Professional Documents
Culture Documents
dua ve zikirler
Özgün Adı
Hisnu’l-Müslim
Müslümanı Belâ ve Musîbetlerden Koruyan
Kur’an ve Sünnetten
dua ve zikirler
Önsöz 11
Allah'ı Zikretmenin Fazileti 15
Zikirle İlgili Hadisler 16
1 Uykudan Uyanınca 20
2 Elbise Giyerken 26
3 Yeni Elbise Giyildiğinde 27
4 Yeni Elbise Giyene 27
5 Soyunurken 28
6 Tuvalete Girerken 28
7 Tuvaletten Çıkarken 29
8 Abdestten Önce 29
9 Abdest Aldıktan Sonra 30
10 Evden Çıkarken 31
11 Eve Girerken 33
12 Camiye Giderken 33
13 Camiye Girerken 36
14 Camiden Çıkarken 37
15 Ezan Okunurken 38
16 Namaza Başlama Duaları 40
17 Rükû'da Okunan Dualar 49
18 Rükû'dan Doğrulurken 51
19 Secde Duası 53
20 İki Secde Arasında 56
21 Tilâvet Secdesinde 57
22 Teşehhütte Okunan Dua 59
23 Teşehhütten Sonra 60
24 Tahiyyattan Sonra 62
25 Namazdan Sonra 72
26 İstihâre Namazı ve Duası 80
27 Sabah ve Akşam 83
28 Yatmadan Önce 11
29 Geceleyin Uyanan Hasta 116
30 Uykuda ve Yalnızlıkta Korkan için 116
31 Kötü Rüya Gören 117
32 Kunût Duası 118
33 Vitir Namâzından Sonra 121
34 Hüzün ve Keder Halinde 122
35 Sıkıntı Anında 124
36 Düşman ve Zâlim İdâreciler İçin 126
37 Zalimin Zulmünden Korkan 128
38 Düşmana Karşı 130
39 Bir Toplumdan Korkan 131
40 İmânından Şüphe ve Kuruntu 131
41 Borçtan Kurtulma Duası 132
42 Kur'an Okurken Vesveseye Düşen 134
43 Zor Bir İşle Karşılaşan 134
44 Günâh İşleyen 135
45 Şeytan ve Vesveselerini Kovma 136
46 Kötü Duruma Düşmek ve Çâresizlik 137
47 Çocuğu Tebrik ve Verilecek Cevap 137
48 Çocukların Korunması için 138
49 Hastayı Ziyaret Esnâsında 139
50 Hastayı Ziyaret Etmenin Fazileti 140
51 Çâresiz Kalan Hasta 141
52 Vefat Etmek Üzere Olan 143
53 Musibet Anında 143
54 Vefat Edenin Gözlerini Kapatırken 144
55 Cenâze Namazında 145
56 Çocuk Cenâzesi 149
57 Tâziye Duası 152
58 Cenâze Defnedilirken 153
59 Cenâze Defnedildikten Sonra 153
60 Kabir Ziyareti 154
61 Rüzgâr Duası 155
62 Gök Gürlediğinde 156
63 Yağmur Duası 157
64 Yağmur Yağarken 158
65 Yağmurdan Sonra 159
66 Aşırı Yağmurlarda 159
67 Hilâli Görünce 160
68 İftar Açma Duası 161
69 Yemekten Önce 162
70 Yemekten Sonra 163
71 Misâfirin Yemek Sahibine Duası 164
72 Su İçirene 165
73 İftar Sofrası Sahibine 165
74 İftar İkram Edene 166
75 Oruçlunun Kötü Söz Söyleyene 166
76 İlk Ürünü (Meyve-Sebze) Gören 167
77 Aksıranın Okuyacağı Dua 168
78 Gayr-ı Müslimin Aksırması 169
79 Evlenen Kişiye Yapılacak Dua 169
80 Evlenen ve Yeni Binek Alan 170
81 Eşiyle Cinsî Münâsebetten Önce 170
82 Kişinin Gazap (Sinirli) Halinde 171
83 Musibet ve Felâket Anında 171
84 Mecliste Okunacak Dua 172
85 Sohbetin Sonunda 173
86 “Allah Seni Affetsin” Diyene 174
87 İyilik Edene 174
88 Deccal'in Şerrinden Korunma 174
89 “Allah İçin Seviyorum” Diyene 175
90 Mal – Para Teklif Edene 175
91 Borç Vermeyi Teklif Edene 175
92 Şirkten Korkan 176
93 "Allah Seni Mübarek Kılsın" Diyene 177
94 Uğursuzluk Halinde 177
95 Bineğe veya Vasıtaya Binerken 178
96 Yolculuğa Çıkınca 179
97 Köye veya Şehre Girerken 182
98 Çarşı-Pazara Girerken 183
99 Binilen Vâsıta Tökezlerse 184
100 Yolcunun Geride Kalana 184
101 Evde Kalanın Yolcuya 184
102 Yolculukta Tekbir ve Tesbihler 185
103 Seherde Yolculuk Yapan 186
104 Bir Yerde Konaklayınca 187
105 Yolculuktan Dönüşte 187
106 Hoşa Giden-Gitmeyen Olaylarda 189
107 Efendimize (s.a.v.) Salâvâtın Fazîleti 190
108 Selâmlaşmayı Yaymak 191
109 Gayr-ı Müslim Selâm Verirse 192
110 Horoz Öterse, Eşek Anırırsa 193
111 Geceleyin Köpek Havladığında 193
112 Yerdiğin Kimse için 194
113 Övdüğün Kimse için 194
114 Övülen Kimse 195
115 İhrâma Girenin Telbiye Duası 196
116 Tavaf ve Duaları 197
117 Rüknü Yemânî – Hacerü’l-Esved 197
118 Safâ ile Merve'de Okunan Dualar 198
119 Arafat Duası 199
120 Meşar-i Haramda Allah'ı Anmak 200
121 Cemreleri Taşlarken 201
122 Şaşırtan ve Sevindiren Durumlarda 202
123 Sevinçli Durumda 202
124 Vücûdunda Ağrı Duyan Kimse 203
125 Nazar Duası 203
126 Korku Anında 203
127 Kurban Keserken 204
128 Şeytanın Saptırıcılığı Karşısında 205
129 Tevbe ve İstiğfar Hakkında 206
130 Tesbîh, Tahmîd, Tehlîl, Tekbîr 208
131 Efendimiz (s.a.v.) Nasıl Tesbih
Ederdi? 216
132 Hayır ve Adâbın Çeşitleri 216
ÖNSÖZ
11
dualar özetlenmiş olarak bulunmaktadır. Bu
kitapçık her zaman her Müslümana lâzım olup,
yolculukta ve sair zamanlarda istifâde edilebilir.
Nerelerde ve hangi hallerde, nasıl dua ve zikir
yapılacağını belirten bu kitaptaki Hadis-i
Şeriflerin menbaını ve tamamını öğrenmek
isteyenler aslına, yani, ana kitap olan “Kur’an
ve Sünnet’ten Zikir, Dua ve Mânevî Devâlar”
adlı kitaba müracaat edebilir. Çünkü, burada
sadece özetleri zikredilmiştir.
Bütün güzel isim ve sıfatlarını şefaatçi
kılarak Allah’tan dileriz ki, bu çalışmamızı
rızasına uygun kılsın, tesirini halketsin. Hâsıl
olacak sevâbın nûrundan dünya ve ahiret
hayatımız nurlansın. Vefâtımızdan sonra da amel
defterimize sevapların yazılmasına ve-sile olsun.
Okuyup mânâsı doğrultusunda yaşayanlara, bu
kitabı basıp yayımlayanlara da büyük hayır ve
sevaplar ihsân buyursun. Hiç şüphesiz ki,
Cenâb-ı Allah buna kâdirdir, gücü ona yeter. Ve
O’ndan ihlâsla isteyene icâbet eder.
12
Bir daha, Allah’ın salât ve selâmı, Pey-
gamberlerin Efendisi Hz. Muhammed’in (s.a.v.),
Âilesinin ve Ashâbı’nın ve Kıyamet’e kadar
O’nun nurlu yolunu tâkip eden Müslümanların
üzerine olsun, deriz.
13
Allah’ı Zikretmenin Fazileti
1
Bakara, 152.
2
Ahzab, 41.
3
Ahzab, 35.
4 A’raf, 205
.
15
Zikirle İlgili Bazı Hadis-i Şerifler
5
Buhâri, Bkz. Fethu’l-Bârî (11/203); Müslim, "İçerisinde Al-
lah’ın zikredildiği ev ile içerisinde Allah'ın zikredilmediği
evin benzeri, ölü ile diri gibidir." lafzıyla rivayet eder
(1/539).
6
Tirmizi, (5/459), İbn Mâce (2/1245). Bkz. Sahih-i İbn Mâce
(2/326); Sahih-i Tirmizi (3/139).
16
onunla beraberim, yanındayım. O beni gön-
lünde zikrettikçe ben de onu öyle zikrederim. Bir
cemâatte anarsa, ben de onu daha hayırlı bir
cemâatte anarım. Bana bir karış yaklaşırsa, ona
bir arşın yaklaşırım. Bana bir arşın yaklaşırsa,
ben ona bir kulaç yaklaşırım. Bana yürüyerek
gelene de koşarak giderim.”7
“Abdullah İbn Busr'den (r.a.) rivâyet edi-
liyor: Bir adam Resûlullah (s.a.v.) Efendimize
dedi ki: “İslâm’ın emir ve kuralları çok-tur.
Hepsini yapamıyorum. Bana hafif ve ko-lay bir
şey öğretin ki, ona yapışayım ve ra-hatlayayım.”
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) de şöyle buyurdu:
“O halde Allah'ı bol bol an ki, dilin O’nun zikri
ile nemli kalsın.” Başka bir tâbirle, “Dilin
kururcasına onu an.”8
"Kim Allah'ın Kitabı’ndan bir harf okursa,
ona bununla bir sevap vardır ve her sevap on
misli iledir. (Elif Lâm Mîm) bir harftir
demiyorum. Lâkin; Elif bir harf, Lâm bir harf,
Mîm bir harftir.”9
7
Buhâri, (8/171), Müslim (4/2061), Lafızlar Buhâri.
8
Tirmizi, (5/458), İbn Mâce (2/1246); Bkz. Sahih-i Tirmizi
(3/139), Sahih-i İbn Mâce, (2/317).
9
Tirmizi, (5/175), Bkz. Sahihu’t-Tirmizi (3/9), Sahihu Cami-
i’s-Sağir (5/340).
17
“Ukbe İbn Âmir'den (r.a.) rivâyet e-
dildiğine göre, o şöyle demiştir: Biz Suffe'de
iken Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) bize geldi ve
biz Suffe ehline şöyle buyurdu: “Her sabah
Buthan veya Akik denilen yere gidip oradan iki
sapasağlam deve getirmek istemez miydiniz?
Hem de rahat bir şekilde, ak-rabalardan
kesilmeden ve helâlinden bu develeri getirip
ondan istifâde etmeyi istemez misiniz?” “Hiç
şüphesiz ya Resûlallah!” dediler. Resûlullah
Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Öyleyse
mescide her gün erken gitmeye bakınız. Orada
Kur’an’dan hiç olmazsa iki âyet, iki devenin
kazancından Allah indinde daha kârlıdır. Üç âyet
öğrenip okursanız üç deveden, dört âyet öğrenip
okursanız dört deveden ve öğrenip okuduğunuz
âyetler adedince develer kazanmaktan daha
hayırlıdır.”10
10
Müslim, (1/553).
18
Yine Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Bulunduğu yerden Allah'ı zikretmeden
kalkan, yani oturduğu yerde Rabbini anmayan
pişman olur, zarar görür. Yatağına uzanan
kimse, Allah'ı hatırlamadan yatarsa yine zararlı
sayılır.”11
“Bulundukları toplantıda Allah'ı anmayan,
O’ndan bahsetmeyen, yani zikredip, Peygambe-
ri’ne salât ve selâm okumayanlar hüsrandadır.
Kusur etmiş sayılırlar. Allah, dilerse bunları
affeder ve dilerse azap eder.”12
“Allah'ı zikretmedikleri bir toplantıdan
kalkanlar, eşeğin leşine benzer bir şeyin et-
rafında toplanıp kalkmış gibidirler (sevap
kazanamazlar). Bunun için de pişman olurlar.”13
11
Ebu Davud (4/264) ve diğerleri. Bkz. Sahihu’l-Câmi
(5/342).
12
Tirmizi, Bkz. Sahih-i Tirmizi (3/140).
13
Ebu Davud, (4/264), Ahmed (2/389). Bkz. Sahihu’l-Cami
(5/176).
19
1- Uykudan Uyanınca Okunacak Dualar
”ا َ ْل َح ْمدُ هللِ الَّذِي أَحْ َيانَا َب ْع َد َما أ َ َماتَنَا َو ِإلَ ْي ِه
“ور ُ ُّالن
ُ ش
Elhamdulillâhillezi ehyânâ ba’de mâ emâtenâ
ve ileyhin-nuşûr.
14
Buhâri, Bkz. Fethu’l-Bârî (11/113); Müslim (4/2083).
20
2. Allah’tan başka hakkıyla ibadet
edilecek başka bir ilah yoktur. O tektir ve
hiçbir ortağı yoktur. Mülk O’nundur. Hamd
O’nadır. O Kadir’dir. Her şeye gücü yetendir.
Allah’ı (cc) her türlü noksanlıktan tenzih
ederim. Hamd Allah’adır. Allah’dan başka
hakkıyla ibadet edilecek başka bir ilah yoktur.
Allah en büyüktür. Yüce ve A’zim olan
Allah’tan başka güç ve kuvvet sahibi yoktur.
Rabbim beni bağışla.15
َ عافَانِي في ِ َج
َّ َو َرد،سدِي َ ”ا َ ْل َح ْمدُ ِهللِ الَّذِي
“ َوأَذِنَ لي ِ بِ ِذك ِر ِه،ي ُروحِ ي
ْ َّ َعل
َ
Elhamdulillâhillezi â’fâni fî cesedî ve
radde aleyye rûhî ve ezine lî bi zikrihi.
15
“Kim böyle derse bağışlanır, dua ederse duası kabul
edilir. Eğer kalkar ve abdest alır, sonra namaz kılarsa
namazı kabul edilir.” Buhâri, Bkz. Fethu’l-Bârî (3/39) ve
diğerleri. Lafızlar İbn Mâce. Bkz. Sahih-i İbn Mâce
(2/335).
21
kendisini zikretmeme izin veren Allah’a hamd
olsun.”16
ض ت َواأل َ ْر ِ س َم َاوا ِ ق ال َّ ﴿إِ َّن فِي خ َْل ِ
ب * األلبَا ِت ِأل ْولِي ْ ُ ار آليَا ٍ اختِالَفِ اللَّ ْي ِل َوالنَّ َه ِ َو ْ
ى ُجنُو ِب ِه ْم َ َ َ َ لع و ًا د و ع ُ ق و
َ َ ً َ ُ ا م اي ق
ِ َّ
َّللا ونَ رَ ُ ُ
ك ْ
ذ ي ِينَ الَّذ
ض َربَّنَا َما ت َواأل ْر ِ َ س َم َاوا ِ ق ال َّ ْ
َويَتفك ُرونَ فِي خَل ِ َّ َ َ
ار * َربَّنَا اب النَّ ِ عذَ َ س ْب َحانَكَ فَ ِقنَا َ َخلَ ْقتَ هَذا بَاطِ الً ُ
َّ
ار فَقَ ْد أ ْخزَ ْيتَهُ َو َما لِلظالِمِ ينَ مِ ْن َ إِنَّكَ َمن ت ُ ْدخِ ِل النَّ َ
ان أ َ ْن ِ ِ م
َ يإل ل
ِ ِي د َا ن ُ ي ًا ي د
ِ َا نمُ َا ن ع
ْ مِ س
َ ار * َّربَّنَا إِ َّننَا ص ٍ أَن َ
عنَّا آمِ نُواْ ِب َر ِب ُك ْم فَآ َمنَّا َربَّنَا فَا ْغف ِْر لَنَا ذُنُوبَنَا َوكَف ِْر َ
عدتَّنَا س ِيئ َاتِنَا َوت ََوفَّنَا َم َع األب َْر ِار * َربَّنَا َوآتِنَا َما َو َ َ
ِفسلِكَ َولَ ت ُ ْخ ِزنَا يَ ْو َم ْال ِقيَا َم ِة إِنَّكَ لَ ت ُ ْخل ُ علَى ُر ُ َ
ع َم َل ضي ُع َ اب لَ ُه ْم َربُّ ُه ْم أَنِي لَ أ ُ ِ ْالمِ يعَادَ * فَا ْست َ َج َ
ض ض ُكم ِمن بَ ْع ٍ عامِ ٍل ِمن ُكم ِمن ذَك ٍَر أ َ ْو أُنثَى بَ ْع ُ َ
ار ِه ْم َوأوذُواْ فِي ُ فَالَّذِينَ هَا َج ُرواْ َوأ ُ ْخ ِر ُجواْ مِ ن ِديَ ِ
ع ْن ُه ْم َ
س ِيئ َاتِ ِه ْم س ِبيلِي َوقَاتَلُواْ َوقُتِلُواْ ألُكَف َِر َّن َ َ
ار ث َ َوابًا َ ُ ه ْ
ن َ أل ا اهَ ت
ِ حْ َ ت ن مِ ي ر ِ جْ َ ت ت
ٍ ا َّ نجُْ َ م ه َّ نَ ل خِ ْ
د ُ أل َو
ب * لَ َيغُ َّرنكََّ َ ِ ا و َّ ث ال نُ س ح
ِ ِ َ ُ َُ ُ ْه د ِنع َّ
َّللا و َّ
َّللا د ِن ع ن ِم
16
Tirmizi (5/473). Bkz. Sahih-i Tirmizi (3/144).
22
ع قَلِي ٌل ث ُ َّم َمأ ْ َوا ُه ْم ٌ تَقَلُّبُ الَّذِينَ َكف َُرواْ فِي ْالبِالَ ِد * َمت َا
س ْالمِ َهادُ * لَك ِِن الَّذِينَ اتقَ ْوا َربَّ ُه ْم ل ُه ْم
َ ْ َّ َ َْج َهنَّ ُم َوبِئ
ًار خَا ِلدِينَ فِي َها نُ ُزل َ
ُ َجْري مِ ن تَحْ تِ َها األ ْن َه ِ َجنَّاتٌ ت
َّللاِ َخي ٌْر ِلألَب َْر ِار * َو ِإ َّن مِ ْن َّ ِم ْن عِن ِد
َّ ََّللاِ َو َما عِند
نز َل ِإلَ ْي ُك ْم َو َمآ ِ ُ اَّللِ َو َما أ ِ أ َ ْه ِل ْال ِكت َا
َّ ب لَ َمن يُؤْ مِ نُ ِب
َّللاِ ث َ َمنًا
َّ ت ِ نز َل ِإلَ ْي ِه ْم خَا ِشعِينَ ِ ََّّللِ لَ َي ْشت َُرونَ ِبآ َيا ِ ُأ
س ِري ُع َ ََّللا َ َ
َّ قَلِيال أ ْولـئِكَ ل ُه ْم أجْ ُره ْم عِندَ َربِ ِه ْم إِن
َّ ُ َ ُ ً
ْصابِ ُروا َ صبِ ُرواْ َو ْ ب * يَا أَيُّ َها الَّذِينَ آ َمنُواْ ا ِ سا َ ِْالح
َّللاَ لَعَل ُك ْم ت ُ ْف ِلحُونَ ﴾ [سورة آل َّ ْ ْ
َّ َو َرابِطوا َواتَّقُوا ُ
[200 -190 :عمران
4. “Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile
gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde aklı
selim sahipleri için gerçekten açık ibretler
vardır. Onlar; ayakta dururken, otururken,
yanları üzerinde yatarken (her vakit) Allah'ı
anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında
derin derin düşünürler. (Ve şöyle derler)
Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni
tesbih ederiz. Bizi cehennem azâbından koru! Ey
Rabbimiz! Doğrusu sen, kimi cehenneme
koyarsan, artık onu rüsvay etmişsindir.
Zâlimlerin hiç yardımcıları yoktur. Ey
23
Rabbimiz! Gerçek şu ki, biz, (Rabbinize inanın!)
diye imâna çağıran bir dâvetçi-yi (Peygamberi
(s.a.v.), Kur’ân’ı) işittik, hemen iman ettik. Artık
bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört,
ruhumuzu iyilerle beraber al, ey Rabbimiz!..
Rabbimiz! Bize, peygamberlerin vâsıtasiyle
vaadettiklerini de ikram et ve kıyamet günü de
bizi rezîl-rüsvây etme, şüphesiz sen vaadinden
cay-mazsın!. Bunun üzerine Rableri, onların du-
âlarını kabul etti. (Dedi ki:) Ben, erkek olsun
kadın olsun –ki hep birbirinizdensiniz- içinizden
(hayırlı) iş işleyen hiçbir kimsenin yaptığını boşa
çıkarmayacağım. Onlar ki, hicret ettiler, yurtla-
rından çıkarıldılar, benim yolumda eziyete uğra-
dılar, çarpıştılar ve öldürüldüler; and olsun, ben
de onların kötülüklerini örteceğim ve onları,
altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım.
Bu mükâfat, Allah tarafındandır. Güzel karşılık
ve üstün sevap Allah'ın yanındadır. İnkârcıların
(refah içinde) diyar diyar dolaşması, sakın seni
aldatmasın. Azıcık bir menfaattir o, sonra onla-
rın varacakları yer, cehennemdir. O ne kötü varış
yeridir. Fakat Rablerine karşı gelmekten sakı-
nanlar için, Allah tarafından bir ikram olarak
altlarından ırmaklar akan, ebedî olarak kalacak-
ları cennetler vardır. İyi kişiler için Allah katın-
24
daki (nimetler) daha hayırlıdır. Ehl-i kitaptan
öyleleri var ki, Allah’a, hem size indirilene, hem
de kendilerine indirilene tam bir samimiyetle ve
Allah'a boyun eğerek iman ederler. Allah'ın
âyetlerini az bir paraya satmazlar. İşte onlar için
Rableri katında ecirleri vardır. Şüphesiz Allah,
hesâbı çabuk görendir. Ey iman edenler!
Sabredin, (düşman karşısında) sebat gösterin,
hazırlıklı ve uyanık bulunun ve Allah’tan korkun
ki, başarıya erişebilesiniz.”17
17
Âl-i İmran, 190-200. (Buhâri, Bkz. Fethu’l-Bârî (8/237);
Müslim, (1/530).
25
5. “Bu elbiseyi bana giydiren ve hiçbir
güç-kuvvet kullanmadan onu bana nasib eden
Allah’a hamd olsun.”18
18
Nesâi dışında diğer sünen sahipleri tahric etmiştir. Bkz.
İrvâu’l-Galîl (7/47).
19
Ebu Davud, Tirmizi, Bağavi. Bkz. el-Elbâni, Muhtasaru
Şemâili’t-Tirmizi (s.47).
26
4- Yeni Elbise Giyene Yapılacak Dua
“ِف هللاُ ت َ َعالَى
ُ ”ت ُ ْبلِي َوي ُْخل
Tublî ve yuhlifullâhu teâ’lâ.
20
Ebu Davud (4/41). Bkz. Sahih-i Ebu Davud (2/760).
21
İbn Mâce (2/1178); Bağavi (12/41). Bkz. Sahih-i İbn Mâce
(2/275).
22
Tirmizi (2/505) ve diğr. Bkz. İrvâu’l-Galîl (h.49). Sahihu’l-
Cami (3/203).
27
6- Tuvalete Girerken Okunan Dua
ِ ُ”[ ِبس ِْم هللاِ] اَللَّ ُه َّم ِإني ِ أَعُوذُ ِبكَ مِ نَ ْال ُخب
ث
“ث ِ َِو ْال َخ َبائ
(Bismillâh) Allâhumme innî e’ûzu bike
minel hubusi vel habâis
23
Buhâri (1/45); Müslim (1/283). [Bismillah -Allah'ın adıyla]
ziyadesini Said b. Mansur tahric etmiştir. Bkz. Fethu’l-Bârî
(1/244).
