Professional Documents
Culture Documents
0 6 Yaş Dönemi Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural Adem Güneş
0 6 Yaş Dönemi Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural Adem Güneş
0 6 Yaş Dönemi Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural Adem Güneş
TİMA$ YAYINLAR!
İstanbul 2018
timas.com.tr
0-6 Yaş Dönemi Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural
Adem Güneş
Aile Çocuk
TİM AŞ YAYINLARI | 3 8 3 7
YAYIN Y Ö N E T M E N İ
Ihsan Sönmez
E D İT Ö R
Seval Akbıyık
KAPAK TASARIMI
Ravza Kızıltuğ
1. BASKI
12. BASKI
Nisan 2018, İstanbul
ISB N
978-605-08-1889-5
TİM AŞ YAYINLARI
Cağaloğlu, Alemdar Mahallesi,
Alayköşkü Caddesi, No: 5, Fatih/Istanbul
Telefon: (0212) 511 24 24
RK. 50 Sirkeci / İstanbul
timas.com.tr
timas@timas.com.tr
facebook. com/timasyayingrubu
twitter.com/timasyayingrubu
BASKI VE CİLT
Sistem Matbaacılık
Yılanlı Ayazma Sok. No: 8
Davutpaşa-Topkapı/îstanbul
Telefon: (0212) 482 11 01
Matbaa Sertifika No: 16086
YAYIN HAKLARI
© Eserin her hakkı anlaşmalı olarak
Timaş Basım Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi’ne aittir,
izinsiz yayınlanamaz. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.
0-6 YAŞ DÖNEMİ ÇOCUK EĞİTİMİNDE
100 TEMEL KURAL
Pedagog Adem Güneş
Yayına Hazırlayan: Gonca Anıl
ADEM GÜNEŞ
TEŞEKKÜR..............................................................................................................11
YAYINA HAZIRLAYANIN NOTU................................................................................13
GİRİŞ...................................................................................................................... 15
1 Bebeğin odaya ihtiyacı yoktur, en güzel oda dahi anne yatağından güven
verici değildir.................................................................................................16
2 Yenidoğan ya anne yanında ya da anneyle temas edebilecek yakınlıktaki
bir beşikte yatmalıdır.....................................................................................18
3 Bebek yatağı hapishane parmaklıkları gibi engelleyici bir biçimde değil,
anneye kolayca erişilebilecek kolaylıkta olmalıdır......................................... 20
4 'Altı temiz, karnı tok; ağlaya ağlaya uyur' diye çocuğu yalnızlığa terk
etmek, anne ile bebek arasındaki bağı zedeler............................................. 22
5 Çocuk anneden süt değil güven emer........................................................... 24
6 Çocuk anne sütünden birdenbire kesilmez................................................... 26
7 Duygusal ihtiyaçlar Vaktinde ve yeterince' giderildiğinde güven
duygusu gelişir...............................................................................................28
8 Çocuğun gerçek kişiliğinin ortaya çıkabilmesi ancak kendini güvende
hissetmesiyle mümkündür............................................................................ 30
9 Çocuk ancak 3,5 yaşından sonra anneden ayrılabilir.................................... 32
10 Ebeveynlerin en büyük yanılgısı 'küçükken söz geçiremezsem,
büyüdüğünde beni hiç dinlemez' düşüncesidir............................................ 34
11 Baskıcı ebeveynlerin edilgen çocukları olur.................................................. 36
12 Çocukluk dönemi 'his edinim' dönemidir..................................................... 38
13 Güvenle bağlanan çocuk, güvenle ayrılabilir................................................. 40
14 Çocuk eğitiminin özü 'güvenli bağlanma'dır.................................................. 42
15 Kaygılı annelerin, kendine bağımlı çocukları olur.......................................... 44
5
16 Güvenli bağlanma 0-4 yaş arasında ve 'bir kişi' ile gerçekleşirse çocuk
ruhen dingin olur ..........................................................................................46
17 Bağlanma problemi olan çocuklar gece ansızın uyanıp sebepsiz yere
ağlayabilirler..................................................................................................48
18 Anne kendini çocuğa bırakmazsa çocuk da anneyi bırakmaz........................50
