You are on page 1of 38

Standart ölçülere göre belli üretim tekniklerini kullanarak standart hazır giyim eşyası imal

eden sanayi dalına konfeksiyon/hazır-giyim (apparel/ready-to-wear) denir.

Bu üretim sisteminde giysi; malzeme, ürün tipine ve işletme alt yapısına bağlı olarak, birbiri
ardınca sıralanmış operasyonlardan geçer.
Giysilerin seri üretimi dikiş makinesinin icadıyla mümkün olmuştur. Dikiş makinesi kullanılarak
dikilen ilk giysiler, askeri giysiler ve erkek giysileridir.

Elias Howe, 1845 Isaac Singer, 1850’ler Joseph Merrow, 2007

Önceleri, malzemeler kesilip ayrı gruplar haline getiriliyor ve tamamlanmak üzere makinecilerin
evlerine gönderiliyordu. Daha sonra, teslimat ve geri alma maliyetlerini düşürmek, zamandan
kazanmak ve kalitenin sürekliliğini sağlamak için makineciler fabrikalarda bir araya
getirilmişlerdir.
Endüstriyel devrimle birlikte, hızlı ve verimli üretim teknikleri geliştirilmeye başlanmıştır.
Örneğin; bir işçinin; bir giysinin sadece bir veya iki kısmının yaptığı ve süreç boyunca parçanın
bir sonraki aşamaya aktarıldığı üretim sistemlerinde, giysinin çok hızlı bir şekilde hazır hale
geldiği görülmüştür. (Bu yöntem “parça işi” olarak adlandırılmıştır.) Bugün yaygın olan üretim
sistemi budur.

1920’lerde elektrikli dikiş makinelerinin piyasaya


girmesi, kadın giyimindeki üretimi inanılmaz artırmış;
büyük mağazaların aynı ürün serilerini aynı anda
ülkenin tamamında bulundurabilmelerini sağlamıştır.
(Amerika’da seri üretim kıyafetlerin en büyük bölümü,
kataloglar ve posta yoluyla satılmıştır.)

Hazır Giyim Sektöründe Yeni Akımlar:

1. Hızlı Moda:

Hızlı moda, “lüks marka trendlerini uygun fiyatlarla daha fazla tüketiciye ulaştırma” hedefiyle
yola çıkmıştır. Daha uygun fiyatlar, ucuz işgücü olan ülkelerde düşük maliyetlerle üretim
gerektirmektedir. Tüketicileri tekrar tekrar mağazalara çekebilmek için trendlerin değişim hızı
ve sunulan yeni koleksiyonlar artmıştır. Eskiden aylar süren tasarım ve üretim süreçleri, tedarik
zincirinin küreselleşmesine ve yayılmasına rağmen artık sadece birkaç hafta sürmektedir. Her
hafta yeni ürünler sunulmakta, yılda yaklaşık 20 yeni koleksiyon tanıtılmakta ve hem üretim
hem tüketim inanılmaz bir hızla ilerlemektedir. Hızlı moda; bugün “ucuz, düşük kaliteli, birkaç
kez kullanılıp atılabilir’’ kıyafetlerle özdeşleştirilmiştir.

Kaynak: https://assemblybuildings.com/content/fast-fashion-surdurulebilir-olabilir-mi--30
Hızlı moda, sürekli üretmek demektir. Çünkü daima yeniyi ve farklıyı giymek isteyen
tüketicilerin taleplerini karşılamak için üreticiler, bu talepleri geri çevirmemek adına sürekli
üretim yapmaktadırlar. Tüketicinin bitmek bilmeyen yeniyi giyme isteği ve üreticilerin daha fazla
kar etmek istemesi, kaynakların hızla tükenmesine neden olmakta ve fazla üretim de çevreye
zarar vermektedir.

