You are on page 1of 22

Ünite 2: Yargı Kuruluşları

Montesquie-kuvvetler ayrılığı ilkesi, 18. Yy


Yasama, yürütme ve yargı kuvvetleri, devletin üç temel organını
oluşturur. Yargı organı tüm dünyada iki şekilde örgütlenmiştir.
Bunlardan birincisi, Anglo-Amerikan ülkelerinde uygulanan “yargı
birliği” rejimi iken diğeri Kıta Avrupası ülkelerinde uygulanan
“yönetsel yargı” sistemidir.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olarak adlandırılan
başkanlık sistemine geçilmesine ilişkin Anayasa değişiklik önerisi 16
Nisan 2017 tarihinde yapılan referandum ile kabul edilmiştir. 24
Haziran 2018 tarihinde yapılan seçimlerin ardından Anayasa
değişiklikleri yürürlüğe girmiş ve başkanlık sistemine uyum için bir dizi
mevzuat değişikliği gerçekleştirilmiştir.
YARGI FONKSİYONU
Yargı fonksiyonu: Bağımsız mahkemelerin hukuki
uyuşmazlıkları ve hukuka aykırılık iddialarını, yargısal usul ve
teknikleri kullanarak kesin olarak çözme ve karara bağlama işlevidir.
1982 anayasası 9 md.: Yargı yetkisi, Türk milleti adına bağımsız
ve tarafsız mahkemelerce kullanılır.
Bu doğrultuda yargı farkı hukuk düzeninin gerçekleştirilmesini ve
korumasını amaçlar.
Hukuk düzeninin gerçekleştirilmesi ve korunmasını amaçlayan
yargı fonksiyonunun iki önemli özelliği, mahkemelerin bağımsızlığı ve
kesin hüküm vermeleridir. Mahkemelerin bağımsızlığı Anayasanın 138.
maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre bağımsız mahkemelerin temel
özellikleri şunlardır:
-Hâkimler görevlerinde bağımsızdırlar.
- Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin
kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez.
-Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı
yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz
veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.
- Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak
zorundadır.
Yargı fonksiyonu üç aşamada yerine getirilir:
İlk olarak, bir hukukî uyuşmazlık ve bundan kaynaklanan hukuka
aykırılık iddiası ortaya çıkar.
İkincisi, hukuka aykırılığın olup olmadığı araştırılıp tespit edilir
Son aşamada hukuka aykırılık belirlenirse bunun giderilmesi ve
bozulan hukuk düzeninin yeniden kurulması için yaptırım uygulanır.
YARGI KOLLARI VE MAHKEMELERİN TEŞKİLATLANMASI
Yüksek mahkemeler, 1982 Anayasası’nda sayılmıştır. Buna göre,
Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Uyuşmazlık Mahkemesi
Türkiye’deki yüksek mahkemelerdir.
Not: Önceden ülkemizde askeri yargının bulunduğu ancak 2017
Anayasasında yapılan değişikliklerle Askeri Yargı kolunun 2 aşaması
dahil hepsi kaldırılmıştır. Ancak disiplin mahkemeleri, savaş sırasında
işlenecek suçlar dahilinde askeri yargı kurulu kurulabilir.
Sayıştay, Anayasada yüksek mahkemeler arasında sayılmaması
ve TBMM adına denetim yapması gibi nedenlerle genelde öğretide
yüksek mahkeme olarak kabul edilmemektedir. Ayrıca Anayasa
Mahkemesi de Sayıştay’ın yüksek mahkeme sayılmaması yönünde bir
karar vermiştir.
Diğer taraftan, üyeleri Yargıtay ve Danıştay üyeleri arasından
belirlenen ve seçimlerle ilgili nihaî karar verme yetkisine sahip olan
Yüksek Seçim Kurulu da yüksek mahkemeler arasında
düzenlenmemiştir.
Adli Yargı
Diğer yargı kollarının görevlerine girmeyen davalara adlî yargıda
bakılır. Bu nedenle, adlî yargı kapsamı en geniş olan yargıdır. Adlî
yargı, özel hukuk alanındaki uyuşmazlıklarla ceza uyuşmazlıklarını
yani Ceza Kanunlarına göre suç sayılan eylemleri çözmekle görevli bir
yargı koludur. Hukuk yargısı ve ceza yargısı olmak üzere iki kola
ayrılır.
Ülkemizde adlî yargı iki derecelidir. İlk derece mahkemeleri
olarak hukuk ve ceza mahkemeleri bulunurken, üst derece mahkemesi
olarak Yargıtay görev yapar. Ancak 2004 yılında yapılan
düzenlemelerle ilk derece mahkemeleri ile Yargıtay arasında ikinci
derece mahkemeler olarak “Bölge Adlîye Mahkemeleri”nin kurulması
kararlaştırılmıştır.
İlk Derece Mahkemeler
İlk derece mahkemeleri, uyuşmazlığın türlerine göre hukuk ve
ceza mahkemeleri olarak ikiye ayrılır.
Hukuk Mahkemeleri
Hukuk mahkemeleri, özel hukuk uyuşmazlıklarının görüldüğü
mahkemelerdir. Hukuk mahkemeleri, her il merkezi ile bölgelerin
coğrafî durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen
ilçelerde Hâkimler ve Savcılar Kurulunun (HSK) olumlu görüşü
alınarak Adalet Bakanlığınca kurulur.
Hukuk mahkemeleri arasında iş dağılımı yapılması ve iş
dağılımına ilişkin esaslar Hâkimler ve Savcılar Kurulunca belirlenir.
