You are on page 1of 9

DERLEME

Aile Terapilerinin Tarihçesi

Emine Zinnur KILIÇa ÖZET Aile terapileri, insan davranışının içinde yaşadığı sistem içinde anlam kazandığı görüşünden
hareketle ailenin ruhsal sorunların gelişimindeki rolünü araştıran çalışmalardan köken almıştır.
Gelişim sürecinde aile terapileri psikiyatri ve psikolojinin yanı sıra iletişim teorileri, sibernetik,
a
Serbest, İstanbul genel sistemler yaklaşımı gibi teorik temellerden beslenmiş, bireye kapalı bir sistem gibi yaklaşan
bireysel terapilere alternatif olarak ortaya çıkmıştır. İkinci Dünya Savaşı sonrası gelişen bir yakla-
Yazışma Adresi/Correspondence: şım biçimi olarak aile terapisinin tarihçesi oldukça kısadır. Buna karşın bağlama duyarlı yaklaşım
Emine Zinnur KILIÇ biçimi aile terapilerinin dönemsel felsefi değişimler doğrultusunda değişim ve gelişimini kolaylaş-
Serbest, tırmıştır. Başlangıçta aile terapilerinin temelinde yer alan görüşlerin bir bölümü günümüzde kabul
İstanbul, TÜRKİYE görmese de temel çatıyı oluşturan sistemik/sibernetik çerçeve tüm aile terapisi ekollerince halen be-
zinnur77@yahoo.com nimsenmektedir. Bu yazıda aile terapilerinin tarihsel gelişimi teorik çerçevenin gelişimi ve buna pa-
ralel olarak uygulamaların gelişimi açısından özetlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Aile terapisi; tarihçe

ABSTRACT Family therapies have mainly originated from the research aiming to understand the
role of the family in development of mental health problems, based on the idea that human be-
havior acquires a meaning only in relation to its context. Theories underlying family therapy tech-
niques have prospered by implementation of ideas from communication theories, cybernetics,
general systems theory in addition to theories of psychiatry and psychology. As an approach de-
veloped after Second World War, the history of family therapy is quite short., although the con-
text sensitive approach inherent in family therapy theory has enabled family therapy techniques
develop and change greatly in terms of changes in main philosophical changes of the era. Though
some of the ideas that were at the origins of family therapy are not accepted today, the sys-
temic/cybernetic framework is still widely accepted by all family therapy models. This paper sum-
marizes the developmental history of family therapy in terms of emergence of theoretical
framework and family therapy practice that developed paralel to it.

Key Words: Family therapy; history

Turkiye Klinikleri J Psychiatry-Special Topics 2013;6(1):1-9

AİLE TERAPİLERİNE İLİŞKİN FELSEFİ TEMELLERİN TARİHSEL GELİŞİMİ


ile terapileri tek bir kurum ya da kaynaktan başlamamıştır. İkinci Dünya Sa-
vaşı sonrasında dünyanın farklı bölgelerinde, farklı kurumlarda ailenin ruh-
sal bozukluklar üzerindeki rolü üzerine düşünen ve çalışan gruplar oluşmuş;
bu grupların çalışmaları farklı aile terapisi ekollerinin kökenlerini oluşturmuştur.
Daha oncesinde ruhsal sorunlar bireyin içsel süreçleri çerçevesinde ele alınmış ve
Copyright © 2013 by Türkiye Klinikleri bireyin ruhsal yapısını tamamen kapalı bir sistem olarak ele alan psikanalitik yak-

