You are on page 1of 15

HUKUKUN KAYNAKLARI

İÇİNDEKİLER

• Hukukun Kaynağı Kavramı


• Bağlayıcı Hukuk Kaynakları
• Yazılı Hukuk Kaynakları
• Yazılı Olmayan Hukuk HUKUKUN TEMEL
Kaynağı KAVRAMLARI
• Bağlayıcı Olmayan(Yardımcı)
Hukuk Kaynakları Öğr. Gör. Süleyman
SAVAŞ

• Bu üniteyi çalıştıktan sonra;


• Hukukun kaynağından ne
HEDEFLER

anlaşılması gerektiğini ortaya


koyabilecek,
• Hukukun yazılı yazılı olmayan ve
yardımcı kaynaklarının neler
olduğu ve hukuk kaynağı şekline
nasıl dönüştüğünü daha iyi
anlayabileceksiniz.

ÜNİTE

3
Hukukun Kaynakları

HUKUKUN KAYNAKLARI KAVRAMI


Türkçe sözlükte kaynak kelimesine baktığımızda bir şeyin çıktığı yer, çıkış
yeri, menşei manasına gelmektedir. Ayrıca mehaz, bir şeyden yararlanma yeri,
referans gibi anlamlara da gelmektedir.
Hukukta kaynak dediğimizde ilk akla gelen hukuk nasıl ortaya çıkmıştır?
sorusudur. Gerçekten hukukun dayanağı, temeli, kimin eseri olduğu önceden beri
devamlı sorulmuştur.
Hukuku bilinçli bir iradenin ürünü sayan görüşler olduğu gibi hukuku irade
dışı bir oluşumun ürünü sayan görüşlerde mevcuttur.
Hukuku bilinçli iradenin ürünü sayan görüşe göre hukuk; bir irade, varlık
tarafından düşünülüp tasarlanmış ve ortaya çıkmıştır. Bu varlık bazılarına göre
ilahidir; yani tanrı hukuk kurallarının kaynağıdır(İlahi İrade Teorisi).
Bunun tersini savunanlar, hukukun kaynağının insan iradesi olduğunu
savunurlar(Beşeri İrade Teorisi). Hobbes, Locke, Rousseau gibi düşünürler ise
sosyal sözleşme ile insanların yeni bir düzene geçtiklerini, bu sayede kendilerini
hukuki düzen içerisinde güven içinde hissettiklerini ortaya
koymuşlardır.(Toplumsal Sözleşme Teorisi ).
Hukuku irade dışı bir oluşumun ürünü sayan görüşe göre ise hukuku bir
irade tasarlamamış, bilakis doğada var olan kurallar insanlar tarafından keşfedilip
açıklanmıştır.
Bir hukuk kuralını yapan makamı kastettiğimizde organik (yaratıcı) kaynak
terimi kullanılır. Yasama faaliyeti yapan Türkiye Büyük Millet Meclisi veya bir tüzük
çıkaran Bakanlar Kurulu organik kaynaktır. Bu hukuk kurallarının yayınlandığı
Resmî Gazete, Yargıtay Kararları Dergisi gibi resmî veya özel dergiler bilgi kaynağı
deyimini ifade eder.
Hukuk kurallarının büründükleri şekil yani aldıkları biçimi ifade etmek için
ise hukukun şekli kaynakları ibaresi kullanılır. Hukukun temellendirilmesi ve tarihî
kaynağı daha çok hukuk felsefesi ve hukuk sosyolojisinin kapsamında kaldığından,
hukuk kurallarının nasıl meydana geldiği ve ne şekilde uygulama alanı bulduğunu
yani hukukun şekli kaynaklarını bu ünitede öğrenmiş olacağız.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi


2
Hukukun Kaynakları

HUKUKUN
KAYNAKLARI

Yardımcı (Bağlayıcı
Bağlayıcı (Asıl)
Olmayan)
Kaynaklar
Kaynaklar

Yazılı Kaynaklar Yazısız Kaynak Doktrin İçtihat

Anayasa, Kanun, KHK,


Uluslararası
Antlaşmalar,Tüzükler,Yön Örf ve Adet Bilimsel Görüşler Yargı Kararları
etmelikler,İctihadı
Birleştirme Kararları

BAĞLAYICI (ASLİ) HUKUK KAYNAKLARI


Asli hukuk kaynakları hukukun uygulanmasında öncelikli olarak başvurulan
kaynaklardır. Bu kaynaklar bağlayıcı olup, yazılı hukuk kaynakları ve yazılı olmayan
hukuk kaynağı olarak ikiye ayrılırlar.
Herhangi bir konuyu
düzenleyen yazılı hukuk YAZILI HUKUK KAYNAKLARI
kaynaklarının hepsine
mevzuat adı verilir. Yazılı hukuk kaynakları denilince yetkili organlarca çıkarılan yazılı hukuki
metinler akla gelir. Herhangi bir konuyu düzenleyen yazılı hukuk kaynaklarının
hepsine mevzuat adı verilir. Örneğin Aile Hukuku mevzuatı ifadesinden aile
hukukuna ilişkin Anayasa’da yer alan hükümler, Medeni Kanun ve alakalı kanunlar,
tüzükler, yönetmelikler ve tebliğler gibi kaynakların tamamı anlaşılır.

