Professional Documents
Culture Documents
Bölüm 5. Proses Cihazlarının Tasarımı: 5.1 Cihazların Boyutlandırılması Ve Seçimi (Biegler VD., 1997)
Bölüm 5. Proses Cihazlarının Tasarımı: 5.1 Cihazların Boyutlandırılması Ve Seçimi (Biegler VD., 1997)
Önerilen akım şeması ile ilgili oluşturulan ön kütle ve enerji denklikleri, prosesin ekonomik
açıdan değerlendirilmesinde önemli veriler sağlar. Bu bölümde, bu kavramlar üzerinde
durulacak ve cihazların boyutları, kapasiteleri ve fiyatlarının belirlenmesi konusuna
geçilecektir. Proses alternatiflerinin elenmesinde uygulanacak niteliksel eğilimleri belirlemek
ve hesaplamaları hızlıca gerçekleştirmek için yaklaşık değerler kullanılacaktır. Cihazların
boyutlandırılmasında tekrarlı olmayan, doğrudan bağıntılar uygulanacak, fiyatlandırılmasında
ise Guthrie tarafından geliştirilmiş bir yöntem kullanılacaktır.
Daha hassas kestirimleri elde etmenin zorluğu ve maliyeti dereceli olarak artar ve sadece
son tasarım kademelerinde doğrulanabilir. Bu nedenle, maliyet kestirimlerinin %25–40
doğruluk seviyesinde hızlı bir şekilde belirlenmesini sağlamak için, basitleştirilmiş
boyutlandırma ve maliyetlendirme bağıntıları kullanılır. Bu bölümdeki inceleme iki adımda
yapılacaktır:
Bu hesaplamaların tümü, kütle ve enerji denkliklerinden elde edilen akış debileri, sıcaklık,
basınç ve ısı yükleri değerlerinin bilinmesini gerektirir. Bu boyutlandırma hesaplamaları
sonucunda, maliyet hesaplamaları için gereken kapasiteler belirlenir.
5.1.1. Malzemelerin taşınması, işlenmesi ve depolanmasında kullanılan proses
birimlerinin boyutlandırılması
• Pompalar
Özgül hacmin sabit (hemen hemen) kalması nedeniyle sıvıların pompalanmasında (basınç
artışı) teorik iş V ΔP olarak tanımlanır. Güç şöyle hesaplanabilir:
Burada, η P pompa verimi (0,5 olarak kabul edilir) ve η m motor verimidir (0,9 olarak kabul
edilir).
Santrifüj pompalar, Guthrie’de temel konfigürasyon olarak 250°F’ın altında ve 150 psig
emme basıncında işletilen dökme demir bir birim alınarak tanımlanırlar. Santrifüj pompalar
için malzeme ve basınç faktörleri (MBF) Çizelge 5.1’de verilmektedir.
• Kompresörler ve türbinler
Adyabatik bir kompresör için, ideal sıkıştırma işi entalpideki değişimden hesaplanabilir.
İdeal bir sistem kabul edilerek, denklem aşağıdaki gibi yazılabilir:
Burada, molar akış debisi (gmol/s), CP sabit basınç ısı kapasitesi, γ C P /C V ideal bir
sistem için 1,4’dür ve gaz sabiti R=8,314 J/gmol K. İdeal, izentropik, adyabatik bir genişleme
olduğu varsayımıyla ve basınç oranı (P2/P1) kullanılarak, T2 hesaplanır:
ve (5.2) ifadesine yerleştirilirse, ideal bir sistem için teorik güç ifadesi elde edilebilir:
Ayrıca, maksimum kompresör boyutları 10.000 beygirgücü (yaklaşık 7,5 MW)’da sabitlenir.
• Kademeli Kompresörler
Kademeli kompresörler belirli bir görevin (gaz basıncında istenen bir artış) daha az iş
harcanarak gerçekleştirilmesinde yararlıdır. Bu, her bir sıkıştırma kademesinden sonra yapılan
kademeler arası soğutma ile sağlanabilir. İzotermal sıkıştırma, sistemi T0’da tutmak için, sabit
bir ısı uzaklaştırma işlemini gerektirir. Fiziksel olarak gerçekçi olmasa bile (kademe sayısı
sonsuza gittiği için), izotermal sıkıştırmanın kademeli sıkıştırmanın sınırlayıcı bir şekli olduğu
kolayca görülebilir. Ayrıca, belli bir kompresör sayısı için, minimum iş, bütün sıkıştırma
oranları eşit olduğunda gözlenir.
P1 / P0 P2 / P1 P3 / P2 .......... ...... PN / PN 1 (PN / P0 )1/ N
Kademeli sıkıştırmada ele alınması gereken bir tercih durumu olduğu söylenebilir:
Kademe sayısı çok büyük olduğunda minimum iş değerine yaklaşılabilir; ancak bu gerçekçi
olmayan sermaye maliyeti anlamına gelir. Diğer yandan, tek bir sıkıştırma kademesi
(adyabatik) ile maksimum iş görülür. Duruma göre değişen optimum kademe sayısının
bulunmasından ziyade, ön tasarım çalışmalarında sıkıştırma oranı (Pi/Pi-1)=2,5 alınır. Santrifüj
kompresörler için pratik bir sınır değeri, 5 değerinde sıkıştırma oranıdır.
Örnek 5.1
298 K’de 10 gmol/s ideal bir gazı P0=100 kPa’dan PN=1500 kPa sıkıştırmak için adyabatik
sıkıştırma, izotermal sıkıştırma ve kademeli sıkıştırma işlemleri uygulandığında gerekli işi
bulunuz.
