You are on page 1of 5

LATİN AMERİKA’DA

DÖNÜŞÜM VE ABD
Mehmet Çelik

Referans için: Çelik, Mehmet. “Latin Amerika’da Dönüşüm ve ABD”, İNSAMER, 09.03.2020. Analiz

Latin Amerika, son aylarda çatışmalar ve kriz, ordunun müdahalesi ve Evo Morales’in
sokaklarda yaşanan şiddet eylemleriyle gündeme istifası ile net bir darbe hâlini aldı. 2006 yılından
geliyor. İstikrarsızlık, ekonomik çalkantılar ve itibaren başkanlık görevini yürüten Aymara
Batı müdahaleleri karşısında kırılganlık gibi yerlisi Morales, ülkede gelir adaletsizliğine
birçok açıdan Ortadoğu’ya benzeyen Latin yönelik ciddi başarılar elde etti. Bu dönemde
Amerika, Türkiye’nin gündemine fazla gelmese ayrıca ülkenin adı da yerli halkları kuşatıcı
de küresel siyaset bakımından oldukça önemli biçimde Bolivya Çokuluslu Devleti olarak
parametrelere sahip bir coğrafya. değiştirildi. Aslında krizin ayak sesleri 2016
Özellikle son birkaç yıldır Güney Amerika yılında duyulmaya başlamıştı. 2014 yılında
ülkelerinde yaşanan hızlı siyasal dönüşümler ve %60 gibi bir oy oranıyla üçüncü kez başkanlık
Batı’nın müdahaleleri, burada kurulan bölgesel koltuğuna oturan Morales, mevcut anayasanın
düzenin ipuçlarını veriyor. Türkiye’nin son dördüncü kez aday olmasına izin vermemesi
yıllarda artan bölge ilgisine bağlı olarak kimi sebebiyle 2016 yılında bu konuyu halk
ülkelerle geliştirmeye çalıştığı ilişkileri de oylamasına götürdü fakat yaklaşık %53’ün
etkileyecek olan bu düzen arayışı, her ülkede üstünde hayır oyuyla başkanlık için yeniden
farklı bir seyir izliyor. aday olmasının yolu kapandı. Morales bu
sorunu aşmak için konuyu bu kez çoğunluğa
Bolivya sahip olduğu meclise getirdi. Tasarı mecliste
Bolivya’da 20 Ekim 2019 tarihinde yapılan kabul edilince, bir anlamda halka rağmen bir
seçimlerdeki usulsüzlük iddiaları ile başlayan karar alınmış oldu.

