O halde mantiksizlik, mantigin ziddi olmaktan baska birseydir. Mesel menfaatlarini mkfat istemeksizin baska birine veya
digerlerine feda eden birinin yaptigi is, mantik olmayan bir is olur ama mantigin ziddi degildir. Mantiksiz olusu, mantik ile
tahlil edilmeyi kabul etmeyisi, aklin onu aiklayamayisin-dandir. Ortada bir gerek vardir ve ayrica akla ve mantiga da
yanmamakla beraber asilsiz ve yanlis da degildir. Fedakrlik ve
DINLER TARIHI

327

cmertlik, baskalarini veya bir digerini sevmek (insanin muhta olduklarindan daha yukarisi veya kendisine ihtiya duyulma
dan, bir yarar ve bir mkfat beklemeden olan seyler) sevgi ve tapma gibi seylerin hepsi mantik olmayan seyler olmakla bera
ber mantigin ziddi da degildirler.

Diyeceksiniz ki sevmek de bir anlamda mantiksal bir y nelmedir. nk menfaat, maslahat ve cinsellik gzardi edilme den
sevgi gevme duygusuna kendilerini feda ederler. Sevenin zevk almasi sadece bunun mantiksal dayanagidir.

Simdi size soruyorum; menfaat, maslahat, cinsiyet, huzur, selmet saglik ve hatta hayatin bile kurban edildigi sevgi, nasil
olur da zevk verebilir? stelik bunlarin tm zevk etkenleri ol duklari halde byle bir durumda onlar da lmektedirler!.. Bu
zevk degil, izdiraptir!

Diyeceksiniz ki, evet bu izdiraplardan dost adina zevk alini yor. Mantik olmayan bir geregi tanimak iin, tam ve aik bir
rnek bulduk: Izdiraptan zevk almak dogrudur ve bu yce bir zevktir. Zevkler st bir zevk Lezzetler st bir lezzet Lez
zeti terk etme lezzeti Ama mantiga sigmiyor. Duygu, aik ve dogru buldugunu itiraf etmekte, ancak akil, bu duruma baka
kalmakta ve bu gerek karsisinda susup durmaktadir.

Insan hayati bu abalar, degerler ve akil tesi inceliklerle daha bir ruh, hedef ve deger kazanmaktadir. Bunlar olmadan hayat
gl ama degersizdir. Insan bilgin ama kuru, sanat ma hir ama kof, ilim her trl araca sahip ancak abesle istigal et mektedir.
Insan yryebilme yetenegine sahiptir ama nereye gi decegini bilmez bir saskin gibi olmustur.

Aklin baslattigi hamlelerden biri, insanin mukaddesatlarina ve onun hayatinin yce degerlerine bir hamleydi. Degerleri tah lil
edipfayda halinde sunmak istedi.41 Ama insan hayatindaki ogu degerlerin menfaata dnstrlmesi mmkn degildi. Bu
degerler insanin sevgi besledigi, asik oldugu, saygi gsterdigi,

41-Bu konuyla ilgili olarak,Tahran Edebiyat Fakltesinde verdigim Degerler de Devrim konulu konferansa mracaat
edebilirsiniz.

328
DINLER TARIHI

taptigi, hatta hayatini feda ettigi degerlerdi. Ancak kazanli, krli olmayip sadece kendilerinde stnlk vardi.

Akil onlari mantikli sekilde tahlil etmek istiyordu. nk mantik, fayda bilgisi disinda bir bilgiye dayanmamaktaydi. Bu
yzden akil tmne saldirdi, onlari inkr edip alaya aldi ve so nuta hepsini etkisi altina aldi. Nihayet bugnk akilli ve man
tikli insan nesline ulasti. Bugnk insanin akil ve mantik yrtmesiyle bugnn ruhuna egemen nesil Bugnk nesil, dnya
nin herseyinden faydalanmakta ve her dnemdeki insanlardan daha iyi kosullarda yasamaktadir. Ama niin ve nasil yasamasi
gerektigini gemisteki her nesilden gelen insanlardan daha az bilmekte.

Bu yzden kkl sapmalar szkonusu oldu. Insanin tabiata olan hakimiyeti ve tabiattan yararlanmasi arttika, i gdleri
doyduka masrafta artis olmakta, bundan sonra sorunlar daha cidd boyutlara ulasmaktadir.

Varlikin mutlu esigine ulasmisiz

Ancak varlikin kendisi niindir?

Ilm, teknik, retim, cinsel zgrlkler;

Ahlk geleneklerden, din kayitlardan kurtulus

Hayatin btn yollarinin sonuna ulastirmistir.

O zaman ne?
Insan tabiata emretmekte
Hayat doymus

Akil dnyayi tanimis

Insani aiklamis

ve btn istekleri temin etmistir.

Hibir sir kalmamis. Hibir beklenti bizi kendisiyle


ugrastirmamakta

Ask ilk defa hayatimizdan srlms ve Efsanelere, destanlara gitmis, unutulmus, kamistir. Iman, bir ates gibi kervandan geri
kalmis, sogumaya

ynelmis
DINLER TARIHI

329

Kervan kis ve geceye dogru hizla gitmekte

Sanki hayatin btn yollarinin sonuna varmisiz

Ihtiyalarin artik bir cazibesi yok.

mit ve intizar, insan kalbinde yol hazirligini yapmis

Varlik, sirsiz, asksiz, idealsiz, imansiz, hareketsiz,

Beklentisiz, sevgisiz, beyhude, abes, bos!

Tabiati irdelemek, tabiata hakim olmak, btn tabi kuvvet leri hizmetine kosturmak iin insanin elinde ok etkin gler bu
lunmaktadir. Ama insan bu gleri nerede kullanacagini ve em rindeki bu etkili malzemelerle hangi binayi yapacagini bilme
mektedir!..

Dnyanin herseyi yavas yavas aikliga kavustu. Ilim ve il min rnleri araciligiyla sirlan aildi. Hayat, birka ilm ve tek nik
formle dnd. Insan, btn dertleri, ihtiyalari, sirlari, he defleri ve varlik felsefesi, tam analiz edilen bir olgu durumuna
geldi. Fizyoloji ve biyoloji ona ne oldugunu ekonomi ve tekno loji ona nasil yasamasi gerektigini ilim de dnyanin nasil
ol dugunu sylyor.

Hersey aiga kavusunca daha baslangita bos ve beyhu de oldugu anlasilir. nk gnlk hayatin birok probleminde
muhta duruma giren bir insanin hedefi, bu ihtiyalarini gider mek olur. Bu ihtiyalarini giderdiginde, artik bunlar kendisine
hedef olmaktan ikar ve zmlenmis sorunlar zerinde durmaz.

Ne iinler tekrar szkonusu oldu. Ilim ve akil artik bunla ra cevap veremiyordu. Teknoloji, artik, tabiatta bulunmayan in
sanin zel ihtiyalarina cevap veremiyordu. O ihtiyalar, kaygi lar, asklar, imanlar, yce tapmalar gibi, insanda mevcut olan
seylere

Gemiste btn bunlara din cevap veriyordu. Ama bugn aiklamasi yetersiz ve sesi kisilmistir. Bir de felsefe cevap vere
biliyordu. Ama bugnk felsefe ilm kargasalarin esiridir. Ilim, fenomenlerinin irtibatlari ile kendini sinirlandirmistir Insan;
dnya, yasamin ve varligin en son hedefinin hakikatlerini aik

330
DINLER TARIHI

layamiyor. Insanin ve dnyanin anlamsizligi, hayatin boslugu, yavas yavas bugnk dnya grs ve felsefesinin esasi ol mustur.

Medeniyet, sadece cinsel drtler, cinsel zgrlkler, ileti sim ve ulasim gibi konularda tabiata g yetirebilme bakimin dan
genligi doyurabilir ve istedigi seyleri emrine verebilir. An cak daha ok bilgi edindike gnlk lezzetlere bagliligi hayiflan
digindan insanin iindeki hareketlilik ve birikimlere cevap ver memekte.

Cevap bulamayan insan isyan etmekte (bir esit varolusu luk), bu isyan, asrimizin dervisligi sayilabilecek hippilik sek linde
ortaya ikmakta veya daha degisik sekillerde de grne-bilmektedir. Akla dayanan ekonomik dzene karsi isyan T ketim ve
refah dzenine karsi isyan rnegin, refahtan bunal mis olan ve babalarinin gerek ihtiyalarini karsilamaksizin sa dece refah
bagislayan dzenlerine karsi baskaldiran genligin bu isyani, kr krne, hedefsiz, dnssz ve sonusuz bir is yandir. Veya
bir hakikati aramada Hinduizme ynelistir.

Bugnk insanin yasaminin dayanagi (akil ve refah), insani herseyden ok akil-st geregi aramaya tesvik ederken, refah tan
daha ciddi bir hedefe, bir yasam felsefesine yneltmektedir.

Hayatin sadece yarisina sahip olan bu isyan iin, Hinduizm iyi bir cevaptir. Zira Hinduizm, sadece ve sadece manev ihtiya ca,
insanin ruhuna, ruhsal yapisina hitabeder. Ve esasen madd hayati, toplumu ve bu dnyadaki iliskiler sorununu yasadigi miz
dzeyde ele almadigindan, agdas insan, kendiliginden maddeden ibaret olan yasamdan kaip salt ruhtan ibaret olan bir yere
siginir.

Hinduizm tamamen aklin ziddi, tketiminin ve refahin zid di bir dindir. Yani gnmz medeniyetinin tersyz edilmis ha lidir.

Aslinda Hint dnya grs, zel bir bilgi edinme yntemi ne dayanir. Ve Hinduizmin btn kurallari insanda bu yntemi
gelistirmeye yneliktir. Bu yntem akl, sanatsal, bilimsel, tek nik ve hatta ideolojik bir yntem degildir. Daha ok, olaylarin
DINLER TARIHI

331

arkasini grebilme yntemi ve insanin felsefi olarak kendini ta nimasidir. Bunu da kavramak olduka zordur. zellikle akildan
baska l tanimayanlarin kavramasi ise tamamen imknsizdir.
Veda

Bu grs, taniyis ve zel bilgi yntemine Veda adi verilir. Buna kutsal akil, gerek aydinlik grs, ilme karsi irfan, hikmet
ve Yunanlilarin Sophia dedikleri sey de denilebilir. Daha nce de syledigimiz gibi byk dinler ve felsef ekoller, yani
btn beseriyet srekli akil, ilim, teknik, kltr, sanat ve edebiyatin kazandirdigi bilgi edinme yntemi disinda ve ondan daha
stn bir yntem bulma abasi iinde olmustur. nk insan esitli ilimlerin kendisini bir noktaya kadar gtrp ileriye
gtremedigini anlamistir. Ayni zamanda elde ettiginde duygu perdeleri ni bir kenara itip tesindeki stn, gizemli, yce ve
mutlak ha kikati elde etmesine yardimci olacak daha st bir yntemin var ligini da grenmistir.

Iste bu yntem sayesinde insan, ebediyeti anlayabilir, mut lak olani kavrayabilir, sonsuzlugu taniyabilir, vcudun gizli sirrini
ve srekli bilmeye aba sarfettigi gaybi bulabilir. Ama bu bilgiler sinirli bir erevede mahpustur. Iste bunun iin Sok-rat
Sophiayi (yani ilim ve felsefe tesi hikmeti) aramaya ik makta ve syle demektedir: Sophiayi elde eden asla srmez.

Sokratin Sophia dan kasti ise ilim ve felsefe degil, hik mettir.

Islm ve Kurndan, peygamberlerin insanliga kitap, hik met ve adalet vermeye geldiklerini duyuyoruz. Gryoruz ki, bizim
kltrmzde peygamberlerin asil mesajlari, o zel bilgi yntemini o Prometheus atesini, zel aydmliki insana ver mek ve
hediye etmektir.

Bu da ilim degildir. nk bizim peygamberlerimizin hepsi mmdir. Hibiri lim ve filozof olarak taninmamistir. O halde o
bilgi gayr-i ilm, gayr-i felsef ve gayr-i teknik bir bilintir, bilgi dir, yani hikmeftir.

332
DINLER TARIHI

Maalesef bizim kltrmzde hikmet, felsefe mnsinda tercme edilmistir-Halbuki (Pisagorun verdigi) ilk anlaminda
felsefe, hikmeti sevmek anlamindadir. Filozof, hikmeti arar veda ise hikmetin ta kendisidir ve gerek ilimdir.

Veddan baska, btn ilimler asilsizdir. Bunlar, hakikati anlayamayan veya hakikatin yanlis anlasilmasina sebep olup,
sapikliga dsren ilimlerdir. Hatta dogru olan ilim bile, sapikli ga dsrr. nk insan, daha uzak bir beldenin yokusudur.
Ilimler insani yolun yarisinda birakirlar. Bu ise bizzat bir esit sapmadir. Bu nedenle akil drst kilavuzluk yapar. Ama insani
niha hedefine ulastiramaz; onu yari yolda ortada birakir. Ken disi ciz oldugundan insani sapikliga dsrmesi kainilmazdir.
Bu nedenle btn Hind din ve firkalarinin abasi, bilincin o kay nagini berraklastirmak ve batil ilimlerin stne perde ektigi
in san fitratinin derinliklerinde bulunan gayb sirlarin hakikatini elde etmek olmustur.42
Veda ve Diger Ilimler

Veda veya Videy Farsadaki diden (grmek), bines (keskin zeka, vukuf, grg) ve bina (grs) kelimeleriyle
Fransizcada ki voire kelimesi (Sanskrit kkenli olduklarindan) ayni kkten gelmekte ve hakikati dogrudan algilayan bir tr
ba kis ve derun basiret anlamina gelmektedir,

Bergsonun dedigi gibi; ilimler, insanin hakikat ile temasini saglar. Ama israk, hakikati dogrudan insanin duyularina yerles
tirir. Bu, yerlesik hazir ilim, dogrudan ve kesintisiz bir ilimdir.

Iste veda veya videy bylesi bir ilimdir. Mesel, insanin, sekerin tatli olmasina iliskin bilgisi dogrudan olmayan dolayli bir
bilgidir-Lkin sekeri dilinizle tattiginizda elde ettiginiz bilgi farklidir. Bunun neticesinde tatlilik ile alkali bilginiz vasitasiz,
dogrudan, aninda hissettiginiz bir bilgi olur. Bu, olgudan haber dar olmanin tesinde, hissetmektir.

42-Kavramlarinin benzeri olusunu tabii karsilamaliyiz. nk Islm tasavvuf (Mslmanlarin tasavvufu) ile Hind ekolleri
arasinda birok benzerlikler var dir,
DINLER TARIHI

333

Bilgin, aski taniyip ondan dikkatli ve mantikli olarak sz eder. Ama asik onu kendinde bulur. Onun ask ile ilgili bilinci,
kendisiyle ilgili suur ve bilgisidir. Bu, hazir bilgi (duyumsanan, tm duyularla hissedilen bilgi)dir. Tipki, derimize vasitasiz
deg diginde yakan ve isitiveren ates gibi. Bylelikle de hakikat, bi zim anlayis ve kavrayisimizda somutlasir. Bizim
anlayisimizin bir parasi oluverir. Biz de hakikatin bir parasi oluruz. Bu konu irfanimizda asik, masuk ve ask birligi;
kltrmzde akil, akle-dilen ve bilenle bilinenin birligi seklindedir.
Kurtulus Yolu

Bu nedenle, akla karsi tek kurtulus yolu, Videyayi, muhte melen Videyanin tercmesi olan irfani ve gerek marifeti bul
maktir. Hiristiyanlikta kurtulus yolu, fedakrlik ve baskalarini sevmek, Zerdst dininde dogru grs, dogru sz ve dogru
amel, Buda dininde ihtiyacin reddiyle dogan sknet ve Islmda sadece rTevhiddir. Tevhid esasina dayandiklari md
dete kurtulusa neden teskil ettiklerinden Hiristiyanligin, Bu dizmin ve Zerdst dininin dayandigi bu etkenlere Islm da belli
oranda dayanir.

Bireysel bir zellik tasimalari, igdsel olmalari, mantiksal bir aiklamalarinin bulunmayisi ve baglayici nitelikte birer se
bep olamayislari yznden, sirf baskalarini sevmek, ahlk dog ruluk, drstlk ve hatta yalnizca marifet bile kurtulus iin bir
neden teskil etmezler.
Israk

Insana gerek hakikati gsteren ve anlamayi saglayan, akla ragmen akim tesindeki bir faktrdr. Israk (Intition) dedigimiz bu
faktr, hakikati tanimamiza ve hissetmemize yardimci ol maktadir.

Israk, tasavvufumuzda gnl olarak anlamlandirilan sey dir. Gnl, aklin anlamaktan ciz oldugu byk hakikatlari ko laylikla
anlar.

334
DINLER TARIHI

Akilcilarin ayaklari agatandir, akil hakirdir, aklin ayagi kiriktir, gnlle umak ve miraca ikmak gerekir gibi kav
ramlar Veda dininin temel dsncelerini aikliga kavusturan unsurlardir.

Bunun iindir ki beyin gnle karsi akil da israka karsi yer almaktadir-Akli ve beyin asagilanmis olup, yolu bir yere
vardiramadiklari gibi, madd hayatta da sinirlidirlar. Israk ve gnl bu his ve duyu perdelerini yarabilir, mutlak ve ebediyete
el uzatabilir ve hakikatin zn bulabilir.

Kurn-i Kermde fuad ve lbb olarak da geen kalb ve akil kavramlari arasinda herhangi bir eliski szkonusu olma
yip, ayni anlami ifade eden bir tek kavramdan ibarettirler. Haki katin anlasilmasina yardimci olurlar.

Beyin ve gnl ayni anlamda kullanilmistir. Su var ki, Kurn-i Kerim hakikatlarin anlasilmasinda aklin temel etken ol dugunu
nemle vurgulamaktadir. Elbette bu aklin, Aristo, Kant veyaDescartes gibilerin taraftar olduklari raison ve rationun
aynisidir demek istemiyorum. Dolayisiyla Kur an, in san iin bir tek idrk ve anlama kuvvetinden baskasini kabullen miyor. Ki
o da hakikati, Allaha giden yolu bulmanin ve ayni za manda maddenin esrarini ve kanunlarini kesfetmenin araci olan akildir.
Yani hem tabiat, hem tabiat tesi, hem esyanin mahiyeti ni anlamak, hem de Allahi tanimak, akil yrtmeyle mm kndr.

Ama tasavvufa gre, akildan ziyade esas olan israktir. Yeni agda, Descartes ve Kanta karsi, Pascal ve Bergsonun ileri sr
dg de budur.

Ben

Hinduizm konusunda anlasilmasi gereken meselelerden bi ri ben (Lemoi)dir. Felsef anlamda, baskalari degil, yalnizca
(Individu) fert anlamina gelen ve kendimizi onunla idrk ettigi miz ben, dilbilgisinde oldugu gibi psikoloji alaninda da nem
li bir yer tutmaktadir. Bu benin ilk defa Hint Veda dininde
DINLER TARIHI

335

derince tahlil edildigini gryoruz. Heiddegger gibi sahislarin egzistansiyalizmde gndeme getirdikleri meselelerin ok daha
derin ve ok daha olgun sekli, bin yil nce Hintte ortaya kon mustur.

Hinduizmin Vedsinda ben, kisinin baskalariyla iliski ve irtibatlari sirasinda hissettikleri ve bulduklarinin topla mindan
ibaretse de aslinda bu hissettikleri, gerek olmayan, yalanci bendir. Bundan tr ben gerek bir olgu degildir. nk
digerlerinden yzlerce bag, fertte bir araya gelmis ve d gmler olusturmuslardir. yle dgmler meydana gelmis ki, yalanci
bir duygu halinde beliren bu dgm veya dgmleri, herkes kendi beni olarak hissetmektedir.

Bir aynanin karsisinda durup kendi beninizi teskil eden btn unsurlari ayristirin. Sonunda sizin iin neyin kaldigini grn.
Digerleriyle; es, akraba, sevgili, dsman, reis, taife, kom su; tarih, ilm, edeb, felsef sahsiyetler; sevdiginiz ve nefret etti
giniz esya ve sahislar; sizin fikirlerinizde, duygularinizda olan lar; genel olarak tanidiginiz herkes ve herseyle olan btn ilgile
rinizi koparirsaniz, bIrsey kalmadigini anlarsiniz. O halde sim diye kadar, ben dedigimiz sey, digerlerinin toplaminin hi
aynasina (ben bile olsam) yansiyan isigidir. Yansimalarin, ref lekslerin ve itibar baglarin bir toplamidir. Burada
dgmlenmis olani ben olarak hayal etmisiz. Eger ben, bu mikrofon gibi bir hakikat olsaydi, (eger bunu gren, sesini
isiten ve hisseden btn fertler olmasa bile yine oldugu gibi var olacakti) digerleri nin somut varligi olmadan da olmasi
gerekirdi.

O halde, o hareket ve tasvirlerin toplami, hakiki bir varlik degildir. Eger kendini bilen biri, yaianci bir ayna veya videyya
sahip olsa, simdi toplumun karsisinda kendini gr yor gibi, videya asamaya (kendini bilme asamasina) ulasirsa kendi
adiyla grdg btn bunlarin ve kendi beni olarak ta nidigi herseyin yalan oldugunu grrd. Ben olarak tanimla digi
seylerin baska seyler oldugunu anlardi. Eger onlarla olan bu baglari keserse, bir hi billrlasmasi olur. Renksiz, sekilsiz,
kisiliksiz, hareketsiz, anlamsiz ve boyutsuz bir billr. Ben He-336
DINLER TARIHI

Heiddeggerin gerek vcuda karsi mecaz vcud olarak adlan dirdigi seyin ta kendisidir.

Ilk Sphe

Buradan hareketle idrk ve hayat ruhunun en hassas, en de rin, en mphem noktasi olana ve Descartes spheciliginden
(septisizmden) daha byk olan Hint spheciligine ulasiriz.

Herseyi ona gre degerlendirdigimiz, onun iin istedigimiz; Descartesin deyimiyle; kendisi bizzat spheci oldugu iin
herseyden sphe etmemize ragmen kendisinden asla sphe etme digimiz ben, bu durumda ilk sphe edilen sey olmaktadir.
Ama neyinden? Sadece varligindan degil, hakikatinden ve anla yisindan da sphe edilmektedir.

Aslinda ben dedigim zaman, maksadim, herkesin kendi olarak hissettigi bendir; ten, benden olarak hissettigi degil.
Bu ben ferdin sahsi (perssone) veya sahsiyetini (personnalite) kendine farkli kilmaktadir. Herkes sekin, belirgin beden
izgi lerini digerlerine karsi seip alir. Fert Ondividu) ben anlamin dadir. Sosyolojide de fert, toplumu olusturur, dedikleri
zaman da ben anlamindadir. Anne ve babanin olusturduklari bir be den anlaminda degil.

Benin Reddi

O halde, bene, bu byk yalan karsi olmasi gereken ilk is yan insanin isyani olmalidir. Ama hangi vasitayla? Nasil?
videy ile mi? Videy, bizi hakikat ve kinatin esrarina ulasti rabilecegi gibi, byk yalanlara karsi da bilinli ve haberdar
ki labilir.

Btn ilimler benden sz ederler. Ancak sadece videy, benin yalan olusunu, bos olusunu ispat etmis, benin altinda
gml olan ben-tesi hakikati ortaya ikarmistir.

Heiddegger diyor ki: Tanidiginiz hersey, sizin zihin, duygu ve tanimaniza nfuz ederek varlik bulma boyutlarinizdan biri
oluverir. Su andaki varliginiz, tanima ve bilmenizin toplamin
DINLER TARIHI

337

dan ibaret olan mecaz varliktir. Ancak onu Inkr etmekle ha kiki varliginiz (authentique existence) kesfeder ve kendinizi his
setmis olursunuz. Vedada sylenenler bu szlerin aynisidir.

Bu nedenle eger ben43 burada bir arada olan birbirine ka risan ve bir grup olusturan esya ve sahislar ile baglilik dizisinin
toplamindan ibaretse bu durumda yalanci bir varliktir ve hibir zaman da var olmamistir. Iplik yumagi ve dgmdr; baska
birsey degil. O halde bu beni, bu byk yalani ve aldatici v cudu yok etmek gerekir. Bu iplik dgmlerini amak ve geride
hibir seyin kalmadigini grmek gerekir. Bunu grdkten sonra hakikate ulasmak mmkndr. Bu hakikat, yalanci benin vu-
rulmasiyla ortaya ikar. Hafizm; Sen kendin, kendine hicabsin Hafizi ortadan kaldir! derken kastettigi buydu. Insanin
kendi hakikatina ulasmasi, kendinin hi olmadigi geregine ulas mak! Sarapsiz siseden sisesiz sarabi iste!.p>

Tasavvufumuzda, zellikle de vahdeti vcud konusunda geen innyet, enniyet ve menyet yani benlik meselesinin
tm kendinden uzaklasip hakiki varlik ve varlik geregine ulasma abasindan baska birsey degildir.

Beni Nasil Yok Edelim?

Videy, ben olgusunu kesfedip ortaya ikarinca ve benin aslinda baskalariyla iliskiler birikimi oldugunu anladigimizda bu
yalanci ben ve baglardan kurtulmamiz iin bu iliskileri kes memiz yeterli olacaktir. Bunun gereklesmesi iinse riyazet dev
reye girer.
Riyazet

Riyazet, seni senden alan hersey ve herkesle olan tm bag larini kesmenden ibarettir. Sen esya ve sahislarin yaninda yer alan
parlak bir aynasin. Bu yalan tasvir ve hayaller ortadan kalkmadika seni sekillerin ve renklerin toplamindan ibaret sa

43- islm Sinas; Tevhidin Temdi adli kitabtaii Hangi Ben? makalesini oku yabilirsiniz.

338
DINLER TARIHI

yan bu karanlik dsnceler srp gidecektir. Grntnn ay dinlanmasi ve suyun berraklasmasi iin bu hayaletlerin su ve ayna
ile iliskisini kesip ortadan kaldirmam gerekir. Bu nedenle riyazet makasi beni yok edebilir. Cuki ya da diger bir ifadey le
yoga, riyazetin siddetli yntemlerinden biridir. En sade sek liyle; uzun sre tutulan orular, bedensel aliskanliklar (uzun s re
sabit bir noktaya bakmak, suskun durmak, yememek-imemek, konusmamak ve benzerleri) gibi riyazetler, insani gl kilarlar.
Bylelikle de insani, bir baskasina bagimli kilan tm is tek ve ihtiyalarin esaretinden kurtarirlar.

Mesel, beni srekli, her an disariya baglayan unsurlardan biri aldigim nefestir. Yasamim iin gerekli olan nefesi asgariye
indirebilirim. Ancak bunu nasil gereklestirebilirim? Btn ha yallerimi, fikirlerimi, hatiralarimi ve zihnimde korudugum de
gerleri yok edip kendimde ldrdkten sonra sadece ve sadece nefes almayi dsnmek suretiyle.

Beynin gcn br noktada yogunlastirmak yoga yntemle rinden biridir. Nefes almayi dsndgm zaman, btn kuvve timi,
tm bilin ve duyularimi nefes alisimda topladigimda, ne fes alisimi kontrol altina alabilirim. Bu kontrol altinda tutmayi yle
tekrarlamaliyim ki, nefes alip vermeyi dzenli bir program lamaya tbi tutabileyim. Bu alistirma sonucunda birka saniye hatta
birka dakika durabilirim. Ayni sekilde bu alistirmayi gnden gne, aydan aya ve yildan yila ogaltarak sonuta yle bir g
elde ederim ki, gn toprak altinda nefessiz kalsam yi ne de canliligimi srdrebilirim.

Bunlar simdi de var olan gereklerdir. Beni disariya baglayan daim baglardan birinin nefes oldugu apaiktir. Her saniye ve
her dakika evin kapisina gelen kapiyi vuran, kapiyi yzne atigim ve fakat beni srekli oyalayip duran, rahatsiz eden bir
varlikti. Onu basimdan savinca artik haftada sadece bir-iki defa pesimden geldigini gryorum.

Bu sekilde ben, her an, her tarafi dolasan apkinlarin basi bos bakis ve hevesleri seklindeki, hibir seyde karar kilmayan
DINLER TARI H I

339

daima beni, baskasina/baskalarina; esyaya ve boyutlara ynel ten gzm de kontrol altina alabilirim.

Bagdas kurup oturuyorum, bakisimi sadece en yakin grme noktasi olan burnumun ucuna dikiyorum (En yakin yer ve en zor
bakis tarzi). Buna o kadar devam ediyorum ki bakisimi, tip ki egitilmis bir kus gibi, kendime esir hale getiriyorum. Bir yere
takilmak veya bakmak istiyorsa o an iin benden izin almak zorundadir. Artik durum, benim onun msaadesine bagli ol
mamdan ikmistir.

Yine, bunun gibi, sag ayagimi sol kalamin, sol ayagimi sag kalamin altina koyup ellerimi apraz olarak st ste koyabili rim.
Bu oturmaya devam edip, birinci gn saat, diger gn bes saat; yavas yavas bir gn, bir gn bir gece bir ay, iki ay ve mr
mn sonuna kadar devam edebilirim.

Srekli beni para para edip yutan, bende birsey birakma yan dogal etkenleri, btn insan, sosyal ve tketim etkenlerini
etrafimdan dagitip, kendimi yikayip, okyanusun bagrmdaki z grlgn sembol olan kuru bir ada, bir Upa yapabilirim. Hi
bir ynden, hibir taraftan yolu olmayan bir ada. Yarim adalarin aksine baska tarafa ulasmaya yol aramiyor, buna ihtiyaci da
yok. Digerleri ona muhtatir. Ona dogru kpr kurarlar. Insan da bu hale gelince, baskalari ona ihtiya duyar. nk yarim in
sanlar da baska yerlerle baglantili yarimadalara benzerler. Yoga kelimesi Farsadaki Yug (boyunduruk) kelimesi ile ayni
kk tendir. Bedeni boyunduruk altindan ikarmakla, kendini seyret mekle, gcn bir noktada toplamakla, siddetli riyazet (veya
skunet) sayesinde rlms olan baglari makaslayip kesiyo rum. Veya en azindan gevsetiyorum. Yalanci beni olusturan Il
gileri kesiyorum ki kendimi zgr kilayim. Kurtulup bir adaya dnsnce gzlerimi kapatip i lemimi seyre daliyorum. Artik
bakis aim degismistir.

Toplumun bireyi olan ben durumundaki adam, daima di sariya bakar. Eger bir gn evine kapatilsa, bir ksede mahpus, bir
caddede yalniz kalsa, korkuya kapilir. nk bos oldugunu

340
DINLER TARIH
er

kendi gzyle grr. Yalnizlik, bos olusunu kendine gsteren en byk unsurdur. Bu yzden bos insan, daima kendini toplu mun
izdihaminda kaybeder. Varligi digerlerine baglidir. Eg digerleri olmazsa o yoktur. Zira onun beni digerlerinin ayn sidir.

Bazi kisiler, baskalarinin varligina yerlesmis zellikler gibi baskalarinin kisiliklerinde varliklarini srdrrler. Eger o ban
kalari yok olursa kendileri de ortadan kalkarlar. Tipki kkn den kesilip masa olarak kullanilan bir aga gibi baskalarinin
isteklerine boyun egmislerdir-Artik bunlarin varligi bir mn ifade etmez.

Veda irfani, yoga ve riyazetle hrriyet ve kurtulusa eren kimse, kendi iine bakinca ansizin acayip, hayrette birakan ve tahmin
edilmesi mmkn olmayan bir hakikate ulasir. Simdi hep beraber izliyoruz: Kanser gibi herseyi ve varligin btn ha kikatini
ortadan kaldirmis, kaybetmis ve kendinde eritmis olan yalanci beni ortadan kaldirdigimizda bir gnes gibi iimizde dogan o
hakikati bulmamiz ve gizli olan hakikatimizin gerek mahiyetini idrk etmemiz mmkn olur. Ancak simdi gryo ruz ki ortada
hibir sey yok.

Bundan nce i derinlige baktigimizda ben isimli bir kisi lik hissediyorduk, ama simdi byle bir varligin olmadigini gr
yoruz. Yalanci bir kisilikti. Ortadan kalkinca haliyle yeri bos kal di. Benin duvarlari kt!.. Ben, atman oldu.
Atman

Atman, btn benlerdeki (yani btn yalanci benzer deki hakiki bendir. Bu yalanci benIerin altinda benlerin be ni;
gerek ben gmldr.

O halde kendimde yalanci benimi yok ettigimde anliyo rum ki ben oyum.

O Kimdir?

O gerek varliktir. Kendi basina vardir. Varligi baskasina bagli olmadigi gibi baskasindan dolayi da degildir. O geregi,
btn insanlarin varlik znde mevcuttur.
DINLER TARI H I

341

Burada bende bir devrim meydana geliyor. Bundan nce kendimde ferdiyet ve baska seylerden ayri olmayi hissettim.
(Sahsiyet, yani beni digerlerinden ayiran, belirleyen seylerdir. Bu sahsiyet ve yalanci ben simdi rengini kaybetmis, ortadan
kalkmistir. Artik kendi varligimi hissediyorum). Gemisin aksi ne. Gemiste kendimi dnyadan, btn fertlerden bagimsiz gr
dgmden, digerlerini bende buluyordum. Oysa simdi kendimi digerlerinde buluyorum.

Gemiste sahip oldugum btn zahiri tutkularla ferdiyet halindeyim. Herseyden kopuk ve ayri idim. Simdi zahir bag
lantilarimi kesmisim. Bundan sonra btn insan ferdine (beser cinsine) girebilirim. Borlu bir kale ve kalin duvarli bir hisar
gibi beni iine hapsedip diger evlerden, topraklardan ve kalelerden ayiran btn duvarlari yiktim. O an ben, duvarlari yikilan
kale gibi yeryzyle ayni seviyeye geldim. Yeryzne baglandim. Giderek yeryznn kendisi oldum; yeryznden bir para
de gil, btn yeryz oluverdim.

Gryoruz ki burada, bu byk i sirayisla bu sahs hicret le Atmana ulasiyoruz. Ferdin artik kendisi iin birsey isteme digi
yere ulasiyoruz. nk herseye hirSla sarilan ve baskalari na cephe alan ben, simdi herkesle yakinlik ve beraberlik hisse
derek btn insanlara, btn irklara, btn renklere akrabalik ve sahs ask besleyecek duruma gelmistir.

Simdi ben, btn benlerdeki ortak benden baska birsey degilim. Ariflerimizin deyimiyle (bir tesbihle gzelce aiklani
yor) ben, denizde hayvanm biriktirdigi bir kabarcik idim, kendi mi ben hissediyordum. Simdi hava ile ilgimi kesince kendim
den kurtulmusum ve artik denizdeki kabarcik degilim.

Nehir, kendi tasli-akilli yataginda, kendi ad ve saniyla akti gi srece izdirap, perisanlik ve heyecana mahkmdur. nk
irmaktir, deniz degil. Yani diger irmaklar degil, ani hi n k denize kavusunca artik irmak falan degildir. Kendini inkr
edip denizlesiyor. Irmak beni yok olup deniz beni ortaya ik-yior. Kendini artik irmak degil su olarak hissediyor. Bu da b
tn irmaklarin gerek benldir. Tasavvufumuzun da dedigi su-342
DINLER TARIHI

dur: Beka yok olmadadir. Fenafillah (Allahta yok olmak), bekbillah (Allahta baki olmak) Denize giren bir irmak gibi,
Tanrinin varligina karisiyorum. Onda fni olup kendimi inkr ediyorum. Bu sekilde ben olusumuz ortadan kalkiyor, denizin
bir parasi, Tanrinin bir parasi oluyoruz. Sahsiyet ve sahslik kayboluyor, kendini de kaybedip fanilesiyor, denizin bakiligin-
den denizle beraber bakilesiyoruz.

Hakikati taniyip dogru bilgi (ved)yi elde ettikten sonra nefsi riyazet ve yogayla egitmek suretiyle yalanci benine hakim
olabilen insan byk benin genel ben in benlerin beninin ve Atmanin sahiline yaklasabilir. Hatta ona girebilir, onda
lp, yasayabilir. Bundan sonra fert, hayret verici bir kudret ka zanmaktadir. Kck bir darbeyle mizaci, hayati, haklari
ve di ger zellikleri altst olan adam, bir de bakiyorsunuz ki insani dehsete dsren bir g edinmistir. Artik onun
varliginda g gsteren byk bendir, yalanci ben degilp>

Eger dsnce bir yere ulasamiyorsa, evresi ile olan iliskile rinde ve baglarinda eksiklik ve yzeysellik egemen olan yalan ci
ben dsnyor demektir. Fakat byk ben, Atmana ulas mis bu zayif ferdin davranislarina nfuz etmisse onda dsnen
(akl-i kll) genel aklin ta kendisidir. Bu byk uyaniklik, yalanci benden degil bizzat Atmana ulasmaktandir

Atman, menzillerin baslangicina dogru hareket etmektedir ve mutlak sinirsiz, ebed hakikat gnesi varligina dogdugu za man
atman son miracinda tesine sinir bulunmayan bir sinira ve mekan tesi bir mekana, yani Brahmana ulasir.
Brahman

Brahman, mutlak hakikattir. Herseyin ruhudur; dnyanin ruhu, varlik leminin ezel ve ebed ruhu; Atman, Brahmanin
hakiki vcuduna karsi, bir yalanci bendir. Benin At-manin hakiki vcuduna karsi bir yalan olmasi gibi.

Burada insan, Atmana varmis, oradan da Brahmanin usuz bucaksiz okyanusuna girmistir. Orada insan, sadece kendini tek
para bir insan olarak hissetmek ve insan birlige ulasmakla kal
DINLER TARIHI

343

miyor, belki btn evrene karisip dnyanin ruhuyla birleserek btn varlikla birlige ulasiyor. Btn bu sekillere, izdiraplara,
degisimlere ve dnya geometrisinde grdgmz esitli boyut lara bir genel birlik hkmediyor. Artik ne ben var ne de at
man; hersey Brahmandir. Artik herseyin o oldugu nokta bu rasidir. Insan Brahmana ynelik bu seyr- seferinde, Brah
manla ayni amaci, ayni yolu, ayni gidisati ve bilahare ayni gidis tarzini, ayni niyeti ve ayni sefer ahengini paylasir.

Atmanin Zirvesi; Brahman

Benden Atmana, Atman dan Brahmana dogru siralanan bu asamalar varligin doruklarina ve ruhun fiziktesine dogru
ykselen en son ve en byk miratir. Atman lkesini katetti-gim anda, Brahmanin byk ve ebed okyanusuna karisirim.
Burada Krisna yani bir ve tek olan Tanri kadar byk, Atman ve Brahmanin birlesmesiyle olusan ve ayni zamanda mutlak
hakikat olan byk bir birlik grnm.

Hallacin ben Tanriyim; benim elbisem altinda Ondan bas kasi yoktur. dedigi hal budur. Bu hale; benden geip At-
mandan Brahmana, Brahmandan da sonsuzluk zirvesine (Krisna yani Byk Tanriya ve Vahdeti Vcuda ulasmak) iin
asagidaki asamalardan gemek gerekir.

Krem, Samsara ve Nirvana Asamalari

Kurtulus ve dogruluga ermek iin, bu asamalardan gemek gerekir. Ama nasil ve niin?.. Tanimakla Ama neyi tanimak la?..
Zindani ve ondan kais yolunu Ama bu zindan hangi zin dandir?.. Krem ve Samsara
Samsara

Samsara, grnen yani yalanci, bagimli, zgn olmayan ve baskasinin yansimasi olan cihan demektir. Kendi basina bir var liga
sahip degil. Hersey hayal, hersey sinirli ve bagimlidir. Bi zim edebiyatimizda ebed olmayan, saskinlik ve izdiraptan Iba

344
DINLER TARIHI
DINLER TARIH I

345

ret bir dnyanin tercmesidir. Samsara. yle bir dnya ki, orada hibir sey srekli degildir. nk hibir seyin gerek
anlamda bir varligi szkonusu degil.

Bu dnya ebed degildi. Bir deniz gibi kalici olmayip, ol-mak-olmamak, varlik-yokluk, lm-dogum gibi yalanci varlik lar
arasinda gidip gelen dalgalar ve kabarciklar gibidir. Insan tm bu dalga ve kabarciklar arasinda kendisi gibi ii havayla dolu
bir kabarcik zerine oturmus bos bir hayata duar ol mustur.

Bu nedenle, sknet, gzellik ve mutlak ebediyet olup gei cilik, yikilmislik, lm ve srekli degiskenlik olmayan hakikate
ulasmak iin Samsaradan kurtulmak gerekir.

Samsaradan Kurtulus Yolu

Insan Samsaradan nasil kurtulabilir? Videy ile; zn yok olusu, Benin ldrls ve riyazet ile Insan bunlarla
Samsaradan nasil kurtulabilir? Daire gibi srekli dnen bir gir daba giriftar oldugunu ve bu bos dnsten kurtulmak gerektigi
ni bilmekle

Krem

Insanin tutkun oldugu bu girdap nedir? Kremdir, tena-shtr. Yani bu zorun mahpusu olan sen -her fert olarak-, gelis men,
izdirap ekmen, aba gstermen, kin ve ask beslemen, mahrumiyetleri grmen, yasaman, ihtiyarlaman ve lmen gere kir.
Tekrar bu dairevri hareketin baslamasi gerekir. Tekrar bas ka bir insanin veya hayvanin bedeninde dnyaya gelip, hayatin bu
etin ve izdirap dolu asamalarini geirmen gerekir. Dogume-vinden ihtiyarligin zirvesine gidip, lmn alt mevkiine ds men
gerekir. Tekrar ikinci defa, nc defa, drdnc defa Bylece ebede kadar. Tipki Zeusun derghindan kovulan ve onun
emriyle bir kayayi dagin tepesine ikarmakla grevlendiri len Yunan kahir mani Sizin gibi! Tasi tam tepeye birakacagi si
rada tas elinden kayar ve yeni bastan tasi zirveye ikarmaya a balar!

Bu, hepimizin alinyazisidir. Sabahtan aksama kadar bir tasi yukari gtryoruz, tekrar asagi kayiyor, ertesi gn yeniden-.-Tipki
Meselhm kemeseli-t thn gibi.

Krem, sadece gnlk hayatta degil, belki hayatin tm fel sefesinde szkonusu edilen bir anlayistir.

Sen, doguyorsun, izdirap ekiyorsun, yasiyorsun.. Btn mahrumiyetlere, kopukluklara, bagliliklara, galibiyetlere, yenil gilere,
acilara, tatliliklara tahamml ediyor ve lyorsun. Bu tekrarlanip duruyor Bu dnen dolabin adi Karemdir. Sen, sonsuza
kadar srekli bu daire iinde dnmeye mahkm edil missin. Bu dolabin esiri ve bu zorlamanin mahkmu oldugun mddete
kurtulman imknsizdir. Halbuki bu Krem deni len kisir dngden kurtulman gerekir.

Hint Dinindeki Siniflarin Aiklanmasi

Hint dininde kurtulusun, kelimenin tam anlamiyla bu tena sh dngsnden kurtulmak oldugu apaiktir.

Tenash: Elli-altmis yillik hayatimda geirdigim bir kisim sosyo-psikolojik evreler yznden olgunlasmis olmam veya bo
zulmam mmkn. lp yeniden dirildigimde bu ilk yasamim dan ikinci yasamima etkiler tasirim. Birinci yasamima gre, mutlu
veya mutsuz, alak veya stn, efendi veya usak olmam veyahut bey ya da kle olmak zorunda kalmam olayidir te nash.

Eger nceki hayatta bir tekaml gsterebilmissem bir kle seklinde degil, belki bir beyefendi ve aziz seklinde dogarim. Eger
gemis yasamimda bozgunculuk yasamissam zelil bir kle olarak dogar ve burada cezasini grrm. Hint cennet ve ce
hennemi bir sonraki Kremdir. Yani sonraki dolap ve sonraki hayat, nceki hayatimin ceza ve mkfatini vermektedir.

Maalesef bu korkun bir felsefedir. Hint toplumunda, hayli utan verici ve vahsiyane olan bu felsefe, Hintteki sinif ve kast
sistemini binlerce yildir ayakta tutan ve koruyan, byk ve en temel beton direktir. nk tenash, asaleti doguma bagliyor,
DINLER TARIHI

insanin yaptiklarini degil. Yani kle, usak, efendi, ksetery ve raca, klelik ve beyefendilik zelliklerine nceki hayatlarindan
dolayi sahiptiler. Eger kle ise baska birsey olmadigi iin kle dir. Eger efendi ise bu onun nceki hayatinin kesin neticesidir.
Hint ve diger toplumlara egemen olan sinifsal dzenle bir ilgisi oldugundan degil. Bugn raca olan nceki hayrindan dolayi
racadir. Eger su an ktyse lmden sonra kle olmasi mm kndr. Ama lmeyene dek, hakkimizi ondan istemek hakkina
sahip degiliz.

Buna gre, klelerin ve izdirap ekenlerin yenilgiye ugra masi gerekir; efendilerin ve zalimlerin degil. nk nceki ha
yatlarinda fesat ikarmis ve bozgunculuk yapmislar; bugnk fesat da o hayatin neticesidir.

O halde soylu dogmak, nereden ve hangi siniftan dogmus olmakla alkalidir?

Buna gre, soyluluk aile ve siniflara aittir. Birini bir sinifa dahil etmek veya bir siniftan ikarmak mmkn degil ve olma masi
da gerekir.

Bu, sonraki kremlarda ve sonraki dnemlerde tenashle sonulanmasi gereken bir istir. Herkesin iinde bulundugu du rum
daha nceki hayatinin dogal sonucu oldugundan bir sonra ki hayattaki sorumlulugu belli olana kadar su anda iinde bu lundugu
sinifta olmasi gerekir.

Ama Islm: Her dogan, fitrat [selim ve ayni yaratilis] zeri ne dogar diyor. Konuyu bu felsef ve kelami erevede incele
yen bizler iin, bu konularin insan degerleri azdi. Yani benzer sifatlar; zellikler, yetenek ve imknlarda dogan her insana,
kan, irk, soy, ne birsey bagislar, ne de ondan birsey alabilir. Hepsi benzer bir fitratin (yaratilisin) sahibidir; bu dnyaya ilk
defa gelmislerdir. Eger birinin zelil, birinin aziz; birinin efendi, biri nin kle; birinin lim, birinin cahil; birinin faydalanan,
birinin mahrum oldugunu gryorsak, bunun sebebi, egemen olan sos yal dzendir. Onu bir siniftan diger bir sinifa gtrecek
olan sey, onun kendi sorumlulugudur, daha nceki bir dnemin amelleri degil. Cemisine ait bir ameli yoktur ki
DINLER TARIH

347

Ve iste, Hintte hakim olan sinifli kast dzeninin devami iin, tenashn ne kadar byk ve derin bir fonksiyona sahip oldugunu
grms olduk.

Hint Dzeninde Siniflar

Ilk sinif: Asiret dzeninde, gller, bilegi gl olanlar, kuvvetliler, asirete egemen ve nc oluyorlardi. Mlkiyet d nemi
meydana geldikten sonra bu gller mlik ve zengin olurlar. En gzel arazileri ellerine geirirler. Ekonominin asil ol duguna
insan felsefesinin aksine, baslangita zor mlkiyet do guruyor, mlkiyet zoru degil.

Mlkiyet dzeni meydana gelince de mlkiyetin kendisi zor ve g etkeni olmuyor, bilkis g mlkiyet meydana getir meye
devam ediyor.

Bu yzden kabile dzeninde stnlk, sonradan mlkiyet ve ziraat toplumuna egemen olan zorundur.

Gller, dsmanlarina ve karsilastiklari olaylara karsi on lari koruduklarindan kabilelere egemen oluyorlar. Iste bu ege
menlerdir ki nesiller boyu Kaseterya sinifini, yani esraf, sahlar ve sehzadeler sinifini olusturmuslardir.

IkIncI sinif: Kabile fertlerinden kt ruhlari ve cinleri uzak lastiran kimselerdir. Bunlar din ordusuydu ve yanlarinda
Brahmanlar vardi.

nc sinif: Zira hayati idare edenler ve iftiler.

Drdnc sinif: Sanatkrlar, isiler ve kleler.

Besinci sinif: Pis olanlar. Bunlar bir tek ynden kirliydiler. Arya degillerdi. Aryalerin Hinte gelmesinden nce Hintte ya
siyorlardi. Sulari ise ryalerden daha eski olmalaridir.

Bu kirliler, alisanlardi. cretlerini alma sirasinda ise efen dilerin ellerinin onlara degip bulasmamasi iin, ellerine bir tas
almalari gerekenlerdi. Simdi de byledir. Ancak bin ksur yil dan sonra Gandi bunlari da Allahin kullari olarak
isimlendire-biliyordu. O kadar ki, gnmz toplumundaki din kardesi, mmin kardesi, Allahin kulu anlaminda Bu
kardesligin de

348
DINLER TARIHI

hibir fiiliyati yoktur, esitlik anlaminda ise hi degildir. Yalan iltifatlardan biri yani

Kais Yolu

Bizi bir sonraki kremya tekrar eken ne?..

Biz eksigiz ve bu dnen dolapta olgunlasmamiz gerekiyor. O halde Veda din hkmleri, riyazet ve takva ile insanin Sam sara
ile iliskisini kesip yasamin herhangi bir dneminde teka ml ve suur bulabilecegi ikinci defa dnse; bir daha dnya k
resinde ortaya ikmasina gerek birakmayacak bir vaziyete geti rebilir.

Bu dnyadaki hayatta skunet, ihtiyasizlik ve sahs bagim sizliga ulastigimiz zaman lmden sonra Krem dolabinin disina
ikar, tekrar bu dolaba dnmekten kurtuluruz.

Peki bundan sonra nereye varacagiz?

Krem tesine., daima dnen ve herseyi hayat ve lm, lm ve hayat, tekrar hayat ve lm dairesi iinde dndren bu kisir
dngnn tesinde kurtulusa variriz. Artik Nirvnaya ulasmisiz demektir.

Nirvna

Nirvnanin esitli anlamlari vardir: Hi kimse onun asil mnsini dogru olarak anlamis degildir. (Bu benim szm degil, bu
dinin byk lim ve filozoflarinin szdr). Ama onu, sn ms ates, sakin akil, sknet, esmesi olmayan rzgr ve uzaya
benzetmek mmkndr-

Nirvnaya genel olarak, sknet denilebilir. Yani Samsaranin artik olmadigi dnem.

Bu kabarciklari icad edip yalanci hayati, dnyayi ve yalanci benleri olusturan samsaradir. Tm bu ihtiyalar, dertler, kay
gilar ve zaaflar bizi yasamimizda srekli saga-sola ekip eviri yor ve lmden sonra tekrar bu hayata dnp imtihan vermeye
DINLER TARIHI

349

zorluyor. Ama dis dnya ile olan baglari kesmekten dogan o byk sknet, ved suur, nefsin yok edilmesiyle kazandan g
bizi disariya baglayan btn etkenlerin ldrlmesi aracili giyla elde edildigi zaman, artik dolabin disina ikmis oluruz.
Tahsili bitirmis, cihana hakim, mutlak gereklikte bulunan sknete kavusmusuz demektir. nk bu dnyanin sonsuzlu gu ve
mutlak hareketliligi szkonusu degildir. Bizim kelmcilarin dedigi gibi, her degisken ve hareketli varlik hareket et meye ihtiya
duyar. Dolayisiyla olmak istedigi fakat bulunama digi tarafa ynelmeyi arzuladigindan ve olmasi gereken her yer de oldugu ve
bylece ulasmasi gereken ve bulunamaz oldugu bir nokta da szkonusu olmadigindan hareketlilik ve degisken lik yetenegini
kaybeder. Iste burasi tabii durum, kendine zg ve mutlak hakikat olan Nirvnadir. Orada fert, krem dola binin disina;
yalan, rk ve yasantinin bos izdiraplariyla dolu Samsara hayatindan Nirvnaya ulasiyor.

Yoganin zel bir istilaha sahip oldugunu ve riyazet yaptigi ni gryoruz.

Hayvanin boynuna vurulan yog (boyunduruk) ile ayni kkten gelen Yoga ve coki ayni zamanda kurtulus etkenle rinden
oldugunu grdgmz bu kelime biraz daha aiklanma ya muhtatir.

Deniyor ki, kremdan, samsaradan kurtulup, nirv-naya ulasmak iin mutlak hrriyet ve herseye karsi isyan iin yog
altina girmemiz gerekir.

Bunun, itaatla (ama yalnizca itaatla) isyan edilebilir, itaatla kurtulus bulunabilir, zgrlge ulasilabilir, diyen ilerici dsn
cenin aynisi oldugunu gryoruz.

Hangi itaatla? Egilimlere itaat, zora ve altina itaat hayatta insana hakim olan ve insani zindana eken her gce itaat bir, esaret
oldugundan ayaklanarak isyan edip, hrriyeti elde etmek gerekir Ama nasil? Itaat ile Ama hangi itaat? Boyunduruk al tina
girmekle Insan; boyunduruklarin tahakkmnden kurtu labilir. Hangi boyundurukla? Hangi itaat ile? Mutlak hakikatin

350
DINLER TARIHI

hkmlerine, ebedligin yasasina itaat. Alinyazisina, dnyaya egemen kudretten dogan kanunlara.

O kanunlarin kesfi, o iradeye itaat ve zhd; insani samsara-dan ve kremdan (yani digerlerine kulluktan) kurtariyor. Bu
yzden insan (bu yalanci ben) bu asamalarda vcuda hakim olarak ebed hakikata ulasabilir, dnya btnnde bir para ola
bilir. Bu byk miraci, iinde gereklestirebilir. Yani fert kendi iinde varlik lemi lsnde byklk bulabilir.

Bu ihtiya duyulan ilatir ki, batiyi srekli kendine ek mistir. Oysa bati btn bu gleri elde etmistir. Fakat znde karanlik,
pislik ve kokusmuslugu tasimak suretiyle
ONUNCU DERS

Sizden, iyilige agiran, dogrulugu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun

Rahman ve Rahm olan Allahin adiyla.

nceki oturumda Veda dininin ok genel esaslari hakkinda konusmustum. Genel esaslar deyisim, Veda dininin birok me
selesini henz anlatmamis olmamdandir. Anlatmayisim ise bundan sonra (yani Budadan sz ettigimizde) kendiliginden o
meseleleri ayrintilariyla ele alacagimizdandir. nk Buda Veda dininde bir reformcudur. Yani Buda Hintte yeni bir din
kurmus degil, daha ok Hintte bir islahati ve reformcu konu mundadir. Kendi ekoln, Hint dininin, Vednin temel ilkeleri
ne baslica emirlerine dayandirir. Vedyi tanimak ister istemez bizi veda dininin temel esaslarini irdelemeye gtrecektir.

Veda dinini de alirken, bu dinin dayandigi temel savlari an latmakla yetinmem bu yzdendi. Yine de bu temel esaslarin
herbirini zetle anlatmistik.

Budayi tanima, son derece nemsedigim, duyarli oldugum bir konudur. Daima byk bir dsnce, saskinlik ve heyecan iinde
olmus, hep kendimle elismisimdir bu konuda. nk duygularim asiri bir sekilde Budanin sylediklerinin etkisinde kalmis,
aklim ise tam tersine siddetle ona karsi ikmistir. Bu ynden kendi kendimle srekli savas halindeyim

352
DINLER TARIHI

Budanin dnyasina dalmadan nce, su anda sunmak istedi gim birka nemli tez vardir.

Bunlar, dinler tarihine, belki genel anlamiyla insanin d snce tarihine, hatta insan hayatinin degisim tarihine iliskin so runlarin
temelini olusturmaktadirlar. Bu, iki senedir niver sitede dinler tarihi konusunda verdigim dersler sonucunda var digim bir
dsncedir. Ancak sizler bunu yeni bir teori olarak al gilamalisiniz; budur, bundan baskasi degil trnden bir inan olarak
degil. nk budur, bundan baskasi degil anlamina ge len szler genellikle pek saglam degildiler. nk, herkesin syledigi
her grs ve anladigi hersey iin, budur, bundan bas kasi degildir demeye hakki yoktur. Ancak, gayb kaynagina baglanmis ve
szlerini o kaynaktan alan kimseler byle szler syleyebilirler. Kesinlikle ve yakinen sunu diyebilirler: Budur bundan
baskasi degildir. Syle ki, peygamberler byle szler sylemisler ve hibir peygamber; ben byle dsnyorum Bylesi
de dogru olabilir Su anda byle dsnyorum; iler de bir gerege ya da daha iyi bir teoriye rastlayabilirim de gibi szler
sarfetmemistir. Evet, filozoflar byle syler, peygamber ler degil.

Peygamberlerden baska, hakka uygun olarak, sairlerin, bil ginlerin, fikir sahiplerinin, yazarlarin, dsnr ve limlerin hep
sinin bu tarzda, bu anlamda sz sylemeleri gerekir.

Anatole Francein bir sz var, hibir zaman onu unutma mak gerekir!.. Biz gayb kaynagiyla iliski kurmus kisiler degiliz der.
Yine diyor ki: lim, ben biliyorum ile ben saniyorum arasindaki farki bilen kimsedir. Dikkat edin, bu ok nce bir
tbirdir. Evet lim biliyorum ile saniyorum arasindaki farki bilen kisidir. Bu l lim ile cahil arasindaki farki da
belirler. Cahil hep syle der: Bu konu byle degildir, syledir. Bu k t, o gzeldir; bu hak, o btildir. Bu kt adam, o
iyi adam dir. Bu cahilin aiklama ve izah tarzidir.

Ama lim syle der: Bir noktadan, bir aidan bu konu by ledir. Diger aidan ise syledir. Bu itibarla falan konu hakkin
DINLER TARIHI

353

da syle bir hkm ikarilabilir. Ama diger bir itibarla, baska bir hkm.

Baremler, bu aidan ve o aidan, bu sebepten ve o sebep ten, bu itibarla ve su itibarla seklinde inip ikar, veya Anatole
Francein deyimiyle saniyorumu biliyorunVun yerine kullan mak ancak insanca yorumun ifade biimi oldugu gibi bilgin ol
manin gstergesidir de.

Alisilmis insanlar arasinda sadece cahiller, mutlak, sinirli ve donuk kafalidirlar. Cahil iin hersey daima, budur, bundan
baska birsey degildir olmustur. Zihniyetleri genellikle, muhak kak, belli ve kesindir. nk mr boyunca hibir zaman kendi
grsn yenileme durumu olmamistir, kulagina yeni bir sz ulasmamistir. Kendisinde yeni bir fikir de n plana ikmamistir.
Hibir zaman da ikmayacaktir. Zira tefekkr, tedbir, fikri de gisme, grs degisimi, bilahare yeniden gzden geirme, her gn
yeni bir sze sahip olma, her zaman eski szleri yeniden de gerlendirme, iyi veya kt yapma gibi seyler hareketli, canli ve
yapici beynin zelliklerindendir.

Donmus beyin, sabit kalip ve sabit kapsamlarla doludur. mrnn sonuna kadar da onlarla mesgul olup sarhos gezer. Sonunda
da onlarla lr. Zaten onlarla dogmustur.

grenciyken sinifta bir konferans hazirlamistim. Sosyolog larin sosyal sinif konusuyla ilgili topladigim grslerini aktar
mistim. Bu nedenle birka teoride de sosyolojinin dnya apin da byk sahsiyetlerinden biri olan stad Gurvichin dsncele
rine dayanmistim. Konferansin bitiminde: Bu anlamlarla ve bu ibarelerle naklettigin teoriler kimindir diye sordu. Ben
Hayret, sizin kendinizin dedim. Hayir, benim degil dedi. Ben saskin likla karisik bir sevinle dedim ki: Ben onlari sizin
kitabinizin su su sayfalarindan not almistim, (kendi kendime, yaslanmis, herhalde onlari unutmus diye dsndm). Tekrar
sordu: Han gi tarihli baskisindan? dedi. 1947-48 yili. Biz simdi hangi yil dayiz?. 60-61 dedim. Dedi ki: Ben simdi
60-61 yilinda yasiyo-rum ve sen hl bu szlerin bana ait oldugunu sylyorsun. Bil-354
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI

355

men gerekir ki onlar benim 47-48 yillarindaki grslerim. Ben su anda 47-48 yillarinin Gurvichi degil 60-61 yilinin
Gurvichiyim. O yillardaki sylediklerim artik benim szm de gil. Ben bu 13-14 yil zarfinda lmedim ve yasadim. Eger tekrar
o yillardaki szleri sylersem o zaman simdiye kadar bosuna ya samisim demektir.

