Yasama, yürütme ve yargı kuvvetleri, devletin üç temel organını oluşturur. Yargı organı tüm dünyada iki şekilde örgütlenmiştir. Bunlardan birincisi, Anglo-Amerikan ülkelerinde uygulanan “yargı birliği” rejimi iken diğeri Kıta Avrupası ülkelerinde uygulanan “yönetsel yargı” sistemidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olarak adlandırılan başkanlık sistemine geçilmesine ilişkin Anayasa değişiklik önerisi 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan referandum ile kabul edilmiştir. 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan seçimlerin ardından Anayasa değişiklikleri yürürlüğe girmiş ve başkanlık sistemine uyum için bir dizi mevzuat değişikliği gerçekleştirilmiştir. YARGI FONKSİYONU Yargı fonksiyonu: Bağımsız mahkemelerin hukuki uyuşmazlıkları ve hukuka aykırılık iddialarını, yargısal usul ve teknikleri kullanarak kesin olarak çözme ve karara bağlama işlevidir. 1982 anayasası 9 md.: Yargı yetkisi, Türk milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır. Bu doğrultuda yargı farkı hukuk düzeninin gerçekleştirilmesini ve korumasını amaçlar. Hukuk düzeninin gerçekleştirilmesi ve korunmasını amaçlayan yargı fonksiyonunun iki önemli özelliği, mahkemelerin bağımsızlığı ve kesin hüküm vermeleridir. Mahkemelerin bağımsızlığı Anayasanın 138. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre bağımsız mahkemelerin temel özellikleri şunlardır: -Hâkimler görevlerinde bağımsızdırlar. - Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez. -Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. - Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır. Yargı fonksiyonu üç aşamada yerine getirilir: İlk olarak, bir hukukî uyuşmazlık ve bundan kaynaklanan hukuka aykırılık iddiası ortaya çıkar. İkincisi, hukuka aykırılığın olup olmadığı araştırılıp tespit edilir Son aşamada hukuka aykırılık belirlenirse bunun giderilmesi ve bozulan hukuk düzeninin yeniden kurulması için yaptırım uygulanır. YARGI KOLLARI VE MAHKEMELERİN TEŞKİLATLANMASI Yüksek mahkemeler, 1982 Anayasası’nda sayılmıştır. Buna göre, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Uyuşmazlık Mahkemesi Türkiye’deki yüksek mahkemelerdir. Not: Önceden ülkemizde askeri yargının bulunduğu ancak 2017 Anayasasında yapılan değişikliklerle Askeri Yargı kolunun 2 aşaması dahil hepsi kaldırılmıştır. Ancak disiplin mahkemeleri, savaş sırasında işlenecek suçlar dahilinde askeri yargı kurulu kurulabilir. Sayıştay, Anayasada yüksek mahkemeler arasında sayılmaması ve TBMM adına denetim yapması gibi nedenlerle genelde öğretide yüksek mahkeme olarak kabul edilmemektedir. Ayrıca Anayasa Mahkemesi de Sayıştay’ın yüksek mahkeme sayılmaması yönünde bir karar vermiştir. Diğer taraftan, üyeleri Yargıtay ve Danıştay üyeleri arasından belirlenen ve seçimlerle ilgili nihaî karar verme yetkisine sahip olan Yüksek Seçim Kurulu da yüksek mahkemeler arasında düzenlenmemiştir. Adli Yargı Diğer yargı kollarının görevlerine girmeyen davalara adlî yargıda bakılır. Bu nedenle, adlî yargı kapsamı en geniş olan yargıdır. Adlî yargı, özel hukuk alanındaki uyuşmazlıklarla ceza uyuşmazlıklarını yani Ceza Kanunlarına göre suç sayılan eylemleri çözmekle görevli bir yargı koludur. Hukuk yargısı ve ceza yargısı olmak üzere iki kola ayrılır. Ülkemizde adlî yargı iki derecelidir. İlk derece mahkemeleri olarak hukuk ve ceza mahkemeleri bulunurken, üst derece mahkemesi olarak Yargıtay görev yapar. Ancak 2004 yılında yapılan düzenlemelerle ilk derece mahkemeleri ile Yargıtay arasında ikinci derece mahkemeler olarak “Bölge Adlîye Mahkemeleri”nin kurulması kararlaştırılmıştır. İlk Derece Mahkemeler İlk derece mahkemeleri, uyuşmazlığın türlerine göre hukuk ve ceza mahkemeleri olarak ikiye ayrılır. Hukuk Mahkemeleri Hukuk mahkemeleri, özel hukuk uyuşmazlıklarının görüldüğü mahkemelerdir. Hukuk mahkemeleri, her il merkezi ile bölgelerin coğrafî durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen ilçelerde Hâkimler ve Savcılar Kurulunun (HSK) olumlu görüşü alınarak Adalet Bakanlığınca kurulur. Hukuk mahkemeleri arasında iş dağılımı yapılması ve iş dağılımına ilişkin esaslar Hâkimler ve Savcılar Kurulunca belirlenir. Bu mahkemeler, uyuşmazlık türüne göre sulh hukuk ve aslîye hukuk mahkemesi biçiminde ayrılmaktadır. Ayrıca iş mahkemeleri, tüketici mahkemeleri gibi bazı konularda görevli özel mahkemeler de bulunmaktadır. Sulh Hukuk Mahkemeleri. Bu mahkemeler, tek hâkimli ve genel görevli yargı yerleridir. Her ilçede, o ilçenin adıyla anılan bir sulh hukuk mahkemesi bulunur. Bölgenin yoğunluğuna göre ana merkezin devamı