You are on page 1of 19

KOZMETİKTE

NANOTEKNOLOJİ TARİHİ

Nanoteknoloji 2000 yıl önce de kozmetikte kullanıldı. Antik


Yunanlılar saçlarını boyamak için Kurşun Sülfatlı nanokristalleri
kullanmaktalardı. Tabi bu bilinçsiz bir hareket olduğu için,
kullanma olarak sayılmamaktadır.
Kozmetikte nanoteknoloji ilk defa 13 yıl önce (1995) uygulandı.
Mayıs 2006'da sunulan bir rapora göre 116 ürün, nanoparçacık
içermektedir[1].
KULLANILMA AMACI

• Nanoteknolojik hammdelerin boyutlarının cilt gözeneklerinden daha küçük


olması nedeniyle deriye derinlemesine nüfuz edebilmektedir, bu sayede
bozukluklar daha kolay ve verimli bir şekilde düzeltilmektedir.
• Ürünlerde genellikle metal oksitler kullanılmaktadır: Titanyum oksit, Çinko
oksit gibi[1].
• Kozmetikler; epidermis, tırnaklar, kıllar, saçlar, dudaklar ve vücudun
dış kısımlarına, dişlere ve ağız mukozasına uygulanmak üzere
hazırlanmış, amacı bu kısımları temizlemek, koku vermek,
görünümünü değiştirmek veya korumak, iyi bir durumda tutmak için
maddelere verilen isimdir[2].
KULLANIM YERLERİ
1)-Nemlendiricilerde ve yaşlanma karşıtı ürünlerde taşıyıcı sistemler.
2)-Güneşten koruyucu ürünler olarak.
Ayrıca, parfümeri, ağız, tırnak ve saç bakım ürünleri, yaşlanma karşıtı
anti-aging kremler,nemlendiriciler,farlar,rimeller ve mineral makyaj
ürünlerine kadar bir çok ürün içerisine girmiş durumda[3].
Nanoteknolojinin saç ve cilt sağlığı ürünlerinde getirdiği yenilikleri ise
şöyle sıralamaktadır;
- Kozmesötik maddelerin ciltten geçişinin arttırılması,
- Aktif maddelerin hedeflenen deri tabakalarına taşınmalarının sağlanması,
- Kozmetik aktif maddelerin kontrollü salınımlarının gerçekleştirilmesi,
- Tahriş edici özellikteki aktif maddelerin taşıyıcı
sistem içinde enkapsülasyonu ile derideki zararın
en aza indirilmesi,
- Titanyum dioksit (TiO2) ve çinko oksit (ZnO)
gibi ultraviyole filtrelerinin deri yüzeyindeki etkinlik
ve toleransının arttırılması[4].
Lipozomlar
• Deri, etkin maddeler için kolay bir geçiş bölgesi değildir. Cilt üzerine
uygulanan bakım ürünleri deri içinde ilerlemez ve cildin hücre yenilemesini
gerçekleştirdiği alt tabakalara nüfus etmez. Cildin alt tabakalarına nüfuz
eden bir ürün için ise kimya ile eczacılığın kesiştiği noktada bir etkin madde
dizaynına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu noktada lipozomlar büyük önem taşır.
Lipozomlar, yapı ve içerik bakımından hücre zarı ile benzerlik gösterir ve
bu yapıları, aktif maddelerin cildin alt katmanlarına, hatta hücre içine
taşınımını sağlamaktadır. Bu nedenle lipozomlar en çok cilt bakım
ürünlerinde tercih edilmektedir[5].
TÜBİTAK’da Nanoteknolojik Lipozom
• Lipozomların deri altına nüfus etme özelliğinden yola çıkan B'iota
Laboratuvarları da bir milimetrenin milyonda biri olan nanometre
ölçeğinde madde ve enerjiyi inceleyen nanobilim sayesinde normal
ölçüdeki bir lipozomdan oldukça küçük ölçüde "nanoteknolojik
lipozom" üretti. B'iota, TÜBİTAK ile işbirliği içinde ürettiği bu
"nanoteknolojik lipozom" aracılığıyla da deri altına etki edecek
"yaşlılık karşıtı" etkili bir krem geliştirdi. Johannesburg'ta düzenlenen
ve oldukça büyük ve önemli olan 27. Uluslararası Kozmetik
Araştırmacıları Federasyonu (IFSCC) Kongresi'ne Türkiye'den
katılması kabul gören tek firma oldu[5].
HANGİ KOZMETİKLER NANOTEKNOLOJİK?

