Professional Documents
Culture Documents
Güvenlik gibi, çevresel kısıtlar da tasarımın ileri aşamalarına bırakılır. Erken verilen kararlar,
daha sonra karmaşık çözümler gerektiren çevresel problemler yaratabilir. Karmaşık atık işleme
sistemlerinden sakınmak için, atık problemlerini tasarım devam ettikçe ele almak daha iyidir.
Kirlilik etkileri, toksik salımlar gibi, doğrudan olabilir. Bu etkiler dolaylı da olabilir. Çevreye
verildiğinde toksik maddeler bakteriler tarafından emilir ve besin zincirine girer. Bu bileşikler
uzun zaman çevrede kalabilirler, besin zincirindeki her aşamada yavaşça konsantre olurlar ve
sonunda sağlığa zarar verirler.
Bu salımlar zararlı olduğu düşünülen seviyeleri aşmamalıdır. Bunlarla mücadele için iki
yaklaşım vardır:
Boru sonu işlemiyle ilgili problem, atığın bir kez oluşunca yok edilemeyeceğidir; yani
kimyasal ya da fiziksel yapısı değiştirilebilir ama yok edilemez. Örneğin, ağır metaller içeren
sulu çözeltilere metalleri uzaklaştırmak amacıyla kimyasal çökeltme işlemi uygulanabilir. Atık
işleme sistemi doğru biçimde tasarlanır ve işletilirse, sulu akım daha ileri işlemlere gönderilir ya
da boşaltılır. Çökelen metalik çamur, genellikle, oluşturulan özel alanlara boşaltılır, çukurlara
doldurulur.
Reaksiyon, ayırma ve geri döngü sistemlerinde, atık yan ürünler, tasfiyeler gibi proses
atıkları oluşur.
Servis akımı sistemlerinde; yanma ürünleri, buhar üretimi amacıyla kazan besleme suyu
üretiminin atığı gibi servis atıkları oluşur.
Başlıca servis akımı atık kaynağı sıcak ve soğuk servis akımlarıyla ilgilidir. Fırınlar, buhar
kazanları, gaz türbinleri ve dizel motorların tümünde, gaz yanma ürünleri gibi atıklar üretilir. Bu
111
yanma ürünleri; sera etkisi, kirli hava, asit yağmuru oluşumlarına neden olan karbondioksit,
kükürt ve azot oksitleri ve partikül maddeler içerir. Gaz atıklara ek olarak, buhar üretiminde
kazan besleme suyunun işlenmesinden kaynaklanan sulu atık oluşur.
Düşük olan dönüşüm değeri, daha uzun reaktörde kalma süresi, daha yüksek sıcaklık,
daha yüksek basınç veya bunların kombinasyonuyla, daha yüksek bir değere zorlanabilir.
Atık yan ürünler üreten birincil reaksiyonlardan kaynaklanan atığın azaltılması: Eğer bir
atık yan ürün oluşuyorsa, bundan sadece farklı bir reaksiyon yoluyla sakınılabilir.
112
Atık yan ürünler üreten çoklu reaksiyonlardan kaynaklanan atığın azaltılması: Doğru
reaktör tipi seçilmeli, reaktör konsantrasyonu ayarlanmalı, reaktör sıcaklığı ve basıncı
ayarlanmalı ve uygun katalizör kullanılmalıdır.
Atık yan ürünleri geliştirerek atığın azaltılması: Atık yan ürünler farklı reaksiyon
sistemlerinde faydalı maddelere dönüştürülebilir
Katalizör atığının azaltılması: Daha iyi akış dağılımı, daha iyi ısı aktarımı, daha iyi
aletlendirme ve kontrol, katalizör seyrelticisi kullanımı ile katalizör ömrü uzatılabilir.
• Ayırma ve Geri Döngü Sistemlerinde Ortaya Çıkan Atık Miktarının En Aza İndirilmesi
Faydalı maddeler daha etkili biçimde ayrılarak ve geri döndürülerek, ayırma sistemi daha verimli
hale getirilebilir. Atıklar beş şekilde en aza indirilebilir:
Beş işlemden hangisinin daha iyi olacağı veya hangi sıra ile uygulanacağı prosese bağlıdır.
-Prosesin enerji verimliliği: Isı geri kazanımının iyileştirilmesi, servis akımı ihtiyacını azaltacak
ve servis akımı atığını düşürecektir.
-Yerel ve global salımlar: Servis akımları ve merkezi güç santralleri ile ilgili tüm yerel ve
global salımlar, servis akımı atığının değerlendirilmesine dahil edilmelidir.
-Birleşik ısı ve güç (kojenerasyon): Birleşik ısı ve güç üretimi, toplam servis akımı atığında
önemli düşüşler sağlayabilir.
-Yakıt değişikliği: Yakıtın seçimi, gaz servis akımı atığının oluşumunda önemli bir etkiye
sahiptir.
-Soğutma sistemlerinden ortaya çıkan atıklar: Püskürtme ile sistemden su atımına neden olan
soğutma kuleleri, birçok tesiste en büyük hacimli atık su kaynağıdır.
Atık miktarının en aza indirilmesi ekonomik bir seviyeye getirildikten sonra, ortaya çıkan
salımların işlenmesi göz önüne alınmalıdır.
