You are on page 1of 4

On5yirmi5.

com

CIA'nın Türk dostları


Yıllarca yayın yönetmenliği yapan “Satılmış Gazeteciler” kitabının yazarı Udo Ulfkotte,
Türkiye’de birçok gazetecinin ABD’ye çalıştığını ileri sürdü.

Yayın Tarihi : 15 Kasım 2014 Cumartesi (oluşturma : 4/26/2017)

Alman gazeteci, “CIA yanlısı kuruluşlardan Atlantic Bridge’in yıllıklarını açın ve Türk gazetecilerin
isimlerini arayın. Son on yılın yıllıklarında tekrar eden isimler görürseniz onların CIA’in dostları
olduğunu anlayabilirsiniz!” dedi.

ABD’ye casusluk yaptığını itiraf eden Alman gazeteci Udo Ulfkotte Yeni Şafak’a çarpıcı
açıklamalarda bulundu

“Satılmış Gazeteciler” adlı kitabında Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı CIA’nın ‘örümcek ağı
sistemiyle' satın aldığı gazetecileri deşifre eden Alman gazeteci Udo Ulfkotte, Amerikalıların
kendisine Alman Dış İstihbarat Servisi BND ve German Marshall Fund Vakfı aracılığıyla
yaklaştıklarını söylüyor. Sınama faslını geçtikten sonra CIA ile doğrudan temas dönemi başlıyor.
Yani “paranın satın alamayacağı hediyeler, beş yıldızlı iş ağı, rüya seyahatler, inanılmaz kariyer
fırsatları ve kadınlar” ile tanımlanan ve filmleri aratmayan aşama. Uzun yıllar Frankfurter
Allgemeinzeitung’un yayın yönetmenliğini yapan Ulfkotte, Yeni Şafak’a öldürülme pahasına da olsa
gerçekleri söylemeye devam edeceğinin altını çizdi.

ÖNCE SINIYORLAR

Yakın zamanda CIA için çalışan gazetecilerin arasında olduğunuz itirafında bulunmuştunuz. Size bu
konuda iş mi teklif edildi yoksa hizmet etmek zorunda mı bırakıldınız? Pişman olduğunuzu
söylüyorsunuz. Peki o zaman neden baştan reddetmediniz? Para, kariyer, iyi yaşam şartları gibi
şeyler mi teklif edildi?

Gerçekte kimse bana bir gazeteci olarak yaklaşıp resmi olarak CIA için çalışmamı teklif etmedi. Böyle
şeyler filmlerde olur. Gerçekte, ilk aşamada senden “iyilik” yapmanı isteyen insanların ABD
istihbarat teşkilatından olduğunu anlayamıyorsun. Öncelikle sınanıyorsun. Onlar için çalıştığını
anlamak ise biraz zaman alıyor. Bana CIA için Alman Dış İstihbarat Servisi BND ve German Marshall
Fund aracılığıyla yaklaşıldı. O zamanlarda tanıştığım ABD’lilerin “arkadaş” olduğunu düşündüm. Ama
daha sonra bu kişilerin CIA çalışanı olduğunu öğrendim. Bu “arkadaşlar” çok zengin insanlardı ve
bana “hediyeler” almaya başladılar. Bir çeşit örümcek ağı gibi bir sistemin içine giriyorsun. Eğer
onlara “HAYIR” dersen bu senin için iyi olmaz. Benim kabul etmemdeki sebep ise fakir bir aileden
gelmemdi. Birden parasız bir çocuğun mükemmel şekerlerle dolu bir dükkana düşmesi gibi oldu ve
herşey bedavaydı…
BEŞ YILDIZLI İŞ AĞI

Bahsi geçen bu rüşvet mekanizması nasıl çalışıyor? Gazeteciler hizmetleri karşılığında ücret mi
alıyorlar? Bu ödemeler düzenli mi yapılıyor yoksa arada sırada mı oluyor?

Bana hiçbir zaman para ödenmedi. Bana para yerine parayla alınamayacak hediyeler sundular.
Mesela ABD Oklahoma Eyaleti’nde onursal vatandaşlık ödülü, altın saatler, 5 yıldızlı seyahatler ve
hatta kadınlar. Ama en önemlisi; 5 yıldızlı iş ağına dahil edilmekti. Herhangi bir durumla karşı karşıya
kaldığımda yardım isteyebilirdim çünkü ağdaki en yüksek rütbeli insanları tanıyordum. 
Şansölyelerle aynı diplomatik ortamlarda olmak üzere seçiliyorsunuz. Yabancı ülkelere seyahat
ederken uçakta etkili kişilerin yanına oturtuluyorsunuz. Size güveniyorlar. Bu çok güzel bir
duyguydu.

KONRAD MİSYONU

CIA’in vakıflar üzerinde bir etkisi var mı? Mesela Freidrich Ebert Vakfı ve Konrad Adanauer Vakıfları
gibi vakıfların Türkiye hakkındaki raporlarını biliyoruz. Bu vakıflar CIA ve BND’yle bağlantılı mı?

Tabii ki var. Mesela, ben Konrad-Adenauer-Stiftung’da planlama konseyindeydim ve aynı zamanda


CIA için gayri resmi bir şekilde çalışıyordum. Bu vakıfta CIA’in “denizaltı” görevi gören üyelerinden
biriydim ve yalnız da değildim. Friedrich-Ebert Vakfı ve diğer Alman kuruluşları için de aynısı geçerli.

