You are on page 1of 3

MÜHMEL

z. Zikredildiği yere ve mensup olduğu BİBLİYOGRAFYA :


MÜHMEL Müsned, I, 338; Müslim, "Bi.rr", 96; Zehebl,
tabakaya bakılarak. Senedin sahabe taba-
( Jc+c.ll) kasında sadece "Abdullah" dendiği zaman
A'lamü'n-nübela', XVIII, 290; XIX, 150; Zeynüd-
din el-lraki, el-El{iyye (nşr. Muhammed b. Hüse-
Ayırt edici kimliğibelirtilmeyen ravi Abdullah b. Mes'Gd kastedilir. Selerne b. yin ei-Iraki ei -Hüseynl). Beyrut, ts. (Darü'l-kütü-
anlamında hadis terimi. Süleyman'a göre Abdullah isminden Mek- bi'l-ilmiyye). lll, 212-215; İbn Hacer, Hedyü's-
L _j
ke'de Abdullah b. Zübeyr, Medine'de Ab- sarf (nş r. Muhibbüddin ei-Hatlb v.d~r.). Beyrut,
ts. (Darü'l-ma'rife). s. 222-245; Süyı1tl, Tedrfbü 'r-
İhmiU masdanndan türeyen mühmel dullah b. Ömer, KGfe'de Abdullah b. Mes-
ravf (nşr. Abdü lvehhab Abdüllatlf), Beyrut 1409/
kelimesi sözlükte "ihmal edilmiş , terke- 'Gd, Basra'da Abdullah b. Abbas, Horasan'- 1989, ll, 323-327; Radıyyı1ddin İbnü'\-Hanbefl. f<:af-
dilmiş" anlamına gelir. Terim olarak ismi, da Abdullah b. Mübarek anlaşılır. Ebu Ya'- vü'l-eşer {i şa[u i 'ulümi'l-eşer (nşr. Abdü lfettah
künyesi, lakabı ya da nisbesi başka ravi la el-Halill'ye göre Basralılar Abdullah de- EbO Gudde). Beyrut 1408, s. 104-106; Ali el-Ka-
rl. Şerf:ıu Nui).beti'l-fiker, İstanbul 1327, s. 71 ,
veya ravilerin ismi, künyesi, lakabı yahut yince Abdullah b. Amr b. As'ı, Mekkeliler
205, 223, 224; Keşfü'?-?unün, 1, 470; ll, 1812;
nisbesine benzediği halde kimliği açık bir Abdullah b. Abbas'ı , KOfeliler Abdullah b. Zafer Ahmed et-Tehanevl. f<:ava'id fi 'ulümi'l-/:ıa­
şekilde belirtilmeyen raviyi ifade eder. Mes'Gd'u, Medineliler Abdullah b. Ömer'i dfş (nşr. Abdülfettah EbG Gudde). Beyrut 1392/
Mühmel tabiri ayrıca "senedinde mühmel kastederler. Nadr b. Şümeyl'e göre ise Ab- 1972, s. 45; Sezgin, GAS, I, 141; Mahmud et-Tah-
bir ravi bulunan hadis, birçok isim ve sı­ han. Teysfru mustalaf:ıi 'l-/:ıadfş, İstanbul , ts. (Der-
dullah adıyla Şamlılar Abdullah b. Amr b.
