Professional Documents
Culture Documents
Özge ÇELEBİ1
Özet
Anayasalar, iktidarı sınırlandırmak ve temel hakları güvence altına almak için yapılan
toplum sözleşmeleridir. Anayasayı yapan ve değiştiren iktidar “kurucu iktidar” olarak
adlandırılır. Osmanlı’da Anayasacılık hareketleri, 19. yüzyıl başında başlamış olsa da
iktidarın tam anlamıyla sınırlandırılması ve temel hakların güvence altına alınması, ancak
1909’da türev (tali) kurucu iktidarın ortaya çıkması sonucunda olmuştur.
1
Dr. Özge Çelebi, Çankırı Karatekin Üniversitesi, İİBF, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi
Bölümü, Hukuk A.B.D. e-mail: ozgemarmara@gmail.com.
İzmir International Congress on Economics and Administrative Sciences
Congrès International d’Izmir des Sciences Economiques et Administratives
İzmir Uluslararası İktisadi İdari Bilimler Kongresi
IZCEAS ’18
05.12.2018 - 08.12.2018
Abstract
Constitutional laws are social contracts that limit the power and assure basic rights. The
power that establishes and amends a constitution called “Constituent Power”. Even if
constitutionalism started in Ottoman Empire in early 19th century, full restriction of power
and assurance of basic social rights occured as a result of appearance of derived constituent
power in 1909.
Turkish Republic developed his constitutinal heritage of Ottoman Empire with the help
of constituent power that occured in making of 1921 Constitution Act. The 1924
Constitutonal Act,the first detailed Constitution of new state after establisment of Republic,
occured as a output of Primary Constituent Power even if it was not written by a self-
controlled Constituent Power. Radical reforms of new state were implemented not only by
Primary Constituent Power but also Derived Constituent Power.1961 and 1982 Constitutinal
Acts are examples of occurence of Primary Constituent Powers after (military) coup. 1961
Constitutional Act is much more democratic when compared to 1982 Constitutional Act in
terms of collective constitution making and attendence of nongovernmental organizations.
But 1982 Constitutinal Act is the one which was modified many times in Ottoman-Turkish
Constitutional History in regards of derived constituent power.
In this study, principal reasons and different methods of making constitutions in Ottoman-
Turkish Constitutional History and the reasons why derived constituent powers occured will
be examined. Afterwards if the constituent powers were changed structurally will be
determined in accordance with Constitutinal Court Desicions
1. GİRİŞ (INTRODUCTION)
1839 tarihinde ilan edilen Tanzimat Fermanı, milliyet farkı gözetmeden uyrukluk
esasına göre hürriyetleri düzenlemiş, hükümdar tek taraflı olarak kendi iradesini
sınırlamış ve Fermandaki hükümlerin dışına çıkmayacağı teminatı vermiştir (Tanör,
2011: 85-91). Hürriyet alanındaki reformlar, ilk defa bu belgeyle düzenlenmiş ve
Tanzimat’tan sonra ilan olunan 1856 tarihli Islahat Fermanında da yenilenerek tasdik
edilmiştir (Özbudun, 2014: 26). Islahat’ın Tanzimat’a göre ayrım noktası, uyrukluk
değil dindir. Buna göre din farkı gözetilmeden herkes eşit haklara sahip olacak,
vergi, memuriyet, askerlik, eğitim gibi konularda fark gözetilmeyecektir
(Gözübüyük, 2003: 107). Islahat’ın getirdiği yenilikler ise Osmanlıyı Meşrutiyet’e
bir adım daha yaklaştırmıştır.
