You are on page 1of 54

YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.

com ~1~ Yorgun

Tarihin Tanımı  Tarih öncesi devirlerin başlama ve bitişleri bölgelere göre Demirin yüksek ısıda işlenmesi sanayinin gelişmesine neden
İnsan topluluklarının geçmişteki yaşayışlarını, kültür ve uygar- farklılıklar göstermiştir. olmuştur. Tunç Devri’nde önce şehir devletleri sonra da büyük
lıklarını, sosyo-ekonomik yapılarını neden-sonuç ilişkisi içerisin- devletler kurulmuş, Demir Devri’nde ticaret hızlanmış ve top-
 Tarih öncesi devirler Mısır hariç normal seyrini izlememiş-
de yer ve zaman göstererek inceleyen, elde ettiği bulguları, lumların birbirleriyle ilişkileri artmıştır.
tir. Bunun nedeni göçler sonucunda uygarlık alanında ileri top-
belgelere dayanarak objektif bir şekilde açıklayan sosyal bilim
lumların diğer toplulukları etkilemesidir.
dalına tarih denir. Tarih Çağları
Taş Devirleri
Tarihi Olaylar İncelenirken Uyulması Gereken Kurallar M.Ö. 3000’li yıllarda Sümerlerin yazıyı bulmalarıyla başlayıp
günümüze kadar devam eden döneme Tarih Çağla-
1. Eski Taş Devri (Paleolitik)
1. Olaylar, neden-sonuç ilişkisi içerisinde incelenmelidir. rı denilmiştir.
Yontma Taş Dönemi’ni içine alan Paleolitik Devir’de insanlar;
2. Olayın geçtiği yer ve zaman belirtilmelidir.
 Küçük gruplar halinde avcılık ve toplayıcılıkla hayatlarınıTarihin çağlara ayrılmasında toplumları etkileyen önemli sos-
3. Olayda rolü olan kişilerin katkılarının doğru olarak değer- devam ettirmişlerdir. Üretim faaliyetleri başlamamıştır. yal ve ekonomik gelişmeler dikkate alınmıştır. Tarih çağları
lendirilebilmesi için olayın geçtiği günün şartları göz önünde
 Taştan, ağaçtan ve kemikten ilk defa araç - gereç yapımına İlkçağ (M.Ö. 3000 - 375), Ortaçağ (375 - 1453), Yeniçağ (1453 -
bulundurulmalıdır. 1789), Yakınçağ (1789 - .....) şeklinde ayrılmıştır.
başlamışlardır.
4. Olayın geçtiği yerde araştırma yapılmalıdır.
 Ateşi bularak ısınma, pişirme ve aydınlanmada kullanmış-
5. Olaylar objektif olarak değerlendirilmelidir. lardır.
İLKÇAĞ MEDENİYETLERİ
 Mağaralarda yaşamışlar ve duvarlara çeşitli resimler yap-
Objektifliğin sağlanması için aşağıdaki şartlara uyulmalıdır
mışlardır. Anadolu Medeniyetleri
2. Yeni Taş Devri (Neolitik) Anadolu, göç ve ticaret yollarının üzerinde bulunması, Asya ile
 Olayın üzerinden belli bir süre geçmelidir. Cilalı Taş Devri diye de adlandırılan Neolitik Devirde tarımsal Avrupa’yı birbirine bağlaması, topraklarının verimli olması ve
 Olay, meydana geldiği günün değer yargıları göz önüne faaliyetler başlamıştır. Bu gelişme sonucunda insanlar; ikliminin insanların yaşayışına uygun olması gibi nedenlerden
alınarak incelenmeli, günümüzün değer yargıları ile yorum-
lanmamalıdır.  Üretici duruma geçmişler, toplayıcılıktan kurtulmuşlardır. dolayı zengin ve yüksek kültürlerin beşiği olmuştur. Karşılıklı
kültür alış - verişleri Anadolu’da uygarlıkların gelişmesini hız-
 Kaynak taraması yapılmalıdır.  Göçebelikten yerleşik hayata geçmişlerdir. Su kenarlarında landırmıştır.
köyler kurarak toplumsal hayatı başlatmışlardır.
Tarih Öncesi Devirler
 Ticaret faaliyetlerini başlatmışlardır. M.Ö. II. Binden M.Ö. VI.Yüzyıla Kadar Türkiye
İnsanların yeryüzünde faaliyet göstermeye başlamasından M.Ö.
3000 yıllarında Sümerler tarafından yazının bulunmasına kadar  Hayvanları evcilleştirmişlerdir.
geçen döneme Tarih Öncesi Devirler denir. Hititler
 Keten, kenevir gibi bitkiler yetiştirmişler ve dokumacılık Hititler, M.Ö. 2000 yılı başlarında Kafkaslardan Orta Anadolu’ya
faaliyetlerini başlatmışlardır. gelerek Kızılırmak kıvrımı içine yerleşmişlerdir. Hititler, M.Ö.
Tarih öncesi devirlerle ilgili bilinmesi gereken bazı özellikler
şunlardır:  Yiyecek ve içeceklerini korumak için topraktan kaplar yap- 1400 yıllarında imparatorluk haline gelmişlerdir.
mışlardır. Topraktan ev eşyası yapmışlar ve seramik sanatını Bu dönemin en önemli gelişmesi, Hititler ile Mısırlılar arasında
 Tarih öncesi devirlerle ilgili yazılı belgeler olmadığından başlatmışlardır. yapılan Kadeş Savaşı Antlaşması’dır. M.Ö. 1296’da yapılan
insan topluluklarının bıraktığı kalıntılar kullanılarak bilgi topla- Kadeş Antlaşması tarihte bilinen ilk yazılı antlaşmadır.
nabilmiştir. Maden Devirleri Hitit Devleti, M.Ö. 1200 yıllarında batıdan gelen kavimler tara-
 Tarih öncesi devirler, insanların kullandıkları araç ve ge- Maden Devirleri Bakır, Tunç ve Demir Devirleri şeklinde üçe fından parçalanmıştır. Ege göçlerinden sonra şehir devletleri
reçlere göre dönemlere ayrılmıştır. ayrılır. Ateşin bulunması madenlerin kullanılmasına ortam ha- halinde yaşayan Hititlere M.Ö. 700 yıllarında Asurlular son
zırlamıştır. Demirin bulunması ve işlenmesi, insanlık tarihinde vermişlerdir.
çok önemli gelişmelere ortam hazırlamıştır.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~2~ Yorgun

Asurlulardan sonra Türkiye’de Pers egemenliği kurulmuş ve M.Ö. II. Binden M.Ö. VI. Yüzyıla Kadar Türkiye’de Kültür ve Sadece para için savaşan ücretli askerlerin başarı kazanmasını
Hitit halkı tamamen Pers hakimiyetine girmiştir. Medeniyet zorlaştırmıştır. Bu durum Lidyalıların yıkılmasında etkili olmuş-
tur.
Frigyalılar Devlet Yönetimi
Frigler, Ege göçleri sırasında Anadolu’ya gelerek M.Ö. 800 İlkçağlarda Türkiye’de kurulan devletler krallıkla yönetilmiştir. Hukuk
yıllarında Gordion (Polatlı) merkezli bir devlet kurdular. Bütün yetkiyi elinde bulunduran krallar, aynı zamanda başko- Anadolu’da İlkçağ hukuku, komşu medeniyetlere göre yumuşak
mutan, baş yargıç ve baş rahiptir. bir karakter taşımaktadır. Anadolu’da yapılan kanunlarda kom-
Kafkaslar üzerinden gelen Kimmerlerin egemenliği altına giren Bu durum kralların siyasi askeri ve dini yetkileri kendilerinde şu medeniyetlerin önemli etkisi ve katkısı olmuştur.
Frigyalılara Persler son vermişlerdir. topladıklarını ve güçlerini arttırdıklarını göstermektedir.
Hititler, kanunlarını Mezopotamya’dan almakla beraber, ilave-
Lidyalılar ler ve düzeltmelerle Anadolu’da ilk kanunları yapmışlardır.
Başlangıçta Hitit Krallığı, feodal beyliklerden oluşuyordu. Daha
Medeni hukuk ve ceza hukuku büyük gelişme göstermiştir. Hitit
sonraları bu beylikler kaldırılarak yerlerine merkezden valiler
Lidyalılar, Frigyalılar gibi M.Ö. 1200’lerde Anadolu’ya gelerek, kanunları, hür vatandaşlara olduğu kadar kölelere de mülkiyet
atanmıştır. Böyle bir değişiklikle Hititler merkezi otoriteyi güç-
bugünkü Gediz ve Küçük Menderes vadileri arasında kalan hakkı tanıyordu.
lendirmeyi amaçlamışlardır.
bölgede Kral Giges tarafından Sard (Salihli) merkezli bir devlet
kurmuşlardır. Pers saldırılarına dayanamayan Lidya Devleti, Hititlerin ilk zamanlarında kralın yetkileri soylulardan oluşan İlkçağ devletlerinin temel geçim kaynağı tarım ve hayvanlılık
M.Ö. 546 yıllarında yıkılmıştır. Pankuş Meclisi tarafından sınırlandırılmıştır. Ancak imparator- olduğu için tarım ve hayvanlığı korumaya yönelik ağır cezalar
luk döneminde Pankuş Meclisi’nin yetkileri azalırken kralın içeren kanunlar yapmışlardır. Örneğin; Frigyalılarda öküz kese-
İyonyalılar yetkileri artmıştır. ne ölüm cezası verilmiştir
Dorların baskısı sonucunda Akaların bir kısmı Yunanistan’dan Hititlerde krallın buyruklarına karşı gelmek develete baş kal-
Batı Anadolu’ya göç etmişler ve İzmir çevresindeki yerli halkla Dolayısıyla soylular yönetimden uzaklaştırılmıştır. Devlet yöne- dırmak büyük suç sayılmış ve ölümle cezalandırılmıştır Bu da
kaynaşarak şehir devletleri kurmuşlardır. Bu şehir devletleri Hititlerin merkezi otoriteye önem verdiklerini göstermektedir
timinde kraldan sonra en yetkili kişi Tavananna adı verilen
arasında siyasal birlik sağlanamamıştır. İyon şehir devletleri kraliçeydi. Tavananna, dini törenlere ve bayramlara başkanlık
arasında en tanınmışları Efes, Milet, Foça ve İzmir’dir. yapar, kral savaşa gittiğinde ülkeyi yönetirdi. Hatta Kadeş Ant- Din ve İnanış
laşması’nda Hitit kralının yanında kraliçenin de imzası yer al- İlkçağlarda Türkiye’de çok tanrılı bir din anlayışı hakimdi. Bu
Ön Asya’dan gelen ticaret yollarının bitim noktasında bulunan mıştır. Bu durum Hititlerde kadınların devlet idaresinde etkili nedenle Anadolu için “Bin Tanrı İli” denilmiştir. Anadolu’nun
İyonyalılar, kısa zamanda ileri bir medeniyet kurmuşlar ve ko- olduğunu göstermektedir. batısında kurulan medeniyetler Yunan tanrılarından, doğuda
lonicilik faaliyetleriyle zenginleşmişlerdir. kurulan medeniyetler ise, Mezopotamya tanrılarından etkilen-
mişlerdir. Bu durum, Türkiye’nin coğrafi konumundan doğan
Hititlerde Pankuş Meclisi'nin bulunması meşrutiyete benzeyen
Urartular tabii bir sonuçtur.
bir yönetim varlığını ve kralların yetkilerinin bir dönem kısıtlan-
Urartu Devleti, Doğu Anadolu’da Asya kökenli Hurriler tarafın- İlkçağ insanlarında uğraş alanlarındaki gelişmeler inançları
dığını göstermektedir.
dan kurulmuştur. Urartuların merkezi Tuşpa (Van)’dır. Bölgenin üzerinde etkili olmuştur. Örneğin tarım faaliyetlerine önem
en güçlü devletlerinden biri olan Urartular, M.Ö. 600’lerde veren Frigyalılarda en büyük tanrı olarak bereket tanrısı
Medler tarafından yıkılmıştır. Ordu Kibele'yi kabul etmeleri gibi
Türkiye; topraklarının verimli olması ve ticaret yolları üzerinde
bulunması sebebiyle sık sık istilalara uğramıştır. Bu durum Ana-
Sosyal ve İktisadî Hayat
dolu’da kurulan devletleri askerliğe önem vermeye zorlamıştır.
Anadolu’da halk sosyal sınıflara ayrılmıştı. En üst sınıf olarak
kabul edilen kral ve ailesi devletin yönetimini üstlenmiştir.
Ticaret faaliyetleriyle zenginleşen Lidyalılar, Anadolu’ da ücretli
Anadolu’da asillerden başka rahipler, sanatçılar, askerler, me-
askerlik sistemini kurmuşlardır. Ancak bu askerler arasında dil
murlar ve köleler gibi sınıflar da bulunuyordu.
ve taktik birliği olmadığı gibi vatan - millet sevgisi de yoktu.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~3~ Yorgun

Anadolu'da bu sınıfların bulunması Türkiye'de yaşayan insan Hititlerden kalan en önemli yazılı eserler anal adı verilen yıllık- Roma İmparatorluğu’nun siyasal tarihinde; Krallık Cumhuriyet
topluluklarının arasında eşitsizliğin olduğunu göstermektedir. lardır. Hititler anallarla (yıllıklar) Anadolu’da tarih yazıcılığını ve İmparatorluk dönemleri yaşanmıştır. Merkezi yönetimin
başlatmışlardır. zayıflaması, eyaletlerin güçlenmesi, Hristiyanlığın yayılması,
Kavimler Göçü’nün meydana getirdiği kargaşa, iç savaşlara
Ticarete büyük önem veren Lidyalılar, bu amaçla Efes’ten baş- katılan orduların sınırları ihmal etmesi gibi nedenlerden dolayı
layarak Mezopotamya’ya kadar uzanan Kral Yolu’nu yapmış- Hitit yıllıklarında kralların, zaferi kadar yenilgilerinin de yıllıkla-
Roma İmparatorluğu, Doğu ve Batı olarak parçalanmıştır (395).
lardır. Bu yolun yapılması sonucunda; ra yazdırılması tarafsız bir tarih anlayışına sahip olduğunu gös-
Bunlardan Batı Roma 476’da, Doğu Roma ise 1453’te yıkılmış-
termektedir. Bu yıllıklar, İlkçağ Anadolu tarihinin aydınlanma-
tır.
sında önemli rol oynamışlardır.
 Lidyalılar zenginleşmiştir.
 Doğu - Batı kültürleri arasında etkileşim artmıştır. Roma’da patricilerle (soylular) plepler (Roma’ya sonradan ge-
Bilim ve Sanat len halk) arasında çatışmalar olmuştur. Romalılar Yunan kanun-
 Takas usulünün gelişen ticareti karşılayamaması üzerine larından yararlanarak 12 Levha Kanunlarını yapmışlardır.
M.Ö. 700 yıllarında Lidyalılar ilk parayı kullanmışlardır. Anadolu medeniyetleri içinde her yönden en ileri olanı Patrici-Plep mücadelesi 12 Levha Kanunlarından sonra da de-
İyonyalılardır. İyonyalılar özgür düşüncenin ve pozitif bilimlerin vam etmiştir.
öncüsü olmaları yönüyle önem taşırlar. Felsefe, matematik ve
Lidayalıların parayı icat etmeleri;alışverişi kolaylaştırmış eko-
tıp bilimlerinin temeli İyonya’da atılmıştır.
nomik hayatı canlandırmış sermaye birikimine ve finans Günümüz Batı dünyasında uygulanan hukuk kurallarının temeli
sektorünün oluşmasına ortam hazırlamıştır. Paranın kullanıl- Roma hukukuna dayanır. Bu hukuk kuralları bazı değişikliklerle
masına başlanmasından sonra değiş dokuş(takas) uygulaması Hitit sanatı, Mezopotamya sanatının etkisinde gelişmiştir. Hey- Bizans hukuku adıyla Doğu Roma 'da yürürlükte kalmıştır
ortadan kalkmıştır. kelcilik ve kabartmacılık gelişen başlıca sanatlar olmuştur. Hitit-
lerin en önemli kabartmaları Yazılıkaya ve İvriz kabartmalarıdır.
Denizci bir medeniyet olan İyonyalılar, Akdeniz ve Karadeniz’de Frigyalılarda dokumacılık, maden işçiliği, kaya mimarisi, Lidyalı- Romalılar ticareti geliştirmek amacıyla Anadolu’da yeni yollar
koloniler kurarak ticaret faaliyetleriyle zenginleşmişlerdir. lar da dokumacılık, çömlekçilik, dericilik ve madencilik, Urartu- yapmışlar ve ihtiyaç duydukları ürünleri Anadolu’dan götür-
Bir devletin ekonomik, siyasal ve sosyal nedenlerden dolayı, lar da maden işlemeciliği, su mimarisi, İyonyalılarda ise, saray müşlerdir.
kendi sınırları dışında ele geçirip yönettiği ülkeye veya toprakla- ve tapınak mimarisi gelişmiştir.
ra koloni denir. Kolonilerin kurulmasında; Romalılar; Fenikeliler, İyonyalıların ve Yunanlıların geliştirdiği
 Hammadde ihtiyaçlarının karşılanması alfabeye son şeklini kazandırmışlar ve “Latin Alfabesi”ni oluş-
İskender İmparatorluğu
 Üretim fazlası mallar için pazar bulunması turmuşlardır. Mısır’dan aldıkları Güneş yılı esaslı takvimi, Sezar
 Askeri gücün artırılmak istenmesi
M.Ö. 337’de tahta geçen İskender, önce Yunanistan’daki bütün ve Papa XIII. Gregor dönemlerindeki düzenlemelerle bugün
 Diğer devletlere askeri, siyasal ve ekonomik alanlarda kullandığımız şekle getirmişlerdir.
şehir devletlerini, sonra da Anadolu, İran, Irak, Suriye ve Mı-
üstünlük sağlama düşüncesi etkili olmuştur.
sır’da Perslere ait tüm toprakları kendine bağlamayı başardı.
Büyük İskender’in Asya seferinin sonucunda Hellenizm uygarlığı
Yazı ve Edebiyat
doğmuştur. Büyük İskender, 33 yaşında öldü (M.Ö. 323). İsken- Mezopotamya Medeniyetleri
Anadolu’ya yazıyı Mezopotamya medeniyetlerinden Asurlular
der’in ölümünden sonra kazanılan topraklarda bağımsız devlet- Sümerler birbirinden bağımsız birçok küçük şehir devletçikle-
getirmiştir. rinden oluşan bir uygarlık kurdular.
ler kurulmuştur.
Hititler ve Urartular, Asurlulardan aldıkları çivi yazısını kullan- Şehir devletleri arasında savaş eksik olmuyordu. Kuvvetli prens-
Roma İmparatorluğu
mışlar, ayrıca Hititler kendi icatları olan hiyeroglif yazısını da ler, yakınındaki diğer şehirlere de söz geçirerek büyük krallıklar
Romalılar; disiplinli, planlı ve teşkilatlı hareket ederek kısa sü-
kullanmışlardır. Frigyalılar, Lidyalılar ve İyonyalılar Fenikelilerin kuruyordu.
rede bütün İtalya’yı Roma’ya bağlamışlardır. Bu gelişmelerden
alfabesini kullanmışlardır.
sonra Romalılar, Doğu Akdeniz’e yönelmişlerdir. İskender İm-
paratorluğu parçalandıktan sonra Selevkoslar Krallığı’nı yene- Mezopotamya’daki ilk medeniyet olan Sümerler, aynı zamanda
rek Türkiye topraklarının tamamına hakim olmuşlardır. tarihte bilinen ilk yazıyı da kullanmışlardır. M.Ö. 3000’lerde
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~4~ Yorgun

kullanılmaya başlanan yazı sayesinde kültür aktarımı kolaylaş- Mısırlılar öldükten sonra dirilmeye inanmışlar ve bu nedenle İbraniler
mıştır. diğer yaşamlarında kullanabilmek için bazı eşyalarını mezarları- Tarihte ilk defa tek tanrılı bir dine inanan İbraniler, Musevilik
na koymuşlardır. dininin sadece kendi kavimlerine ait olduğunu kabul ederek
Aşağı Mezopotamya’da bulunan Sümerlerin kralı Urugakina diğer toplumlarda yayılmasını engellemişlerdir. Bu durum dün-
tarafından ilk yazılı kanunlar yapılmıştır (M.Ö. 2375). Bu kanun- Mısır sanatı dini ağırlıklıdır. Yeniden dirileceklerine inandıkla- yanın değişik yerlerine dağılan Yahudilerin milli birliklerini ko-
ların cezalandırma yöntemi genel olarak “fidye” yani “bedel” rından cesetlerin bozulmamasına dikkat etmişler ve Mısırlılarda rumalarını ve varlıklarını sürdürmelerini sağlamıştır.
sistemine dayalıydı. mumyacılık milli sanat haline gelmiştir. Mumyacılık faaliyetleri
insan vücudunun yakından tanınmasını ve Mısır’da tıp biliminin Yunan Medeniyeti
Çok tanrılı dine inanan Sümerlerin kralları rahip - kral olarak gelişmesini sağlamıştır. Dorlar taarfından Yunanistan’da kurulan şehir devletçikleri-
bilinirdi. Öncelikle dini amaçlı yaptıkları “Ziggurat” denen tapı- ne polis adı verilmiştir. Yunanistan’ da sınıflar arasındaki müca-
naklar aynı zamanda rasathane ve soğuk hava deposu olarak Mısırlılar, resim yazısı denilen hiyeroglif yazısını kullanmışlardır. deleler sonunda sınıf farkları kaldırılmış ve demokrasi yönetimi
kullanılmıştır. Gök cisimlerini incelemek için rasathaneler kurmuşlar ve astro- benimsenmiştir.
nomide oldukça ilerlemişlerdir. Bugün kullandığımız Miladi
Bilimde ilerlemiş olan Sümerler dört işlemi kullanmışlar ve takvimin ilk düzenli şeklini Mısır medeniyeti oluşturmuştur. Yunanistan’da Halk gelirine göre, “Dörtyüzler Meclisi” veya
dairenin alanını hesaplamayı başarmışlardır. Edebiyat alanında “Halk Meclisleri”nde yönetime katılma olanağı elde etmiştir.
günümüze kadar ulaşan en önemli eserleri Yaradılış, Tufan ve Mısır ekonomisinin temelini tarım ürünlerinden sağlanan gelir-
Gılgamış destanlarıdır. ler oluşturuyordu. Mısır’da canlı bir ticaretin olduğu bilinmek- Yunanistan’da yapılan kanunlarla demokratikleşme yolunda
Akadlar tarihte bilinen ilk büyük imparatorluğu, ilk düzenli ve tedir. önemli bir adım olmasına rağmen asillerin yetkileri ellerinden
sürekli orduları kurmuşlar, bunun sonucu olarak Sümer uygarlı- alındığı için diğer sınıflar arasında mücadele yine devam etmiş-
ğını Ön Asya’ya yaymışlardır. Fenikeliler tir.
Fenikeliler, Lübnan dağları ile Akdeniz sahili arasında kalan kıyı
I. Babil Devleti’nin krallarının en önemlisi olan Hammurabi ilk şeridine yerleşmişlerdir. Arazilerinin tarıma elverişli olmaması İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ
anayasa olarak kabul edilen “Hammurabi Kanunları’nı” yapmış- ve Mısır’dan Anadolu’ya ulaşan ticaret yolu üzerinde bulunma-
tır. Bu kanunlar yapılırken daha önce uygulanan kanunlardan ları Fenikelilerin ticaret alanında ilerlemelerini sağlamıştır. Türk Göçleri ve Sonuçları
yararlanılmıştır. Urugakina Kanunlarına göre daha sert cezalar Fenikeliler şehir devletçikleri halinde yaşamış ve krallıkla idare Göçlerin Nedenleri
vardır. Bazı suçlara kısas cezaları verilmiştir. edilmişlerdir.
 İklim koşullarının değişmesine bağlı olarak meydana gelen
kuraklık, artan nüfusa mevcut toprakların yetmemesi ve bu
Babil Kralı Hammurabi rahip-kral anlayışını reddederek gücünü Fenikeliler kurdukları kolonilere sadece ticari amaçlarını ger- gelişmelerin sonucunda bölgede geçim sıkıntısının ortaya çık-
dinden değil askeri kuvvetten almıştır. Mutlak Krallık sistemi çekleştirmek için gittiklerinden dolayı askerliğe önem verme- ması
Hammurabi ile başlamıştır. mişler ve kolonilerini yurt edinmemişlerdir. Bu nedenle koloni-
lerini kaybetmişlerdir.  Türk boyları arasındaki siyasal anlaşmazlıklardan dolayı
ortaya çıkan savaşlar
M.Ö. 2000 yıllarında Asurlular, Anadolu’da ticaret kolonileri
kurarak hem ticareti geliştirmişler, hem de Anadolu’da yazılı
Tarihe en önemli katkıları günümüz Latin alfabesinin temelini  Dış baskılardan (Çin, Kitan ve Moğol) dolayı Türklerin ba-
oluşturan 22 harfli ilk alfabeyi bulmalarıdır. ğımsızlıklarını kaybetmek istememeleri
devirleri başlatmışlardır. Kayseri yöresindeki Kültepe’de ticaret-
le ilgili Asurca birçok tablet bulunmuştur.  Salgın hayvan hastalıkları ve otlakların yetersiz hale gelmesi
Denizcilik ve ticaret faaliyetleriyle gelişme gösteren Fenikeliler Göçlerin Sonuçları
Mısır Medeniyeti Doğu ve Ön Asya uygarlıklarındaki gelişmeleri Batıya taşıyarak
 Orta Asya kültür ve medeniyeti dünyanın değişik yerlerine
Mısır Medeniyeti, Nil nehrinin çevresinde kurulmuştur. Etrafı- kültürler arası etkileşimi sağlamışlardır. yayılmıştır.
nın çöllerle çevrili olması, diğer medeniyetlerle daha az etki-
leşmesine neden olmuştur.  Orta Asya’da kalan boylar Hunların yönetiminde ilk Türk
devletini kurmuşlardır.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~5~ Yorgun

 Farklı bölgelerde Türk devletleri kurulmuştur. batıya doğru göç ederek barbar kavimleri Roma İmparatorluğu 4. Uygur Devleti (745 - 840)
üzerine saldırmaları sonucu Kavimler göçü olmuştur (375). Doğu Türkistan’a yerleşen Uygurlar, diğer Türk boylarını ege-
 Batıya giden Türkler, Kavimler Göçü’nü başlatmışlardır.
menlikleri altına aldılar. Uygurların en önemli özelliği yerleşik
 Türkler değişik kültür çevreleriyle etkileşim içine girmişler- Kavimler Göçü’nün Sonuçları hayatı benimseyen ilk Türk toplumu olmalarıdır. Bu nedenle
dir. tarım, sanat ve ticarette ilerlemişlerdir. Mani dinine ait tapınak-
 Roma İmparatorluğu ikiye ayrılmıştır (395). lar yaparak mimaride gelişme göstermişlerdir.
 Türklerin çok çeşitli bölgelere yayılması, Türk tarihinin bir
bütün halinde incelenmesini engellemiştir.  Batı Roma İmparatorluğu yıkılmıştır (476).
Uygurlar, XIII. yüzyılda Cengiz Han’ın egemenliğini kabul etmiş-
Türklerin atı evçilleştirmeleri ve tekerleği kullanmaları çok uzak  Avrupa’da yeni milletler ortaya çıkmış ve yeni devletler
kurulmuştur. Böylece Avrupa’nın günümüze kadar gelen etnik lerdir. Bundan sonra Moğollar Uygur Türklerini önemli görevle-
bölgelere göç etmelerine yardımcı olmuştur.
yapısı oluşmuştur. re getirmişlerdir. Uygur yazısı, Moğolların da yazısı olmuştur.
Uygurlar, diğer Türk toplulukları ile birlikte Moğolların Türk-
İlk Türk Devletleri  İlkçağ’ın sonu Ortaçağ’ın başlangıcı kabul edilmiştir. leşmesinde önemli rol oynamışlardır. Çağatay ve Özbek Türkleri
 Feodalite (Derebeylik) rejimi ortaya çıkmıştır. bu şekilde ortaya çıkmıştır.
1. Asya Hun İmparatorluğu
 Avrupa’da Hun Devleti kurulmuştur.
İlk Türk Devletlerinde Kültür ve Medeniyet
Kuruldukları tarih kesin olarak bilinmeyen Hunlar hakkında  Hristiyanlık barbar kavimler arasında yayılmıştır.
Çinlilerin verdiği bilgiler M.Ö. I. Bin yılın başlarına kadar uzanır. Devlet Yönetimi
2. Göktürk Devleti (552 - 630) Türklerde hükümdarlar ülkeyi törelere, gelenek ve göreneklere
M.Ö. III. yüzyılın ikinci yarısında Hunlar, Çinlilere karşı büyük bir Göktürkler Türk adıyla kurulan ilk devlettir. Başkentleri Ötüken, göre yönetirlerdi. Hükümdarların görevi dağınık boyları topla-
güç haline gelmişlerdir. Çinliler, Hun akınlarına engel olabilmek ilk hükümdarları Bumin Kağan’dır. mak, halkın ihtiyaçlarını gidermek, toplumda adalet ve eşitliği
için kuzey sınırlarında bir duvar örmeye başlamışlardır. Bugün sağlamak, halkın huzur ve güvenini sağlamaktı.
“Çin Seddi” diye bildiğimiz bu duvar M.Ö. 214 yılında tamam- Ülkenin batısını yöneten İstemi Yabgu batı yönünde fetih hare-
lanmıştır. ketlerinde bulunmuş, Akhunlara karşı Sasanilerle birleşmiş ve Türklerde iktidarı ve hükümdarı kontrol eden, savaş ve barış
bu devletin toprakları Göktürkler ile Sasaniler arasında payla- gibi konularda devleti ilgilendiren önemli konuları görüşen ve
Çinlilerle mücadele eden Mete Han’ın asıl düşüncesi, Çin’i etki- şılmıştır. Çinlilerin Göktürk Devleti’ni içişlerine karışması sonu- kurultay adı verilen bir meclis bulunuyordu.
siz hale getirmekti. Çin’i yıllık vergiye bağlayan Mete, gücünün cunda 582 tarihinde ülke ikiye ayrılmıştır.
sembolü olarak Çinli bir prensesle evlenmiştir. Bazı Türk hükümdarları kurultayın aldığı kararların bir kısmını
Doğu Göktürkleri 630 yılında, Batı Göktürkleri ise 659 yılında uygulamamıştır. Bu durum kurultayın danışma meclisine ben-
Kalabalık Çin nüfusu içerisinde Türklerin asimile olmasından Çin egemenliğine girerek yıkılmışlardır. zediğini göstermektedir.
çekinen Mete, Çinlilerle antlaşma yapmış ve onlarla dost kal-
mayı tercih etmiştir. 3. Kutluk Devleti (682 - 745) Eski Türklerde, devlet yönetme görevinin Hükümdarlara tanrı
Kutluk Devleti’nin en güçlü olduğu dönemler Bilge Kağan ve tarafından verildiğine olan inanç halkın Hakan’a mutlak bağlılı-
Mete Han’dan sonra Hunlar zayıflamıştır. Bu dönemde, Çinlile- kardeşi Kül Tiğin dönemleri olmuştur. Vezir Tonyukuk ise da- ğını sağlamıştır. Osmanlılara kadar Türk devletlerinde “Ülke
rin propagandasıyla Hun beyleri birbirine düşmüştür. Mete’nin nışman olarak Kutluk Devleti’nin siyasetinde önemli rol oyna- toprakları hükümdar ailesinin ortak malıdır.” anlayışı devam
ölümünden sonra zayıflayan Hunlar, önce Doğu ve Batı olarak mıştır. etmiştir.
sonra da Güney ve Kuzey olarak parçalanmışlardır.
Bilge Kağan öldükten sonra Kutluk Devleti’nde iç karışıklıklar Bu uygulamanın sonuçları şunlardır:
Kavimler Göçü başlamıştır. Basmil, Karluk ve Uygur Türkleri Kutluk Devleti’ne
Aral gölü çevresinde toplanan Hun boyları Orta Asya’daki Çin son vermişlerdir.  Aile üyeleri arasında sık sık taht kavgaları yaşanmıştır.
baskısı ve kuraklık yüzünden IV. yüzyılın ortalarından itibaren
 Türk devletleri kısa sürede parçalanmış ve yıkılmıştır. Ayrıca
irili ufaklı birçok devletin kurulmasına neden olmuştur.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~6~ Yorgun

 İç mücadeleler Türk devletlerinin zayıflamasına ve dış mü- Nasturizm (tabiatçılık), Musevilik, Hristiyanlık ve Müslümanlık Hicretin Sonuçları
dahalelere ortam hazırlamıştır. gibi inançları kabul etmişlerdir.  Medine’de İslâm site devleti kurulmuştur.
 Muhacirlerle Ensar kardeş ilan edilmiştir. Böylece Müslü-
Ordu Sosyal ve İktisadi Hayat manlar arasında sosyal dayanışma artmıştır.
Türk devletlerinde hemen her Türk savaşa hazır durumda oldu- Hunlar ve Göktürkler dönemlerinde göçebe bir hayat süren  Müslümanların Medine’ye yerleşmeleri Mekkelilerin kul-
ğundan, askerlik özel bir meslek sayılmazdı. Türk ordusunun halk çadırlarda yaşıyordu. Türklerin yaşadıkları coğrafi şartlar landığı Şam ticaret yolunu tehlikeye sokmuştur.
temeli, atlı askerlerden meydana gelmiştir. Düzenli ve disiplinli hayvancılık faaliyetlerini öne çıkarmıştır.
Türkler Uygurlar döneminde yerleşik hayata geçmişlerdir. Bu  Müslümanlarla Yahudiler arasında savunma ittifakı kurul-
ilk Türk ordusunun kurucusu Mete Han’dır. Mete Han, Türk
gelişmeler sonucunda Türklerde mimari gelişmiş, şehircilik ve muştur. Bu vatandaşlık antlaşması İslâm tarihinin ilk anayasası
ordusunu “onlu sisteme” göre teşkilatlandırmıştır (Onbaşı,
şehir kültürü ortaya çıkmıştır. kabul edilmiştir.
Yüzbaşı, Binbaşı ve Tümenbaşı gibi).
Türk devletlerinde sosyal hayat sınıfsızdı. Başarılı olan bir kişi  Müslümanlar Mekkelilerin işkence ve baskılarından kurtul-
en üst görevlere kadar çıkabilirdi. Ayrıca Türklerde kölecilik muştur.
Hukuk
anlayışı yayılmamıştır.
Eski Türklerde yazılı hukuk yoktu. Türklerin âdet, gelenek ve  İslâmiyet Medine’de daha hızlı bir yayılma göstermiş, kısa
Elverişli bölgelerde tarım faaliyetleriyle uğraşılmıştır. Türkler
göreneklerinden oluşan yazısız hukuka “töre” (türe) denilirdi. zamanda
arpa, buğday ve darı gibi tahılları yetiştirmişlerdir.
Bununla beraber, törenin anayasa niteliğinde, adalet, eşitlik ve
iyilik gibi değişmez ilkeleri vardı.
Yenilgiye uğratılan ve egemenlik altına alınan ülkelerden alınan  Müslümanlar büyük bir siyasal güç haline gelmişlerdir.
yıllık vergiler ve halktan toplanan vergiler Türk ekonomisine
destek olmuştur. Bedir Savaşı (624)
Uygurlarla birlikte hukuk daha sağlam ve şekilci bir nitelik ka- Türkler yakın komşularıyla yoğun ticari ilişkilerde bulunmuşlar,
zanmıştır. Ticaret hayatının gelişmesi, kişiler arasındaki ilişkile- Medine’ye hicret eden Müslümanların Mekke’deki mallarının
ticaret yaptıkları ülkelere canlı hayvan, konserve et, deri, köse- yağmalanıp Şam’da satılması üzerine Hz. Muhammed buna bir
rin “kanıtlanabilir” nitelikte olmasını gerektirdiğinden yazılı ve le, kürk ve hayvani gıdalar satmışlardır.
tanıklı sözleşmeler önem kazanmıştır. misilleme olarak Şam’dan dönen kervanın Medine yakınlarında
Türklerin yaşadığı topraklardan geçen İpek ve Kürk Yolları Türk yolunu kesmek istemiştir. Bu gelişme üzerine Mekkelilerle
devletlerine önemli ölçüde gelir sağlamıştır Müslümanlar arasında Bedir Savaşı yapılmıştır.
Türklerin ceza işlerinin kesin hükme bağlanması ve devlet tara-
fından takip edilmesi toplumda ''kan gütme'' geleneğini de İSLAM TARİHİ Bedir Savaşı’yla;
engellemiştir.
İslâmiyet’in Doğuşu ve Hz. Muhammed Dönemi
 Müslümanlar siyasi ve dini yönden daha güçlü hale gelmiş-
Din ve İnanış tir.
Hz. Muhammed, 610 yılında 40 yaşındayken peygamberlikle
görevlendirilmiş ve İslam dinini yaymaya başlamıştır.  Hz. Muhammed’e olan güven artmıştır.
Türklerde en eski din Göktanrı dinidir. Gökten başka bazı dağ,
ırmak, vadi gibi varlıklarda bir takım gizli güçlerin bulunduğuna  İslâm hukukunun temelleri atılmış, elde edilen ganimetler
inanılırdı. Bu arada güneş ve ay kutsal sayılmıştır. Eski Türklerde Mekke’den Medine’ye Hicret (622) paylaştırılmıştır.
tanrı, sonsuzdur ve herhangi bir şekle sokulamaz. Bundan dola-  Şam ticaret yolları Müslümanların kontrolüne geçmiştir.
yı Türklerde putçuluk olmadığı gibi putları korumak için yapılan Hicretin Nedenleri
tapınaklar da yoktur.
Uhud Savaşı (625)
 Mekkelilerin Müslümanlara karşı baskılarını artırmaları ve
Öldükten sonra dirilmeye inanan Hunlar, ölülerini günlük eşya- İslâmiyet’in Mekke’de yaşanamaz hale gelmesi
Bedir Savaşı’nda mağlup olan Mekkeliler, bu yenilginin acısını
larıyla birlikte gömerlerdi. Türklerdeki tek Allah inancı ve yeni-  Hz. Peygamberin İslâmiyet’i değişik yerlere yaymak iste-
çıkarmak için Medine üzerine yürüdüler. Uhud dağı eteklerinde
den dirilme düşüncesi Türklerin İslâm dinini kolaylıkla benim- mesi
yapılan savaşı Müslümanlar kaybettiler.
semelerinde etkili olmuştur. Türkler Maniheizm, Budizm,
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~7~ Yorgun

Bu olay en çok Yahudileri sevindirmişti. Hz. Muhammed Uhud Hayber’in Fethi (629) 1. Hz. Ebubekir Dönemi (632 - 634)
Savaşı sırasında önceden yapılan anlaşmaya uymayan Yahudile-
ri şehir dışına sürgün etmiştir. Mekke’den gelecek saldırı tehlikesini önleyen Hz. Muhammed, İç Olaylar
Hendek Savaşı’nın yapılmasında önemli rol oynayan Yahudile-
Hendek Savaşı (627) rin oturduğu Hayber’i fethetti. Yahudilerin vergi ödemeleri Hz. Muhammed’in vefatından sonra zekat vermeyen ve dinden
şartıyla burada yaşamalarına izin verildi. Böylece Şam ticaret dönenlerle mücadele edilerek düzen sağlanmıştır.
Yahudilerin maddi destek vererek Mekkelileri kışkırtması ve yollarının güvenliği sağlanmıştır.
Mekkelilerin Müslümanların gelişmesini engellemek istemeleri  Yalancı peygamberler ortadan kaldırılmıştır.
Hendek Savaşı’na neden olmuştur. Mute Savaşı (629)
 Kur’an-ı Kerim ayetleri toplanarak bir kitap haline getirilmiş-
tir.
Hendek Savaşı’nın Sonucunda; Arap olmayan uluslarla Müslümanların ilk mücadelesi Mute
Savaşı’yla başlamıştır. Müslümanlar bu savaşta Bizans ordusu-
 Müslümanların kuvvetlerinin arttığı ve mağlup edilemeye- na karşı kesin bir başarı sağlayamamıştır. Bizans ile Müslüman- Kuran-ı Kerim’in kitap haline getirilmesinde;
ceği Kureyşliler tarafından anlaşılmıştır. lar arasında ilk savaş yapılmıştır.
 Hz. Muhammed’in vefat etmesi
 Kureyş’in mağlup olmasıyla etraftaki kabileler arasında
İslâmiyet’in yayılması hızlanmıştır.
Mekke’nin Fethi (630)  Yalancı peygamberlerin ortaya çıkması

 Yahudiler Medine’den çıkarılarak içeriden gelebilecek tehli- Hz. Muhammed, Hudeybiye Antlaşması’na uymayan Mekkeliler  Hafızların savaşlarda şehit olmaları
keler önlenmiş, böylece Medine tamamen Müslümanların üzerine 10.000 kadar askerle sefere çıktı. Güçlenen ordu şehri  Ayetlerle hadislerin birbirine karışmasının önlenmek isten-
denetimine geçmiştir. kuşatmış, ciddi bir direnme görmeden Mekke’yi fethetmiştir. mesi
 Hendek Savaşı Müslümanların son savunma savaşı oldu. Bu Mekke’nin fethinden sonra Müşriklerle Müslümanlar arasında  Kuran ayetleri arasına rivayetlerin girmesinin önlenmek
savaştan sonra Mekkeliler savunmaya çekilmiştir. Huneyn Savaşı yapılmış ve Taif kuşatılmıştır. Bizans Ordusu’na istenmesi
karşı yapılan Tebük seferi sırasında Gassani Arapları Müslüman-
lığı kabul ettiler. Tebük seferi Arap Yarımadası’nda siyasal birli-  Kuran’ın yazılı olduğu malzemenin (deri, taş, ağaç gibi) ko-
Hudeybiye Antlaşması (628) runmasındaki zorluklar
ğin önemli ölçüde kurulduğunu göstermektedir. Tebük Hz.
Muhammed’in son seferi olmuştur.
Medine’ye hicret eden Müslümanlar Mekke’ye gidip Kabe’yi ve etkili olmuştur.
akrabalarını ziyaret etmek istediler. Mekkeliler Hz. Muham-
med’in önderlik yaptığı bu grubu Mekke’ye sokmadılar. İki taraf Hz. Muhammed, Tebük Seferi’nden Medine’ye döndükten bir
yıl sonra hac yapmak amacıyla Mekke’ye gitmiştir. Dış Olaylar
arasındaki görüşmeler sonucunda antlaşma imzalanmıştır.