19 Okul öncesi dönemde hırçınlık, genellikle bağlanamama probleminin
dışa vurumudur..............................................................................................52
20 Çocuk annesiyle 'güvenli bağ' kurabildiği kadar 'duyarlı', babasıyla
birlikte olabildiği kadar 'iradeli' olur............................................................. 54
21 Söz dinlemeyen çocuk yoktur, bağlanamamış çocuk vardır .........................56
22 Bağlanmanın üç temas noktası; 'göz, ten ve ses'tir....................................... 58
23 Çalışan anne, 4 yaş öncesi çocuğunu kreşe vermek yerine bakıcı tercih
etmelidir........................................................................................................60
24 Bebeğin bakıcıya bırakılması birdenbire değil, 6 haftalık süreç içerisinde
gerçekleşmelidir............................................................................................ 62
25 Anne çocuğundan vedalaşarak ayrılmalıdır. Habersizce gitmeler
çocukta kaygı uyandırır ................................................................................ 64
26 6 yaşına kadar çocuklar 'buyurucu bir iç kılavuzla' gelişimlerini
sürdürürler....................................................................................................66
27 Çocuk aslında 4 yaşında doğar...................................................................... 68
28 Çocuk çok acıkırsa hızlı hızlı yer, çok susarsa üstüne döke döke içer;
bunda ne ayıp vardır ne utanç...................................................................... 70
29 Bir anne babanın en iyi psikologu, kendi çocuğudur..................................... 72
30 Tuvalet alışkanlığı, çocuk zihinsel ve fiziksel açıdan hazır olduğu zaman
başlamalıdır...................................................................................................74
31 Çocukla iletişimde en güçlü kelime 'Evet', en zarar verici kelime
'Hayır'dır........................................................................................................76
32 Oyun ve oyuncak ancak bir araçtır, marifet çocukla aracısız iletişim
kurmaktır.......................................................................................................78
6
33 'Eşyaya nüfuz edebilen' çocuk güven duygusu edinir................................... 80
34 Okul öncesi dönemde çocuklarla iletişimde 'eylem dili' kullanılmalıdır....... 82
35 Yeme bozukluğu, çocuğun üzerindeki baskının yemeye tepki ile dışa
vurumudur..................................................................................................... 84
36 'Çocuk için' kural koymak ona kendini dışlanmış hissettirir..........................86
37 Kardeşler arası ideal yaş farkı dörttür........................................................... 88
38 6 yaş öncesi çocuklara ölüm anlatılırken 'müsebbibe' değil 'sebebe'
vurgu yapılmalıdır......................................................................................... 90
39 Anne babadan keyif alamayan çocuklar, kendilerini TV, telefon,
bilgisayar gibi araçlarla meşgul ederler......................................................... 92
40 4 yaş öncesinde televizyon izlemek çocukta empati duygusunu zayıflatır....94
41 Uykuya direnç, yaşama sevinci olan çocukların davranışıdır.........................96
42 Okul öncesi çocuğunun en belirgin özelliği yavaşlıktır..................................98
43 2 yaş öncesi çocuğu uyutmak için sallamak, onu sersemleştirir................. 100
44 Yetişkinler yoruldukça yavaşlar, çocuklar yoruldukça hızlanır..................... 102
45 Bağlanma dönemi sağlıklı geçmiş çocuklar için anaokulu yaşıdörttür....... 104
46 Çocuğu, alışacak diye ağlaya ağlaya okula göndermek, ebeveyn çocuk
bağına zarar verir.........................................................................................106
47 Anaokulundaki çocuğa 'grup' halinde değil, varlığını onaylamak için
ismiyle hitap edilmelidir...............................................................................108
