Professional Documents
Culture Documents
js^ zJ 2. BASIM
itha k i
Albert Camus
Ithaki™ Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur.
Mühürdar Cad. llter Ertüzün Sok. 4/6 34710 Kadıköy istanbul
Tel: (0216) 330 93 08 - 348 36 97 Faks: (0216) 449 98 34
ithaki@ithaki.com.tr - www.ithaki.com.tr - www.ilknokta.com
Defterler-3
Mart 1951-Aralık 1959
Albert Camus
Çevlren:
he.
T. ve Y’ye ö n söz.'
san atı, yıllan n ek siltem edigi, gıtgide özel kılchgı şiddetli
b ir tutkuyla sevm eye b aşlad ım ... Bu hastalık, b aşk a k ö stek ler ek-
liyord u , en acım asızları d a, zaten b ende olan lardı. A m a so n u ç
olarak hastalık, bu yü rek ö zg ü ıiü g ü n ü , beni h e r zam an b u ru k -
luk ve h ın çtan k o ru m u ş olan , insana özgü çık arlar karşısındaki
b u hafif m esafeyi k olaylaştırdı. P aris’te y aşam aya başlad ıgım dan
b eri, bu ay n calıg ın (çü n k ü b u, ayrıcalık lard an b irid ir), eşsiz bir
ayrıcalık o ld u gu n u b iliyoru m . Bu ayn calıgın tadını sın ırsızca çı-
k ard ım . Y azar olarak, h ayran lık içind e y aşam aya b aşlad ım , bir
an lam d a b u , yeryü zü cen n eıin d e yaşam ak d em ek tir. ln san ola-
rak , tu tk u larım h içb ir zam an ‘karşı’ olm adı. T u tk u larım h er za-
m an b en d en d aha iyi ya da daha büyük olana y ö n eld i.”
1) Tersi v p V ü s r ıi ( L ’E n v e r s e t l ' e n d r o i / ) . C a ı m ı s i i l i i i . 1 9 i 7 c le , C e z a y i r d e . C Ü ı a r l u i Y a v ı u e -
ıııa r d Y a y ın e v i (a r a fıu d a n y a p ı h n a s u ı ı k a b u l ı r ır
k arşısında ö ld ü .”
dir.
Ey aydınlık! B u, Y un an trajedilerinde ö lü m e ya da k o rk u n ç
bir yazgıya ftrlatılanların çıglıgıdır.
k ad ar gü zel geldi.”
1 ) T e ısı ve Yüzü (L 'E n v cıs el IV ndıon) E ın sit'. r'.iim u s'n u n ıp y z e lcrin d e n b iım ııı k o ca sı
o la ıı. O z a y ı r k eıu iııd e M iclıelet so k a g ıııd a k ı k a sa p (.m sıa v e A caıılı d ıır
____________________________Albert Cam us____________________________
m an Paris’te sık ıh y o ru m .”
ıe n bir Baptist. “ö k t ı g ı m z a m a n , t o p l a m a k a m p ı b a n a ö z g ü r l ü k
________________ D cltcrlcr (Mart 1 9 5 1 / Aralık 1 9 5 9 )________________
için öldü.
1 ) X V . y ü z y ıld a n 1 7 8 9 t le v n m ıııe d e k I r a n s a t l a k i d ü z e n e v t r i l c n a d . (ç n )
2 ) A Itf B a lla d e d e lo g eö le dt' R c ıid in g 'R etfd in g Z ın d a ııı B t ılla d ın ti (F a la iz c . 1 9 5 2 ) C a m ııs
1 9 5 4 't e E n c o u n tt'i la ra lm d a n y c m d e n b a sıla ıı. i . ’A ı/isrc cn />m nn 'llt f p is ic k i S a n tflç ı' lıa s-
lık lı b ir ö n s ö z y azd ı
Albeıt Cam us
18
&
1) Ik i >ilı l’lo n . I 9 İ0 - I 9 Ü
________________ D d lerler (Mart 1951 /A ıa lık 1 9 5 9 )________________
kendilerini Leon N icolaievitch ’in b roşü rlerin in ü stü n e a tıy o rla r.”
“O, karanhklann karşısında, bu cam baz çubuklarına tıım anı-
y o r.”
9 7 . T olstoy evi terk ed iyor ve an cak sabah geliyor.
1) C a ıııu s. 1 9 4 7 y ılm d a , S aiıu -B rıcıu - ıe\ ilk kc'z b a b a sııım m e z a rım g ö rd iı. 3 4 y a şm d a y -
dı. l.ucU 'iı C a m u s . M arııe s a v a ş m d a u lıim cü l bir y ara a ld ıg m d a h e tıü z 2 9 y a ş m d a bile d e -
gildi.
Albert C'.amus
26
D ostoyevsk i’si.
V erm eye b aşlam ak , her şey verilse bile, kendini yeteıi k adar
verm em ey e m ah k u m etm ektir. Ve her şey asla verilm ez —
A ralık 5 1 .
Sabırla, yavaş yavaş gelecek bir felaketi bekliyoru m .
5-5
•1;
Ju d as, dolaylı da olsa, lsa içın lanıklık ettigin d en, genel ola-
rak , ihanet ve nelreıi o lu ştu rd u . S onu ç: X X . yüzyıl. Sevgisizlik-
ten , kam p lar
Aşk piyesi.
4;
a.g. “Belirsiz bir şeyi izlem enin dışında b izc kalan, bir insana
özgü yolu ve anlatım ı, yalan ve öfkeyi ö n leyerek ed in m em izd ir.”
Alhcrt Cam us
34
Romcın. lşgal sırasında, St. E tien n e-D u n ieres tren i, bir kış ak-
şam ı. Iki k om p artım an A lm an o rd u su n a ayn ld ıgı için, tren tık-
lım tıklım dolu. Firm in y d uragın dan biraz ö n c e , b ir A lm an aske-
ri, tuvalete gittigi sırada sü n g ü sü n ü n çalındıgını fark ediyor. Ö f-
keyle bagırıp çagırıyor. T ren d en in m eye ve evlerine gitm eye h a-
zırlanan iki işçi yaka p aça yakalanıyor, tren yen id en h arek et ed e-
n e k ad ar k o rid ord a tu tu lu y o r. Açık bir m asu m iyetle, hafifçe iti-
raz ediyorlar. Sonraki d u rak ta, askerler on ları in d iriyor. Buz gi-
bi sisin içind e, en k ötü ye b oyu n egm iş, uzaklaştıkları görü lü y o r.
T anık d a in iyo r, m u tsu z. O nları izleyem iyor. O nları nasıl
k u rtaracagın ı b ilem iyor. G eceyi, b eklem e o d astn d a onları d ü şü -
n erek geçiriyor. B un u n bir d ah a olm am ası için d evam etm ek ten
b aşk a y ap acak h içb ir şey yok . A m a on lar, b u g ü n d en yarına d ö -
vü lecek ler, ve belki de ölecek ler.
1) L o u A ııd reas-S afo m e Kız k ard e$iyle b a n ş rtk ıa n s o n ra , N ie iz s c h e 'y e 1 8 8 3 ‘ıe g o n d e ri-
len ıııek tu p 1 6 8 2 K a sm u n m s o n u ııd a , M alvid a v o u M e y se ııb u g ’a. “K ız k a rd e ş im , L ou yu
n e p a h a s ın a o lu rs a o ls u n y o k edilın esi g e re k e n zehirli hir s ü rü n g e n o la ra k g ö rü y o r ve
b ım a u y g u n d a v ra n ıy o r
Defterler (Mart 1951 /A ra lık 1 9 5 9 )
ve nefret için yaratılm ad ım ... Şim diye dek k im sed en n efıet et-
m ed im . Bu n edenle kendim i k ü çü k d ü şm ü ş h isse d iy o ru m .”
O na g ö re , “kesip ayırdıktan so n ra Y un an uygarlıgının k ö rd ü -
gü m ü n ü yen id en klm b aglayacak ” diyen lerin, “A le x a n d ra ’ya
karşı” gerekliligi.
aydınlatıcıdır.
Cinsel o zgü rlü k , bizc en azın d an, şim di ıliet ve iradenin üs-
Albert C am us
38
tü n lü gü n ü n m ü m k ü n o ld u ğu n u gösterd i. T ü m d en ey im ler, tu
tuk ya da ö zg ü r, ateşli ya d a h ayalp erest k adınlar, zin cirin d en
b oşanm ış ya da sak m ım lı, m uzaffer ya da arzu d an yok sun b en,
y o lcu lu k tam am lan d ı. Artık n e gizem ne de baskı var. D ü şü n ce
B un lar, bizim d övü şçü lerim iz, yalnızca en trik a için çık tık la-
n , lanetin k onforlu çad ırm ı terk ed en lanetlilerim iz. B u n lar, öz-
g ü rlü gü m ü zü güven altına alacak , ilan e d e ce k , yükselen fırtına-
d a b ayragı sıkıca tu tacak olanlar. Haydi b ak alım , o n lar görevli
A. M aquet’y e mektup.
Bana, san atçı ve insan olarak, aynı ad ım la ilerliyorum gibi ge-
liyor. Ve b u ön ced en d ü şü n ü lm ü ş bir şey degil. Bu, yeten egim e,
alçak gön üllü lü k içind e d uyd u gu m bir g ü v en ... Sonraki kitapla-
n m , zam an soru n salın d an v azg eçm ey ecek ler. Am a kitaplarım ın,
zam an so ru n salın a b oyun egm ek ten ziyade, on a b o y u n eg d irm e-
lerini isterd im . Bir başka deyişle, aynı içerikle, daha özgü r bir
yaratım d ü şlü yo ru m . .. Cierçek bir san atçı olu p olm adıgım ı o za-
m an an layacagım .
1) B a ş k a ld u a n In sa n
Alberi Cam us
44
*
... H erkes ve her şey, beni yok etm ek için, d urm ak sızm pay-
larını isteyerek, h içb ir zam an , am a h içb ir zam an , b ana el uzaı-
m ad an , yard ım ım a gelm ed en , böyle old u gum için ve b öyle ka-
layım diye beni severek , ü stü m e geliyor. O n lara dagıtm ak zo -
ru n d a old u gum , onları yaşatacak sınırsız enerjim e saygı d u yu -
1) 7 Kdsıııı I V ö J 'ı c C a ı ı ı u s . kırk yaşıııd a
Defterler (M an 1951 / Aralık 1 9 5 9 )
H içbir şey verm eyen in , h içb ir şeyi olm az. En büyü k m u tsu z
lu k , sevilm em iş olm ak değil, sevm em ek tir.
ga gibi geliyor.
G ecen in yo ru lm ak bilm ez köpekleri.
V ahadaki, ça m u rd a n evlerin ü stü n d e, altın sarısı m eyveler
ışıldıyor. Sessizlik ve yalnızlık. A rdından, bir m eyd an a v an h y o r.
O tuz iki dişini gö sterip gü lerek , k üçü k d ervişler gibi d ön en ne-
şeli ç o c u k sü rü sü .
Belki d e, bu kaçışın tıpkısını b uldu gu m çö ld en söz etm enin
zam anı geldi — Ufkun d erin lerin d e... O rad a, m asallara özgu
h ay v an lan n belirdigini de görm eyi ve o rad a, ço k sad e, m asalla-
ra özgü b ir sessizlik bulm ayı b ekliyoru m ve bu b ü y ü ...
B uch en w afd ’d e, zavallı bir Fran sız, girişte m em u rla ozel ola-
rak k on u şm ak istiyor, on u kabul ed en m e m u r da tutsak: “Benim
d u ru m u m özel, ben m a su m u m .”
Brezilya öyküsü ' Bir karaak bab a htrıld adı, gagasını açtı, u ç-
m ak için, belirgin b ir b içim d e h aztrlık lan m yap tı, tozlanm ış ka-
natlarını iki kez çırp tı, çatın ın köşesinin ü stü n d e iki san tim etıe ,
yükseldi ve n eıed eyse h em en u yku ya d alm ak için çatıya indi.
— A v ru p a... K öpekler.
— Ben de, ben de bir k öpegim . K okladım ve zina yaptım .
— F a rk yok.
— K ü çü k bir fark. U tan d ım .
— A h! Siz zenginsiniz!
— H ayır, ço k degil. Am a ç o k d a yoksul degilim , h ep zengin
gibi yaşad ım .
— B u n d an mı u tan ıyorsu n uz.
— B un d an . Ve k oklayıp, zina yap ıp yalan söylem ekten.
— lyi. Y ap acak bir şey yok.
— Y ok.
a.g . — E n gellen em ez. E n gellen em ez. Ve so n ra h içb ir şeyin
y apılam adıgı bir an gelir.
Dilsizlerin öyküsü.
yor.
1) Bu yed ı ö y k ü d e n b eşi Sürgıin ve KrullıİJ m yer a lıy o r: Aldnlnn k a d ın, Bıivüven taş (lg u -
a p e ), Kmıııli (Y ıık sek y aylalar ve m a h k u m k Jtn u ıs. D ö n m e (K a rışık bir kafa). h ıııelek tü el v r
g aıcliyan . ve delilik ü s tü n c yazılaıı ö y k ü lertleıı v a z g rç ild i. K iıa p D ils iz lr r 'lc laıııaııılandı.
Defterler (M art 1 9 5 1 / Aralık 1 9 5 9 )
53
1) Döıınıt'.
Albert Cam us
54
daha yalnızdır.
t a n y o k s u n y a ş a t m a k iç in y a p ı y o r d u . ”
S achs ( D erriere cinq b a rrea u x ).' “Katoliklik olm aksızın iyi ya-
şanabilir: Isa’yı d ü şü n m ed en yaşay am am ."
M o n tesq u ieu ’den a k ta n y o r: “Insanlar tam anlam ıyla erdem li
olsalardı, h iç dostları o lm a z d ı.”
B alzac’tan ak tarıyor: “D eha h erk ese b e n z e r, am a k im se ona
b en zem ez.”
“Y aln ızca sevilenlere ih an et ed ilir.”
“H ak edilen ö lü m e , sahip o lu n u r.”
“E n b ü yü k sıkıntıyı y aratan lar, zararı d o k u n an lar degil, k en-
dine gönüllü yargıç sü sü v eren , olayın tan ık larıd ır.”
11 i ı a l l i m a r t l . 1 9 1 2
Delterler (M aıt 1 9 5 1 / Aralık 1 9 5 9 )
başladım .
•*
cek tir.
Ö lüm k ard eşim iz degildir, kard eşim iz değiştirilm iştir
C inayet, m ü lkiyettir.
U y g u la m a lı ahlak.
da sah nesi).
3 ) D’A lem bert ve Elisa.
4 ) G uibert ve Elisa. Elisa, G u ib ert’i ele geçiren aşka boyun
egiyor: “Sizde d uygu d an eser yok m u? — G erçekten o adam ı
1) O ü ıılü k n la y la r d a ıı a lım ıu ş b ir d u z in e n o t a ra s m d a . 1 5 E k in ı l d 5 5 'le . tV n ıe ııfı d e r '
g ıs ıııd e y a y ııtlaıtd ı
21 Bu p iy e s ta s la g ıııd a . Ju lie d e L e s p in a ss e ıtı y a şa ııu g o r u ltiy o r Bır e r k e k M o ra . d 'A le ııı-
lıe rt k u lis te . o lu n ıs u z a s ık lıe y k e li o la r a k k a ln u ş k e ıt. Essnı g e n e ıa l de tactiq u e (T a lıtılı lıalt-
lııııd a g en e l ıle n e n ıe lıtin y azarı G u ib e r t'in a ş k ın d a ıı o le ıı k a d ıu ın . a ş k u ıd a n o lu y o r
________________ Defterler (Mart 1 9 5 1 / Aralık 1 9 5 9 ) ________________
zalve gibi sevm esini ister. Beni sev m iy o rsu n u z, Guibeı t’in evlili
ği
V. Perde. D’A lem bert ve G uibert. Elisa h asta. O nu g ö rm ek ya
sak. B ozulm u ş. E rk ek , Elisa’ya d uyd u ğu aşkı itiraf ediyor. D ’A .:
“Ç ok geç geldiniz. Sevm e yeteneği o lm ayanlar böyle d avran ır.
O nların tu tk u su n d ak i aşırılık, tu tk u yu k u llan m ad an sevm eye
d ayanır, çü n k ü o an da tutku g erek sizd ir.”
Son sah n e: Elisa’n ın ö lü m ü . “O da sevilm iş olm ayı hak e tm i
yor m u yd u?
- E v et, d er Elisa. A m a se n , ay n en sevilm iş o ld u ğ u n gibi sevil
m eyi h ak ed iyord u n.
- Sevildim m i? G erçekten sevildim m i?”
G uibert girer. “G on zalve!” d e r Elisa.
Ya da yine o beni affetm eden öleceğim .
K im , G uibert mi?
H ayır. G uibert b ana, affedilecek bir şeyler b u lu n an bu aşkı
Yagm urlu olm aktan ziyade nem li olan, bu ilk sabah, M arsil-
ya’ya, üstündeki kanşık kalabalıkla, b urada başka bir dünyanın
başladıgım d ü şü n d üren Paris’e özgü bir kaldırım su nm uştu .
A m a, ansızm C aneb iere’in üstündeki çiçek pazarı. Ç içek tezgah-
ları, sularla incilenm iş, kaygan, parlak, Aralık ayının çiçekleriyle
yıkılıyor. Y aban laleleri, sapsarı kır çiçekleri, nergısler, glayöller...
o ı a d a ö n c e li k l e t u t s a k l a r isten iyo r.
A .B ., ü r a n ’ın çö k m ü ş L u ciler’i.
Bk. 1 3 3 - 1 3 4 .
“T u tk u , sanıldıgt k adar ilginç degil, çü n k ü , h u z u r içinde ya-
şam ak için, n ered eyse dünyayı y ö n etm ek için çekilen acı k adar
acı çek m ek g erek ir.”
“Y aşam ım su gibi akıp g id iy o r.”
“Ve bu yaşam ın kısalıgm a so n d erece karştt bir d uygu hisset-
m em e n eden olu y o r, n e o lu rsa o lsu n , saglam b ir çö z ü m elde et-
m ek için gerek en ön em i g ö ste re m iy o ru m .”
1 ) Is p a n y o lr a C o p la O lııifU z o r u ııd a o ld u g u m u / H rr c lu ş ü n d u g u n ıd f / P f l f r i n ı ı u i y f r e
s fr iy o r u ıu / \ 'f u y u ın a y a d o y m u y o r u m
2 ) F ra n s a ıu n g u ıify b a ıısıııd a ro ğ ra fi bir b ö lg e . B aşlıca k fiııi o laıı A llıi'd r v r A lb ig c o ıs d a .
A lb ililrr larık atın ııı p ek c o k m ü rid i v ard ı. ( ç .n .)
Albert Cam us
70
*
y o rd u .
1 5 Şubat 1 9 5 3 .
Sevgili P .B .’
Tiyatro üstüne.
T iy atron u n “yasaları". E ylem . Y aşam . B üyük yap ıtlardaki ey-
lem ve yaşam . T iyatro kişilerdir, son sınırına gö tü rü lm ü ş k aıak -
terleıd ir. D u ıu m , karakterlerle eşd egerd e olm alıdır. D ü şün ce,
sahneye koym a ve y o ru m hataları, bu gerçegi b ilm em ek ten ileri
a.g. Ahlaki d ü rtü ye karşı savaşm aya karar veriyor. C.üçlü iç-
gü d ü lerin d en gönüllü olarak v azgeçiyor.
*■
da.
R o m a n . I l a s t a a n n e , a m e liy a t o d a s ı n a g i t m e d e n ö n c e , ta k nıa
utandıgını hiliyorlardı.
etm eyecek.
Kaskatı acı çek en in san lar v ar ve bir de esn ek çe acı çek en in-
san lar: C am b azlar, acm ın gedikli u stalan .
lu k .”
kaıle ok u n m ak .
jjt
çağın son u .
Ö n celikle, dogal.
G elenek yok sa, san atçı kendi kuralını yaı attıgı yanılsam asına
kapılır. T ann laşır.
84 Albert Cam us
---------------------------------------------
b u rn u n u n etegine göm ü lü r.
zelliktir.
