You are on page 1of 104

CARLOS

GASTANEDA
Zamanrn Qarkr
ISBN -1?5?110:1, - q

, ilil ! [ilUilllll[il]illllil
QAGDA$ ocnnrilrR (NEw AGE) axnoizisi
CARLOS CASTENEOE PiZiSi: TT

Ozgtin Adr:
THE WHEEL OF TIME

"Published in agreement with the author,


c/o BAROR INTERNATIONAL, INC., Armonk, New York, u.S.A."

Yayrn Hakkr O 1998 CARLOS CASTANEDAiKESIM Ajans Ltd. $ti.


AracrhIryla
Tiirkiye Yayrn Hakkr @ 2001 Sciz Yayrn Oyunajans Ltd. $ti.

SOZ YAYIN OYUNAJANS


YAYTMCTLTK VE ZF,KA OYUNLART TiC. UrD. $Ti.

4. .G azeteciler itesi, C-2 D9, Levent 80630 istanbul


S

P.K. 7T event 80622 istanbul

Tel: (0212) 280 67 0l . Fax: (0212) 280 68 03


sozyayin@turk.net

ISBN 9't5 - 7190 - 31 - 4

l. Baskr: 2001

Kapak Tasarrmr:
Ali Erkmen

Baskr ve Cilt:
Mart Matbaacrhk Sanatlan Tic. ve San. Ltd. $ti..
istanbul (0212) 212 03 39-40
Tel: (0212) 212 03 39 (Pbx)
igindekiler

Sunu 5

Don Juan'rn Odretileri'nden Ahntrlar 12

Agrmlama 15

Bir BaSka GerEeklik'ten Ahntrlar. 1B

Agrmlama 28

Ixtlan Yolculu{u'ndan Ahntrlar 33

Agrmlama 42

Erk Oyktiteri'ndenAhnrrlar 46

Agrmlama 58

iki nc i E rk Q emb e r i'ndenAhntrlar 61

AErmlama 66

Kar tal' m Arma fiant'ndan Ahntrlar

Agrmlama 78

iEten Gelen AteE'tenAhntrlar 83

AErmlama 89

Sessizlifiin Erki'ndenAhntrlar 92

Agrmlama 101
DUYURU

CARLOS CASTANEDA KULUBU I


qALr$MALARI BA$LIYOR
Zen . iginizdeki ince Siz ' iEimizdeki Qocuk

Gegtalt Bireysel ve Grup

Bitrgi:
o2r2-280 67 42
nerkmen@turk.net
Sunu

6ze| olarak segilmig ahntrlardan oluqan bu dizi, eski gaf Mek-


sikasr qamanlannrn diinyasr hakkrndayazdr$rm ilk sekiz kitap-
tan derlenmigtir. Bu almtilann dolaysrz kaynafr, o[retmenim
ve krlavuzum, Meksikah Yaqui Krzrlderilisi qaman don Juan
Matus'tan bir antropolog olarak almrq oldu[um agtmlamalar-
drr. Kendisi, kokleri eski gallarda Meksika'da yagamrg olan ga-
manlara kadar uzanan bir silsilenin tiyesiydi.
Don Juan Matus kendi dtinyasma, yani o eski Ea! qamanla-
ZAMANIN qARKI

rrrun dtinyasrna girmem igin, giictintin yettili en etkin yontemr


leri kullanarak bana krlavuzluk etti. Bu yiizden, o, kilit konum-
daydr. Baqka bir gergeklik Aleminden haberdardr; asilsrz, ya da
hayal gticiintin yarattrlr bir dlem degildi bu. Don Juan ve onun
obtir btiyiicii yoldaqlan-on beq kiqiydiler-igin eski gaE $a-
manlanmn diinyasl son derece gerEek, pratik bir dtinyaydr.
Bu gahqma, o gamanlann ilmi hakkmda okunup i.izerinde
dtiqiintilmesi ilging olacak ozlii ktigtik oyktiler, ozdeyiqler ve fi-
kirlerden bir dizi derlernek igin gok basit bir giriqim olarak baq-
ladr. Ne var ki, gahgma siireci baqladrfrnda umulmadrk bir yon
de[iqimi meydana geldi: almfilann kendi baqlanna ola[antistti
bir stirtikleyici giig ile dolu olduklanrun farkrna vardrm. Daha
once goremedilim, gizli bir fikir zincirini ortaya grkarmrqlardr.
Don Juan'rn cifretmenim ve kilavuzum oldufu on iiE yil do-
yunca bana anlattrklannln gosterdi[i yonii iqaret etmekteydiler.
Ahntrlar, benim kendi di.inyasrna giriqimi desteklemek ve
kolaylaqtrrmak amacryla don Juan'rn izlemiq oldufu kendin-
den emin, tereddtitsiiz yolu, herhangi bir kavramsallagtrrmadan
gok daha iyi bir qekilde goz oniine seriyordu. O bu yolu izledi-
line gore, kendi hocasmrn don Juan'r qamanlann dtinyasrna
siirmek igin kullandrlr yol da mutlaka bu olmah, diye dtiqtinti-
yordum.
Don Juan'rn izledifi yol, beni farkh bir biligsel sistem oIa-
rak adlandrrdrfr olgunun igine gekme giriqimiydi. Biligs el sis-
tem derken, bilisselligirt standart tanrmrnr kastediyordu: "giin-
delik yagamm farkrndahlrndan, hafrua, deneyim, algrlama, ve
eldeki herhangi bir sozdiziminin ustaca kullanrmrndan sorum-
lu stiregler." Don Juan, eski ga! Meksikasl $amanlannrn slra-
dan insanrnkinden gerEek anlamda farkh bir biliqsel sisreme sa-
hip olduklannr idclia ecliyorclu.
Bir sosyal bilimler olrencisi olarak edindifim rtinr mantrk
ve uslamlama ile, don Jnan'rn bu icldiasrnr reddediyordum. ite-
ri siirdi.ipii qeyin akla sr!mayacak derececle saqma oldr-rlunu
ona srk srk yinelemistirn. Bana gore bu olsa olsa entelektriel bir
saprnE* olabilirdi

*
,"p,ng' bir amaca ulagmayr engelleyen saprklrk
S UNU

Qevremizdeki dtinyayr bizim igin kavranabilir krlan normal


biliqsel sistemimize olan inancrmt yrkabilmek igin ikimiz de on
iig yrl boyunca gabaladrk. Bu ufrag, beni gok garip bir ruh du-
rumuna silrtikledi; gtindelik diinyamrzrn biligsel yontemlerini
kesinkes kabullenmenin yerini alan bir yan-gi.ivensizlik haliy-
di bu.
On iig yrl boyunca maruz kaldrfrm qiddetli saldrnlardan
son-ra, istemeyerek de olsa kavradrm ki, don Juan gergekten
farkh bir bakrg agrsmdan yola grkryordu. Bu ytizden, eski ga!
Meksikasr $amanlanmn baqka bir biligsel sistemi olmahydr.
Bunu kabullenmek benlifimi yakrp kavurdu. Bir hainmigim gi-
bi hissediyordum. Dehqet verici bir sapkrnhfr dile getirir gibiy-
dim.
En giigli.i direncimin i.istesinden geldilini hissettili anda,
don Juan iddiasrnr igimde ulagabildi$i en uzak, en derin nokta-
lara kadar siirdii; ve kabul etmek zorunda kaldrm ki, qamanla-
nn diinyasrnda, qaman uygulamacilann dtinyayr delerlendir-
melerindeki bakrq agrlanm brzim kavrams.allagtrrma aygrtlan-
mtzla tarumlayabilmek miimki.in degildi. Ornelin onlar evren-
deki ozgiir akrqr iginde enerjiyi algrhyorlardr; toplumsallaqma
ve sozdiziminin baflayrcrhfrndan annmrg, saf titreqim ozelli-
line sahip enerjiyi. Bu edime gorme adrnt vermiqlerdi.
Don Juan'rn ana amacr, enerjiyi evrendeki akrgr iginde algr-
lamama yardrmcr olmaktr. $amanlann dtinyasrnda, enerjiyi bu
bigimde algrlamak, farkh bir biligsel sisteme daha derin ve oz-
giir bir bakrq aglsr edinmek igin ilk zorunlu agamadr. Bende bir
gdrme tepkisi uyandrrmak igin, don Juan biliqselli[in obtir ya-
bancr birimlerini kullandr. Bunlann en onemlilerinden biri
ozetleme olarak adlandrrdrlr birimdi, ve kiqinin ya$ammln bo-
liimlere aynlarak sistematik bigimde irdelenmesinden olugu-
yordu; eleqtiri, ya da hata bulma amagh bir inceleme delildi
bu; kiqinin yaqamrnr anlama ve seyrini de[iqtirme gabasrm ige-
riyordu. Don Juan'rn iddiasrna gore, uygulamact, yagamml
ozetlemenin gerektirdili tarafszhkla bir kez gozden gegirdi
mi, artrk aynl yagama donmesinin hig yolu yoktu.
Don Juan'a gcire evrendeki akrql iginde enerjiyi gormenin
anlamr, bir insanollunu enerjiden olugmuq br ryilnlt yumurta,
ZAMANIN qARKI

ya da bn kiire olarak gorme, ve ornelin, zaten parlak olan o


enerji kriresinin iEinde yer alan bir prnltr noktasr gibi, ttim in-
sanlarca paylaqrlan kimi ortak cizellikleri ayul edebilme yetisi
idi. $anranlar, algrlamanm birleSim noktasr adrnr verdikleri bu
prnltr noktasrnda toplandrlrnr ileri stirtiyorlardr. Bu mantfttan
yola qrkrlarak, diinyaya iligkin biliqsellilimizin de bu prnltr
noktasrnda olugturuldulu dtiqi.incesine vanlryordu. Ne denli
garip gciriinse de, don Juan hakhydr; gtinki.i olan kesinlikle bu-
dur"
Bu ytizden gamanlann algrlan srradan insanrn algrsrndan
farklr bir stirece tabiydi. $amanlar, enerjiyi dolrudan algrlama-
nrn kendilerini cnelik gerEekler olarak tanrmladrklan olgulara
gottirdiigijnti icldia ediyorlardr. Ener.jik gerEek diye adlandrr-
drklarr, enerjiyi dofrudan gcirmekle elde edilen, nihai ve indir-
generneyecek sonuElara gcittiren, tahminler ytinittilerek ya da
standart yorumlanra sistemimize uydunnaya Ealrqrlarak tizerin-
dc oynananrayacak bir goriiqtii.
Don Juan'rn cledifine gore, kendi gizgisinin qamanlan igin,
gevremizdeki cltinyanrn bilir;sel iqlemler tarafindan tanrmlandr-
!t, ve bu iqlemlerin cinceden saptanmrq ve deligtirilrnesi ola-
naksrz qeyler ohnadrfr ,bir enerjik gerg'ekli. Bu bir e[itim soru-
nu. bir uygulama ve kullanrm sorunuydu. Bu likir geliqtirilip
baqka bn anerjik gcrg:e{e vanhyordu; standart biliqsellifin iq-
lenrleli, y almzca yeti qti ri I rnem izin iirtintiydi.i, claha fazlasrnrn
de[il.
I)on Juan, eski Ea[ Meksikasr qamernlannur biliqsel sistemi
hakkrnda bana anlattrklannrl bir gerqeklik oldu[unu hig kuq-
kuya yer brrakrnayacak bigirnde biliyorclu. Biitiin obiir ozellik-
lerinirr yanr srra, cion Juan bir nagualtl7kr bu da $ar-nan uygur
larnacrlar iEin dofal licler clenrekti, yani kencli esenlifine zarar
gelrneksizin cncr.jik gerEeklcri inceleme yetisine sahip kiqi. Bu
ytizden yolda;larrnrn bagrna gcAip, onlan bctirnlcnmcsi olanak-
srz diiqiinllre ve algrlama yollanna baganyla gottirnre yetkisine
saliipti.
Don Juan'rn, biliqsel dtinyasr hakkrnda bana ti[rettifi ti.im
gerEekleri goz cintinde tutarak, onLln da katrlchfr bir sonuca var-
drm; bu trir bir diinyanrn en cinernli birinri, niyct fikriydi. Eski
SUNU

ga! Meksikasr qamanlarr igin niyet, evrendeki akrqr iEinde ener-


jiyi gordiiklerinde gcizlerinde canlandrrabildikleri bir gtiqtii.
Bunu zamanve uzayln ttim cephelerine rni"ldahale eden, her qe-
yi kaplayan bir giiE olarak kabul ediyorlardr. F{er qeyin arrJtn-
daki gtidiiydii o; ancak niysl\,'t o qamanlar iEin taqrdr[r deferle-
rin inanrlmasl en gi.ig olant-tam bir soyutlama- insanla Eok
yakrn ba[rydr. insan onu her zaman yonetebiliyordu. Eski qaf
Meksikasr qamanlan bu gticti etkilemenin tek yolunun kusur-
suz davranr$tan gegti[ini anlamrqlardt, Ancak en disiplinli .ry-
gulamacr bu ustah[a kalkrqabilirdi.
Bu garip biliqsel sistemin baqka bir harikulade ozelli[i Je,
qamanlarrn zaman ve uzay kavramlartnt anlaylq ve kullanrmla-
rrndaydr. Bizim notmal bili;sel sistemimizin ayrrlmaz bir par-
gasr olan, ve bundan cittirti yaqamlarlmrzln bir yanrnt oluqturan
zaman ve uzay, onlar iEin aynr anlamda bir olgu defildi. Stra-
dan insan iEin zamarnn standart tantmt, "olaylann geEmiqten
bu ana ve ordan gelecefe dolru, geriye dondtirtilmesinin im-
kAnsrzhlr apagrk olan bir dizi halinde meydana geldifii, uzam-
sal olmayan devamlt ve araltkstz bir btiti.in'odtir. Ye uzay, "ytl-
drzlann ve galaksilerin bulundulu iiE boyutlu alantn sonsuz
uzantrst; evren" olarak tantmlantr.
Eski Ea! Meksikasr qamanlan igin zaman,, bir diiqiince gi-
biydi; boyutlarr kavranamayacak biiytikliikte bir qey tarafrn-
dan dtiqtiniilmtiq bir diiqiince gibi. Onlarca mantrfa uygun olan
goyle bir yargrya vannrqlardr: insan, zihniyle kavrayabilmesi
miimkiirr olmayan gtigler taraiindan dtiglini.ilmiiq bir dtiqi.ince-
nin pargastydt, ancak gene de o di.iqtincenin ufak bir orantnt
elincle tutuyorclu-olafantistti bir disipline bafh olan belirli
koqullar altrnda kur-tarabildigi bir yiizdeydi bu.
lJzay, o ganranlar iEin soyut bir eylem Alerniycli. Ona sorl-
suzluk diyorlar, ve ondan canlt varhklann ti.im girigimlerinin
toplanrt olarak soz ediyorlardr. Uzay onlar iEin daha ulaErlabi-
lir. nerdcyse diinyevi bir qeydi. Uzayrn soyut bigirnde fomrtile
edilmesincle claha biiyi,ik bir ytizdeye sahip gibiydiler. Don Ju-
an'rn yorumlanna bakrlrsa, eski gaf Meksikasr qamanlat\ za-
man ve LLzayr asla bizim yaptrfrmru grbi belirsiz soyutlamalar
olarak kabul etrniyorlardr. Onlar igin zaman ve uzayln her iki-
l0 ZAMANIN QARKI

si de, formtillerinin anlaqrlmaz olmasrna karqrn, insanrn aynl-


maz bt pargasrydr.
O qamanlann zamamn Enrh admr verdikleri bir biliqsel bi-
rimi daha vardr. Zamarun Earhnt aErklarken,, zamanLn sonsuz
uzunluk ve geniqlikte, iginde dtiqi.ince oluklan bulunan bir tii-
hel gibi oldulunu soyltiyorlardr. Her oluk sonsuzdu, ve bu
oluklann saylsl da sonsuzdu. Canh varhklar, yagam gticti tara-
findan tek bir olufun igine bakmaya zorlanryorlardr. Tek bir
olu[un iEine bakmak; onun tarafindan kapana krsrlmak, ve o
olu[u yaqamak anlamrna gelmekteydi.
Bir savaqgmln nihai hedefi, esash bir disiplin sonucu karar-
lr dikkatini zamanm Earktna odaklamak ve boylece onun don-
mesini sallamakttr. Zamamn Earkuzz dondiirmeyi baqarabilen
savaqgrlar, herhangi bir olufun igine bakrp, ondan diledikleri
qeyi gekip grkarabilirler. O oluklardan yalmzca birinin igine
bakmaya zorlayan btiy{ileyici gtigten ba[rmsrz olmak, sava$gl-
lann her iki yone de bakabilmesi anlamrna gelir: onlardan
uzaklaqan, ya da onlara dolru ilerleyen zamana.
Bu agrdan bakrldr[rnda, zamamn Earkt, bu kitaptaki ahntr-
larda oldulu gibi, savaggrlann yagamrna ve ondan da oteye ula-
qan yrkrcr bir gtigti.ir. Ahntrlar, kendine ait yagaml olan bir zin-
cir tarafindan bir araya dizilmiq gibidir. Bu zincir, qamanlann
biliqsellifince aglklandr[r izere, zantanrn Earhdr.
Bciylece, zanlariln Earhrun etkisi altrnda, bu kitabrn hedefi,
orijinal planrn pargasr olmayan bir qeye dciniiqtii. Ahntrlar, ken-
di baqlanna ve kendi iglerinde egemen etmen haline geldiler ve
onlann beni zorlamalanna uyarak, verilmig olduklan ruh duru-
muna elimden geldigi kadar sadrk kaldrm. Bu ruh durumu, sa-
delik ve mutlak dolaysrzhktt.
Yapmaya kalkrqrp da baqansrzh[a ulradr[rm baqka bir qey
de, ahntrlan okunmalannr kolaylaqtrracak qekilde srnrflandrnp
dtizenleme giriqimiydi. Ancak ahntrlarrn srnrflandmlmasrnrn
savunulacak yanr yoktu. Ti.im bir biliqsel dtinya gibi alabildifii-
ne qekilsiz, alabildiline engin bir qeyi, anlamlara gcire keyfi bir
srnrflandrmaya tabi tutmayr hiEbir qekilde igime sindireme-
dim.
Yaprlabilecek tek qey ahntilan izlemek, ve onlarrn eski ga[
S UNU 11

Meksikasl $amanlanrun yaqam, oltim, evren, enerji hakkrnda-


ki fikirleri ve duygularrrun kabataslak bir tarumrnr yaratmala-
rrna rzin vermekti. Bu ahntrlar o $amanlann yalnrz evreni
de[il, diinyamr zda yagamanln ve bir arada var olmanrn dolal
stirecini de anlama bigimlerine rqrk tutuyor. Bundan da onem-
lisi, kendine zarar vermeden, iki biliqsel sistemi bir arada idare
etmenin olasrh[rna iqaret ediyor.
Don Juan' m O {retilerirnden Ahntrlar

Erk, kiqinin sahip oldulu bilginin ttiriindedir. yararsrz geyler


bilmenin ne anlamr var? onlar bizi bilinmeyenle kagrnrlmaz
karq I aq m amtza hanrlay amazl ar.
r

Bu dtinyada higbir gey bir odtil degildir. ofrenilecek ne varsa


zor yoldan ci[renilmeli.

Insan bilgiye, sava$a gidermiq gibi yaklaqrr: agrk gdzlerle, kor-


kuyla, saygryla, tam bir cizgtivenle. nitgiy" d'", ,uuug a da
.ve
baqka bigimde gitmek hata olur, ve bu haiayr iqleyen kimse,
piqmanhk duyacak kadar ya$amayabilir.
Insan bu dort zorunlululu-gcizii agrk olmayr, korku, saygl
ve mutlak bir cizgtiven duymayr-yerine getirdiEinde, hesabrir
vereceli hiEbir hatasr kalmamrq demektir; bu kbqullar altrnda
davranrqlan bir ahmalrn davranrqlan delildir artik. Bciyle bir
insan baqansrz da olsa, yenilgiye de u[rasl , yalnrzcatek bir gar-
DON JUAN'IN OGRETILERI'NDEN A LINTILAR 13

pl$mayl kaybetmigtir, ve buna acmlp piqmanhk duyulmasl ge-


rekmez.
Kendisiyle fazla haqir negir olmak kiqiyi fena halde yorar. Bu
durumdaki insan, kendinden baqka her qeye karqr salrrlaqrp
korleqir. Yorgunluk onu gevresindeki harikalan gormekten ah-
koyar.