ATLANTIC BRIDGE KALEMLERİ 

Ayrıca Amerikalıların bazı Türk ve İngiliz gazetecileri okyanusaşırı etkinliklere davet edip gizli servis
ağlarına üye yaptıkları iddiasında bulunmuştunuz. Bu konuyu biraz daha açar mısınız?

CIA yanlısı kuruluşlardan Atlantic Bridge’in yıllıklarından birini açın ve Türk gazetecilerin isimlerini
arayın. Son on yılın yıllıklarında tekrar eden isimler görürseniz bu insanlara CIA tarafından
yaklaşıldığını ve onların da “CIA’in Türk dostları” olduğunu anlayabilirsiniz. 

KİM VE NEDEN ERDOĞAN'A SALDIRIYOR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında son zamanlarda Batı basınında çok fazla karalama
kampanyası var. Bu kampanyaların ABD destekçisi gazetecilikle bir alakası olduğunu düşünüyor
musunuz? Ya da bunun arkasında kimler yer alıyor sizce?

Tabii ki var. Mesela Erdoğan aleyhinde yazan gazetelerin arkasında kim olduğuna bir bakın. Bunlar
ABD’li Yahudi aileler ve onların Alman Axel-Springer-Group gibi dostları. Bu şahısların Türk
gazetelerine bakarsanız da Hürriyet’i görürsünüz. Bu haberleri yapanlar Türkiye’nin de Almanya gibi
ABD sömürgesi olmasını istiyorlar. Ama Erdoğan buna karşı çıkıyor. Onlar ABD’nin ulusal menfaatini
isterken Erdoğan Türkiye’ninkini istiyor. Bu yüzden onunla savaşıyorlar.

ABD DENETİMİNDE KİMYASAL SALDIRI


Kitabınızda veya diğer bazı ropörtajlarınızda geçmeyen özel bir açıklamada bulunmak ister misiniz?

Haziran 1988’de İran’ın Zubaydat kasabasında ABD’nin denetiminde Iraklıların Alman hardal gazıyla
kendi askerlerini zehirlediğine şahit oldum ve bundan hala utanç duyuyorum. Bu zalimce olayı o
zaman fotoğrafladım ama haberini yapmama izin verilmedi. İran gazetelerinde haber
yayımlandıktan ancak 25 yıl sonra kanıtları yayımlatabildim. ABD veya Alman istihbaratı beni
öldürecek mi bilmiyorum ama gerçeklerin anlatılması gerekiyor.

NE YAPACAKLARINI ÖĞRENİYORLAR

Ebu Gureyb’teki işkenceleri ve Irak’ta ABD’nin katliamlarını iç sayfalara bile almayan yayın
yönetmenlerini de “ABD veya CIA’in gazetecileri” listesine ekleyebilir miyiz?

Bu kişiler ABD destekçisi elit şebekenin ve Atlantic Bridge gibi ABD istihbarat topluluklarına çok
yakın kuruluşların üyeleri. Aspen Enstitüsü, Trilateral Commission ve bunlar gibi kurumlarda ne
yazacaklarını öğreniyorlar. Eğer isteklerine uymazlarsa işlerini kaybediyorlar. Kitleleri manipüle
etmeyi öğreniyorlar.

DÜNYAYA SERVİS EDİLEN YALANLAR

Diğer röportajlarınızda dünyaya yön veren haberlerin CIA tarafından yaptırıldığını öne sürmüştünüz.
Size göre bu türe bazı örnekler verebilir misiniz?

Ukrayna’nın Rusya sınırına düşen Malezya uçağının Rusya tarafından düşürüldüğünün uydurulması

ABD tarafından desteklenmeleri ve korunmalarına rağmen IŞİD örgütünün birden ortaya çıktığı
hikayesi

2003’te Irak işgaline zemin hazırlamak için Saddam Hüseyin’in kitlesel imha silahları olduğu
haberini örnek olarak verebilirim.

GAZETEİ FOLEY 'BÜROYA'' BAĞLIYDI

Irak, İran, Afganistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Ürdün gibi ülkelerde çalışan ve yaşayan
yabancı gazetecilere nasıl bakmalıyız? Bu kişiler Ortadoğu’da bulunmaları istenen “CIA’nın seçilmiş
gazetecileri mi?”

Doğrusunu söylemek gerekirse, Irak, Afganistan ve İran’da bir istihbarat servisiyle bağlantısı
olmayan yabancı bir gazeteci tanımıyorum. Birleşik Arap Emirlikleri ve Ürdün’de ise durum farklıydı.
Ama Irak ve Afganistan’a “gezi yazarı” olmak için gidilmiyor. Hayatını riske atarak ve bunu bilerek
gidiyorsun. Yakın zamanda IŞİD tarafından infaz edilen James Foley de böyleydi. Foley, Libya’da CIA
için çalışıyordu ve daha önce tutuklanmıştı. Bir daha Müslüman bir ülkede gizli iş yaparsa
öldürüleceği söylenmişti. Ama o bunu tekrar yapmak için çıldırıyordu ve sonrasında da başı kesildi.
Yani bazı ülkelerde kendini “gazeteci” gibi gösteren “satın alınmış” gazeteciler görüyorsunuz. Ama
bu kişiler, aslında istihbarat servisleri için çalışıp, kendilerinden ne istenirse onu yazıyorlar. Ben ise
kimse tarafından seçilmedim. Arap dilini ve kültürünü öğrendim. Bölgede kendime pek çok arkadaş
buldum. Bu da bir istihbarat servisi için oldukça yeterli bir özgeçmişti.

Bu dökümanı orjinal adreste göster


CIA'nın Türk dostları

You might also like