You are on page 1of 79

Tezer zl Kral

Eski,Bahe
ykler

N>AYAYNARI
lstW Cad.475/479.Kat3 BeyoQfu-lstanbJ
Tel 459008

~Nakkal.in Ktphanesi~

OONO

Elimin nereye dein uzanabileceini bilemiy"


nm.

Kardaki saysz pencerelere. nndeki kuru

mu aaca. Belki de gerilmi ipe dein. Kalabalk.


lklar. Tn kollar havaya kalkyordu. O apkas
n kard bandan. Gzlerinde yalar belirdi gene.
Ben belki de her gece ayn yerde oturuyorum. D
nmemek iin. Konutuklar szler kulaklarma de
in geliyor. Duymuyorum. Gzlerim hep onlarda. Gz
leri yalyken bir daha gremeyecekti beni. Oysaki
hep karmda. Hep o. Tahta evimizin ardndan bir
tepe ykselirdi. nce bacaklanm oraya trmanr. Ka
sabaya bakardm. Sessiz. Souk. Tahta evler hep. Su
yu kurumu bir dere yata. Derin. Anm. Halkn

kirli, siyah yzleri. Kasabaya giren yolun hemen ba


nda bir mezarlk. Ykk. Baharda kann altndan i
ekler fknr. Gne knca tm topraktan buhar
lar ykselir gkyzne. Zaman hi gemiyor. Hep ay
n ince bacaklar. Kafam yorgann altndan karam
yorum. kanrsam dlerim yok oluyorlar. nce ke
mikli bir eli var. Benim elimi brakt. Byk bir ya-

pya girdi. Orada lecek birisi var. ld belki de. Ben


bahede kaldm. Havuzun kenarnda oturdum. Onu
bekledim. Gelsin. Elimi tutsun diye. Ufak admlarla
kt. Bana yaklat.
- lm m?
- Hayr.
ldn anlamtm. Ben de ldm. Babam da.
Hepimiz. Sonra ufak kasabada dolatk. lnce bacak
larm akt. Babam bekledik. Geldi.
Bir zamanlar babam byk bir masa yapmt.
Onun yapb tek ey bu byk masa. Eline bir kitap
ald. Oturdu. - Kalkmayacam artk -dedi. - K
mldamayacam.
Yzn

gremiyorum.

Gvdesi

hep

karmda.

Yllardr. Elindekini okuduuna inanmyorum. nan


dm hi bir ey yok. Bu yk.sek evin altndaki bo
lua dein uzayan derinlikten baka. Kitabn harfle
ri silik. Kalabalk kentlerde. nsanlar akar. Aralarn
grltleri. Trenler. Uzun yollar. Uzaklarda bir gemi
olabilir belki. Keh. Keh.
Bir ey syle.
Bitsin. Her eyi bitirsin. in ok bandayz da

ha. Bitsin. Tmyle. Kapy, pencereleri, insanlar sa


nyorlar. Bir iki adn atabilsem. Hep onun iniltileri.
Bir kere sarlmay denedim ona. Tilin etleri koptu.
Yalnz iskelet kald koltanmda. Her gece trmand
mz merdivenler. Tavan arasndaki kk odada. Bu
rada. Oturduum masann kenannda her gn ken
dime yeni, yeni lmler hazrlyorum. Kf kokan bir
yapnn kapsn glk.le aabildim. Ard. Omuz
lanma yklacak gibiydi. eri girer girmez sessizce
onlann odalanna sokuldum. Soluyorlard. Yapacak

baka bir ey yok. Her gece herkesin soluunu dinli


yorum. Kitap dt elinden.
- Baba?
Gzleri ak. Solumayacak artk. Hep ona baka
cam ben. Elleri kmldamyor. Az aralk. Yatyc>
rum. , Gzlerim tavanda. Karanlk bir yerlerde uu
yorum. Aalarn arasnda o beliriyor. Ona doru git
sem tutacam. Bam dnyor. Birisi yatrm beni.
Btn iimi skyor. Arlm yitirdim. Uarken.
Artk dnmek istemiyorum. Dneceimi, ayaa kalka
catm biliyorum. Biliyorum. Duvarlar uzuyor. Uzu
yor. Bir kedi srad cama. nliyor. Bense lmleri
tatmak

istemiyorum.

Yorgann

altnda

kalacam

hep. Hep masann banda oturacam. Birtakm yz


ler geiriyorum gzmn nnden. Sal. Kel. Gz
sz. nsan yzleri. Sonra tek, tek eller. Herkesin eli
boynunda. Camdan baksam. Belki de herkes bolua
atyor kendini.
Neden baryor o?
Yeryznde kimse kalmad iin mi?
Herkes.
Uyumay denesem erkek organl kadnlar gr
yorum dmde. Hepsi oralarn tutuyorlar. Boalr
ken baryorlar lrcesine.
Eleniyorum canm. Gerekten byk bir elen
ce. Masann banda otururken ne elenceler buluyo
rum kendi kendime.
Eline ufak bir bavul alm. Gitmek zere. Kafa
sn sallyor. O tn sresini yollarda yitiriyor. Otur
du zamanlar yaz yazyor. Veya hi bir ey yapm
yor. Neler yazdn bilmiyorum. Kelimeleri ard arda
diziyor. Herhangi bir szc.

O ihtiyar belirdi bilincimde. Onu bir kere kpei


ile seviirken grmtm. Tahta, ykk bir evde. hti
yar inliyor, kpei srayarak yarunda geziniyordu.
Sonra ihtiyarn eyini yalyordu. imdi ise kente
gelmiler. stasyonun iindeki st satlan yerde ayak
ta duruyor. Kpei de ayakkablann yalyor. Par
maklarnn ucu ile stne ekmek batryor. Sonra
kendi kendine sylenerek kyor. Kalabala kan
yor.
Sabahleyin yola kyordu. Hepimiz gldk. Git
me. Otur karda. Hep gzln kar. Glerken
akm olan yalan sil. Mnldanrken, Durmamacas
na mnldanyorsun. Szlerin harf oluyor kih-fft-.
Ellerimi masann zerine uzatyorum. Burnumu,
dudaklarm oynatyorum. Sokaa ksam geni alan
larla karlaacam. Yeni yaplarla. Uultusu ile top
lumun. Birisi baracak. Aralarn, ddklerin griil
tleri kulaklanm. Kulaklanma. Belki ben bunlarn
tmn biliyorum.
Masa duruyor. Babam da duruyor. Ben. Masa.
Babam. Baba. Ma-Be-Ba.
Kasabay uzaktan grdm. evresi yeil aalar
la sanl idi. Btn gvdem uyumaya balad. Her
yanma yaylyor bu uyuukluk. Parmaklarmn ucu
na dein. Babam havuzun bandaki tahta evi gster
di. Kafam ieri soktum. Karanlk. eride bir ihtiyar
kpei ile.
Bu evde dodum ben.
Ayaa kalksam, yere deceim. Hi bir yanm
tutmayacak. ocuklar oynuyor. Sesleri bana dein
geliyor.
Gl kysna kouyorum uyanr uyanmaz. Gne
10

her yanm kavuruyor, Gln kenarnda yksek da


lar olmal. Souk sularda yzyorum. Akam zerleri
yokuun kenarnda.ki bahede oturuyorum. O gelirse,
ona hep ayu szleri sylyorum. Hava kararmadan
nce yamur yayor. Sonra onunla yatyorum. nce,
beyaz gvdesi var. Sabahlan yapacak hi bir ey yok.
Gl kysna inmekten baka.
Balkondan kafam uzattmda, onu yere yatm
alarken grdm. Kar evde bir kadn ark syl
yordu.
Say sayyorum. Hi olmuyor. Sonu gelmiyor. El
lerimi de oynatamyorum. Belki bir gn kalkacam.
Kucama alacam babam. Tarlalar zerinde yr
yebileceiz. Ve sonra kendimi onunla birlikte gme
ceim.
(1964)

il

ESKi BAHE

Korkum ninemin kaybolmas ile balad. Ninem,


babam, ben bahede saklamba oynuyorduk. Ben
ebe oldum.
Sak.lann hadi, dedim.
Babam byk admlarla kotu. Ninem ise ufack
ad.mlann atarken:
Daha saklanamadm diye baryordu.
Uzun sre duvara yasl kaldm. Gzlerim kapal.
Arkam dnp anlan hi aramasa mydm acaba?
Kalsalard saklandk.lan yerlerde. Belirsiz sreler.
Bu tahta eve, bu doMu..m yere, bu ihtiyarlarn
yanna ne diye gelmitim? Nerede balyor? Bilmi
yorum. ocukluumda m? Yallmda m? Kap
alnd. Beklemiyordum onu. Karlkl oturduk.
Ellerin titriyor.
Yallktan.
Burada bulacam bibniyordum seni.
Uzun sredir gitmek istiyordum buralardan.
Nereye?

13

Herhangi bir yere. Burada hi kprdamadan lmemek iin.


Gel otur yanma. Sevielim seninle.
Balayamam..
Neden?
Korku veriyor bana. Hep dnceler. Bir gn
boalrken lmek istiyorum. Ya da onu ldrmek.
Yalnz dlerim. Ona uzanrken. Uyanrken. ken
dimi yatakta bir bama boalrken bulurken. Kor
karken. Karanlktan. Bir bama oluumdan. Uyu
maktan. Uyanmaktan. ocukluumdan. Yallm
dan. Ufalm, burumu kck bedenim de, byle
batrarak boalacak m bir bana? te gene uyumam
iin hi bir neden yok. Uyanmam iin de. Bunlan
ben mi dnyorum? Yoksa sylyor muyum? Oy
sa bambaka bir yerdeyim. Sana sarlp yatarsam,
ocukluumdaym. Ta sofaya dizilip yemek yiyoruz.
Bazan ok scak oluyor hava. O zaman souk sularla
talan slatyoruz. Yemekte her gn bir tatszlk var.
evremde, ocukluumun getii kentlerde, insanlar
da bir tatszlk, bir anlamszlk var. Bunu biliyor mu
yum? Hayr. Anlatlmaz bir duygu. ocuksu bir duy
gululuk, Seziyorum. orbam iiyorum. iim gelin
ce ninem beni baheye gtryor. nk yalnz ba
ma gitmekten korkuyorum.
imdi baka bir kentteyim. Bir bama bir oda
daym. imdi seninle konuurken, duyduum sesler
tam bana gelirken, kaybolup gidiyor. Tutamyorum
onlan. Azmdan kan szler de birdenbire uzakla
yorlar.
Ve ben demek istediimi diyemiyorum. Elim be
nim deil artk.
14

Daha birok geceler.


Hayr. Hi bir gece.
Yatyoruz. O istemiyor. Ben de. Kimin kimi l
drd.n bilemiyorum. Ortada bir l var. Ya o.
Ya ben.
Sabah erken vapurdan denize bakyoruz. Btn
gece yoldaydk. Serin bir sabah. leye doru ok s
cak olacak. ekilmez bir scak. Yorgwum. Ama bu
kentte kalmak beni daha ok yoracak. Yllardr yor
du. Ka kez buralara bir daha dnmemek iin uzak
lara gittim (belki de hi gitmedim). Hi bir ey de
imedi. Ama ite bu gn eski evimizi aramaya nere
den balayacam bilemiyorum. Onu bulunca her ey
ocukluuma dnyor. Merdivenlerdeyim. Yokular
daym. Evi bulmasam daha iyi. Ama beni oraya git
meye zorlayan hi bir ey yok ki. Hi bir ey. Ayn
hallarn serili olduu odalar. Ayn kaln bacakl ma
sa. Btn bunlardan kaarken ne kadar sevinliydim.
Bildiim, tandm her eyden uzak olacaktm. Sa
hah istasyonun karsndaki kahvede ay itik. Orta
lk daha pek aydnlanmamt. Onunla dn gece so
kaklarda kavga etmitim. Beni yanna ard iin.
Ondan da kayo["dum. Ama gene de yanna gelmi
tim arnca. O gn trende ok skldm. Danda
kapkara bir hava vard. Kenti tanyamyorum. Her
ey ylesine eski ki. Sonra baheyi grdm. Baheyi
deil, babam tandm. Top oynuyordu bir bana. To
pu bir aaca atyor, tutuyor, atyor, gene tutuyordu.
Sonra elinde topla aalann aralarnda koarak d
nyordu. Bir ara yere yatt. Baheye girdim. Baba
mn yanma gittim. Uyuyordu. Eski tahta ev. Koca
man bir hol var. ylesine byk ki. Eskiden bir ni
15

nem daha vard. Ben okuldan dndmde onu hep


byk holn camnn nnde oturur bulurdum.
u kar mezarlg gryor musun? derdi bana.
Btn gn oraya bakard. imdi ben de o ninem ka
dar yalym. ncecik bir kadnd. ldnde benim
o zamanki ocuk clzhmdan daha da clzd. Ama
teki ninem hi lmemiti. imdi bu byk evin her
hangi bir kesinde uyukluyordu.
Sokak satclan banyorlar. Pencereye yakla
yorum. Kapy ap, balkona kyorum. Hemen kar
da bir ev daha var. Bir adam da cama kyor. Ost
ksm plak. Esniyor. Sonra gene ieri giriyor. Dar
sokak. Aaya doru merdivenler iniyor. Bam e
viriyorum. Taa tede deniz var. Hayr. Tanmyorum
ben buray. lk geliim bu. Btn gn hi bir ey ol
mayacak. Yalnz sokak satclar baracaklar. Bir
odada uyumaya alyorum. O geliyor. Uyandnyor
beni. stelik bana ok skldn sylyor.
Brak beni artk. Bu camdan nlplak aa.ya
atlayacam. Sana kar deil bu. ocukluuma kar
. Bu kente, bu eve, bu hallara, bu deimeyen her
eye, bu lmeyen herkese kar. Yal halimle ne de
in mutlu olacam, gen bedenim l olarak bu dar
sokakta yatarsa. Yann ne olacak sanki? Sokak sat
clar banacaklar. Ve bu sesleri kulamdan uzak
latrmaya alacam. Bir uultu olacak sokan
tm grlts. Uyumaya alacam.
Sabahleyin buldum ninemi. Babamla sanlm
yerde uyuyorlard. kisi de horluyordu. Ninem birden
doruldu. Ufack gzleriyle bana bakyordu. Gryor
muydu beni?
Hadi kalkn, baheye kp oynayalm.
16

kisi de kalktlar hemen.