Bu mahkemeler, uyuşmazlık türüne göre sulh hukuk ve aslîye
hukuk mahkemesi biçiminde ayrılmaktadır. Ayrıca iş mahkemeleri,
tüketici mahkemeleri gibi bazı konularda görevli özel mahkemeler de
bulunmaktadır.
Sulh Hukuk Mahkemeleri.
Bu mahkemeler, tek hâkimli ve genel görevli yargı yerleridir. Her
ilçede, o ilçenin adıyla anılan bir sulh hukuk mahkemesi bulunur.
Bölgenin yoğunluğuna göre ana merkezin devamı olarak
numaralandırılarak isimlendirilen uzantıları vardır.
Kanunların sulh hukuk mahkemelerini görevlendirdiği işler
dışında kalan bütün dava ve işlere aslîye hukuk mahkemeleri tarafından
bakılır.
Sulh hukuk mahkemelerinin görevleri,
- Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas
Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrı
olmak şartıyla, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak
üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan
davaları
- Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın
giderilmesine ilişkin davaları,
- Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik
olan davaları,
- Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh
hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları görürler
Aslîye Hukuk Mahkemeleri.
Hukuk yargılamasında asıl görevli mahkemelerdir. Bir
uyuşmazlık sulh hukuk mahkemesinin görevine girmiyorsa aslîye
hukuk mahkemesi bu konuda görevlidir. Her ilçede sulh hukuk
mahkemesi için ayrı, aslîye hukuk mahkemesi için ayrı olmak üzere iki
hâkim yoktur.
Aslîye Ticaret Mahkemeleri
Ankara, İstanbul, İzmir, Adana gibi büyük illerde ve bazı ilçelerde
ticarî davaları görmek üzere kurulurlar. Ticaret mahkemeleri, tüm ticarî
davalara bakmakla görevlidir.
İş Mahkemeleri
İş hayatının özel koşulları ve işçinin işveren karşısında zayıf
konumda olması nedeniyle işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak
çalıştırılan işçilerin, çalışma şartlarına, hak ve sorumluluklarına ilişkin
dava ve işlere bakmak üzere iş mahkemeleri oluşturulmuştur.
Kadastro Mahkemeleri
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun uygulamasından doğan
uyuşmazlıkları çözmek üzere kurulurlar.
Tüketici Mahkemeleri
Tüketici, belirli bir ürünü tekrar satmak, değiştirmek veya işlemek
ya da bir üretim sürecinde kullanmak amacıyla değil de ihtiyaçlarını
karşılamak amacıyla alan kişidir. Kanun kapsamında çıkacak olan
ihtilâflara, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin
ikametgâhının bulunduğu yerdeki tüketici sorunları hakem heyetleri ile
“Tüketici Mahkemeleri” bakar.
Her il ve ilçe merkezinde tüketici yasasının uygulanmasından
doğan uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla en az bir tüketici
sorunları hakem heyeti oluşturulur. Başkanlığı Bilim, Sanayi ve
Teknoloji İl Müdürü veya görevlendireceği bir memur tarafından
yürütülen tüketici sorunları hakem heyeti; belediye başkanının konunun
uzmanı belediye personeli arasından görevlendireceği bir üye, baronun
mensupları arasından görevlendireceği bir üye, ticaret ve sanayi odası
ile esnaf ve sanatkâr odalarının görevlendireceği bir üye ve tüketici
örgütlerinin seçecekleri bir üye olmak üzere başkan dâhil beş üyeden
oluşur. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı taşra teşkilâtının
bulunmadığı il ve ilçelerde tüketici sorunları hakem heyetinin
başkanlığı en büyük mülkî âmir ya da görevlendireceği bir memur
tarafından yürütülür. Tüketici örgütü olmayan yerlerde tüketiciler,
tüketim kooperatifleri tarafından temsil edilir. Tüketici hakem heyetleri
ilçelerde kaymakamlık binasında, illerde Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Müdürlüklerinde bulunur. Tüketici mahkemeleri ise Ankara, İstanbul,
İzmir Adana, Antalya, Bursa, Samsun, Konya, Mersin ve Kayseri
illerinde kurulmuştur. Bu iller dışındaki il ve ilçelerde başvurular
tüketici mahkemesi sıfatı ile aslîye hukuk mahkemesine yapılır.
Tüketici mahkemeleri nezdinde tüketiciler, tüketici örgütleri ve
Adalet Bakanlığı tarafından açılacak davalar her türlü resim ve harçtan
muaftır. Tüketici örgütlerince açılacak davalarda bilirkişi ücretleri,
Adalet Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.
Aile Mahkemeleri
Aile mahkemeleri, aile hukukundan doğan dava ve işleri görmek
üzere kurulur. Bu mahkemelerin kuruluş, görev ve yargılama usulleri,
09.01.2003 tarihli ve 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev
ve Yargılama Usullerine Dair Kanun ile düzenlenmiştir. Aile
mahkemeleri, Adalet Bakanlığınca HSYK’nin olumlu görüşü alınarak
her ilde ve merkez nüfusu yüz binin üzerindeki her ilçede, tek hâkimli
ve aslîye mahkemesi derecesinde olmak üzere kurulur. Aile
mahkemesi, görev alanına giren konularda yetişkin ve küçükler
hakkında koruyucu, eğitici ve sosyal önlemler alır:
-Yetişkinler hakkında; evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri
konusunda eşleri uyararak, gerektiğinde uzlaştırmaya, huzur evlerine
veya benzeri yerlere yerleştirmeye, bir meslek edinme kursuna veya
uygun görülecek bir eğitim kurumuna vermeye karar verebilir.
- Küçükler hakkında ise bakım ve gözetime yönelik nafaka
yükümlülüğü konusunda gerekli önlemleri almaya, bedensel ve zihinsel
gelişmesi tehlikede bulunan veya manen terk edilmiş hâlde kalan
küçüğü eğitimi güç çocuklara mahsus kuruma yerleştirmeye karar
verebilir.