Olrenmek igin yola grkan insanrn iqi gok zordur, tistelik cifre-
nebilecekleri kendi yaradrhqryla srnrrhdrr. Bu ytizden bilgiden
sciz edip durmanrn hig anlamr yok. Bilgiden korkmak do[aldra
hepimiz ya1ar.z bunu, ve yapabilece[imtzbir qey yoktur. Ama
o[renmek ne denli korkung olursa olsun, bilgisiz bir adam ka-
dar korkunE olamaz.

Insanlara rifkelenmek, onlann yaptrklannr onemsemek anlamr-


na gelir. Boyle hissetmeyi bir an once brrakmah. insanlann
yaptrklan, tek gegerli segenelimiz olan sonsuzlukla kagrn:/rmaz
karqrlaqmamrz ile aqrk atacak kadar cinemli olamaz.

Her qey, milyonlarca yoldan biridir yalntzca. Bu ytizden bir sa-


t4 ZAMANIN QARKI

vaqgl, bir yolun sadece bir yol oldulunu akhndan gftarmama-


hdrr; onu izlemek istemiyorsa, ille de bu yolda kalacalrm diye
tutturmamah. O yolda kalma ya da ondan cayma karannr kor-
kusunun ya da hrrsrnrn etkisiyle verrnemeli. Her yolu araqtrnp
incelemeli. Savaqglnln gu soruyu sorrnasl qafttrr: bu yol ytirek
taqryor mu?
Ttim yollar aynrdrr: higbir yere grkm.azlar. Ancak ytirek ta-
Qrmayan bir yol asla e$enceli defildir. Ote yandan yiirek tagr-
yan bir yol kolaydll-savaggmm onu sevmeye Eabalamasr ge-
rekmez; sevingli bir yolculuk yaptrnr; insan onu izledikge
onunla bir olur.

Bir mutluluk diinyasr vardrr, iEindeki qeyler arasrnda ayrrm ol-


mayan, gtinkti aynm hakkrnda soru soracak kimse yoktur ora-
da. Ama insanlann dtinyasr de[ildir, o. Kimi insanlar her iki
diinyada birden yaqadrklarr gibi kendini belenmiqge bir fikre
kaprlrrlar, ama bu sadece onlann hiisn{ikuruntusudur. Tek bir
diinya var bizim igin. insan oldulumuza gore, insanlann dtin-
yasmr hoqnutlukla izlemek zorundayn.

Bir insanrn dcirt dofal dtiqmanr vardr: korku, berrakhk, erk ve


yaqhhk. Korku, benakhk ve erk altedilebilir, ama yaqhhprn iis-
tesinden gelinemez. Sonuglan ertelenebilir, ama tistesinden as-
la gelinemez.
Agrmlama

ozi'i, ilk ki-


Qrrakhlrmrn baqlannda don Juan'm anlatttklarmm
iap noi Juan'i 6gretileri'ndensegilmiq almttlann soyut nite-
tiginOe ozetlenmiq bulunuyor. Bu kitapta anlatrlan siireg iEinde
d6n Juan, dostlar, erk bitkileri, Mescalito, ktigtik duman, rtiz-
gdr, nehirlerin ve dallarrn tinleri ve daha niceleri hakkrnda
Jp"y qeyler anlatmrqtr. Daha sonralan, ilk baqlarda bunlann
tir"iina" o denli durmasma karqrn artrk neden onlardan hig soz
etmez oldu[unu kendisine sordufumda, istifini hiE bozmadan
bana, btittin o scizde Krzrlderili qaman sagmahklanna dalmast-
nrn benim iyililim iEin oldulunu soylemiqti'
-Bunlarr
Afallamrq,r-. nastl soyleyebildifini merak edi-
vordum. dofru olmadrklan besbelliydi. Oysa don Juan ciddiy-
bi; sozlerini"n ue davranrqlannln ciddi olup olmadrlrnr anlaya-
cak kadar yakrndrm ona.
"Bu kadar ciddiye alma," dedi, gtilerek. Biiti.in o ztrvaltk-
larla u[raqmak Eok keyifli bi iqti benim igin; i.istelik bunlan se-
nin iyiligin igin-yaptrfrmr bilmek daha da e[lenceliydi."
'..B-enim
iyiigim igin mi, don Juan? Nasrl bir sagmalk
bu?"
"Evet, senin iyililin igin. Dikkatini kendi dtinyanrn bti-
yi.ik hayran|k besledi[in nesnelerine takrltlutarak bi olta attrm
sana, sen de zokaYt arunda Yuttun.
"Biit1in gereksindilim, boltinmemiq dikkatindi. Ama se-
nin o alabildifine disiplinsiz ruhunla bunu nasil kazanabilirdim
ki? Diinya hikkrnda anlatttklanmt biiytileyici buldufun iEin
l6 ZAMANIN QARKI

ber-rimle kaldrfrnr defalarca kendin sciyledin bana. ifade ede-


medifin gey ise quydu: duydu[un hayranhk, benim soziinii et-
tilim her qeyi belli belirsiz de olsa tanrdrlrn gerEe[inden kay-
naklanmaktaydr. Bu belli belirsizlilin de, elbette, qamanizm
oldufunu sandrn ve bunun peqine diiqttin, yani benimle kal-
dln."
"Bunu herkese yaptyor musun, don Juan?"
"Herkese delil, Etinkti herkes bana gelmiyor, ve bundan
da cinemlisi, ben herkesle ilgilenmiyorum. Yalntzca seninle il-
gilendim, ve hala ilgileniyorum. Benim cifretmenim nagual Ju-
lian da beni benzer bigirnde kandrrdr. $ehvet dtiqkiinlii[iimti ve
aggozli.ili.iltim ti kr"rllanarak kandrrmr qtr beni. Qevresindeki gti-
zel kadrnlann ttimtinti birden vaat etmigti bana, beni altrna bo[-
maya sciz vermigti. Bi servet vaat etti, ben de onun tuzaprna
diiqtiim. Benim gizgimdeki gamanlann ri.imti bu gekilde kandr-
rrlmrqlardrr, gok eski zamanlardan beri. Benim Eizgimin qa-
manlan egitici ya da guru de[iller. Bilgilerini cilretmek umur-
lannda bile de[il. Onlar kendilerine mirasgr anyorlar; yoksa
bilgileriyle entelekttiel nedenler ytizi.inden qoyle boyle ilgile-
nen kiqilerin peqinde deliller."
Don Juan tuza[rna tepesi iistti dtqtti!{imii sciylerken hak-
hydr. Antropolojik agrdan $amanizm hakkrnda mtikemmel bil-
gi verecek birini bulduluma gergekten inanryordum. O zaman-
lar, don Juan'm desteliyle ve onun etkisi altrnda defterler tutu-
yor, l7oo'lerin sonlannda cizvitlerin tuttuklarr kayrtlardan
baqlayarak ga$ar boyunca Yaqui Krzrlderililerinin yerlerini
gosteren eski haritalar topluyordum. Btittin bu yerleqim bolge-
lerini not ediyor, en ufak defiiqiklikleri bile saprryor, kenrlerin
neden yer defiqtirdikleri, her yeni yerleqimde neden az da olsa
farkh biEimlerde dtizenlendikleri konulannda kafa yoruyor-
dum. Nedenlere iliqkin sahte kurarnlar, kuqkular iginde bofiulu-
yordum . Olasrhklar hakkrnda kitaplardan, tarihsel kayrtlardan
binlerce sayfahk ozet notlan tutmuqtum. Mtikemmel bir antro-
DON JUAN N OGRETILERi "NDEN ALINTILAR t1

poloji ofrencisiydim. Don Juan da dtiglerimi beslemek igin her


yolu kullanmrgtr.
"savaqgtnm yolunda gontilli.iler yoktur," dedi don Juan,
davranrqtnln aqlmlamastnt yaparmlgEastna. "Insantn sava;El-
nrn yoluna arzusu hilafina zorlanmast gerekir."
"Peki, don Juan. toplamam igin beni kandrrdrfrn o binler-
ce sayfa bilgi ne igime yarayacak?" diye sordum ona, o zaman.
Yanrtt benim iEin tarn bir qok oldu.
"Onlarla bi kitap yaz,?' dedi. "Eminim ki, yazmaya baqla-
drfrnda o notlann hiE iqine yaramadr[rnr zaten goreceksin. On-
lann higbi faydasr yok, ama ben kimim ki bunu soyleyeyim /
Kendin gor. Ancak bi yazar gibi yazmaya Eahqma. Bi servaqgr,
bi gaman-savagqr glbi yazmaya gahq.
"Ne demek istiyorsun, don Juan?
"Bilemem. Kendin bul.
Kesinlikle hakhydr. O notlarr hiE kullanmttdtm. Bunun
yerine, farkrnda olmadan, baqka bir biligsel sistemin inantlmast
zor olasthklarr hakkrnda yazil buldum kendirni.
Bir BaSka Gergeklik'ten Ahntrlar

Bir savaqgr, kendisinin sadece bir insan oldufunu bilir. Tek der-
di, yaqammrn i:rtedili her qeyi elde edebileceli kadar uzun ol-
mamasrdrr. Ama bu gok da cinemli bir qey de[ildir onun igin,
srradan bir derttir yalnrzca.

Kendine cinem vermek kigiyi a!rr, hantal ve ma[rur yapar. Sa-


va$gr olmak igin hafif ve akrqkan olmak gerekli.

Enerji alanlan olarak gortildriklerincle insanofiullan, rqrk tel-


cikleri gibi, beyaz rirtimcek a$an gibi, tepeden trrna[a dolanan
gok ince iplikler olarak gortinlirler. Bu ytizden, bir gortictintin
goziine bir insan, dolanmrq lifgiklerden oluqan bir yumurta gi-
bi goriintir. Ve kollan ile bacaklan, her yone dofru fiqkrran rqrl-
trh krllan andrnr.
ein nA$KA GERQEKLIK',TEN ALINTILAR r9

Gcirticti, insantn her qeyle temas halinde oldu[unu gortir; insan


bunu elleriyle de[il, kann bolgesinin merkezinden her ycine
dofru frgkrran uzun bir telcikler demeti ile yapmaktadrr. Bu tel-
cikler insanr r;evresine ba$ar, onu dengede tutar, safilam dur-
maslnl sa$ar.

Bir savagg gormeyi ofrendr[i zaman bir insanrn rErltth bir yu-
murta oldufunu gor'[ir, dilenci de olsa, kral da, ve bunu defiq-
tirmenin yolu yoktur; daha dofrusu o rgrltrh yumurtada ne de-
!iqtirilebilir ki? Ne?

Bir savaqgr asla korkusu ytiztinden kaygrlan tnaz. Onun yerine,


enerji akrErnr gdrnte mucizesine kafa yorar! Gerisi bogtur,
onemsiz krvtr zNff.

Sadece bir kaErk bilgelik iqini kendililinden ijstlenir. Akh ba-


qrnda bir insanrn bunun iEin kandtnlmast gerekir. Bu iEi tistlen-
meye ltevesli si.iriiyle insztn bulunur. ama onlar saytlmaz. Onlar
gofunlukla Eatlaktrr. Baskr altrnda kaldr mt, dtgtttdan iyi gorii-
ni"ip, iEini suyla cloldurdulun anda stzdtnnaya baqlayan su ka-
baklarr gibiclirler.
20 ZAMANIN QARKI

Bir insan gorme ile ilgilenmiyors.a, dtinyaya her bakrqrnda ona


her qey birbirinin aynr goriintir. Ote yandan gormeyi o[rendi-
linde, gordtigii gey her goriisiinde aynr delildir artrk, ashnda
aynr olsa da. Bir gcirtici.iniin gciziine, bir insan bir yumurta gibi
gcirtini.ir. Aynr insanr her gordti[iinde rqrltrh bir yumurta goriir,
ancak gordtigii gey, ayru rgrltrh yumurta delildir.

Eski ga! Meksikasr gamanlan, tizerlerinde etkisi bulunan agrk-


lanamaz gtiglere dostlar admr verdiler. Boyle adlandrrmalan-
nrn nedeni, onlan diledikleri gibi kullanabileceklerini diiqtin-
meleriydi, ve bu hevesleri nerdeyse oldi.irticii sonuglar do[ur-
muqtu onlar igin, giinki dost dedikleri qey, evrende bedensiz
olarak var olan'bir ttir yarafiktrr. Qagdaq qamanlar onlarr orga-
nik olntayan varlrklar diye adlandrnrlar.
Dostlann iqlevi nedir diye sormak,biz insanlann dtinyada
ne aradr[rmzl sorrnaya benzer. Burdayrz iqte, hepsi bu. Ve
dostlar da bizim gibi burda, ve belki onlar bizden cince de bur-
daydrlar.

En etkin yagam bigimi, bir savaqEr gibi yaqamaktrr. Bir sava$gl


bu karara varmadan once kaygrlanrp tereddtit edebilir, ama bir
kez karannr verdikten sonra, kaygrlar ve tereddtitlerden ann-
mrq olarak yolunda ilerler; ontinde daha ahnacak milyonlarca
karar vardr. Savaqgrnrn yolu boyledir.
BiR BA$KA GERQEKLiK'TEN ALINTILAR 2t

Bir iqler benakh[rnr yitirdifinde ciltimiinii dtiqiiniir.


savaqEr
Ruhumuzu ktvama getiren tek qey, oltim dtigiincesidir.

Ottim her yerdedir. Arkada, uzaklarda bir tepenin tisttindeki bir


arabanrn rqrklarr olabilir. Bir an gortintir, sonra sanki karanhlrn
igine dalarak yitip gider, ancak bir baqka tepede tekrar belirir,
ardmdan gene kaybolur
Onlar oliimi.in baqrndaki rqrklardrr. Oli.im onlan bir gapka gi-
bi bagrna geEirir, ve aramrzdaki mesafeyi gittikge kapatarak,
doludizgin arkamvdan yetiqir. Bazen rqrklarrnr sondtirtir. Ama
oliim hig durmaz.

Bir savaggrnln ilk bileceEi $ey,edimlerinin yararsrz oldufiudur'


ancak gene de bundan habersizmiq gibi ilerlemesi gerekir. Bu,
bir qamantn de netimli divane li fridir.

insanrn gozlert iki iqlevi gergekleqtirebilir: biri, enerjiyi bir bti-


o'bu
ttin olarak evrendeki akrqr iginde gdrmek,ve obiirii de dtin-
yadaki nesnelere bakmak"ttr. Bu iki iqlevin hiEbiri otekinden
daha tistiin de[ildir; ancak gozleri yalnrzca bakmak ;j;zerc e!it-
mek, utang verici ve istenmeyen bir kayrptrr.
22 ZAMANIN CARKI

Birsavaggr edimde bulunarak yaqar; edimde bulunmaya, ya da


edimi sona erdilinde ne diigtinece[ine kafa yorarak degil.

Bir savaggr ytirek tagryan bir yol seger; yi.irek tagryan herhangi
bir yol, ve onu tzler, ve o zaman seving duyar ve gtiler. Bilir,
gtinkii yagammrn gok yakrnda sona erecelini goriir. Higbir qe-
yin bir baqka qeyden daha cinemli olmadrfrm goriir.

Bir savagglnln onuru, itiban, ailesi, adr, rilkesi olmaz; sadece


yaganacak cimrti vardr onun, ve bu koqullar altrnda yoldaqlan
ile tek ba!r, denetimli divaneligidir.

Higbir qey bir bagka qeyden daha cinemli olmadrfr iEin, bir sa-
vaqgr herhangi bir edimi seger ve onu kendisi igin onemliymiq
gibi gergekleqtirir. Denetimli divanelifi, yaptrlrnrn cinemi ol-
dufunu sciylemesini ve buna grire edimde bulunmasrnr saflar,
ancak o ashnda briyle olmadrlrnrn bilincindedfi bu yrizden
edimlerini bitirdilinde sessizlik iginde geriye gekilir, ve edimi-
nin iyi ya da kcitti, baganh ya da baqansrz olmasmr tasa etmez.
BiR BA$KA GERQEKLIK'TEN ALINTILAR 23

Bir ttimiiyle kayrtsrz kahp hiEbir edimde bulunmama-


savaqEr,
yr, ve tek tasast kayttstz olmakmtq gibi davranmayr seEebilir;
bunda da tamamryla hakh olacaktrr; gi.inkti bu da onun dene-
timli divanelifini oluqturacaktrr.

Bir savaggmm yaqamrnda boqluk olmaz. Her qey apnna kadar


doludur. Her qey a[nna kadar dolu, ve her qey eqittir.

Srradan bir kigi, insanlan sevmek ve onlar taraftndan sevilmek


ile gok fazla ilgilidir. Bir savaggr ise sever, hepsi bu. Neyi ve
kimi isterse onu sever, sadece sevmiq olmak igin.

Bir savaqEr edimlerinin sorumlulufunu taqrr, en cinemstzlnln


bile. Srradan bir insan dtigi.incelerini edimleri ile aEr[a vurur, ve
yaptrklannrn sorumlululunu asla taqtmaz.

Srradan insan ya zafer kazanr, ya da bozguna u[rar; ve buna


24 ZAMANIN qARKI

ballr olarrak. ya zalim, ya da mazlum olur. KiSi gormedigi sn-


rece, htikiim stiren bu iki durumdur. Gorme, zafer, bozgun, ya
da acr gekme yanrlsamaslnl yok eder.

Bir savaqgr beklemekte oldufunu ve ne igin bekledi[ini bilir,


ve beklerken higbir $ey istemez, bu ytizden elde etri$i en kiigiik
qey bile alabilecelinden fazladr. Yemesi gerekirse bir yolunu
bulur, gtinkri ag delildir; bir qey bedenini incitirse onu durdur-
manrn bir yolunu bulur, Etinkfi acr iginde defildir. Ag olmak ve
acr Eekrnek, insanrn bir savaggl olmadr[rnr gcisterir, ve de aEh-
[rnrn ve acrslnrn giiciintin, onu yok edece[ini.

Kendini yadsrma bir dtiqkiinltiktiir. Yadsrma dtiqktinlti[ti ger-


Eekten de en koti.isiidiir; bizi cinemli qeyler yaptrlrmna inan-
maya zorlar; oysa, ashnda kendi igimizde srkrqrp kalmrqrzdrr.

Niyet, bir dtiqrince, bir nesne, ya da bir dilek defildir. Niyet,, d:i'-
qiinceleri bir insana yenildilini soylediginde bile onu baqanh
krlan geydir. SavaqErnrn diiqki.inhiklerine karqrn iqlevini siirdii-
rir. Niyet onu incitilemez krlan qeydir. Niyet,, bir qamanr duvar-
dan, uzaydan, sonsuzluktan gegiren qeydir.
BiR BA$KA GERQEKLiK'TEN ALINTILAR 25

Bir insan sava$glrun yolunu tuttufiunda afrr a[rr farktna varlr


ki, artrk srradan yagam ebediyen geride kalmrqtrr. Srradan bir
diinyanrn araglan artrk onun iEin bir tampon olmaktan Erkmrg-
trr; ve e[er hayatta kalmak istiyorsa yeni bir yagam biEimine
ahgmak zorundadr.

Erk oluqturan her bilgi krnntrsrnrn merkezindeki gtig ohimdrir.


Ohim, nihai dokunuqu sallar, ve ciltimtin dokundufiu her qey,
gergekten erk haline gelir.

Bir savaqElya, kendini herhangi bir qeye brrakma yetisini vere-


bilecek yansrzhfir sadece oliim diiqtincesi sallar. Savaqqr, olii-
miintin izini stirdtiliinti, ve kendisine bir qeye yaprgacak kadar
zaman tanrmayacalrnr bilir, ve hasretini Eekmeksizin her bir
qeyi dener.

Biz insanrz; kaderimiz cifrenmek, ve inanrlmast zor yeni dtin-


yalarrn iEine savrulmaktrr. Enerjryr goren bir savaqgr, gcirebile-
ce[imiz yeni diinyalann bir sonu olmadrlrnr bilir.
26 ZAMANIN qARKI

"Oltim frnl finl bi dontiq; ufukta rqrl rqrl bi bulut; oliim seninle
konuqan ben; cili.im sen ve senin not defterin; oltim hiEbi gey.
Higbi qey! Burada, oysa hig de burada de!il."

Bir savaqglnrn ruhu dtiqktinltik gcistermeye ve yakmmaya uy-


gun delildir,kazanmaya yada kaybetmeye uygun olmadrEt gi-
bi. Bir savaggmln ruhu yalmzca mi.icadele etmeye elveriqlidir;
ve her mricadelesi, bir sava$glnln yeryiiztindeki son savaqrdrr.
Bu yi.izden, sonucu onun igin Eok az onem taqrr. Yerytiztindeki
son savaqrnda, savagEl, ruhunu cizgi.ir ve berrakgaslna akmaya
brraktr. Savaqrnr siirdtirtirken, niyetinin kusursuz oldu[unu bil-
difi igin, sava$Er hep giiler, giiler.

