You are on page 1of 5

VOWELS

1 /ɪ/ kısa ‘i’ sesi (normal süreden DAHA KISA)


2 /iː/ ‘i’ sesi
3 /æ/ kısa ince ‘a’ sesi (normal süreden DAHA KISA)
4 /a/ ince ‘a’ sesi
5 /ʌ/ kısa ‘a’ sesi (normal süreden DAHA KISA)
6 /ɑː/ ‘a’ sesi
7 /e/ kısa ‘e’ sesi (normal süreden DAHA KISA)
8 /ɛ/ ‘e’ sesi
9 /ɒ/ kısa ‘o’ sesi (normal süreden DAHA KISA)
10 /ɔː/ ‘o’ sesi
11 /ʊ/ kısa ‘u’ sesi (normal süreden DAHA KISA)
12 /uː/ ‘u’ sesi
13 /juː/ ‘ü’ sesi
14 /ə/ kısa ‘ı’ sesi (normal süreden DAHA KISA)
15 /ɚ/ ‘ı’ sesi
16 /ɜː/ ‘ö’ sesi

Schwa =/ə/: Doğal ünlü = doğal vurgu = doğal ortam. Tüm ünlü harfler /ə/ sesini
yapabilmektedir.

Voiced consonants: Yumuşak ünsüzler, ötümlüler, tonlular, gürültülü.

Unvoiced (voiceless) consonants: Sert ünsüzler, ötümsüzler, tonsuzlar.

Türkçede ‘çok kısa süreli’ ünlü ses yoktur. Türkçenin ünlüleri, berrak
ağız ünlüleridir. Bir başka ifadeyle, İngilizcenin uzun ünlüleri, oluşum
süresi yönünden, Türkçenin kısa ünlülerine benzer. İngilizcenin kısa
ünlüleri ise, süre bakımından, Türkçeye yabancı seslerdir. Çünkü
Türkçede bu kısalıkta ses yoktur. Bu kuralın farkına varılması ile
birlikte, Türkçe ve İngilizce öğreniminde, iki dilin birbiriyle olan
etkileşimi ve birbirinin gelişimine olan katkısı hissedilir derecede
ARTACAKTIR.
COMMON DIPH-THONGS (TWO VOWELS TOGETHER)

17 /ɪər/ ‘iı’ sesi = ‘ir’ sesi


18 /ʊər/ ‘uı’ sesi = ‘ur’ sesi
19 /eər/ ‘eı’ sesi = ‘er’ sesi
20 /eɪ/ ‘ei’ sesi = ‘ey’ sesi
21 /ɔɪ/ ‘oi’ sesi = ‘oy’ sesi
22 /aɪ/ ‘æi’ sesi = ‘ay’ sesi
23 /əʊ/ ‘ıu’ sesi = ‘ıw’ sesi
24 /aʊ/ ‘æu’ sesi = ‘aw’ sesi

COMMON TRIPH-THONGS (THREE VOWELS TOGETHER)

25 /eɪə/ ‘eiı’ sesi = ‘eyı’ sesi


26 /ɔɪə/ ‘oiı’ sesi = ‘oyı’ sesi
27 /aɪə/ ‘æiı’ sesi = ‘ayı’ sesi
28 /əʊə/ ‘ıuı’ sesi = ‘owı’ sesi
29 /aʊə/ ‘æuı’ sesi = ‘awı’ sesi

NOTE:

Türkçede de ‘iki ünlülü heceler’ mevcuttur. Bu kuralın farkına


varılması ile birlikte, Türkçe ve İngilizce öğreniminde, iki dilin
birbiriyle olan etkileşimi ve birbirinin gelişimine olan katkısı hissedilir
derecede ARTACAKTIR.

CONSONANTS

30 /p/ ‘p’ sesi


31 /b/ ‘b’ sesi
32 /t/ ‘t’ sesi
33 /d/ ‘d’ sesi
34 /k/ ‘k’ sesi
35 /g/ ‘g’ sesi
36 /f/ ‘f’ sesi
37 /v/ ‘v’ sesi
38 /θ/ ‘th’ sesi
39 /ð/ ‘dh’ sesi
40 /s/ ‘s’ sesi
41 /z/ ‘z’ sesi
42 /ʃ/ ‘ş’ sesi
43 /ʒ/ ‘j’ sesi
44 /tʃ/ ‘t + ş’ = ‘ç’ sesi
45 /dʒ/ ‘d + j’ = ‘c’ sesi
46 /m/ ‘m’ sesi
47 /n/ ‘n’ sesi
48 /ŋ/ ‘ng’ sesi
49 /h/ ‘h’ sesi
50 /l/ ‘l’ sesi
51 /r/ ‘r’ sesi
52 /j/ ‘y’ sesi
53 /w/ çok kısa ‘u’ sesi = ‘w’ sesi

ÜLKEMİZDE ÖĞRETİLMESİ GEREKEN, OLMAZSA OLMAZ, KURAL ŞUDUR.


‘ç’ sesi, ‘t + ş’ nin birleşmesiyle, ‘c’ sesi ise, ‘d + j’ nin birleşmesiyle
oluşmaktadır.
Türkçede ‘ğ’ sesi olmadığı halde okullarımızda öğretilmektedir, ‘w’
sesi ise olduğu halde öğretilmemektedir.
Bu kuralın farkına varılması ile birlikte, Türkçe ve İngilizce
öğreniminde, iki dilin birbiriyle olan etkileşimi ve birbirinin gelişimine
olan katkısı hissedilir derecede ARTACAKTIR.

