Professional Documents
Culture Documents
4. CİLT - 1. KISIM
OSMANLI TARİHİ
OSMANLI TARİHİ
ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU
T Ü R K TA R İ H K U RU M U YAY I N L A R I
VIII. Dizi − Sayı 13d
ANKARA
2015
Türk Tarih Kongresi (16. : 2010 : Ankara)
XVI. Türk tarih kongresi , 20-24 Eylül 2010, Ankara, kongreye sunulan bildiriler:
Osmanlı tarihi. - Ankara : Türk Tarih Kurumu, 2015.
4. c. (xiii, 1662 s.: resim, tıpkı basım, harita, tablo; 24 cm. - (AKDTYK Türk Tarih
Kurumu yayınları ; VIII. Dizi - Sayı 13d, 13e, 13f))
Bibliyografya vardır.
ISBN 978 - 975 - 16 - 2982 - 1 (tk.)
ISBN 978 - 975 - 16 - 2987 - 6 (4. c.)
ISBN 978 - 975 - 16 - 2988 - 3 (5. c.)
ISBN 978 - 975 - 16 - 2989 - 0 (6. c.)
956.1015
Atatürk, Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yönetim Kurulu’nun 24/08/2011 tarih
ve 643/20/19 sayılı ve 29/03/2012 tarih ve 656/4 sayılı kararları gereği 1500 adet
basılmıştır.
AŞKIN KOYUNCU **
“Bay Ganü’ye omuzlarından Türk kaftanını çıkarması için yardım ettiler, üzerine bir Belçika
ceketi1 giyiverdi, herkes artık onun tam bir Avrupalı olduğuna karar verdi.” Bulgar yazar Aleko
Konstantinov’un (1863-1897) 1894-1895 yıllarında yayınlanan Bay Ganü adlı meşhur
hikaye kitabının görgüsüz ve komik kahramanı Bay Ganü Balkanski’nin serüveni bu
cümle ile başlar. Osmanlı hâkimiyeti altında doğmuş bir neslin sembolü olan Bay
Ganü, geçmişindeki “esaret” günlerini reddeden ve hararetle Avrupa ulusları arasında
kendisine saygın bir yer edinmeyi amaçlayan çiçeği burnunda bir ulus devletin
vatandaşıdır.2 Eserde, seyyar bir gül yağı tüccarı olarak Avrupa’yı dolaşan mağrur Bay
Ganü’nün Avrupa’nın medenî değerleriyle çatışan kaba davranışları ve düştüğü gülünç
durumlar anlatılır. Köylü kılığında Avrupa’ya giden Bay Ganü, Avrupalı kılığıyla geri
döner, fakat dış görünüşü ile karakteri arasındaki tezat onu ele verir. Bay Ganü’nün
kılık değiştirmesi Bulgaristan’ın Avrupalılaşma sevdasını göstermek için kullanılan bir
aforizmadır.3
Balkanlar’da ulus devletlerin kuruluşu, Osmanlı geçmişi ile büyük bir kopuş
yaşanmasına; ulusal aydınlar tarafından Türk hâkimiyeti döneminde yerli Hıristiyan
halka dayatılmış “yabancı-inorganik eklentiler” olarak telakki edilen “Şarklı”,
*Bu bildiri yazarın, Prof. Dr. Bahaeddin Yediyıldız danışmanlığında hazırladığı Balkanlarda
Dönüşüm, Milli Devletler ve Osmanlı Mirasının Tasfiyesi: Bulgaristan Örneği (1878-1913) (Hacettepe Üniversitesi,
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, Aralık 2005.) başlıklı doktora tezine dayanmakla birlikte, Sofya’da
Osmanlı eserlerinin yok edilmesi süreci, çeşitli ilave ve değişikliklerin yanı sıra yeni kaynakların
kullanılması suretiyle daha ayrıntılı olarak incelenmiştir.
** Yard.Doç.Dr., Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü,
askinkoyuncu@com.edu.tr
1
Buradaki Belçika ceketi, 1879 Tırnova anayasasının Belçika anayasasından uyarlanması nedeniyle
yapılan bir imadır.
2
Bernard Lory, Sıdbata na osmanskoto nasledstvo: Bılgarskata gradska kultura, 1878-1900, pre. Lilina
Yanakieva, Amisitia, Sofiya 2002, s. 7.
3
Aynı yer; Klaus Roth, “Güneydoğu Avrupa’nın Gündelik Kültüründe Osmanlı İzleri”, Çev. Asker
Kartarı, Folklor/Edebiyat, 1999/2, S. 18, s. 13; Maria Todorova, Balkanlar’ı Tahayyül Etmek, Çev. Dilek
Şendil, İletişim Yayınları, İstanbul 2003, s. 90, 91; Nikolay Aretov, “The Rejected Legacy”, Raymond
Detrez, and Barbara Segaert (Eds.), Europe and the Historical Legacies in the Balkans, P.I.E. Peter Lang,
Bruxelles 2008, p. 75.
114 AŞKIN KOYUNCU
çekildiği 1879 Temmuz’una kadar Vidin, Niğbolu, Ziştovi, Rusçuk, Razgrad, Sofya,
Filibe, Eski Zağra, Yeni Zağra, Kızanlık, Yanbolu vs. yerlerde çok sayıda cami, mescit,
minare, medrese, mektep, konak, han, mezarlık, vb. eserler tahrip ve ihrak edilmiştir.14
hatırlatan medrese, tekke, zaviye, dergâh, mezarlık, türbe, bedesten, han, kervansaray,
hamam, çeşme vb. eserlerle bunların yaşamasını temin eden vakıf dükkânlar belediye
imar planlarına dâhil edilerek istimlâk edildi ve yolların genişletilmesi, park, bahçe,
meydan vs. yapımı gibi amaçlarla tasfiye edildi.18 Eski Zağra Müftüsü Hüseyin Râci
Efendi, Ruslar tarafından şehrin ele geçirilmesinden sonraki ilk 10 günde 14 adet cami
ve mescit yıkılan ve savaş sırasında yanan Eski Zağra şehri için Çek mimar Lübor
Bayer tarafından 1878 yılında hazırlanan imar planını, “plan içinde bir plan” diye
yorumluyordu. Lübor Bayer’in 10, 16 ve 20 metrelik cadde ve sokaklar öngören ve
şehri 330 ve 660 m2lik parsellere bölen “Amerikan tarzı” imar planında Bulgar kiliseleri
gözetildiği halde muhterik İslam eserleri, hane ve dükkânların yanı sıra yangından
kurtulanların da bir bölümü yıkım için plana dâhil edilmişti.19 Diğer bir uygulama
göçlerle Türk nüfusun azalması ve vakıf gelirlerine el konulmasından dolayı bakımsız
kalan ve zamanın tahribatına bırakılan Osmanlı eserlerinin bir süre sonra “müşrif-i
harab” ve “mâil-i inhidam” oldukları gerekçesiyle ile belediye emlak kanunu gerekçe
gösterilerek yerel yönetimler tarafından yıkılmasıydı.20 Bu uygulamalar Bulgar devlet
adamlarının ülkelerinin Hıristiyan Bulgar karakterini öne çıkarmak için yürüttükleri
bilinçli bir politikanın sonucuydu. Bir başka ifade ile Bulgaristan şehirlerinin kimliği,
ulus-devletin temsil ettiği ideoloji, kültür ve medeniyete uyarlanmaya çalışılıyordu.
