You are on page 1of 408

T.C.

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Yayınları - 16

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Terimleri Sözlüğü

Proje Yöneticisi: Erol YANAR

Proje Koordinatörü: Aysu Müge YEŞİL

Yayıma Hazırlama: Sema KATRAN • Gaye ÖLÇEN • Yeşim ERSÖZ • Ali ERCAN

Tashih: Mustafa TEMUR • Elif SELÇUK

Yapım ve Grafik Tasarım: Rıhtım Ajans - www.rihtimajans.com

Baskı: Özel Matbaası - 0312 230 66 03

ISBN: 978-975-493-031-3

1. Baskı; Ankara, Mart 2011

2. Baskı; Ankara, Kasım 2012

© Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Strateji Geliştirme Başkanlığı, 2012


5846 Sayılı Fikir Eserleri Kanunu gereğince yazı ile izin almaksızın çoğaltılamaz.
Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Terimleri Sözlüğü ile ilgili her türlü yorum ve önerileriniz için:
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Strateji Geliştirme Başkanlığı
Hakkı Turayliç Cad. No: 5 Emek-Çankaya/ANKARA
Tel: (0312) 203 13 43

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Strateji Geliştirme Başkanlığının koordinasyonun-


da hazırlanıp sunulmuştur.
ULAŞTIRMA
DENİZCİLİK
ve
HABERLEŞME
TERİMLERİ
SÖZLÜĞÜ
KOORDİNASYON VE YAYIMA HAZIRLAMA
STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI  
Kenan BOZGEYİK - Strateji Geliştirme Başkanı • Aysu Müge YEŞİL - Uzman • Sema ÖNDER - Şef •
Gaye ÖLÇEN - Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni • Yeşim ERSÖZ - Memur •
Mustafa TEMUR - Uzman Yardımcısı • Elif SELÇUK - Uzman Yardımcısı

ÇALIŞMA GRUBU
DLH İNŞAATI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ  
Rasim ALICIOĞLU - Şube Müd. V. • Yavuz YEĞİN - Yüksek Mühendis • Serdar ÜNSAL - Yüksek Mühendis •
Cem KİBRİTÇİOĞLU - Mühendis • Yakup UYSAL - Mühendis • Halil ÖNGÖREN - Mühendis •
Murat FEYZİFAR - Mühendis • Gülsen KİZİROĞLU - Mühendis • L.Seval BİLTEKİN - Mimar •
Serkan UÇAR - Tekniker • Aynur TAZE - Tekniker

KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ  


İlhan KAVASOĞLU - Şube Müdürü • Sina KİZİROĞLU - Şube Müd. Yard. • İbrahim KAYA - Şef •
Ali Rıza AKBOYRAZ - Şef • Gülnur YAVUZ - Şef • Murat Dursun BARUT - Şef • Y.Adil ÖĞÜT - Şef •
Nurgül GÖKÇE - Şef • Birol DEMİR - Şef • Şükrü Serdar UMMAN - Mühendis • Burhan İLHAN - Şehir
Plancısı

KARA ULAŞTIRMASI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ  


Hüseyin YILMAZ - Gen.Müd.Yard. • Ahmet GÜNER - Gen.Müd.Yard. • Zafer DAĞLAR - Daire Başkanı •
M.Celal TÜMER - Daire Başkanı • Yılmaz KILAVUZ - Daire Başkanı • Yaşar ASİLER - Daire Başkanı •
İzzet IŞIK - Daire Başkanı • Nurhan TÜFEKÇİOĞLU - Daire Başkanı • Mahmut GÜRSES - Daire Başkanı •
Serpil HABİBOĞLU - Şube Müdürü • Nihal KURAK - Memur

TCDD İŞLETMESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ  


Mehmet TURŞAK - Daire Başkanı • Mehmet UYSAL - Şube Müdürü • Halim ÖZGÜMÜŞ - Şube Müdürü •
Aydın YILMAZ - Şube Müdürü • İsmail TOPÇU - Şube Müdürü • Servet TEKİN - Şube Müd. V. •
Kamuran BASKIN - Baş Mühendis • Hacer TULUMTAŞ - Uzman Mühendis •
Erdal AKGÜN - Uzman Mühendis • Özer KUTLAY - Mühendis • Esat KARADUMAN - Mühendis •
Çiğdem KÜÇÜK - Mütercim • Şakir AKTAŞ - Başrepartitör

DHMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ  


Gökhan SORKUNLU - Şube Müdürü • Zerrin KURT - Şube Müd. V. • Cansel BİÇEN - Şube Müd. V. • Meh-
tap İYBAR - Şef • Sevda TURHAN ER - Hava Trafik Kontrolörü • Bahadır GÖBEOĞLU - Mühendis • Fatih
AKSOY - Mühendis • Bünyamin Doğan - Mühendis • Ahmet KÖSE - Mühendis •
Semih KARABULUT - Tekniker

SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ  


Burcu SULTAR - Mühendis

DENİZCİLİK MÜSTEŞARLIĞI  
İsmail Hakkı GEDİKOĞLU - Uzman • Tanfer TEMİZKAN - Şef

KIYI EMNİYETİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ  


Mustafa ÇALIŞKAN - Daire Başkanı

HABERLEŞME GENEL MÜDÜRLÜĞÜ  


Erkin GÜNER - Daire Başkanı • Muzaffer ÇALIŞKAN - Mühendis

BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU  


Nurdan ASLAN - Yüksek Mühendis

TÜRKSAT ve Kablo TV Hizmetleri A.Ş.  


Anter TANRIVERDİ - Memur

PTT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ  


Cemal DİNÇER - Daire Başka nı • Candan ŞENYÜZ - Şube Müdürü • Burcu YILDIZ - Memur

THY A.O  
Yasemin ÖZTÜRK  

POAŞ  
Alp KARAHAN - Müdür

TÖSHİD  
Musa ALİOĞLU - Genel Sekreter
07 SUNUŞ (Bir Sözlüğü Olmak…)

08 GİRİŞ (Bir Yerde Bir Sözlük Varsa)

11 KARAYOLU TERİMLERİ

80 KISALTMALAR (Karayolu)

90 DEMİRYOLU TERİMLERİ

141 KISALTMALAR (Demiryolu)

150 HAVAYOLU TERİMLERİ

256 KISALTMALAR (Havayolu)

287 DENİZCİLİK TERİMLERİ

339 KISALTMALAR (Denizcilik)

351 HABERLEŞME TERİMLERİ

385 KISALTMALAR (Haberleşme)


BİR SÖZLÜĞÜ OLMAK…
Bütün uygarlıkların yükselmesinde yolun ve yol kav-
ramının kaldıraç etkisi vardır. Haberleşme de bu yol
kavramının içindedir. Yazı ve yazılı kültür, uygarlıkla-
rın evrensel bir anlam kazanmasında, gelecek ku-
şaklara aktarılmasında en az yol kadar önem arz
eder.
Diğer yandan, ulaşım ve haberleşme, doğası gereği
toplumun bütün kesimlerini birebir etkilediği kadar,
ülkenin içinde bulunduğu bölgeden başlayarak o ül-
keyle ticari, sosyal ve kültürel ilişkisi olan ülkeleri de
etkilemesi açısından evrensel bir niteliğe sahiptir. Binali YILDIRIM
T.C. Ulaştırma Denizcilik
Ulaşımın her alanında, bilişim ve haberleşmede ka- ve Haberleşme Bakanı
tettiğimiz mesafe sadece ülke olarak bizim kazan-
cımız değil, içinde bulunduğumuz coğrafyanın da bir
kazancıdır. Bugüne kadar ulaştırma ve haberleşme
alanında eksikliğini hissettiğimiz bir sözlük çalışma-
sının yapılması da hem sektörümüz hem de litera-
türümüz açısından önemli bir kazançtır.
“Ulaştırma ve Haberleşme Terimleri Sözlüğü”, ala-
nında bir “ilk” olduğu kadar, ilgililer için bir başucu
kitabı değeri taşımakta ve yabancı terimlere Türkçe
karşılık önerilmesi bakımından da önem arz etmek-
tedir. Anlamlandırma ve ad koyma önceliğine sahip
olanların dünyada söz sahibi olduğu gerçeği akıldan
çıkarılmamalıdır.
“Ulaştırma ve Haberleşme Terimleri Sözlüğü” çalış-
masında emeği geçen arkadaşlarımı tebrik ediyo-
rum.
BİR YERDE BİR SÖZLÜK VARSA

Sözlükler bir dilin envanteridir. O dilin söz varlığını gösterme-


nin yanında, dili kullanan toplumdaki değişimleri de sözlük-
lerden izlemek mümkündür. Alan sözlükleri ise o alanda ça-
lışmalar yapanlar için birincil kaynak olma özelliğine sahiptir.
Ulaştırmanın tüm alt sektörlerini kapsayacak şekilde hazırla-
nan “Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Terimleri Sözlüğü”
çalışmasının, önemli bir ihtiyacı karşılayan bir alan sözlüğü
çalışması olacağı düşünülmektedir. Ayrıca bu çalışma, ulaş-
tırma ve haberleşmenin her dalında gelişimin seyrinin de fo-
toğrafını vermektedir.
Küreselleşme ile birlikte teknolojik gelişme çabaları tüm
dünyaya hakim olmaya başlamış; ulaştırma ve haberleşme
sektörüyle ilgili pek çok kavram, 21. yüzyılın karakteristiğini
oluşturmuştur. Ekonominin can damarı olan ulaştırma ve ha-
berleşme sektöründe yaşanan hızlı değişim çok sayıda yeni
kavramın kullanımını da beraberinde getirmiştir.
Dilimize eklenen bu yeni kavramlarda anlam birliğini sağla-
mak, bugüne kadar yapılmış çalışmaları gözden geçirmek ve
güncellemek suretiyle hazırlanan bu çalışma için Bakanlığı-
mız bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarının katılımı ile aşağıda
isimleri belirtilen sektör çalışma grupları oluşturulmuştur:
Karayolu Çalışma Grubu: Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü
(KUGM) ve Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM),
Demiryolu Çalışma Grubu: Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir-
yolları (TCDD), Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayii Anonim
Şirketi (TÜLOMSAŞ), Türkiye Vagon Sanayii Anonim Şirketi
(TÜVASAŞ), Türkiye Demiryolu Makinaları Sanayii Anonim
Şirketi (TÜDEMSAŞ) ve Demiryolları, Limanlar, Hava Mey-
danları (DLH) İnşaatı Genel Müdürlüğü,
Denizyolu Çalışma Grubu: Denizcilik Müsteşarlığı, DLH İnşaatı
Genel Müdürlüğü ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü (KEGM),
Havayolu Çalışma Grubu: Devlet Hava Meydanları İşletmesi
(DHMİ) Genel Müdürlüğü, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
(SHGM) ve DLH İnşaatı Genel Müdürlüğü,
Haberleşme Çalışma Grubu: Haberleşme Genel Müdürlüğü
(HGM), Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme Ano-
nim Şirketi (TÜRKSAT), Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
(BTK), Türkiye Posta Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü (PTT).
Sektör çalışma grupları, faaliyet alanlarına ilişkin verdikleri
hizmetlerden, kullandıkları ekipmana ve hizmetten faydala-
nanların bu hizmetleri alırken kullandıkları araçlara kadar ge-
niş bir yelpazede kullanılan terimleri;

Terim İngilizce karşılığı Türkçe açıklaması

formatına uygun olarak düzenlemişlerdir. Ender olarak, açık-


lanmasına gerek görülmeyen bazı kelime veya deyimlerin
yalnızca İngilizcesi verilmiştir. İngilizce kelimelerin imlâsında,
dünya çapında daha geniş kabul görmesinden dolayı Ameri-
kan İngilizcesi tercih edilmiştir.
Ayrıca sektörde en çok kullanılan ve bilinmesinde fayda gö-
rülen kısaltmalar da;

Kısaltma Açılımı Türkçe karşılığı

formatına uygun olarak düzenlenmişlerdir.


Sektörel çalışma grupları tarafından tamamlanan çalışmalar
Bakanlığımız Strateji Geliştirme Başkanlığına gönderilmiş ve
bu çalışmalar incelenerek eksik görülen hususlar tespit edil-
miş; gerekli düzeltme ve düzenlemeler yapılmıştır.
Bakanlığımızın ortak çalışması olan bu sözlüğün, ancak onu
kullananların katkıları ile geliştirilip zenginleştirilebileceği
düşünülmektedir.
Ayrıca gelişen teknoloji, ihtiyaçların değişmesi zaman içinde
yeni sözcüklerin ve terimlerin eklenmesini de gerektirecek;
dilimizdeki sadeleşme eğilimi de daha uygun karşılıkların bu-
lunmasına ve yerleşmesine olanak sağlayacaktır.
İkinci baskısını okumakta olduğunuz “Ulaştırma Denizcilik ve
Haberleşme Terimleri Sözlüğü” kullanıcıların katkılarıyla her
basımında daha da gelişecektir.

Strateji Geliştirme Başkanlığı


Proje Yönetim ve Koordinasyon Grubu
KARAYOLU
terimleri
ada

A oturan köprülerin temel sistemle-


rinde kullanılan; zeminden yapıya
ada / island aktarılan deprem kuvvetlerini sö-
nümleyen ve yükü sağlam zemine
Yayaların geçme ve durmalarına,
aktaran ahşap elemanlar.
taşıtlardan inip binmelerine yara-
yan, trafik akımlarını düzenleme ve ahşap köprü / wooden bridge
trafik güvenliğini sağlama amacıyla Temel sistemi, ayakları ve döşemesi
yapılmış olan, araçların bulunama- tamamen ahşap olan köprü.
yacağı, koruyucu tertibatla belirlen-
miş bölüm ve alan. akaryakıt istasyonu / gas station,
fuel station
adblue / adblue Araçların esas itibariyle akaryakıt,
Dizel yakıtlı ağır hizmet taşıtlarının yağ ve basınçlı hava gibi ihtiyaçları-
oluşturduğu azot oksit salınımını nın sağlandığı yerdir.
azaltmak için kullanılan su bazlı üre
çözeltisi. akıllı ulaşım sistemleri / intelli-
gent transportation systems
afuyman / scour
Bilgi ve iletişim teknolojilerinin
Köprü ayağında oyulma.
ulaştırma sektörüne uygulanması
agrega / aggregate (trafik yönetimi, yol kullanıcılarını
Belirli gradasyona ve kaliteye sa- bilgilendirme, elektronik ücret top-
hip kayaç parçaları, çakıl, kırmataş, lama sistemleri vb).
kum vb. gibi mineral malzeme veya
aks / axle
bunların karışımı.
Üzerinde bir veya daha fazla tekerle-
ağır kusurlu araç / gross defective ğin döndüğü, otomobil eksenine dik
Muayene sonucunda tamirine ihti- bir mil.
yaç duyulacak derecede eksiklikler
tespit olunan araç. akü / battery
Elektrik enerjisini kimyasal enerji
ağır taşıt / heavy vehicle halinde depo ederek, devrelerine
Karayolu üzerinde seyreden oto- elektrikli alıcılar bağlandığı zaman
büs, kamyon, kamyon+römork ve bu kimyasal enerjiyi tekrar elektrik
çekici+yarı römork tipi taşıtlar. enerjisine çeviren cihaz.
ahşap ızgara / wooden grid alıştırma / adaptation
Sağlam zemin üzerine oturan köp-
Dere yatağından ya da sökümden
rü temelleri altında kullanılan; ze-
çıkarılan orijinal köprü taşlarının
min ile köprü temel tabanı arasında
birleşim yerlerinin düzeltilerek kul-
elastomer mesnet görevi görerek,
lanılması.
zeminden yapıya aktarılan deprem
kuvvetlerini sönümleyen ahşap ele- aliyman / alignment
man. Yolun proje yatay hattındaki doğru-
sal kısmı.
ahşap kazık / wooden pile
Taşıma gücü zayıf ve gevşek malze- alt geçit / underpass
melerden oluşan zeminler üzerine Karayolunun diğer bir karayolu veya

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 12


KARAYOLU
terimleri

araç muayene istasyonu


demir yolunu alttan geçmesini sağ- antifriz / antifreeze
layan yapı. Suyun donma sıcaklığını düşürüp,
alt temel tabakası / subbase course motorun soğuk havalarda zarar gör-
Üstyapı temel tabakasını taşımak mesini önlemek amacıyla motorun
üzere taban zemini üzerine yerleşti- soğutma suyuna katılan etilen glikol
rilen, belirli fiziksel özelliklere sahip gibi maddeler.
granüler malzemeden oluşmuş üst- anyonik bitüm emülsiyonu / ani-
yapı tabakası. onic bitumen emulsion
alüvyal zemin / alluvial soil Bitüm emülsiyonlarında kullanı-
Akarsuların süspansiyon içerisinde lan emülgatörlerin bitümde çözü-
taşıması ve bunu takip eden sedi- nen kısmı negatif yüklü ise üretilen
mantasyonla çökerek oluşan zemin. emülsiyon anyonik bitüm emülsiyo-
nudur.
ampatman / encasement
Kademeli temel. aplikasyon / application
Yol ekseninin veya yapının araziye
ana kiriş / diaphragm
uygulanması.
Köprünün taşıyıcı boyuna kirişi.
ara soğutma / intercooling, after-
ana kontrol merkezi / main con- cooling
trol center
Turboşarjerden silindirlere giden
Otoyol ücret toplama sistemlerinin havanın havayla (intercooling) veya
ve trafik yönetim sistemlerinin bağlı suyla (aftercooling) soğutulması.
olduğu genel merkez.
araba / car
ana yol / main road (arterial road)
Tekerlekli, motorlu veya motorsuz
Ana trafiğe açık olan ve bunu ke-
her tür kara taşıtı.
sen karayolundaki trafiğin bu yolu
geçerken veya bu yola girerken ilk araç / vehicle
geçiş hakkını vermesi gerektiği işa- Karayolunda kullanılabilen motor-
retlerle belirlenmiş karayolu. lu, motorsuz ve özel amaçlı taşıtlar
analiz süresi / analysis period ile iş makineleri ve lastik tekerlekli
İlk inşaat ve ileride yapılacak takvi- traktörlerin genel adı.
ye dahil olmak üzere, değişik proje- araç geçme / passing
lendirmelerin ekonomik karşılaştır- Trafikte aynı yönde seyreden araç-
malarının yapıldığı zaman dilimi. lardan arkada bulunan aracın önde-
ankraj yapılması / anchorage ki araç ya da araçları soldaki şerit-
Uygulanan çekme yükünün yük taşı- ten geçmesi.
yan tabakaya aktarılması. araç muayene istasyonu / vehicle
anroşman / riprap inspection station
Köprü ayaklarını ve akarsu kena- Araçların niteliklerinin tespit ve
rındaki yapıları oyulmaya karşı ko- kontrol edildiği, bunun için gerekli
ruyan iri taşlarla yapılan tahkimat cihaz ve personeli bulunan ve araç
çeşidi. muayenesinin yapıldığı ve muayene

13 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


araç muayene raporu
kanallarının olduğu sabit yapıdaki ariyet ocağı / borrow pit
tesisler. Ariyet malzemesinin temin edildiği
araç muayene raporu / vehicle in- ocak.
spection report arka dikiz aynası / rear view mirror
Karayolu araçlarının özellikleri ve
Arkadan gelen araçları görmeyi sağ-
teknik bilgiler ile muayene sonuçla-
layan ayna.
rının yer aldığı/işlendiği belge.
araç sahibi / vehicle owner arkadan çarpmalı kaza / rear-
end collision
Araç için adına yetkili idarece tescil
belgesi verilmiş veya sahiplik veya Aynı yönde giden araçlardan ar-
satış belgesi düzenlenmiş kişidir. kadan gidenin önündeki bir araca
çarpması sonucu meydana gelen
araç tartı istasyonu / vehicle weigh kaza tipi.
station
Araçların yüklü veya yüksüz olarak arşivolt (süs kemeri) / archivolt
sabit veya taşınabilir cihazlarla tar- Taşıyıcı kemerin üzerinde ve ona bi-
tıldığı yer. tişik olarak yapılan dekoratif amaçlı
araştırma çukuru / test pit dışa taşkın kemer.
Yerinde deney yapmak ve örnek al- art çekim / post tension
mak için açılmış olan çukurlardır. Kalıbın içine yerleştirilen öngerme
arazi deneyi / in-situ test donatılarının, beton döküldükten
Zemin ve kayaların bazı mühendis- sonra, beton yeterli mukavemeti ka-
lik özelliklerinin arazide belirlen- zanınca germe işleminin yapılması.
mesine yönelik olarak yapılan deney. asfalt betonu / asphalt concrete
arazi taşıtı / land vehicle Belirli gradasyondaki agrega ve fil-
Karayolunda yolcu veya yük taşıya- ler ile bitümlü bağlayıcının belirli
bilecek şekilde imal edilmiş olmakla şartlarda karışımından meydana
beraber bütün tekerlekleri motor- gelen yüksek niteliğe sahip bir sıcak
dan güç alan veya alabilen motorlu karışım.
taşıt.
asfalt distribütörü / asphalt dis-
arazöz kamyon / sprinkler truck tributor
Sulama kamyonu.
Bitüm emülsiyon püskürtme maki-
arızi servis / occasional service nesi.
Düzenli yolcu taşımacılığı ve mekik
servis tanımlarına girmeyen servis.
ariyet malzemesi / borrow material
Yarmadan çıkan malzemenin dolgu
için yeterli miktarda veya uygun
nitelikte olmaması halinde uygun
bir malzeme ocağından alınan mal-
zeme.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 14


KARAYOLU
terimleri

ATA karnesi

asfalt emülsiyonu / asphalt emul- ga ile bitümlü bağlayıcının plentte


sion karıştırılarak temel üzerine, proje-
Bitümün su içinde uygun emülgatör- sindeki profil ve en kesitine uygun
ler aracılığıyla dağılması ile oluşan olarak yapılan yol.
malzeme. asfalt yüzey tabakası / asphalt
asfalt kaplama / asphalt pavement surface course
Mineral agrega ile bitümlü bağla- Bir asfalt kaplamanın genellikle
yıcının karışımı ile elde edilen yol aşınma tabakası olarak da isimlen-
kaplaması. dirilen en üst tabakası.
asma köprü / suspension bridge
asfalt kazıyıcı / asphalt milling ma-
chine Gelen yükün taşıyıcı halatlar aracı-
lığıyla ana taşıyıcı kabloya ve ank-
Ömrünü tamamlamış bitümlü sıcak
rajlar vasıtasıyla zemin veya kayaya
karışım tabakalarının kazınması
aktarıldığı köprü tipi.
amacıyla kullanılan araç.
astar tabakası / prime coat
Emici bir yüzeye uygulanmış, düşük
vizkositeli sıvı asfalt.
aşındırıcı / abrasive
Kar ve buz mücadelesinde kullanıl-
mak üzere en büyük dane boyu 9,5
mm’den büyük olmayan elenmiş
kum, kırılmış elenmiş ocak taşı, cü-
ruf vb. malzemeler.
aşınma (malzemede) / abrasion
Yapı malzemelerinin yüzeylerinin
asfalt plenti / asphalt plant çeşitli etkiler (hava, su vb.) nedeniy-
Bitümlü sıcak karışım üretim tesisi. le bozulması.
aşınma tabakası / wearing course
Binder tabakası üzerine gelen ve
üstyapının en üst tabakasını oluştu-
ran bitümlü sıcak karışım tabakası.
ATA karnesi / ATA (temporary ad-
mission) carnet
Uluslararası ATA sözleşmesi ve eş-
yanın yurt dışına çıkarılma amacına
göre farklılık gösteren ek sözleşme-
ler kapsamında, taraf ülkeler ara-
sında, başka herhangi bir belgeye
asfalt yol / asphalt road gerek duyulmaksızın, eşyanın geçici
Karışım formülüne göre; kırılmış ve olarak ithalat ve ihracatını sağlayan
elenmiş değişik gradasyonda agre- gümrük belgeleri.

15 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


ataşman (makinede)

ataşman (makinede) / attach-


ment B
Makineye takılarak, farklı işlerin bağ kirişi / transverse beam
yapılmasına olanak sağlayan ilave Kolonların burkulmasını önlemek
teçhizat. için, kolonlar arasına yapılan altyapı
avan proje / preliminary design elemanı.
Projenin uygulamadan önceki, ke-
bağlantı pimi / king pin
sinleşmemiş hali.
Yarı römorkun çekicinin beşinci te-
ayırıcı / separator keri ile bağlantısını sağlayan ve döv-
Taşıt yollarını veya yol bölümleri- me çelikten mamul bir parça.
ni birbirinden ayıran, bir taraftaki
taşıtların diğer tarafa geçmesini bağlantı yolu / link road
yasaklayan, engelleyen veya zorlaş- Bir kavşak yakınında karayolu taşıt
tıran karayolu yapısı, trafik tertibatı yollarının birbirine bağlanmasını
veya gereci. sağlayan, kavşak alanı dışında kalan
ayrılma şeridi (yavaşlama şeri- ve tek yönlü trafiğe ayrılmış olan ka-
di) / deceleration lane rayolu kısmı.
Bir platformdan ayrılacak olan bir bakım ekibi / maintenance team
taşıtın hızlı trafik akımından ayrıl- Şube hudutları içindeki yollarda ba-
dıktan sonra ilerideki kurba güvenle kım ve onarım hizmetlerini yürüt-
girmek için yavaşlamasını sağlayan mek üzere bakım işçilerinden oluş-
bir hız değiştirme şeridi. turulan ekip.
azami ağırlık / maximum weight
bakım işçisi / maintenance worker
Taşıtın güvenle taşıyabileceği azami
yükle birlikte ağırlığı. Bakım hizmetlerini yerine getiren
sanat sınıfı personel.
azami dingil ağırlığı / maximum
axle load bakımevi / maintenance center
Araçların karayolu yapılarında gü- Şube şefliklerine bağlı olarak yol ba-
venle ve yapıya zarar vermeden kım hizmetlerini yürüten birim.
geçebilmeleri için saptanan dingil banket / shoulder
ağırlığı.
Yaya yolu ayrılmamış karayolunda,
azami toplam ağırlık / maximum taşıt yolu kenarı ile şev başı veya
total weight hendek iç üst kenar arasında kalan
Araçların karayollarında güvenle ve ve olağan olarak yayaların ve hay-
yapıya zarar vermeden geçebilmele- vanların kullanacağı, zorunlu hal-
ri için saptanan toplam ağırlık. lerde de araçların faydalanabileceği
baba taşı / king post stone kısım.
Köprübaşlarına ve korkuluğun baş- barbakan / weep hole
langıç kısımlarına konulan özellikli Yapının arkasından gelen suyu bo-
taşlar. şaltmak üzere istinat duvarları üze-
rinde bırakılan drenaj elemanı.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 16


KARAYOLU
terimleri

beton katkı malzemesi

basık sivri kemer / lowered pointed arkada kazıcı kısımdan oluşan iş


arch makinesi.
Üzengi çizgisini beşe bölerek orta-
daki bölümün iki noktasından kar-
şılıklı olarak çizilen daire yaylarının
kesişmesi ile meydana gelen ve Türk
mimarisinde çok kullanılmış olan
kemer tipi.
basit kirişli köprü / simple beam
bridge
İki serbest uçtan elastomer mes- beşinci teker (çeki tablası) /
netlere oturan ve sürekli olmayan fifth wheel
(moment aktarmayan) ana kirişlerle
Çekici kamyon şasileri üzerinde,
yapılan köprü sistemi.
aracın boyuna monte edilmiş ve yarı
basit plak köprü / simple slab römorkların bağlantı pimi (king
bridge pin) adı verilen bağlantı elemanını
İki serbest uçtan elastomer mesnet- içine güvenli bir şekilde kilitleyecek
lere oturan ve sürekli olmayan (mo- halde tasarlanmış olan bir parça.
ment aktarmayan) beton plak döşe-
me ile yapılan köprü sistemi.
başkası hesabına yapılan taşı-
ma / transport for the account of
someone else
Bir taşımacılık işletmesi tarafından
ücreti alınmak suretiyle gerçekleşti-
rilen taşıma işlemi.
başlangıç-son etüdü / origin-des- beton / concrete
tination study Çimento, agrega, su ve gerektiğin-
Bir bölgedeki yolcu ve yük trafiğinin de kimyasal ve mineral katkıların
seyahat başlangıç ve bitiş noktaları uygun oranlarda ve homojen olarak
hakkında bilgi toplama amaçlı yapı- karıştırılmasıyla oluşturulan, baş-
lan etüt. Yol kenarı anket uygulama langıçta plastik kıvamda olup şekil
yöntemi, plaka kayıt yöntemi, posta verilebilen, zamanla çimentonun
ücreti ödenmiş kartlar yöntemi gibi hidratasyonu ile katılaşıp sertle-
çeşitli yöntemler uygulanır. şerek mukavemet kazanan bir yapı
başlık kirişi / bent cop malzemesi.
Köprü ayaklarının üzerinde bulu- beton katkı malzemesi / concrete
nan ve ana kirişleri taşıyan altyapı additives
elemanı.
Betonun bazı özelliklerini iyileştir-
bekoloder, bekokepçe / backhoe mek veya betona özel nitelikler ka-
loader zandırmak amacıyla kullanılan ince
Önünde yüklemeyi sağlayan kepçe, malzeme.

17 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


beton kemer köprü

beton kemer köprü / concrete likte çekiciyi veya araç tescil bel-
arch bridge gesinde “römork takabilir” ifadesi
Ana açıklığı kemer şeklinde olan, ba- varsa römorkuyla birlikte veya tek
sınca çalışan köprü sistemi. başına kamyonu ifade eden terim.
beton sökülmesi / peel off bisiklet / bicycle
Betonun çeşitli nedenlerle ufalanıp En çok 3 tekerleği olan ve üzerinde
dökülmesi. bulunan insanın adale gücü ile pedal
veya tekerleği döndürmesi suretiyle
bezeme (süsleme) / ornament hareket eden ve yolcu taşımalarında
Mimarlık ürünü ve her tür kullanım kullanılmayan motorsuz taşıt.
eşyası üzerinde süsleme amacıyla
yapılan çalışmaların tümü. bisiklet yolu / bicycle road, cycle
track
bifuel araç / bi-fuel vehicle
Karayolunun, sadece bisikletlilerin
İki farklı yakıt ile çalışabilen araç. kullanmalarına ayrılan kısmı.
Farklı yakıtlar farklı depolarda mu-
hafaza edilirler. Yakıtlardan biri bitüm / bitumen
benzin veya mazot, diğeri ise CNG , Ham petrolün rafine edilmesinden
LPG veya hidrojendir. elde edilen ya da doğal asfalt olarak
bulunan, hemen hemen ya da tama-
bilgi işaretleri / informatory signs men toluende çözünen ve ortam sı-
Yol kullanıcılarını, yol ve çevresi ile caklığında çok viskoz ya da katıya ya-
yol güzergâhında bulunan yerleşme kın olan, görünürde buharlaşmayan,
birimleri ve yolculuk sırasında gere- adeziv ve su geçirmeyen malzeme.
kebilecek diğer yardımcı hizmetler
hakkında bilgilendiren işaretler. bitüm emülsiyonu / bitumen
emulsion
binder tabakası / binder course Bitümün su içinde uygun emülgatör-
Temel tabakası üzerine gelen bitüm- ler aracılığıyla dağılması ile oluşan
lü sıcak karışım tabakası. malzeme.
binek oto / riding automobile bitümlü bağlayıcı / bituminous
Esasen insan taşıma amacına yöne- binder
lilk olarak tasarlanmış otomobil. Ana bileşeni bitüm olan bağlayıcıla-
rın tümünü kapsayan malzeme.
birim iş / unit work
Keşif özetinde ismi ve fiyatı bulu- bitümlü temel tabakası / bitumi-
nan, ölçü ve ödenmesi ayrı yapılan iş nous base course
kısımları. Bağlayıcı veya bağlayıcısız bir temel
tabakası üzerine inşa edilen bitümlü
birim maliyet / unit cost bağlayıcılı sıcak karışım tabakası.
Yol bileşenlerinin yapım, bakım, iş-
letme vb. harcamalarının birim cin-
bombe (yol çatı eğimi) / camber
sinden maliyeti. Yol platformundaki suların yüzeysel
drenajını sağlamak amacıyla yol en-
birim taşıt / unit vehicle kesitinde eksenden iki kenara doğru
Yarı römorku veya römorkuyla bir- uygulanan negatif eğim.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 18


KARAYOLU
terimleri

brükner

bordür / kerb, curb Yol ekseninin düşey düzlemdeki iz-


Kaldırım ve refüjleri yoldan ayırmak düşümü veya kotlu yol ekseni.
ve yol yüzeyine gelen suları rögarla-
boyuna devamlı çizgi / longitudi-
ra iletmek vb. amaçlarla, kaldırım ve
nal continuous line
refüj kenarlarına dizilen çeşitli boy
ve kesitlerde betondan imal edilen Şerit çizgilerinde boyuna devamlı
yapı elemanı. çizgi trafikte seyir halinde taşıtların
önündeki araçları geçmemeleri ge-
bosaj / bossage
rektiğini belirtir.
Antik duvar örgüsünde dikdörtgen-
ler prizması biçiminde yontulmuş boyuna kesikli çizgi / longitudi-
taş bloklarının hafif dışbükey bıra- nal dashed line
kılmış, kaba ya da düz olarak işlene- Trafikte seyir halinde taşıtların
bilen ön yüzlerine verilen ad. önündeki taşıtları geçebileceklerini
boş giriş / unladen entry belirten çizgi.
Boş bir aracın yük veya yolcu almak boyuna paralel devamlı iki
ve aracın kayıtlı olduğu ülke toprak- çizgi / longitudinal double continu-
larına bu yük veya yolcuyu bırak- ous line
mak için diğer ülkenin topraklarına
girmesi. Trafikte seyir halinde her iki yönde-
ki trafikte de öndeki araçların geçi-
boşaltma / unloading lemeyeceğini belirten çizgi.
Yükün araçtan indirilmesi.
bölünmüş yol / dual carriageway,
boşaltma gözü (hafifletme divided road
gözü) / discharcing cell
Bir yöndeki trafiğe ait taşıt yolunun
Feyezan durumunda çalışan ve aynı
bir ayırıcı ile belirli şekilde diğer
zamanda köprü ayaklarına aktarı-
yöndeki taşıt yolundan ayrılması ile
lan yükleri azaltmak amacı ile açıl-
mış göz. meydana gelen karayolu.

boşluklu plak köprü / hollow slab


bridge
Tabliyesinde boşluk bulunan köprü.
bowstring köprü / bowstring
girder bridge
Ana taşıyıcı sistemi beton kemer
olup, ara çubuklar ile üstyapıyı taşı-
yan köprü sistemi.
boya ve cam küreciği tabanca- brükner / mass haul diagram
ları / paint and glass bead spray gun Yarmadan dolguya veya ariyetten
Boya ve cam küreciğinin yola atıl- dolguya ve yarmadan depoya yapı-
masını sağlayan ekipmanlar. lacak en ekonomik taşımaların ve
boykesit / profile, longitudinal bunların mesafelerinin grafik gös-
section terimi.

19 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


buzla mücadele

buzla mücadele / ice removal ve kaza anında aracın içerisinde bulu-


Yağan karın buzlaşmasını ya da yol nanların maruz kalacağı şiddeti azal-
sathındaki nemin ve suyun buzlaş- tacak şekilde tasarlanan ekipman.
masını önlemek amaçlı tuz yada tuz- çatlak / cracks
aşındırıcı ile yapılan çalışma. Asfalt kaplamanın taşıma gücünü
büz (boru) menfez / pipe culvert kaybetmesi sonucu yüzeyde oluşan
Yüzeysel drenaj için kullanılan daire bozulma şekli.
kesitli demirsiz yapılar. çatlakların doldurulması / crack
sealing
Yol üstyapısındaki çatlakların bi-
tümlü bağlayıcı malzeme ile doldu-
C rulması.
çevresel etki değerlendirmesi
canlı bitkisel siper / living tree
(ÇED) ön raporu / draft environ-
fence
mental impact assessment (DEIA)
Bitkisel kar siperi.
Çevresel etki değerlendirmesi ça-
cep / lay-bay lışmalarının sonuçlarını içeren ön
Taşıtların kısa süreli duruşlar için rapor.
faydalandıkları belirli uzunluktaki çekici / truck tractor, road tractor
genişletilmiş yol kısmı.
Römork ve yarı römorkları çekmek
CMR belgesi / CMR road waybill için imal edilmiş olan ve yük taşıma-
CMR anlaşmasının hükümlerini ka- yan motorlu taşıt.
bul eden ülkelerce kullanılan bir ka- çekme kazığı / tension pile
rayolu taşıma belgesi. Köprü temellerinde kullanılan ve
kirişi kendine doğru çekerek sıkı bir
zemine sabitleyen kazık.
çelik ağ / steel wire mesh
Ç Taşıt yoluna şevlerden taş, kaya vb.
düşmesini engellemek amacıyla kul-
çaplanmış moloz taş / hammer- lanılan tel ağ.
dressed rubble stone
çelik kafes kirişli köprü / steel
Kenarları çekiçle düzeltilmiş dik-
truss girder bridge
dörtgen ya da çok kenar yüzlü düz-
gün yüzeyli taş. Değişik tiplerdeki profilli demir-
lerin üçgenler oluşturacak şekilde
çarpacak / bolster levhalara bağlanması suretiyle imal
Taşların kenarlarındaki fazlalıkları edilen ana kirişlerle yapılan köprü
düzeltmekte kullanılan geniş ağızlı sistemi.
taşçı aleti.
çelik kirişli köprü / steel bridge
çarpma yastığı / crash cushion Kirişleri çelik malzeme ile yapılan
Genellikle refüj başlarında kullanılan köprü.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 20


KARAYOLU
terimleri

çok bölmeli gaz konteyneri

çelik kutu kesitli köprü / steel din sağında konsolu olan kirişli köp-
bax girder bridge rü sistemi.
Üstyapısı çelik saclardan kutu şek- çıkmalı plak köprü / cantilever
linde oluşturulan köprü sistemi.
slab bridge
çerçeve kiriş köprü / rigid frame İlk mesnedin solunda, ikinci mesne-
beam bridge din sağında konsolu olan plak tabli-
Üstyapısı ile altyapısı monolitik (be- yeli köprü sistemi.
raber) çalışan ve kiriş ile tasarlanan
köprü sistemi. çift tamburlu asfalt silindiri /
double drum asphalt roller
çerçeve plak köprü / rigid frame
Metal yüzeyli iki adet silindire sahip
slab bridge
asfalt düzleme aracı; çift bandajlı yol
Üstyapısı ile altyapısı monolitik (be-
silindiri.
raber) çalışan ve tabliyesi plak olan
köprü sistemi. çimento / cement
çevre yolu / peripheral road Su ile karıştırıldığında hidratasyon
Transit trafiğin kent merkezine gir- reaksiyonları ve prosesler nedeniy-
meksizin geçişini sağlamak ama- le priz alan ve sertleşen bir hamur
cıyla yapılan ve kenti kuşaklayan (pasta) oluşturan, sertleşme sonra-
karayolu. sı suyun altında bile dayanımını ve
kararlılığını koruyan, inorganik ve
çığ durdurucular / avalanche
ince öğütülmüş hidrolik bağlayıcı.
arresters
Çığın akışını yavaşlatmak ve dur- çimento şerbeti / grout
durmak amacıyla çığ birikme bölge- Çimentolu akıcı harç.
sinin üst sınırına yakın inşa edilen
yapılar. çizgi çimlendirme / stripe sodding
Dolgu şevlerinde çim parçalarının
çığ engelleri / avalanche retarders yola paralel olarak çizgiler halinde
Çığ patikalarına inşa edilen, çığın yerleştirilmesi işlemi.
hareket enerjisini dağıtarak çığ bi-
rikme bölgesinin küçültülmesini çizgisel harita / graphical, analog
sağlayan yapılar. map
çığ saptırıcı yapılar / avalanche Dijital özelliği olmayan harita, ana-
deflectors log harita.
Çığın akış yönünü değiştirmek ama- çizgisel yük / line load
cıyla inşa edilen sedde ve duvarlar. Doğrusal yayılı yük.
çığ tüneli / snow shed
çok bölmeli gaz konteyneri /
Yolu çığ etkilerinden korumak ama- multiple element gas container
cıyla yapılan tünel.
Bir bağlantı elemanıyla birbirine
çıkmalı kirişli köprü / cantilever bağlanan ve sabit bir yüzeye veya
beam bridge yere tutturulmuş birden fazla bölüm
İlk mesnedin solunda, ikinci mesne- veya eleman içeren yapı.

21 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


çok şeritli yollar

çok şeritli yollar / multilane roads dairesel kemer / circular arch


Her bir yöndeki trafik için en az iki Yarım çember biçiminde, yarıçapı ile
şeridi bulunan ve 3 km’den daha kısa yüksekliği eşit olan kemer.
olmamak koşulu ile trafiğin periyo-
damıtma (destilasyon) / distil-
dik olarak kesintiye uğratılabileceği
lation
erişim kontrolsüz veya yarı kontrol-
lü karayolları. Bitümlü malzemelerin, belirtilmiş
sıcaklıklarda buharlaşan miktarı ile
çökme (kaplamada) / falling kalıntının miktar ve niteliğini tayin
down etmek.
Çatlakları kapsayan veya kapsama-
yan ve esas kaplama sathına naza- damper kasa / dump box
ran alçakta kalmış nispeten küçük Kamyonlara özel hidrolik donanımı
boyuttaki yerler. sayesinde, kasa içindeki dökme yü-
kün boşaltılabilmesi için 45 derece-
çörten / gargoyle, drainpipe
lik eğim alabilen kasa tipi.
Köprü döşemelerinin üzerine gelen
kar ve yağmur sularını köprüden damperli kamyon / dump truck
uzaklaştırmak için yapılan, tempan Kasasını arkaya ya da yana yatırarak
duvarlarından dışarı doğru uzanan yükünü boşaltabilen kamyon türü.
yonu taşı oluk.
dayanma yapıları / retaining
çürütme (tarihî köprüler) / structures
extraction Yol platformunun tasarım standart-
Sökülmesi mümkün olmayan yer- larına uygun olarak yerleştirilebil-
lerde yonu taşı imalatın etrafındaki meleri için her iki tarafında yeryü-
sağlam olan taşlara zarar vermeden zü kotlarında fark yaratmak üzere
gerekli görülen yerlerde yeterli de- hazırlanan; köprü kanat duvarları,
rinlikte taşın alınarak yerine sağlam kazılara destek, doğal topografyaya
taşların yerleştirilmesi işi. dolgu şevinin paralel gitmesi veya
kamulaştırma nedeniyle şevi sınır-
landırmak amacıyla tasarlanan des-

D tek yapıları.
debi / flow
dağ geçidi / mountain pass Akarsuyun herhangi bir kesitinden
Bir dağ ya da tepe sırasında, bir ta- birim zamanda geçen su miktarı.
raftan öbür tarafa geçiş imkânı tanı-
yan alçak noktaya verilen isim. debriyaj / clutch
Motorla vites kutusu arasındaki irti-
dağıtım işletmecisi / distributor batı keserek vites değiştirme olana-
Tek parçada en fazla 5 kilogram ğı sağlayan aktarma organı.
ağırlığındaki kargoların kısa sürede
kapıdan kapıya kendi nam ve hesabı- debuşe / debushing
na dağıtımını yapan gerçek ve tüzel Köprü ve menfezlerde suyun geçişi-
kişiler. ne ayrılan kesit.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 22


KARAYOLU
terimleri

dingil eşdeğerlik faktörü

demiryolu geçidi (hemzemin sınır kapılarına kesintisiz olarak


geçit) / railway crossing (level ulaştıran ana karayolu.
crossing, grade crossing) dış boylama kiriş / fascia beam
Karayolu ile demiryolunun aynı se-
viyede kesiştiği bariyerli veya bari- diferansiyel / differential
yersiz geçit. Bir akstaki iki teker arasındaki de-
vir dengesini sağlayan aksam.
dengeli konsol / balanced cantilever
Yapım tekniği açısından, kirişlerin dikiz aynası / rear-view mirror
ayağın her iki tarafına doğru eşit Arkadan gelen araçları görmeyi sağ-
uzunluktaki imalatla ilerleyen bir layan ayna.
köprü yapım sistemi. dilatasyon / expansion
depo alanı / waste deposit Genleşme, genişleme.
Yarma fazlası veya niteliksiz kazı dinamometre / dynamometer
malzemesinin depolanacağı alan. Motorun çıkış gücünü ölçen bir alet,
depo malzemesi / waste material motor test cihazı, bremze tezgâhı.
Yarma fazlası veya niteliksiz kazı dingil / axle
malzemesi. Tekerleklerin merkezinden geçen ve
deprem takozu / shear key taşıtın altına enlemesine yerleştiril-
miş mil, aks.
Köprülerde deprem etkilerini sö-
nümleyecek yapı elemanı. dingil ağırlığı / axle load
derivasyon / derivation Araçlarda aynı dingile bağlı teker-
leklerden karayolu yapısına aktarı-
Çalışma alanını kuruya almak için
lan ağırlık.
suyun yönlendirilmesi işlemi.
dingil ağırlığı etüdü / axle load
derz / joint
survey
İki yapı gereci, elemanı ya da yapının
Karayolu üzerinde seyreden ağır
iki bölümü arasında kalan aralık.
taşıt trafiğinin, karakteristik özel-
derz dolgusu / joint filler, sealer liklerini yol üstyapılarının projelen-
Ek dolgusu, macun. dirilmesinde kullanılacak taşıt eşde-
ğerlik faktörlerini ve karayolu yük
dever / superelevation
taşımalarını tespit etmek amacıyla
Yatay kurplarda merkezkaç kuvveti dingil ağırlığı değerlerinin belirlen-
nedeniyle taşıtların dışarıya savrul- mesi için yapılan etüt.
malarını önlemek için yol platformu-
na uygulanan enine eğim. dingil aralığı/dingil açıklığı /
wheelbase
devlet yolu / state road
Birbirini takip eden tekerleklerin
Belediyeler veya diğer kurumların merkezleri arasındaki mesafe.
sorumluluğunda bulunan yollar dı-
şında kalan ve transit trafiği illere, dingil eşdeğerlik faktörü / axle
limanlara, tersanelere, havaalanla- load equivalency factor
rına, demiryolu istasyonlarına ve Belirli bir dingil yükünün bir üstya-

23 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


direksiyon
pıya yaptığı etkiye (zarar faktörü) daldırma galvaniz kapamalı çelik şe-
eşit bir etki oluşturan standart din- ritler veya yüksek çekme dayanımlı
gil yükü (8,2 ton) tekerrür sayısı. plastik şeritlere bağlanması ile inşa
edilen yapı.
direksiyon / steering
Taşıta istenilen yönü vermeye ve ta- dönel kavşak / roundabout
şıtı belirli bir doğrultuda götürmeye Trafiğin bir orta ada etrafındaki
yarayan düzenek. platformda tek ve saat ibresinin aksi
yönünde hareket ettiği üç veya daha
direksiyon simidi / steering wheel
fazla yolun birleşmesiyle oluşan eş-
Sürücünün uyguladığı hareketle di-
düzey kavşak.
reksiyon milinin dönmesini sağla-
yan parça. döşeme (tarihî köprüler) / floor
dolduran / filler Üzerinden araçların ve insanların
geçtiği, genellikle kesme taş veya ar-
Tehlikeli maddeleri tanklara, tan-
navut kaldırımı tarzında taş malze-
kerlere, mobil tanklara ya da tank
me ile kaplanan köprü bölümü.
konteynerlere, batarya tanklara, çok
bölmeli gaz konteynerine, bir araca drenaj / drainage
veya büyük ya da küçük bir kontey- Yağmur, kar veya dolu olarak yol
nere dökme olarak dolum yapan iş- yüzeyine veya yakınına düşen yü-
letme. zeysel sular ile yeraltı sularının yola
dolgu / fill zarar vermeyecek biçimde uzaklaş-
tırılması.
Yol gabarisinin proje düşey hat (kır-
mızı hat) kotlarına uygun olarak teş- drenaj alanı / drainage area (basin)
kil edilebilmesi amacıyla yapılan ve Topoğrafik olarak sınırları belli ve
doğal zemin ile yol üstyapısı arasın- içindeki bütün yüzey sularını belirli
da kalan kısmı. bir yönde boşaltan arazi parçası.
duktilite / ductility
Çekilerek uzatıldığı zaman büyük
gerilmeler altında kopmaya karşı
malzemenin gösterdiği direnç.
durak / stop
Kamu hizmeti yapan yolcu taşıtla-
rının yolcu veya hizmetlileri bindir-
donatılı zemin / reinforced earth meleri, indirmeleri veya duraklama-
ları için yatay ve düşey işaretlerle
Projede gösterilen veya idare tara-
belirlenmiş yer.
fından belirtilen yerlerde, kamulaş-
tırma alanının sınırlı olduğu yerler- duraklama / standing
de, köprü kenar ayakları çevresinde Trafik zorunlulukları dışında araç-
vb. yerlerde temel betonu üzerine, ların, yolcu indirmek ve bindirmek,
prekast yüzey elemanlarının (pa- eşya yüklemek, boşaltmak veya
nel), geri dolgu tabakalar içerisine beklemek amacı ile kısa bir süre için
yerleştirilen yüksek aderanslı sıcak- durdurulması.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 24


KARAYOLU
terimleri

ekonomik analiz

durma / stopping inşasından önce gidermek amacıyla


Kırmızı ışık, yetkililerin dur işareti, kullanılan, değişebilen kalınlıklı ta-
yol kapanması gibi her türlü trafik baka.
zorunlulukları nedeni ile aracın dur- düzenli sefer / regular journey
durulması.
Tespit edilmiş bir güzergâhta önce-
duruş görüş mesafesi / stopping den açıklanmış yerleşme birimleri
sight distance arasında belirli bir zaman ve ücret
Sürücülerin bir tehlikeyi fark edip tarifesine göre yapılan taşımalar.
durabilmeleri için gerekli mesafe. düzenli yolcu servisi / regular
duyarlılık analizi / sensitivity passenger service
analysis Bir zaman tarifesine uygun olarak
Bir projenin kapsamında yer alan ve oturma biletlerinin ücretlendi-
değişkenlerin projenin fayda ve ma- rildiği belirli bir güzergâh üzerinde
liyetlerini nasıl ve ne derecede et- ikili ve transit yolcu taşınan hizmet
kileyeceğini belirlemek için yapılan türü.
analiz.
düşey gabari / vertical clearence
düşey işaretleme / vertical signing
Yol kaplaması dışına dikilen direk
ve benzeri elemanlara monte edilen
E
trafik işaret levhaları ile diğer trafik eğim / grade
kontrol elemanlarını kapsar. Kot farkının ara mesafeye oranı.
düşey kurp / vertical curve eğimli bıçaklı dozer / tilt dozer
Birbirini izleyen farklı eğimlerde- ekipbaşı / foreman
ki   proje düşey hatlarını birleştiren Şube hudutları içindeki yollarda ba-
parabolik veya dairesel düşey yol kım ve onarım hizmetlerini yürüt-
kesimi. mek üzere bakım işçilerinden oluş-
düşey yük / vertical load turulan ekibe amirlik yapan kişi.
düz bıçaklı dozer / bull dozer ekonomik analiz / economic
analysis
düz demir / plain bar
Yatırım önerisine bağlanan kaynak-
Düz demir çubuk, nervürsüz demir. ların geliş yerine bakmadan, bu kay-
düz kaplama / plain cover slab nakların sağlayacağı fayda düzeyini
Tempan duvarı ile köprü giriş ve belirlemek ve buna dayalı olarak bir
çıkışlarındaki kanat duvarlarında projenin red ya da kabul edilmesi
kullanılan dikdörtgen şeklindeki veya seçenek önerilerinin karşılaş-
taşlar. tırılmasını, bir başka ifadeyle bir
yatırım önerisinin kullanacağı kay-
düzeltme tabakası / correction nakları dikkate alarak sağlayacağı
course, adjustment course faydalar yönünden yeterli ölçüde ca-
Mevcut bir yüzeydeki düzensizlik- zip olup olmadığını ortaya çıkarmak
leri, üzerine yapılacak kaplamanın için yapılan analiz.

25 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


ekonomik fizibilite

ekonomik fizibilite / economic recede kusurlar / eksiklikler tespit


feasibility edilen araç.
Bir yatırımın pozitif ve negatif de- en düşük su seviyesi / lowest
ğerlerinin karşılaştırılarak, ekono- water level
mik açıdan yapılabilir olup olmadı-
Su seviyesinin en az olduğu dönem-
ğının araştırılması.
deki kotu.
ekonomik maliyet / economic cost
en yüksek su seviyesi / highest
Ekonomik analize konu olan mali-
water level
yetlerin vergiler hariç toplamı.
Su seviyesinin en fazla olduğu dö-
ekspres yol / expressway nemdeki kotu.
Sınırlı erişme kontrollü ve önemli
kesişme noktalarının köprülü kav-
enkesit / cross section
şak olarak teşkil edildiği bölünmüş Yol gövdesi tabakaları ve elemanla-
ana karayolu. rının yeterli genişlikte bir arazi kul-
lanımını da kapsayacak şekilde ek-
elastomer mesnet / elastomeric sene dik  düşey  düzlem ile arakesiti.
bearing
elek analizi / sieve analysis
Zemindeki tanelerin büyüklüğü ve
bunların miktarlarının belirlenmesi
amacı ile yapılan tane boyu analizi.
elevasyon / elevation
Köprü ayağı.
emanet harcama / force account enleme kirişi / diaphragm
expenditure
Ana kirişler arasında bulunan ve ri-
Kuruluşun kendi bütçesi, elemanları ve jit bir çerçeve oluşmasını sağlayan
makine parkı ile gerçekleştirdiği faali- kiriş.
yetlere ilişkin yapılan harcamalar.
erişme kontrollü karayolu (oto-
emlak beyan değeri / real estate yol) / access controlled highway
value statement (motorway)
Emlak vergisi kanununa göre ge- Özellikle transit trafiğe tahsis edi-
nel beyan dönemlerinde taşınmaz len, belirli yerler ve şartlar dışında
maliki veya hissedarları tarafından
giriş ve çıkışın yasaklandığı; yaya,
belediyelere verilen emlak beyanna-
hayvan ve motorsuz araçların gire-
melerinde belirtilen değer.
mediği, ancak izin verilen motorlu
emniyet kemeri / safety belt, seat araçların yararlandığı ve trafiğin
belt özel kontrole tâbi tutulduğu kara-
yolu.
emniyetsiz araç / unsafe vehicle
Can ve mal emniyeti ile trafik gü- esas açıklık / main span
venliği açısından tehlikeli olacak de- En büyük açıklık.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 26


KARAYOLU
terimleri

fay

esnek üstyapı / flexible superstruc- nizatörleri ile bunların eşya/kargo


ture gönderenlerine/gönderilenlerine
Tesviye yüzeyi ile sıkı bir temas hizmet veren yapı veya tesis.
sağlayan ve yükleri taban zemini- eşya/yük / goods/load
ne dağıtan bir üstyapı şekli olup, İnsandan başka taşınabilen canlı
stabilitesi agrega kilitlenmesine, veya cansız her türlü nesne.
dane sürtünmesine ve kohezyona
bağlıdır. etriye / stirrup
Ana taşıyıcı donatının etrafına sarı-
esneklik / resilience lan demir.
Yol üstyapısının yük altında oluşa-
bilecek değişimleri karşılayabilme etüt paftası / map sheet
yeteneği. Yol projesi yapımında kullanılmak
üzere gerekli görülen genişlikte
esneklik modülü (Mr) / resilient ve güzergâh boyunca 1/2000 veya
modulus 1/1000 gibi değişik ölçeklerde ha-
Üstyapı malzemelerinin tekrar eden zırlanmış olan harita.
yükler altındaki elastiklik modülü.
evsahibi ülke / host country
eşdeğer dingil yükü standart Taşımacının aracının kayıtlı olmadı-
dingil sayısı (EDY) / equivalent ğı ve taşımacının yerleşik olmadığı
axle load ülkede faaliyet gösterdiği âkit taraf
Değişik ağırlıkta ve sayıdaki dingil toprakları.
yüklerinin bir üstyapıda meydana
EX1 / EX1
getirdiği toplam etkiye eşdeğer bir
etki oluşturan 8,2 ton dingil yükü- Tüm ülkelere taşınacak ürünle ilgi-
li bütün bilgileri içeren ihracatçılar
nün tekerrür sayısı.
birliği ve çıkış yapılacak gümrüğün
eşdüzey kavşak / intersection onayladığı belge.
İki veya daha fazla karayolunun aynı
düzlemde kesişmesi sonucunda olu-
şan kavşak türü.

F
eşitlik / station equation
Ripaj, varyant veya ölçüm farklılık-
ları nedeni ile kotta veya kilometre- farklı seviyeli kavşak / interc-
de yapılan değişikliklerin geri (G) ve hange
ileri (İ) olarak belirtilmesi (örneğin İki veya daha fazla karayolunun
6+845.12G/6+840.33İ gibi). farklı düzlemlerde kesişmesi ile olu-
eşya/kargo terminali / goods/ şan kavşak.
cargo terminal fauna / fauna
Karayolu taşıma yönetmeliğinde Jeolojik bir dönemle ya da yöreyle
belirtilen özellikleri haiz ve yurt içi ilgili, hayvanların tümünün yaşamı.
ve uluslararası eşya/kargo taşıma-
cıları/işletmecileri veya acenteleri, fay /fault
komisyoncuları, taşıma işleri orga- Kayaçların bir düzlem boyunca göz-

27 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


fayda
le görülecek miktarda kayma gös- etmek ve bu tahminler çerçevesinde
termesi olayı sonucu oluşan yapı. yatırım önerisini değerlendirerek
başarı derecesini belirlemek için ya-
fayda / benefit
pılan analiz.
Projenin ekonomik ömrü süresince
beklenen kazançlar. finansal maliyet / financial cost
Finansal analize konu olan maliyet-
fayda/maliyet oranı / benefit-
lerin her türlü vergiler, faiz, fonlar,
cost ratio
sübvansiyonlar, kamulaştırma be-
Bir yatırımın belli bir faiz oranına deli dahil toplamı.
göre indirgenmiş gelirlerinin topla-
mı ile indirgenmiş giderlerinin top- finişer (serici) / finisher, paving
lamı arasındaki oran. and laying machine
Yol üstyapısının (alttemel, temel, bi-
ferağ verme / alienation
tümlü sıcak karışım ve beton) seril-
Gayrimenkul malikinin mülkiyet mesinde kullanılan araç.
hakkını devretmek veya üzerinde
başkası lehine bir hak kurmak ama- forekazık / bored pile
cıyla tapu sicil müdürlüğüne gelip, Yerinde yapılan bir derin temel ele-
düzenlenen resmî senedi imzalaya- manı.
rak başkası lehine tescilini istemesi
fotogrametri / photogrammetry
eylemi.
Hava fotoğrafı veya uydu görüntüsü
feyezan / overflow kullanılarak nesnelerin boyut, şekil,
Akarsuyun debisinin olağan dışı bir konum gibi başlıca geometrik özel-
şekilde arttığı tehlikeli derecedeki liklerinin ölçülmesi, bilgi toplanma-
sel durumları. sı işlemi.
figüre / windrow fren lambası / brake light
Temel ve temel altı tabakalarının Aracın arkasında bulunan ve sürücü
teşkili sırasında, serilmeye hazır va- fren pedalına bastığında yanan lamba.
ziyette, yol boyunca, bir kenara düz-
gün ve üniform bir biçimde konmuş fren mesafesi / brake distance
malzeme yığını. Fren balatalarının tambura değdiği
anda taşıtın bulunduğu yer ile taşı-
filler malzeme / filler tın durduğu yer arasındaki mesafe.
Bağlayıcı malzemenin özelliklerinde
değişiklik yapmak amacıyla karı- frigofirik araç / refrigerated ve-
şımlara eklenen ince daneli minarel hicle
toz. Isı değişimine duyarlı gıda madde-
leri, ilaçlar ve bazı kimyasal madde-
finansal analiz / financial analysis lerin taşınması için tasarlanıp imal
Projenin gerçekleşmesi için kuruluş edilen, duvar kalınlıkları ve izolas-
döneminde gerekli toplam yatırım yon değeri taşınan malzemenin ısı
tutarı ve açıldıktan sonraki işletme değişimine duyarlılık boyutlarına
döneminde gerektirdiği işletme gi- bağlı olarak değişen ve bir soğutucu
derleri ile sağladığı gelirleri tahmin ünitesi bulunan karayolu taşıtı.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 28


KARAYOLU
terimleri

geçiş üstünlüğü

G geçici şerh / interim annotation


Yapılacak olan bir tapu işleminde
gabari / clearance template ayni hakkını ispat veya eksik belge-
• Araçların yüklü veya yüksüz ola- sini tamamlaması için ilgilisine süre
rak karayolunda güvenli seyirlerini verilerek mevcut hakları tehlikeli
temin amacı ile uzunluk, genişlik ve bir gelecekten kurtarma düşüncesi-
yüksekliklerini belirleyen ölçüler. ne dayanan bir hukuki müessese.
(Karayolları Trafik Yön. Tanımı) geçiş belgesi / permit
• Yüklü veya yüksüz araçların uzun- Uluslararası anlaşmalar çerçevesin-
luk, genişlik ve yüksekliklerinin de, âkit taraflardan biri tarafından
azami sınırlarını belirleyen ölçüleri. kendi topraklarına girmek ve çık-
(Karayolu Taşıma Yön. Tanımı) mak veya bu topraklardan transit
geçmek üzere diğer ülkede kayıtlı
gabyon tel kafes / gabion cage,
bir karayolu aracına verilen belge.
basket
Tahkimatta kullanılan içi taş ile dolu geçiş eğrisi / transition clothoid
tel sepet. curve
Kurplarda merkezkaç kuvvetinin ta-
gaga / launching nose şıta olan etkisine karşı ani olmayan
İtme sürme metodunda üstyapı sü- düzenli bir geçiş sağlamak amacıyla
rülürken karşı tarafa mesnetlenme- aliyman ile kurp arasına yerleştiri-
sini sağlayacak geçici çelik sistem. len eğri parçası.
galvanize (galvanizli) / galva- geçiş görüş mesafesi / passing
nized sight distance
Ergimiş çinkoya batırılarak, yani sı- İki şeritli yollarda bir taşıtın diğer
cak-daldırma yöntemiyle ya da elek- bir taşıtı güvenli bir şekilde geçebil-
trolitik yoldan, malzemenin çinko ile mesi için zıt yönde seyreden  taşıtlar
kaplanması işlemi. arasındaki emniyetli mesafe.
garguy / drainage ditch geçiş hakkı / right of way
Köprüde suyu tahliye eden kısım. Yayaların ve araç kullananların diğer
gayrimenkul (taşınmaz mal) / yaya ve araç kullananlara göre, yolu
real estate (immovable) kullanma sırasındaki öncelik hakkı.
Arazi, arsa, bağımsız bölüm gibi bir geçiş ücreti / passage fee
yerden bir yere taşınamayan, yerin- Bir ülkeye ait taşıtın diğer bir ülke-
de sabit duran şeyler. ye/ülke üzerinden taşıma yaparken
geçici depolama yeri / provisional ödediği geçiş ücreti.
storage location geçiş üstünlüğü / priority of way
Eşyanın gümrüğe sunulmasından Görev sırasında, belirli araç sürü-
sonra gümrükçe onaylanmış bir iş- cülerinin can ve mal güvenliğini
lem veya kullanıma tâbi tutuluncaya tehlikeye sokmamak şartı ile trafik
kadar gümrük idaresince geçici ola- kısıtlama veya yasaklarına bağlı ol-
rak depolanmasına izin verilen yer. mamaları.

29 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


geçiş yolu

geçiş yolu / passageway derileni belirleyen ve taşıma senedi-


Araçların bir mülke girip çıkması ni imzalayan kişi.
için yapılmış olan yolun, karayolu gönderilen / consignee
üzerinde bulunan kısmı. Sevk irsaliyesi, taşıma irsaliyesi ve
genel bütçe / general budget, mas- taşıma senedinde belirtilen eşyanın
ter budget teslim edileceği kişi.
Yıllık gelir ve gider kalemlerinin gönye / square
hepsini kapsayan bütçe. Bir doğruya dik gelen başka doğ-
genleşme derzi / expansion joint rular çizmeye yarayan L veya dik
Farklı genleşmelerden dolayı oluşa- üçgen biçimindeki çizgilik.
bilecek hasarları önlemek için ele- görüş mesafesi / sight distance
manlar arasına bırakılan boşluk. Karayolu güvenliği açısından sürü-
genleşme katsayısı / expansion cülerin, kendi şeridinde seyir ha-
coefficient linde iken ilerisinde beklemedik bir
objeyle karşılaştıklarında kontrollü
geometrik standart / geometric manevra yapabilmelerini sağlaya-
standards cak mesafe.
Yolun genişlik, eğim, kurp yarıçap- gradasyon / gradation
ları, proje hızı ve trafik sayısı gibi
ölçüler. Malzeme içinde bulunan çeşitli boy-
daki tanelerin ağırlıkça oranları.
gerber kiriş köprü / gerber beam
bridge greyder / scraper
Üstyapı kirişlerinde derz olan sü- Tesviye işlerinde, şev meyillendir-
reksiz, moment almayan üstyapı me, hendek kazma ve yol yapımı için
sistemi. kullanılan çok amaçlı makine.

gerber plak köprü / gerber plate grobeton / lean concrete


bridge Düşük dayanımlı demirsiz beton.
Üstyapısı plaktan oluşan ve açıklı- guse / gusset, haunch
ğında derz olan süreksiz, moment Ek, parça, ilave, takviye, köşebent.
aktarmayan köprü sistemi. güç aktarma organları / power
gergi kirişi / tie beam drive train
Yüksek I-kesitli kirişlerde burulma- Motordan sonra sıralanan, debriyaj
yı engelleyen çapraz kirişler. (kavrama), şanzıman (vites kutusu),
kardan mili (şaft) ve diferansiyel
giderler (maliyetler) / costs gibi elemanlar.
Projenin başlangıcından ekonomik
ömrünün sonuna kadar geçen süre gümrük çıkış beyannamesi /
içindeki gerekli harcamalar. customs declaration form
İhracatta, gümrük mevzuatı uyarın-
gido / guide bank
ca doldurularak ilgili ihracatçı birli-
Suyun akış yönünü düzenleyici yapı.
ği tarafından onaylanmasını müte-
gönderen / consigner akip gümrük idaresine tevdi edilen
Eşyayı taşımacıya teslim eden, gön- belge.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 30


KARAYOLU
terimleri

hava yastığı

güvenlik danışmanı / safety hafifletme odacığı / relieving cell


adviser Köprü ayaklarına gelen ağırlığı
İfa edeceği görevler ve nitelikle- azaltmak amacı ile köprü gövdesinin
ri ADR’nin A ekinin 1’inci bölüm içine açılmış olan odacık.
1.8.3’üncü kısmında belirtilen ve hakediş / milestone (payment
eğitim sertifikasına sahip ve bu certificate)
amaçla bakanlıkça yetkilendirilmiş
Yapılan işin karşılığı olarak düzenle-
olan gerçek kişi.
nen ödeme belgesi.
güvenlik kontrolü / safety audit halihazır harita / base map
Planlanmış bir karayolu projesinin Yerleşme alanlarının mevcut yapı ve
veya mevcut (trafiğe açık) yol veya arazi kullanım durumlarını göste-
kavşakların belirli usüllere uygun ren eşyükselti eğrili, kot ve koordi-
olarak trafik güvenliği yönünden natlı, detaylı ve ölçekli haritalar.
bağımsız uzman bir ekip tarafından
incelenmesi. harç / mortar
Yapıda taş ya da tuğla duvar örgü-
güzergâh (geçki) / route sünde kullanılan, örgüyü oluşturan
Karayolunun harita üzerinde takip ögeleri birbirine bağlayan malzeme.
etmiş olduğu yatay hat.
hareket halinde ağırlık ölçümü/
weigh-in-motion (WIM)
Hareket halindeki taşıtların dingil
ağırlıkları ve toplam ağırlıklarını

H
ölçme işi.
hareketli ağırlık ölçüm cihazı /
hacim/kapasite / volume/ weigh-in-motion (WIM)
capacity Seyir halindeki her bir taşıtın boyu-
Trafik şeritlerinde oluşacak talep nu, dingil sayısını, dingil ağırlıkla-
akım hacminin kapasiteye oranı. rını, hızını ve taşıtlar arası mesafe
verilerini asfalt altına monte edilen
hafif kusurlu araç / slightly sensörler aracılığıyla toplayan oto-
defective matik trafik sayım ve sınıflandırma
Muayenesi sonrasında yeniden mu- sistemi.
ayenesine gerek duyulmayan türde
bir eksikliği bulunan araç.
hareketli köprü / movable bridge
Asansör, döner tabliyeli, baskül, vs.
hafif römork / light trailer köprü.
Azami yüklü ağırlığı 750 kg’ı geçme-
hareketli mesnet / movable sup-
yen römork veya yarı römork.
port, expansion bearing
hafif yüklü ticari taşıt / light
hareketli yük / live load
commerical vehicle (LCV)
hasar endeksi / damage index
Yolcu taşıma kapasitesi yaklaşık
8-14 kişi olan veya toplam yüklü hava yastığı / air bag
ağırlığı 3,5 tonu geçmeyen taşıt. Belirli hız üzerinde gerçekleşen çar-

31 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


hava fotoğrafı
pışmalarda açılarak sürücü veya hisse / share
yolcuların yaralanmasını engelleyen Bir taşınmaz malın tam mülkiyeti-
pasif güvenlik sistemi elemanı. nin bir kısmına karşılık gelen pay.
hava fotoğrafı / aerial photograph hizmet kabiliyeti (servis kabili-
Daha çok uçak içine yerleştirilen alı- yeti) / service ability
cı yardımıyla havadan çekilen resim. Bir üstyapının belirli bir gözleme
hazine arazisi / treasury land anında yüksek hız ve hacimdeki
Hazinenin mülkiyetinde bulunan taşıt trafiğine hizmet edebilme ka-
arazi. biliyeti. (Hizmet kabiliyeti derecesi
AASHTO’ya göre 5 ile 0 arasındaki
hemzemin / level
bir sayı ile tanımlanır.)
Aynı seviyede olma durumu.
hendek / ditch hizmet seviyesi / level of service
Karayolunda platformdan veya şev- Bir trafik akımının genellikle yo-
lerinden gelen yüzeysel suları top- ğunluk, hız ve seyahat süresi, ma-
layıp uygun  yerlere deşarj eden yü- nevra serbestliği, trafik kesilmeleri
zeysel drenaj yapısı. ile konfor ve uygunluk açılarından
işletme koşullarını tanımlayan bir
hendek temizliği / cleaning of kalite ölçüsü. Hizmet seviyesi A ile F
ditch arasında 6 farklı seviyede tanımla-
Yol yüzeyi ve yakınından gelen yü- nır. A hizmet seviyesi en iyi işletme
zeysel suları tahliye eden hendekle- koşullarını, F hizmet seviyesi ise en
rin tesirli bir şekilde çalışmaları için kötü işletme koşullarını belirtir.
yapılan ot, çimen, yaprak, toprak,
kaya vb.lerin temizlenmesi işi. Horasan harcı / Khorasan mortar
Pişmiş tuğla, kiremit parçalarının
heyelan / landslide
tokmakla dövülüp toz haline getiril-
Bir yarma veya dolgu şevinde yerel mesinden sonra bir elekten geçirile-
stabilitenin bozulması sonucu bir rek elde edilen ince tozun veya taş
kayma yüzeyi boyunca meydana ge- tozunun kireç ve su ile karıştırılma-
len çökme. sı ile elde edilen harç.
heyelan temizliği / landslide
cleaning
Toprak kayması sonucu oluşan biri-
kimin temizlenmesi.
hız sabitleyici / cruise control I
Araçları belli bir hızda tutan ve sü-
IMDG Kodu / The International
rücünün ayağını gazdan çekmesine
Maritime Dangerous Goods Code
olanak tanıyan bir sistem.
Denizyoluyla taşınan tehlikeli yük-
hız sınırı / speed limit lere ilişkin uluslararası kodu.
Karayolu kesimlerinde uygulanan
ışıklı ve sesli işaretler / traffic
yasa ile belirlenmiş maksimum
signs and signals
(veya minimum) yasal hız.
Trafiği düzenlemede kullanılan ışık-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 32


KARAYOLU
terimleri

imar uygulaması
lı ve sesli, sabit veya taşınabilir, elle iksa duvarı / sheeting wall
kumanda edilebilen veya otomatik Yarma şevlerini desteklemek veya
çalışan, üzerinde çeşitli renk, şekil, benzeri bir amaçla inşa edilmiş kâr-
sembol, yazı bulunan ve belirli yan- gir veya betonarme duvar.
ma süresi olan, ışık veya sesle özel
bir talimatın aktarılmasını sağlayan iktisap / acquisition
trafik tertibatı. Edinme, kazanma.
il yolu / provincial road
Belediyeler veya diğer kurumların
sorumluluğunda bulunan yollar
dışında kalan illeri birbirine, dev-
let yollarını limanlara, tersanelere,
İ hava alanlarına, demiryolu istas-
yonlarına ve kamu ihtiyacının ge-
iç kârlılık oranı / internal rate of rektirdiği diğer yerlere bağlayan
return ve bir il sınırı içinde başlayıp biten
Bir yatırım projesinin gelecek yıllar- karayolu.
da sağlayacağı faydaların bugünkü imar planı / development plan,
değerlerinin toplamını, yatırım har- zoning plan
camalarının bugünkü değerlerinin Belde halkının sosyal ve kültürel ge-
toplamına eşitleyen iskonto oranı. reksinimlerini karşılamayı, sağlıklı
ifraz / parcelling out ve güvenli çevre oluşturmayı, yaşam
Tapu kütüğünde tek parsel olarak kalitesini arttırmayı hedefleyen ve
kayıtlı bulunan bir taşınmaz malın bu amaçla beldenin ekonomik, de-
düzenlenen haritalara göre birden mografik, sosyal, kültürel, tarihsel,
çok parçaya ayrılarak tapu kütüğü- fiziksel özelliklerine ilişkin araş-
ne tescil edilmesi işlemi. tırmalara ve verilere dayalı olarak
hazırlanan; kentsel yerleşme ve ge-
ihale / tender lişme eğilimlerini alternatif çözüm-
Yaptırılacak iş, temin edilecek mal ler oluşturmak suretiyle belirleyen,
veya hizmet alımını üstlenecek fir- arazi kullanımı, koruma, kısıtlama
manın istekliler arasından seçilme- kararları, örgütlenme ve uygulama
si işlemi. ilkelerini içeren pafta rapor ve not-
iki yönlü karayolu / two-way road lardan oluşan belge.
Taşıt yolunun her iki yöndeki taşıt imar uygulaması / zoning
trafiği için kullanıldığı karayolu. Yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki
ikili taşımacılık / bilateral yapılaşmaların plan, fen, sağlık ve
transport çevre şartlarına uygun oluşumunu
sağlamak amacıyla bulunduğu yere
Âkit taraflardan birinin toprakla-
göre belediye veya valiliklerce yapı-
rında başlayıp, diğer âkit taraf top-
lan ve bu yerlerde inşa edilecek res-
raklarında son bulan ve dolu veya
mî ve özel bütün yapıları düzenleyen
boş taşıtlarla yapılan taşımacılık.
imar planı hazırlama işlemi.

33 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


imitasyon (köprülerde)

imitasyon (köprülerde) / inşaat derzi / construction joint


imitation Farklı genleşmelerden dolayı oluşa-
Orijinal taşların kırılan, kopan kısım- bilecek hasarları önlemek için yapı-
larının, taşın kendi tozu kullanılarak lar arasında bırakılan boşluk.
hazırlanan harç ile tamamlanması. intikal ve reaksiyon mesafesi /
ince tesviye tabakası / thin perception distance
surface layer Sürücünün gördüğü engeli algıla-
• Kaya yarmalarda yüzey düzgünlü- ması, tanıması ve alınacak önlemi
ğünü sağlamak için tesviye kotuna tasarlaması ile fren uygulaması için
gerekli zaman zarfında taşıtın almış
göre fazla kazı yapılarak bu kazı ye-
olduğu mesafe.
rine seçme malzeme koymak sure-
tiyle yapılan tabaka. irtifak hakkı / easement
• Toprak yarmalarda tesviye kotu- Sahibine hakkın konusu taşınmaz
na indirilmiş zeminin riperlenmek/ mal üzerinde kullanma ve yararlan-
sürülmek v.b. suretlerde kabartıla- ma yetkisi veren sınırlı aynî hakla-
rak, yeniden sıkıştırılması ve bazı rın genel adı.
hallerde çimento, kireç vb. ile stabi- iskele / scaffold
lize edilmesi suretiyle elde gedilen Yapı elemanları inşa edilirken işçi-
tabaka. lerin güvenle çalışabilmesi için ve
• Bazı hallerde uygun kazı malzeme- kalıp altlarında da taşıyıcı sistem
siyle yapılan dolgunun en üst taba- olarak oluşturulan platform.
kası. istiap haddi / maximum load
ince tesviye yüzeyi / thin levelling Bir taşıtın veya aracın güvenle ta-
surface şıyabileceği ve imalat standardında
İnce tesviyesi yapılmış yol altyapısı belirtilen en çok yük ağırlığı ve hiz-
zemininin en üst yüzeyidir. metli sayısı; taşıma kapasitesi
istikşaf / preliminary survey
ince yonu taşı / hammer-dressed
(bkz. ön etüt)
stone
Görünen yüzleri tarak, murç, mucar- istinat duvarı / retaining wall
ta ya da düz kalemle işlenmiş taş. Dolgu şevlerini desteklemek veya
benzeri bir amaçla inşa edilmiş kâr-
indirgeme oranı (i) / discount gir veya betonarme dayanma duvarı.
rate
Gelecekte oluşacak fayda ve maliyet- iş makineleri / construction mac-
hinery, construction equipment
lerin bugünkü değerinin hesaplan-
masında kullanılan oran. Yol inşaat makineleri ile benzeri
tarım, sanayi, bayındırlık, millî sa-
intermodal taşımacılık / vunma ile çeşitli kuruluşların iş ve
intermodal transport hizmetlerinde kullanılan; iş amacı-
Aynı yükleme ünitesindeki veya ka- na göre üzerine çeşitli ekipmanlar
rayolu taşıtındaki ürünlerin, elleç- monte edilmiş; karayolunda insan,
lenmeden birden fazla taşımacılık hayvan, yük taşımasında kullanıla-
türü kullanılarak hareket ettirilmesi. mayan motorlu araçlar.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 34


KARAYOLU
terimleri

kabotaj

işaretleme / signing ması için gerekli rutin bakım dahil


Taşıt yolu ile bordür, ada, ayırıcı, oto tüm harcamalar.
korkuluk gibi karayolu elemanları itme sürme metodu (köprüler-
üzerindeki çeşitli renkte çizgi, şekil,
de) / incremental launch (bridges)
sembol, yazı ve yansıtıcı ve benzer-
leri ile özel bir talimatın aktarılma- Köprülerde kirişlerin yerinde imal
sını sağlayan tertibat. edilerek imalatın sürekli olduğu ve
üstyapı sisteminin sürülerek oluştu-
işaret levhası / traffic sign rulduğu yapım sistemi.
Sabit veya taşınabilir bir mesnet
üzerine yerleştirilmiş ve üzerindeki izin/geçiş belgesi / permit
sembol, renk ve yazı ile özel bir tali- Taraflardan birisinde kayıtlı olan
matın aktarılmasını sağlayan trafik bir karayolu aracının diğer tarafın
tertibatı. ülkesine giriş ve çıkışı için veya bu
işaretlenmiş (tayin edilmiş) ülkede seyahat edebilmesi için diğer
yasal hız / posted speed tarafça hazırlanan izin belgesi.
Belirli bir mahal için trafik tanzim
işaretleri ile belirtilmiş, uyulması
zorunlu maksimum yasal taşıt hızı-
dır. Hız değerleri trafik tanzim işa-

J
retleriyle gösterilir.
işgal (taşınmazın) / real estate
occupation jeodezi / geodesy
Tapu kütüğünde kayıtlı iken maliki- Yeryuvarının şekil, boyut ve gravite
nin istemi ile terkin edilmiş bir ta- alanı ile zamana bağlı değişimleri-
şınmazın mülkiyetinin kazanılması. nin üç boyutlu bir koordinat siste-
işleten / vehicle operator minde tanımlanmasını amaçlayan
Araç sahibi olan veya mülkiyeti mu- bir bilim dalı.
hafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla
sicilde kayıtlı görülen veya aracın
uzun süreli kiralama, ödünçleme

K
veya rehni gibi hallerde kiracı, ödünç
veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili
tarafından başka bir kişinin aracı
kendi hesabına, tehlikesi kendisine kaba yonu taş / rustication stone
ait olmak üzere işlettiği ve araç üze- Çekiçle kaba olarak işlenmiş taş.
rinde fiilî tasarrufu bulunduğu ispat kabin / cab
edilirse, bu kimse işleten sayılır. Araç şoför mahalli, şoför kabini.
işletme hızı / operating speed
kabotaj / cabotage
Serbest akım koşullarında sürücüle-
Bir âkit taraf topraklarında yerleşik
rin yaptıkları hızlar.
taşımacı tarafından yük ve yolcunun
işletme maliyeti / operating cost diğer âkit taraf toprakları içinde bu
Yolun fonksiyonel yapısının korun- topraklarda belirlenmiş yükleme ve

35 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


kadastro
boşaltma noktaları arasında taşın- len büyüklüğün gerçek değeri (refe-
ması faaliyetleri. rans) ile onu ölçen aletin verdiği ne-
tice arasında bağlantı kurma işlemi.
kadastro / cadastre
Taşınmaz malların sınırlarının arazi kalite güvence / quality assurance
ve harita üzerinde belirtilerek huku- Kalite yönetiminin, kalite şartları-
ki durumlarının ve üzerindeki hak- nın gerçekleştirilmesi için güvence
ların tespit edilmesi işlemi. sağlamaya odaklanan bölümü.

kademeli hendekler / benching kalite iyileştirme / quality


improvement
ditches
Kalite yönetiminin, kalite şartları-
Kafa ve topuk hendeklerini arazi eği-
nın gerçekleştirilmesi yeteneğini
mine uydurma zorunluğu nedeniyle arttırmaya odaklanan bölümü.
çoğunlukla eğimin %25’i aştığı du-
rumlarda, suyun enerjisinin kırıla- kalite kontrol / quality control
rak taşınmasını sağlamak amacı ile Kalite yönetiminin, kalite şartları-
yapılan basamaklı bir akış çizgisine nın gerçekleştirilmesine odaklanan
sahip beton kaplamalı hendekler. bölümü.

kafa hendeği / intercepting ditch, kalite planı / quality plan


head ditch Sözleşme gereği proje kapsamında
Yarma kesimlerinde yüzeysel sula- yapılacak imalat ve kullanılacak mal-
rın yarma şevlerine ve yol gövdesine zemelere uygulanacak kalite kontrol
zarar vermesini önlemek amacıyla işlemlerini belirten doküman.
yarma şevi ile doğal topoğrafyanın kalite planlaması / quality
kesişme çizgisinden (şev kazığı çiz- planning
gisi) yamaç yukarı tarafta açılan Kalite yönetiminin, kalite hedefleri-
drenaj yapısı. nin oluşturulmasına odaklanan ve
kafa kafaya çarpmalı kaza / kalite hedeflerinin gerçekleştirilme-
head-on collision si için gerekli iş proseslerini ve ilgili
Zıt yönlerden gelen araçların karşı- kaynaklarını belirleyen bölümü.
lıklı çarpışması ile oluşan kaza. kalite politikası / quality policy
kalem (tarihî köprülerde) / Bir kuruluşun üst yönetimi tarafın-
chisel dan kabul edilen, bağlayıcı olarak
Yontma işlerinde kullanılan ucu siv- yazılı beyan edilen, kalite ile ilgili
ri veya keskin alet. bütün amaçları ve yönlendirmesi.
kalıp / formwork kalite yönetim sistemi / quality
Beton yapılarda betona şekil vermek management system
için kullanılan; ahşap, metal vb. mal- Bir kuruluşu kalite açısından yön-
zemeden yapılan geçici veya kalıcı lendiren ve kontrol eden yönetim
form. sistemi.
kalıp arabası / form traveller kalite yönetimi / quality management
Kalıp taşıyıcı. Bir kuruluşun kalite bakımından
sevk ve idaresi için koordine edilmiş
kalibrasyon / calibration
faaliyetler.
Belirlenmiş koşullar altında, ölçü-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 36


KARAYOLU
terimleri

kanal açma ve vidanjör kamyonu

kalkış noktası / point of departure malzeme ocakları ve diğer kısımları


Yolcunun taşıta bindiği veya eşyanın ile yolun yapımı ve emniyeti için ka-
taşımacıya teslim edildiği yer. mulaştırılan arazi.
kama / wedge kamulaştırma taşı / expropriati-
Taşları paralamadan yarmakta kul- on post
lanılan sivri uçlu yassı alet. Sınırın belirlenmesi için kamulaştır-
ma sahasında ve genişliğin değiştiği
kamp taşıtı / camper vehicle noktalarda demirli ve demirsiz ola-
Yük taşımasında kullanılmayan, iç rak betondan yapılmış eleman.
dizaynı tatil yapmaya uygun teçhizat-
larla donatılmış, hizmet edebileceği kamyon / lorry, truck
kadar yolcu taşıyabilen motorlu taşıt. İzin verilen azami yüklü ağırlığı 3,5
tondan fazla olan ve eşya/yük taşı-
mak için imal edilmiş motorlu taşıt.

kamyonet / light truck, pickup


İzin verilebilen azami yüklü ağırlığı
kamu hizmeti taşıtı / public ser- 3.500 kg’ı geçmeyen ve yük taşımak
vice vehicle
için imal edilmiş motorlu taşıt.
Kamu hizmeti için yük veya yolcu ta-
şıması yapan bütün taşıtlar.
kamu yararı / public interest
kamulaştırma (istimlak) / ex-
propriation
Devlet veya diğer kamu tüzel kişile-
rinin, kamu yararının gerektirdiği
hallerde, karşılıklarını peşin öde-
mek şartıyla, özel mülkiyette bulu- kanal açma ve vidanjör kam-
nan taşınmaz malların tamamına yonu / combined canal jetting &
veya bir kısmına el koyması işlemi. sewage truck
kamulaştırma bedeli / expropri- Tıkalı rögar kanallarını su püskürte-
ation price rek açma ve vidanjör görevini yapan
Kamulaştırma için ilgili kanunlarda kamyon.
çerçevesi çizilen esaslara göre belir-
lenen bedel.
kamulaştırma sahası / expropri-
ation area
Yol yüzeyi, hendekler, şevler, sanat
yapıları, köprüler, ariyet yerleri,

37 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


kanal (tarihî köprülerde)

kanal (tarihî köprülerde) / canal


Yonu taşları üzerinde kenetlerin
oturabilmesi için açılan yuva.
kanalize etme / channelization
Taşıtların veya yayaların düzenli
ve güvenli hareketlerini sağlamak kaplama taşı / cover slab
üzere birbirleri ile kesişen hareket- Ayak, selyaran, kemer, tempan duva-
lerin yardımcı şeritler, yükseltilmiş rı, döşeme, korkuluk gibi köprü ele-
adalar, tarama, çizgi ve diğer trafik manlarının dış yüzeyini örten taşlar.
işaretleri gibi elemanlar ile yönlen-
dirilmesi ve düzenlenmesi. kaput / hood, bonnet
Araçlarda motoru örten, açılır kapa-
kanat duvarı / wing wall nır biçimde yapılan kapak.
Genellikle taşkınlarda yatak dışına
kar bıçağı / snow plough
taşan akarsuların çevredeki arazi-
ye dağılmasını ve köprünün kenar Taşıta monte edilebilen kar küreme
ayakları civarında meydana gele- bıçağı.
bilecek oyulmaları önlemek üzere
köprünün bulunduğu akarsuyun iki
sahili boyunca yapılan duvar.
kantar / weighing machine
Araçların tartıldığı ölçüm yeri.
kapalı kapı seyahati / closed-do- kar direği / snow pole
ors travel Karın yoldan uzaklaştırılması es-
Her ikisi de aracın kayıtlı olduğu nasında, yol platformunu belirleyen
ülke topraklarında bulunan bir ha- işaretler.
reket noktasından dönüş noktasına kar mücadelesi / snow removal
kadar indirip bindirmeden tek bir Kış programına dahil yolların trafi-
araç üzerinde tek bir yolcu grubu- ğe açık bulundurulması için yapılan
nun taşınması. çalışmaların tümü.
kapalı kasa kamyon / box truck kar rotatifi kamyon / snow
Yanları ve tavanı kapalı olan, sadece blower truck
arka kapağın açılmasıyla yüklenebi- Karı püskürterek ve yol platformu-
len yarı römork sınıfı. nun dışına atarak temizleyen kam-
yon.
kaplama / pavement
Yol üstyapısının kaymaya, trafiğin
aşındırmasına ve iklim koşullarının
ayrıştırma etkisine karşı koyarken
aynı zamanda yük taşıyan  en üst
tabakası.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 38


KARAYOLU
terimleri

kargo tasnif ve aktarma merkezi

kar siperi / snow fence Karayolu kenarında yapılacak tesis-


Kar ile mücadelede kullanılan ve yol lerin, nitelik ve nicelikleri kanun ve
boyunca rüzgarın esme yönü, şidde- yönetmeliklere göre değişen kara-
ti vb. gibi bazı faktörlere bağlı olarak yolu sınır çizgisine yaklaşabileceği
yerleştirilen parmaklık, çit, prefab- en kısa mesafe.
rik vb. elemanlar. kardan mili, şaft / propeller shaft
karayolu / highway, road Güç aktarma organlarında hareketi
Trafik için kamunun yararlanması- vites kutusundan diferansiyele ile-
na açık olan arazi şeridi, yol, otoyol, ten mil.
köprüler ve benzeri yapı ve alanlar.
kardökon / shore protection
karayolu kapasitesi / highway/ Yaklaşım imlasını tutmak, köprüyü
road capacity ve yaklaşım imlasını akarsuyun za-
Mevcut yol, trafik ve kontrol koşul- rarlı tesirlerinden korumak için ya-
ları altında verilen bir zaman süre- pılan tahkimat çeşiti.
sinde, bir şerit veya bir platformun
belli bir kesiminden kabul edilebilir kârgir / masonry
ölçüler içinde geçmesi beklenen aza- Doğal ya da yapay taş ve blokların
mi taşıt sayısı. harç adı verilen bağlayıcı malzeme-
lerle veya harçsız olarak örülmesiyle
karayolu karnesi / logbook
oluşturulan yapım sistemi.
UBAK İzin Belgesi’nin ayrılmaz bir
parçası olan, boş ve dolu seferler kârgir köprü / stone bridge
dahil olmak üzere ilgili İzin Belgesi kargo / cargo
kapsamında gerçekleştirilen taşı- Tek parçada en fazla yüz kilogramı
malar hakkında kronolojik sırada geçmeyen, genellikle ambalaj ve kap
verilen bilgileri içeren kayıtların tu-
içerisinde olan küçük boyutlu koli,
tulduğu seyir defteri.
sandık, paket gibi parça eşya.
karayolu tasnif ve aktarma
kargo işletmecisi / cargo operator
merkezi / road classification and
transfer center Bağımsız bir işyerinin kullanma
hakkına sahip olan ve kargoyu tes-
Kargo taşımalarında indirme, bin-
lim alarak kısa sürede gönderilene
dirme, yükleme, boşaltma, aktarma,
tasnif ve dağıtım hizmetlerinin ya- ulaştırmak amacıyla kendi gözetimi
pıldığı yer. ve denetimi altında yükleme, boşalt-
ma, depolama, istifleme, aktarma ve
karayolu taşıma yönetmeliği / gönderilene teslim gibi hizmetleri
road transport regulation yerine getiren, taşımayı yapan veya
Karayolu taşıma faaliyetlerini dü- yaptıran ve bundan doğacak sorum-
zenleme amacıyla Ulaştırma, Deniz- luluğu üstlenen kişi.
cilik ve Haberleşme Bakanlığınca
yayımlanan yönetmelik. kargo tasnif ve aktarma merkezi
/ cargo classification & transhipment
karayolu yapı yaklaşma mesa-
center
fesi / highway building approach
distance Kargo taşımalarında indirme, bin-

39 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


katılma şeridi (hızlanma şeridi)
dirme, yükleme, boşaltma, aktarma, kesme dayanımının artırılması için
tasnif ve dağıtım hizmetlerinin sistematik olarak uygulanan destek
yapıldığı yer. elemanı.
katılma şeridi (hızlanma şeridi) kayar kalıp / slip form
/ acceleration lane Kayarak ilerleyen kalıp.
Bir platforma giren bir taşıtın üze- kayıcı mesnet / sliding support
rinde seyredeceği ve hızını, transit
Doğrusal veya dairesel hareket eden
trafiğe daha güvenle katılacak dü-
mesnet.
zeye çıkarmasına olanak vermek ve
ana platformdaki trafiğe de gerekli kayıt / registration
olabilecek manevra ve davranışları Yetkili bir idare tarafından aracın
yapabilmesi için gerekli zaman ve sahibini, teknik özelliklerini ve ara-
mesafeyi bırakmak amacıyla tesis cın kayıt numarasını gösteren bir
edilmiş şerit. tanıtım belgesinin verilmesi.
katyonik bitüm emülsiyonu / kaza kara noktası / accident black
cationic bitumen emulsion spot
Bitüm emülsiyonlarında kullanılan Belirli bir nedenden dolayı belirli bir
emülgatörlerin bitümde çözünen kaza türünün yoğunlaştığı ve belir-
kısmı pozitif yüklü ise üretilen kat- lenen bir kriteri aşan veya kriterin
yonik bitüm emülsiyonudur. aşıldığı kesim veya nokta.
kavisli kaplama / curved cover slab kazazede / casualty
Tempan duvarı ile köprü giriş ve Kazaya uğramış, kaza geçirmiş olan
çıkışlarındaki kanat duvarlarında kimse.
kullanılan yamuk veya üçgen şeklin- kazı / excavation
deki taşlar. Yol gövdesinin oluşturulabilmesi
kavşak / junction için yapılan, yol tabanının oturacağı
yerde bulunan ve uygun nitelikte ol-
İki veya daha fazla karayolunun ke-
sişmesi, birleşmesi ve ayrılması ile mayan zayıf tabii zemin tabakasının
oluşan ortak alan. kaldırılması, kazıdan çıkan niteliği
uygun malzemenin dolguların ta-
mamlanması için yeterli miktarda
olmaması halinde ariyet yerlerinde
yapılan işlem; sanat yapıları temel-
leri, drenaj ve su akışını sağlamak
için yapılan işlemlerin tümü.
kazığın taşıma gücü / bearing
capacity of a pile
kaya bulonu / rock bolt
Kazığın o zemin içerisinde taşıyabi-
Projelerde gösterilen veya idare ta-
leceği yük kapasitesi.
rafından belirtilen yerlerde, duraylı
olmayan kaya blokların yerinde sa- kazık aralığı / pile spacing
bitlenmesi için tek olarak, kayanın Kazıklar arasındaki mesafe.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 40


KARAYOLU
terimleri

kent (şehir)

kazık boyu / pile length kenar hendeği / side ditch


Kazığın uzunluğu. Yol yüzeyi ve yakınından gelen yü-
kazıklı temel / pile foundation zeysel suların toplanıp yol boyunca
aktığı kısım.
Siltli, killi vb. sağlam olmayan ze-
minlerde temele gelen yükü zemine kenar taşı / curb stone
aktaran derin bir temel çeşidi. Yol platformunun sınırlarını ve yo-
kemer / arch lun gidiş yönünü göstermek üzere,
Bir açıklığın geçilmesi amacıyla, ke- yol kenarlarına belli aralıklarla yer-
narları ayaklara oturtmak suretiy- leştirilen ışık yansıtıcı eleman.
le yay şeklinde yapılan kârgir yapı kendi hesabına taşımacılık /
parçası. transport on own account
kemer açıklığı / arch span Yolcu ve mal taşımacılığının, teşeb-
Kemerin oturduğu iki mesnet ara- büsün kendi ticari/ekonomik faali-
sındaki mesafe ya da iki üzengi ara- yetinden kaynaklanan nedenlerle
sındaki yatay uzaklık. veya çalışanlarını taşımak amacıyla
yapılması ya da kâr amaçlı olma-
kemer alnı / archivolt
yan bir kuruluş tarafından, kendi
Kemere cephesinden bakıldığında
üyelerine sosyal hizmet sağlamak
görünen taş dizisi.
amacıyla ücretsiz olarak gerçekleş-
kemer karnı / intrados tirilmesi.
Kemerin alt (iç) yüzey alanı.
kendiliğinden yerleşen beton /
kemer sırtı / extrados self-compacting concrete
Kemerin üst (yüzey) alanı. Beton dökümünde vibrasyon ve sı-
kenar açıklık / end span kıştırma gerektirmeyen, kendi ağır-
lığı ile yoğun donatılı bölgelerde bile
Kenar ayakların yanındaki açıklıklar.
kalıbı tamamen doldurabilen, yer-
kenar ayak / abutment leşebilen, sertleşmiş haliyle yoğun-
Köprünün başında ve sonundaki luğu, homojenliği ve kalıcılığı vib-
ayaklar. rasyonla kalıba yerleştirilmiş beton
kenar ayak perdesi / backwall özelliğinde olan beton.
Kazık ayaklı köprülerde imlanın ke- kenet / clamp
nar ayak kazıklarına itki vermemesi Taşları birbirine bağlamakta kulla-
için kazık ayaklara yapılan perde. nılan, iki ucu kıvrık, 5-8 mm kalın-
kenar çizgisi / border line lık, 50-60 mm genişlik ve 20-30 cm
Kaplama üzerinde karayolu şeridi- uzunluğunda, yatay demir çubuk.
nin dış sınırını gösteren çizgi. kent (şehir) / urban area
kenar dikmesi / marker post Nüfus çoğunluğunun ticaret, sanayi
Yolun doğrultusunu ve kenarlarını veya yönetimle ilgili işlerle uğraştı-
göstermek üzere, yol kenarlarına be- ğı, tarımsal etkinliklerin olmadığı
lirli aralıklarla yerleştirilen eleman. yerleşim alanı.

41 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


kesilme

kesilme / setting kış programı haritası / winter


Bitüm kürecikleri etrafındaki yük- program map
lerin muhtelif yollarla kaybolması Kış programındaki yolların önem
dolayısıyla küreciklerin yan yana derecelerine göre “daimî açık tutu-
gelerek bir bitüm filmi meydana ge- lacak yollar” ve “imkân bulundukça
tirmesi. açık tutulacak yollar” olarak belir-
lendiği harita.
kesin proje / final design
Onaylı ön projesine uygun olarak; kıyı kenar çizgisi / shore edge line
yol, köprü, viyadük, tünel vb.nin her Deniz, tabii ve suni göller ile akarsu-
türlü elemanının daha büyük ölçekli larda, kıyı çizgisinden sonraki kara
şekilde boyutlandırıldığı, detaylan- yönünde su hareketlerinin oluştur-
dırıldığı proje. duğu kumluk, çakıllık, kayalık, taş-
lık, sazlık, bataklık ve benzeri alan-
keski / nipper ların doğal sınırı.
Genel anlamda taşları kesmeye ve
yontmaya yarayan alet. kıymet takdiri (değerleme) /
valuation
kesme dişi (köprü kenar ayak
Belirgin özelliklere sahip olan kesin
temellerinde) / shear key
bir pazarı ve fiyatı olmayan taşınır
keson / caisson veya taşınmaz malların parasal de-
Sağlam zeminin derinde olması ve ğerini ortaya koyma veya tahmin
kazık temellere göre daha geniş işlemi.
karne ve sağlam temel yapmak ge-
kilit taşı / keystone
rektiği durumlarda zemin üzerinde
içi boş olarak inşa edilen kanivo ve Kemer kubbe ve tonozların tepe
ağırlığından da yararlanılarak iste- noktalarına konan, üstüne gelen
nilen derinliğe indirilerek uygula- ağırlığı yanındaki taşlara aktaran
nan temel biçimi. taş, anahtar taşı.

k-faktörü / k-factor kilometre / kilometer


Yıl içinde gözlemlenen saatlik en Yol üzerinde herhangi bir noktanın
yüksek trafik hacminin (30., 50., proje başlangıcına olan uzaklığının
100. veya 200. saat) yıllık ortalama kilometre + metre olarak ifadesi
günlük trafiğe göre değişimi. (15+225.05 gibi).
kırmızı kot / grade elevation kilometre eşitliği / station
Karayolu güzergâhı üzerindeki her- equation
hangi bir noktanın bitmiş yol kapla- Ripaj, varyant veya ölçüm farklılık-
ma üst kotu. ları nedeni ile kotta veya kilometre-
de yapılan değişikliklerin geri (G) ve
kış programı / winter program
ileri (İ) olarak belirtilmesi (örneğin
Bakım altında tutulan karayolları- 6+845.12G/6+840.33İ gibi).
nın kış mevsiminde trafiğe açık bu-
lundurulması için uygulanan prog- kimyasal katkı / chemical additive
ram. Taze ve sertleşmiş betonun bazı

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 42


KARAYOLU
terimleri

kontrol kesim numarası


özelliklerini değiştirmek için karış- Kirişleri çelik, döşemesi betonarme
tırma işlemi esnasında betona çi- olan köprü sistemi.
mento kütlesine oranla çok az mik-
koni / cone
tarda eklenen malzeme.
Özellikle yol çalışmalarının olduğu
kiralık taşıt / hired vehicle yerlerde kullanılan trafik kontrol
Karşılığı alınmak üzere ve belirli elemanı.
bir süre için başkası hesabına ya da konşimento / bill of loading
aracın sahibi olan işletme ile bir kira
Üzerinde taşınan yükün içeriği ile
sözleşmesi imzalanmak suretiyle
ilgili bilgiler bulunan yük taşıma se-
kendi hesabına karayoluyla ulusla-
nedi.
rarası eşya taşımacılığı ile iştigal
eden bir işletmeye ait olan herhangi konteyner / container
bir taşıt. Bir taşıma donanımı parçası olarak,
kiriş / beam yükleme biçimi korunarak veya bo-
zulmadan birden çok taşıma türüyle
kitabe / inscription taşınmasına imkan verebilen, taşı-
Bir anıt eserin üzerine eseri yaptı- ma yolunda aktarma ve istiflemeye,
ranın adı ve yılı gibi tanıtım ve bilgi- kolaylıkla doldurulup boşaltılmaya,
lendirme amaçlı yazılan yazıt. birçok kez kullanılmaya uygun ve
dayanıklı malzemeden imal edilmiş
klasik (alaturka, oluklu) kire-
kapalı yapı.
mit / pantile
Yarım silindir şeklinde, uçlarından kontrol belgesi / inspection ser-
biri ötekinden biraz daha geniş olan, tificate
%20-%30 arasındaki çatı eğimlerin- Otobüsler ve yolcu otobüsleri için
de kullanılabilen kiremit cinsi. yolcu manifestosu.
kolon / column kontrol kesim haritası / control
Yükleri temele taşıyan dikey eleman. section map
kombine taşımacılık / combined Karayollarını teşkil eden her sınıf-
transport tan yolun kontrol kesimler halinde
gösterildiği karayolu haritası. Bu
Taşımacılığın büyük kısmının de-
haritada, karayolları üzerinde bulu-
miryolu, iç suyolu veya denizyolu ile
nan yerleşim yerleri ile yol kavşak-
yapıldığı, taşımanın başlangıç veya
ları, uzunlukları ile birlikte gösteril-
son etabının mümkün olan en kısa
mektedir.
mesafeyle kara taşımacılığıyla ya-
pıldığı intermodal taşımacılık türü. kontrol kesim numarası /
control section number
komisyoncu / commission agent
Karayolunun belirli noktalardan
Yük veren kişiye yüke uygun aracı
belirli uzunluklarda bölünmesi ile
bulan ve araç sahibinden komisyon
oluşmakta olup, bu noktalar ele
alan kişi.
alınan kesimi açıklıkla tanımlaya-
kompozit köprü / composite bilecek noktalar olmalıdır. Uzunlu-
bridge ğu yolun özelliklerine ve kesimin

43 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


kontrol mühendisi
başlangıç ve bitiş noktalarını gös- kotlu plan / detailed elevation plan
terecek belirtilerin varlığına bağlı (bkz. plankote)
olarak saptanmaktadır. Devlet ve il
yollarında kavşaklar ve il sınırları köprü / bridge
başlangıç ve bitiş noktaları olarak Hesap açıklığı 10m’den büyük (10m
seçilmektedir. dahil) akarsu, vadi, karayolu, demir-
yolu gibi engelleri geçmek amacıyla
kontrol mühendisi / control kullanılan karayolu yapısı.
engineer
İşbaşında idareyi temsil etmek üze- köprü altyapısı / bridge substruc-
re yetkilendirilerek atanan, işin ya- ture
pılışını ve kullanılan malzemelerin Köprünün üstyapısı altında kalan
proje ve şartnamelerde istenilen ni- ayak ve temel kısımları.
telikte olup olmadığını kontrol eden, köprü bakım / bridge maintenance
müşavir veya kontrollük birimi.
Köprü ve köprü ile ilgili bir yapının
koridor / corridor öngörülen görevi sürekli olarak ye-
Planlanan veya mevcut bir yolun rine getirmesini sağlamak amacı ile
başlangıç ve bitim mahallerini kap- orijinal yapısının muhafazası için
sayan, topoğrafik sınırlamalara göre yapılan çalışma.
değişken genişlikte olabilen ve şerit-
köprü boyu / bridge length
sel olarak nitelenebilecek bir alan.
Köprünün başındaki yaklaşım pla-
korkuluk (tarihi köprülerde) / ğı ile kesiştiği çizgiden, sonundaki
parapet yaklaşım plağı ile kesiştiği çizgiye
Köprünün iki tarafında ve tempan kadar olan toplam uzunluk.
duvarının üzerinde yükselen, geçiş-
te güvenliği sağlayan köprü elemanı. köprü cinsi / bridge type
Köprünün yapıldığı malzemeye göre
korniş / corniche (betonarme, çelik vb.) adlandırılması.
Köprünün her iki tarafında tempan
duvarı ile korkuluğu ayıran, boydan köprü eğimi (tarihî köprüler) /
boya giden düz veya profilli çıkıntı. gradient slope
Büyük göz üzerinden yanlara doğru
korozyon / corrosion
verilen ve iki tarafta yol seviyesi ile
Bazı maddelerin kimyasal yoldan
birleşen eğim.
malzemeyi tahrip etmeleri olayına
verilen genel ad. köprü envanteri / bridge inven-
tory
kot / elevation
Herhangi bir noktanın belirli bir Köprüye ait tüm elemanların ve ya-
düzleme göre alçaklık veya yüksek- pıların geometriye dayalı ihtiyaç
liği, rakım. duyulan bilgilerinin toplandığı ve
değerlendirildiği bilgi kaynakları.
kota / quota
İki âkit tarafın yetkili makamları köprü genişliği / bridge width
arasında yıllık olarak teati edilen Köprü tabliyesi enkesitinin dış ke-
izin belgesi sayısı. narları arasındaki mesafe.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 44


KARAYOLU
terimleri

kutu menfez

köprü (kemer) gözü / arch noktada bir köprü vasıtasıyla, hare-


Köprünün ayakları arasındaki boşluk. ket halindeki trafiği etkilemeyecek
şekilde oluşturulan kavşak sistemi.
köprü korkuluğu / bridge railing
Köprü boyunca her iki tarafta bulu- kurp (yatay ve düşey kurp) /
nan koruyucu parmaklıklar. curve
Proje yatay ve düşey hattındaki doğ-
köprü muayenesi / bridge inspe- rusal kesimleri birleştiren eğrisel
ction veya dairesel karayolu kesimi.
Köprü elemanlarının incelenerek
hasarlarının tespit edilmesi ve kayıt kurp genişlemesi / curve widening
altına alınması. Dar kurplarda uzun araçların dönü-
şünü kolaylaştırmak için platform
köprü onarımı / bridge repair genişliğinin arttırılması.
Köprülerden güvenli trafik akışının
kurşunsuz benzin / unleaded
sağlanması için köprü elemanların-
gasoline
daki veya köprüyü koruyan yapı-
lardaki hasarların giderilmesi ya da Organik kurşun bileşikleri katılma-
hasarlı elemanların değiştirilmesi. mış benzin.

köprü plankotesi / bridge survey kusurlar tablosu / checklist of


defects
map
Araç Muayenesi Sonucu Belirlenen
Köprü ölçüm haritası.
Eksikliklere İlişkin Kusur Grupla-
köprü şantiyesi / bridge site rı Yönergesi kapsamında Karayolu
Köprü inşaat sahası. Düzenleme Genel Müdürlüğünce
düzenlenen ve araçta tespit edilen
köprü tabliyesi / deck, slab eksiklikleri/kusurları belirten ve
Köprü ayakları üzerinde bulunan bu eksikliklerin/kusurların hangi
üstyapı elemanı. kusur grubuna girdiğini gösteren
köprü tipi / bridge type tablo.
Köprü sistemi (basit kiriş, öngeril- kusursuz araç / defect-free
meli vb.). Muayene edilen araçta herhangi bir
eksikliğin bulunmaması hali.
köprü üstyapısı / bridge supers-
tructure kutu kiriş / box girder, hollow
Köprünün ayakları üstünde kalan girder
kısmı. En kesiti kutu şeklinde olan, içi boş-
luklu kiriş tipi; kutu kesitli kiriş.
köprü yaya yolu / bridge sidewalk
kutu menfez / box culvert
Köprü tabliyesinin her iki tarafında
yayaların üzerinden emniyetli yürü- Yüzeysel drenaj sırasında, dolgunun
meleri için ayrılmış kısım. bir tarafında biriken veya bu taraf-
tan gelen akarsuyu yol gövdesinin
köprülü kavşak / bridge crossing, diğer tarafına geçirmek üzere kul-
flyover junction lanılan kare veya dikdörtgen kesitli
İki veya daha fazla yolun kesiştiği betonarme su geçidi.

45 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


küçük çukurların doldurulması

küçük çukurların doldurulması


/ filling
Yol üst yapısındaki münferit çukur-
ların yama malzemesi ile doldurula-
rak onarılması.
külah / cone
Selyaranların çatı örtüsü.
külünk / flat pick
Kayaları parçalamakta ve yumuşak
taşları sayalamakta kullanılan sivri
kazma. lastik tekerlekli ekskavatör /
kür etmek / asphalt curing rubber-wheeled excavator
Sıvı petrol asfaltı içerisine katılan Değişik seviyelerdeki zemini sınırlı
benzinin, gazyağının ve mazotun miktarda kazmak, gevşek malze-
buharlaşması. İnşaat esnasında sıvı meyi ya da kazılmış toprağı bir yere
petrol asfaltları tam olarak kür edi- yığmak ya da yüklemek için kullanı-
lemez, kür inşaat sonrasında da bir lan lastik tekerlekli iş makinesi.
süre devam eder. Bu süre yavaş kür
eden (SC) cinsi sıvı petrol asfaltları
için birkaç yıl da sürebilir.
küresel mesnet / spherical bearing

L
lase / lase, group of combined curve
Kısa mesafede yükselmek gerekti- lastik tekerlekli silindir / rub-
ğinde birbirini kısa aralıklarla izle- ber-wheeled roller
yen çok sayıdaki küçük yatay kurp-
lar ile oluşturulan yol kesimi.
lastik / tyre, tire
Araçların yol üzerinde gidişini sağ-
layan temel parça.
lastik tekerlekli dozer / rubber-
wheeled dozer
Önünde geniş bir bıçağı olan, toprak
tesviyesinde kullanılan, lastik te-
kerlekli bir iş makinesi.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 46


KARAYOLU
terimleri

malç

lastik tekerlekli yükleyici / Yerden yüksekliği azaltılmış, ağır


rubber-wheeled loader taşımalar için özel yarı römork.
Malzemeyi bir yerden alıp başka bir
yere yüklemek için kullanılan ma-
kine.

lastik tekerlekli traktör / farm


tractor
Belirli şartlarda römork ve yarı rö-
mork çekebilen, ancak ticari amaçla
taşımada kullanılmayan tarım aracı.

M
madırga (madraba) / lump
hummer
Murç ve benzeri aletlerin başına vu-
rularak kullanılan 2-3 kg ağırlığın-
daki bir çeşit taşçı çekici.
mafsal / pin, hinge
Pim, mil.
lojistik işletmecisi / logistics
operator mahmuz / dike
Taşımacılık faaliyetinin yanı sıra; Setleme.
bağımsız bir işyerinin kullanım hak- mahrece iade beyannamesi /
kına sahip olarak müşterilerine ait decleration for returning the goods
eşyayı teslim aldıktan sonra kendi to the country of origin
gözetim ve denetimi altında yükle- Mahrecine iade eşyanın ithalatçısı
me, boşaltma, depolama, istifleme, tarafından geldiği yere geri gönde-
paketleme, tasnif, etiketleme, sipa- rilmesi için düzenlenen belge.
riş planlaması, dağıtım, teslimat ve
benzeri hizmetlerin tamamını veya malç / mulch
bir kısmını üstlenen gerçek veya tü- Yol boylarında dikilen bitkilerin ge-
zel kişi. lişip toprağı tutmasına karşı geçen
süreçte toprak yüzeyinin dış etken-
lowbed (alçak şasi yarı römork)
lere karşı korunması ve toprak ne-
/ lowbed semi-trailer
minin muhafaza edilmesi amacıyla

47 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


manivela
kullanılan polietilen, odun talaşı, mesi sonucu oluşan taş.
çam ibreleri vb. materyal.
meskun mahal / residential area
manivela / crank lever İl, ilçe, kasaba, köy, toplu işyeri veya
Taşları taşıma amaçlı kullanılan, bir sanayi bölgeleri gibi insanların top-
ucunun bağlı bulunduğu bir nokta luca yaşadıkları; yol, su, elektrik,
etrafında dönen bir tür kaldıraç. ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon,
mansap / downstream aydınlatma gibi kamu hizmetlerin-
Akış aşağı, suyun sanat yapıların- den istifade ettikleri toplu yaşam ve
dan çıktığı kısım. çalışma alanlarını ve bu alanların
bitiminden 500 metreye kadar olan
marş motoru / starter motor mesafeyi kapsayan yer.
Aküden aldığı elektrik enerjisini
elektomanyetizma prensibine göre mesleki saygınlık / good repute
mekanik enerjiye çevirerek, oluş- Ticari alanda ve mesleğin icrası ile
turulan bu mekanik enerji ile marş ilgili konularda kötü şöhret sahibi
dişlisi üzerinden motorun volanı olmamak.
döndürülerek ihtiyaç duyulan ilk mesleki yeterlilik / professional
hareketi sağlayan parça. competence
mekik servis / shuttle service Mesleğin icrası ile ilgili eğitim, bilgi,
Önceden oluşturulmuş yolcu grupla- beceri ve donanıma sahip olmak.
rının, dışarı ve gidiş dönüş seyahat- mesleki yeterlilik belgesi / pro-
lerinde tek bir hareket noktasından fessional competence certificate
alınıp tek bir varış noktasına taşın-
Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde
ması.
öngörülen ve kişilerde mesleki ye-
memba / upstream terliliğin bulunduğunu gösteren
Suyun sanat yapısına geldiği kısım. belge.
menfez / culvert mesleki yeterlilik eğitimi / pro-
Mücavir alanlardan yola gelecek her fessional competence training
türlü suyu, yolun işletme süresi bo- Karayolu Taşıma Yönetmeliği kap-
yunca yerine getireceği fonksiyonu samındaki faaliyetlerle ilgili bir
zedelemeyecek şekilde yoldan geçi- mesleki yeterliliğin kazandırılması
rerek uzaklaştırmak için yol gövde- amacıyla verilecek eğitim.
si altında inşa edilen ve açıklığı 10
mesleki yeterlilik eğitimi ta-
metreye kadar olan sanat yapısı.
mamlama belgesi / professional
menfez temizliği / maintenance competence completion certificate
of culvert Mesleki yeterlilik eğitimini tamam-
Yeraltı dren tesislerine ait deşarj lamış olanlara bu eğitimi veren ku-
noktalarının teressübat, kar, buz, ruluşça verilen belge.
çalı, ot ve benzeri yabancı maddelere
karşı korunmalarının sağlanması.
mesleki yeterlilik eğitimi yetki
belgesi / licence for professional
mermer / marble competence training
Kalkerlerin başkalaşarak kristalleş- Karayolu Taşıma Yönetmeliği kap-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 48


KARAYOLU
terimleri

motor kilidi
samında mesleki yeterlilik eğitimi mek veya betona özel nitelikler ka-
vermek üzere faaliyette bulunacak zandırmak amacıyla kullanılan ince
gerçek ve tüzel kişilere Bakanlıkça malzemeler.
verilecek yetki belgesi.
mini kazık / mini pile
mesleki yeterlilik sınavı / profes- Sanat yapılarının temellerinde kul-
sional competence exam
lanılan, boyutları küçük olan kazık.
Kişilerde mesleki yeterliliğin bu-
lunup bulunmadığının anlaşılması minibüs / minibus
amacıyla yapılacak sınav. Yapısı itibariyle sürücüsünden baş-
mesnet / bearing ka 8 ila 14 oturma yeri olan ve insan
taşımak için imal edilmiş bulunan
Ayaklar üzerine yerleştirilen, köp-
rüleri olumsuz etkilerden koruyan motorlu taşıt.
yapı elemanı.
metamorfik kayaç / metamorphic
rock
Kayaçların yeni bir ortamda, değişik
fiziksel ve kimyasal şartlar altında
uğradıkları katı haldeki mineralo-
jik ve yapısal değişikliğe neden olan
metamorfizmanın oluşturduğu ka-
yaçlar.
metroloji / metrology
Ölçüm bilimi ve uygulanabilir olma-
modifiye bitüm / modified bitu-
sının sağlanması.
men
mıcır / stone chips Üretim sırasında bir ya da daha fazla
Tek boy, kırılmış, köşeli taş malzeme. kimyasal katkı kullanılarak reolojik
mıcır serici / chip spreader özellikleri iyileştirilen bitüm.
Sathi kaplamalarda mıcır (agrega) moloz taş / rubble stone
seriminde kullanılan bir araç veya Doğrudan doğruya ocaktan çıktığı
ekipman. şekliyle kullanılan veya yalnızca ya-
tak yüzleri mümkün olduğu ölçüde
çekiçle düzeltilerek kullanılan taş.
motor / engine
Aracın hareketi için gerekli gücü
sağlayan aksam.
motor kilidi / immobilizer
Kontak anahtarının çıkarılmasının
ardından hırsızlığa karşı motorun
mineral katkı / mineral additive elektronik olarak kilitlenmesini sağ-
Betonun bazı özelliklerini iyileştir- layan sistem.

49 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


motorlu bisiklet

motorlu bisiklet / moped müşavir / consultant


Silindir hacmi 50 santimetreküpü İdare adına kontrollük hizmetlerini
geçmeyen, içten patlamalı motor- yürüten kişi veya firma, danışman.
la donatılmış ve imal hızı saatte 50 müştemilat / outbuilding
km’den az olan bisiklettir.
Taşınmazın kullanımını kolaylaştı-
motosiklet / motorcycle ran ek tesis.
2 veya 3 tekerlekli sepetli veya se- müteahhit (yüklenici) / contractor
petsiz motorlu araçlar. Bunlardan
Sözleşmede belirtilen şartlar içeri-
karoserisi yük taşıyabilecek şekilde
sinde işi yapmayı, bunun için gerekli
sandıklı veya özel biçimde yapılmış
her türlü malzeme, işçi, makine, alet
olan ve yolcu taşımalarında kulla-
vb.nin teminini ve işin tamamlan-
nılmayan 3 tekerlekli motosikletlere
masını üzerine alan özel veya tüzel
yük motosikleti (triportör) denir.
kişi.
mozeta (mucarta) / bush hammer
mütemmim cüz / integral part
Sert taşların yüzünü düzlemekte
kullanılan bir çeşit dişli tokmak. Bütünleyici parça, asıl şeyin temel
unsuru olan ve o şey yok edilmedik-
muayene kanalı / technical inspection çe, zarara uğratılmadıkça veya yapı-
channel sı değiştirilmedikçe ondan ayrılma-
Muayeneye gelen araçların Araç sına olanak bulunmayan parça.
Muayene İstasyonlarının Açılması,
İşletilmesi ve Araç Muayenesi Hak-
kında Yönetmelik’te belirtilen usul
ve esaslar dahilinde tüm muayene-
lerinin yapıldığı, muayene araç ve N
gereçleri ile donatılan peron. nakliyat ambarı / warehouse
murç / chisel Bir veya birden fazla gönderenden
Sayalanmış olan taşların kabasını toplu veya parça başı eşyanın teslim
almakta veya oyuk açmakta kullanı- alınarak işletmecinin gözetimi ve
lan sivri uçlu çelik kalem. denetimi altında yükleme, boşalt-
ma, depolama, istifleme, aktarma ve
mücavir alan / urban area gönderilene teslim gibi hizmetlerin
İmar mevzuatına göre belediyelerin yapıldığı yer.
kontrol ve sorumluluğu altındaki
alan.
nakliyat ambarı işletmecisi /
warehouse operator
mühimmat / ammunition Bağımsız bir işyerinin kullanma
Tahripleri dahil ederek savunma ve hakkına sahip olan ve eşyayı teslim
saldırıyla bağlantılı olarak kullan- alarak kendi gözetim ve denetimi al-
mak için patlayıcılar, sevk barutu, tında yükleme, boşaltma, depolama,
fişek, başlatıcı, terkip veya nükleer, istifleme, aktarma ve gönderilene
biyolojik ve kimyasal malzemelerle teslim gibi hizmetleri yerine geti-
yüklü cihaz. ren; taşımayı yapan veya yaptıran

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 50


KARAYOLU
terimleri

ordino
ve bundan doğacak sorumluluğu sındaki yükseklik farklarının belir-
üstlenen kişi. lenmesi işi.
nakliyeci / carrier nokta hız / spot speed
Taşımacılıkla uğraşan kişi Bir taşıtın, karayolunun belli bir
navlun / freightage noktasından geçtiği andaki hızı.
Nakliye bedelinin katma değer ver-
gisi hariç tutarını ifade eden terim.
nehir yatağı / river bed
Nehir tabanı. O
nervür / rib ofset / offset, oblique parallel lines
Betonla aderansı arttırmak amacıy- Geometrik burun ile fiziksel burun
la çubuğun yüzeyinde oluşturulmuş, arasında kalan bölgede yapılan ta-
çubuk eksenine belirli bir açıyla rama.
veya açılarla yer alan ve çubuk bo-
yunca devam eden çıkıntılar. okul geçidi / school crossing
nervürlü demir / ribbed bar Genel olarak okul öncesi, ilköğretim
ve orta dereceli okulların çevresin-
Yüzeyi düzgün olmayan demir.
de özellikle öğrencilerin geçmesi
net bugünkü değer / net present için taşıt yolundan ayrılmış ve bir
value trafik işareti ile belirlenmiş alan.
Bir yatırımın belli bir faiz oranına
okul taşıtı / school vehicle, school
göre indirgenmiş giderlerinin topla-
bus
mı ile indirgenmiş net gelirleri top-
lamı arasındaki fark. Genel olarak okul öncesi, ilköğretim
ve orta dereceli okulların öğrencile-
nihai çevresel etki değerlendir- ri ile gözetici ve hizmetlilerin taşın-
mesi raporu / final environmental malarında kullanılan taşıt.
impact assessment
oluk (tekerlek izinden oluşan)
Çevresel etki değerlendirmesi çalış-
/ rutting
malarının sonuçlarını içeren detaylı
rapor. Asfalt kaplamalarda araçların te-
kerlek izleri boyunca meydana gelen
nihai proje / final project, as built çökmeler.
Kesin ve uygulama (tatbikat) proje-
ondülasyon / corrugation, waves
lerine göre yapım çalışmaları sonu-
Yol üzerinde, trafik akışına göre eni-
cunda oluşan değişiklikleri de içine
alan ve en son durumu yansıtan pro- ne doğrultuda ve birbirine yakın be-
jeler. lirli aralıklarla oluşan dalgaya ben-
zer yüzey deformasyonu.
niş / niche
ordino / waybill
Duvar içinde bırakılan oyuk, girinti.
Konşimento karşılığında, yurt dışın-
nivelman / leveling dan gelen malın gümrükten çekil-
Arazide tespit edilmiş noktalar ara- mesi için verilen emir.

