You are on page 1of 9

SOME DISCUSSION ABOUT TECHNĒ IN PLATO’S GORGIAS AND

ITS CONTAMPORARY MEANING

PLATON’UN GORGİAS İSİMLİ ESERİNDE TECHNĒ HAKKINDA


DÜŞÜNCELER VE GÜNÜMÜZ İÇİN ANLAMI

Dr. Eriko OGDEN, Exeter Üniversitesi, UK & Dr. Mustafa ÇEVİK, ASBU, Social Sciences
University of Ankara

Summary,

As the use of technique continues to become widespread, the question "How should the
correct use of your technique," which is also included in Plato's texts, becomes meaningful
again? In this paper essay, Plato's thoughts have been discussed in frame of the today’s ethics
problems. Here, the concept of technê also discussed in the context of the politics problems
and associated these concept especially with using rhetoric fairly. And from this point of
view, justice is being discussed.

Keywords: Technē, ethics, rhetoric, justice, politics.

Bu yazıda Platon’un Gorgias isimli eserinde tartışılan technē teriminin neliği


hakkındaki tartışmaları ve Platon’un tekneye ilişkin düşünceleri ele alınacaktır. Technē terimi
teknolojinin kötüye kullanılmasından ötürü günümüzle bağlantılı bir çalışmadır. David
Roocnick, Grekçe technē terimini İngilizceye ‘beceri, sanat, hüner, ustalık, meslek, bilim,
bilgi, teknik bilgi’ olarak çevirir ve Platon’un diyaloglarında technē teriminin açık ve net bir
öneme sahip olduğunu ileri sürer. Technē çalışmaları hayatımızı tamamen kuşatmış ve
olağanüstü gücü, hızı, kurnazlığı ve günlük hayatımıza nüfuz edebilme yeteneği bizi şaşkına
çevirmiş ve bu nedenle zihinsel kapasitemizin çoğunu onların peşine düşerek harcar ve
geleceğimizin technēde olduğuna inandırılırız. Platon’un ünlü diyalogu Gorgias’ta technē
teriminin bu gün için de bir anlam ifade ettiği rahatlıkla düşünülebilir. Roocnick’in de
1996’da1 ifade ettiği gibi Ploton’un eserlerinde technē’nin tartışmalardaki rolü ‘ustalık
benzetmesi’ yani technē ve aretē, erdem ve ahlak bilgisi olarak yer alır.2 Aynı konu Parry
tarafından da güzel örneklendirilmiştir: ‘Ahlaki yaşantı, Sokrates’in de dediği gibi, bir tür
ustalık göstergesidir. Ahlaki yaşantının ustası yaptığı işlerin materyalini bilen kişidir; o bu
materyalleri nasıl koyacağını bilir ki onun yaşantısı yalnızca fayda değil aynı zamanda erdem
de getirir. Böyle bir yaşam mutludur –şanslı, gösterişli, sağlıklı- çünkü o bir insanın ustalıklı
bir bilgisi gibi bilinçli yapıdır.’ Parry daha da ileri giderek der ki Platon’un ustalık benzetmesi
erdemin ahlakına götüren, yani başarılı ve yaşamaya değer bir hayata nasıl götürdüğü
bağlamında bir moral değerdir, der.3 Tabi birlikte bu yazı ‘ustalık benzetmesi’ ile ilgili
olmaktan çok Plotun’un technē teriminin kendisi, yani erdem ile ustalık arasında bir benzerlik
kurmaya çalışan yaklaşım üzerinde durulacaktır.
Bilindiği gibi Gorgias’ın alt başlığı “Retorik Üzerine”dir ve araştırmacılar nihai olarak
Platon’un bu eserinin etik veya politika veya hem etik hem politika üzerine olduğuna dair bir


Antik Yunan'da Felsefe ve Çağımıza Etkileri, Doğu Batı Yayınları, Ed. Yavuz Kılıç, ISBN: 978-975-8717-75-0,
2011, s. 449-62.