Dtinyamrz hakkurda hiE durmadan kendi kendimize konuquruz.


Ashnda dtinyamrzr igsel sciyleqimizle siirdiiriiriiz. Ve kendi
kendimize, kendimiz ve diinyamrz hakkrnda konuqmayt kesti-
limiz an, diinya hep olmasr gerektifi gibidir. Onu biz, yenileriz,
yagam ile yeniden tutuqturup iEsel sciyleqimizle tekrar ayafta
kaldrnnz. Sadece bu da de[il, tistelik kendi kendimize konug-
tukga rzleyecelrmtz yollan da segeriz. Boylece oldiiftimtiz gi.i-
ne dek aynr segimleri tekrar tekrar yaparv, Eiinkti oldii[rimtiz
gtine dek aynr igsel sciylegiyi stirdtirtip dururuz. Bir savaqgr bu-
nun farkrndadrr, ve igsel soyleqisini durdurmak iEin ufraqrr.
BIR BA$KA GERQEKLIK'TEN ALINTILAR 27

Dtinya, burada gevrili her geydir: yaqam, dllim, insanlar, ve bi-


zi gevreleyen baqka her qey. Dtinya akhn alamayacafir bir qey-
dir. Onu asla anlayamayacaprz; srrlannr asla gcizemeyecefiz.
Onun iqin di.inyayr oldulu gibi ele almamrz gekerir: salt bir bi-
linmeyen

insanlann yaptrklan qeyler hiEbir koqul altrnda dtinyanrn ken-


disinden daha cinemli olamaz. Ve bu ytizden bir savaqgr dtinya-
ya sonsuzbtr bilinmeyen diye, insanlann yaptrklanna ise sonu
gelmez bir divanelik diye bakar.
Agrmlama

Bir BaSka Gergeklik'ten yaprlan ahntrlarda, eski ga! Meksika-


sr qamanlannrn tum niyerli u[raqlanndaki ruhsal durumlan dik-
kate de[er bir agrklrkla belirmeye baqhyor. O eski qamanlardan
soz ederken don Juan'rn kendisinin de iqaret ettiEi gibi, onlann
di.inyalarrnda gafidaq uygulamacrlann miithiq ilgisini geken
ozellik. bu qamanlann niyet adrnr verdikleri evrensel gtigle il-
gi li geli qtirdikl eri j i lerkeskinl i[indeki farkrndahklanydr. B ciy-
lesi bir giigle bu adamlann kurduklarr ballantr oyle dtizenli ve
kusursuzdu ki, dediklerine gcire her geyi sonuna kadar denetle-
yebiliyorlardr. Don Juan, o gamanlann bu kadar yo[un bir kes-
kinlikte geliqtirilmts niyetinin, ga$daq uygulamacrlarrn sahip
oldufu tek destek oldu[unu soyltiyordu. Daha dtinyevi terim-
ler kullanarak diyordu ki, gi.intimtiz uygulamacrlan kendilerine
kargr dtinist olsalar, boyle bir niyetr'n qemsiyesi altrnda ya$a-
mak igin her ttirlti bedeli ciderlerdi.
Don Juan'a bakrlrrsa, antik gafi gamanlannrn diinyasrna kar-
$r en ufak bir ilgi duyan herkes, anrnda onlann jilet-keskinli-
lindeki niyetlerinin halkas igine gekiliyordu. Onlartn niyeti,
higbirimizin karqr koymayr bagaramayacalr kadar cilEtisi.iz bo-
yutlarda bir qeydi, don Juan'a gore. Zaten, diye mantrk yiiriitti-
yordu, bciyle bir niyetten kurtulmaya savaqmak igin bir gerek
de yoktu, zira cinemi olan tek geydi bu; o qamanlann di.inyasr-
nrn, yani gtintimtiz uygulamacrlarrnrn hayatta her qeyden fazla
peqinde olduklan diinyanrn oztiydti.
Bir BaEka GerEeklik'ten yaprlmrq ahntrlarrn havasr, benim
BiR BA$KA GERqEKLIK'TEN ALINTILAR 29

bilerek dtizenledi[im bir qey defiil. Bu, benim hedeflerimden


ve dileklerimden ba[rmsrz biEimde yiizeye Erkan bir hava, bir
ruhsal durum. Hatta akhmdakinin tam karqrtr oldulunu soyle-
yebilirim. Kitabrn metninde sakh bulunan ve anstzln harekete
gegen bir zamarun Earkt sarmahydt bu, ve ani bir gerginlik ya-
ratmrg, bu gerginlik bana Eabalanmrn almtg oldufu yonti gos-
termiqti.
Bu gahqmaya iliqkin duygulanm konusunda dtiriist olmam
gerekirse, Bir BaSka GerEeklif i kaleme aldrfrm srralarda, an-
tropolojik bir alan gahqmasr sandrlrm iqi yapmaktan mutluy-
dum, ve duygularrmla dtiqtincelerim antik Ea[ qamanlartutn
diinyasrna alabildiline uzakfi. Don Juan'm fikriyse baqkaydr.
Kurt bir savaqEr olarak biliyordu ki, o qamanlartn yaratttklan
niyetin gekim alanrndan kendimi kurtarmama imkdn yoktu.
inansam da, inanmasam da; istesem de, istemesem de; iEine
gomiilmeye goktan baqlamrqtrm bile.
Olaylann aldr[r bu biEim, bilinEalttmda bir kaygt yarattt.
Thnrmlayabildilim, ya dakavrayabildilim t[irden bir kaygr de-
gildi bu; hatta bunun farkrnda bile delildim. Bilingli olarak
tizerinde kafa yorrnasam da, bir aErmlama arayt$ma girmesem
de, hareketlerime sinmiqti. Olesiye korkuyordum, neden kork-
tulumu bilmesem de, geEmiqe baktrltmda tek sciyleyebilece-
lim bu.
Bu korku duygusunu birgok kez gozimlemeye ufraqttm,
ama hemen yorulup usantyordum. Bu sorgulama temelsiz, ge-
reksiz bir qeymiq gibi gelmeye baqhyordu hemen, ve vazgeEi-
yordum. Durumumu don Juan'a agtrm. O[iidtinti, yardrmtnt is-
tedim.
"sadece korkuyorsun," dedi. "Hepsi bundan ibaret. Korkun
iEin esrarengiz nedenler aramayl brrak. Esrarengiz neden tam
ontinde duruyor, eriqebilece[in yakrnhkta. Eski ga! Meksikasr
gamanlarmn niyeri bu. Onlann dtinyasryla ufraqryorsun, ve o
dtinya arada srada sana yiizi.inti gcisteriyor. Bu gori.inttiyii an-
30 ZAMANIN QARKI

layamryorsun, elbette. Ben de anlayamryordum, kendi gtinle-


rirnde. H iEbirim iz anlay amryorduk."
"Bilmece gibi konuguyorsun, don Juan!"
"-Evet, qimdilik oyle. Giintin birinde anlayacaksrn.
$u irnda
bunun hakkrnda konuqmak, yu da onu agrmlanraya galr;mak
buclalaca olur. Sana gostermeye Eahqtr[rm higbi qey bi anlam
ifade etmez. inanrlmasl zor, beylik bi agrmlamu tlite sana Eok
daha anlamlr gelir, qu anda."
Kesinlikle hakhydr. Ttim korkulanmr kciriikleyen, en beyli-
linden bir fikirdi; o zamanlar da utanryordum bundan, hAlA da
utanryorum. $eytan tarafindan ele gegirildifimden korkuyor-
dum. Yaqamrmrn gok eski yrllanndan beri bu ttirden bir korku
sakhydr igirnde. Agrmlamasr olmayan bir qey, dofalllkla, ancak
qeytani bir qey olabilirdi; beni mahvetmeyi hedefleyen bir me-
lanet olmahydr bu.
Don Juan'rn eski ga! Meksikasr qamanlannrn diinyasrna da-
ir agrmlamalarr gittikge daha yakrcr olmaya baqladr, beninr de
kendimi korumam gerektifi hakkrndaki duygum gittikge qid-
detlendi. Sdzci.iklere doktilebilecek bir duygu defiildi bu. Ben-
ligimi koruma ihtiyaclndan gok, biz insanolullannrn iEinde ya-
gaclr[rmrz diinyanrn gergek ve yadsrnamaz deferini koruma ih-
tiyacrydr. Varh[rnr kabul edebilecelim tek dtinya benirn cli.in-
yamdr, bana gcire. O tehdide ulradrlrnda. anrnda tepki veriyor-
durn, ve bu tepki kendisini aErmlamayr higbir zaman becere-
meyecefim bir korku biEiminde gosteriyordu; bu korku ciyle
bir;;eydi ki, yofunlulunu kavrayabilmesi igin insanrn bunu an-
cak kenclisinin hissetrnesi gerekir. Oltirn, ya cl:r incinme korku-
su cle[ildi bu. OlEiisi.iz clerecede daha derin bir qcycli. Oylesine
derindi ki, higbir lantan uygulamacr bunu kavramsalla.,strrrnayr
bile becerernezdi.
"DolambaElr yoldan gelip sawt${uun online clikildirr," clccli.
clon Juan.
O srralarda savailEr kavrarnlnl saylslz kereler vurgulamrStr.
B IR BA$ KA GERQEKLTK'TEN ALINTILAR 3l

Savaqgrnrn, elbette, salt bir kavramdan gok daha fazla bir qey
oldulunu sriyltiyordu. Bu bir yagam bigimiydi; ve bu yaqam bi-
Eimi korkunun oniindeki tek engeldi, ve de bir uygulamacmrn
eyleminin akrqrnr cizgtirce siirdiirebilmesi iEin kullanabileceli
tek kanaldr. SavaqEr kavramr olmadan, bilgi yolundaki engelle-
rin tistesinden gelebilmek olanaksrzdr.
Don Juan sava;!;tyt mi.ikemmel dovi.iggi.i diye tanrmhyordu.
Antik ga! gamanlarrnrn niyeti tarafindan ytireklendirilen, her
insanrn girebilece[i bir ruhsal durumdu bu.
"O qamanlarrn niyeti," dedi don Juan, "ciyle keskin, ciyle erk
doluydu ki, kaprsrnr galan her kim olursa olsun, igindeki sava$-
gl yaprsrnr pekiqtirirdi, kiqinin bundan haberi bile olmasa da."
Krsacasr, eski ga! Meksikasl $amanlan igin savagEl, gevre-
sindeki mticadeleye oylesine ayarh, oylesine ola$aniistti bigim-
de tetikte bir dovtiq birimiydi ki, en saf haliyle, yagamrnr srir-
dtirmek igin gereksiz qeylere ihtiyacr yoktu. Bir savaggryr odtil-
lendirmek, onu sozle ya da eylemle desteklemek, ya da onu yii-
reklendirmek ya da avutmak tiimi,iyle gereksizdi. Biittin bunla-
n savaggrnrn kendi yaprsr zaten igeriyordu. Bu yapr eski Eag
Meksikasl gamanlannrn niyeti tarafindan belirlendi[ine gdre,
onlar beklenebilecek her qeyi igermesini saflryorlardl zaten.
Nihai sonug, tek baqrna mticadele eden, yakrnmadan, ovtilme
gereksinimi duyrhadan, ilerleyebilmesi iEin ihtiyacr olan ttim
itici gi.icii kendi suskun yargrlanndan alan bir doviiqEii idi.
Ben gahsen, sava$gl kavramrnr biiyiileyici buluyor, ama ay-
nt zamanda bunun hayatrmda kargrlaqtr[rm en tirkritiicii ;ey ol-
dulunu dtiqtini.iyordum. Bana oyle geliyordu ki, bu kavramr
benimsersem kolelile boyun elrniq gibi olacaktrm. ve sanki
bana itiraz etme, sorgulama, ya da yakrnma zamanl ve firsatr
tanrnmayacaktr. Yakrnmak, benirn yagam boyu stirdtirdiili.im
huyumdu, ve dtiriist olmak gerekirse, bundan vazgeqmemek
igin digimle tlna[rmla savagrnaya hazrdrm. Yakrnmanln, doE-
rularrnr, sevgilerini, nef.retlerini agrkga ortaya koyrna konusun-
32 ZAMANIN qARKI

da tereddiitii olmayan, duygusal, yiirekli, aErkytirekli bir insa-


nrn gostergesi oldulunu diiqi.iniiyordum. Eler biittin bunlar do-
vtiqen bir organizmaya dontiqecekse, goze alabilece$imden
fazlasrnr yitirmeye dayanmam gerekiyordu.
Bunlar igsel dtiqiincelerimdi. Ancak bir savaqgrnrn ycin
duygusuna, huzuruna ve verimlililine de imreniyordum. Eski
gaf Meksikasr qamanlannln savaqgr kavramlnl kurarken kul-
landrklarr en onemli araglardan biri, oltimti bir yoldaq, edimle-
rnnize bir tanrk olarak ele alma fikriydi. Don Juan'rn dedi[ine
gore bir kez bu onerme kabul edildi mi, en hafiflnden de olsa,
bir koprti oluquyordu; bu koprti giindelik olaylara iliqkin dtin-
yamru ile, cintimi.izde duran, ama adlandrnlamayan; siste kay-
bolmug ve mevcut delilmiq gibi duran, sozti bile edilemeyecek
kadar korkung cilEtide belirsiz olan, ancak gene de orada, yad-
slnamayacak qekilde var olan qey arasrndaki boqlufiun tizerin-
de kuruluydu.
Don Juan, yerytiztinde bu kopriiyi.i geEme yetisi olan tek
varhlrn sava$El oldufunu iddia ediyordu; suskun savaglnrn
igindeki, yitirecefi higbir qey olmadrfr iEin yolundan ahkona-
mayacak, ve herqeyi kazanabilecefi igin iqlevsel ve etkin olan
sava$Er oldufunu.
I xtlan YolculuEu' ndan Ahntrlar

Yaqamrmrzdaki her qeyi bir anda kesip atabilecefiimizin farkr-


na vardr[rmv Eok enderdir.

Kiqi, resimler gekip ses kayrtlarr yapmanrn kaygusuna dtiqme-


meli. Heyecanslz yagamlann gereksiz fazlahklandtr bunlar. In-
sanrn tasasr tin olmah; hep avucumuzdan kayrp kagagiden tin.

Bir savagErnrn, kiqisel tarihine (yaqamoyki.isiine) gereksinmesi


yoktur. Giiniin birinde, artrk ihtiyacr olmadrlrnt anladtltnda,
brakr onu.

insan ana babaslna, yakrnlanna, dostlarrna yaptr[r her qeyi an-


34 ZAMANIN QARKI

l.atarak yagamoykiisiinii ha bire yenileyip durmak zorundadrr.


ote yandan, yagamciykiisti olmayan savaqgmln kimseye verile-
cek hesabr yoktur; hig kimse eylemlerinden ottirti ofke ya da
dtiq krnkhfr duymaz. En onemlisi, kimse onu diiglinceleri ve
beklentileriyle tutsak edemez.

Higbir qey kesin olmadr[r zaman uyanrk kalrn, si.irekli tetikte


dururuz. Thvqanrn hangi gahhlrn ardrnda saklandrlrnr bilme-
mek, her bir geyi biliyormuq gibi davranmaktan gok daha he-
yecan vericidir.

Bir insan kendini dtinyanrn en onemli qeyi saydr[r stirece, Eev-


resindeki diinyayr layrkryla deferlendiremez. At gozltilii takrl-
mrq bir at gibidir o; kendinden baqka higbir qeyi gcirmez.

Oltim ebedi yoldaqrmvdn. Daima solumuzda, bir kol boyu ar-


kamrzdadrr. Oltim bir savaqgmm tek bilge danrqmanrdr. Ne za-
man iqlerin yolunda gitmedifiini ve yolun sonuna geldilini his-
setse, sava$gr cili.imtine doni.ip ona danrqabilir. Ottimti ona ya-
nrldr[rnr, kendisinin ona dokunuqundan baqka higbir qeyin one-
mi olmadrlrnr sciyleyecektir. Ottimti gciyle diyecektir ona, "Ben
sana daha dokunmadrm ki."
IXTLAN YOLCULUGU'NDAN ALINTILAR 35

Savaqgr bir qey yapmaya karar verince sonuna dek gitmeli, ama
yaptr[r qeyin sorumlulufunu da yi.iklenmeli. Ne yaparsa yap-
srn, cince niEin yaptrfrnr bilmeli, soffa da kuqku ya da piqman-
hk duymadan eylemlerini stirdiirmeli.

Oltimtin avcr oldulu bir diinyada, piqmarhkla.r ve kuqkular iEin


zaman bulunmaz. Sadece karar vermek igin zaman vardr. Ka-
rann ne oldulu da onemli degildir. Hiqbir..qe.v bir baqkasrndan
daha Eok ya da daha az cinemli olamaz. Olrirntin avcr oldu[u
bir dtinyada kararlann biiyiifiti kiiE{ifiii yoktur. KaErnrlmaz ol;j-
mtine karqrn sava$Elrun aldrlr kararlar vardtr yalntzca.

Bir savaqgr, kendini istedifi an ulagrlabilir 5la da ulagrlamaz krl-


mayr olrenmelidir. Istemeyerek de olsa her an ulagrlabilir ol-
masr, saklandrlmr herkesin bildili zamanlar saklanmasr kadar
yararsrzdr.

Bir savaggr iEin eriqilmez olmak, onu saran dtinyayla temasm-


da tutumlu olmasr demektir. Bir savaqEr kendini ve bagkalannr
ti.iketmekten her qeyden fazla kagrnrr. Insanlarr, ozellikle de
sevdiklerini kullanarak onlarr kupkuru brakana dek srkrp sula-
nnr Erkarmaz.
ZAMANIN qARKI

insan kaygrlanmaya baqladr mr, umutsuzlukla her qeye yaptflr,


ve bir kez yaprgtr mr, kendini, ve kime ya da neye yaplgmlgsa
onu tiiketmeye mahkfimdur. Ote yandan bir savaggl-avcl, avlnl
tuzalna hep gekecelini bildilinden kaygrlanmaz. Kaygrlan-
mak, eriqilebilir olmaktr, ister istemez.

Bir savaqgr-avcr, di.inyasryla yakrn iligki igindedir, ancak kendi-


si, o dtinya igin eriqilmezdir de. Hafifge dokunuverir ona, gerek-
sindi[i stirece kalrr, soffa bt iz bile brakmadan aynlrr ordan.

Bir savaqEr-avcr olmanrn anlamr, avlnl tuza[a dtiqtirmek degil-


dir yalnrzca. Savaqgl-avcl, tuzaklannr kurdu[u, ya da avrnrn sr-
radan ahqkanhklannr bildili igin defil, kendisinin sradan ahq-
kanhklan olmadrlr igin yakalar avmr. Ona iistiinltik sallayan
budur. Peqinde oldu[u hayvanlara hig benzemez o; sradan ahq-
kanhklan, cinceden kestirilebilen tuhaf davranrqlan yoktur onu
ballayan; ozgtirdtir, akrcrdr, yapacaklan onceden bilinemez.

Srradan bir insan igin dtinya tekinsizdir; gtinkti ondan srkrlma-


drl:' zamanlar onunla gatrqrr. Bir savaqgr igin dtinya tekinsizdir;
giinkii gcirkemli, miithiq, bilinemez, erigilmez derinliktedir. B ir
IXTLAN YOLCULUCU'NDAN ALINTILAR

sava$gl burada, bu harikulade dtinyada, bu harikulade anda bu-


lunmarun sorumlululunu tistlenmek zorundadrr'

Bir savaqgr her bir edimini onemsemeyi o[renmelidir; zitabu


dtinyada-ancak krsa bir si.ire kalacaktrr; gerqekten de onun ttim
hariicalarma tantk olmaya yetmeyecek kadar krsa bir stire'

Edimlerde erk vardr. Ozellikle de edimde bulunan sava$gl o


edimlerin, kendisinin son savagl oldulunu bilmekteyse. Yapt-
lan qeyin belki de yerytiztindeki son edimi olabilece[ini iyice
bileiek hareket etrnede yabansr, biiytileyici bir mutluluk vardtr.