48 Çocuk okula ağlayarak alışmaz.....................................................................110
49 Anaokulunun çocuk için en büyük kazanımı zamana karşı duyarlılık
oluşturmasıdır.............................................................................................112
50 Okul öncesi eğitimde öğretmen disiplinli ve otoriter değil, anne gibi
şefkatli olmalıdır..........................................................................................114
51 Bilgi ile değil, içsel duyuşların yol göstericiliğiyle anne
olunur..........................................................................................................116
52 Katı disiplinli bir annenin çocuğu 'şeklen' düzen içinde görünse de 'ruhen'
duygusal yoksunluklar içindedir.................................................................. 118
7
53 Çocuk aşağılandıkça iki insani hissini yitirir; mahcubiyet ve utanma......... 120
54 Çocuklarda bağımlılık bir 'doyamama' halidir........................................... 122
55 İhtiyaçları karşılanan değil, kendisine ihtiyacı olmayan şeyler sunulan
çocuklarda bağımlılık olur............................................................................124
56 Yaşam, kendine güvenle bağlananlara huzur verir...................................... 126
57 Bir kişinin cezalandırılabilmesi için, 'irade, kasıt ve ehliyet' olması
şarttır ki bunlar çocukta yoktur....................................................................128
58 Hiçbir çocuk şiddete eğilimli değildir; çocuk için saldırganlık bir
savunma eylemidir.......................................................................................130
59 Negatif sözlerle pozitif kişilik oluşmaz......................................................... 132
60 Üzerinde baskı olan çocuk hiperaktif davranışlar sergiler........................... 134
61 Çocuğu ceza ve mükâfatla eğitme çabası, onu edilgenleştirmekten
başka bir şey değildir...................................................................................136
62 Bağ kuramayan ebeveynler baskı kurar...................................................... 138
63 Ebeveynin baskıcı tutumu karşısında ağlayan çocuğa bir de ağlamaması
için baskı yapmak, öfkeye sebep olur......................................................... 140
64 Çocukluk dönemi, benliğin inşa dönemidir, tamamlanmamış bir benliğe
ceza vermek, benlik inşasını zararauğratır...................................................142
65 Ne talihsizdir o anne babalar ki dünyada çocuklarını değil kendilerini
gezdirirler.....................................................................................................144
66 Çocuklar 3-4 yaşlarında bellek yitimine uğrar............................................. 146
67 Okul öncesi çocukların en büyük ihtiyacı özgürlüktür................................ 148
68 Çocuk, yetişkinin oyuncağı değil, yaşama hazırlanan biraziz misafirdir..... 150
69 Çocuk ebeveynlere bir süre misafir olarak emanet edilmiş bir aziz
misafirdir.....................................................................................................152
70 Pedagojide çocuğun üç dünyası vardır; gerçek, hayal ve rüya. Okul
öncesinde bunları ayırt etmek zordur......................................................... 154
71 Her kim çocuk eğitmeyi göze alırsa çocuklaşmayı da göze almalıdır...........156
72 Davranışlar kendi başına bir anlam taşımaz, zira her davranış bir
duygunun dışa vurumudur..........................................................................158
73 Duyarsızca söylenen sözlerle değerler eğitimi olm az................................. 160
74 Çocuk ikna edildikçe değil, ikna oldukça gelişir........................................... 162
75 Konuşurken dinlenen çocuk kendini değerli hisseder................................. 164
76 Aile içinde değer gören çocukların en belirgin özellikleri 'kaygısız
tebessümleredir...........................................................................................166
77 Kişiliği 'değersizlik hissi' ile oluşan çocuk, değersiz işlere değer
