You are on page 1of 107

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARI

XIX. Dizi-Sayı 8' , ' ' ş

AZİMİ TARİHİ

Selçuklular Dönemiyle İlgili Bölümler (H. 430 - 538 = 1038/39-1143/44)


Metin, Çeviri, Notlar ve Açıklamalar Prof. Dr. ALİ SEVİM
2. Baskı

1. Baskı 1988

ANKARA-2006

Azîmî Tarihi: Selçuklular dönemiyle ilgili bölümler (H. 430-538 = 1038/39-1143/44) / metin, çev., notlar ve
açıklamalar Ali Sevim.-2. bşk.-Ankara : Türk Tarih Kurumu 2006
xxxiii, 224, [3], 87 s. ; 24 cm.-(AKDTYK Türk Tarih Kurumu yayınlan ; XDC. Dizi-Sa.81).
Bibliyografya ve indeks var. ISBN 975-16-0009-X
I. Selçuklular Tarih. I. E.a.: Selçuklular dönemiyle ilgili bölümler (H. 430-538=1038/39-1143/44). II.
Sevim, Ali. m. Dizi.
956.1014
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'nun 4.12.2003 tarih ve 467/22 sayılı Yönetim Kurulu Kararı
gereğince 1500 adet basılmıştır.

ISBN: 975-10-OQ09-X

Baskı: Dumat Ofset Matbaacılık


Gersan Sanayi Sitesi 654. Sk. No: 54 Ergazi / Ankara
Tel: 0312 257 11 80

Baskı Tarihi: 13 Kasım 2006

1
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ.............................................................................................VII
GİRİŞ
I. MÜELLİF..................................................................................IX
II. ESERLERİ................•.............................................................XII
Eser Üzerinde Yapılan Çalışmalar.......................................XIV
III. ESER....................................................................................XIX
1. Eserin Kaynakları..............................................................XX
2. Eserin Kaynak Olduğu Eserler........................................XXV
3. Eserin Kapsamı............................................................XXVIII
4. Eserin Tavsifi...................................................................XXX
IV. YAYINDA İZLENEN YÖNTEM.......................................XXXI
METNİN TÜRKÇE ÇEVİRİSİ............................................................l
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR..........................................................85
BİBLİYOGRAFYA...........................................................................191
DİZİN (TÜRKÇE)............................................................................201
RESİMLER......................................................................................225
ARAPÇA METİN.................................................................................l
NOTLAR (TA'LİKAT).......................................................................59
DİZİN (ARAPÇA)...............................................................................71

2
ÖNSÖZ
XII. yüzyılın Suriyeli tarihçilerinden olan Ebû Abdullah Mu-hammed el-Azîmî'nin, dünyada tek nüshası
ülkemizde bulunan Tarih'inin Selçuklularla ilgili kayıtlarının başlangıç yılı H. 430 ile eserin bitim tarihi olan H.
538 yıllan arasındaki olayları kapsayan bölümlerine ait Arapça metinleri, Türkçe çevirileri, notlar ve açıkla-
malarıyla birlikte yayınlamış bulunuyoruz*. Genel vekayinâme türünde, muhtasar olarak telif edilen eser, Hz.
Adem'den başlayıp Abbasî halifesi el-Muktefî Liemrillah devrinin sonuna (H. 555=1160) kadar cereyan eden
çeşitli olayları kapsamaktadır. Bu cümleden olarak eserde, Hz. Adem'den itibaren gelen peygamberler, Hz.
Muhammed, Dört Halife (Hülefayi Râşidîn), Emevî, Abbasî, Mısır Fatımî halifeleri ve Büveyhoğullan tarihleri,
İspanya (Endülüs), Kıızey-Afrika, Sicilya ve AnadoJıJda vuku bulan Müslüman-Frank mücadeleleriyle ilgili
kayıtlar yer almaktadır. Ayrıca Karahanlılar, Gaznelileı; kuruluşundan başlayarak Büyük Selçuklular, Kirman,
Irak, Türkiye ve Suriye Selçukluları, Danişmendliler, Ahlatşahlar (Sökmenliler), Artııklular, Bönler, Musul ve
Suriye atabegieri Zengiler tarihleriyle ilgili bilgiler mevcut olduğu gibi, Türk-Haçh ve Bizans, Bizans-Peçenek
ve Bulgar ilişkileri hakkında da bazan ilgili kaynaklarda yer almayan ilginç kayıtlar bulunmaktadır. Azîmî'nin
birçoğu bugün mevcut olmayan (Deyrânî, Maarî, Acemî, Tarsusî vs. gibi) 44 kaynağı görüp onlardan nakiller
yapması, muhtasar olmasına rağmen eserinin önemini ortaya koymakta ve araştırıcıların ihmal etmemesini
gerekli kılmaktadır.
Eserden yarım yüzyıl önce faydalanıp üzerinde çalışmalar yapmış olan ve eser hakkında "..... Millî tarihimizin
pek şerefli, oldukça
karışık ve kısmen meçhul bir devresinin en esaslı membalarından biri olduğu nazarı dikkate alınarak, ya aynen
bütün kitabı veya millî tarihimizi alâkadar eden kısımlarının tab'edilmesi lâzımdır. Bu eserin
Eserin H. 455-538 yılları arasındaki Arapça metinleri, bazı küçük notlarla birlikte 1938 yılında, Fransız
müsteşriki Prof. Dr. Claucle Cahen tarafından yayınlanmıştır. Metnin yazma nühası ile yaptığımızı
karşılaştırmalar sonucunda, bu yayında önemli metin eksiklikleri ve yanlışların mevcudiyeti ortaya çıkmıştır. Bu
itibarla hem bu eksiklikleri tamamlamak ve yanlışları düzeltmek, hem de Selçuklularla ilgili metinlerin hepsini
içine almasını sağlamak amacıyla, eserin H. 430-538 yılları arasındaki bölümlerini yayınlamayı gerekli gördük.
Böylece, özellikle Selçuklular tarihi araştırıcılarına tnm VP rUllı^l ç-l<VKlm Ki,- nı^fiı-, ^,,~m--U..l-----------
VIII
ALİ SEVİM
tab'ı, hem bizi, hem de garp ilim dünyasını alâkadar edecektir. Tab'ından sonra Türk diline çevrilmesi millî
kütüphanemize büyük bir hizmet olacaktır. Her iki işi de Türk Tarihi Araştırına Kurumu h-dan bekliyoruz"
şeklindeki arzu ve temenni ifadelerini** belirtmiş olan merhum Hocamız, değerli Türk bilgini Ord. Prof.
Mukrimin Halil Yınanç'ın aziz hatırasını bu vesileyle andıktan sonra kendisinin, eserin basımı hususundaki
arzusunun tarafımızdan yerine getirilmiş olmasının verdiği mutluluğu, burada özellikle ve içtenlikle ifade etmek
isterim.
Eserde geçen birtakım semavî olaylarla ilgili metinlerin Türkçe çevirilerinde yardımlarını esirgemeyen Atatürk
Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Ord. Prof. Dr. Aydın Sayılı'ya, metinde
geçen bazı Haçlı adlarının tespitinde bana yardımcı olan Prof.Dr. Fikret Işıltan'a, eserin bütün metnini okumak
zahmetine katlanan Prof.Dr. Salâhüddin en-Nâhî'ye, eserde geçen şiirlerin Türkçe çevirilerini yapan DTC Fa-
kültesi Arap Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. İnci Koçak'a, eserin gerek basıma hazırlanması,
gerekse baskı sırasında bana yardımcı olan DTC Fakültesi Ortaçağ Tarihi Anabilim Dalı Araştırma görevlisi
Remzi Ataoğlu'na ayrı ayrı teşekkürlerimi sunmalıyım.
Oldukça uzun ve yorucu bir çalışma sonucunda bilim âlemine sunulmuş olan eserin, gerek Arapça metin
tesisinin, gerekse Türkçe çeviri, notlar ve açıklamalarının tam bir mükemmeliyette yapılmış olduğunu ve
dolayısıyla kusursuz bulunduğunu hiçbir zaman ifade ve iddia etmek istemiyoruz. Bu itibarla eseri eleştirme
konusu yapacak olan ilgililere şimdiden teşekkürlerimi sunarım.
Ankara
Prof.Dr. Ali Sevim
Oıukınci aw tarihçileri ve Muhamoıed b. Ati el-Aılmî (U. Türk Tarih Kongresi .Zabıtları), s. 690. .........

3
GİRİŞ
I.
MÜELLİF j
Azîmî veya İbnü'l-Azîmî1 adlarıyla tanınan Ebû Abdullah Muhammed b. Ali b. Muhammed b. Ahmed b.
Nizâr,Arap Tenûtf kabilesine mensup olup H. 483 (1090/91) yılında Haletide dünyaya gelmiştir3. Bilinen
mevcut biyografi kitaplarında onun hayatı hakkında pek fazla bir bilgiye sahip değiliz. Babası Ebu'l-Hasen Ali b.
Müh amme d'in, Reîs sıfatıyla anılmasına bakılırsa4 Suriye'de herhangi bir şehirde Reislik görevinde bulunmuş
olduğu ifade edilebilir. Esasen Azîmî'nin ailesinin çok daha önceleri, Haletle gelip yerleştikleri anlaşılmaktadır5.
Çağdaşı ve arkadaşı İbıı Asâkir'in kayıtlarına göre(i Azîmî, Dımaşk'z gelip orada bazı kimseler için övgü şiirleri
(medhiyye) yazmış, burada, İbn Asâkir ile birlikte fakih Nasrullah'tan hadîs öğrenmiş, sonra Haletle dönmüştür.
Daha sonraki yıllarda birkaç kez yeniden DımaşR\ ziyaret etmiş olan Azîmî, yazdığı şiirlerden bazılarını İbn
Asâkir'e okumuş, hattâ bunlardan birkaçını bizzat yazıp ona takdim etmiştir7. Bundan başka Azîmî, devrin ünlü
şafiî fakihi Tâcü'l-İslâm Ebû Sa'd Abdül-
1 Bk. Biyografilerle Selçuklular Tarihi(Bugye çevirisi), s. 135.
2 Bu kabile hakkında genel bilgi için bk. H. Kindermann, İA. "Tenûh"mad.
3 Bk. A/îmî, Tarih, vrk.!87a; İbn Asâkir, Tarihu Dımaşk (Topkapı Sarayı, III. Ahmed Ktp., nr. 2887-A) XI, 491b
(Sem'ânî'nin sözlü ifadelen ile); Ebu'I-Kezâıl Muhammed b. Ali el-Haınavî, Telhîsü'1-keşf ve'1-Beyan t!
Havâdisi'z^aman (Tarihii'l-Mansûri) (Yay. A. Gryazneviç. Moskova 1963), vrk. 75a-b; İbn Dokmak, Nüzhetü'l-
enâm vrk. 275b; Nücûmuz-zâire, V, 133 (Bu eserde Azîmî'nin yanlışlıkla H. 484 yılında öldüğü kaydediliyor).
4 Bk. Bııgyeçev., s. 71.
J Azîmî, Tarih, vrk. 157a. Buradaki kayıtta (H. 394 yılı olayları arasında) Azîmî, dedesinin dedesinin, ffaleb
hâkimi Lülü es-Seyfî'nin şehir kalesinde, huzuruna çıkıp onu bir şiirle övdüğünü kaydetmiştir.
h Tarihu Dımaşk, göst., yer.
İbn Asâkir, bu şiirleri eserine (Göst. Yer) kaydetmiş ve "Fena şiirler olmadığını" belirtmiştir.
X
ALİ SEVİM
kerim Sem'ânî (1113-1166) ile de görüşüp tanışmıştır8. Yine İbn Asâkir'deki bir kayıtta9, Azîmî'nin muallim
olarak vasıflandığı göz önüne alınacak olursa onun, devrin eğitim kurumları olan medreselerin birinde, ihtimalen
Halebde, hocalık yapmış olabileceği düşünülebilir. Ayrıca Haleb tarihçisi Kemalüddin İbnü'1-Adîm (1192-1262),
onu, iyi bir bilim adamı ve şair olması dolayısıyla, üstâd sıfatıyla vasıflamıştır10.
Bütün ailesiyle birlikte Haleb'de oturduğu anlaşılan Azîmî, çeşitli vesilelerle devrin ileri gelen şahsiyetlerine
övgü şiirleri yazmıştır. Bunları şöylece sıralayabiliriz:
1- Haleb'de hâkim olan Artukoğlu İlgazi'nin, Antakya Haçlı prensi Roger'i, Haleb yörelerindeki Tellüifrîride, çok
ağır bir yenilgiye uğratması ve Haçlı kuvvetlerini hemen tamamen yok etmesi üzerine (Bk. Not. nr. 453) Azîmî,
onu, kazandığı bu büyük zafer dolayısıyla bir kaside yazarak övmüştür. (Bk. Metin, H. 513 yılı olayları).
2- Kudüs kralı II. Baudouin ile Dübeys b. Sadaka ve Sultanşah b. Rıdvan'ın kuşatma ve sıkıştırmaları karşısında
güç bir duruma düşen HaleUden gelen bir heyetin başvurusu üzerine, Musul Selçuklu valisi Aksungur el-
Porsukî'nin müdahalesi sonucunda, müttefiklerin kuşatmayı bırakıp çekilmeleri ve dolayısıyla Haletim
kurtarılması (Bk. Not. nr. 549) sebebiyle, bu sırada, DımaşKten Haletle dönmekte iken Aksungur'un askerleriyle
birlikte şehre gelen Azîmî, onu bir şiirle övmüştür (Bk. Metin, H. 518 yılı olayları).
3- İ ma dü d d in Zengi'nin Haleb valisi Türkmen emîri Ay teginoğlu Seyfüddin Savar'ın Kefertâb Haçlı
kuvvetlerini yok edip bir zafer kazanması (Bk. Not. nr. 607) dolayısıyla Azîmî, özel olarak gönderilip onu bir
kaside yazarak övmüştür (Bk. Metin, H. 523 yılı olayları).
4- Yine Seyfüddin Savar'ın, Dımaşk'ı kuşatan Kudüs kralı II. Baudouin, Antakya prensi II. Bohemond ve Urfa
kontu
8 Bk. Tarihli Dımaşk, göst., yer. Buradaki kayda göre Sem'ânî, Azîmî'ye doğum tarihini sormuş, o da ona "H.
483 yılında Hale/j&e doğduğu" cevabını vermiştir.
9 Bk. Tarihli Dımaşk, göst., yer.
10 Bk. Bugyeçev., s. 145; Onikincı asır tarihçileri, s. 679.
TARİH
XI
Joscelin'i kesin bir yenilgiye uğratması (Bk. Not. nr. 609) sonucunda gönderilen Azîmî, onu bir kasideyle
övmüştür (Bk. Metin, H. 523 yılı olayları).
5- Seyfüddin Savar'ın Urfa kontu Joscelin tarafından Haleb'in kuzeyinde, Azâz yörelerinde, yenilgiye uğratılması
sebebiyle Azîmî, onu teselli için bir kaside yazmıştır (Bk. Metin, H. 525 yılı olayları).
6- Seyfüddin Savar'ın Tellübâşir Haçlılarına karşı düzenlediği başarılı bir sefer (Bk. Not. nr. 659) dolayısıyla
Azîmî, onu bir kaside yazarak övmüştür (Bk. Metin H. 527 yılı olayları).
Müellifimiz Azîmî'nin, bundan sonraki hayat ve faaliyetleri hakkında, ne kendi eserinde, ne de diğer kaynaklarda
herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Muhtemelen o, oturmakta olduğu Haletide bir medrese müderisliğine devam
etmiş ve bir yandan da eser yazmakla meşgul olmuştur. Onun ölüm tarihi de kesin olarak bilinemiyor. Rahmetli

4
hocamız Mükrimin Halil Yinanç, onun H. 571 (1175) yılına kadar yaşamış olduğunu belirtmişse de11 kaynak
göstermemiştir. Azîmî'nin, eserinin mukaddemesinde "Halife el-Muktefî Liemrillah devrinin sonuna dek
(1160/61) cereyan eden olayları içine alan muhtasar bir eser yazdığını" belirtmesi, onun bu tarihe kadar hayatta
olduğunu ve ancak bundan sonraki bir tarihte ölmüş olabileceğini kesinlikle ortaya koyar kanısındayız. Ayrıca
Nâsırüddin Muhammed b. Abdürrahim İbnü'l-Furat'ın (1134-1405), Tarihü'd-düvel ve'1-mülûk adlı eserinde, H.
545-556 (1150/51 = 1160/61) yılları arasındaki olayların zikri sırasında, Azîmî'den nakiller yapması12 bu hususu
destekler niteliktedir13.
11 Bk. Onikinci asır tarihçileri, s. 680. • • ]'•'•••
Bk. Eserin kaynak olduğu eserler, nr. 4.
13 Bk. Azîmî Tarih, vrk. Ib.
R. Kehhâle'nin, Mu'cemü'l-müellifîn'de (Dımaşk 1957-61 IX, 42) Azîmî'nin ölüm tarihini H. 532 (1137/38)
yılında göstermesi yanlıştır. Ayrıca bk. R. Ataoğlu, Ay nî'deki Unvanü's-siyer ve Azîmî'den alınan kayıtların
tercümesi ve değerlendirilmesi (Basılmamış yüksek lisans tezi, Ankara 1983), s. 49, not nr. 56.
XII
ALI SEVİM
II.
ESERLERİ
Abu Abdullah Muhammed el-Azîmî, bugün elimizde mevcut tek eseri olan Tarifimden başka el-Muvassal,
Tarihu Haleb ve Kitabü's-semere adlarında bize kadar erişemeyen üç eser daha telif etmiştir. Şimdi bunları birer
birer görelim.
1 - Tarih veya Tarihü'l-Azîmî
Müellifimizin elimizdeki biricik eseri olan bu kitap, özel bir ada sahip olmayıp Tarih veya Tarih ü '1-Azîmî
adıyla bilinmektedir. Yayınımızın esas konusunu oluşturması dolayısıyla bu eser üzerinde, daha ilerdeki
bahislerde ayrıntılı olarak durulacaktır.
2 - el-Muvassal ale'l-asli'l-mavsil
Bugün elimizde bulunmayan bu eserin, XIII. yüzyıl müelliflerinden sadece Haleb tarihçisi Kemalüddin İbnü'1-
Adîm14 tarafından görülüp telif ettiği Bugyetü'l-taleb fi Tarihi Haleb adlı eserine, bundan oldukça geniş bir
şekilde nakiller yapılmıştır15. İbnü'l-Adîm, hocası Bağdadh Ebu'1-Yumn el-Kindî, Müeyyed b. Muhammed ve
adlarını belirtmediği bazı kimseler vasıtasıyla müellif nüshasından haberdar olduğu el-Mııvassah, "İslâmî
biyografilere ait bir tezkire" şeklinde vasıflamasma16 bakılırsa bu eserin bir biyografi kitabı olduğu kanısına
varılabilir Bununla birlikte İbnü'l-Adîm'in, el-Muvassal'dan H. 521 (1127) yılı olaylarıyla ilgili olarak yaptığı bir
nakilde "Haleblilerin Bedrüddevle b. Artuk ve ibrahim b. melik Rıdvan ile birlikte sultan Mahmud'un memlükü
Kut lu ğ Ab a'yi kuşatmalarının zikri" bahsinin bulunduğunu belirtmesi ve onun bu eserden yaptığı nakillerin
hemen hepsinin Haleb ile ilgili olduğunun görülmesi17, bu eserin bir Haleb Tarihi olabileceği
14 Eser ve müellifi hakkında tafsilât için bk. A. Sevim, Bugyetü't-taleb fi Tarihi Haleb (Ankara 1976), Giriş
kısmı.
15 Bu konuda ayrı bir araştırma için bk. A. Sevini, Azîmî'nin el-Muvassal adlı kayıp eserindeki Selçuklularla
ilgili kayıtlar (Belleten, XLVII/187), s. 843-68.
1(1 Bk. Bugyeçev., s. 135.
'' Aynı eser, s. 158. İbnü'1-Adîm, ayrıca Azînıî'nin bu esen telif edip eJ-Muvassal ale'l-asli'l-mavsil adını
verdiğini özellikle belirtmiştir (Bk. Aynı eser, s. 82).
TARİH
XIII
kanısını kuvvetlendirmektir18. Bütün bunlardan başka, aşağıda bahsedileceği üzere, bazı kaynaklarda Azînıî'nin
Haleb Tarihi adlı bir eserinin bulunduğu kaydedildiği halde, el-Muvassal'dan söz edilmemesi, Tarihu Haleb
adının konu itibariyle verilmiş olabileceği, -onun esas adının ise el-Muvassal bulunabileceği ihtimalini
kuvvetlendirmektedir19.
el-Muvassald?m, Selçuklular tarihi bakımından çok değerli ve oldukça geniş nakiller yapan İbnü'1-Adîm,
Azîmî'nin yanlış ve çelişkili gördüğü ifade ve kayıtlarını birer birer gösterip eleştirmiş ve neden doğru
olamayacakları hususlarım da ayrı ayrı belirtmiştir20. Bizce sözkonusu bu yanlışlık ve çelişkiler, Azîmî'nin,
diğer kaynaklardan el-Muvassal?i naklettiği kayıtları, herhangi bir eleştirmeye tâbi tutmaksızın aynen eserine
almış olmasından ileri gelmiştir. Bununla birlikte, İbnü'l-Adîm'in bu nakilleri göz önüne alınacak olursa el-
MuvassaJ'da, özellikle Selçuklular tarihi bakımından oldukça ayrıntılı kayıtların yer aldığını ve bugün elimizde
bulunmamasının, millî tarihimiz bakımından önemli bir kayıp olduğunu ifade etmemiz yerinde olacaktır.
3 - Tarihu Haleb
Azîmî'nin el-Muvassal adlı eseri olabileceği ihtimali üzerinde durduğumuz Tarihu Haleb de bugün bize kadar
erişememiştir. Bir şehir tarihi türünde telif edilmiş olabileceği düşünülebilen bu eser hakkında, eserin adını bize
bildiren Ebu'l-Fezâil Muhammed21 ve Kâtip Çelebi22 herhangi bir bilgi vermemişlerdir.
4 - Kitabü's-semere
Azîmî'nin adını kaydettiği (Vrk. 51b) bu kayıp eseri, şimdiye değin hiçbir araştırıcının dikkatini çekmemiş olup

5
elimizde mevcut diğer kaynaklarda da kaydedilmemiş, müellifimiz de bu eserinin niteliği hakkında bize herhangi
bir bilgi vermemiştir.
18 Adıgec. Mak., s. 846-49, 852-62, 863-68.
19 Krş. Onikindasır tarihçileri, s. 680; Cahen, Azîmîyay., s. 354.
20 Bk. Bugyeçev., s. 68-69, 82.
21 Bk. Telhis, vrk. 75b.
22 Bk. Keşfü'z-zünûn, I, 298; ayrıca bk. A.S. Erzi, Türkiye Kütüphaneleriltd&n notlar ve vesikalar, s. 89.
XIV
ALI SEVİM
ESER ÜZERİNDE YAPILAN ÇALIŞMALAR
1-Yinanç, Mükrimin Halil: On ikinci asır tarihçileri ve Mu-hammedb. Ali el-Azîmî' = II. Türk Tarih Kongresi
(İstanbul, 20-25 Eylül 1937) Zabıtları. İstanbul 1943, s. 673-90.
M.H. Yinanç, bu bildirisinde, XII. yüzyılın Türk, Yakm-Doğu ve Avrupa bakımından çok önemli bir yüzyıl
olduğunu ifade ile Batı-Akdeniz ve özellikle İspanya'da Berberi-Haçh, Türkiye ve Suriye'de Türk-Bizans ve
Haçlı mücadelelerinin aralıksız sürüp gittiğini belirttikten sonra bütün bu olayları eserlerine kaydeden XII.
yüzyıl tarihçilerinin bir kısmının hadîs yöntemine (isnâd) göre, diğer bir kısmının da vekayinâme, hatırat ve özel
olayları konu edinen eserler kaleme aldıklarına değinmiş ve bunlardan her biri için örnekler vermiştir. Bu
cümleden olarak //a/eMEbû Abdullah Muhammed el-Azîmî'nin vekayinâme yazan tarihçilerden olduğunu
belirten M.H. Yinanç, Azîmî'nin hayatı hakkında kısa bilgi vermiştir. O, Azîmî'nin biri mufassal, diğeri muhtasar
olmak üzere, iki eser kaleme aldığını, kaybolmuş bulunan mufassal eserin (el-Muvassal), sadece Kemalüddin
İbnü'1-Adîm tarafından görülüp istifade edildiğini ve dolayısıyla kaleme aldığı Bugyetü't-taleb ile bunun
muhtasarı olan Zübdetül-haleb min Tarihi Haleb adlı eserlerine, bundan nakiller yaptığını ifade etmiştir; bununla
beraber Azîmî'nin genel bir vekayinâme niteliğinde olması gereken mufassal eserinin el-Muvassal mı yoksa
Kitabü's-semere mi olduğu hususu, şimdilik kesinlik kazanamamaktadır. Ayrıca Yinanç, Azîmî'nin bugün
elimizde tek nüsha olarak bulunan muhtasar eserini, İbn Dokmak ile Bedrüddin Aynî'nin görüp buradan
eserlerine nakiller yaptıklarını belirtmiş, eserin kaynaklarının ancak çok az bir kısmının adlarını zikretmiştir.
Yinanç, eser ve müellifi hakkında verdiği genel nikelikteki bu bilgilerden sonra eserin kapsamına geçmiştir. Bu
cümleden olarak Emevî ve Abbasiler devirlerinde İslâm-Bizans mücadeleleri hakkındaki bazı kayıtları belirtmiş
ve bunların bir kısmının, eserleri bugün mevcut olan müelliflerin (Vâkıdî, Taberî, Belâzurî vs. gibi) eserlerinde
yer almadığını, Azîmî'nin bu olaylarla ilgili kayıtları, Antakyalı Yahya'nın eserinden naklettiğini ifade etmiştir.
Daha sonra o, eserdeki Selçuklularla ilgili bir kısım kayıtlar üzerinde de durmuş ve bunların bazılarını eleştirmiş
ve nihayet eserin H. 538 yılında sona erdiğini, fakat H. 571 yılına kadar yaşamış olan (kaynak gös-
TARlH
XV
termeksizin) Azîmî'nin daha 33 yıl yaşamasına rağmen bu süre içinde geçen olayları kaydetmemesinin
anlaşılamadığını, ancak bugün elimizde bulunan bu eserin, müellifin müsveddelerinden elegeçebilen kısımlarının
istinsah edilmesiyle oluştuğunu ve son kısımlarının (33 yıllık) da kaybolduğunu ifade etmiş ve eserin basılıp
Türkçeye çevrilmesini, Türk Tarih Kurıifnı/ndan beklediğini ve bunun Türk millî ilim hayatı için büyük bir
hizmet olacağını belirtmiştir.
2- Cahen, Claude: La Chronigue Abregee D'Al-Azîmî ~ Journal Asiatique, Juillet-Septembre 1938, s. 354-448.
Cl. Cahen, bu yayınında, Azîmî'nin hayatı hakkında bilgi verdikten sonra onun bugün elimizde bulunmayan el-
Muvassal adlı eserinden İbnü'l-Adîm'in, bugün mevcut muhtasar tarihinden de İbn Dokmak ve Aynî'nin nakiller
yaptıklarını, İbnü'l-Furat'm da H. 545-556 yılları arasında İbn Ebî Tayyî vasıtasıyla Azîmî'yi kaydettiğini ve
Azîmî'nin daha önce kaleme aldığı mufassal eserini (adını belirtmeksizin) özetleyip, bunu ölümüne değin
getirdiğini kaydetmiş, İbnü'1-Esîr, İbn Hallikân ve İbn Şeddâd'm da Azîmî'nin bu eserinden faydalanmış
olabileceklerini belirtmiştir. Daha sonra Cahen, eserin kaynaklarına çok genel bir şekilde değinmiş ve nihayet
eserin H. 455-538 yılları arasındaki kısmını yayınlamıştır. Bu yayın çalışmalarında kendisine M. A. Haşim'in
yardımcı olduğunu ve M. Gaudefroy-Demombynes'in de metni okuyup düzeltmelerde bulunduğunu ifade
etmiştir. Cahen, yayınladığı kısımlardaki olaylarla ilgili olarak başta İbnü'l-Kalânisî olmak üzere, İbnü'1-Adîm,
İbnü'1-Esîr ve Sıbt b. el-Cevzî'nin eserlerine atıflarda bulunmuştur.
Yayınlanan metnin imlâsında, Arap dil kurallarına hiç uyulmadığı gibi, metinde geçen özellikle Türk adlarının
imlâsında da bir birlik mevcut değildir. Bunlardan başka metinde, mevcut nüshaya göre eksiklikler, bazan nüsha
metninde doğrusu yer aldığı hâlde, yanlış düzeltmeler, yine nüsha metninde yanlış kaydedilen ve fakat
düzeltilmeyen kelime, şahıs ve coğrafya adları yer yer göze çarpmaktadır. Bunlardan bir kısmını şöylece
sıralayabiliriz:
XVIII
ALİ SEVİM
Doğru
Yanlış
" </

6
i\f.
^.'J*^


(s. 397) (s. 398) (s. 398) (s. 398) ^'y1
(s. 4oo) ıj1»;11 <>
(s. 401) \f-(s. 401) iijUll
(S. 402) Jr-"51 j!1
(s. 402) "r^1
(S. 404) İ^Jİ y^
(s. 405 ve birçok sahifelerde) "j^-^j
(s. 405) üjjl >_^-U»
""'•'. l • (s. 406)
(s. 408) !*t
(S. 408) JJji ^
(s. 409) 0= (s. 4og'da bu metin yok)
(S. 409) ülkLJl £yv
• .. ; (S. 412) I^JJ
(s. 412) c-^jj:
(s. 413) uu-j (s. 4r6) ı_J»- jl
(s. 417) üj>
(s. 4i7)tr^îl (s. 418, 423) *;t—^
(5.419)^
TARİH
XIX
Doğru
Yanlış
(s. 420) -ul SJjjJl -u- oUj
(s. 422) &S- ^
(s. 423) U-.
(s. 423) Ijjfj
(s. 424) J.ITV
3- Erzi, Adnan Sadık: Türkiye Kütüphanelerinden notlar ve vesikalar = Belleten XIV/53, s. 89-90.
A.S. Erzi, bu yazısının "Hicrî442yılında, Peçenekler ve beyleri" kısmında, Azîmî'nin eserindeki Peçenek-Bizans
ilişkilerini kapsayan metni ve Türkçe çevirisini yayınlanmış ve noktasız bir imlâ ile kaydedilen baba-oğul iki
Peçenek beyinin adları ve bu olayın, diğer kaynaklarda tespitinin bu Türk kavminin tarihinin aydınlatılmasına
yardımcı olacağını belirtmiş, Azîmî, eseri ve Peçeneklerle ilgili bibliyografya vermiştir.
m. ':" .'" ,''"';'"..'.
ESER
Müellifimiz Azîmî, dünyada biricik nühası memleketimizde bulunan Tarihîni, adını belirtmeyip Efendimiz
şeklinde vasıfladığı İmadüddin Zengî adına, Hz. Adem'den başlayarak peygamberleri, ünlü hükümdarları,
halifeleri ve Hz. Muhammed'in hayatını içine alıp halife Ebû Abdullah Muhammed el-Muktefî Liemrillah
devrine (l 136-1160) kadar vukubulan olayları kapsayan muhtasar bir eser hâlinde kaleme aldığını ifade
etmiştir24. Böylece bu eserin, Hz. Adem'den H. 555 (1160) yılma, yani halife el-Muktefî Liemrillah devrinin
sonuna değin cereyan eden olayları yıl esasına göre düzenlenmek suretiyle oluşturulan muhtasar bir genel
vekayinâme niteliğinde olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte müellifimizin, H. 555 (1160) yılına kadar
devam ettirdiğini ifade ettiği eseri, H. 538 (1143/44) yılına kadarki olayları kapsamak-
! Tavsifi için bk. "4. Eserin Tavsifi". ' Vrk. l b.
XX
ALİ SEVİM
tadır ki, bu durumda, bu eserin 17 yıllık olaylar kısmı kaybolmuş, veya herhangi bir şekilde müstensihinin eline
geçememiştir23.
"1. Eserin Kaynakları" kısmında ayrıntılı olarak görüleceği üzere, Azîmî'nin, Maarrî, Deyrâni, Tarsûsî vs. gibi
birçok müelliflerin kaybolmuş vekayinâmelerinden nakiller yapmak suretiyle telif ettiği Tarihi, özellikle içinde
yaşadığı Türk Zengîler devri için ihmal edilmemesi gereken bir eser niteliği taşımaktadır. Bununla birlikte eserde
zaman zaman görülen kronolojik yanlışların, Azîmî'nin diğer kaynaklardan yaptığı nakilleri ciddi bir eleştirmeye
tâbi tutmamasından veya müstensihin dikkatsizliğinden ileri gelmiş olması mümkündür.
ESERİN KAYNAKLARI
Azîmî, eserinde (Vrk. 50b-51a-b) faydalandığı kaynakların bazan sadece adlarını, bazan müelliflerinin adlarını
ve bazan da hem müellif, hem de eser adlarını toplu hâlde belirtmiştir. Bundan başka o, eserinin birçok

7
yerlerinde, nakiller yaptığı bir kısım kaynakların adlarını veya yalnızca müelliflerinin adlarını kaydetmiştir.
Şimdiye değin eser üzerinde çalışma yapan bilim adamları, eseri baştan aşağı okuyup tetkik etmedikleri için
Azîmî'nin kullandığı kaynakları tam manasıyla tespit edememişler, ancak birkaçının adlarını vermekle
yetinmişlerdir26. Biz burada Azîmî'nin tespit ettiğimiz kaynaklarını vermeye çalışacağız.
1-Vâkıdî, Ebû Abdullah Muhammed b. Ömer: Kitabü'l-megâzî veya Kitabü't-tarih ve'1-megâzî ve'1-meb'as
(Azîmî bu eseri, H. 250 yılına kadar kullandığını belirtir)27.
2- İbn Kuteybe, Ebû Muhammed Abdullah b. Müslim: Tarihü 'l-maârifvey& Ki tabu '1-maârif.
2a Nâsırüddin Muhammed İbnü'l-Furat'n da Tarihii'l-düvel ve'1-Mülûk adlı eserinin H. 556 (l 160/61) yılına
kadar Azîmî'den nakiller yapmış olması, eserin 1160/61 yılına kadarki olayları kapsamış olduğunu teyid ve ifade
eder. Krş. Onikinci asır tarihçileri, s. 690.
2b Bk. "Eser üzerinde yapılan çalışmalar".
2/ Vâkıdî'nin hayatı ve eserleri hakkında genel bilgi için bk. R. Şeşe n İA. "\'âkıdt"
TARİH
XXI
" "/ Uyûnü'l-ahbâr veya Ki tabu Uyûni'l-ahbâr (Azîmî
bunu H. 255 yılına kadar kullanmıştır)28.
3- Taberî, Ebû Cafer Muhammed b. Cerîr (Müellif bunu H. 302 yılına kadar kullanmıştır)29.
4- Cehşiyârî, Ebû Abdullah Muhammed b. Abdûs30.
5- Mes'ûdî Ebu'l-Hüseyin Ali b. Hüseyin (Azîmî bunu H. 332 yılına kadar kullanmıştır)31.
6- Maarrî: Zâdü'l-müsâfir (Müellif bunu H. 350 yılına kadar kullanmıştır).
7- Tarih ü 'd-Deyrânî (Müellif bunu H. 350 yılma kadar kullanmıştır).
8- Ferganî, Ebû Muhammed Abdullah b. Ahmed: Zeylü'l-Ferganî veya el-Müzeyyel veya Sılatü't-tarib (H. 360
yılına kadar kullanılmıştır)32.
9- Sabit b. Sinan el-Harranî: Zeylü'J-Harran! (H. 360 yılına kadar kullanılmıştır)33.
10-Ebû İshak İbrahim b. Hilâl el-Harranî es-Sâbi': Kitabü't-tâcî(H. 369/70 yılına kadar kullanılmıştır)34.
28 Bk. C. Brockelmann, İA. "İbn Kuteybe".
29 Azimî'nin adını kaydetmemekle birlikte Taberî'nin Kitabü'l-ahbâri'r-rusul ve'1-mülûk adlı genel tarihinden
faydalanmış olması tabiidir (Taberî ve eserleri hakkında genel bilgi için bk. F. Işıltan, İA. "Taberf'mad.).
Azîmî, Cehşiyârî'nin hangi eserinden faydalandığını belirtmemişse de onun bilinen Kitabü'I-vüzerâ ve'1-
küttâb'mdzn (Kahire 1938) nakiller yapmış olması mümkündür (Eserleri hakkında bk. İbnü'n-Nedîm, el-Fihrist,
I, 124).
Burada Mes'ûdî'nin Mürûcü'z-zeheb ve Meâdinü'l-cevâhir adlı eseri söz konusu olmalıdır (Genel bilgi için bk.
Brockelmann, İA. "AfesîW/"mad.). 32 Bk. İA. "Taberi"mad.
Sabit b. Sinan, Taberî'ye bir zeyl yazmıştır (Bk. İA. "Taberî" mad.) ki, Azîmî adını tam olarak belirtmeyip
Zeylü'l-Harânîşeklinde kaydetmiştir (Vrk. 51a).
Azîmî, müellifin adını zikretmeyip sadece Büveyhoğulları tarihi olan eserini (Kıtabü't-tâd) kaydetmekle
yetinmiştir (Vrk. 51a, 140b, 151a). Genel bilgi için bk F Krenkow,İA. "Sâbf'mad.
XXII
ALI SEVİM
11- Tarihu Mubâyaaü'l-hülefâ (H. 482 yılına kadar kullanılmıştır)33.
12-Yahya b. es-Saîd el-Antakî: Tarih (H. 458 yılına kadar kullanılmıştır)36.
13-Hilâl b. Muhassin es-Sâbi': Tarilf. " " " : Kitabu Ahbâri Bağdad38.
" : Kitabü'l-vüzerâ39.
14-Tarsûsî (H. 480 yılına kadar kullanılmıştır)40. 15- Acemî (H. 480 yılına kadar kullanılmıştır)41. 16-Hiberî
(H. 490 yılına kadar kullanılmıştır)42.
17-Hamdan b. Abdurrahim (H. 490-538 yılları arasında kullanılmıştır)43.
35 Müellifi belirtilmeyen (Vrk. 15b) bu eser hakkında şimdilik bir bilgimiz yok-
tur.
36 Azîmî, eserinde (Vrk. 117b) Bizans ile ilgili kayıtları bu eserden naklettiğini, vrk, ISOb'de eserin, H. 458
yılına kadar devam ettiğini belirtir. Ayrıca bk. Notlar ve Açıklamalar, not nr. 138.
37 Vrk. Şia'da yanlışlıkla İbn Garsunnime ' şeklinde kaydedilen Hilâl b. Muhassin es-Sâbi'nin (970-1056),
Taberî'nin bir zeyli olan ve H. 290-448 yılları aramdaki olayları kapsayan eseri (Bk. İA. "Taberfmad.).
38 Bk. İA. "Sâbi"mad.; Notlar ve Açıklamalar, not nr. 98.
39 Sûlî ve Cehşiyârî'nin eserlerinin devamı olan ve Azîmî'nin (Vrk. 166a) Tarihu Kitabi'l-vüzerâ olarak
kaydettiği bu eser, adından da anlaşılacağı üzere, vezirlerin haltercümelerinden bahsetmektedir. Bazı müellifler,
bu eseri değişik adlarla zikretmişlerdir (Bk. İA. "2. Sabi'Hilâl b. Muhassin" mad.).
40 XI. yüzyıl müelliflerinden olduğu anlaşılan Tarsûsî ve eseri hakkında henüz bir bilgiye sahip değiliz; Azîmî,
bu eserden bazı notlar alıp tarihine kaydetmiştir (Vrk. 51a).
41 Azîmî, adını belirtmeyip sadece Acemî olarak vasıfladığı XI. yüzyılda yaşadığı anlaşılan bu müellifin
notlarından bazılarını eserine nakletmiştir (Vrk. 51a).

8
42 Azîmî, adını kaydetmeyip sadece dedem olarak belirttiği ve H. 504 yılına dek yaşadığını zikrettiği Hiberî
(veya Hibrî ^v^'nin notlarından bazılarını eserine nakletmiştir (Vrk. 51a).
43 Azîmî, muhtemelen Ebu'l-Fevâris Hamdan b. Abdurrahim et-Temimî'nin (ölümü 1159'dan sonra) bugün
elimizde bulunmayan Kitabü'l-muvaffak adlı eserinden (Bk. Bııgyeçev., s. XXIII, not nr. 105) Franklarla (Haçlı)
ilgili olayları Tarihihe nakletmiştir.
TARİH
XXIII
18-İbnü'l-Kalânisî, Şerefüddin Ebû Ya'lâ Hamza: Zeylü TarihiDımaşk (H. 448-538 yılları arasında
kullanılmıştır)44.
19-Sulî, Ebû Bekr Muhammed b. Yahya: Kitabü'l-evrâk fi Ahbâri'l-Abbas ve eş'ârihim43.
20-Kitabü'l-inşâi'l-işrâf46. 21-Fusûlü'd-din47.
22- İbn İshak, Ebû Abdullah Muhammed: Kitabü'l-mübtedâ veya Müddetâü'1-halk veya Kitabü'l-mebde' ve
Kısasü'l-enbiyâ48.
" " : Kitabü'l-megâzî49.
23-Kitabü'l-mülûk30.
24-Siyerü'l-İslâmiyye31. -•...:,
25- Hârizmî, Ebû Abdullah Muhhamed b. Musa: Tan/z52. 26-Ahbârü'z-zeman33.
44 Bilindiği üzere, Hilâl b. Muhassin es-Sâbi'in H. 448'de sona eren eserinin zeylini oluşturan İbnü'l-Kalânisî'in
Zeylü Tarihi Dımaşk adlı eseri.
4a Türk asıllı bu müellif ve eserleri hakkında genel bilgi için bk. Ign. Kratschovsky, İA. "Sûlî"mad. Azîmî,
sadece Kitabü'l-evrâk olarak kaydettiği (Vrk. 51a) bu eserin adı, Fihristiz (S. 150-55) Kitabü'l-evrâk tt Ahbâri'l-
huîefâ ve's-sııarâ olarak kaydedilmiştir.
4(1 Müellifleri belirtilmeyen (Vrk. 51a) bu iki eserin nitelikleri hakkında şimdilik hiç bir bilgimiz yoktur.
47 Müellifleri belirtilmeyen (Vrk. 51a) bu iki eserin nitelikleri hakkında şimdilik hiç bir bilgimiz yoktur.
Azîmî'nin sadece el-Mübtedâ olarak kaydettiği (Vrk. 51a) bu eser ve müellifi hakkında bk. Brockelmann, İA.
"İbn İshâk"mad.
49 Bk. Azîmî, vrk. 20b, 28b, 54b. Bu eser için de bk. İA. "İbn İshâk"msA.; krş. Keşfii'z-zünûn, II, 1456.
J° Azîmî, bu eserin müellifini belirtmemiştir (Vrk. 51a). Krş. Keşfü'z-zünûn II 463.
^ Azîmî (Vrk. 51a), bu eserin de müellifini belirtmemiştir.
Azîmî'nin vrk. 20a'da kaydettiği ünlü astronomi bilgini Hârizmî'nın (Ölümü 850) hayatı ve eserleri hakkında
genel bilgi için bk. Abdülhak Adnan-Adıvar, IA. "Hârizmî" mad.
Azîmî (vrk. 51a), bu eserin de müellifini belirtmemiştir. Krş. Geschichte der Arabischen Litteratur (GAL),
Suppl., I, 220.
XXIV
ALİ SEVİM
27-Câhiz, Ebû Osman Amr b. Bahr: Belegatü'l-müsta'cel54.
28-Sâhib: Letâifü'l-halâif ve'1-halâik35.
29-Azîmî, Ebû Abdullah Muhammed (müellif): Kitahü's-semere^6.
30-İhtilâfü'l-ümme fi'1-eimme37.
31-K.itabü'l-havâric58.
32-el-Kâmilü'1-münîr59. ,
33-Tabakatü'l-fukahâ60. ' "
34-Tabakatü'ş-şuarâ61.
35- Tabakatü's-sûfıyye62.
36-Kitabü'l-ensâb63. -; J :; . ••: •-.•,'•'•
54 Azîmî, 28b, 51b.
Câhiz'in hayatı ve eserleri hakkında bk. R. Şeşen, Hilâfet ordusunun menkıbeleri ve Türklerin faziletleri
(Menâkıbıı cündi'l-hilâfe ve Fezâilü'l-Etrâk). Ankara 1967, s. 11-21; aynı müell. İA. "CâA/z"mad.
aj Bu müellif ve eseri hakkında şimdilik bilgimiz yoktur.
a(l Azîmî'nin şimdiye değin adı bilinmeyen bu eserinin niteliği hakkında bilgimiz yoktur (Bk. Giriş\\. Eserleri).
j7 Azîmî'nin müellifini belirtmediği (Vrk. 51b) bu eser hakkında şimdilik bilgimiz yoktur.
08 Müellifi kaydedilmeyen bu eser hakkında da şimdilik bir bigimiz yoktur. Bununla birlikte krş. F. Sezgin,
Geschichte der Arabischen Schriftums (Leyden 1967), I, 314-15.
M) Müellifi kaydedilmemiş olan (Vrk. 51 b) bu eserin niteliği hakkında şimdilik bir bilgimiz yoktur. Krş. GAL,
Sııppl., I, 315.
ho Azîmî, bu eserin de müellifini kaydetmemiştir (Vrk. 51b). Aynı adda pek çok müellif eser kaleme almıştır. Bk.
GAL, I, 388, II, 453; Suppl, I, 670, II, 27; Keşfü'z-zünûn,\\, 1105.
hl Bu eserin de müellifi belirtilmemiştir (Vrk. 51b). bu adda da birçok müellif eser yazmıştı. Bk. GAL, I, 79,
105, 122, 324; Suppl., I, 43, 162, 169, 185, 209, 225, II, 44.
62 Azîmî (Vrk. 51b), aynı şekilde bu eserin de müellifini belirtmemiştir. Krş. GAL, I, 443, II, 108; Suppl., I, 360,

9
774; Keşfii'z-zünûn, II, 1104.
6'5 Azîmî, bu eserin müellifini belirtmemekle birlikte bunun, çağdaşı Ebû Sa'd Abdülkerim es-Sem'ânî'nin eseri
olması kuvvetle muhtemeldir. Ayrıca krş. F. Sezgin, adıgeç. Esr., I, 249.
TARİH
XXV
37-eş-Şâfifi'l-ensâb64. -,/',-.
38- Ebû Ma'şer63.
39-Vehb66.
40- İbnü'l-Kelbî67.
Azîmî nakiller yaptığı bu eserlerden başka ad ve eserlerini belirtmediği Müslümarf*, Yahudi ve Yunan70
müelliflerinin eserlerinden de nakiller yapmış, fakat bunların nitelikleri hakkında herhangi bir bilgi vermemiştir.
Böylece müellifimiz, telif ettiği TariH'm-de kullanıp faydalandığı bütün eserlerin bir listesini bize vermek
suretiyle birçok ortaçağ müelliflerinin uygulamadığı modern bir yöntem kullanmıştır. Böylece Azimî'nin bugün
elimizde mevcut bulunan muhtasar eserinin niteliğini daha iyi anlayıp değerlendirme imkânım bulabiliyoruz.
2. ESERİN KAYNAK OLDUĞU ESERLER
Azîmî'nin ad ve eserini belirterek ondan telif ettikleri eserlere nakiller yapan müellifler olarak Kemalüddin
İbnü'1-Adîm, Bedrüddin Aynî (1361-1451), ve Sârımüddin İbrahim b. Muhammed İbn Dokmak (1394-1407),
Nâsırüddîn Muhammed İbnü'l-Furat (1334-1405) ve İbnü'1-Esîr (1160-1234)'i görmekteyiz.
64 Müellifi belirtilmemiş olan (Vrk. 51 b) bu eser hakkında henüz bir bilgimiz yoktur.
'" Azîmî, eserinin adını kaydetmediği (Vrk. 3a) Necih b. Abdurrahman'ın (Ölümü 786) Kitabü'l-megâzî adlı
eserinden faydalanmış olması mümkündür (Bk. J. Horovitz, İA. "Ebû Ma'ser"mad.).
bb Azîmî, vrk. 2b'de Vehb'in ifadelerini kaydetmekte, fakat eserinin adını vermemektedir. Bu müellifin Ehlü'l-
kitab'm rivayetlerini iyi bilmekle ünlü Güney-Arabistanlı hikayeci Ebû Abdullah Vehb b. Münebbih (H. 34-110
veya 114) (Bk. Horovitz, İA. "Vehb b. Münebbih"miiA.) olması düşünülebilir.
h7 Azîmî, bu müellifin tam adını ve eserinin adını belirtmemiştir. Aû/e'de oturan ve değerli bilginler yetiştiren
Kelbî ailesi hakkında genel bilgi için bk. Brockelmann, İA. "KeJbf'mad.
68 Vrk. 3a. • '' ' ' • '• '
69 Vrk. 2a.
71)Vrk. 2a. " ':' '" ••'"•''•
XXVI
ALİ SEVİM
1 -İbnü'1-Adîm
Kemalüddin İbnü'1-Adîm, Bugyetü't-taleb fi Tarihi Haleb adlı büyük eserinin71 bir özetini oluşturan Zübdetü'I-
haleb inin Tarihi Haleb1- adlı eserine, Azîmî'nin muhtasar Tarih'inden birçok nakiller yapmıştır. Yaptığımız
araştırma ve karşılaştırmalar sonucunda İbnü'l-Adîm'in, bu nakiller sırasında, genellikle Azîmî'nin adını ve
eserini zikretmemiş olduğu tespit edilmiştir73. Buna karşılık İb-nü'1-Adîm, Azîmî'nin bugün elimizde
bulunmayan el-Muvassal ale'l-asli'l-mavsil adlı eserinden yaptığı ayrıntılı nakiller sırasında, Azîmî'nin adını ve
el-Muvassal'ı kaydetmeyi ihmal etmemiştir. Esasen biz, başka hiçbir müellif tarafından görülüp faydalanılmamış
olan el-Muvassah, yalnız İbnü'1-Adîm vasıtasıyla tanımış bulunuyoruz74. Böylece İbnü'l-Adîm'in, Azîmî'nin
kayıp el-Muvassah ile mevcut muhtasar Jar/7/inden nakiller yapmış olduğunu tespit etmiş bulunuyoruz.
2 - Bedrüddin Aynî
Gaziantepli büyük bir Türk tarihçisi olan Bedrüddin Aynî, telif ettiği Ikdü'l-cııman fî Tarihi ehli-z-zemarf'' adlı
eserine, ad ve eserini belirtmek suretiyle Azîmî'nin muhtasar eserinden oldukça geniş nakiller yapmıştır.
Yaptığımız karşılaştırmalar sonucunda, genellikle bu nakillerin, Azîmî'nin muhtasar Tarihfmdeki kayıtlarla
büyük bir benzerlik gösterdiğini ortaya koymuş bulunuyoruz ki, bu husus, Aynî'nin, Azîmî'nin bugün elimizde
bulunan muhtasar ese-
'' Bu hususta bk. Bugyetü'l-taleb, Giriş kısmı.
7a Bilindiği üzere bu eser, S. e d-D eh ha n tarafından üç cilt hâlinde (Dımaşk 1951 -1968) yayınlanmıştır.
'•' Bu nakiller, yayınımızın "Notlar ve Açıklamalar" kısmında, ilgili olayların açıklanması sırasında birer birer
gösterilmiştir.
/4 İbnü'l-Adîm'in el-Muvassal'âa.n konuyla ilgili olarak yaptığı bütün nakillerin metinleri, araştırıcılara
mukayese kolaylığı olması için, Arabça metnin Notlar (Ta'likat) kısmında birer birer verildiği gibi, Türkçe
çevirileri de çeviri metninin, Notlar ve Açıklamalar kısmına alınmıştır.
73 Beya/M UmumîKtp. Veliyüddin Ef. Kitapları, nr. 2388-89.
TARİH
XXVII
rini görüp istifade etmiş olduğunu kesin ve açık bir şekilde göstermektedir76.
3 - İbn Dokmak
Türk asıllı bir tarihçi ve hanefî fakihi olan İbn Dokmak, Nüzhetü'I-enâm G Tarihi'1-İslâm adlı eserine77,
Azîmî'den bazı nakiller yapmıştır ki, yaptığımız karşılaştırmalar sonucunda, bu nakillerin Azîmî'nin sözkonusu

10
eserinde, çok az ve önemsiz bir iki değişiklik dışında, sadakatle yapılmış olduğu tespit edilmiştir78.
4 - İbnü'l-Furat
XIV. yüzyıl Arap tarihçilerinden olan İbnü'l-Furat, Tarihü'd-düvel ve'1-mülûk adlı eserine79, H. 545-556 yılları
arasında zikrettiği olaylarla ilgili olarak Azîmî'nin Tariflinden nakiller8" (Vrk. 33b, 154b) yapmıştır ki, bunlar,
Suriye atabeği Nuruddin Mahmud'un Tellühâlid' i fethi ile Haleb emîri (Nuruddin'in naibi olarak) Mecdüddin b.
ed-Dâye'nin Antakya Haçlı prensiyle yaptığı savaş hakkındadır ve pek fazla tafsilâtlı değildir. Böylece İbnü'l-
Furat'ın Azîmî'nin bugün elimizde bulunan muhtasar Tarihinin tam metnini görüp buradan nakiller yaptığı
anlaşılmaktadır.
5 - İbnü'1-Esîr
İzzüddin Ebu'l-Hasen Ali İbnü'l-Esîrsı, Artukoğlu İlgazî'nin Antakya Haçlı prensi Roger'i Tellüifrîride, ağır bir
yenilgiye uğratması ve Haçlı kuvvetlerini imha etmesi dolayısıyla, onu bir şiirle öven Azîmî'nin iki beyitlik
şiirini nakletmiştir. Bununla birlikte Azîmî'nin eserinin adını belirtmeyen İbnü'l-Esîr'in bu iki
7(> Aynî'nin, Azîmî'nin muhtasar tarihinden yaptığı nakillerin metinleri, mukayese yapılabilmesi için, Arapça
metnin Notlar, çevirileri de Notlar ve Açıklamalar kısımlarında gösterilmiştir.
'' Süleymaniye Ktp. Feyzııllah Ef. Kitapları, nr. 1549.
Aynı şekilde araştırıcıların kolaylıkla mukayese yapabilmeleri amacıyla bu nakillerin metinleri, Arapça metnin
Notlar, çevirileri de Notlar ve Açıklamalar kısımlarında gösterilmiştir; krş. Onikinci asır tarihçileri, s. 681.
9 Eserin dünyada biricik müellif nüshası, Oesterr. National Bibliothek Wien (Nr. 814)'de bulunmaktadır. Ayrıca
bk. GAL., II, 50, Suppl., II, 49.
8(1 Krş. Cahen, Azîmîyay., s. 354.
81 Bk. el Kâmil, K, 555.
XXVIII
ALİ SEVİM
beyti, onun eserinden mi, yoksa başka herhangi bir müellifin eserinden mi naklettiği anlaşılamamaktadır.
3. ESERİN KAPSAMI
Azîmî, eserinin mukaddemesinde (Vrk. l b), Efendisi (İmadüddin Zengi) için, Hz. Adem'den Hz. Muhammed'e
ka-darki peygamberleri, kendi zamanına dek gelen hükümdarları ve halife al-Muktefî Liemrillah'a gelinceye
kadarki halifeleri konu alan, gereksiz bilgi ve kayıtları atmak suretiyle muhtasar bir Tarih yazmak istediğini
kaydetmiştir. Bundan sonra müellif, Hz. A-d em'den başlayarak sırasıyla, Hz. Muhammed'e kadar olan pey-
gamberler arasında geçen süreleri, çeşitli müelliflerden nakiller yaparak belirtmiştir. Daha sonra Hz.
Muhammed'in doğumu, peygamber olarak gönderilişi (Meb'as), hicret ve ölümü ile halife el-Muktefî
Liemrillah'm ilk halifeliği arasında geçen süreyi, önemli birkaç olayı (Tufan, İsrail peygamberlerinin ortaya
çıkışları vs. gibi) ve bunlarla hicret arasındaki süreleri, Hz. Muhammed'in ölümü (ikinci kez) Dört Halife,
Emevîve Abbasî halifelerinin hilâfet sürelerini (el-Muktefî'ye kadar) kaydetmiştir (Vrk. 2a-5b).
Azîmî, bu çok genel nitelikte verdiği bilgilerden sonra "Ünlü Peygamberlerin Zikri (Zikrü'l-meşâhîri'l-enbiyâ)"
başlığı altında, Hz. Adem'den başlayarak sırasıyla gelen peygamberler ve bu arada Eshâbii'1-kehf hakkında kısa
bilgiler vermiş (5b-15b), sonra ünlü Arap ulusu Adnânîlerin atası Adnan'ın ve Hz. Muhammed'in annesi
Âmine'nin nesebi (15b-17b) ile Hz. Muhammed'in nesebini kaydettikten sonra onun hayatı, isim ve sıfatları,
lâkap ve künyeleri hakkında bigi vermiş, bunların ayrı ayrı listelerini kaydetmiştir (18b-22a). Bundan sonra onun
kâtipleri, amca ve teyzeleri, kızları, hanımlarının adlarını zikretmiş (23b-24b), bunları takiben Hz. Muhammed'in
büyük kerametlerinden, ahlâkından, haccetmesinden, gazvelerinden, çeşitli hükümdarlara gönderdiği elçilerden,
kâtiplerinden (ikinci kez) bahisle onu öven ünlü şahsiyetleri, kölelerinin adlarını, at ve diğer binek hayvanlarını,
savaş aletlerinin adlarını birer birer saymış ve nihayet yüzüğünün üzerindeki "Tanrı'nın elçisi Mu-hammed,
peygamberliği 33 yıldır" kaydını zikretmiştir (25a-30b). Bundan sonra Azîmî, Hz. Muhammed'den sonra gelen
bütün
TARiH
XXIX
halifelerin ad ve neseblerini, hayatlarını (kısa olarak) oniki imamın adlarını, bu arada Mjsn'dakı ilk halifeleri
kaydettikten (Vrk. 30b-46b) başka, halife E bu Bekr zamanındaki kâtipler ile Abbasî halifelerinin, vezirlerinin
birer listesini (Vrk. 47a-50a) vermiştir. Bunlardan sonra müellifimiz, 50b-51a-b varakları arasında, nakiller
yapmak suretiyle faydalandığı eserlerin adlarını veya müellif adlarını, veyahut da her ikisini birlikte
kaydetmiştir. Bunu takiben Samanoğulları hükümdarlarının adlarını (51b-52b) birer birer zikretmiştir.
Azîmî, genel nitelikte verdiği bu bilgilerden sonra hicretin 1. yılından başlayarak eserin bitim tarihi olan H. 538
yılına değin dört halife, Emevîler ve Abbasîler devirlerinde cereyan eden iç ve dış olayları [bunlar arasında, yılda
iki kez yaz ve kış aylarında düzenlenen ve içinde Müslüman Türklerin de yer aldığı Bizans hakimiyetindeki
Anadolu'ya yapılan gazalar (Safîye, şâtiye) dikkat çekicidir], yıl esasına göre, yine muhtasar olarak kaydetmiştir
(53a-217b) ki, bunlar, diğer bilinen kaynaklarda çok daha ayrıntılı olarak yer almaktadır.
Yayınımızın konusunu oluşturan ve Selçukluların devlet kurma yolundaki faaliyetlerinin başlangıcı olan H. 430
ve eserin son bulduğu H. 538 yılları arasında, eserin genel bir vekayinâme niteliği taşıması dolayısıyla, o devir
İslâm alemiyle ilgili olaylar yanında Bizans (Rum) ve Haçlılarla ilgili olarak cereyan eden çeşitli olayların

11
rivayetleri, birçok tabiat olayları (deprem, yıldız kayması, sel vs. gibi) büyük tarihî şahsiyetlerin vefatı (bazan
doğum tarihleriyle birlikte) ve nihayet hac farizasının yapılıp yapılmadığı (bazan hac emirlerinin adlarıyla
birlikte) kaydedilmiştir. H. 430-538 yılları arasındaki olaylar, eserin Türkçe çevirisinin "Notlar ve Açıklamalar"
kısmında, ilgili kaynak ve araştırmalar göz önünde tutularak incelenip değerlendirilmeleri yapıldığı için, burada
bir kez daha sözkonusu edilmemiştir.
XXX
ALİ SEVİM
4. ESERİN TAVSİFİ82
Azîmî'nin bugün elimizde bulunan biricik muhtasar eserinin nüshası, İstanbul Beyazıt Umûmî Kütüphanesi,
Kara Mustafa Paşa kitapları arasında, nr. 398'de, Tarih ü '1-Azîmî adıyla kayıtlı olup kahve renkli meşin, ebru
kaşlı miklepli bir cilt içinde, 217 varaktan oluşmaktadır ve boyutlar 235x165 mm.'dir. Her sahifede 15-17 satır
vardır. Eserin metni sülüs yazı türüyle yazılmakla beraber kelime başları celî sülüs, fıhristindeki özel adlar
kırmızı mürekkeple yazılmıştır. 11 Cumadelâhır 633 (21 Şubat 1236) Perşembe günü istinsah edilmiş olup
müstensihinin adı belirtilmemiştir. Eserin metninin bitim varakı olan 217b'de "Sebtü'd-devleti'l-İslâmiyye
edâmellah" başlığı altında, vrk. 21 Sb'de sona eren birbuçuk varaklık bir kısım yer almış olup, bu parçanın,
eserin içinden seçilmiş özet niteliğindeki kayıtlardan oluşturulmuş bulunduğu anlaşılmaktadır.
Başı:
( _ -f
Jji«JI JîNi ı_tJUax!l Oıij U yi) OoıUlj. . . «£ l j *~*~0j «il j* j
Sonu:
(Vrk. r6)
.«ît- j Oy^'j ^^ *— J/jll Vj Jıl L-o-j îjÇS" îi \Vrk. ai7a-b)
Nüshanın özellikleri
ı^^1^ '^J1 fJi ^ j^^1 J*1 J J
82 Eserin kısa tavsifi hakkında bk, J. Horovity., Aus den Bibliotheken von Kaim, Damaskus ıınd Koııstantinopel,
Arabische Handschriften geschichtlicheıı Inhalts. MSOS., X/2, s. 6; Cl. Cahen, Leş Chroniques arabes
concemant la Syrie, l'Egypte et la Mesopotanıie de la congııete arabe A la congııete ottomane dans leş
bibliotheqııes d'lstanbul. REI, Annee 1936, Cahier IV, s. 336-7; ÇAL, Suppl., I. 420.
TARİH
XXXI
l - Genellikle okunaklı bir yazıyla yazılmış olan metinde, zaman zaman şahıs adlarının imlâsında bozukluklar
görülüyor. Örnekler:
2- Çoğu zaman heceler üzerinde (özellikle şiilerde) hareke konmakta, fakat elif-i meksûrelerin (kısa elif)
altlarına iki nokta konarak bu hecelerin sanki y (<-£) gibi okunacağı gösterilmektedir.
Örnekler:
3- Kelimelere hemze-i katı'lar konmamakta, hemzeler ise y <•£ )'ye dönüştürülerek yazılmaktadır.
Örnekler:
o-*>!
4- Metinde, yer yer görülen boşlukların bazılarının, gerçekten silinti, bazılarının ise hiçbir kelime veya cümlenin
yazılmamış boşluklar olduğu görülüyor.
5- Metinde geçen ve kısaltılarak yazılan bazı özel adların, bazan hemen üzerlerinde, bazan da metnin kenarında
olmak üzere, lâkap, künye ve unvanlarıyla birlikte tamamının yazıldığı, bazan da bunların kimliklerini gösteren
kısa açıklamaların yapıldığı görülüyor.
6- Metinde geçen bazı özel adların nokta ve harekeleri konmamış ve dolayısıyla bunlardan bazılarının imlâ ve
okunuşları tespit edilememiştir.
Örnekler:
IV. YAYINDA İZLENEN YÖNTEM
Müellif nüshası olmayan eserin metninin, oldukça bilgisiz ve dikkatsiz bir müstensih tarafından ve galiba eserin
müsveddelerinden kopya edilmiş olduğu görülüyor; bunun sonucu olarak metinde,
XXXII
ALI SEVİM
pek çok ve çeşitli nitelikte yanlışlar yer almıştır. Diğer ilgili kaynakların yardımıyla da olsa, bu yanlışların bir
eleştirmesini yapıp sağlam bir metin tesisinin güçlüğü sebebiyle, bu hususlarda yapılan çalışmaların hiç eksiksiz
ve mükemmel olabileceğini düşünmek ve bunu, yayınlayıcılardan beklemek pek mümkün değildir. İşte bu noktai
nazardan hareketle eserin yayına hazırlanması ve Türkçe'ye çevirisi sırasında yaptığımız çalışmaları şöylece
sıralayabiliriz:
1- Azîmî'nin bu eseri ile el-Muvassal&an nakiller yapan müelliflerin kayıtları, her olay için ayrı ayrı olmak
üzere, tespit edilmiş olup bunlar, esas metinle mukayeselerinin kolaylıkla yapılabilmesi için, Arapça metnin Ta
'likat kısmına aynen alınmıştır.
2- Gerek özel adların (şahıs ve coğrafya, kabile vs.) yazılışlarında, gerekse metnin esasında tespit edilen

12
yanlışlıklar, ilgili kay-naklardaküerle karşılaştırılarak düzeltilip doğru görülenleri metne alınmış, farklı olanlar
ise varyantlarda gösterilmiştir.
3- Metinde yer alan birtakım cümlelerin, daha iyi anlaşılabilmesi için bazı yerlere parantez içinde, uygun görülen
kelime veya cümlecikler ilâve edilmiş, ayrıca metnin açıklık kazanıp daha kolay anlaşılabilmesi amacıyla,
noktalama işaretleri konulmuştur.
4- Okunuşları Arap dil kurallarıyla belirlenebilen kelimeler dışında, çeşitli okunuşları mümkün olabilen bazı
fiillere uygun görülen okunuşları sağlayan harekeler konulmuştur.
5- Birçok ortaçağ müelliflerinin eserlerinde görüldüğü üzere, Azîmî'nin de kullandığı ve bugün pek geçerli
olmayan imlâ sistemi dikkat nazarına alınmayıp bugünkü Arap imlâ kuralları uygulanmış, dolayısıyla metinde
bir imlâ birliği sağlanmaya çalışılmıştır.
6- Metinde görülen bazı boşluklardaki silinmiş kelimeler veya cümleler, ilgili kaynaklarda tespit edebildiğimiz
oranda, tamamlanmaya çalışılmıştır. Ancak bu tamamlama işleminin çok az yapılabilmiş olduğunu ifade
etmeliyim.
Metin tesisi çalışmalarından sonra eser ve müellifi hakkında ve Türkçe çevirisi sırasında yaptığımız çalışmaları
da maddeler hâlinde şöylece sıralayabiliriz:
l - Müellifin hayatı ve eserleri hakkında, başta kendi eseri olmak üzere, çok az kayıt bulunan birkaç eserden
faydalanarak bilgi veril-
TARİH
XXXIII
dikten sonra şimdiye değin eser üzerinde yapılan çalışmaların nitelikleri belirtilmiştir.
2- Eserin kaynakları, metnin bütünü taranmak suretiyle, birer birer tespit edilerek bir listesi yapılmış, ilgili
kaynak ve araştırmalardan faydalanılarak bunlar hakkında genel nitelikte bilgi verilmiştir. Aynı şekilde eserin,
kaynak olduğu eserler de tespit edilip bunlar üzerinde de durulmuştur.
3- Eserin, yayınımızın konusunu oluşturan H. 430 ile 538 yılları arasındaki bölümü dışında kısımlarının kapsamı
hakkında bir fikir vermek amacıyla, genel nitelikte bir özet yapılmıştır.
4- Eserin, Selçukluların başlangıcı sayılabilen H. 430 yılı ile 538 yılı arasındaki olaylar kısmının Türkçe çevirisi
yapılmıştır. Genel bir vekayinâme olması dolayısıyla çeşitli olayların rivayetlerini (bunlar, çoğunlukla müphem
ifadelerle kaydedilmiştir) kapsayan eserde, her olay, tarihî şahsiyet, coğrafî terimler ve özellikle Selçuklular
tarihiyle ilgili olanlar hakkında, kaynak ve araştırmalar gözönünde tutularak açıklayıcı bilgiler verilip
değerlendirmeleri yapılmıştır. Ayrıca çeşitli kaynaklardan eleştirmesiz yapılan nakiller dolayısıyla eserde yer
alan çeşitli yanlışlar, olayların birbirine karıştırılmaları ve tekrarları, ad benzerlikleri dolayısıyla birbirine
karıştırılan tarihî şahsiyetlerin tespit ve düzeltilmeleri, yine ilgili kaynak ve araştırmaların yardımıyla yapılmıştır.
Ancak Selçuklular tarihiyle ilgisi bulunmayan olaylar üzerinde pek fazla durulmamış, ilgili kaynak ve
araştırmalara atıflar yapılmakla yetinilmiştir.
5- Genellikle Türkçe çevirinin, metne sadık kalınarak yapılmaya çalışılmasına rağmen daha iyi anlaşılmasını
sağlamak amacıyla, uygun yerlere parantez içinde, açıklayıcı birtakım kelime veya cümleler ilâve edilmiştir.
6- Çeviri metninde, birbirleriyle ilgisi bulunmayan olayların rivayetleri, satırbaşı yapılarak yazılmış, böylece
olaylar arasında herhangi muhtemel bir karışıklığa yer verilmemeye çalışılmıştır.

13
TERCÜME

Yıl 430 (1038/39)


Ahmed. b. Yusuf, Sirakuza'jz hücum ederek içindekilerin hepsini öldürdü; Rum (Bizans) hükümdarı Mihail,
zayıf bir duruma düşen şehri onun elinden alıp İstanbul^ döndü1.
Türkler (Türkmenler), Hemedadı fethedip halkını yağma ettiler, (şehir hâkimi) Ebû Cafer Kâkûye İsfahan'a
kaçtı2.
Tuğrul Bey'in Horasan'da (devlet kurma) işi (faaliyetleri) ivedilik kazandı3.
Şâir Ebû Abdullah el-Hayyât ve şâir Ebû Âmir Ahmed b. Abdülmelik Endülüdte vefat ettiler.
(Bu yıl) hac yapıldı. . ;
Yıl 431(1039/40)
Tuğrul Bey'in bayrakları doğudan göründü. Onun ortaya çıkışı ile Mesud b. Sebüktegin'in ölümü arasında sekiz
yıl vardır4.
Rumlar (Bizans) Sicilya ordusunu bozguna uğrattılar, Attiye b. Naşire kurtuldu. (Müslüman) ordusunun başında,
Abdullah b. Muizz b. Bâdîs bulunuyordu. Rum ordusunun kumandanı ise Stephan Stephanos idi. Stephan,
Tâbire, Hâlise ve Sirakuza kentlerini ikinci kez elegeçirdi ve buralara atamalar yaptı. Fakat bu şehirlerin halkı,
beraberindeki kimselerle birlikte (Rum) valiyi öldürdüler. Bunun üzerine Stephan, yeniden gelip bu kentleri
üçüncü kez elegeçirdi ve içindekilerin hepsini öldürdü5.
Tuğrul Bey, Nişabur\n fethetti. Mesud buradan bozgun hâlinde Gazne'ye çekildi6.
Ebu'l-Abbas Ahmed b. Muhammed el-Mehrevî el-Mukri' Endülüste öldü7.
Mihail (V.) Kalaphates, Mihail (IV.) 'den sonra İstanbul'a (Konstaııtiniyyejhîkim. oldu. (Fakat sonra) gözlerine
mil çekildi.
(Bu yıl hacca gelen) insanlara haç yaptırıldı.
ALİ SEVİM
Yıl
432 (1040/41)
Dört ay saltanat süren Mihail Kalaphates'in gözlerine mil çekildi. Hükümdarın kızı Zoe ve kızkardeşi Theodora
iktidarı ele geçirdiler8. Muizzüddevle Şimal, imparatoriçeye (elçi) gönderdi9.
iskenderiye patriki Yohanna öldü.
Sicilya halkı kuvvetlenip Sirakııza ve ona tâbi olan yerleri Rumlardan aldılar, böylece adanın Rum hâkimiyeti
sona erdi".
Amı'dde iki kez deprem oldu.
Vezir Cercerâî", Şebîb b. Vessâb en-Nümeyrî vefat ettiler. Şebîb'in kardeşleri Kıvam ve Mutâin, Elcezire^e,
kızkardeşleri Ulviye ise Râfikây^ hâkim oldular. Ulviye, Muizzüddevle Şimal b. Salih ile evlendi13.
Antakya askerleri, Haleb askerlerini bozguna uğrattılar, şöyleki: Antakya Rum kumandanı, Togan ile
Ennenâz'da14 savaşa tutuştu. Togan bozularak Halefle çekildi, Rum kumandanı da memleketine döndü15.
Mevdud b. Mesud b. Mahmud b. Sebüktegin, Ömer b. Muhammed ile anlaşmazlığa düşüp savaştı, onu bozguna
uğratarak tutsak aldıktan sonra gözlerine mil çektirdi; böylece o, babasının ülkesine tek başına hâkim oldu ve
Hüseyin b. Ali el-Enbârî'yi vezirliğe atadı, fakat sonradan onun hâl ve tavrı bozulunca Ebû Nasr b. Sadaka b.
Yusuf el-Felâhî'yi vezirliğe getirdi16.
Türk (Türkmen) başbuğu Azîzüd d evle Kızıl öldü1'.
Horasan (işleri) Tuğrul B ey'in lehine olarak düzene girdi. Kardeşi Davud (Çağrı), Nişabur, Rey, Hemedanve
Cebele hâkim oldu. Mesud, zayıf bir duruma düşünce arkadaş ve adamları, onu Gazne'de öldürüp kardeşi
Muhammed'i hükümdar yaptılar18.
Tinnînü'1-Cinn lâkaplı şair Ebu'l-Abbas Ahmed b. Muhammed, Endülüdte vefat etti.
Dizbörî'nin kızı, Reşidüddevle b. Ebû Deccâne ile gerdeğe girdi; Dizbörî, bundan 72 gün sonra öldü'(J.
TARİH 5
Haleb, 433 yılı başlarında (1041) fethedildi20. .|
(Bu yıl) hac yapıldı.
Yıl 433(1041/42)
Muizzüddevle, Radiyyüddevle'yi yenip Haleb'i Dizbörî'nin adamlarından aldr'1.
Rumlar, Bulgarlara saldırıp hükümdarları Çerçi s'i tutsak aldılar22.
Başka bir rivayete göre, Rum hükümdarı M i hail'in bu yıl içinde öldüğü söylenmiştir; onun ömrü 42,
hükümdarlığı ise 8 yıl sürmüş idi. Ölümünden sonra kardeşinin oğlu II. Mihail, hükümdarlığı elegeçirdi ve daha
önce zikredildiği üzere, dört ay hükümdarlıkta kaldıktan sonra melike Zoe, onun gözlerine mil çektirdi,
kızkardeşi Theodora ile birlikte ülkeye hâkim olup Konstantin (Monomakhos) ile evlendi2''.
Mevdud b. Mesud b. Mahmud, Hint ülkesine gazaya çıktı ve orada öldü. Gazne hâkimiyeti amcası Muhammed'e
geçti. O, kardeşinin oğlu ile savaşarak ülkeye tek başına hâkim oldu24.
Ebû Cafer b. Muhammed el-Havlânî el-İşbilî el-Ebâr, Endülüdte öldü.
(Bu yıl insanlara) hac yaptırıldı.