Çaği-
A m a so n u ç olarak b u, yerk ü re ü stü n d e dolaşan ve yaşayan
u çsu z b u cak sız ve aç biilaç kalabahgı beslem ek için gerekliydi
*
Defterler (M art 1951 / Aralık 1 9 5 9 )
85
9jc
Kaliayev, kışa özgü aşk d em ek tir. V icto ria, gü neşe özg ü aşk -
tır.'
ri y o k .”
Yine de b an a, canı h içb ir şey istem edigi için , yaşam ak bile is-
tem edigi için acı çektigini söyledi (m ek tu b u n a b ak ). Bu, G ide’in
sö z ettigi isteksizlik. N ice ’te ansızın bir u m u t. Bir lo k an tan ın k a-
p ısındaki “B ouillab aisse'” yazısını g ö rü y o r ve bouillabesse yem ek
istiyor. Bu, aylardan beri hissettigi ilk istek. lçeri giriyor, neşeyle
yörlar.
a.g . Kendi bakış açısını an latan , anarşist yaşlı terzi. Yargıç
on u aşagıh yor: “Y u rttaş yargıç, b an a h akaret ed iy o rsu n u z, artık
so ru laıın ıza yanıt v erm e y e ce g im .” Sorgulam a rekoru: otuz bir
giin ve otuz bir gece. T ım arh an e!
Ben kim im ?
3 . B ölü m . Bir insanın egitim i. B eden lerden k urtu lm ayı b e ce -
rem iyor. Ah! Ilk eylem lerin m asu m iyeti! Am a yıllar g e çe r, in san -
lar birbiriyle yak m laşır ve tensel h e r eylem kıskıvrak b ag lar, d e-
gerd en d ü şü rü r, gitgide egem enligi altına alır.
Y argılan m ak istem ez (d o g ru su n u sö y lem ek gerek irse kendisi
p ek az yarg ılar), am a y argılanm adan y aşan am az.
Iki k ah ram an :
1) A ldırm az: Aile o rtam ın d an m a h ru m yetişm iş. Babasız. A n-
ne yalnız. O , başının çaresin e b akıyor. N azik olsa da biraz m ag -
ru r. H ep tek b aşına. Boks ve futbol m açların a gid iyor. Y alm zca
I) B k z sy 18
Defterler (M art 1 9 5 1 / Aralık 1 9 5 9 )
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------9 3
d ir).
keşfedebildim .
M o zart’ın G m in ö r Q u in te tte ’inin beş v u ru şu.
m n ne d em ek old u gu n u biliyor.)
Philinte’in ve Philinte'in karısı Ci.’nin ön ü n d e kaı ısLyla kavga.
“Diyelim ki, Ci... ile yatttm . Ü stelik, sen d en ve Philinte’ten de
em in degilim .” — Philinte: “H ayır. G. yenip yu tu lacak bir şey ol-
m ad ığın d an degil. Am a b en gerçegi se v m iy o ıu m , gerçegi istisnai
olarak dile getiriy oru m . Ci’yi ve seni g ö rd ü g ü m z a m a n .... —
“N asıl” — “E vet, b un u biliyord um . Bu an d an itibaren, karınla
benim aram d a h içb ir şey m ü m k ü n o lm ayacak. Ç ün k ü so n u n d a
d ans ed er gibi yer d egiştirilecek, peh! Sen de b en im gibi d ü şü -
n ü yorsu n , degil m i? Yarın akşam bize yem ege gelir m isiniz? G.
size m ayon ezli av etini yap acak. Bu yem ek te k im se eline su d ö -
k em ez.” Sahnenin son u .
Ya senin şefkatin? — Benim şefkatim ne d em ek oluyor? O da
her şey gibi zam an zam an o rtaya çık ar — Ya geri kalan zam an -
da? — Tabii ki yalan sö y lü y o rd u m — Yalam nı yeglerim — El-
bette, sen u yum ayı h ep sevdin — Sen bir can avarsın ! — Y a sen ,
m elegim ?
a.g. D iyelim ki oğlu m bir aptal — Yok ya, d iyor oğul — G ö-
rü yorsu n . Karşı çık ıyorsu n . Bu ap talca bir tepki. Zeki bir insan
bazı yerlerd e aptal sayılm a olasıhgım , dahası aptal olabilecegini
kabul ed er. Ö yleyse oglu m bir aptal (oglu n a b ak ıy o r). Am a yine
de tam anlam ıyla degil. D aha ziyade ap talm ış gibi yap ıyor. O
k urnaz ve aptallıgın b aşarıya götü rd ü ğ ü n ü b iliyor, insan ailede
pişer.
a.g. O gul sosyalleşiyor. “T oplum sal yaşam özel yaşam la ke-
siştigin d e... — A nnen zeki biri mi olacak ? H ayır, a m a ... Arttk
başka bir kadın istenm ez mi? — Kesinlikle — N ed en , seninki
m ü k em m el mi olacak? — Hayır. . — Ne d em ek istedigini anlı-
yoru m . K üçük özel sorunlarım halletm ek için başkalarm ın to p -
lum sal g ü cün d en yararlan m ak istiyorsun. B un d an vazgeç og-
Defterler (Marı 1951 / Araltk 1 9 5 9 )
--------------------------------------------------------------------------------------------- 1------------- 9 5
llk adam.
Taslak?
1) Bir baba arayışı.
2 ) k-öcukluk.
3 ) M utluluk yılları ( 1 9 3 8 ’de hasta). (,'.alışma sanki en fazla
Albert C am us
96
m u tlu lu k v eren şey. B ittiginde, g ü çlü bir ö zgü rlü k duygu su .
4 ) Savaş ve direniş (D ö n ü şü m lü olarak Bir H akeim ve yeral-
tı gazetesi).
5 ) K adınlar.
6 ) A nne.
A ldırm az. K u su rsu z b ir ad am . Kıvrak zek ä, zevk lere alışkın
ve b ecerikli b eden . S abırsızca sevilm eyi red d ed iy o r, n e oldugu
tam olarak bilinen b ir duygu yla sevilm eyi de red d ed iy o r. G ayn
m eşru d u ru m lard a h o ş ve iyi. E rd em k o n u su n d a k ural tan ım az
ve m ü th iş.
K endini öld ü rm eye karar verdigi için h er şeyi yap abilir. Siya-
n ü r. O lagan ü stü b ir ce sa re t g erek tiren direnişe giriyor. A m a kul-
lan m ası gerek en g ü n , siyanürü kullanm ıyor.
llk adam .
B ir b a b a arayışı.
H astah an e. A nne (v e b eled iyen in , sah anlık ta p atates soyan ,
o k u m a yazm ası olm ayan iki k adına g ön derdigi o kagıt ve bele-
diye b aşk an ın m y ard ım cısın ı içeri alm alan ve o n a o k u m ası için
kagtdı v erm eleri), b asın , C h e ra g a s,1 vs. B abanın b iraz belirm eye
başladıgını görü y or. A rd m d an her şey siliniyor. G erçek te, h içb ir
şey y ok .
Bu dünya ü s tü n d e , 50, 70 y ıld ır, h ep b ö y le y -
d i......................................................................................................................... '
1 ) C e z a y ir ’in S a h e l b ö lg e s in d e k i b ir b c ld e .
2 ) C ü ın le n in d c v a ıu ı o k u n a n ııy o r .
Defterler (M art 1 9 5 1 / Arahk' 1 9 5 9 )
97
\
Albert Cam us
1 0 0 -----------------------------------------------------------------
rıklıgıyla y o rg u n d u m ...”
... “B urada acı ve y o k su n lu k çek en bir insan k o n u şu y o r, am a
1) V lelville, L 'H eu reu v Lclıec (M ııılu T e rs lik ); Corun’co /’d a k i. bu Hııdsun ırm a ğ ı öyleıisü ve
ö/elii ovfeuler (G a llıın a rd . IQ '34)
Defterler (Mart 1951 /A ra lık 1 9 5 9 )
*
%
lu n ca, şöyle açık lıyor: ‘Benim p artim iktidara gelirse h içb ir şey-
den k ork m am , eger öteki p arti ik tid aıa gelirse de, ço k fazla
ü zü lm em , çü n k ü bu parti b ana sıkıntı v erecek kadar acım asız
o lm a z .’” Bu k ü çü k ktz öy k ü sü n e p ek fazla in an m ıy o ru m . A m a,
bu m antıgı ço k iyi tan ıyorum . Itiraf ed ilm em iş bir akıl y ü rü tm e -
d ir b u , am a 1 9 5 4 ’ü n Fran sız entelektüelleri arasında etkilidir.
m asıd ır.”
D ostoyevsk i’n in savı: Bireyi su ça g ö tü re n yollarla top lu m u
d evrim e gö tü ren yollar aynıdtr.
V erkh oven sk y: “D evrim in en önem li g ü cü , kendine ait bir
görü şe sahip olm aktan d u y u lan u ta n ç tır.”
Bk. G u ard in i,' b ö lü m sy. 4 0 - 4 1 ve 2 0 2 .
rid ir.”
a.g. J . ’n in bir d ostu : “Kendi d ö n e m im d e , filozof olm ayı d en e-
d im , am a n ed en b ilm em , hep neşe taraftn d an d u rd u ru ld u m .”
a.g. “Belli b ir zam an d a bir araya geldigim izde, k ardeşim in
ç o k eglenceli old u g u n u görecek sin iz.
— B ekleyecegim , b ayım , d er J . ”
D o n ju c ın F a u st2
1) Uaklı olm ak
2 ) fliçb ir şeye izin yok
I ) Jarıu-s Husuvfl. W d c S am ıu l lolm son ( S a ın u e l J o l ı n s o ı ı ' u ı ı Yaşa ıuı ). u MİIİmarcl. [ Q 34).
2 ' Ouıı |uaıı ' c Fau st ıu iıi ni ıı b ir ka l ı r am a n c la b irl e şı iğ i p iy e s tasarısı
____________________________Albcrt Cam us____________________________
m aya b ak)
D on Ju a n , an laşm a yap m ayan bir F a u st’tu r — (geliştirilecek)
III. P erd e, tutsaklarla Brezilya’da. IV. P erd e, V. P e rd e ’de yal-
nız yaşayan bir ad am olu yor. H erkesin içinde ycılnız.
D. J. Şeytan olm aksızın şeytan la an laşm a yap tyor. Diinya üs-
tüne bahse girm ek, şeh vet ve zevk, şeytanla an laşm a yap m ak tır.
Adalet üstüne bahse girm ek d e, an laşm ak tır.
H B a k ın ız . D e f t e r l e ı l'. ‘D o n J u a n iç in . L a r o u s s e a b a k . r r a ı ıç o s k o k c ş iş le r i o n u ö ld iir ü r
v c Ş ö v a Jy e (a ra fıııd a n o ld u r u J n ıu ş g ib i g o s c e r irJe r."
2 ) 1 9 5 4 ’ce, ü ç T u n u s lu . u ç p o lis n ıe n ıu r u ııu ö ld ü r d u k le r ı iç iıı o lu u ı c e z a s ın a n ıa h k u m
c d ilm iş c i. ( d iııu s u u n C u m h u r b a ş k a n ı C 'o iy ’y e y a z d ığ ı m r k ıu p 1 1 \ ı s a n 1 9 ^ 4 la r ilılid ir
________________ Defterler (M art 1 9 5 1 / Aralık 1 9 5 9 )________________
107
*
M .’ye m ek tu p . “Batıyı lan etlem eyiniz. Bana gelin ce, ben Batı-
yı en g örk em li d ö n em in d e lan etledim . A m a b u gü n , hatalarının
ve ço k u zu n sü ren zaferinin agırlıgı altında ezilirken, belini b ü k -
m e y eceg im ... T arih in tan n la n n a akıl ve gön ül kurban ed en D o-
gululara im ren m eyin iz. T arih in tanrısı y o k tu r ve gönülle ışılda-
m tş akıl, b in lerce b içim altında, b u d ün yad a h içb ir zam an esen-
len m em iş tek ta n n d ır.”
n id en , m erh am et m i gerek?
I ) M a r o 'l I It rraııcl.
Albevt Cam us
110
ret ed iyu rd um . Ve o n d a n , bu g ü lü n ç kibirle alay ed en , benligim -
de bulunan bir başkasının c'münde nefret ed iy o rd u m ."
Piyes. Yalanct
1 ) Yalan söylü yor. lki k adın arastnda.
2 ) D ogru söylüyor.
3 ) F elak et k arşısın d a, y en id en yalan söylü yor. (K ad ın yalanı
Peri m asalları.
P an-lsa.
C hars ile Jard in des Plan tes’daki dişi aslanın aşkı. C h ars on u n
başını p arm ak lık lan m n arasınd an tu tu y o r. Dişi aslan yere yatı-
yor. Kısa b acak lan n ı açıy o r...
1 5 .8 .1 9 5 4 .
M ah ler’in so p ran o lar ve o rk estra için sol m ajö r 4. senfonisı.
M ahler kim i zam an W a g n e r’i sevd iriyor, M ahler karşı bir tarzd a,
W a g n e r’in ne d ereced e, kendi sisinin efendisi o ld u gun u g ö steri-
1 6 .8 .1 9 5 4 .
X . b an a: “S onsu z yaşam fikrini n ed en kabul etm iyoru z? Ç ü n -
kü so n u ç olarak bu fikir bilinçten yo k su n so n su z bir m u tlu lu k -
tu r — ve var olm ak istiyoruz, yani v ar old u g u m u zu bilm ek isti-
yo ru z. A m a o zam an bize tam anlam ıyla bilinç su n an d ünyayı,
yani k ötü lü gü ve acıyı niye red d ed iy o ru z (aslında bu, m o d e rn
ateizm in çelişkisid ir). B en , acıyı h ep b ir tü r sevinçle, var olm a
sevinciyle k abu l e ttim ,” d iyor. B en o n a , d eh an ın b u n o k tad a ol-
d u gu n u söy lü y oru m . D eha? E v et, yaşam ın dehası, tanıdıgım in-
sanlar arasın d a, on u yalnız bu kadın dogal b ir gu ru rla taşıyor.
1 7 . B erl.1
E n telek tü eller için hayır d em ek , evet d em ek ten d aha kolay.
D reyfus’ten yan a olan D o k to r R eclus y aşam ın ın so n u n d a, ciltler-
ce yap ıtına b ak ark en , h içb ir şey ü retm ed igi iki yıl o ld u gun u fark
ediyor. Ah! evet, D reyfus: Bu iki yılı olayın d osyalarım incelem e-
y e vakfetm işti. B ugü n , bir tek m akale ok u yu p taraf tu tu lu yor.
Boşa gid en ögled en son ra.
18.
Işin iç in d e n ç ık a m a y a c a g ım . In tih ar. A m a ö lm u ş biri n e b e k -
ler ki? Sarm aşıgın eski b ir m ezar taşını çatlattıgı Anet m ezaıiıgı.
Y ıllardır, on u n aşkına kapan m ış yaşadım . O n u sevm ek ten
vazgeçm ed igim e, en azın d an, berb at bir şey olan kaygısını d uy-
d u ğ u m a gö re, b u g ü n z o r olanı yapıp k açm am gerek.
19.
K o rk u n ç sabah. Ö gled en so n ra C ezann e sergisi: llk m aıazi ve
çılgın resim ler (özellikle de cinsel sap lan tı). Bu tü r bir çılgınlık,
C ezan n e’ınki gibi k o rk u n ç b ir disiplin gerek tiriyord u . Yalnız çıl-
gınlar klasik kabul edilir, çü n k ü on lar ya b u d u r ya da h iç. C . ti-
tizliği dagınıklıgının ö lçü sü n d e zorladı ve n atü rm o rtlarla m an -
zaralard a bir m im ari, bir g eo m etri bulabildigi için o n ları'resm et-
m eyi seçti. Sona d o g ru , b ed en lere ve yüzlere geri d ö n ü y o r ve ye-
n id en b ir çılgınlıga, o n u disiplin altına alan çılgınlıga k avuşu yor.
B urada küb izm düzenli (d u y u ru lu y o r).1
M ektuplar.
20.
M ektuplar. Ö lü bir gün.
25.
Ö lü bir gü n. N .A . (D erain , yarı felç in dikten ve arab a ça rp -
tıktan so n ra delirir. O b ir klinikte krizler g eçirirk en , karısı ve es-
ki m etresi, m ü h ü r altına aldırdıkları tabloların ü stü n e yattılar.)
C eh en n em in k a p ıs ı/ Biraz A m erikanvari Ja p o n filmi. A m a,
bu san atın yan ın da bizim kinin vahşiligi.
11 A çık ç a o k u ııa m a d ı
2 ) U ı P o rte de l'E n fe r (C e lıe m ıe m iıı K a p ıiı) Q ig p k u -M o n ). I O j - f t c C a ııııe s F e s tiv a lin d e
B u yu k Ö d ü lü kazaııaıı K iııu g a sa 'ıu ıı film i.
Defterler (Mart 1 9 5 ] /A ra lık 1 9 5 9 )
1
22.
İle-de F ra n ce ’ın h ü zü n lü ve agırbaşh dogası.
2 3 -2 4 .
Ö lü gü nler. Berl ile ögle yem eği.
25.
Sabah dışında çalışm a. M usee de l’H o m m e .1 M üzeden agzım
kem ik tozlarıyla, iskeletler ve m u m yalara ait bu kem ik tozuyla
dolu çık ıyorum . P erulu m u m y a: T arihin ( ........ ) 2 Bu kadın kim di?
Eylem ve y a z ı: H aklı o ld u kların d an p ek em in degiller, am a
bu em in olm am a hali onların v icd an m ı rahatsız ediyor O za-
m an , vicd an larım rah atlatm ak için yazacak lar. Bunu yap m ak
için yeni kanıtlar arayacak lar, b u lacak lar ve b iraz daha fazla d ü -
şü n ce ileri sü recek ler. O nların karşısınd ak iler de aynı şeyi y ap a-
cak . Bu d u ru m d a , ileri sü rü len d ü şü n ce le r sertleşecek . Yinele-
n en d ü şü n celer ço g ald ık ça , eylem ler o rtaya çık acak Kısa bir sü -
re içinde eylem leri kışk ırtacaklar. B öylece galip partinin zafer
7 Eyliil.
Ç o cu k ların d ön ü şü . C ath erin e u yuyam ıyor, çü n k ü (gögsü
agrıd ıgınd an ) ölm ekten kork uyor. Bu k ü çü k varhklara daha
şim d id en eziyet ed en b u iç sıkıntısı rezaletin son perdesi degil
mi?
8 Eylül.
N .A . b an a telefon ed iyor: D erain az ö n ce öldü. Yarı felçli, de-
li, tablolarını m ü h ü rleten karısının zu lm ü n e u gram ış. N.A.
u m u tsu z. Y ap acak bir şey yok. Kaba sabalıgım sevdigim zavallı
D erain. K endi yarattıgı yaşam ı için dipdiri.
9.
X . (ve ailesi) için aşk , acıyla, iç sıkınttsıyla k arışıyor. Sevm ek
acı çek m ek tir, ya da acı çek m ek içindir. B enim için sev m ek , bel-
li bir sevin çli m asu m iy et d u ru m u n d a n h içb ir zam an a y n d ü şm e -
di. O n larla karşılaşır karşılaşm az bir su çlu lu k d u ygu su n a kaptl-
dım ve artık g erçek ten sev em ez oldum .
20 .
Beni ü rk ü ten ölm ek degil, ö lü m d e yaşam aktır.
Yok olu ş, ço k yaşam ış birini ü rk ü tecek bir şeye sah ip degil-
dir.
S uçlu lu k yaratm ak ya da cezalan d ırm ak için T a n n gerekli
degildir. Bunun için, in san lar yeter. T anıı an cak m asu m iyet ya-
ralabilirdi.
Del'terler (M art 1951 / Aralık 1 9 5 9 )
121
*
21 .
Y aşam ında ad aletin egem enligini saglayam am tş biıi adalet
k o n u su n d a nasıl konuşabilir?
KatiL, gece ailesini balta d arbeleriyle öld ü rn ıek içın çırılçıp lak
soyu n d u .