Yazılı kaynaklar arasında bir hiyerarşik düzen, başka bir ifade ile altlık üstlük
ilişkisi söz konusudur. Normlar hiyerarşisi, hukuk normlarının derece ve kuvvetini

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi


3
Hukukun Kaynakları

belirlemekte olup bu sıralamaya normlar hiyerarşisi denir. Şekilde de görüldüğü


gibi en üstte anayasa yer alır.
Kanunlar, kanun hükmünde kararnameler, tüzükler, yönetmelikler şeklinde
devam eder. Bu sıralamaya göre bir kural kendinde üstte olan kurala aykırı
olamaz.
Yani yönetmelik, tüzüğe, tüzük kanuna ve kanun anayasaya aykırı hükümler
içeremez. Kanun hükmünde kararnameler ve milletler arası anlaşmalar ise kanun
gücünde kaynaklardır.

Anayasa
Anayasa devletin kuruluş ve işleyişini, temel organlarını, organların karşılıklı
ilişkileri ve bunların görev ve yetkileriyle bireyin hak ve özgürlüklerini düzenleyen
kurallardır. Devletin kişilerle ve kişilerin birbirleriyle olan ilişkilerindeki temel hak
1982 Anayasası sert,
ve hürriyetlerini belirler. Anayasaya aykırı kanun çıkarılamaz.
kazuistik. Yazılı bir
anayasadır. Daha önceden konmuş hiçbir hukuk kuralı ile bağlı ve kayıtlı olmaksızın bir
devleti kuran, ona hukuki, siyasi statüsünü veren anayasayı ilk kez ya da yeniden
yapan iktidara asli kurucu iktidar, anayasayı öngörülen usul çerçevesinde
değiştiren iktidara ise tali kurucu iktidar denir. Türkiye Cumhuriyeti anayasaları
sırasıyla 1921 (Teşkilât-ı Esasîye Kanunu), 1924, 1961 ve 1982 Anayasalarıdır.

ANAYASA ÇEŞİTLERİ
YAZILI OLUP
DEĞİŞTİRİLMESİ AYRINTISI
OLMAMASINA
BAKIMINDAN BAKIMINDAN
GÖRE

SERT(KATI) YUMUŞAK KAZUİSTİK ÇERÇEVE YAZILI TEAMÜLİ


ANAYASA ANAYASA ANAYASA ANAYASA ANAYASA ANAYASA

Anayasalar değiştirilmesinin bakımından sert anayasa ve yumuşak anayasa


olarak ikiye ayrılmaktadır.
Anayasanın değiştirilmesi kanunların değiştirilmesi usulüne nazaran
zorlaştırılmışsa sert (katı) anayasa, değiştirilmesi daha kolay usullere tabi tutulmuş
ise yumuşak anayasa olarak tanımlanır. Yürürlükteki 1982 anayasası hem
değiştirilemeyecek hükümler içermesi ve zor değiştirilme prosedürü (değişiklik için
üye tamsayısının 1/3 'inin yazılı teklifte bulunması ve asgari 3/5 Meclis çoğunluğu
tarafından kabulü gerekir) nedeniyle sert anayasadır. 1982 Anayasası, anayasanın
bağlayıcılığı ve üstünlüğüne yer vermiştir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi


4
Hukukun Kaynakları

1982 Anayasası’nın ilk üç maddesindeki devletin şekli, Cumhuriyetin


nitelikleri, Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti belirten
hükümler değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Anayasalar ayrıntıya yer vermesi bakımından kazuistik anayasa (ayrıntıcı)
ve çerçeve anayasa olarak (sadece temel hükümleri içerir) teorik açıdan ayrılır.
1961, 1982 Anayasaları kazuistik anayasaya örnektir. 1921 anayasası ise
çerçeve anayasadır. Son olarak Anayasalar yazılı olması bakımından yazılı ve
yazısız anayasa olmak üzere iki başlıkta incelenir. Dünyadaki birçok ülkede
anayasalar yazılıdır. İngiltere anayasası teamüllere dayandığından yazılı değildir.
Bu tür anayasalara geleneksel veya teamüli anayasa da denir.