Bulgaristan’da Osmanlı mirasının tasfiyesi sürecinde şüphesiz en parlak sonuçlar
Sofya’da elde edildi.
22
Kirila Vızvızova-Karateodorova & Lidiya Dragolova, Sofiya prez Vızrajdaneto, Narodna prosveta,
Sofiya 1988, s. 41’den nakleden Diko Mihaylov Dikov, Gradoustroystvo, bit, raztitelnost i gradini v Sofiya: Fakti,
belejki i komentari po iztoçnitsi ot 17-20 vek, İnforma print, Burgas 2010, s. 86.
23
Osman Keskioğlu, “Bulgaristan’da Bazı Türk Âbide ve Vakıf Eserleri”, Vakıflar Dergisi, No. VIII,
1969, s. 322; Osman Keskioğlu - A. Talha Özaydın, “Bulgaristan’da Türk-İslâm Eserleri”, Vakıflar
Dergisi, No. XVII, 1983, s. 127.
24
BOA, Y.EE, No. 34/47, tarihsiz.
BOA, A.MTZ.04, No. 107/38, lef 5 (13 Cemaziyelevvel 1320/17 Ağustos 1902); BOA, Y.EE,
25
No. 136/24, Lef 1, 2 (13 Cemaziyelevvel 1320/17 Ağustos 1902); İpşirli, a.g.m., s. 683, 688. Ayrıca
Bulgaristan Komiserliği ve Ali Ferruh Bey hakkında geniş bilgi için bkz. Mahir Aydın, “Bulgaristan
Komiserliği”, Belgeler, C. XVII, S. 21, 1996, s. 71-127.
26
BOA, Yıldız, Perakende Evrâkı, Müfettişlikler ve Komiserlikler Tahriratı (Y.PRK.MK), No.
21/123, (16 Mayıs 1322/29 Mayıs 1906).
27
BOA, Y.EE, No. 136/24, lef 1 (26 Mayıs 1318/ 8 Haziran 1902) ve buradan naklen İpşirli, a.g.m.,
s. 683, 688. Defterde bu eserlerin isimleri, bulundukları yer ve mevcut durumları da gösterilmiştir.
Ancak, Mahmut Paşa Medresesi bu listede yoktur.
28
Lory, a.g.e., s. 100, 103; Yerolympos, a.g.m., s. 248.
SOFYA’DA OSMANLI MİMARİ MİRASININ TASFİYESİ (1878-1908) 119
1867 yılında yapılan emlak ve nüfus sayımına göre 2874 haneli Sofya’da 3009
Türk erkek- 3130 Türk kadın, 2700 Hıristiyan erkek- 2880 Hıristiyan kadın, 1328
Musevi erkek-1262 Musevi kadın, 248 Müslüman Çingene erkek-261 Müslüman
Çingene kadın, 35 Gayrimüslim Çingene erkek-27 Gayrimüslim Çingene kadın,
8 Ermeni erkek-6 Ermeni kadın yaşıyordu.31 Jireçek’e 1877-1878 Osmanlı-Rus
Savaşından önce Sofya’da 3106 hane vardı. Bunların 1369’u Türklere, 1737’si ise
Hıristiyan ve Musevilere aitti.32 Yine savaştan önce Sofya’da kadın ve çocuklar hariç
2524 Müslüman, 4222 Gayrimüslim erkek nüfus yaşıyordu.33 Lory’ye göre toplam
nüfus 5000’i Müslüman olmak üzere 18.000-20.000 dolayında idi.34
29
A. Monecikova, Sofiya prez vekovete, izd. Fakel, Sofiya 1946, s. 369-371’den nakleden Dikov, a.g.e.,
s. 172; Jéléva-Martins, “Les Traits communs et spécifiques…”, p. 139.
30
Lory, a.g.e., s. 100, 103; Yerolympos, a.g.m., s. 248.
31
Monecikova, a.g.e., s. 369-371’den nakleden Dikov, a.g.e., s. 172.
32
Konstantin Jireçek, Knyajestvo Bılgariya, Çast Vtora, Pre. Stoyan Aprilov, İzdanie i Peçat Hr. G.
Danov, Plovdiv 1899, s. 29.
33
BOA, Y.EE, No. 34/47, tarihsiz.
34
Lory, a.g.e., s. 100; Yerolympos, a.g.m., s. 248.
35
BOA, Y.EE, No. 136/24, lef 1 (26 Mayıs 1318/ 8 Haziran 1902); İpşirli, a.g.m., s. 693-707. İpşirli,
defterin iki sayfasını eksik yayınlamıştır.
36
El Hac Hamza ve Paşa mahallelerinin birleştirilmesiyle oluşmuştur. Dikov, a.g.e., s. 163.
37
Georgi Kotsev - Georgi Tsarev, “Etnosotsialen Sıstav na izbiratelite v Sofiya prez 1882 g.”,
İstoriçeski Pregled, 1991, No. 4, s. 21-24. Parantez içindeki açıklamalar bizimdir.