olarak numaralandırılarak isimlendirilen uzantıları vardır. Kanunların sulh hukuk mahkemelerini görevlendirdiği işler dışında kalan bütün dava ve işlere aslîye hukuk mahkemeleri tarafından bakılır. Sulh hukuk mahkemelerinin görevleri, - Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrı olmak şartıyla, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları - Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, - Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, - Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları görürler Aslîye Hukuk Mahkemeleri. Hukuk yargılamasında asıl görevli mahkemelerdir. Bir uyuşmazlık sulh hukuk mahkemesinin görevine girmiyorsa aslîye hukuk mahkemesi bu konuda görevlidir. Her ilçede sulh hukuk mahkemesi için ayrı, aslîye hukuk mahkemesi için ayrı olmak üzere iki hâkim yoktur. Aslîye Ticaret Mahkemeleri Ankara, İstanbul, İzmir, Adana gibi büyük illerde ve bazı ilçelerde ticarî davaları görmek üzere kurulurlar. Ticaret mahkemeleri, tüm ticarî davalara bakmakla görevlidir. İş Mahkemeleri İş hayatının özel koşulları ve işçinin işveren karşısında zayıf konumda olması nedeniyle işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin, çalışma şartlarına, hak ve sorumluluklarına ilişkin dava ve işlere bakmak üzere iş mahkemeleri oluşturulmuştur. Kadastro Mahkemeleri 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun uygulamasından doğan uyuşmazlıkları çözmek üzere kurulurlar. Tüketici Mahkemeleri Tüketici, belirli bir ürünü tekrar satmak, değiştirmek veya işlemek ya da bir üretim sürecinde kullanmak amacıyla değil de ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla alan kişidir. Kanun kapsamında çıkacak olan ihtilâflara, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki tüketici sorunları hakem heyetleri ile “Tüketici Mahkemeleri” bakar. Her il ve ilçe merkezinde tüketici yasasının uygulanmasından doğan uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla en az bir tüketici sorunları hakem heyeti oluşturulur. Başkanlığı Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü veya görevlendireceği bir memur tarafından yürütülen tüketici sorunları hakem heyeti; belediye başkanının konunun uzmanı belediye personeli arasından görevlendireceği bir üye, baronun mensupları arasından görevlendireceği bir üye, ticaret ve sanayi odası ile esnaf ve sanatkâr odalarının görevlendireceği bir üye ve tüketici örgütlerinin seçecekleri bir üye olmak üzere başkan dâhil beş üyeden oluşur. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı taşra teşkilâtının bulunmadığı il ve ilçelerde tüketici sorunları hakem heyetinin başkanlığı en büyük mülkî âmir ya da görevlendireceği bir memur tarafından yürütülür. Tüketici örgütü olmayan yerlerde tüketiciler, tüketim kooperatifleri tarafından temsil edilir. Tüketici hakem heyetleri ilçelerde kaymakamlık binasında, illerde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Müdürlüklerinde bulunur. Tüketici mahkemeleri ise Ankara, İstanbul, İzmir Adana, Antalya, Bursa, Samsun, Konya, Mersin ve Kayseri illerinde kurulmuştur. Bu iller dışındaki il ve ilçelerde başvurular tüketici mahkemesi sıfatı ile aslîye hukuk mahkemesine yapılır. Tüketici mahkemeleri nezdinde tüketiciler, tüketici örgütleri ve Adalet Bakanlığı tarafından açılacak davalar her türlü resim ve harçtan muaftır. Tüketici örgütlerince açılacak davalarda bilirkişi ücretleri, Adalet Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır. Aile Mahkemeleri Aile mahkemeleri, aile hukukundan doğan dava ve işleri görmek üzere kurulur. Bu mahkemelerin kuruluş, görev ve yargılama usulleri, 09.01.2003 tarihli ve 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun ile düzenlenmiştir. Aile mahkemeleri, Adalet Bakanlığınca HSYK’nin olumlu görüşü alınarak her ilde ve merkez nüfusu yüz binin üzerindeki her ilçede, tek hâkimli ve aslîye mahkemesi derecesinde olmak üzere kurulur. Aile mahkemesi, görev alanına giren konularda yetişkin ve küçükler hakkında koruyucu, eğitici ve sosyal önlemler alır: -Yetişkinler hakkında; evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri konusunda eşleri uyararak, gerektiğinde uzlaştırmaya, huzur evlerine veya benzeri yerlere yerleştirmeye, bir meslek edinme kursuna veya uygun görülecek bir eğitim kurumuna vermeye karar verebilir. - Küçükler hakkında ise bakım ve gözetime yönelik nafaka yükümlülüğü konusunda gerekli önlemleri almaya, bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede bulunan veya manen terk edilmiş hâlde kalan küçüğü eğitimi güç çocuklara mahsus kuruma yerleştirmeye karar