kazandırma eğilimine girer...........................................................................168
78 Hatırlanmayan geçmiş, yaşanan değersizlik hissindendir........................... 170
79 Çocukluğun en belirgin özelliği dikkat dağınıklığıdır.................................... 172
80 Okul öncesi çocuklara peygamber sevgisi, peygamber çileleri anlatılarak
kazandırılmaz...............................................................................................174
81 Erdemli davranışlar öğrenilmez, 'edinilir'.................................................... 176
82 Çocuk yetiştirmek tek başına kendi çocuğunu yetiştirmek değildir,
toplumsal bir duyarlılık halidir.....................................................................178
83 Çocuk terbiyesinin ana amacı çocuğa 'davranış' değil, 'duyarlılık ve irade'
kazandırmaktır.............................................................................................180
84 Çocuk hatası yüzüne vuruldukça duyarsızlaşır ........................................... 182
85 Bir ebeveynin çocuğuna 'Artık senin annen/baban olmayacağım'
demesi duygusal şiddettir............................................................................184
86 Duygusal yoksunluk içinde olan bir çocuk ihtiyacını duymamak için
algısını düşürüp hızlı hareket etmeye başlar............................................... 186
87 Çocuğun duygusal ihtiyaçlarının karşılanması fiziksel ihtiyaçlarından
çok daha önemlidir......................................................................................188
88 Duygusal yoksunluk yaşayan çocuklar, sürekli hareket halindedirler.........190
89 Çocuğun ağlamasının sebebi duygusal yoksunluk ise hemen giderilmeli;
iktidar mücadelesi ise ağlamasına izin verilmelidir.................................... 192
9
90 Her gün yarım saat sessizlik oyunu, çocuğun dürtüselliğini azaltmada
etkilidir........................................................................................................194
91 Çocuklarda 'alan' kavramı oluşmadan 'düzen' alışkanlığı oluşturulmaz.....196
92 'Ne yaparsam yapayım çocuğum beni sever' sözü doğrudur ama eksiktir,
zira çocuğun başka alternatifi yoktur.......................................................... 198
93 Çocuğa sabredilerek yapılan ebeveynlik, hem çocuğu hem ebeveyni
yıpratır..........................................................................................................200
94 'Çocukluk dönemindeki' anormal davranışların terki kolaydır; ebeveyn
değiştikçe çocuk da değişir.........................................................................202
95 Çocuk bir yakınlık içinde özgürlük arar........................................................ 204
96 Kendiyle problemi olmayan anne babanın çocuğuyla problemi
olmaz...........................................................................................................206
97 Tesir sahibi olmayan ebeveyn, çocuk eğitiminde rol oynayamaz................208
98 Çocukluk yıllarından kalan en köklü his, ürküntüdür.................................. 210
99 Çocukla iletişimde 've', 'fakat', 'ama' pedagojik olarak sakıncalı
kelimelerdir.................................................................................................212
100 Babanın kararlılığı, annenin duyarlılığını kolaylaştırır.................................. 214
TEŞEKKÜR
Bu eserin oluşması için gece gündüz demeden çalışan Gonca
Anıl Hanımefendiye...
Bütün eserlerimde her zaman yanımda hissettiğim editörüm
Tuba Kabacaoğlu Hanımefendiye...
Mütevazı bir sabırla bir dantela dokurcasına eseri okuyucuya
hazır eden Seval Akbıyık Hanımefendiye...
Yaşanan sorunları problem çözme yeteneğiyle profesyonelce çö
züme kavuşturan İhsan Sönmez Beyefendiye...
Esere sanatçı ruhuyla görsel bir cıvıltı kazandıran Ravza Kızıl-
tuğ Hanımefendiye...
Kitabın okuyucuyla buluşmasında süreci bir gözetleme kulesin
den titizlikle takip eden Şeniz Baş Hanımefendiye...
Samimi desteklerini hep yanımda hissettiğim TİMAŞ Ailesinin
her bir ferdine...
Her bir kitabımızı okumak için heyecan duyan, okuduktan son
ra dostça mesajlar gönderen okuyucularıma...