Dmde onun kadnlk organnn iinde bir de
erkeklik organ olduunu grdm. Uyanr uyanmaz
sevitik. Ortada iki l vard. Hem o. Hem ben.
O sabah saklamba oynarken babam da, ninemi
de aradm. Babam imenlerin zerinde uyuyakalm
t. Eli eyindeydi. Ninemi bulamadm. O sabahtan be
ri kayp. Saklamba oynayalm derken, kaybolup git
ti. Babam onun uzun yllardan beri baheden dan
kmadn, yollan hi bilmediini, tanmadn sy
ledi. Babamla el ele verip her yeri aradk. Ben iste
medim bu kadann ama, babam tutturdu. stelik a
lamaya da balamaz m?
Sus, istemem diye bardm.
Susturamadm. Tahta eve koup topunu getir
dim. Hemen srayp ayaa kalkt. Ayn dnk gibi
topu aalardan birine atyor, tutuyor, atyor, tutu
yor, gene atyor, gene tutuyor, ge ......................... .
(1965)

17

KAR

Esin'e

Akam ok uzun sreden sonra gelmiti. Ayn


akamn gecesi ok derin, karanlk, olaanst ka
ranlk oldu. Bir ara aalar altnda yrdmz
hatrlyorum. Sonra suya atladlar yanmdakiler. Bel
ki ben bunun iin dndm eve. Bilmiyorum. Hatrla
myorum. Evde her gn zerinde oturduum bir kol
tuk var. Camdan dzensiz bir duvar, bir ayva aac,
toprak birikintileri ve kurumu otlara bakyorum.
Gece bile olsa grr gibiyim onlar. nk bu evi ve
bahesini ok iyi tanyorum.
leri girdiimde kapkaranlk her yan. Gzlerim
alsn diye sokak kapsna dayanp bekliyorum. Al
myor gzlerim. Hi bir eyi semek imkclnsz. Her
ey imkansz. Ellerimle eyalar bulmaya alyorum.
Yok hi bir ey.
Birden salonda bir mum parlyor. Ve hi bir ay
dnlk vermiyor bu mum. Salona doru bir adm at
yorum. Ve kafam evirdiim her yanda k verme
yen, parlak mumlann ufak alevlerini gryorum. Yer
birden sallanmaya balyor. Mumlar, ev ben ben sal19

lanarak dnyoruz. Bu sallant arasnda birden bir


fare beliriyor. Ben ok korkarm farelerden. ocuk
luumdan beri. (Birden bu geliyor aklma.) Fare ka
fasn bana kaldrm hareketsiz sramakta.
Kafasnn iki yannda siyah gzleri var. (Birden
bunun eskiden, ocukluumda grm olduum fa.
relerden ok baka olduu geiyor aklmdan.) Bu gri
likte, kafasndan byk gzl fare grmemitim hi.
Ve ben bunu dnrken gzm oynattm her yer
farelerle doluyor. Saysz yanan karanlk mumlar ve
her yanda saysz siyah gzl gri fareler. Ve ben bun
lann arasnda sallanarak dnmekteyim. ok korku
yorum. Arkamda bir kap olduunu hatrlyorum. He
men geri dnyorum. Ap kapy sokaa kacam.
Tam o anda kapnn ortasnda durmakta olan, griil
memi irilikte, benim bam kadar byklkte kara
gzl bir fare, gsme sramaz m? stelik pene
lerini geiriyor gsme ve ben onu zmeye al
tka, o daha derin gmlyor iime.
Baryordum. ki elim de gsmdeydi. Sanki
bir ey skp atmak istiyordum gsmden. Gn ye
ni yeni domaktayd. Yeniden uyumaktan korktum.
Taradaki evimiz bir yokuun zerindeydi. Alabildii
ne byk bir holn her drt kesinde gene ok bil
yk odalar vard. Biz k aylarnda bu odalardan bi
rine ekilirdik. Ancak oras snrd. Ama uykum ge
lince, annem beni, kn iinde yaadmz bu odann
tam karsndaki odaya gnderirdi. Scak ve h::vasz
odadan knca, souk, korkutucu, karanlk bir bil
yklkte gelirdi hol bana.
Kar odaya girer girmez, yatan altna bakar,
sonra iine girer, yorgan bama ekip gmlrdm.
20

te o zaman korkmaya, terlemeye balardm. Dn


dm hatrlamyorum. Oysa o byk evin iinde
herbirimizin uykularnn ne byk bir yalnzlkta
getiini biliyorum. Ninem lm deinde uzun s
re yatt. Yata benimkinin tam karsndayd. Ben
byyordum, O lyordu.
O zamanlar, yatnca, onun ne zaman leceini
dnrdm. Dorusu istiyordum lmesini. lmesi
gerekiyordu. Eriyordu nk bedeni. Ufalmt. De
rileri kemiklerinden sarkyordu. Sabahlan uyanr
uyanmaz onun koynuna girerdim. Sanrm bu, onun
lm hastalndan daha evveldi. oktan uyanm ve
yuvarlak gzlklerini takm bulurdum onu. Gzlk
lerin altndan iki yanaa yalar szard.
Alyor musun? derdim.
Hayr, gzlerim sulanyor, derdi.
Ama onlar gzyalarna ok alm da, ondan,
derdim. Bu byk evde, sabah insann uyanr uyan
maz karlat bunaltnn insan alatabileceini d
nmtm. Ve gece yatmadan nceki korku.
Bir gn holn karanlk bir girintisinde olan mut
faa girdiimde, (daha kapdayden) ninemi karnn
am, karnna bir bak dayam, -beklerken- gr
dfun. Ben de kap eiinde bekledim bir sre. O ise
hareketsiz durmaktayd. Eli bile titremiyordu. Hi
bir ey yapmyordu. Ben de bir ey yapmyordum.
Beni grmyordu. Ben onu gryordum.
Mutfaa ben niin gelmitim? Unuttum. Sonra
yanma gittim.
Napyorsun? dedim.
Kendimi ldriiyorum, dedi.
21

Hi bir ey anlamadun. Ba elinden alp, al


madm hatrlamyorum. Ama o ldrmedi kendi
ni. Bunu biliyorum. Bir gn gene evden kamt. Bu
daha nce oturduumuz kentten yazlar ktmz
yayladayd. Orada bir gl ve evimizin nnde bir el
ma bahesi vard. Btn gn aalara kar, elma
yerdik. Akamlar da annem nne bir sepet alr, el
malar teker teker soyar bize yedirirdi. Hepimiz el
madan usanmtk. Orada ninem evden kat. Onu
aramaya ktk. Ben yalnz ktm. Ve onu uzakta,
byk at kestanesi aacnn yaknnda bir ukurda
buldum. Bana earbn balanut. Yuvarlak gz
lkleri gzndeydi. Bana bakyor, beni grmyor.
Benimle konumuyordu. ncecik yz sararmt.
Korkarak yanma sokuldum. Hayr korkmadm. Onu
bulduuma sevindim, Gerekten bulamayacam yer
lere gitti sanmtm. ukurda byle duruu artt
beni.
Niin ukura girdin? dedim.
Kendimi kaybedeceim, taa u dalarn ardna
gideceim, derken, bana gerideki Bozdalar gster
di. Kendini dalarda dolaarak kaybetmenin ne oldu
unu hi anlamadm. Eve birlikte dnp dnmedii
mizi hatrlamyorum. Ama onun lmn ok iyi bi
liyorum. Yatrdmz hastanede onu ameliyat etmek
istediler. Buna kar diretti. (Kimden duydum bunu?
O zamanlar ok kk olduum iin, almazlard beni
hastaneye.)
O ld. Hi bir ey anlamadm onun lmnden.
Korkmadm da. Yalnz bir evin yksek katndan cad
deye bakarken, aada giden cenaze arabasnda onun
22

gtrldn biliyordum. Bir kadn beni oyuncak


larla oynamaya zorluyordu. Sanki imdi bir bakas
nn lmnden bir ey anlyor muyum?
Kendi lmmden?
Bir yl annemle yalnz kaldk tarada. O zaman
birlikte yatyorduk. Uzun sre karlarla kapl kalyor
du kent. Ve biz o koca evde, birlikte uyuduumuz
uykuda ne dein yalnzdk. lmm anlamadan b
ydm. Bir gn yksek bir evin balkonunda tek ko
lumla asl kaldm. Vcudum caddeye sarkyordu.
Kalabalk ve bombotu cadde. Aada nine.min ce
naze arabas gidiyordu. Gzlerimi aaya yneltmek
ten korkuyordum. Tek elimle balkonun iine gemek
iin gsterdiim her aba, caddenin derinliine d
mem iin bir tehlike oluyor. Ne ieri girebiliyorum
ne de caddeye dyorum. Bu bir d m? Bo-;lua
sallanrken bunun bir d olduunu dnyor mu
yum? Bunun bir d olup olmadn dndm
hatrlyorum. Oysa bu dten uyanp uyanmadm
hatrlamyorum. Bilmiyorum. Annemle birlikte yat
yoruz. Sabaha kar kapy alarak uyandnyorlar bi
zi. Okulun hademesi gelmi. Alayarak kendisi ile gelmemizi istiyor bizden.
Henz yksek karlar arasndan gememi kimse.
Onlar nden gidiyorlar.
Ben arkadan.
Kar onlarn dizlerine geliyor.
Benim omzuma.
O kadn nereye gtryor bizi?
Eve dndmzde annem gene zgn. Ve ben
gene bir ey anlamyorum. Annem lx!nim camdan
23

dtm banyor ve ben onun sesini duyarak d


nyorum.
Uyandmda kendimi annemin koynunda m bu
lacam?
Yoksa bambaka bir bolukta m?
(1966)