verebilir. Fikri ve Sınaî Haklar Mahkemesi Orijinal fikirleri ve üretim yöntemlerini ortaya çıkaranların korunması bu mahkemelerin görevleri arasındadır. İcra Mahkemeleri 2004 yılında İcra ve İflâs Kanunu’nda yapılan değişiklikle icra tetkik mercileri icra mahkemelerine, icra tetkik mercii hâkimleri ise icra hâkimlerine dönüştürülmüştür. İcra mahkemeleri, borçlu ve alacaklı arasında icra hukukundan kaynaklanan ihtilâflara bakar. Her aslîye mahkemesinin yargı çevresinde icra ve iflâs daireleri kurulur. İcra mahkemelerinin başlıca görevleri şunlardır: • İcra ve iflas dairelerini disiplin bakımından denetlemek, • İcra dairelerinin işlemlerine karşılık yapılacak şikâyetleri ve alacaklının itirazın kaldırılması taleplerini inceleyip karara bağlamak, • Hacizdeki ve iflastaki istihkak davalarına bakmak, • Taşınmaz malın tahliye ve teslimine ilişkin bildirimlerin (ilamların) icrası sırasında taşınmazda bulunan ve ilamın kapsamına girmeyen eşyanın icra müdürünün talebi üzerine satışına karar vermek, • İflas dairesi üyelerini gösterilen adaylar arasından atamak, iflas tasfiyesinin süresinin uzatılmasına gerektiğinde karar vermek. Ceza Mahkemeleri Ceza mahkemeleri, suçların yargılamasını yapmak üzere görevlendirilmiş mahkemelerdir. Bu mahkemeler; sulh ceza, aslîye ceza ve ağır ceza mahkemeleri ile bazı illerde özel kanunlarla kurulmuş özel uzmanlık niteliği taşıyan trafik mahkemeleri ve çocuk mahkemeleri gibi yargı yerlerinden oluşmaktadır. Sulh Ceza Mahkemeleri Bu mahkemeler tek hâkimlidir. Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezaları ve bunlara bağlı adlî para cezaları ile bağımsız olarak hükmedilecek adlî para cezalarına ve güvenlik tedbirlerine ilişkin hükümlerin uygulanması, sulh ceza mahkemelerinin görevi içindedir. Aslîye Ceza Mahkemeleri Bu mahkemeler tek hâkimlidir. Kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, sulh ceza ve ağır ceza mahkemelerinin görevleri dışında kalan dava ve işlere aslîye ceza mahkemelerince bakılır. Ağır Ceza Mahkemeleri Bu mahkeme bir başkan ve iki üye ile toplanır. Kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanunu’nda yer alan yağma, irtikâp resmî belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık, hileli iflas suçları ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve 10 yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir. 2004 tarihinde yapılan Anayasa değişikliği ile Anayasanın 143. maddesi kaldırılarak, ilk derece ceza mahkemesi olan “Devlet Güvenlik Mahkemeleri”nin (DGM) görev alanına giren suçları yargılamak üzere Ankara, Adana, Diyarbakır, İstanbul, Malatya ve Van illerinde özel yetkili ağır ceza mahkemeleri kurulmuştur. Trafik Mahkemeleri Trafik suçlarının yoğun olarak işlendiği illerde kurulan, tek hâkimli bir özel mahkemedir. Burada Cumhuriyet savcısı bulunmaz. Trafik mahkemeleri; hafif para cezasını veya bununla birlikte hafif hapis cezasını gerektiren durumlara ve belgelerin geri alınması ve iptali veya işyerlerinin kapatılması cezasını gerektiren suçlarla ilgili davalara bakar. Çocuk Mahkemeleri Çocuk mahkemeleri ve çocuk ağır ceza mahkemeleri olarak iki türdür. Kanuna göre, çocuk mahkemeleri, tek hâkimden oluşur. Çocuk ağır ceza mahkemeleri ise bir başkan ve iki üyeden oluşur. Çocuk mahkemeleri, aslîye ceza mahkemesi ile sulh ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlar bakımından, suça sürüklenen çocuklar hakkında açılacak davalara bakar. Çocuk ağır ceza mahkemeleri ise, çocuklar tarafından işlenen ve ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlarla ilgili davalara bakar. İkinci Derece Mahkemeler: Bölge Adliye Mahkemeleri Kanunda adlî yargı ilk derece mahkemeleri, hukuk ve ceza; ikinci derece mahkemeleri olarak da Bölge Adlîye Mahkemeleri kabul edilmiştir. Bölge Adlîye Mahkemeleri; başkanlık, başkanlar kurulu, daireler, bölge adlîye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığı, bölge adlîye mahkemesi adalet komisyonu ve müdürlüklerden oluşur. Bölge adlîye mahkemelerinin örgütlenmesi şu şekildedir: -Bölge Adlîye Mahkemesi Başkanlığı. Her Bölge Adlîye Mahkemesinde bir başkan bulunur. Başkanlık, başkan ile yazı işleri müdürlüğünden oluşur. Başkan, mahkemeyi temsil eder. - Bölge Adlîye Mahkemesi Başkanlar Kurulu. Bölge Adlîye Mahkemesi başkanlar kurulu, bölge adlîye mahkemesi başkanı ile daire başkanlarından oluşur. Bölge adlîye mahkemesi başkanının bulunmadığı hâllerde kurulun başkanlığını daire başkanlarından kıdemli olanı yerine getirir. - Bölge Adlîye Mahkemesi Daireleri. Bölge Adlîye Mahkemeleri, hukuk ve ceza dairelerinden oluşur. Hukuk