Hudeybiye Barışı’yla; Veda Haccı’ndan sonra Hz. Peygamber rahatsızlanarak 8 Hazi-  Hz. Muhammed’in hazırladığı ordu Hz. Ebubekir tarafından
ran 632’de 63 yaşındayken vefat etmiştir. Suriye’ye gönderilmiştir. Bu seferle Arap Yarımadası dışında ilk
fetihler başlamıştır.
 Müslümanların siyasi bir varlık olarak imzaladıkları ilk ant-
Dört Halife Devri (632 - 661)
laşmadır. Böylece Mekkeliler Müslümanları hukuken tanımıştır.
2. Hz. Ömer Dönemi (634 - 644)
 Müslümanlarla Mekkeliler arasında kaynaşma olmuş, İslâ- Hz. Muhammed, vefatı sırasında fertlerin seçme haklarına
miyet Mekkeliler ve etrafındaki kabileler arasında yayılmıştır. saygılı davranmak amacıyla yerine kimseyi tayin etmemiştir. Siyasal Gelişmeler
 Taraflar arasında sert davranışlar yumuşamış, buna paralel Müslümanlar Kureyş’in ileri gelenlerinden Hz. Ebubekir halife
olarak ticaret faaliyetleri artmıştır. seçtiler. Dört Halife Devri’nde Halifeler seçimle belirlendiği için  Suriye, Filistin, İran, Irak, Mısır, Azerbaycan fethedilmiştir.
bu döneme “Cumhuriyet” denilmiştir.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~8~ Yorgun

 İslâm kültürü ilk kez bu dönemde farklı kültürlerle karşılaş-  Önemli görevlere Emevi ailesinden kişilerin getirilmesi Muaviye döneminin en önemli olaylarından birisi de kendisi
mıştır. Bizans ve Sasani kültürleri İslâm kültürünü olumlu yönde ölmeden oğlu Yezid’i veliaht ve halife ilan etmesidir. Böylece
 Yahudi asıllı Abdullah b. Sebe’nin ve İslâmiyet’i kabul etmiş
etkilemiştir. halifelik babadan oğula geçen “saltanat”a dönüşmüştür.
gibi görünüp gerçekte benimsemeyen (münafık) kişilerin çalış-
maları
Teşkilatlanma Alanındaki Gelişmeler Yezid Dönemi (680 - 685)
 Ganimet gelirlerinin azalması ve orduda memnuniyetsizlik-
Hz. Ömer zamanında toprakların genişlemesiyle yeni düzen- ler isyanları başlatmıştır. Yezid döneminin en önemli gelişmesi Kerbela Olayı’dır. Hz.
lemelere gidilmiştir: Peygamberin torunu Hz. Hüseyin, halifeliğin babadan oğula
Hz. Osman döneminde yaşanan bu olaylar sonucunda; geçemeyeceğini ve seçim yapılması gerektiğini söyleyerek
 Hicretin 20. yılında daha çok mali problemleri çözümlemek Kûfe’ye doğru yola çıktı. Fakat Yezid’in komutanı Ubeydullah,
için ilk divan örgütü kurulmuştur.  İslâm dünyasında ilk defa anarşi faaliyetleri başlamıştır. Hz. Hüseyin’i ve yanındakileri Kerbela’da durdurdu. Bir müddet
sonra Hz. Hüseyin’i ve yanındakileri kılıçtan geçirdi (10 Muhar-
 Vilayetlere gönderilen valilerin yanına adalet işlerinden  İslâm dünyasında başlayan görüş ayrılıkları; karışıklıklara ve
rem 680).
sorumlu kadılar gönderilmiştir. fetihlerin durmasına neden olmuştur.

 Fetih edilen yerler ilk defa yönetim birimlerine ayrıldı. Böy- Bu olay Müslümanların; Şiiler ve Sünniler şeklinde kesin olarak
4. Hz. Ali Dönemi (656 - 661)
lece ülke büyük illere bölünmüştür. gruplara ayrılmasına neden olmuştur. Kerbela’da Hz. Peygam-
berin torununun şehid edilmesi İslâm dünyasında Emevilere
 İlk defa Hz. Ömer döneminde stratejik önemi olan yerlere Hz. Ali’nin halife seçilmesinden kısa bir süre sonra, Hz. Os- karşı isyanların çıkmasına ve düşmanlığın artmasına neden
daimi ordugahlar (cündler) kurulmuştur. Bu ordugâhlar yapılan man’ın katillerinin bulunmasında yavaş davranıldığını söyleyen
olmuştur.
fetihlerde önemli rol oynamıştır. İkta sistemi, ilk defa bu dö- Hz. Muaviye ve Hz. Aişe, Hz. Ali’nin halifeliğini tanımadılar. Bu
nemde uygulanmıştır. nedenle Hz. Aişe’nin önderliğindeki Mekke grubu ile Hz. Ali
Abdülmelik Dönemi (685 - 705)
grubu arasında Cemel Savaşı yapılmıştır (656). Müslümanlar
3. Hz. Osman Dönemi (644 - 656) arasında yapılan bu ilk savaşı Hz. Ali kazanmış ve İslâm dünya-
sında herhangi bir ayrılık olmamıştır. Arapçanın resmi dil olarak kabul edilmesi ve ilk İslâm parasının
bastırılması Abdülmelik döneminde gerçekleştirilmiştir.
 İran’ın fethi tamamlanmış, Trablusgarp ve Tunus fethedil-
miştir. Kafkaslara giren İslam Orduları Hazarlara yenilerek Kaf- Hz. Muaviye’nin başını çektiği Şam grubu ile Hz. Ali grubu ara-
kasların güneyine çekilmiştir. sında Sıffin Savaşı yapılmıştır (657). Hakem Olayı’ndan sonra Velid Dönemi (705 - 715)
Müslümanlar, siyasal gruba ayrılmıştır.
 Şam’ da ilk kez donanma kurulmuş, Kıbrıs bu donanmanın Tarık b. Ziyad komutasındaki İslâm orduları 711’de İspanya’nın
seferleri sonucunda vergiye bağlanmış, Rodos fethedilmiştir. fethine başlamıştır. Daha sonra buraya Endülüs ismi verilmiştir.
Hariciler; 661’de sadece Hz. Ali’yi şehit etmişlerdir. Dört Halife
dönemi bitmiş, Emeviler dönemi başlamıştır.
Kur’an–ı Kerim’in Çoğaltılması Müslümanlar 732’de Puvatya Savaşı’nda Franklara yenilinceye
Emeviler Devleti (661 - 750) kadar ilerlediler. Puvatya Savaşı sonucunda Avrupa’daki son
Dört Halife döneminde sınırların genişlemesine paralel olarak sınır Pirene dağları olarak kalmıştır.
değişik uluslar İslâmiyet’i benimsemişti. Farklı dil ve şiveleri
kullanan toplumlarda Kur’an–ı Kerim’in değişik okuma şekilleri Muaviye Dönemi (661 - 680)
Emevilerin Yıkılışında;
ortaya çıktı. Bu durumu önlemek amacıyla Hz. Osman döne-
minde bir heyet kurularak Kur’an çoğaltılmıştır (651). Muaviye dönemde, iç düzen yeniden sağlamlaştırıldıktan sonra
fetihler yeniden başlatılmıştır. Doğu’da Maveraünnehir’e giril-  Arap milliyetçiliği yapmaları ve diğer milletlere değer ver-
miş, İstanbul iki kez Müslümanlar tarafından kuşatılmış, fakat memeleri
İç Karışıklıkların Başlaması
başarı sağlanamamıştır.  Fetih hareketlerinin durması
Hz. Osman döneminde;
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~9~ Yorgun

 Emevilerin Hz. Muhammed’in soyundan gelenlere iyi dav- Abbasilerin Genel Özellikleri Fedoalite
ranmamaları
 Arap kabileleri arasındaki rekabetin savaşlara dönüşmesi  Abbasiler Arap olmayan uluslara hoşgörüyle yaklaşmış ve Siyasal ve askeri gücü elinde bulunduran, toprağın mülkiyetine
İslâmiyet’in daha fazla yayılmasını sağlamışlardır. veya imtiyazına sahip olan bir senyörler (derebeyler) sınıfı ile
 Emeviler Devleti, Horasan valisi Ebu Müslim Horasani’nin bu sınıfa bağımlı köleler sınıfının oluşturduğu idari düzene feo-
isyanı ve Emevi halifesi Mervan’ın öldürülmesiyle sona ermesi  Bu dönemde Emevilere göre bilim – kültür alanında daha
dalite denir.
çok gelişme gözlenmiştir.
gibi nedenler etkili olmuştur.  Türkler ilk kez bu dönemde İslâmiyet’i kitleler halinde be- Feodalite Rejiminin Özellikleri
nimsemişlerdir.
Abbasiler Devleti (750 - 1258)  Abbasilerin denizciliğe önem vermemeleri ticari ve askeri  Feodalite rejimin kurulmasından sonra Avrupa’da siyasal
alanda gelişmelerini engellemiştir. birlik bozulmuş, küçük yönetim birimleri ortaya çıkmıştır. Dere-
751’de Talas Savaşı yapılmıştır. Bu savaşta Türklerin Karluk, beylik yönetimi, IX. yüzyılda Fransa’dan bütün Avrupa’ya yayıl-
Yağma ve Çiğil boyları Abbasilere yardım etmiş, savaştan sonra mış ve bütün Ortaçağ boyunca devam etmiştir.
da İslâmiyet’i kabul etmişlerdir. ORTAÇAĞ'DA AVRUPA  Feodalite rejiminde, halk arasında eşitlik yoktu. Avrupa’da
halk; soylular, rahipler, burjuvalar ve köylüler diye sınıflara
Halife Mansur döneminde ilk kez eski Yunan ve Hellenistik Kilise ve Papalık ayrılmıştır. Bu nedenle Ortaçağ’da Avrupa’da sosyal adalet
medeniyetine ait eserler tercüme edilmeye başlanmıştır. sağlanamamıştır.
Ortaçağ’da Katolik Kilisesi siyasal, dinsel ve ekonomik alanlarda  Toprakların mülkiyeti soyluların elinde toplanmıştır. Orta-
Abbasilerin en parlak dönemi Harun Reşid’in halifeliği sırasında güçlenmiştir.
yaşanmıştır. Bu dönemde halkın yaşam standartı yükselmiş, çağ’da kapalı bir ekonomik politika izlendiği için halk sermaye
kültür ve mimari alanda çalışmalar yapılmıştır. birikimine sahip olamamıştır.
Katolik Kilisesi’nin güçlenmesinde;
Harun Reşid döneminde Bizans sınırında “Avasım” eyaleti ku- Feodalite Rejiminin Zayıflaması
 Papa’nın Avrupa krallarına taç giydirerek krallıklarını onay-
ruldu. Anadolu’da Tarsus’tan doğu yönüne uzanan bir hat bo-
laması Derebeylerinin zayıflamasında;
yunca kurulan bu şehirlere Türkler yerleştirilmiştir.
 Siyasal yapının parçalanması
Harun Reşid’in oğullarından Memun zamanında Türkler devlet  Skolastik düşüncenin yaygınlaşması  Haçlı Seferleri sırasında derebeylerin ölmesi veya ordularını
kademelerinde ve orduda yer aldılar. Sadece Türkler için kuru- kaybetmesi
lan Samerra şehri kısa bir süre devletin yönetim merkezi olmuş-  Kilisenin kişileri dinden çıkarma (aforoz), bir bölgede yaşa-  Barutun ateşli silahlarda kullanılmaya başlanması
tur. yanları dinsel faaliyetlerden men etme (enterdi) ve para karşılı-
ğında günah çıkarma, cennetten yer satma (endülüjans) yetki-  Avrupa’da sürekli orduların kurulması
leri bulunması
Abbasilerin Dağılması ve Yeni Devletlerin Kurulması  Yeniçağ başlarında Coğrafi Keşiflerin yapılmasından sonra
ticaretin gelişmesi ve tarımsal faaliyetlerin gerilemesi
IX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Abbasi halifelerinin otori- etkili olmuştur.
 Papa ile krallar arasındaki mücadelenin krallar lehine sonuç-
tesinin zayıflaması nedeniyle eyaletlerdeki askeri valiler
Ortaçağ’da kurulan devletlerin bir çoğunda hükümdarlar ege- lanması
(Emir’ül Ümera) bağımsızlıklarını ilan etmeye başlamışlardır.
Böylece Abbasi sınırları giderek daralmıştır. menliklerini dine dayandırmışlardır. Ortaya çıkan laik olmayan  gibi gelişmeler etkili olmuştur.
devlet anlayışında din adamları devlet yönetiminde etkili ol-
muşlardır.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 10 ~ Yorgun

Haçlı Seferleri (1096 – 1270) 2. Haçlı Seferlerinin Sonuçları  Türkler, Haçlı saldırılarına karşı İslâm dünyasını korumuşlar,
bu durum Türklerin Müslümanların yaşadığı bölgelerde önemi-
Hristiyan Avrupalıların birleşerek XI. yüzyılın sonlarından itiba- a. Dinsel Sonuçları ni artırmıştır.
ren Anadolu, Suriye ve Filistin’e düzenledikleri seferlere “Haçlı
Seferleri” denir.  Katolik Kilisesi zayıflamış ve din adamlarına olan güven d. Sosyal Alandaki Sonuçları
sarsılmıştır.
1. Haçlı Seferlerinin Nedenleri Feodalite rejiminin zayıflaması sonucunda Avrupa’da köylüler
 Papa ve kilisenin baskısı kalkınca bilim, edebiyat ve sanat
yeni haklar elde ettiler. Çiftçilerin sosyal etkinliği artmıştır.
alanlarındaki gelişmeler hızlanmış, skolastik düşünce zayıfla-
a. Dinsel Nedenler Ayrıca ticaret ve sanatla uğraşan burjuva sınıfı zenginleşmiş ve
mıştır.
önem kazanmıştır.
 Hristiyanların, Müslümanların elinde bulunan kutsal yerleri  Avrupa dışında misyonerlikler kurularak Hristiyanlık dini
(Kudüs) geri almak istemeleri Asya ve Afrika’da yayılmaya çalışılmıştır. e. Bilim ve Teknik Alandaki Sonuçları
– X. yüzyılda Fransa’da ortaya çıkan Kluni tarikatının
Hristiyanları Müslümanlarla savaşmak için kışkırtması b. Ekonomik Sonuçları  Avrupalılar Türk ve İslâm dünyasını daha yakından tanıma
 Katolik Kilisesi’nin Ortodoks Kilisesi’ne hakim olmak isteme- olanağı bulmuşlardır.
 Doğu – Batı arasındaki ticaret faaliyetleri gelişmiş ve Akde-
si  Avrupalılar, Müslümanlardan pusula, barut, kağıt, matbaa,
niz limanlarının önemi artmıştır.
şeker, tarçın ve ipek işlemeciliğini öğrenmişlerdir. Avrupalıların
b. Ekonomik Nedenler  Seferler sırasında gerekli mali desteğin sağlanması için kral- bu teknolojik buluşları öğrenmeleri, hayatlarında önemli deği-
lıkların İtalya bankerlerinden borç para almaları, bankacılığın şikliklere neden olmuş, Yeniçağ’da Avrupa’nın her alanda iler-
 Açlık ve yoksulluk içinde bulunan Avrupalıların, ekonomik gelişmesine ortam hazırlamıştır. lemesine ortam hazırlamıştır.
düzeyi yüksek olan Türk ve İslâm ülkelerini ele geçirerek zengin  Haçlıların deniz yoluyla taşınması gereği gemiciliğin geliş-  Skolastik düşüncenin yerini özgür düşünce almaya başlamış,
olmak istemeleri mesinde etkili olmuştur. Ayrıca Avrupalılar kağıt, cam, deri halk okulları açılmış, Müslüman bilginlerin eserleri tercüme
 Avrupalıların doğudan gelen ticaret yollarına hakim olmak işleme ve dokuma sanayisini öğrenmişlerdir. edilmiştir. Dolayısıyla Avrupa’da kültürel ve bilimsel hayat can-
istemeleri  Anadolu, Suriye ve Filistin’deki şehirler zarara uğramış ve lanmıştır.

 Toprak sahibi olamayan soyluların toprak kazanmak için bölgedeki Türk devletleri ekonomik yönden olumsuz etkilen-
mişlerdir. Magna Charta (Büyük Şart) (1215)
yaptığı çalışmalar

c. Siyasal Sonuçları İngiltere’de halkın kişisel haklarının tanındığını belirten ilk siya-
c. Siyasal Nedenler sal belgedir. 1215 yılında İngiltere Kralı Jan (John) ile soylular
 Seferlere katılan derebeylerinin bir kısmı öldü, bir kısmı da arasında imzalanmıştır.
 Malazgirt Savaşı’ndan sonra kısa zamanda Anadolu’yu ele
geçiren Türkleri durduramayan Bizans İmparatorluğu’nun Av- ordularını ve eski topraklarını kaybettiler. Bu durum derebeyle-
rupalılardan yardım istemesi rinin zayıflamasına, mutlak krallıkların güçlenmesine yol açmış- İngiliz demokrasisinin temeli sayılan Magna Charta (Büyük
tır. Şart) krala zorla kabul ettirildi.
 Avrupalıların doğu ülkelerinde derebeylik sistemini kurmak
istemeleri  Türklerin batı yönündeki ilerleyişleri bir süre durmuştur.
Bu ferman ile;
Dolayısıyla Haçlı Seferleri Türklerin Balkanlara geçişini geciktir-
 Avrupalıların Türkleri denizlerden ve Ön Asya’dan uzaklaş- miştir.
tırmak istemeleri  İngiltere’de kralın yetkileri sınırlandırılmıştır.
 Türklerin elinde bulunan toprakların bir kısmı istilaya uğra-
mış, Batı Anadolu Bizans’ın eline geçmiştir. Türkiye Selçukluları  Anayasa niteliğindeki bu ferman bir süre sonra İngiltere’de
Orta Anadolu’ya çekilmiştir. parlamento yönetiminin kurulmasına ortam hazırlamıştır. İngil-
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 11 ~ Yorgun

tere Mutlak Krallık yönetiminden Meşruti Krallık yönetimine  Anadolu kesin olarak Türk vatanı haline gelmiş ve Türklerin 3. Türkiye Selçuklu Devleti’nin Zayıflaması ve Moğol İstilası
geçmiştir. Anadolu’dan atılamayacağı kanıtlanmıştır.
 İngiltere’de demokratikleşme süreci başlamıştır.  Türkler taarruza, Bizans ise savunmaya geçmiştir. I. Alaeddin Keykubat’ın ölümünden sonra yerine oğlu II.
Gıyaseddin Keyhüsrev geçmiştir. Vezir Saadettin Köpek’in
etkisi altında kalan hükümdar babası kadar yetenekli değildi.
TÜRKİYE TARİHİ I. Gıyaseddin Keyhüsrev hükümdarlığı sırasında; askeri hareket-
lerini ekonomik ve ticari çıkarlar doğrultusunda düzenlemiştir.
Bu amaca ulaşmak için I. Gıyaseddin Keyhüsrev, Karadeniz Baba İshak İsyanı (1240)
1. Türkiye Selçuklu Devleti’nin Kuruluş Dönemi
ticaret yolunu açmaya çalışmış, diğer taraftan Antalya’yı fethe-
derek Akdeniz’i Türk ticaretine açmıştır. XIII. yüzyılda Asya’daki Moğol istilası pek çok Türkmenin Ana-
Malazgirt Zaferi’nden sonra;
dolu’ya göç etmesine sebep olmuştur. Doğu ve Güneydoğu

 Bizans’ın Anadolu’daki etkinliğini kaybetmesi I. İzzeddin Keykavus, Trabzon Rum İmparatoru’na hâkimiyetini Anadolu’ya gelen Türkmenler yer ve otlak darlığı nedeniyle
kabul ettirdi. Sinop’u alarak ticaret merkezi haline getirdi sıkıntı çekiyordu. Bölge halkının sosyal ve ekonomik sıkıntılarını
 Türkmenlerin gruplar halinde Anadolu’ya göç etmesi (1214). Selçuklu hâkimiyetinden çıkmış olan Antalya’yı geri değerlendiren Baba İshak isimli bir kişi isyan başlattı (1240).

 Anadolu halkının ağır vergiler ve adaletsizlikten dolayı, Bi- alarak Akdeniz ve Karadeniz’deki ticaret yollarının güvenliğini
zans İmparatorluğu’ndan ve Anadolu’ya gönderdiği memurlar- sağladı. I. İzzeddin Keykavus döneminde Kıbrıs Krallığı ve Vene- Türkmenlerin desteğini alan Baba İshak isyanı kısa sürede ya-
dan memnun olmaması diklilerle ticaret anlaşmaları yapılmış, Trabzon Rum İmparator- yıldı. Eski gücünü kaybeden Anadolu Selçukluları bu isyanı bas-
luğu ve Çukurova Ermenileri vergiye bağlanmıştır. tırmakta zorlanmış, ancak iki yıl sonra isyanı bastırabilmiştir.
 Anadolu Türk beyliklerinin kurulması Anadolu’nun Türkleş-
mesini hızlandırmıştır. Anadolu Selçuklularının Yassıçemen Savaşı’nı kazanmaları Mo-
I. Alaeddin Keykubat döneminde, Anadolu Selçuklu Devleti en
Türkiye Selçuklu Devleti’nin kurucusu Süleymanşah. Melikşah parlak dönemini yaşamıştır. I. Alaeddin Keykubat, Asya’da bü- ğolların Anadolu’ya gelişini geciktirmiştir. Ancak Baba İshak
döneminde İznik’i ele geçirerek bağımsızlığını ilan etti (1077). yük bir tehlike haline gelen Moğollara karşı tedbirler aldı. Bu isyanının güçlükle bastırılması, Selçukluların zayıfladığını ortaya
tedbirler çerçevesinde doğudaki kale ve surlar tamir edilmiş ve çıkarmış ve Moğolları Anadolu’yu istila etme konusunda cesa-
I. Kılıç Arslan tahta geçtikten sonra devleti yeniden düzenleme- komşu devletlerle ittifaklar kurulmuştur. retlendirmiştir.
ye ve Anadolu’da birliği sağlamaya çalışmıştır. Birinci Haçlı I. Alaeddin Keykubat, Akdeniz’de önemli ticaret merkezlerinden
Seferi’ne katılan orduları durduramayan Anadolu Selçuklu biri olan Alanya’yı (Alaiye) topraklarına kattı (1223) ve Alan- Kösedağ Savaşı ve Sonuçları
Devleti, Batı Anadolu’yu boşaltarak merkezini Konya’ya taşımak ya’da tersane kuruldu. Bu durum Selçukluların denizcilikte
zorunda kalmıştır. büyük bir gelişme göstermesini sağlamıştır. Selçuklular Akde- Anadolu Selçuklularının doğu sınırlarına dayanan Moğollar,
niz’den sonra Karadeniz’de de faaliyet gösterdiler. Baba İshak isyanından sonra Anadolu’yu istilaya karar verdiler.
2. Türkiye Selçuklu Devleti’nin Genişleme ve Yükseliş Dönemi Moğol tehlikesine karşı Cengiz Han ile iyi geçinmek isteyen I. Sivas’ın doğusunda yapılan Kösedağ Savaşı’nda Anadolu Sel-
Alaeddin Keykubat, Moğollardan kaçarak Selçuklu sınırlarına çuklu ordusu mağlup olmuştur.
gelen Harzemşahlara da iyi davranmıştır. Ancak Celaleddin
lI. Kılıç Arslan döneminde, Bizans İmparatoru Manuel, Türklerin
Harzemşah’ın Selçuklulara ait Ahlat’ı alarak tahrip etmesi ilişki- Bu savaşın sonucunda;
güçlenmesinden ve topraklarını genişletmesinden rahatsızlık
lerin bozulmasına neden olmuştur. Erzincan yakınlarında yapı-
duymuş ve Türkleri Anadolu’dan atmak amacıyla farklı uluslar-
lan Yassıçemen Savaşı’nı Alaeddin Keykubat kazanmıştır
dan oluşan büyük bir orduyu Anadolu’ya göndermiş-  Anadolu Moğolların hakimiyetine girmiş ve Türkiye Selçuk-
(1230). Bu savaştan sonra Harzemşahlar kesin olarak yıkılmıştır
tir. Miryokefalon Savaşı diye bilinen mücadeleyi Türkiye Sel- luları Devleti Moğollara bağlı hale gelmiştir.
(1231). Harzemşahların yıkılmasıyla Türkiye Selçuklularıyla
çukluları kazanmıştır (1176).
Moğollar arasındaki tampon bölge ortadan kalkmıştır.  Trabzon Rum İmparatorluğu ve Ermeni Krallığı Selçuklu
hakimiyetinden çıkmış, Anadolu’nun batı kısımlarında bağımsız
Bu savaşın sonucunda; Türk beylikleri kurulmuştur. Böylece Anadolu’da kurulan Türk
I. Alaeddin Keykubat’ın ölümüyle Türkiye Selçukluları eski gü-
cünü kaybederek yıkılış sürecine girmiştir. siyasal birliği bozulmuştur.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 12 ~ Yorgun

 Anadolu’da can ve mal güvenliği kalmamış, ticaret faaliyet-  Her beylik kendi sınırları içinde bayındırlık hareketlerine  Tüccarların korsan, eşkiya ve tabii afetlerden dolayı uğraya-
leri durma noktasına gelmiş ve üretim azalmıştır. Bu durum önem vermiş ve beylik merkezleri birer kültür merkezi haline cağı zararları karşılamak üzere bir çeşit devlet sigortası yapıl-
Anadolu halkının ekonomik hayatını olumsuz yönde etkilemiş- gelmiştir. mıştır.
tir.
 Büyük ticaret merkezlerinde hanlar ve kapalı çarşılar yapıl-
 Anadolu’daki önemli bilim, sanat ve ticaret merkezleri tah- Anadolu’da Sosyal Hayat mıştır.
ribata uğramış, kültürel gelişmeler durmuştur.
Malazgirt zaferinden sonra, Orta Asya’dan gelen konar - göçer-  Ticareti geliştirmek amacıyla Akdeniz ve Karadeniz’de fetih-
 Moğolların baskısından kurtulmak isteyen Türkmenler Ana- ler Anadolu’ya yerleştirilerek Anadolu’da Rum ve Hristiyanlara ler yapılmıştır (Antalya, Alanya, Sinop, Suğdak).
dolu’nun batısında yoğunlaşmışlardır. Türk kültürü Anado- karşı nüfus üstünlüğü sağlanmıştır. Türkler Anadolu’da yaşayan  Kıbrıs Krallığı ve Latin (İtalyan) Cumhuriyetleriyle ticaret
lu’nun batısında da yayılmıştır. Hristiyan unsurlarla birlikte (Rumlar, Ermeniler, Süryaniler) anlaşmaları yapılmıştır.
 Merkezî otoritesini kaybeden Anadolu Selçukluları dağılma yaşamlarını sürdürmüştür. Selçuklu sultanları Hristiyan ahaliye
 Gümrük vergileri hafifletilmiştir.
ve yıkılma sürecine girmiştir. adaletli ve hoşgörülü davranmış, karşılığında onlarda Selçuklu
idaresini benimsemişlerdir.  Ticari önemi olan merkezlere Türk ve Müslüman tüccarlar
Uçlarda Hayat ve Beylikler yerleştirilmiştir.
Anadolu’da Ekonomik Hayat
1243 Kösedağ Savaşı’ndan sonra Anadolu Selçuklu Devleti’nin Anadolu’nun Doğu – Batı, Güney – Kuzey ticaret yollarının üze-
Moğol hakimiyetine girmesi üzerine, uc beyleri serbest hareket Tarım ve Hayvancılık rinde bulunması ve kıtaları birbirine bağlaması, bölge ticareti-
etmeye ve Anadolu Selçuklu sultanlarını tanımamaya başladı- nin gelişmesine ortam hazırlamıştır. Türkiye Selçukluları döne-
lar. Anadolu’nun batısında yoğunlaşan beyliklerin nüfus ve Anadolu Selçuklu sultanları ve beyler, köylüleri topraklarda minde Anadolu uluslararası ticaret merkezi haline gelmiştir.
askeri gücünü Moğolların baskısından kaçan Türkmenler oluş- tutabilmek amacıyla belirli zamanlarda vergi affı veya vergilerin
turuyordu. Moğolların hakimiyetini kabul etmek istemeyen uc hafifletilmesi gibi tedbirler almışlardır. Anadolu Selçuklu Devle- Ahilik Teşkilatı
beyleri ve aşiret beyleri bağımsızlıklarını ilan ederek Türkiye’de ti, tarım ve hayvancılığın gelişmesine yardımcı olmuş, bunun
“Beylikler Dönemi”nin başlamasına neden olmuşlardır. sonucunda Anadolu’da alınan ürünlerin ihtiyaç fazlasını (tarım Ahilik, Türkiye Selçuklu Devleti döneminde (XIII. yüzyılda) orta-
ve hayvan ürünlerini) dışarıya satmıştır. ya çıkmış, esnaf ve zanaatkarların ticari hayatını şekillendiren
Anadolu’da Söğüt ve Domaniç çevresinde Osmanlılar, Konya ve sosyal bir teşkilattır.
çevresinde Karamanoğulları, Kütahya ve çevresinde Ticaret
Germiyanoğulları, Balıkesir çevresinde Karesioğulları, İzmir ve Bu teşkilat;
Aydın çevresinde Aydınoğulları, Manisa’da Saruhanoğulları, Anadolu’da ticaretin gelişmesi için Türkiye Selçukluları döne-
Sinop ve Kastamonu’da Candaroğulları, Muğla’da minde şu tedbirler alınmıştır :  Esnaflar arasında dayanışmayı sağlamıştır.
Menteşeoğullurı, Maraş’ta Dulkadiroğulları ve Adana’da
Ramazanoğulları beylikleri kurulmuştur.  Mesleki eğitim sonucunda çırak, kalfa ve usta yetiştirerek
 Ticarette kullanılmak üzere yollar yapılmış ve bu yollarda bunlara diploma vermiştir.
güvenlik sağlanmıştır.
Anadolu Türk Beyliklerinin Genel Özellikleri  Üyelerinin dini, ahlaki ve diğer alanlarda bilgilerinin artırıl-
 Ticaret yolları üzerine tüccarların konaklaması ve ihtiyaçla- masına çalışmıştır.
rının karşılanması amacıyla kervansaraylar yapılmıştır. II. Kılıç
 Türkiye Selçuklularının zayıflamasından sonra Anadolu’nun  Üretim kalitesinin artırılmasına ve fiyatların ayarlanmasına
Arslan döneminde başlayan Kervansaray yapımı, daha sonra
batısında kurulan beylikler, Anadolu Türk tarihinin kesintisiz çalışmıştır.
gelen Selçuklu sultanları tarafından devam ettirilmiş ve kervan-
olarak devam etmesini sağlamışlardır.
saraylar komşu ülkelerden tüccarların Anadolu’ya gelmesinde  Moğol istilasından sonra Anadolu’da huzur ve güvenliği
 Orta Anadolu’da yoğunlaşan Selçuklu kültür ve sanatını önemli rol oynamıştır. sağlamaya çalışmıştır.
Anadolu’nun uç bölgelerine taşıyarak yaygınlaşmasını ve de-
vamını sağlamışlardır.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 13 ~ Yorgun

OSMANLI DEVLETİ'NİN KURULUŞU etmek ve fethedilen yerdeki yerli halktan ayaklanma çıkarma Osmanlı Devleti’nin Anadolu’da Türk Siyasal Birliğini Sağla-
ihtimali bulunanları başka yerlere göç ettirmekti. ması
Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu
Anadolu’dan Rumeli’ye götürülen halk, büyük yollar üzerinde Osmanlı Devleti, Orhan Bey döneminde Karesi Beyliği’ni, I.
İlhanlıların zayıflamasından faydalanan Osman Bey, bağımsız bulunan ve askeri yönden önemli şehir ve kasabalara yerleşti- Murat döneminde Germiyanoğullarının topraklarının bir kısmı
hareket ederek Osmanlı Devleti’ni kurmuştur (1299). rilmiştir. İskan politikasının sonucunda; çeyiz yoluyla Osmanlı Devleti’ne katılmıştır. Ayrıca,
Hamitoğulları Beyliği’nden satın alma yoluyla toprak kazanıl-
Osman Gazi’nin, Ahi şeyhlerinden Edebali’nin kızıyla evlenmesi  Balkanların Türkleşmesi ve bölgede Türk kültürünün yer- mıştır. Germiyanoğulları ve Hamitoğullarından savaş yapmadan
Anadolu halkı tarafından kabullenilmesini ve desteklenmesini leşmesi sağlanmıştır. toprak alan I. Murat döneminde Karamanoğulları Beyliği’yle
sağlamıştır. savaşlar yapılmıştır.
 Geride düşman kuvveti bırakılmadığı için Osmanlıların Ru-
meli’de güvenle ilerlemesi sağlanmıştır.
Osmanlı Devleti’nin Kısa Sürede Gelişmesini Sağlayan Etken- Anadolu’da siyasal birliği sağlayan asıl faaliyetler Yıldırım
ler  Anadolu’daki yurtsuz Türkmenlere yeni yurtlar bulunmuş- Bayezid döneminde başlamıştır.
tur.
Osmanlı Devleti’nin kısa sürede gelişmesinde; Anadolu beyliklerinin Osmanlı Devleti’ne katılmasıyla;
Osmanlılar Balkanlarda ele geçirdikleri yerlerde halka hoşgörü-
 Anadolu’da ve Balkanlarda siyasal birliğin bulunmaması lü ve adaletli davranmışlar, halkın inançlarına, geleneklerine,  Anadolu’da Türk siyasal birliği kurulmuştur.
dillerine ve kutsal saydıkları değerlere dokunmamışlardır. Os-
 Merkeziyetçi bir devlet anlayışı benimsenerek hakimiyetin manlı Devleti’nin bu şekilde davranması Balkanlara yerleşmesi-  Marmara, Ege, Akdeniz ve Karadeniz sahillerinin bir bölümü
tek elde toplanması ni ve ele geçirdiği topraklarda tutunmasını kolaylaştırmıştır. Osmanlıların eline geçmiş, Osmanlı denizciliği güçlenmiştir.
Adalar Denizi’ndeki gaza faaliyetlerini Osmanlılar üstlenmiştir.
 Devletin Bizans sınırında kurulması, ticaret ve göç yolları
üzerinde bulunması Osmanlı Devleti’nin Balkanlarda Genişlemesi ve Haçlı Seferle-
ri’nin Başlaması Ankara Savaşı (1402)
 Doğudan gelen yoğun Türkmen göçleriyle nüfus üstünlüğü-
nün sağlanması ve asker ihtiyacının karşılanması Ankara Savaşı’nın yapılmasında;
XIV. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Türklerin Balkanlara yer-
 Düzenli ve güçlü orduların kurulması leşmeye başlaması üzerine Balkan uluslarının birleşerek Os-
manlı Devleti’yle yaptığı savaşlara Haçlı Savaşları denilmiştir.  Topraklarını kaybeden Anadolu beylerinin Timur’a sığınarak
gibi faktörler etkili olmuştur. XIV. ve XV. yüzyıllarda Haçlı Seferlerinin düzenlenmesinde; Osmanlı Devleti’ne karşı kışkırtmaları
Yıldırım Bayezid’in Timur’dan kaçan Bağdat ve Karakoyunlu
Balkanlardaki Gelişmeler Türklerin Rumeli’ye Geçişi  Türklerin Balkan topraklarından atılmak istenmesi hükümdarlarını himaye etmesi
Çin üzerine sefere çıkmaya hazırlanan Timur’un arkasında güçlü
 Papa’nın Hristiyan dünyasını Türkler üzerine kışkırtması bir Osmanlı Devleti’nin kalmasını istememesi
Bizans İmparatoru, Osmanlı Devleti’nden aldığı yardımlara
karşılık Osmanlı Devleti’ne Gelibolu’daki Çimpe Kalesi’ni verdi.  Türkler karşısında başarısız olan Bizans İmparatorluğu’nun  Doğu - Batı ticaret yollarını ele geçirmek isteyen Timur’un
Böylece Türkler Rumeli’de toprak sahibi olmuşlar ve Balkan Hristiyan dünyasından yardım istemesi Anadolu’ya girerek Erzincan ve Sivas’ta katliam yapması
fetihlerinde bu kaleyi üs olarak kullanmışlardır.
gibi nedenler etkili olmuştur. gibi nedenler etkili olmuştur.
Osmanlı Devleti’nin Rumeli’de Uyguladığı İskan Siyaseti
Osmanlılarla yapılan Haçlı Savaşlarına Macarlar, Sırplar, Bulgar- 1402 yılında Ankara yakınlarında yapılan savaşı Timur kazan-
Osmanlıların Balkanlarda takip ettikleri iskan politikasının temel lar, Eflaklılar, Bosnalılar gibi uluslar katılmıştır. mıştır.
amacı; yeni fethedilen topraklara Anadolu’dan getirilecek Türk
halkı yerleştirmek, bunun için özellikle konar-göçerleri tercih
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 14 ~ Yorgun

Ankara Savaşı’nın Sonuçları Osmanlı Devleti, 1440 – 1444 yılları arasında Balkan ulusları  Bizans İmparatorluğu’nun Anadolu beyliklerini kışkırtması
karşısında zor duruma düşmüş ve üst üste mağlubiyetler almış- ve Osmanlı yönetimine karşı ayaklanan şehzadeleri destekle-
 Savaşı kazanan Timur, Anadolu beyliklerinin topraklarını tır. II. Murat, bu gelişmeler üzerine Osmanlıların aleyhine mesi
tekrar eski sahiplerine geri vermiştir. Böylece, Yıldırım olan Edirne – Segedin Antlaşması’nı imzalamak zorunda kal-
 Bizans’ın Hristiyan dünyasını kışkırtarak Haçlı Seferlerine
Bayezid’in Anadolu’da önemli ölçüde kurduğu siyasal birlik mıştır (1444).
neden olması
Timur tarafından bozulmuştur. Timur bu davranışıyla Anado-
lu’da güçlü bir devletin bulunmasını engellemeyi amaçlamıştır. Balkanlardaki başarısızlıklardan dolayı II. Murat tahttan çekile-  İstanbul’un kara ve deniz ticareti bakımından önemli bir
rek yerine 12 yaşındaki oğlu II. Mehmet’i tahta çıkarmıştır. Bu coğrafi konuma sahip olması
 Osmanlı Devleti’nin batı yönündeki ilerleyişi bir süre dur-
durumdan faydalanarak Türkleri Balkanlardan atmak isteyen  Hz.Muhammed’in Müslüman komutanları İstanbul’un fethi
muştur. Dolayısıyla Bizans İmparatorluğu’nun yıkılması gecik-
Balkan ulusları yeni bir Haçlı ordusu hazırlayarak Osmanlı Dev- için teşvik etmesi
miş ve Balkanlarda Osmanlı hakimiyeti sarsılmıştır.
leti’ne saldırdılar. Haçlılarla Osmanlı Devleti arasında yapı-
 Timur’un Anadolu’dan çekilmesinden sonra Osmanlı Devle- lan Varna Savaşı Türklerin galibiyetiyle sonuçlanmıştır (1444).
etkili olmuştur.
ti’nde Yıldırım Bayezid’in oğulları arasında taht kavgaları baş-
lamıştır. Osmanlı tarihinde “Fetret Devri” olarak bilinen ve 11 Osmanlı Devleti’nin Varna Savaşı’nı kazanması, Ankara Sava-
yıl süren bu dönemde Osmanlı Devleti dağılmakla karşı karşıya şı’ndan önceki gücüne ulaştığını ve Balkanlardaki başarısızlıkla- İstanbul’un Fethinin Türk ve Dünya Tarihi Bakımından Önemli
kalmıştır. Sonuçları
ra son verdiğini göstermektedir.

