Professional Documents
Culture Documents
CANIGÜZ • Oğullar
ve Rencide Ruhlar
ALPER CANIGÜZ İstanbul'da orta halli bir
ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
Babasının işi nedeniyle, küçük yaşta kırtasiye
malzemeleriyle haşır neşir oldu; onları sevdi.
Dârüşşafaka Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi
Psikoloji Bölümü'nü bitirdi. Erkek Japon
bıldırcınlarının cinsel hayatı konusunda
otoritedir ve orta boyludur. İlk romanı Tatlı
Rüyalar/psiko-absürd romantik komedi İletişim
Yayınları tarafından 2000'de yayımlanmıştır.
İletişim Yayınları 965 • Çağdaş Türkçe
Edebiyat 134
ISBN 975-05-0205-l
İletişim Yayınları
Oğullar ve
Rencide Ruhlar
içindekiler
"Yatıyordum. "
"Niyeymiş o? "
"Evet."
"Ya? Nereye?"
"Erzurum'a."
"Legato," dedim.
Etan."
"Oğullarının isimleri?"
Nasıl biriydi?"
"Nerede kalacaksın?"
"Anlaştık," dedim.
Ben tuvaletteki işimi bitirip odama girdiğimde
Rebi Abi yatmıştı. Bacakları divanın dışına
taşıyordu. Kırdığım kalbini bir şekilde onarmak
istiyordum ama ne diyeceğimi de pek
bilemiyordum. Usulca pencereye gidip dışarı
baktım. Pervazdaki kuş boklarından başka
dikkatimi çeken bir şey olmadı. Tanrı yine
ortalıkta yoktu. Çaresiz bir sonraki geceyi
bekleyecektim. Yorganımı açıp yatağa girdim.
Uykuya dalmak üzereydim ki, bir ses duydum.
"Biliyorum, çoğu kimse benden ve ailemden
nefret eder. "
"Efendim? Anlayamadım."
"Alo?"
"Haydi gel."
"Atıyorsun!"
"Doğru."
"Ne konuda?"
"Koray öküzü?"
"Ama neden?"
"Nasıl?"
"Kaçarken düştüm."
Şemi Abi can sıkıntısıyla kafasını kaşıyıp
şöyle bir düşündü. "Madem öyle, gel yukarıda
bekle annenleri."
"Sağol. "
"Nefret dolu."
Yoktu.
"Kaç kişiydiler?"
"Evet, n'olmuş?"
"Elbette. "
"Eee?"
"Alırım. Mersi."
Öztürk gavur filmlerindeki gibi tek parçalı bir
çaydanlıktan Çin porseleni fincanıma çay
dökerekten, "Geçmişyiyenler," dedi. "Bir itirazın
yoksa bugünkü mücadele nesnemiz olsun
isterim."
"Belli etmiyordunuz."
"Sevgilime bulaşmayacaktın!"
"Baba? "
"Seyrederiz."
"Hoşçakal oğlum."
"Nasılsın oğlum?"
Ve tekrar çıkarttım.
"Hayrola? Ne bu acele?"
"İste bakalım."
"Anlamıyorum... "
"Bak sen!"
"Teşekkür ederim."
"Neden sabun kullanıyorsunuz? "
"Peki ya şu arkadaşın?"
SEVGİLİ ARKADAŞIM,
HAKAN TİRYAKİ