Kanun (Yasa)
Kanunlar anayasanın yetkili kıldığı organ tarafından, herkes hakkında
uygulanmak üzere yazılı bir şekilde çıkarılan genel, sürekli ve soyut kurallardır.
Kanunlar yasama organı tarafından yapılır.
Kanun yetkili organ tarafından konulan kurallardır: Ülkemizde kanunları
anayasamıza göre yasama organı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi yapar. Bu yetki
devredilemez. Türkiye Büyük Millet Meclisi halk tarafından seçilmiş 550
milletvekilinden oluşur.
Kanun yazılı hukuk kurallarındandır: Bu özellik kanunları yazılı olmayan diğer
hukuk kurallarından ayırır. Bakanlar Kurulunun hazırlayarak meclise sunduğu
kanun projelerine kanun tasarısı denir. TBMM üyelerinin yani milletvekillerinin
sundukları kanun projelerine ise kanun teklifi denir. Sunulan bu tasarı ve tekliflerin
ne şekilde görüşüleceği meclis içtüzüğüne göre belirlenir.
Kanunların genel kurulda görüşülebilmesi için üye tamsayısının üçte biri
Bakanlar Kurulunun olan 550÷3= 184 kişi gereklidir. Buna Toplantı Yeter Sayısı olarak da ifade edilir.
hazırlayarak meclise Kanunlar Meclis tarafından toplantıya katılanların yarısından bir fazlasınca kabul
sunduğu kanun edildiği takdirde kabul edilmiş sayılır. Ancak bu sayı her hâlükârda üye
projelerine kanun
tamsayısının dörtte birinden, yani 550÷4=139 kişiden az olamaz. Buna ise Karar
tasarısı denir. TBMM
üyelerinin sundukları Yeter Sayısı da denir. TBMM'nin kabul ettiği kanunlar Cumhurbaşkanı tarafından
kanun projelerine ise 15 gün içerisinde yayınlanır. Cumhurbaşkanın uygun görmediği kanunlar tekrar
kanun teklifi denir. görüşülmesi amacıyla meclise gönderilebilir. Uygulamada buna veto
denilmektedir. Cumhurbaşkanının tekrar görüşülmek üzere meclise gönderdiği
kanun hiçbir değişiklik yapılmadan kabul edilirse Cumhurbaşkanı artık bu kanunu
yayımlamak zorundadır. Eğer cumhurbaşkanının tekrar görüşülmek üzere
gönderdiği kanunun bazı maddeleri meclis tarafında değiştirilerek kabul edilirse
Cumhurbaşkanı bu kanunu veto edip tekrar geri yollayabilir. Bütçe kanunları diğer
kanunlardan farklı olarak veto edilemez. Kanunlar Cumhurbaşkanı tarafından
onaylandıktan sonra Resmî Gazetede yayınlanır. Aksi belirtilmemişse, yani
Kanunda yürürlük tarihi ayrıca belirtilmemişse, yayımını takip eden 45 gün sonra
yürürlüğe girer
Kanunlar genel ve soyut hukuk kurallarındandır: İstisnaları olmakla birlikte
kural olarak kanunlar belli bir kişi ve olay için çıkarılmazlar. Tüm kişilere ve olaylara

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi


5
Hukukun Kaynakları

uygulanacak nitelikte olmasına kanunların genelliği ilkesi denir. Kanunlar ülkenin


tamamında ve aynı şekilde geçerlidir. Örneğin Devlet Memurları Kanunu tüm
ülkedeki memurlara uygulanır.
Kanun daimi hukuk kurallarındandır (süreklilik): Kanunlar genellikle belirli
bir süre yürürlükte kalsın diye değil süreklilik arz etsin diye çıkarılırlar. Hukuki
düzenin devam etmesi açısından kanunların sürekli olması esastır. Kanunların
sürekli olması onların sonsuza kadar yürürlükte kalacağı anlamına gelmez.
Toplumun ihtiyaçları gerektiriyorsa kanunda değişiklik yapılabilir. Burada
kastedilen örneğin 4 ay, 2 yıl ya da 5 yıl sonra yürürlükten kalkar gibi bir ön şartla
kanun çıkarılamamasıdır.
Anayasaya uygunluk: Kanunlar Anayasa’ya aykırı olamazlar. Yasama organı
kanun çıkarırken Anayasa’da yer alan temel hukuk kurallarıyla bağlıdır. Kanunların
Anayasa’ya uygunluğunun denetimi Anayasa Mahkemesi tarafından yapılır.
Anayasa’ya aykırı kanun hükümleri Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilebilir.
Anayasa Mahkemesinin iptale ilişkin vermiş olduğu karar kesindir ve herkesi
bağlar.
Kanunların anayasaya uygunluğunun denetiminde Anayasa Mahkemesi
kendiliğinden hareket etme yetkisine sahip değildir. Anayasa Mahkemesine siyasal
organlarca kanunun iptali için dava açılmasına soyut norm denetimi denir.
Cumhurbaşkanı, iktidar partisi, anamuhalefet partisi meclis grubu, TBMM üye
tamsayısının 1/5’i yani 110 milletvekili kanunun anayasaya aykırılığı nedeniyle
iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesine yazılı olarak başvurabilirler.
Diğer bir yol somut norm denetimidir. Görülmekte olan bir davada davanın
taraflarından biri davada uygulanacak olan kanun hükümlerinin anayasaya aykırı
olduğu iddiasında bulunursa ve bu iddia hâkim tarafından ciddi bulunursa ya da
hâkim uygulanacak kanunun anayasaya aykırı olduğu kanaatindeyse, hâkim
dosyayı Anayasa Mahkemesine gönderir. Anayasa Mahkemesi 5 ay içerisinde
karar vermelidir. Hâkim, Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karara kadar davayı
erteler. 5 ay içerisinde Anayasa Mahkemesi bir karar vermezse yerel mahkeme
davayı yürürlükteki kanun hükmüne uygun olarak karara bağlamak zorundadır.