51 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


organik zemin

organik zemin/ organic soil ka en az 15 oturma yeri olan ve insan


Genellikle çok sıkışabilen ve taşıma taşımak için imal edilmiş bulunan
güçleri düşük, yüksek düzeyde orga- motorlu taşıt.
nik malzeme içeren zeminlere denir.
orta ayak / pier
Köprünün kenar ayakları dışındaki
ayakları.
orta yüklü ticari taşıt / medium
commercial vehicle
Yolcu taşıma kapasitesi yaklaşık 14-
25 kişi olan taşıtlar ve toplam yüklü
ağırlığı yaklaşık 3,5 ton ile 10 ton otokorkuluk / guardrail
arasında olan kamyon. Bir yolun kenarına ya da gidiş ve dö-
ortak borulu enjeksiyon / com- nüş şeritlerinin ortasına yatay ola-
mon rail  rak yerleştirilen metal ya da beton
“Tutuculu püskürtme” de denen, kiriş.
yeni nesil dizel motorlarda kullanı- otomatik görüntü karartma /
lan bir yakıt enjeksiyon sistemi.
autodimming
ortalama seyahat hızı / average Dikiz aynalarında kullanılan duyar-
travelling speed
lı aynanın ışığı daha yoğun kırarak,
Belirli bir yol kesimi uzunluğunun,
kararması.
o kesimde seyreden taşıtların tüm
durma ve duraklama süreleri dahil otomatik trafik sayım cihazı /
edilerek belirlenen ortalama seya- automatic traffic counting device
hat süresine bölünmesi ile bulunan
Herhangi bir kullanıcıya ihtiyaç
hız.
duymaksızın çeşitli sensörler aracı-
ortalama seyir hızı / average lığıyla yoldan geçen taşıtları sayan
running speed cihaz.
Belirli bir yol kesimi uzunluğunun,
bu kesimden geçen taşıtların ortala- otomobil / automobile, car
ma seyir süresine bir taşıtın bir se- Yapısı itibariyle sürücüsünden baş-
yahat boyunca hareket halinde bu- ka en çok 7 oturma yeri olan ve insan
lunduğu zaman dilimlerinin toplamı taşımak için imal edilmiş bulunan
bölünmesiyle bulunan hız. motorlu taşıt.
ortofoto / orthophoto otoyol / motorway
Hava fotoğrafı veya uydu görüntüsü
Yüksek standartlara sahip, trafik
kullanılarak elde edilen, harita gibi
seyrinde asgari hız sınırlaması uy-
belli bir ölçeği olan fotoğrafik gö-
rüntü. gulanan, seyahat hızı yüksek ve üze-
rinde erişme kontrolünün uygulan-
otobüs / bus
dığı karayolu.
Yapısı itibariyle sürücüsünden baş-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 52


KARAYOLU
terimleri

öngerilmeli önçekim köprü


fik güvenliğini teknik ve ekonomik
olarak karşılayacak yol güzergâhı-
nın veya güzergâhlarının haritalar
üzerinde veya arazide araştırılması.
ön far / headlight, headlamp
ön proje / preliminary/tentative
design
Kesin güzergâhın ve yaklaşık mali-
yetinin belirlenmesi için alternatif
hatlarda yapılan mühendislik çalış-
maları.
ön radye / apron
Menfezlerde kanat duvarları arasın-

Ö daki kısım.
öngerilmeli artçekim köprü /
ödül (bonus) belgesi / bonus pre-stressed post-tension bridge
permit Betonu döküldükten sonra öngerme
İkili anlaşmalar gereği yabancı ülke- halatları gerilen köprü sistemi.
lerden özel şartlara bağlı olarak kota
öngerilmeli beton / pre-stressed
harici temin edilen geçiş belgesi.
concrete
ölçme belirsizliği / uncertainty of Betona dökümden önce veya ser-
measurement bestleştikten sonra basınç verme
Makul olarak ölçülen büyüklüğe at- teknolojisinde kullanılan beton.
fedilen değerlerin dağılımını karak- öngerilmeli kazık / pre-stressed pile
terize eden ve ölçü sonucuyla ilgili
Öngerme teknolojisiyle imal edilen ve
olan parametre.
ilave temel desteği sağlamak amacıy-
ölü yük / dead load la yapılan derin temel elemanı.
Köprünün kendi ağırlığı. öngerilmeli kiriş / pre-stressed
ön cam / windshield, windscreen beam
ön etüt (istikşaf) / preliminary İçindeki germe kabloları veya ke-
survey narlarından sıkıştırılarak kesme ve
çekme gerilmelerinin elimine edil-
Başlangıç ve sonu tespit edilen iki
diği beton kullanılarak imal edilen
nokta arasında göreceği hizmet
eleman.
(yerleşim, sosyal ve ekonomik) ba-
kımından uzunluk, toprak işleri, öngerilmeli önçekim köprü /
drenaj, jeolojik ve topoğrafik yapı ile pre-stressed pretension bridge
trafik ve gelişme faktörleri gibi hu- Öngerme halatları gerildikten sonra
suslar göz önünde tutularak, kara- betonu dökülen, fabrik ortamda dö-
yolu geometrik standartları ile tra- külen hazır kirişli köprü sistemi.

53 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


öngerme çeliği

öngerme çeliği / pre-stressing nımlarını değiştiren ya da değiştir-


steel ten işletmeler.
öngerme donatısı / pre-stressed paletli delici / crawler drill
tendon Kaya delme makinesi.
öngerme halatı / pre-stressing
strand
örülme / weaving
Aynı yönde hareket eden trafik
akımlarının katılma ve ayrılma su-
retiyle kesişmeleri.
özel amaçlı taşıt / special-purpose
vehicle
Özel amaçla insan veya eşya taşı-
mak için imal edilmiş olan ve itfaiye,
paletli dozer / crawler dozer
cankurtaran, cenaze, radyo, sinema,
televizyon, kütüphane, araştırma Önünde geniş bir bıçağı olan, toprak
araçları ile bozuk veya hasara uğ- tesviyesinde kullanılan paletli iş
ramış taşıt ve araçları çekmek veya makinesi.
taşımak, kaldırmak gibi özel işlerde
kullanılan motorlu araçlar.
özmal taşıt / equity vehicle
Araç tescil belgesinde yetki belgesi
sahibi adına kayıtlı taşıt.

paletli ekskavatör / crawler exca-


vator
P Değişik seviyelerdeki zemini sınırlı
miktarda kazmak, gevşek malze-
pafta / map sheet
meyi ya da kazılmış toprağı bir yere
Arazilerin teknik usullere göre öl-
yığmak ya da yüklemek için kullanı-
çülüp belli oranda küçültülerek bir
lan paletli iş makinesi.
altlığa çizilmiş haritası.
paketleyen / packer
Tehlikeli maddeleri, büyük paketler
ve orta boy hacimli konteynerler de
dahil olmak üzere, paketlere koyan
ve gerektiğinde paketleri taşınmak
üzere hazır hale getiren işletmeler
ile tehlikeli maddeleri paketleten ya
da bu malların paketlerini ya da ta-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 54


KARAYOLU
terimleri

pere

palmet / palm leaf sında geçici olarak alev aldığı fakat


Bir sapın iki tarafında simetrik ola- yanmaya devam etmediği en düşük
rak sıralanmış uzunca yapraklardan sıcaklığın, tespit edilmiş deney şart-
oluşan, üsluplaştırılmış bitkisel be- ları altında ölçülmüş değeri.
zeme motifi. parsel / parcel
palplanş / sheet pile Sınırları haritalarla belli edilmiş
Gevşek zeminlerde yanal çökmeleri arazi parçası.
önlemek için çelik, demir vb. malze-
parselasyon / parcelling
melerden yapılan plaka şeklindeki
kazık. İmar parselleri oluşturmak amacıy-
la, parseller içerisinde yol, meydan,
palye / bench yeşil alan, park, otopark vb. kamu
Yüksek yarma ve dolgularda şev sta- hizmetlerine ayrılan yerlerden her-
bilitesi için düzenlenen kademe. hangi birini veya birkaçını kapsaya-
palye hendeği / bench ditch cak şekilde yapılan, taşınmaz malla-
Palyeli olarak yapılan yarma ve dol- rı ayırma işlemi.
gularda şeve ve palyeye gelen yüzey- pas payı / concrete cover
sel suların toplanıp deşarj edildiği Demir ve beton yüzeyi arasındaki
drenaj yapısı. beton.
panel köprü / panel bridge patina / patina
Yıkılan köprünün yerine yenisi yapı- Taşların yüzeyinde zamanla oluşan
lıncaya kadar trafik akışının kesin- renk ve doku değişiklikleri.
tiye uğramaması için yapılan geçici
köprü. patlayıcı madde / explosive
material
parafin / paraffin ADR’nin A ekinin 2’nci bölümü,
Bitümü oluşturan üç yapıdan biri- 2.2.1’inci alt kısmında ifade edilen
si olan parafinler veya alifatikler maddeler.
doğrusal, üç boyutlu zincirsi yapıda
olup mumsu veya yağsı bir özellik payanda / buttress
gösterir. Destek.

parça başına taşıma / transport penetrasyon / penetration


per piece Bitümlü malzemelerin, standart bir
park alanı / parking area iğnenin belirli bir yük altında ve sü-
rede, belirli sıcaklıktaki bir numune
Araçların yol kenarında kısa süre-
içerisine dikey olarak girdiği derin-
li bekleme amacıyla kullandıkları
lik cinsinden ifade edilen kıvamlılı-
alan.
ğı.
park etme / parking
pere / riprap
Araçların, durma ve duraklaması ge-
Tahkimat veya dolgu yüzeylerinin
reken haller dışında bırakılması.
su vb. etkilere karşı korunması ama-
parlama noktası / flash point cıyla istenilen kalınlıkta düzgün taş
Bir maddenin buharının alev tema- ile yapılan harçlı veya kuru kaplama.

55 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


periyodik muayene

periyodik muayene / periodical plentmiks / plant mix


technical inspection Plentte (tesiste) karıştırma.
Araçların cinslerine, kullanma amaç plentmiks temel / plant mix base
ve şekillerine uygun olarak Araç Mu-
Belirli gradasyon limitleri içerisinde
ayene İstasyonlarının Açılması, İşle-
sürekli gradasyon verecek şekilde
tilmesi ve Araç Muayenesi Hakkında
kaba ve ince olmak üzere en az üç
Yönetmelikte belirlenen sürelerde
ayrı tane boyutu grubunun uygun
yapılması gereken muayene.
oranda su ile bir plentte karıştırıl-
personel servis aracı / personnel masıyla hazırlanan malzemenin
vehicle projesinde belirtilen plan, profil ve
Herhangi bir kamu kurum ve kuru- enkesitlere uygun olarak bir ya da
luşu veya özel veya tüzel kişilerin birden fazla tabakalar halinde se-
personelini bir akit karşılığı taşıyan rilip sıkıştırılmasıyla oluşturulan
şahıs veya şirketlere ait minibüs tabaka.
veya otobüs türündeki ticari araç.
polimer / polymer
petrol tankeri / oil tanker truck Birçok küçük molekülün birleşerek
Akaryakıt taşıyan büyük yük kam- oluşturduğu büyük molekül zinciri.
yonu. polimer modifiye bitüm (PMB) /
peyzaj / landscape polymer modified bitumen
Karayolunun doğal çevre üzerindeki Genellikle asfalt kaplamalarda te-
olumsuz etkilerini en aza indirebil- kerlek izi oluşumunu, kaplamalar-
mek, şev stabilitesine katkıda bu- daki çatlakları, bitümün oksidasyo-
lunmak, gürültü ve egzoz gazlarına nunu ya da kaplamanın sudan dolayı
karşı engel oluşturmak, yola estetik zarar görmesini kontrol altına almak
bir görünüm kazandırmak amacıyla amacıyla bitüme bir ya da daha fazla
yapılan tasarım ve uygulama çalış- organik polimerler karıştırılması ile
maları. oluşan bitümlü bağlayıcı.

pilon / pylon polimer modifiye bitüm emül-


siyonu / polymer modified bitumen
Kule.
emulsion
plak köprü / slab bridge Dağıtılan fazı polimer modifiye bi-
(bkz. basit plak köprü.) tüm olan emülsiyon ya da lateks ile
modifiye edilen bitüm emülsiyonu.
plankote / detailed elevation plan
Herhangi bir kavşak, tesis veya sa- pot mesnet / pot bearing
nat yapısının yapılacağı arazi bölü- profil (boykesit) / profile, longitu-
münün kotlu, tesviye eğrili detaylı dinal section
planı. Yol ekseninin düşey düzlemdeki iz
platform / platform düşümü veya kotlu yol ekseni.
Karayolunun, taşıt yolu (kaplama) proje / design
ile yaya yolu  (kaldırım) veya banke- Yolun ve yol yapılarının imalat önce-
tinden oluşan kısmı. si ve imalata yönelik esas ve detayla-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 56


KARAYOLU
terimleri

rampa
rının belirtildiği rapor, hesaplama- aksiyona girip bağlayıcı özelliği olan
lar ve çizim paftaları. ürünler çıkaran, ince toz halindeki
proje düşey hattı / vertical align- silisli ve alüminli madde.
ment püskürtme beton / shotcrete
Yolun boyuna kesiti (profil) üzerin- Sıvı harcın yüzeylere püskürtülmesi
de yolun bitmiş haline ait kotları be- ile imal edilen beton.
lirleyen düşey eksen çizgisi.
proje edy değeri / project equiva-
lent axle load
Yolun proje süresi içinde tek yönde
geçmesi beklenen toplam eşdeğer
8,2 ton standart dingil yükü teker- R
rür sayısı. radye temel / raft foundation
proje gabarisi / design clearance Yayılı temel, kaya ve taşlarla pekiş-
Araçların yüklü veya yüksüz olarak tirilen temel çukuru üzerine ince
karayolunda güvenli seyirlerini te- beton dökülüp düzeltilerek yapılan
min amacıyla karayolu yapılarının temel.
(köprü, tünel vb.) uzunluk, genişlik
rakım / altitude
ve yüksekliklerini belirleyen ölçüler.
Herhangi bir noktanın deniz seviye-
proje hızı (tasarım hızı) / design sine  göre yüksekliği.
speed
Yol tasarımı yapılırken taşıtların
rakortman / transition, taper
güvenli ve konforlu hareketlerini Yön veya eğim değişikliklerini gü-
sağlayan (kurp yarıçapı, eğim, dever venlik ve konfor gereksinimlerine
vb.) karakteristikleri belirlemek için uygun bir süreklilik ve hızda gerçek-
önceden kabul edilmiş olan teorik leştirmek amacıyla kullanılan eğri.
hız değeri. rampa / ramp, sliproad
proje yatay hattı / horizontal Farklı düzeydeki iki platformu bir-
alignment birine bağlayan yol kesimi.
Planda yolun doğru parçaları (aliy-
man), daire yayları (kurp) veya ge-
çiş eğrilerinden oluşan yol şeridinin
harita üzerinde takip ettiği iz.
putrel / beam
Kiriş.
puzolan / pozzolana
Kendi kendine bağlayıcılık özelliği
çok az olan veya hiç olmayan ancak
uygun rutubet şartlarında ve nor-
mal ortam sıcaklığında kireç ile re-

57 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


raster harita

raster harita / raster map rodmiks / road mix


Mevcut bir haritanın yansıma de- Plentte veya yolda karıştırma sonu-
ğerlerinin belli bir çözünürlükte ve cunda elde edilen bakım malzemesi.
renk derinliğinde koordinatlı olarak rögar / manhole
depolandığı bilgisayar dosyası. Yol yüzey sularını yer yer ana drenaj
refüj / median kanalına   deşarj etmek için bordür
Yolun geliş ve gidiş şeritlerini bir- kenarına yapılan tesis.
birinden ayıran, yol platformunun rölöve / drawn up
ortasında bulunan toprak, beton vb. Bir yapının boyutlarının ölçülendi-
malzemeden oluşan bölüm. rilmesi.
refüj hendeği / median ditch römork / trailer
Bölünmüş yolların deverli kesim- Motorlu araçla çekilen, insan veya
lerinde refüje doğru akan platform yük taşımak için imal edilmiş mo-
yüzey suyu ile kendi yüzey suyunu torsuz taşıt.
toplamak amacıyla refüjde teşkil
edilmiş olan hendek.
refüj mahalli bakımevi / snow
and ice control center
Kar ve buz mücadele merkezi.
reglaj / grading, finishing
İnce tesviye.
retarder / retarder
Ağır vasıtaları güvenli ve etkin bir
şekilde yavaşlatan yüksek verimli
hidrolik sistemle çalışan, sürtünme-
siz, aşınmasız bir fren sistemi.
röper / benchmark
ricat duvarı / return walls Yol boyunca en fazla 500 metrede bir
Köprü kenar ayaklarında köprü düzenlenen ve gidiş-dönüş nivelma-
eksenine paralel olarak yapılan ve nı ile koordinatlanları belirlenmiş
arasındaki imlayı tutmaya yarayan
sabit nokta.
duvar.
rijit üstyapı / rigid pavemet rötret / top level of foundation
Nispeten yüksek eğilme mukave- Temelle zemin üstünde kalan yapı
metine sahip ve portlant çimento- kısmını ayıran düzlem, temelin üst
sundan yapılmış tek tabakalı plak kotu.
vasıtası ile yükleri taban zeminine
dağıtan üstyapı tipi. rüzgâr hesabı / wind design
Köprü projesi yapılırken ölçümü
ripaj / relocation
yapılmış rüzgar kuvvetlerine göre
Yol güvenliğini sağlamak, yapı ve
köprü tasarımı yapılması.
toprak işlerini azaltmak amacı ile
yol ekseninin enine kesit içinde kay-
dırılması.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 58


KARAYOLU
terimleri

sehim

S Temel tabakası üzerine belirli özel-


likteki bitümlü bağlayıcı ve agrega-
sabit otomatik trafik sayım ve nın birbiri peşi sıra serilip sıkıştırıl-
dığı kaplama türü.
sınıflandırma sistemi / perma-
nent automatic traffic counting and sayalamak / sizing
classification system Ocaktan alınan çeşitli büyüklükteki
Yoldan geçen taşıtların sürekli ola- taşların ucu sivri balyozlarla şekil-
rak sayım ve sınıflandırmasının lendirilmesi işlemi.
yapılması amacıyla yol kenarı veya sayısal arazi modeli / digital
üzerine kurulan sistem. terrain model
saçak (otoyollarda) / canopy Arazi yüzeyinin x, y, z koordinatları
Gişe saçağı. ile sayısal olarak temsil edilmesi.

sağa dönüş şeridi / right turning sayısal harita / digital map


lane Bilgisayar ortamında klasik dosya
Bir kavşakta sağa dönüş yapan ta- ve veritabanı dosyası şeklinde tutu-
şıtlara ayrılmış, platformun normal lan harita.
kaplanmış genişliği içindeki bir tra- seçme malzeme / selected material
fik şeridi veya transit trafik şeritle- Tabanın taşıma gücünü arttırmak
rinin sağında ve onlara bitişik yar- için dolgu, yarma ve üstyapı taban-
dımcı bir şerit. larına projesinde belirtilen kalın-
sahil tahkimatı / shore protection lıkta getirilerek serilip sıkıştırılan,
Köprünün kenar ayaklarını, yol dol- ariyet ocaklarından veya kazı mal-
gusunu suyun etkilerinden korumak zemelerinden temin edilen, fiziksel
için yapılan ve belli ağırlıktaki blok özellikleri şartnamede belirtilen
kayalardan oluşan yapı. dolgu malzemesi.
sanat sınıfı personel / engineer- sed (sedde) duvarı / berm wall
ing personnel Genellikle taşkınlarda yatak dışına
Mühendislik işçisi. taşan akarsuların çevredeki araziye
sanat yapısı / engineering struc- dağılmasını önlemek üzere iki sahil
ture boyunca gerektiği kadar yapılan du-
var.
Köprü, tünel, menfez, istinat/iksa
duvarı, tahkimat vb. gibi mühendis- sedimanter kayaçlar / sedimen-
lik yapıları. tary rock
sarsma bantları / rumble strips Yer yüzüne etkili fiziksel ve kimya-
Aracın tekerlekleri aracılığıyla ile- sal koşullar altında ilksel kayacın
tilen titreşim vasıtasıyla dikkatsiz aşınıp, taşınıp, birikmesi ve sertle-
sürücüleri uyararak ortaya çıkabile- şerek tekrar bir kayaç oluşturması
cek bir tehlikeyi önlemeye yarayan olayına sedimantasyon, bu oluşan
yatay yol işaretleri. kayaca da sedimanter kayaç denir.
sathi kaplama / surface treatment, sehim / deflection, sag
surface dressing Eğilme, sarkma.

59 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


sektör kuruluşu

sektör kuruluşu / sectoral orga- gereksinimlerini karşılayabilecekle-


nization ri değişik büyüklüklerde ve değişik
Üyeleri gerçek veya tüzel kişiler kapsamlardaki alanlar.
olan, asgari yüz üyeye sahip ve servis istasyonu / service station
üyelerinin en az %80’i yetki belge- Karayolunda seyreden araçların ba-
si sahibi olarak KTY kapsamındaki kım, onarım, yağlama ve yıkama gibi
faaliyetlerde bulunan dernek, vakıf, işlerinin yapıldığı tesis.
birlik ve benzeri sivil toplum kuru-
servis yolu / service road
luşları.
Yapım, bakım ve onarım çalışmala-
sel tahribatı (sel hasarı) / flood rının yapılabilmesi için trafiğin geçi-
damage ci olarak kanalize edildiği yol.
Sürekli yağan yağmurdan veya eri-
sevk irsaliyesi / waybill
yen kardan oluşan taşkın su sonucu
Yurt içi taşımalarda, gönderen tara-
meydana gelen hasar.
fından gönderilen eşya için düzen-
selyaran / flood splitter lenen; eşyanın içeriğini, ağırlığını,
Suyun ayaklara zarar vermeden hacmini, paketleme veya ambalaj
gözler arasından geçişini sağlayan şekli ile gerçek değerini belirleyen
ve çeşitli şekillerde yapılan köprü ve gönderenin beyanına dayanan
elemanı. ilgili mevzuat hükümleri uyarınca
düzenlenen belge.
serbest akım hızı / free flow speed
seyir defteri / logbook
Düşük yoğunluklu bir yol kesimin-
UBAK belgesi kapsamında yapılan
de herhangi bir kontrol gecikmesi
taşımalarda ilgili taşımaların kro-
olmaksızın sürücülerin istedikleri
nolojik sıraya göre kayıtlarını içeren
hızda seyrettikleri hızların ortala-
belge.
ması.
seyir hızı / running speed
serbest bölge işlem formu / free Belirli bir yol kesimi uzunluğunun,
zone disposition form taşıtın bu kesimdeki seyir zamanına
Serbest bölgede faaliyette bulunan bölünmesiyle bulunan hız.
kişilerin yaptıkları her türlü alım
seyir terası (sofa) / view terrace
satım işlemi ile ilgili olarak düzenle-
Köprü döşemesinden yüksek tutu-
nen belge.
lan ve kitabe köşkü ile genellikle
servis alanı (otoyollarda) / karşılıklı olarak inşa edilen, taş se-
;service area, rest area dirli bir dinlenme ve seyirlik yer.
A, B, C tipi otoyol hizmet tesisi. Oto- seyyar araç muayene istasyonu
yol kullanıcıları için konaklama, / mobile inspection station
yeme içme, tuvalet, dinlenme alanla- Taşınabilir/mobil nitelikte olan ve
rı gibi hizmetlerin bulunduğu ve kul- üzerinde fren, far, egzoz emisyon öl-
lanıcıların araçlarının park, akarya- çüm cihazları ile diğer alet ve cihaz-
kıt, yedek parça, yıkama, yağlama, ların bulunduğu ve araçların muaye-
lastik tamiri, acil bakım servisi gibi nesinin yapıldığı istasyon.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 60


KARAYOLU
terimleri

sömel

sıkıştırılmış gaz / compressed gas silkot / seal coat


ADR’nin A ekinin 2’nci bölümü, Genellikle 1,25 cm’den daha ince
2.2.2.1.2’nci alt kısmında ifade edi- kalınlıkta ve bir asfalt kaplamanın
len maddeler. yüzeyini su geçirmez hale getirmek
sıvı petrol asfaltı / cut-back bitumen için kullanılan yüzeysel kaplama.
Ham petrolün kolay uçucu bileşen- sis lambası / fog lamp
lerinin damıtma yoluyla uzaklaştı- Sisli havalarda kullanılan far.
rılmasından sonraki kalıntıya, ham
sivri kemer / pointed arch
petrolün kaynama noktası yüksek
bir bileşeninin, gazyağı tipinde orta Yarıçapı kemer açıklığının yarısın-
derecede bir çözücü veya nafta ya da dan büyük olan kemer.
benzin tipi çok uçucu bir çözücü ka- siyah kot / ground elevation
rıştırılmasıyla elde edilen yumuşak Karayolu güzergâhı üzerindeki her-
bağlayıcılar. hangi bir noktanın doğal arazi kotu.
1- Yavaş kür olan sıvı petrol asfaltla-
rı (SC): Ham petrol damıtma kalıntı- soğutma / cooling
sına, ham petrolün kaynama noktası some noktası / point of intersection
yüksek, mazot gibi, bir bileşeninin Aliymanların kesişme noktası.
karıştırılmasıyla elde edilen yumu-
sondaj / sondage, drilling
şak bağlayıcılar.
Araştırma yapılan bir alanda alttaki
2- Orta hızda kür olan sıvı petrol
yerleşme katmanlarını tespit etmek
asfaltları (MC): Ham petrol damıt-
ma kalıntısı ile gazyağı tipinde orta ve incelemek amacıyla dar bir alan-
derecede uçucu bir çözücünün ka- da yapılan derin kazı.
rıştırılmasından elde edilen bitümlü sorumluluk sigortası / liability
bağlayıcılar. insurance
3- Çabuk kür olan sıvı petrol asfalt- Zorunlu karayolu taşımacılık mali
ları (RC): Ham petrolün damıtma sorumluluk sigortası.
kalıntısı ile, nafta veya benzin tipi
soyulma / stripping
çok uçucu bir çözücünün karıştırıl-
masından elde edilen bitümlü bağla- Daha çok suyun etkisi ile bitümlü
yıcılar. bağlayıcının agrega yüzeyinden ay-
rılması.
sıvılaşma / liquefaction
Dinamik yükler ve boşluk suyu ba- sökülme / raveling
sıncındaki artış ve kayma dayanı- Agrega danelerinin kaplamadaki
mındaki düşüş sonucu zeminin katı yerlerinden ayrılması ile meydana
halden sıvı hale geçme süreci. gelen, yüzeyden aşağıya ve yanlara
doğru gelişen bozulma.
silecek / wiper
Aracın ön camı, arka camı ve farlar- sömel / footing
daki su, kar ve pislikleri temizlemek Kolon altına yükü daha geniş alana
amacıyla kullanılan, bir kol ve kau- yaymak amacıyla yapılan temel ele-
çuk lastikten oluşan parça. manı.

61 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


sözleşmeli taşıt

sözleşmeli taşıt / contracted ve- nun hemen önünde egzoz borusunda


hicle oluşan gürültü seviyesinin azaltıl-
Yetki belgesi sahibinin noterden masına yardımcı olan parça.
yapılmış bir taşıma geliri paylaşımı
veya kira sözleşmesine dayanarak
kendi unvan ve sorumluluğu altında
çalıştıracağı, başkasına ait taşıt.
spiral / spiral
Değiştirilebilen döner parçaları ile
taş levha ve demir kesmek, taş sil-
mek, pas gidermek gibi işlerde kul-
lanılan elektrikli el aygıtı.
stabilite / stability
Kaplamanın deformasyona karşı süpürge / road sweeper
gösterdiği direnç. Yol temizleme aracı veya ekipmanı.
stabilize yol / aggregate road sürekli kiriş köprü / continuous
Granüler alt temel tabakası kalınlığı beam bridge
en az 20 cm ve granüler temel taba- Mesnetler üzerinde sürekliliği de-
kası kalınlığı en az 10 cm olarak inşa vam eden kirişleri olan köprü sis-
edilen yol. temi.
su kemeri / aqueduct sürekli plak köprü / continuous
Uzak mesafelerden su getirmek için slab bridge
yapılmış kemerli suyolu. Mesnetler üzerinde sürekliliği de-
su sürtmesi / water damage vam eden ve plak döşemesi olan köp-
rü sistemi.
su terazisi / bubble level, spirit level
Marangozlukta, dülgerlikte, duvar-
sürekli temel / continuous footing
cılıkta yatay ve düşey düzlemi bul- Mütemadi temel, şerit temel.
mak için kullanılan basit düzeç. sürtünme katsayısı / coefficient
su yalıtımı / water proofing of friction (COF)
Yapıyı suyun etkilerinden korumak İki yüzeyi temas halinde tutan kuv-
için yapılan işlem. vetin sürtünme kuvvetine oranı.

sulu tohum ekimi / hydro-seeding sürtünme kazığı / friction pile


Özel imal edilmiş, hareketli tanklar Etrafındaki çevre sürtünmesi ile yü-
içinde karıştırılan su, tohum, kim- kün önemli bir kısmını taşıyan yan
yasal stabilizatör, malç materyali ve sürtünmeli, yüzen kazık.
gübrenin özel bir püskürtme sistemi sürücü / driver
ile şev yüzeyine püskürtülmesi işlemi.
Karayolunda, motorlu veya motor-
susturucu / silencer, muffler suz bir aracı veya taşıtı sevk ve idare
Atık gazların çıktığı egzoz borusu- eden kişi.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 62


KARAYOLU
terimleri

şufa hakkı
Gayrimenkul malikinin temlik hak-
kının yasaklanması, kısıtlanması
veya kişisel hakların kuvvetlendiril-
Ş mesi amacıyla üçüncü kişileri uyarı-
cı mahiyette tapu kütüğünün şerh-
şahmerdan / power hammer ler sütununa yazılan hususlar.
Destekleyici kazıkları veya spndaj
kazıklarını zemine çakmaya yara-
şerit / lane
yan, ağırlığı birkaç tonu bulabilen Taşıtların bir dizi halinde güvenli
büyük çekiç veya bu çekiçle donatıl- seyredebilmeleri için taşıt yolunun
mış makine. çizgilerle ayrılmış bölümü.

şakul (çekül) / plumb şerit çizgisi / lane line


Ucuna küçük, konik madeni bir ağır- Kaplama üzerinde trafik akım şerit-
lık bağlanmış ipten ibaret alet. lerini birbirinden ayıran ve şeritle-
rin iç sınırlarını gösteren çizgi.
şantiye şefi / site chief engineer
Müteahhit adına işin yapılmasını şerit denetim birimi / lane con-
teknik ve idari bakımdan yürüten, troller
iş süresince şantiyede bulunan, mü- Şerit üzerine tesis edilen elektronik
teahhit tarafından kendisine temsil cihazları denetleyen ünite.
yetkisi verilen ve Mühendis ve Mi- şev / slope
mar Odaları Kanunu’na göre bu yet- Yolun doğal arazi ile bağlantısını
kiyi ve sorumluluğu taşıyabilecek sağlamak için yarma ve dolgularda
kişi. oluşturulan eğimli yüzey.
şanzıman, vites kutusu / trans- şev değeri / slope ratio
mission, gear box
Şevlerin yatayla yapmış olduğu eği-
Sürücüye değişik hız seçenekleri su- min; açı, yatay/düşey düzlemlerin
nan aksam. birbirlerine oranı veya yüzde olarak
şasi / chassis ifadesi.
Hareketli araçların iskeleti, çerçeve. şoför / driver
şehir geçişi / city crossing Karayolunda, ticari olarak tescil edil-
Yolun yerleşim yeri içerisinde kalan miş bir motorlu taşıtı süren kişi.
bölümü. şube şefliği / center of district
şehirlerarası taşıma / inter-city Yolların, sanat yapılarının ve yola ait
transport tesislerin muhafaza, bakım ve ona-
Herhangi bir ilin herhangi bir nok- rımlarının sağlanması amacıyla böl-
tasından veya yerleşim biriminden ge müdürlüklerinde bakım başmü-
başlayıp diğer bir ilin herhangi bir hendisliğine bağlı bakım alt birimi.
noktasında veya yerleşim biriminde şufa hakkı / right of pre-emption,
biten taşıma. first right of purchase
şerh / restriction Önalım, öncelikle alım hakkı. Hak-

63 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


şut duvarı
kın ilişkin bulunduğu taşınmaz ma- Kamyon, kamyonet ya da minibüs
lın satılması halinde onu diğer alıcı- gibi araçlarda bulunan ve yapılan hı-
lara göre öncelikli satın alma hakkı . zın kaydını tutan bir cihaz.
şut duvarı / break wall
Suyun akışını düzenleyen yapı.

T takometre / tachometer
Motor devir göstergesi, krank mili-
T1 / T1 nin dakikada yaptığı devir sayısını
Avrupa Birliği ülkeleri ile EFTA ül- sürücüye bildiren gösterge.
keleri arasındaki ticari malların do-
tali yol / secondary road
laşımına veya birlik dışı ülkelere ait
Genel olarak üzerindeki trafik yo-
malların birlik ülkeleri arasındaki
ğunluğu bakımından, bağlandığı
dolaşımına imkan veren belge.
yoldan daha az önemde olan yol.
tablalı kiriş / T-beam
talveg hattı / thalweg line
Enkesiti T şeklinde olan kiriş (T-kiriş).
Dere yatağının en derin noktalarını
tadilat muayenesi / technical birleştiren çizgi.
inspection for modifications
Üzerinde değişiklik (tadilat) yapılan tandem silindir / tandem roller
araçlar için zorunlu olan muayene. Çift aksı bandajlı (tamburlu) silindir.
tahsis / assignment
Bir kanun hükmüne dayalı olarak
belirli ve genel bir amacın gerçekleş-
tirilmesi için şartlı olarak bir taşın-
maz malın şartları taşıyan kişi veya
kuruluşlara bir resmi yazı ile devri
işlemi.
takipte harcanan zaman yüzde-
si / percent time spent following
Geçiş yetersizliği sebebiyle yavaş
tanker / tanker
seyreden taşıtların arkasında olu-
şan kuyruklarda seyahat etme mec- Petrol, benzin gibi akaryakıt ürün-
buriyetindeki taşıtların ortalama leriyle, sanayi ile ilgili yağ vb. sıvı
seyahat zaman yüzdesi. maddeleri taşıyan gemi veya kam-
yon.
takograf / tachograph

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 64


KARAYOLU
terimleri

taşçı işareti

taş (kayaç) / stone (rock)


Kimi kütlelerden kopan ya da kopa-
rılan ve türlü yapı işlerinde kullanı-
lan, sert ve katı madde.
taş köprü / stone bridge
Taş malzemesi kullanılarak kemer
şeklinde yapılmış yapı.
tank-konteyner ya da taşınabi-
lir tank işletmecisi / tank-contai-
ner or portable tank operator
Tank konteyner, taşınabilir tank ya
da tankerlerin adına kayıtlı olduğu
ya da bunları bir sözleşmeye dayalı
olarak işleten işletmeciler.
tarak (köprüler) / shell
Yumuşak taşların veya mozaik sı-
taş mastik asfalt / stone mastic
vanın yüzünü işlemekte kullanılan asphalt
ağzı dişli çelik alet.
Kaba agrega danelerinin birbirine
tarifeli kargo taşıma / regular temasının sağlandığı bir iskelet ile
cargo transport boşlukları dolduran ince agrega, fil-
İşletmecinin kargo kabul veya da- ler ve bitümlü bağlayıcıdan oluşan,
ğıtım yaptığı merkezi, şubesi veya aşınma tabakasında kullanılan bir
acentesinin bulunduğu yerleşim yer- sıcak karışım.
leri arasında önceden belirlenen bir taş radye temel / stone raft foun-
ücret tarifesine göre yapılan düzenli dation
kargo taşımaları. Suyun temel tabanında yapacağı
tarihî köprülerde agrega / agg- oyulmaların önlenmesi, temel stabi-
regate (in historical bridges) litesinin sağlanması ve talveg kotu-
nun özgün hale getirilmesi amacıyla,
Harç, sıva gibi malzemelerin ana
köprünün zemine oturduğu yüzeyi
bölümünü meydana getiren kırma-
projesinde gösterildiği şekliyle bir
taş, taş tozu, tuğla kırığı, tuğla tozu,
döşeme gibi boydan boya kaplayan
kum, çakıl gibi malzemeler.
taş temel.
taşçı aleti / masonry tools
Taşı yontmakta ve işlemekte kulla-
nılan alet.
taşçı işareti / lapidary sign
Köprü yapımında çalışan işçiler ta-
rafından taşlara işlenen harf ve ru-
muzlar.

65 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


taşıma güzergâhı

taşıma güzergâhı / transport taşıma senedi / transport bill


route Eşya ve kargo taşımalarında gönde-
Taşımacılıkta, taşımanın başladığı ren ile yetki belgesi sahibi arasında
kalkış noktasından bittiği varış nok- akdedilen, ilgili diğer mevzuat ve
tasına kadar ara duraklar da dahil bu yönetmelikle belirlenen bilgileri
takip edilen yol. ihtiva eden sözleşme belgesi veya
bu tür bir sözleşmede bulunması ge-
taşıma irsaliyesi / transport
reken bilgileri ihtiva etmesi halinde
waybill
taşıma senedi yerine geçecek olan
Taşıma faaliyetinde bulunanların, taşıma faturası, taşıma irsaliyesi
taşınmasını üstlendikleri bir veya veya irsaliyeli taşıma faturası.
birden çok gönderilen ve gönderene
ait aynı taşıtta, aynı zamanda taşı- taşıma sınırı / loading limit,
nan eşya veya kargo için ilgili mev- transportation limit
zuat hükümleri uyarınca düzenledi- Bir aracın güvenle taşıyabileceği,
ği belge. azami yük ağırlığı veya yolcu ve hiz-
metli sayısı.
taşıma işleri komisyoncusu /
freight forwarder taşımacı / carrier
Ücreti karşılığında kendi namına ve 25/2/2004 tarihli ve 25384 sayılı
bir müvekkil hesabına eşya taşıtma- Resmî Gazete’de yayımlanan Kara-
yı meslek edinmiş kişi. yolu Taşıma Yönetmeliği’ne göre C1,
C2, E2, K1, K2, L1, L2, R1, R2 yetki
taşıma işleri organizatörü / belgesi sahipleri.
transportation organizer
taşımacılık / transport
Karayolu Taşıma Kanunu’nu, Karayo-
Bir aracın boş veya dolu olarak seyri.
lu Taşıma Yönetmeliği ve ilgili diğer
mevzuatın taşımacılık sıfatı ile faali- taşımacılık işletmesi/taşımacı-
yet gösterenlere getirdikleri yüküm- lık operatörü (nakliyeci) / trans-
lülük ve sorumluluklar çerçevesinde port operator, haulier
taşımacı kabul edilerek, bu yönetmeli- Karayolu ile uluslararası eşya ta-
ğe göre eşya taşımacılığı alanında yet- şımacılığı mesleğini icra eden ve
ki belgesi almış gerçek ve tüzel kişile- kurulduğu ülkedeki yetkili merci
rin imkân, kabiliyet ve kapasiteleri ile tarafından uluslararası taşıma faali-
gerektiğinde diğer taşıma türlerinden yetlerini gerçekleştirmek için usule
de yararlanarak veya bunları kullana- uygun şekilde düzenlenmiş yetki
rak kombine taşımacılık dahil kendi belgesine sahip olan herhangi bir
nam ve hesabına eşya taşıması yaptı- özel ya da tüzel kişi.
rarak taşıma faturası düzenleyen ger-
taşınabilir otomatik trafik sa-
çek ve tüzel kişiler.
yım ve sınıflandırma sistemi /
taşıma kapasitesi / load capacity portable automatic traffic counting
Bir aracın teknik olarak güvenle ta- and classification system
şıyabileceği azami yük ağırlığı veya Yoldan geçen taşıtların istenilen za-
yolcu sayısı. man aralıklarında sayım ve sınıflan-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 66


KARAYOLU
terimleri

tekerlek izi
dırmasının yapılması amacıyla yol hız ve çevre gibi birçok faktöre bağ-
kenarı veya üzerine kurulan taşına- lı olarak değişen; yakıt, motor yağı,
bilir sistemler. lastik, taşıt bakım ve onarım, amor-
taşıt / vehicle tisman ve sürücü zaman gibi gider-
ler toplamı.
Karayolunda insan, hayvan ve yük
taşımaya yarayan araçlardır. Bun- taşıt kartı / vehicle card
lardan makine gücü ile yürütülen- Bir taşıtın en az bir yetki belgesinin
lere “motorlu taşıt”, insan ve hayvan eki taşıt belgesinde kayıtlı olduğunu
gücü ile yürütülenlere “motorsuz ve söz konusu yetki belgesi altında
taşıt” denir. çalıştırılabileceğini gösteren belge.
taşıt-km / vehicle-km taşıt katarı / vehicle series/road
Bir motorlu kara taşıtının bir kilo- train
metre mesafedeki hareketiyle elde Karayolunda bir birim olarak sey-
edilen trafik ölçü birimi. retmek üzere birbirine bağlanmış
taşıt aralığı / headway en az bir çeken ve en çok iki çekilen
Taşıtlar arasındaki mesafe (aynı tra- römork veya bir yarı römork ile bir
fik şeridinde birbirini takip eden iki römorktan oluşan araç.
taşıtın ön tamponlarının, yolun aynı taşıt yolu / roadway, carriageway
noktasından geçişi için gereken sa- Kaplamalı veya kaplamasız ban-
niye cinsinden zaman aralığı). ketler arasında kalan ve taşıtların
taşıt belgesi / vehicle certificate güven ve konforla hareket etmesini
Yetki belgesi sahibinin kullanacağı sağlayan yol kesimi.
taşıtların niteliğini ve sayısını liste tehlikeli maddeler / dangerous
halinde gösteren, yetki belgesinden goods, hazardous materials (Haz
ayrı ve yetki belgesinin eki olarak Mat)
düzenlenen belge. ADR’nin A ekinin 3’üncü bölümünde
taşıt eşdeğerlik faktörü / vehicle ifade edilen maddeler.
equivalency factor tehlikeli mallar/dangerous goods
Otomobil, orta yüklü ticari taşıt, ADR’ye göre tehlikeli mal sınıfına
otobüs, kamyon veya treyler cin- giren mallar.
sinden bir taşıtın her bir geçişinin
tehlikeli yük / dangerous cargo
üstyapıya verdiği zarara eşit bir etki
yaratan standart dingil yükü teker- Taşımacılık mevzuatına göre tehlikeli
rür sayısı. olarak kabul edilen yük.

taşıt işletme giderleri / vehicle tek yönlü karayolu / one-way


operating costs street
Taşıt yolunun yalnız bir yöndeki ta-
Farklı taşıt cinsi (otomobil, otobüs,
şıt trafiği için kullanıldığı karayolu.
kamyon, treyler) ve mekanik özellik-
leri, yol güzergâhının yatay ve düşey tekerlek izi / tracking
geometrik özellikleri, yol güzergâ- Taşıtların aynı izi takiben gitmeleri
hının fiziksel özellikleri, yol satıh sonucu yol yüzeyinde oluşan boyuna
durumu (yol yüzey düzgünsüzlüğü), çöküntü veya renk değişimi.

67 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


teknik düzenleme

teknik düzenleme / technical terminal işletmecisi / terminal


regulation operator
Teknik kuralları, doğrudan veya bir Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde
standarda, teknik şartnameye veya tanımlanan bir yolcu veya eşya/kar-
uygulama kılavuzuna atıfta bulu- go terminalini işleten gerçek veya
narak ya da bunların muhtevalarını tüzel kişiler.
kapsayacak şekilde ortaya koyan ters sehim / camber
doküman. Bombe.
teknik şartname / technical spe- tescil / registration
cification
Ayni ve şahsi haklara yönelik işlem-
Bir ürün, işlem veya hizmet tarafın- lerin gerekleri yerine getirildikten
dan karşılanacak teknik kuralları sonra tarih ve yevmiye numarası ile
tarif eden doküman. tapu kütüğüne yazımı.
temel / foundation tesir çizgisi / influence line
Üstyapıdan gelen yükleri zemine ak- Birim düşey yük sistem üzerinde
tarmak amacıyla inşa edilen ve ze- hareket ederken, birim yükün her-
min içinde kalan taşıyıcı kısım. hangi bir konumunda, sistemin bir
temel pabucu / footing noktasındaki kesit zoru veya mes-
net tepkisi gibi herhangi bir büyük-
Sömel, tek temel.
lüğün hesaplanan değerinin birim
temel tabakası / base course yükün hizasında koordinat olarak
Kaplama tabakası ile ince tesviye alınmasıyla çizilen diyagram.
yüzeyi veya alt temel tabakası ara- teslim alan / consignee
sında bağlantıyı, yük dağılımını ve Sevk irsaliyesi, taşıma irsaliyesi ve
düzgünlüğü sağlayan, yola gelen taşıma senedinde belirtilen eşyanın
yükleri taşıyan ve alt temel veya yol teslim edileceği kişi.
tabanına aktaran tabaka.
tespit muayenesi / detection
tempan (kılıf) duvarı / spandrel Araçlar üzerinde tescile ilişkin hu-
wall susların tespitinin yapıldığı muaye-
Köprü gövdesini memba ve mansap ne (logo işletilmesi veya sökülmesi,
tarafında sınırlayan duvar. aracın renginin değiştirilmesi, mo-
tor ve şasi numaralarının tespiti,
terleme / bleeding
servis araçlarına kuşak takılması
Bitümlü (asfalt) yollarda, bağlayıcı- veya sökülmesi, takograf taktırıl-
nın sıcaklık etkisi ile kaplama yüze- ması veya söktürülmesi, hususi ola-
yine çıkması. rak tescilli araçların ticari taksiye
terminal / terminal, station veya ticari taksilerin hususi araçlara
İnsan veya eşya taşımalarında, araç- dönüştürülmesi gibi).
ların indirme, bindirme, yükleme, tevhit / unification
boşaltma, aktarma yaptıkları ve Tapu sicilinde ayrı ayrı kayıtlı bir-
ayrıca bilet satışı ile bekleme, haber- birine bitişik birden fazla taşınmaz
leşme, şehir ulaşımı ve benzeri hiz- malın tek bir tapuya bağlanarak, tek
metlerin de sağlandığı yerdir. bir parsel halini alması.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 68


KARAYOLU
terimleri

topuk (dolgu şev dibi) hendeği

TIR karnesi / TIR carnet feye taşınmasıyla elde edilen trafik


TIR sözleşmesi kapsamında, ulusla- ölçü birimi.
rarası kara taşımacılığının, dolayı- toplayıcı yol / frontage road, fee-
sıyla uluslararası ticaretin kolaylaş- der, collector road
tırılmasını sağlayan gümrük transit
Ana yolun bitişiğinde ve ona paralel,
belgesi.
yöresel trafiği toplayıp dağıtmaya
yarayan servis yolu .
toplulaştırma / land consolidation
Parçalanmış, dağılmış, şekilleri bo-
zulmuş arazilerin üretim tekniğinin
geliştirilmesi ve daha ekonomik ola-
rak yararlanma, muhafaza ve zirai
sulama tedbirlerinin alınabilmesi
için arazilerin birleştirme suretiyle
bir araya toplanması.
toprak işleri / earth works
Her cins zemin ve kaya birimlerde
yapılan kazı, dolgu vb. tesviye işleri.
toprak yol / earth road
Stabilize edici maddeler ile takviye
tırmanma şeridi / climbing lane edilip su geçirmez ve daha mukavim
Karayolunda eğimin yüksek olduğu hale getirilmiş veya getirilmemiş ve
kesimlerin çıkış yönünde kapasite tesviye ile gerekli enkesit şekli veril-
ve trafik güvenliğini  artırmak  ama- miş doğal yol.
cıyla ağır taşıtların kullanmaları toprakarme / reinforced earth
için yapılmış olan ilave şerit. Temel betonu üzerine, prekast yüzey
timsah sırtı çatlak / alligator elemanların (panel), geri dolgu taba-
cracks kalar içerisine yerleştirilen yüksek
Trafik yükleri altında asfalt kaplama aderanslı sıcak-daldırma galvaniz
tabakasının yorularak taşıma gücü- kaplamalı çelik şeritler veya yüksek
nü kaybetmesi sonucunda yol kapla- çekme dayanımlı plastik şeritlere
masında timsahın sırtına benzeyen bağlanması ile inşa edilen donatılı
birçok küçük bloklar teşkil edecek zemin duvarı.
şekilde meydana gelen, birbiri ile il- topuk (dolgu şev dibi) hendeği /
gili çatlaklar. heel (slope base) ditch
tip enkesit / typical cross section Yolun dolguda teşkil edildiği ke-
Yolun standart kesimini temsil eden simlerde; kenar, palye, kafa ve refüj
detay ölçüleri verilmiş enine kesit. hendeklerinden, dren boruları ve
kollektörlerin enine deşarjından,
ton-km / ton-km bordür düşüm oluklarından, dolgu
Bir ton yükün bir kilometre mesa- şevinden ve arazi eğiminin dolguya

69 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


trafik
doğru olduğu kesimlerde araziden sonuçlanmış olan olay.
gelen suları toplayarak menfezlere
trafik kontrol elemanları / traf-
veya derelere boşaltan drenaj yapısı.
fic control devices
trafik / traffic Trafik güvenliği ve düzeninin sağ-
Yayaların, hayvanların ve araçların lanmasına yönelik olarak karayolu-
karayolları üzerindeki hal ve hare- na dikilmiş veya yerleştirilmiş trafik
ketleri. işaretleri ile diğer tertibatlar.
trafik akım sayımı / traffic flow trafik sıkışıklığı / traffic conges-
count tion
Bir yol kesiminin belirli bir nokta- Trafiğin çok yavaş ilerlediği ve
sından her iki yönde geçen taşıtların araç kuyruklarının oluştuğu trafik
belirli bir zamanda önceden karar- durumu.
laştırılan süre ve sıklıklarla sayıca trafik sinyalizasyonu / traffic
tespit işlemi. signalization
trafik hacim haritası / traffic Özellikle kavşaklarda veya yaya
flow map geçitlerinde kullanılan ve trafiğin
Karayolu ağının kesimler itibariyle daha güvenli akışını sağlayan trafik
yıllık ortalama günlük trafik değer- kontrol elemanları.
lerinin taşıt sınıflarına göre harita trafik şeridi / traffic lane
üzerinde gösterilmesi.
Taşıtların bir dizi halinde güvenli
trafik hacmi / traffic volume seyredebilmeleri için taşıt yolunun
Verilen bir süre içerisinde belirlenen ayrılmış bölümü.
bir yol kesiminden veya noktasın- trafik tanzim işaretleri / traffic
dan geçen toplam taşıt sayısı. regulatory signs
trafik işaretleri / traffic signs Yol kullanıcılarını, çeşitli yasaklama
• Sabit veya taşınabilir bir mesnet ve kısıtlamalar hakkında bilgilendi-
üzerine yerleştirilmiş ve üzerindeki ren işaretler.
sembol, renk ve yazı ile özel bir tali- trafik uyarı işaretleri / traffic
matın aktarılmasını sağlayan trafik warning signs
tertibatı.
Yol kullanıcılarını, yol üzerindeki
• Trafiği düzenleme amacı ile kulla- bir tehlike konusunda uyaran ve bu
nılan işaret levhaları, ışıklı ve sesli tehlikenin özelliği konusunda bilgi-
işaretler, yer işaretlemeleri ile trafik lendiren işaretler.
zabıtası veya diğer yetkililerin trafiği
yönetmek için yaptıkları hareketler. trafik yoğunluğu / traffic density
Belli bir anda belirli bir yol veya şerit
trafik kazası / traffic accident,
uzunluğunu işgal eden taşıt sayısı.
traffic collision
Karayolu üzerinde hareket halinde trafikten men / disqualification
olan bir veya birden fazla aracın ka- form driving
rıştığı ölüm, yaralanma veya zararla Trafik zabıtasınca, kanunda belirti-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 70


KARAYOLU
terimleri

tünel
len hallerde araçla ilgili belgelerin
alınması ve aracın belirli bir yere çe-
kilerek trafikten alıkonulması.
trampa / barter
Taşınır veya taşınmaz bir malın baş-
ka bir malla değiştirilmesi.
tramvay / tram
Genellikle yerleşim birimleri içeri-
sinde insan taşımasında kullanılan,
turuncu plaka / orange plate
karayolunda tekerlekleri raylar üze- Tehlikeli madde taşıyan taşıtlarda,
rinde hareket eden ve hareket gücü- dikey düzleme yerleştirilmiş şekil-
nü dışarıdan sağlayan taşıt. de, 40 cm tabana ve 30 cm’den daha
transit gümrük beyannamesi / az yüksekliğe sahip, 15 mm’den
transit declaration form daha az genişlikte siyah sınırları
İhraç veya transit malların yurt dışı olan, aracın büyüklüğü ve yapısı
edilmek üzere taşınmasında güm- yeterli yüzey alanına sahip değilse
rük idarelerince düzenlenen belge. boyutları tabanı 30 mm, yüksekliği
120 mm ve siyah kenarı 10 mm’ye
transit refakat belgesi/transit kadar azaltılabilecek, üst kısmına
accompanying document tehlike tanıma numarası, alt kısmı-
Transit rejime tâbi tutulan eşyaya na da UN numarası yazılan, dikey
eşlik eden ve beyanname bilgileri eksene dik olacak şekilde taşıtın ön
doğrultusunda gümrük mevzuatına ve arka tarafına birer adet takılan
uygun olarak otomasyon sistemin- turuncu renkli reflektörlü dikdört-
den alınan belge. gen plakalar.
transit taşımacılık / through tuz serici / salt spreader
transport Kar ve buz mücadelesinde kaplama
üzerine tuz serpmede kullanılan bir
Âkit taraflardan birine ait taşıtların
araç veya ekipman.
diğer âkit taraf toprakları üzerinden
geçerek ve bu topraklarda yükleme/
boşaltma veya yolcu indirme/bindir-
me olmaksızın yapılan taşımacılık.
turbolag / turbo lag 
Gaz pedalına basıldığı andan itiba-
ren turbo devreye girene kadar ge-
çen zaman.
turboşarjer / turbocharger
Gücünü egzoz gazından alan, motora
daha fazla hava girmesini sağlayan tünel / tunnel
sistem. Yer altında yapılacak kazı ile isteni-

71 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


tünel portalı
len kesitte boşluk oluşturulması ve yoluyla, Türkiye üzerinden karayo-
desteklenmesi ile inşa edilen yer altı luyla transit, Türkiye’ye denizyolu,
yapısı. demiryolu ve havayolu ile gelip ka-
rayolundan üçüncü ülkelere yapılan
taşımalar.
UN numarası / UN number
Madde veya parçaların Birleşmiş
Milletler örnek düzenlemelerinden
alınmış dört basamaklı tanımlama
numarası.
uygulama projesi / shop drawing,
application project
Uygulamaya esas olan proje.
tünel portalı / tunnel portal uzaktan algılama / remote
Yol güzergâhında bulunan tünelle- sensing
rin giriş ve çıkış yüzü. Havadan fotoğraf çekme gibi, fizik-
tüvenan malzeme / all-in-aggre- sel özelliklerle ilgili uzak mesafeler-
gate material den bilgi toplama yöntemi.
Ocaktan temin edilen işlenmemiş
malzeme.

Ü
U ücret toplama maliyeti / toll
UBAK belgesi / ECMT/CEMT permit collection cost
Karayolları ağındaki ücretli yollarda
Ulaştırma Bakanları Avrupa Konfe-
ücret toplama hizmetleri için yapı-
ransı Sekretaryası tarafından Ülke-
lan harcama.
lerin baz kotasına göre tahsis edilen
çok taraflı uluslararası taşıma bel- üçüncü ülke taşımacılığı / third
gesi. country transport
Âkit taraflardan birine ait taşıtlar-
uç kazığı / end bearing pile
la, diğer âkit taraf topraklarından
Ucu sağlam tabakaya oturan, taşı- üçüncü bir ülkeye veya bunun aksi
yıcı görevini en alt kısmının yaptığı yönde yapılan taşımalar.
kazık.
üst geçit / overpass
uluslararası taşıma / internatio- • Karayolunun diğer bir karayolu
nal transport veya demiryolunu üstten geçmesini
Türkiye’den veya Türkiye’ye kara- sağlayan yapı.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 72


KARAYOLU
terimleri

vinç
• Trafik akışını kesmemek için bir rasyonlu ve tamburları keçi ayaklı iş
yolun üstünden geçirilen köprü biçi- makinesi.
minde üstü açık geçit
üstyapı tabanı / superstructure
subgrade, formation level
Tesviye yüzeyi altında kalan, yarma
veya dolgularda üstyapının taşıma
gücüne etkisi olabilecek bir derinli-
ğe kadar devam eden ve taşıma gücü
üstyapı projelendirmesinde etkin
olan tabaka. vibrasyonlu silindir / vibratory
roller
üzengi taşı / springer
Zemin sıkıştırma işlerinde kullanılan
Bir kemer yayının başladığı ve ayağa titreşimli (vibrasyonlu) iş makinesi.
oturduğu noktadaki ilk taş, yastık
taşı. vidalı kompresör / screw com-
pressor
Basınçlı hava üretmek için birbirine
geçmiş rotor çiftinin kullanıldığı po-
zitif yer değiştirmeli makine.

V
varış noktası / point of arrival
Yolcu bileti veya taşıma senedinde
gösterilen, yolcu veya eşyanın götü-
rülmek istendiği yer.
varyant / diversion, variant
Yolun bir kısmının veya tamamının
vidanjör kamyon / sewage truck
çeşitli nedenler ile değiştirilmiş kısmı. Kanalizasyon, foseptik vb. çukurlar-
dan herhangi bir tip sıvıyı içindeki
vaziyet planı / sketch of site view partiküllerle beraber çeken araç.
Yol güzergâhının genel özelliklerini
gösteren küçük ölçekli plan.
verevlik açısı / skew angle
Güzergâhı kesen bir yapının yol ek-
senine dik olmayan bir açı ile yolu
kesmesi durumu.
vibrasyonlu keçi ayağı silindir /
vibratory pad foot roller vinç / crane
İnce daneli zeminlerde daha iyi sı- Yükleri kaldırıp bir başka yere ak-
kıştırma yapmak için kullanılan vib- tarmaya yarayan makine.

73 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


vinçli kamyon
ayak başlık kirişi üzerine dayanan
köprü üstyapı elemanı.
yama çalışması / patching
Bir yol kaplamasındaki küçük, lokal
onarımların yapılması.
yandan çarpmalı kaza / sideway
vinçli kamyon / crane truck collision
Kamyon üzerine monte edilmiş, ağır Bir aracın diğer bir araca yandan
cisimleri kaldırmakta kullanılan veya belirli bir açı ile çarpması ile
makine. meydana gelen kaza.
yapay puzolan / artificial pozzo-
lona
Öğütülerek kullanılan, 600-900
°C’de pişirilmiş kil veya şist ile su
içinde hızla soğutulan yüksek fırın
cüruf (tuğla, kiremit vb.).
yarı otomatik şanzıman / semi-
viskozite / viscosity automatic transmission
Bir akışkanın, iç sürtünmelerinden Düz vites ile otomatik vites arasında
dolayı, harekete karşı direnç göster- yer alan yarı otomatik bir vites sis-
mesini sağlayan özelliği ve bu özel- temi.
liğin kabul edilmiş bir metoda göre
bulunan nümerik değeri. yarı römork / semi-trailer
Bir kısmı motorlu taşıt veya araç
viyadük / viaduct üzerine oturan, taşıdığı yükün ve
Açıklığı ve yüksekliği çok büyük kendi ağırlığının bir kısmı motorlu
olan vadiden, demiryolu veya ka- araç tarafından taşınan römork.
rayolunun geçişini sağlayan, yol ve
kavşak kesişmelerini ortadan kal-
dırmak için yapılan köprü.

Y yarma / cut
Üstyapı alt kotunun üzerinde kalan
yağış alanı / precipitation area kazı hacmi.
Köprü ve menfezlere gelen suların
toplandığı alan. yarma hendeği / cut ditch
Yarmalarda platform ve şevlerden
yaklaşım plağı / approach slab gelen suları toplayıp uygun yerlere
Köprünün giriş ve çıkışında kenar boşaltan yapılar.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 74


KARAYOLU
terimleri

yerleşim alanı

yasal hız /statutory speed yaya köprüsü / pedestrian bridge


Farklı yol sınıflarına, araç cinsle- Sadece yayalar için yapılan köprü.
rine ve yerleşim yerleri özellikle- yayılı yük / distributed load
rine göre işaretlenmiş yasal (tayin
Noktasal olmayan yük.
edilmiş) hızın olmadığı kesimlerde
uygulanan kanunla belirlenmiş hız yazılı talimat / written instructi-
sınırları. ons
yatay gabari / horizontal clearance ADR’nin 5.4.3’üncü kısmında belir-
tildiği şekilde; gönderen tarafından
Yatay açıklık.
sürücüye verilmek üzere hazırlanan
yatay işaretleme / horizantal ve taşıma esnasında oluşabilecek bir
signing kaza durumunda alınacak tedbirler
Trafiğin düzenlenmesi, bazı yasak- ile taşınan madde veya maddeler ile
lama ve kısıtlamaların belirtilmesi ilgili özelliklerin yazılı olduğu belge.
ve yolu kullananlara rehberlik etme-
yeraltı suyu / underground water
si amacıyla yol yüzeyine çizilen çiz-
giler, oklar, yazı ve semboller. Yağış olarak yeryüzüne düşen ya da
yeryüzünde bulunan suların, yerçe-
yatay kurp / horizontal curve kimi etkisiyle yerin altına sızıp, ora-
Yolun aliymanları birleştiren eğrisel da birikmesiyle oluşan sular.
kısmı.
yeraltı suyu drenajı / subsurface
yatay yük / horizontal load drainage
Yatay doğrultuda etkiyen yük. Yeraltı suyunun yola zarar vermeye-
yaya / pedestrian cek şekilde uzaklaştırılması.
Araçlarda bulunmayan, karayolun- yerinde dökme beton / concrete
da hareketsiz veya hareket halinde cast on site
bulunan insan.
Yerinde imal edilen beton.
yaya geçidi / pedestrian crossing,
yerleşik olunan ülke / country of
crosswalk
residence
Taşıt yolunda, yayaların güvenli ge-
Taşımacının yerleşik olduğu ve ara-
çebilmelerini sağlamak üzere, trafik
cın kayıt edildiği ülke.
işaretleri ile belirlenmiş alan.
yerleşim alanı / residental area
yaya geçidi taraması / zebra
İl, ilçe, kasaba, köy, toplu işyeri veya
crossing
sanayi bölgeleri gibi insanların top-
Yayaların geçmesi için işaretlenmiş
luca yaşadıkları; yol, su, elektrik,
çizgili yaya geçidi.
ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon,
yaya kaldırımı / sidewalk, footway aydınlatma gibi kamu hizmetlerin-
Karayolunun taşıt yolu kenarı ile den istifade ettikleri toplu yaşam ve
gerçek ve tüzel kişilere ait mülkler çalışma alanlarını ve bu alanların
arasında kalan ve sadece yayaların bitiminden 500 metreye kadar olan
kullanımına ayrılmış olan kısmı. mesafeyi kapsayan yer.

75 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


yerleşim yeri

yerleşim yeri / residence


Kendisine ulaşan karayolları üzerin-
de sınırının başlangıcı ve bitimi bir
işaret levhası ile belirlenmiş olan
yerleşme, çalışma ve barınma amacı
ile insanların yararlandıkları yapı
ve tesislerin bir arada bulunduğu
yol altyapısı tabanı / subgrade
ve karayolu trafiğine etkileri tespit
Yol altyapısının oturduğu tabii ze-
edilmiş ve idari taksimatla belirlen- min yüzeyi veya iyileştirilmiş tabii
miş olan il, ilçe, köy veya mezra gibi zemin yüzeyi.
yerler.
yol bakım / road maintenance
yeşil taşıt / green vehicle Yol ve yol ile ilgili bir tesisin öngörü-
Taşımacıların uluslararası taşıma- len görevi sürekli olarak yerine ge-
larda kullandıkları ve UBAK Karayo- tirmesini sağlamak amacı ile orijinal
yapısının muhafazası için yapılan
lu Çalışma Grubu’nun UBAK Kulla-
çalışma.
nım Kılavuzu’nda açıklanan gürültü
ve egzoz emisyon değerlerine haiz yol boyu tesisleri / roadside ser-
vice facilities
taşıt.
Araçların akaryakıt, LPG, yağ ve ba-
yıllık ortalama günlük ağır sınçlı hava gibi ihtiyaçları ile konak-
taşıt trafiği / annual average daily lama, mola gibi diğer ihtiyaçlarının
heavy vehicle traffic da sağlandığı yer.

Bir yıl boyunca, yolun bir noktasın- yol butonu / road stud
dan veya kesiminden her iki yönde Taşıt yolu üzerine yapıştırmak ve
geçen toplam ağır taşıt trafiğinin çakmak suretiyle yerleştirilen, kul-
lanış yerine göre çeşitli rengi ve yan-
gün sayısına bölünmesiyle elde edi-
sıtıcı özelliği olan elemanlar.
len trafik hacmi.
yol çizgi makinesi / road marking
yıllık ortalama günlük trafik / machine
annual average daily traffic Yol üstü yatay işaretleme yapan ma-
Bir yıl boyunca, yolun bir noktasından kine.
veya kesiminden her iki yönde geçen
toplam trafiğin gün sayısına bölün-
mesiyle elde edilen trafik hacmi.
yol / road, highway
Kara ulaştırma araçlarının gidiş ge-
lişini temin amacıyla ortaya getiri-
len yapının bütünü.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 76


KARAYOLU
terimleri

yolboyu gelişimi

yol dışı kaya kamyonu / off-road yola elverişlilik muayene belge-


truck, articulated dump truck si / roadworthiness test certificate
Yola elverişlilik muayenesi sonucun-
da muayenesi onaylanan taşıtlar ile
römork ve yarı römorklara verilmek
üzere düzenlenen belge.
yola elverişlilik muayene rapo-
ru / roadworthiness test report
Karayolu araçlarının özellikleri ve
teknik bilgiler ile yola elverişlilik
muayene sonuçlarının yer aldığı/iş-
yol durumu / road condition lendiği belge.
Bakım altındaki yolların her mev- yola elverişlilik muayenesi /
simde sürekli trafiğe açık bulun- roadworthiness inspection
durulmasının izlenmesi, durumun Ulaştırma Bakanları Avrupa Kon-
güncel rapor edilmesi. feransı’nın (UBAK) ITF/TMB/TR
yol envanteri / road inventory (2008) 12 numaralı kullanım kıla-
vuzunda belirlenen taşıtların egzoz
Yolu teşkil eden tüm yapıların geo-
emisyon ve motor gürültü seviye-
metriye dayalı bilgileri ile 300 met-
lerinin maksimum değerleri ile rö-
re uzaklığa kadar yolun sağında ve
mork ve yarı römorklarının sahip
solunda ihtiyaç duyulan bilgilerinin
olması gereken güvenlik kuralları-
toplandığı ve değerlendirildiği bilgi
nın bulunup bulunmadığının denet-
kaynakları.
lenmesi.
yol kullanım ücreti / road use yola terk / renunciation for road
charge
İmar planlarının uygulanışı sırasın-
Bir ülkeye ait taşıtın diğer bir ülke- da taşınmaz mal maliklerince bedel-
ye/ülke üzerinden yaptığı taşıma- li veya bedelsiz olarak imar planına
larda o ülkenin karayolu altyapısı- uygun biçimde taşınmazın tamamı-
nı kullanmasından dolayı ödediği nın veya bir kısmının yola terk edil-
ücret. mesi işlemi.
yol üstyapısı / pavement yol boyu dinlenme alanı / roadsi-
Trafik yükünü taşımak üzere yapı- de park , rest area
lan ve kaplama, temel, alt temel ta- Karayollarından yararlanan sürücü
bakalarını içine alan yol yapısı. ve yolcuların kısa süreli dinlenmele-
yol yapım gideri / road construction rine imkan sağlayan alan.
cost yolboyu gelişimi / roadside plan-
Altyapı (toprak işleri, sanat yapıları, ting
etüt–proje, kamulaştırma ve köprü- Yolun çevreye olan olumsuz etkisini
ler) ve üstyapı (yol satıh cinsi) gi- en az düzeye indirmek, güvenli tra-
derleri toplamı. fik akışının sağlanmasına yardımı

77 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


yolcu
olmak, estetik bir görünüm oluştur- Tehlikeli maddeleri taşıta ya da
mak ve yolun araziye fonksiyonel büyük konteynerlere yükleyen iş-
olarak uyumunu sağlamak. letmeler ile doğrudan maddelerin
sahibi olarak tehlikeli maddeleri ta-
yolcu / passenger
şıyana teslim eden ya da kendi adına
Aracı kullanan sürücü ile hizmetliler taşımayı gerçekleştiren işletmeler.
dışında araçta bulunan kişiler.
yüklü ağırlık / loaded weight
yolcu-km / passenger-km Bir taşıtın yüksüz ağırlığı ile taşı-
Bir yolcunun bir kilometre mesafeye makta olduğu sürücü, hizmetli, yol-
taşınmasıyla elde edilen trafik ölçü cu ve eşyanın toplam ağırlığı.
birimi.
yük motosikleti (triportör) /
yolcu bileti / passenger ticket freight trike
Yolcunun taşınması yükümlülüğünü Karoserisi yük taşıyabilecek şekilde
içeren, yönetmelikte öngörülen şekil sandıklı veya özel biçimde yapılmış
ve şartları ihtiva eden ve yolcuya ve- olan ve yolcu taşımalarında kullanıl-
rilmesi zorunlu belge. mayan 3 tekerlekli motosiklet.
yoldan ihdas / creating parcel yüksüz ağırlık / kerb/curb weight
from road Üzerinde insan veya eşya (yük) bu-
Yolun kapanması nedeniyle oluşan lunmayan ve akaryakıt deposu dolu
taşınmaz malın, düzenlenecek hari- olan bir aracın taşınması zorunlu
taya göre yoldan ayrılarak, bir par- alet, edevat ve donatımı ile birlikte
sel numarası altında ilgisine göre toplam ağırlığı.
belediye, köy, Karayolları Genel Mü-
dürlüğü veya Hazine adına tescili yüzeysel temel / spread founda-
işlemi. tion, spread footing

yonu taşı / freestone


Yatak ve yan yüzleri murç veya tarak
ile düzeltilmiş dikdörtgen veya düz-
gün şekil verilmiş taşlar.
yön okları / arrow markings
Şerit seçimi ve yönlendirme amacıy- Z
la kaplama üstüne ve şeritlerin orta- zayıf zemin / soft soil
sına çizilen ok biçimindeki figürler. Taşıma gücü yetersiz zemin.
yük taşıma kapasitesi / load zemin çivisi / soil nailing
capacity
Projelerde gösterilen veya idare ta-
Bir aracın güvenle taşıyabileceği
rafından belirtilen yerlerde, yukarı-
azami yük ağırlığı veya yolcu ve hiz-
dan aşağıya doğru kademeli olarak
metli sayısıdır.
yapılan kazıda şev yüzeyinde açılan
yükleme / loading deliklere, çelik donatıların yerleş-
yükleyen / loader tirilerek enjeksiyon yapılması ile
oluşturulan çivili duvar.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 78


KARAYOLU
terimleri

zorunlu muayene

zıvana / mortise
Taşların birbirine bağlantısında kul-
lanılan; kare kesitli, kalın ve başsız
bir çivi şeklinde yahut yassı ve uçla-
ra doğru genişleyen formda kurşun-
la tespit edilen demir yapı öğesi.
zirve (pik) saat / peak hour
Taşıt trafiğinin en yoğun olduğu
saat.
zirve saat faktörü / peak hour
factor
Saatlik en yüksek trafik hacminin
aynı saat içinde verilen bir zaman
periyodundaki (genellikle 15 daki-
ka) maksimum akım değerine oranı.
zorunlu muayene / compulsory
technical inspection
Muayene süresi dolmadan kazaya
karışması sonucu yetkili zabıtaca
muayenesi gerekli görülen ve teknik
şartlara uygunsuzluğu trafik zabıta-
sınca tespit edilen araçların muaye-
neleri.

79 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


KISALTMALAR
A/C air conditioning Klima
A/T automatic transmission Otomatik şanzıman
AADHVT annual average daily heavy vehicle traffic Yıllık ortalama günlük ağır taşıt
trafiği
AADT annual average daily traffic Yıllık ortalama günlük trafik
AASHTO American Association of State Highway and Transportation Officials Ameri-
ka Eyalet Yolları ve Ulaşım Çalışanları Kurumu
AB Avrupa Birliği
ABC active body control Otomobilin yanlara öne ve geriye doğru kasılmasını önleyen
hidro elektronik sistem
ABS antilock brake system Kilitlenmeyen fren sistemi
ABV anti-backfire valve Geri tepmeyi önleyici subap
AC alternative current Alternatif akım
ACI American Concrete Institute Amerikan beton enstitüsü
ACPA American Concrete Pavement Association Amerikan beton yollar kurumu
ADN European Agreement Concerning the International Carriage of Dangerous Go-
ods by Inland Waterways Tehlikeli Malların İç Suyolları ile Uluslararası Taşımacılığına
İlişkin Avrupa Anlaşması
ADR European Agreement Concerning the International Carriage of Dangerous Go-
ods by Road Tehlikeli Malların Karayolu ile Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Avrupa
Anlaşması
ADT average daily traffic Ortalama günlük trafik
AETR European Agreement Concerning the Work of Crews of Vehicles Engaged in In-
ternational Road Transport Uluslararası karayolu Taşımacılığı Yapan Taşıtlarda Çalışan
Personelin Çalışmalarına İlişkin Avrupa Anlaşması
AFR air fuel ratio Hava/yakıt oranı
AFV alternative fueled vehicle Alternatif yakıtlı taşıt
AG alçak gerilim 1000 volttan düşük gerilim
AI Asphalt Institute Asfalt Enstitüsü
AIAM Association of International Automobile Manufacturers Uluslararası Otomobil
İmalatçıları Birliği
AIRAC Aeronautical Information Regulation and Control Havacılık Bilgi Düzenleme
ve Kontrol
AKM ana kontrol merkezi Otoyol ücret toplama sistemlerinin ve trafik yönetim sis-
temlerinin bağlı olduğu genel merkez

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 80


KARAYOLU
terimleri

ANSI American National Standarts Institute Amerikan Ulusal Standartlar Enstitüsü


ARMİ Araç Muayene İstasyonu Araçların niteliklerini tespit ve kontrol edebilecek ci-
haz ve personeli bulunan ve teknik kontrolü yapılan yer
ASC automatic spin counter, automatic stability control Hızlanma sırasında tahrik
tekerleklerinin patinaj yapmasını önleyen sistem
ASCD automatic speed control device Hızı otomatik olarak kontrol eden lazerli radar
sistemi
ASM auto shift manual Otomatik olarak vites değiştirmeye olanak sağlayan sıralı ma-
nuel şanzıman
ASR anti slip regulation İlk kalkışta ve hızlanmada, tahrik tekerleklerinin aşırı dönme-
sini engelleyerek, aracın güvenli hareketini sağlayan patinaj önleyici sistem
ASTM American Society for Testing and Materials Amerika Test ve Malzeme Kurumu
ATF automatic transmission fluid Otomatik hız kutusu (şanzıman) yağı
ATIS advanced traveller information systems İleri yolcu bilgilendirme sistemleri
ATP Agreement on the International Carriage of Perishable Foodstuffs and on the
Special Equipment to Be Used for Such Carriage Bozulabilir Gıda Maddelerinin Ulus-
lararası Taşımacılığı ve Bu Taşımacılık Faaliyetinde Kullanılacak Özel Ekipmana İlişkin
Anlaşma
ATS automatic tire stabilizer Lastik patladığında yola dengeli bir şekilde devam edil-
mesini sağlayan sistem
AUS akıllı ulaşım sistemleri Elektronik teknolojisinin ulaştırma sektörüne uygulaması
AVCS automatic vehicle classification system Araçların aks sayıları, yükseklikleri ve
akslar arası mesafe gibi özelliklerini otomatik olarak belirlemeye yarayan elektrome-
kanik veya elektronik otomatik araç sınıflandırma sistemi
AVI automatic vehicle identification Otomatik araç tanılama
AWD all wheel drive Tüm tekerleklerden tahrikli
BHP brake horsepower Fren beygir gücü
BKM bölge kontrol merkezi Otoyol ücret toplama sistemlerinin ve trafik yönetim
sistemlerinin bağlı olduğu bölge müdürlüğü veya belli bir otoyol kesimi bazındaki
merkez
BSEC Black Sea Economic Cooperation Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ)
BSI British Standarts Institute İngiliz Standartlar Enstitüsü
BSK bitümlü sıcak karışım Agregası ısıtılmak suretiyle hazırlanmış bitümlü karışım
CBR california bearing ratio Kaliforniya taşıma oranı (%)
CCTV closed-circuit television Kameralı görüntü izleme sistemi
CEN European Committee for Standardization Avrupa Standart Komitesi

81 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


CMR convention marchandises routiers Eşyaların karayolundan uluslararası nakliyatı
için mukavele sözleşmesi
CNG compressed natural gas Sıkıştırılmış doğalgaz
CORTE Confederation of Organisations in Road Transport Enforcement Karayolu Ta-
şımacılığı Uygulamalarındaki Kurumlar Konfederasyonu
CRDI common rail direct injection “Tutuculu püskürtme” veya “ortak boru” anlamı-
na gelen, dizel motorlarda kullanılan bir yakıt enjeksiyon sistemi
CTP cam takviyeli polyester Yolun doğrultusunu ve kenarlarını göstermek üzere, yol
kenarlarına belirli aralıklarla yerleştirilen eleman
CVT constantly variable transmission Değişken oranlı şanzıman
CVVT continuously variable valve timing Sürekli değişken subap zamanlama sistemi
ÇBGT çimento bağlayıcı granül temel
ÇED çevresel etki değerlendirmesi
DC direct current Doğru akım
DGM duruş görüş mesafesi Sürücülerin bir tehlikeyi fark edip durabilmeleri için ge-
rekli mesafe
DI direct injection Dizel ve benzinli motorlarda direkt enjeksiyon
DIN Deutsches Institut für Normung Alman Standartlar Enstitüsü
DMİ değişken mesaj işareti Seyahat edenlere değişen yol durumuna dair mesajların
gösterildiği baş üstü mesaj göstergesi
DMS dynamic message sign Değişken mesaj işareti
DOHC double overhead camshaft Üstten çift kam mili
DSC dynamic stability control Dört tekerleğin yola en güvenli şekilde basmasını sağ-
layan sistem
DSP dynamic shift program Şanzıman ayarlarını sürücünün kullanım tarzına göre de-
ğiştiren gelişmiş otomatik şanzıman
E ROAD European road Avrupa karayolları
EAS elektronik active steering Ön tekerleklerin ani direksiyon hareketleri sebebiyle
yol tutuşu bozmasını engellemeye çalışan aktif direksiyon sistemi
EBD electronic braking distribution Fren gücünün dört tekerlekte eşit olmasını sağla-
yan hidrolik dağılım destek sistemi
EBS electronic braking system Elektronik kontrollü fren sistemi
ECAS electronically controlled air suspension Aracın yerden yüksekliğini azaltan ve
çoğaltan elektronik kontrollü havalı süspansiyon
ECO Economic Cooperation Organization Ekonomik İşbirliği Teşkilatı
ECU electronic control unit Elektronik kontrol ünitesi

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 82


KARAYOLU
terimleri

EDC electronic damping control Yol ve hız durumuna göre amortisörlerin elektronik
olarak ayarlanması
EDY eşdeğer dingil yükü
EGR exhaust gas recirculation Egzoz gazı devridaimi
EN European Norm Avrupa standardı
ERCA European Root Certification Authority Sayısal takograf sistemi avrupa kök ser-
tifikasyon otoritesi
ESCAP Economic and Social Commission for Asia and Pacific Asya ve Pasifik Ekono-
mik ve Sosyal Komisyonu
ESP electronic stability program Elektronik denge programı
ETC electronic toll collection Elektronik ücret toplama
ETC electronic traction control Elektronik olarak çekiş kontrol (patinaj anında motor
gücünü kontrol eden sistem)
ETRTO European Tyre and Rim Technical Organization Avrupa Lastik ve Jant Teknik
Organizasyonu
EU European Union Avrupa Birliği
F/O fiber/optic Fiber optik kablo/lif
FHWA Federal Highway Administration Ulusal Karayolları İdaresi (ABD)
FSI fuel straight injection Direkt benzin püskürtmesi
FUBDEK fiber optik kablo uç denetim kabini Yol boyunca tesis edilen fiber optik
kablonun bağlı olduğu uç denetim kabini
FWD front wheel drive Önden çekişli
FWD falling weight deflectometer Düşen ağırlıklı deflektometre
GEN generator Jeneratör
GIS geographic information system Coğrafi bilgi sistemi
GKM gişe kontrol merkezi Otoyol ücret toplama sistemlerinin gişe sahası bazında
bağlı olduğu merkez
GND ground Elektrik devrelerinde topraklama, şasileme, zemin, toprak
GPS global positioning system Küresel konumlandırma sistemi
GSI geological strength index Jeolojik dayanım (mukavemet) endeksi
GSM global system for mobile communication Mobil haberleşme için küresel sistem
GT granüler temel
HCV heavy commercial vehicle Ağır ticari taşıt
HD heavy duty Ağır hizmet
HDM-4 highway development&management software Yol geliştirme ve yönetim
programı

83 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


HEEP highway engineering exchange program Yol mühendisliği değişim programı
HYTT hafif yüklü ticari taşıt
I/P instrument panel Gösterge panosu
ID inside diameter İç çap
IGN ignition Ateşleme
IMDG Kodu international maritime dangerous goods code Tehlikeli mallar uluslara-
rası denizcilik kodu
INJ injection Enjeksiyon, püskürtme
IR infrared Kızılötesi
IRF International Road Federation Uluslararası Yol Federasyonu
IRI international roughness index Uluslararası yol yüzey düzgünsüzlüğü endeksi
IRU International Road Transport Union Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Birliği
ISO International Standards Organization Uluslararası Standartlar Organizasyonu
ITC United Nations Economic Commission for Europe Inland Transport Committee
Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu İç Ulaşım Komitesi
ITF International Transport Forum Uluslararası Ulaştırma Forumu
ITS intelligent transport systems Akıllı ulaşım sistemleri
IVSC Integrated vehicle speed control Entegre taşıt hızı kontrolü
İDB ihlal değerlendirme birimi Geçiş ücreti ihlali yapan araçların işlemlerinin yürü-
tüldüğü merkez
JRC Joint Research Centre Avrupa Komisyonu Ortak Araştırma Merkezi
JTRC Joint Transport Research Centre Ortak Taşımacılık Araştırma Merkezi
K K NO kontrol kesim numarası Her kontrol kesimin başladığı yere verilen numara
KBS kent bilgi sistemi Veri tabanı kent ile ilgili bilgiler olan coğrafi bilgi sistemi
KGS kartlı geçiş sistemi Temassız kart kullanılarak otoyol geçiş ücretinin toplandığı
sistem
KİB kart işlem birimi Nakit kartlı geçiş sistemi kartlarının satış ve kredi yükleme
ünitesi
KİK Kamu İhale Kurumu
KTFMYEY Karayolu Taşımacılık Faaliyetleri Mesleki Yeterlilik Eğitimi Yönetmeliği 03/09/
2004 tarih ve 25572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmelik
KKGS Kartı kredili kartlı geçiş sistemi kartı Kartlı geçiş sisteminde kullanılan, kredi
kartı veya banka hesabı ile ilişkilendirilmiş kart
KTK Karayolu Taşıma Kanunu 19/07/2003 tarih ve 25173 sayılı Resmî Gazete’de ya-
yımlanarak yürürlüğe giren kanun

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 84


KARAYOLU
terimleri

KTŞ Karayolu Teknik Şartnamesi


KTY Karayolu Taşıma Yönetmeliği 11/06/2009 tarih ve 27255 Resmî Gazete’de yayım-
lanarak yürürlüğe giren yönetmelik
KYT kredi yükleme terminali Nakit kartlı geçiş sistemi kartlarına bankalar tarafından
para yüklemede kullanılan el terminali
LCD liquid crystal display Sıvı kristal ekran
LCV light commercial vehicle Hafif ticari taşıt
LDT light duty truck Hafif hizmet kamyonu, kamyonet
LDV light duty vehicle Hafif hizmet taşıtı
LED light emitting diode Işık yayan diyot
LH left hand Sol taraf
LHD left hand drive Soldan direksiyonlu
LPG liquefied petroleum gas Sıvılaştırılmış petrol gazı
LSD limited slip differential Sınırlı kaydırmalı diferansiyel
M/T manual transmission Düz şanzıman
MPFI multiport fuel injection Çok delikli yakıt enjeksiyonu
MSFF miles since first fail İlk arızadan bu yana gidilen mil
MYB Mesleki yeterlilik belgesi
MYE Mesleki yeterlilik eğitimi
MYETBE Mesleki yeterlilik eğitimi tamamlama belgesi
NATM new Austrian tunneling method Avusturya tarzı yeni tünel açma yöntemi
NATO-PBIST NATO - Planning Board for Inland Surface Transport NATO - Dahili
Satıh Taşımacılığı Planlama Kurulu
NATO- SCEPC NATO- Senior Civil Emergency Planning Committee NATO - Sivil Ola-
ğanüstü Hal Planlama Yüksek Komitesi
NKGS Kartı nakit kartlı geçiş sistemi kartı Kartlı geçiş sisteminde kullanılan, üzerine
para yüklenebilir türden kart
NOTAM Notice to Airmen Havacılara Duyuru
O/D overdrive Aşırı hız veya hız aşımı
OBD on board diagnosis Araç içi arıza teşhis sistemi
OD outside diameter Dış çap
ODY orta düzey yönetici
OECD Organization for Economic Cooperation and Development Ekonomik İşbirliği
ve Kalkınma Teşkilatı
OEM original equipment manufacturer Orijinal ekipman imalatçısı

85 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


OG orta gerilim 1.000 volt ile 34.500 volt arası gerilim
OGS otomatik geçiş sistemi Araç içi elektronik ünite kullanılarak otoyol geçiş ücreti-
nin toplandığı sistem
OGT ortalama günlük trafik Bir yoldan bir günden çok bir yıldan az olan bir zaman
süreci içinde geçen toplam taşıt sayısının bu zaman süreci içindeki gün sayısına bö-
lünmesi ile bulunan trafik hacmi
OHC overhead camshaft Üstten kam mili
OHT otoyol hizmet tesisi Otoyollarda tiplerine göre değişik mesafelerde, araçlar için
akaryakıt, bakım ve park alanları ile sürücü ve yolcular için yeme, içme ve dinlenme
birimleri ile gezinti ve yaya yollarının bulunduğu tesis
OYTT orta yüklü ticari taşıt
P/N part number Parça numarası
P/S power steering Hidrolik direksiyon
PCA Portland Cement Association Portland Çimento Birliği
PCV positive crankcase ventilation Pozitif karter havalandırma
PIARC World Road Association (eski adı Permanent International Association of Road
Congress) Dünya Yol Birliği
PMB polimer modifiye bitüm
PMT plentmiks temel
PPP public private partnership Kamu özel sektör ortaklığı
PTO power take-of Güç alma kutusu
QTY quantity Adet, miktar
RH right hand Sağ taraf
RHD right hand drive Sağdan direksiyonlu
RID regulations concerning the international carriage of dangerous goods by rail Tren
ile tehlikeli malların uluslararası taşımacılığına ilişkin düzenlemeler
RMR rock mass rating Kaya kütle puanlaması
RPM revolutions per minute Dakikadaki devir sayısı
RQD rock quality designation Kaya kalite göstergesi
RWD rearward Arka, arkada
RWIS road weather information system Yol hava koşulları bilgi sistemi
SAE Society of Automotive Engineers Otomotiv Mühendisleri Birliği
SC 1 United Nations Economic Commission for Europe Working Party on Road Trans-
port Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu Karayolu Taşımacılığı Çalışma
Grubu
SCR selective catalytic reduction Seçimli katalitik indirgeme sistemi

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 86


KARAYOLU
terimleri

SEI Support to the European Integration AB entegrasyon sürecinin desteklenmesi


faaliyetleri
SI International System of Units Uluslararası birimler sistemi
SK sathi kaplama Agrega ile bitümlü bir bağlayıcıdan oluşan ince kaplama
SOHC single overhead camshaft Üstten tek kam mili
SRC Sürücü belgesi
SRC1 Sürücü belgesi 1 Uluslararası yolcu taşımacılığı yapmak isteyenlerin sahip ol-
ması gereken mesleki yeterlilik belgesi
SRC2 Sürücü belgesi 2 Yurt içi yolcu taşımacılığı yapmak isteyenlerin sahip olması
gereken mesleki yeterlilik belgesi
SRC3 Sürücü belgesi 3 Uluslararası eşya-kargo taşımacılığı yapmak isteyenlerin sahip
olması gereken mesleki yeterlilik belgesi
SRC4 Sürücü belgesi 4 Yurt içi eşya-kargo taşımacılığı yapmak isteyenlerin sahip ol-
ması gereken mesleki yeterlilik belgesi
SRC5 Sürücü belgesi 5 Tehlikeli madde taşımacılığı yapmak isteyenlerin sahip olması
gereken mesleki yeterlilik belgesi
TAD transit accompanying document Transit rejime tâbi tutulan eşyaya eşlik eden
ve beyanname bilgileri doğrultusunda gümrük mevzuatına uygun olarak otomasyon
isteminden alınan belge.
TB Taşıt Belgesi
TC turbocharger Turboşarjer, aşırı doldurucu
TÇMB Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği
TDI turbocharged direct injection Turboşarj beslemeli direkt püskürtmeli (dizel mo-
torlar için)
TEF taşıt eşdeğerlik faktörü
TEM Trans-European Motorway Trans-Avrupa Kuzey Güney Otoyolu
TEMSTAT Trans-European Motorway Statistics Trans-Avrupa Kuzey Güney Otoyolu
İstatistikleri
TEN-T Trans-European Transport Network Trans-Avrupa Ulaştırma Ağları
TFSI turbocharged fuel straight injection Turboşarj beslemeli direkt benzin püskürt-
meli
TINA Transport Infrastructure Needs Assessment Ulaştırma Altyapı İhtıyaç Değer-
lendirmesi
TIR Transports Internationaux Routiers Birleşmiş Milletler bünyesinde, 15 Ocak 1959
tarihinde Cenevre’de imzalanan sözleşme
TK Taşıt Kartı
TMA taş mastik asfalt

87 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


TMYB Tehlikeli Madde Taşımacılığı Mesleki Yeterlilik Eğitimi Yetki Belgesi
TR-A Digital Tachograph System Turkish Authority Sayısal takograf sistemi türkiye
ulusal otoritesi
TR-A Policy Digital Tachograph System Turkish Authority Policy Sayısal Takograf Sis-
temi Türkiye Güvenlik Politikası Belgesi
TR-CA Turkish Certification Authority Sayısal Takograf Sistemi Türkiye Sertifikalan-
dırma Otoritesi
TR-CP Turkish Card Personalizing Organization Sayısal Takograf Sistemi
Türkiye Kart Kişiselleştiricisi
TRACECA Transport Corridor Europa-Caucasus-Asia Avrupa-Kafkasya ve Asya Ko-
ridoru
TSE Türk Standartları Enstitüsü
TSI twincharged straight injection Turboşarjer ve süperşarjer beslemeli direkt enjek-
siyonlu motor
TURKAK Türk Akreditasyon Kurumu
TUTGA Türkiye Ulusal Temel GPS Ağı Türkiye geneline dağılmış sabit GPS noktala-
rından oluşan bir ağ
TYS trafik yönetim sistemi Trafiğin yönetimi amacıyla yol boyunca tesis edilen haber-
leşme, kontrol ve enformasyon sistemleri
UBAK Ulaştırma Bakanları Avrupa Konferansı 1953’te kurulan hükümetler arası bir
kuruluş
U-Net Ulaştırma Net Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı kara ulaştırması
otomasyon projesi
UN United Nations Birleşmiş Milletler
UN/ECE United Nations Economic Commission for Europe Birleşmiş Milletler Avrupa
Ekonomik Komisyonu (BM/AEK)
UNESCAP United Nations Economic and Social Commission for Asia and the Pacific
Birleşmiş Milletler Asya ve Pasifik Ekonomik ve Sosyal Komisyonu
ÜDY üst düzey yönetici
ÜTS ücret toplama sistemi Otoyollardan geçiş ücretlerinin toplanması için kurulmuş
olan sistem
VAC vacuum Vakum
VASIS Visual Approach Slope Indicator Systems Görerek Yaklaşma İniş İstikamet Gös-
tergesi
VATS vehicle anti-theft system Taşıt hırsızlık önleme sistemi
VGT variable geometry turbocharger Değişken geometrili turboşarjer
VICS vehicle information and communication system Araç bilgi ve haberleşme sistemi

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 88


KARAYOLU
terimleri

VIN vehicle identification number Taşıt kimlik numarası


VPWR vehicle power Taşıt gücü
VTEC variable-valve timing and electronic-lift control Değişken zamanlamalı supap
kontrol sistemi
VTS variable traffic sign Değişken trafik işareti
VVT-i continuously variable intake valve timing Sürekli değişken emme supabı za-
manlaması
W/B wheelbase Dingiller arası mesafe
WDC Stations Weight and Dimension Control Stations Ağırlık ve Boyut Kontrol İs-
tasyonları
WIM weigh in motion Hareketli ağırlık ölçüm cihazı
WMA warm mix asphalt Sıcak karışım asfalt
WP. 15 The Working Party on the Transport of Dangerous Goods of the United Nati-
ons Economic Commission for Europe Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyo-
nu Tehlikeli Malların Taşınması Çalışma Grubu
YB yetki belgesi Karayolu Taşıma Yönetmeliği kapsamında bir faaliyette bulunacak
gerçek ve tüzel kişilere çalışma izni veren ve Bakanlıkça düzenlenen belge
YEMB Yola Elverişlilik Muayene Belgesi
YG yüksek gerilim 34.500 volttan yüksek gerilim
YİD yap-işlet-devret Altyapı yatırımlarının finansmanında kullanılan bir metot
YKDİ yol kenarı denetim istasyonu Araçların denetimlerinin yapıldığı sabit yapıdaki
tesisler
YOGATT yıllık ortalama günlük ağır taşıt trafiği
YOGT yıllık ortalama günlük trafik
ZEV zero emission vehicle Sıfır emisyonlu taşıt
ZTECH zero emission technology Sıfır emisyon teknolojisi

89 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


DEMİRYOLU
terimleri
AC pantograf

A açıklık donanımı / span equip-


ment
AC pantograf / AC pantograph Destekler arası kullanılan malzeme
Elektrikli demiryolu vasıtalarında (iki direk arası kullanılan malzeme-
(çeken araçlarda) alternatif akım- ler).
lı katener sisteminden AC elektrik
enerjisinin alınması maksadıyla kul-
lanılan ekipman.
AC katener sistemi / AC catenary
system
Alternatif akımlı katener sistemi.

açıklık ortası / mid-span


İki destek orta noktası (eksen).

açık alan / open area


Gar, istasyon ve ambarlarda taşıma
amaçlı ayrılmış, üstü açık, zemini
toprak veya betonlanmış ya da taş
ve ahşap döşeme yapılmış olan boş
aderans / adherence, adhesion
sahalar.
Yapışma.
açık alanın kullanım protokolü
/ open area usage protocol
aderans faktörü / adherence
factor
Taşıma amaçlı açık alanların kulla-
Lokomotifin ardındaki yükü kayma-
nılması için yapılan protokol.
dan çekmesi yeteneğini hesaplama-
açıklık / span length ya yarayan katsayılardan biri.
İki katener direği arası mesafe. adezyon faktörü / adhesion factor
Lokomotifin ardındaki yükü kayma-
dan çekmesi yeteneğini hesaplama-
ya yarayan katsayılardan biri.
aerodinamik temas kuvveti /
aerodynamic contact force
Akış halindeki gazın temas ettiği ci-
simler üzerinde uyguladığı kuvvet
etkisi.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 92


DEMİRYOLU
terimleri

ankraj

ağır vagon ve araç / heavy wagon Demiryolu araçlarının seyrinde ve


and vehicle trafiğin emniyetinde gerekli olan
Darası ile içindeki yükün toplamı 80 bütün demiryolu hatları ve sabit te-
ton ve daha fazla olan çeken ve çeki- sisleri.
len araç. ambalaj / package
akım çekme kalitesi / quality of Demiryolu ile taşınacak eşya korun-
current collection ması için kullanılan malzemeler ve
Pantografın havai hattan çekmiş kaplar.
olduğu elektrik akımının kalitesini
ambar şefi / warehouse chief
belirleyen bir ölçü.
Müdürlüklerin ve lojistik şeflikle-
aksam / accessory rinin bulunduğu yerlerde müşteri
Kısımlar. ilişkileri ve yükleme boşaltma hiz-
metlerini yapan görevli.
aktarma arabası / transfer table
Üzerindeki ray pençesine bir vagon amortisman / depreciation
veya lokomotifin yerleştirildiği Yıpranma payı.
araba.
ana hat / main track
akuple / coupled
ana yol / main line
Birbirine bağlı olan.
İstasyonları birbirine bağlayan ve
akupleman / coupling iki istasyon giriş işaretleri arasında
Tren fren tesisatı bağlantı ekipmanı. kalan yol ile istasyon ve saydinglere
sapmadan geçilen yollar.
alçaltma kuvveti, indirme kuv-
veti (pantograf) / lowering force ana yol çıkış sinyali / main line
Yükseltilmiş durumdaki pantograf- exit signal
ları alçaltmak için kullanılan kuv- İstasyona ait bir ana yol üzerine çı-
vet. kış makaslarından önce tesis edilen
alfanümerik göstergeler / alpha- yol boyu sinyali.
numeric indicators anahtarlama cihazı / switching
Asli sinyallerin yardımcı işarlarını device
veren göstergeler. Elektrik devrelerini açıp kapamaya
aliyman / line with good alignment yarayan cihaz.
Kurp bulunmayan doğru hat. anklaşman / interlocking
alıcı / consignee Sinyalizasyon sistemlerinin mantık
Gönderici tarafından gönderilen ve karar sistemi.
dolu vagonu varış istasyonunda tes- ankraj / anchor
lim alan ve tahliye eden gerçek ve
Bir şeyi kendisinin ardındaki daha
tüzel kişi.
sağlam ve stabil bir yere gömme, sa-
altyapı / infrastructure bitleme işlemi.

93 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


ankraj açıklığı

ankraj kuvveti / anchoring force


ankraj noktası / anchoring point
Ankrajın tesis edildiği yer, nokta.
ankraj teli / anchoring wire

ankraj açıklığı / anchor span


Ankraj ile direk arası mesafe.

ankraj uzunluğu / anchor length


anma gücü / nominal power
Bir cihazın elektrik harcarken çeke-
bileceği en büyük güç.
antifriz / anti-freeze
Don önleyici madde.
antişöminman / mid-point anchor
Katener hattının istenmeyen boyu-
na hareketini engellemek ve aynı
ankraj çanı / bell washer ancho-
zamanda bir tel kopması durumun-
rage
da kateneri etap boyunun yarısında
Ankraj yapmak için kullanılan direk. tutmak için kullanılan sistem.
ankraj direği / anchor mast antivan / anti-wind device, wind
Lente yapılmış direk (katener ilet- resisting tie
kenlerinin sonlandırıldığı direk ). Sistemin aşırı rüzgarlardan etkileşi-
mini azaltıp, iletkenin rüzgardan do-
layı yatay hareketini sınırlayan askı.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 94


DEMİRYOLU
terimleri

azami yük

antivan teli / wind stay aşınma direnci / wear resistance


Katener donanımını rüzgara karşı Aşınmaya karşı dayanım.
sağlamlamak için kullanılan tel. ATC sistemi / automatic train con-
trol system
Otomatik sinyalizasyon algılayıcılı
tren kontrol sistemi.
ATS sistemi / automatic train stop
system
Tren dizisini veya tren setini süren
makinistin demiryolu hattındaki
sinyal ışıklarına uymaması duru-
munda komple tren dizisini veya
tren setini otomatik olarak durdu-
apleti / wheel flat ran sistem.
Tekerlek yuvarlanma dairesinin avanproje / preliminary design
düzleşmesi. (draft)
araç hız sınırı / vehicle speed limit Ön tasarı.
arayüz / interface ayaklı köprülü vinç / gantry
Sistem ile kullanıcı arasında iletişi- crane
mi sağlayan yöntem. İster sabit ayaklar, isterse sabit hat-
arıza kayıt defteri / fault log larda lastik tekerlekler üstünde işle-
yen kısmen sınırlı manevralı ayak-
ark / arc lar üzerinde monte edilmiş yatay bir
Elektrik akımının bir yönden diger köprüden ibaret asılı vinç.
yöne geçişi sırasında açığa çıkan kı-
vılcım. aydınlatma kulesi / lighting mast,
lighting pylon
armut hattı / loop line Aydınlatma direği.
Genellikle büyük garlarda bulunan
ve dönüş işlerinin sağlandığı yol ayırma-bölme duvarları / parti-
hattı. tion walls
Kapalı tipte vagonların içinde bu-
asenkron motor / asynchronous lunan eşyanın emniyete alınmasını
engine sağlayan bölümler.
Alternatif akımla çalışan bir tip mo-
tor. ayırma yolu / marshalling track
Manevra yolu.
asli sinyaller / fundamental signals
Tren trafiği veya manevraları yöne- azami fren eğimi / maximum
ten yol boyu sinyalleri. braking gradient
Tren dizisine veya tren setine acil
aşağı tutma kuvveti / holding
durum dışında uygulanabilecek en
down force
fazla fren miktarı.
Pantografın inik tutulması için ge-
rekli kuvvet. azami yük / load limit

95 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


baga

B
baga / busing, thimble, insert
Burç.
bagaj kondüktörü / baggage man
Trende bagaj işlemi yapan görevli.
bagaj servisi / baggage service
bağımsız otomatik germe / inde-
pendent automatic tensioning balast / track ballast
Tellerin ayrı ayrı otomatik germe ci- Taş kırığı.
hazıyla ankre edilmesi. balast alt tabakası / underlayer
of ballast
balast bozulması / ballast spoil
Balast kaybı, balast atığı.
balast derinliği / ballast depth
balast eleme / ballast cleaning,
sifting of the ballast
Balastın, balast eleme makinesi ile
eleklerden geçirilerek 3 ila 6 cm çapı
aralığındaki malzeme haricindeki
diğer unsurların atılması, 3 ila 6 cm
çapı aralığındaki malzemenin tek-
rar yola serilmesi işi.
balast eleme makinesi / ballast
tamper, tamping machine
3 ila 6 cm çapı aralığındaki malzeme
haricindeki diğer unsurları hattan
uzaklaştıran, 3 ila 6 cm çapı aralı-
ğındaki malzemenin tekrar yola se-
rilmesini sağlayan makine.
bağlantı çubuğu / connection rod
Pistonu krank miline bağlayan çubuk.
bağlantı malzemeleri / track
fastenings
Cıvata, somun vb. malzemeler.
bakım periyodu, bakım süresi /
maintenance cycle balast eleme ve kazıma maki-
Bakım takvimi. nesi / ballast-scarifier and screening
machine

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 96


DEMİRYOLU
terimleri

balast yenileme
Yolun kotunun daha aşağıya alınma- balast takviyesi / re-ballasting
sı için de kullanılan ve bu işlemi ba- Mevcut yolda eksilen balastın ilave
lastın altındaki tabakayı kazıyarak edilmesi.
sağlayan makine.
balast taşıma aracı / ballast hop-
balast enkesiti / ballast profile per, ballast car
Demiryollarında yol platformunun Balast taşımasının yapıldığı alttan
yüzeyinden ray üst seviyesine kadar oluklu balast vagonları.
olan “hattın enkesiti” içerisinde yer balast temizlemesi / clearing
alan balasta ait enkesit (balast ka- ballast
lınlığı 30 cm’dir). İlk üretim esnasında ve ihtiyaç du-
balast figüre sahası / ballast yulursa figüre sahasında hatta se-
storage site rilmeden önce (fazla tozlanma ve ça-
Balastın ocakta üretildikten sonra murlaşma olması halinde) balastın
ve demiryolu hattına serilmeden yıkanması işlemi.
önce stoklandığı saha. balast treni / ballast train
balast regülatörü / ballast regulator Balastın taşınması için uygun va-
gonlarla teşkil edilen iş treni.
Demiryolu hattına serili balastı
olması gereken enkesite getiren balast tutucu / ballast retainer,
makine. ballast curb
Platformun dar olduğu ve dolgu üze-
rinde yer aldığı durumlarda balastın
platform üzerinden kaymasını önle-
mek üzere yapılan koruyucu duvar.
balastla sağlanan yol elastiki-
yeti / elasticity of the ballast, resili-
ence of the ballast
Balastın traversten gelen yükü plat-
forma aktarması ile oluşan elastiki-
yet.

balast serme / ballasting, laying balast yatağı / ballast stool, ballast


bed, ballast pit
the ballast
Balast serilme alanı.
Yeni yolda balastın hatta verilmesi.
balast yayıcı / ballast spreader
balast tabanı / base of ballast
Balastın demiryoluna döşenmesini
Balastın platform ile birleştiği yer. sağlayan makine.
balast takviye makinesi / track balast yenileme / renewal of the
re-ballasting machine ballast
Mevcut yollarda eksilen balastın de- Balastın elenmesi, elendikten sonra
miryolu hattına ilavesini sağlayan uygun büyüklükteki balastın tek-
alttan oluklu balast vagonu. rar yola serilmesi, eksik balastın

97 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


balast ünitesi
ilave edilmesi ve regülatör makine- bariyer / barrier
si yardımıyla hatta serili balastın Hemzemin geçitlerde açılır-kapanır
enkesitine getirilmesi işlemlerinin düzenek.
toplamı.
bariyer bekçisi / crossing keeper
balast ünitesi / ballast component, Hemzemin geçitlerde bariyeri açıp
ballast element kapayan görevli.
Balast elemesi yapan makinelerin
bariyerli hemzemin geçit / level
bir bölümü.
crossing with barriers
balastlı yol / ballasted track Her iki yönde bariyerler ile koruma
balastsız yol / rigid track, ballast- altına alınmış kontrollü hemzemin
less track geçitler.
Balast döşenmemiş yol, rijit yol. bası montajı / push-off
baliz / balise İletkenin hat ekseninden direğin
Manyetik iletim teknolojisini kulla- aksi istikametinde olduğu montaj
narak tren hareketi için gerekli bil- türü.
gileri tren üstü sistemlere ileten yol
boyu ekipmanı.
bandaj / tyre
Tekerlek kasnağı.
bandajlı tekerlek / tyred wheel
Kasnaklı tekerlek.
banliyö abonman kartı / subur-
ban subscription card
Satıldığı banliyö bölgesindeki yolcu-
lara belirli bir süre içerisinde günlük
seyahat hakkı tanıyan kart.
banliyö hattı / suburban line
Şehir çevresi hattı.
basit makas / single turnout, turn-
out, ordinary points
Bir yoldan diğer bir yola geçişi sağ-
layan makas.
basit makas bölümü / turnout
sector
basit makas durumu / turnout
position
Basit makasın yönü.
basit makas yarıçapı / turnout
barınma yolu / passing track radius
İstasyon ve saydinglerde ana yolun Makasın bağlı olduğu yollardan sa-
dışında kalan sapmalı yollar. pan yolun yarıçapı.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 98


DEMİRYOLU
terimleri

blok

baskül köprü / bascule bridge yolları ve yükleme rampalarında


Klapeli köprü. kör yol denilen, bir tarafta giriş çıkış
yapılan yollar için kullanılan ifade.
başlangıç istasyonu (direkt
bağlantı) / direct connection bekletilmekte olan vagonlar
Direkt bağlantı istasyonu. için toplama hattı / recessing si-
başlık / cylinder head ding
Dizel motor silindir başlığı. Çekme hattı.

başmakinist / head driver besleme hattı / feeder line


Kıdemli makinist. Elektriksel besleme yapmak için
kullanılan hat, fider hattı.
başrepartitör / chief distribution
board beton bloklu yol / concrete slab
Yük dairesi ve yük servis müdürlük- track
lerinde, yük taşımaları ile ilgili ola- Balastsız yol.
rak vagon ve tren planlaması işleri
beton döşeme / concrete slab
yapan görevli.
beton travers / concrete sleeper
batık yol / sunken track
Demiryollarında kullanılan ve içeri-
Çökmüş yol. sinde gergi çelikleri kullanılan beto-
bedpleyt / bed plate narme bir imalat.
Taban plakası. bildirim / notification
bekçi / watchman Yol boyu sinyalleri tarafından veri-
len, tren trafiğinin sevk ve idaresine
bekçili bariyer / manually control- yönelik renkli ihbar.
led barrier
Elle kontrol edilen bariyer düzeneği. bileşik katener donanımı / com-
pound catenary equipment
bekçili hemzemin geçit / manned
level crossing bilet / ticket
Bekçi görevlendirilmiş hemzemin Yolcu seyahat belgesi.
geçit. bilet bürosu / booking office
bekçili mekanik bariyer / man- bilet kontrolörü / platform ticket
ned mechanical gate controller
Bekçi görevlendirilen mekanik ba- Garda bilet kontrol işlemlerini yeri-
riyer. ne getiren görevli.
bekçisiz hemzemin geçit / un- birleştirme ucu / nose easement
manned level crossing
blok / block, signal block
Bekçi bulunmayan hemzemin geçit.
TSİ ve DRS sisteminin uygulandığı
bekleme hattı / holding track bölgelerde, aynı anda içinde tren,
İstasyonlarda hatt-ı cari denilen ana lokomotif, makina ve tren gibi işlem
hatlara makaslarla bağlı barınma gören bir tek demiryolu aracının

99 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


blok yük treni
bulunmasına izin verilen ve bu araç boyuna makas kiriş / longitudinal
seyirlerinin sinyal bildirileri ile ida- truss
re edildiği, sınırları kumandalı veya Boyuna kafes kiriş.
otomatik sinyallerle belirlenmiş yol
kesimi. bozuk balast / foul ballast
blok yük treni / block train, unit braga / braga
train Dingil çatalı irtibat parçası.
Çıkıştan varışa kadar manevraya buatagres / grease box, axle box
tâbi tutulmadan giden yük treni. Aks başlarında yer alan rulman mu-
bloklu yol (hat) / block track, hafazası.
block line buluşma / meeting of trains
Çıkıştan varışa kadar manevraya Tek hatlarda ayrı veya aksi yönler-
tâbi tutulmadan giden hat. den gelen trenlerin bir istasyon veya
blover / blower saydingde birbirleri ile karşılaşma-
Elektrik motorlarını soğutmak için ları.
veya dizel motorun yanma odasına buster transformatör, buster
hava sağlayan üfürücü. trafo / booster transformer
bobo / Bo-Bo Katener besleme sistemlerinde top-
Dört dingilli iki bojili, her dingili raktaki akımları geri dönüş iletkeni-
tahrikli lokomotif. ne çeken transformatör.
boden / flange buz çözücü / de-icer, defroster
Tekerlek seti. Buzlanma giderici.
boji / bogie büyük yarıçaplı kurp / curve of
Cer aracı yürüyüş takımı. wide radius, large-radius curve
Geniş kurp, yumuşak viraj
bonding / bonding
İki parça arasındaki elektriksel ir- büz / pipe-culvert
tibat. Boru tipi menfez.
boş konteyner mobil vinci /
empty container forklift
8-12 ton kapasiteli boş konteyner el-

C
leçleyen vinç.
boş vagonları toplama hattı /
empties siding cer / traction
boşaltma hattı / unloading track Çekme.
Rampalarda yükleme ve boşaltma cer dairesi / traction department
işleri için yapılan ve genellikle kör
Lokomotif, tren seti, tren dizisi ve
yol olarak inşa edilen yollar.
vagonların bakım onarım ve işle-
boylama bariyer / longitudinal tilmesi için yolcu ve yük dairesi ih-
barrier tiyaçlarını organize eden ve temin
Kesintisiz bariyer. eden daire.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 100


DEMİRYOLU
terimleri

çığ koruması

cer kancası / draw-bar, traction yüksek sıcaklık dereceleri.


draw hook çarpma gerilmesi / impact stress
cer kancası çekme mili / shackle Darbe gerilmesi.
draw bar çarpma korunağı / impact protec-
cer motoru / traction motor tion
Çeken araç aks tahrik elektrik mo- Darbe korunağı.
toru. çatlak travers / split sleeper
cer tertibatı taş kavraması / çatma göbek / built-up crossing
draw bar sleeve joint Bileşik göbek.
Kanca mili ile cer çubuğu arasındaki çatma müşterek göbek / built-up
kavrama cıvatası. common crossing
co co / Co-Co çeken araç / tractive stock
Altı dingilli iki bojili, her dingili tah- Demiryolu üzerinde kendi güçleri ile
rikli lokomotif. hareket etme yeteneği olan her türlü
cüruf / cinder araç.
Tortu. çeken araç mevcudu / number of
tractive stock
çeki montajı / pull-off
İletkenin hat ekseninden direk isti-

Ç kametinde olduğu montaj türü.


çekiçleme / hammering
çakıl / gravel Dövme.
çalışan pantograf / working çekilen araç / hauled stock
pantograph Her türlü yük ve yolcu taşımasında
Aktif haldeki yani akım çeken pan- kullanılan vagonlar.
tograf; pantograf bakım çalışması. çekilen araç mevcudu / number
çalışan ray / running rail of hauled stock
Seyrüsefere açık olan, işletmeye açık çekilen araç parkı / wagon fleet
olan yol. Vagon parkı.
çalışan taraf / running face, run- çekme köprü / drawbridge
ning edge çelik kiriş / metal girder, metal
İç yüz, çalışan yüz. beam
çalışma aralığı / operating range Metal kiriş, putrel.
Aracın çalışabildiği en düşük ve en çelik makas traversi / switch
yüksek değerler arası. points on steel sleeper
çalışma sıcaklığı / working tem- çığ koruması / avalanche protecti-
perature on, avalanche shed
Aracın çalışabildiği en düşük ve en Heyelan siperi, çığ siperi.

101 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


çıkış istasyonu

çıkış istasyonu / departure station


Taşımanın başladığı işyeri.
çıkış rayı / trailing rail
Terk edilen ray.
çıkış sinyali / baffle reflection
Çıkış ekosu.
çift bağlantı / double junction
çift hat / double track
çift kollu pantograf / double-arm
pantograph
İki kollu (akım toplayan başlık) çok hatlı yol / multiple-track line
pantograf. Çift hatlı, üç hatlı, dört hatlı yolları
çift konsol hobanlı takımlı di- ifade eden terim.
rek / mast with twin cantilevers çoklu dizel ünite / multiple diesel unit
İki adet konsol-hoban takımı taşıyan Lokomotif+vagon dizisi dışında, gü-
direk. cünü dizel motordan temin eden, her
iki tarafa hareket eden tren dizisi.
çoklu elektrikli ünite / multiple
electrical unit
Lokomotif+vagon dizisi dışında, gü-
cünü demiryolu hattı boyunca üst
tarafta çekilen katener (elektrik
hattı) hattından sağlayan, her iki ta-
rafa hareket eden tren dizisi.

çift kumandalı makas / dual


control switch
çift taraflı bileşik makas / two-
way switch
çift taraflı çalışan hat / two-way
D
working track DC pantograf / DC pantograph
çift traversli conta / double slee- Elektrikli demiryolu vasıtalarında
per joint (çeken araçlarda) doğru akımlı ka-
çift yarım bariyer / double half- tener sisteminden DC elektrik ener-
barrier jisinin alınması maksadıyla kullanı-
lan ekipman.
çift yönlü baklava göbek / switch
diamond dairesel (sargısal) döner hat /
çiftli seyir telleri / twin contact winding line
wires Yılan hat.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 102


DEMİRYOLU
terimleri

deray

dar yarıçaplı dağ yolu (güzer- Demiryolu kamulaştırma sınırı.


gâh) / spiral mountain route demiryolu köprüsü / railway
Spiral dağ yolu. bridge
davarkovan / cowcathcer Demiryolunun üstten geçtiği köp-
rüler.
Lokomotifin önünde bulunan, ray-
lardaki herhangi bir objeyi savuş- demiryolu şebekesi / railway
turmaya yarayan bölüm. network
Demiryolu ağı.
dayanak duvarı / retaining wall
denge ağırlığı / balance weight
dayanıklılık / endurance Otomatik gergi cihazında kullanılan
demir köprü / steel bridge ağırlık.

demir travers / steel sleeper


Üzerine rayların yerleştirildiği, yere
enine konulmuş demir parçaların
herbiri.

deniz konteyneri / sea container


Yukarı kaldırılarak bölmeli gemi içi-
ne istiflenen yeterince sağlam kon-
teyner.
depo / storage, shed
demiryolcu / railroader, railway Yüklenicilerin kendilerine ait veya
worker yapılan sözleşmeler gereği kullanım
Trenle ilgili işte çalışan. hakkına sahip oldukları depolama
hizmetlerinin yapıldığı tesis.
demiryolu hattı / rail line
Kilometrenin sıfır alındığı (başlan- depo şefi / shed superintendent
gıç noktası) istasyon veya gar ile ki- depozito / deposit
lometrenin sonlandığı istasyon veya Müşteriler tarafından talep edilen
gar arasındaki demiryolu. vagon siparişlerinde alınan ücret.
demiryolu istimlak sınırı / line- deray / derailment
side expropriation range Raydan çıkma.

103 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


deray limiti

deray limiti / derailment limit


Demiryolu aracının devrilmeden
gidebileceği kabul edilen en yüksek
hız.
deraya karşı güvenlik / safety
measures against derailment
Raydan çıkmaya karşı güvenlik.
deraymandan korunma / derail- dezeksman süpürme boyu /
length of stagger sweep
ment protection
Dezeksman değerlerine göre pan-
Raydan çıkmaya karşı korunma.
tograf tipi.
destek / prop, stanchion, shore diğer şahıslar / third parties
Payanda. Mülkiyet, kiralama ve sair hukuki
destekleme / shoring sebeplerle çeken/çekilen demiryo-
Payandalama. lu araçlarını elinde bulunduran ve
TCDD ile iş yapan yerli/yabancı ger-
detaylı profil / detailed profile çek veya tüzel kişiler.
Ayrıntılı kesit. diğer şahıslara ait trenler /
devamlı frenleme / sustained trains belonging to third parties,
braking trains owned by third parties
TCDD dışında kalan yerli ve yaban-
devre kesici / circuit breaker cı, gerçek ve tüzel kişilerle yabancı
Elektriksel kesme yapmaya yarayan demiryolu kuruluşları ve bu kuru-
cihaz. luşların bağlı ortaklıklarına ait yük
trenleri.
diğer yollar / other lines
Ana yol ve barınma yolları dışında
manevra, yükleme, boşaltma ve ben-
zeri hizmetler için ayrılmış yollar.
dinamik fren / dynamic brake
Lokomotiflerde fren esnasında ek
dezeksman (eksen kaçıklığı) / elektrik üreterek sisteme dağıtan
stagger mekanizma.
• Seyir telinin yol ekseninden yatay
dinamik kalkım / dynamic uplift
olarak kaçırılması.
Pantograf geçişi sırasında kontak teli
• Pantografın aşınan şeritlerinin yüksekliğindeki değişim miktarı.
aynı yerden aşınmasını önlemek
için, kontak telinin birbirini izleyen dinamik seyir teli konumu /
katener askı noktalarında yol ekse- dynamic contact wire position
ninin zıt taraflarına yer değişimi. Tren çekerken hareket eden seyir
teli konumu.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 104


DEMİRYOLU
terimleri

dolgunun şevi

dinamik temas kuvveti / dynam- dizel-elektrik lokomotif / diesel-


ic contact force electric locomotive
Tren çekerken etkiyen temas kuv- Dizel motordan aldığı dönme mo-
veti. mentini elektrik aksam vasıtasıyla
tekerlere ileterek hareket sağlayan
dingil / axle lokomotif.
Tekerlek aksı.
dizel-hidrolik lokomotif / diesel-
dingil ağırlığı / axle weight hydraulic locomotive
Demiryolu hatlarında vagonlarda Dizel motordan aldığı dönme mo-
dingil başına gelecek ağırlık. mentini hidrolik aksam vasıtasıyla
dingil basıncı / axle pressure tekerlere ileterek hareket sağlayan
lokomotif.
Demiryolu hatlarında vagonlarda
dingil başına gelecek basınç miktarı. dizi teşkili / set composition
Katar oluşturma.
dingil çatalı / axle guard
Dingil başlarında bulunan rulman
dizi yapma istasyonu / marshal-
ling depot, sorting station
kutularının bulunduğu kısım.
Dizi teşkili istasyonu.
dingil ekartmanı / axle gauge
doğal seyir süresi / natural du-
Dingil açıklığı. ration
dingil-ekartmanı değişim nok- Bir trenin iki istasyon veya sayding
tası / axle-gauge changeover point arasını normal koşullarda katedebi-
Ray açıklığının değiştiği noktalarda leceği ideal süre.
dingil ekartmanı değişikliği için tes- doğrudan bağlama / direct
pit edilen mevkiler. fastening
dingil sayıcı / axle counter Bağlamada kullanılan malzemenin
bir ucunun eşyaya, diğer ucunun va-
Belirli bir hat kesimindeki tren mev-
gona bağlanması.
cudiyet ve gaybubetinin tespiti için
kullanılan ekipman. dokunmasız kart / contactless
card
dingil yükü / axle load Otomatik ücret toplama sisteminde
Demiryolu hatlarında vagonlarda turnike geçişlerinde kullanılan (te-
dingil başına gelecek yük miktarı. massız) elektronik entegre devreli
direk / pole, post, pillar, pylon, mast kart.
Kazık, sütun, destek, payanda. dolaylı bağlama / indirect faste-
ning
dirsek ray / joggled rail
Bağlamada kullanılan malzemenin
Eğri ray. eşyanın üstünden geçirilerek her iki
disjonktör / vacum circuit breaker ucunun vagona bağlanması.
Vakumlu devre kesici. dolgu yapma / embanking, filling up
dispeçer / dispatcher, traffic con- dolgunun şevi / slope of embank-
troller ment
Sevkeder. Dolgunun eğilimi.

