Professional Documents
Culture Documents
n TÜRK-ERMENi
İLİŞKİLERİ VE
BÜYÜK GÜÇLER SEMPOZYUMU
BİLDİRİLER
6-8 MAYIS 2 0 İS ERZURUM/TÜRKIYE
II. CİLT
SECOND INTERNATIONAL
SYM POSIUM ON
TURKISH-ARM ENIAN
RELATIONS AND
GREAT PO W ERS
PAPERS
6-8 MAY 2015 ERZURUM/TURKEY
VOLÜME II
EDİTÖRLER/EDITORS
[ÜRK Doç. Dr. Tolga BAŞAK
Ip B sriE S î Yrd. Doç. Dr. Mcvliit YÜKSF.L
W
/ 4?s
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ
M TÜRK-ERMENİ İLİŞKİLERİ
ARAŞTIRMA MERKEZİ
II. CİLT
S«;\û VOLÜME II
EDlTÖRLER/EDITORS
Doç. Dr. Tolga BAŞAK
Yrd. Doç. Dr. Mevlüt YÜKSEL
® A iaiürk
©ÎVERStlESt
© 2 016 Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü
Eser Adı:
n . CİLT
VO LÜ M E II
EDİTÖRLER/EDITORS
Doç. Dr. Tolga BAŞAK
Yrd. Doç. Dr. Mevlüt YÜKSEL
Bu kitapta yer alan tüm yazıların dil, bilim ve hukuk açısından sorumluluğu
yazarlarına aittir.
BA SK I : M EGA O FSE T
Rant Tesisleri Zemin Kat No:27 Yakutiye / ERZURUM
Tel: 0442 233 9 6 9 6 / 234 6 0 76
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ TÜRK-RUS SINIRINDA ERMENİ
FAALİYETLERİ
Nebahal ARSLAN*
Süleyman TEKİR*’
Giriş
1877-78 Osmanlı-Rus Harbi neticesinde Elviye-i Sclasc* olarak bilinen Kars, Ardahan
ve Baium savaş tazminatı karşılığında Rusya'ya bırakıldı. Bu sancaklarda yaşayan Osmanlı
tebaasının işlemlerini yürütmek adına bu şehirlerde uluslararası mevzuata uygun olarak birer
şehbenderlik kurulmuştu. Şehbenderler bölgede yaşayan Türk halkıyla ilgili çalışmaların yanı
sıra aynı istihbarat görevlisi gibi çalışıp bulunduktan şehirlerde olup bitenleri İstanbul'a
bildiriyorlardı. Şehbenderler tarafından savaş öncesi dönemde gönderilen belgeler sınır
hattının gcr.cl görüntüsü üzerinde bilgi sahibi olmak için oldukça önemli raporlardır. Bu
raporlarla birlikte sınır hattında bulunan valilikler ve askeri yetkililer taralından verilen
raporlar da bu çalışmanın temel kaynaklarını teşkil etmektedir.
1877-78 Osmanlı-Rus Harbi neticesinde imzalanan Ayastcfanos ve Berlin
Antlaşmalanna göre yeni bir sınır hattı belirlenmişti. Buna göre hudut Korva’nın kuzeyinden
ve Artvin'in güney tarafından Çürüksu istikametine uzanıyordu. Narman’ın güney
noktasından geçtikten sonra Oltu’yu Ruslara bırakıyordu. Narman'ın yakınından geçen sınır
hattı Penek Çayı’na kadar ilerliyordu. Bardız’a kadar bu hattı takip ettikten sonra Bardız ve
Yeni Köyü Ruslara bırakıp güneye doğru yöneliyor Zivin’dc Ayastcfanos ile belirlenen sınır
ile birleşiyordu.*1 Bu noktanın güneyinde ise Karaurgan karyesinden Micingirt’e oradan da
Köscdağ’ın zirvesine doğru çıkıyor sonra da güneye dökülen sular ile Aras'a ve güneyde
Murat Nehri ile eski Rusya sınırına ulaşıyordu.2
Berlin Antlaşması ile çizilen stnınn doğal sınır özelliği göstermemesi zaman zaman
izinsiz giriş çıkışların yaşanmasına sebep olurken bölgenin nüfusunun etnik yapısı da buna
zemin hazırlıyordu. Doğu Anadolu Bölgesinde 1914 yılında yapılan istatistiki çalışmaya göre
Yrd. Doç Dr.. Kalkas Üniversitesi Fcn-Edebıyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim Üyesi
1-1mail: ncbahaurslana hounail.com
•• Dr.. Kalka» Üniversitesi Fcn-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim Elemanı
Email:kafkastarib@ gmail.com
“Üç liva“ anlamına gelen elviye-i selise tabiri, başlangıçla Rumeli'de Selanik. Manastır ve Kosova için
kullanılmıştır. Daha sonraları. Yanya, Tırhala ve Manastır şehirleri için de kullanılan bu ifade, 1877-1878 ile
Osmanlı-Rus Savaşı ndan sonra, münhasıran K an, Ardahan ve Baium Sancakları ıza-l edilmiştir. Mahir Aydın.