24
Nesâi'den başka diğer sünen sahipleri tahric etmiştir.
Nesâi ise Amelü’l-Yevm ve’l-Leyle'de tahric etmiştir. Bkz.
Zâdü’l-Meâd (2/387).
28
“ِ”بِس ِْـم هللا
12. “Bismillâh” “Allah'ın adıyla”25
25
Ebu Davud, İbn Mâce, Ahmed; Bkz. İrvâu’l-Galîl (1/122).
26
Müslim (1/209).
29
Allâhummec a’lnî minet-tevvâbîne vec
a’lnî minel mutetâhhirîn.
َّ أ َ ْشـ َهدُ أ َ ْن لَ ِإلَهَ ِإل، َس ْب َحانَكَ ال َّل ُه َّم َو ِب َح ْمدِك
ُ ”
“ َ أ َ ْستَغف ُِركَ َوأتوبُ إِليْك، َأ َ ْنت
َ ُ َ ْ
Subhâneke Allâhumme ve bîhamdike
eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve
etûbû ileyk.
27
Tirmizi, (1/78); Bkz. Sahih-i Süneni Tirmizi (1/18).
28
Nesâi, Amelü’l-Yevm ve’l-Leyle (s.173); Bkz. İrvâu’l-Galil
(1/135-2/94).
30
َ َولَ َح ْو َل َولَ قُ َّوة،ِلى هللا
َ عَ ُ ت ََو َّك ْلت،ِ”بِس ِْم هللا
“ِإِلَّ بِاهلل
Bismillâh tevekkeltu alellâh velâ havle
velâ guvvete illâ billâh.
29
Ebu Davud (4/325), Tirmizi (5/490), Bkz. Sahih-i Tirmizi
(3/151).
31
tan ve bana karşı bilinçsizce davranılmasın-
dan sana sığınırım.”30
30
Sünen sahipleri; Bkz. Sahih-i Tirmizi (3/152), Sahih-i İbn
Mâce (2/336).
31
Ebu Davud (4/325) tahric etti. Allâme b. Baz, (Tuhfetü’l-
Ahyar s.28) isnadının hasen olduğunu söyler. Bir diğer
sahih hadis de şöyledir: “Kişi evine girerken ve yemek
yerken Allah'ı zikrettiğinde şeytan (ashabına): “Size ne
geceleyecek yer var, ne de akşam yemeği.” der. Müslim,
(h.2018).
32
َومِ ْن،ًص ِري نُورا َ َ َوفي ِ ب،ًس ْمعي ِ نُورا َ ِ َوفي،ًنُورا
ً،ع ْن يَمِ يني ِ نُورا َ َو، َومِ ْن تَحْ تي ِ نُورا،ًفَ ْوقِي نُورا
ً
ْ
ِ َومِ ْن خَلفي،ً َومِ ْن أ َ َمامِ ي نُورا،ًع ْن ِش َمالي ِ نُورا َ َو
،ً َوأَعْظِ ْم لي ِ نُورا،ً َواجْ َع ْل في ِ نَ ْفسِي نُورا،ًنُورا
،ً َواجْ َع ْلني ِ نُورا،ً َواجْ عَ ْل لي ِ نُورا،ًع ِظ ْم لي ِ نُورا َ َو
ِ َ ي ف و ،ً اورُ ن ي بص
ِ َ َ ِع ي ف ْ
ل ع و
َ َْ اج ،ً اورُ ن ِ ِاَللَّ ُ َّ ْط
ي ن ع أ مه
ً،ش ْع ِري نُورا َ ِ َوفي، َوفي ِ دَمِ ي نورا،ًلَحْ مي ِ نُورا
ً ُ
ِ َوفي ِ بَش َِري نُورا“ًً ”اَللَّ ُه َّم اجْ عَ ْل لي ِ نُورا في
ً
َو ِز ْدنِي،ًظامِي“ َو ِز ْدنِي نُورا َ قَب ِْري َونُورا ً في ِ ِع
علَى َ ً َو ِز ْدنِي نُورا“ًً ” َوهَبْ لي ِ نُورا،ًنُورا
“ورٍ ُن
Allâhummec a’l fî galbî nûran ve fî lisânî
nûran ve fî sem’î nûran ve fî basarî nûran ve
min fevgî nûran ve min tahtî nûran ve a’n
yemînî nûran ve a’n şimâlî nûran ve min
emâmî nûran ve min halfi nûran vec a’l fî
nefsî nûran ve a’zim lî nûran ve a’zzim lî
nûran vec a’llî nûran veca’lnî nûran.
Allâhumme âtinî nûran vec’al fî asabî nûran
ve fî lahmî nûran ve fî demî nûran ve fî şa’rî
nûran ve fî beşerî nûran. Allâhummec’al lî
33
nûran fî gabrî ve nûran fi i’zâmî ve zidnî
nûran ve zidnî nûran ve zidnî nûran ve heblî
nûran a’lâ nûr.
32
Bu hasletlerin hepsi için Buhâri (11/116; .6316) ve Müslim
(1/526, 526, 530; h. 763).
33
Tirmizi h.3419 (5/483).
34
Buhâri, el-Edebü’l-Müfred (s.258; h.695). el-Elbâni “Hadis
sahihtir.” der. Bkz. Sahihu’l-Edebi’l-Müfred (h.536).
35
İbn Hacer Fethu’l-Bârî ve Kitabu’d-Dua'da İbn Ebi Âsım'a
isnaden. Bkz. Fethu’l-Bârî (11/118): “Çeşitli rivayetlerde
yirmi beş haslet toplandı.” demiştir.
34
، َوبِ َوجْ ِه ِه ْالك َِر ِيم،”أ َعُوذُ بِاهللِ ْالعَظِ ِيم
،ِالر ِج ِيم ”بِس ِْم هللا َّ ان ِ ط َّ مِ نَ ال،طانِ ِه ْالقَ ِديِ ِم
َ ش ْي َ س ْل
ُ َو
َّ
ْعلَى َرسُو ِل هللاِ“ ” اَلل ُه َّم ا ْفتَح َ سالَ ُمَّ صالَة ُ“ ” َوال َّ َوال
“ َاب َرحْ َمتِكَ لي ِ أَب َْو
E’uzubillâhil azîm ve bi vechihil Kerîm
ve sultânihil gadîm mineşşeytânirracîm
Bismillâh, vessalâtu vesselâmu a’lâ Rasulillâh
Allâhummeftehlî ebvâbe rahmetik.
36
Ebu Davud, Bkz. Sahihu'l-Câmi (h.4591).
37
İbn es-Sünnî (h.88); el-Elbâni “hadis hasendir” der.
38
Ebu Davud (1/126). Bkz. Sahihu’l-Cami (1/528).
39
Müslim (1/126). İbn Mâce'nin Sünen’inde Fâtıma (r.anha)-
nın hadisinden: “Allah'ım günahlarımı bağışla ve bana
rahmetinin kapılarını aç.” el-Elbâni, şevahidi dolayısıyla
sahih olduğunu söyler. Bkz. Sahih-i İbn Mâce (1/128,
129).
35
14- Camiden Çıkarken Okunan Dua
ُ علَى َر
،ِسو ِل هللا َ سالَ ُم َّ صالَة ُ َوالَّ ” ِبس ِْم هللاِ َوال
َْص ْمنِي مِ ن
ِ عا م ه
َّ ُ َّ للَ ا ، ل
َِك ض
ْ َ ف ن ْ ِاَللَّ ُه َّم ِإنِي أ َ ْسأَلُكَ م
“الر ِج ِيم
َّ انِ ط َ ش ْي َّ ال
Bismillâh vessalâtu vesselâmu a’lâ
Rasululillâh, Allâhumme innî es eluke min
fadlik. Allâhumme’simnî mineşşeytanirracîm.
40
Bkz. (20) rakamlı hadis rivayetlerinin tahrici. [Allah’ım!
Beni kovulmuş şeytandan koru!] ziyadesi İbn Mâce'de.
Bkz. Sahih-i İbn Mâce (1/129).
36
müezzin “Hayye ale’s-Salâh” ve “Hayye
ale’l-Felâh” dediğinde;
41
Buhâri, (1/152); Müslim (1/288).
42
Müslim (1/290).
37
24. “Ezan bitince, Peygamber Efendimize
salât ve selâm okunur.”43
43
İbn Huzeyme, es-Sahih (1/220).
44
Müslim, (1/288).
38
26. “Müslüman, ezan ile kâmet arasında
kendisi için dua etsin. Çünkü bu vakitte yapılan
dua reddedilmez.”45
16- Namaza Başlama (İftitah) Duaları
َع ْدتَ اي َك َما بَا َ ”اَللَّ ُه َّم بَا ِع ْد بَ ْينِي َوبَيْنَ َخ
َ َطاي
َ َ اَللَّ ُه َّم نَقنِي مِ ْن َخطاي،ب
اي َ ِ ق َو ْال َم ْغ ِر ِ بَيْنَ ْال َم ْش ِر
ْ َّ
ِ اَلل ُه َّم ا ْغسِلني،ض مِ نَ الدَّن َِس ُ ََك َما يُنَقَّى الث َّ ْوبُ األ ْبي
َ
“ج َو ْال َماءِ َوالبَ َر ِد
ْ ِ اي بِالث َّ ْل
َ َطاي َ مِ ْن َخ
Allâhumme bâ’id beyni ve beyne
hatâyâye kema bâ’adte beynel meşrigi vel
mağrib. Allâhumme neggıni min hatâyâye
kemâ yunaggas sevbul ebyadu mined-denes.
Allâhummeğ-silnî min hatâyâye bisselci vel
mâi vel berad.
45
Buhâri (1/152); Tırnak içindeki kısım Beyhâki'den (1/410)
Allâme Abdullah b. Baz, (Tuhfetü’l-Ahyar s.38) bu ziyade-
nin geldiği isnadın hasen olduğunu söyler. Tirmizi, Ebu
Davud, Ahmed; Bkz. İrvâu’l-Galil (1/262).
39
beni de günahlarımdan temizle. Allahım!
Hatalarımı kar, su ve dolu ile yıka.”46
َ َ َوتَب، َس ْب َحانَكَ اللَّ ُه َّم َوبِ َح ْمدِك
، َاركَ ا ْس ُمك ُ ”
“ َغي ُْرك َ َ َولَ إِلَه، ََوتَعَالَى َجدُّك
Subhâhekel-lâhumme ve bihamdik ve tebâre
kesmuk veteâ’lâ cedduk velâ ilâhe ğayruk.
46
Buhâri (1/181); Müslim (1/419).
47
Sünen Sahipleri. Bkz. Sahih-i Tirmizi (1/77); Sahih-i İbn
Mâce (1/1359)).
40
س ِن َ ْ َوا ْه ِدنِي ِألَح. َوب إِلَّ أ َ ْنت َ َُجمِ يعا ً إِنَّهُ لَيَ ْغف ُِر الذُّن
عنِي َ ف َ َّ
ْ َوا، َسنِ َها إَل أ ْنت
ْ ص ِر َ ْق لَ يَ ْهدِي ألَح ِ َاْأل َ ْخال
َ
َ لَبَّيْك، َسيِئ َ َها إِلَّ أ ْنت َ عنِي َ ف ُ ص ِر ْ َ لَي،سيِئ َ َها َ
أَنَا، َْس ِإلَيْكَ يَ ل ر
ُّ َّ
ش الو َ ، ي
َْك َ د ي
َ ب
ِ ُ ه ُّ لكُ ْر
ُ يخَ ْ
ال و
َ ، َْك يَ دعْ س
َ َو
ُ أ َ ْست َ ْغف ُِركَ َوأَتُوب، َار ْكتَ َوت َ َعالَيْت َ َ ب َ ت ، َْكي َ لإ
ِ َ ِب
و َك
“ َِإلَيْك
Veccehtu vechiye lillezi fetaras-semâvâti vel-
arda hanîfen vemâ ene minel-muşrikîn, inne
salâtî ve nusukî ve mahyâye ve memâtî lillâhi
rabbil-â’lemin la şerîkeleh ve bi zalike umirtu
ve ene minel muslimîn. Allahumme entel
meliku lâ ilâhe illâ ente. Ente rabbî ve ene
a’bduke zalemtu nefsî fağfirlî zunûbî cemîa’n
innehû lâ yağfiruz-zunûbe illâ ente vehdinî
liahsenil-ahlâki lâ yehdi ahsenihâ illâ ente
vasrif annî seyyiehâ lâ yesrifu a’nnî seyyiehâ
illâ ente, lebbeyke ve sa’deyk vel hayru
kulluhû bi yedeyk veş-şerru leyse ileyk ene
bike ve ileyk tebârakte vetea’leyte estağfiruke
ve etûbu ileyk.
41
değilim. Benim namazın, kubanım hayatım ve
ölümüm alemlerin rabbi olan Allah içindir.
O’nun hiçbir ortağı yoktur. Ben bununla
emrolundum ve ben Müslümanlardanım.
Allahım! Sen meliksin. Senden başka
hakkıyla ibadet edilecek başka bir ilah yoktur.
Sen benim Rabbimsin, bende senin kulunum.
Ben nefsime zulmettimve günahımı itiraf
ettim. Günahlarımın hepsini bağışla. Günahla-
rı ancak sen bağışlarsın. Bana ahlakın en
güzelini ver. Ahlakın en güzelini ancak sen
verirsin. Kötü ahlaktan beni uzaklaştır. Kötü
ahlaktan ancak sen uzaklaştırırsın. Buyur
Allahım buyur emrine amâdeyim. Hayrın
hepsi senin elindedir. Şerri ise emretmezsin.
Ben senin içinim ve dönüşde sanadır. Mübâ-
rek ve yüce olan sensin. Senden bağışlanma
diler ve sana tövbe ederim.”48
َو ِإس َْرافِي َل،َ َومِ يكَـائِيل،َ”اَل َّل ُهـ َّم َربَّ َجب َْرائِيل
،ش َهادَ ِة ِ عـال َِم ْالغَ ْي
َّ ب َوال ِ ت َواأل َ ْر
َ ،ض ِ فَاطِ َر السَّما َ َوا
. َأ َ ْنتَ تَحْ ُك ُم بَيْنَ ِعبَادِكَ فِي َما كَانوا فِي ِه يَخت ِلفون
ُ َ ْ ُ
48
Müslim, 1/534.
42
ِ ِف فِي ِه مِ نَ ْال َح
ق بِإ ِ ْذنِكَ إِنَّـكَ ت َ ْهدِي َ اختُل
ْ اِ ْهدِني ِ ِل َما
“ص َراطٍ ُم ْستَق ٍِيمِ َم ْن تَشَا ُء إِلَى
Allâhumme rabbe Cebrâîle ve Mîkâîle ve
İsrâfîle fâtiris-semâvâti vel-ard, â’limil-ğaybi
veş-şehâdeti ente tahkumu beyne i’bâdike
fîmâ kânû fîhi yehtelifûn. İhdinî limah-tulife
fîhî minel-hakki biiznike inneke tehdî men
teşâu ilâ sirâtim-mustakîm.
49
Müslim, 1/534
43
Allâhu Ekber Kebirâ Allâhu Ekber Kebirâ
Allâhu Ekber Kebirâ.Vel- hamdulillâhi kesirâ
vel-hamdulillâhi kesirâ vel-hamdulillâhi
kesirâ ve subhânallâhi bukratev-ve asîla
(üçkere) Euzubillâhimineşşeytâni min nefhi-
hî ve nefsi-hî ve hemzi-hî.
50
Ebû Dâvud (1/203); İbn Mâce (1/265); Ahmed (4/85).
Müslim, İbn Ömer (r.a.)'dan benzerini tahric etmiştir, onda
bir de kıssa zikredilir (1/420).
44
َ[ولَك َ ]ض َو َم ْن فِي ِه َّن ِ ت َواأل َ ْر َّ لَكَ ُم ْلكُ ال
ِ س َم َاوا
ََ[ولك َ ]ض ِ األر
ْ ت َو ِ سـ َم َاوا َّ ال َح ْمـدُ] [أ َ ْنتَ َم ِلكُ ال
َ َوقَ ْولـك، َو َوعْـدُكَ ال َح ُّق،ال َح ْمدُ] [أ َ ْنتَ ْال َح ُّق
ُ ْ
،ار َح ٌّق ُ َّ َوالن، َو ْال َجنَّةُ َح ٌّق، َو ِلقَاؤُكَ ْال َح ُّق،ْال َح ُّق
سلَّ َم َح ٌّق َ ُصلَّى هللا
َ علَ ْي ِه َو َ ٌ َو ُم َح َّمد،َوالنَّ ِبيُّونَ َح ٌّق
، ُعلَيْكَ ت ََو َّك ْلت َ َ ْ ْ َعة ُ َح ٌّق] [اَللَّ ُه َّم لَك
و ُت مَ لس َ أ َ َوالسَّا
َ
َ َوإِليْك، ُص ْمت َ َ
َ َوبِكَ خَا، ُ َوإِليْكَ أ َنبْت، َُوبِكَ آ َمنت ْ
َو َما، ُ َو َما أ َ َّخ ْرت، ُ فَا ْغف ِْر لي ِ َماقَدَّ ْمت. َُحا َك ْمت
َ َو َما أ َ ْعلَ ْنتُ أ َ ْنتَ ْال ُمقَ ِد ُم َوأ َ ْنتَ ْال ُم َؤ ِخ ُر ل، ُأَس َْر ْرت
“ َ أ َ ْنتَ ِإلَهي ِ لَ ِإلَهَ ِإلَّ أ َ ْنت، َِإلَهَ ِإلَّ أ َ ْنت
Allâhumme lekel-hamdu ente nûrus-semâvâti
vel-ardi vemen fîhinne. Velekel-hamdu ente
kayyimus-semâvâti vel-ardi vemen fihinne.
(velekel hamdu ente rabbus-semâvâti vel-ardi
vemen fihinne) (Velekel hamdu leke mulkus-
semâvâti vel-ardi vemen fihinne) (velekel
hamdu) (ente melikus-semâvâti vel ardi)
(velekel hamdu) (entel-haliku ve va’duke-l
hakku ve kavlukel hakku veligâuke hakkun
vel-cennetu hakkun vennâru hakkun ven-
nebbiyyûne hakkun ve Muhammedun sallahu
aleyhi vesellem hakkun vessâa’tu hakkun)
45
(Allâhumme leke eslemtu ve a’leyke
tevekkeltu ve bike âmentu ve ileyke enebtu ve
bike hâsemtu ve ileyke hâkemtu fağfirlî ve mâ
kaddemtu ve mâ ehhartu ve m esrartu ve mâ
a’lentu entel-mukaddimu ve entel-muahhiru
lâ ilâhe illâ ente, ente ilâhî lâ ilâhe illâ ente.
51
Buhâri, Bkz. Fethu’l-Bârî (3/3; 11/116; 13/371, 423, 465);
Müslim, özetle benzerini rivayet etmiştir (1/532).
46
“ي ْالعَظِ ِيم
َ ِس ْب َحانَ َرب
ُ ”
33. (Üç kez) “Sübhâne Rabbiyel azîm”
“Yüce Rabbimi, bütün noksan sıfatlardan
tenzih ederim.”52
“ِ س ْب َحانَكَ اللَّ ُه َّم َر َّبنَا َو ِب َح ْمدِكَ اللَّ ُه َّم ا ْغف ِْر لي
ُ ”
Subhâneke Allâhumme Rabbenâ ve bi hamdik
Allâhumme-ğfirlî.
52
Sünen sahipleri ve Ahmed. Bkz. Sahih-i Tirmizi (1/83).
53
Buhâri (1/99); Müslim (1/350).
54
Müslim (1/353); Ebu Davud (1/230).
47
، ُ َولَكَ أ َ ْسلَ ْمت، ُ َوبِكَ آ َم ْنت، ُ”اَللَّ ُه َّم لَكَ َر َك ْعت
ظمِ ـيْ ع َ ص ِري َو ُم ِخي َو َ َس ْمعِي َوب َ َش َع لَك َ َخ
“ َو َما ا ْستَقَ َّل بِ ِه قَدَمِي،صبِي َ عَ َو
36. “Allahım! Sana rükû ettim. Sana
îmân ettim ve sana teslim oldum. Kulağım,
gözüm, beynim, kemiğim, sinirim ve bedenim
sana boyun eğdi.”55
48
Semia’llâhu limen hamideh.
57
Buhâri, Bkz. Fethu’l-Bârî (2/284).
49
limâ a’tayte ve lâ mu’tıye limâ mena’te ve lâ
yenfeu’ zel-ceddi minkel-ceddu.
58
Müslim, 1/346.
59
Sünen sahipleri ve Ahmed tahric etmiştir. Bkz. Sahih-i Tir-
mizi, 1/83.
50
“ِ س ْب َحانَكَ اللَّ ُه َّم َربَّنَا َوبِ َح ْمدِكَ اللَّ ُه َّم إ ْغف ِْر لي
ُ ”
60
Buhâri, Müslim. Tahrici geçti. Bkz. 34.
61
Müslim, 1/533. Tahrici geçti. Bkz.35.
51
44. “Allahım! Senin için secde ettim,
sana îmân ettim ve sana teslim oldum.
Yüzümü; onu yaratan ve ona şekil veren,
onda göz ve kulak veren Allah’a secde etti.
Takdir eden ve şekil verenlerin en güzeli olan
Allah'ın bereketi pek çoktur.”62
َو،ِ َو ْال َملَ ُكوت،ِس ْب َحـانَ ذِي ْال َجبَ ُروت ُ ”
َ ْال ِكب ِْر َياءِ َو ْال َع
“ظ َم ِة
45. “Gücü her şeye yeten , hükümranlık,
büyüklük ve azamet sahibini olan Allah’ı her
türlü noksan sıfatlardan tenzih ederim.”63
ُ َوأ َ َّولَه،ُ ِدقَّهُ َو ِجلَّه،ُ”اَللَّ ُه َّم ا ْغف ِْر لي ِ ذَ ْن ِبي ُكلَّه
“ُعال ِن َيتَهُ َوس َِّرهَ َوآخِ َرهُ َو
46. “Allahım! İşlemiş olduğum günahla-
rın hepsini; büyüğünü ve küçüğünü, ilkini ve
sonuncusunu, gizlisini ve açık olanını bağış-
la.”64
62
Müslim, 1/534 ve diğerleri.
63
Ebu Davud 1/230. Ahmed, Nesâi, el-Elbâni, “Sahihtir”
demiştir. Bkz. Sahih-i Ebi Dâvud 1/166).
64
Müslim, 1/350.
52
َ ضاكَ مِ ْن
َو، َسخَطِ ك َ ”اَللَّ ُه َّم إِني ِ أَعُوذُ بِ ِر
صي ُ
ِ ْعقُوبَتِكَ َو أَعُوذ بِكَ مِ ْنكَ لَ أح
ُ ُ بِ ُمعَافَاتِكَ مِ ْن
“ َعلَى نَ ْفسِكَ َعلَيْكَ أ َ ْنتَ َك َما أَثْنَيْت
َ ثَنَا ًء
Allâhumme innî eu’zu bi ridâke min sahatık
ve bi muâ’fâtike min ukûbetik ve eû’zu bike
minke lâ uhsî senâen a’leyke ente kemâ
esneyte a’la nefsike
65
Müslim, 1/532.
53
48. “Rabbim! Beni bağışla. Rabbim! Beni
bağışla.66
66
Ebu Davud, 1/231. Bkz. Sahih-i İbn Mâce, 1/148.
67
Nesâi dışında diğer sünen sahipleri tahric etmiştir. Bkz.
Sahih-i Tirmizi, Sahih-i İbn Mâce, 1/148.
54
50. “Yüzümü, gücü ve kudreti onu yaratan
göz verip gördüren, kulak verip işittiren Allah'a
secde etti. “Övülmeye layık olan her şeyi
mükemmel bir şekilde yaratan Allah’tır.”68
عنِي
َ ض ْع َ َو،ً”اَللَّ ُه َّم ا ْكتُبْ لي ِ ِب َها ِع ْندَكَ أَجْ را
َوتَقَب َّْل َها مِ نِي،ً َواجْ عَ ْل َها لي ِ ِع ْندَكَ ذُ ْخرا،ًبِ َها ِو ْزرا
َ َك َما تَقَب َّْلتَ مِ ْن
“َع ْبدِكَ دَ ُاود
Allahumme-ktub lî bihâ i’ndeke ecran
veda’ a’nnî bihâ ve vizran vec’alhâ lî i’ndeke
zuhran ve tegabbelhâ minnî kemâ tegabbelte
min abdike Dâvud.