Kademeli sıkıştırma için, yaklaşık 2,5’lik bir sıkıştırma oranı seçilir. Kademe sayısı şu
ifadeden türetilebilir:
Son olarak, kademeli sıkıştırma için her bir kompresörden çıkış sıcaklığı:
Pistonlu kompresörler iş yaparlar ve bir piston ile bir silindir yardımıyla oluşturulan mekanik
bir hacim değişimi sonucunda bir basınç değişimi sağlarlar. Santrifüj kompresörlerden farklı
olarak, düşük kapasite ve yüksek basınç değişimleri söz konusu olduğunda tercih edilirler.
Teorik güç şu ifadeyle hesaplanabilir:
W μ(γ/(γ 1))RT0 ((PN /P0 )(γ -1) / γ 1) / (1 - (c(P2 /P1 )1/γ 1)) (5.7)
Burada, c = V4/(V2-V4) 0,05 ile 0,1 arasında bir açıklık faktörüdür ve c = 0,9’luk bir
sıkıştırma verimliliği kabul edilir. Santrifüj kompresör ile pistonlu kompresör arasındaki
seçim, gaz akış debisine ve istenen basınç artışına bağlıdır.
• Kaplar
Kaplar; flaş tamburları (dram), depolama tankları, durultma kapları ve bazı reaktörleri kapsar.
Farklı bir şekilde belirtilmedikçe, aşağıdaki kriterlere göre boyutlandırılırlar:
- Kabın hacmi (V), buhar akışları için bir ek hacim düşünülerek, beş dakikalık bir sıvı tutma
süresi temelinde, gerekli hacmin iki katı temel alınarak seçilir. İfadesi şu şekilde verilir:
Burada, FL kaptan (flaş tamburu gibi) ayrılan sıvı debisi, L sıvı yoğunluğu, ise genelde 5
dakikaya ayarlanan kalma zamanıdır. Kalma zamanının belirtilmesi, pompa açma/kapama
süreleri için bir tampon sıvı miktarı düşünülerek gerekli görülür.
Genel maliyet hesaplamaları için, L/D oranı 4 olarak alınır, çap 1,2 m’den
büyükse yatay bir kap olarak boyutlandırılır, kap basıncı güvenlik için kütle ve
enerji denkliklerinden hesaplanan basınçtan %50 daha büyük olarak seçilir. Kap
maliyetlendirildiğinde, Guthrie yönteminde uygun basınç faktörleri kullanılır.
İstenen sıcaklık aralığı için, Çizelge 5.2’de gösterildiği gibi gerekli yapım
malzemeleri göz önüne alınır. Kap maliyetlendirildiğinde, Guthrie yönteminde
uygun malzeme faktörleri kullanılır.
Yapım malzemesi olarak tavsiye edilen ve Guthrie faktörleri ile uygun olan çeliklerin kısmi
bir listesi Çizelge 5.2’de verilmiştir. Bunlar sadece basınç kaplarına değil diğer cihazlara da
uygulanır.
Guthrie’ de, basınç kapları için temel konfigürasyon, 50 psig’lik bir tasarım basıncı olan
bir karbon çeliği kabı ile verilir. Dikey yapım, gövde ile iki başlık, ceket, temel halka ve
köprücükleri ve olası tepsi desteklerini içerir. Yatay yapım ise gövde ile iki başlık ve iki sele
bağlantısını içerir. Çeşitli tipte kaplar için malzeme ve basınç faktörleri Çizelge 5.3’ te
verilmiştir.
Çizelge 5.2. Yapım Malzemeleri
Yüksek Sıcaklıkta İşlem Düşük Sıcaklıkta İşlem
• Isı Değiştiriciler
Şekil 5.2’de gösterilen zıt akışlı gövde ve borulu ısı değiştirici için boyutlandırma eşitliği:
Q = UATlm (5.9)
Burada, Q, enerji denkliğinden bilinen ısı yükü, A ısı aktarım alanıdır. Logaritmik ortalama
sıcaklık farkı Tlm ise şu ifade ile verilmektedir:
A vap Qvap / U vap T1 t 2 Tc t 3 / lnT1 t 2 / Tc t 3
Acon Qcon / Ucon Tc t 3 T2 t1 / lnTc t 3 / T2 t1 (5.11)
Son olarak, 1000 m2 maksimum ısı değiştirici alanı olarak seçilir. Daha fazla ısı değiştirici
alanı gerekliyse, paralel olarak birkaç ısı değiştirici kullanılır. Bu basitleştirilmiş yöntem ön
tasarımlar için yeterlidir. Ancak, ısı değiştiricilerin ayrıntılı olarak boyutlandırılması çok daha
karmaşıktır. Guthrie’de ısı değiştiriciler için temel konfigürasyon, 150 psig’lik tasarım basıncı
olan karbon çeliği “esnek başlıklı” bir ısı değiştiricidir ve komple bir yapımı içerir. Çeşitli
tipte ısı değiştiriciler için malzeme ve basınç faktörleri Çizelge 5.5’te verilmiştir.
Benzer biçimde, doğrudan ateşlemeli ısıtıcılar için temel konfigürasyon, silindirik yapıda,
karbon çeliği borulu ve basınçlı bir proses ısıtıcısı şeklindedir. Bu da komple alan tesisini
içerir. Çeşitli tipte doğrudan ateşlemeli ısıtıcılar için malzeme ve basınç faktörleri
Çizelge 5.7’de verilmiştir.