14
Şair Ebu'l-Hasen Muhammed b. Cafer el-Humeyrî bu yılda öldü.
Yıl 434 (1042/43)
Muizzüdevle, Haleb kalesini fethetti25.
Mjsır'da halife el-Hâkim'e benzeyen Sikkîn (?) adlı birisi ortaya çıktı, halk bu yüzden fitne ve fesada düştü.
Fakat o, Mısır (hû-
ALİ SEVİM
kümdarlık) sarayına girerken öldürüldü. Herkes onu lanetleyip kınadı21'.
İstanbul patriki Aleksi s (Aleksios) İstanbulda öldü; patrikliği 17 yıl sürdü; yerine, gözlerine mil çekilmiş olan
(eski) hükmüdar M i ha i l geçti.
Antakya patriki Bedros öldü, yerine Basil geçti.
Maniakes (Georgios), Konstantin'e (IX.) karşı isyan etti, hükümdarın kölesi Stephan onu öldürdü2'.
el-Mustansır'ın Muizzüddevle'nin Suriye (Şam) valiliği hakkındaki tevkîi (Suriyeye] geldi28.
Safisi hâkimi Hâmid b. Ali b. Hâmid öldü; kendisinden sonra iki oğlu Ali ve Ahmed Sâfısâya hâkim oldular.
Daha sonra Ali, tek başına hâkim olup kardeşi Ahmed'i Sâ/Isâdan çıkardı. Bunun üzerine Ahmed, Havâbî
kalesini30 baskınla elegeçirdi, fakat sonra arkadaş ve adamları, gadredip kendisini öldürdüler ve kaleyi Kehf
hâkimi Nasr b. Mu ş ar r i k'a teslim ettiler".
Türkler (Türkmenler), Buka (Boğa), Anasıoğlu, ,Bektaş ve M a n su r ile birlikte Azerbaycan'a, daha sonra
Arnıenıyyt'ye gittiler. (Bunun üzerine) Rumlar, etraf (memleketleri) korumak için ortaya çıkıp harekete geçtiler.
Türkler, Cezireni İbn Ömer ve Meyyâfarikin (Silvan)'ı kuşatıp Ahmed b. Mervan'ın askerlerini yağmaladılar,
daha sonra onları Âmid Kapısinda ikinci kez bozguna uğrattılar ve Âmid' i kuşattılar. Mervanoğıılları,
Konstantin (IX)'den yardım isteğinde bulundular. Bunun üzerine Konstantin,
valiyi (Kataphan) ••>* onlara yardıma gönderdi. Meı~vanoğlu, Mansur et-Türkî'yi hile yapıp tutsak aldı32.
Yıl 435 (1043/44)
Yahya b. Zekeriyya'nm-Tanrı'nın selâmı her ikisinin üzerine olsun-başı Baalbekte oyulmuş bir taş içinde ortaya
çıktı. Bu baş, önce Humuda, daha sonra da Haleb'e nakledildi. O, burada hâlâ durmaktadır33.
TARİH
Tuğrul Bey'in Bağdadi Celâlüddevle Ebû Tâhır b. Behâüddevle'ye ulaşan elçileri, kendisinin Irak'a, gelme
niyetinde olduğunu ona bildirdiler. Tuğrul Bey, bunu, Rum hükümdarı Konstantin'e de mektupla bildirdi''4.
İbn Mervan, Türklerle (Türkmenler) barış yapıp tutsak aldığı Mansur'u serbest bıraktı. Türkler MusııJu
kuşattılar, fakat şehir hâkimi Karvâş b. el-Müseyyib el-Ukaylî, onları bozguna uğrattı. Musul halkı Karvâş'a karşı
isyan edip onu tutsak aldılar. Bununla birlikte Karvâş ve halk, geri dönüp gelen Türklere Musul'u teslim ettiler.
Türkler, şehir kadınlarına saldırılarda bulununca halk, onlara karşı harekete geçip bir kısmını öldürdüler ve
Karvâş'ı serbest bıraktılar. Bunun üzerine Türkler, geri dönüp saldırıya geçerek şehir halkından pek çoğunu
öldürdüler. Karalar giyen Karvâş, Arapları toplayıp Türkleri yenilgiye uğratarak onları yok etti. İbn Mervan, geri
kalan Türkleri Azerbaycan üzerinden Erzen'e gönderdi. Onlar, Erzeride, kendilerini buraya gönderen İbn
Mervan'ın askerlerini yağmaladılar ve Erzen topraklarım talan ettiler; Vaspıırakan valisi Stephan (Stephanos)'ı
tutsak alıp Azerbaycan'a girdiler. Buka (Boğa), Ebû Kâlicâr b. Ebû Suca b. Behaüddevle ile savaş hâlinde olan
Tuğrul Bey'e gitti35.
Bağdadhâkimi Celâlüddevle Ebû Tahir öldü, yerine Ebû Kal icar geçti; o (daha sonra) İran'a döndü3'1.
İbn Hayyûs, Nasıruddevle'yi (bir şiirle) övdü".
İstanbııida karışıklıklar çıktı, Rumlardan bir kısım halk öldürüldü. 700 parça (gemiden) oluşan Rus donanması
göründü. Rum
(Bizans) nerdeyse yok olmak üzere idi. Deniz.....(boşluk) idi. Tanrı,
onlara bir fırtına musallat etti, (bu sebeple) onların hepsi yok olup gitti38.
Buka, Mansur, İsrail ve Bektaş, Musula girdiler; Araplar, Re'sü'l-Esl'de, Ramazan (Nisan) ayında, onlarla savaşıp
pekçoklarını öldürdüler'9.
ALİ SEVİM
Yıl 436 (1044/45)
el-Mustansır'dan Muizzüddevle'ye armağan geldi, (bu vesileyle) şairler onu kutladılar. Ebu'l-Berekât b. er-
Ruveyde, kendisini ve iki kardeşini, Muhammecl b. Abdülmuhin el-Mıı'tez ve Muhammed b. el-Heysem ed-
Darâb el-Halebî ise (yalnız kendisini) öven şiirler yazdılar40.
Halife b. Sâbir, Rum'a, saldırıp zafer kazandı41.
Nasr b. Müsrif, Havâbîkalesini Rum'a teslim ile, İstanbul'a. gidip çocuklarını tutsaklıktan kurtardı.
Konstantin (IX.), Anı kentinin (Bir kelime okunamadı) Gagik'in elinden aldı42.
Tebridde tahribat yapan bir deprem oldu. Bu deprem Âınidve Aı-meniyye'ye dek uzandı4:i.
Cercerâî vücudunda su toplanması hastalığından (Haydropisie — Siroz) Kahire'de öldü; yerine Hüseyin b. Ali el-
Enbârî, el-Mus tan sır'in vezirliğine atandı. Fakat S e hl et-Tusterî'nin Yahudi iki oğlu Ebû Sa'dveEbû Nasr, onun
durumunu kötüleştirdiler. Çünkü el-Mustansır'ın annesi, cariye olup bu iki çocuğun babası ise Sehl idi. Bu
yüzden annelerinin bu iki çocuğu devlet yönetiminde ön plana aldırması sonucunda İbnü'l-Enbârî suçlu bulundu
ve töhmet altında bırakıldı. Bu sebeple halife, kendisinden sonra Ebû Nasr b. Sadaka b. Yusuf el-Felâhî'yi vezir

15
yaptı. Ebû Sa'd el-Ya h u di de Mısır'da. Divan Müfettişliği (İşrâfii'd-divan) görevini üzerine aldı44.
Ebû Manur b. el-melik Celâlüddevle Ebû Tahir b. el-melik Behaüddevle Ebû Nasr b. el-melik Adududdevle,
emîr Nurud-devle Dübeys b. M ezy e d'e gelip onu, (şehir) camiinde, (şu mısra ile) başlayan bir kaside yazarak
övdü:
İki Kâin e'deki4'' bu izler artık sahipsizdirler.
TARiH 9
, Yıl
437(1045/46)
Rum (Bizans) ile Mısır arasındaki barış süresi sona erdi. Hükümdar Konstantin, el-Mustansır ile dostluk kurup
barışı yeniledi ve birbirlerine karşılıklı armağan takdim ettiler4'1.
Rumlar, içinde Abdullah b. Ebu's-Sevar'ın bulunduğu Dübeyl şehrine karşı harekete geçtiler. Bunun üzerine
Tuğrul B ey'in gönderdiği memlükü Ku talim ş, Rumları yenilgiye uğrattı4'.
Habib'in kölesi Ebû Ömer Ahmed b. Eflâh ve kadı Ebû Ömer Ahmed b. İsmail b. Delîm Endülüs'te vefat ettiler.
Yıl
438(1046/47)
İbnü'l-Enbârî, bir su bendi harebesinde öldürüldü48. İbn Hayyûs, Nasıruddevle'yi şu sözle (şiir) övdü49:
Lâkin eğer yüz çevirenler müsamaha ederseniz (o zaman onların) davranışlarına kızarsınız.
Levon, hükümdar Konstantin'e karşı isyan edip istanbul'a. saldırdı; fakat Konstantin, onu bozguna uğratarak
tutsak alıp gözlerine mil çektirdi"".
Rumlar, Türklere karşı zafer kazandılar; fakat Tuğrul Bey'in, kardeşi İbrahim Yınal vasıtasıyla yardım etmesi
üzerine Türkler, Rumları yenilgiye uğratıp yağma ettiler0'.
Yıl
439 (1047/48)
Yahudi Müsrif Ebû Sa'd, Mısırda Türkler tarafından öldürüldü32. •.;•,-.-
Kıırreoğulları kabilesi53 Saîcf* taraflarında, fesat ve karışıklıklar çıkardılar. Bunun üzerine halife el-Mustansır,
onlara karşı hadim
10
ALİ SEVİM
Azizüddevle Reyhan'ı gönderdi. Reyhan, onları yok edip Mısıra. döndü ve orada vefat etti.
Tuğrul Bey'in kardeşi Yınal'ın Rum topraklarına girmesi ü-zerine Rumlar, Gürcü Liparit'in kumandasında, ona
karşı çıktılarsa da yenilgiye uğradılar; tutsak alınan Liparit, Tuğrul Bey'e gönderildi. Türkler, Erzen ve
Kalikala'y\ (Erzurum) fethettiler. (Bunun üzerine) Rum hükümdarı, bütün komşularından yardım isteğinde
bulundu, onlar da ona yardım ettiler. Gürcü Bagrat, bizzat harekete geçerken Konstantin de kızını ve karısını
Gürcülere rehin olarak gönderdi0 J.
Kutalmış, içinde Ebu'l-Esvâr'ın kardeşi Leşkerî b. Fadlûıı'un bulunduğu Gence (Cenze) şehrini birbuçuk yıl
kuşattıktan sonra oradan çekildi. Leşkerî, Kutalmış'ın askerlerinin geldiğini işitince öldü ve yerine oğlu, şehre
hâkim oldujb.
Bağdadhâkimi Ebû Kâlicâr, Kirınaıiz bağlı bir yerde vefat etti ve yerine oğlu Ebû Nasr Melikürrahim geçtij7.
Ebu'l-Mugîs Munkiz b. Nasr b. Munkiz vefat etti ve Ebû S a'd ona bir mersiye yazdı.
Ceziretü Benû Nümeyrde Asfaru Taglib adlı ve Nusretü'l-müsliınîn, el-Kaim Biemrillah, en-Nâsır Lidinillah, ez-
Zâbbu ani'l-Harcmillah, Emîrü'l-mü'minîn lâkaplı bir deve çobanı ortaya çıktı. O, kendisine katılan birçok
kimselerle cihat yapardı. İbn Mervan'ın (Nasruddevle) ondan haberdar olup önlem alması üzerine, Re'sülayn
hâkimi, hile ile onu yakalatıp Mardin kalesine hapsetti ve orada öldüj8.
Yıl
440 (1048/49)
Muizzüddevle'nin el-Mustanır'la arası açıldı. Bunun üzerine askerler, Dımask valisi Nasıruddevle el-Hasen b. el-
Hüseyin b. Hamdan ve Humusvzlm Şucaüddevle Cafer b. Küleyd ile birlikte ona karşı suratla harekete geçtiler.
(Öte yandan) Araplar, onlarla (savaş için) toplanıp biraraya geldilerse de Mısır ordusu, Hama ve
Maaretünnûman'ı ele geçirip Haleb'e karşı karargâh kurdu;
TARiH
fakat gece bir sel gelip onları mahvetti. Nasıruddevle S/Â//üan'9 Dnnaşjka çekildi, Mu i z zü d devle ise ondan
"kale ve müstahkem yerlerin kendisine iadesini" istedi. Cafer b. Kâmil, Cafer b. Küleyd'i öldürüp başını Haletle
götürdü. Müneccim, onun Haleb'e gireceğini tespit etmişti, fakat ancak, onun kesik başı Haleb'e girdi'1". İbn Ebî
Hasîne, Muizzüddevle'yi şu sözle (şiir) övdü):
Ancak olgunluğun sonunda zulmün önüne geçildi.
Halife el-Mustansır, veziri Sadaka'yı yakalatıp öldürttü, vezaret makamı, çolak vezirin kardeşinin oğlu Ebu'l-
Berekât el-Hasen b. Muhammed el-Cercerâî'ye geçti'1'.
Kıırtııba valisi vezir Ebu'l-Velîd Muhammed b. Cehver, Endülüs'te vefat etti6'2.
Yü :,/ 441(1049/50)
Türkler, memleketlerine ve Rum (Anadoluja döndüler1'3.

16
Ebu'l-Esvâr b. Fadlûn, Gence'yi fethederek orada tutsak bulunan kardeşinin oğlunu çıkarıp kurtardı'14.
Tuğrul Bey, elçisi Şerif Nasır b. İsmail'i, beraberinde tutsak Gürcü Liparit olduğu hâlde, Rum hükümdarı
Kontsantin'e gönderdi. Hükümdar, buna çok sevindi ve elçiyi, pek çok armağan vererek, uğurlayıp memleketine
gönderdi'".
Halife el-Mustanır, YahudiEbû Nasr'ı yakalatıp öldürttü. O, Behaüddevle lâkaplı hadim (Târik) Muzaffer es-
Saklabî'yi DımaşKa vali atadı. Muzaffer, ansızın DımaşK-â. gidip saraya yerleşti ve vali Nasıruddevle'yi
yakalattı, mal ve paralarına Remle'Ae elkoydurduktan sonra onu burada hapsetti. Daha sonra Muzaffer, Raşid b.
Sinan b. Alyân'ı yakalatıp Sur kentine gönderdi. (Öte yandan) hadim Rıfk, Mısır ordusuyla Haleb ırmağına kadar
geldi, fakat şehir önlerinde bozguna uğradı; yaralı bir hâlde şehre alındı ve tutsak olarak kalede öldü6li.
12
ALİ SEVİM
Halife el-Mustansır, Nasıruddevle'yi hapisten salıverdi. Bir yıl dokuz ay vezirlik yapmış olan Cercerâî'ye
öfkelenip kızdı. Halife, kadılık görevini Ebû Muhammed el-Yâzurî'ye verdi'".
AfaarreJikadı Ebu'1-Mecd Süleyman (bu yıl) dünyaya geldi.
Yıl 442(1050/51)
Halife el-Mustansır, kadı Ebû Muhammed el-Yâzurî'yi kendisine vezir yaptı'18.
Muizzüddevle Şimal b. Salih, Eyser (Ali b. Ahmed)'i, beraberinde oğlu Vessâb, karısı Ulviye ve 40 bin altınlık
hisse olduğu hâlde, Mısır'a gönderdi69.
el-Lân (Alan) memleketinde7" veba vukua geldi.
Rumlar, Peçeneklere karşı zafer kazandılar. Peçeneklerm hü-
kümdarı , Konstantin'den kaçarak tutsaklıktan kurtuldu.
Fakat Peçenekler, bundan şüpheye düşerek onu öldürdüler ve oğlu
yi hükümdar yaptılar'1. Rumlar, Alanlarla barış yaptılar. Antakya patriki B a s i l öldü. Antakya kusyân
kilisesine72 bir yıldırım düştü, zincirleri kırılan
(çan) sustu, V^'de ( &~" Menbic P) bir deprem oldu, kiliseler yıkıldı, şehrin dışında derin bir göçük meydana
geldi ve içinden kaynayan sular 70 parça araziyi kapladı.
Melike Zoe (bu yıl) öldü".
Revâdîf halkı, Hısnü'l-mutayyiföyi (•4> u~^~) Rumlardan alıp halife el-Mustansır'ın adamlarına teslim ettiler,
onlar da bunu onlara geri verdi'4.
Tuğrul Bey ile kardeşi İbrahim savaşa giriştilerse de sonradan barış yaptılar70.
TARİH
13
(Bu yıl) hac yapıldı.
Yıl 443(1051/52)
Muizz b. Badis, halife el-Mustansır'a karşı tutumunu değiştirip Bağdadhalifesi el-Kaim'e (sünnîhutbesi okutarak)
katıldı. Bunun üzerine el-Kaim, Şirazh köle Ebû Galib'i görevlendirip menşur ve armağanlarla birlikte ona
gönderdi. Fakat Rumlar, onu yakaladı. Hükümdar Konstantin, durumu bildirip onu el-Mustansır'a gönderdi ve
ona "eziyet etmemesini" şart koştu. el-Mustansır, elçiyi bir deveye bindirip Mısır'da halka teşhir ettikten sonra
el-Kaim, el-Muizz ve elçi Ebû Galib'den özür dileyip onu Bağdad'•& geri gönderdi. Bunun üzerine el-Kaim,
eşraf, kadılar, fakih ve halifelik ilerigelenleriyle yaptığı bir toplantıda, el-Mustansır'm nesebi (soyu) hakkında bir
kınama sicili tutuldu (yazıldı). Bunun üzerine halk, el-Kaim'i, yaptığı bu işten dolayı, el-Mustansır'dan daha fazla
suçladılar7'1.
İbn Mervan (Nasruddevle Ahmed), Konstantin'e içinde bir fil bulunan armağanlar gönderdi.
Tuğrul Bey, İsfahan'ı fethetti77. (…) b. Abdülmelik, beraberinde pek çok armağanla Gazne hükümdarı
Abdürreşid b. Mahmud'un elçisi sıfatıyla gelip, komutandan (Tuğrul Bey?) (tâbi olarak) görev istedi. Komutan,
armağanları kabul ile Abdürreşid'e görev vereceğine dair vaadde bulundu78.
İbn Ebî Hasîne79, Muizzüddevle'ye şu şiiri okudu: Güç ve kuvvet, ancak mızrakların uçlarındadır.
Hükümdar Konstantin'in kölesi (hadimi), yeryüzü hükümdarlarının elçilerini bir yerde topladı, fakat İbnü'l-
Eyser'i hoş tutup ötekilere tercih etti8".
istanbul'da fiyatlar yükseldi.
Antakyah Yohanna, şehrin (Antakya'nın) patriklik işlerini yürütmekle görevlendirildi.
(Bu yıl) hac yapıldı.
14
ALİ SEVİM
Yıl 444 (1052/53)
İsfanbulda Balâf(}z binaları eskiyip harap oldu. Hükümdar, bunları yeniletmeye başlattı, fakat işler bitmeden
öldü.
Tuğrul Bey, Azerbaycan'a, daha sonra Hemedan'a yöneldi. Besâsirî, onu, (savaş için) karşılamak üzere
hazırlandı81.
İstanbulda vukubulan bir yangında şehrin hazineleri yandı.

17
Temmuz ayında, hiç vaki olmayan ve üç gün süren bir yağmur yağdı. Semada süratle hareket edip seyreden bir
yıldız göründü, sonra kayboldu ve depremler arttı.
Mısır'da (kıtlık sebebiyle) fiyatlar yükseldi. Bunun üzerine Konstantin, gemilerle yiyecek maddeleri göndermek
suretiyle yardımda bulundu82.
Kurreoğulları kabilesi, İbn Münzev ve Mısır askerleri birbirine düşüp çarpışmalarda bulundular83.
Merkab kalesi tamir edildi84. (Bu yıl) insanlara hac yaptırıldı.
445(1053/54)
Ebu'l-hâris el-Besâsirî Bağdada girdi85.
Konstantin'in kızı melike Theodora'nın eşi hükümdar Konstantin öldü, Theodora yönetimde tek başına kaldı. O,
halife el-Mustansır'a bir mektup gönderdi ise de halife, ona cevap vermedi. Konstantin'in hükümdarlığı 13 yıl
sürmüş idi81'.
Tuğrul Bey'in kumandanı Kutalmış, Kars kentine saldırıp i-çindekilerin hepsini öldürdü87.
Ebû Muhammed Kesrî b. Abdülkerim b. Kesrî es-Sülemî, Haleb kadılığı görevini üstlendi ve bu görevi 28 yıl
yürüttükten sonra 493 (1099//1100) yılında öldü88.
TARİH
15
Malağa hâkimi Muhammed b. İdris b. Yahya b. Ali b. Hammûd, EndülüJte öldü89.
(Bu yıl) insanlara hac yaptırıldı.
Yıl 446 (1054/55)
Cumhur b. Zubyan öldürüldü. Mısırla. İstanbul arasında barış sona erdi90.
Tuğrul Bey, Bağdadi yürüdü: Azerbaycan'a, girip Tebriki feth ile yağma etti, şehir hâkimi Vehsûdana aman
vererek yönetimi yine ona verdi. (Daha sonra) Malazgiri\ kuşattı ve kardeşinin oğlu burada öldürüldü. O,
Rumlarla barış yaptı91.
Suleyhî, Yemen'e hâkim olup Abbasoğullan hutbesini kaldırarak el-Mustansır adına hutbe koydurup okuttu92.
Haleblikadı Ebû Ganim (Muhammed b. Hibetullah) b. Ebû Cerâde'nin doğumu, bu yıl vukuubuldu.
(Bu yıl) insanlara hac yaptırıldı.
Yıl
447(1055/56)
Tuğrul Bey, (ehl-i) sünnet ve'1-cemaatmezhebine tâbi oldu93.
Besâsirî'nin Bağdaddaki evi yağma edildi; onun Vâsıta, gitmesi üzerine şehirde karışıklıklar çıktı. Tuğrul Bey,
Bağdadi girdi; ordusu, halifenin sarayından (dârü'l-hilâfe) Nehrevan'a değin dört ferahlık bir mesafeye dek
uzanmıştı. Tuğrul Bey, melik (Tâcülmülûk) Ebû Kâlicâr'ı yakalatıp Re^e gönderdi. Şehrin (Bağdad) doğu tarafı,
üç gün süreyle yağmalandı; burada kadınlara saldırıp tutsak aldılar, bunların da çoğu soğuktan helak oldu.
Besâsirî'nin veziri ile hâcibi (Dübeys) İbn M e zy e d öldürüldü94.
16
ALİ SEVİM
Halife el-Kaim, oğlu Zahîretüddin'in Tuğrul Bey'in kardeşinin kızı ile evlenme akdini yaptırdı, fakat
Zahîretüddin'in ölümü üzerine, bu izdivacı kendi şahsına çevirtti93.
Besâsirî, süratle Şam'a (Suriye) gitti ve Muizzüddevle (Şimal), kendisine Rahbe'nin anahtarlarını verdi, fakat o,
bunu almadı ve Fırat ırmağı kıyılarında kışladı. 50 bin Türk ve Arap (kuvveti) onunla birleşip Tuğrul Bey'in
ayrıldığı Bağdada girdi. Onlar, vezir İbnü'l-Muslime ile halife el-Kaim'in amcasını, bulundukları yerden çıkartıp
astılar, daha sonra İbnü'l-Hallâb (da) asıldı; halife al-Kaim'i sarayından çıkartıp Hadisede hapsettiler. Bağdad'da
(şiî) vaazı verdirip (şiî) hutbesi okuttular ve (şiî) namazı kıldırıp ezanlara (şiî alâmeti) hayy âlâ hayri'1-amel
ibaresini koydular. el-Kaim, el-Mustansır'ın emriyle sarayına gönderildi, böylece onun durumu düzelip işleri
yoluna girdi96.
Hükümdarların oğlunun kumandasındaki Mısır ordusu harekete geçip Rumlara saldırdı9'.
İbnü's-Sâbi'nin telifi zeylin zeyli olan Tarih, burada (bu yılda) sona erdi98.
Tenûh kabilesine mensup kadı Ebu'l-Kasım Ali b. el-Muhassin (b. Ali) vefat etti99.
Arslan Han ve kardeşinin oğlu Buğra Han, Mâveraıınnehı'e saldırdılar100.
Antakya Kusyan kilisesi, bu yıl ölen patrik Bedros tarafından tamir ettirilerek yenilendi101.
el-Mustansır, Kıyâme (Kumâme) kilisesiyle (diğer) kiliselere elkoydu ve Hristiyanlara karşı tutumunu değiştirdi;
fakat (Bizans'la) barışın gerçekleşmesi üzerine bundan vazgeçti102.
İstanbuldaki camide el-Kaim adına hutbe okundu; el-Musta-nır'ın elçisi ise bunu, hoş karşılamayıp kınadı103.
Bu yıl, yuvarlak kıvılcımlar saçan kuyruklu bir yıldız göründü. Mısır'da veba ve pahalılık vukuageldi104. (Bu
yıl) hac yapıldı.
TARiH
17
Yıl
448 (1056/57)
Melike The od ör a öldü ve Mihail hükümdar oldu105. el-Muktedî b. Zahîretüddin dünyaya geldi10'1.

18
Tuğrul Bey'in kardeşinin kızı olan el-Kaim'in eşi107 Remden Bağdada geldi.
Dımaşklı Ebû Ya'l â Amîd b. el-Küt t âb'in kayıtları (bu yıl) başladı108.
el-Müeyyed Fi'd-din, Bağdadi hareket etti1"9. Hatîrülmülk, Kudüs'e yürümek amacıyla LâzAiye'yi fethethi110.
(Bu yıl) hac yapıldı.
Yıl
449 (1057/58)
Mekînüddevle el-Kitâmî, Haleb\ teslim aldı111. A/aarre/./Ebu'1-Alâ b. Süleyman vefat etti112.
İbn Said el-Hafâcî, vezir Ebu'l-Hasen Ali Ik A&dür-rahim'i (bir şiirle) övdü113, î
Yıl
450(1058/59)
Tuğrul Bey, Hemedan Kapısı'nda, kardeşi İbrahim tarafından yenilgiye uğratıldı114.
Ebu'l-Mütevvec Mukalled b. Nasr b. Munkiz vefat et-
Halife el-Kaim'in bu yıl sarayına döndüğü söylenmiştir116.
Sahrada (çöl) fareler zuhur etti. İnsanlar onları görünce evlerine çekilip saklandılar. Farelerin çokluğu sebebiyle
kediler de kaçıştılar.
18
ALİ SEVİM

Yıl 451 (1059/60)


Besâsirî öldürüldü
Şâir şeyh Ebu'1-Bedr Hilâl b. Habeş el-Cezerî vefat etti; oğlu ve benim ceddim Ebu'l-Hasen Ali b. Hilâl, ona (ilk
beyti şöyle olan) bir mersiye yazdı:
Çok hayırlı biri olmakla beraber kemal sahibi de oldun. Her şey tamam olunca (kemale erince) vebalinden
korkulur..
Araplar Fııneydikte Mısır askerlerine saldırdılar"8.
Nahhâs'ın talebesi olan Ebû Bekr er-Râzî, EndüJüdte vefat
etti.
(Bu yıl) insanlara hac yaptırıldı.

Yıl 452 (1060/61)


Muşarrik el-Âbid Ha/eb'de öldü.
Muhmud b. Şibl, beraberinde Menî b. Seyfüddevle olduğu hâlde, HaleBi kuşattı ise de oradan ayrıldı. Sonra geri
dönüp şehri teslim aldı ve kalesini (de) kuşattı, daha sonra oradan ayrılıp gitti. (Böylece) memleketin yönetimi,
Mağrıbhlarm (Mısır Fatımîleri) oldu. Nasıruddevle b. Hamdan'in askerleri Haleb'i yağmalayıp çekildiler.
Nasıruddevle'nin, HaJeb'm Kıble tarafındaki Burcu'n-nûr'da kaldığı söylenmiştir. O, Şaban ayının başlarında
(Eylül başları), Funeydikte Mahmud ile savaşa tutuştu ise de yenigiye uğradı. Daha sonra Mahmud'un amcası
Muizzüddevle (Şimal), gelip Haleb'i kuşattı ve Mağrıbhları yağmaladı"9.
Atiyye, Rahbe'ye hâkim oldu120.
Bu yıl halk, Bağdad'da gümüş parayla alış-veriş yaptı.
(Bu yıl) hac yapıldı.
TARİH 19

Yıl 453 (1061/62)


Muizzüddevle (Heleb'e) hâkim oldu, kalesinde öldü ve oraya gömüldü. Kendisinden sonra kardeşi Atiyye, şehre
sahip oldu121.
Şâir İbn Saîd el-Hafâcî, İstanbul'a, elçi olarak gitti122. Ebû Tahir Müslim b. Ali b. Sa'leb, Mısır'da, öldü. Menî b.
Seyfüddevle öldü123.
Bu yılın Cumadelûlâ (Mayıs/Haziran) ayında, güneş tamamen tutuldu, bu yüzden kuşlar yerlere düştü, yıldızlar
görünmez oldu.
(Bu yıl) insanlara hac yaptırıldı. .

Yıl 454(1062/63)
Mekînüddevle, Taberiyye ve Akkâya (vali), Süleymanoğulları ve Fezâreoğul/an124 kabilelerine de emîr tâyin
edildi125.
Muizzüddevle öldü126.
Mahmud, veziri İbnü'l-Ömerî'yi yakalatıp hapsetti127.
Şehîd Sultan'm bayrakları Rey şehrinden göründü128.
Şerif İbnü'l-Beyazî, el-Kaim için (adına), izin alarak Horasan'a gitti129.
Şâir Ebu'l-Hayyân öldü. (Bu yıl) insanlara hac yaptırıldı.

19
Yıl 455 (1063)
Mahmud, amcası Atiyye'yi Halebde ilk kez kuşattı. Atiyye, İbn Han'dan yardım isteğinde bulundu. Bu sırada
Meni' b. Kâ-mil'e bir mancınık taşı düşüp öldürdü130.
20
ALİ SEVİM
Uzreoğulları birbirine düşüp savaştılar; bu, meşhur bir haber-
dir131.
(Bu yıl) insanlara hac yaptırıldı.

Yıl 456 (1063/64)


Mahmud, amcası Atiyye'yi ikinci kez Haleb'de kuşattı. Atiyye, İbn Han'dan yardım talebinde bulundu. Bunun
üzerine Mahmud, yenilerek geri çekildi. İbn Han, Haleb'e girdi, fakat Halebliler, Türklerden korkup çekinmeleri
sebebiyle, onlara gece saldırıp savaştılar, bunun üzerine İbn Han, Halebden ayrılıp Mahmud'a giderek onunla
birlik oldu ve beraberce Trabluda gittiler132.
(Bu yıl) insanlara hac yaptırıldı.....(Boşluk).
Cin emîri Seyyidûk öldü133. Âcurre mescidi bu yıl inşa edildi134. Tabîb, bu yıl Endülüs'te vefat etti.

Yıl 457 (1064/65)


Mahmud, beraberinde İbn Han olduğu hâlde, amcası Atiyye'yi Haletide üçüncü kez kuşatıp şehri ondan teslim
aldı13". İbn Han ise doğuya iratta gitti136. Mahmud'a Bağdad'dun armağan geldi137.
(Bu yıl) insanlara hac yaptırıldı.

Yıl 458(1065/66)
Antakyah Mesîhî 'nin Tarihi, bu yıl sona erdi138.
TARİH
21
Mahmud, Hamdan oğulları kadınlarını Rumlardan kurtardı139. Kâtip Sâid b.Sân, Antakya'da vefat etti140. (Bu
yıl) insanlara hac yaptırıldı.

Yıl 459(1066/67)
Saîdbölgesi askerleri, Nasıruddevle Ebû Ali (el-Hasen b. H anıdan)'ye saldırdılar, fakat (Mısır) ordusu, onu
himaye edip alınan ganimetleri kurtardı. Bunun üzerine İbn Saîd, bu zaferden dolayı Nasıruddevle'ye bir kutlama
yazıp gönderdi. Humeyd b. Mahmud b. el-Cerrâh, Mısır'da hapis idi. Nasıruddevle, el-Mustaıısır'dan, onun ve
Hâzim b. Ali b. el-Cerrâh'ın serbest bırakılmasını taleb etti141.
(Bu yıl) insanlara hac yaptırıldı.

Yıl 460(1067/68)
İbn Saîd, Mahmud'u DımaşKte karşı vukubulan olayı sözko-nusu ederek şu sözle (şiir) övdü:
Düşünce, sana övgü nazmetmekle şereflendi. Davranışlar, senden sözetmekle güzelleşd.
Filistin ve Remle'de deprem oldu, evler yıkıldı, sular kuyulardan büyük bir hareketle yükseldi. Şam (Suriye)d^,
büyük bir (yağmur) bulut gelip bitkileri mahvetti; bundan sonra, yerden yüksekliği 30 arşın olan bir sel geldi142.
Vezir Nasıruddevle, Mısırda halife el-Mustansır'a karşı isyan etti143.
Ordu ile halk arasında anlaşmazlık ve fitne çıkması sebebiyle Dımaşk camii, Şaban ayının ortasında (14 Haziran
1068), gece, yandı. Bu yangının 461 yılı Şaban ayının ortasında (8 Haziran 1069), gece, vukubulduğu (da)
söylenmiştir144.
22
ALİ SEVİM
Yıl 461 (1068/69)
Franklar, Tuleytule'yı ele geçirdiler. 145
Rum hükümdarı, Azaz, Menbic ve Artafla. yürüyerek elege-çirdi146.
Afşin, Amûnyye'yi yağma etti14'.
Rumlar, Esfûna kalesini aldılar. Bunun üzerine Mahmud, Haleb'den süratle harekete geçerek kaleyi geri aldı,
içindeki bütün Rumları öldürüp Haleb'e döndü148. Rumlar, Mahmud'u yenilgiye uğrattılar'49.

Yıl 462 (1069/70)


Emîrü'l-cüyûş, Sur kentini bir yıl kuşatıp oradan ayrıldı1493 Mahmud, Haleb'de, el-Mustansır adına (okutulan)
hutbeyi kaldırıp halife el-Kaim adına okuttu15".
Menbic, yedi yıl süreyle Rumların elinde kaldı. Daha sonra Rum hükümdarı Malazgirt taraflarına gitti151.
Çölden bir sel gelip Bağdad'm büyük bir kısmını suya boğdu; bir (de) yağmur gelip sel sularını kırmızıya boyadı.
Türkler, Sayda'yı kuşattılar152. El-Âdil (Sultan Alp Arslan), Suriye'ye yöneldi153. '

20
Yıl 463(1070/71)
Âdil Sultan, Haleb'i kuşattı; şehir hâkimi Mahmud, şehirde halife el-Mustanır adına hutbe okutmakta idi. Sonra
Mahmud'un durumu düzeldi, (şöyleki): Annesi Seyyide, (sonra da) kendisi, sultana gidip huzuruna çıktılar.
Bunun üzerine sultan, Mahmud'a memleketi (Haleb) ihsan ettila4 ve (Selçuklu) memleketlerini istilâ
TARİH
23
etmiş olan Rum hükümdarı Diogenes'i karşılamak üzere, oradan ayrıldı. Sultan, onu, Malazgirt taraflarında
karşılayarak savaştı, yenilgiye uğratıp tutsak aldı ve (hürriyetini) bir altına satıp serbest bırakarak ülkesine
gönderdi. Rumlar, onun gözlerine mil çektilerlaü.
Mahmud, hutbeyi halife el-Kaim adına değiştirdi156.
Dük, Antakya'ya hâkim oldu157.
Emîrii '1-cüyûş B e d r, Mısn'a hâkim oldu1;j8.
(Bu yıl) insanlara hac yaptırıldı.
Yıl
464(1071/72)
Rakka fethedildi ve Cafer öldürüldü159.'
Mahmud, (Antakya) dükünü (savaş için) karşılamaya gitti ise de Araplar bozguna uğradılar160. >
Sultan, Irak yönüne hareket etti101.
Bu yıl insanlara hac yaptırıldı.
Yıl
465(1072/73)
Mahmud'un amcası Atiyye İstanbul'da öldü"12.
Adil Sultan, Ceyhun ırmağı yöresinde öldürüldü, oğlu Ebu'l-Feth Melikşah sultan oldu"0.
Mahmud, Rahbe üzerine yürüdü ve sonra geri Haleb'e döndü164. Ebu'l-Hasen b. Munkiz Haleb'fen kaçtı165.
Yıl 466(1073/74)
Mahmud, Sina kalesini166 fethedip Haletin döndü167.
24
ALİ SEVİM
Ebu'1-Feth el-Ad i l (Melikşah), saltanat tahtına oturdu. Onun nesebi şöyledir: Ebu'1-Feth Melikşah b. Alparslan
el-Âdil el-
Kebîr b. Davud b. Mikâil b. Selçuk 4^ b. Dukak168.
Damganh kadi'l-kudât Ebû Abdullah'ın kayınbabası Simnanlı kadı Ebu'l-Hüseyin Ahmed b. (Ebû Cafer)
Muhammed-Tanrı rahmet eylesin-17 Cumadelûlâ (18 Ocak 1074) Pazartesi günü Bağdad'd'â. öldü"'9.
Yıl 467 (1074/75)
Haleb hâkimi Mahmud öldü ve oğlu N as r, Haleb'e hâkim oldu170. Halebliler, İbn Ebi's-Süreyya'yı
öldürdüler171. Emîr Ebu'l-Fityan b.Hayyûs, Haleb hâkimi Nasr'ı, (r) kafiyeli bir kasideyle övdü. Şair bu
cümleden olarak şöyle diyor:
Mahmud'un binlerce defa yapmış olduğu ihsan kesildi. Ben, bunu, Nasr'm üstlenip yapmasını ümid ederim.
Bunun üzerine Nasr, ona bin altın verdi ve: "Ey Ebu'l-Fityan, 'eğer Nasr, onun bir katını verecek deseydin' o
zaman ben, onu sana mutlaka verirdim" dedi172.
Bağdad halifesi el-Kaim, Şaban (Mart/Nisan 1075) ayında öldü; onun (halifelik) süresi 43 yıl idi. Yerine hilâfete
torunu (oğlunun oğlu) el-Muktedî b. Zahîretüddin b. el-Kaim geçti173.
Antakya'da, deprem oldu.
Kutalmışoğlu Süleyman, İznik 'i (Nikiye) ve ona tâbi yöreleri fethetti174.
Antakya'da, Antakya Kapjsıhdaki Deyrülmülkte, taştan yapılmış bir su kurnasının içinde, "bakır atlar üzerinde,
ok torbalarıyla, bakırdan yapılmış yedi Türkü temsil eden" bir Türk tılsımı ortaya çıktı. Bunun üzerinden bir yıl
geçmeden Türkler, Antakya'yı fethettiler170.
Atsız Dımaşk'A girdi176.
Nusaybin papazı, 8 Rebiülâhır (l Aralık) Pazar günü, Hz. I-sa'nın (manevî) huzurunda oturup insanlara
vaazetti177.
TARİH
25
Yıl 468 (1075/76)
Atsız, Dımaşk-A hâkim olduğu zaman şehirde fiyatlar yükseldi178. Onun tutum ve davranışı (yönetimi), İbn
Münzev'inkinden daha sert ve şiddetli idi1'9.
Halebtiüstad Ebu'l-Kasım Sâdullah b. Fâtik, Nasr'ı (bir şiirle) övdü. Nasr, Ahmedşah'ı tutuklatıp eI-
Hâzır'dakilM> Türkleri (Türkmenler) yağmalamaya girişti; (bu sırada) Türklerden birisinin attığı okla öldürüldü,
yerine kardeşi Sabık, Haleb'e hâkim oldu181.
Müslümanlar, Menbic'i Rumlar in elinden aldılar182.

21
• • v ••'. • ' •• ••• •: yıl " -" "- " '• ""• '" •'"''
469 (1076/77)
Ebu'l-Hasen Alı b. Hilâl el-Hayrî, İzzü'l-Mülûk Ebu'l-Fezâil Sabık b. Mahmud'u bir (şiirle) övdü183.
Mısıra yürüyen Atsız, Emfrü'l-cüyûş Bedrülcemalî tarafından yenilgiye uğratılınca bozgun hâlinde Remle'ye
döndü, (oradan da) Dımaşkz geldi; kardeşi (bu savaşta) öldürüldü184.
Ebû Suca, (halife) el-Muktedî'ye Bağdadi vezir oldu; daha sonra Fahruddevle, ondan sonra da oğlu Amîdüddevle
vezir oldular185.
; Yıl
470(1077/78)
Melik Tâcüddevle Tutuş, Haleb'i kuşatıp çekildi; ikinci kez gelip şehri kuşattı. Bunun üzerine Ahmedşah,
Halebden çıkarak Tu tu ş'un askerlerine saldırıp onların bir kısım çadırlarını yağma ettikten sonra Haleb'e geri
döndü186.
(Bu yıl) insanlara hac yaptırıldı.
26
ALİ SEVİM
Yıl
471 (1078/79)
Ahmedşah öldürüldü18'. Tâcüddevle, HaJeb'den ayrılıp doğuya Diyarbekife yöneldi, sonra Suriye'ye dönerek
Buzâa kalesiyle188 Bîre (Birecik) ve Tubbel' i189 fethetti ve Azadın190 ön kısımlarını (rabad) ateşe verdi. (Bu
sıralarda) Nasıruddevle el-Cüyûşî kumandasındaki Mısır ordusu gelip Dışmaşkı kuşatmakta idi. Bunun üzerine
Tâcüddevle, derhal şehir hâkimi Atsız'a yardım için Dımaşka. gitti191.
Güvendiğim bir kayıt (yazı) suretinde, Aleks'in bu yıl Rum'a hükümdar olduğunu gördüm192.
Suriye'deki pahalılığın sebebi, Afşin'in buraya gelmesidir193.
Yü 472(1079/80)
Tâcüddevle'nin Dımaşkz Atsız'a yardıma gitmesi üzerine, bu yılın Muharrem (Temmuz/Ağustos 1079) ayında,
buraya gelen Mısır ordusu, şehirden çekilip gitti. Dımaşkz giren Tâcüddevle, Atsız'a gadredip merhametsizce
öldürdü ve şehri teslim aldı194.
Şerefüddevle, beraberinde, mahfe içinde Arap kadınları ve yiyecek maddeleri olduğu hâlde, Rebiülevvel (Eyül)
ayında, Fırat ırmağını geçip Suriye'ye gelerek halkından Haleb'i, daha sonra da Sabık b. Mahmud'dan kaleyi
teslim aldı. (Şöyleki): O, kendisine verilmemesi üzerine kaleyi yedi ay kuşattı ve (sonunda) burasını Sabık b.
Mahmud ve kardeşi Şebîb b. Mahmud'dan aldı. İki kardeş arasında anlaşmazlık çıkmış, fakat sonradan barış
yapmışlardı. Böylece Salih (b. Mirdas) oğulları devleti sona ermiş oldu195.
TARİH
27
Yıl
473(1080/81)
Tâcüddevle, Dımaşk^, Şerefüddevle Haleb'e, bağlı yöreleri
istilâ ettiler1"6.
Dicle ve Fırat ırmaklarının suları arttı (yükseldi)197.
Suriye ve Irakta, fiyatlar ucuzladır açlık sebebiyle memleketlerinden göçeden Suriyeliler geri döndüler198.
Deniz sahilindeki yörelerde deprem oldu.
Şerefüddevle'yi Haleb'de (bir şiirle) öven İbn Hayyûs vefat
etti199.
Ebu'1-Fazl (Hibetullah) b. Ebû Cerâde, Haleb kadılığı görevini 16 yıl yürüttü ve 489 (1095/96) yılında öldü200.
Kadı Kesrî, bu yıl Haleb'Ae öldü201.
Yıl 474 (1081/82)
Ebu'l-Hasen (Sedîdülmülk) Ali b. Munkiz, Şeyzer kalesini, (el-Bâref(n piskoposundan satın alıp Receb
(Kasım/Aralık) ayında, oraya sahip oldu203.
Şemsüddevle Salim b. Mâlik, Şerefüddevle'nin elçisi o-larak Bağdad'z gitti. Fahru'l-meâlî, elçi olarak Dımaşkz
geldi204.
Hayrî, Şerefüddevle'yi (bir şiirle) övdü205.
475(1082/83)
Şerefüddevle, Receb (Kasım/Aralık)-Muharrem ve Saf er (Haziran, Temmuz) olduğu da söylenmiştir- ayında,
Philaretos'u (savaş için) karşılamak üzere, Haleb'den hareket etti. O, içinde İbn Mülâib'in bulunduğu Humus
kalesini kuşattı20'1.
28
ALI SEVİM
İbn Malik, beraberinde, halife ve sultandan Şerefüddevle'ye armağanlar olduğu hâlde, Bağdadin döndü2"7.
Şerefüddevle, Seyyide'nin kardeşini yakalatıp tutuklattı ve doğuya Elcezire'je yöneldi. Ebu'1-İzz Sadaka,
ordunun başında olduğu hâlde, Tâcüddevle'yi buradan uzaklaştırmak için Suriye'ye gitti208.

22
Tâcüdevvle, Antarsûsve BaalbeR\ fethetti209. Şeyzer kuşatıldı210.
Dünya (devletlerinin) elçileri, sultanın (Melikşah) htıztmnmda toplandılar.
' Yıl
476 (1083/84)
Şerefüddevle, Muharrem (Mayıs/Haziran 1083) ayında, kuşatmak üzere gelip karargâh kurduğu DımaşK\an
ayrıldı, (çünkü) Harran, kendisine isyan etmişti; Safer (Haziran/Temmuz) ayında, derhal oraya giderek şehri
kılıçla aldı ve kadı İbn Cebeletü't-Tisânî, iki oğlu Ebû Bekr ve Ömer'i ve onunla birlik olan şehir ileri gelenlerini
astırdı2". Şerefüddevle, Ramazan (Ocak/Şubat 1084) ayında, vezir Ebu'1-İzz Sadaka'yı yakalatıp tutuklattı21-.
Tâcüddevle, Muharem başlarında (Mayıs 1083 sonları), oğluyla birlikte Dımaşka geldi; Baalbekı
Saklloğullannın elinden aldı213.
Türkler, uçları (sugûr), geçitleri, Rum'a açılan sınır kapılarını, Adana (Ezme), Anazarba (Aynu Zarba) ve Misis'i
(Masîsa) fethettiler214.
Şirazlı şeyh Ebû İshak İbrahim b. Yusuf el-Fîrûzâbâdî, Cumadelâhır (Kasım/Aralık) ayında öldü; doğumu, 393
(1002/03) yılındadır. O, Kitabü'l-ınühezzeb (fı'1-mezheb) adlı eseri telif etmiş-
tir
(Bu yıl) insanlara hac yaptırıldı.
TARİH
29
Yıl 477 (1084/85)
Kutalmışoğlu Süleyman, Şaban (Aralık) ayında, 300 atlıyla Antakya'ya, Ramazan (Ocak 1085) ayında da
kalesine hâkim oldu216.
Türkler (Türkmenler), Şerefüddevle'yi, Âmid Kapasjfnda yenilgiye uğrattılar. Şerefüddevle, Receb (Kasım)
ayında, sultan Ebu'I-Feth'in huzuruna çıktı, armağan, bağış ve ihsanlarla Suriye'ye döndü217.
Suriye ve Elcezire^\ soğuk vurdu.
Eınjrü'J-cüyûsBedrülcemalî öldü, yerine oğlu Efdal geçti218. Askafaridaki olay, Zülhicce (Mart/Nisan) ayında
vukubuldu219.
Yıl
478 (1085/86)
Süleyman ve Şerefüddevle, Kurzâhilde, 24 Safer (21 Ha-ziran)'de savaşa tutuştular; Şerefüddevle
(çarpışmalarda) öldürüldü. Süleyman, Haleti\ kuşattı ise de kendisiyle şenfEbû Ali (Hasan b. Hibetullah) el-
Huteytî el-Haşimî arasında cereyan eden konuşmalardan (müzakere) sonra kuşatmayı kaldırıp çekildi. Bu şerif,
bu yılın Safer (Haziran) ayında, Haletim Kıble trafındaki kal'atü'ş-şerif i tamir ettirdi. Kal'atü'l-kebîr'de ise
Şemsüddevle Salim b. Malik (el-Ukaylî) vali (kumandan) bulunuyordu220.
Franklar, Endülüs ülkesini istilâ ettiler. Tuleytıtle hâkimi, Melseme'den yardım isteğinde bulundu. Onlar,
Franklara En-dülüdte saldırıp zafer kazandılar ve Frank başlarından minare yaptırıp üzerinde ezan okuttular.
Memleketlerine dönen Franklar, müstahkem mevkilerden hiç birisini geri alamadılar2"'1.
M işmar öldürüldü222.
Mısır ordusu, Rebiülevvel (Haziran/Temmuz) ayında, Dımaşka karşı (savaş için) karargâh kurdu22''.
Tâcülmülûk Böri b. Atabek, 2 Ramazan (22 Aralık)'da dünyaya geldi224.
ALİ SEVİM
Şeyh Ebû Nasr Abdüsseyyid b. Muhammed b. Abdülvâhid b. es-Sabbâg öldü, doğumu 400 (1009/10) yılında idi.
O, Kitabü'ş-şâmih telif eden kimsedir225.
Yıl 479(1086/87)
Sultan Ebu'1-Feth, bütün ülkedeki pazar vergilerim (Mükûs) kaldırdı. O, Esârib'e hâkim oldu228.
Franklar, Mehdiydyi kılıçla elegeçirdiler227.
Kutalmışoğlu Süleyman, Haleb'i ikinci kez kuşattı. Fakat (sonra) oradan Kinnesririe gitti ve Aynu Seylenı'de''28,
Tâcüddevle Tutuş'la savaşa tutuştu. Tâcüddevle, onu öldürdü ve İbnü'l-Ber'ûnî'nin229, Rebiülevvel ayına dört
gün kala (12 Haziran) kendisine verdiği Haleb'i teslim aldı230.
Sultan Abu'l-Feth'in ordusunun öncüleri, Suriye'ye ulaştı, Tâcüddevle ise Haleb'den çekilip ayrıldı. Sultan Ebu'1-
Feth, (önce) Haleb'i, (daha sonra da) Süleyman'ın veziri Hasan'dan Antakya'yı (teslim) aldı. Sultan, buradan
Süveydiye'ye gidip "Doğu denizinden Batı denezine kadar olan ülkelere sahip olduğu için" Tanrı'ya şükretmek
amacıyla, deniz kıyısında namaz kıldı; daha sonra Haleti e dönüp burada bayramı yaptı231.
Yıl 480(1087/88)
Sultan, Haleb kalesine Nuh et-Türkî'yi, saraya ve şehir şıhneliğine, beraberinde, dört bin atlı bulunan
Kasîmüddevle Aksungur'u atadı; Aksungur'un Haleb ve yörelerindeki valiliği yedi yıl sürdü232. Sultan,
Şemsüddevle Salim b. Malik'e, Haleb kalesine karşılık Câber kalesini verdi; daha sonra doğu yönüne hareket etti
ve yolu üzerindeki Haran, Suruç ve Urfdyı fethetti, £lcezj're'de kurban bayramını yaptı233. İbnü'l-Beyâzî, Hâce-i
Buzurg'u (Nizamülmülk) şu sözle (şiir) övdü234:
TARİH
31

23
Onlara karşı yumuşak davran, zira onlar, demirden yapılmadılar.
Sultan Horasariz. vasıl oldu230.
Tâcüddevle, Rebiülevvel (Haziran/Temmuz) ayında, Sayda'yı fethetti236. -•"•-'.. .-•• ••-'••
Yıl 481 (1088/89)
Sultan (Melikşah), Semerkanta yöneldi237.
Kasîrnüddevle, ölen karısının tabutunu doğuya gönderdi238. O, Şeyzefm. ön kısımlarını yağmalayıp şehri
kuşattı239.
Yıl u»' 483(1089/90)
Tâcüddevle, Beyrutve Sayda'yı fethetti240; Haleb camimin minaresini tamir ettirdi241.
Sultan Ebu'1-Feth Melikşah, Semerkantı fethetti ve şehir yönetimini (hükümdarın oğlu) Ahmed'e verdi; Ahmed,
(şehir) minberlerinde (camilerde) sultan adına (hutbe) okuttu. Fakat o, vefat etti, Tanrı rahmet eylesin, zikri
geçen babası ise (hayatta) kaldı242, el-Muktedî Billah, onun (sultan Melikşah) kızıyla evlendi243.
Türkler, Sur kentini Akîloğulların&m Aynuddevle'rıin elinden aldılar, Mısırlılar da onlardan aldılar244.
(Bu yıl) insanlara hac yaptırıldı.
Yıl 483(1090/91)
Bu kitabın müellifi el-Azimî, dünyaya geldi245.
32
ALİ SEVİM
Kasîmüddevle, Tâcüddevle, Bozan ve Yağısıyan, birleşerek İbn Mülâib'in elinde bulunan Humusu fethedip
kendisini tutsak aldılar; fakat o, bir süre sonra tutsaklıktan kurtulup Mısıı'a gitti; daha sonra geri dönüp Efâmiye
kalesini teslim aldı241'.
Mısırlılar, Sur kentinden sonra Sayda ve Beyrııtu da Türklerin elinden aldılar247.
Tâcüddevle, Irka'yı fethetti248.
Yıl
484 (1091/92)
Kasîmüddevle, Efâmiye kalesini kuşatıp (sahibi) İbn Mülâib'in elinden aldı ve onu tutsak olarak doğuya
gönderdikten sonra Haleb'e döndü. Daha sonra o, Haleb'den (boşluk) gidip fethetti249.
Suriye'de bir deprem oldu; Antakya surları ve kiliseleri yıkıldı. Surun temelinde, taştan oyulmuş bir su
kurnasının içinde, bir Frank tılsımı ortaya çıktı2"".
Melik Dukak b. Tâcüddevle'nin kardeşi Altaş, Dımaşkte dünyaya geldi2al.
Yıl 485(1092/93)
Merih (Mars) ve Zuhal (Satürn) gezegenleri, Seretan (Yengeç) burcunda biraraya geldiler.
Kasîmüddevle ve Tâcüddevle, birleşip Arapları yağma ettiler ve Şerefüddevle'nin kardeşi İbrahim ile savaştılar;
Kasîmüddevle, Nusaybin'i kılıçla fethetti252.
Sultan Ebu'1-Feth Melikşah'ın veziri Hâce-i Buzurg Nizamülmülk, kendisinden ricada bulunup yardım isteyen
bir kimse görünümündeki Deylemli bir çocuk tarafından öldürüldü. Adıgeçen vezirin öldürülmesinden sonra
Şevval (Kasım/Aralık) ayın-
TARİH
33
da, Ebu'1-Feth Melikşah vefat etti. O, birkaç çocuk bırakmıştı. Bunlardan Berkyaruk, (ülkenin bir kısım
memleketlerine), Sencer de bu memleketlerin devamı olan yerlere hâkim oldular253.
Tâcüddevle, Rahbe'yı fethetti254.
Yıl 486 (1093)
Kasîmüddevle, sultan Berkyaruk'un huznına çıktı ve daha sonra Haleti e döndü2 j5.
Tâcüddevle, kışı Antakya'da geçirip Dımaşka döndü256.
H anî257 -belki kardeşinin olduğu söylenmiştir- /raftan Hacca gidişin iptal edilmesi sebebiyle, DımaşKtzn Hacca
hareket etti. Harem emîri, İbn Ebî Şeybe258' idi. Hacılar yağma edilip onlara ö-lüm saçıldı. Böylece onlar, çok
kötü bir durumda geri döndüler259.
Sahil halkı, Frank ve Rum hacılarının Beytülmukaddes'e (Kudüs) gitmelerine engel oldular. Bu hacılardan sağ
salim memleketlerine gidenlerden (alınan) "onların bir sefere hazırlandıkları" haberi yayıldı. Bu haberler, bütün
sahil kentlerine ve İslâm memleketlerine erişti21'".
Sur valisi Münîrüddevle isyan etti. Bunun üzerine Mısır askerleri şehri onun elinden aldılar ve (kendisini
yakalayıp) emîrü'l-cüyûj-A götürdüler, o da onun boynunu vurdurdu261.
İbn Ebî Şeybe, bu yıl (Hacc emîri olarak) insanlara hac yaptırdı262.
Yıl 487(1094)
Bağdadhalifesi el-Muktedî Biemrillah öldü, yerine oğlu el-Müstazhir geçti263.
Mısır halifesi el-Mustansir Billah (boşluk), gadîr bayramı264' gecesi öldü, yerine oğlu el-Müsta'lî geçti265.
34
ALİ SEVİM
Bağdadhalifesi el-Müstazhir, halifelik görevini üzerine alınca kardeşlerini tutuklattı2'*. (Bu sırada) Bağdad'&a

24
bulunan Berkyaruk, devlet işlerini düzene koydu26'.
el-Müsta'lî, Mısır hilâfeti görevini üzerine aldığı zaman bir grup kimseyi tutuklattı, kardeşi Nizâr ise
Nasıruddevle (Eftegin et-Türkî)'nin bulunduğu İskenderiye'ye kaçtı. Emîrü'l-cüyûş (Efdal), aralarında birtakım
düşmanca olayların vukubulduğu Nizâr'ı izledi. Nizâr ve Nasıruddevle, aman'la İskenderiye'den çıkıp Mısır'a
gittiler. Nasıruddevle, derhal öldürüldü, Nizâr ise hapse atıldı; (böylece) el-Müsta'lî, Mısır hâkimiyetini
elegeçirdi21'8.
Sultanın (Melikşah) eşi Hâtûn, İsfahan'da öldü, bunun üzerine Berkyaruk, İsfahan'a gidip fethetti2'19.
Tâcüddevle ve Kasîmüddevle, Suriye'de Haleb'in kuzeyinde Seb'în ırmağı yörelerinde savaştılar; Kasîmüddevle,
Cumadelhûlâ (Mayıs/Haziran) ayında öldürüldü ve Tâcüddevle Haleb'i teslim aldı. (Daha sonra) o, saltanat
talebiyle doğuya gitti ve geçtiği bütün memleketleri fethetti270.
Bu yıl, İ b n Ebî Ş ey b e, Mekke'de bulunuyordu271.
Yıl 488(1095)
Tâcüddevle ve Berkyaruk, İsfahan yörelerinde savaştılar; Tâcüddevle, Safer (Mart/Nisan) ayında öldürüldü;
böylece ondan artık hiçbir iz ve eser kalmadı ve Berkyaruk saltanatı elegeçirdi272. Dukak, babasından
(Tâcüddevle) sonra, onun orada oturması sebebiyle, Dımaşka hâkim oldu273. Melik Rıdvan, doğudan dönüp
Haletle hâkim oldu274.
İsfahan'da fiyat artışı kalkıp sona erdi.
Rıdvan, Dımaşkı kuşatıp oradan ayrıldı275.
Efdal, babasından sonra (onun yerine) göreve getirildi27'1.
Sabave, Mekke'yi İbn Ebî Şeybe'nin elinden aldı: O, Sabave'den korktuğu için oradan kaçtı, fakat daha sonra geri
gelip şehir yönetimini eline aldı2".
TARİH ' 35
Haleb kadısı Ebu'1-Fazl b. Ebû Cerâde öldü, yerine oğlu Ebû Ganim Muhammed geçti278.
Atabek Tu ğ t eğin, Horasan'daki olaydan (savaş) kurtularak Dımaşka ulaşıp şehre girdi, hadim Savtegin'i
Dımaşk kalesinde öldürdü ve (böylece) Dukak, Dımaşk hâkimiyetini ele geçirdi279.
Yıl 489 (1095/96)
Emîr Abakoğlu Yusuf, HaJeb'de öldürüldü ve evi yağma edil-
di2
Franklar, memleketlerinden çıkıp görünmeye başladılar281, bu sırada Zuhal (Satürn), Sünbüle (Başak) burcunda
idi.
Bâtisrem Nasr b. Cumhur öldürüldü.
Melik Dukak, Esârib kalesini kuşattı; kardeşi melik Rıdvan, kendisine karşı (savaş için) HaJeb'den çıktı ve onu,
Kınnesriılde yenilgiye uğrattı. Bunun üzerine, Dukak DımaşKa çekildi282.
Rum hükümdarı Aleks (Aleksios Komnenos), Müslümanlara mektup yazıp Frankların göründüğünü bildirdi283.
İbn Mülâib tutsaklıktan kurtulduktan sonra Mısıra gitti284. Maare kadısı Ebû Müslim b. Vadi' b. Abdullah vefat
et-
Tuğtegin, Rebiülevvel (Şubat/Mart 1096) ayında, doğudan geldi; hadim Savtegin'i öldürdü28'1.
Bu yıl, kuyruklu bir yıldız doğdu.
Şehrizûrlu şeyh imam Ebû Ahmed el-Kasım el-Muzaffer, 19 Cumadelâhır (14 Haziran 1096) Cuma günü öldü.
36
ALİ SEVİM
Yıl 490 (1096/97)
(Başlarında) altı hükümdarın bulunduğu 300 bin Frankı taşıyan gemiler (filo), İstanbul limanına gelip
göründüler. Onlar, Rum hükümdarına "İlk elegeçirecekleri müstahkem mevkii, kendisine teslim edecekleri"
hususunda taahhütte bulundularsa da buna riayet etmediler. Dânişmend ve İbn Süleyman (I. Kılıçarslan), müs-
tahkem yerleri onların gözleri önünde ateşe verdiler, su kaynaklarını kapattılar. Böylece onlardan büyük bir
topluluk helak olup gitti. Franklar, geçtikleri bütün yerleri işgal ettiler; (bu cümlen olarak) İznik kentini, uçları,
yol ve geçitleri elegeçirip Şevval (Eylül/Ekim) ayının sonunda, Antakya'ya karşı (savaş için) karargâh kurup
şehri sekiz ay kuşattılar287.
Cenâhüddevle, beraberinde Rıdvan'ın annesi olan eşi ile birlikte HaleBden kaçıp Humus'a giderek oraya hâkim
oldu288.
Melik Rıdvan, Mısırlılar adına hutbe okuttu. Haleb kadısının (Ebu'1-Fazl Hibetullah) bu yıl öldüğü
söylenmiştir289.
Haleb reisi Berekât el-Micenn, melik Rıdvan'a karşı Halebde isyan etti, fakat sonra zayıf bir duruma düşünce
gizlendi. Rıdvan, onu yakalatıp mallarına elkoy durduktan sonra çocuklarıyla birlikte öldürdü290.
Semada kuyruklu bir yıldız doğdu, oııiki gece kaldıktan sonra kayboldu291.
Kadı ez-Zevzenî el-Acemî, Haleb kadılığı görevini üstlendi, fakat Mısıra elçi olarak gidince Halebli Ebu'1-Fazl
Ahmed b. E bu U sâme, ona vekâlet etti292.
Ebu'1-Fazl b. el- M ev sû l, Halebe vezir atandı293.
Melik Rıdvan Yağısıyan'm kızı Çiçek Hatun'la evlendi294. (Yağısıyan) Haleb dışına gelip sonra Antakya'ya geri

25
döndü295.
Melik Rıdvan, Şeyzere gidip geri Haleb'e döndü296.
Mısırdan Haleb'e melik Rıdvan'a armağan geldi. Rıdvan, bir ay süreyle Mısırlılar adına (şiî) hutbe okuttu, fakat
sonra bunu, Abbasîler adına (sünnî) değiştirdi297.
TARİH
37
Receb (Haziran/Temmuz) ayında, Franklarla İbn Süleyman b. Kutalmış arasında bir savaş oldu. Franklar onu
yenip Bagras'a geçtiler, daha sonra Antakya'yı kuşatmaya gittiler298.
v Yıl 491 (1097/98)
Franklar, halis Ermeni asıllı olan Zerrâd Fîrûz'un teslim etmesi üzerine Antakya'yı elegeçirdiler. Şehir hâkimi
Yağısıyan, buradan uzaklaşıp kaçarken yolda susuzluktan öldü299.
Efdal, Şevval (Eylül 1098) ayında, Beytü'l-mukadde'si (Kudüs) Artııkoğ'ullarından teslim aldı300.
Dukak, Tuğtegin, Gürboğa, Vessâb b. Mahmud ve Cenâhüddevle'nin beraberindeki (kumandası) 400 bin kişilik
büyük bir Müslüman topluluğu (ordu), Antakya'ya eriştiği zaman şehrin, kendilerinin buraya gelmelerinden
önce, Franklar tarafından işgal edilmiş olduğunu gördüler301. Müslüman kuvvetleri, şehre karşı karargâh kurup
kuşatmaya başladılar; (bu arada) Süveydiye'de tutsak bulunan bir kısım ahaliyi kurtardılar. Zaafiyet bakımından
en aşağı derecede olan Franklar, kuvvet bakımından en yüksek derecede bulunan Müslümanlara saldırdılar.
Yapılan savaşta Müslümanlar, Recep (Haziran/Temmuz 1098) ayında, (birbirlerine karşı olan) düşmanca
niyetleri sebebiyle yenilgiye uğradılar. Böylece Antakya, Franklardan Bohemond tarafından ele geçirildi302.
Yıl :! 492(1098/99)
Franklar, Muharrem (Kasım/Aralık) ayında, MaarretünnûmarJı işgal ettiler; buradan Kefertâb'a, daha sonra
Haına'ya yürüdüler, fakat buraları alamadılar303. Bundan sonra onlar, Kudüs'e yürüyerek şehri, Mısırlıların
elinden aldılar ve Yahudi kilisesini ateşe verdiler. Godefroi Kudüs'e kral oldu. Emîrü'l-cüyûş Efdal
kumandasında harekete geçen Mısır ordusu, Askalarida Franklar tarafından yenilgiye uğratıldı304.
38
ALİ SEVİM
Celâlülmülk b. Ammar vefat etti"15.
Yıl 493 (1099/1100)
Suriydde sular yağma edildi ve halk göçe başladı3011.
Berkyaruk, Bağdadi geldi. O, kardeşi Muhammedi ile savaştı ve ikinci kez İsfaharia hâkim oldu'07.
Melik Dukak, Meyyâfarikin'i (Silvan) teslim aldı3"8.
Dânişmend ile Bohemond savaştılar, Bohemond tutsak a-Imdı3oa.
Efâmiye kuşatıldı310.
Franklar, melik Rıdvan'ı Şaban (Haziran/Temmuz 1100) ayında, Kellâ'd'd yenilgiye uğrattılar"1.
ram312.
494(1100/01) Artukoğlu Sökmen, Suruç'u fethetti ve Frankları yenilgiye uğ-
Kudüs kralı Godefroi, Akkâyı yağma etmekte iken kendisine isabet eden bir okla öldürüldü; kendisinden sonra
yerine kardeşi Baudouin, Kudüs kralı oldu31'1.
Dukak, Dımaşk reisi İbnüVSûfî'yi tutuklattı, sonra görevine iade etti ise de daha sonra onu sürgüne gönderdi;
sonunda o, HaJeBde öldü314.
İbn Eflâh, halife el-Müstazhir'i Bağdad'd'd (bir şiirle) övdü.
Dukak ve Tuğtegin, Şaban (Haziran 1101) ayında, Cebeleyı teslim aldılar ve Frankları yenilgiye uğrattılar31 J.
AskaJan hâkimi Sâduddevle (el-Kavâs), Zülkade (Ağus-tos/Eyül 1101) ayında öldürüldü316.
Franklar, Hayfa'yı aldılar317. Baudouin, Dukak'ı yenilgiye uğrattı318.
Melik Dukak, Dımaşkta öldü, atabekTuğtegin ve Altaş şehir (yönetimini) ele geçirdiler319.
Cenâhüddevle, melik Rıdvan'ı Senmn'de yenilgiye uğrattı320.
Franklar, Receb (Mayıs) ayında Kayserili (Kaysâriyye) kılıçla elegeçirdiler321,
Halife el-Müstazhir, veziri Amîdüddevle b, Cüheyr'i öldürttü322.
Bohemond, hayatını parayla satın alarak tutsaklıktan kurtuldu323.
Yıl 495(1101/02)
Kardeşi Muhammed (Tapar) tarafından bozguna uğratılan Berkyaruk, Bağdadâ. geldi324.
Frankların ikinci donanması (Avrupa'dan) yola çıktı. Kutal-mışoğlu Süleyman'ın oğlu Kılıçarslan ve Dânişmend,
onları yenip bozguna uğrattılar ve Bohemond'u ikinci kez tutsak aldılar325.
İbnü's-Süleyha, Cebele'yı Tuğtegin'e verdi, o da oraya oğlu Tâcülmülûk'u atadı3''1.
Vessâb b. Mahmud, Masyâdta öldü327.
Saint-Gilles, kuvvetleriyle Trablus'a, gelip karargâh kurarak kuşatmaya başladı, şehre karşı bir kale inşa ettirerek
kuşatmaya de-
Kadı Fahrülmük İbn Ammar, Cebeliyi teslim aldı329. Antarsûs, Cumadelâhır (Mart/Nisan 1102) ayında işgal
edildi330.
el-Kavâs, Mısır ordusuyla hareket edip Frankları yenilgiye uğrattı, (fakat) kendisi bu olayda öldürüldü331.

26
Tekricteki yeşil kilise camiye çevrildi332.

40
ALİ SEVİM
TARİH
41
Yıl 496(1102/03)
Humus hâkimi Cenâhüddevle, şehir camiinde, sûfi kılığın-daki bir grup insan tarafından Receb (Nisan/Mayıs)
ayında öldürüldü. Kendisinden sonra Humusa Karaca el-Cenâhî hâkim oldu333.
Kattâr olayı, bu yılın Şaban (Mayıs/Haziran 1103) ayında vukubuldu (Şöyleki): Artukoğlu Sökmen ve
Çökürmüş, Franklara saldırarak onları hileyle Kattâr çölüne çektiler ve yollan üzerindeki su kaynaklarını
kapattılar; daha sonra onlara saldırarak pek çoğunu öldürdüler, geri kalanları (da) susuzluktan öldüler334.
Mısır halifesi kâmillah geçti335.
el-Müsta'li öldü, yerine el-Âmir Biah-
Mısır ordusu, Askalaria yürüdü. Baudouin'i yenilgiye uğratıp onu Remle'de kuşattılar. Fakat o, kuşatmayı yarıp
şehirden çıkararak kurtuldu336.
Franklara ait üçüncü bir filo gelip sahili doldurdu337. Kıhçarslan, Rahb^y'ı Çavlı'nın elinden aldı338. Melik
Rıdvan, Artah kalesini teslim aldı339. Rum hükümdün Aleks, Lâzkiydyi teslim aldı340.
Artukoğlu Sökmen, Trablus'u sıkıntıdan kurtarmak (yardım) için 10 bin atlıyla (Fırah} geçti, fakat yolda,
Menâzır'da341 öldü342.
Kıhçarslan, Çökürmüş'e hücum edip onu yendi ve Musul'u teslim aldı. Şehirde tutsak bulunan Baudouin ve
Joscelin'i oradan alıp çıkardı; yolu üzerindeki Harran'ı fethetti ve oradan Malatya'ya dönüp gitti. (Çavlı) Sakave,
melik Rıdvan ve Artukoğlu İlgazi'den yardım istedi; onlar, Kılıçarlan ile Hapur ırmağı yörelerinde savaşa
tutuştular; Kıhçarslan, ırmakta boğuldu ve askerleri dağıldı. Çavlı, Musulu Baudouin ve Joscelin'i 60 bin altına
sattı (serbest bıraktı)343.
Melik Rıdvan, Necmüddin İlgazi'yi yakalatıp Haleb'de bir süre hapsetti, sonra onunla işleri (araları) düzelip
yoluna girdi344.
Altaş, DımaşKa melik oldu, fakat atabek Tuğtegin'den korkup BaalbeKe kaçtı343.
Rahbe, Cumadelâhır (Mart/Nisan 1103) ayında fethedildi346.
Yıl 497(1103/04)
Franklar, Cübeyl'ı aman'la, Akkâyı kılıçla aldılar ve harap olan kıyı kentlerinin hepsini tamir ettiler347.
Bohemond, deniz yoluyla (Avrupa'ya) gidip Franklardan yardım isteğinde bulundu348.
Mısır donanması gelip Yafayı kuşattı ve sonra oradan uzaklaştı, Trablus ve Askalan'ı takviye edip Mısrfa
döndü349.
Melik Dukak, Ramazan (Mayıs/Haziran 1104) ayında öldü, Tuğ t eğin Dımaşk hâkimiyetini elegeçirdi350.
Yıl
498(1104/05)
Franklar, melik Rıdvan'ı Artah'ta yenilgiye uğrattılar, Müslümanlardan 10 bin kişiyi öldürdüler ve Artah kalesini
ele geçirdiler351.
Frank Saint-Gilles, Trablus'u kuşatmakta iken öldü, kendisinden sonra askerlerin ve kuşatmanın yönetimini oğlu
üzerine aldı352.
Sultan Muhammed Tapar, Musula gelip Çökürmüş'ün şehir valiliğini yeniledi, kardeşi Berkyaruk'un ölümünü
işitince derhal Horasan'a döndü. Ayaz, sultandan korkusu sebebiyle Bağdad'dan kaçtı353, bu sırada Zuhal
(Satürn) ve Müşteri (fübiter) gezegenleri, oğlak burcunda biraraya geldiler334.
Atabek Tu ğ tekin, Frankları yenilgiye uğratıp Baalbeki fethetti, Rafeniyy^yi alıp surlarını yıktırdı ve Humus'a
yürüdü355.
42
ALİ SEVİM
TARİH
43
Mısır ve atabek Tuğtegin'in askerleri, Franklarla savaşa tutuştular, pek çok insan öldürüldü, fakat hangi tarafın
yenilgiye uğradığı belli olmadı336.
Yıl 499(11057)06)
Cumada (Ocak, Şubat) ayında, enli bir kuşağa benzeyen ve doğudan batıya hareket eden kuyruklu bir yıldız
göründü ve semada, kuzey yönünden bir kırmızılık ortaya çıktı.
Ta'limiyye'y'', İbn Mülâib'i Efâmiye kalesinde öldürdüler ve buraya hâkim oldular. Fakat Franklar, Efâmiye'yı
kuşatıp onlardan aman'la aldılar338. Franklar, ayrıca Taberiyye yörelerinde bir kale ('Al'al veya el-'AJ) inşa
ettilerse de atabek Tuğtegin, burasını fethedip içindekilerin hepsini öldürdü ve başlarını Dımaşka gönderdi;
(ayrıca) o, bu yıl içinde, Busrâyı teslim aldı359.
Kadı İbn Ved'ân Muşu/da tutuklandı.