Turkiye Klinikleri J Psychiatry-Special Topics 2013;6(1) 1


Emine Zinnur KILIÇ AİLE TERAPİLERİNİN TARİHÇESİ

laşımlar çerçevesinde açıklanmışken İkinci Dünya Sa- dir. Sibernetik, Weiner tarafından “hayvanlar ve maki-
vaşı sonrasında bu alanda bir paradigma değişimi yaşan- nalarda kontrol ve iletişimi inceleyen bir bilim” olarak
mıştır. tanımlanmış bir kavramdır. Sibernetik, belli bir amacı
Aile çalışmalarının başlangıcı, psikiyatrik belirti olan karmaşık sistemlerin işlevlerini ve bu sistemdeki sü-
gösteren bireylerin kendi doğal ortamlarında yani aile reçleri, sistemin elemanları arasındaki geri bildirimi ve
içinde gözlemlenmeye başlaması ile olmuştur. Aile ile ça- döngüselliği inceler.
lışmalar başlatan araştırmacıların ortak noktası aileyi bir Sibernetik kavramları, genel sistemler teorisi ile
“sistem” olarak ele almalarıdır. İlk aile araştırmacıları birleştirerek, aile içi süreçleri anlamakta ilk kullanan,
semptomatik davranışların bu sistemi dengede tutma ya Gregory Bateson olmuştur. Bateson, “sibernetik episte-
da sistemin dengesini bozmadaki rolü üzerinde odaklan- moloji” kavramını ortaya atmış ve “sistemin anlaşılması
mıştır. Aileye ve semptomatik davranışlara bu şekilde için karşılıklı geri bildirim mekanizmalarının anlaşıla-
yaklaşımın farklı bir terapi biçimi olmaktan öte bir rolü bilmesi gerektiğini” ileri sürmüştür.
vardır. İnsan davranışına farklı bir bakış açısı ve açıklama Bateson, bu teorileri insan bilimlerine uygulayarak
biçimi getirmektedir. Gruplar halinde yaşayan insanların aile terapisinin felsefi alt yapısının oluşturulmasında
ilişkilerine odaklanan bir iletişim araştırmasıdır.1 önemli katkı yapmıştır. 1942’de Korzybski tarafından ya-
Her ne kadar aile terapilerinin tek bir kökenden zılan “Science and Sanity: An Introduction to Non-Aris-
kaynaklanmadığı söylenirse de bu paradigma değişimi- totelian Systems and General Semantics” adlı kitaptaki
nin Gregory Bateson’un çalışmaları ile başladığını söyle- “harita alan değildir” kavramı Bateson tarafından da kul-
mek yanlış olmayacaktır. Gregory Bateson (1904-1980), lanılarak insan zihnini sürekli çevre ile iletişim içindeki
İngiliz antropolog, sosyal bilimci, sibernetikçi, epistemo- sibernetik bir sistem olarak ele almasını ve bu sistemdeki
log; insanların dünyayı görme biçimleri üzerinde farklı- bilgi işleme süreçleri, bu süreçler üzerinde ailenin rolü
lık yaratmayı başarmış bir bilim adamıdır. Bateson gibi kavramlar üzerine çalışmaların başlamasında ilk
epistemoloji kavramını paradigma kavramı ile eş anlamlı adımlar atılmıştır.3
kullanmış ve bu kavramı yalnızca bilim adamlarının teo- Aile Bateson’un ilgilendiği bir çok doğal sistemden
rik çerçevesini oluşturan bir kavram olmaktan çıkarıp bi- biri olsa da iletişim ve örüntüler üzerindeki çalışmaları
reylerin yorumlama sistemlerine uygulamıştır. Genel ile aile terapilerinin entellektüel temellerini atan kişi
anlamda epistemoloji felsefenin insanların “neyi nasıl bil- olarak görülür. 1952 yılında Jay Haley ve John Weak-
diği, bildiklerinin doğruluğunu hangi teorik yapılara da- land insan ve hayvan iletişimindeki örüntüler ve para-
yandırdığı ile ilişkili felsefe alanıdır.2 dokslar üzerinde çalışmak üzere Bateson’a katılmışlar;
Kişisel inanç sistemlerini açıklamakta kullanıldı- ekibe 1954 yılında Don Jackson’un da katılmasıyla grup
ğında epistemoloji, insanların kendi yaşamlarına düzen şizofrenik iletişim örüntüleri üzerinde çalışmaya başla-
ve kestirilebilirlik sağlamakta kullandıkları içsel teori- mışlardır. 1956 yılında yayınladıkları “Towards a theory
ler, iç gerçekliklerin oluşturulma biçimidir. Bireyler bu of schizophrenia” (Bateson ve ark, 1956)2 ve 1957 yılında
inanç sistemlerini kendi bilinçli farkındalıklarının dı- yayınlanan “The question of family homeostasis” (Jack-
şında; ailelerinden, okuldan ve yaşamlarındaki diğer ol- son ve ark, 1957) bu grubun çalışmalarının ürünüdür.3
gulardan öğrenirler. Bu şekilde oluşan kişisel teoriler ise Grubun 1956’da dile getirdiği (double bind) “çifte
insanın kendi deneyimini oluşturma biçimini yönlendi- çıkmaz” teorisi daha sonra kendileri de yanlışlığını kabul
rir ve sınırlandırır. Bu durum yalnızca aileler için değil etmiş olsa bile o dönem için iletişim süreçlerinin insan-
terapistler için de geçerlidir. Bu nedenle aile terapisinin ların ruhsal süreçlerine etkisini konu alması açısından
çalışma alanının farklı epistemolojik düzeyler ile ilgili çığır açan bir teori olmuştur. Bu teori iletişim düzeyleri
olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. arasındaki ayrımları farketme yetisinin kaybının yoğun
Epistemolojik değişikliklerin başlangıcı İkinci ilişkilerde yaşanan tekrarlayıcı “çifte çıkmaz” durumları
Dünya Savaşı sırasında özellikle füze kontrol sistemle- ile bağlantılı olduğunu ileri sürmektedir. Anne ve çocuk
rini geliştirmek için kullanılan ve matematikçi Norbert ilişkisinde bu durum ortaya çıktığında iletişimde pato-
Wiener (1942) tarafından geliştirilen “sibernetik” teori- lojiye neden olmakta ve şizofrenik belirtilerin ortaya
lerin Bateson tarafından insan bilimlerine uygulanması- çıkması ile sonuçlanmaktadır.2 Çifte çıkmaz kavramı bir
dır. Sibernetik teoriler makine parçaları arasındaki ilişkiler sistemi içinde bir bireyin diğerine sürekli uygu-
geribildirim mekanizmaları, bilişim süreçleri, iletişim bi- ladığı iletişimdeki çıkmaz stili anlatmaktaydı. Çifte çık-
çimleri ve karmaşık kontrol sistemleri ile ilgili teoriler- maza neden olan durumlar için gerekli koşullar şöyle

