You are on page 1of 1

Bizim için en erken ve en meşhur tarih, insanlığın var oluşunun başlangıç

tarihidir. Ehl-i Kitap'tan Yahûdîler, Hıristiyanlar, Mecûsîler ve onların mezheplerinde bu


olayın nasıl ve ne zaman olduğu hususunda başka hiçbir tarih konusunda olmayacak şekilde
ihtilaf vardır. Yaratılışın başlangıcı ve geçmiş halkların durumlarıyla ilgili bilgiler,
aradaki zamanın uzunluğu ve olayların uzak geçmişte vukû bulması, o olayları ve
tarihleri akıllarında tutan kişilerin de bunları ezberleyip hafızalarında saklamaktan
âciz kalmaları dolayısıyla, efsane ve çarpıtmalarla iç içedir. Nitekim Kur'an'da da
"Onlara kendilerinden öncekilerin haberi gelmedi mi? Onları ancak Allah bilir"1
buyrulmaktadır. Dolayısıyla en iyisi, güvenilir bir kitapta söz edilmeyen olayları veya
büyük çoğunluğun güvendiği rivayetlerin dışındaki sözleri kabul etmemektir.
Önce bu tarihten (İnsanlığın başlangıç tarihi) başlayacak olursak, sözünü ettiğimiz din
sâlikleri arasında bu konuda küçümsenmeyecek bir ihtilaf olduğunu görürüz. Persler ve
Mecusiler, dünyanın yaşının burçların ve ayların sayısına uygun olarak 12 000 yıl olduğunu
iddia ettiler. Dinlerinin kurucusu Zeraduşt, kendisinin ortaya çıkışına kadar bu süreden çeyrek
gün ilave edilmiş 3000 yıl geçtiğini ileri sürdü.
Bu konuda Yahudilerle Hıristiyanlar arasındaki ihtilaf daha da fazla. Çünkü Yahûdîlere
göre Âdem'den İskender'e kadar geçen süre 3448 yıl, Hıristiyanlara göre ise 5180 yıldır.
Yahudiler dünyanın yaşını yedi bin yıl kabul ediyorlar. Her iki grup da, bu konuda yalnızca
ebcet hesaplarına ve bazı ince sufi yorumlarına dayanarak deliller ileri süren iddia
sahipleridir. Bunlar üzerinde düşünen bir kişi, ayı metodlara başvurarak herhangi bir
şey ispat etmek ve benzeri hükümler ileri sürmek isterse, amacına ulaşmakta
zorlanmaz.

1
“Sizden öncekilerin, Nuh, Âd ve Semûd kavimlerinin ve onlardan sonrakilerin haberleri
size gelmedi mi? Onları Allah'tan başkası bilmez.” İbrahim, 9 (Tövbe, 70)

You might also like