Ve bütün eserlerime ilham kaynağı olan, sevgili çocuklarıma,
eşime...
Teşekkür ederim...
İyi ki varsınız...
II
YAYINA HAZIRLAYANIN NOTU
Bir kitabı yayına hazırlamak ne kadar zormuş... Harflere söz ge
çirmek, cümleleri birbirine dost kılmak...
Sanırım sade bir kitap yazmak daha da zor...
Hem kısa hem öz bilgileri bir sayfada barındırmak günler alı
yormuş meğer...
Bunca zorluğa rağmen, anne babaların çocuklarıyla doğru bir
iletişim kuracağının hayali güç veriyormuş insana...
Birçok anne babanın kendisinden küçük bir bilgi almak için sı
raya girdiği Adem Güneş’le ilk çalışmamdı bu...
Bütün bu zorlukların üstüne bir de bir uzmanla çalışmanın zor
luğu eklenince halimi düşünün siz...
Umarım güzel bir eser çıkmıştır ortaya...
Siz, ihtiyaç duyduğunuz bilgileri kısa yoldan sunmaya gayret
eden bu satırların arasında gezinirken, ben bütün yorgunluğu
mu sizlerin memnuniyetiyle gidereceğim.
Ve bu eserin çocukların mutluluğuna vesile olacağını düşünün
ce...
Herkese keyifli okumalar dilerim.
Gonca Anıl
Denizli, 2015
13
GİRİ$
Ebeveynlerin, “Acaba öyle mi yapsam, böyle mi?” diye tereddütte
kaldıkları en belirgin dönem; çocuklarının o-6 yaş dönemidir...
Öyle ya, çocuk anne yanından ne zaman ayrılacak; erken ayrılsa
anneyle duygusal bağı zedelenir, geç ayrılsa bağımlılık oluşur...
Emmeden nasıl kesilecek; tiksindirerek mi, hiçbir tiksinti oluş
turmadan mı?
Kreşe ne zaman başlayacak; evde anne baba bunaldığı zaman
mı, çocuk ruhsal olarak hazır olduğu zaman mı?
Bakıcıya nasıl bırakılacak; çocuk uyurken sessizce giderek mi,
evden çıkarken vedalaşarak mı?
Kurallar nasıl konulacak; çocuk için özel kurallar mı, aile için
genel kurallar mı?
Bütün bu soruların cevaplarını tek cümle ve birkaç satırlık anla
tımla bulmak her zaman kolay olmuyor...
İşte “ıoo Temel Kural” serisinin bu ikinci kitabında da az söze
çok bilgi sığdırmaya çalıştık... Kitabı akılda kalıcı, küçük not
larla hazırladık...
Onlarca pedagoji kitabının özetini bu küçük eserde toparla
dık. ..
Her an her yerde okunabilsin diye, konuları birbirinden bağım
sız tuttuk...
Umarız, o-6 yaş döneminin temel bilgilerini barındıran bu eser,
çocukla dostça yakınlık kurmak isteyen yetişkinlere yeni bir ba
kış açısı kazandırır...
Adem Güneş
İstanbul, 2015
15
1
uBEBEĞİN ODAYA
İHTİYACI YOKTUR,
EN GÜZEL ODA
DAHİ ANNE
YATAĞINDAN
GÜVEN VERİCİ
DEĞİLDİR
99
Yenidoğanın en temel ihtiyacı güven duygusudur.
17
2
uYENİDOĞAN YA
ANNE YANINDA
YA DA ANNEYLE
TEMAS EDEBİLECEK
YAKINLIKTAKİ BİR
BEŞİKTE
YATMALIDIR
55
Çocuk anne bağlanmasının en önemli koşulu birlikte yatmadır.
19
3
u BEBEK YATAĞI
HAPİSHANE
PARMAKLIKLARI GİBİ
ENGELLEYİCİ BİR
BİÇİMDE DEĞİL, ANNEYE
KOLAYCA ERİŞİLEBİLECEK
KOLAYLIKTA
OLMALIDIR
Çocuk beşikleri genellikle hapishane parmaklıkları gibidir...