saadet), s. 212-213; Muhammed b. Türki et-Tür-
fatı bulunduğu ve bunlardan biriyle meş­ As'ı , Medineliler Abdullah b. Ömer'i ifade ki, "Temy1zü'l-mühme1 mine's-Süfyil.neyn", Me-
hur olduğu halde meşhur olmayan bir is- ederler. Bazı Mısırlılar'ın Abdullah dedik- celletü Cami'ati 'l-lmam Muf:ıammed b. Su'ad
miyle zikredilen kimse, yazılışları birbirine lerinde Abdullah b. Amr b. As'ı kastettik- el-İslamiyye, sy. 33, Riyad 1422/2001 , s. 131-
benzeyen ve aralarında sadece nokta far- 263. ~
leri bilinmektedir (SüyGtl, II, 326-327) IJ!I!WJ ABDULLAH AYDINLI
kı bulunan harflerden noktasız olan harf"
3. Mühmel ismin geçtiği rivayetler ara-
gibi manalara da gelir. Hadis kitaplarının
sında karşılaştırma yapılarak. Rivayetler-
ı -,
hemen hepsiride mühmel ravilerle karşı­ MÜHR-i HÜMAYUN
den birinde mühmel olarak zikredilen bir
laşmak mümkündür. Bunun başlıca sebe- (bk. MÜHÜR).
ravinin kimliği başka rivayetlerde açıkça L _j
bi hadisin rivayet edildiği dönemlerde bu
belirtilmiş olabilir. Mesela Ahmed b. Han-
isimlerin ilim çevrelerinde bilinmesidir.
bel'in eJ-Müsned'inde geçen bir rivayette ı -,
Hadislerde geçen mühmel raviler bir- (I. 338) Şu'be b. Haccac'ın hocası diye ge- MÜHR-i NÜBÜWET
kaç yolla bilinir. 1. Raviyi zikreden kimse- çen EbG Hamza'nın Ebu Hamza el-Kas- (bk. NÜBÜVVET MÜHRÜ).
ye veya raviye ve hocasına bakılarak. Me- L _j
sab olduğu aynı hadisin Müslim'deki riva-
sela bazı alimierin tesbitine göre hadis ha-
fızları Süleyman b. Harb ve Arim el-Basri,
yetinden ("Birr", 96) anlaşılmaktadır. Müh-
ı -,
mel isim bu yollardan biriyle tayin edile- MÜHR-i SÜLEYMAN
"Hammad" ismiyle Hammad b. Zeyd'i kas-
mezse karlnelere ve zann-ı galibe göre ka- (.:ı~*')
tederler. Ebu Selerne et-TebGzekl, Affan
rar verilir. Hadisin senedinde geçen mü h-
b. Müslim, Haccac b. Minhal ve Hüdbe b. Hz. Süleyman'a isnat edilen
me! ravi sayısı iki veya daha fazla olabilir. mucizevi yüzük,
Halid ise "Hammad" dedikleri zaman Ham-
Bu ravilerden biri zayıf olup rivayetin han- bu yüzüğün üzerine hakkediimiş
mad b. Selerne anlaşılır. Bir ravi, mühmel altı köşeli yıldız.
gisinden geldiği bilinemediği zaman hadis L _j
adla zikredilen birkaç muhaddisin sadece
zayıf kabul edilir. Mühmel ravilerin hepsi
birinden hadis rivayetiyle meşhur ise o
de güvenilir olduğunda hadisin sıhhatine Birinin tepesi diğerinin tabanına geçiril-
mühmel ismin kime ait olduğu kolayca
zarar gelmez. miş iki eşkenar üçgenin meydana getir-
bilinir. Nitekim Ahmed b. Abde ed-Dabbl,
diği bir sembol olup müslümanlar arasın­
Müsedded b. Müserhed ve Ebü'r-Rebl' ilk dönemlerden itibaren muhaddis-
da "hatem-i Süleyman", yahudi ve hıristi­
ez-Zehranl yalnız Hammad b. Zeyd'den, ler naklettikleri hadislerde geçen mühmel
yanlarca "Davud yıldızı" diye anılır. Herme-
Behz b. Esed ve Ebu Selerne et-TebGzekl isimterin kimliğini belirlemeye önem ver-
tik gelenekte makrokozmosu temsil eder.