27
Yıl 500(1106/07)
Çavlı Sakave, Rahbe'yi aldı360. Franklar, Efâmiye'yı elegeçirdiler361.
Bohemond, kendini (hüriyetiııi) Dâatşmeödoğla'untta ü-çüncü kez satın aldı362.
Çavlı, MusuJu teslim aldı363. :
Sultan Muhammed Tapar, İsfahan yörelerindeki Şâzırı kılıçla fethetti364.
Yd
501 (1107/08)
Sultan Muhammed, Sadaka b. Dübeys'e saldırıp Hille'yı yağma etti, onun kesik başını Bağdadi gönderdi, kendisi
(de sonra) Bağdadi döndü365.
Baudouin, Sur kentini kuşatıp karşısına bir kale inşa ettirdi3'16. Mevdu d, Musul'u Çavlı'nın elinden aldı31'7.
Kadı Fahrülmülk, Trablus'tan ayrıldı ve şehre amcası Ebu'l-Menâkıb vali olarak atandı. Fakat o, isyan edince
yakalanıp Havâbî kalesine götürüldü. Şehrin yönetimini, kadı Fahrülmülk'ün adamları ellerine aldılar. Kadı ve
Tâcülmülûk (Böri), Bağdadi gitti-
ler368.
İsfahaıi\\ Ebu'n-Necm, Tâcülmülûk'a vezir atandı31'9. Atabek Tuğtegin, Taberiyye prensi Gervaise'a hücum
etti370.
Artukoğlu Necmüddin İlgazi, Cenâhüddevle'nin kızı Hatunla evlendi.
Ali b. Salim b. Malik, Mansur b. Gevşen tarafından RakkdAa öldürüldü. Öldürülenin kızkardeşi, öldürenin eşi
idi3".
Şereiüddevle lâkaplı bir vali, Mısır'dan kuvvet, teçhizat ve yiyecek maddeleri getirdi; bunları elinden alıp onu
tutukladılar372.
Sultan, ülkedeki pazar vergilerini
Bağdad' m doğu tarafı yandı. Halife emîrü'l-mü'minîn el-Müstazhir Billah, yanan mal ve mülkünün çoğunu
yeniledi374.
Şehrizûrlu kadı Murtaza Ebû Muhammed Abdullah b. el-Kasım, Musul kadılığından azledildi; bu görevi, kadi's-
sedîd Ebû Bekr Muhammed b. el-Hasen b. Ebû Hâlid üzerine aldı375.
Bağdad'daki Nizamiyye medresesinin yangını, bu yıl vukubuldu.
44
ALİ SEVİM
Yıl 502(1108/09)
Melik Rıdvan'ın eşi öldü. Çavlı Sakay ve BâMı fethetti376.
Franklar, yedi yıl süren bir kuşatmadan sonra 2 Zülhkce'de (3 Temmuz 1109) Trablus'u aldılar377.
Aksungur el-Porsukî, Rahbe'yi fethetti, Dımaşk atabeği ile birleşip Trablus Franklarını yenilgiye uğrattı378.
Tancred, Belânâs (u* -) kalesini elegeçirip Mazoir'e verdi; Cebeliyi ve Rumlardan (da) Lâzkiye'yi aman'la
aldı379.
İbn Ammar Dımaşkz geldi380.
Böri Han, Dımaşk\a. öldü381. Adbuddevle Ab a k vefat etti382.
Yıl 503(1109/10)
Franklar Beyrut\\ kılıçla elegeçirdiler383.
Tancred, Bikisrâîlkalesini aldı ve Esârib'm ön kısımlarına saldırıda bulundu, teslim olan kalesini (böylece)
Franklar ele geçirdiler384.
Göğün kuzey tarafında, semada, kısa kuyruklu bir yıldız göründü, bu yüzden suda balığa varıncaya kadar bütün
kuyruklu canlılar öldüler385.
Mevdu d, Urfâ'nm ekinlerinde hayvanlarını otlattı. Bunun üzerine Franklar, harekete geçerek onu yenilgiye
uğrattılar. Sabave'yi38'1 öldürdüler; Sökmenoğlu387, sultanın ordusundan kaçtı, amcasının oğu ise öldürüldü.
Müslümanlar, 19 Receb (11 Şubat 1110)'de Lekemmiyye ( ^ J'de*ss yenilgiye uğradılar389.
Atabek Tuğtegin, Baalbeki Ramazan (Mart/Nisan) ayında, hadimlerden teslim aldı390.
TARİH
45
Yıl 504(1110/11)
Franklar Saydamı aldılar391.
Türkler, Lfrfa'nm ekinlerinde hayvanlarım otlattılar392.
Melik Rıdvan, Franklarla yaptığı barışı bozarak Antakya'yı yağmaladı. Bunun üzerine Franklar, harekete geçip
Haleb'i yağmaladılar ve daha önce geçtiği üzere, Esârib'i aldılar393.
el-Kiyâ el-Herrâs vefat etti394.
Yıl 505(1111/12)
Franklar Merkab kalesini395 elegeçirdiler. ;
Humus hâkimi Karaca öldü, şehir yönetimini Cumada (Kasını/Aralık) ayında, oğlu Hayır Han üzerine aldı391'.
Doğu ordusu Haleb dışında karargâh kurdu; melik Rıdvan, şehir kapısını (kapılarım) onların yüzlerine kapadı.
Bu askerlerden bazıları öldü, bazıları da kaçırıldı. Orduda bulunan Sökmen el-Kutbî vefat etti; aralarında

28
anlaşmazlık çıktığı için onlar, doğu yönüne geri dönüp gittiler397.
Tâcülmülûk, Dımaşk kalesine girdi398.
Şeyh imam Ebû Hâmid Muhammed b. Muhammed b. Muhammed el-Gazzalî, Cumadelâhır (Aralık) ayında vefat
etti399.
Yıl 506(1112/13)
Tancred öldü, kendisinden sonra Antakyânın yönetimini, kızkardeşinin oğlu Roger üzerine aldı400.
Franklar, Sur kentini kuşattılar; şehir halkı, Tuğtegin'den yardım isteğinde bulundu. (Öte yandan) Franklar,
Tuğtegin'e karşı
46
ALİ SEVİM
süratle harekete geçtiler. Fakat Sur halkı, şehirden çıkıp burçları yakarak bir kısım Frank çadırlarını yağma etti.
Bunun üzerine Franklar, şehirden çekilip gittiler. Şehre giren atabek Tuğtegin, şehri İzzülmülk'ten teslim aldı ve
yönetimine Mesud'u atadı401.
Deniz kıyısındaki (yörelerde) sığırlarda veba vukuageldi; kuyular ve akar sular yağma edildi.
Şeyh Ebû Saîd b. Ebû İmame vefat etti402. Hristiyanlar arasında veba vukuageldi.
Yıl 507(1113/14)
Melik Rıdvan Halebde öldü, oğlu Tâcüddevle el-Ahras, Cumada (Ekim/Kasım) ayında Haleb e hâkim oldu;
atabeği, hadim Lülü idi. Tâcüddevle, babasının memlûk ve hadimlerinden bir grubu öldürttükten sonra Ramazan
(Şubat/Mart 1114) ayında, Dımaşkz gitti ve beraberinde, Dımaşk atabeği ve Humus hâkimi (Hayır Han b. Karaca
el-Cenâhî) olduğu hâlde, Haletle döndü. Tâcüddevle, iki kardeşini öldürttü403.
Doğudan gelen Mevdu d, Tuğtegin ile birlikte (Frankları) Taberiyye'de yenilgiye uğrattı; sonra DımaşRz girdi;
şehir camiinde, hiç tanınmamış bir adam, ona saldırarak çok ağır şekilde yaraladı. O, Rabiülâhır (Eylül/Ekim)
ayının bir gününde öldü404.
Haleb reisi Sâid b. Bedî Haleti deki Bâtınîlere saldırarak onlardan bir grubu öldürdüğü gibi, onların ileri
gelenlerinden bir grubu (da) acımadan öldürdü; ayrıca hapishaneler onlarla doldu. Bâtınî-ler, Şeyzer kalesine
saldırdılarsa da kale halkı, onları yenip öldürdüler405.
Ebu'1-Fazl b. el-Mevsûl, Haleb vezirliğinden azledildi. Ebu'r-Reca b. es-Sertan, vezirliğe getirildi, Abdülkahir b.
el-Munzir (de) Nazarü'd-Divanw6 görevini üzerine aldı407.
Musul'un (yönetiminin) atabek Kasîmüddevle Aksungur el-Porsukî'ye verilmesi kararlaştırılıp kesinleşti408.
TARİH
47
Yıl
508(1114/15)
Mısırlılar, denizden ve karadan şiddetli bir kuşatmadan sora Sur kentini fethettiler409.
Tâcüddevle, Haleb kalesinde öldürüldü, kardeşi Sultanşah, Rebiülâhır (Eylül/Ekim) ayında, (Haleb) yönetimini
üzerine aldı410.
Suriye'de büyük bir deprem oldu, kaleler yıkıldı; depremden önce hava kararmış idi411. ;
Hama hâkimi öldü412. : .;,, • • ,• , •
Hadim Lülü, vezir İbnü's-Sertan'ı yakalatıp tutuklattı ve vezareti, İbnü'l-Mevsûl'a geri verdi413.
Hayır Han, Artukoğlu Necmüddin İ l gaz i'yi yakalatıp tutuklattı414.
Dımaşk atabeği Tuğtegin, Şemsülhavâs'tan Rafeniyye*nm burçlarını teslim aldı41u. ,-..•••,.
Şemsünnehâr vefat etti.
Yıl
509(1115/16)
Doğu ordusu, Fırah geçip Buzâa vadisinde ve daha sonra 6 karargâh kurdu. Askerler, bir amaç için harekete
geçince Franklar, baskın yapıp onların ağırlıklarını yağma ettiler. Ordu ise doğuya geri dönüp gitti417.
Safer (HaziranATemmuz) ayında, Esed (Arshnfour cunda, güneş tutuldu.
Ahmedîl, Muharrem (Mayıs/Haziran) ayında sultanın Bağ-dad'daki sarayında (dergâh) öldürüldü418.
Meniyye b. Avda, Ramazan ayının sonlarında (Şubat 1116 başları) Tedınüı'den ayrıldı.
Porsukoğlu Porsuk öldü419. ; ı ,
48
ALİ SEVİM
Trabluslu şair Mühezzebülmülk Ebu'l-Hüseyin b. Mü-nîr, Tâcülmülûk'u Dımaşkta şu sözle (şiir) övdü:
Felek, senin arzun üzere döndü.
Sultanın elçisi geldi, (sonra) Dımaşka döndü ve HumuAın ön kısımlarına bizzat saldırıda bulundu4211.
Musul'da CYsrhastahanesi (Bîmaristanü'1-Cisr) inşa edildi421.
Yıl 510(1116/17)
Sıfffrii ziyaret amacıyla Halelden çıkan hadim Lülü, Nâdir ka-lesi yakınlarında hizmetkârları (vuşâkıyye)
tarafından öldürüldü. Hadim Yaruktaş, Haleb atabegliğini birkaç ay süreyle teslim aldıysa da azledilip, görevi
Dımışklı Ebu'l-Meâli el-Mülahhî es-Sülemî üzerine aldı422.

29
Hadim Yumn, (Hac emîri olarak) bu yıl insanlara hac yaptırdı.
Yıl 511(1117/18)
Franklar, Kubbe kalesini teslim alıp Haleb ile barış yaptılar423.
Aksungur el-Porsukî, Haleb'i almayı şiddetle arzu ederek şehre yaklaştı, fakat durum, kendi lehine gelişmeyince
geri dönüp gitti424.
Ay tutuldu; Franklar, bu gece, Hama'nm ön kısımlarına saldırıp halktan bir grup kimseyi öldürdüler; halk da
kılıçla karşı koyup onları kuvvet zoruyla şehirden çıkardı425.
Antakya prensi (dük) öldü426.
Artukoğlu Necmüddin İlgazi, Haleb'e girdi, fakat sonra durum kötüye gidince oğlu Temürtaş'ı rehin bırakıp
şehirden ayrıldı427.
Salar Bahtiyar Dımaşkta öldü
428
TARİH
49
Sultan Muhaıı; med Tapar öldü, yerine oğlu sultan Mah-mud, İsfahan'a (öteki) oğlu M e su d ise MusuJ'a hâkim
oldular429.
Necmüddin ve Tuğtegin gaza amacıyla biraraya geldilerse de sonradan ayrıldılar430. (Bu kez) Tuğtegin ve
Aksungur el-Porsukî birleşip Frankları Bikâda yenilgiye uğrattılar431.
Trablus'ta insan suretinde, ağız tarafı beyaz, kara bir taş ortaya çıktı. Semada bir kırmızılık göründü ve yüksek
bir ses duyuldu; insanlar korku ve dehşete kapıldılar, yıldızlar peşpeşe kayboldular.
Atabek (Tu ğ tekin), Safer (Haziran) ayında, Askalarla yürüdü432.
Kudüs kralı Baudouin, Mısır ülkesi taraflarını yağma edip geri döndü ve Kudüs'te, nükseden bir yaradan dolayı
öldü. Onun elegeçirdiği bu ganimet yükü (kervan), 40 atlıyla Askalan Kapaslna götürüldü. Bunun üzerine atlı ve
yaya (dan oluşan) Askalan askerleri onlara saldırdı, fakat 40 atlı, onları yenilgiye uğrattı ve mal yükü, salimen
oradan geçip gitti. Baudouin'den sonra Urfa hâkimi (kontu) Baudouin b. Kont (Baudouin de Bourg) Kudüs kralı
oldu433.
Rum hükümdarı Aleks öldü, yerine oğlu Gilyan (II. loan-nes Kommenos) geçti434.
Bir sel gelip Sincabı suya boğdu435. Etraf memleketlerde yer göçükleri çoğaldı, Erbil kalesi yıkıldı ve emîri
helak oldu.
Roger, Benâtales («- •) kalesini elegeçirdi436.
Haleb meliki Sultanşah, İbnü'l-Mülahhî'yi yakalatıp tutuklattı437.
(Bu yıl) Deprem oldu438.
Bağdad şıhnesi hâcip Bihrûz'un memlükü Kaymaz (Hac emîri olarak) insanlara hac yaptırdı.
50
ALİ SEVİM
Yıl
512(118/19)
Bağdadhalifesi el-Müstazhir öldü, hilâfete oğlu el-Müster-şid geçti, kardeşi Ebu'l-Hüseyin, Dübeys'in yanına
kaçtı, o da onu Rahbe'ye gönderip ölünceye dek orada hapse attı439.
Bağdad'da yangın çıktı.
J o s c elin, Dımaşk atabeğini Sevâd'da440 yenilgiye uğrattı; Frank askerleri bir ay süreyle oturup bekleştiler,
sonra dağıldılar441.
Antakya prensi Roger, Ramazan (Aralık/Ocak) ayında, Azazka-lesini aldı442.
Franklar, Sinn kalesini elegeçirip orada Meni' b. Utayr en-Nüıneyrî'yi öldürdüler, Mukalled b. Şerefüddevle ve
melik Tekiş443"444 "aman" dileyip Franklara sığındılar44''.
Başka bir rivayete göre, Rum hükümdarı (Aleksios), bu yıl vefat etti446.
Halk, Artukoğlu İlgazi'nin (Haletle) hâkim olduğunu mü-ııadiler vasıtasıyla ilân etti. İbnü'l-Haşşab, doğuya İ l
gaz i'ye gitti ve Artukhı askerlerinin eşliğinde geri Haleti e döndü. Aı-tııklu askerleri, 513 (1119/20) yılında,
Haleb'in Kıble tarafında konakladılar447.
Sâid b. B e dî ve iki çocuğu Devser kalesinde öldürüldü448.
Çekirgeler, Suriye ve Elcezire ürününü yediler, fakat ürünler yeniden çıktı.
Franklar, Tellü'1-Hirâk kalesini (Humus hâkimi) Zengi b. Karaca (el-Cenâhî)'den aldılar449.
Yumn (Hac emîri oarak), insanlara hac yaptırdı. Müslümanlar, Vâdi'l-Maktûl'de (Franklar) bozguna
uğrattılar45". Mer'i b. Rebîa, Frankları büyük bir yenilgiye uğrattı4"1.
TARİH
51
Yıl 513(1119/20)
Necmüddin ve (Toganarslan) İbn Hüsamüddevle, Tellü İfrîride, Antakya Franklarına saldırdılar: öyleki,
Franklardan bir kişi dahi kurtulamadı. Azimî diyor ki: "Ben, Frankların karşısındaki Necmüddin'i bir kaside
yazarak övdüm. O kasideden bir parça şöyledir:

30
Şirk koşmakta azgın olanlara, onlardan öcümüzü tek tek alacağımızı bildir!
Senin tarafından tuzaklara sarıldıklarından dolayı onlardan bir haberci bile kurtulamadı4^.
"Tanrı'ya ant içerim ki, durum, zikrettiğim gibidir. Şiirin falı, yalan söylemez. Gerçekten Franklardan on
yaralıdan başka hiç kimse kurtulamadı, onlar (da) Antakya'ya ulaştıkları zaman hayatlarını kaybettiler.
Müslümanlardan ancak on kişi öldürüldü. Necmüddin, Esârib kalesini teslim adlı ve Zerdenâyı kuşatıp fethetti.
Başka bir Frank kuvveti harekete geçip Necmüddin'le Dânfs'te savaşa tutuştu. Bu, Frankların çoğunun helak
olduğu garip ve ilginç bir olay idi453".
Muharrem ayında '(Nisan/Mayıs), güneş tutuldu. Şattı*j4 şiddetli bir soğuk vurdu.
Franklar, Sevâdda yenilgiye uğratıldı ve Kaba Sakallı tutsak a-lıııdı ve atabek onu öldürdü403.
Kadı İbn Amma r, yakalanıp tutuklandı, mallarına elkonuldu ve hesap soruldu4"6.
Bir sel gelip Armeniyyeve ona bağlı yöreleri mahvetti.
S ence r ile kardeşinin oğlu Mahmud, savaşa tutuştular, Mahmud bozulup İsfahan'a çekildi, sonra dönüp gelerek
amcası S ence r'in huzuruna çıktı ve kızıyla evlendi4'7.
Şems b. Atabek öldü458.
Yumn (Hac emîri olarak) insanlara hac yaptırdı.
52
ALİ SEVİM
Yü 514(1120/21)
Necmüddin (İlgazi) Suriye'de pazar vergilerini kaldırdı, ölçek, ağırlık ve uzunluk ölçülerini artırıp büyüttü. O,
Zerdenâ kalesiy-le HaJeb'deki Ka/'afü'ş-şerffi yıktırdı459.
Sultan Mahmud, kardeşi M e su d'u Hemedan Kapısinda yenilgiye uğrattı460.
Artukoğlu (Behram b.) Belek, Rumlu (Konstantin) Gabras'a Seryân kalesinin aşağı taraflarında saldırdı461,
Dımaşk reisi İ b n ü' s - S û fi, Haleti de öldü.
Haleb reisliğine Hamalı Mekkî b. Karnâs getirildi462.
Frank hükümdarının kızkardeşinin oğlu (Eustache de Bou-logne?), denizden (deniz yoluyla) gelip memleketin
büyük bir bölümüne hâkim oldu
463
Mukbil b. Bessâm en-Nümeyrî, amcasının oğlu Mansur b. Gevşen lehine olarak Necm kalesinde öldürüldü ve
Mansur kaleye hâkim oldu464.
Sultan Mahmud, Dübeys b. Sadaka'ya saldırıp Hille'yı yağma etti; Dübeys, Suriye'ye kaçarak Malik (b. Salim)'in
himayesine sığındı; Necmüddin (İlgazi) ile akrabalık kurdu ve (böylece) durumu düzeldi; İlgazi, onu Hille'ye
geri gönderdi465.
Receb (Eylül/Ekim) ayında, ay tutuldu.
Yumn (Hac emîri olarak) insanlara hac yaptırdı.
Yıl 515(1121/22)
Franklar, Esârib'ın ön kısımlarına saldırdılar, Menbicr\ kuşatıp İlgazi ile barış yaptılar466.
TARİH
53
Gürcü hükümdarı Davud, (savaş için) ortaya çıkınca sultan Tuğrul, Necmüddin ve Dübeys, ona karşı birleşip
harekete geçtiler, fakat Davud onları yenilgiye uğrattı467.
Emîrü'l-cüyûş Efdal, Mısırda öldürüldü468.
Şemsüddevle, babası Necmüddin'e karşı Halebde isyan etti. Bunun üzerine Necmüddin, süratle harekete geçip
onu tutuklattı, Mekkî b. Karnâs ve hacibi Nâsır'ın gözlerine mil çektirdi469.
Franklar, Zerdenâ kalesiyle Esârib kilisesini tamir ettirdiler ve Haletle saldırıp sıkıştırdılar. Bunun üzerine Haleb
askerleri, onlara saldırarak zafer kazandılar4'0.
Baudouin (II.), Hunâsjre'yi471 alıp tahrip etti ve Sînâ burcunu472 elegeçirdi473.
Selman el-Aclânî, Haleb reisliğine getirildi474.
Tuğrul, ikinci kez saldırıya geçen Gürcüleri yenilgiye uğrattı. (Fakat) onlar, Tiflis'i kılıçla elegeçirdiler47j.
Mısırda., üç gün süreyle kara bir yel esti, bir grup insanı helak
etti476.
Yumn (Hac emîri olarak) insanlara hac yaptırdı.
Franklar, Gevşen kalesini477 tahrip ettiler. Atabek, onları Kefer Ruharda (>"-> J&) yenilgiye uğrattı478.
Makamât sahibi Basralı şeyh Ebû Muhammed el-Kasım b. Ali b. Muhammed b. Osman el-Harirî, Bağdad'da
öldü479. Muhaddis şeyh Ebu'l-Kasım Nasr b. Muhammed b. Ahmed b. Safvan, Rebiülâhır
(Haziran/Temmuz)'da480 .... günü Musul da, vefat etti ve Bâbü'l-meydan'daki namazgahta namazı kılınıp el-
Muâfâ b. Ümran (el-Mavsılî el-Ezdî)-Tanrı ondan razı ol-sun-'ın kabrinin civarına gömüldü.
Yıl . . ,. :. .,. .. •..,.;»;
516(1122/23) >
el-Müsterşid ve el-Porsukî, Dübeys b. Sadaka'yı yenilgiye uğratıp Hille'y'\ yağma ettiler. Avam tabakası,
Mekâbir-i

31
SKV1M
Kureyş (mahallesini), (Bağdadâkı) mezarları, kandilleri, örtü ve perdeleri yağma ettiler481.
Muharrem (Mart/Nisan) ayında, ay tutuldu. Necmüddin, Franklarla barış yapıp Mardin'e gitti482.
Sultan, dedesinin vezirinin oğlu Buzurg'u öldürttü ve İsfahariz gitti483.
Halebveziri Ebu'1-Fazl b. el-Mevsûl öldü484. Sel, Câberkalesine girdi48j.
Necmüddin, beraberinde kardeşinin oğlu Belek olduğu hâlde, Fırat ırmağını geçti. Ebu'r-Reca b. es-Sertan,
vezirlikten azledildi. Necmüddin'in Zerdenâjı kuşatması üzerine Franklar, ona karşı harekete geçtiler. Necmüddin
de onlara karşı çıktı, fakat çarpışma olmadı; daha sonra Necmüddin, Zerdenâ kuşatmasına döndü. Franklar,
kendisine karşı yönelince o, (buradan) FuneydiRe?**' gitti. Franklar, Nevamda4" karargâh kurup içinde, Yusuf
el-Haramî'nin488 bulunduğu EsâriU'm ön kısımlarına saldırıp tahrip ettiler ve Zerdenâya., daha sonra Dântte
karşı (savaş için) karargâh kurdular, sonra da dağılıp gittiler. Necmüddin ise dönüp Zerdenâ kalesine karşı
karargâh kurarak kalenin etrafı çevrili bahçe ve ağıllarına saldırdı. Franklar, geri dönüp Deyı*e karşı harekete
geçince Necmüddin, ikinci kez onlara karşı yürüdüyse de çarpışma olmadı; fakat o, hastalandı ve tedavi olmak
üzere (Haleb'e) gitti4*9.
Kutalmışoğlu Dolat, Azaz topraklarını yağma etti, buranın sahibi (prensi) Guillaume, onu öldürdü490.
Belek, Baudouin'i Safer (Nisan/Mayıs), Joscelin'i Receb 517 (Ağustos/ Eylül 1123)'de tutsak aldı491.
Mısırlılar, Sur kentine yeniden gelip hâkim oldular ve ordu kumandanı (Vahşî b.) Talâi'yi oraya vali atadılar492.
Artukoğlu (Abdülcebbaroğlu Bedrüddevle Süleyman) Haleb kalesinin yönetimini üzerine aldı493.
Belek, Suruç'ta (yörelerinde), Franklara saldırıp Joscelin ve Galeran'ı tutsak aldı494.
TARİH
55
Yeniden sel gelip Câber kalesine girdi ve ön kısımlarını tahrip
etti495.
Necmüddin, Meyyâfarikin (Silvanjde öldü ve oğlu Süleyman, Meyyâfarikirie, (öteki) oğlu Temürtaş Mardin'e
hâkim oldu-
Iar49(i.
Franklar, Baliği kuşatıp çekildiler ve Bîre kalesini ele geçirdiler497.
Menbj'c hâkimi Hassan, Muhaddadkalesini fethetti49". Hayvanlar arasında veba vukuageldi.
Dübeys, Porsukî'ye saldırarak onu Bağdaddışında yenilgiye
uğrattı499.
Zülkarneyn kalesinin aşağı taraflarında bakır madeni çıktı""". Humus kalesine bir, Behrâ dağlarına3"1 birkaç
yıldırım düştü. Haleb medresesi tamir edildi502.
Dübeys, bozguna uğratıldı ve çöle kaçtı. Onun korkusundan Hac iptal edildi3"3.
Hâcip Fîrûz Dımaşkt?i öldü1"04.
Mısırlılar, Sur valisi Mesud'u yakalatıp tutukladılar""3.
517(1123/24)
el-Müsterşid, Porsukî ile birlikte harekete geçerek Dübeys'i yenip Hille'yi yağma etti ve onun dayısı An ter'i
tutsak aldıj06.
Bağdad'da fiyat artışı oldu, halk ikinci kez Mekabir-i Kureyş mahallesini yağma etti ve bu yüzden Hac iptal
edildi3"7.
Bedrüddevle, Esârib kalesini Franklara verip onlarla barış
yaptı308.
Belek, Gerg~er kalesini kuşattı ve Frankları Sence Köprüsünde (yöresinde)309 yenilgiye uğratıp Kudüs kralı
Baudouin'i tutsak alarak Joscelin ile birlikte ffsrpurta geniş bir kuyuda hapsetti310.
56
ALİ SEVİM
Tuğtegin, Humus önlerine saldırdı ve (Toganarslan) İbn Hüsamüddevle el-Ahdab, kendisine karşı harekete geçti,
fakat Hayır Han, her ikisinin arasını buldu ve Tuğtegin'i ffumu J tan uzaklaştırdı011.
Belek, Halebı kuşatıp Cumada (Haziran, Temmuz) ayında fethetti ve kaleyi, amcasının oğlu B e drü d dev le'den
teslim olarak oraya çıktı. Vakit geçirmeden harekete geçip Aynu Seylem'de karargâh kurdu; Rebiülevvel
(Nisan/Mayıs) ayında Harariı teslim
adı512'313.
(<-rr~*), Levâte'14 ve s? ler, sel gibi akıp Mısır ülkesine girdiler. El-Âmir (Biahkâmillah)'irı nıemlükü emîrü'l-
cüyûş Me'mun (Ebû Abdullah el-Batâihî), onlara karşı harekete geçip yağmaladı ve onlardan bir grubu tutsak
aldı. Sonunda, hüsrana uğrayarak geri (memleketlerine) döndüler3'5.
Belek, Ebu'r-Reca b. es-Sertan'ı Haletle vezir atadı516.
M e su d, bir askerî birlikte Mısırdan Sur kentine yürüdü. Bunun üzerine Frank Galeran, karşı saldırıya geçip onu
yenilgiye uğrattı. Venedik donanması Tinnîs adasıj17 taraflarında, Mısır donanmasına saldırıp birkaç gemiyi
batırdı518.
Belek, eJ-Bâre519 piskoposuna saldırıp tutsak aldıktan sonra kaleye hücum etti ve (daha sonra) Kefertâb'ajW

32
yöneldi32'.
Harpuftakı tutsak Franklar, harekete geçip buradaki (tutsak) Baudouin'i elegeçirerek (kurtardılar); J o s celin de 2
Cumadelâhır (28 Temmuz)'da şekil ve kıyafet değiştirerek buradan çıkıp askerlerini topladı. El-Bâre piskoposu,
Frankların Harputta harekete geçtikleri gece, B ele k'in askerlerinden kaçıp kurtuldu. Harptı f takı olayı haber
alan Belek, süratle oraya gidip şehri kuşatarak elegeçirdi, tutsakları yeniden büyük kuyuya getirip hapsetti ve
kalenin gözetleme yerlerini tahrip etti322.
Joscelin, Frank kuvvetleriyle ortaya çıkıp ffaJeb'in dış taraflarına geldi ve hâkiminin (Belek) kaleye geri dönme
niyetinde olduğunu anlayınca hüsrana uğrayarak ümitsizce geri döndü323.
Belek, Haran reisi Berekât b. Ebu'l-Fehm'i yakalatıp tutuklattı324.
TARiH
57
Franklar, Cisr kalesinin önlerine saldırdılar; Müslümanlar, geçit (giriş) yerlerini tuttukları için onlardan pek çok
insan suda boğulduj2j.
Hama hâkimi Mahmud b. Karaca, Efâmiye önlerine saldırıda bulunduğu sıralarda bileğine isabet eden bir okla
öldü; karısı, Haına'yı teslim alıp babası atabek Tuğtegin b. Ebû...'e (Boşluk)"26 teslim etti. Mühezzebüddevle
(Tuğtegin?) işleri yoluna koyup Hama'ja hâcip İsrail'i tâyin ile Dımaşka döndü327.
Franklar, 5i/rkentini Mısırlılardan teslim aldılar328.
Çekirgelerden daha çok olan bağırtlak (kaya) kuşu ortaya çıkıp Suriye ürünlerini yedi.
Ebu'1-Fazl b. el-Haşşâb, Haleb kiliselerine elkoyup onları, namaz kılınmak için mescidlere çevirtti329.
Bir deprem oldu, Antakya'da sular yağma edildi, bu yüzden şehir bahçeleri kurudu.
Franklar, Zülhicce (Ocak/Şubat 1124) ayında, Sur kentini kuşattılar330.
Bu yıl, ay da tutuldu.
Belek, melik Rıdvan'ın kızıyla (Ferhunde Hatun) gerdeğe girdi ve harap olan Suriye kalelerini tamir ettirip
yeniletti331.
Çin hükümdarı332, Gürcü hükümdarı Davud333, Gazne hükümdarı Mahmud b. Mevdud b. Mesud334 ve
DımaşKta. Saydferâ vefat ettiler. Ali b. Hâmid, elçi olarak Dımaşktan Mısıra gitti333.
(Bu yıl) insanlara hac yaptırıldı.
Yıl 518(1124/25)
Selman el-Aclânî'nin azlinden sonra Haleb reisliği makamına, Muhammed b. Sâ'dan el-Harranî oturdu53'1.
Ağaçlan kökünden söken şeddetli bir kasırga Şeyzerden. geçip Hama'ya, sonra Rasâfe'ye gitti, buranın kırmızı
kumlarını yerden alıp Câber denilen Devser kalesine attı337.
58
AIİ SEVİM
Venedikliler, Sur kentini, Cumadelûlâ (HaziranATemmuz) ayında, denizden ve karadan giriştikleri şiddetli bir
kuşatmadan sonra elegeçirdiler"38.
Suriye'de, Aralık, Ocak ve Şubat aylarında, yağmur olmaması yüzünden ekinler telef oldu; fakat sonra bereketli
yağmurlar yağdı, bunun üzerine halk, yeniden ekim yaptı; bu kez iyi ürün oldu ve onları biçip iyi gelir elde
ettiler. Bağdad, Musul ve Elcezire'de fiyat yüksekliği devam etti; öyleki insanlar, birbirlerini yediler; bu artış 519
(1125) yılına değin sürdü. Bağdad'da. (kıtlık sebebiyle) 25 bin bilinen (tespit edilen) kişi öldü539.
Belek, (Boşluk) Muhaddad kalesini fethetti; H as s an'ı yakalatıp tutuklattı ve Menbic'm ön kısımlarına saldırarak
kaleyi kuşattı; (bu sırada) Joscelin ile birlikte Franklar, kendisine karşı harekete geçince savaşıp onları yenilgiye
uğrattıktan sonra muzaffer olarak Menbic'e döndü; (kaleyi kuşatmakta iken) atılan bir okla öldürüldü, askerleri
dağıldı. (Yeğeni Temürtaş), onun cesedini Haleb'e götürüp (Boşluk) orada defnettirdi'411. Amcası Necmüddin'in
oğlu Temürtaş, Haleb'e, (diğer) oğlu Şemsüddevle (Süleyman), karısıyla (Belek'in) evlenip Harpırfa, (diğer)
amcası Artukoğlu Sökmen'in oğlu Davud da Palu'ya hâkim oldular1'41.
Sökmen el-Kutbîoğlu Davud"4~, (Toganarslan) İbn Hü-samüddevle ile savaşa tutuştu; Togan yenildi ve #/£/«
kuşatıldı"43.
Ebû Muhammed b. el-Mevsûl, Haleb veziri oldu; (Mu-hammed b. Sâdan) el-Harrânî, Haleb reisliğinden
azledildi, yerine Haleb li Feza il b. Bedi'reis oldu544.
Temürtaş, Sultanşah b. melik Rıdvan'ı yakalatıp Mardin'de hapse attırdı. Fakat o, oradan kaçıp Davud'un yanına
gitti"411.
ReisSelman el-Aclânî, Haleb'de öldürüldü34'1.
Temürtaş, Baudouin'i, Munkizoğulları aracılığıyla anlaşma yaparak satıp onlara teslim etti"47. O, vezir İbnü'l-
Mevsûl'ü tutuklatıp mal ve parasına el koydu ve Ebu'r-Reca b. es-Sertan'ı Haleb vezirliğine getirdi"48.
Baudouin, tutsaklıktan kurtulduktan sonra antlaşmayı bozup Frankları toplayarak Haleb'\ kuşattı. Bu sırada
Temürtaş, kardeşi Şemsüddevle (Süleyman)'nin ölümü dolayısıyla, onun memleket
TARiH 59
işleriyle meşgul olmak amacıyla HaleBden ayrılmıştı. Baudouin, Dübeys b. Sadaka ve Sultanşah b. melik
Rıdvan'ın kendilerine mahsus bayraklarla biraraya gelip şehri kuşatmaları uzayıp gidiyordu. (Öte yandan)
Kasîmüddevle Aksungur el-Porsukî, hastalığı iyileşip yardım için harekete geçerek Zülhicce (Ocak/Şubat 1125)

33
ayında HaJeb'e erişince Franklar (ve müttefikleri) şehir kuşatmasını bırakıp çekildiler. Aksungur, askerleriyle
birlikte şehrin çayırlıklarındaki toplanma yerinde konakladı ve şehre hâkim oldu"49. Müverih Az i mî diyor ki:
"Ben Dımaştttan dönüşümde(Aksungur'un) askerleriyle birlikte geldim ve şu sözlerimle (şiir) Porsukî'yi övdüm:"
Onun mal gasbederek yaptığı zulümden başkentlere sığındın Hamedan kadısı Herevî, şehir camiinde
öldürüldü""0.
Mağnb't'd İbn Meymûnet-i Mağribî adıyla tanınan bir adam ortaya çıktı. Emîrü'l-mü'minîn adıyla dhad yapardı.
Onun, Ali b.Yusuf b. Taşfin'in""1 (sınır) komşusu olduğu söylenmiştir.
Nizâriyye dâisi Hasan es-Sabbahî, A/amutta öldü ve yerine Deyleınli Şerif Zerkî geçti""2.
Yumn, (Hac emîri olarak) insanlara hac yaptırdı.
İbnü'l-Batâihî, Ramazan (Ekim/Kasım) ayında, Mısırda yakalanıp tutuklandı5"3.
Yıl
(.V.,•
519(1125)
Tarhan eş-Şeybanî, Dmıaşkiz öldü554.
Porsukî, Kefertâbı fethedip Humus hâkimine (Hayır Han) verdi. O, atabek Tuğtegin ile birlikte Azaz'u karşı
karargâh kurup kuşatmaya başladı. Bunun üzerine Franklar, harekete geçerek onu burada yenilgiye uğrattılar555.
(Bu yıl) fil geldi556.
KadıEbu'1-Fazl b. el- H aş ş ab, Haleb'de öldürüldü557.
ALİ SEVİM
Porsukî, Franklarla barış yapıp doğuya gitti. Savtegin, Haleb valiliğinden azledilip yerine Ebû Bekr b.
Talmâs558 getirildi. Porsukî, Musul'a., atabek Dımaştta gittiler"9.
Mısır ve Hicazda, şiddetli bir rüzgâr esip ürünleri, çayırları telef ile her iki ülkeyi harap etti, (bu yüzden) fiyatlar
yükseldi.
Sultan Tuğrul, Hüsamüddin Temürtaş'a saldırarak onu Mardin!e kaçırttı ve şehir önlerini yağma etti; Dübeys,
ikisinin arasım düzeltti360.
Tuğrul ve Dübeys, Hille'ye gittiler; Dakûka hâkimi Kaymaz ve Porsukî'nin yardımlarını alan el-
Müsterşid, ///7/e'ye yöneldi. Fakat araziye süratle yayılan sel, (iki tarafın savaş için) karşılaşmasına engel oldu.
Tuğrul ve Dübeys, Hemedan reisi emîr Seyyid'in ölümü sebebiyle Hemedaria yürüdüler, şehirdeki mal ve
paralara elkonulması üzerine, Hemedan'a gidip hâkim oldular; Dübeys, ölen emîrin karısıyla evlendi. Tuğrul ve
Dübeys, birlikte sultan Sence r'e gidip huzuruna çıktılar. Sultan, onların el-Müsterşid ile olan ilişkilerini düzeltti.
Onlar, sultandan, Dübeys'in kardeşinin serbest bırakılmasını istediler. Sultan, Dübeys'i Hille'ye vali olarak
atadı561.
Devser (Câber) hâkimi Salim b. Malik, kalede öldü; kale yönetimini oğlu Şihabüddin Malik üzerine aldı362.
Boğasıgan, halifenin dâisi Râfi'i Bâlis'te öldürdü51'3. Yumm, (Hac emîri olarak) insanlara hac yaptırdı.
Müslümanlar, Zülhicce (Aralık/Ocak) ayında Dımaşk'â. bağlı Şerhûb'ta yenilgiye uğradılar564.
- Yıl
520(1126)
Franklar, Rafeniyye'yi^5 teslim aldılar566.
Behram, Banyas'ı teslim aldı367.
Tuğtegin, Tedmürü teslim alıp Frankları yenilgiye uğrattı568..
..568
TARİH
61
Porsukî, Fırah geçip Esârib\ kuşattı, Frankların görünmesi ü-zerine oradan ayrılıp Haleb'e, Tuğtegin de Dımaşka
gittiler369.
Ebû Bekr, Haleb kalesi valiliğinden azledilip yerine hadim Kâfur getirildi; o (da) azledilince Porsukîoğlu Mesud
atandı37".
Porsukî, doğuya Musul'a, gitti, orada şehir camiinde öldürüldü, Tanrı rahmet eylesin3'1.
Güneş tutuldu ve semada kuyruklu bir yıldız göründü. Mahmud b. Tâcülmülûk, Tedmürvaliliğine getirildi3'2.
Dnnask'taki propaganda evi (Dârü'd-da've), Behram için tamir ettirilip yenilendi3'3.
Harekete geen bir Mısır deniz filosu, Askalariı takviye ettikten sonra İskenderiye'ye döndü.
5/te're"4 hâkimi Vahşî b. Talâî, Mısırda öldü575.
Sultan Sencer, Dübeys b. Sadaka'yi Nisabın1 da. tutuklattı, fakat sonra serbest bırakıp Hille'ye gönderdi376.
Azerbaycan hâkimi İbrahim b. Sökmen el-Kutbî öldü, yerine kardeşi Yakup, Azerbaycan'a hâkim oldu377.
Beraberinde Frank deniz filosu bulunan Bohemond, denizden görünüp geldi ve bu yüzden şehirler askerle doldu.
O, Kudüs kralı Baudouin'in kızıyla evlendi378.
Gürcüler arasında karışıklıklar çıktı ve Gürcü krallık ailesinden olmayan bir adam, ülkeye hâkim odu579.
Konya hükümdarı Mesud, Dânişmendoğlu'na saldırdı, Is-tanbula (giden bir yol) üzerindeki bir pusu (geçit,
gedik) yerini elegeçirdi380.
Mesud b. el-Porsukî, Musula gidip hâkim oldu381.

34
Nümeyrîlef^', Necm kalesini Menbic hâkimi Hassan'a teslim ettiler.
Elcezire Arap emîri Tır ad b. Vehîb öldü.
Sencer, bütün ülkedeki Ta'limiyyeye saldırıp onlardan bir grubu öldürdü ve Alamufu kuşattı. (Kaledeki)
Ta'limiyye, dışarı çıkıp
62
ALI SEVİM
sultanın askerlerini yağmaladılar. Bunun üzerine sultan, başka bir ordu gönderdi, fakat onlar, bu ordu
kumandanını öldürdüler383.
el-Âmir, kölesi emîrü'l-cüyûş Muhammed el-Me'muıı el-Batâihî ve kardeşini Mısırda tenkil etti. Çünkü emîrü'l-
cüyûş, Yânus el-Muvaffak'a halifeyi bir lokma şeyle zehirleyip öldürmesini emretmekle suçlanmış idi. Fakat
onun bu teşebbüsü, halifeye ihbar edildi; halife de ona, müstahak olduğu şeyi (ceza) verdi384.
521 (1127/28)
Sultan Mahmud ile halife el-Müsterşid arasında savaş çıktı. el-Müsterşid, oğlu er-Raşid'i kendisinin halefi olarak
Bağdad'da bıraktıktan sonra Basrafya, Mahmud ise Bağdada gittiler. Bunun üzerine el-Müsterşid, sultanın
ağırlıklarına saldırıda bulundu. Sultan da geri çekildi. Dârülmül^', Bâbülmerâtitf**1, Hâtuniyye'*'1 ve
Muktediyye1** ateşe verildi. el-Müsterşid sarayına girdi, sultan hastalanıp halifeyle barış yaptı ve mahfe
üzerinde Hemedaıla. doğru yola çıktı. Sultan, Çavuş Bey Ayaba'yı öldürdü389.
Sencer'in veziri Muîn öldürüldü390. -
Sultan Mahmud, veziri Şemsülmülûk'u öldürüp Ebu'l-Kasım Enûşirvan e l-Ha z i n'i vezir yaptı391.
Baudouin, Vâdii Musa'ya09'2 saldırıp halkım tutsak aldı393.
Tuman, Haleb kalesine vali olarak atandı. O, HaleBı takviye i-çin gelen bir askerî birliğin şehre girmesine engel
oldu. Kendisiyle Haleb reisi Fezâil b. Bedi arasında anlaşmazlık çıktı, dolayısıyla Fezâil, onları içeri soktu. Bu
sırada, beraberinde, Mesud (b. Aksungur)'un Haleb hâkimiyeti ile ilgili tevkii bulunan sultan Mahmud'un
memlükü Kutluğ Aba, şehre geldi. Tuman, onu (da) kabul etmedi. (Bunun üzerine) Kutlu Aba, Mesud'un ku-
şatmakta olduğu JKahbe'ye döndü. Şehir valisi, kaleden aşağı indiği zaman Mesud'un birden bire ölmüş
olduğunu görünce bu kez Rahbe}y\ ona teslim ettiğine pişman oldu. (Öte yandan) Kutluğ Aba, derhal Haleb'e
dönüp şehri Tüm a n'dan Cumada ayının sonunda (Haziran, Temmuz) teslim aldı. Fakat Haleb halkı, başlarında
TARİH
63
Bedrüddevle (Süleyman) ve Fezâil b. Bedi oldukları hâlde, kendilerine karşı tutumunu değiştiren Tuman'a karşı
bayramın ikinci günü, direniş ve harekete geçtiler; adamlarını yakalatıp kendisini de kalede kuşatmaya
başladılar. Bu sırada Haleb'e yürüyen Antakya prensi ve Joscelin ile, bir miktar para karşılığında barış ya-
pıldıktan sonra halk, kaleyi sıkıştırıp sarayı ateşe verdi. (Bu sırada) melik İbrahim b. Rıdvan (da) şehre geldi.
Atabek İmadüddin Kasîmüddevle (Zengi), bu mübarek yılın 10 Ramazam'nda (19 Eylül), sultanın tevkîleriyle,
hâkim olarak, gelip Musul'a, girdi. Bunun üzerine Bedrüddevle, Şihabüddin Malik'i, İmadüd-din'e gönderip
durumu bildirdi. İmadüddin, derhal Haleb e emîr Salâhüddin ile bir askerî birlik gönderdi; Salâhüddin, şehre
girerek durumu düzeltti.Kutluğ Aba, ona gelmek üzere kaleden aşağı indi. (Daha sonra) Kutluğ Aba, (Haleb
kalesinde bulunan) atabeğin yanına kaleye çıktı094.
İMÂDİYYEYİ KASÎMİYYE ATABEKLİĞİ DEVLETİ'NİN SURİYEYE HÂKİM OLMASININ
BAŞLANGICI
522(1128)
Atabek, Halebe gelip 17 Cumadelâhır (18 Haziran) Pazartesi günü mamur kaleye çıktı. Söylendiğine göre, bu
sırada tâli' (ufukta yükselmekte olan tutulma düzlemi), Sübüle (Başak) burcunda idi. Atabek, Kutluğ Aba'yı
yakalatıp İbn Bedi'e teslim etti; o da evinde, onun gözlerine mil çektirdi. (Daha sora) Fezâil b. Bedi, Ulu
Tanrı'nın dediği gibi, "Korkup başına gelecekleri bekleyerek"395 (Salim) İbn Malik'in kalesine kaçtı. Atabek,
reis Safiyyüddin Ebu'l-Hasen Ali b. Abdürrezzak el-İmadî el-Aclânî'yi Haleb reisliğine atadı; böylece o, halkla
olan ilişkilerinde en iyi yola girmiş oldu396.
Bu yılın 7 Safer'inde (11 Şubat) Dımaşk atabeği ve Tâcülmü-lûk'un annesi olan karısı Hâtûn597, hâcip İsrail ve
fakih Kâşânî vefat ettiler.
64
ALİ SEVİM
Vezir Celâlüddin Ebû Ali el-Hasen b. Ali b. Sadaka öldü, kendisinden sonra Nakîbünnükabâ Şerefüddin Ebu'l-
Kasım Ali b. Tırâd ez-Zeynebî vezir yapıldı398.
Vâdii Tfnf99 (Boşluk) hâkimi (kumandanı) Behram ed-Dâî öldürüldü600.
(Ebû) Ali el-Mezdekânî'nin Dımaşk^ vezir olması kararlaştırıldı601.
Yıl 523(1128/29)
Bohemond (II.), Kadmûskalesini teslim aldı602.
Vâdii Tîm halkı, Behram ed-Dâî'ye saldırıp beraberindekilerin hepsiyle birlikte öldürdüler603. Banyas kalesine
İsmail atandı; fakat o, kaleyi koruyamadığı için Franklara teslim etti604.
Atabek, sultanın huzuruna çıktı ve bütün Mağrıb memleketlerinin (yönetini içeren) tavkîlerle geri dönüp salimen

35
ve başarılı olarak MusuJa geldi605.
Hısnıkeyfa (Hasankeyf) hâkimi, J o s c el i ne saldırıp onu Ur fa Kapış/na kaçırttı506.
Emîr Seyfüddin Şucaüddevle Savar b. Aytegin, Kefertâb askerlerine saldırıp yok etti, böylece onların (Savar
ailesinin) kuvvet ve kudreti arttı. Seyfüddin, yağma (kalâi'), kesik (düşman) başları ve tutsaklarla Hama'ya
geldi607. Bunun üzerine ben (Azîmî), baş kısmı şöyle olan bir kasideyle onu övdüm:
Senin hizmetlerinin hukuku, hiç kimsenin yarışmasına izin vermedi. Senin değerinin yüceliği, hiç kimseye
atışma cesareti vermez.
Esârib prensi Sire Alain öldü.
Tâcülmülûk (Böri), Dımaşkta veziri Ebû Ali el-Mezde-kânî'ye saldırıp öldürdü. Harekete geçen şehir halkı (da)
Bâtınî-lerden bir grubu öldürdüler; böylece halk, Tâcülmülûk'u (Bâtı-nîlere karşı) korumuş oldu608.
TARİH
65
Frank donanması kıyıya geldi: DımaşKm zayıf durumu, onlara bildirilince büyük kuvvetlerle derhal karargâh
kurup şehri kuşatmaya başladılar. Hayvan ve yiyecek maddeleri (ganimet) elde etmek için onların, (bir kısım)
cesur askerleri, beraberinde çok sayıda hayvanlar (at, katır) ve yaya insanlar olduğu hâlde, harekete geçtiler.
Bunun üzerine emîr Seyfüddin Savar ve Mer'i, Türk ve Arap kuvvetleriyle (karşı) harekete geçip onlara
saldırdılar ve hemen hepsini öldürdüler, ancak onlardan çok az kimse kurtulabildi. Kurtulan Franklardan birisi,
(yağmaya çıkan) askerlerin durumunu haber verince Dımaşkı kuşatan (diğer) Frank kuvvetleri, ağırlıklarının
çoğunu ateşe vererek bozgun hâlinde şehirden ayrıldılar. Seyfüddin, at, katır, mal yükü (vasîk), tutsak ve kesik
(düşman) başlarıyla Dımaşkz döndü609. Ben (Azimî), başı şöyle olan bir kasideyle onu övmek için gönderildim:
Süleymâ (Selmacık) 'nm kabilesinin konak yerleri, yakınken uzak oldu; onun kaldığı yerler ıssızlaştı; dolaşıp
gezdiği yerler, uzakta kaldı.
Yıl ; 524(1129/30)
Bu yılın başında, Seyfüddin, Frankları yenip onları uzaklaştırdı610.
İbnü'l-Ekfânîb" ve İbnü's-Sakîl bu yıl vefat ettiler.
Gürcülerin yağmaya girişmeleri üzerine sultanın (Tuğrul) askerleri onlara saldırıp (elegeçirilen) ganimetleri geri
aldılar'1'2.
Atabek, Sinn kalesini fethetti ve askerleri, Ur/â'nm ekinlerini atlarına yedirdiler (Daha sonra) atabek, Fırah geçip
Haletle döndü613.
Türkler, Rupen'in oğlu Toros'un memleketlerini yağmalayan Bohemond'a saldırarak öldürdüler614.
(Reîsü'l-vecîh) İbnü's-Sûfî, Dımaşka vezir oldu615. Atabek, melik Rıdvan'ın kızıyla evlendi616.
66
ALI SEVİM
İbnü'l-Hanbelî, halife ve sultanın elçisi olarak Dımaşka geldi; Mısıra elçi olarak giden Şucaüddevle b. es-Sûfî,
Dımaşka döndü.
hâkimi, Gürcülere saldırıp onları yenilgiye uğrattı. Sultan Sencer, Semerkanh kılıçla fethetti1'17.
Korku ve endişesi sebebiyle Tâcülmülûk (B ör i) 'un hizmetinden ayrılan Seyfüddin Savar, Haleb'e gelip atabek
İmadüd-din'in hizmetine girdi. Bunun üzerine atabek, ona izzet ve ikramda bulundu, ululayıp hiJat ve pek çok
ıktalarla birlikte ona Haleb ve yörelerinin şihneliğini verdi618.
Sevinç b. Tâcülmülûk, atabeğin hizmetine girmek üzere Haleb'den geldi; fakat atabek, onu ve bütün askerlerini
yakalattı. Atabek, (daha sonra) Hama'ya yürüyüp Şevval (Eylül/Ekim 1130) ayında elegeçirdi ve Hayır Han'ı
tutuklattı. (Oradan) Humusa giderek şehrin ön kısımlarına hücum etti, kalenin direnmesi üzerine kuşatmaya
başladı, kışın bastırması sebebiyle Zülhicce (Kasım/Aralık) ayında, Haleb'e döndü"9.
Bohemond'un eşi olan kral Baudouin'in kızı, Antakya'ya hâkim olup babasını şehirden çıkarttı; böylece Franklar
arasında anlaşmazlık çıktı620.
Müslümanlar, Esârib ve Maarretü (Mısrîn)'m ön kısımlarına saldırdılar621.
Semada büyük bir kırmızılık göründü.
Mısır halifesi, Kahire'de öldürüldü; yerine, Zülhicce (Kasım/Aralık) ayında amcası Abdülmecid el-Hâfız geçti.
Hucriye^ Mısırda emîrü'l-mü'minîn ile Ermeniköle Hezârülmülûk'a saldırdılar; Ebû Ali (Ahmed) b. Efdal'i
hapisten çıkartıp emîr (kumandan) yaptılar. Abdülmecid 'in Frank asıllı kölesi olan Yâ nü s es-Saîd gizlendi, çok
geçmeden Ebû Ali ile birlikte ata binip şehir meydanına gitti ve onu mızrak darbesiyle öldürdü; bunun üzerine
halk arasında (olaylar) çıktı. Böylece durum, Yânus es-Saîd'in lehine olarak sağlamlaşmış oldu. Fakat henüz
birkaç gün geçmeden Saîd, evinde boğulmuş idi. Abdülmecid 'in, üç oğlunu emirliklere ataması üzerine, felâket
ve karışıklıklar sona erdi623.
TARiH
67
Gürcülerin İran (Selçuklu) ülkesine yağma akınlarında bulunmaları üzerine sultan Tuğrul, onlara karşı saldırıya
geçti624.
Yıl 525(1130/31)
Atabek, doğuya Musula gitti625.

36
Baudouin, Antakya'ya hâkim olup (kızı) melikeyi oradan çıkararak sahile gönderdi ve onun kız çocuğunu
hükümdar sarayına oturtup Kudüs'e döndü626.
Joscelin,Seyfüddin (Savar)'i (Haletim) kuzey yörelerinde yenilgiye uğratıp adamlarından bir grubu öldürdü627.
Bunun üzerine ben (Azîmî), onlar hakkında, başı şöyle olan bir kaside yazdım:
Ölümün kapıp götürdüğü kimse, sana feda olsun; selâmet ve (savaşa) devam, senin arkadaşlarındır.
Sultan M a h mu d, Bağdad'da kışlayıp baharda İsfahan'a döndü ve Suriye ile birlikte Irak işlerini (yönetimini)
atabeğe (Zengi) verdi. Bütün bunlarla birlikte sonsuz çölde bulunan Dübeys, Bağdad'ı savaşla tehdit
ediyordu628.
Seyfüddin, EsâriBm ön kısımlarına saldırıp yağmaladı629.
Sultan M e su d ile kardeşleri arasında Konya'da anlaşmazlık ve fitne vukubuldu630.
Dımaşk askerleri, Sevîk kalesine karşı harekete geçtiler631. Behrâhalkı632, Bih'srâfl kalesini™3 Mozair'den
aldılar.
Dımaşk askerlerinden iki kişi, Tâcülmülûk'a saldırıp yaraladı; fakat o, onları öldürdü; böylece bir süre geçtikten
sonra yarasının nüksedip azması üzerine o, hükümdarlığı oğlu Şemsülmülûk İsmail'e devretti1'34.
Dübeys, Suriye'ye geldi ve sultanın (M a h mu d) oğlunu Nec-müddevle Malik'in yanında emanet olarak bıraktı;
o, Franklara güvenip böylece oyalanıyordu630.
Atabek, Behmurd kalesini fethetti636.
68
ALİ SEVİM
Dübeys, evlenmek için Salhad hâkimesine gitti. Mektûm b. Hassan b. Mismâr, onu kendisine ait olan Hille'de
konuk etti ve Tâcülmülûk'a bunu gizlice haber verdi; bu hussuta birlikte hareket ettikleri söylenmiştir. Bunun
üzerine Dıınaşk askerleri, harekete geçerek Dübeys'i yakalayıp DımağKa getirdiler. Tâcülmülûk, Dübeys'i oğlu
Sevinç'in fidyesi karşılığında atabeğe verdi. Böylece atabek, ondan Dübeys'i teslim alıp Şevval (Ağustos/Eylül)
ayında, vakit geçirmeden doğuya Musula gitti. Çünkü Davut, İsfahan'da sultan olmuştu. Sultan Mahmud'un iki
oğlu Alparslan ve Ferruhşah birlikte atabeğin yanında bulunuyorlardı. Atabek, el-Müsterşid'in elçisi İbnü'l-
Enbârî'ye Rahbe topraklarında saldırdı ve oraya gelen kafile yağma edildi'537.
Kral Baudouin öldü, yerine akrabası Guillaume geçti638. Joscelin öldü; oğlu (Haleb'in) kuzey topraklarına
hâkim oldu539.
Yıl 526(1131/32)
Kral Guillaume, Râmu Hamdâriı elegeçirdi640.
Haleb kalesi valisi Ali Hakell öldü, yerine Karaca es-Sâdi atandı641.
Antakya askerleri, Trablus askerlerine saldırdılar1542. Atabek, Karaca es-Sâki ile el-Ma'şûKta643 savaşa
tutuştu644. Ezen hâkimi Gazi öldü643. Kudüs kralı Guillaume öldü646.
Tâcülmülûk öldü, oğlu Şemsülmülûk İsmail Dımaşk yönetimini eline geçirdi1'47.
Seyfüddin'in askerleri, Humus ekinlerini atlarına yedirdiler648.
Sultan Sencer, el-Müsterşid'in aleyhine döndü; sultanın Karaca'ya karşı gönderdiği ordu, onu yenilgiye uğrattı,
Karaca bozularak Bağdadi çekildi649.
Atabek, Dübeys b. Sadaka'yı serbest bırakıp ona, bir sultanın bir sultana yapmadığı ihsanlarda bulundu, onu
kendi yakınları ara-
TARİH
69
sına aldı ve onunla birlikte Bağdada (halifeye karşı) savaşa gitti. Bunun üzerine el-Müsterşid, bizzat her ikisine
karşı harekete geçerek AkrakûftaKO, Şaban (Haziran/Temmuz) ayında, savaşa tutuştu. Fakat onlar, halifeyi
karşılarında görünce bozulup çözüldüler; atabek, Musul'a., Dübeys ise Mardin'e gitti'"1.
İbnü's-Sûfî, Dımaşk vezirliğinden azledildi, yerine Kerimül-mülk el-Mezdekânî atandı'"2.
(Bu yıl), gece ve gündüz, yıldız düşmesi (kayması) çoğaldı; semada kapılar açıldı, insanı rahatsız eden korkunç
sesler (duyuldu) ve semayı, kuzeyden kıbleye doğru enlemesine kesen kuyruklu bir yıldız göründü.
Trablus kontu, Selemiyye kalesini'"3 aldı.
Bozkuş, efendisi Aynüddevle b. H ay ı r Han lehine olarak Humusa öldürüldü (Şöyleki): İbn Hayır Han'ın
(Aynüddevle) kardeşi, ona saldırıp öldürdü ve Humus kalesine hâkim oldu654.
Sicilya hâkimi, Frankları yenilgiye uğrattı ve tek başına (hâkim) olarak Sicilya'ya girdi655.
Sultan Mesud, İsfahan'a hâkim oldu; Tuğrul'un Bağdadi yürümesi üzerine el-Müsterşid, şehrin etrafına sur
çektirip hendek kazdırdı ve (kendisinden sonra) oğlu er-Raşid'in hilâfete gelmesi ahdinde bulundu''56.
Yumn (Hac emîri olarak) insanlara hac yaptırdı.
Yıl 527(1132/33)
Franklar arasında anlaşmazlık çıktı, öyleki birbirlerini öldürdüler; (bu arada) Zerdenâ prensi öldürüldü.
Türkmenler, Maarre ve Kefertâb topraklarını istilâ edip buraların ürünlerini aralarında bölüştüler. Bunun üzerine
Franklar, birleşip onları buralardan çıkardılar; Franklar, ayrıca el-Kubbe kalesini elegeçiripburadaSalim b.
Malik'in kızı olan İbn Mülâib'in karısını tutsak aldılar ve kaleyi tahrip ettiler657.
70

37
ALİ SEVİM
Dânişmendoğlu, İstanbul^ ait bir kafileye saldırıp onlardan mal elegeçirdi*'58.
Seyfüddin Savar, Tellübâşir Franklarına saldırıp birçoklarını öldürdü''59. Ben (Azimî), onu, başı şöyle olan bir
kasideyle övdüm:
Tanrı 'nın yardımını kılıç kuşanır gibi kuşan! Güzel ve tatlı nimetleri azık olarak sırtına bağla! Zira Tanrı,
herhangi bir şeyi ihsan edince artık ondan bir daha dönmez.
Trablus kontu, şehir reisini öldürdü'*0.
Dımaşk hâkimi, Mer'i ve Usame'yi yakalatıp tutuklattı. Usa-me, para karşılığında kurtuldu, fakat Mer'i helak
olduhhl.
Ebu'1-Feth ed-Dâî, İbn Amrûn'dan Kadmûs kalesini satın
aldı'*2.
Yumn, (Hac emîri olarak) insanlara hac yaptırdı.
Yü 528(1133/34)
Kudüs kralı Kond (Comte de'Anjon)'un oğlu Foulque, An-takyâya. ulaştı. Asker toplayıp Nevâz'a, daha sonra
Kınnesririe yürüdü. Onlar, Plaleb kalesi askerlerinin öncülerini yenilgiye uğratıp Ebu'l-Kasım et-Türkmanî,
Ebu'1-Alâ b. el-Haşşab, emîr Halîfe ve Şâhinşah b. Belek'i öldürdüler; daha sonra Nukra'ya yöneldiler. Bunun
üzerine Seyfüddin Savar, kuvvetleriyle Frankları karşıladı ve onların bir askerî birliğine saldırıp savaştı ve (kesik
Frank) başları ve yağma malları ile birlikte geri döndü. Bunun üzerine halk, kendilerine (başlarına) dün gelen
kötülüklerin (facia) yerine, bugünkü zaferden dolayı sevinip neşelendiler. Kudüs kralı, Antakya'ya dönüp
halkının mal ve paralarına elkoydu ve şehir düküne karşı tutumunu değiştirdi'*1.
Aynı yılda, Menbic hâkimi Hassan ve Seyfüddin, (Halebin) kuzey yörelerini yağma ederek diğer askerlere
gitmekte (katılmakta) olan çok sayıdaki Ur fa atlılarına saldırıp hepsini öldürdüler; kesik başlar ve yağma
mallarıyla Haleb'e döndüler6'14.
TARİH
71
Şemsülmülûk, kendisine karşı isyan eden Salâhüddin'in e-linden Hama'yı aldı ve oraya Şemsülhavâs'ı atadı'*J.
el-Müsterşid, Musul'u kuşatmakta iken doğuda, sultanlar arasında savaş çıktığı hakkında kendisine sıkıntı ve
endişe veren bir haber üzerine, oradan ayrıldı'*'1.
Sultan Mesud, İsfahan'a hâkim oldu1*7.
Dımaşk hâkimi, amca ve kardeşlerinden bir grubu öldürttü1*8.
Arapların DımaşK\ yağmalamaları üzerine Dımaşk hâkimi, Mer'i'yi huzuruna getirtip boynunu vurdurdu'*9.
Hüsamüddiıı, atabeğin hizmetine geldi; atabek, onunla birlikte Artukoğlu (Sökmenoğlu) Davud'a karşı harekete
geçerek onu Âmid Kapıslnda yenilgiye uğratıp şehri kuşattı. Davud, atabekle para karşılığında barış yaptı;
bundan sonra atabek, Savur kalesine yürüyüp fethetti''7".
Seyfüddin, el-Cezrve Zerdenâ kalesine saldırdı; Maarreteyn'e (iki Maarref1 adamlarım yerleştirip Hârim'de
Franklara saldırdı ve mal yükleriyle (vasîk) Haleb'e geri döndü. (Daha sonra) Zerdenâya yürüyüp orada bulunan
bir Frank askerî birliğine baskın yaptı'1'2.
Mısır'da, Abdülmecid (el-Hâfız Lidinillah) ile oğulları a-rasında anlaşmazlık çıktı, her iki taraftan insanlar
öldürüldü; Haydere (b. Abdülmecid), ordunun desteğiyle babasını tutuklattı. Fakat o, öldürülünce hilâfet makamı
yeniden babası Abdül-mecid'e geçti'"3.
Çekirgeler Antakya ekinlerini yediler. ,,,,
Bağdad'd.3. yangın çıktı, halifenin Hazine Dairesi yandı, buradaki pek çok mal yağma edildi1'74.
Dânişmendoğlu Gazi öldü, yerine oğlu hâkim oldu'"J. Atabek, Ziyaüddin Ebû Saîd el-Ke fer tûs î'yi vezir
yaptı1'76. Sultan Tuğrul b. Muhammed Tapar öldü'"7.
Atabek, Dımaşkı bir süre kuşattı ise de sonra Haleb'e döndü, daha sonra doğuya MusuJa gitti'178.
Hadim Yumn, (Hac emîri olarak) insanlara hac yaptırdı.
72
ALİ SEVİM
Kadı Ebû Ali el-Hasen b. İbrahim b. Ali b. Ferhûn el-Fârikî öldü; doğumu, Rebiülâhır 433 (Kasım/Aralık
1041)'de idifi79.
Yü 529(1134/35)
Türkmenlerin Rum ülkesine karşı yağma akınları arttı ve (bu yüzden) tutsaklar çoğaldı'180.
Bereketli yağmur, iki ay durakladı, (sonra) yeniden görüldü.
Ay, Rebiülevvel (Aralık/Ocak) ayında, Seretan (Yengeç) burcunda tutuldu; bu gece Devser kalesi hâkimi Şihâb
öldü ve kaleye oğlu B e dr an hâkim oldu''81.
Horasan'daki Kaşgâr kentinde'182 veba vukubuldu; kadınlardan başka 15 bin erkek öldü. (Halk) şehir camiinde
toplanıp dua ettiler, burada (da) 600 kişi öldü.
Gürültü çıkaran ve harap edici bir deprem oldu; iki kişiden başka hiç kimse kurtulamadı. Erzenürrûm'da deprem
oldu, şehrin bazı yerleri yıkıldı'183.
Hilâlüddevle, amcasının oğlu Seyfülmülk'ü hile ile A3/'kalesinde1'84 öldürdü. Kale halkı, harekete geçip

38
Seyfülmülk'e saldıran kimselere hücum ederek onları öldürdüler ve kaleyi, onlardan geri alıp öldürülen
Seyfülmülk'ün oğlu Musa'ya teslim ettiler683.
Sultan Mesud ve el-Müsterşid Billah, Meraga'da savaşa tutuştular; yenilgiye uğrayan el-Müsterşid tutsak alındı
ve bıçaklarıyla kendisine saldıran kimseler tarafından öldürüldü. Sultanın askerlerinin huzursuz ve tedirgin
olmaları üzerine, bunu önlemek için, sultan Mesud'un huzurunda Dübeys b. Sadaka'nın öldürülmesi gerekti.
Melik (Davud b. Mahmud?) Suriye'ye geri döndü. (el-Müsterşid'in öldürülmesinden sonra) Bağdad'da hilâfete
er-Raşid geçti ve o, Celâlüddin Ebu'r-Rıza b. Sadaka'yı kendisine vezir yaptı.''8'1
Atabek, Hama'yı fethedip Salâhüddin'e verdikten sonra Musul'a. döndü687.
Reîsü'l-Vecîh İbnü's-Sûfî Dımaşkta öldürüldü688.
TARİH
73
Rum hükümdarı, ortaya çıktı689.
Hadim Yum n (Hac emîri olarak), insanlara hac yaptırdı. Fakat (bu yıl) hiçbir kimsenin hac yapmadığı
söylenmiştir.
Yıl 530(1135/36)
İslâm şövalyesi A ı- r âk (?)
Devser kalesinde öldürüldü™.
Sultan Mesud'un, içinde er-Raşid, sultan Davud ve atabeğin bulundukları Bağdadi kuşatması sebebiyle, onların
şehirden çıkmaları gerekti. Bunun üzerine Davud, doğuya, atabek, Musul'a, hareket edip şehir dışına doğru (bir
yerde) er-Raşid 'e ulaştı. Sultan Mesud, Bağdada girip Zilhicce (Ağustos/Eylül 1136) ayında, er-Raşid'in amcası
Ebû Abdullah el-Mukdtedî Liemrillah'ı hilâfet sarayına oturttu; Bağdad'da ve sultanın bütün ülkesinde, o-nun
adına hutbe okundu; halife (er-Raşid) ile sultan arasında barış yapılıncaya değin bu hutbe, Suriye ve Musul'da
okutulmaya devam edidi. Sultan, kışı Bağdad'da geçirdiği zaman halife, Musul'un dış tarafında (bir yerde)
bulunuyordu691.
Hadim Yum n (Hac emîri olarak), insanlara hac yaptırdı.
* Yıl
531 (1136/37)
Rum hükümdarı, İtanbuldan hareket edip ortaya çıktı. (Bu sıralarda) Antakya hâkimi (prinkeps), .Erme/î/Basil'in
oğlu Levon'un memleketini yağma edip Levon'u tutsak alarak Antakya'ya, getirdi. Levon'un oğlu, babasının
yerini alıp müstahkem yerlere (kalelere) hâkim oldu ve (İstanbul Aari) hareketini kesinlikle öğrendiği Rum
hükümdarına mektup yazdı. Levon, para karşılığında tutsaklıktan kurtulup memleketine döndü692.
Sultan Mesud ile atabek barış yaptı; Musul ve Suriye'de emîrü'l-mü'minîn el-Muktedî Liemrillah adına hutbe
okundu, er-Raşid (ise) Horasan'a, gitti693.
74
ALİ SEVİM
Atabek, Fırah geçip 24 Ramazan (15 Haziran 1137)'da Haleb kapısfnda konakladı694.
Antakya hâkimi, şehirden çıkarak Rum hükümdarına gidip geri döndü695.
Atabek, ffama'ya yöneldi; yolda bayramı yapıp, kuşatma amacıyla Haletlden 500 yaya (asker) alarak 2 Şevval
(25 Mayıs)'de Hu-muda yürüdü. Franklar, atabeğe hile yaparak Humuda. yardım için harekete geçtiler. Bunun
üzerine atabek, derhal Humustan ayrılıp Bağrın (Bârîn) kalesinin696 aşağı taraflarında onları karşıladı.
Seyfüddin Savar'ın komutasındaki atabeğin öncü kuvvetleri, Frankları bozguna uğratarak onlara pek çok ölü
verdirip tutsaklar aldılar, çok az bir kısmı da Bağrın kalesine kaçıp sığındı. Atabeğin askerleri, onlara karşı
karargâh kurup kaleyi mancınıklarla kuşattılar, sonunda kale tahrip oldu. Bunun üzerine onlarla "atabeğin geri
çekilerek kendilerini serbest bırakıp kaleyi teslim alması" şartıyla barış yapıldı ve barış şartlan yerine getirildi;
böylece atabek, Bağrhıi teslim alıp Haletle döndü697.
Doğuda, sultan Mesud ile sultan Davud arasında savaş oldu, her iki taraftan insanlar öldürüldü698.
Emîrü'l-cüyûş, Afjsn'da Abdülmecid (el-Hafiz)'e karşı isyana kalktı, fakat ordu harekete geçip onu Mısır'dan
uzaklaştırdı699.
Atabek ile Dımaşk hâkimi arasında barış yapıldı700. Hatun'un atabekle evlenmesi, £eJhJi fakıh Burhanüddin'in
(kıydığı nikâhla) olmuştur701.
Seyfüddin, bir Rum müfrezesine saldırarak (bir kısmını) öldürüp aldığı tutsaklarla Haleb'e döndü702.
Hüsamüddin Temür t aş, Hettâh kalesini fethetti703. Halebliler, şehir surlarını ve hendeklerini tamire
başladılar704.
Atabek, Cenâhüddevle'nin kızı Hatun'la Halebde gerdeğe
girdi705.
O, vezir Cemalüddin Ebu'l-Mehâsin'i yakalatıp tutuklattı706. Emîr Ali b. Vefa, Frankların yanından atabeğe gelip
ondan aman diledi707.
Yum n (Hac emîri olarak), insanlara hac yaptırdı.
TARİH
75

39
,: , ; Yü ..,. ' ^;
532(1137/38)
Rum hükümdarının elçisi, Kıble yönünde bulunan atabeğe geldi; atabek de onu, pars ve doğan (çakır)lardan
oluşan armağanlarla geri gönderdi. Daha sonra atabek, Dımaşka yöneldi, Haleb halkından hizmet için 800 yayayı
alarak Bikâyz™6 yürüyüp Mecdel' i709 fethetti ve Aynü'l-Cisrde ikamet etti710.
Hâcip Hasan, Levon'un memleketlerini kuşatmakta olan Rum hükümdarının yanından döndü711.
Atabek, Dımaşk topraklarında kışladı; bu sırada kendisine, sultan ve halifeden elçiler gelip armağanlar
getirdiler712.
Franklar, Antakya patrikini yakalayıp tutukladılar ve evini yağmaladılar, yerine Rum patrikini atamak istedilerse
de sonradan bundan vazgeçtiler. Antakya hâkimi, Rum hükümdarına teslim olma girişiminde bulundu, fakat yaya
şövalyeler (Reccâletü'l-Burcâsiyye) buna engel oldular7".
Atabek, Humusa karşı karargâh kurdu ve burasını kuşatma a-macıyla Haleb'den yaya kuvvetler aldı714.
Franklar, Haleb ile yaptıkları barışı bozdular715. •
Sultan Mesud, Bağdad'da kışladı716.
Atabek, Humusun ön kısımlarına saldırıp kaleye karşı mancınıklar kurdurdu717.
718
Kadı Bahaüddin, orduya ulaşmak üzere hareket etti
RUMLARIN ORTAYA ÇIKIŞLARININ ZİKRİ
Franklar, Rum hükümdarına katıldılar. Hükümdar, büyük Perşembe günü (yortu) Balâ f™ yolundan birdenbire
göründü ve Hristiyanların bayram günü, Buzâa kalesine720 karşı karargâh kurdu ve atlıları ansızın etrafa yayıldı.
Halk, birden bire beraberinde bir grup insanla, Rum askerlerinden kaçarak yolunu şaşırmış bir kâfir Türkle
karşılaştılar. Bu Türk, onlara Rum hükümdarının göründüğünü, aman ile (kendilerine) sığınmak istediğini, sanki
bir melekmiş gibi (masum bir şekilde) ifade etti721. Bunun üzerine halk, kendilerini koruma önlemleri almaya
başlayıp bunu, atabeğe bildirdiler. Atabek,
76
ALİ SEVİM
derhal, yaya askerleri ve Seyfüddin'i beraberinde, dört Sipehsâlâr emîrin722 kumanda ettiği 500 atlıyı Halebe
gönderdi. Bunun üzerine halkın morali kuvvetlendi; bu olay, 27 Receb (10 Nisan 1138) yevmii'l-meb'as
(Pazartesi)'ta cereyan etti722".
Franklar, Buzâa'yı yedi gün kuşattıktan sonra 25 Receb (18 Nisan 1138) Cumartesi günü, amarila elegeçirdiler,
halkına gaddarca davrandılar ve tutsak aldılar. Rum hükümdarı Vâdi'de (Butnân)TU 10 gün kalıp Bâb1M
mağaralarını dumana boğarak TVaûra'ya723 gitti; oradan 6 Şaban (19 Nisan)'da Haleb'e yöneldi, şehrin Kıble
tarafında, Kuvayk ırmağı yörelerinde karargâh kurup Salı günü Haleb'e karşı savaştı ve 8 Şaban (21 Nisan)
Çarşamba günü oradan ayrıldı. Esârib'de bulunan askerler, korku ve endişeye kapılarak Perşembe gecesi, kale
hazinesini ateşe verip kaçtılar. Bunun üzerine Rum ve Franklardan oluşan bir müfreze, Buzâa ve Vadiden
aldıkları tutsaklarla birlikte süratle gelip kaleyi elegeçirdiler. Tutsaklar, kalenin hendek ve (ön taraflarındaki)
etrafı çevrili yerlerine sağındılar. Bunlardan bir grup, Halebe kaçıp durumu onlara bildirdi. Bunun üzerine
Seyfüddin Savar, bir askerî birlikle harekete geçerek kaleye çıkartılanlar dışındaki bütün tutsakları kurtardı ve
bin kişiden oluşan bu tutsakları Halebe getirdi. Esâribm (feci) durumu (sebebiyle üzülen) bütün Haleb halkını
teselli eden ve ferahlatan şey, tutsakların kurtulmasıydı. Atabek, Hamâdan SelemJyye'ye gitti. Rum hükümdarı,
13 Şaban (26 Nisan) Pazertesi günü, Maarre (tünnûman) topraklarından ayrıldı, Kefer tâ b'takı askerler (de)
kaleden kaçıp gittiler. Rumlar, 16 Şaban (29 Nisan) Perşembe günü, Şeyzer'e karşı karargâh kurup savaşa
giriştiler ve şehrin ön kısımlarına saldırdılar. Bir Rum müfrezesine atabek, diğerine de Seyfüddin (Boşluk)
taraflarında saldırdılar. Rumlar, Şeyzer kalesine karşı mancınıklar kurup kuşatmayı şiddetlendirdiler ve buradan
Tellü Ebû Ma'şer'e121' yöneldiler. Artukoğlu (Sökmenoğlu) İbn Davud (Karaarslan), Müslümanlara yardıma
gelmek amacıyla 20 bin atlıyla Fırah geçti. Bunu haber alan Rumlar, Şeyzer'in ön kısımlarına birçok kez saldırı-
da bulundular. Ulu Tanrı, onlara karşı Müslümanlara başarı ve zafer ihsan eyledi. Böylece Rumlar, 9 Ramazan
(21 Mayıs) Cumartesi günü, alacakaranlıkta Şeyzer'den ayrılıp gittiler. Kuşatma 23 gece devam etmiş idi.
Rumlar önce Efâmiye geçidine, sonra da Antakya'ya. gittiler. Atabek, onların arkalarından bir askerî birlik
gönderip hepsini yakalattı. O, ihtiyacı olmadığı için İbn Davud'u yanına getir-
meyip onunla birleşmedi ve ona "babasının yanına gitmesini emreden" (bir ulak) gönderdi727.
Atabek, Salı günü, Humus kalesini teslim alıp 13 Şevval (24 Haziran) Perşembe günü içine girdi'2".
Franklar, Trablus Kapısinda, 29 Şevval (10 Temmuz) Cumartesi günü, bozguna uğradılar'29.
Emîr Seyfüddin, Şevval ayının son on gününde (1-10 Temmuz) Esârjb'e ikâmet için giren bir (Rum) askerî
birliğine saldırdı'30.
Atabek, Irka731 topraklarına yürüyüp sonra Humusa döndü ve kendisine Dışamklan gelen Zümrüt Hatun732 ile
buluştu. Dünya hükümdarlarının elçileri733, Humus dışında, (halife el-Muktedî tarafından) İbnü'l-Enbârî ile
kendisine gönderilen giysiyi giyen atabeğin huzurunda toplandılar734.
İbn Hüsamüddevle el-Ahdab öldü, oğlu Kurtî, Bitlis ve havalisine hâkim oldu. Sultan Selçuk ( J^~*}, ona karşı
harekete geçti, fakat Kurtî, onu yenip geri çekilmek zorunda bıraktı730.