Evıye-i Selise. TDVİA. C XI. İstanbul, 1995. s.6X.
1 ( ’orrespondccc Relatıng To The C'ongrcss O f Berlin Wıth The Protocols O f Coogrcss. Presentcd To Both
Housc o f Parlııment by Command of Her Majcsty. Londoo 1878, ».245-246. ; Berlin Kongresi, İstanbul 1297,
»209.
: Concspondece Relatıng To The Congrcss O f Berlin Wıth The Protocols O f Coıgress. ».266-270. ; Berlin
Kongresi, s.236.
1574 I » rf D o f Dr NttmltM A K M A N - A r j GArStUctımm TEKİR
3.957.000 Müslüman, 240.000 Rum, 609.000 Ermeni, 200.000 kadar da diğer milletlerden
olmak üzere 5.025.000 kişilik bir nüfus yaşıyordu. Müslüman nüfusun yaklaşık 2.500.000’luk
kısmı Türk, 1.300.000'u Kürt ve 210.000’i ise Laz idi. Diğer unsurlar arasında Nasturiler
başta olmak üzere Süryaniler, Keldaniler ve Yezdiler bulunuyordu. Aynı tarihte yayınlanan
Kafkasya Salnâmcsi'nc göre, Kafkasya’nın nüfusu 11.800.00C kişiydi. Bu sayının dağılımı şu
şekildeydi: 4.332.794 İslâm, 3.768.000 Rus, 1.610.000 Gürcü, 1.645.000 Ermeni ve 395.634
diğer unsurlar. Güney Kafkasya bölgesinin nüfusu 7 milyon olup bunun ancak 400 bin kadarı
Rus tebaasıydı. Nüfus içerisindeki Türklcr, Gürcü ve Ermcnilerin çoğunluğu Güney
Kafkasya’da yaşıyordu. Müslümanların 3,5 milyonu Türk olup Azerbaycan. Dağıstan, Erivan
ve Kars Vilayetlerinde çoğunluğu oluşturuyorlardı.1
’ Fahri Belen. Birinci Cihan Harbinde Türk Harbi 1914 Yılı Hareketleri. Bınnci Cilt. Ankara 1964, ».87-90.
4 BOA. HR. SYS. 2817/1.
II U L U S L A t A R A S I T Û R K E R M E N I İ L İ Ş K İ L E R İ VE B O Y O K G Ü Ç L E R S E M P O Z Y U M U | 1575
gönderilen tahrirata göre Rusya Karakurt, Sıtagan, Ortakale, Darphane, Todan, Karavenk,
Bilan, Sanbulak hudut bölükleri postalannı bölük merkezinde topladıktan sonra her bölük
toplu şekilde geri çekilmişti. Çekilip gittikleri istikametler ise bilinmiyordu. Çekilen bölükler
eşyalarını kısmen yakmış, kısmen sulara atmıştı. Bir kısmını da senet karşılığında köylülere
teslim edilmişti. Posta binaları tamamen yakılmıştı. Çekilen bölüklerden bazıların
karakollarına ikişer nefer bırakırken bazı kışlalarında kapıları kilitlenip mühürlenerek terk
edilmişti. Diğer hudut bölüklerinin postaları bölük merkezlerine gitmişlerse de tamamen
çekildiklerine yönelik kesin bir bilgi bulunmamaktaydı. Milo hudut mıntıkasında bulunan
bölükler ağırlıklarını kayıklarla Artvin’e sevk etmişti.5
Yedinci Bölük Kumandanlığı tarafından kısa süre sonra Kötek Sınır Kapısı’nın
açıldığı bilgisi İstanbul’a iletildi. Fakat Milo Orucuk Kapısı henüz açılmamıştı. Kapılar tekrar
açılmasına rağmen Ruslar ihracatı tamamen yasaklamıştı. Rus sınırlarında yaşayan ahalinin
Türk tarafındaki arazilerine ve tarlalarına sınırı geçerek gelmelerine Ruslar tarafından
muhalefet edilmekteydi. Batum’da bulunan yabancı uyruklulardan arzu edenlerin