ise sadece Hammad b. Selerne'den riva- mişlerdir. Bu husus daha çok hadis usu-
Kadim Hind'de yaratıcı Vişnu üçgeniyle
yette bulunur. Mühmel ismin sahibi ba- lü kitaplarında, yazılış ve okunuşları aynı
yok edici Şiva üçgeninin iç içe geçmiş şekli
zan da kendisinden daha çok rivayette bu- olmakla beraber farklı şahısları gösteren
olarak yorumlanır ve maddi alemin yara-
lunan kimseden hareketle tesbit edilir. Me- isimterin konu edildiği "müttefik ve müf-
tılışı ile yok oluşunu simgeler. Üçgenlerden
sela Velid b. Müslim, hem Süfyan es-Sev- terik" bahsinde ele alınmaktadır. Ancak birinin hayatın olumlu yönlerini, diğerinin
ri hem Süfyan b. Uyeyne'den rivayet et- mühmelle ilgili müstakil eserler de telif olumsuzlukları temsil ettiğine inanılan bu
mekle beraber Süfyan b. Uyeyne'den ri- edilmiştir. EbG Ali el-Gassanl, Ta]fyidü'I- sembol islam öncesi Doğu kültürlerinde
vayetleri çok fazladır. Velid, "Bana Süfyan mühmel ve temyizü'I-müşkil adlı kita- madde ile mana, iyi ile kötü , güzel ile çir-
rivayet etti" dediği zaman büyük ihtimal- bında Şaf:ıif:ıayn'de geçen mühmel isim- kin, Tanrı ve kaos, derun ve masiva, kadın
le bunun Süfyan b. Uyeyne olduğu anlaşı­ lerin kimliklerini belirlemeye çalışmıştır. ve erkek gibi zıtlıkları temsil etmiştir.
lır. Esasen bu gibi durumlarda kendisin- Hatlb el-Bağdadl'nin de el-Mükmel ii be- Altı köşeli yıldız motifinin Ortadoğu coğ ­
den daha çok rivayette bulunulan hoca ya- yani'l-mühmel adlı bir eseri bulunmak- rafyasında Tunç devrinden itibaren sıkça
lın ismiyle, diğeri kimliği belirtilerek zikre- tadır (Keş{ü'?-?Unün, II, 1812). ibn Hacer kullanıldığı arkeolajik kalıntılardan anlaşıl­
dilir (İbn Hacer, s. 227-228). Mühmel isim el-Askalanl, Fetf:ıu'l-bdri'de mühmel ko- maktadır. Helen, Roma, ibrani, Asur, Su-
ilim yolculuğu yapmakla bilinen biri değil­ nusuna temas ettiği gibi bu eserin mu- mer, Bizans gibi eski medeniyetlerden gü-
se onun hocasının hemşehrisi veya meşhur kaddimesi olan Hedyü's-sdri'nin bir bö- nümüze ulaşan eşya ve eserler üzerinde
talebesi olabileceği düşünülerek belirlene- lümünde (s 222-245) Şaf:ıif:ı-i Bu]]ari'de göze çarpan bu yıldız eski Türkler'in on iki
bilir. geçen mühmel isimleri tesbit etmiştir. hayvanlı Türk takviminde bir sembol ola-

524
MÜHR -i SÜLEYMAN

sedilir (Gittin 68'-b). Süleyman'ın mührü-


ne izafeten oluşturulan, büyü veya tılsım
özelliğine sahip Ortaçağ yahudi yüzükle-
rinde ise Tanrı'nın ismi yerine altı köşeli
(heksagram), bazan da beş köşeli (pentag- Kemankes
ram) yıldız işlemesi kullanılmıştır. Kara Mustafa
Pasa camii
Ortaçağ'a ait yahudi büyü metinlerinde
avlu kapısının
sözü edilen ve daha sonra yıldız motifiyle d ıs yüzündeki
ilişkilendirilen bir başka sihirli güce sahip mühr-i Süleyman
eşya Kral DavCıd'un zırhıdır (magen David).