2 Turkiye Klinikleri J Psychiatry-Special Topics 2013;6(1)


AİLE TERAPİLERİNİN TARİHÇESİ Emine Zinnur KILIÇ

sıralanmıştı: 1. Yoğun ilişki içindeki iki kişinin varlığı; zeye ulaşmaya çalışırlar ve bir denge durumu oluşur.
2. sıklıkla tekrarlanan bir yaşantı; 3. Emre uyul- Açık sistemlerde ise entropi görülmez tam tersine içer-
madığında ceza tehdidi olacak şekilde verilen birincil bir den dışarı, dışardan içeri bir akış söz konusudur. Eğer sı-
emir; 4. Birinci ile ters düşen genellikle soyut düzeyde nırların özelliği ve çevrenin özellikleri aynı kalırsa bu
verilen ve sıklıkla söze olmayan biçimde iletilen ve emre durumda bir denge durumuna ulaşılabilir. Sınır özellik-
uyulmadığında yine ceza tehdidi içeren ikincil bir emir; lerinin değişmesi ve çevredeki değişiklik açık sistemin
5. Emir verilen kişinin kaçamayacağı bir durum.4 sürekli değişim ve evrimini gerektirir. Sistemik düşün-
1960’larda çifte çıkmaz teorisini eleştiren yazılar ceye göre bir olguyu tanımlayabilmek için bu olgunun
çıkmaya başlamış ve teorinin yaratıcıları kendileri de tek içinde bulunduğu yapılanmayı bilmek gerekir. Bu bakış
sekanslarda bireysel davranışlar üzerinde yoğunlaşma- açısına göre hiçbir veri, içinde bulunduğu bağlam dı-
nın doğru olmadığını ve sirküler sistemler üzerinde dur- şında ele alındığında anlam taşımayacaktır.5
mak gerektiğini kabul eden bir yazı yayınlamışlardır. Genel sistemler teorisi/sibernetik olguları, doğrusal
Ancak yine de psikiyatrik bozuklukların intrapsişik fe- nedensellik yerine döngüsel nedensellikle açıklayan yeni
nomenler olarak açıklanması yerine ilişkisel fenomenler bir bakış açısı ortaya koymuştur. Sınırlar, iletişim, en-
olarak açıklanmasının öncüsü olmuştur. Bu ekibin çalış- tropi ve negentropi, eş sonlanım ve çoklu sonlanım,
maları daha sonrasında ailede iletişim sistemleri üzerine morfostaz ve morfogenez, açık sistem ve kapalı sistem,
çalışan farklı yaklaşım biçimlerinin kökenini oluştur- negatif ve pozitif geri bildirim gibi tüm kavramlar dışa-
muştur. rıdan bakan bir gözlemcinin bir sistemi açıklamakta kul-
Aile terapilerinin gelişimsel kökeninin ikinci dalı landığı kavramlar olarak gelişmiştir. Gözlemci ve
ise daha biyolojik orijinlidir. Walter Cannon, 1932’de bi- gözlemlenen sistem arasında belirgin sınırların bulun-
yolojik sistemlerdeki denge sağlayıcı mekanizmalardan duğu bu yaklaşım biçimi “birinci düzey sibernetik” ola-
söz etmiş, 1968’de bir biyolog olan Ludwig von Bertala- rak tanımlanır. “İkinci düzey sibernetik” kavramlar ise
naffy tüm yaşayan sistemlerde parçaların birlikte çalış- gözlemleyen sistem ve gözlemlenen sistem arasındaki
masını ve koordinasyonunu açıklayan bir teori olan ilişkileri ele alan teoriler çerçevesinde geliştirilmiştir. Bu
“Genel Sistemler Teorisi”ni ileri sürmüştür. Genel sis- kavramların gelişiminde Bateson’un farklı mantık dü-
temler teorisi kavramlarının aile terapisinde kullanımı zeyleri ve dilin kullanımına ilişkin çalışmaları, bilginin
özellikle ABD’de aile terapilerinin gelişiminde önemli “fark yaratan farkların bilgisi olduğu” görüşlerine ek ola-
katkı yapmıştır çünkü mühendislik kavramlarından ge- rak bu dönemde gelişmekte olan konstrüktivizmin ve
liştirildiği için daha mekanik ve durağan bir sistem yak- zihnin gerçekliği yapılandırdığına dair görüşlerin rolü
laşımı olan sibernetik kavramlar sürekli bir evrim ve vardır. Aile terapistleri bu görüşleri kendi pratiklerine
değişim içindeki biyolojik sistemlerin özelliklerini de entegre etmeye başladıkça terapistin etkisi, problemin
içine alacak biçimde genişletilmiş sibernetikten gelen tanımlanmasındaki rolü ve yönlendiriciliği gibi konular
geri bildirim ve kontrol mekanizmalarına ilişkin yakla- gündeme gelmeye başlamıştır. Aynı zamanda gerçekliğin
şımlar sınırlar ve gelişimsel süreçlere ilişkin kavramlar farklı öykülendirilmesi ve her aile üyesinin algısının de-
da eklenerek zenginleştirilmiştir.3 Von Bertalanffy ğerli ve geçerli kabul edilmesi yaklaşımları gündeme gel-
(1968) bir sistemi birbiri ile karşılıklı ilişki içindeki bir miştir.2
dizi eleman olarak tanımlamıştır. Genel Sistemler Teorisi Bundan sonraki süreçte postmodernist felsefenin
canlı ve cansız sistemlere uygulanabilir ve sistemi açık- “gerçekliğin kaçınılmaz olarak subjektif olduğu” yakla-
layan bir dizi matematiksel işlem içerir. Aile terapistleri şımı aile terapilerinin yaklaşımını etkilemiştir. Postmo-
bu teorinin temel kavramlarını kullanmış ancak mate- dernizmin dilin gerçeği yapılandırmadaki rolü ile ilişkili
matiksel modeli kullanmamışlardır. Genel sistemler teo- yaklaşımı, Michel Foucault’un kültürlerin kullandığı
risi dünyayı mikrosistemikden (birey) makrosistemik dilin bireyleri baskılayıcı rolüne ilişkin çalışmaları ve fe-
(toplum ve değerleri) olana uzanan farklı düzeyleri ola- minist harektten gelen eleştirilerin de etkisiyle aile te-
cak şekilde yapılanan bir organizasyon olarak görür. Sis- rapistleri, cinsiyet, kültür ve ırk gibi farklılıkların aile
tem birbiri ile ilişkili birimlerin toplamıdır. Von üyelerinin bakış açılarını ve davranış örüntülerini nasıl
Bertalanaffy açık ve kapalı sistemleri birbirinden ayır- etkileyeceği konusunda daha duyarlı bir yaklaşım be-
mıştır. Kapalı sistemler çevre ile hiçbir ilişkisi olmayan nimseme gereği hissetmişlerdir. Aile terapistlerinin
sistemlerdir. Bu sistemler entropi gösterirler, yani baş- kendi kalıp yargılarını fark etmeleri ve ailelerle çalışır-
langıç noktası ne olursa olsun mümkün olan en basit dü- ken cinsiyetçi ve ataerkil tutumlardan uzak durmaları,

