You are on page 1of 7

.

Çevresel Etki Analizi (Smith, 1995)

Güvenlik gibi, çevresel kısıtlar da tasarımın ileri aşamalarına bırakılır. Erken verilen kararlar,
daha sonra karmaşık çözümler gerektiren çevresel problemler yaratabilir. Karmaşık atık işleme
sistemlerinden sakınmak için, atık problemlerini tasarım devam ettikçe ele almak daha iyidir.

Kirlilik etkileri, toksik salımlar gibi, doğrudan olabilir. Bu etkiler dolaylı da olabilir. Çevreye
verildiğinde toksik maddeler bakteriler tarafından emilir ve besin zincirine girer. Bu bileşikler
uzun zaman çevrede kalabilirler, besin zincirindeki her aşamada yavaşça konsantre olurlar ve
sonunda sağlığa zarar verirler.

Bu salımlar zararlı olduğu düşünülen seviyeleri aşmamalıdır. Bunlarla mücadele için iki
yaklaşım vardır:

1. “Atık minimizasyonu” ile, atık üretiminin kaynakta giderilmesi veya azaltılması,


2. “Boru sonu işlemi” ile atığın çevreye bırakılabilmesi için uygun bir hale getirilmesi.

Boru sonu işlemiyle ilgili problem, atığın bir kez oluşunca yok edilemeyeceğidir; yani
kimyasal ya da fiziksel yapısı değiştirilebilir ama yok edilemez. Örneğin, ağır metaller içeren
sulu çözeltilere metalleri uzaklaştırmak amacıyla kimyasal çökeltme işlemi uygulanabilir. Atık
işleme sistemi doğru biçimde tasarlanır ve işletilirse, sulu akım daha ileri işlemlere gönderilir ya
da boşaltılır. Çökelen metalik çamur, genellikle, oluşturulan özel alanlara boşaltılır, çukurlara
doldurulur.

Atık kaynağında azaltılırsa, atık işleme maliyetlerinin ve hammadde maliyetlerinin


düşürülmesi gibi ikili fayda sağlanır.

6.3.1. Atık Minimizasyonu

Kimyasal proseslerden kaynaklanan atıklar iki grupta toplanabilir:

 Reaksiyon, ayırma ve geri döngü sistemlerinde, atık yan ürünler, tasfiyeler gibi proses
atıkları oluşur.
 Servis akımı sistemlerinde; yanma ürünleri, buhar üretimi amacıyla kazan besleme suyu
üretiminin atığı gibi servis atıkları oluşur.

Üç proses atık kaynağı vardır:

 Reaktörler: atık yan ürünlerin oluşumuyla reaktörlerde atık oluşur.


 Ayırma ve geri döngü sistemleri: atık akımlarından değerli maddelerin yetersiz geri
kazanımı ve geri döndürülmesiyle atık oluşur.
 Proses işlemleri: sürekli proseslerin işletmeye alınması ve durdurulması, ürün değişimi,
cihaz bakımı ve temizliği, tank dolumu gibi işlemlerde atık oluşur.

Başlıca servis akımı atık kaynağı sıcak ve soğuk servis akımlarıyla ilgilidir. Fırınlar, buhar
kazanları, gaz türbinleri ve dizel motorların tümünde, gaz yanma ürünleri gibi atıklar üretilir. Bu
111

yanma ürünleri; sera etkisi, kirli hava, asit yağmuru oluşumlarına neden olan karbondioksit,
kükürt ve azot oksitleri ve partikül maddeler içerir. Gaz atıklara ek olarak, buhar üretiminde
kazan besleme suyunun işlenmesinden kaynaklanan sulu atık oluşur.

• Reaktör Atık Miktarının En Aza İndirilmesi


Normal işletme koşulları altında, atıklar reaktörlerde altı şekilde ortaya çıkar:

 Reaksiyona girmemiş besleme maddesinin reaktör girişine geri döndürülmesi mümkün


değilse, düşük dönüşüm nedeniyle, reaksiyona girmemiş besleme maddesi atık haline
gelir.
 Birincil reaksiyon atık yan ürünler üretebilir. Örneğin,

BESLEME 1 + BESLEME 2 → ÜRÜN + ATIK YAN ÜRÜN

 İkincil reaksiyonlar atık yan ürünler üretebilir. Örneğin,

BESLEME 1 + BESLEME 2 → ÜRÜN


ÜRÜN → ATIK YAN ÜRÜN

 Besleme maddelerindeki safsızlıklar reaksiyona girerek, atık yan ürünler üretebilir.