105 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


dolu gövdeli kiriş

dolu gövdeli kiriş / plate girder,


web plate girder E
Korniyer ve levhalardan oluşturulan ebat / size
yapma kiriş. Boyutlar.
dolu konteyner mobil vinci / egzoz stroğu / exhaust stroke
reach stacker Dört zamanlı motorda silindirde ya-
40 ton kapasiteli dolu konteyner el- nan karışımın dışarı atıldığı aşama.
leçleyen vinç. eğim / slope, incline, gradient
dökme eşya / bulk eğim değişimi / gradient change,
Vagonlara toplu olarak yüklenen eğim kuvveti / gradient force
çakıl, kömür gibi küçük parçalı eş- Rampa kuvveti.
yalar.
eğim oranı / gradient ratio
döndürme / slewing
eğri eksenli hat / curved track
Ripaj.
Kurptaki hat.
dönüş akımı / return current ekartman / gauge
Dönüş iletkeninden, raylardan ve Ray açıklığı.
topraktan trafo merkezine geri dö-
ekartman ayarlama aracı /
nen akım.
gauge-setting device
dönüş iletkeni / return wire Ray açıklığı ayarlama aracı.
Dönüş akımını taşıyan iletken. ekartman bozukluğu / encroach-
dört hatlı yol / four-track line ment on the clearance gauge
İki ray arasındaki mesafe 1435
Dört yolu bulunan, genellikle büyük-
mm’nin altına düşmesi.
şehirlerde banliyö mıntıkalarındaki
yollar. ekartman çubuğu / cross-tie,
gauge-bar, assister bar
düşük contaların tamiri / rectifi- İki ray arasındaki mesafeyi ölçmeye
cation of low joints yarayan madeni cetvel.
Düşük contaların ıslahı. ekartman daralması / tightening
düz hat / sraight track, tangent of the gauge
track, level line, level track, plain line İki ray arasındaki mesafenin 1435
mm’nin altına düşmesi.
düz kapı / lattice barrier, gate
ekartman değiştirme istasyonu
barrier
/ change-of-gauge station
Düz bariyer. Ekartman standartları farklı ülke-
düzgün profilli hat / line with lerden gelen vagonların yürüyen ak-
good profile samının ayarlandığı (değiştirildiği)
istasyonlar.
düzgün profilli olmayan hat /
line with uneven profile ekartman genişlemesi / gauge
spread

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 106


DEMİRYOLU
terimleri

emici tabaka
İki ray arasındaki mesafenin 1435 el buraj makinesi / vibrating
mm’nin üstüne çıkması. compactor
ekartman ölçer / gauge measure, Titreşimli sıkıştırıcı.
gauge rule el freni / hand brake
İki ray arasındaki mesafeyi ölçen Elle kontrol edilebilen, her lokomotif
makine. ve vagonda bulunan fren.
el kumandalı makas kolu / hand-
operated switch lever
Bazılarının uç kısmında top şeklinde
ağırlığı da olan makas kolunun insan
gücü ile kumanda edilerek çalışması.
elastik krampon / elastic spike
Elastik gergi kıskacı.
elektrifikasyon gabari ayarı
(tashihi) / electrification gauge
ekartman tanzimi / regauging, adjustment
gauge adjustment, rectification of Elektrifikasyon gabarisine uygun
track gauge ayarlama yapılması.
İki ray arasındaki mesafenin stan-
dartlar dışına çıkması halinde yola elektrik blok sınırı / electric
block boundary
bakım, onarım yapılmak suretiyle
ekartman açıklığı standardına geti- Ray hattı blok elektrifikasyon sınırı.
rilmesi işi. elektrikli demiryolu / electric
railway
ekipman / overlap
Cer enerjisinin elektrikli hatlardan
Katener hattının sürekliliği açısın-
sağlandığı demiryolu.
dan etapların sonunda oluşturulan
birden fazla açıklıkla etapların bir- elektrikli hat / electrified track
biriyle elektriksel olarak irtibatını Cer enerjisinin elektrikli hatlardan
sağlayan bölge. sağlandığı demiryolu hattı.
ekipman bölge / overlap span elektriksel açıklık / electrical
İki bağımsız katener iletkenin me- clearance
kanik ve elektriksel olarak birleşti- Elektriksel güvenlik açısından ol-
rildiği yer. ması gereken mesafe.
eleme / screening
elenmiş balast / screened ballast
elleçleme / handling
Yükleme-boşaltma.
emici tabaka / absorbing layer
İzolasyon tabakası.

107 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


emniyet bölgesi (taşma bölgesi)

emniyet bölgesi (taşma bölgesi) verilen en fazla hızı.


/ overlap esnek malzeme / flexible material
Tanımlı bir hızda hareket eden bir Birden fazla vagona yüklenen ve
trenin dur bildirimi veren bir sinya- taşıma sırasında yolun şeklini alan
lin önünde duramaması durumun-
malzemeler.
da, duruncaya kadar geçecek zaman
zarfında katedeceği mesafe. esneme hattı / spring line
Özengi seviyesi.
emniyet vagonu / safety wagon
Demiryolu ile eşya taşımacılığında etap boyu / tension length
trafik ve işletme güvenliğinin sağ- Katenerde iki sabit ankraj noktası
lanması için kullanılan yük vagonu. arasındaki bir ankraj noktası ile bir
otomatik gergi cihazı ya da iki oto-
emniyet yolu / safety line
matik gergi cihazı arasındaki mesafe.
Trenlerin emniyeti için ayrılmış yol.
ezilme / lip, burr, crushing
emplantasyon / implantation
Direk ekseni ile hat ekseni arasında- Çapak pürüz.
ki mesafe.

F
fabrika veya atölye demiryolu /
factory railway
Demiryolu araçlarının bakım, ona-
rım ve revizyonlarını yapmak üzere
teçhiz edilmiş fabrikalar veya bakım
atölyeleri.
ferş etme / laying
Serme.
entegre bakım / comprehensive flamalı sinyal / wig-wag signal
way and works maintenance Kırmızı ve yeşil bayraklı sinyal.
Kapsamlı olarak gerçekleştirilen bü- flaşörlü geçit / automatic open
tünleşmiş bakım etkinlikleri. crossing with flasher
envanter / inventory Otomatik geçit.
en az seyir süresi / minimum flaşörlü hemzemin geçit / auto-
duration motic level crossing with flasher
Bir trenin iki istasyon veya sayding Otomatik hemzemin geçit.
arasını gidebileceği en kısa süre.
formen / foreman
en yüksek hız / maximum speed İşverence işçilerin başına getirilmiş;
Bir trenin iki istasyon veya sayding denetim, yönetim görevi verilmiş
veyahut kilometre arasındaki izin yetkili, ustabaşı.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 108


DEMİRYOLU
terimleri

geçiş rayı

forsmajör / force majeure


Ortaya çıkması demiryolu kuruluşu-
nun elinde olmayan zorlayıcı durum,
mücbir sebeb.
fortrafik / heavy traffic
Yoğun trafik.
föy / leaf
Çizelge.
fren kumu (frenleme kumu) / gar müdürü / station manager
sand-drag
Demiryolunda daha iyi fren yapabil- gardfren / brakeman
mek için kullanılan kum. Tren sonundaki vagonda seyahat
eden frenci.
fren pürjörü / brake purge valve,
bleed valve garguy / drainage ditch
Fren çözme valfi (sistemdeki havayı Köprü ve menfezlerde drenaj aparatı.
boşaltan valf). gaz/hidrolik gerdirmeli / gas/
fren tertibatı / brake gear hydraulic tensioning
Fren sistemini oluşturan elemanlar. Hattın ağırlık ile değil hidrolik veya
gazla gerdirilmesi.
frigorifik / frigorific
Soğutmalı veya soğuk havalı. geçici (muvakkat) tek hat / tem-
porary single track
furgon vagonu / luggage coach Mevcut demiryolunun çalışmalar
Bagaj vagonu, yük vagonu. nedeniyle deplase edilmesi gerekti-
ğinde inşa edilen geçici işletme hattı.
geçici blok sütun / temporary

G
block post
geçirimsizlik / impermeability
gabari / gauge Sızdırmazlık.
Ölçü sınırı. geçiş hakkı / right of way
gabari ayarı / gauge adjustment geçiş hızı / transition velocity
Gabari tashihi. Ray değiştirme esnasında ölçülen hız.
gabyoni / lattice, wire screen geçiş rayı / profile transition rail
Tel kafes. 39.520 kg/m, 49.430 kg/m ve
60.240 kg/m’lik rayların birbirleri-
gar / railway station
ne bağlantısını sağlamak üzere özel
Demiryoluyla yolculuk edenlerin olarak imal edilen yaklaşık 12 m
ihtiyaçlarının geniş ölçüde karşılan- boyundaki ray.
dığı büyük tren istasyonu.

109 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


geçit

geçit / crossing giriş rayı / facing rail


Hemzemin geçitlerin kısa adı. Binilen ray.
geçit bariyeri motoru / crossing- giriş sinyali / entrance signal
barrier engine İstasyon girişindeki makas kesimin-
Hemzemin geçitlerde bariyerleri den önce tesis edilen sinyal.
kaldırıp indirmeye gerekli gücü sağ-
layan motorlar. giriş yolu / entrance line
İstasyon veya saydinglerde trenle-
geçit bekçi kulübesi / crossing- rin girişi için serbest bırakılmış, çı-
keeper’s house
kış sinyali veya limit işareti ile son
geçit bekçisi / crossing keeper bulan yol.
geliş hattı / arrival track, arrival gişe memuru / booking clerk
line, arrival siding, reception track
Bilet satan görevli.
genel antrepo / general warehouse
göçük / overbreak, collapse of tunnel
Müşterilerin eşyasının konulduğu
ve kullanabileceği yer. Çökmüş, kaymış toprak; çöküntü,
yıkıntı.
genleşme / dilation, expansion
genleşme contası / expansion joint gömlek / liner
Silindir gömleği.
genleşme demiri / expansion iron
gerdirme kuvveti / tensile force gömme / embedding
İletkenleri gerdirmek için kullanılan İçine yerleştirme.
gerdirme kuvveti. gönderici / consignor
gergi çubuğu / stretcher bar TCDD dışında mal gönderen yerli ve
Vagon şasisinde destek için kullanı- yabancı gerçek ve tüzel kişiler.
lan çubuk.
görev bileti / privilege ticket
geri dönüş iletkeni / return con-
Görevli kişilere verilen bilet.
ductor
Cer geri dönüş akımı için amaçlanan görev cetveli / duty roster
yolu oluşturan devrenin bir bölümü- Görev çizelgesi.
nü kapsayan ve geri dönüş akımını
trafo merkezlerine bağlayan iletken. görüş mesafesi / sight distance
gevşek ökçe / loose heel, spring grafik / diagram
tongue Trenlerin istasyonlardan kalkış ve
Esnek dil. varışını gösteren orer grafiği.
gidiş gelişli hat / reversible line, günlük bakım / daily maintenance
contraflow track
Çift yönlü yol.
güzergâh / route
Tren hareketi için anklaşman tara-
gidiş peronu / departure platform fından emniyete ve kilitlemeye alı-
giriş hattı / entry track nan belirli bir hat kesimi.
giriş holü / entrance hall güzergâh etüdü / route study

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 110


DEMİRYOLU
terimleri

hattın tashihi

güzergâh istikşafının yapılması speed


/ route reconnoitering İzin verilen hat hızı.
Güzergâh tetkiki. hat özellikleri / line characteristics
güzergâh kesimi / route section Yolun hangi yılda, ne tip malzeme
Güzergâhın bitiş noktası. kullanılarak inşa edildiği, hattın ha-
lihazırdaki durumu, geometrik özel-
güzergâh maliyeti / route cost
likleri gibi nitelikleri.
Proje yapım maliyeti.
hat tamiratı / track repair
Yolda yapılan her türlü bakım, ona-
rım çalışması.
hat uzunluğu / track length, line
mileage
H Kilometrenin sıfır alındığı istasyon
veya gar ile kilometrenin sonlandığı
hamule / freight istasyon veya gar arasındaki demir-
Yük. yolu uzunluğu.
hangar / depot hatt-ı cari / main line
Büyük depo. Makasların doğru olarak tanzim
hasar / damage edildiği istasyonlar arası uzanıp gi-
Zarar. den yollar.
hat / line, track hattın dresajı / lining of the track
Yol. Demiryolu hattının döşenmesi.
hat açıklığının daraltılması / hattın ekseninden kayması /
tightening of the gauge disalignment of the track
Ekartman daraltılması. Yolun aplikasyonu yapıldıktan son-
ra olması gereken hat eksenine göre
hat aralığı / interval
yolda sağa sola kaymalar oluşması.
Hat açıklığı.
hattın eksenine getirilmesi /
hat değiştirme / track change
realignment of the track
Trenin makastan geçerek diğer yola
Yolun aplikasyonu yapıldıktan son-
girmesi.
ra olması gereken hat eksenine göre
hat eğimi / cant, inclination of the yolda sağa sola kaymalar varsa bu-
track nun giderilmesi ve yolun olması ge-
hat işçisi / trackman reken yerine getirilmesi.

hat kesişmesi / crossing of tracks hattın kazıklarla işaretlenmesi


/ pegging out, staking a line
hat kontrolü / patrolling Yolun aplikasyonunun alınarak rö-
hat koruma yapısı / track-protect- per noktalarının belirlenmesi.
ing structure hattın tashihi / adjusting the
hat livre hızı / permissible line track, aligning the track

111 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


hattın yük taşıma kapasitesi
Aplikasyon yapılarak, yolun geomet- pano / speed limit termination in-
rik eksenine getirilmesi. dicator
hattın yük taşıma kapasitesi / Hız sınırlamasının son bulduğu yere
carrying capacity of the track konulan ve hız sınırlamasının son
Yolun yük taşıma gücü, yeterliliği. bulduğunun ve normal seyre geri
dönülebileceğinin işareti olan dışı
hava motoru / air engine yeşil içi beyaz disk.
Basınçlı hava enerjisini lineer veya
dairesel dönme hareketine çevire- hız sınırlaması (tekayyüdat) /
rek mekanik enerji sağlayan motor. speed restriction
Hızın belli bir değerin üstüne çıkma-
havai temas hattı / overhead con- sının engellenmesi.
tact line
Elektrikli tren dizisi veya elektrikli hız sınırlaması uygulanan hat /
lokomotifin enerji aldığı, demiryolu line subject to speed restriction, spe-
hattı boyunca yukarıda uzanan te- ed restriction on open line
mas hattı. Hız sınırlaması uygulanan alan, te-
kayyüdat.
hemzemin geçit / level crossing
Karayoluyla aynı düzeyde olan tren hız sınırlayıcı cihaz / speed-limit-
yolu geçidi. ing device
hız uyarı panosu / speed warning
board
Belli bir hızın üstüne çıkıldığında
uyarı veren pano.
hız zaman eğrisi / velocity-time
curve
Hızın zamana göre değişimini göste-
hemzemin geçit kapısı / level
ren eğri.
crossing gate
hizmet dışı / out of service
hemzemin geçit kapısı kilidi /
gate lock hizmet veren hat / track in service
hemzemin geçidin uzaktan hortuvar / buffer stop
kontrolü / remote control of level Kör yol tamponu.
crossing hurda ray / scrap rail
hemzemin geçitlerin elenmesi / hüzme / set of tracks
elimination of level crossings
İstasyonların tren teşkil, dağıtım,
hız izleme / speed monitoring kabul ve sevk yollarının toplu olarak
Hızın gözlenmesi, takibi. bulunduğu alandan bir makasla ay-
rılan ve başka bir alanda toplu ola-
hız kontrolü / speed control rak bulunan yollar.
Hız denetimi.
hız sınırı (tekayyüdat) kaldıran

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 112


DEMİRYOLU
terimleri

izolatör

İ Hava soğutucusu.
iple dresaj yapımı / string lining
idari taşımalar / non-profit traffic Yoldaki eksen kaymalarının iple dü-
İdareye ait taşıma. zeltilmesi.
ihata / surrounding wall irat masraf / annuity
Kuşatıcı duvar. Bir meblağın kasaya hem gelir hem
gider olarak kaydedilmesi.
iki yol için konsol hoban takımı
/ two-track cantilever ispit / wheel rim
İki yolun katener tellerini tutan bir- Tekerlek çemberi.
den fazla sayıdaki elemandan oluşan istasyon / station
destek takımı. Trafikle ilgili hizmetlerin yürütül-
iki yönlü makas / double-throw düğü, yolcu ve eşya taşıması yap-
switch, wye switch maya yarayan tesislerin bulunduğu,
İki tarafı da sapan yol olan makaslar. gar müdürlüğü, gar şefliği, istasyon
şefliği, sayding statüsündeki yerler.
ikincil hat / secondary line
Tali hat. istasyon tesisleri / station instal-
lations
ikiz direk / twin poles İstasyon kullanım alanları.
Çift direk.
istiap / loading
iletken ray ekartmanı / contact- Dolum, yükleme
rail gauge
istiap haddi / loading limit
Elektrikli ray gabarisi.
Dolum sınırı.
iltisak hattı / branch line
istif / stack
Gerek istasyon dâhilindeki hatlar-
Usulüne uygun düzenlenmiş eşya
dan, gerekse ana hattan ayrılmak
suretiyle gerçek ve tüzel şahıs arazi- istinat duvarı / retaining wall
lerine yapılmış demiryolu ve tesisle- Koruma duvarı.
ri bağlantı hattı.
istisnai taşıma / special consign-
inbisat tanzimi / rail adjustment ment
Genleşme aralığının ayarlanması. Taşınması güçlük arz eden eşya.
imdat freni / emergency brake iş katarı / work train, service train
imdat treni / emergency train Hizmet treni.
İmdat makinası veya treni, yolda işlemeyen hat / idle track
kalan loko veya trene yardım etmek
için gönderilen makine/tren. izabe / melting
Ergitme.
iniş eğimi / descent, downhill
izolatör / insulator
iniş eğimli hat / downhill line
Yalıtkan.
interkol / air cooler, intercooler

113 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


izole cebire
Ağ örgü kiriş.
kafes kirişli köprü / lattice-girder
bridge, truss bridge
Ağ örgü kirişli köprü.
kaldırma / uplift
Trenin geçişi esnasında seyir telinin
izole cebire / insulated bar, insulat- yukarı doğru hareketi.
ing fish-plate
kalkım, yükselme / uplift
Yalıtımlı çubuk. Pantograf geçisi sırasında kontak teli
izoleli bağlantı / insulated joint yüksekliğindeki değişim miktarı.
Yalıtımlı bağlantı. kalkış hattı / departure track
izoleli bölge / insulated area kantar / weighing machine
Katener tellerinde bırakılan yalıtım- Mekanik, elektromekanik, elektro-
nik veya dinamik tüm vagon tartı
lı kesim.
araçları.
izoleli hat kesimi / insulated sec- kapalı hat / out-of-service track
tion of track Hizmet dışı hat.
izoleli ray / insulated rail kar siperi / snow fence, snow shed,
snow wall
Kar duvarı.
kar tüneli / snow gallery, snow
shed, avalanche gallery

J Yolun kardan korunması için yapı-


lan tüneller.
jeolojik arazi haritası / geologic karambol / collision
survey map Çarpışma.
jeton / token karayolu köprüsü / road bridge
Banliyö trenlerine binmek için tur- Karayolunun demiryolunun üstün-
nike geçişlerinde para yerine kulla- den geçtiği köprüler.
nılan küçük metal marka. kardan şaft / cardan shaft
Güç ileten mil.
karkas / frame
İskelet.

K
kartela / label, tag
Etiket.
kadastro / land survey katar / rolling stock
Arazi haritacılığı. Tren dizisi.
kafes kiriş / lattice beam, lattice katener / catenary
girder, open-web beam Elektrikli cer temas hava hatları:

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 114


DEMİRYOLU
terimleri

kondüktör
taşıt gabarisinin üst sınırından yük- kaynak / weld
sekte (veya yanına) yerleştirilmiş
kaynak şaloması / welding torch
olan ve taşıt tavanına monteli akım
Hamlaç.
toplama donanımı vasıtasıyla taşıt-
lara elektrik enerjisi sağlayan bir kaynak şarjı / welding portion
temas hattı. Kaynak porsiyonu.
kaynaklı hat / welded track
kazık / peg stage
İşaret.
kazıklama / pegging
İşaretleme.
kemer çökmesi / sagging of the
arch
katener hattı direği / catenary
Kemerin bel vermesi.
support
kenardan kontrollü hemzemin
kavalet köprü / trestle bridge geçit / level crossing with barriers
Ahşap ayaklı köprü. operated at site
kavşaklı yol / intersecting line kesim / route corridor
Birden fazla makasın geçtiği yol. Bölge.
kesişen hat / gauntlated track,
interlaced track
kesişme serbestliği / crossing
free
kıvılcım / sparking
kompakt yükleme / compact
loading
Yük ile vagon yan ve alın duvarları
arasının uygun malzeme ile doldu-
rulması.
kompartıman / compartment
Vagon bölümü.
kompartıman vagonu / compart-
ment coach
Bölümlendirilmiş yolcu vagonu.
kayaların kaldırılması / removal
of rocks kondüvit / auxiliary reservoir
Kayaların temizlenmesi. Katar ana hava borusu.
kayma plakası / gliding plate, kondüktör / conductor
sliding plate Bilet denetçisi.
Kayma seleti.

115 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


konsol direği

konsol direği / post bracket yük kutu.


Konsol taşıyıcı.
kontrollü hemzemin geçit /
konsol hoban takımı / cantilever controlled level crossing
Katener tellerini tutan birden fazla Bekçili ya da otomatik kontrollü geçit.
sayıdaki elemandan oluşan destek
takımı. kontrolör / inspector
Demiryolunda ve demiryolu üze-
rinde hareket eden tüm sistem ve
araçları içeren tüm olayları bağlı
bulunduğu (cer, yolcu, yük vb.) ser-
vis müdürüne karşı sorumlu olarak
kontrol eden ve denetleyen memur.
kontur kurp / reverse curve
konsol kiriş / cantilever beam, Ters kurp.
overhanging beam, cantilever girder, korozyon / corrosion
overhanging girder Aşınma.
Çıkma kiriş.
korumalı hemzemin geçit / pro-
kontak teli, seyir teli / contact tected level crossing
wire Bariyerli geçit.
Elektrikli lokomotiflerin elektriği
korunaksız (açık) hemzemin
aldığı tel; temas teli
geçit / open level crossing
kontak teli antişöminman ank- Kontrolsüz ve korumasız geçit.
rajı / contact wire mid-point anchor
korunma yuvası / shelter-hole
Kontak telinin orta noktada sabit-
Sığınma hücresi.
lenmesinin sağlanması.
koşum takımı / coupling set
Cer araçlarının bağlantı ekipmanı.
koşum takımı pernosu / draw
bar pin
Koşum takımı pimi.
kotlara göre yanal yol hareketi
/ track displacement to fixed markers
Sabitlenmiş işaretlere göre yolun
sapması.
kömür çubuğu / brush
konteyner / container DC veya AC elektrik motorlarında
Modlar arası tarifeler için uygun akımın kömür ile iletilmesini sağla-
donanımda, genellikle istiflenebilir, yan kolektör akım ileticisi.
tekrar kullanılması için yeterince köprü rijitliği / bridge stiffness
sağlam, yük taşımada kullanılan bü-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 116


DEMİRYOLU
terimleri

küpeşte, korkuluk silmesi


Köprünün eğilmeye mukavemeti. Demiryolu araçlarının birbirine ke-
netlenmesini sağlayan parça.
köprü sehimi / bridge displace-
ment kupon / coupon
Köprü yer değiştirmesi. Biletin sahibine belirli hizmet ve
geçiş hakkı gibi olanaklardan yarar-
kör yol / dead end track lanma hakkı sağlayan eki.
Bir tampon tesisi ile son bulan ve de-
vamı olmayan yol. kupon ray / make-up rail, closing
rail
köşe sütunu / corner post Kısa ray, kapama rayı.
kötü durumda olan hat / track in kurp/curve
bad condition Demiryolunda viraj
Üzerinde demiryolu araçlarının işle-
mesine uygun koşullara sahip olma- kuru duvar kaplama / drystone
yan hat. facing
Taş duvar kaplama.
krank mili / crank shaft
Motorda pistonlar tarafından dön- kuru liman / dry port
dürülen mil. Deniz limanına doğrudan bağlantısı
olan iç terminal.
kreozot banyosu / sweating of the
creosote kusinet / bearing, chair, rail chair
Şerbetleme banyosu. Yatak.
kritik hız / critical speed kusur toleransları / distortion
Katener sisteminde uygulanabilecek tolerances
azami hız. kuşetli vagon / couchette car
kullanılabilir hat uzunluğu / Bölümlendirilmiş gündüz-gece po-
length of available track zisyonlu yolcu vagonu.

kullanılmayan hat / unused track kutrani makas / crossover


Çapraz makas.
kum enjektörü / sander
kuvve bilgisi / situation graph
Kaymayı önlemek için tekerlere kum
Çeken ve çekilen araç durum çizel-
püskürten mekanizma.
gesi.
kum hattı / sand track küçük yarıçaplı kurp / small
kumanda merkezi / control office radius curve
Tren trafiğinin sevk ve idare edildiği Dar kurp, keskin viraj.
işyeri. küpeşte / railing
kumandalı blok sinyali / com- Parmaklık, korkuluk, ray malzemesi.
manded block signal küpeşte, korkuluk silmesi /
İstasyon giriş sinyalinden bir önceki hand-rail
kumandalı sinyal. Tutamak kolu.
kuplör / coupler

117 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


lavaj

L lokomotif hattı / locomotive track


Depo hattı.
lavaj / recleaning lokotest / locomotive testing plant
Yıkama. Lokomotifin performans testinin
liman demiryolu / harbour rail- yapıldığı birim.
way
Liman hattı.
lisans / license
Gerçek ve tüzel kişilere dolum/bo-
şaltım ve stoklama hizmetlerinin M
yapıldığı tesis ile taşımaları konu-
mafsallı konsol hoban takımı /
sunda faaliyet gösterebilmeleri için
hinged cantilever
ilgili resmi makamlar tarafından
Katener tellerini tutan ve aşağı yu-
izin verildiğini gösterir belge.
karı hareket edebilen konsol ve ho-
livre / timetable ban takımı.
Tren tarife kitapçığı. mahreç / departure point
lojistik memuru / logistics officer Çıkış yeri.
Lojistik müdürlüklerinin bulundu- makas / switch
ğu yerlerde lojistik müdürüne karşı İstasyon ve saydinglerde bir yoldan
sorumlu olarak müşteri ilişkilerini diğer bir yola geçişi sağlayan yol do-
ve yükleme boşaltma hizmetlerini nanımları.
yapan görevli.
lojistik müdürü / logistics director
Gar ve ambar müdürlüklerinin bu-
lunduğu yerdeki müşteri ilişkileri
ve yükleme boşaltma hizmetlerinin
yapıldığı işyeri amiri.
lojistik şefi / logistics chief
lokomotif / locomotive makas açısı / crossing angle
Vagonları çeken, tekerlekli buharlı, Kesişme açısı.
elektrikli ya da termik motorlu ma- makas başı / front of turnout
kine.
İstasyon veya garların ilk giriş ve
son çıkış makaslarının kilometresi.
makas ısıtıcı sistemi / point hea-
ter system
Makasın hareketli aksamları arasın-
daki kar ve buz gibi makas hareketi-
ni engelleyebilecek unsurları eriten
sistem.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 118


DEMİRYOLU
terimleri

manifold

makas kilitleme tertibatı / point


lock, switch box, lever box
makas kiriş / trussed beam, trus-
sed girder, truss
makas kutusu / switch box, lever
box, switch stand
makinist / driver
Makasın hareket mekanizmasının
Treni kullanan kişi.
olduğu kutu.
makinist yardımcısı / driver’s
makas manevra kolu / point
assistant
rodding, switch rodding
Makas topunun bağlı olduğu çubuk. maksimum aralık / maximum
range
makas mekanizması / point mac-
hine, point mechanism, switch drive,
maksimum çalışma yüksekliği /
maximum working height
switch mechanism
maksimum hız / maximum speed
makas motoru / point machines,
Cer aracının yapabileceği emniyetli
switch motor
en yüksek hız.
Makas ekipmanının tahrik ve kon-
trolü için kullanılan ekipman. maksimum yük / maximum load
makas tanzimi / setting control manevra / humping, shunting
Makas düzenlemesi. Vagon atma.

makas yönü / turnout direction manevra çubuğu / driving rod


Kürsü irtibat çubuğu.
Makasın tanzim olduğu yol.
manevra ekibi / shunting gang
makasçı / pointsman, switchman
Trenlerin yol değiştirmesi için ma- manevra ekip şefi / passenger
kası kullanan görevli. yard foreman

makasın sağa tanzimi / diverging manevra güzergâhı / shunting


route
to right
manevra hattı / shunting track
makasın sola tanzimi / diverging
to left manevra istasyonu (gar mü-
selles) / sectioning point, switching
makasın sökülmesi / dismanting station, tie station
of turnout
Mevcut makasın yenileme veya iptal manevra lokomotifi / shunter
nedeniyle yerinden sökülerek alın- Vagon dizilerinin istasyonlarda ma-
ması. nevralarını yapmak için kullanılan
hızı düşük torku yüksek lokomotif
makineli yol bakımı / mechanical çeşidi.
track maintanance
manifold / manifold
Yol yenileme, buraj, eleme, regülatör
Motorda eksozu toplayan ya da yakıt
vb. makineleri kullanılarak yolda ge-
karışımını silindirlere ileten aparat.
rekli bakım, onarımın yapılması.

119 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


markiz

markiz / driver cab kaynak.


Çeken araç kumanda kabini. muşamba / wagon cover
merkez gar / central station UIC standarlarına göre imal edilmiş,
mesafe-zaman grafiği / distance- taşıma sırasında eşyanın korunma-
time curve sını sağlayan malzeme.
Mesafe ile zaman arasındaki ilişkiyi mutalebe / demand
gösteren grafik. Taşıma düzensizliklerine ilişkin
mesajeri / parcel müşteri talepleri.
Parça eşya. mutlak fren mesafesi / absolute
meşgul hat / occupied track braking distance
mevkut tevziat / timed distribu- müberrit / oil cooler
tion Yağ soğutucusu.
Süreli, periyodik dağıtım. münferit vagon taşıması / single
mevrud / arrival wagon transportation
Gelen. Blok tren oluşturacak kadar hacimli
meyilli hemzemin geçit / bevelled olmayan eşyanın taşınması.
grade crossing müselles hattı / Y track, wye track
mıcır / ballast chipping, chips, flint Trenlerin yön değiştirmesi için üç-
gen hattı.
Yol yapımında kullanılan taş kırın-
tısı. müstakil uyarı sistemi
/ individual warning system
mıntıka / district
Bölge, kısım.
minimum hız / minimum speed
modrabl / driver brake valve
Makinist fren valfi.
monoblok beton travers / mono-
bloc concrete sleeper
N
nemden çürüme / deterioration
Tek parça (yekpare) beton travers.
through moisture
monoblok öngermeli beton tra- Pas, çiçeklenme gibi nedenlerle çü-
vers / monobloc prestressed-con-
rüme.
crete sleeper
Tek parça (yekpare) öngermeli be- normal hat / standard-gauge track
ton travers. Standart açıklığa sahip hat.
monoblok tekerlek / solid wheel nötr bölge / neutral section
Tek parça (yekpare) tekerlek.
İki trafo merkezi arasında faz çakış-
mukavemet kaynağı / strength masını önlemek amacıyla oluşturu-
welding lan enerjisiz bölge.
Dayanıklılığı arttırmak için yapılan

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 120


DEMİRYOLU
terimleri

otomatik gerdirme cihazı

oto drezin / track motor car


Motorlu drezin.

O
oluklu kontak teli, oluklu seyir
teli / grooved contact wire
Akım toplayıcıların temas ettiği
bir temas hava hattının elektrik
iletkeni.
otomatik bariyer / automatic
optimal güzergâh / optimal route
barrier
En uygun, ideal güzergâh.
Hemzemin geçitte bariyerin otoma-
ordino / waybill
tik düzenek olması.
Havale emri, teslim kâğıdı.
orer / timetable otomatik blok sinyali / automatic
Tren planı. block signal
İki istasyon arasındaki açık hat ke-
orer grafiği / timetable graphic
Tren planlarının yol-zaman grafiği siminde kumandalı blok sinyalleri
olarak gösterilmesi. veya kumandalı sinyaller arasında
yer alan yol boyu sinyalleri.
orta peron / island platform
Ada peron. otomatik gerdirme cihazı / auto-
ortak otomatik gerdirme / com- matic tensioning device
mon automatic tensioning Belirli sıcaklık sınırları içinde iletke-
Kontak telinin ve taşıyıcı telin ba- nin mekanik gerginliğini otomatik
lansiye ile (birlikte) otomatik germe
olarak belirli bir değerde tutan ger-
cihazına bağlanması.
dirme aparatı.

121 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


otomatik gerilmeli seyir teli
Tren geçeceği zaman otomatik ışık
sinyali veren hemzemin geçit.
otomatik koşum takımı / auto-
matic coupler
Lokomotifleri veya vagonları birbi-
rine otomatik olarak bağlamak için
kullanılan ekipman.

Ö
ökçe yatağı / heel chair
Mafsallı dilli makas için mafsal yatağı.

otomatik gerilmeli seyir teli / öne geçme / overtaking of trains


automatically tensioned contact wire Aynı yöne giden iki trenden, arkada-
Regülarize hareketli olan seyir teli. ki trenin bir istasyon veya saydingde
otomatik gerilmiş katener / öndeki trenin önüne geçmesi.
automatically tensioned catenary örtü tabakası / blanketing layer
Otomatik germe cihazı ile ankre Kaplama tabakası.
edilmiş elektrikli cer hava hattı.
özel antrepo / special warehouse
otomatik gerilmiş donanım / İşleticisine ait eşyanın konulması
automatically tensioned equipment amacıyla kurulan gümrük deneti-
Belirli sıcaklık sınırları içerisinde mindeki yer.
iletkenlerin mekanik gerginliğinin
sabit tutulması. özel hat / private line
otomatik hemzemin geçit / auto- Demiryolu arazileri üzerine yapılan
matic level crossing müşteri bağlantı yolu.
Otomatik bariyerli geçiş. özel hemzemin geçit / occupation
otomatik hız kontrolü / automat- crossing
ic speed control özet beyan / summary declaration
Makinistin vermiş olduğu hız komu- Gümrüğe sunulan eşya taşıma araç-
tunu yolun durumuna göre uyarla- larını tanımlayan belge.
yarak demiryolu taşıtının hızını sa-
bit olarak sağlayan sistem.
otomatik ışık sinyalli hemze-
min geçit / level crossing with auto-
matic light signals

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 122


DEMİRYOLU
terimleri

peron

P
palet (istif rafı) / pallet
Yükün elleçlenmesini kolaylaştıran,
normalde ağaçtan yapılmış kalkık
bir platform. (İstif rafları standart
ölçülerde olup Avrupa’da en çok
1000mm x 1200mm (ISO) ve 800mm
x 1200mm (CEN) paletler kullanıl-
maktadır.)
pandül / dropper
Seyir teli ve portör teli arasına düşey parçalı cer tertibatı / noncontinu-
monte edilen, seyir telinin sehimsiz ous draw-gear
olarak asılmasını sağlayan iletken. Birden çok parçadan oluşan cer ter-
tibatı.
park garı / home station
Vagonun park edileceği gar.
parmaklık / parapet
Korkuluk, göğüs siperi.
paten / sliding plate
Kayma plakası.
patinaj / skidding
Yolun kaygan olması nedeniyle te-
kerlek hareketine rağmen taşıtın
ilerleyememesi.
patinaj izleri / wheel burns, engine
pantograf / pantograph burn, wheel-slip marks
Katenerden elektrik alan meka- pencere kasası / window frame
nizma. Pencere çerçevesi, söve.
parabol / transition curve, gradu- peron / platform
ated transition curve Yolcu platformu.
Rekordman parabol, geçiş eğrisi,
alıştırma eğrisi.
parafudr / surge arrester
Ani elektriksel darbelerde ve aşırı
gerilimlerde, darbe ve gerilimleri
toprağa ileten cihaz.

123 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


peron holü

peron holü / overall roof of a stati- Portalın boyu (karşılıklı iki portal
on, overall span of a station direğinin kaç yol arası kullanıldığı).
peron kaplaması / platform coping portal tutucu tel / headspan wire
Peronun parke kaplama, taş, mer- Portal sisteminin direklere tutun-
mer ve benzeri yapı malzemeleriyle masını sağlayan çelik teller.
kaplanması. portal yapı / portal structure
pilot kılavuz / pilotman Birden fazla yolu içerisine alan destek.
Önden giden.
piston / piston
Motor silindirinin içinde hareket
eden disk.
piston tesiri / piston effect
Basınç tesiri.
pivo / pivot
Şasi-boji arası merkezleme göbeği.
plakalı hat / slab track
Balastsız yol.
plastik kaplamalı travers / rub-
ber-coated sleeper
Tabanına plastik kaplanarak imal
edilen beton traversler.
platform / formation
Yolun döşendiği zemin.
platform altının oyulması /
washout of the embankment postabaşı / works foreman, char-
Dış etkenlerle (sel, yer altı suyu, top- geman
rak kayması vb.) platformun altında Çavuş.
veya kenarlarında meydana gelen
pot travers / pot sleeper
çökme veya oyulmalar.
Takoz travers.
platform erozyonu / erosion of the
embankment poz / relaying
Platform aşınması. Yol yenileme.
pnömatik / pneumatic poz yeri / track renewal site
Hava basıncı ile çalışan. Yol yenileme yeri.
pnömatik balast enjeksiyon prefabrik eleman / prefabricated
makinesi / pneumatic ballast injec- unit
tion machine Prefabrik ünite.
port fiş / consignment note prop / probe
Taşıma belgesi. Ölçüm aletlerinde genelde ortam ko-
portal açıklığı / headspan şullarına tepki veren kısım.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 124


DEMİRYOLU
terimleri

ray devresi

puantaj cetveli / score card


Değerlendirme çizelgesi.
pullanma / scale off
İnce tabaka halinde soyulma.
pulman vagon / pullman coach
Koltuklu yolcu vagonu.
ray / rail
Tren, tramvay ve benzeri taşıtlarda
tekerleklerin üzerinde hareket etti-
ği demirden yol.
ray bağlantısı / rail fastening, rail
joint
R Rayın küçük malzemelerle traverse
bağlantısı.
radyo enterferans (radyo etki- ray contası / rail joint
leşim) / radio interference Rayın ray ile cebire denilen malzeme
Radyo paraziti. ile birleştirmesi.
ray contası düşüklüğü / depres-
rakor / sleeve
sion of rail joints
Bağlantı parçası. Contadaki iki ray arasındaki kot farkı.
rambursman / reimbursement ray çatlağı / rail crack
Eşya bedeli. ray çektirme cihazı / rail puller
ray çeliği / rail steel
rampa / ramp
Yükleme, boşaltma işlerini kolaylaş- ray değiştirme / rerailing
Takviye pozu.
tırmak için vagon döşemesi seviye-
sine kadar yükseltilmiş taş, toprak ray delme / drilling of the rail, rail
drill
veya beton yerler.
İhtiyaç duyulması halinde iki ray
rampa hattı / track on rising gra- arasına conta bağlantısı için gereken
dient deliklerin ray başlarına açılması.
ray delme makinesi / rail-drilling
rampa yukarı hat / up line machine
ranfor / runforce Ray başlarına conta teşkili için delik-
ler açılmasında kullanılan makine.
Çeken araç desteği.
ray devresi / track circuit
rapel kolu / steady arm Belirli bir hat kesimindeki tren mev-
Seyir telini hat üzerinde tutan kol. cudiyet ve gaybubetinin tespiti için
kullanılan ekipman.

125 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


ray direnci ölçüm gereci

ray direnci ölçüm gereci / rail ray kaynağı / rail welding


resistance measuring device İki rayın birbirine kaynatılması.
Rayın direncini ölçen alet.
ray kaynak makinesi / rail-weld-
ray doğrultma makinesi / rail ing machine
straightener
Raylardaki eğrilikleri düzelten ma-
kine.
ray eğimi / rail inclination
ray eğme gereci / rail-bending
device, rail bender
ray gerdirme cihazı / rail tensor
ray kesiti / rail section
ray gövdesi / web of rail
Rayın baş kısmından bakıldığındaki
Rayın mantarı ile tabanı arasında şekli.
uzanan kısmı.
ray kırılması / rail breakage, rail
ray gövdesinde dikey bozulma fracture
/ vertical deformation of the web of
the rail ray kıskacı / rail clip
Rayın işçi kuvvetiyle hareket ettiril-
ray hasarı / rail damage
mesini sağlayan basit bir alet.
ray izolasyonu / rail insulation
Rayın yalıtımı. ray kramponu / dog spike
Demir traverslerde ray-travers bağ-
ray kaldıracı / rail lifter lantısını sağlayan çivi.
Ray manivelası.
ray kusur saptama aleti / rail
defect detector
Ray dedektörü.
ray kusuru / rail defect
Rayda oluşan bozukluklar.
ray makası / rail pinch bar
Rayın işçi kuvvetiyle hareket ettiril-
mesini sağlayan basit bir alet.

ray kaldırma krikosu / rail-lif- ray muayene aracı / rail-inspec-


ting jack tion vehicle
El burajı veya kaynak yapılırken
rayın bir kısmının kaldırılması için
kullanılan kriko.
ray kancası / rail hip, rail tongs
Rayın işçi kuvvetiyle hareket ettiril-
mesini sağlayan basit bir alet.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 126


DEMİRYOLU
terimleri

revizör

ray muayenesi / rail examination Ray yağlamak için kullanılan cihaz.


ray profili / rail profile ray yatağı / rail bed
Rayın baş kısmından bakıldığındaki Travers üzerinde rayın oturduğu
şekli. yer.
ray profili test apereyi / rail ray yenileme aracı / re-railing
profile test apparatus device
Ray profilinin test edilmesi amacıyla
kullanılan alet.
ray seviyesinden yükseklik /
height above rail level
ray sürünmesi / rail creep
Rayın baş kısmından tutularak bo-
yuna sürüklenerek taşınması.
ray tabanı / foot of rail, base of rail,
flange of rail ray yorulması / rail fatigue
Ray zemini. Rayın ömrünü doldurmuş olması.

ray taşıma vagonu / rail-carrying ray yüzeyi / rail surface


wagon Rayın mantar kısmının yüzeyi.
rayların değiştirilmesi / replace-
ray taşlama makinesi / rail-grind-
ment of rails
ing train
redresör / rectifier
Doğrultucu. Alternatif gerilimi doğ-
ru gerilime çeviren mekanizma.
refrigerant / refrigerator
Soğutucu.
rekordman / transition from one
gradient to another
Bir eğimden diğerine geçiş.
repartisyon / repartition
Yük vagonu ve tren planlaması.
repartisyon bürosu / repartition
office
ray testeresi / rail saw
Yük vagon ve trenlerinin planlama-
Rayın kesilmesi için kullanılan tes-
sını yapan işyeri.
tere.
repartitör / repartitioner
ray ucu / end of rail
Yük vagon ve trenlerinin planlama-
Rayın baş tarafı. sını yapan kişi.
ray uzaması / expansion of rail revizör / wagon technician
ray yağlama cihazı / rail lubricator Vagon teknisyeni.

127 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


rijit konsol hoban takımı

rijit konsol hoban takımı / rigid


cantilever S
Katener tellerini tutan sabit konsol sabit hız bölgesi / constant velo-
ve hoban takımı. city domain
sabit pencere / fixed window
Açılmaz pencere.
sabit sonlandırma donanımı /
fixed termination equipment
Kontak teli ve taşıyıcı telin regülari-
ze olmayan fiks ankraj donanımı.

rijit yükleme / rigid loading


Vagona yüklenen eşyanın hiç hare-
ket etmeyecek şekilde sağlamlaştı-
rılması.
risturn / return
Geri ödeme (prim).
rodaj / running-in sabit sonlandırmalı seyir teli /
Alıştırma. fixed termination contact wire
Regülarize olmayan fiks seyir teli.
ro-ro rampası / ro-ro ramp
Bir gemi veya demiryolu vagonu sabo / brake shoe
üzerine veya bir gemi veya demiryo- Fren pabucu.
lu vagonu üzerinden sürülmek üze- sadme / bump
re, karayolu araçlarına imkan veren, Çarpma.
genellikle ayarlanabilen düz veya
eğik bir rampa. sahada beton dökümü / cast-in-
place concrete
rödövans / lease charges
sahada yol işaretleme / in-situ
Vagon kira ücreti. track marking
römork vagon / trailer wagon sapan kısım, ayrılan kısım /
Çekilen vagon. deflecting section
rüzgara direnme bağlantılı ka- sapan yol / branch track, diverting
tener donanımı / catenary equip- track
ment with wind resisting tie sarnıç vagonu / tank wagon
Özel olarak tasarlanmış sıvı taşıyıcı
yük vagonu.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 128


DEMİRYOLU
terimleri

seyir teli yatay profili

sayding yolu / siding line sert malzemeler / rigid materials


Yan yol. Birden fazla vagona yüklenen ve
sejur karşılığı ücret / layover taşıma sırasında yolun şeklini alma-
charge yan malzemeler (beton, çelik direk-
ler vs.).
Yabancı ülke demiryolu idarelerine
ait vagonların ülkemizde müşteri sert nokta / hard spot
emrinde kaldıkları süreler için alı- servis tüneli / service tunnel, pilot
nan ücret. tunnel
seksiyon izolatörü / insulated Yedek açılan tünel.
section servis yolu / service track
Devamlı olarak pantografla temas Geçici olarak yapılmış demiryolu.
sağlamak üzere, seyir teli arasına
ses emici balast / sound-absorbing
sürekli geçişi sağlayacak şekilde
ballast
konulan kızaklı ya da benzer cihazlı
izolatörlerden oluşan yalıtım nokta- ses izolasyon tabakası / sound-
ları. absorbing layer
Ses emme tabakası.
seviye göstergesi / level indicator
seyir teli / contact wire
Lokomotif pantografının temas
ettiği, enerji alınan iletken.

seksiyonman bölge / insulated


overlap
Art arda gelen iki seksiyona ait seyir
tellerinin uçları paralel çalışmaya
müsaade edecek şekilde birbiri üze-
rinden geçirilmesiyle oluşturulan
izole noktaları.
serbest geçit / open crossing
Bariyersiz geçit.
serbest liman / free port
Malların ilgili resim ve vergilerini
ödemeksizin üretilebildiği ve/veya
stoklanabildiği bölge. seyir teli yatay profili / contact
serbest yükseklik / headroom, wire horizontal profile
free headroom Seyir teli dönüklüğü.

129 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


seyir teli yatay profili

seyir teli yüksekliği / contact wire sıkıştırma stroğu / compression


height stroke
Ray üstü kotu ile seyir teli arasında- Dört zamanlı motorda silindir için-
ki düşey mesafe. deki karışımın piston tarafından sı-
kıştırıldığı aşama.
sınır kazıkları / peg
İstimlak sınırlarını gösteren kazık-
lar.
sırt sırta konsol hoban takımlı
direk / mast with back-to-back
cantilevers
Şemsiye tipi iki veya daha fazla kon-
sol-hoban takımı taşıyan direk.

seyir teli yükselimi, seyir teli


kalkımı / contact wire uplift
Pantografın seyir teline yaptığı te-
mas sonucu seyir telinde meydana
gelen kalkma miktarı.
seyrihafif / minimum speed
Düşük hız.
seyriseri / maximum speed silindir / cylinder
Yüksek hız. Motorda yanma olayının gerçekle-
seyrüsefer / traffic şerek pistona hareket verilen kısım.
Trafik. silisli çelik sac / grain-oriented
seyyar kar siperleri / portable stator steel
snow fence Özel stator çeliği.
Taşınabilir kar siperleri.
sinyalizasyon limiti / fouling
seyyar kaynak makinesi / mobile point
welding equipment Yol boyu sinyalizasyon ekipmanla-
Demiryolu üzerinde hareket edebi- rının yerleşimlerine ait tasarımda
len kaynak makinesi. kullanılan limit noktası.
sipariş defteri / order book
İstasyon ve lojistik müdürlük/şef-
liklerinde yük vagon taleplerinin
kaydedildiği defter.
sistem yüksekliği / system height

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 130


DEMİRYOLU
terimleri

şekillendirilmiş seyir teli


Bir askı noktasında, seyir teli ile su boşaltma kanalı / drain channel
portör teli eksenleri arasındaki dü- Drenaj kanalı.
şey mesafe. sundurma / shed
sistematik bakım / systematic Üstü kapalı yer.
maintenance supalan / onboard delivery
Düzenli bakım. Araç üstü eşya teslimi.
sofaj / heating supleman / supplement
Isıtma. Ek.
soğuk lokomotif / cold engine susta / spring
Herhangi bir nedenle, kendi gücü ile Yay.
hareket ettirilemeyen, faal olmayan
susta bağlantı pimi / spring sus-
lokomotif. pension link pin
som nüveli izolatör / solid core sürekli eğim / continuous gradient
insulator
sürekli kaynaklı hat / continuous
Katı malzemeden izolatör.
welded line
somaj ücreti / wagon standstill fee En az istasyonlar arası conta kullan-
Vagonların müşteriler tarafından, maksızın kaynaklanan hatlar.
tanınan muafiyetler haricinde bek- sürgülü bariyer / sliding barrier
letilmesi halinde alınan ücret. Kaymalı bariyer, makaralı hemze-
sökülmüş hat / dismantled track min geçit bariyeri.
Ray, travers vb. üstyapı elemanları- sürme hemzemin geçit / sliding
nın sökülerek alındığı yollar. gate
standart dışı kruvazman / non- Sürgülü hemzemin geçit.
standard diamond crossing
Çapraz kesişme.
standart kruvazman / standard
diamond crossing

Ş
Standart çapraz geçiş.
standart ray boyu / standard
length of rail şahmerdan / drop-hammer
Standarlarla uyumlu ray boyu. Pres (dövme).
startpilot / startpilot
şasi / chassis
Eter püskürtücü.
Lokomotif ya da vagon gövdesi.
statik kalkım, statik yükselme,
/ static uplift şazbüf / cowcatcher
Normal durumlardaki kontak teli Küreyici.
yüksekliği.
şekillendirilmiş seyir teli /
strok / stroke shaped contact wire
Dört zamanlı motorda pistonun si- Eksen kaçıklığı verilmiş temas teli.
lindir içerisinde aldığı mesafe.

131 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


şev
section under repair
tampon / buffer
Çarpışmaların etkisini azaltmak için
demiryolu araçlarının ön ve arkala-
rında bulunan donanım.
tarla hemzemin geçit / accommo-
dation crossing
şev / bevel tasman / subsidence of the track
Meyil (eğim). Hattın oturması, çökmesi.

şimendifer / railroad, railway, taşıma güzergâhı / transport


train route
Taşımanın çıkış ve varış garları ara-
Demiryolu, tren.
sındaki parkuru.
şöminman takozu / anchor, anti-
taşıma kapasitesi / carrying ca-
creep device, rail anchor
pacity
Ankraj cihazı. Demiryolu hatları üstünde taşınabi-
şube hattı / feeder line lecek eşya miktarı.
taşıyıcı iskele / supporting trestle
Taşıyıcı direk.
taşıyıcı kablo (otomatik geril-
meli) / carrying cable (automatical-
T ly tensioned)
Otomatik germe cihazı ile ankre
taban eğimi / base of slope edilmiş taşıyıcı tel (portör teli).
Şev tabanı (eteği).
taşıyıcı kiriş / supporting beam,
taban plakası / footplate supporting girder
Markiz tabanındaki sac. Taşıyıcı konstrüksiyon.
tahliye bacası / escape funnel taşıyıcı servisi / porterage service
Boşaltma bacası. Taşıyıcı hizmeti.
tahmil / loading tatili edevat (somaj) ücreti /
Yükleme. wagon standstill fee
tam dezeksman / full stagger Vagonların müşteriler tarafından,
Kontak telindeki maksimum eksen tanınan muafiyetler haricinde bek-
kaçıklığı. letilmesi halinde alınan ücret.
tam vagon eşya taşıması / full tazyik / compression
wagon good transportation Basınç.
Taşıma için bir vagonun göndericiye tehlike köprüsü / emergency
tamamen tahsis edilmesi. bridge
tamir edilen hat bölümü / track Yedek köprü, ihtiyaç köprüsü.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 132


DEMİRYOLU
terimleri

totman

tehlikeli madde / hazardous ma- Temasın kesilmesi, yok olması.


terials
temas kuvveti / contact force
Parlayıcı, patlayıcı, yakıcı veya
Lokomotif pantografı ile seyir teli
yanmayı kolaylaştırıcı, tahriş edi-
arasındaki etkileşim kuvveti.
ci, zehirleyici, radyoaktif maddeler
ile bir arada bulundukları eşya için tesellüm / acceptance
tehlikeli olan veya muhafazaları için Teslim alma.
hususi tertip ve tesislere lüzum gös- tesellüm defteri / arrivals book
teren, ancak kendi tabiatına uygun
Eşyanın tesliminin kayıt edildiği
olarak tesis edilen yerlerde muhafa-
defter.
za edilen eşyalar.
teslim hattı / exchange track
tehlikeli seyir teli yükselimi /
Aktarma dağıtma yolu.
dangerous contact wire uplift
Temas telinde anormal boyuna yük- test treni / test train  
seklik eğim farklılığı. Demiryolu hattının kontrolünü yap-
tek hat / single line, single track, mak üzere teçhiz edilmiş tren dizisi.
single-track line test yolu / test section of track
Tek hatlı güzergâh. Lokomotif ve vagonların testlerinin
tek hat işletmeciliği / single line yapıldığı hat.
operation tevzi / distribution
Tek hat üzerinde çift yönlü işletme-
Dağıtma.
cilik.
tek hattan çift hatta giriş ma- tırmanma kapasitesi / climbing
kası / points leading from single to capability
double line tırnaklı selet / hook baseplate
tek raylı demiryolu / monorail Kancalı selet.
tek taraflı çapraz makas / single tike / tag
slip
Tartı etiketi.
Yarım ingiliz makas.
toplam yol uzunluğu / total track
tekerlekli hemzemin geçit kapı-
mileage, total lenght of track
sı / crossing gate on wheels
Yolun toplam kilometresi.
tekil eşya / single good
Vagonlara tek olarak yüklenen eşya. toprağın (zeminin) katılaştırıl-
ması / solidifying of earth
tekrar sevk / reforwarding
Zeminin sertleştirilmesi.
Tam vagon işlemli olarak taşımaya
verilen eşyanın varış istasyonuna tortu / residue
geldikten sonra alıcısı tarafından Artık.
başka bir istasyona gönderilmesi
işlemi. totman / driver emergency brake
Makinist emniyet freni.
temas kaybı / loss of contact, con-
tact loss

133 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


trafiği sınırlandırılmış tek hat

trafiği sınırlandırılmış tek hat / tramvay rayı / channel rail, groo-


single track with restricted traffic ved rail
trafiğin açılması / opening to Oluklu ray.
traffic transmisyon / transmission
Tren trafiğinin yeniden başlaması. Aktarma.
trafiğin kesiştiği noktada düzey tren / train
ayrımlaştırma yapısı / grade Demiryolunda yolcu ve yük taşı-
separation structure makta kullanılan, bir veya birkaç lo-
Yükseklik farkından faydalanarak komotif tarafından çekilen vagonlar
yapılan alt/üst geçit köprüsü. dizisi, katar, şimendifer.
trafik cetveli / train form tren refakat memuru / train
Trenlerin ilk çıkış istasyonundan son Tren güzergâhı boyunca görevli me-
varış istasyonuna kadar olan varış, mur.
duruş, kalkış, buluşma, öne geçme tren iptali / cancellation of train
işlemleri ile yolda meydana gelen her
Yük olmaması ya da loko olmaması
türlü aksaklık ve düzensizliklerin
nedeniyle planlanan bir trenin o gün
kaydedilmesine yarayan, trene ait iş-
iptal edilerek bildirilmesi.
lemlerin kontrolüne, lokomotif ve va-
gonların hareketlerine ait istatistiki tren seyir memuru / movements
bilgilerin tespitine ve işletme sonuçla- inspector
rının değerlendirilmesine esas teşkil Tren şefi.
eden form.
tren takip mesafesi / train
trafik kontrolörü / dispatcher headway
Sorumlu olduğu hat kesiminde çalı- Trenlerin emniyetli seyri için arala-
şan trenlerin trafiğini, bu yönetme- rında bırakılması gereken minimum
lik hükümlerine uygun olarak trafik süre.
kumanda merkezinden telefonla
tringala / brake rod
veya kumanda makinası aracılığıyla
Fren çubuğu.
vereceği emir ve kumandalarla za-
manında, akıcı, ekonomik ve güvenli triyaj / triage
bir şekilde yürüten personel. Dağıtım.
trafo merkezi / substation triyaj hattı / classification yard
Katener hattına enerji sağlanan, tra- line, sorting line
fo ve koruma kumanda cihazların- Dağıtım yolu.
dan oluşan merkez. turion / axle journal
Aks yatağı.
turnike / turnstile
Bariyer.
tünel / tunnel
Yer altından kazı yapılmak suretiyle

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 134


DEMİRYOLU
terimleri

varış istasyonu
oluşturulan geçitler. ücretsiz refakat / free attendant
tünel açıklığı / tunnel face TCDD tarifelerinde belirtilen eşya
Tünel yüzü. taşımalarında göndericinin veya
vekilinin eşya ile birlikte ücretsiz
tünel açma makinesi / tunnelling seyahat etmesi.
machine
üçüncü şahıs vagonu / third party
tünel girişi / tunnel entrance wagon
Tünel ağzı. TCDD dışında gerçek veya tüzel şa-
tünel tavanı / back, crown, roof hıslara ait vagonlar.
Tünel tepesi.

V
vagon / wagon, car, railcar, coach
Yük ya da yolcu taşıyan demiryolu

U
aracı.

Uluslararası Demiryolu Birliği /


International Union of Railways
Merkezi Fransa’da olup demiryolu
ulaştırmasının emniyetli bir biçim-
de sağlanması için gerekli tüm stan-
dartları oluşturan ve başta Avrupa
devletlerinin ilgili kurumları olmak vagonet / wagonette, small coach
üzere, TCDD’nin de üye olduğu ulus- Yana ya da arkaya doğru devrilebi-
lararası kuruluş. len ve bazı toprak düzleme işlerinde
kullanılan küçük vagon.
uzun kaynaklı ray / very long
welded rail vagon devirici / wagon discharger
Sürekli kaynaklı ray. Vagondaki yükü boşaltmaya yara-
yan mekanizma.
uzunlamasına çekme / longitu-
dinal pull vagon dikmesi / stanchion
Vagonların yan ve alınlarında bulunan
eşyanın emniyete alınmasında kulla-
nılan hareketli emniyet parçaları.

Ü vagon rotasyonu / wagon turna-


round
ücretli refakat / charged Vagonların iki dolumu arasında geçen
attendant yıllık ortalama süre.
TCDD tarifelerinde belirtilen eşya varış istasyonu / arrival station
taşımalarında göndericinin veya ve- Taşıma için gönderici tarafından be-
kilinin eşya ile birlikte ücretli seya- lirtilen varış yeri.
hat etmesi.

135 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


varış peronu

varış peronu / arrival hall çanın en az düzeyde aşınmasını


vasistas penceresi / transom sağlamak amacıyla yapılan yağlama
window işlemi.
Çapraz kirişli pencere. yan koruma / flange protection
vidalı koşum takımı / screw Bir güzergâh tarafından emniyete
coupling alınan bölgeyi belirli bir pozisyon-
Vidalı taşıt bağlantı elemanı. daki makas üzerinden ihlal edebile-
cek olası bir araç geçişinin engellen-
mesi için, anılan makasın tanımlı bir
pozisyonda kilitlenmesi.
Y yanal yol sapmasının gözlen-
mesi / monitoring of lateral track
Y- halat boyu / stitch wire length displacement
Çeşitli hızlara göre değişiklik göste-
ren Y-halatının boyu. yapı gabarisi / construction gauge
Demiryolu tesisleri ölçüsü.
Y- halatı / stitch wire
Temas telinin desteğin her bir tara- yapı numarası / structure number
fındaki birer noktada katenere bağ- Hat boyunca bulunan katener destek
landığı kesintisiz kısa bir telden bir noktalarının numaraları.
veya daha fazla askı teli ile askıya yardım hattı / relief line
alındığı bir katener askı sisteminde
kullanılan yardımcı tel. yardımcı katener / auxiliary cat-
enary
Ana katenerden askıya alınan ve
temas teli veya tellerini doğrudan
pandüller vasıtasıyla dektekleyen
katener.
yardımcı tel / auxiliary wire
Katener sisteminde kullanılan Y-ha-
latı ve pandüller.
yardımcı tel askılı basit seyir
teli / trolley wire with auxiliairy wire
suspension
yabancı idare / foreign railway Basit katener.
operator
yardımcı yol / auxiliary track
Diğer ülkelerdeki demiryolu idare-
leri. İstasyon yan yolu.

yabancı vagon / foreign wagon yarı dezeksman / half stagger


Yabancı ülke demiryol idarelerine Kontak telindeki maksimum eksen
ait vagon. kaçıklığının yarısı.

yağlama / lubrication
Sürtünme ile çalışan iki metal par-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 136


DEMİRYOLU
terimleri

yol işaretleme

yerinde kontrollü hemzemin


geçit / level crossing with barriers
operated locally
yıldızlanma / star-cracking
Cebire deliği çevresinde oluşan yıl-
dız şeklinde kırık.
yavaş yük treni / slow freight train yol alanı / permanent-way area
Ara istasyonlarda vagon alışverişi yol bakım işçisi / lengthman
yapan yük treni.
Yol tamiratı yapan görevli.
yay gerdirmeli / spring tensioning
yol bakım vagonu / track overhaul car
Hattın ağırlık ile değil yayla gerdi-
rilmesi. Yol bakımı amacıyla kullanılan va-
gon.
yaya geçidi / barrow crossing
Yayaların demiryolunu geçmek için yol bakımı / track maintenance
kullanıkları alt, üst veya hemzemin Yolda oluşun sorunların giderilmesi
geçit. amacıyla yapılan işlemler.
yaya köprüsü / footbridge yol boyu sinyali / wayside signal
Yayaların demiryolunu geçmek için Tren trafiğinin sevk ve idaresine
kullandığı köprü. yönelik bildirimleri veren ışıklı yol
boyu ekipmanı.
yedek ray / spare rail
Olası olağanüstü durumlarda kulla- yol bozukluğu / track distortion,
nılmak üzere yedek olarak tutulan unevenness of the track
raylar. Yolun alt veya üstyapısındaki olum-
suzluklar neticesi yolun geometrik
yeni hat / new track
özelliklerinin toleranslar dışına çık-
yeniden kullanılan ray / rail for ması.
re-use, recovered rail
yol çalışması / track work
Komple yol yenilemelerinden çıkan
ve kullanılabilir durumda olup daha Yolda bakım, onarım vb. işler için
az önemi haiz (istasyon yan yolları yapılan her türlü çalışmaya verilen
gibi) yerlerde kullanılan ray. genel ad.

yeraltı demiryolu tüneli / un- yol çavuşu / gang foreman


derground tunnel, subway tunnel Yol ekibinin sorumlusu.
Yeraltından kazı yapılarak oluştu- yol diyagramı / track diagram
rulan tünelden demiryolu geçişinin Hat şeması.
sağlanması.
yol ekipmanları / permanent-way
equipment
yol işaretleme / marking of a
track, pegging-out of a track
Yolun aplikesi.

137 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


yol işçisi

yol işçisi / platelayer, trackman


Yol işlerinde çalışan demiryolu işçisi.
yol kaçması / warping of the track
Yol deformasyonu, yolun burkul-
ması.
yol kapatma / break in the track,
track obstruction, line obstruction yol personeli / permanent-way
Yolun bir süreliğine trafiğe kapatıl- staff
ması. Yolda çalışan tüm işçi ve memur per-
yol kusuru / track defect sonel.
yol malzeme deposu / permanent yol uzunluğu / track length
way depot Mevcut hattın toplam kilometresi.
Yol malzemelerinin konulduğu, yol yapımına izin verilmeyen
tümü veya bir kısmı kapalı yerler. alanlar / prohibited areas
yol malzemeleri / track material Korunan alanlar.
gantry yol yatağı / track bed
Yolda kullanılan her türlü yol üst- Yol tabanı.
yapı (ray, travers, balast, cebire vb.)
malzemeleri. yol yatağındaki erozyon / wash-
out
yol muayene aracı / track inspec- Altyapıdaki erezyon.
tion vehicle
Yolun güvenliği ve servis kalitesi ile yol yenileme / renewal of track
ilgili parametreleri ve yol geometri- Mevcut demiryollarındaki ray ve
sini kontrol eden araçlar. traverslerin değiştirilmesi işlemi.
yol yenileme makinesi / track
renewal machine
Mevcut demiryollarındaki ray ve
traversleri değiştiren araçlar.
yol zemini / track formation
Yolun üzerine geldiği doğal tabaka.
yolcu-kilometre / operating per-
formance, passenger-km
İşletme performansı.
yol muayene vagonu / testing and
recording car, track inspection coach yolcu parkuru / passenger track
Yol muayene araçlarında kullanılan Yolcunun seyir güzergâhı.
ekipmanın kurulduğu vagon. yolcu peronu / passenger platform
Yolcunun trene inip bindiği plat-
form.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 138


DEMİRYOLU
terimleri

yüzeysel kusur

yolcu salonu / passenger waiting


room
yolcu servisi / passenger service
yolcu transferi/sevki / passenger
transfer
Yolcu taşıma.
yolcu vagon parkı / passenger
rolling stock yükleme beşikleri / loading
Vagon mevcudu. cradles
Yükün vagonlara dengeli dağıtılma-
yolun mukavemetinin arttırıl- sını sağlamak için kullanılan yükle-
ması / strength of the track me araçları.
yolun sağı, solu / right, left handsi- yükleme iskelesi / gangway
de of track
yükleme ve boşaltma hattı /
Kilometrenin artış yönüne dönüldü-
loading/unloading line
ğünde sağdaki kısım yolun sağını,
soldaki kısım da yolun solunu belirler. yüklenici / contractor
yolun sökülmesi / dismantling of Yükleme/boşaltma ve stoklama ile
track, removal of track taşıma yapan, TCDD dışında kalan
yerli ve yabancı gerçek ve tüzel şa-
Hattın herhangi bir nedenle söküle-
hıslar.
rek malzemesinin alınması.
yüksek hacimli konteyner /
yük gabarisi / freight gauge high-volume container
Güvenli taşıma ölçüsü. Uzunluğu ve genişliği ISO standart-
yük hattı / freight line larına uygun fakat yüksekliği 9’ 6”
(2,9m) olan konteyner.
yük katarı / freight train
yükseltilmiş statör mesafesi /
Bir veya birden çok lokomotif tara-
levitation stator gauge
fından çekilen ve yük taşıyan birden
Taşıyıcı statörler arası mesafe.
çok yük vagonundan oluşan tren
seti. yükseltme mekanizması / rai-
sing mechanism
yük rampası / loading dock
yüzeysel kusur / surface defect
yük testi / load test
Yüzey kırılmaları.
Lokomotiflerin cer gücünü, vagonla-
rın taşıyabileceği yükü ölçmek için
yapılan test.
yük vagonu / freight wagon
Demiryolu ile yük taşımada kullanı-
lan araç.

139 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


zemin değiştirilmesi

Z
zemin değiştirilmesi / soil repla-
cement
Projenin zemine gelen alanının yer
değiştirmesi.
zemin sıkıştırılması / compac-
ting of earth, solidifying of earth
Zeminin yükleri taşıyacak duruma
getirilmesi.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 140


DEMİRYOLU
terimleri

KISALTMALAR
AAR / Association of American Railroads Amerikan Demiryolları Birliği
AASHTO / American Association of State Highway and Transportation Officials Ameri-
kan Devlet Karayolları ve Ulaştırma Memurları Birliği
AC / alternating current Alternatif akım
ACI / American Concrete Institute Amerikan Beton Enstitüsü
ADR / European Agreement Concerning the International Carriage of Dangerous Go-
ods by Road Tehlikeli Malların Karayolu ile Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Avrupa
Anlaşması
AF / audio frequency Ses frekansı
AFC / automatic fare collection Otomatik ücret toplama
AICCF / International Railway Congress Association Uluslararası Demiryolu Kongreler
Birliği
AISC / American Institute of Steel Construction Amerikan Çelik Konstrüksiyon Ensti-
tüsü
ANSI / American National Standards Institute Amerikan Ulusal Standartları Enstitüsü
API / American Petroleum Institute Amerikan Petrol Enstitüsü
APU / auxiliary power unit Yardımcı güç ünitesi
AREA / American Railway Engineering Association Amerikan Demiryolu Mühendisliği
Birliği
ASTM / American Society of Testing and Materials Amerikan Test ve Malzeme Derneği
ATC / automatic train control Otomatik tren kontrolü
ATM / asynchronous transfer modus Asenkron aktarma modu
ATO / automatic train operation Otomatik tren işletimi
ATP / automatic train protection Otomatik tren koruması
ATR / automatic train regulation Otomatik tren ayarlama
ATS / automatic train supervision Otomatik tren denetimi
AWS / American Welding Society Amerikan kaynak birliği
BART / Bay Area Rapid Transit (San Francisco, USA) Körfez Bölgesi Metrosu (San Fran-
cisco, ABD)
BCC / Bureau Central de Clearing Merkeziî Takas Bürosu
BOQ / BQ / bill of quantity Metraj cetveli
BOT / build-operate-transfer Yap–işlet–devret
BSI / British Standards Institute İngiliz Standartları Enstitüsü
CAD / computer-aided design/drawing Bilgisayar destekli tasarım/çizim
CAR / corrective action request/requirement Düzeltici faaliyet isteği/şartnamesi
CB / circuit breaker Devre kesici

141 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


CBR / California Bearing Ratio California Taşıma Oranı
CCB / Configuration Control Board Düzenleme Kontrol Kurulu
CCCS / command control and communications system Kumanda kontrol ve iletişim
sistemi
CCD / charge coupled device Yükten bağlaşımlı aygıt
CCIR / Comitè Consultatif International de Radio Uluslararası Radyo Danışma Komitesi
CCITT / Comitè Consultatif International Telegraphique et Telephonique (now: ITU)
Uluslararası Telgraf ve Telefon Danışma Komitesi (şimdiki adıyla: ITU)
CCTV / closed-circuit television Kapalı devre televizyon
CCU / central control unit Merkezî kumanda ünitesi
CD-ROM / compact disc – read only memory Kompakt disk – salt okunur bellek
CEB / Comité Européen du Béton (European Concrete Committee) Avrupa Beton Ko-
mitesi
CEEPE / European Center of Employers and Enterprises Providing Public Services Avru-
pa Kamu İşletmesi Merkezi
CENELEC / European Committee for Electrotechnical Standardisation Avrupa Elektro-
teknik Standardizasyon Komitesi
CFC / chlorofluorocarbons Kloroflorokarbonlar
CIM / International Convention Concerning the Carriage of Goods by Rail Uluslararası
Demiryolu Eşya Taşıması Sözleşmesi
CIRIA / Construction Industry Research & Information Association İnşaat Endüstrisi
Araştırma ve Bilişim Derneği
CIT / International Rail Transport Committee Demiryolu ile Taşımalar Uluslararası Ko-
mitesi
COC / conditions of contract Sözleşme koşulları
COSHH / control of substances hazardous to health Sağlığa zararlı maddelerin kon-
trolü
COTIF / Convention Concerning International Carriage by Rail Uluslararası Demiryolu
Taşımalarına İlişkin Sözleşme
CPM / critical path method Kritik yol yöntemi
CR / commuter rail Banliyö demiryolu hattı
CT / current transformer Akım transformatörü
CTC / centralized traffic control Trenlerin trafiğinin elektrikli sinyallerle merkezden
idaresi sistemi (TSİ)
DAB / dispute adjudication board İhtilaf çözümleme kurulu
dB / decibels Desibel
DB / Deutsche Bahn (German Railways) Alman Demiryolları
DBE / design basis earthquake Temel tasarım depremi

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 142


DEMİRYOLU
terimleri

DC / direct current Doğru akım


DfT / Department for Transport (UK) İngiltere Ulaştırma Bakanlığı
DSI / Danish Standard Institute Danimarka Standartları Enstitüsü
DTMF / dual tone multi frequency signalling system İki tonlu çok frekanslı sinyalizas-
yon sistemi
DUTS / digital universal telephone system Sayısal üniversal telefon sistemi
E&M / electrical and mechanical Elektrik ve mekanik
ECE / Economic Commission for Europe Avrupa Ekonomik Komisyonu
ECS / environmental control system Çevre koruma sistemi
EIA / environmental impact assessment Çevresel etki değerlendirmesi (ÇED)
EIRENE / European Integrated Radio Enhanced Network Avrupa Entegre Radyo Des-
tekli Ağ
EMC / electromagnetic compatibility Elektromanyetik uyumluluk
EMI / electromagnetic interference Elektromanyetik parazit
EMP / electromagnetic pulse Elektromanyetik darbe sinyali
EMS / environmental management system Çevre yönetim sistemi
EMU / electric multiple units Çoklu elektrik birimleri
EN / European Norm (standard) Avrupa Normu (standardı)
ERQ / employer’s requirement İşverenin şartnamesi
ERRI / European Railway Research Institute Avrupa Demiryolları Araştırma Enstitüsü
ERTMS / European Rail Traffic Management System Avrupa Demiryolu Trafiği Yönetim
Sistemi
ETCS / European Train Control System Avrupa Tren Kontrol Sistemi
ETSI / European Telecommunications Standards Institute Avrupa Telekomünikasyon
Standartları Enstitüsü
EUROFIMA / European Company for the Financing of Railroad Rolling Stock Avrupa
Demiryolu Malzemesi Finansman Şirketi
FAT / factory acceptance test Fabrika kabul testi
FIDIC / Fédération International Des Ingénieurs-Conseils (International Federation of
Consulting Engineers) Uluslararası Müşavir Mühendisler Federasyonu
FIP / Fédération International de la Précontrainte (International Prestressing Federati-
on) Uluslararası Öngerme Federasyonu
FMEA / failure mode and effect analysis Arıza modu ve etki analizi
FMECA / failure modes and effects criticality analysis Arıza modları ve etkileri kritiklik
analizi
FTE / Forum Train Europa Avrupa Tren Forumu
GCU / general contract of the use for wagons Yük vagonlarının tek tip kullanım söz-
leşmesi

143 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


GPS / global positioning system Küresel yer bulma sistemi
GSM / global system for mobile communication Küresel mobil iletişim sistemi
GUI / graphical user interface Grafik kullanıcı arayüzü
HAZID / hazards identification Tehlike tanımı
HAZOP / hazard operability study Tehlike işletilebilirlik çalışması
HDPE / high density polyethylene Yüksek yoğunluklu polietilen
HMI / human machine interface İnsan makine arabirimi
HRC / high rupturing capacity fuse Yüksek kırılma dayanımlı sigorta
HSCB / high speed circuit breakers Yüksek hızlı devre kesiciler
HSE / health and safety executive (United Kingdom) Sağlık ve güvenlik yöneticisi (İn-
giltere )
HSMS / health and safety management systems Sağlık ve güvenlik yönetim sistemleri
HV / high voltage Yüksek gerilim
HVAC / heating, ventilation, air conditioning Isıtma, havalandırma, iklimlendirme
Hz / hertz Hertz
IAPH / International Association of Ports and Harbors Uluslararası Limanlar ve Liman
İşletmeleri Birliği
IC / inter city (passenger and freight) Şehirler arası (yolcu ve yük)
ICE / Institution of Civil Engineers (United Kingdom) İnşaat Mühendisleri Enstitüsü
(İngiltere)
IEC / International Electrotechnical Commission Uluslararası Elektroteknik Komisyonu
IEEE / Institute of Electrical and Electronics Engineers Elektrik ve Elektronik Mühendis-
leri Enstitüsü
IES / US Illuminating Engineering Society ABD Aydınlatma Mühendisliği Topluluğu
ILS / integrated logistics support Entegre lojistik destek
IMDG / International Maritime Dangerous Goods Code Tehlikeli Mallar Uluslararası
Denizcilik Kodu
IMO / International Maritime Organization Uluslararası Denizcilik Teşkilatı
IMT / immersed tunnel Batırma tünel
IRCA / international register of certificated auditors Uluslararası onaylı denetçiler kaydı
ISDN / integrated services digital network Tümleşik hizmetler sayısal ağı
ISO / International Sandards Organisation Uluslararası Standartlar Örgütü
ISRM / International Society for Rock Mechanics Uluslararası Kaya Mekaniği Birliği
IT / information technology Bilgi teknolojisi
ITA / International Tunnelling Association Uluslararası Tünel Açma Birliği
ITP / inspection and test plan / integrated test plan Muayene ve test planı / tümleşik
test planı

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 144


DEMİRYOLU
terimleri

ITU / International Telecommunication Union -(former CCITT) Uluslararası Telekomü-


nikasyon Birliği (önceki adıyla CCITT)
JBIC / Japan Bank for International Cooperation Japonya Uluslararası İşbirliği Bankası
JIS / Japan Industrial Standards Japon Endüstriyel Standartları
JSCE / Japan Society of Civil Engineers Japonya İnşaat Mühendisleri Birliği
JV / joint venture Ortak girişim
kA / kiloamperes Kiloamper
kHz / kilohertz Kilohertz
kV / kilovolts Kilovolt
LAN / local area network Yerel alan ağı
LCD / liquid crystal display Sıvı kristal ekran
LRU / line replaceable unit - modules Hat yenileme ünitesi – modülleri
LSF / low smoke fume Az dumanlı
LV / low voltage Alçak gerilim
MB / megabyte Megabayt
Mbps / megabits per second Saniyede milyon bit
MCB / miniature circuit breaker Minyatür devre kesici
MCE / maximum credible earthquake Olası en büyük deprem
MEM / memo Kısa not
MHz / megahertz Megahertz
MKBD / mean kms between defects Kusurlar arası kilometreler ortalaması
MMI / man machine interface İnsan–makine arabirimi
MMS / maintenance management system Bakım yönetim sistemi
MOE / Ministry of the Environment Çevre Bakanlığı
MSS / maximum safe speed Maksimum güvenli hız
MTBF / mean time between failures Arızalar arası ortalama süre
MTBSF / mean time between service failures Sistem arızaları arası ortalama süre
MTS / multi-functional telephone system Çok-fonksiyonlu telefon sistemi
MTTR / mean time to repair Ortalama onarım süresi
MUX / multiplexer/multiplex equipment Çoğullayıcı/çoklu ekipman
MV / medium voltage Orta gerilim
MVA / megavolt ampere Megavolt amper
MVB / multi vehicle bus Çok araçlı yol
MW / messenger wire Kılavuz kablo
NATM / New Austrian Tunnelling Method Yeni Avusturya Tünel Açma Yöntemi
NEC / US National Electric Code ABD Ulusal Elektrik Yasası

145 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


NEHRP / USGS National Earthquake Hazards Reduction Program USGS Ulusal Dep-
rem Tehlikelerini Azaltma Programı
NEMA / US National Electric Manufacturers Association ABD Ulusal Elektrik Üreticileri
Birliği
NFPA / US National Fire Protection Association ABD Ulusal Yangından Korunma Birliği
NHM / the harmonised commodity code Uluslararası eşya katalogu
O&M / operations and maintenance İşletim ve bakım
OCC / operation control centre İşletim kontrol merkezi
OCCAC, OCAC, OC&AC / operation control centre and administration building İşle-
tim kontrol merkezi ve idari bina
OCTI / Central Office for International Railway Transport Demiryolu ile Uluslararsı
Taşımalar Merkez Ofisi
ODA / official development assistance (Japan) Resmî geliştirme yardımı (Japonya)
OEM / original equipment manufacturer Orijinal ekipman imalatçısı
OF / optical fibre Optik lif
OHLE / overhead line electrification Havai hat elektrifikasyonu
OHSA / Occupational Health And Safety Administration/Act (USA) İşçi Sağlığı ve İş
Güvenliği İdaresi veya İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Yasası (ABD)
OTIF / Intergovernmental Organization for International Carriage by Rail Uluslararası
Demiryolu Taşımalarına İlişkin Hükümetler Arası Örgüt
PA / public address Anons sistemi
PABX / private automatic branch exchange Özel otomatik telefon santrali
PBX / private branch exchange Özel telefon santrali
PCB / polychlorinated biphenyl Poliklorlu bifenil
PCM / pulse code modulation Darbe kodu modülasyonu
PDH / plesiochronous digital hierarchy Eşzamanlı sayısal hiyerarşi
PIARC / Permanent International Association of Road Congresses - World Road Associ-
ation Uluslararası Karayolu Kongreleri Daimi Birliği – Dünya Karayolu Birliği
PID / passenger information displays Yolcu bilgilendirme göstergeleri
PIU / project implementation unit Proje uygulama birimi
PLC / programmable logic controller Programlanabilir mantık kontrolörü
PMP / project management plan Proje yönetim planı
PSU / power supply unit Güç besleme ünitesi
PTI / positive train identification Pozitif tren tanımlama sistemi
QA / quality assurance Kalite güvence
QC / quality control Kalite kontrol
QDS / quality document schedule Kalite doküman programı

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 146


DEMİRYOLU
terimleri

QMS / quality management system Kalite yönetim sistemi


QP / quality plan Kalite planı
RAMS / reliability, availability, maintainability and safety Güvenilirlik, kullanılabilirlik,
bakım kolaylığı ve güvenlik
rbc / radio block centre Radyo blok merkezi.
RCD / residual current device Artık akım cihazı
RF / radio frequency Radyo frekansı
RIC / Regulation Concerning the Reciprocal Use of Coaches in International Traffic
Uluslararası Trafikte Yolcu Vagonları ve Furgonların Karşılıklı Kullanılması Hakkındaki
Anlaşma
RID / Regulation Concerning the International Carriage of Dangerous Goods by Rail
Tehlikeli Malların Demiryolu ile Ululslararası Taşımacılığa İlişkin Anlaşma
RIV / Agreement Governing the Exchange and the Use of Wagons between Railways
Undertaking Demiryolu Kuruluşları Arasında Vagonların Değişimi ve Kullanılmasına
İlişkin Anlaşma
ROW / right of way Geçiş üstünlüğü
RPM / revolutions per minute Dakikada devir sayısı
RTU / remote terminal unit Uzak terminal ünitesi
Rx / receiver (frequency) Alıcı (frekans)
SAP / systems assurance plan Sistem güvence planı
SAT / site acceptance test Saha kabul testi
SCADA / supervisory control and data acquisition Denetim kontrol ve veri toplama
sistemi
SCIL / safety critical items list Güvenlik açısından kritik kalemler listesi
SDH / synchronous digital hierarchy / transmission system Senkron sayısal hiyerarşi /
iletim sistemi
SEE / safety evaluation earthquake Güvenlik değerlendirme depremi
SI / Système international d’unités (international system of units) Uluslararası birimler
sistemi
SLS / serviceability limit state Kullanışlılık sınır değerleri
SOR / station operation room İstasyon işletim odası
SPT / standard penetration test Standart penetrasyon deneyi
STM / synchroner transfer modus Senkron aktarma modu
TBM / tunnel boring machine Tünel açma makinesi
TEA / Tariff Europe-Asia Demiryolu ile Eşya Taşımaları Avrupa-Asya Gümrük Tarifesi
TER / Trans-European Railway Project Trans Avrupa Demiryolu Projesi
TEU / twenty foot equivalent unit Yirmi ayak’a eşdeğer birim (trafik akışlarının veya
kapasitelerinin istatistiki ölçüsü olarak kullanılan bir birim)

147 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


THD / total harmonic distortion Toplam harmonik distorsiyon
TMS / train monitoring system Tren izleme sistemi
TPS / traction power supply system Cer gücü besleme sistemi
TSE / Turkish Standards Institute Türk Standartları Enstitüsü
TCT / traffic control by telephone Trenlerin trafiğinin merkezden telefonla idaresi sis-
temi
TV / television Televizyon
TVM / ticket vending machines Bilet satış makineleri
Tx / transmitter (frequency) Verici (frekans)
UIC / International Union of Railways Uluslararası Demiryolu Birliği
UIMC / International Union of Railway Medical Services Uluslarası Demiryolu Sağlık
Hizmetleri Birliği
ULS / ultimate limit state Aşırı yük limitleri
UPS / uninterruptible power supply Kesintisiz güç kaynağı
USGS / United States Geological Survey ABD Jeolojik Etüt Araştırması
UTM / universal transverse mercator Üniversal çapraz merkator
VAT / value added tax Katma değer vergisi
VDU / video display unit Video görüntü birimi
VM / video matrix Video matrisi
VT / voltage transformer Gerilim transformatörü
WAN / wide area network Geniş alan ağı
WBS / work breakdown structure İş akışı yapısı
WTB / wire train bus Telli tren yolu

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 148


ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ
HAVAYOLU
terimleri
A grubu çalışma ruhsatı

A aciliyet / urgency/immediacy
Hava aracı veya diğer araçlar ile içle-
A grubu çalışma ruhsatı / work- rindeki ya da civarındaki insanların
ing license group A güvenliği ile ilgili durumu belirtmek
Havaalanları Yer Hizmetleri Yönet- için kullanılan ifade.
meliği (SHY-22) hükümlerine uy-
ADS-C Anlaşması / ADS-C Agree-
gun olarak havaalanlarında, 5’inci
ment
maddede belirtilen hizmet türleri-
nin tamamı veya en az yolcu trafik, ADS-C veri raporlama koşullarının
yük kontrolü ve haberleşme, ramp, (örneğin; hava trafik hizmetlerinin
kargo ve posta, uçak temizlik, birim sağlanmasında ADS-C’nin kullanıl-
yükleme gereçlerinin kontrolü için masına dair daha önce mutabık ka-
en az üç uluslararası trafiğe açık lındığı üzere; hava trafik hizmetleri
havaalanında teşkilatlanarak hava ünitesi tarafından ihtiyaç duyulan
taşıyıcılarına yer hizmeti yapmak veri ve ADS-C raporlarının sıklığı)
üzere yetkilendirilmiş özel hukuk tesis edildiği bir raporlama planı.
tüzel kişilerine her bir hizmet türü adsorpsiyon / adsorption
için verilecek çalışma belgeleri. Moleküllerin bir katı veya sıvı yüze-
absorpsiyon / absorption yinde tutunması.
Bir katı veya sıvının çözünme ya AFTN (Havacılık Sabit Haber-
da bileşik oluşturarak kütlesinde leşme Ağı) Sistemi / AFTN (Aero-
moleküllerin kimyasal veya fiziksel nautical Fixed Telecommunications
tecridi. Network ) System
acil durum / emergency Uçuş emniyet mesajlarının dağıtımı,
Hava meydanında, normal hizmet NOTAM bilgilerinin, hava durum ra-
akışı dışında, personel, araç, gereç porlarının iletimi gibi yazılı bilgile-
ve malzeme kullanımı, takviyesi, il- rin Hava Trafik birimleri arasında eş
gili kurum ve kuruluşlarla işbirliği zamanlı olarak değişimi için teleks
ve koordinasyonu gerektiren, gü- haberleşmesinin teknolojiye uyarla-
venlik, kaza-kırım, yahut kurtarma nıp bilgisayar altyapısı ile network’e
ile ilgili her türlü durum. taşınmasıyla oluşturulmuş global
acil durum planı / emergency plan bir haberleşme sayılabilecek bir ha-
berleşme tekniği.
Hava meydanında her türlü acil du-
rumda, bu duruma uygun olarak, agrega / aggregate
araç, gereç ve personel kullanımını Kırmataş; oldukça sert kum, çakıl,
ve takviyesini, ilgili kurum ve ku- veya kırmataş gibi çimento veya
ruluşlarla işbirliğinin koordinesini bitüm ile karıştırılarak beton, harç
düzenleyen ve ICAO Ek-14 ve SHY- sıva veya asfalt elde edilen doğal
14A’ya göre hazırlanan plan. kaya materyali.
acil durum safhaları / emergency ağ / net
phases Uçağın yükleme mahallerinde veya
Şüphe hali, alarm hali ve tehlike hali uçak yükleme araçlarında yükün
anlamında kullanılan genel terim. yük kompartımanı içerisinde veya

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 152


HAVAYOLU
terimleri

AIS/MAP Birimi

ULD (Birim Yükleme Gereci) içinde air starter aracı / air starter
tutulmasını sağlamak amacıyla yer- Bazı uçakların motor ilk hareke-
leştirilmiş ağ düzeni. ti için gerekli olan yüksek basınçlı
ağır agrega / heavyweight aggre- hava ihtiyacını karşılamak üzere
gate imal edilmiş özel donanımlı araçlar.
Birim ağırlığı 2600 kg/m3 ten daha AIRAC Sistemi / AIRAC System
büyük olan agrega. Uçuş ve işletme açısından önemli de-
ğişiklikler yapılması gerektiğinde,
AIC (Havacılık Bilgi Genelge-
ICAO tarafından belirlenen 28 gün-
leri/ Aeronautical Information
lük aralıklara göre ortak yürürlük
Circular)
tarihlerine bağlı kalarak değişiklik-
Bir NOTAM özelliği taşımayan ya da leri önceden bildirmeyi amaçlayan
AIP’ye alınacak özelliği olmayan, an- bir sistem.
cak hava seyrüseferi uçuş emniyeti,
teknik, idari ve hukuki konulardan AIRAC AIP düzeltmeleri / AIRAC
oluşan bilgileri içeren uyarı yayın- AIP amendments
ları. AIRAC Sistemine göre operasyonel
önemi olan kalıcı değişiklikler AI-
AIM hizmeti / AIM service RAC yürürlük tarihinde AIP’ye alı-
Uluslararası hava seyrüseferinin nır.
emniyet, düzen, kalite ve etkinliğini
arttırmak için ihtiyaç duyulan hava- AIRMET bilgisi / AIRMET infor-
cılık bilgi/verilerini ve haberleşme mation
akışını sağlamak amacıyla dijital or- Alçak irtifa hava aracı uçuşlarının
tamda verilen hizmet. güvenliğini olumsuz etkileyebile-
cek ve ilgili uçuş bilgi bölgesindeki
AIP (Havacılık Bilgi Yayını) / (FIR) ve onun alt bölgesindeki alçak
AIP (Aeronautical Information Pub- irtifa uçuşlar için yayımlanmış hava
lication) tahmin raporunda önceden bulun-
Bir devlet veya o devletin yetkili kıl- mayan belirli yol boyu hava durumu
dığı otorite tarafından yayımlanan, olaylarının ortaya çıkmasıyla ya da
hava seyrüseferine temel teşkil eden beklenmesiyle ilgili olarak bir mete-
ve son durumu bildiren havacılık bil- oroloji nöbetçi ofisi (MWO) tarafın-
gilerini içeren yayın. dan yayımlanan hava durum bilgisi.
AIP düzeltmeleri / AIP amend- AIS birimi / AIS unit
ment Hava seyrüseferinin emniyet, dü-
AIP’de yer alan bilgilerde yapılan ka- zen, kalite ve etkinliğini arttırmak
lıcı değişiklik. için ihtiyaç duyulan havacılık bilgi/
AIP eki / AIP supplement verilerinin sağlanması, hazırlanma-
AIP’de yer alan kalıcı bilgilere ek sı, formatlanması, yayımlanması ve
özelliği taşıyan, 3 ay veya daha uzun arşivlenmesi faaliyetlerinin yürü-
süreli geçici değişiklikler ile uzun tüldüğü AIM hizmet birimi.
metin ve grafiklerden oluşan kısa AIS/MAP Birimi / AIS/MAP Unit
süreli bilgiler. Havacılık bilgi/verilerinin ve harita-

153 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


AIS/MAP Hizmeti
larının, Uluslararası Sivil Havacılık akrobatik uçuş / acrobatic flight
Teşkilatı (ICAO) Annex-4, Annex-15, Bir hava aracının genel durumunda
Doc-8126 ve Doc-8697’de yer alan istenilerek yapılan manevralarla
usul ve esaslar çerçevesinde hazır- meydana getirilen ani değişiklik,
lanması ve kullanıma sunulması normal dışı bir olay veya hızında-
hizmetinin yürütüldüğü hizmet ki anormal değişikliklerle yapılan
sağlayıcı kuruluş DHMİ Genel Mü- uçuş.
dürlüğü (SSD. Bşk.lığı Merkez AIM
Şube Müdürlüğü) bünyesindeki AIM aktif NOTAM / active NOTAM
hizmet birimi. Gün ve saate göre aktif hale gelen
NOTAM.
AIS/MAP Hizmeti / AIS/MAP
Service aktif yol-noktası / active way
Havacılık bilgi/verilerinin ve harita- point
larının, Uluslararası Sivil Havacılık Seyrüsefer kolaylığı sağlamak ama-
Teşkilatının (ICAO) Annex 4, Annex cıyla belirlenmiş yol noktası.
15, Doc-8126 ve Doc-8697’de yer alarm hali / alert phase
alan usul ve esaslar çerçevesinde
Bir hava aracının ve içinde bulunan
hazırlanmasını ve kullanıma sunul-
kimselerin güvenliği ile ilgili kaygı
ması hizmeti
duyulan, belirsizliğin mevcut oldu-
akaryakıt hidrant aracı / dis- ğu, endişe edilen durum.
penser
alarm hizmeti / alerting service
Apron üzerinde bulunan akaryakıt
ikmal deposu ile irtibatı bulunan Arama-kurtarma çalışmaları için
yakıt pit’i/valfi ile uçak arasında ya- kurulan ünite tarafından verilen
kıt dolum işlemini gerçekleştiren ve hizmet.
üzerinde pompa, sayaç, mikro filtre, alçak takatli (yoğunluklu) ışık-
dolum hortumları gibi donanımları lar / low intensity lights
bulunan araç. Hassas yaklaşmasız pistlerde kulla-
akaryakıt ikmal tankeri / fuel- nılan düşük ışık şiddetine haiz ışık-
ling tanker lar.
Hidrant sistemi ile yakıt ikmali yapı- alçalma hız ayarlamaları / de-
lamayan havaalanlarında uçaklara scend speed adjustments
yakıt verilmesi ve/veya yakıt nakli Meydan varış zamanını belirlemek
için kullanılan özel donanımlı araç. amacıyla yapılan hız azaltma hesap-
akış kontrolü / flow control lamaları.
Sektörler arası bilgi akışının kontro- aldis (sinyal) lambası / aldis
lünü sağlayan sistem. (signalling) lamp
akışkanlaştırıcı / plasticizer Kule operatörü ile uçak pilotu ara-
sındaki iletişimi sağlayan sistemle-
Betonda aynı kıvamın veya işlenebi-
rin devre dışı kalması durumunda,
lirliğin daha az su ile elde edilmesini
mors kodları ile haberleşmeyi sağla-
sağlayan kimyasal katkı malzemesi.
mak üzere, kontrol kulesinde, sinyal

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 154


HAVAYOLU
terimleri

aletli yaklaşma ve uygulamaları


lambası (aldis) bulundurulur. Sinyal (100 ft) az olduğu veya hiçbir karar
lambası; kırmızı-yeşil-beyaz renkte yüksekliğinin bulunmadığı ve pist
sinyal verebilmektedir. görüş mesafesinin en az 175 m oldu-
aletli (uçuş) meteorolojik ko- ğu operasyonlar için öngörülen,
şulları / instrument (flight) meteo- b- Karar yüksekliğinin 15 m’den
rological conditions (50 ft) az olduğu veya hiçbir karar
yüksekliğinin bulunmadığı ve pist
Görerek meteorolojik koşullar
görüş mesafesinin 175 m’den az ol-
(VMC) için belirtilen en düşük de-
duğu, fakat 50 m’den az olmadığı
ğerlerden daha az olan görüş, bu-
operasyonlar için öngörülen,
luttan uzaklık ve tavan terimleriyle
açıklanan meteorolojik koşullar. c- Hiçbir karar yüksekliğinin ve
hiçbir pist görüş mesafesi sınırlama-
aletli iniş sistemi / instrument sının bulunmadığı operasyonlar için
landing system (ILS) öngörülen, pist yüzeyine doğru ve
Yaklaşma işlemi boyunca pilota pist yüzeyi boyunca ILS veya MLS ile
dikey ve yatay rehberlik yapan ve hizmet veren bir aletli pist.
elektronik cihazlardan oluşan has-
aletli uçuş kuralları / instrument
sas aletli yaklaşma sistemi.
flight rules
aletli pist / instrument runvay Aletli meteorolojik şartlar altında
A) Hassas olmayan yaklaşma pis- uçuşun idaresini sağlayan kurallar
ti. Direkt bir yaklaşma için yeterli bütünü.
olan, en azından istikamet bilgisi
sağlayan görsel yardımcıların ve bir aletli uçuş süresi / instrument
görsel olmayan yardımcının hizmet flight time
verdiği bir aletli pist. Pilotun başka bir harici referans
B) Hassas yaklaşma pisti, katego- noktası almaksızın yalnızca aletle-
ri I. Karar yüksekliğinin en az 60 m ri referans alarak bir hava aracını
(200 ft) olduğu ve görüş mesafesinin uçurduğu süre.
en az 800 m veya pist görüş mesafe- aletli yaklaşma usulü / instru-
sinin en az 550 m olduğu operasyon- ment approach procedure
lar için öngörülen, ILS veya MLS ve Uçağı ilk yaklaşma fiksinden veya
görsel yardımcılar ile hizmet veren tanımlanmış geliş yolunun başın-
bir aletli pist. dan inişin tamamlanacağı bir nok-
C) Hassas yaklaşma pisti, katego- taya getiren, şayet iniş tamamlana-
ri II. Karar yüksekliğinin 60 m’den mayacaksa bir bekleme noktasına
(200 ft) az olduğu, fakat 30 m’den getiren veya belirli bir yüksekliğe
(100 ft) az olmadığı ve pist görüş tırmandıran, manialardan koru-
mesafesinin en az 300 m olduğu ope- yarak uçuş aletlerinin yardımıyla
rasyonlar için öngörülen, ILS veya yapılan daha önceden belirlenmiş
MLS ve görsel yardımcılar ile hizmet manevralar serisi.
veren bir aletli pist.
D) Hassas yaklaşma pisti, kate- aletli yaklaşma ve uygulamala-
gori III. rı / practice instrument approach
a- Karar yüksekliğinin 30 m’den VFR veya IFR uçaklar tarafından pi-

155 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


aletli yaklaşma yol noktası
lot eğitimi veya profesyonel anlam- altimetre / altimetre
da gösteriler amacıyla yapılan aletli Hava basıncını (havanın ağırlığını)
yaklaşma uygulamaları. ölçen bir çeşit madeni barometre.
aletli yaklaşma yol noktası / alt-üst işlemi / bottom-up process
instrument approach way point Dış işaret ve komutlarla aktivite
Yaklaşma prosedürleri tanımında kontrolü yapmak.
kullanılabilen pozisyon fiksleri, ilk alt-üst yaklaşma / bottom-up
yaklaşma yol noktası ve son yaklaş- approach
ma yol noktası gibi değerlendiril- Tek bir bileşim nedeniyle başlayan ya
mektedir. da her bir tekrarında artarak devam
eden bir problem ya da fırsat için ha-
aletsiz pist / non-instrument zırlanan özel bilimsel yaklaşma.
runway
alüvyon / alluvium
Görerek yaklaşma prosedürleri kul- Akarsular tarafından taşınan kil,
lanılarak hava araçlarının operas- kum, çakıl gibi kütle parçalarının,
yonları için öngörülen bir pist. suyun akış hızının azalması sonucu
alevlenme noktası / ignition elverişli yerlere birikmesiyle mey-
degree dana gelen tortular.
Standart bir kapta hazırlanan bi- AMHS (Havacılık Mesaj İşleme
tümlü malzemenin belirli bir hız- Sistemi) / Aeronautical Message
la ısıtılması esnasında bir alevcik Handling System)
yardımı ile tespit edilen alevlenme Haberleşmedeki insan faktöründen
anındaki sıcaklığı. kaynaklanan hataları en aza indir-
gemek için aynı standartta ve aynı
alkali agrega reaksiyonu / alka-
protokolde çalışan data network-
li-aggregate reaction
leri kurmak ve böylece bilgisayar
Portland çimentosundan veya bazı destekli insan-hata-risk faktörünü
agrega bileşimlerinden gelen alka- azaltan güvenli sistemlere geçişi
lilerle beton veya harç arasındaki sağlamak için mevcut haberleşme
kimyasal reaksiyon. sistemlerinin günümüz teknolo-
alkali karbonat reaksiyonu / jisine uygun olarak yeniden yapı-
alkali-carbonate reaction landırılması ve artan haberleşme
Kalsitik kireçtaşı, dolomitik kireç- gereksinimlerine cevap verebilecek
taşı veya kalsit, kil içeren ince taneli yüksek performansta global bir
dolomitik kireçtaşı agregalarından network sistemi üzerine tabanlan-
oluşan karbonat reaksiyonu. dırılmış yeni sistemin uygulanması.
alkali silika reaksiyonu / alkali- ana pist(ler) / primary runway(s)
silica reaction Şartlar müsait olduğunda diğerleri-
Genellikle çimentodan kaynaklanan ne nazaran kullanılması tercih edi-
alkali oksitlerle (NA 2O, K 2O) reaktif len pist(ler).
silika formları içeren agregalar ara- analog sinyal / analog signal
sında oluşan, betonda genleşme et- Genliği zamanla değişen sürekli sin-
kisi yaratan kimyasal bir reaksiyon. yaller.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 156


HAVAYOLU
terimleri

apron yönetim hizmeti

anlaşıldı / roger
“Son mesajınızın tamamını aldım”
anlamında kullanılan ifade.
anlaşma mektubu / letter of
agreement
Komşu hava trafik kontrol üniteleri
arasında, kontrol sorumluluğunun
devri konusunda yapılan anlaşma. apron aydınlatma sistemi/apron
floodlighting fystems
anten / antenna
Gece kullanılması öngörülen bir
Radyo frekans enerjisini bir hüzme havaalanında, uçakların, yolcuların
içerisine odaklayan elektromekanik ve araçların apron bölgesindeki fa-
cihaz. aliyetlerini sürdürebilmeleri için,
pilotların ve araç sürücülerinin
gözünü kamaştırmayacak, düzgün
ve ortalama bir aydınlık seviyesini
sağlamak üzere, yüksek seviyeli di-
rekler üzerinden yapılan aydınlatma
sistemi.
apron kartı / apron identification
card
Ülkemiz havalimanlarında, Devlet
antrasit / anthracite Hava Meydanları İşletmesinin per-
sonele sağladığı, terminal ve büro
Yüksek karbon içerikli kömür. girişi için kullanılan manyetik kart.
antrepo / entrepot-warehouse apron otobüsü /apron bus
Gümrük gözetimi altında bulunan Yapısı itibariyle sürücüsünden başka
eşyanın konulması amacıyla hava en az 15 oturma yeri olmakla birlik-
meydanı içerisinde veya dışında te, apronda daha fazla yolcu taşımak
için özel imal edilmiş bulunan otur-
bulunan ve kuruluşunda aranılacak
ma yeri 15’ten az da olabilen ve insan
koşulları ve nitelikleri yönetmelikle
taşımak için imal edilmiş bulunan
belirlenen yer. motorlu taşıt.
apron / apron apron taksi yolu / apron taxiway
Bir kara hava alanında hava araçla- Apron üzerinde, aprona geçiş için
kullanılan taksi yolu sisteminin bir
rının yolcu, posta ve kargo indirme
kısmı.
bindirme, yakıt ikmali, bakım ve
park etme amaçlarına yönelik ta- apron yönetim hizmeti / apron
management service
nımlanmış alan.
Apron üzerindeki hava araçları ve

157 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


ara bekleme pozisyonu
taşıtların etkinlik ve hareketlerini fiziki, teknik veya diğer arama yön-
düzenlemeyi sağlayan hizmet. temi ile yapılan uygulama.
ara bekleme pozisyonu / inter- araştırma / investigation
mediate holding position Yaşanan yasadışı bir olay veya olum-
Araçların ve taksi yapan hava araçla- suzluklar nedeniyle, uluslararası
rının durup, havaalanı kontrol kulesi standart ve tavsiyeler açısından
tarafından bu yönde bir talimat ve- yapılması gereken ve yaşanan ak-
rildiğinde, ilerlemesine izin verilene saklık, zafiyet ve sorumluluğun kay-
kadar beklemeleri için trafik kontrol nağının nedenlerini ortaya koymak
amaçlı öngörülen belirli bir yer. için yapılan işlem.
ara bekleme pozisyonu ışıkları arazi engeline doğru kontrollü
/ intermediate holding position lights uçuş / controlled flight into terrain
Düşük görüş şartlarında, pist hassas Normal fonksiyonlu bir uçağın yere,
ve kritik sahaları öncesinde uçağı suya ya da bir engele doğru yaptığı
bekletmek üzere ara bekleme pozis- uçuş.
yonu oluşturulduğunda ya da taksi ARFF birimi / ARFF unit
yollarının kesiştiği kavşaklarda,
Havaalanlarında ve yakın çevresin-
taksi yolu üzerine tesis edilen sarı
de meydana gelebilecek uçak kaza
renkli ışıklar.
kırım ve yangınları ile havaalanı sı-
ara yaklaşma bölümü / interme- nırları içerisindeki bina ve tesislerde
diate approach segment oluşabilecek yangınlara zamanında
Aletli yaklaşma usulünün ara ve son ve uygun müdahalede bulunarak
yaklaşma fiksi veya noktası arasın- maddi ve manevi kayıpları önlemek
da kalan bölümü. veya asgari seviyeye indirmek ama-
cıyla havaalanlarında istihdam edi-
araç servis yolu / vehicle service len kurtarma ve yangınla mücadele
road personeli tarafından oluşturulan
Genel olarak PAT Sahalarının araç birim.
trafiğince kullanılması için çizgiler-
le belirlenmiş kısmı. ARFF personeli / aircraft rescue
and fire fighting personnel
araç yol bekleme pozisyonu / Havaalanlarında uçak kaza kırım ve
road-holding position yangınlara müdahale etmek üzere
Araçların beklemeleri için gerekebi- istihdam edilen personel.
lecek, tayin edilmiş bir yer.
arındırılmış (steril) alan / sterile
arama / search area
Gayri kanuni eylem yapmak üzere Hava meydanında, yolcu ve kabin
kullanılabilecek silah, patlayıcı ve bagajlarının son kontrol edildiği
benzeri maddelerin; yolcu, bagaj ve nokta ile uçak arasında kalan bölge.
diğer eşyalar ile havacılık faaliyet-
lerinde kullanılan materyallerde arka lob / back lobe
tespiti için ulusal mevzuat çerçeve- Bir antenin arkasına yayılan enerji-
sinde güvenlik birimleri tarafından nin lobu.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 158


HAVAYOLU
terimleri

ATM çalışma pozisyonları için temel gereksinimler

artırma / augmentation asgari seyrüsefer performans


Temel uydu bilgisi ile birlikte siste- şartnamesi / minimum navigation
min performansının artması. performance specification
MNPS dizaynlı hava sahasında ope-
asfalt / asphalt rasyon yapabilmesi maksadıyla, bir
Ana maddesi katran olan ve yolların uçağın asgrai seyrüsefer perfor-
kaplanmasında kullanılan karışım. mans kabiliyetine sahip olması için
asgari alçalma irtifaı / minimum gerekli olan standartların bir düzen-
descend altitude lemesi.
Elektronik süzülüş hattı bilgisinin asgari yakıt / minimum fuel
sağlanmadığı standart alet yaklaş- Bir uçağın kabul edilebilir bir mik-
ma prosedürü uygulamalarında, son tarda gecikmeli veya gecikmesiz
yaklaşmada veya turlu yaklaşma sı- olarak varış yerine ulaşması için ge-
rasında alçalmaya müsaade edilen, rekli olan yakıt miktarı.
deniz seviyesi üzerinde feet cinsin- aşınma / abrasion
den ifade edilen en düşük irtifa. Beton yüzeyinde sürtünmeye bağlı
olarak gelişen yıpranma.
asgari alma irtifaı / minimum
reception altitude aşma sahası / clearway
Bir kavşak noktasının tanımlanabi- Üzerinde bir uçağın belirli bir yük-
leceği en düşük irtifa. sekliğe kadar ilk tırmanışının bir
bölümünü gerçekleştirebileceği uy-
asgari bekleme irtifaı / minimum
gun bir alan olarak seçilmiş veya
holding altitude
hazırlanmış, ilgili otoritenin kon-
Bir bekleme paterni için seyrüsefer
trolü altında bulunan, yerde veya su
ve iletişim sinyal kapsaması ve ma-
üzerinde belirlenmiş dikdörtgen bir
nia aşma gereksinimlerini sağlayan
saha.
en düşük irtifa.
ataletsel seyrüsefer sistemi /
asgari katediş irtifaı / minimum
inertial navigation system
crossing altitude
Geniş kapsamlı seyrüsefer için bilgi-
Asgari yol IFR irtifaı (MEA) daha
sayar destekli bir uçak sistemi.
yüksek olan bir yola doğru ilerleyen
bir hava aracının belirli fiksleri kat- ATC sistemi uyumluluğu / ATC
etmesi gereken asgari irtifa. system harmonization
asgari sektör irtifaı / minimum Ünitelerdeki standart uygulamalar-
sector altitude la sistem performansının karşılaş-
Acil durum şartlarında kullanıla- tırılarak aralarındaki uyumun belir-
bilecek, bir radyo seyrüsefer yar- lenmesi.
dımcısı merkez olmak üzere 46 km ATM çalışma pozisyonları için
(25NM) yarıçaplı bir sektör içinde temel gereksinimler / core require-
kalan sahada bulunan tüm mania- ments for ATM working positions
lardan asgari 300 m (1000 feet) yük- Çalışma pozisyonu gelişimi için me-
seklik sağlayan en düşük irtifa. totlar ve araçlar.

159 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


ATS yolu

ATS yolu / ATS route Avrupa Havacılık Emniyeti Oto-


SID, STAR, havayolu, tavsiyeli yol ritesi / European Aviation Safety
ve kontrolsüz yollar da dahil olmak Agency
üzere gerektiğinde trafik akışını EASE, 15 Temmuz 2002 tarihinde
yönlendirmek için oluşturulmuş hizmete başlayan, Avrupa Hava Sa-
yollar. hası ile ilgili bir emniyet kurumu.
Avrupa Küresel Seyrüsefer Kap-
lama Hizmeti / European Global
Navigation Overlay Service
GPS, GLONASS, 3 yönlü haberleşme
sağlayan uydu ve yerden referans
sağlayan istasyon sistemlerinin
kullanımı ile, Avrupa sahasında kul-
lanım ve kapasite artışının sağlan-
ması.
Avrupa Sivil Havacılık Kon-
feransı / European Civil Aviation
Conference
atterberg limitleri / atterberg 1955’ten beri faaliyetlerine devam
limits eden ve amacı Avrupa hava taşı-
Likit, plastik atterberg limitleri ve macılık sisteminin güçlendirilmesi,
büzülme limitler arasındaki sınır su güvenli ve etkili gelişiminin devam
içerikleri. ettirilmesi olan uluslararası bir or-
ganizasyon.
Avrupa Hava Seyrüsefer Emni-
yeti Teşkilatı (EUROCONTROL) ayırma / separation
/ European Organisation for the Uçakların seviye ve pozisyon olarak
Safety of Air Navigation birbirlerine tehlike teşkil etmeyecek
şekilde belli kriterler göz önüne alı-
Avrupa seyrüsefer emniyetini sağ-
narak uçurulmaları.
lamak üzere kurulan ve Türkiye’nin
de üyesi olduğu çok uluslu organi- ayırma minimumu / separation
zasyon. minima
Hava trafik kontrol usullerinin uy-
Avrupa Hava Trafik Yönetim gulanmasına yönelik, uçaklar ara-
Sistemi / European Air Traffic Man- sındaki asgari uzunlamasına, yanla-
agement System masına veya dikey mesafeler.
ECAC üyesi ülkelerin hava trafik sis-
ayrılmış paralel operasyonlar /
temlerini eşgüdümlü hale getirerek, segregated parallel operations
iniş-kalkış zamanlarındaki gecik- Bir pistin yalnızca yaklaşmalar için
meleri azaltmak, tercih edilen uçuş ve diğerinin yalnızca kalkışlar için
profilleri ile uçuş emniyeti, ülke gü- kullanıldığı, paralel veya paralele
venliği, çevresel etkiler gibi konular- yakın aletli pistlerde eş zamanlı ya-
da minimum tahditleri planlamak. pılan operasyonlar.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 160


HAVAYOLU
terimleri

bagaj kontrolü ve el tipi metal arama dedektörü operatörü

azaltılmış dikey ayırma mini-


ması / reduced vertical seperation B
minima B grubu çalışma ruhsatı / wor-
Hava sahası kapasitesinin arttırıl- king license group B
ması amacıyla, uçuş seviyesi 29.000 Havaalanları yer hizmetleri yönet-
feet ile 41.000 feet (dahil) arasın- meliği (SHY-22) hükümlerine uygun
da, 2000 feet olan dikey ayırmanın olarak havaalanlarında 5’inci mad-
1000 feet olarak azaltılması. dede belirtilen hizmet türlerinin
tamamını veya bir kısmını kendileri
azaltılmış dikey ayırma mini-
için yapacak hava taşıyıcılarına her
ması çıkış noktası / reduced verti- bir hizmet türü için verilecek çalış-
cal seperation minima exit point ma belgeleri.
Bir hava aracının RVSM (azaltılmış
dikey ayırma miniması) sahasından
bagaj / baggage
çıkış noktası. ICAO’ya göre operatörün izniyle,
uçakta taşınan ya da uçağa yükle-
azaltılmış dikey ayırma mini- nen, yolcu ve mürettebatın kişisel
ması giriş noktası / reduced verti- eşyaları.
cal seperation minima entry point
bagaj arabası / baggage cart
Avrupa RVSM hava sahasına girme-
PAT Sahasında bagaj ve kargo vb.
den önce, girdiği sırada ya da hemen
yük naklinde kullanılan, motorlu
sonrasında, uçağın geçtiği veya geç- araçlarla çekilen taşıma aracı.
mesinin beklendiği ilk rapor nokta-
sı. bagaj ayırma alanı (şutaltı) /
chute
azaltılmış dikey ayırma mini- Bagajların ilgili uçaklara yüklenmek
ması onayı / reduced vertical sepa- üzere tasnif edildiği alan.
ration minima approval
bagaj çeker (traktör) /tractor
İlgili devlet otoritesi tarafından be-
Bagaj arabası, dolly, çekerli merdi-
lirli kriterler göz önüne alınarak, bir
ven vb. araçları çeken motorlu araç.
uçağın RVSM onayının verilmesi iş-
lemi. bagaj depo alanı / baggage-stor-
age area
azami kalkış ağırlığı / maximum Güvenlik kontrolünden geçen ve
take-off weight check-in’e verilen bagajın hava ara-
Hava aracının uçuşa elverişlilik ser- cına taşınmak üzere bekletilmesi
tifikasında, uçuş el kitabında veya amacıyla depo edildiği alan ile yan-
diğer resmî kayıtlarda belirtilen kal- lış yönlendirilmiş bagajın, ilgili yere
kışa elverişli azami ağırlığı. nakledilene kadar, yolcu ya da gö-
revliler tarafından talep olunana ya
da başka bir türlü elden çıkartılana
kadar bekletilebileceği alan/alanlar.
bagaj kontrolü ve el tipi metal
arama dedektörü operatörü /
baggage control and handheld metal

161 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


bağımlı paralel yaklaşmalar
detector operator bakım yetki sertifikası sahibinin so-
Sertifikalı Meydan Emniyet Şube rumluluk ve faaliyetlerinin açıklan-
Müdürlüğü personeli veya ilgili ku- dığı otorite onaylı doküman.
rum/kuruluş sertifikalı özel güven-
band geçirgen filtre / band pass
lik personeli.
filter
bağımlı paralel yaklaşmalar / Ayarlandığı frekans aralığındaki
dependent parallel approaches frekansların geçişine izin veren, ara-
Birbirine komşu, uzatılmış pist mer- lığın dışındaki freakansların geçme-
kez hatları üzerinde uçan uçaklar sini engelleyen elektronik filtre.
arasında radar ayırma minimaları-
nın nasıl olacağının tarif edildiği pa- band genişliği (radyo haberleş-
ralel veya paralele yakın aletli pist- mesinde) / bandwidth
lere yapılan eş zamanlı yaklaşmalar. Radyo haberleşmesinde; belirli bir
bağımsız paralel yaklaşmalar / aralıktaki iletişim yapılabildiği
independent parallel approaches en yüksek ve en düşük frekanslar
Birbirine komşu uzatılmış pist mer- arasındaki farkı ifade eder. Birimi
kez hatları üzerinde uçan uçaklar hertz’dir.
arasında radar ayırma minimaları- band genişliği (bilgisayar ha-
nın nasıl olacağının tarif edilmedi- berleşmesinde) / bandwidth
ği paralel veya paralele yakın aletli Bilgisayar haberleşmesinde; bir ile-
pistlere eş zamanlı yapılan yaklaş- tişim ortamının taşıyabileceği bil-
malar. gi miktarını ifade eder. Birimi bit/
bakım / maintenance sn’dir.
Uçuş öcesi kontrol hariç olmak üze-
banket / shoulder
re, birlikte veya ayrı yapılmak üzere
hava aracının muayenesi, revizyonu, Kaplama ile bitişiğindeki yüzey ara-
parça değişimi, onarımı, arıza veya sında geçiş sağlayacak şekilde hazır-
hasar giderimi. lanmış, kaplamanın kenarına bitişik
bir alan.
bakım çıkışı / end of maintenance
Bakımı yapılan hava aracı veya kom- banket kapasitesi / inbank ca-
ponentinin bakım kuruluşu tara- pacity
fından yeniden hizmete hazır hale Bir su yatağında banketleri aşma-
getirilmesi. dan taşınan debi.
bakım kuruluşu / maintenance baret / barette
organization Belli bir mesafeden kısa bir ışık hat-
SHY 145-01’e uygun olarak bakım tı gibi görülebilecek şekilde, yakın
yapmak üzere yetkilendirilmiş kamu aralıklarla yan yana sıralanmış üç
kurum ve kuruluşları ile gerçek veya veya daha fazla havacılık yer ışığı.
tüzel kişilere ait işletmeler. baret sistem yaklaşma ışıkları
bakım kuruluşu el kitabı / main- /barette system approach lighting
tenance organization handbook systems
EASA part-145 / SHY-145 gereği, Yaklaşma hattında yer alan ışıklar-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 162


HAVAYOLU
terimleri

bekleme usulü
dan en az üç tanesinin yan yana ge- gönderilen sembol sayısı. 1 baud = 1
tirilmesi ile, uzaktan bakıldığında sembol/sn.
ışıkların çizgi olarak göründüğü, 30
bazalt / basalt
metre aralıklarla yerleştirilmiş ba-
ret şeklindeki ışıklardan oluşan ve Yerkabuğunun çatlaklarından dı-
150’nci ve 30’üncü metrelerde yak- şarı çıkan erimiş lavların soğuyup
laşma hattına dik olarak tesis edilen katılaşmasıyla oluşan volkanik bır
2 adet çapraz bar ışıklarından olu- kayaç türü.
şan yaklaşma ışık sistemi. bekleme fiksi / holding fix
basılı haberleşme / printed com- Uçağın bekleme yaparken pozisyo-
munication nunu belirleyip sürdürmek için refe-
Tüm mesajların dağıtımlarının ya- rans olarak kullandığı, pilota seyrü-
pıldığı devre terminallerinde yer sefer yardımcıları ya da yerde görsel
alan, devamlı ya da otomatik olarak bir referansla tanımlanabilen belirli
basılı kayıt imkânı sağlayan haber- bir nokta.
leşme sistemi. bekleme noktası / standby point
basınç irtifası / pressure altitude Acil durumun çeşidine göre kurtar-
Standart atmosferdeki basıncın kar- ma ve yangınla mücadele ekiplerinin
şılığı olan ve irtifa olarak belirtilen daha etkin olabilmeleri için hazır
atmosfer basıncı. bulundukları bölgeler.
basit yaklaşma ışık sistemi / bekleme noktası (uçak için) /
simple approach lighting systems holding point
Hassas yaklaşmasız pistlerde, müm- Pisti ihlal etmeden kalkış için taksi
kün olması halinde eşikten itibaren yapan uçağın bekleyebileceği tanım-
420 metre uzunluğunda tesis edilen lanmış bir saha.
yaklaşma ışık sistemi.
bekleme usulü / holding procedure
başlangıç noktası / datum Bir uçağın sonraki ATC müsaadesini
Başka miktarların hesaplanmasına beklerken belirlenmiş bir hava saha-
yönelik bir referans veya esas niteli- sında tutulması için önceden belir-
ğinde olabilecek herhangi bir miktar lenmiş manevra.
veya miktarlar seti.
bataklık toprağı / bog soil
Turba üzerine süzülmüş toprak ta-
bakası veya bataklık altında kalan
bataklık bitkisi ile örtülü toprak ze-
min.
batimetrik / bathymetric
Suyun derinliği ile ilişkili.
baud / baud
Veri haberleşmelerinde saniyede

163 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


bekleme yeri

bekleme yeri / holding bay dart kür koşullarında saklanmış (20


Uçakların verimli yüzey hareketini °C ±2°C kirece doygun su içerisinde),
kolaylaştırmak üzere uçakların bek- 28 günlük silindir (15 cm çap, 30 cm
letilebileceği veya yanından geçebi- yükseklik) veya küp (15 cm kenarlı)
leceği, işaretlenmiş bir alan. numuneler üzerinde ölçülür.
beklenmedik olay planı / contin- beton dizaynı / concrete design
gency plan Döküm yapılacak beton ile ilgili tüm
Havaalanında, operasyon veya özel tasarımlar.
harekâtı gerektiren acil durum-
larda, güvenlik güçlerinin ve görev beton karışım oranı / concrete
verilen ilgili diğer birimlerin kulla- mix ratio
nılmasını düzenleyen ve çeşitli dav- 1 m3 yerine yerleştirilmiş beton içe-
ranışları ihtiva eden plan. risine girecek olan malzemelerin kg
cinsinden miktarları.
belirlenmiş RNAV rotası / desig-
nated RNAV route beton karma suyu / concrete
Bir VOR/DME seyrüsefer cihazı kap- mixing water
samındaki geçerli düşük ve yüksek Kuru haldeki çimento ve agregayı
irtifa değerlerini temel alan saha plastik, işlenebilir bir kütle haline
seyrüsefer rotası. getirmeye yarayan sıvı.
belirsizlik safhası / uncertainty beton kürü / curing of concrete
phase Beton yerleştirildikten sonra veya
Bir hava aracı ve içindekilerin gü- beton ürünlerinin imalatından
venliği konusunda belirsizliğin mev- sonra oluşabilecek su kaybını en-
cut olduğu durum. gellemek ve hidratasyon reaksiyon-
bentonit / bentonite larının uygun şekilde ve zamanda
Aluminyum ve magnezyumca zen- gerçekleşmesini sağlamak için yapı-
gin volkanik kül , tüf ve lavların kim- lan işler.
yasal ayrışması ile veya bozulma-
beton suyunun yüzeye çıkması
sıyla oluşmuş çok küçük kristallere
sahip kil minerallerinden (başlıca (kusma) / bleeding
montmorillonit) oluşan ve ağırlıklı Döşeme betonu dökülünce, üst yü-
olarak kolloidal silis yapıda, yumu- zeyindeki suyun buharlaşmaya
şak, gözenekli ve kolayca şekil veri- başlayarak betonu terk edip havaya
lebilir açık bir kaya. karışması ve bu suyun yerine beto-
nun bünyesindeki suyun yukarı, üst
beton / concrete
yüze doğru gelmesi.
Kum, çakıl ya da kırmataş, çimento,
su ve gerektiğinde katkı maddeleri beyan edilen mesafeler - heli-
kullanılarak elde edilen yapı malze- portlar / declared distances - heli-
mesi. ports
beton basınç dayanımı / concrete A) Mevcut kalkış mesafesi (TODAH).
compressive strenght Son yaklaşma ve kalkış koşusu
Betonun basınç mukavemeti stan- uzunluğu artı kalkışı tamamlama-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 164


HAVAYOLU
terimleri

birincil plot bilgisi


ları için helikopterler için mevcut bilinen sevkiyatçı/gönderici
ve elverişli beyan edilen helikopter (kargo için) / known consignor
aşma sahasının (varsa) uzunluğu. (cargo)
B) Reddedilmiş mevcut kalkış mesafe- Malzemenin havayolu ile nakliye-
si (RTODAH). Reddedilmiş bir kalkışı sinin kendi hesabına yapılması için
tamamlamaları için performans sınıfı söz konusu malzemenin gönderici-
1’de işletilen helikopterler için mevcut sidir ve yetkili bir acente ile ya da
ve elverişli beyan edilen son yaklaşma bu dokümanda yer alan kriterlere
ve kalkış alanının uzunluğu. uygun bir hava taşıyıcısı ile iş kurar.
C) Mevcut iniş mesafesi (LDAH). Son
bilinen sevkiyatçı/gönderici
yaklaşma ve kalkış alanının uzunlu-
ğu artı iniş manevrasını belirli bir
(posta için) / known consignor
yükseklikten tamamlayabilmeleri (post)
için helikopterler için mevcut ve el- Postanın havayolu ile nakliyesinin
verişli beyan edilen herhangi bir ek kendi hesabına yapılması için söz-
alan. konusu postanın göndericisi olup,
yetkili bir posta kurumu/idaresi ile
bilgi görüntüleme sistemi / data çalışır.
display system
İşlenmiş verinin gösterimine olanak binder / binder
sağlayan elektronik veya elektrome- Asfaltın bağlayıcı tabakası.
kanik sistem. birim ağırlık deneyi / unit weight
bilgi yönetimi / information man- test
agement Hacmi bilinen birim ağırlık kapları
Güncelleştirilmiş bilginin ilgili bi- ve tartı ile yapılan deney.
rimlere zamanında dağıtılması.
birim yükleme araçları (uld’ler)
bilgisayar esaslı eğitim / comput- / unit load devices (ulds)
er-based training Bir uçağın sınırlama (emniyet) sis-
Bilgisayar çalışma ortamında inte- temiyle doğrudan arabirim görevi
raktif yöntemlerle (interaktif cevap- gören ve IATA ULD Teknik Kurulu
lama, konu anlatımı gibi) öğrenciye tarafından tescillenmiş araçlar.
özgür bireysel çalışma ritmini kul-
landırarak bilgi ve yetenek kazandı-
birincil gözetim radarı / primary
rılması. surveillance radar
Bir vericiden yayılan EM dalgaların,
bilgisayar kontrollü veri top- nesneye çarpıp geri dönmesi, bu sü-
lama ve izleme sistemi / SCADA reç için gereken zamandan yola çıkı-
(supervisory control and data acqui- larak nesnenin mesafesi ve antenin
sition) systems
o andaki konumu ile nesnenin yönü-
Elektrik dağıtım, kumanda, kontrol nün hesaplandığı bir radar sistemi.
ve yedek enerji sistemlerinin izlen-
mesi, kumandası, kontrolü ve kayıt birincil plot bilgisi / primary plot
altına alınabilmesi için geliştirilen information
yazılım ve donanım sistemlerinin Bir uçağın radardaki pozisyonun be-
tamamı. lirlenmesi.