Bu, bir toplumda, bir zihinde, ilm bir evrede fikir hareketi nin gstergesidir. Ve bu durumla da ancak vnlr.

Bu tuhaf hatirlatmadan sonra, ben onun hareketli bir lim ve canli bir dsnr oldugunu grenmis oldum. Halbuki taslas mis ve
donmus bir toplumdan biri: Benim yirmi yil nce bir te orim vardi, ama simdi o teorimin dogru olmadiginin farkina vardim
derse, onun bu sylediklerini elden ele, agizdan agiza dolastirirlar.

Bir gn konusmalarim arasinda bir konudan bahsediyorken bir hatirlatmada bulundum. Dedim ki: Falanca konuyla ilgili
yazdigim kitabi yeniden gzden geirip grslerimi yenilemek istiyorum. nk o konu hakkinda olduka yeni syleyecekle
rim var. Daha evvel yazdiklarimin ogunu artik eski sayiyorum. ok gemeden, bu szleri isiten bazilarinin el ve ayaklari tutus
tu. Kendi is glerini bir kenara birakarak meshur deyimiyle ayakkabi ve klahlarina yapistilar44 Onun bunun yanina gitti
ler; Ne oturuyorsunuz?! Falanca syle syle konusmus emin olunuz ki bunu kendisi sylemis dediler. Evet ben syledim.
Ancak sylediklerim fikirlerimden herhangi biriydi. Daha nce leri sizin de duydugunuz diger szlerim gibi! Bu ne demektir?
Bu, diger her insan gibi ve baskaca herkesin yapabildigi gibi ben de etd ediyor, okuyor, dsnyorum demektir. Hakikati elde
etmek iin arastirma ve okumada yetersiz davranmiyorum. Her yerden ve her dinden ve herkesin dilinden asla taassuba dn
vermeden; kavim ve firka veya din taassubu nedeniyle bir hak ki, haksizlik haline getirmiyorum. Bir gruba veya bir topluluga

44-Farsa bir deyim olan bu ifade, haber meraklilarinin duyduklarini baskalarina ulastirmak iin aceleyle yerlerinden
firlayislarini anlatir. (Redakie eden)

baglanma adina, haksizi ne geirmiyorum. Ama hata ve sr menin grlebildigi her zayif insan gibi, ben de kendiligimden
birseyi anladigimda haliyle bu bir kuram lsnde olacaktir Saniyorum, tahmin ediyorum, var sayiyorum, ihtimal
veriyorum lsnde. Bu aidan syledigim her herseye kuv vetli bir ihtimal veriyorum, kesine yakin bir ihtimalle byle
dir diyorum. Sonunda, syledigim seyin kabul edilmesinde bundan fazlasini da beklemiyorum: Bu durumda itiraz edilmesi de
mmkndr. Mmkn ve muhtemel bIr nazariyenin ne fay dasi vardir? veya, sonradan yanlis iln edilmesi ihtimali olan
seyleri niin grenelim? denilebilir. Cevabim syle: Insanligin takip etmek zorunda oldugu tek yol budur Hatta vahiy keli
meleri zerinde arastirmalarda bulunurken de bu yntemi kul lanmak gerekir. ZIra biz Vahiy Kitabinin (Kurn) yetlerini,
budur, bundan baskasi degildirin kaynagi olarak anlarken yi ne kendi anladigimiz lde saniyorum ki bu yetin anlami bu
dur demek gerekir. Bu sekilde anlamanin dogru oldugunu sa niyorum. Benim nazarima gre Kurn byle birsey demistir
demek gerekir. Dolayisiyla Kurnin kendisinde, onu anlama nin sihhati ve arastirmaci insanin hakikatlari kavramasi ynn
den, anladiklarini tekrar bazen anlayislarla dikkatlice karsilastir mak iin ben saniyorum, var sayiyorum, grsm budur
neticesine gtrecek hkm ve hikmetler oktur.

Adamin biri bir kitap yazmisti. O kadar bos ve faydasiz bir kitapti ki, gerekten eger bos laf yazma iin Nobel dl konul
saydi, bu kitap birden birka dl alirdi(!) Adam kitabini yaz diktan sonra kendisine vgl takdimler yazsinlar diye ona bu na
verirdi(!)

Bu tarz kitaplarin sregelen bir aliskanlikla genelde nemli sahislarin vglerine ihtiyalari vardir. Bazilari vg ve takdim
yazmaya, cmerte methiyelerde bulunmaya nceden hazirdir lar. Sadece yazar ve kitabin ismi, hazirlamis olduklari metinde
bos olarak duruyor. Hazir vg metnine yazarin ve kitabin adi ni yazarak konuyu hallediyorlar. Bu, amala ona mracaat ettik
lerinde de problem aninda zmlenmis olmakta(!)

356

DINLER TARIH!

Tesadfen arkadaslardan biri bu maksatla kendi kitabini getirmisti. Ona dedim ki: Benim grsme gre ok kt! Ki zarak
dedi ki: Beyefendi, ne diyorsun? Bu kitapta ok sayida ri vayet var, hadis var, Kurn yeti var! Baska bir arkadasim cevap
vermeme firsat vermeden ona dedi ki: Ktlg de bu ya! nk bu yetler ve rivayetler kitap metninin disinda kendi
baslarina zaten iyidirler. Ancak sen onlari burada kt bir du rumda sergilemissin. Eger btn kitap kendi szlerin olsaydi,
daha fazla tahamml edilebilirdi Bylece, herkes bir sz sy ler de sonra onunla beraber birka yet ve rivayet siralarsa
sy ledikleri dogrulanmis olmayacaktir. Bu tr seyler, dogruluguna kesinlik kazandiran ller olusturmaz. Her ne kadar bu
kiyasa gre yet ve rivayetler getirsek bile yetleri de rivayetleri de dogru anlamamiz gerekir.

Bu iste, daima hata ve yanlis ihtimali vardir. Bunun iin Sia mezhebinde (Alinin Siasinda) su esas byk bir ilm kuraldir:
Isabet eden iin iki sevap, hata eden iin bir sevap vardir. Din isinde arastirma yapan arastirmaci, eger hakikata ulasirsa ona
iki sevap vardir; hataya dser ve yntemi yanlis olursa yine mkfat olarak ona bir sevap vardir.

Eger dogru sylerse iki mkfat: Biri fikr eziyet, dsnce ve arastirmaya saygi iin, biri de sonuta hakikata vardigi iin.
Arastirmaci olup eziyet ekmis, dsnms fakat yanlis sonu al mis olan da yine bir mkfat vardir. Arastirmanin kendisi iin
bir mkfat; velev ki syledigi yanlis bile olsa.

Bu grs, Falancalarin sz yanlis oldugu iin, yeryzn den silinip yok edilmelidir, diyen kimselerin grslerinden ok
farklidir. Byle diyen grs, Islm ve Sii grs degildir. Syle digim ve burada da geen anlayis btn insanlik tarihinin orta
ya koydugu bir neticedir. Bu geregi tamamen izah edemezsem de yzde yz dogru olduguna eminim.

Gemisteki konusmalarimin birinde bu konunun son derece hassas ve derin olusundan sz etmis olmamla beraber burada
yeniden bir ders atmosferi iinde irdelememiz yerinde olacaktir

sanirim.
DINLER TARIH

357

Insanlik tarihini inceledigimizde sembollerin birbirine yak lasmasi isimli sosyolojik bir konunu varligini grmekteyiz.
zellikle Durkheim iddialarinda da bu kanuna sika basvur maktadir.

Sosyolojide genel olarak kanun ne tr bir yntemle ika rilir?

Durkheim diyor ki: Kanunlarin ortaya ikisi semboller arasindaki yakinlasma esasina gredir. Esasen fizikte de, tabii
ilimlerde de durum byledir. Ne demek yani? Szgelimi, zn t ve sikinti hali, srekli yz kizarmasi, gzlerde durum degis
mesi, adalelerin kasilmasi, yzde knt veya yumusama ile i iedir. Bu drt-bes isaret birbirinin benzeridir. yle ki besten
drd bir arada grndgnde, besinci isaret de olusup ortaya ikar seklindeki bir sonuca kolayca varabiliriz. Yani bizim
veya baska birinin karsisinda duran ve halinde knt olan bir kim senin sesi ansizin hafiflesir, yz yumusar ve mahcup olur,
basi ne dser, gzleri zel bir hale brnr, surati da kizarirsa biz de tm bunlardan yola ikarak bir bilinmeze dogru iz
srebilir, netice olarak da bir hkme varabiliriz. Bu hkm de su olur: Korku veya utanma.. Bu, drt almetten bellidir. Bu
drt isaret, artik bizce bilindi mi, besinciye iz srdrebiliriz. Bu bizim iin bir bilinmezken onu yaklasma kanunu esasina
gre kesfedebi liriz. nk bu bes isaret, daima birlikte olduklarindan veya drt tanesini bir arada grdgmzde drdnc
veya besinciyi de tanimlayabiliriz.

Tarihin gzyle grdgmz, tanidigimiz her toplum dai ma belli bir asamaya ulasinca lksperestlige; debdebeye, israfa,
ayyasliga ynelmekte; gnn gn etmek suretiyle asirilik yolu na dsmektedir. Bu kanun dogrultusunda Yunan, Roma, in,
Hint ve Islm topluma kadar btn toplumlari inceledigimizde asiri lks, israf ve savurganliktan sonra onlari bekleyen
akibetin yikilma, paralanma, ks ve dagilma oldugunu gryoruz. Buna gre, tarih boyunca, lks ve yikilma birbirini takip
eden iki hakikat olagelmistir. Bu sekilde, toplumlarin hayatlarinda lks ile bozulma arasinda bir kainilmazlik oldugu yani
birinin

358
DINLER TARIHI

digerini dogurdugu geregi sosyolojik bir kanun olarak ortaya ikmis oluyor. Bu kanuna gre lkse dsknlgn ilgi grmeye
basladigi her toplumda durgunluk, yikilma ve dagilma ani yak lasmis demektir. Hatta tanimadigimiz ve durumunu bilmedi gimiz
bir toplum hakkinda durgunluk ve yikilmanin grlmeye basladigini duyarsak bu kanun geregince adi geen toplumda lkse
asiri dsknlgn, ayyasligin yaygin oldugunu bilimsel bir grs olarak ileri srebiliriz. Zira lks ve yikilma birbirinin
ayrilmaz parasidirlar-Bu isaretler birbirine baglidirlar; birbiri ne yakm olarak ortaya ikarlar. Bu sonuca vardiktan sonra bir
likte ortaya ikip, birlikte yok olan iki isaretin nasil yok oldukla rina dair baska bir kanunun varligini farkediyoruz. Sonra asiri
lks sonucu durgunluk ve dagilmaya ya da durgunluk ve dagil ma sonucu asin lkse dr olmus toplumun yerine beraberin de
bir uyanis, bir devrim ve yeniden yapilanmayi getiren yepye ni bir toplumun meydana geldigini gryoruz. Bu merhalede,
toplum, ykselme, ilerleme, kuvvetlenme, genisleme ve genles me halindedir. Burada artik lkse ve sse dsknlk, ayyaslik,
gnn gn etme yoktur. rms eglence batakhaneleri yok tur; sadece alisma, zahmet ekme, zahitlik, tm fertler arasinda
fedakrliga ynelme vardir. Hatta zengin ve servet sahibi kim seler bile zahidlige ve sade yasamaya ilgi gsterirler. Bu durum
lkse dsknlk ile yikilma, sade yasama ile ykselme arasinda bir iliskinin oldugunu gsteriyor. Ne tr bir iliski? Sebep ve
so nu iliskisi (Biri sebep digeri sonu). Neticede her ikisi, birbiri nin sebep ve sonucudur. Birbirlerini etkilemekte ve
birbirlerin den etkilenmektedirler. O halde iki veya daha fazla almet ara sindaki sebep ve sonu iliskisinin toplumda, her
zaman birlikte ortaya ikip birlikte ortadan kalktiklarini syleyebiliriz ve biz, bunlardan birinden veya ikisinden yola ikarak
kainilmaz so nulari olan bir sonraki isarete varabilir veya onun meydana ge lecegini nceden grebiliriz.

Su andaki konumuz olan dinler tarihinde, diger konulardan ok bu konuyu, genel bir varsayim seklinde aiklamak iin ge rek
bir ders olarak gerekse btn dinlere bir giris olmasi baki mindan rnek sadedinde anlatiyorum.
DINLER TARIHI

359

Tarihte bedevi dinler dnemini astiktan sonra (ki bunlardan geen derslerde zet olarak bahsetmistim) byk toplumlarin ve
kltrlerin tarihinde ok nemli bir dnemin ve byk doguslarin yaklastigini grrz.

Bu anlamda inde iki byk peygamberin ikisina sahit oluyoruz.45

Aralarinda bir nesillik sre kadar zaman farki vardi. Biri ferdiyeti olan Lao-Tsu digeri de kendi selefinin aksine top
lumcu olan Konfystr.

Tarihin yazdiklarina gre Konfys, mrnn son demle-rindeki Lao-Tsunun hizmeti ile mserref oldu. Bu, onlar arasin da
bir nesillik, yani otuz sene kadar bir zaman farkinin oldugu nu gsteriyor. Lao-Tsu M.O. yedinci, Konfys ise altinci asir da
yasamis. Hintte de, dnya apindaki en yaygin dinlerden bi

45-Tarih, sosyolojik kavramiyla peygamber; Islmi kavramiyla degil. Islm is tilahta Adem (a.s.)den Haleml Enbiya Hz.
Muhammed (s.a.v.)e kadar olan ilhi elilere peygamber adi verilmektedir. Bu unvan, Halil Ibrahim (a.s.)den nceki ve
sonraki Enbiya silsilesine tahsis eder. Bu yzden Islm terminolojide bunlari nebi, diger dinlerin kurucularini da
mtenebib olarak isimlendirmis lerdir. Hudanin (Halilar anlaminda degil) Allah anlaminda olmasi gibi bura da o dersle
ilgili sosyolojik kavranilan kullandigim zaman su noktanin daima hatirda tutulmasi gerekir. Mesel; Hint Tanrilar? dedigim
zaman bunun deva mi sudur: Ben o tanrilara inanmiyorum! Ama her defasinda da Ben o tanrila ra inanmiyorum diyerek
hatirlatmada bulunursam bu hem bos bir telkin, hem de beyhude ve gln bir is olur! Bylece her zaman Hint, in, Iran
peygamber leri dersem, beraberinde Bendeniz onlarin dininden degilim! gerecegini de sylemis oluyorum Bu konu daima
parantez iinde, aiklama ve dipnot seklin de vardir, artik onu her defasinda tekrarlamanin bir anlami yok! Bazilari Tanri lar
deyimini kullanmamam gerekir, diyerek beni tenkit etmisler: nk (H da) Tanri bir tanedir, btilin mabutlari ise Tanri
(Hda) degildir. Halbuki Fars a aisindan Huda, Ilah anlamindadir, Islm anlayisindaki basindaki harf-i tarifle (elif-
lam) essiz ve benzersiz ilah anlamina gelen Allah anlaminda de gil. Hem tm dinler aisindan da Kurnda da (lihe)
olarak geen kelime Tan rilar Hudayanla esanlamli kullanilmistir.

Esasen, bir kltre, dine, tarihe ve efsaneye zg bir kelime veya kavrami kullanmak ona inanildiginin delili degildir. Mesela
biz daima hayaletten sz ede riz. Konumu?, ona inancin nasil ortaya iktigidir. Bu kavram nedir, inananlarin zihninde nasil
sekillenmistir? Hangi zelliklere sahiptir? Bu sz, bizim hayalete inandigimizin delili degildir. Belki bu, ilm ve tarih bir
konudur. Bunu defalarca syledim, bir defa daha sylyorum Zararsiz islerde btn bu vesveseler niye? Eger tm din
sorumluluklarda bu hassasiyetler gsterilseydi, Imam-i Azamin zuhuruna asla ihtiya kalmazdi. Niin sadece bedava, masraf
siz ve tehlikesiz islerde hassasiyet gsteriliyor? Birinin ocugu lmst sordu; E, benim simdi ne yapmam gerekir?
Demislerdi ki: Ya yemek yedir veya hatim indir Gzel! Yz hatim de indiririm! dedi.

360
DINLER TARIHI

rinin kurucusu olan Buda M.. altinci asirda yasamistir. Altinci asrin sonlari, besinci asrin baslari (su anda Budayi takip eden
ler, herhangi bir dine bagli olanlar arasinda en byk grubu olustururlar).

Iranda bilinen bir dinin kurucusu olan Zerdst de M.. ye dinci asrin baslarinda yasamistir. Uzak Doguda (yani inden
baslayip Hinte, oradan Irana vardigimizda) dogunun ok n fuzlu ve etkin dinlerinin kurucusu olan btn peygamberlerin
M.. altinci ve yedinci asirlarda ortaya iktiklarini grrz. Bunlar yirmi-otuz sene aralikla, gerekte birbirlerine agdas ola
rak ortaya ikmislar ve Eski Dnyanin btn dinlerini kur muslar.

Diger bir hamleyle, Irandan Yunana geiyoruz. Yunanda peygamber benzerlerini, bilgeleri ve Yunanlilar yaninda dogulu
peygamberlerin itibar ve haysiyetine sahip ve onlarin takipisi durumundaki ahlak ve hikmet gretmenlerini gryoruz. Sok-rat
ve diger filozoflar, yedi bilgiler; drt, bes, alti ve yedinci asir larda Yunanda yasamislardir. Yani Buda, Konfys, Zerdst
ve Lao-Tsunun ortaya ikislarindan bir iki asir sonra. nk Yunan medeniyeti, birka asirlik kisa bir mesafe ve gecikmeyle
Hint, in ve Iran medeniyetinden sonradir. Sokrat ve benzerle rinin Dogu peygamberlerine gre bir veya iki asir gecikmeyle
ortaya ikmalari bu mesafeyi izah edebilir. (Bu mesafe ikarmak istedigimiz genel kuralla elismez). Bylece de dnyanin en
b yk din ve ahlk ekollerinin kurucularindan Doguda, Batida ve byk medeniyetlerde birbiriyle agdas olduklari ortaya
ik maktadir. Bu yakinlasma bir tesadf olamaz. nk, dnyanin btn din, felsef ve ahlk ekollerini inceledigimizde (bir
istis nadan baska; daha sonra bu istisnayi anlatip inceleyecegiz) sahip oldugumuz bes, alti onbin senelik dsnce ve anlayis
tarihi boyunca ilk kurucularin Dogu ve Batida ve birbirleriyle klt rel iliskiler bulunmayan toplumlarda birka sene, en fazla
bir asir aralikla ortaya ikmalari tesadf olamaz. Niin? Bunun bir sebebinin olmasi gerekmez mi? Kanaatimce dnyanin bu
nem li fikr ve din lider ve kurucularinin ortaya ikislarini aiklayan
DINLER TARIHI

361

tek sey, derin ve byk bir sosyal olgu olabilir. Bu dnemlerde hem dogu toplumu, hem bati toplumu kendi sosyal degisimle
rinde aldiklari yolla bu sosyal olguya ve bu kainilmaz srece gelmislerdir. Sonra bu sosyal olguyla bu zel tarih sreci arasin
da, bu byk din bisetlerin olmasi bir yakinlasmaya neden olmustur. Dolayisiyla btn bunlar arasinda bir sebep ve sonu
iliskisinin varligindan sz edebiliriz. Benim anladigim fakat sim dilik aiklamaya imkn bulamadigim konu budur. Bu konu ta
rih boyunca dnyanin katettigi ekonomik degisim sreci konu sudur. nk tamamen mstakil olan bu konunun aiklanmasi iin
en az birka genis oturuma ihtiya vardir. Bu sosyal olgu ve kainilmaz sre tarih boyunca, sosyal dzen ve ekonomik sis
temin temel alt yapisi, esas etkeni ve beser medeniyetin degis mesinin sebebi olup her ynyle kltr, maneviyat, ahlk ve ta
rihe sekil vermistir.

O halde bilimsel tarih felsefesinin belirttigi ve ekonomik sistemin derinliklerine kk salmamis ekonomik, sosyal ve tarih sel
bir kaynaktan teye dayanan ve sosyolojide ele alinmayan bir hareket disinda btn dinlerin ve toplumsal uyanislarin eko
nomik sistem esasina gre yorumu yapilabilir. Onlar arasinda sebep ve sonu iliskisi farkedilebilir.

Bir toplum iinden gelip, bir ekol, bir ideoloji, bir din geti ren, bir liderligi yklenen kimseler, sosyal dzenin ekonomik
temeline dayanmak zorundadir. Ancak, baska bir kaynaktan; madde tesi yasalardan beslenen, dnya, tarih ve ekonomik sis tem
tesinde bir mesaj tasiyan birinin, bu lye gre degerlen dirilmesi mmkn degildir.

Gemiste ve gnmzde mlkiyet, sinifsal ve ekonomik de gisimler tarihinde byk bir olaya tanik olmaktayiz gemiste birden
bire ortaya ikip insanligi kendine baglayan, tm insan iliskileri; toplumun seklini tamamen degistirerek alt yapi ve st
yapisini tamamen baskalastiran bir olay Baskalastirdigi insan ligi sonuta blen, iliskileri insanca veya kabile yasamina
zg olmaktan ikarip ekonomik rekabet ve dsmanliga dayali kilan; aldatma, fesat, eliski, hirs, alma, smr, istibdat,
klelik,

362
DINLER TARIHI

tugyan, isyan, yalan, uyusturma, bilimsel hileler ve asilsiz felse feler uydurma ve madd ikar saglamak iin sahte dinlere
zemin hazirlayan bu olay tarihin zel mlkiyet asamasina vardigi ve zel mlkiyetin olustugu dnemlere denk gelmektedir.

zel mlkiyet, tabiatin eteginde tek para olarak, birlik halinde, hr ve mreffeh yasayan kabilelerden olusan insan top
lumlarinin iki dsman kutuba dnsmesine neden oldu. Kabile geleneginde herkesin ortak oldugu sosyal alandaki zel mlki
yete iliskin katilimci tavir, kurt ile kuzunun iliskisine benzeyen iki zit kutbun iliskisine dnst. Artik biri digerini klelestirme
ye, digeri de ondan intikam alma ugrasisina tutustu. Bu iki gru bun dsmanca iliskilerini takiben, her iki grupta ahlk hastalik
lar ve binlerce fesat mikrobu ortaya ikti; zayif ve mahrum ka lan grup intikamci, yirtici, hirsiz, asi, dalkavuk, meddah,
hizmetkr, kle veya usak oldu.

Kuvvetli grup ise zalim, aldatici, yalanci, halk ve insanlik dsmani, gz doymaz ve hirsli para biriktiren fare haline gel di.
Gitgide yeni zevklerin pesine dst. Daha ok mal ve altin biriktirmek iin her firsata drt elle yapisti, ihtiya duymadigi halde
o kadar mal biriktirip yagmaladi ki, bunlar yasami boyun ca kendisi iin yeterli oldugu gibi, kendisinden sonra gelecek
nesillere de yeter de artar oldu. Sonra bunlar arasinda paragz-lk, altin, yagma hirsi, zorbalik ve bir tr sadizm olan halka ezi
yet etme ve onlara zulmetme hastaligi belirdi.

Gryoruz ki, insan zel mlkiyet asamasina gelmekle e liskiler, paralanmalar, savaslar, ahlak bozukluklari, utanmaz liklar,,
acimasizliklar, katliamlar, aldatmalar, alakliklar, kurtlas malar, koyunlasmalar ve tilkilesmeleri de dogurmustur.

Toplumlarin degisimi srecinde, medeniyetin gelismesi oraninda kltr seviyesi, glenme ve tabiata egemen olma d zeyi
ykseliyor, mlkiyet kuvvetlendigi oranda da insan grup lari arasindaki eliskiler ve ahlk bozulma artiyordu. Nitekim
gnmzdeki meden lkelerde ahlk bozulma, geri kalmis l kelerden; sehirlerdeki, kylerden; kylerdeki cra asiretlerden
daha fazladir. Asiretlerde de koyun srlerinden daha fazladir.
DINLER TARIHI

363

Sonra, bu kanun ve llerin aiklanmasiyla herbiri digerini zorunlu kilan iki olayin meydana gelis sreci de belli olmakta dir.
Birinci olay; ze mlkiyet dzeninin gelismesidir. Bu, elbet te medeniyet ve hakimiyeti arttirarak rekabeti olusturdu ve in
sanin haddinden fazla telaslanmasina neden oldu. Daha nce insanin btn serveti ormandan ve denizlerdendi. Gnde bir defa
ava gider; bir av avlayip gelirdi. Bunun disinda baska bir isi yoktu. Ama simdi, zel mlkiyet, sen/et yigma hirsi ve altin
tutkunlugu olusunca, gece-gndz abalamaya, daha ok ret menin yollarim aramaya, arastirmalar yapmaya basladi. Sonu ta
da baskalarini isinde alistirmayi becerdi. Bylece, g arttik a servet de artmis oldu. Ancak bir de bunlarin zorunlu bir so
nucu olan baska bir olay meydana geldi. Bu da, ahlkin bozul masi, sapiklik, kaypak iliskilerin olusmasi ve insanlar arasinda
dsmanca yntemlerle adalet, esitlik, kardeslik ve sevginin orta dan kalkmasiydi. Toplumlar, bu siddetli sapma asamasina ula
sinca, insan trn zeval ve knt ile tehdit eden siddetli ruhsal hastaliklar onlari kendiliginden vahsi varliklara dns
trmeye basladi. Bunun sonucunda baska bir durum meydana geldi; toplum hizla bir olusuma, bir devrime, bir ideolojiye ve
yeni bir hidyete ihtiya duymaya basladi. Toplumun bu yeni ihtiyaci, toplumun zel mlkiyet asamasina girdigi anda ortaya
ikmaktaydi. Ahlk fesat da, onunla ayni zamanda belirip zir veye varmisti, insan ve sosyal iliskilerin en kts olan ahlkin
bozulmasi, kendiliginden siddetli bir tepkiyi dogurur. Bu tepki sosyal iliskilerin islahi, ahlkin islahi ve srekli hayvan asama
da duran insanlari kurtarmak iin, lonesconun deyimiyle ger gedana dnsen veya Kafkanin ifadesiyle degismis insanlan
kurtarmak iindir

Bu tepki, azik tasiyan, soylu bir merkep seklindeki bir varli gi, insanliktan uzak zayif bir kuzuyu, yirtici bir kurdu, isirici bir
yilani, paraya tapan, ona ihtiyaci olmadigi halde onu yigip bi riktirmekten zevk alan fareyi kurtarmak iin gereklidir

Gryoruz ki bu asiri sapma ve izdirapli hastaliklar, bu asa madan sonra ansizin insanligin canina musallat olup bu olum

364
DINLER TARIHI

suzluklari meydana getirmistir. Bunlar da toplumun yeni bir devrime, yeni bir hidayete, yeni bir ideolojiye olan ihtiyacini da ha
da hizlandirmistir. Dolayisiyla byle bir ihtiyatan dogan is tek ve tepki, byk din ve ahlk mekteplerin kurucularinin ve
byk liderlerin ortaya iktigi dnemlere rastlar.

Bu nedenle meden in, Hint ve Iran toplumlari diger top lumlardan daha erken mlkiyet asamasina ulastiklarindan ve
mlkiyetin kendisi de degismenin ve simdiki medeniyetin olus masinin ayni zamanda ahlk bozulma, dsmanlik, tecavz, bu
nalim ve insan iliskilerde sapmanin baslica faktr oldugundan (savas faktr gibi) tamamen sinifsal medeniyetten dogan sos
yal ve ahlk bunalima, yani zel mlkiyetin sonularina mahkm olup byk bir islah ve ahlk ayaklanmaya gebe ol dular. Bu
toplumlarin tarihindeki byk din mekteplerin orta ya ikisi iste bu dnemlere rastlamaktadir.

Ama Yunan toplumu, iki asirlik gecikmeyle medeniyetin bu asamasina ve mlkiyet buhranina ulasmistir. Zira medeniyet
M.O. yedinci, altinci asirlarda henz, Yunana gitmemis ve Fi ratla Dicle arasindaki Mezopotamya ile Misir sinirlari
iindedir. Sonralari Girit adasi ve digerleri yoluyla Yunana da gemis ve o lkenin hayat dzenini, medeniyet ve kltrn,
st dzeye i karmistir. Iki asir sonra da, ilerlemis Iran, in ve Hint seviyesine ulasmistir. Iste bu devrede ahlk hareketleri
ve doguya benzer fikr, felsef doguslari bekleyebiliriz. Bu sekilde byk Yunan felsefe ve ahlk okullarinin, Yedi Hekimlerin
ve Sokratin dine dayali olmayan bir temel zerinde kurulmus okulu gibi insanli gin ok byk ahlk okullarina ulasiyoruz.
Aristo, Efltun, Re-vaqi ekol ve Epikrc ekol Tm bu dnemde; M.. drdn c ve nc asir civarinda dogudaki
byk din ekollerinden iki asir sonra ortaya ikmislardir.

Burada diger bir gerekle karsilasiyoruz. O da, mlkiyet, medeniyet ve ideoloji gibi sembol arasinda sebep ve sonu
iliskisinin varligidir. Bu da mlkiyet, sinifsal dzen, sosyal sinif lar dizisi, genis kullanim alanlari, bedava is gleri, halk
kitlele ri, kleler, retim gc, rekabet, savas, alet yapimi, dsnce, teknik ve madd g ragbetini ortaya ikarir. Bunlar
birlikte
DINLER TARIHI

365

medeniyeti olustururlar (Medeniyetten kastim olmus ve su ana olandir. Olmasi gereken degil). Bunalim, sapikliklar, dertler, ih
tiyalar, irkinlikler ve yeni eliskiler ortaya ikaran medeniyet, zorunlu olarak ahlk ve islahi hareketler iin msait bir
ortam hazirlar. Dogulu ve Batili ruh ve dsnce tarzina bagli bu hare ketler, in, Hint ve Iranda dine dayali, Yunanda ise
felsefik ka rakterde belirdi. Ancak her ikisi de ahlk hedeflerde reformun temel ilkelerinde, sosyal iliskilerde, yaklasik olarak
ortak veya en azindan birbirlerine benziyorlardir. Sokrat, Eflatun ve Epikuros (tanittiklar Epikrclgn akine) Revakler,
Lao-Tsu, Kon-fys, Buda, Zerdst, dogu tasavvufu ve zhde ynelme ara sindaki benzerlik buradan kaynaklanmaktadir.

Insanlik tarihinde byle bir durum bir defa daha belirir. O da mlkiyet gibi makinanin ortaya ikmasidir. Makinanin ege
menligindeki yasam, smrnn siddetlenmesini, ziddi, sinifsal savasi, ahlk bunalimini gerektirir. Insan gcne olan ihtiya
ve zorunlugu en aza indirir. aresiz olarak az veya ok sayida isi yi issiz birakir. Vahsi bir sekilde kapitalist dzenin temel
kuru mu, rekabete, retimde hizliliga dnstrr. Byk retim sel lerinin eritilmesi Iin tketimi hizlandirir. Ardindan
dnyev ve insan iliskilerde gemiste grlmemis bIr bunalim ortaya ika rir. Ilk olarak dnya smrsn meydana getirir.
Btn mil letleri ve halklari iki zit kutba blp toplumda siniflar uyusmaz ligi, ykselen sinif savasi olarak sunar. Zarar ykl
bir etken ha linde sonunda, toplumun smren ve smrlen diye iki safa, insanin smren ve smrlen diye iki bloka
dnsmesine se bep olur. Esnaf ve tccar her zamankinden daha siddetli, daha genis ve daha bir kapitalistlesIr. Artik her
hkmetin siyas g c onun aleti ve oyuncagidir, hem de bilimin olaganst gc. Kyl, isi ve sanatkrin hepsi proletere
dnsr ve artik hi bir seye sahip de degildir. Ne is aralarina, ne iradeye, ne de semeye. Sadece Is yapan kollari vardir.
aresiz olarak onu da satmasi gerekir. Hem de satin alanin belirledigi bir fiyata!

Iki kutuplu yeni toplum: Sermayedar herseyin sahibidir, is inin hibir seyi bulunmamaktadir, hepsi bu kadar!

366
DINLER TARIHI

Btn bunlardan sonra genis iktisad, ahlk, fikr ve itikadi buhranlar meydana gelir. Bu bunalim ve kaoslar insani makina-
zede yapar. Kendinden gemis, savas arzulusu yapar. Bir makinanin civatasi ve suursuz bir bilyesi haline getirip bir idarenin,
esanlamli numaralari sekline sokar. Insanligi tketim iin re tim ve retim iin tketim kisir dngsne tutkun eder. Degisi
me ugratir; cani, hastalikli idealsiz ve imansiz yapar. Bu yzden insanin tekrar yeni bir ekole, yeni bir hidayete ve yeni bir gr
se ihtiyaci ortaya ikmistir. Bu sebeple M.. alti, bes ve drdn c asirlardaki ekol sahibi byk liderlerin shret ve saskinlik
dneminden sonra artik dnya apindaki hareketlerden bir ses ikmamistir. Ansizin ideolojilerin ard arda ortaya iktigi
ondokuzuncu asra kadar Bu asirda inan ve felsefe okullari, ekono mik ve sosyal dzenler, siyas rejimler, liderlige dayanan
rejim ler ve yeni ahlk sekiller meydana gelmistir.

Bu nedenle bu konudan alinacak genel bir sonu bizi suna inandiriyor:

Evvela; btn tarih boyunca iki benzer dnem vardir: Biri, mlkiyeften dogmus dinlerin dnemi, digeri de makinadan
dogmus ideolojilerin dnemi!

ikinci olarak; gerek tm bu inan kurumlan gerekse de b yk din, felsef, ahlk hareketlerin tm, toplumsal yapinin,
toplumun ekonomik altyapisinin ve evrenin kainilmaz sonu laridirlar. Bu gerek, ayni zamanda genel bir ilm kaidedir.

Ancak bu konuda daha nce isaret edilen bir istisna vardir: Bu kanun Ibrahim hareketler konusunda geerli degildir.
Ibrahimi hareketlerden maksadim, Ibrahimin kurucusu Tevhidi Hareketden kastim, kendine zg olup kurucusunun Ibrahim,
devam ettiricilerinin de Musa, Isa ve Muhammed (aleyhims-selm) oldugu harekettir.

Kurnin aika anlatmasina gre, btn insanlik tarihi bo yunca, bir tek din vardir, o da Islmdir. Hz. demden (insan
trnn fiili baslangici) itibaren Muhammed bin Abdullaha (s.a.v.) kadar esitli peygamberler, dnemlerine uygun; kendi asir
ve kavimleri, kendilerine zg sosyal yasama ve evrelerine
DINLER TARIH

567

uygun olarak Islm hkmlerde, kanunlarda, kitapta yeni yeni yorumlamalarla birbirlerini takip etmislerdir. Bylece tarihteki
vahiy ve nbvvet asrinin sona erdigi iln edildigi, mkemmel ligin nihayetine vardigi dnya sathinda ortaya konuncaya dek
Ibrahim

Tarihin ve din kissalarin dedigine, Tevrat ve Kurnda apa ik aiklandigina gre Ibrahim, sosyal dzenin kabilev yasam
sartlarina tbi oldugu bir dnemde yasamistir. Kendisi de Arm kabilelerinden bir kabileye mensub olup daima g hati-de
yasamistir. Bu yzden Ibrahimi bazen Smerde, bazen Ba-bilde, bazen Harranda, bir zaman Misirda diger bir zaman da
Arabistanda gryoruz. nk kendisi obandir ve l dola san, hayvancilikla ugrasan bir kabileye mensuptur. Kabilesi he
nz sehir yasamina ve yerlesik dzen asamasina ulasmamistir. Bazi tarihiler syle yazmislardir: ibrahim ilk olarak kendi top
lumunu (Mezopotamyada kabileler asamasindan yerlesik d zen asamasina) medeniyetin baslangicina intikal ettirmistir.

Bu nedenle Ibrahim, kabile hayati dneminde yasamistir. Sosyoloji aisindan Onun toplumu, fetisizm, ruhperestlik (ani mizm)
ya da tabiat glerine ve grnmlerine tapma (yildiz, ay, gnes vs.) asamasindan ideolatrie yani putperestlik (en ge lismis
sirk dini) asamasina ykselten bir dinin kurucusu veya bu dogrultuda etkileyen biri olmasi gerekirdi.

Halbuki ekonomik alt yapinin, sosyal dzenin ve kabile asamasindaki toplumunun tarihsel srecinin aksine O, evrensel Tevhid
DininIn kurucusu olarak bilinir.

Sonralari, Musa gelir, ardindan Isa ve en sonunda da son peygamber. Her ne kadar, herbiri yeni bir kitap getirmis olsa bi le,
hibiri yeni bir dinin kurucusu olmamistir. Kitap, dinden ayridir. Kitap yeni bir seriat getirir, yeni bir din degil. Islmin na
zarinda birden fazla din yoktur. Revata olan dinler kavrami ve deyimi dogru degildir. Zira din; tektir, birka tane degil. Pey
gamberler, kitaplar, hkmler, seriatlar esitlyse de din tektir. Hanif din; Islm, baslangita insanliga Allaha tapma, iyilik ve

368
DINLER TARI HI

hakki ilham etmis, her asir ve kavimde, byk ve kk pey gamberler insanlari bu dine davet etmislerdir. Ibrahim bu dini,
tarihte byk bir hareket olarak somutlastirirken Muhammed bin Abdullah (a.s.), evrensel ve en son sekliyle zamanlar st ve
belli bir kavme has olmaktan te bir zellikle olgunluga erdir mistir.

Ibrahimi, sosyolojinin bu tahlili esasina gre, 3900 yil nce ki bir Mezopotamyali bir sahsiyet olarak grmemiz gerekir. Bel
ki bundan 2 bin veya 2500 yil ncesinde grmek gerekir. Hem de kabile dzeninden ve hayvancilik retiminden dogum olarak
degil. Belki bir imparatorluk dzenine, byk medeniyete, kabi le st ve kavim st bir topluma bagli olarak.

ibrahim, toplumun sirkten tevhide dnsmesinde, btn peygamberlerden daha ndedir. Hem taninmis in, Hint ve Iran
peygamberlerinden, hem de taninmis byk Yunan hekim ve filozoflarindan. Halbuki kltrlerin degisimi ve medeniyetin
gelismesi aisindan hepsinden daha geri bir tarihtedir.

3200 yil kadar nce (milattan binyz yil nce ve Ibra himden yediyz yil kadar sonra) Musa geliyor. Fakat sadece
Israilogullarinin kurtaricisidir ve Yahudilere zg bir peygam berdir. O, insanligin kurtulusu iin gelmedi, belki kendi kavmi
ni (Israilogullarini) Firavunun baskisindan kurtarmaya; Filis tine gtrmeye geldi ve gtrd de.

Bundan baska da birsey yapmadi.

Musanin ardindan, sira Vadedilmis Kurtarici Isada yani Yahudilerin Mesihindedir. Syleki, tarihilerin sylediklerine gre
baslangita davetini sadece Yahudilere yapmisti. Sonra Ya hudilerin szlerine kulak vermediklerini grnce davetini tm
insanliga yaymayi yegledi. Daha sonralari ise evrensel bir hvi yet edindi.

Hem sonra, bunlarin hibiri (Musa ve Isa) din kurucusu de giller. Kaldi ki Ibrahim okulunun en son peygamberi (Hz. Mu
hammed), Zerdstten, Pudadan, Lao-Tsu ve Konfysten bin yil sonra kiyam etmis. Toplumu da sosyoloji aisindan sadece
DINLER TARIHI

369

medeniyet ve kltr asamasina degil, kabile yasaminin olgun luk asamasina bile ulasmamistir.
Kabile Yasaminin Olgunluk Asamasi

Kabilenin olgunlastigi dnem, kabilenin siyas ve sosyal g cnn bir reis veya nderde somutlastigi dnemdir. Sosyal hu
kuka, gl siyas hakimiyete sahip ve kisilere is yaptiran bir re is ve lider. Bu durum, bu toplumda hkmet ve liderligin ileri
ve somut sosyal kurumlar sekilde ortaya ikmis oldugunun isa retidir. Toplumda sosyal statler, ynetim ve liderligin asli, sos
yal br dzen halinde grlmstr. Bu kabilede Hanin oldugu dnemdir. Halbuki ilkel asamalarda, yani daha bedevi
kabileler arasindaki sosyal iliskiler, piramitvar bir dzen; bir basa, bir eksen veya siyas ve idari merkeze bagli olma
seklinde degildi. Belki namus, komsuluk ve aile veya birbirlerine anlasmalarla bagimli olan ayri ayri fertlerin, gruplarin
iliskileri seklindeydi. Bir veya birka sakali agarmis yasli, toplumun gvenini kazan mis ve kabilenin grnen yz
olagelmislerdir. Bunu da ilerle mis yaslarindan te muhtemelen aile serefinden, zel ahlk de gerlerden, vnlecek olaylarla
dolu olan bir gemisten veya daha ok temkinli olmalarindan dolayi edinmislerdir. Bu asa mada kabilede pir (yasli) vardir-
Bu da henz Han edinme asamasina gelinmediginin isaretidir!

Han, itaat olunan, kabilenin btn fertlerine hakim, gl bir otoritedir. Halbuki seyh, yasli, muhterem bir insan sinirlarini
asamaz. Cahiliyye dnemindeki Arap kabilelerinin Islmin zu huru esiginde Seyhi vardi. Bu anlamda bir kabile mensubu sa
kali daha beyaz olan herkesi yrenin itimat edilenleri gibi seyh olarak seebiliyorken, hi kimse de seyhe itaate zorlanmazdi.
Zi ra o, sadece sikayet iin meclise davet edilen ve bas kseye otu ran, agizlarindan daha agir szler ikan yaslilar gibi bIr
yasliydi. Bu yaslilari, syleyeceklerini tamamladiktan sonra disariya bu yur ederlerdi. Halbuki kabile asiret asamasina
ulasmasiyla bir likte bir han tarafindan idare edilir. Han da btn fertlere gre gl ve hakim bir komutandir. Hkmet,
ekseriya verasetledir

370
DINLER TARIHI

veya seimle olsa bile bu belli bir aile ile sinirlidir. Hkmet, soyluluk ve seref onda toplanmistir.46

Bu dzenden, ansizin evrensel ve irklar st tevhidi bir kaynayisin ortaya iktigini gryoruz. Oysa toplumun degisimi ve
sosyolojik incelemelere gre onu kltrel aidan olduka ge lismis ve kkl, bilimsel ve felsef asamanin esiginde ya da tarih
ve toplum srelerine gre Iranda Hahamenis, Rom ada sez ar lar rneginde oldugu gibi ulusal birligi saglamis bir imparator
luk asamasinda grmemiz gerekirdi.

Bu iki silsile arasindaki ok belirgin diger bir farka, (Islm Bilim) Islm Sinaside isaret ettim. (Hint, in, Iran peygamber-
feri silsilesi ile Ibrahim peygamberler silsileleri arasindaki bu belirgin fark, sosyal kken ve onlarin sinifsal bagliliklaridir.)

in peygamberleri (her ikisi) Buda, Mehavira, Nanek, Veda dini ve Buda dininin btn reformculari; yine bunun gibi Iranli
peygamber, Zerdst, Mni ve de Mazdek (Komnizm yanlisi ve planlayicisi), btn byk Yunan bilge ve filozoflari (Sokrat,
Eflatun, Aristo) istisnasiz st sinifa, yani esrafa, sultanlara, zenginlere, feodallara, mecusilere baglidirlar ve byk ruha
nlerdir. Bunlarin aksine hem tarihin rivayeti, hem Islm Peygamberinin kendi sahs beyani ile Ibrahim silsiledeki peygam
berler halk kitlesinden seilmis ve gnderilmislerdir. Yani, do gulu peygamberlerin sinifina ve batili filozoflarin sinifina karsi
olan bir siniftan. Bu gerek bizim muteber metin ve kaynaklari mizda (bu cmleden olmak zere Ibn-i Hisamin Siretini hatirli
yorum) kaydedilmistir. Peygamberimizin kendisi de tekid et-46- Elbette ahlk bakimdan ve bugnk aydinin grsyle hanin
tayin ve vera sete dayanan dzeninin, seyhin seim sisteminden daha ok gelismis oldugunu kabul etmek zordur. Ancakdikkat
etmek gerekir ki burada sz, siyas rejimlerin mukayese edilmesi hakkinda degildir. Tarih asamadan, sosyal kurumlarin ge
lismesinden sz edilmektedir, Seyhin oldugu asamada, toplumda henz hk met kurumu, siyaset meselesi ve toplumun idaresi
ortaya ikmamistir. Han asa masinda, bu kurumlarin gelismis bir biimde ve merkeze bagimli/merkeziyeti olarak
gereklestikleri grlr.

Sosyal dzenin gelisme meselesi, siyas rejimler meselesinden ayridir. Hatta ahlaki meselelerden bile. Syle ki; klelik
donemi ilk ortak yasam dneminden (ilkel kominal dnemden! gelismistir. Daha ok gelismis olmak, daha iyi ol maktan ayri
birseydir.
DINLER TARIHI

371

mistir: Hibir peygamber yoktur ki obanlik yapmamis olsun. Bu, btn ibrahim peygamberlerin toplumun en mahrum
sinifin dan oldugunun tekrarlanma sidir. Bunlar mahrum sinifin da en mahrum zmresi olan obanlardandirlar. Tarihin
naklettigi gibi bunlarin birogu bizzat obanlik yapmis olmakla beraber, diger birtakim mesleklerde de meshur olmuslardir.
Onlardan biri Ib rahimdir. oban olmakla beraber, babasinin47 (veya amcasinin) emri altinda sade bir isi gibi puthanede
alismistir. Onlardan diger biri de Nuhtur ki, marangoz ve gemi yapimcisiydi. Arya dillerinin tmnde (Sanskrite, Farsa ve
Avrupa dillerinde) birbirine yakin emarelerle Nuh kelimesi, dilbilimde ayni kk tendir. Naval (gemi ve denize mensup,
deniz gc), Navagiation (gemicilik, denizcilik), Noyer (suda batmak), Farsada nv kelimesi gemi anlamindadir. Bunun
aynisindan olan Nu ke limesi de Nuh anlammda gelerek, marangoz ve gemi yapimci si anlamindadir. Davut, zirh yapimcisi
ve hasircidir. Hazreti Emir (Hz. Ali) Nehcul Belagada kissaya isaret ediyor: Davud peygamber zirh yapiyordu, eliyle
basinin zerine koyuyor, pa zara gtryordu. Bunlari satin alin, buna ihtiyacim var! di yordu. Maksadi onlari satmakla
ekmek yemek ve aligini gider mekti. Mesih (Hz. Isa) ise Kizildenizin sahillerinde bir baliki idi. Geriye kalanlar ise en
mahrum siniftan ikan obanlardir. Bu sebeple btn mahrumlar, daima onlarin etrafinda toplan mislardi. Onlarin
mcadelelerinin yn, st siniflara karsi ol mustur.

Bundan nceki bir anlatimimda mmnIn bu anlamda ol dugunu aiklayarak okuma yazmasi olmayan anlaminda de gildir
demistim. Kurn mmyi Peygamber iin, ok aik bir sifat gibi resul mesabesinde kullaniyor. Yani bizim halktan olan bu
elimiz, halk kitlesinden, bu siniftandir. Ezilen mahrum, ve muhtalar sinifindan (kurtulusa, bagimsizliga ve adalet muhta

47-KurSnda (ve rivayetlerde) Azerin Ibrahimin babasi oldugu vardir. Tefsir lerde ise buradaki babadan maksat, amcadir
denilmistir! ok gzel, amca! O amcanm emri altinda alisiyordu. Amcasinin isi put yapimciligidir ve Ibra himin isi de
putlari pazara gtrmek ve satmak.

372
DINLER TARIHI

olan siniftan). Sereflerini daima halk kitlesini smrmekten alan esraf sinifindan degil.43

Varlik ve Hilik iliskisi

Varlikli olma ve hilik arasindaki iliski, bugnk dnyaya egemen olan bir felsefedir. Camus, Bact, SartrenIn takip et
tikleri absordite felsefesidir.

Hilik sanati, hilik tiyatrosu, manasizlik felsefesi, hi lik sosyal dzeni Bugnn en modern ve en yaygin konulari.
Simdi Iranda oklari hiligin propagandasini yapmaktalar. Bo-sunayiz, bizi daha ok hilestirmek istiyorlar. Baska ne ikara
lim; hiten hi!

Varlikli olma ile hilik arasindaki iliski, Insan ruhunun kanunudur. Refah, bosluk, abes ve isyan ardarda gelen drt
sembol! Tasavvuf, irfan, zahitlik ve dnyayi hakir grme, dinin isi degildir. O anlamda tefekkrn de isi degildir. Refah, hilik
.ve isyan bollukta yasamis insanin yapageldigidir. Tasavvuf ve zahidlik ise mreffeh yasam ve ekonomik bollugun yasamini
bosluga ekmis oldugu insanin bir tepkisidir. Hayatin boslugu, onu yasama karsi kiskirtmistir.

Yasama karsi isyan, yani tasavvufa ynelis, zahitlik ve dn yanin hakir grlmesi genel bir kanundur. Srekli dnyayi k-
tleyen, ondan faydalanma gnlerini geride birakmis olan kim sedir. izdirap ve zorlugu arzulayan, bolluk iinde, rahat, yumu
sak, nazik, ince ve zarif yatakta yasamis olan kimsedir. l ar zulayan, gzleri tamamen ailmis, yesilligi, hurmaligi, tazeligi
grms olan kimsedir. Btn bunlar kalbine vurmus etin ve iplak l aramaya baslamistir. Tatlidan bikan kisi tatliyi ye-48-
Bu meselenin ortaya konmasiyla bazi adamlar hsnniyetle itiraz ettiler; Peygamberi niin halk kitlesinden olarak tanittin?
Halbuki esraftandir! dediler. Baska bir yerde dedim ki, Islm hkmetinin Medinenin cahiliye toplumu ze rindeki
ynetiminden on sene sonra bile henz cahiliye kkleri ve esraflik kk leri vardi. Halk baskan olarak esraf ve seyhlerin
pesinden gidiyordu. Esrafi da birer birer tanittim, yine bir grup itiraz etmeye basladi: Suna bak dediler. Kim leri esraftan
saymis -Esrafi serefli adamlar anlaminda sanmislardi-Dedim ki: Amerikan filmlerine kovboy filmlerine gidin ki serifin ne
oldugunu anlayasiniz? Ne yapsak da bir itiraz noktasi bulsak diye her isin ve szn bir tarafini eg riltmek istiyorlar.
DINLER TARIHI

373

memis olan veya agzini azicik tatlandirmis olan degildir. Belki bogazina kadar doymus ve bikmis olan kimsedir. Yoksa yeme
mis olan tarafsizdir. Az yemis olan tatliyi seven biridir. Joyceun bazi kahramanlarina bakiniz, nasil iskence, zorluk ve eziyet
ar zuluyorlar. nk rahatlik disinda birsey grmemislerdir. Ja mes Joyceun hikyelerinden birinin kahramani olan, su anda
adini hatirlayamadigin hanima bakiniz. Kocasinin, annesinin ve etrafmdakilerin ilgilerinden sikyet etmekte. Niin islatip, kuru
tup, penceresine koyuyorlar? Daima sisiriyorlar diye isyan edi yor. Ve hemen yalin ayak sokaga firlayip le kaiyor. Taslarin
ve dikenlerin zerinde kosarken ayaklarinda olusan yaralarin acisindan ise zevk aliyor. Bu, asiri varlikli olmaya bir tepkidir,
bu refah onu isyana tesvik etmistir. Bu, insan ruhunun bir kanu nudur; az sahip oldugu seyler ve erisilmez grdg kimseler
onun iin hedef olurlar; eksikleri bulmanin pesindedir. Ancak byle bir durumda hayati bos grmez, bos saymaz, kendini
birseyi bulma ve onu elde etme ile sorumlu tutar. Bulunca, ele geirip faydalaninca, diger bir eglenceye ve zevke ynelir. Lez
zetin artik olmadigi yere kadar. Asla hibir zevkte duramaz, eger durmussa lms veya delirmis demektir. Otomobil, ksk,
mreffeh yasam, cinsel zevk herseye sahip oldugundan artik hibir seyin pesinde degildir. O zaman da yapay heyecanlar
olusturur. Batidaki burjuvazi sanati, aristokrasi gecekondulari bu esit seylerdendir. Mesel halkin yarisinin hayatina musallat
olup onlara hkmeden falanca esraf, bir maskeli balo ile herke sin alay konusu olmakla btn bunlari unutuyor. Halbuki o da
kendisiyle alay edenlerin hepsiyle alay ediyor. nk kendisi degil, esek kiligiyla ortaya ikan grntsdr. (Her ne kadar bu
birka saatte esek grnmnde olan kendisiyse de!) Balo sonuna dogru boynuz ve kulaklarini ikariyor, herkes maskara olan
adamin falanca muhterem ve meshuru) senatr veya b yk kapitalist oldugunu anliyor. Birden heyecanlaniyorlar; kari si diyor
ki, drt saat benimle konustu kocam oldugunu anlaya madim. Herkes bir esit yalanla yapay bir heyecan ve grltye
kaptirmislardir kendilerini. Gecenin veya toplantinin sununda da ok gzel geti diyorlar.

374
DINLER TARIHI

Gazneli Mesut, Tugrul ile savasa gidiyor. Yolda yetmis ka deh (bardak degil) sarap Iiyor ve namaza duruyor. Bir digeri ise,
restorantin yedinci katinin penceresinde duruyor, sarap i meye basliyor. Hepsi dsecek mi dsmeyecek mi? dye heyeca na
kapiliyor. Digerinin evresindekiler ise kfr edecek mi et meyecek mi?! diye beklesiyorlar. Temel sey simdi heyecandir.
nk artik baska birsey, baska hedef, maksad ve amalari yok tur.*

49-Herseyi olan bir tanidigim vardi. Yeryz onun iin bir cennet, Paris ise cen netin merkezi idi. O, merkezde rahat ve
mutluydu. Iran bykelisi dostuydu. Istedigi herseyi aliyordu. nk parasi vardi ve itibari da genisti. Gzel bir tip ti, gzel
de dans ederdi Riyazetlere ekilmisti: Bylelikle Wr avi takip etmeye ve Avrupali kurtlarin penesinden kurtulmaya g
getiremeyendi. Btn bun larla beraber ok dertliydi ki, daima aglama nbetleri geiriyordu. Beni grme ye geliyor, iinde
bulundugu iz rd iraplarin dan bahsediyordu. Artik lmden baska yol tanimiyor, inliyordu:Kendi sehrimizden razi degildim,
hicrandan yo rulmustum! diyordu. Tahrana gideyim dedim,geldim. Aradigima ulasmistim. Gnn kadini, Bu hafta vb.
Sergiler medeniyetin bana ne oldugunu gster diler. Lbnan yoluna dstm, sylediklerinin gerek oldugunu ve asil dnya nin
baska bir dnya oldugunu grdm. Ama o da bir sre sonra tamamlandi. Artik hep ayni cadde, hep ayni kaldirim ve ayni
ehreler. Paris, dnya sehirleri nin gelinidir, dedim ve buraya geldim. Bir senedir mesguldm; simdi tekrar iz giyi astim.
Gndzleri gleden sonra saat 6da uyanmak, sandvi yemek, kaba reye gitmek. Her kabareye yz defa gitmisimdir, hepsini
taniyorum, diyordu. Devamla: Srekli ayni ehreleri grmek, grmemis ve bu isleri yapmamis olan lar iin yeni birsey
olabilir. (nceleri benim Iin de yle oldugu gibi). Ama arik benim iin degil. Oyuncunun kim oldugunu, ne oldugunu ve hangi
zevk verdi gini biliyorum; devam ettigi srece! Aldatici bir kahve ile henz ele gememis olan tamamdir, agzini ainca les gibi
kokuyor. Ne bir fikri ve dsncesi vardir, ne de bir sz ve hissi kalmistir. Sevmiyor ve sevginin ne oldugunu da bilmi yor.
Les kokusu veren agzi, ondan baskasina hibir zevk vermemekte Senin emsallerin bu kabarelerin ve lambalarin arkasindan
geince, hayalinizden, bura larda nasil zevkler bekliyor diye dslyorsunuz. Oradakilerse ancak cretli kiz lari, hile, kurnazlik
ve yalanla soyup iplaklastirmaktan zevk almaktadirlar. Bu na ragmen eger hibir zevk almadan bu ise devam ettigimi
gryorsan bu, bu nun disinda bir is bilmedigim iindir. Ne felsefe biliyorum, ne de edebiyattan zevk aliyorum; Ne ilgim var
ne de din duygularim. Simdi hayata Isyan etmeyip de ne yapayim? dedi. Bu, zevklerden kainma, sahte heyecanlardan dogan
ya lanci refah, maskeli balolar ve benzerleri de onu memnun etmeye yetmiyor. Sos yal dzene karsi isyan edip madd hayati
reddetmekte ve dnya hayatini; dn ya nimetlerini hep asagilamaktadir. Hilik ilaniyla ortaya ikan byle bir kimse,
yeryznde bosuna yasadigi duygusuna kapiliyordur. Btn tarih boyunca ta savvuf, ruhbaniyet, iednuklk, dnya hayatindan
ve halk ile yasamaktan bik ma, ekonomi ve maddiyati hakir grme ve onlardan nefret; yalnizlik ve riyazet le ugrasma, kendini
oldugundan daha ok dnyaya bulastirma veya uzaklastir ma, i duygular, asklara, ruhlara ve mnevi i meselelere siginma,
srekli m reffeh bir hayat yasamis olan insanlarin kaamagi olmustur. Btn yollarin sonuna varmislar, artik isyan ediyorlar.
Tok, dolu ve sicak yalamis olan heves ate sini sndrmek iin nirvnaya aramaktadir. A, bos ve soguk yasamis olansa
nirvnayi degil, atesi ariyor ki yaksin da ates de kendisine sicaklik ve aydin lik bagislasin.
DINLER TARIHI

375

Bunun iin, tabiatin ve fitr yasamin geregi olarak, in, Hint, Iran ve Yunanin esraf tabakasina mensup peygamberleri, zhd,
irfan ve ie ynelmeye tesvik etmis, bunun yaninda o banlar silsilesine bagli peygamberler Ibrahim izgiden olup mmet
sahibi ve mm olan bu peygamberler halkin arasindan ve toplumun en yoksul katmanindan seilmislerdir. Ruhbanliga ve ie
kapanikliga karsi ikmislardir.

Gryoruz ki, ibrahimin daveti yapici ve yaratici bir davet tir. -Zahidlige ynelis szkonusu degildir-Toplumsalliga ve
kentlesmeye ynelik bir davettir. Ayni zamanda Hacer, kk itibariyla kent ve uygarlik anlamindadir, ibrahim ve karisi
tarihin yazdigi en byk gmenlerdir. Disariya ynelik bir g, ie ynelis anlaminda degil Yani parampara kabileler
aracili gi ile yeryznde toplumsal ve madd bir uygarlik olusturma hareketi Iste bu yzden Ibrahim, Mezopotamya
uygarliginin kurucusu sayilir.

Gryoruz ki Musanin ilk kiyami, klelikten kurtarmak, kleleri Firavun ve Karunun dzeninden kurtarmak; Samiri
byclerinin sapik sihir ve byclk diniyle, Karunun hazi-neperestleriyle, Firavunun zorba ve kleci dzeniyle
mcadele etmek olmustur.

Isanin ilk baskaldirisi -Roma soylularinin uydurduklari Isa degil-emperyalist Roma imparatorluk dzenine karsi olmustur.
Islm Peygamberinin ilk aiklamasi, putulugu, soylulugu ve kle alip satimini reddetmek olmustur. Diyor ki: Bana gre en
Igren is insan alim satimidir, en byk ibadet kle azad etme veya bir klenin azad edilmesine katkida bulunmaktir.