40
Yıl 533(1138/39)
.e ı
Zühre (' °->*-J )735a Muharrem ayının başlarında (Eylül başları), yılın ilk Cuma günü yandı.
Magrıblı hacılara konan vergiler sebebiyle Mekke'de karışıklıklar çıktı. Bunun üzerine tacirlerden birisi (olayı
yatıştırmak için), onların hisselerine düşen vergilerin hepsini tahminen kararlaştırarak ödedi736.
Atabeğin hizmetinde kullanılmak üzere, Halebden bir yaya birliği, doğuya (Musul) hareket etti. Atabek, Dara ve
Re'sülayn'ı fethet-
Rum ülkesinde fiyatlar yükseldi.
Suriye'de pek çok çegirge ortaya çıktı. Ramazan (Mayıs) ayında, Harran'a değin Şatt (ü'l-Arap) topraklarını
şiddetli bir soğuk vurdu.
78
ALİ SEVİM
Atabek, Fıratı geçip Sur/Ve'ye geldi ve Esârib kalesini fethetti, böylece kale, bütün içindekilerle birlikte el
değiştirmiş oldu738.
Büyük bir gürültüden sonra gelen deprem devam etti; dört ay sonra, yine aynı şekilde gürültü ve deprem
oldu739.
Dımaşk hâkimi Şihabüddin b. Tâcülmülûk DıınaşKta öldürüldü ve hükümdarlık makamına, Baalbek hâkimi
kardeşi Mu-hammed oturdu. Fakat Dımaşldta karışıklıklar çıktı ve Alpkuş öldürüldü; maktulün kardeşi B ehram
şah, şehirden kaçıp Haleb'e, (daha sonra da) doğuya (Musula) gidip atabeğin hizmetine girdi740.
Hacip emîr Salâhüddin, Fıratı geçip Hama topraklarına yöneldi. Atabek ise Fıratı geçerek Nâûra'da konaklayıp
Ha/etle, oradan 7 Zülhicce (5 Ağustos 1139)'de Hama'ya, (oradan da) Hıımus'a, (daha sonra da) Baalbeke
gitti741.
Yıl 534(1139/40)
Bu yılın başı olan 28 Ağustos Salı günü, atabek, mancınıklar kurdurarak Baalbekı kuşattı, 14 Safer (10 Ekim)
Pazartesi günü, şehri ve 25 Safer (21 Ekim) Perşembe günü (de) kalesini fethetti742.
""V" , Bâdukiyye (^^.) ve Rumlar, savaşa tutuştular, fakat Tanrı
Müslümanlara (Bâdukiyye) yardım edip onlara başarı, ve zafer kazandırdı743.
Ramazan (Nisan/Mayıs 1140) ayında Suriye'de deprem oldu744. Şair İbn Eflâh, Bağdad'da öldü745.
Emîr Ebu'l-Hasen b. es-Sûfî, Mısır'da öldürüldü; kardeşi, onun için Haleb'de taziyet meclisi düzenlendi746.
Sultan Sencer'in hâssı el-Mukarrab öldürüldü. Onun kumandanı (sahip) Abbâs, Rey'e hâkim oldu ve Bâtınîlerden
bir gruba saldırdı747. Şerif (Şerefüddin Ali) İbn Tırâd ez-Zeynebî, Bağdad vezirliğinden azledilip yerine,
Nizamüddin b. Cüheyr
atandı748.
TARİH
79
Atabek, Aynü'l-Cisrde ikamet etti.
Yıl ; 535(1140/41)
Dımaşk ve Frank askerleri (savaş için) toplanıp sonra dağıldılar749.
Humusa yeni hamamın üzerine yıldırım düşmesi sonucunda (i-çindeki) bir grup insan yandı.
Bâlis hâkimi Sungur el-Çökürmüşî, atabeğin ordusundan DımaşKa kaçtı; atabek (kuvvet) göndererek onun
çocuklarını ve akrabasını yakalatıp tutuklattı'5".
Atabek, 19 Rebiülevvel (2 Kasım) Cumartesi günü, Humusa gitti, karısı Hatun, 20 Rebiülevvel (3 Kasım)'da
Haletiz döndü. Atabek ise 24 Cumadelûlâ (5 Ocak)'da Haleb'e geldi751. O, doğuya giderek savaşa tutuştuğu
Kıfcak (Kıpçak)'ı yenilgiye uğrattı7"2.
Dânişmendoğhı, Şevval (Mayıs/Haziran) ayında, Maraş topraklarına girip bir kale fethetti ve Frankların
(Haçlılar), kendisine ait olan memleketlerde yaptıklarına karşılık olmak üzere, halkını tutsak
aldı753.
Mekînü'l-Harranî b. Ebu'1-Fehm (?>uı) Haleüde yakalanıp tutuklandı'1'4.
300 yaya, (atabeğe) hizmet için HaJeb'den ayrılıp doğuya gitti'"".
Seyfüddin Savar, Frankları Şeyzef den kovup uzaklaştırdı75'1.
Zülhicce (Temmuz/Ağustos) ayında, iki küçük deprem oldu757.
Şafiî fakihi İbnü'ş-Şehrizûrî, Dımaşkta öldü.
Sultan Mesud Bağdad'da kışladı758.
Rum hükümdarı dönüp, İstanbul'a, doğru gitti'"9.
İlkbahar gün dönümüne ulaşılması için güneş, 3 Şaban, yani 14 Mart'ta Hamel (Koç) burcuna girdi.
80 ALİ SEVİM
Yıl 536(1141)
Bu yılın başı, 7 Ağustos Çarşamba günüdür760. Bu ayın (Ağustos) 28'inde (2 Eylül) güneş tutuldu.
Franklar, Sermîn1M topraklarına yürüyüp tahrip ve yağmalarda bulunduktan sonra Cebe/üssümnıâKa762
yöneldiler ve daha sonra da dağıldılar. Türkmenler, emîr Alemüddin b. Seyfüddin (Savar) ile birlikte Antakya

41
Kapısina. gidip yağmalarda bulundular ve pek çok mal yüküyle geri döndüler"'3.
Fakih Abdülvehhab b. el-H an belî ve (Dımaşk) camii imamı İbn Tavus Dımaşkta. vefat ettiler7'14.
Bece et-Türkî, (v ••), Cumada (Ağustos-Eylül) ayında, Frank memleketlerini talan edip tutsak aldı. O, üzerine
süratle yürüyen (saldıran) bir Frank birliğini yenip onlardan 700 kişiyi öldürdü, mal yükü ve ganimet eşyası ile
geri döndü"".
Sultan Mesud, Hafâce dağına saldırarak Hafâcelerı düz ovada yenilgiye uğratıp Bağdadz geri döndü7'1'".
Ay, 13 Receb, yani 11 Şubat Perşembe günü, seher vakti, Sünbüle (Başak) burcunun başlangıcında, (ejderin) baş
kısmına rastlayan düğüm noktasında iken tutuldu767.
Çin hükümdarı, Mâveraünnehr'e yürüyüp sultan Sencer'i ağır bir yenilgiye uğrattı. Sultan, bozgun hâlinde Belh'e
döndü7'18.
Vezir Ziyaüddin Ebû Saîd b. el-Kefertûsî, 5 Şaban (5 Mart)'da öldü, yerine (Ebru'r-Rıza b. Sadaka) vezir
yapıldı'69.
Am/ic/ hâkimi Sâduddevle öldü, yerine oğlu Mahmud geçti770. Haleb'den (Atabeğe) yaya askerler
gönderildi771.
Antakya hâkimi (Raymond) Kudüme gitti; emîr Seyfuddin, Ramazan'm ikinci on gününde (11-20 Nisan 1142),
Antakya topraklarına karşı harekete geçti. (Çünkü) Cisrde karargâh kurup etrafı istilâ ve yağma eden kalabalık
bir (Frank) asker topluluğu vardı. Âsi Türkmenler, saldırıya geçip onları yenilgiye uğrattılar ve çadırların-
dakilerin hepsini öldürüp yağma ettiler ve tutsak aldılar.
TARİH
81
Seyfuddin, pek çok mal, ganimet eşyası, kesik düşman başları ve tutsaklarla Haleb'e döndü772.
Dânişmendoğlu öldü yerine oğlu geçti. Fakat amcası, ona karşı harekete geçerek hükümdarlığı elegeçirdi"3.
Kutuz (Hac emîri olarak), insanlara hac yaptırdı.
Yıl 537(1142/43)
Atabek, 23 Ramazan (11 Nisan) Kadir gecesi, Eşb kalesini fethetti774.
Rum hükümdarı, 22 Ramazan, yani 10 Nisan Cuma günü, uçlarda (sugûr) öldü71 J.
Mısır ülkesi ve etrafı ile İskenderriye ve yörelerinde veba vukubuldu; öyleki, bu hususta zikredilmesi güç olan
haberler geldi. Süleymoğulları kabilesinin çevresindeki obalarda veba vukubuldu. Bu obalara, haber almak için
Mısır taraflarından gönderilen 300 atlı, buralarda ihtiyar bir kadından başka hiç kimseyi bulamadılar, çünkü oba
halkının hepsi ölmüşlerdi. Atlılar, buralardan sayısız mal alarak geri döndüler77'1.
Antakya hâkimi, Buzâa vadisine yürüyünce emîr Savar, karşı harekâta geçerek onları (Haleb'in) kuzey yörelerine
sürdü77'.
(II.) Joscelin Şattü'J-Fırafa yağma akınları yaparak 900 kişilik İkrime halkının hepsini tutsak aldı ve Sâbııriyye"*
gediğini (veya geçit) elegeçirdi779.
Atabek, Zağferan ovasında konakladıktan sonra EJcezıre'ye döndü78".
Emîr Seyfuddin ve Joscelin, kuzey (Haleb'in) memleketinde, iki tarafın ordugâhında biraraya gelip barış
antlaşması yaptılar781.
.,782
Joscelin, ölümünden önce, Rum hükümdarının huzuruna çık-
82
ALİ SEVİM
Hârizmşah'ın Nişaburu fethettiği783, Abbas'ın, sultan M e su d'a katıldığı ve sultanın Horasan'a gidip (girdiği),
haberi geldi784.
Atabek, Celâlüddin Ebu'r-Rıza b. Sadaka'yı vezir yaptı785.
Hüsamüddin, veziri Ebu'r-Reca b. es-Sertan'ı yakalatıp tutuklattı786.
H ab ş î, atabeğin ordugâhındaki çadırında bir grup insan tarafından hileyle öldürüldü787.
Yıl 538(1143/44)
Atabek, Eynerûn ("J4/"1)788 Ve daha sonra Hîzân kalesini789 fet-
1790 '! '•'' •"
netti
l ' •',•'•• ' ' ,
Malatya, sultan Mesud tarafından kuşatıldı791 (Boşluk).
Çin hükümdarının öldüğü haberi geldi792.
25 Safer (8 Eylül)'de, Suriye'de hafif bir deprem oldu.
Bâsûta atlı ve yayaları, yağma akınlarında bulunup Keferbessîl halkından bazılarını tutsak aldılar. Bunun üzerine
emîr Seyfüddin, karşı harekâta geçip onları, Dımaşk Akabesih'm aşağı taraflarında karşıladı Alemüddin b.
Seyfüddin, öncü kuvvetlerle, daha önce hareket ederek (esas) askerler yetişinceye dek onları kısa mızraklarla
(savaşıp) oyaladı. Sonunda Seyfüddin, onlara saldırıp, atlıların çoğunu bulundukları yerden söküp attı ve
yayaları (da) öldürdü; (elegeçirilen ganimetleri) geri alıp, ganimet, mal yükü ve (düşman) başlarıyla muzaffer
olarak geri döndü793.

42
Sultan Mesud, Bağdadi geldi794.
Sultan Davud b. Mahmud b. Muhammed, Rebiülevvel (Eylül/Ekim) ayında, TebriJde, kendisine saldıran üç kişi
tarafından öldürüldü795.
Kudüs kralı, atından düşüp boynu kırıldı ve öldü. Yerine, annesinin vesayeti altında oğlu, krallık makamına
oturdu796.
TARİH
83
Franklar, Dımaşk ilini yağmalayıp elegeçirdikleri büyük mal yüklerini (vasîk) sevk ile Banyas'a götürdüler.
Bunun üzerine emîr Muînüddin Öner, Dımaşk'tan, karşı harekete geçip mal yüklerini barış yoluyla onlardan geri
aldı797.
Emîr İkiz (-^j, akraba ve yakınları ile birlikte Djınaşkta yakalanıp tutuklandı, mal ve paralan ellerinden
alındıktan sonra gözlerine mil çekildi798.
Dımaşk veziri Nizamüddin Ebu'l-Kirâm azledilip yerine, Müeyyedüddin b. es-Sûfî getirildi799. Hâcip Ata
(Dımask)ka.-lesinde yakalanıp tutuklandı800.
Ramazan ayında (Mart/Nisan), batı yönünde, bir yıldız battı ve beyaz bir kuşağa benzeyen bir iz bıraktı. Nitekim
bunun bir kuyruklu yıldız olduğu söylendi. Güneşin batışıyla birlikte kaybolan yıldızlar battı. Kuyruklu yıldız,
Cevza (İkizler) burcunun başlangıcından Hamel (Koç) burcuna kadar birkaç gecelik bir süre (gökte) kaldı ve
sonra kayboldu.
HaJeb'den 500 yaya doğuya (atabeğe) gönderildi; bunlardan bazıları Rahbe'de, bir kısmı da Sincarda kışladı ve
Zülkade (Mayıs/Haziran) ayında, Haleb'e geri göndüler. Atabek, Musul'a döndü801.
25 Zülkade (30 Mayıs 1144) Çarşamba günü, Türkmen atlıları, Haleb topraklarından hareketle BâsûCa'dan çıkan
(Frank) atlılarına saldırarak bazılarını öldürdüler ve Bâsûta hâkimini tutsak alıp 26 Zülkade (31 Mayıs)
Perşembe günü, Haleb'e getirerek Seyfüddin'e teslim ettiler, o da onu bağlatıp tutuklattı802.
Vezir Celâlüddin b. Sadaka'nın naibi Mu'temen el-Bağdadî, Zülhicce başlarında (Haziran başlan) Pazartesi günü,
yakalanıp tutuklandı803. (Atabek), veziri Celâlüddin'i Musul'da
azletti804.
Vezir Şerefüddin Ebu'l-Kasım Ali b. Tırâd ez-Zeynebî, vezaretten azledilmiş olduğu hâlde, vefat etti; onun
taziyet meclisi, ulu kişilerle dolmuş idi. Vezir İbn Cüheyr ve (diğer) şehirlerin büyükleri onun cenazesinde ve
taziyet meclisinde bulundular8"3.
Halebli Muhammed b. el-Azîmî'nin-Tanrı ona rahmet eylesin- Tarihi, bu yılın, yani H. 538 (1143/44) yılının
sonunda sona
T
84
ALİ SEVİM
erdi. Bu Tarihin istinsahının bitimi, 11 Cumadelâhır 633 (21 Şubat 1236) Çarşamba gününe rastladı. (Bu
sebeple) biricik Tanrı'ya şükürler olsun. Tanrı, Efendimiz Muhammed ve temiz sülâlesini çok ve daimî salât ve
selâmıyla (bereketine) bürüsün. Tanrı, bize yeter; O, ne güzel ve iyi bir vekildir.

43
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR 87
1 Sicilya adası, Bizans imparatoru IV. Mihail (1034-1042) devrinde Georgios Maniakes tarafından Arapların
elinden alınmıştır (Bk.G. Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi. Türkçe çev. F. Işıltan, Ankara 1981, s. 307-308; F.
Işıltan, İslâm Ansiklopedisi (İA), "Sı-cilya"mad.
2 Burada, Kızıl, Göktaş, Boğa vs. gibi Nâvekiyye Türkmenlerinin, Ebû Kâlicâr b.. Alâüddevle b. Kâkûye'nin
hâkimiyetinde bulunan Hamedan 'ı işgalleri sözkonusu edilmiştir (Tafsilât için bk. el-Kâmil, IX, 383-84; M.H.
Yinanç, Türkiye Tarihi, Selçuklular Devri, L Anadolu'nun Fethi, s. 37-38; M. Bala, İA. "Hemedan" mad.).
3 Azîmî, ilk olarak Tuğrul Bey'in, tarih sahnesine çıkışının başlangıcını, H. 425 yılı olayları arasında (Vrk. 168 b)
kaydetmiştir. Burada kaydedilen genel ifadeyle, Tuğrul ve Çağrı Beylerin idaresindeki Selçuklu ordusunun
Sübaşı'nın kumandasındaki Gazne ordusunu Haziran 1038 tarihinde bozguna uğrattıktan sonra, özellikle Tuğrul
Bey'in, Selçuklu Devletini kurma hususundaki faaliyetlerinin süratlendiği belirtiliyor. Gerçekten bu zafer
sonunda Selçuklular, bağımsızlık kazanmış, Tuğrul Bey Nişabur'a., Çağrı Bey MerVe ve nihayet Musa İnanç
Yabgu da Serahs'a hâkim olmakta güçlük çekmemişlerdir. Tafsilât için bk. M. A. Köymen, Büyük Selçuklu
İmparatorluğu, I. Kuruluş Devri, s. 248 vd.; O. Turan, Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti, s. 55-57.
4 Tuğrul ve Çağrı Beyler, Arslan Yabgu'nun ölümü (1031/32) üzerine Selçuklu ailesinin başına geçmeleri, yani
metinde de değinildiği gibi, tarih sahnesine çıkmaları sözkonusu ediliyor ki, bu tarihten (1032/33) sekiz yıl sonra
da (1041) Gazne hükümdarı M e su d (998-1041) vefat etmiştir (Krş. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 83).
5 SJdJya'daki Arap-Bizans mücadeleleri hakkında genel bilgi için bk. İA. "Sicilya"m^.
h Burada, Selçukluların Gaznelilere karşı kazandıkları 1038 yılındaki zaferden sonraki durum belirtiliyor. Bk.
Not nr. 3.
7 Bu konuda bk. Bizans Devleti Tarihi, s. 301-302; el-Kâmil, IX,
497-500.
ALİ SEVİM
8 Bk. Bizans Devleti Tarihi*,. 302; A.A. Vasiliev, Bizans İmparatorluğu Tarihi (Çev. A.M. Mansel), s. 443-44.
9 Haleb'i kuşatmakta olan Ebû Alyan Muizzüddevle Şimal b. Salih, Bizans imparatoriçesi Theodora'ya bir elçi
göndererek ondan yardım isteğinde bulunmuştur (Ayrıntı için bk. Zübdetü'l-halebmin TarihiHaleb, l, 262).
1(1 Bk. Notnr. 5.
11 Burada H. 432 yılında Mısır Fatımî halifesi el-Mustansır'ın veziri Ebu'l-Kasım Ali b. Ahmed Cercerâî'nin
ölümü, yanlış olarak verilmiştir. Zira vezirin ölümü, H. 436'da vukuubulmuştur ki, bu kayıt, eserin H. 436 yılı
olayları arasında da zikredilmiştir.
12 Fırat ırmağı kıyısında, Rakka'ya bitişik durumda bulunan bir yer (Mu'cemü'l-büldân, II. 734).
13 Zübdetü'l-haleb, l, 258.
14 Haleb yakınlarında küçük bir yer (Mu'cemü'l-büldân, I, 217).
13 Yöresel küçük bir çarpışmadan ibaret olduğu görülen bu olay, Zübdetü'l-haleb'de (l, 258-59) H. 431 yılı
olayları arasında veriliyor ki, bu eserde, bu konuda fazla bir ayrıntı yoktur.
16 Gazne hükümdarı Ebu'1-feth Şihâbüddevle Mevdud'un (1021-1049) içinde, yeğeni Ömer'in de yer aldığı
anlaşılan Dunpûr (bugünkü Fetâbâd) yakınlarında 6 Nisan 1041'de kardeşlerini bertaraf edip Gazne saltanatına
tek başına hâkim olmuştur (Bk. el-Kâmil, IX, 488; M. Nâzım, İA." Mevdud, Abu'J-Fath"mad.).
17 Balhan ve Irak Türkmenleri de denilen Nâvekiyye Türkmenlerinin başbuğlarından olan Kızıl Bey
(Azîzüddevle unvanı diğer kaynaklarda zikredilmez. Ona bu sıfat, Dandanakan savaşına katılıp Selçuklu
Devleti'nin kurulmasında büyük hizmeti dolayısıyla verilmiş olmalıdır), beraberinde Göktaş, Boğa, Mansur vs.
gibi Beyler olduğu hâlde, Kâkûyeoğullarmdan Alâüddevle'nin elinde bulunan Rey kentim elegeçirerek burada
bir Türkmen Beyliği kurmuştur. Kızıl Bey, 1041 yılında Rey'de ölmüş ve buraya gömülmüştür (Bk. Selçuklular
Tarihi, s. 66; el-Kâmil, IX, 494).
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
89
18 Burada 24 Mayıs 1040'da vukuubulan ve Seçuklu Devleti'nin Horasanda kuruluşunu sağlayan ünlü
Dandanakan savaşından sonraki durum ifade edilmek istenmekte ise de zikredilen kayıtlar, pek isabetli değildir.
Zira adıgeçen savaştan sonra Tuğrul Bey, sultan olarak Njşaburve batı yönündeki ülkelerin, Çağrı Bey, melik
sıfatıyla Merv, Serahsve Belh şehir ve yörelerinin, Musa İnanç Bey de, Yabgu unvanını ile, Herat, Büst, İsfizârve
Sîstan bölge ve kentlerinin yönetimlerini üzerlerine almışlardır (Daha geniş bilgi için bk. M. A. Köy men, Tuğrul
Bey ve Zamanı, s. 11 vd.; Selçuklar Tarihi, s. 61 vd.).
19 Anuştegin ed-Dizbörî'nin ölümü, el-Kâmil (IX, 500-502) ve Zübdetü'l-haleb'de (I, 260; ayrıca bk. Zeylü
Tarihi Dımaşk, s. 76 vd.), H. 433 yılı olayları arasında zikredilmiştir ki, bu da, Azîmî'nin buradaki kaydına uyar.
20 Burada, Muizzüddevle Ebû Alyân Simal'in, Fatımî halifesi adına Haleb'i fethedip yönetimi eline geçirmesine
değiniliyor. Bu konuda tafsilât için bk. Zübdetü'l-haleb, I, 260-61.
21 Göst., yer; el-Kâmil, IX, 501-502.
22 Krş. el-Kâmil, IX, 498; Bizans Devleti Tarihi, s. 309.
23 Buradaki Mihail, V. Mihail olacaktır. Bk. Bizans Devleti Tarihi, s. 301-302.

44
24 Burada olaylar ve isimlerde karışıklıklar vardır. Mevdud, 1049 yılında Gazne'de ölmüştür. 1041/42 yılında,
kendisine karşı taht mücadelesine girişip harekete geçen kardeşi Multan valisi Mecdud, Lahorda anlaşılamayan
bir sebeple hayatını kaybetmiştir. Bundan başka Mevdud, 1041 yılında, amcası Muhammed'i bozguna uğratıp
öldürmüş idi (Tafsilât için bk. ek-Kâmil, IX, 488; LA. "Mevdud"mad.).
25 Muizzüddevle Şimal, Fatımî halifesi el-Mustansır'ın tev-kîi ile gelip Haleb ve kalesine hâkim olmuştur
(Zübdetü'l-haleb, l, 260; not nr. 21).
26 Krş. el-Kâmil, Y&, 513.
90
ALİ SEVİM
27 Georgios Maniakes'in isyanı hakkında bk. Bizans Devleti Tarihi, s. 308.
28 Krş. Zübdetü'l-haleb, I, 260.
29 Tartûsbn güney-doğusunda bir kale (bk. Dussaud, s. 8'deki harita).
30 Havâbî, Trablus, Tartûs ve Irka bölümünde (Göst. Yer.; el-Kâmil, X, 452).
31 Bu olay, diğer kaynaklarda şimdilik tespit edilememiştir.
32 Azîmî, burada, İbrahim Yınal'ın J?e/e gelmesi sebebiyle batı yönüne hareket eden Nâvekiyye Türkmenlerinin
Doğu-Ana-dolu^n istilâsından bahsetmektedir. Metinde, sözkonusu bu Türkmen harekâtı çok kısa olarak
verilmiştir. Azîmî'nin kaybolan eseri el-Muvassal'da, bu olayın daha geniş bir şekilde kaydedilmiş olması
tabiidir. Bu olayın tafsilâtı hakkında bk. Anadolu'nun Fethi, s. 40-46.
33 Bk. Zübdetü'l-haleb, I, 262.
34 Tuğrul Bey'in bu elçileri göndermesi, Selçuklu Devleti'nin Abbasî Halifeliği ve Bizans'la, gelişmekte olan
ilişkileri bakımından oldukça önemlidir (Bu hususta bk. Tuğrul Bey ve Zamanı, s. 31-54). Sünnî Abbasî
Halifeliği'nin başkenti Bağdad' m şiî Büveyhoğulları devletinin yönetiminde bulunması, halife ile sünnî Selçuklu
devletinin ilişkilerinin süratle gelişmesini gerçekleştirecektir. Böylece 5e/-çuklular, sünnî, şiî bütün İslâm
âleminin maddî kudret ve kuvvetini ellerine alacaklardır. Türklerin cihan hâkimiyeti mefkuresi hakkında özel bir
araştırma için bk. O. Turan, Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkuresi Tarihi, I-II. İstanbul 1969.
33 Burada da Irak Türkmenlerinin Doğıı-Anadolu dan daha sonra güneye inip Ukayloğlu Karvaş'ın elinde
bulunan Musul'u işgalleri, fakat Karvaş ve müttefiki Dübeys b. Mezyed'in yönettikleri Arap kuvvetleri
karşısında, önce galip gelip sonradan bozguna uğradıkları (1043-44), bunun üzerine yeniden Doğıı-Anadolu'yâ.
yönelerek Bizans'ın Vaspurakan valisi Stephanos'la mücadeleleri ve nihayet Azerbaycan'-* döndükleri genel
olarak kaydediliyor (Bu konuda
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
91
ayrıntılı bilgi için bk. Anadolu'nun Fethi, s. 42-44; Selçuklular Tarihi, s. 74.). '
Bk. el-Kâmil, IX, 516-17; el-Bidâye, XI, 51; Ebu'1-Fida, II,
175.
37 Şair Ebu'l-Fityan Muhammed b. Sultan b. Muham-med b. Hayyûs'un övdüğü Nasıruddevle, halife el-
Mustansır'ın kendisine karşı isyan eden Muizzüddevle Simal'e karşı Abdülaziz b. Hamdan ve Şucauddevle b.
Küleyd'le birlikte Haleb'e gönderdiği emîr Nasıruddevle Ebû Muhammed el-Hasen b. el-Hüseyin b. el-Hasen b.
Hamdan olmalıdır (Bk. Zübdetü'l-haleb, I, 263-64).
38 İstanbul'da Rus tacirleri ile Bizanslılar arasında çıkan kavgada bir Rus asilzadesinin öldürülmesi üzerine, Rus
grandükü İaroslav, oğlu Vladimir'in kumandasında, İstanbul'a büyük bir Rus donanması göndermiştir. Fakat bu
donanma Bizanslılar tarafından hemen tamamen yok edilmiştir (Tafsilât için bk. Vasiliev, Bizans İmparatorluğu
Tarihi, I, 408-409); ayrıca bk. el-Kâmil, IX, 521).
39 Bk. Not nr. 35.
Bu konuda en ayrıntılı bilgi veren el-Kânüfâe (IX, 385-391), Musul'u işgal eden Türkmen beyleri arasında İsrail
adlı bir beyin adı kaydedilmemiştir.
411 Krş. Zübdetü'l-haleb, I, 262 (Bu konuda burada, daha değişik bir kayıt vardır).
41 Krş. Zübdetü'l-haleb, I, 255-56.
42 Bk. Urfah Mateos, s. 79-81; Bizans Devletinin Doğu Sınırı, s. 172-73: Bizans Devleti Tarihi, s. 308-309.
Burada metinde, tespit edemediğimiz bir karışıklık görülüyor. Çeviri, kaynak ve araştırmalar gözönünde alınarak
yapılmıştır.
43 Bu korkunç depremin akisleri, Urfalı Mateos'ta (S. 81-82) da görülmekte ve "İnsanlar, Allah'ın şiddetli
hiddetine maruz kaldılar. Tanrı, öfkeli bakışlarını mahluklara tevcih etti" şeklindeki ifadelerle kaydedilmektedir.
44 Bk. İbn Müyesser, Ahbârıı Mısır, s. 1-2; krş. Not nr. 13.
92
ALİ SEVİM
4ö Basra-Mekke yolu üzerinde bir konak yeri (Mu'cem, II, 738-
39; ayrıca bk. Ferâidü'1-Leâl, l, 104).
4(1 Ayrıca bk. not nr. 90.
47 Bizans imparatoru IX. Konstantin Monomakhos (1042-1055), Selçuklu askerî hareketlerine ve özellikle

45
Türkmen akınlarına karşı Gürcü prensi Liparit'in komutasında bir ordu göndererek Selçuklu vasalı Şeddadoğlu
Abdullah b. Ebu's-Sevar'm başkenti Dübeyl fZ'ofm//kuşattırmıştır. Bunun üzerine sultan Tuğrul, vasal
hükümdarı savunma amacıyla amcası Ar s l an Ya b gu'nün oğlu Kutalmış (metinde "Tuğrul Bey'in memlûkü"
sıfatı yanlış kullanılmış olmakla beraber onun, Tuğrul Bey'in hizmetinde bulunması dolayısıyla da kaydedilmiş
olması mümkündür) kumandasında bir ordu sevketmiştir. Kutalmış 1045'de, içinde Ermeni ve Gürcülerin de yer
adığı Bizans ordusunu Gence önlerinde ağır bir yenilgiye uğratmıştır (Tafsilât için bk. Selçuklular Tarihi, s. 75;
Anadolu'nun Fethi, s. 45-46).
48 Krş. Çeviri, H. 436 (1044/45) yılı olayları.
49 Krş. Not nr. 37.
M Makedonya Partisi başkanı Levon (Leon) Törnikes'in isyanı hakkında bk. Bizans Devleti Tarihi, s. 308.
31 Buradaki bir yıl önce (1046) verilen (1047/48 yılında biraz daha ayrıntılı olarak kaydedilmiştir) kısa kayıtta,
bir kısım Selçuklu kuvvetlerine kumanda eden prens Hasan'in Erzurum ve Pasirii istilâ ettikten sonra Vaspurakan
bölgesine de akınlarda bulunması üzerine, harekete geçen bu bölge Bizans valisi Bulgar Aaron ve Gürcistan
valisi Katakalon ile Büyük Zap suyu dolaylarında yaptığı savaşta şehit olması (1047) sonucunda Tuğrul Bey'in
buyruğu üzerine, Azerbaycan Selçuklu valisi İbrahim Yınal ile Kutalmış'ın müşterek komutasındaki Selçuklu
ordusunun, Katakalon, Aaron ve Liparit'in yönettikleri, Bizans ordusunu Hasankale (KapetruJAe ağır bir
yenilgiye uğrattıkları, hattâ başkomutanları Liparit'in tutsak alındığı ünlü savaşa (1047/48) değiniliyor. Bu
savaşın tafsilâtı hakkıda bk. Selçuklular Tarihi, s. 75-77; Anadolu'nun Fethi, s. 46-47; Tuğrul Bey ve Zamanı, s.
54 vd.
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
93
32 Bk. Ahbâru Mısr, s. 1-2.
53 Kurreoğulları kabilesinin isyanı ve bastırılması hakkında bk. Ahbâru Mısr, s. 1-2; not. nr. 83.
Emevîler devrinde Mısır valiliğine atanan Kurreoğullannın atası olan kuzeyli Kays b. Ceylân kabilesine mensup
Kurre b. Şerik b. M e r se d hakkında bk. A. Grohmann, İA. "Kurre" mad.; ayrıca bk. Not nr. 83.
34 Saîd veya Saîdi Mısr denen bölge, Yukarı-Mısır için kullanılmış olup Kahire'den Asvân'a Nil nehri akıntısının
hızlandığı yere dek devam eder. Genel bilgi için bk. G. Wiet, İA. 'Sk/eT'mad.
5:> Bu kayıtlarda, Hasankale savaşı sözkonusu edilmiştir. Azîmî, yukarıda da işaret edildiği gibi, bu savaşı H.
438 yılı olayları arasında da zikretmiştir. Görüldüğü üzere olay, burada biraz daha ayrıntıyla kaydedilmiştir (Krş.
Not nr. 51).
56 Bk. Anadolu'nun Fethi, s. 46; Selçuklular Tarihi, s. 75.
37 Ebû Kâlicâr el-Merzbân b. Sultannüddevle b. Beha-üddevle b. Adududdevle b. Büveyh'in ölümü, el-Kâmilâe
(IX, 547-48) 439 (1047) yılının 4 Cumadelulâsında (27 Ekim), Kirmana bağlı Cenâb kentinde vukuubulduğu
kaydedilmiştir. Ayrıca bk. Ebu '1-Fida, II, 177; el-Bidâye, XI, 57-58.
58 Taglib kabilesine mensup olup peygamberlik iddiasıyla Re'sülayridz ortaya atılarak Bizans'a gazalara
başlayan Asfar hakkında daha ayrıntılı bilgi için bk. el-Kâmil, IX, 540-41.
59 Kuvayk ırmağı üzerinde Haleb'e bağlı bir yer (Zübdetü'l-haleb, I, 264).
60 Muizzüddevle Simâl'in halife el-Mustansır'la olan ilişkileri ve daha sonra cereyan eden olaylar hakkında
Zübdetü'l-haleb'de (I, 263-65) geniş bilgi verilmiştir. Ayrıca bk. El-Kâmil, IX, 549.
61 Vezir Fahrümülk Sadaka b. Ali el-Felâhî'nin öldürülmesi hakkında bk. el-Kâmil, IX, 552; Ahbâru Mısr, s. 4.
62 Bk. el-Kâmil, IX, 284 vd.
94
ALİ SEVİM
h3 Bu müphem kayıtlarla Azîmî, galiba Azerbaycan, Irak ve A-nadolu'da fetih hareketlerinde bulunan
Türkmenlerden bir kısmının Anadolu'ya, bir kısmının da memleketleri olan İran (Horasan J a döndüklerini ifade
etmek istemiş olmalıdır.
64 Krş, Not nr. 56; E.D. Ross, İA. "Şeddâd, Benf"mad.
1)5 Burada, Selçuklu-Bizans barış antlaşması sözkonusu edilmektedir. Bu konuda tafsilât için bk. Selçuklular
Tarihi, s. 77-79; Anadolu'nun Fethi, s. 48.
hh Bütün bu olayların ayrıntısı için bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 84-85; AhbâruMısr, s. 3-4; Zübdetü'l-haleb, I,
265-67.
fi7 Bk. Ahbârıı Mısr, s. 4-5; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 84-85. 68 Bk. el-Kâmil, IX, 570; Ahbârıı Mısr, s. 5.
7(1 Eski Alan kavminin adına izafeten Arap kaynaklarında el-Lân, 'Alan ve el-'Alan imlâlarıyla yazılan geniş
memkeletler, Arme-njyye'den itibaren başlayıp Kafkaslara kadar uzanır. Genel bilgi için bk. Z.V. Togan, İA.
"Allan" mad.; Mu'cem, IV, 343-43.
71 Buradaki metin, Türkçe çevirisi ile birlikte A. Sadık Erzi tarafından Belle [en de (Türkiye Kütüphanelerinden
Notlar ve Vesikalar, XIV/53, s. 89-90) yayınlanmıştır. Bk. Peçenekler hakkında burada verilen bibliyografya.
72 Kawasyana denilen Mar Cassianus'un büyük kilisesi, Arap kaynaklarında Kusyân veya Bîatü'l-kusyân
imlâsıyla kaydedilmektedir. [Bk. İbn Şeddâd (Bulletin d'Etudes Orientales, XXXII-XXXIII, 1980-81 Yay. A. -M.
Edde. La description de la Syrie de Nord d Izz al-Din İbn Saddâd), s. 318-319; Mu'cem, l, 382; Zübdetü'l-haleb,

46
II, 78; A. Sevim, Suriye ve Filistin Selçukluları Tarihi, s. 110].
73 Bk. Bizans Devleti Tarihi, s. 296-302.
74 Suriye'deki bu Revâdîf dağlık bölgesi, Araplarla Bizans arasında sık sık el değiştirmiştir (Bk. Bizans
Devletinin Doğu Sınırı, s. 106-109).
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
95
/;> Selçuklu devletinin kurulmasında ve özellikle Anadolu fetihlerinde büyük başarılar kazanan İbrahim Yınal,
feodal devlet anlayışı sebebiyle imparatorluk içinde, kendisine bir hâkimiyet sahası elde etme faaliyetlerine
girişmişse de (ilk isyan) devletin merkeziyetçi bir düzenle yönetilmesine özellikle önem veren Tuğrul B ey'in
zamanında gerekli önlemler alması sonucunda, onun bu teşebbüsü gerçekleşememiştir (Bu konuda bk. Tuğrul
Bey ve Zamanı, s. 58-61; Selçuklular Tarihi, s. 79-81).
/(1 İfrikiyye Zîrî hükümdarı Şerefüddevle el-Muizz b. Badi s'in (1016-1062) Mısır Faümîleri adına okutmakta
olduğu şiî hutbeyi kesip Bağdad Abbasî Halifeliği adına sünnî hutbesi okutmaya başlaması ve sonraki olaylar
hakkında tafsilât için bk. el-Kâmil, IX, 566-70; Ahbârıı Mısr, s. 4-5; Nücûmuz-zâhire, V, 50-51; Ebu'l-Fıda,ll,
179.
77 Tuğrul Bey'in Mayıs 1051'de, Bağdad'a hâkim durumda o-laıı Büveyhoğulları devleti hükümdarı
Melikürrahim'le, kendi aleyhine işbirliği yapan vasal İsfahan hâkimi Kâkûyeoğlu Ebû Mansur Feramurz'un
yönetimi altındaki İsfahan'ı fethi hakkında bk. Selçuklular Tarihi, s. 80.
'8 Bu konuda ilgili kaynaklarda herhangi bir kayda rastlanmamıştır. Sadece metinde adı geçen Gazne hükümdarı
Abdürreşid'in Türk asıllı N az an adlı bir memlûk emîrinin, Selçuklulara iltica ederek onların hizmetine girdiğini
biliyoruz. [Bk. Ahbâru'd-devleti's-Selçukiyye (Türkçe çev. N. Lugal), s. 11; Selçuklular Tarihi, s. 81].
79 İbn Ebî Hasîne, Şerefüddevle Müslim'in Haleb kalesini teslim aldığı sırada, ona bir şiir okumuş idi
(Zübdetü'l-haleb, II,
73).
80 Haleb emîri Muizzüddevle Şimal, Şeyhüddevle Ali b. Ahmed b. el-Eyser'i İstanbula elçi olarak göndermiş,
gerçekten metinde de işaret edildiği gibi, Bizanslılar, İbnü'l-Eyser'e diğer devlet elçilerine kıyasla daha iyi
muamelelerde bulunmuşlardır (Zübdetü'l-haleb, I, 268).
80a İstanbul'da tutsakların hapsedildiği bir mevki olup bugün Fener ile Ayvansaray arasında bir semtin adıdır
(Bk. F. G i e s e, LA. "Balât"mad.).
96
ALİ SEVİM
81 Tuğrul Bey'in Arslan Besasirî ve dolayısıyla Büveyhoğul-ları ile olan ilişkileri hakkında bk. Tuğrul Bey ve
Zamanı, s. 46-54; Seçuklular Tarihi, s. 80-81; Biyografilerle Selçuklular Tarihi (A. Sevim, Bugye çev.), s. 1-10
(Burada Besasirî'nin çeşitli faaliyetleri hakkında hiçbir ilgili kaynakta yer almayan ilginç kayıtlar vardır).
82 Bu konuda daha ayrıntılı bilgi için bk. Ahbâru Mısr, s. 6-7 (Bu olay, burada H. 446 yılı olayları arasında
kaydedilmiştir).
83 Kurreoğulları kabilesinin Mısır Fatımî halifesi el-Mustan-sır'a karşı isyanı hakkında bk. el-Kâmil, IX, 578;
ayrıca bk. not nr. 53.
84 Suriye'de Cebele kıyısında sağlam yapılı bir kale [Mu 'cem, V, 500 (Burada, bugün elimizde bulunmayan
Maareli Ebû Galib'/ra Tarihinden naklen, bu kalenin H. 454 yılında Müslümanlar tarafından tamir ettirildiği
kaydedilmiştir)]; Beitrâge zur Geschichte der Mamlûken Sultane (Yay. K.V. Zettersten. Leiden 1919), metin, s.
242.
85 Besasirî, 28 Aralık 1058'de Bağdadi girmiştir. Olayın H. 445 yılında kaydedilmesi yanlıştır. Bk. Bugyetü't-
taleb fî Tarihi Haleb (Yay. A. Sevim), s. 62-65 ve buradaki bibliyografya.
86IX. Konstantin Monomakh (1042-1055), 11 Ocak 1055'de ölmüştür ki, saltanatı, zikredildiği üzere, 13 yıl
sürmüştür. Bu olayın da 1053/54 yılında kaydedilmesi doğru değildir Bk. Bizans Devleti Tarihi, s. 312 vd.;
ayrıca bk. el-Kâmil, IX, 603-604; Ahbâru Mısr, s.
7.
87 Esasen Kars kenti, Çağrı Bey'in oğlu Yakutî tarafından 1058 yılında fethedilmiştir (Bk. Anadolu'nun Fethi, s.
49, 53; 5e/-çuklular Tarihi, s. 82-84; Tuğrul Bey ve Zamanı, s. 58 vd.).
88 Bk. Zübdetü'l-haleb, I, 269 ve ayrıca bk. Not nr. l, 2.
89 Hamdanîlerin Malağa eyâletine hâkimiyetleri hakkında genel bilgi için bk. E. Levi-Provençal, İA. "Malağa1
'mad.
90 Bk. Ahbâru Mısr, s. 7, ayrıca bk. Not nr. 46.
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
97
91 Burada, Tuğrul Bey'in 1054 yılındaki Anadolu seferine değinilmektedir. Ancak metinde, Malazgirt kuşatması
sırasında adını zikretmeyip sadece "kardeşinin oğlu" olarak kaydettiği Yakutî'nin öldürüldüğü kaydedilmiştir ki,
bu, doğru değildir. Çünkü diğer ilgili kaynaklarda, Tuğrul Bey'in Azerbaycan valiliğine atadığı Yakutî'nin, daha
sonraki yıllarda da Anadolu fetihlerine devam ettiğini görmekteyiz; fakat onun ne zaman öldüğünü şimdilik

47
bilemiyoruz. Bk. Anadolu'nun Fethi, s. 49-51; Selçuklular Tarihi, s. 82-84; Tuğrul Bey ve Zamanı, s. 54-58;
Bizans Devletinin Doğu Sınırı,?,. 179-80).
Anadolu fetih harekâtından sonra Rey^e dönen Tuğrul Bey şiî Büveyhoğullarının baskı ve tahakkümü sebebiyle,
halife el-Kaim Biemrillah'ın çağrısı üzerine, 1055'de Bağdad'a. hareket edecektir.
92 Ebû Kâmil adıyla ünlü olan Ali b. Muhammed b. Ali es-Suleyhî'nin Yemen'e hâkimiyeti ve sünnî hutbesini
kaldırıp şiî hutbesi okutması olayı, diğer kaynaklarda H. 447 yılı olayları arasında kaydedilmiştir (Bk. el-Kâmil,
IX, 614; Nücûmü'z-zâhire, V, 58; ayrıca bk. N. Çağatay, İA. "SuJeyhî/er"mad.).
93 Görüldüğü üzere Azîmî, Tuğrul Bey'in şiî Büveyhoğulları ve dolayısıyla Besasirî ile, sünnîBağdadhalifeliğini
koruma amacıyla mücadeleye giriştiği sıralarda, onun ehli sünnet ve'1-cemaat mezhebine tâbi olduğunu ifade
etmiştir ki, böylece onun, sünnî mezhebe mensubiyetini ve dolayısıyla da şiîlere karşı bulunduğunu özellikle
belirtmek istemiş olmalıdır, yoksa" Tuğrul Bey'in H. 447 yılında sünnî mezhebe girdiği" şeklindeki bu ifadenin
doğru olamayacağı aşikârdır; çünkü Selçuklular, İslâmiyete girdikleri zamandan (960'larda) itibaren sünnî
mezhebi benimseyip şiîlere karşı durmuşlardır. Ehli sünnet'e tâbi olan mezhepler ve Selçukluların dinî hayatları
ve bu devirdeki mezhepler hakkında bk. N. Çağatay-İ.A. Çubukçu, İslâm Mezhepleri Tarihi, s. 154 vd.;
Selçuklular Tarihi, s. 223 vd.
94 Tuğrul Bey'in Bağdad'-a. gelişi ve buradaki icraatının tafsilâtı hakkında bk. Sıbt b. el-Cevzî, Mir'âtü'z-zaman
(Sevim yay.), s. l vd.; Bugye çev., s. 1-10; Tuğrul Bey ve Zamanı, s. 34 vd.; Selçuklular Tarihi, s. 85-87.
98
ALİ SEVİM
9a Halife el-Kaim Biemrillah, oğlunun ölümü üzerine, Tuğrul Bey'in kardeşi Çağrı Bey'in kızı Hatice Arslan
Hatun'la evlenmiştir. Mir'âtü'z-Zaman, s. 1; el-Bidaye, XII, 67-68; Tuğrul Bey ve Zamanı, s. 40; Selçuklular
Tarihi, s. 87.
9(1 Şehzade isyanları sebebiyle (Bu konuda bk. Selçuklular Tarihi, s. 89-91) Tuğrul Beyi'n Bağdad'âan ayrılması
üzerine, Mısır Fatı-mîlerinden de yardım sağlayan Arslan Besasirî'nin Bağdadi işgali (28 Aralık 1058), başta
vezir İbnü'l-Muslime olmak üzere, ilerigelen halifelik erkânını öldürüp halifeyi de tutsak alarak Fırat ırmağı
üzerindeki Hadîsetü-Ane kalesine sürüp hapse atması vs. gibi faaliyet ve icraatının tafsilâtı hakkında bk.
yukarıda göst., yerler ve not nr. 85.
Metinde, Besasirî'nin Bağdad'ı işgali olayı, yanhşıkla 447 yılında verilmiştir.
97 Krş. Ahbâru Mısr, s. 7.
98 Hilâl b. el-Muhassin es-Sâbiî'in (970-1056), dayısı Sabit b. Sinan'ın Taberî'nin eserinin zeyli olan eserine zeyl
olarak yazdığı Tarihi,^. 360-448 (970/71-1056/57) yılları arasındaki olayları kapsamaktadır. Böylece, Azîmî'nin
ifade ettiği gibi, zeyl'in zeyli olmaktadır ki, oğlu Garsunni'me Muhammed de bugün elimizde bulunmayan,
ancak Sıbt b. el-Cevzî vasıtasıyla haberdar olduğumuz Uyûnü't-tevârîh adlı H. 448-479 (1056/57-1086)/87)
yılları arasındaki olayları kapsayan eserini, babasının Tarihfne zeyl olarak kaleme almıştır (Tafsilat için bk.
Mir'âtü'z-zaman, Giriş kısmı; F. Işıltan, İA. "Taberf'mad.; F. Krenkow, İA. "Sâbfmad.).
99 Bk. el-Kâmil, IX, 615; Nücûmu'z-zâhire, V, 58; el-Bidâye, XII,
67.
10(1 İmparatorluğun doğu bölgelerinin ve fetih hareketlerinin yönetimini elinde tutan Çağrı Bey'in yaşlanması
ve hastalanması sebebiyle, Gazneliler ve Karahanlılar harekete geçerek Selçuklulara tâbi birtakım kentleri işgal
etmişlerdir. Bunun üzerine genç Alparslan'ın kumandasındaki Selçuklu ordusu, Gaznelileri ve Kara-hanlıları
birkaç kez yenilgiye uğratmış ve özellikle Karahanhîarı barışa mecbur etmiştir (Bk. Alp Arslan ve Zamanı s. 3-9;
Selçuklular Ta-
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
99
rihi, s. 81-82; O. Pritsak, İA. "Karahanlılar''mad.; Bugyeçev., s. 20-
21). ')'
101 Bk. Not nr. 72.
102 Bk. Ahbâru Mısr, s. 7; ayrıca bk. Selçuklular Tarihi, s. 78; F. Buhl, İA. "Kudüs"mad.
"" Tuğrul Bey'in Bizans'la yaptığı barış antlaşmasının maddelerinden birisi de, metinde de işaret edildiği gibi,
İstanbul'daki camide, Fatımî halifesi el-Mustansır adına okunan şiî hutbesinin kaldırılıp yerine Bağdad Abbasî
halifesi el-Kaim Biemrillah adına sünnî hutbesinin okutulması idi (Bu konuda bk. nr. 102'de göst., yerler).
104 Bk. Ahbâru Mısr, s. 7; el-Kâmil, IX, 631; Nücûmu'z-zâhire, V, 59; el-Bidâye, XII, 68.
105 Theodora'nm ölümü (Eylül 1056) ve VI. Mihail'in (1056-1057) Bizans tahtına geçmesi hakkında bk. Bizans
Devleti Tarihi, s. 312-13.
106 Bk. el-Kâmil, IX, 631-32; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 86.
107 Çağrı Bey'in kızı, Tuğrul Bey'in yeğeni ve halife el-Kaim Biemrillah'in karısı Hatice Arslan Hatun (Bk.
Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 86).
108 Ebû Ya'lâ Hamza b. Esed İbnü'l-Kalânisî et-Te-mimî (1075-1160), Hilâ's-Sâbiî'nin H. 448 (1056/57)'de sona
eren Tarihine Zeylü Tarihi Dımaşk adlı bir zeyl kaleme almış ve bunu 1160 yılına dek devam ettirmiştir ki, bu
eser, H.F. Amedroz tarafından (Leyden 1908) yayınlanmıştır (Bk. A. Sevim, Suriye ve Filistin Selçukluları

48
Tarihi, s. 4; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 3-9).
nw Dâfter dâjsj (Dâi'd-duât) el-Müeyyed fi'd-Din Şirazlı Hıbetullah b. Musa b. Davud (390 - 470 = 999 / 1000-
1077/78)'un hayatı ve faaliyetleri hakkında bk. Sîretü '1-Müeyyed fî'd Din, Dâi'd-duât. Yay. M.Kâmil Hüseyin.
Kahire 1949.
110 Krş. Ahbâru Mısr, s. 8.
111 Halife el-Mustansır'ın, Mekînüddevle Ebû Ali el-Hasen b. Ali b. Mülhem b. Dînar b. el-Ukaylî ile birlikte
100
ALİ SEVİM
önderdiği Aynüddevle Ebu'l-Hasen Ali b. Akîl ve Sur kenti kadısı Ebû Muhammed b. Abdullah b. İyâz'ın, Haleb'i
Muiz-züddevle Simâl'den teslim almaları hakkında bk. Zübdetü'l-haleb, I, 273-74; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 86;
Ahbâru Mısr, s. 8.
112 Ebu'1-Alâ Ahmed b. Abdullah b. Süleyman el-Maarrî (973-1057)'nin hayatı ve eserleri hakkında bk. A. Ateş,
İA. "£bu'J-AJâ"mad.
113 Şair ve edip Abu Muhmmed b. Saîd b. Sinan el-Hafâcî (Bk. Zübdetü'l-haleb, I, 281-82).
114 Selçuklu imparatorluğunu sarsan İbrahim Yınal'ın, isyanı (Kasım 1058), metinde de kısaca değinildiği gibi,
Tuğrul Bey'i Hemedan yörelerinde yenilgiye uğratması ve nihayet Çağrı Bey'in, oğulları Alparslan, Kavurt ve
Yakutî kumandasında gönderdiği çok sayıdaki kuvvetlerin yardıma gelmesi sonucunda kesin olarak yengilgiye
uğratılıp tutsak alındıktan sonra yayının kirişiyle boğdurulmak suretiyle öldürülmesi hakkında bk. Tuğrul Bey ve
Zamanı, s. 58 vd.; Selçuklular Tarihi, s. 89-90.
1111 Şeyzer Munkizî ailesinden olup Ocak 1059'dakı ölümü üzerine, yerine oğlu İzzüddevle Sedidülmülk Ebu'l-
Hasen Ali geçmiştir (E. Honigmann İA. "Şeyzer"mad.).
11(1 Besasirî ve yandaşları tarafından tutsak alınıp Hadısetü-ÂJiede hapse atılan halife el-Kaim Biemrillah'ın,
Tuğrul Bey'in, Besasirî'ye karşı seferi ve girişimleri sonucunda, Bağ-dad'daki saraya dönüş tarihi 450 =
1058/59), yukarıda gösterilen araştırma ve güvenilir kaynak eserlerde de aynı tarih olarak kaydedilmiştir.
117 Besasirî'nin Tuğrul Bey'in sevkettiği Gümüştegin, Savtegin, Erdem, Humartegin, Enuşirvan ve Yaruktaş gibi
değerli Selçuklu kumandanları tarafından takip ile yenilgiye uğratılıp öldürülmesi (18 Ocak 1060) hakkında bk.
Not nr. 81, 85, 94, 96 ve buralardaki bibliyografya; Mir'âtü'z-zaman, s. 64-68 (Çok tafsilâtlı olarak).
118 Halife el-Mustansır'm buyruğuyla harekete geçen Nasıruddevle Ebû Ali el-Hüseyin b. Nasıruddevle el-
Hasen b.
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
101
el-Hüseyin b. Hamdan ile Haleb'i elegeçirmiş bulunan Mirdasoğlıı M a h mu d b. Nasr b. Salih arasında, Haleb
yakınlarındaki Funeydik (Tellüssultan-Sultan Tepesine yapılan savaş, Zübdetü'l-haleb (I, 276-8), Zeylü Tarihi
Dımaşk (S. 90), el-Kâmil (X, 11) ve Ahbâru Mısr (S. l M2)'da H. 452 (1060) yılı olayları arasında kaydedilmiştir.
Ayrıca bk. Suriye ve Filistin Selçukluları Tarihi, s. 29-30.
119 Bütün bu olayların tafsilâtı için bk. Zübdetü'l-haleb, I, 276-84;notnr. 118.
120 Esedüddevle Atiyye b. Salih'in, Menî b. Mukalled'in elinde bulunan Rahbe'je hâkim olması, Zübdetü'l-
haleb'de (I, 286) H. 453 (1061) yılı olayları arasında zikredilmiştir.
121 Muizzüddevle Simâl'in ölümü Zeylü Tarihi Dımaşk (S. 91) ve el-Kâmilde (X, 24) H. 453 (1061), Zübdetü'l-
haleb (I, 288)'de H. 454 (1062) yılında kaydedilmiştir. Ancak Azîmî, bunu H. 454 yılı olayları arasında da
kaydetmiştir.
122 Ebû Muhammed Abdullah b. Muhammed b. Saîd b. Sinan el-Hâfâcî (Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 91).
123 Hüsamüddevle Menî b. Seyfüddevle Mukalled b. Kâmil'in ölüm tarihi, Zübdetü'l-haleb (I, 292) ve Zeylü
Tarihi Dı-maşkte (S. 92) H. 455 (1063) yılı olayları arasında kaydedilmiştir.
124 Süleymanoğulları, Kays-Aylân kabileler grubuna mensup kudretli ve asi bir Arap kabilesi olup VI. yüzyıl
ortalarında tarih sahnesine çıkmıştır (Genel bilgi için bk. H. Lamnens, İA. "Süleym b. Mansur"mad.
Fezâreoğulları ise, Kuzey-Arabistan bölgesinde (Necd) oturan bir Arap kabilesidir. Genel bilgi için bk. J.
Schleifer, İA. "Fezâre" mad.
125 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 91 (Burada daha sarih olarak halife el-Mustansır tarafından atandığı
belirtilmiştir).
12(1 Azîmî, Muizzüddevle Simâl'in ölümünü H. 453 (1061) yılı olayları arasında da zikretmiştir.
102
ALİ SEVİM
127 Zübdetü'l-haleb'de (l, 292), Halebli Ebu'l-Hasen Ali b. Muhammed b. İsa el-Ömerî'nin, Halebhâkimi
bulunduğu sıralarda emîr Atiyye tarafından öldürüldüğü kaydedilmiştir.
128 Azîmî, buradaki kayıtla, şehit sultan olarak vasıfladığı Alparslan'ın Selçuklu tahtına geçtiğini ifade etmek
istemişse de bu doğru değildir. Zira genellikle ilgili kaynaklara göre [Zeylü Tarihi Dımaşktz (S. 91), Tuğrul
Bey'in ölümü H. 454 yılı olayları arasında verilmiştir], sultan Tuğrul, 8 Ramazan 455 (4 Eylül 1063)'de vefat
etmiş, Alparslan da onun ölümünden sonra tahta geçmiştir. Bu konularda ayrıntılı bilgi için bk. Tuğrul Bey ve
Zamanı, s. 137 vd.; Alp Arslan ve Zamanı, s. 10 vd.; Selçuklular Tarihi, s. 94-95, 97.

49
129 Şerif İbnü'l-Beyâzî'nin Horasan'a niçin gittiğini bilemiyoruz, ancak onun bir meşhed inşaasınm bitimi
dolayısıyla bir şiir söylediği hususunda Mir'âtü'z-zaman'd-a (S. 134) bir kayıt vardır; krş. el-Kâmil,X, 101.
130 Bu konuda ayrıntılı bilgi için bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 37-38; Zübdetü'l-haleb, I, 291 vd.
131 Uzreoğulları, Güney-Arablarından olup Kuzâaların büyük alt koluna mensupturlar. Genel bilgi için bk. G.
Levi Della Vida, İA. "Z7zre"mad.
132 Tafsilât için bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 38-39. '.:• 133Bk. el-Kâmil, X, 51-52. , .
134 Krş. Mu 'cem, I, 58-59.
133 Bütün bu olayların tafsilâtı hakkında bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 39 vd.
136 Esasen metinde İbn Han şeklinde kaydedilen Hanoğlu Harun, Haleb Mirdasî emîri Atiyye'nin ihanetine
uğraması sebebiyle Haleb'den ayrılıp (Şubat 1065) doğu yönüne hareketle Elcezire'je gitmiş, bu arada Bizans ve
birtakım Arap kabileleri kuvvetleriyle çarpışmalarda bulunmuştur (Ayrıntı için bk. Adıgeç. Esr., s. 38-39). .......,,
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
103
137 Metinde, emîr Mahmud'a armağanının Bağdad'dan her hâlde halife tarafından ne sebeple gönderildiği
belirtilmemiştir. Fakat emîr Mahmud'un, Temmuz 1070 tarihinde şiî Fatımî haJı-feJiği adına okutmakta olduğu
hutbeyi kaldırıp, yerine BağdadAbbasî halifeliği ve Selçuklu Sultanlığı adlarına okutmaya karar vererek
başlatması sebebiyle halife el-Kaim Biemrillah tarafından değerli armağanlar gönderildiğini biliyoruz. Bu
konuda tafsilât için bk. Adıgeç. Esr., s. 54-56.
138 Yahya b. Saîd el-Antakî'nin Tarihinin bir kısmı, I. Kratchkosky ve A. Vasiliev tarafından (Patrologia
Orientalis, XXIII, Histoire de Yahya-îbn-Sa'îd d'Antioche continuateıır de Sa'id-İbn-Bitrig) neşr ve tercüme
edilmiş, diğer bir kısmı ise V.R. Rosen tarafından Rusça çevirisi ile birlikte yayınlanmıştır (Petersburg 1883)
(Bk. Bizans Devletinin Doğu Sınırı, s. LXIII); ayrıca bk. İA. "Menbic" mad. Eser, ayrıca müstakil olarak da
basılmıştır (Beyrut 1909).
139 Zeylü Tarihi Dımaşkta (S. 93) Hammâdoğulları (Bk .G. Yver İA. "HammâdîJer"mad.) kabilesi şeklinde
kaydedilmiştir.
140 Haleb Mirdasî emîri Mahmud'un kâtibi Ebu'1-Alâ Sâid b. İsa b. Summân en-Nasrânî (Zübdetü'l-haleb, l,
283-84).
141 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 93 (Burada her ikisinin de serbest bırakıldığı kaydedilmiştir); Ahbâru Misi; s.
16-17.
142 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 94; el-Kâmil, X, 57; Nücûmü'z-zâhire, V, 80; el-Bidâye, XII, 96.
143 Bu konuda ayrıntılı bilgi için bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 95; AJjbâru Mısr, s. 18; Nücûmü'z-zâhire,V, 81.
144 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 96; el-Kâmil, X, 59; Ahbâru Mısr, s. 18 (Bu üç eserde olay, H. 461 yılı olayları
arasında kaydedilmiştir); el-Bidâye, XII, 97-98.
143 Tulcytule'nin Franklar tarafından zaptı, H. 461 yılında değil, H. 478 yılında vukuu bulmuştur (Bk. el-Kâmil,
X, 142; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 118).
104
ALİ SEVİM
14b Burada, Romanos Diogenes'in, Kuzey-Sııriye seferine değinilmektedir: Diogenes, daha önce, Haleb emîri
Mahmud ve Hanoğlu Harun tarafından fethedilen Artah, İmm ve Menbic şehir ve kalelerini elegeçirip yeniden
Bizans sınırlarına almıştır (1068/69). Bununla birlikte diğer ilgili kaynaklarda, onun, çok kısa bir süre kuşattığı
(Zübdetü'l-haleb, II, 13) Haleb'in kuzeyindeki Azaz kalesini elegeçirdiği hususunda herhangi bir kayıt yoktur
(Bütün bu olayların ayrıntısı için bk. Suriye ve Füsun Selçukuları, s. 43-46).
147 İlerigelen Selçuklu emirlerinden Gümüştegin'i bir kavga sırasında öldürmesi sebebiyle sultan Alparslan'ın
gazabından korkup çekinen Afşin'in Anadolu ve Kuzey-Suriyedeki fetih hareketlerinin tafsilâtı hakkında bk.
Anadolu'nun Fethi, s. 60-61, 65-68; Cl. Cahen, La Campagne de Mantzikert d'Apres leş Sources Musulmans
[Bizantion (1934)], IX/2, s. 622, 626 vd.; Selçuklular Tarihi, s. 109 vd.; Alp Arslan ve Zamanı, s. 41; Bizans
Devletinin Doğu Sınırı, s. 117; Suriye ve Filistin Selçuklan, s. 47-49.
148 Bizans'ın Antakya valisinin Esfûna kalesini alışı ve emîr Mahmud'un harekete geçip kaleyi geri almasının
ayrıntısı, Zübdetü'l-haleb'de (II, 14-15) verilmiştir.
149 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 15.
Ancak bu eserde, emîr Mahmud'un, Bizanslılar tarafından yenilgiye uğratıldığı zikredilmemişse de onun,
Bizanslılarla kendi a-leyhine bir barış yaptığına bakılırsa bu yenilginin vukuuna inanmak yerinde olacaktır.
149a Bu konuda ayrıntılı bilgi için bk. Suriye ve Filistin Selçukluları,*,. 51-52.
13(1 Haleb Mirdasîemîri Mahmud'un Ağustos 1060'dan beri şiî Mısır Halifeliği adına okutmakta olduğu hutbeyi,
sünnî Abbasî Halifeliği ve Selçuklu Sultanlığı adına değiştirmesinin sebep ve sonuçları hakkında bk. Adıgeç.
Esr., s. 54-56.
Menbidin Bizanslılar tarafından alınması hakkında bk. Not nr. 146.
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
105
152 Burada, Filistin Nâvekiyye Türkmen beyliği emîri Kurlu et-Türkî'nin, Mısır Fatımîlerine karşı isyan eden ve

50
bu sebeple Akkâ Fatımî valisi Bedrülcemalî'nin kuşatma ve sıkıştırması altında bulunan Sur valisi kadı
Aynüddevle'nin çağrısı üzerine, ona yardıma gittiği sıralarda, askerî taktik gereği, Bedrülcemalî'nin yöne-
timindeki Sayda kıyı kentini kuşatma harekâtına değinilmektedir. Bu konuda tafsilât için bk. Adıgeç. Esr., s. 51-
52.
153 Yani Selçuklu sultanı Melikü'1-Âdil Adudu'd-devle Alparslan b. Çağrı Bey. Bk. Not nr. 154.
154 Sultan Alparslan'ın Kuzey-Suriye seferinin sebep ve sonuçları hakkında geniş bilgi için bk. Adıgeç. Esr., s.
56-62.
155 Metinde, sultan Alparslan'ın Romanos Diogenes'le 26 Ağustos 1071'de yaptığı ünlü Malazgirt Savası
sözkonusu edilmektedir. Bu savaş hakkında bk. A. Sevim, Malazgirt Meydan Savaşı ve buradaki bibliyografya;
ayrıca bk. S. İlhan, Malazgirt Meydan Muharebesi (Harp Akademileri Komutanlığı yay.), İstanbul 1971;
Malazgirt Meydan Muharebesi (Gnkur. Bask. Harp Tarihi Bask. yay. Ankara 1970; Malazgirt Armağanı (TTK.
yay.), Ankara 1972; Selçuklular Tarihi, Alparslan ve Malazgirt Bibliyografyası (Millî Kütüphane Genel
Müdürlüğü yay.), Ankara 1971.
156 Bk. Notnr. 150. 137 Not. nr. 160.
158 Halife el-Mu s tanır'in ülkedeki buhran ve anarşiye son vermek amacıyla Akkâ valisi Bedrülcemalî'yi Mısır'a
çağırıp vezaret makamına getirmesi H. 466 yılındadır (Bk. Ahbâru Mısr, s. 22-23; Suriye ve Filistin Selçukluları,
s. 74-75; H. A.R. Gibb ve P. Krau, İA. "Müstansır"mad.; C.H. Becker, İA. "Bedrülcemali" mad.).
159 Krş. Zeylü TarihiDımaşk, s. 100-101; İbn Şeddad, el-A'lâk (Yay. Y. Abbâre III/l), s. 76-77, 110-11.
160 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 101-104; Zübdetü'l-haleb, II, 31.
İkinci kaynakta, Haleb emîri Mahmud'un, açıklık yoksa da, Haleb Mirdasî emirliği taht müddeisi Atiyye ile
birleşen Antakya dükünün yağma ve talan hareketlerine karşı Filistin Nâvekiyye
106
ALİ SEVİM
Türkmen emin Kurlu'nun yardımlarıyla Bizans saldırısına son verdiği kaydedilmiştir (Bu konuda ayrıca bk.
Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 52-53).
1(11 Burada sultan Alparslan'ın Mısır seferi dolayısıyla ordusuyla Horasan'dan Kuzey-Suriye'ye (Irak'a değil)
yönelmesi ifade ediliyor (Tafsilât için bk. Adıgeç. Esr., s. 56-62).
162 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 31-32; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 106.
Sultan Alparslan'ın, Türkistan seferi sırasında, huzuruna gelen Barzam kalesi muhafızı Harezmli Yusuf
tarafından öldürülmesinin çeşitli rivayetlerinin münakaşası hakkında bk. Selçuklular Tarihi, s. 134-37; ayrıca bk.
Bugye çev., s. 10-25; Mir'âtü'z-zaman, s. 160-62, 164-67.
Melikşah'ın Selçuklu tahtına geçmesi hakkında bk. İ. Kafes-oğlu, Sultan Melikşah Devrinde Büyük Selçuklu
İmparatorluğa, s.
18.
"i4 Bk. Zeylü 7arihi Dımaşk, s. 106; Zübdetü'l-haleb (II, 32)'de Atiyye'nin ölümü üzerine (464 = 1071/72),
Mahmud'un Rahbeyi elegeçirdiği kaydedilmiştir.
"w Ha/ebemin, Mahmud ile Sedîdülmülk Ebu'l-Hasen b. Munkiz ilişkileri ve onun Mahmud'un hizmetinden
ayrılıp Haleb'den kaçması hakkında tafsilât için bk. Zübdetü'l-haleb, II, 34-36.
lh" Samsat yakınlarında (Mu'cem, III, 169).
"" Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 42; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 106.
M Daha önce, H. 465 yılında doğru olarak kaydedilmesine rağmen burada, Melikşah'in Selçuklu tahtına çıkışı,
bir yıl geç olarak (H. 466 = 1073/74) tekrarlanmıştır.
Metinde, sultan Melikşah'a da babası Alparslan'ın sıfatı olan el-Âdil sıfatı verilmiştir ki bu husus, Bugye'de de
(Metin, s. 188) görülmektedir.
lfi!) Bk. el-KâmU, X, 93; el-Bidâye, XII, 109.
1711 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 42; Zeylü TarihiDıınaşk, s. 108.
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
107
171 Emîr Atiyye ve emîr Mahmud'un vezirliğini yapmış olan Ebu'l-Hasen Ali b. Ebu's-Süreyya'nın öldürülmesi
hakkında bk. Zübdetü'l-haleb, II, 18, 33 vd.
172 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 45-46; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 108.
17:i Bk. el-Kâmil, X, 94-97; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 107; el-Bidâye, XII, 109-11. Hayatı ve devri hakkında
genel bilgi için bk. Ş. Altundağ, İA. "Kâim Bi-AmrAllah, Abu Ca'fer Abdullah" mad.
174 Türkiye Selçuklularının ilk hükümdarı Kutalmışoğlu Süleyman'ın İznik'i ve Anadolu'daki fetihleri hakkında
ayrıntılı bilgi için bk. O. Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 53-56; OnikindAsır Tarihçileri, s. 685.
17' Bu konuda ayrıntılı bilgi için bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 111; not nr. 297; Krş. Onikind Asır
Tarihçileri, s. 685.
17(1 Suriye ve Filistin Selçuklu hükümdarı Melikü'l-muazzam At sız'in birkaç kez kuşatmadan sonra
Temmuz/Ağustos 1076'da Dı-maşk'ı Fatınıîlerden alması hakkında bk. Adıgeç. Esr., 72-74.
177 Bu kısmın çevirisi, metnin oldukça bozuk veya eksik olması dolayısıyla takdirî bir şekilde yapılmıştır.