Fikri ve Sınaî Haklar Mahkemesi
Orijinal fikirleri ve üretim yöntemlerini ortaya çıkaranların
korunması bu mahkemelerin görevleri arasındadır.
İcra Mahkemeleri
2004 yılında İcra ve İflâs Kanunu’nda yapılan değişiklikle icra
tetkik mercileri icra mahkemelerine, icra tetkik mercii hâkimleri ise icra
hâkimlerine dönüştürülmüştür. İcra mahkemeleri, borçlu ve alacaklı
arasında icra hukukundan kaynaklanan ihtilâflara bakar. Her aslîye
mahkemesinin yargı çevresinde icra ve iflâs daireleri kurulur.
İcra mahkemelerinin başlıca görevleri şunlardır:
• İcra ve iflas dairelerini disiplin bakımından denetlemek,
• İcra dairelerinin işlemlerine karşılık yapılacak şikâyetleri ve
alacaklının itirazın kaldırılması taleplerini inceleyip karara bağlamak,
• Hacizdeki ve iflastaki istihkak davalarına bakmak,
• Taşınmaz malın tahliye ve teslimine ilişkin bildirimlerin (ilamların)
icrası sırasında taşınmazda bulunan ve ilamın kapsamına girmeyen
eşyanın icra müdürünün talebi üzerine satışına karar vermek,
• İflas dairesi üyelerini gösterilen adaylar arasından atamak, iflas
tasfiyesinin süresinin uzatılmasına gerektiğinde karar vermek.
Ceza Mahkemeleri
Ceza mahkemeleri, suçların yargılamasını yapmak üzere
görevlendirilmiş mahkemelerdir. Bu mahkemeler; sulh ceza, aslîye
ceza ve ağır ceza mahkemeleri ile bazı illerde özel kanunlarla kurulmuş
özel uzmanlık niteliği taşıyan trafik mahkemeleri ve çocuk
mahkemeleri gibi yargı yerlerinden oluşmaktadır.
Sulh Ceza Mahkemeleri
Bu mahkemeler tek hâkimlidir. Kanunların ayrıca görevli kıldığı
haller saklı kalmak üzere, iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezaları ve
bunlara bağlı adlî para cezaları ile bağımsız olarak hükmedilecek adlî
para cezalarına ve güvenlik tedbirlerine ilişkin hükümlerin
uygulanması, sulh ceza mahkemelerinin görevi içindedir.
Aslîye Ceza Mahkemeleri
Bu mahkemeler tek hâkimlidir. Kanunların ayrıca görevli kıldığı
hâller saklı kalmak üzere, sulh ceza ve ağır ceza mahkemelerinin
görevleri dışında kalan dava ve işlere aslîye ceza mahkemelerince
bakılır.
Ağır Ceza Mahkemeleri
Bu mahkeme bir başkan ve iki üye ile toplanır. Kanunların ayrıca
görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanunu’nda yer
alan yağma, irtikâp resmî belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık,
hileli iflas suçları ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve
10 yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere
bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir.
2004 tarihinde yapılan Anayasa değişikliği ile Anayasanın 143.
maddesi kaldırılarak, ilk derece ceza mahkemesi olan “Devlet Güvenlik
Mahkemeleri”nin (DGM) görev alanına giren suçları yargılamak üzere
Ankara, Adana, Diyarbakır, İstanbul, Malatya ve Van illerinde özel
yetkili ağır ceza mahkemeleri kurulmuştur.
Trafik Mahkemeleri
Trafik suçlarının yoğun olarak işlendiği illerde kurulan, tek
hâkimli bir özel mahkemedir. Burada Cumhuriyet savcısı bulunmaz.
Trafik mahkemeleri; hafif para cezasını veya bununla birlikte hafif
hapis cezasını gerektiren durumlara ve belgelerin geri alınması ve iptali
veya işyerlerinin kapatılması cezasını gerektiren suçlarla ilgili davalara
bakar.
Çocuk Mahkemeleri
Çocuk mahkemeleri ve çocuk ağır ceza mahkemeleri olarak iki
türdür. Kanuna göre, çocuk mahkemeleri, tek hâkimden oluşur. Çocuk
ağır ceza mahkemeleri ise bir başkan ve iki üyeden oluşur. Çocuk
mahkemeleri, aslîye ceza mahkemesi ile sulh ceza mahkemesinin görev
alanına giren suçlar bakımından, suça sürüklenen çocuklar hakkında
açılacak davalara bakar. Çocuk ağır ceza mahkemeleri ise, çocuklar
tarafından işlenen ve ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren
suçlarla ilgili davalara bakar.
İkinci Derece Mahkemeler: Bölge Adliye Mahkemeleri
Kanunda adlî yargı ilk derece mahkemeleri, hukuk ve ceza; ikinci
derece mahkemeleri olarak da Bölge Adlîye Mahkemeleri kabul
edilmiştir.
Bölge Adlîye Mahkemeleri; başkanlık, başkanlar kurulu, daireler,
bölge adlîye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığı, bölge adlîye
mahkemesi adalet komisyonu ve müdürlüklerden oluşur. Bölge adlîye
mahkemelerinin örgütlenmesi şu şekildedir:
-Bölge Adlîye Mahkemesi Başkanlığı. Her Bölge Adlîye
Mahkemesinde bir başkan bulunur. Başkanlık, başkan ile yazı işleri
müdürlüğünden oluşur. Başkan, mahkemeyi temsil eder.