38
Söz konusu plana şuradan ulaşılabilir: http://stara-sofia.com/map1879.html, son erişim:
25.04.2010. Parantez içindeki açıklamalar bizimdir.
120 AŞKIN KOYUNCU
Sofya’da Türkler daha çok doğu ve güney, Bulgarlar batı tarafındaki mahallelerde
yaşarken, Yahudiler merkez civarında, sayıları oldukça az olan Ermeniler güney,
Çingeneler ise kuzey tarafındaki mahallelerde yaşıyorlardı.39 93 Harbi bu tabloyu
tamamen değiştirdi. General Gurko idaresindeki Rus ordusu Sofya’ya girmeden önce
şehirdeki Türk nüfusun neredeyse tamamı şehri etti. 1882 yılında hazırlanan seçmen
listelerine göre Sofya’daki 43 bölgede 21 yaş üzeri erkek seçmen sayısı şöyle idi: 1925
Bulgar, 660 Musevi, 188 Türk/Çingene, 6 Ermeni. Türk/Çingene olarak kaydedilen
nüfusun 142’si Lom yolu üzerindeki Yeni Çingene mahallesinde, 27’si Şeyh-İmaret
mahallesinde, kalanları ise 8 mahalleye dağılmış durumda idi.40
Sofya’da imar faaliyetleri ve yıkım nöbeti
Sofya’nın ilk imar planı müteselsil olarak Rus Nikolay Kopitkin (1878), Sofya
Baş mimarı Çek Anton Kolar (1878) ile belediye mimarı Çek Vatslav Roubal (1879),
Çek Jiri Proşek (1879) ve Fransız S. Amadier (1879-1880) tarafından hazırlandı.
Amadier’in son şeklini verdiği Sofya planı, 16/28 Ocak 1880’de Prens Aleksandır
Batemberg tarafından onaylandı. (Bkz. Resim 1).41 Bu plana göre Osmanlı dönemi
Sofya’sı Amerikan tarzı ızgara temelli 12, 15 ve 25 metrelik sokak, cadde ve
bulvarlarla Viyana üslubu ile yeniden inşa edilecekti.42 Jireçek, bir aralık Beyoğlu
örneğinde olduğu gibi eski şehir dışında yeni bir şehir kurulması gündeme geldi ise
bu teklifin reddedildiğini ve Amerikan tarzında hazırlanan modern Sofya planında
caddelerin genişliğinin 28 metreyi bulduğunu belirtmektedir.43 Planda eski sokaklar
olabildiğince korunmaya çalışılmıştı. Ancak, modern şehir merkezinde düşünülmeyen
eski tip meydan, pazaryeri, mezarlık, bahçe ve kamu binaları tasfiye edilecekti. Bu tür
yapılardan yalnızca Prens Sarayı’nın karşısındaki halk bahçesi korunuyordu. Şehrin
dış sınırı daha sonra yol yapılacak olan hendek olarak belirlenmişti.44 Yeni plana göre
şehir merkezi, Banya Başı Camisi’nin bulunduğu meydandan üç yüz metre güneydeki
Sv. Nedelya Kilisesi’nin bulunduğu meydana kaydı. Yeni Sofya’nın Sv. Nedelya
39
Zheleva-Martins, “Ethnic Structure of the Bulgarian Cities”, p. 127.
40
Kotsev-Tsarev, a.g.m., s. 21, 22.
41
Bulgar kaynakları Sofya şehir planını hazırlayan mühendis ve mimarlar hakkında birbiriyle
çelişen bilgiler vermektedir. Ancak, imar planının parça parça tamamlandığı anlaşılmaktadır. Radoslav
Mihaylov, “Pırviyat plan”, Serdika, No. 9/10, 1941, s. 32; Aynı yazar, “Pırviyat regulatsionen plan na
Sofiya ot 1879 god.”, Godişnik na Sıyüza na Bılgarskite injeneri i arhitekti”, god. VIII, 1941, s. 64-76’dan
nakleden Dikov, a.g.e., s. 10; Jéléva-Martins, “Les Traits communs et spécifiques…”, p. 140; Dobrina
Jeleva-Martins, “Gradoustroystveno planirane i istoriçeski kontekst”, İstoriçesko Bıdeşte, No. 1-2, 2005,
s. 96-110; Atanas Kovaçev, Zelenata sistema na Sofiya: Urbanistiçni aspekti, Pensoft, Sofiya 2005, s. 61-64;
Lüdmil Mihayloviç, Petır Terziev, Petır Dikov, İzmnenie na obşt ustroystven plan na stoliçna obştina, Sofiya
2009, s. 2; “Sofiya-127 Godini Stolitsa. Gradoustroystvo i arhitektura: Gradoustroystvena evolutsiya”,
http://www.sofia.bg/history.asp?lines=1771&nxt=1&update=all, Sofya Belediyesi web sitesi, son
güncelleme, 2006, son erişim: 24.04.2010; Yerolympos, a.g.m., s. 249.
42
Mihayloviç, Terziev, Dikov, a.g.e., s. 3; “Gradoustroystvo i arhitektura: Gradoustroystvena
evolutsiya”, http://www.sofia.bg/history.asp?lines=1771&nxt=1&update=all
43
Mihaylov, ‘‘Pırviyat plan’’, s. 32; Aynı yazar, ‘‘Pırviyat regulatsionen plan na Sofiya ot 1879
god.’’, s. 64-76’dan nakleden Dikov, a.g.e., s. 11; Lory, a.g.e., s. 102.
44
Mihaylov, ‘‘Pırviyat regulatsionen plan na Sofiya ot 1879 god.’’, s. 64-76’dan nakleden Dikov, a.g.e., s. 11.
SOFYA’DA OSMANLI MİMARİ MİRASININ TASFİYESİ (1878-1908) 121
Sofya’da Osmanlı eserlerinin yıkımı geçici Rus idaresi döneminde (3 Ocak 1878-
1879 Temmuz) başladı. Sofya’nın Rusların eline geçmesinden sonra P. Alabin, Rus
komiseri Dondukov tarafından Sofya valiliğine atandı. 10/22 Şubat 1878’de Manolaki
Taşev belediye başkanlığına seçildi.48 3/15 Mayıs 1878’de şehir mimarı tayin edilen
ve sokakları ıslah ve şehri temizleme görevi verilen Anton Kolar, 1878 Ağustos ve
Eylül aylarında 3106 haneli Sofya’da “kendi kendine yıkılma tehlikesi olan” 870 Türk
evini yıktı ve şehrin doğu ve güney mahalleleri harabeye döndü.49 Metruk Türk evleri
içinde yalnızca subay ve memurlara tahsis edilen nispeten iyi durumdakiler yıkımdan
kurtuldu. Yasak olmasına rağmen Rus askerleri ve Bulgarlar Türk evlerini 1878-79
kışında yakacak odun temini için kullanıyorlardı.50 Yukarıda belirtildiği üzere söz
konusu hanelerin 1369’unun Türklere ait olduğu ve Türk nüfusun 5000 dolayında
olduğu göz önüne alındığında savaş nedeniyle terk edilen Türk evlerine yönelik
tahribatın boyutu ürkütücüdür.