Bu dzen, Ibrahim dzendir. Maneviyata giris olarak madd dzeni ve hayati dzenleyen bir sistemdir. Realizm d zenidir.
Dnyayi mamur etme dzeni; dnyayi, mal ve mlkle, madd retimle sslemedir. Allaha ulasma yolunun, gzel bir yarma
ulasmanin, geim yolundan hirete gitmenin adidir. Ya ni dnya, hiretin alt yapisidir. Bunun aksine Dogu dzeninde,
(Ibrahim olmayan Dogulu ruhunda) zahidlik ve i leme ynel me, mali hakir grme dsncesi vardir. Bu ynelis, daha sonra-
376
DINLER TARIHI

lari mslmanlarm zihinlerine girer; bizim kltrmz kllen-dirip, hastalandirir.

Irfani zahidlik, sofilik ve esraflik, Seluklu Trkleri ve Gaznelilerden sonra yoldas oldular. Tarih esrafligin ve tasavvufun,
daima el ele olduguna tanik olmustur.

Ibrahim olmayan dinlerin kurucularinin olusturdugu dinin, zahidlik ve serveti hakir grmeye ynelik oldugunu g ryoruz.
Halbuki Kurn, servet ve parayi hayir olarak isimlen diriyor. Bu, servet iin en byk vgdr. Islm Peygamberi di yor ki:
Halkin mali hayri sevmelerini severim. Mali sevmek, altin biriktirmekten, smrc ve tekelci ferdi mlkiyetten ayri
birseydir. nk tekelci ferdi mlkiyet (Roma sekliyle), Roma hukukunda vardir. Islm hukukunda degil. Bu, genel mlkiyeti,
genel serveti ve mali sevmekten baskadir. Mali sevmek btn halka zgdr. Ama Proudhonun deyimiyle ferdi mlkiyet
herkes iin mmkn degildir; zira bu, mlkiyete aykiridir. Eger mlkiyet kutsal ise herkes iin kutsal olmasi gerekir.

Maruf kavrami Kurnda, servet anlamindadir ve Al lahin fazli, her yerde madd servet anlamina da gelmektedir. Hz. Ali
diyor ki: Ekmegi olmayanin dini (de) yoktur Men I mese lehu l miade lehu Geimi olmayanin hireti de yoktur.
Peygamber diyor ki: EI-Fakru fahri -fakirlik iftiharimdir- y le ki irfani din, aiklikta ve fakirliktedir. Ama peygamberin
ifti har ettigi fakirlik, sorumlu devrimci zahidliktir. Yoksa halkin ekmek bulamamasi seklindeki sosyal bir hastalik degil.
Bunlarin ikisi birbirinden farkli degil birbirlerinin ziddidirlar. Yani bu toplumdan sorumlu olan, halkin yolunda aba gsteren
ben, fa kir ve a kalmaktayim. Halkim malini, kendi midemi doldur mak Iin toplamiyorum ve bu fakirligimle iftihar ediyorum.
nk toplumun sorumlusu ve lideriyim. Ama a ve dilenci bir toplumun yesi olan ben, eger halk yiyecek bir ekmek bulami-
yorsa bu durumda fakirligimle vnmem artik bir utantir.

Liderlerin ve yneticilerin fakir oldugu bir toplum, varlikli ve mesut bir toplumdur. Fakir toplum ise, kapitalist zengin li
derleri, sorumlulari olan, ama halki fakir ve birseyi olmayan
DINLER TARIH I

377

toplumdur. O halde, Peygamberin fakirlikten maksadi, sosyal sorumlulugu olan insanin zahidligidir, genel bir alik durumu
degil. Dolayisiyla irfani alik, Islm aliktan ayri olup bir irade alistirmasindan ibarettir. Bu da toplum yolunda, insani zorluk
lara karsi dayanikli kilmada ok etkin bir egitimdir. Tabii ki bos orular degil! Insanlar ogunlukla dindar degilse de sosyal so
rumluluklari vardir, alismalarinda yararlar saglayabilecek bir ze sahip olabilmek iin de kendilerini orula ykml kilmak-
talar. Hz. Alinin taraftar oldugu zahidlik, Mekke ve Medinenin etrafindaki daglarin bir ksesinde ibadete oturan bir adamin
za hidligi degildir. Belki Medinenin etrafindaki tasliklarda, elleriy le su kanali esen, bir isi gibi saatlerce hurmalikta alisan
bir adamin zahidligi trnden bir zahidliktir. Fakirdir ve hanimi ve ocuklariyla byle yasamakta ama, elleriyle Medinede
birka hurmalik ve sulama kanali olusturabiliyor. mrnn sonunda varlikli olabilmistir; ancak vasiyetine bakin, elleriyle
yetistirdigi baglari ve hurmaliklari Medine fakirlerine nasil bagisladigini greceksiniz. O, Islm zahidligini byle
yorumluyordu.

Bugn beatlizm, hippiizm ve egzistansiyalizm, madd ha yat, elbise, lks ve tketimin reddinde birinci derecede Amerikan
genci, ikinci derecede Ingiliz genci, nc derecede Fransiz ve Italyan genci, drdnc derecede Ispanyol genci ve besinci de
recede dogu Avrupa genci bulunmaktadir. nk refah baki mindan Amerika nde gelir, sonra Ingiltere, sonra Fransa ve Italya,
sonra Ispanya, son olarak da Dogu Avrupa gelir. Yani Bati toplumu, ekonomik bolluga ulastigi lde insan; abes ve hilige
kosuyor, toplumuna karsi isyan edip madd hayati red detmek iin ayaklaniyor. Bu duruma simdi hepimiz de sahidiz ki ortada
bir esit tasavvufuluk ve yeni Sofizm vardir. Ademin mesut olarak yasadigi cennetteki {bu vaad edilen Cen netten ayridir)
isyanin benzeri bir isyan. Herseye sahip ve her ne isterse hazir buluyordu. dem ise btn bunlari istemiyor, izdirapsizliga
karsi isyan ediyordu.

Biz Ademin sahsinda mutluluk cennetinde isyan ettik ve srldk. Madd ve tketimci cennet, bizi disari srd. Bu ne

378
DINLER TARIHI

denle Ademin insanin kaderinde, refaha ulasinca isyan etmesi bir kanundur. nk refah, insan hayatini anlamsiz ve abesles-
tirmekte. Artik hibir seyde heyecan, mit, beklenti ve gelecek birakmamakta. I leme ynelme, zhd, sofuluk, riyazet, is
kence, tketimi reddetmeyle ugrastirarak isyan ettiriyor.

Buda, byle bir insani yansitir. O kendi hayatinin cenneti ne karsi isyan etmektedir. Bugnk Bati insaninin ulastigi da budur.
Tmyle madd olan; kendisine hi maneviyat, mektep ve imam olmayan, refah ve salt yararlanma dzenine karsi is yan
etmektedir. Kaderi, sadece madd hayat, madde ve tketi min stnlg esasina gre, hayatini cennet yapmak isteyen in sanin
kaderidir ve sonunda vardigi yer, bosluk, isyan ve tketimci hayatin tahrip edilmesidir. Bugnk Batinin ve Budanin kaderi
de budur.

Bu yzden Buda, bugnk batida btn peygamberlerden daha ok ilgi grmektedir. {Tketim ve is, is ve tketim, ahmak lik
ve btil sinirlarda genleri dolastiran Bati dzeni). Amerikali ve Avrupali genlik seli, Hint tarafina dogru bas asagi akmakta
dir. O halde Budayi ve onun kaderini tanimak, tketim dnya sini ve batinin kaderini tanimak demektir.

Budanin Hayati

Buda, Benarstan bir sehzadedir. Babasi o lkenin padisahi ve Racasidir. Annesi hamile kalinca, baba ok sayida Brahman ve
khin agirir. Derler ki: Bu ocuk, uyarici ve uyanik bir Buda olacak, dnyayi degistirecek ve byk bir rahip olacaktir. Lk
se dskn olan babasi bir tek ocugu da olunca korkmaya bas lar. Buda dogdugunda, Onu yapay sartlarin iine koyar. Onun
iin acaip, mreffeh ve sinirli bir hayat hazirlar ki rahipler, top lumun sekinler kesimi ve sosyal hayatla bir iliskisi olmasin.
(Ki sonra srer, hayati reddetmeye, sonunda da saltanati kaybet meye ve ruhbaniyete mecbur olur). Bu yzden Onun iin ren
garenk baglar, byk havuzlar yapar. Her havuzda, degisik renkten bir nilfer. Bir havuz kirmizi nilferli, bir havuz mavi, bir
havuz beyaz. Dnyadaki iyi gzelliklerle sslenmis hasmetli
DINLER TARIHI

379

saraylar. Dnyanin en iyi mzisyenleri, dansilari, sanatkrlari Onun hizmetindeydi. Onu ipek bir adirin iine koymuslardi,
zerine asla gnes dogmuyordu. Ona asla sicak, soguk, toz ulasmiyordu; etkilerini hissetmiyordu. Asla aci bir sz isit
miyordu. Bylesi bir sknette. En iyi ve en gzel kizlar, yelpa zeyle onu serinletiyorlardi. Bedenini dnyanin en iyi yaglariyla
sivazliyorlardi. Kisacasi sehzadeyi yle bir terbiye etmeleri gere kir ki hayatin mutlulugunu tatsin, bu madd hayatin lezzeti onu
irfani kaygidan, zhd ve brahmanhktan gafil kilsin!

Buda, 16-17 yaslarina ulasinca; bir gn sevdigi arabacisina: Gel beni gezmeye gtr der. Arabaci onu gezmeye gtrr.

Arabaci, bu kim?

Bu bir ihtiyardir, deyince:

Ihtiyar kimdIr? diye sorar. Der ki:

Yaslanmis, senin ve benim gibi bir adam.

Yaslilik nedir? diye sorar.

Herkesin varmasi gereken bir asama, der. Sonra:

Bendemi? Oda:

Siz bile. Buda der ki:

Ben henz bu yasliliktan gememis miyim?

Hayir, der.

Benim de mi ondan gemem gerekir?

Evet, deyince:

Bugnk gezme benim iin yeterli der.

Kske dner. Ama dsncelidir. Tm gece boyunca ve erte si gn boyunca hep yasliligi dsnmektedir. {Onun da dr
olmasi gereken bu korkun durum!}

Birka gn sonra der ki:

Arabaci, beni gezmeye gtr.

Gezmeye giderler. Gzleri aik, dudagi sarkmis, kurumus, agzi aik kalmis, baskalasmis, sekli degismis bir adam grr.

Bu kimdir? diye sorar.

Hastadir.

O nedir? diye sorar. Der ki:

380
DINLER TARIHI

Hasta, hastaligin kendisini felkete ugratircasina arptigi kimsedir.

Hastalik kimi felkete ugramis gibi yapar? diye sorar.

Der k::

Hastalik seim yapmaz, herkesi!

Beni demi?

Evet, hatta seni bile.

Benim de bunun gibi hasta olmam mmkn m? der.

Evet!.. Buda der ki:

Bugnk gezme benim iin yeterli beni kske gtr!

Bu iki grnt, Onu birka gne kadar dsnce ve suskun luga srkler. Baska bir gn, tekrar rica eder ve ikarlar. Degisik
elbiseler giyinmis ve birinin basina toplanmis insanlar grr.

Beni onlara yaklastir der. Yaklastirir. Sorar:

Bu kimdir?

l der.

l nasil biridir? der. Der ki:

Ol, bu duruma mahkm olan btn insanlardir.

Ben de mi? diye sorar:

Sen de.

Nasil ortaya ikar? diye sorar. Der ki:

yle bir ortaya ikar ki, o sahis tek basina gider. Ne anne, ne baba, ne es, ne de evlt onu artik tanimazlar. O da artik bun lari
gremez. Onlar iin artik yle biri yoktur.

Titremeye baslar.

Beni kske gtr, der.

Kske dner. Artik getirdikleri en iyi yiyecekler bile agzina bir tat vermez olur. En Iyi nagmeler onu heyecanlandirmaz olur.
En iyi lezzetler ve gzellikler, dudaginda asla en kk bir te bessm bile meydana getirmez. Her de; kendisini bekleyen
lm korkusu yaslilik ve hastalik her seyi onun gznde anlam siz, geici, bos yalan ve aldatici kilmistir. Daha sonralari der
ki:
DINLER TARIHI

381

Arabaci, beni gtr. Artik bu kskte dayanamiyorum. Er tesi gn onu gtrr.

Sari elbise giymis bir adam grr. Basi tras edilmis, deta bir dag skneti ile oturuyor. Sorar:

Arabaci bu kim? Der ki:

Bu rahiptir; zahid ve riyazet yapandir.

Rahip, zahid ve riyazet yapan kimdir? Der ki:

Dervis (riyazet ehli olan} asla ve asla hayata, hayatin zevk lerine nefsini, vcudunu kaptirmamis, tmn terketmis olan
kimsedir.

Ne is yapar, nasil bir yol tutturmus da herseye giden yolu kesmis ve bylesi sknete ulasmis? Onunla sohbet etmek isti
yorum, der.

Gider ve:

Adam, sen nasil byle bir azamet ve mutlak sknete ulas tin? Hibir sey, seni ne heyecanlandiriyor ne de korkutuyor? Sen de
benim gibi ihtiyar, hasta ve l grdn m? Der ki:

Evet grdm. Hatta saraylarinizi, zevklerinizi, mavi, beyaz nilferlerle sslenmis havuzlarinizin hepsini grmsm; simdi de
bu yolu semisim Sorar:

Bu hangi yoldur?

Ev-barksizlik yolu! Ev-barksizhk yolu!

Arabaci beni geri gtr, der. Geri gtrr.

Gece yarisidir, esrarengiz ve firtina dolu bir gece (Dnya ve Budanin ii firtina dolu) odasina gelir. I taraftaki odada Hint
prenseslerinden birinin kizi ve Hintin en gzel kizlarindan biri olan esi, efsanevi gzellikteki karyolalarinda uyumuslardi. Si
malarindan gzellik, masumiyet ve sevgi seziliyordu. Saltanat hanedaninin gz aydinligi olan birka gnlk ocuk, beyaz bir
elbisenin iinde, anne kucaginda uykuya dalmisti. Buda bu manzaraya hayran kalir; hayatinin baslangici bu yeni askidir. Der ki,
bunlari daha iyi grebilmek iin (eger daha yakina gider sem) esimin ve evladimin uyanmasi mmkn. Esimin bakisinin bana
ynelmesi de mmkn. O zaman da aramizdaki bag daha

382
DINLER TARIHI

bir glenebilir. O zaman onlarla vedalasmak benim iin daha bir zor olacak. Bu yzden burada, kalbimde onlarla
vedalasiyorum. iinden veda edip atina biner, sonunda usuz bucaksiz or manlara, tek basina dalar, kaybolur.

esitli riyazet, iskence, zorluk, byk olaylara tahamml, byk dervislerin mektebinde ders ve sonra, dervislerin hayati ni da
red asamasi.

Kt bir durumda bir agacin altinda istirahat ediyorken an sizin, tanimanin aydinligi, hakikatin yolu kalbinde ailiyor; Bu da
olup uyanikliga ulasir [Buda: Uyanik, uyanmis anlamina ge lir.] Sehzadeleri olarak terk ettigi Benars halkini, simdi mesaj ge
tiren bir dervis sifatiyla uyarmaya gitmek iin ayaga kalkar.

Budanin ulastigi suur ve tanima tek bir esastan ibarettir. O, syle der: Ey insan! Ne lmden sonraki kaygiyi tasi, ne lm
den nceki kaygiyi. Ne riyazet ek, ne de lezzete esir ol! Belki sadece tani. Neyi? Birseyi:

Insan, bir unsurdan yapilmistir. Oda:

Izdirap! Izdiraptan ibarettir. Byle olunca da bir hedefin olmasi gerekir:

Izdiraptan kurtulus. Bu is iin, drt byk hakikati tani mak gerekir. Birincisi: Izdirap nedir? Izdirabin taninmasi. Ikin cisi:
Izdirabin oldugu yeri tanimak.

ncs: Izdiraptan kurtulma.

Drdncs: Izdiraptan kurtulus yolu ve nirvna sknetine ulasmak. Buda mektebinin can damari olan, byk esasi tanimak.

Bu esas: Insanin, izdirabin nereden kaynaklandigini bilme si gerekir: Ihtiyatan, lezzetten ve susamisliktan.

Baglanmak zevk vericidir, ama izdirap dogurur. nk her baglilik bittiginde aci verir. nk her kavusma daha sonra hic reti
getirmektedir. Tokluk, izdirap kaynagidir. nk her tok luktan sonra tekrar bir alik gelmekte. Suya kanmak izdirap
kaynagidir. Heves izdirap kaynagidir. nk her hevesten son ra bikkinlik gelir. Tanisiklik, izdirap kaynagidir. nk her ta
DINLER TARIHI

383

nismadan sonra dsmanlik gelir. Dostluk izdirap kaynagidir. nk her dostluktan sonra ayrilik gelir.

O halde izdirabin btn yollari taninabilir. Zira btn izdi rap yollari lezzetten haz duymaktan geer. Tek kurtulus yolu nun,
ihtiya, egilim ve lezzetin getigi btn yollari terketmek-tir. Bylece ruh, bunlarla olusan btn kaygilardan kurtulur. O zaman
her sey bir ada olur. Kendinde sakin, byk, ebed, sonsuz, ihtiyasiz bir kahraman gibi, yeryznde daima tek ba sina
seyahat eden bir gergedan azametinde. Hirsli, istekli bir kahraman gibi. Kpeklerin, akallarin ulumasi seni etkilemez. Arzu ve
istegi, bir bcek gibi ayaklarinin altinda ezersin. Arzu lara, davetlere baglanmaksizin, kadin ve evlt kaygisi olmadan, yalniz
bir gergedan gibi, sefere ik. Vahsi bogalar ve filler gibi. Herhangi birinde ansizin bir hastalik belirince onlarin; fillerin ve
bogalarin kalabaligindan ayrilip kenara ekilirler. Ormanin bir ksesine giderler. Kendi ilerinde ve dsncelerinde gizli bir
skta dalarlar. Sen de hayatin bu gnlk kavgalarindan disari ik. Kendini batakliktan kurtar, bir gergedan gibi tek basina se-
yahata ik! Itikadi usuln toplamindan verdigim derme ile, orada sana uyulmasi gereken dogru bir hkm ve ailesiz bir se fer
gretilmistir. Btn yollarin sonsuzluguna ulasmak, derme de denizin sknetine baglanmak. (Derme Buda dininin bir il
kesidir).
ONBIRINCI DERS

Sizden, iyilige agiran, dogrulugu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun
GIRIS

(Hseyniye-i Irsad) Kurumunun umumi ve kapisinin her kese aik olmasindan olacak ki byle sinifta ders vermeyi vaaz ve
hitabe oturumlariyla bir tutuyorlar. Bylelikle bir derse kati linca da hkm ve kararlarini belirtebiliyorlar. Su noktayi hatir
latmak gerekir ki ders, vaaz ve hitabe degildir. Ki, bir oturumda sz tamamlansin ve neticesi aikliga kavussun. Mantik silsile-
sindeki inis ve ikislarla; kusurlari tesbit ve tahlillerle iyi veya kt fikirler belirlenerek ancak bir yere ulasilabilir.

Diger bir konu da; szgelimi, Hseyniye-i Irsad gibi Islm bir kurumda, niin Budadan bahsediliyor? dediklerini isittim.
Bizim bunlarla bir szmz yok. nk Islmda ve Siada en degerli islerin, tefekkr, ilimle ilgili konular ve ilm tartismalar
oldugunu bilmiyorlar. Bu, beyefendinin bir ksede oturmasi ve Nasruddin Sahin deyimiyle, fikir ve hayaller buyurmasi(!) anla
mina gelmez. Bilkis ilm meseleler, fikirler, inanlar, ideolojiler, hayatla ilgili akimlar, kendi kaderi ve kendi insan
toplumuyla ilgili konularda dsnmeye baslamasi demektir. Bilinli kisi dogru dsnceyi elde edebilir (ancak ilm ve ince bir
bilinle), islm, dsnmeye o kadar deger vermis ki, syle diyor: Bir saatlik tefekkr altmis senelik ibadetten daha
hayirlidir.
DINLER TARIHI

385

Islmda ibadetten daha stn olan tefekkr; bilimsel, metodik, etkin ve yararli sonular doguranidir. Imamdan eger biri nin
lmne br saat kalmissa ne yapsin? sorusuna cevaben su nu isitiyorlar: O son saatini ilim elde etmekle ve ilm tartismayla
geirsin!

Byle bir fetva verdigi iin alisageldigimiz din bir nder degil de deta bir filozof veya Siyonist oldugunu sanirsin. Bu ri
vayetler bizim toplumumuzda da naklediliyor. Tabii kabul ve onunla amel etmek iin degil, belki rivayeti nakletmekle sevap
elde etmek iin! nk rivayeti nakletmenin sevabi vardir. Ra mazan ve Muharrem ayi boyunca Islmda ilmin faydalarini
anlatmak amaciyla minbere ikiyor, ilim ve gretimin degeri hakkinda yzlerce rivayet naklediyor. Diyor ki, Peygamber sy le
buyurdu: inde bile olsa ilm talep ediniz. Birisi ilmi elde etmek iin bir adim atmak istediginde ise hemen basiyor ferya
di. Degil bir inliden dnyev ilmin, hatta Sii olmayan bir Ms-lmandan Kurnin tecvid ve kiraat ilminin alinmasina bile
ta hamml edemiyor!

Ben, siradan bir gretmen olarak, esitli dinlerde, ahlk hatta materyalist ekollerde derinlestike Islmi anlayisim daha da
kkl, din degerlerim daha da aydinlanmis oluyOr. .Sizler de, bu duyguyu kendiliginden seveceksiniz. Bu dersleri adim adim
takip edenler, bu iddianin taniklaridir. Eger, esasli bir so nu almaya henz ulasmamislarsa bile, Islm grsleri mutlaka daha
derinlesmistir. Daha nceleri ogunlukla inandiklari dinin disinda baska bir dinden bahsedilseydi, din aisindan kalpleri
sakinlessin diye ona hakaret etmeleri, onu irkef gstermeleri, degersiz ve kk grmeleri gerektigine inanirlardi. Ama, bu
arastirma ve incelemeden sonra anlasilmistir ki, hakir grmek ve basit saymak ilim aisindan sadece nakletmeye ve dsnme
ye ihanet etmek degil, belki bizim dinimize de ihanet etmek de mektir. Bu konuyla ilgili olarak Ernest Renan syle der: Her di
ni azameti, onu takip edenlerin dsncesinin azametine ve duygunun zirvesine varmalarina baglidir. Yani o dine, duygu, akil
ve kalpleriyle inanan kimselerin. Herkes akil, duygu ve bilgisi nin azligi oraninda dini kavrami ve sahsiyetlerini (nder kisilik-
386
DINLER TARI HI

lerini) hakir ve sfli olarak dsnr. Yani anlayis ve duygulari kapasitesince. Safa ve kin gtmeden inandiklari, kabullendikle
ri Peygamberin (s-a.v.) Alinin (a.s.), Ftimanin (a.s.), Kurnin.. asik ve meftunu olduklarini grrsn. Ama anlayis
dzeyleri dsk, dnya ve dinlerle alkali bilgi ve tanimlari kisir oldugu iin o byklere isnad ettikleri fazilet ve zellikler
de kendi kav rayis ve suurlari oranindadir. Alinin tm o hayretler uyandirici azamet ve esrarli boyuttaki her antropolog, Onun
yaratilisinda-ki bu ynn insanliga ve tarihe kazandirdiklarina hayran kalmis tir, onlarin kk zihinlerinde, sadece kilicinin
sekli, zirhinin cinsi yemek yemesindeki ll davranisi yer etmekte; diger tm zelliklerinden nce hatirlamaktadirlar.
nk basit bellek lerinde, dar zihinlerinde bundan baskasini da canlandiramiyorlar.50

50-Peygamberin vefati konusunda Muntehiyul Amala bakiniz1.. -Revata olan bir kitaptir. Yazan da muttaki ve ihlas sahibi
olarak taninan biridir- Pey gamberin basi agrimaya basladi. Baki kabristanina gitti; dnd; lme hazirlan misti.. Hazreti
Emirin evine geldi.. Burada herkesin kalbi heyecanla atmakta. Peygamberin hayatinin sonunda, Ali (a.s.) gibi bir sahsiyete
vasiyet ne olacakti? Hayran bakan bir azamette olan bu iki sahsiyetin konusmasi basit degildi! De di ki: Ey Ali! Vefatimdan
sonra; ruhum disari ikinca, avucuna al ve yzne sr. Ikincisi de, kimsenin bakislarinin avret mahallime kaymasina izin
verme; kr olur. Sonra evine dnd! Bu tasvir takva sahibi, asik hatta lim bir mmin dindar toplumumuzun son dnem
bilginlerinden birinin zihnindeki; Hiristiyan bir doktor olan Dr. George Jordakein anlayisindaki Alinin tasviridir: Ey za
man! Ne olurdu btn g ve yeteneklerini bir araya toplasaydin da bir sefer daha Ali dogsaydi; bugnn insani Ona yle
muhta ki!

Ve ingiliz yazar Carylein, Peygamber ile Alinin grsmesinin tasviri: Bisetin baslangi anlarinda, Peygamberin akrabalari
Onun davetini hep kin ve alayla reddettiler. Sekiz veya on yaslarinda bir ocuk olan Ali, Ona biat etti: O kk el bu elle
birlesti ve insanlik tarihinin akisin degistirdi (Kahramanlara vg kitabindan). Bu yzden yine tekrar ediyorum: Tanimak
ve Tekrar tekrar tani mak! Iman ve ask sonra gelir. Ancak telkin ve miras yoluyla degil, tanimaktan dogan ask ve iman!..

Ali gibi bu adami tanimak iin, anlayis kapasitemizi, suur ve bilgi sermayemizi, grsmz genisletip en st noktaya
ikaralim ki, bylece dinimizi de yksek bir seviyede taniyabilelim. grendikten sonra, o bykleri grme sanatini, ri sale S
ve fonksiyonlarini grelim.

Byk ekolleri ve dinleri, mmkn oldugu kadar insafla inceleyelim Degerleri ni, byklklerini, faziletlerini daha ok
taniyalim. Dogru veya egri, hak veya batil taraflarini daha etraflica anlayalim ki islamin daha stn ve daha mkem mel
oldugu bizim iin aikliga kavussun. Szgelimi, Budayi tanimakla -benim nazarimda (sosyolojik anlamiyla) kt bir
peygamber, ama ok byk bir sair ve filozoftur-veya Mehavira Zerdst, Konfys, Lao-Tsu ve Sokra t,.. Ruh leminde,
insanin maneviyatinda, i leminde btn o kudret, akamet ve derin ligi elde etmis olan kisiler, zihnimizde birden Alinin (a.s.)
sahsiyetini agristir-DINLER TARIHI

387
Buda

Buda, Kasateryadan bir adamdir. Kasaterya, Hintte seh zadeleri, esrafi ve soylulari kapsayan bir siniftir. Yunanda soy
lulara, asillere ve imtiyazlilara (idareciler, devlet bykleri ve esraf bunlardandi); Aristo (Aristokrat) olarak isimlendirilen
bu sinifa Hintte Kasaterya denildigini gryoruz.

Byk ruhanilerin tmnn; genelde, Budizmin kuruculari ve Veda dininin ruhanilerinden birogunun Hintin esraf ve
sehzadeler sinifina bagli olduklarini syledim. Yine mreffeh si nifta yasayan insanin ruhunun nasil bosluga ve hilige
vardigini da anlattim. Bosluk isyana, isyan dnyadan bikmaya, hayati hakir grmeye, igdlerin kafaya vurmasina neden
olmakta dir. Zevk, bir esit zel felsef veya din zahidlige meyletme (Gazneli ve Seluklu Trkleri dnemi), tasavvufun
gemesi, de rebeylik ve feodalitenin ortaya ikmasi, dsnrlerin, gen nes lin isyani; bir esit dindisi zahidlige ynelis,
kapitalizm ve refah dneminde olan bugnk Batida madd hayati reddeden, ken dine zg egzistansiyalizm hep bundandir.
Btn Hint, in, Iran, o gnk Avrupa dinlerinin btn dsnrleri, byk din mekteplerin kuruculari, bu sinifa baglidirlar.
Yunanda Sokrates, Aristotales, Platon, Demokritos, Lousibus; Iranda Mani, Mazdek, Zerdst; inde
Konfys,Lao-Tsu, Hintte Mehavira, Buda Esrafa, Mubetler, Megan (Zerdst ve Mecusi din adamlari) sinifina veya
Kasaterya sinifina bagliydi lar.

maktalar. Bunlara karsin Atinin stnl kistin i ve faziletlerini aniyor ve onlarin tmnn sahip olduklarina, Onun tek basina
sahip oldugunu gryoruz. Iste bu anlayis degerlidir; bizim mminkrin birka halifeyle yaptiklari mukayese den sonraki
anlayislari degil. Aliyi ikincilerle kiyaslamalarinda ise onlari, yle sine kltyorlar ki, bununla da kendilerince Alinin
byklgn ispatlamis oluyorlar!!) Peki, Aliden geriye ne kaliyor? Demavend tepesini, Hilton otelivle tartiyorsun. stelik
hem dagin tepesine gitmedin, hem de dnyada bu binadan byk binalari tanimiyorsun. Tahranin disina ikmamissin. Bununla
beraber Tahrandaki Hilton otelinin byklgn de taassup ve dar grsllgnle G ney Tahrandaki bir kk kulbe gibi
tantiyorsun; sonra, sevk, ask, iftihar hatla tahrif ve taassupla bu kulbe, Demavend tepesinden daha yksektir, dive ispal-
liyorsun(i) Tesekkrleri!) Eger biri: Hayir beyefendi, Hilton oteli kk bir kul be degil, Tahranin en byk binasidir; ama
Demavend dagi karsisinda hibir seydir; o binadir, bu ise dagdir, derse; baginp kfrediyorsun. Diyorsun ki: O, Mevlnin
velayetine sahip degildir! Tesekkrler!

388
DINLER TARIHI

Refahin hilige, hiligin isyana, isyanin zhd ve sofice ir fana; idealizme, ie dnklge, zihniyetperestlige ve asiri ahiret-
ilige dnstgne iliskin sinifsal psikolojik temel, Buda iin de geerlidir.
Ilk Devrim

Sidarata, Brahmanlarin tahminine gre evsiz barksiz der vis ve zahid olarak lks dnya hayatini ve saltanati boslayacak bir
prenstir. Babasi bu tehlikeyi nlemek iin ona mevsimlik kskler (bahar ksk, sonbahar ksk, kis ksk) yaptirir. Ha vuzlar,
baglar, ok gzel av yerleri, cennetvari eglencelerle dop dolu bir hayat iin gerekli tm vasitalari hazirlayarak bu ksk ve
yasam iinde tutsak kalmasina alisir. Ama demin Cennet te isyan etmesi(!) gibi, Buda da babasinin hazirladigi debdebeli
hayata isyan eder, btn o nimetlerden kaar.

Budanin Hindin en gzel kiziyla evlendigi dgn gecesin de, en iyi mzisyenler, dansilar, sarkicilar, en debdebeli Hint
bahelerinde; Budanin babasinin en son ev ve en saglam ipini Budanin ayaklarina baglamak iin bir araya toplanmislardi.
Hizmetiler, gretmenler, Budanin babasi korku ve endise iin de Budanin denetleyicisiydiler. Btn bu gzelligi nasil
telakki ettigini grmek istiyorlardi. Olduka mera ki andina bir durumu vardi. nk hepsi grlt ve heyecanin esiri bir
lemin zirve sinde olduklari, gzellik ve lezzete battiklari bir anda, Buda, (kendi deyimiyle) hasta bir fil gibi bazen
kalabaliktan uzaklasi yor, bir pencerenin kenarinda duruyor, dakikalarca gizli bir sktla, nitelendirilmesi mmkn olmayan
bir sekilde daliyor du. Babasi ve digerleri de, onu bu durumdan kurtarmak ve ha yata dndrmek iin seferber olmuslardi. Her
halkrda ona te bessmlerde bulunuyorlardi. Ama o azicik bir firsat bulunca, kendi yalnizligina geri dnyordu. Btn bunlar,
gencin iinde baska bir dnyanin dogus halinde olduguna isaretti. Ruhu bir devrim iindeydi!

Sonra bir ocugu olur. Kaderi her gn bir ivi ile hayat ve varligini yere akiyor, bylece kopmasi ve sefere ikmasi daha
DINLER TARIHI

389

bir zorlasiyordu. Bu durum, baskalarinin girmesi yasak olan al tin kafesinden ilk defa disari adim atmasina kadar srer. Drt
isaret ve drt kelime ile karsilasir ve hayati yorumlar51

Yaslilik: Ilk adimda yaslilik ile karsilasir. Kirilmis, burus mus, pejmrde bir halde. Bunun, herkesin kaderi oldugunu isit ti.
Her gen, hayatin bu mevsimine ulasmaktadir. Kim ve ne olursa olsun, bundan kais yoktur.

Hastalik: Ikinci adimda, hastaligi tanir. Kederli, rahatsiz, kansiz. Her saglam olanin bu asamaya ulastigini duyar. Hastali ga
yakalanan, pejmrde bir hale gelmektedir. Kim, ne olursa olursan ol, bu kederden kaman mmkn degil.

lm; nc adimda, kaderin son kelimesi ile karsilasir. lm duygusuz ve hareketsiz bir cesette gzler. Sorar;

- Bu kimdir? Derler ki: -l.

l kimdir? diye sorunca:

- Olmayan kimsedir. yle br hal ki, her hayatin durdugu ve sona erdigi bir durumdur. Bunun zerine:

Benim hayatim da mi? diye sorar ve cevabini kesin ifadeler le alir:

- Senin hayatin da. lm, btn bu kale ve hisarlardan ge ip senin pesinden de gelecek.

O zaman ocuklugundan beri ruhunda varolan gizli endise ve dine ait duygular, vicdaninin derinliklerine ve iliklerine dek
isleyen bu isaret ile isyan eder. Bir soru, anmda, nutfe olus turmaya baslamistir: Hayat nedir? ister disarda ister ierde, is
terse sarayda veya dagda, her kim olursan ol, her sinifta ve her sekilde yaslilik, hastalik ve lm seni tehdit etmektedir. Bu
y-

51-Evliyanin hayati, Budanin hayatinin benzeridir. Mucizeler ve kerametler, ta savvuf sahsiy etleri vle ilgilidir, imamlarla
degil. Imamlar, btn bu mucizelere sahip degildir. Budamn yasamina benzer ynler bunlarin ogunun hayatinda
tekrarlanmistir. Bu Budanin biyografisinin, evliyanin hayatinda etkili oldugu nun isaretidir. Mesela, Ibrahim Ethem, Belhli
bir sehzadedir, nimet ve zevke gark olmustur. Daima av partilerindedir. Bir gn tek basina avin pesindeyken, ansizin bir ses
yakasina yapisir ve haykirir; nereve gidiyorsun? Bu uyarici vur gu haz ve nimetle yasayan dertsiz sehzadeyi Ibrahim Ethem
yapar

390
DINLER TARIHI

nyle yzyze gelmeye aresiz bu kesin kaderle karsilasmaya mahkmsun.

Genlige gnl bagladik, yaslilikla sonulandi; Sihhatli, sag likli olmaya gnl bagladik, hastalik yakaladi; hayatimiz, lm le
sonulandi O halde nasil yasayalim ki bu nden kurtulabi-lelim?

Buda, btn bunlarin cevabini son grsmesinde bulur. Bir adam grd; ne yasli, ne hasta ne de lme giriftardir. Ne lezze tin
zirvesinde, ne kudret arabalarinda ve altin ksklerdedir. Ne muhta, ne hasta. Silahsiz, elbisesiz. Ne altin, ne bas, ne zengin
lik Ihtiyasiz, sevin, sknet ve kudretin zirvesinde, topragin zerine diz bkp oturmakta. Sanki varligin ve lemin
tepesine ikmis. Hibir gce sahip olmayan yle bir insan, bylesine bir kudreti nasil bulabilmistir? Buda sorar:

- Sen kimsin?

- Brahmanim, cevabini alir. Sorar:

Btn bu kudret, bu sknet, safa, emin olma ve gzlerin deki bu hkimiyet parlakligi nerden kaynaklaniyor? Bu zaaftaki btn
bu g, bu mucize kimdendir? Fakirlikte saltanat, bos el de bu doluluk! Bylesi hayati ve sihhati nereden getirdin? Ce vap alir:

- Ailesiz yasamdan! Soruyor:

- Ailesiz yasam nedir? Sorusuna karsilik sunu duyar:

- Akilliligini grenmis olan insanin yasamidir: Izdirapsizliga ve ihtiyasizliga ulastim. nk btn zaaflar, zilletler, endi
seler, zntler, muhta olmaktan kayna klanmaktadir. Eger, Istemezsen hi kimse seni zillet ve klelige ekemez. Eger sa
hip olmazan, hi kimse seni korkutamaz. Bu insan hayatinin iki esasidir. (Elbette bu cmleler, metinden degil. Belki olayin
yoru mu ve Brahman grs dogrultusunda ben sylyorum.) Bu nedenle, bu adam kudret ve servete sahip degildir ki, onu koru
mak iin muhafiz ve dalkavuk olsun, vesvesesiz ve endisesiz bir an geirmez olsun, onu kazanmak iin her ise bulasmak istesin.

Buda, kurtulus yolunu bulmustur. Saraylarin, yalanci ge nisliginin kendi zindaninin darligi oldugunu anliyor. Ksk,
kaDINLER TARIHI

391

din ve evlat, zgr ve hafif kanatli umasi gereken gvercinin ayaklarina bir bagdir.

Bir gece yatak odasina gider, (ihtiyasizligin, ailesizligin ve muhta olmamanin esigine vardigi gece). Karisini, ipek bir ya
takta, efsanevi bir odada isikli bir atmosfere garkolmus olarak gzelligin ve genligin zirvesinde grr. Dinlenmekte ve uyu
maktadir. Kucaginda yeni dogmus ocugu. Byle bir durumda kapinin esiginde durup, kendi kendine: Sizde grdgm btn bu
gzellik, kendimde grdgm btn bu sevgi ve sefkat, isi mi zorlastiriyor. Biliyorum, eger vedalasmak iin sizi uyandirir-
sam, ykm daha da agirlasacak, yolculugum daha da zor ola caktir! Bu yzden sizi uykuda birakiyorum, vedalasmaksizin si zi
terk ediyorum.

Atina atlayip ormana dogru srer. Bir irmaga ulasip suyun dan geer ve gemis hayatindan kalan btn zevk ve lezzetleri bu
suyla yikanmis ve hayatin bulastirdigi pisliklerden temizlen mis olarak; ati (gemisteki soylu yasaminin son hatirasi, dnya ile
son bagi, hibir yere ulastirmayan bineklerden olan bu son binegi) irmagin tarafinda birakir. Yaya olarak gr ormanin de
rinliginde kaybolur. Bes byk Brahmana baglanir ve Buda ol maya baslar.

Kurtulus Yolu (Muksha)

Daha nce de syledigim gibi. Buda dininde kurtulus yolu, riyazet ve hayatla olan baglari kesmektir. Nefsin hayatla olan
baglarini kesme ve bizim nefsi ldrme52 dedigimiz bu olayin rarlama olmadan gereklesmesi mmkn degil. Nefsi
zorlamak

52- Nefsi ldrme kavraminin Hint kltrnden geldigini ve daha sonralari dilimizde ve din fikrimizde yer edinmis
oldugunu tahmin ediyorum. Yoksa ilk islm! metinlerde, ldrme nin yerine terbiye etme deyimi varo la gel mistir. Hatta
Kurn nefse yemin ederek onun iin bir tohum gibi deyimini kullani yor. Bir ziraati gibi ona su vermek, onu saglam
olaraklcorumak, yarilmasini, egitilmesini grenmek ve ondan mahsul almak gerekir:

Nefse ve onu sekillendirene; ona takvasini ve fcurunu (iyilik ve ktlk kabi liyeti) ilham edene and olsun ki: Nefsini tezyike
eden kurtulmustur ve onu r ten kaybetmistir. (Sems 7, 8, 9,10) Nefs iezkiyesini, tefsircilerimi?. ve tebligci-lerimiz, nefsin
pislik ve bula sikliklardan aritilmasi ve temizlenmesi olarak yo

392
DINLER TARIHI

iin ok etin bir program dogrultusunda gl bir iradeyle ona gem vurmak gerekir. Bu is iin kendini bu yoga ayinine
(Veda dinine zg riyazete) vermek gerekir.

Buda, riyazette yle bir makama ulasti ki, Brahmanlar onun hakkinda mitvar olmaya, Ona tevessl etmeye basladi lar.
nk riyazet sirasinda gsterdigi stn yetenekleri ve is

rumlamislardir. Bunun daha ok ruhbani grsn etkisi altinda olmasi muhte meldir. Nefsi ldme riyazetine ynelisin
hedefini, din ve ahlk terbiye aisin dan temiz olmak olarak algiliyorlar. Eflahayi da kurtulmak ile aikliyorlar; bu,
insanin mahpus olmasi, tabiata, maddiyata ve igdlere giriftar olmasini agristirmaktadir. Dogu tasavvufundaki lezzet ve
tabiata karsi duyulan ktm serlikle benzerlik teskil etmektedir. Halbuki eflaha, zekk, hbe, dess drt kavram
arasindaki manev uygunluk birinci yet ile onun iziddi olan ikinci yet arasindaki tezat; insanin sorumlulugundan
bahsedildigine isaret etmekte dir. Nefsle beraber sorumluluk, kurtulustur. Eger tohum, filizlenirse iindeki gler ve yetenekler
beslenir ve islah edilirse muradina ermis, (eflaha] faydalan mis olur-eger, o topragin altinda sizli birakilir (dess) ve gmlr,
su ve hava dan mahrum edilirse ziyan olur. Muradina ermemis olur. Bu iki tarz yorum; iki ahlak grs ve esitli antropolojik
grsleri aikliyor. Birincide; insanin risaleti (islevi), hayatta temiz kalmaktir. Ikincisinde, insanin risaleti gelismektedir, Bi
rincide insan, sakinandir. Ikincisinde insan, iyilik yapandir. Kt is yapmayan adam ile iyi is yapan insan arasinda fark vardir.
Biri olumsuzdur, digeri olumlu. Tezkiyenin byle olumsuzlukla yorumlanmasi, maalesef halkin zelliksiz, men fi ve issiz
tiplerin pesinden gitmesine sebep olmustur. Sadece bulasmayan, d rst kalan, insanlarin pesinden. Halbuki temizlik, suur ile
egitildigi, byk bir duygu, bilgi, irade, liyakat ve yapicilik ile i ie oldugu zaman deger kazanir, yoksa bir hitir. Bir insan,
btn mrn sakinma ve perhiz karlikla geirse de gnahsizlik ve temizlikte alidanbir heykele, kardan bir adama veya
bir cenazeye ulasamaz!

Diyecekler ki Takva? Evet takva! Ama bir suursuzun, kabiliyetsizin ve aylakin takvasinin ne anlami var? Takva, kendini
sapmalardan, pisliklerden, Ihanetler den korumaktir. Sapma, pislik ve ihanet faktrlerini, hatta onun esitlerini bile tanimayan,
onlari anlamayan bir adam, nasil takva sahibi olarak kalabilir? Ali {a.s.)a karsi savasan Haricilerin kusuru takvasizlik
degildi, suursuzluktu. Ikincisi, bir elini hibir seye (siya ha-beyaza vurmadan) dokundurmadan elleri temiz kaliyorsa, bunda
vnlecek ne vardir? Siyas, fikr, iktisad, sosyal kar-galasalarin kalbinde aba gsteren, sorumluluk yklenen ve temiz ve
sakinmis olarak kalan, kendini satmayan, zaaf gstermeyen, zorluklara tahamml eden, sahs heveslere karsi srmeyen,
kaymayan insanin takvasi takvadir. Zamanin, durum ve vaziyetleriyle iice olanla, zamanin durum ve vaziyetlerinden bhaber
olan bir midir? Hayatinin bir kismini (baskalarinin) emin kildigi kimse nin isi de temiz kalmaktir; bu, hangi takvadir? Deneme
ve teshir alanlarinda yer almasi gerekir. Kendisini korumasi gerekir ki, takva sahibi olsun. Acaba Baba Kuhinin ingilizlerle
olan smr anlasmasinin hibirinde imzasini grmyor sak, bu onun vatan satmayan, takva sahibi biri olduguna mi isarettir?
Kebi Efendi, Hazreti Emirin hkmeti zamaninda btn o kargasalardan kenara e kiliyor, gelip Meshed yakinlarinda
kendisine bir kabir yapiyor orada ibadetle mesgul oluyor. Mnker ve Nekirin soracagi sorularla ilgili soru cevap temrinle
rinde bulunuyordu! Bu ise takva degildir! Takva, Malik Es terin kidir; kargasa, tehlike, para, kudret ve Ben meyyenin
vesveselerinin zirvede oldugu bir or tamda alisiyor ve temiz kalabiliyordu.
DINLER TARIHI

393

kenceler karsisindaki kahramanca direncinden sonra, hepsinden nce Nirvnaya ulasacagi aikti.

Bu yzden Brahmanlarin mit kaynagi oldu. Yzyillik bir yolu arsinladi. Alik ve zaaf (iskence, riyazet, kendine eziyet)
programlarinin etkisiyle yle bir sinira ulasti ki kendinden geti, Brahmanlar etrafinda toplandilar, ldgne kesin karar verdi
ler. Bu bayginlik, kendinden geme ve takatsizlikten sonra, ye niden kendine geldi. Bu durum, bir deri ve kemik kalana kadar
tekrar tekrar srd. deta bir hayalete dnmstr, babasi bile grse taniyamazdi.

Riyazet, yani demir, yani kendini silah, makas ve biakla temizleyerek baskalastirmak. Seni sen yapan zelliklerini ylesi ne
temizlemelisin ki, dostlarinin hibiri artik seni taniyamasin. Sevgilin seni grnce, eski dostu olabilecegini hissedemesin.
Annen ve baban seni grnce artik onlarla aranda bir akrabalik baginin olamayacagini anlasinlar. Zira ylesine yabancisin ki
gemisinle olan tm ilgini kesiyorsun. Yeni dogum budur. Yani bIr kez daha kendinde doguyorsun. O zaman, nceki kendin
rms ve kokmus bir cenin gibi senden ds vermektedir. Su ta bir, Bayezid-i Bestamnindir. Diyor ki: Ben Bayezidlikten,
deri sinden ikan bir yilan gibi, disari ikmisim. Cneyd-i Bagdad diyor ki: Nura baktim; kendimde de nur olana kadar
otuz yil bakmaya devam ettim. Yani, artik Cneyd degil.

Buda, byle bir asamaya ulasinca basarinin zirvesine, Nirvanya nail olmanin da esigine geldi. Bu durum, sesi tm Hintte;
byk Brahmanlar, zahid Hint ruhanileri arasinda do lastigi ana kadar devam etti. (Buda artik ask ve kemlin en son
derecelerini arsinlamaktadir) Iste Buda, bu noktada ansizin f kelenip apayri bir halete brnd.

Budanin Hayatinin ikinci Devrimi

Sidrat, buraya ulasincaya kadar byk bir Brahman ma kamina, bundan sonra da Buda makamina kavusmustur. Artik
Brahmanizm dininin byk bir brahmani olmakla beraber, Onu sinirsiz byklkteki makamlara erdirecek, hayretengiz bir his
dnyasina ulasmistir.

394
DINLER TARIHI

Aklin tesi ve Aklin Asagisi

Dikkat edelim; akilla direk alkali olmayan konular iki yn temle zme kavusturulur. Bunlardan bir akil tesi olan konu lar
olup akil da (bunlari) anlamak iin basini yukarida tutmasi gerektigini hisseder Digeriyse, basit dzeyde olan meselelerdir ve
akil da bunlari kolaylikla idrak etmektedir. Bunlarin faydasiz oldugunu bilir ve bu bilgisinin dogrulugu hakkinda hibir te
reddd de yoktur.

Sz konusu olan meseleler ise tamamen akil tesidir. Bu ne denle, aklini rtecek, irfani duygularinizi glendirerek ne i
karmaniz gerekecektir. Bylece Mevlannin Budanm yasami nin bu en st anini nasil niteledigini anlayabilesiniz.

Elbette Mevlannin anlatimi tamamen sofiyane ve Budaci bir anlatimdir; Islm degil. nk Islm, baska bir tarzda
anlatmaktadir:
Nefsin Aldatmasi

Otuz yil savas meydanlarinda savasmis olan bir mcahid, bir kenara siginmis, batini safligi elde etmek ve nefsini ldrmek
iin riya zete oturmustu. Gnlerce gecelerce kendi yalnizliginda riyazet yapi yor, kendine eziyet ediyor, ibadetle ugrasiyordu,
el-cihad! el-cihad! davulu sokakta, caddede, pazarda inlayana kadar. Sehirde cihad bas lamisti. Mcahidleri, genleri
savasa agiriyorlardi.

Ksede kendi yalnizliginda oturan mcahid, nefsini ldrmeyle, uzun ibadetler ve agir orularla ugrasiyordu. Birden tanidigi
bu sesle Irkildi, ruhu canlandi, aildi. Kendinde, mcahidlere katilmaya ve ci had sahnelerinde ilerlemeye siddetli bir arzu
buldu. Kahramanlik sev ki, Allah yolunda savas, sehadet arzusu, onu harekete geirdi. Sevkle harb elbisesini giyerken ansizin
kendine geldi ve dedi ki: Ey nefsi Yi ne beni aldatmak mi istiyorsun? Savas meydanlarindan, evimin selmetine sen davet
etmedin mi? Kadin, ocuk ve sorumluluktan bah setmedin mi? Kadin ve ocugun hakkini vermenin ne kadar sevap ol duguna
dair rivayetler okumadin mi? Falanca duanin ecri sehidinkin-den yetmis misli daha fazladir, demedin mi? Kirmizi bir nari
yedikten sonra, Iki rekt namaz kilmanin, Bedrin kirk sehidinin ecri kadar ecri
DINLER TARI H

395

vardir, demedin mi? Bu sekilde, kolay gsterileri, ok krli yolu gs termedin mi?

nk, nasihatlarina kulak vermiyordum, diyordum ki: Iki rekt namazla elde edilen kirk sehit sevabini istemiyorum. Kendi
ca nimla, kendimi ve ailemi yok etmekle, sadece kirk degil hatta bir sehdete karsilik bin sevab elde etmeyi istiyorum!

Sen, savas meydaninda da beni birakmiyordun, varolan becerile rimi fisildiyordun. lmek iin ok sayida insan var; ama
benim gibiler azdir, kendimi digerleri iin koruyayim, istiyordun. Yine szn din lemiyor, saldiriyordum. Sen bu sefer,
pehlivanlari himaye bahanesiyle geride arkadan saldiriya ugramasinlar diye koruyuculari olmami isti yordun, ben de
oluyordum. Hep kendimi koruyayim diye ugrasiyor dun.

Simdi ne olmus ki, cengaverlerin davul ve ksnn sesiyle bir zerlik otu gibi atesimin zerine atliyorsun ve byle bir
siddetle beni savas meydanina gnderiyorsun? Ahlk, yasam tarzi ve inan degisik ligi neren sen degil misin?

Simdi anliyorum ki, bedenin korunmasi ve kalibin zevk almasi iin, seni savas meydanina gtryormusum. Btn
bencilliklerin ve ideallerin karsilik bulsun dye. Ksese oturmam glyordun. Simdi kt mptela oldugunu grnce -nk
sessiz ve yalnizliktasin kimse grmeden-, zerre zerre beni boguyor, sikiyor, ldryorsun. Kendi kendini ldryorsun, sonra
diyorsun ki: Ben ldrlmekteyim. Ma dem lecegim, bu habersiz yalnizlik yerine, beni sehit sayacaklari bir yerde leyim.
Birka kisi grsn, byk cengaverlerden oldugumu ha tirlasinlar. Eger canimi kaybedeceksen en azindan isim, haysiyet ve
vg edinebileyim istiyorsun.

Sana teklif ettigim seyi gryorsun; sessiz, Itibarsiz ve isimsiz bir lm. Bunun iin beni cihada gnderiyorsun ki, haysiyet,
isim ve toplumsal bir shret kazanasin.

Buda da, byle bir ana ulasiyor ve syle diyor: yle bir ma kama ulastim ki, Hindin btn Brahmanlari benim zahidligim,
din darligim, takvam, mkemmelligim ve ruhaniligimden bahsediyorlar. Halkin hepsi, beni kutsamaya duruyorlar. Birden su
hakikati anliyo rum ki, kendime ykledigim btn bu siddetli iskenceler, uzun oru-

396
DINLER TARIHI

lar, ok zor ibadetler, birka haftada sadece birka tane pirin ve birka damla su ile yetinmeler, korkun ve acaip bir
hevesperesstliktir. Btn bunlar, isim yceltme ve kutsallastirma hedefine ulasmak iindir. Bir yaris izgisine dstm.
Gryorum ki, btn bu zorluk, oru ve is kencelerden haydiyorsam da hoslaniyorum. deta lezzet ocagindan ve btn madd
igdlerimin sifa bulmasinin tesine ikiyorum. Tevfik, kudret, hedefe ulasma ve olgunlugu hissediyorum. Kalbimin hibir
kalbin kudretinde olmayan bir g ve esrarengiz tecellilerin zuhur et tigi yer oldugunu dsnyorum.

Btn bunlar, gurur, basari, itibar, lezzet ve hevesperestlikten baska birsey degildir

Byle bir anlayis, psikoloji aisindan da dogrudur. Mazo sizm, zayif sekliyle hepsinde vardir. Kuvvetli sekli sadizmdir, tedavi
edilmesi gerekir. Sadizm digerlerini eziyet ekmesin den zevk almaktir. Mazosizm (mazohizm) kendine eziyetten zevk
almaktir. Hevesperest ve bencilce bir riyazettir. Diyorlar ki; bir ocuk byk bir sevk ve zevkle annesine syle diyordu: Dn
gece ryamda bir kleyi bana bagisladiklarini grdm, ben sevincin siddetinden kendimi paraladim. Annesi cevaben;
Yarisi dogrudur! dedi.

Fesencanm (et ve cevizle pisirilen erkez tavuguna benze yen bir yemek) adiyla irkilip hayli bir an skt eden, obur bir
insanin Yoga vasitasiyla derisi o kadar incelir, kemikleri gr nr. Eti ve i yagi ylesine erir ki, adamin i organlari ve
bagir saklari gzle grlr hale gelir. Bundan sonra, reflekslerine ve vcut sistemine, igdlerine hakim bir adam haline
gelir. Hat ta hayatinin dogal kanunlarini elde eder. Birka gn nefes alma yabiliyor, haftalarca yemeyebiliyor, yillarca bir
yerde durup ha reket etmeyebiliyor. Bihr Baba gibi yarim asirlik bir skt gs terebiliyor. Sktu evvelki sene kirildi, elli
senelik sktun sona ermesinden sonra, yarim asir szn bekleyenlere sadece dedi ki, insanlar? Kendi iinize dikkat ediniz,
hersey ieridedir? Bu ya rim asirlik sktu lmedir.

Btn bunlar dogrudur, byle riyazetlere bedeni vermek byk g ve yetenek ister. Ama bununla beraber, Budanin de
DINLER TARIHI

397

yimiyle: I, ylece karanlik kaliyor Zahidin riyazetiligi, kulu gurura mptela eder. (Eger firsatim olsaydi Islm ahlk
kitapla rinda ve dualarin metninde bu meselelerin ne kadar derin ve faydali olarak -saptanmis olarak degil-ortaya konuldugunu
gsterirdim. Bu namazlari, dualari ve takdisi meslek edinen kimselerin en byk facialari, gururdu. Bu gurur, btn zah
metlerini heder eder. Gurur ktdr. Tm bu imknlarin, basa rilarin elde edilmesi ve Allaha yaklasmanin vermis oldugu gu
ruru, btn igdlere ve heveslere galip gelebildigi ve digerle ri kendisi gibi olamadigindan dindarlik ve takvada ne getigi
iin diger herkesi kendinden daha asagi, daha kirli ve daha kt grr.) Kisinin nefsinde riyazet, ruhun, sapik zahidlikler netice
sinde elde ettigi pisliklerden ibarettir.

Bu yzden zhd iin zhd byk bir insan ve ilh felsefe tasimaksizin insanin sapma faktrdr. ok korkun ahlk
hastaliklarin mikroplarinin ekildigi bir ocaktir. Bu nedenle za-hidlerde (zellikle Budizm dininde ve Hiristiyanlikta) genis sap
malar gryoruz. Mesel zhdle igdlerini ldrms, apkin ligini nlemis olan kimse, hl pisbogazlik yapabilmektedir.
Bu, tipki bir cepten alip diger cebe koymak gibi birseydir. Azaltmak veya ogaltmak degildir.

Bu yzden Bertnard Russell diyor ki: Bir Ingiliz atasz var; Ayyasliklarinizi devlet bykleri ve subaylarla yapiniz, yiye
ceklerinizi zahidler ve dindarlarla yiyiniz. nk onlarin he vesleri dans ve mzik pistlerindedir, yiyecege nem vermezler.
Ama bunlar saatte bir yerler, iki saat de yemekler konusunda konusurlar. Diger vakitleriyse, yedikleri yemegin basinda
heder olup gitmekte. Yani o fisiltilar, asikane konusmalar ve cins zevklerle geirmeleri gereken zamani bu sekilde telfi edi
yorlar.

Bu sekildeki zahidligin yarisi dogrudur. O da bedenin bazi isteklerinin kirilmasi ve dogal insan igdlerin zayiflatilmasidir.
Ama bu amel, kiside israki uyandirmiyor. (Bu meselenin bu sekilde ikarimda bulunularak aiklanmasi Islmdaki anla miyla
ok gzel anlasilmis olur. Budanin red ve intikal duru

398
DINLER TARIHI

mu, Islmda esasli bir meseledir. Ama Budanin sonraki, ispat ynleri ve zm yolunu gstermesi basarili degildir). Fakirlik
ve olanla yetinme, insana Igdsel lezzet veren herseyle bagli ligin olmayisi, ruha saflik, berraklik vermez ve hakikat isigi ol
masini saglamaz. Ruha hafiflik vermiyor ki, miraca gitsin; madd hayatin pis batakliklarindan kurtulabilsin. Hayir! Hayir! Ruh,
bedenin iskencesiyle, bedenin sismanlamamasiyla egitim ve terbiye kazanmamakta, belki ylece zayif kalmaktadir.

Bu Budanin sylediklerinin esasidir. Gnl (Gnl; kalp degil), hissedilenlerin ve madd hayat tesi esrarengiz hakikatlarin
Idrak ocagi ve merkezi anlamindadir. Gnl, i yaginin eri yip su almasi, derinin incelmesi, kemiklerin yumusamasi ve mi
denin bosalmasiyla gelismeyecek; ondan teye ve ebediyete olan pencereler ailmayacaktir,

Cukiyle (Yoga ve riyazetle), bedenin zayiflatilarak ruhun terbiye edilip egitildigi seklindeki iddia dogru degildir. Bu ru hun
terbiye ve egitim iin bedeni zayiflatmak degil, ruhun egi tilmesi gerekir.

Btn Hiristiyan, hatta Mslman, Hint ve in sofi mek teplerinde ve kabile yasaminda baska sekilde de olsa ogunluk la ruh
ve beden arasinda dogrudan olmayan bir iliski mevcut tur. Tm iin tek bir rnek vermek yanlis olur.

Hintte ilk olarak Buda; Hakikata ulasmak iin ruhu bede ne karsi bir kenara birakmamiz ne yeterlidir, ne de gereklidir dedi.
Btin aynasini cilalamak iin, zahir reddetmemek gerekir. Belki, btin aynasini cilalamanin yolunu bulmak gerekir. Ruhu
terbiye etmek iin ruh ilmini ve ruh terbiyesini genisletmek ge rekir. Bu ikisi {ilim ve pratik) bir degildir.

O Halde Ne Yapmak Gerekir?