memleketlerine gitmelerine ise müsaade ediliyordu. Ruslar sınır şehirleri dâhilinde silahlı
görüleceklerin cezalandırılacakları açıklamıştı. Kötek mıntıkasında bulunan inzibatlar ile
nakliye araçları da Sarıkamış'a gönderiliyordu. Rusya'dan iltica ederek Türk topraklarına
geçen iki Rus askerin ifadesine göre Ruslar sınırın hemen ilerisinde yeni tabyaların inşasına
başlamıştı. Bunların ikisi Batum’un kuzey batısında, ikisi Sarıkamış’ın güneyinde ve Kars
Kalesi etrafında inşa ediliyordu. Aynı askerlerin ifadelerine göre Rus Ordusu içerisinde
bulunan birçok asker firar etmeyi düşünüyordu. Sıtagan. Ortakale ve Todan’dan çekilen hudut
bölüklerinin dün Başköy’dc tabur halinde içtima yaptıkları görülmüştü. Bölgede bulunan
diğer hudut bölükleri hızlıca çekilmeye devam ederken Tavusken ve Salaçur Hudut Bölükleri
ise nakliye vasıtası toplamakla meşguldüler.6
Erzurum Valisi Reşid Bey 4 Ağustos 1914’te Dâhiliye Nezaretine gönderdiği şifre
telgrafla, Rusya’nın Sankamış mevkiinde 155. ve 156. Alnylarının ikişer taburunun geriye
çekildiği ve huduttan çekilen birliklerin yerine Tiflis’ten Kazak birliklerinin geleceğini ve
Yukan Micingird. Karaurgan ile Bardı/ Bölüklerinin iki güne kadar geri çekileceklerini
bildirmekteydi. İlk etapta Rusya on altı senelik ihtiyatlarını silahaltına almışlardı. Altı güne
kadarda ikinci grup ihtiyatlar silahaltına alınacaktı. Fakat sınıra yakın bölgeler de yaşayan
ahali silahaltına alınmayıp yalnızca hazır olarak beklemeleri yönünde emir almışlardı. 3.
Eleşkirt Bölüğü mıntıkası karşısındaki Rusya ait bir karakoldaki resmi evrakların toplanarak
yakıldığı karakolunda cşyalan ile birlikte terk edildiği görülmüştü. Son gelen istihbarata göre
Kağızman'da 8000 süvari ile 12000 piyade kuvveti bulunuyordu. Vali Rcşid Dcy’de
şehbenderliklerden gelen raporları doğrulayarak Rusya'nın bölgede bir çete tertibatında
olduğunun işitildiğini fakat bununla ilgili bilginin teyit edilemediğini bildiriyordu.7*Ruslar
boşalttıkları bu sınır karakollarını Ermeni çeteleri tarafından doldurmayı planlıyorlardı.
Trabzon Valisi Rıfat Sami Bey 4 Ağustos 1914 tarihli şifre telgrafında Rusların hudut
kalelerinde yalnızca birer bekçi bırakarak asker ve eşyalarını Çoruh Nchri’nin diğer tarafına
çektiklerini bildiriyordu. Ayrıca Ruslar yerli ve misafir olarak şehirlerde bulunan ahaliyi de
çalıştırarak tahkimat yapmaya devam ediyordu. Batum'da 30-40 bin kadar, Morgos’ta ise üç
tabur asker topladıktan istihbarat kaynaklanndan bildiriliyordu." Aynı gün gönderilen ikinci
biı telgrafla Erzurum Vilayeti hududundan Bcyazıd taraflarına kadar Rusların 20 bin askeri
hududa yığmaya başladıktan, Batum labyalan ile Erzurum sınınndaki istihkâmlara büyük
miktarda toplann yerleştirildiği fakat miktan konusunda bir bilgi alınamadığı bildiriliyordu.