Turkiye Klinikleri J Psychiatry-Special Topics 2013;6(1) 3


Emine Zinnur KILIÇ AİLE TERAPİLERİNİN TARİHÇESİ

kendi kültürel filtrelerinin farkına varmaları “neyin farklı noktalardan yola çıkılsa da her biri temel olarak ai-
yanlış, neyin doğru; neyin normal, neyin anormal ol- leyi bir sistem olarak ele alma yaklaşımını benimsemiştir.
duğu konusundaki inançlarını belirler.5
Bilginin üretildiği çerçeve dolayımı ile bağıl oldu- PSİKANALİTİK YAKLAŞIMLAR
ğunun kabul edilmesi ve “gerçeği bilen uzman” fikrinin Aile terapilerinin erken dönemlerinde intrapsişik yöne-
ortadan kalkması ile terapist ve danışanlar arasındaki hi- limli çalışan ve sistemik yönelimli çalışanlar arasında bir
yerarşinin ortadan kalkması sonucu aile terapisini bir ayrılma oluşmuştu. Intrapsişik yönelimli çalışanlar psi-
etik çalışma süreci olarak görme eğilimi ortaya çıkmıştır. kanalitik ekol etkisiyle ailenin bireyin içsel süreçleri üze-
Bu süreçte ilişkiler birlikte yaratılmış kabul edilir ve te- rindeki etkileri üzerinde durmuşlardır.
rapi birlikte yaşamın kodlarının ortaya çıkarıldığı, şekil-
Psikanalizin aile terapisindeki uygulanmasına ön-
lendirildiği yeniden formüle edildiği bir çalışma olarak
cülük eden Nathan Ackerman olmuştur. Çocuk psiki-
görülür. Amaç diyalog yolu ile tüm katılımcıların ge-
yatristi olan Ackerman, 1940’larda psikiyatrik sorunu
reksinimlerinin ve isteklerinin gerçekleşmesini sağlaya-
olan çocukları anneleri ile birlikte görmeye başlamış,
cak bir ortak alan oluşturmaktır.2
1950’lerde sosyal bağlamın duygusal problemler açısın-
dan önemli bir faktör olduğunu ileri sürmüştür. 1958 yı-
AİLE TERAPİSİNDEKİ UYGULAMALARIN lında “The Psychodynamics of Family Life” (Aile
TARİHSEL GELİŞİMİ Yaşamının Psikodinamikleri) adlı kitabı yayınlandı.
Kitap duygusal bozukluklara aile yaklaşımının faydala-
Lynne Hoffmann, 1950’lerden başlayarak aile görüşme-
rını ele almakta ve psikanalize ek olarak aile yaklaşımı-
lerinde tek yönlü ayna kullanımının aile ilişkilerinin an-
nın kullanımını önermekteydi. Ackermann, 1960’da
laşılmasında büyük bir değişiklik ortaya çıkarttığını
New York Aile Terapisi Enstitüsünü kurdu. Bu enstitü
vurgulamaktadır. Farklı bir biçimde görmek, farklı bir bi-
daha sonra Ackermann Aile Terapisi Enstitüsü Adını
çimde düşünmeyi beraberinde getirmiştir. Bu yeni dü-
aldı. Lynn Hoffman ve Peggy Penn gibi terapistlerin de
şünce biçimi doğrusal nedensellik yaklaşımından
katılımı ile karşılıklı fikir alış verişleri sağlandı. 1961 yı-
karşılıklı ilişkiler kavramına geçişi sağlamıştır. Hem me-
lında ilk aile terapisi dergisi “Family Process” Acker-
dikal model hem de psikodinamik modeller ruhsal so-
mann ve Jackson tarafından yayına başlatıldı. Süreç
runları bir sebep sonuç ilişkisi içinde açıklamışlardır.
içinde Ackermann’ın görüşlerinde de değişiklikler ol-
Ancak bireylerin aileleri ile birlikte görülmelerinden
muştu. 1966 yılında yayınladığı “Treating the Troubled
sonra, insan iletişimindeki döngüsellik daha iyi açıkla-
Family” (Sorunları Olan Ailenin Tedavisi) ilk kitabından
nabilmiştir. Bateson’un meşhur örneğinde olduğu gibi:
oldukça farklıydı çünkü ailenin organik bir bütün ola-
“Bu iki yaklaşım arasındaki fark bir taşa tekme atmak ile
rak tedavisinden söz edilmekteydi.6
bir köpeğe tekme atmak arasındaki fark gibidir. Taşa
tekme atarsanız ortaya çıkan enerji taşı belli bir yönde, Carl Whitaker ise ateorik bir yaklaşım geliştirerek
belli bir miktar hareket ettirecektir. Ancak eğer bir kö- terapideki hastaların önce eşlerini, sonra çocuklarını te-
peğe tekme atarsanız köpeğin tepkisi, adamla ilişkisi ve rapiye katma yoluna gitmiş, daha sonra da üç kuşağın
bu tekmeyi nasıl anlamlandırdığına bağlı olarak çok çe- birden terapiye gelmesi konusunda ısrarcı olan bir yön-
şitli olabilir. Bu tepki ise adamın bundan sonraki davra- tem geliştirmiştir. Ivan Boszormenyi-Nagy’de ailelerdeki
nışını şekillendirecektir.” İşte ilişkileri şekillendiren bu kuşaklar arası süreçler üzerinde duran bir benzer yakla-
karşılıklılıktır. Bateson buradan yola çıkarak ilişkileri ta- şım geliştirmiştir.
nımlamak için yeni bir gramer gerektiğini söylemiştir. John Elderkin Bell (1960), yaklaşım biçimini grup
Fizik, biyoloji gibi alanlarda ortaya çıkan değişiklikler dinamikleri ve grup terapilerine dayandırmıştır.
daha sonra bilişsel bilimler alanlarına da yayılmıştır. Bu
yeni gelişen alanın öncüleri de bilişim teorisyenleri, si- ŞİZOFRENİ İLE İLGİLİ DİĞER ÇALIŞMALAR
bernetikciler ve genel sistem teorisyenleridir. Tüm bu ça- Palo Alto grubununun şizofrenik iletişim üzerinde ça-
lışmacıların ortak noktası, aileyi bir sistem olarak ele lıştığı dönemde bir klinisyen olan Murray Bowen, Men-
almalarıdır. Bu ilk çalışmacıların hemen tümü de “aile ninger kliniğinde şizofrenik bireylerin ailelerini ele
sistemini dengelemekte semptomatik davranışların rolü” almaya başlamıştır. Bowen 1950’lerde şizofreninin anne
üzerinde durmuşlardır. Aile terapileri, aile ilişkisinin ile simbiyotik bağ sonucu ortaya çıktığı görüşü ile yola
hangi yönüne odaklandıkları ve girişimsel olarak hangi çıkmış, önce anneleri ve çocukları birlikte kliniğe yatı-
yöntemleri kullandıkları açısından farklılık gösterirler ve rarak başlamış daha sonra ise şizofreninin tüm aileyi içe-