68
Tirmizi, 2/474. Ahmed, 2/30; Hâkim “hadis sahihtir” demiş
ve İmam Zehebî de buna muvafakat etmiştir (1/220).
Lafızdaki ziyade Hâkim'in rivayetine aittir.
55
(a.s.)'dan kabul ettiğin gibi benden de kabul
eyle.”69
69
Tirmizi, 2/473; Hakim “hadis sahihtir” demiş ve İmam
Zehebî de buna muvafakat etmiştir, 1/219).
56
hakkıyla ibadet edilecek başka bir ilâh yoktur ve
yine şehâdet ederim ki, Hz. Muhammed,
sallallahu aleyhi ve sellem O'nun kulu ve
Rasûlüdür.”70
70
Buhâri, Bkz. Fethu’l-Bârî, 1/13; Müslim, 1/301.
57
et. Muhakkak ki sen övgüye ve hamd edilmeye
layık olansın.
Allahım! Hz. İbrâhim'e ve Hz. İbrâhim'in
ailesini mübarek kıldığın gibi, Hz. Muhammed'i
ve Hz. Muhammed'in ailesini de mübarek kıl.
Muhakkak ki sen övgüye ve hamd edilmeye
layık olansın.”71
71
Buhâri, Bkz. Fethu’l-Bârî, 6/408.
58
hanımlarını ve zürriyetini de mübarek kıl.
Muhakkak ki sen övgüye ve hamd edilmeye
layık olansın.”72
72
Buhâri, Bkz. Fethu’l-Bârî, 6/407; Müslim, 1/306. Lafızlar
Müslim.
73
Buhâri, 2/102; Müslim, 1/412. Lafızlar Müslim.
59
ُ ب ْالقَب ِْر َوأَعُوذ ِ عذَا َ ”اَللَّ ُه َّم إِنَّي أَعُوذُ بِكَ مِ ْن
ْ ُ َ
َوأعُوذ بِكَ مِ ْن فِتنَ ِة،ِيح الدَّجَّا ِل ِ بِكَ مِ ْن فِتْنَ ِة ْال َمس
ْ
اَلل ُه َّم إِنِي أعُوذ بِكَ مِ نَ ال َمأث َ ِم.ِْال َمحْ يَا َو ْال َم َمات
ْ ُ َ َّ
“َو ْال َم ْغ َر ِم
Allâhumme innî eû’zu bike min a’zâbil-kabr
ve eû’zu bike min fitnetil mesihid-deccal ve
eû’zu bike min fitnetil-mahya vel-memât.
Allâhumme innî eû’zu bike minel-me-semi
vel-mağrem.
74
Buhâri, 2/202; Müslim, 1/412.
60
meğfiraten min i’ndike verhamnî inneke
entel-ğafûrur-rahîm.
75
Buhâri, 8/168; Müslim, 4/2078.
61
daha iyi bilirsin. Şüphesiz sen, öne alan ve
geciktirensin. Senden başka hakkıyla ibadet
edilecek başka bir ilâh yoktur.”76
ش ْك ِركَ َو ُحس ِْن َ ”اَللَّ ُهـ َّم أَعِنِي
ُ َو، َعلَى ِذ ْك ِرك
“ َِعبَادَتِك
Allâhumme ei’nnî a’lâ zikrike ve şukrike ve
husni i’bâdetik.
76
Müslim, 1/534).
77
Ebu Davud, 2/86; Nesâi, 3/53; el-Elbâni, “hadis
sahihtir” der. Bkz. Sahih-i Ebi Dâvud, 1/284).
62
60. “Allahım! Cimrilikten sana sığınırım,
korkaklıktan sana sığınırım, bunaklık veren yaş-
lılıktan sana sığınırım. Dünya fitnesinden ve
kabir azâbından sana sığınırım.”78
ِ َّ”اَللَّ ُه َّم ِإنِي أ َ ْسأَلُكَ ْال َجنَّةَ َوأَعُوذُ ِبكَ مِنَ الن
“ار
78
Buhâri, Bkz. Fethu’l-Bârî, 6/35.
79
Ebu Davud. Bkz. Sahih-i İbn Mâce, 2/328.
63
َش ْوقَّ ظ ِر إِلَى َوجْ ِهكَ َوال َ َّ َوأ َ ْسأَلُكَ لَذَّة َ الن،ِبَ ْعدَ ْال َم ْوت
َّ
،ِضلة ْ
ِ ض َّرةٍ َولَ فِتنَ ٍة ُم ِ ض َّرا َء ُم َ غي ِْر َ ِ إِلَى ِلقَائِكَ في
ْ
“ َان َواجْ عَلنَا ُهدَاة ً ُم ْهتَدِين ِ اإلي َم ِ اَللَّ ُه َّم زَ يِنـَّا بِ ِزينَ ِة
Allâhumme bi i’lmikel ğaybe ve gudretike
a’le-l halgi ahyinî ma a’limte-l hayâte hayran
lî ve teveffenî izâ a’limte-l vefâte hayran lî.
Allâhumme innî es eluke haşyetike fî-l ğaybi
veş-şehâdeti ve es eluke kelimete-l haggi fir-
ridâ vel ğadabi ve es eluke-l gasde fil ğinâ
vel fagr. Ve es eluke naî’men lâ yenfedu ve es
eluke gurrate a’ynin lâ tengatiu’ ve es eluker-
ridâ ba’de-l gadâ-i, ve es eluke berde-l-a’yşi
ba’de-l-mevti ve es eluke lezzeten-nazari ilâ
vechike veş-şevga ilâ ligâ-ike fi ğayri darrâ-e
mudirratin ve lâ fitnetin mudilleh. Allâhumme
zeyyinna bi zinetil-îmân vec-a’lnâ hudâten
muhtedîn.
64
senden hakkıyla korkmayı dilerim. Sinirli ve
sakin halimde hakkı söyleyebilmeyi dilerim.
Senden, zenginlikte ve fakirlikte tutumlu olmayı
dilerim. Senden tükenmeyen bir nimet ve
kesilmeyen bir göz aydınlığı dilerim. Senden,
kaza ve kaderine rıza gösterebilmeyi dilerim.
Senden, ölümden sonra güzel bir hayat isterim.
Senden, vechine bakma lezzetini, zarar veren bir
sıkıntı ve yolundan saptıran bir fitne olmaksızın
sana kavuşma özlemini ”dilerim. Allahım! Bizi,
imanın zinetiyle süsle ve bizleri hidayete
erenlerden ve doğru yolu gösterenlerde eyle. 80
ُ ”اَللَّ ُه َّم إِنِي أ َ ْسأَلُكَ يَا اَهللُ بِأَنَّكَ ْال َواحِ دُ اْأل َ َحد
ً ص َمدُ الَّذِي لَ ْم يَ ِل ْد َو لَ ْم يُولَ ْد َو لَ ْم يَ ُك ْن لَهُ ُكفُوا َّ ال
“ور الَّ َرحِ ي ُم
ُ ُ فغ
َ ْ
ال َت ْ
ن َ أ َكَّ نإ يبو ُ
ِ ِ ِ َ نُ ذ يل ِر
ف ْ
غ َ ت نْ َ أ ،ٌ أ َ َحد
Allâhumme innî es eluke yâ Allâh bi enneke-l
vâhidul-ahadus-samedul lezî lem yelid velem
yû led velem yekul-lehû kufuven ehad. En-
teğfira lî zunûbî inneke entel ğafûrur rahîm.
80
Nesâi, 4/54-55; Ahmed, 4/364 el-Elbâni, “hadis sahihtir”
der. Sahih-i Nesâi, 1/281.
65
63. “Allahım! Ey Allahım! Sen birsin,
Samed’sin. O, doğurmamıştır; doğmamıştır. Hiç
kimse ve hiçbir şey O’na denk değildir. Senden
günahlarımı bağışlamanı dilerim. Zirâ sen,
günahları bağışlayan ve kullarına karşı merha-
metli olansın.”81
َ”اَللَّ ُه َّم ِإنِي أ َ ْسأَلُكَ ِبأ َ َّن َلكَ ْال َح ْمدَ لَ ِإلَهَ ِإلَّ أ َ ْنت
ت ِ س َم َاوا َّ َيا َبدِي َع ال، ُ ْال َمنَّان، ََوحْ دَكَ لَ ش َِريكَ لَك
َ
ي يَا قيُّو ُم ُّ يَا َح،ض يَا ذَا ْال َجالَ ِل َواْ ِإل ْك َر ِام ِ َواْأل َ ْر
“ار ُ َ ْ
ِ َّإِنِي أ َ ْسأَلكَ ال َجنَّة َوأعُوذ بِكَ مِ نَ الن
َ ُ
Allâhumme innî es eluke bi enne leke-l
hamde lâ ilâhe illâ ente vahdeke lâ şerîke
lekel-mennânu ya bedia’as-semavati vel ardi
ya zel celali vel ikrâm yâ hayyu yâ gayyûm
innî es eluke-l cennete ve eû’zu bike minen
nâr.
81
Nesâi, lafzıyla tahric etmiştir, 3/52; Ahmed, 4/338; el-
Elbâni, “hadis sahihtir” der. Bkz. Sahih-i Nesâi, 1/280).
66
Sen bolca nimetler verensin. Ey gökleri ve yeri
yaratan yüce ve ikram sâhibi olan Allahım! Ey
diri ve kendi zatıyla kâim olan Allah’ım! Senden
cenneti isterim, cehennemden de sana sığını-
rım.”82
82
Sünen sahipleri rivayet etmiştir. Bkz. Sahih-i İbn Mâce,
2/329).
67
O’n amuhtaçtır.) Doğurmamıştır; doğmamıştır.
Hiç kimse ve hiçbir şey O’n adenk değildir. ”83
83
Ebu Davud, 2/62. Tirmizi, 5/515. İbn Mâce, 2/1267.
Ahmed, 5/360. Bkz. Sahih-i İbn Mâce, 2/329. Sahih-i
Tirmizi, 3/163.
84
Müslim, 1/414.
68
Lâ ilâhe illallâhu vahdehû lâ şerîke leh, lehul
mulku velehul hamdu ve huve a’lâ kulli şeyin
gadîr. Allâhumme lâ mânia’ limâ a’tayte velâ
mu’tiye limâ mena’te velâ yenfeu’ zel-ceddi
minkel-cedd.
85
Buhâri, 1/255. Müslim, 1/414.
69
in gadîr. Lâ havle ve lâ guvvete illâ billâh. Lâ
ilâhe illallâhu ve la na’budu illâ iyyâh lehun-
ni’metu velehul fadlu velehus-senau-l hasen.
Lâ ilâhe illallâhu muhlisîne lehud–dîne velev
kerihel kâfirûn.
86
Müslim, 1/415.
70
Subhanallâh.Velhamdulillâh. Vallâhu ekber
(33 defa) Lâ ilâhe illallâhu vahdehû lâ
şerîkeleh lehul mulku velehul hamdu ve huve
a’lâ kulli şey in gadîr.
87
Müslim, 1/418.
88
Müslim, 1/418.
71
* َق * مِ ْن ش َِر َما َخلَق ِ َب ْالفَلِ ﴿قُ ْل أَعُوذُ بِ َر
ِ ت في َ َّ
ِ ب * َومِ ْن ش َِر النَّفاثا َ َق إِذَا َوق ٍ َومِ ْن ش َِر غَا ِس
َ ْالعُقَ ِد * َومِ ْن ش َِر َحا ِس ٍد إِذَا َح
﴾َسد
لرحِ ِيم
َّ الرحْ َم ِن ا
َّ ِِبس ِْم هللا
اس * ِإلَ ِه ِ َّاس * َملِكِ الن ِ َّب الن ِ ﴿قُ ْل أَعُوذ ُ ِب َر
اس * الَّذِي ِ َّ نخَ ْ
ال اسْوس و ْ
ِ َ َ اس * مِ ْن ش َِر
ال ِ َّالن
﴾اس َّ َّ ْ
ِ اس * مِ نَ ال ِجن ِة َوالن َّ
ِ ُور الن ِ صد ُ ِ س في ُ ي َُو ْس ِو
70. Bismillahirrahmanirrahim (Rahman ve
Rahim olan Allah’ın adıyla): “De ki: O Allah
birdir. Allah Samed'dir (O hiçbir şeye muhtaç
değil, ama her şey O'na muhtaçtır). O doğmamış
ve doğurmamıştır. O'nun hiçbir dengi yoktur.”89
“De ki: Yarattığı şeylerin şerrinden,
karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
düğümlere üfürüp büyü yapan üfürükçünün
şerrinden ve kıskandığı vakit kıskanç kişinin
şerrinden, sabahın Rabbine sığınırım.”90
“De ki: İnsanların kalblerine vesvese sokan,
pusuya çekilen cin ve insan (şeytanı)nın
89
İhlas sûresi.
90
Felak sûresi.
72
şerrinden, insanların Rabbine, insanların
Melikine (Hakimine), insanların İlâhına
sığınırım.”91
Namazların arkasından okunacaktır.”92
ٌ ي ْالقَيُّو ُم لَ ت َأ ْ ُخذُهُ ِسنَة ُّ ”اَللَّـه ُ لَ ِإلَهَ ِإلَّ ه َُو ْال َحـ
ض َ
ِ َو َمافي ِ األ ْر ت
ِ س َم َاوا َّ َو لَن َْو ٌم لَهُ َما في ِ ال
َم ْن ذَا الَّذِي يَ ْشفَ ُع ِع ْندَهُ إِل بِإِذنِ ِه يَ ْعل ُم َما بَيْنَ أ ْيدِي ِه ْم
َ َ ْ َّ
مِن ع ِْلمِ ِه إِلَّ بِ َما ْ ٍش ْيء َ ِطونَ ب ُ َو َما خ َْلفَ ُه ْم َولَ يُحِ ي
ُض َولَ يَ ُؤودُه َ ت َواأل َ ْر ِ س َم َاوا َّ شَا َء َو ِس َع ُك ْرسِـيُّهُ ال
“ي ْال َعظِ ي ُم ُّ ظ ُه َمـا َوه َُـو ْال َعلِـ
ُ حِ ْف
71. “Allah, O’ndan başka ibâdet edilecek
kimse yoktur. O Hayy'dır, Kayyûm’dur.
Kendisine ne uyku, ne uyuklama gelir. Gök-
lerde ve yerdekilerin hepsi O’nundur. İzni ol-
madan O'nun katında kim şefâat edebilir? O,
kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bi-lir.
O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O-nun
ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler.
O'nun Kürsü’sü gökleri ve yeri içine alacak
91
Nâs sûresi.
92
Ebu Davud, 2/86. Nesâi, 3/68. Bkz. Sahih-i Tirmizi, 2/8.
Bu üç sûreye “Muavvizât” denir. Fethu’l-Bârî, 9/62.
73
derecede (her şeyi) kaplamıştır. Onları koruyup
gözetmek kendisine zor gelmez. O yücedir,
büyüktür, azamet sahibidir.” Her farz namazın
arkasından okunur.”93
لَه ُ ْال ُم ْلكُ َو،ُ”لَ ِإلَهَ ِإلَّ هللا ُ َوحْ دَهُ لَش َِريكَ َله
َ لَهُ ْال َح ْمد ُ يُحْ يِي َو يُمِ يتُ َو ه َُو َعلَى ُك ِل
ٍش ْيء
ٌ قَد
“ِير
Lâ ilâhe illallâhu vahdehû lâ şerîkeleh lehul
mulku velehul hamdu yuhyî ve yumît ve huve
a’lâ kulli şey in gadîr.
93
Bakara: 255 (Ayete'l-Kürsî). “Kim bunu her namazın
arkasından okursa cennete girmesiyle arasında anca
ölümü kalır.” Nesâi, Amelu’l-Yevm ve’l-Leyle (h.100); İbn
es-Sünni, (h.121). el-Elbâni, “hadis sahihtir” der; Bkz.
Sahihu'l Câmi, 5/339, Silsiletu’l-Ehâdisi’s-Sahiha, 2/697-
h.972.
94
Tirmizi, 5/515. Ahmed, 4/227. Bkz. Zâdü’l-Meâd, 1/300.
74
”اَللَّ ُهـ َّم إِنِي أ َ ْسأَلُكَ ع ِْلما ً نَاِفعاًَ ،و ِر ْزقا ً َ
طيِباً،
ع َمالً ُمتَقَبَّالً“َو َ
Allâhumme innî es eluke i’lmen nâfia’n ve
rizkan tayyiben ve a’melen mutegabbelen.
95
İbn Mâce ve diğerleri. Bkz. Sahih-i İbn Mâce, 1/152.
Mecmeu’z-Zevâid, 10/111.
75
-آج ِل ِه ِ اج ِل ِه َو
ِ عَ :َأ َ ْو قَال- عاقِبَ ِة أ َ ْم ِري َ َو َمعَاشِي َو
ُ
َ َوإِ ْن ك ْنت،ِار ْك لي ِ فِيه ِ َفَا ْقد ُْرهُ لي ِ َويَس ِْرهُ لي ِ ث ُ َّم ب
ت َ ْعلَ ُم أ َ َّن َهذَا األ ْم َر ش ٌَّر لي ِ في ِ دِيني ِ َو َمعَاشِي
ُ ص ِر ْفه ْ فَا-آج ِل ِه
ِ اج ِل ِه َوِ عَ أ َ ْو قَا َل- عاقِبَ ِة أ َ ْم ِري َ َو
ْث َكانَ ث ُ َّم ُ ِي ْال َخي َْر َحيَ ل ُر
ْ د ْ
ق او ُ ه
َ َ ِ ِْ
ن ع ين ْ
ف ر صْ اوَ ِ ع
ني َ
“﴾ضني ِ ِب ِه ِ أ َ ْر
Allâhumme innî estahîruke bi i’lmike ve
estagdiruke bi gudratik ve es eluke min
fadlikel azîm fe inneke tagdiru vela agdiru ve
ta’lemu vela a’lemu ve ente a’llâmul ğuyûb.
Allâhumme in kunte ta’lemu enne haze-l
emra (kişi burada hacetini söyler) hayrul-lî fî
dînî ve meâşî ve â’gibeti emrî a’cilihî ve ê-
cilihi fagdurhu lî ve yessir hu lî sümme bârik
lî fîhi ve in kunte ta’lemu enne hazel emra
şerrul-lî fi dînî ve meâ’şî ve a’gibeti emrî
â’cilihi ve ê-cilihî fasrifhu a’nnî vasrifnî
a’nhu vakdur liyel-hayra haysu kâne summe
erdini bih.
76
Peygamber (s.a.v.) istihâreyi bize Kur'an sû-
relerini öğretir gibi öğretirdi. Buyurdu ki:
“Sizlerden biriniz bir işe içten azmederse, o
kimse istihâre niyetiyle iki rekât nâfile namaz
kılsın ve namazdan sonra şu duayı okusun:
(Ey Rabbim! Senin ilminle hayrı, kudretin-
den güç ve senin büyük fazl-ü kereminden
dilerim. Çünkü senin gücün yeter, halbuki benim
gücüm yetmez. Sen her gizli şeyi bilirsin, ben ise
bundan âcizim. Allah’ım! Bu işim, -burada
haceti ne ise onu söyler- dinim, geçimim,
âkibetim (bugünüm ve geleceğim) için hayırlı
ise onu bana nasip eyle, kolaylaştır ve onu bana
mübârek kıl. Şayet bu işim; dinim, geçimim,
âkibetim (bugünüm ve geleceğim) için şerli ise,
bunu benden, beni de ondan uzaklaştır. Hayır
nerede ise bana onu ihsan eyle, sonra beni
onunla hoşnûd eyle.”96
Kim yaratıcı olan Allah'tan istihâre ve
mü'minlerle istişâre edip işini tahkik ederek yaparsa
hiçbir zaman pişman olmaz. Allah âyet-i kerîmede
şöyle buyuruyor:
﴾ِعلَى هللا
َ عزَ مْتَ فَت ََو َّك ْل
َ ﴿ َوشَا ِو ْر ُه ْم في ِ األ ْم ِر فَإِذَا
96
Buhâri, 7/162.
77
“İş hakkında onlarla danış. Kararını verdiğin
zaman artık Allah'a dayanıp güven!”97
97
Âl-i İmrân, 159.
98
Enes b. Malik (r.a.)’den: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Sabah namazından güneş doğana kadar Allah’ı zikreden
bir toplulukla oturmam, İsmail soyundan dört kişiyi azad
etmemden bana daha sevimlidir. İkindi namazından
güneş batana kadar Allah’ı zikreden bir toplulukla
oturmam,dört kişiyi azad etmemden bana daha
sevimlidir.” Ebu Davud (h. 3667), el-Elbani, hadisin hasen
mertebesinde olduğunu söyler. Bkz. Sahih-i Ebi Davud
(2/698).
78
ُض َم ْن ذَا الَّذِي يَ ْشفَ ُع ِع ْندَه ِ ت َو َما في ِ األ َ ْر ِ س َم َاوا َّ ال
ْ
َإِلَّبِإ ِ ْذنِ ِه يَ ْعلَ ُم َما بَيْنَ أ َ ْيدِي ِه ْم َو َما خَلفَ ُه ْم َولَ يُحِ يطون
ُ
ت
ِ س َم َاوا َّ ش ْيءٍ مِ ْن ع ِْلمِ ِه إِلَّ بِ َماشَا َء َو ِس َع ُك ْر ِسيُّهُ ال َ ِب
﴾ي ْال َعظِ ي ُم ل
ِ ع ْ
ال
ُّ َ َ َ َ ُو
ه و ام هُ ُ
ظ ْ
ف ِح ُ هُ دؤُ ي
َ َ لوَ ض
َ رْ َ أل َوا
75. Taşlanarak Allah'ın huzurundan
kovulan şeytanın şerrinden Allah'a sığınırım.
(Allah, O'ndan başka ibâdet edilecek kimse
yoktur. O Hayy'dır, Kayyûm'dur, kendisine ne
uyku, ne uyuklama gelir. Göklerde ve
yerdekilerin hepsi O’nundur. İzni olmadan
O’nun katında kim şefâat edebilir? O, kullarının
yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. Onun
bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden
hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. Onun Kürsüsü
gökleri ve yeri içine alacak derecede kaplamıştır.
Onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez.
O yücedir, azamet sâhibidir.)99
99
Bakara, 255 (Âyetu'l-Kürsî). “Kim bunu sabahladığı
zaman okursa akşam oluncaya kadar cinden korunur. Kim
de akşamladığı zaman bunu okursa sabah oluncaya
kadar cinlerden korunur.” Hakim, 1/562. el-Elbânî, hadisin
sahih olduğunu İmam Nesâi ve Taberâni'ye isnâd ederek
söyler ve Taberâni'nin senedinin ceyyid olduğunu ekler.
Bkz. Sahihu’t-Terğib ve’t-Terhib, 1/273.
79
الرحِ ي ِم
الرحْ َم ِن َّ
بِس ِْم هللاِ َّ
﴿قُ ْل ه َُو هللاُ أ َ َحدٌ * اَهلل ُ ال َّ
ص َمدُ * لَ ْم يَ ِل ْد َولَ ْم
يُولَ ْد * َولَ ْم يَ ُك ْن لَهُ ُكفُوا ً أ َ َحدٌ﴾
الرحِ ِيم
الرحْ َم ِن َّ
بِس ِْم هللاِ َّ
َ
ق * مِ ْن ش َِر َما َخلقَ * ب ْالفَلَ ِ﴿قُ ْل أَعُوذُ بِ َر ِ
ت في ِب * َومِ ْن ش َِر النَّفَّاثَا ِ ق إِذَا َوقَ ََومِ ْن ش َِر غَا ِس ٍ
ْالعُقَ ِد * َومِ ْن ش َِر َحا ِس ٍد ِإذَا َح َ
سدَ﴾
الرحِ ِيم
الرحْ َم ِن َّ
بِس ِْم هللاِ َّ
اس * إِلَ ِه اس * َملِكِ النَّ ِ ب النَّ ِ ﴿قُ ْل أَعُوذ ُ بِ َر ِ
َّ
اس * الذِي َّ
اس ال َخن ِْ ْ
اس * مِ ْن ش َِر ال َوس َْو ِ النَّ ِ
اس﴾ ْ
اس * مِ نَ ال ِجنَّ ِة َوالنَّ ِ ُور النَّ ِ
صد ِ س في ِ ُ ي َُو ْس ِو ُ
76. Bismillahirrahmanirrahim. “De ki: O
Allah birdir. Allah Samed'dir (O hiçbir şeye
muhtaç değil, ama her şey O'na muhtaçtır). O
doğmamış ve doğurmamıştır. O'nun hiçbir dengi
yoktur.”100
100
İhlas sûresi.