daireleri, adlî yargı ilk derece hukuk mahkemelerinden verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karşı yapılan başvuruları inceleyip karara bağlar. - Bölge Adlîye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı. Her Bölge Adlîye Mahkemesinde bir Cumhuriyet başsavcılığı bulunur. - Bölge Adlîye Mahkemesi Adalet Komisyonu. Her Bölge Adlîye Mahkemesinde bir bölge adlîye mahkemesi adalet komisyonu bulunur. Bölge Adlîye Mahkemelerinin hâkim ve savcıları dışında kalan personeli hakkında, kanunlarla adlî yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonuna verilen tüm görevleri yerine getirir. - Müdürlükler. Bölge Adlîye Mahkemesi başkanlığında, dairelerinde, Cumhuriyet başsavcılığında ve adalet komisyonunda birer yazı işleri müdürlüğü; Cumhuriyet başsavcılığında ayrıca bir idarî işler müdürlüğü ile ihtiyaç duyulan diğer müdürlükler kurulur. Üst Derece Mahkemesi: Yargıtay Adlîye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adlî yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme mercii olan Yargıtay, Anayasanın 154. maddesinde düzenlenmiştir. Yargıtay’ın görevleri arasında, adlîye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adlî yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümleri ilk ve son merci olarak inceleyip karara bağlamak, Yargıtay Başkan ve üyeleri ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı vekili ve özel kanunlarında belirtilen kimseler aleyhindeki görevden doğan tazminat davalarına ve bunların kişisel suçlarına ait ceza davalarına ve kanunlarda gösterilen diğer davalara ilk ve son derece mahkemesi olarak bakmak ve kanunlarla verilen diğer işleri yerine getirmektir. Yargıtay; Birinci Başkanlık, daireler, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, bürolar ve idarî birimlerden oluşur. - Birinci Başkanlık. Birinci Başkan ve başkan vekilleriyle Genel Sekreterden oluşur. Görevleri arasında yeni gelen üyelerin yerlerini belirlemek, zorunlu hâllerde daire başkanı ve üyelerin yerlerini değiştirmek, yargıtay tetkik hâkimlerinin çalışacakları daireleri, kurulları ve görecekleri işleri belli etmek ve gerektiğinde yerlerini değiştirmek yer almaktadır. - Daireler. Yargıtay’da 23 hukuk, 15 ceza dairesi ve her dairede bir daire başkanı ile yeteri kadar üye bulunur. - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı. Cumhuriyet Başsavcısı, Cumhuriyet Başsavcı vekili, Cumhuriyet Başsavcı Başyardımcısı ile Cumhuriyet Başsavcı yardımcılarından oluşur. Cumhuriyet başsavcısının önemli görevleri arasında Cumhuriyet Başsavcılığını temsil etmek, Anayasa Mahkemesinde Cumhuriyet Savcılığı görevini yapmak, bizzat veya Cumhuriyet Başsavcı Başyardımcısı marifetiyle siyasi partilerin tüzük ve programlarını ve kurucularının hukuki durumlarının Anayasa ve kanun hükümlerine uygunluğunu denetlemek sayılabilir. Gerektiğinde siyasi parti, siyasi parti üyesi veya kuruluşu hakkında mahallinde denetlemek, inceleme ve soruşturma yapmak, yaptırmak, siyasi partilerin kapatılması hakkında kapatma davası açmak gibi görevleri de vardır. Yargıtay’ın karar organlarının yapılanmasını aşağıdaki gibi açıklayabiliriz: - Hukuk ve Ceza Genel Kurulları. Hukuk dairelerinin başkan ve üyelerinden Hukuk Genel Kurulu; ceza dairelerinin başkan ve üyelerinden ise Ceza Genel Kurulu oluşur. Yargıtay dairelerinin bozma kararlarına karşı mahkemelerce verilen direnme kararlarını inceleyerek karar vermek Yargıtay’ın görevidir. - Yargıtay Büyük Genel Kurulu. Başlıca görevleri arasında Birinci Başkanı, birinci başkan vekillerini, daire başkanlarını ve bu Kanunda gösterilen kurulların üyelerini seçmek, Yargıtay İç Yönetmeliğini yapmak ve gerektiğinde değiştirmek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı vekili adaylarını belirlemek bulunur. - Başkanlar Kurulları. - Yüksek Disiplin Kurulu. - Yönetim Kurulu Yargıtay üyeleri, birinci sınıfa ayrılmış adlî yargı hâkim ve Cumhuriyet savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hâkimler ve Savcılar Kurulunca üye tam sayısının salt çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir. Yargıtay üyeleri, dosyaları inceleyip kurula bilgi vermek ve kararları yazmak, üyesi bulundukları kurullarda görüşmelere katılmak gibi görevler ifa ederler. Yargıtay’ın idarî birimleri Yayın Kurulu, Tasnif Kurulu, Yayın İşleri Müdürlüğü, Sağlık Müdürlüğü, Eğitim ve Sosyal İşler Müdürlüğü, Yazı İşleri Büroları ve Bilgi İşlem Merkezi Müdürlüğünden oluşur. Yargıtay, genel bütçe içinde kendi bütçesi ile yönetilir. Adlî yargıda ilk derece mahkemelerinin vermiş oldukları kararların denetim yeri Bölge Adlîye