/ / : /bæd/ Sözcüklerin okunuşunu (kelimedeki sesleri) gösterir.


/ˈ/ : /ˈsɪstər/ Apostrof işareti vurgulu heceyi gösterir. Birincil (asıl) vurguyu
gösterir. (primary stress = accent)
/ˌ/ : /ˌɪnfərˈmeɪʃən/ Virgül işareti, uzun sözcüklerde (4, 5... heceli) ikincil
vurguyu göstermek için kullanılır. İkincil vurgu, genellikle birincil (asıl)
vurgudan önce kullanılır. (secondary stress = accent)
/ː/ : /kuːl/ İngilizcede bir sesin uzun olduğu, yanına iki nokta konularak,
Türkçede ise harfin üzerine şapka konularak gösterilir.
İngilizcenin uzun ünlüleri = Türkçenin kısa ünlüleri.
/ʳ/ : /ˈsɪstəʳ/ Kelimedeki /r/ sesinin söylenişi, konuşmacıya bağlıdır.
Amerikan İngilizcesinde, /r/ sesi kilit bir sestir ve sözcüklerde her zaman
okunur. Britanya İngilizcesinde ise, /r/ sesi sadece kendinden sonra ünlü bir ses
gelirse veya diğer kelimeyle ulama yapıldığında telaffuz edilir.
/ə/ : /ˈlesən/ Kelimedeki /ə/ = ‘ı’ sesinin telaffuz edilip edilmeyeceği
konuşmacıya bağlıdır. Her iki söyleniş biçimi de doğrudur.
/ɚ/ : /tɚki/ Çoğu zaman /ɚ/ = /ə + r/ = ır fonemi, Amerikan İngiliz-
cesinde /ɜr/ = ‘ör’ sesinin yerine kullanılmaktadır. Her iki söyleniş biçimi de
doğrudur.
Örnek: Stir /stɚ/ = /stɜːr/ = /stəːr/

*/ð/ : /ðæt/ Diş sesi ‘dh’. Dil dişlerin ya arasında ya da üst dişlere değer.
Oluşma biçimi bakımından /z/sesine benzer.

*/θ/ : /θɪŋk/ Diş sesi ‘th’. Dil dişlerin ya arasında ya da üst dişlere değer.
Oluşma biçimi bakımından /s/sesine benzer.

*/tʃ/ : /neɪtʃəʳ/ ‘t’ + ‘ş’ birleşmesi. /t/ + /ʃ/ = ‘ç’ sesi.

*/dʒ/ : /dʒɒb/ ‘d’ + ‘j’ birleşmesi. /d/ + /ʒ/ = ‘c’ sesi.

*/ŋ/ : /sɪtɪŋ/ Dil damağa dokundurularak ‘n’ sesi söylenir.

*/ʒ/ : /pleʒəʳ/ Ses bilgisinde ‘j’ sesini temsil eder.

*/j/ : /jes/ Ses bilgisinde ‘y’ sesini temsil eder.

*/ʃ/ : /ʃi:/ Ses bilgisinde ‘ş’ sesini temsil eder.

*/juː/ : Ses bilgisinde ‘ü’ sesini temsil eder.

*/w/ : İki dudak birbirine yaklaşır veya dokunur, bu şekilde ‘v’ denir. Normal ‘v’
sesinde ises alt dudak üst dişlere dokunur. /v/sesi, /w/sesine göre sert, berrak
ve belirgindir. /w/ sesi, oluşma biçimi yönünden /u/ sesine çok benzerdir.
Türkçede ‘v’ harfi, hem /v/ hem de /w/ olmak üzere iki sesi temsil eder.

SCHWA /ə/

‘İngilizce'de hece vurgusu sistemini ve konuşma akışını çözmenin yolu schwa


"olayını" kavramaktan geçiyor. Dilin orta bölümlerinde boğumlanan vurgusuz,
güçsüz, renksiz bir boğumlama ürünüdür.
Başka bir deyişle, sabit bir schwa sesbirimi sözkonusu değildir. Çoğu zaman,
eğer hece vurgulu olsaydı kullanılacak olan ünlüden, yani yerini almış olduğu
ünlüden de esintiler taşır. Dilin ortalarında, ne /a/ ne /u/ ne /ı/, ama aynı
zamanda hepsinden çağrışımlar taşıyabilen cılız, güçsüz bir sesbirim olarak
çalışınız. Ünlülerin en ünsüzü de diyebilirsiniz ona. Bu durumdan duyduğu
uıtançtan sesi soluğu çıkmıyor, gözüyle değerlendirebilirsiniz.

Fakat okuyucunun uyarılması gerekir:


Bu ses için asla bizdeki "ı" harfinin okunuşu örnek alınmamalıdır. Bizim /ı/
sesimiz buna kıyasla çok önde ve dardır. Oysa, dediğim gibi, "schwa" sesini
dilin ortalarında, ne /a/ ne /u/ ne /ı/, ama aynı zamanda hepsinden esintiler
taşıyan bir cılız sesleme ürünü olarak çalışınız. Vurgusuz heceleri sanki
işitilmesini istenmiyormuş gibi hafif bir sesle "tırısıntırıs" hızla söyleyerek
geçeceksiniz. Ta ki, bir sonraki vurgulu ünlüye gelip, o heceyi "patlatarak"
söylemek üzere kısa bir es verinceye kadar.’ (Doç. Dr. Yalçın İZBUL,
www.ingilizce-ders.com)

You might also like