Fetret Devri (1402 – 1413)  Osmanlı Devleti’nin Asya ile Avrupa toprakları birleşmiş,
Macar Kralı Hünyadi Yanoş liderliğinde kurulan yeni bir Haçlı
böylece toprak bütünlüğü sağlanmıştır.
ordusu hem Varna Savaşı’nın intikamını almak hem de Türkleri
Osmanlı tarihinde Ankara Savaşı’ndan sonra padişahsız geçen Balkanlardan atmak amacıyla saldırıya geçti. Yapılan II. Kosova  Karadeniz ile Akdeniz arasındaki su yolları Osmanlı Devle-
11 yıla (1402 – 1413) Fetret Devri denilmiştir. Savaşı’nı Osmanlı Devleti kazanmıştır (1448). ti’nin eline geçmiştir. İstanbul’un fethinden sonra Kuzey ve
Doğu Avrupa’dan gelen ticaret yolları bütünüyle Türklerin de-
Fetret Devri’nde yaşanan taht kavgaları Osmanlı Devleti’ni Bu savaştan sonra; netimine girmiştir.
maddi-manevi zarara uğratmıştır. Ancak, Osmanlı Devleti kur- Boğazların savunulması kolaylaşmış ve Osmanlı Devleti tabii
muş olduğu sağlam devlet örgütü ve güçlü sosyal kurumlar başkentine kavuşmuştur. Roma İmparatorluğu’nun son kalıntı-
 Türkler Balkanlara kesin olarak yerleşmiştir. Böylece Türkle-
sayesinde tamamen parçalanıp dağılmaktan kurtulabilmiştir. sının ortadan kalkması ile Türk sultanları büyük bir itibar ve
rin Balkanlardaki hakimiyeti pekiştirilmiştir.
saygıya ulaşmıştır.
Haçlılar uzun yıllar Osmanlı Devleti’ne saldırmaya cesaret ede-
Balkanlarda Sarsılan Hakimiyetin Pekiştirilmesi memişler ve Türklerin Avrupa’daki hakimiyet alanları sürekli  Osmanlı Devleti merkeziyetçi, mutlak bir imparatorluk hali-
genişlemiştir. ne gelmiş ve devlet Yükselme Devri’ne girmiştir.
Osmanlı Devleti’nin taht kavgalarına ve zayıflamasına rağmen
 Karadeniz, Akdeniz ve Ege ticaretinin Türklerin eline geçme-
Balkanlarda tutunabilmesinde;
si, Avrupa devletlerini Coğrafi Keşiflere yöneltmiştir.
OSMANLI DEVLETİ'NİN YÜKSELME DEVRİ
 Tımar sisteminin ve planlı şekilde iskan politikasının uygu-  Bizans İmparatorluğu yıkılmış, ticari çıkarları elden giden
lanması İstanbul’un Fethi (1453) Venediklilerle Osmanlıların arası bozulmuştur.

 Timur’un Osmanlı ordusunu tamamen imha edememesi  İstanbul’un fethi surların yıkılabileceğini göstermiştir. Bu
İstanbul’ un fethinde; durum Avrupa’da feodalitenin yıkılmasına ve merkeziyetçi
 Osmanlıların Balkanlarda takip ettiği hoşgörülü ve adaletli devletlerin kurulmasına ortam hazırlamıştır.
politikanın Balkan halkını memnun etmesi  İstanbul’a hakim olan Bizans’ın Osmanlı toprak bütünlüğü-  İstanbul’un fethi Ortaçağ’ın sonu, Yeniçağ’ın başlangıcı
nü bozması kabul edilmiştir.
gibi nedenler etkili olmuştur.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 15 ~ Yorgun

 İstanbul’dan İtalya’ya giden Bizanslı bilginler burada Röne- Akkoyunlular Otlukbeli Savaşı’nda mağlup edilerek Doğu Ana-  Karadeniz Türk gölü haline gelmiş ve İpek Yolu tamamen
sans hareketlerinin başlamasına katkıda bulunmuştur. dolu egemenlik altına alınmıştır. Osmanlı Devleti’nin eline geçmiştir.
1478’den itibaren Kırım Hanlığı Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı
 Türkler İstanbul’u fethettikten sonra halka din ve vicdan
bir devlet haline gelmiştir. Kırım’ın Osmanlı hakimiyetine gir-
hürriyeti tanımışlar ve Ortodoks Kilisesi’ni koruma altına almış- Denizlerdeki Gelişmeler
mesiyle, devletin sahip olduğu topraklar Lehistan ve Rus sınırı-
lardır. Böylece; Hristiyan dünyasının birleşmesinin engellenme-
na kadar genişlemiştir.
si, Katolik Kilisesi’ne karşı güç oluşturulması ve halka hoşgörülü Osmanlı – Venedik Savaşları (1463 – 1479)
davranıldığının kanıtlanması amaçlanmıştır.
Osmanlı Venedik ilişkilerinin bozulmasında; Fatih’in vefat etmesinden sonra Osmanlı tahtına II. Bayezid
çıkmıştır (1481 – 1512).
II. Bayezid, Osmanlı tahtına çıktıktan sonra kardeşi Cem Sultan
Balkanlarda Fetihlerin Devam Etmesi  Fatih’in Balkanlar ve Adalar Denizi’nde yürüttüğü fetih ha-
isyan etmiş, kardeşler arasında taht kavgaları başlamıştır. Yapı-
reketlerinin Venediklileri rahatsız etmesi
lan savaşlarda başarılı olamayan Cem Sultan, Balkanlara geç-
Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkanlar üzerine yürümesinde;  Osmanlı İmparatorluğu’nun doğu ticaret yollarına hakim mek isterken Rodos Şövalyelerine esir düşmüştür. Papa ve
olmasından sonra Venedikliler ve Cenevizlilerin ticari çıkarlarını Fransa kralı, Cem Sultan’ı Osmanlı İmparatorluğu’na karşı kul-
 Balkan devletlerinin her fırsatta tek tek veya birleşerek önemli ölçüde kaybetmeleri lanmaya çalışmışlarsa da başarılı olamamışlardır. Bu gelişme-
saldırıya geçmeleri
 Osmanlı İmparatorluğu’nun kıyılarında ve hakimiyet alanla- den sonra Cem Sultan Papa tarafından zehirletilerek öldürül-
 Balkan uluslarının İstanbul’un fethinden sonra Türklerin rının yakınlarında güçlü denizci devletlerin etkili olmasını iste- müştür.
Avrupa içlerine ilerlemelerini engellemek amacıyla Haçlı ordusu memesi
kurmaya çalışmaları ve Fatih’in bu birleşmeyi engellemek iste- Cem Sultan’ın isyan etmesi;
mesi gibi nedenler etkili olmuştur.
 Türklerin Avrupa’da genişlemek ve önceden fethedilen  Osmanlı Devleti’nin pasif bir politika takip etmesine neden
yerlerde hakimiyetlerini pekiştirmek istemeleri Osmanlı İmparatorluğu, Venediklileri işgal ettikleri yerlerden olmuştur.
çıkarmış ve kara ordularını bozguna uğratmıştır. 1479’da Os-  İspanya’da yaşayan Müslümanlara gerekli yardım yapıla-
gibi nedenler etkili olmuştur. manlı İmparatorluğu ile Venedikliler arasında İstanbul Antlaş- mamıştır.
ması imzalanmıştır. Bu antlaşmaya göre Venedikliler, işgal et-
Anadolu’da Hakimiyet Mücadelesi tikleri yerleri boşaltmayı, Osmanlı İmparatorluğu’na savaş taz- İslam Dünyasında Birliği Sağlama Çalışmaları
minatı ve vergi ödemeyi kabul etmişlerdir.
Fatih döneminde Anadolu’daki faaliyetlerin temelinde; Osmanlı – İran İlişkileri
Osmanlı İmparatorluğu, Hristiyan birliğini parçalamak ve doğu-
dan gelen ticaret mallarını Venedikliler aracılığıyla Avrupa’ya
 Anadolu’daki Türk siyasal birliğinin sağlanması Yavuz Sultan Selim döneminde İran’a sefer düzenlenmesinde;
pazarlamak amacıyla Venediklilere kapitülasyonlar vermiştir.
 Anadolu’nun tamamına hakim olunarak yabancı güçlerin
(Amasra’da Cenevizliler, Trabzon’da Pontus Rumları vs.) Anado- Kırım’ın Osmanlı İmparatorluğu’na Bağlanması  Şah İsmail’in Osmanlı Devleti’nin Anadolu’daki topraklarına
lu’dan atılmak istenmesi hakim olmasını engellemek

1475’te Kırım’a düzenlenen sefer sonucunda;  Safevilerin Anadolu’da propaganda yapmasını ve isyanlar
gibi nedenler etkili olmuştur. çıkarmasını önlemek
 Cenevizlilerden Kefe, Menküp ve Azak gibi şehirler alınmış-  İslâm dünyasında birlik ve beraberliği sağlamak
Anadolu’ daki seferler sonucunda Cenevizlilerden Amasra tır. Böylece, Karadeniz’de Cenevizlilerin hiç kolonisi kalmamış-
alınmış, Trabzon Rum İmparatorluğu’na son verilmiş, tır. gibi nedenler etkili olmuştur.
Candaroğullarından Sinop, Karamanoğullarından Konya alınmış,
 Kırım’daki taht kavgaları sona ermiştir.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 16 ~ Yorgun

Osmanlı kuvvetleriyle Safevi kuvvetleri Çaldıran Ovası’nda  Halifelik Osmanlı İmparatorluğu’na geçmiş ve kutsal ema- Kanuni’nin Almanya içlerine kadar ilerlemesinden sonra Os-
karşılaştı. Taraflar arasında yapılan Çaldıran Savaşı’nı Osmanlı netler İstanbul’a getirilmiştir. Böylece, Osmanlı İmparatorluğu manlı İmparatorluğu ile Avusturya arasında İstanbul Antlaşma-
Devleti kazanmıştır (1514). teokratik bir karakter kazanmıştır. sı imzalanmıştır (1533).
 Kuzey Afrika’da fetihler başlamış, Kıbrıs, Girit ve Rodos
Bu savaşın sonucunda; adaları dışında Doğu Akdeniz, Osmanlı egemenliği altına girmiş- Osmanlı İmparatorluğu İstanbul Antlaşması’yla; Avusturya’ya
tir. üstünlüğünü kabul ettirerek yaptırım gücü elde etmiştir. Böyle-
 Doğu ve Güneydoğu Anadolu tamamen Osmanlı İmparator- ce, Orta Avrupa’da Osmanlı İmparatorluğu hakim güç haline
luğu’nun egemenliği altına girmiştir. gelmiştir.
Osmanlılar Zirvede
 Safevilerin Anadolu için oluşturdukları tehdit önlenmiş ve
Osmanlı – Fransız İlişkileri
İran’dan geçen ticaret yollarının denetimi Osmanlıların eline Osmanlı – Macar İlişkileri
geçmiştir.
1535 yılında iki taraf arasında ticaret ve dostluk antlaşması
Mohaç Meydan Savaşı (1526)
imzalandı. Bu antlaşma iki hükümdar yaşadığı sürece yürürlükte
Çaldıran Savaşı’ndan dönen Osmanlı ordusu, Maraş, Elbistan ve
kalacaktı. Eşit haklar üzerine kurulan bu antlaşma ile Osmanlı
Malatya çevresine hakim olan Dulkadiroğullarını Turnadağ Kanuni Sultan Süleyman; İmparatorluğu;
Savaşı’nda yenerek bu beyliği topraklarına katmışlardır (1515).
Böylece, Anadolu’da kesin olarak Türk siyasal birliği sağlanmış-  Macaristan ile aralarındaki sorunları çözmek
tır.  Coğrafi Keşiflerin etkisiyle ülkede sönükleşmeye başlayan
 Alman İmparatoru Şalken’e esir düşen Fransa Kralı I. ticaret faaliyetlerini canlandırmayı
Osmanlı – Memlük İlişkileri Fransuva’yı kurtararak Avrupa’da Hristiyan birliğini boz-  Avrupa devletleri arasına girerek dengeleri kendi lehine
mak amacıyla Macaristan üzerine sefere çıktı. İki devlet arasın- çevirmek ve Türk dünyasına karşı kurulmaya çalışılan Hristiyan
da yapılan Mohaç Savaşı, Osmanlıların galibiyetiyle sonuçlandı birliğini parçalamayı
Yavuz Sultan Selim, Anadolu Türk birliğinden sonra İslâm dün-
(1526). Bu savaştan sonra;
yasını da birleştirmeyi amaçlıyordu. Bu nedenle Osmanlı Devle-
ti için tehlikeli gördüğü Memlüklere karşı hazırlık yaparak Mısır  Macaristan sorunu çözülmüş ve Macaristan Osmanlı İmpa- amaçlamıştır.
Seferi’ne çıkmıştır (1516). ratorluğu’na bağlanmıştır.
 Macaristan’ın alınmasından sonra Osmanlı - Avusturya 1535’te yapılan antlaşma ile Fransızlara ticari, şahsi, adli ve
Mısır Seferi’nin sonucunda; savaşları başlamıştır. idari alanlarda imtiyazlarla seyahat, ikamet, ibadet ve kazanç
elde etme serbestiyeti verilmiştir. Ticari imtiyazlarla Fransızla-
 Fransa Kralı I. Fransuva Almanya’nın esaretinden kurtarılmış ra, Osmanlı limanlarını kullanma ve düşük vergi ödeme hakkı
 Suriye, Filistin ve Mısır’ın tamamı Osmanlı İmparatorlu-
ve Osmanlı İmparatorluğu ile Fransa arasında dostluk dönemi verilmiştir. Ayrıca, diğer Avrupa devletlerinin sadece Fransız
ğu’nun hakimiyeti altına girmiştir.
başlamıştır. bayrağı altında Osmanlılarla ticaret yapabilmesi kararlaştırıl-
Kutsal yerler (Hicaz) Osmanlı Devleti’ne bağlanmıştır.
mıştır.
 Osmanlı İmparatorluğu, İslâm dünyasının en büyük siyasal Osmanlı – Avusturya İlişkileri
gücü haline gelmiş ve Müslüman ulusların koruyuculuğunu
Adli imtiyazlarla yabancıların işledikleri suçlardan dolayı, Os-
üstlenmiştir. Kanuni döneminde Osmanlı – Avusturya ilişkilerinin temelinde manlı Devleti tarafından değil, uyruğu olduğu devletin konso-
 Memlükler Devleti yıkılmış ve Baharat Yolları Osmanlıların Macaristan’a hakim olma isteği yatıyordu. Bu nedenle Avustur- loshanesi tarafından yargılanması kabul edilmiştir.
hakimiyeti altına girmiştir. Ancak Avrupalıların Coğrafi Keşifleri ya Arşidükü Ferdinand Macaristan’a girdi. Kanuni, hem Avus-
yapmaları Osmanlıların bu yollardan gerektiği gibi yararlanma- turyalıları Macaristan’dan çıkarmak hem de Alman İmparatoru Fransızlar, Osmanlılarla yakınlaşmadan dolayı elde ettikleri
sını engellemiştir. Şalken’in Avrupa’daki üstünlüğünü sona erdirmek amacıyla çıkarlardan vazgeçemedikleri için kendilerini Türk dostu olarak
sefere çıktı. göstermişlerdir. Fakat zaman zaman Osmanlı Devleti’ne karşı
Avrupa devletleriyle anlaşarak ikili politika izlemişlerdir. Her
şeye rağmen Osmanlı – Fransız ilişkilerinde önemli sorunlar
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 17 ~ Yorgun

çıkmamıştır. Bunu da Osmanlı Devleti sürekli tavizler vererek  Anadolu sahilleri ile Mısır ve Suriye deniz yollarının güvenli-  Hindistan kıyılarını Portekizlilerin baskısından kurtarmayı
sağlamıştır. ği sağlanmıştır.
 Akdeniz ticaretini canlandırmayı
 Konya ve çevresindeki illerden Türk aileler Kıbrıs’a yerleşti-
 Güney Asya’daki Müslümanları Avrupalılara karşı korumayı
1535 yılında imzalan dostluk ve ticaret anlaşması,d,n ayrılıkla- rilmiştir. Ayrıca, Kıbrıs merkeze bağlı bir eyalet haline getiril-
rının devletin çıkarları söz konusu olduğunda ne kadar önemsiz miştir.
olduğunu ortaya çıkarmıştır. amaçlamıştır. 1568’de gündeme gelen proje gerçekleşmemiştir.
Kıbrıs’ın fethi Avrupalıları harekete geçirmiş, Papa’nın kışkırt-
maları sonucunda İspanya, Malta, Venedik, Ceneviz ve diğer Hint Okyanusu’nda Üstünlük Sağlama Mücadeleleri
Akdeniz’de Üstünlük Sağlanması
İtalyan devletleri birleşerek bir Haçlı donanması kurmuşlardır.
Haçlı donanması İnebahtı Körfezi’nde Osmanlı donanmasını Kanuni döneminde;
Preveze Deniz Zaferi
yakmıştır (1571). Osmanlı donanmasının İnebahtı’da yanması,
Akdeniz’de Osmanlı hakimiyetinin sarsılmasına neden olmuş-  Hint deniz ticaret yolunu açmak ve denetimini ele geçirmek
Osmanlı donanmasıyla Haçlı donanması Preveze Körfezi’nde
tur.  Portekizlileri Hint Okyanusu’ndan atmak
karşılaştılar. Yapılan deniz savaşını Osmanlı donanması kazandı
(1538).  Müslüman devletlere ve tüccarlara yardım etmek
Sokullu’nun Kanal Projeleri
Preveze Deniz Savaşı’nın sonucunda; gibi amaçlarla Hindistan’a dört defa deniz seferi yapılmıştır.
Don – Volga Kanalını Açma Girişimi
Seferler genellikle Osmanlıların başarısızlıklarıyla sonuçlanmış-
 Akdeniz egemenliği bütünüyle Osmanlıların eline geçmiş tır.
ve Türk gölü haline gelmiştir. II. Selim döneminde Sokullu kanal projesini gerçekleştirmek için
harekete geçti.
Hint deniz seferlerinin başarısızlıkla sonuçlanmasında;
Kıbrıs’ın Fethi (1571)
Osmanlı İmparatorluğu, Don – Volga kanalını açmakla;
 Portekizlilerin zenginleşmelerini borçlu oldukları Hindistan
Osmanlı İmparatorluğu; bölgesinin ekonomik değerini kavramaları ve savaşlara iyi hazır-
 Rusların güneye yayılmasını, güçlenmesini ve Türk hanlıkla-
lanmaları
rına verdiği zararın önlenmesini
 Akdeniz ticaretinin ve Anadolu sahillerinin güvenliğini sağ-
 Hindistan’daki Müslüman devletlerin Osmanlı İmparatorlu-
lamak  Karadeniz’den çıkarılacak donanmayı Hazar Denizi’ne geçi-
ğu’na gerekli yardımı yapmamaları ve Portekizlilerle anlaşmala-
rerek İran’ı kıskaç altında tutmayı
 Kıbrıs’ta üstlenen Hristiyan şövalyelerin ticaret gemilerine rı
saldırılarını engelleyerek Akdeniz hakimiyetini pekiştirmek  İpek Yolu’nun canlanmasını sağlamayı
 Osmanlı gemilerinin okyanus koşullarına uygun olmaması
 Venedikleri Kıbrıs adası için ödedikleri vergileri kestiklerin-  Orta Asya’daki Türklerle iyi ilişkiler kurmayı ve gerektiğinde  Kanuni’nin gayretlerine rağmen bölgenin ekonomik değerini
den dolayı cezalandırmak yardım yapmayı anlayamayan devlet adamlarının seferlere gereken önemi ver-
 Kafkasya’nın bütününe hakim olmayı memeleri
gibi nedenlerden dolayı adanın alınmasına karar verdi.
amaçlamıştır. Don ile Volga nehirleri arasında kanal açılama- gibi nedenler etkili olmuştur.
Kıbrıs’ın fethinden sonra; mıştır.

 Venedikliler Doğu Akdeniz’den çıkarılmış ve burası tama- Süveyş Kanalı Projesi


men Osmanlı hakimiyeti altına girmiştir.
Osmanlı Devleti Süveyş Kanalı Projesiyle;
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 18 ~ Yorgun

OSMANLI KÜLTÜR VE MEDENİYETİ Toprak Yönetimi şahıslara satılmasına iltizam sistemi denilmiştir. Bu kişilere
de mültezim adı verilmiştir.
Osmanlılarda Devlet Anlayışı Öşrî ve Haraci topraklar özel mülkiyeti olan topraklardır. Bu
toprakların sahipleri mülklerini satabilir, vakfedebilir veya miras İltizam sisteminin uygulanması sonucunda;
I. Murat döneminde “devlet yönetiminin hükümdar ve oğulla- bırakabilirdi.
rına ait olduğu” kural haline gelmiştir. Fatih döneminde devle-  Devlet eyaletlerin vergi gelirlerini peşin alarak nakit ihtiya-
tin bütünlüğünü korumak için padişahlara kardeşlerini öldürme Miri topraklar ise devlete aittir. Devlet bu toprakları idaresine cını karşılamış, alınan paralarla yönetici ve askerlerin maaşlarını
izni verilmiştir. Bu kanunname ile Osmanlı İmparatorluğu mer- alır ve ekip biçmek koşuluyla halka dağıtırdı. Bu tür toprakları karşılamıştır.
keziyetçi ve mutlakiyetçi bir karakter kazanmıştır. ekip biçenler kiracı durumunda olup toprakları satamazlardı.
 Mültezime bırakılan topraklarda asker yetişmemiş, tımarlı
Toprağını üç yıl üst üste boş bırakanlardan üretim faaliyetlerini
sipahilerin önemi azalmıştır.
XVI. yüzyıl başlarında halifeliğin Osmanlı padişahlarına geçme- aksattıkları için “çiftbozan akçesi” adıyla vergi alınırdı. Miri
sinden sonra Osmanlı Devleti, mutlakiyetçi ve teokratik bir araziler yirmibeş kısma ayrılmıştır. Başlıcaları şunlardır:  Osmanlı Devleti’nin zayıflaması ve gerekli denetimlerin
imparatorluk haline gelmiştir. XVII. yüzyıl başlarında I. Ah- yapılmamasından dolayı halktan fazla vergi alınarak zor duruma
met’ten sonra veraset sisteminde değişiklik yapıla- 1. Dirlik düşürülmüştür.
rak “Yönetimin hanedanın en yaşlı üyesinin hakkı oldu-
ğu” kabul edilmiştir. Asker yetiştirmek veya devlet memurlarının maaşlarını karşıla- Ekonomik ve Sosyal Hayat
mak amacıyla ayrılan devlet topraklarına dirlik denir. Miri arazi-
Merkez Teşkilatı lerin en önemli bölümü olan dirlik arazilerini işleyenler ödeme- Tarım ve Hayvancılık
leri gereken vergileri devletin göstereceği memurlara veya
Divan-ı Hümayun sipahilere verirlerdi. Osmanlı nüfusunun büyük bölümü köylerde ve mezralarda
yaşadığı için ekonomik hayatın temeli tarımsal faaliyetlere
Bugünkü Bakanlar Kurulu’na benzeyen Divan-ı Hümayun’da Dirlikler gelirlerine göre; Has, Zeamet ve Tımar olmak üzere dayanıyordu.
devletin önemli siyasal, sosyal, ekonomik, hukuksal sorunları üçe ayrılmıştır.
görüşülürdü. Divan her milletten ve dinden vatandaşlara açıktı. Osmanlı İmparatorluğu geniş topraklarından ve farklı iklim
Tımar sisteminin Osmanlı Devleti’ne; koşullarından faydalanarak değişik ürünler yetiştirebilmiştir.
Fatih’ten itibaren Divan üyelerinin fikirlerini rahatça söyleye- Tarım ürünleri dünya ekonomisinin şartlarında büyük değişim-
bilmesi için padişahlar Divan toplantılarına katılmamıştır. Bu  Devletin vergi toplama yükü azalmıştır. ler olduğu XVIII. yüzyıl başlarına kadar genellikle Osmanlı nüfu-
uygulamadan sonra Divan’a sadrazamlar başkanlık yapmaya suna yeterli olmuştur. Ancak, zaman zaman susuzluk, çekirge
 Osmanlı ordusunun büyük bir bölümünü oluşturan tımarlı salgınları ve diğer afetler yüzünden kıtlıklar yaşanmıştır. Bu
başlamıştır.
sipahiler sürekli savaşa hazır tutulmuştur. gelişmeler dışında devlet, önlemler alarak toplumun sıkıntıya
Böylece;  Üretimin artışı ve devletin iktisadî yönden güçlenmesi sağ- düşmesini engellemeye çalışmıştır.
lanmıştır.
 Sadrazamlık makamının önemi artmış ve sadrazamlar siya-  Ülkede güvenlik sağlanmıştır. Hayvancılık, tarım ekonomisinin önemli unsurlarından biridir.
sal yönden güçlenmiştir. Osmanlı Devleti’nde ulaşım, taşımacılık ve başta tarım olmak
üzere insan gücünün üstünde kuvvet kullanılması gereken bü-
 Divan-ı Hümayun karar organı olmaktan çok danışma kurulu gibi faydalar sağlamıştır. tün üretim dallarında hayvanlardan yararlanılmıştır.
şeklinde çalışmaya başlamıştır.
2. İltizam Sistemi Ticaret

Osmanlı İmparatorluğu’nda XVI. yüzyılda bazı eyaletlerin vergi Fatih döneminde, ülke sınırlarının genişlemesi ve doğudan
gelirlerinin açık artırma yoluyla belirli bir bedel karşılığında gelen ticaret yollarının Osmanlı Devleti’nin eline geçmesi tica-
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 19 ~ Yorgun

retin gelişmesini sağlamıştır. XV. ve XVI. yüzyıllarda Türk tüccar- Osmanlı Devleti’nde Hukuk ülkeleri arasında mücadeleler devam ederken, Batı Avrupa
ları uluslararası alanda görülmeye başlamıştır. ülkeleri ise, mücadelelerini daha çok deniz aşırı alanlarda yo-
Osmanlı Devleti fethettiği yerlerdeki halkın Osmanlı yönetimine ğunlaştırmışlardı. Amaçları; Çin ve Hindistan gibi zengin ülkele-
Osmanlı Devleti, ticaret faaliyetlerini teşvik etmiş, vergileri uyum sağlamasını kolaylaştırmak amacıyla yürürlükteki kanun- re ulaşmak ve buralardan alacakları malları Avrupa’ya taşımak-
düşük tutmuş, Avrupalı devletlere ticari imtiyazlar vermiş, ları bir süre kaldırmamıştır. tı. Avrupalı krallar dışarıdan gelen malların kontrolünü ele geçi-
önemli ticaret şehirlerine kapalı çarşılar, bedestenler ve hanlar rerek zenginleşmeyi amaçlıyordu. Bu nedenle Portekizliler ve
yaptırmıştır. Bu çalışmaların yanında devletin doğudan gelen Osmanlı Devleti’nde hukuk; şer’i ve örfi hukuk olmak üzere iki İspanyollar yeni yolların bulunması için denizcileri desteklemiş-
ticaret yollarını ele geçirmesi ülkede ticari canlılığı artırmıştır. temele dayanıyordu. Örfi hukukun şer’i hukuk kurallarına ters lerdir.
düşmemesine özen gösterilmiştir.
Sanayi Jeopolitik Nedenler
Eğitim ve Öğretim
Osmanlı Devleti’nde esnaflar, Lonca adı verilen teşkilatlara üye XV. ve XVI. yüzyıllarda Osmanlı İmparatorluğu İpek ve Baharat
idi. Her esnaf kendi çalışma alanıyla ilgili bir loncaya üye olarak Medrese Yollarının sona erdiği limanları ele geçirmişti. Osmanlı İmpara-
koruma ve denetim altına girerdi. Osmanlı şehirlerinde ekono- torluğu’nun amacı, doğudan gelen ticaret yollarına hakim ola-
mik hayatın temeli durumunda olan loncaların dışında esnaflık Osmanlı tarihinde ilk medrese Anadolu Selçukluları örnek alına- rak Avrupa devletlerini ekonomik yönden kendisine bağımlı
ve zanaatkarlık yapmak mümkün değildi. hale getirmekti. Osmanlı İmparatorluğu’nun Karadeniz ve Ak-
rak Orhan Bey döneminde İznik’te kurulmuştur (1331).
deniz’i Türk gölü haline getirmesi, Avrupa ülkelerini Akdeniz
Loncaların başlıca görevleri; ticaretinden uzaklaştırarak Akdeniz’in batısına itmesi ve Kuzey
Daha sonraki dönemlerde başta Bursa, Edirne ve İstanbul ol-
Afrika’yı ele geçirmesi Avrupa ülkelerini yeni egemenlik alanları
mak üzere birçok şehirde medrese kurulmuştur. ve ticaret sahaları bulmaya zorlamıştır. Bu nedenle Avrupalılar
 Ürünlerin kaliteli yapılmasını sağlamak ve fiyatları belirle-
yeni yollar ve zenginlik kaynakları aramaya başlamışlardır.
mek Osmanlı medreseleri Tanzimat’a kadar ülkenin bilim, adalet ve
 Esnaflarla hükümet arasındaki ilişkileri düzenlemek yönetim hayatında etkili olan kişileri yetiştirerek XIV. yüzyıldan
Sosyo – Ekonomik Nedenler
XIX. yüzyıla kadar geçen döneme damgasını vurmuştur.
 Üyelere kredi sağlamak ve zararlarını karşılamak
 XV. yüzyılın ikinci yarısında Avrupa’da ticaret gelişmiş, yeni
 Mesleki eğitim vermek Enderun
pazar ve hammadde kaynaklarına ihtiyaç duyulmuştur. Ticare-
tin gelişmesi paranın esası olan altın ve gümüş gibi değerli ma-
idi. Devlet memuru, idareci, komutan ve sanatkar yetiştirmek ama- denlere ihtiyacı artırmıştır. Bu durum fiyatları düşürmüştür.
cıyla kurulan saray okuluna Enderun denilmiştir. İlk defa II. Avrupalılar bu sorunu çözmek için değerli madenlerin bol bu-
Müslümanlar ile diğer dinlere mensup olan halk arasında ayrım Murat tarafından Edirne sarayında kurulan bu okul, bazı düzen- lunduğu Asya ve Afrika’ya ulaşmayı amaçlamışlardır.
yapılmamıştır. Osmanlı ülkesinde gayrimüslimler diledikleri lemeler yapılarak ve ismi değiştirilerek 1910 yılına kadar devam
işlerde çalışırlar, ibadetlerini serbestçe yaparlar, kendi dillerine ettirilmiştir.  Uzak Doğu’dan Avrupa’ya gelen ipek, baharat, inci, porse-
ve dinlerine göre eğitim görürlerdi. Bütün halk aynı huzur, len, fildişi ve kumaş gibi mallar İpek ve Baharat Yollarıyla ulaşı-
güven ve varlık ortamını paylaşarak barış içinde beraberce yordu. Bu yollara Venediklilerin, Mısırlıların ve Türklerin hakim
YENİÇAĞ'DA AVRUPA
yaşarlardı. Gayrimüslimler askere alınmamış, bunun yerine olması maliyetleri artırıyordu. Ayrıca, sık sık çıkan savaşlar ne-
askerlik yapabilecek erkekler devlete cizye adıyla vergi ödemiş- deniyle yollar kapanıyor ve mal akımı kesintiye uğruyordu. Bu
Coğrafi Keşifler
lerdir. Ticaret hayatında sürekli ve istikrarlı bir faaliyet gösteren nedenler yeni zenginlik kaynakları arayan Avrupalı devletleri
gayrimüslimler zenginliklerini artırmışlar ve Osmanlı ülkesinde Uzak Doğu’ya ulaşabilmek için yeni yollar aramaya yöneltmiştir.
Siyasal Nedenler
ticari hayata hakim olmuşlardır.  Avrupalılar Doğu’nun zenginliklerine ulaşmayı amaçlamanın
Feodalitenin yıkılmasından sonra Avrupa’da güçlenen krallar, yanında Hristiyanlık dinini Avrupa dışında yaymayı da hedefle-
ticari alanda birbiriyle mücadeleye başladılar. Orta Avrupa mişlerdir.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 20 ~ Yorgun

Coğrafi Keşiflerin Sonuçları  Avrupalı devletlerarasında sömürge rekabetinden dolayı etkili olmuştur.
savaşlar çıkmıştır. Sömürgeci Avrupa devletleri diğer devletlere
Sosyal ve Ekonomik Sonuçlar siyasal ve ekonomik alanlarda üstünlük sağlamışlardır. Rönesans’ın Sonuçları
 Zenginleşen Avrupalı krallar savaş sanayisine daha fazla
 Yeni ticaret yolları bulunmuş, İpek ve Baharat Yolları öne- yatırım yapmaya başlamışlardır.  Avrupa’da hür düşünce ve yeni bir sanat anlayışı ortaya
mini kaybetmiştir. Bu gelişmeler sonucunda Akdeniz limanları çıkmıştır.
ve ticareti önemini kaybederken Atlas Okyanusu limanlarının  Okyanuslara açılacak durumda olmayan Osmanlı İmparator-
luğu, tartışmasız durumdaki siyasal üstünlüğünü daha dona-  Avrupa’da bilim alanında deney ve gözleme dayanan pozitif
önemi artmıştır.
nımlı ordu ve donanmaya sahip olan Avrupa devletleri karşısın- düşünce yayılmış ve skolastik düşünce yıkılmıştır.
 Yeni keşfedilen yerlerden Avrupa’ya bol miktarda değerli da kaybetmeye başlamıştır.  Hümanistler insanı ve doğayı konu alan, insanın ön plana
maden taşınmıştır. Bu durum Avrupa’da temel zenginlik ölçüsü
çıktığı eserler ortaya koymuşlardır.
olan toprağın yerini altın ve gümüşün almasına neden olmuş- Bilimsel ve Kültürel Sonuçlar
tur.  Avrupa’da eğitim – öğretim faaliyetlerine önem verilmiştir.
 Avrupalılar ekonomik yönden zenginleşmişlerdir.  Yeni kıtalar, ırklar, uygarlıklar, hayvanlar ve bitkiler tanın-  Bilimsel alandaki çalışmalar endüstrinin gelişmesine ortam
mış, insanlarda merak ve araştırma isteği artmıştır. hazırlamıştır.
 Kara ticaret yolları deniz ticaret yollarıyla rekabet edeme-
miştir.  Avrupa’nın bilim ve düşünce hayatında önemli değişiklikler  Avrupa’da soylularla halk arasındaki ekonomik, sosyal ve
meydana gelmiştir. Keşiflerin etkisiyle Avrupa’da gelişmeleri kültürel alanlardaki çelişkiler artmıştır.
 Uluslar arası ticaret faaliyetleri gelişmiştir. Avrupa’da tica-
engelleyen durumları ortadan kaldıran Rönesans ve Reform  Pozitif düşüncenin gelişmesiyle Hristiyanlık dininin kutsal
retle uğraşan burjuva sınıfı zenginleşmiş ve soyluların toprakla-
hareketleri başlamıştır. kitabı İncil ve din adamları eleştirilmiştir. Bunun sonucunda
rına sahip olmuşlardır. Böylece, siyasal denge bozulmaya baş-
lamıştır.  Kıtalar arası ticaret ve taşımacılık sayesinde zenginleşen Avrupa’da Reform hareketleri başlamış ve kilisenin gücü azal-
Avrupalılar yeni bir hayat tarzı benimsediler. Bunlar kültür ve mıştır.
 Avrupa’dan keşfedilen yerlere göçler olmuştur.
sanat faaliyetlerini destekleyerek gelişmesini sağlamışlardır.
 Keşfedilen yerlerde sömürgeler kurularak zenginlik kaynak- Yeni keşfedilen yerlerdeki uygarlıklar söndürülmüştür. Reform Hareketleri
ları Avrupalılar tarafından yağmalanmıştır. Ayrıca, Avrupa ürün-
leri yeni pazarlar bulmuş ve daha sonra gerçekleşecek Sanayi Rönesans Hareketleri Avrupa’da Reform hareketlerinin başlamasında;
İnkılabı’na ortam hazırlanmıştır.
 Uzak sömürgelerden malların deniz yoluyla getirilmesi, Rönesans’ın başlamasında;  Bozulan Katolik Kilisesi’nin bazı zümrelerin çıkarlarına uygun
Avrupa’daki liman şehirlerinin önemini artırmıştır. Bunun sonu- hareket etmesi ve dini ticarete alet ederek Endüljans adlı af
cunda şehirleşme faaliyetleri ve şehirlerin nüfusları artmıştır.  Kâğıdın ucuzlaması ve matbaanın kullanımının artmasıyla belgesi sayesinde zenginleşmesi
Şehirleşme yeni sosyal grupların doğmasına, hayat seviyesinin yeni buluş ve düşüncelerin geniş alanlara yayılması
 Hümanizm sayesinde Hristiyanlığın kaynaklarına inilerek
yükselmesine ve yaşam tarzının değişmesine neden olmuştur.
 Avrupa’daki kültür ve sanat faaliyetlerini destekleyen, bilim temel ilkelerin ortaya çıkarılması
 Keşfedilen ülkelerin halkları ya soykırıma kurban gitmiş, ya adamları ve sanatkarları koruyan varlıklı kişilerin ortaya çıkması
 Kağıt ve matbaa sayesinde iletişimin gelişmesi
da köleleştirilmiştir. Keşiflerden sonra köle ticareti artmıştır.
 Eski Yunan ve Roma’ya ait edebiyat, felsefe, bilim ve sanat  Rönesans döneminde yetişen özgür düşünceli aydınların
eserlerinin incelenmesi ve bunların akademilerde okutulması Katolik Kilisesi’ni tenkid etmeleri
Siyasal Sonuçlar
 Avrupalıların İspanya’daki Endülüs Emevi Devleti ve Sicilya  Dinî kitapların ulusal dillere çevrilmesi ve matbaa sayesinde
 Yeni keşfedilen topraklar, keşifleri yapan devletlerin kendi aracılığı ile İslâm uygarlığını tanıması bol miktarda basılması
malları haline gelmiş ve buralarda sömürge imparatorlukları Coğrafi Keşiflerle Avrupa halkının zenginleşmesi ve yaşam sevi-
kurulmuştur. yesinin yükselmesi
etkili olmuştur.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 21 ~ Yorgun

Reform’un Sonuçları  Şehzadelerin sancaklara gönderilmemesinden dolayı, devlet  Yeniçerilerin geçim sıkıntısını ileri sürerek askerlik dışında
işlerinde yeterli bilgi ve tecrübeye sahip olmadan devletin başı- işlerle uğraşmaları
 Avrupa’da mezhep birliği parçalanmıştır. Katolik ve Orto- na geçmeleri
 İltizam sisteminin yaygınlaşması üzerine tımar sisteminin
doks mezhepleri yanında Protestan, Kalvenizm ve Anglikanizm  Padişahların tecrübesizliğinden yararlanan saray kadınları- önemini kaybetmesi ve eyaletlerde asker yetiştirilmemesi
mezhepleri ortaya çıkmıştır. nın ve ağalarının devlet yönetiminde etkili olmaları
 Denizcilikle ilgisi olmayan kişilerin donanmanın başına geti-
 Papa ve din adamları saygınlıklarını kaybetmişlerdir. Katolik  Önemli makamların liyakata bakılmadan rüşvet ve iltimas rilmesi
Kilisesi yeni düzenlemeler yapmak zorunda kalmıştır. yoluyla dağıtılması
 Avrupa’da meydana gelen harp teknolojisindeki gelişmele-
 Eğitim ve öğretim, kilisenin elinden alınarak laik eğitim rin takip edilmemesi
anlayışı yaygınlaşmıştır. gibi nedenler etkili olmuştur.
 Katolik Kilisesi’nden ayrılan ülkelerde kilisenin topraklarına gibi etkenler Osmanlı askeri sisteminin bozulmasına neden
ve mallarına el konulmuştur. Devlet yönetiminde otoritenin sarsılması, halkın devlete olan olmuştur.
güveninin azalmasına ve iç isyanların çıkmasına neden olmuş-
 Papa engizisyon mahkemeleriyle Katolik Kilisesi’nin otorite- tur.
sini devam ettirmeye çalışmıştır. Sosyal Alandaki Bozulmalar

 Protestan krallar ve prensler egemen oldukları bölgelerde Ekonominin Bozulması


Tımar sisteminin bozulması, nüfusun artması ve Anadolu’da
din işlerinin mutlak hakimi haline gelmiştir. çıkan Celâli isyanları halkın devlete olan güvenini sarsmıştır.
 Reform hareketleri sonucunda Avrupa’da oluşan siyasal XVI. yüzyılın sonlarından itibaren Osmanlı ekonomisinin bo- XVII. yüzyılda başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerin nü-
ayrılıklar, Osmanlıların Avrupa içlerine ilerlemesini kolaylaştır- zulmasında; fusları hızla artmış, bu durum şehirlerde işsizliğe ve güvenliğin
mıştır.  Coğrafi Keşiflerin etkisiyle ticaret yollarının yön değiştirmesi bozulmasına neden olmuştur.
Rönesans ve reform hareketleri Avrupa' da gelişmeyi önleyen ve gümrük gelirlerinin büyük ölçüde azalması
engelleri ortadan kaldırmıştır. Eğitim Sisteminin Bozulması
 XVII. yüzyılda Avusturya ve İran ile yapılan savaşların yüklü
harcamalara yol açması
Avrupa’da yaşanan Reform hareketleri Osmanlı ülkesinde etkili  İhracatın azalması, ithalatın artması ve kapitülasyonların  Osmanlı eğitim sisteminin temelini oluşturan medreselerin
çağın gerisinde kalması ve Avrupa’da eğitim alanında meydana
olmamıştır. Osmanlı Devleti, hakimiyeti altında yaşayan giderek Avrupalı devletlerin sömürü aracı haline gelmesi gelen yeniliklerin takip edilmemesi
Hristiyan halka din ve inanç yönünden geniş haklar tanımıştır.
Osmanlı Devleti’nin Hristiyan halkı kilisenin suiistimaline karşı  Sömürgelerden Avrupa’ya yüklü miktarda altın ve gümüşün  Pozitif bilimlerin medreselerin müfredatından çıkarılması
koruması mezheplerin ve savaşların çıkmasını engellemiştir gelmesi, bu madenlerin bir miktarının Osmanlı ülkesine girmesi
ve paranın değerini düşürerek enflasyonu artırması  Medrese öğrenimi görmemiş pek çok kişiye ilmi rütbeler
verilmesi
17.YY OSMANLI DEVLETİ  Vergilerin yükseltilmesi üzerine köylerde yaşayan insanların
vergilerini ödeyemeyerek tarımsal üretimi bırakmaları  Yeni doğmuş çocuklara müderrislik ünvanının verilmesi ve
beşik uleması diye adlandırılan bir sınıfın ortaya çıkması
Osmanlı İmparatorluğu’nun Duraklama Nedenleri  Saray masraflarının artması
Dış Etkenler
Merkezi Yönetimin Bozulması gibi nedenler etkili olmuştur.