Mahkemeleri ve Yargıtay’dır. Başvuru yolları ise istinaf, temyiz ve yargılamanın yenilenmesidir. Başvuru yolları; - İstinaf. Adlî yargıya ilk derece mahkemelerinin nihai kararlarına karşı yapılan başvuruları ifade eder. İlk derece mahkemelerinin ara kararlarını kapsamaz. - Temyiz. Adlî yargıda ikinci olağan başvuru yolu temyizdir. Bölge Adlîye Mahkemesi hukuk daireleri tarafından verilen ve temyiz edilebileceği kanunda söylenen nihaî kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde temyiz yoluna başvurulabilir. - Yargılamanın İadesi. Kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan kararlara karşı yapılan ve incelemenin kararı veren mahkeme tarafından yapıldığı tamamen istisnaî bazı durumlarda kullanılabilecek bir kanun yoludur. Temyiz başvurusu üzerine Yargıtay, Bölge Adlîye Mahkemesinin kararını hukuka uygun bulursa yapılan başvuruyu reddeder ki buna onama kararı adı verilir. Eğer temyiz olunan kararda gösterilen bozma nedenlerinin varlığı belirlenirse kısmen veya tamamen bozma kararı verilir. İdarî Yargı İdarî yargı sistemimizde ilk derece mahkemeleri olarak idare ve vergi mahkemeleri; üst derece mahkemeler olarak da Bölge İdare Mahkemeleri ve Danıştay bulunur. Bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemeleri, bölgelerin coğrafî durumları ve iş hacmi göz önünde tutularak Adalet Bakanlığınca kurulur ve yargı çevreleri belirlenir. İdarî yargı teşkilâtlanmasına geçmeden önce idarenin yargısal denetimi konusu üzerinde durmakta fayda bulunmaktadır. İdarenin yargısal denetiminde başlıca iki sistem vardır. Bunlardan ilki Anglo- Sakson ülkelerinde uygulanan “yargı birliği” sistemi iken diğeri Fransa, İspanya, Yunanistan, Belçika gibi Kıta Avrupası ülkelerinde uygulanan “yargı ayrılığı” sistemidir “Ortak hukuk (common law) sistemi” veya “adlî idare sistemi” de denilen yargı birliği sistemine sahip olan ABD ve İngiltere gibi Anglo-Sakson ülkelerinde, genel mahkemeler düzeninden ayrı bir idarî yargı düzeni bulunmaz. İdari yargı ilk kez Fransa’da ortaya çıkmıştır. Ülkemizde iki dereceye sahiptir. İdare ve Vergi Mahkemeleri İdare mahkemeleri, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştayda çözümlenecek olanlar dışındaki iptal davalarını, tam yargı davalarını, tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan idarî sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakar ve ayrıca kanunlarla verilen diğer işleri yapar. İdarî yargıda iptal ve tam yargı olmak üzere iki tür dava vardır. İptal davası, idarenin hukuka uygunluğunu sağlayan yollardan biridir. İptal davasının konusu idarî işlemlerdir. İptal davası sonucunda verilen karar sadece taraflar arasında değil, herkes için hüküm ve sonuç doğurur. Tam yargı davası ise idarî işlem ve eylemler neticesinde kişisel hakları doğrudan doğruya ihlâl edilen kişilerin uğradıkları zararın giderilmesi istemiyle idarî yargıda açtıkları davalardır. Tam yargı davası açılabilmesi için davacının kişisel haklarının doğrudan doğruya ihlâl edilmiş olması gerekir. Vergi mahkemeleri ise genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri malî yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları çözümler. Üst Derece Mahkemeleri Bölge İdare Mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı yapılacak başvuruları incelemek üzere kurulmuş mahkemelerdir. Bölge İdare Mahkemeleri, yargı çevresindeki idare ve vergi mahkemelerinde tek hâkim tarafından verilen kararları itiraz üzerine inceler ve kesin olarak hükme bağlar. Danıştay’ın ayrıca aşağıdaki gibi idari görevleri bulunmaktadır: • Başbakan ve Bakanlar Kurulunca gönderilen kanun tasarıları hakkında görüş bildirmek, • Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında iki ay içinde düşüncesini bildirmek, • Tüzük tasarılarını incelemek, • İdarî uyuşmazlıkları çözmek ve kanunla gösterilen diğer işleri yapmakla görevlidir Anayasa Yargısı Anayasa yargısı, bazı hukuk kurallarının anayasaya uygunluğunu denetleyen ve yaptırıma bağlayan yargılama yoludur. Anayasa yargısını, tek yargı mercii olarak Anayasa Mahkemesi yerine getirir. Anayasa Mahkemesi ilk olarak 1961 Anayasası’nda yer almıştır. 