Uluslararası Antlaşmalar
Uluslararası antlaşmalar, yani devletler arasında imzalanmış yazılı karşılıklı
yükümlülük altına sokan kurallar da hukukun yazılı kaynakları arasındadır. Usulüne
göre yürürlüğe konulmuş uluslararası antlaşmalar kanun hükmündedir. Yani
kanunlarla eş değer güçtedir.
Usulüne göre
yürürlüğe konulmuş Genel olarak iki tür uluslararası anlaşma bulunmaktadır. Birincisi bir yıl ve
milletlerarası daha kısa süre için yürürlükte kalması öngörülen ticari, teknik ve ekonomik
antlaşmalar kanun ilişkileri düzenleyen antlaşmalardır. Bu tür anlaşmalar devlete ekonomik bir yük
hükmündedir. getirmemek kişi hâllerine ve Türklerin yabancı devletlerdeki mülkiyet haklarına
dokunmamak şartıyla Bakanlar Kurulu tarafından imza altına alınıp Resmî
Gazete’de yayımlanarak geçerlilik kazanmaktadır. Bu takdirde bu antlaşmalar,

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi


6
Hukukun Kaynakları

yayımlarından başlayarak iki ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgisine


sunulur.
Milletlerarası bir antlaşmaya dayanan uygulama antlaşmaları ile kanunun
verdiği yetkiye dayanılarak yapılan ekonomik, ticari, teknik veya idari
antlaşmaların Türkiye Büyük Millet Meclisince uygun bulunması zorunluğu yoktur
İkinci türde ise antlaşmaların yürürlük kazanabilmesi için TBMM tarafından
bir kanunla (uygun bulma kanunu) onaylanması gerekir. Bu şekilde onaylanarak
yürürlüğe giren uluslararası antlaşmaların Anayasa’ya aykırılığı iddia edilemez.
Temel haklar bakımından kanunlarla uluslararası antlaşma hükümlerinin çatışması
durumunda uluslararası kanun hükümleri esas alınır.

Kanun Hükmünde Kararnameler


Yasama yetkisinin TBMM'ye ait olduğunu ifade etmiştik. Kanun hükmünde
kararnameler bu kuralın istisnasını oluşturmaktadır. Bakanlar Kuruluna belli
konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek Anayasanın 87.
Maddesine göre TBMM nin görev ve yetkileri arasında sayılmıştır. Yine
Anayasa’nın 91’ inci maddesi ile Türkiye Büyük Millet Meclisine, sıkıyönetim ve
olağanüstü hâller saklı kalmak üzere temel hakları, kişi haklarını ve ödevlerini,
siyasi hakları ve ödevleri ilgilendiren konular dışında düzenleme yapmak üzere
Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verilmiştir. Kanun
hükmünde kararnameler kanunlarla eşit güce sahiptir. Kendi içinde olağan dönem
Kanun hükmünde kararnameler ve olağanüstü dönem Kanun hükmünde
kararnameler olarak ikiye ayrılırlar.
OLAĞAN OLAĞANÜSTÜ KANUN HÜKMÜNDE
KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME KARARNAME
Başbakan başkanlığında toplanan Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan
Bakanlar Kurulunca hazırlanır. Bakanlar Kurulunca hazırlanır
TBMM tarafından verilen yetki Yetki kanununa ihtiyaç yoktur.
kanununa ihtiyaç vardır.
Temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile Temel hak ve hürriyetlerin kullanılması
siyasi haklar ve ödevler üzerinde çekirdek alan hariç(Anayasa 15.md)
düzenleme yapamaz. kısmen veya tamamen durdurulabilir.

Olağan dönem kanun hükmünde kararnameleri Bakanlar Kurulu çıkarır.


Olağanüstü kanun Anayasa’ya göre temel haklar, kişi hakları ve siyasi haklarla ilgili kanun hükmünde
hükmünde kararnameler çıkarılamaz. Olağan dönemde çıkarılan kanun hükmünde
kararnamelerin kararnameler bir yetki kanununa dayanır. Yetki kanununda kanun hükmünde
çıkarılabilmesi için bir kararnamelerin amacı, kapsamı, ilkeleri, süresi ve bu kanuna dayanarak birden
yetki kanununa gerek fazla Kanun hükmünde kararname çıkarılıp çıkarılamayacağı belirtilir. Kanun
yoktur. hükmünde kararnameler Resmî Gazete’de yayınlandığı gün yürürlüğe girer.
Olağan dönem kanun hükmünde kararnameler yayımlandıkları gün meclise
sunulurlar.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi


