Professional Documents
Culture Documents
Ünite 3 Hukukun Kaynakları. Ünite PDF
Ünite 3 Hukukun Kaynakları. Ünite PDF
İÇİNDEKİLER
ÜNİTE
3
Hukukun Kaynakları
HUKUKUN
KAYNAKLARI
Yardımcı (Bağlayıcı
Bağlayıcı (Asıl)
Olmayan)
Kaynaklar
Kaynaklar
Yazılı kaynaklar arasında bir hiyerarşik düzen, başka bir ifade ile altlık üstlük
ilişkisi söz konusudur. Normlar hiyerarşisi, hukuk normlarının derece ve kuvvetini
Anayasa
Anayasa devletin kuruluş ve işleyişini, temel organlarını, organların karşılıklı
ilişkileri ve bunların görev ve yetkileriyle bireyin hak ve özgürlüklerini düzenleyen
kurallardır. Devletin kişilerle ve kişilerin birbirleriyle olan ilişkilerindeki temel hak
1982 Anayasası sert,
ve hürriyetlerini belirler. Anayasaya aykırı kanun çıkarılamaz.
kazuistik. Yazılı bir
anayasadır. Daha önceden konmuş hiçbir hukuk kuralı ile bağlı ve kayıtlı olmaksızın bir
devleti kuran, ona hukuki, siyasi statüsünü veren anayasayı ilk kez ya da yeniden
yapan iktidara asli kurucu iktidar, anayasayı öngörülen usul çerçevesinde
değiştiren iktidara ise tali kurucu iktidar denir. Türkiye Cumhuriyeti anayasaları
sırasıyla 1921 (Teşkilât-ı Esasîye Kanunu), 1924, 1961 ve 1982 Anayasalarıdır.
ANAYASA ÇEŞİTLERİ
YAZILI OLUP
DEĞİŞTİRİLMESİ AYRINTISI
OLMAMASINA
BAKIMINDAN BAKIMINDAN
GÖRE
Kanun (Yasa)
Kanunlar anayasanın yetkili kıldığı organ tarafından, herkes hakkında
uygulanmak üzere yazılı bir şekilde çıkarılan genel, sürekli ve soyut kurallardır.
Kanunlar yasama organı tarafından yapılır.
Kanun yetkili organ tarafından konulan kurallardır: Ülkemizde kanunları
anayasamıza göre yasama organı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi yapar. Bu yetki
devredilemez. Türkiye Büyük Millet Meclisi halk tarafından seçilmiş 550
milletvekilinden oluşur.
Kanun yazılı hukuk kurallarındandır: Bu özellik kanunları yazılı olmayan diğer
hukuk kurallarından ayırır. Bakanlar Kurulunun hazırlayarak meclise sunduğu
kanun projelerine kanun tasarısı denir. TBMM üyelerinin yani milletvekillerinin
sundukları kanun projelerine ise kanun teklifi denir. Sunulan bu tasarı ve tekliflerin
ne şekilde görüşüleceği meclis içtüzüğüne göre belirlenir.
Kanunların genel kurulda görüşülebilmesi için üye tamsayısının üçte biri
Bakanlar Kurulunun olan 550÷3= 184 kişi gereklidir. Buna Toplantı Yeter Sayısı olarak da ifade edilir.
hazırlayarak meclise Kanunlar Meclis tarafından toplantıya katılanların yarısından bir fazlasınca kabul
sunduğu kanun edildiği takdirde kabul edilmiş sayılır. Ancak bu sayı her hâlükârda üye
projelerine kanun
tamsayısının dörtte birinden, yani 550÷4=139 kişiden az olamaz. Buna ise Karar
tasarısı denir. TBMM
üyelerinin sundukları Yeter Sayısı da denir. TBMM'nin kabul ettiği kanunlar Cumhurbaşkanı tarafından
kanun projelerine ise 15 gün içerisinde yayınlanır. Cumhurbaşkanın uygun görmediği kanunlar tekrar
kanun teklifi denir. görüşülmesi amacıyla meclise gönderilebilir. Uygulamada buna veto
denilmektedir. Cumhurbaşkanının tekrar görüşülmek üzere meclise gönderdiği
kanun hiçbir değişiklik yapılmadan kabul edilirse Cumhurbaşkanı artık bu kanunu
yayımlamak zorundadır. Eğer cumhurbaşkanının tekrar görüşülmek üzere
gönderdiği kanunun bazı maddeleri meclis tarafında değiştirilerek kabul edilirse
Cumhurbaşkanı bu kanunu veto edip tekrar geri yollayabilir. Bütçe kanunları diğer
kanunlardan farklı olarak veto edilemez. Kanunlar Cumhurbaşkanı tarafından
onaylandıktan sonra Resmî Gazetede yayınlanır. Aksi belirtilmemişse, yani
Kanunda yürürlük tarihi ayrıca belirtilmemişse, yayımını takip eden 45 gün sonra
yürürlüğe girer
Kanunlar genel ve soyut hukuk kurallarındandır: İstisnaları olmakla birlikte
kural olarak kanunlar belli bir kişi ve olay için çıkarılmazlar. Tüm kişilere ve olaylara
Uluslararası Antlaşmalar
Uluslararası antlaşmalar, yani devletler arasında imzalanmış yazılı karşılıklı
yükümlülük altına sokan kurallar da hukukun yazılı kaynakları arasındadır. Usulüne
göre yürürlüğe konulmuş uluslararası antlaşmalar kanun hükmündedir. Yani
kanunlarla eş değer güçtedir.