80
Bismillahirrahmanirrahim. “De ki: Yarat-
tığı şeylerin şerrinden, karanlığı çöktüğü zaman
gecenin şerrinden, düğümlere üfürüp büyü yapan
üfürükçünün şerrinden ve kıskandığı vakit
kıskanç kişinin şerrinden, sabahın Rabbine
sığınırım.”101
Bismillahirrahmanirrahim. “De ki: İnsan-
ların kalblerine vesvese sokan, pusuya çekilen
cin ve insan (şeytanı)nın şerrinden, insanların
Rabbine, insanların Melikine (Hakimine),
insanların İlâhına sığınırım.”102
(Üç kere okunacak.)103
101
Felak sûresi.
102
Nâs sûresi.
103
“Kim bunu sabahladığı ve akşamladığı zaman üç kere
okursa her şeye karşı onu korur.” Ebu Davud, 4/322).
Tirmizi, 5/567. Bkz. Sahih-i Tirmizi, 3/182).
81
“ب فِي ْالقَب ِْر
ٍ عذا
َ َو
Esbahnâ ve esbahal mulku lillâh vel
hamdulillâh lâ ilâhe illallâhu vahdehu lâ
şerîkeleh lehul mulku velehul hamdu ve huve
a’lâ kulli şey-in gadîr Rabbi es- eluke hayra
ma fî hazel yevmi ve hayra ma ba’dehu ve
eû’zu bike min şerri mâ fî ma ba’dehu Rabbi
eû’zu bike minel keseli ve sû il kiberi Rabbi
eû’zu bike min a’zabi fin nâri ve a’zâbi fi-l
gabr.
104
Akşam olunca: “Biz ve mülk Allah'a âit olarak akşam-
ladık.” denir.
105
Akşam olunca: “Ey Rabbim! Senden, bu gecenin ve bu
geceden sonraki (gecelerin) hayrını ister, bu gecenin
82
Allahım! Tembellikten, bunaklık derecesinde
ihtiyarlık ve âcizlikten, Cehennem ateşinden ve
kabir azâbından sana sığınırım.”106
”اَللَّ ُه َّم أ َ ْنتَ َر ِبي لَ ِإلَهَ ِإلَّ أ َ ْنتَ َخلَ ْقت َني ِ َو أَنَا
، ُط ْعت َ َ ع ْهدِكَ َو َو ْعدِكَ َما ا ْست َ علَى َ َو أَنَا، َع ْبدُك َ
َ َ
َ أبُو ُء لكَ بِنِ ْع َمتِك، صنَ ْعُت َ أَعُوذُ بِكَ مِ ْن ش َِر َما
83
َوأَبُو ُء بِذَ ْنبي ِ فَا ْغف ِْر لي ِ فَإِنَّهُ لَ يَ ْغف ُِر،ى َّ ًََعل َ
“ َوب إِلَّ أ َ ْنتَ ُالذُّن
Allâhumme ente Rabbî lâ ilâhe illâ ente
halaktenî ve enê a’bduke ve ene a’lâ ahdike
ve va’dike mesteta’tu eû’zu bike min şerri mâ
sana’tu, ebû u leke bi ni’metike a’leyye ve
ebû u bi zenbike feğfir lî fe innehu lâ
yeğfiruz-zunûbe illâ ente.
109
“Kim bunu akşamladığı vakit içtenlikle inanarak söyler de
o gece ölürse cennete girer. Sabahladığı vakit yaparsa da
böyledir.” Buhâri, 7/150.
84
َ ً َوأ َ َّن ُم َح َّمدا، َإِلَهَ إِلَّ أ َ ْنتَ َوحْ دَكَ لَ ش َِريكَ لَك
َع ْبدُك
“ َسولُك ُ َو َر
Allâhumme innî esbahtu uşhiduke ve uşhidu
hamelete arşik ve melâiketike ve cemîa’
halgik enneke entellâh lâ ilâhe illâ ente
vahdek lâ şerîke lek ve enne Muhammeden
a’bduhu ve rasûluke.
110
Akşam olunca: “Akşamladım” denir.
111
“Kim sabahladığı veya akşamladığı zaman dört kere bunu
söylerse Allah onu cehennemden azad eder.” Ebu Davud,
4/317. Buhâri, el-Edebü’l-Müfred, h.1201. Nesâi, Amelu’l-
Yevm ve’l-Leyle h.9; İbn es-Sünnî h.70. Allâme İbn. Baz,
Nesâi ve Ebu Davud'un isnadlarının hasen olduğunu
söyler. Bkz. Tuhfetu’l-Ahyar, s.23.
85
صبَ َح بِي مِ ْن نِ ْع َم ٍة أ َ ْو بِأ َ َح ٍد مِ ْن
ْ َ ”اَللَّ ُه َّم َما أ
ََ فَلَكَ ْال َح ْمدُ َولك، َخ َْلقِكَ فَمِ ْنكَ َوحْ دَكَ لَش َِريكَ لَك
“ش ْك ُر
ُّ ال
Allâhumme mâ esbaha bî min ni’metin ev bi
ehadin min halgik feminke vahdeke lâ şerike
lek. Felekel hamdu ve lekeş şukru.
112
Akşam olunca: “akşamlayan” denir.
113
“Kim bunu sabahladığı vakit söylerse gününün şükrünü
eda etmiştir. Kim de bunu akşamladığı vakit söylerse
gecesinin şükrünü eda etmiştir.” Ebu Davud, 4/318.
Nesâi, Amelu’l-Yevm ve’l-Leyle h.7., İbn es-Sünni h.41,
İbn Hibbân, Mevâ-rid h. 2361. Abdullah b. Baz, isnadın
hasen mertebesinde olduğunu söyler. Bkz. Tuhfetu’l-
Ahyar, s.24.
86
Allahumme a’finî fi bedenî. Allâhumme a’finî
fî sem’î. Allâhumme a’fînî fî besarî lâ ilâhe
illâ ente. Allâhumme innî eû’zu bike minel
kufri vel fagri ve eû’zu bike min a’zâbil gabr.
Lâ ilâhe illâ ente.
114
Ebu Davud, 4/324. Ahmed, 5/42. Nesâi, Amelu’l-Yevm
ve’l-Leyle, h.22. İbn es-Sünnî, h.69. Buhâri, Edebü'l-
Müfred. Allâme b. Baz, isnadın hasen mertebesinde
olduğunu söyler. Bkz. Tuhfetu’l-Ahyar, s.26.
87
83. (Yedi defa) “Allah bana yeter. O'ndan
başka hakkıyla ibadet edilecek başka bir ilâh
yoktur. O'na tevekkül ettim. O, yüce Arş'ın
Rabbidir.”115
”اَل َّل ُه َّم ِإنِي أ َ ْسأَلـُكَ ْال َع ْف َو َو ْال َعا ِف َيةَ في ِ الدُّ ْن َيا
ِ اَللَّ ُه َّم إِنِي أ َ ْسأَلـُكَ ْالعَ ْف َو َو ْالعَافِيَةَ في ِ دِيني،َِواآلخِ َرة
َوآمِ ْن، اَللَّ ُه َّم ا ْست ُ ْر َع ْو َراتِي،ِ َو َمالي،ِاي َوأ َ ْهلي َ ََودُ ْني
ْ
، َومِ ْن خَلفِي،ي ْ َّ
َّ َ اَلل ُه َّم احْ فَظني ِ مِ ن بَي ِْن يَد،عاتِي َ َر ْو
ُ َوأَعُوذ،ـن فَ ْوقِي ْ ِ َوم،ِع ْن شِـ َمالي َ َو،ِع ْن يَمِ يني َ َو
“ِ ظ َمتِكَ أ َ ْن أ ُ ْغت َا َل مِ ْن تَحْ تي َ ِب َع
Allâhumme innî es elukel a’fve vel â’fiyete
fid-dünya vel ahirah. Allâhumme innî es
elukel a’fve vel a’fiyete fî dînî ve dünyâye ve
ehlî ve malî. Allâhummes-tur a’vrâtî ve êmin
ravâ’tî. Allâhummeh faznî min beyni yedeyye
ve min halfî ve a’n yemînî ve a’n şimâlî ve
min fevgî ve e’uzu bi a’zametike en uğtâle
min tahtî.
115
“Kim bunu sabahladığı ve akşamladığı zaman yedi kere
söylerse, onu üzen dünya ve âhiret işlerine Allah kâfidir.”
İbn es-Sünnî, h.71, merfû, Ebu Davud, 4/321, mevkûfen
tahric etmiştir. Şuayb ve Abdulkâdir el-Arnavût isnadının
sahih olduğunu söylemişlerdir. Bkz. Zâdu’l-Meâd, 2/376.
88
84. Allahım! Senden dünya ve âhirette af ve
âfiyet dilerim. Allahım! Dinimde, dünyamda,
ailemde ve malımda senden af ve âfiyet dilerim.
Allahım! Ayıplarımı ört ve korkularımdan beni
emin kıl!. Allah’ım! Önümden, arkamdan, sa-
ğımdan, solumdan ve üzerimden gelecek her
türlü kötülükten beni koru. Yere batırılarak
altımdan helâk edilmekten azametine sığını-
rım.”116
ت َّ ش َهـادَةِ فَاطِ َر ال
ِ س َم َاوا َّ ب َوال ِ عال َِم ْالغَ ْي َ ”اَللَّ ُه َّم
َ أ َ ْش َهدُ أ َ ْن لَ ِإلَه،ُش ْيءٍ َو َملِي َكه َ َربَّ كُ ِل،ض ِ َواأل َ ْر
َومِ ْن ش َِر، أَعُوذُ ِبكَ مِ ْن ش َِر نَ ْفسِي، َِإلَّ أ َ ْنت
،ًعلَى نَ ْفسِي سُوءا َ ف َ َوأ َ ْن أ َ ْقت َِر،ِان َوش ِْر ِكه ِ ط َ ش ْيَّ ال
َ ِأ َ ْو أ ُج َّرهُ إ
“لى ُم ْسل ٍِم َ
Allâhumme â’limel ğaybi veş-şehâdeti fâtiris-
semâvâti vel erd. Rabbe kullî şey in ve
melîkehu eşhedu en lâ ilâhe illâ ente. Eû’zu
bike min şerrî nefsî ve min şerriş-şeytâni ve
şirkîhi ve en egterife a’lâ nefsî sû en ev
ecurrahu ilâ muslim.
116
Ebu Davud, İbn Mâce. Bkz. Sahih-i İbn Mâce, 2/332.
89
85. “Ğaybı ve açıkta olanı bilen, gökleri ve
yeri yaratan, her şeyin Rabbi ve sâhibi olan
Allahım! Benşehadet ederim ki senden başka
hakkıyla ibadet edilecek başka bir ilâh yoktur.
Nefsimin şerrinden sana sığınırım. Şeytanın
şerrinden ve şirkinden, nefsime (günâh işleye-
rek) kötülük etmekten veya bir müslümanın kö-
tülük etmesine sebep olmaktan sana sığını-
rım.”117
َ ”بِس ِْم هللاِ ا َّلذِي لَيَض ُُّر َم َع ا ْس ِم ِه
ِ ش ْي ٌء في
“س َماءِ َوه َُو السَّمِ ي ُع ْال َعلِي ُم ِ األ َ ْر
َّ ض َولَ في ِ ال
Bismillahillezi lâ yedurru mea’s mihi şey un
fîl erdi vela fis-semâi ve huves semîu’l a’lîm.
117
Tirmizi, Ebu Davud; Bkz. Sahih-i Tirmizi, 3/142.
118
“Sabah ve akşam üç kere söyleyene bir şey zarar
vermez.” Ebu Davud, 4/323. Tirmizi, 5/465. İbn Mâce,
Ahmed tahric etti. Allâme b. Baz, isnadının hasen
olduğunu kaydeder; Tuhfetu’l-Ahyar, s.39. Bkz. Sahih-i
İbn Mâce, 2/332.
90
َوبِ ُم َح َّم ٍد،ًاإل ْسالَ ِم دِينا
ِ ِ َوب،ضيـتُ بِاهللِ َربًّا ِ ” َر
“ً سلَّ َم نَبِيا َ ُ ُصلَّى هللا
َ علَ ْي ِه َو َ
Radî tu billahi rabben. Ve bil-İslami dînen ve
bi Muhammedin sallallahu aleyhi ve selleme
nebîyyen.
119
“Bunu sabah ve akşam üç kere söyleyeni razı etmesi,
kıyamet günü Allah üzerine hak olur.” Ahmed, 4/337,
Nesâi, Amelu’l-Yevm ve’l-Leyle h.4, İbn es-Sünnî h.68,
Ebu Davud 4/418, Tirmizi 5/465; İbn Baz, “hadis hasendir”
der. Tuhfetu’l-Ahyar s.39.
91
ıslah et. Göz açıp kapayıncaya kadar bile olsa
beni nefsime bırakma.”120
، َب ْال َعالَمِ ين
ِ ص َب َح ْال ُم ْلكُ ِهللِ َر
ْ َ ص َبحْ نَا َوأ ْ َ ”أ
ُص َره ْ ْ
ْ َ فَت َحهُ َون،اَللَّ ُه َّم إِنِي أ ْسألكَ َخي َْر َهذااليَ ْو ِم
َ ُ َ َ
َوأَعُوذُ بِكَ مِ ْن ش َِر َما فِي ِه،ُ َو ُهدَاه،ُ َوبَ َر َكتَه،ُوره َ َُون
“َُوش َِر َما بَ ْعدَه
Esbahnâ ve esbahal mulku lillâhi rabbil
a’lemîn. Allâhumme innî es eluke hayra hazel
yevmi fethahû ve nasrahû ve nûrahû ve
beraketehû ve hudâhu ve eû’zu bike min şerri
mâ fîhi ve şerri mâ ba’dehû.
120
Hakim'in sahih olduğunu söylemesine, İmam Zehebi
muvafakat eder, 1/545. Bkz. Sahihu’t-Terğib ve’t-Ter-hib,
1/273.
121
Ebu Davud, 4/322; Şuayb ve Abdülkâdir el-Arnavût,
isnadının hasen olduğunu söylemişlerdir; Bkz. Zâdu’l-
Meâd, 2/273).
92
علَى َك ِل َم ِةَ اإل ْسالَ ِم َوِ ِِط َرة ْ علَى ف َ صبَحْ نَا ْ َ ”أ
َ
عل ْي ِهَ ُصلى هللاَّ َ ِين نَبِيِنـَا ُم َح َّم ٍد
ِ على د َ َ َو،ص ِ َاْ ِإل ْخال
َحنِيفا ً ُم ْسلِما ً َو َما،ِيم َ َّ
َ علَى مِ ل ِة أبِينَا إِب َْراه َ َو،سلَّ َم
َ َو
“ ََكانَ مِ نَ ْال ُم ْش ِركِين
Esbahnâ a’lâ fitratil İslâm, ve a’lâ kelimetil
ihlâs ve a’lâ dîni nebiyyinâ Muhammedin
sallallahu aleyhi ve selem, ve a’lâ milleti
ebîna İbrahime hanîfen muslimen ve mâ kâne
minel muşrikîn.
122
Ahmed, 3/406-407; İbn es-Sünnî, Amelu’l-Yevm ve’l-
Leyle, h.34. Bkz. Sahihu’l-Câmi, 4/209.
93
91. “Hamd ederek, Allah’ı tüm noksan
sıfatlardan tenzih ederim.” (Yüz defa tekrarla-
nır.)123
ُ لَهُ ْال ُم ْلك،ُ”لَ ِإ َلهَ ِإلَّ هللاُ َو ْحدَهُ لَش َِريكَ لَه
َ علَى ُك ِل
ٌ ش ْيءٍ قَد
“ِير َ َوه َُو،َُولَهُ ْال َح ْمد
Lâ ilâhe illallâhu vahdehû lâ şerîke leh lehul
mulku ve lehul hamdu ve huve a’lâ kulli şey
in gadîr.
ُ لَهُ ْال ُم ْلك،ُ”لَ إِلَهَ إِلَّ هللاُ َو ْحدَهُ لَش َِريكَ لَه
َ علَى ُك ِل
ٌ ش ْيءٍ قَد
“ِير َ َوه َُو،َُولَهُ ْال َح ْمد
123
“Sabahladığı veya akşamladığı zaman yüz kere bunu
söyleyen kimse, başkası da onun kadar veya daha çok
söylemedikçe Kıyamet gününde onun getirdiğinden daha
faziletli bir amel getiremez.” Müslim, 4/2071.
124
Nesâi, Amelu’l-Yevm ve’l-Leyle, h.24. Bkz. Sahihu’t-
Terğib ve’t-Terhib, 1/272. İbn Baz, Tuhfetu’l-Ahyar, s.44;
fazileti hk. Bkz. a.g.e. s.146, h.255.
94
Lâ ilâhe illallâhu vahdehû lâ şerîkeleh. Lehul
mulku velehul hamdu ve huve a’lâ kulli şey in
gadîr.
125
“Bunu bir günde yüz kere söyleyen on köle azad etmiş
kadar sevap alır. Bununla ona yüz hasene yazılarak
ondan yüz günah silinir. Akşamlayıncaya kadar o gün
şeytandan korunur. Bundan daha çok amel işleyen bir
adamdan başka hiç kimse onun getirdiğinden daha
faziletlisini getiremez.” Buhâri, 4/95. Müslim, 4/2071.
95
tüm noksan sıfatlardan tenzih ederim.” (Sabahla-
yınca üç defa söylenir.)126
َ ً ”اَل َّل ُه َّم ِإنِي أ َ ْسأَلُكَ ع ِْلما ً نَافِعا ً َو ِر ْزقا
ً ط ِيبا
“ًع َمالً ُمتَقَبَّالَ َو
Allâhumme innî es eluke i’lmen nâfi’an ve
rizgan tayyiben ve a’melen mutegabbelen.
126
Müslim, 4/2090.
127
İbn es-Sünnî, Amelu’l-Yevm ve’l-Leyle h.54. İbn Mâce, h.
925. Şuayb ve Abdulkâdir el-Arnavût, isnadının hasen
olduğunu söylemişlerdir. Bkz. Zâdü’l-Meâd, 2/375.
128
Bkz. Buharî, Fethu’l-Bârî, 11/101. Müslim, 4/2075.
96
Eû’zu bikelimâtillâhi ettâmmâti ve min şerri
mâ halag.
129
“Kim akşamladığı zaman bunu üç kere okursa o gecenin
humması ona zarar vermez.” Ahmed (2/290), Nesâi,
Amelu’l-Yevm ve’l-Leyle (h.590), İbn es-Sünnî (h.68). Bkz.
Sahih-i Tirmizi (3/187), Sahih-i İbn Mace (2/266),
Tuhfetu’l-Ahyar (s.45).
130
“Kim sabahladığı zaman on kere ve akşamladığı zaman
on kere bana salât getirirse kıyamet günü şeefaatim ona
ulaşır.” Hâdisi Taberâni, biri “Ceyyid” olmak üzere iki
senedle tahric etmiştir. Bkz. Mecmeu’z-Zevâid, 10/120.
Sahihu’t-Terğib ve’t-Terhib, 1/273.
97
﴿قُ ْل ه َُو هللاُ أ َ َحد ٌ * اَهللُ ال َّ
ص َمدُ * لَ ْم يَ ِل ْد َولَ ْم
يُولَ ْد * َولَ ْم يَ ُك ْن لَهُ ُكفُوا ً أ َ َحدٌ﴾
الرحِ ِيم
الرحْ َم ِن َّ
بِس ِْم هللاِ َّ
ق * مِ ْن ش َِر َما َخلَقَ * ب ْالفَلَ ِ ﴿قُ ْل أَعُوذُ ِب َر ِ
ِ يف تِ اَ ثاَّ فَّ نال َر
ِ ش ْ
ن مِ و
َ * بق ِإذَا َ َ
َ ق و َومِ ْن ش َِر غَا ِس ٍ
سدَ﴾ْالعُقَ ِد * َومِ ْن ش ِ َ ِ ِ َ َ
ح اَ ذ إ د ٍ س اح َر
الرحِ ِيم
الرحْ َم ِن َّ
بِس ِْم هللاِ َّ
اس * إِلَ ِه اس * َملِكِ النَّ ِ ب النَّ ِ ﴿قُ ْل أَعُوذُ بِ َر ِ
َّ
اس * اَلذِي ْ
اس ال َخنَّ ِ ْ
اس * مِ ْن ش َِر ال َوس َْو ِ النَّ ِ
اس﴾ اس * مِ نَ ْال ِجنَّ ِة َوالنَّ ِ صدُو ِر النَّ ِ
س في ِ ُ ي َُو ْس ِو ُ
99. Bismillahirrahmanirrahim. “De ki: O
Allah birdir. Allah Samed'dir (O hiçbir şeye
muhtaç değil, ama her şey O'na muhtaçtır). O
doğmamış ve doğurmamıştır. O'nun hiçbir dengi
yoktur.”131
Bismillahirrahmanirrahim. “De ki: Yarat-
tığı şeylerin şerrinden, karanlığı çöktüğü zaman
131
İhlas sûresi.
98
gecenin şerrinden, düğümlere üfürüp büyü yapan
üfürükçünün şerrinden ve kıskandığı vakit kıs-
kanç kişinin şerrinden, sabahın Rabbine sığını-
rım.”132
Bismillahirrahmanirrahim. “De ki: İnsan-
ların kalblerine vesvese sokan, pusuya çekilen
cin ve insan (şeytanı)nın şerrinden, insanların
Rabbine, insanların Melikine (Hakimine), insan-
ların İlâhına sığınırım.”133
Yatağa girerken ellerini birleştirip İhlâs -
Felâk ve Nâs sûrelerini okur ve sonra elleriyle
başını, yüzünü ve bedeninin erişebileceği diğer
yerlerini mesh eder. (Efendimiz sallallahu aleyhi
ve sellem bunu üç defa tekrarlardı.)134
ُيو ُم لَ ت َأ ْ ُخذُه ُّ َي ْالق ُّ ﴿اَهللُ لَ إِلَهَ إِلَّ ه َُو ْال َح
ض َ
ِ ت َو َما في ِ األ ْر ِ س َم َاوا َّ ِسنَةٌ َولَ ن َْو ٌم لَه ُ َما في ِ ال
َم ْن ذَا الَّذِي يَ ْشفَ ُع ِع ْندَهُ ِإلَّ ِبإ ِ ْذنِ ِه يَ ْعلَ ُم َما بَيْنَ أ َ ْيدِي ِه ْم
ش ْيءٍ مِ ْن ع ِْلمِ ِه ِإلَّ ِب َماشَا َء َ طونَ ِب ُ َو َما خ َْلفَ ُه ْم َولَيُحِ ي
ُ ْ ُ
ض َوليَ ُؤدهُ حِ فظ ُه َماَ َ ت َوأل ْرَ ِ س َم َاوا َّ َو ِس َع ُك ْر ِسيُّهُ ال
﴾ي ْالعَظِ ي ُم ُّ َوه َُو ْالعَ ِل
132
Felak sûresi.
133
Nâs sûresi.
134
Buhâri, Bkz. Fethu’l-Bârî, 9/62. Müslim, 4/1723.