Osmanlı merkezi yönetiminin bozulmasında;  Coğrafi Keşiflerle zenginleşen ve ekonomilerini güçlendiren


Askeri Sistemin Bozulması Avrupa devletleri, Rönesans ve Reform hareketleriyle düşünce
ve bilim hayatında önemli atılımlar yapmıştır. Osmanlı İmpara-
 XVII. yüzyıldan itibaren tahta çıkan padişahların devlet işle-  III. Murat döneminden itibaren kapıkulu ocaklarına kanun- torluğu Avrupa’daki teknolojik ve bilimsel gelişmelere ayak
rine ilgisiz kalmaları ve ordunun başında seferlere çıkmamaları lara aykırı asker alınarak sayılarının artırılması uyduramamış, Avrupa’nın gerisinde kalmıştır.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 22 ~ Yorgun

 XVII. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu doğal sınırlarına ulaş- Karlofça Anlaşması'yla;  Kapıkulu askerlerinin disiplin altında tutulamaması
mıştır. Sınırlarını çöllere, okyanuslara ve güçlü devletlere da- -Osmanlı Devleti Batıda ilk kez toprak kaybetmiştir.
yandıran Osmanlı Devleti duraklama sürecine girmiştir. -Osmanlı Devleti Orta Avrupa’daki egemenliğini kaybetmiştir gibi nedenler etkili olmuştur.
 Avrupalıların Haçlı anlayışıyla Osmanlı İmparatorluğu’na -Avrupa devletleri savunmadan saldırıya geçmiş ve askeri ba-
hep birlikte saldırmaları duraklamaya neden olmuştur. kımdan üstünlükleri ortaya çıkmıştır. İstanbul isyanları devlet düzeni değiştirmeye olmayıp, yönetimi
şahıslara karşı yapılmıştır.
XVII. Yüzyılda Osmanlı – Avusturya İlişkileri Karlofça Antlaşması’ndan sonra Rusya ile Osmanlı Devleti ara-
sında İstanbul Antlaşması imzalanmıştır (1700). İstanbul isyanları sonucunda;
1593 – 1606 Osmanlı – Avusturya Savaşları
İstanbul Antlaşması’yla;  İsyancılar, daima isteklerini yaptırmayı başarmışlar ve Os-
Sokullu Mehmet Paşa döneminde imzalanan antlaşma tarafla- manlı merkezi idaresi üzerinde kapıkulu (özellikle yeniçeriler)
rın karşılıklı saldırılarıyla bozulmuş ve iki devlet arasında savaş-  Osmanlı Devleti, Karlofça ve İstanbul Antlaşmaları’yla kay- askerlerinin etkisi artmıştır.
lar başlamıştır. İki devlet arasındaki savaş Avusturya’nın isteğiy- bettiği toprakları geri alabilmek amacıyla XVIII. yüzyılda Avus-
le Zitvatorok Antlaşması imzalanarak sona erdirilmiştir (1606). turya, Venedik ve Rusya ile savaşlar yapmıştır.  İsyancılar, padişah ve devlet adamlarını görevden almışlar,
hatta öldürmüşlerdir.
Zitvatorok Antlaşması ile Osmanlı Devleti; İç İsyanlar ve Sonuçları  İsyanlar İstanbul’da asayişin bozulmasına, halkın zor du-
rumda kalmasına, şehirde yangınların çıkmasına ve yağmalama-
 Avrupa’daki üstünlüğünü kaybetmiştir. İstanbul İsyanları ların yapılmasına neden olmuştur.
 Avusturya kralı Osmanlı padişahına denk hale gelmiştir.
Celâli İsyanları
Böylece, Osmanlı Devleti’nin Avrupa devletleriyle hukuki eşitlik İstanbul isyanları kapıkulu askerlerinden yeniçeriler ve sipahiler
dönemi başlamıştır. tarafından çıkarılmıştır.
XVII. yüzyılda Anadolu’da çıkan isyanlara “Celali İsyanla-
İstanbul isyanlarının çıkmasında; rı” denilmiştir.
Viyana Kuşatması ve Osmanlı - Avusturya Savaşı

Avusturya, Orta Avrupa’da gücünü artırmak için Macaristan’a  Devlet yönetimindeki otorite boşluğundan yararlanan yeni- Celâli isyanlarının sonucunda;
egemen olma politikası izlemiştir. Macarlara yardım etmeyi çeri ağaları ve saray kadınlarının yönetimi olumsuz yönde etki-
kabul eden Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa sefere lemeleri  Eyaletlerde devlet yönetiminin bozulması ve vergi toplama-
çıkarak Viyana’yı ikinci defa kuşatmıştır (1683). Osmanlı ordula- da adaletsiz davranılması
 Kapıkulu sisteminin değişmesi ve ocağa askerlikle ilgisi ol-
rı Viyana önlerinde bozguna uğrayarak geri çekilmiştir. mayan kişilerin alınması  Dirlik sisteminin bozulması ve dirliklerin dağıtımında haksız-
Türklerin Viyana önlerinde bozguna uğraması, Avrupa’da büyük lıkların yapılması
bir sevinç meydana getirmiş ve Papa’nın gayretleriyle Türkleri  Kapıkulu askerlerinin maaşlarının zamanında ödenmemesi
Avrupa’dan atmak amacıyla Kutsal İttifak kurulmuştur veya ayarı düşük paralarla ödenmesi  XVII. yüzyılda savaşların uzun sürmesi ve yenilgiyle sonuç-
lanmasından dolayı askerden kaçanların Anadolu’da eşkiyalığa
(1684). Bu ittifaka; Avusturya, Lehistan, Venedik, Malta şöval-  Yeniçerilerin cülus bahşişi almak için sık sık padişah değiş-
yeleri ve sonradan Rusya katılmıştır. 16 yıl devam eden savaş- başlaması
tirmek istemeleri
larda Osmanlı Ordusu yenilmiş, kutsal İttifak devletleriyle Os-  Devşirme asıllı devlet adamlarının Anadolu halkıyla kayna-
 Devlet yönetiminde etkin olmak isteyen devlet adamlarının
manlı Devleti arasında Karlofça Antlaşması imzalanmıştır şamamaları
yeniçerileri kışkırtması
(1699).
 Merkezi otoritenin zayıflaması
 Yeniçeri ve sipahilerin çıkarları doğrultusunda hareket et-
meyen padişah ve devlet adamlarını görevden uzaklaştırmak  Kadı ve sancak beylerinin kanunlara aykırı davranarak halkı
istemeleri zor duruma düşürmeleri
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 23 ~ Yorgun

 Osmanlı – İran ve Osmanlı – Avusturya savaşları Osmanlı – Venedik ve Avusturya Savaşları İki büyük Avrupa devletiyle savaşmak zorunda kalan Osmanlı
Devleti, iki cephede de önemli başarılar kazanmıştır.
gibi nedenler etkili olmuştur. XVIII. yüzyıl başlarında Osmanlı İmparatorluğu ile Venedikliler
arasında savaşların başlamasında; Osmanlı ordularının Gerileme Devri'de Avruba'nın iki güçlü
Celâli isyanlarının sonucunda; devletini mağlup etmesinde, Humbaracı Ahmet Paşa'nın ısla-
 Osmanlı Devleti’nin Karlofça Antlaşması’yla kaybettiği Mora hatlar ve savaş planları etkili olmuştur.
 Anadolu’da devlet otoritesi sarsılmıştır. Yarımadası’nı geri almak istemesi

 Anadolu’da huzur ve güvenlik bozulmuş, birçok şehir ve  Venediklilerin Karadağlıları Osmanlılara karşı isyana kışkırt- Fransa’nın araya girmesiyle önce Avusturya, sonra Rusya ile
kasaba harap olmuştur. maları ayrı ayrı Belgrad Antlaşması imzalanmıştır (1739).
 Üretim faaliyetleri azalmış, ekonomi bozulmuştur.
gibi nedenler etkili olmuştur. Belgrad Anlaşmalarının sonucunda;
 Vergiler toplanamamış ve devletin gelirleri azalmıştır.
Osmanlı Devleti, Venediklilere savaş açarak Mora Yarımadası’nı  Osmanlı Devleti’nin Karadeniz’deki üstünlüğü kesinleşmiş-
18. YY DA OSMANLI DEVLETİ: ele geçirmiştir (1715). Bu gelişme üzerine Karlofça Antlaşma- tir.
sı’nın bozulduğunu ileri süren antlaşmanın garantör devleti
 Rusların Boğazları tehdidi bir süre engellenmiştir.
Avusturya, Osmanlı Devleti’ne savaş açtı (1716). Osmanlı Dev-
Osmanlı – Rus İlişkileri leti, Avusturya’ya yenildi.  XVIII. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin imzaladığı en kârlı ant-
laşma olmuş ve Avrupa’da uzun süren barış döneminin başlan-
Prut Savaşı ve Sonuçları Osmanlı – Venedik ve Avusturya savaşları Pasarofça Antlaşma- gıcı olmuştur.
sı’yla sona ermiştir (1718).  Antlaşmanın imzalanmasında arabuluculuk yapan Fransa,
Osmanlı Devleti’yle Rusya arasında Prut Savaşı’nın başlamasın- Osmanlı Devleti’nden yeni imtiyazlar elde etmiştir; kapitülas-
da Osmanlı Devleti’nin; Pasarofça Antlaşması’nın sonucunda; yonlar sürekli hale getirilmiş ve Kudüs’teki kutsal yerlerin yöne-
timi Katolik olan Fransa’ya bırakılmıştır. Bu gelişmelerden sonra
 İstanbul Antlaşması’yla kaybettiği yerleri geri almak isteme-  Osmanlı Devleti; kaybettiği toprakları geri alamayacağını Fransa malları, Osmanlı ülkesinde iyi bir pazara kavuşmuştur.
si anlamış ve barışçı bir politika takip ederek elinde kalan toprak-
ları korumaya çalışmıştır. 1768 – 1774 Osmanlı – Rus Savaşı
 Kırım Hanlığı ve İsveç Krallığı’nı Rusya’ya karşı korumak
istemesi  Osmanlı Devleti Avrupalı devletlerin üstünlüğünü kabul
ederek, Avrupa’daki gelişmelerin paralelinde ıslahatlar yapmış- Rusların Lehistan’ ın iç işlerine karışması Osmanlı - Rus savaşı-
tır. Lale Devri’yle başlayan Avrupa’nın etkisi gün geçtikçe art- nın başlamasına neden olmuştur (1768).
gibi nedenler etkili olmuştur.
mıştır.
Savaş sırasında Ruslar İzmir Çeşme limanında Osmanlı donan-
Sadrazam Baltacı Mehmet Paşa komutasındaki Türk ordusu,  Balkanların kapısı durumundaki Belgrad’ın Avusturya’ya
masını yakmışlar, Rus Orduları karşısında başarısız olan Osmanlı
Prut nehri yakınlarında Rus ordusunu kuşattı ve Rusya Çarı I. kaptırılmasından sonra bölgedeki güç dengesi Avusturya’nın
Devleti barış istemiştir.
Petro barış istedi (1711). Rusya ile Osmanlı Devleti arasında lehine bozulmuştur.
imzalanan Prut Antlaşması’yla; Osmanlı İmparatorluğu Azak
Kalesi ve çevresini alarak Rusları Karadeniz’den uzaklaştırmıştır. Osmanlı - Rusya ve Avusturya Savaşları (1736 - 1739) Küçük Kaynarca Antlaşması ve Önemi
Osmanlı Devleti Karlofça ve İstanbul Antlaşmalarıyla kaybettiği
yerleri geri alma konusunda ümitlenmiştir. Ayrıca, Prut Savaşı Osmanlı Devleti ile İran savaş halindeyken Rusya, Avusturya ile 1. Kırım Hanlığı bağımsız bir devlet olacak; sadece dini konu-
sonunda Osmanlı – İsveç ilişkileri güçlenmiştir. larda Osmanlı halifesine bağlı kalacaktır.Bu madde ile;
Osmanlı topraklarını paylaşmak amacıyla gizli bir ittifak kurdu.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 24 ~ Yorgun

 Osmanlı Devleti ilk defa halkı Türk ve Müslüman olan bir  Orta Doğu’ya egemen olarak İngiltere’nin sömürgelerine  II. Osman, saray dışından evlilik yaparak sarayı halka açmış-
toprak parçasını kaybetmiştir. giden yolları ele geçirmek ve bölgedeki İngiliz çıkarlarına darbe tır.
vurmak istemesi
 Osmanlı Devleti siyasal ilişkilerde ilk defa halifeliğin dinsel  Şeyhülislam’ın fetva vermek dışındaki yetkilerini elinden
gücünden yararlanmıştır. Böylece, Kırım ile dini ve kültürel  Fransa’nın Yedi Yıl Savaşları’ndaki kayıplarını telafi etmeye aldı. Böylece ilmiye sınıfının devlet işlerine karışması engellen-
bağların devam ettirilmesi amaçlanmıştır. Ayrıca, askeri yönden çalışması miştir.
Rusya’yı durduramayan Osmanlı Devleti’nin halifeliğin gücün-
 Mısır’ın stratejik ve ekonomik yönlerden önemli bir konum-  Zamanın ihtiyaçlarına göre yeni kanunların yapılması plan-
den yararlanmaya çalışması zayıfladığını göstermektedir.
da bulunması lanmıştır.

2. Osmanlı ülkesinde yaşayan Ortodoksların himayesi Rus-  II. Osman Hotin Seferi’nde yeniçerilerin durumunu görünce
gibi nedenler etkili olmuştur. Yeniçeri Ocağı’nı kaldırmak istedi. Ancak, Genç Osman düşün-
ya’ya verilecektir.
celerini zamansız açığa vurduğundan ve ıslahatlar sırasında
Fransızların bölgeye (Akdeniz’e) yerleşmesi çıkarlarına ters kendisine yardımcı olacak tecrübeli devlet adamı olmadığından
3. Rusya, Osmanlı ülkesinde istediği her yerde konsolosluk
düşen İngiltere ve Rusya ittifak yaparak Osmanlı Devleti’nin ıslahat planları gerçekleştirilememiştir.
açabilecek ve İstanbul’da sürekli elçi bulundurabilecektir.
yanında yer aldılar.

2. ve 3. maddelerle; IV. Murat


Donanması yanan Napolyon Osmanlı Devleti’ni barışa zorlamak
amacıyla Suriye üzerine yürüyerek Akka kalesine kadar ilerledi.  Yeniçeri ve sipahi zorbaları ortadan kaldırıldı. Bu durum
 Rusya’nın Osmanlı Devleti’nin iç işlerine karışmasına ortam Burada Cezzar Ahmet Paşa komutasındaki Nizam – ı Cedit or-
hazırlanmıştır. İstanbul’da asayiş ve güvenliğin kurulmasını sağlamıştır.
dusuyla yapılan savaşı Napolyon kaybetti (1799). Bir süre daha
 Osmanlı ülkesi Rusya’nın etkisine açık hale gelmiştir. devam eden savaş El – Ariş Antlaşması’yla sona ermiştir (1801).  Bütçe açığının saray masraflarının çokluğundan ve lüzumsuz
hediye ve bahşişlerden kaynaklandığını görünce bunları azalt-
 Osmanlı ülkesinde yaşayan Ortodoksların isteklerini Rus- maya çalışmıştır.
Bu antlaşma ile;
ya’ya iletme imkanı doğmuştur.
 Mali yılın bütçesini önceden hazırlamıştır.
 Mısır yeniden Osmanlı idaresine girmiştir.  Divan üyeleri ve diğer yöneticilerden hazineye para aktar-
4. Rusya diğer Avrupa devletlerinin yararlandığı kapitülasyon-
lardan faydalanacaktır.  İngiltere, doğu ticaret yolunu tehdit eden Fransa’yı etkisiz mıştır.
hale getirerek Akdeniz’de üstünlük sağlamıştır.  Hazineye borcu olan kişilerden bu borçları tahsil etmiştir.
5. Rusya Karadeniz’de donanma bulundurabilecek ve Rus
ticaret gemileri Karadeniz ve Akdeniz’de serbestçe dolaşabile- Osmanlı Devleti varlığını devam ettirebilmek için denge poli- Köprülü Mehmet Paşa
cektir. tikasını izlemeye başlamıştır.
Köprülü Mehmet Paşa;
Bu madde ile; ISLAHAT HAREKETLERİ:
 Memleketin iç durumunu ele aldı. Dini yönden fikir ayrılığı-
 Karadeniz Türk gölü olma özelliğini kaybetmiştir. XVII. Yüzyıl Islahatları ve Özellikleri
na düşen İstanbul ulemasını değişik yerlere göndererek karga-
 Rusya tarihinde ilk defa İstanbul ve Çanakkale Boğazlarını şaya son vermiştir.
II. Osman
geçerek sıcak denizlere çıkma imkanı elde etmiştir.  Maliyeyi düzene sokan Köprülü Mehmet Paşa, Kuyucu Mu-
Osmanlı tarihinde ilk köklü ıslahat girişimleri II. Osman döne- rat Paşa ve IV. Murat gibi baskı ve şiddet kullanmıştır. Onun
Osmanlı – Fransa İlişkisi (1798 – 1801) ölümünden sonra, kendi tavsiyesiyle oğlu Fazıl Ahmet Paşa
minde (1618 – 1622) başlamıştır. II. Osman dönemi yenilikleri
şunlardır: sadrazamlığa getirilmiştir.
Fransa’nın Osmanlı Devleti’ne ait olan Mısır eyaletini işgal et-
mesinde;
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 25 ~ Yorgun

 Ordu ve donanmayı ele aldı. Çanakkale Boğazı’nı ablukaya XVIII. Yüzyıl Islahatları ve Özellikleri Osmanlı Devleti bu dönemde sadece Doğu’da İran’la savaşmış-
alan Venedik donanmasını buradan uzaklaştırıp, Venedik tara- tır.
fından işgal edilen Limni, Bozcaada ve Gökçeada’yı geri alarak Lale Devri  Lâle Devri Patrona Halil İsyanı ile sona ermiştir.
Akdeniz yolunu açmış ve Girit Adası’na yardım göndermiştir.
 Erdel Beyi Rakoçi ve Halep Valisi Abaza Hasan Paşa’nın  İlk kez Avrupa’nın önemli merkezlerinde geçici elçilikler I. Mahmut
isyanlarını bastırarak asayişi sağlamıştır. açıldı (Paris, Viyana, Moskova ve Lehistan). Osmanlı Devleti,
elçilikleri kurmakla; Avrupa’daki teknik, bilimsel ve sosyal ge-
 Tımarlar eskiden olduğu gibi savaşlarda yararlılık gösteren-  l. Mahmut orduya düzen vermenin ve Avrupa orduları gibi
lişmeleri takip etmeyi ve Avrupa devletlerinin politikalarını
lere verilmiştir. Anadolu ve Rumeli’deki tımarlı sipahilerin ger- savaşa hazırlanmanın lüzumunu anlamış ve bu işi Fransız asıl-
öğrenmeyi amaçlamıştır.
çek mevcudunu öğrenmek için yoklamalar yapılmıştır. Haksızlık lı Humbaracı Ahmet Paşa’ya (Kont dö Boneval) vermiştir.
ve zorbalık yapan devlet memurları engellenerek kanun haki-  Said Efendi ve İbrahim Müteferrika tarafından ilk Türk
miyeti kurulmaya çalışılmıştır. matbaası kuruldu (1727). İbrahim Müteferrika’nın evinde kuru- Ahmet Paşa;
lan bu ilk Osmanlı matbaasında dini kitaplar hariç tarih, coğraf-
 Devletin duraklamasının ve kötü gidişatın durdurulması için ya ve edebiyata ait bazı kitaplar basılmıştır. Matbaada basılan
neler yapılması gerektiğine ilişkin devlet ileri gelenlerinden  Osmanlı ordusundaki Humbaracı ve Topçu sınıfını ıslah
ilk eser Vankulu Lügati adlı sözlüktür. etmiştir.
raporlar alınmıştır. XVII. yüzyılın önemli şahsiyetlerinden biri
olan Koçi Bey, devletin Kanuni’den sonra düştüğü sıkıntıları,
Osmanlı Devleti’nde binlerce insan hattatlık yaparak geçimleri-  Ordunun ıslahı için raporlar hazırlamıştır.
kurumların nasıl bozulduğunu anlattığı “Koçi Bey Risalesi” adlı
raporunu IV. Murat’a takdim etmiştir.
ni sağlıyordu. Bu insanları mağdur etmemek amacıyla devlet  Subay yetiştirmek amacıyla Kara Mühendishanesi’ni kur-
önceleri matbaada dini kitapların basımını yasaklamıştır. muştur (1734). Böylece Avrupa tarzında ilk teknik okul açılmış-
 İran üzerine iki defa sefer düzenlendi. Bu seferler sırasında tır.
Anadolu’daki Celâliler ortadan kaldırılmış, emniyet ve güvenlik  Yeniçerilerden oluşturulan bir itfaiye örgütü kurulmuştur
sağlanmıştır.  Emrindeki kıtaları Avrupa ordularının düzenine göre örgüt-
(Tulumbacılar). lemiş, bölük, tabur ve alay örgütlerini oluşturmuştur.
 Uyuşturucu maddelerin ve tütünün kullanımı, gece sokağa  Yalova’da bir kağıt imalathanesi kurulmuştur.
çıkılması yasaklanmıştır. III. Mustafa
 İstanbul’da bir kumaş ve çini imalathanesi açılmıştır.
Tarhuncu Ahmet Paşa  İlk defa çiçek hastalığı için aşı bulunmuştur. Bu dönemin ıslahatlarını Sadrazam Koca Ragıp Paşa ve Baron
 Kütüphaneler açılmıştır (En önemlileri Enderun ve Yeni dö Tot yapmıştır:
Tarhuncu Ahmet Paşa mali alanda ıslahatlar yaparak devletin Cami kütüphaneleridir).
gelir – gider dengesini sağlamaya çalışmıştır. Tarhuncu Ahmet  III. Mustafa lüzumsuz masrafları keserek maliyede ıslahat
Paşa;  Askeri alanda esaslı bir ıslahat görülmemiş, sınırlarda bazı
yaptı. İlk defa bu dönemde iç borçlanma sistemi (esham) uygu-
kaleler ve istihkamlar yaptırılmıştır. Ayrıca İstanbul surları ona-
lanmıştır.
rılmıştır.
 Bazı illerin gelirinin iltizama verilmesini, dirlik sahiplerinin
 Fransızca’dan matematik ve astronomiyle ilgili kitaplar
 Doğu klâsiklerinden bazı eserler Türkçeye tercüme edilmiş-
gelirlerinin bir kısmının da hazineye aktarılmasını sağlamıştır.
tercüme edilmiştir.
 Bütçe açığının saray masraflarının çokluğundan ve lüzumsuz tir.
hediye ve bahşişlerden kaynaklandığını görünce bunları azalt-  Resim, minyatür, edebiyat ve az da olsa bilim alanında ge-  Fransa’dan getirilen Baron dö Tot topçu ve istihkam asker-
maya çalışmıştır. lerini ıslah etmiştir.
lişmeler gözlenmiştir.
 Mali yılın bütçesini önceden hazırlamıştır.  Sürat Topçu Ocağı kuruldu. Bu ocak Avrupa tarzında yetişti-
 Avrupa’dan Rokoko ve Barok tarzı mimari örnek alınarak
rilmiştir.
 Divan üyeleri ve diğer yöneticilerden hazineye para aktar- çeşitli eserler yapılmıştır.
 Tophane ıslah edilmiştir.
mıştır.  Osmanlı mimarisinin Avrupa mimarisinin etkisinde kalması
 Hazineye borcu olan kişilerden bu borçları tahsil etmiştir. sonucunda sivil mimari ön plana çıkmıştır.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 26 ~ Yorgun

 Deniz subayı yetiştirmek amacıyla Deniz Mühendishanesi li merkezlerinde sürekli elçilikler kurulmuş, Paris, Londra, Viya- AVRUPA TARİHİ:
kurulmuştur. na ve Berlin’e elçiler gönderilmiştir.
 Çeşme faciasından sonra tersane ıslah edilerek yeni bir  Ülke parasının değerini korumak için yerli malı özendirilmiş- Fransız İhtilali
donanma kurulmuştur. tir.
Fransız İhtilali, meydana getirdiği gelişmelerle Avrupa’nın sos-
 Resmi devlet matbaası kurulmuştur. yal ve siyasal yapısını değiştirmiş, sonuçları itibariyle bütün
I. Abdülhamit
 İlmiye sınıfının ıslahı için çalışıldı. Yeni kitaplar tercüme dünyayı etkilemiştir.
edilmiş ve Fransızca devletin ilk resmi yabancı dili haline geti-
Devrin ileri gelen ıslahatçı devlet adamları Halil Hamit Paşa ve
rilmiştir. İhtilâlin Nedenleri Fransız İhtilâli’nin başlamasında;
Cezayirli Hasan Paşa’dır.

 Halil Hamit Paşa, Sürat Topçu Ocağı’nı genişleterek mevcu-


III. Selim tarafından yapılmak istenen ıslahatlar; yeniçerilerin  Fransa’nın XVI. yüzyıldan beri kendisini “Tanrıdan başka
tepkisi, devlet adamlarının lüks ve israfa dalmaları, İrad-ı Cedit kimseye hesap vermek zorunda görmeyen” krallar tarafından
dunu artırmıştır.
hazinesi için konulan vergilerin toplumda meydana getirdiği baskıyla yönetilmesi
 İstihkam Okulu açıldı. Lağımcı ve Humbaracı ocaklarının huzursuzluk ve yabancı elçilerin aleyhte propaganda yapmaları
gelişmesi sağlandı. Kara ve deniz kuvvetlerini ıslah etmek için  Fransa’da halkın birbirine eşit olmayan sınıflara ayrılması ve
gibi nedenlerden dolayı başarılı olamamıştır.
Avrupa’dan çok sayıda mühendis ve uzman getirilmiştir. bazı sınıflara geniş ayrıcalıkların verilmesi
Kabakçı Mustafa İsyanı’yla III. Selim öldürülmüş (1807) ve Ni-
 Yeniçerilerin sayımı yapıldı. Tımar sisteminde düzenlemeye zam-ı Cedit ıslahatları ortada kalmıştır.  XVIII. yüzyılda Fransa’da yetişen aydınların yazılarıyla ve
gidildi. Ulufe alım satımı yasaklandı. Halil Hamit Paşa maliyeyi konuşmalarıyla eşitliği, adaleti ve özgürlüğü savunarak halkı
düzeltmek için çalışmalar yaptı. Ancak başarılı olamadı. XVIII. Yüzyıl Islahatlarının Genel Özellikleri bilinçlendirmeleri
 Fransızların İngiltere ve Amerika’daki insan hakları ve de-
III. Selim  Osmanlı Devleti, Avrupa’nın gerisinde kaldığını anlamış ve mokratikleşme hareketlerinden etkilenmeleri
Avrupa’yı örnek alarak yenilikler yapmıştır.
 Avrupa’da üstünlüğü ele geçirmek isteyen Fransa’nın birçok
III. Selim döneminde yapılan ıslahatlara Nizam-ı Cedit adı ve-  Islahatlar padişah ve devlet adamları tarafından yapılmış, savaşa girmesi, Amerika’daki kolonilere maddi yardımda bu-
rilmiştir. Bu dönem ıslahatlarının ağırlık merkezini askeri ısla- halkın ıslahatlar konusunda bir isteği ve desteği olmamıştır. lunması ve kralların savurgan tutumlarının devletin ekonomik
hatlar oluşturmuştur. yönden zayıflamasına neden olması
 Savaşların yenilgiyle sonuçlanması ve toprak kayıplarının
devam etmesi, ıslahatların askeri alanda yapılmasına neden  Fransa kralının ekonomiyi düzeltmek için haksız olarak yeni
 Nizam-ı Cedit Ordusu kuruldu. Bu ordu yeniçerilerden seçi- olmuştur.
vergiler koyması ve soylularla din adamlarının vergilerden muaf
len ve Anadolu’dan getirilen askerlerden kurulmuştur. Avrupa
tutulması
tarzında eğitilen bu ordu ilk askeri başarısını Akka’da Fransızla-  Islahatlar, gösterilen tepkiler yüzünden (özellikle yeniçerile-
ra karşı kazanmıştır. Ordunun giderleri yeni kurulan İrad-ı Cedit rin) devamlı olmamıştır.  Fransa’nın ekonomik yükünü çeken burjuva sınıfına ve köy-
hazinesi tarafından karşılanmıştır.  XVII. yüzyıl ıslahatlarına göre daha esaslı ıslahatlar yapılmış- lülere siyasal hakların verilmemesi
 III. Selim donanmaya önem vermiş ve tersaneyi ıslah etmiş- tır. Ancak, ıslahatlarla amaçlanan hedefler gerçekleştirilememiş
tir. ve devlet çöküntüden kurtarılamamıştır. gibi nedenler etkili olmuştur.