1 Roochnik 1996, s. 1-12.


2 Gorgias’taki ustalık benzetmesi için bakınız, mesela, Hall 1971 ve Ausland 2007.
3 Parry 1996, s. 1.
anlayışa sahiptir. Fakat söz konusu çalışma aynı zamanda technē üzerinedir. Bununla birlikte
az önce de belirttiğimiz gibi Gorgias’ın başlangıç kısmında Sokrates Gorgias’tan hatibi
(orator) (hatip olmak için başkasını eğiten öğretmen) bulmak istediğini, technē’sinin gücünü
(dynamis) sahip olduğu ve öğrettiği şeylerin neler olduğunu deklere eder. (447c). 4 Bu
deklarasyon genelde etik ve siyasi ahlak konularına paralel olarak bu kitabın technē konusuna
ışık tuttuğunu, özelde ise technē’nin gücü (dynamis)5 ya da fonksiyonunu, profesyonel bir
sanatçının uğraştığı şeylerin ne olduğunu ve başkalarını kendine benzetmek için öğrettiği
şeylerin ne olduğunu açıkça göstermektedir. Platon’un Gorgias’ta ele aldığı konular dört
kategori altında toplanabilir: Technē, etik, siyaset ve retorik. Bu dört konu Sokrates’in kendi
tarzı olan sorgulama yöntemiyle muhatapları tarafından etraflıca ele alınırlar. Bu konular dört
farklı bağlamda ele alınmaktadır. (1) Technē’nin tanımı meselesi. Yani genelde technē’nin
gücü, fonksiyonu ve hedeflerinin ne olduğu, tabi retoriğin kendi technē’sinin de ne olduğu;
(2) siyasi retoriğin technē olup olmadığı; (3) siyasi retorik ve Sokrates’in ‘politika sanatı’6
olarak adlandırdığı ‘politikē’ arasındaki fark sorunu; (4) benzer şekilde yargı retoriğinin
technē olup olmadığı meselesi. Sokrates bunu dikaiosynēx, ‘adaleti’ (465c), veya dikastikē,
‘yargı ustalığı’ olarak niteler (520b). ‘Adalet nedir?’, ‘adaletsizlik nedir?’, ‘hayranlık ya da
güzellik nedir?’, ‘utanç verici olan şey veya çirkinlik nedir?’ ‘fayda nedir?’, ‘zarar nedir?’,
‘iyilik nedir?’, ‘kötülük nedir?’, gibi etik tartışmalara sıklıkla Gorgias’ta rastlanır. Plato’nun
technē hakkındaki düşüncelerini anlamak için bu tartışmaların söz konusu dört konuyu
destekleyecek şekilde ele alındığını bilmek önemlidir.
Gorgias üç tane diyalogdan oluşmaktadır. Yani, Sokrates ve Gorgias arasındaki
diyalog, Sokrates ve Polus arasındaki diyalog ve Sokrates ile Callicles7 arasındaki diyalog.
Bunların ilki olan Sokrates ve Gorgias arasındaki diyalog bizleri technē’ye dair Platon’un
teorisiyle tanıştırıyor. Bu Platon’un çağdaşlarının Gorgias tarafından temsil edilen düşünce ile
açıkça çelişmektedir. Bu alışveriş çeşitli technaiyi açıklar ve her bir technēnin uğraştığı
kendine ait bir konusu ve yerine getirmesi gereken kendine özgü bir amacı olduğunu ortaya
koyar ve Gorgias’ın kendinin sahip olmaya ve öğretmeye yemin ettiği retorik technēsi (449a
to 453a) üzerinde odaklanır. Gorgias 452d’de retorik konusundaki technē’nin insan için en
yüksek iyiyi getireceğine dair dikkat çekici bir değerlendirme yapar; yani birine uzmanlık
alanı için özgürlük getirirken aynı zamanda kendi şehrinde diğerlerine hükmetmeyi de
beraberinde getirir. Onun sözleri hem antik çağda hem de zamanımızda genel olarak tartışılan
bir soruna yani technē’nin doğası gereği ona sahip olan kişiye mesela ustanın kendisine yarar
sağlayıp sağlamadığına işaret etmiştir. Sokrates, Callicles ve Polus ile olan diyaloğunda
ustanın iyi olanı ve yararlı olanı hedeflemesi gerektiğine dair bir yanıt verir.8 Gorgias 455a’ya
kadar retoriğe dair technē’nin konusunun hukuk mahkemelerinde ve siyasi toplantılardaki
adalet ve adaletsizlik olduğunu ve retoriğe dair technē’nin amacının halkı ‘neyin adil’, ‘neyin
adalet dışı’ olduğuna inandırmak ve ikna etmektir. Retoriğe ilişkin technē’nin gerçek bilgi
(epistēmē) sağlamadığı, sadece mahkemelerde ve siyasi toplantılarda ‘neyin adil’, ’neyin
adaletsiz’ olduğu konusunda inançlar empoze ettiğine ilişkin Sokrates’ten gelen yoğun
eleştirilerin ardından Gongias bir zanaatkarın technē’yi (456d-457a) kullandığı sırada meslek
ahlakı sorununa dikkatleri çeker. 456d-457c’de Gorgias şöyle der:
“Bununla beraber, Sokrates, retoriği bütün öbür yarış sanatları gibi kullanmak
gerektir. Düşmanlarını vurmak, yaralamak, öldürmek için güreş, yumruk ve silahla
dostunu da, düşmanını da ezebilecek kadar iyi öğrenmiş olan bir insan, bunları

4 Bak Plochmann ve Robinson 1987, 3ff.


5 ‘Dynamis’in ‘füknsiyon’ olarak çevirisi için bakınız Dodds 1959, s. 190.
6 Politik ustalık ve retorik arasındaki ilişki için bakınız Wallach 2001, p. 178.
7 Gtorgias’ın yapısı ve içeriğinin iyi bir özeti için bakınız Kahn 1983.
8 Bak Gorgias 464b-c, 502e-503b, 503c-d, 504d-e513e-514a, 515c-516c517e-518a, 521a. Cf. ayrıca