Aynı şekilde DavCıd'u düşmanlarından ko- gulanan (XIV yüzyıl) ve sonraki dönemler-
ruduğuna inanılan bu zırh Tanrı'nın yet- de diğer yahudi cemaatlerinin sancak ve
miş iki ismi veya Tanrı'nın gücünü ifade flamalarına da işlenen bu motif, ayrıca
eden Şadday ismi ya da yedi mısralı 67. Prag dışında İtalya ve Hollanda yahudile-
Mezmur'un yazılı olduğu şamdan biçimin- rine ait neşriyatta amblem işlevi görmüş,
üzerinde mühr-i Süleyman'ın bulunduğu Barbaros sancağı
de bir işlemeye sahipken bu işleme zaman- sinagog tezyininde ve mezar taşlarında
la kutsal ruhun altı boyutunu ifade eden sıkça kullanılmıştır (XVll-XVIIL yüzyıllar).
(İşaya, 11/2) altı köşeli yıldıza dönüştürül­ Aydınlanma döneminde ise hıristiyan ha-
müştür (Xlll yüzyıl). Dolayısıyla altı köşe­ çma karşılık yahudilerin sembol arayışına
li yıldızmotifiiçin uzun bir müddet (Xlii- cevap olmuş, XIX. yüzyıldan itibaren yahu-
XV1L yüzyıllar) hem magen David hem di mistik geleneğinin, bazı yahudi cema-
Süleyman ' ın mührü tabirleri kullanılırken atlerinin ve sinagogların dar alanından çıkıp
rak yer almaktadır. Mitolojik zamanlardan magen David tabiri yayılmış ve Süleyman yahudi toplumunun tamamına mal edil-
itibaren bereket ve güç sembolü diye algı ­ mührü isimlendirmesi beş köşeli yıldıza miştir. Önce Theodor Herzl'in siyonist ha-
lanmış olup putperest toplumlarda kut- hasredilmiştir. reketinin, daha sonra modern İsrail Devle-
sal kabul edilmiş, tarih boyunca pek çok Yahudi mistik geleneğinde koruyucu ti'nin bayrağının amblemi olarak seküler
millet ve kültür tarafından kullanılmış, özelliğinden dolayı mezuza ve muskalar- bir boyut kazanan bu motif, günümüzde
üretilmiş, bulundurulmuş ve taşınmıştır. da içieri Tanrı'nın isimleri veya Tevrat pa- şans getirici muska özelliğinin yanı sıra
Ona atfedilen anlam da bu sebeple her sajlarından alıntılarla işlenmiş olarak sık­ daha ziyade modern yahudi kimliğinin ev-
devirde değişmiştir. Altı yönünün insanın ça kullanılan altı köşeli yıldız motifi, Da- rensel sembolü diye bilinmektedir.
yüzünü, matematikte ilk mükemmel sa- vCıd'la bağlantısından hareketle Alman ya- Mühr-i Süleyman islam inancında, "Kı­
yıyı , dünyanın altı günde yaratılmasını, be- hudileri arasında ve Sabataycı çevrelerde yametten önce yer altından elinde Süley-
reket ve baliuğu sembolize ettiği, insanı mesih'i sembol diye benimsenmiştir. İlk man'ın mührü ve Musa'nın asası olduğu
şer güçlerden koruyan tılsım olduğu gibi defa Prag yahudi cemaati tarafından bir halde bir dabbe çıkacak ve asasıyla müs-
fikirler de öne sürülmüştür. nevi mill'i sembol olarak flama üzerine uy- lümanların yüzünü aydınlatacak, mührüy-
Mühr-i Süleyman hıristiyan ve yahudiler le kafirlerin yüzünü mühürleyecektir" me-
arasında beş kollu olarak bilinir. Altı koli u alindeki hadis dolayısıyla girmiş (Müsned,
olana DavCıd yıldızı ya da "magen David" ll. 259; İbn Mace, "Fiten", 31). İsrailiyat'­
denilmektedir. Yahudi geleneğinde, altı kö- tan beslenerek ayrıntılı biçimde işlenmiş­
şeli yıldız motifinin milattan önce VI. yüz- tir. Bu rivayetlerde Hz. Süleyman'ın ateşe,
yıldan kalma bir mühürde ve Kafernaum'- Ahlat Mezarlığı'nda üzerine mühr-i Süleyman hakkediimiş suya, rüzgara, kuşlara ve hayvaniara hük-
mezar tas ı
da yer alan bir sinagogun (m.s. IV yüzyıl) metınesini sağlayan yüzük şeklinde tıl­
duvar süslemesinde rastlanan erken kul- sımlı bir mührün sahibi olduğu, cennette
lanımlarının özel bir mana taşımadığı ve Hz. Adem'e ait iken Cebrail tarafından Hz.