1876 tarihinde yürürlüğe giren Kanun-i Esasi ise, kendinden önceki belgelerden
hem yapılış hem de uygulanış yönüyle ayrılıp, Osmanlı’nın ilk anayasası sıfatına
haiz olacaktır. Özellikle Fransa’daki gelişmeleri yakından izleyen aydınların
İzmir International Congress on Economics and Administrative Sciences
Congrès International d’Izmir des Sciences Economiques et Administratives
İzmir Uluslararası İktisadi İdari Bilimler Kongresi
IZCEAS ’18
05.12.2018 - 08.12.2018
bireysel özgürlük ve hukuk eşitliği üzerine kurulu haklar mevcutken, dernek kurma,
toplanma, haberleşme ve basın özgürlüğü getirilen yeni düzenlemelerdir (Kaboğlu,
2010: s. 36). Anayasa’da yapılan değişikliklerle iktidar sınırlandırılmış ve yasamaya
geniş yetkiler tanınmıştır. Türev kurucu iktidarın gerçekleştirdiği bu düzenlemeler:
hükümetin padişaha bağlı sadrazam tarafından kurulması ve yasamaya karşı sorumlu
olması, mebusan meclisinin kanun önerebilmesi, mutlak veto yetkisinin kaldırılıp
veto yetkisinin çeşitli sınırlamalar içinde kullanılması, meclisin ancak hükümet ve
meclis arasında çıkan uyuşmazlık sonucu üç ay içinde seçimlerin yenilenmesi
kaydıyla dağıtılmasıdır.
1921 Anayasası, yeni bir rejim ve yeni bir devletin kuruluşuna zemin hazırlayan
bir çerçeve anayasadır. I. Dünya Savaşı’nın kaybının ardından imzalanan Mondros
Mütarekesi, Osmanlı’nın işgaline izin vermiş ve Meclis-i Mebusan süresiz olarak
padişah tarafından feshedilmiştir (Tanör, 2011: 231-236). 1921 Anayasası, bu
şartlara direnen ve çareyi halk egemenliğinde gören, yeni bir meclisin ürünüdür.
1923 yılında anayasada yapılan değişiklik ile, devletin hükümet şekli Cumhuriyet
olarak kabul edilmiş ve bu değişiklik yeni bir anayasa ihtiyacı doğurmuştur. 1875
Fransa ve 1921 Polonya Anayasası’ndan esinlenerek hazırlanan tasarı, Kanun-i Esasi
Encümeni tarafından hazırlanmış ve genel kurulda görüşülen tasarı meclis tarafından
kabul edilmiştir (Sezer, 2010: 176). Parlamenter rejim ve meclis hükümeti sistemi
özellikleri getiren anayasa, karma hükümet rejimini benimsemiş ve ayrı bir yürütme
organı yaratılmıştır. Anayasa’nın içinde değiştirilemez maddelere yer verilmiştir.
Laiklik, kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi, çok partili siyasal hayat,
1924 Anayasası’nın getirdiği en önemli yeniliklerdir. Temel haklar ve özgürlükler
bakımından doğal hukuktan esinlenilmiştir.
1
Temsilciler Meclisi üyeleri; siyasi partiler (DP hariç), meslek kuruluşları, öğrenci birlikleri, iller, sendikalar,
üniversiteler, odalar, yargı organları, devlet başkanı ve MBK tarafından temsilci gönderme esasına göre
belirlenmiştir. Anayasa taslağının hazırlanması Ankara Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi öğretim üyelerine
verilmiştir.
İzmir International Congress on Economics and Administrative Sciences
Congrès International d’Izmir des Sciences Economiques et Administratives
İzmir Uluslararası İktisadi İdari Bilimler Kongresi
IZCEAS ’18
05.12.2018 - 08.12.2018
1961 Anayasasıyla birlikte ilk defa, türev kurucu iktidarın yaptığı anayasa
değişikliklerinin Anayasa Mahkemesi tarafından denetiminin önü açılmıştır. Zira
1961 Anayasası’nın ilk halinde mevcut olmayan bu husus, Anayasa Mahkemesi’nin
1965 yılında verdiği bir karar sonucunda ortaya çıkmıştır.2 Nitekim yüksek
mahkeme, 1971 yılında bir anayasa değişikliğini şekil bakımından denetlemiş ve
anayasaya aykırı olduğuna hükmederek iptal etmiştir.3 Böylece ilk defa, asli kurucu