Devlet 341d-e.
kimseyi ayırdetmeden herkese karşı kullanmamalıdır. Doğrusunu istersen Palestra’da
çalışmış biri, zinde bir vücut ve güreşte olağanüstü bir ustalık elde etti diye, babasını,
anasını, yahut akraba veya dostalrından birini vurursa bu yüzden idman ve kılıç
öğretmenlerine kızıp onları şehirden sürmemeli.
Onlar öğrencilere bunları başkalarına sataşmak için değil, düşmanlarına ve doğrudan
ayrılanlara karşı yoluyla kullanmak ve karşı koymak için öğretirler, öğrenciler,
öğretmenlerinin düşündüklerinin tersine, kuvvet ve ustalıklarını fena bir yolda
kullanırlarsa bu yüzden, öğretmenler de öğrettikleri sanat da kötü ve suçlu olmaz,
bence suç bunları kötü kullanan ve öğrenendir. Aynı kanıt retoriğe de uyar, şüphesiz
hatip gerçekten, herkese her şey üzerinde söz söyleyebildiği için istediği konu üzerinde
herkesten ziyade insanları bir anda inandırabilir. Fakat bu onun elinde hekimlerin ve
öteki sanat erbabının ünlerini anlamak için bir sebep değildir. Retorik de diğer
silahlar gibi doğrulukla kullanılmalıdır. Bir insan hatip olduktan sonra kendi kudret
ve sanatını kötülükte kullanırsa, ona bu sanatı öğretene kin duyulup onu şehirden
kovmamalı, çünkü o bu sanatı yoluunda kullansın diye öğretmişken öğrenci onu
kötüye çevirmiştir. O halde kötü kullaanana kızmalı, kötü kullananı sürmeli ve
öldürmeli, öğretmeni değil.” (456d-457c)9

Sokrates (cf. also 460d) ile yapılan diyaloğun sonunda Gorgias’ın kendisiyle çeliştiği
görülmesine rağmen technē’nin amaçları doğrultusunda ve uygun bir tarzda kullanılması ve
öğretilmesi ve her alandaki uzmanların technē’yi adilane bir şekilde kullanmaları gerektiği
yönündeki ifadesi hem eski hem de modern insanın technē’nin yanlış kullanma problemini
anlaması bakımından oldukça önemlidir. Technē’nin doğru ve yanlış yönde kullanımı
meselesi, diğer bir deyişle bir uzmanın technē’yi nasıl kullanması gerektiği Sokrates ve Polus
arasındaki diyalogda keşfedilmeli, daha sonra yargısal ve siyasi retoriğin technē olup
olmadığı konusunda Sokrates ve Callicles arasındaki diyaloglarda keşfedilmelidir. Bu
tartışmalar doğrultusunda technē’nin doğası, gücü veya fonksiyonuna (dynamis) dair
Platon’un tanımlaması technē’yi açıklığa kavuşturmaktadır.

Gorgias’ın Polus ile olan ikinci diyalogunda technē’nin gücü ve fonksiyonu meselesi
Sokrates’in yargısal retorik ve politik retorikin işlevi ile technē’nin işlevi arasındaki
ayrımından sonra aşamalı bir şekilde açıklığa kavuşur. 462b-463e’de, Sokrates retoriğin
‘siyasal (politikē) bir alan görünümünde (463d, 463e)’ olduğunu ileri sürer ve ona göre zevk
ve memnuniyete yol açan şey technē değil yağcılık (kolakeia) yahut deneyim (empeiria) ve
marifettir (tribē). Sokrates’e göre suçluların cezalandırılması için yargısal retoriğin
kullanılması gerekir. Cezalandırmak her ne kadar iyi bir şey olmasa da suçluların kötülükten,
adaletsizlik ve ahlaksızlıktan uzaklaşması için bu yöntemin kullanılması gerekmektedir. O
yargısal retoriğin buradaki amacının yanlış ve kötü işler yapanları cezalandırmak olduğunu
ifade eder. Platon’un technē’sinin amacı iyi olandır, memnun eden değil, ki ‘yağcılık’a
(kolakeia) karşı olan ve yargısal retorikle doğrulanan şeydir bu. Platon’un technē mesajı
‘memnun eden şey’ için görmemesi diğer technē’lerin anlaşılması ve geliştirilmesi için
önemli bir açılım getirmiştir. 464b-e de Sokrates, kendisi için esas olan politike adını verdiği
en iyiyi hedefleyerek ruha bakan technē ile kendisi için technē olmayan ama en iyiyi ihmal
ederek sanılarla haz aalmayı hedefleyen bir dalkavukluk (kolakeia) olan geleneksel retorik
arasında ayrım yapıyor gibidir. Sokrates, 465a’da technē’yi tanımlar. Technē rasyoneldir,
ilgilendiği şeylerin gerçek doğasını (logos) anlatabilir ve en iyi olanı üretmeyi hedefler. Platon
eserlerinde technai’yi (çoğul form) çok değişik şekillerde tasnif eder. Neyin technē, neyin
technē olmadığına dair ayrımı ortaya koymanın yollarından biri olarak deneyimi (empeiria)
gösterir. Phaedrus 270b’de Sokrates Phaedrus’ader ki, ‘iki durumda da bir doğayı analiz