dekoratif amacın ötesine geçmediği kabul Süleyman'a getirilmiş olan bu yüzüğün
edilir. Ortaçağ'da daha ziyade kilise süsle- üzerindeki altıgen matifte ism-i a'zamın
melerinde rastlanan bu motifin yahudi ge- remzedildiği, Hz. Süleyman'ın ism-i a'za-
leneğin de bilinçli biçimde kullanımı baş­ ma hürmeten bu yüzüğü yalnızca abdest-
langıçta yahudi büyü öğretisini ifade eden haneye giderken çıkarıp Asaf adlı vezirine
pratik Kabala ile sınırlı kalmıştır. Nitekim veya hanımı Arnine'ye teslim ettiği, mühür
Ortaçağ boyunca asıl yahudi sembolü ola- parmağında olmayınca hayvaniara hük-
rak altı köşeli yıldızdan ziyade yedi kollu medemediği kaydedilmektedir. Bir gün
şamdan (menorah) motifi öne çıkmıştır. abdesthaneye gittiğinde hilkat garibesi bir
Yıldız motifinin Süleyman'ın mührü ile sahra cini (ifrit veya dev) Süleyman'ın kı­
(hatam Şlomo) ilişkilendirilmesi de yine lığına girip hanımından mührü almış, Hz.
pratik Kabala'ya dayanır. Talmud'da yer Süleyman mührü istediğinde sahtekarlık­
alan bir pasaj, iyi ve kötü ruhları kontrol la suçlanmış ve kendi kılığına giren devin
etmesi için Kral Süleyman'a verilen sihirli emriyle saraydan çıkarılmış, dev onun ye-
yüzük üzerinde Tanrı'nın en kutsal ismi ka- rine sarayda hüküm sürmeye başlamıştır.
bul edilen dört harfli YHVH isminin (Tet- Hz. Süleyman bir sahil kasabasında balık­
ragrammaton) işlenmiş olduğundan bah- çıların yüklerini taşıyarak hayatını sürdür-

525
MÜHR -i SÜLEYMAN

tas, tepsi ve tabaklarda zehirlenıneye kar-


şı tılsım niyetine; serpuş. tolga başlıklarda
güç sembolü; giyim eşyaları ve takllarda
hırz ve vefk olarak yüzyıllarca kullanılmış­
üzerinde
tır. Barbaros Hayreddin Paşa'nın rüzgara
mühr-i
hükmedebilmek için sancağına mühr-i Sü- Süleyman
leyman motifi nakşettirmesi bu gelenek- bulunan
1213 11798-991
ten kaynaklanır. Devlet fikri ve hükümet
tarihli
etme yetkisi ilk defa Hz. Süleyman'da ke- bir mühür
male erdiği için ona bunu sağlayan mü-
hür de aynı güç ve kudreti temsil eder. Bu (Mest olup uyurken öpmüş la'l-i cananı ra-
sebeple mühr-i Süleyman her şeyden ev- kib 1 Ehremenler hatemi almış Süleyman
vel devlet olmanın ve hükmetmenin sem- b!haber- Bak!) . Bir beyitte de mühr-i Sü-
bolüdür. leyman'ın güç ve kudret tılsımı oluşuna
Mühr-i Süleyman eski edebiyatta da kul- işaret edilmektedir (Kaza ol husrevin mah-
Göğüs kısmında mühr-i Süleymanlar bulunan Sehzade Se- lanılan bir motiftir. Divan şairleri sevgilinin kum u kılmış rub'-ı meskunu 1 Nig!ninde
lim'in XVI. yüzyılın ikinci yarısına ait tılsımlı göm l eği (TSM, murabba' vefk edip mühr-i Süleyman'ı -
dudağını gerek yuvarlak ve derli toplu bi-
nr. 13/1133)
çimi gerekse bütün aşıkları, hatta insan- Sünbülzade Vehbi) Halk şairleri de zaman