Çizelge 5.5. Isı Değiştiriciler için Guthrie Malzeme ve Basınç Faktörleri
MBF = (Fd + Fp)Fm
Tasarım Tipi Fd
Kazan tipi kaynatıcı 1,35
Esnek başlıklı 1,00
U Borulu 0,85
Sabit borulu gövde 0,80
Kap Basıncı (psig)
Üst Sınır 150 300 400 800 1000
Fp 0,00 0,10 0,25 0,52 0,55
Gövde/Boru Malzemeleri, Fm
Yüzey CS/CS CS/ CS/SS SS/SS CS/ Monel/ CS/Ti Ti/Ti
2
Alanı (ft ) Pirinç Monel Monel
-100 1,00 1,05 1,54 2,50 2,00 3,20 4,10 10,28
100-500 1,00 1,10 1,78 3,10 2,30 3,50 5,20 10,60
500-1000 1,00 1,15 2,25 3,26 2,50 3,65 6,15 10,75
1000-5000 1,00 1,30 2,81 3,75 3,10 4,25 8,95 13,05
Çizelge 5.7. Doğrudan Ateşlemeli Isıtıcılar için Guthrie Malzeme ve Basınç Faktörleri
MBF = Fd + Fp + Fm
Tasarım Tipi Fd
Silindirik 1,00
Kap Basıncı (psig)
Üst Sınır 500 1000 1500
Fp 0,00 0,15 0,20
Işıyan Boru Malzemesi, Fm
Karbon Çeliği 0,00
Krom/Molibden 0,45
Paslanmaz Çelik 0,50
5.1.3. Kütle aktarım cihazlarının ve reaktörlerin boyutlandırılması
• Destilasyon Kolonu
Ancak, kolon gövdesini, tepsi yığınını ve ısı değiştiricileri maliyetlendirmek için, önce
teorik raf sayısının ve geri akış oranının hesaplanması gerekir. Bunun için, gerçek geri akış
oranının ve tepsi sayısının bulunmasını sağlayan; Fenske eşitliği (minimum raf sayısı için),
Underwood eşitliği (minimum geri akış oranı için) ve Gilliland korelasyonu ile hızlı
hesaplamalar yapılabilir. Underwood eşitliğinin kullanımı, tekrarlı bir yöntem gerektirir.
Burada, ideale yakın sistemler için geliştirilmiş olan basit ve doğrudan korelasyonların
kullanımı tercih edilecektir. Bu korelasyonlar, ön tasarım için nitel yaklaşımların hızlı
biçimde belirlenmesini sağlar.
Kütle ve enerji denkliği hesaplamalarından, göreceli uçuculuklar (lk/hk) ile tepe ve dip
geri kazanımlar (lk = lk ve hk = 1-hk) bulunur (lk: hafif anahtar bileşen, hk: ağır
anahtar bileşen).
Aşağıdaki korelasyonlardan tepsi sayısı ve geri akış oranı hesaplanır. (i = lk, hk):
N i 12,3/ α lk/hk 1
2/3
1 β i 1/ 6
ve R i 1,38/ α lk/hk 1
0,9
1 β i 0,1 (5.12)
Teorik raf sayısı : N T γ N (maxN i ) (1 γ N )(minN i )
a. Şekil 5.4’te iki besleme koşulu için (kabarcık noktası ve çiy noktası) akış debileri
gösterilmiştir. İki fazlı besleme için akışlar benzer bir şekilde hesaplanabilir.
b. Çapını belirlemek için, kolon, taşma hızının %80’inde çalışmak üzere tasarlanır.
Taşma hızında buhar akış hızı o kadar yüksektir ki net sıvı akışı meydana gelmez ve
sürüklenme başlar. Taşma bağıntıları Şekil 5.5’ te gösterilmiştir.
Burada, Unf doğrusal taşma hızı (ft/s) olarak tanımlanır. Şekil 5.5’ten Unf şu şekilde
verilir:
Tipik 24” tepsi boşluğu için, Csb bu aralıkta yaklaşık 0,33 ft/s’ dir.
A πD2 /4 V / (0,8U nf ερ g )
Burada , buhar akışı için uygun olan alanın kesridir (kampanalı tepsiler için yaklaşık 0,6;
elek tipi tepsiler için 0,75). Burada, maksimum kolon çapı 6 m (20 ft) olarak alınabilir. Daha
büyük olarak hesaplanan çaplar, kolonun paralel çalışan iki kolona ayrılmasını gerektirir.
Gerçek tepsi sayısı, verimin () %80 olduğu varsayılarak, NT/ ifadesiyle hesaplanır.
Ayrıca, 0,6 m’lik bir tepsi boşluğu kabul edilerek kolon yüksekliği kolaylıkla hesaplanabilir.
Son olarak, 60 m’lik bir maksimum yükseklik seçilir. Daha büyük bir yükseklik değeri,
kolonun aralarında sıvı ve buhar akışları olan iki kısma ayrılmasını gerektirir.
- Kaynatıcı ve Yoğuşturucu için Isı Yüklerinin Hesabı
Tüm yoğuşturucu için, yoğuşturucu etrafındaki sırasıyla buhar ve sıvı akımlarının toplam
entalpileri HV ve HL olmak üzere, Qcond = HV-HL şeklinde enerji denkliği kurulur. Daha sonra,
kaynatıcı yükü ya doğrudan buhar akışından ya da kolon etrafındaki toplam enerji
denkliğinden hesaplanabilir.