9 Platon, Gorgias, Çev. Reyan Erben, İstanbul 1989..


etmen gerekir. Birinde bedeni diğerinde de ruhu. Eğer, bir bilisel yöntem ile ilerlersen,
sadece ustalık veya deneyimle değil, diyet ve ilaçla bedene sağlık ve güç verirsin, ruha da
istenen erdemi ve inancı eğitim ile verirsin.’10 Sokrates 55a-56e’de Protarchus ile yaptığı
tartışmada şunları söyler: ‘Mesela, eğer aritmetik ve ölçü ve ağırlık bilimleri bütün
ustalıklardan uzaklaştırılırsa onlarda geriye kalan tamamen değersiz bir şeyden başka bir şey
olmaz...Geriye kalan varsayıma dayalı, deneyim ve ustalık (tribē) ile elde edilmiş
varsayımlar olur sadece.’11 Gorgias 462c’de retoriğin technē’nin değil ‘gerçek bir deney’
olduğunu söyler. Sokrates ‘gerçek bir deney’ ifadesini birden fazla anlamda kullanır 462d’de.
Bu ifadeler Platon’un technē’nin doğasında deneyimin her hangi bir etkisini kabul etmediği
anlaşılmaktadır.12 Bununla birlikte Platon’un ilgilendiği esas sorun bu değildir.
Technēyi tanımladıktan sonra, Sokrates, hatiplerin ve tiranların şehirdeki en yüksek
güce sahip olduğunu ısrarla savunan Polus’tan hatiplerin dalkavuk olmadıklarını, iyi şeyleri
yapabilecek zekaya (nous) sahip oldukalarını ve retoriğin aslında technē olduğunu
kanıtlamasını ister. (467a).13 467cden itibaren devam eden argümanlar tiranların ve hatiplerin
gücünü (dynamics) hareket ettiriyor gibidirler ve burası adil şey nedir, adil olmayan şey nedir,
hayran olunacak şey nedir, utanılacak şey nedir, faydalı şey nedir ve zararlı şey nedir gibi
şeylerin ele alındığı ve etik terminolojisinin verildiği yerdir. Bu argümanlar technē sayılan
retoriğin gücünü kullanan bir tipi temsil eden hatibin ve güce sahip olan tiranın niye güç
(dynamis) hakkında bilgi sahibi olması gerektiğinin ve niye bunu yalnızca iyi görünen veya
sadece gücü kullananlar için iyi görünen şeyler için değil, ama iyi olan için veya iyi amaçlar
için kullanılması gerektiğinin nedenlerini gösterirler. Ancak, technēnin gücünü kullananın
kendisi hakkında daha fazla şeyler de söylenir. 467c-468e14 arasındaki kısımda Sokrates ve
Polus aşağıdaki hususlarda hemfikir olmayı başarırlar: a) Eğer birşeyi bir amaç için yaparsak
yaptığımız şeyi istemeyiz, aksine kendisi için yaptığımız şeyi isteriz. b) Biz bir şeyi iyi olan
için yaparız. c) Ve dolayısıyla, bir adamı ölüme mahkum edersek, veya sürgüne gönderirsek
veya malına mülküne el koyarsak, bu bunu yapmanın bizim için yapmamamızdan daha iyi
olduğunu düşündüğümüz içindir. Dolayısıyla bütün bu şeyleri yapanlar bunları iyi adına
yapmazlar. d) Biz insanları öldürmemeyi veya onları şehirlerimizden kovmamayı veya
mallarına el koymamayı bu eylemlerin kendileri adına istememezlik yapmayız, aksine eğer
onlar faydalı ise onları yapmak isteriz, ama eğer zararlı iseler yapmak istemeyiz. Çünkü biz
iyi olanı isteriz ve ne iyi ne de kötü olan bir şeyi ve ne de tamamen kötü olan bir şeyi
istemeyiz. e) O zaman, bir adam, ister bir tiran olarak ister hatip olarak birisini ölüme
mahkum ederse veya sürgüne gönderirse veya mallarına el koyarsa, bunu aslında gerçekten
daha kötü olduğu halde kendi yararına olduğu için yaptığı konusunda hemfikiriz. Ama eğer o
gerçekten kötü ise onu yapmak istemez. f) O zaman, bir insan için şehire uygun olduğunu
düşündüğü şeyi yapması ama büyük bir gücü olmaması veya istediğini yapacak gücü
olmaması mümkündür. Bütün bunların içeriğini genel olarak technē durumuna ve genel
olarak technēnin gücünü kullanana uygularsak, a,b ve c technēyi kullananın technēyi yaptığı
eylem için değil ama kendisi için yaptığı şey için, yani amacı için yaptrığına ve amacın iyi
olan olduğuna işaret eder. D, e ve f technēyi kullananın profesyonel etiği sorunuyla iilgilidir.