1
2019 Ekim’inde Morales dördüncü dönem adayı Şili
olarak seçime girdi. Önde götürdüğü fakat ikinci
tura kalması tahmin edilen sayımların ilerleyen Ekim 2019’da metroya yapılan zamlara
yönelik protestolarla gündeme gelen Şili’de
saatlerde duraklaması ve sonrasında Morales’in
protestolar kolluk kuvvetlerinin müdahalesine
ilk turda kazandığının ilan edilmesi ardından
rağmen önüne geçilemez bir hâl aldı ve tüm
ülkede başlayan gerginlik, kitlesel gösterilerle
ülkede dalga dalga büyüyen olaylar nedeniyle
darbeye kadar evrildi.
asker ilk defa sokağa çıktı. 20 kişinin hayatını
Aslında Morales, oyları saymak üzere kaybettiği olaylar sebebiyle bütün ülkede eğitim
uluslararası kurumları ülkeye davet etmiş olsa sekteye uğradı, marketlerde ihtiyaç malzemeleri
da onun yaptığı hiçbir hamle muhaliflerce tükendi. Başkan Piñera’nın ortamı yatıştırmaya
yeterli bulunmadı. Zira onları sokağa döken yönelik sosyal iyileştirme reformu vaadi ve
motivasyon, Morales’in gitmesiydi ve buna bazı bakanların görevden alınması tansiyonu
Amerikan yönetimi de destek veriyordu. biraz olsun düşürse de nihai anlamda ülkedeki
gerilimi bitirmeye yetmedi.
Bolivya’nın ABD güdümlü ekonomiden
kurtularak sosyalist politikalara yönelmesi, İşler o dereceye geldi ki, Şili ekonomisi
Küba ve Venezuela ile yürüttüğü yakın ilişkiler, açısından çok önemli olan Asya-Pasifik İşbirliği
ABD ve İsrail’le giderek soğutulan ilişkiler, Zirvesi ve aralık ayında yapılması planlanan
Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği
Morales’in tasfiye edilmesinde esas faktörler
Konferansı (COP), hükümet tarafından iptal
olarak öne çıkmaktadır. Tüm bu adımları
edildi. Ülkede asayişin tamamen kaybolmaya
atarken Morales’in ordu, polis ve güvendiği
başladığı bu süreçte kadınlara yönelik tecavüz
bazı kurumlardan bir ihanet öngörmemesinin ise
ve işkence olaylarının artması üzerine,
onun sonunu getirdiği anlaşılmaktadır.
Şilili kadınlar meydanlara çıktı. Kadınların
Bolivya Çokuluslu Yasama Meclisi’nde Morales protestolar sırasında yaptıkları “Las Tesis”
yanlılarının katılmaması nedeniyle yeterli isimli dans, dünyanın değişik ülkelerinde de
sayıya ulaşılamamasına rağmen Jeanine Añez bir protesto diline dönüştü. Olayları büyük
kendisini devlet başkanı ilan etti ve ordu da ölçekte yönlendiren sosyalist hareketlerin
bu kararı tanıdığını açıkladı. Kasım ortalarında kendi aralarında güçlü ve kararlı bir ittifak
yaşanan bu sürecin ardından 90 gün içerisinde gerçekleştirememiş olmaları, hükümetin istifası
seçime gidilmesi bekleniyor. Añez hükümeti konusundaki talepleri boşa çıkarttı. Eylemlerin
kendisine bu imkânı sağlayanları da unutmadı gidişatına bakıldığında Şili, 2020 yılında
ve ilk icraat olarak, 11 yıl sonra ABD’de da sokak çatışmaları ile gündemdeki yerini
koruyacak görünüyor.
büyükelçilik açılması ve İsrail’le diplomatik
ilişkilerin yeniden kurulması kararlarını aldı ve Ekvador
bu iki ülkeye vize muafiyeti kararını onadı.
Ekvador’da hükümetin IMF ile yaptığı anlaşma
Yapılacak yeni seçimde Morales yanlılarının çerçevesinde, kamu harcamalarının kısılması
destekleyeceği bir adayın kazanması akla daha bağlamında ulaştırma ve nakliye sektörüne
yakın olmakla birlikte, seçime kadar yürütülecek verilen akaryakıt desteğinin kaldırılacağını
çalışmalar ve muhtemel ön almalar neticesinde açıklaması, ülkede çatışmaların fitili ateşledi.
bu noktaya getirilen sürecin feda edilmeyeceği Aynı gün işçi sendikaları, öğrenci hareketleri
ve “hak eden kazansın” denilen bir seçim ve muhalif yapıların sokağa inmesiyle ülkede
olmayacağı da aşikâr. Hasılı, Bolivya bu yıl Latin şiddetli olaylar başladı. Moreno hükümetinin
ülkeleri arasında en çok konuşulacaklardan biri sokağa çıkma yasağı ilan etmesinin ardından
olmaya aday. askerler sokağa indi. Nakliye sektörü ile ilgili