M .: “G izem lisin, iyi, am a (iyiligin içinde b u lu n an ıticiligi gi-
d erm ek için) tu tk u lu , b azen d e ad aletsizsin .”
*■
5 Ekim.'
K anallan n ın ü stü n d e, dikilm iş ışıklı y ap ılan y la, gecen in için-
de R o tterd am d ekoru.
La Haye.
Bu kalabalık, sessizce birbirine yan aşm ış k ü çü k b ir ev ve su
m ek an ın d a bir araya gelm işti ve tü m kente h iç aralıksız yag m u r
yagıyord u , çirk in , asık suratlı k ü çü k ço cu k la r, yavaşça geçen
arab alan n gidiş gelişini yön len diriyorlard ı ve hälä yagm u r yagar-
k en Kraliyet m üzesin in cep hesin dek i zengin süslem eleri yıka-
kardeşinin sessizliği.
6 Ekim.
G ü n lerd ir y ağ m u r yağıyor ve so ğ u k rü zgar ( ............).' Yepyeni
ve tertem iz R o tterd am , h ep nem li A m sterd am o rad ay d ı; ve b u
rası, balık p azarındaki canlı yılan balık lan , çirkin vitrinlerdeki
harik a m ü cev h erler, yerd e h er tarafa yap ışm ış ölü yapraklarla
aynı ren k tek i, yaşlı altın denizlerinde u zu n süre d olaşm ış isli
ringa b alık lan arasınd a, iç k arartıcı k uğular gibi yü ksek gidonlu
bisikletlerin ü stü n e tü n eyip , so ğ u k V igver’n in çevresin d e d ö n ü
len La H aye. E y C ip an g o , orası ve burası ( Y H ollan da, ölm e
sab rın ın öğren ild iği' tatlı H ollanda.
Don Ju a n
K adın: Beni sevm ediğinizi h ep b iliyord um .
A m a sizi seviyord u m .
Benim le k on u şu yo rd u n u z ve kimi zam an başım ın ü stü n d en
1) O k u n a m a y a n d ö r t s ö z c ü k .
2 ) O k u n a m a y a n b ir s ö z c ü k .
3 ) T a m e m in o lu n a m a y a n o k u ’nıa.
4 ) D o n J u a n te m a s ı. 1 9 3 7 'd e , T h e â tre d u T ra v a il ( k m c k T ıy a tro s u l'n d a P u ş k iııin D on
Ju a n 'm ı sa h n e y e k o y u p o y n ad ığ ı C e z a y ir k e n tin d e n itib a re n , 1 9 4 0 'l a n ıı D e /le rle ı in d e sık
sık g ö r ü le n n o tla ra k a d a r. C a ıııu s'y ü y a k ın d a n ilg ilen d ird i. D alıa ö n c e . VH. D efler sy
I 0 5 't e . D o n Juan v e karısı m itle rin i h a rm a n la y a ra k bir Don İ f a n ı ta sa rla d ığ ı g ö rü ld ü
Defterler (Mart 1 9 5 1 / Aralık 1 9 5 9 )
123
b akıyord un u z.
Erkek: Ç apkınlık y ap m ıy o ru m , y erim e yerleşiyoru m .
2 6 Efeim.
T epkinin karşıtı d evrim degil, yaratım d ır. D ünya d u rm ak sı-
zın tepki halinde, o halde d ü n ya aralıksız devrim tehlikesiyle
karşı karşıya. Eger b ir ilerlem e varsa, bu ilerlem eyi belirleyen
şey, h er tü rd en y aratıcın m , d evrim gerekli o lm ad an aralıksız
olarak tepki ve tepkisizlik d üşü n celerin i alt eden b içim ler b u l-
m alan d ır. Bu yaratıcılar olm adıgı z am an , d evrim k açın ılm azd ır.
Ju lia /
Son p erde: J. Ç irk in b ir kadınım .
d ’Al, evet.
•jjt
1 K asım .
Sık sık tan rıtan ım az o ld u gu m u o k u y o r, tan rıtan ım azlıgım -
dan söz edildigini d u y u y o ru m . O ysa bu sözler bana h içb ir şey
söylem iyor, benim için h içb ir anlam ifade etm iy o r. T a n rı’ya
in an m ıy oru m , am a tan rıtan ım az degilim .
Gerçekçilik. H erkes g erçek çid ir. Kim se g erçek çi değild ir. So-
n u ç olarak önem li olan estetik degil, içsel tu tu m d u r.
7 K asım 1 9 5 4 .
Yaş 4 1 .
Bakhos Rahibeleri.1
Sicilya’da. Şim di. P alerm o bölgesindeki küçük kasaba. H er
şey on a göre d üzen len ecek .
G elecekteki b ü yü k yapıtlar. H er ne olu rsa olsun bun lardan
2 5 K asım .
Külrengi ve sisli bir gün. T o rin o ’d a d o laşıy o ru m . T açlı k u ru -
kafalar tep esin d e. K en tte, engin perspektifin o rtasın d a, tu n çtan
atlar sisin içine atılıyor. D eliren N ietzsch e’nin, sahibi tarafından
d övülen b ir atı d u rd u ru p , attn y ü zü n ü çılgın ca ö p tü g ü , h arek et
halinde bile olsalar d o n u p kalm ış atlar kenti T o rin o . Villa C am e-
ran a’da ak şam yem egi.
2 6 K asım .
T orin o ’n u n tepelerinde uzun gezinti. G ökyüzünü, ansızın b e-
liren ve siste kaybolan karlı Alp daglan çevreliyor. H ava serin,
nem li, son bah ar kokuyor. Aşagıda kent, sisle kaplı. H er şeyin uza-
gında, yorgu n ve tuhaf bir b içim de m u tluyu m . A kşam , konferans.
2 7 Kasım .
Sabah, l.A . ile C en o v a ’ya h arek et; bu kadar g en ç biıind e gö-
rü n ce şaşkınhk u yan d ıran , bir tü r d ü şü n ü lü p taşınılm ış vazge-
g eçem ed i.
1 8 0 0 ’d en 1 9 1 4 ’e, 1 8 0 m ilyon dan 4 6 0 m ilyon a yükseldi.
2 8 K asım .
C en o v a’d a u zu n gezinti. H atırladıgım kente tıpatıp b enze-
yen, büyüleyici k e n t.1 Y aşam dolu k ü çü k sok ak ların d ar korsesi
için d en fışkıran harika yapılar. B urada, güzellik h er yerd e k en -
dini gösteriy or, gü nd elik yaşam d a ışıldıyor. Bir sok agın köşesin-
d e, bir şark ıci, gü n lü k rezaletler ü stü n e d o g açlam a y ap ıyor. Şar-
kılı gazete.
K üçük San M atteo M anastırı. Rüzgar, m u şm u la agacın ın ge-
niş yap rak larını şiddetli bir y ag m u rla kaplıyor. Kısa m u tluluk
anı. Şim di, yaşam d egiştirm ek gerek.
A k şam : Y agm u r altında, M ilano’ya h arek et. Y agm u r altında
v an ş. S ten dh al’in b u rad a sevdigi şey ölü p gitm iş.
2 9 K asım .
C en e — Vinci g erçek ten d e Italyan çö k ü şü n ü n b aşında yer
alır. San A m brogio M an astın . K onferans. A k şam , k onferan s so n -
rasm dak i zü pp e budalalıklar nedeniyle öfke için d e, R om a treni-
ne b in iy o ru m . Bu soytan lıklara b ir yarım saat daha k atlan acak
g ü cü m yok . U yk u su z gece.
30.
Sabah n ih ayet, R om a kırlarında, g ü çsü z , am a kararlı güneş.
1 -3 Aralık.
3 A ralık.
Villa B orgh ese’de h arik a sab ah. ln ce cik ça m ignelerini tek tek
ayırarak , o n la n n arasın d an ak an C ezayır sab ahların ın ışıgı. Ve
B orgh ese Galerisi, sapsarı bir ışık içind e, ço k g erçek ü stü cü
D ap h n e’de old u gu gibi iyilik baskın çık ın ca (san at anlayışı ola-
rak , g erçek ü stü cü lü k ön celik le b arok a bir karşı-saldırı o lm u ştu )
ç o k güzel ve şaşırtıcı, Ju g e m e n t (Y argı) tarafından o rtaya çık a n -
lan, iç b u rk an VĞrıtĞ (G e rçe k )’te oldugu gibi iyilik k ay b o ld u g u n -
da ço k çirkin olan B ern in i’ler beni her şeyd en u zaklaştırıyor.
Ressam da, çok etkileyici (P o rtreler).
C o rreggio’n u n D an ae’si ve özellikle de T itien ’in 9 0 yaşın d a,
gözle görü len bir gen çlik le resm ettigi, bir aşk tacı tak m ış V e-
n ü s’ü.
St Louis des F ra n ça is’dekiler gibi olm ay an , su sk u n ışıgın y o -
gu n lu gu n u n ve şiddetinin kesinlikle harika bir k o n trast yarattı-
gı, ögleden son rayı resm ed en C aravaggio’lar. Rem bran d t’tan örı-
ce. Ö zellikle, V ocation de St M atthieu (Aziz M ath ieu ’nün g ö n -
lündeki T anrı çagrısı): H arika. C ., gen çlik ve olgunluk tem asın -
daki cesarete dikkatim i çek ti. M oravia, bana d aha ö n ce C aravag-
gio ’n un nasıl biri old u gu n u anlatm ışıı: Birçok kez su ç işlem iş,
soyu ld ugu bir gem i ile T o sk an a’dan k açm ış, so n ra bir kum sala
atılm ış, orad a çıldırarak ö lm ü ş ( 1 5 7 3 - 1 6 1 0 ) . M oravia b an a, pi-
yes haline getirm ek istediği C e n ci’lerin g erçek öyk ü sü n ü de an-
latm ıştı. B eatrice, St Lou is des lT an çaıs su nagım n altına g ö m ü l-
m ü ştü . R om a’da ayak lan m a, Fransız Devrım i. Sankiiloüar'dan
Defterler (M art 1 9 51 / Aralık 1 9 5 9 )
135
Ve tü m soyluluk on d an yana.
4 A ralık.
Sabah. Barberini Sarayı. C aravaggio’nun N arsissos’u ve öze-
likle d e, P. della F ıa n ce sk a ’ya m al edilm iş, am a Signorelli’nin in-
celigine d ah a fazla u yd u g u n u d ü şü n d ü gü m bu M eıyem Ana Ne
o lu rsa olsu n harika.
Albert C am us
136
M oravia ve N . ile, T ıv o li’de ögle yernegi ve Vılia d ’H ad ri-
e n ’de u z u n b ir ö g led en so n ra , k u su rsu z m e k a n . B u lu tsu z ve
y u v arlak g ö k y ü z ü n ü n h e r b ö lü m ü n d e n villadaki g ö rk e m li ser-
ir tu h a f ve m u tlu d u y g u .
Akşam yem egi, P io v en e.1 O tu z görü şm e yap tık tan so n ra , b u -
radaki esas d u ru m hakk ın d a b ir fikir sahibi o lm aya b aşlıyorum .
D ü şü n celer degil, k om p lo lar var. Liberaller ço k az, yok sullu k,
yok sullu ktan y ararlan m a ve yavaş yavaş belli bir tepkisizlik.
6 A ralık.
K ülrengi bir gü n . A teşim var. O d ad ayım . A kşam M oravia ile
g ö rü şm e.
Roman.
llkA d am , gizini keşfetm ek için güzergahını yen id en o lu ştu ru -
y or; O ilk ad am degil. H er insan ilk ad am d ır, kim se ilk ad am d e-
gildir. Bu n ed en le, an nesin in ayaklarına kapanıyor.
7 A ralık.
N icola ve F ıa n ce sk o ile h areket. R om a kırları. F ., y an ım ızd a-
ki so m u t m evcu d iyetin i ve insancıllıgını terk etm ed en , öylesine
uzak ve öylesine yakışıklı. C irceo ' köyü. N ap oli’ye varış. P ozzu-
oli'de, P adovani’nin ikizi bir lok an tad a ögle yem egi. Ateşim i
yü kselıen , N apoli’deki sel gibi yagm u r. A kşam , gı'ıkyüzü açılı-
vor.
/
1) S a b a ııd ia g ö liin iin g ü n r y iııd e k ı. c .ir r e o t r p e s i. H onıc rn s. W r g iliu s . S tr a b o ıı v e P lıııi-
ııs la r a liııd a ıı C ir c e o ad ası a d ıy la a ııılım ş ıır .T e p e n in e te g m d ı kı k o y u n ad ı d a t u r c e o 'd u r .
Albert Cam us
138
*
Aralıfe.
Yüksek b ir ateşle uyanclım. D ün akşam bu notları b itirem e-
dim . A m a yine de, Santa L ucia sok agm ın arkasındaki “B arrios”
larda u zu n bir gezinti. B un lar, zengin cad d elerin arkasındaki ge-
cek o n d u lar. Kapı açık , içerde ü ç ço cu k g ö rü y o ru z, bazıları b a-
b ayla aynr yatak ta yatıy o r, kendilerini gösterm ek ten h içb ir bi-
çim d e rahatsızlık d u y m u y o rlar. Yeterli çam aşır olm adıgı için,
h er gün çam aşır yıkanm ası gerekse de, bu eski püskü çam aşır-
lar N ap oli’ye b itm ez tü k en m ez bir şenlik havası veriyor. O nlar,
yok sullu gun bayrak ları. Bu ak şam , N .F . S onra, deri ve hayvan
pisligi k okan ru tubetli b ir faytonla yol alıyoruz. In san lan n ya-
kınlıgı ço k h oş. N. bizi C ap u an a kapısındaki bir m ahalleye g ö -
tü rü y o r. T ep eye d ogru çık an b ü yü k b ir sok ak. B ütün b alkonla-
ra abajurlu lam balar k o n m u ş. Ve bu lam balar bu yoksulluga ola-
gan ü stü b ir şenlik havası katıyor. Kilisenin ö n ü n d e, alelade bir
ayin alayı var. Sabah k urulan p azard an artakalm ış lahana artık-
larım n yogu n b alçıgm d a d u ran sıkışık kalabalıgm ü stü n de bay-
raklar sallanıyor. K estanefişekleri patlıyor. B ü tü n azizlerin geri-
sinde, M eryem A na fişeklerle k end im g österiyor. Bir deli, bir
p en cered en , sabit bakışlarla, aynı m ak inalaşm ış h arek etle, birbi-
ri ardına ateşledigi düzinelerle fişegi kalabalıga fırlatıyor ve fi-
şekler patlayana dek ço cu k la r o n lan n çev resin d e Siyu dansı ya-
p ıyorlar. Y oksulların m a n a stın . Y üce bir g ö rü n tü sü var. B u, yok-
sullugun H scurial’i...'
8 A ralık.
D üşm eyen bir ateşle b ü tü n gün yatak tayım . S o n u ç olarak,
P a estu m ’a g id em eyecegim . Iyileşir iyıleşm ez R o m a’ya d ö n m eli,
so n ra P aris’e, işte bu k ad ar. Y u n an tapınaklarıyla benim ara m d a
b ir şeyler var. Ve h ep so n an d a, bir şeyler on lara d o g ru gitm em i
en g elliy o r.1
A ldıgım b u d arb en in an laşılm ayacak bir yanı yok. Bu y o ru cu
yıl, b eni çö k ertti. Y eniden gü ce k avuşm ak ve çalışm ak için geri
d ö n m e u m u d u n a k apılm ak , tam am en duygusal bir şey o lu rd u .
9 A ra h k .
U yan d ıgım d a ateşim yok. A m a yorgu n ve bitkınim . Yine de
gitm eye k arar veriy oru m (tuısaklık, v s., gibi k ötü bir d u ıu m d a n ,
her zam an yaptıgım gibi, bir enerji yak alıyorum ). Güzel bir gü-
kam ışlar, yap rak sız ve cılız agaçlar) tu h af b ir b ölged en geçtik ten
so n ra, gü n eş b atark en P aestu m ’a varıyoruz. B urada, y ü rek su su -
yor.
(D ah a s o n ra .) Akşam ü stü , buraya varış an m ı y en id en y ak a-
lam aya çah şıyo ru m . H arabelerin yakınındaki k ü çü k bir otelin ,
yüksek tavarilı, b em b eyaz duvarlı, yıpranm ış am a tertem iz, ü ç
yataklı eski o d asın d a agırlanıyoru z. Peşim e bir köpek takılıyor.
G üneş b atın ca, p arm ak h k lar kilitlendiginden, harab elere girm ek
için su rlara tırm am y o ru z. Işık yakınım ızdaki hälä m avi d eniz-
den geliyor, am a denizin karşısındaki tep eler şim d id en k arar-
m ış. P oseid on tapınagının ön ü n e geldigim izde, h en ü z yatm ış
k argalar ço k b ü yü k bir kanat ve çıglık gü rü ltü sü yle ayak lan ıyor-
lar, so n ra tap ın agm çev resin d e u çu y o rlar, d ö rt tarafa ü şü şü y o r-
lar ve b izim gözlerim izin ö n ü n d e b eliren, ç o k güzel, taştan ya-
pılm ış, am a can lı ve u n ü tu lm az bir varlıgı selam layacak m ış gibi
yen id en u çu y o rlar. A kşam vak ti, k arg alan n kara u çu şu , seyrek
kuş cıvıltılan , deniz ve tep eler arasındaki b o şlu k , b ü tü n bun lar
beni, y o rgu n lu gu m u n ve co şk u m u n içind e g ö zyaşlarınm eşigıne
getiriyor. S on ra, h er şeyin su stu gu bitip tü k en m ey en bu k en d in -
d en geçiş häli.
A k şam , sessizlik, L o u rm a rin ’in kuşlarım a m m satan kargalar,
ve dişi kedi, gozyaşlarım , m üzik.
Sabah, T ip asa’da harabeleri çiy kaplam ış. E n eski şeyin ü s-
tü n d e, dün yan ın en taze seıinligi. Benim im am m ve bana göre
sanatla yaşam ın an a ilkesi b uıada.
10 Aralık.
Dün ak şam , sazlar, su rlar ve kum salın yakınındaki m an d alar
arasında gezinti. Denizin yavaş yavaş çogalan engin ve b ogu k se-
Defterler (Mart 1 9 51 / Aıalık 1 9 5 9 )
141
1 0 A ralık .
D evam . Am a yine de yola çık ıyoru z ve birkaç saat son ra
P o m p ei’deyiz. Tabii ki ilgimi çek ti, am a hiç etkilem edi. Rom alı-
lar kimi zam an in ce, am a asla u ygar degil. Avukatlar ve askerle-
rin n için Yunanlılarla k anştırıldığını T an n bilir. Rom alılar, Yu-
Albcrt Cam us
142
11 Arahfe.
B ütün gü n yatak tay d ım , ya da n ered eyse b ü tü n gün. H içbir
şeyd en tat alm am am a n ed en olan ateş sü rü y o r. Ne olu rsa olsun
yeniden saghgım a k avuşm ahyım . G ü cü m e g erek sin im d u y u y o -
rum . Yaşam ın benim için kolaylaşm asını istem iy o ru m , z o r olsa
da yaşam la b oy ölçü şeb ilm ek istiyorum . G idecegim yere v arm ak
istiyorsam , b un u başarm ah yım . Sah yola çık acagım .
12 A ralık.
Elim e bir gazete geçiyor U n u tm u ş o ld u g u m Paris kom edisi.
G o n co u rt gü ld ü rü sü . Bu kez, A ux M andarins (M a n d a n n le r).1
1) S u u o n de H f a u v o ir 'ın r o m a u ı.
Deftcrler (Marı 1L)5L / Arahk 1 9 5 9 )
----------------------------------------------------------------------------------------------------------- İ 4 3
13 A ralık.
Yine C aravaggio. Santa M aria del Popolo. Yine yok uşlu, uzun
so k ak lan yla R om a’n ın h ü zn ü . Bu neden le m ey d an lar b u kadar
g ü zel, insanı özgü rleştiriyorlar, b aro k eski R o m a’ya baskın çıkı-
yor. T ek o rtak y an lan b aston y u tm u ş gibi d u rm a k olan , taşta d o -
n u p kalm ış Rom alı çiftlerde old u gu gibi. A kşam ın alacak aran lı-
gı sarayların arasın d an sızıyor ve binaların kibirlı cep hesin i yok
ed iyor. Akşam M. b ana B ran cati’d en ' ve o n un ölü m ü n d en söz
ed iyor. Yalnız ak şam yem egi.