Buda, riyazetin bedeni yok etme disinda baska birseyle sonulanmadigini anladi. Tam nirvna ve kendi tekmlnn
esiginde oldugu, azamet, riyazet, veda ruhanileri arasinda manev ve ruhan nden zirveye ulastigi anda, birden bu siste min
tmn yikip viran etti.
DINLER TARIHI

399

imanlari, dogru bildiklerinin yolunda canlarindan geenler oktur. Ama kendi isim, itibar ve serefinden de geecek olanlar ok
azdir.

Buda, btn o shret ve itibardan geti, geri dnd. Mrsid Brahmanlar ondan mitlerini kestiler. Umutlarini tamamen yiti
rince onu biraktilar. O, ikinci defa tek basina kaldi ve hicrete basladi. Ama bu defa artik vcudu mutlak mitsizlikle doluy du.
Yillarca riyazet; avarelik, ailesizlik, irfan ve marifet dersi g renmek, ona sadece zayif ve gsz bir beden bagislamisti Su
iti, yemek yedi, et yedi canlandi, kilo aldi; oka kaybettigini o zaman anladi. Vcudunda aydinliktan en kk bir isik olmadi
gi halde nceden de pek birsey getirmedigi bir meydanda ye nilmek.

Btn bunlara ragmen Buda mitsizlige dsmedi: Bu ha yat dersidir, sadece basari ihtimalinin oldugu zaman hakikat iin
aba gstermemek gerekir. Belki hakikatin kendisi iin is yapmak gerekir. Hatta zerre kadar zafer midi olmasa bile. Eger
yapmaz da durursa, batila teslim olmus, rmslg kabulle nip boynuna geirmistir.
Aydinlik Yolcusu

En kk bir midi bile olmaksizin, yola dst. Ikinci bir-hicreti baslatti. Ne hirs ve istek tanrilarinin savasina gitti, ne de
baski ve sermaye tahakkm tanrilarinin savasina (tm bunlar hakikat degildi). Aydinlik yokusuydu. Nur tarafina dogru gidi
yordu; Bodhi agacinin dibinde Budaliga ulasti. lene veya bulana kadar orada kalmaya kesin karar verdi.
Bodhi

Bodhi, Budh uyanmak, suurlu olmak, dikkat etme, tanimak kknden gelip aydinlanmak, uyanis ve israk (ilham) anlamin dadir.
Bo (koku) agaci, cennetteki meyvesi yasak agaca (Tev ratin niteledigi sekilde) benzemiyor degil.

dem, yasak meyveyi yemekle grs kazanir. Buda da Bo agacinin dibinde grse ulasir, hakikati ve yolunu bulur.

400
DINLER TARI H

Buda yillarca Bo agacinin dibinde kalir. Hayat, sehir, shret ve sehvetinin ektigi btn emellere ve heveslere karsi
zafere ulasip kurtulur. Sonra grse ulasip Buda makamina kavusur.

Buda, Yunan kavramiyla Sophia (hikmet) sahibidir artik. Veda mektebinde izah ettigim ilim, teknik tesi bir tanimanin
sahibi.

Bylece bu agacin altinda, yillarca eziyet ve gayretten sonra, bol nimet iinde yetismis sehzade Sidrat, brahmanligin riya
zetine ve ruhaniligin en st makamina ermis ve tm bunlardan da vazgeip kurtularak basibosluk ve bilimsizlikte Bodhiye
ulasip Budalasmistir.

Buda, Uyanis agrisi

Buda, Hint dsncesinde, her dnem gayb leminden gelip, kurtulus ruhu bagislayan biridir. Celiyor ve uyaniklik agrisin da
bulunuyor. Amaci halki kurtarmaktir. Halki yer cehennemin den kurtulmaya agirmaktadir. Bir grup onu kabullenip kurtu lusa
eriyor; ogunluk ise kabullenmiyor ve helak oluyorlar.

Buda, tanimadiklari biridir. Ancak halkin kendilerini kur tarmaya gelmesini bekledikleri bir nevi Hintli Mesihtir- nceki
dnemlerde de birok defa, esitli grnmlerde ve muntaza man gelmisti. Bir defasinda bir kus grnmnde Hint orman
larindan ve btn dnya ormanlarindan syle haykirmisti:

Ey yeryz ormanlarinin btn kuslari! Uunuz! Bu utan ca bulasmis, ama ynleri sehir, bag ve mrana ynelik olan ye sil
ormanlari birakiniz. Bu hayati birakiniz! Simdi yangin kapiya varacak, btn ormanlar yanacaktir. Atesten sadece, gge yk
selmis olan kuslar kurtulacaktir.

Kuslardan bir grup, kendi Budalarinin agrisini kabullendi ler ve kurtulusa erdiler. Yasamin zevkinden, ormanda kendin den
gemis olanlar, ormanin yesil dallari zerinde sarki okuyup civildasanlar, agriya cevap vermediler; kurtulamadilar ve yan
ginin ortasinda kalip yandilar.
DINLER TARIHI

401

Hintte kuslarin bu kadar ehemmiyet tasimasi (Kelile ve Dimneye ve genel Hint edebiyatina bakiniz; kuslarin nasil insan bir
kisilige brndrldgn greceksiniz), kuslarin ve hayvanlar leminde insanin irfan ve kurtulus lemine ait bir dnya olarak
kabullenilmesindendir.

Eger Isteseydi Geri Dnmeyebilirdi

Sadece mkemmel olmayan ruhlarin lmden sonra geri dnmeye mecbur olduklarini syledim. Ama mkemmel ruhla rin
byle bir mecburiyeti yoktur- Buda, Nirvnaya, akil tesi suura ulasmis bir insandi, hakikati anlamisti. Nirvnaya ulasan
kimse, artik izdirap dolu hayata, insanlarin arasma geri dnm yor ve ebediyette daim kaliyor.

Buda, Bo agacinin dibinde Nirvnaya ulasinca, o lemde dinlenebilir ve bir daha bu Karema hayat arkina ve
Samsara hayata geri dnmeyebilirdi. Ama dinlenmedi, geri dnd Kendisini, toprak hayatinin kivilcimlari arasina atti.
Meshin kendini kurban etmesi ve Ademin gnahindan yikan masi gibi. Bagrslanmasiyla, insanlarin, cennetin yolunu tutabil
melerini sagladi Yeryznde srlmeye ve durmaya mahkm olmalarini nledi.

Mkemmel olmayan ruhlar, bir kaliptan diger bir kaliba git mektedirler. Bu durum tekml eden kadar devam ediyor. Ama
Buda, Karemi halkasindan disari ikmis, kurtulmus ve sakin ebediyete ulasmisti; dnmeyebilirdi. Insanin kurtulusundan
(hayat grsnden) bir mesaj getirmek ve onlara hrriyet bagis lamak iin geri dnd.
Tanrilar ve Kurban

Hint, tanrilarla dopduludur. Her grnmde bir tanri; sayi siz grnmde sayisiz tanrilar bulunabilir. Ama asirlar boyunca
gelismenin etkisiyle sayilari azalmis, drt bes bine inmistir!

402
DINLER TARIHI

Burada dikkat edelim; tanridan maksat byk tanri degil dir. Kurnin Ilahe veya Alihe dedigi tanridir. Bunun
ogulunun kullanilmasinda bir sakinca yoktur.53

Tanrilar ok sayida ve ok masraflidirlar. Herbiri bir kurban istemektedir. Islmin aksine; alari doyurmak Iin yapilan kur
ban, bu dinlerde halk iin degil, tamamen tanrilar iindir.

Bu yzden kurbani yakiyorlar, (Yahudi dininde de kurbani kestiklerinde yakiyorlar) ki tanrilar dumanin kokusunu ala bilsin.

Bir taraftan da Buda, syle feryad ediyordu: Btn bu ne zirleri, kurbanlari, dilekleri birakin! Riyazet yolundaki bu tanri
lardan dnyada bolca var ve ormanlarin derinlikleri bunlarla tasmaktadir. Onlarla bizim bir isimiz yok, onlarin da bizimle bir
isi yoktur. Onlarin hayatlari kendilerine, bizim hayatimiz da bi ze. Kendi yasamimizin gereklerini temin edip dzenleyelim.

Bu byk bir agridir. yle ki, byk Veda mabudlarinm ehresine ve Hint Brahmanlari sinifinin otoritesine byk bir
darbedir. nk Budanin bu davetiyle btn gelirler yok ol makta, Veda dininden geriye sadece ve sadece karmasik dualar ve
ok acaip ayinler kalmaktadir. Bunlarin da logaritma cetve-liyle bile halledilmesi mmkn degildir.
Tanrilar ve Aracilar

Diger taraftan Budanin feryadi, hep halki, aracilarin gc ne karsi isyan ettirmenin pesindedir. Dine ait en kk bir ame lin
bile, Brahmanlar vasitasiyla sonulandirilmasi gerekiyordu.

53-Hint halkinin, vakit, g, sevk, mit, ask, iman, hatta servetinin nemli bir miktari Brahmanlar (Veda dininin ruhanileri)
araciligiyla sirf tanrilarin memnun edilmesi, onlarin ilgilerinin ekilmesi veya serlerinin defedilmesi iin kullanili yordu. Zira,
onlara birsey ulasmayinca, eziyet ediyorlardi. Bazen de eger birsey vermeseydin unutuyorlardi. Halk ile tanrilar arasinda, is
bitirici aracilar halkin islerini yoluna koyuyorlardi. Mesel ok sayida nezirler, kurbanlar bugular ve buharlar yapiyorlardi ki,
gkteki ilahlarin yanlarina vardiginda insanin ihtiyaci na cevap verebilsinler. Sonra kanun yoldan veya kanun olmayan yoldan
teseb bs etsinler. Aracilarin sayisi, fazlaydi Neticede kendileri de harcamak iin para sahibi oluyorlardi. Vedlarda herkesin
Brehmene bir inek vermesi szkonusudur. (Yani, degere dnsme. Bir sryle sevap bagislatma). Bir sr veren her kes,
dnyanin tamamini bagislamis gibidir. Bu lde sevabi vardir.

DINLER TARIHI

403

Brahmanlarin mdahalesi olmadan yapilan kurban ve namaz sadece degersiz olmakla kalmiyor, belki byk bir gnah da sa
yiliyordu. Bu korkun din smrs, bu sinifa sreklilik sagli yordu. Ama hakimiyetlerinin ve onlarin halkla olan irtibatlari nin
reddedilmesiyle, Brahmanlarin ayaklarinin alti oyulmus ol du. Btn o kudret sarayi yikildi. Tm gelir kaynaklari kurudu.
Brahmanlar bu yzden. Buda dininin Hintte yayilmasini engellemek iin, herkesten daha ok aba harcadilar. Hintte do gan
Buda dinini, in, Vietnam ve Kamboyaya srene kadar, onun aleyhinde alistilar. yle ki, bugn Hintteki Budistler k k
bir azinliktan fazla birsey degildir.

Insanin Tanrilardan (Tanridan Degil) Kendine Geri Dns

Buda, tanrilarin gcn ve aracilarinin gcn reddetti. In sani, kendi benliginde varolan kuvvetlere yneltti.

O halde, Avrupali din arastirmaci ve greticilerinin aksine (bunlar Budayi ateist ve Allahi inkr eden biri olarak taniyor lar)
Buda, tanrilara inanmiyordu, onlari ve onlarin aracilarini reddediyordu. Buda, Veda dininin sayisiz tanrilariyla kapisti.
Onlarin varligi yle bir faciaydi ki, Hint toplumundaki para lanma ve smrnn meshur Hint uyusuklugunun, yle bir ya
samdan ve her trl sorumluluktan yoksun biraktiran ve Brah-manlarca srdrlegelen asilsiz iliskilerin olusturdugu ve fert ler
arasindaki yasamaktan ve her trl sorumluluk yklenmek ten yoksun biraktiran temelsiz ibadetler silsilesinin ve uydurma
tanrilarin varliklarin olusturdugu korku ve endisenin tek sebe biydiler.

Buda, halki asilsiz tanrilardan ve daha da asilsiz olan korku ve kuruntulardan kurtardi. Onlarin daginikliklari ve ihtilaflariyla,
insanligin smrsn, eseklestirilmesini, para para edil mesini aikliyordu. Bu, Tevhidin reddedilmesi degildir, Sirkin
reddedilmesidir. Eger Avrupali sosyologlar bu ikisini bir tutuyorlarsa, sundan olabilir ki, onlar hatta dindar olanlari bile
sirk ile tevhid arasinda bir fark grmyorlar, ikisini bir

404
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI

405

sayiyorlar. Halbuki bu ikisi sadece birbirine benzememekle kal miyor, ayni zamanda birbirlerine tamamen karsittirlar. Srekli
bir savas iindedirler. Bu nedenle, Budanin Veda dinindeki Hint tanrilarini inkr etmekle yaptigi is, insanin kendi insan so
rumluluklarina ve glerine geri gnderilmesi, sirk dinine ve sirk tanriperestligine bir darbe idi.
Tanrisiz Bir Din

Sosyologlar (daha ok materyalistler) Buda dinini tanrisiz bir din olarak biliyorlar. nk iki dindeki (tevhid dini, sirk di
ni) tanri kavrami arasinda bir fark tanimiyorlar. Bir kismi ise sa dece, tabiat tesini ve din duygusunu inkr etmek iin her
yerde bir eser ve isaret bulmaya alisiyor, bulabildiklerini de byte rek, tevil ederek veya ynn degistirerek dine bir
darbe vura bilmenin abasini gsteriyorlar. Diger bir kismi da bu meseleleri hi anlamiyorlar. Gel gr ki bunlar orta yere belli
belirsiz teori ler sryorlar, biz de yedigimiz yemekler gibi onlari tketiyo ruz. Buda, sirk dininin inkarini iln ediyor. Sirk
dinini, insani zayiflatan, asilsiz glere karsi zillete dsren bir faktr olarak gryor. Konu budur, Tevhiddeki tanriperestlik
degildir.

Budanin diger islerinden biri de, riyazetlerle mcadelesi ve siniflari reddetmesidir.

Sinif Dzeni

Veda dininde isaret edildigi gibi, Hintte Kasaterya sinifi, Brahmanlar sinifi, isiler sinifi, en son ve en fakir sinif, Arya ol
mayan ve pis sayilan yerliler sinifi vardir. Byle bir siniflandir ma mevcuttur, nk uini, sirk dinidir ve tanrilar, semboller,
heykeller, sinif sayisini ve sinifsal dzeni aiklayan bayrak lardir.

Gerek su ki, tevhid felsef hakikatperestlikten ayri olarak insan birligi, irk ve sinif birligi ve varligin birligini aiklamak iin
yapici bir sosyal etkendir. Varlik leminin birligi yani dn yanin uyumu, btn unsurlarin yakinligi, yoldasligi, insanin

yndes olusu ve tabiattesi kuvvetlerin birbiriyle yndes olusu. Tevhidin anlami budur.

Buda, tanrilari red etmekle sinifli dzeni de kendiliginden reddetmektedir. Yani onun dininden ieri girmekle herkes, onun
talimatlariyla Nirvnaya ulasabilir. Halbuki Veda di ninden herkes, kendi sinifinda daimi olarak esirdir. Eger diger bir
dnyaya yol bulabilse bile, kk ve sinif degistiremez. Geri dnnce yine kendi sinifinda doguvermekte.
Hakikat ve Akil

Budanin yaptigi diger karsi ikislardan biri de, hakikatin aranmasinda ve bulunmasinda akil gcnn reddidir. Bu, son asirda
Bergsonun, simdi de Rene Guenonun yaptigi bir istir. Ariflerimiz de gemiste byle yapiyorlardi. Hatta imamlarimi zin da
isidir. zellikle Imam Sadiktan (a.s.) sonra, (ilk Islm g rsnn devami olan) Sia mektebi durgunlassin, uyusun, kapali
kalsin ve kenara ekilsin diye, felsef konular ortaya atiliyordu.

Abbasiler zamanindaki felsefe ve akla ilgi, tercme yayini; Yunan felsef metinlerinin yayilmasi, Hint sofulugunun etkileri, Sii
grs zayiflatmak iindi. Islm grsn asil devami olan, ayni zamanda Ilk Yolun zerinde Sii imamlar tarafindan devam
ettirilen Sii grs, Abbasiler tarafindan meden lkelerin gl kltrleri vasitasiyla bir kenara birakilmak isteniyordu.
Emeviler ise byle bir isin suurunda degillerdi. Abbasiler, bunda b yk lde basarili da oldular.

Hintte, Hintli hekimler kinatin problemlerini ve vcudun bilinmeyen ynlerini halletmek yoluyla, hakikati bulmak isti
yorlardi. Biz de buna mahkm olduk. Ulemadan ogu, hatta Imam Cafer Sadikin mektebine bagli ulemanin ogunlugu, do gulu
irfan mektebin duygularinin siddetle etkisi altindaydi. Ve ya dolayli olarak, Yunan felsef dsnce metodunun ve gr snn
etkisine mahkm oldular. Bunlar bizim Sii kltrmze nfuz etti. Maalesef o ilk ruh ve yn zayifladi. Sonraki asirlar da da
kalmadi.

406
DINLER TARIHI

HInd filozoflari su meselelerde tartisiyorlardi; tanrilarin dnya ile iliskisi nedir?, ruh nedir?, nce ruh, sonra cisim mi
meydana gelmistir? Yoksa nce cisim, sonra ruh mu meydana gelmistir? lmden sonra hangi menziller katediliyor? Hangi
sekiller meydana geliyor? Insanin alinyazilari nasil olacaktir? Hatta lmden sonrasinin zelliklerini ayrintili olarak
aikliyor lardi. Btn unsurlari hatta varligini yaratildigi anlari bile ince liyorlar, hakkinda grs beyan ediyorlardi. Fikr,
zihn, mantik, Aristocu, felsef konular ve tartismalar (dnyanin her esit felsef problemlerinden olusan bir mektep idi-Simdi
de vardir), Buda vesilesiyle siddetli bir darbe yedi.

Buda, akil ve felsefe yoluyla bir yere ulasilamaz dedi. Ru hun ne oldugunu ve nasil oldugunu anlayamazsin. Eger anlasan da
bosunadir. Ruh ve cisim, ruh ve dnya, madde ve mn, do gal ve gayb glerin iliskisi, filozoflarin halledebilecegi mesele
ler degildir. Btn bunlari birak, kendini tanimaya alis. Bu hem faydali hem de mmkndr. Onlar ise ne faydali ne de mm
kndr.

Kendini Tani!

Budanin bir takipisinin ugrasmasi ve dsnmesi gereken tek mesele budur. Ama filozofa degil. Mesel: Benlik, cisim mi
dir, ruh mudur, buhar seklinde midir, sivi midir veya gayb mi dir?.. (Her halkrda benini duyumsar, ben diye bir varliga
inanirsin). Onu egitebilirsin; izdirap, perisanlik ve pislikten kur tarabilirsin. Bu yapabilecegin faydali bir istir. O halde,
dnyanin bilinmezliklerini halletmeyi birak. Hissedilmeyen glerin, insa nin ulasmasindan uzak faktrlerin korku ve
kuruntulardan, tan rilardan; onlara yaklasma ve tevessl etmenin korku ve kaygi sinda kendini kurtar. Bunlarin hayati korku ve
dehsetle dolu dur. Seni korku ve dehset dolu bir dnyaya atmislar. lmden sonra ne olacak, hangi asamalar olacak, lmden
ncesi nedir? gibi kaygilardan, aslinda olmayan korku ve veseveselerden kur tul. Hayatinin ve bedeninin btn kuvvetlerini
eriten, sana bir fayda saglamayan riyazetlerden el ek. Sadece kendini anla.
DINLER TARIHI

407

Ulastigin benligini Onun sorumlusu sensin, alinyazina da mdahale etmen mmkndr.

Benligimizi Nasil Anlayalim?

Tanimakla, adaletle. Budist anlamiyla adalet; bizim zihni mizde olan anlamiyla degil. Kendini, igdlerini, bagliliklari nin
ihtiyalarini tanimakla, kendine gelisme firsat bagisla. Bu, adalet ve itidalin gelisme isaretidir. Adalet, hayatta belirli bir ahlk
temeline ve baslangica sahip olmamiz anlamindadir. His sedilmeyen, felsef ve zihn meseleleri, riyazetleri birakalim. Sa dece
ahlk iin bir temel olusturalim. Ahlk nedir? Olmanin ve amel etmenin keyfiyeti. Bu ahlk esas neye dayanmaktadir? Adalete.

Adalet Ne Demek?

Adalet, yani igdler, baglantilar, emeller ve ihtiyalardan herbirine, tabilikleri lsnde yasam gc bagislamak. Btn
bunlar arasinda uygun ve adil bir iliskiyi hakim kilmak; tek keli meyle, itidal ve orta yollu olma.

Benim inancima gre, Efltun da, ahlk ve saadetin temelini esitli kuvvetler (kin, fke) arasindaki uygun olacak orta hal ola
rak kabulleniliyor. Diyor ki: Bunlar esitli ruhsal kuvvetlerdir. Bunlar arasinda uygunluk olusturmak, ruhun selmetini mey
dana getirir. Bedende de, insanin mizacini yapan drt unsur -kan, balgam, mide salgisi, safra-arasinda adilane bir iliskinin ve
ortalama bir ynetimin olmasi gerektigi gibi. nk madd ha yatta itidal ile saglikli bir iktisad elde ediyoruz. Manev kuvvet
ler arasindaki itidal ile, saglikli bir ruha ulasiyoruz. O, madd hayat, bu Ise ahlktir.

Buda da byle bir inanca sahiptir. Ahlki btn zellikleri ortak olan on esas zerine bina ediyor:

1-Hayvanlari ldrmemek,

2-Baskasinin mallarina dokunmamak,

3-Pislikten ve iffetsizlikten uzak durmak,

408
DINLER TARIHI

4-Aldatmaktan uzak durmak,

5-Mideyi tika-basa doldurmaktan sakinmak, (zellikle g leden sonralari),

6-ikiden, sarhosluktan uzak durmak,

7-Dans-mzik, sarki, senlik, faydasiz is ve oyundan sakin mak,

8-Aletlerin ssn, ziynetleri ve grnr gzellikleri red detmek,

9-Yumusak yataktan ayrilmak (aile ve ocak anlaminda, salt yatak anlaminda degil),

10-Altin ve gms reddetmek.

Bu on esasa bakildigi zaman, gze arpan ilk sey, on esasin menf oldugudur. Bu bizzat Budanin yznn sert izgisidir. Eger
yzn resmetmek istersek, sert izgilerinin ifadesi ha-yirdir ve dini de hayir dini.
Buda Dininin Amel ve Ayinleri

Ayin ve ameller ok sadedirler. Karmasik, zor ve teknikleri olan Veda dini ayin ve amellerinin aksine herkes, tek basina on
lari yerine getirebilir:

1-Sari elbise giymek bir esit ihramdir; izdirap isaretidir. Bu renk, modern ressamlikta da bu anlamdadir ve insanin ya sam
semboldr.

2-Sa ve sakali tras etmek.

3-Sknet, dsnme ve i murakabe (bizim tasavvufumuz da kesf, shud veya cezbe olarak adlandirilan sey), ie bakma, yani
her gn birka saat isten sonra, kendi iine sahip, kendi ii nin sahrasinda yanan durumlari, olaylari, esrari ve meltem dal
galarini dsnmek. Elbette insanlar esitlidir, meltemler de farklidir.

4-Hkmlerden bir digeri de dervislik keskldr.54 Buda, riyazeti reddettigi zaman, iki defa dervislik keskl n eline alir.
Bu, onun yolculugunun baslangicidir. Keskl iki

54-Dervislerin kullandiklari Hindistan cevizi veya abanozdan yapilmis kab diI en d kabi.
DINLER TARIHI

409

anlamin semboldr. Birincisi; keskln gzlerdeki sikyetleri kirip bizi kendine yneltmesidir. Hakir grlme ve asagilan
mayla gnl tokluguna, ihtiyasizliga ve azamete ulasiyoruz. Zelil adamlar, daima digerlerinin gznde ne deger tasidiklarini
bilmek isterler. Onun-bunun zihninde, hangi sekil tasidiklarini bilmek isterler. Bu, hepsine muhta olduklarinin gstergesidir.
Ama dervislik keskln ele alan, hepsine muhta olmadigi gi bi, tmnden bizar olmaktadir. Digerlerinin ltuf, kahir, nefret
ve aferin demeleri onun iin birdir.

Ikincisi; dervislik keskl ile; Ben artik riyazeti degilim, tm ihtiyasizligimla beraber, yeme, ime ve uyumaya muhta cim.
Ihtiya sebebiyle dilencilik tasini almisim der.

O halde keskl, iki zit anlamin semboldr. Muhta olmak ve muhta olamamak.

Hem ferd gurur reddediyor, hem de vedai riyazeti redde diyor. Sevki reddediyor; sende olan her sevki. Ey ben! Sende olan,
seni oldugun seyden kurtariyor, istediginin tarafina dogru seni ekiyor. Kendinden, idealine olan bu yolculukta kendin ile
yabancilasiyorsun. Kendini sslemenin yerine, sevk ve isti yak ile yoldas olup idealini dsnyorsun. Sen, arzunda kurban
oluyorsun. (Bu insanin ynelislerinde aline olmasi anlaminda dir. Heidegger egzistansiyalizminde ok derin olarak, 19. asir
daki Alman ahlk sosyalizminde de ok ilm bir sekilde ortaya konmustur.) Eger, kendini izdiraplardan kurtarmak, adalete da
yanan ahlk bir dzenin esasina ve Budaci esaslara gre kendi ni insa etmek istiyorsan, ideal, hedef, ask ve sevkinin kendin
olmasi gerekir. O da, kendi gsterisin iin degil, belki kendini bina etmek iin daima kendini bilme halinde olman gerekir.
nk kendini disari vurdugun durumda kendini gsteriyor sun. Kendini bir digerinin gz ve bakisina feda ediyorsun. Bu, deta
insanin kendi isinde yaptigi bir aldatmadir.

Benciller, gsterisiler ve riyakrlar, mtevazilerden nce yalnizliga, sakinlige, kendilerine bakmaya ve kendilerine yne lise
muhtatirlar. Kendilerini ayak alti ve kurban etmislerdir. Mehul ve terkedilmis birakmislardir.

410
DINLER TARIH

Bunlar baskalarinin anlayis, sz ve kurallariyla yikilmislar dir. Kendilerini bir sahsiyet, bir varlik ve kendileriyle var olan bir
zat olarak grmemekteler. Kelimenin ruh ve mnevi anla miyla adam degillerdir, sadece dis grntlerden ibarettirler.55

Bu yzden bir kapi ailip kapanir da yalniz kalirlarsa kendi lerini bir hi olarak grecektirler. Kendi lmlerinin korkusuna
gark olmuslardir. Bunlar yalnizliktan korkarlar. Srekli kuru grlt ve kargasaliklarla kendi varliklarini hissettirmeye aba
larlar. Szkonusu edilmedikleri zaman, varliklarina inanmiyor lar (Heideggerin deyimiyle, gerek vcudlari yok). O halde ger
ek varligi ariyorlarsa gsteris ve gsteris meraklisi olmanin yerine sadakati semeleri gerekir. Gsteris yapan insan,
yapti gi isle kendini inkr etmekte; gizlemektedir. Bylece bambaska birsey olarak kalmakta ve kendi benligini unutup kim ve
nerede oldugunu bilmez bir hale gelmektedir.

Insan, bagimliliklari, asiri istek ve arzulari, baskalarina olan ihtiyalari arasina dsp hilesmekte. Daha sonra da kendini
toplamaya kalkismakta ve kendini bulmaktadir. Kendisi olun ca da benlik kazanmaktadir ve okyanusun ortasindaki bir
adadir artik Bir Upa

Upa, okyanus ortasinda bir adadir. Insan, yasamin orta sinda onun gibi olabilir. Nilfer gibi, temiz ve dindar. Nasil ve niin
nilfer gibi? Havuzun dibindeki baligin iinden ve suyun derinliginden bas kaldirip suyun stne ikabilen tek iek ol
dugundan. Deniz yzeyinde gelisir ve btn vcudunu gnesin altina serer. Suyun ve okyanusun ortasinda ailmis olmasina
ragmen kuru ve denizden nem almadan Kendi olabilir.

Insan, madd hayatin pisliklerinden ve asagiliklarindan; kir liliklerden, yalanlardan kurtulmus ve ailmis bir nilfer olabilir.
Olan seyden uzaklasmadan; uzlete ekilmeden, fakat btn bunlardan da temiz kalarak gnlk hayatin galiz pisliginde bir

55-Gsterisi ve kendini ssleyip duran kisinin varlimi, baskalarinin anlayis, duygu ve kararlarindadir. Eger, btn gzlerin
kapandigini ve onu grmedikle rim hissederse, kendisini yoklukta bulur.
DINLER TARIHI

411

nilfer gibi basini gnese dogru uzatabilir, gnesten hissesini alabilir.

Bu da, byle bir baskaldiri iin, tanimanin geregine inan makta ve tanimayi da esasa dayali olarak kabul etmektedir:

1-Dnya, Ebed Olmayanlarin Bir Toplamidir

Dnya, ebed olmayanlarin ve geiciliklerin bir toplamidir. Hi iinde hi, tamamen bos. Emel ksk; etin, gevsek olarak
kurulmustur. Dnya, hep rzgrin stnde. Bunlar hep Budist fikirler ve dnya grsdr. Felsef ya da din dnya grsn de
dnya; anlamli ve saglam bir dzendir veya tanri veya tanri larin hkmettigi grnen ve grnmeyen lemlerin birlesimidir.
Veyahutta olan ve grlenden kurulu bir adirdir. Ancak Budanin ilk dersi su olmustur; z/cevher nazarinda, araz sifat
ve olaylar, hakikatlari ve konumlari itibariyle geicidirler; lmek ve dogmakla sinirlidirlar. Bu nedenle, hersey bos ve
temelsiz dir. Hibir sey kalici degildir. O halde hibir seye vefa gsterme mek lzim (gsterilmez de). nk vefa ve
vefakrlikin ken disi bile degiskendir.

2- Ben Yalandir

Buda, burada bosluga, hilige variyor, ondan sonra da bene. Ama ben de dnyadan br isaret ve gerekliktir. Onun nisbi
terkip toplamini, fert bir z olarak hissetmektedir. Halbuki ben, cisimden, duygudan, anlayistan, cz akildan ve selim
akildan bir terkiptir. Bu birka unsurun toplamini, kendi benimiz olarak hissediyoruz. Bu unsurlar, ne birbirinin hem
cinsidirler ne de birbirleriyle bir irtibatlari vardir. Daima degi sim, dogum ve lm halindedirler. O halde, ben yalandir. Ya
lanci benim altinda (Jaspersm deyimiyle) gerek benin atmanin meydana geldigine inanan Vednin aksine Budanin
inancina gre, bir atman yoktur. Ben, zati olarak hissettigim unsurlardan bir terkiptir. O da hem, hep kabarcik, gsteris gl
ge, hata, ebed olmayan ve yok olmaya mahkm olan bir dn yadan.

412
DINLER TARIHI

3-Hayat Izdiraptir

Hayat, yani dnyada olan benIn hayati, sadece ve sadece bir unsurdan yapilmistir; izdirap Insanin risaleti, hep bir kur tulus
yolu bulmaktir-O da akil, felsefe ve beyinsel dsnme ile degil; israk, sezgi ve riyazetle degil; maddetesi esitli kuvvetle re
tevessl ederek degil; din ile degil; belki sadece ve sadece kendinde akillica dsnme ile. Izdirabin nereden dogdugunu
anlamak gerekir. Izdirap nedir? Izdiraptan, eziyetten kurtulus yolu hangisidir? Eger buna ulasirsak, izdiraptan kurtulmus olu ruz
ve gerek kuvvetlere (izdirapsizhk haline) ulasmis oluruz. O halde insanin dnyadaki tek hedefi, izdirap ve zahmet ekme
mektir.

Buda dnya grsnn, byklk, derinlik ve azametin zirvesinden ok kaygan bir egriden basasagi dssn gryo ruz.
nk dnyada hibir hakikat ve sabit bir yn olmadigi za man (dnya) kendiliginden bos olur. Dostoyevsknin deyimiyle
(Sartre da bu deyimle ok ilgilenmekte, bu yzden devamli tek rarlamaktadir): Eger Allah olmasa hersey caizdir. Niin?
Sartre cevap veriyor; yle bir durumda hersey esittir. Neyin esitligi? Hi olan esitlik! nk dnyanin bana ve benim
yaptiklarima karsi bir tepkisi olmazsa, varlik yaptiklarimi idrak etmezse, bu durumda benim iyi ve kt isim esittir.

Sezgi ve tepkiyi anlama yoluyla, ameller iyi ve kt, irkin ve gzel, faydali ve zararli olarak gruplandirilir. Tepki olmadigi
zaman, hepsi birbirinin benzeridir ve her is caizdir.

Albert Camus da (Veba adli eserinde) bu noktaya variyor. Hilige, ganimet anina. nk, dnya anlamsiz, suursuz, sahip siz
oldugundan, insan, suurlu, anlamli ve mutlu olamaz. Dn yayi anlamsiz ve suursuz bilenler, ayni zamanda hayat, saadet ve
insanin hakikatindan bahsedenler, Jean Eyzulenin deyimiyle sunu istemekteler: Zehirli bir okyanusun iinden tatli ve lezzetli
bir tas su almak istiyorlar. Byle birsey mmkn degildir. nDINLER TARIHI

413

k insan her ne kadar varlik cinsinden yce de olsa varlik leminde ve bu insan durumdadir. Bu nedenle ayri bir hesaba sahip
olmasi mmkn degildir. nk varlik leminde ve alt yapida gereksiz yere, kendi kendine dogmus hi ve anlamsiz bir
grntdr.

Buda, iinde bulunulan ani ganimet sayanlarin, yarini gelmeyecek saydiklarindan degersiz kabul edenlerin, insani ve herseyi
l sayanlarin, kt ve gzeli esit grenlerin, tepkisiz ve suskun grenlerin aksine zevk dsknlgn kabul etmez ve aslolan
zevktir gibi taninmis ve bilinen Epikrvari ve Hay-yamvari yalanlara kanmaz. Bunlar, dnyanin bosluguna ve an lamsizligina
inanan bir kimsenin grsdr. Buda ise buna ragmen zevkin asilligina inanandan daha akillidir.

Buda, btn insan izdirabini zevk biliyor; hayati tanimayi, izdirabi tanimak olarak biliyor: Izdirabi tanimanin ilk dersi,
izdirabin basladigi yerdir. Izdirap, nereden doguyor ki haya tin tm sayiliyor? Susuzluktan. Susamisliktan, ihtiya sahibi
olmaktir ki, bizi de fenaliga ekmektedir. Bu bir tarafa ekilmis olmak, ulasmak, almak, imek ve lezzet ismin tasimaktadir. O
halde lezzet, hayatin bizim susuzlugumuza verdigi cevaptir; bu izdirabin anasidir. Zira susamisligimiz ve bagliligimiz insani,
koparmaya, ayirmaya mahkm kiliyor. Bu, insanin byk izdi-rabidir. Evlat zevktir, lm Ise bizim izdirabimizdir. Doyma
zevktir, alik izdirabimizdir. Kavusmak zevktir, ayrilik izdirap verir. Ttnn zevki, gurbetin izdirabmi; tanidigin zevki, uzak
ligin izdirabini; saglik, hastaligi; kudret, zaafi; isim, isimsizligi; genlik, ihtiyarligi; sevgi, kin ve ayriligi giderip hafifletir.

Bogazdan asagi inen her lezzet lokmasi, bir izdirabin abina sebep oluyor. Hibir zaman zevkten zevk alamazsiniz. nk zevk
tohumunun meyvesi izdiraptir.

Bu yzden, aglayan ve yregi yanan bir kadin, Byk Bu-daya: Oglum ld, simdi onun lmne tahamml etmek be

414
DINLER TARIHI

nim Iin zor, bana sknet ver! dedigi zaman. Buda cevap ver di: Benarsin btn adamlari, senin evlatlarin olmadigi iin
Allaha skret. Sen, bir ocuktan baskasina sahip olmanin zevkine erememissin! Aksi halde btn bunlarin lmnn
lzdirabina tahamml etmen gerekirdi.

Bu szlerin, (iki sene nce radyodan isittim, nereden nakle dildigini bilmiyorum), Budizmle ne kadar derin bir sekilde ka
ristigina bakiniz: .. Kimin mali yoksa, haysiyeti de yoktur. Ki min evladi yoksa, gz nuru da yoktur. Kim ki bunlarin hibirine
sahip degilse gami yoktur.
ONIKINCI DERS

Sizden, iyilige agiran, dogrulugu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun
Son Tahlilde Hinduizm

Simdiye kadar Veda ve Buda dinlerinin inan esaslarini tanimis olduk. Fakat bu, Veda veya Buda dinlerini tanimak
iin sadece bir giris olabilir.

Dinin taninmasindaki problemlerden biri, diger ilm konu larini aksine, (esitli ilimlerin bahsettigi konularin) sadece akl
delillerle istidlal, zmleme, tahlil ve ilm analizle bir dini tani yacagimiza emin olunamayacagidir. Jeoolji, tip, zooloji,
botanik ve astronomide; yer, beden, hayvan, bitki ilmin konusudur. Ikti sadi, yeri, hayvani, bitkiyi veya yildizi tanimak iin bu
ilmin ve ya bu mektebin dayandigi usul bilmek kesfetmek ve mantikli bir tarif elde etmek gerekir. Sonra bu okulda veya ilm
konuda szkonusu olan meseleleri tahlil -analiz-etmek gerekir. Bu isten sonra, btn girisimlerden ve ilmin konusunu
kesfedebilmek iin kullanilacak yntemlerin yeterliliginden emin olunabilir. Ama bu ilimlerin aksine, dinin metodu, lim iin
yanilticidir. Syle ki; lim, dini, tarih gibi insan ilimlerde veya beden gibi tabii ilimlerde ilim konusu olarak kararlastirmakta
ve onu tani mak iin, yntem ve usul belirlemeye baslamaktadir.

416
DINLER TARIHI

Sonra, konuyla ilgili problemleri meydana getiren faktrleri tahlil edip tanimak iin dsnmeye baslamakta. Halbuki din
limleri din bilimcileri, din sosyologlari ve hem de dine inanan halk -herbiri-, mesel bir dinin usul ve fruunu tanimakla, o
dini tanimis olduklarini saniyorlar, ki bu noktada hata edi yorlar.

Mesel, Islm konusunda daha iyi tanidiginiz br din olarak din bilimci bir lm bir ruhaninin mollanin aksine, dini diger
branslar gibi ilm metod yoluyla arastirir. Islm dininin ahkminin usul ve fruuna ulasmakla, sonunda yaniltici bir sezgiyle
Islmi tanidigini sanabilir. Halbuki Islm, diger her din gibi inanlarin, grevlerin, sosyal iliskilerin ve ahlak degerlerin
toplamindan ibarettir. Ama bunlar, bu mektebi teskil eden un surlari, paralar halinde degerlendirmeye alirlar. Halbuki bu
paralar toplu olarak canli bir bedeni olusturup kendine zg ruh, gidisat, grs ve zelliklere sahiptir. Gerek Islm, bu ruh,
bu grs ve sifattir. Bu yzden alisilmis olarak dini ulema, din bilimciler veya bir dine inananlar, dini canli bir varlik olarak
de gil belki organik bir toplam (esitli vcut ve hcrelerden olu san organizma) olarak arastirma ve analiz parmaklari
altinda ayri ayri inceleme konusu yapmaktadirlar. Bedenlerin ve para larin birer birer incelenmesi ilmi ve dikkatli olundugu
oranda dogru bir neticeye de ulasir. Bununla beraber, bunlarin tm yi ne de dinin hakikati degildir. Birinin deney ve analiz
masasina yatirilmasi ve btn unsurlarinin ve paralarinin dikkatli bir se kilde aiklanmasi gibi btn incelemeleriniz dogru
olsa da yine onu tanimamissiniz. Ancak o taninabildiginde de, unsurlarin toplamini organik ve canli terkibi halinde karsiniza
aliniz, onun la tanisiniz, fikri degisim yapiniz; baska bir ruh, hayat ve davra nis olan bedenin toplamini ve muhteva ile tahlil
konusu yapiniz.

Her din, bir beden ve ayni zamanda bir ruh sahibidir. Din arastiricilarinin ogunlugu, bedeni tanimayi, dinin kendisini ta
ninmasi olarak aliyorlar; iste bu noktadan, gafil olmayalim.

Ben hemen baslangita, daha ok, dinin ruhuna dayaniyo rum, eger bedene isaret ediyorsam, o da rneklendirme iindir.
DINLER TARIHI

417

Bedenin taninmasi ve aiklanmasini ise kitaplara havale ediyo rum. nk kitaplar din iin alisma gayretinde daha fazla hiz
met etmistir.
Hinduizm Adinda Canli Bir Varlik

Hinduizmin ruhu, Hindu dini ismiyle davranis, kisilik ve kisisel zelliklerden ibarettir. Beden ve organlari, namazlarin ki
simlari, orular, ameller ve Hindu seriatina gre yerine getirilen hkmlerden Ibarettir. Beden ve organlar, din ruhunun kesin
ve kat olarak taninmasinda bize yardim edemezler. Bu yzden, bazen bedenin her zamankinden daha ok korunmus oldugunu
ve gelistigini gryoruz. Kendi toplumumuzda oldugu gibi. Ama toplam olarak, canli ve uyum halinde bir terkibe sahip de
gildir. Bu sebeple hem vardir, hem de yoktur.

Simdi Hint dininin -ki Budizm ve Veda bu dinin iki byk ekoln olusturur-itikadi temellerini birer birer incelemekten
vazgeiyoruz. Hintten disari ikiyoruz.50

Simdi Hintten disari ikiyoruz; memleketinden ayrilan biri gibi; Hint giris kapisinin nnde duruyoruz. Sonra o biraktigim
yere tekrar bakiyorum, son defa olarak genel bir bakisla, sur-vol diye adlandirilan ilm bakisla tekrar bakiyorum.
Detayli Bakis ve Genel Bakis

Survolun anlaminin aydinlanmasi iin su rnegi aikla mak zorundayim: Siz sokak sokak, mahalle mahalle, cadde cad de,
Tahrani grmssnz; dikkatli bir istatistik ikarmis, nisbeten bir tanima ulasmisiz. Ama bunun mkemmel bir tanima ol
madigini biliyorsunuz. Simdi, uaktan Tahrani seyrediyorsu nuz; bu defa daha genel olarak bakiyorsunuz. Iste bu,survol
bakistir ve nceki bakisin tamamlayicisidir. Nitekim o bakis da,

56-Diger dinlerinin hepsi, Veda veBuda dinlerinden, zellikle ana din olan Veda dininden ayrilmislardir. Buda,
Veda dininin devrimci bir islahatisi idi. Fakat Veda dininin itikadi usulnden ok uzaklasti. Mstakil bir din orta ya
ikardi.

418
DINLER TARIHI

bu bakisa temel olma grevini yklendiginden, bu bakisin tamamlayicisidir. Eger paralari tanirsaniz ama btnlgn gr
mezseniz Tahran isimli bir sehrin ehresini tamamen grmemis siniz demektir. Bunun gibi; bir ekoln veya dinin tm paralari
ni bilmelerine ragmen o ekoln ya da dinin btnne iliskin d snceden habersiz uzmanlarin ogu tam olarak ona yabancidir
lar veya avamca dsnyorlardir veyahut aksine; sadece ve sa dece survol bir grse sahip olan ve bir dinin paralarini
incele-meyenler, zihinsel nyargilara mptela olurlar. Aydinlarimizin (ve dnya aydinlarinin) mptela olduklari gibi; sabahtan
aksa ma kadar toplumun hissedilen gereklerinden ve retimden bahsederler, halbuki toplumun hissedilen gerekleriyle asla
dogrudan br iliskileri olmamistir. Btn mrleri boyunca re time bir katki ve mdahaleleri olmadigi halde, retimden bah
sederler. Veya halktan, halkin arasindan, sinifsal eliskilerden, fakirlikten., bahsederler, halbuki bir an bile bunlari hissetme
mislerdir. Belki sadece okuma, arastirma, bilimsel tartismalar dan istifade ederek bu zihinsel ifadelerle konusmaya baslamis
lardir.

Ilm ve metodik islerde ister kendi dinimiz hakkinda olsun, ister diger bir dinin, ister bizim ideolojimiz, istersa diger bir ide
oloji hakkinda olsun iki bakisa, yani genel ve paralara ait baki sa sahip olmamiz gerekir. Konuyu bu iki bakisla grmemiz ge
rekir ki hem paralar ve ayrintiya takilip kalmayalim, hem de genel mnsindan, hakikat ve istikametten geri kalmayalim.

Hinde Toplu Bakis

Simdi bu yksek giris kapisindan Hinde toplu bir sekilde gz atiyoruz ki, tam bir tasvir elde edelim de diger memleketle rin
dinleri ve felsef ekolleriyle karsi la sarabilelim. Bu karsilastir mayla da mkemmel bir bilgiye ulasilabilir.

Beser ilimlerde, en byk arastirma ve tanima yntemle rinden biri, karsilastirmadir. Eger biz din ve insan meselelerde
karsilastirma yapsaydik tanimamiz hem seviye hem de derinlik aisindan bu var olandan daha parlak olurdu. nk karsilastir-
DINLER TARIHI

419

mada, tanimamizin dogrulugunu kanitli olarak anliyoruz. Mesle Ebu Zer-i Giffarinin Peygamberin sahabesi oldugunu,
Islma nasil girdigini, Mslmanligindan nce neler yaptigini ve Mslmanliginda neler yaptigini, Peygamberden sonra neler
ektigini, halifelere ve Osmana karsi hangi fikirlere sahip oldu gunu, Rabzede ldgn, biliyoruz. Ebu Zerr hakkinda, zih
ne sahip oldugumuz bu para para bilgilerle Ebu Zerrin port resini izebiliriz, ama is bitmemistir. Gerek kisiligini tanidigi
miz zaman; biyografisi ile ilgili tm bilgileri bir araya topladik tan, senet ve kaynaklari dikkatli bir tahlilden sonra, Ebu
Zerrin kaynaklara dayanan tarih ehresini dogru drst tasvir edebili riz. (Islm, dini veya tarih kisilik olarak) bu ehreyi
anlayabili riz ve bylece Sokrat, Efltun, Buda, Spartaks, Napol-yon, Jean Joriss ve (adalet ve sinifsal esitlik
iin, siniflara karsi mcadeleye girisen ve Ebu Zerr ile karsilastirilmalari mmkn olan) 18. ve 19. asirlarin ideolojik
liderleriyle karsilastirip karar verebiliriz. Kalben Allahi tanimis ve Ebu Zerrin yaptigi isin bir benzerini yapmis olan
Pascal ile (zel mlkiyete, hazine ve servet biriktirmeye siddetle saldiran Proudhon ile) Ebu Zerrin ehresi, tanidigimiz bu
insanlarin sahsinda iyice belirginlesir. Bu sayede Ebu Zerrin bilinmeyen birtakim zellikleri ortaya ika bilir.

Dinde de byledir. Isaret ettigim gibi metodik olarak Islmm, bir mezhep olarak Sia veya mezhebimizin nde gelen
sahsiyetleri, din sahsiyetler, hatta dinimizden inandigimiz bazi szleri, inanlari ve hkmleri, benzer dinlerle karsilastirabili
riz. Karsilastirildigi zaman arastirma yapmak isteyen bizler iin yeni degerler kesfedilmis olur. Karsilastirmasiz, eger Islm
ilimlerle 60 sene ugrassak bile asla o degerleri elde edemeyiz. Bunun gibi, Buda ve Vedyi tanidiktan sonra Hint
dinlerinin ortak ruhunu ortakliklarini Hintli olmayan dinler, ekoller ve ideolojilerle karsilastirmada birden Hint ekolnn
ok parlak ve olumlu noktalarini buluruz. Fakat bu arada ok korkun zaaf noktalariyla da karsilasiriz.

420 DINLER TA R I H I

HINT DINLERININ ZELLIKLERI

1-Hintte Sanat, Felsefe, Ahlk ve Dinin Birligi

Hind dini ruhunun zelliklerinden biri sudur: Hintte felse fe, din, ilim ve ahlk hatta sanat, birbirlerinden ayri olmamislar dir.
Bugn de ayri degillerdir. nk Brahmanizm dini, veda dini, hatta Budizm dini elisik olan esitli kavramlar iin genis lik
arzedip bunlari kabullenmektedirler. Syle ki, bazen birbiri ne zit esitli ahlk, grs ve yasam biimine sahip fertler btn
ihrilaflariyla Veda dininden olabiliyorlar.

Bu genislik ve kabul, felsefe, din, sanat ve ahlkin drt usul drt boyut, drt ehre seklinde degil, bilkis bir duygu ve ds-ce
olarak kendine zg yapisiyla Hint dnya grsnde yan ya na ve i ie barin ab i Im istir. Bu yzden Hintte filozof, dindir ve
ayni zamanda byk bir Vedci dsnrdr. Filozof, rnek bir sahsiyet, din ve ahlk adami; sanatkr ve ayni zamanda byk
bir sanat bilimcidir. Bu gereklik Tagor gibi zamanimizdaki adamlarda bile aika grlmektedir. Tagor, hem byk bir din
sahsiyet,.hem meshur bir filozof, hem de ahlk aidan dnyada msahhas bIr simadir. Bu sahis ayni zamanda byk bir musik
bilgini, ressam, tiyatro ve ok sekin romanlarin yazaridir.

Simdi de, Hint sanat festivallerinde veya uluslararasi festi vallerde Hint sanatkrlarini, diger sanatkrlar arasinda ok be lirgin
olarak grebilmekteyiz. Hintli sanatkr, sanatinda din tekrarlamaktadir. Halbuki diger lkelerin sanatkrlarinin dinle alkalari
yoktur, dini dayanaklarla ilgilerini tamamen kesmis lerdir. Hatta halki dindar veya ynetimi resmen dine dayali kelerdeki
sanatkrlarin kendileri dindar, fakat sanatlari dinden uzaktir. Ama Hintte musik, dans, resim sadece din olmakla kalmiyor,
ayni zamanda dinin ayrilmaz bir parasi durumunda dir. Eski dinlerde musik, dans ve benzeri sanatlarin din ibadet ayinlerinin
bir parasi oluslari gibi Hintte, henz bir ibadet bii mi, bir yakaris ve bir merasim seklindedir.

Bu yzden gnmz dnyasi, bos ve ieriksiz, lkin gzel ve lks hem de ok ilerlemis burjuvazi sanatinda ve kukla duru
DINLER TARIHI

421

mundaki her sanattan siddetle kaip Hint sanatina ynelip ilgi lenir olmustur. Avrupali byk sanatkrlar, eglenceye, duygu ve
igdlerin tahrikine ynelik ve ekonomik kaygilarla sslen mis sanattan yz evirmektedirler. Insanin sirlarini, gizli ynle rini
yorumlamak iin yeni bir vasita aramaktadirlar. Sanati din ve felsefe kaynaklarindan beslenen, musiksi dinden bir ses, din
duygusunun lisani ve henz felsefenin hizmetinde ve ahlkla bagliligi olan sanatkra yakinlik ve ilgi duyuyorlar. Bu, Hint di
ninin zelliklerinden biridir. Halbuki Yunan ve Romada sanatin 2300 yil nce dinden ayrilmis oldugunu grmekteyiz.

2-Hindin Mkemmellige ve Ykselmeye Ynelisi

Hintli ruhun en takdir edilen yn ve degeri, mkemmelli ge ve ykselmeye ynelisidir. Hindin sosyal yikilma faktr de
budur. nk bilimsel meselelerde, asla tek almetle, mutlak mnda bir hkm verilemez. nk her almet ve isaret
nisbdir. Yani bir grs aisindan olumlu, diger grs aisindan olumsuzdur. Tarafsiz ve ilme vefali kalabilen kimsenin,
mesele leri bir ynden grmeye, tek ynden hkm vermeye mahkm olmamasi gerekir.

Hint dnya grs, algilanan, dnya aisindan olumsuz bir esasa dayanmaktadir. Kavramlari, tasavvufumuzda ok sayida olan
kavramlarla aynidir. Bu kavramlar, enbiya mektebinin imamlari ve ashabtan sonraki dnemde dogu ve bati kltrleri nin,
Islma saldirmasindan ve ulemanin da hkmetme gc ka zanmasindan sonra, ahlk, Islm ve din hikmet adiyla, ahlk ve
felsefeye, hatta Mslmanlarin din ile ilgili anlayis ve kavra yislarina nfuz ettiler, meshur oldular. yle ki bugn bol mik
tarda Budist, Vedist ve Lao-Tsuist kavramlari edebiyat, kltr, hatta ahlkyatimizda bile grebiliyoruz.

Bugnk Hintli dsnrler: Radha Kriysenan ve Tagor gibi Hint dinini korumak ve algilanan dnyaya iliskin olumsuz
grsn savunmak iin, durumu aiklamakla ugrasmislardir. Ama biliyoruz ki, daima zaaf noktasi tasiyan btn dinlerin ve
ekollerin limleri ve dsnrleri, halkin aydinlanmasi ve bilin-

422
DINLER TARIHI

lenmesiyle, zaaf noktalarini Inkar etmeye veya yorumlamaya basliyorlar ki, din ve ekollerini aga karsi savunabilsinler. Fakat
kanit ve belgeler her zaman yorumlardan daha ok seyler sy lerler.

Mesel Avestada, Zerdst dininde, kiz kardesle evlenme nin sadece caiz oldugunu aik olarak okumakla kalmiyoruz, s telik
bu evlilik gnahlarin bagislanmasina sebep olur diye yaz digini ve mekked mstehablarindan oldugunu da gryoruz.
Mahrem olanlarla evlenmek bu dinin tarih sahsiyetlerinin syledigi vglerdendir. Ama sonradan ahlk vicdan degisin ce,
mahrem olanlarla evlenmek, nefret edilen bir is olarak telak ki edilir; din limleri bir are arama fikrine kapilirlar. Aiklama
lar yapmaya ve inkra baslarlar. Bu rnegin benzerleri oktur. Hintlilerin olumsuz tutumlari ve bugnk Hint limlerinin sa
vunmasi da bu cmledendir.

Temelde Budist grs ve Hint grs, algilanan dnyanin bos olduguna dayanmaktadir ki, Avrupa bugn bu grse ulas tigini
iddia etmektedir. Oysa Hintlilerin bu grse, binyil n ce ulastigindan haberleri yoktur. Onlarin bos dedigi bizim bildi
gimiz dnyadir ve Islmin szn ettigi dnyadan farklidir.

islmda dnya, sadece iinde yasadigimiz yerkre degil dir. Belki asagi, madd, bencilce ve kendine yakin olan herseydir.
Ama bizim zihnimizde olan dnya kavrami, Augusten geleneginin etkisi altinda meydana gelmistir. lk defa dnya ve varlik
lemini, dnya ve hirete (birbirine zit, iki iklim ve iki cograf blge anlaminda) bld: lmden sonrasini ve gayb ola ni
hiret olarak isimlendirdi. Olana ve lmden ncekine de dnya dedi. lmden sonra olani, yce-mukaddes olarak bildi;
lmden nce olan herseyi ise asagilik ve kt.

Zihinlerimizde olan kavramiyla dnya olarak hissedilen madd hayat Hintte Maya olarak isimlendiriliyor. -Bizim ede
biyatimizda oldugu gibi-mahkm ve ebed olmayan cihandan ibarettir. Maya dnyasi, grnen dnyadir. Aik, gzlenebi
len ve bizzat bir gereklige sahip degildir. Grlen esyalar gayb bir hakikatin glgeleridir. Gsterislerdir, olmalar degil.
DINLER TARIHI

423

Gayblikle kaim olan hayaletlerdir. O gayb, hakik varliktir ve ellerimizin uzanamayacagi kadar uzaktir. Bu nedenle varlik
leminde grdgmz hersey yoktur, mayadir.

O halde dnya, aslinda varligi szkonusu olmayan esyanin toplamindan ibarettir. Biz onlarin yalan varligini tasavvur edi yoruz.
nk hissetmelerimiz de yalandir ve hissin kendisi ve benin o gerek ben de -ki hissediyor ve taniyordnyanin ve
Mayanin cinsindendir. Degismeye, yok olmaya mahkmdu. Bu nedenle mutlak ebed hakikati kendiliginden algilayamaz. Bu
yzden sadece kendi cinsinin benzeri olan seyleri algilayabi lir. Yani bizzat bir gereklikleri olmayan, ebed olmayan, hayal
ve yalanci seyleri daim olma yan ben i, zatiligin disi olarak his sediyoruz. Var olduklarim zannediyoruz; halbuki yokturlar.

Maya, ebed olmayan bir lemdir. Ebed olmayana gnl baglamak yakismaz. Sadinin bu sz, Upanisadlarin herseyi
daimi olmayan ve btn esyayi yalan grmeleri esasina daya nan dnya grsn belirten cmlesinin aynisidir. Bu dnya
grsnde hersey, kendiliginden yalandir ve insanin yalan sey lerinden biridir. -Vardir, ama vcud sahibi degildir(!) Bizzat
kavrayan aklin kendisi, idrkin kendisi, hissetmenin kendisi, yaptigimiz akil yrtmelerin kendisi, mehullerden kendilerine
dogru yneldigimiz bilinenlerin kendisi, beni bilinenden bilin meyene gtren delillerin kendisi Btn bunlara dayanilmasi
ve inanilmasi mmkn degildir. Hibiri insani kesine ulastirmi yor. Bunun iin benim dis dnya ve iliskim olan hissetme,
mantik ve akli yrtmem, yalancidir. Bunun gibi dis dnyayla ilgili olan benin ilim ve duyumu da daim degildir; yalancidir
ve dis bir vcuda sahip degildir. Sairimizin deyimiyle: Dnya ve hayat; sarhosa grlen perisan bir uykudur.

Bu, maya esasina dayanan dnya grsdr. Yani bu di nin, insan ile varlik lemi arasindaki iliskiyle ilgili anlayisina da
yanan dnya grsdr. Avrupali egzistansiyalistler iin, en ca zibeli sey, budur. Realizm adi verilen felsefeye karsin dnyayi
ve hayati bos tasavvur etme esasina dayanan bir grs. Rea lizm, disarida hissedileni gerek tasavvur etme esasina dayan
maktadir.

424
DINLER TARIHI
Realizm

Realizm, realite kelmesindendir. Realiteye inanan ekol dr. Realite yani gereklige sahip olan sey, gerek olan. Bizim
yozlasmis dilimizde revata oldugunun aksine bu, hakikatten ayridir. (Bu iki kelimeyi birbirlerinin muadili veya es anlamlisi
olarak kullaniyorlar. Halbuki bunlar, birbirlerinden ayri iki kav ramdir-Asla, birbirleriyle bir iliskileri yoktur.) Gerek,
disarida vardir ve onu algiliyoruz. Mesel hoparlrn sekli, agirlik ve cinsini hissediyoruz. Kk gereklerden yapilmis olan
byk bir gerektir.

Realizm,geregin hakikat olduguna inanir. Hakikat, bizim verdigimiz hkmle disaridan aldigimiz hkm arasin daki
iliskiden ibarettir. Bu iliskide bazen hakikat, bazen btil vardir. Hakikat, olmasi gereken gibi olan seydir. Halbuki ger ek,
olan seydir; gerekligi olan seydir. Bazen birsey vardir ve gerektir; ama hakikat ve hak degildir belki btildir.

Cinayet, fuhus ve ktlk, toplumda bir realite ve gerektir, ama hakikat degildir. ogu seyler insan hakikattir ama realiteli-gi
yoktur ve toplumda yoktur. Realizm, felsefe ve ilimde (edebi yatta), dis dnya ve esya, insanin grdg, hissettigi, tecrbe et
tigi sekilde ylece hakikattir, diyen bir ekoldr. Realist edebiyat; olan, olmus olan veya olabilecek insanlardan
bahsetmektedir. Romantizm, idealizm ve dis bir gereklik tasimayan veya tasi mayacak olan fantezi hikyelerin aksine olmus
hadiselerden ve ya olmasi mmkn olanlardan.