- Bölge Adlîye Mahkemesi Başkanlar Kurulu. Bölge Adlîye
Mahkemesi başkanlar kurulu, bölge adlîye mahkemesi başkanı ile daire
başkanlarından oluşur. Bölge adlîye mahkemesi başkanının
bulunmadığı hâllerde kurulun başkanlığını daire başkanlarından
kıdemli olanı yerine getirir.
- Bölge Adlîye Mahkemesi Daireleri. Bölge Adlîye Mahkemeleri,
hukuk ve ceza dairelerinden oluşur. Hukuk daireleri, adlî yargı ilk
derece hukuk mahkemelerinden verilen ve kesin olmayan hüküm ve
kararlara karşı yapılan başvuruları inceleyip karara bağlar.
- Bölge Adlîye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı. Her Bölge Adlîye
Mahkemesinde bir Cumhuriyet başsavcılığı bulunur.
- Bölge Adlîye Mahkemesi Adalet Komisyonu. Her Bölge Adlîye
Mahkemesinde bir bölge adlîye mahkemesi adalet komisyonu bulunur.
Bölge Adlîye Mahkemelerinin hâkim ve savcıları dışında kalan
personeli hakkında, kanunlarla adlî yargı ilk derece mahkemesi adalet
komisyonuna verilen tüm görevleri yerine getirir.
- Müdürlükler. Bölge Adlîye Mahkemesi başkanlığında, dairelerinde,
Cumhuriyet başsavcılığında ve adalet komisyonunda birer yazı işleri
müdürlüğü; Cumhuriyet başsavcılığında ayrıca bir idarî işler
müdürlüğü ile ihtiyaç duyulan diğer müdürlükler kurulur.
Üst Derece Mahkemesi: Yargıtay
Adlîye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adlî yargı
merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme mercii olan
Yargıtay, Anayasanın 154. maddesinde düzenlenmiştir. Yargıtay’ın
görevleri arasında, adlîye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir
adlî yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümleri ilk ve son merci
olarak inceleyip karara bağlamak, Yargıtay Başkan ve üyeleri ile
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı vekili
ve özel kanunlarında belirtilen kimseler aleyhindeki görevden doğan
tazminat davalarına ve bunların kişisel suçlarına ait ceza davalarına ve
kanunlarda gösterilen diğer davalara ilk ve son derece mahkemesi
olarak bakmak ve kanunlarla verilen diğer işleri yerine getirmektir.
Yargıtay; Birinci Başkanlık, daireler, Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı, bürolar ve idarî birimlerden oluşur.
- Birinci Başkanlık. Birinci Başkan ve başkan vekilleriyle Genel
Sekreterden oluşur. Görevleri arasında yeni gelen üyelerin yerlerini
belirlemek, zorunlu hâllerde daire başkanı ve üyelerin yerlerini
değiştirmek, yargıtay tetkik hâkimlerinin çalışacakları daireleri,
kurulları ve görecekleri işleri belli etmek ve gerektiğinde yerlerini
değiştirmek yer almaktadır.
- Daireler. Yargıtay’da 23 hukuk, 15 ceza dairesi ve her dairede bir daire
başkanı ile yeteri kadar üye bulunur.
- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı. Cumhuriyet Başsavcısı,
Cumhuriyet Başsavcı vekili, Cumhuriyet Başsavcı Başyardımcısı ile
Cumhuriyet Başsavcı yardımcılarından oluşur.
Cumhuriyet başsavcısının önemli görevleri arasında Cumhuriyet
Başsavcılığını temsil etmek, Anayasa Mahkemesinde Cumhuriyet
Savcılığı görevini yapmak, bizzat veya Cumhuriyet Başsavcı
Başyardımcısı marifetiyle siyasi partilerin tüzük ve programlarını ve
kurucularının hukuki durumlarının Anayasa ve kanun hükümlerine
uygunluğunu denetlemek sayılabilir. Gerektiğinde siyasi parti, siyasi
parti üyesi veya kuruluşu hakkında mahallinde denetlemek, inceleme
ve soruşturma yapmak, yaptırmak, siyasi partilerin kapatılması
hakkında kapatma davası açmak gibi görevleri de vardır.
Yargıtay’ın karar organlarının yapılanmasını aşağıdaki gibi
açıklayabiliriz:
- Hukuk ve Ceza Genel Kurulları. Hukuk dairelerinin başkan ve
üyelerinden Hukuk Genel Kurulu; ceza dairelerinin başkan ve
üyelerinden ise Ceza Genel Kurulu oluşur. Yargıtay dairelerinin bozma
kararlarına karşı mahkemelerce verilen direnme kararlarını inceleyerek
karar vermek Yargıtay’ın görevidir.
- Yargıtay Büyük Genel Kurulu. Başlıca görevleri arasında Birinci
Başkanı, birinci başkan vekillerini, daire başkanlarını ve bu Kanunda
gösterilen kurulların üyelerini seçmek, Yargıtay İç Yönetmeliğini
yapmak ve gerektiğinde değiştirmek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı vekili adaylarını belirlemek bulunur.
- Başkanlar Kurulları.
- Yüksek Disiplin Kurulu.
- Yönetim Kurulu
Yargıtay üyeleri, birinci sınıfa ayrılmış adlî yargı hâkim ve
Cumhuriyet savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hâkimler ve
Savcılar Kurulunca üye tam sayısının salt çoğunluğu ile ve gizli oyla
seçilir. Yargıtay üyeleri, dosyaları inceleyip kurula bilgi vermek ve
kararları yazmak, üyesi bulundukları kurullarda görüşmelere katılmak
gibi görevler ifa ederler.