 Atık yan ürünler oluşuyorsa, farklı bir reaksiyon sisteminde reaksiyona sokularak daha
nitelikli hale getirilebilir.
 Katalizör ya özelliğini kaybeder ve değiştirilmesi gerekir ya da reaktörden kaybedilir ve
geri kazanılamaz.

Reaktör atıklarının azaltılması amacıyla, aşağıdaki yaklaşımlar uygulanabilir:

 Geri kazanım güç olduğunda atığın azaltılması

-Tekli tersinmez reaksiyonlar için dönüşümün arttırılması:

Düşük olan dönüşüm değeri, daha uzun reaktörde kalma süresi, daha yüksek sıcaklık,
daha yüksek basınç veya bunların kombinasyonuyla, daha yüksek bir değere zorlanabilir.

-Tekli tersinir reaksiyonlar için dönüşümün arttırılması:

Reaktan fazlası kullanılabilir, reaksiyon sırasında ürün uzaklaştırılabilir, inert


konsantrasyonu değiştirilebilir, reaksiyon sıcaklığı ve basıncı ayarlanabilir.

 Atık yan ürünler üreten birincil reaksiyonlardan kaynaklanan atığın azaltılması: Eğer bir
atık yan ürün oluşuyorsa, bundan sadece farklı bir reaksiyon yoluyla sakınılabilir.
112

 Atık yan ürünler üreten çoklu reaksiyonlardan kaynaklanan atığın azaltılması: Doğru
reaktör tipi seçilmeli, reaktör konsantrasyonu ayarlanmalı, reaktör sıcaklığı ve basıncı
ayarlanmalı ve uygun katalizör kullanılmalıdır.

 Reaksiyona uğrayan besleme safsızlıklarından ortaya çıkan atığın azaltılması: Besleme


saflaştırılabilir.

 Atık yan ürünleri geliştirerek atığın azaltılması: Atık yan ürünler farklı reaksiyon
sistemlerinde faydalı maddelere dönüştürülebilir

 Katalizör atığının azaltılması: Daha iyi akış dağılımı, daha iyi ısı aktarımı, daha iyi
aletlendirme ve kontrol, katalizör seyrelticisi kullanımı ile katalizör ömrü uzatılabilir.

• Ayırma ve Geri Döngü Sistemlerinde Ortaya Çıkan Atık Miktarının En Aza İndirilmesi
Faydalı maddeler daha etkili biçimde ayrılarak ve geri döndürülerek, ayırma sistemi daha verimli
hale getirilebilir. Atıklar beş şekilde en aza indirilebilir:

-Atık akımları doğrudan geri döndürülerek,


-Besleme saflaştırılıp besleme safsızlıkları azaltılarak,
-Ayırma için kullanılan yabancı maddeler giderilerek,
-Atık akımları için ek ayırma kullanılarak,
-Atık akımları için ek reaksiyon ve ayırma uygulanarak.

Beş işlemden hangisinin daha iyi olacağı veya hangi sıra ile uygulanacağı prosese bağlıdır.

• Proses İşlemlerinden Kaynaklanan Atık Miktarının En Aza İndirilmesi


Proses işlemlerindeki atıklar, kaçak salımlar yanı sıra

-Sürekli proseslerde işletmeye alma/durdurma,


-Ürün değişimi,
-Bakım için cihaz temizliği, tank dolumu
gibi işlemler sırasında meydana gelebilir.

Atık miktarını en aza düşürme yolları:

-Prosesi durdurma sayısını en aza getirmek,


-Esnek işletim için sürekli prosesleri tasarlamak,
-Yeterli ara depo yerleştirmek,
-Prosesi kesikliden sürekliye dönüştürmek,
-Ürün değişikliğini en aza getirmek,
-Cihaz temizliği için atık toplama sistemini kurmak,
-Kayıpları azaltmak.
113

• Servis Akımları Atık Miktarının En Aza İndirilmesi


-Atık kaynağı olarak servis akımı sistemleri: Sıcak ve soğuk servis akımları, başlıca servis
akımı atık kaynaklarıdır.

-Prosesin enerji verimliliği: Isı geri kazanımının iyileştirilmesi, servis akımı ihtiyacını azaltacak
ve servis akımı atığını düşürecektir.

-Yerel ve global salımlar: Servis akımları ve merkezi güç santralleri ile ilgili tüm yerel ve
global salımlar, servis akımı atığının değerlendirilmesine dahil edilmelidir.

-Birleşik ısı ve güç (kojenerasyon): Birleşik ısı ve güç üretimi, toplam servis akımı atığında
önemli düşüşler sağlayabilir.