Hızlı modanın insanlarda uyandırdığı ve yaygınlaşan “ucuz kullan at” mantığı ile her geçen gün
milyonlarca giysi üretilmektedir. Dünya çapında her yıl yaklaşık olarak 100 milyar parça giysi
satın alınmaktadır. Bu rakam 20 yıl öncesindeki tüketimin yüzde 400 daha fazlasıdır.

Yeni olan bir ürünün bu denli hızlı eskitilmesi, çok fazla tüketime ve bunun ortaya çıkardığı
sosyal, ekonomik ve çevresel problemlere neden olmaktadır. Ayrıca bugün beğenilerek satın
alınan bir ürün kısa süre sonra modası geçmiş bir atık haline gelmektedir.

Kaynak:
• B. Tiber, S. Yücel , 2018, Hazır Giyim Endüstrisinde Çalışan Tasarımcıların Sürdürülebilir Modaya Yönelik Yaklaşımları,
Dokuz Eylül Üniversitesi-Mühendislik Fakültesi Fen ve Mühendislik Dergisi, Cilt 20, Sayı 60,
• B. Tiber, S. Yücel , 2018, Hazır Giyim Endüstrisinde Sürdürülebilir Moda, Tekstil ve Mühendis Dergisi, Cilt 25, Sayı 112
2. Sürdürülebilir Moda:

Sürdürülebilirlik (sustainability); toplumun, ekosistemin ya da devam eden herhangi bir


sistemin ana kaynakları tüketmeden belirsiz bir geleceğe dek işlevini sürdürmesidir” şeklinde
tanımlanabilir. Bir başka tanıma göre “Ekolojik denge ile ekonomik büyümeyi birlikte alan, hem
doğal kaynakların etkin kullanımını sağlayan ve çevresel kaliteye önem veren hem de gelecek
kuşakların kendi ihtiyaçlarını tehlikeye sokmaksızın bugünkü ihtiyaçlarını karşılayabilen bir
modeldir”
Sürdürülebilir moda; ekolojik hayata zarar veren giysilerin kullanımına, gereksiz yere yapılan
alışverişe, gereksiz su ve enerji israfına karşı bir akım olarak ortaya çıkmıştır. Sosyal boyutta
ise, sektörde çalışan işçilerin elverişli ve uygun şartlarda çalıştırılmasına destek veren bir
akımdır.
Tasarımcıların artık birçoğu organik kumaşları ve organik bir üretimi benimsemeye
başlamışlardır. Moda devleri hatta hızlı modanın öncülerinden olan birçok marka (Levi’s, H&M,
Banana Republic, Stella Mccartney Reformation, Reflect, Viktor And Rolf, Marc Jacobs gibi
markalar) özel olarak sunum yaptığı küçük koleksiyonlar ile farkındalığı arttırmaya,
geleceğimize yatırım yapmaya ve bizleri bilinçlendirmeye odaklanmışlardır.
H&M Modeli: Alıp atılan ürünler yerine al geri dönüştür

En büyük hızlı moda markalarından H&M, sürdürülebilirliği iş stratejisine entegre etmeye


çalışıyor. Aşırı tüketimle “al-at” modeli destekleyen hızlı modanın sürdürülemez olduğu
eleştirilerine “kapalı döngü” (closed loop) stratejisi ile cevap veriyor. Bunun için başlattığı
kıyafet toplama kampanyası, tüketicilerin çöpe atacağı kıyafetleri toplayarak bu kıyafetlerin
geri dönüştürülmesini veya tekrar kullanılmasını hedefliyor.

Kaynak: https://assemblybuildings.com/content/fast-fashion-surdurulebilir-olabilir-mi--30
Patagonia Modeli: Daha az tüketim, uzun süre dayanan ürünler

Doğa sporları kıyafeti üreticisi olan marka daha dayanıklı ürünler ve daha az tüketimin gerekli
olduğuna inanıyor. Patagonia «en iyi üretim sürecinin bile etkileri vardır» söyleminden yola
çıkarak sürdürülebilirlik anlayışını “etkileri en aza indirmek (the least impact)” yerine “gereksiz
zarar vermemek (no unneccessary harm)” olarak kurguluyor. Bunun için uzun süre dayanan
ürünler ve daha az tüketim için çalışıyor.