Guthrie yöntemini uygulamak ve maliyet bilgisini elde etmek için, aşağıdaki bileşenlerin
kapasitelerinin gruplandırılması gereklidir: boş kap, tepsi yığını ve ısı aktarım cihazları
(yoğuşturucular ve kaynatıcılar).
• Reaktörler
Reaktörün boyutlandırılmasında, sıvı ya da gaz molar debi, , temelinde belirli bir boşluk hızı
(s,1/saat) kabul edilir.
Burada, , standart sıcaklık ve basınçta (1 atm, 273 K) molar yoğunluk; ve Vcat, katalizör
hacmidir. Toplam hacim V, katalizör boşluk kesri (%50 kabul edilebilir) temelinde
hesaplanır. Bu durumda,
Reaktör, çalışma koşullarına bağlı olarak, bir basınç kabı, ısı değiştirici ya da fırın olarak
maliyetlendirilebilir. Bu birimler için, Guthrie yöntemindeki uygun malzeme ve basınç
faktörleri kullanılır.
Bir mühendislik tasarımı, özellikle bir kimyasal proses tesisi için, ancak mevcut malzemeler
ve üretim yöntemleri kullanılarak gerçeğe dönüştürülebildiğinde faydalıdır. Bu nedenle,
uygun üretim teknikleriyle birlikte yapım malzemelerinin seçimi, var olan bir tesisin
iyileştirilmesinde veya yeni bir kimyasal tesisin kurulmasında başarılı ya da başarısız olma
durumunda hayati bir rol oynar.
Kimyasal proses tesislerinde verimi ve üretimi arttırmak amacıyla daha yüksek sıcaklık ve
debi değerleri uygulandığı için, yapım malzemelerinin seçimi özel bir dikkat gerektirir.
Şiddetli proses koşulları korozyonu artırdığı için, daha sert işletme şartlarına doğru olan
eğilim güvenilir ve korozyona karşı daha dirençli olan yapım malzemelerinin araştırılmasını
zorunlu kılar. Günümüzde korozyona karşı kullanılabilecek geniş bir aralıkta malzeme
bulunur. Bununla beraber, bu tip malzemelerin çok sayıda olması nedeniyle “en iyi”
malzemeyi seçmek oldukça karmaşık hale gelir. Son seçim, basitçe, bir korozyon tablosundan
uygun bir malzemenin seçilmesine dayandırılamaz; alternatif malzemelerin ekonomik analizi
de yapılmalıdır.
Bir kimya mühendisi, bir metalurjistten, karmaşık bir kimyasal tesisin tasarımını ve
işletimini yüklenmesini bekleyemez. Benzer şekilde, bir kimya mühendisinin bir gecede
malzeme uzmanı olması beklenemez. Ancak iyi bir metalurjist, tavsiyelerinin hayata
geçirileceği kimyasal tesis hakkında iyi bilgi sahibi olmak zorundadır. Aynı şekilde, kimya
mühendisi de cihaz ve proseslere ilişkin malzemeler hakkında bilgi sahibi olmalıdır.
• Metaller
Yapım malzemeleri metaller ve metal olmayanlar olarak iki genel sınıfa ayrılabilir. Saf
metaller ve metal alaşımları ilk sınıfa dahildirler.
Demir ve Çelik
Pek çok malzeme demir ve çelikten daha büyük bir korozyon direncine sahip olmalarına
rağmen, maliyet açısından demir ve çeliğin kullanımı tercih edilir. Bunun bir sonucu olarak,
bir dereceye kadar korozyonun meydana geleceği bilindiğinde, yapım malzemesi olarak sıkça
kullanılırlar. Bu durumda, üründe renk değişimi ve demir tuzlarının varlığı beklenir ve
ekipmanın peryodik olarak değiştirilmesi gerekir.
Genelde, dökme demir ve karbon çeliği yaklaşık aynı korozyon dirençleri gösterirler.
Seyreltik asitlerle kullanımları uygun değildir; ancak, metal yüzeyinde korozyon ürünlerinden
oluşan koruyucu bir tabaka oluştuğundan, pek çok güçlü asitlerle kullanılabilirler.
Paslanmaz Çelikler
100’den fazla farklı paslanmaz çelik tipleri bulunur. Bunlar, demirin yüksek krom veya
yüksek nikel-krom alaşımlarıdır. Mükemmel bir korozyon direnci ve ısı direncine sahiptirler.
302 veya 304 tipi gibi en yaygın paslanmaz çelikler, yaklaşık olarak % 18 krom ve % 8 nikel
içerirler ve 18-8 paslanmaz çelikler olarak tanımlanırlar.
316 tipindeki gibi alaşıma molibden katılması korozyon direncini ve yüksek sıcaklık
dayanıklılığını arttırır. Nikel içermezse malzemenin düşük sıcaklık kırılganlığı artar ve
yumuşaklığı ile korozyon direnci azalır. Alaşımdaki krom, oksitleyici malzemelere karşı
direnç kazandırır. Bu nedenle, krom içeren ancak nikel veya molibden içermeyen 430 tipi
çelik, nitrik asit ve başka oksitleyici maddelere karşı mükemmel korozyon direnci gösterir.
Paslanmaz çelik ile üretim işlemleri standart karbon çelik ile olduğundan çok daha güç
olmasına rağmen, paslanmaz çeliğin tüm tipleri başarılı biçimde işlenebilir. 430F, 416, 410,
310, 309 ve 303 tiplerinin özellikleri, bu malzemeleri işlenmeye özellikle uygun hale getirir.
Genelde alaşımda küçük miktarlarda fosfor, selenyum veya kükürt bulunduğunda
işlenebilirlik geliştirilebilir.