4 Turkiye Klinikleri J Psychiatry-Special Topics 2013;6(1)


AİLE TERAPİLERİNİN TARİHÇESİ Emine Zinnur KILIÇ

ren daha geniş bir patoloji olduğu görüşünü benimsemiş “Pragmatics of Human Communication” yayınlanmıştır.
ve ailenin mümkün olduğu kadar çok bireyini hastaneye Bu çalışmacılar iletişimin basit özelliklerinin kişilerarası
yatırarak çalışmıştır. Bowen terapiyi özellike ebeveyn- ilişkileri belirleyen anlamları olduğunu ileri sürmüşler-
lerin kendi ebeveynleriyle ve onların anababa- dir. Temel fikirleri aile terapistlerince yaygın olarak be-
larıyla ilişkilerini anlamaları olarak görür. Bowen’in aile nimsendi. Bu noktalar şunlardır:
terapisine en önemli katkıları arasında üçgenleşme, ku- a) İletişimsizlik mümkün değildir. Bir başka insa-
şaklar arası geçiş, benliğin ayrışması, ayrışmamış aile ego nın olduğu yerde her insan davranışının bir anlamı var-
kütlesi ve genogram sayılabilir.2 dır. Kişinin hiçbir mesaj vermemesi mümkün değildir.
Bir başka psikiyatrist olan Lymann Wynne’da b) İletişimin içeriksel yönü gibi ilişkileri tanımla-
1958’de şizofrenlerin aile ilişkilerini inceleyerek “pseu- yan yönü de vardır.
domutuality” (yalancı ortaklık) kavramını ortaya koy-
c) Noktalama: bir dizi karşılıklı davranışta sebep ve
muştur. Bu tür ilişkinin kişilerin gelişimin engellediği ve
sonucu ayırd etmek her zaman mümkün değildir.
böyle ilişkilerin varolduğu ailelerde katı ve değişmez ya-
pıların bireylerin bağımsızlaşmasına engel olduğu görü- d) Dijital ve analojik iletişim: Dijital iletişimde me-
şünü ileri sürmüştür. sajlar sözlü veya yazılı kelimeler halindedir. Analojik ile-
tişim ise sözel olmayan iletişim biçimlerini kapsar.
İskoç psikiyatrist Ronald Laing (1927-1989) şizof-
renik iletişim konusunda önemli çalışmalar yapmış şi- e) Simetrik ve tamamlayıcı etkileşim: Tüm ilişkiler
zofrenik bozuklukların ortaya çıkışından aile sistemini değişik derecelerde simetrik veya tamamlayıcı olabilir. Si-
sorumlu tutan yaklaşımı ile antipsikiyatri akımının ön- metrik etkileşim tarafların eşit düzeyde olduğunu göste-
cüsü olmuştur. Bir birey diğerini direk ve açık yöntem- rir. Tamamlayıcı iletişim eşitsizlik temelinde ortaya çıkar.
ler kullanmadan, diğerine bazı duygular, değer yargıları
atfederek olup bitenin kandırılan kişiden gizlendiği be- B) İletişim ve Güç İlişkileri
lirsiz bir durum yaratmakta ve böylece diğerini kontrol 1962’de Jay Haley de MRI grubuna katılmıştır. Jackson
etmektedir. Laing’e göre günlük yaşamda her ailede gö- ve Haley iletişim teorisinin temel kavramlarına iletişi-
rülen bu duruma şizofrenlerin ailelerinde daha sık ras- min güç elde etme çatışmalarında yeri olduğu kavramını
lanmaktadır.7 eklemişlerdir. Haley ilişkilerin aynı zamanda iktidar mü-
cadelesi içerdiğini ileri sürmüştür. Haley’e göre bir kişi
İLETİŞİM TEORİLERİNİ TEMEL ALAN YAKLAŞIMLAR bir mesaj ilettiğinde aynı zamanda bir ilişkiyi tanımla-
Gregory Bateson, John Weakland, Don Jackson ve Jay maya yönelik bir manevra yapmaktadır. Birlikte bir geç-
Haley’in Palo Alto’da iletişim üzerine yaptıkları çalış- mişi ve geleceği olan tüm insan gruplarında hiyerarşi
malar şizofreni etiyolojisini açıklamakta bir sonuca ulaş- vardır. Hiyerarşide karmaşa olan durumlar ise bireyde
masa da bireyler arasındaki iletişimin aile örüntülerini semptom ortaya çıkarırlar. “Strategies of Psychotherapy”
oluşturmadaki rolü ile ilgili önemli kavramların bu grup adlı kitabında Haley her sözün bir bildirime ek olarak
tarafından geliştirilmesini sağlamıştır. bu bildirim hakkında bir bildirim içerdiğini, bu iki bil-
dirim birbirine zıt düştüğünde paradoks ortaya çıktığını
İletişim okulundan gelişen yaklaşımları ailedeki ile-
anlatmıştır. Haley, şizofrenlerin ailelerinde çatışmalı ile-
tişimin en çok hangi yönü üzerinde durulduğuna göre
tişim olduğunu ileri sürmektedir. Haley 1976’da yayın-
sınıflamak mümkündür. Aşağıda bu grupların yaklaşım-
ladığı “Problem Solving Therapy” kitabında da ailelerde
larındaki temel ilkeler ele alınmıştır.4-6
hiyerarşik problemlerin iki veya üç kuşak içeren çatış-
İletişim okulundan gelişen yaklaşımlar daha sonra- malardan kaynaklandığını belirtmektedir. Haley 1976
ları ailenin en çok üstünde durulan yönüne göre üç ayrı yılında Cloe Madanes ile birlikte Aile Terapisi Enstitü-
gruba ayrılmıştır: sünü kurmuş ve kendi stratejik aile terapisi modelini ge-
liştirmiştir. Bu grubun çalışmaları stratejik terapi veya
A) İletişim ve Biliş kısa terapi olarak anılmaktadır.
ABD’li psikiyatrist Don Jackson, 1959’da eğitim ve araş-
tırma amaçlı olarak dünyanın ilk aile tedavisi merkezini C) İletişim ve Duygular
kurmuştur. Mental Research Institute adlı kurumda We- Aile terapisinin iyi bilinen öncülerinden birisi Virginia
akland, Watzlawick, Fish ve Fry gibi farklı disiplinler- Satir’dir. Satir iletişim teorilerini kabul ederken duygu-
den gelen araştırmacılar çalışmışlardır. 1967’de ların iletimine daha fazla önem verir. Ayrıca diğer aile

Turkiye Klinikleri J Psychiatry-Special Topics 2013;6(1) 5


Emine Zinnur KILIÇ AİLE TERAPİLERİNİN TARİHÇESİ

terapistlerinden farklı olarak kişilik gelişimi ve davranı- lenin bu süreç içindeki sorularla kendine yeni bir bakış
şın ardında yatan psikodinamik süreçlerle de daha fazla açısı kazandığını” ileri sürmüştür.10 Tomm terapistin
ilgilidir. Aile terapisini benlik saygısının gelişmesi ve ki- nötralitesi kavramını sorgulamış ve terapistin sorduğu
şiliğin olgunlaşmasının en önemli yolu olarak görür. soruların kendi teorik alt yapısından bağımsız olamaya-
Satir görüşlerini “Conjoint Family Therapy” (1967) ve cağına bu nedenle de soru sormada strateji oluşturmanın
“Peoplemaking” (1972) adlı kitaplarında dile getirmiştir. önemli olduğuna dikkat çekmiştir.