Bir savaqgr dikkatini kendisiyle dliimti arasmdaki bala odakla-


mayr ofiienmelidir. Dikkatini, pigmanhk, hi1ztin ya da kaygt
duymatszm, hiE zamant olmadrlr gerge[ine. odaklamalt ve
edimlerinin de buna uygun gekilde akmasrna izin vetmelidir'
Edimlerinin her birini, yerytiziindeki son savaqr krlmahdrr' An-
cak bu koqullarda onun edimleri hak ettikleri erke sahip ola-
caktr. Aksi takdirde olene dek, o edimler, bir ahmalrn edimle-
ri olarak kalrrlar.
3fi ZAMANIN qARKI

Bir savaqQr-avcr cili.imrintin kendisini beklemekte


oldulunu ve,
anda yapmakta oldu[u ediminin pek6l6
,ly onun son savafr ola_
bilecefii'i bilir. Buna sauuq clemesi, bunun bir mricadele
olma_
s.rndandrr: Qolu insan bir edimden cibrirtine
herhangi bir mt.ica_
d1 driqrince ormaksrzrn gegiverir. oysa bir lavagg,-uu'
.dtl", yu
her bir edimini inceden inceye iartar; ve oliimtine
iliqkiir'bilgi_
si kesin oldulu'dan, her edimi sanki onun son sava$lymr$gasl-
na safgoniyle ilerler. Bir savaqgr-avclnrn
ttinlLifii'ti gcirrne'rek igin insinrn ahmak Eevresinclekilere tis_
olmasr gerekir. Bir
sava$gr-avcl, sorl savaglna, o sava;ln hak ettifi
saygryr gosterir.
Yerytizi.indeki son .sava;rna dort eile sarrlmalrnoa
qaq,rlcak bir
qey yoktur. Bciylesi zevkli olur. Korkusunu
azaltrr hig olmazsa.

Bir savaqqr, erk avlayan kusursuz bir avcrdrr; ne sarho;tur,


ne
de grlgrn-blcif yaprnaya, kendine yala' soylemey e,, yzda yan_
lrq bir adrm atm.ya izin verm ez zamam da
mizacr cla. zir.a bu
ona pahahya mal. olacaktrr.
Qok uzun zatnan ufraqarak ozene
bezene kurdufu.dtizenri yag,mrdrr, yitirecegi.
i'ptalca bir yan-
hqlrk yaparak, bir geyi bir baEka'yiu ka.,qf,rarak
onu heba et_
nreyecektir.

Bir insan, herhangi bir i'san, insa'ollunun nasibi olan her


ge-
yi-sevinci, acryr, hi.iznti ve miicadelEyi-trak eder. Bir savaqgr
gibi dav'andr[r stirece, ecrimrerinin nebtoufu cinemli
degirdii:
Tini bozulmuqsa henren onarmarrdrr o'u-a'ndrrr! mii-
IXTLAN YOLCULUGU'N DAN ALINTILAR 39

kemmelleqtirmelidir-zira ti.im yagamtmlz boyunca bundan


daha onemli bir iqimiz olamaz. Tinin onanlmamasl oltimi.i ara-
mak demektir, bu da higbir qeyin aranmamasrna eqtir, zira ne
olursa olsun oliim bizi ele geEirecektir. Savaqgr-tini miikem-
melli[inin aranmasr, fanililimrze ve insanhfirmrza layrk tek
ufraqtrr.

Bu diinyada en zor gey bir.savagglnln havasrnr, onun ruhsal du-


rumunu benimsernektir. Uztiltip yakrnmak ve bunun igin ge-
gerli nedenlerin bulundu[r"rna inanmak, hep birilerinin bize bir
geyler yaptr[rnr driqtinmek, yararsrz geylerrlir. Kimsenin kimse-
ye higbir qey yaptrlr yoktur; hele bir savaqgrya asla.

Savaqgr, bir avcrdrr. O her geyi hesaplar. Bu denetimdir. Hesap-


lamasr bitti rni, eyleme geEer. Kaprp koyverir. Bu, kendini br-
rakmadrr. Bir savaqEr, riizgdnn ontine kattr[r yaprak defildir.
Kimse itip kakamaz onu; kimse kendisine ya da safduyusuna
karr;rn bir qeyler yaptrramaz ona. Bir savaggl yagamrnr siirdtir-
meye kuruludur, ve olasr en iyi biEirnde stirdlirtir ya$amlnl.

Bir savaqgr yalnrzca bir insandrr, alEakgoniillii bir insan. Otti-


40 ZAMANIN QARKI

miiniin planlannr deliqtiremez o. Ama, muazzam meqakkatler


gekerek erk biriktiren kusursuz tini, onun cjliimiini.i bir an bo-
yunca, erkini son kez anlmsaylp sevingle coqabileceli uzun-
lukta bir an boyunca tutmaya kesinlikle yeter. Diyebiliriz ki, ti-
ni kusursuz olanlara oltimtin bir jestidir bu.

Kiqinin nasrl yetiqtirilmiq oldu[unun bir cinemi yoktur. Insanrn


bir geyi yapma bigimini belirleyen, kiqisel erkidir. Bir insan
yalnrzca kiqisel erkinin bir toplamrdrr, ve bu toplam onun nasrl
yagayaca[rnr ve nasil cilece[ini belirler.

Kiqisel erk bir duygudur. $ansh olmak gibi bir gey. Ya da bir
hava, ruhsal durum. Kiqisel erk, insanm bir yaqarn boyu stiren
mticadeleyle kazandrlr bir qeydir.

Bir savaqgr ne yaptr[rnr biliyormuq gibi davranrr, ashnda higbir


qey bildifi yoktur onun.
IXTLAN YOLCULUGU'NDAN ALINTILAR 4t

Bir savaqgr yapmrg oldufu higbir qey ytiztinden pigmanhk duy-


maz, gtinki.i kiqinin edimlerini kaba, Eirkin, ya da kcitti diye
aylrrnasl, kendine yersiz bir onem atfetmesi anlamtna gelir.
igin piif noktast, kiqinin neyi onemsedilidir. Kendimizi pe-
riqan krlan da, gtiElti krlan dabiziz. Ve her ikisi iEin harcanan
gaba eqittir.

Doldu[umuzdan bu yana, insanlar bize dtinyanrn filanca filan-


ca gekilde, falanca falanca biEimde oldufunu anlatlp durur, ve
dofal olarak bizim de dtinyayt onlann anlattrfr qekilde kabul-
lenmekten baga segenefim tz kalmaz.

Bir savaqElnm sanatt, insan olmantn dehqetiyle, insan olmantn


gorkemini dengelemektir.
Agrmlama

Ixtlan Yolculu{u'nu yazmaya baqladr[rm stralarda son derece


bilinmez bir ruh durumu bana hakim olmuqtu. Don Juan Matus
gtindelik davranrqlanma gok pragmatik birtakrm kurallar getir-
miqti. Titizlikle uymamt istedifi bazr hareketlerin adtm adtm
ana hatlartnt gtkarmtqtr. Bana verdifi iiE gcirevin gtindelik ya-
qanhma ait dtinyamla, ya da herhangi bir dtinyayla hemen hig
iliqkisi yoktu. Gtindelik yaqamrmda diiqiinebildi[im her ttirlii
yolu deneyerek yaqamoyktimi.i silmeye Eahqmamr sdyliiyordu.
Ardrndan, srradan ahqkanhklartmt btrakmamt, ve nihayet, ken-
dirni cinemseme duygumu tahtrndan indirmemi istiyordu.
"Biitiin bunlart nastl bagaracaEt*, don Juan?" diye sordum
ona.
"HiEbi fikrim yok," diye yanrtladr. "Bunun yararlt ve etkin
bigimde nastl yaprlacafrnr hiEbirimiz bilemeyiz. Ancak gahq-
maya baqlarsak , bize neyin gelip de yardrm ettifiini anlayama-
dan baqarrya ulaqtnz.
"Karqrlaqtrlrn zorluklar, benim karqrlagtrklanmla aynt," di-
ye devarn etti. "Seni temin ederim ki, zorlufumuz, defiqme
fikrinin yaqamlartmrzdahig yer bulamamastndan do[uyor. O[-
retmenim bana bu gorevi verdifi zaman, becerebilmek igin tek
gereksindi[im, bunun yaprlabileceli fikriydi. O fikri edindi-
fim anda baqardrm, nastl oldulunu bilmeden. Sana da ayntstnt
yapmanl cineririm."
Her yolu deneyerek stzlanmaya giriqtim; sosyal bilimlerle
ufiraqtrfrm gerEe[i goz ardr edilmemeliydi; saflam, uygulana-
IXTLAN YOLCUL UGU'NDAN ALINTILAR 43

bilir ycinergelere ahqrktrm ben; pratik araElar yerine sihirli go-


ztirnlere dayanan birtakrm belirsizliklere degil.
"Ne istersen soyle," dedi don Juan, gi.ilerek. "srzlanman bit-
tilinde, kuruntulannr unut da, ne diyorsam onu yap."
Don Juan hakhydr. Tiim gereksindilim, ya da daha do[ru-
su, gizli kalan bilinmeyen yanrmrn gereksindifi, bu fikrin ken-
disiydi. Ttim yagamrm boyunca tanrdrfirm 'ben'ise, bu fikirden
gok daha fazlasrnr gereksinegelmiqti. Efitilmeye, re$vik edil-
meye, yon verilmeye ihtiyacr vardr. Bagarrm, meraklmr oyle
uyandumrgtr ki, sradan ahqkanhklarrmr silme. kendime verdi-
lim onemi yitirme ve kiqisel tarihimi brrakma gorevlerim ka-
trksrz bir keyfe dontiqtti.
"SavaSEtlann yolunun tam baqrna gelip kondun," dedi don
Juan, giz dolu baganmr agrklarcasma.
Kendisintn savagQmm yolu, sava{Qtntn Eizgisi dedifi, s3-
va$gr kavramrnrn soyut biEimde iqlenmesi iqine giderek yofun-
laqan qekilde odaklanabilmem igin farkrndah[rma yavaq ve sis-
ternli bigimde ktlavuzluk etmekteydi. SavaSEmm yolunu, eski
ga! Meksikasr qamanlarr tarafindan kurulmuq bir di.iqtinceler
yaplsl olarak agrkhyordu. O qamanlar, kavramlarmr evrendeki
ozgtir akrqr iginde ene4iyi gorme yetilerinden yola grkarak
oluqturmuqlardr. Bu yiizden savaqglnrn yolu, enerjik gerEekle-
rin yalnruca evrendeki enerji akrqr yoniinde saptanmlq, indirge-
nemez dolrularrn son derece ahenkli bir birlegimiydi. Don Ju-
an'rn kesin olarak belirtti[ine gcire, sava$grnln yolunda tartrqr-
labilecek, ya da defiqtirilebilecek higbir qey bulunmuyordu.
Kendi iginde ve kendi baqrna mtikemmel bir yaprydr o; ve onu
izleyen kim olursa olsun, iqlevleri ve delerleri hakkrnda higbir
tartrqma ya da kurguya izin vermeyen enejik gerEekler- tara-
frndan kugatrhyordu.
Don Juan'rn dedi[ine gore, o eski qamanlann ona sava{E't-
nm yolu demelerinin nedeni, bir savagErnln bilgi yolunda kar-
qrlaqabilecefi ttim yaqayan olasrhklan bi.inyesinde bulundur-
44 ZAMANIN QARKI

masrydl. O qamanlar bciyle olasrhklarr arayrqlannda kesinlikle


dikkatli ve sistemli hareket etmiqlerdi. Don Juan'a bakrhrsa,
onlar, insani olasrhklann ttimiinti soyut yaprlarrnda igerme ko-
nusunda gergekten yetenekliydiler.
Don Juan savaggrrun yolunu grirkernli bir binaya benzeti-
yordu; bu binanrn olelerinden her biri, tek iqlevi sava$glnln bir
qaman olarak devinimlerini kolay ve anlamh krlabilmesi igin
onun ruhunu ytireklendirmek olan bir dayanaktr. Don Juan'a
gore savaqqmln yolu temel noktaydr, ve o olmadan qamanlarm
evrenin ugsuz bucakszhfirnda mahvolacaklan kesindi.
Don Juan sava$grrun yolunun eski Ea[ Meksikasr qamanla-
nnrn en btiyiik utkusu oldu[unu sciyli.iyordu. Ona gcire bu on-
lann en onemli yaprtr, ayrkhklannrn ciziiydti.
"Savaggrnrn yolu bciyle karqr konulamayacak kadar onemli
mi, don Juan?"
"'Kargr konulamayacak kadar cinemli' lafi hafif kalrr. Sa-
vaggrrun yolu her qeydir. Ruhsal ve bedensel saflrfrn qahikasr-
drr. Baqka bi bigimde agrklayamam. Eski ga! Meksikasr qa-
manlannrn boylesi bi yapr yaratabilmig olmalan, onlarm erkin
dorulunda, mutlululun zirvesinde, ve sevincin qahikasrnda ol-
duklannr gosteriyor bana."
O zamanlar igine dalmrg oldufumu dtigiindii[iim, her qeyi
pragmatik agrdan onaylamaya da reddetme dtizeyinde bakrldr-
firnda, sava$glrun yolunu mi.ikemmelen ve onyargrsrz bigimde
benimsemek benim igin nerdeyse imkAnsrzdr. Don Juan sava$-
Elnm yolunu agrklamayr siirdi.irdtikge, onun dengemi ttimi.iyle
alaqalr etmek iEin gizli planlar yaptr[rna daha gok inanryor-
dum.
Bu yiizden don Juan'rn krlavuzlulu tistii ortiilti bir bigim al-
dr. Ancak lxtlan Yolculugu'ndan yaprlan ahntrlarda bu kendini
qaqrlasr bir aErkhkla ortaya koyuyor. Farkrnda bile delildim,
ama don Juan gok biiytik bir stirat ve bagarryla ilerlemiq, ve an-
slzln onun solulunu ensemde hissetmeye baqlamrqtrm.
IXTLAN YOLCULUGU'NDAN ALINTILAR 45

Diiqtintip duruyordum, ya baqka bir biliqsel sistemin varhlrnr


igtenlikle kabullenmenin eqilinde buluyordum kendimi, ya da
oylesine kayrtsrzhga diiqtiyordum ki bunun olmasr ya da ol-
mamasl umrumda bile defildi.
Biiti.in bunlardan kagrp kurtulmak da bir segenekti elbette,
ama bu pek olasr degildi. Her ne hal ise, ya don Juan'm yar-
drmlan ya da sava$gl kavrammr yolun gekilde uygulamaya
koymam ytiziinden oyle kuvvetlenmiqtim ki, artrk korkmuyor-
dum. Yakalanmrqtrm, ama ne fark ederdi ki. Ttim bildifim,
sonuna kadar don Juan'la birlikte oldu[umdu.
E rk 0 ykiile ri' nden Ahntrlar

Savaqgrnrn cizgtiveni, srradan insanrn ozgiivenine benzemez.


Srradan insan, kendisini izyeyenlerin gozlerinde kesinlik arar,
ve buna ozgiiven der. Savaqgr ise kendi gozlerinde kusursuzlu-
lu arar ve buna algakgcintilltiltik der. Srradan insan yoldaqlarr-
na balrmhdrr, sava$gl ise yalnrzca sonsuzlupa.

Savaqgr, yrllar oncesinde deneyip de tistesinden gelemedifi bir


siirti edimi gtin gelir baqarrr. Deliqmiq olan o edimler delil,
kendisi hakkrndaki dtiqtincesidir.

Bir savaqgmm izleyebileceli tek yol, tutarh ve ikirciksiz edim-


lerde bulunmaktan geEer. Belli bt zaman gelir, ve o, savaggt-
run yoluna iligkin bilgisi bciyle davranmasrna yeterli olsa bile,
bazen eski ahqkanhklar ve ydntemler onun yolunu kesebilir.
ERK oyrUr-pRi'NoeN ALINTILAR 47

Savaqgr bir qeyin tistesinden gelecekse baqarr yava$ga ve btiytik


bir gaba harcanarak gelmelidir-ama herhangi bir strese ya da
takrnala hacet kalmakszrn.

Gtindelik dtinyada insanlann yere basmalannr sallayan qey, iq-


sel soyleEidir. Kendi kendimize diinya qoyledir ya da bciyledir
diye konuqtu[umtz rgin, sadece bu yi.izden, diinya qoyle ya da
bdyle olur. $amanlann di.inyastna giden gegit, savaqgl igsel
sciyleqiyi durdurmayr olrendikten soffa agrlrr.

Drinya gcirtiqiimtiztin deligtirilmesi, qamanizmin doniim nokta-


srdn Bunu baqarmanrn tek yolu da igsel soyleqiyi durdurmaktrr.

Bir savaqEr iEsel sciyleqiyi durdurmayr olrendifii an, her qey


mtimktindtir artrk; en inanrlmaz tasanlar bile eriqilebilir hale
gelir.
48 ZAMANIN QARKI

Bir savaqgl, paylna diiqen ne olursa olsun, onu alr ve mutlak bir
alEakgcintilltil{ikle kabul eder. Oldu[u qeyi algakgoniilltiliikle
kabul eder-hayrflanarak degil de, yaqamsal bir onurlulukla.

B ir s av Eakgdniilltili.iEti, bir dil enc in i nkine banzemez.


aq g trun al
SavagEr bagrnr kimseye elmez, ama kimsenin kendisine baq
e[mesine de izin verrnez. Ote yandan bir dilenci, kendinden
iisttin saydrfr birinin ontinde hemen diz gokiip yerleri kazrma-
ya baqlar, ancak kendinden aqa$r birisinin de kendisi igin yer-
leri kazrmasml talep eder.

Teselli, stftnak, korku; bunlarrn ttimti, insanlarm de[erlerini


hig sorgulamadan kabullenmeyi o[rendi[i ruhsal durumlarl ya-
ratan scizctikler.

Yoldaqlanmrz,kara btiyticiilerdir. Onlarla birlikte olan bir kim-


se de anmda kara btiyticii olur. Dtiqtin bir: yoldaqlanrun senin
igin gizmig oldu[u yoldan aynlabiliyor musun? Onlarla kaldr-
frnda da, dtiqiincelerini ve eylemlerini sonsuza dek onlann ko-
lularrna gor-e ayarlamak duiumundasm. Kolelik, bu. Ote yan-
dan bir tiuuqgt, btitiin bunlardan ba[rms rudr. Ozgi.irltik paha-
ERK oYTUIERI'NDEN ALINTILAR 49

hdrr, ama bedelini odemek imkdnsrz delildir. O halde seni tut-


sak edenlerden, efendilerinden kork. Zamanrm ve erkini, oz-
giirltikten korkarak heba etme.

S tizctiklerin kusuru, kendim rzi her zaman aydrnlanmr g hi sset-


memizi sallamalanndadrr, oysa dontip diinyayla ytizleqmeye
kalkrgtrltmrzda bizi daima oftada brrakrrlar, ve her zaman ol-
dulu gibi, diinyayla aydrnlanmadan yoksun olarak yiizleqmek
zorunda kalrrrz. Bu yiizden, bir sava$gl konuqmak yerine edim-
de bulunmayl yefler, ve bu baglamda yeni bir diinya tarumla-
maslnr benimser-konugmanrn onemini yitirdi[i ve yeni edim-
lerin yeni diigtincelere ulagtrrdrlr bir yeni tarumlamayr.

Savaqgr kendini zaten cilti saydr[r iEin, onun igin yitirilecek bir
gey yoktur. En kdti.isti baqrna gelmiqtir onun, bu yi.izden duru ve
dingindir; onu edimlerine ve srizlerine gore yargrlayanlar, onun
her qeye tanrkhk etmiq oldulunu hemen anlarlar.

Pek acayip bir iqtir bilgi denen qey, cizellikle de bir savaqgr igin.
Bilgi, bir savaqgr igin, hemen geliveren, onu igine geken, ve ge-
gip giden bir geydir.
50 ZAMANIN qARKI

Bilgi, savaggrya havadan stiztilerek gelen altrn tozu zerreleri gi-


bidir; hani pervanelerin kanatlarrnr kaplayan o toz gibi. Demek
ki, savaqgr igin bilgi, duq yapmaya-ya da onun tizerine yofun
altrn tozu zerreciklerinin ya[masrna benzer.

Igsel sciyleqi durdufunda dtinya da durur, ve ciztimtiztin olalan-


drqr yanlan sozciiklerimizin bunaltrcr gardiyanhlrndan kurtul-
mu$Easrn a y iz,ey e grkrverir.

Srrma eriqilmez bir di.inya bu. Bizler de ciyleyiz, bu dtinyada


yagayan ttim varhklar da ciyle.

Savaqgrlar kafalannl duvarlara vurarak defiil, duvarlan aqarak


kazanrlar zaferlerin i. S av aqE r lar duv arlan n i.izerinden atlarl ar;
onlan yrkmazlar.