Realist edebiyatta siir, resim, heykel reel ve gerek olan sahislari ve esyayi tasvir etmektedir. Picasso gibi bir adam ise, bir
kibrit izer; yarasaya benzeyen, gece yarasa oan kibrit Tek gzl olan bir adami resimler Szgelimi, san renkli bir gky
zn resimleyebilmektedir. Bunlar reel degildir ve realitede gereklikleri yoktur, ama ressm izmektedir. nk realist
de gildir.
DINLER TARI H

425
Idealizm

Idealizm, realizmin aksine, reel lemin hakiki bir gerekli ge sahip olmadigina inanir. Dis lemi dsnen ve tahayyl eden,
bizim zihnimizdir. Ide asildir, Realite degil. Yani zihni miz olmaksizin dis gerekligin varligi szkonusu degildir. Eger
zihnimiz olmazsa, o da hi yoktur.

Idealizm, mutlak anlamda dis dnya oldugu gibi insan zihninin eseridir esasina dayanmaktadir. Gz, renkleri olanin aksine
grmekte. Algilanan sertlik ve yumusaklik, varolan bIT-sey degildir. Agirlik, sicaklik, sogukluk dis dnyada olmaksizin
algilaniyorlar. Esyanin sekli ve tasavvuru da byledir. O halde dis dnyayi, zihni olan biz insanlar yapmaktayiz.

Realizm, bunun tam aksine insanin kendisinin dis lemde en kk bir etkinliginin olmadigina inanir. Dis dnya grld g
gibidir. Mesel bir aga, dis dnyada da gzle grldg gi bidir. Dis dnya asildir, zihnim ise ona uyandir ve sadece dis es
yaya karsi bir aynadir.

Bu, materyalist ve naturalist grstr ki bu realizmin dalla ra ayrilmis mektepleridir. Btn dnyayi madde bilen materya
listler, btn dnyayi enerji bilen enerjistler, canli tabiati herseyin hatta insanin yapicisi olarak taniyan natura listler, hep
realist grsten blnms ve dallara ayrilmis dsncelerdir.

Btn bunlardan maksadim sudur; medeniyet, kltr, hatta batili antropoloji, Sokrat ve Aristo zamanindaki Yunandan sim diye
kadarki rnesanstan sonraki ilmi ve medeniyet zamani; Einstein, Max Plank vb.nin dnemi realizm esasina gre hareket
etmektedir. Bu realist grsle bati tabiata hakim olmustur. Batiliya, hayatta ve sosyal gereklerde iktidar bagislamistir. nk
bati ve batili realitenin asil olduguna karar verdi ve tasvir etti. Dogulu, realite lemini, degersiz ve yalanci tasavvurlar
olarak tanidi Hayat ve tabiat adi verilen yalanlarin tesinde gizli sirlari ve gerekleri aramaya koyuldu; ki, bunlar bos ve
anlamsiz reali tenin arkasinda bekler durumdaydi. Bu yzden batili, tabiat ve realiste zerinde hakimiyet, kudret ve bilgi
sahibidir. nk dsnsel ekol, daha olusum dneminden beri realitenin zeri-426
DINLER TARIHI

ne kurulmustur, tabiatin sekil degistirmesine ayak uydurabil mektedir. Byle yaptigi gibi, medeniyet, toplum ve gelenegini de
zmleyip, tahlil ederek degisik, bambaska yapabilmekte dir. Otomobilini degistirmekle, son derece kolay bir sekilde eko
nomik ve sosyal iliskilerini de degistirebilmekte. Halbuki dogu lu, iliskilerini ve sosyal geleneklerini ezel, ebed ve degismez
olarak dsnr. Bunlarin evren ve demden nce, Allah tara findan kendisine egemen kilindigini zanneder. Degismesini
imknsiz olarak grr. Bylesi dogulu grs, tabiati aiklanmasi mmkn olmayan, asilsiz bir mehul olarak grr. Hint
mysi bu grsn semboldr.

Batili, 2600 senelik tarihi boyunca fizyokratlar dneminden simdiye dek realist bir yaklasimla dnyayi asil ve zgn olarak
grmstr. Insani dnyaya tbi ve madd dnyanin sembolle rinden bir sembol olarak grmstr. Bu, onu dnyaya hakim
kilmis, tabiati hakir grerek daima kendini tabiata karsi ciz, ya banci ve yalniz hissederken batili da tabiat zerinde olan
kudret ve egemenligine ragmen dsnce yzeyselliginden, felsef ola rak dar ve ruhsuz, kksz grsllge mahkm olmaktan
ken dini kurtaramamistir. Halbuki dogu felsefeleri, dinleri, hatta sa nati, btn hissedilenlerin stnde bir sir olarak ve yce
bir ha kikat olarak hikye etmekte.

Bu din bakisin esasina gre Hint, tarih sahnesinde kendi iinde derin, tabiata karsi zayif ve aresiz insanlar; Bati ise tabi atta
kuvvetli, kendi iindeyse karanlik ve donmus insanlar sun mustur. Bu kural diger btn meseleler iin de -sanat, edebiyat, siir,
felsefe gibi-genellestirilebilir. Hatta (batinin) zit ekollerin de; burjuvazinin ziddi olan Marksizmde de bu byledir. Ge miste
de gl bir irfani grs sahibi olan Efltun ile gl bir realist olan Aristo arasinda bylesi bir ortak taraf vardir. (Efltunun
irfani, Dogudan alinma bir irfandir. Yunanin dn aldigi bir irfan)

Yunan Akilciligina Karsi Hint Ruhaniligi Hintli ruhanilik, igdlerin ve gnlk hayatin tesinde dert, ihtiya ve endise
demektir. Hint ruhu srekli bunun
DINLER TARIHI

427

huzursuzlugu iinde olmustur. Hint felsefe ve sanatinin btn gzelligi de buradadir.

Din, felsef ve sanatsal Hint ekollerinin tmnde, bu ikibin ksur yil boyunca daima Muk-sa kaygisi vardir. Muk-sa ya ni
kurtulus, felah ve selmet. Bu durum Hintli ruhun yasamda, tabiatta daima kendini yabanci ve yalniz hissetigini gstermek tedir.
Insani, bilmedigi yerden dnya ve tabiata atilmis olarak kabullenmistir. Ruhunda daima gurbeti hissetmis. Kendini bilisi ve
suuru glendike, irk, soy ve serefe vakif olmus, dnya ile olan gurbet, yalnizlik ve yabanciligi daha siddetli, daha koyu ve
daha kederli olmustur.

Ama akilci bati grs (bati rasyonalizmi) Sokrat zamanin dan simdiye kadar, daima insani madd tabiatla ayni anda dog mus
ve tabiata yakin olarak telakki etmistir. Insan, aklini kulla narak kinat ve tabiatla olan iliskilerini dzenleyebilir. Akli kul
lanma gcyle tabiatin esrarini kesfedebilir. Insanin tabiattan edindigi teknik ve sanat gcyle btn insan ihtiyalarini (hep
si tabii ihtiyalardir) tabiatta arayip bulabilir.

Ama Hintli, tekml ettigi lde, onu tabiata ve tabiat es yalarina cezbeden ihtiyalarin (yeme, ime vb.) sun, zoraki
yklenen ve lzumsuz ihtiyalar oldugunu hisseder. Ltuf ve iyilik etmek, buldugu imknlar lsnde, fitratinin derinligin de
yeni ihtiyalar olarak kaynar; tabiat bunlari cevaplandira-maz. Buradan da, daim ahk, susuzluk bulur -tabiatin kendisi ne
hediye ettigi sulardan ve sofralardan mstagnidir-Bu yz den insan uyanisa ulasip, grs sahibi olduka daim bir susuz luk ve
aligi ve yoldasi olan gurbetle yalnizligi, daha ok hisset mektedir. Tabiat ve dnya ile, ayni anda dogmadigini, tek basi na
meydana geldigini anlar-Vatan endisesi, ilk kaynaga dns istegi, yalnizligin sonucudur. Sonra kurtulus arzusu, sonra ahlk
(insan kurtulusa yaklastiran amellerin toplami), sonra din (insani o mit kaynagina ve bu dnyanin disina aik olan o k k
delige eken yol), sanat; insanin vatani olmus olan, bilme digim yerdeki hatiralarindan sirin bir terennmdr. Simdi ona
muhtatir ve onu bulmayi, onu terennm ediyor. Bu tipki

428
DINLER TARIHI

Mevlnanin susamis adam ve su hikyesi gibidir. Diyor ki: Cevizci olan adamin biri susamisti. Bir kuyunun kenarina
vardi. Ku yuda su olup olmadigini anlamak iin, kuyuya bir ceviz atti, su sesi geldi. Su almak iin bir kabi yoktu. Vakit
getike susuzlugu, suya olan Ihtiyacini arttiriyordu. ihtiyacini hatirladika kuyuya bir ceviz atiyor ve su sesi, yine ceviz ve su
sesi. Daha ok susuzluk, daha ok heyecan. Suya ihtiya daha siddetli, susama ihtiyaci daha bir fazla; su sesini isitmenin sevki,
daha kuvvetli; gittike daha kuvvetli. Tekrar su suzluguna cevap verecek bir ara olmadigi iin, sadece tekrar suya bir ceviz
atip, su sesini isitme imkni vardi- Bu dnyada, tabiatta ol mayan sularin susamisi ve tabiatta olmayan sofralarin alariyiz.
Bizi o sofraya ulastirmak iin tabiat disinda din bize yol gsteri yor. Ahlk kalbin, bu pis kokulu sulardan, murdardan nasil ko
runacagini, gaybin o hos kokulu berrak sularina nasil varilacagi ni, o sularin vcudumuzda nasil kr krne dolasmayacagini
gsterir. Sanat, suyun sesidir. Tabiatta olmayan, ama sesi daima kulagimizda olan su. Servet ve sahip olduklarimiz, kalbimize
ve canimiza tutunmus olan seylerin tm kuyuya atmamiz gere ken cevizlerdir. Bylece suyun sesini isitebilelim. Suyun sesi,
fedakrliga lebbeyk demektir, kurtulus mjdesidir.

Su sesiyim susamislarin kulagina ben Yagmur gibi ulasirim gkyznden Uyan ey asik, birak izdirap ekmeyi Hi su sesi
gelirken susuz kisi uyur mu?

Bu, Hintli ruhun dsncesidir: Hayatta her trl zillet ve meskenete dsenin serefi, byk yoksunlugun asagilik varlikli hale
feda edenin serefinden daha stndr. Bu yzden siddetli alik ve susuzluklarda lmek, ihtiyacini kirli gida ve tatsiz sular la
gidermekten daha stn kabul edilir.

Halbuki bati rasyonalizm! Budadan beri Hindin geride biraktigi btn dnem boyunca akil yrtmelerle dsncesini
gelistirmis biz tabiattan bir parayiz ve onun yakiniyiz ilkesine dayanmistir. Bu, tabiata akraba olan insanin grsdr.
Herseyi bu kltrel blgede halletmekte. Tipki insani tabiatta
DINLER TARIH I

429

yalniz kabullenen felsefeyi, ahlki ve din aydinlatan Hintli g rs gibi.

O halde, insanin kendinde hissettigi btn zaruretlerin tabi atin onun bedenine ve ruhuna koydugu ihtiyalar oldugu orta ya
ikmaktadir. Bizde mevcut olan btn bilgi ve yetenekler ih tiyalarimizi gidermekte bize yetmektedir. Kuskusuz tabiat, her
dzeydeki ihtiyalarimiza cevap verebilir. Halbuki Hintte, bas langitan beri su karamsarlik vardir; yer seviyesinden bir adim
ykselirsek, tabiat bizi doyurmaktan ciz kalacaktir. Az da olsa hayat uykusundan uyanmis bir insanin dudaginda hosnutluk tan,
tokluktan ve bolluktan kaynaklanan bir tebessm grmek mmkn olmayacaktir.

Orada hersey zeminidir; aik, hissedilen ve taninan. Burada hersey, ruhan ve ilhdir. Hintte madd esya da ilh ve ruhandir.
Yunanda tanrilar bile madddir; Sehnamenin kahra manlari ve pehlivanlari gibidir. Zeus gibi byk tanrilarda;
anlasmalarin ihanetlerin, sehvetlerin, bencilliklerin, kinlerin, te cavzlerin, dolandiriciliklarin, diger tanrilari kgida
getirme nin, rekabetlerin iindedirler. Aslinda bunlar tanrilarin sahsinda somutlasan Yunanlilarin kendileridir.

Yunanin tabiattesi ve gayb lemi, Atina sitesi ile kapi komsusudur. Tabiat ile tabiattesi arasinda nfuz edilmesi mmkn,
ok ince ipekten bir duvar vardir, insanlar o tarafa gitmekte ve kahramanlara dnsuvermektedirler. Tanrilar bu tarafa gelip
siradan adama, hatta basit insandan da asagi bir adam dnsyorlar Bu Yunanin tabiattesi ggnn, ne kadar alak oldugunu
gsteriyor. Ama Hint felsefesinde tabIattesinden bahsedildigi zaman, sz uzak ve elin ulasamadigi bilmedi gim yer
hakkindadir. Sadece tabiat hayatina benzememekle kalmiyor, belki insanin kuruntu ve hayalinde sekil alacak seye bile
yabancidir.
Mutluluk

Hintte mutluluk, hayret edilecek derecede mucizevari bir durumdur. Insan mutluluga ulastigi zaman, yokluk sahrasindan
geiyor. Fitratinda kaynayan btn gayretleri, kadin, evlat, ak

430
DINLER TARI HI

raba, vatan, hatta ilim, hrriyet, ask, sevgi, du etmeye ynelten etkenleri bir insanin ihtiya duydugu btn zaruretleri kesmesi
ve bunlari kendinde ldrmesi gerekir.

Bu Hint felsefesinde mutlulugun tarifini o kadar zorlastiri yor ki, filozoflar ve byk sairler iin bile neredeyse imknsiz bir
durumdadir. Ama Yunanda bir filozof ok sade ve aik ola rak diyor ki: Mutluluk iki seydedir; basari ve shret, diger bir
filozof ise mutlulugu, mreffeh hayatta; gzel evlat, saglam be den ve sosyal prestijde aramaktadir. Tipki bizim bes parmak
doymuslukla ilgili felsefemiz!

Iki anlayis arasinda, ne kadar fark oldugunu gryoruz. Hintte Veda grsle dnyaya bakan ve Bodhiye ermis olan kimse
bir damla igde (o, hakiki gaybtan bir yapragin zerine damlamis olan gzyasidir), bir terennmde, bir miriltida, hatta kaba ve
byk bir tasin asagi yuvarlanmasinda gaybtan ve Allahdan bir isaret grebiliyor, ilham alabiliyor. yle ki, onun ku lagina bir
melegin fisildadigini sanirsin. Ondan baskasinin da bu sesi isitmeye hakki yoktur. Ama Yunanda rasyonalizmin bakisiyla
dnyaya bakan, sadece kendini ve insani madde ola rak grmekle kalmamakta, belki tanrilar bile, onun gznde yeryzl ve
madddirler.

Iten kurtulusa ermek Hintin zelliklerindendir. Disari dan kurtulusa ermek Sami, Ibrahim, Arami ve Avrupaliya z
gdr. Bunlar, disardan bir kurtarici arama konusunda srekli ortaktirlar.

Sami dinleri (ki biz de bu gruba dahiliz) daima disaridan kurtulus bagislayan bir beklentinin iindedirler. Ya tanridir ve ya
tanrinin gnderdikleridir; gelip elimizi tutmakta, bize kurtu lus ve selmet bagislamaktadir. Veya kurtarmasi gerekir. O hal de
kurtulus gretmeni, disardan gelen biridir ve yabancidir.

Bu nedenle Hintli olmayan dinlerin zelliklerinden biri, di saridan intizardir. Kurtulus, gretim ve selmet iin bekleyis
Tekml ettike gz, distan ieriye ekilmektedir; bu, Hintlinin zelliklerinden biridir. Disarida zuhur eden kurtariciyi bekle
meye baslamaktadir.
DINLER TARI H i

431
Hint Dinlerinde Tanri

Hint dinlerindeki tanri kavrami diger dinlerdeki (bu cmle den olmak zere ibrahim dinlerdeki) tanri kavramindan farkli dir.
Bu farklilik, Avrupali sosyologlari hataya dsrmstr. Bylece Hint dinlerinde, Buda dininde (veya in dinlerinde) tanri
yoktur diye hkme varmislardir. nk sosyologlarin tan ri hakkinda zihinlerinde kendilerine zg bir kavramlari olus mustur.
Hint dinlerinin ise apayri bir kavrami vardir. Bunlar, bu dinlerde tanri duygusu veya tanriya imanin olmadigini sanmis lardir.
Bu hep tanimamanin isaretidir. Hint dinlerindeki tanri kavramini ve onun diger dinlerle olan farkini anlamak iin, ok dikkat
etmek gerekir. nk bu, oka derindir; ylesine sarsici ve incedir ki bilginleri bile kolayca yanlisa gtrebilir.

Ben, bir Mslman, bir Hiristiyan, Ibrahimin dinine men sup bir kisi olarak Allaha inanirim. O;

1) Benim yaraticim,

2) Rab; benim tanrim anlaminda. Sahibim, mlikim.

-Rab, sahip anlamindadir, Tanri anlaminda degil, bu; Rabbm zimn anlamidir

3) Tanidigim yce mutlak zt. Mutlak mkemmellik, ebed, daim ve mnhasir.

Allah ayni zamanda benim dnyamin sahibi ve idarecisidir. Ayni zamanda yce zt anlamindadir. Yce zt, yani tek, bizzat
hakiki vcut. En stndr, keml-i mutlaktir. Din tanimak, Al lahi tanimayi gerektirmektedir. Din, bizi Onu sevmeye, Ona
yaklasmaya, mmkn olduka Ona daha ok yakin olmaya da vet ediyor. Bu asagi dnyalik kisiligi, ilh zta dnstrelim
diyor:

Allahin ahlki ile ahlklaniniz.

Bu nedenle gelisim seyrimizde mutlak mkemmelligin zir vesine yaklasirsak, Allaha yakin olmak hi anlamsiz olur mu? Allah
iin uzak ve yakin szkonusu degildir. Bize kendimizden ve sahdamarimizdan daha yakindir. Allaha yaklasmayi su kav rayisla
anlayalim:

432
DINLER TARIHI

Bu, amellerle mkemmellik tarafina dogru ykselebilme dir. Bu, insanin Allah tarafina daim miracidir. Diger taraftan Allah,
benim kurtaricimdir. Beni asagiliktan, nefsimin zaafindan kurtarandir. nk O, mkemmel zttir, yce ve ldir

Hintte ise bunun aksi dogrudur: Diyor ki: Tanriyi stn ve yce zt zelligiyle tanimak -delil, almet ve sebep-sonu
yntemiyle-senin alalmis kisiligine asa olgunluk bagislayici bir etki yapmaz. Syle ki, atesi ve onun yakici kudretini tani
mak, soguk almis, karda ve buzda donmus olan beni isitmiyor. O halde insana etkisi olmayan ve insani kurtaramayan birine
nasil olur da ibadet etmek, yalvarip yakarmak, onunla konus mak ve onu sevmek istiyorsun? Bu mmkn degildir. Kurtulus
iin, kendi y.t ve fitratinda degismen ve tamamen baskalasman, yce bir zt haline donsebilmen gerekir. Yani, eger srekli
atesten bahseder, atese gz diker, atesin btn nitelik ve nicelik lerini tanir, ilh de okursan yine isinamiyorsun, (sinmak iin
te peden tirnaga kadar soguk almis, sicakligini kaybetmis, titreme ye baslamis bir adami iten alevlendirirsen, mukaddes ilh
ate si onun kendi fitratinin derinliginde parlatiyorsun demektir. O zaman, iten isinmis ve aydinlanmissin demektir. Atesin
varligi ni ispat etmeye yarayacak bir delil edinmeksizin aydinlaniyor sun; edinmene gerek de yoktur. nk onlardan bir
bilginin de yimiyle; Atese isaret ettigin srece atesten uzaksin. Ama atesi gznle grdgn ve eline almak istedigin zaman
parmagini kaldiriyorsan; ates, senin iinde hemen yol bulur, vcudundaki ates ykselir. O halde, atese isaret etmen; Istidlal ve
atesin adre sini gstermek iin bir isarette bulunman, makamini ve sifatini gstermen iin aba harcaman anlamsizdir.

O halde, Allaha ulasmak iin gl bir kartalin gelip seni yerinden alip gklerde uurmasini bekleme. Byle bir uma ne
dogru ne de mmkndr. aba gster ki, uman iin kollarinda kanatlar filizlensin. Git ve aba gster ki, seni yere bylesine
ve fali kilan btn bu i yagini ve agir kemiklerini hafifletsin ve kendi kirini temizleyebilesin. O zaman srnmek yerine, ua
caksin!
DINLER TARIHI

433

Bunun disinda bir yol yoktur. Bir kusun gelip seni uurma sini bekleme. Kus olmak iin aba gster; bu ise, insan esaret
zindanlarindan disari ikmaktir. Brahman, Veda, Buda dinleri nin en byk degeri 17. asirdan 20. asra kadar beser dnyaya
hakim olan ilm, ideolojik ekollere karsi bu zindanlari tanimak iin gayret gstermeleri ve bu zindanlardan ikis iin yol arama
laridir. Kendini tani ki, Allahi taniyasin deyimi veya Allah, suur sahiplerin kalbindedir cmlesi burada dikkate degerdir.
Veya Hfizin dikkate deger su siiri:

Yillarca, kalb bizden cam-i cemi istiyordu,

Oysa sahip olduguna yabanci olarak temenni ediyordu-

Bu siirin bir dereceye kadar, bu ekoln etkisi altinda oldu gunu tahmin ediyorum. Veya:

Ey esrarli szler syleyen Tti, Sakin gagandan skr eksik etme Imli sz syledin, muhaliflerinle Allah im bu muammadan
perdeyi kaldir Yzmze serp, glsuyu kadehinden, Ki uykuya bulasmisiz, ey uyanik baht.

Bu esrarli szleri syleyen Tt, Hintli dsnrn sembol dr.

O halde Allahi aramanin bir yolu vardir; kanat aramak ve bulmak; uma gcn elde ederek bu zindanin yksek duvarla
rindan umak. Baskasini bulma, piri ve grsn teyid etmek:

Dn gece derdimi mecusilerin pirine gtrdm

Ki o, grs saglamligiyla muammayi hallediyordu.

Grs saglamligi hazir ilimdir. Veda, onun pesindedir. Hissetme ilmi, kendine bulma ve kendi olma ilmidir; (Gster mek,
delil getirmek, ve aiklamak ilmi degil), grendigimiz seyler bize izafe edilen bilgilerdir. Dis esyanin zihnimizde bu lunan
seklidir. Bu, eski filozoflarin deyimiyle ilmin tarifidir.

434
DINLER TARI HI

Ama bu hazir ilim, hakikattir; fikrimizde, yalanci kisiligimiz ve vcudumuzda, olma ilmi ve degisime ugramaktir. Kendi iin
de devrim baslatmaktir. Bilgileri vcuda ykleme ilmi; allame ve fazil olma; yazi tahtasi, defter, kitap ve yazili metin ilmi de
gildir. Dert ve yara ilmidir ve gittike alevlenmektedir. Bu, ma ya dnyasi iinde baska bir dnya yapmanin ilmidir.

Insanin Gerek Kisiliginin Kkleri

Yalanci ben, yikildigi zaman, hakiki ben (Atman) dog makta. Bu benin belirgin zelligi vardir. Bu yeni boyutu
kendinizde hissettiginiz her an, biliniz ki sizde yeni bir siz dogmustur. Anne ve babanizin eseri olan irsi benden mesafe
almissiniz (uzaklasmissiniz) ve kendi eseriniz olan bene ulas missiniz demektir. Benin bu zelligine gelince:

1- Fet, ykselme anlamindadir: Insanin yce vcudu, yce ben, ben zerindeki ben.

2- Ket, uyaniklik anlamindadir.

3- Anende (Anend), kurtulus anlamindadir.

Simdi, bunlarin , bizde gml ve gizlenmis durumda dir. Eger bazen kurtulus hissi duyuyorsak, bu kurtulus degil, yeni bir
gnl istegine tutkun olmusuzdur. Tatliligin esaretiyle donanip yeni bir kurtulusa erdigimizi saniyoruz.

AGDAS INSANIN IDEOLOJILERI

Kltr, felsefe, ideoloji sanatlarda -hatta ilimde-hakim olan Ideolojilerin tm sunlar olup, bunlarin disinda pek birsey yok tur.
nk bugnn insanina sadece bunlar inandirilmis, be nimsetilmistir:
Radikalizm

Insan ahlkini, insan yasantisini dine ait grevlere dayan dirmak yerine, insanin tabii yaratilisinda ve vicdaninda bulunan
kanaat ve zelliklere dayandiran akimdir-Yani Allahin buyru
DINLER TARIHI

435

gunu takip etme yerine Cennet midi, cehennem korkusu ahlk ve dinin gerektirdiklerinin yerine, insan fitratinin ilkeleri dog
rultusunda yrmek Yaratilistan gelen bazi degerlere sahip olan insanin bu tabii yetenek ve n kabullerine gre hareket edip,
bunlari takip edebiliriz. Bunlari, radikal (kk) olarak isim lendiriyorlar. Insanlarin yasantisini, bunlara gre iyiye ynelte
biliriz.

Radikallerin bildirisi 1800 yilinda yayinlandi. Bu, Avru pada byk ve gl bir akimin baslangiciydi. Btn Avrupa egitim
ve gretimini etkiledi. yle ki resm genelgelerle okullar da artik ocuklara Allahtan ve ahlktan bahsedilmemesini iste diler
-Allah ve ahlkin destekisi dindir-; Sadece iyilik ve kt lkten; o da yalnizca iyilik ve ktlk olarak bahsetmelerini is
tediler. nk eger kendisine zg bir ahlk ihtiva eden insan fitrati uyanir ve egitilirse bu, sihhatli bir toplum iin yeterli ola
cakti.

Ama radikalizmin zerinden henz otuz sene gemisti ki, Fransa egitim ve gretiminde yle korkun, sarsici bir bozukluk ve
tahribat meydana getirdi ki, maarif dairesinin daha nce bu bildiriyi imzalamis olan bazi mensuplari ahlkin yarari adina geri
dnp dsncelerinden vazgetiler: Simdi vakit erken, za mani gelince tekrar baslatiriz! dediler.

Demek ki radikalizm, insanin yapisinda bulunan ayirdedici melekelere dayanan fikr ve ahlk esaslar dogrultusundaki ya sam
tarzidir.

Hmanizm (Humanisine)

Hmanizm, dis degerleri bir tarafa atmamiz gerekir, de mektedir (din, Allah, tabiat, ilm hakikat, akl yararlar olarak
sylenegelen tm degerler). Buna gre nemli olan insanin ken disi ve onun yapi tarzidir.

Syle ki, insan dnyanin en gzel ve en ll organik ya pisidir. Tabiat veya Allah, en yce ruhsal yapiyi da onun vcu dunda
meydana getirmistir. Hak ve btilin, iyi ve ktnn, ha

436
DINLER TARIHI

yir ve serrin ihtiya ve gerekliliklerin, insan bedeninin ve ruhu nun en byk delili ve asli insandir.

Ahlk ve terbiyev metodlari, disaridan bu bedene ve ruha yklemeyelim. Serbest birakalim ki hr gidesiniz; nk insan,
mevcut en gzel canli cinsdir. Tabiatin en gzel mucizesidir. Ol masi gereken sekilde yesermelidir.

Hmanizm su anlama gelmektedir: Gerek fizyolojik/beden yapisinda ve gerekse psikolojik/ruh yapisinda varolan aliskan lik
ve adi isteklerle veya ahlkla bir isimiz yoktur; temel eksen bizzat insanindir ve ondan baska hersey ikinci derecedeki ayrin
tilardir.
Realizm

Realist, insanin hayatini, hissedilen ve dokunulan seyin esasina dayandirmasi gerektigine inanir; izdiraplara ideallere, ge
rekliliklere ve reel olmayan, duygululuklara degil, ister haki kat payi tasisinlar ister tasimasinlar. nk sadece insanin di
ihtiyalari bellidir. Insanin kendi sahip olacagi hersey asil ve re-eldir (insanin elinin ulastigi, onda digerleriyle ortak da olsa).
Bunlardan baska anormal ve reel olmayan hersey, ister kutsal, ister zelil olsun farketmez.
Materyalizm

Materyalist, dnyanin esasini maddeye dayali olarak bil mekte. Malum, madde de atom zerreleridir.

Bugnk materyalizm, 19. asrin bir akimidir. Yirminci asra ait bir materyalizm szkonusu degildir.

Feurbach materyalizmi var, Marks ve Engels materyaliz mi var -diyalektik ile tehiz edilmis olarak-Her halkrda 19-asir
rndr. Ayrica bir de klasik materyalizm var. Bu mater yalizm eski Yunan ve Fizyokratlar dnemindendir.

Her halkrda su anda varolan materyalizm, stnlk ve nceligin maddenin kendisiyle sinirli ve ayni zamanda insanin,
tabiatin herseyin temel tasi olmasi anlamindadir. 19. asir ilm ve sosyal akimlarina tbi olanlar, bu anlamda
materyalisttirler.
DINLER TARIH

43?

Natralizm

Natralizm, materyalizmin aksine maddenin ztini asil ola rak almamakta. (Ondokuzuncu asrin fizigi, atom olmasina rag men).
Tabiat isimli canli, hareket ve hayat sahibi bir grnmn toplamini esas aliyor. Tabiat retir, varliklarin lm ve hayati onun
emrindedir. Islerinde bir bilin hissederiz, nk ona bir dzen hakimdir. Tabiat, genel olarak dnya isimli byk bir
makmadir. Natralizm; tabiati, asil olarak kabul ederken natralist iin konu, ister atom zerreleri teskil etmis olsun, isterse
enerjiler teskil etmis olsun tabiatin hangi seyden yapilmis oldu gu nemli degildir. nemli olan tabiat lemi isimli canli bir d
zenin szkonusu olmasidir. Bu yzden ocugun en iyi ocuk yu valarinda, egitim yerlerinde, en iyi elbiselerle ve yemeklerle
egi tilmesini tabiatin ziddi olarak kabul ediyorlar. Tabiatin annenin etegine dsrdg gibi, ocugu orada egitmek istiyorlar.
Bun dan baska birsey yapan ve ocugu anneden alacak olan her sos yal dzen, tabiata aykiri is yapmistir. Bu nedenle
natralizm, in sanin tmyle tabii gereksinimlere; tabii yiyeceklere ve iliskile re, hatta tabii yemek yemeye dnmesidir.
Psikolojizm

Psikolojistin ruhun, bedenin, dnya felsefesinin hakikati ve hibir seyle isi yoktur. O, iinde, ruhunda tecrbe ve duyumsanan
olarak szkonusu olabilen dis fenomenlerin grldg yer leri, insan gereginin eserleri olarak kabul etmektedir. Diyor k:
Insan hakkinda bundan fazla felsefe yapmayacagim. Bunun di sinda insan hitir. Insan geregi, dis ruhsal grntlerle ruh
doktorunun deney konusu olabilecek ruhsal eserler olarak zet lenir. Bu, insanm gerekligidir.

Epikrizm

Epikrizm, zevkin nceligi felsefesine (Epikrosun inanci nin aksine) ve zamani ganimet bilmeye inanmaktir. Ama zevk ten,
lezzetten faydalanmanin en iyi sey oldugundan degil! Bilkis zevkin disinda hersey anlamsiz oldugundandir. nk

438
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI

439

hayatin bir anlami, dnyanin bir ruh ve hedefi yoktur. Dnyaya egemen olan iliskiler, akil ve bilince dayali degildir. Hak ve
btil, iyi ve kt iin bir temel dayanak veya yntem de yoktur. Sonunda da zeval ve daim lm vardir. O halde simdi btn
yapilanlar esitse, iyi ve kt, emanet ve ihanet, pislik ve temizlik hep birdir. Yalnizca bir asil vardir ki, o da, zaman
ganimettir. Asil olan zamani zevkle geirmektir. Ayni zamanda bu, Albert Camusnun da birdenbire ulastigi felsefedir.

Btn bu akimlarda, insanin adilesip, kepazelestgini gr yoruz. Tm iin insan sadece tabiat grntlerinden bir nesne dir.
Ya maddedir veya belirsiz ve dilsizdir.

Hmanizm, Radikalizm, Psikolojizm, Epikrizm Insanin hakikati nedir? sorusuna ya cevap vermiyorlar ya da
geici zm yollarindan, anlastiklari sahteliklerinden baska hibir sey sylemiyorlar. Materyalizm ve natralizm bu ger
ekligin tanimini aydinlatiyorlar ama onlara gre bu tamamen bir atom veya madd bir dogal grnt dzeyindedir. Insani y le
bir alt derekeye indiriyorlar ki artik sir, derinlik, fazilet ve kendine zg bir zelligi kalmamakta dir.

Bu nedenle, beser medeniyetin en yksek asamasindaki akimlar, bedevi dinlerin tmnden daha fazla insani asagilatmis ve
onurunu kirmislardir. Kendi kendilerine iman ettirmislerdir. Onuru kirilmis ve kendine gveni sarsilmis insani temel alarak
adalet, fazilet, insaniyet ve ahlk esaslarina yaslanan bir dzene sahip olamayiz. Byle birsey mmkn degildir. nk bir
insan olarak imanimizi kaybettigimiz zaman herseyi kaybetmisiz de mektir; o zaman artik bizde, din, Allah ve ahlktan bir eser
kal mamistir. Btn bu faziletleri korumanin alt yapisi kendine inanmaktir. Gerek insan cinsinin geneli anlaminda olsun, ge
rekse tek bir fert anlaminda.

BENIN ZINDANLARI
Sosyalizm

Sosyalizm, insanin toplumun eseri olduguna inanir. Top lum bir tarladir -veya su ve havadir-ve onda benfertin san
isimli bir mahsl yesermektedir. Tat, renk ve zelligini, sosyal dzen tayin etmekte ve ona yklemekte.

O halde beni toplum olusturmaktadir.

Tarihselcilik (Historizm)

History, tarih anlamindadir. Historisme, tarih felsefesini esas alan bir gretidir. Diyalektik materyalizm ve Marksizm bir
esithistorizmdir. Sartrein egzistansiyalizmi de sonu olarak, olduka ileri ve gl bir historizmdir. Hegel de historist
bir fi lozoftur.

Historizmde insan, bir mmkndr. Insan, yzyillarca degisken bir dizi olay iinde, kesintisiz bir evrimle, yani tarihin gidis
yolunda kendini gereklestirmektedir. Nasil mi? Tarihin zorlayici kanunlarinin gerektirdigi dogrultuda. Eger ben dindar isem;
bunun temelinde yatan, tarihimin dine dayali bir akim ta kip etmesidir. Eger Mslman isem; Mslmanlarin Irani fet-
hetmesindendir. Eger Farsa konusuyorsam; asirlar nce mahall hkmetlerin Deri Farsasini ulusal dile dnstrmele-
rindendir. Eger Pehlevice konusmuyorsam; birka asir nce, Araplarin Pehlevi lisanini etkisiz kilmis olmalarindandir. Ifade
tarzim da; yzyil nceki olaylar nedeniyle Avrupa ile iletisim kurulmus ve kltrel, meden ve fikr iletisim Ise, o tarihten
yzyil sonra su anda beni byle dsnmeye zorlamasi sonucu olusmustur.

Demek ki sanatkrsam, Farsa konusuyorsam, dindarsam, Sii isem veya dine ve Islma karsiysam her kim ve her ne isem
btn gereklestirme biimlerini bana tarih kazandirmistir; yani benligimi tarih belirlemis ve olusturmustur.

440
DINLER TARIHI

Ben, tarihin emrinde olan hiten ibaretim. Tarih, beni kendi istedigi sekilde biimlendiriyor. Syle ki, eger ben Iran ve Islm
tarihinin pesinden gitme yerine tarihin son halkasinda Fransa tarihine, Kuzey Afrika veya Gney Afrika tarihine tbi olsay dim;
baska birsey olurdum. O halde, eger ben byleysem, ben uzak gemis zamanlardaki akimlarin ve olaylarin beniyim, da ha
dogrusu tarihimde toparlanip beni olusturmalari ve benim dis yapimi sslemis olmalari nedeniyle niteliklerin ve zellikle rin
bir toplamiyim. yleyse, herkes, gemisinin tuttugu beyaz bir defterden ibarettir.

Natrizm veya Natralizm

Felsef aidan natrizm veya natralizm tabiatiliktir. Yani bir sehirde belirli bir renk ve tattaki bir meyvenin diger bir
sehirde baska bir renk ve tatta olmasi gibi; insan da bu blgede ve bu byk tabiat dzeninde yesermistir. Tat, renk ve kokuyu
tabiattan almistir. Eger byle bir irk, byle bir deri rengi ve ruh tasiyorsa, bunda tabiat ve yeserdigi yerin zellikleri vardir.
Bu yzden dagda doganlar ile ova veya lde doganlar birbirlerin den farkli kisiliklere sahiptir. Nitekim sehirlilerin
kendilerine zg zellikleri, sahilde yerlesmis olanlarin da ayri zellikleri vardir.

O halde ben, tabiatin olusturdugu ve biimlendirdigi bir va rolus tarzina mahkmum.


Psikolojizm

Drdnc zindan, psikolojizm veya biyolojizmdir. Ikisinin toplamina psiko-biyolojizm demek mmkndr. Pek ok esere
dayali ve birok geden olusmus bir ekoldr.

Psikolojizm, insanin hayat bilim ve psikoloji niteliklerinin nceligi temeline dayali olarak insani tanimlamaktan ibarettir.

Gnmz tm ilm mekteplerin sz burada sona ermekte. Bugnk dnya kltr, medeniyet ve ilminin burada sz t
kenmektedir. Btn ideolojiler ve felsefeler susuyorlar, ama insan da artik tamamdir! Suurlu ve zgr bir varlik olarak ben
DINLER TARIHI

441

irade sahibidir, seme hakki sahibidir, sorumludur. Bu gerek gznne alinarak konuya bakildiginda su ortaya ikar; bu
ekollerde insan yalniz basina anlamsizdir.

nk her sekliyle ben ya toplum zorunun eseridir, sos yalizmde oldugu gibi; ya tarih zorunun eseridir, historizm de oldugu
gibi; ya tabiat zorunun eseridir, natrizmde oldugu gibi; ya da drt zindanin birden veya tek bir zindanin.

Kendini tanimaz ve bilinsiz olarak dogmus olan ben, ben olmayandir. Ve insanin hakikati da anlam ve kavramini
yitirmistir, bostur. Bu yzden bugnk insan, her taraftan bos luga ulasiyor.

Ama Hintli ruh, insan benin tabiat, veraset, sosyal evre ve tarihten dogmus olmasinin bilincinde olmakla beraber, ayni-
zamanda bu benn, benin kabristani olduguna da inaniyor. Benin ruhu bir tohum gibi benin iinde gml ve gizlidir.
Eger bilgili ve gayretli br iftinin suuruyla, onu besleyip egit meye baslar, onu kendi iinde filizlendirir, kendi topragindan
geirir ve kendi rtne sararsan, o zaman kendi hayatinin mey vesini elde etmis olursun. Yok eger onu, byle topragin iinde
gizleyip birakir, onu yetistirmede hibir aba gstermezsen; mahrum, perisan ve zararda olursun. Bunun disinda hibir sey elde
edemezsin.

Nefse ve onu temizleyip ari-duru yapana; dogrultana, biimlen dirip dis grnsn sivazlayarak dzeltip gzellestirene ve
ktlk yapmasini ve ktlk yapmaktan sakinmasini ona ilham eden ona bu iki yolda imkan taniyana yemin olsun. (Sems, 7-
8).

Kurnin bu yeti su anlamdadir; Allah insani seme orta minda; fisk-fcur ve takva arasinda seme hakkina haiz olarak
birakmistir. Kendini aritan, saadete ermistir. Fenaliklara dalan kisi de ziyana ugramistir. (Sems, 9-10).

Burada aritan saadete ermistir, sz bir ilke ve slogandir. Bunun ziddi da sudur, fenaliklara dalan kimse de ziyana ugra
mistir. Desise, gizli is yapmaktir. Topragin altinda kivrilan hay vanlar, aydinlik, gnes ve hr atmosferden korkuyorlar; srekli
toprak iinde yasiyorlar, bunlara desise diyorlar. Habe, is ya

442
DINLER TARIH

pip bir sonu almayan, mitsiz ve muradina ermemis kimsedir. Efleha, ayni zamanda kurtulus ve selmet anlamindadir. Kur
tulusu, semeresini vermis ve mahsuln elde etmis kimse anla mina da gelir. Hepsinden nemlisi, zekkh kelimesidir; tezki
ye, gelisme, olgunlasma ve yeserme anlamindadir. Zekt da bu anlamdadir. Binenaleyh eger Kurn nefse yemin ediyorsa bu
nefs ahlk literatrndeki nefs-i emmare ve nefs-i levvame anla minda olmadigi gibi emirle ldrlecek nefis de degildir. n
k onun ldrlmesi byk bir istir. Onu ldrmekle, kendimi zi ldrrz. Kurn-i Kerim baska bir nefse yemin etmis olsa
gerektir.

Nefse yemin olsun ki, ona dosdogru bir biim veren ve onu dogrultan, ve gad eflaha kuralinca, yaptigi isin meyvesini al mis
ve abasinin rnn toplamis demektir. O, nefsini bir to hum tanesi gibi topragi yararak ikarip besleyen, terbiye eden ve
semeresini alan kimsedir. Hbe, bos olmaktir, bosluktur, an lamsizliktir. Bu kategoriye giren kisi, hibir sey elde edememis ve
muradina erememis olup, kendini kendi iinde gizleyen, onu oraya gmen ve orada tutan kisidir. O halde beni ken-dinde
gmldr ve kendi tabiatin eseridir. Sosyolojinin eseri de kendidir, psikolojinin eseri de kendi, drt duvar ve drt
surdan olusan bir zindanin ortasindadir. Insan Allah Azzenin yeryzndeki halifesi olmak risaleti, bu zindani kendi adina
kolkanat gererek beslemek degil; belki bu risalet, tamamen ken di zindanini olusturan duvarlarin zerine ullanarak onlari da
gitip o tohum tanesini yani hakiki beni, yalanci benin olus turdugu bu toprak ortamindan ikararak beslemek ve olgunlas
tirmaktir.

Btn Bati ekollerine karsin Hind ekolnn -ta Sokrat ve Aristodan simdiye dek-insan iin en yce degerleri ve en ulu
gzellikleri korudugunu ve onlara bir hviyet kazandirdigini gryor, sani yce olan zta dogru ykselmekte olan insanin en
byk yceligini ve risaletini tanimakta olduguna tanik oluyo ruz. Insanin kendine zg nedenlerle kendi trnn degisimi,
kendi beser i leminin derinliklerinde yce Ztin dogmasi ve firsatlar ele geirip basarilar kazanmak iin srekli bir korku
ve
DINLER TARIHI

443

zihin bulanikligi gstermesi, duyularinin disinda, duyu tesi bir olaydir. Bu ekol, insana zg serefleri dnyada tek basina ol
makta gryor. Srekli bir telas, bir susamislik ve arastirmayla dnyanin, bir anlamda iinde yasadigi zindanin, kapi ve duvar
larinda disariya ailan bir ikis bulmak ya da bir delik amak iin srekli olarak tirmalamayi insan trnn en yce misyonu
olarak taniyor. Oysa, bu ekollerin hemen hemen hepsi bilimsel ya da maddeci olan bu felsefi sistemlerden birinin olusturdugu
bir gedigin esdegeri olarak insani ulastigi asamalardan srekli asagilara dogru ekmekteler.

Iste bu tutum, Hindin en yce asamasi ve tm Hind dinler-nin temelini olusturan felsefe, ruh, ahlk ve yaklasimdir. Ne var ki
orada akli alismaz bir durumda domiklastirilmistir. nk ilim yalnizca kendini bulmaktir. Tabiat donuklastirilmistir. Zi ra
tabiat Mydir; ki yollarini aip serbest birakmak ve srekli onun telerinde olup biten (doga tesi) olgulari arastirmak gere
kir. Yasamak mahkm olmaktir. Bu, bir bakima kendi kendi sinin rts ve gerek insan benidir.

Isi bu ynyle ele alinca gryoruz ki; insanin iki yarisin dan biri donuklastirilmistir. Orda, yani Batida aklin bir yarisi
zerine kudret, gerekilik, yasama, mutluluk, refah, ilerleme (nderlik), ilim ve mantik bina edilmis insanin degerleri yce
likleri, sirlari ve ycelme kaygi ve korkulari, insanin ierisinde ldrlmstr. Hind ise, insanin ycelme kaygi ve korkulari
ve insan ruhunun srekli ykselisi zerinde duyarli kurumlarla degerli temelleri olan rehberlikler kuruyor. Ahlk, felsefe ve
dinsel duyarlilik gibi yce, temiz ve maddetesi kavramlari n ce olusturuyor; ne yazik ki bunlarin disindaki hususlarda insani
donuklastiriyor.

Biz, yalnizca kanatlarinin biri digerini engelleyen iki kanat-lik adina degil de kanatlari, insani olgunluga ve mutlak zta dogru
uarak ykselmeye yardim eden ve her iki kanatla ahenkli olarak uabilecek insanligi olusturan her iki kesime de muhtaciz.

ONNC DERS

Sizden, iyilige agiran, dogrulugu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun

IRANA GIRIS

Hintten sonra, Irana geldigimizde Iranin kendine zg ru-haniyetiyle karsilasiyoruz; yle ki, Irandaki ruhaniyetin Hintte
tanidigimiza tamamen aykiri oldugunu syleyebiliriz. nk Hint ruhaniyeti, ok derin ve yce; ama karamsar ve gerege ya
bancidir. Iran ruhaniyeti ise, yzeysel ve siradan, fakat gereki ve iyimserdir.

Bu iki ruhaniyetin genel bir karsilastirmayla iyi ve kt ynlerinin dkmn yapabiliriz. Bu arada bir dinin, bir kitabin veya
bir sahsin incelenmesinde zaaflarini ve gl ynlerini or taya koymayi, tanimayi ve bu islemleri tekrarlamayi da gren mis
olacagiz. Sadece bir zaaf noktasini ele alarak genellestirme ye gidilmemeli ve bylece olumlu noktalarina da rt ekilme-
melidir. Ayrica kudretine kapilip, btn zaaflarini grmemezlikten gelme durumuna da dsrmemelidir. Bu derste grenece
gimiz arastirma yapmanin ilk ilkesi budur.

Iranda Dinin Baslangici

Iranda dinle, ilk olarak Aryalerin tarihi iinde karsilasi yoruz. ryalerden nce Iranda yerli kavimler yasiyorlardi. Hintte
oldugu gibi toplum, varliklilar sinifi ile sefiller sinifindan
DINLER TARIHI

445

olusuyordu. Bazilarinca sefiller denince zenciler anlasilmakta dir. Islmdan sonra da bunlarin ogu, gney blgelerde yasi
yorlardi. Bylelikle Afrika ile iliskilerinin kolayca var oldugunu da rivayet edebilmektedirler.

Aryalerin isgalinden nce her halkrda Iranda yerli ka vimlerin yasadiklarindan sphe edilemez. Kirman civarinda hl
yerli kavimlerin torunlari olan aileler yasamaktadir: Irksal zellikleri, bunlarin Aryaler olmayan yerli bir irk oldugunu
gstermekte ve btn veriler, yerli kavimlerden gelen nesiller olduklarini ortaya koymaktadir.
Iranli Yerliler ve Dinleri

Iranli bedevi kavimler hakkinda hibir bilgimiz yok. Bu ne denle tahmine ve zanna dayanarak bir hkme variyoruz-Mesel,
bedevi olduklari iin fetisizm veya animizme inaniyor lardi, diyemiyoruz. Veya gelismis sekliyle puta tapiyorlardi ve ya tabiat
glerine tapiyorlardi da diyemiyoruz. Dogrudan ve kesin olarak bir hkm verilmez. nk kms bir kavimdir ler.
Bedevlik yznden de ileri br dine sahip olduklari sylene-memektedir. nk Aryaler, gl, savasi, ok faal, istidatli ve
gelismis bir toplumdu. Aryalerin hcumunda srlp, bir kismi yok edildi.

Aryaler Iran ve Hindin isgalinden sonra byk kltrler, medeniyetler, sosyal ve siyas dzenler kurdular. Neticede tari he
byk dinler bagisladilar. Hintte Veda, Buda dinleri; Iranda Mitra, Zerdst, Mni, Mazdek dinleri tarihe ryalerden kal
mistir.

Hint ve Iran Aryaleri bir irktandirlar. Tahminen ayni za manda bu iki lkeye yukaridan asagiya dogru indiler. Hintte birtakim
dinler kurmuslardi. Bu dinler, onlarin Irandaki kar deslerinin kurdugu dinlerin mukabili ve onlara karsit olma zel likleri
tasiyorlardi. Iran ryalerinin ortaya koydugu kltr ve medeniyet ise, kardeslerinin Hintte kurduklari kltr ve me deniyete
aykiridir. Btn bu ihtilaf ve farkliliklarin sebebi neydi?

446
DINLER TARIHI

ryaler, Hinde girdikleri zaman verimli ve bereketli bir memleketle karsilastilar. Sik ormanlarla kapli, bol rnl arazi ler,
genis ve su dolu irmaklar kendilerini bekliyordu. Ama irana varinca kuru ve az sulak bir memleketle, yakici gnesle, etin, zor
bir ziraatle karsilasmislardi.

Shpengler, medeniyet, sadece sakinlerinin fikr ve beden gayretle etin bir mcadele sonucu yemek yedikleri ve yasaya
bildikleri yerde ortaya ikiyor demekte.

Insan, hibir is yapmadan ve aba gstermeden istedigi herseyi elde edebildigi bir memlekete varirsa, asla byk bir mede
niyeti kuramayacaktir. Aksine; ok alismak zorunda kaldigi ve isinin yol almadigini grdg bir toprakta gzlerini aarsa da
byk bir medeniyete sahip olmayacaktir. Hibir is yapmaksi zin herseyi elde ettigi, are dsnmeye, alet yapmaya, ev yap
maya, teknige ihtiya duymadan herseye sahip olabildigi yere rnek olarak Kuzey Avrupa ve Amerikayi gsterebiliriz. Avru
panin ve Amerikanin kuzeyinde asirlarca yasandi, ama asla b yk bir medeniyet olusturulamadi. Diger bir rnegi de Kuzey
Kutbunda ve Sibiryada yasayanlardir. Gemis asirlarda bir me deniyet kurmayi basarmadi bu blgedeki toplumlar.

Bu cograf farklilik ve dogurdugu sonular, bir lde Iranda ve Hintte de yasanmistir. Bir irkin, byle ikili, farkli din
yaratmalarina sebep oldugu da sylenebilir Hint ryaleri ok verimli topraklar ve ok rahat bir hayatla karsi karsiya idiler,
iktisad aidan mkemmel bir refahin iinde olan bir insan gibi, issiz ve zahmetsiz olarak ekmek elde ediyor, kendiliginden
siir, musik, sanat; ok ince duygular, sapik hayaller veya gzel ds lerin pesine dsyor; varligin verdigi imknlarla rahata
haya tin gncel, iktisad ve madd gereklerinden, rahatlik ve refahla en yksek edeb eserleri, en ince sairane duygulari; en
gzel musikleri ve sanatlari; en zarif mimari eserleri meydana getir me imkni buluyorlardi. Ayrica en derin irfan hazineleri;
sofuca ve asika incelikler, ycelerde aan idealler ve insan dsler Hint kltrnde dogal olarak kendiliginden meydana geli
yordu. Bunun rneklerini Budanin hayatinda ve Veda mekte binde grdk.
DINLER TARIHI

447

Iran ryaleri, ok direnli, etin, susuz, otsuz bir memleke te varmislardi-Bu sartlarda i dnyalarindaki yasantilarini ge
listirme imknlari yoktu. Rahat bir an bulamiyorlardi. Bu ne denle de sanat, zerafet ve irfandan uzaktilar.

Iran Aryal erinin Kavm geni

ryaler Iranda byk kavme blnyorlar. Bir kismi, doguda Horasanda-yerlesmeyi seerek Partiler i olusturdular.
Diger bir kismi kuzey batida yerlesmeye karar verip, meshur Madlari olusturdular. nc kisim da, Fars eyaleti etrafinda,
merkez ve gneyde kaldilar; bunlar daParsler olarak isimlendirildiler

Ilk hanedanligi ve imparatorlugu Madlar kurdular. Pars Kures, ana tarafindan Mdlardandi. Md hanedanini yikti, h kmetin
Pars kavmine gemesini sagladi. Heganmensler soy ynnden Parslere bagli bir slle idi.

Parsler, Makedonyali Iskenderin saldirisiyla yenilgiye ug radilar, bir sre Iran hkmet baskanligi Iskenderin yerine ge en
Selukiyenin elinde kaldi. Ilk defa, Esk ve Tirdd gibi Parti kahramanlari Selukiyelere karsi isyan ediyorlar, Yunan sm
rsnn Irandaki kkn kaziyorlar ve Esknler hkmetini kuruyorlardi.

Esknler hkmeti, ne Mdlardan, ne de Parslerd en dir. Onlara dogudan, yani Partilerdendi diyebiliriz. Partiler, Zerdst
dinini, Md ve Pars dini vasitasiyla grenmislerdi. nk Zerdst dini Vistaseb vasitasiyla Iranda ilgi toplamisti. Vistaseb,
Hegamensili Drnin babasiydi. Mbedleri (Zerdstlerin din adamlan) ve halka hakim ruhanleri saltanata ve Hegamensi
kudretine bagli gryorlardi. Zerdst dinine, zellikle Zerdst Mbedleri hizmette bulunuyorlardi. Eskan hkmetine karsi
siddetle mcadele veriyorlardi. Din adina halki, Esknlere karsi isyan ettiriyorlardi. Eskanlere karsi olan hare ket Iranda
yavas yavas yk saliyordu-Bu hareketin merkezi Parsdaydi. Pars, Zerdst ruhanyetinin ve Hegamensi kavminin merkeziydi.

445
DINLER TARIHI

Parti Aleyhtari Hareket

Esknlere karsi olan hareket, Zerdst mabedlerinin propa gandasiyla baslamisti. Hareket her geen gn yayiliyor, genisle
dike de zorluklar daha da byyordu. nceleri partilerin suu, kt dinli oluslariydi. Simdi de dsman, yabanci ve Turanli
oluslari su sayiliyordu.

Sasaniler, Pars halkinin ve mbedlerin nclgyle iktidari ele geirmislerdi. Sasaniler de her yeni iktidara geenler gibi
kendilerinden ncekileri karaliyor, kusurlu buluyor, idarecile-riyle de alay ediyorlardi. Partileri, yabanci ve kt dinli saymak
taydilar. Nasil Hegamensiler, son Md padisahini zalim bir-sahsiyet olarak grmsler ve gln bulmuslarsa, Sasaniler de
bunu yapiyorlardi.

Sasan Hutayi ogullari -Estehr Tapmaginin mubedi, byk mft ve o zamanki Iranin byk ruhanisi mbedlerin ve Zer dst
dinine inananlarinin yardimiyla bir hareket baslattilar. Zer dst dinini canlandirmak ve Ahuramazdanin temsilcileri olan
Mbedlerin gcn ihya etmek dogrultusunda bir hareket orta ya koymaktaydilar. Hegamensilerin vndkleri sahsiyetleri
degerlendirmekle Partilerin tamamen ezmeye basladilar.

Sasani hkmeti, mill ve din bir hkmettir. Bu hkmet ile Safev hkmeti arasinda her ynden tuhaf bir benzerlik var di.
Safev hareket (Alevi siasi ve Safevi siasinda bahsettigim gi bi) milliyet ve din esasina dayaniyordu. Sasaniler de bu iki
sia ra dayanarak ayaklaniyorlardi. Safevi padisahlari byk ruhan Seyn Safiyuddin Erdebilnin ogullardir. Sasaniler de
Sasan Hu-tayinin ogullaridir. Estehr Mabednin Mfts de btn Iran ruhanilerinin lideridir.

Zerdst dininin Hegamensiler dneminde bir nfuzu yok tu. Bence o dnemde bir azinlik diniydi. Eskniler de mbedleri
ciddiye almiyorlardi. Sasaniler zamaninda gleri genislemis, din gelenekler yeniden ihya edilmistir. ok sayida mabetler bas
ekiyor; kutsal atesler parliyor, ok sayida mlkler mabetler vakfediliyordu. Hatta Iranin zira arazilerinin beste biri
vakfedilmisti.
DINLER TARIHI

449

Bos ve rms Bir Din

Tapinaklarin ve mbedlerin Sasani sultanlari tarafindan teyid edilmesi, din-siyas dokuda bir iktidari, yani Sasaniler-
Mbedler iktidarini ortaya ikariyordu. Zerdst dinini kudret ve hakimiyetinin zirvesine ulastiran bir iktidardi bu. Ayni za
manda iinden, mn ynnden, hakikat, ruh ve asl ynden ok yikilmis ve taslasmis bir iktidar. Tipki Safeviler dneminde
Sianin basina gelenler gibi.

nk Safeviler, Sianin gcn, kendi siyasetlerinin aleti ve kendi kudretlerini aiklama araci yaptilar. -Halk kitlelerinin
arzusu olan yzlerce yillik tarihi mcadele, cihad, sehdet ve hrriyet olan Siayi kendi emellerine alet ettiler-Dis yzyle Sii
mezhebinin ruhaniyet ve mukaddesatina dayandilar, tahlile basladilar. Gerekte ise, baskiya takva ve Sia kutsalligi elbisesini
giydirdiler. Radha Kriseynanin deyimiyle; en byk facia, bas ki takva ve kutsallik elbisesini giydigi zamandir. Zor ve
baski, hakikatin yaninda yer alirsa bu baski bir gve gibi hakikati iten ie yer, zn rtr. Bu durumda artik ne taninabilir,
ne de mcadele iin ayaga kalkabilir; hakikat ve din taninmaz olurlar.

Sasaniler, Zerdst dinini bu sekilde ve bu tertiple bos, r ms, taslasmis ve sapmis bir duruma getirdiler. Mbedlerin ruhan
ve Sasanilerin de siyas iktidarlarini sergileyebilmek iin, bir g grnts halinde Zerdst dinini mbedlere teslim et tiler.

Bu yzden Zerdst dininin ii, bosalmis ve rmst. Oy sa Zerdst dini karsisinda yeni din olarak Mni ve Mazdek ha
reketleri, halk kitlesinin sicak ilgisini ekiyor ve kabul gryor du. Sonunda rms ve bos SasanI-Mbed yapisi, Islmin
ilk tekmesi ile yikildi. Yikildigi zaman kof grntsnn zirve-sindedir. Islm da gelmeseydi, Iranlilar zorunlu olarak Mni ve
Mazdek dinlerine siginacaklardi. Mazdek ve Mni dinleri, halk ve aydinlar arasinda gelismeseydi, kuskusuz Iran Islmdan n
ce Hiristiyanligin kucagina dserdi. nk Zerdst dininin ikti darda kalmasi, artik mmkn degildi. Islmdan nce Medaim
Zerdst dini iktidarinin ve Sasani siyas rejiminin baskentinin

450
DINLER TARIHI

Hiristiyanlik dnyasinin din merkezi oldugu gznne alinirsa szkonusu sonu kainilmazdi. Islm, Hiristiyanligin yayilmasi-
\ ni durdurmasaydi Hiristiyanlik, Zerdst Irani da yutardi.

Ilk Iran ve Hint rya Dinlerinin Yakinligi

Iran Aryaleri Ile, Hint ryalerinin birbirinden ok farkli cograf zellikleri olan topraklarla karsilastigini syledim. Az su,
kuraklik, zorluk ve topragin kabugu, alisma, bilim ve tek nik karsisinda halledilemeyecek kadar etin problemler degildi. Bu
yzden Iran Aryaler Iran topraklarina varip yerlesince, Iran tarihinde kirsal yerlesimi ve kentsel yerlesimi olusturmuslardi. Ilk
Iran ve Hint Aryaleri arasinda, baslangita her ikisinin bu iki lkeye girislerinde benzerlikler bulursak, bu sasilacak birsey
degildir. Her ikisi ayni kktendir, ayni yerden gelmislerdir ve farkli topraklara varmislardir; Topragin imkanlarinin ayri olusu,
onlari sonradan degistirmiyor. Din, felsefe ve sanatlarina farkli sekiller kazandiriyor, yalnizca.