Aynca Rusya'da seferberliğin ilanından önce Osmanlı tebaasından olan Müslümanlardan
kendi arzulanyla sınır dışına çıkmak istemeyenler üç saat mesafede içlere çekilerek gündelik
karşılığında istihkâmların inşaatında istihdam ediliyordu.4
5 Ağustos 1914 tarihli başka bir telgrafla Rusya'nın Çoruh Vadisinde yaptığı
yığınağın merkezlerinden birinin sahilden yaklaşık bir, bir buçuk saat mesafede bulunan ve
Batum hizasında olan Kayadibi mahalli olduğu bildiriliyordu. Bundan başka hudut
kordonundan iki saat mesafedeki Borçka ve Acara mevkilerinde de ehemmiyetli yığmak
yapılmaktaydı. Bu iki mevki ile Kuban kordonu karşısında $0-60 bin kadar asker yığınağı
yapıldığı gelen bilgiler arasındaydı. Hudut bölgesinde ise sükunet devam etmekteydi.10*
1 Eylül 1914’te Başkomutanlık Vekâleti tarafından Tiflis ve Kars Şehbenderliklerine
gönderilen yazıda Kafkasya dâhilinde meydana gelen olaylarla ilgili hiçbir haberin gelmediği,
bundan sonra günü güne haberlerin gönderilmesi isteniyordu. Bunun için gerekirse şahitlerin
ifadelerine de başvurarak askeri hareketlilik konusunda bilgiler iletilmeliydi. Kars ve Tiflis
şehbenderlerinin bir haftaya kadar bulundukları yerlerde bulunan kıtaatın numara ve
mevcutlarını kendi gözleriyle görerek hemen bildirmeleri emrediliyordu.11
6 Eylül 1914'te Varna Şehbenderi Selim Bey tarafından verilen bilgiye göre
Anadolu’da birçok cinayet işledikten sonra Varna'ya iltica eden Zcytunlu Antranik'in çeteler
19 Eylül 1914 itibariyle sınırda yaşanan olayların ciddiyeti Türkiye tarafında iyice
anlaşılmış.ır. Bunun üzerine bir takım tedbirler alınması kaçınılmaz oldu. III. Ordu’nun tüm
birliklerine bu konuda bir Utkun emirler verildi. Alman istihbarata göre Ruslar Kafkasya’daki
Ermcniler aracılıgıylu Osmanlı Ermcnilcrini Anadolu’da ele geçirdikleri topraklan
kendilerine vermek vaadiyle kışkırtmaktaydı. Türk köylü kıyafetleri Ermeni köylerine
götürülerek dağıtılmaktaydı. Sınırın bazı noktalanna da silah ve cephane scvkiyntı başlamıştı.
Ülke içerisinde yaşayan Ermeni ileri gelenlerinin aldıklan karara göre; Savaş ilanına kadar
sessizce cturup itaatlerini koruyacaklardı. Savaş ilan edilince Türk ordusu içinde görevli
Ermeni askerleri silahlanyla beraber Rus saflanna geçecekti. Türk ordusunun başarılı olması
durumunda yine sessizlik ve itaat hali korunarak, ordu geri çekiliyorsa silahlanıp çeteler
halinde karşı harekete geçilecekti. Bu tarz ciddi istihbaratlar üzerine III. Ordu'nun tüm
birliklerine şu hususlarda dikkatli olunması konusunda emir verildi;
1- Hangi kıyafeti giymiş olursa olsun pasaportsuz şekilde sının geçmek isteyenler
yakalanarak orduya gönderilecekti. Aynı prosedür sınırdan silah ve cephane sokmak
isteyenler içinde uygulanacak, kaçmaya çalışanlar ise vurularak öldürüleceklerdi. Sınır
hattında dur emrine uymayanlarda vurulacaktı.
2 - S av aş d u ru m u d ışm d u v a lilik le re m e v c u t o la n a k la r d â h ilin d e y a rd ım e d ile c e k ti.
3- Her türlü olasılığa karşı asker arasında korku ve endişeye mahal vermeden Ermeni
ve diğer gayr-i Müslim olanlar hissettirilmeden sıkı kontrol ve denetime tabi tutulacaklardı.
4- Ermcnilerin ve Rusların bölücü düşüncelerine karşı Kürt ve diğer Müslüman
grupların ileri gelenleri bu konuda aydınlatılacaktı.
6-Yazıcı ve yahut emir eri sıfatıyla karargâhlardaki önemli yerlerde Ermeni ve
Müslüman olmayan erler kullanılmayacaktı.14
Kontrol tedbirlerinin dışında birtakım karşı istihbarat teknikleri de geliştirildi. Buna
göre;
I- Kılık değiştirecek kolluk kuvvetleri vasıtasıyla Ermeni ve diğer
grupların nerelerde örgütlendikleri ve hangi köylerde bulundukları, liderlerinin
kim olduğu tespit edilecekti.
2- Ermeniler tarafından çıkarılmak istenen ihtilal harekâtının bastırılması
için ordu birlikleri işinden alıkonulmayncaktı. Mevcut kuvvetlerin yeterli
olmaması durumunda milis teşkilatları kuı utacak bu da yetmezse cıı yakın birlikten
yardım istenecekti.
3- Kurulacak milis teşkilatı dışında her kimde silah görülürse hemen silaha
el konularak sahibi de Divan-ı Harbe sevk edilecekti.
4- Rus ve Ermenilcr tarafından kandırılma olasılıkları bulunan Kürt ve
Müslümun gruplar uygun şekilde uyarılacaktı.20
Birinci Dünya Savaşı boyunca Rusya ve batılı müttefikleri Osmanlı Devleti’ni
parçalamak için Ermenilere iki misyon yüklemiştir. Birincisinde Ermcniler, cephe gerisinde
ayaklanarak ülke içerisinde karışıklık çıkaracaktır. İkincisinde ise oluşturulan gönüllü birlikler
vasıtasıyla Türk ordusunun savunma hattı yarılacak ve Rus işgal harekâtı kolaylaştırılacaktır.