NAVONA ALANI

Uzakta imekler akyor ve havada bir serinlik


seziliyor. O kente gittiimde de byleydi hava. Ya
mur yayordu. Ufukta imeklerin akp akmad
ru bilmiyorum yalnz. Odam beton bir avluya bak
yor. Drt ynde de byk yaplar ykseliyor, evre
yi kapatyor. Gkyzn grebilmem iin bam kal
drmam gerekiyor, oysa bana bam emek daha ko
lay geliyor. Ta avluya bakyorum. Evlerin her biri
nin balkonlar var. Kullanlmayan birtakm eyalar
buraya atlm. Her birinde zerleri tozdan sararm
iekler var. Bu balkonlarda birbirlerine benzeyen ih
tiyar kadnlar gryorum sabahlar. Salar aarm.
Ksa kollu giysileri var. Sabahlan balkonda hallar
dvyorlar. Hep bu seslerle uyanyorum. Konuma
larn anlamyorum. O da bir baka grlt. Sonra
lan odamn camnn dardan tahta kepenkleri oldu
unu ve bir de ieriden tahta kapaklar bulunduunu
farkettim. Yatmadan nce bunlarn hepsini kapat
yordum. nk bu byk kentte de en byk ka
uykuda buluyordum. Ev sahibesi ok ihtiyar bir ka25

dn. Ama byklan kmam -sokaklarda ve kahve


lerde grdm ihtiyar kadnlarn ou byklyd.
Bunlar ya ke balarnda kendileri gibi yal bir
dostlaryla uzun uzun konuuyorlar, ya da yal ko
calaryla -bunlarn hemen hepsi bastonlu ve apka
l- kahveye geliyorlar, bir keye oturup, hemen
hi konumadan, hi bir ey yapmadan, yle bak
nyorlar ve sonra kk admlarla kolkola kp gi
diyorlard.
Benim ev sahibf'm sokaa kamayacak kadar
yalyd. Kahvede kendisi gibi yallarn oturduunu
syledim ona. Ben ylesine yava yryorum ki,
herkes bana bakyor, dedi. Bu byk karanlk evin
birok odalar var. eride her ey eskimi, yal sa
hibesi ile lmek zere. Karanlk uzun koridor. Gcr
tyla alan kaplar. Odalardaki antika demir karyo
lalar. Duvardaki tablolar - her ey lyor. Caddenin
yksek aalan n odalarn camlarn rtyor. Hi
durmadan akan otomobillerin yalnz grlts duyu
luyor. Arasra urayan kapcdan baka gelip giden
kimse yok. Yatak odasnn camnn nne kular bi
rikiyor, ihtiyarn koyduu yiyecekleri bitirince uup
gidiyorlar.
Kular aptal buluyorum, dedi bana.
Onlara ne anlatmak istediini anlayamadm.
Akamlan onun masasnn kenannda oturuyorduk. Evin klan da soluktu. Odada antika eyalar
var. Duvarda byk bir saat asl. O, bu saati oturdu
u yerden bastonunun ucuyla dzeltiyor. kimizin ko
nuabileceimiz bir dil var, ama o ar iittii iin
beni duymuyor zaten. Duyabildiklerini de hemen son
ra unutuyor. -Ne byk bir mutluluk.- Bu dili ok
26

eskiden renmi. Bana her gn ayn eyleri syl


yor. Ara sra yeni bir szck veya bir cmle buluyor,
o anda ok seviniyor.
ittin mi, ok uzaklardan kelimeler gene geliyor,
anmsyorum, diyordu. Anlattklannda kendisi hep
ufack bir ocuk. Gzlkleri ve titreyen dudaklann
gryorum. Beyaz yz ok buruuk. Bumu byk.
Kamburu zerinde siyah bir al. Bu kadn ocuklu
unda da bu kadar ihtiyard, diye dnyorum. e>
unlukla o da konuamyor. Bugn kelimeleri kaybe
diyorum, diyor.
Ge saatlerde odama ekildiimde her ey sessiz
oluyor. inde yaadm kent, bugne dein iinde
yaam olduum tm kentler siliniyor, geriye ocuk
luum bile kalmyordu. Yalnz bu ihtiyarn kendisi
gibi yal bir adamla, karanlk bir odada, geni bir
yatakta yattn, ikisinin de bedenlerinin ok geve
mi olduunu, her eyi unuttuklarn, arasra yerlerde
srnerek camdan kulara yem verdiklerini, hi bir
ey yemediklerini ve srnerek benim odama dein
gelebileceklerini, kim ve ne olduumu anlayamadan,
ikisinin birden zerime eilip glmseyeccklerini, bel
ki de bana yapacaklann dnyordum. Bu bana
korku veriyordu. Yatakta yle yatyorum. Simsiyah
dar koridor. Eski kokan, havasz bo odalar. Giri
kapsnn yanndaki kimsenin bir eyini asmad tah
ta elbise asks. Kapkara bir sessizlik. Sabaha doru
ihtiyarn ksrdn duyuyorum. Ardndan hi bir
ey.
Yatamn altna dein szan otomobil grlts
uyandryor beni. imdi odam gece gibi karanlk. Ev
sahibesi ksnnyor. O imdi pencerenin bana
27

oturmu, her gn bir baka yann diktii sararm


gmlei dikiyordur. Ve sabah kapcnn getirdii re
eli mutfaa koymu, gidip onu kakhyordur. Gn
lk uralan arasnda en byk yeri alr bir kutu
reel kaklamak.
Caddeleri biliyorum. Byk grlt karan ara
balar imdi kentin ve lkenin her bir kesini sarm durumdalar.
Bugn pazar.
Meydana ilk geldiimde gecenin ge bir saatiydi. Yamur yad iin, arabadan iner inmez em
siyeli bir garsonla karlam, ister istemez kahveye
girmek zorunda kalmtm. stasyonlarda da yamur
lu gnlerde insanlar emsiyelerle karlayp, pahal
otellere gtryorlard. erisi kalabalkt. Barn
nnde durmu, ienler vard. Kede st kata mer
divenler kyordu. Orada da oywdan dnm tiyat
ro oyuncular iiyorlard. evresi kapal bir meydan
d bu. Gizli.
imdi oray aryorum. Bir kiliseyi kendime yn
olarak alyorum. Oysa her sokakta bir kilise var. Her
sokak dar. Birden nehre kadar geliyorum. Derinde
ak belli olmayan bir su. zerinde birok kpiiler
var. Geri dnyorum. Bir tiyatronun arka kapsnn
nnden geiyorum. Karanlk bir barn iine dolu
mu, televizyonda ma seyreden birok adam. Kapa
l antikac dkkanlar. Kahverengi uzun giysili ve aya
sandall bir papaz. Gene dar sokaklar ve birden
meydandaym.
Ayn kahveye oturuyorum. Meydana inen sekiz
ayn sokak var. imdi bunlarn her birine ayn ayr
28

bakyorum. Oval bir meydan buras. evresi eski ya


plarla kapl. Bir kilise, birka lokanta, iki de kahve
var burada. Her iki uta, birbirinin ei byk beyaz
emeler. emelerin evrelerine oturtulmu insan
heykellerinden sular fkryor. Tam karmda yzleri
solmu krmz yaplar. at katlarn iekler sar
m. Ortada, insanlar ve atlar zerinde bir stun, yk
selen nc bir eme, Sralardan birinde ihtiyar
bir adam uyuyor. Latemasn at arabasna yerletir
mi bir dilenci geliyor. Biraz alp, para toplamadan
gene gidiyor.
Her gn buraya geliyorum. Her kez meydan bul
makta glk ekiyorum. Ya birden karma kyor,
ya da beni dar sokaklarda dolatryordu. Eve dn
mek iin de yola ktmda, bazen dnp dolap,
ana caddeyi ararken, gene meydana gelmi oluyorum.
e gidermi gibi geliyorum buraya. Hi bir ey yap
madan oturup bakyorum. Karda gazeteci kulbe
sinde iman bir kadn alyor. Gazete satyla ilgi
lendii yok. Ufack delikten her zaman birisiyle ko
numakta. Faytonlar iinde Amerikal turistler -o
u ihtiyar ve serin havalarda bacaklannn zerlerine
battaniye rtyorlar- evreye srtarak bakp, mey
danda bir kez dnp gidiyorlar. Akam stleri eme
lerin evrelerini ocuklar saryor. Havalar sndka,
meydan sessizliini yitiriyor. Ama evredeki yaplar
gene bombo sanki. Ve emelerden sular hep ayn ya
valkta akyor. Artk btn milletler buraya geliyor.
Almanlar ak arabalarda balonlar uurarak, durma
dan meydann evresinde dnyorlar. Hollandal
lar byk uzun otobslerde gelip, karnca gibi mey
dan sanyorlar. ngilizler iki katl otobslerde gelip,
29

tek tek meydana akyorlar. Amerikallar tilin lokan


talar sarm, durmadan yiyiyorlar. ocuklar oyunla
nn gecenin ge saatlerine dein kesmiyorlar. Foto
raflar Amerikallann resimlerini ekiyorlar fayton
stnde. Otomobiller ddklerine basarak meydann
evresinde dnyorlar. ocuklar da ddkler alyor.
Papazlar bile ge saatlere dein kahvelerde araplar
iip, sonra durmadan emelerin arasnda geziniyor
lar. Ve btn bu insanlar ok keyifli.
Meydandan aynlyorum. Oray sarm olan in
sanlarn grlts kapal meydandan dan szam
yor.
Odamdan hi kmyorum. ylesine yava yr
yorum ki, insanlar bana bakyor. Perdeleri bile aa
myorum. Perdeler ok eski, ben ektike yrtlyor
lar. Onlan babam satn almt. Ben ocukken, Ku
lar vard babamn, Byk bir oda dolusu. Onlara s
mail bakard. Gilda benden daha genti. ok da g
zeldi o. Telefonun zilini duyabileceim gibi ayarlat
tn. Ama anca konuanlarn sesini duyamyorum.
Kim bana ne syleyebilir? Ben kimi duyabilirim? Her
gn reelim geliyor ve mutfaa gidip gelip onu ka
klyorum. Gazetede sokaklarda uzun sal erkekle
rin dolatn okudum. Acaba kadn m onlar? Ne
kadar isterdim grmeyi uzun sal adamlar. Korido
run sonundaki sandk odasna gidip, merdiveni geti
rebilsem. Saati kurabilmek iin. Ama zerime der
de bacam krlr diye korkuyorum. Gilda'nn da ba
ca knlmt. Sonra ld. Yoksa o teki kzkarde
im miydi? Bastonla saati kurarken, yelkovann kr
maktan korkuyorum. Gnler ve aylar saate gre he
saplyorum. Bunu nasl yaptm bilmiyorum ama,
30

arasra elime gazete getiinde, gazetenin tarihi be


nim hesabma uyuyor.
Btn olaylar benim dmda olup bitti, ben yal
nz gnleri ve saatleri bildim. Gneli pazar gnle
rinde Gilda'yla kahveye giderdik. O ok konukan
d. Her ey donuk ve zaman dnda oluyor. Ama ben
niin bastonumu saate uzatyorum? imdi sokaklar
da uzun sal erkekler dolayormu.
leden sonralan uzanp yatyorum. Uyuyup uyu
madm bilmiyorum. zerime bir gazete rtyorum.
Gzlklerimi kartmyorum. Vcudum ylesine gev
edi ki, kulara yem verebilmek iin artk iki elim
ve bacaklarm zerinde pencereye dein emekliyo
rum.
Dizlerimin zerinde durup, camdan bir an elimi
uzatabilmek ok g. Yemlerin yans kafamdan aa
dklyor. Bylece emekleyerek mobilyalar ara
snda dolayorum.
Yere damlam reelleri yalyorum. htiyar ev
sahibesi ksrmyor. Belki de oktan ld. Gzlk
lerim gzmde. Onu gryorum ite. Aralk kapdan
ieri giriyor. Srtnda, kamburunun stnde siyah a
l. Emekleyerek birbirimize yanayoruz. Ku yem
lerini birbirimizin azna vermeye alyoruz.
(1967)

31

GABUZZI

Can fren iin

ykme gabuzzi adn veriyorum


gabuzz i kimdir ya da nedir
ben gabuzzi'yi tandm m
imdi ortaya bir gabuzzi sorunu kyor
gabuzzi deyince ben neyi ansyorum
manik depressivler kendilerini deil bakalarn
ldiirler
diyor sm
ben kimi ldrdm beni ya da bir bakasn m
bunu bilmiyormuum gibi yazmak istemiyorum
hi kimseyi ldrmedim ben
rahibe okulunda okumu olmam genken
ki ben hep gencim
hi lmeyeceim ite
lme lmemekle kar kyorum
lmemek de bir eit lm m
iim seviniyor gene bu kanc sevgi sevgi mi
sevin mi
artk szcklere inanmyorum szckler yanltyor
beni
33

azm kafamdan rak neye yakn azm


ninni gibi byle dinle
herkes uyuyor
ben de uyuyorum de
kapa da ben seni uyutaym
kalemi yoksa birisine mi verdin ok gzel kalemdi o
kapuskann iinden bunni'nin sa kt
gerede'de karlar altndan idemler kar esentepe'de
gabuzzi huzur evine gitmiyor
ve emberlita'da bir bonmare var
bir odaya iki kii yatrdk.lan iin
ve huzur bulamad iin
hadi yavrum yat artk yeter
yalnz brakmam sonra sokaa
kular bile uyuyor bak
yamur hrtsndan baka ses yok
bir de ikimiz konuuyoruz
sm bir dilim fazla karpuz yemek iin esentepe'ye
srtnda byk bir karpuzla trmanrd
o sralar dul hacer hanm da vard
senin yznden geen yl az m tandk
imdi ehirleraras tanma balad
gabuzzi'nin resmi duvarda asl
gabuzzi ne zaman resim yapard
ayaklan felli kadnlar grdm roma'da
mzelerin iinde resimler yapyorlar
gabuzzi'nin de ayaklan felli mi
hayr
gzlkleri var onun
ve yatarken zerine gazete rtyor
her yl ayn eyi yazacam
yazacam ve yaymlayacam

34

okuduum her eyden ayn eyi anlyorum


navona meydan'nda.k.i cafe trescalini'yi ansyorum
yal gl satcsn
ve bana gl alan almam
cafe trescalini'ye gideceim bir ihtilal bile engel
olamaz buna
ihtil3.ller iimde oluyor
benim kk bir olurn var
diyor
krk yanda
on yldr hurda hapis
bahede lahana ve yeil salatalar yetitiriyor
buras bir huzur evi
sekseniki yandaki nzll kadn onsekiz yanda
olduunu
sylyor ve
bodrum katlarnda ocuklar oturuyor anne ve
babalanyla
anne
baba
ocuklar top da oynuyorlar
aralarnda dolayorum
gneli
ya da gnesiz gnlerde
bugn tartldm
arasra kiliseye gidiyorum
mzik yok kilisede
mumlar da yanmyor
uyanklktan uykuya nasl geildiini duyuyorum
ve ben
telemann' seviyorum
dimanche de la vie