7
Hukukun Kaynakları

Olağanüstü dönem kanun hükmünde kararnameler ise Anayasa’da belirtilen


olağanüstü yönetim hâlleri olan olağanüstü hâl, sıkıyönetim, seferberlik ve savaş
durumlarında çıkartılır.
Bu Kanun hükmünde kararnamelerle temel haklar dâhil olağan üstü
durumu ilgilendiren her konuda düzenleme yapılabilir. Ancak Anayasanın 15.
maddesindeki durumlar olağanüstü dönem Kanun hükmünde kararnamelerine
konu teşkil edemez. Anayasanın 15. maddesine göre 'kişinin yaşama hakkına,
maddî ve manevî varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din, vicdan, düşünce
ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz'. Olağanüstü dönem Kanun hükmünde
kararnamelerin çıkarılabilmesi için bir yetki kanununa gerek yoktur.
Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından çıkartılır.
Olağanüstü dönem Kanun hükmünde kararnameler için ayrıca anayasaya aykırılığı
iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurulamaz.

Tüzükler (Nizamname)
Bakanlar Kurulu, kanunların uygulanmasını göstermek veya emrettiği işleri
belirtmek üzere tüzük çıkarma yetkisine sahiptir. Tüzükler yürütme organınca
çıkarılan genel düzenleyici işlemlerdir.
Tüzükler bir kanuna dayanır ve kanuna aykırı olamazlar. Danıştay
incelemesinden geçerek Cumhurbaşkanı tarafından imzalanır ve kanunlar gibi
Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girerler. Yayınlanmayan tüzük yürürlüğe
giremez.
Tüzüklere örnek olarak Tapu Sicil Tüzüğü, Soyadı Nizamnamesi, Hayvan
Rehni Tüzüğü, Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıfların Tescil Ve
İlanı Hakkında Tüzük, İşçi Sağlığı Ve İş Güvenliği Tüzüğü nü örnek verebiliriz.

Yönetmelikler (Talimatname)
Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri kendi görev alanlarıyla ilgili
kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak
şartıyla yönetmelik çıkarabilirler. Yönetmelikler tüzüğe ve kanuna aykırı olamazlar.
Yönetmelik de idarenin düzenleyici işlemlerindendir ve her yönetmeliğin Resmî
Gazete’de yayımlanması zorunlu değildir. Eğer bir yönetmelik kamu personeline
ait genel hükümleri içeriyorsa veya kamuyu ilgilendiriyorsa Resmî Gazete’de
yayınlanmalıdır. Ülke çapında uygulanacak yönetmeliklerinin yargısal denetimi, ilk
derece mahkemesi olarak Danıştay’da yapılır. Eğer dar bir bölgede veya yerde
uygulanacak yönetmelik varsa bunların yargısal denetimi o yerde buluna genel
görevli idare mahkemesinde yapılır.
Yönetmeliklerin sayıları çok olmakla beraber evlendirme yönetmeliği, Adres
Kayıt Sistemi Yönetmeliği, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik
örnek olarak verilebilir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi


8
Hukukun Kaynakları

İçtihadı Birleştirme Kararları


İçtihadı birleştirme kararları yargı organı tarafından üretilen kaynaktır.
İçtihadı Birleştirme Kararları Resmî Gazete'de yayınlanan, benzer konularda
bağlayıcı niteliği bulunan, Yargıtay daireler arası yorum farklıları sonucu ortaya
çıkabilecek görüş ayrılığının hukuk güvenliğini olumsuz etkilemesini önlemek için
belirli bir içtihadın benimsendiği kararlardır. Aynı Yargıtay dairesi benzer olaylarda
da bir biri ile çelişen kararlar vermiş olabilir. Bu durumda da içtihadı birleştirme
kararı vermeye yetkili kurul hukuk genel kurulu veya ceza genel kuruludur.
İçtihadı birleştirme kararları Yargıtay veya Danıştay üst kurulları tarafından
verilmiş olan kararlardır. İçtihadı birleştirme kararları İçtihadı birleştirme genel
kurulu, hukuk genel kurulu veya ceza genel kurulu tarafından alınır. Bir mahkeme
kararı uyuşmazlığın taraflarını bağlarken, içtihadı birleştirme kararları benzer
olaylarda getirilen norm ile idare, yargı organları, herkes için bağlayıcı nitelik taşır.
Danıştay’ın vermiş olduğu içtihadı birleştirme kararlarına idare mahkemeleri
uymak zorundadır.

YAZILI OLMAYAN HUKUKUN KAYNAKLARI


Hukukun yazılı olmayan kaynağı örf ve âdet hukukudur. Toplum tarafından
sürekli bir şekilde uygulanmak suretiyle adeta bir hukuk kuralı gibi benimsenmiş
davranış biçimleridir.
Medeni Kanunun 1. maddesinde: 'Kanunda uygulanabilir bir hüküm
yoksa hâkim, örf ve âdet hukukuna göre karar verir'. Hükmü bulunmaktadır. Yani
taraflar arasında yazılı hukukta ve sözleşmede herhangi bir hüküm yoksa o konuda
örf ve adet kurallarından faydalanılır. Bir nevi örf ve âdet hukuku kanundaki
boşlukları doldurma işlevi görür. Örf ve âdet hukukunu başvurulabilecek kaynaklar
arasında tali (ikincil) kaynaktır.