Bir savaqErnm geliqtirmesi gereken gey, yagaml demek olan bu


ERK OYTUIPNI'NDEN ALINTILAR 5l

grlgrn yolculuk igin gereksindili her qeyin kendisinde mevcut


oldulu duygusudur. Savaqgr igin gegerli olan, ya$amlnl si.irdiir-
mektir. Yaqam kendi baqrna yeterli, kendini-agrklayrcr ve ek-
siksizdir.
Bu ytizden, deneyimler deneyiminin yaqamrn stird{irtilmesi
oldulunu soylemek ki.istahhk sayrlmaz.

Srradan insan, kuqkular ve mihnetlere diigktinliik gostermeyi


hassashk ve tinsellik belirtisi sayar. Oysa gerEek qudur ki, ha-
yal edebilecefimiz "hassasiyetten en uzak kiqi", sradan insan-
drr. Kendini kasrth olarak bir canavarayada bir azize donrigtii-
ren, gelimsiz usundan baqkasr delildir, ama o da, boylesi bii-
yiik bir canavar ya da azizkahbrna dciktilemeyecek denli biraz
fazlaca ufaktrr, dolru su.

Savaqgr olmayr dilemekle sava$gl olunmaz. Bu, daha ziyade,.


yagamlmlzln son anrna dek stiren sonsuz bir savaqrmdrr. HiE
kimse bir savaqgr olarak dolmaz. trpkr kimsenin srradan bir in-
san olarak dolmadrlr gibi. Biz kendrmtzi bunlardan birine ya
da otekine dontiqtiirtiri.iz.
52 ZAMANIN qARKI

Savaqgryr, zorlubir oli.im bekler. Ottimti onu almak iEin mtica-


dele etmek zorundadrr. Bir savaqEr kendisini oltime pek oyle
kolayca teslim etmez.

Insanolullan nesne delildir; katrhk yoktur onlarda. Yuvarlak,


rgrltrlr varhklardlr; srnlrslzdtrlar. Nesneler ve katrhklar dtinya-
sr, sadece onlara yardrm igin, yerytiztinden gegiglerini kolay-
laqtrrmak igin yaratrlmrq bir betimlemedir.

Onlann mantrklarr, betimlernenin salt betimleme oldu[unu


unutturur onlara; ve nasrl oldufunu anlayamadan, ozlerinin bti-
ttinselli[ini, omiirleri boyunca, iginden gok ender grkabildikle-
ri bir krsrrdcingtiye kaptmverirler.

Insanlar algrlayrcrlardrr, ama onlarrn algrladrlr diinya bir yanrl-


samadu:: do[dulu andan baglayarak ona anlatrlan betimleme-
den yaratllmrq bir yanrlsama.
Yani ashnda, insanollunun akhnrn siirdlirmek istedifi di.in-
ya, bir betimlemenin destekledili, ve kendi akltnrn kabullen-
meyi ve savunmayl ofrendifii--dogmatik, dokunulamaz kural-
lann yarattrlr bir dtinyadrr.
ERK OYTUIPNI'NDEN ALINTILAR 53

Igrldayan varl ftlann gortinmeyen ti s ttinltifti, hig kullanrlmay an


bir qeye, niyete sahip olmalanndan gelir. $amanlartn fendi, st-
radan insantn fendiyle aynrdrr. Her ikisinin de bir dtinya betim-
lemesi vardrr. Sradan insan onu akhyla destekler; gaman ise
niyetiyle. Her iki betimlemenin de kurallan vardr; ama ;ama-
run tisttinliifii, niyetin daha gok qeyi igermesindedir.

Bilgi yolunda ilerlemeye ancak bir savaqgr katlanabilir. Bir sa-


va$Er yaktnamaz ya da higbir qeyden piqmanhk duyamaz.
Onun yagaml sonsuz bir meydan okum36l11-msydan okuma-
lann ise iyi ya da kotti olabilmeleri imkAnstzdtr. Meydan oku-
malar, meydan okumalardr yalruzca.

Srradan bir insanla bir savaggl arasmdaki temel aynm, bir sa-
vaqgrnm her qeyi bir meydan okuma diye almasma karqm, sra-
dan bir insarun her qeyi ltituf ya da lanet olarak gormesidir.

Savaggr, inanmadan inanr; onun kozu budur. Ama bir savaqgr


sadece inandrlrnr soyleyip de iqi aktqma brakamaz, kuqkusuz.
Bu fazla kolay olurdu. Hig Eaba harcamakstzrn, yalnrzca inant-
yor olmasr, onu durumunu irdelemekten kurtarmtq olurdu.
54 ZAMANIN QARKI

Inanmak durumunda kaldrlrnda, bir savaggr, bunu bir segimi


olarak yapar. Bir savaggr inanm az; btr savaggl inanmaya mec-
burdur.

oli.im, inanmak zorunda olmarun vazgegilm ez bir pargasrdrr.


Oliimtin farkrndahlr olmaclan, her qey iriadanlaqrr, dnemsizle-
qir. Bir savaggr, ciltimti onun izini si.irdtiliinden dolayrdrr ki,
dtinyanrn, derinliklerine ulagrlamayan bir bilinmeyen olduluna
inanmak zorundadr. Bu qekilde inanmak zorunda olmasr, sa-
vagglnrn en iEten tercihinin ifadesidir.

Erk, sava$glya bir santimetre ki.ipliik bir firsat sunar, daima. Sa-
vaqgmm sanatr, o firsatr yakalayabilmek amacryla artstz arastz
seyyal olmaktr.

srradan insan, her geyin farkmda, salt bunun gerekti[ini dtiqtin-


dtigii zaman, olur; oysa, bir savaqglnm konumu her an her qe-
yin farkrnda olmayr gerektirir.
ERK 6YTUIBRI'NNEN ALINTILAR 55

Oztimiiztin biiti.inselli[i son derece akrl almazbir iqtir. Yaqamr-


mrzdaki en karmaqrk iqlerin tistesinden gelebilmek igin onun
yalntzcagok ktigiik bir pargasl bize yeter. Oysa, oldi^iltimtizde,
ozi.imtiziin btittinselli[iyle oltiri.iz.

Savaqgrnm temel kurallanndan biri, kararlannt, olast sonuqla-


nnln, brakrn erkini yitirmesine neden olmayt, kendisini qagr-
tamayacak biEimde dikkatle almastdr.

Bir savaqgr eyleme gegme karartnt verince, olmeye hazt du-


rumda olmahdrr. E[er olmeye hazr olursa, o takdirde tuzaklar,
gafit avlanmalar, gereksiz edimler olmaz. O higbir $ey bekle-
medi[i iEin, her gey yavagEa yerli yerine oturur.

Bir olretmen olarak sava$gl, her qeyden tince, inanmakslzln,


odiil beklemeksizin-yani, strf yapmrg olmak igin--edimde
bulunmantn olasth[rnr o[retrnelidir. Onun bir olretmen olarak
baqansr, bu belli konuda cilrencilerine ne denliiyi ve uyumlu
bir krlavuzluk ettiline balhdrr.
56 ZAMANIN QARKI

Bir olretmen olarak savaqgr, olrencisinin kiqisel tarihini silme-


sine yardrmcl olmak amacryla iig teknik ofretir: kendini cinem-
semeyi brrakma, edimleri igin sorumluluk alma, ve oltimti bir
danrgman olarak kullanma. Bu iig teknifin yararh etkileri ol-
maksrzrn kiqisel tarihin silinmesine gahqmak, insanrn hilekAr,
kagamakh, kiqiligi ve eylemleri hakkrnda gereksizcesine
kararsrz biri olmasrna yol aEaL

Kendine-acrmaktan ttimtiyle kurtulmarun bir yolu yoktur; onun


yagamrmrzda belirli bir yeri ve niteliEi, kendini hemen belli
eden bir gonintristi vardrr. Bu ytizden, bir firsat grkar
Erkmaz
kendihe-aclma gcirtinttisti harekete geger. Bunur bir geEmiqi
vardrr. Ama kiqi o gortinttiyu de[iqtirirse, onun 6nem sraslnl
da deliqtirmiq olur.
Gortinttileri deliqtirmek igin, onu oluqturan ci[elerin yer-
lerini de[igtirmek gerekir. Kendine-acrma onu kullananm iqine
gelir, zira insanrn kendini cinemli hissetmesini, daha iyi koqul-
lara ve davranrqlara layrk oldu[unu dtiqiinmesine yarar, ya da
kendine-acrmayr do[uran kogullara yol agan edimlerinin
sorumlulu[unu tistlenme elilimind e olmaz.

Kendine-acrma gciriinttistinti defiqtirmek, kiqinin gegmiqteki


bu onemli bir ci[eye ikincil bir yer vermesi anlamrna gelir,
sadece. Kendine-aclma hald onemli bir niteliktir, ancak qimdi
konumu daha geri plandadrr; trpkr kiqinin bir savaggr oldufu
ERK 0yrulpRi'NDEN ALINTTLAR

ana dek hig kullarulmadan duran btittin o diiqtincelerin-cir-


nelin, hemen yanrbagrmrzda dikilmig duran ciiiim, bir savaq-
glrun algakgontilltiltiEi.i, ya da kendi edirnlerinin sorum-
lulufiunu ytiklenme dtigi.incelerinin-b ir zamanlar arka planda
olmasr gibi.

Bir savaggl aclsmr kabullenir ama ona di.igktinltik gostermez.


Bilinmeyene giren sava$grrun ruhu endiqeyle delil, tam tersine
sevingle doludur; zira gorkemli talihi cintinde biqr e[ik, ruhu-
nun kusursuzlulundan emin, ve hepsinden cinemlisi, yeter-
lili!inin ttimtiyle farkrndadrr. Savaqgrnrn sevinci, yazgrsrnr
kabul etmiq, ve gelece[i gerEek anlamda de$erlendirmiq ol-
masrndan kaynaklanrr.
Agrmlama

Erk Oykiileri,benim nihai Eokiiqiimtin oykiis{i. Bu kitapta anla-


trlan olaylar srrastnda, derin bir coqkusal kargaqa iEinde acr Ee-
kiyor, bir savaqglnln buhrantnl yaQryordum. Don Juan bu di.in-
yayr terk etti, ve dort cifrencisini burada brraktr. Don Juan bu
ofirencilerinin hepsiyle gdrtiqmtiq, her birine bir gorev venniqti.
Bu gorev, benim kaybrm karqrsrnda higbir anlam taqrmayan, ya-
lancr bir ilag gibi geliyordu bana.
Don Juan't bir daha gorememek, sozde gorevlerle yattqtrrt-
labilecek bir qey de[ildi. Daha once ona yalvarrnrq, dofaldrr ki,
onunla gitmek istedilimi soylemiqtim. O zaman aramrzda qciy-
le bir konugma gegti:
"Daha hazt defilsin," dedi, don Juan. "GerEekgi olahm."
"Ama goz agry kapayana dek kendimi hazrr krlabilirim," di-
ye gi.ivence verdim ona.
"Bundan kuqkum yok. Hanr olursun, ama benim igin defil.
Ben mtikemmel yeterlilik beklerim. Kusursuz bi niyet, kusur-
suz bi disiplin beklerim. Bunlar sende yok heniiz. Olacak, ora-
ya dolru yol ahyorsun, ama hentiz orda defilsin."
"Beni alacak erkin var, don Juan. Her ne kadar ham ve ku-
surlu isem de."
"santnm vardtr o kadar erkim, ama bunu yapmam; Etinki.i bu
senin iEin utang verici bi kayrp olur. Her qeyini yitiriverirsin, sci-
ztirne inan. Usteleme. SavaqErlann diinyasrnda tsrar yoktur."
Bu beni durdunnaya yetmiqti. Ama iEten ige, onunla gitme-
ye, norrnal ve gergek diye bildigim her qeyin stnirlanndan ote-
ERK OYXUT-ENi'NDEN ALINTILAR

de bir maceraya atrlmaya can atryordum.


Bu di.inyayr gergekten terk etme anr geldifinde, don Juan
renkli, bululu bir rqrltrya ddntiqtti. Evrende ozgtirce akan saf
enerji haline gelmiqti. Onu yitirmek ciyle dayanrhn az bt duy-
guydu ki, o anda olmek istedim. Don Juan'ln sciylemiq oldu[u
her qeyi goz ardr edip, hiE duraksamadan, kendirni yamaEtan
aqafr atmaya hazrrlandrm. Eler bunu yaparsam, cjliimtimde be-
ni yanrna almak zorunda kaln, ve igimde ne kadar farkrndahk
kmnhsr kalmrqsa kurtanr diye diiqiiniiyordum.
Ama gerek normal biliEsellilimin dnermeleri agrsrndan, ge-
rekse qamanlarrn diinyaslnrn biliqselligi agrsrndan baktrlrmda
agrklanmasr olanaksrz nedenlerden 6trirti, olmedim. G'iindelik
yaqamm diinyasrnda yapayalnrz kalmrqtrm; yoldaglanmrn iiqti
de dtinyanrn geqitli yerlerine dafrlmrqlardr. Kendimi tanryamr-
yordum, bu da yalmzhfrrmr her zamankinden daha yakrcr hale
getiriyordu.
Kendimi don Juan'm birtakrm karanhk nedenlerden citiirii
geride brraktrfr bir tahrikgi ajan, bir ttir casus gibi gortiyordum.
Erk Oyktileri'nden derlenen ahntilar, dtinyanrn bilinmeyen ya-
runr gcisteriyor; ama gamanlann dtinyasrnrn delil, giindelik ya-
gamm d{inyasrnm--don Juan'a gore son derece giz dolu ve zen-
gin olan-bilinmeyen yantnt. Gtindelik ya$amrn bu drinyasrna
ait harikalan yakalayabilmemiz igin ttim gereksindllimiz yere-
rince yansz olmak. Ama yansrzhktan da fazla, yeterince sev-
meye ve kendimizi brakmaya ihtiyaetmtzvar.
"Bi savaqEr bu dtinyayr sevmeli," diye uyarmrqtr beni don
Juan, "oylesine sradan gcirtinen bu dtinyarun agilmasl ve hari-
kalannr gcistermesi igin."
Bunu sriyledi[inde, Sonora goliindeydik.
"Yi.ice bi duygu bu," dedi, "bu harikulade gcilde olmak, Eok
eskiden kaybolup gitrniq volkanlann lavlanndan oluqmuq da!
doruklanna benzeyen o grkrntrh tepeleri seyretmek. O dofal
cam denilen lav taqr kiilgelerinin baz{an oyle yiiksek rsilarcla
ZAMANIN qARKI

yaratllmtqlar ki, olugtuklan anln rzim hAl6 taqryorlar tizerlerin-


de, insanr gorkemli duyumsamalarla dolduran. Erk ytiklti hepsi
de. O delik deqik tepelerde amagsrzca dolaqrrken radyo dalgala-
nnr alan bi kuvars pargasl bulmak olalaniistti bi qey. Bu hariku-
lade tablo herkese agrk defil ne yazrk ki: bu diinyanrn harikala-
nna, ya da baqka bi dtinyanrn harikalanna ulagmak igin insanrn
bi savaEEr olmast--dingin, kendine hakim, so[ukkanh, bilinme-
yenin saldnlarma karqt deneyimli olmasr gerekli. Sen o kadar
deneyimli defilsin heniiz. Bu yiizdeno sonsuzlu[un igine dal-
maktan soz edebilmen iEin once bunlan elde etmeye gahqmah-
sm, yapman gereken, bu."
Yaqamrmtn otuz beE yrhnt bir savaggmm olgunlu$unu elde
etmek igin gahqarak geEirdim. Bilinmeyenin saldtnlartna karqr
deneyim kazanmanrn peqinde, her tiirlii tantmm citesindeki yer-
lere gittirn. Gcize garpmadan, habersizce gidip, aynr bigimde ge-
ri dcindiim. Savaqgrlar sessizlik iginde ve tek baqlanna gahqrrlar;
gittikleri ya da geri dcindiiklerinde bunu oyle dikkat gekmeye-
cek qekilde yaparlar ki, kimse fark etmez. Savaqgrrun olgunlu-
fiuna bundan farkh bir ycintemde ulaqmaya gahgmak, gosterig
yapmaktr; onun igin kabul edilemez.
Erk )ykilleri'nden altnttlar, eski ga[larda Meksika'da
yaqamrg olan qamanlann niyetinin hdlA kusursuz qekilde iqbaqrn-
da oldu[unu bana en etkileyici bigimde hatrlatfi. Zamantn Earkr
Eevremde amanslzca doni.iyor, ve kiginin, tutarh konuqamaya-
calr denli gcirkemli manzaralan gozlerimin oni.ine seriyor.
"$u kadannt soylemek yeterli," demiqti don Juan bir
keresinde, "ister qamanlartn, ister srradan insanlann dtinyasr ol-
sun, bu di.inya oylesine aErk oyle net ki, bunu fark etmekten bizi
ancak bi saprng ahkoyabilir. Saprngh insanlara zamanln Qar-
kmm iEinde kaybolmanrn neye benzedifini anlatmaya Eahq-
mak, bi savaqErnrn ytiklenebilecefi en anlamsz iqtir. Onun igin,
yolculuklanntn yalntzca savaggl konumunun bi ozelli$ olarak
kalmasrnt saflar o."
ikinct Erk Qemberi'nden Ahntrlar

Yitirece[i higbir qey olmadr[r zaman, kiqi ytirekli olur. $ayet


yaprqabilecefimiz bir qeyler varsa, o zaman lirkek davranrrrz.

Bir sava$gmrn higbir qeyi gansa brrakmasr miimktin delildir.


Farkrndalr$rnrn gi.icii ve sarsilmaz niyeti ile, olaylann sonuE-
lannr zaten kendi yaratrr.

Savaggr kendisine yaprlmrq ttim iyilikler igin karqrhk vermek is-


tedifinde, karqrsmda borcunu cideyebilece[i bir kimse yoksa,
bunu insanhk ruhuna yollayabilir. Her zaman gok ki.iEtik bir he-
saptrr bu-gonltinden ne kadar koparsa kopsun, yeter de aftar
bile.
62 ZAMANIN qARKI

Akademisyen, dtinyayr gizel ve aydmhk krlmak igin tasarrlar


yaptrfr gi.intin ardrndan, hepsini unutmak izere akqam saat beq-
te evine gider.

Insan biEimi, evrende var olan enerji alanlanndan oluqmuq bir


ktirnedir, ve yalnrzca insanolullarrna aittir. $amanlann buna
insan biEimi demelerinin nedeni, bu enerii alanlannrn cimtir
boyu siiren ahqkanhklar ve kotti kullanrm yiiztinden btikiilmi.iq
ve garprlmrq olmalandrr.

Bir savaggr de[iqemeyecefini bilir, ancak gene de ttim gtictiy-


le de$igmeye ulraqrr. De[iqmeyi baqaramazsa da asla diiq kr-
rrklrfrna upramaz. SavaqErnrn srradan insana oranla tek avanta-
jr budur.

SavaqErlar insan bigimini tirktiterek onu silkeleyip ondan kur-


tulmak igin, deliqme gabalannda kusursuz olmahdrrlar. Yrllar
siiren kusursuzlufun ardrndan, insan bigiminin daha fazla da-
yanamayrp terk edecefi bir an gelir. Yaqam boyu stiren ahqkan-
hklar ytiztinden garprlmrq olan enerji alanlannrn diizeldifi an-
iriNci enr qEMeeni'NDEN ALTNTTLAR 63

drr bu. Enerji alanlannrn d{izelmesi sonucunda bir savaggr gok


derinden etkilenir, hatta olebilir bile, ama kusursuz bir savaqgr
daima yagamlnr siirdtiriir.

Savaqgrlann sahip olduklarr tek ozgtirli.ik, kusursuz davran-


maktr. Kusursuzluk sadece cizgtirliik delil, aynt zamanda in-
san bigimini dtizeltmenin de tek yoludur.

Her ahqkanhk, iqlevsel olabilmesi igin tiim pargalannr gereksi-


nir. Kimi pargalan eksildilinde, ahqkanhk dafrlrr.

Savag burada, bu dtinyada. Bizler insan olarak yaratrlmrqrz. Bi-


zi neytn bekledilini, ve ne ttir bir erkimiz olacalrnr kim bilebi-
lir?

insanlann drinyasr bir aqa[r bir yukan inip grkar, ve insanlar da


dtinyalanyla birlikte inip grkarlar; bu iniq Erkrqlan izlemek sa-
ZAMANIN QARKI

vaggrlann igi degildir.


Varl rlrmrzrn temeli, algrlama edimidir; varh! tmtztn btiytisell i-
gi de farkrndahk edimidir. Algrlama ve farkrndahk tek, iqlevsel,
ayrrl ama z bir bi,ittindtir.

Yalnrzca bir kez segeriz. Bir savaq gr, ya.da sradan bir insan ol-
mayr segeriz. ikinci bir segim yoktur. Imkdnsrzdr bu, imkdn-
srz.