35

- bilanoyu bir saate kadar teslim edin


- sen ne diyorsun
via corso de rienze'de oturuyoruz
kendime bugn bir giysi aldm
byk ve kr ninemin sandkla
istanbul'dan simav'a
nasl gtrldn anlatyor
annem ve babam demi'e verildiklerinde
yeniden sanda girmek istemedii iin

kk ninem hep gerede'deki


tahta evimizden grnen mezarla bakard
- beni buraya gmecekler derdi
bir gn fkeyle sm'n srtna maay frlatt
oysa
sWn'n ince bacaklan
oktan
esentepe yokuunu
trmanmt
esentepe'de olmak

36

via corso de rienze'de


salncakl koltuklarda
profesrn gelmesini bekliyoruz
oysa profesr bizi grnce sigarasun atarak kayor
bugn
yann
br gn
filmine gideceiz
hi bir eyi beklemiyorum
kendimi
vatikan'a uzanan
geni caddeye
b

(1968)

37

AMERiKALI KOMUM WILLY

willy nemli deil


hi bir ey nemli deil
uzun yollar ve kyler ardarda diziliyor
anlamsz dalar ve sonra deniz
bir kanapede oturarak leceim
ve hi bir yere kaldramayacaklar beni
lme giden yol ok uzun
yoruyor beni
hastalk hi bir eyi deitirmedi
intihar etmek istedim iyi ettiler
delirdim gene iyi ettiler
artk yaplacak bir ey kalmad
hava bulutlu
apartmanlar ykseliyor
willy anlamn yitirdi
bizim balkondan atlayp evine geiyordu
burada plak almak bana dmyor
alsam da alnu olmuyorum
gnlerce kendi kendime mnldanyorum
yazamyorum

39

bir araya getirdiim harfler beni anlatmaktan uzak


bu kulpten kalkp bir bo tarlaya m gitsem
ama toprak sevmiyorum
bu yzden topraksz plajlara gidiyorum
lape'de yaz yazyorum - iyileince
- eer iyilemek diye bir ey varsa
onlan kt buluyordwn
aym kantrdm onun iin
yazacaklarm unuttum bu da nemli deil
willy'yi ilk kez bana anahtar getirdiinde grdm
- kapnn zerinde mi unutmuum
- hayr ben unutmuum
willy evlerin duvarlann ykyordu
sonra gene yapyordu
scak
ceketimin dmelerini aacatm
ben ihtilal yapttmda willy tanyordu
silahlann da tayordu
ben onun silahlanndan korktum
her grdmde baka yatayd willy
ben herkesi sevdim
ihtilil yaptm gn de herkesi seviyordum
hangi ihtil.i.lden sz ediyorum ben
bunu yazabilir miyim
uyuyamyordum
banyodan frladm
bakentte alttm yere geldim
dnya ayaklanmyordu
evren bombotu
ben ayaklanyordum
uzaya frlatlm gibiydim

40

karl bir gnd


kitapln karsndaki ieki vitrinini kracaktm
bana bakyorlard
ldriin beni diye banyordum
artk olan oldu
olmad ite
olmayacak da
eve getirdiler beni
bir doktor uyku illc verdi
tarumyordum onu
uyumalydm
uyandmda ihtilal bitmedi
evden dnyay ynettim
insanlar mutlu gnlerin nlerine geiyorlar
kimse
bana ihtil.il yapmadn diyemedi
unutmam gerekiyordu
at katma dndm
willy eyalarm tayordu
onu lkemden kovdum
niin gidip dinlnmiyorsun dedi bana
gittim

dinlendim
bu dinlenme yllardr bitmedi
gece olunca
korkuyorum
ve uyuyorum
mevsimler deiiyor
lm istei bir hastalk deil

41

can iren ld
benim ninem lmyor
oysa babam onun mezar masraflarn hazrlad
babamn mezar masraflarm hazrlamak da bana m
decek
o zaman onu evde alakoyacam
gnlk yaantm onunla birlikte srdreceim
ona hikiyeler okuyacam
o zaman beni daha iyi dinleyecek
dnmeyecek
ve
konumayacak
ackmayacak
bana umut dolu gzlerle bakmayacak
insan llerin arasnda lnce yaamamal
burada oturuyorum ve aklma geleni yazyorum
eskiden kalem beni srklerdi
artk bu mmkn olmuyor
konya'daki otelde stanbul yolu gzmde byyordu
mzelerin iinde mezarlar grdm
mutlu lmler
ve btn yollar gzmde byyor
neyi
ya da
kimi
bekliyorum
gne ayn gne
geceler ayn geceler
bir tek ay var
bunu ocukluumdan beri biliyorum
klinikte beni aralksz uyuttular

42

birtakm ililan seviyorum


artk syleyecek szm yok
bunlar retildi bana
bu szler benim deil
yeniden hastalanacam
annem bana kfte getirecek
bahede onu yiyeceim
sonra annem gidecek
ve ben klinikte yalnz kalacam
willy bana silahlan tutuyordu
benim bama tutmuyordu silahlar
ve ben
b

dourdum
fatih'deki evimiz odalyd ve nc kattayd
babamla annem hi sevimediler
ben willy ile uyudum
saat ald
bakentte saatler hep alard
altm yerde zaman hi ilerlemezdi
memurlar radyo dinlerlerdi
gecelerim yalnzd
willy ile yan yana oturuyorduk
uyuyamyorduk
uyandktan sonra

uzun sre
dalgalan dinliyorum
annem yok
sm var
ve yzyor
ben yzemiyorum
okuyamyorum
konuamyorum

hazan bir eyler sylemem gerekiyor


o zaman biraz glmseyip
h

diyorum
her ey geiyor
ve
hi bir ey gemiyor
willy'yi amsterdam'da tanmadm
kprler bo
renkli evlerin kk kaplan var
ve kanallar sonsuz
yolda yamur yayor ve gne ayor
camek3nl evlerde bekleyen kadnlar grdm
gzel deildiler filimdeki gibi
canmn skldn yazmayacam
ve yazmayacam derken yazm oluyorum
ilkokul ikiye getiimde
gerede'de
yokuu kyordum

44

ok bbrleniyorum
evimiz yokuun bandayd
ve saat kulesine bakyordu
sonra
babam beni

gtrd
doduum evi gsterdi bana
nnde bir havuz vard
siyah bir tahta evdi
ben de babama leceim evi gstereceim
onunla birlikte ldkten sonra oturacamz evi
ve annem kfte yapmayacak
ninem zerlerimizc beyaz araflar rtecek
annemin uzun bacaklar var
ona uzun tahta bir tabut gerekli
o bizi terk edecek
annemle babamn lmlerinin benimkinden daha
nemli olduunu
sylyorum
kimseyi gmmek istemiyorum ben
ve kimsenin de beni gmmesini
willy gibi gitsinler lkemden
byk alanlann ve heykellerin
olduu yerde yaasnlar
babamla birlikte bir ke kahvesinde otursunlar
nlerinden dilenenler gesin

45

ve bir araba dursun


ve bir kadn insin kpei ile
iek alsn
arabaya binsin
ve evini sslesin
I'aventura filmini ansyorum
kayalklar ve deniz
birbirlerini arayan iki kii
io la conoscevo bene
kz fiat arabas ile roma'y dolayor
evine dnnce balkondan atlyor
ve balkonun eiinde peruka salar kalyor
sinemadan kyorum
roma daym
belediye seimleri iin atlan reklam katlar
tm caddeleri doldurmu
sm yanmda yok
yryorum
sm konumuyor
ve
glmyor
via veneto da cafe de paris'de oturuyorum
atl arabalar bulvarn kenarlarna dizilmi
nlerinde pembe iekler var
ve caddeleri arabalar sarm
her yan
ve belediye seimleri
Komnistleri sememek iin, oyunuzu Hristiyan
Demokratlara verin.D

(1968)
46

MOTORCU IBRAHIM'IN BAHELi EVLERi

stanbul'un irinevler semtini oldum olas hi


sevmem.
brahim'i de ilk kez burada grdm.
Ucuz alnm otomobilin motoruna bakyordu.
Dinti, salar siyaht, konugan bir hali yoktu.
Zaten onu niandan sonra da herkes vd.
- Ar bal bir bey,
dediler.
- Ama kadn, kadn kimseyi konuturmuyor ve
tkyor her sz brahim'in azna.
ocuk otomobilin evresinde imenler zerinde
zplyor.
- Babamn otomobili, baba baba.
brahim motorun banda uzun sre alt.
O scak yaz gn ben niin irinevlere gitmeye
kalkmtm. brahim'i mi grmek istemitim.
Yoksa yapacak hi bir iim yoktu da gidenlerin
pelerine mi taklmtm.
Cumartesiydi.
Yannda biraz olsun gereki olmay baarabil-

47

diim silinden o gn de uzak kalmamak iindi bu


gidiim.
brahim'in elinde bir baston vard.
Boyu uzam biraz zayflamt.
Tutmayan bacan srkleyerek evin iinde do
laabiliyordu, Salan bir yaz nceki kadar siyah de
ildi.
O sessiz adam yitmi.
Korku iinde,
Korku iinde,
- H h h,
diye alamaya balad bizi grnce.
- Sus sus,
dedi sm.
- Olun yanna aldracak seni.
- Beni beni, bu bastonla dvyor kadn,
dedi brahim.
- Aaa dvyormuum, ykyorum seni, bakyo
rum sana nankr, nankr.
- Dvyor, istemiyor, gidiyorlar, geziyorlar.
- oktan boandk,
dedi, kadn.
- ocuun iin sen geldin gidemedin ki.
- Ooohh takmlarnz da var dolaplar, tuvalet
masalar, koltuklar, hallar, her eyler var bunlar bu
evi kim yapt, kimin paras diye soruyor sm evi
gezerek:
- Ben aldm ama imdi hi bir eysiz atlyorum,
demeye alyordu brahim.
- H h h ..
Alayarak kesik kesik

48

ok gemedi ocuun lklan doldurdu btn


evi.
Onbir yalarnda vard.
- Babasna

alyordu?

- Olunuz gelecek.
dedi gene sm.
ylece braktk onlar bastonlar kafasna insin
diye braktk. Belki de son gzel gnleriydi ocuu
yanndayd, kavga da etse kadn yanndayd.
Onlann brahim'e hi mi hi ballklar yoktu.
Gzel bir yol kenarnda ev.
ki katn zerinde bir de at kat var.
Bahe iinde.
Merdivenler klp da ihtiyarlar bakm yurduna
girildiinde bu grnmle tm balant kopuyor.
Sinekleri sn kovalad.
Oda ok pisti, camlar, yerler her ke pisti iki
karyoladan baka hi bir eya yoktu. brahim'in ya
nbanda bir de kk dolap zerinde kurumu du
ran yiyecekler, sigara.
Yatan stnde, sanda ve solunda brahim'in
birer oturak duruyor, iki oturak arasnda yatyor b
rahim, araf pislikten kararm, pijamas da.
kmt yz, salan bembeyaz olmu, sakal
lan uzamt. Ayaklar incecikti, trnaklan karga ga
gas gibi uzamt. ki ylda bylesine keceini d
nmemitim, tanyamadm onu.
- H h h ..
diye alamaya balad.
- Sus alarsan gideriz,
diye azarlad sm onu.
- He he he...

49

diye alarcasna gld..


Aslnda onun yanbana birka liralk yiyecek
koyuverip svarak kayorduk.
Bu duvar kesinde yatan.
Karsnda bir gn boyu len hastann cesedi
duran.
Arkasn dnemeyen, ly grmemek iin.
Ve duvarda yalnz pislik gren ve durmamacas
na yiyecekleri kantrarak bir eyler yapmak isteyen,
ve srekli olarak yaamn gznn nnden geiren brahim'di...
Kokunun iinde kokuyu duyamaz hale gelen.
Bir kat daha ktk.
- at kat belki de sevimlidir diye geiriyordu
aklndan.
Sm nden gidiyordu.
Baktm, doruca camlar at ve hepimiz geri
sin geriye bir anda katk odadan yatan bana
yiyecekleri atverip.
Kck bir izbcydi hi bir ey grnmyordu
camdan.
brahim tek banayd.
Bulunduu kat kokuttuu iin yukan atlmt.
Karsnda yataksz bir demir karyola duruyordu.
zerinde bir ceset bile yoktu.
Burada yalnz pis duvarlar, bcekler, sinekler,
stmayan radyatrler ve ar bir koku vard.
Ak cam kenarnda ondan uzakta oturduk.
Kt.
zerinde ince bir pike rtlyd.
- H h h ..
diye hnkrd.