Nikel, krom, molibden alaşımı (Hastelloy C)
Nikel, krom ve molibdenin faydalı etkileri, oldukça yüksek bir korozyon direncine sahip olan
Hastelloy C’de birleştirilmiştir. Bu alaşımın tipik analizi; % 56 nikel, % 17 molibden, %16
krom, % 5 demir, % 4 tungsten ve dengeyi oluşturan mangan, silikon, karbon, fosfor ve
kükürt şeklindedir. Hastelloy C, yüksek sıcaklık koşullarında yapısal dayanım ve iyi korozyon
direnci gerektiğinde kullanılır. Vana, boru, ısı değiştirici ve çeşitli tipte kaplarda kullanılır.
Özel korozyon koşulları altında kullanılan başka Hastelloy tipleri de mevcuttur.
Bakır ve alaşımları
Bakır nispeten ucuzdur, düşük mekanik dayanıma sahiptir ve geniş bir şekil çeşitliliği
aralığında kolaylıkla imal edilebilirler. Oksitleyici olmayan asitlerde küçük bir çözünme
eğilimi göstermesine rağmen, kolaylıkla oksidasyona uğrayabilir. Bakır yüzeyinde bakır
oksitten oluşan koruyucu bir tabaka oluştuğundan, atmosferik neme veya oksijene karşı
dirençlidir. Bununla beraber, oksidi çoğu asitte çözünebilir. Bu nedenle, oksijen veya
oksitleyici madde varlığında herhangi bir asitle teması söz konusu olduğunda, uygun bir yapı
malzemesi değildir. Bakır, amonyum hidroksit hariç olmak üzere, güçlü alkalilere karşı iyi bir
korozyon direnci gösterir. Oda sıcaklığında bütün konsantrasyonlarda sodyum ve potasyum
hidroksit ile kullanılabilir. Çoğu organik çözücü ve organik asitlerin sulu çözeltilerine direnç
gösterir.
Pirinç, bronz gibi bakır alaşımları saf bakırdan daha iyi korozyon direnci ve daha iyi
mekanik özellikler gösterebilir.
Nikel ve alaşımları
Nikel, çoğu alkaliye karşı yüksek korozyon direnci gösterir. Nikel-kaplı çelik, kostik soda ve
alkaliler üretiminde kullanılan ekipman için yaygın biçimde kullanılır. Nikelin mukavemeti ve
sertliği hemen hemen karbon çeliği kadar büyüktür ve rahatlıkla işlenebilir. Genelde,
oksitleyici koşullar nikel korozyonunu arttırırken, indirgeyici koşullar yavaşlatır.
% 67 nikel ve % 30 bakır içerikli bir bakır nikel alaşımı olan Monel gıda endüstrisinde
sıkça kullanılır. Bu alaşım nikelden daha güçlüdür ve bakır ya da nikelden daha iyi korozyon
direnci özelliklerine sahiptir. Diğer bir önemli nikel alaşımı Inconel’dir (% 77 nikel ve % 15
krom). Alaşımdaki kromun varlığı nikelin oksitleyici koşullara karşı direncini artırır.
Alüminyum
Alüminyum ve alaşımları açık renk olmaları ve nispeten kolay işlenmeleri nedeniyle tercih
edilirler. İnert hidrat alüminyum oksitten oluşan bir yüzey filmi oluştuğu için, asitlere karşı
direnç gösterir. Bu film yüzeye yapışır ve ortamda halojen asitleri ve alkalileri gibi oksidi
uzaklaştırabilen malzemeler bulunmadıkça, iyi bir koruma sağlar.
Kurşun
Saf kurşun, düşük bir büzülme ve yorgunluk direncine sahiptir. Fiziksel direnci küçük
miktarlarda gümüş, bakır, antimon veya tellur katılarak geliştirilebilir. Kurşun-kaplı ekipman
birimleri birçok kimyasal tesiste kullanılır. Kurşunun korozyona karşı mükemmel direnci,
koruyucu yüzey kaplamalarının oluşumundan kaynaklanır. Kaplama, sülfat, karbonat veya
fosfat gibi oldukça zor çözünen kurşun tuzlarından biriyse, iyi bir korozyon direnci elde edilir.
Kaplama, nitrat, asetat veya klorür gibi çözünebilir bir tuzsa, az bir koruma sağlanır. Sonuç
olarak kurşun, sülfürik asit ve fosforik asite karşı iyi bir direnç gösterir. Ancak, asetik asit ve
nitrik asite karşı dirençsizdir.
Tantal
Tantalın fiziksel özellikleri, erime noktasının (2996C) çok daha yüksek olması dışında,
yumuşak çeliğe (kaynak demiri) benzerdir. Genellikle saf halde kullanılır ve birçok farklı
şekilde kolaylıkla işlenir. Tantalın korozyona direnç özellikleri camınkilere benzerlik gösterir.
Metal, hidroflorik asit, sıcak konsantre alkaliler ve serbest kükürt trioksit içeren
malzemelerden olumsuz etkilenir. Diğer tüm asitlere karşı dirençlidir ve hidroklorik asitle
temas edecek ekipmanlar için sıkça kullanılır.
Gümüş
Düşük mekanik dayanımı ve yüksek maliyeti nedeniyle, gümüş genellikle sadece kaplama
şeklinde kullanılır. Gümüş, alkalilere ve birçok sıcak organik asite karşı dirençlidir. Ayrıca,
halojen asitlerinin sulu çözeltilerine karşı oldukça dirençlidir.