iktidarın çizmiş olduğu sınırlar çerçevesinde anayasayı değiştirme gücünü elinde
bulunduran türev kurucu iktidarın yetkilerinin, yargı erki tarafından
denetlenebileceği içtihadı ortaya çıkmıştır. Ancak 1971’de yapılan askeri
müdahalenin ardından gerçekleştirilen Anayasa değişikliği sonrasında, Anayasa
değişikliklerinin sadece şekil bakımından Anayasa Mahkemesi tarafından
denetlenebilmesine olanak tanınmıştır (m. 147).4 1982 Anayasası da anayasa
değişikliklerinin denetimi bakımından, 1961 Anayasası’nda gerçekleştirilen bu
düzenlemeyi benimseyecektir.5
2
E. 1964/38, K. 1965/59, Kt. 16.11.1965.
3
E. 1970/1, K. 1970/31, Kt. 16.06.1970.
4
20.9.1971 gün ve 1488 sayılı Kanunla.
5
1982 Anayasası, Anayasa değişikliklerinin şekil bakımından denetiminde de Türk Anayasa
Mahkemesi’ne sınırlamalar getirmiştir. Buna göre Anayasa değişikliklerinin şekil denetimi,
teklif, oylama çoğunluğu ve ivedilikle görüşülme yasağı bakımından mümkündür. Yüksek
mahkemenin denetlenen Anayasa değişikliğini iptal edebilmesi ise, ancak Mahkeme
üyelerinin üçte ikisinin oyu ile mümkündür (2010 Anayasa değişikliği, m. 149). Ancak
Anayasa Mahkemesi’nin 5 Haziran 2008 tarihli kararı, Mahkemenin 1961 Anayasası’ndaki
içtihadına benzer niteliktedir. Nitekim Anayasa Mahkemesi, Anayasanın 10. ve 42.
Maddelerinde yapılan bu değişikliğin, m. 4’e aykırı olmasından hareketle, esasa girerek
mevcut değişikliğin iptaline karar vermiştir.
İzmir International Congress on Economics and Administrative Sciences
Congrès International d’Izmir des Sciences Economiques et Administratives
İzmir Uluslararası İktisadi İdari Bilimler Kongresi
IZCEAS ’18
05.12.2018 - 08.12.2018
3. 1982 ANAYASASI
Seçim Kanunu, Siyasi Partiler Kanunu ve yeni anayasayı yapmakla görevli olan
DM, kendi içinden on beş kişilik bir Anayasa Komisyonu seçmiş ve anayasa metni
bu komisyon öncülüğünde hazırlanmıştır (Özsoy, 2010: 71-78). Halkoyuna
sunulacak Anayasayla ilgili, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarına hiçbir şekilde
düşüncelerini açıklama ya da bu yolla halkı yönlendirme hakkı verilmemiştir.
Türk Anayasal tarihinde benimsenen siyasal rejimlerden ayrık olarak ilk kez
başkanlık rejimi etrafında şekillenen bir rejim türüne geçilmiş ve Cumhurbaşkanlığı
Hükümet Modeli olarak adlandırılan bu rejim doğrultusunda, devlet teşkilatında da
köklü revizyonlar yapılmıştır. Bu anlamda 2017 Anayasa değişiklikleriyle birlikte
türev kurucu iktidar, mevcut siyasal rejimi değiştirerek yeni bir rejim ortaya koymuş
ve yapılandırmıştır.6
SONUÇ (CONCLUSION)
6
1921 Tek döneminde yapılan 1923 değişikliği ile ilan edilen Cumhuriyet’in ardından,
İzmir International Congress on Economics and Administrative Sciences
Congrès International d’Izmir des Sciences Economiques et Administratives
İzmir Uluslararası İktisadi İdari Bilimler Kongresi
IZCEAS ’18
05.12.2018 - 08.12.2018
KAYNAKLAR
ÖZSOY, Ş. (2010), 1982 Anayasasının Yapım Süreci, XII Levha Yayınları, İstanbul.