YAPISAL TERAPİ DAVRANIŞÇI YAKLAŞIMLAR


1965-1981 yılları arasında Philadelphia Çocuk Yönlen- Davranışçı aile terapisi ailedeki bazı tutumları sürdüren
dirme Merkezi yöneticisi olan Salvador Minuchin, Ya- ya da azaltan ilişki biçimleri üzerinde durmuştur. Davra-
pısal Okulu kurmuştur. Şehirlerde gecekondu nışçı terapistler öğrenme teorisi kurallarını aile ile ça-
bölgelerinde yaşayan ailelerle çalışmıştır. Bu ailelerde lışma yöntemlerine uygulamışlardır. 1960’ların
hiyerarşik yapıların net olmadığını ve aile sınırlarındaki ortalarında başlayan bu yaklaşımların amacı yeni davra-
düzensizliği görmesi kuramının temelini oluşturmuştur. nışlar öğrenme ve beceriler geliştirme, bireylerin ilişki
Minuchin, Von Bertalanffy’nin Genel Sistemler Teori- sorunları ile daha etkili baş edebilmesini sağlamaktır.
si’ni aileye uygulamıştır. Aile terapisinde amaç, sistemin Davranışçı eş terapisi, davranışçı ebeveyn eğitimi, cinsel
yapısını değiştirmek, böylece ailelerin işlevselliğini art- terapiler bu ekol etkisi ile gelişmiştir. Bilişsel davranışçı
tırmaktır. Bu amaca ulaşmak için terapistin aile ile kur- aile terapileri de bu kökenden gelişerek düşünce süreçle-
duğu bağın önemine dikkat çeken Minuchin olmuştur. rinin bireylerin dünya görüşlerinin bireyin duyguları,
Terapistin aile ile kurduğu bağ sayesinde aileyi gözlem- düşünceleri ve ilişkiler üzerindeki etkisini ele almıştır.2
leme, aile içi süreçleri izleme ve aileyi yeniden yapılan-
dırma yolu ile ailede değişim yaratması yapısal terapinin ÖYKÜCÜ TERAPİ
temel yaklaşım biçimidir.7
Ailelerin kendilerine ilişkin algılarını, kendilerine iliş-
kin baskın inanç sistemlerini ele almayı ve değiştirmeyi
SİSTEMİK TERAPİ
amaçlayan bu yaklaşım, Avusturalyalı aile terapisti Mic-
1967 de Italya’da, Milano’da Aile Çalışmaları Enstitüsü; hael White ve Yeni Zelanda’lı David Epston tarafından
Selvini-Palazzoli, Boscolo, Prata ve Cecchin tarafından geliştirilmiştir. Öykücü (Narrative) terapi adıyla anılan
kurulmuştur. Başlangıçta homeostasis ile ilişkili görüş- bu yaklaşım biçilmemi bireylerin ve ailelerin kendi öy-
ler üzerine odaklanmış, MRI okulundan etkilenerek pa- külerindeki boşlukları doldurarak daha işlevsel bir öykü
radoks ve karşı paradoks temelinde çalışmaya başlamış- oluşturmalarını hedefler. Öyküler yeniden kurgulanır-
tır. Ailelerle çalışmada terapistin hipotez kurma ve hi- ken daha önce eksik bırakılmış özel durumlar (unique
potezlerin aileye uygunluğunu araştırması ve bu süreç- outcomes) ortaya çıkarılmaya ve yeni öyküye entegre
teki nötralitesi, Milano grubunun başlangıçtaki çalışma edilmeye çalışılır.2,10
biçimini oluşturmuştur. “Aile ve kişilerin birbirine dön-
güsel bir yapı içerisinde farklı düzeylerde anlam aktarma YANSITAN EKİP YAKLAŞIMI
biçimi”ni ele almışlardır. Yapı yerine, “ilişki örüntüleri
Norveçli aile terapisti Tom Andersen çift yönlü ayna
ve bu örüntülerin altında yatan inanç sistemleri” üze-
kullanarak izleyicilerin aile ile ilgili düşüncelerini aile-
rinde durmuşlardır.8
lerin izleyebileceği biçimde yansıtması ve böylece aile-
Bundan sonraki süreçte sistemik terapi ekolünde de nin kendisine yönelik bakış açısının zenginleşmesini
değişim olmuş, tek ve değişmez hipotezlerin geçerliliği amaçlayan bir yaklaşım geliştirdi. İzleyen ekibin aile ile
sorgulanarak bunun yerine aile üyeleri ve onların inanç ilgili tartışmasını yapılandırdı, bu tartışmanın aileyi güç-
sistemleri arasındaki uyumun ön plana geçtiği yaklaşım- lendirecek biçimde saygılı ve kesin doğrular şeklinde
lar benimsenmiştir.9 değil izleyenlerin düşüncesi şeklinde aktarılmasının öne-
mine işaret etti.11 Bu yaklaşım aynı zamanda aile ve
CALGARY MODELİ uzman gurubu ilişkisindeki hiyerarşiyi ortadan kaldır-
1980 yılında Tomm, aileyi bir sistem olarak kabul eden mayı da amaçlıyordu. Aileler kendileri ile ilgili daha
ancak sibernetik düzenleyici mekanizmalara özellikle önce fark etmedikleri özellikleri fark ederek gelişiyor-
önem veren bir model tanımlamıştır. Tomm, giderek lar, aynı zamanda kendi kendileri ile ilgili düşünme be-
“görüşme süreci” üzerinde daha fazla yoğunlaşmış ve “ai- cerisi kazanıyorlardı.11