99
100. “Allah, O’ndan başka ibâdet edilecek
kimse yoktur, O Hayy’dır, Kayyûm’dur. Kendi-
sine ne uyku, ne uyuklama gelir. Göklerde ve
yerdekilerin hepsi O’nundur. İzni olmadan
O’nun katında kim şefâat edebilir? O, kullarının
yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. O’nun bildir-
diklerinin dışında insanlar O’nun ilminden hiçbir
şeyi tam olarak bilemezler. O’nun Kürsü’sü gök-
leri ve yeri içine alacak derecede kaplamıştır.
Onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez.
O yücedir, büyüktür, azîmdir.”135
سو ُل بِ َما أ ُ ْن ِز َل إِلَ ْي ِه مِ ْن َربِ ِه ُ الر
َّ َ﴿آ َمن
َس ِل ِه ل ُ اَّللِ َو َمالئِ َكتِ ِه َو ُكتُبِ ِه َو ُرَّ َِو ْال ُمؤْ مِ نُونَ ُك ٌّل آ َمنَ ب
ط ْعنَا َ َ سمِ ْعنَا َوأ َ س ِل ِه َوقَالُوا ُ نُف َِر ُق بَيْنَ أ َ َح ٍد مِ ْن ُر
ً ِف هللاُ نَ ْفسا ُ ير * لَ يُكَل ُ ص ِ غ ْف َرانَكَ َربَّنَا َوإِلَيْكَ ْال َم ُ
َسبَتْ َربَّنَا ل َ َ علَ ْي َها َما ا ْكت َ سبَتْ َو َ ِإلَ ُو ْس َع َها لَ َها َما َك
َطأْنَا َربَّنَا َولَت ُ َح ِم ْلنَا َما ل َ ت ُ َؤاخِ ْذنَا ِإ ْن نَسِينَا أ َ ْو أ َ ْخ
ْ
ن َ
ََ ْ َ ْ تأ َا نمح ار و َا نَ ل ِرف ْ
ْ َ عنَّا
غ ا و َ ْفُ طاقَةَ لَنَا ِب ِه َواع َ
ْ َ
﴾ َعلى الق ْو ِم الكَاف ِِرين ْ َ َ ص ْرنَا ْ َ َ
ُ َم ْولنَا فان
135
Bakara, 255 (Âyetu’l-Kürsî). “Yatağına uzanınca bunu
okuyanın üzerinde sabaha kadar Allah tarafından koru-
yucu bir melek bulunur ve şeytanı ona yaklaştırmaz.”
Buhâri, Bkz. Fethu’l-Bârî, 4/487.
100
101.“Peygamber, Rabbi tarafından ken-
disine indirilene imân etti, müminler de. Her biri
Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberle-
rine iman ettiler. “Allah’ın peygamberleri arasın-
da ayırım yapmayız, işittik, itaat ettik, Ey Rabbi-
miz, affına sığındık, dönüş sanadır.” dediler.
Allah her şahsı, ancak gücünün yettiği ölçüde
yükümlü kılar. Herkesin kazandığı (hayır) ken-
dine, yapacağı (günah ve şer) de kendinedir.
Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi
bize de ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize
gücümüzün yetmediği işleri de yükleme. Bizi
affet! Bizi bağışla! Bize merhamet et! Sen bizim
Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bizi
muzaf fer kıl, bize yardım et!”136
،ُ َو ِبكَ أ َ ْرفَعُه،ِض ْعتُ َج ْنبي َ ” ِباسْمِ كَ َربَّي َو
س ْلت َ َها ر
َ ْ َ أ ْ
ن إو
َِ ،ا ه
َ ْ َ ار
م ح ْ َس ْكتَ نَ ْفسِي ف َ فَإ ِ ْن أ َ ْم
ُ َ ْ فَاحْ ف
َّ بِ َما تَحْ فظ بِ ِه ِعبَادَكَ ال،َظ َها
“ َصالِحِ ين
Bismike Rabbî veda’tu cenbî ve bike erfau’hû
fe in emsekte nefsî ferhamhâ ve in erseltehâ
fehfezhâ, bimâ tehfezu bihi i’bâdekes-salihîn.
136
Bakara; 285-286. “Kim bunu okursa gecesi boyunca ona
yeter.” Buhâri, Bkz. Fethu’l-Bârî, 9/94. Müslim, 1/554.
101
102. “Rabbim! Senin isminle vücudumu
yatağıma bıraktım ve yine senin isminle kaldı-
rırım. Şayet rûhumu alırsan ona merhamet et.
Şayet onu geri gönderirsen, sâlih kullarını muhâ-
faza ettiğin gibi koru.”137
َ لَك،”اَل َّل ُه َّم ِإ َّنكَ َخ َل ْقتَ نَ ْفسِي َوأ َ ْنتَ ت ََوفَّاهَا
ْ ِإ ْن أَحْ َي ْيت َ َها فَاحْ ف،هَا
،َظ َها َم َمات ُ َها َو َمحْ َيا
َ“اَللَّ ُه َّم إِنِي أ َ ْسأَلُكَ ْالعَافِيَة.َوإِ ْن أ َ َمت َّ َهافَا ْغف ِْرلَ َها
Allâhumme inneke halegte nefsî ve ente
teveffâhâ leke memâtuhâ ve mehyâ hâ in
ehyeytehâ fâhfezhâ ve in emattehâ fağfir
lehâ. Allâhumme innî es elukel â’fiyeh.
137
Buhâri, 11/126. Müslim, 4/2084.
138
Müslim, 4/2083 ve Ahmed, lafzıyla (2/79) tahric etti.
102
Allâhumme ginî a’zabeke yevme teb’asu
i’bâdeke.
139
Ebu Davud, lafzıyla (4/311); Bkz. Sahih-i Tirmizi, 3/143.
140
Buhâri, Bkz. Fethu’l-Bârî, 1/113, Müslim, 4/2083.
141
“Fâtıma (r.anha), elindeki bir değirmenle Nebî (s.a.v.)’e
gelerek şikayette bulundu ve bir hizmetçi istedi. Bunun
üzerine Resûlullah (s.a.v.): “Sizi, istediğinizden daha
hayırlı bir şeye sevk edeyim mi? Yatağınıza girdiğiniz
zaman otuz üç defa tesbîh, otuz üç defa tahmid, otuz dört
103
سبْعِ َو َربَّ ْالعَ ْر ِش َّ ت ال ِ س َم َاوا َّ ”أَللَّ ُه َّم َربَّ ال
،ب َوالنَّ َوى ْ
ِ فَالِقَ ال َح، ٍش ْيء َ ربَّن ََاو َربَّ ُك ِل، َ ْالعَظِ ِيم
ُ
أعُوذ بِكَ مِ ْن،ان َ ْ
ِ َ َوالفُ ْرق،اإل ْن ِجي ِل ِ َو ُم ْن ِز َل الت َّ ْو َراةِ َو
اَللَّ ُه َّم أ َ ْنتَ األ َ َّو ُل.َِاصيَتِه ِ ش ْيءٍ أ َ ْنتَ آخِ ذٌ ِبن َ ش َِر ُك ِل
ش ْي ٌء َ َْس َب ْعدَك َ يَ لَ ف ر
ُ ِاآلخ َت ْ
ن َ أ و ،
َ ٌ ْ ء ي ش
َ َْس قَ ْبلَك
َ فَلَي
ُ َوأ َ ْنتَ ال َباطِ ن،ش ْي ٌء َ َْس فَ ْوقَك َ يَ لَ ف ِر
ُ ها َّ
الظ ََوأ َ ْنت
ْ َ
َعنا الدَّيْنَ َوأغنِنَا مِ ن َّ َ ض ْ
ِ اِق،ش ْي ٌء َ َْس دُونَك َ فَلَي
“ْالفَ ْق ِر
Allâhumme rabbes-semâvâtis sebi’ ve rabbel
a’rşil a’zîm Rabbenâ ve Rabbe kulle şey in.
Fâligal habbi ven-nevâ. Ve munzilet-Tevrâti
vel İncîl vel Fûrkan eû’zu bike min şerrî kulle
şey in ente ehizun binâsiyetih. Allâhumme
entel evvelu feleyse gableke şey un ve entel
âhiru feleyse ba’deke şey un ve entez-zâhiru
feleyse fevgake şey un ve ente bâtinu feleyse
dûneke şey un igdi a’nned-deyne ve eğninâ
minel fagri.
104
107. “Ey yedi kat göğün ve yüce Arş’ın
Rabbi olan Allahım! Çekirdeği ve tohumu yaran,
Tevrat, İncîl ve Furkan’ı indiren Allah’ım!
Alnından tuttuğun her şeyin şerrinden sana
sığınırım. Allahım! Sen Evvel’sin, senden önce
hiçbir şey yok. Sen Âhir’sin, senden sonra bir
şey yok. Sen Zâhir’sin, senin fevginde bir şey
yok. Sen Bâtın’sın, senden öte bir şey yok.
Bizden borcumuzu gider ve fakirlikten bizi
kurtar.”142
، َو َكفَانَا،سقَانَا
َ ط َع َمنَا َوْ َ ”ا َ ْل َح ْمدُهللِ ا َّلذِي أ
“ي َ ِي لَهُ َولَ ُمؤْ ِو
َ فَ َك ْم مِ َّم ْن لَكَاف،َو َآوانَا
Elhamdulillâh ellezî et a’menâ ve segânâ ve
kefânâ ve êvânâ fekem mimmen lâ kâfîye
lehû ve lâ mu-viye.
142
Müslim, 4/2084.
143
Müslim, 4/2085.
105
ت َّ ش َهادَةِ فَاطِ َر ال
ِ س َم َاوا َّ ب َوال ِ عال َِم ا ْلغَ ْيَ “اَللَّ ُه َّم
ََ أ َ ْش َهدُ أ َ ْن لَ إِله،ُش ْيءٍ َو َملِي َكه ُ
َ َربَّ ك ِل،ض ِ َواْأل َ ْر
َومِ ْن ش َِر،إِلَّ أ َ ْنتَ أعُوذ بِكَ مِ ْن ش َِر نَ ْفسِي ُ َ
،ًعلَى نَ ْفسِي سُوءا َ ف َ َوأ َ ْن أ َ ْقت َِر،ِان َوش ِْر ِكه ِ ط َ ش ْي َّ ال
“لى ُم ْسل ٍِم
َ ِ ُ إ ه ر
َّ ج
ُ َ أ أ َ ْو
Allâhumme â’limel ğaybi veş-şehâdeti fâtiras-
semâvâti vel ard, Rabbe kulli şey in ve
melîkehu eşhedu en lâ ilâhe illâ ente eû’zu
bike min şerri nefsî ve min şerriş-şeytâni ve
şirkihî ve en egterife a’lâ nefsî sû en ev
ecurrahû ilâ muslim.
144
Ebu Davud, 4/317. Bkz. Sahih-i Tirmizi, 3/142.
106
110. “Tebâreke (Mülk) sûresi ile Secde
sûresi veya bunlardan biri okunur.”145
َوفَ َّوضْتُ أ َ ْم ِري، َ”اَل َّل ُهـ َّم أ َ ْسلَ ْمتُ نَ ْفسِي ِإ َليْك
، َظ ْه ِري إِلَيْك َ ُإِلَيْكَ َو َو َّج ْهتُ َوجْ ِهي إِلَيْكَ َوأ َ ْل َجأْت
، ََر ْغبَةً َو َر ْهبَةً إِلَيْكَ لَ َم ْل َجأ َ َولَ َم ْن َجا مِ ْنكَ إِل إِلَيْك
َّ
“ َس ْلت َ آ َم ْنتُ بِ ِكت َابِكَ الَّذِي أ َ ْنزَ ْلتَ َوبِنَبِيِكَ الَّذِي أ َ ْر
Allâhumme eslemtu nefsî ileyk ve fevvad tu
emrî ileyke ve veccehtu vechî ileyke ve elce-
tu zahrî ileyk rağbeten ve rahbeten ileyke lâ
melcee ve lâ mencâ minke illâ ileyk âmentu
bi kitabikel-lezî enzelte ve bi nebiyyikel lezî
erselte.
145
Tirmizi, Nesâi. Bkz. Sahihu’l-Câmi, 4/255.
146
Resûlullah (s.a.v.) bunu söyleyen birine: “Ölürsen, fıtrat
üzere ölürsün.” demiştir. Buhârî, Bkz. Fethu’l-Bârî,
11/113. Müslim, 4/2081).
107
29- Geceleyin Uyanıp da Bir Yandan Bir
Yana Dönerken Okunan Dua
ت
ِ س َم َاوا ُ ”لَ إِلَهَ إِلَّ هللاُ ْال َواحِ دُ ْالقَ َّه
َّ َربُّ ال،ار
ُ َّيز ْالغَف
“ار ُ ض َو َما بَ ْينَ ُه َما ْالعَ ِز
ِ َواْأل َ ْر
Lâ ilâhe illallâhul vahidul gahhâr. Rabbus-
semâvâti vel ardi ve mâ beynehumâl a’zîzul
ğaffâr.
147
“Gece bir yandan diğer bir yana dönünce denir.” Hakim,
sahih olduğunu söyler ve İmam Zehebi de buna
muvafakat etmiştir, 1/540. Nesâi, Amelu’l-Yevm ve’l-
Leyle, İbn es-Sünnî, Bkz. Sahihu’l-Câmi, 3/213.
108
ض ِب ِه
َ غَ ت مِ ْن ِ ت هللاِ التَّا َّما ِ ”أَعُوذُ بِ َك ِل َما
َين َو أ ْن
ِ ِشيَاط ِ َو مِ ْن َه َمزَ ا،َِو ِعقَابِ ِه َوش َِر ِعبَا ِده
َ ت ال
“ون
ِ يَحْ ض ُُر
Eû’zu bi kelimâtillâhi et-tâmmâti min
ğadabihî ve i’gabihî ve şerri i’bâdihi ve min
hemezâtiş-şeyâtîni ve en yahdurûn.
148
Ebu Dâvud, 4/12. Bkz. Sahih-i Tirmizi, 3/171.
149
Müslim, 4/1775.
150
Müslim, 4/1772, 1773.
109
“Rüyayı kimseye anlatmasın.”151
151
Müslim, 4/1772.
152
Müslim, 4/1773.
153
Müslim, 4/1773.
110
116. “Allahım! Hidayet ettiğin kulların gibi
bana da hidayet ver. Âfiyet verdiğin kulların gibi
bana da âfiyet ver. Dost edindiğin kulalrın gibi
beni de dost edin. Bana verdiğini, benim için
bereketli kıl. Hükmettiklerinin şerrinden beni
koru. Muhakkak ki senhükmedersin, sana ise
hükmedilemez. Senin dost edindiğin zelil olmaz.
Kimi de düşman edinirsen, o, aziz olmaz.
Rabbimiz! Sen mübarek ve yüce olansın. ”154
َو، َسخَطِ ك َ ضاكَ مِ ْن َ ”اَل َّل ُه َّم ِإني ِ أَعُوذُ بِ ِر
صي ِ ْح ُ أ َ ل ، َكنْ ِم َكِ َو أَع، َعقُو َبتِك
ب ُ ذ ُو ُ ِب ُم َعافَاتِكَ مِ ْن
“ َعلَى نَ ْفسِك َ َْت ين
َ ْ ثَ أ ـامَ َ أَ ْنت، َعلَيْك
َ
ك َ ثَنَا ًء
Allâhumme innî eû’zu bi ridâke min sehatik.
Ve bi muâ’fâtike min ugûbetik ve eû’zu bike
mink lâ uhsî senâ en a’leyk ente kemâ
esneyte a’lâ nefsik
117. “Allahım! Gazâbından rızâna, beni
cezalandırmandan affına sığınırım. Sana olan
154
Sünen sahipleri, Ahmed, Dârimi, Beyhaki. Parantez [ ]
içindeki lafız Beyhaki'nin rivâyetidir. Bkz. Sahih-i Tirmizi,
1/144). Sahih-i İbn Mâce, 1/194. İrvâu’l-Galîl, 2/172.
111
övgüleri sayamam. Sen, kendini övdüğün gibi-
sin.”155
َ َواِلَيْك،ُصلِي َونَ ْس ُجد َ ُ َو َلكَ ن،ُ”اَل َّل ُه َّم ِإيَّاكَ نَ ْعبُد
إِ َّن، َعذابَك َ ْ
َ َونَخشَى، َ ن َْر ُجو َرحْ َمتَك،ُنَ ْسعَى َونَحْ ِفد
، َ اَللَّ ُه َّم إِنَّا نَ ْستَعِينُك.عذَابَكَ بِ ْالكَاف ِِرينَ ُم ْل َح ٌق َ
َ َولَ نَ ْكفُ ُرك،علَيْكَ ْال َخي َْر َ ِ َونُثْني، ََونَ ْست َ ْغف ُِرك
“ َ َون َْخلَ ُع َم ْن يَ ْكفُ ُرك، َض ُع لَك
َ َون َْخ، ََونُؤْ مِ نُ ِبك
Allâhumme iyyake na’budu veleke nusallî ve
nescud ve ileyke nes’â ve nahfidu nercû
rahmetek ve nahşâ azabek. İnne azâbeke bil
kâfirîne mulhig. Allâhumme innâ nesta’înuke
ve nestağfiruke ve nusnî aleykel hayra velâ
nekfuruk ve nu-minu bike ve nehdau leke ve
nahleu men yekfuruk.
118. “Allahım! Ancak sana ibâdet eder,
namazı senin rızan için kılar ve sana secde
ederiz. Sana hizmet eder ve azâbından korkarız..
Senin azâbın kâfirlere ulaşır. Allahım! Senden
yardım ve mağfiret dileriz. Seni hayırla senâ
155
Sünen sahipleri, Ahmed. Bkz. Sahih-i Tirmizi, 3/180.
Sahih-i İbn Mâce, 1/194. İrvâu’l-Galîl, 2/175.
112
eder ve senin nimetlerine nankörlük etmeyiz.
Sana iman eder, sana boyun eğer ve seni inkâr
edeni de terk ederiz.”156
33- Vitir Namazından Sonra Okunan Dua
156
Beyhaki, isnadının sahih olduğunu söyler. es-Sünenü’l-
Kübrâ, 2/211. Allâme el-Elbâni, "İsnâdı sahih ve Ömer
(r.a.)'a mevkûf bir rivâyettir" der. İrvâu’l-Galîl, 2/170).
157
Nesâi (3/244), Darekutnî ve diğerleri. Parantez [ ] içi
Darekutnî rivayetinin ziyadesidir ve isnadı sahihtir, (2/31).
Bkz. Zâdu’l-Meâd. (İlgili hadisin tenkidi: Şuayb ve Abdül-
kadir el-Arnavût), (1/337).
113
34- Hüzün ve Keder Halinde Okunan Dua
، َ ا ْبنُ أ َ َمتِك، َع ْبدِك َ ُ ا ْبن، َع ْبدُك َ ”اَللَّ ُه َّم إِنِي
ع ْد ٌل ْ
َ ، َي ُحك ُمك َّ ف اض
ٍ َم، ََاصيَتي ِ بِيَدِك ِ ن
س َّميْتَ بِ ِهَ ، َ أ َ ْسأَلُكَ بِ ُك ِل اس ٍْم ه َُو لَك، َضاؤُك َ َي ق َّ ِف
مِن َ أ َ ْو، َ أ َ ْو أ َ ْنزَ ْلتَهُ في ِ ِكت َا ِبك، َسك
ْ ً علَّ ْمتَهُ أ َ َحدا َ نَ ْف
أ َ ْن، َب ِع ْندَك ِ أ َ ْو ِإ ْست َأْث َ ْرتَ ِب ِه في ِ ع ِْل ِم ْالغَ ْي، َخ َْلقِك
َو َجالَ َء،صد ِْري َ ور َ ُ َون،ِتَجْ َع َل ْالقُ ْرآنَ َر ِبي َع قَ ْلبي
“َاب هَمِي َ َوذَه،ُِح ْزني
Allâhumme innî a’bduke ibnu abdik ibnu
emetik nâsiyetî bi yedik. Mâdin fîyye
hukmuke a’dlun fîyye gadâuk. Es-eluke bi
killis-min huve lek semmeyte bihî nefsek ev
enzeltehû fî kitabik ev a’llemtehû ehaden
min halgıke evis-te-serte bihî fî i’lmil ğaybi
i’ndek en tec’alel gurâne rabî’a galbi ve nûra
sadrî ve celâ e huznî ve zehâbe hemmî.
120. “Allahım! Ben senin kulunum.
Kulların olan ana ve babanın evlâdıyım. Alnım,
senin elindedir. Senin emrin adaletlidir.Nefsini
isimlendirdiğin veya Kitabında indirdiğin veya
114
kullarından birine öğrettiğin veya da ğaybî ilim
olarak katında gizlediğin senin isminle Kurân’ı
kalbimin baharı, göğsümün nuru kılmanı, hüznü-
mün ve kederimin gitmesini dilerim.”158
،”اَللَّ ُه َّم ِإني ِ أَعُوذ ُ ِبكَ مِ نَ ْال َه ِم َو ْال َحزَ ِن
َ َو، َو ْالب ُْخ ِل َو ْال ُجب ِْن،سـ ِل
ضلَعِ الدَّي ِْن َ َو ْالعَجْ ِز َو ْال َك
“الرجا َ ِل ِ غلَبَ ِة
َ َو
Allâhumme innî e’ûzu bike minel hemmi vel
hazeni vel a’czi vel kesel vel buhli vel cubni
ve dala’i-d deyni ve ğalabetir-ricâl.
121. “Allahım! Üzüzntü ve kederden, âciz-
likten ve tembellikten ve korkaklıktan, insanların
bana galebe çalmalarından ve borcumun belimi
bükmesinden sana sığınırım.”159
158
Ahmed, 1/391. el-Elbâni tashih etmiştir.
159
Buhâri, 7/158. “Resûlullah (s.a.v.) bu duayı çokça
yapardı.” Bkz. Fethu’l-Bârî, 11/173.
115
“َو َربُّ ْالعَ ْر ِش ْالك َِري ُم
Lâ ilâhe illallâhul a’zîmul halîm. Lâ ilâhe
illallâhu rabbul a’rşil a’zîm. Lâ ilâhe illallâhu
rabbus-semâvâti ve rabbul a’rşil kerîm
160
Buhâri, 7/153. Müslim, 4/2092.
116
işlerimi düzelt. Senden başka hakkıyla ibadet
edilecek başka bir ilâh yoktur.”161
ُ َ”لَ ِإلَهَ ِإلَّ أ َ ْنت
َس ْب َحانَكَ ِإني ِ ُك ْنتُ مِ ن
َّ
“ َالظالِمِ ين
Lâ ilâhe illâ ente. Subhâneke innî kuntu
minez-zâlimin.
124. “Senden başka hakkıyla ibadet
edilecek başka bir ilâh yoktur. Seni noksan sıfat-
lardan tenzih ederim. Gerçekten ben zâlimlerden
oldum.”162
161
Ebu Davud, 4/324. Ahmed, 5/42. el-Elbâni, hadisin hasen
olduğunu söyler; bkz. Sahih-i Ebi Dâvud, 3/959.
162
Tirmizi, 5/529. Hâkim, sahih olduğunu söylemiş. İmam
Zehebi de buna muvafakat etmiştir; 1/505. Bkz. Sahih-i
Tirmizi, 3/168.
163
Ebu Davud, 2/87; Bkz. Sahih-i İbn Mâce, 2/335.
117
36- Düşman veya Güç Sahibi Biri ile
Karşılaşınca Okunan Dua
164
Ebu Dâvud, 2/89; Hâkim, sahih olduğunu söylemiş, İmam
Zehebî de buna muvafakat etmiştir.
165
Ebu Davud, 3/42. Tirmizi, 5/572; bkz. Sahih-i Tirmizi,
3/183.
118
“” َح ْسبُنَا هللاُ َونِ ْع َم ْال َوكِي ُل
Hasbunallâhu ve n’imel vekîl
166
Buhâri, 5/172.