• Kozmetiklerde nanomateryallere ilk örnek güneş kremleridir. Normal yapılarının


çok daha ufaltılmış ve nanoparçacık haline getirilmiş titanyum dioksit ve çinko
oksitler güneş kremlerinde UV ışınlarının yakıcı etkisini azaltmak için
kullanılıyor.Nanopatiküller şeklinde bulunan titanyum dioksit, güneş kremlerinin
cildin üzerinde bıraktığı normal boyuttaki titanyum dioksitin neden olduğu beyaz
görüntüden kurtulmak ve saydam uygulama içn tercih ediliyor.Gümüş ve altın
nanparçacıkarı antibakteriyel aktiviteleri nedeniyle diş macunu, yüz kremi,
deodorant ve şampuanlara koruyucu olarak eklenir[6].
Nanoteknoloji Kullanan Bazı Kozmetik Firmaları:
• L'Oreal
- Vitamin A'yı deri yoluyla vücudun daha derin bölgelerine ulaştıran polimer nanokapsüller.
- 1998 yılında buruşmaya karşı çıkardığı Revitalift adlı krem.
- Titanyum dioksit içeren güneş kremleri.
Freeze 24/7
- Vücuddaki kırışıklıkları giderici krem.
La Prairie
- Anormal deri pigmentlerini, derideki çizikleri ve buruşuklukları giderici ürünler.
Procter & Gamble Olay
Mary Kay
Neutrogena
Avon
Estee Lauder
PureOlogy
- Saç kremleri, şampuanlar.
DDF
- Yaşlanmaya karşı ürünler.
Colorescience
Caudalie
Heal Gel
- Plastik cerrahi ameliyatlarından sonra oluşan iltihapları giderici, sakinleştirici jel. Ayrıca güneş yanığı, burkulma, zedelenme ve yara
izleri için de iyi geliyor [1].
L’Oreal’de Nanoteknoloji;
• ABD'de nanoteknoloji patent başvurusunda 6. sırada olan L'Oreal,
bugüne dek 200 nanoteknoloji patentine sahip. L'Oreal'in geliştirdiği
polimetrik nano kapsül, etken malzemeleri derinin alt tabakalarına
erişimini kolaylaştırıyor.
• L'Oreal ve diğer kozmetik üreticileri cildin canlılığını koruyan
kozmetik ürünlerin yanı sıra diğer ürünlerinde de nanoteknolojilerden
yararlanıyor. Bu ürünlere örnek, gökkuşağı benzeri yanardöner
renkleri olan göz farlarıdır[7].
Saç Dökülmesinde Nanoteknoloji;
• Nanomaks Ar-Ge Direktörü Sezen Demirtaş’ın AÜ Teknoloji Geliştirme
Bölgesi'nde kurulan laboratuvarda yapılan araştırma ;