Savaqgrnrn yolu bir insanl yeni bir yaqam sunar, ve bu ya$amln


yepyeni olmasr gerekir. Insan bu yeni ya$amlna eski girkin
yontemlerini getire mez.

Savaggrlar daima bir dizinin ilk olaytnt, onlar igin o andan son-
ra geliqecek olaylann bir planr ya da haritasr gibi ahrlar.

insano[ullan kendilerine ne yapmalan gerektifinin soylen-


iriNCi ERK QEMegni'NDEN ALINTTLAR

mesine bayrlrrlar, ama bundan da gok bayrldrklarr qey. soy-


lenenlere kargr grkrp onlan yapmamaktrr; bu ytizden ken-
dilerine ne yapm alan gerektifiini ilk bagta soylemiq olan kim-
seden nefret edip baqlannl her tiirlti derde sokarlar.

Herkesin herhangi bir gey igin yeterli kiqisel erki vardr. Savaq-
gmm marifeti, kigisel erkini zaaflartndan uzak tutup sava$Elrun
amaclna yoneltmektir.

Hepimiz g dreb ilir iz, ancak g ordil g iimilz t i arumsamamayl yeE-


Iertz.
Agrmlama

Ben ikinci Erk Qemheri'ni yazana dek aradan yrllar geEti. Don
Juan gideli gok olmuqtu, ve bu kitaptan yaprlan ahntrlar onun
sciylemiq olduklanndan anrmsadrklanmdrr-yeni bir durum,
yeni bir geligmeyle tetiklenmiq anrlardrr bunlar. Yeni bir oyun-
cu belirmiqti yaqamrmda. Don Juan'rn yoldagr, Florinda Matus.
Don Juan aynldrfirnda, Florinda'nrn elitimimizin son krsmrnr
bir qekilde toparlamasr igin geride brrakrldrlrnr don Juan'rn
ttim ci[rencileri anlamrqtr.
"Benlilin zedelenmeden bir kadrndan emirler almayr bece-
rene dek tam olmayacaksln," demiqti don Juan. "Ama o kadrn
herhangi biri olamaz. Ozel bi kiqi olmah, erk sahibi, hep hayal
ettifiin 'yetkili adam'havalanna girmene rzin vermeyecek den-
li de amanslz biri olmah."
Sciylediklerine giiltip gegmiqtim elbette. $aka etti[inden
kuqkum yoktu. Oysa ,!aka filan yapmryordu. Bir gtin, Florinda
Donner-Grau ve TaishaAbelar geri dondiiler, ve birlikte Meksi-
ka'ya gittik. Guadalajara kentinde bir biiytik mapazaya girdik,
orada Florinda Matus'u, hayatrmda gordii[iim en muhteqem ka-
drnr bulduk; son dercce uzun-bir seksen boyunda, ince, grkrk
kemikli, gok giizel ytizlii, yaqh, ancak gok geng kadrnt.
"9h! Hele qi-iki.ir!" diye.balrrdr, bizi goriince. "Ug Silahgor-
ler! Ug Ahbap Qavuglar-Iki QiEek, Bir Bcicek! Her yerde sizi
anyordum!"
Baqka lafa hacet kalmadan, idareyi ele ahnrqtr bile. Florin-
da Donner-Grau, elbette slnrrslz sevinmiqti. Taisha Abelar her
iriNci ERK qEMeeni'NDEN ALINTILAR 67

zamanki gibi son derece mesafeliydi, bense yerin dibine geE-


miq, adeta hiddetlenmiqtim. Kristah a[znt daha ilk agrqrnda
"iki qigek, Bir Bocek!-Ug Ahbap Qavuglar" gibi boktan bir
karqrlamayla ortaya grkan bu kadrnla gatrqmayahazwdrm.
Ancak varhlrndan haberim bile olmayan yanlanm imdadr-
ma yetiqti, can stkmttst ve ofkeyle tepki gostermemi engelledi,
Florinda'yla gok iyi, hayal edebilecefiimden de iyi bir qekilde
anlagtrk. Bizi demir yumrukla yonetiyordu. Yaqamlartmlzln
tartrqrlmaz kraligesiydi. Bizi ycinetme igini en ustahkh gekilde
baqaracak erke ve yanslzh[a sahipti. Bir gey istedifiimiz gibi
gitmedifiinde kendimize aclmamlza ve stzlanmalar iginde bo-
lulmamrzatzin vermezdi. Don Juan'a hiE benzemiyordu. Don
Juan'rn safiduyusu yoktu onda, ama bu eksiklifini dengeleye-
cek bagka bir nitelile sahipti: son derece hrzhydr. Bir durumu
ti.imiiyle kavrayrp anmda kendisinden bekleneni yapmasr iEin
tek bir bakrqr yeterliydi.
En sevdifi, ve benim de gok hoqlandrftm manevralartndan
biri, bir dinleyici toplululuna ya da sohbet ettili bir grup insa-
na resmi bir edayla qoyle sormaktt: "Gazlann bastncr ya da yer
degigtirmesi hakkrnda bilgisi olan biri var mt arantzda?" Boy-
le bir soruyu tam bir ciddiyet iginde yoneltirdi. Dinleyiciler,
"Hayrr, hayrr, yok," dedifinde de, "O zaman istedilim her qe-
yi soyleyebilirim, degil mi?" der, ve gergekten de ne isterse
soylerdi. Bazen oyle saqmalardr ki, giilmekten yerlere yuvarla-
nrdrm.
Obiir klasik sorusu da quydu: "Burda kimse qempanzelerin
retinalart hakkrnda bir qey biliyor mu? Bilmiyor mu?"-vs
Florinda qempanzelerin retinalan hakkrnda gaddarca zwala-
maya baqlardr. Daha onceleri, ciylesine ellendifim bagka bir
zaman hig olmamrqtr. Hayranr ve tarilqmastz destekEisiydim
onun.
Bir keresinde kuyruk sokumumda bir fisttil Erktr; yrllar on-
cesinde kakttis dikenleriyle dolu bir dere yatalrna dtigmtiEttim,
ZAMANIN qARKI

o ytizden olmahydt O zaman viicudumdan yetmig beq ilne gr-


karmrqlardr. Bir tanesi ya tam grkmamr$, ya da igerde toprak
kahntrlarr kalmrq. olmah ki, yrllar sonra orda bir fistiil oluqtu.
Doktorum, "Onemli de[iI," dedi, "sadece deqilecek bir ilti-
hap kesesi var. Qok basit bir operasyon. Temizlemek birkag da-
kikadan fazla stirmez. "
Florinda'ya danrqtr[rmda qoyle dedi, "Sen nagualsrn. Ya
kendini sa[altrr, ya da oltirsiin. Baqka yolu yok, gifte standart
olmaz. Doktorun degti[i bir nagual olman igin erkini yitirmiq
olman gerek. Ya fisttilden olen bir nagual? Utang verici."
Florinda Donner-Grau ve Thisha Abelar'rn drqmda, don Ju-
an'rn olrencilerinin hiEbiri Florinda'dan hoqlanmryorlardr.
Korkutucu biriydi. Haklan oldu[una inandrklan ozgiiritifti on-
lara asla vermiyordu. Onlarm $amanhk-taslayrcr eylemlerini
asla onaylamryor, savaqglrun yolundan her aynhqlannda etkin-
liklerine son veriyordu.
ikinci Erk Qemberi'nden yaprlan derlemede, ofrencilerin
birbirleriyle gekiqmesi apagrk meydanda. Don Juan'rn obiir ci$-
rencileri agn bencil taqkrnhklarla dolu, her biri kendini one
grkaran, kendi de[erini kabul ettirmeye Eahqan yitik bir gruptu.
Ondan sonra yaqamlartmrzda olup biten her qey Florinda
Matus'un derin etkilerini taqrdr, ama kendisi higbir zaman on
plana grkmadr. Daima geri plandaydr-akrlh, komik, amanslz.
Florinda Donner-Grau ve ben daha cince hig kimseyi sev-
medilimiz kadar sevdik onu; ve ayrrldr[rnda, Florinda Don-
ner-Grau'ya adrnr, mticevherlerini, paraslnt, zarafetini, sosyal
becerisini miras brraktr. Florinda Matus hakkrnda asla bir kitap
yazamayacalrmr biliyordum; e[er biri bunu yapacaksa, bu
Florinda Donner-Grau olmahydr; onun gergek varisi, en sevgili
krzr. Ben, Florinda Matus gibi geri planda bir figiirdiim sadece;
bir savaqgmrn . yalnrzhlrnr gidermek, ve yerytiztinden
gegiqimin tadrna varmak igin don Juan tarafindan oraya yerleq-
tirihniq biri.
Kartal' rn Armafanr' ndan Ahntrlar

Riiya gorme sanafi, kiqinin sradan rtiyalannr kullanrp, onlarr


riiya gorme dikkati denilen cizel olarak geliqtirilmig bir dikkat
big imi aracrh[ryla denetimli farkrnd ah!:a dontiqttirme yetisidir.

iz stirme sanatl, bir savaqgmm dtiqtini.ilebilecek her durumdan


en iyi neticeyi grkarabilmesine olanak veren bir ycintemler ve
tutumlar dizisidir.

Savaqgrnrn erkini odaklayacafr maddesel qeyleri olmamah; de-


lersiz qeyler yerine tine, bilinmeyene gergek yolculuk iizerine
odaklamah erkini.
Savaqgrnrn yolunu izlemek isteyen herkes, maddesel geyle-
re sahip olma, onlardan destek alma dtirttistinden kendini kur-
tarmah.
70 ZAMANIN QARKI

Gorme, bedensel bir bilgidir. Bizde gorsel duyumun baskrn


oluqu, bu bedensel bilgiyi etkiler ve onun gcizle ilintiliymiq gi-
bi gciri.inmesine neden olur.

Insan bigimini yitinnek, bir sarmal gibidir. Bir savaqgrya ken-


disini d{iz enerji alanlan gibi anrmsama ozgi.irli.ilti verir, ve bu
da onu btisbtitiin ozgtir krlar.

Bir savaqgr bekledigini bilir, ne iEin bekledilini de; ve bekler-


ken diinyaile gozlerine bir golen verir. Bir savaqgrnm nihai ba-
gansr, sonsuzlulun sevincinin tadrnr grkarmaktrr.

Bir savaqEmln yazgrslnln seyri defiqtirilemez. Savaqgrnm yen-


mesi gereken zorluk, ne kadar ileri gidebileceli, ve o kafi smlr-
lar iginde ne denli kusursuz olabilecegidir.

SavaqErnrn higbir beklentisi kalmadrlmda, insanlann eylemle-


KARTAL'IN ARMAGANI'NDAN ALTNTILAR 71

ri artrk onu etkil emez. Acayip bir huzur, yaqantrsrnr yoneten


gtig haline gelmiqtir. Bir savaqgmm yaqamrndaki kavramlardan
birini benimsemiqtir-yansrzhlr.

Yansrzhk, ille de bilgelik anlamrna gelmez, ama gene de bir


avantajdrr; gtinkii sava$glnln bir anh[rna duraklayrp durumlan
yeniden deferlendirmesini, konumlan yeniden gozden gegir-
mesini sallar. Ancak o bir anhk stireyi tutarh ve do[ru bigim-
de kullanabilmesi igin, bir sava$glnln ttim cimri.ince caymaksr-
zrn ufiraqmasl gerekir.

Yazgrma hrikmeden erke Eoktandtr etmiEim


kendimi teslim.
Yokki yaprEttgrm bir gey, onu savunmak
isteyeyim.
Yoktur diiEilncelerim, o yiizden gorecegim.
Yoktur korktugum hir $ey,o ytizden kendimi
arumsayaca{tm.

Yansu ve kaygtstz,
Frlayryt ozgiirliige do[ru, Kartal' t geEece{im.
72 ZAMANIN qARKI

Savaqgrlar igin maksimum stres koqullannda iqlerini ytiriitmek,


normal koqullarda kusursuz olmaktan gok daha kolaydrr.

insanolullarr iki-yanhdr. Sa[ yan, akhn kavrayabileceli her


qeyi kapsar. Sol yan, betimlenemeyen niteliklerin Alemidir;
scizci.iklere srldrrrlamayacak bir 6lem. Sol yan ola ki kavrana-
bilir-qayet topyek0n bedenin iginde yer alan qey kavrayrq ise;
onun kavramsallagtrrmaya gosterdigi direnci boylece anlamrq
oluruz.

$amanizmin ttim ozellikleri, olanaklan, baqanlarr, en basitin-


den en gorkemlisine kadar, insan bedeninin kendisinde yatar.

Ttim yagayan varhklarm yazglsmr yoneten erk, Kartal diye ad-


landrnlmrgtrr-bir kartal oldu$u, ya da kartalla herhangi bir
iliqkisi oldulundan defil, gortictiniin goztine slnrsrz btiytikliik-
te simsiyah bir kartal gibi gori.indiilii igin; boy'u sonsuzlufa eri-
qen, dimdik duran bir kartal gibi.
KARTAL'IN ARMAGANI'NDAN ALINTILAR 13

Bir an cince yerytiztinde canh iken qimdi olti olan ti.im yaratrk-
lann farkrndahklan, sahipleri, ya$am sebepleri ile buluqmak
amacryla ategboce[i yrlrnlarr gibi stiziilerek Kaftal'm gagasrna
do!ru i.iqi.iqtirler, ve Kartal tarafindan yutulurlar. Kartal bu ufa-
crk alevleri tek tek ayur, trpkr sepicinin bir postu germesi gibi
aErp dtizeltir, sonra yutar onlan; zira farkrndahk, Kartal'm be-
sinidir.

Kartal, ttim canh varhklarn yazgtlannr ycineten bu erk, o var-


hklann hepsini birden ve egit olarak yansrtr. Bu yiizden, insa-
nrn Kartal'a dua etmesinin, ondan liituflar dilemesinin, merha-
met beklemesinin hiE yolu yoktur. Kartal'rn insan yanr, ttimii-
nti harekete gegiremeyecek kadar onemsizdir.

Yagayan her varhla, efer isterse, cizgtirltile agrlan bir arahk


bularak ordan grkrp gitme erki verilmiqtir. Bu arah[r goren go-
rticiiler, ve onun iginden gegen varhklar igin, Kartal'rn bu ar-
malanr onlara, farkrndahlr siirekli krlmak igin bafrqlamrq ol-
dulu apagrk ortadadrr.

OzgLirltile gegig, sonsuz bir yaqam demek defildir-yani son-


74 ZAMANIN qARKI

suzluk scizci.ili.intin genelde gafrr gtrrdrlr gibi ciltimstizltik anla-


mma gelmez. Bu daha gok, normal olarak oli.im anrnda terk
edilen farkrndahlm savaggrlar tarafindan korunabilmesi anla-
mlnl tagr. Gegiq anrnda, beden tamamen bilgiyle tutuqmug du-
rumdadr. Her bir hi.icre, kendisinin farkrnda oldu[u kadar, be-
denin btitiinliifi.intin de farkrndadrr.

Kartal'rn cizg{irltik arma[ant bir ihsan de[il, bir firsat kazana-


bilme firsattdr.

Bir savaqgr asla kuqatma altma altnamaz. Kuqatrlmtq olmast,


kiqinin sahip oldu[u, ablukaya ahnabilecek, kiqisel serveti ol-
dulunu gosterir. Bir savaqgmln bu dtinyada kusursuzlu[undan
baqka higbir qeyi yoktul-lo5ursuzluk ise tehdit edilemez.

[z stirme sanattntn birinci ilkesi, savaqgrlarm sava$ alanlannt


segmeleridir. Bir savaggr gevresine iliqkin bilgisi olmakszm as-
la savaga gffmez.
KARTAL'IN ARMAGANI'NDAN ALINTILAR 15

Gereksiz olan her qeyi atmak, iz stirme sanatrnrn ikinci ilkesi-


dir. Savaqgr iqleri karmaqrklaqtrrmaz. Yahn olmayr hedefler"
Olanca konsantrasyonunu savaga girme ya da girmeme kararr
tizerinde odaklar; ziraher savag, bir oltim kahm savaqrdrr. Bu,
iz stirme sanatrnrn tiEiincti ilkesidir. Bir savaltr son gosterisini
yapmaya, qimdi-ve-burada,hazr ve istekli Ama ge-
';imaliciu.
ligigtizel bir biEimde de[il.

Bir savaqgl gevqer ve kendini brraklr; hiqbir $eyden korkmaz.


Ancak o zaman, insanolullanna krlavuzli-rk eden erkler sava$-
grya yolu aEar ve ona yardrm ederler. Ancak o zaman. Bu, iz
siirme sanatrnrn dordiincti ilkesidir.

Hakkrndan gelinemeyecek ters bir durumla karqrlaqtrklarnnda,


savaqgrlar bir anhfirna geri gekilir. Zihinlerini o rers duruma
takmazlar. Zamanlannr baqka bir qeyle rneqgul olarak gegirir-
ler. Her gey olabilir, bu. Bu da iz si.irme sanarrntn beqinci ilke-
sidir.

Savaqgrlat zamant srkrqtrrrrlar; bu iz siinne sanatrnrn altrncr il-


ZAMANIN qARKI

kesidir. Bir an bile onemlidir. Bir ciltim kahm savaqtnda, bir sa-
niye bir sonsuzluk, sonucu belirleyecek bir sonsuzluk demek-
tir. SavaqErlar baganyr hedeflerler; bu ytizden zamant stktgtrtr-
lar. SavaqErlar tek bir anlannt bile boga hatcamazlat.

iz stirme sanattntn yedinci ilkesini uygulamak iEin, kiqinin


obtir altr ilkeyi uygulamast gerekir: bir iz si.iriicti kendisini asla
one Erkarm az. O her zaman olaylann arkastndan bakmaktadrr.

Bu ilkelerin uygulanmasl, iig sonug dofurur. Birincisi, iz siirii-


ciiler kendilerini asla cinemsememeyi cilrenirler; kendilerine
gtilebilmeyi olrenirler. Baqkalannca dalga gegilmekten kork-
mazlarsa, herkesle dalga gegebilirler. Ikincisi, iz stirtictilerin
sonsuz sabra sahip olmayr ogrenmeleridir. iz siirtici.iler asla
acele etmezler; asia sinirlenm ezlet Ugiinctisii de, iz stirtictiler
sonsuz bir do[aglama yetisine sahip olmayr olrenirler.

SavaqErlar yaklaqmakta olan zamanr gciriirler. Normalde gor-


diiftimtiz ,
brzden uzaklaqan zamandr. Yalntzca savaqgrlar
bunu defiqtirebilir, ve kendilerine do!ru ilerlemekte olan
zamanr gortirler.
KARTAL'IN ARMAGANI'NDAN ALINTILAR 77

Savaqgrlann akhnda tek bir qey vardrr: ozgi.irltikleri. Olmek ve


Kartal'a yem olmak onlarr yrldrrmaz. 6te yandan, Kartal'm
yarundan slvrglp ozgiirlegmek kiistahhfrn (tagakhhfirn) dik
AlAsrdrr.

Savaqgrlar zamandan soz ettiklerinde, saatin hareketiyle ol-


gtilen bir qeyi kastetmezler. Zaman, dikkatin cjziidtir; Kartal'rn
yaydrlr geyler, zamandan yaprlmrqtrr; ve dolrusunu soylemek
gerekirse, bir savaggr ciztin farkh yanlanna girdilinde, zaman-
la tanrqmaya baqhyor demektir.