51
178 Metinde de ifade edildiği üzere, emîr At sı z'in uzun süre kuşatma ve kontrol altında tuttuğu Fatımî
yönetimindeki DınıasA'ta iktisadî düzen tamamen bozulmuş, halk ciddî bir sıkıntı içine düşmüştü. Fakat bütün
ilgili kaynakların ifade ettikleri gibi, şehirde, Selçuklu yönetimine geçtikten sonra Atsız'm aldığı geniş iktisadî
önlemler sonucunda, yaşam normale dönmüş ve dolayısıyla fiyatlar düşmüştür. Bu konuda daha geniş bilgi için
bk. Adıgeç. Esr., s. 73-74.
179 Emîr Atsız, savaşlar dolayısıyla tamamen bozulan Dımaşk yönetimini sağlam temeller üzerine oturtmak
amacıyla birtakım önlemler almıştı; bunun bir sonucu olarak, biraz önce belirtildiği gibi, şehir hayatı düzenli bir
hâle gelmiş, halk mutluluk ve refaha kavuşmuştur. Bu itibarla Fatımî valisi Muallâ b. Haydere b. Münzev'in
kenti çok zor durumlara düşüren yönetimi karşısında emîr Atsız'm dinamik yönetiminin de küçük çapta bazı
güçlük ve sıkıntılar getirmesi tabii sayılmalıdır (Bk. Göst. Yer.).
108
ALİ SEVİM
180 Hâzıru Haleb de denen bu yer Haleb'e çok yakın bir semt
(Mu cem, II, 184-85).
181 Anadolu'da, diğer Selçuklu emîr ve Türkmen beyleriyle birlikte Bizans'a karşı fetih hareketlerinde bulunan
Ahmedşah'm Ku-zey-Suriye'je yönelmesi ve Haleb emîri Nasr ile olan ilişkileri hakkında bk. Adıgeç. Esr., s. 85-
87.
Bu konuda Azîmî'nin bugün elimizde bulunmayan, ancak yalnız Kemalüddin İbnü'1-Adîm tarafından nakiller
yapılan el-Muvassal ale '1-aslı'1-Mavsiladlı eserinde şu kayıt vardır:
"Ebu'1-Yumn el-Kindî ve ayrıca başka kimselerin beni (İbnü'1-Adîm) haberdar ettikleri Ebû Abdullah el-
Azîmî'nin kendi el yazısıyla yazılmış olan eserinde şunları okudum:
468 (1075/76) yılının Ramazan bayramında, Pazar günü, Haleb emîri Nasr b. Mahmud öldürüldü ve Haleb
tahtına Sabık b. Mahmud geçti [Bugye (A. Sevim yay.), s. 55].
182 Haleb emîri Nasr ve müttefiki durumunda bulunan Türkmen emîri Ahmedşah'm birlikte harekete gelip
Haleb bölgesinin önemli kalelerinden birine sahip olan ve daha önce Bizans İmparatoru Romanos Diogenes
tarafından alınan (Bk. Not nr. 146) Menbic'i fethetmelerinin tafsilâtı hakkında bk. Suriye ve Filistin Selçukluları,
s. 85-86.
183 Aynı şair, Şerefüddevle Müslim'i de bir şiirle övmüştü (Bk. Not nr. 205).
184 Emîr Atsız'ın Bizans Selçuklu İmparatorluğunun fetih planları uyarınca (Bu konuda bk. Melikşah Devri, s.
100-101) giriştiği Mısır seferi ve sonuçları hakkında bk. Suriye ve Filistin Selçukluları,
s. 74-84.
185 el-Kâmilde (X, 109-111), Fahruddevle Ebû Nasr b. Cüheyr'in azlinin (471 = 1078/79) sebebi hakkında bk.
Melikşah Devri, s. 46 vd.) sonra Ebû Suca Muhammed b. el-Hüseyin'in halife el-Kaim Biemrillah'ın vezirliğine
atandığı kaydedilmiştir.
18b Burada, Atsız'ın Mısır seferinde bozguna uğradıktan sonra hayatını kaybettiği zanniyle Gence Selçuklu
valisi Tâcüddevle Tu-
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
109
tu ş'un Suriye ve Filistin Selçuklu Melikliği'ne atanması üzerine giriştiği ilk başarısız askerî hareketler sözkonusu
edilmektedir. Tafsilât için bk. Adıgeç. Esr., s. 91-95.
18/ Haleb emîri Sâbık'ın maiyyetinde bulunan Ahmedşah, Tu tu ş'un Haleb'in ikinci kez kuşatması (1078/79)
sırasında, bir ara, şehirden çıkıp Tu tu ş'un askerlerine saldırıda bulunduğu sırada öldürülmüştür (Bk. Bugye çev.,
s. 27; Zübdetü'l-haleb, II, 57; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 112).
188 Haleb-Menbic arasında, Haleb'e bir konak uzaklıkta bir yer (Mu'cem, l, 603).
189 Azazyakınlarında, Haleb'e bağlı bir köy (Mu'cem, I, 823).
''"' Haleb'in kuzeyinde olup bir günlük uzaklıkta bulunmaktadır (Mu'cem, III, 667).
191 Tâcüddevle Tutuş, Haleb'i ikinci kez kuşatması sırasında, Fatımî ordusunun kuşatma ve sıkıştırması
sebebiyle güç durumda bulunan Atsız'ın çağrısı üzerine Dımask'a gitmiştir (Tafsilât için bk. Suriye ve Filistin
Selçukluları, s. 96-97).
192 Aleksios Komnenos, H. 473 (1081) tarihinde Bizans imparatoru olmuştur. Devri hakkında bk. Bizans
Devleti Tarihi, s. 329 vd.
193 Emîr Afşin, sultan Melikşah'in buyruğu üzerine, Suriye ve Filistin Selçuklu Melikliği'ne atanan Tu tu ş'un
hizmetinde olarak Suriye'ye gelmiş idi. Fakat Tutuş'un Atsız'ı öldürmesi üzerine, kendini güvencede
hissetmeyerek ondan ayrılmış (Ekim/Kasım 1079), aşağı yukarı bütün Suriye'de yağma ve talan hareketlerinde
bulunduktan sonra Diyarbekir bölgesine gitmiştir (Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 65-67; Mir'âtü'z-zaman, s. 201).
194 Tâcüddevle Tutuş'un, Dımaşk'a gelip Atsız'ı kendisine karşı birtakım gizli teşebbüslerde bulunması
sebebiyle yayının kiri-şiyle öldürdükten sonra Suriye ve Filistin Selçuklu Melikliği'nin yönetimini eline almıştır.
Metinde bu olay, H. 472 yılı olayları arasında zikredilmişse de diğer ilgili ve güvenilir kaynaklarda H. 471
tarihinde kaydedilmiştir.
ALI SEVİM

52
Bununla birlikte Azîmî, bu olayı, H. 471 yılında da zikretmiştir (Bu konuda ayrıntılı bilgi için bk. Suriye ve
Filistin Selçukluları, 83, 97).
10:1 Selçuklu İmparatorluğuna tâbi olarak Musul'&'A. bir Arap e-mîrliği kuran Şerefüddevle Müslim, hâkimiyet
sahalarını genişletmek amacıyla Kıızey-Suriye'de merkezî durumda bulunan Haleb'i yönetimi altına almak için
harekete geçmiş ve metbûu sultan Melikşah'tan bu hususta gerekli menşuru elde etmiştir. Neticede o, 18 Mayıs
1080'de Haleb'i, Eylül/Ekim 1080 tarihinde de kalesini, Mirdasoğulları emirleri Sabık, Vessâb ve Ş e bîb'den
teslim almıştır. Böylece Mirdasoğulları emirliği de tarihe karışmış oldu. Bu konuda tafsilât için bk. Adıgeç. Esr.,
s. 99-102.
Bu konuda, Azîmî'nin el-Mııvassal'ından naklen Bııgye'ûe (S. 55) şu kayıt vardır:
"472 (1079/80) yılında, Şerefüddevle, Haleb'e yürüyüp şehri Sabık b. Mahmud'dan teslim aldı ise de içinde,
Sabık ve kardeşi Şebîb'in oturduğu kale teslim olmadı. Öte yandan Şebîb, 14 Ağustos Cumartesi günü, Sabık'ı
yakalatıp hapsetti ve sadece bir gün, Haleb yönetimini elinde tuttu; fakat çok geçmeden Sabık, bu kez, onu
yakalatıp hapse attıktan sonra Haleb yönetimini yeniden eline aldı. Müslim'in kaleyi kuşatması, dört ay sürdü;
bunun üzerine Sabık, kaleyi 10 Ekim Cumartesi günü, Müslim'e teslim etti. Şehrin, Kasım/Aralık 1080'de teslim
edildiği de söylenmiştir ki, bu, daha isabetlidir.
Bedrüddin Ayııî'nin Ikdü'1-cuman adlı eserinde (Bayezit Ktp. Veliyyüddin Ef.Nr. 2388, vrk. 341) bu konuda
Azîmî'den yaptığı nakil ise şöyledir:
"Şerefüddevle, Rebîülevvel 472'de beraberinde Araplar olduğu hâlde, Haleb'i halkından, sonra kalesini de iki
kardeş Mah-mudoğlu Sabık ve Şebib'den teslim aldı. Kalede bulunan her iki kardeş arasında anlaşmazlık olmuş,
fakat sonradan anlaşmaya varmışlardır."
196 Haleb şehir ve kalesini de yönetimi altına alan Müslim, bütün Suriye'ye hâkim olma amacıyla harekâta
başlamış, hattâ Suriye ve Filistin Selçuklu Mehkliği'nm başkenti Dımaşkı da başarısız bir
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
111
kuşatma girişiminde bulunmuştur. Tutuş ise, melikliğinin sınırlarını genişletmek amacıyla kıyı bölgesinden
(Antartûs, Banyas vs.) başka Kuzey-Suriye yönünde de (Haleb) birtakım askerî hareketlerde bulunmuştur.
Böylece Suriye hâkimiyeti için Tutuş-Müslim rekabet ve çatışmaları başlamış oluyordu (Bütün bu konularda
ayrıntılı bilgi için bk. Adıgeç. Esr., s. 99 vd.).
I9/ Bk. el-Kâmil, X, 116 (Burada yalnız Fırat kaydedilmiştir).
198 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 63, 75; Zeylü TarihiDımaşk, s. 113.
199 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 74 vd. -'"" Krş. Zübdetü'l-haleb, II, 128.
201 Şerefüddeve Müslim'in hâkimiyeti sırasında Haleb kadılığını yürüten Kesrî b. Abdülkerîm b. Kesrî (Bk.
Zübdetü'l-haleb, II, 92).
202 Haleb yörelerinde içinde kalesi bulunan küçük bir yer (Mu'cem, I, 465).
203 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 76-77; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 113.
204 Krş. Not nr. 207.
203Ebu'l-Hasen Ali b. Hilâl el-Hayrî, Haleb emîri S â b ı k b. Mahmud'u da bir şiirle övmüş idi (Bk. H. 469 yılı
olayları, not
Nr. 183).
20(1 Şerefüddevle'nin Haleb'den çıkıp Philaretos Brach-amios'un yönetiminde bulunan Antakya'yı fetih girişimi
hakkında bk. Mir'âtü'z-zaman, s. 215-16; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 115; Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 102-103.
207 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 115-16; krş. Not nr. 204.
208 Şerefüddevle Müslim'in başarısız Dımaşk kuşatması sırasında, Harran isyanı sebebiyle EJcezire'ye dönmesi
ve bu sıradaki olayların ayrıntısı hakkında bk. Suriye ve Filistin Selçuklular, s. 103 vd.
209 Bk. Adıgeç. Esr., s. 104.
112
ALI SEVİM
21U Selçuklu vasalı Munkizoğulları ailesinin yönetiminde bulunan Şeyzer, hâkimiyet sahasını genişletmekte
olan Şerefüddevle Müslim tarafından kuşatılmıştır (Bk. Adıgeç. Esr., s. 102).
211 Selçuklu İmparatorluğu yasallarından olmasına rağmen elinde tuttuğu Musul ve yörelerinden başka bütün
Suriye ve Filistin'i kendi Arap hâkimiyetine almayı plânlaştırıp Mısır Fatımîleriyle işbirliği yaparak planlarını
gerçekleştirme girişimlerinde bulunan Müslim'in Suriye ve Filistin Selçuklu Melikliğfnin başkenti Dımaşkı
başarısız kuşatma harekâtı hakkında bk. Adıgeç. Esr., s. 103-106; krş. H. 473 yılı olayları.
212 Şerefüddevle Müslim, Haleti deki veziri Ebu'1-İzz b. Sadaka'yı, şehri, Süleymanşah'a teslim etmesi
ihtimaliyle tutuklanıp bütün mallarına elkoydurmuştur (Adıgeç. Esr., s. 117).
213 Krş. Adıgeç. Esr., s. 104-105; Nücûmü'z-zâhire, V, 116,
214 Burada, Türkiye Selçuklu hükümdarı Süleymanşah'ın Çu-kıırova'daki fetihleri sözkonusu ediliyor. Bu
hususta tafsilât için bk. Selçuklular zamanında Türkiye, s. 59 vd.
'^ Hayatı ve eserleri hakkında genel bilgi için bk. Heffening, İA. "Şirazî, Ebû İshâk"mzd.
21(1 Süleymanşah'ın Bizans yönetiminde bulunan Antakya'yı çağrı üzerine, gelip fethetmesinin tafsilâtı ve

53
sonuçları hakkında bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 108-112.
217 Selçuklu vasalı Diyarbekir bölgesi Mervanh emîri Mansur ile bir ittifak yaparak Selçuklu ordusuna karşı
savaş durumu alan Şerefüddevle Müslim'in Ânıid Kapısında Selçuklu ordusunda görevli Artuk Bey'in
Türkmenleri tarafından bozguna uğratılıp yağma edilmesi ve sonraki olayların ayrıntısı hakkıda bk. A. Sevim,
Artııklularm Soyu ve Artuk Bey'in Siyasî Faaliyetleri, Belleten XXV1/101, s. 129 vd.; aynı müell. Diyarbekir
Bölgesinin Selçuklu İmparatorluğuna Katılması, Atatürk Konferansları (1971/72), V, 299-307.
218 Burada Emîrü'l-cüyûş Bedrülcemalî'nin ölüm tarihi yanlış olarak verilmiştir; o, Cumadelevvel 487
(Mayıs/Haziran 1094)'de
vefat etmiştir (Bk. Zeylü Tarihi Dımask, s. 127-28; el-Kâmil, X, 335; Ahbâru Mısr, s. 30; İA. "Bedrülcemalfmad.
•<•-•••••
219 Metinde, bu tarihte Askalaria karşı veya Askalaridz vukuu-bulduğu belirtilen olay, diğer ilgili kaynaklarda
şimdilik tesbit edilememekle birlikte Mısır Fatımî yönetimiyle ilgili bir olay sözkonusu olabilir.
220 Antakya'yı fethetmek suretiyle güneyde Bizans hâkimiyetine son veren Türkiye Selçuklu hükümdarı
Süleymanşah ile, emirliğinin sınırlarını Mezopotamya ve Kuzey-Suriye'yi içine alıp genişletmekte olan, bütün
Suriye ve Filistin'i de yönetimi altına alma çaba ve girişimlerini sürdüren Şerefüddevle Müslim arasında, Amîk
ovası yörelerindeki Kurzâhilde yapılan savaş hakkında ayrıntılı bilgi için bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s.
116-19.
Süleymanşah'ın bu zaferi sonucunda, Müslim'in yayılma politikası da böylece durdurulmuş oldu.
221 Bu konuda el-Kâmil (X, 142-43) ve Zeylü Tarihi Dımask'^ (S. 118) daha geniş bilgi vardır.
Endülüs'teki Müslüman-Hristiyan mücadeleleri hakkında genel bilgi ve bibliyografya için bk. C.F. Seydbold, İA.
"Endülüs"ve E. Levi-Provençal, İA. "£'mev//er"maddeleri.
222 Emîr Atsız'ın sadık emirlerinden olan Arap Kelboğulları emîri (Mir'âtü'z-zaman, s. 184; Suriye ve Filistin
Selçukluları, s. 79) Mismâr'ın arası pek iyi olmayan Tutuş tarafından öldürülmesi mümkündür (Bk. Mir'âtü'z-
zaman, s. 207, 213).
223 Dımaskm Fatımîler tarafından ilk kuşatılması Rebiülâhır 472 (Ekim 1079)'de olmuş idi (Suriye ve Filistin
Selçukluları, s. 82). Tutu ş'un Suriye ve Filistin Selçuklu meliki olduktan sonra Fatımi'ler, uzun bir süre Filistin
ve Suriyeli geri alma girişiminde bulunmamışlardır, ancak 482 (1089)'de yeniden harekete geçeceklerdir
(Tafsilât için bk. Adıgeç. Esr., s. 132 vd.). Bu bakımdan bu olayın bu tarihte kaydedilmesi doğru değildir.
224 Dımask atabeği Tâcülmülûk Böri devri hakkında C. Alptekim, "Dımaşk Atabekliği (Böriler)" adlı bir eser
yayınlamıştır (İstanbul 1985).
114
ALİ SEVİM
225 Şafiî fakihi Abdüsseyyid'iıı ölümü, Nücûmü'z-zâhire (V, 119) ve el-Bidâye'de (XII, 126-27) 477 (1084) yılı
olayları arasında kaydedilmiştir.
226 Bk. Zübdetü'l-haleb, II. 102 (Bu kayıt, burada, sultan Melikşah'ın Kuzey-Sııriye seferi dolayısıyla
zikredilmiştir); Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 118; el-Kâmil, X, 159 (Burada yalnız /raftan vergiyi kaldırdığı
kaydedilmiştir.
Sultan Melikşah, Antakya'ya giderken yolu üzerinde bulunan ve esasen Selçuklu yönetiminde olan Esârib'ten
geçtiği için metinde, buraya hâkim olduğu özellikle kaydedilmiş olmalıdır (Zübdetü'l-haleb, göst. yer). Ayrıca
bk. W. Björkman, İA. "Meks"mad.
227 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 118.
228 Haleb'e üç mil uzaklıkta bir yer (Mu'cem, II, 762).
229 Haleb ileri gelenlerinden olan İbnü'r-Ra'vî (el-Kâmil, X, 148), Zübdetü'l-haleb'de (II, 98) metindeki gibi
İbnü'l-Ber'ûnî, Zeylü Tarihi Dımaşk ta (S. 119) ise İbnü'l-Ya'rûnî el-Halebî şeklinde kaydedilmiştir.
Bu konuda, Azîmî'den naklen Ikd'da (390 b) şu kayıt yer almıştır:
"Emîr Süleyman, geri çekildiği zaman sınırdan Kınnesririe yürüdü ve Tâcüddevle, onu Aynu Selbe'de (savaş
için) karşıladı ve öldürdü. Tâcüddevle, bu yılın Rebiülevvel ayına dört gün kala Haleb'i teslim aldı. Süleyman,
geçen yıl Şerefüddevle'nin başını bir beze sarılı olduğu hâlde, bir katırın üzerinde Haleb'e göndermiş idi".
23(1 Antakya'yı fethedip Haleb üzerine de yürüyen Sû ley man-şah ile, Kuzey Suriye'ye hâkim olmak isteyen
Tutuş arasında, Haleb'in ileri gelen emirlerinden şerif Hasan el-Huteytî, Salim b. Mâlik ve Mübarek b. Şibl'in
çevirdikleri entrika yüzünden, yapılan savaş (5 Haziran 1086), Süleymanşah'ın ölümüyle sona ermiştir. Bu savaş
hakkında geniş bigi için bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 119-26.
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
115
231 İmparatorluğun batısında Kuzey-Sııriye'de vasal hükümdarlar arasında bir süreden beri başgösteren
huzursuzluk ve buhranı ortadan kaldırmak amacıyla sultan Melikşah'ın bu bölgeye düzenlediği sefer ve sonuçlan
hakkında bk. Adıgeç. Esr., s. 127-32.
232 Bu konuda Azîmî'den naklen Bugye'de (S. 108-110) şu kayıtlar vardır:
"Ebû Abdullah Muhammed b. Ali b. Muhammed el-Azîmî'nin kendi elyazısıyla yazılmış olan eserinde
okuduğum şu kayıtları, ayrıca bize (İbnü'1-Adîm) Tuşlu el-Müeyyed b. Muhammed ve başkaları da haber

54
verdiler:
Kasîmüddevle Aksungur, 480 (1087) yılında Haleb'e hâkim oldu, veziri Ebu'1-İzz b. Sadaka idi. Bu yıl içinde
emîr Aksungur âdil sultan Ebu'1-feth Melikşah tarafından Haleb'e vali olarak atandı, böylece kent işleri düzene
girmiş oldu. Aksungur, Haleb'de, hiçbir hükümdarın başaramadığı sağlam bir hâkimiyet kurup halka karşı
anlatılması uzun süren bir adalet gösterdi. Onun zamanında fiyatlar normalden aşağı düşmüş idi. O, Haleb
halkına çok yakınlık gösterdi, onlara karşı derin bir sevgi duydu, onlar da onu daha fazla bir muhabbetle sevdiler,
saydılar. Aksungur, şeriat emirlerinin dışına çıkıp onları bozanlar için cezalar koymak suretiyle İslâmî hükümleri
yürürlükte tuttu. Şehir yörelerini imar etti, yolları güvence altına aldı, yolkesicilerle mücadele ederek onları her
yerde izlettirdi, birçoklarını yakalatıp astırdı. Aksungur, herhangi bir yerde, bir yolkesicinin bulunduğunu
duyarsa derhal harekete geçip onu yakalatır ve kent kapılarının biri önünde astırırdı. Onun zamanında yağmur
çoğaldı, pınarlar çağıldayıp ırmaklar akar oldu. Aksungur, Haleb halkına, kendisine kıyamete değin hayır duada
bulunmalarını gerekli kılan birçok iyi ve olumlu işler yapmıştır.
"Emîr Aksungur-Tanrı rahmet eylesin- 481 (1088) yılında, Haleb'de ölen ve sultan Ebu'1-feth'in (Melikşah)
dadısı olmuş bulunan eşinin naaşım uğurladı. Söylendiğine göre Aksungur, elinde bir bıçakla oturuyordu;
konuşma sıramda o bıçağı hareket ettirip oynarken birdenbire bıçak elinden fırlayarak eşinin ölümüne sebep olan
bir yerine saplandı ve kadın derhal orada öldü. Halbuki Aksungur, onun ölümüne ihtimal vermemiş ve bunu
istemeyerek
116
ALİ SEVİM
yapmıştı. Daha sonra eşinin cesedini bir tabuta koydurup Ağustos ayının sonlarında, doğuya uğurlayıp
göndermişti.
"Enıîr Kasîmüddevle, Recep 484'ün üçüncü Perşembe günü (21 Ağutos 1091), Efâmiye kalesini İbn Mülâib'den
teslim alıp Munkizoğullarmdan birisini oraya yerleştirdi.
"Kasîmüddevle Aksungur, Rebiülevvel-Safer olduğu da söylenir- 486 Pazartesi günü, Tâcüddevle ile birlikte
Nusaybin'i fethetti. Babam reis Ebu'l-Hasen Ali b. Muhammed el-Azîmî, bana: 'Bu fetih sırasında emîr Aksungur
ile beraberdim" dedi.
"Kasîmüddevle -Tanrı rahmet eylesin-486 (1093) yılında, Bağdad'a sultan Berkyaruk b. Ebul-feth'in yanına gitti
ve aynı yılın Şevval (Ekim/Kasım) ayında, Haleb'e geri döndü.
"Kasîmüddevle Aksungur, 487 (1094) yılında Tâcüddevle ile savaştı; Tâcüddevle, onu yenilgiye uğratıp 7
Cumadelûlâ (25 Mayıs) da- 9 Cumadelûlâ (27 Mayıs) Cumartesi olduğu da söylenir-Haleb'm doğusunda bulunan
Seb'în ırmağının yakınında öldürdü. Tâcüddevle, Kasîmüddevle'nin-Tanrı rahmet eylesin- kesik başı ile birlikte
Haleb'e gelip 10 Cumadelûlâ (28 Mayıs) Pazar günü, ikindi üzeri şehri, Pazartesi günü de kalesini teslim aldı.
Kasîmüddevle -Tanrı rahmet eylesin- ile birlikte ondört kumandan öldürülmüştür; onların bazıları şunlardır:
Bağdad şıhnesi Tuhtegin, Haleb şıhnesi Koçkar, Togan, İsrail- bunun ünlü bir hikâyesi olan Tuğrul adlı bir kölesi
Haleb'Ae öldürülmüştür-, Ali b. es-Süleymanî ve kardeşi, Antakya'ya akınlarda bulunan Buharah Muhammed,
Melikşah'ın hâslarından Süleyman ve Altuntaş, hâcelerden Ebu'l-Kasım ve Altunteginî. Bozan, Gürboğa ve
Abakoğlu Yusuf Haleb 'e kaçtılar. Bozan Haleb'de öldürüldü."
233 Sultan Melikşah, Kuzey-Suriye'de herhangi bir şekilde yeniden bir buhranın ortaya çıkmasını önlemek
amacıyla, maiyyeti emirlerinden Bozan'ı Urfa'ya, Kasîmüddevle Aksungur'u [Hayat ve faaliyetleri hakkında
Bugye'Ae (Çev. S. 62-71)] geniş bilgi yer almıştır) Haleb'e ve Yağısıyan'ı da Antakya'ya, vali atamak suretiyle,
Kuzey-Suriye yönetimini doğrudan doğruya Büyük Selçuklu İmparatorluğuna bağlamış, böylece vasal Suriye ve
Filistin Selçuklu meliki Tu tu ş'un da siyasî ve askerî hareket ve faaliyetleri kontrol altına
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
117
alınmıştır (Bütün bu konularda ayrıntılı bilgi için bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 137 vd.)
234 Krş. el-Kâmil,K, 101.
235 Sultan Melikşah, Kuzey-Suriye seferini tamamladıktan sonra bir süre kaldığı Bağdadi gitmiş (13 Mart
1087), oradan da İsfahan'a hareket etmişti (Ayrıntılı bilgi için bk. Melikşah Devri, s. 94-
98).
2J6 TU tu ş'un Fatunîlerle giriştiği mücadeleler ve dolayısıyla Sayda ve Beyrut kentlerini fethi hakkında bk.
Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 132-133.
237 Sultan Melikşah'ın, Semerkant tahtına çıkan Ahmet Han b. Hızır Han'ın kötü ve zulme varan yönetimi
dolayısıyla artan şikâyetler ve özellikle şafıî fakihi Ebû Tahir b. Alek'in İsfahan'a gelip durumu kendisine
arzetmesi üzerine, Mâveraünnehr seferine çıkması hakkında bk. Melikşah Devri, s. 119-23.
238 Bu konuda bk. Not nr. 232.
239 Aksungur'un Latmîn halkı ile Şeyzer Munkizî emîri Nasr b. Ali arasında ortaya çıkan anlaşmazlık sebebiyle
Şeyzer üzerine yürümesi hakkında bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 133.
2411 Bu tamir ile ilgili kayıt, isabetli olarak 480 (1087/88) yılı olayları arasında, daha önce, kaydedilmişti (Bk.
Not nr. 236).
241 Bu olay ile ilgili yazıt için bk. Adıgeç. Esr., s. 2-3.

55
242 Bk. Not nr. 237; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 120. Krş. Melikşah Devri,?,. 119/21
243 Bu konuda bk. Mir'âtü'z-zaman, s. 26; Melikşah Devri, s. 96; Selçuklular Tarihi, s. 151.
244 Metinde, Mısır Fatımîlerinin 482 (1089) yılındaki Filistin ve Suriyeye karşı giriştikleri istirdat harekâtının
bir kısmını oluşturan Sur kentini işgalleri sözkonusu ediliyor. Bu konuda ayrıntılı bilgi için bk. Suriye ve Filistin
Selçukluları, s. 133-34.
245 Bk. İbn Asâkir, Tarihu Dımaşk (Topkapu Sarayı, III. Ahmed Ktp. Nr. 2887-A. XI), vrk. 91 b; İbn Dokmak,
Nüzhe-
118
ALİ SEVİM
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
119
tü'1-enâm, Vrk. 257 b; Ebu'l-Fezâil Muhammed el-Hamavî, Tarihü'l-Mansuri, vrk: 75a-b; Nücûmü'z-zâhire'de (S.
133) Azî-mî'nin H. 484 yılında öldüğü kaydedilmiştir ki, bu tabii olarak yanlıştır; belki bu, doğum tarihiyle
karıştırılmıştır.
246 Mısır Fatımîlerinin 1089 yılında Filistin ve Suriye'de giriştikleri istirdat hareketleri sonucunda, Tu tu ş'un
başvurusu üzerine, sultan Melikşah'ın emriyle Kuzey-Suriye valileri Aksungur, Yağısıyan ve Bozan, Fatımîlere
karşı birlikte harekete geçmişler ve önce, yeniden Fatımhilere itaat eden Humus emîri Halef b. Mülâib'i tedip
harekâtına girişmişlerdir. Bu konuda ayrıntılı bilgi için bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 79.
Bu konuda, Azîmî'den naklen Bugye'de (S. 127-28, 132) şu kayıtlar bulunmaktadır:
"Kasîmüddevle Aksungur, Bozan, Yağısıyan ve Tâ-cüddevle Tutuş, 483 (1090) yılında, Humus'a yürüyüp şehri
İbn Mülâib'den aldılar ve kendisini demir bir kafes içinde sultanın (Melikşah) huzuruna çıkartılmak üzere,
(İsfahan'a) gönderdiler. Sultan vefat edince İbn Mülâib, kurtulup Mısır'a gitti; oradan geri dönüp Efâmiye
kalesini teslim aldı ve orada 17 yıl kaldıktan sonra öldürüldü.
"Emîr Kasîmüddevle, 484 (1091) yılında, Efâmiye kalesini İbn Mülâib'den alıp buraya Munkizoğullardan
birisini bıraktı ve 10 Receb (28 Ağustos)'de Haleb'e döndü.
İbnü'l-Adîm'in, Azîrnî'nin yukarıdaki kayıtları hakkındaki mütâlâa ve eleştirmesi şöyledir:
"Azîmî'nin yukarıdaki kayıtlarını ben (İbnü'1-Adîm), ayrıca onun telif edip el-Muvassal ale'l-asli'l-Mavsil adını
verdiği ve bizzat kendi el yazısıyla yazılmış olan eserinden de naklettim. O, 'İbn Mülâib Mısır'dan dönüp
Efâmiye kalesini teslim alarak orada kaldı" diyor. Bu yanlıştır. Çünkü İbn Mülâib, Mısır'dan, döndükten sonra
499 (1105) yılında öldürüldü. Eğer Azîmî, onun Efâmiye'deki ilk valiliğini kasdetmek istemişse bu da doğru
olamaz. Çünkü kendisini 'İbn Mülâib'in Efâmiye kalesini teslim alıp orada 17 yıl oturduğunu ve sonra
öldürüldüğünü, haber veriyor. Esasen Efâmiye kalesi, 484 (1091) yılında, onun elinden çıkmış ve kendisi de 499
(1105)
l
yılında öldürülmüş idi. Azîmî'nin ifadesine bakılırsa Efâmiye kalesi, İbn Mülâib'in öldürülmesinden önce, dört
yıl, üç ay onun yönetimi dışında kalmış oluyor. Esasen Efâmiye, Ebu'l-mehâsin Müslim b. Kureyş zamanında,
Humus ile birlikte İbn Mülâib'in elinde bulunuyordu. Hattâ ben, bu konuda Azîmî'nin kendi elyazısıyla yazılmış
olan eserinde şunları okudum: 'Safer 475 (Temmuz 1082)'de Müslim, Humus kalesinde İbn Mülâib'i kuşattı.
Aynı yılda Müslim, onunla barış yaptıktan sonra Haleb'e döndü'.
"499 (1105/6) yılında Bâtınîler, Efâmiye kalesine gizlice girip İbn Mülâib'i hile ile öldürdüler ve kaleye sahip
oldular. Bunun üzerine Franklar, süratle Efâmiye'je yürüyüp kuşatmaya başladılar ve sonunda kaleyi
elegeçirdiler".
247 Mısır Fatımîlerinin Filistin ve özellikle Suriye'ıcîm. kıyı kentlerini Selçuklulardan geri almaları 482 (1089)
yılında olmuştur. Nitekim metinde, bu olaya 482 yılı oayları arasında da değinilmiştir. Bu konuda tafsilât için bk.
Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 132-36.
248 Şam Trablus'u dört fersah uzaklıkta, Dıınask'a bağlı bir kale [Mu'cem, III, 653-55); A'lâk (Y. Abbâre yay.), s.
92-95] olan ve İbn Mülâib'in elinde bulunan Irka, Tutuş tarafından fethedilmiştir (Bk. adıgeç. Esr., s. 135).
249 Burada metinde bir boşluk olduğu için Aksungur'un nereyi fethettiği anlaşılamamaktadır. Bununla birlikte
onun 482 (1089)'de Antakya'ya bağlı olup Ermenilerin elinde bulunan Berzûye kalesini (Mu'cem, l, 575; Bizans
Devletinin Doğu Sınırı, s. 125, not nr. 6 ve harita III) fethettiğini biliyoruz (Bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s.
133; Cl. Cahen, Azîmîjaj., s. 430, H. 484, not nr. 1).
2"° Deprem ve Frank tılsımı hakkında bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 120-21; el-Kâmil, X, 200; Mihail
Vekayinâmesi (TTK.'da basılmamış Türkçe çeviri), II, 39-40, 44-45.
el-Kâmilde, Antakya sınırlarındaki burçlardan 90 tanesinin yıkıldığı ve bunların sultan Melikşah'ın buyruğuyla
yeniden yapıldığı kaydedilmiştir.
251 Bu isim, el-Kâmilde (X, 276) Bektaş, Zeylü Tarihi Dı-maşkte (S. 145 vs. sahifelerde) ve İbn Asâkir'de
[Vülâtu Dımaşk (Yay. S. el-Müneccid, 2. baskı, Beyrut 1975), s. 20] Muhyıddin
(Mucîrüddin) Ertaş olarak kaydedilmiştir ki, faaliyetleri hakkında bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 259-60.
2a2 Suriye ve Filistin Selçuklu meliki Tutuş, Büyük Selçuklu Devleti sultanı Melikşah'm ölümü (20 Kasım
1092) üzerine, 5e/-çuklu saltanatını elegeçirmek amacıyla harekete geçmiş, Filistin ve bütün Suriye'de

56
sultanlığını ilân etmiş, kendisini sultan olarak tanıyan ve hizmetine giren Kuzey-Suriye valileri Aksungur,
Yağısıyan ve Bozan'la birlikte imparatorluğun başkenti İsfahan'a. gidip tahta oturmak üzere, Dımaşkteccı
ayrılmış, yolu üzerindeki yönetimi Musul Ukayloğulları emirliğine bağlı Rahbe ve Rakkası teslim aldıktan sonra
Nusaybin'e yönelmişti. Kureyşoğlu İbrahim'in direnip kendisini sultan olarak tanımaması üzerine, burasını kılıç
zoruyla elegeçirmiştir (Mart 1093). Bu olayların ayrıntısı için bk. Adıgeç. Esr., s. 137-39.
Metinde, bu olayın 485 (1092/93) yılı olayları arasında kaydedilmesi pek isabetli değildir.
253 Ünlü Selçuklu veziri Nizamülmülk'ün bir Bâtınî fedaisi tarafından öldürülmesi (Ekim 1092) ve sultan
Melikşah'm da Bağdad'da. vefatı (20 Kasım 1092) hakkında münakaşa ve tafsilât için bk. Melikşah Devri, s.
196-213; Selçuklular Tarihi, s. 156-62; Bugye çev., s. 36-62 (Burada Nizamülmülk'ün katli ve sultanla ilişkileri
hakkında hiçbir kaynakta bulunmayan kayıtlar yer almıştır). 254 Bk. Not nr. 252.
2jJ Bozan ve Yağısıyan'la birlikte Tutuş'u sultan olarak tanıyıp hizmetine giren Aksungur, onunla beraber
Azerbaycan'a hareket etmişti. Bu sıralarda saltanatın öteki müddeisi Berkyaruk'un sultan olma yolundaki çabası
ve faaliyette bulunduğu haberi üzerine Aksungur, Bozan'la birlikte Tutuş'un hizmetinden ayrılıp Berkyaruk'a
katılmıştır. Daha sonra her iki emîr, valisi bulundukları HaJebve Urfa'ya dönerek bu kez, Berkyaruk adına
görevlerini sürdürmüşlerdir (Bu konuda ayrıntılı bilgi için bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 144).
2a(' Aksungur ve Bozan'ın kuvvetleriyle birlikte kendisinden ayrılmaları sebebiyle zayıf duruma düşen Tutuş,
saltanat mücadelesine devam edemeyerek kendisine sadık kalan Antakya valisi
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
121
Yağısıyan'la birlikte Diyarbekir üzerinden Antakya'ya gelmişti? (Bk. Adıgeç. Esr., s. 144-45). '';'
257 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 125.'
Tutuş'un kumandanlarından olup Hac için görevlendirilen e-mîr Hânî. Bu hususta ayrıntılı bilgi için bk. el-
Kâmil, X, 225.
aı>8 Hamza b. Ve h h â ş 'tan sonra Hac emirliğine atanan Tâcü'l-meâlî Muhammed b. Ebû Haşim Cafer (Bk. el-
Kâmil, X, 225; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 125, not nr. 1).
2a9 Bu konuda bk. el-Kâmil've Zeylü Tarihi Dımaşk, göst., yerler; Nücûınü'z-zâhire,V, 138.
2W) Bu kayıt, diğer İslâm kaynaklarında yer almamıştır. Suriye ve Filistin Selçuklu meliki Tutuş'un Kudüs valisi
Artuk zamanında (Bu konuda bk. A. Sevim, Artukluların soyu ve Artuk Bey'in siyasî faaliyetleri, s. 137-38)
Hristiyanlar sürekli ve düzenli bir şekilde Kudüs'e gelip bir altın karşılığında hacı olmuşlardır (Bk. Mihail
Vekayinâınesi, II, 44).
Haçlı seferlerinin düzenlenmesinin sebepleri hakkında bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 179.
2(il Krş. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 124; el-Kâmil, X, 223; Alıbâru Mısr, s. 29.
262 Krş. Not nr. 259.
263 Bk. el-Kâmil, X, 229-31; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 125; genel bilgi için bk. F. Işıltan, İA. "Muktedf"mzd.
Bu konuda Azîm î'den naklen Ikd'da (465a) şu kayıt yer almıştır:
"el-Muktedî Biemrillah zehirlenerek vefat etti; onu Kahramâne zehirledi. Yerine el-Müstazhir geçti."
264 23 Receb'de kutlanan şiî bayramı. Ayrıntı için bk. Mu'cem, III, 776-77.
265 Bk. el-Kâmil, X, 237-38; Ahbâru Mısr, s. 31 vd.; Zeylü Tahiri Dımaşk, s. 128; Nücumü'z-zâhire, V. 142-143.
el-Müstazhir ve el-Müsta'li devirleri hakkında genel bilgi için bk. H.A.R. Gibb-P.
122
ALİ SEVİM
Kraus, İA." eI-Müstazhir\e H.A.R. Gibb, İA. "el-Müsta'//"maddeleri. .
26(5 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 126.
267 Göst., yer; el-Kâmil, X, 229. Sultan Berkyaruk devri hakkında genel bilgi için şimdilik bk. K.V. Zettersteen,
İA. ^Berkyaruk" mad.
268 Bütün bu konular hakkında bk. el-Kâmil, X, 237-38; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 128; Ahbâru Mısr, s. 34-36;
Nücûmü'z-zâhire, V, 142-43; İA. "el-Müsta'li"ve Gibb, İA. "Nizar b. e/-Mustansır"mad.
2M Oğlu M ah mu d'u sultan yapmak isteyen ve saltanat mücadelesinde Berkyaruk'a karşı Tutuş'la işbirliği
yapan sultan Melikşah'ın karısı Celâliye Terken Hatun, Tutuş'la birleşmek üzere, Hemedan'a giderken yolda
hastalanmış ve İsfahan'a döndükten kısa bir süre sonra da vefat etmiştir (Eylül/Ekim 1094). Bu konuda tafsilât
için bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 150-51.
2711 Tutuş, saltanat mücadelesinin birinci safhasında, kendisine ihanetle Berkyaruk tarafına geçen Aksu n gür'u
bozguna uğratıp tutsak aldıktan sonra boynunu vurdurmak suretiyle öldürtmüştür. Daha sonra o, Haleb'i yeniden
elegeçirmiş ve Aksungur'la birlikte iken savaşa katılmayıp Haleb'e kaçan Bozan'ı da aynı şekilde boynunu
vurdurarak öldürtmüştür. Bunu izleyen günlerde Tu tu ş, yeniden harekete geçerek Hemedan'a değin ülke ve
bölgelere hâkim olup sultanlığını kabul ettirmiştir (Bu konuda ayrıntılı bilgi için bk. Adıgeç. Esr., s. 145-50).
Bu konuyla ilgili metin için bk. Not nr. 232.
Bu hususta Azîmî'den naklen İbn Dokmak (Vrk. 261 b) şu kayıtları zikretmiştir:
"Hâcip adıyla tanınan Musul hâkimleri Atabekiyye meliklerinin ceddi olan Ebû Saîd Aksungur el-Atabekî, zikri
geçecek olan İmadüddin Zengî'nin babasıdır. O ve Urfa hâkimi Bozan, Sel-çııklıı Alparslan'ın oğlu sultan

57
Melikşah'ın memlükü idiler. 5e/-çuklu Alparslanoğlu (Melikşah), Haleb'e sahip olunca adıgeçen Aksun gür'u,
kardeşinin memlükü olduğu için kendisine güvenip buraya nâib yaptı. Fakat o, sultan Melikşah'ın ölümünden
sonra
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
123
Dımaşk hâkimi bulunan Tâcüddevle'ye karşı isyan edince Tâcüddevle ona karşı harekete geçti ve aralarında
savaş oldu. Sonunda Aksungur'un bu yılın Cumadelûlâ ayında öldürülmesi vukuubuldu. Haleb yakınlarındaki
Rûmân denilen bir köyde öldürülen Aksungur, HaJeb'deki Züccâciyye adıyla tanınan medreseye gömüldü".
271 Bk, not nr. 259-262.
272 Metinde, saltanat mücadelesinde büyük başarılar kazanan ve bu sebeple Büyük Selçuklu devleti sultanı
olmasına ramak kalan Tutuş'un saltanatın öteki müddeisi Berkyaruk ile Rey yakınlarındaki Taşlı köyünde 26
Şubat 1094'de ölümüyle sona eren savaş sözkonusu ediliyor. Bunun ayrıntıları hakkında bk. Suriye ve Filistin
Selçukluları, s. 150-58.
27;S Yanında bulunduğu babası Tutuş'un Rey savaşında hayatını kaybetmesi üzerine, Şemsülmülûk Dukak, önce
Haleb'e, daha sonra da DımaşKa. gelip burada Suriye ve Filistin Selçuklu Melikli-ğjnin bir kolunun meliki
olması hakkında bk. Adıgeç. Esr., s. 243-45.
274 Tutuş'un saltanat mücadelesinin ikinci safhasında, Hemedan'da bulunduğu sıralarda, Berkyaruk'a karşı daha
kuvvetli bir duruma gelmesi için Dımaşktz bıraktığı oğlu Fahrülmülûk Rıdvan'a, Artukoğlu İlgazi, Mirdasî emîri
Vessâb ve daha birkaç Arap emîri ile birlikte kendisine katılmasını bildirmişti. Bunun üzerine Rıdvan,
Suriye'deki Selçuklu kuvvetleriyle derhal Hemedan'a doğru yola çıkmışsa da yolda, babasının savaş sırasında
öldürülmüş olduğunu haber almış ve süratle Haleb'e gelerek burada Suriye ve Filistin Selçuklu Melikliğimn bir
kolunu kurmuştur. Tafsilât için bk. Adıgeç. Esr., s. 161-63.
273 Babası zamanındaki Suriye ve Filistin Selçuklu Me/ikliğfni yeniden tesis etmek amacıyla Rıdvan'ın, kardeşi
Dukak'm yönetiminde bulunan Dımaşkı ilk kuşatma girişimi. Bu konuda bk. Adıgeç. Esr., 166-67.
27(1 Emîrü'l-cüyûş Bedrülcemalî'nin 487 (1094) yılında ölümü üzerine oğlu Efdal ordu komutanı olmuş idi (Krş.
Not nr. 268).
124
ALİ SEVİM
277 İspehbud Sabave'nin Mekke'yi elegeçirmesi ve daha sonraki olayların ayrıntısı için bk. Zeylü Tarihi Dımaşk,
s. 130; el-Kâmil, X, 239.
278 Bk. Zübdetü'J-haleb, II, 128.
279 Mu'temedüddevle Ebû Mansur Tuğtegin, Rey savaşında tutsak alındıktan bir süre sonra Berkyaruk'un
buyruğuyla serbest bırakılınca DınıaşA'a gelip Dukak'ın hizmetine girmişti. Esasen kendisi, Tutuş zamanında D
u kak'm atabeği bulunuyordu. Tuğtegin'in Dımaşk'a gelmesi üzerine, Dukak'ın tam yetkili veziri Savtegin'in
durumu sarsılmış ve neticede, herhangi bir olumsuz faaliyette bulunmaması için öldürülmüştür (Tafsilât için bk.
Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 244-45).
280 Haleb Selçuklu meliki Rıdvan'a tâbi olarak Menbıcve Buzâa hâkimi iken, Rıdvan aleyhine Antakya valisi
Yağısıyan ile işbirliği yapan Abakoğlu Yusuf'un öldürülmesi hakkında bk. Adıgeç. Esr., s. 169.
281 Burada Pierre l'Ermit, Walter Sans-Avoir vs. Haçlı liderlerinin yönetimlerindeki Fransız, Alman ve
italyanlardan oluşan ilk Haçlı kafilesinin Macaristan üzerinden Belgrat, Niş, Filibe, Sofya ve Edirne yoluyla
İstanbul^ erişmelerine değinilmiştir (Genel bilgi için bk. Adıgeç. Esr., s. 179 vd.).
282 Haleb Selçuklu meliki Rıdvan'ın DımaşKı kuşatmasına karşılık verme amacıyla melik Dukak, veziri
Tuğtegin ve müttefiki Antakya valisi Yağısıyan ile birlikte Haleb Selçuklu Melikliği topraklarına karşı askerî
harekâta girişti ise de Rıdvan'ın karşı harekâtı sonunda Kuvayk ırmağı munsabındaki Kınnesrin'de yapılan
savaşta (22 Mart 1097) yenilgiye uğrayıp Dımaşk 3. çekilmek zorunda kalmıştır (Tafsilât için bk. Adıgeç. Esr., s.
171-73).
283 Bk. Not nr. 281. Bu kayıt, başka kaynaklarda yoktur.
284 Halef b. Mülâib'in maceralı hayatı hakkında bk. Bugye çev., s. 79-85; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 132.
Halef b. Mülâib hakkında Azîmî'den naklen Bugye'de yeralan metinler için bk. Not nr. 246.
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
125
285 Krş. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 132; el-Kâmil, X, 260 (Her iki eserde, Ebû Müslim Vâdî b. Süleyman).
286 Bu kayıtların hemen hemen aynısı 488 (1095) yılı olayları a-rasında zikredilmiştir (Krş. Not nr. 279).
287 Metinde başıbozuk ilk Haçlı kafilesinin, Türkiye Selçuklu sultanı I. Kılıçarslan ve kardeşi Davud'un
kumandasındaki Selçuklu ordusu tarafından yok edilmesi üzerine (Eylül 1096), prens, dük ve çoğunlukla zırhlı
askerlerden oluşan ikinci Haçlı ordusunun İstan-bufa gelişlerine değiniliyor. Bunlardan yalnız İtalya'dan hareket
eden Normanlar, Adriyaükte\\ gemilerle Epır'e, oradan da kara yoluyla, diğerleri ise sadece kara yoluyla
İstanbula. gelmişlerdir. Bu ikinci kafilenin hareketleri ve I. Kılıçarslan'la savaşları hakkında genel bilgi için bk.
Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 180-83.
288 Melik Rıdvan'ın veziri ve babalığı Cenâhüddevle Hüseyin'in Haleb'den ayrılıp Humusa giderek orada

58
Selçuklulara tâbi küçük bir emirlik kurmasının (Temmuz/Ağustos 1097) sebep ve sonuçlan hakkında ayrıntı için
bk. Adıgeç. Esr., s. 173-74.
289 Melik Rıdvan, Kudümü de Selçuklulardan geri almayı başaran Mısır Fatımîlerinin 1097 yılında yaptıkları
teklifi kabul edip başta Haleb olmak üzere, melikliğinin sınırları içindeki kent ve ilçelerde ///hutbesi okutmuş ve
böylece tarihte ilk kez bir Selçuklu hükümdarı, Mısır Fatımîlerini metbû tanımıştır. Bu konuda ayrıntılı bilgi için
bk. Adıgeç. Esr., s. 174-76; not nr, 200.
Bu konuda Azîmî'den naklen Bugye'de (S. 145) şu kayıtlar yer almıştır:
"Aynı yılda (490 = 1096/97), melik Rıdvan'a Mısır elçisi gelip halife el-Müsta'lî'den armağan ve hilatler getirdi.
Rıdvan, Mısırlılar adına bir ay süreyle (şiî) hutbesi okuttu ise de sonradan bundan vazgeçti."
290 Micenn lâkaplı Berekât b. Fâris el-Fev'î, Kasîmüd-devle Aksungur zamanından beri isyankâr tutum ve
davranışları sebebiyle öldürülmesinin tafsilâtı hakkında bk. Adıgeç. Esr., s. 177-
78.
126
ALİ SEVİM
Bu konuda, Azîmî'den naklen Bugy&Ae (S. 145) şu kayıtlar
vardır:
"Micennü'l-Muvaffak, 490 (1096/97) yılında, melik Rıdvan'a isyan etti. Önceleri Halebliler onunla birlik oldular
da sonradan ondan ayrıldılar. Micenn, gizlenmeye çalıştı, fakat melik Rıdvan, kendisiyle birlikte adamlarını ve
çocuklarını yakalattı ve Zülkade (Ekim) ayında mallarına elkoydu; daha sonra onlara çeşitli işkence yaptırdıktan
sonra, önce Micenn'i, sonra da onun cesedi etrafında ötekileri öldürttü."
291 Krş. el-Kâmil,X, 271.
292 Melik Rıdvan, Halebve yörelerinde Mısır Fatımîleri adına şiî hutbesi okutmaya başlatınca sünnî Bağdad
Halifeliği tarafından atanan E bu Ganim Muhammed b. Hibetullah'ı Haleb kadılığı ve hatipliğinden azledip,
hatipliğe şiî inançlı Ebû Turâb Haydere b. Ebû Usame el-Hasen'i (Hayatı hakkında bk. Bugyeçev., s. 85-88), yine
şiî inançlı Fazlullah ez-Zevzenî el-Acemî'yi de kadılığa atamıştır (Bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 175; krş.
Zübdetü'l-haleb,\\, 128).
21)3 Melik Rıdvan'ın veziri Ebu'n-necm Hibetullah b. Beri î'in azli ve yerine, metinde de işaret edildiği gibi,
Müşeyyüddin Ebu'1-fazl Hibetullah'ın atanmasının sebepleri hakkında bk. Adıgeç. Esr., s. 176-77.
294 Melik Rıdvan, eski veziri Cenâhüddevle Hüseyin ile a-rasının gerginleşmesi sebebiyle kendisinden uzak
kalan Antakya valisi Yağısıyan'ın Haleb'e gelip mülkî ve askerî yönetimi eline alması sonucunda, onun kızı
Çiçek Hatun'la evlenmiş ve böylece onunla daha sağlam bir bağ kurmuştur (Bk. Adıgeç. Esr., s. 174).
295 Bk. Not nr. 294.
29(1 Metinde Rıdvan'ın, beraberinde Yağısıyan ve Sökmen olduğu hâlde, Humus ve Dımaşka sefer girişimi
sırasında, Şeyzer'e yöneldiği sözkonusu ediliyor. Rıdvan, Şeyzerde iken Haçlılar Antakya'ya yöneldikleri haberi
üzerine, buradan Haleb'e dönmüştür (Ayrıntı için bk. Adıgeç. Esr., s. 176).
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
127
297 Bu hususta geniş bilgi için bk. Adıgeç. Esr., s. 174-76.
Bu konuyla ilgili olarak Azîmî'den naklen Bugyede yer alan metin için bk. Not nr. 289.
298 Metinde, Türkiye Selçuklu sultam I. Kılıçarslan'ın, Dânişmend Gümüştegin ve Kayseri Selçuklu emîri
Hasan B ey'le birlikte Haçlılarla Eskişehir yörelerinde giriştiği meydan savaşına değiniliyor. Bu savaş hakkında
bk. Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 101-103.
299 Haçlıların Antakya kuşatması, Selçuklu müdahalesi ve şehrin düşmesi hakkında bk. Suriye ve Filistin
Selçukluları, s. 183-89.
Antakya valisi Yağısıyan'ın ölümüyle ilgili olarak Azîmî'den naklen Nüzhetü'l-enârn'da (264a) şu kayıt yer
almıştır:
"Bağısıyan (Yağısıyan) yolda susuzluktan vefat etti."
300 Mısır Fatımi'lerinin, Selçuklu vasalı olarak Kudüs'ü, müştereken yöneten Artukoğulları Sökme n ve
İlgazi'den almaları (Ağustos 1096) hakkında bk. Adıgeç. Esr., s. 168-69.
Görüldüğü üzere bu olay, metinde bir yıl sonra (1097/98) kaydedilmiştir.
301 Haçlıların Antakya üzerine yürümeleri sebebiyle şehir valisi Yağısıyan'ın, başta, metbûu Büyük Selçuklu
devleti sultanı Berk-yaruk olmak üzere, Elcezire ve Suriye'deki Selçuklu vasalları olan melik ve emirlere
"Antakya ya yardıma gelmelerini" bildirmesi sonucunda, melik Dukak, Tuğtegin ve Cenâhüddevle Hüseyin ile
birlikte Yağısıyan'a yardıma gitmiş idi (Bu konuda bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 247-49).
302 Kumandanları arasında tam bir uyumun bulunmadığı Selçuklu ordusunun Antakya kuşatması ve şehir
önlerindeki ovada yapılan savaşta, ciddi bir çarpışmaya girişmeden dağılıp çekilmeleri üzerine Haçlılar, çok az
bir kuvvetle direnen Mervanoğlu Ahmed ve Yağısıyanoğlu Şemsüddevle'nin teslim olmaları sonucunda,
Antakya'yı kolaylıkla işgal etmişlerdir. (Daha geniş bir bilgi için bk. Adıgeç. Esr., 183-89).
128
ALI SEVİM

59
Bu konuda Azîmî'den naklen Ikd'âa. (504b) şu kayıtlar yer almıştır:
"Gürboğa, adıgeçen emirlerle birlikte 400 bin kişilik büyük bir orduyla Antakya'ya gitmişlerse de şehrin Franklar
tarafından elegeçirilmiş olduğunu gördüler. Şehri, onlara, burç muhafızlarından Ermeni }< ir uz teslim etti.
Müslümanların yenilgisi, bu yılın 16 Receb Salı günü (5 Ekim) vukuubuldu. Antakya'deki Franklardan
Bohemond, kiliselerden birisine bir mızrak gömdürüp bir rüya uydurdu; o, Franklara: 'Bu gece, rüyamda bir
ihtiyar gördüm, bana, "Yürü, sen Mülüınanları yeneceksin" dedi. Bunun üzerine ben ona: "Franklar bana nasıl
inanacaklar" dedim. O, cevap olarak: "Falan yerde gömülü mızrağı al (metin okunamadı), Müslümanları onunla
karşılayıp yeneceksin" dedi". Bunun üzerine Franklar, mızrağın gömüldüğü yere süratle gidip mızrağı çıkardılar
ve Müslümanlara saldırarak onları yenilgiye uğrattılar".
303 Haçlıların Maarretünnûman, Rûc ve Bâre'yı işgalleri (E-kim/Kasım 1098) hakkında bk. Suriye ve Filistin
Selçukluları, s. 190-92.
304 Haçlılar, Urfa ve Antakya'dan, sonra Kudüs'ü de elegeçirip (15 Temmuz 1099) burada Lâtin devletinin ilk
krallığım kurmuşlardır (Adıgeç. Esr., s. 182-83).
Haçlıların Maarretünnûman ve Kudüs'ü işgalleriyle ilgili olarak Azîmî'den naklen Ikdda (505a) şu kayıtlar
vardır:
"Franklar, Muharrem 492'de (Kasım/Aralık 1098) Maarretün-nûman'ı elegeçirdiler. Daha sonra Kefertâb, sonra
Hama'ya yöneldi-lerse de elegeçiremediler. Daha sonra da Kudüs'e yürüyüp şehri Mısırlılardan aldılar. Adı
Godefroi olan hükümdar -lanet üzerine olsun- Kudüs'e hükümdar odu. Franklar, Yahudi kilisesini ateşe yerdiler.
Efdal kumandasındaki Mısır ordusu harekete geçtiyse de Franklar, onları Askalan'da yenilgiye uğrattılar."
31b Trablusşam hâkimi ve Ebû Talib Eminüddevle el-Ha-san'ın yeğeni Celâlülmülk Ebu'l-Hasan Ali b.
Muhammed b. Ammâr [Bk. M. Sobernheim, İA. "a. İbn Amman" mad.;
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
129
Bııstânü'1-câmi (Yay•. Cl. Cahen, Bulletin d'Etudes Orientales), VII-VIII, s. 115)].
306 Krş. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 138; Ahbâru Misi; s. 39.
307 Bk. el-Kâmil, X, 293-95; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 139; İA. Berkyaruk; M.Th Houtsma, İA. "Muhammed b.
Melikşah" maddeleri.
308 Dımaşk Selçuklu meliki Dukak'ın beraberinde veziri Muhammed b. el-Acemî olduğu hâlde babası Tutuş
zamanında genel valisi bulunduğu Diyarbekir bölgesine yeniden hâkim olmak amacıyla bir sefer düzenleyip
(493 = 1099/1100) burasını itaat altına almış idi. Bu arada emîr Altaş'ın yönetimindeki Meyyâfarikirie gelip
hükümranlığını kabul ettirmiş ve birtakım icraatta bulunduktan sonra Dımaşka dönmüştür (Daha geniş bilgi için
bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 248-50).
309 Bohemond'un Malatya hâkimi Gabriel'e yardıma giderken Danişmend Gümüştegin tarafından tutsak
alınması hakkında bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 137-38; Selçuklular Zamanında Türkiye,*,. 136-38, 144.
310 Humus'a bağlı olup sağlam bir kalesi bulunan Efâmiye, Antakya prensi Bohemond tarafından kuşatılmıştı
(Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk,^,. 137-38).
311 Melik Rıdvan, Antakya prensi Bohemond tarafından Kelâ'da bozguna uğratılmış (25 Şaban 493 = 5 Temmuz
1100), ayrıca Kefertâb ve Hâzır kaleleri de Haçlılar tarafından işgal edilmiştir (Ayrıntı için bk. Suriye ve Filistin
Selçukluları, s. 192-93).
Bu savaş hakkında Azîmî'den naklen Bugye'de (S. 145) şu kayıt yer almıştır:
"Franklar, 493 (1100) yılında, melik Rıdvan'ı Kellâ denilen yerde yenilgiye uğrattılar. Müslümanlar kalabalık,
Franklar ise yüz atlı idiler. Franklar, Müslümanların birçoklarını öldürüp birçoğunu tutsak aldılar. Bu yenilgi, 5
Şaban (15 Haziran) Cuma günü vukûbuldu."
312 Artukoğlu Sökmen, Tâcüddevle Tutuş tarafından kendisine ıkta edilen [el-A'lâk (Y. Abbâre yay.), IH/1, s.
104]
130
ALİ SEVİM
Suruç'un melik Rıdvan tarafından elegeçirilmesinden önce yeniden gidip şehre hâkim 'olmuştu. Fakat Sökmen,
Surumu daha sonra yeğeni Behramoğlu Belek'e verdi [A. Sevim, Artukoğlu Sök-ınen'in Siyasî Faaliyetleri
(Belleten XXVI/103), s. 502-503, 508]. Çoğunluğu Ermeni olan halk, şehri Urfa kontu I. Baudouin'e teslim
etmişlerdir (494 = 1101). Bunun üzerine Sökmen, Belek'le birlikte harekete geçerek şehri şiddetle kuşatmış,
Suruç senyörü Foulque d Chartres'in yeni Urfa kontu II. Baudouin'in yardımını sağlamasına rağmen Haçlıları
ağır bir yenilgiye uğratıp şehri yeniden fethetmiştir (1101). Fakat daha sonra Suruç, yeniden Haçlıların eline
geçecektir (Bu konuda tafsilât için bk. Artukoğlu Sökmen, s. 509-10).
313 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 138; el-Kâmil, X, 324-25; I. Demirkent, Urfa Haçlı Kontluğu (İstanbul 1974), s.
65-68.
314 Dımaşkreisi Eminüddevle Ebû Muhammed b. es-Sûfî ile ilgili kayıt için bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 140.
315 Trablus emîri Celâlülmülk Ebu'l-Hasen Ali b. Am-mâr'a tâbi olup şehirde valilik yapan Ebû Muhammed
Ubey-dullah b. Mansur İbn Süleyha'nm başvurusu üzerine, Lâzki-/e'nin güneyindeki CebeJe'nin, Dımaşk
Selçuklu Melikliği'ne katılması (1101) hakkında ayrıntılı bilgi için bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 253-54.

60
316 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 140; Ahbâru Misi; s. 40-41; el-Kâmil, X, 364 (H. 496 yılı olayları arasında);
Bustân, s. 115.
317
Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 139; el-Kâmil, X, 325.
318 Metinde, ölen Kudüs kralı Godefroi'nin yerini almak üzere Urfa'dan hareket eden I. Baudouin'in Cebele ve
Trablusşam üzerinden Nehrülkelb boyunca uzanan dar yolda, Dukak ve Cenâhüddevle Hüseyin kumandasındaki
Selçuklu kuvvetlerinin baskınına uğramasına rağmen Kudüs'e erişmesi olayına değiniliyor (Ayrıntı için bk.
Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 251-52).
319 Dımaşk Selçuklu meliki Şemsülmülûk Ebû Nasr Duka k'in ölümü 12 Ramazan 497 (8 Haziran 1104)
vukubulmuştur. Metinde verilen 494 yılı yanlıştır. Bununla birlikte, bu olay, metnin
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
131
H. 497 yılı olayları arasında da kaydedilmiştir (Bk. Adıgeç. Esr., s. 257-60).'
320 Humus emîri Cenâhüddevle Hüseyin, Haçlı işgalindeki Esfûna kalesini geri aldıktan sonra Haleb'e bağlı
Sermîn yörelerinde konaklamış olan Rıdvan'a bir baskın yapıp askerlerini yağ-malamıştır (1102). Bu konuda
geniş bilgi için bk. Adıgeç. Esr., s. 193-94. Metinde bu olay, bir yıl önce, yani 494 yılında verilmiştir.
321 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 139; el-Kâmil, X, 325; Bustân, s.
115.
322
Krş. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 139; el-Kâmil, X, 298-99.
323 Danişmend Gümüştegin tarafından yeğeni Richard de Salerne ile birlikte tutsak alınan Antakya prensi
Bohemond, yine onun tarafından 100 bin altın kuruluş akçası karşılığında serbest bırakılmıştır (Bk. Not nr. 309;
el-Kâmil, X, 345).
324 Krş. el-Kâmil, X, 329-33; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 139; İA. "Berkyaruk"ve "Muhammed 7a/7ar"maddeleri.
32a Raymand de Saint Gilles'in kumandasında Avrupa'dan gelen 100 bin kişilik Haçlı ordusu I. Kılıçarslan ve
Danişmend Gümüştegin Ahmed tarafından Merzifon-Amasya arasındaki ovada, kesin bir yenilgiye
uğratılmışlardır (5 Ağustos 1101) (Bk. Sel-çuklular Zamanında Türkiye, s. 138-41; krş. Zeylü Tarihi Dımaşk, s.
141; Zübdetü'l-haleb, II, 145).
Bohemond'un ikinci kez tutsak alınması olayı ise yanlış olarak metinde yer almıştır (Bk. Not nr. 323; Onikinci
Asır Tarihçileri, s. 686).
326 CebeJe'nm Dımaşk Selçuklu Melikliği'ne bağlanması olayı, 494 (1100/01) yılı olayları arasında zikredilmiş
idi. Burada yeniden, yanlışlıkla kaydedilmiştir (Bk. Not nr. 315).
327 Böyle bir yer adı şimdilik tespit edilememiştir. Bununla birlikte bu, sağlam bir kalesi bulunan Trablusşam
yakınındaki Masyab, Masyâfveya Masyât olabilir (Bk. Mu'cem, IV. 556).
328 Raymond de Saint Gilles'in Celâlülmülk Ebu'l-Hasen Ali b. Ammâr'ın yönetiminde bulunan Trablusşam'ı
ku-
132
ALİ SEVİM
satması ve Dukak'm buna müdahalesi hakkında bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 254-55; Bustan, s. 115.
329 Dımaşk Selçuklu Melikliği sınırlarına katıldıktan sonra Ce-bele'ye atanan Tu ğ t eğin 'in oğlu Böri'nin kötü
yönetimi sebebiyle şehir yönetiminin yeniden İbn Ammâr'a geçmesinin ayrıntısı hakkında bk. Adıgeç. Esr., s.
254.
330 Raymond'un Antartûs [Antarsûs, Tartûs, Tortosa (Genel bilgi için bk. E. Honigmann; İA. Tartûs, mad.)]'u
elegeçirmesi hakkında bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 140; Bustan, s. 115; Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 254.
3;îl Bu olay, metnin 494 yılı olayları arasında da kaydedilmiş idi (Bk. Notnr. 316).
332 Bk. Bustan, s. 115. " '. , ..;
333 Melik Rıdvan ile düşmanlığa kadar varan anlaşmazlığı, barışmak suretiyle sona eren Humusemîri
Cenâhüddevle Hüseyin, Haleb'den ayrılıp Humu^z döndükten sonra bir Cuma namazı sırasında, eski düşmanı
Bâtınî reisi Hakîm el-Müneccim'in gönderdiği sûfî kılındığındaki fedailer tarafından hançerlenerek öldürül-
müştür (22 Receb 496 = l Mayıs 1103) (Tafsilât için bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 194; Bustan, s. 115).
Bu olayla ilgili olarak Azîmî'den naklen Bugye'de (S. 123) şu kayıt yer almıştır:
"Cenâhüddevle, 496 (1103) yılında, Humusta Cuma günü camide, altı kişi tarafından öldürüldü. Bunlardan
birisinin Serminli olduğu biliniyor".
334 Burada 496 yılı olayları arasında kaydedilen ve kaynaklarda Belîh çayı (Rakka yörelerinde) savaşı olarak
zikredilen bu savaş, Hısnıkeyfa (Hasankeyf) emîri Artukoğlu Sökmen ve Musul Selçuklu emîri Çökürmüş ile,
Urfa kontu I. Baudouin ve kardeşi Joscelin, Antakya prensi Bohemond ve Tancred arasında (Şaban 497 =
Nisan/Mayıs 1104) yapılmış olup, Baudouin ve Joscelin tutsak alınmıştır (Tafsilât için bk. Artukoğlu Sökmen, s.
515 vd.; ayrıca bk. Mihail Vekayinâmesi, II, s. 55).
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
133

61
335 Ebu'l-Kasım Ahmed el-Müsta'lî b. Maadd el-Mu s t an s ir 'in ölümü, diğer kaynaklarda (Zeylü Tarihi
Dımaşk, s. 141; el-Kâmil, X, 328; Ahbâru Mısr, s. 40; Nücûmuz-zâhire, V, 168; Bustan, s. 115; İA. "el-Müsta'lî"
mzd.) H. 495 yılı olayları arasında kaydedilmiştir.
336 Krş. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 141; el-Kâmil, X, 345-46. Her iki kaynakta savaş, H. 495 yılı olayları arasında
zikredilmiştir.
337 el-Kâmil, X, 372; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 146. Her iki kaynakta olay, H. 497 yılında kaydedilmiştir.
338 Önce emîr Kaymaz, daha sonra da damadı emîr H as an'in yönetiminde bulunan Rahbe, metinde zikredilen
H. 496 yılında I. Kılıçarslan tarafından değil, Dımaşk Selçuklu meliki Dukak tarafından fethedilmiştir
(Cumadelâhır 496 = Mart/Nisan 1102) (Tafsilât için bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 255-56).
Türkiye Selçuklu sultanı I. Kılıçarslan, Rahbe'jı değil, Nusaybin ve Musulu (25 Receb 500 = 22 Mart 1107)
Muhammed Tapar'ın valisi Çavlı Sakave'den almıştır (Ayrıntı için bk. Adıgeç. Esr., s. 205-06).
339 Haleb'e bağlı olan Artah kalesi 496 (l 102/03) yılında Frankların baskıları sebebiyle Ermeniler tarafından
melik Rıdvan'a teslim edilmişti (Zübdetü'l-haleb, II, 150). Metinde bu olaya değiniliyor.
340 Lâzkiye (Laodikeia), 1103 yılında, Antakya prensi Tanc-red'in elinde iken, bir yıl sonra (l 104) Aleksios
Komnenos devrinde, Bizanslıların karadan ve denizden giriştikleri kuşatma sonunda 1108'de Devol muahedesi
ile kesin olarak Bizans'a bağlanmıştır (Bk. Bizans Devleti Tarihi, s. 338; E. Honigmann, İA. "Lâzkiye" mad.).
341 Suriye'de Hîtyakınlarında bir yer (Mu'cem IV, 650).
342 Trablusşam hâkimi Fahrülmülk b. Anı m ar, artan Haçlı saldırı ve baskısı sebebiyle Hısnıkeyfa Artuklu emîri
Sökmen'i yardıma çağırmış idi. Sökmen hasta bir hâlde, atlı kuvvetleriyle (Metinde atlı sayısında abartma
olmalı) birlikte Trablus1?!, hareket ettiyse de hastalanan Tuğtegin'in daveti üzerine, Dımaşk'â. gitmeyi yeğlemiş,
fakat Dımaşk yakınlarındaki Karyeteynde (Metinde Menâzır]
134
ALİ SEVİM
hastalığı artıp vefat etmiştir (Safer 498 = Ekim/Kasım 1104) (Tafsilat için bk. Artukoğlu Sökmen, s. 519/20).
Metinde bu olay, iki yıl önce (496 = 1102/03) kaydedilmiştir.
343 Metinde, diğer ilgili kaynaklara nazaran, olayların rivayetinde yanlışlık vardır. Sultan I. Kılıçarslan'ın
Musul'a müdahalesi şöyledir:
Büyük Selçuklu devleti sultanı Muhammed Tapar tarafından Haçlılara karşı mücadele etmesi için Musul ve
yöreleri valiliğine atanan Çavlı Sakave'nin, I. Kılıçarslan'ı metbû tanıyan şehir valisi emîr Çökürmüş'ü yenip
öldürmesi üzerine, Çökürrnüşoğlu Zengi ve şehir ileri gelenleri, Kılıçarslan ve diğer bazı emirlere (Sadaka,
Aksungur el-Porsukî) mektupla başvurup Çavlı'ya karşı yardım istemiş ve "şehri teslim edeceklerini"
bildirmişlerdir. Çeşitli sebeplerle kendilerine başvurulan emirlerin Musul' a gelememeleri yanında, Kılıçarslan,
süratle hareket edip Nusaybin, daha sonra da Musul'a gelerek şehre hâkim olmuştur (9 Nisan 1107). Fakat öte
yandan, emîr Çavlı, Artukoğlu İlgazi ve melik Rıdvan'la bir ittifak yapıp Kılıçarslan'a karşı harekete geçtiler ve
Hapur ırmağı yörelerinde giriştikleri savaşta onu yenilgiye uğrattılar; sultan da Hapur ırmağında boğularak
hayatını kaybetti (13 Temmuz 1107). Bunun üzerine Çavlı, Musul 'a hâkim olmada güçlük çekmedi. Daha sonra
sultan Muhammed Tapar tarafından Musul valiliğinden azledilen Çavlı, Baudouin ve Joscelin'i kurtuluş akçası
(70 bin altın) karşlığında serbest bırakmıştır (Bu olayların tafsilâtı hakkında bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s.
205-208).
Görüldüğü üzere, bu olay, H. 500 (1107) yılında cereyan etmiştir ki, metinde, 496 yılı olayları arasında
kaydedilmiştir.
344 Haleb Selçuklu meliki Rıdvan, Artukoğlu İlgazi ile Mu-sulSelçuklu valisi emîr Çökürmüş'ün yönetiminde
bulunan Nusaybin'i kuşatması sırasında (Mayıs 1106), onunla anlaşmazlığa düşmesi sebebiyle İ l gaz i'yi
tutuklatmış idi [Tafsilât için bk. A. Sevim, Artukoğlu İlgazi (Reçeten, XXVI/104), s. 659-61].
34:1 Metinde Al t aş, diğer kaynaklarda Er t aş veya Bektaş olarak geçen Dukak'ın oğlunun Dımaşk Selçuklu
meliki olması ve daha
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
135
sonra Tuğtegin'le olan ilişkilerinin ayrıntıları hakkında bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 259-60; not nr. 251.
346 Rahbe, melik Dukak tarafından Mart/Nisan 1102'de fethedilip Dımaşk Selçuklu Melikliği'ne bağlanmıştır
(Krş. Not nr. 338).
347 Bk. el-Kâmil, X, 372, 73; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 143; Ahbâru Mısr, s. 41; İA. "Cübeyl", F. Buhl
"Akkâ"maddeleri.
S48 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 149; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 146.
349 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 142; Ahbâru Mısr, s. 40-41 (Her iki eserde H. 496 yılı olayları arasında).
330 Bk. Not nr. 319; Bustan, s. 116.
3M Bohemond'un Avrupa'ya gitmesi üzerine, Antakya prensliğinin yönetimini üzerine alan Tancred, diğer Haçlı
kontluklarından da yardım sağlayarak Haleb melikliğinin önemli kalelerinden birine sahip Artah üzerine yürüyüp
kuşatmaya başlamış, melik Rıdvan'ın müdahalesi sonucunda yapılan savaşta, Rıdvan bozularak Haleb'e çekilmek
zorunda kalmıştır. Bunun üzerine Tancred, Artah'ı kolayca elegeçirmiştir (20 Nisan 1105). Bu konuda ayrıntılı

62
bilgi için bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 198-200.
Bu konuyla ilgili olarak Azîmî'den nakden Bııgye'de (S. 145-46) şu kayıtlar yer almıştır:
"Franklar, 498 (1104/05) yılında melik Rıdvan'ı Artah arazisindeki Aynu Seylû (Aynu Seylem)'Aa bozguna
uğrattılar. Bu çarpışmaya Artah kalesi sebep oldu: Franklar, burasını elegeçirmek için harekete geçince melik
Rıdvan da atlılardan başka topladığı çok sayıda yaya kuvvetlerle birlikte Artah'a yardıma gitti. Perşembe günü
yapılan çarpışmalarda Rıdvan'ın atlı kuvvetleri bozuldu, yayalar da teslim oldu, çok sayıda asker öldürüldü. Bu
savaşta, Haleblilerden büyük bir gazi topluluğu -Tanrı rahmet eylesin- yok olup gitti, bunlardan daha çoğu da
kaçtı."
352 Bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 254-55; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 147-48.
333 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 147; el-Kâmil, X, 381, 382-85. ı ,
334 Krş. Bustan, s. 116.
136
ALİ SEVİM
355 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 148; Bustan, s. 116; A. Sevim, LA. 'Tuğtegin "mad.
35fi Krş. el-Kâmil, X, 494-95; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 148-49; Alıbâru Mısr, s. 41; İA. "Tuğtegin "mad.
Bu savaşta her iki taraftan da aynı miktar asker öldürüldüğü için Azîmî dahil diğer kaynaklar, galip ve mağlup
taralın belli olmadığını vurgulamışlardır.
3jV Bâtınîliğin, Ebû Müslimiyye, Hurremiyye, Bâbekiyye vs. gibi lâkaplarından birisi (Bk. İslâm Mezhepleri
Tarihi, s. 76-78).
31)8 Bâtmîlerin, Selçuklu vasalı Humus emîri Halef b. Mülâ-ib'in yönetimindeki Efâmiye kalesinde İbn Mülâib'i
öldürüp (3 Şubat 1106), kaleye hâkim olduktan sonra İbn Mülâib'in oğlu Musbih'in Antakya Haçlı prensi
Tancred'le işbirliği yapması sonucunda, ünlü Efâmiye kalesi Haçlıların eline geçmiş oldu (14 Eylül 1106).
Tafsilât için bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 202-04; Bustan, s. 116).
Efâmiye'nm Haçlılar tarafından işgali olayı, metinde, 499 yılı o-layları arasında verilmediği gibi, diğer ilgili
kaynaklarda da görüldüğü üzere, 500 yılında cereyan etmiştir (Göst. Yerler).
Bu konuyla ilgili olarak Azîmî'den naklen Bugye'de kaydedilen metinler için bk. Not nr. 246.
359 Bk. El-Kâmil, X, 407; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 149; Ahbâru Mısr, s. 41; Bustan, s. 116; İA. "Tuğtegin "mad.
iwl Metinde yalnız Çavlı tarafından alındığı kaydedilen Rahbe, esasında, önce melik Rıdvan, daha sonra onun
isteği üzerine, Çavlı ve İlgazi'nin de katıldığı müttefik ordusu tarafından ele geçirilmiştir (Bk. Suriye ve Filistin
Selçukluları, s. 205-06).
3R1 Bk. Not nr. 358.
3(12 Antakya Haçlı prensi Bohemond, ancak bir kere Daniş-ınend Gümüştegin tarafından tutsak alınıp, kurtuluş
akçası karşılığında serbest bırakılmış idi. (Bk. Not nr. 323).
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
137
3113 Türkiye Selçukluları sultanı I. Kılıçarslan'ın ölümü (13 Temmuz 1107) ile sona eren savaştan sonra emîr
Çavlı, sultan Mu-hammed Tapar'ın valisi olarak Musul yönetimini yeniden eline almıştır (Adıgeç. Esr., s. 206).
3M Sultan Muhammed Tapar, İsfahan yakınlarındaki babası sultan Melikşah tarafından yaptırılan Diz-Kuh veya
Şâhdez (Metinde yanlış olarak Şadız şeklinde kaydedilmiştir) kalesini Bâtmîlerin elinden almıştır (Bk. el-Kâmil,
X, 430 vd.; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 151 vd.; İA. "Muhammedb. Meh'kşah"mad.).
3(15 Sultan Muhammed Tapar'ın isyan eden Hille emîri Seyfüddevle Sadaka b. Maıısur (1049-1108)'u tenkil
hareketi ve öldürmesi (Mart 1108) hakkında bk. el-Kâmil, X, 440-49; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 159-60; Nücûmuz-
zâhire, V, 196 (Kısa bilgi); K. V. Zettersteen, İA. "Sadaka b. Mansur"mad.
366 Bk. el-Kâmil, X, 455-56; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 159; Ahbâru Mısr, s. 42-43; Suriye ve Filistin Selçukluları,
s. 208.
367 Sultan Muhammed Tapar'ın itaaten çıkıp birtakım olumsuz faaliyetlerde bulunması sebebiyle Çavlı'yi Musul
valiliğinden azledip yerine emîr Altunteginoğlu Mevdud'u ataması ve Mevdud'un faaliyetleri hakkında bk. el-
Kâmil, X, 453; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 160; Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 207-09; U r fa Haçlı Kontluğu
Tarihi, s. 121 vd.
368 Bk. el-Kâmil, X, 452-53; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 160-61.
3R1) İsfahanlı Ebu'n-necm Hibetullah b. Muhammed b. Bedî, Tâcülmülûk Böri'nin hizmetinde bazı görevlerde
bulunmuş, Dımaşk emîri Tuğtegin onu devlet işlerindeki yeteneği sebebiyle kendisine vezir atamış, fakat daha
sonra birtakım olumsuz davranış ve hareketleri sebebiyle hapsedilmiş, bütün mal ve parasına elkonulduktan
sonra boğdurulmak suretiyle öldürülmüştür (Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 163).
3711 Dımaşk emîri Tuğtegin, ikinci Taberiyye seferini oluşturan bu savaşta, Kudüs kralı Baudouin tarafından
Taberiyye y e atanan, anne tarafından yeğeni olan Gervaise'i bozguna uğratıp tutsak almıştır. Tafsilât için bk. İA.
"Tuğtegin "mad.
138
ALİ SEVİM
116.