Her iki görevin uygulanmasında da Anadolu Ermenileri aktif rol oynamışlardır.21
Ermenilerin bir takım teşebbüsler içeresinde bulunmaları üzerine Er/urum Valiliği de
faaliyetlerine hız verdi. Bunun için 29 Eylül’de Dahiliye Nezareti aracılığıyla ele geçirilen
vesikaların tercüme edilebilmesi için 15 tane Ermenice bilen polis memurunun vilayete
gönderilmesi talep edildi. Çünkü mevcut polis memurlarının 12 tanesi Ermeniler lehinde
çalıştıkları için olaylar karşısında yeterince yararlı olmuyorlardı.22
Rusya’da bulunan bazı şehbenderlik memurlarının tutuklandığı yönünde istihbaratlar
gelmeye başlayınca Kars Şehbenderinin acilen Erzurum'a dönmesi emredildi. Erzurum
Valiliği'uin 3 Ekiııfdc bildirdiğine göre çağrıldığından haberi olmasına rağmen şehbender
halen sınır kapısı olan Kötek’e bile gelmemişti. Durum III. Ordu Komutanı Haşan İzzet
Paşu’nın dikkatini çekmiş, Erzurum valiliğine şifahi olarak sorulmuştu. Bu esnado
Erzurum’da bulunan Rus konsolosu da harekete geçmek için hazırlık içerisindeydi.21 Aynı
gün içerisinde Dâhiliye Nezaretine çekilen ikinci şifre telgrafta Rusya konsolosunun ülkesine
avdetine Harbiye Nezareti tarafından Erzurum’dan Bayburt, Trabzon yoluyla gitmesine izin
verildiği ancak Kars Şehbenderinin henüz gelmemesinin tutuklanmış olabileceği ihtimaline
karşı Kars Şehbenderinin sınırı geçene kadar Rus konsolosunun gitmesine III. Ordu
Komutanlığı’nın emri ile izin verilmeyecekti.24
Rusya’nın sınır bölgesinde Ermenilcr üzerinden birtakım hesaplar yaparak Anadolu
topraklarında ihtilal çıkarma gayretlerine karşın İttihat ve Tcrakki’nin ileri gelenlerinden 8*34
Ekim’dc Erzurum'a geldi. Bahacddin Şakir Bey* görünürde Sivas Vilayeti iskân-ı muhacirin
memuruydu Fakat Erzurum'da KafVas İhtilal Cemiyeti hesabına çalışacaktı.21
Erzurum Vilayeti dâhilinde ve hudut bölgesine yakın yerlerde bulunan Ermcnilcrin
birçoğu Ekim ayının başından itibaren Rusya'ya gitmeye başladı. Bunların arasında asker
firarileri de bulunuyordu ve amaçlan Rusya tarafından kurulan çetelere kayıt olmaktı.
Çetelere kaulmasalar bile bölgeden topladıktan askeri istihbaratı Rusya tarafına taşıyorlardı.26
Ermenilcr tarafından kurulan çeteler Ekim ayının başlannda Türk-Rus sınırını
geçmeye başladılar. OsmanlI ve Rusya Ermenilerinden oluşan 800 kişilik bir çetenin
Batum'dan hareket etmek suretiyle Artvin ve Ardanuç taraflannda faaliyet göstermek üzere
sının geçtikleri tespit edildi. Ermcnilcrc Ruslar bağımsızlık vaat edilerek Türk lopraklannda
güvenliği bozmak ve saldınlarda bulunmak amacıyla gönderildikleri biliniyordu. Bu çetelerin
savaşçı gücil Ermeni ve Rumlar kullanılarak 7000’c ulaştırılması amaçlanıyordu, tik etapta
Artvin-Ardanuç hattında kullanılması planlanan bu çeteler eğer Türk ordusu Iran-Urmiye
hattında bir taarruz yaparsa daha kuzeyden sının geçerek taamız edeceklerdi. Rusya bir
taraftan çeteleri Anadolu topraklanna gönderirken aynı tarihlerde Kafkasya'da bulunan
düzenli birliklerinin bir kısmını ise savaşın şiddetlendiği Avrupa cephelerine gönderiyordu.27
Rusya Avrupa cephelerinde savuş şiddetlendikçe KafVas ordu teşkilatından sürekli takviye
yapıyordu. Kaflcas Cephesi’nde çıkması muhtemel bir savaşta bölgede güçlü bir teşkilatlanma
yapmak isteyen Rusya bölge halklanndan gönüllü birlikler kurma yoluna gidiyordu.2"
Ermeni faaliyetleri ile ilgili gelen istihbaratlann yavaş yavaş gerçekliği gün yüzüne
çıkıyordu. Askeri birliklerdeki Ermenilcrin bazıları firar etmeye başlamıştı. Alınacak