Patagonia 2011 Kara Cuma (”Black Friday”) reklamı – Patagonia Amerika’da her sene
gerçekleşen, özel indirim ve promosyonların sunulduğu bu günde “Gerek olmadığı sürece
bu ceketi almayın” mesajıyla alışveriş çılgınlığını eleştirmiştir.

Kaynak: https://assemblybuildings.com/content/fast-fashion-surdurulebilir-olabilir-mi--30
Reflect:

Bir Türk markası olan Reflect’in çıkış noktası ise ‘sorumlu üretim’ ve ‘sorumlu tüketim’
kavramları olmuştur. ‘Sorumlu üretim’ derken üretimde çevre dostu materyaller kullanıyorlar.
Dolayısıyla üretimden dağıtıma kadar tüm süreçlerini sürdürülebilir bir çerçevede
gerçekleştiriyor ve ekolojik dengeyi korumak amacıyla organik üretim yapıyorlar. Ayrıca aşırı
tüketimi destekleyen hızlı moda endüstrisine karşı yavaş moda anlayışını benimseyerek
‘sorumlu tüketim’ konseptini savunuyorlar. Reflect’in ürünleri; iyi bakıldığı sürece uzun yıllar
kullanabileceğiniz, organik pamuk kullanılarak ve sınırlı sayıda üretilen ürünler olarak
karşımıza çıkıyor.

Kaynak: https://www.themagger.com/surdurulebilir-moda-nedir/
3. Yavaş Moda:

Yavaş Moda (Slow Fashion) terimi 2007 yılında Kate Fletcher tarafından geliştirilmiştir. Yavaş
Moda dönemsel bir gelip geçici trend değil, ivme kazanan bir sürdürülebilir moda kavramıdır.

Yavaş moda hareketinin temel felsefesi, uzun süreli giyilebilecek ve


raflarda uzun süreli yer edinecek, kalitesi yüksek, modası hızlı modada
olduğu gibi kısa süreli değil de modası geçmeyecek ürünler üretmektir.
Burada yerel kaynaklarla, yerel moda tarzlarıyla ve doğal malzemelerle
üretmek hedeflenmektedir.

Yavaş moda, çevreyi ve işçileri dikkate alarak giysi üretiminde etik davranma sürecini de
tanımlamaktadır. Çalışanlara güvenli bir çalışma ortamı ve adil ücret ödenmesini
sağlamaktadır. Ancak etik imalat yöntemleri pahalıdır ve bu durum giysilerin daha pahalı
olması ile sonuçlanmaktadır. Ayrıca, etik imalat yöntemi ile üretilen giysiler, hızlı moda
yöntemleri kullanılarak üretilen giysilerden daha dayanıklı, daha uzun süre kullanılabilir ve
daha kaliteli malzemelerden üretilmektedir.

Kaynak: Hazır Giyim Sektöründe Sürdürülebilir Trendler, 2017, Uludağ İhracatçı Birlikleri
4. 3R (Reduce “Azaltım”-Reuse “Tekrar Kullanım”- Recycle “Geri Dönüşüm”) Yaklaşımı:

3R yaklaşımda amaç, ürünlerin ömürlerinin uzatılması ve bu ürünlerden maksimum fayda


sağlamaktır.

Reduce (Azaltım): Kaynak kullanımını yani tüketimi azaltmak olarak tanımlanmaktadır.