ları ve cinleri büyüleyip kendisine ramet- zaman mühr-i Süleyman'ı bir iktidar sem-
mesi veya bütün güzelierin onun ağzına bolü olarak kullanmışlardır (Lebinden nu ş
bakması gibi özellikleri dolayısıyla mühr-i ettim beni söyledir 1 Ne çare sevdiğim ka-
Süleyman'a benzetirler (Güzellik içre hatm der böyledir 1 Ak göğsün üzeri uzun yayla-
müş, aradan kırk yıl geçtikten sonra dev eder olla'! hatemi/Ger nakş olursa mühr-i dır 1 Mühr-i Süleyman'a dahi yol vermez-

bir daha başkalarının eline geçmesin diye Süleyman'a leblerin - Şeyh!). Dudak-mü- Ruhsatl).
mührü denize atmış. ardından kendisine hür benzetmesinde dudağın çevresinde- BİBLİYOGRAFYA :
karşı ayaklanan hayvanlar ve cinler tara- ki ayva tüyleri mührün üzerindeki yazıları Müsned, ll, 259; İbn Mace, "Fiten", 31 ; Agah
fından parçalanarak öldürülmüştür. Aynı karşılar ve sevgili bir Süleyman - ı zaman Sırrı Levend, Divan Edebiyatı (istanbul 194ı) .
olarak algılanır (La'lin üzre hattına ben- İstanbul 1984, s. 120-121; Ali Nihad Tarlan, Şey­
günlerde yanında çalıştığı balıkçı Hz. Sü-
hf Divanı 'nı Tedkik, İstanbul 1964, s. 131; Meh-
leyman'a hizmetine karşılık para yerine ler perişan olmasın 1 Yüz bulıcak mOrlar
med Çavuşoğlu , Necatf Bey Divanı'nın Tahlfli,
bir balık vermiş , Hz. Süleyman akşam ba- mühr-i Süleyman' ı öper- Hayali). Sevgi- İstanbul 1971 , s. 30-31; Harun Tolasa, Ahmed Pa-
lığı pişirmek için karnını yardığında kendi linin rakipler arasında kalması ifritlerin şa 'nın Şiir Dünyası, Ankara 1973, s. 20-21; Yıl­
yüzüğünü görmüş ve onu parmağına ta- yüzüğü çalmasıyla yorumlanır. Sevgilinin dız Demiriz, Osmanlı Mimarisinde Süsleme 1: Er-
kıp saraya gitmiş, orada eski hayatına ka- gaflet halinden istifade eden rakipler de ken Devir, Ankara 1979, s. 122-123, 129-132;
J. Trachtenberg, Jewish Magic and Superstition,
vuşarak peygamberlik dönemini tamam- mühr-i Süleyman'ı çalan ifritlere benzetilir
New York 1979, s. 140-141 ; Bahaeddin Öge!, Türk
lamıştır. Halk arasındaki, "Mühür kimdey-
Kültür Tarihine Giriş, Ankara 1984, VI, 194; Ab-
se Süleyman odur" atasözü bu kıssaya da- dülkadir İnan, Tarihte ve Bugün Şamanizm, An-
yanır. kara 1986, s. 96; M. Nejat Sefercioğlu, Nev 'f Df-
vanı'nın Tahlili, Ankara 1990, s. 27-28, 190-191;
Bir sembol olması bakımından mühr-i
Ahmed Talat Onay, Eski Türk Edebiyatı 'nda Maz-
Süleyman, yahudi ve mason ustaların eser-
üzerinde ajurlu mühr-i Süleyman tasvirleri bulunan rahle munlarveizahı (nşr. Cemal Kurnaz). Ankara 1992,
lerinde olduğu kadar İslam tezyini sanat- s. 381; E. Frankel- 8. P. Teutsch, The Encyclo-
(Edirne Müzesi, Envanter nr. 1318)
larının metal, ahşap, mimari, dokuma gibi pedia of Jewish Symbols, Northvale 1992, s.