 Mühendishane-i Berr-i Hümayun (Kara Mühendishanesi) ve İhtilâlin Sonuçları


Mühendishane-i Bahr-i Hümayun (Deniz Mühendishanesi)
adıyla okullar genişletilmiştir.
 Fransa’da mutlak monarşi yıkılarak, egemenliğin halka ait
 Avrupa’daki gelişmeleri takip etmek ve Osmanlı Devleti olduğu kabul edilmiştir.
hakkındaki düşüncelerini öğrenmek amacıyla Avrupa’nın önem-
 Milliyet, eşitlik, hürriyet, adalet gibi demokrasi ilkeleri dün-
yaya yayılmıştır.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 27 ~ Yorgun

 Milliyetçilik fikrinin yayılması ile imparatorluklar dağılma İngiltere’de başlayan makineleşme, kısa zamanda diğer ülkele- bozulmuştur. Osmanlı Devleti,XIX yüzyılının ortalarından itiba-
sürecine girmiştir. re yayıldı. İngiltere’den sonra Fransa, Hollanda, Almanya dev- ren Avrupa mallarının istilasına uğramıştır.Sonuç olarak Os-
letleri ve Avusturya’da sanayileşme hızla gelişti. manlı Devleti,dışarıya hammadde satan ve dışarıdan mamul
 Fransız İhtilâli Yeniçağ’ın sonu, Yakınçağ’ın başlangıcı kabul
edilmiştir. alan bir ülke haline gelmiştir.Ekonomide başlayan bu gerileme
Sanayi İnkılâbı’nın Sonuçları siyasi çöküşü hızlandırmıştır.
 Dağınık halde bulunan milletler siyasi birliklerini kurmaya
başlamıştır.  Avrupa’da üretim artmış ve insanların refah seviyesi yük- 19. YY OSMANLI DEVLETİ
 İnsan Hakları Bildirisi Fransızlar tarafından dünya çapında selmiştir.
bir bildiriye dönüştürülmüştür.  Sağlık, temizlik ve konfor anlayışında önemli gelişmeler
görülmüştür. XIX. Yüzyıl Siyasal Olayları
Fransız İhtilâli’nin Osmanlı Devleti’ne Etkileri
 Yaşam koşullarının iyileşmesi ve ölüm oranlarının düşmesi
sonucunda hızlı nüfus artışı görülmüştür. Milliyetçilik Hareketleri
Osmanlı Devleti, Fransız İhtilâli karşısında tarafsız bir tutum
takınmıştır. Bütün dünya uluslarını etkileyen Fransız İhtilâli’nin  Büyük sanayi şehirleri ortaya çıkmıştır. Kentlerin hızla bü-
Çok uluslu bir yapıya sahip olan Osmanlı İmparatorluğu, Fransız
Osmanlı İmparatorluğu’na olumlu ve olumsuz etkileri olmuştur. yümesiyle işsizlik gibi yeni toplumsal sorunlar doğmuştur.
İhtilâli’nin getirdiği ulusçuluk akımından en fazla etkilenen
 Ekonomiyle ilgili kapitalizm, sosyalizm ve emperyalizm gibi devlettir.
Olumlu Etkileri görüşler ortaya atılmıştır.
Fransız İhtilâli’nin etkileri yayıldıkça Osmanlı devlet adamları,
 Avrupa’da işçi sınıfı ortaya çıkmış ve önem kazanmıştır. İşçi XVIII. ve XIX. yüzyıllarda Rusya başta olmak üzere İngiltere ve
vatandaşlık haklarının korunması, yargı güvencesi, din ayrımı
işveren sorunlarının çözümlenebilmesi için sendikacılık girişim- Fransa Osmanlı Devleti içinde yaşayan ulusları kışkırtmışlardır.
yapılmaksızın eşitlik gibi ilkeleri benimsemişlerdir. Egemenliğin
leri başlamıştır. Bu kışkırtmalar sonucunda Balkanlarda Sırplar ve Yunanlılar
millete ait olduğu fikrinin ve demokrasi anlayışının Türk toplu-
ayaklanmıştır.
muna yerleşmesinde Fransız İhtilâli’nin olumlu katkıları olmuş-  Hammadde ve pazar bulma önemli bir sorun haline gelmiş-
tur. Osmanlı Devleti’nde Tanzimat Fermanı ve Kanun–i Esa- tir. Bu durum Avrupa devletleri arasında sömürgecilik yarışını
si’nin ilan edilmesi, yönetim, askerlik, eğitim ve ekonomik alan- Sırp İsyanı
hızlandırmış ve I. Dünya Savaşı’na neden olmuştur.
larda yeniliklerin yapılması bu durumun göstergesidir.
 Küçük atölyeler kapanmış, bunların yerlerine ucuz ve kaliteli Osmanlı İmparatorluğu’na karşı ilk milliyetçilik isyanı Sırplar
Olumsuz Etkileri mallar üreten fabrikalar kurulmuştur. Tarımdaki teknolojik tarafından başlatılmıştır. Sırpların isyan etmesinde;
Fransız İhtilâli’nin olumsuz etkisi milliyetçilik akımının ülkedeki gelişmeler de üretimi artırmıştır. Ayrıca, XVIII. yüzyılda İngilte-
Müslüman olmayan topluluklar arasında hızla yayılması olmuş- re’de geniş ve büyük toprak edinme politikası izlenmiştir. Böy-  Rusya ve Fransa gibi Avrupa devletlerinin kışkırtmaları
tur. XIX. yüzyılda milliyetçilik akımının etkisiyle ülkede isyanlar lece, küçük çiftçi ortadan kalkmış ve bu kişiler tarım işçisi ol-
 Osmanlı merkezi otoritesinin zayıflaması
çıktı. XIX. yüzyıl Osmanlı Devleti açısından “Ayaklanmalar Yüz- muştur.
yılı” olmuş ve devlet dağılmaya başlamıştır.  Ticaretin gelişmesi, hammadde ve mamül maddelerin ucuza  Toprak düzeninin bozulması
taşınma gereğinin ortaya çıkması demiryollarının yapılmasına,  Savaş alanı haline gelen Sırbistan topraklarının sık sık el
Sanayi İnkılâbı sermaye ve eğitilmiş insan gücüne ihtiyaç duyulmasına neden değiştirmesi
olmuştur.
 Sırbistan’da görev yapan memurların ve yeniçerilerin halka
Yeni buluşların üretime uygulanması ve bunların en önemlisi  Üretimin fabrikalarda yapılması, üretim faaliyetlerini yerel karşı sorumsuz davranışları
olan buhar gücüyle çalışan makinelerin kullanılması makine- ve aile çevresini aşarak sistemli şekilde uluslararası bir niteliğe
leşmiş endüstriyi doğurdu. Böylece insan ve hayvan gücünün ulaştırmıştır.  Milliyetçilik düşüncesinin Sırplar arasında yayılması
yerini makineler almıştır. Buna Endüstri veya Sanayi İnkılâ-
Endüstri Devrimi sonucunda Osmanlı İmparatorluğu'nda küçük
bı denilmiştir. gibi nedenler etkili olmuştur.
atölyeler ortadan kalkmış işsizlik artmış, dış ticarette denge
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 28 ~ Yorgun

1806 – 1812 Osmanlı – Rus Savaşları sonucunda imzala- görmeleri ve aynı dinden olmaları etkili olmuştur.Avrupalıların 1. Milliyetçilik isyanları başarıya ulaşmış ve Yunanistan’ın ba-
nan Bükreş Antlaşması’yla Osmanlı Devleti Sırplara bazı ayrıca- Yunanlıları desteklemeleri, XIX yüzyıl Avrupa diplomasisinde din ğımsız olması imparatorluk içindeki diğer uluslara örnek olmuş-
lıklar vermiştir (1812). Bu ayrıcalıklarla yetinmeyen Sırplar, unsurunun etkili olduğunu göstergesidir. tur.
bağımsızlık yolunu açacak imtiyazlar isteyerek ayaklandılar.
2. Osmanlı Devleti geniş toprak kaybına uğramıştır.
Osmanlı Devleti, Rusların olaya karışmasını engellemek için
Sırplara yeni haklar tanımıştır (1815). Yunan isyanının başlama- Yanya valisi Tepedelenli Ali Paşa’nın isyanından yararlanan 3. Devlet ekonomik sıkıntı içerisine girmiş ve yapılacak ıslahat-
sından sonra yeniden ayaklanan Sırplar Edirne Antlaşması’yla Rumlar Mora’da isyan başlattılar (1821). Osmanlı Devleti kısa lar aksamıştır.
özerk bir devlet haline gelmiştir (1829). Böylece, iç işlerinde sürede yayılan isyanı bastıramadı. Padişah II. Mahmut, Girit ve
4. Yunanistan’ın bağımsız olması üzerine Rum isyanı sırasında
serbest hale gelen Sırplar, Rusların Osmanlı Devleti’ne baskıları Mora valiliklerinin kendisine verilmesi şartıyla Mısır valisi
Mısır valisi Mehmet Ali Paşa’ya verilmesi kararlaştırılan Mora
sonucunda Berlin Antlaşması’yla bağımsız olmuşlardır (1878). Mehmet Ali Paşa’dan yardım istedi. İbrahim Paşa komutasında
Yarımadası kaybedilmiştir. Mehmet Ali Paşa’nın Mora yerine
Mora’ya gelen Mısır kuvvetleri kısa sürede isyanı bastırdı. Fakat
Suriye valiliğini istemesi padişah ile Mehmet Ali Paşa arasında
bu gelişme Rusya, İngiltere ve Fransa’nın tepkisini çekmiş ve bu
Yunan İsyanı anlaşmazlığa ve Mısır isyanının çıkmasına neden olmuştur.
devletler birleşerek Navarin Limanı’nda Osmanlı ve Mısır do-
nanmalarını yakmışlardır. (1827).
Osmanlı İmparatorluğu’nda diğer uluslardan daha fazla imtiya- Mısır Sorunu
za sahip olan Rumların ayaklanmasında;
Navarin faciası sonucunda;
Yunan isyanının bastırılmasında etkili olan Mehmet Ali Paşa’ya
 Milliyetçilik akımının Rumlar arasında yaygınlaşması Girit valiliği verildi. Ancak, Yunan isyanı sonrasında Mora Os-
 Yunan isyanı yeniden başlamıştır.
manlı Devleti’nin elinden çıktığı için Mehmet Ali Paşa’ya veri-
 Rusya, İngiltere ve Fransa gibi Avrupa devletlerinin Rumları
 Doğu Akdeniz’de Ruslara karşı deniz gücü kalmamıştır. lemedi. Mehmet Ali Paşa II. Mahmut’tan Mora’ya karşılık Suri-
isyana kışkırtmaları
 Rusya, Osmanlı Devleti’ne savaş açmıştır. ye valiliğini istedi. Bu isteğin kabul edilmemesi üzerine Mehmet
 Yunanlıların eski Bizans İmparatorluğu’nu yeniden kurmak Ali Paşa Suriye’ye güçlü bir ordu gönderdi (1831). İbrahim Paşa
istemeleri İmparatorlukla yönetilen Avusturya, Yunan isyanında Osmanlı komutasındaki Mısır kuvvetleri üzerlerine gönderilen Osmanlı
 gibi nedenler etkili olmuştur. Devletini desteklemiştir. Avusturya Avusturya'nın Yunan isya- ordularını mağlup ederek Kütahya’ya kadar ilerlediler (1833). II.
nını desteklemesinde ; Mahmut Osmanlı Devleti’nin düşmanı Rusya’dan yardım istedi.
 Ticaret faaliyetleri yapan Rumların zenginleşmeleri Rusya’nın gönderdiği bir filo İstanbul Boğazı’nı geçerek
 Rumların okullar ve cemiyetler kurarak yapacakları isyan Büyükdere önlerine geldi. İngiltere ve Fransa, Rusya’nın Akde-
-Birçok ulustan meydana gelen bir devlet yapısında olması
hareketlerine ortam hazırlamaları (Bu cemiyetlerden en önem- niz’e inmesini istemediklerinden dolayı padişah II. Mahmut ile
lisi Etnik–i Eterya’dır.) anlaşması için Mehmet Ali Paşa’ya baskı yaptılar. Sonuçta;
-Rusların Balkanlara yerleşmesini istemesi
Mısır sorunu iç sorun olmaktan çıkmış, Avrupa sorunu haline
 Rumların Divan–ı Hümayun elçilik tercümanlığı gibi devletin gelmiştir.
önemli memurluklarında görev almaları
gibi nedeler etkili olmuştur.
 Rumların Avrupalı devletler tarafından desteklenmesi Avrupalı devletlerin baskılarına dayanamayan Mehmet Ali Paşa
Osmanlı Devleti’yle Kütahya Antlaşması’nı imzalamıştır (1833).
 Osmanlı Devleti’nin Yanya valisi Tepedelenli Ali Paşa’nın Osmanlı – Rus Savaşı (1828 – 1829)
Bu antlaşmaya göre; Mehmet Ali Paşa’ya Mısır ve Girit valilikle-
isyan etmesi ve devletin isyanı bastırmak için uğraşması
rine ek olarak Suriye valiliği, oğlu İbrahim Paşa’ya da Adana
Ruslar Rumeli’den ilerleyerek Edirne’yi, Doğu Anadolu’da ise valiliği verilmiştir. Böylece, Kütahya Antlaşması’yla Mısır sorunu
gibi gelişmeler Yunan isyanının çıkmasına, yaygınlaşmasına ve Erzurum’u ele geçirdiler. Avrupa devletlerinden destek alama- geçici olarak çözümlenmiştir.
başarıya ulaşmasına ortam hazırlamıştır. yan Osmanlı Devleti zor durumda kalmış ve Edirne Antlaşma-
sı’nı imzalayarak savaşa son vermiştir (1829).
Kendini güvence altında hissetmeyen II. Mahmut Rusya ile
Avrupalı devletlerin Rumlarla yakından ilgilenmesinde; Rumları arasında sekiz yıl sürecek Hünkâr İskelesi Antlaşması imzalamış-
eski Yunan uygarlığını meydana getirenlerin torunları olarak Osmanlı Devleti açısından önemli sonuçlar doğuran Edirne tır (1833).
Antlaşması’yla;
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 29 ~ Yorgun

Hünkâr İskelesi Antlaşması’yla;  Rusya’nın kutsal yerler sorununu gündeme getirmesi  Rusya’nın Osmanlı Devleti üzerindeki emelleri bir süre için
engellenmiştir.
 İstanbul’a gelen Rus elçisinin protokol kurallarına uymaması
 Rusya, Karadeniz’de tam güvenlik sağlamıştır. ve devlet adamlarına baskı yapması üzerine Osmanlı Devle-  İngiltere ve Fransa, Akdeniz’deki güvenliklerini korumuşlar-
 Osmanlı Devleti, Mehmet Ali Paşa’nın herhangi bir hareke- ti’nin elçiyi ülkesine göndermesi dır.
tine karşı Rusya’nın desteğini sağlamıştır.
İngiltere bu antlaşmaya tepki göstermiş ve Boğazlar sorunu  Rusya’nın Osmanlı Devleti’ne Ortodoks Kilisesi’nin kutsal
yerlerle ilgili isteklerini onaylattıktan sonra, Osmanlı sınırları 3. Boğazlar konusunda 1841 tarihli Londra Boğazlar Antlaşma-
ortaya çıkmıştır.
içindeki bütün Ortodoksların Rusya tarafından himaye edilme- sı geçerli olacaktır.
 Osmanlı Devleti, Boğazlar üzerindeki egemenlik hakkını son
defa tek başına kullanmıştır. sini istemesi
 Boğazlar üzerinde uluslararası statü devam etmiştir.
Osmanlı Devleti, Rusya’nın himayesi altına girmiştir.
Osmanlı Devleti Mehmet Ali Paşa’ya karşı İngiltere’nin desteği- 1853 yılında Rusya’nın Eflak ve Boğdan’ı işgal etmesi üzerine
ni sağlamak için Balta Limanı Antlaşması’yla ekonomik imtiyaz- Kırım Savaşı başlamıştır (1853). Rusya kısa bir süre sonra Si- 4. Eflak ve Boğdan’ın sahip oldukları haklar ve ayrıcalıklar
lar vermiştir. nop’a baskın yaparak Osmanlı donanmasını yaktı. genişletilecek, bu beyliklerin ve Sırbistan’ın hakları antlaşmayı
imzalayan devletlerin ortak garantisi altında bulunacaktır.
Mısır sorununu çözümlemek için büyük devletler Londra’da bir Bunun üzerine İngiltere ve Fransa, Osmanlı Devleti ile bir ittifak
konferans düzenlediler. antlaşması imzalayarak Rusya’ya savaş ilan ettiler (1854).  Avrupalı büyük devletler Osmanlı Devleti’nin içişlerine ka-
rışmışlardır.
Londra Sözleşmesi’ne göre; Müttefikler Kırım’da Sivastopol’u ele geçince Rus çarı barış  Osmanlı Devleti’nin egemenlik haklarına müdahale edilmiş-
istemek zorunda kaldı. Yapılan görüşmeler sonucunda Paris tir.
 Mısır özerk bir eyalet haline gelmiştir. Antlaşması imzalandı (1856).
 Büyük devletler Balkan uluslarının bağımsızlığına ortam
 Mısır sorunu çözümlenmiştir. hazırlamışlardır.
 Mısır isyanı, Osmanlı Devleti’nin bir valisine söz geçireme- Paris Antlaşması ve Önemi
yecek kadar zayıfladığını ortaya koymuştur. 5. Avrupa devletleri Islahat Fermanı’nı memnunlukla karşıla-
Mısır sorununun çözümlenmesinden sonra Avrupalı devletler 1. Osmanlı Devleti Avrupa devleti sayılacak, devletler genel
mışlar ve Osmanlı Devleti’nin içişlerine karışmamayı kabul
Boğazlar sorununu ele aldılar. Yapılan görüşmeler sonucunda hukukundan yararlanacak ve toprak bütünlüğü Avrupalı dev-
etmişlerdir.
Londra Boğazlar sözleşmesi imzalandı (1841). letlerin garantisi altında olacaktır.

 Islahat Fermanı’nın antlaşmada yer alması Avrupalı devlet-


Boğazlar sözleşmesine göre;  Osmanlı Devleti, Avrupalı devletlerin garantisi altına gir-
lerin Osmanlı Devleti’nin içişlerine karışmalarına zemin hazır-
mekle, kendini koruyamayacak kadar zayıf bir devlet olduğunu
lamıştır.
 Boğazlar, uluslararası bir statü kazanmıştır. kabul etmiştir.
 Rusya, Hünkâr İskelesi Antlaşması ile elde ettiği imkânları  Islahat Fermanı Avrupalı devletlerin baskısıyla hazırlanmış-
 İngiltere ve Fransa, çıkarlarının tehlikeye girmesine seyirci
kaybetmiştir. tır.
kalmayacaklarını göstermişlerdir.
 İngiltere ve Fransa bu antlaşmadan kârlı çıkmıştır.
 Osmanlı Devleti’nin boğazlar üzerindeki mutlak egemenliği Osmanlı İmparatorluğu’nun Dağılması
2. Karadeniz tarafsız hale getirilecek, sadece ticaret gemileri-
sona ermiştir. ne açık olacak; Osmanlı Devleti ve Rusya, Karadeniz’de savaş
Kırım Savaşı gemisi bulunduramayacak ve tersane kuramayacaklardır. Panislavizm Hareketleri

Kırım Savaşı’nın Nedenleri  Osmanlı Devleti savaşta galip gelmesine rağmen, yenik bir Slav asıllı toplulukları (Rus, Sırp, Hırvat, Slovak, Bulgar, Ukrayna,
devlet durumuna düşürülmüştür. Sloven, v.s.) siyasal ve kültürel bakımdan birleştirmek isteyen
 Rusya’nın tarihi emellerini gerçekleştirerek sıcak denizlere harekete Panislavizm denilir. Rusya Panislavizm politikasıyla;
ulaşmak istemesi Osmanlı Devleti’nin iç işlerine karışmayı ve bu devleti yıkmayı,
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 30 ~ Yorgun

Balkanlara egemen olmayı ve Balkanlar üzerinden sıcak deniz-  Ermeni sorunu, Berlin Antlaşması’yla uluslararası politika Osmanlıcılık düşüncesinin gerçekleşmesinin mümkün olmadığı-
lere ulaşmayı amaçlamıştır. konusu haline gelmiştir. nı göstermiştir.
 Bulgaristan’ın parçalanmasıyla Rusya’nın Balkan egemenliği
Balkanlarda Ayaklanmalar ve Ege Denizi’ne inmesi engellenmiştir. İslâmcılık

Rusya, tarihi emellerine ulaşabilmek amacıyla Balkan uluslarını  Osmanlı Devleti, Berlin Kongresi’nde Avrupalı devletlerin İslâmcılık düşüncesiyle; imparatorluk içindeki Müslüman unsur-
Osmanlı İmparatorluğu’na karşı kışkırttı. 1876’da Bulgarlar, hedefi haline gelmiştir. Bunun sonucunda kongre Osmanlı Dev- lar arasında birlik ve beraberliği sağlamak ve imparatorluk
arkasından Karadağlılar ve Sırplar ayaklandılar. Osmanlı tari- leti’nin paylaşım pazarlığı haline gelmiş, Osmanlı Devleti’nin dışındaki Müslümanların Halifelik kurumunun dini gücü etra-
hinde bu gelişmelere “Balkan Bunalımı” denilmiştir. dağılması hızlanmıştır. fında birleştirilerek beraber hareket edilmesi amaçlanmıştır.
 Bu dönemde İngiltere de Osmanlı Devleti’nin parçalanması
1877 – 1878 Osmanlı – Rus Savaşı girişimlerine katılmıştır. Osmanlı Devleti’nin denge politikasın- II. Abdülhamit, “İslâmcılık” düşüncesini, resmi bir politika ola-
da İngiltere’nin yerini Almanya almıştır. rak benimsemiştir. Birinci Dünya Savaşı’nda Arapların İngilizler-
Avrupalı Devletler İstanbul’da konferans düzenleyerek ulusları- le birlikte hareket ederek Türk askerlerine saldırmaları, İslâmcı-
 Osmanlı Devleti Anadolu’da ve Balkanlarda geniş toprak
na özerklik verilmesini istemişler, bu teklifleri Osmanlı Devleti lık görüşünün Osmanlı Devleti’nin bütünlüğünü korumada
kaybına uğramıştır. Rumeli’deki Türkler güvenli yerlere göç
kabul etmemiştir. Bunun üzerine Osmanlı Devleti’ne savaş açan başarılı olamadığını göstermiştir.
etmişler ve Rumeli’de Türk nüfusu azalmıştır.
Ruslar Osmanlı orduları karşısında büyük başarılar kazanmışlar
ve Edirne’yi alarak İstanbul yakınlarındaki Çatalca’ya kadar Türk Birliği (Turancılık)
Dağılmayı Önleme Çabaları
ilerlemişlerdir.
Türkçülük akımı, bir kültür hareketi olarak başlamış, ancak daha
Osmanlı Devleti’nin dağılmasını önlemek ve siyasal varlığını
İstanbul’un Rusların eline geçmesinden çekinen Osmanlı Devle- sonra siyasal bir karakter kazanmıştır. Turancılık düşüncesinin
sürdürmek amacıyla bazı düşünce akımları ortaya çıkmıştır.
ti barış istedi. Barış görüşmeleri Ayastefanos’ta (Yeşilköy) yapıl- amacı, Türkleri bir ülkede, bir yönetim ve bayrak altında topla-
dı (Mart 1878). maktı.
Osmanlıcılık
Turancılık, İttihat ve Terakki Partisi’nin programında yer almış,
Rusya’nın çok güçlenmesi menfaatlerine ters düşen İngiltere’yi devlet yönetimine yansıtılmıştır. Osmanlı Devleti’nin I. Dünya
Osmanlıcılık fikri Tanzimat döneminin sonlarına doğru ilk defa Savaşı’nda yenilmesi, Turancılık hareketini zayıflatmıştır.
harekete geçirdi. Avusturya, Balkanlara yayılmayı amaçladığın-
Genç Osmanlılar adı verilen aydınlar tarafından ortaya atılmış-
dan antlaşmaya tepki gösterdi. Almanya da bu devletlere katı-
tır. Osmanlıcılık fikrini savunan Genç Osmanlılar, devletin sınır-
lınca Ayastefanos Antlaşması uygulanmamıştır. Türkçülük
ları içerisinde yaşayan bireyler arasında dil, ırk ve din bakımın-
dan hiç bir ayrım gözetmeksizin aynı haklara sahip oldukları
Rusya, yeni bir savaşı göze alamadığından Berlin’de bir kongre Osmanlı Devleti, Balkan Savaşlarının olumsuz sonuçları nede-
kabul edilirse, Osmanlı toplumu içinde bir kaynaşma ve daya-
toplanmasını kabul etti. niyle kendisini yıkan öğelerden birinin milliyet ve millet kavramı
nışma sağlanacağı düşüncesindeydiler.
olduğunu anlamıştı. Osmanlıcılık ve İslâmcılık anlayışının terk
Berlin Kongresi’ne Osmanlı Devleti, Rusya, İngiltere, Avustur- edilmesiyle ülkede, Türkçülük akımı ön plana çıkarıldı. Bu akı-
Ancak;
ya, Fransa, İtalya ve Almanya katıldı. Görüşmeler sonun- mın öncülerinden Ziya Gökalp, çalışmalarıyla Türkçülük akımına
da Berlin Antlaşması yapıldı (1878). toplumsal bir içerik kazandırmıştır.
 Azınlıkların bağımsız olmak istemeleri ve ulusçuluk akımının
yaygınlaşması Batıcılık
Bu antlaşmaya göre;
 Avrupalı devletlerin azınlıkları kışkırtmaları ve korumaları
 Osmanlı Devleti’nin tek kârı Doğu Beyazıt olmuş, ancak  Balkanlarda isyanların çıkması ve Anadolu’da Ermeni olayla- Batıcılık, II. Meşrutiyet döneminde bir düşünce akımı haline
Kıbrıs’ı İngilizlere üs olarak vermiştir. rı geldi. Bu görüş, devletin Batılılaşmasıyla kurtulabileceğini ve
bunun için çeşitli alanlarda ıslahatlar yapılması gerektiğini sa-
vunmuştur.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 31 ~ Yorgun

19.YY ISLAHATLARI Hükümet ve Yönetim Alanında Yapılan Yenilikler  Yeni kurulan ordunun elbise ve ayakkabı ihtiyacının karşı-
lanması için Bakırköy’de bez, Eyüp’te iplik, İzmit’te çuha ve
II. Mahmut Dönemi’nde Yapılan Islahatları  XVIII. yüzyıldan itibaren önemini kaybeden Divan örgütü Beykoz’da deri fabrikaları kurulmuştur.
kaldırılarak yerine bugünkü anlamda bakanlıklar (nazırlıklar)  Osmanlı tüccarlarının yabancı tüccarlarla rekabet edebilme-
Sened-i İttifak (1808) kuruldu. si için gümrük vergilerinde kolaylık sağlanmıştır.
 Devlet memurları dahiliye ve hariciye diye ayrılmıştır. Tımar
Bu senet II. Mahmut ile âyânlar arasında imzalanmıştır. ve zeamet kaldırılarak devlet memurlarına maaş bağlanmıştır. Tanzimat Dönemi (1839 - 1876)
 Görevden alınan veya ölen devlet adamlarının mal varlığına
Âyanlarla II. Mahmut arasında Sened-i İttifak’ın yapılmasında Tazminat Fermanı
el koymak demek olan müsadere usulü kaldırıldı. Böylece II.
Alemdar Mustafa Paşa önemli rol oynadı. Sened-i İttifak ile
Mahmut, mülkiyet hakkının güvence altına alınmasını amaçla-
Osmanlı Devleti âyanların varlığını ve haklarını tanımıştır.
mıştır. Tanzimat Fermanı’nın ilan edilmesinde;

Askeri Alanda Yapılan Yenilikler  Osmanlı uyruğundaki herkese tam bir din ve mezhep özgür-
 Osmanlı Devleti’nin varlığını kendi kuvvetiyle koruyamaya-
lüğü tanınmıştır.
cağını anlamasından sonra Avrupalı devletlerin desteğini sağ-
Nizam-ı Cedit’in yerine Sekban-ı Cedit ismiyle yeni bir ocak  İller merkeze bağlanmış ve âyanlıklar kaldırılmıştır. lamak istemesi
kurdu. Ancak yeniçerilerin isteğiyle Sekban-ı Cedit Ocağı kaldı-
rıldı.  Anadolu ve Rumeli’de ilk defa askeri amaçlı nüfus sayımı  Rusya’nın Hristiyan halka yeni haklar verilmesi için yaptığı
yapılmıştır (1831). baskıların önlenmek istenmesi
Sekban-ı Cedit’in kaldırılması yeniçerilerin şımarmasına neden  Osmanlı Devleti’nin kanunlarda bazı düzenlemeler yapmak
oldu. II. Mahmut yeniçerilerden Eşkinci adıyla yeni bir ocak Eğitim ve Kültür Alanlarında Yapılan Yenilikler
istemesi
kurdu. Bu ocak Avrupa tarzında eğitim yapacaktı. Yeniçeriler
“eğitim istemeyiz” diyerek, ayaklandılar. Buna karşılık halk,  Medreselerin yanında Avrupa tarzında eğitim kurumları gibi nedenler etkili olmuştur.
esnaf, medrese öğrencileri, topçu birlikleri padişahın yanında açıldı. Bu dönemde İlköğretimin zorunluluğu kabul edildi.
toplanarak Yeniçeri Ocağı’nı kaldırdılar (1826). II. Mahmut döneminde Avrupa tarzında sivil tarzında okulların 1. Müslüman ve Hristiyan bütün halkın ırz, namus, can ve mal
açılması Osmanlı ülkesinde kültür çatışmasına neden oldu. güvenliği devletin güvencesi altında olacaktır.
Böylece; Eğitimde doğan bu iki başlılık Cumhuriyet dönemine kadar
devam etti. Tevhid-iTedrisat Kanunu'yla ikilik ortadan kaldırıl-
Bu hükümle; din ve mezhep ayrımı gözetilmeksizin halka eşitlik
 Padişahın devlet yönetimindeki otoritesi yeniden güçlen- mıştır.
ve devlet güvencesi verilmiştir.
miştir.
 İlk defa bu dönemde Fransa’ya öğrenci gönderilmiş, yabancı
 Yeniliklere engel olan bir kurum ortadan kaldırılmıştır. dil bilen Müslüman çevirmenler yetiştirilmiştir. 2. Vergiler herkesin gelirine göre düzenli bir şekilde toplana-
caktır.
Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasından sonra yerine Asakir-i Ekonomi Alanında Yapılan Yenilikler
Mansure-i Muhammediye adıyla yeni bir askeri örgüt kuruldu. Bu hükümle; vergilerin toplanmasındaki eşitsizlik ve haksızlıklar
Bu ordu çağdaş nitelikli merkez ordusu olarak kuruldu (Bölük,  Vergilendirmede adalet esasları göz önüne alınmış ve bazı ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır.
tabur, alay, şeklinde düzenlenmiştir). vergiler kaldırılmıştır.
3. Askerlik işleri düzene konulacak, askere alma ve terhis işleri
 Yerli malların kullanılması teşvik edilmiştir. Osmanlı parası- sağlam esaslara bağlanacaktır.
nın dışarıya çıkışını önlemek için yabancı kumaştan elbise ya-
pılması yasaklanmıştır.
Bu hükümle;
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 32 ~ Yorgun

 Askerlikte ocak usulü ortadan kaldırılmış, askerlik vatan 2. Hristiyan ve Musevilere karşı küçük düşürücü sözler ve 10. Patrikhanede yeni meclisler kurulacak, bu meclislerin
görevi haline getirilmiştir. deyimler kullanılmayacaktır. aldığı kararlar Babıali tarafından tasdik edildikten sonra yü-
rürlüğe girecektir.
 Hristiyanların askerlik yapması zorunlu hale getirilmiştir.
Bu hükümle; gayrimüslimlerin isyanlarının önlenmesi ve Müs-
lüman – Hristiyan çatışmasının ortadan kaldırılması amaçlan- Bu hüküm, Balkanlarda yeni Hristiyan devletlerin kurulmasına
4. Mahkemeler açık olarak yapılacak ve hiç kimse haksız yere
mıştır. yol açmıştır.
idam edilmeyecektir.

3. Hristiyan ve Museviler devlet memuru olabilecek, çeşitli 11. Tarım ve ticaret işleri düzenlenecek, herkes şirket ve ban-
5. Herkes mal ve mülküne sahip olacak, miras bırakabilecek
okullara girebilecektir. ka gibi ticari nitelikli kurumlar açabilecektir.
ve müsadere kaldırılacaktır.

Bu hükümle; Hristiyanlarla Müslümanlar arasındaki en önemli Meşrutiyet Dönemi


Bu hükümle; şahısların mülkiyet hakkı devlet garantisi altına
ayrılık giderilmiştir.
alınmıştır. Böylece sermaye birikimine ortam hazırlanmıştır.
1. I. Meşrutiyet’in İlanı ve Kanun–ı Esasi
4. İşkence, dayak ve angarya kaldırılacaktır.
6. Rüşvet ve iltimas kaldırılacaktır.
I. Meşrutiyet’in ilan edilmesinde;
5. Vergiler herkesin gelirine göre toplanacak ve iltizam usulü
7. Herkes kanun önünde eşit olacaktır.
kaldırılacaktır.  Yeni Osmanlıların Meşrutiyet’in ilan edilmesi için çalışmaları
Bu hükümle; tüm Osmanlı vatandaşları arasında eşitliğin sağ-  İstanbul Konferansı’nda Osmanlı Devleti aleyhine karar
6. Askerlik için nakdi bedel kabul edilecektir.
lanması istenmiş, bu durum Osmanlıcılık fikrine esas olmuştur. alınmasının önlenmek istenmesi

Bu hükümle; Hristiyanlar para ödeyerek askerlik görevinden  İmparatorluk içindeki ulusların isyan etmelerinin önlenmek
Padişah Abdülmecit Tanzimat Fermanı'yla açıklanan hükümlere muaf tutulmuştur. istenmesi
uyacağına, fermana dayanarak yapılacak bütün yasaları uygula-
yacağına yemin etmiştir.Böylece padişah; 7. Hristiyanların il meclisine üye olmaları kabul edilecektir. etkili olmuştur.

- Yetkilerini kendi rızasıyla kısıtlamıştır. Islahat Fermânı’ndan sonra Hristiyanların çoğunlukta olduğu Kanun–ı Esasi’nin Önemli Maddeleri
yerlerde yerel yönetim Hristiyanların denetimine geçti. Bu da
- Kendi gücü üzerinde konun gücünü kabul etmiştir. devletin parçalanmasını hızlandırmıştır. 1. Saltanat ve hilafet hakkı ve makamı Osmanoğulları soyu-
nun en büyük erkek evladına aittir.
8. Yapılacak antlaşmalarla yabancı uyruklular vergilerini ver-
mek şartıyla mal ve mülk sahibi olabileceklerdir. Bu madde Osmanlı Meşrutiyeti’nin monarşik karakter taşıdığını
Islahat Fermanı göstermektedir.
Bu hüküm, yabancı sermayenin ülkede yatırım yapmasına ola-
Islahat Fermanı’nın başlıca maddeleri şunlardır: nak sağlamıştır. 2. Devletin dini İslam’dır. Yasalar dini hükümlere aykırı ola-
maz.
1. Din ve mezhep özgürlüğü sağlanacak, okul, kilise ve hasta- 9. Mahkemeler açık yapılacak, herkes kendi dinine göre ye-
ne gibi binalar tamir ve yeniden inşaa edilebilecektir. min edecektir. Bu madde Osmanlı anayasasının teokratik ağırlıklı bir yapıya
sahip olduğunu gösterir.
Bu hükümle; Hristiyanlara tam bir dini serbestiyet getirilmiş,
açılan okullar milli isyanların artmasına neden olmuştur.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 33 ~ Yorgun

3. Yasama görevi; Âyan Meclisi ve Mebusan Meclisi’ne veril- 12. Padişah, devlet güvenliğini bozduğu gerekçesiyle polis 5. Ekonomi, ticaret ve barış antlaşmaları Mebuslar Meclisi’nin
miştir. araştırması yaptırabilecek ve sonunda suçlu görülen kişileri onayından sonra yürürlülüğe girer.
sürgüne gönderebilecektir.
4. Ayan Meclisi üyeleri padişah tarafından ölünceye kadar 6. Mebuslar Meclisi ve Âyân Meclisi padişahtan izin almadan
tayin edilebilecekti. Mebusan Meclisi’nin üyeleri dört yılda bir  Kanun-ı Esasi Türk tarihinin Avrupa tarzındaki ilk ana- yasa önerme hakkına sahiptir.
yapılan seçimle her ellibin Osmanlı erkeğinin seçeceği millet- yasasıdır.
vekillerinden oluşacaktır. 7.Padişah, veto ettiği bir yasa tasarısı değişmeden yeniden
 Halk ilk defa Padişahın yanında yönetime ortak olmuş
ve I. Meşrutiyet Dönemi başlamıştır. (1876 - 1908) mecliste kabul edilirse bu tasarıyı onaylamak zorundadır.
Osmanlı Devleti’nde parlamenter sisteme geçilmiştir.
II. Meşrutiyet’in İlanı 5. 6. ve 7. maddeler padişahın yasama yetkisinin kısıtlandığını
5. Yürütme yetkisi; başında padişahın bulunduğu Bakanlar göstermektedir.
Kurulu’na (Heyet-i Vükela’ya) verilmiştir.
II. Abdülhamit’in Mebuslar Meclisi’ni kapatması ve anayasayı
yürürlülükten kaldırması meşrutiyet yanlılarını yeniden hareke- 8. Padişahın meclisi feshetme yetkisi oldukça zorlaştırılmıştır.
6. Kanun teklifini sadece hükümet yapabilecektir. te geçirdi. Meşrutiyet yanlıları 1889 yılında İttihad–ı Osmani
Cemiyeti’ni kurarak örgütlendiler. 20. YY BAŞLARINDA OSMANLI DEVLETİ
Bu maddeler Mebuslar Meclisi’nin etkinliğini azaltmış ve bir
danışma meclisi durumuna düşürmüştür. Ahmet Niyazi Bey Manastır’da kendilerine bağlı birliklerle ayak- Trablusgarp Savaşı
landılar. Rumeli’de Meşrutiyet isteğiyle gösterilerin artması
7. Bakanlar Kurulu’nun başkan ve bakanlarını padişah seçer, sonucunda II. Abdülhamit Meşrutiyet’in yürürlüğe girdiğini ilan Savaşın Nedenleri
atar ve gerektiğinde azleder. etmek zorunda kaldı (23 Temmuz 1908).
Trablusgarp Savaşı’nın çıkmasında;
8. Mebuslar Meclisi’nin başkanı ve iki yardımcısı Meclisin II. Meşrutiyet Dönemi’nde Kanun-ı Esasi’de Yapılan Önemli
gösterdiği adaylar arasından padişah tarafından seçilir. Değişiklikler  Sömürgecilik yarışında geç kalan İtalya’nın sanayisi için
hammadde ve pazar arayışı
9. Meclisi açmak ve kapatmak padişaha aittir. 1. Padişah Mebuslar Meclisi’nde anayasaya bağlılık yemini  Osmanlı Devleti’nin Trablusgarp’ı koruyamayacak durumda
edecektir. olması
10. Hükümet Meclise karşı değil, padişaha karşı sorumlu ola-
caktır. Kanun üstünlüğü ilkesi pekiştirilmiştir.  Coğrafi konumu itibariyle İtalya’ya yakın olan Trablusgarp’ın
ticaret yolları üzerinde bulunması ve zengin petrol kaynaklarına
Bu madde, padişahın yetkilerinin milli iradenin üstünde oldu- sahip olması
2. Padişah Bakanlar Kurulu’nun yalnızca başkanını seçmekle
ğunu göstermektedir. yükümlüdür.
gibi nedenler etkili olmuştur.
11. Anayasada kişi özgürlüğü, öğretim ve öğrenim özgürlüğü, 3. Bakanlar Kurulu Mebuslar Meclisi’ne karşı sorumludur.
mülkiyet hakkı, din özgürlüğü, basın özgürlüğü, konut doku- Osmanlı Devleti, Balkan Savaşlarının başlaması üzerine İtalya
nulmazlığı, vergi eşitliği, yasal eşitlik ve dilekçe hakkı gibi ile Ouchy (Uşi) Antlaşması’nı imzaladı (18 Ekim 1912). Bu ant-
Padişahın yürütme ile ilgili yetkileri kısıtlanmış, millet iradesi
temel haklar yer almıştır. laşma ile Trablusgarp Savaşı sona ermiştir.
yürütme organı üzerinde denetim hakkı elde etmiştir.