45
Jéléva-Martins, “Les Traits communs et spécifiques…”, p. 141.
46
Mihaylov, “Pırviyat regulatsionen plan na Sofiya ot 1879 god.”, s. 64-76’dan nakleden Dikov,
a.g.e., s. 12; Mihayloviç, Terziev, Dikov, a.g.e., s. 3; “Gradoustroystvo i arhitektura: Gradoustroystvena
evolutsiya”, http://www.sofia.bg/history.asp?lines=1771&nxt=1&update=all
47
Yerolympos, a.g.m., s. 249; Zheleva-Martins & Farkov, a.g.m., s. 79-80; Jéléva-Martins, “Les
Traits communs et spécifiques…”, p. 140.
48
Mihaylov, ‘‘Pırviyat plan’’, s. 32; Aynı yazar, ‘‘Pırviyat regulatsionen plan na Sofiya ot 1879
god’’., s. 64-76’dan nakleden Dikov, a.g.e., s. 10.
49
Aynı yer; Lory, a.g.e., s. 100; Yerolympos, a.g.m., s. 248.
50
Lory, a.g.e., s. 100; Mihaylov, ‘‘Pırviyat regulatsionen plan na Sofiya ot 1879 god’’, s. 64-76’dan
nakleden Dikov, a.g.e., s. 13.
122 AŞKIN KOYUNCU
sayısı onu aşmıştı.51 Aynı kış, büyük camilerden 8’i ve küçük camilerin çoğu yıkıldı.52
1879 yılında Sofya’da ayakta kalan cami sayısı 14’tü. Bunlardan 13’ü bu durumu,
büyük bina yokluğundan askeri amaçlara tahsis edilmesine borçlu idi. Diğeri ise harap
haldeki Banya Başı Camisiydi.53
Çamurla baş edebilmek için Sofya sokakları 1900 yılına doğru Macaristan’dan ithal
edilen sarı kesme kaldırım taşları ile döşendi. Sofya belediyesi daha önce kaldırım taşı
ihtiyacının bir bölümünü Müslüman mezarlıklarından temin ediyordu. Altın yaldızlı,
mermer kitabeli sayısız Müslüman mezartaşı, Lory’nin tabiri ile “merhametsizce”
kaldırım yapımında kullanılmıştı.59 Yıkılan mezarlıklara karşılık olarak Sofya belediyesi
şehir dışında Musevi, Katolik ve Müslümanlar tarafından birlikte kullanılmak üzere üç
parçalı bir mezarlık tahsis etmişti.60
59
Lory, a.g.e., s. 104-105.
60
BOA, A.MTZ.04, No. 100/15, lef 1, 2 (21 Rebiülahir 1321/18 Temmuz 1903); BOA, Yıldız,
Mütenevvî Mâruzât Evrakı (Y.MTV), No. 256/91 (12 Şubat 1319/25 Şubat 1904). 1903 itibariyle
Müslüman Mezarlığı duvarla çevrili olmadığı için mezartaşları kırılmış ve hayvanlara mera ve
arabalara yol olmuştu. (Aynı yer).
61
A. İşirkov, Grad Sofiya: Prez XVII vek, Tsarska Pridvorna Peçatnitsa, Sofiya 1912, s., 22-30;
Nazırska, a.g.e., s. 74.
62
Bilal N. Şimşir, Bulgaristan Türkleri, Bilgi Yayınevi, Ankara 1986, s. 34.
63
Jireçek, a.g.e., s. 27; İşirkov, a.g.e., s. 22; Lory, a.g.e., s. 106; BOA, Y.EE, No. 136/24, lef 1 (26
Mayıs 1318/ 8 Haziran 1902); Dikov, a.g.e., s. 42, 132, 146. Ayverdi (a.g.e., s. 97), bu camiyi Beylerbeyi
ve Çelebi Camisi adlarıyla iki farklı cami imiş gibi kaydetmiş ise de gerçekte Çelebi Camisi, Rumeli
beylerbeyi sarayına bitişik olduğu için Beylerbeyi Camisi adı ile de anılmaktaydı (bkz. İşirkov, aynı yer).
Nazırska, bu camiyi Beylerbeyi Camisi olarak kaydetmekte ve 1879 yazında yıkıldığını belirtmektedir
(a.g.e., s. 74).
64
BOA, A.MTZ.04, No. 7/9, lef 6 (31 Mart 1297/12 Nisan 1881); BOA, A.MTZ.04, No. 18/98, lef
28 (25 Ocak 1881).
124 AŞKIN KOYUNCU
(Sungurlar) Camisi ve Ali Ağa Camisi ve 1885’de ise Kuru Çeşme Camisi yıkıldı.65
Öte yandan Saat Kulesi de 1882’de yıkıldı.66 Sofya’da 1882 Temmuzu itibariyle ibadet
edilebilen tek cami Banya Başı Camisi idi.67
65
Dikov, a.g.e., s. 2, 131-138, 157-169. Bu camilerden Kün, Lüleli, Çukur, Müseli, Hüsrev, Zafir,
Deve Bayır ve Ali Ağa Camileri Sofyalı Hocazâde Es-Seyd Mehmed Hüsnü Efendi’nin 1902’de
hazırladığı listede yer almamaktadır.
66
Dikov, a.g.e., s. 146.
BOA, Hâriciye, Tercüme Odası, (HR.TO), No. 382/51 (21 Temmuz 1882); BOA, A.MTZ.04,
67
Başı Camisine bitişik Türk hamamı ile Ahi Murad Vakfı hamamının ayakta olduğu
anlaşılmaktadır. Ali Ferruh Bey’e göre Sofya belediyesi, adlî makamların yardımı ile
sokakların genişletilmesi ve kısmen de yıkılmaya yüz tuttukları bahane ve iddiasıyla
İslam vakıflarını teker teker zapt ve tahrip etmiştir.72 1884 yılında Sofya’dan geçen
Emil De Laveleye ancak 8-9 tane cami görmüş ve onların da çoğu 1884 Martında
dinamitle havaya uçurulmuştur.73 Bu durumda ilk altı yıl içinde Banya Başı Camisi
hariç bütün Sofya camilerinin bir şekilde tasfiye edildiğini söyleyebiliriz.