165 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


birleşik

birleşik / combined bomba tehdidi / bomb threat


Genelde radar görüntü ve izleri için Herhangi bir şekilde öğrenilen, yer-
kullanılan birincil ve ikincil gözetim deki veya uçuş halindeki hava ara-
radar verilerinden yararlanılan bir cını veya hava meydanını, sivil ha-
radar mesajı. vacılık tesisini ya da şahsi bir alanı,
patlatma sonucu tehlikeli bir duru-
birleşik ayırma / composite sepa-
ma sokacak bir patlayıcı, başka bir
ration
madde veya aletle ilgili, doğru veya
Uçakları, birleşik yol sistemi ile uy- yanlış bilgi.
gulanan ayırma minimalarını (ya-
tay/dikey) azaltarak ayırma yöntemi. boş uçuş / ferry flight
Bir uçağın yolcu ve yük taşımaksızın
birleşik plot / combined plot uçurulması.
Birincil ve ikincil gözetim radar bil-
gilerinin bir radar görüntüsü üze- boşluk oranı / void ratio
rinde birleştirilmesi. Belirli bir gözenekli ortam örneğin-
deki boşluk hacminin katı parçacık
birleşik VOR ve TACAN / com- hacmine oranı.
bined VOR and TACAN
boşluk suyu / pore water
VOR, TACAN ve DME seyrüsefer yar-
dımcı cihazlarının birlikte bulundu- Kaya çatlakları arasında bulunan su.
ğu bir seyrüsefer yardımcı sitesi. boyama aracı / ground painting
birleştirilmiş/konsolide kargo vehicle
/ combined/consolidated cargo PAT Sahaları işaretlemelerinin bo-
yanmasında kullanılan özel dona-
Farklı kişiler tarafından tarifeli bir
nımlı araç.
hava taşıyıcısının dışında başka bir
kişiyle hava yolu ile taşınması için bölgesel hava taşımacılığı /
anlaşma yapılmış birden çok farklı regional air transportation
gönderilerin tek bir pakette birleşti- Koltuk kapasitesi en az yirmi, en faz-
rilmesi. la doksan dokuz olan uçaklar ile iç
veya dış hatlarda yapılan ticari hava
bitüm / bitumen
taşımacılığı.
Keskin bir koku, alev ve koyu duman
çıkararak yanan, karbon ve hidrojen bulut tavanı / ceiling
bakımından çok zengin doğal yakıt 20.000 feet’in (6000 m) altında ve
maddelerinin genel adı. gökyüzünün yarısından fazlasını
bomba alarmı / bomb alert kaplayan bulutların en alt tabakası-
Yetkili makamlar tarafından bomba nın tabanının yeryüzü ve su yüzeyi
üzerinden yüksekliği.
tehdidine karşı uygulanmak üzere,
acil durum planının harekete geçi- buzlanma / icing
rilmesi için verilen alarm durumu Herhangi bir yerde hava sıcaklığının
ile hava aracında veya herhangi bir 0oC’nin altına düşmesi sonucu, deği-
sivil havacılık tesisinde, şüpheli bir şik yüzeylerde bulunan suyun dona-
cismin bulunması üzerine ilan edi- rak tabaka ya da tabakalar oluştu-
len durum. rulması.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 166


HAVAYOLU
terimleri

check-in kontuarı

buzlanma çözme / de-icing bypass sistemi / by-pass system


Uçakların yüzeylerinde oluşan bu- BHS’de taşınan bagajların %100 ba-
zun ve karın temizlenmesi işlemi. gaj tarama sisteminde, normalde
uğraması gereken cihazlara uğra-
buzlanma çözme / buz önleme
mak yerine aynı seviyede veya farklı
alanı / de-icing/anti-icing pad seviyede diğer cihazlara yönlendi-
Buz giderici / buz önleyici işlemden rilmesini sağlayan işlem prosedürü.
geçmek üzere bir uçağın park etme-
sine yönelik bir iç alanı ve iki veya
daha fazla mobil buz giderici/önleyi-
ci ekipmanın manevralarına yönelik
dış alanı kapsayan bir alan.

C
buzlanmayı önleme / anti-icing
Uçakların yüzeylerinde buz ve kar
oluşmasını engelleme işlemi.
c grubu çalışma ruhsatı / work-
Bütünleştirilmiş Havacılık Bilgi ing license group C
Paketi / Integrated Aeronautical Havaalanları Yer Hizmetleri Yönet-
Information Package meliği (SHY-22) hükümlerine uygun
AIP, AIP Düzeltmeleri (AIP AMDT ve olarak 5’inci maddede belirtilen hiz-
AIRAC AIP AMDT), AIP Ekleri (AIP met türlerinden, temsil, gözetim ve
SUP), NOTAM, Uçuş–öncesi Bilgi yönetim, uçak özel güvenlik hizmet
Bültenleri (PIB), AIC, kontrol liste- ve denetimi, ikram servis ile uçuş
leri ve özetleri operasyon hizmetini yapmak üzere
bütünlük (havacılık verileri) / yetkilendirilmiş özel hukuk tüzel
integrity (aeronautical data) kişilerine her bir hizmet türü için
Bir havacılık bilgisinin ve onun de- verilecek çalışma belgeleri.
ğerinin, oluşumundan veya resmî cari uçuş planı / current flight
olarak değiştirilmesinden bu yana plan
kaybolmadığına veya değiştirilme- Şayet varsa bir takım değişikler ya-
diğine ilişkin bir güvence derecesi. pılmış ve ilave talimatlarla oluştu-
büzülme / shrinkage (contraction) rulmuş uçuş planı.
Deney numunesinin herhangi bir
check-in / check-in
doğrultudaki boyutunda, hızlandı-
rılmış belirli kuruma şartları altın- Havaalanı terminallerinde, havayolu
da, ağırlıkça doygun halden dengeli veya yer hizmet kuruluş görevlileri-
ağırlık ve boyut durumuna geçişinde nin, yolcuların bilet, bagaj işlemi ve
kuruma nedeniyle oluşan değişim. kontrollerini yapmaları.

büzülme limiti / shrinkage limit check-in kontuarı / check-in


Daha fazla su kaybının zeminin hac- counter
minde bir azalmaya neden olmadığı Terminallerde yolcuların check-in
koşuldaki su içeriği. Yüzde olarak işlemlerinin yapıldığı, donanımlı
ifade edilir. masalar.

167 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


check-in salonları

check-in salonları / check-in halls İnternet ortamında bilgi transferi,


Terminallerde check-in kontuarları- yol bilgi değişiklikleri ve yönetim
nın toplu halde bulunduğu bölümler. protokolleri operasyonu sorumlu-
luğunu kapsayan bilgisayar tabanlı
co-mail / co-mail çalışmaların fonksiyonel bir kısmı.
Havayolu taşıyıcısı şirketinin kendi
istasyonlar ağı içinde naklettiği pos- çamur zemin / mud ground
talar için kullanılan kısaltma. Zemin emniyet gerilmesi 0 kg/cm²
olan bataklık, organik zeminler.
co-mat / co-mat
Havayolu taşıyıcısı şirketinin ken- çarpışma riski / risk of collision
di istasyonlar ağı içinde naklettiği Ciddi çarpışma risklerinin ortaya
malzemeler için kullanılan kısaltma. çıktığı, uçakların yakın geçme du-
rumlarının risk sınıflandırması.
course / course
Yoldaki uçaklar için tasarlanmış çatlak / crack
uçuş yolu, ILS hattında ise pisti kar- Doğal sebepler, trafik etkisi ya da
şılayıcı yol anlamında kullanılan alttaki bir tabakadan yansıma sebe-
terim. biyle kaplama içinde meydana gelen
ayrılma.
çeki demiri / tow- bar
Uçak ile uçak itme/çekme aracı ara-
sına takılarak uçağın itilmesi ve

Ç çekilmesi işlemlerinde kullanılan


teçhizat.
çakıl / gravel çeyrek çember / quadrant
Akarsular ve dalgalar gibi dış güç- Merkezinde seyrüsefer yardımcısı
lerle anakayadan kopartılan, sürük- olan, saat yönünde manyetik kuzey-
lenmeleri sırasında çeşitli biçimler den itibaren 4 dilime ayrılmış bir
alan parçalı, kırıklı taş parçalar. daireyi ifade eder. Bunlar sırasıyla:
çakışma çözümlenmesi / conflict KD (Kuzeydoğu çeyreği ) 000-089,
resolution GD (Güneydoğu çeyreği ) 090-179,
GB (Güneybatı çeyreği ) 180-269, KB
Potansiyel tehlike teşkil eden tra-
(Kuzeybatı çeyreği ) 270-359.
fikler arasında uygun ayırma mini-
mumlarının uygulanmasıyla yapılan çift-motor hava araçları için
çözümleme. yedek yol boyu havaalanı /
ETOPS (extended-range twin-engine
çakışma ikazı / conflict alert operation performance standards)
Otomatik radar fonksiyonu olarak enroute alternate
radar hedefleri arasında mevcut mi-
Yol boyu ETOPS operasyanları es-
nimaların altına inilebileceği yönün- nasında hava aracının motor arızası
de verilen ikaz. ya da diğer anormal durumlar ya da
çalışma ağı varlığı / network acil durum koşullarında inebileceği
entity uygun/elverişli yedek meydan.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 168


HAVAYOLU
terimleri

değiştirme noktası

çimento / cement
Ana hammaddeleri kalkerli kil olan D
ve mineral parçalarını (kum, çakıl, dağıtım zamanı / delivery time
tuğla vs.) yapıştırmada kullanılan Kontrolör tarafından gönderilen
bir malzeme. mesajın uçuş ekibinin eline geçmesi
çok yönlü ışıklar / omnidirectio- için geçen süre.
nal lights dahili test ekipmanı / built-in test
Pist kenar, taksi kenar ışıkları gibi her equipment
yöne ışık verebilen armatürler
Sürekli temel üzerinde izleme yapa-
çoklu kanal izleme / multi chan- bilmek için doğru operasyonu sağ-
nel tracking(MCT) layan elektronik ekipmandaki içsel
Radarlardan gelen ham bilgileri iş- kontrol birimleri.
leyerek plot bilgisine dönüştüren
dansite oranı / density ratio
sistem.
Yoğunluk oranı.
çoklu radar izleme / multi radar
tracking (MRT) dayanıklılık / durability
MCT’den gelen radar plot bilgisini iz Yapı malzemelerinin ve yapıların iş-
bilgiye dönüştürerek kontrolörlerin lemlerini uzun yıllar boyu bozulma-
önündeki display’lere ve FDP’ye ak- dan yerine getirmeleri.
taran sistem. de-/anti-icing aracı / de-/anti-
çökme deneyi / slump test icing vehicle
Beton kıvamını belirlemek için yapı- Buzlanmayı çözücü/önleyici kimya-
lan deney. sal maddelerin uçaklara uygulan-
çökme konisi / slump cone ması için kullanılan özel donanımlı
araçlar.
Çökme deneyinde kullanılan, kesik
koni biçiminde, iki ucu açık metal degradasyon / degradation
alet. Atmosferik, hidrolik, biyolojik ve di-
çöp arabası / garbage cart ğer faaliyetler sonucunda kayaların,
Uçaklardan çıkan çöplerin çöp ma- sarp kayalıkların, yeryüzü katman-
halline taşınması için kullanılan ka- larının ve akarsu yataklarının aşın-
palı ve muhafazalı araç. ması ve ayrışması.

çözüm önerisi / resolution advi- değiştirme noktası / change-over


sory point
TCAS cihazı tarafından uçakların Bir hava yolunda seyir halindeki
çarpışma riskine karşı, pilota sunu- hava aracının arkasında kalan sey-
lan çözüm önerisi. rüsefer yardımcı cihazının kapsama
alanından çıkıp üzerine doğru uç-
tuğu seyrüsefer yardımcı cihazının
kapsama alanına girdiğini gösteren,
haritalarda işlenmiş noktalar.

169 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


Denetim Çalışma Grubu

Denetim Çalışma Grubu /  Audi- devamlı yeşil ışık / continous


ting Workgroup green light
Hava meydanlarında faaliyette bu- Uçuştaki hava aracı için “iniş ser-
lunan kurum/kuruluş personeline best”, yerdeki hava aracı için “kalkış
MSHGP çerçevesinde sivil havacılık serbest” anlamına gelen işaret.
güvenliğinin uygulanıp uygulanma-
devir modu / circuit mode
dığını denetleme, inceleme, test ve
araştırma yapmak üzere, EADUK’un Tahsis edilen iletim yolunun kulla-
koordinesinde ve onaylamasıyla nılmasına olanak veren haberleşme
oluşturulan komisyon. ağının konfigürasyonu.

deniz mili / nautical mile devir modu kanalı / circuit mode


Havacılıkta da kullanılan, 1852 m channel
uzunluğa eşit ölçüm birimi. Havacılık Mobil Uydu Hizmetinde C
kanalı ikili ses ya da bilgi haberleş-
derece eğitimi / rating training mesi sağlamak için kullanılır. Çünkü
Hava trafik kontrolörünün derece herhangi verilen bir kanal sadece bir
alabilmesi için verilen eğitim. yönde trafik geçirebilir. C kanalları
derecelendirme / rating biri üst hat diğeri alt hat olmak üzere
Hava trafik kontrolörüne kontrol çift olarak tahsis edilir.
ünitesinin bir veya birden fazla bö- devir zamanı / release time
lümünde çalışabilmesi için, her yıl
Bir uçağın diğer bir hava trafik kon-
periyodik sınavlarla otorite tarafın-
trolörü ya da ünitenin kontrolüne
dan verilen yeterlilik belgesi. devredileceği zaman.
derin kazan / deep base
devlet emniyet programı / state
Gömülü tip pist aydınlatma arma- safety programme
türlerinin montajında kullanılan ve
Emniyetin geliştirilmesini hedefle-
içerisine izalasyon trafolarının da
yen entegre bir mevzuat ve faaliyet-
yerleştirilebildiği montaj kazanları.
ler grubu.
derz dolgusu / joint sealant
Devlet Hava Meydanları İşlet-
Derz kesme işleminden sonra sıra
mesi Genel Müdürlüğü / State
derzlerin esnek bir malzeme ile dol-
Airports Authority
durulması işlemi.
Havaalanlarının işletilmesi ve hava
destilasyon / distillation seyrüsefer hizmetlerinin sağlanma-
Asfaltın damıtılması. sından sorumlu kuruluş.
devam edin / go ahead devlet uçağı / state aircraft
devamlı kırmızı ışık / continous Devletin askerî, güvenlik ve gümrük
hizmetlerinde kullandığı hava aracı.
red light
Uçuştaki hava aracı için “diğer hava devreden ünite / transferring unit
aracına yol ver ve tur atmaya devam Bir hava aracına, uçuş güzergâhı bo-
et”, yerdeki hava aracı için ise “dur” yunca, hava trafik kontrol hizmeti
anlamına gelen işaret. sağlayacak diğer bir üniteye hava

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 170


HAVAYOLU
terimleri

DME ayırması
trafik kontrol hizmeti sağlama so- direkt transit yolcular / direct
rumluluğunu transfer eden hava transit passengers
trafik kontrol ünitesi. Vardıkları uçakla kısa bir aradan
dış hat uçuşları / international sonra aynı uçak ve aynı uçuş numa-
flights rası ile seyahatlerine devam eden
Zorunlu inişler dışında, ülke sınırla- yolcular.
rı dışında bir veya daha fazla ülkeye direkt uçuş / direct flight
yapılan seferler. İki fix, nokta ya da seyrüsefer yar-
dış marker / outer marker dımcısı arasında rota uçuşu.
Pist sonundan 5-7 mil uzaklığa direkt yaklaşma / straight- in
yerleştirilen seyrüsefer yardımcı approach
cihazı. Son yaklaşmanın, kaide dönüşü ol-
dikey ayırma / vertical separation madan başladığı, direkt iniş mini-
Hava araçları arasında değişik irtifa mumlarıyla tamamlanması gerekli
ya da uçuş seviyeleri tahsis edilmek olmayan bir aletli yaklaşma.
suretiyle sağlanan ayırma. (ICAO) dispenser (akaryakıt hidrant
hava araçları arasında dikey mesafe aracı) / dispenser
birimleri ile ifade edilen ayırma. Apron üzerinde bulunan akaryakıt
dikey iniş/kalkış yapan hava ikmal deposu ile irtibatı bulunan
aracı / vertical take-off and landing yakıt pit’i/valfi ile uçak arasında ya-
aircraft kıt dolum işlemini gerçekleştiren ve
Kalkış ve iniş için çok kısa pistleri üzerinde pompa, sayaç, mikro filtre,
veya küçük sahaları kullanarak di- dolum hortumları gibi donanımları
key tırmanma veya alçalma yapabi- bulunan araç.
len hava aracı. dispersivite / dispersivity
dikey sapma / vertical deviation Gözenekli bir matrisin kendi içeri-
Bir uçağın dikey profilde aşağı veya sinden geçen bir izleyicinin yayılma-
yukarı doğru yaptığı kaçınma hare- sına neden olma özelliği.
keti. diyabaz / diabase
dinamik yük taşıma yüzeyi / Klinopiroksen, ojit, olivin, magne-
dynamic load-bearing surface tit ve ilmenit içeren, yeşil renkli ve
Üzerine acil durum halinde bir kon- aşınma dayanımı yüksek bir kayaç.
ma gerçekleştiren bir helikopter ta- diyorit / diorite
rafından oluşturulan yükleri taşıya- Gri, koyu gri renkli, iri ve ince taneli
bilecek bir yüzey. minerallerden oluşan, andezin, biyo-
dinlemede kalın / stand by tit, hornblend ve piroksin ile kuvars
içeren iç püskürük magmatik kayaç.
direkt iniş / straight-in landing
Bir aletli yaklaşmayı tamamlamak DME ayırması / DME separation
için takip edilen son yaklaşma kor- Hava araçları arasında DME cihazın-
suyla 30 derecelik bir açı limiti için- dan alınan mesafe bilgisine dayalı
de aynı hizadaki piste yapılan iniş. olarak yapılan ayırma.

171 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


doğal dolgu zemin

doğal dolgu zemin / natural filling dolgu zemin / filling ground


ground Suni olarak sıkıştırılmamış zemin-
Zemin emniyet gerilmesi 0,1-0,6 kg/ ler.
cm² olan zemin.
dolly / dolly
doğal kum / natural sand Traktörler ile çekilen ve apronda kon-
Silisli kütlelerin, kayaların doğal et- teyner ve palet taşımacılığında kulla-
kenlerle parçalanarak ufalanmasın- nılan, seviyesi fazla yüksek olmayan
dan oluşan, deniz kıyısı, dere yatağı küçük tekerlekli taşıma aracı.
vb. yerlerde çok bulunan ufak, sert
tanecikler. don dayanımı / frost resistance
Agreganın don ve çözülmelerde
doğal sıralama / natural sequence
ufalanmaya karşı dayanıklılığının
Hava trafik kontrolörü planlamasın-
belirlenmesine ve değişen hava şart-
da, uçakların bir pozisyon noktası
larında agreganın göstereceği daya-
üzerine tahminî geliş süreleri göz
nımın tespitine yönelik deney.
önüne alınarak yapılan uçuş sırala-
ması. dozaj / dosage
doğal zemin / natural ground Ayarlama, düzenleme.
Arazinin hafriyatınının yapılmamış drenaj / drain
ve kotlanmamış, halihazırdaki vazi- Tanka alınan yakıtta atmosferik
yeti, dokunulmamış ve bozulmamış olaylar nedeniyle oluşan serbest su-
zemin. yun sistemden alınması.
doğrudan radar veri erişimi / dry-lease / dry-lease
direct access radar data
SHT 120.95’e göre; bir hava aracının,
RDP sisteminin bir parçası olan kiracının işletme ruhsatı altında iş-
MRT’lerde bir sorun olduğunda letildiği kira anlaşması.
MCT’den gelen radar plot bilgilerinin
kontrolörlerin önündeki display’lere durma barları ışıkları / stop bars
anında ve kesintisiz getirilmesini lights
sağlayan bir bağlantı şekli. Düşük görüş şartlarında, piste giriş
noktalarında uçağı bekletmek üzere
doğrulamak, teyit ettirmek /
taksi yolu üzerine tesis edilen, kule
verify
kontrolörleri tarafından geçiş izni
doğruluk / accuracy verildiğinde sönen, diğer zamanlar-
Öngörülen veya ölçülen değer ile da ise geçişe kapalı olduğunu belirt-
gerçek değer arasındaki uygunluk mek üzere sürekli yanan, kırmızı
derecesi. renkli ışıklar.
doldurulmuş uçuş planı / filled durma uzantısı / stopway
flight plan Vazgeçilen bir kalkış halinde uçağın
Pilot veya şirket temsilcisi tara- durdurulabileceği uygun bir alan
fından uçuştan önce ATS ünitesine olarak hazırlanmış, mevcut kalkış
verilmek üzere doldurulan, uçuşla pistinin sonunda ve yerde bulunan
ilgili ayrıntıları içeren plan. belirli bir dikdörtgen saha.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 172


HAVAYOLU
terimleri

el kitapları

durma uzantısı ışıkları / eğitim çalışma grubu / training


stopway lights working group
Durma uzantısını belirlemek üzere, Hava meydanlarında faaliyette bu-
pist kenar ışıkları ile aynı hizada lunan kurum/kuruluş personeline
yerleştirilen, kalkış istikametine ba- MSHGEP çerçevesinde eğitim veren,
kan, kırmızı renkli ışıklardır. eğitimleri takip eden EADUK’un ko-
ordinesinde ve onaylamasıyla oluş-
durum göstergesi / attitude dis- turulan komisyon.
play indicator
eğitim kuruluşu / training insti-
Uçakların uzunlamasına ve yanla-
tution
masına rotasyonunun uçuş cihazla-
Eğitim talimatına göre havacılık ku-
rından takip edilebilmesini sağlayan
ruluşları veya gerçek kişilere eğitim
gösterge.
vermek üzere SHGM tarafından yet-
düktilite / ductility kilendirilmiş kuruluş.
Standart kalıpta bitümün çekilerek eğitimci / trainer
uzaması.
Gerçek kişilere eğitim talimatı kap-
düşük görüş operasyonları / low samında eğitim verecek ve SHGM ta-
visibility operations rafından yetkilendirilmiş kişi.
Düşük görüş şartlarında hava trafik eğitimci eğitmeni / trainer of
akışını ve emniyetini sağlayan ope- trainers
rasyonların bütünü. Gerçek kişilere veya eğitimcilere
düşük nokta / low point eğitim talimatı kapsamında eğitim
Hidrant boru hattının en düşük nok- verecek ve Genel Müdürlük tarafın-
tası. dan yetkilendirilmiş kişi.
eğitimcinin eğitimi sertifikası /
training of trainer certification
Eğitim verilebilirliğiyle ilgili Millî
Eğitim Bakanlığı veya Yükseköğ-
retim Kurumları veya Millî Eğitim

E
Bakanlığından onaylı kuruluşlar ta-
rafından verilen belge.
eğilme-gerilme dayanımı / flex- ekipman kapasitesi / equipment
ural-tensile strength capacity
Üç noktadan yüklenen basit kiriş ATC sistemleri tarafından taşınabi-
ile betonun eğilme ve gerilme da- lir en fazla trafik sayısı.
yanımının belirlenmesini kapsayan el bagajı / cabin baggage
deney. Bir hava aracının kabin bölümünde
eğim mesafesi / slant range taşınan bagaj.
Uçuştaki bir uçakla yer cihazı (ra- el kitapları / manuals
dar, DME) arasındaki gerçek direkt Ulusal ve uluslararası havacılık ku-
mesafe. ralları ve mevzuatlar esas alınarak

173 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


el tipi metal arama dedektörü
hazırlanan, operasyonu tanımlayan Emniyet düzeyini arttırmayı amaç-
kapsamlı dokümanlar. layan birleştirilmiş düzenleme ve
el tipi metal arama dedektörü / faaliyetler bütünü.
hand-held metal detector emniyet riski / safety risk
Güvenlik kontrol noktalarında veya Emniyet ile ilgili bir tehlike sonucu-
gerekli görülen diğer yerlerde, yolcu nun, öngörülebilen en kötü durum
ve personelin geçişlerinde güvenlik referans alınarak tahmin edilen
taramasının bölgesel yapılabilmesi gerçekleşme olasılığı ve şiddetinin
amacıyla sadece metale duyarlı olan birleşimi.
dedektör.
emniyet sahası / safety area
elastisite modülü / modulus of
Hava seyrüsefer amaçlı gerekli olan-
elasticity
lar dışında, manialardan arındırıl-
Statik hesaplamada bir gerilimin,
mış olan FATO’yu çevreleyen bir
kısalma ya da eğilme miktarına bö-
heliport üzerinde bulunan ve kazaen
lünmesi ile bulunan değer.
FATO’dan sapan helikopterlerin ha-
elek analizi / sieve analysis sar görme riskini azaltmayı amaçla-
Laboratuvar ölçekli bir çeneli kırıcı- yan belirli bir alan.
da verilen malzeme karışımının par- emniyet yönetim sistemi / safety
çacık boyutunun küçültülmesi ve management system
küçültülen parçacıkların eleklerden Emniyet yönetimi için gerekli orga-
geçirilerek parçacık boyut dağılımı- nizasyonel yapı, izlenebilirlik, poli-
nın hesaplanması. tika ve yöntemlere ilişkin sistematik
elipsoit yükseklik (geodetik yaklaşım.
yükseklik) / ellipsoid height (geo- en son tahsis edilen irtifa / last
detic height) assigned altitude
Söz konusu noktanın içinden elipsoit ATC tarafından tahsis edilen ve pilot
dış dikme boyunca ölçülen, referans tarafından anlaşıldığı belirtilen en
elipsoit ile ilgili yükseklik. son irtifa veya uçuş seviyesi.
emniyet / safety engellenmiş / blocked
İnsan veya maddi varlıkların zarara Radyo yayınlarının bozulduğu ya da
uğrama olasılığının kabul edilebilir engellendiği durumlarda kullanılan
bir düzeye indirilmesinin ve bu dü- terim.
zey veya altında kalıcılığının sağlan-
esas dönüş / base turn
masının sürekli bir tehlike tanım-
lama ve risk yönetim süreci yoluyla İlk yaklaşma safhası boyunca uzak-
sağlandığı durum. laşma başı, (outbound track) sonu
ile ara ya da son yaklaşma safhası
emniyet ikazı / safety alert arasında hava aracı tarafından pist
ATC tarafından, kontrolü altındaki doğrultusunu karşılamak amacıyla
uçaklara yayımlanan bir ikaz. yapılan dönüş yöntemi.
emniyet programı / safety prog- eşik / threshold
ramme Pistin iniş için kullanılacak bölümü-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 174


HAVAYOLU
terimleri

filo
nün başlangıcı. fasilite / facility
Özel bir amaç için yapılmış bina,
eşik üzerindeki minimum göz
ekipman veya üniteler.
yüksekliği / minimum eye height
over threshold (meht) Federal Havacılık İdaresi / Fede-
ral Aviation Administration
Havaalanını kullanan uçakların sı-
Sorumluluğu sivil havacılık güven-
nıfına göre, emniyetli bir eşik geçi-
liği olan kurum, Amerikan hüküme-
şini sağlamak üzere önceden belirle-
tinin bir parçası olarak 1958 yılında
nenen, uçak pilotunun gözü ile eşik
kurulmuş olup fonksiyonları; ulusal
arasındaki yükseklik mesafesi. savunma gereklerini ve güvenliği
evrensel erişim alıcı/vericisi / göz önüne alarak sivil havacılığın
universal access transceiver düzenlenmesi, yeni teknolojiler kul-
ADS-B veri iletimi için 1.041667 lanarak havacılığın geliştirilmesi, si-
Mbit/s modülasyon oranı ile 978 vil ve askerî uçakların kontrolünün
Mhz frekansında çalışan bir yayın ortak bir sistemde yapılması, ulusal
veri hattı. hava sahası sistemi konusunda ya-
pılan araştırmalar ve ticari uzay ta-
evrensel zaman koordinasyonu şımacılığının düzenlenmesi olarak
/ universal time coordinated sıralanabilir.
Saniye artışıyla ayarlanan ve sivil FIC (Uçuş Bilgi Merkezi) Birimi
havacılıkta temel alınan otomatik / FIC (Flight Information Center) Unit
zaman ölçeği. Uçuş bilgi ve ikaz hizmeti sağlamak
üzere kurulmuş ve Türk hava saha-
sını veya havaalanlarını kullanmak
suretiyle IFR/VFR olarak gerçekleş-
tirilen OAT/GAT kapsamındaki tüm
uçuşların verilen uçuş müsaadeleri

F
(permi) ve sunulan uçuş planlarına
(FPL) uygunluğunun takibi, SHGM’ce
verilen yetkiye istinaden gerekti-
farklı küresel konumlandırma ğinde SHGM adına permi verilmesi
sistemi / differential global position- ile Hava Arama ve Kurtarma (SAR)
ing system Hizmetlerinin koordine edilmesi
Küresel konumlandırma sisteminin ve yürütülmesinden sorumlu AIM
çözüm doğruluğunu geliştirmek için hizmetleri memurları/personelinin
kullanılan bir teknik. çalıştığı, hizmet sağlayıcı kuruluş
farklı küresel seyrüsefer uydu DHMİ’deki hizmet/görev birimi.
sistemi / differential global naviga- filler / filler
tion satellite system 200 mm altında kalan malzeme (as-
Bir veya daha fazla bilinen noktada- falt için).
ki pozisyon hatalarının belirlenmesi filo / fleet
ve pozisyon doğruluğu için bir başka İşletmecinin kendi malı veya kirala-
sistemden alınan bilgilerin iletilme- dığı tüm hava araçlarının adet ve tip
sini amaçlayan bir sistem. olarak ifadesi.

175 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


final

final / final
Aletli veya görerek yaklaşma yapan G
bir uçağın iniş için pisti karşıladığı gabro / gabbro
hat. Amfibol, piroksen ve az miktarda
olivin gibi mineraller içeren, silika
finişer / finisher oranı düşük, iç püskürük magmatik
Asfaltın son işlemini yapan makine. kayaç.
FOD temizlik aracı /FOD clean-up gai / gai
Granülometrisi ile diğer koşulla-
chart
rı belli olan doğal kum, doğal çakıl
PAT sahalarının FOD’dan arındırıl- veya kırmataş ile az miktarda bağ-
ması için kullanılan özel donanımlı layıcı ince malzemeden oluşan dolgu
temizlik aracı. malzemesi.
fork lift / fork lift garbling / garbling
Birbirine yakın azimut ve mesafede
Yüklerin istiflenmesinde ve kısa me- bulunan hedeflerden alınan trans-
safe taşımalarında kullanılan, yükü ponder cevap sinyallerinin iç içe gir-
kaldırma/indirme, ayrıca taşıma mesi durumu.
özelliğine sahip olan özel donanımlı gaz beton (gözenekli beton) /
araç. aerated concrete
foseptik aracı / septic tank İnce ve silisli bir agrega ve inorganik
bir bağlayıcı ile hazırlanan karışı-
Uçaklardan foseptiğin boşaltılarak mın, gözenek oluşturucu bir madde
götürülmesi için kullanılan özel do- katılarak hafifletilmesi yolu ile elde
nanımlı araç. edilen hafif beton.
frenleme (iyi, orta, zayıf, hiç) / gece / night
breaking action (good, fair, poor or ICAO’ya göre; akşam alacakaranlığı-
nın bitimi ile sabahın başlangıcı ara-
nil) sındaki saatler veya otorite tarafın-
Pilota havaalanı hareket sahası üs- dan belirlenmiş gün batımı ile gün
tündeki frenleme derecesini, koşul- doğumu arasındaki zaman dilimi.
larını belirten rapor. gecikme / delay
FRUIT / false replies from undesired Merkezî akış yönetim birimi (CFMU)
tarafından belirlenen kalkış zamanı
interrogator transmissions ile operatörün talep ettiği ilk kalkış
Bir uçağın birden fazla anten ta- zamanı arasındaki fark.
rafından sorgulanması durumun- gecikme nedenleri / causes of
da, başka bir sorgulama nedeniyle delay
transponder cevap sinyalinin bek-
geçerli (cari) uçuş planı / current
lenen süreden daha önce alıcıya gel- flight plan
mesi olayı. Müteakip müsaadelerle yapılan de-
ğişiklikleri de içeren uçuş planı.
geçici üs / temporary base
Ana üs veya üslerin dışında, uçuş

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 176


HAVAYOLU
terimleri

genleşme derzi
harekâtının devamlılığı için, uçucu geçiş (intikal) irtifası / transition
ekip üyesinin uçuş görev süresinin altitude
başlayıp sona erdiği ve uçucu ekip Bu irtifa ve altında hava araçlarının
üyesine, ortaklığın uygun konakla- irtifalara göre kontrol edildiği irtifa.
ma tesisi ve iaşe imkanı sağlamak-
gelişmiş yüzey hareketleri reh-
la yükümlü olduğu, uçucu ekiplerin
berlik ve kontrol sistemi / ad-
geçici bir süre kalacağı, ortaklık ta-
vanced-surface movement guidance
rafından belirlenen yurt içi ve/veya
and control system
yurt dışındaki yerleşim merkezi.
Havaalanı operasyonel görüş sevi-
geçici üs süresi / temporary base yesi içinde tüm hava koşullarında,
time gerekli emniyet seviyesini de teşkil
Geçici üslerde, her bir uçucu ekip ederek, beyan edilen yer hareket
üyesi için 7 günden çok, 30 günden oranının sürdürülebilmesi için uçak
az süre ile kalmalı olan görev süresi. ve araçların kontrolü ile gözetim ve
geçirimlilik katsayısı / (coeffi- kılavuzluk sağlayan bir sistem.
cient of) transmissivity gemi üzeri heliport / shipboard
Birim hidrolik eğim altında bir aki- heliport
ferin birim genişliğinden suyun Gemi üzerinde özel olarak helikopter
transfer edilme hızı. operasyonları için tasarlanmış veya
özel olarak bu iş için tasarlanmamış
geçirimsiz formasyon / aquiclude
olup geminin bir helikopteri taşıyabi-
Birbiriyle bağlantılı boşlukları bu- lecek bir alanının uygun hale getiril-
lunmayan ve bu nedenle su alıp ve- mesiyle oluşturulan heliport.
remeyen formasyon.
genel hava trafiği / general air
geçiş eğitimi / transition training traffic
Belirli simülasyon metotlarıyla, te- ICAO kural ve uygulamalarının tüm
mel eğitim esnasında teorik bilgi ve uçuşları kapsaması.
anlama yeteneklerinin pratik uygu-
lamalarla gerçekleştirilmesi.
genel havacılık / general aviation
Ücret karşılığı veya kiralama yolu ile
geçiş izi mesafesi / cross track yapılan tarifeli ve tarifesiz hava taşı-
distance macılık faaliyetleri dışında eğitim ve
İstenilen rotanın havayolunun sağı- sportif amaçlı faaliyetler, hava taksi,
na ve soluna olan dikey mesafesi. vb. tüm sivil havacılık faaliyetleri.
geçiş süresi (ışık) / switch-over genleşme derzi / expansion joint
time (light) Beton tam kürünü aldıktan sonra
Belirli bir yönde ölçülen fiilî ışık yo- ortam sıcaklığına bağlı olarak gen-
ğunluğunun, ışık %25’lik veya üzeri leşmesi ya da çekmesi ile betonda
yoğunluklarda çalıştırıldığı durum- istenmeyen çatlamalar oluşmasını
larda, bir güç kaynağı değişikliği sı- engellemek için betonun yapısına
rasında %50’den düşmesi ve tekrar göre ortalama 30 metre aralıklarda
%50’ye ulaşması için gereken süre. bırakılan derzler.

177 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


geodetik başlangıç noktası

geodetik başlangıç noktası / ri %95 oranında arzu edilen pozis-


geodetic datum yondan deniz mili olarak uçulması
Küresel referans sistemi/çerçevesi gereken mesafeyi belirten değer.
bakımından yerel referans sistemi-
gidiş dönüş uçuşu / turnaround
nin yerinin ve yönünün tanımlan-
flight
ması için gerekli minimum paramet-
reler seti. Bir uçuşu bitiren ve akabinde yükü-
nü tümüyle değiştirmesini müteakip
geoid / geoid başka bir uçuşu gerçekleştiren bir
Kıtalar boyunca kesintisiz olarak uçak.
uzanan, düzeltilmemiş ortalama de-
niz seviyesi (MSL) ile çakışan, dün- gidiş meydanı / destination aero-
yanın çekim alanındaki eşit potansi- drome
yelli yüzey. Bir uçuş için belirtilmiş iniş mey-
geoid dalgalanma / geoid undulation danı.
Geoidin, matematiksel referans elip- giriş/çıkış verileri sistemi /
soidinin üzerindeki (pozitif) veya input/output data system
altındaki (negatif) mesafesi. Bu sistem, hava trafik kontrol iş-
gerçek hava hızı / true air speed lemlerinin yapısal modelinin 4 bi-
Yoğunluk ve ısı etkileri de hesap edi- leşeninden biri olup ayrıca bilgi ve
lerek, bir uçağın gerçek hava sürati- cevaplamanın seçiminden sorumlu-
ni ifade eden bir terim. dur.
gerçek iniş zamanı / actual time glide path / glide path/slope
of arrival
Aletli yaklaşma sisteminin bir par-
Bir uçağın kesin olarak iniş yaptığı,
çası olup piste göre dikey olarak gü-
gerçek iniş zamanı.
venli bir süzülüş açısı ile yaklaşmayı
gerekli muhabere performansı / sağlar.
required communication performance
Hava trafik yönetimi (ATM) fonk-
siyonlarını desteklemek amacıyla
belirlenmiş operasyonel muhabere
gerekliliklerinin tanımı.
gerekli seyrüsefer performansı
/ required navigation performance
Tanımlanmış bir hava sahası için-
de seyrüsefer faaliyeti için gereken
performans gereklilikleri.
gerekli seyrüsefer performansı
tipi / required navigation perfor-
mance type gnays / gneiss
Tüm uçuş süresince, uçuşların asga- Magmatik veya tortul kayaçların

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 178


HAVAYOLU
terimleri

gösterge sürati sapma uyuşmazlığı


yüksek sıcaklıkta bölgesel başkala- hizmetin sağlanmadığı, sadece gö-
şıma uğramasından dolayı meydana rerek şartlardaki trafiklere hizmet
gelen metamorfik kayaç. veren havaalanlarında çalışan hava
trafik kontrolörlerinin sahip olması
gömülü ışık armatürleri / inset
gereken derece.
lights
Üzerinden geçilmesi durumunda görerek uçuş kuralları / visual
uçak ya da diğer araçlara herhangi flight rules
bir zarar vermeyecek şekilde tesis Açık hava koşullarında, bir uçağın
edilmiş olan, pist kenar, eşik, pist yeri görerek seyrüseferine devam
sonu, pist eksen, tekerlek temas, etmesine izin verilen kurallar.
yaklaşma, taksiyolu kenar, taksiyolu
görerek yaklaşma / visual ap-
eksen ve apron kenar armatürleri.
proach
gönderici / consignor Aletle yaklaşma yönteminin bir bö-
Ürettiği veya sahip olduğu malları lümü ya da tümü tamamlanmadığın-
havayolu ile taşıtmak isteyen ve bu da IFR uçan hava aracının araziyi
amaca uygun şekilde paketleyen kişi (yere nazaran görsel referanslarla)
veya kuruluş. görerek gerçekleştirdiği yaklaşma.
gör ve kaçın / see and avoid görerek yaklaşma iniş istika-
Meteorolojik koşullar uygun oldu- met göstergesi / visual approach
ğunda, IFR veya VFR olarak uçan pi- slope indicator systems (VASIS)
lotlardan, diğer trafikten kaçınmak Pilotun gözü ile takip ederek, doğru
için manevra yapmalarının ve diğer bir süzülme hattıyla, uçağın tekerlek
trafiği takip etmelerinin (izlemeleri- temas noktasına konmasını sağla-
nin) talep edilmesi. yan ışık sistemi.
görerek bekleme / visual holding görüş açısı / bore sight
Havadan kolayca seçilebilen belir- Bir antenden yayılan elektromanye-
lenmiş bir coğrafi fix üzerinde yapı- tik dalganın kapsama alanı.
lan bekleme. görüş/rüyet / visibility
görerek meteorolojik şartlar / Atmosferik şartlara göre tayin olu-
visual meteorological conditions nan ve mesafe birimleri ile ifade edi-
Görüş, bulutlardan mesafe ve tavan len, gündüzleri ışıklandırılmamış,
olarak ifade edilen değerlerin ilan geceleri ışıklandırılmış belirli cisim-
edilen asgari limitlerin üzerinde ol- leri görüp teşhis etme kabiliyeti.
duğu bir durum. gösterge hızı / indicated air speed
görerek meydan kontrol de- Hava sürati göstergesinden okunan
recesi / visual aerodrome control düzeltilmemiş hız.
rating gösterge sürati sapma uyuş-
Aletli iniş, kalkış usulleri bulunma- mazlığı / indicated air speed devia-
yan ve yaklaşma kontrol hizmetinin tion non-conformancy
verilmediği ya da bir başka hava tra- Uçuşların tahmini gösterge süratleri
fik kontrol ünitesi tarafından da bu arasında farklar oluştuğu durum ve

179 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


gözetim analiz destek sistemi-sensoru
bu farkın gösterge sürati limitlerini ve kontrolör müdahaleleriyle gün-
aşması. celleştirilen uçuş bilgisi.
gözetim analiz destek sistemi- gün doğumu ve gün batımı /
sensoru / surveillance analysis sunrise and sunset
support system-sensor Otoritelerce karışıklıkların önlen-
Radar istasyonlarında yapılan me- mesi amacıyla belirlenmiş gün do-
kanik durumu da içeren performans ğumu ve gün batımı zamanları.
ölçümleri.
güvenli kargo binası / secured
gradasyon / gradation cargo facility
Agrega tanelerinin büyüklüklerine
Hava kargosunun hava aracına yük-
göre gösterdikleri tane dağılım ora-
lenmeden önce muhafaza edildiği
nına verilen isim.
ve bu dokümanda belirlenmiş özel-
granit / granite liklere uygun tesis edilmiş, güvenli
Feldspat, plajiyoklas ve kuvars ile az hava taşımacılığı yapılmasına im-
miktarda mika, hornblend ve pirok- kân sağlayan binaları.
sen içeren, sert, kristal yapılı, taneli
güvenlik (havacılık güvenliği) /
görünüşlü, asidik magmatik kayaç.
security (aviation security)
granülometri / grading Sivil havacılığı, yasa dışı müdahale
Kum, çakıl, kırmataş gibi yapı mal- ve eylemlerden korumayı öngören
zemelerinin elek analizleri sonucun- önlemler ile insan ve araç-gereç kay-
da tane dağılımlarının belirlenmesi. naklarının birleşimi.
granülometri eğrisi / grain size güvenlik alarm durumu / secu-
curve rity alert phase
Kum, çakıl, kırmataş gibi yapı mal- MSHGP’nin 17. ekinin 7. maddesinde
zemelerinin elek analizleri sonucun- belirtilen derecelendirmeleri gerek-
da tane dağılımlarının belirlenmesi tiren hal.
sonucunda çizilen grafiksel eğri.
güvenlik birimleri / security units
grup / battery Hava meydanında güvenliği sağla-
Aynı topluluk üzerinde standardize makla doğrudan görevlendirilen bi-
edilmiş testlerin bütünü. rimler.
gün / day güvenlik cihazı / security equip-
00.01 UTC ile 24.00 UTC arasındaki ment
süre. Sivil Havacılık ve tesislerine yönelti-
güncel uçuş pozisyonu / current lebilecek herhangi bir yasa dışı mü-
flight position dahale amaçlı fiilin önlenmesi ya da
En son algılayıcı verilerini temel tespitinde tek olarak ya da sistemin
alan x, y, z koordinatlarında uçuşun bir parçası olarak kullanılan ve kul-
son pozisyonunu temsil eder. lanımı ihtisas gerektiren cihazlar.
güncel uçuş verisi / current flight güvenlik denetçisi / security au-
data ditor
Son yapılan uçuş planı değişiklikleri Millî Sivil Havacılık Güvenliği Kali-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 180


HAVAYOLU
terimleri

güvenlik yönetimi
te Kontrol Programı’nda belirtilen güvenlik tatbikatı / security
uyumluluk takip faaliyetlerini yü- exercise
rütmek üzere görevlendirilen yetkili Tam kapsamlı bir güvenlik tatbikatı,
personel. farklı tür acil durumlarla baş ede-
güvenlik denetlemesi / security bilmek için bir muhtemel harekât
audit planının yeterliliğinin sağlanması
MSHGP’de yer alan hususların etkin- amacıyla yasa dışı müdahale teş-
liğinin ve uygulanırlığının görülme- kil edecek bir eylemin senaryo da-
si amacıyla kontrol edilmesi ve de- hilinde uygulanmasıdır. Kısmi bir
ğerlendirilmesi işlemi olup, yetkili güvenlik tatbikatı ise, farklı tür acil
otorite adına yapılan işlem. durumlarla baş edebilmek için, ha-
berleşme sistemi gibi muhtemel
güvenlik incelemesi / security harekât planının elemanları veya
inspection unsurlarının yanıt verebilme yeter-
Detaylı olarak yapılacak bir çalışma liliğinin sağlanması amacıyla, yasa
ile daha önceden bildirmek koşulu dışı müdahale teşkil edecek bir eyle-
ile hava meydanı, havayolu taşı- min senaryo edilmesidir.
yıcıları ve güvenlikle alakalı tüm
birimlerin yasa dışı müdahale ey- güvenlik tehdit seviyesi durum
lemlerine karşı aldıkları güvenlik tablosu / security threat level state
tedbirlerinin etkinliğini görmek ve table
mevcut gereklerin yerine getiril- MSHGP’nin 17. ekinin 7. maddesinde
mesini sağlamak amacıyla yapılan belirtilen güvenlik alarm durumla-
işlem. rının ilanında 9. maddede belirtilen
tedbirler ile hava meydanı güvenlik
güvenlik komisyonu / security
alarm durumu planındaki tedbirleri
commission
gösterir tablo.
güvenlik kontrolü / security check
güvenlik testi / security test
Yasadışı eylem gerçekleştirmek
MSHGP’de yer alan hususların tama-
için kullanılabilecek silah, patlayıcı
mının veya bir bölümünün yasa dışı
madde ve benzeri maddelerin tespit
müdahele teşkil edecek senaryo ve
edilmesi için alınan tedbirler.
sanal olaylarla test edilmesi işlemi.
güvenlik kurulu / security board
güvenlik yasak bölgesi / security
Millî Sivil Havacılık Güvenlik Kurulu. forbidden zone
güvenlik onaylı acente (kuru- Güvenlik maksadıyla giriş ve çıkış-
luş) / security approved agent ları yasaklanan veya kontrol altında
Hava kargosu taşımak için yetki tutulan bina, tesis ve hava meydanı-
belgesi almış olan kargo acenteları nın diğer bölümleri.
ile hava meydanı içi veya dışındaki güvenlik yönetimi / security man-
kargo terminalleri, antrepo, depo, agement
vb. yerleri kapsayan ifade.
Güvenlik hizmetleri ve mekanizma-
güvenlik tahditli alan / security larının oluşturulması ve kontrolü,
restricted area güvenlikle ilgili bilgilerin dağıtımı

181 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


gyro’suz yaklaşma
ve güvenlik olaylarının rapor edil- hangar / hangar
mesi gibi fonksiyonlar. Hava meydanlarında uçakların ba-
gyro’suz yaklaşma / no gyro app- kım ve onarımlarının yapılması
roach veya muhafaza edilmesi amacıyla
Uçağın, kontrolörün istediği rota- kullanılan genellikle büyük yapılı
da uçuşunu gyro’sundaki sorundan binalar.
dolayı tutturamayacağını ifade eder. harç / mortar (mixture)
Bu durumda kontrolör radarda uça-
ğı izleyerek “sağa/sola dön” veya Mineral esaslı bir bağlayıcı, harç
“dönüşü durdur” ifadeleri ile uçağı kumu, su ve gerektiğinde katkı mad-
uygun rotaya oturtur. delerinin uygun oranlarda karışım-
ları ile oluşturulan bir yapı malze-
mesi.
hareket PAT (pist-apron-taksi
yolu) sahası / movement area

H
(runway-apron-taxiway)
Hava araçları ve bunların faaliyetle-
haberleşme merkezi / com-center ri ile ilgili araç ve gereçlerin hareket
Kendisine bağlı haberleşme istas- ve park edilmesinde kullanılan as-
yonlarının mesaj trafiğini yönlen- falt, beton ve toprak yapıdaki pist,
dirmekle sorumlu merkez. apron ve taksi yolları ile yakın çev-
resi.
haberleşme yönetim birimi /
communication management unit hareket sahası / movement area
Hava-yer ya da diğer yer çalışma Bir havaalanının, manevra sahasın-
ağları arasında bilgi transferine ola- dan ve apron(lar)dan oluşan, hava
nak sağlayan birim. araçlarının kalkışı, inişi ve taksi
hacim modülü / bulk modulus yapması için kullanılacak bölümü.
Basınç yüklemesine maruz kalan bir harekete dayalı değerlendirme
malzemenin hacmindeki azalmayı ölçekleri / behaviour anchored
tarif eden elastik bir özellik. rating scales
hadise / incident Özel yönleri temsil eden küme için-
İşletme güvenliğini olumsuz etkile- de, hareketli yönlere odaklanma
yen ya da etkileyebilecek, bir hava performansı ölçümünde kullanılan
aracının kullanılmasıyla ilişkili, ka- ölçekler.
zadan (accident) farklı olarak ortaya
hassas aletli yaklaşma usulü /
çıkan durum.
precision approach procedure
hafif agrega / lightweight aggre- Operasyon kategorisine göre tanım-
gate lanan minimaları ile hassas yatay ve
Birim ağırlığı 1200 kg/m3ü aşmayan dikey yol gösterme/yardım imkânı
agrega. veren aletli yaklaşma usulü.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 182


HAVAYOLU
terimleri

hassas-kod

hassas olmayan aletli yaklaşma hassas yaklaşma kategori I ışık


usulü / non-precision approach /precision approach category I ligh-
procedure ting systems
Yatay yol gösterme/yardım imkânı Hassas yaklaşma pistlerinde, baret
verip dikey yol gösterme/yardım ya da calvert sistem olarak tesis edi-
imkânı vermeyen aletli yaklaşma len, eşikten itibaren 30 metre ara-
usulü. lıklarla yerleştirilmiş, toplam 900
metre uzunluğundaki yaklaşma ışık
hassas tesis / critical facility sistemidir.
Hasar gördüğünde hava meydanı
hassas yaklaşma kategori II ışık
fonksiyonlarının ciddi şekilde ak-
sistemi / precision approach cate-
samasına yol açacak olan ve hava
gory II lighting systems
meydanı içinde veya hava meyda-
Hassas yaklaşma pistlerinde, baret ya
nıyla direkt bağlantılı bulunan tesis
da calvert sistem olarak tesis edilen,
ve yerler.
eşikten itibaren 30 metre aralıklarla
hassas yaklaşma / precision app- yerleştirilmiş, merkez hattında yer
roach alan baret şeklindeki ışıkların beyaz
renkli, merkez hattının sağ ve sol ke-
Yerde kurulan elektronik cihazlarla
narında yer alan baret şeklindeki ışık-
desteklenen aletli yaklaşma sistemi.
ların ise kırmızı renkte olduğu, 150.
hassas yaklaşma hattı gösterge- ve 300. metrelerde yaklaşma hattına
si /precesion aproach path indicatör dik olarak tesis edilen 2 adet çapraz
(PAPI) bar ışıklarından oluşan yaklaşma ışık
VASIS sistemlerinin yerine geliştiri- sistemi.
len ve çok daha keskin bir süzülme hassas yaklaşma pisti / precision
hattı bilgisini veren ışık sistemidir. approach runway
Kırmızı-beyaz renklerden oluşan Bkz. Aletli pist (instrument runway).
sistem, herhangi bir ilave teçhizata
gerek duyulmaksızın, süzülme hat- hassas yaklaşma radarı / preci-
tının üzerinde ya da altında kalındı- sion approach radar
ğında, doğru süzülme hattına gelin- Son yaklaşma hattı boyunca uçağın
mesi için yeterli bir süre öncesinde teorik olarak belirlenmiş son yak-
pilota uyarı bilgisini verir. Pist eşiği laşma hattına göre yatay ve dikey
yönde sapmaları ile pist eşiğine göre
üzerinde emniyetli bir geçiş yüksek-
pozisyonunu belirleyen radar.
liği sağlar. Açık havalarda, gündüz-
leri eşikten 10-15 km mesafeden, hassas yaklaşmasız pist / non-
geceleri ise 20-30 km mesafeden precision approach runway
görülebilen PAPI’ler, ILS’e sahip ol- ILS/MLS gibi hassas yaklaşma sey-
mayan pistlerde uzun mesafe bilgisi rüsefer yardımcıları olmayan pist.
veren lokalizer görevi de görür. hassas-kod / precision-code
hassas yaklaşma kategorisi / Küresel konumlandırma sisteminde
precision approach category (GPS) Amerikan ordusunun ve yet-

183 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


hasta/engelli/yaşlı nakil aracı
kilendirilmiş kullanıcıların kullanı- meydanı dahilinde tahsis olunmuş
mı için geçerli olan kod. apronları, hangarları, bina ve atöl-
yeleri, araç park yerlerini ve bunlara
hasta/engelli/yaşlı nakil aracı
bağlanan yolları da kapsayan tüm
/ ambulift yer saha ve tesisleri.
Yolcu merdivenini kullanamayan,
hareket kabiliyeti kısıtlı, hasta, yaşlı hava aracı bakım lisansı / airc-
ve engelli yolcuların uçaktan iniş ve raft maintenance licence
uçağa binişi ile PAT sahasında hava İçeriğinde belirtilen herhangi bir
aracı - terminal arasında nakli için hava aracı temel kategori ve hava
kullanılan yükselme/alçalma özel- aracı tipi için, bilgi ve bakım deneyi-
liğine de sahip özel donanımlı araç. mi olarak ilgili yönetmeliğin gerek-
sinimlerini karşılayan personelin
hat bakımı / line maintenance niteliğini gösteren belge.
Hava aracının / hava aracı parçası- hava aracı bilgileri / aircraft data
nın onaylanmış standartlara uygun Uçak tanımlanması, uçak tipi, uçak
olarak hangar gerektirmeyen ba- ekipmanları ile ilgili bilgiler.
kım, onarım, parça değiştirme ve
hasar giderme işlemlerinin yapıl- hava aracı çağrı adı / aircraft
ması. call-sign
Hava-yer muhaberesinde hava ara-
hata / error cının tanımlanması için kullanılan
Ölçülen değer ile fiziksel değer ara- isim.
sındaki meydana gelen farklılık.
hava aracı güvenlik araması /
hatalı görüntü / false plot aircraft security search
Uçağın gerçek pozisyonundan farklı Yasaklı maddelere karşı hava aracı-
bir pozisyonda radarda görünmesi. nın iç ve dışının derinlemesine, çok
hatalı iz / false track ayrıntılı aranması.
Radar sistemindeki teknik konular- hava aracı güvenlik kontrolü /
dan kaynaklanan yanlışlık. aircraft security check
hava–yer haberleşmesi / air– Hava aracının, yolcuların erişebi-
ground communication lecekleri iç kısmının ve uçak altı
(hold) bölümünün şüpheli nesne-
Hava araçları ile yer istasyonları
ler, silah, patlayıcı ve diğer tehlikeli
veya merkezler arasındaki iki yönlü
maddelere karşı aranması.
haberleşme.
hava aracı iletişim yöneltme ve
hava aracı / aircraft
raporlama sistemi / aircraft com-
Sabit yüzeyler üzerinde birtakım
munications addressing and repor-
aerodinamik reaksiyonlarla havada
ting system
tutunabilen, havadan ağır, motor gü-
Radyo veya uydu vasıtasıyla hava
cüyle işleyen araç.
araçları ile yer istasyonları arasın-
hava aracı bakım alanı / aircraft da kısa ve nispeten basit mesajların
maintenance area iletilmesini sağlayan dijital veri bağ-
Uçakların bakımı amacıyla hava lantı sistemi.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 184


HAVAYOLU
terimleri

hava içeriği

hava aracı işleticisi / aircraft ATC ünitesinin veya hava trafik hiz-
operator metlerinin tanımladığı özel koşulla-
2920 sayılı Kanun ile buna bağlı ra uymaması durumu.
yönetmelik, genelge ve talimat-
hava araç kazası / airplane acci-
lar çerçevesinde faaliyet gösteren;
dent
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleş-
me Bakanlığı tarafından onaylı ge- Uçuş harekâtı esnasında, kişilerin
çerli ruhsat veya sertifikaya sahip tali nedenlerle veya kendi kendini
gerçek veya tüzel kişiler ile yabancı veya birbirlerini yaralamaları veya
sivil hava aracı siciline kayıtlı hava uçuş ekibi ve yolcular için ayrılan
araçlarını işleten gerçek veya tüzel yerler dışında saklanarak kaçak se-
kişiler. yahat edenlerin yaralanmaları hariç
hava aracı kategorisi / aircraft olmak üzere, hava aracı içinde veya
category hava aracından kopan parçalar da
Uçak, helikopter, planör ve serbest dahil olmak üzere hava aracının
balon gibi belirli temel özelliklere herhangi bir parçasının çarpmasıyla
göre hava aracının sınıflandırılması. veya hava basıncına maruz kalmak
hava aracı tanıtımı / aircraft suretiyle çok ağır derecede yara-
identification lanması, motor ve aksesuarlarda
Hava–yer haberleşmesinde bir hava meydana gelen arıza ve hafif hasar-
aracının çağrı sinyali veya yerde lar hariç olmak üzere hava aracının
hava trafik hizmet haberleşmesi ya- fiziksel yapısının veya performansı-
pan bir hava aracının tanımlanması nın ve uçuş karakteristiğinin menfi
için belirlenmiş bir harf veya rakam yönde etkilendiği ve bunların değiş-
grubu. tirilmesi veya tamirini gerektirecek
hava aracı tipi / aircraft type derecede hasar ve arızalanması,
Hava araçlarının uygun ICAO hava hava aracının kaybolması veya en-
aracı tanıtıcısı ile ya da ICAO tanıtı- kaza ulaşılamayacak bir yere düş-
cılarının mevcut olmadığı yerlerde mesi ile sonuçlanan olaylar.
açık lisanla tanımlanması.
hava çarpışmalarından korun-
hava aracı yer kazası / aircraft ma sistemi / airborne collision
land collision avoidance system
Hava aracının uçuş harekâtı dışın- Pilotlara, transponderle donatılmış
da bakım, onarım, arıza giderilme- uçaklarla olası bir çarpışmayı ikaz
si, yerde çalıştırılması, yer araçları
eden, yer cihazlarından bağımsız
veya insan gücü ile yer değiştirilme-
si esnasında araç çarpmaları veya olarak çalışan SSR transponder sin-
yangın, tabii afetler ve diğer sebep- yallerinden yararlanan bir uçak sis-
lerle hasara uğraması veya arızalan- temi.
ması ile sonuçlanan olaylar. hava içeriği / air content
hava aracının ATC müsaadesi Betondaki kapalı agrega boşlukla-
dışına çıkması / aircraft out of rı haricinde mevcut hava hacminin
ATC permission beton hacmine oranının yüzdesel
Bir hava aracının, kontrolü sağlayan ifadesi.

185 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


hava kargosu

hava kargosu / air cargo kontrolü, teşhis ve tanımlama ya-


Havadan taşınan yükler, transit pılabilmesi için belirlenmiş, yeryü-
mallar, kuryeler, posta malzemeleri, zünden yukarı doğru uzanan hava
diplomatik posta, fabrika ürünleri, sahası bölümü.
yolcusuz bagajlar ve cenazeler. hava seyrüsefer üniteleri / air
hava personelini ikaz yayını / navigation facilities
notice to airmen publication Hava seyrüsefer amaçlı kullanılan;
28 günde bir yayımlanan, öncelikle iniş sahası, ışıklar, meteoroloji ekip-
pilotlar için hazırlanmış, uçuş em- manları, muhabere cihazları, elek-
niyetini ilgilendiren güncel NOTAM trik/elektronik bütün donanımlar.
bilgilerini ve havacılık ile ilgili diğer hava seyrüsefer hizmet sağlayı-
ilave bilgileri içeren yayınlar. cı / air navigation service provider
hava sahası / airspace Hava seyrüsefer hizmetlerini sağ-
Ölçülendirme parametreleri ile ta- lamaktan sorumlu kamu kuruluşu
nımlanmış hacimli bir alan. DHMİ Genel Müdürlüğüdür.
hava sahası kapasitesi / airspace hava seyrüsefer hizmeti / air
capacity navigation service
Uçaklar arasındaki ayırma minima- Uluslararası hava seyrüseferinin
ları ve emniyet standartları, saha emniyet, düzenlilik ve etkinlik konu-
seyrüseferi direkt rotaları ve diğer larında sağladığı hizmeti tanımla-
faktörler göz ardı edilmeden, hava mak için kullanılan genel bir terim.
trafik kontrol sektörlerindeki trafik hava seyrüsefer hizmetleri için
artış kapasitesinin belirlenmesi. belirlenmiş yöntemler / proce-
hava sahası sorumluluk bölgesi dures for air navigation services
/ air space responsibility zone ICAO tarafından belirlenmiş hava
Teknik ekipmanların kullanımı sa- trafik hizmetleri konusunda yayın-
yesinde, havacılıkla ilgili hizmet lanmış yöntemler.
sağlanabilecek hava sahası.
hava seyrüsefer komisyonu / air
hava sahası yapısı / airspace
navigation commission
structure
Prensip olarak hava seyrüseferin-
Uçuşun belli bir aşamasında, uçuş
emniyetinin sağlanması amacıyla de uluslararası standardizasyonun
tasarlanan hava sahası bölümü. sağlanması amacıyla kendi sorumlu-
luğunda çalışmalar yapan komisyon.
hava sahasının esnek kullanımı
/ flexible use of airspace hava seyrüsefer planı / air navi-
Hava sahasının yalnız askerî veya gation plan
sivil amaçlar için değil, kullanıcının hava sürükleyici / air entrainer-
belirleyici olması temel prensibine air entraining
uygun hale getirilmesi. Beton içinde çok küçük boyutlu ve
hava savunma teşhis bölgesi / eşit dağılan hava kabarcıkları oluş-
air defence identification zone turarak betonun geçirimsizliğini ve
Ulusal güvenlik amacıyla; uçakların dona karşı direncini ve işlenebilirli-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 186


HAVAYOLU
terimleri

hava trafik hizmetleri haberleşmesi


ğini arttıran katkı malzemesi. hava trafik emniyeti elektronik
hava tahmini / weather/meteoro- personeli / air traffic safety elec-
logical forecast tronics personnel
Hava trafik yönetimi dahilinde bu-
Belirli bir zaman ya da süre için ve
lunan haberleşme, seyrüsefer, radar
belirli bir bölge ya da hava sahası
ve bilgi işlem sistemlerinin çalıştı-
bölümü içinde beklenen meteorolo-
rılması ve bakımından sorumlu ola-
jik koşulları içeren rapor. rak lisanslı ve bu lisansa işlenmiş de-
hava taksi / air taxi / hover taxi rece veya derecelere verdiği yetkiler
Bir helikopterin yerden yaklaşık 100 dahilinde doğrudan hizmet veren
feet yüksekliğe kadar gerçekleşen personel.
uçuşu.
hava tarafı / airside
Hava meydanında, pistleri, taksi yol-
larını, apronları ve bunlara bitişik
sahaları ve belirli durumlarda doğ-
rudan uçuş faaliyeti amacıyla kulla-
nılan bina ve yapıları veya bunların
bazı kısımları ve bu bölümlerin hep-
sine girişin kontrollü olduğu yerler.
hava trafiği / air traffic
Bir meydanın manevra sahasında
hareket eden hava araçları ile uçuş- hava trafik hizmet yolu / air
taki hava araçların tamamı. traffic service route
hava trafik akış yönetimi / air İçinde hava trafik hizmetinin sağlan-
traffic flow management dığı, trafiğin akışı için dizayn edilmiş
Emniyetli, düzenli ve hızlı bir hava havayolu, tavsiyeli yol, kontrollü/
trafik akışına katkı sağlamak ama- kontrolsüz yol, geliş/gidiş yolları vb.
cıyla mümkün olduğu ölçüde ATC kategorilere ayrılan yollar.
kapasitesinden yararlanarak, trafik hava trafik hizmeti / air traffic
sayısının ilgili ATS otoritesince bil- service
dirilen kapasitelerle uygunluğunun Uçuş bilgi hizmeti, ikaz hizmeti,
sağlanması amacıyla verilen hizmet. hava trafik tavsiye hizmeti ve hava
hava trafik akış yönetimi mer- trafik kontrol hizmeti (saha kontrol
hizmeti, yaklaşma kontrol hizmeti,
kezi / air traffic flow management
meydan kontrol hizmeti) için kulla-
centre
nılan genel bir terim.
ATC sistemlerinin yeterliliği ve ha-
vaalanı kapasitelerine uygun olarak, hava trafik hizmetleri haberleş-
trafik akışının belirlenen saha ve mesi / air traffic services communi-
zamanlarda idaresinin sağlandığı cation
merkez. Uçuş emniyetini etkileyebilecek fak-

187 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


hava trafik hizmetleri hava sahaları
törlerin, meteorolojik bilgilerin, po- hava trafik kontrol sistemleri-
zisyon raporlarının iletilmesi. nin bütünleşmesi / integration of
hava trafik hizmetleri hava sa- ATC systems
haları / air traffic services airspace Hava trafik kontrol sistemlerinden
üst düzey yarar sağlamak için tüm
Alfabetik sıraya göre düzenlenmiş,
meydan ve havalimanlarında aynı tip
içerisinde özellikli uçuşların operas-
seyrüsefer yardımcı cihazı ve elek-
yon yapabildiği, özellikli hava trafik
hizmetlerinin ve uçuş kurallarının tronik altyapısının kullanılması.
uygulandığı hudutları belirlenmiş hava trafik kontrol talepleri /
hava sahaları. air traffic control requests
Pilotun, hava trafik kontrol ünite-
hava trafik hizmetleri rapor
sinden uçağın seyrüseferi ile ilgili
ofisi / air traffic services reporting
office talepleri.
Hava trafik hizmetleri ile ilgili ra- hava trafik kontrol talimatları /
porlarla uçuş öncesi yayımlanan air traffic control instructions
planları almak üzere tesis edilmiş Pilota kontrolör tarafından uygula-
ünite. ması için verilen talimatlar.
hava trafik hizmetleri ünitesi / hava trafik kontrol ünitesi / air
air traffic services unit traffic control unit
Hava trafik kontrol ünitesi, uçuş bil- Saha kontrol merkezi, yaklaşma
gi merkezi veya hava trafik hizmet- kontrol ünitesi ve meydan kontrol
leri rapor ofisi hizmetlerinin verildi- kulesi için kullanılan genel bir terim.
ği birim. hava trafik kontrolörleri için
hava trafik kontrol hizmeti / air İngilizce yeterlilik testi / profi-
traffic control service ciency test in English language for
Hava araçları ile hava araçları ara- ATCOs
sında, manevra sahasında hava Hava trafik kontrolörlerinin, ICAO
araçları ile manialar arasında çar- standartlarına uygun olarak İngi-
pışmaları önlemek; hızlı, emniyetli lizce yeterliliklerini tespit amacıyla
ve düzenli bir trafik akışı sağlayarak tasarlanmış test.
muhafaza etmek amacıyla verilen hava trafik kontrolörü / air traf-
hizmet. fic controller
hava trafik kontrol merkezi / air Hava trafik kontrolör lisansına haiz
traffic control centre ve bu lisansa hizmet sağlayıcı kuru-
Coğrafi olarak ayrılmış bölgelerde, luş tarafından işlenmiş derece veya
hava trafik kontrol hizmeti veren derecelerin verdiği yetkiler dahilin-
ünite. de doğrudan hava trafik kontrol hiz-
meti veren kişi.
hava trafik kontrol müsaadesi /
air traffic control clearance hava trafik kontrolörü eğitimi /
Bir hava trafik kontrol ünitesi tara- ATCO training
fından hava araçlarının belirlenmiş Avrupa Sivil Havacılık Konferansı
özel durumları için verilen onay. Sahası için yaratılan bu projeler; eği-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 188


HAVAYOLU
terimleri

havaalanı
tim örnekleri, testler ve performans hava trafik akışı yönetimi) bir araya
konularını içermektedir. gelmesi.
hava trafik kontrolörü lisansı / hava trafik yönetimi radar ta-
air traffic controller license kip ve sunucu sistemi / air traffic
Temel hava trafik eğitimini tamam- management radar tracker and serv-
layan bir aday hava trafik kontro- er system
lörünün yeterlilik düzeyini tespit Eurocontrol’ün özel sektöre geliştir-
etmek amacıyla yapılan sınav sonu- diği radar data işleme sistemi (HW-
cunda başarılı olanlara verilen ye- SW).
terlilik belgesi. hava transit rotası / air transit
hava trafik kontrolü radar route
bikın sistemi / air traffic control Helikopterlerin havadaki transit ha-
radar beacon system reketi için oluşturulmuş, yüzeydeki
Sorgulama metodu ile çalışan (alıcı/ belirli bir yol.
verici ve transponder olması gere- hava-yer haberleşmesi / air-
kir) gözlem radar sistemi. ground communication
hava trafik kontrolünün kar- Hava araçları ile yer yüzeyinde bulu-
maşıklığı / air traffic control com- nan istasyonlar ya da merkezler ara-
plexity sındaki iki yönlü haberleşme.
Hava trafiğindeki yoğunluk veya hava-yer kontrol radyo istasyo-
hava sahası karmaşıklığı sebebiy- nu / air-ground control radio station
le hava trafiğinin kontrol yükünün Belirlenmiş bir alanda bir hava ara-
artması. cının operasyonu ve kontrolüne ait
hava trafik kontrolünün ko- haberleşmenin gerçekleştirilmesi
ordinasyonu / air traffic control için tesis edilmiş havacılık haberleş-
coordination me istasyonu.
ATC üniteleri, kontrolörler veya ilgi- havaalanı / airport/aerodrome
li otorite arasında koordinasyonun Bütünü ya da bir bölümü içinde hava
sağlanması. araçlarının iniş, kalkış ve yer hare-
hava trafik tavsiye hizmeti / air ketlerini gerçekleştirebilmeleri için
traffic advisory service karada veya suda oluşturulmuş,
Uçuşun ve uçağın manevralarının (bina, tesis ve teçhizatla donatılmış)
emniyetli bir şekilde yapılabilmesi tanımlanmış saha.
için pilota verilen tavsiye/ bilgi hiz-
meti.
hava trafik yönetimi / air traffic
management
Operasyonların tüm safhaları sı-
rasında, uçakların güvenli ve etkin
hareketlerini sağlamak için gerekli
olan fonksiyonlarının (hava trafik
hizmetleri, hava sahası yönetimi ve

189 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


havaalanı aydınlatması

havaalanı aydınlatması / airport havaalanı güvenlik programı /


lighting airport security programme
Bir hava alanına yerleştirilmiş, fark- Havaalanı sınırları içerisinde, sü-
lı aydınlatma sistemlerinin tümü. rekli, yeterli ve istenilen seviyede
güvenliğin sağlanabilmesi amacıyla,
havaalanı aydınlatma kontrol
mevcut personel, araç, gereç ve teç-
sistemi / airfield lighting control
hizatın sağlanmasını belirleyen ve
system
bu konudaki tüm faaliyetlerin akışı-
Havaalanı pist aydınlatma sistemle- nı düzenleyen talimat.
ri içerisinde yer alan bütün armatür-
lerin (yaklaşma, pist, taksi, apron,
havaalanı işletmecisi / airport
operator
vb.) kuleden kumanda, kontrol edi-
lebilmesi ve pist aydınlatma ışıkları Havaalanı işletiminden sorumlu
kamu kurum ve kuruluşları ile ger-
ile trafik akışının hızlandırılmasını
çek ve özel tüzel kişiler.
temin etmek üzere geliştirilen yazı-
lım ve donanım sistemlerinin tama- havaalanı kapasitesi / airport
mı. capacity
Havaalanı işleticileri tarafından, be-
havaalanı bikını / aerodrome
lirlenmiş bir zaman dilimi içerisinde
beacon
hizmet verilebilecek uçak sayısının,
Bir meydanın yerinin havadan görü- teknik altyapı ve pist kapasitesi fak-
lebilmesi amacıyla kulenin üzerine törleri esas alınarak belirlenmesi.
tesis edilmiş, her yöne ışık verebilen
lamba. havaalanı kareli haritası / air-
port grid map
havaalanı gözlem radarı / air- Havaalanı, referans noktası merkez
port surveillance radar olmak üzere 8 km yarıçaplı alan
10 NM yarıçaplı (18 km) bir alan içe- içinde yangın söndürme araçlarının
risinde iniş, kalkış ve geçiş bölgesin- herhangi bir noktaya kısa sürede
deki uçaklara operasyonel hizmet ulaşmasını sağlamak için, numara-
vermek için kullanılan radar. landırılıp havaalanının karelere ay-
havaalanı güvenlik alarm du- rılmış haritası.
rumu planı / airport security alert havaalanı kullanıcıları / airport
phase plan users
MSHGP’nin 17. eki doğrultusunda Hizmet üretmek için havaalanı tesis
mülki idare amirliğince hazırlanma- ve kolaylıkları ile altyapısını kulla-
sı gereken plan. nan kamu kurum ve kuruluşları ile
gerçek ve özel tüzel kişiler.
havaalanı güvenlik planları /
airport security plans havaalanı rakımı / aerodrome
Hava meydanında kullanılan, hava elevation
meydanı güvenlik programı, acil du- İniş alanının en yüksek noktasının
rum planı, muhtemel harekât tarzı rakımı.
planı, havacılık işletmeleri güvenlik havaalanı referans noktası /
planları. aerodrome reference point

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 190


HAVAYOLU
terimleri

havacılık bikını
Bir havaalanının tayin edilmiş coğ- pist başına 15’ten fazla olmadığı
rafi konumu. veya tipik olarak 20 toplam havaa-
havaalanı sertifikası / aerodrome lanı hareketinden az olduğu durum-
certificate larda.
Bir havaalanının işletimi için ilgili B) Orta: Trafiğin en yoğun olduğu
otorite tarafından geçerli mevzuat saatlik ortalama hareket sayısının
çerçevesinde düzenlenen bir serti- pist başına sırasına göre 16 ile 25
fika. arasında olduğu veya tipik olarak
20 ile 35 toplam havaalanı hareketi
havaalanı tanıtma ışığı / aerona- olduğu durumlarda.
utical beacons C) Şiddetli: Trafiğin en yoğun olduğu
Havaalanının yerini belirlemek üze- saatlik ortalama hareket sayısının
re, kara meydanlarında yeşil-beyaz, pist başına sırasına göre 26 veya
su meydanlarında ise sarı-beyaz daha fazla olduğu veya tipik olarak
renkte, dakikada 20 ila 30 arasında 35 toplam havaalanı hareketinden
yanıp sönen veya yer değiştiren (dö- fazla olduğu durumlarda.
nen) ışık sistemidir.
havaalanı yapımcısı / airport
havaalanı tanıtma levhası / constructor
aerodrome identification sign Havaalanı yapımından sorumlu
Havaalanının havadan tanınması- kamu kurum ve kuruluşları ile ger-
na yardımcı olacak, bir havaalanına çek ve özel tüzel kişiler.
yerleştirilen bir levha. havaalanı/hava trafik sistem-
havaalanı terminal işletme leri arabirimi / airport/air traffic
ruhsatı / airport terminal operation systems interface
permit ECAC’nin havaalanları stratejisi he-
SHGM tarafından havaalanı termi- deflerine ulaşmak için uyguladığı
nellerinin açılıp faaliyet gösterebil- bir program.
mesi için verilen izin. havacılık bilgi hizmeti / aerona-
havaalanı terminali / airport utical information service
terminal Hava seyrüseferinin güvenilirliği,
Uçağın geliş ve gidiş hizmetleri için etkinliği ve düzenli akışı konuların-
kullanılan tüm binalar. daki bilgilerin toplandığı ünite.
havaalanı trafiği / airport traffic havacılık iletişim ağı / aeronau-
Havaalanı trafiği aşağıdakilerin bir tical telecommunication network
veya ikisini kapsar; Havacılık haberleşmelerinin iletişim
A) Uçak hareketleri. ağı üzerinden İnternet aracılığıyla
B) Havaalanına gelen ya da havaala- yapılması.
nından giden yolcular ve yük (kargo, havacılık bikını / aeronautical
posta, bagaj). beacon
havaalanı trafik yoğunluğu / Yeryüzünde belirli bir noktayı işa-
aerodrome traffic density ret etmek üzere, sürekli veya fasılalı
A) Hafif: Trafiğin en yoğun olduğu olarak, tüm azimutlarda görülebilen
saatlik ortalama hareket sayısının bir havacılık yer ışığı.

191 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


havacılık bilgisi

havacılık bilgisi / aeronautical havacılık mesaj işleme sistemi


information / aeronautical message handling
Havacılık verilerinin birleştirilmesi, system
ayrıştırılması ve formatlanmasın- X.400 Tabanlı IP protokolüne bağlı
yeni haberleşme sistemi olup, hava
dan ortaya çıkan bilgiler.
trafik mesajlarının alışverişinde üye
havacılık emniyeti / aviation ülkelerin uluslararası haberleşme
safety merkezleri arasında AMHS ve TCP-
IP kullanımı.
Yerdeki ve havadaki trafiklerin gü-
venilirliliğini sağlamak için yayın- havacılık mobil uydu (rota) hiz-
lanmış tüm uygulamalar. meti / aeronautical mobile satellite
(route) service
havacılık haberleşme istasyonu AMS(R)S iletişim imkânlarıyla uçuş
/ aeronautical telecommunication güvenliğinin ve düzenli akışının
station sağlanmasına yönelik kurulması
Havacılık haberleşme hizmetinde planlanan gelişmiş bir hizmet.
kullanılan istasyon. havacılık sabit iletişim ağı /
havacılık haritası / aeronautical aeronautical fixed telecommunica-
chart tion network
Havacılık amaçlı kullanılan; hava Dünya çapında, havacılık sabit dev-
releri aracılığıyla, tüm havacılık ve
sahasını, havayollarını, havaalan-
uçuş emniyet mesajlarının güvenli,
larını, seyrüsefer yardımcılarını,
hızlı olarak alınıp, gönderildiği ha-
tehlikeli/yasak tahditli sahaları vb. berleşme şebekeleri.
gösteren harita.
havacılık veri bütünlüğü / aero-
havacılık işletmesi / airline op- nautical data integrity
erator Veri çıkışında veya onaylı düzeltme-
Bir hava aracı işletmesiyle (etkinli- lerinde, bir havacılık verisi ile o ve-
ği) uğraşan ya da uğraşmayı kabul rinin kalite derecesinin kaybedilme-
eden kişi, örgüt ya da ticari kuru- mesi ya da değiştirilmemesi garanti
luş. Ticari amaçla ücret karşılığında altına alınan veri bütünlük derecesi.
hava araçlarıyla yolcu ve yük taşı- havacılık verisi / aeronautical
yan gerçek ve tüzel kişiler. data
İletişim, yorumlama ve işlenmeye
havacılık işletmesi/işletmeci
uygun tarzda biçimlendirilmiş hava-
güvenlik planı / administrator cılık olguları (durumları), kavramla-
security plan rı veya talimatları.
Hava Meydanı Güvenlik Progra- havacılıkla ilgili bilgilerin dü-
mı’nda, havacılık işletmelerine gü- zenlenmesi ve kontrolü / aero-
venlikle ilgili verilen sorumluluğun nautical information regulation and
yerine getirilebilmesi için bu ku- control
ruluşların görev şeklini belirlemek Hava sahası sınırları, ATS yolları ve
amacıyla hazırlanan plan. uygulamaları, radyo seyrüsefer yar-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 192


HAVAYOLU
terimleri

havayolu operasyonel haberleşmesi


dımcıları ve haberleşme üniteleri, lan havayı vermek üzere imal edil-
meteoroloji üniteleri, pistlerle ilgili miş özel donanımlı araç.
değişiklikleri konularındaki bilgile- havalimanı / airport
ri kapsayan ve bunları özel başlıklar
Uluslararası hava trafiği, geliş ve
altında toplayan düzenleme sistemi.
gidişlerine hizmet vermek ama-
havacılıkla ilgili idari haberleş- cıyla tesis edilmiş olup, gümrük,
me / aeronautical administrative göçmenlik, halk sağlığı, hayvan ve
communication bitki karantina işlemleri ve benzeri
Uçuşların veya nakliye hizmetleri- işlemlerin bünyesinde vakit kaybe-
nin operasyonel durumlarda bağlı dilmeksizin yürütüldüğü hava mey-
bulundukları kurumlar ile iletişim- danı.
lerinin sağlanmasında kullanılan
haberleşme.
havayolu / airway
havada doldurulmuş uçuş planı
Koridor formatında oluşturulmuş
/ airfiled flight plan
kontrollü saha veya bu sahanın bir
Kalkıştan sonra uçuş esnasında, bölümü.
ATU (Hava Trafik Ünitesi) ile koor-
dine edilerek doldurulan uçuş planı. havayolu işletme ruhsatı / air
operator certificate
havada uydu haberleşmesi /
Havayolu işletmecilerine ticari uçuş
airborne satellite communication
yapabilmeleri için SHGM tarafından
Yakın gelecekte öncelikle yaygınlaş- verilen belge.
ması düşünülen, uydu aracılığıyla
havayolu konşimentosu / airway
haberleşmeyi sağlayan, yer-hava
bill
haberleşmesinde yüksek kalite ve
geniş menzil sağlayabilecek sistem. Bir noktadan başka bir noktaya hava
taşıması ile gönderilen kargoyu ve
havada yakıt boşaltma / fuel bu kargonun taşıyıcı, gönderici ve
dumping alıcısını, hangi şartlarda bu kargo-
İniş için tehlike teşkil edebilecek nun taşındığını, taşıma değerini;
fazla yakıtın boşaltılması. değerli kargo, canlı hayvan, cena-
havada yakıt ikmali / aerial re- ze, tehlikeli madde veya bozulabilir
fuelling kargonun taşıma şeklini; işgal ettiği
Havada uçuş esnasında, bir uçaktan hacim ve ağırlığını belirleyen, dü-
diğerine yapılan yakıt ikmali. zenleyen bir hava taşıma senedi.

havada yapılan çalışma / aerial havayolu operasyonel haberleş-


work mesi / airline operational commu-
nication
Uçuş esnasında fotoğraf çekimi, göz-
lem, araştırma, keşif, reklam vb. özel Gelecekte ISO (Uluslararası Standart
birtakım faaliyetlerde bulunulması. Organizasyonu) OSI (Açık Sistem
Bağlantısı) modelinin esas alınarak,
havalandırma aracı / air conditi- hava-yer, yer-yer bilgi sistemleri link
on unit hatları üzerinden bir arada düşünü-
Uçaklara klima hizmetinde kullanı- lerek sağlanacak haberleşme.

193 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


havayolu taşıyıcısı

havayolu taşıyıcısı / air carrier verişli bir alan olarak seçilmiş veya
Yerli ve yabancı tescilli tüm hava ta- hazırlanmış, yerde veya su üzerinde
şıyıcıları. bulunan tanımlanmış bir alan.
hazır beton / ready mixed concrete helikopter hava taksi yolu /
Bilgisayar kontrolüyle istenilen helicopter air taxiway
oranlarda bir araya getirilen mal- Helikopterlerin havada taksi yapma-
zemelerin, beton santralinde veya ları için oluşturulmuş yüzey üzerin-
mikserde karıştırılmasıyla üretilen de belirli bir yol.
ve tüketiciye taze beton olarak tes-
helikopter yer taksi yolu / heli-
lim edilen beton.
copter ground taxiway
hedef / target Tekerlekli iniş takımına sahip he-
Zaman ve pozisyonla ilgili radar he- likopterlerin yerdeki hareketi için
defleri ve bilgilerin bileşimi. öngörülmüş yer, taksi yolu.
helidek / helideck heliped (küçük heliport) / he-
Petrol veya gazın işletilmesi için lipad
kullanılan bir işletme veya üretim Helikopterleri kullanan pilotların
platformu gibi bir denizde açıkta bu- aletsiz ve görerek uçuş kuralları
lunan bir yapı üzerinde bulunan bir (VFR) dahilinde iniş-kalkış yapabil-
heliport. dikleri, basit teknik yapılar dışında
helikopter / helicopter önemli üstyapı tesisleri bulunmayan
Belli bir piste ihtiyaç duymaksızın heliport.
karada ve denizde bir noktaya inen heliport / heliport
ve kalkan, motor gücü ile seyreden,
Helikopterlerin iniş, kalkış ve yer
havadan ağır hava aracı.
hareketlerini tamamen veya kısmen
yapabilmelerine elverişli alan.
heliport işletmecisi / heliport
operator
Heliport işletiminden sorumlu ve
heliport işletme ruhsatına sahip
kamu kurum ve kuruluşları ile özel
tüzel kişiler.
heliport yapımcısı / heliport con-
structor
Heliport yapımından sorumlu kamu
kurum ve kuruluşları ile özel tüzel
helikopter aşma sahası / helicop- kişiler.
ter clearway hesaplanmış iniş zamanı / calcu-
Performans sınıfı 1’de işletilen bir lated landing time
helikopterin üzerinde hızlanıp be- Bir uçağın hesaplanmış geçici ya da
lirli bir yüksekliğe ulaşabileceği el- gerçek iniş zamanı.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 194


HAVAYOLU
terimleri

ICAO bölgesi

hız ayarlaması / speed adjustment lara yüklenmesi ve indirilmesinde


Uçaklar arasında gerekli ayırmanın kullanılan yükselip/alçalma ve yük-
sağlanabilmesi amacına yönelik, lere hareket verebilme özellikleri ile
pilotlardan uçağın hızını belirli bir donatılmış araç.
değere ayarlamasını isteyen bir ATC
Hizmet Sözleşmesi / Service Agree-
(Hava Trafik Kontrol) usulü.
ment
hız hatası / velocity error Havaalanlarında yer hizmeti ya-
Bir hedefin gerçek yer hızı ile izleyici pan yer hizmetleri kuruluşları ile
tarafından hesaplanan yer hızı ara- havaalanlarının işletmeciliğini yü-
sındaki farklılık. rüten DHMİ arasındaki ilişkileri
hızlanma ölçüsü / accelerometer ve karşılıklı hak ve yükümlülükle-
Uzunlamasına-yanlamasına-dikey ri ile Havaalanları Yer Hizmetleri
(üç boyutlu) olarak hız ölçülmesinde Yönetmeliği’nde (SHY-22) belirlenen
kullanılan cihaz. kurallara aykırı davranışların cezai
müeyyidelerini düzenleyen standart
hızlı çıkış taksi yolu / rapid exit
sözleşme.
taxiway
İnen uçakların, piste dar bir açıyla homing / homing
bağlanan ve diğer çıkış taksi yol- Bir uçağın herhangi bir seyrüsefer
larında yapılandan daha yüksek yardımcı cihazına rüzgâr düzeltme-
hızlarla dönüş yapmasını sağlayan, si yapmaksızın uçması.
böylece pistin işgal süresini azaltan
taksi yolu. hususi pilot / private pilot
Ücret karşılığı yapılan uçuşlarda
hızlı çıkış taksiyolu gösterge
hava aracı kullanması yasaklanmış
ışıkları / rapid exit taxiway indica-
olan lisansa sahip bir pilot.
tor lights (RETIL)
Düşük görüş şartlarında, hızlı çıkış hüzme genişliği / beam width
taksi yolu mesafe bilgisini vermek Bir antenin ana radyo dalgasının ya-
üzere, çıkış kurbundan 300 metre rım güç noktalarında belirlenen açı
öncesinde 3 adet, 200 metre önce- genişlemesi.
sinde 2 adet, 100 metre öncesinde
1 adet olmak üzere, sarı renkli ışık
sistemidir.
hidrometre analizi / hydrometer
analysis
Küresel danelerin bir sıvı içerisinde
çökelme hızı ile çapları arasındaki I
ilişkiyi veren Stoke kanuna dayanır ICAO bölgesi / ICAO region
ve 200 no’lu elekten geçen danelerin
ICAO (Uluslararası Sivil Havacılık
dağılımını yani silt ve kil yüzdesini
Örgütü) anlaşmasını imzalayarak
tespit etmek için kullanılır.
ulusal ve uluslararası hava sahala-
high loader aracı / high loader rında hava seyrüsefer hizmeti sağla-
Özellikle palet ve konteynerın uçak- yan devletleri içeren bölge.

195 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


ICAO ülkeleri arasındaki ortak veri şebekesi

ICAO ülkeleri arasındaki ortak ne göre %50 oranında düşük perfor-


veri şebekesi / common ICAO data mansta olması.
interchange network ışıklandırma sistemi güvenilir-
Hava ulaşımında esas unsuru oluş- liği / lighting system reliability
turan Havacılık Uçuş Emniyet Me-
Tesisatın tamamının belirlenen tole-
sajlarının Yol Rehberi’ne (Routing
ranslar dahilinde çalıştığı ve siste-
Table) göre yurt içindeki hava liman-
min işlevsel bakımdan kullanılabilir
ları/meydanlarına ve yurt dışındaki
olduğu olasılık.
AFTN merkezlerine daha hızlı ve ka-
yıpsız olarak gönderilebilmesi için
ICAO üyesi ülkeler arasında kurul-
muş olan 9600 bps hızında X.25 pa-
ket anahtarlamalı iletişim protoko-
lünü kullanan haberleşme şebekesi. İ
ICAO yer gösterge kodu / ICAO iç hat uçuş(lar) / domestic flight(s)
airport code/location indicator Zorunlu inişler dışında, ülke sınır-
ICAO dokümanı 7910’da tanımlanan ları içindeki havaalanları arasında
kurallara göre belirlenen ve sabit yapılan seferler.
havacılık istasyonuna verilen dört
harfli kod grubu. (8 harften oluşan iç marker / inner marker
AFTN adreslerinin ilk 4 harfini ICAO ILS (CAT II) hassas yaklaşma ile kul-
kodu oluşturur.) lanılan, orta marker ve ILS pistinin
sonu arasına yerleştirilen, saniyede
IFR şartlar / IFR conditions 6 nokta vuruşu yapmaya ayarlanan
VFR uçuş için gerekli minimumların yayılım paterni yayarak pilotu gör-
altındaki hava durumu şartları. sel ve işitsel olarak, normalde teker
IFR uçak / IFR aircraft koyma noktasından 100 feet yuka-
Aletli uçuş kurallarına göre uçan rıda dizayn edilen karar yüksekli-
uçak. ğinde olduğu hakkında uyaran bir
marker vericisi.
IFR uçuş / IFR flight
Aletli uçuş kurallarına göre icra edi-
iglo / igloo
len uçuş. İçine yük konularak uçağa yerleş-
tirilen altsız, fiberglas, metal veya
inflight şirketi / inflight company uygun başka bir maddeden yapılmış
Uçak içi gümrüğe tâbi malzeme satı- esnek olmayan dipsiz bir hücre/teç-
şını gerçekleştiren şirket. hizat.
ışık başarısızlığı / light failure ikaz hizmeti / alerting service
Hüzmenin yükseklik açısı kullanıla- Arama kurtarmaya ihtiyaç duyan
rak belirlenmiş ortalama şiddetinin hava araçlarının bilgisini fiilî olarak
hüzme şaşması ve dağılım düşme- bu işlemi gerçekleştirecek kuruluş-
sinin herhangi bir sebeple, yeni bir lara iletmek ve gerektiğinde yardım-
ışığın belirlenmiş ortalama şiddeti- cı olmak amacıyla sağlanan hizmet.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 196


HAVAYOLU
terimleri

ilan edilmiş mesafeler

iki kere / words twice ikram üretim / catering produc-


A.) İstek olarak: “iletişim kötü. Lüt- tion
fen her freyzi iki defa söyleyin.” Havaalanı sınırları içerisinde veya
B.) Bilgi olarak: “iletişim çok kötü ol- dışında ikram üretim izni bulunan
duğundan bu mesajdaki her ifade iki kuruluşlar tarafından sadece uçak
defa söylenecektir.” yolcularına yönelik olarak hazırla-
iki yönlü ışıklar / bidirectional nan yiyecek-içecek ürünlerinin ha-
lights zırlanması.
Pist eksen, taksi eksen ışıkları gibi ikram ürünleri / catering prod-
iki yöne ışık veren armatürler. ucts
ikili faz değiştirme anahtarı / Yetkili bir kuruluş tarafından uçak-
binary phase shift keying larda yolculara sunulmak üzere ha-
Kullanımı ile 0’dan 1’e ya da 1’den 0’a zırlanan yiyecek ve içecekler.
dijital kod değişimlerinde, taşıyıcı ilan edilmiş kapasite / declared
faz değiştirilen teknik. capacity
ikili ikincil gözetim radar kap- Meteorolojik koşullar, kontrol saha-
samı / duplicated secondary surveil- sı ya da ATC sektör yapısı, personel
lance radar coverage ve cihaz yeterliliği, sorumluk sahibi
Birbirinden bağımsız çalışan iki olduğu hava sahasında bir kontrolö-
tane ikincil gözetim radar kaynağın- rün iş yükünü etkileyecek diğer fak-
dan alınan radar bilgilerinin kulla- törler de göz önüne alınarak, hava
nıldığı sistem. sahasının bir bölümü için belirli bir
ikincil gözetim radarı / secondary zaman dilimi içindeki uçak sayısı
surveillance radar olarak dile getirilen bir ATC sistemi-
nin ya da onun bir alt sisteminin ya
1090 MHz frekansında yayın yapan
da normal operasyonlar süresince
bir sorgulayıcı tarafından gönde-
bir hava aracına sağlanan hizmetin
rilen sinyallerin, uçakta bulunan
yeterliliği ölçüsü/kabiliyeti.
transponder 1030 MHz frekansında
cevap sinyali olarak geri gönderil- ilan edilmiş mesafeler / declared
mesi, bu cevap sinyalinin çözümlen- distances
mesi ile hedefin kimlik, irtifa ve yön A) Mevcut kalkış koşu mesafesi
bilgilerinin tespit edildiği bir radar (TORA). Kalkış halindeki bir uçağın
sistemi. yerdeki koşusu için mevcut ve elve-
ikram servis hizmeti / catering rişli beyan edilen pist uzunluğu.
delivery service B) Mevcut kalkış mesafesi (TODA).
Havaalanı sınırları içerisinde veya Kalkış koşusu için mevcut pist uzun-
dışında sadece uçak yolcularına yö- luğu artı -varsa- aşma sahasının
nelik olarak üretilmiş olan ikram uzunluğu.
ürünlerinin, özel olarak dizayn edil- C) Mevcut hızlanma–durma mesafe-
miş ikram yükleme araçları ile uça- si (ASDA). Kalkış koşusu için mevcut
ğa kadar taşınması ve yüklenmesi pistin uzunluğu artı -varsa- durma
işlemi. uzantısının uzunluğu.

197 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


ilave ekip
D) Mevcut iniş mesafesi (LDA). İniş ilk pas geçme noktası / initial
yapan bir uçağın yerdeki koşusu için missed approach point
mevcut ve elverişli beyan edilen pist İlk pas geçme noktasının belirlen-
uzunluğu. mesi için kullanılan, pist civarına
ilave ekip / additional crew yerleştirilen 3 boyutlu yol noktası.
Bir hava aracının uçuş harekâtı için ilk uçuş planı işlemi / initial flight
gerekli olan asgari sayıdaki kokpit plan processing
ekibinden fazla sayıda olan ve gerek- Uçuş planının kabul edilme fonksi-
tiğinde herhangi bir kokpit ekibinin yonu.
görevini devralabilecek ehliyette,
her iki pilot sandalyesinde görev ya- ilk yaklaşma bölümü / initial
pabilecek ve sağ koltuk eğitimi almış approach segment
kaptan pilotu ihtiva eden diğer bir İlk yaklaşma fiksinde başlayan ve
kokpit ekibi, kabin için ise standart uçağın ara yaklaşma safhasına gir-
sayıdan bir fazla kabin memurunu mesi için gerekli manevraları içeren
ihtiva eden kabin ekibi. bölüm.
ilave tam ekip / additional full ilk yaklaşma fiksi / initial ap-
crew proach fix
Bir hava aracının uçuş harekâtı için İlk yaklaşma bölümünün başlangıcı-
gerekli olan asgari sayıdaki kokpit nı tanımlayan, aletli yaklaşma pro-
ekibinden ayrı olarak, tam bir kokpit sedür çizimlerinde belirlenmiş fiks.
ekibi ile sayısı ortaklık tarafından,
ilkyardımcı / first aid expert
hava aracının tipine ve yapılacak
uçuş harekâtının özelliğine bağ- 22/5/2002 tarihli ve 24762 sayılı
lı olarak belirlenen kabin ekibi ve/ Resmî Gazete’de yayımlanan İlkyar-
veya yükleme görevlilerinden olu- dım Yönetmeliği’ne göre ilkyardımcı
şan uçucu ekip. sertifikası almış kişi.

ilgili ATS otoritesi / appropriate ince agrega / fine aggregate


ATS authority En büyük agrega tane çapının 4
Söz konusu (ilgili) hava sahasında mm’den küçük veya eşit olduğu ag-
hava trafik hizmetleri sağlamaktan regaya verilen ad.
sorumlu, devlet tarafından atanmış incelik modülü / fineness modulus
ilgili otorite. Agrega gradasyon özelliği hakkında
ilgili otorite / appropriate author- bilgi sağlayan ampirik bir sayısal
ity değer.
A.) Açık denizler üzerindeki uçuşlar- iniş koşusu / landing roll
da tescilinin bağlı olduğu devlet. Uçağın piste teker koyma noktasıy-
B.) Açık denizler dışındaki uçuşlarda la, duracağı veya pisti terk edeceği
üzerinde uçuş yapılan sahada ege- nokta arasındaki mesafe.
menliği olan devlet.
iniş müsaadesi / landing clearance
ilk gecikme / initiation lag (delay) Bilinen bir uçağa uygun havaalanı
Bir izleyicinin ilk giriş ve çıkış veri- koşulları dahilinde verilen iniş mü-
leri arasında geçen süre. saadesi.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 198


HAVAYOLU
terimleri

iş planı

iniş sahası / landing area insansız serbest balonlar / un-


Hareket sahasının hava araçları- manned free balloon
nın iniş ve kalkışları için ayrılmış Havadan hafif, insansız, serbest
bölümü. uçuş yapan hava araçları.
iniş sıralaması / landing sequence iptal edilen notam / cancelled
Uçakların iniş için sıralandırılması. notam
iniş yönü göstergesi / landing Bir notamın bir başka notamla ge-
direction indicator çerliliğinin ortadan kalkması.
Havaalanı Kontrol Kulesi ve kalkış iptal etmek / abort
ya da iniş yapmakta olan uçağın
iri agrega / coarse aggregate
pilotu tarafından görülebilecek bir
noktaya tesis edilen, gece kullanıl- En büyük agrega tane çapının 4 mm-
ması durumunda da ışıklandırılan, veya daha fazla olduğu; en küçük
iniş istikamet bilgisini veren cihaz- agrega tane çapının ise 2 mm veya
lar. daha fazla olduğu agregaya verilen
ad.
insan faktörü / human factor
Havacılıkla ilgili operasyonların irtifa / altitude
emniyet ve etkinliği üzerinde etkisi Bir seviye, nokta ya da nokta olarak
olan insan kabiliyet ve yeterliliği. kabul edilen bir cismin ortalama de-
niz seviyesinden ölçülen dikey me-
insan faktörü ilkeleri / human
factors principles safesi.
Havacılıkla ilgili usul, sertifikasyon, istasyon / station
eğitim, operasyon ve bakımla ilgili İşletmecinin hava aracı işletimi ile
konular ile insan ile sistem bileşen- ilgili faaliyetlerini gerçekleştirdi-
leri arasında insan performansına ği ve hizmetlerini kullandığı tüm
ilişkin doğru ve emniyetli bir ilişki- yerler.
lendirmenin sağlanması amacıyla
göz önünde bulundurulması gerekli istasyonel sapma / station decli-
ilkeler. nation
VOR istasyonunun kontrolü/kalib-
insan gücü planlaması / man-
rasyonu esnasında VOR cihazının 0
power planning
radyali ile gerçek kuzey arasındaki
Bir organizasyonun görevlerini de-
sapma açısı / hizalama değeri.
vam ettirebilmesi için gerekli yeter-
liliklere sahip kişi sayısının belirlen- iş analizi / job analysis
mesi, bu planlamaya göre kişilerin Bir adayın yetenek, bilgi, beceri ve
işe alımını veya işten çıkarılmasını diğer karakteristik özelliklerinin
belirleyen planlama. işin niteliklerine uygunluğunun be-
lirlenmesi.
insan performansı / human per-
formance iş planı / business plan
Havacılık faaliyetlerinin emniyeti ve Görev, hedefler ve konuları belirle-
verimi üzerinde bir etkiye sahip olan mek için ya da belirli zaman peri-
insan becerileri ve sınırlamaları. yotları içinde tamamlanmak üzere

199 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


işaret sahası
hazırlanan bir organizasyon için be- na İlişkin Yönetmelik kapsamındaki
lirlenen bir doküman ya da doküman sıhhi işyerlerinin açılıp faaliyet gös-
serileri. termesi için verilen izin.
işaret sahası / signal area işyeri açma ve çalışma ruhsatı
Meydanlarda yer işaretlerinin gös- (gayrisıhhi işyerleri için) / tra-
terilmesi için kullanılan bir saha. ding and operating license for non-
işaretleme / marking medical businesses
Havacılık bilgilerini aktarmak ama- SHGM tarafından Sivil Hava Ulaşı-
cıyla hareket alanının yüzeyinde mına Açık Havaalanlarında Yer Alan
gösterilen bir sembol veya sembol- Gayrisıhhi İşyerleri için İşyeri Açma
ler grubu. ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yö-
netmelik kapsamındaki gayrisıhhi
işbaşı eğitimi / on-the-job training işyerlerinin açılıp faaliyet gösterme-
Seçilmiş bir eğitmen gözetiminde si için verilen izin.
işin gerektirdiği özellikler ile kişinin
yeteneklerinin uyumluluğunu sağla- iz / track
mak için yapılan pratik eğitim. Bir hava aracının havada çizdiği yo-
lun yeryüzü üzerindeki izdüşümü
işbaşı eğitimi sorumlusu / on-
olup, yönü kuzeyden derece olarak
the-job training instructor
ifade edilir.
Operasyonel bir ortamda eğitim so-
rumluluğunu alabilecek, ilgili otorite iz dedektörü / trace detector
tarafından yetkilendirilmiş personel. Bir çanta ya da bagaj içinde yer
işin tanımı / job description alan çok küçük miktardaki patlayı-
cı maddeleri veya incelemeye tâbi
İşin özellikleri ve amaçları için be-
narkotik maddeleri algılayabilme
lirlenen, görev ve sorumlulukların
ve bunu alarm aracılığıyla bildirme
yerine getirilmesi için gerekli kişi-
sel yetenek, bilgi, fiziksel ve zihinsel özelliğine sahip teknoloji sistemi ya
uyum performansları. da farklı teknolojilerin bir arada kul-
lanıldığı kombinasyonlar.
işlenebilirlik / workability
iz dedektörü operatörü / trace
Tam sıkışmayı temin edebilmek üze-
detector operator
re, tatbik edilmesi gereken enerji
miktarını tayine yarayan betona Sertifikalı Hava Meydanı Emniyet
mahsus bir özellik. Şube Müdürlüğü personeli veya ilgi-
li kurum/kuruluşun sertifikalı özel
işyeri açma ve çalışma ruhsatı güvenlik personeli.
(sıhhi işyerleri için) / trading
and operating license for medical izin verilebilir taşıma gücü /
businesses. allowable bearing capacity
SHGM tarafından Sivil Hava Ulaşı- Bina ve saha önem derecesi ile veri
mına Açık Havaalanlarında Yer Alan kalitesi dikkate alınarak seçilecek
Terminaller ile Sıhhi İşyerleri için güvenlik katsayısı ile hesaplanan ta-
İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatları- şıma gücü değeri.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 200


HAVAYOLU
terimleri

kabin memuru

izin zamanı bitimi / clearance Yüksek irtifalarda yüksek hızdaki


void time rüzgarların oluşturduğu hava akımı.
Bir uçağa verilen ATC iznine uymak jet blast / jet blast
üzere herhangi bir manevrada bu- Jet motor egzozu.
lunmaması durumunda iznin geçer-
liliğinin bittiğini belirten zaman.
izleme / monitoring
Hava trafik kontrolörünün radar ek-
ranında trafiği takip etmesi olarak
K
tanımlanabilecek fonksiyon. kabin eğitim el kitabı / cabin
crew training manual
THY kabin memurlarının eğitimle-
rinin tanımlandığı ve detaylı olarak
açıklandığı, SHGM tarafından onay-
lanan el kitabı.
J kabin ekibi / cabin crew
jeneratör aracı / generator Bir uçuş görevinin yapılmasında
Uçakların elektrik ihtiyacını karşı- kokpit ekibinin dışında, esas görev
lamak üzere imal edilmiş özel dona- yeri hava aracının kabini olan ve
nımlı araç. işletmeci tarafından yolcu emniye-
tini ve gereksinimlerini karşılamak
JAR-145 onaylı kuruluş / JAR-145 üzere gerekli temel ve tazeleme eği-
certificated institute timlerini alarak sertifikalandırılmış
JAA tam üyesi olan bir ülke tarafın- personel.
dan JAR-145 kapsamında veya SHGM
tarafından SHY-145 kapsamında kabin ekibi el kitabı / cabin crew
yetkilendirilmiş bakım kuruluşu. manual
Kabin operasyonu ile ilgili ulusal
JAR-66 / JAR-66
ve uluslararası kurallar ile ortaklık
JAA tarafından 03.04.1998 tarihli standartlarının bir araya getirildiği,
hava aracı bakım personelinin li- OM-PART A’nın bir parçası olan ope-
sanslandırılması konulu yayımlan- rasyon el kitabı.
mış olan kurallar.
kabin görevlisi / crew member
JAR-FCL / JAR-FCL
Uçuş esnasında, uçakla ilgili bir ope-
Avrupa Havacılık Otoriteleri Birli- rasyon konusunda operatör tarafın-
ğinin yayımlamış olduğu Uçuş Ekibi dan görevlendirilmiş bir kişi.
Lisanslandırması düzenlemeleri.
kabin memuru / cabin attendant
JAR-STD / JAR-STD
Uçuş görevinin icrasında, ortaklık
Avrupa Havacılık Otoriteleri Birliği-
talimatlarına uygun olarak yolcu em-
nin yayımlamış olduğu sentetik eği-
niyeti ve konforundan kaptan pilota
tim cihazlarına ilişkin kurallar.
ve kabin amirine karşı sorumlu olan,
jet akımı / jet stream geçerli sertifikaya sahip personel.

201 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


kabul eden ünite

kabul eden ünite / accepting unit yaklaşma hattında inbound olmuş


Uçağın kontrolünü üstlenecek bir anlamındadır. Kaide dönüşü inbound
sonraki kontrol ünitesi. raporu ATC tarafından alınarak di-
kabul edilebilir risk / acceptable ğer uçaklar ile ayırma yapılmasında
risk kullanılır.
Ortaklığın, gerçekleştirdiği faali- kalıcı hava trafik hizmet yolu /
yetler ile ilgili olarak, yasal zorun- permanent air traffic service route
luluklara, ulusal ve uluslararası sivil Devamlılık ilkesi esasına göre tasar-
havacılık kurallarına, uyguladığı lanmış ATS yolu.
yönetim sistemlerine ve ilan ettiği
politikalara göre kabul edebileceği kalite kontrol programı / quality
risk düzeyi. control programme
Milli Sivil Havacılık Güvenliği Kalite
kabul edilebirlik / acceptability Kontrol Programı için bu metinde
Bir sistemin varlığının ve kullanımı- kullanılan ifade.
nın kullanıcı tarafından kabul edil-
me düzeyi. kalker / limestone
Kireç elde etmekte kullanılan, kal-
kabul edilmeyen kişiler / siyum karbonat (CaCO3) tuzundan
deportee oluşan tortul bir kayaç.
Bir ülkeye girişi yetkili merciler ta-
rafından reddedilen ve geldikleri ül- kalkış / airborne
keye ya da kabul edilecekleri başka Kalkan uçağın pistten teker kesme-
bir ülkeye, geldikleri hava taşıyıcısı sine veya kalkış koşusunun başla-
ile geri gönderilmek zorunda olan masından tırmanış zirvesine kadar
kişiler. olan safha.
kabul testleri / acceptance tests kalkış kontrol sistemi / depar-
Sistem kurucu (mükellef) ile idari ture control system
kurum arasındaki şartnameye göre Uçuşların check-in işleminin (uçuş
radar sistem performansının etkin öncesi yolcu bilet işlemi), kapasite
kullanımının analizi ve projeye uy- ve yük kontrolünün ve sevkinin bir
gunluğunun belirlenmesi süreci. otomasyonla (otomatik makinalarla)
yapılması yöntemi.
kaide dönüşü / procedure turn
Uçağın ilerlediği rotanın 180 dere- kalkış kontrolü / departure con-
ce tersine dönerek uçuşuna devam trol
edebilmesi için yaptığı belirli ma- Kalkıştan sonra belli bir süre bo-
nevralar. yunca, kalkan IFR uçuşlara sağlanan
hava trafik kontrol hizmeti.
kaide dönüşünde inbound /
procedure turn inbound kalkış müsaadesi / departure
Kaide dönüşü yapan uçağın başlan- clearance
gıçtaki rotasının 180 derece tersine Kalkış sonrası izlenecek yolu ve tır-
dönmeyi tamamladığı noktada uçak, manılacak seviyeyi belirleyen tali-
ara yaklaşma bölümünde veya son matlar.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 202


HAVAYOLU
terimleri

kar notamı

kalkış pisti / take-off runway temin edilen bir lamba.


Sadece kalkış amaçlı kullanılan pistler. kapı tipi metal arama dedektö-
kalkış slotu / departure slot rü / walk-through metal detector
Uçağın kalkışını yapmasının zorun- Güvenlik kontrol noktalarında veya
lu olduğu zaman. gerekli görülen diğer yerlerde, yolcu
ve personelin geçişlerinde güvenlik
kalkış yedek meydanı / take-off
taramasının yapılabilmesi amacıyla,
alternate
sadece metale duyarlı olan dedektör.
İlk kalkış meydanının tekrar kulla-
nılmasının mümkün olmadığı hal- kapıdan kapıya / gate to gate
lerde, gerektiğinde uçağın kalkıştan Hava Trafik İdare Merkezi ile kulla-
kısa bir süre sonra iniş yapabileceği nıcıların, uçağın motor çalıştırması
yedek meydan. ile başlayıp kapatmasına kadar ya-
kalkış zamanı / departure time şadıkları süreci belirten bir terim.
Uçağın pistten teker kestiği kalkış kaplama sınıflandırma nu-
zamanı. marası / pavement classification
kalkış-trafik paterni içine tır- number
manış / take-off pattern in climb Tahditsiz operasyonlar için bir kap-
Tüm yol, tüm manevra, yaklaşma- lamanın taşıma mukavemetini ifade
bekleme, ara yaklaşma, rüzgar altı/ eden bir sayı .
esas bacak, karar yüksekliğinden kapling / coupling
önce iptal edilen yaklaşma, acil du- İkmal hortumu ile uçak yakıt nokta-
rum kontrolsüz alçalma ve diğer sı bağlantı aparatı.
aşamaları.
kapsama alanı / coverage
kanal / channel
Radarın, gerekli ihtiyaçları karşı-
Radyo frekans spektrumunda veri
layabildiği üç boyutlu hava sahası
iletişimine olanak sağlayan frekans
hacmi.
bandı.
kanal hızı / channel rate kaptan pilot / pilot in command
Radyo frekans kanalı üzerinden ile- Uçuş esnasında bir hava aracının
tilebilen azami veri miktarı. manevralarından ve uçuş emniye-
tinden sorumlu, işletici tarafından
kapalı pist / closed runway yetkilendirilmiş pilot.
Havaalanı otoritesince her türlü
uçak operasyonlarına izin verilme- kar mücadele aracı / snowplow
diği/mümkün olmadığı pist. PAT sahalarında Kar Mücadele Hiz-
metlerinde kullanılan özel donanım-
kapasitör deşarj ışığı / capacitor
lı araç.
discharge light
Tüpte bulunan bir gaz içerisinden kar notamı / snowtam
yüksek voltajda elektrik deşarj etti- Özel bir formla yayımlanan, harekât
rilerek ve çok kısa sürelerle üretile- sahası üzerinde bulunan kar, sulu
rek, yüksek şiddette yanıp sönmesi kar veya buz sebebiyle oluşan kar,

203 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


kara tarafı
sulu kar, buz ve su birikintilerinin ye ve ekspres koliler konusunda il-
neden olduğu tehlikeli koşulların gili makam tarafından kabul edilen
varlığını veya kaldırıldığını belirten veya istenen güvenlik kontrollerini
özel bir NOTAM serisi. sağlayan bir acenta, nakliyeci veya
kara tarafı / landside diğer bir kuruluş.
Bir hava meydanında doğrudan uçuş kargo alanı / cargo area
faaliyetlerine dahil olmayan termi- Apron sahaları, kargo binaları ve de-
nal binalarını, diğer tüm yapıları, poları, araç park yerleri ve bunlarla
kullanımlı veya boş sahaları içine bağlantıyı sağlayan yollar da dahil
alan, ana giriş yolu/yolları kontrol olmak üzere kargo işlemleri için tah-
noktasından başlayarak hava tarafı sis olunan tüm yer alan ve tesisleri.
dışında kalan hava meydanı bölümü.
kargo binası / cargo building
karar alma / decision making Hava-kara nakliyesi arasında kar-
Bir aksiyonun muhtemel oluşumla- gonun içerisinden geçmek suretiyle
rından birini seçerek yapılan aktif hareket ettiği ve kargo işlem tesisle-
kavrama işlemi. rinin yer aldığı veya hava ya da kara
karar irtifaı/yüksekliği / decisi- yolu ile taşınmak üzere bekletilmek
on altitude/height amacıyla depolandığı bir bina.
Hassas yaklaşmada yerden görerek kargo uçağı / cargo plane
referans alarak inişin tamamlana- Tamamen yük taşımak için düzen-
mayıp pas geçme prosedürünün uy- lenmiş uçak.
gulanmaya başlanacağı belirlenmiş
karşı rüzgar / head wind
irtifa ve yükseklik değeri.
Hava aracının hareket yönünün aksi
karayip bölgesi / caribbean region istikametinde esen rüzgar.
Sorumlulukları altındaki uluslara- karşılıklı tanıma / mutual recog-
rası hava sahasında ve kendi hava nition
sahalarında Hava Seyrüsefer Hiz-
JAA üyesi bir ülkenin lisans ve sağlık
metleri sağlayan ICAO üyesi devlet-
konularında JAA merkezince yapı-
leri kapsayan bölge.
lan gerekli denetimlerden başarı ile
kargaşa yoğunluğu / clutter geçtikten sonra, bu ülkenin eğitim,
density lisans, yetki, yetkilendirme ve sınav
Radar kapsamı içinde, 1 milde olu- konularında JAR-FCL’e göre yaptık-
şan istenmeyen birincil radar ekola- ları işlem ve belgelerinin ilave bir
rının toplam sayısı. işleme tâbi tutulmadan diğer JAA
kargo / cargo üyesi ülkelerce kabul edilmesi.
Bir hava aracında posta, ikram mal- katkı / additive
zemesi ve bagajların dışında taşınan Betonun özelliklerini geliştirmek
her türlü eşya. üzere üretim sırasında veya döküm-
kargo acentesi / cargo agency den önce transmiksere az miktarda
Bir işletici ile iş yapan ve kargo, kur- ilave edilen maddelere verilen ad.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 204


HAVAYOLU
terimleri

kesik kesik yeşil ışık

katran / coal tar li hava akımına maruz kalması (jet


Meşe odununun kuru olarak damı- blast) gibi doğal nedenler
tılması. B.) Uçaktan kaynaklı hasar veya
kavşak / intersection yapısal yetmezlik durumları:
- uçağın yapısal dayanıklılığının,
İki veya daha fazla seyrüsefer yar-
performansının veya karakteristik-
dımcısının uçuş başı, radyal veya
lerinin olumsuz etkisi, - normal ola-
rotalarının kesişmesiyle tanımla-
rak tamir veya etkilenen parça
nabileceği gibi iki pist, bir pist ve bir
taksi yolu veya iki taksi yolunun ke- C.) Uçağın kayıp ya da uçağa ulaşıla-
sişme noktası olarak da tanımlana- maması durumu.
bilecek noktalar. kaza bilgi raporu / accident data
kavşak kalkışı / intersection de- report
parture Uçak kazası soruşturma raporu.
Pistin tamamı kullanılmadan, pistin kaza önleme ve uçuş emniyet
herhangi bir kavşaktan sonrası kul- programı / accident prevention and
lanılarak yapılan kalkış. flight safety programme
kaya zeminler / rock ground Uçuş emniyeti odaklı hava operas-
İklimsel nedenlerden dolayı bozul- yonlarının emniyeti ile ilgili konu-
mamış, az çatlaklı, sağlam zemin ları içerisinde bulunduran program.
tipi. Zemin emniyet gerilmesi değeri
kerteriz / abeam
3,5-30 kg/cm² arasındadır.
Bir uçağın; bir fiks, nokta veya yerin
kaydetme ve dinleme sistemi / yaklaşık 90o sağında veya solunda
recording and playback system olmasını ifade eden ve kesin bir nok-
Kaydetme ve yeniden oynatma im- tadan çok genel bir konumu gösteren
kânı veren sistemler. ifade.
kaydırılmış eşik / displaced thresh- kesik kesik beyaz ışık / intermit-
old tent white light
Bir pistin başlangıcında bulunma- Uçuştaki hava aracı için “bu mey-
yan bir eşik. dana in ve aprona git”, yerdeki hava
kaza / accident aracı içinse “meydan üzerindeki
Uçuş amaçlı olarak herhangi bir per- başlangıç noktasına (park yeri) geri
sonelin uçağa binmesi ile söz konu- dön” talimatını ifade eden ışık.
su personelin tamamının uçağı terk kesik kesik kırmızı ışık / inter-
etmesi arasında geçen sürede, uçak mittent red light
operasyonlarıyla ilgili olarak tanım-
Uçuştaki hava aracı için “meydan
lanan:
güvenli değil, inme”, yerdeki hava
A.) Bir kimsenin ölümcül veya ciddi aracı için ise “kullanılan iniş sahası-
yaralanma durumları; - uçak içeri- nı boşalt” talimatını ifade eden ışık.
sinde, veya - uçaktan kopmuş par-
çalar da dahil uçağın herhangi bir kesik kesik yeşil ışık / intermit-
parçasının doğrudan teması, veya tent green light
- doğrudan uçak motorunun şiddet- Uçuştaki hava aracı için “iniş için

205 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


kesin doğruluk
geri dön”, yerdeki hava aracı için ise kırmakum / crushed stone sand
“taksi serbest” talimatını ifade eden Kırılmış tanelerden meydana gelen
ışık. çakılın veya bloktaşın kırılması ile
kesin doğruluk / absolute accu- elde edilen ince agrega.
racy kırmataş / crushed stone
Dünya koordinat sistemine göre ta- Kırılmış tanelerden meydana gelen
nımlanmış bir noktanın, küreselleş- iri agrega.
meden kaynaklanan sapma oranı.
kırmızı işaret fişeği / red signal
kesin koordinatlar / absolute rocket
coordinates
Uçuştaki hava aracına daha önceki
Bir noktanın dünya koordinat siste- talimatlara rağmen “şimdilik inme-
mine göre yerinin tam olarak belir- yin” talimatı veren işaret.
lenmesi.
kısa mesafede iniş- kalkış yapa-
kesintili uçuş görev süresi / bilen uçak / short distance take-off
intermittent flight duty period and landing aircraft
Her bir uçucu ekip için, uçuş süreleri Uygulanabilir STOL karakteristiği,
arasında bekleme olan uçuş görev yeterliliği, gürültü ve kirlilik stan-
süresi. dartlarıyla uyumlu bir STOL mey-
kesişen pistler / intersecting dandan operasyon yapabilecek,
runways onaylanmış operasyon ağırlığı limit-
lerinde bir ağırlığa sahip uçak .
kılcal saçak / capillary fringe
Su tablasının hemen üzerinde yer kil / clay
alan ve bütün boşlukları suyla dolu Kalker, silis, mika ve demiroksit
olan yani atmosferik basınçtan daha içeren, 0,002 mm’den daha küçük
düşük bir basınç altında bulunan taneli, sarı ve kırmızı renk tonların-
bölge. da görülen, su çekme özelliği bulu-
kırılabilir cisim / frangible object nan (m)Al2O3.(n)SiO2.(p)H2O genel
kimyasal bileşim formülü ile ifade
Darbe anında, uçağa minimum teh-
edilen, plastisite, kohezyon, renk ve
like oluşturacak şekilde kırılması,
büzüşme özellikleri ile tanımlanan
eğilmesi veya esnemesi öngörülen
malzeme.
düşük kütleli bir cisim.
kimyasal katkı maddesi / ad-
kırılabilirlik / frangilibilty
mixture
Arzu edilen bir yüke kadar daya-
nabilecek yapısal bütünlükte ve klerans/müsaade fonksiyonu /
sertlikte olan, daha büyük bir yük- clearance function
te uçaklara en az derecede zarar Bir hava trafik kontrol birimi tara-
verebilecek şekilde eğilip, bükülen fından onaylanan ve uçuş personeli
veya kırılabilen nitelikteki bir cisim tarafından kabul edilen kleransın
özelliği. belirlenmesi ve iletilmesi.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 206


HAVAYOLU
terimleri

konaklama süresi

kod / code kol uçuşu / formation flight


SSR sorgulayıcısına cevap veren ce- Bir pilotun liderliğinde birden çok
vaplayıcı tarafından yayılan sinyal- uçağın birlikte gerçekleştirdikleri
lerde bulunan verilerin kombinas- uçuş.
yonu.
kolloid / colloid
kohezyon / cohesion
Çapı 0,002 – 1x10-6 mm arasında
Bir maddenin moleküllerini bir ara-
değişen kil veya organik madde bi-
da tutan, aynı cins moleküller ara-
leşimi.
sında bulunan çekim kuvveti.
koltuk kapasitesi / seat capacity
kohezyonlu zemin / ground with
cohesion Onaylı tip sertifikasında belirtilen
Balçık, kil ve marn içeren, cıvık, yu- azami koltuk sayısı.
muşak hamur, katı hamur, yarı sert kompasite / compactness
ve sert zemin olarak sınıflandırılan,
Birim hacimdeki agregada tanelerin
sırasıyla 0 kg/cm², 0,4 kg/cm², 0,8
işgal ettiği toplam hacim.
kg/cm², 1,0-2,5 kg/cm² ve 2,5-3,5
kg/cm² zemin emniyet gerilme de- komponent / component
ğerleri olan zemin tipi. Herhangi bir motor, pervane, parça
kojenerasyon tesisi / co-genera- veya cihaz.
tion unit komşu ATC ünitesi / adjacent ATC
Enerjinin elektrik ve ısı formlarında unit
aynı sistemden beraberce üretilmesi.
Birbirinden trafik devralan/devreden
kokpit / cockpit komşu hava trafik kontrol ünitesi.
Bir hava aracında pilot ya da pilotla-
konaklama meydanı / staging
rın oturduğu kısım.
field
Ana üs veya geçici üs kapsamı dışın-
daki meydanların, ortaklığın uygun
konaklama tesisi ve iaşe imkânı
sağlamakla yükümlü olduğu, süresi
konaklama süresindeki tarife uyan
yurt içi ve yurt dışında konaklamalı
görevlerin yapıldığı meydan.
konaklama süresi / staging pe-
kokpit ekibi / cockpit crew riod
Hava aracının sevk ve idaresi ile kul- Konaklama meydanında, uçuş dışı
lanımından sorumlu ve SHGM tara- eğitim ve idari görevler hariç uçucu
fından lisanslandırılmış gerekli olan ekip için 7 (dahil) günü aşmayan sü-
asgari sayıdaki pilot/pilotlar ile eğer reyle ve içinde asgari dinlenme sü-
varsa uçuş mühendislerinden oluşan resi olacak şekilde yapılacak görev
ekip. süresi.