50

- Her an gvercinler uuuyor ve geceleri hi


uyuyamyorum, bu nasl srecek, byle nasl dayana
cam onbe yl daha, fareler zerimden snyorlar,
geceleri anlan kuyruklanndan yakalyorum.
- Uyduruyor,
dedi sm sessizce.
Ama bir insan gece kuyruundan fare yakalyor
sa, elbette yakalyor demektir.
Gzleri yusyuvarlak olmu, fldr fldr dnyor
lard.
Sigarasn yakmak iin yanma bile yanaamadk.
- H h h ..
derken yz uzuyor, dudaklar titriyor.
- He he he, h h h...
derken dudaklan yana kayyordu.
O alyor anlatyor anlatyor alar gibi gl
yordu. . .

( 1971)

51

CAFE BOULEVARD

Park Otelin bitiminden bir yoku aaya doru


kvnlr. Burada kentimizin en byk yaplan yann
da kk, gecekonduyu andran bakkal ve manav
dkkinlan yan yana dizilidir. Aralannda bir de ter
cme brosu vardr. Bu dkk3nlann karsnda Fe
deral Almanya Cumh.:riyeti konsolosluk yaps dev
gibi ykselir. Kede, ksa yokuun bitiminde pem
be, Rum yaps bir cami vardr. Bu lstanbul'un ca
miye en az benzeyen camilerindendir. Karsnda bir
Ermeni marangozun dkkin bulunur. Yokuu kar
ken ya da inerken burada dinlenirim. Zayf, romatiz
mal bir adamdr. Yz hep traszdr, sakallan kr
lamtr. Gler

yzldr.

odun, kmr ve gaz satan

Bir sonraki
uzun

dkkanda

burunlu, orta yal,

Orta Anadolulu; marangozun tam aksine kimseyle


konumayan, srekli olarak kar camide namaz k
lan bir adamdr.
Yoku, dz, asfalt bir yola alr. Burada ok
byk apartmanlar, ok byk otomobiller, apart
manlarda alan niformal garson ve ahlar var-

53

dr. Evlerin sakinleri ounluk yabanclar ya da zen


ginlerdir. Hanmlar otomobillerinde, arka koltukla
tek balanna yerlerini almak istediklerinde, ofrler
adeta bir atlet gibi srayp, acele bir beceriklilikle
kapy aarlar. Kedeki yapnn altnda kk bir
dkkinda alan tc, hi ara vermeden bu byk
apartman sahiplerinin perdelerini, masa rtlerini ko
lalar, gmleklerini tleyip, tleyip vitrinine dizer.
Bo zaman hemen hi yoktur. ki yldr onu bir kez
bo kalm, resimli miki okurken grdm. arap d
kn bir ayakkab boyacs da, her gn bu insanlarn
ayakkablarn boyar. Boyac sandnn kenarna diz
dii byk numara erkek ayakkablar hep dikkati
mi eker. Bunlar yumuack derilerden yaplm Ame
rikan ayakkablandr. lerindeki yazlar (genellikle
yere bakarak yrdmden) okurum.
Cafe Boulevard'a stanbul'un her yanndan gidi
lir, ama ben bu mahalleden gelip geerek giderim.
Gnn ayr saatlerinde ya da yln ayr aylarnda bu
yollarn grnts hi deimez. Boyac gene orda
dr. ofrler gene hazr bekler, tc de durmadan
kolalar. Yoku bitip, Taksim Alan geilince, Cumhu
riyet Caddesi banda Cate Boulevard'a varlr. Ama
bu kahve, kn kahve salonu, yazn da taan masa
ve sandalyelerin konulduu alanda deil de, krk elli
metre ndeki postanenin de elli metre kadar nce
sinden balar ve ayn boyutlarda drt bir yne ve
ykseklie yaylr. Yani Cafe Boulevard mterileri
kahvenin ncesinde, ilerisinde, karsnda, hatta be
alt metre ykseklikteki park duvarlarnda, kahvenin
atsna dikilir, oturur, yere serilir ya da beklerler.
Burada da ayakkab boyaclar vardr. Bunlann

54

sandklarnn zerinde satlk bir iki paket filtreli si


gara da bulunur. stanbul'un bu beyiiz metre karelik
kesinde insanlarn grn Trkiye'nin dier k
elerindeki insanlara pek benzemez. Burada insanlar
zorunlu olmadan, isteyerek yn kitleler halinde bu
lunurlar. Bu kalabalktan kimse yaknmaz. Bu liman,
havaalan, ya da istasyon kalabal deildir. Bekle
nen bir ey yoktur. Ama elence, insan seyri, bak
mak ve baklar ekmektir. En boyal kadn yiizleri,
srt en ak kadn giysileri, en ak, en kk, en
byk memeler, en bol paal pantalonlar, akakla
nna berberde kr salar attrm, topuklu pabulu
erkekler, ayakkab ykseklikleri etek boylarn geen
kzlar hep buradadr. Kvrck uzun erkek salarnn
yarm metre kabarm tayanlar, foto-roman oyun
cusu olmu yada olmak isteyenler, yerli hippiler, e
itli semtlerden gelip, burada kk olanlarla bulu
an, byk olmaya alan kzlar yaamlarnn ilk si
gara ve biralarn belki de burada ierler.
Bir de bakarsnz, kalabalk arasndan giysileri
ve sakal by ile ondokuzuncu yzyl adamn and
ran bir gen geer. Erkekler en uzun paltolann da
Cafe Boulevard'a gelirken giymemiler miydi?
Cafe Boulevard alr almaz, sabahtan dolar ve
gece yansndan sonra bile boalmaz. Kahve, lokanta
ya da bar cinsi bir yerin i sslemesinde kullarulacak
her nesne burada yer almtr. Kalorifer yanar, ama
ini sobalar da kalabalk iinde, yersizlik iinde gene
de yer alr. En byk renkli lambalardan pskller
sarkar. Bakrlardan yaplm her cins eya, tavanlar
dan, tayc direklerden, gznzn takld ya da
taklmad her yerden sarkar ya da tavana yakn bir

55

kede sra, sra dizilir. Taze iekler kahve nn,


kurular iini renklendirir. Kahvenin nne eski am
forlar ve deniz ssleri de konmutur. erideki ma
salarn camlar altnda renkli, el ilemesi rtler, yer
!erde hallar, tahta sandalyeler, tahta bar vardr. Bu
rada turistik eya satan maazalardan daha an bi
imde st ste ylm, yorucu bir grnmde ss
lemeler durur. Telefon devaml alr. Herkes dost
larn kahveye arr. Telefonun biraz tesindeki ay
na nnde ounlukla erkekler sa tuvaletlerini d
zeltir, aslnda salarna daha ar bir karklk ve
rerek uzun saylacak bir sre kendilerini incelerler.
Kadnlar tuvaletinde de srekli olarak taranlp, bo
yanlr. Hoparlrler, gnn moda arklarn durma
dan barr. Kahvenin ve trafiin glts mzii
bastrr, ama mzik de hi ara verilmeden alnr.
Garsonlar

Osmanl

yenieri

cepkenlerini

andran

gmlekleriyle plastik taslarda ay, kahve tarlar. ay


lar bayat, dondurmalar bile ekimi bir taddadr.
Ama bu durumu mteriler umursamaz. Bu kark
lk kimseyi tedirgin etmez. Aksine herkesi kahveye
eken budur sanrm. Yabanclar da. Yaz aylarnda
ok az turist darda asl fiyat listesine bakp, kah
veye girmekten cayar.
Ben ve arkadalanm da bu kahveye iki yaz s
rekli gitmekten kendimizi alamadk. Birok kez, bir
baka yerde oturma karan aldksa da, CafC Boule
vard'dan caymak 8.deta gcmz dnda kald. Bin
dokuzyz yetmiiki yaznda hemen her akamst
burada oturduk. Bir, iki kii ile balayan masalar
mz gn oldu otuz kii doldurdu. Dier kentlerde
oturan arkadalarmz da stanbul'a gelince buraya

56

uramay unutmuyordu. Geen yaz kimse kahveye


devamszlk edemedi. Hapiste tutuklu bulwanlar bi
le, tahliye edildikten birka gn sonra hemen kahve
ye geldi. stanbul'dan, scaktan ve kalabalktan hepi
miz usanmtk. Uzaklara, hi deilse Akdeniz kyla
rna inebilmek, birka gn tatil yapmak istiyorduk.
Ama hemen hi birimiz Akdeniz'e inmedi. Kimimiz
pasaport alp, yabanc lkelere gitmek istedi. Ama
onlar pasaport alamad, almad. Yabanc lkeye git
metli. Tam aksine yabanc lkelerde bulwan birka
renci ya da ressam, stanbul'a gelir gelmez, CafC
Boulevard'a dt. Her gn bir ncekinin aynyd.
alan arkadalar, ileri de yaz aylarnda azaldn
dan, akamstnn erken saatinde kahvedeki yerini
ald. almayanlar zaten onlardan nce kahveye ge
lip oturdu. Kimi Ankara'y vd. ankaya'daki kah
velerin Paris bistrolarn andrdn syledi. Kimi
Cafe Boulevard pahal, dedi evresinde dolat, He
men herkes, artk bu kahveden vazgemeli, dedi. Her
kes birini, teki biin grmek iin gene de geldi.
Haziran ay banda bindokuzyz yetmiiki yaznda
bizim arkadalar yorgundu. Ama kimse bir kede
dinlenmedi, kahve ve evresindeki lokantalarda bs
btn yoruldu ve o yaz akam yemeklerinde oun
lukla beyaz kavak arab iildi.
Bindokuzyzyetmi yaz yaklamak zereydi.
imizden biri:
- Bu yaz da ok kt geecek, ayn geen yaz
gibi, dedi.
Biz bindokuzyzyetmi yaznda da, ayn arka
dalar, ayn yaz aylarnda, ayn hafta gnlerinin ay
n akamst saatlerinde CafC Boulevard'da oturduk.
57

imizde eksilen hemen hemen hi yoktu. Birka ar


kada stanbul'a yerlemi, artmtk. Brolarnda
alp, mteri bekleyenlerimiz gene bo, isiz, m
terisiz gnler geiriyordu. Gene telefonlan bile al
myordu. Ksa sren scaklar, bir nceki yazdan daha
da korkuntu. imizde tek bir gn bile deniz kys
na gidemeyenler oldu. Gene herkes Akdeniz sahille
rine inmek istedi, ama yalnz birkamz indi ve a
buk dnd ve Cafe Boulevard'a geldi.
Kimi gnler saatlerce burada oturduk. Sonra ki
mi pasaja, kimi Boazii lokantalarna gitti, oun
lukla yeni rak iildi. Bindokuzyzyetmi yaznda
ayakkablar daha da yksekti. Bunlara Apartman
denildi. Ve bindokuzyzyetmi ylnda Cafe Boule
vard'a daha ok turist akn etti.

(1973)

58

D i SKOTEK BRAZ I L

Akdeniz'in baka bir mavilii var. Hele gneli


bir mays gnnde. Kck kentler boyunca ilerli
yor tren, Denize bakyorum. zeri puslu. Mavi. Bir
nemlilii, bir derinlii, bir uzunluu var. Nerdeysc
boyutlannn iine alyor beni. Durgunluu da rahat
latc. Trene durmadan inip, binenler var. Bunlar i
man ya da zayf, yzleri yank ve kuru ciltli, yal
ya da ypranm, ekmeklerini ok g kazandklar
yzlerinde belirlenmi, ama canllk ve insancllkla
nndan hi bir ey yitirmemi talyanlar. Arada bir
onlarla

konuuyorum. Denize bakyorum, koridora

kp trenin durduu istasyonlara, evreye, yaplara,


yaplarn balkonlarna, balkonlan ssleyen saks iin
deki ieklere, ya da balkonlara atlm dkntlere,
aslm amarlara, aralanm bir pencereye, pence
reden bakan insana, yolda ilerleyen kk arabalara,
bir ke banda durmu insanlara, yaya kaldnmla

nnda yryenlere, bisikletlilere, dolu ve bo kahve


lere, bir byn elinden tutmu yryen kk o
cua, tek tk beliren bir papaza ya da toplu yryen