21
4
U ALTI TEMİZ,
KARNI TOK; AĞLAYA
AĞLAYA UYUR’
DİYE ÇOCUĞU
YALNIZLIĞA TERK
ETMEK, ANNE İLE
BEBEK ARASINDAKİ
33
BAĞI ZEDELER
Pedagojinin günümüzdeki kadar gelişmemiş olduğu yıllarda
çocuk gelişimi, çocuğun fiziksel ihtiyaçlarının karşılanması
olarak biliniyordu.
23
5
u ÇOCUK
ANNEDEN SÜT
DEĞİL GÜVEN
EMER
53
Anne sütü sadece mucizevi bir besin kaynağı değildir. Bundan
daha büyük mucize, anneyle bebek arasındaki bağlanmanın
temel kaynaklarından biri olmasıdır. Çocuğun anne göğsüne
tutunup tensel temas kurması, anne bebek bağlanmasına
büyük katkı sağlar.
25
6
ii ÇOCUK
•• ••
ANNE SÜTÜNDEN
BİRDENBİRE
KESİLMEZ
n
Çocuklarda ilk 24 ay boyunca devam eden emme refleksi
vardır; çocuğun dudakları, fıtratı gereği kıpır kıpırdır.
27
7
u DUYGUSAL
İHTİYAÇLAR
‘VAKTİNDE VE
YETERİNCE’
GİDERİLDİĞİNDE
GÜVEN DUYGUSU
GELİŞİR
99
Çocuğun iki türlü ihtiyacı vardır: Fizyolojik ihtiyaçlar ve
duygusal ihtiyaçlar...
29
8
£( COCUGUN
GERÇEK KİŞİLİĞİNİN
ORTAYA ÇIKABİLMESİ
ANCAK KENDİNİ
GÜVENDE
HİSSETMESİYLE
MÜMKÜNDÜR
55
Her çocuk özeldir... Ve her çocuğun kendine has bir yaratılışı
vardır. “Mizaç”tır bunun adı...
Bir çocuğun başına gelecek en kötü şey, var olduğu hali ile
mizacını ortaya koyamaması, kendinlik bozukluğu yaşamasıdır.
3i
9
u ÇOCUK
ANCAK
3,5 YASINDAN
SONRA
ANNEDEN
n
AYRILABİLİR
Çocukla anne arasındaki bağlanma iki yıl sürer...
33
££ EBEVEYNLERİN
EN BÜYÜK YANILGISI
‘KÜÇÜKKEN SÖZ
GEÇİREMEZSEM,
»• •• «M» ••
BÜYÜDÜĞÜNDE
BENİ HİÇ DİNLEMEZ’
DÜŞÜNCESİDİR
W
Anne babalar çocuklarını ne kadar erken yaşta “kontrol altına”
alırlarsa, kendilerine o kadar saygılı ve bağlı çocukları olacağını
düşünürler.
35
11
i i BASKICI
EBEVEYNLERİN
EDİLGEN ÇOCUKLARI
OLUR
33
Birçok anne baba çocuklarına baskıyla nasıl da söz
geçirdikleriyle övünür.
Halbuki çocuğu baskı ile söz dinler hale getirmek bir marifet
değildir...
37
i i ÇOCUKLUK
DÖNEMİ
‘HİS EDİNİM’
DÖNEMİDİR
Çocukluk dönemi, duyguların çok aktif olduğu bir dönemdir...
39
££GÜVENLE
BAĞLANAN
ÇOCUK,
GÜVENLE
AYRILABİLİR
Çocuk anneyle bağlanabildiği kadar anneden ayrılacak güce
erişir...