207 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


konglomera

konglomera / conglomerate kontrollü hava sahası / con-


Yuvarlak kum ve çakılların basınçla trolled airspace
birleşmesi ve zamanla sertleşmesi İçerisinde hava sahası sınıflandır-
sonucu oluşan kütleler. masına uygun olarak hava trafik
kontrol hizmetinin verildiği, sınır-
konma ve havalanma alanı
ları belirlenmiş sahalar. ATS hava
(TLOF) / touchdown and lift-off
sahası sınıfları A,B,C,D ve E’ den
area
oluşur.
Bir helikopterin konabileceği veya
havalanabileceği bir alan. kontrollü havaalanı / controlled
aerodrome
konteyner / container Havaalanı trafiğine hava trafik kont-
İçine yük koyularak uçağa yerleşti- rol hizmeti sağlanan havaalanı.
rilen, biçimi uçağın iç yüzey detayla-
kontrollü uçuş / controlled flight
rına uyumlu metal birimler.
Hava trafik kontrol müsaadesine
kontrol / control tâbi herhangi bir uçuş.
Hava aracı/hava aracının kompo- kontrolör adaylarına verilen
nentinin onaylanmış standartlar ile başlangıç eğitimi / ab initio trai-
uygunluğunun denetlenmesi. ning for ATCOs
kontrol devir noktası / transfer Konu ile ilgili deneyimi olmayan
of control point adaylara, teorik yeterlilik kazandı-
Bir hava aracının uçuş güzergâhı rabilmek için verilen temel eğitim.
üzerinde tesis edilmiş ve hava aracı- kontrolör-pilot direkt haberleş-
na sağlanan hava trafik kontrol hiz- mesi / direct controller-pilot com-
metinin diğer bir kontrol ünitesine munication
ya da kontrol pozisyonuna devredi- Hava trafik kontrol birimi ve pilot
leceği nokta. arasında sesli cevaplama içeren rad-
kontrol listesi / checklist yo haberleşme metodu.
kontrol noktası / check point kontrolör-pilot veri hattı haber-
Tahditli alanlara girişten önce oluş- leşmesi / controller-pilot data link
turulan, şahısların, eşyaların, araç- communication
ların kontrol edildiği yer. ATS operasyonlarında ATC merkezi
ile hava aracı arası iletişimin veri
kontrol pilotu yetkisi / authority
değişimi yöntemi ile yapılmasını
of control pilot
sağlayan bir sistem.
Pilot adaylarının, pilotların, uçuş
öğretmenlerinin ve diğer kontrol kontrolsüz havaalanı / uncon-
pilotlarının uçuş yeterlilik/yetenek trolled airport
testlerini yapmak üzere SHGM tara- Aydınlatma ve seyrüsefer kolay-
fından yetki kategorileri onaylana- lıklarının bulunmadığı, pilotların
rak atanan ve isimleri yayımlanan aletsiz ve görerek (VFR) iniş-kalkış
öğretmen pilotlara verilen yetki. yapabildikleri havaalanları.
kontrol sahası / control area konum tahmini / dead reckoning
Belirli bir alt sınırdan başlayıp yu- Yön, hız ve zaman gibi verileri göz
karıya yükselen kontrollü saha. önüne alarak belirlenen bir konum-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 208


HAVAYOLU
terimleri

kum
dan ilerleyerek konum tahmini ya- tâbi tutulan) yüzeyindeki buz ve don
pılması. oluşumunu ve kar birikimini önleye-
konveyör / conveyor ceği tahmini süre.
Bagaj, kargo ve postanın yüklenip korunmuş uçuş bölgeleri / pro-
boşaltılması için kullanılan hareket- tected flight zones
li bant sistemi. Lazer ışınımının zararlı etkilerini
konveyör aracı / conveyor vehicle hafifletmek üzere özel olarak belir-
Bagaj, kargo ve postanın yükleme, lenmiş hava sahası.
boşaltma için kullanılan hareketli
kör nokta / blind spot
bant sistemine haiz araç.
Radyo yayınlarının alınamadığı ya
koordinat / coordinate da radar menziline girmeyen saha;
Bir pozisyon ya da yeri belirlemesi kontrol kulesince hava alanının gö-
amacıyla enlem/boylam olarak (de- rülemeyen bölümleri.
rece/dakika/saniye) ifade edilen re-
ferans değerler. kritik hadise / critical incident
koordine fiksi / coordination fix Bir kişinin olağan olmayan güçlü bir
Üniteler arasında devir noktası, kont- reaksiyon gösterdiği herhangi bir
rolün transferi, terminal giriş-çıkış olay.
noktaları olarak kullanılan bir sey- kullanılabilen en düşük uçuş
rüsefer yardımcısı ya da fiks olarak seviyesinin altına alçalma /
belirlenen pozisyon. descend below the lowest usable
korelasyon / correlation flight level
Uçuş yolu ve profili konusunda SSR Bir uçağın, bir hava sahasında belir-
kod tanımlaması, coğrafi ve zaman lenmiş minimum uçuş seviyesinin
kontrollerini temel alan uçuş planı altına alçalması.
verileri ve pozisyon vektörü arasın-
da ilişki oluşturan fonksiyon. kullanılabilirlik faktörü / usabil-
ity factor
korozyon / corrosion
Bir pistin veya pistler sisteminin
Elektrokimyasal etki sonucu malze- kullanımının, yan rüzgar unsuru
mede oluşan kütle kaybı.
nedeniyle tahdit edilmediği zaman
koruma alanı / protection area yüzdesi.
Bir taksi güzergâhı dahilinde ve
kullanılan /aktif pist / runway in
bir helikopter park yeri etrafında
use / active runway
bulunan, helikopterlerin emniyet-
li manevraları için cisimlerden, O an için, kalkış veya iniş amaçlı
FATO’dan, diğer taksi güzergâhla- kullanılan pist veya pistler. Çoklu
rından ve helikopter park yerlerin- pist kullanımlarında tüm kullanılan
den ayrılma sağlayan bir alan. pistler aktif kabul edilir.
koruma süresi / holdover time kum / sand
Buzlanmayı önleyici sıvının (bakı- Çapı 0,06 ile 2 mm arasında değişen,
mın), bir uçağın korunan (işleme silisli kütlelerin, kayaların doğal

209 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


kural dışı (asi) yolcular
etkenlerle parçalanarak ufalanma- kuru birim ağırlık / dry unit
sından ya da kayaların parçalanma- weight
sıyla oluşan, genellikle kuvars esaslı Zemin ya da kaya katı maddesinin
granüler, kuru ve doygun halde ko- ağırlığının zemin veya kaya kütlesi-
hezyonsuz, ancak belirli nem altında nin toplam hacmine oranı.
kohezyon gösteren malzeme.
kurye hizmeti / courrier service
kural dışı (asi) yolcular / unruly Bir ya da birden fazla gönderici tara-
passengers
fından verilen gönderilerin, tarifeli
Uçakta kalkış öncesinde uçak kapısı- bir hava yolu ile, kurye yolcu tara-
nın kapanmasından, indikten sonra fından normal uçak altı bagajı olarak
tekrar açılmasına kadar olan sürede taşınması işlemi.
yolcu ve personelin düzenini veya
güvenliğini tehlikeye atacak hare- kuyruk/arka rüzgâr / tail wind
ketlerde bulunan, uçaktaki malze- Pistin uzunlamasına eksenine dik ya
melere zarar veren, tehdit eden veya da daha fazla açıyla esen rüzgâr.
sivil havacılık alanında uygulanan kuyruk/dümensuyu türbülansı
mevzuat kurallarına ve müretteba-
/ wake turbulence
tın uyarılarına uymayan kişiler.
İtme kuvveti akıntısı türbülansı,
kurtarma birimi / rescue unit girdaplar, jet rüzgârı, tepkili motor
Arama ve kurtarmanın hızlı bir şe- rüzgârı, pervane rüzgârı ve havada
kilde gerçekleştirilmesi için uygun ve yerde motor rüzgârı gibi atmos-
ekipman sağlanmış eğitimli perso- ferde bir hava aracının geçişinden
nellerden oluşan bir birim. kaynaklanan doğa olayları.
kurtarma koordinasyon merke- Kuzey Atlantik Hava Trafik Yö-
zi / rescue coordination center netimi / North Atlantic Air Traffic
Bir arama-kurtarma bölgesinde Management
arama-kurtarma operasyonlarının Sorumluluğu, Kuzey Atlantik hava
yürütülmesini koordine etmekten seyrüsefer sahalarında uygulanan
ve arama-kurtarma hizmetlerinin ayırma standartları için önerilen
etkili bir şekilde yürütülmesinden değişiklikleri sonuçlandıran çalış-
sorumlu birim. ma grubu.
kurtarma ve yangın istasyonu / küçük kaza / minor accident
airport fire fighting category Uçuş harekâtı esnasında bir veya
Havaalanı yangınla mücadele ka- daha fazla hava-aracının hafif hasa-
tegorilerine göre temin edilen kur- ra uğraması ile sonuçlanan hasarlar.
tarma ve yangın söndürme araç, kür malzemesi / curing agent
malzeme ve ekipmanlarının muha-
Çimentonun yeterli hidratasyonunu
fazası ile ARFF personelinin idari ve
sağlamak, betonda tam ve uygun
sosyal ihtiyaçlarının karşılandığı,
sertleşme elde edebilmek için kulla-
uçak kaza kırımlarına karşı hızlı
nılan malzeme.
müdahale edilebilmesini sağlamak
üzere her türlü kolaylığı barındıran küresel konumlandırma sistemi
ve havaalanı içinde tesis edilen bina. / global positioning system

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 210


HAVAYOLU
terimleri

lisansın çevrilmesi
Uzaydan yapılan hız, zaman, pozis- lazer ışınlarına duyarlı uçuş
yon belirleme ve geliştirme sistemi. bölgesi / laser-beam sensitive flight
zone
küresel seyrüsefer uydu sistemi
/ global navigation satellite system Parlaklığın flaş körlüğü veya hayali
görüntüye neden olmayacağı bir dü-
Gerekli teknik ekipmanlarla dona- zeyle sınırlandırıldığı, LFFZ ve LCFZ
tılmış, dünya çapında pozisyon, hız dışında, ancak mutlaka bunların
ve zaman belirlenmesi konularında bitişiğinde bulunması gerekmeyen
kullanılan uydu sistemi. hava sahası.
küresel seyrüsefer uydu siste- levha / sign
minin doğruluğu / GNSS accuracy A) Sabit mesaj levhası. Yalnızca tek
GNSS tarafından belirtilen pozisyon bir mesajı gösteren bir levha.
ve zamanın, gerçek pozisyon ve za- B) Değişken mesaj levhası. Önceden
mana göre uygunluğu (veya hata belirlenmiş birden fazla mesajı gös-
payı). terebilecek veya (duruma göre) hiç-
bir mesajı göstermeyecek bir levha.
likit limit / liquid limit
Zeminlerin plastik halden likit hale
geçtiği deney sonucunda, elde edilen
su içeriği değeri. Yüzde olarak ifade

L
edilir (wl).
lisans / licence
lastik izi ve boya silme aracı / Yeterlilik testinden sonra sahip olu-
rubber/ paint / skid mark removal nan özel bir belge.
vehicle lisans (SHY 65-01’e göre) / li-
cence
PAT sahalarında Lastik izi ve Boya- SHY 65-01 Yönetmeliği’ne göre ve-
ların silinmesinde kullanılan özel rilen ve onaylanan, kanuni sahibine
donanımlı araç. içerisinde bulunan derece ve onay-
lazer ışını kritik uçuş bölgesi / lara göre hava trafik kontrol hizmeti
laser-beam critical flight zone sağlama yetkisi veren belge.
Parlaklığın göz kamaştırıcı etkilere lisans onayı / licence approval
neden olmayacağı bir düzeyle sı- Hizmet sağlayıcı kuruluş tarafından
nırlandırıldığı, bir havaalanı yakı- hava trafik kontrol lisansına işlenen
nında, fakat LFFZ ötesinde bulunan ve lisans sahibinin dil yeterliliğini
hava sahası. belirten yetkilendirme.
lazer ışınından arındırılmış lisans otoritesi / licensing autho-
uçuş bölgesi / laser-beam free rity
flight zone Yasal bir düzenleme ile personel
Parlaklığın görüşte herhangi bir lisanslarından sorumlu kılınan ta-
bozulmaya neden olmayacağı bir nımlanmış otorite.
düzeyle sınırlandırıldığı, bir hava- lisansın çevrilmesi / transfor-
alanının hemen yakınında bulunan ming of the licence
hava sahası. JAA üyesi olmayan ülkelerce tanzim

211 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


lisanslı personel (bakım için)
edilmiş ya da SHGM tarafından millî magmatik / igneous
usullere göre tanzim edilmiş lisans- Magmanın yeryüzüne ulaşarak so-
ların JAR-FCL lisansına çevrilmesi. ğuması sonucu oluşan kayaç türü.
lisanslı personel (bakım için) /
licensed personel for maintenance mahalli bekleme noktası / local
Hava aracı üzerinde bakım yapmak standby point
üzere SHGM tarafından yetkilendi- Tehlikenin henüz önemli boyutlara
rilmiş personel. ulaşmadığı hallerde kurtarma ve
lokalizer / localizer yangınla mücadele ekiplerinin yan-
ILS sisteminin, 108-112 MHz frekans gın istasyonu veya yakın çevresinde
bandında çalışan, havaya yayılan hazırlıklı olarak beklediği yerler.
elektronik sinyaller vasıtasıyla uça-
maksimum agrega boyutu /
ğın pist merkez hattını tam olarak
karşılamasını sağlayan ve pist mer- maximum aggregate size
kez hattı üzerine pist başına belli bir Betonun fiziksel özelliklerine etki
mesafeye yerleştirilen parça. edecek miktarda bulunan tane grup-
lokalizer hattı / localizer course larından en büyük boyutlu olanı.
ILS’te lokalizer vericisinin oluştur- manevra sahası / manoeuvring
duğu yol. area
Los Angeles aşınma deneyi / Los Havaalanının, apronlar hariç olmak
Angeles abrasion test üzere, hava araçlarının kalkışı, inişi
Agreganın aşınmaya dayanıklığının ve taksi yapması için kullanılacak
belirlenmesinde kullanılan deney
bölümü.
yöntemi.
mania / obstacle
A) Uçakların yüzey hareketi için ön-
görülen bir alanda bulunan; veya
B) Uçuş halindeki uçakların korun-
ması için öngörülen belirli bir yüzey
üzerinde uzanan; veya

M C) Bu tanımlanmış yüzeylerin dı-


şında duran ve hava seyrüseferi için
mach numarası/ayarı tekniği / tehlike olarak belirlenmiş tüm sabit
mach number technique (ister geçici olsun isterse daimi) ve
Turbojet motorlu uçaklar arasındaki hareketli cisimler veya bunların
uzunlamasına ayırma minimumla- parçaları.
rını muhafaza etmek için uçakların mania ışıkları / obstruction lights
hızlarına müdahale etmeyi sağlayan
Havaalanı yakınlarında, yaklaşma,
teknik.
tırmanma ve iç yatay bölgesinde yer
mach numarası / mach number alan ve belirli bir yükseklikten daha
Hakiki hava süratinin ses süratine fazla yüksekliğe sahip bina, tesis ve
oranı. cisimlerin yerini belirlemek üzere,

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 212


HAVAYOLU
terimleri

mesafe ölçüm cihazı


manianın yüksekliği ve konumuna bir yönetim birimi.
göre kırmızı veya beyaz renklerde,
merkezî hava sahası bilgi fonk-
yanıp sönen veya sürekli yanan, bir
siyonu / centralized airspace data
veya birden fazla ışık kombinasyo-
function
nundan oluşan ışık sistemi.
ECAC (Avrupa Sivil Havacılık Konfe-
mania lambası / obstruction light ransı) devletleri tarafından görev-
Var olan maniaya pilotun dikkatini lendirilen ve ulusal hava sahası kul-
çekmek için mania teşkil eden doğal lanım planlarında uygun rota bilgisi
arazi yapılarının ya da nesnelerin en elde edebilmek için kurulan hava sa-
yüksek yerine yerleştirilmiş genel- hası yönetim fonksiyonu.
likle kırmızı veya beyaz renkli bir merkezî işlem birim yükü /
lamba ya da lamba grubu. central processing unit load
maniadan arındırılmış bölge / Nominal CPU yükü, maksimum gi-
obstacle-free zone riş/çıkış nominal durumların işlen-
İç yaklaşma yüzeyi, iç geçiş yüzeyi, mesinde verilen işlemcinin CPU yü-
temkinli iniş yüzeyi, ve şerit saha- künün ortalama değeri.
nın, bu yüzeylerle sınırlanmış bölü- merkezî yönetim birimi / central
mü üzerinde, seyrüsefer amacıyla executive unit
monte edilmiş, kırılabilir hafif kitle-
Üye ülkelerin hava sahasındaki hava
lerin dışındaki sabit maniaların ihlal
trafik akış yönetimi ölçümlerinin
etmediği hava sahası.
yapılması, koordinasyonu ve plan-
melafir / melaphyre laması sorumluluğuna sahip birim.
Koyu renkli porfiritik, feldspat içe- mesafe kodlamalı yaklaşma
ren, genellikle karbonifer veya per- ışık sistemi / calvert system appro-
miyen yaşlı bozuşmuş magmatik ach lighting systems (distance coded
kayaç. centre line)
merkezî radnet görüntüleme ve Eşikten itibaren 30 metre aralıklar-
kontrol sistemi / central radnet la yerleştirilmiş, merkez hattında-
monitoring and control system ki ışıkların sayısına ve çapraz bar
Radar ağı görüntülenme ve kontrol uzunluğuna bağlı olarak eşiğe olan
merkezi. uzaklık bilgisini içeren ve yaklaşma
merkezî akış yönetim birimi / hattına dik olarak tesis edilen her
central flow management unit 150 metrede bir olmak üzere 5 adet
çapraz bar ışıklarından oluşan, top-
Katılımcı ülkelere hava trafik akış
lam uzunluğu 900 metre olan yak-
yönetimi sağlamak için ICAO Mer-
laşma ışık sistemi.
kezî Hava Trafik Akış Yönetimi Or-
ganizasyonu gereğince kurulmuş ve mesafe ölçüm cihazı / distance
Merkezî Yönetim Birimi ve Uçuş Pla- measuring equipment
nı Operasyonları Bölümü’nü içeren Uçakta ve yerde bulunan cihazlar

213 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


mesaj formatı
yardımıyla, uçağın yerdeki istasyo- cut ve elverişli ilan edilen pist uzun-
na olan uzaklığını mil cinsinden gös- luğu.
teren cihaz.
mevcut kalkış koşu mesafesi /
take-off run available
Kalkan bir uçağın yerdeki koşusu
için mevcut ve elverişli olarak ilan
edilen pist uzunluğu.
mevcut kalkış mesafesi / take-off
distance available
Mevcutta bir aşma sahası varsa, bu-
nun kalkış için koşu mesafesine ek-
lenmesiyle oluşan mesafe.
mesaj formatı / message format
Mesajı oluşturan yapısal özelliklerin mevcut yakıt / fuel remaining
belirlenmesi. mevki belirtici radyo cihazı /
metamorfik / metamorphic compass locater
Önceden mevcut kayaçların, sıcak- Aletli iniş sistemi (ILS) için ya da son
lık, basınç ve kimyasal olayların et- yaklaşma aşamasında seyrüsefer
kisi altında metamorfizmaya (baş- yardımcı cihazı olarak kullanılan
kalaşma olayı) uğraması sonucu mevki belirleyici.
oluşagelen kayaç türü.
meydan kontrol / tower control
meteoroloji ofisi / meteorological İniş-kalkış trafiklerine ve meydan
office civarındaki diğer trafiklere hava
Uluslararası hava seyrüseferi için trafik kontrol hizmetinin verilmesi
meteoroloji hizmeti sağlamak üzere ile sorumlu ünite.
kurulmuş ofis.
meydan kontrol derecesi /
meteorolojik görüş / meteorologi- aerodrome control rating
cal visibility
Meydan kontrol hizmetinde çalışan
Rasat parkı merkez olmak üzere,
hava trafik kontrolörlerinin sahip
değişik yönlerde ölçülen rüyetin en
oldukları derece türü.
düşük görüş değeri.
meydan kontrol hizmeti / aero-
mevcut hızlanma-durma me-
drome control service
safesi / accelerate-stop distance
available Meydan trafiği için sağlanan hava
Mevcut kalkış koşu mesafesi ve -var- trafik kontrol hizmeti.
sa- durma uzantısının uzunluğu top- meydan kontrol kulesi / aero-
lamı. drome control tower
mevcut iniş mesafesi / landing Meydan trafiğine hava trafik kontrol
distance available hizmeti vermek üzere oluşturulmuş
İnen bir uçağın yer koşusu için mev- birim.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 214


HAVAYOLU
terimleri

mikrodalga iniş sistemi


meydan civarında oluşturulan sınır-
ları belirli hava sahası.
meydan trafik paterni / aerodro-
me traffic circuit
Meydan görüşü içerisinde hareket
eden uçakların izlenmesi için özel
olarak belirlenmiş yol.
meydan turu / circle to runway
Hava trafik kontrolörünce belirti-
meydan kontrol ünitesi / aero- len meydan trafik paterni dahilinde
drome control unit inilecek piste yapılan yaklaşma ma-
Uçağın iniş-kalkış safhalarında so- nevrası.
rumluluğunu taşıyan hava trafik
kontrol ünitesi. meydan uçuş bilgi hizmeti /
aerodrome flight information service
meydan kontrolörü / aero-
Meydan kontrol hizmeti şartlarının
drome controller
günün tamamı veya belirli bir bölü-
Meydan kontrol hizmeti veren hava mü için doğrulanmadığı meydanlar-
trafik kontrolörü. da uçuş güvenliğinin sağlanabilmesi
meydan rakımı / aerodrome için IGA (Uluslararası Genel Havacı-
elevation lık) tarafından hava trafik hizmetle-
İniş sahasının (pistin) en yüksek ri otoritesinin kararıyla tanımlanan
noktasının deniz seviyesinden olan şartlar.
yüksekliği. meydan uçuş bilgi ünitesi / aero-
meydan referans noktası / aero- drome flight information unit
drome reference point Meydan trafiğine uçuş bilgi hizmeti
Bir meydan için belirlenmiş coğrafi sağlamak amacıyla meydan içerisine
referans noktası olup genellikle pist kurulan ünite.
üzerinde belirlenir.
mikro çatlak / microcrack
meydan tanıtma işareti / aero- Beton üzerinde oluşan, gözle görüle-
drome identification sign meyen, çok ince çatlak.
Havaalanının havadan tanınmasına
yardımcı olmak üzere meydana yer- mikrodalga iniş sistemi / mi-
leştirilmiş bir işaret. crowave landing system
Mikrodalga spektrumunda çalışan
meydan trafiği / aerodrome traffic
bir hassas aletli yaklaşma sistemi.
Bir meydanın manevra sahasındaki
ILS sistemine göre oldukça gelişmiş
tüm trafiklerle, meydan civarında
özelliklere sahiptir. Pist merkez hat-
uçan hava araçların tamamı.
tına göre ±40 derece yatay ve süzü-
meydan trafik bölgesi / aero- lüş yolunda 0,1 ve 15 derece arasın-
drome traffic zone da dikey kaplama sağlayarak eğrisel
Meydan trafiğini korumak için bir yaklaşmaya müsaade eder.

215 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


mikser

mikser / mixer edildiği fiks varsa bu fikse varış


Mekanik karıştırıcı. zamanıdır. Böyle bir fiks ya da sey-
rüsefer yardımcı cihazı yoksa ya da
minimum alma irtifası / mini- hava aracı VFR ise meydan üzerinde
mum reception altitude olacağı tahmin edilen zaman.
Bir kavşak noktasının tanımlanabi- muhtemel yaklaşma zamanı /
leceği en düşük irtifa. expected approach time
mod S / mode S IFR bir hava aracının muhtemel bir
Hava trafik hizmetlerinde kullanıl- gecikme/beklemenin ardından, iniş
mak üzere geliştirilen, tanımlama için yaklaşmasını tamamlamak üze-
re fiksi terk edeceği tahmin edilen
ve teşhisin yanı sıra hava-yer mesaj
zaman.
alışverişi de sağlayarak sözlü konuş-
maları asgariye indirmeyi amaçla- müdahale süresi / response time
yan bir seyrüsefer sistemi. ARFF (havaalanı kurtarma ve yan-
gınla mücadele) birimine verilen ilk
mod S ikincil gözetim radarı / alarmın alındığı süreyle, olay yerine
mode s secondary surveillance radar ilk ulaşan yangın söndürme aracı-
Klasik SSR radarlarından farklı ola- nın/araçlarının üzerinde taşıdığı
rak uçakların 24 bitlik ICAO adres- yangın söndürme malzemesinin de-
leri ile seçici olarak sorgulandığı şarj oranının %50’sini uyguladığı
sistem. zaman kadar geçen süre.
monopulse ikincil gözlem radarı mürettebat / crew
/ monopulse secondary surveillance İşletici tarafından uçuş süresinde
radar bir hava aracında görevlendirilen
Tek sinyalle uçağın yerini tespit ede- şahıslar.
bilen SSR. müsaade edilen seviyeden sapma
/ cleared flight level deviation
muhtemel dairesel hata / prob-
able circular error Bir uçuşun müsaade edildiği seviye
ile muhafaza edilen seviye arasın-
Bir dairesel normal dağıtımda, muh-
daki fark. Müsaade edilen seviye-
temel dairesel hata yapılan bireysel den sapma, uçuşun verilen seviyeye
ölçümlerin %50’sini içeren dairenin uyumluluğunun bozulması durum-
yarıçapı ya da bulunanın muhtemel larının belirlenmesi amacıyla kulla-
%50’si içindeki dairenin yarıçapıdır. nılır.
muhtemel kalkış talimatı zamanı müsaade edilen uçuş seviyesi /
/ expected departure clearance time cleared flight level
Bir uçağın kalkış için talimatı alabi- Bir uçuşun muhafaza ettiği ya da
leceği en uygun zaman. ulaşmaya çalıştığı uçuş seviyesi.
muhtemel varış zamanı / esti- müsaade sınırı / clearance limit
mated time of arrival Bir ATC müsaadesinin geçerli olduğu
IFR hava aracı için gidiş meydanın- son nokta.
da aletli yaklaşma usulünün dizayn

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 216


HAVAYOLU
terimleri

onaylama

N NOTAM işleme birimi / NOTAM


processing unit
negatif / negative Bir NOTAM’ı kabul eden, işleyen ve
“Hayır”, “izin (onay) verilmedi”, “doğ- dağıtımını yapan birim.
ru değil” anlamlarında kullanılır. NOTAM kodu / NOTAM code
nem / moisture Bir kod grubu daima Q harfiyle baş-
Havada bulunan su buharı miktarı. layan 5 harften oluşmaktadır. Diğer
harfler radyo cihazlarının kurulumu
nihai taşıma gücü / ultimate bear- pozisyonu, değişimi, havaalanı ve
ing capacity ışıklandırma kolaylıkları, uçuştaki
Temel tabanındaki zeminin yenil- tehlikeler veya arama-kurtarma iş-
meksizin (makaslama yenilmesi) lemlerini temsil eder.
taşıyabileceği en büyük gerilme dü-
zeyi.
nominal pozisyon / nominal po-
sition
Bir uçağın sistemleri tarafından be-
O
lirlenen 3 boyutlu pozisyonu. okyanus hava sahası / oceanic
airspace
normal hızınıza dönün / resume
ICAO’nun okyanus ayırmalarının ve
normal speed
süreçlerinin uygulandığı, uluslar-
ATC tarafından pilota daha önce ve- arası hava sahası olarak kabul edi-
rilmiş hız tahdidinin kaldırıldığını len, okyanusların üzerindeki hava
bildirmek amacıyla kullanılan tali- sahaları.
mat.
olay / incident
normal uçuş bölgesi / normal
Hava aracının uçuş harekâtı esna-
flight zone
sında uçuş emniyetini etkileyen
LFFZ, LCFZ veya LSFZ olarak tanım- veya etkileyebilecek olan, kazadan
lanmamış, fakat göze biyolojik zarar başka her türlü durum.
verebilecek lazer radyasyonundan
korunması gereken hava sahası. onay (SHY-5’e göre) / approval
ATSEP lisanslı personelin haiz oldu-
NOTAM (Havacılara Duyuru /
ğu derecelerin vermiş olduğu ayrı-
Notice to Airmen)
calıkların uygulanabilirliğini belir-
Uçuş harekâtı ile ilgili görevlileri ten ifade.
herhangi bir havacılık hizmetine,
kolaylığına, yöntemine veya tehli- onaylama / acknowledgement
kesinin varlığına, koşullarına ya da Mesajımı aldığınla ve mesajı anladı-
bunlardaki herhangi bir değişikliğe ğınla ilgili beni bilgilendir (kontro-
ilişkin bilgilerden zamanında ha- lörün durumdan haberdar olması
berdar etmek amacıyla özel bir for- veya uyarılması için özel durumlar-
matta hazırlanmış havacılara uyarı da gönderilen, uyarı veya hatırlatma
yayını mesajı).

217 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


onaylayıcı personel

onaylayıcı personel / approving lanılan orta düzeyde ışık şiddetine


personel haiz ışıklar.
Yapılan bakımın SHY 145-01 Yö- ortak display sistemi / common
netmeliği şartlarına uygun olarak display system
tamamlandığını belgelemek üzere Tüm radar bilgi işlem ağının status
hava aracı veya komponentin bakım bilgilerini görüntüleyen display.
çıkışından sorumlu personel.
ortak nokta / common point
onaylı eğitim / approved training Bir ya da daha fazla uçağın, ilgili ATC
SHGM tarafından onaylı, özel bir otoritesince, rapor etmesi istenen
müfredat ve gözetim altında yürütü- nokta.
len eğitim.
ortalama hava trafik akış yöne-
onaylı temel eğitim kursu / tim birimi / average air traffic flow
approved basic training course management unit
SHY-66’da gerekli görülen bakım de- Kalkışlardaki toplam gecikmeler /
neyim süresinin azaltılmasını sağ- toplam uçuşlar oranını tespit etmek
layacak düzeyde eğitim ve deneyim amacıyla kurulan ünite.
vermek üzere tasarlanmış bir bakım
eğitimi kursu. ortometrik yükseklik / ortho-
metric height
online veri değişimi / online data Genel olarak bir MSL yüksekliği ola-
interchange rak gösterilen, bir noktanın geoide
İlgili birimler arasında, belirli bir göre yüksekliği.
protokolle bilgi alışverişini sağla-
mak amacıyla kurulmuş online bağ- otomatik bağımlı gözetim /
lantı. automatic dependent surveillance
Uçağın on-board seyrüsefer sistem-
operasyonel personel / opera- leri ile pozisyon belirleme sistemle-
tional staff rinden elde ettiği kimlik bilgisi, dört
Hava trafik kontrolörleri, uçuş bilgi boyutlu pozisyon bilgisi ve ilave di-
yardımcıları, uçuş yöneticileri ve ğer bilgilerin de içinde olduğu verile-
hava trafik hizmetleri destek perso- rin bir veri hattı aracılığıyla yayım-
nelini kapsayan çalışma grubu. landığı bir gözetim tekniği.
operations manual / standard otomatik bağımlı gözetim-söz-
operating procedures leşme / automatic dependent surveil-
Uçuş operasyonunun standartlarını lance-contract
uçak tipine göre belirleyen el kitabı. Uçağın, aviyoniklerinden ve pozis-
orta marker / middle marker yon belirleme sistemlerinden elde
Yüksekliği piste göre 200 feet olan ettiği verilerin, sadece bir yer istas-
ILS süzülüş hattının ortasında be- yonuna (nokatadan-noktaya haber-
lirlenmiş bir noktadaki marker ve- leşme) iletildiği gözetim tekniği.
ricisi. otomatik bağımlı gözetim-yayın
orta yoğunluklu ışıklar/ medium / automatic dependent surveillance-
intensity lights broadcast
Hassas yaklaşmasız pistlerde kul- Herhangi bir yer/hava kullanıcısı-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 218


HAVAYOLU
terimleri

ön-işbaşı eğitimi
nın ihtiyaç duyacağı pozisyon, iz ve lişmiş cihazlara bırakmışlardır (cor,
yer hızı vb. bilgilerin bir yayın modu loran, gps gibi).
veri hattı aracılığıyla belli aralık-
otorite / authority
larla iletimini sağlayan bir gözetim
uygulaması. Bir dokümanın ortaya çıkarılması
veya değiştirilmesi ile sorumlu kişi.
otomatik hava gözlem sistemi /
automatic weather observing system
Belirlenmiş zaman aralıklarında çe-
şitli sensörler yardımıyla hava şart-
larını ölçen, kaydeden ve pilotlara
iletilmek üzere bir bilgisayara gön- Ö
deren sistem. öğrenci hava trafik kontrolörü /
otomatik iniş / autolanding student air traffic controller
Görüşün iniş için limitlerin altında Temel hava trafik kontrol eğitimini
olduğu, konvansiyonel metotlarla başarıyla tamamlayan ve işbaşı eği-
inişin sağlanamayacağı durumlar- timinden önce tüm teorik bilgileri
da, bu konuda özel eğitim almış pi- edinmesi için eğitime alınan seçil-
lotlar tarafından güvenli ve etkin miş kişi.
bir inişin sağlanması için kullanılan
öğrenme için sınırlandırılmış
sistem.
zaman / restricted time for learning
otomatik parklama sistemi / Eğitici tarafından, öğrencinin çalış-
automated parking system ma zamanının belirlenmesi.
Uçakların burundan giriş yöntemi
ile parklama işlemi sırasında, uçak- önemli hava durumu bilgisi /
lara pozisyon ve istikamet bilgisi ve- sigmet information
ren ışıklı ve elektromanyetik alanlar Meteoroloji gözlem ofisi tarafından
yardımı ile çalışan rehberleme sis- meydana gelen ya da gelmesi bekle-
temi. nen belirli rotadaki uçak operasyon-
larının emniyetini etkileyebilecek
otomatik terminal bilgi hizmeti /
hava olaylarına dair bilgilerin ya-
automatic terminal information ser-
yınlanması.
vice
24 saat ya da belirlenmiş farklı ara- önemli nokta / significant point
lıklarla inen/kalkan hava araçları Bir ATS yolunun ya da bir hava ara-
için sağlanan güncel, periyodik me- cının uçuş yolunun tanımlanması
teorolojik ve operasyonel bilgileri ve diğer seyrüsefer ile ATS amaçları
otomatik olarak sağlayan hizmet. için kullanılan tanımlanmış coğra-
otomatik yön bulma sistemi / fik pozisyon.
automatic direction finding system ön-işbaşı eğitimi / pre-on-the-job
Hemen hemen en eski seyrüsefer training
yardımcı cihazlarındandır. Atmos- Standart özellikler göz önüne alına-
ferik hadiselerden kolayca etkilen- rak kişisel yeteneklerin gelişimini
meleri ve düşük menzillere sahip sağlamak amacıyla işbaşı simülas-
olmaları sebebiyle yerlerini daha ge- yon çalışmaları.

219 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


örnek olay

örnek olay / case study


Gerçek ya da hayali bir olayın veya P
olaylar serisinin analizi, problem ta- palet / unit load device(pallet)
nımlaması ve mümkün olan çözüm- Üzerinde yüklerin birleştirilerek
lerin değerlendirildiği bir teknik. ağlar/bağlar/iglo’larla güvenceye
özel amaçlı taşıt / special purpose alınarak uçağa kilitlenen, standart
vehicle uçak ihtiyaçlarına uygun, alt düzeyi
Özel amaçla insan veya eşya taşı- düz platformlar.
mak için imal edilmiş olan ve itfaiye, paralel ILS yaklaşması / parallel
cankurtaran, cenaze, naklen yayın ILS approach
ve kayıt (radyo, sinema, televizyon), Paralel pistlere yaklaşan IFR uçak-
tow-car, high-loader, konveyör, de-/ ların, son yaklaşma hattına otur-
anti-icing vb. gibi özel işlerde kulla- duklarında birbirleri arasında en
nılan motorlu araç. az 2 NM radar ayırması sağlanmış
özel gönderiler / special shipments olması durumu.
Örneğin; kolay bozulabilen mallar, paralel pistler / parallel runways
canlı hayvanlar, değerli eşyalar, has- Aynı havaalanında merkez hatları
sas kargo, haber malzemesi, tehlike- birbirine paralel olan 2 veya daha
li maddeler vs. fazla sayıdaki pistleri ifade eder.
Paralel pistlerde pist numarasına
özel VFR uçuş / special VFR flight
ilave olarak L (left/ sol) ve R (right/
Meteorolojik şartların VMC’nin al-
sağ) veya 3 paralel pist var ise L
tında olduğu durumda kontrol böl- (left/ sol), C (center/ merkez ) ya da R
gelerinde uçuşuna ATC tarafından (right/ sağ) olduğu belirtilir.
müsaade edilen özel bir VFR uçuş
şekli. paralele yakın pistler / near-pa-
rallel runways
özellikli kargo ürünleri / special-
Uzatılmış merkez hatlarının yakın-
ized cargo products
sama/sapma açısı 15 derece veya
Örneğin; ekspres kargo, kurye gön-
daha az olduğu, kesişmeyen pistler.
derileri, aynı gün teslim edilecek
gönderiler. park yeri / parking position
Bir uçağın park ettiği veya park et-
özgül ağırlık / specific weight
mesinin planlandığı tanımlanmış
Belli hacim ve sıcaklıktaki bir mal-
saha.
zemenin havadaki ağırlığının, aynı
hacim ve sıcaklıktaki damıtık suyun parlaklık kontrolu / lights inten-
havadaki ağırlığına oranı. sity control
Görüş şartlarına göre, havaalanı pist
aydınlatma sistemlerinin parlaklığı-
nın ayarlanması.
pas geçme / missed approach
Bir iniş için bir aletli yaklaşma ta-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 220


HAVAYOLU
terimleri

pist
mamlanamadığı zaman pilot tara- bu maksatla yetkilendirilmiş DHMİ
fından idare edilen bir manevra. tarafından verilen SİVİL, Dışişleri
Bakanlığı tarafından verilen DİPLO-
pas geçme noktası / missed app-
MATİK ve Hava Kuvvetleri tarafın-
roach point
dan verilen ASKERÎ uçuş izni.
İniş talimatı almış bir uçağın pilo-
tunun herhangi bir sebeple iniş yap- pik gün, pik saat / peak day, peak
mayıp pas geçmesi. hour
pas geçme usulü / missed approa- Belirli bir periyot içerisinde (genel-
ch procedure likle bir takvim yılı içerisinde) bir
hava meydanında birim günde veya
Yaklaşma tamamlanamazsa takip
saatte kaydedilen işlem görmüş en
edilecek usül.
yüksek yolcu, uçak, kargo vs. sayısı.
pas görev süresi / missed duty pilot / pilot
period
Hava aracının sevk ve idaresiyle gö-
Uçucu ekiplerin, ortaklığın direktifi
revli olan, sorumlu kaptan pilot veya
üzerine, herhangi bir görev icra et-
kaptan pilot haricindeki, SHGM tara-
meksizin, en son uçuş görevinin bit-
fından yetkilendirilmiş personel.
tiği meydandan, yeni bir uçuş görevi
icra edeceği meydana, ana/geçici pilot hava raporu / pilot weather
üsten uçuş harekâtına başlayaca- report
ğı meydana veya uçuş harekâtının Uçuşta karşılaşılan sıra dışı meteo-
sona ermesinden sonra ana/geçici rolojik hadiselerin pilot tarafından
üsse ulaşım maksadıyla yaptığı hava rapor edilmesi.
veya bir satıh ulaşım aracında geçen
süre. pilot insiyatifi / pilot discretion
İrtifa tahsisleri ile birlikte kullanıl-
PAT sahalarında araç kullanma dığında hava trafik kontrol ünitesi
belgesi (araç kullanma belgesi) tarafından pilota hazır olunca alçal-
/ PAT the areas driving certificate maya/tırmanmaya başlaması söy-
Havaalanı PAT Sahalarında araç kul- lendiğinde pilotun istediği zaman
lanacaklara PAT Sahalarında Araç alçalma/tırmanmaya başlayabile-
Kullanma Yönergesi hükümlerine ceğini ifade eden terim.
uygun olarak havaalanı işletmesince
düzenlenerek verilecek belge. pilota verilen brifing / pilot bri-
efing
penetrasyon / penetration Havacılık enformasyon hizmetleri
İçine girmek. (AIS) ofisi tarafından uçuş planla-
permabilite / permeability ması yapan pilotlara hava durumu,
Geçirgenlik. NOTAM’lar, askeri aktiviteler ve
uçuşla ilgili pilotlar tarafından talep
Permi / permit edilen bilgilerin verilmesi.
Herhangi bir hava aracına Türk
hava sahasını veya havaalanlarını
pist / runway
kullanabilmesi için SHGM’ce veya Uçakların inişi ve kalkışı için hazır-

221 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


pist bekleme pozisyonu
lanmış bir kara havaalanı üzerinde ni belirlemek üzere, eşik ışıklarının
belirlenmiş dikdörtgen alan. her iki başında yer alan, dakikada
60-120 defa yanıp sönen çok yüksek
yoğunluklu beyaz renkli ışık siste-
midir.
pist görüş mesafesi / runway
visual range
Bir pistin merkez hattı üzerinde-
ki bir uçağın pilotunun, pist yüzey
işaretlemelerini veya pistin şeklini
veya merkez hattını gösteren ışıkla-
rı görebileceği mesafe.
pist bekleme pozisyonu /
pist istikameti / runway heading
runway-holding position
Pist merkez hattı uzantısına tekabül
Havaalanı kontrol kulesi tarafından
eden manyetik istikamettir. Ancak
başka şekilde onaylanmadıkça, taksi
bu, pist üzerinde yazılı pist numara-
yapan uçakların ve araçların dura-
sı değildir. Örneğin bir pistin numa-
cağı ve bekleyeceği bir ILS/MLS kri-
rası 04 olabilir (04 pisti diye adlan-
tik/hassas alanını, bir mania sınırla-
dırılır), ancak pistin manyetik başı
ma yüzeyini veya bir pisti korumak
044 derecedir. Pist numaraları bu
üzere öngörülen belirli bir yer.
manyetik uçuş başlarının yuvarlan-
pist dönüş alanı ışıkları / runway masıyla oluşturulur.
turn pad lights
pist kapasitesi / runway capacity
Düşük görüş şartlarında, pist dönüş
Belirlenmiş bir zaman aralığı içeri-
alanında, dönüş merkez hattını be-
sinde, iniş-kalkış hizmeti alabilecek
lirlemek üzere tesis edilmiş beyaz
uçak sayısı.
renkli ışıklar.
pist kenar ışıkları / runway edge
pist dönüş cebi / runway turn pad
lights
Bir pist üzerinde 180 derecelik bir
Pist kenarını belirlemek üzere, iniş
dönüşü tamamlamak amacıyla bir
ve kalkış esnasında kullanılabilen,
piste bitişik bir kara havaalanı üze-
en fazla 60 metre aralıklarla yerleş-
rindeki belirli bir alan.
tirilmiş, kalkış istikametinde son
pist eşik ışıkları / runway thres- 600 metrede yer alanları sarı, diğer-
hold lights leri beyaz renkli ışıklar.
Pist eşiğini belirlemek üzere, iniş
pist koruma ışıkları / runway
istikametine tevcihli, en az 6 ışıktan
guard lights
oluşan yeşil renkli ışıklardır.
Düşük görüş şartlarında, piste gi-
pist eşik belirleme ışıkları / rilmekte olunduğu bilgisini vermek
runway threshold idendification üzere taksi yolu üzerine tesis edilen,
lights (RTIL) trafik ışıklarına benzer, sarı renkli,
Düşük görüş şartlarında, pist eşiği- yanıp sönen ışıklar.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 222


HAVAYOLU
terimleri

poisson (boşluk) oranı

pist merkez hattı ışıkları / pist şeridi / runway strip


runway center line lights Aşağıdaki amaçlar için öngörülmüş,
Düşük görüş şartlarında, pist mer- pisti ve -varsa- durma uzantısını içe-
kez hattını belirlemek üzere, 15/30 ren belirli bir alan:
metre aralıklarla yerleştirilmiş, kal- A) Pistten çıkan bir uçağın göreceği
kış istikametinde son 600 metrede hasar riskini azaltmak; ve
yer alanları kırmızı-beyaz, son 300 B) Kalkış veya iniş operasyonları
metrede yer alanları kırmızı-kırmı- sırasında üzerinden uçan uçakları
zı, diğerleri beyaz renkli ışık sistemi. korumak için.
pist numarası / runway number pist tekerlek temas bölgesi ışık-
Pist merkez hattı uzantısına tekabül ları / runway touchdown zone lights
eden manyetik istikamettir. İstika- Düşük görüş şartlarında, tekerlek
metleri pilotlara manyetik kuzeye temas bölgesini belirlemek üzere,
göre gideceği yönü gösteren bir gör- 30/60 metre aralıklarla pist merkez
sel yardımcıdır. Pistin manyetik ku- hattının her iki tarafına yerleştiril-
zey ile yaptığı açı eğer 2 basamaklı miş, 3/4,5 metre uzunluğunda baret
bir sayı ise bunun önüne “0” konu- şeklinde beyaz renkli ışık sistemi.
larak pist numaraları bu manyetik
uçuş başlarının yuvarlanmasıyla pit / pit
oluşturulur. 01 ile 36 arasında bir Hidrant sisteminin uçak park pozis-
sayıdır. Mutlaka iki basamaklı yazı- yonundaki hortum bağlantı noktası.
lır. Örn: 44/224 olan pistin pist başı pit temizleme aracı / pit-cleaner
numarası 04/22 olur. Apronda bulunan pitlerin içerisin-
pist sonu belirleme ışıkları / de oluşan kirliliği temizleme amaçlı
runway end idendification lights kullanılan araç.
(REIL) planlanan güzergâh / desired
Düşük görüş şartlarında, pist sonu- track
nu belirlemek üzere, pist sonu ışık- İki yol noktası arasında planlanan
larının her iki başında yer alan, da- ya da istenilen güzergâh.
kikada 60-120 defa yanıp sönen çok
yüksek yoğunluklu beyaz renkli ışık plastik limit / plastic limit
sistemi. Zeminin plastik halden katı hale geç-
tiği deney sonucunda, elde edilen su
pist sonu emniyet sahası / içeriği değeridir. Yüzde olarak ifade
runway end safety area
edilir (wp).
Esasen piste erken temas eden veya
pistte duramayan bir uçağın hasar ris- plot / plot
kini azaltmak üzere tasarlanmış, pist PSR’dan veya SSR-PSR kombinasyo-
merkez hattı uzantısına simetrik ve nu ile oluşan ekoların dijital sorgu-
şerit sahanın sonuna bitişik bir saha. lama metotlarıyla bilgi olarak radar
ekranına yansıması.
pist sonu ışıkları / runway end
lights poisson (boşluk) oranı / pois-
Pist sonunu belirlemek üzere, en az 6 son’s ratio
ışıktan oluşan, kalkış istikametine tev- Beton numunesine basınç gerilmele-
cihli, kırmızı renkli ışıklar. ri uygulandığında, numunede mey-

223 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


porozite
dana gelen enine birim uzamanın yüksek izolasyonu da sağlamak
boyuna birim kısalmaya mutlak de- üzere özel olarak dizayn edilmiş ek
ğerce oranı. muhteviyatı.
porozite / porosity primer seri devre kablosu /
Gözeneklilik. primary series circuit cables
portatif aydınlatma sistemi / Seri aydınlatma sistemlerinde, ar-
portable lighting systems matürün ihtiyaç duyduğu enerjiyi
Gece kullanılması öngörülen bir temin etmek üzere, enerji kaynağı
havaalanında, kısa sürede ve geçici ile armatürler arasındaki elektrik-
olarak tesis edilen, asgari pist kenar, sel irtibatı sağlayan, yüksek düzey-
eşik, pist sonu ve taksiyolu kenar de izolasyona haiz elektrik kabloları.
ışıklarından oluşan, düşük takatlı priz alma / stiffening
pist aydınlatma ışık sistemi.
Beton ve harçların katılaşması.
portlant çimentosu / portland
cement priz başlama süresi / initial set
Klinker ve alçı taşının birlikte puzo- Beton karılırken suyun çimentoya
lanik madde katılmadan öğütülmesi temas ettiği andan itibaren beton-
sonucu elde edilen çimento. dan elenerek ayrılmış olan harcın,
çapı 6,175 mm olan bir sondanın
posta / post daldırılmasına karşı 0,5 N/mm2lik
Bir uçakta taşınan, nakliye edilen ve bir mukavemet kazanmasına kadar
posta yönetimine ulaştırma amacı geçen süre.
güdülen yazışma haberleri ve diğer
nesneler. priz bitme süresi / final set
Beton karılırken suyun çimentoya
pozisyon raporu / position report temas ettiği andan itibaren beton-
Uçağın belirli noktalar üzerinde ol- dan elenerek ayrılmış olan harcın,
duğunu ATC’ye rapor ederek bildir- çapı 6,175 mm olan bir sondanın
mesini ifade eden terim. daldırılmasına karşı 3,5 N/mm2lik
pozisyon sembolü / position bir mukavemet kazanmasına kadar
symbol geçen süre.
Bilgisayar tarafından radar ekranı profesyonel pilot / professional
üzerinde uçağın hareket izini simge- pilot
leyen işaret.
Ücret karşılığı yapılan uçuş operas-
pozitif kontrol / positive control yonlarında hava aracı kullanma yet-
Hava trafik kontrol ünitesi tarafın- kisini veren lisansa sahip bir pilot.
dan belirli bir hava sahası içinde pusula başı / heading
bütün trafikler arasında ayırma sağ-
Bir uçağın uzunluğuna ekseninin
lanmış olduğunu ifade eden terim.
gösterdiği bir istikamet olup genel-
primer kablo ek kiti / primary de kuzeyden (hakiki, manyetik, pu-
cables connector kits sula veya grid) derece olarak ifade
Primer kablo eklerinde kullanılan, edilir.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 224


HAVAYOLU
terimleri

radarda tanımlanmış uçak

pusula gülü / compass rose fik kontrol hizmetinin sağlanmasın-


Gerçek ya da manyetik kuzey yönü- da direkt olarak kullanıldığını be-
nü belirleyen meydan üzerinde işa- lirtmekte kullanılan terim.
retlenmiş ya da haritalarda gösteri- radar ortamı / radar environment
len daire.
Radar hizmetinin verilebileceği sa-
püskürtme beton / shotcrete halar.
Basınçlı hava kullanımı yoluyla yü-
radar tanımlaması / radar iden-
zeyler üzerine püskürtülen ve püs-
tification
kürtme basıncıyla istenilen yüzeyler
Belirli bir radar blip’i veya radar po-
üzerine yapışan beton veya harç.
zisyon sembolünün belirli bir uçakla
eşleştirilmesi işlemi.
radar tavsiyesi / radar advisory
Radar gözlemine dayanan bilgi ve

R tavsiye hizmeti .
radar teması / radar contact
radar / radar Radar ekranında, radar blip veya ra-
Belirli bir menzil içindeki nesneleri dar pozisyon sembolünün belirli bir
tespit etmek için elektromanyetik uçağa ait olduğunun görülmesi ve
dalgaları kullanan sistemler. tanımlanmasıyla ortaya çıkan du-
rumdur. Hava Trafik Kontrol Ünitesi
tarafından, radar ekranında bir uça-
ğın tanımlandığı ve bu uçağın radar-
da takibinin radar tanımlaması sona
erdirilene kadar süreceği anlamında
kullanılır.
radar veri işleme sistemi / radar
data processing system
Bir veya daha fazla kaynaktan gelen
radar hizmeti / radar service
bilgilerin radar işlemlerinde kulla-
Direkt olarak radar vasıtasıyla sağ- nılmasını sağlayan sistem.
lanan bir hizmeti gösteren terim.
radar yaklaşma kontrol ünitesi
radar istasyonları kaplama he- / radar approach control facility
saplayıcısı / radar station coverage İniş-kalkış veya transit geçiş yapan
calculator trafiklere, tanımlanmış hava saha-
Eurocontrolün geliştirdiği radar sı içerisinde radarlı (veya radarsız)
kapsama alanlarını hesaplayan Unix hizmet veren hava trafik kontrol
tabanlı bir yazılım. ünitesi.
radar kontrol hizmeti / radar radarda tanımlanmış uçak /
control service radar identified aircraft
Radardan alınan bilgilerin hava tra- Radar ekranında, pozisyonu izlenen

225 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


radarlı saha kontrol derecesi
bir hedef ya da sembol ile eşleşmiş kontrol hizmeti sağlayan hava trafik
olan uçak. kontrolörlerinin sahip olması gere-
ken derece.
radarlı saha kontrol derecesi /
radar airport control degree radyal / radial
Sorumluluk sahibi olduğu kontrollü Seyrüsefer cihazları tarafından ve-
hava sahası dahilindeki uçaklara ra- rilen açısal bilgi.
darlı saha kontrol hizmeti sağlayan
radyo / radio
hava trafik kontrolörlerinin sahip
olması gereken derece. Haberleşme için kullanılan telsiz ci-
hazıdır. Aynı zamanda, bir uçuş hiz-
radarlı yaklaşma / radar approach met istasyonunu belirtmek için de
Bir radar kontrolörünün yönetimi kullanılabilir.
altında bir uçak tarafından icra edi-
len yaklaşma. radyo altimetre / radio altimeter
Uçağın yerden olan yüksekliğini
radarlı yaklaşma kontrol dere- belirlemek için, radyo dalgalarının
cesi / radar approach control degree gönderilerek yerden yansımasını
Sorumluluk sahibi olduğu kontrol sağlayan, uçakta bulanan cihaz.
sahası dahilinde, inen ve kalkan
uçaklar ile kontrol sahasını kulla- radyo seyrüseferi / radio navi-
nan diğer uçaklara, radarlı yaklaş- gation
ma kontrol hizmeti sağlayan hava Seyrüsefer amaçlı bir pozisyonun
trafik kontrolörlerinin sahip olması belirlenmesinde radyo dalgalarının
gereken derece. kullanılması.
radarsız ayırma / non-radar se- radyo yön bulma istasyonu /
paration radio direction–finding station
Ayırma yapmak için kullanılan uçak Diğer istasyonların yönlerini hesap-
pozisyon bilgisinin radar dışındaki lamak amacıyla tasarlanmış bir rad-
diğer referanslardan alınması. yo istasyonu.
radarsız saha kontrol derecesi / ramp hizmeti / ramp service
non-radar airport control degree Apronda uçakların park ettirilmesi,
Sorumluluk sahibi olduğu kontrol- yolcu, bagaj ve kargonun yüklenme-
lü hava sahası dahilindeki uçaklara si, boşaltılması ve apronda ihtiyaç
radarsız saha kontrol hizmeti sağ- duyduğu diğer hizmetlerin (de-/
layan hava trafik kontrolörlerinin anti-icing, temiz su ikmali, foseptik,
sahip olması gereken derece. yolcu merdiveni, air starter, APU,
uçak temizliği vb.) tamamı.
radarsız yaklaşma kontrol de-
recesi / non-radar approach control randevu noktası / rendezvous
degree point
Sorumluluk sahibi olduğu kontrol Yol kavşağı, kesişen yol ya da başka
sahası dahilinde, inen ve kalkan bir yerde belirlenmiş, acil duruma
uçaklar ile kontrol sahasını kullanan müdahale edecek personel ve araçla-
diğer uçaklara, radarsız yaklaşma rın uçak kaza-kırımında olay yerine

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 226


HAVAYOLU
terimleri

sabit ışık
gitmeden önce talimat almaları için hava yoluna göre 2 boyutlu pozisyo-
belirlenmiş yer. nunu belirtir.
rapor noktası / reporting point rota / track
Aletli uçuş kuralları içinde rapor Bir uçağın çizdiği yolun, yer üzerin-
edilmesi istenilen, bir seyrüsefer deki izdüşümü olup, istikameti her-
yardımcısı ile belirtilmiş nokta. hangi bir noktada kuzeyden (hakiki,
manyetik veya grid) derece olarak
raylı sistem / monorail system
ifade edilir.
Tek hat üzerinde havadan, el değ-
meden seviye 5 bölgesindeki kirli rüzgar kesmesi / wind shear
bagajların taşınmasında kullanılan Rüzgarın hızında veya yönünde kısa
sistem. mesafelerde meydana gelen ani de-
ğişiklikler. Bu değişiklikler yırtılma
reddedilmiş kalkış alanı / rejected
veya akma etkisi yaratabilir. Yatay
take-off area
veya dikey yönlerde ya da aynı anda
Bir heliport üzerinde bulunan, per- her iki yönde birden görülebilir.
formans sınıfı 1’de işletilen heli-
kopterlerin bir reddedilmiş kalkışı rüzgar yönü göstergesi / wind
direction indicator
tamamlamaları için elverişli olan
Havaalanı Kontrol Kulesi ve kalkış
belirli bir alan.
ya da iniş yapmakta olan uçağın
refakatsiz bagaj / unaccompanied pilotu tarafından görülebilecek bir
baggage noktaya tesis edilen, gece kullanıl-
Uçak altında (hold) taşınmak üzere ması durumunda da ışıklandırılan,
kabul edilmiş ve chek-in yapan yol- rüzgar yön bilgisini veren cihazlar.
cusu uçakta bulunmayan bagaj.
referans noktası / reference point
Havaalanının coğrafi pozisyonu be-
lirlenmiş bir noktası.

S
rezerve / reserved
Uçucu personelin aylık uçuş planla-
ması dışında ihtiyaç duyulacak uçuş
sabit akım regülatörü / constant
ve yer görevleri için hazırlıklı bulun-
current regulators
ması hali.
Seri aydınlatma devrelerinde yer
risk analizi / risk analysis alan armatürlerin ihtiyaç duyduğu
Kötü hava koşullarının devam etme sabit akım için gerekli gerilim sevi-
süresini analiz eden ve riski belirle- yesindeki enerjiyi temin etmek ve
yen bir çalışma. değişen görüş şartlarına göre ışık-
RNAV yaklaşması / RNAV approach ların parlaklık seviyesini ayarlamak
Uçaktaki RNAV ekipmanlarına da- üzere özel olarak dizayn edilmiş
yanılarak seyrüseferin yapıldığı bir elektrik devre elemanları.
aletli yaklaşma usulü.
sabit ışık / fixed light
rota / route Sabit bir noktadan bakıldığında sa-
Uçağın coğrafi bir noktaya veya bit şiddette görünen bir ışık.

227 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


sabotaj

sabotaj / sabotage lü uçuşlar için sağlanan hava trafik


Herhangi bir eşyanın tahribini, kor- kontrol hizmeti.
ku salmayı, uluslararası sivil havacı-
lık veya bunlara ait tesislerde gayri
kanuni eylemler yapılması sonucu-
nu amaçlayan bir eylem veya bir işin
bilerek yapılması.
SAFA denetçisi / SAFA (Safety saha seyrüseferi / area navigation
Assessment of Foreign Aircraft) in-
Uçma kabiliyetinde olan uçakların
spector
kullanması amacıyla oluşturulmuş;
Havaalanlarımıza iniş kalkış yapan
yabancı hava araçlarının uluslara- uçakların istenilen uçuş rotasında
rası uçuş emniyet standartlarıyla istasyon referanslı seyrüsefer yar-
uyumunu kontrol etmek amacıy- dımcı cihazların kaverajında veya
la uçuş öncesinde veya sonrasında yer istasyonlarından bağımsız uçak-
kontrolünü gerçekleştiren, SHGM ta bulunan saha seyrüsefer sistemi-
personeli arasından yetkilendiril- ne bağlı veya her iki sistemin bera-
miş teknik denetçi. ber kullanımı ile tesis edilmiş saha
SAFA denetleme raporu / SAFA seyrüsefer yolları.
inspection report saha seyrüseferi yolu / area navi-
SAFA koordinatörü / SAFA (Safety gation route
Assessment of Foreign Aircraft) Saha seyrüseferi yapabilme kapa-
coordinator sitesinde olan hava araçlarının kul-
SHGM personeli arasından Sivil Ha- lanımı amacıyla düzenlenmiş ATS
vacılık Genel Müdürü tarafından uçuş yolu.
görevlendirilen, yapılan SAFA de-
netlemelerinin SAFA veritabanına sahip konumundaki taşıyıcı /
girilmesini sağlayan, SAFA veritaba- owning carrier
nına girilen bilgilerin doğruluğunu Bir birim yükleme aracının (ULD)
kontrol eden, veritabanındaki bilgi- sahibi ya da kiralayanı olan taşıyıcı.
lerin gizliliğini sağlayan, tüm SAFA sahipsiz bagaj / unclaimed bag-
faaliyetleriyle ilgili olarak EASA ile gage
işbirliği yapan, uçuş emniyeti prob-
Bir havaalanına gelmiş olup, herhan-
lemleri içeren denetleme raporla-
gi bir yolcu tarafından alınmamış
rının EASA’ya gönderilmesini sağ-
layan, ulusal hava araçlarımıza ait veya sahiplenilmemiş bagaj.
SAFA raporlarıyla ilgili diğer ülkele- SANA denetçisi / SANA (Safety
rin SAFA koordinatörleriyle işbirliği Assessment of National Aircraft)
yapan, EASA kapsamında gerçekleş- inspector
tirilen SAFA çalışma gruplarında ül- Havaalanlarımıza iniş kalkış yapan
kemizi temsil eden kişi. yerli hava araçlarının uluslararası
saha kontrol hizmeti / area con- uçuş emniyet standartlarıyla uyu-
trol service munu kontrol etmek amacıyla uçuş
Kontrol sahaları içindeki kontrol- öncesinde veya sonrasında kontro-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 228


HAVAYOLU
terimleri

sertleşmiş beton
lünü gerçekleştiren, SHGM personeli sektör / sector
arasından yetkilendirilmiş teknik Bir kontrolör grubu tarafından kon-
denetçi. trol edilen, koordinatları belirlen-
sapma / deviation miş ve tahsis edilmiş bir radyo fre-
Takip edilen yol güzergâhından, me- kansı bulunan hava sahası. /Kontrol
teorolojik koşullar ya da olağanüstü sahasının veya uçuş bilgi bölgesinin
durumlar nedeniyle ayrılma. bir parçası.

SAR (Arama ve Kurtarma) sektörizasyon / sectorisation


Hizmeti / SAR (Search and Rescue) Bir FIR’ın (uçuş bilgi bölgesi) birkaç
Service sektöre ayrılması.
Hava veya deniz vasıtalarının kara- serbest kılınan sapma eşiği /
da, havada, su üstünde ve su altında cleared level deviation threshold
tehlikeye maruz kalması, kaybolma- Serbest kılınan bir seviyeye uyum-
sı veya kazaya uğraması hallerinde suzluğun oluşmaya başladığını ta-
bu vasıtalardaki şahısların her türlü nımlayan izleme kriteri paramet-
araç, özel teçhizat veya kurtarma resi.
birlikleri kullanılarak aranması/bu-
seri trafo / serial transformer
lunması ve kurtarılması işlemi.
Seri aydınlatma devrelerinin kul-
sedimanter / sedimentary lanıldığı pist aydınlatma sistemle-
Dış etmen ve süreçler tarafından rinde, armatürün ihtiyaç duyduğu
yeryüzünün aşındırılması ve mey- gerilimi temin etmek üzere yüksek
dana gelen çeşitli büyüklükteki un- düzeyde izolasyon sağlayan elektrik
surların taşınarak çukur sahalarda devre elemanları.
(göl, deniz ve okyanus tabanları
sertifikalandırma (havacılık
gibi) biriktirilmesi sonucu oluşan güvenliği) / certification (security)
kayaç türü.
Havacılık güvenliği konusundaki
segregasyon (ayrışma) / segre- yetkili otorite tarafından veya oto-
gation rite adına, bir kişinin kendisine ata-
Betonu oluşturan malzemenin bir- nan görevlerini yerine getirmek için
birinden ayrılması ve betonun üni- gerekli yeterliği, otorite tarafından
formluğunu yitirmesi. kabul edilen veya belirlenen seviye-
de sağladığının resmî değerlendir-
sekonder kablo / secondary cables
mesi ve teyidi.
Seri aydınlatma sistemlerinde, izo-
lasyon trafosu ile armatür arasın- sertifikalı havaalanı / certified
daki elektriksel irtibatı sağlayan aerodrome
kablolar. İşletmecisine bir havaalanı sertifi-
kası verilmiş olan bir havaalanı.
sekonder kablo ek kiti / secon-
dary cables connector kits sertleşmiş beton / hardened con-
Sekoder kablo eklerinde kullanıl- crete
mak üzere özel olarak dizayn edil- Katılaşma olayından sonraki duru-
miş ek muhteviyatı. ma verilen ad.

229 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


servis paneli

servis paneli / service panel uçağa, bir noktadan diğerine kıla-


Su, lavabo, yer elektrik bağlantıları vuz bilgi / pozisyon bilgisi sağlayan
gibi uçak hizmetlerinin sağlanma- herhangi bir görsel veya elektronik
sında kullanılan giriş noktası ve ka- yardımcıya verilen ad.
paklı diğer servis bölmeleri. seyyar havacılık hizmeti / aero-
ses haberleşme sistemi / voice nautical mobile service
communication system Uçak istasyonu ile havacılık istasyo-
Hava trafik kontrol hizmetinde pilot, nu veya uçak istasyonları arasında
kontrolör ve ilgili diğer birimlerin sağlanan radyo haberleşme hizmeti.
telefon ve telsiz haberleşmesini sağ- seyyar havacılık istasyonu /
layan santral sistemi. aeronautical mobile station
sessizlik konisi / cone of silence Havacılık istasyonları ile hava ara-
Yüksek açılarda anten performan- cı istasyonları arasında acil durum
sının limitlerine bağlı olarak radar pozisyon belirleyici radyo cihazla-
kapsamında oluşan boşluk. rı, önceden belirlenmiş acil durum
frekansları ile teçhiz edilmiş arama
seviye / level
kurtarma istasyonu olarak görev ya-
Uçuştaki bir hava aracının dikey ko- pan istasyon.
numunu belirtmek üzere genellikle
yükseklik, uçuş seviyesi ve irtifa için SHD-T35  
kullanılan genel bir terim. 09.06.1962 tarihli ve 11124 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanan Ulaş-
seyir irtifası / cruising altitude
tırma Bakanlığı Sivil Havacılık Da-
Yol seviyesi boyunca muhafaza edi- iresi Uçak Bakım Teknisyeni lisans
len irtifa. talimatı.
seyir seviyesi / cruising level SHT-21.1  
Bir hava aracının uçuşunun önemli
Ulaştırma Bakanlığınca yayımlanan
bir bölümünde muhafaza ettiği se-
“Uçuşa Elverişlilik Sertifikası Veril-
viye.
me ve/veya Temdit Edilme Kuralla-
seyir tırmanışı / cruise climb rı” konulu talimat.
Bir uçağın belirli bir (rate) derece ile SHY 66–01  
yapmış olduğu tırmanma manevrası
16.05.2007 tarihli ve 26524 sayılı
(tekniği).
Resmî Gazete’de yayımlanan hava
seyir, yolculuk / cruise aracı Bakım Personeli Lisans Yönet-
Uygun olan seviye ve hızda yol al- meliği.
mak. SHY-147 /  
seyrüsefer / navigation 30.04.2006 tarihli ve 26154 sayılı
Bir uçağın bir noktadan başka bir Resmî Gazete’de yayımlanan Hava
noktaya seyahati. Aracı Bakım Eğitimi Kuruluşları Yö-
netmeliği.
seyrüsefer yardımcısı / naviga-
tional aid SHY-14A /  
Yerde veya havada uçuş esnasında 14.05.2002 tarihli ve 24755 Sayılı

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 230


HAVAYOLU
terimleri

sivil hava seyrüsefer hizmetleri organizasyonu


Resmî Gazete’de yayımlanan Hava- sınır / boundary
alanı Yapım, İşletim ve Sertifikalan- Sistemleri birbirinden ayırmak için
dırma Yönetmeliği. kullanılan sınırlandırma çizgisi.
SHY-66 /   sınır ara sistemi / boundary inter-
16.06.2005 tarihli ve 25847 sayılı mediate system
Resmî Gazete’de yayımlanan Hava Ara sistem, iki ayrı rota ya da idari
Aracı Onaylayıcı Personel Yönetme- kavramlar arasında bilgi iletilebil-
liği. mesi.
SHY-6A /   sınır geçiş sahası / cross border
16.06.1984 tarihli ve 18433 sayılı area
Resmî Gazete’de yayımlanan Ticari Özel operasyonel ihtiyaçlar için
Hava Taşıma İşletmeleri Yönetmeliği. uluslararası sınırlarda oluşturulan
geçici ayırma sahası.
SHY-M  
sıralı yanıp sönen (çakar) ışık-
19.08.2004 tarihli ve 25558 sayılı
lar / sequenced flashing lights
Resmî Gazete’de yayımlanan Ticari
Düşük görüş şartlarında yaklaşma
Hava Taşıma İşletmeleri Bakım Sis-
ışıklarının etkinliğini arttırmak
temi Yönetmeliği.
üzere, yaklaşma ışık sistemi içeri-
sıfır mod A / zero mode A sinde 30 metre aralıklarla yerleşti-
0000 ile gösterilen geçersiz mod A. rilmiş, en dıştan eşiğe doğru sıralı
olarak, dakikada 60-120 defa yanıp
sığ (derin olmayan) kazan / sönen beyaz renkli çok yüksek yo-
shallow base ğunluklu ışık sistemi.
Gömülü tip pist aydınlatma arma-
silt / silt
türlerinin montajında kullanılan ve
Zemin sınıfı silt ve dane büyüklüğü
yalnızca armatürün üst kısmını ih-
ayrımına göre sınıflandırılmış orga-
tiva edebilen, derin olmayan montaj
nik olmayan, taneli savak ve oldukça
kazanları. ince (kilden daha kaba, ancak kum-
sıhhi işyeri / medical business field dan daha küçük taneli) bir malzeme.
Sivil hava ulaşımına açık havaalan- sinyalizasyon (aldis) lambası /
larında bulunan ve 05.04.2008 ta- signalling lamp
rihli ve 26838 sayılı Resmî Gazete’de Herhangi bir elektronik muhabere
yayımlanan Sivil Hava Ulaşımına sisteminin kullanımının mümkün
Açık Havaalanlarında Yer Alan Gay- olmadığı durumlarda, kule tara-
risıhhi İşyerleri İçin İşyeri Açma ve fından, pist, apron ve taksi yolunda
Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönet- bulunan uçak ya da diğer araçlarla
meliği (SHY-33A) kapsamı dışında muhabere sağlamak üzere, mors
kalan işyerleri. alfabesi ile kırmızı, yeşil ve beyaz
renkli ışıklarla işaret verebilen ci-
sıkıştırılmış stabilize dolgu
zemin / compressed stabilized filling haz.
ground sivil hava seyrüsefer hizmetleri
Zemin emniyet gerilmesi 0,7-1,0 kg/ organizasyonu / civil air naviga-
cm² olan zeminler. tion services organization (CANSO)

231 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
Hava seyrüsefer hizmetlerinin sağ- son yaklaşma / final approach
lanması sorumluluğunu üstlenen Belirlenmiş bir son yaklaşma fiksi ya
bağımsız organizasyonların birle- da belirlenmemiş ise herhangi bir nok-
şerek oluşturduğu bir meslek birliği. ta ya da fiksten başlayan aletle yaklaş-
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ma usulünün bir parçası olarak;
/ Directorate General of Civil Aviation A) Belirlenmiş ise, son kaide dönü-
Kamu tüzel kişiliğine haiz, özel büt- şünün (procedure turn), esas dönü-
çeli; Ulaştırma, Denizcilik ve Ha- şün (base turn) bitiminde ya da race-
berleşme Bakanlığına bağlı; sivil track usulünde inbound başa dönü-
havacılık sektöründe kural koyma, şünde ya da,
denetleme ve yaptırım uygulama iş- B) Yaklaşma usulünde belirtilen son
lerini yürütmekle görevli idare. yaklaşma başına intercept olunan
noktada başlar meydan civarında;
sivil havacılık güvenliği / civil (a) inişin gerçekleştirileceği; ya da
aviation security (b) pas geçme yönteminin başlaya-
Sivil havacılığı yasadışı müdahale cağı noktada sona erer.
eylemine karşı koruma amaçlı ted-
son yaklaşma bölümü / final
birler ve insan ve doğal kaynakların
approach segment
birleşimi.
Üç boyutlu geometrik bir yolu ta-
sivil havacılık otoritesi / civil nımlayan ve uçakların son yaklaş-
aviation authority mada uçuşuna devam etmesi bekle-
Herhangi bir uluslararası hava sa- nen düz bir hat.
hası içinde ICAO tarafından sorum- son yaklaşma fiksi / final ap-
lu tahsis edilen ve iç hat sınırları proach fix
içerisinde havacılık kullanıcılarına Yayımlanmış aletli alçalma usulü-
hizmet sağlamakla yükümlü organi- nün başladığı nokta.
zasyon.
son yaklaşma hattı / final ap-
sivil/asker koordinasyonu / proach course
civil/military coordination Aletli yaklaşma yapan bir uçağın
Hava seyrüsefer emniyeti, etkinliği pisti karşılamasını sağlayan hat.
ve hava sahasının uyumlu kullanı-
mını sağlamak için gerekli, sivil ve son yaklaşma ve kalkış alanı
askerî birimler arasındaki iletişim.
(FATO) / final approach and take-off
area
slamp (çökme) / slump Havada asılı kalmaya veya inişe yö-
Çökme. Betonun (kıvamının) ölçüle- nelik yaklaşma manevrasının son
bilen oturması. aşamasının üzerinde tamamlandığı
slot / slot ve kalkış manevrasının başlatıldığı
Düzenli bir hava trafik akışı sağlana- belirli bir alan.
bilmesi için bir havaalanında belirli sorumlu kaptan pilot / pilot in
bir tarihte bir hava aracının hareke- command
ti için kullanılabilir ya da program- Ortaklık tarafından belirlenen ve
lanmış varış ya da gidiş saati. uçuşun sevk ve idaresinden sorumlu

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 232


HAVAYOLU
terimleri

sulu kar
kaptan pilot veya acil durumlarda, Hava seyrüseferi için temel olacak
kaptan pilotun görev yapamaması tüm enlem ve boylamların ölçümü-
durumunda geçici olarak bu görevi nün yapıldığı kabul edilmiş yeryüzü
üstlenecek pilot. ölçüm sistemi.
sorumlu kaptan pilot kararı / standart operasyon usulleri /
decision of pilot in command standard operating procedures
Ortaklık tarafından belirlenen kıs- Kontrolörlerin sorumluluklarının
taslar dahilinde uçuş görev ve din- koordine edilerek uygulamaların
lenme sürelerinin uzatılması ve/ standart hale getirilmesi.
veya kısaltılması için sorumlu kap- standart yer hizmetleri anlaş-
tan pilot tarafından alınan karar. ması / standard ground handling
sorumlu pilot / pilot–in-command agreement
Yer hizmetleri kuruluşları ile hava
Uçuş süresi boyunca, hava aracının
taşıyıcıları arasında veya Havaalan-
emniyet ve operasyonundan sorum-
ları Yer Hizmetleri Yönetmeliği’nde
lu pilot.
(SHY-22) yer alan özel yetkilere da-
stabilite / stability yanılarak hava taşıyıcılarının kendi
Dayanım. aralarında yapacakları standart an-
laşma.
standart / standard
statik yük taşıyıcı yüzey / static
Ulusal ve uluslararası sivil havacılık load-bearing surface
otoriteleri ile yasa koyucular tara-
Üzerinde bulunan bir helikopterin
fından dokümante edilen, uygulan-
kütlesini taşıyabilecek bir yüzey.
ması ortaklık içinde mecbur kılın-
mış olan sistematik kurallar bütünü. su aracı / portable water truck
Uçaklara kullanım amaçlı temiz su
standart aletli kalkış / standard veren araç.
instrumental departure
Bir uçağın kalkışını takiben havayo-
su-çimento oranı / water-cement
ratio
luna kadar izleyeceği standart hava
trafik hizmet rotası. Taze betonda etkili su içeriğinin çi-
mento kütlesine oranı.
standart dönüş oranı / standard
su dedektörü / water detector
turn rate
Yakıt içerisinde bulunan suyu göste-
Saniyede 3 derecelik dönüş. ren kimyasal kapsül.
standart geliş rotası / standard su ikmal aracı /water supply ve-
arrival route hicle
Bir yaklaşma uygulamasında, uça- Uçakların su ihtiyacını karşılamak
ğın havayolundan ayrılıp ilk yaklaş- için ikmal yapan özel donanımlı
ma fiksine gelişini belirleyen hava araç.
trafik hizmet rotası.
sulu kar / slush
standart geodetik sistem / stan- Ayak burnu veya topuğu ile vurul-
dard geodetic system duğunda dağılacak şekilde suya

233 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


sürekli uçuş planı
doymuş kar; özgül ağırlık: 0,5 ile 0,8 şüpheli bagaj / suspected baggage
arası. %100 bagaj tarama sisteminde, ta-
sürekli uçuş planı / repetitive ramadan geçen ve yapılan inceleme
flight plan sonrasında (patlayıcı madde veya
düzeneği olduğu varsayılan) kirli
Sık sık tekrarlanan, düzenli olarak
yapılan temel bazı özellikleri ben- olarak ayrılan bagajların ulaştığı en
zer olan belirli uçuşlara ait bir uçuş son nokta.
planı. şüpheli madde kullanımı / prob-
SWIM (Sistem Genelinde/Çapın- lematic use of substances
da Bilgi Yönetimi / System-Wide Havacılık personelince bir veya daha
Information Management ) fazla uyarıcı madde kullanımı: a.
Kullanıcıya doğrudan zarar verecek
Karşılıklı çalışabilirlik esasına da-
veya diğerlerinin canları, sağlıkları
yalı olarak havacılık bilgi/verileri-
ve refahını tehlikeye atacak zarar
nin sistemler arası üzerinde muta-
vermesi, b. Mesleki, sosyal, fiziksel
bık kalınan format, yapı ve kalitede
veya sorunlara yol açacak bozulma-
doğru yer ve doğru zamanda iletil-
lara veya bunları daha da arttıracak
mesini sağlayan global bir sistemdir.
şekilde olur.

Ş T
şartlı rota / conditional route
tahditli saha / restricted area
Bir hava trafik hizmet yolu veya
Bir ülkenin hükümranlık bölgesinde
bir parçasının özel koşullar altında
olup içinde uçuş yapılmasının belli
kullanılması veya planlanmasıdır.
şartlara bağlandığı sahalar.
Şartlı rotalar, aktivitenin beklenen
seviyeleri, ilgili uçuş planları gibi tahditsiz alan / unrestricted area
değişik nedenlere bağlı olarak çeşitli Bir hava meydanında, genel kamuya
kategorilere ayrılabilirler. açık veya girişin başka şekilde tah-
şist / schist ditsiz olduğu bölümleri.
Mika, klorit, talk ve hornblend mine- tahminî geçen toplam zaman /
ralleri içeren magmatik veya tortul total estimated elapsed time
kayaçların orta dereceli başkalaşı- IFR uçuşlar için, kalkıştan belirli bir
ma uğraması ile oluşan kayaç. noktaya varıncaya kadar geçen tah-
şüphe hali / uncertainty phase minî toplam zaman. VFR uçuşlar için
Bir hava aracı ve yolcularının em- kalkıştan varış meydanına kadar ge-
niyetinden şüphe edilmesini gerek- çen tahminî toplam zaman.
tirecek belirsizliğin var olması du- tahminî seyrüsefer / dead recko-
rumu. ning navigation

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 234


HAVAYOLU
terimleri

taksi yolu şeridi


Yön, hız ve zaman gibi verileri göz B) Apron taksi yolu: Taksi yolları
önüne alarak belirlenen bir konum- ağının bir parçası olup; hava aracı-
dan ilerleyerek konum tahmin ede- nın apronu katetmesine imkân ve-
rek yapılan seyrüsefer. ren bölüm.
takip-et aracı / follow-me vehicle C) Hızlı taksi yolu: Pistle uygun bir
açı ile bağlantısı olan ve iniş yapan
PAT sahalarında yönlendirme ve
hava aracının pisti en az işgal edecek
kontrol hizmetlerinde kullanılan
şekilde yüksek bir hızda terk etme-
özel donanımlı araç.
sine imkân veren taksi yolu.
takoz çekme zamanı / estimated
off-block time
Bir hava aracının kalkışı ile ilgili
olarak harekete başlayacağı tahmin
edilen zaman.
taksi / taxi
Uçağın yerde yaptığı hareket anla-
mındadır: park yerinden kalkış ko-
şusuna başlayana kadar olan kalkış taksi yolu kavşağı / taxiway in-
taksi ve geliş taksi kavramlarını içi- tersection
ne alan safha.
İki veya daha fazla taksi yolunun bir-
taksi bekleme pozisyonu / taxi leşme yeri.
holding position taksiyolu kenar ışıkları /
Taksi yapmakta olan uçak ve diğer taxiway edge lights
araçların, pistten yeteri kadar uzak- Taksi yolu kenarını belirlemek üze-
lıkta bekletilmeleri için belirtilmiş re, en fazla 60 metre aralıklarla yer-
pozisyon. leştirilmiş mavi renkli ışıklar.
taksi yapma / taxing taksiyolu merkez hattı ışıkları /
Bir hava aracının hava meydanında taxiway center line lights
iniş ve kalkış koşuları hariç, kendi Düşük görüş şartlarında, taksi yolu
motor gücü ile yapmış olduğu ma- merkez hattını belirlemek üzere, en
nevra. fazla 30 metre aralıklarla yerleşti-
taksi yolu / taxiway rilmiş, pisti terk edişlerde pist eksen
Bir kara meydanında hava araçları- ışıkları ile durma barları arasında
nın taksi yapmaları ve meydanın bir yer alanlar -sarı-yeşil renkli, diğer-
noktasını diğerine bağlamayı amaç- leri yeşil renkli ışıklar.
layan tanımlanmış yollar olup aşağı- taksi yolu şeridi / taxiway strip
daki bölümlere ayrılır: Taksi yolunda faaliyette bulunan bir
A) Hava aracı bekleme taksi yolu: uçağı koruması ve kazaen taksi yolu
Apronun bir parçası olup; hava ara- dışına çıkan bir uçağa gelecek hasar
cına yalnızca bekleme imkânı tanı- riskini azaltması öngörülen bir taksi
nan bölüm. yolunu kapsayan bir alan.

235 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


taksiyolu bilgilendirme levhaları

taksiyolu bilgilendirme levha- niyeti ile ilgili bilgi sahibi olunan


ları / taxiway ınformation signs trafik.
Uçağın bulunduğu konum, gideceği tanıtma / ident
yön veya varış noktasını bildirmek Uçak transponder tanımlama fonk-
üzere, sarı zemin üzerine siyah harf siyonunun pilot tarafından aktif
ya da rakamlardan oluşan, pist veya hale getirilmesi talebi.
taksi yolu kenarına monte edilen
tanıtma bikını / identification
ışıklı levhalar.
beacon
taktik hava seyrüsefer sistemi / Belirli bir referans noktasının ta-
tactical air navigation system nımlanabilmesi için kodlu bir sinyal
Yerde, gemide veya özel ekipmanlar- yayan bir havacılık bikını.
la tesis edilmiş bir uçakta bulunan, tanker / refueller
pilota yönlenme ve mesafe bilgisi Uçağa yakıt ikmali için kullanılan ve
veren, UHF yayın yapan radyo sey- arkasındaki tankında yakıt bulunan
rüsefer sistemi. araç.
tam acil bekleme noktası / full tarifesiz sefer / charter flight
emergency standby point Belirli bir düzene bağlı kalmadan
Tehlikenin önemli boyutlara ulaş- tarifeli seferler dışında yapılan se-
ması halinde kurtarma ve yangınla ferler.
mücadele ekiplerinin uçak cinsine taş mastik asfalt / stone mastic
bağlı olarak pist kenarlarında önce- Modifiye edilmiş asfalt.
den seçilerek hazırlıklı olarak bekle-
taşıma gücü / bearing capacity
diği yerler.
Bir yapının birim alana yapacağı
tampon bölge / buffer zone maksimum basıncının, o yapının
Bir bölgenin etrafındaki hava saha- fonksiyonunu veya yapısal bütün-
sının tahmin edilemeyen bir güven- lüğünü bozmayacak maksimum
lik ağıyla korunması. değeri.
tanımlanamayan bagaj / uniden- taşıma işleri komisyoncusu /
tified baggage freight forwarder
Bir hava meydanında yolcu tarafın- Bütün taşıma türlerinde; sevkiyat,
dan alınmamış ya da ait olduğu yol- dağıtım, depolama, gümrükleme ve
cu tespit edilmemiş, üzerinde bagaj sigorta hizmetlerini gerçekleştiren,
fişi olan veya olmayan bagaj. aktif bir işletme ağına sahip olan ve
anahtar teslim lojistik hizmeti veren
tanımlanmış veri / static data organizatör kuruluş/ücret karşılı-
Daha önceden tanımlanmış temel ğında kendi adına ve bir müvekkil
bir konuyu esas alan hava trafik hiz- hesabına eşya taşımayı meslek edin-
met fonksiyonlarının operasyonu miş olan kuruluş.
konusundaki bilgi.
taşınan ton-km / carried ton-km
tanımlı trafik / known traffic Uçuş bacakları mesafeleri ile yük
Hava Trafik Kontrol Merkezince (ton) miktarının çarpımlarının top-
hakkında yükseklik, pozisyon ve lamı.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 236


HAVAYOLU
terimleri

tek yönlü ışıklar

taşınan yolcu-km / carried pas- görüntülerini ekrana yansıtır ve X-


senger-km ray cihaz operatörlerine söz konusu
Uçuş bacakları mesafeleri ile seya- maddeleri algılayabilme, ayırt ede-
hat eden ücretli yolcu sayılarının bilme yetenekleri konusunda anında
çarpımlarının toplamı. bilgi sağlar.
taşıyıcı faz izleme GNSS alıcısı / tehlike bikını / hazard beacon
carrier phase tracking GNSS receiver Hava seyrüseferine olan bir tehli-
Zamanın bir bölümünde veya tü- keyi belirtmek üzere kullanılan bir
münde GNSS veri işleme teknikleri- havacılık bikını.
nin normal kullanımı için gerekli bir tehlike hali / distress phase
alıcı. Bir hava aracı ve içindekilerin, kesin
tavsiye niteliğindeki genelge ve yakın bir tehlikenin içinde veya
(sirküler) / advisory circular acil yardım gerekliliği konusunda
FAA tarafından 14 günde bir dağıtı- nedenlerin var olduğu durum.
lan, uçuş emniyeti ile ilgili bilgileri tehlike ikazı / nuisance warning
kapsayan genelgeler. Görevli kontrolörün görmemesi du-
tavsiyeli / advisory rumunda, uçakların tehlikeli geçiş
Kontrolörün planlamasına ışık tu- yapacağını ikaz eden sistem.
tan, mevcuttaki veya ileri aşamada- tehlikeli madde kuralları / dan-
ki uygulamalarında kontrolörü uya- gerous goods regulations
ran bir mesaj. Tehlikeli madde sınıfına giren
tavsiyeli hava sahası / advisory maddelerin hava yoluyla taşınması
airspace ile ilgili olarak IATA DGR esas olmak
İçerisinde hava trafik tavsiye hizme- üzere Tehlikeli Maddeler Taşıma Yö-
tinin sağlandığı tanımlanmış ya da nergesi’nin 05 Genel Esaslar madde-
sınırları belirlenmiş hava sahası. sinde belirtilen diğer kaynaklarda
yer alan kurallar.
tavsiyeli yol / advisory route
tehlikeli maddeler / dangerous
İçerisinde (güzergâh boyunca) hava goods
trafik tavsiye hizmetinin sağlandığı
İnsan sağlığına, güvenliğine, malı-
tanımlanmış yol.
na ya da ortamına önemli risk arz
tehdit unsurlarının görüntülen- edebilen ve MSGGP Ek-20 tehlikeli
mesi / threat image projection maddeler listesinde gösterilen veya
Belirli X-ray cihazlarına yüklene- Ek’e göre tasnif edilen madde ya da
bilecek, yetkili otorite tarafından malzemeler.
onaylanan yazılım programı. Bu tehlikeli saha / danger area
program, incelenen gerçek bir çan- Belirli zamanlarda içerisinde uçuş
tanın X-ray görüntüsü üstüne, yazı- emniyeti için tehlikeli faaliyetlerin
lımda yer alan tehdit maddelerinin
olduğu sınırları belirli sahalar.
(örneğin silah, bıçak, imal edilmiş
patlayıcı düzenenekler gibi) sanal tek yönlü ışıklar / unidirectional
görüntülerini veya tehdit madde- lights
lerini içeren çantaların tam sanal Pist sonu, eşik, yaklaşma, tekerlek

237 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


teker koyma bölgesi
temas, taksi eksen ışıkları gibi tek SHY 66-01 Hava Aracı Bakım Per-
yöne ışık veren armatürler. soneli Lisans Yönetmeliği tarafın-
dan gerekli görülen bakım deneyim
teker koyma bölgesi / touchdown
süresinin azaltılmasını sağlayacak
zone
düzeyde eğitim ve deneyim vermek.
Pist eşiğinin ilerisinde bulunan ve
uçakların iniş sırasında ilk temas et- temelaltı / subbase
mesi istenilen pist bölümü. Tevsiye yüzeyi üzerine serilen ve ge-
nellikle kum, çakıl, taş kırığı, yüksek
teknik iniş / technical landing
fırın cürufu gibi daneli malzemeden
Herhangi fiziksel bir yük değişimi (granüler malzeme) inşa olunan ta-
olmayan, ticari sebepler dışındaki baka.
sebeplerle yapılan bir iniş.
tercihli yaklaşma / optional ap-
teknik ve operasyonel monitör proach
/ technical and operating monitor Pilot tarafından talep edilir ve uy-
İstasyon, RDP ve FDP sistemlerinin gulanır. Bunun sonucunda pilot
tüm mevcut durumlarını görebilme touch-and-go (teker koyup kalkma),
ve istasyondaki sistemleri uzaktan missed approach (pas geçme), low
kumanda etme imkanı veren bir approach (alçak geçiş) stop-and-go
konsol. (duruş-kalkış) veya full stop landing
temdit / validation (inişten sonra durma) amaçlı yak-
laşma yapabilir.
Bir yetkinin veya onayın, geçerlilik
süresi bitmeden gereksinimlerin terminal / terminal
yerine getirilmesi koşuluyla, sahi- Yolcuların uçuş öncesi ve uçuş son-
bine sağladığı imtiyazların daha rası işlemleri yapılan, bünyesinde
sonraki belirli bir periyoda kadar hava ulaştırma hizmeti ile ilgili ku-
uzatılması. ruluş ve kolaylık tesislerini bulun-
duran bina veya binalar grubu.
temel / base course
Temel altı tabakası ile kaplama ta-
bakası arasına yerleştirilen ve gra-
nülometrisi ile diğer koşulları belli
olan doğal kum, doğal çakıl veya kır-
mataş ile az miktarda bağlayıcı ince
malzemeden oluşan tabaka.
temel eğitim / basic training
ATS ortamında konuyla ilgili temel
bilgi ve yeteneklerin kazandırıl-
ması.
terminal işletme kitabı / termi-
temel eğitim kursu (hava aracı nal operating book
bakım personeli için) / basic SHT-33B hükümlerine göre terminal
trainin course (aircraft maintenance işletme ruhsatı alacak olan terminal
personnel) işletmecilerinin hazırlaması gere-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 238


HAVAYOLU
terimleri

trafik bilgisi
ken ve terminalin işletimine yönelik test rig / test rig
genel organizasyon yapısı, hizmet Tesiste test amaçlı kullanılan düzenek.
yeterlilikleri, terminal özellikleri,
teşhis etme / diagnosing
teknik sistem yeterlilikleri, bakım
Şartların değişmesiyle ya da yeni
ve onarım faaliyetleri gibi konuları
bilgilerin işlenmesiyle değişen trafik
kapsayan doküman.
durumunun tanımlanması işlemi.
terminal işletmecisi / terminal
ticari hava aracı / commercial
operator
aircraft
Sivil hava ulaşımına açık havaalan-
Ticari uçuş yapmak üzere SHGM
larında havaalanı işletmecisi dışın-
tarafından tescil edilmiş ve perfor-
da, yap-işlet-devret modeli vb. şe-
mans limitleri SHY-6A Yönetmeli-
killerde terminal işletmeciliği yapan
ği’nde belirtilen limitleri ve özellik-
işletme.
leri taşıyan hava araçları.
terminal kontrol sahası / termi- ticari küçük hava taşıyıcısı /
nal control area commercial small aircraft
Bir veya daha fazla havaalanı civa- Filodaki hava araçlarının toplam
rında bulunan ATS yollarının bir- azami kalkış ağırlığı 200 tonu geç-
leştiği yerde kurulan, yatay ve dikey meyen, tarifeli veya tarifesiz seferler
sınırları belli sahalar. yapan ticari hava taşıyıcısı.
ters yayın / back course ticari uçuş / commercial flight
Konvansiyonel aletli alçalma sis- Ücreti karşılığı yolcu, yük ve posta
temlerinde, meteorolojik şartların taşımak üzere yapılan uçuşlar.
pilotun görerek referans almasını
engellemesi durumunda, lokalizeri ticari yük, ticari eşya / cargo
takip eden uçağın piste direkt yak- Bir hava aracında postadan ya da
laşabilmesi için sağ veya sol yönlü kişi yanında taşınan bagajdan ayrı
yatay yönlendirilmesine yardımcı taşınan tüm mallar.
olan yayın. topraklama / bonding
tescil / registration Yakıt akışı sırasında tehlike yarata-
Ulusal sivil havacılık otoritelerince bilecek statik elektriği dengeleme
uçakların hangi ülkeye ait oldukla- için yapılan işlem.
rının belirlenmesi amacıyla kayıt touch-and-go / touch-and-go
altına alınması. Bir uçağın durmadan ya da pisti terk
tescil devleti / state of registry etmeden inişi ve müteakiben kalkışı.
Hava aracının tescilinin kayıtlı oldu- trafik bilgisi / traffic information
ğu devlet.
Bir hava aracına bilinen ya da göz-
teslim alacak olan taşıyıcı / lemlenen, kendisine sorun teşkil
receiving carrier edebilecek trafiklerin bilgisini ver-
Bir birim yükleme aracını, transfer mek suretiyle pilotun çarpışmadan
eden bir taşıyıcıdan, bir transfer kaçınmasına yardımcı olmak için
noktasında alan bir taşıyıcı. verilen bilgi.

239 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


trafik önleme tavsiyesi

trafik önleme tavsiyesi / traffic tuvenan / all-in aggregate


avoidance advice Dereden çıkarılmış, elenmemiş veya
Bir ATS ünitesi tarafından, belirle- yıkanmamış, olduğu gibi kullanılan
nen manevralarla herhangi bir çar- kum-çakıl karışımı yapı malzemesi.
pışmayı önlemek amacıyla pilota tüm amaçlar için yapılandırıl-
yardımcı olmak üzere yapılan tav- mış Eurocontrol gözetim veri
siye. değişimi / all-purpose structured
trafik tavsiyesi / traffic advisory Eurocontrol surveillance information
Pilota sorun teşkil edebilecek trafi- exchange
ğin bilgisi. Eurocontrol tarafından gözetim veri
değişimi için geliştirilen bir stan-
transfer bagaj / transfer baggage dart.
İki farklı sefer arasında nakli ger-
çekleştirilen bagaj. türbülans / turbulence
Dikine akışlarla sistematik irtifa
transfer eden taşıyıcı / transfer- değişiklikleri olmaksızın meydana
ring carrier gelinen salınımlar.
Bir birim yükleme cihazını, teslim
Türk Hava Kurumu / Turkish
alacak olan bir taşıyıcıya, bir trans-
Aeronautical Association
fer noktasında aktaran bir taşıyıcı.
Sportif havacılık alanında Türk
transfer veya dolaylı transit gençliğine ücretsiz havacılık eğiti-
yolcular / transfer or indirect tran- mi veren ve Uluslararası Havacılık
sit passengers Federasyonu nezdinde Türkiye’yi
Farklı uçaklarla ya da aynı ama fark- tüm sportif havacılık dallarında
lı uçuş numarasına sahip uçakla, 24 temsil eden, kâr amacı gütmeyen bir
saat içinde havaalanına varıp ayrı- kuruluş.
lan yolcular. Türk Hava Sahası / Turkish Air-
transfer yolcu / transfer passenger space
İkili uçuş arasında direkt bağlantı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin
yapan yolcu. egemenliği altında bulunan kara ül-
kesi ile buna bitişik olan iç suların ve
transit (üst geçiş) uçuş / over-
karasularının üstünde bulunan hava
flight
sahası.
Bir hava aracının bir ülke hava sa-
hasını, herhangi bir yere inmeksizin
katetmesi.
transit uçuş / transit flight

U
Ticari sebeplerle bir ara iniş yapıp
yük değişimi olan uçak.
transit yolcu / transit passenger uçağa göre meydan uzunluğu /
İndiği hava meydanında, bir müddet aerodrome reference field length
bekledikten sonra, aynı hava aracı Bir uçağın; durgun hava, 0 pist
ile yoluna devam eden yolcu. eğimi, deniz seviyesi ve standart

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 240


HAVAYOLU
terimleri

uçak referans baz uzunluğu


atmosfer şartlarında azami kalkış Hareket sahaları ve yakınlarında
kitlesi ile kalkabileceği en az mey- uçak kazasının meydana geldiği
dan uzunluğu. bölge.
uçağın tanımlanması / aircraft uçak kazası / aircraft accident
identification Uçağın çalışması sırasında, herhan-
Belirlenmiş koşullara göre bir uça- gi bir insanın ölmesi veya ciddi bir
ğın karşılıklı iletişim ile hava trafik şekilde yaralanması ya da uçağın
hizmeti verebilmek amacıyla tanım- hasar görmesi ile sonuçlanan kaza.
lanması.
uçak kırımı / aircraft incident
uçak / aircraft/airplane
Havadan ağır, motor gücü ile seyre- Uçağın çalışması ile ilgili olarak, dü-
den kara, deniz veya kara ve denize zeltilmediği takdirde güvenliği etki-
inip kalkabilen hava aracı. leyebilecek olan vaka.
uçak mürettabatı belgesi / land-
ing card
Uluslararası hava nakil vasıtala-
rında uçucu personel olarak görev
yapanlara SHGM tarafından tanzim
edilen ve görevleri süresince hava
hudut kapılarından giriş ve çıkışla-
uçak altı bagaj / hold baggage rını sağlayan pasaport yerine geçen
Bir hava aracının yük bölümünde ta- belge.
şınan bagajlar.
uçak park taksi yolu / aircraft
uçak çakışmaları / aircraft con- park taxiway
fliction
Apronun, uçak park yerine geçişi
Belirlenmiş minimum ayırma kri- sağlayan taksi yolu olarak ayrılmış
terlerinin altında, uçaklar arasında bölümü.
meydana gelen karşılaşmalar.
uçak park yeri / aircraft stand
uçak çeki demiri / tow-bar
Bir apron üzerinde, bir uçağın park
Uçak ile uçak itme/çekme aracı
etmesi için kullanılmak üzere öngö-
(tow-car) arasına takılarak uçağın
rülen belirli bir alan.
itilmesi ve çekilmesi işlemlerinde
kullanılan teçhizat. uçak referans baz uzunluğu /
uçak durma yeri / aircraft stand airplane reference field length
Uçakların park etmesi için apronda Sertifikalandırma otoritesi tara-
belirlenmiş yerler. fından öngörülen ilgili uçak uçuş el
kitabında veya uçak imalatçısının
uçak itme/çekme aracı / tow-car
muadil verilerinde yer alan, maksi-
Uçakların itilmesi/çekilmesi işlerin-
mum onaylı kalkış kütlesinde, deniz
de kullanılan özel donanımlı araç.
seviyesinde, standart atmosfer ko-
uçak kaza kırım bölgesi / air- şullarında, sakin hava ve sıfır pist
craft accident area eğimi şartlarında kalkış için gere-

241 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


uçak sınıflandırma numarası
ken minimum baz uzunluğu. Baz uçuş bilgi bölgesi / flight informa-
uzunluğu, uygulanabilir olduğu tak- tion region
tirde uçaklar için dengelenmiş baz Yatay ve dikey sınırları ile tanım-
uzunluğu, veya diğer durumlarda lanmış, içerisinde uçuş bilgi ve ikaz
kalkış mesafesi. hizmeti verilen hava sahası.
uçak sınıflandırma numarası / uçuş bilgi servisi / flight informa-
aircraft classification number tion service
Belirli bir standart alt zemin için, bir Uçuşların verimli ve güvenli bir
uçağın bir kaplama üzerindeki nispi şekilde olması için, yararlı bilgi ve
etkisini ifade eden rakam. tavsiye verme amacıyla kurulan bir
hizmet birimi.
uçak yakın geçmesi / aircraft
proximity uçuş eğitim organizasyonu /
flight training organisation
Uçaklar arasında, uluslararası ku-
Pilot yetiştirmek üzere, kendi uçucu
rallarla belirlenmiş ayırma mini-
kadro elemanları ile ticari/genel ve
mumlarının altına düşüldüğü du-
sportif havacılık faaliyetlerinde bu-
rum.
lunmak üzere, ulusal ve uluslararası
uçak yaklaşma kategorisi / air- kurallar çerçevesinde eğitim veren,
craft approach category uçuş eğitimi, sentetik uçuş eğitimi,
Uçaklar için; azami iniş ağırlığın- teorik eğitimlerinin uygulandığı,
dayken, iniş dış görünüşündeki stall personel, tesis, uçak, doküman, fi-
(tutunamama) hızının 1,3 katı hıza nans, kalite ve kayıtlarını kapsayan,
SHGM ve Millî Eğitim Bakanlığı tara-
dayandırılarak belirlenmiş katego-
fından uçuş okulu olarak yetkilendi-
riler.
rilen eğitim organizasyonu.
uçucu ekip / flight crew uçuş ekibi / flight crew
Hava aracının sevk ve idaresiyle gö- Hava aracının sevk ve idaresinden
revli pilotlar, uçuş mühendisleri ile sorumlu pilotlar ve uçuş mühendis-
sertifikalı kabin içi emniyet ve diğer leri ile hizmetlerden sorumlu kabin
hizmetlerin yürütülmesiyle görevli memurları.
kabin ekibi ve yükleme görevlile-
uçuş ekibi işbirliği / flight crew
ri, uçak tipine göre uçuş mühendisi
cooperation
kapsamında gerektiğinde seyrüse-
fer ve radyo operatörleri. Sorumlu pilot idaresinde uçuş ekibi-
nin uyumlu bir işbirliği içinde takım
uçuş / flight olarak çalışması.
Aynı uçuş numarasıyla yapılan uçuş uçuş ekibi üyesi / flight crew
safhalarının sayısı veya uçuş safha- member
sındaki bir uçağın hareketi. Uçuş esnasında bir hava aracının
uçuş başı / heading operasyonundan sorumlu lisanslı
Bir hava aracının uzunlamasına ek- personel.
seninin gösterdiği yön olup kuzey- uçuş görev süresi / flight duty
den derece olarak ifade edilir. period

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 242


HAVAYOLU
terimleri

uçuş rüyeti
Tek bir uçuş ya da uçuş serilerinden uçuş operasyonu süreci / flight
oluşmuş bir uçuş görevi için, uçuş operation process
ekip üyesinin uçuş hazırlığı ile baş- Uçuş ekibinin uçuş operasyonuna
layan ve aynı uçuş veya uçuş serile- başladığı meydandan görev alma-
rinin sonundaki tüm uçuş görevle- ları ile başlayıp, uçuşun bitiminde
rinden muaf tutulduğu toplam süre. de brifing ile ekibin gerçekleştirilen
uçuş görüşü/rüyeti / flight visi- seferi tamamladığı zamanı kapsar.
bility uçuş öncesi bilgi bülteni / pre-
Uçuştaki bir uçağın pilot mahallin- flight information bulletin
den ileriye doğru görüş mesafesi. Uçuş öncesinde hazırlanan, uçuş
uçuş harekâtı / flight operation operasyonu açısından önem arz
Planlanmış bir uçuş için uçuş ekibi- eden geçerli NOTAM bilgisinin bir
nin hava aracının bindiği andan mo- sunumu.
torlarını durdurarak hava aracını uçuş öncesi kontrol / pre-flight
sorumlulara teslim ettiği ana kadar inspection
geçen süre içindeki tüm faaliyetleri. Bir hava aracının amaçlanan uçuş
için elverişli olmasını temin etmek
uçuş kayıt cihazı / flight recording
amacıyla uçuş öncesi yapılan kon-
device
trol (bu kontrol, arıza giderme işle-
Hava aracı üzerinde takılı bulunan, mini kapsamaz).
kaza ve olayların soruşturulmasın-
da yardımcı olarak kullanılan her uçuş planı / flight plan
tip kayıt cihazı. Bir hava aracının tasarlanan uçuşu-
na ya da uçuşun bir bölümüne ilişkin
uçuş kontrol / flight check/cali- olarak hava trafik hizmet birimleri-
bration ne sağlanan özel formatlı bilgi.
Konulmuş toleransları karşılayıp uçuş planı verisi / flight plan data
karşılamadığını belirlemek ama-
Uçak çağrı adı, iniş-kalkış meydan-
cıyla bir seyrüsefer yardımcısının
ları, planlanan uçuş seviyesi, planla-
uçuşta araştırılması.
nan uçuş rotası, tahmini varış zama-
uçuş mühendisi / flight engineer nı gibi bilgilerin genel terimle ifade
Uçuş işletme el kitapları gereğince edilmesi.
hava aracında bulunması ve pilotlar- uçuş pozisyonu monitörü (iz-
dan başka kokpitte görev yapması leme sistemi) / flight position
gerekli olan sertifikalı personel. monitor
Hava trafik kontrolörüne uçuş aşa-
uçuş mürettebat üyesi / flight
masındaki rota değişikliklerini gör-
crew member
me, müdahale etme, gerektiğinde
Uçuş esnasında bir uçağın harekâtı tavsiyede bulunma imkânı sağlayan
için gerekli görevleri üstlenmiş li- bir sistem.
sanslı bir mürettebat üyesi.
uçuş rüyeti / flight visibility
uçuş operasyon el kitabı / opera- Uçuştaki hava aracının kokpitinden
tion manual ileriye doğru olan görüş mesafesi.

243 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


uçuş seviyesi

uçuş seviyesi / flight level uçuş veri kayıt sistemi / flight


1013,25 hPa’lık referans basınç yü- data recorder
zeyi ile ilişkili olarak belirlenmiş Bir uçuş hakkındaki gerekli para-
sabit atmosferik basınç yüzeyleridir. metre ve teknik bilgileri kayıt eden
Bu yüzeyler birbirlerinden, belir- cihaz.
lenmiş (sabit) basınç aralıkları ile
ayrılır.
uçuş veri sistemi / air data system
Mach sayısı, hava sıcaklığı, statik
uçuş simülatörü / flight simulator basınç, havadaki hız gibi uçuş para-
Belirli bir hava aracı tipinin kokpi- metrelerini ölçen termodinamik ve
tindeki mekanik, elektrik, elektro- aerodinamik algılayıcılar ve ilişkin
nik ve benzeri hava aracı sistem kon- bilgisayar.
trol fonksiyonlarını ve uçuş ekibi
üyelerinin ortamını aynen yansıtan uçuş verisi / flight data
ve hava aracı tipinin performans ve Uçakların karşılaşmalarının belirle-
uçuş özelliklerinin gerçeğindeki gibi nip, kontrolörün önceden planlama
uygulandığı cihaz. yapmasına imkân sağlayan uçuşla
ilgili genel bilgileri kapsar.
uçuş süresi (blok süre) / flight
duration (block time) uçuşa elverişli gün sayısı / num-
Bir hava aracının kalkış yapmak ber of flightworthy days
maksadıyla, kendi gücü ile veya ha- Aşağıda belirtilen günler hariç belir-
rici bir güç uygulanmak suretiyle tilen yıl içinde hava aracının uçuşa
ilk hareketine başlama anından, elverişli olduğu günler toplamı.
uçuşun veya görevin sonunda tam
a. Hava aracının başkalarının tasar-
olarak durarak yolcu, yük veya di-
rufunda olduğu günler.
ğer muhteviyatı indirme ve/veya
bindirme amacıyla kendisine tahsis b. Hava aracının son ticari amaçlı
edilen park yerine gelme anına ka- uçuşu ile hizmetten alınışı arasında
dar geçen toplam süre. geçen günler.
uçuş süresi (helikopter) / flight c. Hava aracının büyük kaza ve ta-
time (helicopter) dilat nedeniyle hizmet dışı olduğu
Helikopterin pervane pallerinin günler.
dönmeye başladığı andan, uçuş so- d. Hava aracının hükümet emri veya
nunda park yerinde motorunu dur- ilgili mevzuat gereği ticari uçuşa el-
durarak pervane pallerinin durduğu verişli olmadığı günler.
ana kadar geçen toplam süre.
Bunların haricindeki tüm diğer gün-
uçuş veri işleme sistemi / flight ler bakım ve onarım da olmak üzere
data processing system
hava aracının uçuşa elverişli günler
Uçuş planlarından gelen bilgilerin toplamına dahil edilir.
kullanımıyla, hava trafik kontrolör-
lerinin strip alma, radarda etiket uçuştan sorumlu öğrenci pilot /
takibi, ulusal savunma gereklilikleri trainee pilot in charge
vb. konularında etkin olarak kulla- Öğrencinin sorumlu pilot olduğu,
nabilecekleri bir sistem. uçuş öğretmeninin sadece öğrenciyi

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 244


HAVAYOLU
terimleri

Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü


kumandada gözlediği ve uçuş kon- uluslararası havaalanı / interna-
trolüne müdahalede bulunmadığı tional airport
uçuş süresi. Üye devlet tarafından, ülkesindeki
ulusal yetkili otorite / national uluslararası hava ulaşımı için varış
authority ve kalkış meydanı olarak belirlenen
Ulusal sivil havacılık kuralları’nın ve içinde gümrük, göç, sağlık, hay-
idamesi, uygulanması ve geliştiril- van ve bitki karantinası ile benzeri
mesi, bu konu ile ilgili yeni politi- işlemlerin yapıldığı herhangi bir ha-
kaların belirlenmesi ve tedbirlerin vaalanı.
alınması, ilgili uluslararası stan- Uluslararası Havayolu Pilotları
dartları ve tavsiye edilen uygula- Dernekleri Federasyonu / Inter-
malarının yerine getirilmesi ile ku- national Federation of Airline Pilots
rumlar arasında koordinasyonun Associations
sağlanmasından sorumlu ve yetkili Uluslararası alanda pilotların orga-
olan kuruluş. nize olabilmesi ve karşılaşacakları
Uluslararası Havaalanları Kon- problemlere ortak çözüm buluna-
seyi / Airports Council International bilmesi temel hedefleri olan ve 1948
yılında kurulan federasyon.
Merkezi Cenevre’de bulunan hava-
alanı işleticileri mesleki birliğidir. uluslararası NOTAM ofisi / inter-
Ticari amaçlı olmayan organizasyon national NOTAM office
170 ülkeden 1400 havaalanını temsil Uluslararası NOTAM değiş tokuşu
etmektedir. Havaalanları işleticileri için bir devlet tarafından görevlen-
ve ticari partnerleri arasındaki bir- dirilen bir ofis.
likteliği oluşturmak, havaalanı iş- uluslararası radyotelefon “teh-
letmeciliğinin geliştirilmesi, üyeler likeli durum” sinyali / mayday
arasında ortak politikaların belir- Üç kez tekrar edilir, çok yakın ve cid-
lenmesi için çalışmak ve havaalanı di bir tehlike ve acil yardım gerekti-
uzmanları ve yöneticileri için gerek- ğini gösterir.
li bilgilerin yayımlanması Konsey’in
Uluslararası Sivil Havacılık Ör-
amaçları arasındadır.
gütü / International Civil Aviation
Uluslararası Hava Taşımacılığı Organization
Birliği / International Air Transport Uluslararası sivil havacılığın güven-
Association li ve düzenli bir şekilde büyümesini
Bu birlik 1945 yılı Nisan ayında Kü- sağlamak, barışçıl amaçlara yönelik
ba’da kurulmuştur. Bugün 130 farklı uçak tasarımı ve işletmesini teşvik
ülkeden 230 üyesi bulunmakta- etmek, sivil havacılık için havayol-
dır. Hava taşımacılığının güvenilir, ları, havaalanları ve hava seyir te-
ekonomik ve düzenli yapılabilmesi, sislerinin gelişimini desteklemek,
hava ticaretinin gelişmesi ve ilgili uluslararası kamuoyunun güvenli,
problemlerin çözülmesi, ICAO ve di- düzenli, verimli ve ekonomik hava
ğer uluslararası organizasyonlarla taşımacılığı ihtiyaçlarını karşıla-
işbirliği sağlamak Birliğin hedefleri mak amacıyla 1944’te Birleşmiş Mil-
arasındadır. letler’in bir kuruluşu olarak kurulan

245 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


uyarı
ve halen çalışmalarına devam eden, uygun konaklama tesisi / ap-
Türkiye’nin de üye olduğu bir örgüt. propriate accommodation
uyarı / warning Uçucu ekiplerin görev sonrası ke-
Bir hareketin tanınma ve doğrulan- sintisiz istirahatlarının güvence
ma işlemlerinden oluşan haber ver- altına alındığı, dinlenme, barınma
me sistemi. ve beslenme ortamının elverişli ol-
uyarı hizmeti / alerting service duğu, SHGM tarafından uçuş emni-
Bir uçak için arama kurtarma hiz- yet gereklerinin üst seviyede yerine
meti gerektiğinde ilgili kuruluşlara getirilebilmesi için gerektiğinde de-
bilgi vermek ve istenildiğinde bu ku- netlenerek uygun görülen ortaklık
ruluşlara yardımcı olmak amacıyla tarafından belirlenen tesisler.
verilen hizmet. uyuşmazlık verileri / conflict
uydu seyrüsefer ve küresel data
pozisyonlama sistemi / satellite Şu bilgileri içerir: Uyuşmazlık ta-
navigation and global positioning nımlaması, tipi ve şiddeti.
system
Uçaklarda bulunan bu teknoloji hava uzmanlar kurulu / board of ex-
trafik kontrol ünitesinin tavsiyesi perts
olmaksızın direkt rotalarda uçabil- Eğitim, Araştırma ve Denetleme Uz-
meyi sağlamaya yöneliktir. manları Kurulu.
uydu veri birimi / satellite data uzun menzil uçuşu / long haul
unit flight
Uçak seyrüsefer sisteminde bulunan Bir uçuş görev süresi içinde, 4 saat-
cihazlarla ortak yüzeyde çalışan ten daha fazla zaman dilimi geçilen
uçak yer istasyonu sisteminin mer- uçuş veya tek inişli uçuş için 8 saat
kezini oluşturan veri birimi. veya daha fazla yapılan uçuş, iki
inişli uçuşlarda ise uçuşlardan en az
uygulama hava trafik kontrolö-
birisinin süresi 6 (dahil) saati geçen
rü / executive ATCO
ve bu iki uçuşun süreleri toplamı.
Planlama kontrolörü ile eş güdüm
halinde ATC operasyonlarını yeri-
ne getiren, radyo telefon iletişimini
yürüterek sorumluluk sahasındaki
uçakların aktif olarak kontrolünden
sorumlu lisanslı veya dereceli hava
Ü
trafik baş kontrolörü veya kontro- ücretli yolcu / regular passenger
lörü. Normal tarifeli ücretinin en az %
25’ini ödeyerek seyahat eden yolcu.
uygun hava trafik hizmetleri
otoritesi / appropriate air traffic üç eksenli sıkışma deneyi / tri-
services authority axial compression test
Belirlenmiş hava sahası içerisinde Zeminlerin efektif sıkışma daya-
hava trafik hizmetlerinin sağlanma- nımlarının belirlenebildiği bu deney
sı konusunda yetkili otorite. yöntemi; sabit hücre basıncı altında,

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 246


HAVAYOLU
terimleri

veri haberleşmesi
izotropik konsolidasyon ve artan üst hava kontrol merkezi / upper
eksenel deformasyon koşullarının air control centre
sağlanarak, örneğin sıkıştırılarak Yüksek irtifa değerlerinde tanımla-
makaslanması işlemlerini kapsar. nan bir hava sahasındaki uçakların
üç nokta yüklemesi / third-point ayırma sorumluluğunu üstlenmiş
loading bir hava trafik kontrol birimi.
Betonun çekme dayanımının belir-
lenmesi amacıyla yapılan deney.
ünite eğitim ve değerlendirme
planı (SHY 65-01) / unit training
and assesment plan

V
Hava seyrüsefer hizmet sağlayıcı
kuruluş tarafından hazırlanan, bir
hava trafik kontrolörünün düzenli
validasyon / validation
olarak tamamlaması gereken, ola-
ğanüstü durumları da içeren teorik Yabancı ülkelerce ICAO Ek-1’e göre
ve pratik eğitim ve değerlendirme düzenlenmiş lisansların Türk tes-
planı. cilli hava araçlarında kullanımının
geçerli kılınması.
ünite eğitim ve değerlendirme
planı (SHY-5) / unit training and varış meydanı / arrival aerodrome
assesment plan Bir uçağın iniş yaptığı meydan.
CNS/ATM teknik hizmet sağlayıcı varış yedek meydanı / destina-
kuruluş tarafından hazırlanan ve tion alternate
SHGM tarafından onaylanan, bir AT- İniş için önceden düşünülmüş mey-
SEP lisanslı personelin düzenli ola- dana inişin mümkün olmadığı veya
rak tamamlaması gereken tazeleme
tavsiye edilmediği hallerde uçakla-
ve olağanüstü durumları da içeren
rın kullanabileceği meydan.
teorik ve pratik eğitim ve değerlen-
dirme planı. varyant / version
ünite onayı / unit approval B737–400/500/600 gibi aynı hava
Hava seyrüsefer hizmet sağlayıcı aracı tipinin değişik modelleri.
kuruluş tarafından hava trafik kon- veri / data
trol lisansına işlenen ve derecenin Kavramlar, talimatlar ve bilgilerin,
geçerli olduğu ünite, sektör veya haberleşme ve açıklamalar için uy-
çalışma pozisyonlarını belirten yet- gun formata getirilmiş hali.
kilendirme.
veri giriş bağlantısı / online input
üs bakım / base maintenance
Güncel operasyonel çevreyle direkt
Hava aracının hangar ve atölye
bağlantılı olarak sisteme ya da uy-
mekânlarında onaylanmış standart-
gulamaya bilgi girişi sağlanması.
lara göre yenileştirme, onarım, par-
ça değiştirme veya hasar giderimle- veri haberleşmesi / data commu-
rinin birlikte veya ayrı yapılması. nication

247 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


veri hattı
Hava trafik yönetimi kapsamında viskozite / viscosity
yer alan tüm veri haberleşme sis- Kimyasal maddelerin kıvamlılığını
temleri. ifade için kullanılan bir terim olup,
veri hattı / data link o maddenın akmaya karşı gösterdiği
direncin bir ölçüsüdür.
Terminaller arasında veri iletişimi-
ne olanak sağlayan bağlantı. VOR / VOR (VHF omnidirectional
radio range)
veri hattı haberleşmesi / data
Pilota; manyetik kuzeye göre uçağın
link communication
yönünü ve seçilen bir rayale göre
Mesajların veri hattı vasıtasıyla gön- pozisyonunu bildiren VHF bandında
derilip alındığı bir iletişim şekli. yayın yapan yer tabanlı seyrüsefer
VFR hava aracı / VFR aircraft yardımcı cihaz.
Uçuşunu görerek uçuş kurallarına VOR kontrol noktası levhası /
göre yapan hava aracı. VOR checkpoint signs
VFR şartlar / VFR conditions Üzerinde havaalanına en yakın VOR
Görerek uçuş kurallarına göre uçuş cihazının frekans ve açı bilgilerinin
için belirlenmiş minimum değerlere yer aldığı, beyaz zemin üzerine siyah
eşit ya da bu değerlerden daha iyi harf ya da rakamlardan oluşan, tak-
hava durumu koşulları. si yolu kenarına monte edilen ışıklı
levhalardır.
VFR uçuş / VFR flight
VOR-DME ünitesinin referans
Görerek uçuş kuralları uygulanarak
noktası / VOR-DME facility refer-
yapılan uçuş.
ence point
VHF veri hattı / VHF data link VOR/DME ünitesinin yerinin uzun-
Hava aracı ve yer istasyonu arasında lamasına/yanlamasına koordinatla-
VHF frekans bandında yapılan veri rının belirlenmesi.
iletişim hattı.
VHR veri hattı mod 4 / VHR data
link mode 4
VHF bandında çalışan bir ADS-B veri
hattı.
vibrasyonlu silindirle sıkıştırıl-
mış dolgu zemin / filling ground
compressed with vibration cylinder
Zemin emniyet gerilmesi 1,0-1,5 kg/
cm² olan zeminler.
vinç ile kaldırma alanı / winch-
ing area
W
Personelin veya ambarların bir ge- wet-lease anlaşması / wet-lease
miye veya gemiden aktarılması için agreement
sağlanmış bir alan. Bir hava aracının, mürettabatı ile

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 248


HAVAYOLU
terimleri

yalancı derz
birlikte kiralanarak, kiraya veren kıt ikmal edebilmek üzere kurulmuş
kuruluşun işletme ruhsatı kapsa- yeraltı yakıt boru sistemi.
mında işletildiği kira anlaşmasıdır. yaklaşma kontrol / approach
Normal şartlarda uçağın ACMI (airc- control
raft, crew, maintenance, insurance)
Bir veya daha fazla havaalanını kap-
bazda kiralanması veya kiraya ve- sayan bir saha içerisinde iniş, kalkış
rilmesi olup, uçak kiracının ticari trafiklerine hizmet veren, trafikle-
kontrolü altında, kiracının havayolu rin son yaklaşmaya kadar gerekli
kodu ve trafik hakları kullanılarak ayırmalarından sorumlu olan birim.
işletilir.
yaklaşma kontrol hizmeti /
approach control service
İniş/kalkış yapan kontrollü trafik-
lere sağlanan hava trafik kontrol
hizmeti.
Y yaklaşma kontrol ofisi / approach
control office
yabancı hava taşıyıcısı / foreign
air carrier Meydana iniş yapan kontrollü uçuş-
lara hava trafik kontrol hizmeti sağ-
Herhangi bir yabancı devlet otorite- lamak için tesis edilmiş ünite.
sinden işletme ruhsatı almış bulu-
nan işletmeciler. yaklaşma müsaadesi / cleared
approach
yabancı madde hasarı / foreign
Bir pilotun aletli bir yaklaşma uygu-
object damage
laması için ATC tarafından müsaa-
Havaalanı veya havayolu personeli delendirilmesi.
ile uçakların zarar görebileceği, uça-
ğa veya yakın çevresine ait olmayan yaklaşma radarı / terminal ap-
nesne. proach radar
60 NM (110 km) ile sınırlı bir menzi-
yağış / precipitation le sahip, yaklaşma sahası için kulla-
Atmosferden yeryüzüne düşen bü- nılan gözlem radarı.
tün sulu yağışlar (yağmur, dolu, kar).
yaklaşma ve iniş kazalarının
yakınsama ve uygulama prog- azaltılması / approach and land-
ramı / convergence and implement- ing accident reduction
ation programme FAA üyesi CAST (Commercial Aviati-
Ulusal ve çok uluslu bütünleşme on Safety Team) tarafından belirle-
planlarının ilerleyişini izleme ve nen, etkili uçuş kabin eğitimi yoluyla
koordine etmek için kullanılan Av- emniyet kazanımları için yapılan
rupa hava trafik kontrolü uyumlu- yüksek potansiyelli bir kaza analiz
luğu ve bütünleşme programı orga- girişimi.
nizasyonu.
yalancı derz / dummy joint
yakıt hidrantı / fuel hydrant Öngörülen noktalarda sonradan ke-
Uçağa hızlı ve yüksek miktarda ya- silen derzdir.