10 Trans. Fowler 1914, modified.


11 Trans. Fowler and Lamb 1925.
12 Aristo’nun technē ve deneyim arasındaki ilişki konusundaki tutumu Platon’dan daha

farklıdır. O deneyimin technē’nin temelini oluşturan önemli bir etki olduğunu kabul
eder.Bak. Metaphysics kitabı 1, 981a, Posterior Analytics Book 2, Bölüms 19, Nicomachean Ethics
Book10, 1180b.
13 Bilgi ve gücün etkisi hakkında etik ve epistemolojik perspektiften bir tartışma için bak. see

MacKenzie 1981, 138-9.


14 Bak Penner 2005, özellikle 160-1, aynı zamanda 1971, 1990, 1991, ve Penner and Rowe 1994,

s. 3-10.
Yani, onlar kişinin technēsini veya technēnin gücünü, kişinini arzuladığı şey için (yani,
sağlam bilgiye (episteme) veya zekaya (nous) dayalı keyfi bir eylem veya kişinin iyi olduğunu
düşündüğü şey-ki bu da sağlam bilgi veya zekaya dayanmayan keyfi bir eylemdir) değil, iyi
olan veya faydalı olan hedefine ulaşmak için kullanmasını gerekli kılarlar. Kişinin sadece
istediğini yapması faydalı veya iyi olan technē hedefine ulaşmak değildir ve kişinin bir güce
sahip olduğunu göstermez.
468e’den ikinci diyaloğun sonuna, 481b’ye kadar olan argümanlar hukuki retoriğin
kendisi, onu kullanan ve politik gücünü keyfi ve adil olmayan bir şekilde kullanan tiranla
ilgili olan retoriğin hukuki kullanımının örnek olay incelemesi olarak okunabilirler. Bu
incelemenin amacı Platonik anlamda technēnin nasıl kullanılacağını göstermektir. Burada,
Sokrates tiranları da içermek üzere adaletsiz davranan herkesin cezalandırılması gerektiğini
kanıtlamaya çalışır. 478d-e’de, Polus’a cevap olarak, Sokrates en mutlu adamın ruhunda hiç
kötülük olmayan adam olduğunu ve ikinci en mutlu adamın da ruhundaki kötülükten
kurtulmuş adam olduğunu söyler. O halde, en büyük adaletsizliği yapan (örneğin, hatipler ve
tiranlar) ve tekrar kanıtlamadan, dayak ve cezadan kaçmanın yolunu bulan adam en kötü
hayatı yaşar. Ceza almak kötülükten kurtulmayı sağlar ve ceza almamak kötülüğün tekrar
etmesini sağlar. 480a dan itibaren Sokrates Polus’u hukuki retoriğin mükemmel kullanılışı
hakkında sorgular (476e-477a).

Buradan hareketle Callicles ile yapılan çalışmanın son diyaloğu aynı zamanda
Platon’un technē teorisine yeniden vurgu yapıyor gibi görünmektedir. Yani, technē nasıl
kullanılmalı, technē’nin konusu nedir, ve technē’nin amacı nedir? Bu tartışmalar çoğunlukla
siyasal bağlamda yapılmış ve siyasi technē’yi (politikē) kullanan politik liderlerin sorunlarına
odaklanan tartışmalardır. 449b’den itibaren ‘technē’ ve dalkavukluk arasındaki sürtüşmeye
yeniden tanık oluyoruz. Birincisi yani ‘technē’ neyin iyi olduğunu amaçlarken ikincisi yani
‘dalkavukluk’ (kolakeia) iyi olanı kötü olandan doğru dürüst ayırt etmeden neyin iyi olduğunu
amaçlamaktadır. Technē’ye isnat edilen vaka çalışması ve 502e’den itibaren ‘dalkavukluğa’
isnat edilen uçla çalışması politikē olana odaklanmaktadır ki Sokrates onu technē ve siyasi
retorik (cf. 464b) olarak isimlendirmektedir. Bir çok meşhur politik liderin uzlaşarak
kullandığı bu yaklaşımı Callicles de kabul etmektedir ancak Sokrates ‘dalkavukluk’ veya
başarısızlığa uğramış dalkavukluk olarak görmektedir (cf. 517a). 502de’de Sokrates bir tür
‘dalkavukluk’ olarak kabul ettiği ‘politik retoriği’ rhētorikē dēmēgoria (retorik halk
konuşmaları) olarak görür (cf. 503a). 502d-503d’de ‘politik retoriği’ açıkça şöyle suçlar:

“Peki Atina ve başka devletler halkı erkin insanlar için olan retorik
üzerine ne düşünmüşler? Sence hatipler daima en büyük iyiliği gözeterek
yurttaşları sözleriyle elden geldiği kadar erdemli kılmak için mi konuşurlar,
yoksa yalnız onların hoşlarına gitmeyi düşünerek başkalarının çıkarını bir
yana bırakıp yalnız kendininkilerini gözeterek halka çocuklarla konuşur gibi
konuşup yalnız hoşlarına gitmeye yeltenerek onları daha iyi yahut kötü
etmekle kaygılanmadıklarını mı sanırsın?... Halka iki türlü söz söyleme yolu
varsa bunlardan biri dalkavukluk ve utanılacak bir konuşmadır. Öbürü
namuslucası yani yurttaşların ruhlarını elden geldiği kadar iyiliğe götüren,
dinleyenlerin hoşuna gitsin gitmesin daima iyiyi gösterendir. Fakat daha
böyle bir retorik hiç görmedik.” (502d-503d)15

Daha sonra da dolaylı olarak siyasi retoriğin gerçek kullanıcılarının kendilerini iyiye
götüren isteklerini gerçekleştirebileceğini ancak kötüye götüren isteklerini

15 Platon, Gorgias, Çev. Reyan Erben, İstanbul 1989..


gerçekleştiremeyeceğini ifade eder. Siyasi retoriğin dalkavukluk olarak kullanılmasına ilişkin
sorun ve Sokratik politikē 513c’den itibaren yeniden karşımıza çıkmaktadır. 506e-513c’deki
tartışmalar insani erdem ve Platon’un ilk eserlerinde karşılaşılan etiğe yani insanın kendini
kontrol altında tutması gerektiği yönündeki teşvikler, adil olmak, cesur olmak ve dindar
olmak temalarına geri dönüyor. Bununla birlikte Gorgias tartışmasındaki bağlamda insanın
kendi kendini kontrol etmesi, adil, cesur ve dindar olması yönündeki ifadeleri technē’nin iyi
bir kullanıcısı olmanın gerekli bir şartı olarak okunabilir. Aynı zamanda zalimlerin yanlış ve
kötü işlerini düzeltmeleri ve politik, hukuksal bağlamda manipülatif hatiplerin yanlışlıklarını
ve kötülüklerini düzeltmeleri için gerekli bir şart olarak okunabilir.

503e-504e’de technē’ye dair yeni bir Platonik tanım, siyasi retorik ve Sokratik politikē
de dâhil olmak üzere tüm technē’lere uygulanabilen bir tanım karşımıza çıkıyor. Sokrates,
konuştukları zaman neyin en iyi olduğu meselesini ortaya koymak niyetinde olan iyi hatipler
ya da iyi siyasi liderler rastgele konuşmazlar, tıpkı diğer zanaatçılar gibi objektif bir bakış
açısıyla konuşurlar der (503d-e). Daha sonra şöyle devam eder:

Yapmak istediğini bilen, eseri için kullanılması gereken şeyleri şuradan


buradan toplayan değil, fakat verilmesi istenilen biçimi alabilecek olanları
seçen sanatçı gibi hareket eder. Örnek olarak ressamlara, mimarlara, gemi
yapıcılarına ve istediğin başka işçilere bir bak. Her birinin, sonunda istenen
biçim ve güzelliği elde edebilmek için her şeyi bir düzene göre
yerleştirdiğini ve her koyduğunu, daha önce koyduklarına uydurduğunu
görürsün. (503e-504a)16

Bu demektir ki technē’nin fonksiyonu ya da gücü düzeni ve nizamı sağlamak için vardır.


Bu tanımı siyası retoriğe ve Sokrates’in gerçek politik technē olarak adlandırdığı şeye
uygulayabilmek için politika’nın fonksiyonunun ya da gücünün yurttaşların ruhlarında
‘düzeni ve nizamı’ sağlaması gerekir. Sokrates’e göre hatip ya da siyasi lider, yurttaşların
ruhlarına hitaben yaptıkları konuşmalarda yurttaşların adalete olan güvenlerinin nasıl
sarsılacağını, adaletsizliğin nasıl ortadan kaldırılabileceğini, nefse hâkimiyetin nasıl
sağlanabileceğini, azgınlığın nasıl bertaraf edilebileceğini, iyiliğinin bir bütün olarak nasıl
temin edilebileceğini ve kötülüğünün giderilebileceğini göz önünde bulundurmalıdır (504d-e).
Yurttaşları mümkün oldukça iyi olmaları ve yaşanılan şehirde neyin en iyi olduğu konusunda
çalışmak Sokratesçi politikē’in (politika) en yüce hedefidir. (513c-514a). 515c-522e’de
tartışmalar, aynı zamanda geçmişte de iyi bir hatip olan meşhur siyasi liderlerin başarılarını
ele alıyor. Örneğin Pricles, Ciman, Miltiades ve Themistocles bunlardan bir kaçıdır. Sokrates
onların binalar, kamu tesisleri, duvarlar, ibadethaneler ve cephanelikler inşa ederek zekice
devletin işlerini yönettiklerini inkâr etmez. Bununla birlikte Sokrates’in bu dört meşhur
politikacıda yanlış bulduğu şey söz konusu politikacıların hiç gereği yokken dalkvukluk
yoluna başvurduklarını ve Sokratesci politika uygulamadıkların söyler. Çünkü onların siyaset
biliminin ulvi amacına dair hiçbir bilgiler yoktur. Yani yurttaşları ister zorlayarak ister ikna
ederek iyi yurttaşlar etmek gibi niyet ve amaçları yoktur (517b). Örneğin Pericles’in bize
tanıttığı ulusal politika yurttaşları aylak, korkak, geveze ve aç gözlü yapmıştır (515e). Sonuç
olarak, söz konusu dört lider yurttaşların doğasını nezaketten vahşiliğe dönüştürmüştür.
(516c). Liderler dış refahı getirmiş, devleti zengin yapmayı başarmış ancak yurttaşların adil
ve mutedil olmadıkları sürece zenginlik ve refahın hiçbir işe yaramayacağını fark
edememişlerdir (513e-514a). Bu nedenle devlete yaptıkları faydalı hizmetlere rağmen, bu
liderler yavaş yavaş gözden düşmüş ve nihayet kendi yurttaşları tarafından kınanmışlardır.