İki farklı metal her ikisi ile de temas halinde olan bir akışkanı içeren bir ekipmanın yapımında
kullanıldığında, iki metal arasında bir elektriksel potansiyel farkı oluşabilir. Meydana gelen
galvanik hareket, metallerden birinin akışkanda eriyerek diğer metal üzerinde birikmesine yol
açabilir. Örneğin, sulu sodyum klorür çözeltisi içeren bir bakır ekipman birimi demir bir
boruya bağlandığında, demir ile bakır arasında elektroliz meydana gelebilir ve bu, yüksek
oranda korozyona neden olabilir.
• Metal olmayanlar
Cam, karbon, tuğla, taş, plastik ve tahta, metal olmayan yapı malzemesi örnekleridir. Metal
olmayanların pek çoğu düşük yapısal mukavemete sahiptir. Dolayısıyla, çoğunlukla metal
desteklere tutturulmuş kaplama şeklinde kullanılırlar. Örneğin, cam kaplamalı veya kauçuk
kaplamalı cihazların kimya sanayiiinde birçok kullanım alanları vardır.
Cam mükemmel bir dirence sahiptir ve sadece hidroflorik asit ve sıcak alkali çözeltilerinden
etkilenir. Özellikle kritik kirlilik seviyelerine sahip prosesler için uygundur. Dezavantajları,
ısıl şoklara dayanamaması ve kırılganlığıdır. Diğer yandan, cam kaplamalı çelik, çeliğin
mukavemetiyle camın korozyon direncini bir araya getirir.
Karbon ve Grafit
Geçirimsiz grafit, en şiddetli oksitleyiciler hariç, tüm koşullara karşı inerttir. Bu özellik,
mükemmel ısı aktarımı özelliği ile birlikte, geçirimsiz karbon ve grafiti boru ve pompalarda
ve tuğla kaplaması olarak ısı değiştiricilerde kullanılmaları bakımından çok uygun hale
getirmiştir. Bu malzemelerin kullanımını sınırlandıran etken, düşük gerilim mukavemetidir.
Sınır oksidasyon sıcaklığı karbon için 350C, grafit için ise 400C’dir.
Taş ve Porselen
Taş ve porselen malzemeler asit ve kimyasallara karşı neredeyse cam kadar direnç gösterirler.
Avantajları daha dayanıklı olmalarıdır. Buna karşın, ısıl iletkenlikleri zayıftır ve ısıl şoklara
karşı dayanımsızdırlar. Porselen emay çeliği kaplamak için kullanılır, ancak emay biraz daha
düşük bir kimyasal dirence sahiptir.
Tuğla kaplamalı yapı, alaşımların kullanılamayacağı birçok şiddetli korozif koşul altında
kullanılabilir. Aside dayanıklı refrakter malzemeler 900 C’ da kadar kullanılabilirler.
Çimento malzemelerin bir kısmı tuğla ile kullanılır. Standart olanlar, fenolik ve furan
reçineleri, polyesterler, kükürt, silikat ve epoksi bazlı malzemelerdir. Karbon dolgulu
polyesterler ve furanlar, oksitleyici olmayan asitler, tuzlar ve çözücülere karşı iyi direnç
gösterirler. Silika dolgulu reçineler hidroflorik asit veya florosilisik asitlere karşı
kullanılmamalıdır. Reçineler 175 C’da kadar kullanılabilirken, kükürt bazlı çimentolar 95C
ile sınırlıdır. Sodyum silikat bazlı çimentolar, 400C’ye kadar asitlere karşı iyi sonuç verirler.
Kauçuk ve Elastomerler
Doğal kauçuk; seyreltik mineral asitler, alkaliler ve tuzlara karşı dirençlidir; ancak,
oksitleyici ortamlar yağlar, benzen ve ketonlardan etkilenir. Kloropren ve neopren kauçuğu
ozon, güneş ışığı, yağlar, benzin ve aromatik veya halojenli çözücülere dirençlidir. Stiren
kauçuğu, doğal kauçuğa benzer bir kimyasal dirence sahiptir. Nitril kauçuğu yağ ve
çözücülere karşı dirençlidir. Bütil kauçuğunun seyreltik mineral asitlere ve alkalilere karşı
direnci çok iyi; konsantre asitlere (nitrik ve sülfürik asit hariç) karşı direnci ise iyidir.
Polisiloksanlar olarak da bilinen silikon kauçukları, alifatik çözücüler, yağlar ve greslere
karşı; ayrıca, yüksek ve düşük sıcaklıklara karşı üstün bir direnç gösterir. Klorsülfonlu
polietilen, dumanlı nitrik ve sülfürik asitler hariç, oksitleyici maddelere ve ozona karşı üstün
bir direnç gösterir. Yağlara direnci iyidir. Floroelastomerler (Viton A, Kel-F) mükemmel
kimyasal ve yüksek sıcaklık direncini bir araya getirir. Polivinilklorür elastomer (Korosel),
doğal ve sentetik kauçukların bazı sınırlamalarını gidermek için geliştirilmiştir. Mineral asitler
ve petrol yağlarına mükemmel direnç gösterirler.
Plastikler
Polietilen ticari olarak bulunan en ucuz plastiktir. Mekanik özellikleri genellikle zayıf
olduğundan, özellikle 50C üzerinde; polietilen boru tamamıyla destekli olmalıdır. Karbon
dolgulu türleri, güneş ışığı ve hava şartlarına dirençlidir.