tedbirlerin daha da sertleştirilmesi gündemdeydi. Kaçan ve vatan hainliği yapanların aileleri
hakkında şiddetli önlemler alınması, çeteleri koruyan köylülerin aynı şekilde cezalandırılması
ve köylerde çeteye rastlanılması halinde o köyün dağıtılarak bulunduğu yerden
uzaklaştırılması ve bunun her tarafa duyurulması düşünülüyordu. Bu durumun normal akışına
* Dr. Bahacddin Şakır (1870/1922); İttihat ve Ternkki'nin Önde gelen simalarından olan Bahacddin Şakir Bey
aynı /amanda Tcşkılat-ı Mahsusa'nın kuruculurındandı. Birinci Dünya Savaşı nda seferberliğin ilan
edilmesinden sonra Kafkasya İhtilal Cemiyeti adına çalışmak için Kafkas Cephesı’nc gitti. Cephedeki gayr-i
nizami harp faaliyetlerini yünden Bahanın Şakır Bey Erzurum işgalinden sonra belgeden ayrıldı Almanya'ya
yerleştikten senra Ermeni komiteciler tarafından şehit edildi Konuyla ilgili örnek ıkı çalışma için bknz: Hikmet
Çiçek. D.. Uıı'ıattın Şakır luihat ve Terakki'den Teşkilatı M nh«ua'yn Rir Türk Jaksbeni. İstanbul 7D07. *120-
125. ; Alanın Uca. Ittıhad ve Terakki Enlerlerinden Doktor Bahacddin Şakir. Yayınlanmamış Doktora Te/i,
Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Erzurum 2009.
u BOA, DH SFR. 443/89.
“ BOA, DH. SFR. 443/102-1-2
v ATAŞE. BDH, 2818.59.002.023-024.
“ Tekir, Bınn:ı Dünya Savaşı Kafkas Cephesi ’nde Türk-Rus Mücadelesi (1914-1917), g.104.
1582 I frrf. Dof .Dr S'rhıiKu AKUAN ■Arı. Cûr S ılrm ın TFMK
bırakılmayacak kadar ciddi olduğunun da altı çiziliyordu.*'9 Ekim ayında bir takım çete ve
eşkıya benzeri faaliyetler görülmeye başlandı. 13 Ekim'dc Erzurum'dan Trabzon’a gelmekte
olan posta sabaha karşı Gumuşhane-Bayburt arasında 35 kişilik silahlı bir çete tarafından
durdurularak posta görevlileri katledildi. 510 bin 809 guruş para ise gasp edildi. Bölgenin
askeri hassasiyetine rağmen bu tür faaliyetlerin görülmesi ilerde yaşanabilecek asayiş
olaylarının ilk habercisiydi.101
Kafkasya ve Türkiye'de bulunan Taşnak Komitcsi’nin ileri gelenleri aracılığıyla sınır
bölgelerinde bir takım Ermeni çeteleri kurulmaya başlanmıştı, özellikle sınıra yakın köy ve
kasabalarda bulunan Ermcnileri silahlandırmak üzere Oltu, Sarıkamış. Kağızman ve İğdır'a
çok sayıda silah, cephane ve bomba yerleştirilmekteydi. Rusya'da bulunan Müslüman
köylerinde yapılan aramalarda silahlara el konularak bu silahlar Ermcnilcrc veriliyordu. Rus
sınır birliklerine iltica eden erlerin ve diğer istihbarat kaynaklarının verdiği bilgiye göre,
büyük kısmı Pasinler, Erzurum. Eleşkirt. Hınıs, Malazgirt Ermenilerinden ve asker
firarilerinden olmuk üzere 6000 Ermeni Kağızman'da toplanmıştı. Silahlı Rus memurları ve
Ermeni reisleri aracılığıyla Müslüman halktan harp vergisi adı altında yiyecek malzeme temin
ediliyordu. Bu grubun 3500 kadan 31 Ekim I9 !4 ’te Iran Azerbaycan’ına gönderilmişti. Geri
kalan kısım ise Kağızman'da kalarak lürk-Kus sınırında faaliyet göstermeyi amaçlıyordu.'1
Oltu, Kars. Sarıkamış Ermcnileri ile Trabzon’dan firar eden Ermcnilcrdcn 1500 kişilik
atlı süvari çetesi kuruldu. Bunlardan 1000 kadan Beyazıt taraflanna ulaşmak için İğdır
dolaylanna 500 kadan da Erzurum-lspir bölgesinde faaliyet göstermek üzere Oltu'ya gitti.
Kars, Sankamış ve Kağızman bölgelerinde teşkilat kurmakta görevlendirilen arasında meşhur
Ermeni reislerinden Antranik, Bayburtlu Arşak, Bitlisli Aram bulunuyordu. Türk ordusunun
hal ve hareketlerinden devamlı olarak Rus ordusuna bilgi aktarmak için Trabzon. Erzurum.