63
Krş. el-Kâmil, X, 463 (H. 502 olayları arasında); Bustan, s.
372 Emîrü'l-cüyûş Efdal, Trablusşam'ı teslim almak üzere, vali olarak emîr Şerefüddevle b. Ebu't-Tîb'i
göndermiştir (Bk. el-Kâmil, X, 454; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 161; Ahbâru Mısr, s. 43).
373 Sultan Muhammed Tapar'm Selçuklu imparatorluğu dahilindeki pazarlara getirilen mallardan alınan vergiyi
(meks) kaldırması hakkında bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 162; el-Kâmil, X, 454.
, 374 el-Kâmil, X, 455; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 163.
' • • 375 Krş. El-Kâmil, X, 427.
37(1 Çavlı'nın Haleb Selçuklu Melikliğîne tâbi bulunan Fırat ırmağı kıyısındaki Bâlis kentini işgali ve buradaki
icraatı hakkında bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 209.
377 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 163; el-Kâmil, X, 575-76 (H. 503 yılı olayları arasında); Bustan, s. 116; C.
Orhonlu, İA. "Trablus" mad.
378 Sultan Muhammed Tapar tarafından Musul Selçuklu valiliğine atanan ve Haçlılarla mücadele etmesi
emredilen Aksungur el-Porsukî'nin Haçlılara karşı sefere çıkması ve dolayısıyla Tuğtegin ile müşterek harekâtı
H. 509/510 (1115/16) yılındadır; metinde yanlış olarak 502 yılında kaydedilmiştir (Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s.
192-93; el-Kâmil, X, 512).
379 Bu olay, diğer İslam kaynaklarında yoktur. Krş. Bustan, s. 116;İA. "Cebele"^ "Lâzh'ye" maddeleri.
380 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 165; el-Bidâye, XII, 171.
381 Krş. Bustan, s. 116.
382 Dımaşk melikliği kumandanlarından Abdürrezzakoğlu emîr Adbuddevle Abak (Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s.
164; Bustan, s. 116. Burada Gadabuddevle).
383 Bk. el-Kâmil, X, 475-77; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 167-68; Bustan, s. 116.
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
139
384 Melik Rıdvan, Antakya Haçlı prensliğiyle yaptığı mücadeleler sonucunda Taner ed, Haleb melikliği için
önemli bir durumda bulunan Esârib, Zerdena ve Bikisrâil kalelerini işgal etmiştir (Bk. Suriye ve Filistin
Selçukluları, s. 212-14).
Bu olay, el-Kâmil (X, 481-82) ve Zübdetü'l-haleb'Ae (II, 155-56) H. 504 yılı olayları arasında zikredilmiştir.
385 Krş. el-Kâmil, X, 478; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 169.
Aynı olay, Azîmî Tarihi'mn H. 310 yılı olayları arasında da (Vrk. 133a) zikredilmemiştir.
38(1 İlgili diğer kaynaklarda, İspehbud Sabave'nin bu savaşa katıldığı kaydedilmiştir.
ss? ^r/3 kuşatmasına .-4/z/a^a/u Sökme n el-Kutbî katılmıştır.
388 Şimdilik yeri tespit edilemedi.
389 Metinde, Suriye'deki Büyük Selçuklu İmparatorluğuna tâbi olan siyasî teşekküllerin Haçlılar karşısında
tehlikeli bir duruma düşmeleri üzerine, sultan Muhammed Tapar'ın başkomutan atadığı Musul valisi Mevdud'un
1110 yılındaki Urfa kuşatması harekâtına değinilmektedir. Mevcut kaynaklara göre, Urfa kuşatmasına,
Mevdud'la birlikte Mardin Artuklu emîri İlgazi ve Ahlat Şahı Sökmen el-Kutbî kuvvetleriyle birlikte
katılmışlardır. Dımaşk emîri Tuğtegin, kuvvetleriyle Dımaşk'tan Selemiyye yoluyla Rakka'ja dek gelmişse de
Selçuklu ordusunun Urfadan ayrıldığını haber alınca onlara bir miktar kuvvet göndererek Dımaşk'a geri
dönmüştür (Tafsilât için bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 210-12; Urfa Haçlı Kontluğu, s. 121-31; İA.
"Tuğtegin"maA.
39(1 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 166-67.
391 Bk. el-Kâmil, X, 379-80; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 171; Bustan, s. 117.
392 Bu olay, Selçuklu ordusunun Urfa kuşatması sırasında (Bk. Not nr. 389) vukubulmuştur.
393 Haleb Selçuklu meliki Rıdvan, Selçuklu ordusunun ilk Urfa kuşatması sırasında (1110), Antakya Haçlıları
tarafından işgal edilen
140
ALİ SEVİM
melikliğine bağlı yerleri geri alma harekâtına giriştiği gibi, Antakya yörelerine de akınlarda bulunmuştur. Fakat
yardıma gittiği t/r/a'dan dönen Tancred, Haleb yörelerinde yeniden harekâta başlayarak Esârib, Zerdemi ve
Bikisrâil kalelerini elegeçirmiştir (Geniş bilgi için bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, ss. 212-14; ııot nr. 384).
,ü)4 şgfjj fakihlerinden İmadüddin Ebu'l-hasen Ali b. Mu-hammed el-Kiyâ el-Herrâs et-Taberî (el-Kâmil, X, 484;
Nü-cûmü'z-zâhire,V, 201-02 (Burada el-Herrâsî); el-Bidâye, XI, 172).
395 Cebele yörelerinde sağlam bir kale (Bk. Beitrâge, s. 342. Bu olay için bk. el-Kâmil, XII, 7; Zeylü
TarihiDımaşk, s. 181.
Bu konuda Azîmî'den naklen Ikd'da (664b) şu kayıt vardır: "Franklar, Merkab'ı H. 505 yılında elegeçirdiler."
3116 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 182.
397 Burada, Haçlıların istilâ ve işgalleri sebebiyle Suriye'deki Selçuklu vasalı melik ve emirlerin başvurusu
üzerine, Bağdad'da bulunan sultan Muhammed Tap ar'in, Musul Selçuklu valisi Mevdu d'un komutasındaki
Selçuklu ordusunun 1111 yılındaki Haçlılara karşı giriştiği başarısız askerî harekâtı sırasında, melik Rıdvan'ın
çağrısı üzerine, Haleb önlerine gelişi ve Rıdvan ile olan ilişkileri sözkonusu ediliyor (Tafsilât için bk. Suriye ve

64
Filistin Selçukluları,?,. 215-19).
Bu konuda Azîmî'den naklen Bugye'de (S. 146-48) şu kayıtlar vardır:
"Franklar, Haleb arazisine yürüyerek yağma ve talanlarda bulundular, halkını tutsak alıp sürdüler. Bu sebeple
Leylûn dağından Şeyzer'e değin Haleb topraklarında huzur bozuldu, güvenlik ve huzurun yerini, korku ve endişe
aldı. Cezr ve Leylûn ahalisi, Haleb'e kaçarken arkalarından yetişen Frank atlıları, bunların çoğunu tutsak alıp bir
kısmını da öldürdüler. Haleb topraklarında vukua gelen bu facia, daha önceki Kellâ felâketinden daha büyük idi.
"Frank Tancred, Leylûn a bağlı Tellüağdfys. yürüyerek işgal etti. Haleb'e bağlı geri kalan kaleleri de aldı.
Böylece melik Rıdvan'ın elinde kıble yönündeki yerlerden yanız Hama, batıda ise
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
141
hiçbir yer kalmadı; ancak onun elinde kalan doğu ve kuzey-doğudaki yerler de güvenlik içinde değillerdi. Haleb
halkı güç ve sıkıntılı bir durumda idi. Bunlardan bazıları Bağdad'a. giderek yardım isteğinde bulundular;
Müslüman askerlerinin Franklara karşı kendilerine yardıma gelmesini isteyerek cuma günleri, hatiplerin
hutbelerine engel oldukları gibi, bazı minberleri de kırıp parçaladılar. Bunun üzerine sultan Muhammed b.
Melikşah, kumandanları, Musul emîri Mevdud, Ahmedîl ve Sökmen el-Kutbî olan büyük bir ordu hazırlattı.
Sökmen, Haleb'e gelmeden yolda vefat etti. Ordu, Haleb'e erişince Rıdvan, şehir kapılarını kapadı ve şehri teslim
etmemeleri için halktan rehineler alıp kaleye götürdü. Ayrıca o, hizmetinde bulunan bir kısım askerlerle
Bâtınîlerin bazılarını şehir surlarını korumakla görevlendirdi ve halkın surlara çıkmalarını yasakladı. Surdan
aşağı ıslık çalan bir adamın boynu vuruldu ve yine üzerinden giysisini çıkarıp aşağıya birisine atan bir kişi de
surdan aşağı atıldı. Haleb kapıları 17 gece kapalı kaldı. Şehir halkı üç gece yiyecek bir şey bulamayıp aç oturdu.
Hırsızlar çoğaldı, şehir ileri gelenleri canlarından endişe duymaya başladılar. Melik Rıdvan'ın yönetiminin
böylece kötüye gitmesi sebebiyle ahali, aralarında onun aleyhine konuşuyor, küfür edip ona dil uzatıyorlar ve
ayıplıyorlardı. Bu durum karşısında Rıdvan'ın, halkın şehri teslim etmesinden endişe ve korkusu artmaya başladı.
Bu sebeple o, halk arasına atlı kolcular saldı, ayrıca şehir dışındaki askerlere karşı hırsız ve çapulcular gönderdi.
Bunlar, ordugâhtan ayrılıp yalnız bir durumda olan askerleri yakalayıp kaçırıyorlardı. Şehir dışındaki bu ordu,
Haleb topraklarında Frankların yağmalarından arta kalan şeyleri yağma ve tahrip ettikten onra Safer 505
(Ağustos 1111) sonunda, Frank istilâsına uğrayan Maaretünnûman'a hareket etti. Ordu burada birkaç gün kaldı.
Bu sırada atabeg Tuğtegin'in onların yanına gelmesi üzerine Rıdvan, bazı ordu mensuplarına mektuplar gönderip
onun aleyhine onları fitneledi. Bunun üzerine Tuğtegin, Mevdud'un himayesine sığındı, o da ona, muhaliflerine
karşı durmak suretiyle dostluk ve vefa gösterdi. Tuğtegin, kendisine cephe alanlara armağanlar gönderip
Trablus'a, yürümeleri hâlinde kendilerine para yardımında bulunacağını bildirmiş ise de onlar, daha ileri gitmek
istememişlerdir. Orada bulunan Ahmedîl ve Porsukoğlu Porsuk, askerleriyle birlikte Fırat yönüne gittiler. Atabeg
ile kalan Mevdud, onunla birlikte Maarretünnûman'Azn Asi ırmağı yönüne hareketle
142
ALİ SEVİM
Celâlfje saldırıda bulundular. Bu sırada Franklar da Efâmiye'ye karşı karargâh kurarak Baudouin, Tancred ve
Saint-Gilles'in oğlu ile birlikte Müslümanlara karşı harekete geçtiler. Bunun üzerine, İbnü'l-Asâkir Sultan b.
Munkiz, ailesi ve askerleriyle Şeyzer'den çıkıp Mevdud ve Tuğtegin ile birleşerek Franklara karşı yürüdüler.
Müslüman atlıları Frankları kuşattılar, Türkler de su kaynaklarının yollarını şiddetle çevirerek onların suya
ulaşmalarına engel oldular. Bunun üzerine Franklar birbirlerini savunarak kaçtılar."
398 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 181-82.
399 Bk. el-Kâmil, X, 491;İbnü'l-Cevzî, el-Muntazam, IX, 168-70; Nücûmü'z-zâhire, V, 203; el-Bidâye, XII, 173-
74; Bustan, s. 117.
400 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 163; el-Kâmil, X, 493; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 183.
401 Kudüs kralı Baudouin'in Sur kentini kuşatması ve kent valisi İzzülniülk Anuştegin'in yardım isteğinde
bulunması üzerine, Dtmaşk emîri Tuğtegin'in müdahalesi sonucunda, kuşatmanın kaldırılması ve Tuğtegin'in
şehri, vasalı Banyas valisi emîr Seyfüddevle Mesud'a teslimi hususlarında tafsilât için bk. Zeylü Tarihi Dımaşk,
s. 178-81; el-Kâmil, X, 488-90; Her iki eserde H. 505 olayları arasında); Bustan, s. 117; İA. "Tuğteg'in"mad.
402 Krş. el-Kâmil, X, 493; Nücûmü'z-zâhire, V, 205; el-Muntazam, IX, 173-74.
403 Haleb Selçuklu meliki Fahrülmülûk Rıdvan'ın ölümü (28 Cumadelâhır 507 = 10 Aralık 1113) ve oğlu
Tâcüddevle Ebû Suca Alparslan Muhammed el-Ahras'ın Haleb meliki olması ve devri hakkında geniş, bigi için
bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 221-30; Bustan, s. 117; İbnü'l-Furat, 75b, 76a.
Melik Rıdvan'ın ölümüyle ilgili olarak Azîmî'den naklen Bugye'de (S. 150, 156) şu kayıtlar yer almıştır:
"Bu yılda (H. 507), Haleb hâkimi melik Rıdvan b. Tâcüddevle Haleb'de öldü, yerine oğlu Tâcüddevle Alparslan
geçti.
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
143
"Melik Rıdvan, 507 (1113) yılında, Haleb'de öldü, yerine oğlu Alparslan geçti, hadim Lülü, onun atabeği oldu.
Devlet işlerinin düzene konması için melikliğin hadim ve hâslarından birçoklarım öldürdüler. Alparslan, iki
kardeşini yakalatıp hapse attı."

65
404 Bu konuda geniş bilgi için bk. Urfa Haçlı Kontluğu, s. 145-46; Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 219-20; İA.
"Tuğ[egin"mad.
Bu konuyla ilgili olarak Azîmî'den naklen Bugye'de (S. 148-49) şu kayıtlar yer almıştır:
"Suriye'ye gelen Mevdud, Franklara karşı cihat husu-sundaTuğteğin ile bir antlaşma yaptı ve bu sebeple
Tuğtegin, melik Rıdvan'dan yardım talep ettiyse de Rıdvan, bu yardımı geciktirdi; ancak Müslüman
kuvvetlerinin Frankları bozguna uğratması olayından sonradır ki Rıdvan, onlara 100 atlıdan daha az bir kuvvet
gönderdi. Böylece o, Tuğtegin'le yaptığı antlaşma ve vaade sadakat göstermedi. Bunun üzerine atabeg, onu
kınadı ve Rebiülevvel 507 (Ağustos/Eyül 1113)'de onun adının, Dımaşkte okunan hutbelerden ve basılan
paralardan kaldırılmasını emretti."
400 Haleb Selçuklu meliki Alparslan'ın melikliğin mülkî ve askerî erkâniyle anlaşıp işbirliği yaparak Haleb
Bâtınîlerine karşı giriştiği geniş tenkil harekâtının tafsilâtı hakkında bk. Suriye ve Filistin Selçııkulan, s. 226-27.
Bu konuyla ilgili olarak Azîmî'den naklen Ikd'da (678b) şu kayıtlar vardır:
"Haleb reisi Sâid b. Bedî, ileri gelenleri Ebû Tahir, hâsları İsmail olan Bâtınîlere saldırıda bulunup onlardan
sayıları 150 olan bir grubu öldürdüğü gibi, onların ilerigelenlerinden de bir grubu acımadan öldürdü. el-Hakîm
el-Müneccim ve Ebû Tahir es-Sâig, Suriye'de Rıdvan zamanında Bâtınî mezhebini ilk ortaya çıkaran kimselerdir.
Haleb den Cebelüssıımmâk, Sermîn, Maârre ve yörelerine değin olan yerlerdeki pek çok halk, Bâtınîlere eğilim
gösterdi. Rıdvan ölünce Haleb reisi İbnü'1-Bedî, Alparslan b. Rıdvan, Haleb'deki Ahdâs ile Bâtınîlerin
öldürülmesi hususunda anlaşıp karar verdiler; böylece zikrettiğimiz olay cereyan etti."
144
ALI SEVİM
40(1 Bu görevin niteliği konusunda bk. İ.H. Uzunçarşılı, Osman Devleti Teşkilâtına Medhal, s. 89, 98. ;
407 Haleb Selçuklu meliki olan Sultanşah'm küçük yaşlarda bir çocuk olmasından faydalanan hadim Lülü,
meliklik işlerini tekeline almak amacıyla yönetimde yaptığı bu değişikliklerin ayrıntısı için bk. Suriye ve Filistin
Selçukluları, s. 231-32.
408 Bugye çev., s. 126 vd.; el-Kâmil, X, 501 -14.
409 Metinde,Dımaşk emîri Tuğtegin'in, Haçlı kuşatma ve baskısına uğrayan Sur kentinin yönetimini emirliğine
bağlaması olayına değinilmek istendiği kanısındayım. Bu konuda bk. Not nr. 401. Aksi takdirde Sıır'un
Haçlılardan, alınması sözkonusu olamaz, çünkü şehir, ancak 518(1124) yılında Haçlıların eline geçmiştir.
410 Haleb yönetimini tekelinde toplayan hadim Lülü, melikli-ğin mülkî ve askerî erkâniyle işbirliği yaparak
melik Tâcüddevle Alparslan'ı kaledeki odasında Eylül 1114'de öldürtmüş ve yerine kardeşi Sultanşah'ı
geçirtmişti (Ayrıntı için bk. Suriye ve Filistin Selçukulan, s. 229-30; Sustan, s. 117.
Bu konuda Azîmî'den naklen Bugye'de (S. 156) şu kayıt yer almıştır:
"Tâcüddevle Alparslan b. Rıdvan, 508 (l 114) yılında, atabeği hadim Lülü'nün girişimi sonucunda, Haleb
kalesindeki odasında öldürüldü ve yerine kardeşi Sultanşah b. Rıdvan getirildi."
411 Krş. Zübdetul-haleb, II, 173-74; El-Kâmil, X, 508; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 191; Sustan, s. 117; Suriye ve
Filistin Selçukluları, s. 232.
Bu konuda Azîmî'den naklen IJcd'da (697 a) şu kayıtlar vardır:
"Suriye'de (Şam) deprem oldu; kaleler yıkıldı, (bu arada) Azaz kalesi de yıkıldı, bu kalede 400 kişi öldü, sadece
mescidin dammdaki müezzin kurtuldu; İlâhî kudret onu, Azabın ön kısmına sağ salim koymuş idi. Haleb'e karşı
isyan etmiş olan Azaz valisi kaçtı ise de gece kar yağması sonucunda, bazı kimseler onu yakalayıp atabeğe
(Lülü) götürdüler.
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
145
412 Hama hâkimi Ali (el-Kâmil, X, 482). Bu emîrin ölümü, Sustan'da (S. 117) H. 506 yılı olayları arasında
kaydedilmiştir. Ayrıca bk. Zübdetul-haleb, II, 174.
413 Sultanşah devrinde, hadim Lülü'nün Haleb Melikliğiyönetiminde yaptığı değişiklikler için bk. Suriye ve
Filistin Selçukluları, s. 231.
414 Mardin Artuklu emîri Necmüddin İlgazi, sultan Mu-hammed Tapar'a karşı müttefiki durumunda olan
Tuğtegin'den ayrılıp Mardin'e giderken Keşten yakınlarında konduğu ve çok içkili bulunduğu sırada, Humus
emîri Hayır (Kır) Han b. Karaca tarafından yakalanıp tutsak alınmış (Ocak 1115), fakat daha sonra serbest
bırakılmıştır (Ayrıntı için bk. Artukoğlu İlgazi, s. 668-69).
415 Krş. Zübdetul-haleb, II, 174 vd.; el-Kâmil, X, 512.
416 Haleb'e bağlı olup Haleb-Kefertâb arasında bir kale (Mu'cem, II, 540).
417 Burada, emîr Mevdud'un ölümü üzerine, sultan Muham-med Tapar tarafından Musul valiliğine atanan
Aksungur el-Porsukî'nin 1114/15 yılında, Urfave Kuzey-Suriyeseferine değiniliyor. Bu Selçuklu ordusu, önce
Urfa bölgesinde harekâtta bulunmuş, daha sonra sultana isyan durumunda bulunan Tuğtegin ve İ l gaz i'yi tedip
için harekete geçerek Suriye'ye yönelmiştir. Bu konuda tafsilât için bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 232-35;
Urfa Haçlı Kontluğu, s. 146-49; Artukoğlu İlgazi, s. 669-70; İA. "Tuğtegin" mad.
418 Meraga ve yöreleri Selçuklu valisi Ahmedîl b. İbrahim b. Vehsûdan, Sağdad'da sultan Muhammed Tapar'm
sarayında, Tuğtegin'le birlikte iken bir Bâtınî fedaisi tarafından bıçaklanarak öldürülmüştür (Bk. el-Kâmil, X,

66
516; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 168; Sustan, s. 117 (Her üç eserde de olay, H. 510 yılı kayıtları arasında
verilmiştir).
419 Bk. el-Kâmil, X, 511; Sustan, s. 117 (Burada H. 510 yılı olayları arasında); Cl. Huart, İA. "Bursuk"mad.
146
ALI SEVİM
420 Sustanda (S. 117) elçinin adı u~^ £>. olarak kaydedilmiştir. Olay, diğer ilgili kaynaklarda yer almamıştır.
Fakat Tuğtegin'in Recep 509 (Kasım/Aralık 1115)'da, Bağdad' a gelen sultan Mu-hammed Tapar'ı ziyaret edip,
ona tâbiiyetini arzetmesinden sonradır ki, sultan ona menşurla "Suriye valiliğini" tevcih etmiştir (Bk. Zeylü
Tarihi Dımaşk, s. 193). Bu bakımdan adı tesbit edilemeyen elçinin sultan Muhammed Tapar tarafından vasalı
Tuğtegin'e gönderilmiş olması mümkündür.
421 Krş. E. Honigmann, İA. "Musul"maA. (S. 741).
422 Haleb Selçuklu Melikliğlm tekelinde tutup yöneten hadim Lülü, melikliğin iç ve dış sorunlarının en kritik ve
tehlikeli bir duruma geldiği bir sırada, bütün mal ve hazinesiyle birlikte Haleb'den kaçıp Nâdir kalesi veya
Deyrühâfır yörelerine eriştiği zaman öldürülmüştür. Bunun üzerine Haleb eski ordu kumandanlarından
Şemsülhavâs Yaruktaş, kısa bir süre Haleb yönetimini üzerine almışsa da şehir ve kalede, melik Sultanşah
aleyhine bazı olumsuz hareketlerde bulunması sebebiyle görevden alınıp yerine Dımaşkh Ebu'l-meâlî el-Mulısin
b. el-Mülahhî atanmıştır (Bütün bu olayların tafsilâtı hakkında bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 235-37;
Bustan, s. 117); İbnü'l-Furat, vrk. lOlb, 102ab).
42S Antakya Haçlı prensi Roger, Haleb yönetimini kısa bir süre elinde tutan Yaruktaş ile yaptığı anlaşma
gereğince, Mekke'ye giden Hacıların bir konak yeri olan Halep-Selemiyye-Dımaşk yolu üzerindeki Kubbe
kalesine sahip olmuştur (Bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 236-37).
424 Hadim Lülü'nün öldürülmesi üzerine Aksungur el-Porsukî, Haleb'e hâkim olmak için harekete geçmişse de
Yaruktaş'm daha önce şehre gelip yönetimi ele alması üzerine bundan vazgeçmiştir (Bk. Adıgeç. Esr., s. 236).
425 Bk. el-Kâmil, X, 532; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 199; krş. Zübdetü'l-haleb, II, 181).
426 Bk. el-Kâmil, X, 532; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 199.
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
147
427 Haleb Selçuklu Melikliği'nin mülkî ve askerî yöneticileri, ö-zellikle Haçlılar karşısında çok güç bir durumda
kalan Haleb yönetimini Mardin Artuklu emîri İ l gaz i 'ye teslime karar verdikden sonra onu şehre davet
etmişlerdir. Bir kısım kuvvetleriyle Haleb'e gelen İl gazi, buradaki Seçuklu Melikliği'ne son vererek yönetimi
eline almıştır (Geniş bilgi için bk. Suriye ve Filistin Selçukuları, s. 257-59).
428 Tuğtegin'in naibi ve Dımaşk şıhnesi Hısnuddevle Bahtiyar (Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 198).
429 Krş. el-Kâmil, X, 525-27; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 198-199; Bustan, s. 117 (H. 510 yılı olayları arasında);
İA. "Muhammed b. Tapar "mad.
430 Haleb emîri İlgazi'nin, Haçlılara karşı mücadele amacıyla, Tuğtegin ile Dımaşkta yaptığı anlaşma hakkında
bk. Artukoğlu İlgazi, s. 672-73.
431 Musul Selçuklu valisi Aksungur el-Porsukî, Tuğtegin ile birlikte Trablus kontu Pons'u Bikâ'da ağır bir
yenilgiye uğratmışlardır (İA. "Tuğtegin "mad.
432 Bk. el-Kâmil, X, 543-44 (H. 512 yılı olayları arasında); Bustan, s. 1 18.
433 Bk. el-Kâmil, X, 543 (H. 512 yılı olayları arasında); Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 199; Bustan, s. 118.
434 Bk. el-Kâmil, X, 532; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 199; Bizans Devleti Tarihi, s. 346-47.
433 Bk. Bustan, s. 118.
43b Metinde <~?~^ • şeklinde yazılan kale, Suriye kıyısında, Lâzkiye'nin karşı tarafından, Haleb e bağlı
Belâtunus (cr-*'^) veya Eflâtunus kalesi olmalıdır (Mu'cem, I, 710; Beitrâge, s. 242).
437 Bk. el-KâmıJ,X,531.
Mamafih Artukoğlu İlgazi 511 (l 1 17/18) yılında, Haleb Me-likliğıne son verince İbnü'l-Mülâhhî'yi de
görevinden uzak-laştırmış idi (Bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 238).
148
ALİ SEVİM
438 Bk. el-Kâmil, X, 532.
439 Bk. el-Kâmil, X, 534-39; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 200; Nücû-mü'z-zâhire, V, 215-16; Bustan, s. 118.
440 Ortaçağlarda Şam eyâletine bağlı Belkâ bölgesinde (Bugünkü Doğu-Şeria) bir yöre (Bk. Fr. Buhl, İA.
"Belkâ"; H.H. Schaeder, İA. 'SeraV'maddeleri).
441 Krş. el-Kâmil, X, 543-44. Bustan, s. 118.
442 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 182; ayrıca bk. el-A'lâk(Yay. A.Edde), s. 382-85.
443 Sultan Alparslan'ın oğlu Şihâbüddevle Tekiş, sultan Berkyaruk zamanındaki üçüncü isyanında yakalanarak
öldürülmüş idi (Mart 1094) (Bk. A. Sevim, İA. "Tetis"mad.).
444 Sultan Alparslan'ın oğlu Şihâbüddevle Tekiş, sultan Berkyaruk zamanındaki üçüncü isyanında yakalanarak
öldürülmüş idi (Mart 1094) (Bk. A. Sevim, İA. "Teh's"mad.).
445 Bk. el-Kâmil, \,b±b.

67
446 Bk. Not nr. 434.
447 İlgazi'nin Haleb Selçuklu Melikliği'ne son vermesi olayı, 511 (1117/18) yılı olayları arasında kaydedilmişti
(Bk. Not nr. 427). Buradaki olay ise, İlgazi'nin Haleb'i âdeta kuşatmış bir duruma gelen Haçlılarla mücadele için
Diyarbekir bölgesinde bulunan kesif Türkmen kitlelerinden yardım sağlayıp bu kuvvetlerle Haleb'e gelmesiyle
ilgilidir ki, o, çok geçmeden Haçlılara büyük darbeler vuracaktır (Tafsilât için bk. Artukoğlu İlgazi, s. 671 vd.).
448 Haleb reisi Sâid b. Bedî'in Devser (Câber) kalesinde, iki Bâtınî fedaisi tarafından iki çocuğuyla birlikte
öldürülmesi hakkında bk. Zübdetü'l-haleb, II, 186-87.
449 Bk. Beitrâge, s. 243.
4a° Metinde, Musul Selçuklu valisi Mevdud ile Dımaşk emîri Tuğtegin'in Haçlılara karşı (Kral Baudouin,
Joscelin, Tancred ve Roger) kazandıkları Taberiyye zaferine değinilmekte
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
149
ise de bu olay, H. 506 (1113) yılında cereyan etmiş idi (Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 186-87); el-Kâmil, X, 492,
495-97.
451 7e/7üM^/rprensi Joscelin'e karşı, Rebîaoğullarınm bu başarısı hakkında bk. el-Kâmil, X, 555-56.
452 Krş. el-Kâmil, X, 555. ,. : .
453 Mardin Artuklu emîri İlgazi, Haleb'e hâkim olduktan sonra Haleb'i şiddetle ve sürekli olarak tehdit etmekte
olan Antakya Haçlı prensi Roger'e karşı beraberinde Bitlis ve Erzen (Garzan) emîri Toganarslan, Munkizî emîri
Usame olduğu hâlde (müttefiki Tuğtegin katılamamıştı), Haleb yörelerindeki Tellüifrînde 28 Haziran 1119'da,
kazandığı bu önemli zafer sonucunda, metinde de değinildiği üzere, Haçlı kuvvetlerinin hemen hepsi kılıçtan
geçirilmiş, hattâ Roger de ölümden kurtulamamıştı. Bu zaferin akisleri kaynaklara geniş bir şekilde yansımış ve
hattâ Bağdad Abbasî halifesi el-Mustanır Billah, kendisine bir tebriknâme ile hil'at göndermiştir.
Bu ağır yenilgi üzerine, Haçlı liderleri (II. Baudouin, Zerdena senyörü Robert, Trablus kontu Pons) harekete
geçmişlerse de bu kez, İlgazi ve Tuğtegin, onları Tellüdântfte ikinci kez yenilgiye uğratmışlardır. Bu zaferler
sonucunda, Haleb bölgesi Haçlı tehdit ve baskısından kurtulmuş oldu (Bütün bu olayların tafsilâtı hakkında bk.
Artukoğlu İlgazi, s. 673-81).
454 Bk. T.H. Weir, İA. "Şattü'J-Arap"mad.).
455 Metinde Kaba sakallı sıfatıyla belirtilen ve adı verilmeyen kimsenin Godefroi de Bures olması mümkündür
(Bk. Cl. Cahen, Azîmîyay., H. 513, not 4).
456 Selçuklu sultanı Mesud b. Muhammed Tapar'ın veziri eski Trablus emîri kadı Fahrülmülk Ebû Ali b. Ammâr
(Bk. el-Kâmil, X, 563, 568).
457 Bk. el-Kâmil, X, 548-52; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 202; Bustan, s. 118; M.Th. Houtsma, İA. "Mahmud b.
Muhammed" mad.; M.A. Köymen, İA. "Sencer"mad.
458 Bu olay, diğer mevcut kaynaklarda yer almamıştır.
150
ALI SEVİM
459 Bk. Zeylü TarihiDımaşk, s. 202; Zübdetü'l-haleb, II, 196, 199 (Oğlu Temürtaş'ın yeni Kal'atü'ş-şerifı,
buradaki Rıdvan'ın askerlerini çıkartıp yıktırdığı kaydediliyor); Artukoğlu İlgazi, s. 682.
460 Bk. el-Kâmil, X, 562-65; Zeylü TarihiDımaşk, s. 202; Bustan, s. 118;İA. "Mahmudve Afest/û^'maddeleri.
461 Bk. el-Kâmil, X, 586; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 202 (Her iki kaynakta da Sermân kalesi).
Artuklu Nuruddevle Belek Gazi, Trabzon dükü Konstantin Gabras ile ona sığman Mengücekoğlürm yenilgiye
uğratmıştır (M.H. Yinanç İA. "BeJek"mad.).
462 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 198-99; Artukoğlu İlgazi, s. 682.
463 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 202.
464 Bu olay, diğer kaynaklarda yer almamıştır.
465 Bugye çev., s. 140, 145 (Burada Dübeys'in biyografisi ayrıntılı olarak yer almaktadır); el-Kâmil, X, 565-66;
Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 202-203; Bustan, s. 118; Artukoğlu İlgazi, s. 685; İA. "Dübeys b. Sadaka''mad.
466 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 201; Artukoğlu İlgazi, s. 681-83 (Bu olaylar, İlgazi'nin Mardin'de bulunduğu
sıralarda cereyan etmiştir).
4(17 Gürcü hükümdarı II. David'ın kendilerine karşı artan baskısı sebebiyle Tiflis Müslümanlarının başvurusu
üzerine, Selçuklu meliki Tuğrul (Metinde onun bu sıralarda sultan sıfatıyla kaydedilmesi doğru değildir, çünkü
kardeşi Mahmud, Selçuklu sultanı idi), İlgazi, Dübeys, Toganarslan'ın kuvvetlerinden oluşacak olan Selçuklu
ordusu harekete geçecek idi. Melik Tuğrul ve Toganarslan'ın katılamadığı savaşta İlgazi ve Dübeys, Gürcüler
tarafından ağır bir şekilde bozguna uğratılmıştır (Tafsilât için bk. Artukoğlu İlgazi, s. 683-84; Bugye çev., s. 145;
M.A. Köymen, İA. "I. Tuğrul" mad).
468 Bk. el-Kâmil, X, 589-91; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 203; Nücûmüz'z-zâhire, V. 222; el-Bidâye, XII, 188-89;
Bustan, s. 118.
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
151
469 Babası İlgazi'nin Haçlılarla mücadele amacıyla asker toplamak için Mardin'e gittiği sıralarda, nâib olarak

68
Haleb'te bulunan oğlu Şemüsüddevle Süleyman'ın kendisine isyan etmesinin sebep ve sonuçları hakkında
ayrıntılı bilgi için bk. Artukoğlu İlgazi, s.
685-87.
470 Krş. Zübdetü'l-haleb, II, 199.
471 Haleb'e bağlı Kınnesrin hizasında olup çöl tarafında küçük bir yer [el-A'lâk(VM. Edde yay.), 1/2, s. 394);
Mu'cem, II, 473].
472 Krş. Mu'cem, III, 220.
473 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 201.
474 İlgazi, oğlu Süleyman'ın HaJeb'deki isyanını bastırdıktan sonra yeğeni Bedrüddevle Süleyman b.
Abdülcebbar'ı naipliğe, Bâlisli S e im a n b. Abdürrezzak el-Aclanî'yi de reisliğe atamıştı (Bk. Artukoğlu İlgazi,
s. 686-87).
475 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 204-205; el-Kâmil, X, 567 (Burada birinci ve ikinci Gürcü seferi karışık olarak
kaydedilmiştir); Artukoğlu İlgazi, s. 684; krş. Not nr. 467.
Bu ikinci sefere İlgazi de katılmıştır.
476 Bk. el-Kâmil, X, 595; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 206.
477 Haleb'in batısındaki dağ ve üzerindeki kale (Mıt'cem, II,
155).
478 Bk. Bustan, s. 118 (Burada Tellühavrîn'de}; krş. el-Kâmil, X, 594.
479 Bk. el-Kâmil, X, 596; Bustan, s. 118.
480 Burada yer alan ,->"- /-J kelimesi anlaşılamamıştır.
481 Bk. el-Kâmil, X, 607-10 (H. 517 yılı olayları arasında); Bugye çev., s. 140-42; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 206;
Bustan, s. 119 (Çok kısa olarak).
482 İlgazi, oğlu Şemsüddevle Süleyman'ı Haleb'de naip olarak bıraktıktan sonra Mardin'e H. 514 yılında gitmiş
idi (Bk. Artukoğlu İlgazi, s. 682).
152
ALİ SEVİM
483 Sultan Mahmud'un dedesi Melikşah'ın ünlü veziri Niza-mülmülk'ün oğlu olup metinde Buzurg olarak
vasıflanan Şemsülmülk Osman'ı öldürmesinin tafsilâtı hakkında bk. el-Kâmil, X, 614-15 (H. 517 yılı olayları
arasında); Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 206-207; Nücûmü'z-zâhire, V, 226-27.
484 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 203; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 207. 483 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 207.
48(1 Haleb'e, beş fersah uzaklıkta bir yer. Sultan Alp arlan'in Ku-zey-Suriye seferi sırasında, burada karargâh
kurması sebebiyle Tellü's-sultan (Sultan Tepesi) adıyla anılmaya başlanmıştır (Mu'cem, III, 920).
816).
Haleb'e, bağlı, Cebelüssummâk'ta. büyük bir köy (Mu'cem, IV,
*™ Zübdetü'l-haleb (U, 204)'de Yusuf b. Mîr Han.
489 Necmüddin İlgazi, Diyarbekir bölgesinden sağladığı Türkmen kuvvetleriyle Haleb'e gelerek Tuğtegin ile
birlikte Haçlılarla mücadeleye girişti. Bu sırada senyör Guillume'un elinde bulunan Zerdena kalesi fethedildi. II.
Baudouin, Urf'a kontu Joscelin, Trablus kontu Pons'un yönettikleri Haçlı kuvvetleriyle karşı karşıya gelinmişse
de herhangi bir çarpışma olmamıştır. Metinde bu olaylara değiniliyor (Tafsilât için bk. Artukoğlu İlgazi, s. 687-
88).
490 Krş. Zübdetü'l-haleb, II, 205.
Kutalmışoğullarmm tarih sahnesine çıkışları ve Anadolu'daki fetihleri hakkında bk. Selçuklular Zamanında
Türkiye, s. 45-50; Onikinci Asır Tarihçileri, s. 687.
491 Bu olay, H. 517 yılında da kaydedilmişti. Bk. Not nr. 510.
492 Dımaşk emirliğine bağlı Seyfüddevle Mesud'un vali bulunduğu Sur kentinin Mısırlılar tarafından alınması
olayı. Bu hususta bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 207; Sustan, s. 119; Ahbâru Misi; s. 62-63; krş. Not nr. 409.
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
153
493 İlgazi'nin ölümü üzerine, yeğeni Bedrüddevle Süleyman, Haleb\e kalesinin yönetimini üzerine almış idi (Bk.
Zübdetü'l-haleb, II, 209; el-Kâmil, X, 604; Sustan, s. 119.
494 Belek Gazi, Urfa kontu Joscelin ile Birecik senyörü Galeran du Puiset'yi Suruç yörelerinde yenilgiye uğratıp
tutsak almıştı (Krş. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 208; İA. "öe/el"mad.).
495 Krş. Not nr. 485.
496 Haleb bölgesinde, Haçlılarla başarılı mücadelelerden sonra Mardin'e gelen, daha sonra da karısı Yel Hatun
ve oğlu Şemsüd-devle Süleyman ile birlikte Meyyâfarikine giden Necmüddin İlgazi, 17 Ramazan 516 Perşembe
günü (19 Kasım 1122 Pazar) burada vefat etmiş ve MescJdüIenıîr'deki Sultan Kubbesi'mn kuzey tarafına
gömülmüştür (Bk. Artukoğlu İlgazi, s. 688-91).
497 Bîre, Kudüs kralı Baudouin tarafından alınmış idi (Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 209; Beitrage, s. 244; krş. Sustan,
s. 119).
498 Bu olay, diğer ilgili kaynaklarda yer almamaktadır.

69
499 Bk. el-Kâmil, X, 598-601; Bugye çev., s. 142. 30(1 Bk. el-Kâmil, X, 605.
501 Arap Behrâ kabilesinin yerleşme merkezleri olan ve bu sebeple bu adı alan Humus yörelerindeki dağlar (Cl.
Huart, İA. "Behrâ "mad.).
3(12 Bk. el-Kâmil, X, 605.
303 Bk. el-Kâmil, X, 607-10 (H. 517 yılı olayları arasında); Bugye çev., s. 142; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 208-09.
304 Dımaşk şıhnesi Fîruz (Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 208). 303 Bk.Not nr. 492.
506 Bk. el-Kâmil, X, 607-10; Bugye çev., s. 148 vd.; Zeylü Tarihi Dımaşk,ı,. 208 (kısa olarak).
307 Bk. el-Kâmil, X, 609; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 209.
154
ALİ SEVİM
508 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 203 (H. 516 yılı olayları arasında); e/-Kâmil, X, 610; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 209.
509 Üzerinde büyük bir köprü bulunan Adıyaman-Keysun arasında bir ırmak (Mu'cem, II, 162).
jl() Nuruddevle Belek,.#ı/c/üskralı II. B audou i n'i tutsak aldığı savaşta, Haçlılara ağır bir darbe indirerek büyük
bir zafer kazanmıştır. Tafsilât için bk. İA. "Belek" maA; Zübdetü'l-haleb II, 210-11; Zeylü TarihiDımaşk, s. 209.
Bu olay metinde H. 516 yılı olayları arasında da kaydedilmişti
(Bk. Notnr. 491).
511 Bk. el-Kâmil, X, 617; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 209.
312, jia iigazi'nin ölümünden sonra Haçlılar karşısında çok ciddi bir duruma düşen Haleb, Haziran 1123'de Belek
Gazi tarafından elegeçirilmiş ve eski Selçuklu meliki Sultanşah ve ailesi Harran'da ikamete mecbur edilmiştir
(Tafsilât için bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 239; Zübdetü'l-haleb, II, 210-12; el-Kâmil, X, 611; Zeylü
Tarihi Dımaşk, s. 209; İA. "Belek''mad).
514 Burt ailesine mensup bir Berberi kavmi grubu (Bk. G.S. Colin, İA. "Levâte" mad.; ayrıca bk. R. Bosset, İA.
"Berberîler" mad.).
515 Bk. el-Kâmil, X, 616; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 209; Ahbâru Misi; s. 63.
316 Zübdetü'l-haleb'de (II, 209), Artuklu Bedrüddevle Süleyman b. Abdulcebbar tarafından Haleb vezirliğine
atandığı kaydedilmiştir.
517 Bk. Mu'cem, I, 882-83.
518 Bk. el-Kâmil, X, 617; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 209; Ahbâru Mısr, s. 63.
1)19 Haleb'e bağlı olup kalesi bulunan bir yer (Mu'cem, I, 415).
520 Haleb ile Maarre arasında (Mu'cem, IV, 289).
521 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 212-13; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 209.
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
155
522 Belek Gazi, Harpufta kale burçlarından birisinde hapiste bulunan kral II. Baudouin, Joscelin vs. Haçlı ileri
gelenlerinin, kaleyi tamir eden Ermenilerin yardımıyla harekete geçip içkaleyi elegeçirmeleri üzerine, süratle
Harpufa yürüyerek kaçan Joscelin dışında, tutsakları elegeçirerek Harran'a gönderip orada haps ettirmiştir (Eylül
1123). Tafsilât için bk. O. Turan, Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi, s. 151-53; İA. "Belek" mad. ve
buralardaki bibliyografya.
j23 Harpuftaki hapisten kaçan Joscelin, Kudüme gidip yardım sağladıktan sonra Haleb ve yörelerinde geniş
çapta yağma ve talan hareketlerinde bulunmuştur (Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 214).
j24 Belek, burada hapiste bulunan Haçlı liderleriyle herhangi bir ilişki kurup ihanet durumlarından kuşkulandığı
için şehir ve kaledeki İsmailîleri mal ve mülklerine elkoyup buradan çıkartarak başka yerlere sürmüş, bu arada,
metinde de değinildiği gibi, Harran reisini de aynı şekilde tutuklatmıştır (İA. "Belek"mad.).
Bütün bu konular ve biraz ilerde cereyan edecek olan bazı olaylarla ilgili olarak Azîmî'den naklen Ikd'da (824b)
şu kayıtlar yer almıştır:
"Bu yıl (H. 517) Behramoğlu Belek, Gerger kalesini kuşatıp Frankları yenilgiye uğrattı, Antakya (Kudüs olacak)
kralını ve Urfa kontu Joscelin'i ve iki Frankı da tutsak alıp Harput'taki büyük bir kuyuya hapsetti. Sonra tutsak
Franklar, harekete geçip Harpufa (kale) hâkim oldular ve Antakya (Kudüs) kralını elegeçirdiler. Joscelin, 2
Cumadelâhır'da gizlice kıyafet değiştirip kaçtı. Behramoğlu Belek, bunu haber alınca Harpufa gidip kuşattı ve
tutsakları yeniden büyük kuyuda hapsetti. Joscelin, Franklarla ortaya çıkıp Haleb'in dış taraflarını yağma ile
şehrin meşhedlerini tahrip etti, fakat Haleb'e karşı gücü yetmedi. Daha sonra Franklar, Joscelin'le birleşip
çevresine saldırıda bulunduktan sonra Menbic kalesini kuşattılar. Behramoğlu Belek, bunu haber alınca onlara
karşı harekete geçerek hepsiyle savaştı. Kendisine bir ok isabet ederek ölen Belek Haleb'e götürülüp defnedildi.
Kendisinden sonra Haleb'e amcasının oğlu Temürtaş hâkim oldu. Franklar birleşip Haleb'i kuşattılar. Temürtaş,
askerlerinin azlığı sebebiyle
156
ALİ SEVİM
Haleblilere faydalı olamadı; bunun üzerine Haleb'liler, Musul valisi Aksungur el-Porsukî ile şehrin teslimi
hususunda mektuplaştılar. Böylece Aksungur, onlara Haleb'e geldi, Franklarda oradan ayrılıp gittiler. Haleb
halkı, şehir ve kalesini Aksungur'a teslim ettiler. Aksungur'un Musul ve diğer yerlere hâkim olması gerçekleşmiş

70
oldu."
525 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 56, 66; Mu'cem, II, 71-72.
526 Dımaşk emîri Zahîrüddin Ebû Mansur Tuğtegin'in babasının adının Abdullah olduğunu biliyoruz (İA.
Tuğtegin mad.).
527 Krş. el-Kâmil, X, 618; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 210; Bustan, s. 119; M. Sobernheim, İA. "Hama"mad.
528 Sur kentinin Haçlılar tararfindan zaptı metinde H. 518 yılı olayları arasında kaydedilmişti. Bk. Not nr. 538.
329 Joscelin'in Haleb yörelerini şiddetle ve ağır bir surette yağma akınlarına uğratması üzerine, Haleb kadısı
Ebu'1-Fazl b. e l-Ha ş ş âb, askerî erkânın onayıyla Haleb'deki Hristiyan kiliselerinin camie çevrilmesini
emretmiştir. Tafsilât için bk. Zübdetü'l-haleb, U, 214-15.
030 Bu olay, H. 518 yılı olayları arasında kaydedilmişti.
531 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 216-176.
532 H. 536 yılı olayları arasında kaydedildiği üzere, Karahıtay hükümdarı kastedilmiştir ki, bu tarihte, yani
1123/24 yılında, ancak ilk Karahıtay hükümdarı Yeh-lü Ta-Shih'in saltanatı başlamaktadır (İA. "Kara-Hıtay"
mad.). Bu itibarla metinde, bu kez Karahıtay değil, Çin kökenli bir hükümdarın ölümü sözkonusudur. Bu tarihte
Çin kıtasında iki hükümdar mevcut idi. Kuzey-Çin'de, kitan kökenli Tien Tzo Ti (1101-1123/24) [Bk. A Sino-
Western Calendar for Two Thousand Years (1-2000 AD., Kuo Ming Press. Taipei 1958, s. 415) ile Cücenlerin ilk
hükümdarı Ta'i Tzu-Ti (l 115-1123) hükümran idiler (Adıgeç. Esr., s. 418.)]
Bu husustaki notu bana veren Fakültemiz (DTC) Tarih Bölümü Profesörlerinden sayın Dr. Ayşe Ona t'a teşekkür
etmeliyim.
533 Bk. el-Kâmil, X, 625 (H. 518 yılı olayları arasında).
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
157
534 Bk. C. E. Boswort, The Ghaznavids, Their empire in Afganistan and Eastern Iran 994: 1040 (Edinburg
1963). Genealogical Tablo L, The Early Ghaznavids.
533 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 210; Ahbâru Mısr, s. 63.
336 Bk. Zübdetü '1-haleb, 11,217.
337 Krş. Bustan,?,. 119. •.,....,
338 Tu ğ t e kin, Haçlıların karadan, Venedik donanmasının da denizden şiddetle kuşatıp sıkıştırdıkları Sur
kentine yardım için pek çok çaba göstermişse de olumlu bir sonuç alamamış ve şehri Haçlılara teslim etmek
zorunda kalmıştır (Cumadelâhır 518 = Temmuz/Ağustos 1124). Tafsilât için bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 211; el-
Kâmil, X, 620-22; Ahbâru Mısr, s. 64-65; Bustan, s. 119; not nr. 528, 530). İA. "Sur"mad.
539 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 212; el-Kâmil, X, 624; Zübdetü'l-haleb, II, 217-18; Bustan, s. 120 (Çok kısa).
540 Burmak; metinde bozukluklar vardır. Esasen Belek, amcası İlgazi'nin oğlu Hüsamüddin Temürtaş ile birlikte
Menbidi kuşatmakta idi. Orada kaleden atılan zehirli bir okla öldürülmesi üzerine Temürtaş, onun cesedini alıp
Haleb'e götürerek oraya defnettirmiştir (Bk. el-Kâmil, X, 619; Zübdetü'l-haleb, II, 218-19; Bustan,?,. 119;İA.
"Belek"mad.).
341 Göst. Yerler; Bustan, s. 119; A. Sevim, Temürtaş'ın Haleb hâkimiyeti (Belleten, XXV/100), s. 571-74; Cl.
Cahen, Diyar Bakr au temps deş Premiers Urtukides (JA. 1935), s. 232; Doğu Anadolu Türk Devletleri, s. 152.
542 Metinde kaydedilen Ahlatşahı S ö km e n el-Kutbî'nin (1100-1112) (Bk. Doğu Anadolu Türk Devletleri, s.
83 vd.) oğlu değil, Hısnı Keyfa (Hasankeyf) Artuklu emîri Sökmen'in oğlu Rüknüddin Davud olacaktır ki,
burada her iki Sökmen birbirine karıştırılmıştır.
543 Bu olay, diğer kaynaklarda yer almamıştır.
344 Nuruddevle Belek Gaz i 'nin ölümünden sonra Haleb yönetimini eline alan İlgazioğlu Temürtaş, vezirliğe
Ebû Mu-
158
ALİ SEVİM
hammed b. el-Mevsûl'ü atamışsa da çok geçmeden mal ve paralarına elkoydurduktan sonra azletmiş ve yerine
Ebu 'r- Re c a b. es-S er tan 'ı Haleb reisliğine de Fezâil b. Sâid b. Bedî'i getirmiş ve nihayet kale kumandanlığına
Abdülkerim'i atamıştır (Zübdetü'l-haleb, II, 220-21; not nr. 536; Temürtaş'm Haleb hâkimiyeti, s. 574).
J*'J Temürtaş, Haleb'e hâkim olan Belek Gazi tarafından ailesiyle birlikte Harran'da ikamete mecbur edilen son
Haleb Selçuklu meliki Sultanşah'ı oradan Mardin'e nakletmiş, fakat o, oradan, önce Daraya., sonra da Hısnı
Keyfa Artuklu emîri Sökmenoğlu Davud'un yanına kaçmıştır (Tafsilât için bk. Suriye ve Filistin Selçukluları, s.
239).
54(1 Selman el-Aclânî, Belek'in kuşku ve nefretini kazanmış idi (Zübdetü'l-haleb, II, 217).
"4/ Temürtaş, Belek tarfından Harran'a sürülüp hapsedilen kral II. Baudouin'i oradan Haleb kalesine naklettikler;
sonra Şeyzer Munkizî emîri Ebu'l-Asâkir Sultan b. Munkiz'in aracılığıyla bir anlaşma yaparak onu, 80 biıı altın
karşılığında, antlaşma şartlarını yerine getirebilmesi için serbest bırakmıştır (Ayrıntı için bk. Temürtaş'm Haleb
hâkimiyeti, s. 575-77).
548
Bk. Not nr. 544.

71
J4a Temürtaş'm Haleb'de bulunmadığı sıralarda, onunla yaptığı antlaşmayı bozan II. Baudouin, halife ve
Selçuklu sultanının takibatı sebebiyle güç duruma düşen Hille emîri Dübeys b. Sadaka ve hâlâ Haleb'e yeniden
hâkim olma ümidini yitirmemiş olan Sultan şah ile ittifak yaparak Haleb'i kuşatmakta idi. Ciddi ve tehlikeli bir
duruma düşen Haleb şehri ilerigelenleri, Mardin'e gidip Temürtaş'a başvurmalarından olumlu bir sonuç
alamamaları üzerine, bu kez, Musul Selçuklu emin Aksungur el-Porsukî'ye giderek onu Haleb'e davet etmişler ve
neticede, tutulduğu ağır hastalığı atlatan Aksungur'un Haleb'e gelmesi üzerine, müttefikler kuşatmayı bırakıp
çekilmek zorunda kalmışlardır (Tafsilât için bk. Adıgeç. Maki., s. 575-81; Bugye çev., s. 126-34, 139-57; Bustan,
s. 119).
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
159
550 Hemedan kadısı Heratlı Zeynülislâm Ebû Sa'd Mu-hammed b. Nasr b. Mansur [Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s.
210; el-Kâmil, X, 630 (H. 519 yılı olayları arasında)].
551 H. 500'de ölen Magrıb hükümdarı Yusuf b. Taşfin'in oğlu (Bk. el-Kâmil, X, 417-18; Nücûmü'z-zâhire, V,
195).
532 Haşşâgîler fırkasının kurucusu Hasan b. Ali b. Muham-med b. Cafer b. el-Hüseyin b. es-Sabbâh. Bilindiği
üzere, ölümünden sonra yerine, daha sağlığında kendisine halef olarak tespit edilen Kaya Buzurg Ümmîd
Rûdbârî geçmiştir (Bk. Zettersteen, İA. "Hasan b. el-Sabbâh" mad.; krş. el-Kâmil, X, 625;
AhbâruMısr,s.65;Bustan,s.ll9).
553 Bk. Notnr. 584. V; ••'•• :' ; '"•'"
554 Dımaşk emîrlerinden Tarhan b. Mahmud eş-Şeybânî [Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 216 (H. 520 olayları
arasında); Bustan, s. 120 (H. 519 yılı olayları arasında ve Nasıruddevle b. Tarhan eş-Şeybânî, Haleb'de öldüğü
kaydedilmiştir)].
535 Metinde, Porsukî ve Tuğtegin'in, Kudüs kralı II. Baudouin'le Haleb'in kuzeyindeki Azâz yörelerinde
yenilgileriyle biten savaşa değinilmiştir. Tafsilât için bk. Zübdetü'l-haleb, II, 231-32; Bugye çev., s. 126 vd.; el-
Kâmil, X, 628-29; Bustan, s. 120.
33fi Fil'in savaşta ve barıştaki çeşitli görevleri hakkında bk. J. Ruska LA. "Fil" mad.
357 Zübdetü'l-haleb'de H. 518 yılı olaylarından sonra adı geçmemektedir. Krş. Bugye çev., s. 174 (Aynı şahıs
olabilir mi?).
558 Bk. Zübdetü'l-haleb'de (II 231), Sârimüddin Bâbek b. Talmâs.
359 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 231-32; Bugye çev., s. 134; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 213; el-Kâmil, X, 628-29.
560 Bu olay, ilgili diğer kaynaklarda tespit edilememiştir.
561 Bütün bu olayların tafsilâtı hakkında bk. el-Kâmil, X, 626-28; Bugye çev., s. 139 vd.; Nücûmü'z-zâhire, V,
229; İA. "I. Tuğrul, Sencer, Dübeys "maddeleri.
160 ALİ SEVİM
562 Bugyeçev., s. 124-26; el-Kâmil, X, 630; Ebu'l-Fida.H, 249. Bu konuda Azîmî'den naklen Bugye'de (S. 202)
şu kayıt vardır:
"Şemsüddevle Salim b. Malik, 20 Şevval 519 (19 Kasım 1125) Çarşamba günü Câber kalesinde öldü".
563 Krş. Bustan, s. 120.
5M Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 213; Bustan, s. 120 [Burada Serhûb, buna bk. Dussaud, Topographie Historigue
de la Syrie Antique et Medievale (Paris 1927), s. 322, not nr. 5].
565 Trablusşam'a bağlı bir yer (Mu'cem, II, 796).
566 Bk. el-Kâmil, X, 640; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 216.
567 Belek Gazi tarafından HaJeb'den çıkartılan (Zübdetü'l-haleb, II, 216) Bâtınî dâisi Behram b. Uhtu'l-
Esedâbâdî'nin Tuğtegin ile olan ilişkileri ve Banyadı elde etmesinin tafsilâtı hakkında bk. el-Kâmil, X, 632-33;
Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 215; Bustan, s. 120; İbnü'l-Furat, vrk. 30a-b.
568 Dımaşk m kuzey-doğusunda olup (Bk. Fr. Buhl, İA. "Tedmür" mad.) Antakya'ya bağlı bulunan Tedmür'de
bir ayaklanma çıkması üzerine Tuğtegin, kuvvetleriyle buraya gelip duruma hâkim olduktan sonra yönetime,
torunu (Böri'nin oğlu) Şihabüddin Mahmud'u atamıştır (Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 214-15; Bustan, s. 120.
569 Aksungur el-Porsukî'nin Esârib kalesini kuşatması ve Tuğtegin ile birlikte Haçlılara karşı harekâtı hakkında
bk. Zübdetü'l-haleb, II, 223-24.
570 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 232; krş. not nr. 558.
a71 Musul Selçuklu Valisi emîrü'J-isfehsâJârSeyfüddın Aksungur el-Porsukî'nin Bâtınî fedaileri tarafından
Musulda camide öldürülmesinin ayrıntısı hakkında bk. Zübdetü'l-haleb, II, 234-36; Bugye çev., s. 133-34; el-
Kâmil, X, 633-35; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 214; Nücûmü'z-zâhire, V, 230; Bustan, s. 120; İbn Hallikân,
Vefeyâtü'1-âyan, I, 218-20; Ahbâru Mısr, s. 70.
rl
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
572 Bk. Not nr. 568.
573 Bk.Not nr. 567.
574 Cebele'ye yakın bir yer (Mu'cem, IH, s. 62-63).