2
karardan dönülmeyeceğini tekrarlayan Moreno Brezilya
hükümeti, şiddeti gün geçtikçe artan olaylar
sebebiyle hükümet merkezini başkent Quito’dan Kıtada ABD ve Kanada’dan sonra ekonomik,
siyasi ve demografik olarak en önemli ülke
Pasifik kıyısındaki Guayaguli şehrine taşmak
olan Brezilya, uzun zamandır siyasi çalkantılar
zorunda kaldı. Yaşanan şiddetli çatışmalar
yaşıyor. Ülkede son dönemlerin en önemli
nedeniyle pek çok insan hayatını kaybetti,
başkanlarından biri olan Luiz Inácio Lula
yüzlerce kişi yaralandı. Sonunda önü alınamaz
da Silva’nın yolsuzluk iddiası ile saf dışı
hâle gelen olaylar nedeniyle Başkan Moreno,
edilmesinden sonra yerine gelen Dilma Rousseff
söz konusu kararnameyi geri çekmek zorunda
de hızlı bir şekilde görevden uzaklaştırıldı.
kaldı. Hükümeti ve bazı kurumları başkentten
Akabinde ülke yaklaşık iki yıl boyunca vekâleten
ayrılmak zorunda bırakan eylemler şu an bu göreve getirilen Michel Temer tarafından
durulmuş görünse de geçen yılın başında IMF yönetildi. 2018 Ekim’inde Jair Bolsonaro’nun
ile varılan mutabakatın uygulanması sırasında seçilmesiyle de kademeli bir şekilde alaşağı
ülkede yeni gerginlikler yaşanmasının kuvvetle edilen sol iktidar dönemi kapanmış oldu.
muhtemel olduğu belirtiliyor. ABD’ye olan yakınlığını gizleme ihtiyacı
duymayan Bolsonaro, politikaları sebebiyle
Arjantin Güney Amerika’nın Trump’ı olarak görülüyor.
Ekim 2019’da yapılan seçimlerin ardından
ABD’nin büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma
Alberto Fernandez’in iktidara gelmesiyle kararına heyecanla destek veren ve Brezilya
Arjantin’de Peronist siyaset tekrar iş başı Büyükelçiliği’ni de Kudüs’e taşıyacaklarını
yapmış oldu. Peronizm, Juan Peron ve eşinin açıklayan yeni yönetim, İslam ülkeleri ile olan
uygulamaları ile 1946’dan itibaren halkın ticarete zarar gelmesinden endişe ettiği için
gönlünde yer etmiş popülist ve milliyetçi siyasi süreci ağırdan alsa da ABD yanlısı siyasetini
bir akımı ifade etmektedir. Bu nedenle belirli bir gizlemiyor. Bolsonaro son dönemde Amozon
yaşın üzerindekilerde Peronizm, dönem dönem ormanlarında meydana gelen yangınlar nedeniyle
yeni temsilcileri ile birlikte bir şekilde var oldukça eleştirilmiş ve yangınların kasıtlı
olmaya devam etmektedir. çıkarıldığı çokça konuşulmuştu. Bolsonaro’nun
İktidara gelmeden önce fakirlikle mücadele iktidarda olduğu kısa zamanda ormansızlaşma
ve enflasyonu düşürme hususunda iddialı hızı artan Brezilya’da çevreyle ilgili cezalarda
önemli azalmalar yaşanması, özellikle Avrupa
beyanlarda bulunan önceki yönetim döneminde,
ülkelerinin tepkisine neden oldu. Brezilya’ya
ülkede enflasyon ve yoksulluk oranları büyük
yaptırım dahi konuşulmaya başlanınca, hükümet
bir artış göstermişti. Geçtiğimiz ağustos
orduya yangınlara müdahale emri verdi.
ayında piyasalar iyice tepe taklak olmuş,
ülkenin para birimi peso, dolar karşısında hızla Brezilya genel anlamda Güney Amerika
değer kaybetmiş ve ülke ekonomisi derinden çapındaki istikrarsızlık ve çatışmalardan en az
sarsılmıştı. Ülkede yaşanan bu krizin ardından etkilenen ülke olsa da özellikle Bolsonaro’nun
yapılan genel seçimden sonra Peronistlerin yeni izlediği politikaların yakın bir gelecekte halkı
dönemi başlamış oldu. Fernandez hükümetinin sokağa dökmesi şaşırtıcı olmayacaktır. Zira
bölgesel sorunlarda ABD ile yerel milliyetçi şimdilik sesiz görünen sol muhalefetin uygun
hükümetler arasında itidalli de olsa birtakım bir fırsat kolladığına kuşku yoktur.
tercihler yapmaya zorlanması, Washington
ile ilişkilerinde temel belirleyici olacaktır.
Kolombiya
Venezuela ve Bolivya başta olmak üzere, Dünyanın en büyük “narko trafik” merkezlerinden
yaşanan ayrışmalarda, hükümetin dış siyasetteki biri durumundaki Kolombiya’da getirilen
tavrı önümüzdeki günlerde çokça gündeme polisiye önlemlerle Escobar sonrası durumun
gelecektir. biraz olsun kontrol altına alındığı gözlenmekte.

