Professional Documents
Culture Documents
Türkiye’de serbest bölgelerin kurulmasına yönelik ilk girişim, 1927 yılında kabul edilen 1132
sayılı “Serbest Mıntıka Kanunu” ile başlamıştır. 1953 yıllarına dek belirli değişimler ve
dönüşümlere uğrayarak çalışmalar yapılmış fakat çalışmaların sürekliliğini ve işlevselliğini
yitirmesiyle bir sonuca varılamamıştır.
Daha sonraki süreçlerde, 1957 yılında TCDD, İskenderun Limanı’nda mevcut 4.600
metrekarelik bir sahayı serbest bölge olarak işletmeye açmıştır. İlk etapta 2.000 ton krom
madeni ihraç amacıyla serbest bölgeye gelmiş, ancak daha sonra söz konusu bölge
kapatılmıştır.
İlerleyen yıllarda gerek iktisadi gerekse politik bakımdan pozitif bir yapı arz eden bu
atmosfer içerisinde; ihracata yönelik yatırım ve üretimin artışı, yabancı sermaye ve teknoloji
girişinin hızlanması, dış finansman ve ticaret imkanlarının gelişimi ile birlikte, 1985 yılında
3218 sayılı “Serbest Bölgeler Kanunu” yürürlüğe konmuştur.
1985 yılından bugüne Türkiye’de 19 adet Serbest Bölge kurulmuş ve faaliyete geçmiştir.
Bunlar;
Serbest bölgeler, bir ülkenin siyasi sınırları içinde olan, fakat gümrük sınırları dışında tutulan,
malların gümrüksüz girip-çıkabildiği, depolanabildiği ve çeşitli işlemlerden geçirilebildiği,
çeşitli ticari, sanayi, finans faaliyetlerinin gerçekleştirildiği bölgelerdir. Halen gelişmiş
ülkelerde etkin ticaret merkezleri olarak çok önemli lojistik işlevler üstlenen serbest bölgeler,
gelişmekte olan ülkeler açısından ise, uluslararası ticaret ve yatırım olanaklarından daha etkin
yararlanmak ve ilave istihdam alanları oluşturmak için yeni fırsatların yaratıldığı bir araç
olarak ön plana çıkmaktadır.
Ağırlıklı olarak sanayi faaliyetlerinin yürütüldüğü serbest bölgelerimizde 2006 yılı sonu
itibariyle toplam ticaret hacmi 23.824.029.000 $ olup, faaliyet gösteren 3876 firma vardır ve
bu firmalar içerisinde yabancı sermayeli firmaların sayısı da 648’dir. Serbest bölgelerdeki
ticaretin ülkeler bazında dağılımı incelendiğinde ise, halen başta gelen ticaret ortaklarından
birinin Türkiye olduğu görülmektedir.
Avrupa Birliği’nde ise, Birlik içerisinde faaliyet gösteren toplam 31 adet serbest bölge vardır
ve şu an için tek bir serbest bölge uygulaması yoktur. Her ülkenin serbest bölge uygulamaları
farklı olabilmektedir. Bölgeden bölgeye farklılıklar gösterse de AB’deki serbest bölgeler dış
ticaret ve gümrük uygulamaları açısından daha az gümrük formalitelerinin uygulandığı yerler
olarak görünmekte, serbest bölgelerle ilgili yasal düzenlemeler Gümrük Kanunu ve
Yönetmeliği içerisinde yapılmaktadır.
AB serbest bölgeleri esas olarak stoklama, depolama, paketleme gibi amaçlarla
kullanılmaktadır. Serbest bölgelerde üretim yapılmasının ilave bir avantajı bulunmamaktadır.
AB’de bazı istisna bölgeler dışında serbest bölge kullanıcı ve işletmecilere genel ekonomik
politikalar dışında farklı rekabet avantajı sunulmamaktadır. Serbest bölgelere ülke içinde
ihtiyaç duyulan girdi ve malların fiyat ve zaman maliyetini en aza indirme görevini yerine
getiren bölgeler olarak bakılmaktadır.
AB’deki serbest bölgelerde ağırlıklı olarak ticaret yapılmaktadır ve elde edilen kazanç ve
iratlar vergiye tabidir. Bununla birlikte, elde edilen ücret gelirlerine de vergisel bir avantaj
sağlanmamaktadır.
Türkiye’deki serbest bölgeler ise vergilendirme açısından kullanıcılara ve çalışanlara çok
geniş avantajlar sunmakta ve özellikle bu yönüyle AB tarafından rekabeti bozduğu
gerekçesiyle eleştirilmektedir.
TÜRKİYE AVRUPA BİRLİĞİ
Serbest Bölge Serbest bölgelerle ilgili yasal Serbest bölgelerle ilgili yasal
ile ilgili Yasal düzenleme müstakil bir kanun ve düzenleme Gümrük Kanunu ve
Düzenleme yönetmelikle yapılmıştır. Gümrük Yönetmeliği içerisinde
yapılmıştır.
Kaynakça:
https://ticaret.gov.tr/serbest-bolgeler/serbest-bolgeler-istatistikleri
https://serkangullu.wordpress.com/2018/12/19/ab-ulkeleridiger-ulkeler-ve-turkiyedeki-
serbest-bolgelerin-karsilastirilmasi/
http://www.kto.org.tr/d/file/serbest-bolgeler-feyzullah-altay.pdf