-if
14 A rahk . H areket.
V aro lu şçu lu k . S u çlad ık ların d a, bunu b aşkaların ın belini
buydu.
Özel yaşam ın bir yıgın insana sergilendigi, açıklandıgı an lar-
da, özel yaşam genel yaşam o lu r, artık özel yaşam k oru nam az.
Aşksız k atlanılm ayan kentlerin ve gü nlerin bu (b o ş) yaşam ı.
O n yıldan beri b eni d ün yad a en ç o k ilgilendiren şey bu ya-
şam .
-'k
Jonas. Deli kapıcı kadın (oglu ö lm ü ş); “Ah! hay Jo n a s, siz an-
şeye sahip olm ayı istedigi giriş. uO zam an san a, çekiciligi su na-
ca g ım ,” d er şeytan. Ve F a u st, D on Ju a n ’a d ü n ü şü r.
Son tablo. Ö d em ek gerek. “H ay d i.” H ayır, d er şey tan , nefsi-
n e k apılm am ak g erek , aksi tak d iıd e insan basit bir b içim d e ölür.
“Ö yleyse, basit b ir b içim d e ö le lim .” (B u rad a insanlar korosu
k ahram an ı araların a kabul e d e r — G eç gitm ek hiç g itm em ek ten
iyidir).
] ) “... bıı asağılık ıııelek ler k o ro s u T a n r ı y a ııe b aş k ald ırır ııe d e sa d a k a t g ö s ie r ir . yalııız-
c a k eııd ilerin i d ıış u n ü rle r. G ö k le r, g ü z e llik le rin i yiıirıııeıııek ıcin oııları k o v a r v r c e lıe n -
n eın iıı d erin lik leri d e . laııetliler b u ııd a n b irk a ç zaler e ld c e ııııcsin d iy e , o n la rı kabu l et-
ın e z .' (M eıiıı F ra ıtsız ca y a A le x a tıd re M assaloıı la ra fıııd a n e c v rilın iş tir.)
Defterler (M art 1 9 5 1 / Arahk 1 9 5 9 )
149
17 Şubat.
C ezayır kentine varış. Kıyı b o y u n ca alçalan u çaktan b ak m ca
k en t, deniz kıyısına serpilm iş b ir av u ç parlak taş gibi. O tel St
G eorges’u n bahçesi. E y , b eni eski zam an lardak i gibi sad akatle
k arşılayan, n ihayet geri d ö n d ü g ü m m isafirperver gece.
18 Şubat.
Sabahleyin C ezayir k en tin in güzelligi. St G eorges’un b a h çe -
sindeki yasem inler. Y asem inleri so lu m ak içim i sevinçle, g en çlik -
le d o ld u ru y o r. Serin, havası te rte m iz kente iniş. U zakta ışıldayan
deniz. M utluluk.
19.
Evim d e bir k oltuk bile yok . B irkaç tane iskem le. Hep b öyley-
di. H içbir zam an terk ed ilm edi, h içb ir zam an konforlu olm adı.
B elco u rt’daki esnafı ziyaret. 3 tanesi ölm üş. M asson’lar. M art-
h e. A lexand rine. Ju liette. Zinzin (k e p çe kulak, bedenini b içim -
den b içim e sok an cam b az , A lcazar sin em asınd a şarkı sö y lü y o r).
&•
Uk Adam .
B ab am , hangi ytlda d ogdu ?
B ilm iyoru m . O n d an d ört yaş b üyü k tü m .
Ya sen , hangi yılda d ogdu n ?
B ilm iyoru m . F vlen m e cü z d a n m a bak.
Albert Cam us
150
20 .
T ip asa. Y agm u r ve güneş. Suyla k an ştın lm ış ap sen t. H ep
yepyeni aynı coşk u .
St E tien n e ya da R o u b aix’de degil de, T ipasa tep elerin de d ü n -
yaya gelm iş olm ak ne büyü k şans. Bana verilen şansı an lam alı ve
21.
Işıl ışıl gün. U zaktaki deniz ve gökyüzü birbirine karışarak
ışüdıyor. Bahçe ve yasem inleıin kokusıı h er sabahki gibi, b ugü n
11 C e z a y ir asıllı bir b raıısız la ra h n d a n işlerilen Sı (.ic n n a in -d e s -P r e s 'd e k i k lü p .
________________ Defterler (M art 1 9 5 1 / Arahk 1 9 5 9 )________________
2 2 Şubat.
Sisli.
2 3 Şubat.
Y atag ım ı istila ed en gü neşle u y an ıy o ru m . Bitip tü k en m ey en
m avi ve altın sarısı b ir ışıkla d o lu p taşan billur bir k adeh gibi bir
gün.
2 4 Şubat.
OrİĞartsville.1 Sabah, b ir sik lam en in n arin ta ç y a p ra k la n gibi
kesik kesik daglar. O rleansville’d e b arak alar ve inşaat çalışm ala-
n : F a r W e s t. G en ç m im arlar g ru b u , yorgu n lu ga yenik d ü şm ü -
y o r, çü n k ü bu kenti gelecek te g ö rü y o rlar.
2 5 Şubat.
2 6 Şubat.
Yaşlı kraliçe arı yeni kraliçeleri d o g u rd u g u n d a, g e n ç kraliçe-
1 ) 9 E y lü l 1 9 5 4 ’te, bir d e p re ııı O rlfa n s v ille ı y e rle b ir etıııişiı. C a m u s 'ııu ıı esk i d o s tu , şe-
h ircilik m ım a r ı J e a n d e M a iso n se u l, y e n id e n y a p ıla n m a ça lışm a sıııı g ö ru ıe s i içiıı C a -
ıu u s ’ş'ü O rte a n s v ille e g e ıird i. A lb ert C a m u s T iy a tr o s u ad ı v e rile ıı b ir tiy a tro b in a sı y ap ıl-
ıuıştı.
2 ) C a m u s ’n ü n g e n ç lig in d e k alecilik yap tıg t R a c in g lin iv e r s ita ir e d .M ger k u lü b ü
Albert C am us
152
2 6 Niscırı.
Paris’ten h arek et. Ü zg ü n ü m , X . içim deki tü m sev m cı y o k et-
ti. Alp dagları. Ve denizin ü stü n d e yav aşça, tek er tek er bizim le
tanışan adalaı :, Korsika, Elbe açık ların dak i S ard un ya ve C alabria.
A lacakaranlıkta n ered eyse g ö rü n m e z o lm u ş Sefalonya ve Ithaki.
A rdınd an , Y unanistan kıyılan, am a g ece, P elo p o n ez’in k u w e tli
eli, kard elen lerle kaplı, u zak tan uzaga karlı d o ru klarla ışıldayan,
k aıan lık ve gizem li b ir kara h aline geliyor. G ök yü zün d e hälä
2 7.
U y an ın ca, rü zg ar, b ulutlar ve gü neş. Biraz ahşveriş. Ö laga-
n üstü bir canlılıkla g ö n lü m ü fethed en ve ç o k sevdigim 2 1 yaşın-
daki sevim li çevirm en im (size otelin yak ın ın da old u g u m u söyle-
m iştim , am a bu d oğ ru degildi, g ecik m em ek için d u rm ad an k oş-
tu m , b u n u n için solu k solu gayım ).
A k rop ol. R üzgar tü m b u lu tlan dagıttı ve g ök yü zü n d en b em -
b eyaz ve çiğ bir ışık d ö k ü ld ü . Sabahleyin, yıllardır b u rad ay m ı-
şım gibi tu h af bir d u y g u , sanki ev im d ey im , dil farklılıgı bile ra-
hatsız etm iy o r. A k rop o l’e çık ark en , h içb ir h eyecan a k apılm adan
“k o m şu y a” gid iyo rm u şu m gibi h issettigim d e, b u tu h af d uygu ar-
tıyor.
Yukarısı başka bir d ü n y a. R üzgarın iliklerine kaclar tem izle-
digi tap ın ak ların ve yerdeki ta şla n n üstüAe sabah on bir ışığı d o -
Defterler (M a r tJ 9 5 1 / Aralık 1 9 5 9 )
153
28.
1 ) O k u ı u m a y a a l.ıiı s o ıı uk.
2 ) A ıııik Ç a g m ıın arlıg ıııd a y ap ılard a sü lu u ycriııt' k u llam laıı gıysili k adııı fig ü rü (y .ıı.)
3 ) Yu ııaulı k ad u ı roıııaıu ı ve liy a ıro yazarı
Albert Cam us
154
naga b aglan an iki yol var ve ikinci yol yab an cılan n bakışların-
d an gizlen m ek için başka bir yön e gidiyor.
Eleu sis hakk ın d a bildiklerim in b ü y ü k ö n em i. G eliştirilecek.
M ü zede harika p arçalar var.
B üyükelçilikte ögle yem egi. T iem p o p erd id o .'
Ö gled eh so n ra. A gora. T h eseio n , A reop agos; A gora’nın kü-
çü k m ü zesin d e, H erakleion, A then a, H erakles heykelleri. Ü stü -
nü kaplayan çiçek açm ış h anım ellerin in altın da H erakles b o g u m
b o g u m ve kaskatı. Sonra M usalar T ep esi’ne çık ıy o ru m . U fuk ta
yü k selm em iş gü neş, h enü z on u b ulutsu z gö k y ü zü n d e tam ola-
rak resm ed en kızıllıgına k avu şm am ış. G ü çsü z, zayıf, biçim in i yi-
tirm iş. K o p u k çem b erin d en akışkan bir bal dagılıp, tü m gök yü-
zü ne yayılıyor, tepeleri ve A k ro p o l’ü altın rengine b u lu y o r ve
denize u zan an , ufkun d ö rt bir y an ın a saçılm ış kenti, tü m p arça-
lan n a d ek, pek h o ş ve eşsiz bir p ın ltıyla kaplıyor.
T artışm alı k onferansım için tam z a m a m n d a k en te in iyoru m .
Iki saat so n ra k onferan stan y o rg u n çık ıy o ru m ve b ir sü rü so ru -
yu yan ıtlıyoru m . Pire’de M arguerite Liberaki ile ak şam yem egi.
Ani yaşam belirtileri ve gü lm eleriyle, k aranlık, tu h af biri.
29.
Sabah. U lusal M üze. D ü nyan ın tü m güzelligini için d e taşt-
yor. K aryatid lerin beni etk ileyeceklerini b iliy o rd u m , am a h ey-
kellerin beride yarattıgı hayranlık hälä sü rü y o r. Savaş sırasında
kıyım ve istıladan k o ru m ak için bazı heykellerin k o nu ld u gu
m ah zen leri gezm em e izin verildi. T arih in onları attıgı m ah zen -
de, üstlerini kaplayan toz ve sam an ın altında hälä g ü lü m sü y o r-
lar ve yirm i beş yüzyılın ötesind en gelen bu g ü lü m sem e, hälä in-
sanın içini ısıtıyor, bilgi veriyor ve yok su n lu k h issettiriyor. M e-
1 ) K a y ı p z a ı ıı a n . ( y l m . )
Defterler (M art 1 9 5 1 / Aralık 1 9 5 9 )
155
30.
U lusal M üze. Y eniden uzun in ce karyatidi g ö rm ey e gid iyo-
ru m . Y in elen en H ek ab e. Biri dışın d a, b u Y u n an lı g en ç kızlar za-
rafet ve üslu p tan yok su n . Kifisia’da ögle yem egi, y u m u şak bir
ışık altın dak i b ah çed e b ülbüller şakıyor.
Ö gled en son ra. Ç alışm a, so n ra M usalar T epesi. Bu kez, gü -
n e ş b a tm a k üzere. M im arların u yu m lu ölçü leri degil, b u ru n la n ,
engin b ir körfeze serpilm iş adaları ve açılm ış geniş bir deniz ka-
bugu gibi d u ran g ök y ü zü n ü k ullandıklan A k ıo p o lu n şaşkına
çeviren cü reti karşısında, yen id en neşe u y an d ıran bir tü r sevinç.
O n ların inşa ettikleri P arth en o n degil, baş d ö n d ü rü cü p ersp ek-
tifler içindeki u zam ın kendisi. Ciüverteyi an dıran k ayadan g ö rü -
nen adalar filosunun ve ( ...... )' sessiz deniz y o lcu lu g u n u n ü stü -
n e, ansızın akşam ın dinginliği çö k ü y o r.
Sevgili X.
!ju sıradaki sessizligim yalnızca beni ilgilendiıen bir şey. Bu
sessizlik size açık layam ayacagım özel yaşam ım a ilişkin b irço k
k onuya baglı. Z aten , an latsam da u m d u g u n u z şeyi sö y lem ey ece-
gim i, kim seyi m em n u n etm eyecegim i bilerek sevin ç d u y acak sı-
nız. Sizi ilgilendiren d u ru m u n geriye kalan kısm ı, görevlen d iril-
m iş avu katların işi (ü stelik on ların ço k etkili olm adıklarını kabul
1 M ayıs.
Argolis’e h arek et için erk en kalkış. K o ıin th o s körfezi kıyısı.
D ans ed en, tem iz hava sa ça n , neşe içinde bir ıştk, körfezi ve
açık lardak i ad a la n istila ed iyor. Bir ara yaltyarın k en arm d a d u ı-
d uk , denizin tü m enginligi, ışığı ve havayı tadını çık ara çık ara
yu du m ladıgım ız bir k adeh gibi, tek bir kavis halinde su n u lm u ş,
karşım ızd a d u ru y o r.
Bir saatlik yol b o y u n ca , tam anlam ıyla ışıktan sa rh o şu m , ka-
fam pırıltı ve sessiz çıghklarla d o lu , kalbin korku dolu k ü çü k
m agarasın d a, tan tm anın yarattıgı, ç o k büyük b ir sev in ç, tü k en-
m eyen bir gü lü ş var, b u n d an son ra h e rş e y olabilir ve h er şey ka-
bul edilir. M ykonos ve A rgos’a iniş. M yk onos’daki kale, kral m e-
zarlan n ın ü stü n d e esen rüzgarın eıkisiyle tiireyen sık d em ed er
Alben Cam us
160
dir.
Argos harab eleri, fazla ilgimi çek m iy o r. M eslegine tutkuyla
baglı, yaşam d olu , V au clu se’lü gen ç ark eo lo g G eorges R o u x, be-
ni ço k ilgilendirdi. O na biraz im ren iy o ru m ve kendim i bu son
yıllarda yitirdigim zam an ve derin g ü çsü zlü g ü m nedeniyle acı
acı eleştiriyorum . Ö gle yem egini A zine’de y iyoru z ve y em ek ten
ö n ce kum sald ak i sayd am ve sogu k su da denize g iriyoru m .
Ö gleden so n ra, 1 M ayıs bayram ı dola)asıyla E p id a u ro s’da n e-
şeli Y unanlıların düzenledigi bir açtk hava eglencesi v ar. A m a,
zeytin, okaliptüs, ( ....) ,' akasya agaçlarının yam açların a yayılan
yogu n ve ıhk ışık içind ek i tiyatron u n tep esin d e, tü m gü rü ltü ler
bir tü r geniş ve h oş bir uzakh k tan yan kılan ıyor. Bu uzakh k tan ,
öteki gü rü ltü lerin d o ru g u n d a yalnız koyun sürü lerinin hafif çın -
gırak sesleri d uyu lu yor. Buradaki an da yine k u su rsuz.
A kşam . N aupli’de denizin karşısında, Y unanlılann güneşin
kralhgı diye adlandırdıkları bu akşam vakti, gök yüzü n d e lal ren-
ginin, daglarda ve koylarda da m orla ve m avinin yerleştiği saattir.
2 M ayıs.
Sabah, k ork u n ç bir güneş ah ın da S p arta’ya h areket. H er biri
1) O ku ııam ay an bir s ö z a ık
________________ Defterler (Mai't 1951 / Aralık 1 9 5 9 )________________
3 M ayıs.
Sabah çalışm a. Ö gleyin saat birde D elp h oi’ye h arek et. H ep
aynı ışık, am a bu kez p ek önem li olm ayan , taşlı, agaçsız tep eler-
de. Y u n an istan ’ın ön celik le egik ya da d ü z, am a hep y an d an gö-
rü n ü şü yansıtan çizgilerden olu şm u ş bir alan oldugu bissedili-
y or. H er to p rak p arçası gök yü zü n ü çiziyor ve on a kendi b içim i-
ni veriyor, am a sıra gök yüzü n e gelin ce, u yum lu bir b içim d e açı-
lıp k ap an arak kendi alanını olu ştu ran bu girinti çık m tılar olm a-
d an , gök y ü zü n ü n bir anlam ı olm az. Bu neden le b u ra d a k ü çü k
bir m esafe b ü yü k krallıklan ayırır: Yerin y ü z ö lçü m ü , g ö k y ü zü -
n ü n iki katıdır. Bir çeşit haznenin içindeyiz, kısa bir sü red en b e-
ri büyü d ü gü görü len tek bir b ulut patlıyor ve b irk aç dakika için -
de ortalıgı kasıp k avurm aya başltyor. Iri dolu tan eleri, kulakları
sagır ed en bir gürültüyle arabayı k urşun luyor. Beş dakika so n ra,
h aznen in içinden çık ın ca, yeniden açık gökyüzüyle karşılaşıyo-
ruz ve neşe içinde yol ah yoru z.
4 M ayıs.
Sabah V olos’a h arek et. Sarp d aglar, so n ra L am ia ovası. Y eni-
d en daglar am a yü kselen gü neşin altın da d aha sev ecen , d ah a ye-
şil ve .m uazzam T esalya ovası. V alahlarm ilkel kulübeleri — en -
gin d üzlük. D ogu u zak ta degil. Volos. Evlerin % 8 0 ’i yıkık ya da
h arap o lm u ş .1 T ü m k en t çad ırların içinde. G ü n eş, ça d ırla n n ve
tozlu kentin ü stü n d e agırhgını h issettiriyor. Ç o k az tuvalet v ar,
5 M ayıs.
Çalışm a. T u rn er ve Albay Bram ble' ile (ya da on a ço k b en ze-
yen biriyle) ögle yem egi. Bizans kiliseleri. T avus kuşlu k ü çü k
m an astır. Aya D avid, Aya Yorgi, Aya D im itriyu. O n iki havari
(Aya Sofia ilginç degil). Bizans san atın d an ç o k etk ilenm edim .
O n u kabul etm ek gerek. A m a, V. yü zyıld an X II. yüzyıla u zan an
ve Y u n an uygarlıgı d önem i ile XV. yüzyıl Italyan uygarhgı ara-
sındaki zin ciri o lu ştu rm ay a olanak saglayan b u evrim ilgimi çe k -
ti. Ö m egin on iki havarin in m ozaikleri ve freskleri, bu san atın
ilk y ü zyıllann d aki dinsel yapıdan ve k atıhktan u zak. B un larda
D u ccio ’n u n gelişi hissediliyor. D aha so n ra (a k şa m ), b an a, K on s-
tan tin o p olis’in d ü şü şü n d en so n ra Bizanslı san atçılarm Italya’ya
g ö çtü g ü n ü an latan b ir u zm an a s o m la r s o ru y o m m .
B öylece, D ogu etkisi bu san at anlayışınd an yavaş yavaş siline-
cekti.
A kşam . K onferans. Listede adı b ulunan bir g en ç kızdan etk i-
len d im .2 Ü n iversiten in kokteyli. G ece od am d ak i b alk on d a, lim a-
na, kayıklara, rıhtım hizasındaki denize b akarak, tu zu n ve d eni-
6, 7, 8 Mayıs.
T. ile b ir y alıy arın te p e sin d e , d e n iz in k a rş ısın d a o g le y e m e g i.
9 M ayıs.
O ly m p o s’a h aıek et. K orintos körfezi yolu. K um sallar ve k ö r-
fezler. X y lo ca stro n ’da denize giriş. Bu kez, ag açların , su ların, se-
rin to p rak tak i m eyvelerin g ü cü . O ly m p o s’tan biraz ö n ce , tepeler
narin servilerle kaplı. Ilk kez hafilçe gıileşen bir ışıgın altm d aki
1) O k u ııa m a y a n ik i s ö z t iik .