59

rahibelere bakyorum. Sonra bir snf renci gr


yorum, bu kk kent insanlanyla hi bir ilintim ol
madn ve belki de burann hi bir eyini ansma
yacam dnyorum, tren ilerliyor. Yirmi mil ken
ti geilince, birden Fransa topraklan balyor. Bura
dan ne kadar sre sonra Nis'e vardm ansnuyo
rum. Ama pek ge deildi, le zeriydi. Zelda'nn
evinin balkonunda oturuyoruz. Gzel bir scaklk var.
Hele bu scaklk yln duyulan ilk scakl olunca.
Sigaralarn da tad bir baka. Sonu kesilmeden ie
biliyor insan. Evin hemen evresinde ykselen dier
yaplardan sonra, yemyeil dalar balyor. Kentin
denize alan yn dnda, her evreyi kapsyor bu
dalar, bu yeillik. Evin balkonundan deniz yn de
rin bir pus iinde yitip gitmi. Pus da olmasa deniz
grnmez sanyorum. Yorgunum, ama deniz kysna
kadar inmek, o yllardr nn iittiim palmiyeler
le kapl geni bulvar grme istei, iimi iime s
drmyor. Bu yeillik, beyaz ya da uuk renkli evler
dnda imdilik nasl bir kentte olduumu bilmiy<>
rum. Ve birka saat sonra geni bulvar zerinde de
nize doru yryorum.
Maaza, maaza, maaza, kede ya da yaplar
arasna skm bir kahve, gene maaza, daha byk
bir maaza, kar kaldnmda nl byk maazalar
ve gene bir kahve, gene maaza, klar, yol kavak
lan, youn insan ve tat trafii, koan, her yan b
ryen bir kalabalk arasndaym (henz denize var
m deilim). Byk bir parka geliyorum. Parkn her
iki yanndan denize dikey inen bu bulvann bitecei
ni sanyorum. Parkn iinden mi, ya da dndan

nu

yryeceimi dnyorum. Parkn iinde ok yal

60

insanlarn ok durgw oturduklarn grnce, zerin


de bulunduum bulvarda yrmeyi yeliyorum.
Alanlardan da daha geni bir bulvara varyorum.
ok geni ve zerinde binlerce ezlongw dinlenecek
insanlan bekledii yaya yolunun hemen alt talk
plajlarla kapl. Gerisinde ak Akdeniz puslar iin
de burada. te Amerikan, Fransz, talyan ya da
Fransz talyan ortak yapm filmlerinden yllardr
kafamda belirginletirilen Riviera buras. Akam yak
!ayor. ok yorgunum. yle denize bir girip ksam,
btn bu grnmlerden yorulan kafamn dinlene
ceini biliyorum. Ama kimse yzmyor bu saatte.
Yarn sabah beklemek gerekiyor. ezlong ynlan
karsnda ok byk yaplar, yan yana baheler iin
de diziliyor. lk katlarnda lks kahveler ve dkkin
!ar var. Kent Akdeniz boyunca uzanan ve onlar di
key kesen bulvarlardan oluuyor. Bu bulvarlar, bah
eler iine kurulmu ok, ok byk yaplar, kendi
deyimleriyle, rezidanslar kaplyor. Bir yrede tm ya
plara bestecilerin adlan verilmi. Beethoven mali
kinesi, Chopin malikanesi, Mozart Mendelsohnn ma
lika.nesi vb. dier bir yrede her evin ad bir yazara
ait. Balzac malikinesi, Zola ve ve... ada yazarlarn
adlan henz bir yapya verilmemi, buna daha zaman
var belki, diye geiyor aklmdan.
Denize srtnz verip de kenti karnza aldnz
da, tm sol yreyi bu zenginliklerin oluturduunu
greceksiniz. Zenginlik gerilere, dalara dek varyor,
sonra gkyznden bilmiyorum nereye uzanyor.
Bat Avrupa ve Amerika'nn ssl ve besili zen
ginleri buradaki bulvarlar, kahveleri, maazalar dol
duruyor. Kentin bu yresinin dier bir nitelii de

61

doal insan yan atklanndan kendilerine fosib


denebilecek yallarn burada olaanst bir boya
ve takp taktrma iinde bir cins-kpek ya da pin
pon bir adamla dolamalardr. Almanlar Mercedes
arabalarn en byk ve pahallarn burada kullan
yor. Naslsa Amerikan keifleri aym grnd gibi
romantik, gzel bir yer olmadn kantlad. Bo,
dalk, kayalk, sszlklar denizleriyle dolu, bombok
bir yer ay aslnda. Ne yapsn ayda Alman ya da zen
gin Amerikan? O halde, zengin Alman ve Amerikal
lar, ortak pazarn ileri ya da geri gelen lkelerinin
turistleri nereye gitsin? Elbet Nis'e gitsin. Kan'a git
sin. Neresi iin yaratlacak modalar? Kimlere satacak
mallarn moda evleri? Hermes? Dior? anel? Kaa
rel? Ve kurtlanm kaer?
Elbette Nis'deki sekin tabakaya. O halde Nis'desin ve Diskotek Brazil'desin.
Diskotek Brazil Nis'in sa yresindedir. Nis'in
sa yresi fakir mahalleleriyle i ie kenetlenmitir.
Sokaklar dar, eski, evler de renk renk ve sokaklar
kadar eskidir. Canl kk kahveleri vardr. Dar so
kaklarda kk dkkanlar mallar dar kanr. Bu
rada balk yannda pantalon da satlr. Aziz Meryem'in
kanc mezar (burada turist yanlyor olabilir, reh
bersiz ve ehir plansz dolamtr) fakir yokular
bitiminde gizlilik iinde iki knt yap arasnda
sessizlikle durur. Buradaki yaplarn adlar yoktur.
Her odasnda bir baka aile oturur. Kap aralarndan
bakld mt, izbe, ykk dkk koridorlar, merdiven
ler kf kokar. Camlarn nlerine tenekeler iinde bir
ka sardunya iei yerletirilmi, sokan bir yann
daki pencereden dierine amarlar aslmtr. Tm

62

zenciler buralarda bannmaktadr. Kaplann nlerin


de salan boyal, apartman ayakkabl, ok geni pa
al mavi pantalonlu gen kzlar oturur. Birbirlerine
ak yklerini (ve ah!) bu yaamdan, Nis'in eski ma
hallelerindeki i ie yaamdan, nasl kurtulmalar ge
rektiini ya da kurtulma olanan ya da olanakszl
n anlatrlar belki de.
yi giyimli ve gzeldir bu kzlar. Bat Avrupa t
ketim toplumu iinde, iyi giyimli olmamak hemen
hemen olanaklar dndadr. Bu kzlar Riviera bo
yunca gezinirken gren, hangi snftan olduklarn bi
lemez. Ve evet, Riviera'da en zengin snf belki de
turistlerdir. Nedir turist? Turist kendini mi kalkn
drr, ya da gittii, ziyaret ettii lkeyi mi? Ya da
ar bavulunu mu kaldrr bir istasyonun peronun
dan bir baka lkeye giden trenin ikinci snfna bin
mek iin? Belki de Diskotek Bozil'de kadeh kaldrr
Martinikli genlerin salna! Fransz smrs Mar
tinik'in genleri (ne gzel bir tanm u szck: S
MR ) Nis'dek.i Diskotek Brazil'de dans eder. Dans
etmek bu zencilerin kannda var. Smrlen zenci
ler yanlarnda bir tek kz olmadan (kzszla alm
lar sanki) en canl, en gzel danslann Nis'deki Dis
kotek Brazil'de yaparlar.
Diskotek geni Riviera sahilinin, palmiyelerin en
ok ykseldii yerde, bir katl, gerisinde fakir mahal
leleri uzanan yerdedir. Geni camlar, yaya kaldnm
yzeyine dek iner. Ayakta durulacak kk bir bar
dnda masalar ve alak sandalyeler de dzenle yer
letirilmi, Burada mzik bir band ya da pikaptan
kendiliinden almaz. Zencilerin paralarn bir m
zik dolabna atp, .. paray veren, dd alar gibi-

63

sinden dans paralarn demeleri gerekir. Onlar da


bu konuda eli ak davranp, mzie hi ara verme
mek iin, durmadan atarlar bozuk paralarn mzik
dolabna. Martinikliler zenci rknn tilin genliini,
doalln, kararl direniini oynuyor. Hi bir beyaz,
dans biricinsi de olsa, byle iten gelen hareketlerle
mzie uyamaz. Yaasn Riviera! Yaasn Nisl Yaa
sn Diskotek Brazil! Yaasn smrlen milletler ve
zenciler! Yaasnlar ki smrlsnler, smrlsnlcr
ki, paray verip, dans etsinler! Oynasnlar!
Ve lyas :
lyas bir Fransz genci. nce uzun boylu. Kepe
kulakl, kocaman siyah, biraz patlak gzleri, kemii
belli olan enesi var. Zenciler arasnda hemen gze
arpyor. nk hi iyi dans edemiyor. Herkesin de
nize girdii, scak gne altnda yatt bir gnn ge
cesinde Diskotek Brazil'e gelmi. Uzun keten bir par
des giymi, boynuna yn bir kakol dolam, ayak
larnda keten ayakkablar var.
Pardesnn kollarndan bir gmlek ya da kazak
sarkmyor, ii plak olabilir. Garip danslaryla he
men dikkatimi ekiyor. Kendi kendine el kol hareket
leri yapp kenetleniyor, sonra bir balet gibi sryor,
yere eiliyor, sonra kollarn st ste birletirip hey
kel gibi toplanyor.

Zencilerle kyaslanrsa, hi be

ceremiyor dans, ama keten ayakkabl aya ile ara


sra bir dans hareketi yapyor ki, ta atlasa Marti
nikli, lyas kadar becerikli olamaz. Sonra gene a
ryor, dans yzne gzne bulatmyor, beceriksizli
i ile dikkati ekiyor. Bir ara oturduu sandalyenin
bana ok yakn olduunu gryorum. Biraz konuu
yoruz. lyas onsckiz yanda. Diskotek Brazil'e gel

64

mek iin alt kilometre yaya gidip geliyormu. Sabah


lan yedide iba yaplyor, 15,45'e kadar bir broda
evraklar dzenliyormu. Bin yeni frank kazanyor
mu. Bir ara Paris'de oturmu, ama hi sevmemi
Paris'i. Paris'de ok yalnzlk ekmi. Riviera'da ok
mutlu imi. Bu yaknlarda bir de erkek kardei var
m, isterse ara sra onu grebiliyormu. (Sannn
kardei pek dans sevmezmi).
Martinikliler mzik dolabna para atyor. En l
gn arklar insann kafasndaki tm dnceyi sili
yor. Bir arkc avaz avaz baryor. Bulvar klar
iinde, ama arabalar var. Herkes piste kouyor. Ken
di kendilerine dans eden iki fransz kz da gelmi.
- Bu ark ile dans etmeliyim,
diyor lyas. Keten ayakkabl ayan dizine doru e
kerek nefis bir figr atyor.
Gece yansndan sonra eve dnerken kar kal
drmda lyas'n iki zenci arasnda konuarak yr
dn gryorum.
- Aaa, lyas!
diyorum. Hemen aklma yrmesi gereken alt, yedi
kilometre geliyor ve sabah nasl kalkp ie gidecek,
diyorum.
Bulvar kl. Deniz gerimde kald. Dalar y
nnde yryorum. Sokaklar bo. Tek tk bir araba
geiyor. Bir iki yerde de kk bir turist grubu diki
lip duruyor. Kapanmam birka kahve iinde masa
topu oynayanlar var. Sabahleyin kentin her kesi
dolacak. Turistler, yerliler ve fosiller malik3.nelerden
65

ya da kf kokan merdivenlerden inip, gzel yaz ba


langc scaklnda gne balayacaklar. Ben de Zelda
ile yzmeye gideceim. Zelda yldr Nis'de ya
yor. Tek dostu iman kedisi.
(1 975)

ESKi LMAN

Sonbaharda byk lodos frtnalar oldu. Hava


scak gneliydi. Dayanlmaz baarlar ekiyordum.
Omurgamdan fkra kaym, btn sinirlerimi s
ktryordu. Bamn altnda byk bir yastkla bi
r:z dolayor, boynumu hi bir yne eviremiyordum.
ounluk koltukta oturup, deniz zerindeki beyaz
dalgalara bakyordum. Arlar beynimi uzun sre su
altnda kalm gibi sktmyordu. Bu gzel sor.bahar
da bylesi baans ne byk ansszlkt. Kitap bi
le okuyamyordum.
Gri, yal gnleri gene lodos frtnalar izledi.
stanbul Boaz, Marmara'dan gelen gl esintiyle,
beyaz dalgalar halinde kabaryordu. Gnar kentin
uzak semtindeki bir hastaneye gidiyor, eitli yerle
ri yeni krlm, kanlar iinde koridorlarda yatan has
talan getikten sonra, ocuk felli bebekler ya da
yallar, ya da benimle ayn hastal ekenlerle bir
arada baklyordum. Alt ay. Hastaneden knca, o
u kez baarsndan alamamak iin g dayanyor
dum. Bu gnlerde sokaa ktmda kendimi yaa-

67

mn, an, kentin, insanlarn, hereyin ok dnda


buluyordum. Ama biliyordum. Gene arlar duyma
dan, sokaklarda gzel gezintiler yapabilecektim. Y
rmek, her grdm nesnenin gerisinde uzun ey
ler dnmek en sevdiim uralardan biridir. ou
kez yle kk, ama ilgin olaylar olur ki, bunlar
grdm an kafamda bir yk belirir. stanbul by
le yklerle doludur. Bu kentin en gzel yklerini
Sait Faik yazm diye dniim. Onun bu uras
n srdrmek gerek derim. Ama hep gnlk olaylar
zaman alp gtryor. Ya uyku gecikir, ya uyku ok
uzar, ya bir yere yetimek ya da bir yerden hzla
dnmek gerekir. Ya ok ya da az fkeli olurum. Aran
mas gereken insanlar ve gidilecek yerler vardr. o
cua eski masallar gnmze uydurup anlatmak ge
rekir, kap alnr, cam arpar ve krlr, aygaz biter,
yakt gelmez, su kesilir ve yks yazlacak sokak
izlenimleri silinir. Gene yenileri oluur . . . bunlar ya
amann tad bile yeter insana.
Birden ilkbahar geldi mi, renkler, gkyz ve do
al klarn parlakl deiiverir. Taksim Alan'nda
iek satan ingenelerin says ve ieklerin eidi ar
tar. Kentin en gzel grntlerinden biridir bu. s
tanbul'da balayan ilkbahar brakp, daha ileri bir
ilkbahara, Antalya'ya gidiyorum. Gemi bulutlu bir
havada kalkyor. Fantom uaklan kentin tepesinde
deneme uular yapyor, ama bir sre sonra bu sa
va anmsatan grltden uzaklaacam. im co
kuyla dolu, inanlarm daha bir gl, sapasalamm.
Her konuda sanki en doru dnceye ulamm.
Byle anlarda insan hem gl hem de mutlu oluyor.