Tarih, Hint ilhlar takimi toplaminin Veda dininde Mitraizm dinindeki ilhlarin toplamiyla benzer oldugunu gsteriyor. Hintte
Mitra ilhtir. Iranda Mehr. Orada da dev tanri, bura da da; Varuna her ikisinde de tanridir.

Ilk dinin btn tanrilari, rnegin Hintte Veda dini, Iranda Mehrperestlik (gnesteki Tanriya tapicilik) veya Mitraizm, su
itikada dayanmaktadir: Mehr byk tanridir, diger tanrilar ondan daha kktr.57

Mitraizm, atese tapma; rzgr, tufan, yesillik, bahar, gky z, dag, orman, gece gibi tabiat kuvvetlerine tapma; sihir ve by
ile sslenmekten ibarettir. Bu tabiat kuvvetlerine tapma, dnyada is basinda olan kt ve iyi ruhlara inanmanin gere gidir.

57-Hintin aksine orada Varuna gk tanrisidir. Varuna ters, bas asagi kelime-sindendir. Asili, asilmis anlamina gelir Byk
tanridir. Iranda Mehr (Hintte de tanrilardan biridir) saygi ile yceltilmekte ve byk tanriya dnsmektedir.
DINLER TARIHI

451

Sihir ve by, insanin kt ruhlarin serrinden kurtulmak ve iyi ruhlari cezbetmek iin yaptigi amellerin toplamindan ibaret tir.
Iyi ve kt ruhlardan kamak veya onlari cezbetmek iin en nemli is, kurban, nezir, hatta ok sayida cinayettir. Sihir ve b y,
cinayetle daima birlikte grlmstr; birbirlerine yoldas ol muslardir. Hatta Ortaagda, kirkini ikarmamis kirk bebegin
cesedi, Versayda, kilisenin mihrabinda terk edilmis olarak bu lundu. Bu, sihir ve bynn cinayetkrligina bir delildir. Sosyo
lojinin iddiasinin (mesel Durkheim gibilerinin) aksine sihir, b y ve din arasinda hibir benzerlik yoktur. Sihir ve bynn,
bi reysel, topluma ters bir yn vardir. Din ise sosyal ve bireycili gin ziddi olan bir boyuta sahiptir. Bu yzden by
(kovulmus din, kovulmus seriat ve genel vicdan), gizlilikle beraber, sapma iinde ve gnah iinde yasiyor. Halbuki din, daima
sosyaldir ve bundan sonra da sosyal olacaktir.

Mitraizmin Temeli: By

Mitraizmin bugn bylesine yceltilmesinin esaslarindan biri, sihir ve bycdr. nk halden uzaklasmis, gemise
baglanarak azamet kazanmistir. Tipki uzak, gzel ve debdebeli grnen bir ky gibi. Ama iine girildigi zaman, pislik dolu ve
berbat kokulu, nceden yapilmis olan grnm pislige bulasi yor ve btn bunlardan geilmiyor.

Mitraizm, ates ve Mehre tapma esasina dayanmaktadir: Mehr gneste yasayan bir tanridir; gnesin kendisi degildir.
Mitraizmin stnlg, bycden gelmektedir. Bir toplumda byclgn olup da bycnn olmamasi imknsizdir. Fazla ca
zevk, zek ve yetenek sahibi olan, sadece ilmi ve okuma ne deniyle bycnn yerine konamaz. Eski dinlerde byclk irsi,
resm bir teskilat seklinde idare ediliyordu. Bycler, din islerin mtevellileriydi. Tanri ve insanin rabita ve aracisiydilar.
(Yaratici ile mahlk arasindaki perdeyi kaldirmasi, irs dzeni paralayip yenilgiye ugratmasi Islmin iftihar duyulan
zelliklerindendir her bycnn makaminin degeri, takva ve ilimle belirlenmiyordu. Degeri irs olarak aldigi kaninda ve
ztin-452
DINLER TARIHI

daydi. Evldina da bunu miras birakiyordu. Diger insanlar iin de bazilari daha zeki ve daha stn de olsalar, byle br maka
ma ulasmalari mmkn degildi.

Mitraizmde asalet, Mecus ruhanilerine ve Mehrperestlik dinine bagli ruhanilere aitti. (Brahmanizmde asaletin Brah manda
olmasi gibi). Din isleri yerine getirmeleri iin, olduka fazla gleri vardi. Halk, onlarin faziletine ve sahsiyetlerine
inanmadigi halde, mecburen onlari taklid ediyordu, onlara tbi oluyordu. nk din isleri, sadece Mecus ruhanlerin tekelin
deydi. Mecus ruhanleri, din tekellerinde bulundurduklari iin kendi ikarlarina yorumlayip tefsir edebiliyorlardi. Mesel,
gelir kaynaklarindan birisi kurban idi. (Veda dininde de oldugu gibi. Buda bunu lagvetti) Kurban yaygindi; en byk geim
kaynak larindan biriydi. Islmin aksine, kurban halk iin degildi. Tanrinin kendisi iindi. Kurban merasimini icra eden,
kurbani tasi yan Tanrinin nezdinde(!) Mecus ruhansinden (Mog) baska bir-kimse olamazdi.

Yahudilik dininde de byle bir durum vardi. Tevratin ye dinci babinda, sadece Harunun ocuklarinin, yani hahamlarin btn
merasimleri yerine getirebilecek kimseler oldugunu gr yoruz. Bu yzden her is iin agir, karmasik kanunlar konmus tur.
Mesel Tevratin yetmisten fazla sayfasi kurban kesmenin teknigi, yntemleri ve kurban tabutuyla ilgilidir. O kadar zor ve
anlasilmasi imknsizdir ki sadece hahamlar gereklestirebilirler. Digerleri gereklestiremezler ve buna haklari da yoktur.

Mehrperestlik dininde de Moglar (ruhaniler) veya kar-ranlar Arya kabilelere hakim olan en byk kuvvet idiler. B
ycnn bugn bedevi kabilelere hakim olmasi (mesel Dogu Afrikada). Hatta kabilenin hani bile onun inancinin esiridir ve
ona muhtatir.

Islmda ve Diger Dinlerde Kurban

Islmda kurban, tamamen kendine has bir zellik arzeder. Kurbanin oldugu diger dinlerdeki sekillerle tamamen zittir. Kurn
haccdan bahsettigi zaman, iki defa aik ve net olarak kurbanin amacini da ifade ediyor; eger kurban kesiliyorsa fakir
DINLER TARIHI

453

ve miskinin yemesi iindir, diyor. Islmin kurban konusundaki tavri diger dInlerinki gibi degil. Diger dinlerde kurban etinin
yenmesi haramdir. Hatta bir lokmasi bile insanin hissesi ola miyor.

Hm veya Ham

zel bir bitkidir, Mehrperestler ve Zerdstiler zn kay natiyorlardi; ondan Mi veya Ming isimli bir iki yapiyorlardi. (Bu
istilah Farsada simdi de var. Mesel, falan adam mong ol mus derler, bunamis sersemlemis, sersemletilmis anlaminda
kullanilir. Yani sarhos olmus veya sarhos etmisler demek is tenir. Bu ikiyi imekle, ruhannin cezbesinden
kurtulduklarina ve gayb esrarin kendilerini ilham edildigine inaniyorlardi.

Bu iki Veda dininde de var, Suma olarak isimlendiriliyor. Bu Mehr Humasi veya Veda Sumasi, sonralari Zerdst dini
ne giriyor. Ondan sonra Mesihin dininde (Hiristiyanlikta) Kut sal Sarap adini aliyor. Messe duasi, merasiminde kesis
vasita siyla dagitilip, sunuluyor. Onun iinde Mesihin ruhunun oldu guna inaniyorlar, imekle, kendilerini kutsallastirdigina
inani yorlar.

Suma veya Huma Mitraizm dininden Veda dinine, ora dan da Katolik Hiristiyanligina gidiyor. Sonra da bizim edebiya
timiza giriyor.58

Ask, irfan, cezbe, sarhosluk, kendinden geme, bayilma, maddiyattan el etek ekme, ycelme(0 olarak yerlesiyor. Sofiy-yenin
sarap ierek ulastiklari derecelere benziyor bu da.
Yeni Din ve Eski Ruhaniyet

Demek ki Mehrperestlik dininin tarih kklerini sihir ve b yye iman olusturmaktadir. Moglarin asaletine iman ve hakimi
yetini zlemek de tarih kklerdendi. Oysa Moglar ok pis, yikil mis ve mal yiyen insanlardi. Zerdstn siddetli bir
saldirisina

58- Mey, Meyhane, Mog ve Moge edebiyatimizda o kadar ok kullanil mistir ki bu nokta, sunu da hatirlatmaktadir ki;
birka asir ncesine kadar bile meyhaneleri Zerdstiler idare ediyordu.

454
DINLER TARIH

maruz kalmislardi. Su husus btn peygamberlerin kesin kade ridir: Peygamberlik Iin ayaga kalktiklari zaman karsilarinda
duran en byk g nceki dinlerin ruhaniyetidir. Kurnin ruhban ve ehbara (hahamlara) yaptigi siddetli elestiriyi hatirla
yalim: Ey insanlar1 Hahamlar ve rahiplerin ogu insanlarin mallari ni haksizlikla yerler, Allah yolundan alikoyarlar. Altin ve
gms bi riktirip Allah yolunda sarf etmeyenlere can yakici bir azabi mjdele. (Tevbe/34) Hz. Isanin Ferisilere (o zamanki
Yahudi ruhanyeti) saldirisi, bu geregin rnekleridir.59

Zerdstn Kiyaminin Zaruri Olduguna Dair BIr Sebep

Zerdst (M.O.) 660 yilinda ansizin kiyam ediyor. Zer dstn isyani degisik sebeplere dayaniyordu. Sebeplerden biri,
medeniyet ve mlkiyet dzeninin insanligin basina yeni dertler ve ihtiyalar amasidir. Sonra bazi islahatilara, zm yollari
nermeye basliyor. Konfys, Lao-Tsu, Buda, Zerdst, Yunan filozoflari ve Yedi Hekimlerinin hepsi ayni asirda yasamislar
dir. Bu da Zerdstn o zamanki Iranin yeni dertlerine ve ihti yalarina bir cevap oldugunu gstermektedii.
Diger Bir Sebep

Aryaler, Irana ve Hinde olmak zere iki farkli lkeye da gilinca, cograf sartlari farkli; toprak, su ve hava imknlari farkli
olmasina ragmen ayni kkten gelmeleri sebebiyle ortak yeni sartlarla karsilasinca tedricen yeni ihtiyalar da ortaya ikti, kus
kusuz.

Hint AryalerI, kabile hayatinda kaldilar. Iran ryaleri, ift ilik hayati tarzina girdiler. Hayat sartlarinin, sosyal dzenin,
sosyal ahlk duygusunun degismesiyle artik Mitraizm ve Zer-dstten nceki ilkel dinler (Arya kabileleri, vahsi Iranli ve Hint
li dsns ve yasayis sekli dzeyinde kalmisti) Iranin yeni ihti

59-Bu Is gsteriyor ki yeni din, durumun islahi ve dinin islahi iin geliyor, ege men dzene karsi kendiliginden cephe aliyor.
nceki dini hak idiyse tahrif edip bozmus olan, eger btil idiyse halkin ve menfaatlarinin aleyhine byk bir alet ?larak
kullanmis ve egemen glerin faydasina teslim etmis olan dzen..
DINLER TARIHI

455

yaIarina cevap veremiyordu. Yeni sartlara, sosyal, iktisad ve ahlk ihtiyalara hitap etmesi gereken ve mevcut durumu aik
layabilecek bir din gerekiyordu. Mesel daha nce hayvancilik yapanlar, artik kabile seklinde yasiyorlardi, bu nedenle tanri
iin kolayca kurban kesebiliyorlardi. Kurbani, etinden istifadeyi dsnmeden tanrinin yolunda yakabiliyorlardi. Fakat bunlar
iftilik dnemine getiler; bylece sehir hayatina ve ky hayati na girdiler. iftilik dzeninde kurban kesmenin zararlarini g
rebiliyorlardi. Hayvancilikla ugrasmayanlar iin kurban kes mek, artik iyice zorlasmistir. O halde nceki hayvancilik dne
minde ok kolayca gereklestirilen bir gelenek, artik zor ve ger eklestirilmesi imknsiz bir olay oluyor. Byle bir gelenege, or
taya ikan glk nedeniyle ilgi azalir ve tanri ile iliski de ken diliginden terkedilmis olur.

Burada Zerdst kiyam ediyor. Tanriya baglanma iin bir din iln ediyor. Sihir ve byye olan ihtiyaci inkr ediyor. Kur bana
da Moglara da toplumun ihtiyaci olmadigini bildiriyor.

Byy iptal edip kurbani reddederek Karpanlarin Moglarin karsisinda en byk mcadeleyi baslatiyor. Hepsinden nemlisi,
nceki dinlerin btn putlarini, esitli ilhlarinin heykellerini dagitip kiriyor, mabetlerden disari atiyor. (Geri sonra
Mbedler yeni aiklamalarla tekrar geri getiriyorlardi). Zerdst bedevi dinin reformuyla yeni bir din kuruyor. Bu din,
iftiligin ve ziraatin siddetli etkisi altindadir; Iranin yeni hayatinin aik-layicisidir.

Zerdst dininde inek, ok muhteremdir. Bu nedenle byk tanrilardan biri olan Vehumen aslinda inek tanrisidir. Zer dstn
kendisinin adi da Zoreaster veya Zerdster, yani de ve zenginidir. Bu da kabilevi dneme baglilik isaretidir. Fakat
Hindin aksine Iranda inek sadece muhteremdir, kendisine ta pilmaz ve kutsal sayilmaz. Inegin yerine, yeralti su geidi, su
yolu ve su, kutsaldir. Hayvancilik dneminde inek, hayvancili gin ve iktisad hayatin kaynagini gsteren bir imge olurken ift
ilik dneminde su, zira ve iktisad hayatin kaynagini gsteren bir imgedir; bu yzden degerlidir. Dolayisiyla Zerdst dininde

455
DINLER TARIHI

su inegin yerine gemekte ve kendisine tapilan kutsal addedil mektedir.

Dinler tarihi aisindan Zerdstn en byk hizmeti, tevhi di olmayan btn dinlerin grsn, dinlerin esasi olan tapma yi ve
dini, tevhide yaklastirmis olmasidir.

Zerdstn Tanri Inanci Monoteist mi, Dalist m?

Zerdstn tanri inanci monoteist mi, dalist mi meselesin de iki grs vardir Biri, klasik teoridir. Siradan Zerdstlerin
(meseleleri tefsir ve tevil edenler; aydinlar degil) ve taklitilerin kabul ettikleri grstr. Bu grs aisindan Zerdst dini,
da list tanri inancina sahip bir dindir. Ahiranin dini ve Ehrimenin dini. Engermeyi now dini ve Spentamei-yi now
dini, iki kisilik; hayir ve ser.

Kt olan herkes ve hersey, engermei-yi nowun bir para sidir. Eger iyi olursa Spentamei-yi nowun bir parasidir. Bu iki
zt daima savas halindeler. O halde Zerdstn dinine inan, Ztin dnyadaki ikiligine inantir.

Ikinci grs ise, yeni tarihilere ve yazarlara ait olan grs tr. Bunlar Zerdst dinini ihya etme ve bu dine saygi gsterme
abasi ierisindeler; bugnk dnya anlayisinin tevhidi tanidi gini, vdgn, tevhide taptigini gryorlar. Hatta dinsizler bi le
mukayese yaptiklari zaman tevhidin, dini grsn en gelis mis sekli oldugunu itiraf ediyorlar. (Bu, apaik ve tereddt edil mesi
imknsiz birseydir). Bunlar ilgi duyduklari dinlere tevhidi bir ehre kazandirmak iin aba gsteriyorlar. Dini tefekkr ai
sindan bugnk dnyaca takdir edilenlerden biri olan derin ve byk yazar Radha Kriseynan bu yaklasimla Hindu dinine
(bir dzine tanrisi olmasina ragmen) tevhidi bir ehre nakset mek ve izmek istiyor. Onun abasi vgye degerdir, fakat sirk
dinini tevhid dini gibi gstermesi ve onu sevimlilestirmesi de kinanacak bir durumdur. Eger kendisi yeni bir dindar olarak
inanlarini tekrarlayip yeniden syleseydi, kendisinden daha ok memnun olurduk. Btn gereklere, kaynaklara ve belgele re
ragmen yanlis aiklamalara girismesinden byle bir tavir da-DINLER TARI H I

457

ha iyi olurdu. Geri aydin nasil isterse, hkm o sekilde ikara bilir ya!

Merhum Dr. Muin de, ok iyi bir insandi, byk bir adamdi.60

(Btn korkum sudur: iyiler ve bykler, hata edip dogru olmayan bir sz syler ve yazarlarsa, kendilerine gsterilen des tek
ve gveni, byklkleriyle kanstirirlarsa, kt bir sonu or taya ikar. Yoksa, Mirza Mlkm Han gibi piyangoyu iki yer de
satip, dolandiricilikla kazandiklarini yiyen bir adam, eger bir yalan sylerse, kolaylikla kkten reddedilebilir!) Bu grslerin
etkisi altinda kaldi, Zerdst dinini saf bir tevhid dini, olarak ni telemeye kalkisti. Halbuki Zerdst dini sade bir sirk dinidir.
Tipki Veda ve Mitraizm dini gibi sirk esasina dayanir. Bu dinde Ahuramazda var, Ehrimen var. Bu ikisi arasinda ezelden
ebede kadar bir mcadele var. Binlerce melek ve tanri; emsaspend ve krpan arasinda dnyada savas ve arpisma halindedir.
Ahura ve ehrimen gler arasinda olan daim bir mcadele szkonusudur.

Avestanin bas tarafinda Gase veyaGatlar adiyla birka siir ve ilh var. Makam, yani ahenk anlamina gelmektedir bun lar
da. Damesteter gibi filologlar, bu kisimlarin Zerdstn kendi diline, diger kisimlardan daha yakin olduguna inaniyor lar.
Veda kitaplarinin yazilmis oldugu lisanla karsilastirma ya parak variyorlar bu sonuca. O halde bunlar ikibinyz,
ikibindrtyz, hatta ikibinbesyz yil nceydi denilebilir. Bazilari bu ilhlerin Zerdstn kendi tanrisina hitaben mnacaatlari
olma sinin muhtemel olduguna inaniyorlar. Her halkrda ister Zer dstn kendisinin olsun, isterse ondan sonra olusturulmus
ol sunlar, Zerdstn asrina ok yakin olduklari ortada. Zerdstn

60-Ben iyi adamlardan daima korkmusumdur. nk onlar hata yaptiklari za man bunun ok korkun sonulari; eserlerin ve
zihinlerin zerinde ok kt tepkileri olmaktadir. Sonra onunla mcadele etmek de mmkn olmuyor n k bu sapmis fikrin
gerisinde kutsal bir ehre gizlenmistir. Herkesin inandigi bir ehre; temiz, dindar ve iyi bir insan, geride byle saptirici bir
fikir, kt bir kitap biraktigi zaman, pekok nesil onun kt etkilerine kapiliyor. Eger herkes onunla zitlasirsa bu sefer de
kendini tahrip etmis ve en kk bir etki birakma mis olur.

458
DINLER TARIHI

ilk dneminden kalan kaynak kitaplar olarak grebilir ve tahmi nen onlara dayanabiliriz.

Gatlarin son yetlerinde Zerdst tanrisina syle diyor: Ey Ahuramazda, sen karanligi yarattin, nuru yarattigin gibi,. bu cm
leden hareketle ilk Zerdst inancinda (yani Mazdapereslikte) iyilik ve ktlgn yaraticisi, nr ve isigin, irkinlik ve gzelli
gin ve herseyin yaracisi Ahuramazda olmustur.

Zerdst gelince Mogperestlik/Mecusi tanrilariyla ve Hint li ilhlarla (Iranlilar ve Hintliler dinlerinde ortak idiler) kavgaya
tutustu.

Hintliler ve Moglar Deyas, Dey veya Diyuyu dnya tanrilari olarak biliyorlardi. Zerdst ise bunlari, kt heyulalar,
devler olarak isimlendirdi.

Mehrperestlik dininde ve Veda dininde Varuna byk tanriydi. Asura veya Ahura ser, ihanet ve karanlik tanrisiydi.
Zerdst Varunayi sehvet ve sirretlik tanrisi olarak iln etti. Hint ve Iranin hesabini ayirmak iin byle yapti. Tipki Iranli ve
Hintlinin ayri olmasi gibi. Iranli ruh, sosyal, kltrel ve ruhsal bagimsizlik kazanmisti Dinin de bagimsiz olmasi gerekiyordu.
Zerdst Asura veya Ahurayi Mezda iin en byk lkap olarak seti. Mezda Hintli, Iranli veya Avrupalilarin ilh
larindan biriydi. Ahuramazdadaki mezda, dsnce ve akil an laminda; Ahura ise rab, tanri ve sahip anlamindadir. Ahura
mazda; temiz ve byk akil sahibi. Yani Ahuramazdayi Mehr ve Mitradan daha byk olarak kabul etti. Diger btn
tanrilardan byk oldugunu syledi. Btn dnyanin ilhi ve hayir tanrisi kildi.

Ahuramazda ve Dnyanin Yaratilisi

Zerdst, Ahuramazdayi ezel, ebed, akilli, kadir ve lim olarak biliyor. Dnyayi yaratmak isteyince, ilk nce Vehumen
adiyla, ebed ve mutlak bir ruh yaratti. Vehumen, mense, zihin, fikir ve iyi dsnce anlamindaydi. Vehumenden sonra dnya
nin btn sembollerini, almetlerini yaratti.
DINLER TARIHI

459

Zerdst Dninde ve Islm Felsefesinde Dnyanin Yaratilisi

Byle bir itikat, Islm felsefesinde de var. nk Allah, ezel vcib, mutlak ve yce zttir. Dnyanin cinsinden degildir,
kadimdi. Kadim olmayan hadis icat edemez. O zaman felsefe, Tanri iin nplana ikan bu problemi yani felsefenin rettigi
problemi kendi giderir. nk Allah kadimdir ve felsefeye gre kadim olmayan dogrudan yaratamaz. nk kadimden, hdise
(kadim olmayana) ugrarsa, muhtemelen bu hadis, kadimin ken disinde sonradan olmus olur. nce ilk heyl (herseyin asli)
dye bir mevcut yaratiyor {veya heyula-i a). Bu varlik, bir ta raftan zat-i Kadimle alkalidir, diger taraftan da zt-i hadisle -
yani bizimle-. O ayni zamanda aynlik esasi zerine mmkn ve hadisledir -madd dnyayladir-; dnyayi yaratiyor. Akl-i ev
vel, (Allahin ilk yaratigi) bu akildir.

Bu Zerdstn ve Islm felsefesinin Tanri iin olusturdugu problemlerdir ve kendileri izale ediyorlar. Ancak bizzat Islmda
Allah tasavvuru iin byle problemler yoktur. Hadis, o Kadim Zatdan ikmaktadir ve bunda da hibir problem yoktur. Eger
sen anlamiyorsan, anlama! Anlamadigindandir! Sirk o se kilde ikmiyor; sirk yle birseydir ki, simdiki yasantimiz gibi!

Engerme-y Now ve Spentame-yi Now

Zerdst inancinda, dnyada iki tanrisal dzen; kt zt Engerme-yi now ve iyi zt Spentame-yi now mevcuttur. Enger
ser anlaminda, Spenta da mukaddes, hayir anlamin dadir. Me-yi now ise ben, huy mantalite anlamlarina gel mekte.
Bunlarin hepsi tek kelimedir; fikir, dsnce, akil ve hik metle es anlamli olarak. Engermens ve Spentainens (kr zt ve
iyi zt) daima savas halindedirler. Herbirinin yardimcilari ve melekleri vardir.Spentame-yi Nowun Dostlari

Alti melek veya yakin tanri, dnyadaki iyi ztin dostlari dir. Bunlar Spentame-yi Now ile hayir dnyasini idare edi yorlar.
Engerme-yi Now ve yardimcilariyla savasiyorlar. Bu alti emsaspend (daim, ezel ve ebed ruh) sunlardan ibarettirler:

460
DINLER TARIHI

(Pehlevce deyimini sylemiyorum. nk bunlari sylemeye gerek yok. Farsasini sylyorum ki, bunlar dilimizde kullanil
makta olan isimlerdir) 1-Brahman: Brah iyi, gzel ve hayir an lamindadir. Men, huy, tabiat anlamindadir. Yani iyi tabiatli
melektir. 2-Obdibehest: Dogruluk ve adalet. 3-Sehriver: Kudret melegi veya onlarin kendi deyimiyle Kudret Tanrisi. 4-
Hurtat: Faydalanma, mutluluk, afiyet. 5-Spendarmez (Espendarmez): Spend, mukaddes anlamindadir. Nitekim Zerdstn
sifatla rindan biri de Spendmendir. Yani kutsal huy sahibi (mens-i spend). Espendamez, Esfend kelimesinin es
anlamlisidir. Bere ket, ask ve sevgi tanrisi. 6-Mordd veya Emertat: Daim olma ve ebedlik tanrisi.

Bu alti emsaspend Spentame--yi Nowun liderligi altin da, yedi kisilik grubu teskil ediyorlar. Bunlar Ahuramazdanin
iradesini yrtrler. Ser ile mcadele ediyorlar ve Ahuramazdanin yolunda olan Insanlara yardim ediyorlar.

Bunlara karsi alti tane de ser melegi vardir. (Bunlara deyim uygunsa azap melekleri de denebilir.) Bunlar Entegerme-yi
Nowla beraberdir. Yedi kisilik kt ruh grubunu teskil edi yorlar.

Spentame-yi Now, Engerme-yi now ve dostlari, varlik leminde hayir ve ser saflarinda yer almaktadirlar. Bu arada in
san, seme hakkina sahiptir. Elbette bunlardan baska melekler de vardir. (Mesel, Sorus itaat anlamindadir; bizim dinimizdeki
Cebrail gibi).

Zerdst dininin, metafizik itikad sisteminin toplami budur. Bu inan sistemi, ayni zamanda Zerdst dnya grsn de
simgeliyor.

Burada, su noktaya dikkatleri ekmek Istiyorum: Eger Engerme-yi now (ser tanrisi ve dostlari) Ahuramazdanin yaratiklari
olurlarsa, bu itikad sistem, bizim itikad sistemimize benzerlik arzeder. Tevhid inancindaki esaslara yaklasmis olur. nk
Tevhd itikadinda da Seytan Allahin mahlkudur. Ayri ca Tevhid mutlaktir; serrin de Allahin mahlku olmasi gerekir. Ama
eger Engerme-yi now ser tanrisi olursa ve Ahuramaz-DINLER TARIHl

461

da da hayir tanrisi olarak gzkrse ve her ikisi arasinda da a tisma szkonusuysa, o zaman iki zat, bizzat ezel tanri sayilmis
olur ki, bu ikilige tapmak da sirk olur; tevhid degil. Ne Zerdst inan (bizzat olan Tanriya inaniyor) ne de bugnk aydinlarin
akidesi Islam grs esasina gre; tevhid bIr yorumla bir Zerdst olusturmak istiyorlar) dogrudur. nk tevhid, (su anda)
halkin zihninde sirkten tamamen ayrilmis, msahhas olarak du ran bir fikir degildir. Aynen fetisizm ve animizm asamasindaki
sirki, en yce evrensel tevhid sekline ikarmak istemeleri gibi. Halbuki tevhid, bir tr manev grs, ok yce ve gzel bir
dnya grsdr.

Btn ruh, fikri ve kltrel degisime paralel olarak, dine ait inan esaslari da, medeniyetlerin degisim tarihleri boyunca
insanligin zihninde esitli sekillere brnmstr. Aslinda o y ce ve mavera anlamiyla tevhidi anlamak Islmda ve
Kurnda tanitilan sekliyle tanimak en kk bir tereddt ve sphe ol maksizin tevhide inanan ve Kurnin yolunda olan
ogumuz iin de kolay degildir. Zihnimize ve anlayisimiza yerlesmesi ko lay olmuyor. Insanimizin kapasitesi yeterli gelmiyor.
Eger zihni mizi aip Iine bakan olursa, inancimizda ok sayida sirk lekesi ni ve tevhid inancina karismis sirk unsurlarini
grrler.

Tevhid, Allah, birdir, degildir demekle basit bir sekilde yorumlanamaz. Tevhid bu kadar basit degildir. Eger byle ol saydi,
zengine sayginin, her tehlike etkeninden korkmanin tev hid inancina halel getirmemesini ve zihni mesgul etmemesi ge rekirdi.
Ama byle degildir: Kim zenginlige saygi gsterirse, di nin te birini kaybetmistir veya Herhangi bir tehlike kaynagin dan
korkarsan, artik muvahhid degilsin denilmistir. Bu yzdendir ki tevhidin anlami, basit olarak sadece Allah birdir, iki degil
dir olsaydi, menfa atilik tan dogan korku ve sayginin tevhidle ne iskisi olurdu?

Byk ve aydin lim Seyh Cafer Susteri istihza ve saka lisa niyla bizim yalanci muvahhidligimizle alay ediyor: Btn pey
gamberler ve ulema syle demeye geldiler: Ey insanlar! Paraya, baskiya, kudrete, kavme, kendinize, topraga, sahis ve puta
tapmayi

462
DINLER TARIHI

niz!Allah a ibadet ediniz. Ama ben diyorum ki; btn bu tapma lar arasinda Allah iin de bir yer ainiz. Btn bunlara
tapiyorsunuz Allaha da tapiniz1. diyordu.

Tevhidi anlamak (hatta felsef dnya grs ve ahlk duyu bakimindan), insan, yce bir ruh tekml gerektiriyor. Hi
sphesiz, berrak, mutlak ve yce sekliyle tevhid, Zerdst dinn de gereklesmis ve tecelli etmis olamaz.

Zerdst Engerme-yi nowunda da Ahuramazda gibi ezel ve ebed olup olmadigini veya Ahuramazdanin yaratigi olup
olmadigini aikliga kavusturmuyor. Eger aikliga kavus-tursaydi, msrik mi, muvahhid mi oldugu belli olurdu. Su anda sahip
oldugumuz kaynak ve belgelerde bu durum aik degildir. Engerme-yi nowun resmen Ahuramazdaya karsi bir zat olup
olmadigi aik degildir. Eger Ahuramazdaya olursa, bu gerek ve kesin bir sirktir. Bunu ise, ben, kaybolmus bir halka olarak
biliyorum. Zerdst sirk ile tevhid arasinda bir esikte gryorum. Zerdstn dinini, tevhide en yakin olan tevhid ol mayan
bir din, sirk dini olarak kabul ediyorum. Bu hkme, sa hip oldugumuz kaynak ve bilgilere dayanarak variyorum.

Zerdst dininde en yksek makam, Ahuramazdaya aittir; tek ve biriciktir, hibir gcn onunla mukayesesi mmkn de gildir.
Ondan asagi makamda iki g vardir; Spentame-yi now ve Engerme-yi now. Bunlar hayir tanrisi ve ser tanrisidir.
nc makam ise Spentame-yi Nowun yardimcilari olan alti emsaspende ve Engerme-yi nowun alti yardimcisi na
aittir.

Demek ki bunlar, dnyada karsi karsiya kalmis olan iki gtr. Birbirleriyle savasmaktadirlar. Gtlarda da grldg gibi,
bu ik g birbirleriyle karsi karsiya dir. (Ahuramazda ise bunlarin stndedir.) Mbedlerin dedigi, Ahuramazda-Ehri men
g dengesi seklinde degil. Btn bunlara ragmen Zerdst dini, berrak bir tevhide sahip degildir. nk Gtlar ve
Avestanin sair blmleri, tam olarak gvenilebilecek bir kaynak degildir. nk Mild nc ve drdnc asirlarda -
Sasaniler zamaninda, meydana ikmislardir. Bunlara dayan-DINLER TARIHI

463

mak, tipki son ikiyz, yz yil nce meydana gelmis olan eser lerle, Hz. Peygamber dnemindeki itikad usul izmeye alis
mamiza benzer. Hz. Peygamber zamaninin itikadi usuln an lamak iin Kurn ve Nehcul-Belagya dayanmak gerekir. Son
ikiyz, yz yil nceki eserlere degil.

Zerdstn dini tevhid ve sirki bnyesinde barindirmasi aika belil degildir. nk sadece Gatlar gibi kaynaklarda ve
baska belgelerde aik sekilde belirgin olmayisindan degil; bunu, Zerdst dininin ilk hareketinde de grememekteyiz. Tevhidin
kisilerde belirmesi ve hasssasiyet olusturmasi sadece ibrahim dinlerde vardir. nk Ibrahim silsilenin bu ilerlemis dinlerin
de tevhid, tam olarak aik ve msahhastir. Eger sonradan insan lar yanlis anlasalar da, kt bir amel sergileseler de bu, diger
dinlerden ve baskalarindan kaynaklaniyordu; Ibrahim dinlerin zelliginden degil. Diger dinler, kuskusuz sirke tevhid elbisesi
giydirmeye alisiyorlardi. Bu, metinlerinin aik olmamasindan degil; nk metinleri apaiktir.

Islmda da, Zerdst dininde oldugu gibi, Seytan vardir; ama Allaha karsi degil, insana karsi savasiyor. Insan ve Seytan
birbiriyle savasiyor, Seytanla Allah degil. Islmda ahlk dzle minde hayir ve ser de vardi. Fakat bu atisma sadece insan ha
yatinda ve dnyasinda gereklesmektedir. Fakat evren, bastan basa mutlak hayirdir. Evrenin bir varligi, bir yolu ve bir yn
vardir. Evrene mutlak hakim bir kudret ve bir tedbir hkme diyor.

Zerdst Dini: Dalizm Dini

Zerdst dinini, gerek tevhid bir din oldugu aisindan ele alalim {Engerme-yi now, Ahuramazdanin mahlkudur di yelim)
gerekse sirk ve dualizm esaslarina dayali bir din olarak ele alalim. (Engermeyinow Ahuramazda ile ayni zamanda mevcut
olmustur diyelim), her iki durumda da dualist zelligini korumaktadir. Muvahhid Zerdstn tevhidi de aslinda dalizmdir.
nk btn varlik lemini iki esasa indirgiyor. Hayir ve ser, karanlik ve nr olarak. Kt, irkin ve ser olan hersey

464
DINLER TARIHI

Engerme-yi nowun safindadir. Gzel, iyi, hayir olan hersey ise, Sentame-yi nowun safindadir. Bu nedenle Zerdst
dininin dnya grs; insanst, btn zerrelerin vcutlarina hakim iki hayir ve ser g arasindaki evrensel bir savasa
dayanmakta dir. Bu ikili dnya grs, bylece tabiat ve varlik lemini ikiye ayirdigi gibi, insan ve dnyayi da iki zit kutba
blyor.

Mbedlerin Zerdst

Buraya kadar bahsedilenler ilk dnemdeki Zerdstn ve dininin zellikleriyle ilgiliydi. Bundan sonra Mbedlerin inan diklari
Zerdst, Mbedlerin menfaatleriyla ve savunulmasiyla grevlendirilen din ele almaya alisacagiz. Bu sekilde sonu al ma
ve karsilastirma yapmak mmkn olacaktir.

Zerdst dini, su, aga ve yesillik dinidir. Baslangita, zira hayatin zelliklerine dayanmaktadir: Yeraltinda gizli bir su yolu
bulan herkes Cennete gider. Bu yzden Horasan yakinlarinda Gonabdda suya ulasmak iin elli il yz metre yer estiklerini
gryoruz. ok sayida insan abite is yapmis bu isin yer altin daki kanallardan Cennete bir yol bulabilmek ugrunda can ver
mislerdi. Imandan baska, hibir g, insani bu kadar alistira maz, hibir bilek -hatta teknigin bilegi bile-iman bilegine sahip
olamaz.

Suyun, inegin, kzn, su yolunun, aga ve yesilligin kut sallastirilmasi su geregi gstermektedir: Zerdst din (hayvan cilik
dnemi dini olan Mitraizmin aksine) tamamen zira karak tere sahiptir.

Zerdst Dini: Gerekilige Ynelis Dini

Dnyayi izdirap olarak bilen, hayati da bir tek unsurdan yani izdiraptan ibaret olarak gren; her baglilik ve ihtiyaci zillet,
eziyet ve yikilma unsuru olarak taniyan; dnya, tabiat ve insani ktmser bir bakis aisiyla gren Buda dininin aksine, Zerdst
dini iyimserlik ve gerekilik dinidir. retimi ve ziraati siddetle tesvik ediyor. Ziraat hakkinda, pek ok sevaplar sayiyor.
Hayat,
DINLER TARI H I

465

evlilik ve komsulara yardim etmeye deger veriyor. Zerdst di ninde ahlk, aslinda pratik zira iliskilere gredir. Madd hayati
reddetme, i dnyayi ssleme ve iten tasip tabiattesine daya nan Budizm ahlkinin aksine, Zerdst dininin ruhuna, siddetli
bir realizm hakimdir.

Zerdst Dini: Olumlu Tarih Felsefesi Dini

Zerdst inancinda, btn tarih dneme taksim ediliyor. Her dnem drtbin yildir. Tarihinin her dneminin sonunda ta rih
dnyor ve bir Susyant zuhur ediyor. En son Susiyant (vad edilen Zerdst kurtarici) bu dnemin sonunda gelecektir,
ondan sonra kiyamet kopacaktir. Hayrin mutlak galibiyeti ola cak ve insanin pislikten kurtulusu gereklesecektir.

Dnse, lmden sonra dirilise inanmak Zerdst dininde de vardir. Sia ve diger slmi mezheplerde oldugu gibi.

demin Varisi Hseyinin Intizar: Itiraz Mezhebi bl mnde Sianin dnsle ilgili intizarinin hangi anlamda oldugu nu
gsterdim. Zerdst, kiyametten nce Susiyantlarin geldigi ne ve hakikat esasina gre insani kurtardiklarina, dnyada ada let
ve iyilik hkmetini kurduklarina inaniyor.

Zerdst dini, Ibrahim dinlerin disinda kiyameti msahhas olarak tasvir eden ilk dindir. Dnya ve insanin lmnden son ra,
byk kiyamet oluyor, ller ayaga kalkiyor, hesaba duru yorlar. Terazi ve adalet parlamis; Ahuramazda teraziyi ele ali
yor ve gnahlari tartiyor. Gnahi daha fazla olan, cehenneme, gnahi daha az olan -veya hi olmayan-Cennete gidiyor!

Cennet, gzel, iyi olan yer; Cehennem, yani kt olan yer, ktlk kalesi gibidir, kt yerdir.

inevat (Sinevat) Kprs

inevat kprs, Zerdst dinine zg bir kprdr. Bi zim avam kitlemizin arasina da nfuz etmistir. Mslmanlar arasinda
da vardir. Cennet ile Cehennem arasinda kurulmustur. Teraziden geen herkesin, ister kurtulmus olsun, ister mahkm

466
DINLER TARIHI

olsun, ister gazaba ugramis olsun, ister bagislanmis olsun, ine-vat kprsnden gemesi gerekir. Orada, Zerdst geliyor tanri
larin ve emsaspendlerin yardimiyla, Spentame-yi nowin elin de olanlari Cennete gtryor. Cehennemlik olanlari ise
arada Cehenneme atiyor. nk kpr Cehennemden geiyor. Bu, halkimizin inancinda Sirat kprsdr. Sirati Arap dilinden
al mislardir:

Bizi dogru yola ilet; kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, ga zaba ugrayanlarin ve sapmislarinkine degil. (Fatiha, 5/7).

Yani Allahim bizi dogru yola ilet!. Ama bu ifade de diger birok kavram gibi anlamindan saptirilmistir. Allahim, lm
den sonra bizi dogru yola ilet, yani simdi nerede oldugunuzu ve nere ye gidecegimizi biliyoruz, o halde sizin kilavuzlugunuza
muhta degi liz, lmden sonra kprye vardigimizda bize hidyet buyur! gibi bir anlam vermisler. Halbuki sundan
gafildirler; burada hidyet edilmesi gerekir ki, oradaki hidyet kendisine nasip olsun. Bu rada ne olursa olsun, orada hidyet
edip yolunu gstersinler an laminda degil. Neyin hatiri iin ve niin gstersinler?

lmden nceki btn el degmemis meseleleri, bylece lmden sonraya nakletmislerdir-Kendilerini ve oklarini ra
hatlatmislardir!

Zerdst Dni: Olumlu, Fakat Yzeysel ve Ruhsuz Bir DIn

Buda ve Veda dinlerini hizla geip, kisaca anlattigim zaman herkes konunun etkisi altinda kaldi. Isinan, hareket eden ve cos
kulu bir din heyecan kazanan herkes, derin bir sefkat, hayal g zelligi ve duygu ile doldu. (Hint dininin btn karamsarligina
ragmen). Simdi Zerdst anlatinca hi kimsede, hibir hareket ve kipirdanma hissedilmedi-Bir arpim tablosu syledim
zannedersiniz! Bu, Zerdst dinin kendine has zelligidir. nk ruhsuz bir dindir. Tm gcyle akil ve mantigini kullanmaya
ve sosyal hayata dayanan bir dindir. Yapici, mutlu, iyimser bir din dir. Ama asiri yzeysel; alisilmis ve di. Bu y-zden eski
tarihte kudret, debdebe, genis ve byk bir medeniyet sahibi oldugunu gryoruz. Fakat zerfetten, derin insan sanattan, yce
ve g-
DINLER TARIHI

467

zel bir ahlktan (Islm ahlki gibi bir ahlktan) ne bir haber ne de bir eser vardir.

Eger Louvre mzesini grmeye giderseniz Iranla ilgili ki simda azametler grrsnz. ok tantanali ve debdebeli kapi
stleri, pars, parti adamlarin heykellerini grrsnz. Oysa o mzede (Islm kltr gibi) derin kltrden, Hintte oldugu gi
bi zarif ve ok derin irfani duygudan, Yunan dneminde oldugu gibi ok karmasik felsef hikmetten bir isaret bulamazsiniz.

Zerdst Dininin Faciasi

Zerdstlerin besleyip yetistirdikleri facia, Islma cebri getirmeleriydi. Geri Zerdst, insani hayir ve ser arasinda serbest
birakiyordu ve ikisinden birini seme hakkina sahip gr yordu. Ama dnyayi, Enger (ser) ve Spenta (hayir) diye iki zit
kuvvete blmeleri, serre bir stlk bagisladi. Halbuki Islmda serrin, ne cevher ne de ariz bir yn vardir. Allah ve tabiat
serri icad etmemistir. Serli insan serri ortaya ikarmistir. Bylece, konunun anlasilmasi iin bunu ona yklemek gerekir. Ama
dalist dnya grsnde ser, tipki hayir gibi dnyada bir alt yapiya sahiptir. lemin tabii bir boyutudur. Varligi, mantik, ezel
ve metafizikdir. Yine varligi tabii, adi ve ayni zamanda k t adamin sorumluluk, seme ve iradesinin tesindedir.

Diger bir konu; ben Hayir ve Serri seebilecek zgr bir . irade sahibiyim. Ama bizzat seebilme iradesine sahip olan
ben, ya Engerme-yi now veya Spentame nowun bir parasiyim. Bu nedenle hayir ve serri seebilen ve zgr bir irade
sahibi olan ben yaratilisim geregi ahura veya ehrimenyim, yani engereiligi veya spentaligi seiyorum.

Zerdstn deyimiyle dnya hayir ve serrin birikintisidir. Bu ikisi, karanlik ve aydinlik gibi savas halindedir. Ahura,
Spenta zttan olanlarin iyilige egilimi vardir, iyilik disinda birseyi semiyorlar. O halde ayni zamanda seici, tercih edici
olan ben, fitratima uygun olandan baskasini seemem.

Bu yzden Zerdst irade ve seme, bu kolayli ve hizla ceb re dnsyor. Ve bu Islma giriyor. Emevler bunu genisletip

468
DINLER TARIHI

yapiyorlar. Mbedlerin ve Sasanilerin aldigi neticeyi almak iin yapiyorlar bunu. Halka, talihsizlik ve mahrumiyetlerinin,
varlik leminin, kinatin dzeninin temel yasasina dayandigini gster mek istiyorlar. Mbed ve idarecinin menfaatperestlik ve
smrsnn neticesi olduguna inanmamalari iin yapiyorlar.

Emevler, cebre ilgi toplayinca halka syle diyebilmislerdir: Eger Ali yenilip, mezhebi yok olduysa; biz is basina
gelmissek, siz Islm dan nceki gibi talihsiz bir duruma dstyseniz, bu ne sizin, ne de bizim gnahimizdir; ilh irade
geregidir; hibir kimsenin kabahati nin sonucu degildir, Ilh iradeye kimse karsi ikamaz. Bu hileyle halkin elini bagliyor,
bylelikle yapageldiklerini fark etmesinler diye onlari uyutuyorlardi.

Bu cebir, bu facia Zerdst dininin ve Mbedlerin, Islm kl trne ve mslmanlar arasina getirdikleri beladir. Bu nedenle
Hz. Peygamber (s.a.v.) syle buyurmustur: Kaderiyye bu mme tin Mecusleridir. Gerekten cebirciler, Islm mmetinin
Mecusleri, Mbedleri ve Zerdstleridir.

ONDRDNC DERS

Sizden, iyilige agiran, dogrulugu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun

Asil konumuza gemeden nce bir soruya cevap vermeyi gerekli gryorum. Sizin de zihninize gelmis olmasi mmkn dr.
Zaman zaman hissetmissinizdir.

Sabitlik, Degisim Kabul Etmeme, Yani Donma ve Taslasma

Biz Islmin esas temellerinin, ruh ynnn sabit olduguna inaniyoruz. Acaba bu sabitligi aiklamak iin itikadi delil arayip
ortaya koymamiz gerekir mi? Her esit yenilik, degisme ve tekmlle mcadele etmek iin herhangi bir silah hazirlamamiz
gerekir mi?

Hi sphesiz gerek byle degildir. Tabiat, sabit bir gerek tir? Kurn ve Islm da, tabiat gibi bir hakikat ve gerektir. Biz
insanlar, btn tarih boyunca tabiatta, tabiatla Iliskide ve tabiati anlamada tekml kazanmisiz. Bir Mslman olarak da sabit
bir gerek olan Islm ve Kurnla irtibatta, telakki, anlayis ve kendi zamaninin Ihtiyalariyla intibaklarinda degisim
kazanip, tekml etmemiz gerekir. Her tekml ve degisimin geregi, de gisimin aslini kabul etmektir. Eskileri (ya
degismislerdir veya

470
DINLER TARIHI

yanlistirlar) dkmek ve birakmaktir. Daha dogru olani, simdiki fiili ihtiyacimiza uygun olani almak ve eski harabelerin stne
bina etmek gerekir; degisimin mnsi budur.

Bir meslektasim vardi. Benimle arasi iyi degildi. nk sy le dedigimi duymustu: Ilim, degisme ve dnsme halindedir. Her
yil, bir nceki yilin szlerini tekrarlamamak gerekir. Beni elestirerek diyordu ki: Tarihin eskiligi ve yeniligi yoktur; ge
miste olup bitmis olan olaylardir. Daima daha nce syledikleri mi tekrarlamak zorundayim. Mesel, tarihte Safevi
hkmdari Sah Ismail attan dst ve ldyaziyorsa yirminci asirda yasadi gimiz, Sah Ismailin jeti infilak etti ve Atlas
Okyanusuna dst dememiz mi gerekir?

Meslekdasimm tenkidinin, ok da uygunsuz olmadigini g ryorsunuz. Eger degisme ve dnsmeden anladigim onun d
sndg gibi olursa, sznde haklilik payi bulabiliriz. Fakat o en kk bir neticeyi, byk bir netice iin yanlis bir sekilde
ele alip siraliyor; bu yanlistan daha byk bir yanlisa dsyor: Tarih, sabit tarihi gereklerdir, degistirilemez diyor. Oysa
tarihi, tarih uzmani, tarih arastirmacisi ve okuyucusu olarak ben, her yil tarihi anlamada, zmleme ve tarih meselelerin
tahlilde, zamanin hareket kanunlarini kesifte, degisip tekml kazan mam gerekir. Eger geen yilin tarihileri Sah Ismail attan
ds ms ve lmstr demisse, ben bu sene onu degistirmiyorum. Jetten veya fzeden atmiyorum ki lsn! Byle szleri
meddah lar kahvelerde sylyorlar, bu da tarih degildir. Sunu aydinlat mak iin oturuyorum: Sah Ismail isimli sahis kimdir?
Onun gibi gen bir delikanli, milliyet gcn ve mezhep gcn nasil kul laniyor ve byle bir hareketi meydana getirebiliyor?
Onun hare keti Iran toplumunun degismesinde ve agdas Iran tarihinde hangi fonksiyonu tasimistir, simdiki dini dsncelerde
hangi is levi grmstr ve hangi etkiyi birakmistir?

Bu, tarih bilincindeki degismedir. Tarih gerekleri ve olay lari zamana uygun olarak ve gnn modasina gre degistirelim
anlaminda degil. Bilkis su geregedir ilgi: Sabit gerege karsi,
DINLER TARIH

471

insan olan ben, degisen bir geregim. Degisen bende, sabitlik her an renk ve anlam kazaniyor, baska bir cilvesini sunuyor.

Gemiste toplumumuz kapali bir toplumdu. Kapali toplu mun, kapali dnya grs ve kapali tarihi vardir. Dnyasi k k,
kapali ve sinirlidir. Din, Allah ve btn mukaddesatini zih ninde belirgin bir biime sokuyor; kk ve sinirli bir dnyada.
Tipki elow kebap kaplari gibi, kapali kk ve sinirli; basi ve dibi basit bir belirginlikte. Zaten onun Mslman veya Hiristi
yan, Budist veya gayri Budist, kfir ya da mmin olmasi, kapali veya aik, dar veya genis dnya grs bakimindan hibir den
gesizlik arz etmez,

Dnya grsmzn kapali oldugu yz-iki yil ncesi ge mis zamanda dnyanin merkezini kendi lkemiz ve komsu bir ka
lke olarak gryor, mitolojilerimizin, efsanelerimizin ve hayallerimizin merkezi olan Hindistani da dnyanin son siniri
olarak kabul ediyorduk. Kendi mitolojik kahramanlarini bir bas ka dnyaya, fizik tesine tasimak isteyen destan okuyuculari
yzlerini Hindistana evirirlerdi.

Kapali dnya grs bakisi aisindan tarih de kapaliydi: Ademden basliyordu Nasihut Tevarihin deyimiyle; yedibin yil
nce! Ve kendi zamanlarinda sona eriyor. Simdi de kapali adamlarin zihninde tarih budur. Ademden kendisine kadar ge len
byle derli toplu bir silsileye sahiptiler. Tek tek ismen zikre debiliyorlar! Onlarin, dnyalarinin merkezi de Ortadogunun
evresidir. Bunlarin Islm tarihi ve Sia tarihi de kapalidir. Sz gelimi, halkimizin zihninde, tarihin, Muharremin baslangicin
dan ve Imam Hseyinin Medineden hareketinden basladigini gryoruz. Asuranin ikindi vaktinde tarih sonra eriyor. Gerisi
ise hep aglama, aglama; baska hibir olay yoktur. ldrlenler, kutsal sandukalar seklinde zihnimizdeler. Oldrlmeyenler
(Drdnc Imam ve Hazreti Zeynep gibi) ve sag kalanlar ise Kerbaladan hareket ediyorlar; ancak kimse onlarin pesinden
gitmiyor. Eger btn mrlerini Hz. Zeynep iin aglamakla ge irenlere (Zeynep iin aglamak onlarin meslegidir), Asura
gn ikindiden sonra otuz-kirk gnlk trajik bir hadiseden baska,

472
DINLER TARIH

Zeynep hakkinda bir sz yoktur. Ondan sonra, artik tarihte baska haber yok. Ne bir olay meydana geliyor, ne bir hareket, ne de
hibir degisim.

Bir Sehirden Daha Dar Bir Dnya

Dnya da budur; bu topraklarin, bu sahsiyetlerin ve olaylarin disindakiler, kfiristan ve karanliktir.

Bu kapali bir dnya grsdr. Tahranda, bu dnya gr snden daha kapalisini bile gryoruz: Bagirip agiriyoruz; dnya
byledir, syledir diyoruz; yirminci asrin insani, Ikinci Dnya Savasindan sonra yeni bir insan tipi ortaya ikariyor. Ye ni bir
degisme, ruh, kltr ve medeniyet bu son on, onbes yilda meydana getiriyor Ve o, tm bunlara karsin neler syledigime
saskinlikla bakiyor. nk dnya grs, Tahranin genisligin de bile degildir. Eger Cevadiyede, Selsebilde ve Pazarda
yasi yorsa, Emirabddan ve Tahti Cemsidten habersizdir. Oralarda, neler olup bittigini, kimlerin; nasil insanlarin yasadigini
bilmi yor. niversiteyi tanimiyor, zaman zaman ocugunun gidip gel digini gryor ama; nerede oldugunu, niin gittigini
bilmiyor. Orada nasil dsndklerini, hangi meseleleri grstklerini bilmiyor. Bulundugu blgenin veya mahallesinin iki
kilometre yu karisinda dnyasi bitiyor. Falanca yerlerde din tamamen unutu luyor; bazi gler btn inanlarimiza karsi
silahlanmis, dnya nin byk gleriyle el ele vermisler, sahip oldugun herseyi or tadan kaldirmak istiyorlar; biraz hareketlen!
dersek, sasirip ba kmiyor ve uykudan yeni uyanmisin mahmurluguyla syle Iti razda bulunuyor; Niin asilsiz, belirsiz ithamda
bulunuyorsun? Mescit mamur ve bakimli Agabeyimle babamin zamanlarinda da yleymis, bendenizin zamaninda da byle.
stelik su farkla, benim param ve gelirim daha fazla. Babam eziyetle, zorlukla ek mek temin edebilmis, biz simdi Sehitlerin
Efendisinin bereke-tiyle ekmek ve tavuk bile yiyebiliyoruz! Hangi sey ortadan kalk mis? Iffet, namus ve drstlk m? Halkin
hepsi mmin. Genler asurada sine vurmaya geliyorlar, as yiyorlar, duygularini ifa de ediyorlar. Bence neyin sarsildigi asla
belli degildir. Bunlar ge reksiz yere halki korkutmak istiyor!
DINLER TARIHI

473

Tanri, Fakat Sadece Samilerin Tanrisi

Bu, genel, dar ve kapali dnya grsdr. Simdi fikri ai dan st dzeyde olanlar, ilm ve din aidan daha byk ve da ha
genis bir dnyada yasayanlar, syle dsnyorlar: Btn dnya ve insanlik, nesilden nesile Mezopotamyada ve etrafinda
yasamis insanlardir. Allahin elilerinin de sadece Mezopotam yada ve etrafindaki blgelerde zuhur ettigine inaniyorlar. Isim
leri belli olan peygamberler ve Allah Reslnn sadece Sami kavimleri iin gnderildigine, Allah ile halkin iliskisinin sinirli
olduguna, Samilerin Allahla olan iliskileri disinda diger btn peygamberlerin yalan olduguna inaniyorlar. Diger milletlerin
daha genis, daha gl, daha byk ve daha eski kltr, tarih ve medeniyetleriyle semalardan itaatsiz iln edildigini saniyor
lar. Vahiy kapilari onlarin yzlerine kapalidir, Allah onlari ken di hallerinde birakmistir diye inaniyorlar.

O halde aklimizi basimiza alalim, Iran, Hint, in veya diger herhangi bir yer tarihinden bahsedince, bin, drtbin, besbin yil
tarih, medeniyet, kltr ve din sahibi olan miletlerden, onla rin rehberlerinden, kurucularindan, dinlerinden bahsettigimiz
zaman (bunlara gre) lanetukhi aleyhim ecmain (Allahin laneti onlarin hepsinin zerine olsun) demeyi unutmayalim!
nk byle dsnenlerin inancina gre sadece ve sadece Sami peygamberler Allah-in elilerdir. Allah tarafindan seilmis
olan ve Allahin muhatabi olan milletler ancak Samilerdir! (Gerek ferd ve toplum ve gerekse btn insanlik anlaminda)

Evrensel Din Islm

Islm peygamberi (s.a.v.), sphesiz zel bir kabileden, mil let ve irktandir, ama risaleti btn insanlara ve btn milletlere dir.
Hemen baslangita, sadece Kureys ve Araplar iin veya sa dece Samiler ve dogulular iin gelmedigini, btn insanlik iin
gnderildigini iln ediyor.

Baslangita O, insani bir kan pihtisindan yaratti. (Alak/2) diyor. Kurn insan cinsinin yaratilisi, Yaratan ve yaratilan ilis
kisi, kalem ise Allahin insani egitim vesilesidir. Ilk mesajinda:

474
DINLER TARIHI

Ey Araplar, Ey Kureys, Ey Samiler! demiyor. Bilkis: Ey in sanlar! diyor. Dnyaya ve dnya halkina bir mesaj, zel bir
memlekete ve zel bir halka degil: Ey insanlar! Dogrusu biz siz leri bir erkekle bir disiden yarattik. Sizi milletler ve kabileler
kildik ki kolayca birbirinize tanisasiniz (Hucurt/13)

Ama nceki peygamberlerin, byle evrensel bir risletleri yoktu. Mesih, Yahudilerin vaad edilenidir, diger milletlerin va-ad
edileni degil-Musa Israilogullarini Firavun ve Kiptilerin esa retinden kurtarmak, onlari vad edilen topraga getirmek ve ora
da hr bir toplum kurmak iin gnderilmistir. Risleti basladi, onun yerine getirdi, sonulandirdi. Onun disinda bir is yapma
di. Musa, asla dnyanin btn insanlarini esaretten kurtarmak gibi bir rislete sahip degildi. Belli bir zamanda, belli ve sinirli
bir mekanda, sinirli bir savas alaninda Kiptye karsi bir zt. Tevratin kendisi, Yehd kavminin kitabi oldugunu gsteriyor,
onlarin ihtiyalari esasina gre nazil olmustur.

Hz. Muhammed disindaki peygamberlerin hibiri, resmen btn insanlari kurtarmak iin gnderilmemistir. Bu dogal birseydir.
nk gemisteki .toplumlari simdinin aksine sinirli ve kapalidir. Simdiki sosyal iliskiler, dnya kltr, siniflar, evren sel
iliskiler, milletleri ve kavimleri byk bir millet haline getir mistir. Tabiatiyla bugnk dnyanin bir ksesinde bir hareket
meydana gelince dalgalari daha genis olarak yayilmaktadir. Bu nedenle fikir, kitap, egitim ve gretimin yayilma asrinda evren
sel bir rslet var olmus olabiliyor. Btn insanlar ve btn irk lar iin bir rislet

islm Peygamberinden ncesi, medeniyetlerin sinirli ve ka pali oldugu bir dnemdir. Her toplum, komsusunu sadece tani
mamakla kalmiyor, belki onu kendi devi seklinde gryor. Sehnameye bakiniz; uzak milletleri {Batida, Kuzey Kutbunda ve
Afrikada yasayanlari) sadece yabanci grmekle kalmiyor; b tn kuzeylileri sadece Iranli saymamakla beraber o insanlarin
cinslerini de tanimiyor. Gil ve Mazend devleri olarak isim lendiriyor. Rstem, Mazenderanin byk kahramanlarina karsi
savasa gidince, beyaz devle savasa gitti, diyor. Onlarin da sini-DINLER TARIHI

475

rin bu tarafindaki Iranlilari, byle grdkleri bellidir; bundan bile daha kt grms olmalari muhtemeldir. Byle bir asirda
peygamberlerin risletlerinin kendi kapali toplumlariyla ve ka pali dnyalariyla sinirli olmasi dogaldir. Kendilerine zg sart
lari ve istekleri varolup, digerlerinin sart ve konumlarindan farklidir.

Peygamberin Risleti ve Filozof

Bir filozof (mesel, Aristo) iin filozoflugunun bir milletin isine yarayip yaramadigi nemli degildir. Halkin onu anlayip
anlamadigi onun iin fark etmiyor. Diyor ki, bugn anlamazlarsa yzyil sonra anlayacaklar, Yunanlilar anlamazlarsa diger mil
letler anlarlar. Ben filozofum, halkla ne isim var?