Osmanlı Devleti’nde kişisel haklar ve özgürlükler genişlemiş ve 4. Mebuslar Meclisi başkanını kendisi seçer.
anayasa güvencesine alınmıştır.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 34 ~ Yorgun

Savaşın Sonuçları tan ve Karadağ devletleri Osmanlı Devleti’ne karşı aralarında ti’nden alınan toprakların paylaşımı Balkan ulusları arasında
ittifak yapmışlardır. İkinci Balkan Savaşı’na neden olmuştur.
 Osmanlı Devleti, Kuzey Afrika’daki son toprağını da İtalyan-
lara bırakarak bu kıtadan tamamen çekilmiştir. I. Balkan Savaşı’nda; Bu durumdan faydalanmak isteyen Osmanlı Devleti harekete
geçti. Kurmay Yarbay Enver Bey komutasındaki Türk ordusu
 Rodos ve Oniki Ada’yı ele geçiren İtalya, Ege Denizi’nde
etkin bir güç haline gelmiş, Osmanlıların Ege’deki hakimiyeti  Balkanlardaki Osmanlı ordusunun düzensiz durumda bu- Londra Antlaşması’nda belirtilen Midye-Enez sınırını geçe-
lunması ve askerlerinin bir kısmının terhis edilmesi rek Kırklareli ve Edirne’yi geri almıştır.
sarsılmıştır.
 Osmanlı Devleti, Balkan Savaşlarından mağlup çıktığından  Orduda particilik ve ikiliğin çıkmasından dolayısıyla disipli-
Birinci Dünya Savaşı (1914 – 1918)
İtalya’ya bırakılan adaları geri alacak güce sahip değildi. Bu nin bozulması
nedenle İtalya adaları geri vermedi. Oniki Ada, II. Dünya Sava- Savaşın Nedenleri
şı’nın sonuna kadar İtalya’da kaldı. Savaşta mağlup olan İtalya, gibi nedenler, Osmanlı Devleti’nin mağlubiyetine sebep olmuş-
adaları Yunanistan’a bırakmıştır (1947). tur.
Savaşın çıkmasında etkili olan genel nedenler; Fransız
İhtilali’nin getirdiği ulusçuluk akımı ve Sanayi İnkılabı’nın getir-
Balkan Savaşları I. Balkan Savaşı’nın Sonuçları
diği sömürgecilik yarışıdır. Birinci Dünya Savaşı’nın en önemli
nedeni devletler arasındaki ekonomik yarıştır.
Balkan Savaşlarının Nedenleri  Osmanlı Devleti, Edirne ve Kırklareli dahil Balkan toprakla-
rından çekilmiştir. Midye - Enez hattının doğusundaki topraklar
Birinci Dünya Savaşı’nın çıkmasında;
 Rusya’nın tarihi emellerine ulaşabilmek amacıyla Balkan Osmanlı Devleti’nin elinden çıkmıştır.
uluslarını Osmanlı Devleti’ne karşı kışkırtması  I. Balkan Savaşı sırasında Arnavutluk bağımsızlığını ilan et-  Almanya ile İngiltere arasındaki hammadde ve pazar reka-
 Balkan uluslarının iyice zayıflayan ve yıkılmakta olan Os- miştir. Arnavutluk, Osmanlı Devleti’nden ayrılan son Balkan beti
manlı Devleti’nin Balkanlardaki topraklarını ele geçirmek iste- devletidir (28 Kasım 1912).
 Fransa’nın Almanya’ya kaptırdığı Alsas – Loren kömür hav-
meleri  Londra’da görüşmeler devam ederken İttihat ve Terakki zasını geri almak istemesi
 Balkanlarda Panislavizm politikası takip eden Rusya’nın Partisi I. Balkan Savaşı’ndaki yenilgiden dolayı yıpranan Kamil
Paşa Hükümeti’ni “Babıali Baskını” ile devirerek iktidarı ele  Rusya’nın dünya ticaretinde pay sahibi olmak amacıyla sıcak
milliyetçilik fikirlerinden yararlanarak Balkan uluslarının arala- denizlere ulaşmak ve Balkanlarda otoritesini artırmak için Slav
rında uzlaşma sağlaması geçirmiştir. (23 Ocak 1913).
toplulukları kendi idaresi altında birleştirmek istemesi
 Osmanlı Devleti’nin Almanya’ya yaklaşmasından rahatsızlık  I. Balkan Savaşı sonunda Bulgaristan Ege Denizi’ne ulaşmış-
tır.  Sömürgecilik yarışına geç katılan İtalya’nın Akdeniz’de et-
duyan İngiltere’nin Reval Görüşmesi (1908) sonucunda Rusya’yı kinliğini artırmak ve yeni sömürgeler elde etmek istemesi
Osmanlı toprakları, Boğazlar ve Balkan politikasında serbest  Birinci Balkan Savaşı’ndan sonra Osmanlıcılık fikrinin başarılı
bırakması olamayacağı görülmüş ve milliyetçilik cereyanı güçlenmiştir.  Avusturya – Macaristan İmparatorluğu’nun ülkesindeki
Balkanlarda Türk azınlığı meselesi ortaya çıkmış, Osmanlı Dev- ulusçuluk hareketlerini engelleyerek birliğini korumaya ve Bal-
 Avrupalı büyük devletlerin kendi politikaları doğrultusunda kanlarda gücünü artırmaya çalışması
Balkan uluslarını desteklemeleri leti’nin elinden çıkan Balkan topraklarından birçok Türk ve
Müslüman Anadolu’ya göç etmek zorunda kalmıştır.  Avusturya ile Rusya arasında Balkanlara hakim olma yarışı
 Osmanlı Devleti’nin politik bölünmüşlük içerisinde bulun-
ması ve askeri birliklerinin bir kısmını terhis etmesi  Almanya’nın Osmanlı topraklarındaki emellerine ulaşma
İkinci Balkan Savaşı konusunda Rusya’yı engel olarak görmesi
Birinci Balkan Savaşı Londra Antlaşması’na göre en fazla toprağı Bulgaristan aldı.  Avusturya – Macaristan veliahtının Saraybosna’da bir Sırp
Büyük bir Bulgaristan Devleti’nin ortaya çıkması ve toprakla- tarafından öldürülmesi
Karadağlıların saldırısıyla I. Balkan Savaşı başlamıştır (8 Ekim rını Ege Denizi’ne kadar genişletmesi, Yunanistan ve Sırbis-
1912). Bu savaş sırasında Bulgaristan, Yunanistan, Sırbis- tan’ın tepkisine neden oldu. Sonuç olarak Osmanlı Devle-
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 35 ~ Yorgun

gibi özel nedenler etkili olmuştur. Avusturya – Macaristan Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşı’nda Kafkasya, Çanakkale, Irak, MONDROS ATEŞKES ANLAŞMASI VE SONRAKİ GELİŞMELER
veliahtının öldürülmesi, Birinci Dünya Savaşı’nı fiilen başlatmış- Suriye-Filisten, Yemen-Hicaz, Kanal, Galiçya, Romanya ve Ma-
tır. kedonya Cephelerinde savaşmıştır. Mondros Ateşkes Anlaşması

Osmanlı Devleti’nin Savaşa Girmesi Birinci Dünya Savaşı’nın Genel Sonuçları 1. Çanakkale ve İstanbul Boğazları açılacak, Karadeniz’e ser-
bestçe girişin sağlanması yanında, buralardaki istihkamlar
Osmanlı Devleti’nin savaşa girmesinde;  Osmanlı, Almanya ve Avusturya - Macaristan İmparatorluk- müttefikler tarafından işgal edilecektir.
ları ile Rus Çarlığı parçalanmıştır.
 Devlet adamlarının savaşı Almanların kazanacağına inanma-  Osmanlı Devleti’nin siyasi varlığı ve İstanbul tehdit aldına
 Polonya, Çekoslovakya, Yugoslavya, Litvanya, Macaristan ve
ları girmiştir.
Türkiye gibi yeni devletler kurulmuştur.
 XIX. yüzyılın sonlarında ve XX. yüzyılın başlarında kaybedilen  Anadolu ve Rumeli topraklarının bağlantısı kesilerek Os-
 Dünya barışını korumak amacıyla Cemiyet-i Akvam (Millet-
toprakların geri alınmak istenmesi manlı Devleti’nin toprak bütünlüğü bozulmuştur.
ler Cemiyeti) kurulmuş, sömürgeciliğin yerini manda yönetimi
 İttihat ve Terakki Fırkası’nın Alman hayranlığı ve askeri almıştır.
2. Sınırların korunması ve iç güvenliğin sağlanması için gerekli
ıslahatlarda Almanya’dan faydalanılması  Sınırların çizilmesinde “milliyetçilik” ilkesine dikkat edilme- görülecek askerlerin fazlası terhis edilecektir. Askeri kuvvetin
 Ege adalarının geri alınmak istenmesi mesi azınlıklar sorununa neden olmuştur. sayısı Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında yapılacak
 Osmanlı Devleti’nin kapitülasyonlar ve Duyun-u Umumiye  Cumhuriyet rejimleri ağırlık kazanmış bazı ülkelerde rejim görüşmelerden sonra kararlaştırılacaktır.
borçlarından kurtulmak istemesi değişiklikleri olmuştur. Almanya, Türkiye, Bulgaristan ve Avus-
turya’da Cumhuriyet Rusya’da ise sosyalist yönetimler kurul- Osmanlı Devleti, askeri yönden savunmasız bir duruma getiril-
 Osmanlı Devleti’nin siyasi yalnızlıktan kurtulmak istemesi muştur. miştir. Bu durum İtilaf Devletleri’nin işgallerini kolaylaştırmış ve
 Osmanlı devlet adamlarının Almanya’nın desteğiyle ülkenin  Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılması, Almanya, Avusturya -
Türk halkının silahlanarak direnişe geçmesine neden olmuştur.
kalkınabileceğine inanmaları Macaristan ve Rusya’daki değişiklikler Orta Doğu ve Avrupa’da
dengelerin bozulmasına ve otorite boşluğuna neden olmuştur. 3. İtilaf Devletleri güvenliklerini tehdit edecek bir durum orta-
gibi nedenler etkili olmuştur. ya çıktığında herhangi stratejik bir noktayı işgal edebilecektir.
 İngiltere ve Fransa en önemli rakipleri Almanya’yı safdışı
ettiler. Savaştan en kârlı çıkan devlet İngiltere olmuş, Almanya  Ateşkesin en tehlikeli maddesidir.
Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’na girmesi sonucunda;
gücünü yitirmiştir.
 İtilaf Devletleri’nin istedikleri takdirde bütün Anadolu top-
– Yeni cepheler açılmış ve savaş alanı genişlemiştir.  Ümmetçilik anlayışı sona ermiş, Araplar Osmanlı Devle- raklarını ve stratejik noktaları işgal edebileceklerini göstermek-
ti’nden ayrılmıştır. tedir.
– İngiltere Kıbrıs’ı topraklarına kattığını açıklamıştır.  İlk kez kimyasal silahlar, denizaltı ve tanklar bu savaşta  İtilaf Devletleri işgalleri bu maddeye dayanarak yapmışlar
kullanılmıştır. Kimyasal silahların ve uçakların kullanılması sivil ve Wilson İlkelerine de ters düşmekten kurtulmuşlardır.
– Osmanlı Devleti tek taraflı olarak kapitülasyonları kaldırdığını savunma teşkilatının kurulmasında etkili olmuştur.
ilan etmiştir.
 Savaş sonunda Almanya’ya çok ağır şartlarda antlaşma 4. Hükümet haberleşmeleri dışındaki bütün haberleşme istas-
imzalatılması ve İtalya’ya savaş içerisinde vaadedilen toprakla- yonları (telsiz, telgraf ve kablo) İtilaf Devletleri’nin denetimi-
– Osmanlı Devleti birçok cephede birden savaşmak zorunda rın verilmemesi İkinci Dünya Savaşı’na neden olmuştur. ne verilecektir.
kalmıştır.
Bu maddeyle;
– Osmanlı toprakları İtilaf Devletleri arasında yapılan gizli ant-
laşmalarla paylaşılmıştır.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 36 ~ Yorgun

 İtilaf Devletleri bütün haberleşme hatlarını ele geçirerek İşgallerin Başlaması sonra birçok insanı öldürmüşler, subay ve sivil memurları tutuk-
kendilerine karşı yapılabilecek organize hareketleri zamanında lamışlar ve halka kötü muamele yapmışlardır.
öğrenmeyi ve direnişleri bastırmayı amaçlamışlardır. Ayrıca, İtilaf Devletleri, Mondros Ateşkesi’nin hemen ardından Birinci
bütün istasyonların İtilaf Devletleri’ne bırakılması Anadolu Dünya Savaşı sırasında imzalanan gizli antlaşmaları yürürlüğe İzmir’in İşgalinin Sonuçları
topraklarının bütünüyle işgal edilebileceğinin belirtisidir. koymak için işgallere başladılar:
 İtilaf Devletleri haberleşme araçlarını ellerinde bulundura- 1. Yunanlılara karşı silahlı direniş başlamış, Redd-i İlhak Cemi-
rak işgaller karşısında tepkilerin genişlemesini önlemek istemiş- 13 Kasım 1918’de 60 parçadan oluşan İtilaf Devletleri’nin yeti’nin çalışmalarıyla Kuvay-ı Milliye teşkilatları kurulmuştur.
lerdir. donanması İstanbul’a geldi. Böylece Osmanlı Devleti’nin baş-
2. İzmir’e asker çıkaran Yunanlılar bölgede işgallere ve katli-
kenti fiilen işgal edildi ve Osmanlı Hükümeti, İtilaf Devletle-
amlara başlamışlardır.
5. İtilaf Devletleri bütün liman ve tersanelerden faydalanabi- ri’nin denetimine girdi. İtilaf Devletleri bir yandan da Boğazla-
rı işgal ederek bu bölgeye yerleştiler. 3. Yerli Rumların taşkınlıkları artmış ve şehir Rumlar tarafından
leceklerdir.
yağmalanmıştır.

6. Toros tünelleri, demiryolları ve deniz işletmeleri İtilaf Dev- 4. Anadolu’nun değişik yerlerinde İzmir’in işgalini protesto için
letleri’ne bırakılacaktır. mitingler yapılmıştır.
Osmanlı Devleti’ni Paylaşma Tasarıları 5. İzmir’in işgal edilmesi tehlikenin ne kadar büyük ve yakın
7. Denizciliğe, askerliğe ve ticarete ait maddelerin ve malze- olduğunu ortaya koymuş ve Kurtuluş Savaşı’nın başlamasını
melerin tahribi önlenecektir. Birinci Dünya Savaşı’nın devam ettiği yıllarda, Osmanlı Devle- hızlandırmıştır.
ti’nin yıkılmak üzere olduğunu gören İtilaf Devletleri, aralarında
5. 6. ve 7. maddelerle İtilaf Devletleri, ağır ekonomik yükümlü- yaptıkları gizli antlaşmalarla Osmanlı topraklarını paylaştılar. Milli Cemiyetler
lükler koyarak Osmanlı Devleti’nin ekonomik bağımsızlığını
elinden almıştır. Böylece, ayakta duramayacak olan Osmanlı Birinci Dünya Savaşında İtilaf Devletleri arasında yapılan gizli Trakya Paşaeli Cemiyeti
Devleti’ni kendilerine bağımlı hale getirmeye çalışmışlardır. anlaşmaları Rusya'daki Bolşevikleri dünya kamuoyuna duyurdu-
lar.Bu nedenler gizli anlaşmaların uygulanması zorlaştı. Rusya 2 Aralık 1918’de Edirne’de kurulmuştur. Amacı mütarekeden
Vilâyat-ı Sitte’de (Erzurum, Van, Diyarbakır, Elazığ, Sivas, Bitlis) 'nın savaştan çekilmesinden sonra paylaşım planları değişikliğe sonra azınlıkların taşkınlıkları ve işgaller karşısında Trakya’da
herhangi bir karışıklık çıktığında İtilaf Devletleri bu illeri işgal uğramamış, İtilaf Devletleri, Rusya’ya bırakılan yerlerden Boğa- yaşayan Türklerin haklarını koruyup, direnişi sağlamak ve gere-
edebileceklerdir (Ateşkesin 24. maddesi). ları ortak yönetmeyi, Doğu Anadolu'^yu parçalayıp buralarda kirse silahla karşı koymaktı.
yeni devletler kurmayı ve Ermenilere toprak vermeyi kararlaş-
24. maddenin İngilizce metninde altı vilayet “Six Armenian tırmışlardır. Gizli anlaşmalarla en büyük tepki Wilson İlkelerinin İzmir Müdafaa–i Hukuk–u Osmaniye Cemiyeti
Vilayets” altı Ermeni vilayeti olarak geçmektedir. Bundan hare- yayınlanmasıdır. Mondros’tan sonraki işgaller gizli anlaşmala-
ketle bu şehirlerin Ermenilere verileceği ve bölgede Ermeni rın sonucudur.
2 Aralık 1918’de kurulmuştur. Cemiyet İzmir’in Yunanlılara
Devleti’nin kurdurulacağı sezilmektedir. Ermeniler korunarak verilmesini engellemeye, İzmir’in Türklüğü hakkında propagan-
ileride kurulması planlanan Ermeni Devleti’ne ortam hazırlan- İzmir’in İşgali ve Sonuçları da yoluyla dünya kamuoyunu inandırmaya ve haklarını koru-
maya çalışılmıştır. maya çalışmıştır.
Yunanlılar İtilaf Devletleri’nin koruyuculuğu altında 15 Mayıs
Osmanlı devleti, Mondros Ateşkesi'ni imzalayarak kayıtsız şart- 1919’dan itibaren İzmir’i işgale başlamıştır. İzmir Redd-i İlhak Cemiyeti
sız İtilaf Devletleri'ne teslim olmuş ve fiilen sonra ermiştir. Bu
durumda Osmanlı Devleti çökmüş, galip devletlerin hakkında Rumların çılgın tezahüratları arasında İzmir’e giren Yunan kuv- İzmir’de kurulan bu cemiyetin ilk adı “Müdafaa-i Vatan Heye-
vereceği karara razı olmuş ve Anadolu'nun işgalini kabullenmiş- vetlerine ilk kurşunu atan gazeteci Hasan Tahsin, Batı cephe- ti” dir. İzmir’in işgalinden bir gün önce Redd-i İlhak Cemiye-
tir. İngiltere ise, tek başına ateşkesi imzalayarak Fransa ve sinde ilk Türk direnişini başlatmıştır. Yunanlılar İzmir’e girdikten ti adını almıştır. Cemiyetin amacı; İzmir’in haksız olarak Yuna-
İtalya'ya üstünlük sağlamıştır. nistan tarafından işgalini önlemek, İzmir ve çevresinin Türkle-
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 37 ~ Yorgun

re ait olduğunu dünyaya duyurmaktı. İzmir’in işgalinden sonra olarak kurulan Milli Kongre Cemiyeti’nin amacı; Türkler hak-  İhtiyaçlarının karşılanmasında zaman zaman halka baskı
silahlı direnişe geçen Redd-i İlhak Cemiyeti’nin çalışmalarıyla kında dünyada yapılmış ve yapılmakta olan propagandalara yapmaları
Kuvay-ı Milliye birlikleri kuruldu. Ayrıca cemiyet Balıkesir ve yayın yoluyla karşı koymak ve Türk milletinin haklarını, tarihi
 Anadolu’nun kesin olarak işgallerden kurtarılmak istenmesi
Alaşehir Kongrelerinin toplanmasında etkili olmuştur. vazifelerini, medeni vasıflarını belirtmekti. 1919 yılında Milli
Kongre Türkler hakkında tanınmış yazarların sözlerini, dünya
kamuoyunda Türklerin durumu ve Ermenilerin Müslümanlara gibi nedenler etkili olmuştur.
Şark Vilayetleri (Doğu Anadolu) Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
yaptıkları zulümler hakkında vesikalar ve Fransızca eserler ya-
yımlayarak etkili olmuştur. Kuvay-ı Milliye’nin Milli Mücadeleye Sağladığı Yararlar ve
Cemiyet ilk önce Doğu illerindeki Müslüman halkın haklarını
Özellikleri
korumak amacıyla İstanbul’da kuruldu. 10 Mart 1919’da “Erzu-
rum Müdafaa-i Hukuk” şubesi açıldı. Erzurum Müdafaa-i Hu- Sivas Kongresi'ne kadar birbirlerinden kopuk ve bağımsız hare-
kuk şubesi, Doğu Anadolu’nun Ermenistan’a verilmesini en- 1. Yunan ordularının Anadolu’da rahatça ilerlemelerini engel-
ket eden Milli Cemiyetler, Sivas Kongre'sinde Anadolu ve Rumeli
gellemek amacıyla hızla örgütlenmeye ve çevre illerle ilişki lemişlerdir.
Müdafa-i Hukuk Cemiyetleri adıyla tek çatı altında birleştirilmiş-
kurmaya başladı. lerdir 2. Türk köylerini Rum ve Ermeni çetelerin saldırılarına karşı
korumuşlardır.
Ayrıca cemiyet Ermenilerle mücadele etmek, Doğu illerinde 3. İç ayaklanmaları bastırmışlardır.
KURTULUŞ SAVAŞINA HAZIRLIK:
Türklerin Ermenilere sayıca üstün olduğu kadar tarih, kültür ve
uygarlık yönüyle de üstün olduğunu kanıtlamak için Fransız- 4. Düzenli ordunun kurulması ve teşkilatlanması için zaman
Kuvay-ı Milliye Hareketinin Başlaması ve Batı Cephesi’nin kazandırmışlardır.
ca Le Pays, Türkçe Hâdisât ve Albayrak gazetelerini çıkarmış,
Kurulması
bu bölgeden göç edilmemesi, bilim, iktisat ve din alanlarında 5. Kuvay-ı Milliye birlikleri arasında ilişki az olup, kendi bölge-
teşkilatların kurulması, bölgenin saldırılara karşı korunması, lerini kurtarmaya çalışmışlardır. Ayrıca, Milli Mücadele’nin ilk
bölgenin haklarının savunulması gibi kararlar almıştır. Kuvay-ı Milliye birliklerinin kurulmasında;
silahlı direniş gücü olmuşlardır.

Trabzon Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti  Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkması 6. Ulusal bilincin uyanmasını sağlamışlardır.
ve Mondros Ateşkes Anlaşması uyarınca Türk ordusunun terhis
edilmesi Genelgeler ve Kongreler
Trabzon ve yöresine yönelik Rum Pontus Devleti’nin kurulması-
nı engellemek ve Ermeni iddialarına karşı bölge halkının hakla-  Osmanlı hükümetlerinin Türk halkının can ve mal güvenliği-
Havza Genelgesi
rını savunmak amacıyla Trabzon’da kuruldu. ni koruyamaması
 İtilaf Devletleri’nin Mondros Ateşkes Anlaşması’nın hüküm- 28 Mayıs’ta mülki ve askeri amirlere gönderdiği genelgeyle;
Kilikyalılar Cemiyeti lerini tek taraflı uygulayarak Anadolu’yu yer yer işgal etmeleri

Fransız ve Ermenilerin Adana ve çevresindeki emellerine ve  Büyük ve heyecanlı mitinglerle işgallerin protesto edilmesi
gibi nedenler etkili olmuştur.
işgallerine karşı 21 Aralık 1918’de Ali Fuat Paşa’nın girişimleriy-  Gösteriler sırasında düzenin korunmasına dikkat edilmesi ve
le İstanbul’da kuruldu. Cemiyet, Adana’nın Fransız işgaline karşı Hristiyan halka karşı saldırı ve düşmanlık yapılmamasına önem
İşgallere karşı ilk silahlı direniş hareketi Güney Cephesi’nde
savunulmasında etkili olmuştur. verilmesi
(Dörtyol’da) Fransızlara karşı başladı.
 Büyük devletlerin temsilcilerine ve İstanbul Hükümeti’ne
Milli Kongre Cemiyeti uyarı telgraflarının çekilmesi
Kuvay-ı Milliye birliklerinin kaldırılmasında;

II. Meşrutiyet döneminde Türkçülük fikrini ve Türk milliyetçiliği


 İşgalleri kesin olarak durduramamaları gibi isteklerde bulunmuştur. Havza Genelgesi’nden sonra Ana-
hareketini Milli Eğitim vasıtalarıyla yaymak amacıyla kuru- dolu’nun birçok yerinde işgalleri ve işgalcileri protesto eden
lan “Milli Talim ve Terbiye Cemiyeti” üyeleri tarafından 29  Hukuk devleti anlayışına ters davranarak suçlu gördükleri
mitingler düzenlendi. Bu durum Havza Genelgesi’nin etkili
Kasım 1918’de İstanbul’da kuruldu. Partiler üstü bir cemiyet üyelerini kendileri cezalandırmaları
olduğunu göstermektedir.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 38 ~ Yorgun

Amasya Genelgesi ve Esasları  Kurtarıcı olarak padişah, halife ve manda yönetiminin yerini  Kararların halkın istekleri doğrultunda alınması amaçlanmış-
milliyetçilik duygusu almıştır. tır. Ayrıca ulus iradesine saygılı olunacağı ortaya koyulmuştur.
1. Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir.  Türk inkılâbının evrensel bir nitelik taşıdığı ortaya konul-  Milletin güvenini kazanmış, Milli Mücadele taraftarı kişilerin
muştur. seçilmesine çalışılmıştır.
Bu maddeyle;
 Hem padişaha hem de işgalci güçlere isyan edilmiştir.  Milli cemiyetler ve yerel idareler etkin duruma getirilmiştir.
 Kurtuluş Savaşı’nın gerekçesi belirtilmiştir.
4. Ulusun durumunu ve davranışını göz önünde tutmak ve 7. Herhangi bir kötü durumla karşılaşılabileceği düşünülerek
 Resmi bir belgeyle vatanın içinde bulunduğu kötü durum haklarını duyurmak için her türlü tesir ve kontrolden uzak bu genelge ulusal bir sır olarak tutulmalı, delegeler gerekli
millete duyurulmuştur. ulusal bir heyetin oluşturulması gereklidir. görülen yerlerde değişik adlarla yolculuk yapmalıdır.
 Bölgesel kurtuluşu çare olarak gören vatanseverlere uyarı
yapılmıştır.  Kurtuluş Mücadelesi kişisellikten çıkarılarak kurumsallaştı- Bu karar ile Milli Mücadele başlama aşamasında İtilaf Devletle-
rılmaya çalışılmıştır. ri, azınlıklar ve İstanbul Hükümeti’nden saklanmaya çalışılmış-
 Vatanın kurtuluşu için milletçe birlik ve beraberlik içinde tır.
çalışmaların yapılmasının gereği ortaya konulmuştur. Böylece  Mustafa Kemal Paşa, yeni bir parlamentonun (TBMM) top-
Türk milleti ulusal bağımsızlık ve egemenlik mücadelesine çağı- lanmasını ve bu kurulun kesinlikle ulusu temsil etmesini iste-
miştir. Ancak Osmanlı hanedanının ülkede tek egemen güç Erzurum Kongresi
rılmış, işgal güçlerine karşı çıkılmıştır.
olduğunu kafalarından atamayan kişiler Osmanlı anayasasına
göre seçim yapılmasını ve padişahın emriyle Mebuslar Mecli- Doğu Anadolu Müdafaa–i Hukuk Cemiyeti tarafından düzenle-
2. İstanbul Hükümeti üzerine aldığı sorumluluğu yerine geti-
nen Erzurum Kongresi’nin toplanmasında;
rememektedir. Bu durum milletimizi yok duruma düşürmek- si’nin toplanmasını istemişlerdir. Nitekim TBMM’nin açılmasın-
tedir. dan önce Osmanlı Mebuslar Meclisi toplanmıştır.
 Mondros Ateşkesi’nin 24. maddesine göre; doğu vilayetleri-
5. Anadolu’nun her bakımdan en güvenli yeri olan Sivas’ta nin İtilaf Devletleri’nin tehdidi altına girmesi
Bu maddeyle;
milli bir kongre toplanacaktır.  Doğu bölgelerinde kurulması planlanan Ermeni Devleti’ni
 İstanbul Hükümeti’ne ilk defa karşı çıkılarak görevini yerine engellemek
getiremediği millete duyurulmuştur.  Milli bir kongre toplanarak milli birlik ve beraberlik sağlan-
mak istenmiş, ulusal cemiyetlerin birleştirilmesi düşünülmüş- gibi nedenler etkili olmuştur.
 Kurtuluş Savaşı’nın gerekçelerinden biri de İstanbul Hükü- tür.
meti’nin millete karşı görevini yerine getirememesi olarak açık-
lanmıştır.  Türk milletinin geleceğinin Anadolu’nun her tarafından Erzurum Kongresi Kararları ve Önemi
gelecek delegelerle belirlenmesi düşünülmüştür.
3. Milletin bağımsızlığını yine milletin azmi ve kararı kurtara-  İstanbul Hükümeti’ne karşı milli bir hükümetin kurulmasına 1. Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, asla parçalanamaz.
caktır. ortam hazırlanmıştır. Nitekim, Sivas Kongresi’nde Temsil Heye-
ti’nin yetkileri genişletilerek hükümet görevini üstlenmesi bu-  Erzurum Kongresi’nin bu maddesi Misak-ı Milli’de de yer
Bu maddeyle; nun bir sonucudur. almıştır. İlk defa milli sınırlardan bahsedilmiştir.
 Türk vatanının bölünmez bir bütün olduğu ilan edilerek
 Kurtuluş Savaşı’mızın yöntemi belirtilmiştir. 6. Bütün sancaklardan halkın güvenini kazanmış üç delegenin topraklarımızı işgal etmek isteyen güçlerin emperyalist oldukla-
olabildiğince çabuk Sivas’a yetişebilmesi için hemen yola rı belirtilmiştir.
 Yönetim şeklinin değiştirileceği ima edilmiştir.
çıkarılması gerekmektedir. Sivas Kongresi’ne katılacak temsil-
 Bütün Türk ulusunu ve memleketlerini ilgilendiren ulusal bir
 Millet egemenliğinden ilk defa Amasya Genelgesi’nde bah- ciler Müdafaa-i Hukuk, Redd-i İlhak ve Belediyelerce seçile-
karar alınmıştır.
sedilmiş ve milli egemenlik için ilk adım atılmıştır. cektir.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 39 ~ Yorgun

2. Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine Osmanlı Devle- Bu maddeyle, Mondros Ateşkesi’nden sonra Anadolu’da ve 2. Ulusal direnmeyi gerçekleştirmek için kurulan dernekler
ti’nin dağılması halinde millet birleşerek karşı koyacaktır. İstanbul’da bazı çevreler Amerikan, bazı çevreler de İngiliz “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adıyla birleş-
mandasını istemekteydi. Manda ve himaye fikri ilk defa Erzu- tirilmiştir.
Bu kararla; işgalci güçlere karşı güç oluşturmak için Doğu ille- rum Kongresi’nde reddedilmiştir. Herhangi bir devletin himaye-
rindeki yararlı cemiyetler Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Ce- sinin kabul edilemeyeceği ve Türk ulusunun koşulsuz bağımsız  Ulusal güçler birleştirilerek yönetimi tek elde toplanmıştır.
miyeti’nin bünyesinde toplanmıştır. olacağı belirtilmiştir. Yine bu kongrede Milli Mücadele liderini (Mustafa Kemal Paşa)
bulmuştur.
3. Osmanlı Hükümeti vatanın bağımsızlığını sağlayamaz ve 7. Ulusal irade ve toplanan ulusal güçler padişahlık ve halifelik
 Sivas Kongresi’ne katılan Türk ulusunun temsilcileri işgalci-
koruyamazsa geçici bir hükümet kurulacaktır. Bu hükümet makamını kurtaracaktır.
lere karşı ayrı ayrı yapılan savunma yerine milletçe savunma ve
milli kongre tarafından seçilecektir. Kongre toplanmış değilse, direnme kararı almıştır.
bu seçimi Temsilciler Kurulu yapacaktır. Ulusal egemenlik anlayışına ters düşen bu kararın alınmasının
temel nedeni ortamın böyle bir değişikliğe hazır olmamasıdır.
3. ABD veya İngiltere’nin koruyuculuğu (mandası) reddedil-
 İlk defa yeni bir hükümetin kurulmasından bahsedilmiştir. miştir.
8. Mebuslar Meclisi’nin derhal toplanmasına ve hükümetin
 Herhangi bir şekilde Doğu Anadolu’nun gözden çıkarılması
yaptığı işlerin milletçe kontrolüne çalışılacaktır.
halinde doğuda kurulacak geçici hükümet, yürürlükteki yasalara Amerikan mandası Sivas Kongresi’nde en fazla tartışılan konu
göre devlet işlerini sürdürecek asker-sivil tüm makamlar ve olmuştur. Kongreye katılan 38 üyeden 25’i manda sistemini
memurlar bu geçici yönetime bağlı olacaktır.  Bu karar ulus egemenliğine önem verildiğini göstermekte- istemiştir. Ancak manda yönetimi ulusal bağımsızlığa ve ege-
dir. menliğe ters düşmesinden dolayı Erzurum Kongresi’nden sonra
 Anadolu’da ulusal bir devletin yürütme gücü olan ulusal bir
hükümet kurma konusundaki niyet ve inanç ortaya konulmuş-  Mebuslar Meclisi’nin açılması istenmiş ve İstanbul Hüküme-
bir daha reddedilmiştir.
tur. ti’nin faaliyetleri denetim altına alınmaya çalışılmıştır.
4. Devletin ve milletin bağımsızlığı, vatanın bütünlüğü zede-
4. Osmanlı ülkesinin bütünlüğünün ve ulusal bağımsızlığının 9. Ulusal bağımsızlığımıza saygılı ve ülkemizi ele geçirme ama- lenmemek kaydıyla herhangi bir devletten ekonomik yardım
cı taşımayan herhangi devletin teknik, sanayi ve ekonomik alınabileceği kabul edilmiştir.
sağlanması, saltanat onurunun ve hilafetin korunması için
milli kuvvetleri etkili, milli iradeyi hakim kılmak temel ilkedir. yardımı kabul edilebilir.
5. Temsilciler Kurulu’nun yetkileri bütün vatanı temsil edecek
Bu maddeyle; Erzurum Kongresi’nde yalnızca iç politikayı ilgi- şekilde genişletilmiştir.
 Millet egemenliğinin koşulsuz olarak gerçekleştirileceği
belirtilmiştir. lendiren ilkeler değil, bazı dış politika ilkeleri de belirlenerek
ilan edilmiştir. Bu da Erzurum Kongresi’nin meclis gibi hareket  Milli Mücadelenin yürütme yetkisi, ülke içinde ve dışında
 Kuvay-ı Milliye adını taşıyan teşekküllerin milli iradeyi hakim ettiğini göstermektedir. siyasi ve idari kararlar alabilme görevi Temsilciler Kurulu’na
kılacağı açıklanmıştır. verildi. Temsilciler Kurulu yürütme yetkisini ilk olarak Ali Fuat
 Padişahın korunması kongrede kabul edilmiştir. Sivas Kongresi ve Önemi Paşa’yı Batı Anadolu Kuvay-ı Milliye Kumandanlığına tayin ede-
rek kullanmıştır.
5. Her türlü toprakları ele geçirme Rumluk ve Ermenilik ku- 1. Erzurum Kongresi kararları bazı değişiklik ve ilavelerle ka-  Sivas Kongresi’nden sonra Temsilciler Kurulu İstanbul Hü-
rulması amacına yönelik sayılacağından topluca savunma ve bul edilmiştir. kümeti’ne bağlı olmadığını göstermek için Anadolu’ya atanan
toplumsal dengemizi bozacak şekilde Hristiyan azınlıklara yeni komutan ve valileri kabul etmemiş, yönetim açısından ilişkileri
birtakım ayrıcalıklar verilmesi kabul edilmeyecektir. Ancak Bu maddeyle; Erzurum Kongresi kararları milli bir kongre tara- ve haberleşmeyi kesmiştir.
Osmanlı yasalarıyla ülkemizdeki azınlıklara verilen mal, can ve fından onaylanarak bütün ulusa maledilmiştir. Erzurum Kong-
namus güvenliğine tamamen saygılı kalınacaktır. resi kararları bölgesellikten çıkmıştır. 6. Osmanlı Mebuslar Meclisi’nin toplanması için çalışmalara
devam edilmesi kararlaştırılmıştır.
6. Manda ve himaye kabul olunamaz.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 40 ~ Yorgun

Bu maddeyle; Osmanlı yönetimi ulus iradesiyle birleştirilmeye hür olarak ortaya konulamayacağı ve milli kararların alınama- 5. İtilaf Devletleri ve bazı ortakları arasında kararlaştırılmış
çalışılmıştır. Meclisin açılmasına çalışılması kongrenin ulus yacağı inancındaydı. Mustafa Kemal Paşa’nın haklılığı İstan- olan anlaşma esasları dairesinde azınlıkların hakları, komşu
egemenliğine verdiği önemi göstermektedir. bul’un İtilaf Devletleri tarafından resmen işgal edilmesiyle orta- memleketlerdeki Müslüman halkın aynı haklardan yararlan-
ya çıkmıştır (16 Mart 1920). maları şartıyla tarafımızdan kabul edilecektir.
Sivas Kongresi ülkenin çeşitli yerlerinden seçimle gelen delege-
lerin katılmasıyla toplanmış milli bir kongredir. Son Osmanlı Mebusan Meclisi’nin Toplanması ve Misak–ı Milli  Devletlerin ve milletlerin eşitliği ortaya konulmuştur. Türki-
Kararları ye’deki azınlıklara verilebilecek hakların ölçüsü belirtilmiştir.

Damat Ferit Hükümeti’nin İstifa Etmesi  Komşu memleketlerde kalan Müslüman halkın hakları ko-
Hazırlıklar tamamlandıktan sonra 12 Ocak 1920 İstanbul’da runmaya çalışılmıştır.
Osmanlı Mebuslar Meclisi’inde toplanarak çalışmalarına başla-
Sivas Kongresi’nden sonra harekete geçen Temsilciler Kurulu, dı. 28 Ocak 1920 ‘de Meclis-i Mebusan gizli oturumda Türk
Damat Ferit Hükümeti’yle mücadeleye karar verdi. Anadolu ile 6. Milli ve iktisadi gelişmemizi sağlamak amacıyla tam bir
milleti için çok önemli olan Misak-ı Milli’yi kabul etmiştir.
İstanbul arasındaki ilişkiler ve haberleşme kesildi (12 Eylül serbestiyet sağlanması, siyasi, adli ve mali gelişmemize engel
1919). Bu gelişmeler karşısında çaresiz kalan Damat Ferit Paşa olan sınırlamaların kaldırılması gerekir. Hissemize düşecek
Misak-ı Milli Kararları borçların ödenmesi de bu esasa aykırı olmayacaktır.
Hükümeti istifa etti (30 Eylül 1919). Yeni hükümeti Milli Müca-
deleye karşı ılımlı olan Ali Rıza Paşa kurdu (2 Ekim 1919). Yeni
hükümette görev alan kişilerin Türkiye’nin bütünlüğünü ve 1. Osmanlı Devleti’nin Mondros Mütarekesi’ni imzaladığı 30  Osmanlı Devleti’nin Avrupalı devletlere vermiş olduğu siya-
bağımsızlığını isteyenlerden oluşması Milli Mücadelecilerle Ekim 1918 tarihinde düşman ordularının işgali altında bulu- si, adli, mali imtiyazlara (kapitülasyonlara) ilk defa karşı çıkıl-
ilişkilerin artmasına ve görüş alışverişine ortam hazırlamıştır. nan Arap memleketlerinin durumu, halkın serbestçe vereceği mıştır.
oya göre belirlenmelidir. Bu mütareke hududu içinde Türk ve
İslâm çoğunluğu bulunan toprakların tümü, hiçbir şekilde  Türkiye’nin gelişmesi ve güçlenmesini engelleyen faktörler
Ali Rıza Paşa Hükümeti’yle Temsilciler Kurulu Arasındaki İlişki- ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır.
ayrıcalık kabul etmez bir bütündür.
ler ve Amasya Görüşmeleri

 Vatanın bölünmez bütünlüğü Mebuslar Meclisi’nde kabul Son Osmanlı Mebusan Meclisi’nin Misak–ı Milli’yi kabul ve ilan
20 - 22 Ekim tarihleri arasında yapılan görüşmelere Temsilciler
edilerek belirlenen sınırlar içindeki toprakları işgal eden devlet- etmesi, İstanbul’un ulusal hareketi benimsediğini ve Meclis
Kurulu adına Mustafa Kemal Paşa, İstanbul Hükümeti adına kararıyla bunu hukuken sağlamlaştırdığını ortaya koymuştur.
lerle mücadele edileceği ortaya konulmuştur.
Bahriye Nazırı Salih Paşa katıldı. İki taraf arasında şu konularda
karara varıldı:
2. Halkın oyları ile anavatana katılan üç sancakta (Elviye-i İstanbul’un Resmen İşgali ve Mebusan Meclisi’nin Dağıtılması
Selase: Kars, Ardahan, Batum) gerekirse halkoyuna başvurul-
1. Türk vilayetleri düşmana terk edilmeyecek, hiçbir şekilde
malıdır. Osmanlı Mebuslar Meclisi’nin açılmasına ses çıkarmayan İtilaf
manda ve himaye kabul edilmeyecek, Türk vatanının bütün-
Devletleri, Mebuslar Meclisi’nin açılmasıyla hükümet ve padi-
lüğü ve bağımsızlığı korunacaktır.
3. Türkiye ile yapılacak barışa bırakılan Batı Trakya’nın hukuki şahın yönetime egemen olacağını umuyorlardı. Ancak kendi
durumunun tespiti de halkın tam bir özgürlükle vereceği ka- istek ve görüşlerinin dışında kararların çıkması üzerine İtilaf
2. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, hukuki bir Devletleri, tavırlarını değiştirerek müdahaleye başladılar. İtilaf
rarlara uygun olmalıdır.
kuruluş olarak İstanbul Hükümeti’nce tanınacaktır. Devletleri 15 Mart’ta 150 kadar aydını tutukladıktan sora 16
4. Hilâfet merkezi ve Osmanlı Devleti’nin başkenti olan İstan- Mart 1920’de İstanbul’u resmen işgal ettiler.
3. Meclis-i Mebusan’ın İstanbul’da toplanmasının güvenlik
bul ile Marmara Denizi’nin güvenliği her türlü tehlikeden
açısından uygun olmadığı kabul edilecektir.
korunmalıdır. İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının dünya tica- İstanbul’un Resmen İşgalinin Sonuçları
ret ve ulaşımına açılması konusunda bizimle diğer ilgili devlet-
Amasya’da anlaşmaya varılamayan tek konu, yapılacak seçim- lerin birlikte vereceği kararlar geçerlidir.  İstanbul’un işgali Mustafa Kemal Paşa’yı görüşlerinde haklı
lerden sonra Meclis-i Mebusan’ın nerede toplanacağı idi. Mus- çıkarmıştır.
tafa Kemal Paşa İstanbul’da toplanacak Mecliste ulusal iradenin
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 41 ~ Yorgun