6216 sayılı Kanunu’nun 3. maddesine göre Anayasa Mahkemesinin görev ve yetkileri sayılmıştır. Şunlar: • Kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün veya bunların belirli madde veya hükümlerinin şekil ve esas bakımından, Anayasa değişikliklerinin ise sadece şekil açısından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla açılan iptal davalarına bakmak, • Anayasanın 152 nci maddesine göre mahkemelerce itiraz yoluyla kendisine intikal ettirilen işleri karara bağlamak, • Anayasanın 148 inci maddesi uyarınca yapılan bireysel başvuruları karara bağlamak, • Cumhurbaşkanını, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını, Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, başkan ve üyelerini, başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcı vekilini, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Sayıştay başkan ve üyelerini, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanlarını görevleri ile ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılamak, • Siyasî partilerin kapatılmasına ve Devlet yardımından yoksun bırakılmasına ilişkin davalar ile ihtar başvuruları ve dağılma durumunun tespiti istemlerini karara bağlamak, • Siyasî partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna uygunluğunun denetimini yapmak veya yaptırmak, • Milletvekillerinin yasama dokunulmazlıklarının kaldırılmasına veya milletvekilliklerinin düşmesine ya da Cumhurbaşkanı yardımcılarının ve bakanların dokunulmazlıklarının kaldırılmasına Türkiye Büyük Millet Meclisince karar verilmesi hâllerinde, ilgili milletvekili veya bir diğer milletvekilinin Anayasa, kanun veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü hükümlerine aykırılık iddiasına dayanan iptal istemlerini karara bağlamak, • Mahkeme üyeleri arasından Anayasa Mahkemesi Başkanı ve başkan vekilleri ile Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı ve Başkan vekilini seçmek, • Anayasada kendisine verilen diğer görevleri yerine getirmek. Anayasa Mahkemesi 17 üyeden oluşur. Mahkeme üyeliğine Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı tarafından seçim ve atama yapılır. Mahkeme üyeleri 12 yıl için seçilirler. Bir kimse iki defa üye seçilemez. Anayasa Mahkemesi üyeleri aslî görevleri dışında resmi veya özel hiçbir görev alamazlar. Mahkeme; Başkanlık, Genel Kurul, bölümler, komisyonlar, genel sekreterlik ve idarî birimlerden oluşur. Bunlar: - Başkanlık. Üyeler arasından gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğuyla dört yıl için seçilen Anayasa Mahkemesi Başkanı Genel Kurulun gündemini belirlemek, Genel Kurula ve Yüce Divan’a başkanlık etmek gibi görevleri vardır. - Genel Kurul; iptal ve itiraz davaları ile Yüce Divan sıfatıyla yürütülecek yargılamalara bakar; siyasi partilere ilişkin mali denetim yapar, dava ve başvuruları karara bağlar; içtüzüğü kabul eder veya değiştirir. - Başkan ve başkan vekilleri ile Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı ve Başkanvekilini seçer. Bölümler arasındaki iş bölümünü yapar; bölümler arasında meydana gelen iş bölümü uyuşmazlıklarını kesin karara bağlar. - Bölümler ve Komisyonlar. Mahkemede, bireysel başvuruları karara bağlamak üzere bir başkan vekili başkanlığında yedişer üyesi olan iki bölüm bulunur. - Genel Sekreterlik. Başkanlığa bağlı olarak kurulur. Genel sekreter, Başkanın gözetim ve denetimi altında başvuruların kayıt ve sevk edilmesi, Genel Kurul ve bölüm toplantılarıyla ilgili idarî işlerin yürütülmesi gibi görevleri vardır. - Hizmet Birimleri. Mahkemenin idarî birimleri Yazı İşleri Müdürlüğü, İdarî ve Malî İşler Müdürlüğü, Personel Müdürlüğü gibi birimlerden oluşur. Anayasa Mahkemesine herkes iptal davası açamaz. Kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin, TBMM İçtüzüğünün veya bunların belirli madde ya da hükümlerinin Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Cumhurbaşkanı, TBMM’de en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubundan her biri, TBMM üye tam sayısının en az beşte biri oranındaki üyeleri doğrudan doğruya iptal davası açmaya yetkilidir. Şekil bakımından denetim kapsamında Mahkeme; Anayasa değişikliklerinde teklif çoğunluğuna, oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşüleceği şartına uyulup uyulmadığını inceler. Anayasa Mahkemesinin vereceği iptal kararları gerekçeli olur ve geriye yürümez. Anayasa değişikliğinde iptale, siyasî partilerin kapatılmasına ya da Devlet yardımından yoksun bırakılmasına karar verilebilmesi için toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğu şarttır. 