Bir savaqgr artrk aflayamaz,, ve onun rstrabmrn tek ifadesi ev-


renin gok derinlerinden gelen bir tirpertidir. Sanki Kartal'm
yayrhmlanndan biri saf rstraptan oluqmuq gibidir, ve o
yayrhm bir savaqgryr vurdu[u zaman, savagglnln tirpertisi son-
suz olur.
Agrmlama

Kartal'm Arnrufianr'ndan yaprlan ahntrlan gozden gegirmek


igimde olalantistti duygular uyandrrdr. Eski gafi Meksikasr qa-
manlannrn her zamankinden daha belirgin qekilde iqbaqrnda
olan niyetinin gtictini.i hemen hissettim. O zaman, bu kitaptan
yaprlan ahntrlara hiikmedenin onlartn zamantn Earkt oldu[una
hig kugkusuz inandrm. Bunun da otesinde biliyordum ki, geg-
rniqte yapmrg oldu[um her qey-omefin Kartal'm Arntafrant
'ntyazmak gibi (ve yapmakta olduEum her gey: bu kitabr yaz-
mak gibi)-igin de bu gegerliydi.
Bu durumu agrklayabilmem mtimktin olmadr[r igin, bunu
algakgontilltiltikle kabullenmekten baqka segenefim kalmryor.
Eski ga[ Meksikasr qamanlarmm gerEekten farkh bir biliqsel
sistemleri vardr; ve iq bagrndaki bu farkh sistemin birimleri ile
beni hAlA, bugtin bile, en olumlu, en yiireklendirici bigimde et-
kileyebiliyorlardr.
Eski Ea! qamanlannca tasarlanmlq standart qamanistik tek-
niklerin en aynntrh Eeqitlemelerini o[renmem igin beni iqe ko-
gan Florinda'nrn gabalarr sayesinde, ozetleme yaparak, ornelin
don Juan'la yaqadr[rm deneyimlerimi hayal bile edemeyece-
lim kadar gtiglti bir bigimde gozden gegirebildim. Kartal'rn
Arma{am adh kitabrmr don Juan Matus'a iliqkin bu gortiqle-
rin sonucunda yazdrm.
Don Juan igin ozetlemenin anlamr, kiqinin yagamrndaki her
qeyin tek bir hareketle yeniden yaqanmasl ve yeniden dtizen-
lenmesiydi. Don Juan bu kadim teknilin geqitlemelerindeki
KARTAL'IN ARMAGANI'NDAN ALINTILAR

kiigtik aynnttlarla hig ufraqmazdr. Ote yandan Florinda ti.imiiy-


le farkhydr; krh krk yaran bir tittzltpe sahipti. Aylarrnr harca-
yarak, beni cizetlemenin ciylesine farkh cephelerine girmem
igin yetigtirdi ki, bunlan agtmlamayr bugtine dek baqarabilmiq
de[ilim.
"Senin bu deneyimin, sava$gmln enginligiyle ilgili," diye
agrkladr Florinda. "Teknikler orada. Hepsi laf. Asrl biiytik
onem tagryan, onlart kullanan insan, ve onlarla sonuna kadar
gitme tutkusu."
Florinda'nm yontemleriyle don Juan'r cizetlemek, ona iliq-
kin en act verici, aynnttlar ve anlamlar igeren gori.intiilef ya-
ratfi. Bu, don Juan'tn kendisiyle konuqmaktan slnrslz tilEtide
daha yolun bir qeydi. Nagual Juan Matus'un zerre kadar um-
runda olmayan pratik olasrhklarr qaqrrttcr bigimde kavrayrqrmt
Florinda'nrn pragmatizmine (yani, gerEckgiligine) borEluy-
dum. Gergek bir kadrn pragmatist olarak Florinda'nrn kendisi
hakkrnda higbir htisntikuruntusu yoktu, asla biiytikliik tasla-
mazdt. Tek bir srayl bile atlamayr goze alamayacak bir tarla
siiri.iciisti oldu[unu sciyltiyordu.
"Bir sava$gt gok yavaq ilerlemeli," diye ofiitlerdi, "ve sa-
vaggmm yolundaki kullanrlmaya hazr her o[eden yararlanma-
h. Bunlarln en olalaniistti olanlanndan biri, biz savaqgrlann tti-
mtiniin dikkatlerini yaqanmrq olaylarrn tizerine sarstlmaz bir
gtigle odaklayabilme yetisidir. Savaqgrlar bunu hig karqrla$ma-
drklan insanlann tizerine bile odaklayabilirler. Bu derin odak-
lamanrn sonucu her zaman ayntdr. Sahneyi yeniden yarattr.
Yrfrnlarla hal ve hareket, unutulmuq ve yepyeni, kendini sa-
vaqgmm kullanrmtna sunar. Dene bunu."
Florinda'nrn ciltidtinti tuttum, ve tabii don Juan'a odaklan-
drm ve belirledi[im her an iginde meydana gelmiq olan her ge-
yi hatrrladrm. En alakaslz ayrmtilan bile anrmsadtm. Florin-
da'nrn Eabasr sayesinde, don Juan'la birlikte yaprlmrg saylslz
eylemi, ve bu aruda ttimtiyle atlamrq oldulum, gok biiytik
80 ZAMANIN QARKI

cinem taqryan ayrrntrlan yeniden belirledim.


Kartal'm Armafiaru'ndan yaprlan ahntrlann ruhu beni son
derece sarstr, gtinkti don Juan'rn, kendi dtinyasrnrn ofielerini,
insani baqannm timsali olarak savagElnln yolunu ne denli iEten
vurgulamrq oldulunu gozlerimin oniine sermiqti. Bu itici gtig,
kiqilifiini de agmrqtr, ve qimdi her zamankinden dal-ra canhydr.
Don Juan hig aynlmamr; gibi geliyordu bazen, gergekten his-
sediyordum bunu. Bu duygu onun evde dolaqtr[rnr gerEekten
duyma noktasrna kadar vardr. Florinda'ya bunu sordum.
"Oo!, onemli defiil bu," dedi, "Bu sadece nagual Juan Ma-
tus'un boqlufunun, gu anda farkrndahlr nerede olursa olsun,
sana dokunmak iEin uzanmasrndan oluyor."
Florinda'nln yanrtr kafamr blisbtitiin kanqtumaktan, beni
her zatnankinden fazla qaqrrtrp bedbinlegtirmekten baqka iqe
yaramadr. Florinda'nln nagual Juan Matus'a en yakrn kigi ol-
masrna karqrn, ikisi birbirinden gaqrrtrcr olEtide farkhydrlar. iki-
sinin paylaqtrlr ozelliklerden biri, benliklerinin boqlufu idi. Ar-
trk insan de[ildiler. Don Juan Matus bir insan olarak siirdtirmii-
yordu varhfirnr. Benli[inin yerinde bir dykiiler derlerni vardr;
her biri o anda tartrqmakta oldufiu duruma uygun, safduyusu-
nun ve sadelifiinin izini tagryan, o[retici oyki.iler ve qakalardr
bunlar.
Florinda da aynrydr; bitmez tiikenmez oyktileri vardr. Amir
onun oykiileri insanlar hakkrndaydr. Florinda gahsiyete kagrna-
drlr igin, bunlar dedikodunun bir iist biEimi gibiydiler sanki-
inanrlmaz olgiilerde yi.iksek ve ellenceii gevezelikler.
"Sana gok benzeyen bir adamr incelemeni istiyorum," dedi
bana, bir gtin. "Onu ttim omrtince tanryormu$sun gibi ozetle-
meni istiyorum. Bu adamrn bizim silsilemizin oluqumundaki
etkisi srnrrsrzdr. Adr Elias'dr', nagual Elias. Ben ona 'cennetten
kovulan nagual' diyorum.
"Nagual Elias bir Cizvit papazr tarafrndan yetiqtirilmiqti,
okumayr yazmayt ve klavsen galmayr ondan olrenrniqti. Adarn
KARTAL'IN ARMAGANI'NDAN ALINTILAR 8l

ona Latince de o[retmiqti. Nagual Elias Kutsal Kitabr bir din


bilgini kadar akrcr bigimde okuyabiliyordu. Yazgrsr bir rahip
olmaktr, ne var ki bir Krzrlderiliydi, ve o zarlanlar Krzrlderili-
ler rahipler srnrfina uygun goriilmiiyordu. Qok korkutucu, Eok
koyu tenli, gok yerli tipliydiler. Rahipler daha tist sosyal smrf-
lara mensuptu, Ispanyollarm torunlanydrlar, beyaz tenli, mavi
gozlii; yakrqrkh, eli ytizti diizgtin kiqilerdi. Onlara kryasla na-
gual Elias Eok kaba sabaydr, ama mticadelesini si.irdtirtiyordu,
gtinki.i akrl hocasr, Tanrr'nln onu gozetip rahiplige kabuliinti
sallayacafrna dair soz vermiqti kendisine.
"Krlavuzunun baq papazr oldulu kilisenin zangoElulunu
yaptrlr gtinlerden birinde, gerEek bir cadr geldi kiliseye. Adr
Arnalia'ydr. Onun tam bir Erlgrn oldu[unu sciylerler. Her ne hal
ise, Amalia zavalll zangogu baqtan Erkardr, ve Elias kadrna oy-
le delice, riyle umutsuzca Aqrk oldu ki, kendini bir nagual ada-
mrn barakasrnda buluverdi. Gel zaman grt zaman, nagual Elias
olup Erktr; saygrn. kiilti.irhi, iyi elitimli bir kigilik. Cortiniiqe
gcire, nagual olmak onun iEin bigilmig kaftandr. Dtinyada ken-
disinden esirgenmig olan adrnr gizleme imkAnrnr ve itibarr sa!-
lamrqtr bu ona.
"Elias bir dtiq adamrydr, ve bunda oylesine iyiydi ki, evre-
nin en gizh yerlerini bedensiz olarak dolaqtr. Bazen oralardan
cisimler getirdifi bile oldu, bigimlerinden cittirii goziine takrl-
mrq olan, akrl errnez cisimlerdi bunlar. 'icatlar'diyordu bunla-
ra. Koca bir koleksiyonu vardr bu nesnelerden.
"Ozetleme dikkatini bu icatlar iizerine odaklarnanr istivo-
rum," diye buyurdu Florinda. "Onlan koklarnanr, ellerinle his-
setmeni istiyorum, sana gimdi soylediklerimin rqrfrnrn drqrnda
onlan asla gcirmemiq olsan da. Bu odaklamayl yapmak, bir
baqvuru noktasr kurmaktrr; trpkr tiEi.incti bilinmeyenin hesap-
lanmasryla goziilen bir cebir denklemi gibi. Nagual Juan Ma-
tus'u sonsuz bir berrakhkla grireceksin, ve bunu bir baqkasrnr
dayanak noktasr olarak kullanma yoluyla yapacaksm."
82 ZAMANIN qARKI

Kartal'm Arma{ant kitabrnrn esast, don Juan'm dtinyada


bulundu[u srada bana yaptrklarmm derinlemesine gcizden ge-
girilmesine dayanlyor. Yeni cizetleme hiinerlerim-nagual Eli-
as'ln dolrulama noktasr olarak kullanrml-sonucunda edindi-
[im don Juan gciri.inttileri, o yaqarken sahip.oldulum goriintti-
lerine oranla srnrsrz cilgtide daha yofundu. Ozetleme gortintii-
leri yaqam esnasrndakilerin srcakhfirndan yoksundular; ama
bunun yerine, insanrn diledifiince inceleyebilecefi canstz ci-
simlerin kesinlik ve eksiksizlifine sahiptiler.
igten Gelen Ateg'ten Ahntrlar

Uztintti ve cizlem olmadan tam olunmaz, zira onlar olmadan


sa[duyu ve sevecenlik yoktur. Sevecenlikten yoksun bilgelik
de, safduyusuz bilgi de yararsrudw.

Kendini-cinemseme, insanrn en btiytik dtiqmanrdrr. Onu gtigstiz


dtigtiren, yoldaqlannrn kendisine yaptrklan ve yapmadrklarr
ytizi.inden incinmesidir. Kendini- cinemsemek, ins anrn omrtintin
golunu bir qey ya da bir kiqi tarafindan incitilmiq olarak gegir-
mesi demektir.

Bilgi yolunu izlemesi igin, kiginin hayal gticii Eok genig olma-
h. Bilgi yolunda higbir qey istedifimiz kadar agrk defildir.
84 ZAMANIN qARKI

Gori.iciiler ufak tiranlar karqrsrnda yrlmakslzrn dayanabilirler-


se, bilinmeyenle zarar gormeden yiizleqebilirler kuqkusuz, ve
ardrndan, bilinemeyenin varhfrna haydi haydi dayanabilirler.

Bilinmeyen kar$tsrnda yrlmakstztn dayanabilen bir savaqglnln,


kuqkusuz ufak tiranlarla da zarar gormeden yiz y1ze gelebile-
cefini diigtinmek, dofialdr. Ama bu ille de boyle olmayabilir.
Eski Ea$arda mtikemmel savaqEtlartn mahvtna yol agan, bu
varsaylma giivenmeleriydi. Kargr konmast olanakstz erk ko-
numlanndaki kiqilere meydan okuyup onlarla ulraqmak kadar
savaqglnrn ruhunu tavma getiren bagka higbir qey yoktur. Sa-
vaqgrlar, bilinemeyenin basktsma dayanabilmek iEin gerekli
safduyu ve dinginli[e ancak bu koqullar altrnda ulaqabilir.

Bilinmeyen, belki dehqet verici bir baflamla sarmalanarak in-


sandan gizlenmi$ bk qeydir; ama gene de insantn ulaqabilecefii
bir uzakhktadrr. Bilinmeyen, belirli bir zamanda, bilinen hali-
ne gelir. Ote yandan, bilinemeyen qey, betimlenemeyecek, dii-
qiini.ilemeyecek, gergekleqtirilemeyecek olandrr. O, bize asla
malum olmayacak bir qeydir; ancak gene de oradadrr---engin-
lilinin ttim goz kamaqtrrtcthlt, ve aynl zamanda dehqetiyle.
igTEN GELEN ATE$'TEN ALINTILAR 85

Biz algrlarrz. Bl, kesin bir gergek. Ama ne algrladrfrmrz, aynr


ttirden bir gerEek defil, Etinkti ne algrlayacalrmlzr oprernrrz.

Savaqgrlann dediline gore, etraftmran nesnelerle dolu bir di.in-


ya oldu[unu di.iqtinmemizin tek nedeni, farkrndahlrmrzdrr. An-
cak gergekte var olan, Kartal'rn yayrhmlandr; akrqkan, sonsu-
za dek devinen, ancak de[igmeyen, ciliimsiiz.

Hentiz ustalaqmamlg savaggrlann en btiytik kusuru, gordiikleri-


nin qaqrtrcrhlmr unutmaya efiilimli olmalarrdrc. Gortiyor ol-
malanndan dolayr qaqkrna ddner, bunu kendi dehalanna verir-
ler. Usta bir savagEr, yenilmesi handiyse imkdnsrz olan insani
gevqekli[ini alt edebilmek igin miikemmel bir disiplin timsali
olmalrdrr. Gormenirz kendisinden daha onemli olan qey, sava$-
gtlann gdrdtikleriyle ne yaptrklandrr.

SavaqErlann yaqamlarrndaki en btiytik giiglerden biri korkudur,


Etinkii onlan o[renmeleri iEin krqkrrtrr.
86 ZAMANIN QARKI

Bir gori.icti igin gergek, ttim yaqayan varhklann olmek igin Ea-
baladr[rdrr. Ol iimti durduran, farkrndahktrr.

Bilinmeyenin varhlr ebediyen qimdidedir, ama norrnal farkrn-


dah$rmrzrn olanaklannrn drqrnda kalrr. Bilinmeyen, srradan in-
sanca gereksiz sayrlrr. Gereksizdir, giinki.i sradan insanrn onu
kavramaya yeterli ozgtir enerjisi yoktur.

insanolullarmm en bi.iytik kusuru, akhn icaplarrna yaprqrp kal-


malandr. Akrl, insanr enerji olarak ele almaz. Akrl enerjiyi ya-
ratan araglan ele alrr, ama asla gergek anlamda kavrayamadrlr
qey, bizim araElardan daha iyi oldu[umuzdur: biz enerjiyi ya-
ratan organizm alarn. B iz enerj i baloncuklan yrz.

Topyek0n farkrndahfia eriqmiq savaqgrlar, goriilesi bir manza-


radr. Bu, onlann igten ige yandrklarr andrr. Igten gelen ateq,
onlan ki.il eder. Ve tam farkrndahk halindeyken, kendilerini
Kartal'rn yayrhmlarr ile kaynaqtrrlr, ve sonsuzlula stiztili.irler.
IQTEN GELEN ATE$'TEN ALINTILAR 87

IEsel sessizli{e ulaqrldr[t anda, her gey miimkiindtir artrk. Ken-


di kendimize konugmayl durdurmanm yolu, kendi kendimize
konuqmayr ofrenirken kullandrfi rmrz yontemin ayntstdtr ; btze
zorlamalarla ve kararhhkla olretilmiqti bu, biz de oyle durdur-
mahyrz onu: zorlamalarla ve kararhhkla.

Kusursuzluk, olEtinmeli (yani, bile bile yaprlan), kesin, ve sti-


rekli olan tek bir edimle baqlar. Eler bu edim yeterince uzun
si.ire yinelenirse, kigi bir sarsilmaz niyet duyumu edinir, ve bu
da bagka her qeye uygulanabilir. Bu baqanldr[rnda yol agrlrr.
Bir sonug bir bagkasrna yol agar, ve sava$gr tiim potansiyelini
gergekleqtirinceye kadar boyle stirer.

Farkrndahfirn gizi karanhktrr. Insanofullarr bufu grkanr gibi


bu gizi, bu agrklanamayan qeyleri yayarlar. Kendimizi baqka
bigimde ele almak deliliktir. Bu yiizden bir savaqgl, insanrn gi-
zini, onu us sall aqtrrrnaya gah q arak alEaltmaz.

Kavrayrqlar iki ttirltidtir. Biri sadece gaza getirici konuqmalar-


dan, btiytik coqkusal patlamalanndan ibarettir. Otekiyse birle-
qim noktasrnrn yer defiqtirmesinin bir tiriintidiir; ona coqkusal
88 ZAMANIN QARKI

patlama defil, eylem eqlik eder. Coqkusal kavrayrqlar yrllar


sonra, savaqErlar birleqim noktalarrnrn yeni konumunu kullana
kullana pekiqtirdikleri zaman gelir.

Baqrmrza gelebilecek en kotti qey, olmek zorunda olmamrzdt,


ve bu bizim defiiqtiril emez yazgtmtz oldu[una gore, ozg;jrtiz;
her qeyi yitirmiq olanlann korkacak bir qeyi kalmaz.

SavaqErlann bilinmeyene attlma ctireti gostermelerinin nedeni,


hrrs delildir. Hrrs, ancak sradan olaylann di.inyasrnda iq gciriir.
Bilinmeyenin o dehqet verici yalnrzhfrna gitmeye ctiret.etmesi
iEin, kiqide hrrstan daha btiytik bir qey olmalt: sevgi. Insanm
yaqam sevgisi, entrika sevgisi, giz sevgisi olmah. Merakr doy-
mak bilmez, taSapr altr okka olmah.