72
575 Bk. Ahbâru Mısr, s. 62-63.
161
576
Krş. Bugye çev., s. 143 vd.
577 Ebu'l-Fida'ya göre (II, 237) İbrahim'in yerine Ahmed geçmiştir. Ahlatşahı Zahîrüddin İbrahim b. Sökmen el-
Kutbî (l 112-1126) devri için bk. Doğu Anadolu Türk Devletleri, s. 88-91.
5781. Bohemond, Avrupa 'da Fransa ve İtalya'dan topladığı büyük bir ordu ve donanma ile Bizans'a karşı
savaşmışsa da başarılı olamamış ve takriben 1111 yılında ölmüş idi (Bk. Bizans Devleti Tarihi, s. 337-38); yerine
Antakya prensi olan oğlu II. Bohe-mond'un, böyle bir teşebbüsü ise mevcut kaynaklarda yer almaz. Bu itibarla
Azîmî, I. Bohemond'un bu seferini yanlışlıkla H. 520 yılı olayları arasında kaydetmiş olmalıdır.
a79 Esasında Gürcistan'da Gürcü krallık hanedanının Bagrat-oğulları ailesine geçişi olayı, X. yüzyılın sonlarında
olmuştur .Ancak 1177 yılından itibaren de Bagratoğulları sülâlesinin hâkimiyeti sona ermiş ve Kıpçak Kubasar
ailesi Gürcistan'a hâkim olmuştur (Genel bilgi için bk. Mirza Bala, İA. "Gürcistan"mad.).
580 füj-fayç Selçuklu sultanı I. İzzüddin M e su d'un, Daniş-mendlilerle olan ilişkilerinin tafsilâtı hakkında bk.
Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 167 vd.; ayrıca bk. Onikinci asır tarihçileri, s.
687.
581 Bk. el-Kâmil, X, 633-35; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 214; Bugye çev., s. 134; Zübdetü'l-haleb, II, 236.
582 Genel bilgi için bk. L.D. Vida, İA. "Nümeyr"mad.
583 Büyük Selçuklu imparatoru sultan S ence r'in veziri Mu'inüddin Muhtassü'1-mülk Ebû Nasr Ahmed b.
Fazl'ın Beylak Bâtınîlerine karşı düzenlendiği seferin tafsilâtı hakkında bk. M.A. Köy men, Büyük Selçuklu
İmparatorluğu Tarihi, II. İmparatorluk Devri, s. 149-56.
162
ALI SEVİM
384 Fatımî halifesi el-Âmir Biahkâmillah, veziri Ebû Abdullah b. el-Batâihî'yi, kardeşi Ahmed el-Mu'temen ile
birlikte mal ve mülklerine el koydurduktan sonra öldürtmüştür (Bk. Ahbâru Misi; s. 69-70; el-Kâmil, X, 629-30
(Burada H. 519 yılı olayları arasında); Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 212; Nücûmü'z-zâhire, V, 229.
583 Bağdad mahallelerinden birisi. Esasen Bağdadda Tuğrul Bey Şehri (Medinetu 't- Tuğrulî) adıyla bir şehir
kurulmuş idi.
J8b Bağdad'daki hilâfet sarayının kapılarından birisi (Mu'cem, I,
451).
587 Bağdad'da bir mahalle.
588 Bağdad'da bir mahalle.
a89 Selçuklu sultanı Mahmud b. Muhammed Tapar ve halife el-Müsterşid arasındaki savaş ve sonraki ilişkiler
hakkında bk. el-Kâmil, X, 635-38 (H. 520 yılı olayları arasında); Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 217-18; 77
İmparatorluk Devri, s. 91 vd.; Selçuklular Tarihi, s. 183; İA. "Mahmud b. Muhammed Tapar"mad.
390 Sultan Sencer'in veziri Muînülmülk Ebû Nasr Ahmed b. Fazl'ın AlamutBâtınîleritarafından öldürülmesi
hakkında bk. el-Kâmil, X, 637; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 216; Nücûmü'z-zâhire, V, 232; not nr. 583.
391 Vezir Şemsülmülûk Hâce-i Buzurg'un öldürülmesi hakkında bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 218.
392 Kudüs'ün kıble yönünde (Mu'cem, IV, 879).
393 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 218.
594 Haleb'in İmadüddin Zengi'ye teslim hususunda daha ayrıntılı bilgi ve kayıtlar için bk. Bugye çev., s. 135-38,
157-62; Zübdetü'l-haleb, II, 237-43; el-Kâmil, X, 649-51 (H. 522 yılı olayları arasında); İbnü'1-Esîr Tarihü'l-
bâhiı; s. 37-38; krş. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 216-17. C. Alptekin, The Reign ofZangi(Erzurum 1978), s. 31-33.
Bu konuyla ilgili olarak Azîmî'den naklen Bugy'e'de (S. 219-21, 253-56) şu ilginç kayıtlar yer almıştır:
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
163
"İbnü'l-Azîmî adıyla bilinen Halebli Ebû Abdullah Muhammed b. Ali b. Muhammed b. Ahmed b. Nizâr et-Te-
nûhî'nin İslâmîbiyografilere ait Tezkire olan el-Muvassalale'1-asli'l-Mavsiladlı eserinde okuduğum şu kayıtları,
Azîmî'den nakline izin almış olan Ebu'1-Yumn Zeyd b. el-Hasen el-Kindî, nakline izin vererek bana (İbnü'1-
Adîm) haber verdi:
'İzzüddin Mesud b. el-Porsukî, 521 (l 127) yılında, doğuya gittiği zaman emîr Tu mân'ı Haleb kalesine vali
olarak atadı. Mesud, doğuda işleri düzelip yoluna girince Yınal, Sungur-i Dırâz vesair emirleri bir askerî
kuvvetle Haleb'e gönderdi. Bu emîr-ler şehre geldikleri vakit Tuman onlara itaat etmedi. Bunun üzerine Haleb
reisi Fezâil b. Bedî, ona karşı çıkarak emirleri şehre alıp Kal'atü'ş-şerife yerleştirdi, bu suretle Haleb halkı ile vali
arasında anlaşmazlık çıkmış oldu. Bundan kısa bir süre sonra sultan Mahmud'un Kutluğ Aba adlı kölesi,
beraberinde Dırâz adıyla bilinen Harran hâkimi Umdetüddin Sungur et-Tavîl olduğu hâlde, İzzüddin Mesud'un
tevkii ile Haleb'e geldi ve "makamın kendisine teslimi"ni kapsayan tevkii Tuman'a verdi. Tuman, bunu, İz z ü d d
in 'le kendisi arasında belirledikleri alâmeti kapsamaması ve yalnızca yazı bulunması sebebiyle kabul etmedi;
ikisi arasında tesbit edilip kullanılan alâmet, gazal (geyik) resmi idi. Zira İzzüddin büyük zekâsı yanında, nakış
ve resim yapanların en iyisi idi. Böylece durum, Kutluğ Aba'nın aleyhine devam edip gidince kendisine "geri

73
dönmesi" tavsiye edildi, o da geri döndü. Bu sırada İzzüddin, Iran asıllı emîr Karakuş'un içinde bulunduğu
Rahbe'yi kuşatmakta idi. Karakuş, aman dileyip kaleden aşağı indi ve yerine bir başkası getirildi. Fakat bu sırada
İzzüddin öldü. Kutluğ Aba, beş günde Rahbe'je erişince M e su d'un ölmüş olduğunu gördü. M e su d'un cesedi
bir yaygı parçasının üzerine bırakılmıştı, askerler onun gömülme işleriyle uğraşıyorlardı ve bu arada da
birbirlerini yağmalıyorlardı. Bu sırada Kutluğ Aba, üç günde Haleb'e gelip Mesud'un ölüm haberini bildirdi.
Bunun üzerine İbn Bedî onu şehre alıp kendi evine getirdi. Öte yandan Tuman'ı, tâbi olduğu Mesud'un ölüm
haberinin gerçekleşmesi sonucunda, kaleden indirdiler. Tuman, onlara bin altın rüşvet verdikten başka kaleyi de
teslim etti, böylece Kutluğ Aba kaleye hâkim oldu. Halebiler onunla anlaşıp kendisine karşı güven duydular.
Astrolojik ya^ın başlangıç
164
ALİ SEVİM
noktası (merkez), bu yılın Cumadelâhır ayının bitimine altı gün kala Perşembe günü doğdu, bu sırada ay, İkizler
(Merih — Mars gezegeni) burcunda idi. Kutluğ Aba, kaleye çıkıp birkaç gün kaldıktan sonra zulüm ve kötülük
yapan kimseler türedi, bu yüzden halkın gönülleri rahatsız olup huzuru kaçtı; fasat çıkaranlardan bir grup, Kutluğ
Aba'ya giderek onu halkın mallarını almaya teşvik edip kışkırttılar. Bunun üzerine Kutluğ Aba, tutumunu
değiştirip halk ile yapmış olduğu antlaşmayı bozdu. O, ölen bir kimsenin miras bıraktığı şeyleri mühürletip mal
ve paralarını, ölenin vârisinin olup olmadığı tespit edilmeksizin kedisi için kaldırtıyordu. Onun, bu kötü
hareketlerini ortaya çıkaran emîr Bedrüddevle ve Haleb reisi Fezâil b. B e dî, onun yakalatılması hususunda
birbirlerine yardımcı olacaklarına dair ant içtiler. Haleb ahdâsı da onlarla birlik oldu. Böylece onlar, 2 Şevval
(Ekim/Kasım) Salı gecesi harekete geçtiler. Bu sırada ay, kavs yıldız kümesinde, Zuhal (Satürn gezegeni) ile
60°lik açı durumuna 6° uzaklıkta idi. Kutluğ Aba'nın köleleri, hâcip ve arkadaşları az olup onlar da Ramazan
bayramının akşamı olması dolayısıyla şehirdeki tanıdık ve arkadaşlarının yanlarında içki içmekte idiler.
Halebliler bunların hapsini yakalayıp bağlayarak hapishanelere, mescidlere ve İbnülefrentâşî evine doldurdular.
Öte yandan bütün halk, kalenin kapısına yürüyüp kaleyi kuşattılar ve öğleye kadar içerdekilerle savaştılar. Gece
olunca aşağı inip memlekette bir eşi daha bulunmayan sarayı yaktılar; sarayın sütunları, kapılan, tahta ve mermer
kısımları ve altın odası, birbirleri üzerine yıkılmak suretiyle mahvolup gitti. Bu gecenin sabahının erken saatle-
rinde halk, saraya hücum edip güçlerinin yettiği kadar yağmaladılar, bu sırada onlardan bir grup öldürüldü. Öte
yandan Menbic hâkimi Hassan b. Gümüştegin el-Baalbekî ve kardeşi Buzâa emîri, 7 Şevval (16 Ekim)
Cumartesi günü, Haleb Kapısına geldiler ve Kutluğ Ab a'yi kendileriyle birlikte şehirden çıkarmak için güzel ve
yumuşak sözler söyleyip onu hoş tuttular. Bununla birlikte Kutluğ Aba, Haleb'i taşlık ve verimsiz kısımlarına
kadar İbn Mâli k'e teslime razı olmadı, çünkü kendisi bu durumda bomboş ve avare kalmış olacaktı. Kutluğ Aba,
buna razı olmayınca da kuşatma uzayıp durdu. Bu sıralarda Joscelin, iki yüz atlı ile Haleb Kapısı' na gelip
Bâbillâ'dz karargâh kurdu ve Bânkûsâ'ya. kadar ilerledi; 8 Şevval (17 Ekim) Pazar günü, Haleb'e bir ulak
gönderip Haleblilere hizmet
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
165
etmek isteğinde bulundu ise de onu yumuşaklıkla şehirden uzaklaştırdılar.
'Melik İbrahim b. Rıdvan, Şevval ayı sonunda (Kasım başı) Haleb'e geldi. Onu içeri alıp izzet ve ikramda
bulundular ve "şehre hâkim olduğunu" münadiler vasıtasıyla halka ilân ettiler.
'Antakya hâkimi Bohemond, harekete geçerek 11 Şevval (20 Ekim) Çarşamba günü, Sildim gelip karargâh kurdu
ve Haleblilerle yazışmalarda bulundu. O gün erken saatlerde de atlanıp Haleb'i sıkıştırmaya koyuldu. Melik
İbrahim b. Rıdvan ve Bedrüddevle, bir yandan Halebliler, öbür yandan Haleb reisi Fezâil b. Bedî, kalabalık bir
grup insanla kaçarlarken, atlarına binip savaş için harekete geçtiler. Sonunda Bohemond'la yaptıkları
yazışmalarda, o-nunla belirlenen bir süre üzerinde anlaşarak barış yaptılar. Bohemond'un şart koştuğu şeyler, 12
Şevval (21 Ekim) Perşembe günü, halkın büyük bir tehlikeye maruz kalmasından önce gönderildi. Şöyleki:
Frank elçisi gelip HaJeb'den bin altın aldı ve geri kalan diğer bin altının da sonradan ödenmesi kararlaştırıldı.
Daha sonra Bohemond, Antakya'ya döndü. Bu sıralarda Haleblilerden her kaybolan kimse, ya öldürülmüş, veya
asılmış olarak bulunuyordu. Böylece işler Kutluğ Aba'nın aleyhine sürüp gidiyordu; kaleyi kuşatanlar, kalenin
çevresine hendek kazdılar, böylece kaleden çıkan, veya içeri girenler kolayca yakalanıyordu. Bu durum Zülhicce
ayının ortalarına (Aralık sonlan) değin sürüp gitti. Emîr Sungur-i Dırâz, emîr Hasan Karakuş ve öteki bazı
emirler, kuvvetli bir askerî birlikte Haleb Kapısı 'na geldiler. Bu sırada Bedrüddevle ve Kutluğ Aba arasında,
"MusuJ'a İsfehsâlâr İmadüddin Kasîmüddevle Zengi b. Kasîmüddevle Aksungur'a birlikte gitmeleri, İma-
düddin'in kendilerinden hangisini Haleb'e atarsa onun gelip makama oturması" hususunda bir anlaşmaya varıldı.
Emîr Hasan Karakuş ve reis Fezâil b. Bedî Haleb'de bırakıldı. İmadüddin, her ikisinin arasını buldu ise de
hiçbirisinin atanmasını onaylamayıp Haleb'e kendisinin sahip ve hâkim olmasını istedi. Bu amaçla o, Haleb'e
hâcib emîr Salâhüddin el-İmadî ile bir askerî birlik gönderdi. Haleb'e erişen Salâhüddin, İmadüddin adına vali
sıfatıyla kaleye çıktı, işleri düzene koydu ve böylece onun yönetimi sayesinde, her şey düzenli bir şekilde
yürümeye başladı. Öte yandan Kasîmüddevle Ebû Saîd Zengi, Haleb'e gelip şehre hâkim oldu ve kaleye
166
ALİ SEVİM

74
ve kaleye çıkarak orada geceledi. Zengi, Haleb'den Esedoğulları obasına giderek Kut lu ğ Ab a'yi yakalatıp
Haleb'e getirdi ve düşmanı Fezâil b. Bedî'e teslim etti. Çok geçmeden Receb ayı ortasında (Temmuz ortası),
Fezâil'in evinde Kutluğ Aba'nın gözlerine mil çekildi.
"Ebu'1-Yumn el-Kindî'nin, üstâd Ebû Abdullah Mu-hammed b. Ali el-Azîmî'den naklen bize (İbnü'1-Adîm) ver-
diği şu kayıtları ben, Azîmî'nin kendi el yazısıyla (hattı) yazılmış olan eserinin H. 521 (1127) yılı olayları
arasında naklettim. Azîmî, "Haleblilerin, Bedrüddevle b. Artuk ve İbrahim b.melik Rıdvan ile birlikte sultan
Mahmud'un memlükü Kutluğ Aba'yı kuşatmalarının zikri" bahsinden sonra rivayetine şöyle devam ediyor:
'İşler Kutluğ Aba'nın aleyhine uzayıp gidiyordu. Halebliler, kalenin iki tarafına hendek kazdılar, bu suretle kaleye
giren ve çıkanlar yakalanıyordu. Zülhicce ayının ortalarına doğru (Aralık), emîr Sungur-i Dırâz, emîr Hasan
Karakuş ve daha bazı emirler, kuvvetli bir orduyla Haleb Kapısına geldiler. Fakat Bedrüddevle ve Kutluğ Aba,
"Musul'a İmadüddin Kasîmüddevle Zengi b. Kasîmüddevle Aksungur'a birlikte gidip, onun vali atayacağı
kimsenin, Haleb'e gelerek makama oturması" hususunda anlaştılar. Haleb'de emîr Hasan Karakuş ve reis Fezâil
b. Bedî kalmışlardı. İmadüddin Zengi, her ikisinin arasım buldu, fakat vali atama hususunda hiç birisi lehine
karar vermedi. Şehre bizzat hâkim olmayı şiddetle arzu etti; bu sebeple o, hâcip emîr Salâhüddin el-İmadî
kumandasında Haleb'e bir kuvvet gönderdi. Şehre gelen Salâhüddin, Zengi'nin valisi sıfatıyla kaleye çıkıp işleri
yoluna koydu, böylece yönetim, onun eliyle düzelip sağlamlaşmış oldu. Salâhüddin, kendisine güvenip inandığı
Kutluğ Aba'nın kaleden indirilmesini sağlayan kimse olmuştur.
'Emîr İmadüddin Kasîmüddevle Ebû Saîd Zengi b. Kasîmüddevle, Cumâdelâhır 522 (Haziran 1128)'de Haleb'e
gelip sahip oldu ve kaleye çıkarak geceyi orada geçirdi. Oradan Esedoğulları obasına gidip Kutluğ Aba'yı
yakalatarak Haleb'e getirdi ve düşmanı Fezâil b. Bedî'e teslim etti. Receb ayının ortasında (Temmuz ortası)
Fezâil'in evinde, Kutluğ Aba'nın gözlerine mil çekildi.
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
167
'Emîr İmadüddin Kasîmüddevle Zengi, Cumâdelâhır 523 (Mayıs/Haziran 1129)'de, 120 bin altın ödedikten sonra
" Cezire teyen, Şam, Haleb, Şattve buralara komşu olan yerlerin yönetim gelirlerinin yeniden kendisine
verildiği" hususunda bir tevkî ile birlikte Sultan (Mahmud)'ın katından ayrılıp Musul'a geldi.
'İmadüddin Zengi b. Aksungur, Receb 524 (Haziran/ Temmuz 1130) başlarında, Fırat yörelerine giderek Sinn
kalesini fethettikten sonra ağırlıklarıyla birlikte bir askerî birliği Haleb Kapısına gönderdi; atlı kuvvetleri, Azaz
topraklarında akınlarda bulundular. Vaktiyle kendisinin yokluğu sırasında, Joscelin'in yapmış olduğu zulüm ve
kötü hareketlere karşılık vermek amacıyla Zengi'nin kuvvetleri, onun memleketine akınlar yapıp tahribatta
bulundular. Daha sonra Zengi, 28 Receb (7 Temmuz) Pazar günü, Fırat ırmağını geçerek Haleb'e gelip şehir
dışında çadırlarını kurdurdu. Elçilerin karşılıklı olarak gelip gitmelerinden sonra bir yıllık bir barış yapıldı.
Zengi, yolu üzerinde bulunan Urfa'ya ait tarlalardaki ekinleri atlarına yedirdi ve buradaki Türkmenleribozguna
uğrattı. Bu süre içinde Zengi, melik Rıdvan'ın kızı Hatun ile evlendi ve 20 Şaban (29 Temmuz) Pazartesi günü de
gerdeğe girdi.
'Atabek İmadüddin Zengi, 10 Şevval (16 Eylül) Pazartesi günü, Hama'yı teslim aldı ve Humus hâkimi Hayır
Han'ı yakalatıp hapse attırdı ve askerlerine bu bölgeyi yağmalattı. Daha sonra süratle Huınus'a yürüyüp şehir
önlerinde karargâh kurarak Hayır Han'ın çocuklarından Humus'un teslimini istedi ise de onların bunu kabul
etmemeleri üzerine iki taraf arasında çarpışma başladı. Atabek İmadüddin, Atsîs b. Türk'e hakarette bulundu, çok
geçmeden de onu öldürdüler ve başını fırlatıp attılar. Zengi'nin askerleri kaleyi delmeye giriştilerse de bunu
bırakıp mancınıklar kurdular, fakat bu da bırakıldı; böylece fetih faaliyeti uzayıp gitti, kışın bastırması üzerine
ordu, Zülhicce (Kasım/Aralık) ayında, Haleb'e döndü.
'Atabek İmadüddin, Muharrem 525 (Aralık 1130) Perşembe sabahı, doğu yönüne hareket etti. Sultan Mahmud,
Hağdad'da kışlamakta idi. Sultan 13 Rebiülâhır (15 Mart)'da, kardeşinin, kendisine karşı düşmanca davranışlarda
bulunmakta olduğu haberini alması üzerine, İsfahan'a hareket etti ve İmadüddin Kasîmüddevle Zengi'ye, elinde
bulunan Elcezireve Suriye'ye ek olarak Irak y öne-
w
168
ALİ SEVİM
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
169
timini de verdi. Bu sırada Dübeys, engin çölde oturmakta ve Bağdad'ı tahrip etmek tehdidinde bulunmakta idi.
Atabek İma-düddin Zengi, Karyeteyn'de bulunduğu sırada, sultan Mahmud'un vefat ettiğini haber aldı ve bunun
üzerine 16 Şevval (11 Eylül) Perşembe günü, Musulz hareket etti. Zengi'nin yanında Sultanın iki oğlu vardı.
Bunlardan, annesinin, Aksungur el-Porsukî'nin yanında iken ölen çocuğun adı, Ebû Talib Alparslan idi, ötekisi
ise (bu sırada) Dübeys'in yanında bulunuyordu. İmadüddin, halife el-Müsterşid'e haber göndererek sultanın oğlu
Ebû Talib adına hutbe okutmasını istedi ise de halife "O, henüz çocuk olup menkul mülk (hazine), İsfahan'da
bulunan Davud'a aittir. Devlete tâbi olan bütün memleketlerden gelmiş olan elçiler "Hutbeyi Davut adına okut,
biz ancak ona itaat ederiz" diyorlar. Ben, onların amcaları S e ne e r'in cevabî mektubunu beklemekteyim"
diyerek onun adına hutbe okutamayacağım bildirip özür diedi. Atabek İmadüddin, el-Müsterşid'in Dübeys

75
sorunu hakkında Tâcülmülûk'a gönderdiği elçi İbnü'l-Enbârî'nin Dımaşkt&n dönüş haberini almıştı. Halbuki elçi,
Dübeys'in İmadüddin'e gitmiş olduğunu öğrenince geri dönmüştü. Elçinin beraberinde, içinde pek çok mal ve
para bulunan bir kafile bulunmakta idi. İmadüddin, elçiyi yakalatmak için askerî birlik gönderdi. Bu birlik, elçiyi
yakaladığı gibi, İmadüddin'in halifeye olan kızgınlığı sebebiyle de kafileyi yağma etti. İmadüddin, Dübeys'in
bağlarını çözüp hifzt giydirdi ve ona çok miktarda para, mücevher, at ve silâhlar verdi; ayrıca içinde içki içtiği
evden ayrılıp burasını eşyasıyla birlikte ona verdi."
595 Kur'an, Kasas suresi, ayet nr. 18.
a96 Bu konuyla ilgili olarak Azîmî'den yapılan nakiller için bk. not nr. 594.
Aynı konuda, Azîmî'den naklen Ikd'dz (Nr. 2389, vrk. 13a) şu kayıtlar yer almıştır:
"İmadüddin Zengi, Haleb'e gelip 17 Cumadelâhır 522 (18 Haziran) Pazartesi günü, mamur kalesine çıktı. Bu
sırada Tâli'in Başak burcunda olduğu zikredilmiştir."
597 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 218-19, 224; el-Kâmil, X, 652; Nücûmü'z-zâhire, V, 234; Bustan, s. 121; İA.
"Tuğtegin" roa&.
398 Halife el-Müsterşid'in veziri (Bk. el-Kâmil, X, 652-63; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 224; Nücûmü'z-zâhire, V,
233; el-Bidâye, XII, 199).
599 Baalbek'e bağlı (el-Kâmil, X, 656).
600 Dımaşk Bâtınîlerinin durumu ve B ehram'in öldürülmesi hakkında bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 221-22.
601 Ebû Ali Tahir b. Sa'd el-Mezdekânî (Bk. el-Kâmil, X, 652; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 220; Bustan, s. 121).
602 Bk. el-Kâmil, X, 659.
603 Bk. Not nr, 600.
604 Bk. el-Kâmil, X, 657; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 224.
605 Bugye çev., s. 157; Zübdetü'l-haleb, II, 243-44; Tarihü'1-bâ-hir, s. 34 vd; The Reign ofZangi, s. 27-28, 49 vd.
fi()6 Artuklu Rüknüddin Davud b. Sökmen'in Joscelin ile mücadelesi, diğer kaynaklarda tespit edilememiştir.
607 Bu olay, diğer ilgili kaynaklarda görülmemektedir. Kefertâb 1127 yılında Antakya hâkimi II. Bohemond
tarafından zapte-dilmişti (Bk. I. Demirkent, Haçlılara karşı mücadelede başarılı bir Türk kumandanı: Savar
(Belleten KLVIII/191-2, s. 459-60; not nr. 33; İbnü'l-Furat, vrk. 8a.
608 Dımaşkemîri Tâcülmülûk Böri, Dımaşkte büyük çapta artan .Sam?/hareketinin öncülerinden olan veziri Ebû
Tahir b. Sa'd el-Mezdekânî'yi hiç çekinmeden öldürtmüş, bunun üzerine Dımaşk halkı da Bâtınîlere saldırarak
pek çoklarını öldürmüşlerdir. (Tafsilât için bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 224-26; el-Kâmil, X, 656-57).
609 Metinde, kral Baudouin'in beraberinde, Trablus kontu Pons, Antakya prensi II. Bohemond ve Urfa kontu
Joscelin olduğu hâlde, Dımaşkı kuşatma girişimi ve özellikle emîr Seyfüd-din Savar kumandasındaki Türkmen
ve Arap birliklerinden oluşan
170
ALİ SEVİM
kuvvetlerin onları kesin bir bozgun ve yenilgiye uğrattıklarına değinilmektedir. Bu konuda ayrıntı için bk. Zeylü
Tarihi Dımaşk, s. 225-26; el-Kâmil, X, 657-58; Zübdetü'l-haleb, II, 245; İbnü'l-Furat, vrk. 8a-b Bustan, s. 121; I.
Demirkent, adıgeç. Maki., s. 460.
610 Bk. Not nr. 609.
611 Şeyhü'1-emin Cemalü'l-ümenâ Ebû Muhammed Hibetullah b. Ahmed (Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 227).
612 Selçuklu meliki (sonra sultan) Tuğrul'un Gürcülerle yaptığı savaş (Bk. Not nr. 624).
613 Bugye çev., s. 159; el-Kâmil, X, 664; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 227-28; The Reign ofZangi, s. 49 vd.
Bu konuyla ilgili olarak Azîmî'den naklen Bugye'de yer alan kayıtlar için bk. Not nr. 594.
h14 Ermeni prensi Toros'un ölümü üzerine, Antakya Haçlı prensi II. Bohemond, Kilikya'yı istilâya başlamışsa da
harekete geçen Danişmendli emîr Gazi, Anazarba kalesi yörelerinde yaptığı savaşta, onu yenilgiye uğratmış ve
kafasını kesip halife veya Selçuklu sultama göndermiştir (Tafsilât için bk. Selçuklular Zamanında Türkiye, s.
170-71; el-Kâmil, X, 666; Bustan, s. 121; krş. Urfalı Mateos, s. 285, not nr. 164.
M'J Reisü'1-vedh Muhyiddin Ebu'z-zevâd el-Müferrec b. el-Hasen b. el-Hüseyin es-Sûfî (Bk. Zeylü Tarihi
Dımaşk, s. 227; el-Kâmil, X, 666; Nücûmü'z-zâhire, V, 236; Bustan, s. 121).
616 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 244; Bugye çev.,s. 159.
M' Sultan Sencer'in Karahıtaylârdan Semerkanfı alması hakkında bk. //. İmparatorluk Devri, s. 158-63.
618 Seyfüddin Savar'ın Dımaşk emm Tâcülmülûk Böri'nin hizmetinden ayrılıp İmadüddin Zengi'nin hizmetine
girmesi hakkında bk. I. Demirkent, adıgeç. Maki., s. 459-60.
619 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 245-46; Bugye çev., s. 159-60; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 277-78; Tarihü'l-bâhir, s. 37-
38; The Reign of Zangi, s. 49-50.
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
171
620 Bk. Zübdetü'l-haleb, II. 246.
621 Aynı eser, s. 247.
622 Güney-Arabistan'da yaşayan bir kabile. Bunlardan bir kısmının Mısır'a gelip orduya girdikleri anlaşılıyor
(Genel bilgi için bk. J. Schliefer, İA. "Hucriye"mad.).

76
b23 Bütün bu olayların ayrıntısı için bk. Nücûmü'z-zâhire, V, 235-40; el-Kâmil, X, 664-65; Ahbâru Mısr, s. 72-
74; Bustan, s. 121-22.
Bu konuda Azîmî'den naklen Ikd'da (23a) şu kayıt vardır:
"Bu Ermeninin adı, Hezâr (?) Nevk idi. O, öldürülünce hapiste bulunan Ahmed b. Efdal'i çıkartıp kumandan
(emîr) yaptılar. Daha sonra el-Hâfız Lidinillah hilâfet makamına geçti, el-Âmir Biahkâmillah'ın halifeliği 29,5 yıl
idi".
624 Bu olay, aynı yılda, daha önce de kaydedilmiştir (Bk. Not nr. 612).
625 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 247. , ;
626 Krş. Not nr. 620. ' '
627 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 247.
628 Krş. Bugye çev., s. 160; Zübdetü'l-haleb, II, 237.
629 Not nr. 627; I. Demirkent, adıgeç. Maki., s. 462.
ftso Buracja) Türkiye Selçukluları sultanı I. İzzüddin Mesud ile kardeşleri Şehinşah ve Arap arasındaki Konya
Selçuklu tahtını elde etme mücadelesi sözkonusu edilmektedir. Bu konuda tafsilât için bk. Selçuklular
Zamanında Türkiye, s. 198-99; krş. Onikinci asır Tarihçileri, s. 688.
wl Bu olay diğer ilgili kaynaklarda tespit edilememiştir. 032 Behrâ, Humus ovasında oturan bir Arap kabilesi
(Bk. İA. "Behrâ"mad.).
633 H. 504 yılında Tancred tarafından alınan (Zübdetü'l-haleb, II, 158) Haleb'in kuzeyinde, sağlam bir .kalesi
bulunan bir yer (Mu'cem, ı, 706).
172
ALİ SEViM
fi34 Djmaşk'taki Bâtınî/erle başarılı mücadeleler yapmış olan Tâcülmülûk Böri, çok geçmeden Alamuttan
gönderilen ve kaledeki askerler arasına girmeyi başaran iki İranlı Bâtınî fedaisinin suikastına uğrayarak ciddi
şekilde yaralanmış, bu sebeple Dımaşk emirliğini, oğlu Şemsülmülûk İsmail'e devretmiş idi (Tafsilât için bk.
Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 229-30; 233-34; el-Kâmil, X, 670, 679-80; Bustan, s. 122.
635 Bk. Bugyeçev., s. 160; Zübdetü'l-haleb, II, 247-48.
Mh Hısnıkeyfa Artuklu emîri Davud'a ait olan bu kalenin Zengi tarafından fethi H. 535 (l 140/41) yılında
vukuubulmuştur (el-Kâmil, XI, 79; Tarihü'l-bâhir, s. 47; The Reign ofZangi, s. 81). Metinde ise bu olay,
yanlışlıkla H. 525 yılında kaydedilmiştir.
637 Bütün bu olayların tafsilatı için bk. el-Kâmil, X, 668-69; Bugye çev., s. 160; Zübdetü'l-haleb, II, 247-50;
Zeylü Tarihi Dımaşk,
s. 231.
Bu konuyla ilgili olarak Azîmî'den naklen Bugye'de yer alan metinler için bk. Not nr. 594.
638 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 233 (H. 626 yılı olayları arasında).
Kudüs kralı II. Baudouin de Bourg'un ölümünden sonra yerine Foulque (Comte d'Anjou) geçmiştir [Bu konuda
ayrıntı için bk. St. Runciman, A History ofthe Crusades (Penguin Books), II, 185 vd.].
639 Adıgeç. Esr., s. 188; Abu'l-Farac Tarihi, s. 363.
Joscelin'in daha önce, Haleb'in kuzeyinde bulunan Tellübâş'ir (Bk. E. Honigmaıın, İA. "Tell-Bâşir"'mad.) prensi
olduğu için metinde kaydedilen kuzey kelimesi Tellûbâşirve yörelerini ifade etmektedir.
64(1 Aynı metin, Zübdetü'l-haleb'de (II, 251) de er almış, hattâ diğer bazı metinlerin de büyük bir benzerlikle
yine Zübdetü 'J-haleb'de yer aldığı tespit edilmiştir ki, bu da, İbnü'l-Adîm'in Azîmî'nin muhtasar eserinden de
nakiller yaptığını kanıtlar niteliktedir.
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
173
641 Bu kayda diğer ilgili kaynaklarda rastlanmamıştır.
642 Frankların birbirleriyle savaşmaları hususunda, H. 527 yılı olayları arasında da bir kayıt vardır.
fi43 el-Ma'şûk, Dicle ırmağının batı yönündeki çöl ortasında büyük bir köşk (Mu'cem, IV, 576).
644 Zengi'nin sultan Mesud ile birlikte, Bağdadi gelmiş olan Selçukşah ve Hûzistan ve Faris hâkimi Karaca e s-
Saki'ye karşı savaşıp onları yenilgiye uğratmaları hakkında bk. el-Kâmil, X, 674-77; Tarihü'l-bâhir, s. 43-44;
Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 237-38; The Regin ofZangi, s. 36-37.
fi45 Görüldüğü üzere, metinde açıklık yoktur. Eğer Bitlis ve Erzen (Garzan) emîri Dilmaçoğlu Toganarslan
kastediliyorsa o, H. 532 (1132/38)'de (Bk. Doğu Anadolu Türk Devletleri, s. 112), eğer Danişmendli emîr Gazi
kastediliyorsa o da H. 528 (1134) yılında vefat etmişlerdir (Bk. Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 172; Onikinci
asır tarihçileri, s. 688; ayrıca bk. Cl. Cahen, Azîmîyay. H. 526, not nr. 5.).
646 Krş. Not nr. 638.
647 Tâcülmülûk Böri, bir yıl önce Bâtınîsûiskastı sonucunda, aldığı yaraların devamlı etkisiyle 21 Receb 526 (7
Haziran 1132)'de vefat etmiş, ölmeden önce, Dımaşk emirliğine halef olarak gösterdiği oğlu Şemsülmülûk
Ebu'1-feth İsmail geçmiştir (Bk. Not nr. 634).
648 Ayrıca bk. I. Demirkent, adıgeç. Maki, s. 463.
649 Bk. el-Kâmil, X, 676-79; not nr. 644.

77
G5t) Bağdadi dört fersah uzaklıkta bir köy (Mu'cem, III, 696).
631 Bk. el-Kâmil, X, 678-79; Bugye çev., s. 144-45; Zübdetü'l-haleb, II, 251 (Bu eserde Dübeys'in sultan
Sencer'in yanına gittiği kaydediliyor).
Bu konularla ilgili olarak Azîmî'den naklen Bugye'deki kayıtlar için bk. Not nr. 594.
ALİ SEVİM
to2 İbnü's-Sufî (Vezirliğe alınması için bk. Not nr. 615)'nin azli ve yerine Kerimülmülk Ebu'1-fazl Ahıned b.
Abdürrezzak el-Mezdekânî'nin atanması, Zeylü Tarihi Dımaşk'te (S. 229) ve Bustan'da. (S. 122) H. 525 yılı
olayları arasında zikredilmiştir.
M3 Hama'yd bağlı olan bir yer (Mu'cem, III, 123-24).
Trablus kontu Pons'un Selemiyye'yi ele geçirmesi, diğer kaynaklarda şimdilik tespit edilememiştir.
bj4 Bu olay, diğer ilgili kaynaklarda görülememiştir.
Mj Bizans imparatoru II. loannes (1118-43) zamanında, yeniden parlak devrini yaşayan Normanların hükümdarı
II. Roger, Sicilya ve Apuhayı hâkimiyeti altına almayı başarmış idi (Bk. Bizans Devleti Tarihi, s. 350).
toh Bütün bu olaylar hakkında genel bilgi için bk. //. İmparatorluk Devri, s. 179 vd.; Selçuklular Tarihi, s. 171
vd.; İ. Kafesoğlu, İA. "Selçuklular" mad.;, İA. "el-Müsterşid" mad.; F. Sümer, İA. "Mesııd b. Muhammed Tapar"
mad. (Bu madde oldukça ayrıntılı olarak yazılmıştır) ve bibliyografya; Bugye çev., s. 160 vd.
657 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 251 (İsim belirtilmeksizin Azîmî'nin kayıtları aynen verilmiştir); Zeylü Tarihi
Dımaşk, s. 236.
Metinde adı zikredilmeyen Zerdena senyörü Guillaume de Sahyoun'dir (I. Demirkent, adıgeç. Maki., s. 463, not
nr. 49).
658 Bu kayıt için bk. Zeylü TarihiDımaşk, s. 236.
Burada isim zikredilmemekle birlikte Danışmendoğlu'nun, Danişmendli devletinin en parlak devrinin hükümdarı
melik Gazi (Ölümü 1134) olması tabii sayılmalıdır; krş. Onikinci asır tarihçileri,
s. 688.
h59 Emîr Seyfüddin Savar'ın Haleb bölgesinden sağladığı atlı kuvvetlerle Tellübâşir seferi hakkında bk. I.
Demirkent, adıgeç. Maki., s. 9-10.
6(10 Bu olay, diğer ilgili kaynaklarda şimdilik tespit edilemedi.
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
175
661 Dımaşk hâkimi Şemsülmülûk İsmail'in, Menî b. Rebîa ve Usame b. el-Mubarek'i tenkili hakkında bk. Zeylü
Tarihi Dı-maşk, s. 236; ayrıca bk. el-Kâmil, XI, 8; Bustan, s. 120 (Bu eserde Nizâr b. Rebîa).
662 Ebu'1-feth ed-Dâî'nin Masyâf ile Banyas arasındaki, Kadmûs kalesini Seyfülmülk b. Amrûn'dan satın alması
hakkında bk. Zübdetü'l-haleb, II, 251-52; el-Kâmil, XI, 8.
«63 yenj j{U(jijs kraij Foulqu'un Haleb kuvvetlerini yenilgiye uğratması ve çok geçmeden Seyfüddin Savar'ın
saldırısına uğrayarak bozulup Antakya'ya, dönmek zorunda kalması olayları hakkında bk. Zeylü Tarihi Dımaşk,
s. 240-41; Zübdetü'l-haleb, II, 252; el-Kâmil, XI, 8 (Burada H. 527 yılı olayları arasında); I. Demirkent adıgeç.
Maki., s. 464.
664 Göst. Yerler.
6(55 Bk, Zeylü Tarihi Dıma§k, s. 238; el-Kâmil, XI, 6 (Her iki e-serde de bu olay, H. 527 yılı olayları arasında
kaydedilmiştir). Fakat buradaki olay, şehrin geri alınmasından sonradır ki, Zübdetü'l-halebde (II, 253), H. 528
yılı olayları arasında) buna değinilmiştir. Müferricü'l-kürûb'da. (I, 53) kaledeki valinin, Salâhüddin Muhammed
el-Yağısıyanî'nin memlükü Sungur olduğu kaydedilmiştir (Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 253, not nr. 1).
M(i Bk. el-Kâmil, XI, 5-6 (H. 527 olayları arasında); Zübdetü'l-haleb, II, 253 (H. 528 yılı olayları arasında);
Bustan, s. 122 (H. 527 yılı olayları arasında).
667 Bk. Not nr. 656.
h68 Tâcülmülûk İsmail, kendisine başarısız suikast teşebbüsünde bulunan dedesi Tuğtegin'in memlüklerinden
İlbâ ile diğer bazı kimseleri ve kardeşi Sevinç dahil olmak üzere, yakınlarını öldürtmüştür (Tafsilât için bk.
Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 241-42; Zübdetü'l-haleb, II, 255; el-Kâmil, XI, 8-9).
669
Bk. Notnr. 661.
fi7" Bk. el-Kâmil, XI, 13; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 243; İbnü'l-Ezrak, Tarihu Meyyâfarikin ve Âmid (British Muş.
5803), 168a-b;
176
ALI SEVİM
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
177
Ikd, III, 280b; Müferricü'l-kürûb, s. 54; Doğu Anadolu Türk Devletleri, s. 155-60.
671 Haleb'e bağlı Maarretümasrîn ve Maarretünnûman (Mu'cem, IV, 574-75).
fi72 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 254 (Bu eserde Azîmî'den de nakil var); Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 243; Tarihü'l-bâhir,
s. 38 vd. krş. el-Kâmil, XI, 14-16; The Reign ofZangi, s. 79).

78
673 Bu mücadeleler hakkında bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 242; Ahbâru Mısr, s. 76; Bustan, s. 123; Nücûmü'z-
zâhire, V, 253.
674 Bk. Zeylü TarihiDımaşk, s. 243.
675 Metinde sözkonusu edilen Danişmendli melik Gazi'dir; ölümünden sonra yerine melik Muhammed geçti ise
de diğer kardeşleriyle taht mücadelesine girişmek zorunda kaldı (Tafsilât için bk. Selçuklular Zamanında
Türkiye, s. 172-73).
676 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 243; Tarihü'l-bâhir, s. 48; el-Kâ-mil, XI, 19 (H. 529 yılı olayları arasında).
fi77 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 243; İA. "Tuğrul b. Muhammed Tapar "mad.
678 Ölümünden önce, kendisine bir mektupla Dımaşk\ teslim edeceğini bildiren Şemsülmülûk İsmail'in bu
teklifi sebebiyle atabek Zengi'nin Dımaşk'ı kuşatması hakkında bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 245-46; el-Kâmil,
XI, 21-22; Zübdetü'l-haleb, II, 254-58 (Burada adını zikrederek Azîmî'den çok kısa bir nakil yer almıştı); The
Reign ofZangi, s. 53.
679 Bk. el-Kâmil, XI, 17; el-Bidâye, XII, 206.
680 Bu tür olaylara çeşitli kaynaklarda daima rastlanmaktadır.
681 Bustan'da (S. 123), Devserveya Câber kalesi hâkimi Şiha-büddin, oğlu ise Şerefüddevle olarak
kaydedilmiştir.
6»2 Betinde, Doğu-Türkistan'm önemli merkezlerinden biri olan Kaşgârm. Horasan'da gösterilmesi tabii olarak
yanlıştır.
l
fi83 Bk. el-Kâmil, XI, 34. Bu eserde depremin Irak, CebeJves&ir yerlerde olduğu belirtilmiştir.
Bu hususta Azîmî'den naklen Ikd'da (78b) şu kayıt vardır:
"H. 529 yılında, Erzenürrum'da bir deprem oldu ve şehrin bazı yerlerini harap etti. Aynı yılda, Kaşgâr kentinde
veba salgım oldu ve şehirde, kadınlardan başka 15 bin erkek öldü. Halk, şehir camimde toplanıp Tanrı'ya dua ve
niyazda bulundular, bunlardan da 600 kişi öldü."
684 Suriye sahilinde, Cebele yakınında (Mu'cem, IV, 224). b83 Bu olaya diğer kaynaklarda şimdilik
rastlanmamıştır.
686 Bu olayların tafsilâtı hakkında bk. el-Kâmil, XI, 24-28, 30; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 248-50, 251-52
(Dübeys'in katli, H. 530 yılı olayları arasında kaydedilmiştir); Bugye çev., s. 155-57; Nücûmü'z-zâhire, V, 256-
58; Tarihü'l-bâhir, s. 48-50; //. İmparatorluk Devri, s. 248 vd.
Bu konuyla ilgili olarak Azîmî'den naklen Bugye'de (S. 248) şu kayıtlar yer almıştır:
"Ebû Abdullah Muhammed b. Ali el-Azîmî'nin kendi hattıyla yazılmıış olan Tarihi'nin H. 529 (1134/35) yılı
olayları arasında okuduğum şu kayıtları bize (İbnü'1-Adîm) Nişaburlu Müeyyed b. Muhammed ve başkaları da
verdiler:
"Sultan Mesud ile el-Müsterşid Billah, Meraga Kapısında savaşa tutuştular. el-Müsterşid yenilgiye uğrayıp tutsak
alındı. Bir grup insan bıçaklarıyla ona saldırarak öldürdüler. Bunun üzerine orduda huzursuzluk başgösterdi.
Bunu önlemek için Dübeys b. Sadaka'nın sultan Mesud'un huzurunda öldürülmesi gerekmiştir."
687 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 261; ayrıca bk. Not nr. 619.
688 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 257; Bustan, s. 124 (İki eserde de H. 530 yılı olayları arasında); ayrıca bk. Not
nr. 615.
689 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşkda (S. 257), Rum hükümdarının İstanbul'dan harekete geçmesi olayı, H. 530 yılında
zikredilmiştir.
690 Krş. Notnr. 681.
F
178
ALİ SEVİM
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
179
691 Bk. el-Kâmil, XI, 36-37, 40-45, Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 256-57; Bugye çev., s. 161-62; Zübdetü'l-haleb, II,
250-60; Nücûmü'z-zâhire, V, 258; Bustan, s. 124; İA. "Mesud b. Muhammed ve er-Râşid Billah "maddeleri.
692 Bizans imparatoru II. lonnes Komnenos (Jean C o mm e e ne)'un Çukurova 'daki Ermeni krallığına ve
Trablus kontu II. Raymond de Poitiers'in savunduğu Antakya'ya karşı giriştiği askerî hareketleri hakkında bk.
Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 258; el-Kâmil, XI, 53; Zübdetü'l-haleb, II, 262-63; Urfalı Mateos (Papaz Grigor'un
zeyli), s. 295; Bustan, s. 124; Bizans Devleti Tarihi, s. 350; I. Demirkent, adıgeç. Maki., s. 18 vd.
Bu konularla ilgili olarak Azîmî'den naklen Ikd'da (91a) şu kayıtlar yer almıştır:
"Rum hükümdarı, İstanbul dan çıkıp barış yoluyla Antakya Ce-ziresfne girdi, beraberinde savaş aletleri vardı,
ayrıca silâh ve mal dolu gemiler kendisini izliyordu. O, Ermeni hükümdarı Levon'un elinde bulunan uç, geçit ve
müstahkem yerleri ele geçirdi. Onun aman'la ilk ele geçirdiği yer Tarsus idi, daha sonra Adana, Masisa (Misis),
Aynuzarba (Anazarba ve Gerdûn Hamduri} kalesini alıp halkını Kıbrıs adasına şevketti. Bu sırada Kıbrıs hâkimi
Ermeni İbn Heysem idi. Daha sonra Bizans hükümdarı İskenderiye'ye gidip orayı imar etti, sonra Antakya'ya
dönüp Zülkade ayının sonlarında kuşatmaya başladı; bir ay sonra şehir hâkimi Frank Raymond ona gelip barış

79
yaptılar. Bunun üzerine hükümdar, kuşatmayı bırakıp geçitlere girdi ve Levon'un elinde kalan kalelerin hepsini
ele geçirdi, uçları yağma etti ve Aksunguroğu İmadüddin Zengi'ye bir elçi gönderdi; o da, aralarında, doğan ve
çakır bulunan armağanları hacip Hasan'la ona gönderdi".
693 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 256-57; Zübdetü'l-haleb, II, 260.
694 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 261.
695 Antakya prinkepsi Raymond, kendisini kuşatan Bizans imparatoru II. lonnes'e barış yapmak amacıyla
şehirden çıkıp gitmiş idi. Bk. Not nr. 692.
696
Haleb ile Hama arasında (Mu'cem, I, 465-66).
697 İmadüddin Zengi'nin Seyfüddin Savar ile birlikte Humus kuşatması ve birleşik Haçlı kuvvetlerinin (Kral
Foulque ve Trablus kontu II. Raymond) koruduğu Bârın kalesini fethi hakkında tafsilât için bk. I. Demirkent,
adıgeç. Maki., s. 470; Bustan, s. 124.
698 Bk. el-Kâmil, XI, 60-61 (H. 532 yılı olayları arasında); Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 261 (Çok kısa olarak); İA.
"Mesud b. Muhammed" mad.
699 Bk. Ahbârıı Mısr, s. 79-80; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 262.
700 Humus'n kuşatmakta olan Zengi'nin Dımaşk emîri Şihâ-büddin Mahmud ile yaptığı antlaşma hakkında bk.
Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 262; el-Kâmil, XI, 50-51; Zübdetü'l-haleb, II, 262.
701 Zengi'nin eski Humus emîri ve melik Rıdvan'ın veziri ve babalığı Cenâhuddevle Hüseyin'in kızı ile
evlenmesi hakkında bk. Zübdetü'l-haleb, II, 262; not nr. 705; Bustan, s. 124.
702 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 263; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 262.
703 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 262; el-Kâmil, XI, 65; Sıbt, VIII, 161a; Ikd, III, 287a.
704 Halebliler, Bizans kuşatmasına karşı bir önlem olarak sur ve kaleleri sağlamlaştırmışlardır (Bk. Zübdetü'l-
haleb, II, 262; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 263).
7(15 Bk. Not nr. 701.
706 Zeııgi, çeşitli yolsuzluklar yaptığı gerekçesiyle veziri Ebu'l-Mehâsin Cemalüddin Ali b. Ebû Talib el-
Acemî'yi yakalatıp Haleb kalesinde hapse atmıştır (Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 263).
707 Bu olay, diğer kaynaklarda şimdilik tespit edilememiştir.
708 Baalbek-Dımaşk-Humusarasında (Mu'cem, I, 699).
709 Bk. Mu'cem, IV, 418.
710 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk s. 263; Zübdetü'l-haleb, II, 263-64; el-Kâmil, XI, 55; Tarihü'l-bâhir, s. 55-57;
Bustan, s. 124; The Reign ofZangi, s. 58 vd.
180
ALI SEVİM
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
181
71'Göst. Yerler. - "
712 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 263; Zübdetü'l-haleb, II, 264.
713 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 263-64; Zübdetü'l-haleb, II, 267; el-Kâmil, XI, 56-60; I. Demirkent, adıgeç.
Maki., s. 474 vd.
714 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk ı,. 264; Zübdetü'l-haleb, II, 261, 263-64, 265.
715 Haçlıların Zengi ile Haleb için yaptıkları barışı bozmaları (Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 264; Zeylü Tarihi
Dımaşk, s. 263-64).
716 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 264; krş. el-Bidâye, XII, 213-14.
717 Bk. Notnr. 714.
718 Haçlıların her an hücumuna uğrama korku ve endişesi içinde bulunan Haleblileı; yardım amacıyla Zengi'ye
müracaatta bulunmuşlardır. Belki de bu amaçla kadı Bahaüddin, Zengi veya Sey-füddin Savar'ın ordusuna
katılmış olabilir (Krş. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 265-66; Zübdetü'l-haleb, II, 264-65).
719 Balât, Maraş-Antakya arasında eski bir şehir oduğu gibi, Haleb'e bağlı harap bir şehirdir (Mu'cem, I, 709);
krş. İA. "Balât" mad.
720 Haleb'e bağlı olup Haleb-Menbic arasında Butnân vadisinde (Mu'cem, I, 603).
721 Bu metin Zübtedü'l-haleb'Ae (II, 264-65) biraz değişik bir şekilde kaydedilmiştir. Kâfir Türk, Bizans
ordusundaki Uz, Peçenek ve Kumanlarûzn olmalıdır.
722 Sipehsâlâr veya İspehsâlâr emirler, devlet başkentleriyle diğer önemli kentlere atanan yönetimde tecrübeli
kumandanlardır (Bk. Osmanlı Devleti Teşkilâtına Medhal, s. 59, 113).
722a Hz. Muhammed'e, Peygamberlik haberinin geldiği gün (yevmü'l-meb'as), Ramazan 610 Pazartesi günüdür.
[Bk. İbn Sa'd Muhammed, et-Tabakatü'l-Kübrâ (Beyrut 1960, I, 193-94)].
723 Menbic-Haleb arasında (Zübdetü'l-haleb, II, 88. not nr. 3).
724 Haleb'e bağlı olap Butnân vadisi tarafında bir yer (Mu'cem, I,
437).
725 Haleb-Bâlisarasında (Mu'cem, IV, 743).

80
726 Zübdetü'l-haleb (II, 158) ve Zeylü Tarihi Dımaşk'te (S. 174) Tellü İbn Ma 'şer.
727Metinde, Bizans imparatoru II. lonnes Komnenos'un 1138 yılında, Maraş yönünden Kuzey-Suriye'je gelerek
buradaki askerî harekâtı (Buzâa'jı alışı, Haleb ve Şeyzer'ı kuşatması vs.) sözkonusu edilmekte, buna karşı
Zengi'nin yerinde ve zamanında gerekli önlemleri alması ve dolayısıyla Seyfüddin Savar'ın başarıları sonucunda,
imparatorun başarılarını sürdüremediği ve nihayet Şeyzer'e gelip başarısız kuşatma girişimi ve Antakya
üzerinden İstanbul'a, dönüşüne değinilmektedir. Bütün bu olayların tafsilâtı hakkında bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s.
263-66; Zübdetü'l-haleb, II, 264-68; el-Kâmil, XI, 56-60; Tarihü'l-bâhir, s. 55-63; Bustan, s. 124; The Reign
ofZangi, s. 57-58; I. Demirkent, adıgeç. Maki., s. 474 vd.
728 Zengi'nin DımaşK^ bağlı Humus'u alması hakkında bk. Zübdetü'l-haleb, II, 268-69; Zeylü Tarihi Dımaşk, s.
266-67.
729 Belki burada, Dımaşk emîri Bazvac'ın Haçlılara karşı giriştiği askerî harekât (Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s.
264) sözkonusu ediliyor.
730 Burada Seyfüddin Savar'ın Esârib'e çekilen Franklara karşı giriştiği harekâta değiniliyor. Tafsilat için bk.
Not nr. 727'de göst. Yerler; I. Demirkent, adıgeç. Maki., s. 474.
731 Trablıısşam'm kuzeyinde bir kale (Mu'cem, III, 653).
732 Dımaşk emîri Şihâbüddin Mahmud'un annesi Safvetül-mülk Zümrüt Hatun.
733 Zübdetü'l-haleb (II, 269) ve Zeylü Tarihi Dımaşkte (S. 267, her iki eserde de H. 533 yılı olayları arasında)
dünya hükümdarları olarak: Selçukluğu Sultanlığı, Bağdad ve Mısır Halifelikleri, Bizans imparatorluğu ve
Dımaşk Emirliği vs. kaydedilmiştir. Ayrıca bk. The Reign ofZangi, s. 59.
734 Göst. Yerler; el-Kâmil, XI, 68; Bustan, s. 124.
l
182
ALİ SEVİM
735 DilmaçoğuIhrındanToganarslan b. Hüsamüddevle el-Ahbad'ın ölümünden sonra oğlu Hüsamüddevle Kurti
emîrik tahtına çıkmıştır. Metinde zikredildiği üzere o, Irak Selçuklu meliki Selçukşah'ı bozguna uğratmıştır. Bk.
Doğu Anadolu Türk Devletleri, s. 113; krş. Onikinciasır tarihçileri, s., 689).
735a Zühre, Sıbt'ta (S. 13) Arslan B e sa s irî'nin cariyesi olarak kaydedilmiştir.
736 Bu olay, diğer kaynaklarda mevcut değildir.
737 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 271; Bugye çev., s. 157.
Birçok defalar HaJeb'den, özellikle yaya kuvvetler Zengi'nin ordusuna katılmak üzere doğuya, yani Musul'a,
gönderilmiştir.
738 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 265-66, 270; Zübdetü'l-haleb, II,
270.
739 Suriye'de vukubulan bu büyük deprem, diğer kaynaklara da yansımıştır (Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 270-71;
Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 268; el-Kâmil, XI, 71; el-Bidâye, XII, 215).
Bu depremle ilgili olarak Azîmî'den naklen Ikd'da (109a) şu kayıtlar yer almıştır:
"Suriye'de 13 Safer Perşembe ve diğer Cuma gecesi, Rum topraklarından Fırat kıyılarına ve Dımaşk'm Kıble
taraflarına kadar uzanan bir deprem oldu. Esârib kalesi bütün içindekilerle birlikte altüst oldu. Depremler devam
etti. Önce büyük bir gök gürültüsü, sonra deprem, daha sonra da yine aynı şekilde gök gürültüsü oldu. Bu
böylece dört ay sürdü. Rum ülkesinde pek çok yerler toprak altına kalıp yok oldu ve ani ölümler vukubuldu.
Söylendiğine göre, İs-tanbulda, Suriye'dekinden daha büyük ve şiddetli depremler oldu. Bundan başka Suriye'de
pek çok yağmur yağdı ve insanı rahatsız eden rüzgârlar esti. Çöle birçok kez yıldırım düştü ve akşama doğru,
doğudan batıya kayan bir yıldız düştü, bu yüzden evren aydınlandı. Şaban ayında da ay tutuldu."
740 Dımaşk emîri Şihâbüddin Mahmud'un Ermeni asıllı kölesi Al p kuş tarafından öldürülmesi ve yerine,
Baalbek hâkimi Cemalüddin Muhammed'in geçmesi hakkında bk. Zeylü Tarihi
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
183
Dımaşk, s. 268-69; el-Kâmil, XI, 68; Zübdetü'l-haleb, II, 272; Bustan, s. 124-25.
741 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 269-70; Zübdetü'l-haleb, II, 272; Bugye çev., s. 125; el-Kâmil, XI, 68-69;
Bustan, s. 125.
742 Bk. el-Kâmil, XI, 68-70; Tarihü'l-bâhir, s. 58-59; Zübdetü'l-haleb, II, 272-73; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 270,
272; Bugye çev., s. 157; The Reign ofZangi, s. 60.
""V* ı
743 Metinde Bâdûkiyye (*^^.) imlâsıyla yazılan bu kelime,
Balduk (^-)'a bağlı Türkmenler (Baldukiyye) olabileceği gibi (Baldukun şahsiyeti hakkında ayrıntılı bilgi için bk.
Urfa Haçlı Kontluğu, s. 45-49; Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 135-36; krş. Cahen, Azîmî yay. H. 534, not nr.
5), Oğuz boylarından Nâvekiyye [Bu hususta bk. M.F. Köprülü, Belleten, I, 287-88; M. H. Yinanç, /.
Anadolu'nun Fethi, s. 68; F. Sümer Yıva Oğuz-boyuna Dair, TM, IX, 151-66; aynı müel. Çukurova tarihine dair
araştırmalar (Tarih Araştırmaları Dergisi, I, s. 5, not nr. 5; Selçuklular Tarihi, s. 120 vd., A. Ateş, Yabgulular
meseli (Belleten, sayı 115), s. 516-25] Türkmen-

81
leride sözkonusu olabilir. Çünkü Azîmî 'deki - Jj • imlâsı, V-^'den
daha çok ^J^ imlâsına yakın görünmektedir ki, M. H. Yinanç'a göre, Yıva olan Nâvekiyye'ler, Anadolu'da.,
Bizans'a, karşı birçok mücadelelerde bulunmuşlardır (Bk. Onikinci asır Tarihçileri, s. 689).
744 H. 533 yılında vukubulan büyük depremin (Bk. Not nr. 739) devamı olan deprem (Bk. Zübdetü'l-haleb, II,
271).
745 Şair Ebu'l-Kasım Cemalülmülk Ali b. Yahya b. Eflâh (Bk. el-Bidâye, XII, 215; el-Kâmil, XI, 80; Bustan, s.
125 (Son iki eserde H. 535 yılı olayları arasında).
746 Bu olay, diğer kaynaklarda yer almamıştır.
747 Bâtınîler tarafından öldürülen Mukarrab Cevher (Bk. el-Kâmil, XI, 76-77. Burada Abbas'ın, Cevher'in
memlüklerinden olduğu kaydediliyor; Nücûmü'z-zâhire, V, 266).
748 Bk. el-Kâmil, XI, 76; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 273; krş. Bustan, s. 125.
749 Krş. Zübdetü'l-haleb, II, 273-74; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 273.
184
ALİ SEVİM

NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
185
7j() Musul Selçuklu emîri Çükürmüş'ün memlüklerinden Sıin-gur el-Çökürmüşî için bk. Zübdetü'l-haleb, II, 274.
751 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 178.
752 Zengi, Türkmen Arslantaşoğlu Kıfçak'ı yenilgiye uğratıp yönetimindeki Şehrizûr ve yörelerine hâkim olmuş
idi (Bk. el-Kâmil, XI, 75-76; Tarihü'l-bâhir, s. 57-58).
753 Krş. el-Kâmil, XI, 79.
Danişmendli melik Gazi'nin oğlu melik Muhammed, Haçlılara ait olan Maraş yörelerine bir akın düzenlemiş idi
(Bk. Sel-çuklular Zamanında Türkiye, s. 175).
7a4 Bunun kim olduğu şimdilik tespit edilemedi. 755 Bk. Notnr. 737.
736 Bu olay, diğer ilgili kaynaklarda yer almamıştır (Bk. I. Demirkent, adıgeç. Maki., s. 22).
7a7 Bu deprem de daha önceki depremin bir devamı olmalıdır (Bk. Not nr. 739, 744; krş. Sustan, s. 126).
758 Sultan Mesud, H. 534 (1140)'de Bağdad'da halife el-Muktedî Liemrillah'ın kızıyla evlenmesi dolayısıyla kışı
burada geçirmiştir (Bk. el-Kâmil, XI, 77-79). Bununla beraber sultan Mesud, zevk için kışlarını Bağdad'da
geçirirdi İA. "Mesud"mad.).
7a9 Bizans imparatoru II. loannes Komnenos, 1137/38 yılında, Suriye'ye bir sefer düzenlemiş idi (Bk. not nr.
727). Ancak o, 1142 yılında Lâtin ruhanîleri tarafından desteklenen Antakya hâkimi Raymond'un Bizans'la
yaptığı antlaşmayı bozması sonucunda giriştiği, fakat yarıda bıraktığı sefer sırasında, 8 Nisan 1143'de ölmüş idi
(Bk. Bizans Devleti Tarihi, s. 351).
7W) Hicrî Tarihleri Milâdîye Çevirme Kılavuzuna, göre (F.R. Unat, Ankara 1959, s. 36) Muharrem ayının birinci
günü, yani H. 536 yılının birinci günü, 6 Ağutos 1141'e tekabül etmektedir.
761 Haleb'e bağlı bir yer (Mu cem, III, 83).
7fi2 Haleb'in batı tarafında büyük bir dağ silsilesi olup üzerinde birçok kent, kale ve köyler vardır (Mu'cem, II,
21).
763 Bu kayıtlar, çok az bir farkla Zübdetü'l-haleb'de (II, 275) de yer almıştır; ayrıca bk. I. Demirkent, adıgeç.
Mkl., s. 476.
764 Abdülvahhab b. eş-Şeyh Ebu'l-Ferec eş-Şirazî el-fakihü'l-Hanbelî ve Ebû Muhammed Hibetullah b. Ahmed
b. Abdullah b. Ali b. Tavus (Bk. Nücûmü'z-zâhire,V, 269, 270; Zeylü TarihiDımaşk, s. 276; Sustan, s. 126).
765 DımaşKtan kaçıp İmadüddin Zengi'nin hizmetine giren ve Haleb'm kuzeyindeki Haçlı memleketlerini
yağmalayan bu Türk emîrinin adı, Zeylü Tarihi Dımaşk (S. 274) ve Zübdetü'l-haleb'de (II,
275) ** • olarak geçmektedir; ayrıca bk. The Reign ofZangi, s. 62-63.
76(1 Sultan Mesud, Arap Ukayloğulları kabilesinin Havâzin koluna mensup olan Hafâceleı'm (Bk. F. Krenkow,
İA. "Hafâce1'mad.) Irak'a saldırmaları üzerine, bir sefer düzenleyip onları yenilgiye uğratmış ve yağmaladıkları
tüccar mallarını geri alarak Bağdad'a dönmüştür (Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 274-75; el-Kâmil, XI, 90).
767 Bu ve buna benzer yıldızlarla ilgili diğer metinlerin çevirilerinde yardımlarını esirgemeyen değerli hocamız
Ord. Prof. Dr. Aydın S ay ılı'ya teşekkürlerimi sunarım.
768 Metinde, Büyük Selçuklu İmparatorluğu sultam Sencer'in Semerkant yakınlarındaki Katavân (Katvânjda
Karahıtay hükümdarı Gürhan tarafından yenilgiye uğratılmasına değiniliyor; ayrıca metinde Gürhan'ın "Çin
hükümdarı" olarak vasıflanması, Karahıtayların 937-1125 yılları arasında Kuzey-Çihde Liao sülâlesi adıyla
hüküm sürmeleri sebebiyledir (Katvân savaşının tafsilâtı hakkında bk. //. İmparatorluk Devri, s. 323 vd.)
7fi9 İmadüddin Zengi'nin veziri Ziyaüddin Ebû Saîd b. el-Kefertûsî (Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 275; el-Kâmil,
XI, 90; Zübdetü'l-haleb, II, 276).
770 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 275; el-Kâmil, XL 88 (Burada adı yazılı değil).
186
ALİ SEVİM

82
AmJd'de İnal Bey tarafından kurulan İnaloğullan Beyliğiemîri İlaldı'nın ölümünden sonra yerine Cemalüddin
Şemsülmülûk Mahmud geçmiştir (Bk. Doğu Anadolu Türk Devletleri, s. 172; M.H. Yinanç, İA. "Diyarbekir
"mad.).
771 Bu kayıtta, yine Zengi'ye gönderilen yaya kuvvetlere değinilmektedir.
772 Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 276; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 276; Sustan, s. 126 (Bu üç eserde de H. 537 yılı
olayları arasında; The Reign ofZangi, s. 63; I. Demirkent, adıgeç. Maki, s. 23.
773 Dânişmendli Muhammed'in H. 537 (1143)'de ölümü (Metinde H. 536 yılı) üzerine, oğlu Zünnûn,
Dânişmendli tahtına geçmişse de annesiyle evlenen amcası Nizamüddin Yağıbasan, Dânişmendli hükümdarı
olmuştur, fakat yapılan mücadeleler sonucunda, Aynüddevle Malatya, Yağıbasan Sivas, Zünnûn da, Kayseri'ye
hâkim olmuşlardır; böylece Dânişmendli devleti üç kola ayrılmış oldu (Tafsilât için bk. Selçuklular Zamanında
Türkiye, s. 177 vd.; krş. Onikincı asır tarihçileri, s. 689).
774 Zengi'nin Hakkârfye bağlı kalelerden birisi olan Eşb'i fethi hakkında bk. el-Kâmil, XI, 91; Tarihü'l-bâhir, s.
64; Zeylü Tarihi Dı-maşk, s. 277; Zübdetü'l-haleb, II, 276-77; TheReign ofZangi, s. 82.
775 Bizans imparatoru II. loannes Komnenos (el-Kâmil, XI, 92; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 277; Bustan, s. 126; not
nr. 759).
776 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 276; el-Kâmil, XI, 92 (Her iki e-serde de kısa kayıtlar vardır). Görüldüğü üzere,
Azîmî bu konuda tafsilât vermiştir.
777 Seyfüddin Savar'ın, Antakya hâkimi Raymond'un sözkonusu seferi üzerine, Haleb'i koruma amacıyla, ona
karşı harekete geçerek onu Haleb'in kuzey taraflarına çekilmeye mecbur etmiştir (Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s.
276; Zübdetü'l-haleb, II, 277; I. Demirkent, adıgeç. Maki., s. 477).
7/8 Sâburiyye, Fırat üzerinde Bâlis'in karşı tarafında bir köy (Mu'cem, III, 6).
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
187
779 Urfakontu II. Joscelin, Fırat yörelerinde askerî harekâta gi-rişmişse de biraz ilerde de belirtileceği gibi, II.
loannes Kom-nenos'a karşı barış yapıp birleşmişlerdir (Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 277; I. Demirkent, adıgeç. Maki.,
s. 477.).
780 Bu konaklama, Zengi'nin Diyarbekir bölgesine yaptığı sefer sırasında olmuştur (Bk. Not nr. 774).
781
Bk. Not nr. 777.
782 Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 276; el-Kâmil, XI, 92.
783 Hârezmşah At s iz 'm, Katvân savaşından sonra Büyük Selçuklu İmparatorluğu sınırları içinde bulunan
Horasan'ı istilâ ve Nişabıır'u fethedip adına hutbe okutması olayının tafsilâtı hakkında bk. İ. Kafesoğlu,
Hârezmşahlar Devleti Tarihi (Ankara 1956), s. 44 vd.; //. İmparatorluk devri, s. 336 vd.
784 JBâtınflerekarşı başarılı mücadeleleriyle tanınmış olan Rey valisi Abbas, önce sultan M e su d 'a itaatim
arzetmişse de sonradan emîr Bozaba ile birlikte sultana cephe almıştır (Bk. İA. "Mesud" mad.).
785 Zengi, Ziyaüddin Ebû Said b. el-Kefertûsî'nin ölümü üzerine, Celâlüddin Ebu'r-Rıza Sadaka'yı vezarete
atamıştır (Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 277; Zübdetü'l-haleb, II, 276).
İlgazioğlu Temürtaş, H. 518 yılında, Belek'in ölümünden sonra Haleb'e hâkim olduğu zaman Ebu'r-Reca b. es-
Sertan'ı vezirlik makamına getirmiş idi (Bk. Metin, H. 518 yılı olayları, not nr. 548). Bundan sonra onun,
adıgeçen vezirle ilişkileri hakkında bilgimiz yoktur.
787 Zengî'nin Diyarbekir bölgesine yaptığı sefer sırasında, Habşî'nin Şerefüddin Müemmel es-Sâfidî ve
Muhammed b. Ebu'l-Mekârim tarafından gece öldürülmesi hakkında bk. el-A'lâk, (Y. Abbâre yay.), IH/2, s. 439.
788 Metinde J-S^i imlâsıyla yazılan ve Diyarbekir bölgesi kalelerinden olan bu kale, el-A'lâk\a (III/l, s. 251)
^J1- , Zübdetü'l-
haJeb'de (II, 276) JÂ imlâlarıyla kaydedilmiştir.
188
ALİ SEVİM
789 Diyarbekir bölgesinde, Siirt yakınlarında (Mıı'cem, II, 380).
790 Zengi'nin Diyarbekir bölgesinde giriştiği fetihler hakkında bk. el-Kâmil, XI, 93; Tarihü'l-bâhir, s. 66;
Zübdetü'l-haleb, II, 277; Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 277; el-A'lâk, IH/2, s. 439; The Reign of Zangi, s. 82-83.
79' Türkiye Selçukluları sultanı İzzüddin Mesud, Danişmendli ailesi arasında başgösteren taht mücadelelerinden
faydalanarak ölen Danişmendli meliki Muhammed'in meşru varisi oğlu Zünnûn'u, diğer taht müddeilerine karşı
korumak amacıyla, melik Aynuddevle'nin yönetiminde bulunan Malatyaya 17 Haziran 1143'de başarısız bir
kuşatma harekâtında bulundu (Tafsilât için bk. Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 178-79; not nr. 773).
792 Zeylü Tarihi DımaşJc'da (S. 277) sultan Sencer'ı bozguna uğratan (Katvân savaşı) kâfir Türk hükümdarının
(Gürhan) ölümüne işaret edilmiştir. W. Barthold ise (İA. "Kara-Hıtaylar" mad.) ilk Karahıtay hükümdarı Yeh-lü
Tashih'in 1124-1143 yılları arasında hüküm sürdüğünü belirtir.
793 Antakya'ya, bağlı Bâsûta kuvvetlerinin yağma saldırıları üzerine, Seyfüddin Savar ve oğlu Alemüddin,
harekete geçerek onları kesin bir yenilgiye uğratmışlardır [Krş. Zübdetü'l-haleb, II, 278; Zeylü Tarihi Dımaşk, s.
278 (H. 539 yılı olayları arasında); I. Demirkent, adıgeç. Maki., s. 474-75].

83
794 Krş. el-Kâmil, XI, 93.
79a Bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 277. Bundarî (Irak ve Horasan Selçukluları Tarihi, Türkçe çev., s. 178),
Davud'un, amcası sultan gönderilme kararı sonucunda, hâkimiyetinden telâşlanan İmadüd-din Mesud tarafından
Haçlılarla mücadele için, Suriye'ye gönderilme karan sonucunda hâkimiyetinden telâşlanan İmadüddin Zengi
tarafından öldürüldüğünü kaydetmiştir. Ayrıca bk. İA. "Mesud" mad.
7% Kudüs kralı Foulque'un ölümünden sonra küçük yaştaki oğlu Baudouin tahta geçmiştir (Bk. Zeylü Tarihi
Dımaşk, s. 277; Urfah Mateos, s. 296; Runciman, II, 233-34).
NOTLAR VE AÇIKLAMALAR
189
797 Metinde, deniz yoluyla Avrupa'dan gelen yeni kuvvetlerle harekete geçen Haçlıların (II. Sefer) Mucîrüddin
Abak devrinde, Dı-maşk'ı kuşatmaları olayına değiniliyor ise de bu olay, H. 538 yılında değil, H. 543 yılında
cereyan etmiştir. Bu konuda ayrıntı için bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 297 vd.; el-Kâmil, XI, 129-31; Zübdetü'l-
haleb, II, 291-75.
798 Emîr Hacib Esedüddin İkiz ve yakınlarının tenkili hakkında bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 277.
799 Bu konuda tafsilât için bk. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 277 (Bu olay, burada H. 539 yılına da taşar).
800 Nuruddin Mahmud'un Dımaşkı fethettiği zaman hizmetine giren hadim Ata b. Hafız es-Sülemî (Bk. Zeylü
Tarihi Dımaşk, s. 311; el-Kâmil, XI, 197; Zübdetü'l-haleb, II, 304).
801 Daha önceki yıllarda olduğu gibi, bu yılda da Haleb'den Zengi'nin hizmetine yaya kuvvetler gönderilmiştir.
802 İbnü'1-Adîm, bu metni aynen Azîmî'den almıştır (Krş. Zübdetü'l-haleb, II, 278); ayrıca bk. not nr. 793.
803 Krş. Zeylü Tarihi Dımaşk, s. 277-78.
804 İmadüddin Zengi, veziri Celâlüddin Ebu'r-Rıza'yı Musul'da azletmiş idi (Bk. Zübdetü'l-haleb, II, 278; Zeylü
Tarihi Dımaşk, s. 277).
805 Krş. el-Kâmil, XI, 97; Nücûmü'z-zâhire, V, 273; el-Bidâye, XII, 219.

84
BİBLİYOGRAFYA
ADIVAR, ABDÜLHAK ADNAN: İA., "Hârizmfmad.
ALPTEKİN, COŞKUN: Dımaşk Atabekliği (Tog-Tegînîler). İstanbul 1985 = Marmara Univ. Fen-Ed. Fak. Yay.
------------: The Reign of Zangi. Erzurum 1978 = Atatürk Ü.
Fen. Ed. Fak. Yay.
ATAOĞLU, REMZİ: Aynî'deki Unvanü's-siyer ve Azimî'den alman kayıtların tercümesi ve değerlendirilmesi
(Basılmamış yüksek lisans tezi). Ankara 1983.
ATEŞ, AHMET: Yabgulıılar meselesi = Belleten XXIX/115. ., ------------: İA. "Ebu'1-Alâ" mad.
AYNÎ, BEDRÜDDİN MAHMUD: İkdü'l-cuman fi Tarihi'1-âyan. Bayezit Devlet Ktp. Veliyüddin Ef. Kitapları,
nr. 2388-89.
BARTHOLD, W.: İA. "Kara-Hıtaylar"m^A. BECKER, C.H.: İA. "BedrüJcemaJf'mad.
Beitrâge zur Geschichte der Memlûkensultane in den Jahren 690-741 der Hiğra nach Arabischen Handschriften.
Yay. K.V. Zettersteen. Leiden 1919. .. .
BjÖRKMAN, W.: İA. "Meks"mad. . ,,
BüSSET, R.: İA. "Berberîler"m-dA.
BOSWORT, C.E.: The Ghaznavids. Their Empire in Afghanistan and Eastern Iran 994: 1040. Edinburg 1963.
BROCKELMANN, C.: Geschichte der Arabischen Litteratur (GAL). Leiden 1943-49. Cilt l-ll; Suppl. Cilt I-II. :
^
-----------: C.: İA. "Mes'ûdf'mad.
-----------: İA. "İbn İshâA"mad.
-----------: İ A. "İbn Kuteybe"mad.

192
BİBLİYOGRAFYA
. "Kelbî"mnd.
BUHL, F.: İA. "Akkâ"mzd.
-----------: İA. "Kudüs1'mad.
------------: İA. "Belka"mzd.
------------: İA. "Tedmür"mzd.
BUNDARÎ, el-FETH B. ALİ: Zübdetü'n-nusra ve Nuhbetü'1-usra. Türkçe çev. K. Burslan. İstanbul 1943 = TTK.
Yay.
Bustanü'1-câmî. Yay. Cl. Cahen: Üne Chronique Syrienne du VI/XII siecle: Bustan Al-Jâmi' = BEO. VII-VIII
(1937-38).
CAHEN, CL.: La Campagne de Mantzikert d'Apres leş Sources Musulmans = Bizantion (1934), 1/2.
: Diyar Bakr au temps deş Premiers Urtukides = JA.
(1935).
----------- : Leş Chroniques arabes concernant la Syrie, ı'Egypte
et la Mesopotamie de la Conquete arabe â la Conquete ottomane dans leş bibliotheques d'Istanbul = REI, Annee
1936, Cahier IV.
----------- : La Chronigue Abregee D'Al-Azimî = JA. Juillet-
Septembre 1938.
COLIN,G.S.: İA. "Lerate"mad.
Cübeyl, İA.
ÇAĞATAY,N.: İA. "Suleyhîler1 'mad.
ÇAĞATAY, N.-ÇUBUKÇU, İA.: İslâm Mezhepleri Tarihi. Ankara 1976 = A.Ü. İlahiyat Fak. Yay.
DEMİRKENT, L: Urfa Haçlı Kontluğu Tarihi (1098-1118). İstanbul 1974 = İ. Ü. Ed. Fak. Yay.
------------: Haçlılara karşı mücadelede başarılı bir Türk kumandanı Savar = Belleten, XLVIIl/191-2 (1984).
DUSSAUD, R.: Topographie Historique de la Syrie Antique et Medievale. Paris 1927.
EBU'L-FİDA, İSMAİL B. ALÎ: el-Muhtasar fi Tarihi'l-beşer. İstanbul 1286(1869/70).
ERZİ, A. SADIK: Türkiye kütüphanelerinden notlar ve vesikalar = Belleten XIV/5 3.
Ferâidü'1-leâl fî Mecmai'l-emsâl. Yay. İbrahim b. es-Seyyit Ali el-Ahdab. Beyrut 1312. Cilt I.
GlBB, H.A.K.: İA. "Müsta'ti"m<ıd.
- : İA. "Mzâr"mad. GIBBH.A.K.-KRAUS,F.: İA. "MustazhıY'mzd.
- : İA. "Müstansır" mad. GlESE, F.: İA. "Balaf'mzd. GROHMANN, A.: İA. "Kurre"mzd.
HAMAVÎ, EBU'L-FEZÂİL MUHAMMED B. ALİ: Telhisü'1-keşf ve'l-beyan fi Havâdisi'z-zeman, Tarihü'l-
Mansurî. Yay. A. Grayazneviç. Moskova 1963.
HEFFENING-. İA. "Şirazî, Ebû İshâk" mad.
HONIGMANN, E.: Bizans Devletinin Doğu Sınırı. Türkçe çev. F. Işıltan. İstanbul 1970 = İ.Ü. Ed. Fak. Yay.
- : İA. "Menbic"mad.
- : İA. "Şeyzer"mzd.