Nano boyuta indirgedikleri doğal etken maddeleri saça özel bir solüsyonla
uygulayarak saçların daha kalın ve gür olarak yeniden çıktığını
gözlemlediklerini bildiren Demirtaş, "Organik kökenli etken maddeler aynı
etkiyi normal boyutlarında gösteremedi. Erkek denekler üzerinde yaptığımız
çalışmaların hepsi 5. günden itibaren etki göstermeye başladı" dedi.
Saç dökülmesinde aslında saç köklerinin sağlam kaldığını, ayva tüylerin
zayıflaması nedeniyle saçların uzayamadığını ifade
eden Demirtaş, geliştirdikleri teknolojide bu ayva tüylerini doğal
ürünlerle besleyip kalınlaştırdıklarını ve
böylece yeniden uzamalarını sağladıklarını söyledi[8].
‘’Saç derisindeki kolojen yapının üretimi yaşla birlikte azalıyor. Yeni saç üretimi zaman
alıyor. Kolojen yapı üretimi için gereken ve hali hazırda geliştirilen doğal
maddeler, direkt saç çıkan bölgeye uygulandığında derinin altına
işleyemediklerinden kolojen yapı üretemiyorlar. Biz ise laboratuvarlarımızda bu doğal
malzemeleri nanoteknolojiyle bir kaç işlemden geçirdik ve bu yapıların etkin hale
gelmesini sağladık.’’[8].
DEZAVANTAJLARI
• Nanoparçacıklar derinin daha alt bölgelerine kadar
gidebildiği için, ölmüş ya da hastalıklı hücreler kana
karışabilir, lenf sistemine zarar verebilir.
• 70 nm'lik titanyum dioksit parçacıkları nefes yoluyla
akciğere ulaşıp akciğerlere zarar verebilir.
• Küçük nanoparçacıklar hücre zarından geçip,
DNA'yı etkileyebilir.
• Parçacıklar kansere sebep olabilir.
• Alerji değeri yüksektir.
Yukarıdaki sorunlar, nanoparçacık verilen
hayvanlarda görülmüştür. İnsanları da etkilemesi
muhtemeldir[1].
• Bazı yaşlanma karşıtı kremlerde ve nemlendiricilerde kullanılan
nanoteknolojik bir ürün olan karbon fullerenlerin de sulardaki bazı
canlı türlerini öldürdüğü bildirilmiştir[9].
• Nano kozmetiklerde küçük partiküller daha az hacime sahip olmakla
beraber daha kütle başına daha büyük yüzey alanına sahiptirler. Bu
nedenle de bu büyük yüzey, yeni allerjenlerin ve haptenlerin olu-
şumu, çapraz reaksiyon gelişimi veya istenmeyen partikül
etkileşimlerinin ortaya çıkması gibi pek çok biyolojik reaksiyon
ihtimalini de arttırmaktadır.
• Nanokozmetikler saç spreyi, pudra, gargara gibi formlarda da bulunabilirler.
Bu ürünlerin uygulanması sırasında havada asılı kalan küçük partikullerin
inhalasyon yolu ile alınabilmeleri de muhtemeldir. Benzer şekilde rujların
bir kısmının da ağız yolu ile sistemik yola geçişi mümkün olabilir. Her ne
kadar “topikal uygulanan kozmetikler” olarak değerlendirilseler de,
nanopartiküllerin çok küçük olmaları nedeni ile bazı doğal bariyerleri
geçmeleri ve farklı davranışlarıyla hedef dokularda beklenmeyen etkiler
oluşturmaları mümkündür[10].
Literatür Taraması
Nano Kremlerin Üretimi
Production of Nano Creams
Elif Esra Altuner Selçuk Üniversitesi, Fen Fakültesi, Kimya Bölümü, Konya
Özet
Bu çalışmada nano kremlerin insan vücuduna etkisine dair antibakteriyel denemeler yapılmıştır.
Öncelikle, hangi elementlerin nano krem olarak kullanılabileceği araştırılmıştır. Sonra, en uygun
elementin gümüş olarak seçilmesine karar verilmiştir. Sonunda nano gümüş indirgenmesiyle nano gümüş
kremler üretilmiştir. Üretilen nano gümüşün nerelerde kullanıldığı araştırılmıştır. Ayrıca nano gümüş
kremlerin insan vücuduna antibakteriyel, antifungal ve antiviral etkileri olup olmadığı incelenmiştir.
Deneyler sonucu nano gümüş kremlerin insan vücuduna antibakteriyel etkisi olduğu saptanmıştır[11].
Sonuçlar
Mikrobiyoloji laboratuvarında numunelerin antibakteriyel olup olmadığı analizi yapıldı. Bu analizler
sonucu numunelerin gram (+) bakterilere karşı antibakteriyel bir özellik taşıdığı görüldü (Altuner 2013).
KAYNAKLAR
[1]http://nanoturkiye.blogspot.com.tr/2008/03/kozmetik-ve-nanoteknoloji.html
[2]http://www.kozmetikbilimi.com/tanim.html
[3]http://www.turkiyeklinikleri.com/article/tr-kozmetikler-ve-nanoteknoloji-66766.html
[4]http://www.milliyet.com.tr/sac-ve-cilt-sagiginda-nanoteknoloji-pembenar-detay-ciltbakimi-
2030786/
[5]http://www.hurriyet.com.tr/nano-teknoloji-yaslanmamiza-da-el-atti-21843536
[6]http://nanopinion.archiv.zsi.at/tr/about-nano/nanoteknoloji-ve-kozmetikler.html
[7]https://www.kadinlarkulubu.com/archive/index.php/t-15405.html
[8]http://aa.com.tr/tr/saglik/sac-dokulmesine-nanoteknoloji-ile-cozum/107224
[9]https://www.researchgate.net/profile/Asli_Kaptanoglu/publication/271209204_Cosmetics_and_Na
notechnology/links/54cb783d0cf2598f7116f0ef.pdf
[10] Nanotechnology in cosmetics: Opportunities and challenges. Raj S, Jose S, Sumod US, Sabitha
M. J Pharm Bioallied Sci. 2012 Jul, 186-93.
[11]video.bilkent.edu.tr/supplementary_files/nanoteknoloji_2008_erzurum2.pdf

You might also like