Sofya camileri bir yandan Avrupa tarzı bir şehir inşası uğruna yıkılırken, öte
yandan bazı camilerin kiliseye çevrildiği görülmektedir. 1882 yılı Ağustos ayında
Maliye Nazırı Grigor Naçoviç, hali hazırda cephanelik olarak kullanılan Kara
Cami’nin (Sofu Mehmet Paşa Camisi/İmaret Camisi) eskiden Sv. İliya Manastırı
olduğu iddiasıyla kiliseye tahvilini istedi. Sofya Kilise İdare Meclisi ve Bulgar halk
da bir takım efsanelere dayalı olarak Gül, Siyavuş Paşa, Fethiye, Sungur(lar) ve Kuru
Çeşme Camilerinin sırasıyla eskiden Sv. Georgi, Sv. Sofiya, Sv. Dimitır, Sv. Sv. Petır
ve Pavel ve Sv. Georgi kiliseleri oldukları iddiasıyla kiliseye çevrilmeleri için hükümete
dilekçeler yağdırıyordu.77 Bunlardan “Sv. Georgi” Kilisesi (4. yüzyıl), II. Bayezid
döneminde 16. yüzyıl başlarında Gül Camisine, Sofya’ya adını veren “Sv. Sofia”
Kilisesi (6. yüzyıl) ise 16. yüzyıl sonlarında Siyavuş Paşa Camisine tahvil edilmişlerdi.78
72
BOA, Y.EE, No. 136/24, lef 2 (13 Cemaziyelevvel 1320/17 Ağustos 1902); BOA, A.MTZ.04, No.
107/38, lef 5 (13 Cemaziyelevvel 1320/17 Ağustos 1902); İpşirli, a.g.m., s. 688.
73
Lory, a.g.e., s. 109.
74
Mahmut Paşa Camisi, halen Ulusal Arkeoloji Müzesi olarak kullanılmaktadır.
75
Lory, a.g.e., s. 106, 107.
76
Günümüzde Mahmut Paşa Medresesinin bulunduğu yerde 1924 yılında inşa edilen Bulgar
Milli Bankası yükselmektedir. (Ayverdi, a.g.e., s. 104).
77
Nazırska, a.g.e., s. 72. Ancak, bu tür hadiseler sadece Sofya’ya mahsus değildi. Mesela,
Razgrad Bulgarları da 16. yüzyılda şehrin kurucusu İbrahim Paşa tarafından yaptırılan Razgrad’daki
İbrahim Paşa Camisi’nin eskiden kilise olduğu iddiasıyla aslına çevrilmesini istiyorlardı. (Nazırska, aynı
yer).
78
Machiel Kiel, Art and Society of Bulgaria in the Turkish Period, Van Gorcum, Assen, Maastricht 1985,
s. 171; Lory, a.g.e., s. 106.
126 AŞKIN KOYUNCU
Fethiye Camisi’nin ismi de fetih sembolü olarak camiye çevrilmiş bir kilise olabileceği
hissi uyandırmaktadır. Jorjeta Nazırska,79 Kuru Çeşme Camisi’nin 1883 yılında
kiliseye tahvil edilmesine karar verildiğini belirtiyor ise de Sofyalı Hocazâde Es-Seyd
Mehmed Hüsnü Efendi’nin hazırladığı listeden Fethiye ve Sungurlar80 camileriyle
birlikte yıkıldığı anlaşılmaktadır.81 Yanındaki medresesi ve minaresi yıkılarak hükümet
tarafından el konulan Gül Camisi, önce “Balkanski Sokol” adlı jimnastik cemiyetine
verilmiş, ardından ecza deposu olarak kullanılmış, 1893 yılında ölümünden sonra naaşı
Sofya’ya getirilen Prens Aleksandır Battenberg’e Bâbıâli’nin karşı çıkmasına rağmen
1898 yılına kadar mozole ittihaz edildikten sonra nihaî olarak Sv. Georgi Kilisesine
dönüştürülmüştür.82 1818 depreminde mihrabı, 1858 depreminde minaresi yıkılan ve
harabeye dönen Siyavuş Paşa Camisi83 ise 1878’den sonra metruk kalmış ve bir aralık
odun deposu olarak kullanılmıştır.84 Siyavuş Paşa Camisi uzun süren kapalılık ve kısmî
restorasyondan sonra 1900 yılında kiliseye tahvil edilerek ibadete izin verilmiş85 ve
1906 yılında Sv. Sofia adıyla takdis edilmiştir.86
San Stefano Oteli olarak kullanılan binanın arkasına düşen ve hali hazırda yıkılmış olan Hacı
Bayram Hamamının bitişiğinde olduğunu belirtmektedir. (a.g.e., s. 23). Ayverdi, bu iki camiyi ayrı
ayrı kaydetmiştir. (a.g.e., 97-99).
81
BOA, Y.EE, No. 136/24, lef 2 (13 Cemaziyelevvel 1320/17 Ağustos 1902); İpşirli, a.g.m., s. 695.
Dikov, Kuru Çeşme Camisi’nin 1885’te yıkıldığını belirtmektedir. (a.g.e., s. 159).
Jireçek, a.g.e., s. 17; İşirkov, a.g.e., s. 21; BOA, Y.A.HUS, No. 285/28 (17 Cemaziyelevvel 1311/26
82
Kasım, 1893). Sofyalı Hocazâde Es-Seyd Mehmed Hüsnü Efendi’nin 1902’de hazırladığı listede Gül
Camisinin Bulgar idaresinde olduğu belirtiliyor ise de kiliseye tahvili hakkında bilgi yoktur. [BOA,
Y.EE, No. 136/24, lef 1 (26 Mayıs 1318/ 8 Haziran 1902); İpşirli, a.g.m., s. 699].
83
İşirkov, a.g.e., s. 20.
84
Lory, a.g.e., s. 106, 107.