Yargıtay’ın idarî birimleri Yayın Kurulu, Tasnif Kurulu, Yayın
İşleri Müdürlüğü, Sağlık Müdürlüğü, Eğitim ve Sosyal İşler
Müdürlüğü, Yazı İşleri Büroları ve Bilgi İşlem Merkezi
Müdürlüğünden oluşur. Yargıtay, genel bütçe içinde kendi bütçesi ile
yönetilir.
Adlî yargıda ilk derece mahkemelerinin vermiş oldukları kararların
denetim yeri Bölge Adlîye Mahkemeleri ve Yargıtay’dır. Başvuru
yolları ise istinaf, temyiz ve yargılamanın yenilenmesidir. Başvuru
yolları;
- İstinaf. Adlî yargıya ilk derece mahkemelerinin nihai kararlarına karşı
yapılan başvuruları ifade eder. İlk derece mahkemelerinin ara
kararlarını kapsamaz.
- Temyiz. Adlî yargıda ikinci olağan başvuru yolu temyizdir. Bölge
Adlîye Mahkemesi hukuk daireleri tarafından verilen ve temyiz
edilebileceği kanunda söylenen nihaî kararlar ile hakem kararlarının
iptali talebi üzerine karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde temyiz
yoluna başvurulabilir.
- Yargılamanın İadesi. Kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan
kararlara karşı yapılan ve incelemenin kararı veren mahkeme tarafından
yapıldığı tamamen istisnaî bazı durumlarda kullanılabilecek bir kanun
yoludur.
Temyiz başvurusu üzerine Yargıtay, Bölge Adlîye Mahkemesinin
kararını hukuka uygun bulursa yapılan başvuruyu reddeder ki buna
onama kararı adı verilir. Eğer temyiz olunan kararda gösterilen bozma
nedenlerinin varlığı belirlenirse kısmen veya tamamen bozma kararı
verilir.
İdarî Yargı
İdarî yargı sistemimizde ilk derece mahkemeleri olarak idare ve
vergi mahkemeleri; üst derece mahkemeler olarak da Bölge İdare
Mahkemeleri ve Danıştay bulunur. Bölge idare mahkemeleri, idare
mahkemeleri ve vergi mahkemeleri, bölgelerin coğrafî durumları ve iş
hacmi göz önünde tutularak Adalet Bakanlığınca kurulur ve yargı
çevreleri belirlenir.
İdarî yargı teşkilâtlanmasına geçmeden önce idarenin yargısal
denetimi konusu üzerinde durmakta fayda bulunmaktadır. İdarenin
yargısal denetiminde başlıca iki sistem vardır. Bunlardan ilki Anglo-
Sakson ülkelerinde uygulanan “yargı birliği” sistemi iken diğeri Fransa,
İspanya, Yunanistan, Belçika gibi Kıta Avrupası ülkelerinde uygulanan
“yargı ayrılığı” sistemidir “Ortak hukuk (common law) sistemi” veya
“adlî idare sistemi” de denilen yargı birliği sistemine sahip olan ABD
ve İngiltere gibi Anglo-Sakson ülkelerinde, genel mahkemeler
düzeninden ayrı bir idarî yargı düzeni bulunmaz. İdari yargı ilk kez
Fransa’da ortaya çıkmıştır. Ülkemizde iki dereceye sahiptir.
İdare ve Vergi Mahkemeleri
İdare mahkemeleri, vergi mahkemelerinin görevine giren
davalarla ilk derecede Danıştayda çözümlenecek olanlar dışındaki iptal
davalarını, tam yargı davalarını, tahkim yolu öngörülen imtiyaz
şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu
hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan idarî sözleşmelerden
dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakar ve
ayrıca kanunlarla verilen diğer işleri yapar.
İdarî yargıda iptal ve tam yargı olmak üzere iki tür dava vardır.
İptal davası, idarenin hukuka uygunluğunu sağlayan yollardan biridir.
İptal davasının konusu idarî işlemlerdir. İptal davası sonucunda verilen
karar sadece taraflar arasında değil, herkes için hüküm ve sonuç
doğurur. Tam yargı davası ise idarî işlem ve eylemler neticesinde kişisel
hakları doğrudan doğruya ihlâl edilen kişilerin uğradıkları zararın
giderilmesi istemiyle idarî yargıda açtıkları davalardır. Tam yargı
davası açılabilmesi için davacının kişisel haklarının doğrudan doğruya
ihlâl edilmiş olması gerekir.
Vergi mahkemeleri ise genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve
köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri malî yükümler ve bunların
zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları çözümler.
Üst Derece Mahkemeleri
Bölge İdare Mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi
mahkemelerinin kararlarına karşı yapılacak başvuruları incelemek
üzere kurulmuş mahkemelerdir.
Bölge İdare Mahkemeleri, yargı çevresindeki idare ve vergi
mahkemelerinde tek hâkim tarafından verilen kararları itiraz üzerine
inceler ve kesin olarak hükme bağlar.
Danıştay’ın ayrıca aşağıdaki gibi idari görevleri bulunmaktadır:
• Başbakan ve Bakanlar Kurulunca gönderilen kanun tasarıları
hakkında görüş bildirmek,
• Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında
iki ay içinde düşüncesini bildirmek,
• Tüzük tasarılarını incelemek,
• İdarî uyuşmazlıkları çözmek ve kanunla gösterilen diğer işleri
yapmakla görevlidir
Anayasa Yargısı
Anayasa yargısı, bazı hukuk kurallarının anayasaya uygunluğunu
denetleyen ve yaptırıma bağlayan yargılama yoludur. Anayasa
yargısını, tek yargı mercii olarak Anayasa Mahkemesi yerine getirir.
Anayasa Mahkemesi ilk olarak 1961 Anayasası’nda yer almıştır.