Örf ve Adet Hukuku


Herhangi bir örf ve âdet kuralının aynı zamanda hukuk kuralı sayılabilmesi
için bazı özellikleri taşıması gerekir. Örf ve âdet hukukunun meydana gelebilmesi
için 3 temel unsurun varlığı aranmaktadır.

MADDİ UNSUR
(SÜREKLİLİK)

ÖRF VE ÂDET MANEVİ UNSUR


HUKUKU (GENEL İNANÇ)

HUKUKİ UNSUR
(DEVLET DESTEĞİ)

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi


9
Hukukun Kaynakları

Maddi Unsur (Süreklilik): Bir davranışın örf ve âdet hukuku kuralı olabilmesi
için çok uzun zamandan beri istikrarlı biçimde tekrarlanması gerekir.
Manevi Unsur: Bir davranış kuralının örf ve âdet hukuku hâline gelebilmesi
için, bu davranış kuralına uyulması yönünde toplumda genel bir inanışın, genel bir
kanaatin oluşması gerekmektedir.
Hukuki Unsur: Örf ve âdet hukuku kuralının devlet gücüyle desteklenmiş
olması gerekir. Ancak o zaman örf ve adet bir hukuk kuralı niteliği kazanır. Türk
Ticaret Kanunu madde 1 de 'Mahkeme, hakkında ticari bir hüküm bulunmayan
ticari işlerde, ticari örf ve âdete, bu da yoksa genel hükümlere göre karar verir'
denmektedir. Görüldüğü gibi örf ve âdete kanun doğrudan gönderme yapmış,
onu bir hukuk kuralı haline getirmiştir.
Ülkenin tümünde bilinen ve benimsenmiş olan örf ve âdete genel örf ve
adet, bir bölgede benimsenmiş örf ve âdete özel örf ve adet denir. Ortakçılık genel
bir örf ve âdet kuralıdır.
Örf ve âdet hukuku kuralları borçlar hukuku, ticaret hukuku ve medeni
hukukta önemli bir yer tutar. Mesela taraflar bir kira sözleşmesinde kira parasının
ödeneceği zamanı göstermemeleri hâlinde, kiranın ödeme zamanının
saptanmasında yöresel örf ve âdete bakılır. Kamu hukukunda ise örf ve âdetin
sınırlı bir işlevi vardır. Bir suçun oluşup oluşmadığının yorumunda örf ve âdete
başvurulabilir. Örneğin hakaret suçunda kişinin şeref, onur ve saygınlığının rencide
edilip edilmediğini belirlemede örf ve âdetten faydalanılabilir.
Örf ve âdet kuralını tespit etmeye çalışan hâkim taraflardan yardım
alabileceği gibi meslek odalarına veya yerel yönetimlere örf ve âdetlerin varlığı
hakkında soru sorabilir

YARDIMCI HUKUK KAYNAKLARI


Yardımcı hukuk kaynakları yargısal içtihatlar ve bilimsel görüşlerdir. Bu
kaynaklara bağlayıcı olmayan hukuk kaynakları da denilmektedir. Yargısal içtihatlar
ve bilimsel görüşler hâkimin uyuşmazlığı çözerken kanaatinin oluşmasına yardımcı
olur.
Medeni Kanun’un 1. maddesinde Hâkim karar verirken bilimsel görüşlerden
ve yargı kararlarından yararlanır, denmektedir.

Yargısal İçtihatlar
Yargı kararları diğer bir deyişle yargısal içtihatlar mahkemelerin vermiş
oldukları kararlarda bir sorunun çözümlenmesi ile ilgili olarak kabul edilen
ilkelerdir.
Hâkimin, hüküm verirken yargı kararlarından faydalanması, benzer
konularda hangi yönde kararlar verildiğini görmesi, hem işini kolaylaştıracak hem
de daha önce verilmiş yargı kararlarından esinlenmesi hukuki güvenliği
sağlayacaktır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi


10
Hukukun Kaynakları

Bir dava açtığımızda, savımızı desteklemek için daha önce mahkemeler


tarafından verilmiş kararları dava dosyamıza ekleyebiliriz. Yani emsal kararları
kendi davamıza örnek gösterebiliriz. Bu, açmış olduğumuz davada aynı zamanda
elimizi güçlendirici bir faktördür. Fakat başta söylediğimiz gibi yargısal içtihatlara,
aynı veya benzer konuda verilmiş olan yargı kararlarına mahkemenin uyma
zorunluluğu yoktur. Kural olarak bir mahkemenin vermiş olduğu karar diğer
mahkemeyi bağlamaz. Bu kuralın istisnası içtihadı birleştirme kararlarıdır. Bir
konuda daha önce verilmiş bir içtihadı birleştirme kararı varsa hâkim o içtihadı
birleştirme kararına aykırı karar veremez.