16 Platon, a.g.e.
İşte bu gerçek bilgi olmadan neyin hoş olduğunu amaçlayan ‘dalkavukluk’ tarzında siyasi
retoriğin uygulanmasının en kötü sonucudur.
Sokrates Calicles ile olan diyaloğunun sonunda (523a-526d) bir mitolojiden söz eder.
Bu ölüm sonrasında kararları verecek olan Minos, Rhadamanthus ve Fakos’tur. Bu, Kutsal
Adaların ölüm sonarsında mutlu bir yaşamı umut eden halk ile ilgilidir. Mutsuz ve dinsiz bir
yaşamın sonunda zindan cezasına çarptırılan ise Tartarus denilen kişidir. Ağır ceza alacak
kişiler arasında tiranlar, krallar, hükümdarlar ve siyasal yöneticiler vardır. Sokrates
Callicles’e der ki:
‘Kötülük yapmak insanın elinden gelirken bütün ömrünü doğrulukla
geçirmek çok güç ve övmeye değer bir şeydir Calcilles. Fakat bu çapta
karakterlere az rastlanır. Bununla beraber bu şehirde ve başka yerde de
kendilerine verilen işleri doğrulukla çevirmek erdemini gösteren adamlar
bulunmuş, yine de bulunacaktır... Ben kendi hesabıma Callikles, bu
hikayelere inanıyorum ve bir gün hakimin önüne e sağlıklı bir ruhla
çıkmaya çalışıyrum. İnsanların çoğunun sevdiği şeyleri aşağı görerek
doğrudan başka bir şey aramayarak yaşadığım kadar ve saati gelince
ölürken de çok doğru olmak için elimden gelen her şeyi yapacağım.’
(526a-e).17
Bu mitolji insanları iyi davranış içinde bir hayatı yaşamayı tavsiye eden ahlaki bir
hikaye gibi görünüyor. Bununla birlikte, technē hakkında gerçek yargıyı vermeyi öneriyor
gibi de görünmektedir. Aynı zamanda technē’yi kullanan kişilerin adaletsiz yargıda
bulunmamaları gerektiğine dair Platon’un temel düşüncelerini de ifade eden bir hikayedir.
Başka bir deyişle insan technē’yi yanlış kullanmamalıdır. Ve Sokrates’in 527b-c’de technē’yi
gelişi güzel kullanmak yerine gerçek amaçlar için daima kullanılması gerektiğini söyler:

‘Eğriliğe uğramaktan değil fakat eğirlik etmekten daha azla çekinmeli ve


iyi görünmeye değil, fakat her zaman iyi olmaya çalışmalıdır.
Doğruluktan sora gelen iyilik. Cezasını çekip doğruluğa varmak olduğu
için eğer bir kimse bir fenalıkta bulunmuşsa cezasını çekmeli., kendine
başkalarına karşı az veya çok müdahaleden kaçınmalı, retorik öbür
sanatları da doğruluk için kullanmalıdır. (527b-c)18

Gorgias’ın her üç diyalogunda, technē konusuna farklı bir tarzda yaklaşılmış ve her bir
diyalog technē’nin kullanımı konusunda bize eşsiz bir rehberlik sağlamaktadır. Üstelik bu
zamanda bile uygulayabileceğimiz bir rehberliktir bu. Platon’un ısrarla üzerinde durudğu en
önemli konu technē’yi kullanacak olan kişinin şunları aklında bulundurması ve çok iyi
anlaması gerekir: (1) Technē’nin varsayım ya da inanca (pistis) değil, bilgiye dayalı olması
gerekir. (2) Technē’ gelişigüzel kullanılmamalı Technē mantıksaldır. Uygulandığı şeylerin
gerçek doğasına hesap verme zorunda değildir ve neyin en iyi olduğu hususunu ortaya
çıkarmayı amaçlamalidır. (3) Technē nizamı ve düzeni sağlar (texis kai kosmos). (4) Technē
neyin iyi olduğunu neyin adil neyin faydalı olduğunu objektif bir biçimde amaçlamalıdır,
sunduğu şey her zaman mutluluk verici olmasa bile. Technē dalkavukluğa yönelik
olmamalıdır. ( 521d-e, 522b, 527c). Technē’nin kullanımına ilişkin Platon’un bizlere
söylediği şey çok açık olup hiçbir kanıt ya da izaha gerek bıraktırmıyor. Bununla birlikte eski
zamanlarda günümüze doğru her hangi bir alanda ister siyasi, ister hukuki, ister bilimsel olsun
technē’nin yanlış yönde kullanılması tehlikesi her zaman mevcuttur. Gorgias’ın da işaret ettiği
gibi technē’nin doğru yönde ve iyi hedeflere ulaşmak için kullanılması tüm zamanlar için
hatırlanmaya değer bir nasihattir.