1982 Anayasasına göre Anayasa Mahkemesinin denetim yapamayacağı norm ve işlemler bulunmaktadır. Bu norm ve işlemleri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz: • Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar aleyhine şekil ve esas bakımından iptal davası açılamaz ve mahkemeler tarafından Anayasaya aykırılık iddiası ileri sürülemez. • Anayasada sayılan Tevhidi Tedrisat Kanunu, Şapka İktisası Hakkında Kanun, Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Birtakım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun, Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun gibi inkılap kanunlarının anayasaya aykırı olduğu iddia edilemez ve Anayasa Mahkemesi bunları denetleyemez. • Olağanüstü hâllerde, sıkıyönetim ve savaş hâllerinde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesinde dava açılamaz. • Üç istisna dışında parlâmento kararları da Anayasa Mahkemesinin denetimine tabi değildir. Bu istisnalar, TBMM içtüzüğü, yasama dokunulmazlığının kaldırılması kararı ve milletvekilliğinin düşürülmesi kararıdır. 2010 yılındaki değişiklik ile, herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlâlin öğrenildiği tarihten itibaren 30 gün içinde yapılması gerekir. Anayasa Mahkemesi kararları kesindir ve Resmi Gazete’de hemen yayınlanır. Mahkeme kararları; yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Uyuşmazlık Yargısı İdarî yargı rejiminin uygulandığı ülkemizde uyuşmazlıkların türüne göre çeşitli yargı düzenleri bulunmaktadır. İdarî, adlî ve askerî yargı kolları arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmek için Uyuşmazlık Mahkemesi kurulmuştur. Görev uyuşmazlığı, birden fazla mahkemenin, açılan bir davada, kendini görevli veya görevsiz saymasına denir. Hüküm uyuşmazlığı ise adlî, idarî ve askerî yargı yerlerinden en az ikisinin, aynı konu ve sebebe ilişkin, taraflardan en az birinin aynı olduğu kesinleşmiş kararlar arasında çelişkiler nedeniyle bir hakkın yerine getirilmesinin olanaksız olması durumudur. Hüküm uyuşmazlığının Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından giderilebilmesi için bazı şartların gerçekleşmesi gerekir: • Ortada iki ayrı yargı düzeni içinde yer alan yargı yerlerince alınmış iki karar bulunmalıdır. • Bu kararlar esasa ilişkin ve kesin olmalıdır. Karar, yargı yerinin niteliğine göre ya kesin olur veya temyiz süresi geçirilerek ya da temyiz yerinin onaması ile kesinleşir. • İki ayrı yargı düzeni içinde yer alan yargı yerlerince alınmış kararlar aynı olmalıdır. Diğer bir ifadeyle kararlar arasında çelişki olmalı ve bu çelişki hakkın yerine getirilmesini engellemelidir. Uyuşmazlık Mahkemesinin kararları kesin olup başka bir yargı merciine götürülemez. Mahkemenin kendi içinde de herhangi bir başvuru yolu bulunmamaktadır. Seçim Yargısı Seçim yargısı, seçimlerin dürüst, güvenilir ve Anayasada belirlenen diğer ilkelere uygun bir şekilde yapılması ve sonuçlandırılmasıyla görevli bir yargı kurumudur. Yüksek Seçim Kurulu, Anayasanın “Seçimlerin Genel Yönetim ve Denetimi” başlıklı 79. maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemeye göre, Yüksek Seçim Kurulunun görevleri şunlardır: • Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, • Seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikâyet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama, • Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı seçimi tutanaklarını kabul etme. Şu hususu belirtmek gerekir ki Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir merciye başvurulamaz. Yüksek Seçim Kurulu, 7 asıl ve 4 yedek üyeden oluşur. Üyelerin altısı Yargıtay, beşi Danıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri arasından üye tam sayılarının salt çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir. Bu üyeler, salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir başkan vekili seçerler. Hesap Yargısı Kamu kurum ve kuruluşlarının gelir ve giderleri ile mallarının denetlenmesine hesap yargısı adı verilir. Türkiye’de hesap yargısı Sayıştay tarafından yerine getirilir. Sayıştayın, bütçenin uygulanmasını denetlemek, kesin hesapları incelemek, görüşlerini TBMM’ye bildirmek gibi idarî görevlerinin yanında hesapları incelemek ve sorumluların “zimmet” veya “beraat”ına karar vermek gibi yargısal görevleri de bulunmaktadır. YARGI ORGANINA HAKİM OLAN TEMEL İLKELER Bahsedilen yargı kolları içerisinde faaliyet gösteren mahkemelerde çeşitli hakimler görev yapar. Bu hakimler ise belirli ilkeler altında görev yapar. Bu bakımdan yargı organına hakim olan temel ilkeler: -Hakimlerin bağımsızlığı: Yasama ve yürütme organlarına bağlı olmaması gerekir. Bu organlarında hakimlere emir ve talimat veremeyeceği anlamına gelir. -Kanuni hakim güvencesi: Anayasa 37. Md göre hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemelerden başka bir merci önüne çıkamaz. -Hakimlik teminatı: Hakimlerin her türlü maddi, manevi baskı altında olmadan görev yapabilmeleri için kendilerine tanınan kişisel güvencelerdir. Hâkimlerin görevlerini her türlü baskıdan uzak biçimde yerine getirmeleri için aşağıdaki teminatların