85
Bulgaristan Komiseri Ali Ferruh Bey’in Kara Cami’nin kiliseye tahvili meselesi ile ilgili olarak
Sadârete gönderdiği 31 Mart, 4 Nisan ve 6 Ağustos 1902 tarihli raporlardan Moskova Sokağında
bulunan komiserlik binasının karşısındaki Siyavuş Paşa Camisi’nin 1900 yılında kiliseye çevrildiği ve
içinde iki yıldır her gün ibadet edildiği anlaşılmaktadır. [BOA, A.MTZ.04, No. 16/2, lef 10 (31 Mart
1902); BOA, A.MTZ.04, No. 16/2, lef 16 (4 Nisan 1902); BOA, A.MTZ.04, No. 80/38, lef 4 (31 Mart
1902); BOA, A.MTZ.04, No. 80/45, lef 3 (2 Cemaziyelevvel 1320/6 Ağustos 1902)]. Sofyalı Hocazâde Es-
Seyd Mehmed Hüsnü Efendi, caminin kilise yapıldığını ve fakat 1902 itibariyle harap durumda olduğunu
belirtmektedir. (BOA, Y.EE, No. 136/24, lef 1 (26 Mayıs 1318/ 8 Haziran 1902). Yüzyılın başlarında
Sofya’yı ziyaret eden John F. Fraser’ın, mabet harabe halde olduğu halde Bulgarların içeriye girip ibadet
ettikleri şeklindeki beyanı belgeleri teyit etmektedir. ( John Foster Fraser, Pictures from the Balkans, Cassell
and Co., London 1906, s. 68).
86
Lory, a.g.e., s. 106.
87
Geniş bilgi için bkz. Meral Bayrak (Ferlibaş), “Sofya’da XVI. Yüzyıla Ait Bir Vakıf Örneği: Sofu
SOFYA’DA OSMANLI MİMARİ MİRASININ TASFİYESİ (1878-1908) 127
Mehmed Paşa Külliyesi ve Camiden Kiliseye Çevrilmiş Bir Mabedin Hikayesi”, Türk Kültürü İncelemeleri
Dergisi, S. 19, 2008, s. 1-35; Aşkın Koyuncu, “Sofya’daki Sofu Mehmed Paşa Camisi (Kara Cami)’nin
Kiliseye Dönüştürülmesi”, Uluslararası Balkanlarda Türk Varlığı Sempozyumu- II, Bildiriler, C. II, 13-15 Mayıs
2010, Celal Bayar Üniversitesi, Süleyman Demirel Kültür Merkezi, Manisa, Yay. Haz. Ünal Şenel, Celal
Bayar Üniversitesi Matbaası, Manisa 2010, s. 129-146.
88
Nazırska, a.g.e., s. 72; İsmail Eren, “Mimar Sinan’ın Sofya’da Bilinmeyen Eseri”, Belgelerle Türk
Tarihi Dergisi, S. 8, 1968, s. 69; Keskioğlu, a.g.m., 314; Keskioğlu-Özaydın, a.g.m., s. 121; Bayrak (Fer-
libaş), a.g.m., s. 28. Buna karşılık Zara Kostova, kaynak belirtmeksizin vakıf gelirlerinin azalmasından
dolayı daha bağımsızlık öncesinde Kara Cami’nin ibadethane olarak fonksiyonunun durduğunu ve
Osmanlı zamanında askeri depo olarak kullanılmaya başlandığını belirtmektedir (Zara Kostova, “Ca-
miyata ‘Sofu Mehmed Paşa’ i prevrıştaneto i v tsırkva”, Azize A. Yasa - Zeynep Zafer (Ed.), Balkanlarda
Kültürel Etkileşim ve Türk Mimarisi Sempozyumu, Şumnu, 17-19 Mayıs 2000: Bildiriler, C. 1, Atatürk Kültür
Merkezi Başkanlığı Yayınları, Ankara 2001, s. 431).
89
Semavi Eyice, “Bosnalı Mehmed Paşa Camii”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 6, İstanbul 1992, s.
306; Cambazov, a.g.t., 215.
90
Uzun süre hapishane olarak kullanılan Sofu Mehmet Paşa Medresesi 1928’de yıkılmış ve yerine
İçişleri Bakanlığı binası yapılmıştır. (Eren, a.g.m., s. 69; Keskioğlu, a.g.m., s. 314; Keskioğlu-Özaydın,
a.g.m., s. 121; Cambazov, a.g.t., s. 197).
91
Kostova, a.g.t., s. 431-432. Zara Kostova, Sultan II. Abdülhamid’in caminin kiliseye dönüş-
türülmesine karşı çıkarak Sofya’daki temsilcisi vasıtası ile Bulgar hükümetine baskı yapması üzerine
1899’da bu düşünceden vazgeçildiğini ve Hâriciye Nazırı Todor İvançov’un inşaat komitesine yeni
bir kilise yapılmasını teklif ettiğini ve Sultanın külliyetli para yardımı vaadinde bulunduğunu be-
lirtmektedir (a.g.t., s. 432). İsmail Eren de Bulgar kaynaklarına dayanarak Sultan II. Abdülhamid’in
camiye dokunulmaması karşılığında yeni bir kilisenin inşası için külliyetli para teklifinde bulun-
duğunu, diplomatik müdahalelerle adaptasyon işleri geçici olarak durduruldu ise de kesin sonuç
alınamadığını belirtmektedir [Eren, a.g.m., s. 69; Bayrak (Ferlibaş), a.g.m., s. 31]. Fakat, Bulgaristan
Komiserliği ile Bâbıâli arasında yapılan yazışmalardan Bâbıâli’nin ve Sultan II. Abdülhamid’in
ancak Ali Ferruh Bey’in komiserliğe atanmasından sonra 22 Mart 1902’de caminin kiliseye çevril-
128 AŞKIN KOYUNCU
Ancak, onun bu tasavvuru uzun süre hayata geçirilemedi. Petko Karavelov, dördüncü
kez başbakan (reis-i nüzzar) olduktan sonra (5/18 Mart 1901) bu projeyi bizzat ele
alarak Kara Cami’nin kiliseye çevrilmesi sürecini başlattı. 27 Mayıs/9 Haziran
1901 tarihinde Başbakan Karavelov, Adliye Nazırı Aleksandır Radev, Savunma
Bakanı Stefan Paprikov’un da hazır bulunduğu törende Sofya metropoliti Parteniy’in
inşaatı takdis etmesiyle Pomerantsev’in hazırladığı dönüşüm planına uygun olarak
rekonstrüksiyon çalışmalarına başlandı.92 Caminin kitabesi inşaat faaliyetinden önce
sökülerek arkeoloji müzesine (Mahmud Paşa Camisi) kaldırıldı. Yordan Milanov ile
Petko Momçilov tarafından yürütülen proje gereği binanın ana gövdesi ve 22 metre
yüksekliğindeki büyük kubbesi korundu. Mihrabın bulunduğu Güneydoğu duvarı
delindi. Binaya çan kulesi, narteks, dört köşeye birer kubbe eklendi ve binanın iki
tarafına kemerli iki kapı açıldı.93 Ayrıca, son cemaat yeri yıkıldı ve kubbe kasnağında
Bizans mimarisini andıran dalgalı bir saçak hattı altına bir dizi pencere yapıldı.