Meydana gelen atık miktarını azaltabilmek için atığın kaynağına yani oluşan atığın nereden
geldiğine odaklanmak önemlidir. Azaltmada:

• Ham materyal miktarını ve ürünün üretim süreçlerini ya da tasarımını değiştirerek her bir
ürün için kullanılan enerji miktarını azaltmak

• Ürünün yaşam ömrünü uzatarak ya da bakım ve onarım teknolojilerini iyileştirerek üretim


miktarını azaltmak

• Atık hacmini azaltarak ya da geri dönüştürülebilir ham materyal kullanarak bertaraf edilmiş
atık miktarını azaltmak

B. Tiber, S. Yücel , 2018, Hazır Giyim Endüstrisinde Sürdürülebilir Moda, Tekstil ve Mühendis Dergisi, Cilt
25, Sayı 112
Reuse (Tekrar kullanım): Kullanılmayan eşyaların değerlendirilmesi şeklinde tanımlanabilir. Yani
tekrar işe yarar hale getirmek denilebilir. Atıkların azaltılması için tekrar kullanım kavramının
faaliyet gösterebileceği iki yol bulunmaktadır:

• Birincisi, yeni bir ürün alımında sadece bir kez kullanılıp atılmasını gerektiren malzemeler
yerine sürekli kullanılabilecek bir ürün almaktır.

• Diğer bir yol ise ürünü yeni satın almak yerine o ürün kiralanabilir veya ödünç alınabilir.
Tekrardan kullanılan ürünler nihayetinde yine atık olur, fakat o ürünlere ikinci bir işlev
verilerek ve kullanım ömrü uzatılarak tekrar kullanımı sayesinde toplamda meydana gelen
atık oluşumu azaltılabilir.

Recycle (Geri Dönüşüm): Kullanılan malzemelerden yeni ürün elde etmedir. Yani elden
çıkarılan malzemelerin yeni ve kullanışlı ürün haline getirilmesi amacıyla tekrardan işlenmesidir.
NIKE:

Nike, plastik şişelerden geri dönüşümlü polyester elde ederek, Dri-Fit


kumaş yelpazesi üretmiştir. Bu kumaştan elde edilen spor giyim
ürünlerinde nemin buharlaşması hızlı bir şekilde gerçekleşmektedir.
Ayrıca, geri dönüşebilir polyester kullanımıyla, daha az çevresel etki
ve aşılmaz performans sunan bir sürdürülebilir inovasyon
tasarlamıştır.

THE NORTH FACE:


The North Face, ürettikleri bir üründe kullanılan materyalin %80’inin
polyester olduğunu belirtmiştir. Firma, polyester üretimini, geri
dönüşümlü PET şişelerden elde etmektedir. 2016 yılına kadar geri
dönüşümlü polyester kullanımının %100’e ulaşması
hedeflenmektedir. Bu hedefe giden yolda ilk olarak markanın
tasarımı olan Men’s Denil Jacket %100 geri dönüşümlü polyesterden
elde edilmiştir.
5. İleri dönüşüm (upcycling):

“İleri dönüşüm” olarak ya da “değerini yükselterek dönüştürme” şeklinde adlandırılan upcycling


kavramı, bir ürünü yeni bir yolla, bozulmadan yeniden kullanmak olarak tanımlanmaktadır. Bir
başka deyişle; daha yüksek değerli ürünler tasarlamak için atılmış olan malzemeleri daha uzun
süre ve verimli bir şekilde yeniden kullanmaktır.

İleri dönüşüm; kullanılmış olan ürünün karakteristik değeri bozulmadan esnek, kullanışlı forma

geri dönebilen malzemelerin ömrünce tekrarlayabildiği bir süreçtir.


Konfeksiyon işletmelerinde işlem akış şeması

Hammadde
Sipariş

Grafik hazırlama Hammadde deposu

Planlama

Pastal serme Kesim

Model

Numaralama, eşleme
Konfeksiyon imalatı
tasarım ve model hazırlama
Modelleme
kalıp hazırlama Dikim
grafik hazırlama
pastal serme
kesim Ütü, finisaj
dikim
ütü
Kontrol ve ambalaj Mamul depo
paketleme
Tasarım ve Model Hazırlama

Bir giysinin üretilmesinde ilk adım giysinin


tasarlanması, modaya ve giysi türüne bağlı
olarak tasarım bileşenlerinin oluşturulmasıdır.