Muş, Bitlis, Van, Sivas ve Kayscri'dc birer casusluk merkezi kurulmuştu. Sınırdan geçirilen
silah ve cephanenin fazla kısınılan Sivas ve Kayseri'de depolanmıştı. Gerekli ateşli silah ve
patlayıcı malzemenin sahil yoluyla Anadolu'ya sokulması ve ayaklanma çıkarılması için
Batum'da bir icraat komitesi kurulmuştu. Bu komite amaçlarına ulaşmak için Karadeniz
sahilinin Türk tarafında yaşayan Ermeni ve Rumlardan faydalanacaktı.12
III. Ordu Kumandanlığının dönem içersin de yaptığı tespite göre, Ermcnilcrdcn
silahaltına alınacak erlerden Karadeniz sahili. Hopa. Erzurum, Hınıs ve Van'da yaşayanların
bu çağrıya uymayıp Rusya'daki teşkilata katılmak için sınınn diğer tarafına geçtikleri tespit
Ermeni faaliyetlerinin çok ciddi bir aşamaya gelmesi üzerine savaşın başlamasından
bir gün önce Dâhiliye Nezareti Erzurum. Trabzon. Van, Bitlis, Mamüratülaziz. Diyarbakır ve
Musul Vilayetlerini şark vilayetlerinde sayılan oldukça çok miktarda olan Ermcnilcrin talim
ve terbiyeleri ile ilgilenen yabancı mûcssesclerde görev yapan memurlara karşı alınacak
tedbirler için uyardı. Buna göre icra edilecek askeri faaliyetlerden haberdar olup, bunları
düşmana haber verebilecekleri gerekçesiyle bir savaş durumunda bunların savaş bölgesinden
uzak mahallere gönderilmeleri ve oralarda ikamete mecbur edilmeleri düşünülmekteydi.
Konuyla ilgili vilayet dâhilindeki yabancı müesseseler ve mcmurlann ikamet ile miktarları
hakkında bilgi istenilmekteydi.''
Türk tarafında alınan ciddi tedbirler sayesinde Kasım 1914'Un ilk günleri itibariyle
Ermeni faaliyetlerinde ciddi azalmalar görüldü. Ermeni çetecilerin gayretlerinde de ciddi
dCşüş gözlendiği gibi aralarında da fikir uyuşmazlıktan yaşanmaya başlamıştı. Erivan'a
gönderilen Ermeni fedaileri de bu durumdan etkilenerek Tiflis’e geri dönmüştü. Bu durum
karşısında Antranik. Çulfa’dan Tiflis’e hareket ederek Ermeni delegeleriyle bir araya gelip
durum değerlendirmesi yapacaktı.'1'
Ekim 1914'ün son günlerinde Rusya’nın Ermeni politikasında birtakım değişmeler
yaşandı. Ermcnilcrin Sankamış-llasankalc-Erzurum hattında düzenli Türk birlileri karşısında
başanlı olamayacağı anlaşılınca çetelerin cephenin güneyine kaydırılmasına karar verildi.
Ermcnilcr Beyazıt ve Van taraflarında faaliyet göstereceklerdi. Beyazıt nüfusuna kayıtlı Surin
ve Haçik adındaki F.rmeniler Rusya’ya geçip yanlarında topladıkları ikişer bin askeri Rusların
yardımıyla silahlandırmıştı. Bu guruplardan birisi Abbas gölü üzerinden Muson'a diğeri ise
Ağrı Dağı üzerindeki Harabe-Macar yoluyla Bcyazıt-lran tarafına geçmek için hazırlık
yapıyordu.
Kağızman civarında çoğunluğu Anadolu Ermcnileri ve asker kaçaklarından olmak
üzere 8.000’ni aşkın Ermeni çetecinin toplandığı öğrenilmişti. Bu çetecilerin çoğunluğu
Müslüman ahaliden toplanan silahlarla donatılmıştı. İaşeleri ise geceleri ahaliden zorla
toplanıyordu. Bu çete içerisinde bölgede daha önce faaliyet göstermiş olan Karakiliseli Kosti.
Elcşkirtli Armais ve Apik adlı çete liderleri bulunuyordu. Kağızman civarına Ermeni çeteciler
dışında 10 plaston bölüğü daha sevk edilmişti. Böylccc Kağızman'daki toplam sayı 15.000’c
ulaşmıştı.