Böylece caminin dış mimarisi tamamen değiştirilmiş ve adeta bir kılıf içine alınarak
yeni bir şekle sokulmuştu (Bkz. Resim 11). Buna karşın iç mekânda Türk mimarisine
ait unsurlar tamamen yok edilememişti.94
mesi planından haberdar olduğu ve Necip Melhame’nin komiserliği sırasında (1898-1902) bu konuda
herhangi bir girişimde bulunmadığı anlaşılmaktadır. (Koyuncu, a.g.t., s. 136.)
92
Kostova, a.g.t., s. 433; Cambazov, a.g.t., s. 197.
93
Kostova, a.g.t., s. 433.
94
Eyice, a.g.m., s. 305-306; Bayrak (Ferlibaş), a.g.m., s. 29; Koyuncu, a.g.t., s. 136.
95
BOA, A.MTZ.04, No. 16/2, (22 Mart-5 Temmuz 1902); BOA, A.MTZ.04, No. 44/75 (tt.1903); BOA,
Y.A.HUS, No. 426/46 (22 Mart 1902); BOA, Y.A.HUS, No. No. 426/86 (31 Mart 1902); BOA, (Y.PRK.
MK, No. 11/21 (22 Mart 1902).
SOFYA’DA OSMANLI MİMARİ MİRASININ TASFİYESİ (1878-1908) 129
96
BOA, Bulgaristan İradeleri (Bİ) No. 1448 (22 Zilhicce 1319/1 Nisan 1902); BOA, A.MTZ.04,
No. 16/2 (5 Temmuz 1902); BOA, A.MTZ.04, No. 44/75 (1897-1903); BOA, A.MTZ.04, No. 80/80,
(31 Ağustos 1902); BOA, A.MTZ.04, No. 87/32 (17 Ocak 1903); BOA, A.MTZ.04, No. 87/43 (25 Aralık
1902); BOA, A.MTZ.04, No. 88/111 (25 Şubat 1903); BOA, A.MTZ.04, No. 90/42 (22 Mart 1903); BOA,
A.MTZ.04, No. 94/12 (9 Mayıs 1903); BOA, A.MTZ.04, No. 102/22 (25 Temmuz 1319/ 7 Ağustos 1903);
BOA, A.MTZ.04, No. 103/2 (12 Eylül 1903); BOA, Y.A.HUS, No. 426/46 (22 Mart 1902); No. 426/86
(31 Mart 1902); BOA, Y.MTV, No. 230/48 (17 Mayıs 1902); BOA, Y.PRK.MK, No. 11/21 (22 Mart
1902); BOA, Y.PRK.MK, No. 14/122 (25 Temmuz 1319/ 7 Ağustos 1903). Geniş bilgi için bkz. Koyuncu,
a.g.t., s.137-142.
97
BOA, HR.TO, No. 382/51 (21 Temmuz 1882); BOA, A.MTZ.04, No. 2/2, lef 22, 23 (21 Temmuz
-24 Ağustos 1882).
98
BOA, A.MTZ.04, No. 24/39, lef 154, 155 (31 Ekim - 6 Aralık 1886).
99
BOA, A.MTZ.04, No. 24/39, lef 206, 207 (12 Ekim - 5 Kasım 1890).
100
BOA, Y.MTV, No. 256/91 (12 Şubat 1319/25 Şubat 1904).
130 AŞKIN KOYUNCU
tarafından reddedildi. Sadık Paşa, vaktiyle 46 cami bulunan Sofya’da kalan tek cami
olan Banya Başı Camisi’nin, İstasyon Caddesi’ne bağlanan Maria Luisa Caddesi’nde
olması dolayısıyla, Sofya’ya gelen Avrupalı seyyah ve ziyaretçilerin en başta dikkatini
çeken bir İslam eseri olması yüzünden yıkılmak istendiği kanaatindeydi.101 Bâbıâli’nin
tepkisi daha sert oldu. Bâbıâli, “Sofya’da mevcut olan 46 camiden 45’i ya kilise veyahut müze
gibi mebâniye tahvil ve kısm-ı küllisi dâire-i belediyece plana tesadüf ettirilerek hedm ve tahrip edildiği
halde her nasılsa şimdiye kadar mevcudiyetini muhafaza edebilmiş olan Banya Başı Camisi’nin
de şimdi banyoya kalb edilmek istenilmesinin… âsâr-ı kadîme-i İslamiyeden birinin bile Sofya’da
bulunmasının arzu edilmemesinden kaynaklandığı” beyanı ve üstü kapalı bir mütekabiliyet
tehdidi ile Bulgaristan Kapıkethüdası Grigor Naçoviç’e bir nota verdi.102 Böylece
Bâbıâli’nin ve Sadık Paşa’nın girişimleri sonucu Banya Başı Camisi bir kez daha
yıkılmaktan kurtuldu. Sofya belediyesi camiye dokunmaksızın Türk hamamını yıkarak
kaplıca inşaatını 1908-1913 yıllarında tamamladı. Öte yandan, caminin imam ve
müezzini ile Bali Efendi103 türbedarına Bâbıâli’den maaş ödeniyordu.104 1915-1917
yıllarında Osmanlı Evkaf Nezaretinin tahsis ettiği 15.000 lira ile cami tamir edildi. Bu
esnada minarenin şekli değiştirilerek boyu kısaltıldı ve somaki mermerden yapılmış eski
minberi yenilendi.105 Son olarak Osmanlı hükümeti tarafından 1917’de kubbelerinin
yenilenmesi için 36 ton kurşun gönderildi.106 Banya Başı Camisi günümüzde de
mevcudiyetini muhafaza etmektedir.
101
BOA, Y.PRK.MK, No. 21/123, (16 Mayıs 1322/29 Mayıs 1906).