 Tasarımcı, çalıştığı firmanın ürünlerine gelecek sezonun trendlerini ve renk


bilgilerini yansıtarak bir portfolyo hazırlar.
 Tasarımlar, üretilecek giysinin tasarım bileşenleri (estetik, işlevsellik, pazara
uygunluk, maliyet, üretim imkanları, …) dikkate alınarak seçime tabi tutulur.
 Seçilen tasarımların kalıpları hazırlanır ve her birinden örnek mamul dikilir.
Hazırlanan numuneler defilelerle ya da kataloglarla tanıtılır.
 Alınan siparişler doğrultusunda üretim için planlamaya gidilir.
Planlama
Konfeksiyon işletmesinde planlama bölümü,
yapılacak işleri planlayan ve programlayan
bölümdür.

Hammadde araştırması yapan satın almacıların verdiği bilgiler doğrultusunda


modelhanede üretilen örnekleri, müşteriden gelen siparişleri, tesisin iş durumunu
dikkate alarak zaman planlaması yapar.
Malzeme sarfiyatını hesaplar ve satın almaya gönderir.
Kesilmiş parçaların, yardımcı malzemelerin bir iş dağıtım çizelgesiyle birlikte
üretime girmesini sağlar.
Üretimi takip eder.
Kalıp Hazırlama

Giysi kalıbı hazırlanmasında göz önüne alınan en önemli


faktör beden ölçüleridir.
Bir ürün grubunda üretim yapan firmaların, üretimlerine
başlamadan önce:
hitap edecekleri kitlenin ölçü standartlarını belirlemeleri,
bu ölçü standartlarına göre ürün gruplarına yönelik giysi
ölçülerini oluşturmaları,
bedenler arasındaki büyüme ve küçülme miktarlarını
belirleyerek beden numaralarını oluşturmaları gerekir.

Giysinin modeline ve kullanılan malzemenin türüne göre gerekli artı/eksi toleranslar


verilerek modele bağlı ölçü tabloları hazırlanır.
Bu ölçü tabloları esas alınarak daha sonra temel beden kalıpları, temel bedenin
modele uygulanmış ana beden kalıpları ve bunların beden serileri elde edilir.
http://collectiveselection.com/?p=117
Kesim (cutting)
Tek-parça örme giyim eşyaları haricindeki giysiler genellikle çeşitli parçaların
montajı ile oluşturulur. Bunun için ilk olarak gerekli kalıp (pattern) şekillerine göre
materyallerin kesimi yapılır. Sonra bunlar, üç boyutlu giysiler yaratmak üzere
dikişler (seam) vasıtasıyla birleştirilir.

Bir giysinin kesimi yapılırken giysi kalıbı, “kumaş


deseninin eşleştirilmesi” gibi herhangi bir özel
gereksinime imkan sağlayacak şekilde , bir veya iki kat
(ply) kumaş üzerine tutturulur. Sonra giysi parçaları bir
makas, elektrikli kesici veya pres kesici ile kesilir.
Büyük miktarda giysinin kesimi yapılırken, birbirinin üzerine serilmiş çok sayıda
kumaş katından oluşan bir pastal (lay) hazırlanır. Bu pastalın en üstüne bir şablon
(marker) yerleştirilir. Şablon (grafik); pastaldan kesilmek üzere planlanan tüm
bedenlerdeki giysilerin tüm kalıp parçalarının, minimum kumaş firesi verecek şekilde
çizilmiş olduğu uzun bir kağıttır. Kesilecek bedenleri (size) ve pastaldaki kumaş
katlarının sayısını; giysi siparişinin gereksinimleri, materyal mevcudiyeti ve fiziksel
donanımın getirdiği sınırlamalar belirler.
Kesim bölümünde gerçekleştirilen işlemler:
1. Grafik planlama, çizim ve reprodüksiyon
2. Bir pastal oluşturmak üzere kumaşın serilmesi
3. Kumaşın kesimi