Usulüne göre
yürürlüğe konulmuş Genel olarak iki tür uluslararası anlaşma bulunmaktadır. Birincisi bir yıl ve
milletlerarası daha kısa süre için yürürlükte kalması öngörülen ticari, teknik ve ekonomik
antlaşmalar kanun ilişkileri düzenleyen antlaşmalardır. Bu tür anlaşmalar devlete ekonomik bir yük
hükmündedir. getirmemek kişi hâllerine ve Türklerin yabancı devletlerdeki mülkiyet haklarına
dokunmamak şartıyla Bakanlar Kurulu tarafından imza altına alınıp Resmî
Gazete’de yayımlanarak geçerlilik kazanmaktadır. Bu takdirde bu antlaşmalar,
Tüzükler (Nizamname)
Bakanlar Kurulu, kanunların uygulanmasını göstermek veya emrettiği işleri
belirtmek üzere tüzük çıkarma yetkisine sahiptir. Tüzükler yürütme organınca
çıkarılan genel düzenleyici işlemlerdir.
Tüzükler bir kanuna dayanır ve kanuna aykırı olamazlar. Danıştay
incelemesinden geçerek Cumhurbaşkanı tarafından imzalanır ve kanunlar gibi
Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girerler. Yayınlanmayan tüzük yürürlüğe
giremez.
Tüzüklere örnek olarak Tapu Sicil Tüzüğü, Soyadı Nizamnamesi, Hayvan
Rehni Tüzüğü, Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıfların Tescil Ve
İlanı Hakkında Tüzük, İşçi Sağlığı Ve İş Güvenliği Tüzüğü nü örnek verebiliriz.
Yönetmelikler (Talimatname)
Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri kendi görev alanlarıyla ilgili
kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak
şartıyla yönetmelik çıkarabilirler. Yönetmelikler tüzüğe ve kanuna aykırı olamazlar.
Yönetmelik de idarenin düzenleyici işlemlerindendir ve her yönetmeliğin Resmî
Gazete’de yayımlanması zorunlu değildir. Eğer bir yönetmelik kamu personeline
ait genel hükümleri içeriyorsa veya kamuyu ilgilendiriyorsa Resmî Gazete’de
yayınlanmalıdır. Ülke çapında uygulanacak yönetmeliklerinin yargısal denetimi, ilk
derece mahkemesi olarak Danıştay’da yapılır. Eğer dar bir bölgede veya yerde
uygulanacak yönetmelik varsa bunların yargısal denetimi o yerde buluna genel
görevli idare mahkemesinde yapılır.
Yönetmeliklerin sayıları çok olmakla beraber evlendirme yönetmeliği, Adres
Kayıt Sistemi Yönetmeliği, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik
örnek olarak verilebilir.
MADDİ UNSUR
(SÜREKLİLİK)
HUKUKİ UNSUR
(DEVLET DESTEĞİ)
Maddi Unsur (Süreklilik): Bir davranışın örf ve âdet hukuku kuralı olabilmesi
için çok uzun zamandan beri istikrarlı biçimde tekrarlanması gerekir.
Manevi Unsur: Bir davranış kuralının örf ve âdet hukuku hâline gelebilmesi
için, bu davranış kuralına uyulması yönünde toplumda genel bir inanışın, genel bir
kanaatin oluşması gerekmektedir.
Hukuki Unsur: Örf ve âdet hukuku kuralının devlet gücüyle desteklenmiş
olması gerekir. Ancak o zaman örf ve adet bir hukuk kuralı niteliği kazanır. Türk
Ticaret Kanunu madde 1 de 'Mahkeme, hakkında ticari bir hüküm bulunmayan
ticari işlerde, ticari örf ve âdete, bu da yoksa genel hükümlere göre karar verir'
denmektedir. Görüldüğü gibi örf ve âdete kanun doğrudan gönderme yapmış,
onu bir hukuk kuralı haline getirmiştir.