bulunması şartı aranır: Azledilme teminatı Emekliye sevk edilmeme Aylıktan yoksun kılınmama İdari görevlere atanmama teminatları Coğrafi teminat Savcılık sınıfına atanmama teminatı HAKİMLER VE SAVCILAR KURULU Hâkim ve Savcılar Kurulu (HSK), Anayasanın 159. maddesinde düzenlenmiştir. HSK, 13 üyeden oluşur ve iki daire hâlinde çalışır. Kurulun Başkanı, Adalet Bakanı’dır. Kanuna göre HSK’nın görevleri arasında şunlar sayılabilir: • Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlamak, • Hâkim ve savcılarla ilgili olarak mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki vermek, • Hâkim ve savcılarla ilgili hertürlü yükselme ve birincisınıfa ayırmak, kadro dağıtmak, • Meslekte kalmaları uygun görülmeyen hâkim ve savcılar hakkında karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma işlemlerini yapmak, • 6087 sayılı Kanunun 4. maddesinde sayılanlar dışındaki hâkim ve savcıların görevlerini; kanun ve diğer mevzuata uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetlemek, • Adli ve idari yargı hakim ve savcılarının mesleğiyle ilgili genelge düzenlemek, • Yargıtay ve Danıştaya üye seçmek, • Görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hâl ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını araştırmak ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma işlemlerini yürütmek. HSK; Başkanlık, Genel Kurul, daireler ve hizmet birimlerinden oluşur: - Başkanlık. Başkan, Kurulu yönetir ve temsil eder; kanunlardaki istisnalar saklı kalmak üzere, Genel Kurul çalışmalarına başkanlık eder ve oy kullanır; Genel Kurulun teklif ettiği üç aday arasından Genel Sekreteri atar; ilgili dairenin teklifi üzerine, hâkim ve savcılar hakkında denetim, araştırma, inceleme ve soruşturma işlemlerine olur verir ve kanunlarla verilen diğer görevleri yapar. - Genel Kurulun görevleri arasında; • Başkan vekilini ve daire başkanlarını seçmek, • Dairelerin kararlarına karşı yapılan itirazları inceleyip karara bağlamak, • Daireler arasında çıkan görev ve işbölümü uyuşmazlıklarını kesin olarak karara bağlamak, • Kurul üyeleri hakkındaki suç soruşturması ile disiplin soruşturma ve kovuşturma işlemlerini yürütmek ve bu konuda gerekli kararları vermek, • Bakanlığın bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlamak, • Yargıtay ve Danıştaya üye seçmek. - Daireler. Kurulu oluşturan üç Dairenin oluşumundan oluşur. Birinci Dairenin temel görevleri şunlardır: • Hâkim ve savcılarla ilgili olarak atama ve nakletme, geçici yetki verme, kadro dağıtma, yetkileri düzenlemek, • Hâkim ve savcıların yıllık ve mazeret izinleri dışında her türlü izin vermek, eğitim programlarına katılmalarına izin vermek, • Bölge adliye ve bölge idare mahkemesi daireleri arasındaki iş bölümü ve birinci derece mahkemeleri arasındaki iş dağılımını karara bağlamak, • Hakimler ve savcılar hakkında ihbar ve şikayetleri inceleyip gereğini yapmak, • Meslek öncesi eğitimde hakim ve savcıların staj mahkemelerini belirlemek. İkinci Dairenin başlıca görevleri ise şunlardır: • Hâkim ve savcıların her türlü yükselme ve birinci sınıfa ayırma işlemlerini yapmak, • Hâkim ve savcıların görevlerinden dolayı veya görevleri sırasındaki suç soruşturması ile disiplin soruşturma ve kovuşturması sonucu hakkında karar vermek, • Meslekten çekilme, çekilmiş sayılma ve görevin sona ermesi hakkında karar vermek, • Hakim ve savcı adaylarını mesleğe kabul etmek • Disiplin veya suç soruşturma ve kovuşturması nedeniyle hakim ve savcıların geçici yetkiyle yer değiştirmesine veya görevden uzaklaştırılmasına karar vermek, • Meslekte kalmaları uygun görülmeyen hakim ve savcılar hakkında karar vermek, diğer kurumların geçici görevlendirme ve nakil taleplerine ilişkin izin işlemlerini yürütmek. Daireler, üye tam sayısının tam çoğunluğuyla toplanır ve aynı çoğunlukla karar alır. • Genel Sekreterlik. Kurulun idarî ve malî işleri ile sekretarya hizmetlerini yerine getirmek üzere kurulan Genel Sekreterlik; Genel Sekreter, biri idari yargı hakim ve savcıları arasından seçilecek beş genel sekreter yardımcısı ile yeteri kadar tetkik hâkimi ve bürolardan oluşur. • Teftiş Kurulu. Teftiş Kurulu Başkanı, üç başkan yardımcısı ile yeteri kadar Kurul başmüfettişi ve müfettişi ile bürolardan oluşur. Tefriş Kurulu, adlî ve idarî yargı hâkim ve savcılarının görevlerini kanun ve diğer mevzuata uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetler görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hâl ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını araştırır ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma işlemlerini yapar.