1. Grafik planlama, çizim ve reprodüksiyon

Grafik planlama: Teknik gereksinimleri ve malzeme tasarrufunu sağlamak üzere


kalıp parçalarının yerleşiminin planlanması.
Çizim: Kalıp dış hatlarının çizilmesi.
Reprodüksiyon: Gelecekte tekrar kullanabilmek için orijinal grafik planının
kopyalanması.
Giysi maliyetinin % 50-60’ını kumaş maliyeti
oluşturur. Bu demektir ki kesim bölümünde kumaş
kesildiğinde işletme, sermayesinin yarısını
kullanmış olur. Dolayısıyla giysi başına harcanan
kumaş miktarındaki herhangi bir azalma, şirket
karında artış sağlar.

Analitik, adım adım ilerleyen ve kapalı bir proses olan bir yap-boz bulmaca
oluşturmanın aksine grafik planlama sezgisel, açık ve yaratıcı bir prosestir. Bir grafik
planlama probleminin tek bir çözümü yoktur: sadece biraz daha sıkı paketlenmiş ve
dolayısıyla daha kısa bir grafik elde etmek için daha fazla zaman harcamak gerekir.
Verimli bir planlama için bir bakışta görmek ve grafiği bir bütün olarak göz önünde
canlandırmak gerekir.

İlk olarak büyük kalıp parçaları, daha küçük parçaların yerleştirilebileceği uygun
boşluklar öngörülerek yerleştirilir. Birkaç farklı yerleşim denenir ve en kısa grafiği
veren plan seçilir.
http://www.geminicad.com/tehnologia/Gemini-Nest-Expert.jpg
Grafik planlamacının çalışmasını sınırlayan birkaç faktör söz konusudur:
1. Kumaşın tabiatı
a) Kumaş düz çizgisine göre kalıp hizalama
b) Simetri ve asimetri
c) Kumaş eni
2. Kesimdeki kalite gereksinimleri
3. Üretim planlama gereksinimleri
1. Kumaşın Tabiatı

a) Kumaş düz çizgisine göre kalıp hizalama: Normal olarak kalıp parçalarının
üzerinde düz bir çizgi bulunur. Kalıp parçaları kumaşın üzerine yerleştirildiğinde bu
düz çizgi; dokuma kumaşlarda çözgü, örme kumaşlarda çubuk doğrultusuna paralel
olmalıdır. Kalıp boyu kumaş enince yerleştirilmek istenirse, düz çizgi; dokuma
kumaşlarda atkı, örme kumaşlarda sıra doğrultusuna paralel olmalıdır. Verev
kesilecek pervaz, kravat gibi parçalarda ise düz çizgi, çözgü/çubuk doğrultusuna
45 açı yapacak şekilde yerleştirilmelidir. Yerleştirme düz çizgiye dikkat edilmeden
yapılırsa, bitmiş giysi giyildiğinde form ve duruş bozuklukları görülecektir.
b) Simetri ve Asimetri: Birçok kumaş 180° döndürüldüğünde aynı görünümü verir.
Bu tip simetrik kumaşlarda kalıplar her iki yönde yerleştirilebilir. Grafik planlaması
zor olan kumaşlar, 180° döndürüldüğünde farklı görünüm veren asimetrik
kumaşlardır (havlı, kadife, ekoseli, çizgili, büyük desenli kumaşlar). Bu kumaşlarda
bütün kalıplar tek yönlü yerleştirilmelidir.