Defterlcr (M aıt 1951 / Aralık 1 9 5 9 )
169
bu yerlerdeki yu m u şaklık ve şefkat. U lu ça m la r ve Zeus ıle H e-
ra tapın ak larının kalıntıları. Kuş sesleri, gü n bittikten az so n ra,
uyuk layan k ü çü k vad id en h uzu r yü kseliyor. C>ece, D elos’u d ü -
şü n ü y o ru m .
1 0 M ayıs.
P en cerem d en gö rd ü ğ ü m Alphee vadisinin üstü n de ilk kez
12 M ayıs.
Serin ve aydınlık sab ah. H arabeleıi çevreleyen ağaçların al-
tındaki gölge ço k degerli. Işık olaganüsttı. D eniz b an yosu ve
X y lo castro n ’da öğle yem eği. D uıu su ço k so g u k degil, am a hava
daha da saydam laştı ve K orintos Köı fezi’nin ö b ü r tarafındaki
b ü tü n daglar etkileyici bir berraklıkla aydınlanıyor. Bu m an zara
içind e, M .’nin görk em li bir gü lü m sem esi var. Ve, böylece az
so n ra varılacak Atina K örfezi’yle tü m yol alınm ış olacak , adalar
b o y u n ca, h er ev ve h e r agaç seçilebiliyor. Beni istila ed en bu
hazları n o t etm eyi artık b ırak ıyoru m . B urada solu k alıp verilen
hava ve sevin cin kendisi gibi ifferli, k anaaıkar, şiddetli haz.
Theseion.
Aydınlık ve duru gö k y ü zü n d e, bir akdiken yapragı gibi bir ay
parçası.
A kşam R .D .’n in evin d eyim . H an ım elleri, g ecen in içinde
uzaktaki k oy, yaşam ın gizem li ta d ı.
13 M ayıs
Y u n an istan ’da yirm i gü n sü ren gezi, yola çık m a d a n ö n ce bu
günleri şim di A tina’dan sey ıed iy o ru m ve bu gü nler bana yaşa-
m ım ın bagrında saklayabilecegiıu bir tek ve u puzun bir ışık kay-
nagı gibi g örü n ü y o r. Beniıu için Y unanisıan, yollar b o y u n ca
u zan m ış, bir ışık denizinin üstünde ve saydam bir g ö k yüzü n ü n
altında durm ak sızın çogalan sakat tan n lar ve kıım ızı çiçeklerle
kaplı, ışıl ışıl uzun bir günden başka bir şey degil. Bu ışığı tu t-
malı, geri gelm eli, arıık günlerin kaıanlıgına teslinı o lm am alı...
Defterler (M art 1951 / Aıalık IQ W )
1
14 M ayıs.
E gin etes’e h arek et. D eniz sakin. G ökyüzü sıcak ve m avi. K ü-
çü k lim an . K ayıklar. A p h aia’m n yükselişi. Boşlukta m avi bir ü ç-
gen olu ştu ran ü ç tapınak: P arth en o n , Sunion, A phaia. S ütunla-
rın göLgesinde, tapınagın taşlarının ü stü n de u y u y o ru m . llık bir
koydak i Aya M arin a’d a u zu n deniz b anyosu . A kşam rıhtım d a
kokuları solu k k esen iri zam b ak lar satılıyor. E gin etes, zam b ak -
lar adası. D ön ü ş. G üneş alçah y o r, bulutlard a k ayb olu yor, altın
sarısı bir yelpazeye, ard ın d an ışıltısı gözleri k ö r ed en büyü k bir
tekerlege d ö n ü şü y or. A kşam kesin olarak terk ed ecegim adalar
y en id en o rtay a çık ıyor. A ptalca aglam a istegi.
A kşam V ariguerez ve gölge tiyatrosu.
s *
1 5 M ayıs.
P azar. B izans m ü zesi. D .’lerle Kifissia, so n ra A tina plajları.
Işıl ışıl güzel b ir rü zg an n altında gezinti. B un lar b en im , haftalar
1 6 M ayıs.
üstü n den m an evra yap am ad an denize d ik lcm esine inen u çak ta,
yaklaşan ölüm e b enzer yaşam yeniden başlıyordu.
R om an. G ururlu biri. Acı çek erk en bagırm ıyor. H içbir şeye
b oyu n egm iyor.
lşçilerin yaşam m ı yetişkinliginde keşfeden bir ayn calık lı. Ya-
vaş yavaş bu ayrıcahga yü z çeviriyor. A m a, yüz çevirm esi yetm i-
yor. Böyle d ogm u ş olm asını, işçi olm ası bile d egiştirm iyor. So-
n u n d a, bu am aç u g ıu n a ölm ek gerekiyor.
K usursuz bir insan olm aya çalıştım ve h er şeyi k end im de
top lad ım . Ve ard ın d an ...
1 ) Ju lie d e L esp iııasse h a k k m d a p iy e s taslagı ıçiıı n o ı. hkz VII D efter. sy. 6 2 ve VIII.
DeTter, s y 12 5.
2 ) L .'E x il el /e R o y au m r (Sıirgün vr K r a ll ık ) ta k i, D ö n n ır içiıı ııoı.
5) e e ııo v a lı A zize C a th e riııe ( 1 4 4 7 - 1 5 1 0 ) . D ıa lo g u r d r l a m r r ı Jıı ıo rp s (R u h ve b e d e ıı d i-
j a lo g u ) ve iıcıitr du p u rg a to irr (A ra f kitap cıgıV ım ı yazarı
Alberi Cam us
174
*
6 Kasım 5 6 .
Savaşın yarattıgı to p tan yıkım ın sürekli tehdidi karşısında —
bir gelecek ten yok sun lu k — hangi ahlak anlayışı yalnızca şimdi-
ki zam anda yaşam am ızı m ü m k u n kılabilir? O n u r ve özgü rlü k .
y oru m .
Ste C ro ix ’nin agırlıgı. M ad ona del P a r to /
Y aşam ım ın son u n d a San S ep o lcro vadisine inen yola gelm ek ,
o rad an yavaşça in m ek , vadideki n arin zeytin agaçları ve u z u n
serviler arasın d a y ü rü m ek ve eşyasız b ir oda'smın d ar p e n ce re -
sinden vadiye inen akşam ı seyd edeb ilecegim , kalın duvarları ve
serin odaları olan bir ev b ulm ak isteıd im . Prato park ın a, A rez-
z o ’ya d ö n m ek , bir ak şam , eşi benzeri olm ayan bu toprak üzerin -
de yerleşen geceyi görm ek için, kale üstündeki m uhatız y o lu n -
da yen id en d olaşm ak isterdim . lste rd im ... l ler \e ı d e ve her za-
1) T o sk a ııa 'd a k i Saıı S e p o lc ro . P iero d ella F r a ııc e s k a ıuıı d ogd ıijiiı k. ıuııı
2 ) P iero d ella F r a n c c s k a i ım . Saıı S e p o tc ro y a k ııııııd a k ı. V to ıııc n iıi nu -a ıiıg ın ııı k u ç tik
k ılisesin d c b u lu n a ıı fresk i. D o g u ın y a p a n k a d ıııla rın k o ru y ııc ııs u . \l< ıy cııı Aııa bıı frcsk -
ıc lıam ile o la ra k lasv ır ed ılın ıştir.
Albert Cam us
178
2 4 Ekim 1955.
Ö lüm tehditleri. llgin ç tepkim .
. *
2 1 O cak .
Bu ak şam ve y a n n için tehditler.
2 2 O cak .
H ayranlık. D ü n yan ın gizi.
2 7 O cak .
llk Adam . X ., yold aşlar için h e r zam an yapılm ası g erek en şe-
yi y a lrıız K om ü n ist P arti’n in yaptıgını ilan ed iyor. K uşak farkı.
Ö g ren ecek ço k şeyleri var.
ayak u cu n a koyuyor.
K endini belirsiz sö zcü k lerle ifade ed iyor. Bir şeyler yap acagı
bir yere gitm ek için , b aşk a bir yerd en birini alm ak z o ru n d a. .. vs.
Çifte ya d a ü çlü gizli yaşam (b k . X. “Bir ögle yem egim v a r.”).
“Rezil d ü şü n celerim v a r”, d iyor kız. Ya da on a rezil d ü şü n celer
esin lem eyen biri için: “B u, y a ra m a z ,” diyor.
Uişkisi olan ad am lar. O ad am lar on a başka bir ırktanm ış gibi
geliyor. “Z ulular gibi”, d iyor kız. “Zeki bir adanıın karşısında na-
Defterler (M art 1951 / Aralık 1 9 5 9 )
san an cak köşeye sıkışır ya da bir pislik gibi ipe çekilır, am a yi-
ne de alk ışland ı.” Kestigim için p arm ag ım d a bir sargı vardı: “Be-
ceriksiz m aran g o z havası v eriy o r.”
V .’de sevd igim , on u çek ici bir k adın y ap an şey: Ç ekilm ez
olan çevresiyle b ü tü n leşm esi, yani verebilecegi şeyi kolaylıkla
sezm esidir (geliştirilecek ). V. ve evlilik. Evlenirse sadık olacak.
D on F au st ve d o k to r Ju a n . L ep orello. H içlik.
a.g. O y u n cu olu yo r, tiy atro ü stü n e tiyatro.
hayranlık.
der.
S olid o r’d a; bir erk ek , B arb ara, konu k ların k arşısında travesti
gösterisini yap ıyor (so k ak kadını o larak ), k o n u k lar: A nnesi, bü-
yü kan n esi ve o sıradaki äşıgınııi oglu olan bir g en ç ad am . Bu y u -
va egleniyor.
T em m u z. P a le rm o .1
Ü ç gü n sü ren k uzey yeli, altın sarısı su yun agırlıgıyla kabar-
m ış gö k yü zü n ü en k ü çü k ilm egine, say d am ve m avi en in ce ta-
bakasına d ek fırçalaytp, tertem iz y ap tı... altın sarısı su y u n da
p atlam ası, pek sevinçli b ir tufan gibi top ragı sarı şarap denizine
bogm ast b ekleniyord u.
12 T em m u z. P alerm o.
K uzey yeli h akk ın d a. Sıcak g ü n ler, kuzey yelinin u yanm ası-
nt b ek liyord u m . O zam an , bir sü rü taşlaşm ış m inik salyan goz ve
k ok u lu otlarla kaplı tepeye g id iy o rd u m . K u zeyd en in iyord u , ya-
kın dagları tem izleyip p arlatıy o r, g ö k y ü zü n ü ilm egine dek fırça-
lıyor, agaçları k arm ak an şık ed iyor ve tem izliyor, kırlara haykırı-
y o r, h ay van lan n ve evlerindeki in san lan n d ışan çık m asm ı en-
gelliyord u, yani h ü k ü m sü rü y o rd u ... Vs. Ve tep ed e, salyangoz
k ab u k lan m ezerek , şiddetli rü zg ar ve gü n eş içinde u zanıyor-
d u m ... şenlik.
2 2 T em m u z.
K avaklann ü stü n de u çarı b ir dolu nay. U zak tan b ak ın ca Lu -
b eron , n ered eyse beyaz ve çıp lak . Sazların ü stü n d e h a fifb ir rü z-
gar. A n n em ve b en , aynı iç sıkıntısıyla b u h arik a geceyi seyred i-
yoru z.
A m a an n em gitm ek z o ru n d a ve b en hep artık on u yeniden
g örem em ek ten k ork u y o ru m .
T em m uz sonu.
D olunaylı ve rüzgarlı g eceler. V au clu se u n büyü k ( ....... )'
ijc
\ ) O k ıu w n w y a n bir s ö z c ü k .
2) O k u u aıu a y d iı biı s ö z c ü k .
Alberı Cam us
190
sje
yor.
a.g. bk. k on tes: “H alkıyla beni tik sin d iriyor” (k o n tes Savaş ve
Barış’ı 7 kez tem ize çek ti).
a.g. T olstoy: “Ç ok sert eleşliriler can ım ı sık ıy o r.”
a.g. “D elilik, b encilliktir.”
a.g. Shak esp eare, “Tiksinti u y an d ıran bir şey, enayi tuzagı-
d ır.”
B ütün Rus yazarlarını kend in e çek en L’H erm itage d ’O p tina,
XIV. yüzyılda, pişm an olm u ş bir eşkiya tarafından k uru lm u ştu .
A lexand ra T olstoy’a bak: B abam , Leon T o lsto y ,1 sy. 3 0 2 ve
1) h'raıısızi’aya F.dıııoıı ( 'r a y larah n cla n ç tv iln ıiş v c ö ııs o z y a z ılın ısıır. Aııııoı P m u o ııı.
1 9 :5 0 .
_________________________ Albcrt Cam us____________________________
A gustos 1 9 5 6 .
C. Kaygılı ve yaralı, kimi zam an trajik, h er zam an güzel bu
k ü çü k yüzü seviy oru m ; bu k ü çü k varlıgın, k aram sar am a hoş
bir alevle, saflıgın aleviyle, bir ruhla aydınlanmvş yü zün d e çok
güçlü baglav var. Ve sah ned e karşısındaki oy u n cu y a h akaret et-
m ek için sırtını d ö n d ü g ü n d e, narin om u zlan n d ak i bu k ü çü k
m u tsu zlu k yok oluyor.
Uzun zam an d an beıi ilk kez b ir kadın b en i, aızu ya kapvlma-
dan, bir am aç gü tm ed en , oyun oy n am ad an , hüzün içinde on u o
ed em iyord u .
“U ı'ş, gizem li, ıssız tatilim iz.” D u varlan n ü stü n d e agaç dalla-
nnı sallıyordu ve su dam laları yan m d aki k adının yukarıya d ö -
nük yü zün e y ag m u r gibi yagıyord u . T utku lu ve sevecen gözler
gibi paı layan bu dam laları tek er tek er içiyord u.
Defterler (M art 1 9 5 1 / Aralık 1 9 5 9 )
Pazartesi.
Sadık yagm u r.
Sa lı.
A n m u tluluk . Kendisi için istem iyor.
P erşem be 6.
Ö n ü n e g eçilem eyen y o rg u n lu k ve so n u n d a aşk itirafı.
Soluk alabilm ek — an ım sayarak ya da sad akatle sevm ek isti-
y o rd u m . A m a sürekli olarak içim d araltyor. S eni sürekli olarak
şiddetle seviy oru m . O n u n ad am ı yaralayan el öpm eleri. O n u n
h ep ark asın d a b ir şeyler bırak m aya y ön elik sinirlen dirici tavrı.
C .’nin babası — Yahudi d o k to r — Işgalde Paris’te kalıyor.
G ötürüldü gü Birkenau top lam a k am p ın d a ölü yor. Tifüs. Insan
yakılan fırın; “hep altın dişleri old u g u n u d ü şü n ü y o ru m ”. K arı-
sından ayrtlm ış, öfkeli, tu tk u lu , çek ici. C . o n u severdi. O n u n ya-
şam ı on altı yaşında çık artm a sırastn da başlıyor.
Trajik aşk ve yaln ızca bu. Trajik m u tluluk . Ve trajik olm aya
so n verd igin d e başka bir şey olu yor ve insan kendini y en id en
trajik arayışm m içine atıyor.
a.g. “B ugü n söz yalm zca hakikat ve hiçlik arasındaki bü' pa-
zarlıktır.
.1) A sıo lp lıe d e C u sıiııe. S o ıtv e m rs e l p o r lr a ils (A n ıla r ve P o rıre le r). P o e lıe r Y a y m la rı.
Albert C am us
198
*
Piyes. Toplum sal baskıyla bitap düşen bir yazar (ya da bilim
adam ı ya da sanatçı ya da oyu ncu)y aşam içinde geride kalıyor. O nun
yanındaki, aşkı yakalamış saygıdeğer bir profesör: lyi içtigini, araba
kullandıgmı, seviştigini, ju d o yaptıgını söyleyerek çocuklaşıyor.
vazgeçem ed im .
H aziran 1 9 5 7 .
A ngers Festivali b itti.1 M utlu yo rg u n lu k . Y aşam , harika ya-
şam , yaşam ın adaletsizligi, m u tlu lu gu , tu tk u su , savaşları, yaşam
yine başlıyor. Yine, h e r şeyi sevm en in ve y aratm an ın gü cü.
*
15 T em m u z.
Paris’ten h arek et. G u eret’de k onak lam a. G u eret, can sıkıcı ai-
U t .a m u s . U a z ir a n 1 9 5 7 'd e k i A ııgers F e sıiv a l’in d e ö n e m li lıir rol o>nıadı L upe d e V e-
g a'ııın , Lr O ıc v a li e r d 'O ln ıc d o (O ln ıe d o Ş o v a ly e si) a d lı ya p ıtm ı u y a rla y ıp . s a lm e y e k o y d u
v r Ciıligu/d'yı d a sah n e le d i. F e s tiv a ld e . |ean M a rc h a t'm ıı s a h n e y e k o y d ııg u öm ne Iw d in e
pt ıs a v c ı liiMiiiıır (.Aşkla ş ak a o h ııa z ) d a y r r a lıy o rd u .
Defterler (Mart 1951 / Aralık 1 9 5 9 )
201
le ortam ın ın evreni.
*
17 T em m u z.
C o rd e s.1 Sessizlik ve güzellik. C ansrz kentteki bu b üyü k evin
1 8 T em m uz.
Y agm u r yagıyor. Bu sab ah vahşi A veyron vad isin d eyim . Ç a-
lışm a. Artık h içb ir baga k atlan am ıy o ru m , öyle bir özgü rlü k d e-
lisi old u m ki, tehlikeli olabilecek b ir yalm zlıgı gitgide b ü y ü tü y o -
ru m . D u rm ak sızın F .’yi d ü şü n ü y o ru m , h ü zü n kaynagım .
A kşam .' K en d im d en , çö l gibi ıssız yaradılışım dan ö tü rü b ez-
ginlige kapıldım .
*
2 0 Tem m uz.
G eoıges D idier’in2 ü stlerin den gelen b ir m ek tu p , bana o n u n
Isviçre’de bir o to m o b il kazasında öld ü g ü n ü d u yu rd u .
21 T em m uz.
G ünlerdir yağm u r d u rm u y o r. D erin ve k u p k u ru keder.
*
2 2 Tem m uz.
B ana ailesinden ve on ların “k u d u rg an älem lerin d en ” söz
ed en M i.’nin m ek tu b u . 7 0 0 k ilom etre uzaktaki sevdiğine telefon
ed ip , ne söyleyeceğini b ilem iyor. “T elefonda p erişan ve sev in ç-
liy d im .”
*
2 3 Tem m uz.
G erçek. G erçek!
*
2 4 Tem m uz.
B u güzel ve ıssız k öyde g ö rd ü ğ ü m ü z h er ev yıkık d ö k ü k . Bu
rssız k ralltgın, tekerlekli eski tap an larm paslandığr, ıstrganlarla
k aplanm tş delik deşik o t a m b a rla rm d a , yaşlt ve k o ca m an ö rü m -
cek ler dolaştp d u ru y o r. K en tlere, fabrikalara, to p lu zevklere h ü -
c u m . B u rad a, çev rem izd e, b ir u ygarlık yavaş yavaş ölü yor ve es-
2 4 Tem m uz.
R ou ssillon ’dan h arek et. D eniz. L eu cate. 2 5 ak şam ı d ö n ü ş.
*
2 6 Tem m uz.
H arika sab ah lar. E srik k ırlangıçlar.
Cordes. 4 Agustos
Ö lü m d ü şü n celeri.
Albert Cam us
204
6 Ağustos.
C ayla’yı ziyaıet: Ç evresin de d ü n y an ın üldügü yalnız ve ses-
siz y er. D aha so n ra Eu genie de G u erin ’in g ü nlügü n ü o k u y u n ca
d ah a iyi an lıyoru m : “K apam şı C ay la’da y ap acag ım a an t içiyo-
ru m . D ü n y am n h içb ir yeri, b eni evim deki k ad ar m u tlu etm i-
y o r .” Ve so n ra: “N erede olacagım ? Bu agaçlar b üy ü d ü g ü zam an
n ered e olacagız? Başka in san lar b u agaçların gölgesinde gezin e-
cek ve bizim gibi, bu agaçları d ev irecek rü zgarları g ö re ce k le r.”