Plastikleşmemiş polivinil klorürler (PVC tip 1), seyreltik oksitleyici asitlere ve oksitleyici
olmayan asitlerin çoğuna karşı mükemmel dirence sahiptir. Alkali malzemelere karşı direnci
iyidir. Klorlu hidrokarbonlara karşı direnci iyi değildir.
Akrilonitril butadien stiren polimerleri (ABS), oksitleyici olmayan ve zayıf asitlere karşı
iyi bir dirence sahiptirler; ancak, oksitleyici asitlere karşı tatmin edici sonuç vermezler. Üst
sıcaklık sınırı yaklaşık 65C’dir. Zayıf alkali çözeltilere karşı direnci mükemmeldir. Direnci
aromatik ya da klorlu hidrokarbonlara karşı tatmin edici değildir; ancak, alifatik
hidrokarbonlara karşı iyidir.
Termoset malzemeler arasında, asbest, karbon ya da grafit ve silika ile dolgulu fenolik
plastikler bulunur. Nispeten düşük maliyetleri, iyi mekanik özellikleri ve kimyasal dirençleri
(güçlü alkalilere hariç) fenolikleri kimyasal ekipmanlar için çok uygun hale getirir. Asbest
dolgulu furan plastikleri, fenolik asbestten çok daha iyi alkali direncine sahiptirler. Daha
pahalı ama daha dayanıklıdırlar.
Cam elyafı ile takviye edilmiş genel amaçlı polyester reçineleri, alkalilere hariç iyi
mukavemete ve iyi kimyasal dirence sahiptirler. Cam elyafı takviyeli epoksiler çok yüksek bir
mukavemete ve ısı direncine sahiptirler. Epoksi reçinenin kimyasal direnci oksitleyici
olmayan ve zayıf asitlerde mükemmeldir, ancak güçlü asitlere karşı iyi değildir. Zayıf alkali
çözeltilere direnci mükemmeldir.
Odun
Yapı malzemesi olarak odun, kimyasal açıdan oldukça inert olmasına rağmen, konsantre
çözeltilerce kolaylıkla suyu çekilir ve bu tip çözeltilere maruz kaldığında büzülür. Sıcak
asitler ve alkalilerle temas ettiğinde yavaşça hidrolize olma eğilimi de vardır.
Çizelge halinde verilen malzemelerin korozyon direnci bilgileri yapı malzemesinin
seçilmesinde kullanılabilir. Ancak, tek bir çizelge korozyonu etkileyen tüm faktörleri dikkate
alamaz. Sıcaklık seviyesi, korozif maddenin konsantrasyonu, safsızlıkların varlığı, fiziksel
işlem yöntemleri ve yapı malzemesinin bileşimindeki ufak değişiklikler, korozyona karşı
direnç derecesini etkileyebilir. Bundan dolayı, bir yapı malzemesine ilişkin olan son seçim,
uzman kişilerin görüşleri alınarak ve üretici firma bültenlerine bakılarak yapılması
gerekebilir.
Yapı malzemelerinin seçiminden sorumlu olan bir kimya mühendisi tüm temel proses
bilgilerine sahip olmalıdır. Proses bilgileri yapı malzemelerinin mantıklı bir şekilde
seçilmesinde kullanılır. Yapı malzemelerinin incelenmesinde uygulanabilecek kısa bir plan
aşağıda verilmektedir:
Ön seçim: Deneyim, üretici verileri, özel literatür, genel literatür, elde edilebilirlik,
güvenlik unsurları, ön laboratuar testleri
Laboratuar testleri: Uygun gibi görünen malzemelerin proses koşulları altında tekrar
değerlendirilmesi
Son seçim: Ekonomik bir karşılaştırmada bir mühendis, çelik ve odun gibi oldukça ucuz
temel malzemeler üzerinde pahalı kaplamaların nerelerde kullanılması gerektiği gibi sorularla
sıklıkla karşı karşıya kalır. Örneğin, proses sıvısıyla temas eden pahalı bir alaşım-çelik yüzeyi
gerektiren bir kolon, sadece alaşımdan ya da karbon-çelik yapı malzemesinin üzerine alaşım
kaplanarak imal edilebilir. Kimyasal proses ekipmanı için ticari kaplama örnekleri arasında,
fırınlanmış seramik veya cam kaplamalar, alev-püskürtmeli metal, sert kauçuk ve pek çok
organik plastikler de bulunur. Özellikle aşınma ve mekanik yıpranma yer alıyorsa,
kaplamaların dayanıklılığı bazen tartışılır. Genel bir kural olarak, kaplamalı malzeme ile
tamamen homojen malzeme arasında az bir maliyet farkı varsa, özellikle daha iyi mekanik
kararlılık amacıyla, homojen malzeme tercih edilmelidir.
Çizelge 5.9 , Bölüm 7’de belirtilen bileşik faiz yöntemleri kullanılarak genişletilebilir. Bu
çizelge, malzeme B’nin malzeme A’dan her zaman iyi olduğunu göstermektedir (bu,
kullanılan yatırımın yıllık geri dönüşü yöntemine özgüdür). Ancak, paranın değerine bağlı
olarak, bu daima doğru olmayabilir.
Cihaz yapım maliyeti satın alma maliyetinin büyük bir kısmını oluşturur. Bundan dolayı, bir
kimya mühendisi cihazın yapım yöntemleri hakkında bilgi edinmelidir. Cihazın teknik
özellikleri hazırlandığında, yapımla ilgili problemler aksedilmelidir.