68

Gene her ayrntya dek bakmak, uzaktaki ky erit


lerini, denizin yzeyini ve bununla birlikte dnyann
tm zamanlarn dnmek istiyorum.
Gneli, scak bir havann insan stt erken
bir sabahnda zmir'in yeni limanna varmz bile.
Birinci kordonda yriiyor, kendimi yeni bir lkeye
gelmi gibi duyuyorum. Burada zenginlik tayor. B
yk yaplarn altlarnda dev maazalar var. Yaya kal
dnmnn zeri muhteem Amerikan arabalaryla d>
lu. Nato karargah, Alman ve Yunan konsolosluklar
da burada. Avrupa'daki gibi yaya kaldrmlarnn ze
rine taan renkli, pahal ve gzel lokantalar dolu. Bu
rada ayakkab boyaclarnn tezgihla'J. bile prl prl
pirinten ve zengin boya eitleriyle bezeli. Her geli
imde Trkiye'nin dier yerlerinden daha canl, da
ha zengin grii rm zmir'i. Severim de bu kenti. Ama
hi bir insanla bu kentte dostluk kuramadm, insan
lar hep yabanc kald bana.
kinci gnn ilk klarnda Eski Antalya lima
nna yanatmzda, sevinten ne yne bakacam
ardm. Uzaklarda Toroslar kat kat sralanyor, bir
kolu dimdik, yksek kaya halinde denize dikey ini
yor. Kent geni ovann deniz kysnda uyanm bi
le. Dalgakrann zerinde balayan eski surlar, lima
nn ortasna doru gerideki tepelere ykselip uzu.
yor. lkin eski Rum yaplarn griiyorum, sonra ar
daklar altndaki renkli lokantalar; aalar, ardak
lar ve teras iindeki kahveleri. Balk tekneleri, san
dallar dalgakrann iini doldurmu ve henz denize

69

indirilmeyenleri gerideki yaplarla, deniz arasndaki


yola ekilmi.
Surlar arasndan yeillikler, kr iekleri, Akde
niz bitkileri sarkyor. Balkonlara, pencere ilerine
sakslar yerletirilmi. Sakslar beyaz kirele boyan
m. Sardwyalar pembe, krmz, koyu krmz, be
yaz. Beni sevindiren bir iektir bu sardunyalar. Ba
na hep Akdeniz'i, tanmadm Sicilya adasn bile
dndrr. Gerideki byk narlarn altlarnda da
balk tek.neleri var. nsanlarn yzleri gneten iyi
ce kavrulmu, salkl bir grnleri var. Burada
her ey renkli. Yamal gmlekler, pantalonlar da renk
li. alan insanlann elleri de renkli. Bronz. Limann
hemen gerisinde, tahta Seluk evleri darack sokak
larla iki ynl dizilmi. Bu sokaklarn her birinde
artc bir grnt var. ivit mavisi bir ev, ivit
mavisi boyanm tahta ereveler, yemyeil bir kap,
bembeyaz bir el', krmz pancurlar, sar bir kap,
cumbalar, dar, oda byklnde bir alan, dne
meli kebanda bembeyaz iek am bir aa,
tahta kaplar, gene kk cumbalar, merdivenler,
emeler.
Sabah erken saatte, bu evlerin insanlar geride
ki yokuu trmanp, kentin merkezindeki ilerine gi
diyor. Havada durgun, bunaltmayan, bahardan ok,
gzel bir yaz gnnn scakl var. Bu tr scaklk
da gene gneye zg. Canllk veren, insana arln
duyurmayan gzel bir scak.
Termessus'a geldiimiz gn de Antalya'dan ge
tik. Toroslan trmandk ve kentin gzetleme kulele
rinin bulunduu tepelerde yrmeye baladk.
70

Termessus yksek kayalar zerine kurulmu bir


kent. Kentin tm yapsnda dmdz, dikdrtgen ke
silmi kayalardan baka yap esi gze arpmyor.
Anayollar kaya, tiyatro kaya, gimnasyum kaya . . . ara
lannda har da kullanlmam gibi. Kent onyedi asr
nce terk edilmi. Ve hi bir dzenlemeye urama
m. Belki de bu nedenle bylesine dehet verici. B
yk byk dikdrtgen sandk biiminde insan mezar
lan, bunlann geni yanlarnda yuvarlak, dar yanla
rnda kare biiminde sslemeler var. aty andran
kaya biiminde de mezar kapaklar; kk ta san
dklar da kk ocuk mezarlan. Baz talar birbiri
zerine dm. Tm kenti yaban bitkiler brm.
Baz anayollarn altnda dev uurum biiminde oyul
mu, yuvarlak kapaklar olan yiyecek ambarlar bu
lunuyor. En yksek kayalar zerinde yeralan anfiti
yatro, gerisindeki Toroslar, nndeki geni ova, her
yan brm bitkiler ve onyedi yzyllk terkedilmi
lik iinde gzel mi bilemiyorum. Buras belki de sa
nat olaylar yan sra, bir kenarndan insanlarn uu
ruma atlp ldrlmeleri iin kullanlm. Bin met
reyi aan bu ykseklikten Akdeniz de grnyor. Bir
turist grubundan baka ses yok. Da havasnn can
ll var ortada. Onyedi yzyldr bombo ve l bir
Termessus. Kayalar iine kapanm bu kent insan
ilk alara, kurgubilim kentlere, belki de ayn zeri
ne gtryor. Bir tek insan heykeli grmedim bu
rada.
leden sonra Antalya Eski Liman zerindeki
alann kaldnmlannda oturuyoruz. Zeynep'le konu
maya alyordum.

71

- Seni de o eve gittiin iin mi tutukladlar?


diyorum.
- Evet, o evde. Birka gn hi uramamtm.
Baz arkadalar iin kukulanyordum. Geri apart
mann nne vardmda bir gariplik sezdim. Perde
ler kapalyd. Yukar kp kmamay ok dndm.
Ama gene de merdivenleri ktm. Kapy aldmda
anlamtm. Hem ieri beni kibarca buyur ediyorlar,
hem de geri gitmemem iin hzla kolumdan ekiyor
lard.
- kence yaptlar m?
- Hayr,
diyor, ama biraz yz kzarrken ekliyor:
- Biraz, herkese yaptklar kadar.
Limana merdivenlerden iniyoruz. Basamaklarn
bitiminde gene kk bir alan, duvar kesinde de
bir eme var. Ardndan dar sokaklar geiyoruz. l
kentte be saat dolatktan sonra, bu canl limana
inmek ok coku verici. En ileride, kent duvarlarnn
dibindeki byk narn altnda oturuyoruz. Ben bu
gnn bitmesini hi istemiyorum. Zeynep de yle.
Bizi sevindiren bir ey var. Akdeniz mi? Gne
mi? lkbahar m? Benim salkl olmam, onun tutuk
luluunun bitmi olmas m? Eski liman m? Tennes
sus'da yaptmz sessiz yry m?
Deniz durgw ve yeil-mavi. Yosun kokuyor. Eski
kent duvarlar zerine kurulmu fakir evlerinin b
yk televizyon antenleri var. Limann dalgakran
zerinde yryoruz. Antalya'nn eski liman insana
hi bir yeri zletmiyor. Liman insann tm zlemle
rini dolduruyor, ve sanki yaamnn hi bir kesimini
anstmyor.

72

(Bu duygumda yanlp yanlmadm anlamak


iin defalarca gittim eski limana. Yanlmyormuum.)
Gevek bir durgunlukla kark, ann iinde mutlu k
lyor insan.
Geni asfalt yol Manavgat'a doru uzanyor. Ha
va kararmak zere. Antalya'dan kta sebze serleri
var. lkbaharda biberler, fasulyeler yetimi bile. Ova
nn her yanndan verimlilik tayor. Geni tarlalar
ekili. Budaylar haziranda oluyor, pamuk eyllde.
Gelimi lkelerdeki gibi sulama tesisleri ile donatl
m tarlalar. Her su yolunun zerinde bir baka si
yasi slogan yazl. Birounda da ..-Fakir babas De
mirel>, uMealemiz Menderes, bavekilimiz Demirel
diyor. Gzlerim hi bir slogan okumadan gemiyor.
Fakir babalar byle olduka yoksullar ordusunun o
almasna amyoruz hi.
Gn uzun. Ama biz Side'yc varmadan hava kara
ryor. O gece hep Termessuslu insanlar dnyo
rum. Kartal Yuvas denen bu kentin insanlarn g
zmde canlandrabilmem olanaksz.
Sabah Side mzesinde mermer heykellere bak
yorum. Apollo ile Hermes o kadar gzel ki, Apollo'
nun bacan okamaktan kendimi alamyorum.
Akama doru sanak yamur yayor. Islanm
ky yolunda Zeynep'le birlikte yryoruz. Bu yol bo
oldu mu ok gzeldir. ki yann eski yaplar sralar.
(Bu yaz bazlan yklm, yerlerine demir ve beton
yn dkkanlar yaplm.) Ky giriinde Roma s
tunlaryla balayan bu yol, eski Side limanna dek
r.
Sleyman'n ayevine gidiyoruz. Burann hi bir

uzan

benzeri yok. Ad o:Morning Star, uluslararas hippi-

Jer tarafndan bilinen bir yer. eride srekli beat


mzii alyor. Burada yerli ve yabanc hippilerin ya
n sra, kyn hippi grnl genleri de toplanyor.
Duvarlarda araba yars, kralie, sinema oyuncusu
gibi, yabanc nllerin byk, renkli afileri asl,
Kahvenin sahibi $ideli Sleyman da salarn uzat
m. Bulucinin zerine gs ak, yemyeil bir ile
bezi gmlek giymi. plak kll gsn, byi.ik bir
ksele kolye sslyor. Ayanda da yalnz bapar
man bir deri bantn sard ksele bir sandal var.
- Seni hangi davadan yargladlar?
- Uak karma,
diyor.
rkek, ekingen, heyecanl ve ar duyarl bir
kz. Mthi bir halk sevgisi var. Dn limanda ilek
satn aldmz satc ilekleri temizleyip, zerlerine
birer krdan koyup getirdiinde, satcnn saygsna
gzleri yaarmt, Daha sonra yanlarnda bir sre
misafir edildiimiz ser iisi kyllerin konuksever
lii de alatmt onu.
Bu denli duyarl bir insann uak karma ola
yyla nasl sulandrldn hi kavrayamyorum.
Zeynep de bana baz eyler soruyor. Ve ona ok
ak yantlar veriyorum. Ayn anda da unlar d
nyorum:
. . belki de insanlarn birbirlerine duygularn
salt anlatmalar olanaksz. Ben ok ak konumaya
alyorum. Sonsuz bir bamszlk, sonsuz bir z
grlk duyduum iin. Bu duygularm, zamanlan da,
lkeleri de, kentleri de ayor. Ternessus'dan nce,
ok nce balyor, nerede biteceini bilemiyorum,
ama hi bir yerde hi bir zaman bitmeyecek gibi . .