8A ğu stos 1 9 5 7 . Cordes.
Suç ve C eza’yı o k u d u k tan so n ra ilk kez, yetenegim h akkında
kesin bir kuşku d uyd u m . Ciddi olarak, bu işten vazg eçm e olası,-
lıgını ölçü p tarttım . H er zam an yaratım ın bir d iyalog old u gun a
in an dım . A m a kim le? Saldırm m eleştiri yön tem inin yerine geçti-
gi, ilkesi vasat bir kötülük olan edebiyat top lu lu gu m u zla m ı? Kı-
saca top lu m la mı? Halk bizi o k u m u y o r, burjuva smıfı, yılda, m o -
da olan iki kitabı ve gazeteleri ok uyor. Aslında g ü n ü m ü zü n yara-
tıcısı an cak , yakasım bırakm ayan sınırsız bir yaratım tarafından
yu tu lan yalnız bir peygam ber olabilir. Bu yaratıcı b e n m iyim ? Bu-
na in an dım . Yaratıcı olabilecegim e kesinlikle in an dım . Bugün
b u n d an kuşku d u yu yoru m ve beni m u tluyk en m u tsu z kılan bu
ardı arkası kesilm eyen çab ayı, bu boş çileyi, beni ne o ld u gun u
bilm edigim bir şeye yön elterek gerginleştiren b u çagrıyı red d et-
m en in gü çlü egilim ini h issed iyoru m . T iyatro y ap acag ım , kaygı
d u ym ad an rastgele tiyatro o yu nlan yazacagım , belki ö z g ü r olaca-
ğım . Saygın ya da nam u slu bir sanatla ne işim var? A yrıca, d üşle-
digim bu şeyi yapabilecek m iyim ? Ya yetenegim yoksa d üşlem ek
n eye yarar? K endim i b u n d an da koparm alı ve h içb ir şeyi kabul
etm em eliyim ! B end en d ah a b ü yü k olan başkalan b u n u yaptı.
12 Ağustos.
C .S. “E n berb at acım ayı körükleyen acı degil, liyakatsizliktir.
E n büyük m u tsu zlu k , u tan ç hissetm ektir. H epinizin, y alm zca gü-
zel acılard an , kibar acılardan geçm iş bir haliniz v a r.” Bu d ogru .
13 Ağustos.
C o rd es’d an h areket.
*
8 Eylül.
R obert C h atte’nin ö lü m ü .6 Yalnız, Villejuif hastan esin d e.
cek . Biraz yap m acık lık g erek , am a y ap m acık lık h er şeyi y o k ede-
rek biter. Sıkıntıdan p atlam ak (gerektigi k adar u zu n bir sü re ),
so n u ç olarak gevezelik etm ek ten ve b oş boş gezm ek ten d ah a ve-
rim li.
Gerekli olan. Y alm zca h içb ir şey istem ed en sevilen biri d e g il,
la başlar.
N ietzsche. “G eçen yü zyıh n yolu n da b irçok bin lerce ytl daha!
— Ve insanın yapacagı h e r şeyde, y ü ce zekä b elirgin olacak —
a m a, zekänm tü m saygınhgm ı kesinlikle yitirecegi b ir tarzda.
K u şkusuz, zeki olm ak gerekli olacak , am a zekä o k ad ar sıradan
bir şey olacak ki, d aha soylu bir ru h bu gerekliligi bir bayagılık
olarak algılayacak. Bu d u ru m d a , soylu olm ak belki de kafasında
çılgınlıklar olm ası anlam ına g e le ce k .”
1 Ekim.
C ezayir’e gitm ed en ö n ce , yaptıgı şeyleri b ana an latm ay a ge-
len G .T .’n in ' ziyareti. Bir ay ö n ce C ezayir k entin d eyd i. F .L .N .
(F ro n t de L ib eration N ation ale) (U lu sal K urtuluş C ep h esi)’nin
k uryeleri, yayınladıgı b ro şü r h akkında (C ezay ir kenti 5 7 ) so ru -
lar so rm ak isteyen soru m lu larla bir randevu ö n e rm e k için o n u n -
la ilişki k u rm u şlar. R andevuyu kabul etm iş. R andevu, gizlice
b u lu şm a yerine gidiş. lki kadın tarafın d an arka m ah alledek i bir
evde karştlanm a. A rd ın d an , silahlı iki ad am geliyor. T artıştyor-
lar. G .T. on lara tezini, sürekli yoksullaşm ayı, F ıa n sa ’dan gelen
ek ü cretlerin top lam m ik tarın ı, v s., açıklıyor (o n u n g ö rü şü : Si-
yasal açıd an geçerli, ek o n o m ik açıd an g eçersiz). O sırad a, içle-
rind en şef gibi g örü n en biri: “Bizi katil yerine k o y u y o rsu n u z .” O
zam an G .T .: “Am a sizler katilsiniz” (bu k o n u şm a kıyı yolundaki
C asin o’ya yapılan sald ın d an kısa bir süre so n ıa yap ılıyor). Ö te-
ki k o rk u n ç bir tepki gösteriyor: Gözleri yaşlarla d o lu y o r. S onra:
1) G crm a iııe T illo ıı, A ralık I Q M ıe ıı M arı l d 5 7 y e k a d a r A u rcs ’te y a şa y a ıı k a d ın e tııo lo g .
C a m u s , o ııu n A ig e ıın ad ıyla Iııgilizce y a y ın la n a ıı k ita lm ıın A m e rik a n İraskısı içitı b ir s u -
n u ş y azd ı.
Defterler (Mart 1951 / Aralık 1 9 5 9 )
211
“Bu b om b aları denizin d ibinde gö rm ek iste rd im .” “Bu sana bag-
lı,” d iyor G .T . Işk en ced en söz ed iy o rlar. G erm ain e, şik ayette bu-
lu n acagım , d iy or (to p lam a k am p ı sistem i hakk ın d ak i k o m isy o n -
da yer ald ı). O n lar bir an laşm aya v an y o rlar: Infazların d u rd u m l-
m asına karşılık sivil terö rizm in d u rd u ru lm ası. Aşagı yukaıı
ö n erm iş old u gu m süre içind e (h e y h a t, ya s o n ra s ı...). Ö teki, çivi
ç a k m a işkenceleri h akk ın d a: “Bunu F ıa n sa y a p tı,” d iyor. “Git
b u n u b ü yü k an n en e an lat,” diyor G .T . “B en o rad ay d ım . B unu
F .L .N yaptı ve sen b u n u b iliy o rsu n .” Şef susm ası için ö tek in e bir
işaret yap ıyor. Kısa sü re so n ra G erm ain e, o n u n Ç ivici Ali o ld u -
g u n u ögren iyor. Ç ık ark en on u k ravatın d an tu tu p , sarsıyor. “Sa-
n a söylediğim şeyi u n u tm a .” Ve o: “U n u tm a m , h a n ım efen d i,” di-
y e yanıtlıyor.
ln fazd an so n ra 2 . g ö rü şm e ve G erm ain e şefin Y äsef Sädi ol-
d u gu n u ög ren iyor. Iki hafta so n ra Yäsef Sädi tu tu k lan ıyor.
B an a, 1 1 - 1 2 yaşlan n d ak i 3 0 Arap ö g ren cin in , A rap ö g retm e-
n in verdigi: “G örü n m ez olsaydınız ne y a p ard ım z?” k o n u su h ak -
k tn da yazd ık lan nı da gösteriyor: H epsi silahları alıp ya Fran sız-
la n ya p araşü tçü k o m an d a la n ya da h ü k ü m et başkan ların ı öld ü -
rü y o rlar. G elecek k on u su n d a u m u tsu zlu ga k apılıyorum .
1 7 Ekim.
19 Ekim.
Başım a gelen bu istem edigim şey nedeniyle kaygılıyım . Ç ok
alçak ça saldınları çö z ü m e k av u ştu rm ak tan yü regim daralıyor.
Ö lüm e m ah k u m edildigi zam an , öteki direnişçi yazarlarla birlik-
lirler.
2 9 A ralık.
Saat 15. Yeni bir p anik atak. X. dengesiz bir d u ru m a gireli,
g ü nü gü n ü n e tam d ö rt y\l o ld u (h a y u , b u g ü n ayın 2 9 ’u , öyleyse
bir gü n ö n cey d i). B irkaç dakika b o y u n ca, tam am en d elirm e his-
si. A rdınd an tükeniş ve titrem eler. Y atıştın cılar. Bunu b ir saat
sonva yazıyorum .
2 9 ’u 3 0 ’a baglayan gece: Bitip tü k en m ey en iç sıkıntısı.
3 0 A ralık.
D aha iyi gitti.
1 Ocak.
lç sıkıntısı arttı.
Ocak-Mart.
B ü yü k krizler y o k old u . Y aln ızca gizli ve ısrarcı iç sıkıntısı.
5 Mart.
gürlüge d o g ru .”
g a r.”
K ierkegaard, H egel’e k o rk u n ç bir teh d it sa v u ru y o rd u : O n d an
ögü t isteyecek gen ç b ir ad am gö n d erm e tehdidini.
D ostoyevski ço k begenilen , Puşkin Ü zerin e K o n u şm a’sın d an 2
son ra: “M osk ova’da söyledigim şey için , n ered eyse b asın ın tam a-
m ın d a nastl b ir m u am eley e m aru z kaldtgım ı g ö rü y o rsu n u z: San-
ki b irk aç b ankayı d o lan dırıp , so y d u m . U k h an tsev (ü n lü d olan -
d ırıcı), benim k ad ar k ö tü sö z d u y m a d ı.”
a.g . B aşlangıçtaki başarısından so n ra: “... bana kuşk u lu bir
ün m al edildi ve bu ceh en n em in ne zam an a d ek sürecegini bil-
m iy o ru m ”.
“Beni en Jazla m eşguI eden düşünce, düşünce birliğimizin neye
dayandığı, hangi eğilim e sahip olursak olalım, hepim izin birleşebi-
leceği noktaların ne o la c a ğ ı....”
“Y aşam ını h içb ir a m a ç u gru na ziyan etm em ek g e re k ” (gen iş-
letilecek )
1 ) C a lm a n ıı-L c v y , 1 9 5 7
2 ) 8 H aziraıı 1 8 8 0 'd c . R ııs E d e b iy a ım ı S c v c ıılc r O e rn cg i n in lö re ııin d e yap tığ ı k o n u ş m a .
tek sa>n çık aıı Jo u n ıc ıl d ’ıın n r iv c ıin 18 8 0 (B ır Y a z a rın (.u ın lü g ü ] 8 8 0 V d e y a y n ıla n m ış tır.
Defterler (M art 1951 / Aralık 1 9 5 9 )
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------2 1 5
M arsilya.
Kairouan' ü stü n d en C ezayir. Cift dalga. llki k o p ü rü y o r ve ge-
m iye çarp an dalgaların tep esin d en y ag m u r gibi yagıyor — ve
şiddetli rü zgar dalgayı bir an d a egem enligi altına alıyor, on u bü-
k ü yor, h av alan d ın y or; ve suyu d aha az, in cecik bir b ugu d an te-
li olan ikinci b ir dalga, sis halinde yükseliyor.
K an atlan m n tam ortası / W \ çatı gibi ktrık m artılar.
O y u n cu .
H an çerlen m iş ak gü veıxin .
D ö n ü ş . K a i r o u a n . F trtın a. Ö n ü n e g e ç e m e d i g i m k e n d im i s u y a
Älbert Cam us
218
3 M ayıs.
N eredeyse tam am en to p arlan d ım , gitgide çogalan bir gü ç bi-
le u m u y o ru m . H er zam an bildigim şeyi şim di d aha iyi anlıyo-
ru m : Yaşam ını başıboş bırakan ve yüklendigi b irk aç görevin
ağırlıgı altında ezilen kişi kim seye yard ım cı olam az. K endine ve
yaşam a egem en olan kişi, gerçek bir y ü ce gönüllü olabilir ve ça-
ba h aıcam ad an verebilir. Bu çalışm a ve vernte g ü cü n d en başka
Albert Cam us
220
h içb ir şey b ek lenm eyecek ve istenm eyecek.
C'ıünlük.
3 0 Nisan.
M artin du G ard. N ice. E klem rom atizm ası y ü zü n d en g ü çlü k -
le yü rü y o r. 7 7 yaşın d a. “Ö lü m k arşısında h içb ir şey tu tu n am az,
yapıtım bile. H içbir şey , h içb ir ş e y ...” “Evet, kendini yalnız h is-
setm em ek iyi bir şey” (ve gözleri yaşlarla d o lu y o r). T e m m u z
ayın d a T ertre’d e2 b u lu şm ak için ıan d ev u laşıy o ru z. “E g er yaşar-
s a m .” Yine de h er zam an h e r şeyle ilgilenen b u kalp.
2 9 M ayıs 1 9 5 8 .
Benim ugraşım kitaplarım ı y azm ak , benim insanlarım ve h al-
kım teh d it edildiginde savaşm ak tır. H epsi bu.
] ) M irh fl G alliıııard 'i) e v iııd f k ald ıgı bıı s ü r r içiııd f C a ıııu s. oıııııı A yn ad ıııd a k i Sfkiz
n i f ir f l ik y arış ifk ıifs in i ku llaııd ı.
2 ) M arıiıı d u G a rd ııı R e llfııif’d f k i ( O r ı if ) e v iııin adı l d > V ır C a ıııu s. P lf ia d f d a M artiıı
d u G a rd ııı ı V ııvıes C o m p le le s (B ü u iıı Y a p n la rıl ııa o ııs o j yazd ı.
Defterler (Mart 1951 / Aralık 1 9 5 9 )
221
Sanaıçı D elphoi’deki tanrı gibidir: “Ne gö zü k ü r ne gizlenir:
A n lam lan dırır."
h eiev’e m e k tu p .1 1 8 8 8 ) .
9 Hazirarı 1 95 8.
11 H aziran.
Sabah erk en tek n ed en tek başım a a y n lıy o ru m ve tek b aşım a
tek n ed en yirm i dakika u zakhktaki R o d o s k um sallarına g id iyo-
ru m . Su d u p d u ru , ılık. G üneş g ü n lü k seyrinin b aşlan gıcın d a,
yak m ad an ısıtıyor. Beni, yirm i yıl ö n ce b irk aç m e tre ilerdeki d e-
nizin sabah u yuşu k lu gu içind ek i su yu n a d alm ak için çad ırd an
u yku lu uykulu çık tıgım M adrague sab ahların a g ö tü re n tad ın a
d oyu lm az a n la r.2 H eyh at, artık y ü zem iy o ru m . Ya da d aha d o g -
ru su o zam an yaptıgım gibi solu k alıp v erem iy o ru m . Buna rag-
m en m u tlu o ld u gu m kum salı istem eye istem eye terk ed iy o ru m .
Saat o n d a, ad antn k uzey b u rn u n u aşm ak ve L in d o s’a v arm ak
için R od os’tan ay n lıy o ru z.
Saat 1 2 .3 0 . Lindos.
Kapalı sayılabilecek dogal k ü çü k lim an . H arika koy. D u p d u -
ru su lard a bir çıp a k aybed iyoruz. Koy, öncelikle köyun beyaz
evlerinin, so n ra ortasın d a D or sü tu n ları g ö rü n en O rtaçağ su rla -
n yla güçlen dirilm iş A k ro p o l’ü n egem enliginde. Filikayla kıyıya
varıyoruz. D eniz b anyosu . A kşam ü stü A k ro p o l’e çık ıyoruz. K o-
c a m a n bir gök yüzü yle d o lu ç o k geniş bir alana ulaşan geniş ve
dik m erd iven in tep esin d e, lim anın d em ir attığım ız y an m d an
ötek i y am n d ak i Aziz P aulus’un karaya çıktıgı yer olan baş d ö n -
d ü rü cü b ir u çu ru m la d im d ik inen kapalı bir k oya k ad ar h e r y er
g ö rü lü y or. K ırlangıçlar bu alan tn ü stü n d e, ışıktan sa rh o ş, g ö k -
yü zü n d en yere d o g ru d üşey b içim d e d a h p , keskin çıglık lar atıp
yü kselerek d ön ü yö rlar. G ün, s ü tu n la n n , iki k o y u n , ufka d o g ru
ço g alan b u ru n la n n ve k arşım ızd aki en gin denizin ü stü n d e so n
b u lu yor. Bu k ad ar b ü yü k b ir güzellige u laşm a, on u dile getirm e-
deki yetersizlik duygu su . A m a aynı zam an d a, d ü n yan ın k u su r-
su z varhgı karşısında d u yu lan m in n et. K ente d ö n erk en , k ü çü k
eşek ler, gecen in içindeki k ayık lar... G ece, eşeklerin an ırm aları.
12 Haziran.
A ltıda, sevdigim koyu so n bir kez g ö rm ek için gü verteye çı-
k ıy oru m . T ek n ed e k ap tan dışında h erk es u yu yor U çaıı sab ahta
L in d os’u n k o k u su , köpük k ok u su , sıcağın, eşeklerin ve otların ,
h ayvan pisliginin k ok u su ...
8 .3 0 . Rodos.
Y en i d o g m u ş k e le b e k le rle d o lu b ir b o g a z ı g ö rn ıe k için g e z in -
1 3 Haziran.
Saat yedide h arek et. O n birde Simi ad asm d ayız. H ayranlık
u yand ıran Y u n an tem izligi. E n yok sul evler tertem iz k ireçlen -
14 Haziran.
Ada. B errak bir suyla kaplı kum saldaki k ü çü k tap ın ak . D eniz
b an yosu ve P sam erös’ta ögle yem egi. K ü çü k koyda kireçle b o -
yan m ış, beyaz ve m avi beş ev. K ü çü k kızlar elbiseleriyle denize
atlayıp bize d og ru yü zü yorlar.
H er gün k o rk u n ç bir g ü n e ş... sisle ö rtü lü degil, hantal da d e-
gil, p arlak ve açık , tü m ateşini acım asızca fırlatan bir g ü n eş...
Saat on sekizde K alim n o s’a d o ğ ru yol alıyoruz. D eniz, k ü çü k
ve serin dalgalarla k ap lı... T o p arlak kafalı d üzinelerce ç o c u k bi-
ze eşlik ed iyor. K atina. 1 5 H aziran , ertesi gün K atina k ü çü k b o -
gaza kadar k o şu y o r ve u z u n u zu n el sallıyor. Ö gle old u , L ero s’ta
denize giriyoru z. S on ra, n ered eyse b ütün ü yle k oru nak lı bir k o y -
daki P a tm o s’a d ogru yol alıyoru z. A kşam vakti.
16 Haziran.
K atır ve eşekle P atm o s’a ve St. Je a n d e P. m an astırın a tırm a-
n ıyoru z. Y u k an d a iki kıstak v ar. K uzeyin s e n rü z g a n (m eltem )
başladı. Y u n an istan ’daki kuzey rü z g a n da F ra n s a ’daki k uzey
rü zg an y la aynı gösteriyi su n u y o r: G ök yü zü n ü fırçalıyor ve saf,
y a y g n , n ered eyse m ad en i, tertem iz b ir ışık çık artıy o r. Am a ye-
nid en denize açılm am ızı engelliyor, b u rad a yatışm asını b ek le-
m ek zoru n d ayız.
17 Haziran.
G aideros’a u laşm ak için sabah altıda m eltem rüzgarı altında
h arek et. A m a deniz öfkeli. Ü ç saat b o y u n ca gemiyi aşan dalga-
larla sarsıldık, teknedeki h erk es hasta ya d a kend in d en geçm iş
A lbert C am u s
226
18 Haziran.
Yeniden başlayan rü zg ar g ece şiddetle esiyor. Yola çık m ak tan
vazgeçiyoru z. Sonra h av a degişm edigi için ek m ek , ard ın d an su
b itiyor, saat on sekize d o ğ ru yola çık m ay a karar v eriy o ru z. H er-
kes k aptanın yanında. Y ogu n bir sigara d u m an ı v ar, am a saat
yirm iye d ogru T igan i’n in (esk i S am os) ışıklarını g ö rü y o ru z.