pek çok dalında nakış amaçlı kullanılmış­ 161 ; Nusret Çam, "Türk ve islam Sanatlannda
Altı Kollu Yıldız (Mühr-i Süleyman)" , Prof. Dr.
tır. Mühr-i Süleyman'a özellikle yapı süs-
Yılmaz Önge Armağanı, Konya 1993, s. 207-
lemelerinin göbek motifi olarak sıkça rast-
230; İskender Pala, Ansiklopedik Dfvan Şiiri
lanır. Bulunduğu yere şeytanın giremedi- Sözlüğü, İstanbul 1995, s. 299; Cemal Kurnaz,
ğine dair halk inancından dolayı taş , ağaç, Hayaif Bey Dfvanı (Tahlili), İstanbul 1996, s.
cam, kağıt gibi yüzeylerde merkezi motif 279-280; A. Schimmel, Sayıların Esrarı (tre. Meh-
olarak kullanılmıştır. Yine bu inançla cami, met Temelli). İstanbul 1997, s. 126-130; Hasan
Özönder. Ansiklopedik Hat, Tezhip Sanatları De-
tekke gibi mekanların kubbe veya tavan
yim ve Terimleri Sözlüğü, Konya 2003, s. 140;
nakışlarında, kapı kanatları yahut medhal Nurettin Albayrak, Ansiklopedik Halk Edebiya-
sövelerinde mühr-i Süleyman desenleri tı Terimleri Sözlüğü, İstanbul 2004, s. 476-477;
bulunur. Anadolu Selçukluları, Artukoğul­ J . Mc. G. Duwkins, "The Seal ofSolomon", JRAS
ları ve İlhanlılar'ın eserlerinde bilhassa kub- (1944), s . 145-150; Abdullah Aydemir, "Hz. Sü-
leyman" , DÜİFD, sy. 1 (1983) , s. 196-201; Zeki
belerin kilit taşlarında yer almıştır. Osman- Kuşoğlu, "Türk Sanatında Mühr-i Süleyman", il-
lılar'da ise başta hamam kubbe delikleri gi, sy. 61 , İstanbul 1990, s. 32; Sadi Bayram,
olmak üzere mezar taşları, cami tezyinat- "Türk Kültüründe Mühr-i Süleyman ' ın Yeri",
ları, anıtlar ve kemer kilit taşlarıyla çini, se- Kültür ve Sanat, sy. 37, Ankara 1998, s. 4 7-51;
Pakalın, ll, 607; G. Scholem, "Magen David" , EJd.,
ramik gibi mimariyi ilgilendiren hususlar-
Xl, 687-688, 695-696; "Süleyman Hz.", TDEA,
da şeytanı uzaklaştırmak amacıyla; mut-
Vlll, 61-64. r-.:1
fak eşyaların da, çeşmelerde, sebillerde, ıt.ı İSKENDER PALA

526

You might also like