Cihazın tasarımı ve yapımına ilişkin ayrıntıların pek çoğu ASME Kodları gibi çeşitli
kodlarla sınırlıdır. Bu kodlar, çok fazla açıklayıcı kısıtlama içermeksizin, belirli teknik
özellikleri ya da tolerans sınırlarını belirtmek için kullanılabilir. Örneğin, bağlantı özellikleri
yapılmış tüm kaynakların ASME Koduyla uyumlu olması gerektiği vurgulanarak belirtilebilir.
Yapım için kullanılan yöntemler, hazırlanan cihazın tipi ve karmaşık olma durumu ile
ilgilidir. Bununla beraber, tanklar, otoklavlar, reaktörler, kuleler ve ısı değiştiriciler gibi
başlıca kimyasal proses cihazlarının yapımında aşağıda verilen adımlar takip edilir.
- Malzemeyi hazırlama ve yerleştirme
- Doğru boyutlarda kesme
- İstenen şekle getirme
- Bağlantıları yapma
- Test etme
- Isıl işlem
- Tamamlama
• Hazırlama ve yerleştirme
Yapımda ilk adım, hazırlanan ayrıntılı talimatlara bağlı kalarak çeşitli bileşenlerin yerlerini
belirlemektir. Düz metal ya da başka türde yapım malzemesi parçaları, kesme ve
şekillendirmenin yapılacağı yeri belirlemek için işaretlenir. Kesme ile ilgili kayıplar,
kaynaktan dolayı kırılmalar ya da çeşitli şekillendirme işlemlerinden kaynaklanan şekil
bozuklukları hesaba katılmalıdır.
• Kesme
Biçme (testere makinesiyle kesme) işlemi, düz plaka halinde metalleri kesmek için
uygulanabilir. Ancak, bu işlem pahalıdır ve sadece yakma işleminden kaynaklanan ısı etkileri
çok zararlı olduğunda kullanılır.
• Şekillendirme
Yapı malzemeleri kesildikten sonraki adım, bunların istenen şekle getirilmesidir. Bu işlem,
haddeleme, silindirleme, eğme, presleme, vurma ya da kalıp üzerinde çevirme gibi çeşitli
yöntemlerle yapılabilir. Bazı durumlarda, şekillendirmeyi gerçekleştirmek için ısıtma gerekli
olabilir. Malzeme üzerinde işlem yapılmasının zorlaşması nedeniyle, şekillendirmeden önce
ve şekillendirme kademeleri arasında tavlama işlemi gerekli olabilir.
Şekillendirme işlemleri bittiği zaman, farklı parçalar bir araya getirilir ve tutturulur. Bir
araya getirme, krikolar, asansörler, takozlar ve diğer araçlar kullanılarak yapılabilir. Daha
sonra, tüm kenarlar tamamıyla aynı hizada olunca, punto kaynağı yapılır ve son bağlantılar
yapılır.
• Bağlama
Bağlantı işlemlerinde perçinleme yapılabilir; ancak, elektrik kaynağı çok daha fazla kullanılan
bir yöntemdir ve daha iyi sonuçlar verir. Cihazın basınca ve korozif koşullara dayanma
derecesi çoğu zaman kaynaklardaki şartlarla sınırlı olduğundan, kaynağın kalitesi çok
önemlidir. İyi kaynaklar uygulandıkları metalden daha kuvvetli olabilmelerine rağmen,
tasarım mühendisleri genellikle kaynağın mükemmel olmadığını varsayarlar ve basınçlı
kapların tasarımında % 80-95’lik bir kaynak verimliliği kabul ederler.
En genel kaynak tipi, yaklaşık olarak 35-40 cm uzunluğunda bir elektrod kullanılarak
elektrot ile malzeme arasında bir elektrik arkının elle oluşturulduğu muhafazalı ark prosesidir.
Elektrot erir ve bir metal dolgu oluşturur. Aynı zamanda, çalışılan malzeme yapışır. Elektrot
üzerinde özel bir kaplama bulunur. Bu kaplama, eriyik metalden safsızlıkların çıkmasını
sağlayacak bir akım oluşturur ve metalin katılaşıp soğuyana kadar ortam havasından
korunmasını sağlar. Elektrot ve kaplama tipi, kaynak işleminin koşulları ve malzemeye göre
belirlenir.
• Test etme
Tüm kaynak edilmiş bağlantılar, gizli hataların ortaya çıkarılması amacıyla X ışınlarıyla test
edilebilir. Kod spesifikasyonları genellikle, ana bağlantıların X-ışını ile incelenmesini
gerektirir. Sızıntıları bulmak için hidrostatik testler uygulanabilir. Çok küçük sızıntıları ortaya
çıkarmak için helyum prob testi gibi hassas testler kullanılır.
• Isıl İşlem
Ön testler ve gerekli onarımlar tamamlandıktan sonra, şekillendirme ve kaynak gerilimlerini
almak, ısıdan etkilenen malzemelerin korozyon direncini yenilemek ve gerilim-korozyon
koşullarını önlemek için, ekipmana ısıl işlem uygulanması gerekli olabilir. Bir düşük sıcaklık
işlemi uygun olabilir veya özel koşullarda tam bir tavlama işleminden sonra hızlı soğutma
gerekli olabilir.
• Tamamlama
Tamamlama işlemi, nakil işlemi için cihazın hazırlanmasını kapsar. Kumla temizleme,
cilalama ve boyama gerekli olabilir. Belli kodlar veya kontrolör tarafından belirtilen diğer
testlerle birlikte, son basınç testleri tasarım değerinin 3/2-2 veya daha fazla kat yüksek
değerlerde uygulanır.