249 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


yalnız uçuş süresi

yalnız uçuş süresi / trainer flight yasak saha / prohibited area


time Bir devletin toprakları veya kara
Bir öğrenci pilotun uçuş esnasında suları içerisinde olan ve uçuş yapıl-
tek başına bir hava aracında bulun- ması yasaklanmış, hudutları belirli
duğu uçuş süresi. hava sahası.
yan rüzgar / crosswind yaş beton / fresh concrete
Bir uçağın takip ettiği rotaya ya da Beton agregaları, çimento, su ve kat-
kullanılan piste paralel olmayan 90 kı maddeleri karıştırıldıktan sonra
derecelik dik rotada esen rüzgar döküme hazır hale getirilmiş taze
yönü. beton.
yan rüzgar bileşeni / crosswind yaş birim ağırlık / wet unit weight
component Agrega yaklaşık 15 saat suda bekle-
Piste 90 derece açıyla esen rüzgar tilip, daneler içindeki boşluklar ta-
bileşeni. mamen suyla dolduktan sonra belli
bir sıcaklıkta ve birim hacimdeki
yangınla mücadele kategorisi / agreganın havadaki ağırlığının, aynı
airport fire fighting category sıcaklık ve hacimdeki havası alınmış
Havaalanları ve yakın çevresinde saf suyun havadaki ağırlığına oranı.
meydana gelebilecek uçak kaza kı-
yatay ayırma / lateral separation
rım ve yangınlara gerekli müdahale-
leri yapmak üzere temini gereken ve Farklı rotalar veya farklı coğrafi böl-
yıl içerisinde havaalanını kullanan gelerde uçan aynı irtifadaki uçaklar
arasındaki yatay mesafe.
veya kullanması planlanan en büyük
uçakların tam boy uzunlukları ve yayın / broadcast
gövde genişlikleri ile sefer sayıları Mod S sistemi aracılığıyla, ilgili me-
baz alınarak, kurtarma ve yangın sajların kapsama alanı içindeki tüm
söndürme araç, malzeme ve ekip- uçaklara gönderilmesine izin veren
manlar ile bunları kullanacak eği- sistem.
timli personel yönünden sağlanacak
yayın alt ağı / broadcast sub-
korumanın seviyesi.
network
yanlış yönlendirilmiş bagaj / Küçük bir coğrafi alan içinde IS ve
mishandled baggage ES’leri yüksek bilgi ortamlarıyla bir-
Kasıtsız olarak ve istenmeyen ne- birine bağlamak için kullanılan ağ.
denlerle yolcu veya kabin ekibinden yayının bozulması / jamming
ayrılan veya yolcunun gittiği yerden Uçağın radar üzerine görünümünü
başka bir yere gönderilen bagaj. veya radyo haberleşme/seyrüse-
yardım uçuşu / relief flight ferinde yayılımı/kabulünü bozan
Yiyecek, tıbbi malzeme gibi konular- elektronik veya mekanik parazit.
da veya acil bir durum halinde insa- yedek ekip / back-up crew
ni amaçlara yönelik yapılan bölgesel Planlanan uçuş harekâtının dışında
veya uluslararası yapılan uçuşlar. muhtemel bir uçuş veya nöbet göre-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 250


HAVAYOLU
terimleri

yer hizmetleri el kitab


vine ekip temin edebilmek için, işlet- larda iniş için kullanacağı ikinci bir
me tarafından tespit edilecek gün ve meydan.
saatte göreve başlamak üzere, kendi
yedek yol boyu havaalanı / en-
ikametgâhında veya uygun konakla-
route alternate
ma tesisinde istirahat ederek bekle-
Yol boyunda uçarken olağandışı ya
yen uçucu ekibi.
da olağanüstü bir durum geçirdik-
yedek ekip görev süresi / back- ten sonra bir hava aracının inebile-
up crew duty time ceği yedek havaalanı.
Uçucu ekiplerin, ortaklıktan aldığı
talimat üzerine, planlanan uçuş ha- yedekte bulunma / stand by
rekâtının dışında muhtemel bir uçuş Bir hata durumunda temel görevleri
isteğine ekip temin edebilmek için üzerine alan yedek statü.
tespit edilen gün ve saatlerde başla- yenileme eğitimi / refresher train-
yan, bekleme süresi ilgili kalkış za- ing
man dilimindeki uçuş görev süresi Operasyona yönelik geçmiş ve gün-
karşılığı olan süre. cel bilgilerin yenilenmesi .
yedek güç kaynağı / secondary yer belirleyici / locator
power supply Son yaklaşmada yardımcı olarak
Herhangi bir nedenle havaalanı kullanılan bir LM/MF NDB.
enerji sisteminin faal olmaması du-
rumunda, kritik cihaz ve sistemlerin yer görüşü / ground visibility
enerjisini sağlamak üzere tesis edi- Bir meydanda yetkilendirilen rasat-
len yedek enerji sistemleri. çı ya da otomatik sistem tarafından
ölçümü yapılarak bildirilen mesafe.
yedek güç kaynağına geçiş sü-
resi / power supply switchover time yer güç ünitesi (jenaratör) /
Herhangi bir nedenle havaalanı ground power unit
enerji sisteminin faal olmaması du- Dışarıdan sağlanan haricî elektrik
rumunda, kritik cihaz ve sistemlerin kaynağı.
ne kadar süre içerisinde yedek enerji yer hareket radarı / surface mo-
sisteminden besleneceği. vement radar
yedek kalkış havaalanı / take-off Havaalanı içerisinde hava taşıtı ve
alternate diğer tüm taşıtları içeren hareketli
Bir hava aracının, kalkıştan az sonra cisimleri belirleyen ve bunları kon-
gerekebilecek ve kalktığı (ayrıldığı) trol kulesindeki radar gösterge ek-
havaalanını kullanamayacak olması ranına aktaran radar cihazı.
durumunda inebileceği yedek hava- yer hizmetleri el kitabı / ground
alanı. operation manual
yedek meydan / alternate aero- Yer işletme operasyonuna yönelik
drome ulusal ve uluslararası kurallar ile or-
Bir hava aracının uçuş planında be- taklık standartlarının bir araya ge-
lirttiği gidiş meydanına gidemediği tirildiği, OM-PART A’nın bir parçası
veya inişine izin verilmediği durum- olan operasyon el kitabı.

251 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


yer hizmetleri kuruluşu

yer hizmetleri kuruluşu / ground akan ve bir yeraltı suyu ayrım çizgisi
handling company ile sınırlanan çeşitli akiferleri içeren
Havaalanları Yer Hizmetleri Yönet- fizyografik birim.
meliği (SHY-22) hükümlerine uygun yeraltı suyu seviyesi / groundwa-
olarak havaalanlarında yer hizmet- ter level
leri yapmak üzere çalışma ruhsatı Bir akifer su tablasının veya piyezo-
alan özel hukuk tüzel kişiliği statü- metrik yüzeyinin belirli bir yer ve
sündeki kuruluşları. zamandaki kotu.
yer kılavuzluğu/marshalling / yerel otorite / local authority
aircraft marshalling Hava meydanlarında güvenlik ted-
PAT sahalarında uçağı yanaştırma, bir ve tertiplerinin geliştirilmesi
yer kılavuzluğu hizmeti. ve uygulanmasından sorumlu olan
yer kontrollü yaklaşma / ground- mülki idare amiri (MİA).
controlled approach yerel/mahalli trafik / local traffic
Daha çok askerî amaçlı kullanılan, Meydan trafik patentinde, kulenin
yerden radar yardımıyla bir uçağın görüş alanı içinde, yerel çalışma sa-
yaklaşma ve inişini yapmasına yar- halarından gelen veya bu sahalara
dımcı olan sistem. giden, meydanda aletli yaklaşma ça-
yer radarı / ground radar lışması yapan uçakların tümü.
Sisli havalarda kullanılan, havaala- yerli hava taşıyıcısı / local air
nına yerden görüş imkânı sağlayan carrier
radar sistemi. 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Ka-
yer seviyesi heliportu / surface nunu ve bu kanuna ilişkin olarak
level heliport çıkarılan yönetmeliklerde istenen
Yer ya da deniz, göl gibi su üzerine şartları sağlayarak Bakanlıktan iş-
yerleştirilen heliport. letme ruhsatı almış bulunan işlet-
meciler.
yer üstü ışık armatürleri / eleva-
ted lights yeterlik eğitimi (SHY-5’e göre) /
Belirli bir yükseklikte tesis edilmiş competency training
olan ve kırılabilir özellikte, pist ke- Alınacak dereceye bağlı olarak ta-
nar, eşik, pist sonu, yaklaşma, taksi- kip edilecek alanlarda (haberleşme,
seyrüsefer, radar ve bilgi işlem) ge-
yolu ve apron kenar armatürleri.
rekli bilgi ve becerilerin kazanılması
yer veri hattı işlemcisi / ground amacıyla verilen eğitim.
data link processor yeterlilik / competency
Yer-hava arasında bilgi iletişiminin Personel veya personel grupları ara-
hatlar aracılığıyla sağlanması. sında ortaya çıkan bilgi, yetenek ve
yeraltı suyu havzası / groundwa- yapabilirlik durumu.
ter basin yeterlilik kontrolü (uçak pilotu
Büyük tek bir akiferi veya birbiriyle lisansı için) / competency control
bağlanmış ve karşılıklı ilişki içinde Bir adayın yetkilerinin temdidi ya da
bulunan, suları ortak bir tahliyeye yenilenmesi için, gerektiğinde sözlü

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 252


HAVAYOLU
terimleri

yol dilimi
sınavı da kapsayacak şekilde uçuş yetkili posta kurumu/idaresi /
yeteneklerini kontrol pilotuna ser- authorized post administration
gilemesi. Bir hava taşıyıcısı ile çalışan ve pos-
yeterlilik konusunda kuşku / taya ilişkin olarak yetkili otorite ta-
doubt of competency rafından kabul edilen veya öngörü-
Bir hava aracının güvenliğini teh- len güvenlik kontrollerini sağlayan
likeye sokan bir olaya veya kazaya yetkili posta kurumu/idaresi.
karışan, yeterlilik gözlem sürecinde, yıllık eğitim programı / annual
derece gereklilikleri ve mesleki açı- training program
dan yeterli bulunmayan veya ilgili Havacılık kuruluşlarının yıl içerisin-
ünitenin eğitim ve değerlendirme de personele verecekleri eğitimleri,
usullerine uymayan veya ilgili üni- eğitim tarihlerini, vb. hususları içe-
tenin eğitim ve değerlendirmeleri ren ve genel müdürlük tarafından
sonucunda başarılı olamayan perso- onaylanan program.
nelin durumu.
yol aşaması / enroute
yeterlilik ölçülendirmesi / effi-
ciency measurement Kalkış noktası ile bitiş aşamasına
kadar seyrüsefer operasyonunun
Girdi-çıktı oranlarını sonuçlandıran
bir safhası.
ölçülendirme ünitesi.
yetkilendirme belgesi (hava yol aşaması hava sahası / enroute
aracı bakım personeli için) / airspace
license of authorization Tırmanma, düz uçuş veya alçalma
SHY-145 veya SHY-M onaylı bakım aşamasındaki uçuşlara hava tra-
kuruluşunun SHY-66 lisansı sahibi fik hizmetinin sağlandığı terminal
personeli SHY-145 veya SHY-M hü- sahaları dışında tanımlanmış hava
kümlerine uygun oarak hangi hava sahası.
aracı tipi veya tiplerinde ve hangi yol dışı / off-course
bakım işlerinde yetkilendirdiğini Uçağın rapor ettiği pozisyonun veya
gösteren belge. radarda görüldüğü noktanın, hava
yetkili acente / authorized agency trafik kontrol ünitesinin uçağı ser-
Bir işletmeci ile çalışan ve kargo, kur- best kıldığı yol dışında olması du-
ye, ekspres koli veya postalara ilişkin rumu.
olarak yetkili otorite tarafından ka- yol dışına vektör / off-route vector
bul edilen veya istenen güvenlik kon-
Uçağın manialardan korunması sağ-
trollerini sağlayan acente, nakliyeci
lanarak, hava trafik kontrol ünitesi
veya diğer kuruluş. Kargo, kurye, tarafından önceden serbest kılındığı
ekspres paketler veya posta ile ilgili yol dışına vektör edilmesi.
olarak yetkili otoritece kabul edilen
ya da istenen güvenlik kontrollerini yol dilimi / route segment
sağlayan bir acente, yük sevkiyatçısı Uçuş planındaki arka arkaya gelen
veya bir işletmeci ile iş yürüten her- iki belirli nokta ile belirlenmiş, uçu-
hangi bir diğer oluşum. lacak yolun bir bölümü.

253 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


yol gösterici

yol gösterici / marshaller yolcu köprüsü /passenger bridge


Uçakların park etmesi esnasında, Uçakla terminal binası arasında,
özel işaretlerle anlaşma yöntemiyle yolcuların terminal binasına geçi-
pilotu yönlendiren görevli. şini sağlayan hareketli teleskopik
tüneller.
yol hattı üzerinde / on-course
Uçağın tam olarak yol merkez hattı yolcu merdiveni / passenger lad-
üzerinde olduğunu ifade eder. Radar der
yaklaşması yapan pilot için son yak- Uçak kapılarına yanaştırılarak,
laşma hattı üzerinde olduğu bilgisi. uçaktan iniş ve biniş işlemlerini
sağlayan araç ve teçhizat.
yol kontrol merkezi / area control
center yön / bearing
Yetkisi dahilindeki kontrol bölge- Pusulada yön.
lerindeki kontrollü uçuşlara hava
trafik kontrol hizmeti vermek üzere yük / load
oluşturulmuş bir ünite. Posta ve bagaj dışında, uçakta ta-
şınan yüktür. İstatistiksel amaç-
yol noktası / way-point lardan dolayı yüke bütün kargo-
Saha seyrüsefer yolunu (area navi- lar dahil edilmektedir. Kanunun
gation route) ya da saha seyrüseferi 110’uncu maddesine göre düzenle-
yapan bir hava aracının uçuş yolunu nen Yük Taşıma Sözleşmesi kapsa-
tanımlamak için kullanılan belirtil- mında taşıyıcının sorumluluğuna
miş bir coğrafi konum. devredilen yük.
yol seçim listesi / routing table yük uçağı / cargo aircraft
Bir mesajın gideceği kanal yolunu Ticari eşya/mal taşıyan hava aracı.
belirleyen ve Eurocontrol tarafın-
dan güncellenen liste. yükleme aracı / high-loader
Konteyner ve palet yüklemesinde
yolcu / passenger
kullanılan ekipman.
Sivil Havacılık Kanunu’nun 107’nci
maddesine göre düzenlenen Yolcu yükleme görevlisi / loading of-
Taşıma Sözleşmesi kapsamında se- ficer
yahat etmek amacıyla uçuş ve kabin Uçuş işletme el kitabı gereğince hava
ekibinden farklı olarak hava aracın- aracının belirtilen kurallara göre
da bulunan veya bu amaçla kontrol yüklemesini ve boşaltmasını yapan
(check-in) işlemini yaptırmış olan sertifikalı personel.
şahıs. yüksek nokta / high point
yolcu beraberindeki bagajlar / Hidrant boru hattının en yüksek
hand baggage noktası.
Uçakta taşınması kabul edilen ve yüksek seviye bilgi bağlanti
söz konusu bagajın check-in işlemini kontrolü / high level data link con-
yapan yolcunun bagajla birlikte aynı trol
uçakta bulunduğu bagajlar.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 254


HAVAYOLU
terimleri

zorunlu taksi yolu yönlendirme levhaları


Mevcut radarlarımızdan gelen data- Seyrüsefer boyutuna zaman faktö-
ların formatı. rünün de katılarak 4 boyutlu olarak
kullanılması.
yüksek takatli (yoğunluklu)
ışıklar / high-intensity lights zayıf beton / lean concrete
Hassas yaklaşma pistlerinde kul- Havaalanlarında temel yerine dökü-
lanılan yüksek ışık şiddetine haiz len düşük dozlu beton.
ışıklar. zemin mekaniği / soil mechanics
yükseklik / height Zemin kitlelerinin, iç zemin mekani-
Bir nokta, seviye ya da nokta olarak ği ve dış kuvvetler altındaki statik
kabul edilen bir cismin referans ola- permabilite ve dinamik dengelerini
rak alınan yere olan dikey mesafesi. inceleyen bir bilim dalı.
zift / pitch
yükseltilmiş heliport / elevated
Ham katranın destilasyon bakiyesi.
heliport
Kara üzerinde yükseltilmiş bir yapı zorunlu olarak vazgeçilen (bal-
üzerinde bulunan bir heliport. ked) iniş / balked landing
Minimum karar irtifa/yüksekliğinin
yüzey referans bilgisi / geodetic
(OCA/H) altındaki herhangi bir nok-
datum
tada beklenmedik bir şekilde vazge-
Global referans sistemine göre yerel çilen bir iniş manevrası.
referans sisteminin yerleşim ve or-
yantasyonunun tanımlanması ama- zorunlu rapor noktaları / com-
cıyla gerek duyulan azami paramet- pulsory reporting points
reler bütünü. Uçakların üzerinden geçerken rapor
etmesi zorunlu olan bir seyrüsefer
yüzeyden referanslı seyrüsefer yardımcısı ya da fiks olarak belir-
/ earth-referenced navigation lenmiş noktalar.
Yüzeysel seyrüsefer kaynağına bağlı
zorunlu taksi yolu yönlendirme
olup, tek siteye bağlı olmayan seyrü-
sefer. levhaları / taxiway mandatory
instruction signs
Havaalanı kontrol kulesi tarafın-
dan izin verilmedikçe taksi yapan
Z bir uçağın ya da başka bir aracın
ötesine geçemeyeceği bir yeri be-
zahiri özgül ağırlık / apparent lirtmek üzere, pist tanıtma, kate-
specific weight gori belirtme ve girilmez bilgilerini
Belli sıcaklık ve birim hacimdeki ihtiva eden, kırmızı zemin üzerine
geçirimsiz agrega numunesinin ha- beyaz harf ya da rakamlardan olu-
vadaki ağırlığının, aynı sıcaklık ve şan, pist veya taksi yolu kenarına
hacimdeki havası alınmış saf suyun monte edilen ışıklı levhalar.
havadaki ağırlığına oranı.
zaman seyrüseferi / time navi-
gation

255 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


KISALTMALAR
A/A / air to air Havadan havaya
A/C / aircraft Hava aracı
A/D / aerodrome Hava meydanı
A/G / air-to-ground Hava-yer
A/P / airport Havaalanı
AAC / aeronautical administrative communications Havacılık idari haberleşmesi
AAL / above aerodrome level Havaalanı seviyesinde, yukarısında
ABM / abeam (İstasyonun) yanında
ABN / aerodrome beacon Havaalanı bikını
ACARS / aircraft communications addressing and reporting system Hava aracı iletişim
yöneltme ve raporlama sistemi
ACAS / airborne collision avoidance system Havada çarpışmaları önleme sistemi
(uçaklarda bulunur)
ACC / area control center Saha kontrol merkezi
ACFT / aircraft Hava aracı
ACI / Airports International Council Uluslararası Havalimanları Konseyi
ACK / acknowledge Onaylama
ACM / additional crew member İlave uçuş ekibi üyesi
ACN / aircraft classification number Hava aracı sınıflandırma numarası
ACP / azimuth change/count pulse Azimut değişim darbesi
ACR / alkali-carbonate reaction Alkali karbonat reaksiyonu
ACRO / acrobatic flight Akrobatik uçuş
ACT / active Aktif
ACU / air condition unit Havalandırma aracı
AD / aerodrome Hava meydanı
ADA / advisory area Tavsiyeli saha
ADC / analog to digital converter Analog/dijital dönüştürücü
ADDN / additional/addition İlaveten, ek veya ek olarak
ADEP / aerodrome of departure Kalkış havaalanı
ADES / aerodrome of destination İniş havaalanı
ADF / automatic direction finder Otomatik yön bulucu
ADIZ / air defence identification zone Hava savunma tanımlama bölgesi

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 256


HAVAYOLU
terimleri

ADMIN / administration Yönetim


ADNC / air defence notification centre Hava savunma bildirim merkezi
ADR / advisory route Tavsiyeli yol
ADREP / accident and incident data reporting Kaza ve hadise verilerini raporlama
ADS / automatic dependent surveillance Otomatik bağımlı gözetim
ADS-B / automatic dependent surveillance-broadcast Otomatik bağımlı gözetim-yayın
ADS-C / automatic dependent surveillance-contract Otomatik bağımlı gözetim-sözleşme
ADV / advise(-d)(-ing) Tavsiye
ADZ / advice Tavsiye
AE / antenna/aerial Anten
AF / audio frequency Ses frekansı
AFB / air force base Hava üssü
AFC / automatic frequency control Otomatik frekans kontrolü
AFCAS / automatic flight control and augmentation system Otomatik uçuş kontrol ve
eklenti sistemi
AFCS / automatic flight control system Otomatik uçuş kontrol sistemi
AFI / after Sonra
AFIL / air-filed flight plan Havada doldurulmuş uçuş planı
AFIS / aerodrome flight information service Havaalanı uçuş bilgi hizmeti
AFLD / airfield Havaalanı
AFM / affirm Doğru
AFM / airplane flight manual Hava aracı uçuş el kitabı
AFMR / aircraft flight and maintenance report Hava aracı uçuş ve bakım raporu
AFS / aeronautical fixed service Havacılık sabit haberleşme hizmeti
AFSS / automated flight information service station Otomatik uçuş bilgi hizmet istas-
yonu
AFTN / aeronautical fixed telecommunication network Havacılık sabit iletişim ağı
AGA / aerodrome, air routes and ground aids Havaalanı, hava yolları ve yer yardımcıları
AGC / automatic gain control Otomatik kazanç kontrolü
AGCA / automatic ground-controlled approach Otomatik yerden kontrollü yaklaşma
AGDL / air-ground data link Hava-yer veri hattı
AGL / above ground level Yer seviyesi üstünde
AGPWS / advanced ground proximity warning system Gelişmiş yere yakınlık uyarı
sistemi

257 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


AGT / travel agent Seyahat acentesi
AH / air warning Hava ihbarı (alarm)
AHACS / airborne warning and control system Havadan ihbar ve kontrol sistemi
AIC / Aeronautical Information Circular Havacılık Enformasyon Genelgesi
AIM / aeronautical information management Havacılık bilgi yönetimi
AIP / aeronautical information publication Havacılık bilgi yayını
AIRAC / aeronautical information regulation and control Havacılık bilgi düzenleme
ve kontrol
AIREP / air-report Hava raporu
AIS / aeronautical information service Havacılık bilgi hizmetleri
AKA /   Hava aracının işletme el kitabında ve tip sertifikasında kalkmasına yetki veri-
len yakıt ve her türlü yükü ihtiva eden azami ağırlığı
ALAR / approach and landing accident reduction Yaklaşma ve iniş kazalarının azaltılması
ALDIS signalling lamp Sinyalizasyon (Aldis) lambası.
ALERFA / alert phase Alarm safhası
ALR / alerting message Alarm mesajı
ALS / approach lighting sistem Yaklaşma ışık sistemi
ALT / altitude İrtifa
ALTN / alternate (aerodrome) Yedek (havaalanı)
AM / amplitude modulation Genlik modülasyonu
AMC / acceptable means of compliance Kabul edilebilir uygunluk yöntemleri
AMDT / amendment (AIP amendment) Düzeltme (AIP düzeltmesi) veya ek
AMHS Aeronautical Message Handling System Havacılık Mesaj İşleme Sistemi
AMSL / above mean sea level Ortalama deniz seviyesi üzerinde kalan
ANS / air navigation services Hava seyrüsefer hizmetleri
ANSP / air navigation service provider Hava seyrüsefer hizmet sağlayıcısı
ANT / airspace and navigation team Hava sahası ve seyrüsefer ekibi
AO / aircraft operator Hava aracı işletmecisi
AOC / Airport Operators Committee Havaalanı Kullanıcıları Komitesi
AOC / air operator certificate Hava işletici sertifikası
AODB / airport operational database Havaalanı operasyonel kaynak planlama ve
otomasyon sistemi  
AP / airport Havaalanı
AP / autopilot Otomatik pilot

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 258


HAVAYOLU
terimleri

APFSP / Accident Prevention and Flight Safety Programme Kaza Önleme ve Uçuş
Emniyet Programı
API / air position indicator Hava aracı konum göstergesi
APM / approach path monitor Yaklaşma yol monitörü
APN / apron Apron
APP / Accident Prevention and Flight Safety Programme Kaza Önleme ve Uçuş Em-
niyet Programı
APP / approach control office or approach control or approach control service Yaklaş-
ma kontrol ofisi / yaklaşma kontrol veya yaklaşma kontrol hizmeti
APT / airport Havaalanı
APU / auxillary power unit Yardımcı güç ünitesi
APW / area proximity warning Saha yakınlık ikazı
ARCID / aircraft identification Hava aracı tanıtması
ARFF Air rescue fire fighting Havaalanı kurtarma ve yangınla mücadele.
ARO / air traffic services reporting office Hava trafik hizmetleri rapor ofisi
ARP / azimuth reference pulse Azimuth referans darbesi
ARP / aerodrome reference point Havaalanı referans noktası
ARR / arrive or arrival Varış
ARTAS / ATM radar tracker and server ATM radar takip ve sunucusu
AS / airspeed Hava hızı
ASDA / accelerate-stop distance available Mevcut hızlanma-durma mesafesi
ASHTAM / Volkanik kül notamı
ASM / airspace management Hava sahası yönetimi
ASM / air to surface missile Havadan yere füze
A-SMGCS / advanced-surface movement guidance and control system Gelişmiş yüzey
hareketleri rehberlik ve kontrol sistemi
ASR / alkali-silica reaction Alkali silika reaksiyonu
ASR / aerodrome surveillance radar Havaalanı gözetim radarı
ASTERIX / all purpose structured Eurocontrol surveillance information exchange Tüm
amaçlar için yapılandırılmış Eurocontrol gözetim bilgi değişim formatı
ASU / air starter unit Motor çalıştırma ünitesi
ATA / actual time of arrival Gerçek varış zamanı
ATC / air traffic control Hava trafik kontrol
ATCC / air traffic control center Hava trafik kontrol merkezi

259 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


ATCo / air traffic controller Hava trafik kontrolörü
ATD / actual time of departure Gerçek kalkış zamanı
ATFM / air traffic flow management Hava trafik akış yönetimi
ATFMU / air traffic flow management unit Hava trafik akış yönetim birimi
ATIS / automatic terminal information service Otomatik terminal bilgi hizmeti
atm / atmosphere Atmosfer (kg/cm²)
ATM / air traffic management Hava trafik yönetimi
ATMC / air traffic management centre Hava trafik yönetim merkezi
ATN / attention Dikkat
ATN / aeronautical telecommunication network Havacılık haberleşme ağı
ATOT / actual take-off time Gerçek kalkış zamanı
ATPL / air transport pilot licence Hava ulaşım pilot lisansı
ATS / air traffic service(s) Hava trafik hizmetleri
ATSEP / air traffic safety electronics personnel Hava trafik emniyeti elektronik per-
soneli
ATSU / air traffic services unit Hava trafik hizmetleri birimi
ATZ / aerodrome traffic zone Havaalanı trafik bölgesi
AUG / artas user group Artas kullanıcı grubu
AUP / airspace use plan Hava sahası kullanım planı
AUTH / authorized or authorization Yetkili veya yetkilendirme
AVBL / available or availability Mevcut ya da kullanılabilir
AVI / live animals Canlı hayvan
AVSEC / aviation security Havacılık güvenliği
AWO / all weather operations Her hava koşulunda operasyon
AWOS / automatic weather observation system Otomatik hava gözlem sistemi
AWRF / appropriate weather report and forecast İlgili hava durumu raporu ve tahmini
AWY / airway Havayolu
BA / braking action Frenleme
BBML / baby meal Bebek yemeği
BCN / beacon (aeronautical ground light) Bikın (havacılık yer ışığı)
BCSI / broadcast Radyo yayını
BCST / broadcast Yayın
BDRY / boundary Sınır

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 260


HAVAYOLU
terimleri

BHS / baggage handling system Bagaj elleçleme sistemi


BIDS / baggage information display system Bagaj bilgileri izleme sistemi
BIRDTAM / Kuş notamı
BITE / built-in test equipment Dahili test cihazı
BKN / broken (clouds) Parçalı (bulutlar) (5/8–7/8)
BLND / blind passenger Görme engelli yolcu
BRNAV / basic RNAV Temel RNAV
BRS / baggage reconciliation system Bagaj eşleştirme sistemi
BSCT / bassinet/ baby basket Bebek puseti
c / cohesion Kohezyon
C/F / workability İşlenebilirlik
CA / cabin attendant Kabin memuru
CAA / Civil Aviation Authority Sivil Havacılık Otoritesi
CAB / cabin (crew) Cabin (ekibi)
CACS / card access control system Kartlı geçiş kontrol sistemi
CAT / category or clear air turbulence Kategori veya açık hava türbülansı
CAT I / category I (one) approach Kategori 1 yaklaşması
CAT II / category II (two) approach Kategori 2 yaklaşması
CAT III / category III (three) approach Kategori 3 yaklaşması
CAVOK / visibility, cloud and present weather better than prescribed values or conditi-
ons Bildirilen değer veya koşullardan daha iyi görüş, bulut veya hava durumu
CB / cumulonimbus Kümülonimbüs
CBBG / cabin baggage Yolcu beraberi bagajı
CBR / California bearing ratio Kaliforniya taşıma oranı
CBT / computer-based training Bilgisayar destekli eğitim
CC / crew concept Herhangi bir bakım faaliyetinin gerekli olmadığı ve uçağın plan-
lanan uçuş için uygun olduğunun temini olan faaliyetlerin pilot sorumluluğunda ger-
çekleştirilebildiği uçuş öncesi kontrol
CCH / crew change Ekip değişimi
CCM / cabin crew manual Kabin ekibi el kitabı
CCM / cabin crew member Kabin memuru
CCTM / cabin crew training manual Kabin eğitim el kitabı (THY)
CCTV / closed circuit TV Kapalı devre TV sistemi
CDL / configuration deviation list Konfigürasyon sapma listesi

261 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


CDR / conditional route Şartlı yol
CEAC / Committee For European Airspace Coordination Avrupa Hava Sahası Koor-
dinasyon Komitesi
CFIT / controlled flight into terrain Engebeli arazilerde kontrollü uçuş
CFL / cleared flight level Müsaade edilen uçuş seviyesi
CFMU / central flow management unit Merkezî akış yönetim birimi
CHD / child Çocuk
CHG / modification message Değişiklik mesajı
CHML / child/junior meal Çocuk yemeği
CI / course indicator Rota göstergesi
CIDIN / Common ICAO Data Interchange Network ICAO Ortak Veri Değişim Ağı
CIP / commercial important person Ticari açıdan önemli kişi
CIP / convergence and implementation plan Yakınsama ve uygulama planı
CIV / civil Sivil
CL / centre line Merkez hattı
CLR / clear or cleared to Serbestsiniz
CLSD / closed Kapalı
CMB / climb Tırmanış
CNL / cancel or cancelled İptal veya iptal edilmiş
CNS/ATM / communication navigation surveillance and air traffic management Ha-
berleşme seyrüsefer, gözetim ve hava trafik yönetimi
COC / cockpit (crew) Uçuş (kokpit) ekibi
COM / communication Haberleşme
COMINT / communication intelligence Muhabere istihbaratı
CONC / concerning İlgili
CONX / connect(-ing)(-ion)(-ed) Bağlantı
COO/PLC / coordinator/planner controller Koordinatör/planlama kontrolörü
COOR / coordinate or coordination Koordine veya işbirliği
COP / change over point Değiştirme noktası
COR / correct or corrected Düzelt veya düzeltilmiş
COSPAS - SARSAT / cosmicheskaya sistema poiska avariynyh sudov - satellite - aided
search and rescue tracking Uydu destekli arama kurtarma sistemi
COUR / courier Kurye
CP / captain (commander) Kaptan pilot

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 262


HAVAYOLU
terimleri

CPDLC / controller-pilot data link communication Kontrolör-pilot haberleşme veri


hattı
CPL / current flight plan message Geçerli uçuş plan mesajı
CPL / commercial pilot licence Ticari pilot lisansı
CQR / cabin quality report Kabin kalite raporu
CRE / class rating examiner Sınıf yetkisi kontrol pilotu
CRI / class rating instructor Sınıf yetkisi öğretmeni
CRM / crew resource management Ekip kaynak yönetimi
CRP / compulsory reporting point Zorunlu rapor noktası
CSR / confidential safety report Gizli uçuş emniyet raporu
CTA / control area Kontrol sahası
CTOT / calculated take-off time Hesaplanmış kalkış zamanı
CTR / control zone Kontrol bölgesi
CUTE / common use terminal equipment Ortak kullanımlı terminal ekipmanları
CVR / cockpit voice recorder Kokpit ses kayıt cihazı
CWP / controller working position Kontrolör çalışma pozisyonu
CWY / clearway Aşma sahası
CXX / cancellation of flight Uçuşun iptali
D / dangerous area Tehlikeli saha
DA/DH / decision altitude/height Karar irtifası/yüksekliği
DACOS/ DCS / Data communication system Veri iletişim sistemi
dB / decibel Desibel
DCS / Departure control system Kalkış kontrol sistemi
DCT / direct (in relation to flight plan clearance and type of approach) Doğrudan
(uçuş plan izinleri ve yaklaşma tipi ile ilgili)
DDS / data display system Veri gösterim sistemi
DEAF / deaf(-mute) passenger İşitme engelli yolcu
DEBI / data exchange by Internet İnternet üzerinden veri aktarımı
DEG / degrees Derece
DEP / depart or departure Kalkış veya kalkma
DEST / destination Gidilecek yer
DETRESFA / distress phase Tehlike hali
DHMİ / State Airports Authority Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü

263 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


DF / downlink format Cevap formatı
DFDR / digital flight data recorder Sayısal uçuş veri kaydedici
DFTI / distance from touchdown indicator Teker koyma noktasından uzaklık göster-
gesi
DGCA / Directorate General of Civil Aviation Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
DGR / dangerous goods regulations Tehlikeli madde kuralları
DGS / docking guidance system Uçak park ettirme sistemi
DIG / date time group Tarih saat grubu
DISTR / distribution Dağıtım
DIV / diversion Yedek meydana iniş veya yol değişikliği
DL / data link Veri hattı
DLA / delay message Gecikme mesajı
DLC / data link communication Veri hattı haberleşmesi
DME / distance measuring equipment Mesafe ölçüm cihazı
DOC / document Doküman
DOF / date of flight Uçuş tarihi
DSE / double side band Çift kenar bant
DUPE / duplication Mükerrer
DUR / duration Süre
DVOR / doppler vor Mania yansımalarından daha az etkilenen, anten sistemi geliş-
tirilmiş vor cihazı
E / Young’s modulus Elastisite modülü
EAD / European AIS database Avrupa AIS veritabanı
EANPG / European Air Navigation Planning Group Avrupa Hava Seyrüsefer Planlama
Grubu
EASA / European Aviation Safety Agency Avrupa Havacılık Emniyeti Otoritesi
EAT / expected approch time Muhtemel yaklaşma zamanı
EATMP / European Air Traffic Management Programme Avrupa Hava Trafik Yönetim
Programı
EATMS / European Air Traffic Management System Avrupa Hava Trafik Yönetim Sis-
temi
ECAC / European Civil Aviation Conference Avrupa Sivil Havacılık Konferansı
EDDS / explosive detection device system Patlatıcı düzeneğini tespit etme sistemi
EDI / electronic data interchange Elektronik veri değişimi

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 264


HAVAYOLU
terimleri

EDS / explosive detection system Patlayıcı tespit sistemi


EET / estimated elapsed time Tahminî geçen süre
EFB / electronic flight bag Elektronik uçuş çantası
EFF / effective Yürürlükte
EGNOS / European Geostationary Navigation Overlay Service Avrupa Seyrüsefer
Amaçlı Uydu Kaplama Hizmeti
ELEV / elevation Rakım
ELT / emergency locator transmitter Acil durum yer bildiricisi
EMC / electromagnetic compatibility Elektromanyetik uyumluluk
EMG / emergency Acil durum
EMI / electromagnetic interference Elektromanyetik girişim
EMIG / emigrant Göçmen
ENR / en-route (AIP publication) AIP’deki yol bilgileri
EOBT / estimated off-block time Tahmini takoz çekme zamanı
EPIRB / emergency position indicating radio bacon Acil durum yer gösterici telsiz
bikını
ESARR / Eurocontrol Safety Regulatory Requirement Eurocontrol Emniyet Düzenleme
Gereklilikleri
ESARR-2 / Eurocontrol Safety Regulatory Requirement-2 Hava trafik yönetimi bağlan-
tılı emniyet olaylarının rapor edilmesi ve değerlendirilmesine dair düzenleme
EST / estimate or estimated Tahminî
ESWL / equivalent single wheel load Tek teker yük eşdeğeri
ETA / estimated time of arrival or estimating arrival Tahminî varış zamanı
etc / etcetera Vesaire (vs)
ETD / estimated time of departure or estimating departure Tahminî kalkış zamanı
ETFMS / enhanced tactical flow management system Geliştirilmiş taktik akış yönetim
sistemi
ETNA / extranet to national administration Ulusal yönetimler için kurumsal ağ
ETO / estimated time over significant point Belli bir nokta üzerine tahminî varış za-
manı
EUR / European Region Avrupa Bölgesi
EUROCAE / European Organization for Civil Aviation Equipment Avrupa Sivil Havacı-
lık Cihazları Organizasyonu
EUROCONTROL / European Organization for the Safety of Air Navigation Hava Sey-
rüsefer Emniyeti için Avrupa Teşkilatı

265 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


EXC / executive controller İcracı kontrolör
EXER / exercises or exercising or to exercise Tatbikat veya tatbikat yapma, alıştırma
EXP / expect or expected Beklemek, beklenen
F/CL / first class Birinci sınıf
f/FREQ / frequency Frekans
FA / final approach Son yaklaşma
FAA / Fedaral Aviation Administration Federal Havacılık İdaresi (ABD)
FAC / facilities Kolaylıklar
FAF / final approach fix Son yaklaşma fiksi
FAL / facilition of international air transport Uluslararası hava ulaşım kolaylığı
FAM / first aid manual İlk yardım el kitabı
FANS / future air navigation systems Gelecekteki hava seyrüsefer sistemleri
FAP / final approach point Son yaklaşma noktası
FATO / final approach and take-off area Son yaklaşma ve kalkış sahası
FAX / facsimile/fax Faks
FCOM / flight crew operations manual Uçuş ekibi işletme el kitabı
FCOS / flight computer operating system Uçuş bilgisayarı işletim sistemi
FCST / forecast Hava tahmini
FD / flight disposition message or flight director Uçuş direktörü
FDM / flight data monitoring Uçuş verileri izleme (UVİ) sistemi
FDPS / flight data processing system Uçuş veri işleme sistemi
FDR / flight data recorder Uçuş veri kayıt sistemi
FDT / flight duty time Uçuş görev zamanı
FEW / few Az bulutlu(1/8–2/8)
FG / fog Sis
FIC / flight information centre Uçuş bilgi merkezi
FIDS / flight information display system Uçuş bilgi görüntüleme sistemi
FIR / flight information region Uçuş bilgi bölgesi
FIS / flight information service Uçuş bilgi hizmeti
FL / flight level Uçuş seviyesi
FLT / flight Uçuş
FLTCK / flight check Uçuş kontrol
FM / from -den/-dan

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 266


HAVAYOLU
terimleri

FM / frequency modulation Frekans modülasyonu


FMP / flow management position Akış yönetim pozisyonu
FMS / flight management system Uçuş yönetim sistemi
FMU / flow management unit Akış yönetim birimi
FNPT / flight&navigation procedures trainer Uçuş ve seyrüsefer usulleri eğitim cihazı
FO / first officer Yardımcı pilot
FOD / foreign object damage Yabancı madde hasarı
FODA / flight operation data analysis Uçuş operasyonları veri analizi
FPL / filed flight plan message Doldurulmuş uçuş plan mesajı
FRAG / fragile baggage Kırılabilir eşya (bagaj)
FREQ / frequency Frekans
FRNG / firing Atışlı
FRQ / frequent Sık sık
FRUIT / false replies from undesired interrogator transmission İstenmeyen sorgulayıcı
sorgulamalarından kaynaklanan yanlış cevaplar
FSK / frequency shift keying Frekans kaymalı anahtarlama
FSM / flight safety manual Uçuş emniyet el kitabı
FT / feet (dimensional unit) Fit (ölçü birimi)
FTC / fast time constant Sürat zaman sabitesi
FTD / flight training device Uçuş eğitim cihazları
FTO / flight training organisation Uçuş eğitim organizasyonu
FUA / flexible use of aerospace Hava sahasının esnek kullanımı
FWD / falling weight deflectometer Düşen ağırlıklı sehim ölçüm aleti
FZ / freezing Donan
FZDZ / freezing drizzle Donan çisenti
FZFG / freezing fog Donan sis
FZRA / freezing rain Donan yağmur
G/A / ground-to-air Yer-hava
G/G / ground-to-ground Yer-yer
GA / go around, go around İnişten vazgeçme
GAT / general air traffic Genel hava trafiği / ICAO usul ve kurallarına göre düzenlenen
tüm uçuşlar
GCA / ground controlled approach system or ground controlled approach Yer kontrol-
lü yaklaşma sistemi veya yerden kontrollü yaklaşma

267 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


GEN / general (AIP) Genel (AIP)
GLONASS / global orbiting navigation satellite system Küresel yörünge seyrüsefer
uydu sistemi (Rusya)
GMT / Greenwich mean time Greenwich zamanı
GND / ground Yer/toprak
GNSS / global navigation satellite system Küresel uydu seyrüsefer sistemi
GOM / ground operation manual Yer hizmetleri el kitabı / yer işletme el kitabı
GOS / gate operation system Uçak park pozisyonları yönetim sistemi
GP / glide path Glide path cihazı/süzülüş yolu
GPS / global positioning system Küresel konumlandırma sistemi
GPU / ground power unit Yer güç ünitesi (jeneratör)
GPWS / ground proximity warning system Yer yakınlık uyarı sistemi
GRP / group Grup / gruplandırma
Gs / specific weight Özgül ağırlık
GS / ground speed Yer sürati
GST / glide slope ıntercept altitude Süzülme açısını kesiş irtifa
H24 / continuous day and night service Gece ve gündüz devam eden hizmet
HA / continuous day and night service Gece ve gündüz devamlı hizmet
HAA / height above airport elevation Havaalanı üzerinde irtifa
HAPI / helicopter approach path indicator Helikopter yaklaşma yolu göstergesi
HAT / height above touchdown Teker koyma noktası üzerindeki yükseklik
HDG / heading Uçuş başı
HDLC / high-level data link control Yüksek seviye veri hat kontrolü
HEA / heavy cargo item (150 kg or more) Ağır kargo (150 kg ve üstü)
HEL / helicopter Helikopter
HF / high frequency Yüksek frekans
HFDL / high frequency data link Yüksek frekans veri hattı
HGT / height Yükseklik
HIJ / hijack Uçak kaçırma
HIL / hold item list Asgari teçhizat listesi
HI-LO / high-low mechanical detector Yüksek alçak pürüzlülük mekanik dedektörü
HIPAR / high power acquisition radar Yüksek takatli yakalama radari
HJ / sunrise to sunset Gün doğumundan, gün batımına kadar

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 268


HAVAYOLU
terimleri

HLDG / holding Bekleme


HMI / human machine interface İnsan makine arayüzü
HN / sunset to sunrise Gün batımından, gün doğumuna kadar
HO / service available to meet operational requirements Uçuşla ilgili gereksinmeleri
karşılayacak hizmet varlığı
HOG / heading Uçuş başı (yön)
HOSP / hospital aircraft Hastane uçağı
hPa / hectopascal Hektopaskal (100 paskala eşit basınç birimi)
HPA / high-performance airplanes Yüksek performanslı uçaklar
HR / hour Saat
HS / service avaible during hours of scheduled operations Tarifeli uçuş süresince sağ-
lanan hizmet
HUM / human resources İnsan kaynakları
HVAC / heating-ventilating-air conditioning Isıtma, havalandırma, soğutma sistemleri
HX / no specific working hours Belirli çalışma saati olmayan
HX / cancelled flight plan İptal edilen uçuş planı
Hz / hertz Frekans birimi
IA / initial approach İlk yaklaşma
IAC / instrument approach chart Aletli alçalma planı
IAF / initial approach fix İlk yaklaşma fiksi
IAL / instrument approach and landing charts Aletli yaklaşma ve iniş planları
IAS / indicated air speed Gösterge hava hızı
IATA / International Air Transport Association Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği
IBIS / ICAO bird strike information system ICAO kuş çarpma bilgi sistemi
ICAA / International Civil Airports Association Uluslararası Sivil Havaalanları Birliği
ICAN / International Commission for Air Navigation Uluslararası Hava Seyrüsefer Komis-
yonu
ICAO / International Civil Aviation Organization Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı
ID / identifier or identify Tanıtma veya tanıtıcı
IDENT / identification Tanıtma, kimliğini saptama/kimlik saptanması, tanınma
IEC / International Electrotechnical Commission Uluslarası Elektroteknik Komisyonu
IEEE / Institue of Electrical and Electronics Engineers Uluslararası Elektrik ve Elektronik
Mühendisleri Enstitüsü
IF / intermediate frequency Ara frekans

269 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


IFALPA / International Federation of Airlines Pilots Uluslararası Havayolu Pilot Fede-
rasyonu
IFATCA / International Federation of Air Traffic Controllers Association Uluslararası
Hava Trafik Kontrolörleri Birliği 
IFATSEA / International Fedaration of Air Traffic Safety Electronics Associations Ulusla-
rarası Hava Trafik Emniyeti Elektronik Personelleri Birliği
IFF / identification friend or foe Dost veya düşman tanıtması
IFPS / integrated initial fight plan processing system Uçuş planı entegre işlem sistemi
IFPZ / IFPS Zone IFPS bölgesi
IFR / instrument flight rules Aletle uçuş kuralları
IFRB / International Frequency Registration Board Uluslararası Frekans Tescil Heyeti
IFUN / if unable Mümkün değil ise
II / interrogator identifier Sorgulayıcı belirteci
ILS / instrument landing system Aletli iniş sistemi
IM / inner marker İç marker (ILS sisteminin bir parçası)
IMC / instrument meteorological conditions Aletli meteorolojik şartlar
In / inch Uzunluğu 2,54 cm olan İngiliz uzunluk ölçü birimi
INA / initial approach İlk yaklaşma
INAD / inadmissible passenger Kabul edilmeyen yolcu
INBD / inbound Geliş
INCERFA / uncertainty phase Şüphe hali
INF / infant Bebek yolcu (0-2 yaş arası)
INFO / information Bilgi
INOP / inoperative Çalışmayan/kullanılmayan
INS / inertial navigation system Ataletsel seyrüsefer sistemi
INT / intersection Kavşak
INTL / international Uluslararası
IOSA / IATA operational safety audit IATA üyesi olabilme için IATA’nın denetiminden
başarılı olarak geçilmesini zorunlu hale getirdiği uluslararası operasyonel emniyet
denetim programı
IP / instructor pilot Öğretmen pilot
IR / ice on runway Pistte buz var
IRE / instrument rating examiner Aletli uçuş yetkisi kontrol pilotu
IRI / instrument rating instructor Aletli uçuş yetkisi öğretmeni
ISA / international standart atmosphore Uluslararası standart atmosfer

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 270


HAVAYOLU
terimleri

ISAGO / The IATA safety audit for ground operations standards IATA yer operasyonları
emniyet denetim standartları
ISASI / International Society of Air Safety Investigators Uluslararası Hava Emniyet İn-
celemecileri Topluluğu
ISK / informative schedule Bilgi amaçlı program
ITU / International Telecommunications Union Uluslararası Telekomünikasyon Birliği
JAA / Joint Aviation Authorities Havacılık Otoriteleri Birliği
JAR / Joint Aviation Requirements of the Joint Aviation Authorities Havacılık Otorite-
leri Birliğinin Ortak Havacılık Gereksinimleri
JAR-OPS / Joint Aviation Requirement for the operation of commercial air transport 
Avrupa Havacılık Otoriteleri Birliği’nin yayımlamış olduğu hava aracı operasyonlarına
ilişkin kuralları
K / bulk modulus Hacim modülü
km / kilometer Kilometre
Kt / knot Saatte deniz mili (hız)
L / left (runway identification) Sol (pist tanıtması)
LAM / local area multilateration Yerel alan multilaterasyon
LAN / local area network Yerel alan ağı
LASER / ligt amplification by stimulated emission of radiation Lazer ışınlamanın tahrik
edilmiş yayını yolu ile ışık şiddetlendirilmesi (yükseltilmesi)
LAT / latitude Enlem
lb / libre 453,6 grama denk gelen ağırlık birimi
LCA / lowest coverage altitude Asgari kapsama irtifaı
LCD / liquid cristal display Sıvı kristal ekranı
LCG / load classification group Yük sınıflandırma grubu
LCIP / Local Convergence and Implementation Plan Yerel Yakınsama ve Uygulama
Planı
LCN / load classification number Yük sınıflandırma numarası
LDA / landing distance available Mevcut iniş mesafesi
LDCS / local departure control system Yerel kalkış kontrol sistemi
LDG / landing İniş
LDI / landing direction indicator İniş yön göstergesi
LED / light emitting diode Işık yayan diyot
LF / low frequency Düşük frekans
LGTD / lighted Işıklandırılmış

271 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


LHO / live human organs or fresh human blood Canlı organ veya taze insan kanı nakli
LIDAR / light detection and ranging Işıkla tespit ve menzil bulma
LIMAS / line maintenance automation system Hat bakım otomasyon sistemi
LLZ / localizer Lokalayzır / konumlandırıcı (ILS sisteminin bir parçasıdır)
LMC / last minute change Son dakika değişikliği
LMT / local mean time Yerel saat
LOA / letter of agreement Anlaşma mektubu
LoA / list of aerodromes Hava alanları listesi
LOC / local or locally or located Yerel, yerel olarak, konum, konumlandırılmış
LON / longitude Boylam
LOPAR / low power acquisition radar Alçak takatli yakalama radarı
LORAN / long range air navigation system Uzun mesafe hava seyrüsefer sistemi
LVO / low visibility operation Düşük görüş operasyonu
LVTO / low visibility take-off Düşük görüş kalkışı
M / mach number (followed by figures) Mach cinsinden hız (rakamdan önce)
m / meters (preceded by figures) Metre (rakamı takiben)
MAA / maximum authorized altitude Müsaade edilen azami irtifa
MAP / aeronautical maps and charts Havacılık harita ve planları
MAPT / missed approach point Pas geçme noktası
MAX / maximum En çok / azami
MC-30 / medium curing Normal kür eden asfalt
MCC / multi crew cooperation Uçuş ekibi işbirliği
MCCI / multi crew cooperation instructor Uçuş ekibi işbirliği öğretmeni
MCT / multi channel tracking Çoklu kanallı izleme
MDA / minimum descent altitude Asgari alçalma irtifaı
MEA / minimum en-route altitude Minimum yol irtifaı
MEHT the minimum eye height over threshold Eşik üzerindeki minimum göz yük-
sekliği
MEL / minimum equipment list Asgari donanım listesi
MET / meteorological or meteorology Meteorolojik veya meteoroloji
METAR / aviation routine weather report (in aeronautical meteorological code) Hava
yoluna dair hava raporu
MIL / military Askerî

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 272


HAVAYOLU
terimleri

MIN / minimum En az / asgari


MLAT / multilateration Multilaterasyon
MLAW / maximum landing weight Azami iniş ağırlığı
MLS / microwave landing system Mikrodalga iniş sistemi
MM / middle marker Orta marker (ILS sisteminin bir parçası)
MME / maintenance management exposition Bakım yönetimi el kitabı
MMR / multi-mode receiver Çok modlu alıcı
MNPS / Minimum Navigation Performance Specification Asgari Seyrüsefer Perfor-
mans Şartnamesi
MOC / minimum obstacle clearance Asgari mania müsaadesi
MOCA / minimum obstruction clearence altitude Asgari mania müsaade irtifaı
MODE / meteorogial operational telecomunications network Meteorolojik bilgi alış-
verişi haberleşme servisi
MOE / maintenance organization exposition Bakım kuruluşu el kitabı
MOML / moslem meal İslami menü
MONA / monitoring aids Gözetim yardımcıları
MOTNE / Meteorological Operational Telecommunications Network Europe Avrupa
Meteorolojik Operasyonel Haberleşme Ağı
MPA / multi-pilot aircraft Çok pilota sertifikalı uçak
MPa / megapascal Megapaskal
MRT / multi radar tracking Çoklu radar iz takibi
MSA / minimum sector altitude Asgari sektör irtifaı
MSL / mean sea level Ortalama deniz seviyesi
MSSR / monopulse secondary surveillance radar Monopulse ikincil gözetim radarı
MTBF / mean time between failures Arızalar arası ortalama zaman aralığı
MTCD / medium term conflict detection Orta dönem çakışma tespiti
MTI / moving target indicator Hareketli hedef göstergesi
MTMA / military terminal control area Askerî terminal kontrol sahası
MTOW / maximum take-off weight Azami kalkış ağırlığı
MTW / mountain waves Dağ dalgaları
MWO / meteorological watch office Meteoroloji gözlem ofisi
MZFW / maximum zero fuel weight Azami sıfır yakıt ağırlığı
N / north or northern latitude Kuzey veya kuzey enlemi
n / porosity Porozite

273 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


N/A / not applicable; not available Uygulanamaz / mevcut değil
NADGE / NATO Air Defence Ground Envirenment NATO Hava Savunma Yer Tesisleri
NAMSA / NATO Maintenance and Supply Agency NATO Bakım ve İkmal Acentesi
NAR / new arrival information Yeni varış bilgisi
NATO / North Atlantic Treaty Organization Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü
NAV / navigation Seyrüsefer
NAVAID / air navigation facility Hava seyrüsefer kolaylıkları
NC / no change Değişiklik yok
NDB / non-directional radio beacon Yönlendirilmemiş radyo bikını
NE / north-east Kuzeydoğu
NIL / no items listed Listelenen öğe yok
NM / nautical mile Deniz mili
NOF / International NOTAM Office Uluslararası NOTAM Ofisi
FATO / final approach and take-off area Helikopterlerin iniş yapacağı çizgili beton
alan
NOSIG / no significant change Önemli değişiklik yok
NOTAM / Notice to Airmen Havacılara Duyuru
NR / number Numara
NRC-CAI / NATO-Russia Council - Cooperative Airspace Initiative NATO-Rusya Kon-
seyi Ortak Hava Sahası Girişimi
O/R / on request İstek üzerine
OAC / Oceanic Area Control Center Okyanus Bölgesi Kontrol Merkezi
OAT / operational air traffic Operasyonel hava trafiği
OBST / obstacle Mania
OCA / Oceanic Control Area Okyanus Kontrol Sahası
OCA/H / obstacle clearance altitude/height Mania klerans irtifa/yüksekliği
OCC / operations control center Operasyon kontrol merkezi
OCO / operations control officer Operasyon kontrol memuru
ODID / operational data and input display Operasyonel veri ve giriş ekranı
OFP / operational flight plan Operasyonel uçuş planı
OFZ / obstacle free zone Maniasız bölge
OJT / on-the-job training İşbaşı eğitimi
OLDI / online data interchange Online veri değişimi

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 274


HAVAYOLU
terimleri

OM / outer marker Dış marker (ILS sisteminin bir parçası)


OM / operations manual Operasyon el kitapları
OML / operational multi-crew limitation Operasyonel çoklu uçuş ekibi kısıtlaması
ons / ounce 28,35 grama denk gelen ağırlık birimi
OPMET / operational meteorological (information) Uçuş harekâtı ile ilgili meteoroloji
(bilgisi)
OPR / operator/operate/operative/operating/operational İşletici/işletme/faal/işleten/
işletimsel
OPS / operations Uçuşla ilgili faaliyetler
ORB / orbit Dairesel uçuş (orbit)
OSL / operational safety pilot limitation Operasyonel emniyet pilotu kısıtlaması
OVC / overcast Kapalı (8/8)
P / prohibited area (followed by identification) Yasak saha (tanıtmanın öncesinde)
Pa / pascal 1 m² lik yüzeye etki eden 1 N’luk kuvvetin oluşturduğu basınç
PANS / Procedures for Air Navigation Services Hava Seyrüsefer Hizmetleri için Usuller
PANS-ATM / Procedures for Air Navigation Services - Air Traffic Management Hava
Seyrüsefer Hizmetleri için Usuller - Hava Trafik Yönetimi
PANS-OPS / Procedures for Air Navigation Services - Aircraft Operations Hava Seyrü-
sefer Hizmetleri için Usuller - Hava Aracı Operasyonları
PAPI / precesion aproach path indicator Hassas yaklaşma hattı göstergesi
PAR / precision approach radar Hassas yaklaşma radarı
PATC / precision approach terrain chart Hassas yaklaşma arazi planı
PAX / passenger Yolcu
PBB / passenger boarding bridge Yolcu biniş köprüsü
PBN / performance-based navigation Performans tabanlı seyrüsefer
PCN / pavement classification number Kaplama sınıflandırma numarası
PD / probability of detection Tespit olasılığı
PE / perishable cargo Kolay bozulan kargo
PED / portable electronic devices Uçakta yolcu beraberinde taşınabilir elektronik
cihazlar
PEDS / primary explosive detection system Birincil patlayıcı madde tespit sistemi
PENS / Pan-European Network Service Pan-Avrupa Ağ Hizmeti
PER / performance Performans
PERM / permanent Devamlı/sürekli/kalıcı

275 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


PF / pilot flying Uçağı kumanda eden pilot
PIC / pilot-in-command Uçuş süresince, bir uçağın emniyetinden ve harekâtından
sorumlu olan pilot
PICUS / pilot-in-command under supervision Gözetim altındaki sorumlu pilot veya
bu şekilde yapılan uçuş süresi
PIF / pilot information file Pilot bilgi dosyası
PIL / passenger information list Yolcu bilgi listesi
PJE / parachute jumping exercise Paraşütle atlama tatbikatı
PLB / personnel location beacon Personel yer tesbit bikını
PLC / planning controller Planlama kontrolörü
PLN / flight plan Uçuş planı
PM / pilot monitoring Uçuşu gözlemleyen pilot
PNF / pilot not flying Uçmayan pilot
PPI / plan position indicator Plan pozisyon göstergesi
PPL / private pilot licence Hususi pilot lisansı
PRF / pulse repetition frequency Darbe tekrar frekansı
PRI / pulse repetition interval Darbe tekrar aralığı
PRKG / parking Park
PSGR / passenger Yolcu
PSN / position Pozisyon
PSR / primary surveillance radar Birincil gözetleme radarı
PTT / push/press to talk Bas-konuş
PWR / power Güç
QBI / compulsory IFR flight Zorunlu IFR uçuş
QFE / Bir havaalanı seviyesinde ya da tanımlanan bir başka referans seviyede (pist
başı rakımı gibi) ölçülen lokal basınç değeri
QFU / magnetic oreientation of runway Pistin manyetik oryantasyonu
QM / quality manual Kalite el kitabı
QMS / quality management system Kalite yönetim sistemi
QNE / 1013 hPa‘lık referans basınç değeri set edilerek meydana inildiğinde altimet-
rede okunan yükseklik değeri
QNH / Belirli bir zamanda ve yerde (bölgede), hava aracının altimetresine set edildi-
ğinde irtifa bilgisi sağlayan basınç değeri
R / right Sağ (pist tanıtması)

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 276


HAVAYOLU
terimleri

R / restricted area Tahditli saha


R/C / rate of climb (per minute) Tırmanma oranı (dakikada)
R/D / rate of descent (per minute) Alçalma oranı (dakikada)
RAC / rules of the air and air traffic services Hava kuralları ve hava trafik hizmetleri
RADAR / radio detection and ranging Radyo tespit ve mesafelendirme (radar)
RADNET / radar network Radar ağı
RASCAL / Radar Sharing and Calculation Radar performans değerlendirme yazılımı
RAT / runway-apron-taxiway Pist-apron-taksi yolu
RCC / rescue coordination centre Kurtarma koordinasyon merkezi
RDPS / radar data processing system Radar veri işleme sistemi
REC/PLB / recording and playback Kayıt ve oynatma
REF / reference İlgi
REG / registration Tescil
REIL runway end idendification lights Pist sonu belirleme ışıkları
REQ / request or requested İstek veya istekte bulunma
RESA / runway end safety area Pist sonu emniyet sahası
RETIL rapid exit taxiway indicator lights Hızlı çıkış taksiyolu gösterge ışıkları
RF / radio frequency Radyo frekansı
RFC / radio facility chart Seyrüsefer yardımcı planı
RI / electronic roughness indicator Elektronik pürüzlülük göstergesi
RM / reserve Uçucu personelin aylık uçuş planlaması dışında ihtiyaç duyulacak uçuş
ve yer görevleri için hazırlıklı bulunması hali
RMCDE / radar message conversion and distribution unit Radar mesaj dönüştürme
ve dağıtım birimi
RMK / remark Not
RNAV / area navigation Saha seyrüseferi
RNP / required navigation performance Gerekli seyrüsefer performansı
RPL / repetitive flight plan Sürekli uçuş planı
RQP / request flight plan message Uçuş planı istek mesajı
RQS / request supplementary flight plan message Ek uçuş plan istek mesajı
RRP / runway reference point Pist referans noktası
RS / rapid curing Çabuk kür eden asfalt
RSC / rescue sub-centre Kurtarma tali merkezi

277 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


RSR / en-route surveillance radar Yol kontrol gözetim radarı
RTE / route Yol
RTIL runway threshold ıdendification lights Pist eşik belirleme ışıkları.
R/T / radio/telephony Radyo/telefon
RVR / runway visual range Pist görüş mesafesi
RVSM / reduced vertical seperation minima Azaltılmış dikey ayırma minimumları
RWC / runway weight charts Pist kaldırma kapasitesi
RWY / runway Pist
Rx / receiver Alıcı
RX / receiver station Alıcı istasyonu
S / south or southern latitude Güney veya güney enlemi
S/N / serial number Seri numarası
SAC / system area code Sistem saha kodu
SAFA / safety assessment of foreign aircraft Yabancı uçakların emniyet yönünden
denetlenmesi (Yabancı ülkelerin sivil havacılık otoritelerinin, THY uçaklarına rampa
durumundayken yaptığı emniyet denetlemeleri)
SANA / safety assessment of national aircraft Ulusal olarak uçan uçakların, teknik,
emniyet ve operasyonel yönden SHGM tarafından denetlenmesi
SAR / search and rescue Arama ve kurtarma
SARPs / standards and recommended practices (ICAO) Standartlar ve tavsiye edilen
uygulamalar (ICAO)
SASS-C / Surveillance Analysis Support System-ATC Center Gözetim Analiz Destek
Sistemi-ATC Merkezi
SASS-S / Surveillance Analysis Support System-Sensor Gözetim Analiz Destek Sistemi-
Sensor
SATCOM / satellite communications Uydu haberleşmesi
SB /   Hava aracı imalatçısı tarafından yayımlanmış servis bültenleri
SC / stratocumulus Stratokümülüs bulutu
SCADA Supervisory control and data acquisition Bilgisayar kontrollü veri toplama ve
izleme sistemi.
SCHA / Standard Catering Handling Agreement Standart İkram Hizmetleri Anlaşması
SCT / scattered (clouds) Parçalı bulutlu (3/8-4/8)
SDPS / surveillance data processing system Gözetim veri işleme sistemi
SE / south-east Güneydoğu
SEC / second Saniye

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 278


HAVAYOLU
terimleri

SECT / sector Sektör


SELCAL / selective calling system Seçici arama/çağrı sistemi
SeMS / security management system Güvenlik yönetim sistemi
SEV / severe Kuvvetli, şiddetli (örneğin, buzlanma ve çalkantı ([türbülans]; rapor belirtir)
SFC / surface Yüzey
SFE / synthetic flight examiner Sentetik uçuş kontrol pilotluğu
SFI / synthetic flight instructor Sentetik uçuş öğretmeni
SG / snow grains Kar taneleri
SGHA / Standart Ground Handling Agreement Standart Yer Hizmetleri Anlaşması
SH / shower Sağanak yağış
SHGM / Directorate General of Civil Aviation Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
SHGR / shower of hail Dolu sağanağı
SHGS / shower of small hail and/or snow pellets Küçük dolu veya yumak kar sağanağı
SHORAN / short range navigation Kısa mesafe seyrüseferi
SHPE / shower of ice pellets Buz taneciği sağanakları
SHRA / showers of rain Yağmur sağanakları
SHRASN / showers of rain and snow Yağmur ve kar sağanakları
SHSN / showers of snow Kar sağanakları
SIA / standard instrument arrival Standart aletli yaklaşma
SIAP / standard instrument approach procedure Standart aletli yaklaşma usulü
SIC / system identification code Sistem tanımlama kodu
SID / standard instrument departure Standart aletli kalkış
SIGMET / significant meteorological information Hava aracı etkinliklerinin güvenliğini
olumsuz etkileyebilecek yol boyu hava bilgileri
SIGWX / significant weather Önemli hava durumu
SITA / Société Internationale de Télécommunications Aéronautiques Havayolu şirket-
lerinin haberleşme hizmetlerini yürüten kuruluş
SKC / sky clear Hava/gökyüzü açık/bulutsuz (0/8)
SMGCS / surface movement and guidance system Yüzey hareketleri rehberlik ve kon-
trol sistemi
SMR / surface movement radar Yer hareket radarı
SMS / safety management system Emniyet yönetim sistemi
SN / snow Kar
SNETS / safety nets Emniyet ağları

279 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


SNOWTAM / snowtam Kar notamı
SOC / sector operation centre Bölge hareket merkezi
SONAR / sound navigation and ranging Ses ile seyrüsefer ve mesafe ölçümü
SOP / standard operating procedure Standart operasyon usulleri
SOS / save our souls Mors haberleşmesinde tehlike sinyali
SPA / single pilot airplanes Tek pilota sertifikalı uçak
SPECI / aviation selected special weather report Havacılık seçilmiş özel hava raporu
SPECIAL / special meteorological report Özel meteoroloji raporu
SPIC / student pilot in command Uçuştan sorumlu öğrenci pilot veya bu şekilde
yapılan uçuş süresi
SPL / supplementary flight plan message Ek uçuş plan mesajı
SPML / special meal Özel yemek
SR / sunrise Gün doğumu
SRR / search and rescue region Arama ve kurtarma bölgesi
SS / sunset Gün batımı
SSB / single side band Tek yan bant
SSR / secondary surveillance radar İkincil gözetim radarı
STA / straight-in approach Doğrudan yaklaşma
STANAG / Standardization Agreement Standartlaştırma Anlaşması
STAR / standard arrival route Standart geliş yolu
STC / sensitivity time control Hassasiyet zaman kontrolü
STCA / short term conflict alert Kısa dönem çakışma ikazı
STD / standard Standart
STD / scheduled time of departure Planlanan kalkış zamanı
STN / station İstasyon muhabere, SSY vs.
STOL / short take-off landing Kısa mesafe iniş-kalkış
SUP / supplement (AIP supplement) Ek (AIP eki)
SUR / surveillance Gözetim
SVC / service message Servis mesajı
SVCBL / serviceable Hizmette
SW / south-west Güneybatı
SWIM system-wide information management Sistem genelinde/çapında bilgi yöne-
timi

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 280


HAVAYOLU
terimleri

SWY / stopway Durma uzantısı


SX / simplex Aynı anda tek yönlü alma veya gönderme yapan muhabere sistemi
T/O / take-off Kalkış
TA / transition altitude Geçiş irtifa
TACAN / UHF tactical air navigation aid UHF taktik hava seyrüsefer yardımcısı
TAF / terminal aerodrome forecast Havaalanı hava tahmini
TAF / tactical air force Taktik hava kuvveti
TAR / terminal area surveillance radar Terminal sahası gözlem radarı
TAS / true airspeed Gerçek hava hızı
TAX / taxing Uçağın yerde rule yapması ya da taksi
TC / tropical cyclone Tropik siklon
TCAS / traffic collision avoidance system Trafik çarpışma önleme sistemi
TCU / towering cumulus (cumulus congestus clouds) Çok yüksek kümülüs
TDO / tornado Kasırga
TDOA / time difference of arrival Geliş zamanı farkı
TDZ / touch-down zone Teker koyma bölgesi
TEL / telephone Telefon
TEMPO / temporary or temporarily Geçici, geçici olarak
TFC / traffic Trafik
TGL / Temporary Guidance Leaflet JAA Geçici Rehber Broşürü
THK / Turkish Aeronautical Association Türk Hava Kurumu
THR / threshold Eşik
THRU / through Vasıtasıyla
TIL / until -e kadar
TIP / threat image projection Tehdit unsurlarının görüntülenmesi
TKOF / take-off Kalkış
TL / transition level Geçiş/intikal seviyesi
TLB / technical logbook Teknik kayıt defteri
TLOF / touch-down and lift-off area Konma ve havalanma sahası
TMA / terminal control area Terminal kontrol sahası
TO / tecnical order Teknik emir, talimat
TOC / terminal operation center Terminal operasyon merkezi
TODA / take-off distance available Mevcut kalkış mesafesi

281 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


TOM / terminal operation manuel Terminal işletme kitabı
TORA / take-off run available Mevcut kalkış koşu mesafesi
TSOA / time sum of arrival Geliş zamanları toplamı
TTR / target tracking radar Hedef takip radarı
TURB / turbulence Türbülans
TVOR / terminal VOR Terminal VOR
TWR / tower Meydan kontrol kulesi
TWY / taxiway Taksi yolu
Tx / transmitter Verici
TX / transmitter station Verici istasyonu
TXT / text Metin
TYP / type of aircraft Hava aracı tipi
U/S / unserviceable Hizmet dışı, çalışmıyor
UACC / upper area control center Üst saha kontrol merkezi
UAR / upper air route Üst seviye hava yolu
UAV / unmanned air vehicle İnsansız hava aracı
UCA / upper control area Üst kontrol sahası
UDF / ultra-high frequency direction-finding station UHF yön bulma istasyonu
UF / uplink format Sorgulama formatı
UFN / until further notice İkinci bir bildirime kadar
UHF / ultra high frequency Ultra yüksek frekans
UIC / upper information center Yüksek seviye bilgi merkezi
UIR / upper flight information region Üst uçuş bilgi bölgesi
ULD / unit load device Birim yükleme cihazı
UM / unaccompanied passenger Refakatsiz yolcu
UNL / unlimited Sınırsız
UPS / uninterruptible power supply Kesintisiz güç kaynağı
UPU / Universal Postal Union Evrensel Posta Birliği
UTA / upper control area Üst seviye kontrol sahası
UTC / universal time coordinated Koordine edilmiş evrensel zaman
ν / poissons’s ratio Poisson oranı
VA / volcanic ash Volkanik kül
VAC / visual approach chart Görerek yaklaşma planı

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 282


HAVAYOLU
terimleri

VAL / valuable cargo Değerli kargo


VAR / magnetic variation Manyetik sapma
VASIS / visual approach slope ındicator system Görerek yaklaşma iniş istikamet gös-
tergesi.
VCS / voice communications system Ses haberleşme sistemi
VDF / very high frequency direction-finding station Çok yüksek frekanslı yön bulma
istasyonu
VDL / VHF digital/data link VHF dijital/veri hattı
VER / vertical Dikey
VFR / visual flight rules Görerek uçuş kuralları
VGML / vegetarian meal Vejetaryen yemeği
VHF / very high frequency Çok yüksek frekans
VIP / very important person Çok önemli kişi
VIS / visibility Görüş
VLAN / virtual local area network Sanal yerel iletişim ağı
VLF / very low frequency Çok alçak frekans (3-30 kHz)
VMC / visual meteorological conditions Görerek meteorolojik şartlar
VOIP / voice over IP İnternet protokolü üzerinden sesli iletişim
VOLMET / meteorological information for aircraft in flight Uçuştaki hava araçları için
meteorolojik bilgi
VOR / very high frequency omni-directional range Çok yüksek frekanslı tüm yönlü
radyo verici istasyonu
VORTAC / vor and tacan combination Birleştirilmiş vor ve tacan
VPN / virtual private network Sanal özel iletişim ağı
VSAT / very small aperture terminal Çift yönlü uydu iletişim sistemi
VSP / vertical speed Dikey hız
VTS / vehicle tracking system Araç takip sistemi
W / west or western longitude Batı veya batı boylamı
W/C / water/cement ratio Su-çimento oranı
WAB / weight and balance Ağırlık ve denge
WAC / world aeronautical chart ICAO 1:1000000 Dünya havacılık haritası ICAO
1:1000000
WAM / wide area multilateration Geniş alan multilaterasyon
WAN / wide area network Geniş alan ağı

283 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


WAP / wireless application protocol Kablosuz uygulama protokolü
WCHR / wheelchair Tekerlekli sandalye
WDI / wind direction indicator Rüzgâr yön göstergesi
WEF / with effect from or effective from -den geçerli olmak üzere
WGS-84 / World Geodetic System - 1984 Dünya Jeodezi Sistemi - 1984
WHO / World Health Organization Dünya Sağlık Örgütü
WI / within İçerisinde, kapsamında
WIE / with immediate effect or effective Derhal geçerli, öncelikle geçerli
WIP / work in progress Çalışma devam ediyor
WRNG / warning İkaz, uyarı
WWW / worldwide web Dünya çapında ağ
WX / weather Hava
XRAY / X-ray X ışını tabanlı bagaj kontrol cihazı
YD / yard Yarda (0,9144 m)
Z / co-ordinated universal time (in meteorological messages) Koordine edilmiş evren-
sel zaman (meteorolojik mesajlarda)

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 284


ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ
DENİZCİLİK
terimleri
abaşo

A Bu kumanda yisa edilmekte olan bir


halatı, vira edilmekte olan bir zinciri
abaşo / lower durdurmak ya da zincir bosaya vu-
Aşağı veya alt anlamında kullanılan rulmak istendiği zaman verilebilir.
bir sözcük. abramak / to steer a ship
abaşo babafingo / lower topgal- Teknenin zor hava şartlarında, deği-
lant şen koşullar karşısında, en iyi şekil-
Çift babafingolardan altta olanı. de kontrol altına alınması, komuta
edilmesi.
abaşo gabya yelkeni / lower top-
sail acente / agent
Çift gabyalardan alttaki gabya üze- Belirli sınırlar içinde bir başkasına
rindeki yelken. vekalet ederek iş bulmaya, yürütme-
ye, kiralamaya yetkili kişi, aracı.
abaşo yakası / foot of a sail
Bkz. Altaboşo yakası. acentelik / agency
Gemi ve yük sahiplerinin işlerini ta-
abis / abyss kip edebilmeleri için yetkilendirdik-
Denizlerin derinliği. leri kişilerin, acentelerin yaptığı iş.
abli / guy, vang acil müdahale gemisi / emergen-
Bumbaları veya yarım serenleri iki cy response vessel
yana (sancak veya iskeleye) çevir- Denizde oluşabilecek her türlü kur-
mek, düşey durumda tutmak ya da
tarma, yardım, müdahale işleri için
ortaya alarak bağlamak için seren
kullanılan çok amaçlı gemiler.
cundalarından sancak veya iskeleye
alınan donanımlar. açevele / brace up the yards as
much as possible
abli palangası / vang purchase,
guy purchase 1-) Serenlerin edilebildiği kadar pı-
rasya edilmeleri.
Palanga şeklindeki veya halindeki
abli. 2-) Bir yere asılan, çekilen veya su
üzerinde yüzdürülmek suretiyle ge-
abluka / blockade tirilen herhangi bir cismin bir yere
Düşmanın başka ülkelerle ilişkisini çarpmaması için yapılan donanıma
kesmek için silahlı kuvvetlerle sa- açevele tutmak denir.
rılması. Bir liman ağzını veya kıyı
açığını üstün kuvvetlerle çevirmek, açı sekstantı / angle sextant
dışarı ile ilişkilerini kesmek. Harita, sörvey gemilerinde yatay açı
ölçmek için kullanılan özel olarak
aborda / alongside
tasarlanmış alet.
Bir teknenin diger bir tekneye veya
bir iskeleye veya rıhtıma bordasını açığa çıkmak / push off, keep away,
tamamen vererek yanaşması. keep lear
abosa / avast İskele veya sahildeki bir teknenin
bulunduğu yerden ilgisini keserek
Bosayı tut veya geçici olarak dur-
önceki yerine göre daha uzağa git-
dur anlamına gelen bir kumanda.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 288


DENİZCİLİK
terimleri

aganta
mesi ya da mendirek içindeki tekne- açık kira anlaşması / open char-
nin mendireğin dışına çıkması. ter party
açık barınaklı gemi / open shelter İçinde yükün cinsi ve varış limanı
deck vessel ya da limanları yazılı olmayan kira
anlaşması.
Barınak güvertenin tonaj açıklıkla-
rına sahip olması nedeniyle barınak açık kiralama / open charter
güvertenin altında kalan hacmin İçinde ne yükün cinsi ne de limanı
gross ve net tonaj ölçümüne katıl- belli olan kiralama türü.
mayan gemi türü. açıkta eğlenmek / wait off-shore
açık demir yeri / open anchorage without dropped anchor
Bazı rüzgarlara açık olan demir yeri, Bir teknenin sahilden veya iskeleden
açık liman. ya da limandan açıkta, kıyıdan yete-
rince neta olacak şekilde, demirle-
açık deniz / open sea meden uzakta beklemesi.
Tüm ülkelerin karasuları dışında
bulunan ve uluslararası kurallara açılmak / stand off
göre hiçbir ülkeye ait olmayan tüm Sahilden ya da deniz üzerinde bu-
denizler. lunan herhangi bir yerden ayrılıp
uzaklaşmak.
açık deniz gemisi / seagoing vessel
ada / island
Açık denizlerde çalışabilecek şekilde
Sularla çevrili, sular yükseldiğinde
yapılmış ve donatılmış gemi.
su üstünde kalan doğal kara parçası.
açık deniz mukavelesi / LOF
adi ıskarmoz / tholepin, thole
(Lloyd Open Form) TOF (Turkish open
Filikalarda, botlarda, patalyalarda
form)
kürekleri kayışlıkları ile bağlamak
Kurtarma Yardım Sözleşmesi kapsa- ve kullanırken dayaklık etmek için
mında kullanılan, “kurtarma yoksa küpeştelere konulan ağaç ya da ma-
mükâfat yoktur” esasına dayanan denî çelikler.
ve kurtarma mükâfatının bilahare
belirlendiği sözleşme. admiralti demiri / admiralty pat-
tern anchor
açık deniz platformu / off-shore Gemileri ve deniz araçlarını rüzgar,
platform akıntı ve sert denizlere karşı yerin-
Deniz dibi petrol ve doğal gaz araş- de tutmak amacıyla kullanılan, çi-
tırmaları için kullanılan platform. posu kollarına dik ve hareketli eski
açık düşmek / to fall away sistem bir demir cinsi.
Herhangi bir neden ile bir mevkiden adres komisyonu / address com-
veya arzu edilen yerden, istenilen mission
mesafeden daha uzakta kalmak. Navlun mukavelelerinde konşimen-
açık geçmek / to pass lear from tonun imzalanmasında kiracıya ta-
Sahilden, başka bir deniz aracından, nınan navlun ücretindeki indirim.
şamandıradan açık geçmek, neta aganta / avast, hold on,
geçmek. Yisa ya da laçka edilmekte olan bir

289 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


ağız kuşagı
zincirin veya halatın kısa bir zaman alama kürek / stop rowing, way
süresi için elde tutularak bırakılma- enough
ması için verilen komut (aganta isko- Hep birlikte kürek çekerken çekme-
ta, aganta borina borinata). yi durdurmak için verilen emir.
ağız kuşagı / sheer strake, top alamanata / alamanata
strake, plank sheer Sadece kıç tarafında güvertesi bulu-
1) Gemilerin, teknelerin borda kap- nan balıkçı teknesi.
lamalarının en üstte olanı.
alarga / push off, keep away, keep
2) Ağaç teknelerde armuz kaplama- lear
nın en üst sırası (bindirme kaplama- Bir geminin veya deniz aracının bir
nın da). yere yanaşmamış olarak açıkta bu-
ağırlık azaltmak / lighten lunması, durması, yatması.
Karaya oturan bir geminin ağırlığını alay sancakları / dressing flags
başka bir gemiye boşaltarak hafif- Resmî günlerde ve törenlerde gemi-
letme işlemleri. lerin direkleri ile sancak gönderleri
aktif katılımcı deniz araçları / arasına baştan kıça kadar donatılan
active participant vessels işaret sancakları.
Yerel trafik kapsamındaki gemiler alberaber / stroke together, keep
hariç olmak üzere, her ne maksatla stroke, up together
olursa olsun TBGTH alanında bulu- Puta kürek veya alma kürek duru-
nan tehlikeli yük taşıyan tüm gemi- muna getirilmiş olan küreklerin hep
ler ile tam boyu 20 metre ve daha birlikte çekilmesi veya küreklerin
büyük gemiler. suya daldırılması için verilen komut.
aktif refakat / active escort alesta / ready, stand by
Bir gemiye refakat eden römorkö- Yapılacak bir işin yapılması yönünde
rün, refakati gemiye halat vererek/ hazır olmak için verilen komut.
alarak gerçekleştirmesi. altabaşo / foot of a sail, lower part
alabanda / wing, hard 1) Bir yelkenin alt yakası.
1) Tekne borda kaplamalarının, lev- 2) Alt ve aşağı anlamında kullanılan
halarının iç yüzeyleri. bir deyim.
2) Dümenin 35°ye kadar bir tarafa amatör denizci belgesi / certifi-
basılması. cate of competence for operators of
alabora olmak / capsizing pleasure craft (ADB)
Enine denge kaybından dolayı düze- 2,5-24 metre arasındaki özel tekne-
lememek üzere ters dönmek. leri kullanan kişilere verilen belge.

alabora / capsizing, overturn ambar / hold


Bir geminin ya da deniz aracının yan Gemilerde yük koymak için kullanı-
yatarak devrilmesi veya ters dönme- lan yer.
si. ambar ağzı / hatch

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 290


DENİZCİLİK
terimleri

aybocu
Ambar giriş yeri, güverteye ulaşan armuz (armoz) / seam, joint
merdivenli iniş açıklığı. Güverte ve borda kaplama tahtaları-
amora / let fall and set, the lower nın arasındaki çizgi.
sails arya / down from aloft, haul down,
Trinket ve mayıstra serenlerinin get down
açılması için verilen komut. Serenlerin, yelkenin, sancağın aşağı-
amora yakası / jewel, leach, leech, ya indirilmesi.
luff astarya süresi / lay days
Yan yelkenlerin alt baş tarafındaki Bir navlun mukavelesinde yükle-
ve cunda yelkenlerin alt dış tara- me veya boşaltma için tahsis edilen
fındaki yakalarına denir. Direk be- süre.
denlerine sarılı olan yan yelkenlerin
direğe bağlanan alt köşesi. aşırtma (pıraçıra) yelken / dip-
ping lug, lug sail
ana güverte / main deck
Rüzgârın durumuna göre bir taraf-
Geminin veya teknenin üzerinde yü- tan diğer tarafa serliri ile birlikte
rünen en üstteki güvertesi. kavança edilebilen yelken.
ana omurga / main keel aşoz / rabbet
Postaların bağlandığı, baştan kıça
Kaplama tahtalarının baş kısımları-
kadar uzanan ağaç, demir kısım.
nı oturtmak için omurga ve bodos-
anele / ring, eye lamalara açılan yuvalar.
Hareketli demir halka.
avans navlun / advance freight
anele bağı / anchor clinch, fisher- Navlunun bir kısmının gemi sahiple-
man’s bend rine peşin ödenmesi durumu.
Bir halatı demirin ya da şamandıra-
avara / shove off, breast off, put off,
nın anelesine bağlamakta kullanılan
push off, stave off
balıkçı bağına benzer bir çeşit bağ.
Gemi veya bir deniz aracının yana-
apazlama / abreast (wind) şık olduğu yerden hareket edip ay-
Bir teknenin bordasına dik olarak rılması, açması, uzaklaşması ve bu
(kemere istikametinde) esen rüzgâr işlem için verilen komut.
ve bu rüzgâr ile yapılan seyir.
avarya / average
apiko / apeak ready alert Denizde meydana gelen kazalar so-
1) Demirin vira edilişinde deniz di- nucu geminin ve yükün uğramış ol-
binde yatık vaziyetten kurtulup ge- duğu hasar, kayıp ve bunlarla ilgili
minin demir üzerine geldiği durum. olarak yapılan giderler.
2) Hazır durumda dikkatli olarak
beklemek. ayberi / perigee
Ayın yörüngesi üzerinde dünyaya en
arma / rigging çok yaklaştığı nokta.
Bir geminin direkleri, yelkenleri ve
serenleri ile bu direk ve serenler aybocu / heave aback
üzerindeki halat, zincirlerden olu- Demir ırgatı geri çalıştırmak sureti
şan ve gemi arması olarak da bilinen ile zincirin boşaltılması, aşağı alın-
donanım. ması, indirilmesi.

291 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


ayı bacağı

ayı bacağı / wing and wing baca / funnel


Çifte yan yelkenlerinin iskotaların- Gemi makinelerinin egzoz boruları-
dan birini sancak diğerini iskele ta- nın atmosfere çıkışını destekleyen
raftan kullanarak pupadan alınan ve panellerden oluşan bir yapı.
rüzgârla yapılan seyir (pupa seyri). badarna etmek / parcelling, keck-
aynalık / backboard ling
Filikalarda ve yelkenli teknelerde Bir halatın temas sonucu aşınma-
kıç bodoslama üzerine konan ve dü- masını, hasara uğramasını önlemek
men iğneciğinin üzerine kondugu için branda veya benzeri koruyucu
tahta levha. bir malzeme ile sarılması.
aynalık tahtası / backboard, back- bağlama limanı / port of registry
rail Gemiye ait seferlerin idare olunduğu
Bir teknede kıç taraftaki havuzda liman.
oturanların yaslandığı ve serdü- bakla / chain link
menle aralarında ayırıcılık yapmak Demir zincirini oluşturan değirmi
için konulmuş olan tahta levha. ve yassı halkaların her biri.
azimut römorkör / azimuth stern balast / ballast
drive (ASD) Gemilerin normal seyirleri sırasında
Azimut pervane sistemi ile yürütü- dengelerinin sağlanıp güçlendiril-
len römorkörler. mesi amacıyla, ayrılmış tanklarına
aldığı deniz suyu.
balon-usturmaça / round fender
Halattan, hasırdan veya sentetik
B malzemeden yapılmış, içi doldurul-
muş veya şişirilmiş bir usturmaça
baba / bollard, bitt çeşidi.
Gemilerde, iskele veya rıhtımlarda
bandıra / flag, colors
palamar ya da halatları volta etmek
Gemilerin milliyetini gösteren millî
için ağaç veya dökme demirden ya-
sancakları.
pılmış silindir biçimindeki cisim.
bandoet / let go, let fly
babadalya / gallow bitts, gallow
Tutulmakta veya çekilmekte olan bir
stanchions, upwright
halatı birdenbire bırakmak, koyver-
Güverteye yüklenen kereste yükü-
mek için verilen kumanda.
nün denize gitmemesi için pram-
petlere yerleştirilen sabit, seyyar bar draft / bar draught
ağaçtan veya demirden yapılmış Nehir ağzı draftı.
dikmeler. baratarya / barratry
babafingo / topgallant Armatörün veya kiracıların zararı-
Yelkenli bir teknede eğer direk üç kı- na olabilecek, kaptan veya diğer per-
sımdan ibaret ise; en üstteki üçüncü sonel tarafından kasten işlenmiş her
parça. türlü fiil.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 292


DENİZCİLİK
terimleri

batık çıkarma

barbarişka / rolling hitch, stopper hattının kesiştikleri noktadan di-


Volta edilmek üzere olan bir halatın zayn su hattına dik olarak geçen dü-
kaymaması ve tutulması için bosalık şey doğru.
halatla veya zincirle mezo volta alı- baş kasara / forecastle
nıp halatın gemi tarafındaki bede-
Genellikle gemilerdeki ırgat ve baş
ninden dolaştırılmak suretiyle ya-
bağlama araçlarının bulunduğu,
pılan bosa (halat bosa, zincir bosa).
denizlerin gemiye baştan girmesini
barç / barges önlemek için gemilerin baş tarafın-
Taşıma kapasitesi yaklaşık olarak da ana güverte seviyesinden yüksek
30-500 ton arası olan, altı düz, az su olarak inşa edilmiş kısım.
çeken, geniş karinalı, makineli veya baş omuzluk / bow, shoulder
makinesiz deniz araçlarıdır.
Borda kaplamalarının baş bodos-
baş / stem, head, bow, fore part of lamaya doğru eğilmeye başladığı
the vessel nokta ile bodoslama arasında kalan
Bir teknenin baş bodoslaması, baş kısım.
kasarası ve omuzluklarının bulun- baş pariması / bows painter, bow
duğu ön ve ileri kısmı. fast
bastika / block Bir filikanın baş tarafını bağlamak
Bir makarayı bir halatın istenilen için kullanılan, bir ucu filikanın baş
yerine hemen takabilmek için di- üstüne, bir mapa veya analeye bağlı,
zayn edilmiş makara. diğer ucu ise kullanılmadığı durum-
larda baş üstüne roda edilen halat.
baston / flaying jib boom, studding
sail boom baş pervane / bow thruster
Ana civadranın üzerinden ileriye Geminin baş tarafında bulunan, bor-
doğru uzatılmış olan cunda yel- daya dik hareket sağlamak amacıyla
kenlerini açmak için ana ve gabya kullanılan itici pervane.
serenlerinin cundalarında bulunan baş üstü / forecastle deck
çubuklar. 1) Baş kasara güvertesi
baş bodoslama / stem, stempost, 2) Küçük teknelerin baş tarafında,
fore stem oturulabilecek ve ayakta durulabile-
cek platform.
Bir tekne omurgasının baş tara-
fa yükselmesi ve kalkması sonucu başlı gemi / by the head, bowed
oluşturulan dikey ya da eğik kısım. Başı kıça nazaran daha fazla su çe-
Borda levhaları ve borda kaplamala- ken, başı daha fazla batık olan gemi.
rı baş tarafta bu kısıma monte edilir. baştankara etmek / ashore stem on
baş bodoslama kıç bodoslama / Gemiyi veya bir deniz aracını baş
taraftan sahile, kumsala oturtmak
stem sternpost
veya yanaştırmak.
Teknenin baş ve kıç tarafında omur-
ganın yükseldiği kısımlar. batık çıkarma / removal
Denizde batık durumda olan cisim-
baş kaime / fore peak lerin çıkarılması.
Gemi baş bodoslaması ile dizayn su

293 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


batmak

batmak / sinking tarafının su kesiminden yukarıda


Geminin batması. kalan kısmı.

belverme / hogging borda fenerleri / side light


Gemilerin uluslararası denizde ça-
Gemi ortasının dalga üzerine otura-
tışmayı önleme tüzüğü kurallarına
rak baş ve kıçın boşta kalması.
göre sancak bordada yeşil, iskele
bermuda arma / mudian bordada kırmızı olarak bulundurma
Uzun bir direk üzerine yelken açmak zorunluluğu olan 112,5 açılı fenerler.
için düşünülmüş olan, yelken sereni borda iskelesi / side ladder, accom-
olmayıp ancak bumba sereni olan modation ladder
arma tipi. Bordadan indirilmek suretiyle bir
gemiye girip çıkmayı sağlayan, de-
bilgi / information niz seviyesine göre indirilip kaldırı-
TBGTH’nin katılımcı tüm gemilerin labilinen ve içeriye alabura edilebi-
istekleri ve gereksinimleri doğrul- len bir merdiven tipi.
tusunda sistem bileşenlerinden ve
bordada teslim / free alongside
diğer kaynaklardan elde ettiği veri-
Yükün bordada teslimini şart koşan
lerin analiz edilmiş hali.
durum.
bindirme kaplama / clincher built, bordalama / to be at abeam
clench built
Bir deniz fenerinin, geminin veya
Ahşap teknelerin yapımında, üstteki sahil yapısının geminin tam kemere
kaplamanın alt kenarını alttaki kap- yönünde bulunması. Geminin pruva
lamanın üst kenarına bindirerek, hattına dikey bir hat üzerinde bu-
üstüne konulmak suretiyle yapılan lunması.
kaplama biçimi.
bosa/bosa tutmak / stopper, stop-
bita / bitt, pawl bitt page, holdfast
1) Halatların selviçelerini, ince halat Gemilerde ve deniz araçlarında özel-
ve zincirleri volta etmek için tekne- likle hareket halindeki halatları, zin-
de bulunan küçük madenî babalar. cirleri durdurmak, tutmak, emniyet
2) Eski tip ırgatlarda demir zinciri- altına almak için yapılan işlem.
nin akmasını kontrol etmek için de- boş (almak) / to take in the slack,
mir loçası ile güverte loçası arasında to tauten
bulunan demir silindirler. Gevşemiş bir halatı germek için faz-
lasını çekmek, yisa ya da salya edil-
bocurum / jigger, spanker, driver miş bir palanganın fazla görülen pa-
spanker yının çekilip alınması.
Yelkenli teknelerde kıç bodoslama-
boş koymak / to slack away, to
nın / kıç aynalığın üzerinde bulunan release, to loose, paying
direğe açılan dört köşe yelken.
Halatı kaçırmak, laçka (laşka), kaloma .
borda / side of the vessel, board, out- braket levhası / gusset plate
side face of the shell plattings above Yan posta ve iç dip kaplama gibi
water line gemi yapısının iki elemanını birleş-
Teknenin yan tarafı, duvarları, dış tiren levha.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 294


DENİZCİLİK
terimleri

cıvadra

branda / canvas camadan bağı / reef knot, right


1) Gemi güvertesindeki yardımcı knot
makineleri deniz suyunun zararlı et- Adi camadan halatları ile donatılmış
kilerinden korumak için kullanılan olan randa ve filika yelkenleri gibi
örtü. yelkenleri küçültmede kullanılan bir
2) Yelken yapımında ve gemicilerin bağ çeşidi.
hamak olarak kullandıkları yatağın can filikası / life boat
yapımında kullanılan bir cins ku- Tehlikedeki bir gemiden yolcuları ve
maş. gemiadamlarını kurtarmak için ge-
bumba / boom, derrick, gib mide bulundurulması zorunlu olan
1) Ticaret gemilerinde yük alıp ver- ve bu amaç için özel olarak yapılmış,
me işlerinde kullanılan ve ucuna pa- donatılmış can kurtarma aracı.
langa takılabilen dikmeler. can halatı / life line
2) Yan yelkenlerin altobaşo yakala- Emniyet ve kurtarma amacıyla kul-
rını germek ve açmak için kullanılan lanılmak için donatılan halat.
serenler. can kurtarma araçları / life
bumbarta / bomb ketch saving appliances (apparatuses)
Ayna kıçlı ve sübye donanımı olan Gemide bulundurulan ve teknik
küçük yelkenli tekne. özellikleri uluslararası kurallarla
belirlenmiş olan can kurtarma araç
burgata / inch
ve gereçlerinin tamamı.
Bitkisel, sentetik ve çelik tel halatla-
rın pus olarak çevresini ifade eden can simidi / life buoy, life ring
birim. Halatlar için çevre birimi. Bir Gemilerde ve deniz araçlarında de-
burgata 2,54 cm’yi ifade eder. nize düşen kişileri kurtarmak için
çok hafif ve yüzer malzemeden ya-
büküm / laid pılmış, yuvarlak simit biçiminde ve
Bir halatın kollarının sağa veya sola bir salvoya gemiye bağlı olarak bu-
doğru bükülmesi. lundurulan can kurtarma aracı.
büyük gemi / large vessel cayro pusula / gyro compass
Tam boyu 200 metre ve daha büyük Yön bulmada kullanılan ve arzın
olan gemiler. magnetik yapısından etkilenmeyen
ve hatası bilindiği ölçüde hassas yön
gösteren elektirikli bir pusula.
ceviz / knot
Değişik yöntem ve tekniklerle halat-

C ların çımalarına yapılan, halatları


tutabilmek için, uzak bir mesafeye
camadan / reef point atabilmek için (el incesi gibi) veya
süs olarak yapılan düğümler.
Dört köşe (seren) yelkenlerin üst ya-
kalarından boğmak suretiyle yüzey cıvadra / bowsprit
alanlarının küçültülmesi. Yelkenli teknelerde teknenin baş

295 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


cumba
bodoslamasının hemen üzerinden 2) Demir zincirlerinin birbirine ka-
dışarıya doğru eğik olarak uzatılan rışması, dolaşması.
ve pruva direği ile çubuklarının bağ- çarmık, çarmıh / shroud
landığı, üzerine flok yelkenlerinin
Ana direklerini ve gabya çubuklarını
açıldığı sabit seren, bumba, çubuk.
kapelesinden güverteye veya küpeş-
cumba / strap, cover point teye tutturmak için her iki yan taraf-
Bir kısmı örten parça, çıkıntı parça. larından gerilmiş kalın halatlar.

cunda / peak, arm end of a yard çarpışma / collision


Seren, bumba, gönder direk gibi çu- Geminin çarpışması.
bukların serbest olan ucu. Yatay se- çarter parti / charter party
renlerin her iki ucu. Kiralama mukavelesi.
çatışma / collision
Denizde iki geminin birbirlerine
çarpması.

Ç
çatışma perdesi / bulkhead
Bir gemi veya uçağın bölmelere ay-
rılmasını sağlayan ve onu yangın, sı-
çalım / rake, ribband line
zıntı ve çatışmaya karşı koruyan ve
1) Gemilerde baş bodoslamanın güvenli kılan perde.
omurga ile ve gemi üst yapılarının
yatay düzlem ile yaptığı açı. çatlak / crack
2) Geminin su kesiminin altında ka- Ani ve keskin bir darbe ile kırılmak
lan kısmında baş tarafa doğru olan veya bir şekilde yarılmaya neden ol-
darlaşma. mak. Kısmi kırılma, çatlama.
çekek yeri / slipway
çalpara valf / flap valve, flep valve
Tam boyu altmış metreye kadar her
Bir yüzü kösele ile kaplı olabilen,
türlü gemi/su araçlarına bakım-
geri döndürmez özelliği olan, tek
onarım ve kışlatma ile yirmi dört
yönlü akıma müsaade eden bir valf.
metreye kadar inşa ve tadilat hizme-
Pompaların emme borularının alt
ti veren tesisi.
ucu. Pis su ecekterlerinin denize çı-
kış tarafları gibi yerlerde kullanılan çeki demiri / ground tackle
parça. Karaya oturan geminin açığına atı-
çamçak / dipper, water dipper lan demir veya demirler vasıtasıyla
sert havalarda açık denize çıkarma
Filika ve sandalların sintinelerinde,
düzeneği.
farş tahtalarının altlarında biriken
suları dışarıya atmak için kullanılan çeki gücü / bp (bollard pull)
metal, plastik veya ağaçtan yapılmış Bir geminin çeki halatına bindirdiği
maşraba. maksimum güç.
çapariz / 1)athwarthawse 2) elbow çeki halatı loçası / tow pin
1) Yapılmakta olan bir işin ya da ma- Çekilerde halatın gezinmesini önle-
nevranın engellenmesi. mek için kullanılan loça.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 296


DENİZCİLİK
terimleri

dabılbatım

çeki vinci / towing winch çifita / poppets


Römorkörlerin orta kısmına yerleş- Geminin inşası veya havuzlanması
tirilen, hem sakin hem de ağır deniz- esnasında gemi kızakta iken gemi
lerde çekme operasyonunu başar- dengesini sağlamak amacıyla genel-
mak için kullanılan çekme makinesi. likle geminin baş ve kıç taraflarına
çene / fore foot konulan payandalar.
Omurga ile baş bodoslamanın birleş- çift dip / double bottom
tiği kısım.
Teknenin iç ve dış kaplamaları ara-
çıma / rope’s end sında kalan, genellikle gemi boşken
Halat, elincesi veya yomaların uç deniz suyu ile doldurulan boşluk.
kısmı.
çördek halatı / peak halyard
çımacı / quayside hand
Giz cundasını kaldırmak için kulla-
İskeleye ya da rıhtıma yanaşan, ava-
nılan halatlardan meydana getirilen
ra eden gemilerin halatlarını alıp
volta ya da mola eden gemici. donanım.

çımarıva / away aloft, man ship, çördek yakası / peak, head


man yards Randa ve pruva yelkenlerinde seren
1) Gemicilerin, eratın armaya çık- yakalarının kıç tarafa bakan köşele-
ması için verilen komut. ri, istiralya (üç köşe) yelkenlerinin
2) Personelin tekne boyunca yan en üstteki köşeleri (pik yakası).
yana selamlama için dizilmesi. çubuk / spar, uppermast
çıplak gemi mukavelesi / bare- Ana direklerin üzerine konulan ek-
boat charter leme direkler.
Geminin işletilmesi ve kullanılması
ile bağlantılı bütün bedel ve masraf- çürük su / dead water
ların kiracıya ait olduğu kiralama Seyir halindeki geminin dümenine
mukavelesi. yakın oluşan ve pervane üst kanadı-
nın içinde çalıştığı su.
çıpa, çipo / anchor stock
Özellikle admiralti demirinde bede-
nin üst kısmından anelesinin altında
geçen kollara dik olarak bağlanmış
hareketli veya sabit ağaç veya metal
kollar.
çırçıl / can hooks, barrel hooks
Fıçı, varil gibi yükleri yüklemede
D
veya tahliye etmede kullanılan iki dabılbatım / double bottom
tarafı da kancalı olarak yapılmış sa- Gemilerin karinası yırtıldığında tek-
pan. nenin su almaması için postaların iç
çırnık / sailing vessel about 100 tarafına ikinci bir kaplama konur ki,
gross tonnage bu iki kaplama arasına doublebot-
Yaklaşık 100 gross ton olarak inşa tom denir. Bu bölüm safra ve yakıt
edilmiş yelkenli tekne. deposu olarak da kullanılır.