Ama peygamberin halkla isi vardir. O, evrensel hakikatlari istedigi sekilde aiklayamaz. Kavminin yakasini (oldugu her
dzeyde, suur ve hayat aisindan tutmak, onu hareket geir mek, anlamasini saglamak ve onu kurtarmakla grevlidir. Bu nun
iin henz evrensel bir toplumun olmadigi dnemlerde risale tinin yerli olmasi gerekir.

Bu yzden Islm Peygamberi {Onun risleti evrenseldir. Evrenselligi, hemen baslangitaki ilnindan, sznn farklili gindan
bellidir) disinda hepsi geici ve kendi zel kavimlerine zgdrler. Hepsi vardir ve dogrudurlar. Ama kapali ve dar
dsncelerde, btn kavimler Sami kavimleri ile sinirlidir, Sami peygamberleri disinda dogru peygamber yoktur. Sanki Allah,
diger milletlere darilmis, onlari kurtarma ve onlara hidyet et me dsncesinde degil. Yoksa nasil olur da Allah Israilogullari
iin onlarin sisecegi kadar peygamber gnderir; o kadar ki sa bahki birka dakikadan fazla olmayan yalanci dogus iinde yet
mis peygamberi ekip ldryorlar ve hemen de islerinin basi na geliyorlar.

Biz de Kurndan gafil olarak, Hz. Peygamber ve Kurnin diger kavimler iin niteledikleri derde mptela olduk. Kendi ki
taplarini unutmuslardi, ardindan girmiyorlardi. Dsnce ve fikirlerini liderlerinden, kuvvetlilerinden, ilgi duyulan nfuzlu

476
DINLER TARIHI

sahsiyetlerinden aliyorlardi. Kurnin metnini ve rivayetleri unuttuk. Halbuki Kurn, btn dnya kavimlerinin ayni rislete,
peygamberlere ve kitaplara sahip olduklarini belirtmi yor mu? Bu hakikata gz yumuyorlar. Byle dar ve kapali dn yada
yasayip, sinirli bir dzeyde mutaassipa din ve fikr ha yatlarini idame ettiriyorlar. Sadece bunlarin peygamberleri var dir,
bunlarin disindakilerin peygamberleri yoktur. Sadece bun lar peygamberdir, bunlarin disindakiler kfir ve yalancidir gibi bir
inan tasimak, bizi yle bir noktaya vardiriyor ki, biraz tarih ve cografya okuyup gemisi ve medeniyetleri tanidiktan, ok sa
yida baska yerlerin oldugunu anladiktan, byk milletlerin, d sncelerin ve medeniyetlerin oldugunu kavradiktan sonra, tari
hin seyri iindeki risletin aslindan ve nbvvetten, peygamber ler tarihinden ve bu mekteplerin nderliginden de sphelene
rek, zihni karamsarliga kapiliyoruz. Bu tavir, Islmin ve Kurnin ruhuna aykiridir. nk mesele, sadece bir irk seklin de
sunulmus ve sadece bu kavmin bylesi bir dete sahip oldu gunu dsnmek zorunda kaliyoruz. Tamamen mahall ve kav mi bir
anlayisla Allah ile insanin iliskisindeki genel ve insan y n kaybetmis oluyoruz. Halbuki bu asil, Kurnda tekrarlana rak
zikredilmistir: Sphesiz Biz seni, mjdeci ve uyarici olarak, gerekle gnderdik. Gemis her mmet iinde de mutlaka bir
uyarici buluna gelmistir. (Fatir/24) Inkr edenler: Rabbinden ona bir mucize indirilmeli degil miydi? derler. Sen ancak bir
uyaricisin. Her milletin bir yol gstereni vardir. (Rad/7). NehcuI-Belagada Sa mi olmayan peygamberlerin risleti ve
semav kitaplar hakkin da ok aik, dikkatli ve kesin bir hutbe var.

Kurn ve Hz. Aliden daha aik bir lisani nereden bulalim? Acaba Kurn diger milletlerin tarihlerinin basina buyruk zorba
larina, gaddarlarina, haydutlarina yol gsteren mi diyor? Asla. Su metin, Nehcul-Belaganin metninin aynisidir.
Aiklamacilarin, tevilcilerin bile btn maharetleri (ki yetleri acaip ve tuhaf ve bir sekilde tevil edip aikliyorlar) bu
hutbenin aiklamasin da, ise yara ma maktadir.

Allah, halkini (sadece Sami kavmini degil) basibos birakma mistir Neden? Min nebiyyi mrsel gnderilmis peygamberler

DINLER TARIHI

477

den, Evkitabun munezzilun yahut gnderilmis kitaptan. Ev hccetti lazimehu ev muhaccetu kaimehu -Muhacce, saglam ve
dogru yol anlamindadir. Hccet, bir delil anlamindadir. Gn mzde de (bu kavramlar) var. Bunlar fertlerin hidyeti iin ge
rekli olan ldr. -Kendisinin hibir milletini ve halkini basi bos birakmamistir. Gerekli hcceti, saglam ve dogru yolu, indi
rilmis kitabi, gnderilmis bir peygamberi, onlar iin gnder mistir.

Resuln l tukassint bihim, kletiinadeduhum ve l kesretul-mukezzibine. Yahut tbi olanlarinin zayiflatmadigi ve ogunlu
gun yalanlamadigi peygamberler yoktur. Min sabik summiye le-hu min badihi ev gbiri urfihi min kablihi ala zalike
snnetul-Ku-run (Bu tarihin bir snneti (yasasi)dir, nesilden nesile, asirdan asira insanlik tarihi byle gemistir.) Ve
mediyetud-Diihur (Zamanlar gemistir)- Bakiniz bu, ne kadar byk bir insan ve tarih dnya grs. Bunda irk hakkinda
hibir sz yoktur.-Babalar gittiler, yerlerine ogullar geldiler. Byle tarih bir ya sayla, bu risletler btn kavimlerde, btn
asirlar ve nesiller boyunca meydana geldi. Kitaplar nazil oldu, hareketler Allah ta rafindan asikr edildi. Her millette, her
nesilde ve her asirda ta rih, byle geti. Zaman byle geti. Ta ila en beasellahu subhane-hu -Bakiniz, hatemiyeti, ne kadar
byk bir tarih atmosferde; zel bir Sami silsilesi disinda, nasil ortaya koyuyor-: Muham-medun Reslullah la necaz
iddetehu ve itmamu nbuvvetehu. Muhammed Bin Abdullahi gnderene kadar; btn halkin hidyeti iin olan vadeyi, insan
iin son vad edileni gnderene kadar, RisletI if etsin ve nbvvet mektebinin hareketini ta mamlasin.

Bu anlayis, tarih vb. degildir, metindir. O halde, Islm Pey gamberi Sami silsilesinin son peygamberi degil, btn insan ka
vimlerinin, esitli milletlerin, irklarin, asirlarin, nesillerin, dogu nun ve batinin en son peygamberidir. Bu hareketin aralarinda
meydana gelmedigi bir millet bulamayacagimiz kesindir. Hatimiyet, Sami peygamberler silsilesinde degil, btn insanlik ta
rihinde, nbvvet ve risletin sona erdigi anlamindadir.

475
DINLER TARIHI

Bir arkadas taniyordum bir makale yazmisti. Yazisinda hali felerden birine kfr ediyordu. O halifeye, benim bu yazardan daha
fazla kinim vardi. Yazarin kini sadece din inancindan kay naklaniyordu. Benimse her ynden derin bir kinim vardi, btn
bunlara ragmen sordum: Halifeye dogru olmayan seylerden do layi niin kfretmissin? Dedi ki: Kendileri yazmislar, Ehl-i sn-
netten biri yazmis. Artik dogru ve yanlis olmasiyla ne isim var? Dedim ki: Olsun, kitap senet degildir. Kendilerinin yazdigi da
olsa senet degildir. Saglamligi, rklg belli degildir. Bu ha liyle de ondan istifade etmeye alismamaliyiz. Birinin kendi
mezhebinden olanlara saldirip onlari ezdigini grdgmzde bizim de onlardan istifade etmemiz ve onu senet olarak alma miz
dogru degildir.

Sadece bir Budistin, Buda hakinda bir kitap yazmasi, bir Brahmanin, Veda diniyle ilgili bir kitap yazmasi, bir kesisin fiz. Isa
veya Hiristiyanlikla ilgili kitap yazmasi veya bir Snninin halifeyle ilgili mantiksiz, tarihe ve senetlere aykiri olarak kitap
yazmasi nedeniyle onu belge olarak almamiz ve saldirmaya bas lamamiz dogru degildir. Byle bir iste grupsal ve ruhsal inan
lar aisindan doyuma ulasmamiz mmkndr; ama ilm aidan sadece ilme ihanet degil, belki inandigimiz ve ugruna bu kadar
canlarla, mekteplerle, sahsiyetlerle mcadele ettigimiz hakikata ihanettir.

Mezhebini savunabilecek insan, kendi mezhebinin muhalif lerine veya itikat konusu olan sahsiyetlere saldirdigi zaman mantikli
olabilen, istidlale gre hareket edebilen kimsedir. Alinin senede, sihhate, dogruluga, mantika dayanmayan bir sa vunmaya ne
ihtiyaci olabilir? Hak ve btil endisesi olmayan bir savunmaya ihtiyaci yoktur. Ne de diger bir dsnceye. Sadece dsncesini
genisletip yaymayi dsnr. AlI, byle bir savun maya sadece muhta olmadigi gibi, byle biri, ayni zamanda Alinin en byk
dsmanidir.

Byle saldirilarla ve savunmalarla dnyada ve dsncelerin arpismasinda bir sahsiyet veya bir hakikat korunamaz. zellik le
bu tarz mantik ve istidlal sahibi olan bir mektebin; btn bu
DINLER TARIHI

479

senet ve iftiharin, sahteliklere ne ihtiyaci vardir. Dsmanin, tarih ve mantik aidan btil olusu ispatlandigi halde sadece
meselenin sekli ve iddialarda bulunma, btn mezhebimizi te melden sallamis mi olur?

Mesel, ben Vendidadi (Avesta kitabinin bir blmdr) seebilirdim, burada para para nakledebilirdim; dinler tarihi
yerine birsov icra edebilirdim. nk bu blm asiri derecede gln ve komiktir. Artik mcadele, cevaplandirma ve
muhale fet iin bir yer birakmiyor. Ama eger byle bir ise girisseydIm, gretmen olarak gretim ve ve ilme sadece ihanet
etmekle kal mis olmazdim, belki savunmam gereken bir hakikate de ihanet etmis olurdum. nk benim mezhebimi de tenkit
etmek iste yen aydinin Tahran pazarina, din ve mezhep baskentine gitme si, resm ktphanelere gitmesi; seklen Islm ve din
olan kitap lari tedarik etmesi Islm dininin Alev Siasinin resm savunucu lari ve tebligcileri olan yazarlarin kitaplarini kendi
toplumlarina gtrmeleri, halkin yksek sesle kikir kikir glmelerini sagla malari iin yeterlidir. Eger ben; bunlar sahtedir, asl
degildir. Islma ve Siaya sonralari byle konulari eklemisler, dersem ve o da bana cevaben syle derse haklidir. Diger
dinleri ve mez hepleri tenkit ettigin zaman, asil-fru, hak-btil, sahih ve sahih olmayanla niin senin isin olmuyor, hibir kaide
ve dstrun ol muyor da sadece Gatlara glyorsun? Btn o gzellige rag men, Vendidadin pesinden gidiyorsun? Halbuki
arastirmaci lar diyorlar ki, bu Vendidad -Sasaniler dneminde Medler va sitasiyla Avestaya ilave edilmistir.- Kaynak
zelligi yoktur; dili bile Avestanin dili degildir. Grs ve akaidi Zerdst dininin ruh ve fikrine aykiridrr. Buna ragmen sen
diyorsun ki Bunlar la isim yok, resm nbedler yazmislar, bu benim iin yeterlidir. Zerdste ait bir metin olarak okurum, alay
ederim. Bunun alay, kamuoyunu tahrik etmek, propaganda, mrit toplamak ve topluluk olusturulmasi iin uygun olmasi
mmkndr. Ancak ilm ve mantik bir is olarak dogru degildir.

O halde eger ben, diger dinler konusunda byle bir is yap miyorsam, dine karsi olan bir aydinin, din ile muhalefette byle

480
DINLER TAR I H

bir ise el uzatmamasi iindir. Gidip, zahiren din sahsiyetlerden sayilan yazarlarin yeni yazilmis bir kitabini temin edip, bu
yaza rin halkin zihinlerinde olani ve kendi Istedigi seyleri toplayip, Kurnin aslina, ruhuna, nesir ve nazmina aykiri olarak
hazirla digi kitaptan o din aleyhine istifade etmesin, diyedir.

Eger byle bir is yaparsa, yle bir eserden Islm bir is ola rak istifade ederse, bu metni kendimiz yazdik, ama bizim kendi
mize aykiridir diye itiraz edebilirim. Bu seklin disina, bu giris ten almak istedigimiz neticeyi alamam.

Bylece nceki oturumda, Zerdst adiyla Hint, Iran ve Av rupada yayinlanmis ve tercme edilmis metinlerden faydalana rak
Zerdstn simasini izmeye alistim. Sonra su tereddt ani na vardim: Acaba Zerdst tek tanrici midir? Yoksa iki tanrici
midir? Dalist midir? Muvahhid midir? nk bir yerde tek tanridan bahsediliyor, diger bir yerde Ahuramazda,
Vehumeni yapiyor, Vehumen yaratiklari yapiyor, Islm yaratilis felsefesinde ise, Allah heylyi (herseyin asli) yapiyor.
Heyl diger mahlklarin mensei oluyor. Bu iki dinin Buda diniyle olan farklarina ve benzerliklerine ulastim.

Btn bunlari, elinizde olan Pelevi Zerdsti metinlerin esa sina gre syledim. Bu tereddd de, bu metinlerin incelenme sinden
dogmustur. Acaba simdi bu metinlerin esasina gre hk medebilir miyim?

Acaba Yahudilik, Hiristiyanlik adiyla insanligin elinde olan kitaplarin esasina gre bu dinlerin msrik olusuna hkmedile bilir
mi? Eger sadece bu kitaplara dayanirsak olur.

Yahudi kitaplarinda, Allah ogul sahibidir. (Uzeyr, Yehovanin ogludur). O halde Yahudi dini, sirk dinidir. (Oglu ve kizi
olan Zeus gibi). Mesih bir tanedir ve tanedir. Baslangita br hakikatin, ehresidir. Ama sonra zta dnsyor diger
ztlardan ayrilmis temel zt; Baba, ogul, Ruhul-Kuds, yani tanri. O halde teslis dinidir.

Islmda (son tevhid dini ve onlardan daha mkemmel dini) Allahin tesbih ve tecessm meydana geliyor. Mcessime ve
Msebbihe gibi ogu firkalar vardir ki, bunlar zahiren ve sek
DIN LER TARIHI

481

len Mslmandir. Ama inanlarinda sirk dalgalaniyor. Sianin ogu sapik kollarinda imam, ezel ve ebed bir zt grnm
aliyor. Tanrinin halefi ve vekili oluyor, Emsaspend gibi. Tabiat tesi, beser olmayan kisiler oluyorlar; diger bir
lemdendirler. Gnes lkesi ve harikulade lem gibi bir alemin ztlari.

Sirk dinlerinde, tanrilarin tanrisi oldugu gibi, tabiat unsur larinin ve varliklarin herbirinin kk bir tanrisi vardir. Bu tan rilar,
byk tanrinin fermani ve iradesi altindadir. Bizim byk Islm sahsiyetlerimiz bile, sapmis ve sirke bulasmis dinlerin et kisi
altinda, ilhinin yerine geen sahsiyete dnsyorlar. Insanin yaratilisinda ve dnyanin idare edilmesinde is basinda olu
yorlar. Byle bir dinin adi da, Islmdir. Sordugun zaman, itiraz ettigin zaman, syle bir aiklamada bulunuyorlar: Sadece
Allah birdir, ama Allahin izniyle ve onun izni altinda bunlar yaratilis ve idare isinin iinde olup, is basindadirlar.

Bu dsnceler sirktir: Tanrilardan biriktirilmis sirk. Merte be ve makamlar silsilesiyle bazisi temsilcidir. Bazisi genel m dr.
Bazisi reistir, bazisi bakan.

Zerdst Dogru Olarak Tanimada Akl Karineler

Avestanin metnine baktigimiz zaman; ogu yetlerin aik olarak Ahuramazdayi, herseyin, herkesin, iyi ve ktnn, ay dinlik
ve karanligin yaraticisi olarak grdgn farkediyoruz. Ezel ve ebed bir varlik olarak arastirdigimiz Spentamei-yi now ve
Engermei-yi nowu aik olarak Ahuramazdanin yara tiklari olarak kabul ediyor. Bu lisan ve dsncede, tevhidi bulu yoruz.
Ama Avestanm diger blmlerini ve geleneklerini aras tirdigimiz zaman, Ahuramazdanin Ehrimene karsi oldugunu, her
ikisinin ezel ve ebed oldugunu gryoruz. Burasi da sirk kokusu veriyor.

Zerdst gibi filozof, dsnr ve byk bir sahsiyetin, bir ki tapta hem muvahhid hem de msrik olmasi mmkn degildir.

O halde bu ikisinden biri dogrudur; her ikisi degil. Bu ko nuyu anlamak iin en eski metinlere mracaat ediyoruz: Eger

482
DINLER TARIHI

eski metinlerde tevhidi yetler bulursak, bu sirk yetlerinin top lumun msrik glerinin fazladan bir ilvesi olduguna delil ol
mus olur. Bu gler, kudret sahipleri, eseklestirenler ve istibdat-ilardir. nk tevhid daima, bu tefrikacilarin, grupularin,
irk ilarin, sinifilarin zararina olmustur. Syle ki, din, ilkin dinin berrak oldugu suurlu bir hareket seklinde byk bir
devrimci kurucunun zihninde oldugu zaman kadar tevhiddir. Sonra resm hkmetlerin, gruplarin, ruhaniyetin vb.nin eline
dsn ce, tamamen bir gelenege dnsyor. Sapikliga ynelmis olup, sirk onda yer ve yol ediniyor. Bunlar akl karinelerdir.
Nakli ka rineleri ise, daha aiktir.

Zerdst Dogru Olarak Tanimada Nakl Karineler Avesta kitabi, alti blmdr. Eger baslangitan sona kadar sayfalari
gzden geirirsek syledir: Eski zamandan yeniye dog ru gelmis oluruz, iki blm Gatlardi. Benvenist gibi byk fi
lologlarin inancina gre Gatlar, Zerdstn kendi eseridir; din ilhler adiyla Ahuramazdaya hitap edilerek sylenmistir.
Filo loglar bu ilhlerin dilini en eski dil olarak kabul ediyorlar ki, bi zim aramizda da mevcut kavramlar aisindan bu
byledir.

Gatlara bazi ilhler eklemisler. Bunlar Gatlarin toplamini ve fazlaliklar olan, Yisnayi olusturuyorlar. Bunlar adalet ve
tanriya tapmayla ilgili ilhlerdir. Gatlara eklenmis olanlarin, yen bir lisani var. Filoloji aisindan Hegamensi dnemiyle
ilgili dir. Sonra Vesperd ve Vendidad blmlerine variyoruz, filo loji aisindan bu blmler Sasanilerin son dnemiyle
ilgilidir. -Ne Eskaniler ve Hegamensiler dnemi ne de Sasanilerin ilk d nemleriyle ilgili degildir-.

O halde zaman bakimindan Avesta, Zerdst zamanindan basliyor -Gatlar-Sasani dneminin sonuna (Enusirvan zamani) ve
Islmin dogusunun esigine kadar variyor.

Bu, kitabin biraraya toplanmasi, kitabin yaratilmasi ve telif yillari bakimindandir. Tevhid bakimindan, bu kitaba gelince:
DINLER TARIHI

433

Avestada Tevhidin Seyri

Avestanin mtalaasinda, Gatlardan uzaklastika, bir ve yegne olan Ahuramazdanin tevhid ve ahenginden, Ahura mazdaya
herseyin -Isigin, karanligin, iyilik ve ktlgn, ir kinlik ve gzelligin-yaraticisi olarak hitap eden Zerdstten uzaklasiyoruz.
Kitabin sonlarina vardigimiz zaman, aik bir se kilde dnya ikiye ayriliyor. Iki lke, iki sinir, iki irk, iki reis orta ya ikariyor.
Her ikisi de ayni seviyede ve ayni gtedir. Karsi karsiyadirlar. Bir taraf Ahuramazda, diger taraf Ehrimendir. Yani seytani
ve yezdani, hayir ve serri yaratan tanriydi. Kendisi dsms ve iki yariya ayrilmistir. -Hayir olan yari, ser olan yari-Kendisi,
kt olan yarisina karsi durmustur. Bunun seneviyyet ve ikiye tapma oldugu ortaya ikmistir.

Bu nedenle eski Avesta, tevhid din bir metindir. Ileriye dogru gittike, Sasanilerin zamanina yaklastika ok belirgin olarak
iki tanriya tapicilik esasina dayanan bir sirkle karsilasiyo ruz. O kadar aiktir ki, bunun baska sekilde aiklanmasi ve yo
rumlanmasi mmkn degildir.

Tahriften Korunmus Kutsal Kitap: Kurn

Tevhid dsmanlari, sadece Avestaya degil, btn kitaplara karsi bu muameleyi yaptilar. Tahrif ettiler ki, istismarci dostlari
na yol asinlar. Ama Kurnin harimine yol bulamadilar. Kurndaki Islm tevhidini sirke bulastiramadilar. nk Kurn
Mild 610 yilinda nazil olmustur. Bu, byk Iran, Roma, Yunan, in, Hint, Misir medeniyetlerinin meydana gelmis oldu gu bir
dnemdir.

Syle ki, Kurnin muhafizlari sadece zulm grms, yag malanmis br azinlik degildir. Belki dnyanin alinyazisini tayin eden
kuvvetliler idi. Bu kitabin bir satirini bile degistiremediler.

Kurn, dnyanin en yeni din kitabidir. Islm Peygamberi, tarih sahsiyeti, kayitlara gemis tek peygamberdir; bunda tereddt
edilmesi imknsizdir. Hatta Zerdst, Musa ve Isanin varligindan bazilari tereddt edememistir. nk tarihin aik

484
DINLER TARIHI

dnemindedir. Ondan hemen sonra, onun kitabinin Kurn esa sina gre dnya apinda bir egitim ve gretim ortaya ikmistir.

Avesta, meydana gelisinin baslangicindan, Sasanilerin son zamanlarina kadar, sadece ve sadece birka nshadir. Herbiri bir
ksede ve mabette korunuyor. Ama Kurn, mabedin, kilise nin, mihrabin, mollanin ve zel bir hkmetin tekelinde degil dir;
herkes ona ulasabiliyor ve herkes onu seebiliyor. Her aile, en azindan bir nshaya sahiptir, herkes srekli okuyup inceli yor.
Diger dinlerin aksine Islmda egitim ve gretim, ruhaniyetin tekelinde olmamistir. Her kyl ocugu, ln bagrindan en
byk ilm havzalara ve en yksek okullara gelebilmistir. Tari hin on byk stadlarinm huzurunda ders okuyabilmistir. N fus
czdanina, makamina, isim yazmaya, kopyaya ve benzer seylere ihtiya duymadan okuyabilmistir.

Bu yzden ders okumus ve tahsil grms bir kavim arasin da Kurn hizla ogaliyor ve yayiliyor. Btn bu yayginligina
ragmen Kurnin harimine zerre kadar tecavz edemiyorlar. Ama Mslmanlarm grs ve dsnce tarzlarinda, tevhid ve
mektepleriyle ilgili dsncelerinde yol ariyorlar. Bunun netice sinde, kitap degistirilememisse de bir kenara birakilmis. Din
nderlerini taniyis tarzlari, vgleri, hatta tapma konusunda r nek kabul ettikleri de degisiyor; yle ki artik onlarla gerek ara
sinda hibir ilgi kalmiyor. Bu yzdendedir ki pek ok toplum, dinlerinin, byk tarihlerinin olusturdugu byk olaylari unut
muslardir.

Yani zel gruplar ve aldaticilar, sermaye ve baski gleri, dis dsman, haset ve i dsmanliklar Hepsi birlesmis; aik, ay
dinlik bir kitabi, msahhas bir tarihi, herkesin kolaylikla aip okuyabilecegi eserleri, btn dnyanin tanidigi sahsiyetleri,
bylelikle korkun bir tarzda irkinlestiriyorlar ve irkinlestirmelerdir. Simdi acaba bu irkinlesmis ve korkunlastirilmis si
malari esas alip islmi tanimasi ve tanitmasi insafa sigar mi?

Yine acaba sahtekr Sasanilerin ve Sasanilerle el ele olan Mbedlerin meydana getirdikleri Zerdstn Avestasina ilave
ettikleri eserlere binen, Zerdst dinini muhakeme etmemiz ve hakkinda bir hkme varmamiz insafa sigar mi?
DINLER TARIH

485

Safeviler ve onlarin hkmetine bagli ruhaniler, Islm, tev hid, imamet, Ali, intizar ve Ehl-I Beyt mektebinden simalari byle
gsterince, Islmin belirgin tarihini, belirgin lider ve li derlerini bu kadar tahrif ettikleri zaman, (Avrupalilar Islm li
derlerini bizden daha iyi taniyorlar, yazdiklari eserler bizim eserlerden daha iyidirler) artik yazi ve kitabetin olmadigi bir d
nemde, dinin egemen gler tarafindan btn boyutlariyla nasil tahrif edilebilecegi belli olmustur. Sasaniler (eskinin bir esit
Sa-fevileri) ve Mbedler, bir dini nasil saglam birakmis olabilirler? Sasani mbedlerinin eserlerinden Zerdst nasil
taninabilir? Ve hakkinda nasil hkm verilebilir. Acaba bu bir esit kendini ve baskalarini aldatmak, var olan bir hakikate
ihanet etmek degil midir? zellikle Vendidadin glnlgne ve korkunluguna ragmen. Mbedler vasitasiyla yazilmis olan
Zerdst dinindeki kelm kitaplari da glntr. Gatlarda, berrak bir tevhidden damarlar, ok yce bir tapma duygusu, kendi
asrina, zamaninin yikilmis dinine karsi ve halka zoraki ykledikleri bir sirkle dn yaya karsi isyan eden bir ruh grlyor.

Resm Ruhaniler: Eski Dni Metinlerin Hafizlari

Mstesriklerden birinin deyimiyle, aslinda Smer ve Akaddan baska, yani Mezopotamyanin gneyinde, Orta As yada, hatta
Iran ve Hintte, din kitaplar ve byk din eserler yazilmiyor. deta resm ruhanlerin kutsal belgeleri ve metinleri
korumalari, onlari din ayinlerde, siir trenlerinde ve namazlar da okumalari seklindeydi. Bu yzden ezberleme, ruhanlere z
g yeteneklerden biriydi. Ilm, din ve ruhan bir sahsiyetin en byk almeti, kutsal metinleri ezberlemesi, ezberden okuyabil-
mesiydi. En byk gnah, bir metnin, bir kisminin da olsa yan lis okunmasiydi. nk kutsal metinleri, Tanrinin ztindan bili
yorlardi. Diyorlardi ki; kim yanlis okursa Allahin ztina ihanet etmistir. Eger biri Kurni yanlis okursa -szgelimi-ona bir
kirba vurulmasi gerektigine inanirlar. Iste bu, insanlarin kirba yememek iin, okumaktan kamasina sebep olmustur.

486
DINLER TARIHI

Iie Girmis Gelenekler

Bunlar Islmdan nceki atalarimizdan mirasla aldigimiz geleneklerdir. Bunlari, Islm inanlarimiza da serpistirmisiz. Bu
sapik malarin seceresini bulmak iin, halk arasinda Zerdsti inanlarin ocaginda, Islm kltrne girmis sapik inanlari, ce
sur, korkusuz ve gereki bir sekilde tespit edebilecek kisilerin olmasi gerekir. Bu yedi sefer kaynamis macun arasindan o b
yk ve degerli insan incileri disari ikarmasi gerekir; onlari kur tarmasi gerekir, bizi kurtarmasi gerekir.

islmin arastirilmasinda, berrak kaynaktan uzaklastika, bi rinci derecedeki dayanaklarimizdan ayrildika gayri Islm
inanlarin girisi azalacagina artiyor ve kuvvetleri ogaliyor. nk baslangita bir rivayet nakletmek istedigin zaman, ravi
zincirini belirtmen gerekiyordu. Byk bir mctehid ve tarihi den icazet aldigin zaman bir hadis nakledebiliyordun. Fakat bu
gn sofrlk iin ehliyet lzimken hadisleri, din inanlari, mu kaddesati ve benzerlerini nakletmek iin, sadece biraz dekora-
trlk yetenegi yeterli grlyor.

Memnuniyetle syleyelim ki Avestanin en muteber kismi mevcuttur. Eger memnuniyetle diyorsam, var olan inancimin, her
bakimdan daha yksek olduguna inandigimdandir. O halde inancim, baska bir inancin baska bir inancin karsisinda yer alirsa
niin korkayim? Aydin toplulugu iin henz cazibesi olan dinin bir metnini, temel olan ve itikatla alkali olan tarafina dayan
makla; onu zmleyip, tahlil etmek ve bir karsilastirmayi ele vermek iin, niin memnun olmayayim? Inaniyorum ki tartis
malarla vakit harcama yerine arastirma, mtallar yapma ve fa lanca firkayi ciltler dolusu kitapla reddetme yerine, o firkanin
asli, gerek konularini kendi dilmiz ve imknlarimizla basip ya yinlamamiz gerekir. O zaman, kitabi temin etmis olan herkes,
konuyu ilk elden okumus olur. Bylece, herkes, meyve ve yu murta bile olsa Horasandan her ne ulasirsa, haramdir gibi
seylerle karsilasirsa bylesi bir kitaba inanmak iin deli olmasi gerektigini anlar. Ama kitabin yayinlanmasini nledigimiz za
man, onun propagandacilari, sekin yerlerini alip halka syl-
DINLER TARIHI

487

yorlar ve bazilarini inandiriyorlar. Tipki simdiki aydinlarimizi kendi din ve gruplarini seme etkisi altinda biraktiklari gibi.

Feryat edip, dediler ki: Yazik! Mslmanlar geldiler, btn ktphaneleri ortadan kaldirdilar. Btn kitaplarimiz yok oldu.
Hatta isimleri bile kalmadi! Dnya apinda beyin yikadilar. Ne kadar dsnrsek dsnelim Bozorgmehr-i Hakim den
baska si hatirimiza gelmiyor! Memnuniyet verici olan taraf su ki: Av rupalilar, onsekizinci asirda mevcut olan btn eserler
(zellikle Pehlevi, Avestai ve Zerdst kltrleriyle ilgili olanlari) topladi lar, hepsini dikkatlice tashih ve tercme ettiler.
Avestai, Pehlevi, Eskani ve Sasani kitaplarini dikkatlice okudular; Fransizca, Ingi lizce, Almanca ve Hollanda diline tercme
ettiler. Simdi btn onlar, Farsaya tercme edilmistir. Bunun neticesi: Hasretimiz, daha nceleri niin ortadan kalkti idi-
Simdi de hasretimiz, ni in kaldilardir.61

Her halkrda temel metinleri ve sahte metinleri mevcut tur. zmleyip tahlil edebiliriz; karsilastirabiliriz. Ben sadece bu
kltrn toplamindan ortaya ikan temel unsurlari ana bas liklariyla zikrediyorum. Diyorum ki: Ibadetlerinin teferruatini,
amellerini ve itikatlarinin toplamini sylemiyorum, onlarin ki taplarinda grebilirsiniz.

Zerdst Dini ve Zerdstlk Dini

Sia nasil iki esitse; Alevi Siasi, Safevi Siasi diye, Zerdst di ni de Zerdst dini ve Zerdstlk dini olarak iki esittir. Bir Zer
dstn getirdigi din, digeri de Zerdstn yerine geenlerin -idarecilerin ve mbedlerin-yaptigi dindir. Avrupali mstes
rikler, bu ikiligi anlamislardir. Bazen ZerasterIzm diyorlar. Bundan amalari, Zerdstilik dinidir. Bazen de Zerat steriz m

61- Ferverdin Ayi ve Hardad Gn isimli bir risale var; sayet okursaniz syle dedigini greceksinizfinek (kz) bizimle
ayni anda dogmustur -dnyadaki en stn Arya irkiyiz-inekle ayni anda dnyaya gi?lmisix, inek bizim kardesimiz-dir. Ayni
grup btn dinlerin basina getirdigi belyi Zerdst dininden basina da getirdi. Sonu olarak daha kt ve daha korkun oldu.
nk Zerdst, Islmdan daha eskidir.

438
DINLER TARIH

veya Zerdst dini diyorlar ki bunlar, arastirmacilar iin Zer dstn gerek ehresine yaklastirabilecek belgeler toplamidir.
Zerasterizm iseAvesta kitabinin toplamidir. -Bu mevcut sek liyle-Avesta ve Dinkerdin ilavesiyle, Islmdan nce, hatta
Islmdan sonra, btn tarih boyunca, bes, altinci asirlardan, do kuzuncu asra kadar Zerdstiligin diger kitaplari mbedlerin
eliyle yazilmistir.

Zerdstten ve onun asil simasindan, syledigimden baska birsey bilmiyorum. Bundan te syledigim ise Zerdstilik dini ile
ilgilidir.
Siniflarin Asaleti

Veda dini konusunda sunu dedim ki; asalet, siniflara da yanmaktadir, tanrilar da sosyal siniflarin esasina gre taksim
olunuyorlar. Siniflar ise tenash esasina gre din ve felsef bir anlam buluyorlar. Zerdstilik dininde de siniflar, dinin alt yapi
sini olusturuyorlar.

Sirk sosyolojisi blmnde (Tahran Edebiyat ve Beser Ilimier Fakltesinde yaptigim bir konusmada ve Hseyniye-i
Irsadda Ibrahimle Randevu sohbetinde sye sylemistim: Sirk sosyolojisinde ok tanricilik, sosyal alt yapiyi tanimlayabil
mek iin fikri alt yapi olmustur. Yani ok tanricilik sudur: Top lumda ka grup, ka irk, ka sinif gryorsa, tabii, ilh, ezel,
degismez ve evrensel bir isarettirler. nk tanrilarin, asagi yu kari, byk ve kk diye taksim edilmesine ilh bir aiklama
olmaktadirlar. Sirkle mcadele birka putla mcadele etmek de gildir. Bir grup, tanrilara sapikliklarindan byle inaniyorlar.
G ze!! Simdilerde mtefekkir bir adam, putlar tanri degildir diye kafalarina bir anlayis sokmus da artik kimse byle hayal
etmi yor. Oysa Ibrahimvari bir sekilde, sirk fikrinin alt yapisiyla sa vasmak gerekir.

Zerdstilik dininde siniflar, Veda dini kadar fazlaca b lnmemislerdir, ama her durumda sosyal siniflandirma, ilh bir alt
yapi bulmustur.
DINLER TARIH

489

Hintli ve Iranli dinlerde -ayri lkelere dnsmelerinden n ce-iki tanri mevcuttur: Biri gk tanrisi Varuna, biri sevgi, rah
met, ay ve yer tanrisi Mitradir. Varuna, hkmette, toplumda ki etkin glerde tecellisini bulur. Onlarin yardimcisidir. Mitra
ise, ruhanyetin, mbedlerin, moglarin (mecus ruhanlerin), bra limanlarin tanrisidir. Bu iki tanri, Mbed ve Hsrevin iliski si
-veya Hintte Raca ve Brahman iliskisi-din nfuz ve siyas g sahibini aiklamaktadir.

Birinci yerde Ageni vardir. Ates Tanrisi anlaminda. Ates Tanrisindan iki tanri yapilmistir. Biri Mehr veya Mitra, digeri
Varunadir. O halde din ve siyas iki kudretin, ayni yerden ay rildiklari ve blnms olduklari belli oluyor.

Diger bir yerde Mitra ile Varuna dnyanin idaresinde bir likte ve el eledir denilecegi yerde Mitravaruna veya Varuna-
mitra denilmistir. Her ikisi birbiriyle kaynasmistir, deta birdir ler. Bu irtibat ve ayni cinsten olma, hatta ayni zttan olma,
ayni kaderi paylasma, hakim iki siyasi ve din kudretin ayni kkene baglandiklarini aikliyor.

nc tanri ise; Indradir. Indra, savas tanrisidir. Kahra manlarin, pehlivanlarin, zorbalarin, askerlerin ve esrafin (at ve
kili sahiplerinin) tanrisidir.

Dnyanin nasil bilinli bir sekilde taksim edildigine baki niz! Mitra, yeri; Varuna, gg bir egemen g olarak idare edi yor.
Indra yer ile gk arasinda gidip gelme halindedir. Yani aris tokrasinin kili gc iki resm kutup, din ve dnya arasinda, din
adiyla hkmetmis gcn -mbedler, brahmanlar veya ne varsa-veya siyaset, iktisat gc olan her sekliyle tezahr etmistir. Ba
zen bunun elinde, bazen onun elinde alet olmustur. Bir zaman bunu, diger bir zaman onu kendi elinde alet yapmistir.

Drdnc tanri ise, kyllerin ve iftilerin tanrisidir, dn yadaki yesillikleri yaratmaktadir.


Ratu

Mitra ve Varuna, Ratunun muhafizlaridir. Ratu yani kinatin dzen ve namusu-Yani dzen. Tarihte dzen ve inti zam, din
adiyla kutsiyet kazanmis sosyal iliskilerden ibaret ol

490
DINLER TARIHI

mustur. Herkes, o dzende isinin hesabini grr. Herkes her si nif, sosyal hayattaki yerini tanir ve sarsilmamasi iin ugrasir.

Dzen (veya kanun, adalet, itidal ya da genel anlamiyla tan ri Rafnun destekleyicisi oldugu sey), toplumun, gruplarin, in san
Siniflarinin, bir esit ag gibi rlmesidir. Bu sebekelendirme-nin muhafizlari, Ratu, Mehr tanrisi ve tanri Varunadir. Olma yan
bu yalan tanrilarin, ne kadar dogru ve var olduklarini, aras tirma isine yaradiklarini gryorsunuz.

Tanrilarin bu gruplandirilmasi ve siniflandirilmasi -ki sos yal siniflandirmanin aiklanmagidir-Sasaniler zamaninda baska bir
sekildeydi. Zerdst, btn tanrilari disari atmisti ve bir tanri dan, bir Ahuramazdadan bahsetmisti. Demisti ki; biriciktir,
zengin ve fakirin, mbedin, mbed olmayanin, herkesin tanrisi sadece bir tanridir: Ahuramazda. Ama mubedler, Zerdstn bi
ricik tanrisina teslis (l) bir zellik verdiler: Zerdst syle buyurmustur: Ates, melekuti, Ahurai lemden bir isaret ve
semboldr; atesi kutsallastirmak gerekir, atese hrmet etmek gerekir. dediler.

Bylece mubedler atesi (Ahurai isaret ve sembol) kisma ayirdilar ve ates yaptilar: Biri Estehr mabedindeki (Fars eya
letinde) ates; ruhanlerin, mbedlerin atesi idi. Biri, Azerbay candaydi; sehzadelerin ve savasilarin atesiydi. ncs, de
RyenddIr. Kyllerin ve iftilerin atesiydi.

Mubedler, Zerdstn tevhidini, sirkin bir alt yapisi seklin de ortaya ikardilar. Dogrusu bu hayret edilecek bir maharettir. Hz.
Peygamber, sirki yok etmisti. Buna karsi sirk, tevhid elbise sine brnerek ortaya ikmisti. Fakat o zaman birsey yapamadi.
Daha sonra bu montajli durum karsisinda, Ali yenilgiye ugra mis ve kurban edilmisti. Sirk ile mcadelede zaaf hisseden b tn
liderler ikinci cenahtandir. nk sirk ile mcadele cidden zor olup yenilgi ve mitsizlik olusturabilir.

Ruhanyetin Asli

Mbetlik makami, mirasla geen bir makamdi. Mbedzade (Zerdst ruhannin oglu) ister kt, ister iyi olsun, babasinin yerine
geiyordu. Sadece kanunlari, hareketleri ve gelenekleri
DINLER TARIHI

491

biraz grenmesi yeterlidir. Mbed olmak ve Zerdsti elbisesiyle ortaya ikmak iin, dini tanima ilmi lzim degildi. Sadece kar
masik nezir ve kurban merasimini, genel tesrifati bilmesi ve dualari ezberlemesi yeterlidir. Sadece bu yeterliydi.

Bu yzden bu dinde veya Budizm, Yahudilik, Hiristiyan lik dinlerinde mbed, kesis, Brahman, moin, kendi dinlerini br
dnya grs, bir ideoloji, bir felsefe olarak taniyan kimseler degillerdi. Hakikat ve gerege ve dinlerinin ynne nIsbetle
olan suurlari fazladir. Belki el ve ayaklari hafif olan ruhan-lerdir(!). Ama okuma yazmalari yoktur -bu mphem degildir!
Herifin deyimiyle, gerisine sahiptir! O halde yirmi verme, ondokuz ver!- Burasi, Islmin degeriyle mukayese yapildigi za man
durdurulmasi gereken bir noktadir, islm, ruhanyetin ye rine, ilm gsteriyor. Kuran din zerinde dsnmeyi tekid edi yor.
Bilgi, aydinlik, suur kazanmak, dini dogru tanimak, fikih yani dni tanima (din bilim), sadece gelenekleri, hkmleri, ka nunlari,
merasimleri ve din amelleri grenmek (mesel, miras kurban veya esitli namazlarin hkmlerini grenmek) degil dir.
Bunlari herkes tertipli bir sekilde grenebilir. Ama o kendini bilme duygusu, suur, dogru sekilde dini anlayis, dinin dayandi gi
esas yn tanima ve onu gsterme, fikih adini tasimaktadir ve herkesin isi de degildir.

Zerdst dininde, her sinif zel bir tanriya sahiptir; ruhanler ruhan tanrisina! Eger ben diger bir smiftan isem, ne sinifimdan
ikma gcne sahibim, ne de diger bir sinifa girme yoluna sahi bim. Tevhid, bu sinifsal, grupsal, kan ve topraga dayanan du
varlarin yikilmasidir.

Dogru Peygamber Zerdst, Semavi Kitap Avesta

Bazilari, tevhid ilhisi olan Yestleri Zerdstn kendisi sy lemistir diyorlar? Bazilari bu kelimeyi Kurndaki Yasin keli
mesiyle bir olarak bilmislerdir. nk bu kelimenin esitli kira

492
DINLER TARIHI
DINLER TARIHI

493

atlari var; Yesim, Yesema, Yesin, Yesina seklinde de ya zilmistir.62

Bihardan ve biraz da, muhterem bir zt, olan sayin Tabata-baiden (el-Mizan tefsirinden) bazi rivayetler topladim. Hazreti
Emirden (Hz. Ali a.s.) sordular; Mecusiler Ehl-i Kitap midir? Degil midir? Aik olarak syle cevap veriyor: Mecusiler
Ehl-i Kitaptir, bir peygamberleri vardi; ldrdler. Yaktiklari bir ki taplari vardi

Hazreti Emirden (a.s.) baska rivayetler de naklediyorlar: Zerdstn kitabi, on ikibin inek derisi zerinde yazilmis idi.
Mstesrikler ve Zerdst tarihi de byle yaziyor: Bir padisah bir gnah isledi, Mbedler ve gerek din bilginleri itiraz ettiler.
O da karar aldi ve o kitabi yok etti. Zerdst dininin ahkm ve ka nunlarini degistirdi ve simdiki sekle getirdi Burada Hz.
Ali (a.s.) Zerdst dininin sapmasini syle tahlil ediyor: Kitap ve rislet sahibi hak bir din olmustur. Agzl gllerin ve
zorba ligi destekleyicilerin elleriyle, zamanla tahrif edilmistir.

Yemenin gneyindeki Hicr, Iranli Zerdstilerin yerlestigi bir blgeydi. Yemenin Mslmanlar tarafindan fethinden sonra Hz.
Peygamberin emriyle Hicr Mecusileriyle, Zerdstilerine Ehl-i Kitap muamelesi yaptilar ve onlardan cizye aldilar. Biliyo ruz
ki, Islm sadece, muvahhidden ehli kitap olandan (velev ki sapmis bile olsa), gerek tevhidi dine sahip olan kimselerden ciz ye
aliyor. Binenaleyh Hz. Peygamber, Mecusi sirkini, Yahudi lik ve Hiristiyanligin sirkiyle ayni cinsten telakki ediyor. Zer dst
dinini, sirk dinli msrik mecusilerin yaptigi din olarak de gil, Zerdstn dini olarak telakki ediyor.

Ahuramazda: Uzak ve Sevilmeyen Tanri

Zerdstilik dininde Ahuramazda ok byk bir tanridir, alisilmis siradan insanlarin ona ulasmasi mmkn degildir. Ona
yaklasilamaz ve bir ise tevessl edilemez, tapilamaz, birsey iste-

62-Yesller. tanrilarin {Izedan) vgiisyle ilgili ilhler ve dualardir Izedan. YezcI kkiind^ndir. Yjsona, Yest,
Yezdan hepsi ortak Yo?.d kkndendir,

vg ve tapma anlamindadir.

nemez. Kk tanrilar el altinda olup, halkin ihtiyalarina cevap verirler. Bu yzden mabetleri Sorus, Ageni, Nahiyed,
Mehr ve Mitra ile doluydu.

Yksek daglarda, gnese karsi Allaha yalvaris, yakaris iin duruldugu dogrudur. Ama bir mabet yapdiklari zaman tanrilar la
doluydu, Ahuramazda ile degil.

Yakin Ilh Allah: Simdi Ne Kadar da Uzak

Halkimiz Zerdstilik dininden etkilenmis ki, onlarin is tek, duygu, yakaris ve gidis yolu zerinde Allahtan ziyade din nderleri
vardir. Meshed yakinlarina Murad Efendi diye biri gml olup, nasil biri oldugu belli degildir. Bazilari imamin hizmetisi
diyorlar, bazilari arkadasi ve mridi diyorlar. Bazilari halifenin memuru ve casusuydu; imamin katli isinde eli vardi, diyorlar.
Dindar Meshedlinin ihtiyaci oldugunda, birsey talep ettiginde cuma geceleri ve kutsal gnlerde kilometrelerce yol aliyor, toz-
duman yiyor, Murad Efendinin ziyaretine gidiyor. Ne istiyorsa, ondan talep ediyor. Halbuki evden ikip, Hz. Imam Rizanin
(a.s.) kabrinin esigine varmasi iin, birka adim yrmesi yeterlidir. Bundan da nemlisi, grecek gze sahip ol masi Islmin
Allahini, kendi evinde, kendinde grmesi iin yeterlidir. Ama ne yapsin, esraflik dzeni, din grsnde de te celli etmistir.
Debdebe ve yceligin esiginde, Tavas topraklari nin sultani Sultan Ali bin Musa el-Rizanin medari velayeti kar sisinda
Kendisine ait tm makamlarini raiyyeye ait olarak g ryor. O saraya br yol mu bulamiyor? O halde reis ve mdrn pesinden
gitmek yerine memur, odaci ve hademenin pesinden gidiyor, Allah yerine Murad Efendinin pesinden gidiyor. Hal buki
Islmla Allah dost idi, lkabi refik/dost idi. Kurnda hal ka hitap eden bir dost, insanin dostudur sanirsin. Yardim etmen
gerekir ki o da sana yardim etsin. Emrederken, Yehova gibi, git! gitme! yap! yapma! demek yerine, yntem sunuyor; hik
metini sylyor, faydalarini sayiyor, hangi sonulari oldugunu sylyor. Bu durum nihayette isi Allah ve halkin yakinligina
ulastiriyor; dsncelerimizde mertebeler olusturuyor. Evvelki ler ise Islma giren, Islmdan nceki grslerdir.
494
DINLER TARIHI

Gzel Olan Her Tapma, Allaha Tapma Degildir

Islmda tapma Allaha mahsustur. Yalniz, sana ibadet ede riz, yalniz senden yardim isteriz (Ftiha/4). O biriciktir ve biz
muvahhidiz. Ama Zerdst dininde, Tanri bir olmakla beraber yardim isteme ve tapma ona mahsus degildir. Belki gzel iyi ve
yce olan herseye kapiliyor. Btn Yestlerin tamami hep gzel ve Ahurai olan seylerin, hatta inek ve atesin vgsyle ilgili
b lmlerdir.

Gatlarda, grdgmz gibi Ordibehest, Hordad, Espend, (Emsaspendlerin isimleri) Ahuramazdanin sifatlaridir, zel isimler
degil. Ama sonraki dnemlerde bu sifatlar nitelenenden soyutlaniyorlar, Ahuranin ztindan ayriliyorlar. Tanriya yakin
melekler ve tanrilar (izedan) sekilde ortaya ikiyorlar. Bunlar vacibul-vcudun ezel ve ebed ztin -yani Allahin-sifatlari ol
duklari iin ayrildiklari zaman, mstakil melekler seklinde orta ya ikiyorlar. ylece ebedliklerini korumuslardir; bu ise, artik
sirktir.
Diger Tanrilar

Zerdst dininde Emsaspendden baska tanrilar da vardir.

1-Sorus: Insanin itaat, takva ve kullugunun tecelli ettigi yerdir. Yeryznde tanriya ibadeti, itaati teblig eden ruhanlerin
yardimcisidir.

2-Fere-i izedi: Kutsal ruhtur; bereket ve kutsallik kad et mekte. Girdigi her ruh ve canda basari saglamakta; afiyet, selmet,
saltanat, makam ve kudrete ulastirmaktadir. Dnya ve hirette kurtulusa erismektedir.

Ahuramazdaya yalvaris ve tapmayla kutsal ruhu bulabilir. Kutsal ruh eger bir ruha girerse, o ruhun sahibi bahtiyar olmak ta;
yoksa zalim ve saki kalmaktadir.

3-Menter: Bu kelime bugn de kullanilmaktadir. Bylen mis diyoruz, yani Onu bylemisler.

Menter (by), kutsal kelimelerden, virdlerden; dil, ayak, elbise, el ve agiz temiz, okunmus olan dualardan veya bazi
DINLER TARIHI

495

durumlardan, zel din ve ruhan merasimlerden ibaret olup resm mubed vasitasiyla, zel bir kiraat ve ahenkle aiklanip tel
kin ediliyordu.

Bu kelimeler, sirli ahurai kelimeler gibi telakki ediliyorlardi, ilerinde mn, gayb ve gizli ruh mevcuttu. nk kulak yo
luyla dinleyicinin ruh ve kalbine giriyordu. Hiristiyanligin rabbani aksam yemegindeki kutsal sarap ve ekmegin yaptigi isi
yapiyordu.

Bu kutsal, gizli, esrarli kelimelerin tekrari sevaptir ve deger lidir. Hatta bir anlami olmasa bile. Bu vird kelimelerinin okun
masi -anlamak iin okunan bir metin olarak degil-etki bagislayi cidir. Gayb ve esrarli bir kutsalligi vardir, insana (dnyada ve
hirette) lyik oldugundan fazla mkfatlar veriyor.

Bizim du kitaplarimizin hasiyelerinin yazdigi sevaplara ne kadar ok benzedigini gryorsunuz degil mi? Halbuki Kurnin
kendisi ve Islm dualar o kadar ok degerlidir ki bas ka sevaba ihtiya yoktur. Mesel Ziyaret ve Irsi okuyan her adam,
onurlanip suur, dnya grs ve tarih bir felsefe bulu yor ve yle bir g elde ediyor ki, artik herseyi anliyor. O za man, bu
insan suur kanadini kazanmakla syle diyor: Bu duayi gnde defa kibleye ynelerek okuyan herkesin yanina birden
yetmisbin huri konulur! (Bunlarin hepsini ne yapacagim ki?) ve ya gnahindan da temizleniyor -denizin kpg veya ln
kumlari kadar olsa bile- (Allah-u Ekber! Eger adamin Hz. Nuh kadar mr olsa ve gnah islemedigi bir ani bile olmasa yine
bu kadar gnah isleyemez; daha az gnahi olur!) Artik bu kelime lerin hangi byl etkisi var ki, kinatta ve hayatta bu kadar
acaip etki birakiyorlar, Allahi isin iinden ikariyorlar!

Zerdst Dininde Kiyamet

Zerdst diniyle ilgili elimizde olan ilk kaynaklarda, Kiymete inan yoktur. Sasani dnemindeki kaynaklarda (ve bu son
sllenin iktidarinin zamanlarinda) ortaya ikmakta. Kiyamet meselesi dnyanin Gt ve Mn -yani dnya lemi ve hiret-
diye taksim edilmesi, sonra terazi, cehennem, cennet

496
DINLER TARIHI

veya yakinlarla evlenmenin haram kilinmasi konusu eski Zer dst dininde mevcut olmus olan meseleler olabilir. -Geri Zer
dst dininde olmamasi mmkndr-Ama sonralari Israil ve Arya kltrleriyle iliskisinde-Mezopotamyada ve Islam kl trle
karsilasmasinda tedricen meydana gelmis olmasi mm kndr. Bu, dogrudan acaip hokkabazliklarla Zerdstn do gum tarihini
M.. 329 ila 600 yillari arasindan M. 6000 yillari na hatta Iskenderin saldirisindan 6000 yil ncesine gtrerek bununla da
irki bir sonu almak isteyen mstesriklerin gerek disi szlerine benziyor. nk Avrupali (hangi din ve ideolojiye mensup
oursa olsun) bir esit egosantrizimle (kendini btn evrenin merkezi olarak grme egilimi, ben iincilik, kendine tapicilik)
kendini her din, ideoloji ve felsefenin varlik sebebi gr yor. Bu yzden ocuklar iin -hatta bizim niversitelerimiz iin-
yazdiklari kitaplarda btn ilimler, felsefeler, dsnceler, ahlklar, dahiler ve btn sanatlar, Yunan ve Atinadan basli yor,
Paris ve Londrada (Mstesrik Avrupanin neresinden olur sa olsun) sona eriyor.

Bazi mstesriklerin, mesel Ebu Ali Sina zerinde alisip; o byk bir dahidir, demelerine veya, ilk olarak Islm falanca b
yk meseleyi halletmistir, alkol Razi kesfetmistir, isigin kiril masini ilk defa Ibni Heysem kesfetmistir, cebir ve karsilastirma
yi Hayyam yaratmistir demeleri karsisinda aldanmaymiz. n k bunlar Avrupadaki resm ders kitaplarinda yoktur. niver
site hocalari, propagandacilar, konusmacilar ve yazarlar byle seyler sylemiyorlar. Belki niversitelerden, niversite hocala
rindan, resm egitim gretim ve kltrden uzak insanlardan ka an Avrupadaki bazi mstesrikler bunlari sylyorlar. -Bazen
bir niversite veya bir lkede birka kisiden fazla degillerdir-Bunlar da kendilerine zg zel gayret ve abalari sonucu elde
ettiklerinin etkisi altindadirlar. Bazilari, insafli olarak dogunun, dogulu felsefe, din, ahlk ve sanatin etkisi altindadir.
Bazilari nin ise, koltugun altina karpuz koymak gibi bir amaci var. (Onlardan fazla emin olmamak gerekir!) Ama
Avrupalinin ge nel kltr (gerek Hegel olsun, gerek Ernest Renan olsun, ge-DINLER TARIHI

497

rekse Sigmund Freud olsun) kendi eksenci (egosantrist) ve kendine tapicidir. Gerek Yunani asil olarak grmek, digerlerini
barbar ve vahsi grmek seklinde, gerekse Avrupayi asil olarak taniyan, insanlik medeniyetini Avrupali gren; gerisini yerli,
dogulu ve duygusal kabul eden simdiki sekliyle olsun; Avrupaliyi geri bildikleri her yerde, riyakrca bir sirayisla ileri
sryorlar, daha nce o toplumda ileride olanlari geriye ekiyorlar.

Ama tevhid meselesinde, orta yeri bir zorlugun iktigini g ryorsunuz. (Tevhid, dinler tarihi ve insan dsncenin degis mesi
tarihinin en byk iftiharlarindan biridir):

Avrupalilar bati karsisinda doguyu, hakir gryorlar. Bu sekilde hem Samilere, hem Aramilere, hem Araplara, hem Trk lere,
hem Mogollara, hem inli ve hem de Hintliye hakaret edil mis oluyor. Onlarin nazarinda hepimiz, ikinci sinif irk olarak
hakarete ugramis oluyoruz.

Bugnk bati dnya grs, ondokuzuncu asir dnya g rsnden ayridir. Dar bir dnya grs olup dnyayi Avru-padan-
Yunana, Yunandan, Avrupaya kadar bilmekte. Zira Avrupali niversite grencisi, Iran, Islm ve Hinde varinca g ryor ki
kendi ecdatlarinin kuyrugu bile dsmemisken burada byk medeniyetlere ve kltre sahip olmuslar.

Irklar tarihine bakiniz. ryaler, Iranlilar olsun Hintliler ol sun Mezopotamyali Sami ve Aramilerden sonra tevhide ulas
mislardir. Soylu, asil, insanligini basindaki gl olan Aryailer, Hegelin deyimiyle hatta tanrinin bile kendini bilmek ve suur-
lanmak iin ihtiya duydugu irk, daha asagi bir irktir (Avrupa lilara gre). Zira ryaler arasinda muvahhid sayilabilecek en
byk Peygamber (sosyolojik anlamiyla) Zerdsttr. Ama sa rih, aik tevhid mektebinin kurucusu, baltayi alip mabetlerdeki
putlari tek tek kiran Ibrahimdir. Ibrahim milattan 1800 yil nce dir, yani Zerdstn dogumundan 1200 yil ncedir.
(Konfys, Buda, MehavIra, Nanek de muvahhid olarak kabul edilemez. Sadece Zerdst irksal aidan onlarin karsisina
konulabilir ve muvahhid olarak taninabilir). Ibrahimden sonra, Musa, Isa ve

498
DINLER TARIHI

Islm peygamberi bu silsileden gelmislerdir. Ibrahim ve Musa, Zerdstten ncedir.

O halde ne yapmali? Zerdst iin, daha nceki tarihlerden dogum tarihi almak (uydurmak) gerekir. Bu nedenle onu sekiz-
binikiyz yil geriye gtrdler ki tevhidi Sami irkindan alip, Arya irkina bagislasinlar!

SORU VEEVAPLAR

Soru: Acaba kle sahipligi ve kle ticareti fesadi (Islmda haram kilinan) iki kadar nemli degil miydi ki Islm resmen ta
nidi?

Cevap: Resmen tanidi sz yanlistir. Bir zaman vardir ki bir devrim, dzen, din, mektep, ideoloji ve rejim sosyal bir du
rumu resmen taniyor; bazen de ona katlaniyor. Bunun ikisi bir degildir. Bir sosyal durumun resmen taninmasi su anlama gelir;
bu dzen, bu (bu sosyal meseleyi), saglam olarak kabul ediyor. Ama katlanmak, tahamml etmek ise sudur: Fikr ve itikadi ba
kimdan onu mahkm ve kt olarak biliyor, kabul etmiyor. Ama sosyal yararlar ve sebepler bu almete geici olarak katlan
masina, tahamml etmesine sebep olurlar. Ekseriya yaptiklari kinamalardan biri sudur; falan kitabin yayinlanmasina, falan s
zn sylenmesine, falan sahsin sag kalmasina niin izin veriyor lar? diyorlar. Bu izin verme degildir. Bazen birini, bu szleri
sylesin diye davet ediyorlarken bazen, bu szleri sylesin diye izin veriyorlar. Bazen de o, szlerini sylyor, onlar da ona ta
hamml ediyorlar. Btn bunlar, ayni seyler degildir.