• Yakma
Bir sıvı beslemeli yakıcıda, döner fırında, akışkan yatak yakıcıda ya da katalitik yakıcıda yakma,
pekçok atık akımı için uygulanabilecek tek pratik yol olabilir. Bu, özellikle halojene
hidrokarbonlar, pestisitler, herbisitler, vs. içeren toksik atıklar ile katı ve konsantre atıklar için
geçerlidir. Seyreltik sulu bir çözelti içinde olmadıkça, en etkili yol yakmaktır. 1100-1300C’de
yakma sonucu oluşan asit gazları, gaz atık akımının işlenmesinde sıyırıcıların kullanılmasını
gerektirir.
Bozunma prosesinde kullanılan oksijen miktarı biyokimyasal oksijen ihtiyacı (BOD) olarak
adlandırılır. Kimyasal oksijen ihtiyacı (COD) daha hızlı bir test (potasyum dikromat kullanılır)
sonucu vermek üzere düşünülmüştür. Toplam oksijen ihtiyacı (TOD) değeri, hem organik hem de
inorganik maddeleri okside etmek için gerekli olan oksijen miktarını verir. Aynı atık için BOD,
COT ve TOD arasındaki ilişki şöyle sıralanabilir: BOD < COD < TOD. Atık su işleme prosesleri,
birincil (ön işlem), ikincil (biyolojik) ve üçüncül (cilalama) olarak sıralanabilir.
Atık heterojen bir karışımsa, ön işlem faz ayırma ile başlar. Bunun için, katıları ayırma (eleme,
çöktürme, santrifüjleme, filtrasyon), topaklaştırma, flotasyon, kimyasal çöktürme, kimyasal
oksidasyon, yaş oksidasyon, adsorpsiyon, membran prosesleri, iyon değiştirme, çözücü
ekstraksiyonu, sıyırma, buharlaştırma, pH ayarlama gibi işlemler yapılabilir.
c. Üçüncül veya son işlem sırasında filtrasyon, ultrafiltrasyon, adsorpsiyon, azot ve fosfor
uzaklaştırma ve dezenfeksiyon gibi prosesler kullanılarak, sulu atık son boşaltım için hazır hale
getirilir.
115
Güvenlik, sağlık ve çevre etkenleri ile ilgili kararlar genelde tasarımın son aşamalarına bırakılır.
Tehlikeli maddelerin kullanımından sakınan, onları daha az ve daha düşük sıcaklık ve basınçlarda
kullanan ya da inert maddelerle seyrelten prosesler daha güvenli olurlar ve karmaşık güvenlik
sistemlerine ihtiyaç duymazlar.
6.4.1. Yangın
6.4.2. Patlama
Yangından daha büyük, ancak toksik salımdan daha küçük felaket potansiyeli olan ikinci önemli
tehlike patlamadır.
Bir tesiste patlamayla ortaya çıkan enerji ya kimyasal ya da fizikseldir. Kimyasal enerji bir
kimyasal reaksiyondan ortaya çıkar; fiziksel enerji ise gazlarda basınç enerjisi, ısıl enerji,
metallerde gerilim enerjisi veya elektrik enerjisi şeklinde olabilir.
İki temel tipte patlamalar vardır ve iki farklı koşulda meydana gelebilirler:
İlk bahsedilen patlama türünde bir patlamanın meydana gelmesi için, gaz karışımının
alevlenebilir sınırlar içinde olması ve bir tutuşma kaynağının olması gerekmektedir. Alternatif
olarak, karışım kendiliğinden tutuşma sıcaklığına getirildiğinde herhangi bir tutuşma kaynağı
olmadan da patlama meydana gelebilir.
Buhar bulutu patlaması proses sanayiiinde çok ciddi bir tehlikedir. Büyük bir toksik salım
daha büyük bir felaket potansiyeli taşımasına karşın, buhar bulutu patlamaları daha sık meydana
gelebilir. Buhar bulutu patlamaları, alevlenebilir sıvı sızıntılarının sonucu olabilir.
Üçüncü ve en büyük felaket potansiyeline sahip olan başlıca tehlike, toksik kimyasalların
salımıdır. Toksik salımın yarattığı tehlike sadece kimyasalların türü ile değil, aynı zamanda
maruz kalma koşulları ile de ilişkilidir. Toksik salımdan kaynaklanan en yüksek felaket
potansiyeli, çok sayıda kişinin aniden yüksek konsantrasyonlarda toksik maddeye maruz
116
kalmasıyla ortaya çıkar (akut durum). Uzun vadeli sağlık problemleri ise düşük
konsantrasyonlardaki toksik maddelere uzun süre boyunca maruz kalınması durumunda ortaya
çıkar (kronik durum).
Kimyasal bir maddenin sağlığı etkilemesi için, vücutla temas etmesi gerekir.. Bu ise üç
şekilde olur: soluma, deriyle temas etme ve yutma. Ön proses tasarımında, başlıca göz önüne
alınması gereken durum solunum yoluyla temastır. Bu ise toksik maddelerin ya kazayla
atmosfere yayılması sonucu ya da boru, vana, pompa ve kompresör bağlantılarından kaynaklanan
kaçaklar nedeniyle meydana gelir.