-Yakıt değişikliği: Yakıtın seçimi, gaz servis akımı atığının oluşumunda önemli bir etkiye
sahiptir.

-Buhar sistemlerinden kaynaklanan atıklar: Buhar sistemindeki verimsizlikler servis akımı


atığına neden olur.

-Soğutma sistemlerinden ortaya çıkan atıklar: Püskürtme ile sistemden su atımına neden olan
soğutma kuleleri, birçok tesiste en büyük hacimli atık su kaynağıdır.

6.3.2. Atığın İşlenmesi

Atık miktarının en aza indirilmesi ekonomik bir seviyeye getirildikten sonra, ortaya çıkan
salımların işlenmesi göz önüne alınmalıdır.

• Yakma
Bir sıvı beslemeli yakıcıda, döner fırında, akışkan yatak yakıcıda ya da katalitik yakıcıda yakma,
pekçok atık akımı için uygulanabilecek tek pratik yol olabilir. Bu, özellikle halojene
hidrokarbonlar, pestisitler, herbisitler, vs. içeren toksik atıklar ile katı ve konsantre atıklar için
geçerlidir. Seyreltik sulu bir çözelti içinde olmadıkça, en etkili yol yakmaktır. 1100-1300C’de
yakma sonucu oluşan asit gazları, gaz atık akımının işlenmesinde sıyırıcıların kullanılmasını
gerektirir.

• Atmosfere bırakılan katı parçacıklı salımların işlenmesi


İşlem için kullanılacak cihazların (yerçekimi çöktürücü, merkezkaç kolektör, siklon, sıyırıcı torba
filtre, elektrostatik çöktürücü) seçimi çok sayıda faktöre bağlıdır: ayrılacak olan parçacıkların
boyut dağılımı, parçacık yükü, gaz debisi, basınç düşüşü, sıcaklık.
114

• Atmosfere bırakılan gaz salımların işlenmesi


Yoğuşturma, absorpsiyon, adsorpsiyon, bacada yakma, fırında yakma gibi kimyasal proseslerden
kaynaklanan önemli gaz kirleticiler, uçucu organik bileşikler (VOC), kükürt içerikli bileşikler
(SOx, H2S), azot içerikli bileşikler (NOx, NH3), halojenler, karbon dioksit ve karbon monoksittir.
En büyük miktar yanma ürünlerinden gelir.

• Yanma ürünlerinin salımlarının işlenmesi


En önemli yanma ürünleri CO2, su, SOx ve NOx’tir. Isı geri kazanımıyla enerji kullanılarak ve
proses atık minimizasyonu ile gereksiz yakma işlemlerinden sakınılarak proses daha etkili hale
getirilir ve yanma ürünlerinin miktarı en iyi şekilde minimize edilebilir.

• Sulu salımların işlenmesi


Organik atık madde içeren sulu salımlar göz önüne alınsın. Bu organik madde kararlı son
ürünlere okside olur. Karbon molekülleri CO2’e, hidrojen H2O’ya, azot NO3’e, kükürt SO3’e
dönüşür. Reaksiyonlar için gerekli olan oksijen, suyun oksijeni tüketilerek karşılanır. Bu ise
sudaki yaşama son verir.

Bozunma prosesinde kullanılan oksijen miktarı biyokimyasal oksijen ihtiyacı (BOD) olarak
adlandırılır. Kimyasal oksijen ihtiyacı (COD) daha hızlı bir test (potasyum dikromat kullanılır)
sonucu vermek üzere düşünülmüştür. Toplam oksijen ihtiyacı (TOD) değeri, hem organik hem de
inorganik maddeleri okside etmek için gerekli olan oksijen miktarını verir. Aynı atık için BOD,
COT ve TOD arasındaki ilişki şöyle sıralanabilir: BOD < COD < TOD. Atık su işleme prosesleri,
birincil (ön işlem), ikincil (biyolojik) ve üçüncül (cilalama) olarak sıralanabilir.

a. Birincil veya ön işlem yöntemleri iki amaca yöneliktir:

-Faydalı maddeleri geri kazanmak,


-Biyolojik prosesleri engelleyecek aşırı yükü ya da bileşenleri uzaklaştırarak, sulu atığı
biyolojik muamele için hazırlamak.