Rus İmparatoru II. Nikolay'ın 1914 yılının sonlarında Fransız Elçisi Moris Poleolog
ile görüşmesinde sarf ettiği sözler Ermcnilcrc verilen değen ve Anadolu için yapılan Rus*
Sonuç
Birinci Dünya Savaşı'nın üzerinden bir yüzyıl gibi uzunca bir zaman geçmesine
rağmen savaşın nedenleri ve sonuçlarından ziyade savaş sırasında zorunluktan doğan "sevk ve
iskân" meselesi tüm yönleriyle tartışılmaya devam etmektedir. Olayların üzerinden bu kadar
zaman geçmesine rağmen halen tartışılmasının altında başta siyasi ve ekonomik nedenler
olmak üzere birçok sebep yatmaktadır. Bu çalışmaya konu olan dör.cm ve olaylar tarihsel
olarak tartışılan dönemin yaklaşık 6-7 ay öncesi döneme tarihlenmektedir. Savaşın hemen
öncesindeki dönemde sınır hattında yaşananlar sonrasında yaşanacakların bir nevi habercisi
niteliğindedir.
Ermcnilcr. Rusların kışkırtmaları sonucu yaşamlarını sürdürdükleri ülkenin yönetimi
ve halkına karşı beşinci kol faaliyetlerine girişmişlerdir. Ruslar bölgede etkinliklerini artırmak
için bölgede Ermeniler ve Kürtlcr üzerinden hareket etmek için birtakım faaliyetlerde
bulunmuşlardır. Ancak Kürt aşiretleri ilk etapta Rusların bu kışkırtmalarına alet
olmamışlardır. Silahlandırılan ve fınansal olarak desteklenen Ermeni çeteleri sınır hattında ve
Anadolu içlerine sızma girişimlerinde bulunmalarına rağmen Erzurum Valiliği ve III. Ordu
Komutanlığı tarafından alınan tedbirler neticesinde emellerine ulaşamamışlardır. Savaşın ilk
günlerinde ise Rus birliklerine kılavuzluk yaparak aynı zamanda da Müslüman köylerinde
korkutma ve yıldırma faaliyetleri içerisinde bulunmuşlardır.
1914’ün sonbaharında Türk-Rus sınırında faaliyetlerine hız veren Ermeniler ilerleyen
süreçte cephe gerisinde daha fazla aktif rol almaya başlamışlardır. Bunun sonucunda ise Nisan
I915*tcn itibaren zorunlu göçe tabi tutulmuşlardır.*
* Ciıorgı Jujınasbvılı, “Sarıkamış Harekatında Gürcüler", Çeviren: Maıa Mcskhıdzc, Şchadelın Adı: Sarıkamış,
ö zel Sayı. Yıl:4. Sayı:4. İzmir 2011. a.10.
1586 | YrH D of f r N rb a to A J L U M Art . C f r S* U \m m n JC lK
Kaynakça
ATAŞE. BDH, 2811.26.001.15.
ATAŞE, BDH, 2811.522.26.002-24.
ATAŞE. BDH, 2811.522.26.028.
ATAŞE, BDH, 2811.522.26.028.
ATAŞE, BDH, 2818.59.002.023-024.
ATAŞE, BDH. 2918.797.006.
ATAŞE, BDH. 2918.797.006.
ATAŞE, BDH, 2918.797.006.
ATAŞE, BDH, 2918.797.006.
ATAŞE. BDH, 520.1027.2024.003-001.
ATAŞE, BDH, 528.2061.001-003.
ATAŞE, BDH. 528.2061.001-003.
ATAŞE. BDH. 528.2061.004-006.
BOA. DH. EUM. 6. ŞB. 51/5.
BOA, DH. EUM.6. ŞB. 15/16-51.
BOA. DH. EUM.6. ŞB. 15/16-51.
BOA. DH. ŞFR. 435.59. ;BOA. DH. EUM. 6. ŞB. 51/5.
BOA. DH. ŞFR. 435/54.; BOA. DH. EUM. 51/9.
BOA. DH. ŞFR. 442/67.
BOA. DH. ŞFR. 443/102-1-2.
BOA. DH. ŞFR. 443/103.
BOA, DH. ŞFR. 443/45.
BOA. DH. ŞFR. 443/89.
BOA. DH. ŞFR. 443/9.
BOA. DH. ŞFR. 444/51-1-2.
BOA, DH. ŞFR. 46/119.
BOA. EUM. EMN. 117/40.; BOA. DH. ŞFR. 435/63.
BOA. HR. SYS. 2817/1.
BOA. HR.SYS. 2107/6-1.
BOA. HR.SYS. 2871/1.
BOA, HR.SYS. 2879/3.
BOA. HR.SYS. 2879/6.
İkdam, 4 Tcşrin-i Evvel 1330/ 17 Ekim 1914. No:6342.
II U L U S L A R A R A S I T Ü R K E R M E N İ İ L İ Ş K İ L E R İ VE B O Y O K O 0 Ç L E R S E M P O Z Y U M U | 1587