 İtilaf Devletleri’nin İstanbul’u resmen işgal etmeleri, Musta- 4. TBMM yasama ve yürütme yetkisine sahiptir. Meclisten 1. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
fa Kemal Paşa’ya Ulusal Mücadeleyi padişah adına yürüttüğünü ayrılacak bir heyet Meclise vekil olarak hükümet işlerini gö- 2. Yasama ve yürütme gücü TBMM’ye aittir.
söyleme olanağı sağlamıştır. rür. Meclis başkanı bu hükümetin de başkanıdır.
3. Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisi’nce yönetilir ve
 İstanbul’dan kaçan aydın, asker ve milletvekilleri Milli Mü- 5. Padişah ve halifenin durumu bulunduğu baskıdan kurtul- “TBMM Hükümeti” adını alır.
cadeleye ve daha sonra açılacak olan TBMM’ye katıldılar. İs- duktan sonra Meclis tarafından belirlenecektir.
tanbul’un işgali Anadolu hareketine katılımları artırmıştır. 4. Şer’i hükümlerin yerine getirilmesi TBMM’ye aittir.
Önemi :
 Padişah dört ay sonra tekrar seçim yapmak üzere Meclisi 11  23 Nisan 1920'de TBMM’nin açılmasıyla yeni Türk Devleti 5. Büyük Millet Meclisi başkanı, hükümetin de başkanıdır.
Nisan 1920’de feshetti. kurulmuştur. 6. Kanun-u Esasi’nin Teşkilat-ı Esasiye ile çelişmeyen hükümle-
 İtilaf Devletleri’nin Mebuslar Meclisi’ni kapattırmaları milli  TBMM’nin üstünde güç olmadığı belirtilerek İstanbul Hü- ri geçerlidir.
iradeyi yok etmeyi amaçladıklarını göstermektedir. kümeti yok sayılmıştır (3. madde). 7. Milletvekilleri seçimi iki yılda bir yapılır. Eski Meclisin görevi
 Osmanlı Mebusan Meclisi’nin kapanması, Mustafa Kemal yeni Meclis toplanıncaya kadar devam eder.
 “Geçici bir hükümet reisi tanımak doğru değildir.” maddesi
Paşa’ya Ankara’da TBMM’yi açma olanağı sağlamıştır ile Meclisin bağımsızlığı ve devamlılığı belirtilmiştir (2. madde).
Önemi
 İlk TBMM’de “güçler birliği ilkesi” ve “Meclis Hükümeti
TBMM DÖNEMİ:
sistemi” kabul edilmiştir (4. madde).  Yeni Türk Devleti’nin kuruluşunun hukuki ve siyasal bir
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Açılması  “Türkiye Büyük Millet Meclisi” adının kullanılması kurulan belgesi olmuştur.
yeni devletin milliyetçi bir karakter taşıdığını ve Türk milletine  Olağanüstü şartlardan dolayı çabuk karar almak ve hemen
Mebuslar Meclisi Misak-ı Milli’yi ilan edince Anlaşma Devletleri dayandığını ortaya koymaktadır. uygulayabilmek için “güçler birliği” ilkesi kabul edilmiştir (2.
İstanbul’u işgal ederek Meclis’in çalışmalarını engellediler (16  TBMM, Mustafa Kemal Paşa’yı meclis başkanlığına seçti. madde).
Mart 1920).
 ”Milli Egemenlik” ilkesinin gerçekleştirilmesi yolunda önem-  Ulusal egemenliğin tekliğine dayanarak İstiklâl Mahkemeleri
li bir adım atılmıştır. meclis içinde kurulmuştur. Böylece TBMM yargı gücünü de
Mustafa Kemal Paşa, Mebuslar Meclisi’nin bu şekilde sona kullanmıştır.
erebileceğini tahmin ediyordu. Derhal kapanan meclisin yerine  Çoğunluğu padişah ve halifeye bağlı olan bu insanları birleş-
yeni bir meclisin açılması için çalışmalara başladı. 19 Mart tiren temel amaç “Misak-ı Milli’nin gerçekleştirilmesi” idi. Mus-  Dönemin şartları içinde ulusal birliği zedelememek için
1920'de bir genelge yayınlayarak Ankara’da olağanüstü yetkile- tafa Kemal Paşa inkılâpları sonraya bırakarak, öncelikle vatanın devletin rejimi belirtilmemiştir (1. ve 3. maddeler).
re sahip bir meclisin toplanacağını, bunun için hemen seçimle- kurtarılmasını amaçlamış, böylece milli birliğin korunmasını  Meclis hükümeti sistemi kabul edilmiştir.
rin yapılmasını, her sancaktan beş üyenin seçilerek 15 gün sağlamıştır.
içerisinde Ankara’ya gönderilmesini istedi.  “Şeriat hükümlerinin yerine getirilmesi” görevinin TBMM’ye
 30 Nisan’da Mustafa Kemal Paşa, Avrupa devletlerinin dışiş- verilmesi devlet yönetimini tek organda toplamayı amaçlamış-
leri bakanlarına; TBMM’nin kurulduğunu, yabancı hükümetle- tır. Bu durum 1921 Anayasası’nın “laik” olmadığını göstermek-
Mustafa Kemal Paşa Meclisin yetkileri ve hükümetin kurulması rin, İstanbul Hükümeti ile yaptıkları ve yapacakları antlaşmala- tedir (4. madde)
konusundaki görüşlerini bir önerge şeklinde TBMM’ye sundu. rın Türk milletinin gerçek temsilcisi olan TBMM tarafından
24 Nisan 1920'de kabul edilen önergeye göre; 1921 Anayasa'sında en önemli değişiklikler 29 Ekim 1923 tari-
tanınmayacağını bildirmiştir.
hinde gerçekleşmiştir. Bu tarihte Cumhuriyet ilan edilerek dev-
1. Hükümet kurmak gereklidir. letin yönetim şekli belirlenmiş''Meclis Hükümeti'' sistemi yerine
1921 Anayasası’nın Kabulü (Teşkilât-ı Esasiye) ''Kabine'' sistemine geçilmiştir.
2. Geçici kaydıyla bir hükümet reisi tanımak veya padişah
kaymakamı atamak doğru değildir. 20 Ocak 1921 tarihinde “Teşkilat-ı Esasiye Kanunu” adıyla Türk
3. Mecliste toplanmış milli iradeyi vatanın geleceğine hakim Devleti’nin ilk anayasası olarak kabul edilmiştir.
kılmak temel ilkedir. TBMM’nin üstünde güç yoktur.
1921 Anayasası’nın Önemli Maddeleri
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 42 ~ Yorgun

Sevr Antlaşması ve Önemi Gümrü Antlaşması’yla, Batı Cephesi

 Osmanlı Devleti bu antlaşma ile başka devletlerin  Yeni Türk Devleti’nin uluslararası ilk siyasi başarısı Gümrü Birinci İnönü Savaşı (6 - 10 Ocak 1921)
güdümü ve yönetimine bırakılmıştır. Antlaşması’dır.
 Bu antlaşma ile I. Dünya Savaşı’nın galipleri Osmanlı  Misak-ı Milli’nin bir kısmı gerçekleşmiştir. Savaşın Nedenleri;
topraklarını paylaşmışlardır.
 Ermenistan, TBMM’nin siyasal varlığını kabul ederek ant-  Türk ordusunun güçlenmesini engellemek
 Türklere hayat hakkı tanınmadığı gibi, azınlıklar çok geniş laşma yapan ilk devlet olmuştur.
haklara sahip olmuşlardır.  Çerkez Ethem Ayaklanması’ndan yararlanmak
 Ermeniler, Sevr’i tanımadıklarını belirterek, Türk toprakla-
 Osmanlı Anayasası’na göre barış antlaşmalarının mutlaka rındaki iddialarından vazgeçmişlerdir.  TBMM Hükümeti’ne Sevr Barış Antlaşması’nı kabul ettirmek
Mebuslar Meclisi tarafından onaylanması gerekliydi. Mebuslar istemişlerdir.
 Gümrü Antlaşması, dış ilişkilerimizi canlandırmıştır. Gürcis-
Meclisi dağıtıldığından Sevr Antlaşması onaylanmadı. Bu yüz-
tan ve Rusya ile ilişkilerin kurulmasında etkili olmuştur.
den Sevr, hukuki bakımdan geçerli değildir. Yunanistan ile yeni Türk devleti arasında yapılan savaşı, yeni
Sevr Barış Anlaşması'na TBMM'nin tepkisi çok sert oldu. Meclis kurulan Türk düzenli ordusu kazanmıştır.
Güney Cephesi
bu kararı tanımadığını açıkladı. Sevr’i imzalayanlar ve onayla-
yanlar vatan haini sayıldı. Savaşın Sonuçları
İskenderun, Kilis, Antep, Maraş ve Urfa İngiliz, Mersin, Osmani-
ye ve Adana Fransız işgaline uğradı (Ocak 1919).
Türk milleti, yaptığı Kurtuluş Savaşı’yla Sevr'in geçerliliğini Ön- 1. Türk milletinin düzenli orduya olan güveni artmıştır.
lemiş ve Sevr yerine Lozan Barış Anlaşması yapılmıştır. 2. TBMM, bu zaferden sonra Londra Konferansı’na davet
İngilizlerin çekilmesinden sonra Antep, Urfa ve Maraş Fransızlar
tarafından işgal edildi. Fransızlar, Mısır ve Suriye’den getirdikle- edilmiştir.
ri Ermenileri örgütleyip Türkler üzerine saldırılar düzenlettirdi- 3. Zaferden sonra Afganistan’la dostluk ve yardımlaşma an-
ler. Bu durum Fransızlara karşı büyük bir tepkinin doğmasına laşması, Rusya ile Moskova Antlaşması imzalanmıştır.
KURTULUŞ SAVAŞI: neden oldu. Halk yaşadığı yerleri korumak amacıyla örgütlen-
meye başladı. Sivas Kongresi’nde Güneydoğu illerinde de Londra Konferansı (23 Şubat-12 Mart 1921)
Doğu Cephesi “Kuvay-ı Milliye” kurulmasına karar verildi.
I. İnönü Savaşı’nın kazanılması üzerine İngilizler de TBMM ger-
22 Haziran 1920'de Yunan saldırısının başladığı sırada, Doğuda Fransızlar, halkın direnişi karşısında Urfa, Antep ve Maraş’ı elde çeğini kabul etmek zorunda kaldılar.
tutmanın mümkün olmadığını anladılar. TBMM’nin ardarda
da Ermeni saldırıları sürekli artıyordu. Bu sırada Kızılordu’nun
kazandığı askeri zaferlerle gerçeği anladı. Sakarya Savaşı’ndan
önünde Kafkasya yolu açılmıştı. Rusların Kars ve çevresini işgali İtilaf Devletleri, İstanbul Hükümeti’ni Londra Konferansı’na
an meselesiydi. Kızılordu’nun Kafkasya’ya girmesi üzerine sonra Ankara Antlaşması’nı imzalayarak Anadolu’da işgal ettik-
davet ettiler. İstanbul Hükümeti’nin göndereceği delegeler
TBMM Hükümeti taarruza karar verdi. 24 Eylül 1920'de Ermeni- leri yerleri geri verdiler (20 Ekim 1921).
arasında M. Kemal’in ya da M. Kemal’in yetki verdiği birisinin
lerin saldırıya geçmesi üzerine Türk ordusu da karşı taarruza de yer almasını istediler. Bu davranışlarıyla TBMM Hükümeti’ni
İtalyanlara karşı bir direniş olmamış ve cephe açılmamıştır.
başladı. Türk ordusu Misâk-ı Milli sınırlarına ulaşınca ilerleyişini tanımadıklarını göstermek istemişlerdir.
durdurdu. Böylece Kâzım Karabekir komutasındaki Türk ordusu Bunun nedeni İtalyanların Ege bölgesinin Yunanlılara verilme-
amacına ulaştı. sinden dolayı kırgınlık içinde bulunmaları ve Kuvay-ı Milliye
Londra Konferansı’nın Sonuçları
hareketini desteklemeleridir. İtalyanlar ileride ekonomik açıdan
Türk ordusunun kazandığı başarılar Ermenilerin barış istemele- sömürebilmek için halkla iyi geçinmeye çalıştılar. II. İnönü Sava-
 İtilaf Devletleri, TBMM Hükümeti’ni konferansa çağırmakla
rine neden oldu. Görüşmeler sonunda Gümrü Antlaşması imza- şı’nın kazanılmasından sonra işgal ettikleri yerleri terkettiler (5
Temmuz 1921). onun varlığını hukuken tanımışlardır.
landı.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 43 ~ Yorgun

 Sevr Barış Antlaşması’nın çeşitli hükümleri tartışma konusu II. İnönü Savaşı (23 - 31 Mart 1921) Başkomutanlık Kanunu’nun Çıkarılması
yapılmaya başlamıştır.
 TBMM Hükümeti, bu konferanstan önemli sonuçlar bekle- I. İnönü Savaşı’ndan kısa bir süre sonra Yunanlılar yeniden  TBMM, Meclisin sahip olduğu yetkileri şahsında toplamak
miyordu. Fakat konferansa katılmakla “Türkler barış görüşme- saldırıya geçtiler. Yunan saldırısının başlamasında: ve Meclis adına uygulamak üzere M. Kemal Paşa’ya üç ay sü-
lerine yanaşmıyorlar, savaşı uzatıyorlar” şeklindeki propagan- reyle Başkomutanlık yetkisi veren kanunu kabul etti (5 Ağustos
danın önlenmesi sağlanmıştır.  Londra Konferansı’ndaki barış tekliflerinin TBMM Hükümeti 1921). Başkomutanlık Kanunu’nun çıkarılmasıyla M.Kemal
tarafından kabul edilmemesi Paşa;
 Londra Konferansı’nın başarısızlıkla sonuçlanması üzerine
Anadolu’da Yunan saldırısı yeniden başladı. Bu durum II. İnönü  İngilizlerin yeni bir saldırı konusunda Yunanlıları teşvik et-  TBMM’ye ait olan “yasama ve yürütme” yetkilerini doğru-
Savaşı’na neden olmuştur. meleri dan kullanmaya başladı.

 Londra Konferansı sonrasında TBMM temsilcisi Fransa,  Yunanlıların Türk ordusunun teşkilatlanmasına fırsat ver-  İstiklâl Mahkemelerinin de kendisine bağlanmasıyla “yargı”
İngiltere ve İtalya ile ikili antlaşmalar yaptı. Fakat bu antlaşma- meden Eskişehir ve Afyon’u almak, Ankara üzerine yürüyerek yetkisine de sahip oldu.
larda “devletlerin eşitliği” ilkesine uyulmamıştır. Yapılan ant- TBMM’yi dağıtmak istemeleri  Erzurum Kongresi’nde askerlik mesleğinden ayrılan M. Ke-
laşmalar TBMM tarafından onaylanmadığından yürürlüğe gir-  Sevr Antlaşması’nın TBMM’ye kabul ettirilmek istenmesi mal Paşa, milli irade ile başkomutan oldu.
memiştir.
etkili olmuştur. Tekâlif-i Milliye Emirleri (7 – 8 Ağustos 1921)
Moskova Antlaşması (16 Mart 1921)
II. İnönü Savaşı’nın kazanılmasıyla: Mustafa Kemal Paşa başkomutan olduktan sonra Türk ordusu-
I. İnönü Savaşı’nda Yunanlılara karşı kazanılan başarı ve TBMM nu yapılacak yeni savaşa hazırlamak amacı ile çalışmalara baş-
temsilcisinin Londra Konferansı’na çağrılması üzerine Moskova
 Halkın Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne olan güveni artmıştır. ladı. Ordu asker sayısı olarak yetersiz olduğu gibi silah ve teçhi-
Antlaşması imzalandı (16 Mart 1921). zat bakımından da çok zor durumda idi. Bundan dolayı Mustafa
 İtalyanlar, Anadolu’da işgal ettikleri yerleri boşaltmaya Kemal Paşa, Tekalif-i Milliye Emirlerini yayınladı. Çıkartılan
Moskova Antlaşması’yla; başlamışlardır (5 Temmuz 1921). kanun ile Türk ordusunun ihtiyaçlarının karşılanması ve savaş
 M. Kemal Paşa, İsmet Paşa’ya bir telgraf çekerek tebrik gücünün artırılması amaçlanmıştır.
 İlk defa büyük bir devlet TBMM’yi tanımıştır. etmiş ve; Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin ters alınyazısı-
nı da (makus talihini de) yendiniz.” demiştir. Sakarya Meydan Savaşı (23 Ağustos - 12 Eylül 1921)
 Sovyet Rusya, Misak-ı Milli’yi tanıyan ilk Avrupa devleti
olmuştur.
Eskişehir - Kütahya Savaşları (10 - 24 Temmuz 1921) Yunan kuvvetleri 22 Ağustos 1921'de Sakarya nehrini geçerek
 Sovyet Rusya, Sevr Antlaşması’nı tanımadığını ilan etmiştir. Türk kuvvetleriyle karşılaştılar.
 Her iki devlet de kendilerinden önceki döneme ait antlaş- Yunan saldırısının amacı; TBMM Hükümeti’ni dağıtarak kesin
maların geçersiz olduğunu bildirmiştir. sonucu elde etmekti. Bütün güçleriyle hazırlanan Yunan ordusu 22 gün gece ve gündüz devam eden savaş 13 Eylül 1921'de
geniş bir cephe üzerinde saldırıya geçti. Bu cephe İnönü’den Türk ordusunun zaferiyle sona ermiştir.
 Batum Gürcistan’a, dolayısıyla Sovyet Rusya’ya bırakıldı.
Afyon’a kadar uzanıyordu. Türk ordusu henüz II. İnönü Sava-
Buna karşılık Sovyetler, Kars ve çevresinin yeni Türk Devleti’ne
şı’nın yorgunluğunu üzerinden atamadığından Yunan kuvvetleri Sakarya Savaşı’nın Sonuçları
ait olduğunu kabul ettiler. Dönemin olağanüstü şartlarından
karşısında başarılı olamadı.
dolayı Batum Gürcistan’a bırakılmıştır. Bu durum Misak-ı Milli
sınırlarından verilmiş ilk tavizdir.  1683 Viyana bozgunu ile başlayan Türk gerileyişi Sakarya’da
Üstün kuvvetlerle yapılan Yunan saldırısı karşısında Türk kuv- sona ermiştir.
vetleri yenilgiye uğradı. Bu gelişmeler üzerine M. Kemal Paşa,
 Türk ordusu ilk defa savunma durumundan taarruz duru-
İsmet Paşa’ya “Sakarya’nın doğusuna çekilmesi” tavsiyesinde
muna geçmiştir.
bulundu. Bunun üzerine Türk ordusu Sakarya nehrinin doğusu-
na çekildi.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 44 ~ Yorgun

 TBMM ile Kafkas Cumhuriyetleri arasında Kars Antlaşması Büyük Taarruz’un Sonuçları Sınırlar
yapılmıştır (13 Ekim 1921).
 Kars Antlaşması ile Türkiye’nin Doğu sınırı kesinlik kazandı.  Milli mücadele başarıya ulaşmıştır. Suriye Sınırı: 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Antlaşması’nda belir-
lenen sınırlar kabul edilmiştir.
 Fransızlarla Ankara Antlaşması imzalanmıştır (20 Ekim  Anadolu’da İtalyan ve Fransız işgalinden sonra Yunan işgali
1921). de sona ermiştir.
Irak Sınırı : Musul-Kerkük sorunundaki anlaşmazlıktan dolayı
 Yunanlılar taarruz gücünü kaybettikleri gibi, İngiltere deste-  Kurtuluş Savaşı’nın askeri safhası başarıyla tamamlanmıştır. sınır belirlenememiştir. Sınırın daha sonra TBMM ile İngiltere
ğinden de mahrum kalmışlardır.  Türk ordusu Çanakkale ve İzmit civarında İngiliz kuvvetleri arasında yapılacak ikili görüşmelerle belirlenmesine karar ve-
rilmiştir.
 İtilaf Devletleri TBMM’ye ateşkes ve barış teklifinde bulun- ile karşı karşıya gelmiştir.
muşlardır.  İçte milli birlik ve bütünlük sağlanmıştır.
Boğazlar
İtilâf Devletleri’nin Barış Teklifleri Mudanya Ateşkes Anlaşması (11 Ekim 1922)
 Boğazların idaresi, başkanlığını bir Türk’ün yapacağı ulusla-
rarası komisyona bırakılmıştır.
2 Mart 1922 tarihinde İtilâf Devletleri Dışişleri Bakanları Türk ve Mudanya Ateşkes Anlaşması’na göre:
Yunan taraflarına ateşkes teklifinde bulundular. Yapılan teklifte,  Boğazların her iki yakasında 20'şer km’lik askerden arındı-
“iki taraf arasında askersiz bölge bırakılması, her iki tarafın 1. Türk - Yunan kuvvetleri arasındaki savaş sona erecektir. rılmış bölge oluşturulmuştur.
asker ve silah bakımından güçlenmemeleri, askeri açıdan Türk  Oluşturulan askersiz bölgeye olağanüstü bir durum yaşan-
tarafının İtilâf Devletleri’nin denetimi altında bulunması ve 2. Yunan kuvvetleri Meriç nehrine kadar olan Doğu Trakya’yı
15 gün içinde boşaltacaklardır. dığında Türkiye’nin asker sokabileceği kararlaştırılmıştır.
çarpışmaların üç ay süreyle durdurulması” yer alıyordu. Böyle-
ce Türk ordusunun taarruz hazırlıkları durdurulacaktı. Bu teklif- 3. Doğu Trakya TBMM’nin jandarma kuvvetlerine bırakılacak-  Boğazlardan ticaret gemilerinin serbestçe geçmesine karar
ler Yunanlılar tarafından hemen kabul edildi. Türk tarafı ise tır. Ancak bu kuvvetler 8.000'i geçmeyecektir. verilmiştir. Savaş gemilerine ise tonaj sınırlaması getirilmiştir.
bağımsızlık anlayışına ters düşen askeri denetim teklifini kabul  İstanbul’daki işgal güçlerinin şehri bir buçuk ay içerisinde
4. İstanbul, Boğazlar ve çevresinin yönetimi TBMM Hüküme-
etmediğini bildirdi. Ateşkesin ancak memleketimizdeki yabancı boşaltmaları kararlaştırılmıştır.
ti’ne bırakılacaktır. İtilaf Devletleri barış yapılıncaya kadar İs-
kuvvetlerin çıkmasıyla yapılabileceği belirtildi.
tanbul’da kuvvet bulunduracaklardır.
Kapitülasyonlar
Büyük Taarruz 5. Barış antlaşması yapılıncaya kadar Türk silahlı kuvvetleri
Çanakkale ve İzmit yarımadasında belirlenen çizgiyi geçemeye-
ceklerdir. Lozan’ın en çok tartışılan konusu, hiç taviz verilmeden çözül-
26 Ağustos 1922'de taarruz başladı. 27 Ağustos’tan itibaren müş ve kapitülasyonlar kesin olarak kaldırılmıştır.
Türk ordusunun üstünlüğü eline geçirmesi üzerine Yunan kuv-
vetleri geri çekilmeye başladı. Aslıhanlar bölgesinde yapılan bu Mudanya Ateşkes Anlaşması’yla:
Ermenistan Sorunu
savaşa Dumlupınar Meydan Savaşı denilmiştir. 30 Ağustos 1922
tarihinde de Yunan kuvvetlerinin tamamen yok edildiği ve Baş-  Türk Kurtuluş Savaşı’nın askeri safhası sona erdi.
Sevr Antlaşması ile Doğu Anadolu’da kurulmasına karar verilen
komutan Mustafa Kemal’in doğrudan yönettiği savaşa Başko-
 Yeniden silahlı çatışmaya girilmeden diplomatik başarılarla Ermeni Devleti’nin kuruluşundan vazgeçilmiş ve bölgenin Türk
mutanlık Savaşı denilmiştir. Yunan kuvvetlerinin yeni bir savaş
Doğu Trakya ve İstanbul kurtarıldı. toprağı olduğu kabul edilmiştir.
hattı oluşturmalarına engel olmak amacıyla M. Kemal Paşa,
“Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, İleri!” emrini verdi. Yunan  İstanbul, Boğazlar ve çevresinin TBMM Hükümeti’ne bıra-
kuvvetleri İzmir’e doğru kaçarken Türk ordusu 6 Eylül’de Balı- kılması ile Osmanlı Devleti hukuken sona erdi. Adalar
kesir, 8 Eylül’de Manisa, 9 Eylül’de İzmir’e girdi. 17 Eylül’de ise
Bandırma’ya ulaştı. 18 Eylül 1922 tarihinden itibaren Anado- Lozan Antlaşması Oniki Ada İtalyanlara, Bozcaada ve Gökçeada Çanakkale Boğa-
lu’da artık hiçbir Yunan kuvveti kalmamıştır. zı’nı kontrol ettiği için TBMM’ye, diğer Ege adaları ise Yunanis-
Lozan Konferansı’nda Alınan Önemli Kararlar
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 45 ~ Yorgun

tan’a verilmiştir. Yunanistan’ın Anadolu kıyılarına yakın olan I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı boyunca azınlıklar ve dış  Yeni Türk Devleti’nin yönetim şeklinin Cumhuriyet olarak
adaları askeri amaçları için kullanması yasaklanmıştır. güçlerle birlikte hareket eden Fener Patrikhanesi’nin, yabancı belirlenmesiyle 1921 Anayasası’nda esaslı değişiklikler yapıl-
kiliselerle ilişki kurmaması şartı ile Türkiye’de kalması kabul mıştır. Türkiye’nin hükümet şeklinin Cumhuriyet, dininin İslâm,
Borçlar edilmiştir. resmi dilinin Türkçe olduğu şeklindeki madde Anayasaya ko-
nulmuştur.
 Duyun-u Umumiye (Genel Borçlar İdaresi) kaldırılacaktır. İNKILÂPLAR  Cumhuriyetin ilanı ile devlet rejiminin adı belirlenmiş, bu
 Osmanlı Devleti’nden ayrılan devletlere Osmanlı borçların- konudaki tartışmalar sona erdirilmiştir.
Atatürk İnkılâplarının Amaçları
dan hisse verilecektir.  M. Kemal Paşa, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı
 Osmanlı borçlarının büyük bölümünü TBMM ödeyecektir. seçilmiştir. Cumhurbaşkanı, ilk Cumhuriyet hükümetini kurma
1. Türkiye’yi muâsır medeniyet seviyesinin üzerine çıkartmak
görevini İsmet Paşa’ya vermiş, Fethi (Okyar) Bey de TBMM
 Borçlar Türk lirası olarak ve taksitler halinde ödenecektir. Başkanlığı’na seçilmiştir.
2. Modern Avrupa devletleri ile Türkiye’yi bütünleştirmek
 Cumhurbaşkanı’nın seçilmesiyle devlet başkanlığı sorunu
Azınlıklar
3. Osmanlı Devleti’nden kalmış ve halkın ihtiyaçlarına cevap çözüme kavuşmuştur.
XIX. yüzyıl başlarından beri Türkiye’nin başını ağrıtan azınlıklar vermeyen müesseselerin yerine çağdaş müesseseler kurmak  Meclis hükümeti yerine kabine sistemi getirilerek, yürütme
sorunu Türkiye’deki bütün azınlıkların Türk vatandaşı kabul işlerinin gecikmemesi sağlanmıştır.
edilmesi ile çözümlenmiştir. Azınlıklara, Türk vatandaşlarına 4. Türkiye’de milli egemenlik ilkesini yerleştirmek
 Milli Mücadelenin başından beri amaçlanan ulusal egemen-
tanınan tüm haklar tanınmış, ayrıcalıkları ise kaldırılmıştır. Tür- lik düşüncesi başarılı olmuş, çağdaşlaşma yolunda da önemli bir
kiye’deki en kalabalık azınlık durumunda bulunan Rumların şeklinde sıralanabilir. adım atılmıştır.
İstanbul’dakiler hariç Yunanistan’a gönderilmesi kararlaştırıl-
mıştır. Buna karşılık Batı Trakya hariç Yunanistan’da yaşayan Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922)  Cumhurbaşkanı seçimini Meclisin yapacağı kesinleşmiştir.
Türklerin Türkiye’ye gönderilmesine karar verilmiştir.
Saltanatın kaldırılmasıyla; Halifeliğin Kaldırılması
Yabancı Okullar
 TBMM, Abdülmecid Efendi’yi halife seçerek, halifeliğin Halifeliğin Kaldırılmasının Nedenleri
Türkiye’deki yabancı okulların bağlı bulunacakları rejim Lo- devam ettirilmesini sağlamıştır.
zan’da bir esasa bağlanmıştır. Buna göre yabancı okullar Türk  Saltanatın kaldırılması ve Vahdettin’in ülkeyi
kanunlarına ve diğer okulların bağlı bulundukları tüzük ve yö-  Milli egemenliğin gerçekleşmesi yolunda önemli bir adım terketmesinden sonra TBMM, Abdülmecit Efendi’yi halife seçti.
netmelik hükümlerine uyacaklardır. Türk Hükümeti bu okulların atılmıştır. Çünkü kamuoyu henüz halifeliğin kaldırılmasına hazır değildi.
öğrenimini düzenleyecektir.  Saltanatın kaldırılmasıyla devletin lâikliği konusunda ilk Halbuki, Cumhuriyetin ilânı ve devlet başkanının seçilmesi ile
aşama gerçekleştirilmiştir. halifeliğin rolü kalmamıştı.
Savaş Tazminatı  İtilâf Devletleri’nin Lozan Konferansı’nda ikilik çıkarma plan-  Saltanatın kaldırılması ve Cumhuriyetin ilanından son-
ları sonuçsuz kalmıştır. ra eski rejim taraftarlarının sığınabilecekleri tek güç olarak
Kurtuluş Savaşı’nın en büyük sorumlusu durumunda bulunan, halifelik kalmıştı.
Anadolu’nun büyük bir bölümünü tahrip eden ve Türk milletini Cumhuriyetin İlânı
 Bazı TBMM üyeleri, halifeyi milletin üzerinde görmeye baş-
iki yıl boyunca savaş felaketi ile karşı karşıya bırakan Yunanistan
lamışlar, “TBMM Halifenin, Halife de TBMM’nindir.” şeklinde
savaş tazminatı olarak Karaağaç’ı Türkiye’ye bırakmıştır.
29 Ekim 1923'te TBMM anayasa değişikliğini kabul ederek yeni propagandalara girişmişlerdi.
Türk Devleti’nin bir Cumhuriyet olduğunu onayladı.
Patrikhane  Türkiye, çağdaşlaşma yolunda olduğuna ve laikliği amaçla-
dığına göre halifeliğin böyle bir rejimde yeri yoktu.
Cumhuriyetin İlân Edilmesinin Sonuçları
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 46 ~ Yorgun

Bütün bu sebeplerden dolayı 3 Mart 1924 günü alınan bir ka- sıyla ordunun siyasetten ayrılması sağlandı. Ordunun siyasetten  Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya yönelik ilk isyan bastırılmış-
rarla halifelik kaldırıldı. Aynı gün; ayrılması ile meclisteki rekabetin iç çatışmaya dönüşmesi ön- tır.
lenmiştir.
 Şer’iye ve Evkâf Vekâleti kaldırıldı. Böylece lâik devlet yo-  Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası isyanda rolü olduğu ge-
lunda önemli bir adım atıldı. Daha sonra yerine Diyanet İşleri rekçesi ile kapatılmıştır (5 Haziran 1925).
Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü kuruldu. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası
 Türkiye’de çok partili hayata geçiş için yapılan ilk deneme
 Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Vekâleti Kaldırıldı. Böylece Ge- Mustafa Kemal Paşa’da mecliste demokrasinin yerleşebilmesi başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
nelkurmay Başkanlığı’nın hükümet ve siyaset dışına çıkması için yeni bir partinin kurulmasını gerekli görüyordu. Cumhuriyet  Şeyh Sait isyanı, Türkiye’de çok partili hayata geçiş için or-
sağlandı. rejiminin yerleşebilmesi için başka partilerin varlığı ve hükü- tamın uygun olmadığını ve henüz demokrasinin tam anlamıyla
 Osmanlı Hanedanı’nın Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışına metteki partinin denetlenmesi gerekiyordu. uygulanamayacağını göstermiştir.
çıkarılması kararlaştırıldı.
Muhalif milletvekilleri hazırlıklarını tamamladıktan sonra 17 Serbest Cumhuriyet Fırkası ve Menemen Olayı
Halifeliğin Kaldırılmasının Sonuçları Kasım 1924'de Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nı kurdular.
Partinin başkanlığına Kazım Karabekir getirildi. Mustafa Kemal Paşa’nın onayıyla kurulan Serbest Cumhuriyet
 Halifeliğin kaldırılması laikliğe geçişin en önemli aşaması Partisi’ni kurdular (12 Ağustos 1930). Bir süre sonra teşkilâtlar
olmuştur. Şeyh Sait İsyanı oluşturmaya başladı. İşte bu esnada inkılâplara karşı olanlar
partiye girmeye başladılar. Bir süre sonra inkılâplar, hükümet
 Halifeliğin kaldırılması Türkiye’de inkılâp sürecini hızlandır-
İsyanın Nedenleri ve lâiklik aleyhine gösteriler ortaya çıktı. Fethi Bey’in kontro-
mış ve inkılâplar için elverişli bir ortam hazırlamıştır.
lünden çıkan olaylar, kendisini Mustafa Kemal Paşa ile karşı
 Türkiye’de ümmetçilik arayışları sona ermiştir.  Yenilik hareketlerinin hızlanması karşıya getirdi. 18 Aralık 1930'da Serbest Cumhuriyet Fırkası
kendi kendini feshetti. Böylece ülkemizde Cumhuriyetin ilânın-
Çok Partili Hayata Geçiş Denemeleri  İngiltere’nin kışkırtmaları dan sonraki çok partili hayata geçişteki ikinci deneme de başarı-
 Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın çalışmaları lı olamadı. Bundan sonra Atatürk döneminde bir daha girişimde
Müdafaa-i Hukuk Grubu ve Halk Fırkası’nın Kurulması (9 bulunulmadı. Ülkemizde çok partili hayat ancak 1946'da başla-
 Hilafet ve Saltanatı geri getirme düşünceleri
Ağustos 1923) yabilmiştir.

Şeyh Sait Ayaklanması 13 Şubat 1925'te Diyarbakır’da başladı. Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın kendi kendini feshetmesinden
TBMM 1 Nisan 1923'te tarihi görevini tamamlayarak seçimlerin İsyancıların amacı Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak ve Osmanlı
yenilenmesini kararlaştırdı. M. Kemal Paşa da seçimlerden sonra Menemen Olayı meydana geldi. Derviş Mehmet ve
devlet düzenini geri getirmekti. İsyan kısa sürede Erzurum,
sonra Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin yerine adamları 23 Aralık 1930'da Menemen kasabasında isyan ettiler.
Elazığ, Muş, Bitlis gibi doğu illerinde yayıldı. Ali Fethi Okyar
Halk Fırkası’nı kurdu. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk siyasi partisi İsyanı bastırmaya gelen Asteğmen Kubilay öldürüldü. Mene-
Hükümeti isyanın bastırılmasında başarılı olamayınca istifa etti.
olan Halk Fırkası’nın başkanlığına M. Kemal Paşa seçildi. Bu men Olayı süratle bastırıldı. Bu olay, Serbest Fırka’nın kapatıl-
Yeni hükümeti kuran İsmet Paşa aldığı askeri ve siyasi önlemler-
arada yapılan seçimlerle, ikinci grup mensupları meclisten ta- masının ne kadar yerinde bir davranış olduğunu göstermiştir.
le isyanı bastırdı.
mamen uzaklaştırılmış oldu.
Hukuk Alanındaki İnkılâplar
Şeyh Sait Ayaklanması’nın Sonuçları
Ordunun Siyasetten Ayrılması
Hukuk İnkılâbının Nedenleri
 Doğu Anadolu Bölgesi’nde bozulan huzuru sağlamak amacı
Mustafa Kemal Paşa, daha II. Meşrutiyet döneminde İttihat ve
ile Takrir-i Sükun Kanunu çıkartıldı (4 Mart 1925). Bu kanun
Terakki Partisi’nde gördüğü ordu ile işbirliğini tenkit etmişti. Bu  Milliyet, din, mezhep ve tarikat farklılıklarından dolayı ülke-
1929 yılına kadar yürürlükte kalmıştır.
tecrübelerin ışığında önce 3 Mart 1924'te o zamana kadar hü- de hukuk birliğinin sağlanamaması
kümette yer alan Genelkurmay Başkanlığı politika dışında bıra-  Türkiye Cumhuriyeti yıprandığı için İngiltere Musul sorunu-
kıldı. Ardından komutanların milletvekili olmalarının kaldırılma- nun kendi lehine çözülmesinde büyük avantaj sağlamıştır.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 47 ~ Yorgun