6 Turkiye Klinikleri J Psychiatry-Special Topics 2013;6(1)


AİLE TERAPİLERİNİN TARİHÇESİ Emine Zinnur KILIÇ

ler aile terapistlerinin şiddet, istismar, cinsiyet rolleri


SONUÇ gibi konulardaki duruşlarını netleştirme ve açıklama so-
Aile terapisi yaklaşımları ilk ortaya çıkışlarından itibaren rumluluğunu gündeme getirmiştir.2
farklı disiplinlerden beslenerek gelişmiştir. Bu süreçte Uygulamada ise teorik entegrasyona yönelen yak-
birbirinden farklı ekoller ortaya çıkmış olsa da hepsinin laşımlar benimsenmiş, çeşitli teorilerin temel noktala-
çıkış noktasında sistemik/sibernetik bakış açısı yer al- rını bir araya getiren bir kapsayıcı teorik yaklaşım
maktadır. Tablo 1’de aile terapisindeki farklı ekollerin çerçevesinde farklı aile terapisi ekollerinin; aile terapisi
benzerlik ve farkları özetlenmiştir.12 Aile terapisinin ta- ile bireysel terapilerin; aile terapisi ile aile hekimliğinin
rihsel gelişiminde 1980’li yıllara kadar gelinen süreçte bir arada; ailenin gereksinimlerine en uygun biçimde
farklı aile terapisi ekollerinin ortaya çıkması, temel teo- kullanımına ilişkin yaklaşımlar kabul görmüştür.2 Bü-
rik çerçevenin belirlenmesi ön planda iken bu dönem- tünleştirici yaklaşımlar her danışan sisteminin özel du-
den sonra aile terapistlerinin farklı ekolleri entegrasyon rumuna saygı göstermeyi amaçlayan ırk, cinsiyet,
çabası ağırlık kazanmış, aynı zamanda da kendilerini sor- sosyoekonomik düzey, gelişimsel düzeyi dikkate alarak
gulayarak kültüre ve cinsiyete duyarlı yaklaşıma özen en uygun müdahale biçimini uygulamayı hedefleyen
göstermenin gerekliliği üzerinde durulmuştur. Özellikle yaklaşımlardır. Aile terapisi teorilerinin ve uygulamala-
aile terapisinin temel yaklaşım biçimlerinden biri olan rının gelişim ve değişim süreci ailelerin gereksinimleri
döngüselliğin kadına yönelik şiddeti açıklama ve dola- doğrultusunda, değişen bağlama paralel biçimde geliş-
yısıyla da anlaşılabilir kılmadaki rolüne yönelik eleştiri- meye ve değişmeye devam etmektedir.

TABLO 1: Temel aile terapisi yaklaşımları.


Boyutlar Yapısal Stratejik Sistemik
Kuramcı Minuchin Haley, Madanes; Watzlawick, Milano grubu (Palazzoli. Boscolo Cecchin, Prata)
Weakland, Fish (M.R.I) Hoffman; Penn; Bateson; Tomm
Erikckson’dan etkilenmiştir Bateson’dan etkilenmiştir.
Ön kabuller Aile bir sistemdir, Aile bir sistemdir Aile bir sistemdir
Şimdi odaklı Şimdi odaklı Şimdiye odaklı
Sosyokültürel çevreye açık, Sosyokültürel çevreye açık Sosyokültürel çevreye açık
Kendini düzenleyici, Kendini düzenleyici, Kendini düzenleyici
Birlikte evrimleşme Birlikte evrimleşme Birlikte evrimleşme
Normallik kavramına Net sınırlar Normallik bir mittir. Normallik bir mittir
bakış Ebeveynlerin yönetici rolü Değişime uyum için esneklik gerekir Aile kaçınılmaz değişikliklere uyum için hem denge
Esneklik gerektirir hem esneklik gereksinimindedir.
Kuram Döngüsel nedensellik, Döngüsel nedensellik, Döngüsel nedensellik,
Aile rolleri, işlevleri düzenlemek için Belirti etrafında tekrarlayıcı Aile kültür, bağlam, kurallar, değer yargıları ve an-
yapı ve kurallar geliştirir. işlevsel olmayan lamlarla çevrelenmiş biçimde yaşam döngüsünde
etkileşim örüntüleri vardır. sürekli dalgalanma yaşar.
Hiyerarşinin işlevi bozuk,
Semptom metafordur.
Sorunun ortaya çıkış Yaşam döngüsündeki geçiş noktalarında Yaşam döngüsündeki Yaşam döngüsündeki
zamanı geçiş noktalarında geçiş noktalarında
Semptomlara bakış Esnek olmayan yapı, yeni rolleri Esnek olmayan etkileşim biçimi. Esnek olmayan kurallar/inançlar. Ailenin geçmişe
etkileşimleri yürütmede zorlanma, Aile değişikliklere aşırı veya takılı kalmış inanç
yetersiz tepki vermektedir. Haley sistemi nedeniyle işlevsiz
ve Madanes semptomun analojik olarak etkileşim biçimlerini tekrarlaması.
sorunu ve çözümünü simgelediğini ileri
sürer.
Semptomun Negatif geribildirim- eski yapı semptom tarafın-Pozitif geribildirim-aile aynı biçimde Negatif veya pozitif geribildirim (homeostasis veya
sürdürülmesi dan sürdürülür (homeostasis) davranmayı sürdürür; çözüm sorun ha- heterostasis)-semptom soruna çözüm haline
line gelir. gelmiştir