Bilimsel İçtihatlar
Bilimsel içtihatlar hukukla uğraşan bilim adamlarının hukuki olaylar,
sorunlar ve yürürlükteki kuralların anlaşılması için yapmış oldukları bilimsel görüş
Kural olarak bir ve kanaatlerini ifade eder. Buna öğreti ya da doktrin de denmektedir. Hâkim
mahkemenin vermiş
bilimsel görüşlere uymak zorunda değildir. Fakat hâkim doktrini göz önünde
olduğu karar diğer
mahkemeyi bağlamaz. bulundurursa, vermiş olduğu karar daha bilimsel nitelikli olur.
Bu kuralın istisnası Pozitif hukukun gelişmesi açısından bilimsel içtihatların önemi büyüktür.
içtihadı birleştirme
ideal hukuk (olması gereken hukuk) açısından hukuk normları bilimsel
kararlarıdır.
değerlendirilmeye tabi tutulur ve normlarda değişiklik önerilerek kuralların
toplumun ihtiyaçlarına daha çok cevap vermesi sağlanabilir. Son yıllarda hem
mahkemelerin ve hem de Yargıtay’ın vermiş oldukları kararlarda bilimsel görüşlere
daha çok atıflarda bulunduğu görülmektedir. Bilimsel görüşleri oluşturan
kaynaklardan bazıları şunlardır:

 Şerhler: Kanun maddelerini açıklayan ve yorumlayan eserler.


 Monografiler: Bir hukuki meseleyi çok detaylı ayrıntılarıyla inceleyen
eserler.
 Sistematik Eserler: Hukuki kuralları bilimsel bir sıra içerisinde inceleyen
eserler.
 Makaleler: Genellikle dergilerde yayınlanan hukuki bir konuyu açıklayan,
daha öz bilimsel görüş ve kanaatler.
 İçtihat Derlemeleri: Mahkeme içtihatlarına daha kolay ulaşılabilmesi ve
faydalanılması amacıyla oluşturulmuş eserler.
 Bibliyografya: Kitap, makale, dergi gibi eserlerin adlarını, yazarlarını,
basım yılları, yeri, çıkarılan yayınevi vs. bilgileri içeren derleme
niteliğindeki eserler.
 Sempozyum ve Seminerler: Bu toplantılarda sunulan tebliğ, tartışmaların
yayımlanması ile oluşmuş eserler.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi


11
Hukukun Kaynakları

Tartışma
• Örf ve âdet hukukunun Türk hukuk sistemi açısından nasıl
bir önemi vardır?
• Düşüncelerinizi sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan
“Tartışma Forumu” bölümünde paylaşabilirsiniz.

•Bir hukuk kuralını yapan makamını işaret etmek için


organik (yaratıcı) kaynak terimi kullanılır. Yasama
faaliyeti yapan Türkiye Büyük Millet Meclisi veya bir
tüzük çıkaran Bakanlar Kurulu organik kaynaktır. Bu
Özet

hukuk kurallarının yayınlandığı Resmî Gazete, Yargıtay


Kararları Dergisi gibi resmî veya özel dergiler bilgi
kaynağı deyimini ifade eder.
•Hukuk kurallarının büründükleri şekil yani aldıkları biçimi
ifade etmek için ise hukukun şekli kaynakları ibaresini
kullanılır. Şekli kaynaklar bağlayıcı ve yardımcı kaynaklar
olarak ikiye ayrılır.
•Yazılı kaynaklar arasında bir hiyerarşik düzen , başka bir
ifade ile altlık üstlük ilişkisi söz konusudur. Bu sıralamaya
normlar hiyerarşisi denir.
•Anayasa Mahkemesi'ne siyasal organlarca kanunun iptali
için dava açılmasına soyut norm denetimi denir. Somut
norm denetiminde ise görülmekte olan bir davada
davanın taraflarından biri davada uygulanacak olan
kanun hükümlerinin Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasında
bulunursa ve bu iddia hâkim tarafından ciddi bulunursa
ya da hâkim uygulanacak kanunun Anayasa'ya aykırı
olduğu kanaatindeyse hakim dosyayı Anayasa
Mahkemesi'ne gönderir.
•Hukukun yazılı olmayan kaynağı örf ve âdet hukukudur.
•Yardımcı hukuk kaynakları yargısal içtihatlar ve bilimsel
görüşlerdir. Bu kaynaklara bağlayıcı olmayan hukuk
kaynakları da denilmektedir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi


12
Hukukun Kaynakları

DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi hukukun bağlayıcı (asli)kaynakları içerisinde yer almaz?
a) Örf ve adet hukuku
Değerlendirme b) Kanun
sorularını sistemde ilgili c) Tüzük
ünite başlığı altında yer
d) Doktrin
alan “Bölüm Sonu
Testi” bölümünde e) Anayasa
etkileşimli olarak
cevaplayabilirsiniz.
2. Yetkili makam tarafından konulmuş olan ve yürürlükte bulunan yazılı hukuk
kurallarının tümüne ne ad verilir?
a) İdeal hukuk
b) Mevzuat
c) Tarihî hukuk
d) Pozitif hukuk
e) Yetki

3. Aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?


a) Anayasayı ilk kez ya da yeniden yapan iktidara asli kurucu iktidar denir
b) Anayasayı öngörülen usul çerçevesinde değiştiren iktidara ise tali kurucu
iktidar denir
c) 1982 Anayasası sert anayasadır.
d) İngiltere Anayasası teamüli anayasadır.
e) 1982 Anayasası çerçeve anayasadır

4. Aşağıdakilerden hangisinin tüzük çıkarma yetkisi vardır?


a) Bakanlar Kurulu
b) Adalet Bakanlığı
c) Ana muhalefet partisi
d) Cumhurbaşkanı
e) Türkiye Büyük Millet Meclisi

5. Aşağıdakilerden hangisi hukukun şekli kaynaklarının dayanağını oluşturur ve


diğerlerinin tümünden üstün niteliktedir?
a) Kanun Hükmünde Kararname
b) Anayasa
c) Kanun
d) Tüzük
e) Örf ve adetler

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi


13
Hukukun Kaynakları

6. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar için


aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
a) Kanun hükmünde değillerdir.
b) Anayasal hüküm ifade ederler.
c) Anayasa’ya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz.
d) Bağlayıcı olmayan hukuk kaynağıdırlar.
e) Milletlerarası anlaşmalar hukuk kaynağı değillerdir.

7. Kanunların ve tüzüklerin açıklamasını yapmak ve emrettiği işleri belirtmek


üzere başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri tarafından kendi görev
alanları ile ilgili olarak çıkartılan yazılı kaynaklara ne ad verilir?
a) Kanun hükmünde kararname
b) Yönetmelik
c) Doktrin
d) Uluslararası antlaşma
e) Yargısal içtihat

8. Bir örf ve adet, örf ve adet hukukuna dâhil olabilmesi için taşıması gereken
şartlardan bir aşağıdaki seçeneklerin hangisinde belirtilmiştir?
a) Maddi yaptırımla (hukuki açıdan) desteklenmesi
b) Yetkili merciler tarafından konulma
c) Genellik
d) Hukukun genel kaidelerine uygun olma
e) Soyut olma

9. Kanunların Anayasa’ya uygunluğunu denetlemek aşağıdaki mahkemelerden


hangisinin görevidir?
a) Uyuşmazlık Mahkemesi
b) İdare Mahkemesi
c) Sayıştay
d) Anayasa Mahkemesi
e) Yargıtay

10.Tüzükler ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?


a) Cumhurbaşkanı tarafından imzalanır.
b) Yargıtay denetimine tabidirler.
c) Kanunları açıklar, emrettiği işleri gösterirler.
d) Resmî Gazete’de yayımlanırlar.
e) Kanunlara aykırı olamazlar.
Cevap Anahtarı
1.D, 2.B, 3.E, 4.A, 5.B, 6.C, 7.B, 8.A, 9.D, 10.B.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi


14
Hukukun Kaynakları

YARARLANILAN VEBAŞVURULABİLECEK DİĞER


KAYNAKLAR
Akıntürk, Turgut ve Karaman, Derya Ateş, Medeni Hukuk,(15.Bası), Beta yayınevi,
İstanbul 2009
Akıntürk , Turgut, Hukuka Giriş, Anadolu Üniversitesi Yayınları, Eskişehir 2006,
Anayurt, Ömer, Hukuka Giriş ve Hukukun Temel Kavramları ,(14. Bası), Ankara
2014.
Aslan, Yılmaz ve Şenyüz, Doğan, Hukuka Giriş, (7. Bası), Ekin Kitapevi Yayınları,
Bursa 2014
Gerçek, Leyla Çekici, Genel Hukuk Bilgisi, (2. Baskı), Beta Yayınları, İstanbul 2010
Gözler, Kemal, Hukukun Temel Kavramları, 11. Baskı), Ekin Kitapevi Yayınları,
Bursa 2013.
İnan, Ali Naim, Türk Medeni Hukuku, (Genişletilmiş, Güncellenmiş, 3. Baskı),
Seçkin Yayıncılık, Ankara 2014.
Oğuzman, Kemal ve Barlas, Nami, Medeni Hukuk, (18. Bası), Vedat Kitapçılık,
İstanbul 2012
Özekes, Muhammet, Temel Hukuk Bilgisi, (Gözden geçirilmiş, Güncellenmiş, 5.
Baskı), Yetkin
Yayınları, Ankara 2014.
Türk Dil Kurumu, Güncel Türkçe Sözlük. www.tdk .gov.tr
Yasin, Melikşah, Örf ve Adet Kuralları ile idari teamüllerin idare hukukundaki yeri,
İdare hukuku ve ilimleri dergisi, cilt 15 sayı 2, İstanbul 2012
Yılmaz, Ejder, , Hukuk Sözlüğü, (Gözden geçirilmiş, 6. Bası), Yetkin Yayınları,
Ankara 2001.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi


15

You might also like