6216 sayılı Kanunu’nun 3. maddesine göre Anayasa
Mahkemesinin görev ve yetkileri sayılmıştır. Şunlar:
• Kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin, Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğünün veya bunların belirli madde veya
hükümlerinin şekil ve esas bakımından, Anayasa değişikliklerinin ise
sadece şekil açısından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla açılan iptal
davalarına bakmak,
• Anayasanın 152 nci maddesine göre mahkemelerce itiraz yoluyla
kendisine intikal ettirilen işleri karara bağlamak,
• Anayasanın 148 inci maddesi uyarınca yapılan bireysel başvuruları
karara bağlamak,
• Cumhurbaşkanını, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını,
Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları, Anayasa Mahkemesi,
Yargıtay, Danıştay, başkan ve üyelerini, başsavcılarını, Cumhuriyet
Başsavcı vekilini, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Sayıştay
başkan ve üyelerini, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava
Kuvvetleri komutanlarını görevleri ile ilgili suçlardan dolayı Yüce
Divan sıfatıyla yargılamak,
• Siyasî partilerin kapatılmasına ve Devlet yardımından yoksun
bırakılmasına ilişkin davalar ile ihtar başvuruları ve dağılma
durumunun tespiti istemlerini karara bağlamak,
• Siyasî partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna
uygunluğunun denetimini yapmak veya yaptırmak,
• Milletvekillerinin yasama dokunulmazlıklarının kaldırılmasına veya
milletvekilliklerinin düşmesine ya da Cumhurbaşkanı yardımcılarının
ve bakanların dokunulmazlıklarının kaldırılmasına Türkiye Büyük
Millet Meclisince karar verilmesi hâllerinde, ilgili milletvekili veya bir
diğer milletvekilinin Anayasa, kanun veya Türkiye Büyük Millet
Meclisi İçtüzüğü hükümlerine aykırılık iddiasına dayanan iptal
istemlerini karara bağlamak,
• Mahkeme üyeleri arasından Anayasa Mahkemesi Başkanı ve başkan
vekilleri ile Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı ve Başkan vekilini
seçmek,
• Anayasada kendisine verilen diğer görevleri yerine getirmek.
Anayasa Mahkemesi 17 üyeden oluşur. Mahkeme üyeliğine Türkiye
Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı tarafından seçim ve atama
yapılır. Mahkeme üyeleri 12 yıl için seçilirler. Bir kimse iki defa üye
seçilemez. Anayasa Mahkemesi üyeleri aslî görevleri dışında resmi
veya özel hiçbir görev alamazlar.
Mahkeme; Başkanlık, Genel Kurul, bölümler, komisyonlar, genel
sekreterlik ve idarî birimlerden oluşur. Bunlar:
- Başkanlık. Üyeler arasından gizli oyla ve üye tam sayısının salt
çoğunluğuyla dört yıl için seçilen Anayasa Mahkemesi Başkanı Genel
Kurulun gündemini belirlemek, Genel Kurula ve Yüce Divan’a
başkanlık etmek gibi görevleri vardır.
- Genel Kurul; iptal ve itiraz davaları ile Yüce Divan sıfatıyla
yürütülecek yargılamalara bakar; siyasi partilere ilişkin mali denetim
yapar, dava ve başvuruları karara bağlar; içtüzüğü kabul eder veya
değiştirir.
- Başkan ve başkan vekilleri ile Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı ve
Başkanvekilini seçer. Bölümler arasındaki iş bölümünü yapar; bölümler
arasında meydana gelen iş bölümü uyuşmazlıklarını kesin karara
bağlar.
- Bölümler ve Komisyonlar. Mahkemede, bireysel başvuruları karara
bağlamak üzere bir başkan vekili başkanlığında yedişer üyesi olan iki
bölüm bulunur.
- Genel Sekreterlik. Başkanlığa bağlı olarak kurulur. Genel sekreter,
Başkanın gözetim ve denetimi altında başvuruların kayıt ve sevk
edilmesi, Genel Kurul ve bölüm toplantılarıyla ilgili idarî işlerin
yürütülmesi gibi görevleri vardır.
- Hizmet Birimleri. Mahkemenin idarî birimleri Yazı İşleri Müdürlüğü,
İdarî ve Malî İşler Müdürlüğü, Personel Müdürlüğü gibi birimlerden
oluşur.
Anayasa Mahkemesine herkes iptal davası açamaz. Kanunların,
Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin, TBMM İçtüzüğünün veya
bunların belirli madde ya da hükümlerinin Anayasaya aykırılığı
iddiasıyla Cumhurbaşkanı, TBMM’de en fazla üyeye sahip iki siyasi
parti grubundan her biri, TBMM üye tam sayısının en az beşte biri
oranındaki üyeleri doğrudan doğruya iptal davası açmaya yetkilidir.
Şekil bakımından denetim kapsamında Mahkeme; Anayasa
değişikliklerinde teklif çoğunluğuna, oylama çoğunluğuna ve ivedilikle
görüşüleceği şartına uyulup uyulmadığını inceler.
Anayasa Mahkemesinin vereceği iptal kararları gerekçeli olur ve
geriye yürümez. Anayasa değişikliğinde iptale, siyasî partilerin
kapatılmasına ya da Devlet yardımından yoksun bırakılmasına karar
verilebilmesi için toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğu şarttır.
1982 Anayasasına göre Anayasa Mahkemesinin denetim yapamayacağı
norm ve işlemler bulunmaktadır. Bu norm ve işlemleri aşağıdaki gibi
sıralayabiliriz:
• Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar aleyhine
şekil ve esas bakımından iptal davası açılamaz ve mahkemeler
tarafından Anayasaya aykırılık iddiası ileri sürülemez.