Devamı →

Turkiye Klinikleri J Psychiatry-Special Topics 2013;6(1) 7


Emine Zinnur KILIÇ AİLE TERAPİLERİNİN TARİHÇESİ

TABLO 1: devamı....
Boyutlar Yapısal Stratejik Sistemik
Terapinin amaçları Yapıyı değiştirmek Etkileşim örüntüsünü değiştirmek “Oyunun kurallarını” /inanç sistemini değiştirmek. Aileyi
Semptomu ortadan kaldırmak Semptomu ortadan kaldırmak yeni bir uyum bulmak için serbestleştirmek.
Ailede bireysel özerklik ve aileye Semptomu ortadan kaldırmak.
ait olma dengesi sağlamak.
Müdahale birimi Aile, özel alt sistemler Seansa katılanlar Aile ve üst sistemler (profesyonel çevre dahil)
Müdahale yöntemi Olguya göre düzenlenir. Olguya göre düzenlenir. Olguya göre düzenlenir.
Terapötik süreç: Semptom çerçevesinde oluşmuş Terapötik süreç:
1.Aile ile bağlanma etkileşim örüntüsünü değiştirme: a) hipotez kurma
2. Yapı ve etkileşimi değerlendirme a) Yeniden çerçeveleme ve b) döngüsellik
3.Sistemin dengesini bozma metafor kullanma; c) nötralite
4. Yeniden yapılandırma yöntemleri: b) Paradoksik ödevler verme. d) strateji oluşturma
a) aileyi canlandırma; b) sınırlara işaret etme; Örn: mış gibi yapma, İnanç sistemlerinin sarsılması:
c)stresi arttırma; d) ödev verme; semptomu reçete etme. a) çifte tanımlar/farklar (döngüsel ve yansıtıcı sorular
e)semptomları kullanma; f)duygulanımı kullanma, ikilemi ortaya koyma)
yönetme g)destek olma b) Paradoksik müdahaleler;
positif değerlendirme
Ritüel önerme
Terapi odağı Karşılıklı etkileşim örüntüleri. Karşılıklı etkileşim örüntüleri Etkileşim örüntüleri
Yapılar (sınırlar ve hiyerarşiler) Semptom ve hiyerarşi İnanç sistemleri
Ele alınan zaman Şimdiye odaklı Şimdiye odaklı, kısmen Geçmiş, şimdiki zaman ve gelecek zaman bütünleştirilir.
aralığı gelecek yönelimli
Terapistin rolü Yönetir, lider ve yönlendiricidir. Kapalı bir şekilde yönetir. Değişimi Nötraliteyi korur.
Aileyi yeniden yapılandırır. tetikler. Aileyi varolan durumdan serbestleştirmek için
Kısmen antropolojist, kısmen ailenin bir uzak Duygusal olarak uzaktır. fikirler/farklar görmeye yönlendirir.
akrabası gibi davranır. Aileye katılır ve uyum M.R.I: meta pozisyondadır Pasiftir, yönetici değildir.
yapar. Haley: misafir Duygusal olarak uzak, objektif,
“Meta” pozisyondadır.
“Direnç” kavramına Aile ve terapist arasındaki ilişkinin ürünüdür. M.R.I: çatışmadan kaçınmak Nötralite sayesinde dirençten kaçınmak mümkündür.
bakış Aileye katılım önemlidir. için geri adım at. Çıkmazlar sistemin farklı düzeylerinde
Terapist aşırı derecede sistem içine emilirse Çıkmazlar aile ve terapist arasındaki farklı inanç sistemleri olmasından kaynaklanır.
çıkmazlar oluşur. etkileşim örüntüsünden kaynaklanır.
Değişimin yeri Seans içinde M.R.I: seans dışında. Seanslarda ve seans aralarında.
Haley: seans içi ve seans dışı.
Değişime bakış Yeniden yapılandırma yolu ile, Seans sonu müdahaleler yolu ile. Sorulan sorular ve seans sonudaki
sürekli değişim. Sürekli değil. müdahaleler yolu ile. Sürekli değil.
Değişimin yönü Terapist yönü belirler. “Normale” yöneltir. Önceden bilinemez. Aile karar verecektir. Önceden bilinemez.
Sürdürüm Terapist değişimi belirler. Aile değişimi Pozitif geribildirim. Terapist inanç sistemleri ve kuralları
sürdürmek için yeniden yapılanacaktır. Terapist küçük değişiklikleri belirleye- sarsacak yeni fikirler ortaya atar.
cek veya tetikleyecektir. Aile değişimi sürdürür ve etkileşimleri değiştirir.
Aile sonuçta değişir. Terapist ailenin değişimini arttıracak şekilde yanıt verir.
Terapist değişimi arttıracak biçimde
yanıt verir.
Süre Kısa, Ortalama olarak haftada Kısa, ortalama 6-10 seans. Uzun veya kısa, ortalama 6 ay süre ile ayda bir
bir seanslar 6 ay sürer Onbeş günde veya ayda bir. seanslar.

(Hayes, 1991).

8 Turkiye Klinikleri J Psychiatry-Special Topics 2013;6(1)


AİLE TERAPİLERİNİN TARİHÇESİ Emine Zinnur KILIÇ

KAYNAKLAR
1. Hoffman L. Foundations of Family Therapy, A 5. Kılıç EZ. Aile Terapileri, Psikoterapi Yöntem- 9. Campbell D, Draper R, Huffington C ) Second
Conceptual Framework for Systems Change. leri: Kavramlar ve Uygulama Yönergeleri Ed- Thoughts on the theory and Practice of the
New York: Basic Books;1981. p. 6-17. itör: Köroğlu T, Türkçapar H, Ankara: HYB; Milan Approach to Family Therapy. Karnac
2. Becvar DS. Eras of Epistemology: A Survey 2009. p.229-71. Books, London. 1991.
of Family Therapy Thinking and Theorizing, 6. Kılıç EZ. Aile Tedavilerinin Tarihçesi. Aile Te- 10. White M, Epston D: Narrative means to thera-
Handbook of Family Therapy. Brunner-Rout- davileri içinde. Editör: Kerimoğlu E. Ankara: peutic ends. W.W. Norton Company, New
ledge:eds: In: Sexton TL, Weeks GR, Robbins Ankara Üniversitesi Basımevi;1996. p.1-12. York, Londra: 1990.
MS, eds. New York: Brunner-Routledge;
7. Minuchin S. Families and Family Therapy. 11. Tomm K: Interventive interviewing: Part III. In-
2003. p.3-23.
Londra: Tavistock Publications; 1974. tending to ask lineal, circular, strategic or re-
3. Dallos R, Draper R. An Introduction to Family flexive questions? Family Process 1988;27(1):
8. Selvini-Palazzoi M, Boscolo L.
Therapy. Open University Press, NY. 2005. p. 1-15.
Cecchin G, Prata G. Hypothesizing-Circular-
20.
ity-Neutrality: Three guidelines for the con- 12. Hayes H. A Re-Introduction to family therapy:
4. Barker P. Basic Family Therapy, ch.11: Fam- ductor of the session. Family Process1980;19 clarification of three schools. A.N.Z.J. Fam
ily Therapy and Schizophrenia. Granada Pub- (1):3-12. Ther 1991;12(1):27-43.
lishing GB; 1981.

Turkiye Klinikleri J Psychiatry-Special Topics 2013;6(1) 9

You might also like