Sert d en izd en so n ra , g ecen in içind ek i d ingin k ü çü k lim anın
rahatlıgı.
1 9 Haziran.
S abah yaln ız b aşım a d enize g irm eye g id iy o ru m . A dayı g ez-
m e k için arab ayla h arek et. D enize in en tep elerin ve d a ğ la n n b a -
y ırlarım sü sleyen sıra sıra g ü r zeytin agaçları ve zayıf serviler sa-
yesin d e ad alarm en g ü zellerin d en b iri. D enize g ird ik ten so n ra ,
g ü n e y kıyısındaki k ü ç ü k b ir k ö y d e ögle yem egi y iy o ru z. M asa
d ışarıd a. Ç evrem izd e g ü zel ç o c u k la rd a n o lu şan k alabalık o y n u -
y o r, so n ra bizi seyretm ey e geliyorlar. K ü çü k k ızlard an b iri, al-
tın sarısı gözlü M atina, b en i g ö n ü ld en etkiliyor. G idecegim iz
zam an arab an m y an ın a geliyor, k ü çü k elini tu tu y o ru m . A k şam a
2 0 H aziran.
Sakız Adası yo lu n d a d en izd e geçen gü n. Sabah p ru v an ın al-
tın d a b ir d enizkızı balıgı. K ayıyor, ilerliyor, şak acı b ir ed ayla iki
yarıa salınıyor, so n ra d erin lere d alıyor. Az so n ra , kıyıya b irk a ç
m il kala, zak k u m ların k o k u su rü zgarla bize u laşıyor. Ö gled en
so n ra k ü çü k bir k oyd a, h ava k ad ar b errak bir su d a d eniz b an -
y o su ve gü n eşlen m e, d in gin güzel bir akşam la C h io s’a varıy o -
ruz.
21 H aziran.
Sakız Adası. T ü rk m ahallesi. Adayı b o y d an boya geçiş. M o-
loz taşm d an ç o k büyü k evler. Kırm ızı to p rak . K o cam an zeytin
agaçları. K ör ed en bir gü neş altın d a, bugdayı k atırların ın nalla-
n yla d öven köylüler. K atliam lar y azı.1 Kayalıkların çık m azın d a
so n a eren ök alip tü s agaçlan y la kaplı dar vadideki cü z za m h asta-
erk ek cü zzam lı d olaşıyor. Kim iierinin p arm ak ian yok . Kim iieri-
n in k o cam an gözleri b ulanık, s a n , gözbebeksiz, k o k u şm u ş iri
bir su dam lası gibi. Boz renkli bol giysilerinin içind e dogal ne-
şeleri, son su z bir yoksulluk. Bir kadın, başka bir yere g ö tü rü l-
m ek için b u sefil yerd en çık a n lm a la n n d a n y a k m ıy o r... A kşam ,
g ecen in erk en saatlerin d e d anslar ve k ahkahalar.
2 2 H aziran.
M itilini’ye gidiş. K oylar ve kum sallarla kesilm iş geniş oyu k.
Z eytin a g açlan n ered eyse denize d ek iniyor. P. h asta. D o k to r
2 6 Haziran- ,
Khalkis. G ren ier’nin ö n s ö z ü :1 “h e r bilinç ötek in in ö lü m ü n ü
ister”. A m a h ayır. Efendi ve k öle. H o ca ve ö g ren ci. T arih , nefret
ü stü n e old u gu k ad ar h ayran lık ü stü n e de k u ru lm u ştu r.
Bu kitaba gen çlik h älim e b en zey en g en ç o k u rlar dilerim .
M elville’in M ard i’de (M ard i’ye D ogru Y olcu lu k ) dile getirdigi
ad ad an ad ay a sü ren o takip gibi, bu da m u tlak ve kutsal ü stü n e
derin b ir d ü şü n ceyle so n a eriyor.
2 7 H aziran.
Sabah erk en d en , agustosböcekleri çevredeki tepelerde ö tm e -
ye başladıgında, kıp ırastz, serin su lard a deniz b anyosu . Sonra
U B kz J e a n G re ııie r'n in t lf s (A d a la r) k ita b ın a ö ıısö z : 'Y a rı-g e rç e k le r a r a s ın d a y e r alaıı.
b iziın e n te le k tü e l to p lu lu g u ın u z u s im g e le y e n , b u la lırik e d ic i. lıer b ilin ç ö te k in in
o lu m tm u ister d ü ş ü tıce s i ç o k sev ilir. H e m e n b irb irim iz i ö ld ü r m e y c a d a n ıu ış e fe tıd ile r ve
k ö le le re d ö ııü ş ü r ü z ..." ‘G re n ie r y ö lc u lu g u tıu , M elville gibi ım ıtla k ve k u ts a l ü stü tıe d e -
ritı bir d u ş ü tıce y le b itiriy ö r." D alıa o n c e k i ıııe tn e b a k ıın z . sy. 1 7 2
Albert Cam us
230
1 Tem m uz.
A tina. Sıcak ve toz. Aptal otel. Y orgu nluk . 2 T e m m u z , D elp-
hoi. Y eniden olagan ü stü ışık sahanlıgına çıkış. Y am m d ak ileri
b uraya benim le çık m ay a z o rlu y o ru m . K ü çü k stad d a ak şam ın
k oku su . 3 T e m m u z, K o rin to s’a d ö n ü ş. P atras’a k adar. Y alnız,
d eniz b an y o su , s u ... P atras, to z içind ek i b üyü k O ra n , çirkin ve
can lı. 4 T e m m u z, O lim p os. 5 T e m m u z , M ykenai, A rgos. O lim -
p o s’u n ulu ça m la n n d a ag u stosb öcek leri cırıld ıyor. V adilerin ç u -
k u rlan n d a, ad alan n y am açların d a, eşek am rm a la n n ın çınladıgı
Y u n an istan.
EK BÖLÜM
A m ro u ch e’a mektup.
1 9 Kasım .
Sevgili A m ro u ch e’u m ,1
Z am an — ve saglık — san a yanıt v erm em e engel oldu. Y anı-
tı u zu n u zun yazm am g erek iy o rd u , a m a gü n lü k m e k tu p la n m a
bile zam an ayıram ad ım . B ugü n de g ü n lü k m e k tu p la n m a z a m a-
n ım yetm iy o r. A m a b eni d u ygu lan d ıran ik in ci m e k tu b u n için
sana teşek k ü r etm ekte g ecik m ek istem iy o ru m . A rtık b u k onu
hakk ın d a ne d ü şü n d ü g ü m ü san a d o g ru olarak söylem ek zo ru n -
dayım . Bizi kişisel so ru n lar ayıram az. Y aratılan ve h azırlan m ak -
ta olan so ru n lar karşısında kişisel so ru n la r n edir ki? A m a, C eza-
yir F ra n sızlan h akk ın d a b irço k kez yazdtgın şey için üzülerek
şa şın p kaldım (L e m o n d e ’da ve C o m m u n e ’de y azd ık lan n ).
A lbert C am u s
Albert C am us.
Guerin’e m tktup.'
9 H aziran 1 9 5 4
Sevgili G u erin,
Parisienn e’deki yazınız b ana u laştın ld ı (b u dergiyi o k u m u y o -
ru m ve A rgus’e ab one d egilim ). H ayır, sizi eleştirm em in nedeni
ne “n an k ö rlü k ” ne d e “kızgınlık”tır. Bu dergide kullanılan n eza-
ketsiz tarzd an h oşlan m ıy o ru m . Bilm ediginiz bir şey h akk ın d a,
yani yaşam ım h akk ın d a k o n u şm an ızd an da h o şlan m ıy o ru m .
E ğ er yaşam ım ı bilseydiniz, b u k on u h ak k ın d a k onu şm azd ın ız.
A m a aslınd a, yayınladıgtm şeyleri sevm ediginizi söylem e ve b u -
nu h içb ir k açam ag a sa p m a d a n y ap m a hakkına sahipsiniz.
Sizi eleştirdigim n o k ta , gö n d eren in izni o lm ad an yayınlan-
m am ası gerek en özel b ir m ek tu b u n gerektirdigi k ullanm a h ak k ı
k on u su n d a ne d en se az g elecek k u su rd u r. B en size g eçm işte, yü -
rek özgü rlü gü için d e gü ven d u yarak yazdıgım m ek tu p la n m ı, on
yıl son ra h erk esin gözü ö n ü n e serilsin diye yazm ad ım . ln san la-
ra kendi sırlan n ızı açm a ve d o stu n u z o lm u ş kişilerden ö zg ü rce
söz etm e h ak k ım z v ar, a m a b u d o stla n sırlan nı açm ay a zo rlam a-
ya hakk m ız yok . Sıkıntı içind ek i b ir d o sta yazılm ış bu sevgi d o -
lu dostlu k cü m lelerin i yayınladığıntz yerd e o k u rk e n , sizin d aha
ö n ced en hissetm eniz g erek en d ayanılm az bir rahatsızlık ve bir
nevi tiksinti hissettim ve beni böyle bir d u ru m d a bıraktıgınız
için sizi b agışlam ıyoru m .
1) D a n ic l G u e r in ( 1 9 0 4 - 1 9 8 8 ) . ö z e llik le a n a rş i k o n u s u n d a k i ıa p la n o la n s o s y o lo g ve
y azar
Defterler (M art 1951 / Aralık 1 9 5 9 )
----------------------------------------------------------------------------------------------------------- 2 3 5
d ır.”
Bu gerçegin ta kendisidir ve d o stu n u z bu g erçege inanm ak
zoru n d ad tr. B ana, o n u n b eni h er zam an saygı ve üzel bir ilgiyle
ok u d u gu n u söy lü yorsu n u z. O zam an , b öyle b ir k onu d a yalan
söyleyem eyecegim i biliyord ur. O n a, k ah ram an ım ın kendisiyle
kesinlikle h içb ir ilgisi olm adıgını o n u ru m ü stü n e sö z vererek yi-
n eliyorum . K im se tarafından ihan ete u g räm äd ı ve eger tah m in
ettigim kişiyse, d ostların a, böyle içte n gü ven d u yu lm ayan her
yaşam ın b itk in d ü şü ren b ir rn utsuzluk old u g u n u an latacak tır.
B ugün d o stu n u zu n sıkıntı d u yd u gu k u şk u n u n b irinci n ed e-
n i, h epim izin sü rd ü rd ü g ü y o ru cu yaşam ve özellikle de m o d e rn
yalnızlıga d ö n m ek gerek.
Tanıklıgım la ayd m lan an d o stu n u z u n , rahatlayıp h u zu r bul-
m asını u m u y o ru m . Ü stü n niteliklere sah ip b ir gö n lü istem eden
rahatsız ettigim için böyle teselli b u lacag ım . Şu sırad a, kitapla-
rım d an biriyle kötü b ir şeye n ed en o ld u g u m için kendim i yal-
n ızca ü zgü n h issed iyo ru m , oysa h e r zam an , so n u ç olarak iyi bir
şey y ap m ıyo r, y ard ım cı o lm u y o rsa san atın h içb ir şeye y aräm ad ı-
gını d ü şü n m ü şü m d ü r.
Defıerler (M art 1 9 5 1 / Aralık 1 9 5 9 )
---------------------------------------------:--------------------------------------------------------------2 3 7
Bay R.P.
M ek tu b u n u zu büyü k b jr.g ecik m ey le ald ım ve d ö stu in u n ani
ölü m h ab eri b an a h er şey b ittik ten so n ra ulaştı. Y ine d e b en i d ü -
şü n d ü g ü n ü z için , size en d erin d uygu larım la teşek k ü r ed erim .
D idier benim ço cu k lu g u m u n ve g en çligim in p arçasıy d ı, d ah a
so n ra on u din adam ı olarak b u ld u g u m d a , vazgeçem ed igi b u k o -
n u m d a sevm ek ten de rah atsızlık d u y m ad ım . D aha a n ve d ah a
d erin b ir häl alan aynı in an çla ve aynı sadakatle d ö n ü şm ü ş o ld u -
gu o ad am , aynı ço cu k olarak kalm ıştı. Fark lı y aşam larım ız n e-
deniyle ço k m esafeli olan ilişkilerim ize, o , yaln ızca zenginlik k a-
tan kibarlıgı ve zarif sebatı getiriyor ve ço cu k lu g u m u zd ak i d o st-
lugu d aha duyarlı kılıyordu. Bu k ad ar ani gelen, b u b e k len m e-
A .C .
1 ) B k z . sy 222
2) O k tın a m a y a n ur sıv>ruk.
____________________________Albert Cam us____________________________
238
büyü k insani d eh am ız b u.
N O T D EFT E R IN D EK I N O TLA R
Gal' ve b en, gösteri sırastnda:
Yine salak ça bir şey m i y ap acaksın
Evet! G elm ek istem ez m isin?
Albert seni d övecegim .
dikiz deliklerine
y a z a n m adını
E y özgü rlü k
Y azm ak k olay
ölm ek k ork u n ç
Y a z a n m , yazarım
1 ) Bu ş iir, ö z g ü rlü k ih an ete u g ra d ığ ı iç iıı, filu ard ’ııı uıılu şiirı L ib e ıle (Ö z g ü rlü k )’e , a la y -
lı b ır ü slu p la verileıı k arşılık ıır. Soıı d iz e d e k i "A cın ın b a ş k e ın le rin e ', E lu a rd a g ö ııd e rm e
y a p ıııa n iyelin i g u d u y o r , ç ü n k u E lu a r d ’ııı g e r ç e k ü s tu c u d o n e m in d e k i bir k ita b ım n adı
( a p ita le de la d o u le u ı (A cın ın B a şk e ıu i)’dir.
Defterler (M art 1951 / Aralık 1 9 5 9 )
241
lh an et ed en adını
U m u tsu zlu ga u grayan ad ın ın ü stü n e yazarım
P ierre S erm en t
9. Defter
Temmuz 1958-Aralık 1959
Defterler (M aıt 1 9 5 1 / Aralık 1 9 5 9 )
245
2 2 . 24.
H içbir şey. D üşüş u teybim e o k u d u m . M i’n in m ek tu b u ( “a cı-
m asız ve saf g eceler”). D ün ak şam St G erm ain -d es-P res’de d olaş-
tım — ne b ek liyord u m ? Sarhoş bir ressam la k o n u ştu m “N e iş
yap ıy orsu n u z — hapiste degilim — bu o lu m su z — h ayır, o lu m -
lu ” ve k onyaga b u lan m ış beş katı yu m u rtay ı y u ttu . Ç alışacak gü -
cü m y ok , u m u tsu zu m . N e m u tlu ki Jiv a g o ' ve yazarı için h isset-
tigim şefkat v ar. G üney y o lcu lu g u n d an vazgeçtim .
25.
H içb ir şey. D ü şüş’ü n teybe kaydı. E cin n ile r’in rol dagıtım ı.
N .R .F . A .C . ile ak şam yem egi. K ansıyla iktidarsızlık yaşayan , gi-
zini on a açan M. ile aşk lan . “D aha iyi, d iy o r kız — ” yani “— ” E h ,
h älä bir erk ek degil, am a ihtiyar da sayılm az. “Y aşam ların ü stü n -
deki b u k aran lık bölge. T ü m yaşam ların . O n u y o lcu ettik ten
so n ra, St G erm ain -d es-P re s’de d olaşıyorum . A p talca, b ekliyo-
ru m . Ah! çalışm a g ü cü m geri gelseydi, so n u n d a, ışık gelecekti.
Ja m e s D ean gibi giyinm iş k ü çü k serseriler ve kaşık gibi kıvırdık-
lan ellerinin yü zük parm agıyla, d aracık b lu cin lerd e sıkıştıgı
a çık ça görü len cinsel organlarını d üzeltm eleri. H eyhat, yitik ü l-
kem deki çıp lak ve esm er b edenleri d ü şü n ü y o ru m . O n lar saftı.
26.
D üşiiş’ün teybe kaydı. İles (A d alar)’ın ö n sö zü n e an cak başla-
d ım .1 T em bel ve aykırı, yaln ızca zevke yönelm iş C . ile akşam ye-
m egi. Am a o, işlerini y ü rü tü y o r. Ikinci d ereced e b ir yazar. Am a
kim seye b en zem iyor. O n d an erk en ayrılıyorum . P ok er o y n am a-
ya gidiyor, p ok er beni b un altıyor. Eve d ö n ü y o ru m . D ö n m ed en
ö n ce , bir A rap ’ın takip ettigi bayagı kaba bir kız, on u itiyor.
Ö n em siz bir şey söylü y o rm u ş gibi, “B en ırk çıy ım ,” diyor.
2 7.
D üşüş u n teyp kaydı bitti. D on G iovanni. G ökyüzü gün b o -
y u n ca külrengi. A kşam , d ü n ya futbol kupası ü stü n e b ir film.
G alibiyetten so n ra aglayan ve yüzlerini objektiften gizlem eye ça -
2 8.
B .M . ile akşam yem egi, A .C . bize katılıyor. F ırtın a k entte
29.
Sabah, C ezayir aklım dan çık m ıyor. Ç ok g eç, ço k g e ç ... Yitik
top ragım , artık işe yaram ayacagım .
.30 T em m uz.
Yalnız geçen gün. D üzensiz bir çalışm a. A kşam , N ab o k o v ’un
l t Je a n ö r e n ı c r . I.es İ/rs (A clalar), 1 9 3 2 . A lherı t a n u ıs'ıu in ö ııso z yazclıgı yen i b a s ım .
19 39
Defterler (M art 1 9 5 1 / Aralık 1 9 5 9 )
247
31 T em m u z■
A .M ., öğled en so n ra y arım saat b eni g ö rm ey e geldi. G ün ışı-
gın d a, on b ir yılın bıraktıgı izleri g ö rü y o ru m . O zam an 2 2 yaşın -
daydı, şim di 3 3 yaşın d a. Birlikte ç o k g ü lü y o ru z.
1 Ağustos.
C h a m b o u rcy ’de B arrau lt’n u n evin d e ögle yem egi. G ök yü zü
so n u gelm eyen b ir fırtınanın kara b u lu tlan y la kaplı. B. b an a ye-
n id en D an tch en k o-S tan islavsk i2 ortakh gın ı ö n eriy o r. Ö gleden
so n ra C olin W ils o n ' — Bir bebek, A v ru p a’m n In giltere’yi fethet-
tigi artık açık ça görü lü y o r. “Şim di in an cı paylaştırm ak g erek ”
( ....) 4 b u n u iyi bilirim . Bu in an ç b en im , beni asla terk etm edi.
A m a, hile yap m am ak için ve zaten h issettigim acı ve o lu m su zlu -
gu paylaştıktan so n ra orıaya d ök m ek için , bu d ö n em in yolu n u
o n u n acılarıyla kat ettim . Şimdi d egişm ek gerek , yazılm ası g ere-
ken bu k itap karşısında içim i d araltan ve beni kıskıvrak bagla-
ğiz. Y aln ızca, bizi izleyen g en çlere bir alan h azırlayacagız. Bunu
C .W .’ye söy lü y o ru m , “B aşaram azsam , en azın d an, ilginç bir ta-
nık olacagım . B aşarırsam , b iry a ra tıc ı o la ca g ım .”
A kşam A. E. ve Karin ile y em ek y iyoru m , so n ra K arin ’le
M on m artre’da d olaşıyoruz. G ece, b ah çeler ay ışıgıyla yık an m ış,
am a karanlık. Karin 1 8 yaşın d a. A nne babası boşanm ış. N ed en i-
ni b ilm iyoru m am a Isveç’i terk etm iş, on u sö m ü re n ikinci sm ıf
b ir terzinin yan ın da m an k enlik y ap arak geçim ini saglıyor. G ü n -
de yedi saat çalışm a için o tu z beş frank. Yüzyıhn ikinci y a n sın -
da yaşayan b u kızların cesareti içim i h ep aynı hayranlıkla d o ld u -
ru yor. Biraz erkeksi b ir güzellik, y o k m u ş gibi d u ran am a agır b ir
güzellik. D ön üş. O n u n dogallıgı. A nsızın taze d u d a k la n m uzatı-
y o r ve so n ra, kararlı ve ö lçü lü , gidiyor.