• Anayasada sayılan Tevhidi Tedrisat Kanunu, Şapka İktisası Hakkında
Kanun, Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile
Birtakım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun, Türk Harflerinin
Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun gibi inkılap kanunlarının anayasaya
aykırı olduğu iddia edilemez ve Anayasa Mahkemesi bunları
denetleyemez.
• Olağanüstü hâllerde, sıkıyönetim ve savaş hâllerinde çıkarılan
Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin şekil ve esas bakımından
Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesinde dava açılamaz.
• Üç istisna dışında parlâmento kararları da Anayasa Mahkemesinin
denetimine tabi değildir. Bu istisnalar, TBMM içtüzüğü, yasama
dokunulmazlığının kaldırılması kararı ve milletvekilliğinin
düşürülmesi kararıdır.
2010 yılındaki değişiklik ile, herkes, Anayasada güvence altına
alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller
kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği
iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Bireysel başvurunun,
başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse
ihlâlin öğrenildiği tarihten itibaren 30 gün içinde yapılması gerekir.
Anayasa Mahkemesi kararları kesindir ve Resmi Gazete’de
hemen yayınlanır. Mahkeme kararları; yasama, yürütme ve yargı
organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.
Uyuşmazlık Yargısı
İdarî yargı rejiminin uygulandığı ülkemizde uyuşmazlıkların
türüne göre çeşitli yargı düzenleri bulunmaktadır.
İdarî, adlî ve askerî yargı kolları arasında çıkan görev ve hüküm
uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmek için Uyuşmazlık Mahkemesi
kurulmuştur. Görev uyuşmazlığı, birden fazla mahkemenin, açılan bir
davada, kendini görevli veya görevsiz saymasına denir. Hüküm
uyuşmazlığı ise adlî, idarî ve askerî yargı yerlerinden en az ikisinin,
aynı konu ve sebebe ilişkin, taraflardan en az birinin aynı olduğu
kesinleşmiş kararlar arasında çelişkiler nedeniyle bir hakkın yerine
getirilmesinin olanaksız olması durumudur. Hüküm uyuşmazlığının
Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından giderilebilmesi için bazı şartların
gerçekleşmesi gerekir:
• Ortada iki ayrı yargı düzeni içinde yer alan yargı yerlerince alınmış
iki karar bulunmalıdır.
• Bu kararlar esasa ilişkin ve kesin olmalıdır. Karar, yargı yerinin
niteliğine göre ya kesin olur veya temyiz süresi geçirilerek ya da temyiz
yerinin onaması ile kesinleşir.
• İki ayrı yargı düzeni içinde yer alan yargı yerlerince alınmış kararlar
aynı olmalıdır. Diğer bir ifadeyle kararlar arasında çelişki olmalı ve bu
çelişki hakkın yerine getirilmesini engellemelidir.
Uyuşmazlık Mahkemesinin kararları kesin olup başka bir yargı
merciine götürülemez. Mahkemenin kendi içinde de herhangi bir
başvuru yolu bulunmamaktadır.
Seçim Yargısı
Seçim yargısı, seçimlerin dürüst, güvenilir ve Anayasada
belirlenen diğer ilkelere uygun bir şekilde yapılması ve
sonuçlandırılmasıyla görevli bir yargı kurumudur. Yüksek Seçim
Kurulu, Anayasanın “Seçimlerin Genel Yönetim ve Denetimi” başlıklı
79. maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemeye göre, Yüksek
Seçim Kurulunun görevleri şunlardır:
• Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde
yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma,
• Seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün
yolsuzlukları, şikâyet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama,
• Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını ve
Cumhurbaşkanlığı seçimi tutanaklarını kabul etme.
Şu hususu belirtmek gerekir ki Yüksek Seçim Kurulunun kararları
aleyhine başka bir merciye başvurulamaz.
Yüksek Seçim Kurulu, 7 asıl ve 4 yedek üyeden oluşur. Üyelerin
altısı Yargıtay, beşi Danıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri
arasından üye tam sayılarının salt çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir. Bu
üyeler, salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir başkan
vekili seçerler.
Hesap Yargısı
Kamu kurum ve kuruluşlarının gelir ve giderleri ile mallarının
denetlenmesine hesap yargısı adı verilir. Türkiye’de hesap yargısı
Sayıştay tarafından yerine getirilir.
Sayıştayın, bütçenin uygulanmasını denetlemek, kesin hesapları
incelemek, görüşlerini TBMM’ye bildirmek gibi idarî görevlerinin
yanında hesapları incelemek ve sorumluların “zimmet” veya
“beraat”ına karar vermek gibi yargısal görevleri de bulunmaktadır.
YARGI ORGANINA HAKİM OLAN TEMEL İLKELER
Bahsedilen yargı kolları içerisinde faaliyet gösteren
mahkemelerde çeşitli hakimler görev yapar. Bu hakimler ise belirli
ilkeler altında görev yapar. Bu bakımdan yargı organına hakim olan
temel ilkeler:
-Hakimlerin bağımsızlığı: Yasama ve yürütme organlarına bağlı
olmaması gerekir. Bu organlarında hakimlere emir ve talimat
veremeyeceği anlamına gelir.
-Kanuni hakim güvencesi: Anayasa 37. Md göre hiç kimse kanunen tabi
olduğu mahkemelerden başka bir merci önüne çıkamaz.