 Halkın evlenme, boşanma ve miras gibi konularda kendi dini mından vatandaşlar arasında din ve mezhep farkı gözetilme- Lâtin Harflerinin Kabulü (1 Kasım 1928)
kurallarını uygulaması miştir.
 Ceza hukukunun şahısların güvenliğini sağlamada yetersiz  Türkiye’deki Müslüman olmayan topluluklar, Lozan Antlaş- Meclis, 1 Kasım 1928'de yeni harflere dair çıkardığı kanunla
kalması ve modern ceza hukukuna uymaması ması’nın kendilerine tanıdıkları haktan vazgeçtiklerini ve Türk Arap harfleri yerine Lâtin alfabesini kabul etmiştir. Lâtin harfle-
Medeni Kanunu’na uymak istediklerini bildirdiler. Hükümetçe rinin kabulüyle;
 Mahkemede tek yargıçın (kadı) bulunması
de bu isteğin kabulüyle Avrupa devletlerinin müdahaleleri or-
 Kadın haklarıyla ilgili kanunların yetersiz kalması tadan kalkmıştır. Patrikhane ve konsoloslukların mahkeme Batı dünyası ile yakınlaşma yolunda önemli bir adım atılmıştır.
 İktisadi ve ticari hayatı düzenleyen kuralların yetersiz kal- kurma yetkileri de sona ermiştir.
Çağdaşlaşmada önemli bir engel oluşturan yazı meselesi çö-
ması  Hukuk birliği sağlanmıştır.
zümlenmiştir.
 Müslüman olmayan azınlıkların kişisel hukuk ve aile huku-
kuna ait sorunları kendi dini kurallarına göre çözmeleri Türk Kadınlarına Siyasal Hakların Verilmesi
Okuma-yazma oranı sürekli artarken, basılan kitap sayısında da
 Eski hukuk sisteminin çağın gelişmeleri karşısında yetersiz büyük bir artış meydana gelmiştir.
1930 yılında kabul edilen Belediye Kanunu ile kadınların beledi-
kalması
ye seçimlerine katılmaları sağlandı. 5 Aralık 1934'te kadınlara
Yeni Tarih Anlayışı
 Türkiye Cumhuriyeti’nin Batı medeniyetine katılmayı hedef- milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanındı. Böylece Türk kadını
lemesi hukuk alanında tam olarak erkeklerle eşit oldu. Avrupa devlet-
lerinden çoğu, kadınlara bu imkânları sağlayamadan, Türk İnkı- Atatürk, Türk tarihinin sadece İslâm ve Osmanlı tarihleriyle
 Devletin lâik bir karakter kazanmasının gerekliliği sınırlı olmasını kabul etmiyordu. Bu nedenle tarih konusunda
lâbı’nın kadınlara siyasal haklar vermesi Atatürk’ün kadınlara
verdiği değeri göstermektedir. araştırmalar yapmak üzere Türk Tarih Kurumu’nu kurdu (15
Medeni Kanun’un Kabulü Nisan 1931). Türk Tarih Kurumu’nun kurulmasıyla milli tarih
anlayışı yolunda önemli bir gelişme kaydedildi.
Eğitim Alanındaki İnkılâplar
TBMM, 17 Şubat 1926'da yeni Medeni Kanunu kabul etti. Bu
kanun 6 Ekim 1926'da yürürlüğe girdi. Türk Dilinin Geliştirilmesi
Tevhid-i Tedrisat Kanunu (3 Mart 1924)
Medeni Kanun’un Kabulünün Sonuçları Atatürk, dil çalışmalarının planlı bir şekilde yapılmasını sağla-
Tevhid-i Tedrisat Kanunu’yla;
mak amacıyla Türk Dil Kurumu’nu kurdu (12 Temmuz 1932).
 Kadınlarla erkekler arasında toplumsal ve ekonomik alanda
 Bütün eğitim kurumları Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmış-
tam bir eşitlik sağlanmıştır. Kadınlara istediği mesleğe girme Dil inkılâbıyla ;
tır.
hakkı tanınmıştır.
 Azınlık ve yabancı okulların dini ve siyasi amaçlarla öğretim  Türkçeyi, Osmanlıların halk tarafından benimsenmemiş
 Evlilik, devlet kontrolü altına alınarak resmi nikâh zorunlu-
yapmaları önlenmiştir. kelime ve kurallarından arındırmak
luğu kabul edilmiştir.
 Yabancı okulların ders programlarına Türkçe kültür dersleri  Yabancı kelimeler yerine halk arasında kullanılan ya da yazılı
 Çok kadınla evlenme yerine tek kadınla evlilik kararlaştırıl-
konmuş ve bu derslerin Türk öğretmenler tarafından okutulma- kaynaklarda yer alan yeni kelimeler türetmek
mış, Medeni Kanun ile modern Türk ailesi kurulmuştur.
sı sağlanmıştır.
 Mirasta kız ve erkek çocuklar arasında eşitlik sağlanmıştır.  Türkçenin zenginliğini ortaya koymak
 Devlet eğitimin her çeşidiyle uğraşmaya başlamış, Milli
 Boşanmada serbestlik kaldırılarak belli şartlara bağlanmıştır. Eğitim Bakanlığı bütün eğitim ve öğretim işlerinin tek sorumlu-  Türkçenin bilim dili konusunda da gelişmesini sağlamak
 Toplumsal hayat çağdaş gelişmelere göre düzenlenmiştir. su haline gelmiştir.
amaçlanmıştır.
 Kabul edilen kanunlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün va-  Medreseler kapanmıştır.
tandaşlarına uygulanır hale getirilmiştir. Böylece hukuk bakı-  Eğitimin lâikleşmesi alanında önemli bir adım atılmıştır. Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu'nun kurulması milliyetçi-
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 48 ~ Yorgun

lik ilkesi doğrultusunda yapılmıştır. işlemler kolaylaştırıldı. Yurdun her tarafında düzenli bir ölçü 5. İşçilerin durumunun düzeltilmesi gibi kararlar alınmıştır.
sistemi kuruldu.
Milli Ekonominin Kurulması
Toplumsal Hayatın Düzenlenmesi
Batılı ülkeler pazar günü tatil yapmaktaydı. Türkiye’nin bu ülke-
lerle ekonomik ilişkileri gelişmekte olduğundan hafta tatilinin Tarım
Tekke, Zaviye ve Türbelerin Kapatılması yeniden düzenlenmesi gerekiyordu. 1935 yılında alınan bir
kararla pazar günü hafta tatili olarak benimsendi. Osmanlı İmparatorluğu döneminde köylü, ağır vergiler altında
(30 Kasım 1925)
eziliyordu. Özellikle âşâr vergisi köylüler için büyük yük haline
Soyadı Kanunu’nun Kabulü (21 Haziran 1934) gelmişti. Âşâr vergisi genel bütçe gelirinin % 40'ını oluşturuyor-
30 Kasım 1925 tarihinde çıkarılan bir kanunla tekke, zaviye ve du. Yeni Türk Devleti böyle bir gelirden vazgeçti. 17 Şubat
türbeler kapatılmıştır. Böylece Türk toplumunun çağdaşlaşması Kişilerin toplumsal hayatta kolaylıkla tanınmaları amacıyla 21 1925'te çıkarılan bir kanunla âşâr vergisi kaldırılarak yerine
ve lâikleşmesi yolunda önemli bir adım atılmıştır. Yine aynı Haziran 1934'te Soyadı Kanunu kabul edildi. Bu kanuna göre arazi vergisi konuldu. Böylece köylünün rahatlaması sağlanmış-
kanunla “şeyhlik, dervişlik, dedelik, seyyitlik, çelebilik, türbe- her aile bir soyadı alacak, soyadları Türkçe olacak, rütbe, me- tır.
darlık” gibi ünvanlar kaldırılmıştır. murluk, yabancı ırk, millet adları ile ahlâka aykırı ve gülünç Köylüye yardım etmek amacı ile tohum ıslah istasyonları, nu-
kelimeler soyadı olarak kullanılamayacaktı. Soyadı Kanunu’nun mune çiftlikleri kuruldu. Traktör kullanılması teşvik edilerek
Kılık - Kıyafetin Düzenlenmesi kabulünden sonra TBMM Türk milleti adına, M. Kemal’e Ata- ucuz alet ve makina dağıtıldı. Tarım Kredi Kooperatifleri kurul-
türk soyadını vermiştir. du. Yüksek Ziraat Enstitüleri açılarak tarımla ilgili bilimsel araş-
25 Kasım 1925 tarihinde şapka Kanunu çıkarılmıştır. Bu kanunla tırmalar yapılmasına imkân hazırlandı. Tarım faaliyetlerini geliş-
Türk erkeklerinin başlık olarak şapka giymesi kararlaştırılmıştır. 1934 yılında çıkarılan diğer bir kanunla “ağa, hacı, hoca, hafız, tirmek ve çiftçilere kredi kolaylığı sağlamak amacıyla Ziraat
1934 yılında çıkarılan bir kanunla da hangi din ve mezhebe hocaefendi, bey, paşa, hanım, hanımefendi” gibi eski toplum Bankası geliştirilerek kredi imkanları artırıldı.
mensup olursa olsun din adamlarının mabetler ve ayinler hari- zümrelerini belirten ünvanlar kaldırıldı. Aynı kanunla, eski Os-
cinde dini kıyafetle dolaşmaları yasaklandı. Sadece Diyanet manlı idarecilerinin verdiği tüm nişan ve rütbeleri taşımak ya- Sanayi
İşleri Başkanı, Rum ve Ermeni Patrikleri, Hahambaşı her zaman saklandı.
dini kıyafet giyebileceklerdi. Kurtuluş Savaşı’nın sonunda İstanbul, İzmir ve Adana’da birkaç
Ekonomi Alanındaki Gelişmeler dokuma fabrikası ile İstanbul’da bir askeri fabrika ülkenin sana-
Kılık-Kıyafet düzenlenmesi çalışmaları çağdaşlaşma ile işgilidir. yi gücünü meydana getiriyordu. Halbuki, kalkınmak için sanayi-
İzmir İktisat Kongresi (18 Şubat - 4 Mart 1923) leşmenin gerçekleşmesi gerekiyordu.
Ölçüler ve Takvimde Değişiklik
İzmir İktisat Kongresi’nde; Sanayi kuruluşlarını teşvik amacıyla 28 Mayıs 1927 tarihinde
“Teşvik-i Sanayi Kanunu” çıkarıldı. Bu kanunla özel teşebbüse
Batılı devletlerle olan münasebetlerini geliştirmesi için takvim
1. Hammaddesi yurt içinde yetişen veya yetiştirilebilen sanayi yatırım yapmada pek çok kolaylıklar sağlanmıştır. 1929 yılından
ve ölçülerin de düzenlenmesi gerekiyordu. 26 Aralık 1925 tari-
dallarının kurulması itibaren gümrük tarifelerinin yükseltilmesi de, memleketimiz-
hinde çıkarılan bir kanunla çağdaş dünyanın kullandığı Milâdi
deki sanayii dış rekabette korumayı amaçlamıştır.
Takvim kabul edildi. 1 Ocak 1926'dan itibaren de uygulandı.
Yine aynı tarihte uluslararası saat kabul edilerek gün, gece 2. Küçük imalattan süratle fabrikaya geçilmesi
yarısından başlatıldı ve yirmidört tane saat birimine ayrıldı. Yeni devletin kuruluşundan 1933'e kadar geçen dönemde sa-
nayileşme istenilen seviyede gerçekleşmemiştir. Bu durumda;
3. Özel sektörce yapılamayan teşebbüslerin devletçe gerçekleş-
Osmanlı ülkesinde uzunluk ve ağırlık ölçüleri de geleneklere tirilmesi
göre düzenlenmişti. Okka, arşın, endaze, kile vb. yörelere göre  Gelir seviyesinin çok düşük olması
değişen ölçülerin kullanılması ekonomik hayatta bazı karışıklık- 4. Özel teşebbüse kredi sağlayacak bir devlet bankası kurulması  Özel sektörün yetersiz olması
lara neden oluyordu. 1931 yılında kabul edilen bir kanunla
 Teknik bilgi yetersizliği
metre ve kilo sistemi getirilerek ticaret ve ekonomi alanlarında
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 49 ~ Yorgun

 1929'a kadar sanayinin dışa karşı himaye edilememesi  Milli sınırlarımız içinde herşeyden önce kendi kuvvetimize  Musul ve Kerkük Irak’a bırakıldı.
dayanarak varlığımızı devam ettirmek
 Özel sektörün Teşvik-i Sanayi Kanunu’na rağmen yapabildiği  Irak Hükümeti, Musul’a karşılık petrol üzerine konulan ver-
yatırımların miktar ve çeşit itibariyle yeterli olmaması  Dış politika ve diplomaside bilim ve teknolojiyi yol gösterici ginin % 10’unu 25 yıl süreyle Türkiye’ye vermeyi kabul etti.
olarak kullanmak ve dünyadaki gelişmeleri göz önünde tutmak
1929 dünya ekonomik bunalımının olumsuz etkileri gibi neden- Fransa ile Türkiye arasında yaşanan sorunların en önemlisi
ler önemli rol oynamıştır. şeklinde özetlenebilir. Atatürk “Yurtta sulh, cihanda Osmanlı Devleti’nden kalan borçların ödenmesi konusunda
sulh” vecizesiyle iç ve dış politikada barışı benimsediğini ortaya yaşanmıştır. Alacaklı ülkeler içinde en fazla pay sahibi olan
Ülkemizde 1934 yılında ilk defa planlı ekonomiye geçildi. 1934 - koymuştur. Fransa’ydı. Bu konuda 13 Haziran 1928’de Paris’te Türkiye ile
1939 yılları arasında “Birinci Beş Yıllık Plan” uygulandı. Hazırla- alacaklı devletler adına Duyun–ı Umumiye İdaresi arasında bir
nan bu plana göre, özel sektörün gerçekleştiremeyeceği yatı- Türkiye – İngiltere İlişkileri antlaşma imzalandı. Bu antlaşmayla ödenecek borçların miktarı
rımlar devlet eliyle yapılmaya başlandı. Plân doğrultusunda ve ödeme şekli belirlenmiştir. Ancak, 1929’da başlayan dünya
dokuma, demir, kâğıt, cam ve kimya alanlarında 1937'ye kadar Türkiye ile İngiltere arasındaki ilişkilerin normalleşmesini engel- ekonomik krizi borçların ödenmesini güçleştirmişti. Bunun
onaltı fabrika kuruldu. Fabrikaların işletmeye açılmasıyla dışarı- leyen en önemli neden, Türk – Irak sınırının tesbiti anlamına üzerine Türkiye, borçların ertelenmesini istemiş ve 22 Nisan
dan alınan mallar yüzde elli oranında azaldı. “İkinci Beş Yıllık gelen Musul sorunu olmuştur. 1933’te Paris’te yeni bir borç sözleşmesi imzalanmıştır. Son
Plân” ise İkinci Dünya Savaşı’ndan dolayı uygulanamadı. Fakat, antlaşma Türkiye lehine olmuş ve borçlarla ilgili sorun çözüm-
1945 yılına kadar süren savaş esnasında Türkiye, dışarıya muh- Musul bölgesindeki zengin petrol yataklarını bırakmak isteme- lenmiştir.
taç olmadan kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmiştir. Sümerbank’ın yen İngiltere, Irak’ta manda yönetimi ilan etti. Lozan Konferan-
açılmasıyla elde edilen başarı, yeni kuruluşların açılmasını teş- sı’nda Türkiye - Irak sınırı görüşülürken Türk heyeti, “Halkın Türkiye – Fransa İlişkileri
vik etmiş ve maden işleri ile uğraşacak Etibank ve Maden Tetkik çoğunluğunun Türk olması” nedeniyle, Musul ve Süleymaniye
Arama Enstitüsü kurulmuştur (1935). Böylece sanayide devlet- bölgelerinin Türkiye sınırları içerisinde kalması gerektiğini öne Lozan Antlaşması’na göre yabancı okullar, Türk kanunlarına ve
çilik ilkesi iyice yerleşmiştir. sürdü. Irak adına mandater devlet olan İngiltere ise, Musul’un diğer okulların bağlı bulundukları yönetmeliklere uyacaklardı.
Irak sınırları içinde kalmasında direndi. Bunun üzerine Türki- Bu durum Fransa ile anlaşmazlıklara neden oldu.
Yeni dönem, sanayi alanındaki hizmetlerin doğrudan devlet ye’nin bölgede bir halk oylaması yapılması isteği yine İngiltere
tarafından gerçekleştirildiği Devletçilik politikasının uygulandığı tarafından reddedildi. “Türkiye’de bizim okullarımızın sahip olmadıkları ayrıcalığa,
bir dönem olmuştur. yabancı okulların sahip olması kabul edilemez.” diyen Atatürk,
Türkiye, sınırlarını ve bağımsızlığını korumak için her türlü ted- yabancı okulların Türk kanunlarına uymasını istemiştir. Yönet-
Atatürk Dönemi’nde Türkiyenin Dış Politikası bire başvuracağını açıklayarak İngiltere’nin askeri hareketini meliklere uymayan bazı okullar kapatılmıştır. Yabancı okullar
önlemiştir. Bu dönemde ortaya çıkan Şeyh Sait isyanı Türkiye’yi meselesi Fransa ile iyi ilişkilerin kurulmasını geciktirmiştir.
Atatürk’ün dış politikasının temel ilkeleri; olumsuz yönde etkilemiştir. Dolayısıyla Şeyh Sait isyanı bir
ülkenin içerisinde yaşanan olumsuzlukların dış politikayı olum-
 Milli sınırlarımız içinde kalmak ve gerçekleştiremeyeceğimiz suz yönde etkilediğine kanıt olarak gösterilebilir.
emeller peşinde koşmamak Türkiye – Yunanistan İlişkileri
İkili görüşmeler sonunda çözülemeyen Musul meselesi, Millet-
 Bağımsızlığımıza ve sınırlarımıza saygı duyan devletlerle iyi
ler Cemiyeti’ne götürüldü. Musul meselesini incelemek amacıy- Lozan Antlaşması’ndan sonra Türkiye ile Yunanistan arasında
ilişkiler kurmak, diğer devletlerin içişlerine karışmamak ve ken-
la oluşturulan komisyonun önerisiyle Milletler Cemiyeti, Mu- en önemli sorun nüfus mübadelesi (değişim) hakkındaki söz-
di içişlerimize karışılmasına fırsat vermemek
sul’un Irak’a katılması gerektiğini belirtti. leşme ve protokolün uygulanması konusunda yaşanmıştır.
 Devletlerarası sorunları hukuka dayalı olarak barışçı yollar-
dan çözümlemek Türkiye Milletler Cemiyeti’nin kararına uyarak İngiltere ile An- Lozan Antlaşması’nda, İstanbul’daki Rumlarla Batı Trakya’daki
 Ulusun hayatı tehlikede olmadıkça savaşa girmemek kara Antlaşması’nı yaptı (5 Haziran 1926). Türkler dışında Türkiye’deki Rumlarla Yunanistan’daki Türklerin
karşılıklı değiştirilmeleri kararlaştırılmıştır. 30 Ocak 1923’te
Bu antlaşmayla; imzalanan protokolle değişime tabi tutulacak kişilere ait şartlar
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 50 ~ Yorgun

belirlenmiştir. Tarafsız devletlerin temsilcilerinin de katıldığı Balkan Antantı’yla Türkiye batı sınırlarını güvence altına almış Hatay’ın Türkiye’ye Katılması
mübadele komisyonu kurulmuş, ancak Yunanistan’ın sürekli ve Türkiye için Balkanlarda barış dönemi başlamıştır.
anlaşmazlık çıkarması yüzünden bir sonuç alınamamıştır. Hitlerin Avusturya’yı ilhakından sonra, Avrupa’da güçler denge-
Boğazlar Sorunu ve Montrö Sözleşmesi si bozulmaya başladı. Fransa, Hatay konusundaki tutumunu
Bir süre sonra Türk - Yunan ilişkileri gerginleşti. Anlaşmazlık yumuşatmak zorunda kaldı. Yapılan seçimler sonunda bağımsız
silahlı bir çatışmaya yol açmadan gergin hava yumuşatıldı ve 10 1933’ten sonra İtalya, Almanya ve Rusya silahlanmaya başladı. bir devlet olarak Hatay Cumhuriyeti kuruldu (2 Eylül 1938).
Haziran 1930 tarihinde anlaşma yapıldı. Bu antlaşma ile yer- Milletler Cemiyeti barışı tehdit eden bu gelişmeleri önleyeme- Hatay Cumhuriyeti ile Türkiye arasında yakın ilişkiler geliştirildi.
leşme tarihlerine ve doğum yerlerine bakılmaksızın İstanbul di. Bu gelişmeler üzerine kendi güvenliğini garanti altına almak
Rumları ile Batı Trakya Türklerinin hepsi etabli (yerleşik) sayıl- isteyen Türkiye, 10 Nisan 1936’da Boğazlar üzerindeki sınırla- 23 Haziran 1939’da Fransa ile Türkiye arasındaki bir antlaşma
mıştır. maları kaldırmak amacıyla Lozan Antlaşması’nı imzalayan dev- ile Hatay’ın Türkiye’ye katılması kabul edildi. Böylece Ata-
letlere birer nota göndererek Boğazlarla ilgili hükümlerin düzel- türk’ün ölümünden sonra Hatay meselesi Misak-ı Milli ilkeleri
Türkiye’nin Milletler Cemiyeti’ne Girmesi tilmesini istemiştir. Türkiye’nin bu isteği ilgili devletler tarafın- doğrultusunda Türkiye’nin lehine çözümlenmiştir.
dan olumlu karşılanmış ve İsviçre’nin Montreux (Montrö) şeh-
Milletler Cemiyeti, Birinci Dünya Savaşı’nı kazanan devletler rinde Montrö Boğazlar Sözleşmesi imzalanmıştır (20 Temmuz Türkiye, İran, Irak ve Afganistan arasında Tahran’daki Sadabat
tarafından savaştan hemen sonra uyuşmazlıkları barışçı yollar- 1936). Sarayı’nda dörtlü bir pakt oluşturuldu (8 Temmuz 1937). Bu
dan çözmek, uluslararası işbirliğini geliştirmek, böylece barış ve pakt, İtalya’nın doğu ülkelerini hedef olan istilâ politikasından
güvenliği koruyarak yeni savaşları önlemek iddiasıyla kurulmuş- Montrö Sözleşmesi’ne göre; kaynaklanmıştır. Orta Doğu’ya yayılmaya çalışan İtalya’ya karşı
tu. ortak bir savunma sistemi kurularak yayılmacı politikalara tepki
– Lozan Antlaşması’nda kurulan Boğazlar Komisyonu kaldırıla- gösterilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikasının temeli barışçı esaslara rak bütün yetkileri Türkiye Cumhuriyeti’ne devredilecektir.
dayanıyordu. Türkiye komşu ülkelerle dostluk ve iyi ilişkiler Montrö Boğazlar Sözleşmesi’yle;
kurmuştur. – Lozan Antlaşması ile Boğazların iki yanında askersiz duruma
getirilen yerlerde, Türkiye asker bulundurabilecek ve tahkimat  Türk Devleti’nin egemenlik haklarını sınırlayıcı hükümler
Türkiye’nin barışçı girişimleri diğer ülkeler tarafından memnu- yapabilecektir. kaldırılmıştır.
niyetle karşılandı. 1930’dan sonra milletlerarası işbirliğinin
 Boğazlarda asker bulundurulması ile Türkiye’nin Doğu Ak-
önem kazanması, Milletler Cemiyeti’ne ilgiyi artırmıştır. 1932 – Ticaret gemilerinin her iki yönde Boğazlardan geçişi serbest deniz’de önemi artmış ve Türkiye milletlerarası dengede önem
Temmuz’unda İspanya’nın teklifi, Yunanistan’ın desteğiyle olacaktır. kazanmıştır.
Türkiye Milletler Cemiyeti’ne üye olmuştur (18 Temmuz 1932).
– Savaş gemilerinin geçişi ise zaman ve ağırlık bakımından sınır-  Türk – Sovyet ilişkilerinde ayrılığın ilk adımı atılmış, sözleş-
Balkan Antantı landırılacaktır. me Sovyet Rusya tarafından yetersiz bulunmuştur.

Türkiye Milletler Cemiyeti’ne girdikten sonra Balkan uluslarıyla – Türkiye, savaşa girer veya bir savaş tehlikesi ile karşılaşırsa Lozan Konferansı’nda imzalanan Boğazlarla ilgili hükümler
yakınlaştı. 1933’ten sonra Almanya ve İtalya silahlanarak dünya Boğazları istediği gibi açıp kapatabilecektir. Türkiye’nin boğazlar üzerindeki egemenlik haklarını sınırlan-
barışını tehdit etmeye başladılar. Bu gelişmeler sonucunda dırmaktaydı. Türkiye, boğazlarla ilgili bu hükümleri, güvenlik
Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya devletleri arasın- Sadabat Paktı konusunda Milletler Cemiyeti’nin etkili olacağını ve Avrupa’da
da Balkan Antantı imzalanmıştır (9 Şubat 1934). silahsızlanmanın gerçekleşeceği umuduyla kabul etmişti.

II. Dünya Savaşı’nın yaklaşması üzerine Fransa 1936 yılında


Arnavutluk, İtalya’nın baskısından dolayı, Bulgaristan ise, Suriye’yi boşaltma kararı aldı. Bu arada Fransa, Hatay’ı Suri-
Makedonya konusunda Yunanistan ve Yugoslavya ile anlaş- ye’ye bıraktı. Sorunları barışçı yollarla çözümlemek isteyen
mazlık nedeniyle antanta katılmadılar. Türkiye, Milletler Cemiyeti’ne başvurarak çoğunluğunu Türkle-
rin oluşturduğu Hatay’ın Türkiye’ye verilmesini istedi.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 51 ~ Yorgun

ATATÜRK İLKELERİ: Milliyetçiliğin Türk Toplumuna Sağladığı Faydalar Ancak daha dar anlamda devletçilik, “devletin ekonomik alanda
doğrudan doğruya müdahalesini öngören bir sistemdir.” Dev-
Cumhuriyetçilik  Kurtuluş Savaşı’mızın kazanılmasını sağlamıştır. letçiliğin ekonomik alandaki görünümü, karma ekonomi şeklin-
de olmuştur. Devletçilikte asıl uygulama alanı ekonomide gö-
 Milletimizin iç ve dış tehditler karşısında bütünleşmesini rüldüğünden, devletçilik ve karma ekonomi eş anlamda kulla-
Cumhuriyet, yönetimin millete ait olduğunu ortaya koyan bir
sağlamıştır. nılmıştır.
rejimdir.
 Türk toplumunu din, mezhep, ırk, ve sınıf kavgalarından
Cumhuriyette temel ilke, seçimdir. Devlet hizmetlerinin hiçbir koruyarak milli birlik ve beraberliğimizi güçlendirmiştir. Atatürk’ün Devletçilik İlkesinin Türk Toplumuna Sağladığı
kademesinde “veraset” usulü olmayıp, yerine seçim ve tayin Faydalar
vardır. Halkçılık
 Bu ilke sayesinde Türkiye ilk defa plânlı ekonomiye geçmiş-
Cumhuriyet, devlet başkanlığında ve diğer kademelerde hayat Bir milleti oluşturan, çeşitli mesleklerin ve toplumsal grupların tir.
boyu kalmaya karşı çıkar. Seçim sonucunda iktidara gelen kişi- içinde bulunan insanlara halk denir. Halkçılık ilkesi, hem cum-  Devlet eliyle önemli yatırımlar gerçekleştirilmiştir.
ler bile ömür boyunca devlet başkanlığı mevkiinde kalamaz. huriyetçiliğin, hem de milliyetçiliğin zorunlu bir sonucu olarak
ortaya çıkmıştır.  Teknik eleman eksikliğinin giderilmesi sağlanmıştır.
Cumhuriyetin Türk Toplumuna Sağladığı Faydalar  Ekonomik kalkınmada bölgeler arası farklılıkların giderilme-
Halkçılık ilkesi, toplumda hiç kimsenin diğerlerinden üstün sinde önemli rol oynamıştır.
 Cumhuriyet, bütün vatandaşlara devlet yönetimine eşit olmaması ve kanun önünde kesin eşitliğin kabulü anlamına
gelmektedir. Hiçbir toplumsal grubun ve zümrenin ayrıcalığı  Türk çiftçisine ürünlerini en iyi şekilde değerlendirme fırsatı
şekilde katılmayı sağlamıştır. sağlamıştır.
yoktur. Halk her bakımdan birbirine eşit kişilerden oluşur.
 Türk toplumunun gelişmesini ve çağdaşlaşmasını sağlamış-
tır. Halkçılığın Türk Toplumuna Sağladığı Faydalar Lâiklik

Milliyetçilik Türk ve yabancı bilim adamları Atatürk devrimlerinin en önemli


 Halkçılıkla Milli egemenlik tam olarak gerçekleşmiş ve de-
ögesi olarak lâikliği kabul etmişlerdir. Lâik devlet anlayışı, Türk
mokrasinin yerleşmesine katkıda bulunulmuştur.
Milliyetçilik, millet gerçeğinden hareket eden bir fikir akımı ve inkılâbının en önemli esası olarak 1937 yılında 1924 Anayasa-
çağımızın en geçerli sosyal düşüncelerinden biridir. Türk mille-  Toplumda barış ortamının kurulması sağlanmıştır. sı’na girdiği gibi, 1961 ve 1982 Anayasalarında da 2. maddede
tinin geleceğini belirlemede temel ilke olan “milliyetçilik”, mil-  Bu ilke ile Türk toplumu yönetime katılma, kanunlar önünde yer almıştır.
leti huzur ve refaha yönelten en güçlü bağdır. eşit olma ve devletin imkanlarından eşit olarak faydalanma
olanağına kavuşmuştur. Lâiklik, devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil, akla
Atatürk’e göre bir insan topluluğunun millet sayılabilmesi için ve bilime dayandırılmasıdır. Ancak kişinin dini inancına ve vic-
 Halkçılık, kalkınmayı hızlandırmış, zayıf bir ekonomik miras- dan hürriyetine karışmaz.
“Zengin bir hatıra mirasına, birlikte yaşamak hususunda samimi
tan bugünkü Türkiye’yi oluşturmuştur.
olmaya, sahip olunan mirasın korunmasını birlikte sürdürebil-
mek konusunda ortak amaç olmasına, sevinçte ve üzüntüde Devletin egemenlik gücü de ilâhi kaynaklar yerine millet irade-
beraber olmaya” ihtiyaç vardır. Devletçilik sine uygun olarak düzenlenmiştir. Türk Devleti, aşamalar halin-
de lâikliği gerçekleştirirken, İslâmiyet’in inanç ve ibadete daya-
Atatürk’ün millet anlayışı ırk veya din esasına dayalı değildir. Devletçilik, Türkiye’de ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınma- nan kurallarına müdahale etmemiştir.
Yine Atatürk’ün millet anlayışı akılcı ve insancıldır. Türk milli- nın özelliklerini gösteren siyasi uygulamalardır.
yetçiliğinin amacı, Türk’ün her alanda yükselmesidir. Lâiklik, Batılılaşmanın da bir aşaması olarak ortaya çıkmıştır.
Devletçilik anlayışına göre devlet; ekonomik, sosyal ve kültürel Türkiye’nin Batılı olması, ancak lâik bir devlet ve lâik bir toplum
kalkınmanın temel faktörüdür. Devlet bu alanlardaki geniş
faaliyetleri yürütmekle görevli, güçlü ve geniş yetkilere sahiptir.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 52 ~ Yorgun

anlayışı ile mümkün olabilir. Lâiklik, kişi hürriyetini, vicdan hür-  Türk Devleti, yeni kurumları ile çağdaş ve dinamik bir yapıya  Topyekün savunma, milli seferberlik ve diğer konularda
riyetini ve sağladığı gibi düşünce hürriyetini sağlamıştır. kavuşmuştur. kamu ve özel kurum ve kuruluşlara, vatandaşlara düşecek hiz-
met ve yükümlülükler ile bu hususlarda yapılacak planlara te-
Laiklik İlkesinin Türk Toplumuna Sağladığı Bütünleyici İlkeler mel teşkil edecek esasları tespit etmek.
 Milli güvenlik kapsamına giren konularda yapılan ve yapıla-
Faydalar  Milli Egemenlik cak milletlerarası antlaşmalar hakkında görüş tespit etmek.
 Milli Bağımsızlık Milli Güç
 Bu ilke ile din ve mezhep farklılıkları ortadan kaldırılarak Bir ulusun, hedeflerine ulaşabilmek amacıyla kullanılabilecek
toplumsal alanda kaynaşma sağlanmıştır.  Milli Birlik ve Beraberlik, Ülke Bütünlüğü maddi ve manevi kaynaklarının toplamına “Milli Güç” denir.
 Türkiye’de hukuk birliğinin sağlanmasında etkili olmuştur.  Yurtta Barış, Dünyada Barış
Milli Güç Unsurları
 Toplum hayatında dine ve insana saygı gelmiştir.  Akılcılık ve Bilimsellik

 Laiklik ilkesi sayesinde yabancı devletlerin azınlıkları bahane  Çağdaşlık ve Batılılaşma Siyasi Güç : Bir devletin milli hedeflerine erişmek, erişilenleri
ederek içişlerimize karışması engellenmiştir.  İnsan ve İnsanlık Sevgisi koruyup geliştirmek ve milli menfaat sağlamak amacıyla kul-
landığı siyasi kuvvetlerin toplam verimidir.
 Türkiye’nin çağdaşlaşması hızlanmıştır. MİLLİ GÜVENLİK

 Din ve vicdan hürriyeti sağlanmıştır. Milli Güvenliğin Tanımı Askeri Güç : Ulusal politikanın uygulanmasında ve ulusal hedef-
 Lâikliğin kabul edilmesiyle Türkiye’de akla, bilime, gerçeğe Milli güvenlik; devletin anayasal düzenini, milli varlığını, bütün- lerin elde edilmesinde kullanılan fiziki güce “askeri güç" denir.
ve özgürlüğe dayanan bir toplum ve devlet sistemi kurulmuş- lüğünü, uluslararası alanda siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik
tur. bütün çıkarlarını ve uluslararası antlaşmalarla belirlenen hakla- Ekonomik Güç : Milli gücün tüm unsurlarının gelişip güçlenmesi
rını her türlü iç ve dış tehditlere karşı koruması ve kollamasıdır. için gereken maddi ve parasal ihtiyaçlar, ekonomik güç tarafın-
İnkılâpçılık dan karşılanır.
Milli Güvenlik Kurulu’nun Görevleri
Nüfus (Demogratik) Güç : Bir ülkede yaşayan insanların sayısı
İnkılâpçılık; inkılâpları benimsemek, korumak, onu medeni ve  Devletin milli güvenlik siyasetinin tayini, belirlenmesi ve
insani yaşayışın gereği olarak savunmaktır. Böylece, ileriye nüfus gücünün başlıca etkenlerinden biridir.
uygulanmasıyla ilgili konularda görüş tespit etmek.
yönelmek, yaşanan gelişmeleri izlemek ve ülkemizde de uygu-
lamak zorunlu bir duruma gelmektedir.  Milli hedef, plân ve programların gerçekleştirilmesine ilişkin Coğrafi Güç : Bir devletin coğrafyasına ait canlı veya cansız,
önlemleri belirlemek. doğal ve yapay, gerçek ve nispi (göreli) tüm değerler onun milli
İnkılâpçılık, batılılaşma ve çağdaşlaşma yolunda daima ileriye,  Milli güç unsurlarının milli hedefler yönünden güçlenmesini gücünün coğrafi unsurunu oluşturur.
çağdaş uygarlığa yönelmektir. İnkılâpçılık, sadece inkılâpları sağlayacak temel esasları belirlemek.
savunmayı değil, inkılâpları geliştirmeyi, çağdaş hayatın gerek- Bilimsel ve Teknolojik Güç : Günümüzde bilim ve teknoloji
 Devletin varlığı, bağımsızlığı, ülkenin bütünlüğü ve bölün-
lerine uydurmayı da içine alır. alanlarında etkin ve yeterli bir düzeye ulaşamayan devletler
mezliği, toplumun huzur ve güvenliğinin korunmasıyla ilgili
büyük topraklara, zengin doğal kaynaklara sahip olsalar bile
önlemleri tespit etmek.
İnkılâpçılık İlkesinin Türk Toplumuna Sağladığı Faydalar büyük ve güçlü devletler arasında sayılmazlar.
 Anayasal düzeni koruyucu, milli birlik ve bütünlüğü sağlayı-
cı, Türk milletini Atatürkçü düşünce doğrultusunda, milli ülkü Psiko - Sosyal ve Kültürel Güç : Psiko - sosyal ve kültürel güç
 Türk toplumuna her yönden gelişme ve ilerleme yolunu
ve değerler etrafında birleştirerek milli hedeflere yönlendirici toplumun sahip olduğu ve tarihten gelen maddi ve manevi
açmıştır.
önlemleri belirlemek. değerlerin topluma sağladığı güçtür. Buna kısmen “moral güç”
 Kişisel egemenliğe son verilerek millet egemenliği kurul- de denilebilir.
 Olağanüstü hal, sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hali için
muştur.
görüş tespit etmek.
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 53 ~ Yorgun

Komşularımız ve Tarihsel Hedefleri Türkiye’ nin Üye Olduğu İttifaklar Türkiye’nin Statüsü ve Türkiye Açısından Önemi
Yunanistan’ın Hedefleri Türkiye’nin NATO üyeliği ittifak ile karşılıklı çıkar esasına da-
Birleşmiş Milletler (BM) yanmaktadır. Türkiye bu üyelik sayesinde hem demokrasisini
 Türkiye’nin iç güvenliğini tehdit eden unsurlara destek ver-
güçlendirmekte hem de kendisine yönelebilecek tehdit ve sal-
mektedir.
Kuruluş Amacı ve Tarihçesi : Dünyada barış ve güvenliği koru- dırılara karşı göğüs gerebilmektedir.
 Türkiye’nin Batı ile bütünleşme yolundaki çabalarına engel mak, eşitlik ve kendi kaderini belirleme ilkeleri temelinde dost-
çıkarmaktadır. luk ilişkilerini geliştirmek, ekonomik, sosyal, kültürel ve beşeri Seferberlik
 Türkiye ile sorunları olan doğu ve güneydoğu ülkeleriyle sorunları azaltmak ve çözmek için uluslararası işbirliğini sağla-
savunma ve işbirliği anlaşmaları imzalamaktadır. mak amacıyla kurulmuştur. Üye sayısı 180'i geçmiştir. Seferberliğin Tanımı
Devletin bütün güç kaynaklarının başta askeri güç olmak üzere,
 Türkiye’nin ilgi sahası olan Balkanlar, Karadeniz, Orta Asya
Avrupa Birliği (AB) savaşın ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde hazırlanması, toplan-
gibi bölgelerde etkinliğini azaltmaya çalışmaktadır.
ması, tertiplenmesi ve kullanılmasına ilişkin bütün faaliyetlerin

Ermenistan’ın Amacı Kuruluş Amacı ve Tarihçesi : Avrupa Birliği, II. Dünya Savaşı’nın uygulandığı, hak ve hürriyetlerin kanunlarla kısmen veya ta-
büyük ölçüde yıktığı Avrupa’nın mümkün olan en geniş ve en mamen sınırlandığı durumdur.
etkin işbirliği çerçevesinde birleşip bütünleşmesini amaçlamak-
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra bağımsızlığına kavu- Seferberliğin Önemi
tadır.
şan Ermenistan tarihte var olduğuna inandığı Büyük Ermenis- Savaş tehlikesi her an var olduğundan devletler milli güçleri
tan’ı kurmak amacındadır. Şu anda bulunduğu topraklar ile oranında silahlı kuvvet bulundurmak zorundadır. Devletlerin
Azerbaycan, Doğu Anadolu ve güney illerimizin bir kısmını içine Türkiye’nin Statüsü ve Türkiye Açısından Önemi
kendilerini en etkili şekilde savunabilmeleri silahlı kuvvetlerini
alan bir devlet kurmak peşindedir. Bu amaçla da başta bölücü- çok iyi eğitmelerinin yanında kısa zamanda gerçekleştirebile-
lük olmak üzere Türkiye’yi yıpratıcı tüm hareketlere destek Türkiye tam üyelik öngören bir ortaklık için 9 Temmuz 1959
cekleri etkin bir seferberlik sistemine sahip olmalarıyla müm-
vermektedir. tarihinde girişimde bulunmuş, 12 Eylül 1963'te Türkiye - Avrupa
kündür. Çünkü günümüzde barış zamanında orduların %90,
Birliği ortaklık antlaşması imzalanmıştır. Avrupa Birliği’ne tam
%100 oranında personel mevcudunun korunması ekonomik
Türkiye’nin İştirak Ettiği Önemli Uluslararası Siyasi Organizas- üye olmayı amaçlayan Türkiye 14 Nisan 1987'de tam üyelik nedenlerle terk edilmektedir. Bu yüzden seferberliğe dayanan
yonlar başvurusunda bulunmuştur. 10 Aralık 1999'da Helsinki Zirve-
bir sistemle kısa sürede toplanabilen ve eğitilmiş personelle
si’nde Türkiye’nin tam üyelik için adaylığı kabul edilmiştir. Tür-
seferberliğini tamamlayan ordular hem daha başarılı olacaklar,
kiye ile Avrupa Birliği arasında 1 Ocak 1996 tarihinden itibaren
Uluslararası Organizasyonların Önemi hem de ülkelerinin ekonomik kalkınmasına yardımcı olacaklar-
"Gümrük Birliği” uygulaması başlatılmıştır.
Ülkeler arasında meydana çıkacak anlaşmazlıkların barışçı yol- dır.
larla çözülmesi amacıyla tüm ülkelerin, uluslararası güvenlik Sivil Savunmanın Tanımı
konularında veya ülkelerin kendi aralarındaki anlaşmazlıklar Türkiye lâik - demokratik bir yönetim şeklini benimsediğinden Sivil Savunma düşman taarruzlarına, doğal afetlere ve büyük
hususunda, konuları tartışabilecekleri, ortak çözüme ulaşabile- Avrupa ile yakınlaşma ve bütünleşme politikası izlemektedir. yangınlara karşı halkın can ve mal kaybının en aza indirilmesi,
cekleri uluslararası platformlara ihtiyaç vardır. Uluslararası Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üye olması bu konuda atılacak hayati önem taşıyan her türlü resmi ve özel tesislerin korunma-
organizasyonlar, ülkeler arasındaki sorunları ve savaş tehlikesi- en önemli adım olacaktır. sı ve faaliyetlerinin sürdürülmesi için acil onarım ve ıslahı, sa-
ni azaltmıştır. vunma gayretlerinin sivil halk tarafından azami surette destek-
II. Dünya Savaşı’ndan sonra çeşitli organizasyonların oluşması NATO lenmesi ve cephe gerisindeki halkın moralinin korunması ama-
dünya barışına katkıda bulunmuştur. Bu katkı siyasal sistem cıyla alınacak her türlü silahsız koruyucu ve kurtarıcı tedbir ve
farklılıklarının azalmasıyla artmaktadır. Kuruluş Amacı ve Tarihçesi faaliyetleri kapsar.
Sivil Savunma Teşkilatı’nın Görevleri
Nato; Birleşmiş Milletler Antlaşması çerçevesinde üyelerinin  Savaş zamanında halkın can ve mal güvenliğini sağlamak
güvenliğini sağlamak ve istikrarın gelişmesine yardım etmek  Doğal afetlerde can ve mal kurtarmak
amacıyla kurulmuştur.  Büyük yangınlarda can ve mal kaybını azaltmak
YGS TARİH DERS NOTU www.tarihsinifi.com ~ 54 ~ Yorgun

 Savaşta ve doğal afetlerde yok olmaları, çalışmaz hale gel-


meleri, toplum yaşamını büyük ölçüde etkileyecek, ordunun
savaş gücünü azaltacak mahiyetteki önemli resmi ve özel mü-
essese ve tesisleri (fabrika, trafo merkezi, su tesisleri vb.) ko-
rumak, çalışmalarının sürekliliğini sağlamak, ivedi onarımları
yapmak
 Savaş zamanında her türlü savunma gayretlerinin sivil halk
tarafından azami derecede desteklenmesini sağlamak
 Savaşta cephe gerisindeki halkın moralini kuvvetlendirmek
 Bütün bu işleri silahsız olarak bilinçli bir şekilde yapmak

You might also like