119
129. (Üç kere) “Yedi göğün Rabbi ve yüce
Arş’ın Rabbi olan Allahım! Fonun gurubunda
birinin kötülükte aşırıya gitmesinden veya
azgınlaşmasından beni koru ve benim yanımda
ol. Senin yanında olduğun , yardım ettiğin kimse
izzetli ve senin övgün yücedir. Senden başka
hakkıyla ibadet edilecek başka bir ilah yok-
tur.”167
ع ُّز َ َ اَهللُ أ،ًع ُّز مِ ْن خ َْل ِق ِه َجمِ يعا َ َ اَهللُ أ،”اَهللُ أ َ ْكبَ ُر
، أَعُوذ بِاهللِ الذِي لَ إِلَهَ إِل ه َُو،اف َوأَحْ ذَ ُر
َّ َّ ُ ُ مِ َّما أ َ َخ
ض ِ علَى األ ْرَ َ
َ َسب ِْع أ ْن يَقَ ْعن َّ ت ال ِ س َم َاوا َّ ا َ ْل ُم ْمسِكِ ال
َو ُجنُو ِد ِه َوأَتْبَا ِع ِه،ع ْبدِكَ فُالَ ٍن َ مِ ْن ش َِر،ِِإلَّ ِبإ ِ ْذنِه
ً اَللَّ ُه َّم ُك ْن لي ِ َجارا،اإل ْن ِس ِ َ مِ نَ ْال ِج ِن،َِوأ َ ْش َيا ِعه
و
ار ب َ
ََ ُ كَ َ َ َ ك تو ، ار ج َّ
ز َ َ َ َج َّل ثَنَاؤُك،مِ ْن ش َِر ِه ْم
ع و
“ َغي ُْرك َ َ َولَ إِلَه، َا ْس ُمك
Allâhu ekber. Allahu ea’zzu min halgihî
cemî’an. Allâhu e’azzu mim mâ ehâfu ve
ehzeru. E’uzu billâhil-lezî lâ ilâhe illâ huve. el
mumsikis-semâvâtis-seb’i en ye’ga’ne alel
167
Buhâri, el-Edebü'l-Müfred, h.707; el-Elbâni, sahih oldu-
ğunu söylemiştir, bkz. Sahihu’l-Edebi’l-Müfred, h.545.
120
erdi illâ bi iznihî min şerri a’bdike fulân ve
cunûdihi ve etbâ i’hî ve eşyâ i’hi minel cinni
vel ins. Allâhumme kun lî câ ran min şerrihim
celle senâuk ve a’zze câruk ve tebâre kesmuk
ve lâ ilâhe ğayruk.
130. “Allah en büyüktür.Allah,
yarattıklarının hepsinden daha izzet sahibidir.
O’ndan başka hakkıyla ibadet edilecek başka bir
ilah olmayan Allah’a sığınırım. İzni dışında,
yedi kat göğün yeryüzüne düşmesini engelleyip
tutan Allahım! Falanca kulunun ordusundan,
insanlardan ve cinlerdenolan taraftarlarından
sana sığınırım. Allahım! Onların şerlerinden
beni koru. Senin yardım ettiğin izzetli olur.
İsmin mübarektir. Senden başka hakkıyla ibadet
edilecek başka bir ilah yoktur.” (üç defa)168
168
Buhâri, el-Edebü'l-Müfred, h.708; el-Elbâni, sahih oldu-
ğunu söyler; bkz. Sahihu’l-Edebi’l-Müfred, h.546.
121
Allâhumme munzilel kitâb serî’al hisâb
ihzimil ahzâb. Allâhummeh zimhum ve
zelzilhum
131. “Ey Kitabı indiren ve hesâbı çabuk
gören Allahım! Düşman guruplarını bozguna
uğrat. Allahım! Onları hezimete uğrat ve onları
altlarından sars.”169
169
Müslim, 3/1362.
170
Müslim, 4/2300.
122
kuruntusundan uzak dursun.”171
ُ ”آ َم ْنتُ بِاهللِ َو ُر
“س ِل ِه
Âmentu billâhi ve rusulihî
134. “Allah'a ve peygamberlerine iman
ettim.” desin.172
الظاه ُِر َو ْال َباطِ نُ َوه َُو
َّ ﴿ه َُو اْأل َ َّو ُل َواْآلخِ ُر َو
﴾علِي ٌم َ بِ ُك ِل
َ ٍش ْيء
Huvel evvulu vel âhiru vez-zahiru vel bâtinu
ve huve bi kulli şey in a’lîm.
135. Yüce Allah'ın şu kelâmını okusun: “O,
Evveldir, Âhirdir, Zâhirdir ve Bâtındır. O her
şeyi bilendir.”173
171
Buhâri, Bkz. Fethu’l-Bârî, 6/336; Müslim, 1/120.
172
Müslim, 119-120.
173
Hadid, 3. Ebu Dâvud, el-Elbâni, hadisin hasen olduğunu
söyler; bkz. Sahih-i Ebi Dâvud, 3/962.
123
“ َع َّم ْن س َِواك ْ َبِف
َ َضلِك
Allâhummek finî bi halâlike a’n harâmike ve
e’ğnini bi fadlike a’mmen sivâk.
136. “Allahım! Haramdan uzak durup, helal
olanla yetinmemi bana nasib et. Beni fazlından
zenginleştir ve başkalrına muhtaç eyleme.”174
،”اَللَّ ُه َّم إِني ِ أَعُوذُ بِكَ مِ نَ ْال َه ِم َو ْال َحزَ ِن
َ َو، َو ْالب ُْخ ِل َو ْال ُجب ِْن،سـ ِل
ضلَ ِع الدَّي ِْن َ َو ْالعَجْ ِز َو ْال َك
“الر َجا ِل ِ غلَبَ ِة
َ َو
Allâhumme innî e’ûzu bike minel hemmi vel
hazeni vel aczi vel keseli vel buhli vel cubni
ve dala’id-deyni ve ğalabetir ricâl
137. “Allahım! Keder ve hüzünden, acizlik
ve tembellikten, cimrilik ve korkaklıktan,
borcun belimi bükmesinden ve insanların bana
üstün gelmesinden sana sığınırım.”175
174
Tirmizi, 5/560; Bkz. Sahih-i Tirmizi, 3/180.
175
Buhâri, 7/158.
124
42- Namaz Kılarken ve Kur’an Okurken
Vesveseye Düşenin Okuyacağı Dua
“الر ِج ِيم
َّ ان
ِ ط َّ ”أَعُوذُ ِباهللِ مِ نَ ال
َ ش ْي
E’ûzubillâhi mineşşeytâ nirracîm
138. “Kovulmuş şeytandan Allah'a sığını-
rım! (deyip sol tarafına tükürür gibi yap ve bunu
üç defa tekrarla).”176
176
Müslim, 4/1729. Osman b. As (r.a.): “Böyle yaptım ve
Allah, vesveseyi benden giderdi.” demiştir.
125
44- Günah İşleyenin Yapacağı Dua
ي ْالقَيُّو ُم
ُّ أ َ ْست َ ْغف ُِر هللاَ ْال َعظِ ِيم الَّذِي لَ ِإلَهَ ِإلَّ ه َُو ْال َحـ
َوأَتُوبُ ِإلَ ْي ِه
Estağfirullâhel a’zîm ellezi Lâ ilâhe illâ huvel
hayyul kayyûmu ve etûbu ileyh.
140. “Peygamber Efendimiz sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyururlar: “Herhangi bir
kul (müslüman) günah işlediği zaman, güzelce
abdest aldıktan sonra iki rekât namaz kılıp
Allah'tan af ve mağfiret dilerse Allah onu
muhakkak bağışlar. Şöyle dua eder:
“Diri va zâtıyla kâim olan, O’ndna başka
hakkıyla ibadet edilecek başka bir ilah olmayan
yüce Allah’tan bağışlanma diler ve O’n atövbe
ederim.”178
177
İbn Hibban, es-Sahih (Mevarid) h.2427 ve İbn es-Sünnî
h.351. Hafız İbn Hacer, "Bu sahih bir hadistir" der.
Abdülkadir el-Arnavût, el-Ezkâr'ın tahricinde sahih oldu-
ğunu söyler, s.106.
178
Ebu Dâvud, 2/86, Tirmizi 2/257; el-Elbâni, tashih etmiştir;
bkz. Sahih-i Ebi Dâvud 1/2837.
126
45- Şeytan ve Vesveselerini Defetmek İçin
Okunan Dua
179
Ebu Dâvud 1/206. Tirmizi, Bkz. Mü'minûn, 98-99. Sahih-i
Tirmizi, 1/77.
180
Buhâri 1/151; Müslim 1/291.
181
“Evlerinizi kabirlere çevirmeyin. Şeytan içinde Bakara
sûresi okunan evden kaçar.” Müslim 1/539. Sabah ve
akşam, uykudan önce ve uyanınca okunan zikirler, yine
eve girerken ve evden çıkarken, mescide girip çıkarken
yapılan zikirler şeytanı uzaklaştırır. Aynı zamanda sahih
olan başka zikirler; uykudan önce “Ayete'l Kürsî” (Bakara,
255) ve “Âmene’r-resûlü”yü (Bakara, 285-286) okumak ta
şeytanı uzaklaştıran şeylerdendir. Kim yüz kere:
“Allah'dan başka ilah yoktur. O, tekdir ve ortağı yoktur.
Mülk O'nundur ve hamd O'nadır. O, her şeye gücü
yetendir.” derse bu, günü boyunca onu şeytandan korur.
Ayrıca ezan da şeytanı defeder.
127
قَدَ ُر هللاِ َو َماشَا َء فَعَ َل
Gaderullâhi ve mâ şâe fe’ale
144. “Bu Allah'ın takdiridir ve O,
dilediğini yaptı.”182
182
“Kuvvetli mümin Allah'a zayıf müminden daha hayırlı ve
daha sevimlidir. Hepsinde de hayır vardır. Yararına olan
şeyde hırslı ol. Allah'dan yardım dile, aciz olma! Sana bir
şey isabet ederse "keşke şöyle şöyle yapsaydım.” deme.
Fakat “Allah'ın takdiri, ne dilediyse onu yaptı.” de. Çünkü
“keşke” şeytanın ameline yol açar.” Müslim, 4/2052.
128
ُ َو َجزَ اكَ هللا، َعلَيْك َ َارك َ َاركَ هللاُ لَكَ َوب َ َ”ب
“ َ َوأَجْزَ َل ث َوابَك،ُ َو َرزَ قَكَ هللاُ مِ ثْلَه،ًَخيْرا
َ
Barakâllahu leke ve bârâke aleyk ve
cezâkâllahu hayran ve razegakâllâhu mislehu
ve eczele sevâbeke
“Allah sana da mübârek kılsın ve
bereketini daim eylesin. Allah seni hayırla
mükâfâtlandırsın versin ve aynıyla seni
rızıkalndırsınöyle ve sevabını çoğaltsın.”183
183
Bkz. Nevevi, el-Ezkâr, s.349, Selim el-Hilâli, Sahihu'l-
Ezkâr 2/713.
129
146. Peygamber Efendimiz sallallahu
aleyhi ve sellem torunları Hz. Hasan (r.a.) ve
Hz. Hüseyin (r.a.) için şöyle dua edip Allah'a
sığınır, yalvarırdı:
“İkinizi, bütün şeytan ve rahatsızlık veren
şeylerden, her kötü gözden Allah’ın tam olan
kelimelerine sığındırırım.”184
184
Buhâri 4/119. İbn Abbas (r.a.) hadisi.
185
Buhâri, bkz. Fethu’l-Bârî, 10/118.
130
Es elullâhel a’zîm rabbil a’rşil a’zim en
yeşfiyeke
148. “Yüce arşın sahibi olan Allah'tan sana
şifâ vermesini dilerim.” (Yedi defa okunur.) 186
186
"Müslüman bir kul eceli gelmemiş bir hastayı ziyaret eder
ve yedi kere bunu derse hasta şifa bulur... Hadis
zikredilir.” Tirmizi, Ebu Dâvud. Bkz. Sahih-i Tirmizi 2/210,
Sahihu’l-Câmi, 5/180).
187
Tirmizi, İbn Mâce, Ahmed. Bkz. Sahih-i İbn Mâce 1/244,
Sahih-i Tirmizi 1/286. Merhum Ahmed Şâkir de sahih
olduğunu söylemiştir.
131
51- Çaresiz Kalıp Hayatından Ümidini
Kesen Hastanın Yapacağı Dua
ق َّ ِار َح ْمني ِ َوأ َ ْلحِ ْقني ِ ب
ِ الرفِي ْ ”اَللَّ ُه َّم ا ْغف ِْرلي ِ َو
“اْأل َ ْعلَى
Allâhummeğ firlî ver hamnî ve elhignî bir-
rafîgil a’lâ
150. “Allahım! Beni bağışla, bana rahmet et
ve beni Rafîgil A’lâ’ya kavuştur.”188
“ت
ٍ سك ََرا ِ ”لَ إِلَهَ إِلَّ هللاُ إِ َّن ل ِْل َم ْو
َ َت ل
Lâ ilâhe illallâhu inne lil mevti le sekerât
151. Peygamber Efendimiz sallallahu
aleyhi ve sellem ölüm döşeğinde iken mübârek
ellerini bir su kabına koyup ondan sonra mü-
bârek yüzünü mesh ederek şöyle buyurmuştur:
“Allah'tan başka hakkıyla ibadet edilecek başka
bir ilâh yoktur. Şüphesiz ölümün sekerâtı
(kendinden geçme halleri) vardır.”189
188
Buhâri, 7/10; Müslim, 4/1893.
189
Buhâri, bkz. Fethu’l-Bârî, 8/144.
132
،ُ لَ إِلَهَ إِلَّ هللاُ َوحْ دَه،”لَ إِلَهَ إِلَّ هللاُ َوهللاُ أ َ ْكبَ ُر
ُ لَ إِلَهَ إِلَّ هللا ُ لَه،ُلَ إِلَهَ إِلَّ هللاُ َوحْ دَهُ لَ ش َِريكَ لَه
َ لَ إِلَهَ إِلَّ هللاُ َولَ َح ْو َل َولَ قُ َّوة،ُْال ُم ْلكُ َولَهُ ْال َح ْمد
“ِِإلَّ ِباهلل
Lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber. Lâ ilâhe
illallâhu vahdeh. Lâ ilâhe illallâhu vahdehû lâ
şerîkeleh. Lâ ilâhe illallâhu lehul mulku
velehul hamdu. Lâ ilâhe illallâhu ve lâ havle
ve lâ guvvete illâ billâh
152. “Allah'tan başka hakkıyla ibadet
edilecek başka bir ilâh yoktur ve Allah en
büyüktür. Allah'tan başka hakkıyla ibadet
edilecek başka bir ilâh yoktur, O birdir.
Allah'tan başka hakkıyla ibadet edilecek başka
bir ilâh yoktur. O tektir. O’nun hiçbir ortağı
yoktur. Allah’tan başka hakkıyla ibadet edilecek
başka bir ilah yoktur. Mülk O'nundur, hamd da
O'na aittir. Allah'tan başka hakkıyla ibadet
edilecek başka bir ilâh yoktur. Allah’tan
başkasında güç ve kuvvet yoktur.”190
190
Tirmizi, İbn Mâce, el-Elbâni, sahihtir der. Bkz. Sahih-i
Tirmizi, 3/152. Sahih-i İbn Mâce, 2/317.
133
52- Vefat Etmek Üzere Olana Telkinde
Bulunmak
153. “Son sözü:
191
Ebu Dâvud, 3/190. Bkz. Sahihu’l-Câmi, 5/432.
192
Müslim, 2/632.
134
54- Vefat Eden Birinin Gözlerini
Kapatırken Okunacak Dua
ِ ارفَ ْع دَر َجتَهُ في ْ …) َو..( ”اَللَّ ُه َّم ا ْغف ِْر ِلفُالَ ٍن
َوا ْغف ِْر، َع ِق ِب ِه في ِ ْالغَا ِب ِرين
َ ِ اخلُ ْفهُ في ْ َو، َْال َم ْهد ِِيين
سحْ لَهُ في ِ قَب ِْر ِه َون َِو ْر ْ
ف
َ َ او ، َين ِمَ لاع ْ
َ َّلَنَا َولَهُ َيا َرب
ال
“لَهُ فِي ِه
Allâhummeğfir lî fûlan (…) verfa’ deracetehû
fil-mehdiyyîne vehlufhu fî a’gibihî fîl ğâbirîn
vağfir lenâ velehu yâ rabbel a’lemîn vefseh
lehu fî gabrîhi ve nevvir lehû fîhî.
155. “Allahım! Bu kulunun (ölenin ismi
söylenir) günahlarını bağışla. Hidayete erenler
arasında onun derecesini yükselt. Geride
kalanlarını koru ve gözet. Bizi ve onu bağışla ey
âlemlerin Rabbi! Kabrini genişlet ve onun için
kabrini nurlandır.”193
193
Müslim, 2/634.
135
ُ ع ْنه
َ ْف ُ َواع،ِ َوعاَفِه،ُار َح ْمه ْ ”اَللَّ ُه َّم ا ْغف ِْر لَهُ َو
ْ ْ
ِ َوا ْغسِله ُ بِال َماء،ُ َو َو ِس ْع ُم ْد َخلـه،َُوأ َ ْك ِر ْم نُ ُزلـَه
َ
ب َ َون َِق ِه مِ نَ ْالخَطاَيا َ كَما َ نَقَّيْتَ الث َّ ْو،ِج َو ْالبَ َردِ َوالث َّ ْل
،ِ َوأ َ ْبد ِْلهُ داَرا ً َخيْرا ً مِ ْن دَ ِاره،ض مِ نَ الدَّن َِس َ َاأل َ ْبي
،ِ َوزَ ْوجا ً َخيْرا ً مِ ْن زَ ْو ِجه،َِوأ َ ْهالً َخيْرا ً مِ ْن أ َ ْه ِله
ِ عذَا
ب َ ب ْالقَب ِْر ] َوِ َ عذاَ َوأ َ ِع ْذهُ مِ ْن،ََوأ َ ْدخِ ْلهُ ْال َجنَّة
“ [ار ِ َّالن
Allâhummeğ fir lehû verhamhu ve â’fihi
va’fu anhu ve ekrim nuzulehû ve evsi’
medhalehû vağsilhu bilmâ-i ves-selci vel
beradi ve naggihî minel hatâyâ kema
neggaytes-sevbe-l ebyada mined-denesi ve
ebdilhu dâran hayran min dârihî ve ehlen
hayran min ehlihi ve zevcen hayran min
zevcihi ve edhilhul cennete ve e’izhu min
a’zâbil gabri (va a’zâbin nâr)
136
hayırlı bir ev, ailesinden daha hayırlı bir aile ve
hanımından daha hayırlı bir hanım ver. Onu
cennetine girdir. Onu cehennem ve kabir
azabından koru.”194
194
Müslim, 2/663.
137
Allahım! Bizden kimi yaşatırsan İslâm üzere
yaşat ve bizden kimi vefat ettirirsen de ona imân
üzere ölmeyi nasip eyle. Allahım! Bizi bu
kulunun ecrinden mahrum etme ve ondan sonra
bizidoğru yoldan saptırma.”195
َو َح ْب ِل، َ”اَللَّ ُه َّم إِ َّن فُالَنَ بْنَ فُالَ ٍن في ِ ِذ َّمتِك
،ب النا َّ ِر َ ْالقَب ِْر
ِ عذَا فَ ِق ِه مِ ْن فِتْنَ ِة، َِجوا َ ِرك
َار َح ْمهُ ِإنَّك ِ َ َو أ َ ْنتَ أ َ ْه ُل ْال َوفاَءِ َو
ْ فَا ْغف ِْر لَهُ َو.ق ح ْ
ال
“ الرحِ ي ُم َّ َفو ُر ُ أ َ ْنتَ ْالغ
Allâhumme inne fulânebne fulân fî zimmetik
ve habli civârik fagihî min fitnetil gabri ve
a’zâbin nâr. Ve ente ehlul vefâ-i vel hak fağfir
lehû verhamhu inneke entel ğafûrur-rahîm.
158. “Allahım! Falân oğlu falân senin
zimmetinde ve korumandadır. Onu kabir fitne-
sinden ve cehennem azâbından koru. Muhakkak
ki sen vefâ ve hak sâhibisin. Onu bağışla ve ona
195
İbn Mâce, 1/480, Ahmed, 2/368; Bkz. Sahih-i İbn Mâce,
1/252.
138
merhamet eyle. Şüphesiz ki sen günahları bağış-
layan ve kulalrına karşı merhametli olansın.”196
، َلى َرحْ َمتِكَ ع ْبدُكَ َوا ْبنُ أ َ َمتِكَ ِإحْ تا َ َج ِإ
َ ”اَل َّل ُه َّم
ً َ ْ
ِ عذابِ ِه إِن كـانَ ُمحْ سِنا فَ ِز ْد في َ َ عنْ َ ي ٌّ ِغنَ ََو أ َ ْنت
“ُ ع ْنه ً
َ سناَتِ ِه َوإِ ْن كاَنَ ُمسِيئا فَت َجا َ َو ْز َ َح
Allâhumme a’bduke vebnu emetik ihtâce ilâ
rahmetik ve ente ğaniyyun a’n azabihî in kâne
muhsinen fezid fî hasenâtihî ve in kâne
musîen fetecâvez a’nhu
159. “Allahım! Senin kulun olan bir ana ve
babanın evlâdı olan bu kulun, senin
merhametine muhtaç ve sen ona azâb etmekten
müstağnîsin. Şayet o muhsin (iyilik sahibi) ise
ona mükâfâtını artır. Şayet günahkâr bir kul ise
onu bağışla.”197
139
Allâhumme e’iz hu min a‘zâbil gabri.
160.“Allahım!Onukabirazâbından koru .”198
Şöyle de dua edebilir:
ً شفِيعا َ َو،ِ”اَللَّ ُه َّم اجْ َع ْلهُ فَ َرطا ً َو ذُ ْخرا ً ل َِوا ِلدَ ْيه
اَللَّ ُه َّم ث َ ِق ْل بِ ِه َموا َ ِزينَ ُهما َ َوأَعْظِ ْم بِ ِه.ًُمجاَبا
ِ َواجْ عَ ْلهُ في، َ َوأ َ ْلحِ ْقهُ بِصـاَلِحِ ْال ُمؤْ مِ نِين،َورهُما َ أ ُ ُج
ْ
،ب ال َجحِ ِيم َ َ عذا
َ َ َوقِـ ِه بِ َرحْ َمتِك،ِيم َ كَفاَلَ ِة إِبْراَه
،َِوأ َ ْبد ِْلهُ داَرا ً َخيْرا ً مِ ْن دا َ ِر ِه َوأ َ ْهالً َخيْرا ً مِ ْن أ َ ْه ِله
َ سبَقَنا َ َو َم ْن،َ َوأ َ ْفراَطِ نا،َاَللَّ ُه َّم ا ْغف ِْر ِأل َ ْسالَفِنا
“ِباْإليما َ ِن
Allâhummec a’lhu feratan ve zuhran
livâlideyhi ve şefî’an mucâben. Allâhumme
saggil bihî mevâzînehumâ ve a’zim bihî ucû
rahumâ ve elhighu bi sâlihil mu’minin. Vec
a’lhu fî kefâleti ibrahîme ve gihi bi rahmetike
a’zabe-l câhîm ve ebdilhu dâran hayran min
198
“Said b. Müseyyib şöyle der: Ebu Hüreyre'nin arkasında
günahsız bir sabînin namazını kıldım ve onu şöyle derken
işittim:…(hadis zikredilir.) Mâlik, el-Muvattâ, 1/288. İbn Ebî
Şeybe, el-Musannaf, 3/217. Beyhaki, 4/9. Şuayb el-
Arnavût, hadisin sahih olduğunu söyler; bkz. Bağavi,
Şerhu's-Sünne (ilgili hadis tenkidi: 5/337).
140
dârihi. Ve ehlen hayran min ehlihî.
Allâhummeğfir lî eslâ finâ ve efrâtinâ ve men
sebeganâ bil îman
“Allahım! Onu, ana-babası için cennete
giden yolda öncü, bir hazine ve şefaati kabul
edilen bir şefaatçi kıl. Allahım! Ana-babasının
onunla mnizanlarını ağırlaştır ve ecirlerini
yücelt. Onu salih müminler arasına dahil eyle ve
onu İbrahim aleyhisselamın kefaletinde kıl.