c) Kumaş Eni: Kesim yerleşim planlamasında dikkate alınan en önemli nokta


kumaş enidir. Kumaş eni grafik üzerine yerleştirilecek kalıp sayısının
belirlenmesinde rol oynar. Planlama en küçük kumaş enine göre yapılmalıdır.
2. Kesimde Kalite Gereksinimleri

a) Manuel kesim sistemlerinin (kesim bıçaklarının) kullanıldığı kesim işlemlerinde,


kalıplar arasında bıçak boşluğunun bırakılması gerekir. Bu boşluk bıçak hareketine
izin verecek ve bıçak yolunu sınırlamayarak yanlış kesimi önleyecek miktarda
olmalıdır. Bıçağın bir kalınlığı vardır ve özellikle dönüş noktalarında tam dik açıda
dönemezler. Böyle köşe noktaları dönmek için bıçağa bir boşluk bırakılması gerekir.
b) Grafik planlama işlemi bittikten sonra kalıpların tamamının dahil edilip
edilmediğinin kontrolü yapılır. Örneğin; 12 bedenden oluşan bir kombinasyonda, her
beden 16 parçadan oluşuyorsa toplam 192 kalıp parçasının grafik üzerinde
bulunması gerekir.
c) Kesilen giysi parçalarının doğru bir şekilde etiketlenmesi çok önemlidir. Böylece
her beden giysiyi oluşturan kalıplar belirlenmiş olur.
3. Üretim Planlama Gereksinimleri

Grafik planı yapılırken bütün kalıpları kapsayan uzun bir pastal planı hazırlamanın
mı yoksa daha kısa iki veya daha fazla sayıda kısa pastal planı hazırlamanın mı
daha hızlı ve ekonomik olacağı, işletmenin serim masalarının uzunluğu ve
dikimhanenin ihtiyaçları göz önüne alınarak belirlenir.

Siparişte bütün bedenlerin aynı grafik üzerinde yer alması daha yüksek verimlilikte
çalışılmasını sağlar. Ancak bu durumda grafik hazırlama, serim ve kesim işlemleri
daha uzun sürecektir. Gerekli hallerde sipariş birkaç bölüme ayrılıp daha kısa
pastallar hazırlanabilir.
2. Pastal Serme
Serme işlemi; grafik planında belirlenen renklerde ve uzunluktaki kumaş
katlarının doğru uzunluk, genişlik ve gerginlikte üst üste serilmesidir. Bu şekilde
oluşan kumaş yığınına pastal adı verilir.
Serim işleminde dikkat edilecek noktalar:

1. Kumaş katlarının bir kenarda çakıştırılması: Serme işleminde farklı enlerde


kumaş toplarının kullanılması durumunda bir kumaş kenarında çakışma
sağlanmalıdır. Böylece en varyasyonları diğer tarafa verilerek kesim işleminde
yarım parça çıkması önlenir. Çizgili ve ekoseli kumaşlarda her katta çizgi
çakışması sağlanmalıdır.

2. Kumaş hatalarının çıkarılması: Serim işlemi yapılırken, kumaştaki hatalı


kısımlar kesilerek çıkarılır.
3. Serim gerginliği: Kumaşların mümkün olduğu kadar düşük gerginlikte serilmesi
gerekir. Özellikle elastan iplik içeren kumaşlar ve örme kumaşlarda serim
gerginliğine dikkat edilmelidir. Gergin serim sonrasında kumaş relakse
olduğunda pastal boyutlarında kısalmalar ve dolayısıyla ölçü farklılıkları ortaya
çıkacaktır.