2 Ağustos.
K endim i bu gü nlügü y azm ay a z o rlu y o ru m . A m a isteksizli-
Cumartesi 2.
4 Pazartesi.
M. ile ögle yem egi. Ö gled en so n ra d o k to r X . O n a g ö re, X .’in
saglıgına özen gösterm e zoru n lu lu gu “sırça fan u sta” yaşam am a
n eden olu yor. R eçetesi: Ö zgü rlü k ve bencillik. H arika reçete, di-
y o ru m . Ve k olayca u ygu lan m ak tan u zak. A kşam K.
5 Salı.
Ö gleden so n ra M. U zu n u zu n soh b et. Yaşam ı kabullenm e
k o n u su n d a, p ek az kişi o n u n k ad ar m esafe k aydetm iştir. 6 . A k-
şam M ichel, A nne ve M . ile çık tım . D ans. 7 . Y en id en M .’den
u zaklaşm a duygu su . T anıdıgım en ateşli varlık, aslında en iffetli
olandır. Brice P arain ’le 1 o n u n evin d e, R us h em şire ve o n u n d o -
kuz yaşındaki k ü çü k kızıyla ak şam yem egi. B.P. tü m inançlı dü-
şü n ü rler gibi, tü m m u tsu z lu k la n , k efaret gerekliligiyle ak lam aya
çalışıyor. O n a, en so n u n d a diyalektigin içindeki en k ötü şeye
ulaşıldıgını sö ylü yoru m . O b u n u b iliyor. D ü şü n ü yor.
8 Cuma.
H em en h em en ö n cek i b ü tü n gü nler gibi yalnız geçen gün.
Ç alışm am ı düzen e k oym aya çah şıy o ru m . lki g ü n d ü r yag m u r ya-
gıyor. X .’in m ek tu b u : “Y ag gibi k ayan am a özensiz so h b etler”
9 Pazar.
H astayım . 1 0 Pazar. 11 Pazartesi. La C orde (lp ). Y atıyorum ve
k o rk u n ç bir baş agn sıyla u ykuya d alıyorum . K ötü geçen gece.
G ü n dü z Mi. M arsilya’d an telefon etm işti; iç sıkıntısı ve k ork u
için d e, k entten kente k oşuyor. O na P aris’e d önm esin i öğ ü tlü y o -
ru m .
1 2 S ah .
Sabah C . beni görm eye geliyor. 1 3 Ç arşam b a. C h ar ile ögle
yem egi. Ç o k gü lü yoru z. Ö ğled en so n ra Iv e m e l.1 A kşam , M .G .,
A nne ve R.G . ile golf k lü bü n d e yem ek . Ç ayırlarda ak şam . 1 4
P erşem b e. Iv em el telefon ed iy o r. G ece elinden b ırak am ad an
E cin n iler u yarlam am ı o k u m u ş. C h ato v rolün ü oyn am ayı kabul
ediyor. R. ile ak şam yem egi. Dış g ö rü n ü m ü 2 0 yıldır h iç degiş-
m ed i. A m a sinir h astalığm dan beri g ü cü yerinde degil. Ö ylesine
yaşadıgı açık ça g örü lü y o r. K. ile k arşılaşıyoru z. D ogallıgı beni
şaşkına çeviriy or (d o g ru d an el işaretiyle ça g ın y o r, siz gid iyorsu -
n u z, n eden b ilinm ez, b ir ran d ev u m v ar, d iy o r) bu kadın d u r-
m aksızın yiyor.
I) O aııicl Iv crııel. D iııo B u zza ti'n iıı p iy esin in C a m u s ta ra fıtıd a n ya p tla n ııy a rla m a s ın d a .
I ln i di in trre s sa n t (Ilg in ç b ir o la y )'d a oy ııad ı A ıııa L e s P o sse d e s (F c in n ile ı Vılcki C lıa to v ro -
lt.ıuıı M arc b y ra ıtd oytıad ı.
Delterler (Mart 1 9 5 1 / Aralık 1 9 5 9 )
1 8 Ağustos.
M. ile öğle yem egi. K endine gelm iş. R. ile ak şam yem egi.
19.
Beni bir kez d aha ü zen X .’in m ek tu b u .
2 1 - 2 3 , akşam.
Mi. Bu günleri güzellikle, hoşlukla d o ld u ru y o r. Ç ahşm am ı
en gellem eyen , bu u zun sü ren sev in ç b eni on a y ak laştın y o r. Kız
kard eşi 2 2 yaşında k aracig er k an serin d en öld ü . B abası o n a gün
b atım lan n a h ayran hk d u y m asm ı b u y u ru y o r: “Ç ü n k ü sen san at-
çısın .”
2 3 Ağustos
R oger M artin d u G ard ’ın ö lü m ü . Bellem e’e gidişim i ertele-
m iştim ve an sızın .... Şefkatle sevdigim b u ad am , M ayıs ayın d a,
N ice ’te, b an a yalnızlığından, ölü m d en sö z e d erk en g ö zü m ü n
ön ü n e geliyor. Agtr ve iki b ü k lü m olm uş beden in i m asad an kol-
tu ğa sü rü k lü yor. Ve güzel b ak ışı... Insan on u sevebilir, o n a say-
gı duyabilirdi. B üyü k acı.
25.
Brisville' ve (T hdrese) ile ak şam yem egi. B.M . (ve V iv e tte )/
1 ) J e a tı-C la u d c B risville, ro n ıa n c ı ve tıy a tr o y a z a rı. “L a B ib lio th iq u e id e a le " için b ir Canıus
k itab ı y a z d ı, G a lliın a rd . 1 9 5 9 .
2 ) C a m u s n ü ıı C o m lxıl'd a ve gizli y a y ın la n a n C o m b a l'd a h ı y o ld a fi y a z a r Je a ıı B lo c h -M ir -
h el ve k arısı r o m a n c ı V ivette Peret.
________________ Defterler (M art 1 9 5 1 / Aralık 1 9 5 9 )________________
253
2 6 -2 9 .
G iacom etti örnegi. Ah! ve so n ra M . ve o n u n yaşam ı: “Bizim
gibi u ç d eneyim leri ço k g en çk en y aşayan lar (b u d eneyim ler ün
v e aşkı d a k ap sıy o r), y aşam d an h içb ir şey istem ek sizin , kendili-
gin d en olgunluga u laşır.”
29.
C .’n in d ö n ü şü .
2 Eylü l’d e l’Isle-su r-S o rg u e’da. Bu defter için en iyi kural za-
m an zam an (h aftad a iki k ez?)g eçen sü re içind ek i ön em li olayla-
n ö zetlem ek . 3 0 C u m artesi gü n ü Ja m o is ’yı' g ö rd ü m ve o n u n la
E cin n iler’in M o n tp am asse ’ta h e m e n o y n an am ay acag ın a k arar
verd ik . Katılıgm a ve b u ru k havasına rag m en , cid d i g ö rü n üşlü
san d aletleri, k ü çü k ve bakım lı ay ak lan , u zu n b eden i ve o hü-
zünlü bakışıyla çek ici b ir kadtn. A rdınd an kabul ettigim i söyle-
m ek için B arrau lt’ya telefon ettim . E rk en y attım . G ece uyuyam a-
d ım , 3 ’te d ald ım , b eşte u y an d ım , k u w e tli b ir kahvaltı yapıp,
y ag m u r altın d a yola çık tım . A ra sıra galeta geveleyerek on bir sa-
at arab a kullan d ım , yagm u r da hızını azalttıgı, b en i karşılayan,
u y and ıran ve kalbim i u yaran gü çlü lavan ta k ok u lan n ın yayıldı-
gı N yon s yak ın lan n a k ad ar kesilm edi. Bildigim b u m an zara be-
ni yen id en b esliyor ve m u tlu lu k içind e v arıy o ru m . O tel St M ar-
tin ’in yok sul o d asın d a, kendim i k o ru m a altında ve huzu rlu his-
settigim l’Isle.
L’Isle’de Rene C h a rd ’la b u lu şu yoru m . E vin d en ve b ah çesin -
d en atılm asının (o n la n n yerinde şim di ig ıen ç to p lu konu tlar
yü kseliyor) ve otel St M artin’in bu k ü çü k od asın a tıkılm asının
h ü zn ü . C a m p h o u x ’d a, M athieu’lerin evin d e, yaşlanm ış K lytem -
n estre M adam M athieu gözlük takm ış. K ocasına g elin ce, zinde
işletm e şefi, salyalannı bile tu tam ayan d üşk ü n bir ihtiyar haline
gelm iş. Kiralık evle ilgileniyorum , biraz iç k arartıcı a m a yine de
L u b eron m an zarasıyla sevim li. X .’in kesinlikle h o şu n a gitm eye-
cek . Am a evi d ah a k onforlu bir hale getirm eye çalışıy o ru m . 3
Eylü l, L u b ero n ’u n tepeler yolu n da R. ile gezinti. Keskin ışık,
so n su z b oşluk beni b aşka yerlere g ö tü rü y o r. K en d im e u ygu n bir
ev b ulup , so n u n d a b uraya yerleşip, y en id en b u rad a yaşam ak is-
terd im . M i.’yi ve o n u n buradak i yaşam ını da d ü şü n ü y o ru m . A k-
şam yem egin d e M adam M athieu: “K ırlangıçlar bile aptallaştı.
Y u valan için b alçık to p lay acak lan n a, k o ca m a n tarla to p ra k la n n -
d an alıyorlar. O n yıllardan beri ilk k ez, C a m p h o u x ’daki o n ü ç
y u v ad an on ikisi yu m u rtalan y la birlikte p a rça la n d ı,” d iyor.
C h ar. “H iç degilse kuşlartn o n u rla n m k u rtaracag ı u m u lu rd u .”
4 Eylü l, hälä X .’in ço cu k la rla birlikte gelişini b ild irecegi tele-
fonu ya da telgrafı b ek liyoru m . Ailesi P aris’te olacagı için, X .’in
b u rad a an cak d ö rt gü n kalacagını M adam M athieu’d en ög ren i-
y o ru m . O n a ve k end im e d u y d u g u m kızgınlık ve h o şn u tsu zlu k ,
o lm ayan ve olm ayacak şefkat belirtilerini b eklem ek ten v azg eç-
m ed en artıyor.
3 0 Eylül.
V au clu se’ü yen id en gezm ek ve bir ev b ulm ak için geçen bir
ay. L o u rm arin ’deki ev. A ıd ın d an Mi ile b uluşm ak için St Je a n ’a
Defterler (Mart 1951 / Aralık 1 9 5 9 )
255
1 7 Ekim.
V au clu se’e h arek et. Bu 1 8 günü ö zetlem eliyim , b u n u y ap aca-
gım .
1 8 Ekim.
K uru ve sogu k kuzey rüzgarının estigi gece l’Isle-su r-S o r-
g u e’d a tren d en in iyoru m . Pırıldayan ışık altındaki gü n b o y u n ca,
esaslı ve büyük coşk u n lu k . T ü m g ü cü m ü h issed iyoru m .
19.
T ük en m eyen ışık. Tek bir m obilya bile olm ayan boş evde, şid-
Albert Cam us
256
27.
P aris’e d önü ş. G ece, istasy o n lan n ad lan n ı bildiren gü ven ve-
rici sesler. N ation istasyonu.
5 K asım .
Bana k an sın m in tihar etm ek istedigini bildiren ve m ü d ah ale
etm em i isteyen, E .B .’n in k o casm ın m ek tu b u . Insanlara karşı sık-
lıkla ve k olayca soru m lu lu k h isseden b e n , b u d u ru m karşısında
h içb ir soru m lu lu k d u y m u y o ru m .T ersin e, gerçek b ir p usu ya d ü ş-
tü gü m ü hissed iyoru m . Buna rag m en , m ü d ah ale etm ek gerekir.
2 2 Kasım .
C h ar ve St Jo h n Perse ile ögle yem egi. Les Iles (A dalar). Ö g-
Defterler (Marl 1951 / Aralık 1 9 5 9 )
257
A ralık.
Ecin n ilerin p ro vaları.2
Benim yaşım da olan ve S travrogin ’i o y n am ak için ço k yaşlı
g ö rü n en C uny.
M. Rolleri degiştiriyoru z, o lu p bitiyor.
3 M art.
Agın ilm eklerine takılm ış bir balık gibi çırp ım y o ru m .
11 Mart.
Paul O ettly’n in 6 9 yaşında ö lü m ü .' Ertesi gün yaşlı annesi
( 9 3 yaşın d a) in tih ar ed iyor.
2 0 Mart.
A nnem am eliyat olm uş. L .’nin telgrafı bana cu m artesi gecesi
ulaşıyor. Ertesi g ece, u ça k sabah ü çte. 7 ’de C ezayir kentin d eyim .
Bu kentin yayıldıgı alan ü stü n deyk en h ep aynı duygu : Benim
top ragım . O ysa, gökyüzü külrengi, hava hoş am a nem li. C ezayir
kentinin tep elerin dek i klinige yerleşiyoru m .
D udakları g ö rü n m ü y o r. B u rn u ne k ad ar sivri, ne k ad ar u zu n
— soylu geniş aln ı, kemikli ve d ü z k em erin ü stü n d ek i sim siyah
parlak gözleri.
kederli.
2 3 Mart.
Kötü bir gece. Sabah körfeze ve tepelere yagm ur yagıyor. Sal-
kım çiçekleri: O nlar k oku lan , gizemli ve zengin canlılıklanyla
gençligim i d oldurdular... Hälä, bıkıp usanm ıyorlar. O nlar benim
yaşam ım da... bir yaşam ın yansında benim le sessizlik içinde k o-
nuşm aktan vazgeçm eyen, şim di yanım da acı çeken bu kadın dışın-
daki insanlardan daha canlıydı, yaşam ım da daha fazla yer aldılar.
A n n em b ü tü n m ad en su la n n a V ich y diyor.
1) O k u ııa m a y a n bir ad
Albeıt Cam us
260
2 9 Mart.
Paris’e d ö n ü ş.
1 Nisan.
T am tersine aşk , a m a im kansız. Artık a ra m a m a lı m ı? K arşı-
lam alı. Y aratım d a aşın çalışm a.
2 8 Nisan.
L o u rm arin ’e geliş. G ökyüzü külrengi. Lezzetli m eyveler gibi
suyla agırlaşm ış harik a gül b ah çelerin d eyim . Biberiyeler çiçek -
lenm iş. Gezinti ve ak şam , sü sen çiçek lerin in m o ru hälä p arh yor.
D agıldım .
1) M a ıie s (E v lile r). d in k a rş m olıııası ııed eııiy le lıa k k ın d a k o v u ş lıırın a a çıla ıı öyk ii k ilab ı.
________________ Defterler (M art 1951 / Aıalık 1 9 5 9 )
263
Mayıs.
Yeniden çalışm aya başlad ım . /Ife Adcım’m birinci b ö lü m ü n d e
ep eyce ilerledim . Bu ü lk eye, on u n yalm zlıgına, o n u n güzelligine
m inn et.
13 M ayıs.
A rles’a y olcu lu k . Bay P e n te cö te ’u n göz k am aştın cı g en çligi,
T o u lo n ’a yolcu lu k .
1) P lria c lf'm “T iy a ıro y azıları v e ö y k ü le r" cild iııd e . sy 1 7 2 i ) d e ver ala n k'N it,in t iv a t ı v ycı-
/ııyoı ıını 'b a s lık İ ı. 1 2 M ayıs 1 9 5 9 tarib iııd e (.ekilcıı C r o s p hm (Y a k ın Ç e k im ) p r o g r a m ın -
daıı s ö z rd iliy o r .
Albert Cam us
2 6 4 ---------------------------------------------------------------------------- -----------------------------
?•
21 M ayıs.
Kırm ızı m evsim geldi. K irazlar ve gelincikler.
6 - 1 3 T em m u z V en ed ik .'
Dev bir sü n g er gibi agır ve d u rg u n sıcaklık lagü n ü eziyor,
Ö zgü rlü k K ö p rü sü ’n ü n yakıntndaki sıgınagı aşıyor ve k en tin ü s-
tü n e yerleşiyor, so k ak lan n ve kanalların çıkışlarını tıkayarak, bi-
tişik evler arasınd ak i alanları d o ld u ıa ra k , kentin ü stü n e çö k ü -
y o rd u . H içbir çıkış kapısı, h içb ir kaçış yok , bir sıcaklık k ap an ın -
13 Ağustos.
Y oksunluk, acı veren hayal kırıklığı. Ama kalbim yaşıyor,
kalbim yaşıyor. Ö yleyse, h er şeyi yalnızca aldırm azlıgın k azan-
dıgı d ogru degildi. M innet, M i’ye duyu lan şiddetli m inn et. E v et,
kıskançlık akla tanıklık ed iyor. K ıskançlık, ötekinin b ir n esneye
ve arzuya indirgendigini, h erkesin ve her şeyin on u bir n esne
olarak kabul ettigini gö rm en in acısıdır. T an ıı kıskanılm az.
Eylül.
Y. P rin tem p s 1 l ’de u y an ıy o r, yatak tan k alk m ıyor, 13 ya da
1 4 ’te ögle yem egin i yatakta y iy o r, so n ra ak şam ü stü n e k adar, ya-
layıp yu ttu gu F ran ce -D im a n ch e , M atch , N oir et B lanc, C in e-
m o n d e , v s., vs. ile yatak ta kalıyor.
.*
O lgu n yaştaki insanın gençliğini yaln ızca m utlu aşk lar u zata-
bilir. Ö tekiler on u b ir an d a yaşlılıga savu ru r.
D en iz, T anrısallık.
D ünyanın yaratılışında, y ag m u rlar y ü zy ılla r boyunca kesinti-
siz bir b içim d e yagar.
Y aşam denizde d o g m u ştu r ve yaşam ın ilk h ü cre d e n ilk deniz
varlıgına ulaştıgı eski zam an lar b o y u n ca , hayvansal ve bitkisel
yaşam ın b ulun m ad ıgı an ak ara, b ü y ü k b ulutların hızla geçen
gölgelerin den ve ok yanu s haznesin dek i su ların y a n şın d a n b aşka
h içb ir h arek etin oim adıgı ç o k büyü k bir sessizligin o n a sın d a
y ag m u ru n ve rü zg an n gü rü ltü sü yle d o lu bir taş ülk esin d en b aş-
ka b ir şey degildi.
M ilyarlarca yıl so n ra ilk canlı varlık d en izd en çıktı ve an ak a-
raya ayak b astı. Bir ak reb e b enziyord u. B u, ü ç yü z elli m ilyon yıl
ö n ceyd i.
U çan baiıkiar, yu m u rtaian n ı bu d erin çu k u rlard a giziem ek
için deniz altındaki oyu klard a yuvalanıriar.
D on F a u st için . H iç D o n Ju a n y o k tu r, çü n k ü aşk ö zg ü rd ü r.
Ö tekilerd en d ah a ço k begenilen erk ek ler vard ır. A m a bu ne g ü -
nah n e k ahram an lık tır.
L op e de V ega’m n b ir D on Ju a n ’ı var. La prom esse accom plie
(Y erin e G etirilm iş Söz) (çev rilecek , Z orilla da çe v rile ce k ).,i IV.
F e lip e’n in , M argerita della C ru z ’u n kız kardeşiyle a şk la n ' (ls -
p a n y a’n ın ünlü d avalarına b a k ) / D on Ju a n ve G regorio M ara-
1 ) G re g o rio M araııo ıı ( 1 8 8 7 - 1 9 6 0 ) . D oıı |uan gibi larilıi k ışılık len b ilim sel o la ra k iııce-
leıııiş lsp aııy o l d o k ıo r ve y aza r
2 ) P a ıa b o le (A P a b le -B iı M a s a l). F r a ııs ız r a ç e s ir is i R. N . R aiıııbaull la ra fın d a ıı y ap ılan
(G a llim a rd . 1 9 5 8 ) . F a u lk n e r iıı ro m a tu . R a ııd o m H o u s e , 1 9 5 4 .
Defıerler (M art 1 9 5 1 / Aralık 1 9 5 9 )
275
ALBERT