Rahmetinle onu cehennem azabından koru. Ona,
evinden daha hayırlı bir ev ve ailesinden daha
hayırlı bir aile ver. Allahım! Bizden önceki
kullarını, öncülerimizi ve bizden önce iman
edenleri bağışla.”199
199
Bkz. İbn Kudâme, Muğni, 3/416; Abdülaziz b. Baz, Du-
rûsul-mühimme s.15).
141
161. “Allahım! Onu bizim için bir öncü,
bizim selefimiz ve bir mükafat kıl.”200
200
“Hasan, çocuğun cenazesinde Fatihâ'yı okur ve şöyle
derdi…(Hadis zikredilir.)” Bağavi, Şerhu's-Sünne; Ab-
dürrezzak h.6588; Buhâri, Kitabu'l-Cenâiz, h.65: ta'likan,
Cenazeye Fatiha Okuma Babı, 2/113).
201
Buhâri, 2/80; Müslim, 2/636.
142
Şöyle de denebilir: “Allah ecrini büyük,
sabrını güzel eylesin ve ölünü bağışlasın.”202
202
Nevevi, el-Ezkâr, s.126.
203
Ebu Dâvud, 3/314: Ahmed: “Allah'ın adıyla ve Resû-
lullah'ın milleti üzere” lafzıyla. İki sened de sahihtir; Nebî
(s.a.v.) mevtânın defnini bitirince başında durur ve şöyle
derdi: "Kardeşiniz için bağışlanma isteyin ve onun için
sebat dileyin. Çünkü o şu anda sorguya çekiliyor." Ebu
Dâvud, 3/315; Hakim, sahih olduğunu söylemiş, İmam
Zehebi de buna muvafakat etmiştir.
143
164. “Allah’ım! Onu bağışla Allahım!
Onun hak üzere ayaklarını sabit kıl.”204
204
Ebu Dâvud, 3/314: Ahmed: “Allah'ın adıyla ve Resû-
lullah'ın milleti üzere” lafzıyla. İki sened de sahihtir; Nebî
(s.a.v.) mevtânın defnini bitirince başında durur ve şöyle
derdi: "Kardeşiniz için bağışlanma isteyin ve onun için
sebat dileyin. Çünkü o şu anda sorguya çekiliyor." Ebu
Dâvud, 3/315; Hakim, sahih olduğunu söylemiş, İmam
Zehebi de buna muvafakat etmiştir.
144
içimizden önce ölenlere ve sonraya kalanlara
merhemet etsin.”205
205
Müslim, 2/671; İbn Mâce, 1/494, Büreyde (r.a.)'dan
lafızlar, İbn Mâce. Parantez [ ] arası; Müslim, Aişe
(r.a.)'dan, 2/671.
206
Ebu Dâvud, 4/326; İbn Mâce 2/1128.
145
167. “Allahım! Senden bu rüzgârın ve
içindekilerinin ve onunla gönderilenin hayrını
dilerim. Onun şerrinden, içindekilerinin
şerrinden ve onunla gönderilenin şerrinden sana
sığınırım.”207
207
Müslim, (2/616); Buhâri, (4/76).
208
Abdullah b. Zübeyr (r.a.) gök gürültüsünü işitince
konuşmayı terk eder ve şöyle derdi:…(Hadis zikredilir.)
Muvatta, 2/992. el-Elbâni, “Mevkuf olarak isnadı sahihtir”
der.
146
ً ناَفِعا،ًغيْثا ً ُمغِيثا ً َم ِريئا ً َم ِريعاَ َ ”اَللَّ ُه َّم أ َ ْسقِنا
“آج ٍل ِ غي َْر َ ً عا َ ِجال،غي َْر ضا َ ٍر َ
Allâhummes ginâ ğaysen muğîsen merîen
nâfi’an ğayra dârrin a’cilen ğayra êcilin
169. “Allahım! Bize en kısa zamanda,
geciktirmeden, zararsız, faydalı, sağlığa elverişli,
verimli ve bereketli yağmur ver.”209
“َ اَللَّ ُه َّم أَغِثْنا،َ اَللَّ ُه َّم أَغِثْنا،َ”اَللَّ ُه َّم أَغِثْنا
Allâhumme eğisna. Allâhumme eğisna.
Allâhumme eğisna
170. “Allahım! Bize bereketli yağmur
yağdır. Allahım! Bize bereketli yağmur yağdır.
Allahım! Bize bereketli yağmur yağdır.”210
209
Ebu Dâvud, 1/303 el-Elbâni, sahihtir der; bkz. Sahih-i Ebi
Dâvud, 1/216.
210
Buhâri, 1/224; Müslim, 2/613.
147
Allâhummesgi i’bâdeke ve behâimek venşur
rahmetek, ve ehyi beledekel-meyyit.
211
Ebu Dâvud, 1/305, el-Elbâni, hadisin hasen olduğunu
söyler; bkz. Sahih-i Ebi Dâvud, 1/218.
212
Buhâri, bkz. Fethu'l-Bâri, 2/518.
148
173. “Allah, rahmeti ve fazlıyla bize
yağmuru yağdırdı.”213
213
Buhâri, 1/205; Müslim, 1/83.
214
Buhâri, 1/224; Müslim, 2/614.
149
Allâhu ekber. Allâhumme ehillehû a’leynâ bil
emni vel îmâni ves-selâmeti vel İslâmi vet-
tevfîgi lima tuhibbu Rabbenâ ve terdâ
rabbunâ ve rabbukellâh
175. “Allah en büyüktür. Allahım! Görünen
bu hilali (ayı), üzerimizde emniyet, iman,
selamet, İslam ve başarı (ayı) kıl. Ey Rabbimiz!
Hilalle giren bu ayda sevdiğin ve razı olduğun
amelleri işlemeyi nasib et. Bizim ve bu gözüken
hilalin Rabbi Allah’tır.”215
215
Tirmizi, 5/504; Dârimi, lafzıyla 1/336; bkz. Sahih-i Tirmizi,
3/157.
216
Ebu Dâvud, 2/306 ve diğerleri. Bkz. Sahih-i Câmi, 4/2509.
150
”اَللَّ ُه َّم إِني ِ أ َ ْسأَلُكَ بِ َرحْ َمتِكَ الَّتي ِ َو ِسعَتْ كُ َّل
“ِ ش ْيءٍ أ َ ْن ت َ ْغف َِر لي
َ
Allâhumme innî es eluke bi rahmetikel-letî
vesi’at kulle şey in en teğfira lî
217
İbn Mâce, 1/557, Abdullah b. Amr (r.a.)'ın duasından,
Hafız İbn Hacer, hasen olduğunu söyler, el-Ezkâr, bkz.
Şerhi, 4/342.
151
“Başında ve sonunda Allah'ın adıyla başla-
rım desin.”218
218
Ebu Dâvud, 3/347; Tirmizi, 4/288. Bkz. Sahih-i Tirmizi,
2/167.
219
Tirmizi (5/506). Bkz. Sahih-i Tirmizi, (3/158).
152
ْ َ ”ا َ ْل َح ْمدُ ِهللِ الَّذِي أ
مِ ْن،ِطعَ َمني ِ هَذا َ َو َرزَ قَنِيه
“ٍغي ِْر َح ْو ٍل مِ ني ِ َو لَ قُ َّوة
َ
Elhamdulillâhillezi et a’menî hâzâ ve
razeganîhi min ğayri havlin minnî ve lâ
kuvvetin
180. “Bana bunu yediren, kuvvet ve
kudretim olmadığı halde beni rızıklandıran
Allah'a hamd-ü senâlar olsun.”220
َ ً ”ا َ ْل َح ْمدُ ِهللِ َح ْمدا ً َكثِيرا
،ِطيِبا ً ُمبا َ َركا ً فِيه
“َ ع ْنهُ َربَّنا ً َولَ ُم ْست َ ْغ،ٍغي َْر ] َم ْكفِي ٍ َولَ[ ُم َودَّع
َ نى َ
Elhamdulillâhi hamden kesîran tayyiben
mubâreken fîhi ğayra mekfiyyin ve lâ
muvedde’in ve lâ musteğnen a’nhu rabbenâ
181. “Çok, temiz, mübarek, sonsuz ve terk
olunmayan, kendisinden müstağnî olunmayarak
yapılan hamd Rabbimiz olan Allah’adır.”221
220
Nesâi dışında diğer sünen sahipleri. Bkz. Sahih-i Tirmizi,
3/159.
221
Buhâri, (6/214); Tirmizi, lafzıyla (5/507).
153
71- Misafirin Yemek Sahibine Duası
”اَللَّ ُه َّم با َ ِر ْك لَ ُه ْم فِيما َ َرزَ ْقت َ ُه ْم َوا ْغف ِْر لَ ُه ْم
“ار َح ْم ُه ْم
ْ َو
Allâhumme bârik lehum fîmâ razegtehum
veğfir lehum verhamhum
182. “Allahım! Onlara lütfettiğin rızıkları
onlara bereketli kıl ve onları bağışla ve onlara
merhamet et.”222
222
Müslim, (3/1615).
223
Müslim, (3/126).
154
َ َوأَكـ َل، َصائِ ُمون
طعـا َ َم ُك ُم َ ”أ َ ْف
َّ ط َر ِع ْندَ ُك ُم ال
ُ“علَ ْي ُك ُم ْال َمالَئِ َكة َّ
َ ْصلت َ َو،اْألَبْرا َ ُر
Eftara i’ndekumus-sâimûn ve ekele
ta’âmekum-l ebrâr ve sallet aleykum-l
melâikeh
184. “Sofranızda oruçlular iftar etsin ve
yemeklerinizi hayırlı kişiler yesin ve melekler
sizin için dua etsin.”224
74- İftar İkram Edene Dua
224
Ebu Dâvud, Sünen (3/367); İbn Mâce, (1/556); Nesai
Amelu'l-Yevm ve'l-Leyle (h.296-298): Hz. Peygamber’in
bunu bir ev halkı yanında iftar ettiği zaman söylediğini
belirtir. el-Elbâni, sahih olduğunu söyler; bkz. Sahih-i Ebi
Dâvud (2/730).
225
Müslim, (2/1054).
155
“ إِني ِ صاَئِ ٌم،”إِني ِ صاَئِ ٌم
İnnî sâimun. İnnî sâimun
186. “Oruçlu bir kimse kendisine dil
uzatana veya kötü söz söyleyene “Ben
oruçluyum, ben oruçluyum!” cevabında bu-
lunsun.”226
226
Buhâri, bkz. Fethu'l-Bâri, (4/103); Müslim, (2/806).
156
birimlerimiz olan) Sa’ımızı ve Müdd’ümüzü
bize bereketli kıl. ”227
227
Müslim, (2/1000).
228
Buhâri, (7/125).
157
“ص ِل ُح بَالَ ُك ْم
ْ ُ”يَ ْهدِي ُك ُم هللاُ َوي
Yehdî kumullâhu ve yuslihu bâlekum
189. “Allah size hidâyet etsin ve
kalplerinizi ıslah etsin.”229
229
Tirmizi, (5/182); Ahmed, (4/400); Ebu Dâvud, (4/308); bkz.
Sahih-i Tirmizi, (2/354).
230
Nesâi hariç diğer sünen sahipleri. Bkz. Sahih-i Tirmizi,
(1/316).
158
َ أ َ ْسأَلُكَ َخي َْرها َ َو َخي َْرما َ َجبَ ْلت َها ِ ”اَللَّ ُه َّم إِني
“عل ْي ِهَ ْ
َ َ َوأَعُوذُ بِكَ مِ ْن ش َِرها َ َوش َِرما َ َجبَلت َها،ِعلَ ْيه
َ
Allâhumme innî es eluke hayrahâ ve hayra mâ
cebeltehâ aleyhi ve e’ûzu bike min şerrihâ ve
şerri mâ cebeltehâ aleyhi
191. “Şayet sizden biriniz bir hanımla
evlenir veya bir hizmetçi alırsa şöyle dua etsin:
“Allah’ım! Senden onun hayrını ve ona verdiğin
tabiatın hayrını dilerim. Onun şerrinden ve ona
verdiğin tabiatın şerrinden de sana sığınırım.”
Binek alacak olursa elini o bineğin sırtına
koyarak yukarıdaki duayı aynen okusun.”231
231
Ebu Dâvud, (2/248); İbn Mace, (1/617); bkz. Sahih-i İbn
Mâce, (1/324).
159
Bismillâh. Allâhumme cennibneş-şeytâne ve
cennibiş-şeytâne mâ razegtenâ
192. “Bismillâh. Allah’ım! Bizi şeytandan
uzaklaştır. Şeytanı bizi rızıklandıracağın ço-
cuktan uzaklaştır.”232
232
Buhâri, (6/14); Müslim, (2/1028).
233
Buhâri, (7/99); Müslim, (4/2015).
160
Elhamdulil-lâhillezî â’fânî mimmeb telâke
bihî ve feddalenî a’lâ kesirim mimmen
halaga tefdîlâ
194. “Sana verdiği belâdan beni koruyan ve
yarattıkları kullarının çoğundan beni üstün kılan
Allah’a hamd olsun.”234
234
Tirmizi, (5/494); bkz. Sahih-i Tirmizi, (3/153).
235
Tirmizi ve diğerleri; bkz. Sahih-i Tirmizi, (3/153), Sahih-i
İbn Mâce, (2/321). Lafızlar Tirmizi.
161
85- Sohbetin Sonunda Okunan Dua
َّ أ َ ْش َهدُ أ َ ْن لَ ِإلَهَ ِإل، َس ْب َحانَكَ اللَّ ُه َّم َو ِب َح ْمدِك
ُ ”
“ َ أ َ ْست َ ْغف ُِركَ َو أَتُوبُ ِإلَيْك، َأ َ ْنت
Subhânaneke Allâhumme ve bi hamdik
eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve
etûbu ileyk
196. “Allahım! Sana hamd ederek, seni tüm
noksan sıfatlardan tenzih ederim. Senden başka
hakkıyla ibadet edilecek başka bir ilâh olmadı-
ğına şehâdet ederim. Senden beni bağışlamanı
diler ve sana tövbe ederim.”236
86- Allah Seni Affetsin Diyene
“ َ” َولَك
236
Sünen sahipleri. Bkz. Sahih-i Tirmizi, (3653); Aişe
(r.a.)’nın şöyle dediği sabit olmuştur: “Resûlullah (s.a.v.)
bir mecliste oturduğunda, Kur’an okuduğunda ve namaz
kıldığında mutlaka sonunu şu kelimelerle tamamlardı:...
(Hadis zikredilir).” Nesâi, Amelü’l-Yevm ve’l-Leyle (h.308);
Ahmed, (6/77). Dr. Faruk Hammâde, sahih olduğunu söy-
ler; bkz. Amelü’l-Yevm ve’l-Leyle, thk.
162
197. “ ve leke” Allah seni de affetsin.237
87- İyilik Edene Yapılan Dua
“ً ” َجزاَكَ هللاُ َخيْرا
Cezâkallâhu hayran
237
Ahmed, (5/82); Nesâi, Amelü’l-Yevm ve’l-Leyle, thk: Dr.
Faruk Hammâdde (s.218. h.421).
238
Tirmizi, (h.2035). Bkz. Sahihu’l-câmi, (h.6244). Sahih-i
Tirmizi (2/200).
239
Müslim, (1/555). Bir başka rivayette, “Kehf sûresinin so-
nundan denilir.” (1/556).
240
Tahrici geçti. Bkz. h.55/56.
163
“ُ”أ َ َحبَّكَ الَّذِي أَحْ بَ ْبت َني ِ لَه
Ehabbekel-lezî ehbebtenî leh
200. “Beni rızası için sevdiğinden Allah da
seni sevsin.”241
241
Ebu Dâvud, (4/333); el-Elbâni, hasen olduğunu söyler,
bkz. Sahih-i Ebi Dâvud, (3/965).
242
Buhâri, bkz. Fethu’l-Bâri, (4/88).
164
Bârekallâhu leke fî ehlike ve mâlike, innemâ
cezâus-selefi el-hamdu vel edâ-i
202. “Allah, malını ve aileni sana mübarek
kılsın. Borcun karşılığı, ancak Allah’Allah
Rasûlü hamd ve borcunu zamanında ödemek-
tir.”243
243
Nesâi, Amelu’l-Yevm ve’l-Leyle (s.300); İbn Mâce (2/809).
Bkz. Sahih-i İbn Mâce (2/55) bak.
244
Ahmed, (4/403) ve diğerleri. Bkz. Sahihu’l-Câmi (3/233).
Sahihu’t-Terğib ve’t-Terhib (1/19).
165
93- “Allah Seni Mübarek Kılsın” Diyene
Yapılacak Dua
“ُ ” َوفِيكَ با َ َركَ هللا
Ve fîke bârekâllâh
204. “Allah seni de mübârek kılsın.”245
94- Bir Şeyi Uğursuz Saymanın
Kerahiyeti Duası
َّ َولَ َخي َْر ِإل، َطي ُْرك
َ َّطي َْر ِإل َ َ”اَل َّل ُه َّم ل
َ َ َولَ ِإلَه، ََخي ُْرك
“ َغي ُْرك
Allâhumme lâ tayra illâ tayruke velâ hayra
illâ hayruke velâ ilâhe ğayruk
245
İbn es-Sünnî, (s.138, h.278). Bkz. İbn el-Kayyim, el-
Vâbilu’s-Sayyib, thk. Beşir Muhammed Uyûn (s.304).
166
hakkıyla ibadet edilecek başka bir ilah yok-
tur.”246
95- Bineğe veya Vasıtaya Binerken
Okunan dualar
َ س َّخ َر لَنا َ سبْحاَنَ ا َّلذِي ُ ﴿ ِ ْال َح ْمدُ ِهلل،ِ” ِبس ِْم هللا
َلى َر ِبنا َ لَ ُم ْنقَ ِلبُون َ ِ هَذا َ َوما َ ُكنَّا لَه ُ ُم ْق ِرنِينَ * َو ِإ
إ َّ ان
ُ اهلل، اهللُ أكبَ ُر،ِ ا َ ْل َح ْمدُ ِهلل،ِ ا َ ْل َح ْمدُ ِهلل،ِ﴾ا َ ْل َح ْمدُ ِهلل
َ ْ َ َ
ظلَ ْمتُ نَ ْفسِي َ سبْحاَنَكَ اللَّ ُه َّم إِنِي ُ ، اَهللُ أ َ ْكبَ ُر،أ َ ْكبَ ُر
َ َّ
“ َوب إِل أ ْنت َ ُ فَإِنَّهُ لَيَ ْغف ُِر الدُّن،ِفَا ْغف ِْر لي
Bismillâh, elhamdulillâh (Subhânellezi
sehhara lenâ ve mâ kunnâ lehû mugrinîn ve
innâ ilâ Rabbinâ lemun galibûn)
elhamdulillâh elhamdulillâh elhamdulillâh
Allâhu ekber Allâhu ekber Allâhu ekber
subhânekel-lâhumme innî zalemtu nefsî feğfir
lî feinnehû lâ yeğfiruz-zunûbe illâ ent.
246
Ahmed, (2/220); İbn es-Sünnî (h.292). el-Elbâni, sahihtir
der; bkz. el-Ehâdîsu’s-Sahiha (3/54). İyimserlik/hayra
yormak ise Nebî Sallallahu Aleyhi Vesellem’in hoşuna
giderdi. Bu nedenle bir adamdan iyi bir söz işittiğinde bu
söz hoşuna gitti ve ona: “Ağzından çıkan iyimserliğin bizi
etkiledi.” dedi; Ebu Dâvud, Ahmed; el-Elbâni, sahih
olduğunu söyler, es-Sahiha (2/323).
167
206. “Bismillah. Allah’ın adıyla. Hamd
Allah’adır. «Bunu bizim hizmetimize veren
Allah’ı bütün noksan sıfatlardan tenzih ederim.
Biz buna güç yetiremezdik. Bizler, Rabbimize
döneceğiz.» Hamd, Allah’adır. Hamd allah’adır.
Hamd, Allah’adır. Allah en büyüktür. Allah en
büyüktür. Allah en büyüktür. Allahım! Seni tüm
noksan sıfatlardan tenzih ederim. Ben nefsime
zulmettim. Beni bağışla. Günahları senden başka
bağışlayan yoktur.”247
سبْحاَنَ الَّذِي ُ ﴿ ، اَهللُ أ َ ْكبَ ُر، اَهللُ أ َ ْكبَ ُر،”اَهللُ أ َ ْكبَ ُر
َ لى َر ِبنا َ س َّخ َر لَنا َ َهذَا َوما َ ُكنا َ لَهُ ُم ْق ِرنِينَ * َو ِإنا َّ ِإ َ
سف َِرنا َ هَذا َ ْال ِب َّر َ ِ لَ ُم ْنقَ ِلبُونَ ﴾ اَللَّ ُه َّم ِإنا َّ نَ ْسأَلُكَ في
َ علَيْنا َ اَللَّ ُه َّم ه َِو ْن،ضىَ َومِ نَ ْالعَ َم ِل ما َ ت َْر،َوالت َّ ْق َوى
ِ اَللَّ ُه َّم أنتَ الصَّاحِ بُ في،ُعنَّا بُ ْعدَه
ْ َ َ اط ِوْ سف َِرنا َ َهذَا َو َ
اَلل ُه َّم إِني ِ أعُوذ بِكَ مِ ْن، َو ْال َخلِيفَة في ِ األ ْه ِل،سف َِر
ُ َ َّ َ ُ َّ ال
247
Ebu Davud, (3/34); Tirmizi (5/501); bkz. Sahih-i Tirmizi
(3/157).
168
ِ َ َوسُوءِ ْال ُم ْنقَل،ظ ِر
ِ ب في َ َوكَآبَ ِة ْال َم ْن،سف َِر َّ َوعْثاَءِ ال
ًَ“ْالما َ ِل َواْأل َ ْه ِل
Allâhu ekber, Allâhu ekber, Allâhu ekber,
(Subnânellezî sehhara lenâ hâzâ ve mâ kunnâ
lehû mugrinîn ve innâ ilâ rabbinâ
lemungalibûn) Allâhumme innâ nes eluke fî
seferinâ hazel-birra vet-tegvâ ve minel-a’meli
mâ terdâ. Allâhumme hevvin a’leynâ seferanâ
hâzâ vetvi a’nnâ bu’dehû Allâhumme entes-
sâhibu fis-seferi vel-halîfeti fil-ehli.
Allâhumme innî e’ûzu bike min ve’sâis-seferi
ve keêbetil-menzari ve sû il-mungalibi fil-
mâli vel-ehli
207. “Allah en büyüktür. Allah en
büyüktür. Allah en büyüktür.” [Bunu bizim
hizmetimize veren Allah’ı tüm noksan
sıfatlardan tenzih ederim. Yoksa biz bunlara güç
yetiremezdik. Hiç şüphesiz sonunda Rabbimize
döneceğiz.] “Allah’ım! Bu yolculuğumuzda
iyilik, takvâ ve râzı olacağın amel işlemeyi
senden dileriz. Allahım! Bu yolculuğumuzu bize
kolaylaştır. Uzaklığını bize yakın kıl. Allahım!
Bu yolculuğumuzun sâhibi sensin. Ailemize
169
vekil sensin. Allahım! Yolculuğun zorluğundan,
üzüntü verici bir manzaradan, ailemin ve
malımın başına kötü bir şey gelmesinden sana
sığınırm. ”
Yolculuktan dönünce de bu duayı aynen
tekrarlayarak şunları da ekler:
248
Müslim, (2/998).
170
Allâhumme rabbes-semâvâtis-seb’i ve mâ
ezlelne vel erâdînes-seb’i ve mâ eglelne ve
rabbeş-şeyâtînin ve mâ edlelne ve rabber-
riyâhi ve mâ zerayne es eluke hayra hâzihil
garyeti ve hayra ehlihâ ve hayra mâ fîhâ ve
e’ûzu bike min şerri ehlihâ ve şerri mâ fîhâ
249
Hakim, sahih olduğunu söylemiş İmam Zehebi de
muvafakat etmiştir, (2/100). İbn es-Sünnî (h.524); Hafız
hasen olduğunu söyler. el-Ezkâr, thk. (5/154) İbn Baz:
“Nesâi, hasen bir isnadla rivayet etmiştir.” der. Bkz.