-Hakimlik teminatı: Hakimlerin her türlü maddi, manevi baskı altında
olmadan görev yapabilmeleri için kendilerine tanınan kişisel
güvencelerdir. Hâkimlerin görevlerini her türlü baskıdan uzak biçimde
yerine getirmeleri için aşağıdaki teminatların bulunması şartı aranır:
Azledilme teminatı
Emekliye sevk edilmeme
Aylıktan yoksun kılınmama
İdari görevlere atanmama teminatları
Coğrafi teminat
Savcılık sınıfına atanmama teminatı
HAKİMLER VE SAVCILAR KURULU
Hâkim ve Savcılar Kurulu (HSK), Anayasanın 159. maddesinde
düzenlenmiştir. HSK, 13 üyeden oluşur ve iki daire hâlinde çalışır.
Kurulun Başkanı, Adalet Bakanı’dır.
Kanuna göre HSK’nın görevleri arasında şunlar sayılabilir:
• Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin kaldırılması veya yargı
çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlamak,
• Hâkim ve savcılarla ilgili olarak mesleğe kabul etme, atama ve
nakletme, geçici yetki vermek,
• Hâkim ve savcılarla ilgili hertürlü yükselme ve birincisınıfa ayırmak,
kadro dağıtmak,
• Meslekte kalmaları uygun görülmeyen hâkim ve savcılar hakkında
karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma işlemlerini
yapmak,
• 6087 sayılı Kanunun 4. maddesinde sayılanlar dışındaki hâkim ve
savcıların görevlerini; kanun ve diğer mevzuata uygun olarak yapıp
yapmadıklarını denetlemek,
• Adli ve idari yargı hakim ve savcılarının mesleğiyle ilgili genelge
düzenlemek,
• Yargıtay ve Danıştaya üye seçmek,
• Görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip
işlemediklerini, hâl ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup
uymadığını araştırmak ve gerektiğinde haklarında inceleme ve
soruşturma işlemlerini yürütmek.
HSK; Başkanlık, Genel Kurul, daireler ve hizmet birimlerinden oluşur:
- Başkanlık. Başkan, Kurulu yönetir ve temsil eder; kanunlardaki
istisnalar saklı kalmak üzere, Genel Kurul çalışmalarına başkanlık eder
ve oy kullanır; Genel Kurulun teklif ettiği üç aday arasından Genel
Sekreteri atar; ilgili dairenin teklifi üzerine, hâkim ve savcılar hakkında
denetim, araştırma, inceleme ve soruşturma işlemlerine olur verir ve
kanunlarla verilen diğer görevleri yapar.
- Genel Kurulun görevleri arasında;
• Başkan vekilini ve daire başkanlarını seçmek,
• Dairelerin kararlarına karşı yapılan itirazları inceleyip karara
bağlamak,
• Daireler arasında çıkan görev ve işbölümü uyuşmazlıklarını kesin
olarak karara bağlamak,
• Kurul üyeleri hakkındaki suç soruşturması ile disiplin soruşturma ve
kovuşturma işlemlerini yürütmek ve bu konuda gerekli kararları
vermek,
• Bakanlığın bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin
değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlamak,
• Yargıtay ve Danıştaya üye seçmek.
- Daireler. Kurulu oluşturan üç Dairenin oluşumundan oluşur.
Birinci Dairenin temel görevleri şunlardır:
• Hâkim ve savcılarla ilgili olarak atama ve nakletme, geçici yetki
verme, kadro dağıtma, yetkileri düzenlemek,
• Hâkim ve savcıların yıllık ve mazeret izinleri dışında her türlü izin
vermek, eğitim programlarına katılmalarına izin vermek,
• Bölge adliye ve bölge idare mahkemesi daireleri arasındaki iş bölümü
ve birinci derece mahkemeleri arasındaki iş dağılımını karara
bağlamak,
• Hakimler ve savcılar hakkında ihbar ve şikayetleri inceleyip gereğini
yapmak,
• Meslek öncesi eğitimde hakim ve savcıların staj mahkemelerini
belirlemek.
İkinci Dairenin başlıca görevleri ise şunlardır:
• Hâkim ve savcıların her türlü yükselme ve birinci sınıfa ayırma
işlemlerini yapmak,
• Hâkim ve savcıların görevlerinden dolayı veya görevleri sırasındaki
suç soruşturması ile disiplin soruşturma ve kovuşturması sonucu
hakkında karar vermek,
• Meslekten çekilme, çekilmiş sayılma ve görevin sona ermesi hakkında
karar vermek,
• Hakim ve savcı adaylarını mesleğe kabul etmek
• Disiplin veya suç soruşturma ve kovuşturması nedeniyle hakim ve
savcıların geçici yetkiyle yer değiştirmesine veya görevden
uzaklaştırılmasına karar vermek,
• Meslekte kalmaları uygun görülmeyen hakim ve savcılar hakkında
karar vermek, diğer kurumların geçici görevlendirme ve nakil
taleplerine ilişkin izin işlemlerini yürütmek.
Daireler, üye tam sayısının tam çoğunluğuyla toplanır ve aynı
çoğunlukla karar alır.
• Genel Sekreterlik. Kurulun idarî ve malî işleri ile sekretarya
hizmetlerini yerine getirmek üzere kurulan Genel Sekreterlik; Genel
Sekreter, biri idari yargı hakim ve savcıları arasından seçilecek beş
genel sekreter yardımcısı ile yeteri kadar tetkik hâkimi ve bürolardan
oluşur.
• Teftiş Kurulu. Teftiş Kurulu Başkanı, üç başkan yardımcısı ile yeteri
kadar Kurul başmüfettişi ve müfettişi ile bürolardan oluşur. Tefriş
Kurulu, adlî ve idarî yargı hâkim ve savcılarının görevlerini kanun ve
diğer mevzuata uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetler
görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip
işlemediklerini, hâl ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup
uymadığını araştırır ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma
işlemlerini yapar.

You might also like