85
- : İA. "Tartûs"m<nd.
- : İA. "Lâzkiye"ms.d.
- : İA. "Mu5u/"mad.
- : İA.
HOROVITZ, J.: Aus den Bibliotheken von Kairo, Damaskus und Konstantinopel. Arabische Handschriften
geschichtlichen Inhalts. = MSOS., X/2.
- : İA. "EbûMa'şer"m-dd.
- : İA. "Vehb b. Münebbih" mad.
194
BİBLİYOGRAFYA
HOUTSMA, M. Th: İA. "Mahmud b. Muhammed"mad.
- — : İA. "Muhammed b. Melikşah" mad. HUART, CL.: İA. "Behrâ"mad.
- : İA. "Bursuk" rcıad. IşiLTAN, FİKRET: İA. "Taberf 'mad.
- : İA. "Sicilya" mzA. "' •'-•'' '.."••'•'•"••!
- : İA. "Muktedî"
İBN ASÂKİR, EBU'L-KASIM ALİ: Tarihu Dımaşk. Topkapu Sarayı, III. Ahmed Ktp. Nr. 2887-A. Cilt XI.
: Vülâtu Dımaşk, Yay. S. el-Müneccid. 2. Baskı. Bey-
rut 1975.
İBN DOKMAK, SÂRÎMÜDDİN İBRAHİM: Nüzhetü'1-enâm fi Tarihi'l-İslâm. Süleymaniye Ktp. Feyzullah Ef.
Kitapları, nr. 1549.
İBN HALLİKÂN, EBU'L-ABBÂS AHMED: Vefeyâtü'1-âyan ve Enbâu ebnâi'z-zeman. Yay. M.M. Abdülhamid.
Kahire 1948. Cilt I-VI.
İBN KESÎR, EBU'L-FİDA İSMAİL: el-Bidâye ve'n-Nihaye fi't-Tarih. Beyrut 1966. Cilt XI.
İBN MÜYESSER, MUHAMMED B. ALİ: Ahbâru Mısr. Yay. M.A. Masse, Annales d'Egypten leş Khalifs
Fatımîdes. Le Caire 1919. Cilt. II.
İBNSA'D, MUHAMED: el-Tabakatü'1-Kübrâ. Beyrut 1960. Cilt I.
İBN ŞEDDÂD, İZZÜDDİN MUHAMMED: el-A'lâkü'1-hazîre fi Zikri ümerâi'ş-Şam ve'1-Cezire. Yay Y.
Abbâre. Dımaşk 1978. Cilt III/l; Kuzey-Suriye kısmını yay. A.-M. Edde. La description de la Syrie du Nord de
Izz al-Din İbn ooadd®d = BEO, XXXII-XXXIII (1980-81).
İBN TAGRIBERDİ, CEMALÜDDİN EBU'L-MEHÂSİN YUSUF.- en-Nücûmü'z-zâhire fî Mülûki Mısr ve'1-
Kahire. Kahire 1935. Cilt V.
İBN VÂSIL, CEMALÜDDİN EBÛ ABDULLAH: Müferricü'l-kürûb. Yay. M. eş-Şeyyâl. Kahire 1953-60.
BİBLİYOGRAFYA
195
İBNÜ'L-ADÎM, KEMALÜDDİN EBU'L-KASIM ÖMER: Bugyecü't-taleb fi Tarihi Haleb (Selçuklularla ilgili
haltercümelerini, yay. A. Sevim). Ankara 1976 = TTK. Yay.
----------- : Zübdetü'l-haleb min Tarihi Haleb. Yay. S. ed-
Dehhân, Dımaşk 1951-68. Cilt I-III.
------------: Biyografilerle Selçuklular Tarihi (Bugye çevirisi. Notlar ve açıklamalarla yay. A. Sevim). Ankara
1982 = TTK. Yay.
İBNÜ'L-CEVZÎ, EBU'L-FEREC ABDURRAHMAN: Kitabü'l-muntazam ve Mültekatü'l-multazam fî Ahbâri'l-
mülûk ve'1-ümem. Haydarâbad 1957-59. Cilt IX.
İBNÜ'L-ESÎR, İZZÜDDİN ALİ: el-Kâmil fi't-tarih. Beyrut 1966 (CJ. Tornberg yayınının tıpkıbısımı). Cilt IX,
X, XI.
------------: Tarihü'l-bâhir fi'd-devleti'1-Atabekiyye. Kahire 1963.
İBNÜ'L-EZRAK, AHMED B. YUSUF: Tarihu Meyyâfarikin ve Âmid. British Muş. Ör. 5803.
İBNÜ'L-FURAT, NÂSIRÜDDİN MUHAMMED B. ABDURRAHMAN B. ALİ EL-MISRÎ/ Tarihü'd-düvel ve'1-
mülûk. Oester. National Bibi. Wien. Nr. 814.
İBNÜ'L-KALÂNİSÎ, EBÛ YA'LÂ HAMZA: Zeylü Tarihi Dımaşk. Yay. H.F. Amedroz. Leyden 1908.
İBNÜ'N-NEDÎM, EL-FİHRİST: Yay. Flügel. Leipzig 1871-72. Cilt I.
İLHAN, SUAT: Malazgirt Meydan Muharebesi. İstanbul 1971 = Harp Akademileri Komutanlığı yay.
KAFESOĞLU, İBRAHİM: Sultan Melikgah Devrinde Büyük Selçuklu İmparatorluğu. İstanbul 1953 = İ.Ü. Ed.
Fak. Yay.
------------: Hârezmşahlar Devleti Tarihi. Ankara 1956 = TTK.
Yay.
------------: İA. "Selçuklular" mad.
KÂTİP ÇELEBİ: Keşfü'z-zünûn an Esâmi'l-kütüb ve'1-fünûn. Türkçe çev. B. Atalay. Ankara 1940. Cilt I-II =
TDK. Yay.
KEHHÂLE, R.: Mu'cemü'l-müellifin. Dımaşk 1957-61. Cilt IX. .
196

86
BİBLİYOGRAFYA
KlNDERMANN, H: İA. "Tenûh"mad.
KÖYMEN, M.A.: Büyük Selçuklu İmparatorluğu. İkinci İmparatorluk. Devri. Cilt II. Ankara 1954 = TTK. Yay.
------------: Alp Arslan ve Zamanı. İstanbul 1972 = MEB. Kültür
-------: Tuğrul Bey ve Zamanı. İstanbul 1976 = MEB. Kültür
yay.
yay.
: Büyük Selçuklu İmparatorluğu, L Kuruluş Devri. An-
kara 1979 = Selçuklu Tarih ve Medeniyeti Enstitüsü yay.
------------: İA. "I. Tuğrul"mad.
------------: İA. "Sencer"mad.
KRATSCHOVSKY, ING: İA. "Sûti"mad. KRENKOW, F.: İA. "Sâbi"mad.
------------: İA. "Hafâce"mad.
LAMMES, H.: İA. "Süleym b. Mansûr"mad. ' Levı, E.-Provengal.: İA. "Malaga"mad.
------------: İA. "Emevîler" mad.
LEViDELLAViDA: İA. "Nümeyr"mad.
------------: İA. "Uzre"mad.
Malazgirt Armağanı. Ankara 1972 = TTK. Yay.
Malazgirt Meydan Muharebesi. Ankara 1970 = Gnkur. Bşk. Harp Tarihi Bşk. Yay.
MİHAİL: Vekayinâme. Türkçe çev. H. Adreasyan. (1941) (TTK Ktp.'de basılmamış nüsha).
MİRZA BALA: İA. "Hemedan" mad.
------------: İA. "Gürcistan''mad.
NÂZIM, M.: İA. "Mevdûd, Abu'l-Fath"mad. ORHONLU, C.: İA. "TrabJus"mad.
BİBLİYOGRAFYA
197
OSTROGORSKY, G.: Bizans Devleti Tarihi. Türkçe çev. F. Işıltan. Ankara 1981 = TTK Yay.
ROSS, E.D.: İA. "Şeddâd, Benî"mad.
RUNCIMAN, ST.: A History of the Crusades = Penguin Books. Ciltli.
RUSKA,J.: İA. "FiFmad.
SADRUDDİN EBU'L-HASEN ALİ: Ahbâru'd-devleti's-Selçukiyye. Türkçe çev. N. Lugal. Ankara 1943 = TTK.
Yay.
SCHAEDER, H.H.: "Sevâd"mad. SCHLIEFER,J.: "Hucriye"mad. ------------: İA. "Fezâre"mad.
Selçuklular Tarihi, Alparslan ve Malazgirt Bibliyografyası. Ankara 1971 = Millî Ktp. Genel Müdürlüğü yay.
SEVİM, ALİ: Temürtaş'ın Haleb hâkimiyeti = Belleten XXV/100 (1961).
---------—: Artukoğlu İlgazi = Belleten XXVI/104 (1961).
------------ : Artukoğlu Sökmen'in siyasî faaliyetleri. Belleten
XXVI: 103 (1962).
------------: Artuklularm soyu ve Artuk Bey'in siyasî faaliyetleri =
Belleten XXVI: 101.
------------ : Diyarbekir bölgesinin Büyük Selçuklu İmparatorluğuna katılması = Atatürk Konferansları V (1971-
72).
------------: Suriye ve Filistin Selçukluları Tarihi. Ankara 1983 =
TTK. yay.
------------: İA. "Tuğtegin" mad.
------------: İA. "Tetiş"mad.
SEYDBOLDC.F.: İA. "Endülüs"mad.
SEZGİN, F.: Geschichte der Arabischen Schriftums. Leyden 1967.
SIBT B. el-CEVZÎ, EBU'L-MUZAFFER YUSUF: Mir'âtü'z-zaman fi Tarihi'1-âyan. Selçuklularla ilgili
kısımlarını yay. A. Sevim. Ankara
198
BİBLİYOGRAFYA
1968 = A.Ü. DTC. Fak: Yay.; Topkapı Sarayı, III. Ahmed Ktp. Nr. 2907, cilt VIII.
Sîretü'l-Müeyyed fi'd-Din, Dâi'd-duât. Yay. M. Kâmil Hüseyin. Kahire 1949.
SOBERNHEIM, M.: İA. "a. İbn Ammâr" mzd.
------------: LA. "Hama"mad.
SÜMER, FARUK: Yıva Oğuz boyuna dair. TM, Cilt IX.
-----------: Çukurova tarihine dair araştırmalar = DTC. Fak. Tarih Araştırmaları Dergisi. Cilt I.
-----------: İA. "Mesud b. Muhammed Tapar" mad.
ŞEŞEN, RAMAZAN: Hilâfet Ordusunun Menkıbeleri ve Türklerin Faziletleri (Menâkıbu cündi'l-hilâfe ve
Fezâilü'l-Etrâk). Ankara 1967 = TKA. Yay.

87
------------: İA. "Vâkıdî"mzd.
ToGAN,Z.V.: LA. "Allan "mad.
TURAN, OSMAN: Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkuresi. İstanbul 1969. Cilt I-II.
-----------: Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti. Ankara
1965 = TKA. Yay.
------------: Selçuklu Zamanında Türkiye. İstanbul 1971.
------------: Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi. İstanbul 1973.
UNAT, F.R.: Hicrî Tarihleri Milâdîye Çevirme Kılavuzu. Ankara 1959 = TTK. Yay.
URFALI MATEOS: Vekayinâme (952-1136) ve Papaz Grigor'ıın Zeyli (1136-1163). Türkçe çev. H.D.
Andreasyan. Notlar E. Dulaurier ve M .H. Yınanç. Ankara 1962 = TTK, Yay.
UZUNÇARŞILI, İ.H.: Osmanlı Devleti Teşkilâtına Medhal. İstanbul 1941 = TTK. Yay.
VASILIEV, A.A.: Bizans İmparatorluğu Tarihi. Türkçe çev. A.M. Mansel. Ankara 1943.
BİBLİYOGRAFYA
199
WEIR,T.H.: İA. "Şattü'l-Arab"mad. WlET, G.:İA. "Saîd"mzA.
YAKUT, EBÛ ABDULLAH HAMAVÎ: Kitabıı Mu'cemi'l-büldân. Tahran 1956. Wüstenfeld yayınının
tıpkıbasımı. Cilt I-VI.
YINANÇ, M. H.: Onikinci asır tarihçi/eri ve Muhammed b. Ali el-Azimî = II. Türk Tarih Kongresi (İstanbul 20-
25 Eylül 1937) Zabıtları. İstanbul 1943.
: Türkiye Tarihi, Selçuklular Devri, Anadolu'nun Fethi
I. İstanbul 1944.
- : İA. "Belek"
- : İA. "Diyarbekir"mzd. (Tarihî kısım). YVER, G.: İA. "Hammâdîler" mad. ZETTERSTEEN, K.V.:
"Berkyarıık"mad.
- : İA. "Hasan b. el-Sabbâh" mad.
- : İA. "Müstersid"mad.
- : "Râşid Billah" mad.
- : "Sadaka b. Mansur" mad

88
DİZİN
I. KİŞİ ADLARI
Aaron, 92
Abak Abduddevle, 44
Abak, Abdürrezzakoğlu, Adbuddev-
le, 44, 138
Abak, Mucîrüddin, 189 Abbas, Rey Valisi, 78, 82, 183, 187 Abdullah b. Ahmed, Ebû Muhammed, Ferganî, XXI
Abdullah b. Ebu's-Sevar, 9, 92 Abdullah b. Muhammed b. Saîd b. Sinan el-Hâfâcî, Ebû Muhammed, 101
Abdullah b. Muizz b. Badis, 3 Abdullah b. Müslim, Ebû Muhammed, İbn Kuteybe, XX Abdülaziz b. Hamdan,
91 Abdülkahir b. el-Munzir, 46 Abdülkerim, Kale kumandanı, 158 Abdülkerim, Tâcü'l-İslâm, Ebû Sa'd
Sem'ânî, X, XXIV Abdülmecid el-Hâfız, 66 Abdülvahhab b. eş-Şeyh Ebu'l-Ferec eş-Şirazî el-fakihü'1-Hanbelî,
80, 185
Abdürreşid b. Mahmud, 13, 95 Abdüsseyyid b. Muhammed b. Ab-
dülvâhid b. es-Sabbâg, 30 Abdüsseyyid, Şafiî fakihi, 114 Abu Muhammed b. Saîd b. Sinan
el-Hafâcî, 100 Acemî, müellif, VII Adem, Hz., VII, XIX, XXVIII Adnan, Adnânîlerin atası, XXVIII Afşin, emîr,
22, 26, 104, 109 Ahmed, Hâmid b. Ali b. Hâmid, 6, 57
Ahmed b. (Ebû Cafer) Muhammed,
Ebu'l-Hüseyin, Simnanh kadı, 24 Ahmed b. Abdullah b. Süleyman el-
Maarrî, Ebu'1-Alâ, 100 Ahmed b. Ebû Usâme, 36 Ahmed b. Fazl, Ebû Nasr, 161, 162 Ahmed b. İsmail b. Delîm,
Ebû
Ömer, 9
Ahmed b. Mervan, 6, 127 Ahmed b. Muhammed el-Mehrevî
el-Mukri, Ebu'l-Abbas, 3, 4 Ahmed b. Yusuf, 195 Ahmed el-Mu'temen, 162 Ahmed el-Müsta'lî b. Maadd el-
Mustansır, Ebu'l-Kasmı, 133 Ahmedîl b. İbrahim b. Vehsûdan,
47, 141, 145 Ahmedşah, Türkmen emîri, 25, 26,
108, 109
Ahmed Han b. Hızır Han, 117 Aksungur Kasîmuddevle, el-Atabe-
kî, Ebû Saîd, 30-34, 46, 115-122,
125
Alâuddevle, Kakuyeoğlu, 87, 88 Aksungur, Kasîmuddevle, el-Porsu-
kî, X, 44, 46, 48, 49, 59, 134,
138, 145-147, 156, 158, 160, 168 Aleks. Bkz. Aleksios Komnenos Aleksios Komnenos, 6, 35, 40-50,
109, 133
Aleksis, İstanbul patriki, 6 Alemüddin b. Seyfüddin (Savar),
80,82
Ali, Hama hakimi, 47 Ali b. Ahmed b. el-Eyser, Şeyhüd-
devle, 13,95 Ali b. Ahmed Cercerâî, Ebu'l-Ka-
sım, 88
204
DİZİN
Ali b. Akîl, Aynüddevle, Ebu'l-Ha-
sen, 31,69, 100, 188 Ali b. Ebû Talib, Ebu'l-Mehâsin,
Cemalüddin, 179 Ali b. Ebu's-Süreyya, Ebu'l-Hasen,
107
Ali b. el-Muhassin, Ebu'l-Kasım, 16 Ali b. es-Süleymanî, 116 Ali b. Hâmid, 57 Ali b. Hilâl el-Hayrî, Ebu'l-
Hasen,
18,25,27, 111 Ali b. Hüseyin, Mes'ûdî Ebu'1-Hüse-
yin, XXI Ali b. Muhammed b. Ali es-Suleyhî,
15,97 Ali b. Muhammed b. Ammâr, Celâ-
lülmülk, Ebu'l-Hasan, 39, 44, 51,
128 Ali b. Muhammed b. İsa el-Ömerî,
Ebu'l-Hasen, 102 Ali b. Muhammed, Ebu'l-Hasen,
IX, 102, 116 Ali b. Munkiz, Ebu'l-Hasen, Sedî-
dülmülk, 27
Ali b. Salim b. Malik, 43 Ali b. Tırâd ez-Zeynebî, Ebu'l-Kasım, 64, 83 Ali b. Vefa, 74 Ali b. Yahya, Ebu'l-Kasım,
Cema-
lülmülk, 183 Ali b. Yusuf b. Taşfin, 59 Ali Hakell, Haleb kalesi valisi, 68 Ali, Hâmid b. Ali b. Hâmid, 6 Alparslan
b. Çağrı, Adudud-devle,
22, 24, 98, 100, 102, 105, 106,
122, 144, 148, 152 Alparslan b. Mahmud, 68 Alparslan b. Rıdvan, Ebû Talip el-

89
Ahras, 143, 144, 168 Alpkuş, 78, 182 Altaş, 32,39,41, 129, 134 Altuntaş, 116 Altunteginî, 116
Amîd b. el-Küttâb, Ebû Ya'lâ (Ham-
za) Dımaşklı, 17 Amîdüddevle b. Cüheyr, 25, 39 Âmine, XXVIII
el-Âmir Biahkâmillah, 40, 162, 171 Anasıoğlu, 6
Anter, Dübey'in dayısı, 55 Anuştegin ed-Dizbörî, 89 Anuştegin, İzzülmülk, Sur valisi,
142 Arap, sultan I. İzzüddin Mesud'un
kardeşi, 171 Arrâk, 73
Arslan Besasirî, 96, 98, 182 Arslan Han, 16 Arslan Hatun, Bkz. Hatice Arslan
Hatun
Arslan Yabgu, 87, 92 ArtukBey, 112, 121, 197 Asfar, 93 Asfaru Taglib, 10 Ata b. Hafız es-Sülemî, hâcip, 83,
189 Atiyye, Haleb emiri, 18, 19, 20, 23,
101, 102, 105-107 Atiye b. Naşire, 3 Atsız, Melikü'l-Muazzam, 24, 25,
26, 107, 108, 109, 113, 187 Atsîsb. Türk, 167 Ayaba, 62 Ayaz, 41 Aynî, Bedrüddin, XIV, XXV, XXVI,
110 Azîmî, Bkz. Muhammed b. Ali
B
Bagrat, Gürcü, 10 Bahaüddin, kadı, 75, 180 Bahtiyar, Hısnuddevle, 48, 147 Basil, Antakya patriki, 6, 12 Basil,
Ermeni, 73
DiZiN
205
Baudouin, II., X, 38-40, 43, 49, 53-56, 58, 59, 61, 62, 66-68, 130, 132, 134, 137, 142, 148, 149, 152-155, 158,
159, 169, 172, 188
Bazvac, 181
Bece et-Türkî, 80
Bedran, 72
Bedros, Antakya patriki, 6, 16
Bedrüddevle b. Artuk. Bkz. Süleyman b. Abdülcebbar
Bedrülcemalî, Emîrü'l-cüyûş, 22, 23, 25, 29, 74, 105, 112, 113, 123, 138, 191
Behramb. Uhtu'l-Esedâbâdî, 160
Behramşah, 78
Bektaş, 6, 7, 119, 134
Belâzurî, XIV
Belek, Gazi, 52, 54-58, 130, 150, 153-155, 157, 158, 160, 187, 199
Berekât b. Ebu'1-Fehm, 56
Berekât b. Fâris el-Fev'î, el-Micenn, 125
Berkyaruk, sultan, 33, 34, 38, 39, 41, 116, 120, 122-124, 127, 129, 131, 148, 199
Besasirî, Arslan, 14-16, 18
Bihrûz, Hâcip, 49
Boğa, 6, 7, 87, 88
Boğasıgan (Bağısıgan, Yagısıyan), 60
Bohemond, L, 37-39, 41, 42, 61, 64-66, 128, 129, 131, 132, 135, 136, 161, 165
Bohemond, II., X, 64, 161, 169, 170
Bozaba, 187
Bozan, 32, 116, 118, 120, 122
Bozkuş, 69
Böri, Tâcülmülûk, 29, 39, 43-45, 48, 63, 64, 66-68, 78, 113, 137, 169, 170, 172
Buğra Han, 16
Buka (Boğa), 6, 7, 85, 86
Burhanüddin, Belhli fakih, 74
Buzurg, 54, 152
Cafer, 23
Cafer b. Kâmil, 11
Cafer b. Küleyd, Şucaüddevle, l O
Cahen, Claude, XV
Câhiz, Ebû Osman Amr b. Bahr, XXIV
Cehşiyârî, Ebû Abdullah Muhammed b. Abdûs, XXI
Celâliye Terken Hatun, 122
Celâlüddevle Ebû Tâhir b. Behâüd-devle, 6, 7
Celâlüddin Ebu'r-Rıza, 72, 82, 187, 189
Celâlülmülk b. Ammâr, 38, 130, 131, 133, 149
Cemalüddin Ebu'l-Mehâsin, 74, 194

90
Cenâhüddevle. Bkz. Hüseyin
Cercerâî. Bkz. Hasen b. Muhammed
Cercis, 5
Cevher, 183
Cumhur b. Zubyan, 15
Çağrı Bey, 87, 89, 96, 98-100, 105 Çavlı Sakave, 40, 42-44, 133, 134,
136-138
Çavuş Bey, Ayaba, 62 Çiçek Hatun, 36, 126 Çökürmüş, 40, 41, 132, 134
D
Dânişmend, emir, 36, 38, 39, 127 David II., Gürcü kralı, 4, 24, 53, 57,
58, 71-74, 76, 82, 150, 157, 158, 168, 169, 172, 188
206
DİZİN
Davud b. Mahmud b. Muhammed,
82
Davud Kulanarslan, 125 Demombynes, M. Gaudefroy, XV Deyrânî, VII, XXI Dizbörî. Bkz. Anuşteğin Dolat
(Devlet), Kutalmışoğlu, 54 Dukak b. Tâcüddevle, 24, 32, 34,
35, 37-39, 41, 123, 124, 127,
129, 130, 132-135 Dübeys b. Mezyed, Besâsirî'nin
hacibi, 8, 90 Dübeys b. Sadaka, X, 8, 15, 50, 52,
53, 55, 59-61, 67-69, 72, 90, 150,
158, 159, 168, 173, 177 Dük, 23
Ebû Abdullah el-Batâihî, 56, -162, 163 :
Ebû Abdullah el-Hayyât, 3
Ebû Abdullah, Damganlı kadi'l-kudât, 24
Ebû Ali (Ahmed) b. Efdal, 28, 33, 34, 36, 37, 52, 53, 65, 66, 121, 125, 126, 167
Ebû Ali (Hasan b. Hibetullah), 29
Ebû Ali el-Mezdekânî, 63, 64
Ebû Âmir Ahrned b. Abdülmelik, şâir, 3
Ebû Bekr b. Talmâs, 60 .-.-...
Ebû Bekr er-Râzî, 18
Ebû Bekr, Halife, XXIX
Ebû Bekr, İbn Cebele'nin oğlu, 28, 61
Ebû Galib, Şirazlı köle, 13
Ebû Ganim (Muhammed b. Hibetullah) b. Ebû Cerâde, 15
Ebû Ma'şer, XXV, 76, 193, 224
Ebû Muhammed b. Abdullah b. İyâz, 100
Ebû Muhammed b: el-Mevsûl, 58,
158
Ebû Muhammed el-Yâzurî, 12 Ebû Müslim b. Vadi' b. Abdullah,
35 Ebû Nasr b. Cüheyr, Fahruddevle,
25, 108 Ebû Nasr b. Sadaka b. Yusuf el-
Felâhî, 4, 8
Ebû Nasr Melikürrahim, 10 Ebû Nasr, Yahudi, 4, 8, 10, 11, 30,
108, 130, 161, 162 EbûSa'd, 8, 9, 10 Ebû Saîd b. Ebû İmame, 46 Ebû Saîd el-Kefertûsî, Ziyaüddin,
71, 80, 185, 187 Ebû Suca, vezir, 7, 25, 108, 142 Ebû Tahir, Celâlüddevle, 7, 8 Ebû Tahir b. S'ad el-Mezdekâni,
169 Ebû Ya'lâ Hamza b. Esed et-
Teminî, XXII, XXIII, 17, 99 Ebu'l-Kasım, Hâce, 116 Ebu'1-Alâ b. el-Haşşab, 70 Ebu'1-Alâ b. Süleyman,
Maarreli, 17 Ebu'l-Berekât b. er-Ruveyde, 8 Ebu'l-Esvâr b. Fadlûn, 11,12 Ebu'1-Fazl b. Ebû Gerâde, 27, 35
Ebu'1-Fazl b. el-Haşşab, 59 Ebu'1-Fazl b. el-Mevsûl, 36, 46, 54 Ebu'1-Fida, 91, 93, 95, 160, 161,
193, 194
Ebu'l-Fityan b.Hayyûs, 24, 91 Ebu'l-Hasen Ali b. Abdürrahim, 17 Ebu'l-Hasen Ali b. Abdürrezzak el-
İmadî el-Aclânî, Safiyyüddin, 63 Ebu'l-Hasen b. es-Sûfî, 78 Ebu'l-Hayyân, 19 Ebu'l-Hüseyin, 50 Ebu'1-İzz b.
Sadaka, 28 Ebu'l-Kasım Enûşirvan, 62 Ebu'l-Kasım, Hâce, 91 Ebu'l-Kasım et-Türkmanî, 70
DİZİN
207
Ebu'l-Kasım Nasr (Muhaddis), 53 Ebu'l-Kirâm, Nizamüddin, 83 Ebu'l-Meâli el-Mülahhî es-Sülemî,
48
Ebu'1-Mecd Süleyman, 12 Ebu'l-Menâkıb. Trablus valisi, 43 Ebu'n-Necm, 43 Ebu'r-Reca b. es-Sertan, 46, 54,
56,

91
58, 82, 158, 187 Efdal, 29, 123, 128, 138, 171 Enûşirvan, 100 Erdem, emîr, 100 Ertaş, Muhyiddin (Mı>:îrüddin),
120, 134
Erzi, A. Sadık, XIII, XIX, 94, 193 Eustach«: de Boulogne, 52
Fahru'l-meâlî, 27
Fahrülmülk Ebû Ali b. Ammâr, 39, 43,44, 51, 132, 133, 149
Feramurz, Ebû Mansur, 95
Ferhunde Hatun, 57
Ferruhşah, Sultan Mahmud'un oğlu, 68
Fezâil b. Bedi, 58, 62, 63, 158, 163-166
Fîruz, Dımaşk şıhnesi, 55, 128, 153
Foukjue, Kudüs kralı, 70, 130, 172, 179, 188
Gabras (Konstantin), Rumlu, 52
Gabriel, Malatya hâkimi, 129
Gagik, 8
Galeran du Puiset, 54, 56, 153
Garsunni'me, 98
Gazi, Erzen hâkimi, 68, 173
Gervaise, Taberiyye prensi, 43, 137
Gilyan, (loannes Komnenos II.), 49
Godefroi de Bures, 37, 38, 128, 130, 149
Göktaş, 87, 88
Guillaume, 54, 68, 174
Guillaume de Sahyoun, 174
Gümüştegin, Ahrned Gazi, Danişmendli, 42, 61, 70, 71, 79, 81, 100, 104, 127, 129, 131, 136, 170, 173, 174, 176,
184, 186, 188
Gürboğa, 37, 116, 128
Gürhan, Karahıtay hükümdarı, 185
H
Habşî, 82, 187
Hâce-i Buzurg (Nizamülmülk), 30,
32, 162
el-Hâfız Lidinillah, 71, 74, 171 Hakîm el-Müneccim, Batınî reisi,
132, 143 Halef b. Mülâib, Humus emîri, 118,
124, 136
Halife b. Sâbir, 8 Halîfe, emir, 70 Hamdan b. Abdürrahim, XXII Hamza b. Vehhâş, 121 Hânî, emir, 33, 121
Hanoğlu Harun, 102, 104 Hârezmşah, 195
Hârizmî, Ebû Abdullah Muhammed b. Musa, XXIII Hasan b. Ali b. Muhammed b.
Cafer b. el-Hüseyin b. es-Sabbâh,
159 Hasan Bey, Kayseri Selçuklu emîri,
127
Hasan el-Huteytî, emir, 114 Hasan es-Sabbahî, Nizâriyye dâisi,
59, 159 Hasan Karakuş, emir, 163, 165,
166 Hasan, hâcip, 75, 178
208
DİZİN
Hasan, Rahbe emîri, 133 Hasan, Selçuklu prensi, 92 Hasan, Süleyman'ın veziri, 30 'Hasen b. Ali b. Mülhem b.
Dînar b.
el-Ukaylî, Ebû Ali, 99 Hasen b. Ali b. Sadaka, Celâlüddin,
Ebû Ali, 64 Hasen b. el-Hüseyin b. el-Hasen b.
Hamdan, Nasıruddevle Ebû Mu-
hammed, 7, 9-12, 18, 21, 26, 34,
91, 100, 159 Hasen b. İbrahim b. Ali b. Ferhûn
el-Fârikî, Ebû Ali, 72 Hasen b. Muhammed el-Cercerâî,
Ebu'l-Berekât, 4, 8, 11, 12 Hassan b. Gümüştegin el-Baalbekî,
Benbic hâkimi, 55, 58, 61, 70,
164
Hatice Arslan Hatun, 98, 99 Hatîrülmülk, 17 Hatun, 74, 79
Haydere (b. Abdülmecid), 71 Haydere b. Ebû Usame el-Hasen,
EbûTurâb, 126 Hayır Han b. Karaca, 45-47, 56, 59,
66, 69, 145, 167 Hayrî. Bkz. Ali b. Hilâl Hâzim b. Ali b. el-Cerrâh, 21 Herevî, Hemedan kadısı, 59

92
Hezârülmülûk, Ermeni köle, 66 Hiberî, XXII Hibetullah b. Ahmed b. Abdullah b.
Ali b. Tavus, 185 Hibetullah b. Bedî, Ebu'n-necm,
126 Hilâl b. Habeş el-Cezerî, Ebu'l-
Bedr, 18 Hilâl b. Muhassin es-Sâbi, XXII,
XXIII, 98, 99 Hilâlüddevle, 72 Humartegin, kumandan, 100 Humeyd b. Mahmud b. el-Cerrâh,
21
Hüseyin b. Ali el-Enbârî, 4, 8 Hüseyin b. Nasıruddevle el-Hasen b. el-Hüseyin b. Hamdan, Nasıruddevle, Ebû
Ali, 10, 18, 21, 101
Hüseyin, Cenâhüddevle, 37, 39, 40, 43, 74, 125-127, 130-132
I-İ
lonnes Komnenos II., 49, 178, 181
İaroslav, Rus grandükü, 91
İbn Ammar. Bkz. Fahrülmülk Ebû Ali
İbn Amrûn. Bkz. Seyfülmülk b. Amrûn
İbn Asâkir, IX, X
İbn Cebeletü't-Tisânî, 28
İbn Cüheyr, 83
İbn Davud, 76
İbn Dokmak. Bkz. İbrahim b. Muhammed, Sârımuddin
İbn Ebî Hasîne, 11, 13, 95
İbn Ebî Şeybe, 33, 34
İbn Ebî Tayyî, XV
İbn Ebi's-Süreyya, 24
İbn Eflâh, 38, 78
İbn Garsunnime. Bkz. Hilâl b. Muhassin es-Sâbi
İbn Hallikân, XV, 160, 194
İbn Han. Bkz. Harun
İbn Hayyûs. Bkz. Ebu'l-Fityan
İbn Heysem, 178
İbn İshak, Ebû Abdullah Muhammed, XXIII
İbn Malik. Bkz. Salim b. Malik
İbn Mervan. Bkz. Ahmed, Nasrud-devle
İbn Meymûnet-i Mağribî, 59
İbn Mülâib. Bkz. Halef
İbn Münzev, 14, 25
İbn Said el-Hafâcî, 17, 19, 21
İbn Süleyman (I. Kılıçarslan), 36
DİZİN
209
İbn Şeddâd, XV, 94 :
İbn Tavus, 80
İbn Ved'ân, 42
İbnü'1-Adîm. Bkz. Kemalüddin
İbnü'l-Azîmî, Bkz. Muhammed b.
Ali
İbnü'l-Batâihî, 59 İbnü'1-Bedî, Haleb reisi, Bkz. Saki
b. Bedî
İbnü'l-Ber'ûnî, 30, 114 .. . ,
İbnü'l-Beyazî, 19, 30, 102 ,; İbnü'l-Efrantâşî, 164 İbnü'l-Ekfânî, 65 i'
İbnü'l-Enbârî, 8, 9, 68, 77, 168 İbnü'1-Esîr. Bkz. Alî, İzzüddin, İbnü'l-Eyser. Bkz. Ali b. Ahmed İbnü'l-Furat.
Bkz. Muhammed, Nâ-
sırüddin ..•: .
İbnü'l-Hallâb, 16
İbnü'l-Hanbelî, 66 ......,
İbnü'l-Haşşab, 50 :,,
İbnü'l-Kalânisî. Bkz. Ebû Yatla
Hamza b. Esed et-Teminî, İbnü'l-Kelbî, XXV İbnü'l-Mevsûl. Bkz. Ebu'1-Fazl İbnü'l-Mülahhî, 48, 49, 146, 147
İbnü'l-Müslime, 16,98 İbnü'l-Ömerî, Sultan Mahmud'un
veziri, 19
İbnü'l-Ya'rûnî el-Halebî, 114 İbnü'r-Ra'vî, 114

93
İbnü's-Sakîl, 65 , . '•••'; ı
İbnü's-Sertan, 47 <
İbnü's-Sufî, 174
İbnü's-Süleyha. Bkz. Ebu'r-Reca İbnü'ş-Şehrizûrî, 79 İbrahim b. Hilâl el-Harranî es-Sâbi', Ebû İshak, XXI, 16
İbrahim b. Rıdvan, XII, 63, 165,
166 İbrahim b. Sökmen el-Kutbî. Bkz.
Sökmen el-Kutbî
İbrahim b. Yusuf el-Fîrûzâbâdî, Ebû
İshak, 28
İbrahim Yınal, Tuğrul Bey'in kardeşi, 9, 90, 92, 95, 100 İbrahim, Kureyşoğlu, 120 İkiz, Esedüddin, hâcib, 189
İlaldı, 186
İlbâ Tuğtegin'in memlûkü, 175 İlgazi, Artukoğlu, Necmüdclin, X,
40, 43, 47-55, 58, 123, 127, 134,
145, 147-153, 197 İmadüddin Kasîmuddevle (Zengi),
X, XXVIII, 63, 67, 162, 166-168, ;
170, 178, 179, 185, 188, 189 : İnal Bey, 186 İsa, peygamber, 24 İsmail b. Delîm, 9 İsmail, Banyas kalesi emîri,
64 İsmail, Şemsülmülûk, Dımaşk etat-
ri,67, 68, 172, 175, 176 İsrail, hâcip, 57, 63 İsrail, Haleb Şıhnesi, 116 İzzüddin, Ebu'l-Hasen, Ali, İbnü'l-
Esîr, XXVII İzzülmülk, Sur hâkimi, 46
Joscelin, L, XI, 40, 50, 54-56, 58, 63, 67, 68, 81, 132, 134, 148, 149, 152, 153, 155, 156, 164, 167, 169, 172, 187
Joscelin, II., 81
K
Kâfur, hadim, 61
Kahramâne, 121
Kâkûye, Ebû Cafer, 3
Karaca el-Cenâhî (Humus hami),
40,46
Karaca es-Sâdi, 68 Karaca es-Sâki, 68, 173 ; '
210
DİZİN
DİZİN
211
Karvaş b. el-Müseyyib el-Ukaylî, 7, 90
Kasım b. Ali b. Muhammed b. Osman el-Harirî, 53
Kasım el-Muzafî'er, Ebû Ahmed, 35
Kâşânî, f'akih, 63
Katakalon, 92
Kâtip Çelebi, XIII, 195
Kavas, Sâduddevle, 38
Kavurt Bey, 100
Kaya Buzurg Ümmîd Rûdbârî, 159
Kaymaz, emîr, 133
Kays b. Ceylân, 93
Kemalüddin İbnü'1-Adîm, X, XII-XV, XXV, XXVI, 108, 115, 118, 163, 166, 172, 177, 189, 195
Kesrî b. Abdülkerim Kesrî, 14, 27, 111
Kıpçak, Arslantaşoğlu, 184
Kıhçarslan L, sultan, 36, 125, 127, 131, 133, 134, 137
Kıvam, 4
Kızıl, Azîzüddevle, 4, 87, 88 , ,
Kiyâ el-Herrâs, 45, 140
Koçkar, Haleb şıhnesi, 116
Kond (Comte de'Anjon), 70
Konstantin (Monomakhos), 5-10, 13, 14, 52, 92, 96
Konstantin Gabras, 150
Kulanarslan, Bkz. Davud Kulanars-lan
Kurlu et-Türkî, 105
Kurre b. Şerik b. Mersed, 93
Kurti, Hüsamüddevle, 182
Kutalmış, 9, 10, 14, 37, 92
Kutluğ Aba, XII, 62, 63, 163, 165, 166

94
Kutuz, 81
Leşkerîb. Fadlûn, 10 Levon, 9, 73, 75, 92, 178
Levon (Leon) Tornikes, 92
Liparit, 10, 11,92
Lülü, hadim, IX, 46-48, 143-146
M
Maarî, müellif, VII
Mahmud b. Karaca, 57
Mahmud b. Mevdud b. Mesud, 57
Mahmud b. Şibl, 18-23
Mahmud, Cemalüddin, Şemsülmü-
lûk, 186 Mahmud, Haleb Mirdasî emîri,
103, 104
Mahmud, Sâduddevle'nin oğlu, 80 Mahmud, sultan, XII, 49, 62, 163,
166, 168
Mahmud, Şihabüddin, 160 Malik, Şihabüddin, 60, 63 Maniakes (Georgios), 6, 87, 90 Mansur b. Gevşen, 43, 52
Mansur et-Türkî, 6 Mansur, Mervanlı emîri, 112 Mar Gassianus, 94 Mateos, Urfalı, 91, 170, 178, 188,
198
Mecdud, 89
Mecdüddin b. ed-Dâye, XXVII Mekînüddevle el-Kitâmî, 17 Mekînü'l-Harranî b. Ebu'1-Fehm, 79 Mekkî b.
Karnâs, 52, 53 Mektûm b. Hassan b. Mismâr, 68 Melikşah b. Alparslan, 23, 24, 28-
34, 70, 106, 108-110, 114-120,
122, 129, 137, 141, 152 Melikürrahim, Büveyhoğulları devleti hükümdarı, 95 Melseme, 29
Me'mun, emîrü'l-cüyûş, 56 Menîb. Mukalled, 101 Menî b. Seyfüddevle Mukalled b.
Kâmil, 18, 19, 101 Meni' b. Utayr en-Nümeyrî, 50
Meniyye b. Avda, 47
Mer'ib. Rebîa, 50, 65, 70, 71
Merzbân b. Sultannüddevle b. Be-haüddevle b. Adududdevle b. Büveyh, Ebû Kâlicar, 93
Mesud b. el-Porsukî, 61, 163
Mesud, Seyfüddevle, 142, 152
Mesud, sultan, 67, 69, 71-75, 79, 80,82, 173, 177, 184, 185, 187
Mevdud b. Mesud b. Mahmud, Se-büktegin, 4, 5
Mevdud, Altunteginoğlu, 4, 5, 43, 44, 46, 57, 88, 89, 137, 139-143, 145, 148
Mevdud, Şihâbüddevle, Ebu'1-feth, 88
Mihail II., 5
Mihail IV., 3, 87
Mihail V. (Kalaphates), 3, 4, 89
Mihail VI., 99
Mozair, 44, 67
Muafa b. Ümran, 53
Muallâ b. Haydere b. Münzev, 107
Mübarek b. Şibl, 114
Muhammed b. Abdülmuhin el-Mu'tez, 8
Muhammed b. Ali b. Muhammed b. Ahmed b. Nizâr et-Tenûhî, Ebû Abdullah el-Azîmî, VII-XV, XIX-XXX,
XXXII, 31, 51, 59, 64, 65, 67, 70, 83, 87, 89, 90, 93, 94, 97, 98, 101, 102, 108, 110, 114-116, 118, 119, 121, 122,
124-129, 132, 135, 136, 139, 140, 142-144, 149, 155, 160-163, 166, 168, 170-174, 176-178, 182, 183, 186, 187,
189, 191, 192, 199
Muhammed b. Cafer el-Humeyrî, Ebu'l-Hasen, 5
Muhammed b. Cehver, Ebu'l-Velîd, 11
Muhammed b. Ebû Haşini Cafer, 121
Muhammed b. Ebu'l-Mekârim, 187
Muhammed b. el-Acemî, 129
Muhammed b. el-Hasen b. Ebû Hâlid, Ebû Bekr, 43
Muhammed b. el-Heysem ed-Darâb el-Halebî, 8
Muhammed b. el-Hüseyin, Ebû Suca, 108
Muhammed b. Hibetullah, Ebû Ganim, 15, 126
Muhammed b. İdris b. Yahya b. Ali b. Hammûd, 15
Muhammed b. Muhammed b. Muhammed el-Gazzalî, 45
Muhammed b. Nasr b. Mansur, Zeynülislâm, Ebû Sa'd, 159
Muhammed b. Sâ'dan el-Harranî, 57

95
Muhammed b. Sultan b. Muhammed b. Hayyûs, 91
Muhammed el-Hamavî, Ebu'l-Fe-zâil, IX, XIII, 118
Muhammed el-Havlânî el-İşbilî el-Ebâr, Ebû Cafer, 5
Muhammed el-Me'mun el-Batâihî, 62
Muhammed İbnü'l-Furat, Nâsırüd-din, XX, XXV
Muhammed Tapar, 41, 42, 49, 71, 131, 133, 134, 137-140, 145, 146, 149, 162, 174, 176, 198
Muhammed, Baalbek hâkimi, 78
Muhammed, Buharalı, 116
Muhammed, Cemalüddin, 182
Muhammed, Danişmendli, Melik, 184
Muhammed, Peygamber, VII, XIX, XXVIII, 180
Muhsin b. el-Mülahhî, Ebu'l-meâlî, 146
212
DİZİN
Muhyiddin Ebu'z-zevâd el-Müfer-rec b. el-Hasen b. el-Hüseyin es-Sûfî, 170
Muizz b. Badis, Şerifüddevle, 13, 95 Muizzüdevle. Bkz. Şimal Mukalled b. Nasr b. Munkiz, Ebu'l-
Mütevvec, 17
Mukalled b. Şerefüddevle, 50 Mukarrab b. Cevher, 183 Mukbil b. Bessâm en-Nümeyrî, 52 el-Muktedî b.
Zahîretüddin b. el-Kaim Biemrillah, 10, 24, 97, 98-100, 103, 108
el-Muktedî Liemrillah, Ebû Abdullah Muhammed, VII, XI, XIX, XXVIII, 73, 184 Munkiz, Ebu'l-Asâkir, 158
Munkiz, Ebu'l-Hasen, 23, 106 Munkiz b. Nasr b. Munkiz, Ebu'l-
Mugîs, 10 Murtaza Ebû Muhammed Abdullah
b. el-Kasım, 43
Musa İnanç Yabgu, 72, 87, 89 Musbih, 136
el-Mustansır, 6, 8, 9, 11-16, 21, 22, 33, 88, 89, 91, 93, 96, 99-101, 122
Muşarrik el-Âbid, 18 Mutâin, 4
Mu'temen el-Bağdadî, 83 Müeyyed b. Muhammed, XII, 115,
177 Müeyyed fi'd-Din Şirazlı Hibetullah
b. Musa b. Davud, 99 Müeyyedüddin b. es-Sûfl, 83 Mühezzebüddevle, 57 Mühezzebülmülk Ebu'l-Hüseyin b.
Münîr, 48
Münîrüddevle, Sur valisi, 33 Müslim b. Ali b. Sa'leb, Ebû Tahir,
19
Müslik b. Şerefüddevle, 26-28, 32, 43,95, 108, 110-114, 138, 177
el-Müsterşid, 50, 53, 55, 60, 62, 68, 69, 71, 72, 162, 168, 169, 174, 177
Müşeyyedüddin Ebu'1-Fazl Hibetullah, 36
N
Nahhâs, 18 ' -:' '
Nasır b. İsmail, şerif, 11 ••••••
Nasır b. Mahmud, Haleb emîri, 24,
25, 104, 105, 108 Nasıruddevle (Eftegin et-Türkî),
24, 25, 34, 91
Nasıruddevle el-Cüyûşî, 26 Nasr b. Ali, Şeyzer Munkizî emîri,
117
Nasr b. Cumhur, Bâlis reisi, 35 Nasr b. Müsrif, 8 Nasr b. Muşarrik, Kehf hâkimi, 6 Nasrullah, fakih, IX Nazan,
Memlûk emîri, 95 Necih b. Abdurrahman, XXV Nizamüddin b. Cüheyr, 78 Nizamülmülk, vezir, 30, 32, 120,
152
Nuh et-Türkî, 30 Nuruddin Mahmud, Suriye atabeği,
XXVII
o-ö
Osman, Şemsülmülk, 152 Ömer, 4, 28, 88 Ömer b. Muhammed, 4 Öner, Muînüddin, 83
Philaretos, Brachamios, 27, 111 Pierre 1'Ermit, 124 Pons, Trablus kontu, 147, 149, 152, 169, 174
DİZİN
213
Porsuk, Porsukoğlu, 47, 141 Porsukî. Bkz. Aksungur
R
Radiyyüddevle, 5
Rafı, dâi, 60
Raşid b. Sinan b. Alyân, 11
Raymond de Poitiers, 178
Raymond de Saint Gilles, 39, 41,

96
80, 131, 142
er-Raşid, halife, 62, 69, 72, 73 Reşidüddevle b. Ebû Deccâne, 4 Reyhan, Azizüddevle, 10 Rıdvan b. Tutuş, Haleb
meliki, X,
34-36, 38-41, 44-46, 57-59, 65,
123-126, 129-136, 139-144, 150,
166, 167, 179 Rıfk, hadim, 11 Richard de Salerne, 131 Roger L, X, XXVII, 45, 49, 50, 146,
148, 149 Roger, II., 174 Romanes Diogenes, 23, 104, 105,
108 Rupen, 65
Sabave, İspehbud, 34, 44, 124, 139 Sabık b. Mahmud, Ebu'l-Fezâil, 25,
26, 108, 110, 111 Sabit b. Sinan el-Harranî, XXI Sadaka b. Ali el-Felâhî, Fahrül-
mülk, 93
Sadaka b. Dübeys, 43 Sadaka b. Mansur, Seyfüddevle,
137, 199 Sadaka, vezir, 11
Sâdullah b. Fâtik, Ebu'l-Kasım, 25 Sâhib, müellif, XXIV Sâid b. Bedî, Haleb reisi, 46, 50,
143, 148, 158
Sâidb.Şân, Kâtib, 21
Saint-Gilles. Bkz. Raymond de Saint Gilles
Salâhüddin Muhammed el-Yağısı-yanî, 175
Salâhüddin, emîr, 63, 78, 165, 166
Salim b. Malik (el-Ukaylî), Şem-süddevle, 29, 30, 60, 69, 160
Savar b. Aytegin, Seyfüddin, Şuca-üddevle, X, XI, 64-68, 70, 71, 74, 76, 77, 79-83, 160, 169, 170, 174, 175,
179-181, 186, 188
Savtegin, 35, 60, 100, 124
Saydferâ, 57
Sehl et-Tusterî, 8
Selçukşah, 173, 182
Selçuk, 24, 77
Selman b. Abdürrezzak el-Aclânî, 53,57,58, 158
Sem'ânî. Bkz. Abdülkerim
Sencer, sultan, 33, 51, 60-62, 66, 68, 78, 80, 149, 159, 161, 162, 168, 170, 173, 185, 188, 196
Sevinç b. Tâcülmülûk, 66
Seyfülmülkb. Amrûn, 70, 72, 175
Seyyid, emîr, 60
Seyyide, 22, 28
Seyyidûk, 20
Sıbtb. el-Cevzî, XV, 97, 98, 197
Sikkîn, 5
Şimal, 16, 18
Şimal b. Salih, Muizzüddevle, Ebû Alyan, 4, 12, 88, 89, 91, 93, 95, 100, 101
Sökmen el-Kutbî, 45, 61, 139, 141, 157, 161
Sökmen, Artukoğlu, 38, 40, 58, 127, 129, 130, 132, 134, 197
Stephan Stephanos, 3, 7, 90
Sulî, Ebû Bekr Muhammed b. Yahya, XXIII
Sultan b. Munkiz, İbnü'l-Asâkir, IX, X, 117, 119, 142, 194
214
DİZİN
T
DİZİN
215
Sultanşah, Haleb Selçuklu meliki,
X, 47, 49, 58, 59, 144-146, 154,
158 Sungur el-Çökürmüşî Bâlis hâkimi,
79, 184 Sungur, Salâhaddin Yağsıyanî'nin
memlükü, 175 Sungur-i Dırâz (Tavil), Umde-
tüddin, 163, 165, 166 Süleyman b. Abdülcebbar, Bedrüd-
devle, XII, 54-56, 63, 151, 153,
154, 164-166 Süleyman, Kutalmışoğlu, 24, 29,
30,39, 107, 116 Süleyman, Şemsüddevle, Ilgazioğlu,
151-153
Şâhinşahb. Belek, 70 '

97
Şebîbb. Mahmud, 26, 110 Şebîb b. Vessâb en-Nümeyrî, 4 Şehinşah, İzzüddin (I) Mesud'un
kardeşi, 171 Şems b. Atabek, 51 Şemsülhavâs, 47, 71, 146 Şemsülmülûk, 62, 67, 68, 71, 123,
130, 162, 172, 173, 175, 176,
186
Şemsünnehâr, 47 Şerefüddevle b. Ebu't-Tîb, 26-29,
32, 43, 95, 108, 110-114, 138,
176 Şerefüddin Müemmel es-Sâfıdî,
187
Şerif Zerkî, 59 Şihabüddin b. Tâcülmülûk, Dımaşk
emîri, 78 Şihabüddin, Câber kalesi hâkimi,
176
Şucaüddevle b. es-Sûfî, 66 Şucaüddevle b. Küleyd, 10,11
Taberî, Ebû Cafer Muhammed b.
Cerîr, XXI Tabîb, 20
Tâcüddevle el-Ahras. Bkz. Alparslan b. Rıdvan Tahir b. Sa'd el-Mezdekânî, Ebû
Ali, 169 Tancred, 44, 45, 132, 133, 135,
136, 139, 140, 148, 171 Tarhan b. Mahmud eş-Şeybânî, 159 Tarsusî, müellif, VII, XXII Tekiş, Şihâbüddevle, 50,
148 Temürtaş, Hüsamüddin, Ilgazioğlu,
48, 55, 58, 60, 74, 150, 155, 157,
187, 197
Terken Hatun, Bkz. Celâliye Terken Hatun Theodora, imparatoriçe, 4, 5, 14,
17,88,99 Tırâd b. Vehîb, Elcezire Arap emîri,
61
Tien Tzo Ti, 156 Togan, Haleb kumandanı, 4, 58,
116 Toganarslan b. Hüsamüddevle el-
Ahdab, 51, 56, 58, 77, 149, 150,
173, 182 Toros, 65, 170 Tuğrul, köle, 116 Tuğrul Bey, sultan, 3, 4, 7, 9-17,
87, 89, 90, 92, 95-100, 102, 162,
196 Tuğtegin, 35, 37-39, 41-47, 49, 56,
57, 59-61, 124, 127, 132, 133,
135-139, 141-143, 145-147, 149,
152, 156, 159, 160, 169, 175,
197 Tuğtegin, Dımaşk emîri, 137, 139,
142, 144, 148 Tuman, 163 ,
Tutuş, Tâcüddevle, 25-34, 46, 47, 108, 109, 111, 113, 114, 116-124, 129, 142, 144
U
Ubeydullah b. Mansur İbn Süleyha,
Ebû Muhammed, 130 Ulviye, 4, 12 Urfah Meteos, 91, 170, 178, 188,
198
LJsame b. el-Mübarek, 175 Usame, Munkizî emîri, 70, 126,
149, 175
Vahşî b. Talâî, 54, 61
Vâkıdî, Ebû Abdullah Muhammed
b. Ömer, XX Vehb b. Münebbih, Ebû Abdullah,
XXV, 193 Vehsûdan, 15
Vessâb b. Mahmud, 37, 39 .. Vessâb, Şimal oğlu, 12 Vladimir, 91
W
VValter Sans-Avoir, 124 Y
Yağıbasan, Nizamüddin, 186 Yağısıyan, Antakya valisi, 32, 36,
37, 116, 118, 120, 121, 124, 126,
127
Yahya b. es-Saîd el-Antakî, XIV, XXII, 103
Yahya b. Zekeriyya, 6
Yakup, Azerbaycan hâkim, 61
Yakutî, Selçuklu prensi, 96, 97, 100
Yânus el-Muvaffak, 62
Yaruktaş, Şemsülhavâs, 48, 100,
146
Yeh-lü Ta-Shih, 156, 188 Yel Hatun, 153 Yohanna, Antakyah, 13 Yohanna, İskenderiye patriki, 4 Yumn, hadim,
XII, 48, 50-53, 59,

98
69-71, 73, 74, 163, 166 Yusufb.Tafşin, 159 Yusuf el-Haramî, 54 Yusuf, Abakoğlu, 35, 116, 124 Yusuf, Harezmli,
106
Zengi b. Karaca, 50
Zengi, Çökürmüşoğlu, 134
Zengi, İmadüddin, X, XIX,
XXVIII, 63, 67, 162, 165-168,
170, 172, 173, 176, 178-182,
184-189
Zerrâd Fîrûz, 37 Zevzenî el-Acemî, 36, 126 Zeyd b. el-Hasen el-Kindî, Ebu'l-
Yumn, 108, 163, 166 Zoe, melike, 4, 5, 12 Zühre, Arslan Besâsirî'nin cariyesi,
182
Zümrüt Hatun, 77, 181 Zünnûn, Danişmendli, 186-188
DİZİN
II. YER, MİLLET, »OY ADLARI VE DEYİMLER
A'lâk kalesi, 105, 119, 129, 148, 151, 187, 188
Abbasî ve Abbasoğulları, VII, XXVIII, XXIX, 90, 95, 99, 103, 104, 149 .,....•
Âcurre, mescıd, 20,178 î
Adana (Ezîne), 28 , :
Adıyaman, 154
Adnânîler, XXVIII ....•••
Adriyatik, 125 .
Ahdâs, 143
Ahlat, 139
Akîloğullan, 31
Akkâ, 19, 38, 41, 105, PS, 192
Akrakûf, 69 '
Alamut, 59, 61, 172 ,
Alamut Bâtınîleri, 162 '
Alan (Lan), 12, 94
Alman, 124
Amasya, 131
Âmid, 4, 6, 8, 29, 71, 80, 112, 175, 186, 195
Âmid kapısı, 6, 71, 112
Amîk ovası, 113
Amûriyye, 22
Anadolu, VII, XXIX, 11, 87, 90-97, 104, 107, 108, 152, 155, 157, 161, 173, 176, 182, 183, 186, 198, 199
Anazarba, 28, 170, 178
Anı, 8
Antakya, X, XXVII, 4, 6, 12, 13, 16, 21, 23, 24, 29, 30, 32, 33, 36, 37, 45, 48, 50, 51, 57, 63, 66-68, 70, 71, 73-
76, 80, 81, 104, 105, 111-114, 116, 119, 120, 124, 126-
. 129, 131-133, 135, 136, 139,
146, 149, 155, 160, 161, 165,
169, 170, 175, 178, 180, 181,
184, 186, 188
Antakya Ceziresi, 178 > ,
Antakya kapısı, 24
Antarsûs, 28, 39, 132
Apulia, 174
Arap, VIII, IX, XV, XXVII, XXVIII,
XXXII, 16, 26, 61, 65, 77, 87,
90, 94, 101, 102, 110, 112, 113,
123, 149, 153, 169, 171, 185
Araplar, 7, 10, 18, 23, 87, 110
Armeniyye, 6, 8, 51, 94
Artah kalesi, 22, 40, 41, 104, 133, 135
Artuklu, 50, 133, 139, 145, 147,
149, 150, 154, 157, 158, 169,
172, 187
Artuklular, VII, 112, 121, 197
Artukoğulları, 37, 127

99
Askalan, 29, 37, 38, 40, 41, 49, 61, 113, 128
Asvân, 93
Avrupa, XIV, 39, 41, 131, 135, 161,
189
Aynu Selbe, 114 Aynu Seylem (Aynu Seylu), 30, 56,
135
Aynuzarba. Bkz. Anazarba Aynü'1-Cisr, 75, 78 Ayvansaray, 95 Azaz kalesi, 22, 26, 50, 54, 59, 104,
109, 144, 167
Azerbaycan, 6, 7, 14, 15, 61, 90, 92, 94,97, 120
DİZİN
21V
B
Baalbek, 6, 28, 41, 44, 78, 169, 179,
182
Bâb mağaraları, 76
Bâbekiyye, 136
Bâdûkiyye (Baldukiyye), 183
Bagras, 37
Bagratoğulları, 161
Bağdad, XXII, 7, 10, 13-18, 20, 22, 24, 25, 27, 28, 33, 34, 38, 39, 41, 43, 47, 49, 50, 53, 55, 58, 62, 67-69, 71-
73, 75, 78-80, 82, 90, 95-100, 103, 116, 117, 120, 126, 140, 141, 145, 146, 149, 162, 167, 173, 181, 184, 185
Balât, 75,95, 180
Balhan, 88
Bâlis, 35, 44, 55, 60, 79, 138, 181, 186
Bânkûsâ, 164
Banyas Kalesi, 60, 64, 83, 111, 142, 160, 175
Bâre, 27, 56, 128
Bârîn (Bağrîn) kalesi, 74, 179
Barzam, 106
Basra, 62, 92
Bâsûta, 82, 83, 188
Bâtmîler, 46, 64, 78, 119, 183
Behmurd, 67
Behrâ dağ, 55
Behrâ kabile, 67, 153, 171, 194 ,
Belânâs, 44
Belâtunus, 147 : •
Belgrad, 124 •-.-••
Belh, 80, 89
Belîhçayı, 132
Belkâ (Balkâ), 148
Benâtales kalesi, 49
Berberî, XIV, 154
Berzûye, 119
Beyrut, 31, 32, 44, 103, lif, 1,19, 180, 193, 194, 195
Beytü'l-mukaddes.B&z. Kudüs
Bîatü'l-kusyân, 94
Bikâ, 49, 75, 147
Bikisrâîl Kalesi, 44, 67, 139, 140
Bîre (Birecik), 26, 153
Bitlis, 58, 77, 149, 173
Bizans, VII, XIV, XIX, XXII, XXIX, 3, 7, 9, 16, 87-94, 96, 97, 99, 102-104, 106, 108, 109, 112, 113, 119, 133,
147, 161, 174, 178-181, 183, 184, 186, 193, 197, 198
Buhara, 116
Bulgarlar, 5
Burcu'n-nûr, 18 .,••••',
Burt ailesi, 154 ;
Busrâ, 42
Büst, 89
Butnân, vadi, 76, 180, 181

100
Buzâa, vadi, 26, 47, 75, 76, 81, 124, 164, 181
Büveyhoğulları, VII, XXI, 90, 95-97
Büyük Zap suyu, 92
C-Ç
Câber Kalesi, 30, 54, 55, iS7, €0, 148, 160, 176 '
Cebel, 4, 38, 132, 177
Cebele, 38, 39, 44, 96, 130-132, 138, 140, 161, 177
Cebelüssummâk, 143, 152
Celâli, 142
Gevşen, 53 '
Ceyhun, ırmak, 23
Cezireteyn, 167
Ceziretü Benû Nümeyr, 10
Ceziretü İbn Ömer, 6
Cezr Kalesi, 71, 140
Cisr, 48, 57, 80
Cübeyl, 41, 135, 192
Cücenler, 156
Çin, 57, 80,82, 156, 185
218
DİZİN
Çukurova, 112, 178, 183, 198
D
Dakûka, 60
Dandanakan, 88, 89
Dânîs, 47, 51,54
Danişmend ve Danişmendliler, VII, 129, 131, 136, 161, 170, 173, 174, 176, 184, 186, 188
Dara, 77, 158
Dârü'd-da've, 61
Dârülmülk, 62
Devol, 133
Devser Kalesi, 50, 57, 72, 73, 148
Deyr, 54
Deyrühâfir, 146
Deyrülmülk, 24
Dımaşk, IX-XI, XXIII, XXVI, 10, 11, 21, 24-29, 32-35, 38, 39, 41, 42, 44-48, 50, 52, 55, 57, 59-61, 63-72, 74,
75, 78-80, 82, 83, 87, 89, 94, 99-103, 105-107, 109-114, 117, 119-126, 129-140, 142-154, 156, 157, 159-162,
168-170, 172-183, 185-189, 191, 194, 195
Dımaşk Selçuklu Melikliği, 130, 131, 132, 135
Dicle, 27, 173
Dilmaçoğulları, 182
Diyarbekir, 26, 109, 112, 121, 129, 148, 152, 186, 187, 188, 197, 199
Diz-Kuh kalesi, 137
Doğu-Anadolu, 90
Doğu-Türkistan, 176
Dunpûr, 88
Dübeyl, 9, 92
Ebû Müslimiyye, 136 Edirne, 124
Efâmiye Kalesi, 32, 38, 42, 57, 76,
116, 118, 119, 129, 136, 142 Eflâtunus, 147 Elcezire, 4, 28-30, 50, 58, 61, 81,
102, 111, 127, 167
el-Ma'şûk, 173
Emevî, VII, XIV, XXVIII
Endülüs, VII, 3-5, 9, 11, 15, 18, 20,
29, 113, 197
Epir, 125
Erbıl Kalesi, 49 „
Ermenâz, 4
Ermeni ve Ermeniler, 37, 66, 73,
92, 119, 128, 130, 133, 170, 178,

101
182 Erzen (Erzenürrum), 7, 10, 149,
177
Erzen (Garzan), 149, 173 Erzurum, 10,92, 162, 191 Esârib, 30, 35, 44, 45, 51-55, 61,
64, 66, 67, 76-78, 114, 139, 140,
160, 181, 182 Esedoğulları, 166 Esföna Kalesi, 22, 104, 131 Eshâbü'1-kehf, XXVIII Eskişehir, 127 Esb Kalesi,
81, 186 Eynerûn, 82
Faris, 173 '
Fatımîler (Mısır), 95, 98, 105, 112,
117-119, 125-127 Fener, 95
Fezâreoğulları, 19, 101 Fırat, 16, 26, 27, 40, 47, 54, 61, 65,
74, 76, 78, 88, 98, 111, 138, 141,
167, 182, 186, 187 Filibe, 124 Filistin, 21, 94, 99, 101, 102, 104,
105, 107-114, 116-130, 132-140,
142-147, 154, 158, 197
DİZİN
219
Filistin Nâvekiyye Türkmen Beyli-gi.87
Frank ve Franklar, VII, 22, 29, 30, 32, 33, 35-39, 41, 42, 44-48, 50-61, 65, 66, 69-71, 74-77, 79, 80, 83, 103,
119, 128, 129, 135, 140-142, 155, 156, 165, 178
Fransa, 161
Funeydik, 18, 54, 101
Gazne ve Gazneliler, VII, 3-5, 13,
57, 87-89, 95, 98 Gence (Cenze), 10, 11,92, 108 Gerdûn (Hamdûn), 178 Gerger, 55, 155 Güney Arabistan, 171
Gürcüler ve Gürcistan, 10, 61, 66,
92, 150, 161, 170, 196
H
Haçlı, VII, VIII, X, XIV, XXII, XXVII, 121, 124, 125, 130, 131, 133, 135-137, 139, 143-146, 149, 152, 155,
170, 179, 183, 185, 192
Haçlı ve Haçlılar, XXIX, 79, 126-130, 136, 139, 140, 144, 147, 154, 156, 157, 180, 189, 192
Hadîsetü-Âne, 98, 100
Hafâce, dağ, 80
Hafâceler, 80, 185
Hakkâri, 186 "
Haleb, IX-XIV, XXVI, XXVII, 4-6, 10, 11, 14, 17-20, 22-27, 29-36, 38, 40, 45-49, 50, 52-63, 65-68, 70, 71, 74,
75-81, 83, 88, 89, 91,
93, 95, 96, 100-112, 114-116, 118-120, 122-126, 131-135, 138-140, 142-149, 151-160, 162, 163,
165-168, 171, 172, 174-176, 178-
182, 184-187, 189, 195, 197 Haleb Selçuklu Melikliği, 124, 138,
146, 147, 148 Hâlise, 3 Hama, 10, 37, 47, 48, 57, 64, 66,
71, 72, 74, 76, 78, 128, 140, 145,
156, 167, 174, 178, 198 Hamdanoğulları (Hamdanîler), 21,
96
Hammâdoğulları, 103 Hapur, ırmak, 40, 134 Harput,55, 56,58, 155 Harran, 28, 30, 40, 56, 77, 111,
154, 155, 158, 163 Hasankale (Kapetru), 92 Haşşâşîler, 159 Hâtuniyye, 62 Havâbî, kale, 6 Havâzin, 185 Hayfa,
39 Hâzır, 25, 129 Hemedan, 3, 4, 14, 17, 52, 60, 62,
87, 100, 122, 123, 159, 196 Hemedan Kapısı, 17, 52 Herat, 89 Hettâh, kale, 74 Hısnıkeyfa (Hasankeyf), 64, 132,
157, 158
Hısnü'l-mutayyife, 12 Hicaz, 60
Hille, 43, 52, 53, 55, 60, 61, 68, 137, 158 . . .
Hint ülkesi, 5
Hît, 133
Hîzân, 82
Horasan, 3, 4, 19, 31, 35, 41, 72, 73, 82, 89, 94, 102, 106, 176, 187, 188
Hıristiyanlar, 46, 75, 121
Humus, 6, 10, 27, 32, 36, 40, 41, 45, 46, 48, 50, 55, 56, 59, 66, 68, 69, 74, 75, 77-79, 118, 119, 125,
220
DİZİN
126, 129, 131, 132, 136, 145,
153, 167, 171, 179, 181 Hunâsıre, 53 Hurremiyye, 136 Hûzistan, 173 - • .
I

102
Irak, VII, 20, 23, 27, 33, 67, 88, 90, 94, 106, 114, 167, 177, 182, 185, 188
Irak Selçukluları, 182
Irak Türkmenleri, 88 -;
Irka (Kale), 32, 77, 90, 119 <
Ifrikiyye, 95
İkrime halkı, 81
İmin, 104 : '
İnaloğulları Beyliği, 186
İran, 7, 67, 94, 163
İsfahan, 3, 13, 34, 38, 42, 43, 49, 51, 54, 67-69, 71, 95, 117, 118, 120, 122, 137, 167
İsfızâr, 89
İskenderiye, 4, 34, 61, 178 '
İsmailîler, 155
İspanya, VII, XIV
İsrail, XXVIII, 7, 57, 63, 91, 116
İstanbul, XIV, XXX, 3, 6-9, 13-16, 19, 23,36, 61, 70,73, 79,90,91, 95, 99, 105, 113, 124, 125, 130, 177, 178,
181, 182, 191-193, 195, 196, 198, 199
İtalya ve İtalyanlar, 124, 125, 161
İznik, 24, 36, 107
K
Kadmûs, 64, 70, 175 Kâf, 72 Kafkaslar, 94
Kahire, XXI, 8, 66, 93, 99, 194,
195, 198
Kâkûyeoğulları, 88
Kal'atü'ş-şerif, 150, 163
Kalikala (Eski Erzurum), 10
Kapetru. Bkz. Hasankale
Karahanhlar, VII, 98, 99
Karahıtay, 156, 185, 188
Kars, 14, 96
Karyeteyn, 133, 168
Kaşgâr, 72, 176, 177
Katavân (Katvân), 185, 187, 188
Katlar çölü, 40
Kattâr olayı, 40
Kawasyana. Bkz. Kusyan f
Kays-Aylân, 101
Kayseri (Kaysâriyye), 39, 127, 186
Kefer Ruhar, 53
Keferbessîl, 82
Kefertâb, X, 37, 56, 59, 64, 69, 76, 128, 129, 145, 169
Kehf, 6
Kelbî ailesi, XXV
Kellâ, 38, 129, 140 ,;.•:
Keysun, 154 •, . ,
Kıbrıs, 178
Kmnesrin, 35, 70, 114, 124, 151
Kıpçak Kubasar ailesi, 161
Kıyâme (Kumâme) kilisesi, 16
Kilikya, 170
Kirman, VII, 10,93
Ki tan (Çinli sülâle), 156
Konya, 61,67, 171
Kubbe, Kale, 146
Kudüs, X, 17, 33, 37, 38, 49, 55, 61, 67, 68, 70, 80, 82, 99, 121, 125, 127, 128, 130, 137, 142, 153-155, 159,
162, 172, 175, 188, 192
Küfe, XXV
Kurreoğullan, 9, 14, 93, 96
Kurtuba, 11
Kurzâhil, 29, 113

103
DİZİN
Kusyan kilisesi, 94 *, .'•'•
Kutalmışoğullan, 152 Kuvayk, ırmak, 76, 93, 124 Kuzâalar, 102 Kuzey-Arabistan, 101 Kuzey-Çin, 156, 185
Kuzey-Suriye, 104-106, 108, 110,
111, 113-118, 120, 145, 152,
181, 194
Lahor, 89
Lan, 12,94 ^
Lâtin, 128, 184
Latmîn, 117
Lâzkiye, 17, 40, 44, 1S0, 133,
147, 193 Lekemmiyye, 44 Leylûn Dağı, 140 Liao (Çinli Sülâle), 185
M
Maarreteyn, 71 Maarretümasrîn, 176 Maarretünnûman, 37, 69, 71, 7§,
128, 141, 154, 176 Macaristan, 124 Mağrıb, 59, 64 Magrıblılar, 77 Makedonya Partisi, 92 Malağa, 15, 96, 196
Malatya, 40, 82, 129, 186, 188 Malazgirt, 15, 22, 23, 97, 105, 195-
197
Maraş, 79, 180, 181, 184 Mardin, 10, 54, 55, 58, 60, 69, 139,
145, 147, 149, 150, 151, 153,
158
Masisa (Misis), 178 Masyab, 131 Masyâf, 131, 175
Masyâs, 39 .t.-,
Masyât, 131 ;
Mâveraünnehr, 80, 117
Mecdel, kale, 75
Mehdiye, 30
Mekâbir-i Kureyş, 54 . •
Mekke, 34, 77, 92, 124, 146
Memlûk, XII, 9, 46, 56, 62, 95
Menâzır, 40, 133
Menbic, 12, 22, 25, 52, 55, 58, 61, 70, 103, 104, 108, 109, 124, 155, 157, 164, 180, 193
Mengücekoğlu, 150
Meraga, 72, 145, 177
Meraga Kapısı, 177
Merkab, 14, 45, 140
Merv, 87, 89 ,
Mervanoğulları, 6 < •, •
Merzifon, 131
Mescidülemîr, 153
Meyyâfarikin (Silvan), 6, 38, 55, 129, 153, 175, 195
Mezopotamya, 113
Mısır Fatımîler, 112
Mısır ve Mısırlılar, VII, XXIX, 5, 8-16, 18, 19, 21, 23, 25, 26, 29, 31-37, 39-43, 47, 49, 53-57, 59-62, 66, 71, 74,
78, 81, 88, 91, 93, 95, 96, 98, 104-106, 108, 112, 113, 117-119, 125-128, 152, 171, 181
Mirdasoğulları, 26, 101, 110
Muhaddad, 55, 58
Muktediyye, 62
Multan, 89
Munkizoğulları, 58, 100, 112, 117, 149, 158
Musul, VII, X, 7, 40-43, 46, 48, 49, 53, 58, 60, 61, 63, 64, 67-69, 71-73, 77, 78, 83, 90, 91, 110, 112, 120, 122,
132-134, 137-141, 145-148, 156, 158, 160, 165-168, 182, 184, 189, 193
222
DİZİN
Müslümanlar, 25, 37, 44, 50, 57, 60, 66, 96, 129
N
Nâdir, kale, 48, 146
Nâûra, 76, 78
Nâvekiyye, 87, 88, 90, 105, 183
Nazarü'd-Divan, 46
Necd, 101

104
Necm, Kale, 43, 52, 61
Nehrevan, 15
Nevâz, 54, 70
Nikiye.Bkz. İznik
Nil nehri, 93
Niş, 124
Nişabur, 3, 4, 61, 82, 87, 89, 187
Nizamiyye Medresesi, 43
Nizâriyye, 59
N ormanlar, 125
Nukra, 70
Nusaybin, 24, 32, 116, 120, 133,
134 Nümeyrîler, 61
O
Oğuz, 183, 198 Oniki imam, XXIX
Palu, 58
Pasin, 92
Peçenekler, XIX, 12, 94
R
Rafeniyye, 41,47, 60
Râfıka, 4
Rahbe, 16, 18, 23, 33, 40-42, 44,
50, 62, 68, 83, 101, 106, 120,
133, 135, 136, 163
Rakka, 23, 43, 88, 120, 132, 139
Râmu Hamdan, 68
Rasâfe, 57
Re'sülayn, 93
Rebîaoğulları, 149
Reccâletü'l-Burcâsiyye, 75
Remle, 11,21, 25, 40
Resten, 145
Re'sü'1-Esl, 7
Revâdîf, 12,94
Rey, 4, 15, 17, 19, 78, 88, 90, 97, 123, 124, 187
Rûc, 128
Rum, XXIX, 3-5, 7-11, 22, 23, 26, 28, 33, 35, 36, 40, 49, 50, 72, 73-77,79,81, 177, 178, 182
Rûmân, köy, 123
Rus, 7, 91
Sâburiyye, 81, 186
Sâfısâ, 6
Saîd bölgesi, 21
Sakîloğulları, 28
Salhad, 68 . ..
Salih (b. Mirdas) oğulları devleti, 26
Samanoğulları, XXIX
Samsat, 106
Savur, 71
Sayda, 22, 31,32, 45, 105, 117
Seb'în, ırmak, 116
Selçuklu ve Selçuklular, VII, IX, X, XIII, XIV, XXIX, XXXIII, 22, 67, 87, 88, 90-100, 102-114, 116, 117, 120-
125, 127, 129-136, 138-140, 142-145, 147-150, 152, 154, 158, 160-162, 170, 171, 173, 174, 176, 182-188, 195-
199
Selemiyye kalesi, 69, 76, 139, 146, 174
Semerkant, 31, 66, 117, 170, 185
DİZİN
223
Sence Köprüsü, 55
Serahs, 87, 89
Sermîn, 39, 80, 131, 143

105
Seryân, kale, 52
Sevâd, 50, 51, 148, 197
Sevîk, 67
Sıffîn, 48
Sildi, 11, 165
Sicilya, VII, 3, 4, 69, 87, 174, 194
Siirt, 188
Sînâ, kale burcu, 53
Sincar, 49, 83
Sinn, kale, 23, 50, 65, 167
Sipehsâlâr, 76, 180
Sirakuza, 3, 4
Sîstan, 89
Sitâre, 61
Sivas, 186
Sofya, 124
Sur, 11, 22, 31-33, 43, 45, 47, 54-58, 100, 105, 117, 142, 144, 152, 156, 157, 193
Suriye, VII, IX, XIV, XXVII, 6, 16, 21, 22, 26-30, 32, 34, 38, 47, 50, 52, 57, 58, 67, 72, 73, 77, 78, 82, 94, 96,
99, 101, 102, 104-114, 116-130, 132-140, 142-147, 154, 158, 167, 177, 182, 184, 188, 197
Suriye ve Filistin Selçuklu Melikliği, 109, 110, 112, 123
Suruç, 30, 38, 54, 130
Süleymanoğııllan, 19, 101
Süveydiye (Samandağı), 30, 37
Şâhdez, kale, 137
Şam, 6, 16, 21, 119, 144, 148, 167,
194
Şatt, 51,77, 167 Şattü'1-Arab, 199 Şattü'l-Fırat, 81
Şâzır, 42
Şehrizûr, 35, 43, 184
Şerhûb, 60
Şeyzer, 27, 28, 31, 36, 46, 57, 76,
79, 100, 112, 117, 126, 140, 142,
158, 181, 193 Şiraz, 13, 28
Taberiyye, 19, 42, 43, 46, 137, 148
Taglib kabilesi, 93
Tâhire, 3
Ta'limiyye, 42, 61
Tarsus, 178
Tartûs, 90, 132, 193
Taşlı, köy, 123
Tebriz, 8, 15, 82
Tedmür, 47, 60, 61, 160, 192
Tekrit, 39
Tellü Ebû Ma'şer, 76
Tellü İbn Ma'şer, 181
Tellü's-sultan, 152
TellÜağdı, 140
Tellübâşir, XI, 70, 149, 172, 174
Tellübâşir Haçlıları, XI
Tellüdânis, 149
Tellühâlid, XXVII
Tellüifrîn, X, XXVII, 149
Tellü'l-Hirâk, kale, 50
Tenûh kabilesi, 16
Tiflis, 53, 150
Tinnîs adası, 56
Tortosa, 132
Trablus (Trablusşam), 20, 39, 40, 41, 43, 44, 49, 68-70, 90, 119, 128, 130, 131, 133, 138, 141, 147, 149, 152,
160, 169, 174, 178, 179, 181, 196
Trablus Frankları, 44

106
Trablus Kapısı, 77
Trabzon, 150
Tubbel, 26
224
DİZİN
Tuleytule, 22, 29, 103
Tuş, 115
Türkistan, 106
Türkiye, VII, XIII, XIV, XIX, 87,
94, 107, 112, 113, 125, 127, 129,
131, 133, 137, 152, 161, 170,
171, 173, 176, 183, 184, 186,
188, 193, 198, 199 Türkiye Selçukluları, 107, 137, 171,
188 Türkler (Türkmenler), XXIX, 3, 6,
7, 9-11, 22, 24, 28, 29, 31, 45,
65, 142
U '.
Ukayloğullan, 120, 185
Urfa, X, XI, 30, 44, 45, 49, 64, 65, 70, 116, 120, 122, 128, 130, 132, 137, 139, 143, 145, 152, 153, 155, 167, 169,
183, 187, 192
Uzreoğulları, 20, 102 ;
Vâdii Musa, 62 Vâdii Tîm, 64 Vâdi'l-Maktûl, 50 Vâsıt, 15
Vaspurakan, 7, 90, Venedikliler, 58
Yafa, 41
Yahudiler, XXV, 8, 9, II, 37, 128
Yemen, 15,97 .
Yıva, 183, 198 ; ' ' : Yunan, XXV
Zağferan Ovası, 81
Zengiler, VII
Zerdena, 139, 140, 149, 152, 174
Züccâciyye (Medreze), 123
Zülkarneyn, 55
RESİMLER
Vâdi.Bkz. Butöârn

107

You might also like