Tuhfetu’l-Ahyar, (s.37).
171
Lâ ilâhe illallâhu vahdehû lâ şerîkeleh lehul-
mulku ve lehul-hamdu yuhyî ve yumît ve
huve a’lâ kulli şey in gadîr.
ِ ع ُك ُم هللاَ الَّذِي لَ ت
“ُ َضي ُع َوداَئِعُه ُ ”أ َ ْست َْو ِد
Estevdi’ukumullâhu ellezî lâ tedî’u vedâi’uhû
250
Tirmizi, (5/291); Hâkim, (1/538); el-Elbâni. Sahih-i İbn
Mâce, (2/21); Sahih-i Tirmizi, (3/152).
251
Ebu Dâvud, (4/296); el-Elbâni, sahihtir der. Bkz. Sahih-i
Ebi Dâvud (3/941).
172
211. “Sizi emânetleri zayi etmeyen Allah’a
emânet ediyorum.”252
252
Ahmed, (2/403); İbn Mâce (26943). Bkz. Sahih-i İbn Mâce
(2/133).
253
Ahmed (2/7); Tirmizi (5/499). Bkz. Sahih-i Tirmizi (2/155).
173
213. “Allah, sana takva ihsan etsin.
Günahlarını bağışlasın ve nerede olursan ol,
senin için hayrı kolaylaştırsın.”254
254
Tirmizi, Bkz. Sahih-i Tirmizi, (3/155) bak.
255
Buhâri, Bkz. Fethu'l-Bâri (6/135).
174
215. “Üzerimize olan lütfundan dolayı
Allah'a yaptığımız hamdi işiten (Allah) işitti.
Rabbimiz! Bize yolculuğumuzda yoldaş ol ve
bize ihsanda bulun.Cehennemden Allah’a sığını-
rım.”256
256
Müslim, (4/2086): “Feale” vezni üzere/şeklinde okun-
duğunda; “Üzerimize olan güzel muâmele ve nimetleri için
Allah'a yaptığımız hamde bir şahit şahitlik yaptı.”
anlamına gelir. “Tef'îl vezninde/şeklinde okunduğunda ise;
“Bu sözü işiten, onu bir başkasına iletti ve aynısını
söyledi.” anlamındadır. Bu, seher vaktinde zikir ve dua
yapmanın öneminin beyanı içindir. “Rabbimiz! Bize yoldaş
ol ve bize ihsanda bulun.” sözü ise; hoşa gitmeyen şeyleri
bizden uzaklaştır, bizi koru, üzerimize nimet, lütuf ve
fazlını ihsan et." anlamındadır. Bkz. Nevevi Şerhi (17/39).
257
Müslim, (4/2080).
175
ُ َولَه، ُ لَهُ ْال ُم ْلك،ُلَ إِلَهَ إَلَّ هللا ُ َوحْ دَهُ لَش َِريكَ لَه
، َ تاَئِبُون، َبون ٌ ش ْيءٍ قَد
ُ ِ آي،ِير َ علَى كُ ِل َ َوه َُو،ُْال َح ْمد
ص َر
َ َ َون،ُصدَقَ هللاُ َو ْعدَه َ ، َ ل َِربِنا َ حاَمِ دُون، َعاَبِدُون
َ َ َوهَزَ َم اْألَحْ ز،ُع ْبدَه
“ُاب َوحْ دَه َ
Lâ ilâhe illallâhu vahde hû lâ şerîkeleh lehul
mulku velehul hamdu ve huve a’lâ kulli şey in
gadîr. Êyibûne tâibûne â’bidûne li rabbinâ
hâmidûn sadagal-llâhu va’deh ve nesara
abdeh ve hezemel ehzabe vahdeh
176
tı.”258
258
Rasûlullah (s.a.v.), hac veya bir gazve için gittiği sefer
dönüşünde bu duayı yapardı. Buhâri, (7/13); Müslim,
(2/980).
177
107- Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve
selleme Salavât Getirmenin Faziletleri
219. “Bana salât (ve selâm) getirene Allah
on defa salât (ve selâm) eder. (Hz. Muhammed
sallallahu aleyhi ve selleme Allah'tan rahmet ve
bereket dileyene Allah on katı rahmet ve
bereketini ihsan eder.)”260
259
İbn es-Sünnî, Amelu'l-Yevm ve'l-Leyle; Hâkim, tashih
eder. el-Elbâni de sahih olduğunu söylemiştir; Bkz.
Sahihu'l Câmi, (4/201).
260
Müslim, (1/288).
261
Ebu Dâvud, (2/218); Ahmed, (2/367); el-Elbâni, "sahihtir"
der. Bkz. Sahih-i Ebi Dâvud (2/383).
262
Tirmizi, (5/551) ve dğr. Bkz. Sahihu'l Câmi (3/25); Sahih-i
Tirmizi (3/177).
178
222. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu: “Allah'ın, yeryüzünde,
ümmetimin bana getirdiği salâvâtı ulaştıran gezi-
ci melekleri vardır.”263
223. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu: “Biri bana salât (ve
selâm) getirdiği zaman, onun selâmına mukâbele
etmem için Allah bana rûhumu (o an için) iâde
eder.”264
263
Nesâi, Hâkim, (2/421); el-Elbâni, "sahihtir" der; Bkz.
Sahih-i Nesâi (1/274).
264
Ebu Dâvud, (h.2041); el-Elbâni, tahsin etmiştir; Bkz.
Sahih-i Ebi Dâvud, (1/383).
265
Müslim, (1/74) ve dğr.
179
225. “Kim üç şeyi (hasleti) kendinde
toplayabilmişse kâmil imâna kavuşmuş olur:
Nefsine zulmetmemek, (tanıdığı-tanımadığı) her
kese selam vermek ve dar gelirli de olsa ondan
infak etmek (sadaka vermek).”266
226. Abdullah İbn Ömer'den (r.a) rivâyet
edildiğine göre, adamın biri Allah Rasûlü
sallallahu aleyhi ve selleme: “İslâm'da en hayırlı
şey nedir?” diye sordu. Allah Rasûlü sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Yemek (yedir-
men), tanıdığına tanımadığına selâm vermen
dir.”267
266
Buhâri, bkz. Fethu'l-Bâri, (1/82); Ammâr (r.a.)'dan mevkuf
olarak, ta'lîkan.
267
Buhâri, bkz. Fethu'l-Bâri, (1/55); Müslim, (1/65)
180
veren olursa, ona “Ve aleyküm” (yani: Sizin
üzerinize de olsun) deyiniz.”268
268
Buhâri, bkz. Fethu'l-Bâri (1/42); Müslim, (4/1705).
269
Buhâri, Bkz. Fethu'l-Bâri, (6/350); Müslim, (4/2092).
270
Ebu Dâvud, (4/327); Ahmed, (3/306); el-Elbâni, "sahihtir"
der; Bkz. Sahih-i Ebi Dâvud (3/961).
181
112- Yerdiğin Kimse İçin Yapacağın Dua
271
Buhâri, bkz. Fethu'l-Bâri (11/171); Müslim, (4/2007).
“Bunu onun için temizlik ve rahmet kıl.” lafzıyla.
182
231. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu: “Şayet biriniz bir dostunu
illâ da övecek ve methedecekse en iyisi şöyle de-
sin: “Ben filânı iyi biliyorum, fakat onu en iyi
bilen Allah'tır. Ben, Allah'ın tezkiyesinin fev-
kinde hiçbir kimseyi tezkiye etmem”. Şayet o
(övdüğü) arkadaşını iyice tanıyorsa (o şöy-
ledir... o böyledir...) desin.”272
272
Müslim, (4/2296).
273
Buhâri, Edebu'l-Müfred (h.761); el-Elbâni, senedinin sahih
olduğunu söyler, bkz. Sahih-i Edebi'l-Müfred (h.585).
183
115- İhrama Giren İçin Telbiye Duası
إِ َّن، َ َلبَّيْكَ لَ ش َِريكَ لَكَ لَبَّيْك، َ”لَبَّيْكَ اللَّ ُه َّم لَبَّيْك
“ َ لَ ش َِريكَ لَك، َ لَكَ َو ْال ُم ْلك،َ َوالنِ ْع َمة،َْال َح ْمد
Lebbeyk Allâhumme lebbeyk, lebbeyke lâ
mşerîke leke lebbeyk, innel hamde ven
ni’mete leke vel mulk lâ şerîke lek
184
onu yanındaki bir şey ile işâret edip (selâm-
layarak) tekbir getirdi.”275
117- Rüknü Yemânî ile Hacerü’l-Esved
Arasındaki Dua
ًسنَة
َ سنَةً َو في ِ اآلخِ َرةِ َح
َ ” َربَّنا َ آتِنا َ في ِ الدُّ ْنيا َ َح
ِ َّب الن
“ار َ َ عذا َ َ َو قِنا
Rabbenâ âtinâ fid-dunyâ haseneten ve fil
âhirati haseneten ve ginâ azâben-nâr
275
Buhâri, bkz. Fethu'l-Bâri (3/476).
276
Ebu Dâvud, (2/179); Ahmed, (3/411); Bağavi, Şerhu's-
Sünne (7/128); el-Elbâni “Hasendir” der. Bkz. Sahih-i Ebu
Dâvud (1/354). Ayet: Bakara, 201.
185
“Safâ ve Merve Cenâb-ı Hakk'ın ibâdet için
belirlediği yerlerdendir.” âyetini (duasını) okudu
ve “Allah'ın başladığı ile başlıyorum” dedi ve
Safâ'dan başladı. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi
ve sellem Safâ tepesine Kâbe-i Muazzama
görününceye kadar çıkıp durdu. Kâbe'ye
yönelerek Allah'ı birledi ve tekbir getirdi.
ُ لَهُ ْال ُم ْلك،ُ”لَ ِإلَهَ ِإلَّ هللاُ َو ْحدَهُ لَش َِريكَ لَه
ُ َّ لَ ِإلَهَ ِإل،ِير
هللا َ علَى كُ ِل
ٌ ش ْيءٍ قَد َ َولَهُ ْال َح ْمدُ َوه َُو
ب َ َ ْ
َ َوهَزَ َم األحْ زا،ُع ْبدَه َ َ َون،ُ أ َ ْن َجزَ َو ْعدَه،َُوحْ دَه
َ ص َر
“َُوحْ دَه
Lâ ilâhe illallâhu vahdehû lâ şerîkeleh lehul
mulku vele hul hamdu vehuve a’lâ kulli şey in
gadîr. Lâ ilâhe illallâhu vahdeh enceze va’deh
ve nesara abdeh ve hezemel ehzâbe vahdeh
186
hezimete uğratmıştır.” dedi ve bu duayı üç defa
tekrarladı.
Safâ’da yaptığını Merve'de de yaptı.”277
ُ لَهُ ْال ُم ْلك،ُ”لَ إِ َلهَ إِلَّ هللاُ َو ْحدَهُ لَش َِريكَ لَه
َ علَى كُ ِل
ٌ ش ْيءٍ قَد
“ِير َ َولَهُ ْال َح ْمدُ َوه َُو
277
Müslim, (2/888).
187
Mülk ve hamd O'nundur ve O'nun her şeye gücü
yeter.”278
120- Meş’ar-i Haram’da (Müzdelife’de)
Allah’ı Anmak
238. “ Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve
sellem Ara-fat'tan (Müzdelife'deki) Meş'ar-i
Haram'a gelinceye kadar Kasvâ denilen devesine
bindi. Meş'ar-i Haram denilen yerde Kıble'ye dö-
nerek Rabbine dua etti, bol tekbir ve tehlilde
bulunarak O'nun birliğini ifâde etti. Sabah o-
luncaya kadar bu halde kaldı. (Sabah namazını
cemâtle kılarak) güneş doğmadan önce (Müzde-
life'den) hareket etti. (Mina istikametinde yol
almaya başladı.)279
121- Cemrelerin Taşlanması Sırasında
Tekbir Getirmek
239. “Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve
sellem cemrelerin üçünde de her bir taşı atarken
tekbir getirirdi. Birinci ve ikinci cemrelerde
(taşlama bittikten sonra) öne doğru çıkarak
278
Tirmizi; el-Elbâni, hasen olduğunu söyler; Bkz. Sahih-i
Tirmizi (3/184), Ehâdis es-Sahiha (4/6).
279
Müslim, (2/891).
188
Kıble’ye yönelir ve ellerini kaldırarak dua eder-
di. Ancak büyük cemrede, her taşı atarken tekbir
getirerek, taşladıktan sonra Kıble’ye dönmeden
ve dua yapmadan oradan ayrılırdı.”280
122- Şaşırtan veya sevindiren bir durum
karşısında yapılacak dua
“ِس ْب َحانَ هللا
ُ ”
240. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve
sellem garip ve acâip bir olayla karşılaşınca
“Allah'ı tüm noksan sıfatlardan tenzih ederim”
anlamında “Sübhânallâh” derdi.281
241. Yine Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve
sellem sevindirici bir olayla karşılaşınca da
“Allahu ekber (En büyük Allah'tır)” anlamında
“”اَهللُ أ َ ْك َب ُر
“Allahu ekber” derdi.282
280
Buhâri, lafız için bkz. Fethu'l-Bâri (3/583-584); Aynı
şekilde, Buhâri, bkz. Fethu'l-Bâri (3/581); Müslim.
281
Buhâri, bkz. Fethu'l-Bâri (1/210-414); Müslim, (4/1857).
282
Buhâri, bkz. Fethu'l-Bâri (4/441); Bkz. Sahih-i Tirmizi
(2/103); Ahmed, Müsned (5/218).
189
123- Sevindiren Bir Olayla Karşılaşınca
Yapılacak Dua
242. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve
sellem memnuniyet verici veya sevindirici bir
olay karşısında şanı yüce Allah'a şükrünü ifâde
etmek üzere hemen secdeye kapanırdı.283
124- Vücudunda Ağrı Duyan Kimse
243. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu: “Vücudunun ağrıyan
yerine elini koyarak üç defa
283
Nesâi dışında diğr. Sünen sahipleri. Bkz. Sahih-i İbn
Mâce (1/233), İrvâu'l-Galîl (2/226).
284
Müslim, (4/1728).
190
125- Nazar Duası
244. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu: “Biriniz kardeşinde,
kendisinde veya malında beğenip hoşuna giden
bir şey gördüğünde ona bereketle285 dua etsin.
Çünkü göz değmesi (nazar) haktır.”286
126- Korku Anında
“ُ ”لَ إِلَهَ إِلَّ هللا
245. “Lâilâhe illâllah” “Allah'tan başka
hakkıyla ibadet edilecek başka bir ilâh yok-
tur.”287
285
“Mâşâallah” veya “Bârakellâh” demek.
286
Ahmed, Müsned (4/447); İbn Mâce, Mâlik, el-Elbâni,
tashih etmiştir; Bkz. Sahihu'l Câmi (1/212); Bkz. Zâdü'l-
meâd, thk. Abdülkâdir el-Arnavût (4/170).
287
Buhâri, bkz. Fethu'l-Bâri (6/181); Müslim, (4/2208).
191
ve lek Allâhumme tegabbel minnî
288
Müslim, (3/1157); Beyhaki, (9/287); Parantez [ ] içindeki
kısım Beyhaki ve diğerlerinin (9/287); son cümle anlam
olarak Müslim rivayetinden.
192
mâ halak ve berâe ve zerâe ve min şerri mâ
yenzilu mines-semâi ve min şerri mâ ye’rucu
fîhâ ve min şerri mâ zerae fil ardi ve min şerri
mâ yehrucu minhâ ve min şerri fitnetil leyli
ven nehâr ve min şerri kulli târigin illâ târigen
yetrugu bi hayrin yâ Rahmân
289
Ahmed, (3/419) sahih bir isnadla; İbn es-Sünnî, (h.637);
Abdülkâdir el-Arnavût, tashih etmiştir; bkz. Thk. Tahâvi
(s.133); Mecmau'z-Zevâid, (10/127).
193
yetmiş defadan fazla Allah'a istiğfâr ve tövbe
ederim.”290
249. Yine Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve
sellem insanlara hitâben şöyle buyurdular: “Ey
insanlar! Allah'a dönüp tövbe ediniz. Ben O'na
günde yüz defa tövbe ederim.”291
250. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve
sellem istiğfar hakkında da şöyle buyurmuş-
lardır:
290
Buhâri, bkz. Fethu'l-Bâri (11/101).
291
Müslim, (4/2076).
292
Ebu Dâvud, (2/85); Tirmizi, (5/69); Hâkim, tashih etmiş,
Zehebi de muvafakat etmiştir (1/511). el-Elbâni de tashih
194
251. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu: “Rabbin kula en yakın
olduğu zaman gecenin son kısmıdır. O saatte
Allah'ı ananlardan olabilirsen ol!”293
195
130- Tesbih, Tahmid, Tehlil ve Tekbirin
Faziletleri
Tesbih: “Sübhânallâh” demek sûretiyle
Allah'ı anmak.
Tahmid: “Elhamdülillah” diyerek Allah'ı
zikretmek.
Tehlil: “Lâ ilâhe illâllâh” sözü ile Allah'ı
birlemek.
Tekbir: “Allahu ekber” (Allah en yücedir)
tâbiri ile Allah'ı yüceltmek anlamınadır.
254. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu:
296
Buhâri, (7/168); Müslim, (4/2071).
196
ُ لَهُ ْال ُم ْلك،ُ” لَ إِلَهَ إِلَّ هللاُ َوحْ دَهُ لَش َِريكَ لَه
َ علَى كُ ِل
ٌ ش ْيءٍ قَد
“ِير َ َوه َُو،َُولَهُ ْال َح ْمد
Her kim: “Lâ ilâhe illallâhu vahduhû lâ şerîke
leh lehul mulku velehul hamdu vehuve a’lâ
kulli şey in gadîr” (Allah’tan başka hakkıyla
ibadet edilecek başka bir ilah yoktur. O, tektir
ve O’nun ortağı yoktur.Mülk O’nundur, hamd
O’nadır. O her şeye kadirdir.) derse, Hz.
İsmâil'in (a.s.) zürriyetinden dört kişiyi âzâd
etmiş gibi sayılır.”297
“سبْحاَنَ هللاِ ْالعَظِ ِيم
ُ سبْحاَنَ هللاِ َو ِب َح ْم ِد ِه
ُ ”
Subhânallâhi ve bihamdihî subhânallâhil
azîm
256. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu: “Dile hafif, mîzanda ağır
ve Allah katında sevimli ve hoş olan iki kelime:
(Subhânallâhi ve bi hamdihî, Subhânallâhil
azîm) yani, Cenâb-ı Hakkı tesbih ve tahmid
eder, azîm ve yüce olan Allah'ı kendine
297
Buhâri, (7/67); Müslim, lafzıyla (4/2071).
197
yakışmayan her türlü noksan sıfatlardan tenzîh
ederim.” sözleridir.298
ُ َوهللا،ُ َولَ ِإلَهَ ِإلَّ هللا،ِ َو ْال َح ْمدُ ِهلل،ِسبْحاَنَ هللا
ُ ”
“أ َ ْكبَ ُر
257. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu: “Benim (Subhânallâh vel
hamdülillâh velâ ilâhe illallah vallahu ekber)
demem, güneşin üzerine doğduğu her şeyden
bana daha sevimlidir.”299
198
Subhânallâhil azîm ve bihamdihî
301
Tirmizi, (5/511); Hâkim, (1/501); tashih etmiş. Zehebi de
buna muvafakat etmiştir. Bkz. Sahihu'l-Câmi (5/531).
Sahih-i Tirmizi (3/160).
302
Buhâri, bkz. Fethu'l-Bâri (11/213); Müslim, (4/2076).
199
ُ َوهللا،ُ َولَ إِلَ ِه إِلَّ هللا،ِ َو ْال َح ْمد ُ هلل،ِسبْحاَنَ هللا
ُ ”
“ا َ ْكبَ ُر
261. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu: “Sözlerin Allah'a en
sevimli olanı şu dört kelimedir: Subhânallâh,
velhamdü lillah velâ ilâhe illallâh, vallahu ekber.
Bunlardan herhangi biri ile başlamanın sana za-
rarı yoktur.”303
262. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve
selleme bedevî bir Arap gelip, “bana söyleyece-
ğim (güzel) bir söz öğret” dedi. Allah Rasûlü
sallallahu aleyhi ve sellem ona:
303
Müslim, (3/1685).
200
“Allah'a çokça hamd(ü senâlar) olsun.
Âlemlerin Rabbi olan Allah münezzehtir. Azîz
ve Hakîm olan Allah'ın kudret ve kuvveti olmak-
sızın hiçbir şey olamaz, de.” buyurdu. Bedevî:
“Bunlar Rabbimindir. Bana ait olan nedir?” dedi.
Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem: “Şöyle
dua et:
“ِ ار ُز ْقني ْ َو،ِ”اَللَّ ُه َّم ا ْغف ِْرلي
ْ َوا ْهدِني ِ َو،ِار َح ْمني
Allâhummeğ-firlî ver hamnî veh dinî verzugnî
304
Müslim, (4/2072); Ebu Dâvud, (A'rabî dönüp giderken
Resûlullah (s.a.v.): “Elleri gerçekten hayırla doldu.”
buyurdu.) ziyadesiyle, (1/220).
201
Allâhummeğ-firlî verhamnî vehdinî ve â’finî
ver zugnî
“Ey Allah’ım! Beni affet, bana merhamet
et, beni hidâyete kavuştur, (bana sıhhat) ve
âfiyet ver ve beni rızıklandır.”305
305
Müslim, (4/2073); bir başka rivayeti, “Bunlar sana dünya
ve ahireti birleştirir” şeklindedir.
306
Tirmizi, (5/462); İbn Mâce, (2/1249); Hâkim, (1/503) tashih
etmiş, Zehebi de buna muvafakat etmiştir. Bkz. Sahihu'l-
Câmi, (1/362).
202
Subhânallah (Allah’ı tüm noksanlıklardan
tenzih ederim). Elhamdulillah (Hamd Allah’a
mahsustur). Lâ ilâhe illallah (Allah’tan başka
hakkıyla ibâdet lâyık hiçbir ilah yoktur)
Allahu Ekber (Allah en büyüktür). Ve Lâ
havle ve lâ kuvvete illâ billah (güç ve kuvvet
ancak Allah’tandır).”307
307
Ahmed, Ahmed Şâkir tertibi ile (h.513); isnadı sahihtir.
Bkz. Mecmau'z-Zevâid (1/297). İbn Hacer, Ebu Said'in
rivayetini Nesâi'ye isnad ederek hakkında İbn Hibbân ve
Hâkim'in tashihlerini zikreder, Buluğu'l-Merâm.
308
Ebu Dâvud, lafzıyla (2/81); Tirmizi, (5/521); Bkz. Sahihu'l
Câmi, (4/271, h.4865).
203
korunmaları için.. Çünkü, şeytanlar o vakitte
etrafa yayılırlar. Gece bir miktar ilerleyince
çocuklarınızı dışarıya salmayınız. Kapıları
kapatınız ve Allah'ın ismini (Bismillâhirrah-
mânirrahîm diyerek) anınız. Çünkü şeytan
kilitlenen kapıyı açamaz. (İçinde içme suyu
bulunan) kırbaların (kapların) kapağını örtünüz.
Yüce Allah'ın adını anınız. (İçinde yemek
bulunan) kapları (Bismillâh) diyerek örtünüz.
Herhangi (münâsip) bir şeyle de olsa üzerini
örtünüz. Işıklarınızı söndürünüz.”309
علَى
َ علَى نَ ِب ِينا َ ُم َح َّم ٍد َو
َ َسلَّ َم َوبا َ ِرك
َ صلَّى هللاُ َو
َ َو
. َآ ِل ِه َوأَصْحا َ ِب ِه أَجْ َم ِعين
Son söz olarak, Allah'ın salâtı, selâmı
ve bereketi Allah Rasûlü sallallahu aleyhi
ve selleme ve O'nun pâk âlinin, ehlinin,
ashâbının üzerine olsun diyor ve sözümüze
son veriyoruz...
309
Buhâri, bkz. Fethu'l-Bâri (10/88); Müslim, (3/1595).
204