297 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


dalgakıran

dalgakıran / breakwater, pier, oluşan üçgen biçimindeki karasal


wave breaker birikinti.
Barınma alanlarını, limanları, kıyı demir almak / to weigh the anchor,
yapılarını dalgaların ve deniz akın- heave up anchor
tılarının etkisinden korumak için
Demirlemiş geminin denizdeki de-
dalgaların ve akıntıların etkili olabi-
mirinin gemiye alınması.
leceği alanların deniz tarafına yapı-
lan duvarları. demir bastika / gin
dalgıç / diver Kafesli metal makara.
Özel koruma sağlayan elbisesi ve de- demir bırakmak / cast off the
niz dibinde hava almasını sağlayıcı anchor
ekipmanları sayesinde deniz dibin- Dış etkenler sebebiyle demiri alacak
de araştırma ve iş yapabilen kişi. zamanın olmaması veya demirin
dalyan / fishery, fishing station, deniz dibinde takılması nedeniyle
stake net, shallow alınamaması durumlarında geminin
1) Kıyıya yakın olan ve sığ bölgeler- uygun bir kilidinden fora edilmesi ya
de balıkların geçtiği alanlarda balık da kesilmesi suretiyle demir ve zin-
tutmak için denize çakılan kazıkla- cirin denize bırakılması.
rın ağ ile donatılması sonucu oluştu- demir kaloma / slack away the
rulan yapılar. anchor
2) Kıyı ile kendi arasında kendi de- Demir zincirinin boş bırakılması
rinliğinden daha fazla derinlik bulu- için verilen komut.
nan kıyıya yakın sığlıklar.
demir kampanası / anchor bell
datum / datum Geminin demirleme işlerinde, siste
Harita üzerinde belirtilen deniz de- ve köprü üstü ile haberleşme du-
rinliği. rumlarında kullanılan ve geminin
davlumbaz / paddlebox, bridge, baş tarafında bulunan pirinç çan.
wheel house demir küresi / anchor ball
1) Yandan çarklı ve baş pervaneli Denizde Çatışmayı Önleme Tüzüğü
gemilerde pervane koruyucunun üst kuralları gereği gemilerin demirli
kısmı. oldukları durumlarda gün doğu-
2) Köprü üstü. mundan gün batımına kadar baş
dedveyt / deadweight, deadweight taraflarında göstermek zorunda ol-
capacity dukları siyah küre.
Geminin yükleme, kaldırma taşıma demir loçası / hawsepipe
kapasitesi ya da tuzlu suda yaz yük- Geminin baş bodoslamasında göz
leme hattına kadar geminin 2240 demirlerinin içine alındığı boru.
librelik ton (1016,05 kg) cinsinden
demir salpa / anchor atrip, anchor
kaldırabileceği ağırlıkların tümü.
aweigh, anchor off ground
delta / delta Demirin vira edilmesi durumunda
Denizle nehrin birleştiği alanlarda deniz dibinden kurtulup doğrulması

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 298


DENİZCİLİK
terimleri

deniz demiri
ve demirin ağırlığının zincirine bin- demirin gagası / bill, peak
mesi durumu. Demir kolunun en uç noktası.
demir yeri / anchorage demirin kolu / arm of anchor
Gemilerin demirleyerek güvenli bir Demirin memesi ile tırnağı arasın-
şekilde durabilmelerine elverişli daki bölüm.
olan ve haritalar üzerinde çıpa şekli
demirin memesi / anchor crown
ile işaretlenmiş deniz alanları.
Demirin bedeni ile kollarının birleş-
demir zinciri / chain cable, anchor tiği yer.
chain
demirin taraması / anchor dragg-
Gemilerin demirleme işlemlerinde
ing
kullandıkları ve belli kurallara göre
kalınlık ve uzunlukları belirlenmiş Demirin deniz dibinde iyi yerleşme-
mesi nedeniyle geminin zincir üzeri-
olan zincirler.
ne binen ağırlığı sebebiyle demirin
demir zinciri elleçlenebilen deniz dibindeki yerinin değişmesi.
donanımlı gemi / AHTSV (anchor–
demirin tırnağı / anchor fluke,
handling tug supply vessel)
anchor palm
Açık denizlerde çeki, demir zinciri
Demir kollarının ucundaki yassı kı-
elleçlenebilen, yakıt ikmali yapabi-
sım.
len açık güverteli römorkör.
demirleme donanımı / ground
demirde yatmak / to be anchored,
tackle
riding at anchor
Geminin ırgat, zincir, babalar gibi
Geminin demir yerinde demirli du-
demirleme donanımı.
rumda bulunması.
demirlemek / to let go the anchor,
demire bindirmek / to ride, ri- to drop the anchor
ding, come to
Geminin demir mevkiinde emniyetli
Dış etkiler sebebiyle veya gemi ma- kalmasını sağlamak için, demirin ve
kinesi ile yapılan demir manevrala- bağlı olduğu zincirin bosaları fora
rı sırasında gemi ağırlığının demir edilerek, kendi ağırlığı ile demirin
üzerinde oluşturduğu etki nedeniyle denize bırakılması işlemi.
demire yük binmesi.
demuraj / demurrage
demiri fundo etmek / to drop the
Bkz. Sürastarya.
anchor
Bosaları fora edilmiş demirin ve zin- deneme yükü / PL (proof load)
cirinin kendi ağırlığı ile denize bıra- Kullanım için kabul edilmeden önce
kılması. örneğe uygulanan, önceden saptan-
mış ve servis yükünden daha büyük
demiri vira etmek / to heave up
yük.
the anchor
Demir zincirlerinin ırgat ile deniz- deniz demiri / sea anchor
den alınarak demirin yerine alın- Denizde ve rüzgârda hareketsiz
ması. kalan teknelerin dalgalar borda

299 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


deniz kirliliği
vermemesi için baştan veya kıçtan ticaret gemileri ve deniz tesisleri-
denize attıkları koni şeklindeki nin tahsis edildikleri işlere ve ya-
branda torba. pacakları yolculuklara göre tekne,
deniz kirliliği / sea pollution makine, kazan, genel donanım, can
kurtarma, yangından korunma ve
Gemiden kaynaklanan petrol, petrol
türevleri ve diğer zararlı maddelerin yangın söndürme, seyir teçhizatı ve
denizde meydana getirdiği kirlilik. haberleşme sistemi.

deniz ödüncü / 1) respondentia deplasman / displacement


2) gross adventure Yüzen bir geminin/teknenin taşırdı-
1) Deniz seferinin tamamlanabilme- ğı suyun hacminin ton olarak ya da
si için gemide bulunan yük teminat kübik kadem olarak ifade edilmesi.
gösterilerek alınan borç. derin su çekimli gemi / deep
2) Seferin tamamlanması için gemi draft vessel
ya da navlun ya da her ikisi birden En büyük su çekimi 15 metre ve
teminat gösterilerek alınan borç. daha büyük olan gemiler.
deniz raporu / sea protest
destemora / cap, mast cap, collar
Kaptan tarafından denizde meyda-
Bir direğin üzerine sürülen çubuk
na gelen olayları, kazaları bildiren
veya bastonu yerinde tutmak için
ve yasalara, örf ve âdetlere göre
direk, civadra zıvanasına geçirilen
mahkemeye, liman başkanlığına ya
çember.
da notere verilmek suretiyle olayın
saptanmasını isteyen rapor. dıngı / dingy
deniz sigortası / marine insurance Yaklaşık olarak 12 kadem boyunda,
Denizde, gemide ya da seferde mey- çifte kürekli, bir veya iki yelkenli
dana gelebilecek risklere veya ka- tekne.
yıplara karşı yapılan sigorta. direk iskaçası / step, mast socket
deniz tehlikesi / sea peril Direklerin alt bitimlerinin, topukla-
Denizde, denizcilik faaliyetleri sıra- rının oturduğu yuvalar.
sında karşılaşılan riziko.
dirisa / 1)shit, shifting 2) veer
denizaltı / submarine 1) Yön değiştirmek, bir tarafdan di-
1) Denizaltı savaş gemisi, ğer tarafa dönmek.
2) Denizin altı. 2) Rüzgârın yön değiştirmesi.
denize elverişli / seaworthy dispaçor / adjuster
Bir geminin denizin tehlikelerine Bir avaryada gemi ya da yük sahip-
karşı denizde yük ve yolcu taşıya- lerine ne kadar ödeme düştüğünü
bilecek yeterliliğe sahip olarak do- olayı incelemek suretiyle, belgeleri
natılması ve denize açılabileceğini toplayarak hesaplayan ve paylaştı-
belgelemesi. ran kişi, dispeççi.
denize elverişlilik belgesi / se- dispeç / dispatch
aworthiness certificate Navlun mukavelelerine göre yükle-
Yapılan denetim sonucunda, tüm me ya da boşaltmada starya süresi-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 300


DENİZCİLİK
terimleri

dümen bodoslaması
nin tümünün kullanılmaması sonu- donatma iştiraki / collective shi-
cu yükleyenin, kiracının kazandığı pownership
zaman, sürastaryanın karşıtı. Birden fazla kişinin aralarında yap-
dispeç parası / dispatch money mış oldukları anlaşma ile ticaret ge-
misine sahip olmaları ve bu ticaret
Navlun mukavelelerine göre tahsis
gemisini kendi nam ve hesaplarına
edilen süre içerisinde yüklenmesin-
çalıştırmaları.
de veya boşaltılmasında kazanılan
günlere karşı kiracılara ödenen mü- döküntü / 1)ledge, ridge 2) odd-
kafat. ments
1) Deniz yüzeyine yakın küçük kaya-
doblın / loop, slack, bight lıklardan meydana gelen kümeler. 2)
Bir halatın iki çıması arasındaki sar- Tahliye sonunda gemi ambarlarında
kık kısım. kalan süprüntü, kalıntı yük.
doblın almak / double up döşek / floor
Bir halatın iki çımasının gemide kal- Geminin en alt kısmında, teknenin
mak üzere bordadaki veya sahildeki alabandalarındaki postaları birbiri-
bir babaya iki, üç kez sarılması, hala- ne bağlayan ve omurgaya dikey sac
tın çiftelenmesi. levhalar. Ahşap teknelerde omurga
doğrudan itme/çekme / direct üzerinde bulunan iskarmozun ilk
parçaları. Altı düz olan tekne.
pulling/steering
Römorkörün çeki yaptığı sırada ha- draft / draught
lata doğrudan güç uygulaması. Geminin su çekimi.
dok / dock draft sörvey / draught survey
Gemilerin inşası, tamiri veya sökü- Yük veya yolcu taşıyan ticaret gemi-
mü için yapılan rıhtımlarla çevrili lerinin her iki bordası üzerine ve gü-
havuz. verte çizgisi altına, tatlı ve tuzlu su
bölgeleri ile mevsimlere ve kereste
dokuz oturak oturmak / stran- yüküne göre konulan yükleme mar-
ding hard and fast, heavily aground kalarına uygun olarak yükleme ya-
Gemi boyu istikametinde baş tara- pılıp yapılmadığına ilişkin denetim.
fı fazla kalkmış bir şekilde, denizle dümen / rudder
irtibatı kesilmiş derecede karaya Gemiyi istenilen yöne çevirmek için
oturmak. sac veya tahtadan yapılmış olup kıç
dolaylı itme/çekme / indirect bodoslaması üzerindeki iğneciklere
pulling/steering takılı olan levhalar.
Römorkörün çeki yaptığı sırada ha- dümen başlığı / rudder head
lata en az 90 derece açıyla güç uygu- Yeke evini kuşatmak/kuvvetlendir-
laması. mek için dümen şaftının etrafına ge-
donatan / shipowner çirilen maden başlık.
Sahibi olduğu gemiyi deniz ticare- dümen bodoslaması / rudder
tinde kendi nam ve hesabına işleten post, back post, stern post
kişi. Dümenin asıldığı bodoslama. Omur-

301 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


dümen boğazı
ganın kıç taraftaki sonundan dikine Üst güvertesi tüm gemi boyunca de-
çıkan demir veya ağaç parça. vam eden, kasaraları veya üst yapı-
dümen boğazı / rudder neck ları olmayan gemi.
Dümen yelpazesinden yukarıda ka-
lan ilk kısım.
dümen dolabı / steering wheel, the

E
wheel
Dümen yekesine bağlı mekanizma-
sını çevirebilmek için yapılmış olan eğlenmek / heaving to, heave to,
aygıt. lying to
dümen donanımı / steering gear Rüzgârı veya denizleri baştan almak
Dümen yekesi ile dümen dolabı ara- suretiyle yelken ya da makine ma-
sında kalan tel halat mekanizma, rifetiyle gemiyi aynı yerde durdur-
uskurlu şaft ve kolar ile bunların maya çalışmak veya çok ağır yol ile
geçtikleri makaralı sistemin tümü- gideceği yere varmasını sağlamak.
ne verilen ad.
eğilme momenti / bending stress
dümen tası / rudder head Bir geminin karaya oturduktan son-
Yekenin dümene bağlandığı en üst ra veya ambarlarında uygun dağılım
kısım. olmayan yükler nedeni ile geminin
dümen yelpazesi / bow of the bükülmesi.
rudder, rudder blade el donanımı / hand gear
Dümenin boğazından aşağıda kalan Mekanik olan ırgat gibi aygıtların el
kısmı. Dümenin esas ana parçası. ile çalışabilmesi için yapılmış olan
dümen zaviyesi / rudder angle donanım.
Dümen yelpaze sathının omurga ile el dümeni / hand steering gear
yapmış oldugu açı. Kol gücü ile bir taraftan diğer tarafa
dümenci pusulası / steering com- basılan dümen.
pass el incesi / heaving line, hand line,
Dümen dolabının hemen önüne ko- hauling line
nulmuş olan ve serdümenin dümen Bir tekneden diğerine veya sahile
komutlarında baktığı mıknatıslı pu- atılan, ucunda kurşun bir ağırlığın
sula. ceviz ile kaplı olduğu ve sonuçta bir
düz güverte ambar ağızlar / halatın bağlanarak gönderildiği, pa-
flush deck hatches rekete savlosu gibi incecik bir halat.
Etrafını çevreleyen güverte ile aynı el iskandili / hand lead
seviyede bulunan aşağı ambarların Elektrikli iskandil olmayan tekne-
ve gladoraların üzerindeki ambar lerde, derinlik ölçmek için çımasına
ağızları. 5 kg’lık bir kurşun asılmış ve üze-
düz güverteli gemi / flush deck rine kulaç taksimatı yapılmış olan
ship savlo.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 302


DENİZCİLİK
terimleri

fırtına

elleçleme / handling falaka / span


Yükün yüklenmesi, istif edilmesi, İki matafora cundaları arasında bu-
boşaltılması işlemleri. lunup can halatlarının bağlandığı tel
emniyetli liman / safe port halat.
Kira sözleşmesinde bir geminin yük- fanya / wide meshed part of fishnet
leme veya boşaltma süresince emni- Balık avlama ağının geniş girişi,
yetli olarak barınabileceği liman. gözü.
engel olma / prevention farş tahtaları / floor boards
Kötü sonuçlar doğuracak olayla- Ağaç bir teknenin sintine üzerindeki
rın meydana gelmemesi için önlem aralıklı tahtaları.
alma.
feeder / feeder
enkaz kaldırma / wreck removal
Konteynerlerde 500 TEU’dan az
Su altında batık durumda olan enka-
kapasiteye sahip gemi tipi.
zın, batığın kaldırılması.
enspektör / superintendent feeder konteyner gemileri /
Geminin sefere hazır olmasını ve da- feeder container ship
ima hazır bulundurulmasını sağla- Büyük konteyner gemilerinin ya-
makla görevli armatör çalışanı. naşamadığı veya yeterli miktarda
yükün bulunmadığı limanlar ara-
EPIRB gönderimi / EPIRB emission sında konteyner transferini yapan
EPIRB cihazından yapılan gönderim. gemiler.
evaporatör / evaporator
feedermax / feedermax
Deniz suyundan tatlı su elde etmeye
Konteynerlerde 500-999 TEU arası
yarayan aygıt.
kapasiteye sahip gemi tipi.
feribot / ferryboat
Araba vapuru; arabaları, tren vagon-

F larını taşıyan gemi.


fersah / league
faça / 1)aback 2)boot top Üç deniz mili, bir enlem derecesinin
1) Seren yelkenlerinin bir taraftan 1/20’si, 5,56 km.
kapatılışı, yelkeni ters kuntradan
doldurmak fırdöndü / swivel
2) Geminin boş su hattı ile yüklü su Zincirin gamba almaması için arala-
hattı arasında kalan borda yüzeyi. ra konan bir eksene bağlı olarak dö-
nen iki yarım bakladan oluşan kilit.
faça etmek / to be taken aback
Seren yelkenlerin bir taraftan pras- fırışka / light breeze
ya oldugu halde kapatılması. Çok hafif rüzgâr, rüzgâr hızının saat-
te 4-6 deniz mili arası esmesi.
façuna etmek / serving
Badarnanın tel veya mürnel ile sıkı fırtına / gale
sıkıya bağlanması. Rüzgârın alışıldık seviyeden daha

303 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


filika
hızlı esmesi halinde meydana gelen flasa / rope yarn
doğa olayı. Halatı meydana getiren ince teller,
filika / boat, ship’s boat iplikler.
Gemilerde bulunan küçük, güverte- flasalanma / fag end
si olmayan ve kürekle veya motorla Halat kollarının, liflerinin açılması,
yürütülen, geminin gündelik işlerin- dağılması.
de ve can kurtarma işlerinde kulla-
nılan araçlar. flok / jib, jibsail
Baş tarafına, cıvadraya çekilen üç
filo / fleet köşe yelken.
1) Toplu olarak aynı hizmet için gö-
revlendirilen ve bir kumanda altın- fora etmek / let go, let fall
da olan şavaş gemileri gurubu. Bir yere bağlanmış olan halatın ora-
2) Aynı sahiplik altında bulunan ti- dan çıkartılması.
caret gemileri grubu. forsa / galley slave
filo etmek / round in Bir yere bağlı bulundurularak kürek
Rüzgârı yakaya almak suretiyle yel- çeken esirler.
kenleri boşaltmak. fribord / freeboard
filotilla / filotilla Yüklü gemi bordasının ortasında su
Dörtten fazla sayıda muhrip ya da yüzeyinden ana güvertenin üst çiz-
daha küçük savaş gemileri veya de- gisine kadar olan yükseklik.
nizaltılardan kurulu savaş gemileri fribord güverte / freeboard deck
topluluğu. Geminin doğal kuvvetlere karşı bü-
firengi / scupper tün açıklıkları daimî elemanlarla
Denizlerden içeri giren ya da gemi- kapatılmış en üst devamlı güverte.
nin temizliği için güverteye basılan fribord markası / freeboard
suların dışarı atılması için güverte- marks, plimsoll mark, loadlines
nin borda sacı ile birleştiği yerlerden
Gemilerin bordalarında bulunan ve
denize doğru açılan delikler.
geminin yükleme sınırlarını göste-
fiyord / fjord, fiord ren işaretler.
Özellikle Norveç ve Kuzey deniz ül- fundo (funda) / let go, let go the
kelerinde denizlerin kara içlerine anchor
doğru girmesinden dolayı oluşan
Demirlemek için verilen komut.
dar ve uzun kıvrımlı körfezler.
flador / float futa / skiff
Çarmıhların gerilmesi için kullanı- Kapalı sakin sularda kullanılan kü-
lan sistem. çük tekne.

flama / signal flag frigorifik gemi / reefer vessel


Gemilerde işaret için kullanılan dört Taşınacak olan yükün (et, balık, seb-
köşe ya da uçkurlukları enli, çımala- ze, meyve vb.) nakliyeleri esnasında
rı sivri olan sancaklar. korunmalarını sağlayacak soğutma

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 304


DENİZCİLİK
terimleri

gezinti (tenezzüh) gemisi


depolu olarak inşa edilmiş ya da dö- gemi sanayi veritabanı progra-
nüştürülmüş ve bu amaçla kullanı- mı (GSVP) / shipping industry data-
lan ticaret gemileri. base programme
Tesis ve tüm gemi ve su araçlarına
ait inşa, bakım-onarım, tadilat gibi
mevcut ve güncel bilgilerin girildiği

G
istatistikî veri programı.
gemiadamı / seaman
gabya / top, topmast Geminin kaptanı, zabitleri, yardım-
Ana direk ile babafingo çubuğu ara- cı zabitleri, stajyerleri, tayfaları ve
sındaki çubuk veya yelken. yardımcı hizmet personeli.
gabyar / topman gemiden adam düşmesi / man
Eskiden yelkenli teknelerde yelken- over board
lerin, serenlerin bakım ve tutumun- genel telsiz operatörü/ general
dan sorumlu olan usta gemici. radio operator (GOC)
gaga / anchor’s bill, peak Uluslararası Telsiz Tüzüğü (ITU/
Demirin iki ucundaki tırnakların en RR) gereklerine göre yetkili makam
uç kısmı. tarafından verilmiş GMDSS Genel
Telsiz Operatörü (GOC) yeterlik bel-
gamba / kink, squirom, nip
gesi olanlar.
1) Halatların bükümlerine ters ola-
rak bükülmesi yada bükümlerinin genişleme / flare
bozulması Geminin pruvası ile birleştiren ve
2) Zincir baklalarının birbiri üstüne geminin kuruluğunu yükselten di-
yığılarak dolaşması. key plandan su hattı üzerinde tekne-
nin dışa doğru kıvrılması.
garga / to turn upside down
Baş aşağı etmek, çevirmek. gerdel / pail, wooden bucket
geleneksel römorkör / conven- Gemi ve teknelerde su taşımak için
tional tug kullanılan tahta kova.
Yürütücü sistemleri normal pervane gezi teknesi / recreational craft
ve yeke dümen olan römorkörler. Standarda göre ölçüldüğünde boyu
gemi / vessel 2,5 metreden 24 metreye kadar
Denizde kürekten başka bir araçla olan, tahrik sistemlerine bakılmak-
yola çıkabilen her türlü araç. sızın spor ve eğlence amaçlı, herhan-
gi bir tipteki tekne.
gemi alacaklısı hakkı / ship’s
creditor right gezinti (tenezzüh) gemisi / daily
Türk Ticaret Kanunu m. 1235’te sa- cruise boat
yılan alacakların sahiplerine takip, Belirli bir noktadan hareket ederek
önalım gibi imtiyazlar veren, gemi liman veya sınırlı liman seferi bölge-
üzerinde tanınmış kanuni rehin leri içerisinde önceden belirlenmiş
hakkı. bir rotada turist gezdiren ve aynı

305 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


gırcala
gün içerisinde turunu tamamlayan, gradin yakası / leech
denizde hareket etme kabiliyetine Seren yelkenlerde yan, flok ve yan
sahip ve denize elverişli, 12’den faz- yelkenlerde ise rüzgâr altı yakaları.
la yolcu taşıyan ticari yolcu gemileri.
grandi direği / main mast
gırcala / marline, hambroline Birden fazla direkli gemilerdeki en
Katranlı kendirden yapılmış iki veya yüksek direk.
dört kollu ip. gulet / brigantine
gırıva / cat Brig’ten küçük, iki direkli, hafif ar-
Göz demirlerini akova durumuna malı, pruvası kabasorta armalı, pra-
almak veya yatağına oturtmak için çılaya benzer uskuna.
kullanılan ve teknenin bodoslama- gurcata / cross tree, trestle trees,
sında bulunan matafora. spreaders
giz / gaff, spanker gaff Bir direk üzerinde çanaklık kurmak
Yan yelkenlerin üst yakalarını bağ- için mauna kolları üzerine omurga-
lamak için direkler üzerine kaldırı- ya aykırı olarak yerleştirilen kollar.
larak kullanılan yarım serenler. Yelken teknelerinde direkten inen
istrelyaları açmak için kullanılan
gladora / tweendeck, betweendeck kollar.
Kuru yük gemilerinin ambarlarında- günberi / perihelion
ki katlar, güverteler arası katlar.
Yer yörüngesinin güneşe en yakın
gomına / cable olan noktası.
Bir deniz milinin onda biri; 185, 2 güvercinlik / after part of the poop
metre. deck
gönder / flag staff Gemilerde kıç üstünün en sonu.
Geminin başında, kıçında ya da ci- güverte / deck
vadra üzerinda bulunan, üzerine Gemilerde ve teknelerde baştan kıça
bayrak çekilen küçük çubuklar. kadar döşenmiş tahta veya madeni
platform döşeme.
götürü kiralama / lumpsum char-
ter güverte hattı / deck line
Kiracılar emrine tahsis edilen bir Güvertenin bordadaki izdüşümü.
gemi için sabit bir meblağ üzerinden güverte kaplaması / deck plank-
kiralanması. ing
göz demiri / bower anchor Güvertenin kaplanması için kullanı-
Bir gemide sancak, iskele başomuz- lan tahta veya levha kaplamalar.
luklarda bulunan, geminin ana de- güverte lostromosu / boatswain
mirleri. Ticaret gemilerinde gemicilerin
gradin halatı / bolt rope, leech rope başı.
Yelkenlerin kenarlarına, yakalarına güverte zabiti / deck officer
dikilen halat. Ticaret gemilerinde kaptandan son-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 306


DENİZCİLİK
terimleri

hisa (yisa) etmek


ra gelen 2. Kaptan (1. Zabit), 3. Kap- hava yastıklı gemi / hovercraft
tan (2. Zabit), 4. Kaptandan (3. Zabit) Hem karada hem de denizde hareket
oluşan gemiadamları. etme kabiliyetine sahip özel dona-
nımlı yolcu gemileri.
havuz sörveyi / docking survey
Geminin havuza alınması suretiyle,
yetkililer tarafından su altında ka-

H lan tekne kısımları ve donanımları-


nın kontrollerinin yapılması.
halat / rope havyar kesmek / to idle around,
Bitkisel sentetik veya çelikten yapıl- laziness
mış ve bükümlenerek çeşitli kollar- Gerektiği şekilde ve usulüne uygun
da biribirlerine sarılmış, bükülmeye olarak çalışmamak, tembellik et-
ve çekmeye uygun urgan. mek.
haybaci / back the capstan
halat bosa / rope stopper
Demir ırgatını çalıştırmak suretiyle
Volta edilecek olan halatı tutmak demir zincirini denize vermek.
için kullanılan, çımaları güvertedeki
mapalara bağlı, diğer uçlarında ce- hazırlık mektubu / notice of read-
iness
viz bulunan kısa halatlar.
Geminin her bakımdan yükleme-
hamla / stroke ye veya tahliyeye hazır olduğunu
Kürek çekilirken küreğin bir periyot gösteren ve kaptan ya da acentesi
içindeki mesafesi. tarafından taşıtan, yükleyici, kiracı
ya da yükün alıcısına verilen ihbar
hamlacı / first oarsman mektubu.
Kürekli teknelerde serdümene en hedefe / azimuth sight vane
yakın kürekçi. Pusula üzerine konularak kerteriz
handy / handy açısını almaya yarayan bir seyir aleti.
Konteynerlerde 1000-1999 TEU ara- heyamola / pull awys, heave ho
sı kapasiteye sahip gemi tipi. Verimin arttırılması ve gayret edil-
mesi için söylenen sözcük.
handymax / handymax
Dökme yük gemileri ve tankerlerde hırça / bitter end
35.000–49.999 DWT arası kapasite- Zincirin zincirlikte ya da volta edil-
ye sahip gemi tipi. diği yerdeki ucu.
hırça mapası / cable clench, locker
handysize / handysize clench
Dökme yük gemileri ve tankerlerde Zincirin zincirlikteki çımasının
20.000–34.999 DWT arası kapasite- omurgaya bağlandığı kilit.
ye sahip gemi tipi.
hisa (yisa) etmek / hoist away,
hasar / damage sway away, haul away
Kazazede gemide meydana gelen Bir şeyi karşı tarafa, yukarıya kuv-
yara, yarık, ezik vb. gibi hasarlar. vet uygulayarak kaldırmak.

307 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


hisa kürek

hisa kürek / toss your oars, hoist ması veya oturması için ay veya çelik
the oars toss up şeklindeki lumbar ıskarmoz denilen
Filika küreklerinin tutamaçlarından aygıtlar.
aşağıya doğru basılarak, palaların
yukarı kaldırılarak dik tutulmaları
ıstınga / brail
için verilen emir. Yelkenleri toplamak için kullanılan
hareketli donanım.
hisa pruva / in bow
Pruva kürekçilerinin küreklerini ıstınga etmek / to brail
“hisa kürek” yapmaları için verilen Yelkenleri toplamak.
emir.
hurda gemi / scrap ship
Ekonomik ve teknik olarak işlevi-
ni kaybederek, sökülmek amacıyla
Gemi Söküm Bölgesi’ne gelen veya
getirilen gemi. İ
iç omurga / inner keel
Postaları bir ahşap teknede omur-
gaya daha sıkı bağlamak için baştan
kıça kadar uzanan ikinci bir omurga.

I iğnecik / bearing pintle


Dümenin kıç bodoslamaya bağla-
ırgat / windlass nabilmesi için, erkek ve dişi olarak
Demir almada, halatları dolayıp konmuş olan menteşe.
gemiyi yanaştırmada veya karaya
çekmede kullanılan, hidrolik, elek- inert gaz sistemi / inert gaz system
tirikli, istimli veya insan kuvvetiyle Kargo tanktan pompalandığı zaman
çalıştırılan yatay veya dikey meka- patlayıcı olmayan gaz vasıtası ile yü-
nizma. kün yerini almasını sağlayan bir ya-
ıskaça / step of a mast, socket kıt tankerinde patlayıcı karışımları
Direk ve civadraların alt başlarında- engellemek için kullanılan sistem.
ki topukların yerine oturması için iskandil / sounding
açılmış olan yuva.
Denizin derinliğini ölçmek için kul-
ıskampavya / scampavia, launch, lanılan alet.
pinnage
iskandil kurşunu / lead sounding,
Harp gemilerinde personel taşımak- lead plumb
ta kullanılan motorlu büyük filika.
İskandil salvolarının bağlandığı ağır
ıskanca vardiya / relieve the kurşun/ağırlık.
watch
iskandil salvosu / lead line, sound-
Vardiya, nöbet değiştirmek.
ing line
ıskarmoz / rib İskandil kurşunlarının bağlandığı
Kürekli teknelerde küreğin bağlan- işaretli salvo.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 308


DENİZCİLİK
terimleri

kalafat

iskele / port left, larboard,jetty, 2) Şaftın yataklar içinde dönen kıs-


pier, ladder mı veya yatağa rastlayan kısmı.
Teknenin sol yarısı veya gemiye gi-
rip çıkmak için kullanılan sürme
veya inip kalkan merdiven.
iskele tavası / ladder platform
İskelelerin alt ve üstünde girip çık-
mada ilk basılan platform.
K
kabasorta / gun tackle, double whip,
iskota / sheet clew double purchase
Yelkenlerin iskota yakalarını kullan- Biri hareketli, diğeri hareket etme-
mak, yelkeni rüzgâr ile doldurmak yen iki tornodan oluşan palanga.
için halat-palanga donanımı. kabasorta arma / full rigged, square
ispavlo / twin, seaming twin, sail rigged.
twin, sail maker’s Serenleri direklere dik ve kemere is-
Katrasız kendirden yapılmış iki kol- tikametinde olan dört köşe yelkenli
lu sicim. arma.

istralya / stay, side stringers kabotaj / cabotage


Karasularında sadece o ulusun bay-
Direk ve çubukların cundalarında baş
rağını taşıyan deniz araçlarının taşı-
ve kıça doğru inen sabit arma, veya
macılık yapma hakkı, ulusal karasu-
teknelerin postalarını baştan kıça ka-
lar denizciliği.
dar birbirlerine bağlayan kuşak.
kaburga arası / intercostal
izbiro / sling
Döşekler ve tekne kaburgaları ara-
Çeşitli yükleri yukarı çekmek için sındaki boyuna kiriş.
halattan yapılmış sapan.
kaburga, ıskarmoz / frame
Borda kaplamasını sağlamlaştıran
tekne iskeletinin enine dikey par-
çası.
kadırga / galley

J Kürek ya da yelkenle hareket edebi-


len yelkenli tipi.
jetbot / jet boat kadran / quadrant
İç sularda su jeti motoru ile sey- Dümen makinesine bağlanan ve dü-
reden en fazla 24 kişi (mürettebat men rodunu hareket ettiren dona-
dahil) taşıyan ve boyu 8 metreden nım.
küçük olan, güvertesiz, ticari amaçlı kaide hattı / baseline
spor ve eğlence teknesi. Gemi boyunca dip kaplaması ile si-
jurnal / log book, sea log, journal metri düzleminin kesiştiği hat.
1) Gemi ile ilgili olan bilgilerin yazıl- kalafat / caulk, calk, fullering
dığı defter, seyir defteri. Teknelerin kaplamalarının ve gü-

309 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


kalastıra
verte döşeme tahtalarının armuz kaynaklanan rehin dışında gemi ala-
ve sokralarını üstüpü sıkıştırarak caklılarının gemi ve teferruatı üze-
üzerlerinin ziftle doldurulması. rinde kanunla sahip oldukları rehin
kalastıra / cradle, skid, boat cradle hakkı.
Kuntra güvertelerin üzerine alınan kapele muşamba / hood coat
filikaların oturtuldukları ağaç veya Pusula, dümen dolabı, kaporta, vinç
metal kürsü. gibi kısımların yağmur ve güneşten
kaloma / pay out, pay slack, slack korunması için yelken brandasından
away yapılmış kılıfların geçirilmesi için
Demir üzerinde bulunan teknelerin verilen emir.
denizde bulunan zincir mesafesi. kaplama / plank, planking, boarding
kaloma etmek / paying out the Postaların üzerine boyuna kaplanan
chain cable saç veya tahtalar.
Zincir gerektiğinde daha fazla sal- kaporta / skylight, companion way
mak.
Gemi veya tekne içindeki kapılara ve
kamara / cabin, stateroom güverteden aşağı iniş ve çıkış merdi-
Gemilerde gemiadamlarının ve yol- venlerinin üzerindeki kapalı yerler.
cuların istirahat ettiği, yattığı oda.
karanfil / cap stay, jumper stay,
kamarot / steward, mess man signal stay
Gemilerde yolculara ve zabitana ye- Pruva ve grandi direği cundaları
mek servislerini yapan, kamara ve
arasındaki tel halat.
salonların temizliğini vb. hizmetleri
yapmakla görevli gemiadamı. karavele / carevel
kana rakamları / draught marks, İçi kutrani, dışı armuz kaplama olan
water marks bir kaplama şekli.
Gemilerin çektikleri su derinliğini karaya çekmek/oturtmak /
göstermek için baş ve kıç dikmeler beaching
hizasına sancak ve iskele taraflara
Bir gemi herhangi bir şekilde deniz
desimetre veya feet cinsinden çizil-
tehlikesi geçirip batma tehlikesi ol-
miş rakamlar (romen ve italik).
duğu zaman bu tehlikeyi bertaraf
kançello tarihi / cancelling date etmek için kazazede gemiyi uygun
Donatanlarla kiracılar arasında kar- zemini olan karaya oturtmak.
şılıklı olarak mutabık kalınan, gemi-
nin yüklemek için hazır bulunmaya karaya oturma / grounding,
mecbur olduğu en geç tarih. aground
kandilisa / halyard, halliard, gant- Gemi karinasının deniz dibine değ-
line mesi, alçalma neticesi geminin yüz-
Yelkenleri yukarı kaldırmak için me kabiliyetini yitirmesi, geminin
kullanılan halat. karaya oturması.
kanuni rehin hakkı / equitable kargo kapasitesi / cargo capacity
lien Bir geminin yaz yükleme sınırına
Deniz ödüncündeki sözleşmeden kadar taşıyabileceği yük miktarı.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 310


DENİZCİLİK
terimleri

kılavuz kaptan

karina / bottom of the vessel kerte / by. point, rhumb


Bir teknenin su altında kalan ıslak Bir dairenin 32’de biri. (11 derece 15
kısmı. dakika).
karula yakası / tack, corner of the kerteriz / bearing
tack Herhangi bir maddenin bir tekneden
Bir yan yelkenin direğe yakın alt ya- olan yönünü mıknatıs veya cayro
kası. pusula ile tayin etmek veya ölçmek.
kasa / eye, spliced loop of a rope. kerye / cross grip, lamp, rope grip
Halatların çımalarına açılmayacak İki tel halatı birleştirmek için veya
şekilde yuvarlak şekilde yapılan ve halatın çımasına geçici kasa yapmak
dikişle emniyete alınan yuvarlak bü- için kullanılan cıvatalı kelepçe, sık-
yük halkalar. tırma.
kasara / superstructure, castle kıble / south
Teknelerin baş, orta ve kıç kısımla- Güney. 180 derecelik yön.
rında güverteden daha yüksek olan
kıç / stern, poop
güverteler veya kısımlar.
Teknenin geri tarafı.
kastanyola / brake, chain stopper,
ratchet, hand brake kıç bodoslama / sternpost, after
rake, stern frame
Demir zinciri akarken durdurabil-
mek için ırgat etrafına konan demir Omurgadan kıç taraf kaldırılan dik
veya çelik şerit çember. kısım.

katamaran / catamaran kıç gönder / aft flag staff


1) Hint Denizi ve Çin Denizi’nde Kıç tarafta sancak çekilmesi için di-
yerlilerin kayıklarının iki tarafında kilmiş olan gönder.
dengeyi sağlamak için bulundurulan kıç kaime / aft peak
yüzer cisimler. Gemilerde, dümen rot ekseninin di-
2) Birbirine bitişik iki tekneden zayn su hattını kestiği noktada, di-
oluşmuş çift karinalı tekne. zayn su hattına dik sanal doğru.
kavança / shift, shifting, gybe kılavuz kaptan / marine pilot
Herhangi bir şeyi bir taraftan diger Kılavuz kaptan yeterlik belgelerin-
tarafa geçirmek veya aşırmak ya da den birisine sahip olarak; gemi kap-
bir yerden diğer bir yere aktarmak. tanına, yetkili kılavuz kaptan belge-
kaynak / welding si ile yetkilendirildiği alan dahilinde
uluslararası denizcilik teamüllerine
Su altı veya su üstünde yapılan kay-
göre geminin seyir ve manevrasına
nak.
yönelik konularda danışmanlık ya-
kemere / beam, baulk pan ve gemi kaptanının sorumlulu-
Güvertenin döşenebilmesi için pos- ğu esas olmak üzere hizmetleri seyir
ta uçlarını birleştiren, enine konan ve manevra ile sınırlı olarak gemiye
kısımlar. kılavuzluk eden kişi.

311 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


kılavuzluk hizmet bölgesi

kılavuzluk hizmet bölgesi / (KMT)/ short range radio operator


pilotage service area SOLAS Sözleşmesi kapsamı dışında
Sınırları idarece belirlenen ve yet- olan deniz araçlarında GMDSS siste-
kilendirilmiş bir kılavuzluk teşkila- minde VHF/DSC dahil olmak üzere
tının hizmet verdiği, kılavuz kaptan seyire yardımcı cihazları kullanan
almanın zorunlu veya isteğe bağlı kişi.
olduğu, bir veya birden fazla liman
kilit / shackle
bölgesinin sınırları içinde kalan li-
man, koy, boğaz, körfez gibi deniz 12,5/15 kulaç zincir uzunluğu veya
alanları ile Türk Boğazları ve Deniz- iki kilit zinciri birbirine bağlayan,
leri. bir tarafı değirmi, diğer tarafı harbi-
li bir cins zincir baklası.
kılavuzluk istasyonu / pilotage
kimyasal tanker / chemical tanker
station
Uluslararası Kimyasal Maddeler
Kılavuzluk hizmet bölgesi içerisinde Kodu bölüm 17’de çizelgesi verilen
hizmet vermek üzere; kılavuz kap- parlayıcı özellikteki sıvı ürünlerin
tan alma verme mevkilerine uygun herhangi birisini dökme halinde ta-
mesafede konuşlandırılmış, idare şıması için inşa edilmiş veya uyar-
tarafından belirlenen nitelik ve sa- lanmış ve bu amaçla kullanılan tica-
yıda araç, gereç ve teknik donanımı ret gemileri.
haiz, istihdam edilen kılavuz kap-
tanların barınma ve yaşama gerek- kinistin / seachest
lerini de sağlayan hizmet birimleri. Geminin gerek balast tankları gerek
makine sistemleri için ihtiyaç duyu-
kılavuzluk teşkilatı / pilotage
lan deniz suyunun alıcı valfinin bu-
organization
lunduğu bölme.
Kılavuzluk hizmet bölgesi içinde
idare tarafından kendisine kılavuz- kinistin valfı / sea suction valve,
luk hizmeti yapma izni verilmiş olan inlet valve
ve yetkilendirildiği bölgede idarece Gerektiğinde bir tekneye denizden
belirlenmiş asgari sayıda kılavuz su almak için su kesiminden aşağı-
kaptan istihdam eden ve hizmete ya konmuş ve gerektiğinde uzaktan
uygun kılavuzluk istasyonuna sahip açılıp kapatılabilecek valf.
olan kamu veya özel teşebbüs tüzel kiralama (götürü) / towcon
kişiliği veyahut bu niteliklere sahip Römorkörün yedekleme işlemi için
olarak müşterek taahhütnameyle götürü usulde iş bitimine kadar ki-
idareden izin almış birden çok tüzel ralanması.
kişiliğin oluşturduğu ortak girişim.
kiralama (günlük) / towhire
kırkambar gemisi / general cargo Römorkörün yedekleme işlemi için
ships günlük olarak kiralanması.
Kuru yük, konteyner ve dökme yük kiriş / scantling
taşıyabilecek şekilde inşa edilmiş ya Yara kapamada kullanılan, özellikle
da dönüştürülmüş ve bu amaçla kul- enine kesiti 2x4 inç olan küçük kiriş.
lanılan ticaret gemileridir.
kişisel deniz taşıtı (deniz moto-
kısa mesafe telsiz operatörü sikleti) / jet-ski

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 312


DENİZCİLİK
terimleri

kurtarıcı
Tahrik kaynağı olarak su jeti pompa- kontra mizana direği / jigger
sına sahip içten yanmalı bir motorun mast
kullanıldığı ve tekne gövdesinin sı- Mizana direğinin gerisindeki direk.
nırladığı bölge içinde değil de üze-
rinde oturan, ayakta duran veya kontra omurga / flase keel
diz çökmüş vaziyetteki bir kişi veya Ana omurganın aşınmaması için al-
kişiler tarafından kullanılan, boyu 4 tına konan şerit halindeki parça.
metreden küçük tekne.
kontrol dışı sürüklenme / dis-
klas / class abled and drift
İnşa edilen gemileri önceden be-
lirlenmiş ve yayımlanmış kuralla- Geminin kontrol dışı sürüklenmesi.
ra göre plan, malzeme, donanım, korsan saldırısı / armed robbery
imalat, test ve teslim aşamalarında attack
güvenlik ve çevre koruma amaçlı
olarak denetleyen ve onay verdikle- koster / coastal trade liner
ri ürünler tüm dünyada kabul gören Yakın sahil yük gemisi.
uluslararası kuruluşlar.
körkapak / deadlight
koç boynuzu / cleat, jam cleat Lumbuzları içerden kapayan demir
Baş ve kıç omuzluklar ile matafora-
kapak.
ların üzerinde bulunan ve halat volta
etmek için kullanılan boynuz şeklin- kreyn / crane
de iki kulaklı madenler. Yapı ile birlikte yükseltilmiş bir
koferdam / cofferdam platform üzerine yerleştirilmiş vinç.
Gemilerde gerek görülmesi halinde Yükleme-boşaltma aracı.
tanklar ya da bölmeler arasında bı-
kritik bölgeler / critical areas
rakılan boşluk .
İstanbul Boğazı’nda Kanlıca–Vani-
kolay bayrak ülkeleri / flag of köy, Çanakkale Boğazı’nda Nara–Ki-
convenience state(s)
litbahir Burnu arasındaki bölgeler.
Tescil kolaylığı, vergi muafiyetleri,
istihdamla ilgili sınırlamaların bu- kuntra (kontra) / tack, coming up
lunmayışı gibi avantajlar sağlayan tack
ve daha ziyade sahipleri başka ülke- İskota yakasına bağlanan iki ince-
lere ait gemilerin sicillerinin bulun- den birisi iskota olarak kullanıldı-
duğu ülkeler.
ğında diğeri kuntra olur.
koltuk / breast rope, breast fast,
breast mooring
kurt ağzı / fairlead, fairleader,
Bir teknenin aborda olduğu yere sı- chock
kılması için bas ve kıç omuzluklar- İçinde halat geçmesi için güverte
dan verdiği halat. üzerinde baş ve kıç omuzluklarına
konşimento / bill of loading monte edilen demir yastıklar.
Nakliyeci namına kaptan veya yetki- kurtarıcı / salvor
li başka bir kimse tarafından imza- Bir gemi veya onun yükü vb.nin kur-
lanmış yükün gemiye teslim alındı- tarılmasında yardım eden gemi veya
ğını gösteren kıymetli bir evrak. kişi.

313 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


kurtarılan değer

kurtarılan değer / salved value yolcuyu almayan veya indirmeyen,


Verilen kurtarma/yardım hizmeti herhangi bir yükü yüklemeyen veya
neticesinde deniz tehlikesinden kur- tahliye etmeyen, uluslararası sefer
tarılan şeyler. yapan gemi.
kurtarma / rescue
Tehlikede olan tekne ve personeli
kurtarmak.
kurtarma değeri / salvage value
Kurtarılan değerlerin tümü.
kurtarma sözleşmesi / salvage
agreement
Kurtarma yardım kapsamında im-
zalanan sözleşme. kutrani kaplama / diagonal build
kurtarma uzmanı / salvage mas- Ahşap diagonal (çapraz) kaplama.
ter küpeşte / hand rail, rough tree rail,
Kazazede geminin kurtarma işlem- gunnel, gunwale
lerinde uzmanlaşmış olan ve bu kur-
1) Prampetin en üst kısmı, vardevela
tarmalardan sorumlu olan uzman
puntellerinin, prampetlerin en üst-
personel.
lerine gemi boyu istikametinde yer-
kurtarma yoksa mükâfat yok / leştirilen ağaç veya profil trabzan.
no cure – no pay 2) Filikalarda borda kaplamalarının
Yapılan kurtarma operasyonu ba- en üst sırasına tekne boyu istikame-
şarı ile neticelenmemişse yapılan tince vurulan ve iskarmoz yuvaları-
masraflar ne olursa olsun kazazede nın bulunduğu yatay tiriz.
gemiden mükâfat veya bir ücret ta-
lep edilememesi. kürek lumbarı / row lock, row
port, oar lock
kurtarma-yardım / salvage
Filikalarda iskarmoz yerine kürek-
Denizde yangın, gemi kazası
v.b.nden bir gemi, personel ve yükü- lerin oturtuldukları oyuk yerler.
nün kurtarılması. kütük sal / jag
kuruz / tuck, run Gemiden havuza veya istif sahasına
Gemi teknesinin kıç tarafta ve su yedekleme için geçici olarak birleşti-
kesiminden aşağıda oluşturduğu rilmiş yüzen kütük sallarına verilen
darlaşma. isim.
kruvaziyer gemi / cruise ship
Bir veya daha fazla limanda tarifeli
geçici turistik ziyaret yapmak ama-
cıyla, bir grup programına katılan
yolcuları taşıyan ve sefer boyunca
normal olarak, diğer herhangi bir

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 314


DENİZCİLİK
terimleri

limbo

L gemiye yüklendikten sonra güverte


üzerinde kaydırılarak yüklenir ve
laçka (laşka) / haul off, slacken off, boşaltılırlar.
slackening lava / pull, hoist away
Boş ya da boşalmış anlamının yanı Çek, boş al. Bir yere yanaşacak bir
sıra koyver, bırak boşver, boşalt an- teknenin kürek çekmeden, elle ya-
lamında kullanılır. naşılacak yere tutulmak suretiyle
lagon / lagoon yanaştırılması için verilen komut.
Denizle birleşimi olan ve etrafı kara lava yoması / warp
ile çevrili sığ su, göl. Açık denize Çekme işinde kullanılan halat, yoma.
doğru bir mercan kayalığı ile kapa-
tılan su örtüsü.
lavra / peak tye
Giz undasını kaldırmak için çubuk
lale halatı / tiller preventer içine kandilisaların donanması için
Dümenlerin denizli havalarda düşüp açılan dilli bastikalar.
kaybolmaması için dümen yelpaze-
sinden geçip teknenin kıçına bağla- lavra deliği / drain hole, plug hole
nan bir ince savlo. Bir teknenin içindeki suyu askıya
alıp boşaltmak için açılmış delik.
langa lunga / pump brake windlass
layter / lighter
Küçük ağaç kıyı teknelerinde kulla-
nılan ilkel ırgat. Karşılıklı iki kişinin Hafifletici, aktarmacı deniz aracı.
kolları sıra ile hareket ettirmesi so- Genellikle makineli, az su çeken, ge-
nucu demir zincirinin sarıldığı kütü- niş karinalı, yaklaşık olarak 250 ton
ğün döndürülmesi sonucu demirin yük taşıyabilen deniz aracı.
vira edilmesi sağlanır. lazimeci / ship chandler, marine
lantiye / gripping rope or chain store dealer
Kaldırılmakta veya indirilmekte Gemi gereçlerini satan depo, dükkan.
olan bir cismin düzgün olarak inip leş / wreck, wreckage, shipwreck
kalkmasını sağlamak amacıyla cis- Enkaz. Gemi leşi. Kurtarılması eko-
me vurulan halat ya da zincir tıraka, nomik olmayan ve kaza yaptığı yer-
zincir ya da halat üzerine vurulan ve de bırakılan kazazede gemi.
esnekliği sağlayan parça halat.
leş bağı / running bowline hitch
larmo / stay Su üzerinde yüzen ve erişilmesi ola-
Flokların açıldığı istralya. naksız olan bir cisme atılan ve çekil-
lash-seabee barcı / seabee-lash dikçe sıkışan izbarço bağı.
barges lif / yarn, fiber, twine
Lash tipi gemiler, 400 tonluk duba- Nebati halatın yapıldığı malzemenin
lar güverte üzerinde hareket eden en ince parçası.
bir kreyn yardımı ile yüklenir ve bo-
şaltılırlar. Seabee tipi gemilerde ise, limbo / transshipment
daha büyük dubalar (1000 ton) gemi Bir şeyin bir taraftan diğer tarafa
kıçındaki bir asansör yardımı ile aktarılması.

315 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


liftin uskuru

liftin uskuru / lifting screw, turn- belirtilen durumlarına uygunlukla-


buckle rının tespiti neticesinde yolculuğa
Dönger, gergi. İki ucuna bağlanan müsaade edildiğini gösteren harca
halat ve zincirleri döndürüldükçe tâbi belge.
geren eleman. Donanımları germek
liman mukavelesi / port charter
ve yükleri bağlamak için kullanılır.
Bir geminin yüklenmesi için geldiği
liga / leage limanda yanaşmak için bütün for-
Üç deniz millik mesafe. Camadan vur malitelerinin bittiği ve hazırlık mek-
emri. tubunun kabul edildiği esas alınarak
ligadora / spun yarn yapılan navlun mukavelesi.
Üçten dokuza kadar sayıda tellerin livar / fish pond
sağa bükülmesi ile yapılan tirnele Balıkçı teknesinde balıkların taze
türüdür. Piyan bağlamak ve façuna kalması için alt tarafı denizle ilgili
yapmakta kullanılır. Likatura da de- tahta havuz.
nir.
loça / hawse, hawsepipe
liman / port, harbour, sea port Demir zincirinin akması için açılmış
Gemilerin güvenlikli olarak yük ve deliklere geçirilmiş madeni oluk.
yolcu alıp verebilecekleri, ya da ka-
labilecekleri, barınabilecekleri do- lok / lock
ğal ya da yapay deniz yeri. Gemilerin, değişik iki su yüzeyinin
birinden diğerine geçirilmesi için
yapılmış ara havuz.
lokma / stud
Zincirin baklalarının ortasına takvi-
ye için konmuş parça.
lostra / painting
Boyama.
loyd / Lloyd’s Corporation
liman çıkış belgesi / port clea-
rence İlk defa 1770’te İngiltere’de kurulan
ve gemilerin, sigortacıların ve deniz-
Denize Elverişlilik Belgesi’ne sahip
olup, liman idari sınırlarını geçerek cilikle ilgili tüm konularda kontrol,
sefer yapacak her ticaret gemisinin idare, tescil ve sınıflandırma işlerini
limandan ayrılışında liman başkan- yürüten kuruluş.
lığı tarafından; gemiadamları ile lumbar ağzı / port in a ship’s side,
donatımı, yolcu sayısı, yükün cinsi, gangway, culting
yakıtı, kumanyası, can kurtarma, Gemilere girip çıkılan bordada açı-
yangından korunma, yangın sön- lan dört köşe kapak.
dürme ve seyir donanımları yükle-
me durumu, zorunlu belgelerinin lumbuz / light port
geçerliği bakımından, belgelerinde Gemideki pencerelere verilen isim.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 316


DENİZCİLİK
terimleri

mangasa

M makine telgrafı / engine room


telegraph
maba / squeegee Gemi ana makinesinin köprüüstü-
Güvertedeki suyu sıyırarak kurut- nün isteğine uygun olarak istenildiği
mak için kullanılan, ucunda tahta şekilde çalıştırılmasının sağlanması
ve buna çakılı bir lastik bulunan, gü- için köprüüstü ile makine dairesi
verteyi temizlemek için kullanılan arasına çekilmiş olan, mekanik veya
saplı araç. elektrikli komut verme veya komutu
teyit etme aracı.
maça / slip, senhouse slip
Güvertedeki kuvvetli mapalara bağ- makinist / machinist, machineman
lı bosalık zincir ya da halatların çı- Makinede çalışan ve mühendis ol-
masındaki özel biçimde yapılmış bir mayan gemi adamı. Çarkçı.
tür kilit. maliborda / cargo board, save all
maçuna / sheer hulk, masting ma- Ticaret gemileri yük alırken, yükün
chine bordaya zarar vermemesi için bor-
İkisi kaldırmayı, üçüncüsü de ileri daya konulan ağaçlar veya branda
eğimi sağlayan, üç direğin çatılması parçası.
ile oluşturulan bir kaldırma aracı. mancana / breaker, cag
magtus / underwater body of the Eskiden gemilerde içine içme suyu
vessel konulan fıçılar.
Geminin su kesiminin altında kalan manevra / manoevre, maneuver,
kısmı, karina. manoeuvering
mahmuz / ram, beak, spur Gemiye makine, dümen ya da yel-
Eski savaş gemilerinin bazılarında, kenle çeşitli hareketler yaptırmak.
bodoslamalarının su kesimlerinden Gemiyi idare ederken gerek duyulan
aşağı kısımlarına eklenen ucu sivri hareketler.
çelik parça. manevra alanı / sea room, room
maimahreç / displacement Bir geminin oturmadan ya da başka
Deplasman, belirli bir durumda yü- bir deniz aracı ile çatışmadan seyre-
zen bir geminin taşırdığı suyun hac- debileceği veya manevra edebileceği
mi, miktarı. yeterli deniz alanı.
makine dairesi / engine room, manevra çapı / tactical diameter
engine department Geminin dönüşünde eski rota hattı
Gemilerde ana makine ve yardımcı ile 16 kerte (180 pusula derecesi)
makinelerin bulunduğu yer. Motorlu döndüğü zaman aldığı konum ara-
gemilerde “motor dairesi” de denir. sındaki dikey mesafe.
makine lostromosu / donkeyman mangasa / heavy beam under the
Makine bölümünde makinistlerden deck of a wooden vessel
sonra gelen ve makine tayfasının Ağaç teknelerde güverte altına ko-
başı olan gemi adamı. nulan sağlam kemer.

317 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


manıka

manıka / ventilation, duct, cowl, margarita bağı / sheepshank


shoot, trunk Tekrar uzatılması gereken bir hala-
Bir teknenin alt kısımlarına güver- tın geçici olarak kısaltılması veya
teden aşağıya doğru havalandırma hasarlı bir halatın hasarlı kısıma
için konulan geniş boru. binecek yükü azaltmak için yapılan
gemici bağı.
manifesto / manifest
Kaptanın adı, yükleyenin adı, yük marina / marina
hakkında bilgi, markaları, numara- Küçük teknelerin ve yatların barı-
ları, miktarı, nereden yüklendiği, nabilmeleri için özel bir mendirekle
geminin tonajı, bağlama limanı, kon- çevrilen veya bir liman içinde ayrı-
şimentolar gibi bilgilerin gösterildi- lan deniz alanı, yat limanı.
ği ve yük yüklendiğinde ilgililerce marmara etmek / unballast
kaptana verilen belge. Safra boşaltmak, herhangi bir yer-
manika / windsail de sintinede biriken suları dışarıya
Geminin kapalı hacimlerinin ha- basmak, atmak.
valandırılmasını sağlayan, rüzgârı marsden karesi / marsden square
içeri alacak şekilde yönü değiştirile- 10 derece enlem ve boylam arasında
bilen borular. kalan 100 derece karelik yer üzerin-
mansap / mouth of a river deki alan.
Nehir ağzı. marsipet / foot rope
manti / tie, tye Seren ya da bastonların altlarında
Gabya serenini kaldırmak üzere bulunan doblin halatlar (gemiciler
gurcatanın altındaki bastikadan do- yelken işlerini yaparken bu halatlara
natılan halat ya da zincir. basarlar). Şeytan çarmıhı halatları
arasına konulan küçük üçgen ağaç
mantikapan / tie block, tye block parçalar.
Bir çıması palanga takılmak üzere
radansalı kasa yapılmış olan bir ha- martika / two masted sailing vessel
latın hareket edebilen bir tek dilli İki direkli yelkenli tekne.
makarayla donatılmış durumu. martin demiri / martin’s anchor
mantilya / lift, boom stay, topping Çipo ve kolları aynı düzeyde ve kol-
lift ları da beden etrafında dönebilen bir
Bumbaları, serenleri direklere as- sistemdeki demir.
mak ve istenilen açıda tutmak, in- mastalya / bucket, tub, kit
dirmek ve kaldırmak için cundala- Tahta leğen.
rından direklere alınan halatlar. Dik
vento da denir. mastori posta / midship frame
Bir teknedeki en geniş posta.
mapa / eyebolt, eye, hookbolt, pa-
deye mastori / midship
Güverteye ya da başka bir yere kay- Baş ve kıç dikeyler arası uzaklığın
nak edilmiş oynamaz sabit halka. ortası.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 318


DENİZCİLİK
terimleri

nisbi kerteriz

matafora / davit mil (deniz mili) / mile


Teknelerde veya sahilde filika veya Denizdeki uzunluk ölçüsü (6080 feet
botların aşılabilmesi için uçlarında = 1852 mt).
palanga bulunan aygıt.
miyar güverte / fly bridge
matafyon / lace hole, eyelet hole, Gemilerde köprü üstünün üstünde
eye bulunan, miyar pusulanın olduğu
Yelken ve tentelerin delik açıldığın- güverteye verilen isim.
da yırtılmaması için delik etrafının
takviye edildigi alüminyum veya ha-
miço / cabin boy
lat yassı halka. Gemiciliğe yeni başlamış güverteci
gemiadamını tanımlayan terim.
mavna / hoy
Gemilere ve yakın kıyılara yük taşı- miyar pusula / standart compass
yan, güvertesiz büyük tekne. Geminin yönünü bulabilmesi için
kullanılan manyetik pusula.
mayna etmek / act of lowering
Aşağı indirmek. mizana diregi / mizen mast
3 direkli bir yelkenli gemide en kıç-
mazerna / hatch beams taki direk.
Ambar ağızlarında gerekli mukave-
meti sağlamak için kullanılan kons-
trüksiyon.
mendirek / jety, mole

N
Limanların ve liman içindeki gemile-
rin denizden zarar görmemeleri için,
limanda esen hâkim rüzgârlara dik
olarak inşa edilen yapılar. navlun / charter rate, freight, car-
riage
menhol / manhole Yük sahiplerinin (taşıtanın) gemi sa-
Güverteler arası geçişi sağlamak hibine (taşıyana) taşıma karşılığın-
veya tanklara girmek için kullanılan da ödedikleri taşıma ücreti.
kapaklı sızdırmaz girişler.
navlun poliçesi / freight policy
merkez ötesi yüksekliği / meta- Navlun için yapılan sigorta poliçesi.
centre
Geminin dengesini korumak ve ala- neta / clear, clean, tidy
bora olmasını önlemek için gemi Muntazam, düzgün, tertipli veya em-
ağırlık merkezinin üstünde ve aşıl- niyetli.
maması gereken nokta. nevcet / canvas line
metrik ton / metric ton Hamak sarılan inceler.
1.000 kg veya 2.204 libre karşılığı
nisbi kerteriz / relative bearing
olan ağırlık ölçüsü.
Bulunduğumuz mevki ile, belli mad-
mezestre / half mast, at the dip, deyi birleştiren hattın rota ile yapa-
Yarıya kadar indirmek. cağı açıdır. Pruvadan ya da pupadan

319 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


nisbi rota
sancak ve iskeleye doğru ya da bor- ğazı’nda doğal olarak kuzeyden gü-
dadan sancak veya iskeleye doğru neye akan akıntının lodos etkisiyle
okunur. güneyden kuzeye akması sonucu
oluşan akıntı.
nisbi rota / relative course
Diğer bir geminin rotasına göre gidi- orsa / wind side, weather side
len rota. Yelkenleri elden geldiği kadar rüz-
gârın estiği tarafa yaklaştırarak
notofon / nautophone seyretmek.
Sis işareti olarak yüksek ses veren
ve elektrikle çalışan alet. orsa alabanda tramola / hard a
lee, down the helm, bring about
Teknenin başını rüzgâra alıp bir
kuntradan diger kuntraya geçmek.
orsa pupa çemberi / hoop on the

O boom to which the boom guy tackle


fastened
offshore gemileri / off-shore ves- Bumbanın cundasına yakın ve iki
sels tarafında da mapa bulunan madenî
İkmal gemileri, römorkör-ikmal ge- çember.
mileri, acil müdahale gemileri, per- orsa yakası / luff
sonel taşıyıcı tekneler, araştırma Bir yelkenin direk tarafındaki veya
gemileri, platformlar ve destek ge- rüzgâr üstü tarafındaki yakası.
milerinin genel adı.
orsaya kaçmak / spring, spring a
olaylar tutanağı / statement of luff
fact Bir yelkenli teknenin devamlı olarak
Geminin hazırlık mektubunu verdiği baş tutamayıp rüzgâr üstüne kaç-
tarihten yükleme/boşaltma bitin- ması.
ceye kadar meydana gelen olayların
kaydedildiği zaman çizelgesi.
ortala / midship
Dümen etkisiyle bir tarafa dönen
omurga / keel geminin, dönüş hızını kesebilmek ya
Bir teknenin postalarının üzerine da azaltabilmek için dümen yelpaze-
oturtulup bağlandığı ve baştan kıça sinin omurga, baş kıç yönüne alın-
kadar devam ettiği ağaç/madenî ması için serdümene verilen komut.
parçalar.
otomobil taşıyıcıları / car carrier
omuzluk / bow Ro-ro’ların bir alt sınıfı olan oto-
Teknenin baş ve kıç tarafındaki 45 mobil taşıyıcıları; üretici firmadan
derecelik açı civarındaki istikamet. yüklemiş olduğu otomobilleri dağı-
tım firmasına taşımak üzere tasar-
orkoz / reverse current, counter
lanmış gemiler.
current
Hızı rüzgârın kuvvetine bağlı olan oturma / ground-stranding
ters akıntı. Özellikle İstanbul Bo- Bir geminin karaya oturması.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 320


DENİZCİLİK
terimleri

parampet

Ö P
ödül/mükâfat / award padılbot / paddleboat
Kurtarılan gemiden kurtarma hiz- Genellikle brandadan yapılan, başı
meti karşılığı alınan ücret. kıçı sivri, iki palalı, ortadan tutulan
ve kürekle yürütülen tekne.
öksüz kemere / half beam, fork
beam palador / temporary beam
Kemerenin ortadan kesilmiş olarak Ariyet kemere. Postaları yerinde
yanda kalan kısımları. tutabilmek için sancak, iskele karşı-
lıklı postalar arasına vurulan geçici
öküz perde / swash bulkhead kemere.
Tank içindeki sıvının hareketini
palamar / mooring rope, mooring
ağırlaştırmak için tank içine yapılan
hawser
perde.
Gemilerin rıhtıma veya iskeleye bağ-
ölü deniz / swell, ground swell lanmasında halattan daha kalın yo-
Fırtına kaldıktan sonra çatlaksız malara verilen isim.
olarak art arda devam eden dalgalar. palanga / tackle, purchase, pulley
ölü gaz / inert gas Bir halat ve en az iki makaradan olu-
Nitrojen, karbondioksit ve egzoz şan kaldırma mekanizması.
gazları gibi ve %11’den daha az ok- palanga kolu / fall of tide
sijene sahip yanmayı desteklemeyen
Can sallarını denize indirmek için
gaz karışımı. makaralarda kullanılan halat.
ölü navlun / deadfreight palavra / deck under upper deck
Kiracılar tarafından yüklenmek üze- Üst güvertenin altında bulunan gü-
re mutabık kalınıp fiilen yükleneme- verte.
yen yük için ödenen navlun.
panamax / panama size vessel
ölü yol / dead ahead Dökme yük gemileri ve tankerlerde
Geminin düzenli olmayan, belli be- 50.000–79.999 DWT arası, kontey-
lirsiz hızla ilerlemesi. nerlerde ise 3.000–3.999 TEU arası
önleyici donanım / relieving tack- kapasiteye sahip gemi tipi.
le, relieving gear panya / stern painter
Dümene ya da yekeye denizlerin ya- Bir filikanın kıç parima halatı.
pacağı olumsuz etkiyi azaltmak için
parakete / log
donatılan aparat.
Geminin gittiği yolu, mesafeyi ölç-
mek için kullanılan alet.
parampet / bulwark, prumpet
Denizlerin güverte üstüne çullan-
maması için borda yükseltilmek su-

321 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


paravan
retiyle üst güverte kenarına yapılan virebilmek için, yelkenlerin açıldığı
yapı. serenlerin cundalarından donatılan
selviçeler.
paravan / paravane
Gemilerin mayınlardan korunmala- pırasya/prasya etmek / bracing
rı için kullandıkları ve geminin ba- Dönüş manevrası yapılırken seren-
şından sancak ve iskele taraflarına leri pırasyalar vasıtasıyla çevirmek.
attıkları, derinlik ayarlayıcıları ve pik / gaff topsail
tel kesmek üzere donanımları olan
Giz veya serenlerin üzerine açılmış
su uçurtmaları. üç köşe yelken.
parima / painter, boat’s painter pik tank / peak tank
Filikaların baş ve kıçlarını bağlamak Geminin baş ve kıç taraflarındaki
için filikaların baş ve kıçlarında bu- tanklar, gemi triminde kullanılır.
lunan halatlar.
pik yakası / peak, head
pasif katılımcı deniz araçları / Bir yan yelkeninin üst ve köşedeki
passive participant vessels yakası.
Her ne maksatla olursa olsun TBGTH
alanında bulunan tam boyu 20 met- piyan bağı / throst seizing, whip-
ping, seizing hitch
reden küçük gemilerle, yerel trafik
kapsamındaki gemiler, TBGTH alanı Bir halatın çımasının açılıp dağılma-
içinde “pasif katılımcı” olarak ta- ması için çomasına ispavlo veya gır-
cala ile yapılan bir çeşit düğüm şekli.
nımlanırlar.
ponton / pontoon
patalya / monkey boat, jolly boat
Denizcilikte kullanılan suya batıp
1-3 çifteye kadar kürekli ahşap
çıkabilen büyük duba.
teknelere harp gemilerinde verilen
isim. portuç / bow locker
Alet edevat veya boya gibi sair şeyle-
patrisa / backstay
rin saklanması için kullanılan dolap
Çubukların bağlanması için cunda- veya kamara gibi yerler.
larından aşağı ve geriye doğru inen
ve tekneye bağlanan sabit arma. posta / orderly, frame
1) Haber taşıyan veya emirleri ileten
payandalamak / bolster kişi.
Yedekleme esnasında dümeni ortaya 2) Üzerine kaplama tahtalarının tes-
alıp dümenin dönmemesi için etrafı- pit edildiği ağaç veya maden eğriler.
na payanda vurulması.
postpanamax / postpanamax
perde / bulkhead Konteyner gemilerinde 3.999 TEU
Geminin emniyetini arttırmak için üstü kapasiteye sahip gemi tipi.
su ve alev geçirmez olarak yapılan,
pracera süngerci gemi / sponger
gemiyi enine veya boyuna bölen çe-
boat
lik yapılar.
Sünger avcılığında kullanılmak üze-
pırasya/prasya / brace re inşa edilmiş ya da dönüştürülmüş
Yelkenleri rüzgârın estiği yöne çe- özel donanımlı gemilerdir.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 322


DENİZCİLİK
terimleri

rahne

profesyonel sualtıadamı / pro- puta kürek / ship the cars, ship


fessionel diver oars, oars down
Özel koruma sağlayan elbisesi ve de- Kürekleri iskarmozlara ya da lum-
niz dibinde hava almasını sağlayıcı barlara teknenin baş ve kıç hattına
ekipmanı sayesinde deniz dibinde dikey, palaları su yüzeyine paralel
araştırma ve iş yapabilen kişi. konumda kürek çekmeye hazır bek-
leme işi ve kumandası.
pruva / head, bow
Bir teknenin ön tarından ileri istika- pürmeçe / spring
meti. Demir üzerinde bulunan veya şa-
pruva direği / fore mast mandırada yatan bir gemiyi saldır-
mak ve istenilen yönde geçici olarak
Birden çok direkli teknede baş taraf-
tutmak için bu geminin kıç tarafta
taki ilk direk.
denizde bulunan kendi zincirine
puntel / pillar, stanchion veya şamandıraya ya da başka gemi-
Güvertenin kuvvetlendirilmesi için ye uzatılan halat.
alttan dikine konan destek veya gü-
püskürtme / blowing
verte üzerindeki vardevelaları tut-
mak için güverteye dik olarak konu- İçinde su olan yaralı bir kompar-
lan demir çubuklar. tımanın hava ile irtibatlı yerleri
kapatılarak kompresörle hava ba-
pupa / astern, stern, after direction sılarak içerideki suyun dışarı püs-
Geminin tam arka tarafı, kıç bodos- kürtülmesi.
lamanın baktığı yön.
pusula / compass
Rota istikametlerini gösteren, ker-
teriz alıp mevki konmasına yardım

R
eden, mıknatısî veya cayro devvare-
si ile çalışan seyir aleti.
pusula kartı / compass card radansa / thimble
Pusula ibrelerinin üzerine oturtul- Halatların çımalarında kasa yap-
muş derece veya kerte taksimatı bu- makta kullanılan madenî halka biçi-
lunan daire şeklinde bir kart. mindeki malzeme.
pusula mihveri (mili) / compass radyo bîkın / radio beacon
needle Gemilerin özellikle açık denizlerde
Pusula kartının serbestçe dönebil- mevkilerini bulmak için yayın ya-
mesi için merkezinin oturduğu ucu pan, haritalarda yerleri ve yönleri
sivri bir iğne. belli olan radyo vericileri.
pusula tası / compass bowl rahne / damage, breach, gash
Manyetik pusulalarda pirinç veya Gemilerin su kesimlerinin altında
bakırdan yapılmış (manyetik etkisi kalan yerlerde çatışma, mermi ya da
olmaması için) yarım küre biçimin- başka nedenlerden dolayı açılan ya-
de içi boş bir tas. ralar, delikler, yarıklar.

323 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


rahne kapama

rahne kapama / damage control lien


Bkz. Yara savunma. Yardım ve kurtarma masrafları ile
ücretinden dolayı hizmet alacaklı-
randa gizi / spanker gaff
nın emniyet altına alınan veya kur-
Randa yelkeninin üzerine açıldığı
tarılan şeyler üzerinde ve emniyet
giz.
altına alınan şeyler üzerinde temi-
randa gizi ablisi / spanker vang nat verilinceye kadar tanınan uhde-
Randa gizine kumanda eden abli. sinde bulundurma hakkı.
randa iskotası / spanker outhaul reis / skipper
Randanın iskota yakasını bumbanın Balıkçı, yelkenli ve küçük deniz
cundasına germek için bumbanın araçlarına kaptanlık yapan kişi.
cundasında bulunan bastikadan do-
natılarak iskota yakasına bağlanan
rıhtım / pier, water front, dock,
halat. quay
Deniz ya da akarsu kenarlarında yol-
randa istingası / spanker brail cu alabilmek, yükleme ve boşaltma
Randa yelkenini boğup sarmak için yapabilmek için yapılmış, üzerle-
kullanılan halatlar. rinde yükleme, boşaltma, bağlama
randa kuntra iskotası / in haul araçları ile yolcu salonları bulunan
Randa yelkeninin iskota yakasını ve deniz araçlarının yanaşabileceği
toplayan halat. kadar derinliğe sahip taş, beton du-
varlar.
randa yastığı / cant timber abaft
Randa yelkeninin kullanılmadığı za- rigavo (bağı) / simple clinch
manlarda bumbanın üzerine konul- Palangada sabit olan makaraya bağ-
duğu yastık. lanan halatın çıması ve yapılan bağ-
randa yelkeni / spanker, driver lama.
Yelkenli bir teknede en geride bulu- rili çarmıkları / futtock shrouds
nan yan yelkeni. Gabya çarmıklarını ana direğe bağ-
randa yelkeni çördek halatı / lamak için kullanılan kısa çarmıklar.
foot outhaul rili çemberi / futtock hoop
Randa yelkeninin altabaşo yakasını Rili çarmıklarının üst uçlarının
açma ve toplamada kullanılan sel- bağlanması için ana direklerin ça-
viçe. naklığa yakın yerlerinde bulunan
refakat / escort çemberler.
Koruma veya şereflendirme amaçlı risk değerlendirmesi / risk as-
diğer veya diğerlerine eşlik eden bir sessment
ya da birden fazla gemi veya gemiler.
Olası bir risk durumunu yönetmek
refakat gemisi / escort vessel için riskin değerlendirilmesi.
Koruma amacıyla başka bir gemi ya roda / coil, coiled rope
da konvoyla beraber seyreden gemi. Kullanılmamış, açılmamış nebati
rehin ve hapis hakkı / salvage halat sargısı.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 324


DENİZCİLİK
terimleri

rüzgâr altına düşme

roda etmek / to make coil izin bulunduğu meridyenle yaptığı


Açılmış olan halatı usulüne uygun açı .
olarak yumak gibi üst üste yığmak. rota hattı / course line
role çizelgesi / muster list Geminin gitmesi istenilen yer ile
Role taliminde belirtilen durumlar- bulunduğu yeri emniyeti de dikkate
da yapılacak işleri ve görev dağılım- alarak birleştiren çizgi.
ları ile görevlilerin ad ve soyadını, rotaya almak / to set the course
rütbesini, görev yerini gösteren çi- Gemiyi gideceği rotaya almak. Gemi-
zelge. nin pruvasını gideceği rotaya getir-
role talimi / muster drill mek ve bu rotada devam etmek.
Gemi adamlarının acil durumlarda rüçhan hakkı / first refusal
yapılacak işlerle ilgili olarak belirli Yük bağlantılarının bazı durumla-
bir yerde toplanarak acil durumlar- rında donatanların, gemi işleticileri-
da yapılması gereken konularda be- nin öncelik hakkı.
ceri ve deneyim kazandırılması için
yapılan alıştırma. rüşvet güverte / spar deck, tempo-
rary deck
role yerleri / muster station Yolcu gemilerinde filikaların üzeri-
Role talimlerinde ve acil durumlar- ne oturtulduğu kalastraların bulun-
da gemiadamlarının ve yolcuların duğu güverte.
toplanacakları yerler.
rüzgâr altı / lee side, down wind,
römorkör / tug, tugboat leeward, under the wind, under the lee
Özellikle liman hizmetlerinde, ye-
1) Rüzgârın geldiği yönün tersi.
dekleme, kurtarma-yardım ve bü-
Rüzgârın gittiği yön.
yük gemilerin limana yanaşma ve
kalkışlarında kullanılan küçük ha- 2) Rüzgârın etkisi altında kalan bölge.
cimli fakat beygir gücü ve manevra rüzgâr altı bordası / lee side
yeteneği bakımından üstün özellik- Bir teknenin rüzgâr almayan tarafı,
lere sahip deniz aracı. bordası.
ro-ro / ro-ro (roll on-roll of) rüzgâr altı demiri / lee anchor
Bir karayolu aracının veya bir vago- Rüzgâr altına atılan veya atıldıktan
nun kendi tekerlekleri veya o amaçla sonra rüzgâr altında kalan demir.
ona bağlı tekerlekler üzerinde gemi-
ye girip çıkarak yüklenmesi ve bo- rüzgâr altı sahili / lee shore
şaltılması. Rüzgârın geldiği yöne bakan kıyı.
ro-ro gemi / roll on roll of vessel rüzgâr altına bayılmak / lee
Tekerlekli olan, kendi hareket kabili- lurch
yetiyle kendi giren kendi çıkan araç- Denizlerin etkisiyle teknenin rüzgâ-
ları taşıyan gemi. rın geldiği tarafa yatması.
rota / course rüzgâr altına düşme / fall away,
Geminin istenilen yere, mevkiye va- fall off, lee way, sag
rabilmesi için takip etmesi istenilen Teknenin rüzgâr etkisi ile rüzgâr

325 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


rüzgâr bekleyen
altına hareket etmesi, kaçması, kay- rüzgâr üstüne kaçmak / helm
ması. weather
rüzgâr bekleyen / wind bound Yelkenle yapılan seyirde rüzgârın
Rüzgâr olmaması sebebiyle limanda geldiği yöne yaklaşmak.
bekleyen yelkenli tekne. rüzgâr yakası / leech of a sail
rüzgâr boşaltmak / spill Bir yelkende rüzgârın estiği tarafta-
Yelkenden rüzgârı çıkartmak. ki yaka.
rüzgâr düzeltmesi / wind correc- rüzgâra baş tutmak / hang
tion Yelkenli bir teknenin rüzgâr altına
Rüzgârın teknenin rotası üzerindeki düşmemesi.
etkisini ortadan kaldırmak için rota rüzgâra yakın / weatherly
üzerinde yapılan düzeltme değeri.
Rüzgârın geldiği yöne yakın.
rüzgâr gülü / compass rose, chart
rüzgâra yaklaşma / luffing, grip-
compass
ing
Haritalarda gerçek ve manyetik
kuzeyi gösteren, 360 dereceye bö- Rüzgârın estiği yöne yaklaşma.
lünmüş pusula kartı çizelgesi. Ha- rüzgârda eğlendirmek / lie to
rita üzerindeki rotalar bu kart üze- 1) Rüzgârın ve denizlerin etkisiyle
rinden ölçülür ve doğal manyetik ilerleyemeyen gemi.
sapma (variation) rüzgâr gülünün 2) Rüzgârı başa alıp tekneyi durdur-
üzerinde yazılı bulunan değere göre mak.
hesaplanır.
rüzgârdan açmak / haul off
rüzgâr üstü / wind ward, windage,
Rüzgârın estiği yönden uzaklaşmak.
upwind
Rüzgârın estiği yön.
rüzgâr üstü demiri / weather
anchor
Demirde olan bir geminin rüzgâr üs-
tünde olan demiri.
S
safra / ballast
rüzgâr üstü kıyısı / weather shore
Bir teknede denge sağlanması için
Teknenin rüzgâr üstü tarafında ka- sintinesine konan ağırlık.
lan kıyı, sahil.
safra omurga / ballast keel
rüzgâr üstü yalpası / weather roll
Yelkenli teknelerde denge için kulla-
Rüzgârın etkisiyle geminin rüzgâr nılan omurga ağırlığı.
üstüne doğru yaptığı yalpa.
safra tankı / ballast tank
rüzgâr üstüne çıkmak / weather
Safra suyunun alındığı tanklar.
ring
Rüzgârın geldiği yöne doğru seyret- sağa devirli / right handed
mek. Gemi ileri hareket ettiğinde, üst ka-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 326


DENİZCİLİK
terimleri

silyon feneri
nadı sancak tarafa dönen pervane. savla / signal halyard
sağanak / gust, squal Sancak çekmek için kullanılan 1,5
burgatalık ince halat.
Rüzgârın birdenbire şiddetli esmesi.
sefer mukavelesi / voyage charter
sahanlık / shelf Kiracı ile donatan arasında karşılık-
Kıyıdan denize doğru ortalama 200 lı olarak mutabık kalınan ücret ve
metre derinliği olan kıyı kesimi. şartlarda geminin tek bir seferi için
sakal / dolphin striker yapılan mukavele.
Gemi karinasında oluşan yosun, de- selviçe / running, rigging
niz kabukları, midye vb. Yelkenli bir gemi armasındaki hare-
ketli halatlar.
salapurya / scow
Ticaret eşyası taşımakta kullanılan, serbest düşme / free-fall
10-15 tonluk, üçgen biçiminde yelke- Kaydırarak bırakma, serbest düşüş.
ni olan ticaret gemisi. serdümen / helmsman
salma / sheer Dümeni tutan, gemiye yön veren ge-
mici
Bir teknenin rüzgâra veya akıntıya
bağlı olarak dönmesi. seren / yard, square yard, spar
Direkler üzerinde yelken açmak için
salma omurga / drop keel, cheese ve işaret çekmek için yatay olarak
cutter, center keel bağlanmış gönder.
Yelkenli bir teknede içeriden indi-
rilip kaldırılan madenî veya ağaç
seren yakası / head
levha. Yelkenlerin serene bağlı üst kısım-
ları.
salmak / to swing
servis gemileri / service vessels
Geminin demir üzerinde gezmesi.
Römorkör, tarak gemileri, SAR-kara-
salpa / tripping, anchor’s aweight, kol, çevre temizlik, acente ve ikmal
break aground tekneleri.
Demirin deniz dibinden kurtulması,
ağırlığın zincire binmesi. seyir yardımı hizmeti / navigati-
onal assistance service
sancak / 1) flag 2) starboard
1) Bayrak, bandıra. sığ su / shallow water
2) Teknenin sağ yarısı, sağ tarafı. Denizin genellikle sahil kısmına
sancak alabanda / hard a star- yakın herhangi bir kısmında tekne-
board lerin seyretmelerine uygun olmaya-
Dümenin sancak tarafa doğru en çok cak şekilde az su bulunan, çok derin
basılabilmesi için verilen emir. olmayan yerler.

sancak gönderi / flag staff, jack silyon feneri / masthead lights,


staff steaming light
Kıç tarafa güverteden sancak çek- Gece ve karanlıkta gemilerin seyir
mek için dikilmiş gönder. halindeyken pruva ve grandi direk-

327 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


simsarlık ücreti
leri cundalarında yaktıkları, ufkun stifner / stiffening plate
20 kertelik bir sahasından berrak Gemi perde yapıları üstünde muka-
havada en az 5 milden görülebilen ve vemet arttırma amaçlı dikine konan
pruvadaki grandiye nazaran daha profiller.
aşağıda olan fenerler.
su alma / flooding
simsarlık ücreti / brokerage
su altına daldırmak / submerge
Broker’ların navlun ücreti üzerin-
den alınan pay. su altında taşınan / submarine
Su altında, özellikle deniz altında
sintine / bilge olan, yaşayan, kullanılan veya taşı-
Bir teknenin su altında kalan ıslak nan.
kısmının iç tarafı.
su çekimi / draught
sintine dubası / bilge barge Geminin su altında kalan yüksekliği.
Gemilerden alınan sıvı atıkların ka- su dubası / water barge
raya transferi için kullanılan deniz Gemilere açıkta su verilmesi için
tankeri. kullanılan yüzer tank.
sintine oluğu / limber su hattı / water line
Geminin karinasında sintine suyu- Teknenin gövdesinde ıslak yüzeyle
nun geçmesi için yapılmış delik ve kuru yüzeyi arasında meydana ge-
oluk. len çizgi.
sis işareti / fog gun subpanamax / subpanamax
Siste seyir halindeki gemilerin bir- Konteyner gemilerinde 2.000–2.999
birlerine durumlarını belirtmek TEU arası kapasiteye sahip gemi tipi.
üzere düdükle verdikleri işaret.
suezmax / suezmax
sis kampanası / fog bell Tankerlerde 100.000 –149.999 DWT
Demirde veya şamandırada yatan arası kapasiteye sahip gemi tipi.
gemilerin siste mevkilerini belirt-
suga etmek / tighten on
mek için çaldıkları kampana.
Vira edip sıkıştırmak.
siya kürek / back oars, back
togeter,back water suyunu kurutmak / dewater
Kürek çekerken tekneyi geriye itmek Suyunu boşaltıp kurutmak.
için verilen komut. sübye / single whip
soğra (sokra) / butt Hafif işlerde kullanılan, sabit bir tor-
Armuz kaplamada, kısa gelen kapla- nadan geçen ve bir halattan oluşan
ma tahtalarının uçlarının birleştiği kamçılı donanım.
yerdeki çizgi. sübye armalı / fore and aft rigged
sondaj gemisi / drill ship Direklerinde seren yelkenleri olma-
Mevcut sahayı sondaj yapma yetene- yıp sadece yan yelkenleri bulunan
ğine sahip gemi. tekneler.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 328


DENİZCİLİK
terimleri

şiyer

sülyen boya / red lead şamrok bağı / shamrock knot,


Yeni konan ya da raspa edildikten jurry mast knot, jurry knot
sonra temizlenmiş olan çelik veya Direk cundasına, istiralya ve çar-
demir saçlar üzerine koruyucu bir mıhları geçici olarak bağlamak için
astar olarak sürülen, genellikle kır- yapılan bağ. Ortada bir halka etra-
mızı renkteki boya. fında oluşturulan üç ilmikli bağ.

sürastarya / demurrage şapka / truck of a mast


Geminin yükleme ya da boşaltılması Direklerin üst uçlarına geçirilmiş
için anlaşılmış olan günlerin aşılma- yuvarlak tabla.
sı ve bunun için donatana ödenen şat / dummy barge, landing barge
tazminat. Sığ sularda ağır yükleri taşımak için
sürme omurga / drop keel, cheese kullanılan, altı düz bir çeşit tekne.
cutter, center keel şeytan çarmıhı / jacob’s ladder,
Salma omurga da denir Ana omurga jack ladder, sade ladder
bedenine açılan bir yarıktan aşağı İki halat arasına ağaç basamaklarla
yukarı hareket ettirilebilen tahta yapılan bordadan sarkıtılan merdi-
veya madenî levha şeklindeki omur- ven.
ga olup yelkenli teknelerde yelkenle şifting / shifting
seyir anında devrilmemek veya rüz- Bir yere bağlı, yanaşmış ya da de-
gar altına düşmemek için kullanılır. mirli olan bir geminin yerini değiş-
tirmek. Bir yükün yerinin değiştiril-
mesi.
şilep / cargo boat
Yük taşımaya yarayan gemi, yük ge-
misi.

Ş
şaft / shaft
Eksenel hareketi dairesel harekete
çeviren ve diğer şafta iletmeye yara-
yan donanım.
şamandıra / buoy
Denizde bir konumu işaret etmek,
durumu belirtmek veya gemilerin
bağlama işlerinde kullanılmak üze-
re denize demirlenerek konulan yü-
zer cisim.
şamandıralamak / buoyage şiyer / sheerline
Denizde bir mevkiyi şamandıra ile Geminin üst yapısını gemi boyunca
işaretlemek. sarıp sarmalayan saca verilen ad.

329 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


tahkim

T diplerinden katı maddelerin çıkarıl-


ması işlemi.
tahkim / arbitration tavlon güverte / lower deck, orlop
Taraflarca sulh olunamaması halin- deck
de, kurtarılan değerlere verilen kur- Çok güverteli gemilerin üsten itiba-
tarma-yardım hizmetinden kaynak- ren aşağıya doğru beşinci güvertesi.
lanan kurtarma-yardım alacağının Eski harp gemilerine ait bir güverte
tayinine ilişkin ihtilafın çözümü için katı .
hakeme başvurma.
tavsiye / recommendation
taka / taka Olası tehlikeli durumların önlen-
Doğu Karadeniz bölgesine özgü bir mesi amacı ile gerek görüldüğü za-
tür kıyı teknesi. manlarda katılımcı tüm gemilere,
takvim ayı / calender month olası tehlikeyi zamanında ortadan
Zaman mukavelelerinde kiralanan kaldırabilmeleri için gerek kılavuz
gemiler için 30 gün olarak belirlenen kaptan almaları (sadece aktif katı-
süre. lımcı gemiler için) yönünde gerekse
yapacakları manevra ile ilgili olarak
talimat / instruction TBGTH operatörü tarafından tavsi-
Yakın ve kaçınılmaz bir seyir teh- yelerde bulunulabilir.
likesi ihtimalinin belirmesi duru-
munda, kuralların ihlal edildiği sap- tayfa / crew (deckhand)
tandığında veya acil ve görünür bir Geminin güverte, makine ve kamara
tehlikenin katılımcı gemi tarafından bölümlerinde çalışan; gemi kaptanı,
fark edilmediği veya fark edileme- gemi zabiti, yardımcı zabitleri ve
diği düşünüldüğünde ya da yapılan stajyerler dışında kalan gemi adam-
uyarıların dikkate alınmadığı du- ları.
rumlarda, ilgili GTHM, gemilere tali- TBGTH otoritesi / TSVTS autho-
mat vermeye yetkilidir. rity
Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü.
talvek hattı (orta hat) / thalweg
line tehlikeli yük taşıyan gemi /
Boğazlarda ortadan geçtiği varsayı- vessel carrying dangerous cargo
lan hat. IMO’nun IMDG kodu sınıf 3 yükleri
taşıyan tankerler ile IMO’nun IMDG
tanımlanmamış tehlike / unde-
kodu kurallarına göre 1, 2, 5.1, 5.2,
signated distress
6.2, 7 sınıflarında tanımlanan yük-
tarak gemisi / dredger leri taşıyan veya tehlikeli gazlardan
Limanları ve geçitleri derinleştir- arındırılmamış tüm gemiler.
mek için kepçeli olarak yapılmış özel tekne imal yeri / boat manufactu-
gemi. re location
tarama / dredging Ahşap yat imalatında boy sınırlama-
Deniz, nehir ağzı, liman vb. yerlerin sı olmaksızın tam boyu 75 metreye

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 330


DENİZCİLİK
terimleri

trafik ayırım şeridi içinde seyretme güçlüğü olan gemiler


kadar ve İTDK tarafından inceleme edilmesi için verilen ordino, belge.
sonucuna göre kara ve denizdeki tıraka / euphere, euvro
fiziksel şartların uygun bulunması
Hamakları yatılabilir duruma getir-
halinde 125 metreye kadar her türlü mek için baş ve ayak taraflarına ko-
gemi ve su araçlarının inşa, tadilat nulan ağaç.
ve bakım-onarım hizmetlerinden
biri veya birkaçının yapılmasına im- tıramola / tacking, tack ship
kân sağlayan kıyı veya sahil şeridi Yelkenle seyirde rüzgârın bir kon-
veya karadaki teknik ve sosyal alt- tradan diger kontraya alınması.
yapılara sahip tesis. tırhandil / trahandilla
tekne temizleme / hull cleaning İki direkli ve cıvadralı Ege Denizi
Gemi teknesinin dış yüzeyinden yo- tipi küçük yelkenli.
sun, midye gibi organizmaların te- tirim / trim
mizlenmesi işlemi. Geminin başı ile kıçında çektiği su-
teknenin rezonans hali / hull lar, kana rakamları arasındaki fark.
resonance toka etmek / close up
Gemi düzenli oluşmuş dalgalar için- Bir şeyi yerine kadar kaldırmak.
den geçtiğinde oluşan dikey kalkma tonilato / tonnage
hareketi.
Gemilerin iç hacimlerinin ifadesinde
tente / awning kullanılan 2,83 m3 e eşit hacim birimi.
Güverteyi yağmur ve güneşten ko- toplam yedek boyu / total towing
rumak için güverte üzerine açılan length
branda veya başka bir malzemeden Yedek çeken römorkörün başı ile
yapılmış örtü. yedeklenenin kıçı arasındaki, ya da
tente omurgası / awning stretcher iten römorkörün kıçı ile itilenin başı
Tentenin orta kısmına ve altına ko- arasındaki tam yolla çalışma sıra-
nulan ağaç. sındaki uzunluk.
terk edilmiş gemi / abandonded tornistan / turn astern
ship Makinenin tekneyi geri istikamette
tersane / shipyard, hareket ettirmesi için verilen komut.
Her cins ve boyutlarda gemi ve su trafik ayırım şeridi içinde
araçlarının inşası, bakım-onarım ve seyretme güçlüğü olan gemi-
tadilatlarından biri veya birkaçının ler / vessels restricted in ability to
yapılmasına imkân sağlayan teknik manoeuvre in the traffic separation
ve sosyal altyapı ve en az 50 metre scheme
deniz cephesine sahip gemi inşa ka-
Tam boyu 150 metre ve daha büyük
pasitesi belirlenmiş kıyı tesis.
olan ya da su çekimi 10 metre ve
teslim ordinosu / delivery order, daha büyük olan gemiler ile teknik
release note durumları bakımından bu tüzükte
Kaptana yükün verilmesi, teslim öngörülen trafik ayırım şeridi içe-

331 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


trafik organizasyonu hizmeti
risinde seyretme güçlüğü olan ge-
miler. U
trafik organizasyonu hizmeti / uğraklı geçiş yapan gemi /
traffic organization service indirect passing vessel
Seyri Türk Boğazları’nda bir liman
trandil / trandil ya da iskeleye varmak ya da uğra-
Ege ve Akdeniz bölgesine has, balık- mak üzere planlanmış gemi ile uğ-
çılık ve süngercilik maksadıyla inşa raksız geçişi bozulan ya da uğraksız
edilmiş yelkenli tekne. geçişini bozan gemi.
transteyner / transtainer uğraksız geçen gemi / direct
Liman stok sahasında dolu ve boş passing vessel
konteynerleri elleçleyen, 35-40 ton Seyri Türk Boğazları’nda bir liman,
kapasiteli olup lastik tekerlekli veya iskele ya da bir yere uğramamak üze-
ray üzerinde hareket edebilen vinçler. re planlanmış ve bu husus gemi kap-
tanı tarafından Türk Boğazları’na
travers / traverse, heaving to girişten önce Türk makamlarına bil-
Fırtınalı havada teknenin hırpa- dirilmiş olan gemi.
lanmaması veya hasar görmemesi, uğraksız geçişi bozulan gemi /
yelkenle seyirde ise rüzgârı verimli direct passing interrupted vessel
kullanmak için yapılan zig zag seyir. Türk Boğazları’nda çatma, karaya
tulani / longitudinal oturma, başka bir deniz kazasına
karışma gibi tehlike sebepleriyle ve
Tekne boyunca, boyuna devam eden
mevzuat gereğince hakkında Türk
ana taşıyıcı mukavemet elemanı.
idari ya da adli mercilerince araştır-
tutya / zinc ma, soruşturma ya da kovuşturma
Metal parçalarını katodik koruma yapılması gereken gemi.
yoluyla korumak için kullanılan, bir uğraksız geçişini bozan gemi /
süre sonra yıpranarak eriyen bir direct passing cancelled vessel
metalik anot. Çoğunlukla gemilerde, Uğraksız geçiş yaparken, kaptanı ta-
geminin gövdesini ve önemli parça- rafından uğraksız geçişten vazgeçti-
larını korozyondan korumak için ğini bildiren gemi.
kullanılır.
Uluslararası Kurtarmacılar
Türk Boğazları / Turkish Straits Birliği / ISU (International Salvage
İstanbul Boğazı, Çanakkale Boğazı Union)
ve Marmara Denizi’nden gemilerin uskuna / schooner
geçiş alanı ile bu alanı çevreleyen Pruva direği kabasorta armalı, gran-
kıyı şeridi. di direği sübye armalı iki direkli yel-
kenli tekne.
uskundra / propeller guard, out-
rigger
Çift pervaneli gemilerde pevaneden

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 332


DENİZCİLİK
terimleri

vardabaşo
deniz araçlarını ve yüzer cisimleri üçgen yelken / angulated sail
açık tutmak için, kıçta su düzeyine Üst parçaları orsa, alt parçaları al-
yakın yapılmış olan korkuluklar. tobaşo yakasına paralel olan üçgen
Karaya çekilen teknelere dayaklık yelken.
olarak kullanılan ağaçlar.
üretici kodu / manufacturer code
uskur / screw, propeller Gezi tekneleri yönetmeliği kapsa-
Gemi pervanesi. mındaki ürünlere iliştirilen tekne
usturmaça / fender, buffer tanıtım numarasının üç ile beşinci
Birbirinin üzerine veya rıhtıma karekteri arasında bulunan üç harfli
yanaşan teknelerin bordalarının imalatçı kodu.
göçmemesi veya boyalarının bozul- üst patlama limiti / UEL (upper
maması için araya koydukları ağaç, explosive limit)
lastik, plastik veya halatlardan ya- Kıvılcım kaynağına maruz kaldığın-
pılmış olan, balon, silindir biçimin- da yanmayı oluşturan bir gaz veya
deki yastık. buharın havadaki maksimum kon-
usturpa / plate spunyarn santrasyonu.
Eskiden gemicileri cezalandırmak
için yapılan, ucu cevizli örme halat.
uyarı / warning
TBGTH, bilgi ve tavsiye dışında, bir
geminin tehlikeye girdiğini veya
yakın bir tehlike durumunun geliş-
mekte olduğunu gözlemlediğinde V
gemiyi uyarır. varagele / a bout throught a pass
rope
İki nokta arasında gerilmiş olan
kuvvetlice bir halat üzerinde hare-
ket eden bir makaraya bağlı sepet
veya iskemle donanımlı, insan ve
eşya taşımak için kullanılan dona-
nım.

Ü varda / keep lear, look out


Dikkat et, gözetle, neta geç.
üç kasaralı gemi / three island
vessel vardabandıra / signalman
Başüstü (başkasara), köprüüstü Gemilerde işaret alıp vermede (işa-
(ortakasara) ve kıçüstü (kıçkasara) retle haberleşmede) usta olan kişi,
birbirine birleştirilmemiş ve ana gü- işaretçi.
verteden yüksek olan gemi tipi. vardabaşo / 1) be careful 2) idling
üçgen bağı / triangular knot man
Çımaları olmayan halatların beden- 1) Dikkatli olunması için yapılan
lerine yapılan bağ. uyarı.

333 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


vardakorda
2) İşsiz, başıboş dolaşan adam. veleistralya / fore gaff
vardakorda / chaffing Ana pruva direklerinin üzerinde ve
Gemi bünyesinde aşınmayı önlemek gerisinde bulunan yarım serenler.
için gerekli yerlere konulan ağaçlar. veleistralya yelkeni / stay sail,
vardakova / boat rope fore sail
Yan mataforalara, iskelelere, gemi Pruva direğinden sonra gelen direk
bordasına yanaşacak deniz araçla- üzerine açılan yan yelkenin sereni.
rının tutunabilmeleri için gemi bor-
velena yelkeni / stay sail, fore and
dalarında doblin olarak sarkıtılan
aft rig
halatlar.
Direkler arasındaki istralyalar üze-
vardamana / man rope, hand rope, rine açılan üçgen şeklindeki yelken-
guard rope ler.
1) Korunma, tutunma amacıyla do-
natılmış halatlar. vento / guy rope, topping lift
2) Yelkenci yüksüğü. 1) Bumbaları ve mataforaları bir ta-
raftan diğer tarafa dirisa edebilmek
vardavela / hand rail, deck rail, ve sabit tutabilmek için cundaların-
guard rail dan alınan halatlar.
Teknelerin küpeştelerinde ve borda
iskelelerinde personelin korunması 2) Bumba cundasından alınan halat.
için dikilmiş bulunan sabit veya ya- veta / part of a tackle
tar kalkar puntellerin üzerine yatay Palangayı oluşturan makaraların
olarak geçirilmiş demir veya ağaç (bastikaların) dilleri arasında dola-
tiriz. şan halat kısımları.
vardavela halatı / breast rope, vinç / winch
Serenlere yelkeni bağlamak için Gemiye yük alıp vermede kullanılan,
cundalar arasında gerilen halat veya ambar ağızlarına yakın olarak kon-
demir tel. muş hidrolik-elektrik veya istimle
vardavela punteli / guard rails, açılan makineler.
rail and stanchions vira / heave up, heave away
Küpeştelere konmuş olan, ağaç veya Irgat, vinç gibi makineleri çalıştıra-
demir, sabit veya yatıp kalkan pun- rak bir ağırlığı kaldırmak veya sar-
teller. ma yönünde çevirmek için verilen
varil / barrel komut.
36 galonluk (159 litre) ağaç fıçı. viya / steady, steady as she goes
Mancana büyüklüğündeki madenî Gemi veya tekne istenilen rotaya
fıçı. döndükten sonra, istenilen yöne
veledibarka / fore topmast stay seyredilmesi için serdümene verilen
sail, fore stay sail komut.
Fırtınalı havalarda pruva ana istral- voith römorkör / voith schneider
yası üzerine açılan flok. (VSP) tug

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 334


DENİZCİLİK
terimleri

yara savunma paleti


Yürütücü sistemi karından sikloidal yalpa / roll, rolling of the vessel
pervaneli olan römorkör. Teknenin sancaktan iskeleye, iske-
voli / circular fishing net leden sancağa dalgaların bordadan
alınması ile sallanması.
Daire şeklindeki balık ağı.
yalpa omurgası / bilge keel
volta / round turn, belay, turn
Teknelerin yalpalamasını azaltmak
Bir halatı babaya veya biteye bir kez
için karina kısmına baştan kıça
dolaştırmak, sarmak.
doğru uzanan omurga biçimindeki
volta atmak / elbow çıkıntı.
Zincirin demire ya da iki demir zin-
yalpalık / gimblas
cirinin biribirine dolaşması.
Pusula tasını sehpaya bağlayan ve
vurgun / coison disease, diver is pusulanın gemi hareketlerinden et-
palsy kilenmemesini sağlayan çemberler.
Deniz dibindeki dalgıcın kurallara yalpametre / inclinometer
uymadan hızlı bir şekilde su yüzeyi-
Geminin yaptığı yalpayı ya da meyli
ne çıkması sonucu oluşan kısmi felç.
gösteren alet; yalpa müşiri.
yama / patch
Yaralı bir bölümün geçici olarak ya-
manarak su sızdırmazlığının sağ-
lanması.

Y yan yelkeni / fore and aft sail


Yarım serenler ve gizler üzerine açı-
yağ kirliliği / oil spill lan yelkenler ile flok ve valenalar.
Gemi kaynaklı, denize dökülen pet-
rol ve petrol türevleri. yangın patlama / fire explosion
Gemide yangın veya patlama çıkması.
yağ/yakıt toplama gemisi / ORV
(oil recovery vessel) yangınla mücadele / (fi-fi) fire-
Deniz temizliği için özel amaçlı inşa fighting
edilen gemiler. Yanan bir gemiye söndürme gemileri
yağcı / oiler ile dışarıdan müdahale edilmesi.
Gemi makine bölümünde makine yapıştırıcı / epoxy
lostromosunun altında, silicinin üs- Özellikle su altında meydana gelen
tünde çalışan makine personeli. yarık ve çatlakları yapıştırmaya ya-
yaka / corner or edge of a sail rayan özel kimyasal tutkal.
Yelkenlerin köşeleri ve kenarları. yara savunma paleti / collision
yakamoz / phosporescence in the mat
sea, briming Su kesimi altında, bir kaza sonucu
Su içinde ışık biriktirebilen tek hüc- açılan delikten tekneye su girişini
relilerin toplu yansıma halinde ışıl- geçici olarak durdurmak için kulla-
daması. nılan palet.

335 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


yarım oturak

yarım oturak / stretcher körler, sivil toplum örgütlerine ait


Kürek çekerken ayak dayanılan ağaç tekneler, su altı ve sörvey çalışması
puntal. yapan tekneler ve benzerleri.
yarım yol / half speed yola elverişlilik belgesi / port
Gemi makinesinin yarım güçte çalış- clearance
tırılması. Denize elverişlilik belgesine sahip
yaslamak / to fall on olup, liman idari sınırlarını geçerek
sefer yapacak her ticaret gemisinin
Bir teknenin hareket kabiliyetini
limandan ayrılışında liman başkan-
kaybederek, akıntı veya rüzgar etki-
lığı tarafından; gemiadamları ile
si ile bir rıhtıma veya başka bir tek-
donatımı, yolcu sayısı, yükün cinsi,
ne üzerine düşmesi.
yakıtı, kumanyası, can kurtarma,
yedek halatı / towrope yangından korunma, yangın sön-
Yedek çekmede kullanılan halat. dürme ve seyir donanımları yükle-
me durumu, zorunlu belgelerinin
yedekleme / towing, hauling
geçerliği bakımından, belgelerinde
Hareket imkânı olmayan bir gemi belirtilen durumlarına uygunlukla-
veya deniz aracının başka bir gemi rının tespiti neticesinde yolculuğa
tarafından çekilerek götürülmesi. müsaade edildiğini gösteren harca
yeke / tiller tâbi belge.
Dümen başına takılıp dümenin iste- yoma / hauling line
nilen tarafa basılması için kullanılan Genellikle kalın halatlar.
demir veya ağaçtan yapılmış kol.
yumru baş / bulb
yelken / sail Gemilerin baş kısımlarında dalga
Direklere, serenlere, istralyalara direncini azaltmak için yapılmış
açılan ve yüzeylerine çarpan rüzgâ- yumru.
rın etkisiyle teknenin seyrini sağla-
yan özel malzemeden yapılmış daya-
yük alacaklısı hakkı / cargo’s
creditor right
nıklı brandalar, bezler.
Türk Ticaret Kanunu m. 1258’de sa-
yer mukavelesi / berth charter yılan alacakların sahiplerine takip,
Bir geminin yanaşma yerinde yük- önalım gibi imtiyazlar veren, nav-
lenmek amacıyla kiralanması için lun üzerinde tanınmış kanuni rehin
yapılan navlun mukavelesi. hakkı.
yerel deniz trafiği / local marine yük faktörü / load factor
traffic Ortalama yük miktarının maksi-
Liman idari sınırları içerisinde seyir mum yük miktarına oranı.
yapan feribotlar, şehir hatları gemi- yük gemisi / cargo vessel
leri, deniz otobüsleri, düzenli sefer
Yük taşımak için inşa edilmiş gemi.
yapan yolcu tekneleri, gemilere yağ-
yakıt-su ikmali yapan tankerler, gezi yük ordinosu / mate’s receipt
tekneleri, balıkçı tekneleri, acente Gemiye yüklenmek üzere gönde-
motorları, kamuya ait botlar, römor- rilen yük gemiye alındıktan sonra

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 336


DENİZCİLİK
terimleri

zırh güverte
geminin ikinci kaptanı tarafından yüzme merkezi / center of flota-
imzalanarak yükleyiciye verilen yük tion
alındısı. Geminin yüzmekte olduğu yüklü su
yük planı / cargo plan hattı alanının ağırlık merkezi. Gemi-
Gemiye yüklenen veya yüklenecek nin meyil ve trim yapma merkezi.
olan yüklerin yerlerini, cinslerini ve
ağırlıklarını gösteren plan.
yükleyici / shipper
Konşimentoda belirtilen ve taşıma
sözleşmesi ile yük eşya taşıtan özel

Z
veya tüzel kişiler.
yüksek su / high water
Denizlerin yükselmesi-alçalması zabit / officer
sonucunda suyun yüksek seviyesi, Ticaret gemilerin kaptan, başma-
suyun kabarması. kinst ve tayfa dışında kalan güverte
yükü gönderen / consignor ve makine personeli.
Konşimentoda belirtilen ve taşıma zaman çizelgesi / time sheet
sözleşmesi ile yük ya da eşyayı gön- Kira sözleşmesinin koşullarına göre
deren özel veya tüzel kişiler. yükleme ve boşaltmadaki çalışma ve
yükümlülük / liability bekleme süreleri ile geminin varış,
kalkış zamanlarını gösteren çizelge.
yükün gönderileni / consignee
Konşimentoda belirtilen ve taşıma zaman mukavelesi / time charter
sözleşmesi ile yükün ya da eşyanın Belirli bir süre için muayyen bölge-
gönderildiği gerçek veya tüzel kişi- ler arasında bir veya birden fazla
ler. sefer yapmak üzere kiracılar ile do-
yürya / haul away natanlar arasında yapılan kira söz-
leşmesi.
Bir palanganın tirentisini veya bir
halatı elle çekerken üzerine yatarak zemin direnci / ground reaction
mola vermeksizin çekmek. Zeminin karaya oturan gemiye olan
yüzdürücülük / buoyancy direnci, mukavemeti.
Geminin yüzebilirlik kabiliyeti. zemin oyulması / scouring
yüzer vinç / floating crane Karaya oturan gemide zemin ile te-
90-120 ton kapasiteli, deniz tarafın- mas eden bölümün temizlenerek ge-
da yükleme-boşaltma yapan motor- minin yüzebilirliğinin sağlanması.
lu veya motorsuz vinç. zırh güverte / armoured deck
yüzme / refloating Eski zırhlı harp gemilerinde mer-
Karaya oturmuş bir geminin yapılan milerin delip geçmemesi için konan
çalışmalar neticesinde yüzer hale çelik güverte.
gelmesi.

337 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


zifos

zifos / skysail mast pole


Kuntra kapelesinde şapkaya kadar
olan direk veya çubuk kısım.
zincir güverte loçası / chain pipe
Demir zincirinin ırgattan, güverte-
den zincirliğe inen ağzı.
zincir kaloma / to pay cable
Demirlenen demirin zincirinin iste-
nildiği kadar gemiden denize veril-
mesi için verilen komut.
zincirlik / chain locker
Teknelerin baş tarafında baş altında
demir zincirlerinin muhafaza edildi-
ği yer.
zühre / venus
Güneşten itibaren ikinci gezegen.
Venüs gezegeni.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 338


DENİZCİLİK
terimleri

KISALTMALAR
A (ALFA) / alphabetical flag “A” of international code of signal Uluslararası işaret san-
caklarından “A” harfi “Denizde dalgıcım var, ağır yolla iyice neta bulununuz” anla-
mına kullanılır.
AAIC / accounting authority identification code ITU tarafından verilen hesap otorite
tanımlama kodu
AHTSV / anchor–handling tug supply vessel Demir zinciri elleçlenebilen donanımlı
gemi
AIS / automatic identification system Otomatik tanımlama sistemi
AIS AtoN / automatic identification system aids to navigation Seyir yardımcıları için
otomatik tanımlama sistemi
Al / alternating Değişen
ALRS / admiralty list of radio signals Admiralty’nin radyo sinyal listesi
AOR-E / atlantic ocean region – east INMARSAT uydu kapsama bölgesi – Doğu
AOR-W / atlantic ocean region – west INMARSAT uydu kapsama bölgesi – Batı
ARCC / aeronautical rescue coordination center Hava kurtarma koordinasyon mer-
kezi
ASGD / alarm signal generating device Radyo telefon veya telsiz aygıtlarında alarm
sinyali gönderen kontrol ve alarm ünitesi
ATM / asynchronous transfer mode Zaman uyumsuz transmisyon modu
B (BRAVO) / alphabetical flag “B” of international code of signal Uluslararası işaret
sancaklarından “B” harfi “tehlikeli yük yüklüyorum, tahliye ediyorum veya taşıyo-
rum“ anlamında kullanılır.
BCST / broadcast Umuma yapılan yayım.
Bl / blast Seda
Bu / blue Mavi
C (CHARLIE) / alphabetical flag “C” of international code of signal Uluslararası işaret
sancaklarından “C” harfi “önceki gurubun anlamı olumlu olarak okunmalıdır” anla-
mında kullanılır.
CG / coastguard Sahil güvenlik
CH / channel VHF kanalı
CLC / Civil Liability Convention Petrol Kirliliği Zararlarından Doğan Hukuki Sorum-
luluk Sözleşmesi
COG / course over ground Yere göre rota
COLREG / International Regulations for Prevention of Collisions at Sea Denizde Ça-
tışmayı Önleme Tüzüğü

339 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


COMSAR / communication and search and rescue Haberleşme, arama ve kurtarma
COSPAS-SARSAT / search and rescue satellite – aided tracking Arama kurtarma uydu
sistemi
CRS / coast radio station Sahil telsiz istasyonu
CSS / coordinator surface search Su üstü arama koordinatörü
D (DELTA) / alphabetical flag “D” of international code of signal Uluslararası işaret
sancaklarından “D” harfi “benden açık bulununuz, manevra yapmakta güçlük çeki-
yorum” anlamında kullanılır.
DB / decibel Ses seviyesi birimi
DEFREP / report of vessel breakdown Gemi arızaları raporu
Dev / deviation Tabii sapma
DF / direction finder Yön bulucu
DGNSS / differential global navigation satellite system Diferansiyel küresel seyir uydu
sistemi
DGPS / differential global positioning system Diferansiyel küresel mevkilendirme sistemi
DHSD / duplex high speed data Duplex olarak gerçekleşen yüksek hızlı veri haber-
leşmesi
Dia / diaphone Diyafon
Dir / direction light İstikamet feneri
DOE / duplication of equipment Cihaz çiftlemesi GMDSS’teki aygıt donanımı ve ge-
miadamı donanımı seçeneklerinden bir tanesi
DSC / digital selective calling Dijital çağrı seçici
DTO (VTSO) / vessel traffic operator Deniz trafik operatörü
DWT / deadweight tonnage Dedveyt
E (ECHO) / alphabetical flag “E” of international code of signal Uluslararası işaret san-
caklarından “E” harfi “ rotamı sancağa değiştiriyorum” anlamına kullanılır.
ETA / estimated time of arrival Tahminî varış zamanının kısa yazılışı
ETD / estimated time of departure Tahminî kalkış zamanının kısa yazılışı.
ETS / estimated time of sailing Tahminî kalkış (seyire başlangıç) zamanının kısa yazılışı.
EC / eclipse Karanlık (dönem için)
ECDIS / electronic chart display and information system Elektronik harita görüntüle-
me ve bilgi sistemi
EGC / enhanced group call Genişletilmiş grup çağrısı
ELT / emergency locator transmitter Acil durum mevki belirleme vericisi
ENC / electronic navigational chart Elektronik seyir haritası
EPIRB / emergency position-indicating radio beacon Acil durumlarda pozisyon belir-
leyen radyo vericisi

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 340


DENİZCİLİK
terimleri

ERV / emergency response vessel Acil müdahale gemisi


ETV / emergency towing vessel Acil çekme römorkörü
Expios / explosive fog signal Patlayıcı sis işareti
F / fixed Sabit
F (FOXTROT) / alphabetical flag “F” of international code of signal Uluslararası işaret
sancaklarından “F” harfi “hareket kabiliyetine sahip değilim, benimle irtibatta bulu-
nunuz” anlamında kullanılan işaret sancağı.
FATDMA / fixed access time division multiple Sabit erişimli zaman bölmeli çoklu eri-
şim modu
FAX / facsimile Faks
FCST / forecast Hava tahmini
FFI / fixed and flashing Sabit ve çakarlı
FFI (..) / fixed and group flashing Sabit ve grup çakarlı
FI-FI / fire fighting Yangın söndürme
Fl / flashing Çakarlı
Fl(..) / group flashing Grup çakarlı
Fog Det Lt / fog detector light Sis bulucu fener
G / green Yeşil
G (GOLF) / alphabetical flag “G” of international code of signal Uluslararası işaret
sancaklarından “G” harfi “kılavuz istiyorum” anlamına kullanılır.
GMDSS / global maritime distress and safety system Küresel deniz tehlike ve güvenlik
sistemi
GPS / global positioning system Küresel mevki belirleme sistemi
GRP / glass reinforced plastic Plastik ile kuvvetlendirilmiş cam
GRT/GT / gross registered tons/gross ton Bir geminin ölçü güvertesi altı ve yaşam
yerleri hacimleri toplamının metrik sistemde bulunması ve 2,83 m3e bölünmesi so-
nucunda çıkan hacimsel birim
GTH / vessel traffic service Gemi trafik hizmetleri
GTHM / Vessel Traffic Services Center Gemi Trafik Hizmetleri Merkezi
H (HOTEL) / alphabetical flag “H” of international code of signal Uluslararası işaret
sancaklarından “H” harfi “gemide kılavuz kaptan var” anlamına kullanılır.
H24 / continuous Sürekli
HF / high frequency Yüksek frekans (3-30 MHz arası)
HFpB / high focal plane buoy Yüksek düzlemli şamandıra
HJ / day service only Yalnız gündüz hizmeti

341 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


HN / night service only Yalnız gece hizmeti
HR / harbour Liman
(HOR) / horizontal Yan yana
HSD / high-speed data Yüksek hızlı veri
HX / no specific hours Belirli bir hizmet saati olmayan
I / interrupted Kesintili
IALA / International Association of Marine Aids to Navigation and Lighthouse Authori-
ties Uluslararası Seyir Yardımcıları ve Fener Otoriteleri Birliği
ICAO / International Civil Aviation Organization Uluslararası Sivil Havacılık Organi-
zasyonu
ICOMIA / International Council of Marine Industry Associations Uluslararası Deniz
Endüstrileri Birlikleri Konseyi
IGC CODE / International Gas Carriers Code Dökme olarak sıvılaştırılmış gazlar taşı-
yan gemi yapı ve ekipmanlarının uluslararası kodu
IHO / International Hydrographic Organization Uluslararası Hidrografi Organizas-
yonu
ILO / International Labour Organization Birleşmiş Milletler Uluslararası Çalışma Teş-
kilatı
IMDG / International Maritime Dangerous Goods Uluslararası Denizcilik Tehlikeli Mallar
IMN / INMARSAT mobile number INMARSAT mobil numarası
IMO / International Maritime Organization Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik
Örgütü
IMRF / International Maritime Rescue Federation Uluslarası Denizde Cankurtarma
Birliği
IMSO / International Mobile Satellite Organization Uluslarası Gezici Uydu Organi-
zasyonu
IOR / Indian Ocean region Hint Okyanusu INMARSAT uydusu kapsama alanı
IRREG / irregular Düzensiz
ISL / Institute of Shipping Economics and Logistics Deniz Ekonomileri ve Lojistik Ku-
rumu
ISM / International Safety Management Güvenli Yönetim Sistemi Kodu (IMO’nun
a.741 (18) sayılı kararıyla kasım 1993 tarihinde kabul edilmiş ve mayıs 1994 tarihinde
SOLAS 1974’ün 9. bölümüne eklenmiş bir kuraldır)
Iso / isophase Isofaz
ISPS / International Ship and Port Facility Security Uluslararası Gemi Ve Liman Gü-
venlik Sistemi
ISU / International Salvage Union Uluslararası Gemi Kurtarma Birliği

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 342


DENİZCİLİK
terimleri

I (INDIA) / alphabetical flag “I” of international code of signal Uluslararası işaret san-
caklarından “I” harfi “rotamı iskeleye değiştiriyorum” anlamına kullanılmaktadır.
intens / intensified sector Kuvvetli, şiddetli sektörü
J (JULIET) / alphabetical flag “J” of international code of signal Uluslararası işaret
sancaklarından “J” harfi “ yanmaktayım ve gemide tehlikeli yük var. Benden neta
bulununuz” anlamına kullanılır.
JRCC / Joint Rescue Co-ordination Center Deniz ve Hava Kurtarma Koordinasyon
Merkezi
K (KİLO) / alphabetical flag “K” of international code of signal Uluslararası işaret san-
caklarından “K” harfi “sizinle haberleşmek istiyorum” anlamına kullanılır.
KEGM / Directorate General of Coastal Safety Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü
KEİB / Black Sea Economic Cooperation Organization Türkiye, Rusya Federasyonu,
Romanya, Bulgaristan, Ukrayna, Azerbaycan, Moldova, Gürcistan, Ermenistan, Yu-
nanistan, Arnavutluk ve Sırbistan’dan oluşan Karadeniz Ekonomik İşbirliği Asamblesi
L (LIMA) / alphabetical flag “L” of international code of signal Uluslararası işaret san-
caklarından “L” harfi “geminizi derhal durdurunuz” anlamında kullanılır.
LANBY / large automatic navigational buoy Büyük, otomatik seyir şamandırası
LAT / latitude Enlemi
LdgLts / leading lights Rehber fenerleri
LDT / light displacement ton Geminin boş ağırlığı
LES / land earth station Kara yer istasyonu
LF / low frequency Alçak frekans ( 30-300 kHz arası)
LFI / long flash Uzun ışık
LNG / liquefied natural gas Sıvılaştırılmış doğal gaz
LOCATING / the finding of ships, aircraft, units or persons in distress Tehlikedeki
gemileri, uçakları, ünite ve insanları bulmak
LOF/TOF / Lloyd Open Form/Turkish Open Form Açık Deniz Mukavelesi
Long / longitude Boylamı
LPG / liquefied petroleum gas Sıvılaştırılmış petrol gazı
LRIT / long range identification and tracking Uzun mesafe kimliklendirme (tanımla-
ma) sistemi
Lt / light Fener/ışık
LT / local time Yerel saat
Lt Ho / lighthouse Deniz feneri
Lt V / light vessel Fener gemisi
Lt f / light float Yüzen şamandıra

343 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


LUT / local user terminal Yerel kullanıcı terminal (COSPAS/SARSAT uydularından ge-
len alarm bilgilerini alan yer istasyonu)
LWT / lightweight ton Donatılmış kuru tekne ağırlığı: tekne ağırlığı + makine ve
teçhizat ağırlığı
M / sea miles Deniz mili
m / meters Metre
M (MIKE) / alphabetical flag “M” of international code of signal Uluslararası işaret
sancaklarından “M” harfi “gemim durdu ve yol yapamıyorum” anlamında kullanılır.
MARPOL / International Convention for the Prevention of Pollution from Ships De-
nizlerin Gemiler Tarafından Kirletilmesinin Önlenmesine Ait Uluslararası Sözleşme
MARRAP / Marmara Report Marmara Raporu
MAS / maritime assistance service Deniz yardım servisi (can kayıpları hariç)
MB/D / million barrels per day Günlük milyon varil
MCA / Marine Coast Guard Agency Deniz ve Sahil Güvenlik Ajansı
MCC / mission control centre Görev kontrol merkezi
MCS / master control station Ana kontrol merkezi
MEPC / Marine Environment Protection Committee Deniz Çevre Koruma Komitesi
METAREA / meteorological area Meteorolojik bölge
MGS / national ship register Millî gemi sicili
MID / maritime identification digits Deniz kimlik numarası
Min / minutes Dakika
MMSI / maritime mobile service ıdentity Denizcilik mobil hizmet kimliği
Mo / morse code light or fog signal Mors kodlu fener veya sis işareti
MOU / memorandum of understanding Memorandum
MRCC / Maritime Rescue Coordination Center Deniz Kurtarma Koordinasyon Mer-
kezi
MRSC / maritime rescue sub-center Deniz kurtarma alt merkezi
MSI / maritime safety information Deniz emniyet bilgileri
MV / mercury vapour discharge lamp greenish white in colour Yeşilimtırak-beyaz
renkte cıva buharlı lamba
N (NOVEMBER) / alphabetical flag “N” of international code of signal Uluslararası işa-
ret sancaklarından “N” harfi “olumsuz ya da evvelki grubun anlamı olumsuz olarak
okunmalıdır” anlamında kullanılır
NAVAREA / navigational area Seyir alanları
NAVTEX / navigational telex Seyir ve meteorolojik bilgileri yayımlayan teleks otomatik
sistem

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 344


DENİZCİLİK
terimleri

NBDP / narrow band direct printing Dar bant doğrudan yazmalı teleks sistemi
O (OSCAR) / alphabetical flag “O” of international code of signal Uluslararası işaret
sancaklarından “O” harfi “denize adam düştü” anlamına kullanılır
OBO / oil / bulklore Petrol / dökme yük / cevher
Oc / occulting Hüsuflu
Oc(..) / group occulting Grup hüsuflu
Occas / occasional Ara sıra
OECD / Organisation for Economic Co-operation and Development İktisadi İşbirliği
ve Kalkınma Teşkilatı: ABD, Avustralya, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Da-
nimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, Hollanda, İrlanda, İtalya, İngiltere, İspanya,
İsveç, İsviçre, İzlanda, Japonya, Kanada, Kore Cumhuriyeti, Lüksemburg, Macaristan,
Meksika, Norveç, Polonya, Portekiz, Türkiye, Yeni Zelanda, Yunanistan (29 ülke)
OPEC / Organization of the Petroleum Exporting Countries Petrol İhraç Eden Ülkeler
Birliği: Cezayir, Libya, Nijerya, Endonezya, İran, Irak, Kuveyt, Katar, Suudi Arabistan,
Birleşik Arap Emirlikleri, Venezüella (11 ülke)
OPRC / International Convention on Oil Pollution Preparedness, Response and Coo-
peration Petrol Kirliliğine Karşı Hazırlıklı Olma, Müdahale ve İşbirliğine Dair Ulusla-
rarası Sözleşme
ORV / oil recovery vessel Yağ/yakıt toplama gemisi
OSC / on scene coordinator Olay yeri koordinatörü
ÖTV / special consumption tax Özel tüketim vergisi
(P) / provisional, preliminary İlk kez
P (PAPA) / alphabetical flag “P” of international code of signal Uluslararası işaret san-
caklarından “P” harfi “gemi denize çıkmak üzeredir bütün şahıslar gemide bulunsun”
balıkçı gemileri tarafından “ağlarım bir engele takıldı” anlamında kullanılır
P&I Klübü / Protection and Indemnity Club Koruma ve Tazminat Kulübü
PA / position approximate Yaklaşık mevki
PEL / port entry light Liman giriş feneri
PLB / personal locator beacon Kişisel yer belirleme vericisi
PMO / port meteorological office Liman meteoroloji ofisi
POR / Pacific ocean region Pasifik Okyanusu bölgesi
PV / pilot vessel Pilot gemisi
Q / quickflashing Seriçakarlı
Q (QUEBEC) / alphabetical flag “Q” of international code of signal Uluslararası işaret
sancaklarından “Q” harfi “geminin sağlık durumu iyidir, serbest pratika istiyorum”
anlamında kullanılır
R / red Kırmızı

345 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


Ra / coast radar station Sahil radyo istasyonu
RACON / radar responder beacon Radar dalgaları yansıtıcısının kısa yazılışı
Radio / coast radio station Sahil radyo istasyonu
Ramark / radar beacon (continuous) Radar bikın (devamlı)
Rarefl / radar reflector Radar reflektörlü
RATDMA / random access time division multiple access Rastgele erişimli zaman böl-
meli
RC / circular radio beacon Dairevi radyo bikın
RCC / rescue coordination centre Kurtarma koordinasyon merkezi
RD / directional radio beacon İstikamet radyo bikını
RG / radio direction finding station Radyo istikamet bulma istasyonu
ROC / restricted operator certificate GMDSS tahditli operatör sertifikası
ROPAX / ro-ro passenger Tekerlekli araç ve yolcu gemisi
RT / radio telephone Radyo telefon
RW / rotating load radio beacon Döner halkalı radyo bikın
Sec / seconds Saniye
S (SIERRA) / alphabetical flag “S” of international code of signal Uluslararası işaret
sancaklarından “S” harfi “makinelerim geri çalışıyor” anlamına kullanılır
SART / search and rescue transponder Arama kurtarma yer belirleyicisi
SBM / single buoy mooring Tek bağlanma şamandırası
SCOPIC / special compensation p&i clause Özel tazminat koruma ve tazminat ku-
lübü şartı
SDR / special drawing rights Özel çekme hakkı, IMF’nin kullandığı para birimidir
SHOD / Office Of Navigation, Hydrography and Oceanography Seyir Hidrografi ve
Oşinografi Dairesi Başkanlığı
Si / silence Sükût
Sig Stn / signal station İşaret istasyonu
SMCP / standard marine communication phrases Standart denizcilik haberleşme ka-
lıpları
SOG / speed over ground Yere göre hız
SOLAS / International Convention for the Safety of Life at Sea 1972 Uluslararası De-
nizde Can Emniyeti Sözleşmesi
SOS / save our souls İmdat
SP / sailing plan Seyir planı
SPM / single point mooring Tek bağlama yeri

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 346


DENİZCİLİK
terimleri

STCW / standards of training certification and watchkeeping for seafarers Gemiadam-


larının eğitim, belgelendirme ve vardiya tutma standartları
SURVIVAL CRAFT / a craft capable of sustaining the lives of persons in distress from
the time of abandoning the ship Tehlikedeki gemiyi terk eden personelin hayatlarını
idame ettirebilecek kabiliyeti olan araç
SV / sodium vapour discharge lamp, orange in colour Sodyum buharlı lamba portakal
renkli
T / temporary Geçici olarak
T (TANGO) / alphabetical flag “T” of international code of signal Uluslararası işaret
sancaklarından “T” harfi “benden açık bulununuz, çift trol çekmekteyim” anlamına
kullanılır
TEU / twenty-four equivalent unit 24’lük konteyner
TB (TS) / Turkish Straits Türk Boğazları
TBDTDT (TSMTR ) / Turkish Straits Maritime Traffic Regulation Türk Boğazları Deniz
Trafik Düzen Tüzüğü
TBGTH (TSVTS) / Turkish Straits Vessel Traffic Services Türk Boğazları Gemi Trafik
Hizmetleri
TD / fog signal temporarily discontinued Sis işareti geçici olarak devam etmiyor
TE / light temporarily extinguished Fener geçici olarak söndü
Temp inop / temporarily inoperative Geçici olarak çalışmayan
TSS / TAD / traffic separation scheme Trafik ayrım düzeni
TTK / Turkish Code of Commerce Türk Ticaret Kanunu
TUGS / Turkish International Ship Register Türk Uluslararası Gemi Sicili
TÜBRAP / Reporting System in Turkish Straits Türk Boğazları Raporlama Sistemi
TÜRKTERMAP / Turkish Shipyards Master Plan Türkiye Tersaneler Master Planı
U (UNIFORM) / alphabetical flag “U” of international code of signal Uluslararası işa-
ret sancaklarından “U” harfi “tehlikeye gidiyorsunuz” anlamına kullanılır
UEL / upper explosive limit Üst patlama limiti
UFN / until further notice Bir sonraki duyuruya kadar
ULCC / ultra-large crude carrier Ultra büyük ham petrol gemileri olup 300.000 DWT
üzeri kapasiteye sahip tankerlerdir
Unintens / unintensified sector Şiddeti azaltılmış sektör
UQ / ultra quick flashing Çok çok seri çakarlı
UTC / universal time coordinated Evrensel kabul edilmiş zaman (eskiden GMT olarak
ifade edilirdi)
UV / light-vessel Fener dubası

347 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


V (VICTOR) / alphabetical flag “V” of international code of signal Uluslararası işaret
sancaklarından “V” harfi “yardım isterim” anlamına kullanılır
(Var) / variation Doğal sapma
(Vert) / vertical Üst üste
Vi / violet Menekşe (renk)
Vis / visible Görünüş (sektör açısı)
VLCC / very large crude carrier Çok büyük ham petrol taşıma gemileri olup 150.000-
299.999 DWT arası kapasiteye sahip tankerlerdir
VQ / very quick flashing Çok seri çakarlı
VHF / very high frequency Portatif telsiz telefon (radyo telefon) olan çok yüksek fre-
kanslı telsiz cihazının kısa yazılışı.
VTS / vessel traffic services Gemi trafik hizmetleri
W / white Beyaz
W (WHISKEY) / alphabetical flag “W” of international code of signal Uluslararası
işaret sancaklarından “W” harfi “tıbbi yardım isterim” anlamına kullanılır
WGS / World Geodetic System Dünya Jeodetik Sistemi
Whis / whistle Islık
WMO / World Meteorological Organization Dünya Meteoroloji Örgütü
WX / weather Hava raporu
X (X-RAY) / alphabetical flag “X” of international code of signal Uluslararası işaret
sancaklarından “X” harfi “girişiminizi durdurunuz ve işaretimi bekleyiniz” anlamına
kullanılır.
Y / yellow, amber or orange Sarı, kehribar veya portakal rengi
Y (YANKEE) / alphabetical flag “Y” of international code of signal Uluslararası işaret
sancaklarından “Y” harfi “demirimi tarıyorum” anlamına kullanılır
Z (ZULU) / alphabetical flag “Z” of international code of signal Uluslararası işaret
sancaklarından “Z” harfi “römorkör istiyorum” anlamına kullanılır

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 348


ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ
HABERLEŞME
terimleri
abone

A adressiz gönderi / unaddressed


item
abone / subscriber Herhangi bir adres belirtilmeksizin
Bir işletmeci ile elektronik haber- göndericinin belirleyeceği adreslere
leşme hizmetinin sunumuna yönelik bırakılan gönderi.
olarak yapılan bir sözleşmeye taraf ağ geçidi / gateway
olan gerçek ya da tüzel kişi. Veri iletişim ağları arasında veri
acil yardım çağrı hizmetleri / akışını ve anahtarlamasını sağlayan
emergency call services birim.
Yangın, sağlık, doğal afetler ve gü- ağ mimarisi / network architecture
venlik gibi acil durumlara ilişkin
Bir bilgisayar ağının protokoller, iş-
bilgilerin itfaiye, polis, jandarma,
levler ve hizmetler gibi işletme ilke-
sağlık kuruluşları gibi ilgili kuru-
leri ve mantıksal yapısı.
luşlara en hızlı ve en uygun şekilde
iletilmesi. ağ, şebeke / network
açık bilgisayar ağı / open compu- Bilgisayarların birbirleriyle iletişim
ter network kurabildikleri ağ.
İsteyen herhangi bir bilgisayar kul- ağa erişim noktası / network
lanıcısının bağlanabileceği ve diğer access point
kişilerle bilgisayar üzerinden ileti- Abonenin İnternet’e bağlanabildiği
şim kurabileceği, herkese açık elek- nokta.
tronik iletişim ortamı.
aktarıcı / transponder
açıktan transit / in open transit
Yerden gelen sinyalin frekansını
Üçüncü bir ülke varışlı gönderilerin
değiştiren ve gücünü arttıran uydu
kapalı posta düzenleyen ülkeler ara-
üzerindeki cihaz.
cılığı ile sevk edilmesi.
açma masası / opening table alan adı / domain name
Gelen, giden servislerinde posta tor- Bir İnternet sitesini tanımlayan ad-
ba ve paketlerinin açıldığı masa. res.

adres değiştirme / alteration of alıcının kendisine teslim / deli-


address very to the addressee
Göndericinin adres konusundaki de- Gönderici tarafından bir gönderi-
ğişiklik talebi. nin sadece alıcının kendisine teslim
edilmesi için konulan ibare.
adres normu / addressing standart
Mevzuatla belirlenmiş adres stan- alıcısından ücret ve vergi alın-
dartları. mayacak gönderi / item having no
charge and tax to be collected from
adressiz basılmış kağıt / unad- addressee
dressed printed paper
Tüm ücret ve vergileri kabul esna-
Tüm adreslere veya belirli meslek
sında gönderici tarafından ödenen
gruplarına dağıtılmak üzere posta-
ya verilen basılmış kağıt. gönderi.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 352


HABERLEŞME
terimleri

arabağlantı

alındı / receipt anten / antenna


Bir gönderinin kabul ücretinin 1- Elektrik sinyallerini (voltaj ve
alındığına dair göndericiye verilen akım) elektromanyetik dalgalara ya
belge. da elektromanyetik dalgaları elek-
trik sinyallerine dönüştürmek için
alıp verme merkezi / office of
kullanılan araç.
exchange
2- Uydudan gelen mikrodalga sinyal-
Gelen-giden yurt dışı postaların alı-
leri üzerinde toplayıp feed sistemine
nıp verildiği merkez.
odaklayan pasif cihaz.
alma haberi / advice of receipt
Göndericiye, gönderisinin alıcıya
teslim edildiğinin bildirilmesi ek
hizmeti.
alt çevirici / down converter
Alçak frekansa dönüştüren frekans
değiştirici.
amatör bantlar / amateur bands
Amatörlerin çalışma yapabildikleri
frekans aralıkları.
analog veri kanalı / analog data anten kontrol ünitesi / antenna
channel control unit
Veri işaretleri için bir ses bandında- Haberleşme için kullanılan anteni
ki kanal, girişte kipleyici ile çıkışta istenilen yere yönlendirmek için
kip çözücüden oluşan yol. kullanılan ekipman.
ankesörlü telefon / pay telephony antiye / postal stationery stamped
Para, jeton, kodlanmış kartlar ve paper
benzeri yöntemler kullanılarak te- Posta idareleri tarafından satışa
lefon görüşmesi yapılmasına imkân sunulmuş, ücretleri daha önceden
veren özel terminal cihaz. basılmış olan zarf, kart veya benzeri
anma pulu / commemorative issue/ ürün.
stamp AO Maddeleri / AO items
Bir kişi veya olayın anısına basılan
(other object items)
pul.
Basılmış kağıtlar, küçük paketler,
körlere özgü yazılar
arabağlantı / interconnection
İki ayrı telekomünikasyon şebekesi
arasındaki telekomünikasyon trafi-
ğinin gerçekleştirilmesini teminen
iki şebekenin birbirine irtibatlandı-
rılması.