Ama devrimci sosyolojide yer alan ogu diger sosyal du rumlar gibi, klelik meselesine bu dzenlemeye gre tahamml
edilmistir. Syle ki, devrimci dzenler simdi de benzer mesele ler ve seylere tahamml ediyorlar. rnek olarak; hibir sosyal
dzende fahiselik diye bir meseleye izin verilmemistir, resmen asla taninmamistir. Ama katlanip, tahamml edilmistir. Sunun
iin; bu mevcut sosyal olay -fikr bakimdan mahkmdur, kt-lenmistir-iki duruma sahiptir: Va siddetli bir sekide onunla
DINLER TARIHI

499

mcadele etmemiz, onu yok etmemiz, ona toplumda zuhur ve grnme izni vermememiz gerekir. Veya tahamml edilmesi
gerekir. Bu sosyal durumun meydana gelis kklerinin, bu olayin meydana gelmesine sebep olan iktisad ve sosyal etkenleri ku
rutmamiz gerekir. Avrupa burjuvazisi dzenlerinde de -ki ogu insan ve hukuk meseleleri (fahiseligi) kabul etmiyorlar, fakat
ona tahamml ediyorlar. Sosyal bir gerek oldugu iin, onu, kontrol , zayiflatilmasi ve arastirilmasi mmkn, zel, sinirli bir
ortamda birakmislar. Ancak simdi toplumlarinin btn be denine yayilmis ve her yere bulasmistir. yle bir hale gelmis ki,
artik kontrol asla mmkn degildir. Bir realist ile idealist (dev rimci bile olsalar) arasindaki fark budur. Idealist bir devrimci
di yor ki, toplumda fahiseligin olmamasi gerekir. Kudreti ele geir digi zaman kt isimli mahalleyi (fuhus yuvalarini)
tamamen kapatip yok ediyor, ortadan kaldiriyor. Bu utan vericilik top lumdan kaldirildigi iin mutludur! Sonra bu utan
verici leke nin, her yere yayildigini gryor, onunla nasil mcadele edecegi ni bilmiyor. O idealist gibi, bu grnme muhalif
olan bir realist byle yzeysel, sekli ve yasal bir mcadele yapmak yerine, ince leyip arastiriyor; byle bir olayi meydana
getiren sosyal, ruhsal ve hukuksal etkenlerin ne oldugunu greniyor; etkenlerle mca dele ediyor. Bu kabul etmek degildir; bu
olaya gereklige zahi ren tahamml etmektir. Bir, mddet sonra byle kt bir olayi meydana getiren etkenleri
kurutabilirse, byle bir faciayi sadece yzeysel bir sekilde ezen ve yok eden kimse, bu grnty sa dece halkin nazarinda
ezmistir. Ancak etkenleri kaliyor, sosyal gereklik aisindan ise onu kuvvetlendirmistir bile.p>

Kba dzeninde devrim oldugu zaman, sorunlarindan biri suydu, bu lke btn Amerika kitasinin kumarhanesi olmustu. yle ki
seyyar kumarhaneler bile vardi. zel otomobiller esitli drt yollara geliyorlardi, o yerin genleri iki veya saatligine kumar
oynuyorlardi. Sonra otomobil baska bir mahallede duru yordu. Binyediyz ksr esit piyango vardi, ekilis yapiyorlar di.
Her Kbali gen, sabahtan gece yarisina kadar cafelerde, te leksle gelen yarisma ve piyango ekilislerinin sonularini bekli
yordu. Btn halk bunu aliskanlik edinmisti. Binlerce insan, bu

500
DINLER TARIHI

yoldan geiniyordu. Birey aisindan, toplumun iktisad kurum larindan biri olmustu. Fidel Castro iktidari ele geirince, sosya
list dzen aik olarak kumara karsi oldugundan bir genelgeyle, zorla kumarhaneleri kapatmak yerine kumar ve piyangonun
meydana gelmesine sebep olan Iktisad sebeplerle mcadele etti. Bir sre sonra orada usulen kumarin meydana gelmemesini
sag ladi. ok az gruplarin disinda toplumdaki kk kazindi. Daha nce bu yolla ekmek yiyen kimselerin, geim yollari degisti.
Ku mari doguran iktisad dzen degisti, olumlu bir retim dzeni ne dnst. Sonra trlerinden birini, piyangolarin bir esidini
mill dzeyde biraktilar; ortadan kaldirmadilar. Sunun iin; pi yangonun meydana gelisini saglayan kklerden birini korumak
la, sonradan meydana gelen boslugun baska bir sekilde sapmis olarak ortaya ikmasini nlemek istediler. Demek ki, tedricen
kkn kaziyabilmek iin, birini biraktilar. O bir taneyi de su sekilde ikardilar; mesel herkes, tmen verebilip bir piyan
go bileti alabilsin (bir biletten fazla da degil, o da haftada yalniz bir defa). Sonra eger kazanamazsa (ki, ogunlukla kimse
kazan miyor) o biletler bosa gitmezdi. Bu bos biletler ayrica belli bir degere sahip oldugundan, taksitler, kiymetli evraklar ve
kagit para seklinde halk iin yapilan teskilatlara, konut yapan genel sandiklara denebiliyordu. Yani yle bir sekil aldi ki,
kumar ve piyango katilmalari, kumar ve piyangonun anlam ve muhtevasi yavas yavas ortadan kalkti. Piyango formuna tahamml
edip, sonra mcadele ederek kk ve temelde, bylesi hastaliklari meydana getiren iktisad alt yapiyla mcadele ettikten bir
md det sonra onun da kkn kazidilar. Toplumda hibir hareket, kimildanis ve rahatsizlik meydana gelmeksizin kkn kazi
dilar.

Kleligin, iktisad alt yapinin, sosyal iliskilerin bir parasi ve bir grubun ahlki63 oldugu toplumlarda, devrimci bir dzen

63-Hatta simdilerde bile yle adamlar gryoruz ki, eger onlari odanin bas k sesindeki sedirin zerine oturtup efendi
yapsak bile, yine cahalsiz olurlar. Ka pinin esigine aidip, el pene durmak isterler. Daima egilme (rk) halinde ol mak
isterler. Dalkavukluk ve meddahlik yapmadan asla yasayamazlar! Ahlk dzen bu sekilde ortaya ikmis. Iktisad dzenin,
usuln onurlarindan biri kle lik olurken sosyal iliskilerin temellerinden biri, klelik olmustur.
DINLER TARIHI

501

geldigi zaman, eger kleligi bir genelgeyle lagvetmek isterse, onu kklestirmis olur, stelik yasal olmayan bir sekilde.

Bu, yzde yz kleligin hizlanmasi ve genislemesine dogru gtrr; su anda ogu lkelerde oldugu gibi. Geri kalmis top
lumlarda devlet, seklen kleligi ve kiz ocuklarinin alim satimi ni yasaklamistir. Fakat yasal oldugu zaman da kontroln grn
dgnden daha ok gerektigini gryoruz. Simdi bir baba bile kizini kk yasta bir aileye satiyor; parasini aliyor, sonra by
ynce ona veriyor. Bu aile sahtekrlik yapip bu ki/m parasini vermezse, sonra onu bir kle olarak alirsa, mahkemeye basvur
mak imknsiz olmakta. nk kle kaak bir cins durumuna gelmistir! Alt yapisini yok etmeden kleligi ortadan kaldirirsan,
yasal formunu ortadan kaldirirsan kaak sekilde ortaya ikacak tir. Gizli klelik daha ok genisler ve kontrol mmkn olmaz.

Islmda Islm peygamberinin ve Islm liderlerinin ilk d nemlerde, klelige karsi yaptiklari siddetli saldirilarla ilgili ka
nunlar var. yle ki, Allah nezdinde hibir is insan alim satimi kadar nefret edilen bir is degildir. Veya insan satan kle tccari
disinda Allahin herkesi affetmesi mmkndr. -Hem de her e sit keffareti, her esit sosyal ameli veya her esit sevabi
kleleri azad etmekle tartarak.64 Bir de sosyal kanunlar ve iktisad d zen bakimindan, sonradan belli oldu ki; Islm sekle
geici olarak tahamml etti. Kleligin kkn, iktisad dzeni degistirmekle, ahlk degerlerini degismesiyle yle bir biimde
degistirdi ve bambaska yapti ki, bu sorunun tamamen ortadan kalkmasini saglayacak sekilde davrandi. Fakat ortadan
kalkmadigini gr dk: Islmin sahip oldugu programin esasina gre on yirmi se ne zarfinda kleligin mutlak reddine
ulasiyorsunuz. Ancak programinin uygulanmasi tamamlanmadi. Isin ortasinda esraf lik ve kle tccari o efendiler, Peygamberin
yerine geme adina, hakim oldular; sonra klelik fikhini olusturdular. Fikhi bir sekle

sun) _.. ,

sin. Ne kadar azamete sahip oldugunu anlayamazsin. Nedir? Sudur: bir insanin klelikten .izad edilmesinde senin elin (katkin)
olsun.

502
DINLER TARI HI

brndrmelerinden sonra, is Islm bir kanun olarak ortaya ikti. Hl tarif ediliyor, birakmis degiller! Bir klenin yarisi,
mescidin malidir. Bir gn mescidde, bir gn efendisinin yanin da alismasi, Cuma gn de tatil yapmasi gerekir. Cuma gn ne
efendisine, ne de mescide aittir. O gn, biri onun basina bir tas atip basini kanatirsa, kan pahasini demek gerekir. Simdi bi le
bu ilm br konudur. Verdigim bu kan bedeli, mescide mi gi diyor? (Bu konuda) fikr ihtilaf fazladir! Ulemdan bazilari efen
dinin, diyorlar; bazilari da mescidin; syle ki Allah kuldan daha haklidir. Bazilari, efendinin malidir, diyorlar; nk efendi
yarisini mescide vakfetmistir. Bazilari da kendi malidir, diyorlar. Bazilari da yarisi efendinin yarisi Allaha ait; bylece ihtilaf
orta dan kalkmaktadir! Sanki su anda Islm toplumunun btn me seleleri hal olmus, derdi, izdirabi sadece bu konunun halledil
mesidir.

Bu yzden eger, sonralari kleligin ortadan kalkmadigini gryorsak, koyduklari kurumlarin ve girisimde bulunduklari seyin
asla olmadigi yrmedigi iin degildi. yleyse niin byle oluyordu? Bundan sonra da kleligin, Avrupanin aksine, reti min
bir etkeni oldugunu grdk. -Avrupa feodalitesinde kle ler, kyllerin ve isilerin bir parasi olarak blk blk i diler.-
Islmda esrafligin galip gelmesiyle, bu programlarin tamamen ortadan kalktigini gryordu. Sloganlarin disinda hersey degis
ti, alt yapi oradan kalkti Bununla beraber, Islmin klelige kar si iktisad aidan atigi savas, kleligin Islm toplumlarinda fii
len ortadan kalkmasina neden oldu. Fakat (domestique) usak klelik seklinde kaldi.65

Halbuki Avrupada klelik, retim kleligi seklindeydi. Ya ni bir sinif -milyonlarca kle-daima retime katiliyorlardi. Bu
yzden Islm, kleligi bu sekilde resmen tanimadi. Diger baska seyleri de, resmen tanimadigi gibi. Ona tahamml etti, bu kr
kurumun etkenlerinin kkn kazimak iin onunla mcadele

65-Domestik klelik, klelerin retiminde alismadigi bir kleliktir. Bazi aileler ss, gsteri|, kudret ve asalet isareti
olarak ev Isi iin bir iki tane kleyi evde birakiyorlar, alip satiyorlardi. Bu sslenme kleligi, sembolik veya domestik
kleliktir (yani hizmetiliktir.)
DINLER TARIHI

503

etti. Bu programm yenilgiye ugramasina ragmen, bu mcadele bati dzenlere gre basarili oldu.

Sonra: Zerdstn iki zelligi zerinde durdunuz. O da suy du: Muvahhid idi ve Ahuramazdayi getirmistir. O halde btn bu
tanrilar, talimatlar neden olmustur? Eger ilave edilmisse Zer dst ne demistir? Bu kisi disinda ne olusturmustur? Siz zimnen
Avestadaki btn bu tanrilarinm ismini sylediniz. Sonra syle buyurdunuz; Zerdst geldi; Ahuramazda byk tanridir, dedi.
Acaba bunlar Zerdstten nce miydiler? -ki Zerdst, Ahuramazdayi onlarin yerine geirmistir-yoksa sonradan mi meyda na
geldiler?

Cevap: Btn bu tanrilar, Zerdstten nce vardi. Ama herbiri bagimsiz birer kisilige sahip tanrilar idiler ve kk-byk diye
siralaniyorlardi. Zerdstn yaptigi is suydu; yaratici ola rak bir tanriya karar verdi, -Ahuramazda-diger Arya tanrilarini tevhid
dzenine aykiri olmayacak sekilde ortaya ikardi. Nasil? Bu tanrilarin bazilarinin zat gerekliklerini, fiili varliklarini inkrla
reddetti. Bunlar yoktur (varliklari yoktur), belki Ahura mazdanin sifatlaridir dedi. Mesel simdi, bizim Allah inancimiz var,
sonra Rahman, Rahim, Cebbar, Rezzak diyoruz. Es kiden -Zerdstten nce-Rezzak, rizikla grevli bir tanriydi.
Rahman, rahmetle grevli; Halik, yaratmaya grevli baska bir tanriydi. Tanri, byk mabud anlaminda biriydi. Ama Zerdst
geldi ve Ahuramazda birdir dedi. Rezzak dedi. Yaratici isim li bir vekil, grevli yok. Yaraticilik Ahuramazdanin kendi
sifati dir. O halde Emsaspendler-Hordad, Ordibehest, Ferverdin ve Humen olsalar-melekler ve tanrilar Ahuramazdadan
bagimsiz degildirler; Ahuramazdanin sifatlaridirlar.

Ikincisi tanrilardi. Zerdstten nce onlar da Ahuramaz danin yanindaki tanrilardi. Ama Zerdst, Ahuramazdanin daha st
dzeyde olduguna karar verdi. Btn bu tanrilarin b yk tanri Ahuramazdanin yaratiklari ve ona ibadet edenler ol dugunu
syledi. Bu sekilde O nceki Arya dinin esitli ilhlarini kabul etmekle tanrilar arasindaki iliskileri ve silsileyi degistirmekle
tevhidi bina etti. Syle ki, simdi bizim tevhid ina-504
DINLER TARIHI

ncimizda da melekler var, her biri dnyadaki bir isin grevlisi dir -fakat Allahin yaratiklaridir, Onun iradesini yerine getiri
yorlar. Kendiliklerinden bir irade sahibi degillerdir.- Tevhide darbe vurmuyor. Eger yine Islm lisanla sohbet etmek istersek,
Zerdst Arya tanrilari, Ahuramazdanin yaninda meleklere d nstrd. Ahuramazdanin emrinde olan melekler.

Soru: Siz bazi yazilarinizda Sami peygamberler halk arasin da gnderilmis, obanlik yapmis olan mm peygamberlerdir,
dediniz. Ama Sami olmayan peygamberler esraf kkenli pey gamberlerdi. Zerdstn babasi Mog (Mecus ruhansi) idi. An ne
tarafindan da dehgan -yani feodal-dir. Buda, byle; Lao-Tsu byle; Mehavira da byle midir?

Cevap: Bunlar esraf sinifina bagli olduklari iin yalancidir demek istemiyorum. Szm bu anlamda degildir. Byle bir so nu
almak istemiyorum. Bu gruplandirmayi sadece ve sadece si nifsal bir tahlil, bunlarin bir sosyal dzende kendi siniflarina
bagliliklarini gstermek iin yaptim. Onlar, mutlaka btil zerindedirler -sirf halkin bir parasi olmamalarindan-, bunlar da
mutlaka hak zerindedirler, demek iin gruplandirma yapma dim. Bu anlamda degildir.

Sima-yi Muhammed (Muhammedin simasi Dr. Seriatinin Islm Senasi isimli eserinin bir blm) -veya baska bir yerde-
Ibrahim peygamberler halkin bir parasidir, daima halkin fay dasina, gllere karsi zafere ermislerdir. rya, inli hatta Yu
nanli hekimler, filozoflar esraftandirlar. Bu nedenle onlarin eko l ve rehberlikleri sekinlerin faydasinadir -halkin faydasina
de gildir.- Bu, dogrudan dogruya su anlama gelir ki; onlari Allahin halis elileri olarak kabul ediyosun, diyerek beni
kinayabilirler.

Bunun cevabini vermek istiyorum -eger dogru olarak dik kat ederseniz-ben asla syle demedim: Zerdst veya benzeri diger
peygamberlerin hibir Allahin hak peygamberidir, deme dim. Asla onlar hokkabaz yalancilardir da dememisimdir. Bun larin
ikisinden hibirini sylemedim. Bugn veya nceki hafta syledigim sey sudur; Zerdstn, kitabindan anlasildigi kada riyla
sirk ile tevhid arasinda bir konumu vardir. Tevhid esigin-DINLER TARIHI

505

de, tekml etmis bir sirk veya sirkin esiginde tekml etmemis bir tevhide sahiptir. Bugn syledigim sey, su iki meseledir -
eger siz byle sonuca vardiysaniz artik bu size aittir.- Biri, hak peygamberler sadece Sami peygamberlerdir, diger byk mil
letlerin peygamberleri yoktur diyenlerin sz Kurnin nassina, Alinin aik ve sarih szne aykiridir. Bizim tarih dnya
gr smz sudur; btn miletler fikr uyanis ve nbvvete sahip ol muslardir (btn milletlere peygamber gnderilmistir).
Iran linin mutlaka peygamber olmustur, Hintlinin mutlaka pey gamberi olmustur. Konunun birisi bu. Diger mesele de sudur;
Buda, Lao-Tsu, Mehavira, Zerdst veya Mani konusunda-de dim ki; onlari dinsiz ve tanrisizmis gibi grp byle tahlil edi
yorlar-bunlar kesin olarak Allah tarafindan gnderilmislerdir diye bir hkm vermedim. Yine bunun gibi kesin olarak Allah
tarafindan gnderilmemislerdir dye de bir hkm vermedim. Ama Iranlinin bir peygamberi olmustur dedigim zaman, diger
birseyi ispatlamak istiyorum. Acaba konusma sirasinda, Zer dst de tevhid sahibidir, dedigimde bu; Zerdst Iranlinin pey
gamberidir anlamina mi gelir? -Alinin deyimiyle, Iranlinin pey gamberi olmustur-Mutlaka da bir peygamberinin olmasi gere
kir, -Kurnin deyimiyle-. Ancak bu kesin olarak Zerdst m dr? Bunu bilmiyorum.

Veda dininin peygamberi veya peygamberleri hi taninma mislardir. Veda dini, en byk Hint dinidir. Buda ise bu dinin
reformcusudur ve Buda dini azinliktir. Sphesiz Veda dininde ve Upanisadlarda yle damarlar var ki bunlar sahte bir zihnin
eseri olamazlar. Hatta bir filozof, hekim veya sair byle seyler syleyemez. Insan deta baska yerlerden oldugunu hissediyor.
Ben simdi Incil, Tevrat ve Upanisadlari tarafsiz olarak -inanla rimizin esaslarina gre degil-okudugum zaman, hangisinin
Tevrat, hangisinin Incil, hangisinin Musadan hangisinin Isadan, hangisinin Mehaviradan ve Upanisadlarin mehul ya
zarlarindan oldugunu tanimasam, Upanisadlarin bu diger iki tanesinden daha fazla vahiy ve hakikate yakin olduguna inani
yorum. Burada, zaman zaman byk bir sze variyorum yle ki orasi yce dsncelerle doludur.

506
DINLER TARIHI

Ama Zerdstle ilgili szm sudur; ne yzde yz peygam ber olduguna inaniyorum ne de yalanci olduguna. Kurnin bahsettigi
peygamberin -ki Iranda da gelmis olmasi gerekir-ne yzde yz Zerdst olduguna inaniyorum ne de o degildir diyo rum.
Bunlarin hibirine cevap vermiyorum. Sunun iin; verdi gim cevabin akl, mantik, nakl veya nassa dayanan bir temelin
zerinde olmasi gerektigi konusunda taassubum var. Geri halk, meselenin abuk halledilmesini, bir sonucu ulasmasini se ver.
Ekseriya diyorlar ki; Sen hibir netice almadin, meseleyi muallakta biraktin!

Biz yle bir aliskanlik edindik ki bir meseleyi, bir konusma da, bir derste veya bir kitapta hallederek elimize bir netice ver
mesini, istiyoruz. Nereye vardigimiz ve faydasinin ne oldugunu bilelim istiyoruz. (Bu adet ve isteklerimizi) yok etmemiz
gerekir ki arastirma dosyasini aik birakalim,

(Evet Byleyde Ey Birader de) Ben tarih arastirmacisi degilim, kelmci degilim, filozof degilim, sosyolog degilim, hi
birsey degilim, ben kleyim. Benim artik sununla isim yok; eger insan, Gatlari incelerse bazi yerlerde eski filozofiye rastlar
ve bununla da orada tevhidin oldugunu grr. Ancak Vendidad, Visperd ve Vistlere bakarsa Beyefendi; klenin Visperdle
bir isi yoktur. Btn tarih boyunca kurtulusuma yardim etmis ol dugunu grdgm sey benim iin haktir. Bana yardim etmedi
gini ve beni hatirlamadigini grdgm seyle -hak olsun btil ol sun-asla bir isim yoktur! Bu yzden o kuyunun kenarina zaval
lica oturan ben, kle unvaniyla konustum -arastirmaci, tefsirci, kelmci, filozof ve ve tarihi olarak degil-. Kleyim. Sadece
ken di kurtulusumu ve ailemi dsnyorum ve btn tarih boyun ca sinifimi gryorum. Orada, kendi derdim olaraktan dem
vuruyorum, bir Mslman gibi degil. Eger bir Mslman gibi konusursam hangi isi yapmam gerekir? Orada Musa, Isa ve Hz.
Peygamberi alip hepsini birbirinin safina koymam gerekir! Yok sa byle degil midir?

Ben yle karar vermiyorum; burada bir kle oldugumu g ryorum; besbin yillik tarih boyunca, Hz. Isa gelmis, hem de Al lah
tarafindan gnderilmis (bazen kendisi tanri oluyor -tanri ya
DINLER TARIHI

507

piliyor-bundan daha te bir sey yok!), ama diyor ki; baris ya pin, birbirinizin yzn pn, salavat getirin! Efendi! Hangi
salavati getireyim? Kle, Filistinli ve bu irktan olan benim, b tn bu besbin yillik tarih boyunca kanimi emmisler; simdi, ge
miste ve gelecekte kanimi emen kimseye nasil salavat getireyim, birbirimizi nasil sevebiliriz?

Allah tarafindan gelmis olsa da benim isime ve derdime ya ramiyor! Ben kleyim, kurtulmak istiyorum. Bu Spartaks ki,
kledir; sadece Allah tarafindan gnderilmemis olmakla kalmi yor, belki okuma yazmasi bile yoktur, ondan sz ediyorum; li
der olarak tarihte onu kabulleniyorum. Ama Israilogulllarinin yetmisbin peygamberii bizimle ilgili degiller; onlar baska bir
ekoln mali. Bu ise bir baska kk cep defterinin malidir. Bu nun tasdikinin dogru olup olmadigi bizi ilgilendirmez! Orada
Aliyi de nasil takdim etmis oldugumu gryorsunuz: Tarihte daima yenilmis oldugumuzu gryoruz! Bir defa Allah yolunda
savasman gerekir demisler, bir defa Firavunun yolunda Ben onlari artik anlamiyorum. Herkesin gelip srekli yeni bir hare
keti isbasina getirdigini gryoruz, bizi uyutmuslar! Sadece efendiler degismis. Zindana saldiranlar beni kurtarmaya
gelmiyorlardi. Zindanciyi kovup, onun yerine gemek iin geliyorlar di. O gelenin, iyi veya kt olmasiyla benim ne isim var!
Bu yzden Ali konusunda eger syle diyorsam: Kardes, besbin yil dan sonra gelmisim ve Alinin Siasi olmusum. Tekrar
kle ola rak Alinin Siasi olmusum; Ali, bu Ali de olsa ve hak vasi de ol sa. Ama tanidigim Mesih gibi, birbirinizin yznz
pnz, salavat getiriniz de dese, ben yine kleyim. Gerek hakiki Me sihin kim oldugunu, ben biliyorum. Ben arastirmaci
degilim ki! Ben iki bin yildir dnyada olmus (ve olan) Mesihi taniyorum. Ben Mesihi ilm arastimalardaki simasindan
tanimiyorum, ke sislerin yznde taniyorum. Bu kesislerin bizi daima soymus ol duklarini gryorum. Tipki Romalilar gibi bu
beyefendi nce Sezardi; bizi kamilamis, vurmus ve ldrmst. Asker edip savasa gndermisti. Bu beyefendi bugn papa
olmus, Sezarin senatrleriyse kardinal olmus. Gzel! Benim iin ne farketti? O altin ayakkabilar giymisti, simdiyse baliki
ayakkabilari giyiyor. iplak ayakli olan ben iin ne degisti?

508
DINLER TARIHI

Ben, Alinin o irfani makamlarini, manev makamlarini ve azametlerini anlamiyorum. Gryorum ki, O benden nce gelip, bu
sapmaya kurban edilen bir adamdi. Sonra, kili adami oldu gunu gryorum. Kan, toprak ve kudretlerin hizmetinde olan
kahramanlar gibi degildir. Sz adamidir (hatiptir), ama Demos-tenes gibi kendi hakkinin gereklesmesi iin alisan, Bousoui
gi bi Luiye karsi hatiplik yapan biri degildi. Soylulugun ve sosyal haysiyetin adamidir, ama bir amele gibidir, benim gibi is
yapi yor. Hanimi tarihin ve kendi kavminin en byk sahsiyetinin kizidir. Ama senin kle kizkardesin, benim kle kizkardesim
gi bi is yapiyor. Aliga katlaniyor, dert ve izdirap ekiyor, mah rumdur, yoksuldur. Bu yzden klesiyim diyorum. Bu, esitli
dinlerde ve milletlerde esitli arastirmalar yapip, sonra Sianin daha iyi oldugunu grdm demek degildir. Ben onlari anlami
yorum; nk ben kleyim,66

Eger ben burada felsef, kelmi ve din tartismalar yapsay dim, bu konulari anlatsaydim, kle olmayan benim enemle k le
olan kardesimle konussaydim, bu onun isine yaramazdi; bir klenin lisaniyla konusmam gerekir.

Orada enbiya ve evliyanin yolundan Aliye gelmedim. Zehire bulanmis tarihi almyazimin yolundan, besbin yil boyunca birinin
evine geldim. Digerlerinin bir dinin yolundan ona ulas tiklarini gryorum. Benimle kilavuzum arastirmalarim, kitap larim,
mantik istidlalim olmamistir ki Aliyi gstersin.

Kardese mektupta demistim ki, Kardes; bu besbin yilda sen yoksun Zira peygamberler, hekimler, filozoflar hep bes
bin yil nce len kardesimden sonra geldiler; onun bundan ha beri yoktur. Btn bunlar iki-bin yil nce gelmistir. O bunla
rin hepsinden nce lmst. Bunun iin ben simdi ona rapor ve-

66-Muhammed Ali Afganinin Ahu Hanimin Kocasi kitabini grdnz m, grmediniz mi? ok degerli bir kitaptir Son
yillarda gerekten ilk defa byle bir roman sahip oluyoruz.

-Nowel vardi.. Ama birinci derecedeki roman bu Ahu Hanimin Koca.sidir. Orada mesel gryoruz Recep Aliden
bahsettigi zaman, zel bir tip oldugu bellidir, nasil konusmasi gerektigi bellidir Sonra T>e ye fendin in agzindan Sokrat.
Eflatun .- Heideggerin szlerini isitiyoruz. Felsef tartismalar yapiyor. Bu yanlisti; simin edebiyat, tarih veya digerlerinde
gsterdigimiz tipleriyle, bu 1 Vfendinin suratina arpmasi gerekir.
DINLER TARI H I

509

riyorum. Rapordaki haberlerden biri su: Kardes ben bir yerde sallanip titredim. Dediler ki; Azerbaycanda bir peygamber ik
mis, nr ve karanliktan bahsediyor; nr ve karanliktan, ktlk ve iyiligin savasindan, ser ve hayrin savasindan gndz ve ge
cenin savasindan. Aydinlik yanimiza gelmis dedim. Isiktan, kut sal Ahurai Azerden bahsediyor. Dedim ki, besbin yillik bu ka
ranlik gecemizde ayaklarimizin nnde temiz sule parlamis, Ahuranin bir sulesi. Halbuki hayatimizdaki btn suleler kiza-rip
parliyordu. Nemrudi bir suleydi. Izimizden gelip haberimizi sormasini bekliyordum. Baktim ki Azerbaycandan Belhe (hare
ket edip) Vistaseb Sahin yaninda yola dsms. Bir kizini Camseb Hana verdi. Camseb Hanin kizini da kendi aldi! Sa dece
ve sadece iki tarafin faydasina!

Simdi siz diyorsunuz ki: Sen, bu peygamber muvahhidmis -Gatlarda-diyorsun Hakla beraber oldugu, sonrakilerin bir
hokkabazlik yaptiklari belli oluyor. Dzenbazlik yapip, esrafligi getirdiler ve bu Mezdisnayla karistirdilar Ben onlari
nerden bilirim? Arastirmaci degilim ki! Ben ne bileyim ki; o baslangita iyiymis, sonra bozulmus Onun hayatimi etkilemedigini
gr dm. Klelikte, Mesih benim isime yaramamistir, dedigin za man -O ki artik hviyeti bellidir!- siz kalkmis Zerdstten
bekli yorsunuz?

Soru: Hz. Ibrahimin mcadele ettigi sirk, hem sinifsal ihti lafi dogurmaktaydi ve hem de mevcut ihtilafi aiklamaktaydi. Biz
Mslmanlarin bu mcadele hakkinda bildigimiz sey, o malum putlarla olan mcadelesidir. Hepsini kirdi ve grz b yk
putun eline verdi. Biz bundan baska birsey bilmiyoruz, eger bundan ayriysa, nereden bilelim?

Cevap: Adamin biri, bir grup ve sinif hakkinda; Bunlarin tm kt, mezhepsiz, dinsiz, suursuzdurlar! diye kfrediyor du.
Arkadasi syle dedi: Hepsini bir kenara attigini bu adamla rin arasinda, menfaatiler da var, Iyi adam da var. teki: Birini
syle dedi. Hi tanimadiklarimiz olamaz mi? Senin tanimadik larin, benim syleyemediklerim ok mudur sence?! Bylece
mutlaka aralarinda bulunabilecek iyi adamlarin da olduklari belli oldu. Byle olmasaydi sen ve ben mutlaka bilirdik! Eger

510
DINLER TARIHI

bizler kimlerin, neyin ve hangi etkenlerin fikren yikilmamiza se bep olduklarini grenebilsek,67 bu etkenlerin girislerini tarih
ve cografyadan anlayabilsek; toplumsal veya din aisindan esekles-tirmenin etkenlerini bulur ve bylece sirkle mcadele
kendili ginden belli bir dzeye ulasmis olurduk. Iste suurlanma budur. Ibrahim ve sirk meselesini, aikladigimiz gibi sadece
putlar ve kirma olayi olusturmamaktadir. Kendimden birka rnek vermek mecburiyetindeyim: Birincisi, dinlerdeki putlarin ve
tanrilarin okunup arastirilmasidir. Orada sirk sosyolojisi hak kinda bir seyin yazilmamis oldugunu yeni anlamis bulunuyo rum.
rnegin bugnk ve diger konusmalarda da syledigim gibi; btn tarih boyunca sirk dinindeki tanrilar, putlar ve ortak
kosmalar, sosyal ve tarih bir fonksiyon tasimislardir. Bu sekil deki bir anlayisla incelerseniz tanrilar veya esitli tanrilara tap
manin sosyal siniflar, sosyal sapma ve insan -sosyal eliski ai sindan hangi fonksiyona sahip olduklarini inceleyebilirsiniz.
Bunu tanidigimiz ve sirkin fonksiyonunu toplumda tek tek bul dugumuz zaman, inaniyorum ki bu esasa gre gerek tevhidi bize
gretebilecek en byk faktr sirktir.08

Hz. Ibrahimin, sirkin tecelli kaynaklarini reddetmek ve ez mek suretiyle yaptigi isin degeri sadece felsef, metafizik bir ko nu
degildir. Belki insanlik toplumda yayilmis bir hareket olarak tarihin tarihi degisme srecinde, sinifsal dzenlerin esasina gre
smr, istibdat ve toplumsal sirkin tam olarak msahhas ol masini saglayarak Onun isinin ne kadar pratik, aleni ve canli
oldugunu gsteriyor. Tarih ve gemisle ilgili bir hatira degil.

Isaret ettigim gibi, bu konu hakkinda Tahran Edebiyat ve Beser Ilimler Fakltesinde Sirk Sosyolojisi isimli bir konusma
yaptim. Elbette br mddet iin o konusma degerlendirilebilir. Ama btn ierigi bu degildir. Aslinda konu syle
zetlenebilir:

67-Diyorlar ki: Simdiye kadar hep konusuyoruz. Sen hep dertlerden sz edi yorsun. Derman olacak hibir sey sylemiyorsun
Hayir! Asla! Biz simdiye ka dar dertten bahsetmiyorduk. Belki dertten inleyip sizliyorduk. Dertten inltyip, sizlamak dertten
bahsetmekten ayri bir seydir.

68-Eger sirki anlamazsak, tevhidi anlamamiz mmkn degildir. Meger bu tek rarladigimiz Allah birdir, birden fazla degildir
dememiz de bir sinifta iki g retmen olamaza bir dayanak olusu gibidir. Gzel, eger yle kalsaydi tevhidi miz de ortadan
kalkardi.
DINLER TARIHI

511

Sirk sosyoljisi ve karsiti tevhid sosyolojsi ayni konudan bahset mektedir. Ikincisi Ademin Varisi Hseyin isimli bir yazim
var. Bazilarinin onu okumus olmalari, orada ne syledigimi an lamis olmalari mmkndr. Biri de bu Irsad kurumunda verdi
gim ibrahim ile Randevu isimli drt konferanstir. Orada, iki konusmaya sadece, sosyoloji, tarih felsefesi bakimindan Ibra
himin isine, onun beseri sosyal dzen zerindeki etkisine ve isi nin pratik olduguna ayirdim. Birisi de Ibrahim dinlerde tarih
felsefesidir. Bu konuyu da yine burada konferans olarak verdim.

Soru: Kurn syle buyuruyor: Iyi bilin ki Allahin dostlari na korku yoktur. Onlar zlmeyeceklerdir (Yunus/62). Defalarca
ilim ehlinden isittim; efendimiz Ali (a.s.) tarih rivayetlere gre Allahtan ok korkardi, digerlerini de Allahtan korkmaya
tesvik ederdi. Acaba velayet istidlali zerine bu yetten istifade edile bilir mi? Edilemez mi?

Cevap: Kurnda, Allahin evliyasina, Allah tarafindan korkma, rkme verilmedigi belirtilmistir. Allahin veli kullarina ne
bir korku, ne de gam vardir. Halbuki Hz. Ali (a.s.) tarih rivayetlere gre Allahtan herkesten daha ok korkuyordu. Sp hesiz
bu; su iki anlami ve kavrami ortaya koymaktadir: Insan, st asamaya ulastigi zaman, artik onun iin Allahtan bir korku ve gam
yoktur. Digeri de aksine insan Allahi tanima ve bilmede st dzeye iktigi lde Allaha yaklasmak ynnden ruhsal gelisme
kazaniyor, korkusu daha fazlalasiyor. Bu nedenle de sa dece bilginler Allahdan korkuyorlar.

Farsada bu iki korku arasindaki fark iin, maalesef bir ke lime yok: Biri, Hasyefdir. Ruhsal tekml artanin, Allaha da
ha ok yaklasanin, Allaha karsi duydugu korku da artiyor. Di geri dehavfdir. Kfr, sapiklik, pislik, gnah ve cinayetten el
ekip bu yola ve dine inanan kimse iin artik bir korku ve rk me yoktur. Bu iki kelime, iki ayri kavramdir. Farsada her ikisi
ne ters korku diyoruz. Tipki Farsada takvaya da Allahtan korkmak dedigimiz gibi Ittekullah Allahtan korkunuz de
digimiz gibi, Hasyetullaha da Allahtan korkma diyoruz. Sonra kalpleriniz yine katilasti, tas gibi; hatta daha da kati oldu.
Ni-512
DINLER TARIH

tekim taslar arasinda kendisinden irmaklar fiskiranlari vardir, yarilip su ikani vardir; Allah korkusundan yuvarlananlar vardir.
Allah yap tiklarinizi bilmez degildir. (Bakara/74) Havf, ayni zamanda kor ku anlamindadir! Halbuki havf ve gam, sapma
kaygisindan in sanin sarsilmasidir. Bu yzden deniyor ki, yola geldin mi, artik korku ve havf yoktur. Kurn, bu korkunun ve
gamin olmayisini sadece evliya iin demiyor. Belki Ehl-i Kitaptan (Yahudiler, Hi ristiyanlar, Sabiiler) ve Mslmanlardan
iyi is yapip, Allaha ve kiyamete inanip yola gelenlere su yeti sylyor: Sphesiz, ina nanlar, Yahudi olanlar, Hiristiyanlar
ve Sabiilerden Allaha ve Ahiret gnne inanip yararli is yapanlarin ecirleri Rablerinin katindadir. Onlar iin artik korku
yoktur. Onlar artik zlmeyeceklerdir de. (Bakara/62). Allahtan korkmak, Onun azameti karsisinda ken dimizi hakir
grmemiz anlamindadir. Kendine zg bir insan duygudur bu. Mutlak ycelik ve azamet karsisinda ebediyeti hissettigi,
kendini korku halinde grdg bir durumdur. Bu sa pitmaktan korkmak degildir, belki heyecan, hayret, saskinlik ve bir acizin
mutlak bir azamete ve gzellige karsi titremesidir.

Kuskusuz insanin idrk ve ihsasi ne kadar gelismis olursa, mutlak ebediyet ve azameti daha ok taniyor, anliyor, hissedi yor.
Onun karsisinda daha fazla titriyor; idrk ve ihsas k ldke, kreldike gnl daha bir genis ve daha rahattir. Ben falanca
isi yaptim, artik rahat ve temizim diyen adam, iste yle sine rahattir. Aslinda hi de rahat degil! Tipki ilim konusunda
grldg gibi; ilim cahilligi, bilmeme cahilliginden farklidir. Tahsili ve bilgin adamin ilmi gelistike bilmiyorumlari daha
ok artar.y

Islmda takva, daha nceleri zihnimizde varolan anlamiyla karismistir. Bu nereden bellidir? Tercmesinden Takvanin geT

69-Bir grenci vardi. Fizigi yirmi idi. gretmenin ise fizigi sifir idi. Dnyaya baktigi zaman, artik baska problemi kalmiyordu.
(Yeni fizik, dnyanin btn isaretlerini halletmisti.) Gkyzne baktigi zaman, hem bulutu taniyor, hem yil dizlari, hem de
uzayi biliyordu. Niin mavi oldugunu biliyor, bunlardan baska da bir problem olamazdi. Ama Mav Plank veya Einstein gibi bir
adam gkyz ne baktigi zaman mehulden bosanan bir soru yagmuru gryor. Gkyznden yagan soru yagmurlari
Adam1 yle diyordu: Ben drt temel unsur biliyo rum. Digor teferruta ait seyler iin var; bunlarin disinda birseyin olmasi da
mm kn degildir.
DINLER TARIHI

513

ek anlaminin tam aksi olarak tercme ediliyor: Takvaya, perhizkri veya perhizgri (ktlklerden kainma, sakin ma)
diyoruz. Perhizi artik ok tatli! Beyefendi! Isiniz gcnz ne? Sakiniyoruz, ktlklerden kainiyoruz. (nk kr ve gr
ekleri, benzer sifatlari olustururlar. Yani aslinda meslek sa hibi olan kimse). Isim sadece bu, korunma ve sakinmadir! Bu, artik
tuhaf birseydir.70 Gerekte sakinma ve korunma diye bir is olmayinca, artik hibir zaman bir is yapmayan kimse Byle ol
masina ragmen hangi kt isi yapmistir? Sorumluluk tasiyan in san, hayatin kargasasi ve mcadelenin ortasinda olan kimse,
ama srmyor, kendini satmiyor, leke kabul etmiyor, temiz ve soylu kaliyorsa bu adam, deger sahibidir elbette. Onun bu isi,
korunma, sakinma degil midir?

Sakinma isi, Mesheddeki Rebi Efendinin isidir. Hazreti Ali, onu Kazvine bir isyani yatistirmaya gnderdi. Hirsizlar
Huzistana geldiler, kendisini de soydular. Bu olay zerine bu isyani yatistirmak da ne istir? dedi. Zahmet sebepleri
zerinde hccetin tamamlanmadigi, cahilce ve suursuzca isyan etmis bir adamin, gnaha tutkunlugu ve onu islah etmemiz de
nasil bir istir? Albert CamuSun deyimiyle; eger is yaparsak cellat olu yoruz, eger is yapmazsak ryoruz; o halde ne
yapalim? Sonra Hz. Alinin emrini yerine getirip cihad edecegine, Kazvin yerine, Meshed yakinlarina geldi. O zamanlar, henz
Imam Riza yoktu. Meshedde Hakani kavun -bir cins kavun-vardi! Orada bir kabir hazirladi Repetition programina,
lmden sonra Mnker ve Nekirin soracagi sorulara ve verecegi cevaplara hazirlandi! Ora ya gittiklerinde alistirma yapmis
olarak hazir olsunlar, el ve ayaklari birbirine dolanmasin, dilleri kekemelik yapmasin ve ne sylediklerini anlasinlar diye.
Onun isi buydu. Sonra sekizli za-hidlerin (Zahhads-Semaniye) bir parasi oldu. Sakindi, korun du, baska hibir is yapmadi.
Gerekten de temiz kaldi; ama te miz olmasinin ne degeri var? Bu perhizkrdir (sakinandir, kt lklerden korunandir.) Fakat
muttaki degildir. Takva vikaye kelimesinden gelmektedir; saklamak, tutmak, alikoymak anla mina gelir. Korunmak, sakinmak
anlaminda degil. Takva,

70-Birinden sordular: Ne is yapiyor, nerede alisiyorsun? Dedi ki: Iyiliksever biriyleyim. Peki, o iyiliksever ne is yapar?
Dedi ki hibir is!

514
DINLER TARIHI

Mlik, Esterin yaptigi seydir: Hz. Ali ile Muviyenin mcadele sinin zirvesinde, paralarin reddedildigi veya bedel oldugu
bir durumun zirvesinde. Beni meyye casus tezghlarini, Hz. Alinin en iyi subaylarini vesveseye dsrmeye alistiklari, bu
tr ifsada giristikleri bir dnemde saf akilsizlari sununla aldati yorlar: Ali, ihtilafa sebep olmustur. Kurnazlari ise parayla al
datiyorlardi; Hz. Alinin etrafini bosaltmalarini istiyorlardi. Byle bir ortamda; herkesi aldattiklari, komplolarin zirvesinde,
Hz. Alye karsi zihinleri karistirdiklari, bir kargasa ortaminda, sade ve cahil halkin imanini sarstiklari, halkin kesin kararini
bozduk lari, sonra Hz. Aliyi yalniz biraktiklari yetmiyormus gibi, halkin nazarinda spheli ve teshis edilmesi mmkn
olmayan bir sima olarak gsterdiler, ona binlerce ithamda bulundular. Hatta din sizlik ithaminda bile bulunduklari, sonra da
iten her taraftan Talha, Zbeyr ve Haricilerin, darbelerini dzenledikleri, disari dan ard arda Beni meyyeyi baslarina
gndererek Medine top raklarina geldiler. Hz. Ali hkmetinin namusunu talan ettiler, sattilar. Bylece tam mansiyla bir
kargasa iindeyken, Mlik, bir subay olarak kaliyor; komutanligi kabul ediyor, olaylarin tam ortasina, fikirlerin karistirildigi,
tutkularin daim olmadigi, karanlik bir gelecegin oldugu, Hz. Alinin basari ve galibiyet sansinin olmadigi bir durumda, Mlik,
Ester, duruyor; sava siyor, kendini satmiyor, aldanmiyor, vefadkar kaliyor. Vikaye (takva) budur, kendi insanligini korumustur.
Bu, deger sahibi dir ve muttakidir. Eger biri rzgr, hava, toz, toprak yemesin di ye etrafini camla kaplarsa, yle temiz kalir!
En iyi korunmus olanlar ve sakinanlar, ceninden noksan olarak gelen l ocuk lardir. Onlari alkoln iinde koruyorlar!

Insanin dsnce ve yasayisini, tarihi Karl Marx, iktisad et kene veya toplumsal etkenlere indiriyor: Ben sonucum, ekono mik
ve toplumsal sartlar beni yapiyor, benim onda bIr etkim yok, diyor.71

71-Kari Marx, zihnin -veya idenin-ve insanin, iradeyle, fikirle ve duygularla ayni anlama geldigine inanir.
DINLER TARIHI

515

Max Weber bunun aksine, dsnce, dsnce tarzi ve benin iradesinin toplumu yaptigina, sosyal ve iktisad dzeni
degistirdigine inaniyor. Ben ne Marxin syledigine inaniyorum, ne de Max Webere inaniyorum. Fakat ikisinin de katildigim
ynleri var. Max VVebere inaniyorum, yani gereklik ve zihniyet arasinda72 fert ile toplum arasinda, evre ile insan arasinda,
de vamli ve karsilikli bir sebep ve sonu iliskisi ve etkilesim mev cuttur.

Toplum ve sosyal evre dis sebeptir, beni yapiyor ve de gistiriyor. Benin degismesi de bir sebep oluyor ve sosyal ev
reyi degistiriyor. Sosyal evre tekrar ikinci defa benim zerimde etki birakiyor, sonra yine benlik, sosyal evre zerinde etkide
bulunuyor. Tipki birbirlerine karsi duran karsilikli aynalar gibi. Toplumla benim aramda daima karsilikli sebep, sonu, illiyet
iliskisi vardir. Devamli bir gel-git halindedir. Bu bir esit causa-litedir; bir esit daim sebep ve sonu olmadir. Yani
benligim evrenin sonucu oldugu durumda, ayni zamanda evrenin sebe bi de oluyor. evre de benim sebebim oldugu gibi,
ayni zaman da sonucum olmaktadir. Karsilikli illet ve malullk etkisi.

Tipki bir sairin toplumla iliskisi gibidir. Toplum-sinif, top-lum-aksam-siir). Bu toplum, sairlerin toplamindan teskil olmus tur.
Ben bir sair unvaniyla orada durmusum, aramizda bir iliski yoktur; sebep ve sonu iliskisi yoktur. Ben bir siir okuyorum;
toplulukta heyecan olusuyor. Toplulugun heyecana gelmesi, ferd olan benin etkisidir. Sonra benim yaptigim evrede, heye
can olustu, bu benim iin etki sebebi oluyor, zerimde etki birakiyor. Siir okumanin zerinde ses tonu, setigim siirler, syledi
gim szler, dsnce tarzim, ruhumda ve duygumda etki biraki yor. Bende meydana gelen degismeler, tekrar evre zerinde
karsilikli etkiye sahiptir. Ben, sair olarak orada siir okudugum, siz de dinleyici olarak dinlediginiz srece, evremi olusturuyor
sunuz. Benimle sizin aramizda daim bir sebep ve sonu etkisi vardir. Ben, evre iin sebebim, evre de benim iin bir
sebeptir.

72- Objektive, yani toplum, disari, evre ve tabiat; Subjektive, yani ben, be nim iin, benim dsnce tarzim.

516
DINLER TARIH I

Ben evrenin sonucuyum. evre de benim sonucumdur. Byle bir iliskiye inaniyorum. Byle bir iliskide, geri evre beni olus
turuyor, ancak ben evrenin sebebi de olabiliyorum. -Bu konu daki VVeberin sylediklerini yarisiyla-beni evre zerinde
olumlu bir sebep olmaktan saptirmak ve evre zerinde olum suz bir sebep seklinde ortaya ikarmak isteyen seye karsi, kendi
mi korumakla sorumluyum. Burada semekle sorumlu oldu gumdan sosyal fonksiyonumun sorumlusuyum. Sebep adiyla
toplumda rol ifa ediyorum, sebep oldugum o yariyla sorumlu yum. Toplumun sonucu olan o yanda, etkileyici olmadigim iin,
yleyse soriunlu da degilim. Toplumda sebep fonksiyonu if et tigim srece, takva da fonksiyon sahibidir. Ama sakinma ve ko
runmanin asla hibir fonksiyonu yoktur.
EKLER

Asagidaki konu -Muhtemelen bir soruya cevap olarak bir aikla madir. Onikinci dersin verilmesinden sonra Sehid gretmen
Dr. Ali Seriati tarafindan yapilmis bir konusmadir. Dersin metniyle dogru dan bir iliskisinin olmamasina ragmen nemine
binam burada veri yoruz:

Hseyniye-i Irsaddaki konusmalarda, teksirlerde, kitap larda, notlarda ortaya konmus ve yayinlanmis olan sey iyi veya
kt, dogru veya yanlis tartisma ve tenkidi tahrik eden bir fak tr olmustur. Bu yzden isimizin hibir faydasi olmamissa bile,
bu geleneksel mirasi, monoton toplumda, bu fikr hareketlilik hakikatin anlasilmasi iin dsncelerin arpismasini
saglamissa, byk ve degerli bir islevi yerine getirmistir.

Yeni bir hareket veya meseleler sergilemis olan bu sorular, kendiliginden toplumda siddetli veya gzel tenkitler meydana
getirmistir. Hatta bazen, tenkitlerden bile daha siddetli kinama lar ortaya ikmistir. Elbette bu tenkidler, gruplandirilabilir.

Elestirilerden bazilari dogaldir; herkes yeni bir sz isitir. Bu yeni sz, bir bilinmeyeni hallederken, okuyucunun zihninde var
olan baskaca yz meseleyle karsilasiyor; haliyle bunlarin halle dilmesi gerekIr. Eger bu sorular, tabii ve ilm olarak ortaya ko

DINLER TARI HI

517

milmazsa, ilmiligin henz sekillenmedigini gsterir. O zaman belki sadece tekrar edilen ve sevabinin Ahirette bizlere nasip ol
masi gereken bir merasim yerine getirilmis olur! Halbuki din merasimin bu dnyada bir deger ve etki tasimasi gerekir.
hirette de etki ve sevap tasiyabilmesi iin bu sarttir, Burada ise yaramayan birsey, orada da bir ise yaramayacaktir! Burada
kr olan kimse, orada da kr olarak ayaga kalkar. (Kr, kendini bil meyen, suursuz anlaminda). Yaptigimiz her iste, suurlu
olma miz gerekir. Her halkrda ekserisi hakikata karsi garazsiz, dost, mtecanis ve toplumumuzun en iyi ve degerli
dsnrleri olan fikirdas ve aydinlarimizin zihninde bu elestiriler ve mp-hemlikler vardir. Tenkitlerin birisi, bu esittendir.

ikinci grup, temalari olmadigi iin, havadan hkm veren gruptur. Tipki Tahran caddelerinde yol yrdgmz zaman bir
kusurumuz olmadigi ve bu gazlarin nerede retildigini bil medigimiz halde havadaki gazlari, kirli havayi teneffs etme miz
gibi. Bazilari da havadan hkm veriyorlar, grs ve inan ediniyorlar! Bu onlarin akidesinin bir parasi oluyor, sonra evde
naklediyorlar; bunlar hkm vermeyi havadan alan tiplerdir. nk arastirma ile temas detleri azdir. Biz hemen baslangita
dikte ile bymsz. (Bilmem Said beyin Dikte ve Zaviye isimli piyesini okudunuz mu?) Bu dikte, ocukluktan beri be
yinlerimizi zrl kilmis: gretmen dikte etmis, dzen, mdr, anne, baba, Allah, havuz suyu Hepsi ve hepsini dikte
etmisler dir, nasihat etmislerdir. Herkes birinin yakasindan tutup nasihat ediyor. Nasihati, hatta hkm vermeyi bile daima
baskalarin dan almak bizim detimiz olmus, kendimiz arastirma, dikkat, mtalaa ve hkm vermekten kaiyoruz. Aikasi
kklkten itibaren dikte altindayiz. Diktatrlk de bu dikteden geliyor: Kkl lgat bakimindan aynidir.

Bu yle bir tiptir ki, insalah fikr temaslar, tanismalar, d sncenin arpismasi (mcadelesi anlasma) aikliga kavusma da ha
ok inceleme ve okumalardan sonra, havadan ve dikteden hkm verme sayisi azalacaktir. Hkm vermeyi, okumak, ve
incelemekten alan kimselerin sayisi artacaktir. Bir toplum bu yoldan hareket ederek gelisir.

518
DINLER TARIHI

nc bir grup daha var. Bunlar fikr atmosferlerinin ve fikr dzeylerinin sinirli olmasi nedeniyle ithamda bulunmaya
mahkmdurlar. Mesel, bir adam, bir yerde diyor ki: Falan ki tabi okumayin, o kitap ok kt, dine aykiridir! ok gzel!
Eger bundan sonra dine uygundur deseler de byle bir adam okumuyor. Zavallinin okuma ve yazmasi yoktur! Ama hkm su
oluyor; falanca yerde bir kitap yayinlanmis isminin ne oldu gunu bilmiyorum, ama dine aykiridir! O, sadece kitabin yazari ni
dinsiz bir olarak taniyor ve bu inanci kalbinde sakliyor. By lelikle de herhangi bir zamanda dine hizmet e kosabilsin. Ona
basvuruldugunda, yapacak pek birseyi yoktur ve onu byklere gndermek gerekecektir!

Bir de bu hava hkm vermeleri, fikr, ilm ve din Sayia lari yapan, reten ve digerlerinin almasi iin fezada yayan bir
grup var. Onlarla da br is yapilamaz. Bir Frenk atasz syle diyor: Uyumus olan kimse uyandirilabilir, ama kendini
uykuzede yapan kisi uyandirilamaz.

Birinci Cildin Eki 1

Besinci Ders:

Sone Acaba Hazreti Peygamberin (s.a.v) mrnn en son anlarinda mescidi isaret edip, belli kapilar disinda, btn kapi lari
kapatmalarini istedigi zaman aik kalmasini istedigi kapi Alinin kapisi miydi? Yoksa Ebu Bekirin kapisi miydi?

Cevap: Islm Sinasi kitabinin Meshed baskisi Peygamber Oluyor blmnde su noktaya variliyordu: Peygamber kendi
evinde can verme halindeydi, son szlerini sylyordu. Szle rinden biri suydu: Ebu Bekirin odasinin -veya evinin-kapisi di
sinda mescide ailan btn kapilari kapatiniz. Bu, Islm Sina-side yaptigim hatalardan biridir, -sayet bu eserimin bir degeri
varsa, bu hata onun degerini rzgra savurmustur. Yani gerisini anlamsiz ve okunmaz, yapmistir! Elbette bu yapilmasi gereken
bir tenkittir, iimden bir yerde cevap vermek geiyordu. Elbette, kendi sahsima yapilan tenkitleri sevmem, ama tabii ki cevap
ve reyim ki, yavas yavas, hersey aikliga kavussun. Eger ben bir
DINLER TARIHI

519

hata yapmis olsam bile -ki yapmam imkn ve ihtimali fazladir-eserde bu tenkitleri tashih ediyorum. Eger toplum kt anlamis-
sa bile, bilhare, gzel anlayacaktir. Simdilik problem sudur, ek seriya beni tenkit ediyorlar. O kitapta yazdigim nedir? Nere
de? diye soruyorum. Sonun da okumadigini gryorum.

Bu mesele, aslinda gereksiz olarak ortaya atilmistir. Sebebi de su; Peygamberin lm durumu, evre durumlar, vaziyetler,
Alinin evinde, Ebu BekIrin evinde ve bu szlerin anlami

Devrilmis ve arpik olarak anlasilmistir. Bunlar su fikirde dirler: Aliye karsi bu kadar bagliligi olan Peygamber, nasil l
mek istiyor? Ebu Bekirin evinin aik kalmasini istiyor. Ama Alinin evinin kapisini sylemiyor? O halde bu sz yanlistir! Ne
olmasi gerekirdi? Alinin kapisinin aik kalmasi gerekirdi.

Hayir beyefendi! Usul olarak isin iinde Ali ve Ebu Bekir ile ilgili bir konusma yoktur. Bunun fazileti, onun fazileti szkonusu
degildir. Birka sayfa nce Alinin faziletinden ve Ebu Bekir ve mer ile ilgisinden bahsetmistim. Artik burada da bahset mem
gerekmez. Burada olay tarihidir. Su anlamda; usul olarak bir evi gznne aliniz. Peygamberin evi, mescide varan birka
odadan ibaret idi. Yani avlusunun sahasi, mescid olan bir ev. Bu Peygamberin evidir. Yani Peygamberin kadinlarinin evidir.
Kendisinin sahs evi yoktu, bu, kadinlarindan birinin evi idi. Bu sekilde, mescidin kiblesinde, mescidin batisinda, Ayse, Hafsa
ve mml-Mminin evleri vardi ki, bunlar Peygamberin hanim lari idi. Aysenin bir odasi vardi, Peygamber orada lm
halin deydi, can veriyordu. Bu sz de orada sylemisti ve simdi ora da medfundur. Yani o deriden yapilmis sediri kaldirip,
Peygamberi oraya gmdler.

Halk, Peygamberin kabrini ziyarete ok geliyordu ve Ay seyi rahatsiz ediyorlardi. nk o, orada yasayan bir kadindi.
Odasinin ortasina duvar ekti. Yani onu bld; yarisi Peygamberin kabrine diger yarisi ise kendisine kaldi. lnceye kadar
orada oturdu. Ama bu konusmanin oldugu zaman o duvar mevcut degildi, Peygamberin lmnden ncedir. Bu odada
Peygamber, lm dsegine dsmst ve can verme halinde ko nusuyordu. Bu odanin bitisiginde bir duvar ihtilafiyla -su anda

520
DINLER TARIHI

da vardir, giden herkes grmstr-Ali ve Fatmanin evi vardi, kapisi mescid tarafmdaydi. (Peygamberin evi gibi) Ieride
Ayse ile Fatmanin evi -yani Alinin evi arasinda bir pencere vardi. Bunlarin avlusunun sahasi da Peygamberin mescididir.
60a, 60 zer, 100e 100 zerdir. Mescidin disinda, evler veya odalar var di. Bunlar Peygamberin bazi sahabelerine ait di.
O odalarin, Mescidin iine ailan yollari vardi. Dogu kisminda Mescidin di sinda Ebu Bekirin odasi vardi. Yolu
Peygamberin mescidine ailiyordu.

Peygamber, esitli sahabelerinin evlerinden Mescide ailan btn kapilari kapatin, sadece Ebu Bekirin evinin kapisini aik
birakin, diye buyurdu. Alinin evinin kapisini demiyor. Zira Alinin evi bu evin aynisidir, kapisinin kapali veya aik olmasi nin
bir anlami yoktur! Eger Alinin kapisi kapili olsaydi, oranin kapisi ortadan kalkardi! Nihayet her ikisi bir binada yasiyorlar,
diger bir kapisi yoktur ki, hangi kapiyi kapatsinlar?

Ebu Bekirin evinin kapisi dedigi zaman, Alinin evinin kapisinin aik veya kapali olmasi asla Sozkormsu degildir, ikinci
olarak Ali, Peygamberin kendi yaninda oturuyordu. Peygam berin basi onun dizinin zerindeydi. Alinin evinin kapisini ka-
patsalar ne olur, kapatmasalar ne olur?! Aslinda, bunlar szkonusu mudur? Eger kapatirlarsa bunlar ieri giremezler, eger ie
ride olsalar disari ikmazlar, hepsi bir yerdedir. Ama niin Ebu Bekirin evinin kapisi aik olsun, diyor? Onu diger ashabtan -
Aliden degil-istisna ediyor? nk Peygamber, simdi Ebu Be kirin kizinin evinde hastadir ve lm yatagina dsmstr. Sy
le demek istiyor: Eger diger sahabelerin, mescide olan kapilari aik olursa, gelirler, halbuki ben hanimlarimin yanindayim, Ay
senin odasinda lmek zereyim, onlari kabul edebilecek du rumda degilim. Onlar yabancidir, rahatsiz olurlar. Ama Ebu Be
kir, benim hanimimin babasidir, -Alinin ise evinin giris ve ikisi burdandrr ve burdadir-gelebilir. Byle degil mi?

You might also like