Ülkenin tümünde bilinen ve benimsenmiş olan örf ve âdete genel örf ve
adet, bir bölgede benimsenmiş örf ve âdete özel örf ve adet denir. Ortakçılık genel
bir örf ve âdet kuralıdır.
Örf ve âdet hukuku kuralları borçlar hukuku, ticaret hukuku ve medeni
hukukta önemli bir yer tutar. Mesela taraflar bir kira sözleşmesinde kira parasının
ödeneceği zamanı göstermemeleri hâlinde, kiranın ödeme zamanının
saptanmasında yöresel örf ve âdete bakılır. Kamu hukukunda ise örf ve âdetin
sınırlı bir işlevi vardır. Bir suçun oluşup oluşmadığının yorumunda örf ve âdete
başvurulabilir. Örneğin hakaret suçunda kişinin şeref, onur ve saygınlığının rencide
edilip edilmediğini belirlemede örf ve âdetten faydalanılabilir.
Örf ve âdet kuralını tespit etmeye çalışan hâkim taraflardan yardım
alabileceği gibi meslek odalarına veya yerel yönetimlere örf ve âdetlerin varlığı
hakkında soru sorabilir
Yargısal İçtihatlar
Yargı kararları diğer bir deyişle yargısal içtihatlar mahkemelerin vermiş
oldukları kararlarda bir sorunun çözümlenmesi ile ilgili olarak kabul edilen
ilkelerdir.
Hâkimin, hüküm verirken yargı kararlarından faydalanması, benzer
konularda hangi yönde kararlar verildiğini görmesi, hem işini kolaylaştıracak hem
de daha önce verilmiş yargı kararlarından esinlenmesi hukuki güvenliği
sağlayacaktır.
Bilimsel İçtihatlar
Bilimsel içtihatlar hukukla uğraşan bilim adamlarının hukuki olaylar,
sorunlar ve yürürlükteki kuralların anlaşılması için yapmış oldukları bilimsel görüş
Kural olarak bir ve kanaatlerini ifade eder. Buna öğreti ya da doktrin de denmektedir. Hâkim
mahkemenin vermiş
bilimsel görüşlere uymak zorunda değildir. Fakat hâkim doktrini göz önünde
olduğu karar diğer
mahkemeyi bağlamaz. bulundurursa, vermiş olduğu karar daha bilimsel nitelikli olur.
Bu kuralın istisnası Pozitif hukukun gelişmesi açısından bilimsel içtihatların önemi büyüktür.
içtihadı birleştirme
ideal hukuk (olması gereken hukuk) açısından hukuk normları bilimsel
kararlarıdır.
değerlendirilmeye tabi tutulur ve normlarda değişiklik önerilerek kuralların
toplumun ihtiyaçlarına daha çok cevap vermesi sağlanabilir. Son yıllarda hem
mahkemelerin ve hem de Yargıtay’ın vermiş oldukları kararlarda bilimsel görüşlere
daha çok atıflarda bulunduğu görülmektedir. Bilimsel görüşleri oluşturan
kaynaklardan bazıları şunlardır:
Tartışma
• Örf ve âdet hukukunun Türk hukuk sistemi açısından nasıl
bir önemi vardır?
• Düşüncelerinizi sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan
“Tartışma Forumu” bölümünde paylaşabilirsiniz.
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi hukukun bağlayıcı (asli)kaynakları içerisinde yer almaz?
a) Örf ve adet hukuku
Değerlendirme b) Kanun
sorularını sistemde ilgili c) Tüzük
ünite başlığı altında yer
d) Doktrin
alan “Bölüm Sonu
Testi” bölümünde e) Anayasa
etkileşimli olarak
cevaplayabilirsiniz.
2. Yetkili makam tarafından konulmuş olan ve yürürlükte bulunan yazılı hukuk
kurallarının tümüne ne ad verilir?
a) İdeal hukuk
b) Mevzuat
c) Tarihî hukuk
d) Pozitif hukuk
e) Yetki
8. Bir örf ve adet, örf ve adet hukukuna dâhil olabilmesi için taşıması gereken
şartlardan bir aşağıdaki seçeneklerin hangisinde belirtilmiştir?
a) Maddi yaptırımla (hukuki açıdan) desteklenmesi
b) Yetkili merciler tarafından konulma
c) Genellik
d) Hukukun genel kaidelerine uygun olma
e) Soyut olma