353 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


aracı merkez

aracı merkez / intermediate ser- Bakır telefon hatları üzerinden ge-


vice nişbant erişim sağlayan bir trans-
Bir gönderinin aktarmasını ger-çek- misyon teknolojisi.
leştiren hizmet birimi. ateşleme verimliliği / thrust
aracı ülke / intermediate country efficiency
Üçüncü ülke varışlı bir postaya ara- Ateşlemenin ne kadar verimli oldu-
cılık eden ülke. ğunu gösteren değer.
araç takip sistemi / vehicle trac- ayırıcı, dağıtıcı / splitter
king system Bir işareti iki veya daha fazla yola
Posta ve diğer amaçlar için kulla- ayırmak veya dağıtmak için kullanı-
nılan araçların, GPS ve GSM/GPRS lan alet veya sistem.
teknolojileri kullanılarak sayısal
haritalar üzerinde izlenmesi, rapor- ayırım (işleme) merkezi / sorting
lanması, uzaktan yönetilmesi, araç center
takip bilgilerinin (hareket saatleri, Gönderilerin varış yerine göre ayı-
nerede oldukları ve ortalama varış rım işlemlerini yapan özel merkez.
süreleri vb.) monitörlerden izlenil-
mesi.
arayan abonenin numarasının
görünmesi / caller line identificati-
on presentation (CLIP)
Kişi bir arama yaptığı zaman abone
numarasının karşı tarafta görünme- B
si. bakış açısı / look angle
arayüz / interface Çanak antenin uyduya baktığı açı.
Kullanıcının, telekomünikasyon şe- bant / band
bekesine erişimini sağlayan fiziksel Spektrumda belli bir frekans aralı-
bağlantı noktası veya telsiz cihazları ğını içine alan bölge.
arasında erişimi sağlayan yayılım
ortamını ve bunların teknik özellik-
bant genişliği / bandwidth
lerini ifade eder. Frekans spektrumunda tanımlan-
mış frekans aralığı.
ardiye ücreti / storage charge
basılmış kağıt / printed papers
Normal süresi içinde alınmayan
koli/kargo postası gönderilerinde Kâğıt, karton veya basımda kulla-
her ilave gün için alınan ek ücret. nılmasına alışılmış başka maddeler
üzerine klişe, kalıp veya negatif kul-
asenkron veri iletimi / asynchro- lanılmasını gerektiren makine veya
nous data transfer fotoğraf usulüyle birbirinin aynı ola-
Paket anahtarlama temeline göre ça- rak çok sayıda elde edilen baskılar.
lışan bir veri protokolü.
basit bölüm / simple segment
asimetrik sayısal abone hattı / Hiçbir sınıflandırmaya ihtiyacı ol-
asymmetric digital subscriber line mayan bölüm.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 354


HABERLEŞME
terimleri

birleşik posta

basit nesne erişim protokolü / Bilgi işleme hizmetleri için gerekli


simple object access protocol tüm bilgisayar donanım ve yazılım
Ağ tabanlı objelerin bilgilerinin ko- olanakları yanında, yönetici, sistem
lay edinilmesini sağlayan yazılım çözümleyiciler, programlayıcılar,
mimarisi. işletmenler gibi bilişim insan gücün-
den oluşan ve bilgi işleme hizmeti
basit veri elemanı / simple data
sunmayı amaçlayan örgüt.
element
Tek bir değer taşıyan veri elemanı. bilgi teknolojisi / information
technology
baz istasyonu / base station
Hücre içinde cep telefonlarıyla rad- Özellikle büyük bir kuruluş ya da
yo sinyalleri aracılığıyla iletişim şirket içinde, bilgi yönetimi ve işle-
kurulmasını sağlayan bir mobil ile- menin tüm yönleriyle ilgilenen geniş
tişim ağının her hücresindeki sabit bir alan.
alıcı-verici aygıtı. bilgisayar / computer
Çok sayıda aritmetiksel veya man-
tıksal işlemlerden oluşan bir işi ön-
ceden verilmiş bir programa göre
yapıp sonuçlandıran elektronik
araç.

besleyici / feeder
Uydu anteninde bulunan sinyalin gi-
riş ve çıkışında kullanılan cihaz.
bildirme kağıdı / letter bill
Torba içerisindeki kayıtlı gönderile-
rin dökümünün yapıldığı liste. bilişim / informatics
İnsanoğlunun teknik, ekonomik ve
bilgi aktarımı / information trans-
toplumsal alanlardaki iletişiminde
fer
kullandığı ve bilimin dayanağı olan
Bir veri kaynağından bir veri alıcısı- bilginin, özellikle elektronik maki-
na yapılan veri iletiminin sonucu. neler aracılığıyla, düzenli ve ussal
bilgi güvenliği / information se- biçimde işlenmesi bilimi. Bilgi olgu-
curity sunu, bilgi saklama, erişim dizgeleri,
Bilginin yetki dışı bir başka kişiye bilginin işlenmesi, aktarılması ve
aktarılma, değiştirilme, örselenme kullanılması yöntemlerini, toplum
ya da açığa vurulma tehlikelerine ve insanlık yararı gözeterek incele-
karşı korunması. yen uygulamalı bilim dalı.

bilgi işlem merkezi / data process- birleşik posta / hybrid mail


ing center Elektronik gönderi ve fiziksel tes-

355 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


birleştirici
limin bir araya gelmesinden oluşan ğında değiştirilen özel kupon.
gönderi sistemidir. (Genellikle, di- cihet / postsman’s distribution area
jital verinin alıcı adresine en yakın
baskı merkezinde fiziksel gönderiye Bir dağıtıcının günlük ya da peri-
dönüştürülmesini içermektedir. yodik zamanlarla dolaştığı parkur,
görev yeri.
birleştirici / combiner
İki veya daha fazla işareti birleştir- coğrafi veri / geospatial data
mek için kullanılan alet veya sistem. Nesnelerin coğrafi konumlarını ve
bit / bit aralarındaki ilişkileri belirleyen ve-
riler.
İkili düzende her bir rakama (0 veya
1) bit denir. cut-off zamanı / cut-off time
bit hata oranı / bit error rate Gönderinin planlanan sürede alıcısı-
na teslimini sağlamak amacıyla pos-
Bir örnekteki bit hatalarının sayısı-
ta süreçlerinde kabul, ayrım, sevk,
nın örnekteki bitlerin toplam sayı-
dağıtım, teslim yapılan işlemlerin en
sına bölünmesiyle elde edilen orta-
son yapılması gereken zaman.
lama.
bozulabilir ve bulaşıcı madde /
infectious substance
Posta yoluyla taşınması şarta tâbi
bozulabilir bulaşıcı madde. Ç
bulut bilişim / cloud computing çağrı bekletme / call waiting
Temel olarak bir uygulamanın, web
Kişinin bir telefon görüşmesi yaptı-
üzerinden, kendi sisteminizde her-
ğı sırada gelen ikinci bir aramanın
hangi bir kurulum gerektirmeden
olması durumunda alınan uyarı sin-
çalışabilmesi.
yali.
byte / byte
çağrı merkezi / call center
Bir anlam ifade eden en küçük sa-
yısal veri kümesi. Bir byte 8 bit’ten Tüketicilere yararlanılan hizmetler
oluşur. ile ilgili olarak bilgilendirme ve yön-
lendirme konularında yardımcı olan
hizmet birimi.

C
cep telefonu / mobile phone
Kişinin yanında taşıyabildiği kablo-
suz telefon, mobil telefon
cevap kuponu / international reply
coupon UPU tarafından tedavüle
çıkarılan ve bir posta pulu karşılı-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 356


HABERLEŞME
terimleri

dairesel polarizasyon

çağrı yönlendirme / call forward- grafikler, animasyon, ses, müzik,


ing video gibi) bir arada kullanma şekli.
Kullanıcının bir telefonu alternatif çoklu ortam mesaj hizmeti /
bir yerde çalmak üzere programla- multimedia messaging service
masına izin veren bir özellik. Çağrı
Kullanıcıların resim, sesli ve görün-
yönlendirme her zaman ya da belli
bir telefonun meşgul olduğu ya da tülü videolar gibi çeşitli multimedya
cevap vermediği durumlarda olduğu içeriği barındıran mesajları, gerçek
gibi sadece önceden belirlenen za- zamansız bir iletimle gönderip al-
manlarda geçerli olabilir. malarını sağlayan, gelişmiş kablo-
suz terminaller için belirlenmiş bir
çapraz modülasyon / cross-mo- standart.
dulation
Aynı ortamda iletilen iki işaretin çözünürlük / resolution
birbirini modüle ederek istenmeyen Bir ölçme sistemi tarafından algıla-
yeni karışma işaretlerinin meydana nabilecek en küçük sinyal artışı.
gelmesi.
çevre donanımı / peripheral equip-
ment
Bir bilgi işlem dizgesinde, dizgenin
dışarıyla iletişimini sağlayan ya da
dizgeye ek olanaklar kazandıran, D
ana işlem biriminden ayrı, herhangi dağıtıcı / postmen
bir donanım. Posta maddelerinin adresinde dağı-
çıkış verileri / output data tım ya da teslimini sağlayan kişi.
Bilgisayar tarafından işlenmiş olup dağıtılmış veriler / distributed
bir bellek ortamına kaydedilmeye data
hazır olan veriler. Birden fazla bilgisayara bölük bölük
çok düşük frekans / very low dağıtılmış olmasına rağmen tek bir
frequency bilgisayarda bulunuyormuş gibi eri-
3 ile 30 kHz arasındaki frekans aralığı. şilebilen ve işlenebilen veriler.

çok yüksek frekans / very high dağıtımlı veri işleme / distributed


frequency data processing
30 ile 300 MHz arasındaki frekans ara- Bilgisayarların boş kapasitelerinden
lığı. en iyi şekilde yararlanmak amacıy-
la ya da çok büyük hesaplama gücü
çoklu haberleşme / conference gerektiğinde, bir veri iletişim ağı
communications üzerinde paylaşımlı olarak bilgisa-
Üç veya daha fazla merkezin aynı yarların tek bir problem üzerinde
anda ve direkt olarak konuşma ya- çalıştırılmaları.
pabildikleri haberleşme kolaylığı.
dairesel polarizasyon / circular
çoklu ortam / multimedia polarization
Birden fazla ortam ögesini (metin, Yayılma esnasında doğrultusu düz-

357 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


dalga kılavuzu
gün bir şekilde dönen elektroman- şartlar dahilinde karasal ve uzay
yetik dalganın polarizasyonu. telsiz haberleşme hizmetine mahsus
kullanımını sağlamak üzere Millî
dalga kılavuzu / waveguide
Frekans Planı’na işlenmesi.
İçinden sinyallerin geçtiği içi boş
kablo/boru. devre anahtarlamalı veri akta-
rımı / circuit switch data
dar bant / narrow band
9600 bit/sn hızında devre anahtar-
Bir ses seviyesi hattından daha az lamalı veri iletimi.
veya eşit veri transfer hızı sağlayan
bir kanal. dış panelist / external panelist
Deneme mektubu düzenleyen, kim-
değer konulmuş koli / insured liği ve adresi posta idaresince bilin-
parcel meyen kişi.
Kayıp, hasar ve çalınma durumunda
tazminata esas olacak kadar değer dışmerkezlilik / eccentricity
konulan koli. Eliptik bir yörünge için yörüngenin
şeklini belirleyen sabit.
demodülasyon / demodulation
Bir taşıyıcı üzerine bindirilen bilgi dijital / digital
sinyalinin geri alınma işlemi. Verileri bir ekran üzerinde elektro-
nik olarak gösteren; sayısal.
deneme mektubu / test letter
Mektubun kabulünden teslimine ka- direkt çanta / direct bag
dar geçen süreyi ölçmek amacıyla Direkt posta düzenlenecek bir ülke-
belli periyotlarla gönderilen, gönde- ye düzenlenen çanta.
ricisi ve alıcısı (panelist) sabit mek- direkt posta / direct dispatch
tup. Çıkış ülkesi tarafından herhangi bir
denetim bölütü / control data ülkenin aracılığı olmadan varış ül-
segment kesine sevk edilen posta.
Elektronik belge işlemede, bir gön- doğrudan arama / direct call
derimin başını ya da sonunu, ya da Operatör yardımı kullanmadan ya-
bir belgenin sınırlarını bildiren veri pılan arama.
kesimi.
doğrudan bellek erişimi / direct
denetlenebilir veriler / auditable access memory
data Belleğe veri aktarımını ve bellekten
Anlaşılır ve izlenebilir bir şekilde veri okumayı; merkezî işlem birimi-
düzenlenmiş ve bağımsız denetçiler ni veri transferi işleminde devre dışı
tarafından denetiminin yapılması bırakarak, sistemin çalışmasını hız-
kolaylaştırılmış veriler. landıran ve işlemci yükünü azaltan
bir yöntem.
detay frekans planı / allotment
Genel frekans planına uygun olarak doğrudan erişim / direct access 
belirli bir frekans aralığının ülke 1- Veri saklama ortamında erişilmek
geneli veya bölgesel olarak belirli istenen tutanağın, bir önce erişilen

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 358


HABERLEŞME
terimleri

elektromanyetik uyumluluk
tutanağın bulunduğu yerden bağım- troniği, iletişim teknolojileri ve iç ve
sız olarak, belirli sınırlar içinde de- dış ortamlarda sırası ile servis kali-
ğişmez bir sürede, doğrudan okun- tesi ve yüksek güvenliğiyle herhangi
ması ya da yazılmasını sağlayan bir zamanda herhangi bir yerde her
donanım olanağı ve veri düzenleme türlü ağ hizmetini tek bir noktada
yöntemi. birleştirerek makul fiyat ve tek fa-
2- Bir posta idaresinin kendi gön- turalandırmayla gerçekleştirecek,
derilerini bir başka posta idaresine 100 Mbit/s ile 1 Gbit/s veri iletim ka-
yurt içi posta gönderisi gibi gönder- pasitesini sağlayabilen, sistemlerin
mesi. sistemi ve ağların ağı olmayı hedef-
leyen bir hizmet.
doğrudan ölçülen veri / absolute
data dörtlü çeşitlilik / quadruple di-
versity
Bilgisayar grafiğinde, ekran uzayın-
da ya da belleğindeki gerçek koor- Bir sistemde dört tane anten kulla-
dinatları belirleyen bilgisayar prog- nılıp alış seviyesinin yükseltilmesi.
ram değerleri. düşük frekans / low frequency
doğrulamak / verify 30 ve 300 Khz arasındaki frekans
aralığı.
Bir verinin girilmesi sırasında doğru
olarak tamamlanıp tamamlanmadı- düzenleyici/ regulator
ğının kontrol edilmesi. Bir işletmecinin uyması gereken ku-
doküman / document ralları belirleyen kurum veya kuru-
luş.
Bir verinin üzerine kayıt edildiği, in-
san ya da makine tarafından okuna-
bilen, (değişmez) veri taşıyıcı.
dolaşım / roaming
Bir ağın abonelerinin, başka bir ope-
ratörün kapsama alanında, kendi
cep telefonları ve numaralarını kul-
E
lanmalarına izin veren bir mobil ile- eko bastırıcı / echo canceller
tişim özelliği. Uydu üzerinden yapılan telefon ha-
berleşmesinde kullanılan devreler-
döngüsel artıklık denetimi / deki yankının engellenmesi.
cyclic redundancy check
Veri kaybı veya değişikliğine karşı elektromanyetik uyumluluk /
bir güvence seviyesi sağlayan veri- electromagnetic compatibility
nin dijital olarak ifade edilmesine Elektrikli ve elektronik aygıtların
uygulanan matematiksel bir algo- yaydıkları ışınımların belirli girişim
ritma. ve yayılım limitleri altında kalması-
nı ve aynı ortamı paylaşan elektrikli
dördüncü nesil / fourth generation veya elektronik aletlerin birbirlerini
Tamamıyla IP tabanlı, kablolu veya olumsuzca etkilemeden çalışmaları-
kablosuz bilgisayar, tüketici elek- nı sağlayan teknikler.

359 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


elektronik haberleşme

elektronik haberleşme / electro- üretim, ithal, satış ve bakım - ona-


nic communication rım hizmetlerinin yürütülmesi ile
Elektriksel işaretlere dönüştürüle- ilgili sektör.
bilen her türlü işaret, sembol, ses,
elektronik haberleşme şebekesi
görüntü ve verinin kablo, telsiz,
/ electronic communication network
optik, elektrik, manyetik, elektro-
manyetik, elektrokimyasal, elektro- Bir veya daha fazla nokta arasında
mekanik ve diğer iletim sistemleri elektronik haberleşmeyi sağlamak
vasıtasıyla iletilmesi, gönderilmesi için bu noktalar arası bağlantıyı teş-
ve alınması. kil eden anahtarlama ekipmanları
ve hatlar da dahil olmak üzere her
elektronik haberleşme altya- türlü iletim sistemleri ağı.
pısı / electronic communication
elektronik haberleşme şebekesi
infrastructure
sağlanması / provision of electro-
Elektronik haberleşmenin, üzerin-
nic communication network
den veya aracılığıyla gerçekleşti-
rildiği anahtarlama ekipmanları, Elektronik haberleşme şebekesi ku-
donanım ve yazılımlar, terminaller rulması, işletilmesi, kullanıma su-
ve hatlar da dahil olmak üzere her nulması ve kontrolü.
türlü şebeke birimleri, ilgili tesisleri elektronik imza / electronic sig-
ve bunların bütünleyici parçaları. nature
elektronik haberleşme altyapı- Sadece imza sahibinin tasarrufunda
sı işletimi / electronic communica- bulunan, özel bir araçla oluşturulan,
tion operation nitelikli elektronik sertifikaya daya-
narak imza sahibinin kimliğinin ve
Elektronik haberleşme tesislerinin
imzalanmış elektronik veride son-
kurulması, kurdurulması, kira-
radan herhangi bir değişiklik yapılıp
lanması veya herhangi bir surette
yapılmadığının tespitini sağlayan
temin edilmesiyle bu tesisin diğer
imza.
işletmecilerin veya talep eden ger-
çek veya tüzel kişilerin kullanımına elektronik kimlik belgesi / digi-
sunulması. tal certificate
Onay kurumunun hazırladığı ve sa-
elektronik haberleşme hizmeti
yısal olarak imzaladığı, hangi açık
/ electronic communication service
anahtarın hangi kişiye ait olduğunu
Elektronik haberleşme tanımına gi-
gösteren belge.
ren faaliyetlerin bir kısmının veya
tamamının hizmet olarak sunulma- elektronik posta / electronic mail
sı. Bilgisayarlar veya bir ağ içindeki
belli gönderim merkezleri arasında
elektronik haberleşme sektörü
elektronik bilgi iletişimi.
/ telecommunications industry
Elektronik haberleşme hizmeti ve- elektronik veri değişimi / elec-
rilmesi, elektronik haberleşme şebe- tronic data interchanging
kesi sağlanması, elektronik haber- Standart bir formda yazılmış olan
leşme cihaz ve sistemlerine yönelik bilgilerin bilgisayarlar arasında ak-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 360


HABERLEŞME
terimleri

etkin piyasa gücü


tarımı ve otomatik olarak yorumla- Aynı doğrultuya gelen (cisim, uzay
nıp işlenebilmesi. aracı, gök cismi vb.) anlamında kul-
lanılan terim.
elektronik veri işlem / electronic
data processing eş konumlu / co-located
Önemli bir kesimi elektronik aygıt- Aynı boylamda çalışan uydular için
larca yürütülen bilgi işlem. kullanılan terim.
en yüksek veri hızı / maximum eş yerleştirme / co-location
data rate
eş zamanlı bilgisayar / simult-
Bir sayısal veri iletim ortamının ta- aneous computer 
şıyabileceği en büyük veri hızı.
Hesaplamanın gerektirdiği yolda
enterferans / interference birbirlerine bağlanan birimleri kap-
Frekans karışıklığına sebep olma. sayan, böylece tüm hesaplamanın eş
erişim / access zamanlı olarak yürütülebildiği bir
bilgisayar.
Elektronik haberleşme şebekesi, alt-
yapısı veya hizmetlerinin diğer işlet- eş zamansız iletim kipi / asynchro-
mecilere sunulması. nous transfer mode
erişim ağı / access network Veri, metin, ses, video ve multimed-
Aboneler ile omurga ağ arasında yer ya sinyallerinin ağ erişim noktaları
alan ve abonelerin omurga ağa erişi- arasında 155 Mbps’ye varan hızlar-
da eşzamanlı olarak iletilmesine izin
mini sağlayan ara ağ.
veren yüksek hızlı sayısal iletişim
erişim kanalı / access channel çoklama ve yönlendirme teknolojisi.
Aboneyi en yakın anahtara ya da yo-
e-tebligat / electronic notification
ğunlaştırıcıya bağlayan ağ elemanı.
Tebligat Kanunu’nda tebliğ çıkarma-
Genellikle kapalı devre şeklini alan
ya yetkili kılınan merciler tarafın-
bir çift bakır telden oluşan ve ayrı-
dan elektronik ortamda hazırlanmış
ca fiber optik kabloları, mikrodalga
olan tebligatların, değiştirilemez ve
bağlantıları ya da diğer teknolojileri
inkar edilemez bir şekilde güvenli
kullanabilen bir erişim kanalı.
e-posta yoluyla alıcılarına iletilmesi.
erişim kodu / access code
ethernet / ethernet
Bir bilgi işleme dizgesine ya da aygı-
Birkaç bilgisayarın genellikle eş ek-
tına erişimi sağlayan kod.
senli bir kablo üzerinden veri trans-
erişim protokolü / access protocol ferine izin veren yerel bölge ağı.
Ortaklaşa kullanılan bir ortama eri- etkin uydu / active satellite
şimi düzenleyen kurallar topluluğu.
Yörüngede haberleşmesine devam
erişim trafiği / access traffic eden uydu.
Abonelerin omurga şebekeye eri- etkin piyasa gücü / significant
şimlerini sağlayan ve erişim ağı de- market power
nilen ağ üzerindeki trafik.
İşletmecinin, ilgili elektronik haber-
eş doğrultulu / colinear leşme pazarında, tek başına ya da

361 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


faydalı yük
diğer işletmecilerle birlikte rakiple- filateli / philately
rinden, kullanıcılarından ve tüketi- Posta pulu koleksiyonculuğu.
cilerinden fark edilir bir şekilde ba-
ğımsız olarak hareket edebilmesine fiziksel erişim / physical access
imkân sağlayan ekonomik gücü. Bilgisayar güvenliğinde, korunmuş
bilgi merkezine giriş.
fonetik alfabe / phonetic alphabet
Ses ile yapılan haberleşme sırasında
yanlış anlamaları önlemek için her
F harfin bir kelime ile okunması.
frekans / frequency
faydalı yük / payload
1- Periyodik bir işaretin bir saniye-
Uydu üzerinde anten ve tekrarlayıcı deki tekrarlanma sayısı. Birimi Hz
sistemleri içeren haberleşme faliyet- (Hertz).
lerini yerine getiren alt sistem.
2- Elektromanyetik dalgaların sani-
fiber optik kablo / fiber optic yede yaptığı salınım sayısı, kendile-
cable rini tekrarlama sıklığı.
Merkezinde ışığı iletmeye yarayan frekans bantları / frequency band
ince cam bir tabaka, onun hemen
Frekans ekseninin, alçak frekans,
dışında optik malzemeden üretilmiş
orta frekans, çok yüksek frekans, sü-
ve merkezden yansıyan ışığı tekrar
per yüksek frekans ve en yüksek fre-
merkeze geri gönderen cam bir örtü,
kans şeklinde tanımlanan bantları.
en dışta da bu yapıyı darbe ve nem
gibi çevresel etkilere karşı koru- frekans planı / frequency plan
maya yarayan bir kılıfın bulunduğu Uydu kapasitesinin kullanım türünü
kablo. ve parametrelerini gösteren plan.
frekans tahsisi / assignment
Detay frekans planına uygun olarak
bir telsiz istasyonuna frekans veya
frekans kanalları, çıkış gücü, yayın
süreleri de dahil belirli şartlar altın-
da kullanmak üzere izin verilmesi.

fiber optik sistem / fiber optic


system
Saç teli kalınlığında ve çok hassas
G
üretilmiş saf cam bir ip üzerinden genel frekans planı / allocation
ışığın iletilmesi prensibiyle çalışan ITU tarafından dünya genelinde ta-
sistem. nımlanan frekans bölgelerine göre

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 362


HABERLEŞME
terimleri

gürültü sıcaklığı
yapılan frekans planlarına uygun Bir veri işleme sistemine depolan-
olarak belirli bir frekans bandının ması ya da işlenmesi amacıyla giri-
bir veya daha çok sayıda karasal ve len veriler.
uzay telsiz haberleşme hizmetleri ile
gizlilik / confidentiality
radyo astronomi hizmetleri tarafın-
dan belli şartlar dahilinde kullanıl- İletişim kuran iki taraf arasındaki
ması amacıyla Millî Frekans Planı’na yazışmaların üçüncü kişilerden gizli
işlenmesi. tutulması veya bir kişiye ait bilgile-
rin kendisi dışında herkesten gizli
genel paket radyo servisi / gene- tutulması.
ral packet radio service
Tanımlanan ilk mobil veri aktarım gölgelenmek / eclipse
standardı. Uydunun Dünya’nın gölgesinde kala-
rak güneş ışınlarını alamaması.
geniş alan ağı / wide area network
Birbirinden farklı coğrafi yerlerde gönderilerin damgalanması /
bulunan bilgisayarların birbirleri stamping/postmarking of items
ile veri alışverişini sağlamak üzere Gönderi üzerindeki pulun iptali için
oluşturulan bilgisayar ağı. vurulan tarih damgası.
geniş bant / broadband görev çevrimi / duty cycle
Yüksek hızlı veri transferi teknoloji- Bir telsiz cihazının, bir saatlik za-
sinin genel adı. man dilimi içerisinde aktif olarak
gerçek ayrıklık / true anomaly çalıştığı sürenin bu bir saate oranı.
Yörüngesindeki bir uydu için bulun- güncel ve kişisel haberleşme
duğu konum ile yer beri doğrultusu gönderileri / items of the current
arasındaki açı. and personal correspondance
gerçek zamanlı / real time Göndericiye/alıcıya ait özel bilgiler
Verinin biriktirilip sonra işlenmesi taşıyan gönderiler.
yerine alındıkça işlenmesi özelliğine güneş kesintisi / solar outage
sahip sistemin veya olayın özelliği. Güneş ve uydunun aynı hizaya gele-
rek, güneş ışınlarının yer istasyonu
gerçekleme / verification note
antenine aynı eğimde gelmesi nede-
Postadaki her türlü hatalı işlem ve ni ile sinyalin bozulması.
düzensizlik için düzenlenen form.
gürültü / noise
gezici (seyyar) merkez / travell-
İstenmeyen elektrik sinyali.
ing post office
Bir araç üzerinde ayırım ve sevk iş- gürültü katsayısı / noise figure
lemini sürdüren merkez. Bir sistemde işaret eklenen gürültü-
nün miktarını gösteren sayı. İdeal bir
gezici işyeri / mobile post office kuvvetlendiricide bu sayı 0 db’dir.
Görülen lüzum üzerine geçici bir
gürültü sıcaklığı / noise temper-
süre için açılan işyeri. ature
giriş verileri / input data Bir sistemde işarete eklenen gürül-

363 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


güven akçesi
tünün miktarını göstermek üzere havale / postal money order
kullanılan eşdeğer sıcaklık. Gürültü Bir göndericinin PTT’ye yatırdığı
sıcaklığı ne kadar az ise eklenen gü- paranın alıcı olarak gösterdiği bir
rültü o kadar azdır. kişiye ödenmesi yönünde PTT’yi
güven akçesi / deposit muhatap alarak verdiği emir.
Hesap açma işlemi sırasında bir de- hızlı arama / abbreviated dialing
faya mahsus olarak alınan ve hesap Bir telefon numarasını, tüm rakam-
kapatıldığında hesap sahibine geri ların tuşlanarak değil de sadece bir-
ödenen teminat. kaç rakamının tuşlanarak hızlandı-
rılmış şekilde aranması özelliği.
hüzme genişliği / beamwidth
Anten görüş açısı.

H
haber isteme / inquiry
Gönderici ya da alıcının gönderinin
akıbeti hakkında bilgi istemesi. I
haberleşme / communication IP üzerinden ses iletimi / voice
İletişim; kişiler veya kişiler ile tek- over IP
nik cihazlar arasındaki bilgi ve ha- IP protokolü ile ses haberleşmesi, İn-
ber aktarımı. ternet üzerinden sesli görüşme.
haberleşme kanalı / communica- ışın / beam
tion channel
Uydu yayın alanı, uydu ışınlarının
Mesaj işaretini vericiden alıcıya gön-
yeryüzünde yansıdığı alan.
dermek (aktarmak) için kullanılan /
fiziksel bir iletim ortamı.
hakemlik / arbitration
İki idare arasındaki bir ihtilaf halin-
de UPU’nun hakemliğine başvurul-
ması. İ
hareketli kapsama alanı / stee- iade / return
rable beam Gönderinin çıkış yerine iadesi.
Uydu üzerindeki hareketli antenler
yardımı ile elde edilen değişken kap- iç panelist / internal panelist
sama alanı. Deneme mektubu düzenleyen kimli-
ği ve adresi posta idaresince bilinen
hava mektubu / aerogramme, air
kişi
mail
Özel olarak düzenlenmiş ve havayo- idari ücret / administrative fee
luyla alıcısına ulaştırılan mektup. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kuru-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 364


HABERLEŞME
terimleri

iptal edilen çağrı


munun; pazar analizi, düzenleme- interaktif posta çeki / interactive
lerin hazırlanması ve uygulanması, postal cheque account
işletmecilerin denetlenmesi, teknik İnternet üzerinden posta çeki hesa-
izleme ve denetleme hizmetleri, pi- bına erişimi sağlayan interaktif bir
yasanın kontrolü, uluslararası işbir- hizmettir.
liği, uyumlaştırma ve standardizas-
yon çalışmaları ve diğer faaliyetleri internet / internet
ile her türlü idari giderlerinden kay- Bilgisayar ağlarının birbirine bağ-
naklanan masraflara katkı amacıyla lanması sonucu ortaya çıkan, her-
işletmecinin bir önceki yıl net satış- hangi bir sınırlaması ve yöneticisi
larının binde beşini geçmemek üze- olmayan uluslararası bilgi iletişim
re, uluslararası yükümlülükler de ağı.
dikkate alınarak Bilgi Teknolojileri İnternet servis sağlayıcısı /
ve İletişim Kurumu tarafından belir- Internet service provider
lenecek ücret. Sağlayıcıları aracılığıyla internet’e
iletim / transmission   ve diğer bilgisayar bazlı bilgi ağları-
na erişim sağlayan bir şirket.
Bir bilginin bir ya da birkaç uzak
yerde elde edilmesinin sağlanması. İnternet protokol televizyonu /
Internet protocol television
iletişim / communication 
İnternet protokolü üzerinden tele-
Bir yerden, bir kişiden, bir maki-
vizyon yayını hizmetlerinin sağlan-
neden bir başkasına, herhangi bir
dığı sistem.
ortamdan yararlanarak bilgi gön-
derme. İnternet protokolü / Internet
protocol
iletişim ucu / communication ter-
Çoklu ağlar arasında iletişim kur-
minal 
mak için internet’te kullanılan pro-
Bir veri iletişim ortamında veri gi- tokol.
riş-çıkışını sağlayan donanım birimi
ya da donanım birimleri topluluğu. İnternet telefonu / Internet phone
İnternet üzerinde konuşmaları ile-
ilk gün zarfı / first day cover ten ve yansıtan düzenek.
Bir pulun tedavüle çıktığı tarihte
özel olarak damgalanmış zarf. iptal damgası / cancellation (date-
stamping/postmarking) of a postage
stamp
Bir posta pulunun ikinci defa kul-
lanımını önlemek amacıyla basılan
tarih damgası.
iptal edilen çağrı / abandoned call
Bir çağrının bağlantı kurulmasın-
dan sonra, ancak karşı tarafın yanıt
vermesinden önce çağıran tarafın-
dan sona erdirilmesi.

365 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


işleme (ayırım)

işleme (ayırım) / sorting kablo-tv sistemi / cable-tv


Postaların varış yerlerine ve adres- TV işaretlerinin kablo yardımı ile
lerine göre ayrıma tâbi tutulması. dağıtıldığı sistem.
işletmeci / operator kabul merkezi / office of posting
Yetkilendirme çerçevesinde elektro- Bir gönderinin postaya verildiği iş-
nik haberleşme hizmeti sunan veya yeri.
elektronik haberleşme şebekesi
kamu işletmecisi / public operator
sağlayan ve B16 altyapısını işleten
şirket. Posta hizmetlerini fiilen sürdüren
kamu işletmecisi.
işletim sistemi / operating system
kanal / channel
Bilgisayarı kontrol eden, program-
ları çalıştıran, kullanıcılarla iletişim Verilerin iletildiği yol.
kuran ve kurulmuş donanım ve ci- kapsama alanı / coverage map
hazlarla haberleşen taban seviyesi Uydu yayınlarının izlenebildiği alan.
yazılımı.
itici / thruster
Uydu operasyonlarında kullanılan,
uydu üzerindeki küçük motorlar.
izleme / tracking
Gönderici veya alıcının isteği üzeri-
ne bir gönderinin akıbetinin işlem
gördüğü süreçler itibarıyla otomas-
yon sistemi üzerinde araştırılması.

karşılıksız (tek yönlü) gönderi /


blind transmission
İki yönlü iletişimin kurulamadığı
ancak radyo ile aranan istasyonun
yayını alabileceğine inanılan du-
K rumlarda tek taraflı gönderme.
kart havalesi / card money order
kaba maddeler / AO (other items)
Bir alıp verme merkezinin aracılığı
Mektup ve posta kartı dışında kalan
olmaksızın posta yoluyla sevk edilen
posta gönderileri.
kart şeklindeki havale türü.
kablosuz yerel alan ağı / wireless kart okuyucu / card reader 
local area network
Kart ortamından veri okuyan bilgi-
Ofis içinde, evde veya sıcak nokta
sayar giriş birimi.
gibi kısa bir mesafede, iki ya da daha
fazla bilgisayarı ya da diğer aygıtları
birbirine bağlayan kablosuz ağ.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 366


HABERLEŞME
terimleri

kişisel sayısal yardımcı

kayıtlı elektronik posta (KEP) /


registered electronic mail (REM)
Elektronik ortamda hukuken geçerli
olacak şekilde, delillendirilmiş ku-
rumlar veya kişiler arası yapılacak
doküman alışverişi.
kayıtlı gönderi / registered item
Kayıtlı olarak kabul edilen ve ser-
visler arasında kayıtlı olarak alınıp
verilen; kayıp, hasar ve çalınma du-
rumunda tazminat ödenen gönderi.
kazanç / gain
kaset / box, tray Sinyale katılan ilave güç.
Mektup postası gönderilerinin ta- kılavuz / beacon
şınması için kullanılan kap.
Uydunun yerden takibi için gönder-
katılma payı / contribution unit miş olduğu kılavuz sinyal.
Ülkelerin durumlarına göre UPU kısaltılmış adres / abbreviated
harcamalarına katılma payı. address
katma değerli elektronik ha- Adres elemanlarının bir kısmının
berleşme hizmetleri / value- bulunmadığı adres.
added electronic communication kimlik denetimi, yetki denetimi
services / authentication
İçeriği, kodu, protokolü veya benzer Bir bilişim sistemi kullanıcısının
hususları üzerinde bilgisayar işlem- kimliğinin doğruluğunun ve bilişim
leriyle veya başka surette işlem ya- kaynaklarına erişim yetkisinin bu-
parak aboneye/kullanıcıya ek, farklı lunup bulunmadığının saptanması
ya da yeniden yapılandırılmış bir ses ve sınanması işlemi.
veya veri ileten ya da eğlence, oyla-
ma, yarışma, katılım, bilgi verme kişisel bilgisayar / personal com-
veya benzeri amaçlı içeriklere erişi- puter
mi sağlayan elektronik haberleşme Bir mikro işlemciye dayanan ve aynı
hizmetleri. anda tek bir kişinin kullanımı için
tasarlanmış küçük bir sayısal bilgi-
kavramsal radyo / cognitive radio sayar.
Çevreden aldığı bilgi ile operasyonel
kişisel sayısal yardımcı / person-
parametrelerini değiştirerek yayın
al digital assistant
yapan telsiz sistemi.
Avuç içi bilgisayar olarak da bilinen;
kavramsal veri modeli / concep- küçük, kompakt bir yapıda, dokun-
tual data model maya hassas bir ekrana sahip, klav-
Veri işleme donatımı ve yazılımdan yesiz, veri girişi için özel bir kalem
bağımsız olarak kurulan veri modeli. kullanılan sistem.

367 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


kişisel veri

kişisel veri / personal data da dolaysız olarak anında konuşma


Belirli veya kimliği belirlenebilir imkânı sağlayan haberleşme siste-
gerçek veya tüzel kişilere ilişkin bü- mi/kolaylığı.
tün bilgiler. kontrol penceresi / control win-
klark kuşağı / clark belt dow
Durağan uyduların bulunduğu, yer- Bir uydunun haberleşme yaptığı ve
den yaklaşık 36.000 km yükseklikte manevralarla içinde tutulduğu en-
ve ekvatorun tam üstünde yer alan lem ve boylam olarak tanımlanan
hayali kuşak. pencere.

kod bölmeli çoklu erişim / code kontrol unsuru / control compo-


division multiple access (CDMA) nent
Geniş spektrum modülasyonu ve gi- Ayrı ayrı ya da birlikte, fiilen ya da
rişimi engelleyici kodları kullanan hukuken bir teşebbüs veya işletmeci
dijital haberleşmeler için yapılan üzerinde belirleyici etki uygulama
çoklu girişim planı olup kullanıcı- olanağını sağlayan haklar.
lara her zaman cevaplayıcının bant
konutta teslim / delivery at the
genişliğinin tamamını kullanabilme
address
imkânı tanır.
Belli bir miktara kadar gönderilen
kripto / crypto havalenin alıcının adresinde öden-
Güvenli veri iletimi ve saklanması mesi hizmetidir.
amacıyla mesajların şifrelenmesi.
kullanıcı /user
kripto algoritması / crypto Aboneliği olup olmamasına bakıl-
algorithm maksızın elektronik haberleşme
Kriptografik işlemlerin şifreleme, hizmetlerinden yararlanan gerçek
şifre çözme, kimlik doğrulama ve veya tüzel kişi.
benzeri diğer adımlarında kullanı-
kullanıcı başına ortalama gelir
lan tüm matematiksel fonksiyonlar
/ average revenue per user
ve protokoller.
Her bir kullanıcıdan elde edilen ay-
kolinin terk edilmesi / abandon- lık ortalama gelir.
ment of a parcel
Alıcısına teslim edilemeyen bir koli- kullanım hakkı / right of use
nin posta idaresine terk edilmesi. Frekans, numara, uydu pozisyonu
gibi kıt kaynakların kullanılması
kombine ücret / combined charge
için verilen hak.
Ek hizmetler için ödenen ücretler
de dahil gönderinin toplam kabul kullanım hakkı ücreti / fee for
right of use
ücreti.
Asgari değerden az olmamak üzere,
konferans haberleşmesi / confer- kullanım hakkı sayısının sınırlan-
ence communication dırılmasına gerek olmayan hallerde
Üç ya da daha fazla yerleşim arasın- Kurumca belirlenen, sayının sınır-

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 368


HABERLEŞME
terimleri

mikrodalga erişimi için...


landırılması gereken hallerde ise liyas / bundle
yapılacak ihale neticesinde oluşacak Paket haline getirilmiş veya iple
ücret. bağlanmış aynı tür veya aynı kate-
kuruluş yasası / constitution of gorideki gönderi topluluğu.
UPU
UPU organlarının işleyişine ilişkin
ana mevzuat.
kuvvetlendirici / amplifer

M
Sinyalin mevcut gücünü yükselten
cihaz.
küçük ofis/ev ofisi / small office/ M çantası / M bag
home office Aynı alıcı varışlı basılmış kağıt
Bilgi teknolojisinde, küçük işyerleri- çanta.
ni ve ev ofislerini tanımlayan terim.
mektup / letter
küçük paket / small packages Güncel ve kişisel haberleşme niteliği
Mektup postası gönderisi olarak taşıyan gönderi türü.
kabul edilen ve ağırlığı 2 kg’a kadar
olan paketler.
küresel konumlama sistemi /
global positioning system
Düzenli olarak kodlanmış bilgi yol-
layan bir uydu ağıdır ve uydularla
arasındaki mesafeyi ölçerek dünya
üzerindeki kesin yeri tespit etmeyi
mümkün kılar.

mektup atma kutusu / letterbox


Göndericilerin mektuplarını gön-
dermeleri için belirli yerlere konul-

L
muş kutular.
mevkuf / detained mail
LC maddeleri / LC (letter card) Elde kalan posta gönderileri.
items
mikrodalga erişimi için dünya
LC mektuplar ve posta kartları
genelinde uyumluluk / worldwide
link / link interoperability for microwave access
HTML diliyle yazılmış olan web say- 50 km’ye kadar etki alanında, sani-
falarını birbirine bağlayan HTML yede 75 megabit hıza ulaşabilen bir
içindeki kısa kodlar. çeşit kablosuz ağ standardı.

369 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


mobil numara taşınabilirliği

mobil numara taşınabilirliği / ortam arasındaki arayüz.


mobile number portability
optik okuyucu / optical reading
Abonelerin servis sağlayıcılarını de-
Gönderiler üzerinde barkod olarak
ğiştirdiklerinde kendi cep telefonu
yer alan adreslerin cihetlere göre
numaralarını kullanmaya devam et-
ayırımını sağlayan sistem.
melerine izin veren hizmet.
mobil telefon / mobile phone
Cep telefonu.

optik veri işleme / optical data


processing
modülasyon / modulation Verilerin optik olarak işlenmesi;
Bir taşıyıcı üzerine bilgi sinyalinin örneğin, ışık ışınlarını kullanarak
bindirilmesi işlemi. iki boyutlu işaretlerin fourier dönü-
şümlerinin alınması ya da süzgeç-
mutemet / fiduciary
lenmesi.
Kendisine verilen görevle ilgili mal-
zeme, para ve para niteliğindeki de- orta frekans / medium frequency
ğerleri alan, muhafaza ve ilgili yerle- 300 kHz ile 3 MHz arasındaki fre-
re teslim eden görevli kans aralığı.
ortak geçit arayüzü / common
gateway interface
Sunucu programların birbirleri ile
iletişim kurmalarını sağlayan veya
N diğer programların web server ile
nasıl iletişim kuracaklarını belirle-
noktadan noktaya / point-to-point yen kurallar seti.
Bir kullanıcı veya ağdan, telefon hat-
otomatik çağrı dağıtımı / auto-
tı vasıtasıyla diğer bir ağa bağlantı. matic call distribution
Bir veritabanından aldığı yönergeler
doğrultusunda gelen çağrıları ta-
nımlayan ve cevaplayan, sonra da bu

O
çağrıları bir operatör veya aracıya
yönlendiren özel bir telefon sistemi.
optik lif arayüzü / fiber optic otomatik gişe / automated counter
interface Tüm işlemlerin otomasyon yöntem-
Optik veri iletişiminde, bir veri uçbi- leriyle sürdürüldüğü gişe.
rim aygıtın fiziksel katmanı ile optik otomatik ses tanıma / autuomatic

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 370


HABERLEŞME
terimleri

plastik emniyet kilidi


speech recognition Göndericinin gönderisini özel uçak
İnsan sesini otomatik olarak algıla- olarak göndermek istediğine ilişkin
yıp komutlara dönüştüren sistemler. etiket.
özel ulak / express
Gönderilerin varış merkezlerince
genel dağıtım beklenmeden özel bir
dağıtıcı tarafından alıcıya götürül-
mesi hizmeti
Ö özgül soğurma hızı / specific
absorption rate
ödeme şartlı koli / C cash-on
Elektromanyetik enerjinin vücut do-
delivery parcel
kuları tarafından soğurulma hızı.
Göndericisi tarafından gönderi muh-
teviyatı için belirlenen tutarın alıcısı
tarafından ödenmesi ile teslim edi-
len koli.
ödeme yetkisi / payment authori-

P
zation
Bir havalenin ödenmesi için yetki
verilmesi. paket anahtarlama / packet switching
ölü bölge / zone of silence Adresli paketleri kullanarak bir ka-
Bir radyo vericisinin işaretlerinin nalın sadece paketin iletim süresi
yeterince iyi alınamadığı bölge. boyunca meşgul edildiği bir veri ile-
tim süreci.
öncelikli gönderi / priority item
En çabuk yoldan sevk ve dağıtımı ya- panelist / panelist
pılan gönderi. Mektubun kabulünden teslimine ka-
dar geçen süreyi ölçmek amacıyla
öncelikli olmayan gönderi / non-
belli periyotlarla deneme mektubu
priority item
düzenleyen kişi.
Düşük ücretle kabul edilen, sevk ve
ayırımda önceliği olmayan gönderi. periyodik yayınlar / periodicals
İndirilmiş ücrete tâbi ve belirli za-
özel anlaşma / special agreement
man süresinde basılan matbuat.
UPU Anlaşmaları dışında posta ida-
relerinin birbirleriyle yaptıkları an- plastik emniyet kilidi / security
laşma. seal
Gönderilerin çeşidine göre rengi be-
özel işletmeci / private operator
lirlenen (beyaz: kayıtsız, kırmızı:
Posta hizmetlerini yürüten özel ku- kayıtlı, turuncu: acele posta, sarı:
ruluş. koli, yeşil: yurtdışından gelen torba-
özel uçak ile / by express/special ların iadesi) torbaların bağlanma-
delivery sında kullanılan kilitler.

371 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


platform

platform / platform posta çeki aktarma / transfer mo-


Uydu üzerinde payload dışında ka- ney between postal cheque accounts
lan termal kontrol, yörünge kontrol Posta çeki hesabından bir başka
ve enerji alt sistemleri gibi destek posta çeki hesabına para aktarma
sistemlerini içeren sistem. işlemi.
polarizasyon / polarization posta çeki e-bildirim / electronic
Bir elektromanyetik dalganın elek- notification of postal cheque account
trik alan vektörünün doğrultusu. Posta çeki hesap hareketlerinin İn-
posta / post, mail ternet kanalıyla takip edebilmesi
hizmeti.
posta abone kutusu / post office
box posta çeki hesabı / postal cheque
Alıcıların gönderilerini posta işyer account
lerinden almaları için düzenlenmiş PTT nezdinde açtırılan faizsiz mev-
kutular duat hesabı.
posta acentesi / postal agency posta çeki ödeme / withdraw mo-
Posta merkez ve şubesinin bulunma- ney from postal cheque account
dığı yerde PTT adına hizmet veren Posta çeki hesabından para çekme
işyeri. işlemi.
posta çeki / postal cheque posta çeki yatırma / deposit mo-
Bir hesap sahibi tarafından, bir mik- ney to postal cheque account
tar paranın hesabına borç kaydı su- Posta çeki hesabına para yatırma iş-
retiyle, kendisine veya üçüncü bir lemidir.
şahsa ödenmesi ya da üçüncü şahsın
hesabına alacak kaydedilmesi husu- posta furgonu / van/car/truck
sunda, PTT’ye verilen yazılı emir. with postal compartment
Postaların sevk edildiği, aynı za-
manda işlemlerin yapıldığı kamyon,
tren vs.
posta işletmecisi / postal operator
Posta hizmetlerini fiilen yürüten ku-
ruluş.
posta kartı / postcard
Üzerlerinde kişisel haberleşme nite-
liğinde yazılar bulunan, PTT’ce ya da
özel kurumlarca postada işlemeyi
güçleştirmeyecek kalınlıkta daya-
nıklı bir kartondan yapılmış, resimli
ya da resimsiz kart.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 372


HABERLEŞME
terimleri

postrestant gönderi

posta pulu bloku / block of post-


age stamp
Üst üste, yan yana, zımbalı veya zım-
basız olarak bir veya birden çok pos-
ta pulunu kapsayan, bütün olarak
veya üzerindeki pullar kopartılıp
tek tek posta gönderi ücretlerinin
ödenmesinde kullanılabilen tabaka
şeklindeki pullar.
posta pulunun sürşarjı / postage
posta kodu / postal code stamp overprint
Posta gönderilerinin otomatik ayırı- Posta pulunun değerini veya konu-
mında kolaylık sağlayan kod sistemi. sunu değiştirmek amacıyla üzerleri-
ne yeni yazılar, rakamlar veya motif-
posta kutusu / post office box
ler basılması işi.
Alıcıların gönderilerini posta işyer-
posta tasarruf bankası / postal
lerinden almaları için düzenlenmiş
saving bank
kutular.
Tasarruf bankacılığı işlemleri yapan
posta idaresi.
posta tekeli / postal monopoly
Haberleşme içeren gönderilerin ka-
bul, sevk ve dağıtımının PTT tara-
fından yürütülmesine ilişkin yasal
zorunluluk.
posta teslim bordrosu / delivery
posta merkezi / post office bill
Bütün posta iş ve işlemlerini yapan Kapsamında bulunan posta torba/
merkez. kap ve kargo/lojistik gönderilerinin
dökümünü içeren ve işyerleri ara-
posta pulu / postage stamp sında zimmetle alınıp verilmesi için
Posta ücretlerinin ödenmesinde düzenlenen belge.
veya filatelik amaçlı biriktirilmesin-
de kullanılan sürekli ve resmî posta postrestant / poste restante
pulları ile anma pulları. Alıcı adresi olarak PTT işyeri göste-
rilen ve alıcısına müracaatında öde-
nen havale.
postrestant gönderi / poste res-
tante item
Alıcı adresi olarak posta işyeri be-
lirtilen ve alıcısına işyerinde teslim
edilen gönderi.

373 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


PP. damgalı gönderi

PP. damgalı gönderi / PP item radyo link / radio link


(prepaid item) İki nokta arasında elektromanyetik
Üzerlerine pp. damgası basılı bu- dalgalarla veri iletilmesini sağlayan
lunan ayrıca pul, ücret ödeme ma- sistem.
kinesi tatbiklerini taşımayan, aynı radyo muhabere performans
gönderici tarafından belirli aralık-
tipi / radio communication perfor-
larla düzenli olarak postaya verilen
mance type
gönderi.
Haberleşme işlem zamanı, sürek-
propaganda veya tanıtım amaç- liliği, geçerliliği ve doğruluğu gibi
lı film / publicity/propaganda/ad- parametreler için tahsis edilmiş
vertising slogan değerleri temsil eden (örneğin; RCP
Ücret alma makinelerinde gönderi 240 gibi) tanıtma.
üzerine basılan tanıtım ve propa- radyoaktif maddeler / radioac-
ganda ibareleri. tive materials
Pttmatik Posta yoluyla alınıp verilmesi kayıt
Gişelerden verilen paralı posta iş- ve şarta tâbi radyoaktif malzeme.
lemlerinin 7 gün 24 saat müşterilere rastgele erişimli bellek / random
sunulduğu cihaz. access memory
publipostaj (doğrudan posta) / İşlemci tarafından okunup yazılabi-
direct mail advertising; direct mar- len, üzerinde bilgilerin geçici olarak
keting tutulduğu bellek.
Önceden belirlenen adreslere pos- reddetme / refusal
ta yoluyla gönderilen tanıtım bro-
Alıcının kendisine yollanan gönderi-
şürleri.
yi herhangi bir nedenle reddetmesi.
rehber hizmeti / directory service
Abonelerine numara tahsis eden
işletmecilerin rehberde yer almayı
kabul eden abonelerine ilişkin Ku-
R rum tarafından belirlenen bilgileri-
nin basılı, elektronik veya teknolojik
radyo / radio açıdan mümkün olan diğer yöntem-
Elektrik dalgalarının özelliğinden lerle yayımlaması ile telefon dahil
yararlanarak seslerin iletilmesi sis- tüm yöntemlerle sunulan sorgulama
temi. hizmeti.
radyo frekansı ile tanımlama / reklamasyon / inquiry
radio frequency identification Haber isteme
Etiket taşıyan bir nesnenin hareket-
repostaj / remailing
lerinin izlenebilmesine imkan veren,
radyo frekansları ile çalışan tekno- Düşük ücretten yararlanmak için
lojiye verilen genel ad. çıkış ülkesinden başka bir ülkede
postaya verme.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 374


HABERLEŞME
terimleri

sıkıştırma

S sayısal bilgisayar / digital com-


puter  
SAL postası / SAL dispatch Özünde verilerin kesikli gösterimle-
rinin kullanıldığı bilgisayar.
(surface air lifted dispatch)
Yüzeyden kabul edilen ancak uçakla sayısal imza / digital signature
gönderilen gönderiler. Elektronik ortamdaki yazışmalara
eklenen, yazıyı gönderenin kimliğini
salınımlı yörünge / inclination ve gönderilen yazının iletim sırasın-
orbit da bozulmadığını kanıtlamaya yara-
Uyduya kuzey-güney manevraları- yan bölüm.
nın yaptırılmaması. sayısal yayın / digital broadcast
sanal mobil şebeke işletmecisi Bilgilerin ikili sayılara dönüştürüle-
/ mobile virtual network operator rek iletilmesi.
Diğer bir şirketin ağını kullanarak sekogram / secogramme, mail for
mobil hizmetler sunan şirket. the blind
sanal özel ağ / virtual private Görme engellilere özgü yazılar taşı-
network yan gönderi kategorisi.
İletişim altyapısını paylaşan fakat servis gönderileri / official cor-
TCP-IP’nin (zaman sıkıştırmalı çok- respondance items
lama - İnternet protokolü) kullanımı- Posta idarelerinin servisleri arasın-
na dayanan bir yapıyla, güvenli özel da alınıp verilen gönderiler.
bir ağ olarak görev yapan veri ağı. servis havalesi / service money
sanal veri ambarı / virtual data order
warehouse Posta servisleri arasında alınıp veri-
len havale türü.
Verilerin fiziksel olarak gerçek bir
merkezde depolanmamış olup, kul- sesli yanıt sistemi / interactive
lanıcıların gereksinimlerine göre voice response
aranıp, derlenip, bu depodan hazır Çağrı merkezini arayan tüketicileri
geliyormuşçasına sunulduğu veri karşılayan ve bilgi alma, bilgi verme,
deposu. talep ve şikayet alma ile ilgili müşte-
ri temsilcine yönlendirme amacı ile
sapma (ekseni) / yaw oluşturulan otomatik cevap sistemi.
Uydunun yönelimin tanımında kul-
sevk / forwarding
lanılan üç eksenden biri.
Gönderilerin gideceği ünitelere göre
sayısal / digital ayrılması ve torbalanması.
0 ve 1’den oluşan ikili sayıları tem- sıkıştırma / compression
sil eden bağımsız elektronik ya da Sıkıştırma tekniği uygulanarak kulla-
optik titreşimler aracılığıyla bilgiyi nılan bant genişliğini azaltma işlemi.
depolama, işleme ve iletme yöntemi.

375 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


sıradan erişim

sıradan erişim / sequential access  üzerindeki frekanslar da dahil ol-


Düzenlenmiş bir ögeler kümesin- mak üzere elektromanyetik dalgala-
deki ögelerin, birincisi okunduktan rın frekans aralığı.
sonra ikincisinin, sonra üçüncüsü- süper yüksek frekans / super
nün ve benzer biçimde sırayla öteki- high frequency
lerin okunduğu erişim biçimi.
3 ile 30 GHz arasındaki frekans ara-
sim kartı / subscriber identity mo- lığı.
dule card
sürekli veri / continuous data
Kullanıcının kimliğini tanımlayan
Sürekli bir ölçüm ekseninden elde
modüler kart.
edilmiş, tamsayılarla ya da kesikli
sinyal çözücü / decoder değerlerle sınırlı olmayan veriler.
Kodlanmış sinyali çözen cihaz.
sürekli yedekleme / continuous
sinyal izdüşümü / footprint data protection
Bir uyduya ait verici antenin yeterli Bilgisayar verilerinde her bir deği-
güçte yayın yaptığı yeryüzü alanı. şiklik yapıldığında otomatik olarak
sinyal kodlayıcı / encoder yedeklemenin de yapıldığı düzen.
Sinyal kodlama işlemi yapan cihaz. süzgeç / filter
soğurma bandı / absorption band Girdi olarak verilen gereç, veri ya da
imleri, belirtilmiş ölçütlere göre ayı-
Maddenin fiziksel özellikleri gereği
soğurma katsayısının görece maksi- ran herhangi bir aygıt ya da dizge.
mum olduğu frekans bandı.
son kullanıcı / end user
Elektronik haberleşme hizmeti veya
elektronik haberleşme şebekesi sağ-
lamayan gerçek veya tüzel kişi.
soyut veri tipi / abstract data type
Bilgisayar programlamasında, bil- Ş
gisayar dilinden bağımsız olarak şebeke / network
kullanıcı tarafından içinde barındı- Ülke çapında yaygınlaştırılmış ula-
rabileceği bilgi türüyle ve üzerinde şım ve iletişim örgüsü, ağ.
yapılabilecek işlemleriyle belirtilen
veri tipi. şeffaf gözlü zarf / envelope with a
transparent panel
spektrum / spectrum
Alıcı adresi için şeffaf bir göz bulu-
1- Sinyalin görsel halde gösterilme
nan zarf.
işlemi.
2- Elektronik haberleşme amacıyla şifre avcılığı / phishing
kullanılan, frekansı 9 kHz-3000 GHz Mesaj göndererek yasa dışı yollarla
arasında olan ve uluslararası düzen- bir kişinin şifresinin veya kredi kar-
leme yapılması halinde 3000 GHz’in tı detaylarının öğrenilmesi.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 376


HABERLEŞME
terimleri

telekomünikasyon

T doğurmak üzere ilgili kişi ya da kişi-


lere PTT veya yetkili memur vasıta-
taahhütlü gönderi / registered sıyla bildirilmesi işlemi.
item tek yönlü / simplex 
Kayıtlı olarak kabul edilen ve ser- Ancak tek yönde veri akışına olanak
visler arasında kayıtlı olarak alınıp veren herhangi bir dizgeye değin.
verilen; kayıp, hasar ve çalınma du-
rumunda tazminat ödenen gönderi. telefon / telephone
Konuşmaları ileten ve yansıtan dü-
takip / tracking zenek
Uydudan gelen sinyaldeki bozulma-
yı minimize edecek şekilde takip telefon hizmeti / telephony service
etmek. Elektronik haberleşme şebekelerin-
deki bir noktadan başlayan veya bu
takseli gönderiler / T stamp items şebekelerdeki bir noktada sonlanan
Ücretleri eksik ödenmiş veya hiç ve kamuya ticari olarak sunulan ses
ödenmemiş olarak kabul edilen gön- hizmetleri.
deri.
tarife sözleşmesi / special con-
tract
Gönderilerin kabul fiyatlarına iliş-
kin müşteri ile yapılan özel sözleş-
me.
tarih damgası / date-stamp
Gönderilerin kabul yeri ve tarihini
belirten damga.
tarih damgası tatbiki / applica-
tion of date-stamp telefon santrali / phone central
Gönderinin üzerine tarih damgası Telefonların bağlı olduğu merkez.
vurulması.
telefonla haber verme / informed
taşıyıcı / carrier by telephone
Haber işaretinin modülasyonla üze- Havale yaparken alıcının adresiyle
rine bindirildiği dalga. birlikte telefon numarasını da be-
taşıyıcı dalga / carrier wave lirterek alıcıya havalesinin geldiği
Radyo haberleşmesinde, bilgi sinya- bilgisinin telefonla haber verilmesi
lini uzak mesafelere göndermek için hizmeti.
üzerine bindirilen yüksek frekanslı telekomünikasyon / telecommu-
dalga. nication
tebligat / legal notificaion Haber, yazı, resim, sembol veya her
Kanunla yetkili kılınmış makamlar- çeşit bilginin tel, radyo, optik vb.
ca bir hukuki işlemin yasal sonuç elektromanyetik sistemlerle iletil-

377 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


telekomünikasyon altyapısı

mesi, bunların yayımı veya alınması;


uz iletişim.
telekomünikasyon altyapısı /
telecommunications infrastructure
Enformasyonun elektriksel yolla
aktarımı, dağıtımı ve iletimi amaçlı
örgütler, personel; karasal, radyo,
uydu sistemleri, radyo ve televizyon,
telefon şebekesi, küresel coğrafi ko-
telsiz erişim / wireless access
num sistemi ve benzeri öğeler.
Lokal santral ile abone arasında ba-
telekomünikasyon linki / tele- kır kablo kavramını ortadan kaldı-
communications link ran ve abone gereksinimlerine hızlı
Bir abonenin yerinden başlayıp,yerel cevap verebilme imkanı yaratan şe-
dağıtım ağından geçip, tele-iletişim beke yapısı.
ağının merkezinde sonlanan bağ- telsiz telefon / radiotelephony
lantı. Sesli (sesi modüle edilmiş telsiz dal-
telgraf / telegraph galarıyla göndererek) bilgi alıverişi-
nin temel alındığı haberleşme şekli.
İki merkez arasında, kararlaştırılmış
işaretlerin yardımıyla yazılı haberle- tematik filateli / thematic philately
rin veya belgelerin iletimini sağlayan Konularına göre posta pulu koleksi-
bir telekomünikasyon düzeni. yonculuğu.
tesis paylaşımı / facility sharing
Elektronik haberleşme hizmeti su-
numunda kullanılan boru, kanal,
direk ve kuleler dahil ilgili tesis ve
cihazların diğer işletmeciler tara-
fından da kullanılması veya payla-
şılması.
ton-kilometre / ton-kilometre
Postaların taşınmasında kullanılan
birim.
telgraf havalesi / telegraph money
toplu veri iletimi / bulk data
order
transmission
Telgraf yoluyla sevk edilen havale Büyük oylumda bir veri kütlesinin
türü. iletimi.
telsiz / wireless toptan kayıt / bulk entry/advice/
Türlerine göre belirli bir kapsama billing of items
alanı içinde belirli kişilerin iletişi- Gönderilerin alınıp verilmesi ile ilgi-
mini sağlayan, elektromanyetik dal- li belgelerde gönderi sayısının top-
galar yardımıyla çalışan araç. tan verilmesi.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 378


HABERLEŞME
terimleri

uydu haberleşme gözlem merkezi

transit giderleri / transit charges 300 MHz ile 3 GHz arasındaki fre-
Aktarmalı sevk edilen postalar için kans aralığı.
aracı idareye ödenen para. UPU anlaşmaları / UPU acts
transit serbestliği / freedom of UPU tarafından düzenlenen ve üye
transit ülkelerin onayladığı tüm anlaşma-
lar.
Mektup postası gönderilerinin ülke-
ler arasında serbest olarak dolaşımı- UPU Kongresi / UPU Congress
nın sağlanması. Uluslararası düzeyde postaların alı-
nıp verilmesine ilişkin kuralları be-
tüketici / consumer lirleyen Dünya Posta Kongresi.
Elektronik haberleşme hizmetini ti-
cari veya mesleki olmayan amaçlar- uydu / satellite
la kullanan veya talep eden gerçek Kablodan bağımsız haberleşme sağ-
veya tüzel kişi. layan cihaz.

tümleşik çevrim / integrated


circuit  
Bir dizi bileşenden oluşan bir elek-
trik çevriminin işlevini gören ve
bir tek yarı iletken yonga üzerinde
bütünleşmiş çevrim kesimi; entegre
devre.

uydu alıcısı / satellite receiver

U Uydu yayınlarını çözen alıcı cihaz.

uçak ek ücreti / air surcharge


Uçakla sevk edilmesi istenen gönde-
riler için alınan ek ücret.
uçak ile / by airmail
Göndericinin gönderisini uçakla
göndermek istediğine ilişkin etiket.
uydu duruş kontrolü / attitude
uçak kolisi / air parcel control
Uçakla öncelikli olarak sevk edilen koli. Uydunun güneşe ve yere göre duruş
ufuk açısı / azimuth angle konumunun kontrolü.
Uyduya bakan antenin yatay düz- uydu haberleşme gözlem mer-
lemde yaptığı açı. kezi / satellite communication mo-
ultra yüksek frekans / ultra high nitoring center
frequency (UHF) Uydu üzerinden yayın yapan taşı-

379 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


uydu kontrol merkezi

yıcıların belirlenen parametreler


çerçevesinde kesintisiz, güvenilir ve Ü
kaliteli bir şekilde yayınlarına de- ücreti alınmıştır / charge collected
vam edebilmeleri için 7/24 esasına Ücreti çıkış yerinde alınmıştır iba-
göre denetim ve takibinin yapıldığı resi.
merkez.
ücret alma makinesi / franking
uydu kontrol merkezi /satellite machine (used by post office)
control center PTT işyerlerinde posta ücretlerinin
Uyduların gözlem kontrol ve yörün- alınmasında kullanılan posta pulu
ge operasyonlarının yapıldığı mer- yerine gönderi üzerine posta ücre-
kez. tini gösteren kırmızı renkte damga
uydu mobil uplink araç / satellite tatbiki yapan makine.
mobile uplink vehicle ücret ödeme makinesi / franking
Uydu üzerinden mekanandan ba- machine (used by customers)
ğımsız (farklı bölgelerden) yayın Posta Ücretlerinin ödenmesinde Ge-
yapabilen, üzerine uplink sistemleri nel Müdürlükçe kendilerine ücret
montaj edilmiş özel araç. ödeme makinesi kullanma izni ve-
uydudan iniş hattı / downlink rilen kullanıcılar tarafından kulla-
nılan posta pulu yerine gönderi üze-
Uydu-yer bağı.
rine posta ücretini gösterir kırmızı
uyduya çıkış hattı / uplink renkte damga tatbiki yapan makine
Yer-uydu bağı. ücretlendirme / payment of postage
uygulama verileri dosyası / Bir posta gönderisinin ücretlendiril-
application data file mesi.
İçeriği bir ya da daha fazla kez kulla- ücretten muafiyet / exemption
nılabilecek dosya. from postal charge
uzaktan erişim / remote access Kabul ücreti alınmayan gönderiler
Uzakta bulunan bir veri kaynağına (Cumhurbaşkanlığı, er ve erbaş gön-
veri iletişim olanakları aracılığıyla derileri).
erişme. üçlü oyun / triple play
uzay filatelisi / aerophilately Tek bağlantı üzerinden veri, video ve
Uzay ile ilgili filateli dalı. ses haberleşmesi.

uzay kesimi / space segment üçüncü nesil / third generation


Mobil sistemlerde üçüncü nesil.
Yüksek hızda veri iletimi ve tam
hareketli video, video konferans ve
İnternet erişimi gibi daha fazla des-
tekleyici multimedya uygulamaları
sağlar.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 380


HABERLEŞME
terimleri

veri toplama, veri derleme

üst çevirici / up converter veri modeli / data model


Yüksek frekansa dönüştüren fre- Veritabanında, veri özelliklerini ve
kans değiştirici. ilişkilerini içeren kavramsal yapı.
veri kanalı / data channel
Bir veri işleme sisteminde merkez ve
çevre birimleri arasında veri aktarı-
mını sağlayan işlevsel birim.

V veri ortamı / data medium


Üzerinde ya da içindeki belli bir fi-
varış gideri / terminal dues ziksel değişkenin, verinin gösterimi
Bir gönderi için varış idaresine öde- olarak kullanılabildiği gereç.
nen para. veri saklama ortamı / data stor-
veri / data age medium  
Olgu, kavram veya komutların, ile- Ana bellek boyutlarına göre çok bü-
tişim, yorum ve işlem için elverişli yük hacimli veri kümelerini, gerekti-
biçimli gösterimi. ğinde yüklenmek ve erişilmek üzere,
veri bağı erişim protokolü / link özellikle çevrimdışı koşullarda sak-
access protocol lamada kullanılan manyetik bant,
Açık sistemler arabağlaşım siste- disk kümesi vb. herhangi bir ortam.
minde veri bağı katmanının erişim veri saklama yoğunluğu / data
protokolü. storage density  
veri bölgesi / data area Bir veri hacminin birim yüzeyinin
Bellekte verilere ayrılan yer. ya da birim oylumunun veri saklama
kapasitesi.
veri iletişim / data communication
veri sıkıştırma / data compression
Bir bilgisayarla, uzakta, bir uç ba-
şındaki kullanıcı ya da başka bir Büyük hacimli veri kümelerinin
bilgisayar arasındaki sayısal veri saklanmasında ya da gönderiminde
alışverişi. kullanılan donanım kapasitelerinde
savurganlığı önlemek amacıyla, bil-
veri işleyici / data processor   ginin istatistiksel özelliklerine göre
Bir masa hesaplayıcısı, bir delikli tasarlanan uygun bir kodlama yön-
kart makinesi ya da bir bilgisayar temiyle hacminin küçültülmesi.
gibi, veri işleme olanağı sağlayan
aygıt. veri sızdırılması / data leakage
Bir bilgisayar sisteminden verilerin
veri kalitesi / data quality onay alınmadan, gizlice elde edil-
Bir verinin; kullanıcılar için doğru- mesi.
luk, bütünlük ve çözümsellik açısın-
dan belirlenen gereklilikleri karşıla- veri toplama, veri derleme /
ması/sağlaması amacıyla belirlenen data collection
güvenlik derecesi /seviyesi. Bilgisayar ortamında saklanması

381 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


veri toplama uydusu
öngörülen ham verilerin yeni bir
uygulama için ilk kez toplanması ya Y
da önceden derlenmiş ve bilgisayara yansıtıcı / reflector
girilmiş veri dosyalarının güncel- Üzerine gelen sinyali yansıtan pasif
leştirilerek yaşatılması için sürekli eleman.
biçimde derlenmesi.
yapay yük / dummy load
veri toplama uydusu / data collec- Cihaz ayarları yapılırken havaya ge-
tion satellite reksiz sinyal yaymamak için kulla-
Veri edinme platformlarından gelen nılan yük.
ölçümleri derleyip, yerdeki bir ya da yarı asal eksen uzunluğu / semi-
daha çok sayıdaki veri işleme mer- major axis length
kezine yönlendiren uydu. Uydunun eliptik yörüngesinin yarı
veri yedekleme / data backup asal eksen uzunluğu.
Verilerin sistematik bir nedenden yarı kübik anten / parabola an-
ötürü ya da kaza eseri kaybolmala- tenna
rını önlemek amacıyla dosyaların, Uydu antenlerinde kullanılan çanak
çoğunlukla başka bir dış bellekte antenlerin kesit şekli. Parabole pa-
olmak üzere, bir ya da daha çok kop- ralel olarak gelen ışınlar odak nok-
yasının edinimi. tasında toplanır.

verilerin doğruluğu / data accu- yarıda kalan bağlantı / aborted


connection
racy
Veri iletişiminde bir bağlantının
Bir bilgi işlem sisteminde, alınan olağan sonlandırma kuralları içinde
teknik ve yönetsel önlemler sonu- gerçekleşemeyen çözülmesi.
cu, verilerin istenmeyen herhangi
bir değişikliğe maruz kalmamış yasak maddeler listesi / list of
prohibited articles
olmaları.
Ülkelerin posta yoluyla kabul edil-
verilerin tahrifi / alteration of mesine sınırlama getirdikleri mad-
data delerin listesi.
Verilerin doğruluğunu bozacak şe- yayın süresi / airtime
kilde, amaçlı ya da kaza eseri olarak, Bir radyo vericisinin yayın yaptığı
ama yetki verilmeden verilerin de- süre.
ğiştirilmesi ve verilerle ilgili kuru-
yazılım / software  
luşun tehlikeye maruz bırakılması.
Bir bilgisayarda donanıma hayat ve-
veritabanı / database ren ve bilgi işlemde kullanılan prog-
Olgu, kavram ya da komutların, ile- ramlar, yordamlar, programlama
tişim, yorum ve işlem için elverişli dilleri ve belgelemelerin tümü.
biçimsel ve uzlaşımsal bir gösterimi. yazılım tanımlı radyo sistemle-
ri / software-defined radio systems
Radyo frekansı parametrelerini (fre-
kans, modülasyon tipi, çıkış gücü)

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 382


HABERLEŞME
terimleri

yükleme
yazılım ile ayarlama ve değiştirme yeröte / apogee
yetisine sahip radyo sistemleri. Uydunun yörünge düzleminde hare-
yedekleme merkezi / backup keti sırasında yerden en uzak olduğu
facility nokta.
Bilgi işleme merkezinden ayrı bir bi- yeröte itki motoru / apogee boost
rim olan ve bütün yedekleme kopya- motor
larının tutulduğu mekân. Uydunun yersabit yörüngeye yerleş-
yer istasyonu / earth station tirilmesi için kullanılan motor.
Yayın amaçlı uyduya sinyal gönderip yonga / chip
alan istasyon, terminal. Bir tümleşik çevrimi taşıyan yarı
yerberi / perigee iletken gereç.
Uydunun yörünge düzleminde hare- yönetimsel bilgi işlem / adminis-
keti sırasında yere en yakın olduğu trative data processing
nokta. Hesaplamada ya da yönetimde kul-
yerberi açıklığı / argument of lanılan otomatik bilgi işlem.
perigee yönlendirici / router
Yörüngesindeki bir uydu için yükse- Bilgisayarlar arası veri haberleşme-
liş düşümü ile yerberi noktası ara- sinde veri paketlerini ulaşmaları ge-
sındaki açı. reken adreslerine göre yönlendiren,
gerekirse geçişini yasaklayabilen
yere eş zamanlı yörünge (yer sa-
cihazlar.
bit yörünge) / geosynchronous orbit
Ekvator düzlemi üzerindeki uydu yönlü anten / directed antenna
hızının dünyanın dönüş hızına eşit Elektromanyetik enerjiyi belirli bir
olduğu yörünge. yönde diğer yönlere göre daha etkin
olarak yayan ya da alan anten.
yerel ağın paylaşıma açılması /
local loop unbundling yönsüz anten / undirected antenna
Son kullanıcıya ulaşan bakır kablo- Elektromanyetik enerjiyi uzayda
nun kullanımının diğer işletmecile- kendinden eşit uzaklıktaki noktala-
re açılması. ra eşit olarak yayan ya da noktalar-
dan eşit olarak alan anten.
yerel alan / local area yörünge eğikliği / inclination
En fazla bir ilin coğrafi alanının ta- Uydu yörünge düzleminin ekvator
mamını kapsayan alan. düzlemi ile yaptığı açı.
yerel alan ağı / local area network yunuslama ekseni / pitch
Dosya, program, yazıcı ve yüksek Uydunun yöneliminin tanımında
hızlı modemler gibi çeşitli aygıtların kullanılan üç eksenden biri.
paylaşımı amacıyla, kişisel bilgisa-
yuvarlama ekseni / roll
yarlar, iş istasyonları, dosya sağla-
Uydunun yöneliminin tanımında
yıcıları ve yerel bir ortamdaki diğer
kullanılan üç eksenden biri.
bilgisayarlı aygıtlar arasında bağ-
lantı sağlamak için tasarlanmış kısa yükleme / loading
mesafeli veri transfer ağı. Çok kanallı iletişim sistemlerinde,

383 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


yüksek frekans

sistem anaziline el verecek şekilde


yapay trafikle ya da beyaz gürültüy-
le sistemi yükleme.
yüksek frekans / high frequency
3 ve 30 MHz arasındaki frekansların
bütünü.
yükseliş düğümü / ascending node
Uydunun yörünge düzleminde ha-
reket ederken ekvator düzleminin
güneyinden kuzeyine geçtiği nokta.
yükselme açısı / elevation angle
Uyduya bakan antenin düşey doğ-
rultuda yaptığı açı.
yüzey kolisi / surface parcel
Kara veya deniz yoluyla sevk edilen
koli.

Z
zaman uyumlu bilgisayar / syn-
chronous computer
Her olayın ya da herhangi bir temel
işlemin uygulanmasının, bir saatten
gelen imler üzerine başlatıldığı ve
genellikle bu imlere uygun adımlar-
la sürdürüldüğü bilgisayar.
zayıflatma / attenuation
Sinyal gücünü düşürme işlemi.
zengin site özeti / rich site summary
İnternet sitesine haber sağlayıcılar
tarafından yeni eklenen içeriğin ko-
laylıkla takip edilmesini sağlayan
özel bir xml dosya biçimi.
zigbee / zigbee
Küçük, düşük güçlü sayısal radyo
ekipmanların iletişimi için bir pro-
tokol.

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 384


HABERLEŞME
terimleri

KISALTMALAR
1G / first generation Birinci nesil (1N)
2G / second generation İkinci nesil (2N)
3G / third generation Üçüncü nesil (3N)
4G / fourth generation Dördüncü nesil (4N)
3WC / three-way-calling 3 yönlü arama
A/V / audio/video Ses/görüntü, ses/video
AAA / authentication, authorization and accounting entity Doğrulama, yetkilendirme
ve hesaplama birimi
AAC / aeronautical administrative communication Hava idari haberleşmesi
AACS / advanced access content system Gelişmiş erişimli içerik sistemi
AAR / automatic alternative routing Otomatik alternatif yönlendirme
AAS / adaptive antenna system Uyumlu anten sistemi
ABP / alternating bit protocol Değişebilen bit protokolü
ABR / available bit rate Mevcut bit hızı
ABS / alternate billing service Alternatif faturalandırma hizmeti
AC / access channel Erişim kanalı
AC / alternating current Alternatif akım
ACB / automatic call-back Otomatik geri arama
AC-BE / access category-best effort En iyi erişim sınıfı
AC-BK / access category-background Arka plan erişim sınıfı
ACC / account card calling Kart hesabı üzerinden arama, kredi kartlı arama
ACD / automatic call distribution Otomatik çağrı dağıtımı
ACI / adjacent channel interference Yan kanal girişimi
ACL / access control list Erişim denetim listesi
ACLR / adjacent channel leakage ratio Yan kanal sızıntı oranı
ACM / adaptive coding and modulation Uyumlu kodlama ve modülasyon
ACR / attenuation crosstalk ratio Çapraz konuşmayı zayıflatma oranı
ACR / automatic call recording Otomatik çağrı kaydı
ACS / aerodrome control station Hava radar denetim istasyonu
ACTS / advanced communications technologies and services İleri haberleşme tekno-
lojileri ve hizmetleri
ACTS / advanced communications technology satellite İleri haberleşme teknoloji uy-
dusu

385 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


ACU / antenna control unit Haberleşme için kullanılan anteni istenilen yere yönlen-
dirmek için kullanılan ekipman(lar)
ACU / automatic call unit Otomatik arama birimi
AC-VI / access category-video Görüntü erişim sınıfı
AC-VO / access category-voice Ses erişim sınıfı
AD / activity detection Aktif algılama
ADA / audio distribution amplifier Ses dağıtım yükselticisi
ADC / analog to digital converter Analog-sayısal çevirici
ADCCP / advanced data communication control procedures İleri veri haberleşmesi
denetim işlemleri
ADCS / attitude determination control subsystem Pozisyon belirleme ve kontrol alt-
sistemi
ADF / automatic document feeder Otomatik doküman besleyici
ADM / antenna deployment mechanism Antenin açılmasını sağlayan mekanizma
ADR / average data rate Ortalama veri hızı
ADSL / asymmetric digital subscriber line Asimetrik sayısal abone hattı
ADT / abstract data type Soyut veri türü
AEC / acoustic echo canceller Akustik yankı giderici
AEF / aircraft emergency frequency Hava aracı acil durum frekansı
AES / advanced encryption standard İleri şifreleme standardı
AES / aircraft earth station Hava aracı yer istasyonu
AF / application function Uygulama fonksiyonu
AFA / adaptive frequency agility Uyarlanabilir frekans çevikliği
AFC / automatic frequency control Otomatik frekans denetimi
AFC / automatic face recognition Otomatik yüz tanıma
AFC / automatic fare collection Otomatik ücret toplama
AFC / automatic frequency control Otomatik frekans denetimi
AFMS / administrative frequency management system İdari frekans yönetim sistemi
AFS / aeronautical fixed station Hava sabit istasyonu
AFTN / aeronautical fixed telecommunication network Hava sabit telekomünikasyon
şebekesi
AGC / automatic gain control Otomatik kazanç kontrol
AGW / access gateway Erişim ağ geçidi
AI / artificial intelligence Yapay zekâ

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 386


HABERLEŞME
terimleri

AIG / address-indicating group Adres gösterim grubu


AIM / active intermodulation Etkin intermodülasyon
AIS / alarm indication signal Alarm bildirme işareti
AIT / application information table Uygulama bilgi tablosu
AIT (Center) / assembly integration and test Montaj birleştirme ve test (merkezi)
AITS / acknowledged information transfer service Onaylanmış bilgi aktarma hizmeti
ALC / automatic level control Otomatik seviye kontrol
AM / amplitude modulation Genlik modülasyonu
A-MPDU / aggregated MAC (media access control) protocol data unit Ortam erişim
kontrolu protokol veri ünitesi
AMPS / advanced mobile phone service İleri mobil telefon hizmeti
AMSS / aeronautical mobile satellite system Hava mobil uydu sistemi
AO / other objects Kaba gönderiler
AOCS / attitude and orbit control system Yörünge yönelim ve kontrol sistemi
AP / access point Erişim noktası
AP / alert phase İkaz evresi
API / application programming interface Uygulama programlama arayüzü
APL / analogue private line Analog özel hat
APM / antenna pointing mechanism Anten odaklama mekanizması
APS / analogue protection system Anolog koruma sistemi
APSK / amplitude phase shift keying Genlik faz kaymalı anahtarlama
APT / Asia Pasific Telecommunity Asya Pasifik Telekomünikasyon Birliği
AR / advice of delivery Alma haberi
A-RACF / access-resource and admission control function Erişim-kaynak ve kabul de-
netim fonksiyonu
ARNS / aeronautical radio navigation service Havacılık telsiz seyrüsefer hizmeti
ARP / address resolution protocol Adres çözünürlük protokolü
ARPU / average revenue per user Kullanıcı başına ortalama gelir
ARS / airborne remote sensing Havadan algılama
ASD / authorized service domain Lisanslı hizmet alanı
ASF / advanced systems format Gelişmiş sistem biçimi
ASN / access service network Erişim hizmet ağı
ASON / automatically switched optical network Otomatik anahtarlamalı optik şebeke

387 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


ASP / application service provider Uygulama hizmet sağlayıcısı
ASP / average selling price Ortalama satış fiyatı
ASR / air surveillance radar Hava keşif radarı
ASR / automatic speech recognition Otomatik ses tanıma
ASVD / analogue simultaneous voice and data Analog eş zamanlı ses ve veri
AT / assistive technology Yardımcı teknoloji
ATE / automated test environment Otomatik test ortamı
ATM / automated teller machine Otomatik para makinası, bankamatik
ATM (VTOA) / voice and telephony over ATM üzerinden ses ve telefon
ATP / adaptive transmission protocol Uyumlu iletim protokolü
ATS / air traffic service Hava trafik hizmeti
ATSC / air traffic service communication Hava trafik hizmeti haberleşmesi
AUTHBS / base station authentication response Baz istasyonu doğrulama cevabı
AUTOSEVOCOM / automatic secure voice communications network Otomatik gü-
venli ses haberleşme şebekesi
AVI / automatic vehicle identification Otomatik araç tanımlama
AVL / automatic vehicle location Otomatik araç konum belirleme
AVT / audio-visual terminal İşitsel-görsel uçbirimi
AWS / advanced wireless services Gelişmiş kablosuz hizmet
BABT / British Approvals Board for Telecommunications İngiliz Telekomünikasyon
Onay Kurumu
BACP / bandwidth allocation control protocol Bant genişliği tahsis denetim protokolü
BAOC / barring of all outgoing calls Giden tüm çağrıların engellenmesi
BAP / bandwidth allocation protocol Bant genişliği tahsis protokolü
BAP / basic access profile Temel erişim şartı
BB / baseband Temel bant, taban bant
BB / broadband Genişbant
BC / broadcast Yayın (radyo-tv yayını)
BC / business customer Kurumsal müşteri
BC-BS / backwards-compatible broadcast services Geriye doğru uyumlu yayıncılık
hizmeti
BCC / block check character Blok denetim karakteri
BCT / business cordless telephone Ticari kablosuz telefon
BDF / broadband digital forward Genişbantlı sayısal iletim

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 388


HABERLEŞME
terimleri

BDP / business data processing Yönetsel veri işleme


BER / bit error rate Bit hata oranı
BFI / business fixed investment İşletme sabit yatırımı
BFS / broadcast file system Radyo/TV yayıncılığı dosya sistemi
BGP-VPLS / border gateway protocol - virtual private LAN service Sınır geçit protokolü
- sanal özel LAN hizmeti
BMA / building material analysis Yapı malzeme analizi
BMS / business management system İş yönetim sistemi
BOL(satellite) / beginning-of-life (satellite) Ömür başlangıcı (uydunun)
BOSS / back office support system Geri ofis destekli sistem
BP / boundary point Sınır noktası
BPL / broadband over power lines Enerji hatları üzerinden genişbantlı haberleşme
BPS / bits per second Saniyede bir bit (veri miktarı)
BRAS / broadband remote access server Genişbant uzaktan erişim sunucusu
BRI / basic rate interface Temel hız arayüzü
BRI / brand rating index Marka derecelendirme endeksi
BS / base station Baz istasyonu
BSC / base station controller Baz istasyonu denetleyicisi
BSE / basic service element Ana hizmet elemanı
BSEC / Black Sea Economic Cooperation Karadeniz Ekonomik İşbirliği
BSS / broadcast satellite service Uydu yayın servisleri
BTK / Information and Communication Technologies Authority Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu
BVU / brightness value unit Parlaklık değer birimi
BW / bandwidth Bant genişliği
BWA /broadband wireless access Genişbant telsiz erişim
Byte / 8 bits Bayt (8 bit)
C/I / carrier-to-interference ratio Taşıyıcının girişime oranı
C/N / carrier-to-noise ratio Taşıyıcının gürültüye oranı
C/T / carrier-to-noise-temperature ratio Taşıyıcının gürültü sıcaklığına oranı
CA / Certificate Authority Belgelendirme Kuruluşu, Belgelendirme Kurumu
CA / conditional access Şartlı erişim
CA Mgmt / conditional access management Şartlı erişim yönetimi

389 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


CAC / call admission control Çağrı kabul denetimi
CAD / computer aided design Bilgisayar destekli tasarım
CAD / computer-aided dispatch Bilgisayar destekli dağıtım
CAM / computer-aided manufacturing Bilgisayar destekli imalat
CAMP / channel amplifier Kanal güçlendiricisi
CAPEX / capital expenditures Sermaye giderleri
CAR / committed access rate Taahhüt edilen erişim oranı
CAS / card access system Kartlı giriş sistemi
CATI / computer assisted telephone interviewing Bilgisayar destekli telefon görüşmesi
CATV / community antenna television Ortak antenli televizyon
CAV / component analog video Analog görüntü bileşeni
CB / citizen band Halk bandı
CBDS / connectionless broadband data service Bağlantısız genişbant veri hizmeti
CBI / cross-border interconnect Sınırlar arası arabağlantı
CBSMS / cell broadcast short message service Hücresel yayın kısa mesaj hizmeti
CC / controllable cost Denetlenebilir maliyet
CCBS / completion of calls to busy subscriber Meşgul abone çağrılarının tamamlan-
ması
CCF / call control function Arama denetim fonksiyonu
CCK / complimentary code keying Tamamlayıcı kod anahtarı
CCM / channel change message Kanal değişim mesajı
CCR / call completion ratio Çağrı tamamlama oranı
CCS / calling card service Arama kartı hizmeti
CCW / cancel call waiting Bekleyen aramayı iptal et
CD / carrier detect Taşıyıcı tespiti
CDCP / call detail collection point Arama detayı toplama noktası
CDDI / copper distributed data interface Bakır kablolu dağıtımlı veri arayüzü
CDGP / call detail generation point Arama detayı oluşturma noktası
CDIS / call detail information source Arama detayı bilgi kaynağı
CDN / content distribution network İçerik dağıtım ağı
CDT / carrier detect threshold Taşıyıcı algılama eşiği
CE / communication engineering Haberleşme mühendisliği
CE / European conformity Avrupa uygunluğu

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 390


HABERLEŞME
terimleri

CEIR / central equipment identity register Merkezî mobil cihaz kimlik tanımı verita-
banı
CEP / cable entry point Kablo giriş noktası
CEPT / European Conference of Postal and Telecommunications Administrations Posta
ve Telekomünikasyon İdareleri Avrupa Konferansı
CER / cell error rate Hücre hata oranı
CERP / European Committee for Postal Regulation Avrupa Posta Mevzuatı Komitesi
CERT / computer emergency response team Bilgisayar acil durum müdahale ekibi
CET / critical entry Kritik giriş zamanı
CF / carrier frequency Taşıyıcı frekansı
CF / center frequency Merkez frekansı
CFS / communications frame structure Haberleşme çerçeve yapısı
CH / channel Kanal, aktarıcı
CHI / computer human interface Bilgisayar insan arayüzü
CICS / customer information control system Abone bilgi denetim sistemi
CIM / common information model Ortak bilgi modeli
CIR / committed information rate Taahhüt edilen bilgi hızı
CIS / card information structure Kart bilgi yapısı
CISC / complex instruction set computer Karmaşık talimat bilgisayarı
CL / communication line Haberleşme hattı
CL / communication link Haberleşme bağlantısı
CL / connectionless Bağlantısız
CLEC / competitive local exchange carrier Rekabetçi yerel şebeke taşıyıcısı
CLI / calling line identification Arayan hattın numarası, arayan hattın tanınması
CLI / command line interface Komut satırı arayüzü
CLIP / calling line identification presentation Arayan hattın numarasının gösterilmesi
CLIR / calling line identification restriction Arayan numaranın görünmemesi
CLNP / connectionless network protocol Bağlantısız şebeke protokolü
CLR / capital labor ratio Sermaye-iş gücü oranı
CM / cable modem Kablo modem
CM / capital mobility Sermaye hareketliliği
CMC / communication monitoring center Haberleşme gözlem merkezi
CMIM / cable modem interface mask Kablo modem arayüz maskesi

391 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


CMISE / common management information service element Ortak yönetim bilgi hiz-
met elemanı
CMOS / complimentary metal-oxide semiconductor Tamamlayıcı metal-oksit yarı
iletken
CMTS / cable modem termination system Kablo modem sonlandırma sistemi
CMWN / cancel message waiting notification Bildirim bekleyen iptal mesajı
CN / communication network Haberleşme şebekesi
CN / letter post regulations Mektup postası düzenlemeleri
CNIP / calling number identification presentation Arayan numaranın kimliğinin gös-
terilmesi
CNM / communications network management Haberleşme şebeke yönetimi
COAM / customer-owned and maintained Müşteri tarafından sahip olunan ve bakımı
yapılan
COD / cash-on-delivery Ödemeli (gönderi)
COLD / central office layout design Merkez ofis yerleşim tasarımı
COMJAM / communications jamming Haberleşmenin karıştırılması
COT / central office terminal Merkez ofis terminali
CP / communication port Haberleşme kapısı
CP / communication protocol Haberleşme protokolü
CP / communications path Haberleşme yolu
CP / communications protection Haberleşmenin korunması
CP / postal parcel Posta kolisi
CP / parcel post regulations Koli postası düzenlemeleri
CPG / Conference Preparatory Group Konferans Hazırlık Grubu
CPM / Conference Preparatory Meeting Konferans Hazırlık Toplantısı
CPMS / copy protection management system Kopya koruma yönetim sistemi
CPU / central processing unit Merkezî işlem birimi
CR / cognitive radio Bilişsel radyo
CRC / cyclic redundancy check Döngüsel artıklık denetimi
CS / communication security Haberleşme güvenliği
CS / communication speed İletişim hızı
CS / communications satellite Haberleşme uydusu
CS / carrier signal Taşıyıcı işaret
CSA / carrier serving area Taşıyıcı hizmet alanı

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 392


HABERLEŞME
terimleri

CSD / circuit-switch data Devre anahtarlamalı veri


CSFPE / European Postal Financial Services Committee Avrupa Posta Paralı Hizmetleri
Komisyonu
CSM / communication system monitoring Haberleşme sistem gözlemi
CSMA/CA / carrier sense multiple access with collision avoidance Çarpışmadan kaçın-
malı taşıyıcı algılamalı çoklu erişim
CSO / communication service organization Haberleşme hizmet yönetimi
CST / critical scanning time Kritik tarama zamanı
CSTA / computer-supported telephony application Bilgisayar destekli telefon uygu-
laması
CSU / channel service unit Kanal hizmet birimi
CT / cellular telephone Hücresel telefon, cep telefonu
CT / communication terminal İletişim uçbirimi
CT / communication tower Haberleşme kulesi
CTC / competitive tendering and contracting Rekabete dayalı ihale ve sözleşme
CTI / computer-telephony integration Bilgisayar-telefon bütünleşmesi
CTT / critical tag time Kritik okuma zamanı
CU / control unit Denetim birimi
CUG / closed user group Kapalı kullanıcı grubu
CW / continuous wave Sürekli dalga
DAA / detect and avoid Algıla ve kaçın
D-AMPS / digital advanced mobile phone system Sayısal ileri mobil telefon sistemi
DAT / data access technologies Veri erişim teknolojileri
db / decibel Desibel (db), ses şiddet birimi
dB/K / decibel referred to 1 Kelvin 1 Kelvin sıcaklıktaki desibel
DBS / direct broadcast satellite Doğrudan uydu yayıncılığı
dBW / decibel watt Desibel watt
DCC / dynamic channel change Dinamik kanal değişimi
DCIE / data center infrastructure efficiency Veri merkezi altyapısının verimliliği
DCN / data communications network Veri haberleşme şebekesi
DCT / digital cordless telephone Sayısal kordonsuz telefon
DDS / digital signature standard Sayısal imza standardı
DECT / digital enhanced cordless telecommunications Sayısal gelişmiş kablosuz te-
lekomünikasyon

393 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


DES / data encryption standard Veri şifreleme standardı
DHCP / dynamic host configuration protocol Dinamik bilgisayar yapılandırma pro-
tokolu
DiseqC / digital satellite equipment control Farklı uydulardan gelen sinyalleri seçme-
de kullanılan anahtar
DLE / digital local exchange Sayısal yerel santral
DMC / dual modem card Çift modem kartı
DNA / domain name address Alan adı adresi
DNS / domain name server Alan adı sunucusu
DoC / declaration of conformity Uygunluk beyanı
DOCON / downconverter Alt çevirici
DOV / data over voice Ses üzerinden veri
DRFI / downstream radio frequency interface Ana sistemden alt sisteme doğru olan
radyo frekans arayüzü
DS / downstream Ana sistemden uçbirime veri akışı, inen veri akışı, indirme
DSDD / data storage disk drive Veri depolama disk sürücüsü
DSL / digital subscriber line Sayısal abone hattı
DSSS / direct sequence spread spectrum Doğrudan ardışık spektrum yayılımı
DTMF / dual-tone multifrequency Çift tonlu çok frekanslı
DUT / device under test Testten geçirilen cihaz
DVB / digital video broadcast Sayısal görüntü yayını standardı
DVB-S / Digital video broadcasting satellite Uydudan sayısal görüntü yayıncılığı
DVT-T / Digital video broadcasting terrestrial Sayısal karasal görüntü yayıncılığı
EAS / Eurasiasat Eurasiasat
EBITDA / earnings before interest, taxes, depreciation and amortisation Faiz, vergi,
yıpranma payı ve amortisman öncesi kâr
EBU / European Broadcasting Union Avrupa Yayın Birliği
EC / executive council İcra konseyi
ECB / Electronic Communication Board Elektronik Haberleşme Kurulu
ECC / Electronic Communications Committee Elektronik Haberleşme Komitesi
ECM / embedded cable modem Gömülü kablo modem
ECM / entitlement control message Yetkili denetim mesajı
ECS / European Communications Satellite Avrupa Haberleşme Uydusu
ECTRA / European Committee for Telecommunications Regulatory Affairs Telekomü-
nikasyon Düzenleme İşleri Avrupa Komitesi

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 394


HABERLEŞME
terimleri

ECTRA / European Committee of Telecommunications Regulatory Authorities Teleko-


münikasyon Düzenleyici Otoriteleri Avrupa Komitesi
EDC / electronic data capture Elektronik veri yakalama
EDI / electronic data interchange Elektronik veri değişimi
EDP / electronic data processing Elektronik veri işleme
EEMA / European Electronic Mail Association Avrupa Elektronik Posta Birliği
EEPROM / electrically erasable programmable read-only memory Elektriksel silinebilir
programlanabilir sadece okunabilir hafıza
EFT / electronic fund transfer Elektronik para aktarımı
EHDR / extended header Genişletilmiş başlık
EHF / extremely high frequency Son derece yüksek frekans
EIC / entertainment, information, and communications Eğlence, bilgi ve iletişim
EIR / equipment identity register Cihaz kimlik kaydı, cihaz kimlik kütüğü
EIRP / effective isotropically radiated power Etkin izotropik yayılım gücü
ELF / extremely low frequency Son derece düşük frekans
EMC / electromagnetic compability Elektromanyetik uyumluluk
EME / electromagnetic environment Elektromanyetik ortam
EMF / electromagnetic field Elektromanyetik alan
EMI / electromagnetic interference Elektromanyetik girişim
EMI / electromagnetic intrusion Elektromanyetik sızma
EMIC / electromagnetic interference control Elektromanyetik girişim denetimi
EMP / electromagnetic pulse Elektromanyetik darbe
EMR / electromagnetic radiation Elektromanyetik ışıma
EMS / express mail service Acele posta servisi (APS)
ENG / electronic news-gathering Elektronik haber toplama
ENUM / electronic numbering Elektronik numaralandırma
E-O / electrical-optical Elektriksel-optik
EOC / edge of coverage Uydu kapsama alanının en dış sınırı
EoL / end of line Hat sonu
EOL (satellite) / end of life (satellite) Ömür sonu (uydu)
EPA / Environmental Protection Agency Çevre Koruma Ajansı
EPC / electronic product code Elektronik ürün kodu
EPG / electronic program guide Elektronik program rehberi

395 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


EPIRB / emergency position indicating radio beacons Acil durumu gösteren radyo
feneri (vericisi)
EPL / ethernet private line Ethernet özel hat
EP-LAN / ethernet private - local area network Ethernet özel - lokal alan ağı
EPON / ethernet passive optical network Ethernet pasif optik ağ
EPP / electronic patch panel Elektronik bağlantı panosu
EPRI / Electric Power Research Institute Elektrik Güç Araştırma Enstitüsü
EQX / equinox Ekinoks (gece-gündüz eşitliği)
ERC / Europen Radiocommunication Committee Avrupa Radyokomünikasyon Komi-
tesi
ERO / Europen Radiocommunication Office Avrupa Radyokomünikasyon Ofisi
ERP / effective radiated power Etkin yayılım gücü
ESA / European Space Agency Avrupa Uzay Ajansı
ESD / electrostatic discharge Elektrostatik boşalma
ETA / estimated time of arrival Tahmini varış zamanı
ETACS / extended total access communication system Geliştirilmiş toplam erişim ha-
berleşme sistemi
ETNO / European Telecommunication Network Operators Avrupa Telekomünikasyon
Şebeke İşletmecileri
ETO / European Telecommunications Office Avrupa Telekomünikasyon Ofisi
ETOM / enhanced telecom operations map Geliştirilmiş telekom operasyon haritası
ETSI / European Telecommunications Standards Institute Avrupa Telekomünikasyon
Standartları Enstitüsü
EUTELSAT / European Telecommunications Satellite Organisation Avrupa Telekomü-
nikasyon Uydu Teşkilatı
EVC / ethernet virtual circuit Ethernet sanal devre
EVPL / ethernet virtual private line Ethernet sanal özel hat
EVUA / European Virtual User Association Avrupa Sanal Kullanıcı Birliği
EXC / electronic cross-connect Elektronik çapraz bağlantı
FAS / fiber access system Lif erişim sistemi
fax / facsimile Faks, belgegeçer
FC / fiber channel Lifli kanal
FCAPS / fault, configuration, accounting, performance and security Hata, şekil, hesap,
performans ve güvenlik
FCC / Federal Communications Commission Federal Haberleşme Komisyonu

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 396


HABERLEŞME
terimleri

FDD / free of charges and fees Alıcıdan ücret ve vergi alınmayacak


FDDI / fiber distributed data interface Lif dağıtım veri arayüzü
FDM / frequency division multiplexing Frekans bölüşümlü çoğullama
FGM / fixed gain mode Sabit kazanç modu
FHSS / frequency hopping spread spectrum Frekans atlamalı spektrum yayılımı
FICON / fiber connection Lifli bağlantı
FITL / fiber in the loop Yerel ağda lif
FM / frequency modulation Frekans modülasyonu
FMA / full motion antenna Tam hareketli anten
FN / fixed network Sabit şebeke
F / frequency Frekans sinyalin saniyedeki dalgalanma sayısı
FSN / full-service network Tam hizmet ağı
FSS / fixed service satellite Sabit uydu servisi
FTA / free to air Ücretsiz yayın (havadan)
FTP / file transfer protocol Dosya iletim protokolü
FTTB / fiber to the building Binaya kadar fiber
FTTB / fiber to the business İşletmeye kadar fiber
FTTC / fiber to the cabinet Panoya kadar fiber
FTTC / fiber to the curb Sokağa kadar fiber
FTTCa / fiber to the cabinet Saha dolabına kadar fiber
FTTE / fiber to the exchange Santrale kadar fiber
FTTF / fiber to the faceplate Prize kadar fiber
FTTF / fiber to the floor Kata kadar fiber
FTTH / fiber to the home Eve kadar fiber
FTTK / fiber to the kerb Kaldırıma kadar fiber
FTTN / fiber to the node Düğüme kadar fiber
FTTO / fiber to the office Büroya kadar fiber
FTTP / fiber to the premises Binaya kadar fiber
FTTR / fiber to the remote unit Uzdenetim birimine kadar fiber
GATS / general agreement on trade in services Hizmetler ticareti genel anlaşması
G/T / gain over noise temperature Antenin kazanç eşdeğer gürültü sıcaklığı oranı
(antenin alış kabiliyeti)
GCC / general communications channel Genel iletişim kanalı

397 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


GCI / global cell identifier Küresel hücre tanımlayıcısı
GDP / gross domestic product Gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH)
GEO / geostationary orbit Yer sabit yörünge
GHz / gigahertz Gigahertz
GIS / geographic information system Coğrafi bilgi sistemi
GMPCS / global mobile personal communications by satellite Uydu üzerinden küresel
mobil kişisel haberleşme sistemleri
GN / green networking Yeşil ağ
GPL / general public licence Genel kamu lisansı
GPRS / general packet radio service Genel paket radyo hizmeti
GS / ground segment Yer kesimi
GSM / Global System for Mobile Communications Küresel Mobil İletişim Sistemi
GTA / green technology alliance Yeşil teknoloji ittifakı
GTAG / global tag Küresel akıllı etiket
HAPS / high-altitude platform stations Yüksek irtifa platform istasyonları
HCP / hosting control panel İnternet sayfası barındırma hizmeti kontrol paneli
HD / high-definition Yüksek çözünürlük
HDMI / High-definition multimedya interface Yüksek tanımlı multimedya arayüzü
HDSL / high-data-rate digital subscriber line Yüksek veri hızlı sayısal abone hattı
HDTV / High-definition television Yüksek çözünürlüklü televizyon
HF / high-frequency Yüksek frekans
HFDL / high-frequency data link Yüksek frekanslı veri hattı
HG / hunt group Çağrı yakalama grubu
HIPERLAN / high-performance local area network Yüksek performanslı yerel alan ağı
HLR / home location register Ev sahibi abone kütüğü, yerel abone kütüğü, sabit abo-
ne kütüğü
HPA / high-power amplifier Yüksek güç amplifikatörü
HPOL / horizontal polarization Yatay polarizasyon
HTML / hyper-text markup language Web siteleri oluşturmak için kullanılan bir işa-
retleme dili.
HPSKM / high-precision station keeping mode Yüksek hassasiyetli mevki muhafaza
modu
Hz / hertz Hertz
IBO / input back-off Giriş güç sınırlaması

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 398


HABERLEŞME
terimleri

IBRS / International Business Reply Service Uluslararası Ticari Cevap Servisi


ICCB / Internet Control and Configuration Board İnternet Denetim ve Kurulum Ku-
rulu
ICT / information and communication technology Bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT)
ID / identity Kimlik
IEEE / Institute of Electrical and Electronics Engineers Elektrik ve Elektronik Mühen-
disleri Enstitüsü
IF / intermediate frequency Ara frekans
IFL / international frequency list Uluslararası frekans listesi
IIT / integrated information transport Tümleşik bilgi aktarımı
ILAC / International Laboratory Accreditation Cooperation Uluslararası Laboratuvar
Akreditasyon İşbirliği
ILEC / incumbent local exchange carrier Yerleşik yerel santral taşıyıcısı
ILPF / Internet Law & Policy Forum İnternet Hukuku ve Politikası Forumu
IMEI / international mobil equipment identity Uluslararası mobil cihaz kimlik numa-
rası
IMO / International Maritime Organization Uluslararası Denizcilik Örgütü
IMS / instant messaging service Anlık mesajlaşma hizmeti
IMSO / International Maritime Satellite Organization Uluslararası Denizcilik Uydu
Teşkilatı
IMT-2000 / international mobile telecommunications-2000 Uluslararası mobil haber-
leşme-2000
IMTS / improved mobile telephone service Gelişmiş mobil telefon hizmeti
IMUX / input multiplexer Giriş çoklayıcısı/birleştiricisi
INFOSEC / information security Bilgi güvenliği
INMARSAT / International Maritime Satellite Organization Uluslararası Denizcilik
Uydu Teşkilatı
INTELSAT / International Telecommunications Satellite Organization Uluslararası Ha-
berleşme Uydu Teşkilatı
IO / intermediate orbit Ara yörünge
IOT / in-orbit test Yörüngede test
IPC / International Post Corporation Uluslararası Posta Kuruluşu
IPFD / input power flux density Giriş gücü akı yoğunluğu
IPS / international postal system Uluslararası posta sistemleri
IPX / Internet packet exchange İnternet paket değişimi

399 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


IR / infrared Kızılötesi
IRAS / Internet routing and access servive İnternet yönlendirme ve erişim hizmeti
IRES / infra-red earth sensor Kızılötesi dünya algılayıcısı
IRMC / infrared mobile communication Kızılötesi mobil iletişim
IRT / integrated rural telematics Tümleşik kırsal telematik
ISB / independent side band Bağımsız yan bant
ISDN / integrated services digital network Bütünleştirilmiş sayısal ağ hizmetleri
ISM / industrial, scientific and medical Sınai, bilimsel ve tıbbi
ISP / Internet service provision/provider İnternet servis sağlayıcılığı/sağlayıcısı
IT / information technology Bilgi teknolojisi (BT)
ITN / independent telecommunication network Bağımsız telekomünikasyon şebekesi
ITT&B / information technologies, telecommunications & broadcasting Bilgi teknolo-
jileri, telekomünikasyon ve yayıncılık
ITU / International Telecommunications Union Uluslarası Telekomünikasyon Birliği
IVR / interactive voice response Sesli yanıt sistemi
JRTIC / Joint Radiophone Technical İnterfaces Group Ortak Radyotelefon Teknik Ara-
yüz Grubu
LAN / local area network Yerel alan ağı
LAT / latest arrival time en geç varış zamanı
LBT/ listen before talk Göndermeden önce dinle
LC / letters and postcards Mektuplar ve posta kartları
LDC / low-duty cycle Düşük görev çevrimi
LEC / local exchange carrier Yerel santral taşıyıcısı
LEO / low earth orbit Alçak yörünge
LEOP / launch and early operations phases Fırlatma ve erken operasyon evreleri
LF / low frequency Alçak frekans
LHCP / left hand circular polarization Sol el dairesel polarizasyon
LRIT / long range identification and tracking Gemilerin uzun mesafeden tanınması
ve izlenmesi sistemi
LMA / limited motion antenna Sınırlı hareketli anten
LNA / low-noise amplifier Alçak gürültülü kuvvetlendirici
LNB / low-noise block converter Alçak gürültülü kuvvetlendirici ve frekans çevirici
LO / local oscillator Üst frekanstan çıkartılan değer
LOS / radar line-of-sight Radar görüş hattı

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 400


HABERLEŞME
terimleri

LRIT / long-range identification and tracking Gemilerin uzun mesafeden tanınması


ve izlenmesi sistemi
LTAT / latest transport arrival items En son varış zamanı
LTWTA / linearized travelling wave tube amplifier Doğrusallaştırılmış yürüyen dalga
güçlendiricisi
Mbps / megabits per second Saniyede akan megabit miktarı
MBR / Maritime Business Radio Deniz Ticari Radyosu
MCA / mobile communications on aircraft Uçakta mobil iletişim
MCC / monitoring control centre Gözlem kontrol merkezi
MCS / monitoring control system Gözlem kontrol sistemi
MCVF / multi-channel voice frequency Çok kanallı ses frekansı
MDS / mobile database station Mobil veritabanı istasyonu
MEO / middle earth orbit Orta yörünge
MHS / message handling system Mesaj işleme sistemi
MHz / megahertz Megahertz
MIB / management information base Yönetim bilişim tabanı, yönetim bilgi tabanı
MID / maritime identification digits Deniz ülke tanıtım numarası
MIFR / master international frequency register Ana uluslararası frekans kaydı
MIN / mobile ID number Mobil kimlik numarası
MIS / management information system Yönetim bilişim sistemi, yönetim bilgi sistemi
MMDS / multichannel multipoint distribution service Çok kanallı dağıtım hizmeti
MMM / mobile media mode Mobil ortam kipi
MMSI / maritime mobile service identity Deniz mobil servis tanıtım numarası
MNC / mobile network code Mobil şebeke kodu
MOS / mean opinion score Ortalama kanaat değeri
MoU / memorandum of understanding Mutabakat zaptı
MPEG / Motion Picture Experts Group Hareketli Resim Uzmanları Grubu
MPEG1, 2, 4 / Motion Picture Experts Group 1, 2, 4 Resim ve ses kodlama teknikleri
(sıkıştırma teknikleri)
MRCC / Marine Rescue Coordination Centre Deniz Kurtarma Koordinasyon Merkezi
MSC / mobile switching center mMobil anahtarlama merkezi
MSI / marine safety information Deniz güvenlik bilgisi
MSRN / mobile station roaming number Mobil istasyon dolaşım numarası
MVNO / mobile virtual network operator Sanal mobil şebeke işletmecisi

401 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


NAP / network access point Şebeke erişim noktası
NAT / network address translation Ağ adres değişimi
NCCF / network communication control facility Şebeke haberleşme denetim özelliği
NF / noise figure Gürültü katsayısı
NGN / next generation networks Yeni nesil şebekeler
NMCC / network management and control center Şebeke yönetim ve denetim mer-
kezi
NRA / National Regulatory Authority Ulusal Düzenleyici Kurum
NSAP / network service access point Şebeke hizmet erişim noktası
NSAPA / network service access point address Şebeke hizmet erişim noktası adresi
OBO / output back-off Çıkış güç sınırlaması
OCHC / operator call handling center İşletmeci çağrı işleme merkezi
OFDM / orthogonal frequency division multiplexing Dikey frekans bölmeli çoklama
OLO / other licensed operator Diğer lisanslı işletmeci
OME / operator mobile exchange İşletmeci mobil santralı
OMUX / output multiplexer Çıkış çoklayıcısı/birleştiricisi
OOC / on orbit control Yörüngede kontrol
OOL / out of limits Sınırlar dışında
OPEX / operating expenditures İşletme giderleri
OR / observation report Gözlem raporu
OSIRM / open systems interconnection reference model Açık sistemler arabağlantı
referans modeli
OTAC / over-the-air control Havadan denetim
OTAR / over-the-air rekeying Havadan yeniden anahtarlama
PAMR / private access mobile radio Özel erişimli mobil telsiz
PCM / pulse code modulation Darbe kodlu modülasyon
PCN / personal communications network Kişisel iletişim ağı
PCS / personal communication space Kişisel haberleşme alanı
PCS / personal communications service Kişisel iletişim hizmeti
PDA / personal digital assistant Kişisel sayısal yardımcı
PDAG / Postal Development Action Group Posta Geliştirme Faaliyet Grubu
PDC / personal digital cellular Kişisel sayısal hücresel
PF / platform Platform

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 402


HABERLEŞME
terimleri

PHP / personal handyphone system Kişisel el telefonu sistemi


PL / payload Faydalı yük
PLMN / public land mobile network Kamu kara mobil şebekesi
PM / phase modulation Faz modülasyonu
POC / postal operations council Posta işletme konseyi
POI / point of interconnection Arabağlantı noktası
PON / passive optical network Pasif optik ağ
PoP / point of presence Varlık noktası
PostEurop / Association of European Public Postal Operators Avrupa Kamu Posta
İşletmecileri Birliği
PP/ Public Postal Operators  Kamu Posta İşletmecileri
PPO / postage paid Ücreti ödenmiş
PROM / programmable read-only memory Programlanabilir salt okunur hafıza
PSK / phase-shift keying modulation Faz ötelemeli anahtarlama
PSPDN / packet-switched public data network Paket anahtarlamalı kamu veri şebe-
kesi
PSS / precise sun sensor Hassas güneş algılayıcısı
QPSK / quadrature phase-shift keying Dörtlü faz kaydırmalı anahtarlama
QoS / quality of service Hizmet kalitesi
QSF / Quality of Service Fund Hizmet Kalitesi İyileştirme Fonu
RA / rural area Kırsal bölge
RACH / random access channel Rastgele erişim kanalı
RADINT / radar intelligence Radar istihbaratı
RADIUS / remote dial-in user service Uzaktan çevrimiçi kullanıcı hizmeti
RANDBS / base station random variable Baz istasyonu rastgele değişken
RC / reflection coefficient Yansıma katsayısı
RDSS / radio determination satellite service Yer belirleme uydu hizmeti
RF / radio frequency Radyo frekansı
RFI / radio frequency interference Radyo frekans girişimi
RFID / radio frequency identification Radyo frekansıyla tanımlama
RHCP / right hand circular polarization Sağ el dairesel polarizasyon
RLS / radiolocation service Radyo yer belirleme hizmeti
R/L / radio link Radyo link

403 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


RNG / ranging Menzillendirme
RNS / radio navigation system Telsiz seyrüsefer sistemi
RNSS / radio navigation satellite system Telsiz seyrüsefer uydu sistemi
ROM / read-only memory Sadece okunabilir hafıza, salt okunur bellek
Rx / receive/receiver Alma/alış
SAL / surface airlifted mail Uçak ile taşınan yüzey postaları
S/N / signal-to-noise ratio Sinyalin gürültüye oranı
S/W / software Yazılım
SA / solar array Güneş paneli
SADM / solar array drive (deployment) mechanism Güneş paneli döndürme meka-
nizması
SAM / sun acquisition mode Güneş hedef modu
SAPI / service access point identifier Hizmet erişim nokta tanımlayıcısı
Sat / saturation Saturasyon (doyum)
SATV / satellite antenna television system Uydu antenli televizyon sistemi
SCC / satellite control center Uydu kontrol merkezi
SCPC / single channel per carrier Her bir link için uyduda frekans aralığının tahsis
edilmesi
SD / standard-definition Standart çözünürlük
SDR / software-defined radio Yazılım tanımlı radyo
SDS / satellite design summary Uydu tasarım özeti
SDSL / symmetric digital subscriber line Simetrik sayısal abone hattı
SFD / saturated flux density Doyuma ulaşmış akı yoğunluğu
SFP / postal financial services Parasal posta hizmetleri
SIM / subscriber identity module Abone kimlik modülü
SMP / significant market power Etkin piyasa gücü
SMS / short message service Kısa mesaj hizmeti
SMSC / short message service centre Kısa mesaj hizmeti merkezi
SNG / satellite news gathering Uydudan haber toplama
SOH / satellite operations handbook Uydu operasyonları el kitabı
SPCS / satellite personal communication services Uydu kişisel haberleşme hizmetleri
SRD / short-range device Kısa mesafe erişimli telsiz cihazları
SSD / shared secret data Paylaşımlı gizli veri

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 404


HABERLEŞME
terimleri

SSPA / solid state power amplifier Katı hal güç yükseltici


SV / empty bags Boş çantalar
TA / type approval Tip onayı
TAC / telecommunications administrative centre Telekomünikasyon idare merkezi
TACS / total-access communication system Toplam erişim haberleşme sistemi
TAIEX / technical assistance information exchange Teknik destek ve bilgi değişim ofisi
TBC / to be confirmed Teyit edilecek
TBD / to be defined Tanımlanacak
TC / telecommand Telekomut
TCAM / telecommunications access method Telekomünikasyon erişim yöntemi
TCAM / Telecommunications Conformity Assessment and Market Surveillance Com-
mittee Telekomünikasyon Uygunluk Değerlendirmesi ve Piyasa Gözetimi Komitesi
TCP / transmission control protocol İletim denetim protokolü
TCP/IP / transmission control protocol / Internet protocol İletim kontrol protokolü /
İnternet protokolü
TCR / telemetry, command and ranging Telemetri, komut ve menzillendirme
TDMA / time-division multiple access Zaman bölmeli çoklu erişim
TDMS / tracking and relay satellite system İzleme ve röle uydu sistemi
TFP / postal financial traffic Parasal posta trafiği
TIFF / tag image file format Elektronik etiket görüntü dosya biçimi
TIM / telephone identity module Telefon kimlik modülü
TIPHON / telecommunications and Internet protocol harmonization over networks
Telekomünikasyon ve İnternet protokolünün şebekeler üzerinden uyumlaştırılması
TM / telemetry Telemetri
TMN / telecommunications management network Telekomünikasyon yönetim şebe-
kesi
TMSI / temporary mobile subscriber identity Geçici mobil abone kimliği
TO / telecommunications operator Telekomünikasyon işletmecisi
TOCC / technical operation and control center Teknik işletim ve denetim merkezi
TPC / transmitter power control Verici gücü kontrolü
TQM / total quality management Toplam kalite yönetimi
TRAC / Technical Recommendations Application Committee Teknik Tavsiyeleri Uy-
gulama Komitesi
TT&C / tracking, telemetry and command İzleme, telemetri ve telekomut
TTE / telecommunication terminal equipment Telekomünikasyon uçbirim teçhizatı

405 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


TUG / telecommunication user group Telekomünikasyon kullanıcı grubu
TWT / travelling wave tube Yürüyen dalga tüpü
TWTA / travelling wave tube amplifier Yürüyen dalga tüpü güçlendiricisi
TX / transmit İletim
UCS / universal communications standards Evrensel Haberleşme Standartları
UHF / ultra high frequency Ultra yüksek frekans
UITS / unacknowledged information transfer service Doğrulanmamış bilgi aktarım
hizmeti
ULL / unbundled local loop Ayrıştırılmış yerel ağ
UMTS / universal mobile telecommunications system Evrensel mobil telekomünikas-
yon sistemi
UPCS / universal personal communications services Evrensel kişisel haberleşme hiz-
metleri
UPS / uninterruptible power supply Kesintisiz güç kaynağı
UPT / universal personal telecommunications Evrensel kişisel telekomünikasyon
UPU / universal Postal Union Dünya Posta Birliği
USB / universal serial bus Evrensel seri veriyolu
USIM / universal subscriber identity module Evrensel abone kimlik modülü
USO / Universal service obligation Evrensel hizmet yükümlülüğü
UTRA / universal terrestrial radio access Evrensel karasal radyo erişimi
UWB / ultra wideband Ultra genişbant
VADS / value-added data services Katma değerli veri hizmetleri
VAN / value-added network Katma değerli şebeke
VANS / value-added network services Katma değerli şebeke hizmetleri
VCI / virtual channel identifier Sanal kanal tanımlayıcı
VHDSL / very high bit rate digital subscriber line Çok yüksek bit hızlı sayısal abone
hattı
VHF / very high frequency Çok yüksek frekans
VMS / voice messaging system Sesli mesajlaşma sistemi
VMSC / voice mail system centre Sesli posta sistem merkezi
VPDN / virtual private data network Sanal özel veri şebekesi
VPN / virtual private network Sanal özel şebeke
VPOL / vertical polarization Dikey polarizasyon
VPS / virtual private server Sanal özel sunucu

ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 406


HABERLEŞME
terimleri

VRE / voice recognition equipment Ses tanıma cihazı


VSAT / very small apperature terminal Küçük anten ve küçük cihazlar ile uydu haber-
leşme imkânı sağlayan terminal
VSB / vestigial side band Artık yan bant
VTS / vessel traffic service Gemi trafik hizmeti
WACS / wireless access communications system Telsiz erişim haberleşme sistemi
WAIS / wide area information services Geniş alan bilgi hizmetleri
WAN / wide area network Geniş alan ağı
WAP / wireless application protocol Telsiz uygulama protokolü
WATS / wide area telecommunications service Geniş alan telekomünikasyon hizmeti
WBA / wholesale broadband access Toptan genişbant erişim
WBDTS / Wideband Transmission Forum Genişbant İletim Forumu
WG-RR / Working Group Radio Regulatory Telsiz Düzenlemeleri Çalışma Grubu
WGS / world geodetic system Dünya yer sistemi, dünya jeodezik sistemi
WG-SE / Working Goup on Spectrum Engineering Spektrum Mühendisliği Çalışma Gru-
bu
WIMAX / worldwide interoperability for microwave access Mikrodalga erişim için
dünya çapında birlikte çalışabilirlik
WiFi / wireless fidelity Telsiz sadakat (kablosuz internet alanı)
WRC / World Radiocommunications Conference Dünya Radyokomünikasyon Kon-
feransı
WSIS / World Summit on the Information Society Dünya Bilgi Toplumu Zirvesi
WTN / working telephone number Faal telefon numarası
WTO / World Trade Organization Dünya Ticaret Örgütü
WTSA / World Telecommunication Standardization Assembly Dünya Telekomünikas-
yon Standardizasyon Genel Kurulu
WWW (WEB) / world wide web Dünya çapında ağ
XPD / cross-polar discrimination Ters polarizasyon ayrımı
ZBTSI / zero byte time slot interchange Sıfır baytlı zaman dilimi değiş tokuşu
ZCS / zero code suppression Sıfır kodlarını yok etme
ZRP / zone routing protocol Alan yönlendirme protokolü

407 ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ

You might also like