3
Ülkenin en büyük gerilla yapısı FARC ile 2016 Venezuela
yılında yapılan tarihî barış sonrası, diğer gerilla
grupları eylemlerine devam etseler de eskisi 2000’li yılların başında Hugo Chavez’in iktidara
kadar yoğun bir çatışma olmaması, ülkede uzun gelmesinden sonra, o dönem petrol fiyatlarının
vadeli istikrar beklentilerini desteklemekte. da sağladığı avantajla, ülkede göz ardı edilmiş
yoksul kesimin sorunlarının önemli bir bölümü
Ancak ABD’nin bu ülke ile ilgili birçok
hızla çözülmüştü. Sosyal adaletin sağlanmasına
gündemi olduğu düşünüldüğünde, Kolombiya
yönelik adımlar ve gelir artışı, birçok kamu
için istikrarın pamuk ipliğine bağlı olduğu da
hizmetinde de iyileşmeyi beraberinde getirmişti.
anlaşılmakta. Narko trafik, sosyalist gerilla
Hatta bu ülkedeki zenginlik, komşu ülkelerdeki
grupları ve abluka altında tutuğu Venezuela’nın
fakir toplulukları dahi içine alan bölgesel bir
sınır komşusu olması nedeniyle Kolombiya,
hizmet alanı oluşturmuştu.
ABD için stratejik yönden önemli bir ülke.
Nitekim Latin Amerika’daki protesto dalgasının Bu güç birliği ile ideolojik olarak tüm kıtaya
son durağı da Kolombiya oldu. 21 Kasım günü mesaj veren Chavez hükümetleri, devrimci sola
ülkenin büyük şehirlerinde eş zamanlı başlayan uygun bir anlayışla BM kürsüsünden ABD’yi
gösteriler, organize bir şekilde hükümet karşıtı açıkça eleştirmeye ve Filistin’e yardımlar
eylemlere dönüştü. Ivan Duque hükümetinin yapmaya başlamıştı. Ne var ki 2013 yılında
uygulamaya koymayı planladığı ekonomik Chavez’in ölümü, ülkede dönüşümü ve kötüye
reformlar, halkın geniş kesimi tarafından gidişi başlatan bir dönüm noktası oldu.
hoşnutsuzlukla karşılandı. Yine zor şartlar
Chavez’in son dönemlerinde başlayan petrol
altında gerçekleşen FARC’la barış sürecinden fiyatlarındaki düşüş, onun ölümü sonrasında
sonra, örgütün lider kadrolarına yönelik da devam edince, birçok kamu yatırımı ve
suikastlar ve barış sürecinde verilen sözlerin sosyal yardım aksamaya başladı. Sadece petrol
hükümet tarafından tutulmaması, ülkedeki gelirlerine bağımlı olan Venezuela’da, düşen
güvenliği büyük ölçüde etkiledi. Örneğin petrol fiyatları önce ekonomik, sonra siyasi
geçen yıl sonlarında FARC kampına yapılan bir kaosa sebep oldu.
operasyonda sekiz çocuğun ölmesi, Savunma
Bakanı’nın istifasını getirmiş ve toplumsal barış Bu şartlar altında göreve gelen Nicolas Maduro,
adına ülkede büyük bir yara açmıştı. halk nezdinde ciddi bir ağırlığı olan Chavez’in
karizmasını sağlamakta zorlandığı gibi,
Anlaşmadaki aksaklıklar ve suikastlar nedeniyle düşen petrol fiyatlarının olumsuz sonuçlarını
yeniden silahlı mücadeleye başlayacağını yönetmede de ciddi bir başarı elde edemedi.
duyuran FARC’ın bu kararı şimdilik sahaya Üstelik, sadece eski başkanın isteği ve
yansımamış olsa da hükümetin uygulamaları bu yönlendirmesi ile o makamda bulunuyor olması,
sürecin şekillenmesinde etkili olacak görünüyor. askerî ve sivil yönetici kadroların kendisine
Geçen yıl sonunda yapılan yerel seçimleri şartlı bir itaatine yol açtı.
önemli kentlerde sol partilerin kazanması, 2022
yılındaki genel seçimlere kadar ülkede hassas Ülkeyi en çok zorlayan süreç ise; ABD’nin
bir süreci tetiklemiş bulunuyor. ambargo, yaptırım ve darbe girişimleriydi. 2019
yılı başlarında Juan Guiado’nun kendini başkan
Kolombiya’nın ABD için stratejik konumu ilan etmesiyle yepyeni bir boyuta taşınan bu iç
ve komşusu Venezuela’ya bu ülke üzerinden siyasi çekişme, bir ara askerî darbe söylentilerine
yapılan gizli açık müdahaleler düşünüldüğünde, kadar dayandı. Ancak son iki yıldır yaşananlar,
Kolombiya’da yaşanacak olası bir gerginliğin hem Guiado’ya olan güveni sarstı hem de
çok büyük sıkıntılara sebebiyet verme potansiyeli popülaritesini bir hayli yıprattı. Büyük destek
olduğu anlaşılıyor. Ülkenin her yönüyle çok aldığı ABD kendisinden vazgeçene kadar
nazik konumda olduğu bir dönemde ABD’nin vitrinde olmaya devam edecek gibi görünen
bu ortamı fırsata dönüştürme ihtimali de artıyor. Guiado, en son Bolivya’da yaşanan darbeden

4
ilham alarak ve muhtemelen talimatla halkı kalkıyor. Orduda ABD ile iş birliği yapacak
sokaklara çağırdı ancak bu çağrısı bir karşılık birileri çıksa da bunun ülkeye etki edebilecek
bulmadı. bir güçte olması oldukça zor görünüyor. Bunlar
Venezuela’da ekonomik ve toplumsal ayarlar dışında “Chavizm” yanlısı milyonlarca insandan
tamamen bozulmuş olsa da Chavez geleneğine oluşan milis kuvvetlerin varlığı da ciddi bir
bağlı görünen ordunun Maduro’yu desteklemeye caydırıcı unsur olarak görülüyor. Ülkede yaşanan
devam etmesi, ülkedeki durumun daha da krize acilen siyasi ve ekonomik sürdürülebilir
karmaşık hâle gelmesini engelliyor. Aslında bir çözüm bulunması zor görünmekle birlikte,
ordu hâlihazırda her sürecin içinde olduğundan, petrol gelirleri hâlâ ülke için en önemli kurtuluş
herhangi bir darbe olasılığı ihtimali de ortadan reçetesi olarak önemini koruyor.

You might also like