17 Platon, a.g.e..
18 Platon, a.g.e.
Bibliyografya:

1-Ausland, H. 2007. ‘Socrates’ Argument with Gorgias, the Craft Analogy, and Justice’ in M.
Erler and L.Brisson eds. Gorgias-Menon. Selected Papers from the Seventh Symposium
Platonicum. Sankt Augustin: Academia Verlag. 158-162.
2-Dodds, E.R. 1959., ed., Plato. Gorgias. Oxford: Clarendon Press.
3-Fowler, H.N. ed. and trans. 1925. Plato. Euthyrphro, Apology, Crito, Phaedo, Phaedrus.
Cambridge, MA: Loeb Classical Library.
4-Fowler, H.N., and W.R.M. Lamb eds. and transs. 1925. Plato. The Statesman, Philebus.
Cambridge, MA: Loeb Classical Library.
5-Hall, R.W. 1971. ‘Technē and Morality in the Gorgias’ in J.P. Anton and G.L. Kustus eds.
Essays in Ancient Greek Philosophy. Albany, N.Y.: State University of New York Press.
6-Irwin, T. 1977. Plato’s Moral Theory. Oxford: Clarendon Press.
7--- 1979. Trans. and com. Plato’s Gorgias. Oxford: Clarendon Press.
8--- 1995. Plato’s Ethics. New York: Oxford University Press USA.
9-Kahn, C. 1983. ‘Drama and Dialectic in Plato’s Gorgias’ Oxford Studies in Ancient
Philosophy 1, 75-122.
10-Lamb, W.R.M. ed. and trans. 1925. Plato: Lysis, Symposium, Gorgias. Cambridge, MA:
Loeb Classical Library.
11-MacKenzie, M.M. 1981. Plato on Punishment. Berkeley: University of California Press.
12-Ostenfield, E. 2007. ‘The meaning, implications and justification of a paradox:
wrongdoing is involuntary (the refutation of Polus)’ in M.Erler and L.Brisson eds. Gorgias-
Menon. Selected Papers from the Seventh Symposium Platonicum. Sankt Augustin:
Academia Verlag. 108-16.
13-Parry, R.D. 1996. Plato’s Craft of Justice. Albany: State University of New York Press.
14-Penner, T. 1971. ‘Thought and Desires in Plato’ in G.Vlastos ed. Plato: A Collection of
Critical Essays, vol.2. Garden City: Doubleday. 96-118.
15--- 1990. ‘Plato and Davidson: Parts of the Soul and Weakness of Will." Canadian Journal
of Philosophy, Supplementary Volume 16, 35-74.
16--- 1991. ‘Desires and power in Socrates: the argument of Gorgias 466a-468e that orators
and tyrants have no power in the city’ Apeiron 24, 147-201.
17--- 2005. ‘Socrates Ethics: Ultra-Realism, Determinism, and Ethical Truth’ in C.Gill ed.
Virtue, Norms, and Objectivity. Issues in Ancient and Modern Ethics. Oxford: Oxdford
University Press. 157-88.
18-Penner, T., and C.J. Rowe 1994. ‘The desires for good. Is the Meno inconsistent with the
Gorgias?’ Phronesis 39, 1-25.
19-Plochmann, G.K., and F. E. Robinson. 1987. A Friendly Companion to Plato’s Gorgias.
Carbondale and Edwardsville: Southern Illinois University Press.
20-Roochnik, D. 1996. Of Art and Wisdom: Plato’s Understanding of Techne. University
Park: Pennsylvania State University Press.
21-Santas, G. 1979. Socrates: Philosophy in Plato’s Early Dialogues. London: Routledge and
Kegan Paul.
22----- 2001. Goodness and Justice, Plato, Aristotle, and the Moderns. Oxford: Blackwell.
23-Wallach, J. R. 2001. The Platonic Political Art: Study of Critical Reason and Democracy.
University Park: Pennsylvania State University Press.
24-Zeyl, D.J. 1987. Trans. Plato, Gorgias. Indianapolis: Hackett.
25- Platon, Gorgias, Çev. Reyan Erben, İstanbul 1989.

You might also like