Bir savaqgr yalnrzca farkrndah[rn gizlerine kafa yorar; onun


iEin cinem taqryan tek qey gizdir. Bizler yaqayan varhklartz; ol-
mek ve farkrndahfrmrzr terk etmek zorundayv. Ama efer
bunun bir nebzesini degiqtirebilirsek, ne gizler bekliyor olmah
bizit Ne gizler!
Agrmlama

IEten Gelen AteE kitabr, Florinda Matus'un ya;amlm iizerinde-


ki etkisinin bir baqka nihai sonucu. Bu kez don Juan'tn o[ret-
meni nagual Julian'tn tizerine odaklanmarn igin bana krlavuz-
luk etmiqti. Hem Florinda'nrn etkisi, hem de benim nagual Ju-
lian tizerine aynntrh bigimde odaklanlqrm, bana onun hiinerli
bir aktor oldufunu, ama bir aktcirden de fazla, tiyatro gcisterile-
ri srasrnda karqrlaqtrlr her kadrm ayartmakla ilgilenen tam bir
hovarda oldufunu gostermii;ti. Oylesine gapkrndt ki, sonunda
safl rlr ifl as etmiq, tii berk iloza yakal anm rqtr.
Onun ci[retmeni nagual Elias, Julian't buldulunda, bir o[-
le sonrasr, Durango kentinin drq mahallelerinde boq bir arsada,
zengin bir toprak a[astnrn krztnt baqtan Erkartmakla meqguldti.
Kendini zorladrlr igin kanamasr baqlamrq ve oyle afrrlaqmrqtr
ki, cilmesine ramak kalmrqtr. Florinda'nln dediline gcire, nagu-
al Elias ona yardrm etmenin hig yolu olmadrlrnt gordti. Akto-
rti safaltmak miimkiin defildi, ve bir nagual olarak tek yapabi-
lecefi kanamayr durdurmaktr; o da bciyle yaptl. Sonra aktore
bir cineride bulunmaya karar verdi.
"Sabah saat beqte dallara gidiyorum," dedi. "Kentin giriqin-
de bekle. Sakrn gelmezlik etme. Gelmezsen oltirsiin, hern de
dtigiindtiltinden daha gabuk. Tek Erkar yolun benimle gelmek.
Seni salaltmam olanakslz, ama hayatrnrn sonu olacak uguruma
ilerleyigini de[iqtirebilirim. Biz insano[ullan, hepimiz, er ya
da geg, o yar-ln igine diiqeriz. Ben yolunu gevirip, onun iki ya-
nrndaki geniq yamaglarda, sa[tnda ya da solunda yiirtiyebilmen
ZA}'{ANIN qARKI

igin sana yol gosterebilirim. Diigmedi[in si.irece, yagarstn. As-


la iyi olmazsrn, ama yagarsrn."
Nagual Elias'rn, tembel, derbeder, zevk dtiqktinii, hatta bel-
ki de yiireksizin teki olan aktorden pek umudu yoktu. Ertesi sa-
bah beqte adamt kentin giriqinde kendisini bekler bulunca epey
qaqrrmrqtr. Nagual Elias onu altp dallara gottirdti, ve zaman
iEinde aktor, nagual Julian oldu; ttiberktilozdan hig kurtulama-
dr, ama hep ugurumun kenannda yi.iriiyerek, ytiz yedi yaqrna
dek yaqadr.
"Elbet bu senin igin de gok biiytik cinem taqtyor," demigti
Florinda bir keresinde, "nagual Julian'm ugurumun kryrsrnda-
ki yiirtiyiiqtinti incelemen gerek. Nagual Juan Matus bununla
hig ilgilenmedi. Onun igin btittin bunlar gereksiz geylerdi. Sen
nagual Matus kadar yetenekli defilsin. Bir savaqgr olarak, hig-
bir Eey fazlahk de[il, senin igin. Eski EaE Meksikast qamanla-
nnln dtigtincelerinin, duygulannln, fikirlerinin sana ozgi.irce
akmasma izin vermelisin."
Florinda hakhydr. Nagual Juan Matus'un gcirkemli parlak-
hfir yok bende. Tam Florinda'run sciyledi[i gibi; benim igin
higbir qey fazlahk olamazdr. Her destefe, her fikre ihtiyacrm
vardr. Eski ga[ Meksikast qamanlarrnrn higbir gciriiqiinti, hiEbir
fikrini-bana ne denli inantlmaz gelse de-atlayrp geqmeyi
goze alamazdtm.
Nagual Julian'm ugurumun kenanndaki ytiriiytiqtinti incele-
mek, anlmsaylqrmr odaklama becerimin, onun sa! kalmak igin
verdifii olalaniistti mticadeleye iliqkin duygularrna dek vzana-
bilmesi anlamtna geliyordu. Dehgetli zaaflan ve ola[ani.istti
qehvet dtiqktinltilii ile, ya$ama srkr srkrya astltqr arastndaki ka-
pt$ma, bu adamrn mticadelesini saniye saniye ytirtittilen bir sa-
vaqa Eevirmiqti; bunu ortaya grkarmak iliklerime kadar sarstt
beni. Zaman zaman alevlenen bir savaq defildi bu; dengeli ka-
labilmek igin verilen, hig bitmeyen, disiplinli bir u[raqtr. Ugu-
rumun kenartnda yiirtimek, bir savagglrun mticadelesini oyle
IQTEN GELEN ATE$'TEN ALINTILAR 91

olgtilere vardrnrdr ki, bir tek saniye bile onemliydi. Tek bt za-
af anr, nagual julian'r o yarm igine firlatrverirdi.
Ancak nagual Julian tiim gcirtigtinti, kuvvetini, ilgisini Flo-
rinda'nrn ugurumun kryrst dedi[i $eye odaklarsa, baskt hafifli-
yordu. O zaman gozlernledifi qeyler, eski ahqkanhklan kendi-
sini ele geEirmeye bagladrfrnda gozlemledikleri kadar umutsuz
degildi. Bana oyle geliyordu ki, o anlardaki nagual Julian'a
baktrfrmda, farkh bir adamr ozetlemekteydim; daha dingin,
daha yanslz, daha kendine-hdkim bir adamr.
Sessie li{in E rki' nden Ahntrlar

Zaman iginde sava$gmrn ci[rendigi qey qamanizm de[il, enerji


biriktirmektir, ashnda. Bu enerji, normalde kendisi igin erigil-
mez olan enerji alanlanndan kimilerini kullanma gtici,i vere-
cektir ona. $amanizm bir farkrndahk dururnudur; bildilimiz
giindelik yaqam di,inyasmm algrlanmasmda iqlevi olmayan
enerji alanlarmr kullanma yetisidir.

Evrende, qamanlarn niyet dedifi, cilgtilemez, betimlenemez


bir gtig mevcuttur; ve tiim kdinatta var olan kayrtsz qartsruher
qey, bir ballantr hattryla niyete baflrdrr. Savaqgrlar bu bafilan-
tryr tartrgmak, onu anlamak ve onu kullanmakla ilgilenirler.
Ozellikle ilgilendikleri bir gey de, onu giindelik yaqamlartntn
srradan tasalarrnrn duyarsulaqtmct etkilerinden temizlemektir.
Bu ballamda qamanizm, kiqinin niyetle ballantrstnr anndtrma
yontemi olarak tanrml anabilir.

$amanlar, gegmiqleriyle yakrndan ilgilidir, ama kiqisel geEmig-


SESSiZT-iCiN PNTi'NDEN ALINTILAR

leriyle de[il. $amanlar iEin, gegmiqleri. cibiir gamanlarm geg-


miq gtinlerde bagarmr$ olduklanndan oluqur. Onlar geEmiqleri-
ne bir bagvuru noktasr edinmek iEin bagvururlar. Yalnrzca qa-
manlar gegmiqlerinde bir baqvuru noktasrnr igtenlikle ararlar.
Onlar igin boyle bir noktayr yeniden kurmak, niyeti incelemek
igin bir firsat anlamrna gelir.

tri

Srradan insan da gegmigi inceler. Ama kiqisel nedenlerden otri-


ni, kiqisel gegmiqidir onun inceledi[i. Kendi kigisel gegmigi ol-
sun, dcineminin geEmiq bilgisi olsun, kendini bunlara dayana-
rak tartar; ve bunu o srradaki ya da gelecekteki davranrqlanna
mazeretler bulmak iEin, ya da kendisine bir model belirlernek
amacryla yapar.

Tin, kendini bir savagglya her an, her yerde belli eder. Ne var
ki, gergelin ti.imii bundan ibaret delildir. Gergelin ttimti qudur:
tin kendini herkese aynl yofunluk ve tutarhkla gcisterir, ancak
yalnrzca savaqErlar bu tiir esinlemelere stirekli anrktrrlar.

SavagErlar qamanizmden, insana umut vermek ve amaE goster-


mek i.izere ugugLlna bir anhflna ara veren sihirli, giz dolu bir
94 ZAMANIN qARKI

kuq olarak soz ederler; savaqErlar, bilgelik kugu, ya da ozgilrliik


kuEu diye adlandrrdrklan bu kuqun kanadtnln altrnda yaqarlar.

Bir savaqEr igin tin soyuttur-srrf, onu scizctikler, hatta dtiqtin-


celer bile olmadan bildifi iEin. Tin soyuttur, zira tinin ne oldu-
funu kavrayamaz. Ancak, onu anlamak igin en ufak bir qansr
ya da arzusu yoksa da, savaqEt onu kullanrr. Onu tantr, onu Ea-
[rnr, onu ayaftrr, onunla dost olur, ve edimleriyle onu ifade
eder.

Srradan insanrn niyetle baflantr hattr nerdeyse ciltidtir, ve sa-


vaqgrlar ige, yararsrz bir ballantryla baqlarlar, Etinkii o isteyerek
karglhk verrnez. Bu ballantryt diriltmek iEin savaqgrlarrn ge-
reksindi[i, qiddetli, yaktct bir erektir-sarsilnruz niyel denilen
ozel bir zihin durumu.

insanrn erki olgtilemez; ciliim, doldu[umuz andan baqlayarak


onu niyetlenmiE olmamtzdan dolayt vardrr srrf. Oliim niyeti,
birlegim noktasrnrn yeri defiiqtirilerek asktya ahnabilir.
SESSizI-iGiN ERKI'NDEN ALINTILAR 9s

Iz stirme sanatr, kendini gizlemenin tiim kurnazhklannr o[ren-


mektir; hem 6yle iyi o[renmektir ki, kimse senin kendini giz-
ledifini anlamasrn. Bunun igin amansrz, kumaz, sabrh ve qirin
olman gerek. Yeter ki amansrzhk insafsrzhfia, kurnazhk gad-
darhla, sabrrhhk ihmalcili[e, ve qirinlik budalah[a dontiqme-
sin.

Savaqgrlann edimleri igin agr[a vurulmamrq bir amacl vardr,


ama bunun kiqisel grkarla hiEbir ilgisi yoktur. Srradan insan
yalnrz k6r firsatr gcirdi.iltinde harekete geEer. SavagEr ise kOr
iEin defiil, tin igin hareket eder.

Eski Eaflann gaman gortictilerinin gormeleri yoluyla ilk fark


ettikleri gey, olalandrgr davranrqlanno onlann birleqim nokta-
smda bir sarsmtr yarattrfrydr. Bundan hemen sonra da, olalan-
drqr davraruqrn sistematik biEimde uygulanarak akrlhca ycine-
tilmesinin, birleqim noktasmr giderek devinime zorladrlrnr
kegfettiler.

Sessiz bilgi, niyetle dolaysrz temastan baqka bir qey de[ildir.


96 ZAMANIN qARKI

$amanizm bir dontiq yolcululudur. Savaqgr cehennernin iEine


iner, ve tine zaferle doner. Ve cehennemden odtiller getirir.
Odtillerinden biri de anlayrqtrr.

Savaqgrlar iz siirticti olduklan igin, insan davranrqrna iliqkin an*


layrqlan miikemmeldir. Omelin insanlann nesnelere di.igk{in
yaratrklar oldu[unu bilirler. Belirli birtakrm nesnelerin blittin
girdi grktrlannr bilmek, bir insanr alanrnda bilgin ya da uzman
yapar.

Savaqgrlar bilir ki, srradan bir insarun nesnelerle ilgisi baqansrz


oldulunda, kiqi ya o nesneleri daha da geniqletir, ya da kiqisel
tefekki.ir dtinyasr gciker. Srradan insan, kendi nesneler dtinyasr-
nrn temel dtizeniyle geliqmedigi takdirde, yeni nesneler ekleme
giiciine sahiptir. Ama gayet geliqiyorlarsa, goken kiqinin zihni
olur. Zira zihino o nesneler ki.imesidir. Savaqgrlann kiqisel te-
fekktir aynaslnl krrmaya kalkrqtrklannda gtivendikleri budur.

Savaggrlar dtinyanrn insanlarrna katrlmak igin asla bir kciprti


yapamaz. Ama insanlar e[er isterlerse, savaqgrlara katrlmak
igin bir kciprii kurmak zorundadrrlar.
SESS IZLTCiiV gNTi'NDEN A I- TNTILAR 97

$amanizmin gizlerini herhangi bir kimseye anrk krlabilmek


igin, tinin ilgilenen kiqinin i.izerine inmesi gerekli. Tinin varh-
!r, insanrn birleqim noktasrnr belirli bir noktaya devindirerek,
varlrlrnr hissettirir. $amanlar bu ozel noktayr actmanm (mer-
hametin) olnmdtfi yer olarak bilirler.

Birlegim noktasrnrn aclmanrn olmadr[r yere kaymaslnl sa$a-


yan belli bir ycintem yoktur. Tin kiqiye dokunur, ve birlegim
noktasr devinir. Iqte bu kadar basit.

Silrrin bizi ele geqirmesine izin vermemi z igin yapmam n gere-


ken, zihnimizden kuqkulan kovmaktr. Kuqkular kovuldufu
anda, her gey olasrdrr.

Insarun olanaklan oylesine engin ve giz doludur ki, savaggrlar


onlara kafa yormaktansa onlan keqfetmeyi segmigler, onlarr
anlama umuduna hig kaprlmamrqlardr.
98 ZAMANIN QARKI

Savaqgrlann yaptr[r her qey, onlann birleqim noktalanntn bir


deviniminin sonucudur, ve bu devinimlere h{ikmeden, sava$ql-
lann emrinde olan enerji miktarrdrr.

Birleqim noktastntn herhangi bir devinimi, bireysel benlikle il-


gili aqrrr kaygrlardanuzapabir devinim anlamrna gelir. $aman-
lar, galdaq insanr katil ruhlu bir egoist, tek tasast kiqisel-imajr
olan bir varhk haline getiren geyin, birlegim noktastntn konu-
mu oldufuna inantrlar. Her qeyin kaynalrna dcinme urnudunu
ttimi.iyle yitirdigi igin, sradan insan avuntuyu bencillifiinde
aramaktadrr.

Savaqgrnrn yolunda ilerlemeyi sa$ayan gtig, kendini onemse-


meyi tahtrndan indirmektir. Savaqgrlann yaptrfr her qey de bu
amacr baqarmaya yonel iktir.

$ amanlar, kendini-cinemseme maskesini dtiqtirdiiler; ve onun


bu maskenin ardtna gizlenen kendine-acrma oldu[unu buldu-
lar.
SESS IZLICIN BNTI'NDEN ALINTILAR 99

Gtindelik yagamm diinyasrnda kiqi verdi[i scizden ya da aldrfr


kararlardan gok kolayca donebilir. Bu gi.indelik yaqam diinya-
srnda iptal edilemeyen tek qey, ciltimdtir. Oysa, qamanlarrn diin-
yasmda, normal oliim iptal edilebilir, ama qamanln scizti iptal
edilemez. $amanlann di.inyasrnda kararlar defiigtirilemez ya
da yenilenemez. Bir kez ahndrlar ml, sonsuza dek siirerler.

Insan olma durumunun en dramatik yanlanndan biri, aptalhk-


la kiqisel tefekktir arasrndaki mequm bafilantrdrr. Srradan insa-
nr, kiqisel tefekktir beklentilerine uymayan her qeyi gcizden gr-
karmaya zoflayan Dey, aptalhlrdrr. Ornelin sradan insanlar
olarak, insano$unun kullanrmtna sunulmug en can ahcr qu bil-
gi birimine karqr kcirtiz: birleqim noktasrrun varh[r, ve devine-
bildigi gergefii.

Ussal insanrn kiqisel-imajrna sftr srkrya balh kalmasr, koyu ce-


haletini emniyete ahr. $amanizmin trlsrmh sozctikler ve hokus-
pokustan oluqmadr[r, ve sadece elimizin altrndaki diinyayr de-
[il, insani agrdan ulaqrlmasr mtimkiin olan baqka her qeyi de al-
grlama ozgtirlii[tine sahip oldu[u gergelini gormezlikden ge-
lir. Ozgiirliik olasrhlr, korkudan titretir onu. Oysa, ozgtirltik
parmaklannrn ucundadrr onun.
ZAMANIN QARKI

insanrn agmaz., gizhkaynaklarlnln varhfrnr sezdifi halde, on-


lan kullanacak Cesareti gosterememesindedir. Bunun igin sa-
vaggrlar, insarun actnasl durumunun aptalh[ryla cehaletinin
birieqmesinden oluqtu[unu soylerler. $u anda insantn, yalnrzca
ig dtinyasryla ilgili yeni fikirleri-$amanlann fikirleri, toplum-
sat Fitirterdefil, bilinmeyenle ytiz yize gelen, kigisel dliimiiy-
le yiiz yize gelen insana iligkin fikirler---ofrenmeye her qey-
den gol ihtiyacr var. $u anda, her qeyden gok, birleqim nokta-
slnln strlannt olrenmeye ihtiyacr var.

Tin. sadece jestlerle konuqutdufunda dinler. Jestlerle kastedi-


len de iqaretier ya da bedensel hareketler defil; gergek kendini
brrakrq,insun.tfitk,,mizahedimleridir. Tin igin bir jest olsun di-
y", ruuuqErlar en iyi yanlannt ortaya Etkartr, ve soyuta sessizce
sunarlar.
Agrrnlama

Florinda Matus'un do[rudan krlavuzlulu sonucu don Juan


hakkrnda yazmrg oldulum son kitap Sessizligin Erki adtnr taqt-
yor-bu ad editciriim tarafindan seEildi; benim baghlrm lEsel
Sessizlik'ti. Bu kitap tizerinde Eahqtrlrm gtinlerde, eski ga!
Meksikasr gamanlannm gortiqleri arlrk benim iEin son derece
soyut hale gelmigti. Florinda beni soyutun igine gekilmekten
kurtarmak igin elinden geleni yaptr. Dikkatimi eski qamanistik
tekniklerin farkh cephelerine ycineltmeye gahqryor, ya da reza-
letler yaratrp beni sarsarak ilgimi farkh yonlere gekmeye u!ra-
qryordu. Ne var ki, karqr konulamaz gibi gcirtinen gidiqimin yci-
niinti defiigtirmeye hiEbir $ey yeterli degildi.
Sessizligin Erki, en soyut kisveleri altrndaki eski gaf Mek-
sikasr gamanlarr tizerinde entelektiiel aErdan bir inceleme tek-
ran. Kitabrn tizerinde yalnrz bagrma gahgrrken, bu adamlartn
ruh durumlarr, scizde-mantrkh bir bigimde daha gok bilme tut-
kularr bana da bulaqtr. Florinda.onlann sonunda aqrrr so[uk ve
yansrz olduklarrnr sciyltiyordu. Iglerinde hiEbir srcakhk kalma-
mrqtr artrk. Arayrglarrnda kararhydrlar; insan olarak solukluk-
lan, sonsuzlulun soluklu[uyla boy olgtiEme gabalanndan ge-
liyordu. Insan gcizlerini, bilinmeyenin sofuk gcizlerine uyum
sallayacak kader deliqtirmekte baganh olmuqlardr.
Bunu kendi iEimde hissettim, ve olayrn aktqtnt untutsuzca
deligtirmeye gahqtrm. Heniiz baqarmrq de[ilim. Di.iqiincelerim,
o adamlann arayl$lannrn sonunda edindikleri diiqiincelere git-
tikge daha gok benziyor. Giilmtiyor defilim. Tam aksine, ya-
102 ZAMANIN qARKI

$anfim sonsuz bir mutluluk. Ama aynr zamanda da sonsuz ve


acrmasrz bir arayrq. Sonsuzluk beni yutacak, bunun igin hazrr-
hkh olmak istiyorum. Sonsuzlulun beni eritip yok etmesini is-
temiyorum; giinkti insani tutkular taqryorum; srcacrk sevgiler,
ba$rhklar, ne denli belirsiz olsalar da. Hayatta her qeyden gok,
o adamlar gibi olmak istiyorum. Onlarr hig tantmadtm.
Tanrdrfrm qamanlar yalnrzca don Juan ve yoldaqlanydr; ve on-
lann yansrttrlr duygular, o meEhul adamlarda sezdi[im so[uk-
lu[a taban tabana zfitr.
Florinda'nm ya$amrmdaki etkileri sayesinde, kararlt dik-
katimi o hig tanrmadrlrm insanlann ruh durumuna baganh
bigimde odaklamayr cifirendim. Ozetleme dikkatimi o qaman-
lann ruh durumlarrna odakladrm, ve gekim alanlanna umutsuz
bigimde yakalandrm. Florinda durumumun de$iqmez olduluna
inanmryordu. Bana takrhyor, agrkga gtiltiyordu.
"Senin durumun sadece gcirtintirde deliqtirilemeyecek
gibi," dedi bana, "ama aslmda boyle de[il. Durdu[un yeri
deliqtirecelin bir an gelecek. Belki eski ga! Meksikasr $aman-
lanna iliqkin her diiqiinceni firlatrp atacaksm. Belki de o denli
yakrn gahqtrlrn qamanlarrn dtiqtincelerini ve gori.iqlerini bile
firlatrp atarsrn; ornepin nagual Juan Matus'unkileri. Varhlrnr
bile reddedebilirsin onun. Goriirsi.in. Savaqgt slnlr tantmaz.
Dolaglama duygusu ciyle keskindir ki, higlikten kavramlar
kurar, ama salt boq kavramlar defil; kullanrlabilir, iqe yarayan
qeyler. Gciriirstin. Onlarr unutmakla kalmayacakstn, bir an
gelecek, uguruma atlamadan cince, e[er kenannda yiirtiyecek
yiirelin varsa, yolundan sapmayacak kadar cesursan, sana
dtizen ve denge agrsrndan eski ga! Meksikasl gamanlan sap-
lantrsmdan srnrrsrzca daha uygun olan savaggl yargtlanna
varacakstn."
Florinda'run scizleri ccimert ve umut dolu bir kehanet gibiy-
di. Belki de hakhydr. Savaqgmm srnrr tarumadtlrnr sciylerken
hakhydr, elbette. Benim tek kusurum, dtinyaya ve kendime
SESS LZTTCIN PNTi'NDEN ALINTILAR

iliqkin daha farkh, derli toplu, kendi mizacrma daha uygun bir
gortiq edinebilmem igin ugurumun kenarrnda yiirtimem
gerekirken, bu baqanyr gcisterecek cesarete ve gi.ice sahip ol-
du[um konusunda kuqkularrm olmasr.
Ama kim bilebilir ki?

You might also like