4. Kumaş serim yönüne dikkat edilmesi: Kumaş özelliklerine bağlı olarak serme
yöntemi belirlenir. Çift yüzlü ve kumaş yönü önemli olmayan kumaşlar bütün
serim metotlarıyla serilebilir. Ancak kadife ve havlu gibi tek yüzlü ve tek yönlü
kumaşlarda tek yüzlü ve tek taraflı serim yapılır. Tek yönlü serimlerde tam kalıp
kullanılır. Yüz yüze serimde ve simetrik modellerde yarım kalıp kullanılabilir.
3. Kesim

Kesimin amacı; grafikteki kalıp parçalarına göre kumaşı kesmektir. Kesimin hassas
olarak ve kumaş düzlemine dik yapılması gerekir.

http://www.pezcyclingnews.com/?pg=fullstory&id=6381
Kesim iki şekilde gerçekleştirilir:
Kaba kesim: Kalıp kenarlarını kaba olarak kesme işlemidir. Kaba kesim ile,
serilmiş olan kumaş katları parçalara ayrılmış olur. Kesme işlemi dik yada döner
bıçaklarla yapılır. Kaba kesim daha çok cep, yaka, manşet vb. küçük parçaların
hassas kesiminden önce uygulanır. Kaba kesimi yapılan parçalar hassas kesim için
hızara verilir.
Hassas kesim: Kumaşın tam olarak dikişe hazır hale getirildiği kesim işlemidir.
Kumaş kenarları hassas bir biçimde düzeltilerek tekrar kesilir.
Kesme işleminde dikkat edilecek noktalar:

1. Hassas kesim: Kumaşlar kalıp şekillerine uygun olarak kesilmelidir. Düzgün


kesilmeyen kalıplarda ölçü farklılığı ortaya çıkar.
2. Temiz kenarlar: Kesilmiş kumaşın kenarı iyi bilenmemiş bıçak nedeniyle
yıpranmamalı, düzgün olmalıdır.
3. Erimemiş kenarlar: Bıçak kumaş katlarını keserken sürtünme nedeniyle oluşan
ısı, özellikle termoplastik liflerden yapılan kumaşlarda kenarların erimesine ve
birbirine yapışmasına neden olur. Yapışan kenarların zorlanarak açılması kumaş
kenarlarını yıpratır ve sertleşmiş kenarlar giyimde rahatsızlık yaratır. Bunun için
bıçak keskin olmalı, antifüzyon kağıdı kullanılmalı, gerekiyorsa bıçağın hızı
düşürülmeli ve pastal yüksekliği azaltılmalıdır.
4. Pastalın desteklenmesi: Kesme sistemi, işlem sırasında hem kumaşı
desteklemeli hem de bıçağın en alt kumaş katına girmesine izin vermelidir.
Kesme işleminden sonra kesilen parçaların kalite kontrolü ve ölçü kontrolleri
yapılır. Kontrolleri yapılan parçalar işaretleme ve düzenleme işlemlerine tabi tutulur.
Katların işaretlenmesi:
Kesimi tamamlanmış giysi parçalarının yüzeyine veya çevresine kılavuz işaretlerinin
yapılması işlemidir. Bu kılavuz işaretleri; dikim işlemini kolaylaştırmak, kaliteyi
standartlaştırmak ve verimi arttırmak amacıyla yapılır. Birleştirme veya dikiş
aşamalarında işlemlerin gerçekleştirilebilmesi için dikiş operatörleri bu işaretlere
kesinlikle uymalıdır.

Kumaş kenarına çıt atma

Delme aleti
Düzenleme İşlemi:
1.Kesimhaneden çıkan kesilmiş katlar dikime gitmeden önce tek tek kontrol edilir.
2.Bir giysiyi oluşturan parçalarda olası ton farklılıklarının önlenebilmesi için pastalın
aynı katından kesilen parçaların kullanılması gerekir. Bu amaçla, kesim işleminden
sonra her kat ve her parça numaralandırılır (metolama). Ayrıca kesilmiş olan her
kalıp parçasına beden etiketi vurulur. Böylelikle, aynı kat numarasına ve bedene
sahip parçaların eşlemesi yapılır.
3.Daha sonraki işlemlerin verimli ve hatasız olması için kesilen parçalar tasnif edilir
ve düzenli demetler halinde birbirine bağlanır.

https://www.igneiplikburada.com/ph8-blitz-etiket-makinesi

You might also like