74

- Seni bir iki arkadan anlatmasndan bilme


sem, pek dostluk kuramazdk, itici bir grnn var,
diyor.
- Devrimci inanlan olan kadnlarn sert, mili
tan bir dgriine brnmelerine karym. Kadn,
kadn olabilmeli. Bu da kolay deil. Halklara olan
sevgisini, insan ancak bireylerle olan ilikilerinde ge
litirebilir. ok sevmeyen, ok sevimeyen birinin
insancl bile olabileceine inanmyorum, diyorum.
Beklediimiz arkadalar geliyor. Zeynep'i bilmem
ama, bu Akdeniz geceleri beni sevinten rpertiyor.
tedeki otellerden birine iki imeye gidiyoruz. Otele
giden yol, deniz kysnda uzanan, dalgalann slatt
kumsaldan geiyor.
Termessus gezintisi ve Side'nin yamurlu aka
mnn uzantsndaki serin gecede en gzel sevime
lerin derinlii var.
(1976)

75

HAYALET OGUZ

Biz yllardr bu kentte yayoruz. imizde mr


bitenler oldu. Onlan olduka elentili trenlerle gm
dk. Bu trenlerden at ve itenlik ynnden en
ar basan Hayalet Ouz'un cenaze treni oldu. Ouz,
stanbul'da yaad. Ouz bir dnemi yaad. Yery
znde belki de hi kimsenin yaayamad gibi. Tek
bir sandalye sahibi olmad. Bir, iki giysisi temizleyi
cide durur, kirlenince yenilerini satn alr, i amar
ve oraplarn en yakn p tenekesine atard. Ev al
mad, ev kiralamad, eya almad, eya tamir ettirme
di, belki de bir tek mobilya maazasna girmedi. Pa
saport almad, kar almad, kar boamad, kimseyi
gebe brakmad, resmi dairelere girip kmad.
Bir kez bir kadn parmana yzk takp:
- Ouz, sen benim nianlmsm,
dediyse de, Ouz kadnn bakalaryla yatp kalkma
sna hi ses karmad. Kimseye bask yapmad, can
l ya da cansz hi bir eye mal gzyle bakmad. Ni
anl geldii gibi gitti. Bu da Of,ruz'u ne sevindirdi,
ne de zd.

77

Ouz'u, ilkokulu bitirdiim yl Fatih'teki evimi


zin balkonundan aabeyimin odasna baknca gr
mtm. ncecik bir adam, yatakta uyuyordu. Zayf
lktan lm gibiydi. Yreim burkuldu. Anneme ko
tum:
Anne, ieride yatan adam zayflktan lecek, de
dim. Ouz, 21 yl sonra, 1975 eyll aynda ld. 2 1
y l sreyle birbirimizi o k s k grdk. Ayn evlerde
yaadk, ayn evrelerde dolatk. Ayn kitaplar oku
duk. O, ze1likle yeni kan telif kitaplan ilk gnden
edinirdi. Ya yazar ona vermi, ya da Ouz satn al
mt bile.
Okuyaym, sana braknm, derdi,
Ya da en ilgin, en olmayacak satr ve sayfalar
bulur, yksek sesle bana okur, kitabn zn bir iki
dakikada ortaya koyuverir, arkasndan bir de aka
sn yaptktan sonra, kitab brakr giderdi.
ounlukla da elinde bir ngilizce polisiye roman
bulunurdu. Trke'ye eviri ve derleme olarak yze
yakn kitap kazandrmt. Adm hi bir zaman e
virmen, yazar, ozan, unu yapt, buna alyor, bunu
hazrlyor . . . gibilerden kullanmad. Yazn almala
rnda tam bir fabrika iisiydi. Snabilecei bir k
ede alr, almas bitmeden kazanaca paray
ekmi, bitirmi, sayfalarca eviri bedeli de borlu
kalm olurdu. Yzlerce film senaryosu yazd Ycil
am'a. Bunlarn tmnn adn bile bilmez, filmleri
de grmemitir. Parasn alnca dar paal bir bulu
cin, bir kazak, bir montgomeri ya da mevsime gre
yeni bir gmlek satn alrd.
yi bir yemek yer, ardndan Kulis, Papirs gibi
barlara urar, barmenlere nceki iki borlarn der,
78

yanndakilere iki smarlar, orackta rastgeldii bir


iki dostuna:
- u param saklayver, sonra senden isterim,
hepsini bitirmeyeyim, der, belki o gece Klp 12'de
bir ie viski atrr, geceyi bir bar kadnnn yann
da, kadna dokunmadan szarak geirir, ertesi gn
bir Bafra sigaras alacak paras kalmadan, gene Tak
sim - Beyolu evresinde yaamna balard.
Kurbaa baca, mantar turusu gibi garip yiye
cekler severdi. Beyolu'na gelen ilgin filmleri de ilk
gren o olurdu. ok ender insanda rastlanan bir ze
kas vard. lmeden be gn nce Bulvar Kahvesinde
oturuyorduk. Ouz: E.'ye uradm. Sen benden daha
nce gebereceksin, ok seviniyorum dedi, diye gle
rek anlatt. Hepimiz gltk. nsann, kendi lm
zerine lmeden drt gn nce aka yapabilmesi s
tn bir zekann bile ii deil. lmeden drt gn n
ce, insann hastaneye tral bir yzle gitmesi iin, Ca
alolu'nda para aratrmas inanlr gerek deil.
Biz hep Hayalet lmez, diye dnyorduk.
Onu, Heybeliada sanatoryumuna gtrmedik bile. Son
yemeimizi Degstasyon'da yedik. Salal bir dana
sylemi: Aznn tadn bilen aabeyin de, hep bu
soslu danay yer burada, demiti. Ben de arszlkla
onun soslarna ekmek batrm, bir ay Heybeliada'da
dinlen, sakn stanbul'a inme, biz gelir seni grrz,
demitim. Erken kmtk lokantadan. stiklf.1 Cad.
desi kalabalkt gene. Havasz ve pisti her zamanki
gibi. Ouz heyecanl idi. Sanki nemli bir olay onu
bekliyordu. Erken yatmak, bir an nce hastaneye
gidip, yerine uzanmak istiyordu. Ama bu gidi hasta
neye, lme falan deil de, hi kmad bir Avrupa

i9

yolculuu, ya da sevdii bir kadnla buluaca saba


h bekleyi gibiydi.
- Senin de Celil Slay iin yazdm okudum,
dedi.
- Meraklanma, senin lm yazn da kaleme al
yorum, dedim.
Gltk.
Tnel'e doru yryecekti. Otuz yldr yaad
bu caddede son yry olacakt bu, yorgundu. Aa
beyimin evinde uyuyacakt, yannda pek tanmad
bir niversiteli gen kalacakt. Bu ocuk onu sabah
Ada vapuruna bindirecekti. Ve Ouz drt gn sonra
akcier kanserinden boularak lecekti. Krkalt ya
nda ve krkalt kilo olarak.
Ouz ldkten birka gn sonra unlar yazma
ya almtm: Sevgili Ouz stanbul kentini bu Ey
ll ay brakt. 3 Eyll 1928'de dodu. 17 Eyll 1975'
de ld. 1.73 boyunda, 46 kilo idi. ili camisi avlu
suna tabutunu drt kii hafif bir anta tar gibi
getirdi. O zaman tabutun iinde onun yattna ku
kum kalmad.
Ouz'un ok gzel, nerdeyse kitap ad gibi cE
lcntili Bir Gmme Treni oldu. Mezanna sahip
kacak bir hsm bulunamad. Yanna kimse gml
mesin, mezar cemaatn olmasn diye, tapusu Sinema
tek Dernei adna kt. Ouz'un ok gzel bir me
zar oldu. zerine ak !eylik rengi kr iekleri dik
tik. Mezarlklarda ekmek paralarn karan ocuk1ar da bol su dktler. Toprak canland. Gzel kok
tu. elenklerini stste ydk. ocuklar gene diri
gonca glleri sulad. Grevimiz bitmiti.
80

Otuz kadar yakn dostu Krepen Pasaj'ndaki Ne


e Meyhanesinde oturup, onun ansna yedik, rak i
tik, stelik itahla yedik. Akamst auresi bile pi
ip geldi.
Beyolu'ndan uzlaklarken biraz sarho ama ok
zgndm.
Ouz yaamnn eyrek yzyln elliye yakn dos
tunun evinde geirdi. Ouz aylarca da benimle kald.
Onun konukluu bir kelebek gibiydi. nsana kendini
hi belli etmemeye alr, hi bir zel istei olmaz,
ince ve sevimli bir sesle konuur, eve gelirken iek
ler ve pasta getirir, bana Alman eitiminden getiim
iin, Mutti, derdi.
Yatma saati geldiinde bir yere kvrlp uyuyuve
rir, sabah yanna erken saatte bile geli. hemen
bir espri yapard:
- Ne o, sahura m kalktn?
Kimsenin grmesine olanak vermeden hemen gi
yiniverir, azalm salann zenle tarar, kolonya s
rer, bir bardak aym kendi koyup, Bafra sigarasna
balard.
Ouz, yannda kald dostlarna aldndan ok
daha fazlasn verdi. Dostluk, gleryz gsterdi on
lara. Akllca yaplm akalar ve bulunmaz kiiliiy
le ylesine yeri doldurulamaz bir insand ki, onu ta
nm, onunla birlikte gnler, geceler geirmi olma
y, eriilebilecek mutluluklann en byklerinden sa
yyorum.
Balkpazan meyhaneleri, Beyolu lokanta ve ge
ce kulpleri, kahveler, Nazmi, Kaptan ve ender ola81

ra.k. gittii birka tara kentinde geen bu ksa ya


am, boyutlarna yeryznde herkesin eriemeyecei
bir yaamd.
lmnden alt ay kadar nce, yal bir gn
de bana kk bir valizini getirdi. Yllardr hi al
mam. Afrika Handa, Blent Oran'da kalm bir va
liz. inden iki ta basks rt kt. Yepyeni. Onlar
bana verdi.
- Bunlar bir kzla birlikte almtk, dedi.
Kadnn gzelini bilir, bu kadnlara annesi, ar
kada ve ayn zamanda sevgilisiymi gibi bakard.
Valizden ayrca: yedi sekiz yldr kullanlmam bir
di fras, ou bitmi bir pana di macunu, Yk
sel Arslan ve mer Ulu'la bir fotoraf, gene arka
dalaryla Bebek'te lokantada bir fotoraf, film a
lmas yaparken bir fotoraf, temiz iki beyaz cin
pantalon, fayans zerine baslm antik bir oto res
mi, kirli orap ve kirli amar, bir iki ozann adna
imzalad kitap, bir iki kolej kitaplndan alnma
ngilizce ekonomi kitab kt . . . hepsi bu, ie yarar
larn bana verdi, gerisini att.
Son olarak kald aabeyimin evinde, lmn
den sonra unlar iliti gzme: Hastaneye getirme
mizi istedii ve temizlettii pantaJonunun zerinde
Trkiye Cumhuriyeti 1960 Anayasas duruyordu. n
gilizce bir polisiye romann yarsna kadar okumu,
kald yeri iaretlemiti, aabeyimin telefon defte
rine en ok alt Yaln Ofset'in telefon numara
sn yazmt. Bunun dnda eski gocuu, hi yaym
lanmam bir iki iiri, yazlk ayakkablar ve yle
bir not: daktilo otelde, gmlek temizleyiciden alna-

82

cak . . . Ayazpaa'dan Levent'e . . . Levent'ten Ayazpa


a'ya .. vb.
Yollan ara ve garip bir insan kalabalnn kar
devrim gibi sard stanbul'u cKatmandu>ya ben
zetiyor, son aylarnda: Artk gerekten yaamak is
temiyorum, hi tad yok> diyordu. Ama bunu syler
ken soyut bir bunalm dile getirmiyordu. Ouz, bu
nalan bir insan deildi. Onun akl ve mant bu tr
gereksizlikleri oktan amt. Hi bir zaman,
- Skldm, acktm, uykuswum, yorgunum, bi
le demedi.
Akcier kanserine yakalandn bilmedi, yakn
mad da,
- Solurken cierlerim acyor, uyutmuyor beni,
demekle yetindi.
- ok hastayun, demedi. Doktorun terimini kul
land: cok hastaymm, dedi.
Her anlamda olumsuzlaan stanbul'u artk iste
miyordu ve lm de ylesine umursamyordu ki..
hani;
- Beyolu'nw tad kalmad, artk teki dnya
ya gidelim, der gibi. Ve lmeden drt gece nce De
gstasyon'w kaps nnde karlatmz Ali Poy
razolu'nun yanandan makas alyor,
- Tatlhayat kurbanlar, gene nereye?
diye taklyordu.
(1976)

83

~Nakkal.in Ktphanesi~

B u kitap
1978 ylnn Mays aynda
lstanbu.l'da Hilal Matbaaclk Kol!. ti.'nde
dilitip, birinci ho.mu.r kdda
1.100 adet baslmtr.
Bu. kitaplardan JOO adedi
/'den JOO'e numaralanarak
sanat ve yaynevinin dosttan
iin sat d tutulmu
1000 adedi ise 10/'den J JOO'e
nu.maralanmtr.

Kapak resmi :
Albert Drer
Kapak bask.s :
K.aya Basmevi

You might also like