Atık heterojen bir karışımsa, ön işlem faz ayırma ile başlar. Bunun için, katıları ayırma (eleme,
çöktürme, santrifüjleme, filtrasyon), topaklaştırma, flotasyon, kimyasal çöktürme, kimyasal
oksidasyon, yaş oksidasyon, adsorpsiyon, membran prosesleri, iyon değiştirme, çözücü
ekstraksiyonu, sıyırma, buharlaştırma, pH ayarlama gibi işlemler yapılabilir.

b. İkincil veya biyolojik işlem sırasında aerobik ya da anaerobik prosesler uygulanır.

c. Üçüncül veya son işlem sırasında filtrasyon, ultrafiltrasyon, adsorpsiyon, azot ve fosfor
uzaklaştırma ve dezenfeksiyon gibi prosesler kullanılarak, sulu atık son boşaltım için hazır hale
getirilir.
115

6.4. Güvenlik ve Sağlık Faktörleri (Smith, 1985)

Güvenlik, sağlık ve çevre etkenleri ile ilgili kararlar genelde tasarımın son aşamalarına bırakılır.
Tehlikeli maddelerin kullanımından sakınan, onları daha az ve daha düşük sıcaklık ve basınçlarda
kullanan ya da inert maddelerle seyrelten prosesler daha güvenli olurlar ve karmaşık güvenlik
sistemlerine ihtiyaç duymazlar.

Proses tesislerinde en önemli tehlikeler yangın, patlama ve toksik salımdır.

6.4.1. Yangın

Proses tesislerinde birincil önemli tehlike yangındır. Akış diyagramları sentezlendiğinde,


öncelikle alevlenebilir gaz karışımlarının oluşumu engellenmelidir. İlk önlem olarak, proses
koşulları bu tip karışımları alevlenebilir aralığın dışında tutulacak şekilde değiştirilebilir. Bu
olanaksız ise, ortama azot, karbondioksit veya buhar gibi inert maddeler beslenebilir. Alevler,
elektrikli cihazlar, statik elektrik gibi tutuşma kaynakları ortamdan olabildiğince uzak
tutulmalıdır.

6.4.2. Patlama

Yangından daha büyük, ancak toksik salımdan daha küçük felaket potansiyeli olan ikinci önemli
tehlike patlamadır.

Bir tesiste patlamayla ortaya çıkan enerji ya kimyasal ya da fizikseldir. Kimyasal enerji bir
kimyasal reaksiyondan ortaya çıkar; fiziksel enerji ise gazlarda basınç enerjisi, ısıl enerji,
metallerde gerilim enerjisi veya elektrik enerjisi şeklinde olabilir.

İki temel tipte patlamalar vardır ve iki farklı koşulda meydana gelebilirler:

-Kaplar, borular ya da binalarda meydana gelen patlamalar,


-Açık havada meydana gelen buhar bulutu patlamaları.

İlk bahsedilen patlama türünde bir patlamanın meydana gelmesi için, gaz karışımının
alevlenebilir sınırlar içinde olması ve bir tutuşma kaynağının olması gerekmektedir. Alternatif
olarak, karışım kendiliğinden tutuşma sıcaklığına getirildiğinde herhangi bir tutuşma kaynağı
olmadan da patlama meydana gelebilir.

Buhar bulutu patlaması proses sanayiiinde çok ciddi bir tehlikedir. Büyük bir toksik salım
daha büyük bir felaket potansiyeli taşımasına karşın, buhar bulutu patlamaları daha sık meydana
gelebilir. Buhar bulutu patlamaları, alevlenebilir sıvı sızıntılarının sonucu olabilir.

6.4.3. Toksik Salım

Üçüncü ve en büyük felaket potansiyeline sahip olan başlıca tehlike, toksik kimyasalların
salımıdır. Toksik salımın yarattığı tehlike sadece kimyasalların türü ile değil, aynı zamanda
maruz kalma koşulları ile de ilişkilidir. Toksik salımdan kaynaklanan en yüksek felaket
potansiyeli, çok sayıda kişinin aniden yüksek konsantrasyonlarda toksik maddeye maruz
116

kalmasıyla ortaya çıkar (akut durum). Uzun vadeli sağlık problemleri ise düşük
konsantrasyonlardaki toksik maddelere uzun süre boyunca maruz kalınması durumunda ortaya
çıkar (kronik durum).

Kimyasal bir maddenin sağlığı etkilemesi için, vücutla temas etmesi gerekir.. Bu ise üç
şekilde olur: soluma, deriyle temas etme ve yutma. Ön proses tasarımında, başlıca göz önüne
alınması gereken durum solunum yoluyla temastır. Bu ise toksik maddelerin ya kazayla
atmosfere yayılması sonucu ya da boru, vana, pompa ve kompresör bağlantılarından kaynaklanan
kaçaklar nedeniyle meydana gelir.

You might also like