102
BOA, A.MTZ.04, No. 142/95, lef 1-8 (14-21 Haziran 1890).
Bağımsızlıktan hemen sonra Bulgarlar tarafından tahrip edilen ve bakımsızlıktan harap du-
103
rumda olan Knyajevo’daki Bali Efendi Türbesi, 1901 yılında Sultan Abdülhamid tarafından tamir
ve tezyin ettirildi. 6 Haziran 1901’de Komiserlik heyeti, Sofya müftüsü, Sobranya İslam azası ve bazı
zevâtın katılımıyla türbenin açılışı yapıldı. [BOA, Y.A.HUS, No. 416/64 (6,8 Haziran 1901); BOA,
A.MTZ.04, No. 70/34 (6 Haziran 1901)].
104
BOA. Y.MTV, No. 168/37 (25 Eylül 1313/7 Ekim 1897); BOA, A.MTZ.04, No. 24/39, lef
154, 155 (31 Ekim - 6 Aralık 1886); BOA, A.MTZ.04, No. 48/68, lef 1, 2 (23, 26 Eylül 1897); BOA,
A.MTZ.04, No. 49/22, lef 1, 2 (2-6 Ekim 1897); BOA, A.MTZ.04, No. 49/46 (14 Ekim 1897).
105
Keskioğlu, a.g.m., s. 315.
106
BOA, Meclis-i Vükelâ (MV), 210/35 (19 Teşrinisani 1333/ 19 Kasım 1917).
SOFYA’DA OSMANLI MİMARİ MİRASININ TASFİYESİ (1878-1908) 131
Sonuç
bir yaklaşımla asırlar boyu tembellikleriyle ülkeyi lekeleyen Türklerin Rus ordusu ile
güneye sürülmesinden sonra gelen bağımsızlığın Bulgarlara hangi hammaddeden
mamul olduklarını (Batıya) gösterme fırsatı verdiğini belirtir.111
Ali Ferruh Bey ise Sofya’da Osmanlı eserlerinin yok edilmesini Bulgaristan
“hükümet ve ahali-i Hıristiyaniyyesinin fıtraten mütehallik oldukları nankörlük, taassub ve yağma”
eseri olarak görür.112 A. İşirkov’un, Sofya ile ilgili olarak 1912’de sarf ettiği “Yunanlıları
bizim eserlerimizi tahrip etmiş olmaları yüzünden kınamak için yeteri kadar kelime bulamayan
bizler, kendimiz, Türk eserlerini fanatik bir çılgınlıkla yıktık”113 şeklindeki sözleri Sofya’nın
modernleşme sürecinin ilk hamlesini özetlemektedir.
111
Fraser, a.g.e., s. 66-68; Jezernik, a.g.m., 217; aynı yazar, a.g.e., s. 277.
BOA, Y.EE, No. 136/24, lef 2 (13 Cemaziyelevvel 1320/17 Ağustos 1902); BOA, A.MTZ.04, No.
112
107/38, lef 5 (13 Cemaziyelevvel 1320/17 Ağustos 1902); İpşirli, a.g.m., s. 690.
113
İşirkov, a.g.e., s. 2; Mijatev, a.g.m., s. 291.
SOFYA’DA OSMANLI MİMARİ MİRASININ TASFİYESİ (1878-1908) 133
EKLER
114
http://www.bgimages.org/bg/gradove/sofia/sofia%20karta1912sm.jpg, Son erişim: 30 Temmuz 2010.
SOFYA’DA OSMANLI MİMARİ MİRASININ TASFİYESİ (1878-1908) 135
KAYNAKÇA
I. Arşivler
Aretov, Nikolay, “The Rejected Legacy”, Raymond Detrez, and Barbara Segaert
(Eds.), Europe and the Historical Legacies in the Balkans, P.I.E. Peter Lang, Bruxelles
2008, pp. 69-79.
Aydın, Mahir, Osmanlı Eyaletinden Üçüncü Bulgar Çarlığına, Kitabevi, İstanbul 1996.
Aydın, Mahir, Şarki Rumeli Vilayeti, Türk Tarih Kurumu, Ankara 1992.
Ayverdi, Ekrem Hakkı, Avrupa’da Osmanlı Mimari Eserleri: Bulgaristan, Yunanistan,
Arnavutluk, Cilt 4, İstanbul Fetih Cemiyeti, İstanbul 1982.
Bayrak (Ferlibaş), Meral, “Sofya’da XVI. Yüzyıla Ait Bir Vakıf Örneği: Sofu Mehmed
Paşa Külliyesi ve Camiden Kiliseye Çevrilmiş Bir Mabedin Hikayesi”, Türk
Kültürü İncelemeleri Dergisi, S. 19,2008, s. 1-35.
Cambazov, İsmail, “Sofya’da Bugünkü Osmanlı Mimari Eserleri”, Azize A. Yasa -
Zeynep Zafer (Ed.), Balkanlarda Kültürel Etkileşim ve Türk Mimarisi Sempozyumu,
Şumnu, 17-19 Mayıs 2000: Bildiriler, C. 1, Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı
Yayınlan, Ankara 2001, s. 189-220.
Dikov, Diko Mihaylov, Gradoustroystvo, bit, raztitelnost i gradini v Sofiya: Fakti, belejki i
komentari po iztoçnitsi ot 17-20 vek, Informa print, Burgas 2010.
Eren, İsmail, “Mimar Sinan’ın Sofya’da Bilinmeyen Eseri”, Belgelerle Türk Tarihi Dergisi,
S. 8, 1968, s. 66-70.
Ersoy, Neriman, Bulgaristan Prensliğinde Türk Emlâki (1878-1908), İstanbul Üniversitesi,
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 1996.
Eyice, Semavi, “Bosnalı Mehmed Paşa Camii”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 6, İstanbul
1992, s. 305-306.
Fraser, John Foster, Pictures from the Balkans, Cassell and Co., London 1906.
İpşirli, Mehmet, “Bulgaristan’daki Türk Vakıflarının Durumu (XX. Yüzyıl Başları)”,
Belleten, C. LIII, S. 207-208, 1989, s. 679-707.
İşirkov, A., Grad Sofiya: Prez XVII vek, Tsarska Pridvorna Peçatnitsa, Sofiya 1912.
SOFYA’DA OSMANLI MİMARİ MİRASININ TASFİYESİ (1878-1908) 143