41
iû ÇOCUK
»•
EĞİTİMİNİN OZU
••
‘GÜVENLİ
BAĞLANMA’DIR
Çocukla anne arasındaki güvenli bağlanmanın özü, annenin
çocuğa bağlanmasıdır...
43
il KAYGILI
ANNELERİN
KENDİNE
BAĞIMLI
ÇOCUKLARI
OLUR
55
Bir bağımlılık ilişkisinde bağımlı olandan daha çok bağımlı
olunan bağımlıdır.
45
u GÜVENLİ
BAĞLANMA 0-4
YA$ ARASINDA
VE ‘BİR Kİ$İ’ İLE
GERÇEKLEŞİRSE
ÇOCUK RUHEN
DİNGİN OLUR
99
0-4 yaş arasında çocuğun “bir kişi” ile bağlanmaya ihtiyacı
vardır...
49
ANNE
KENDİNİ ÇO CUĞA
BIRAKMAZSA
ÇOCUK DA
ANNEYİ
BIRAKMAZ
yy
Bağlanma bir bütün çember gibidir...
5i
ii OKUL ÖNCESİ
DÖNEMDE
HIRÇINLIK,
GENELLİKLE
BAĞLANAMAMA
PROBLEMİNİN DI$A
VURUMUDUR
33
Anneyle bağlandıkça bir duygusal doyumsama oluşur
çocukta... Bir emniyet halidir bu aslında... Yaşama gözü
ile temas edebilir emniyet içinde olan çocuk, eşyaya ruhen
dokunabilir.
53
20
ll ÇOCUK
ANNESİYLE
‘GÜVENLİ BAĞ’
KURABİLDİĞİ KADAR
DUYARLI’, BABASIYLA
BİRLİKTE OLABİLDİĞİ
KADAR ‘İRADELİ’
OLUR
yy
Anneyle bağlanmış olmak çocuğun duygu dünyasının
işlevselliğini artırır.
55
u SOI
DİNLEMEYEN
ÇOCUK
YOKTUR,
BAĞLANAMAMIŞ
ÇOCUK
VARDIR
53
Çocuk kime güvenlice bağlanıyorsa, bağlandığı kişinin tesiri
oluşur çocuğun üzerinde...
57
22
BAĞLANMANIN
ÜÇ TEMAS
NOKTASI;
GÖZ, TEN VE
SES’TİR
55
Duyguya açılan üç kapıdır; göz, ten ve ses...
59
tt ÇALIŞAN
ANNE,
4 YA$ ÖNCESİ
ÇOCUĞUNU KREŞE
VERMEK YERİNE
BAKICI TERCİH
ETMELİDİR
33
Bağlanma bir kişiyle gerçekleşir.
61
24
ii BEBEĞİN
BAKICIYA
BIRAKILMASI
BİRDENBİRE
DEĞİL, 6 HAFTALIK
SÜREÇ İÇERİSİNDE
GERCEKLESMELİDİR
Çocuğun anneden ayrılıp bakıcıyla bağlanabilme süreci 6
haftadır.
Bakıcı anne ile ilk iki hafta sadece fiziksel olarak yan yana
bulunmakla yetinmelidir. Bu dönemde fizyolojik ve duygusal
ihtiyaçlar anne tarafından karşılanmalıdır. Bakıcı sadece
annenin yanında bulunur. Bu dönem, bakıcıya alışma ve güven
aşamasıdır.
63
a ANNE
ÇOCUĞUNDAN
VEDALAŞARAK
AYRILMALIDIR.
HABERSİZCE
GİTMELER
GOCUKTA KAYGI
UYANDIRIR
99
Ç o c u k t a n o n a h a b e r v e r m e d e n a y r ılm a k k a y g ı...
65
26
ii 6 YASINA
KADAR
ÇOCUKLAR
‘BUYURUCU BİR
İÇ KILAVUZLA’
GELİŞİMLERİNİ
SÜRDÜRÜRLER
Ç o c u k lu k d ö n e m i iç m o tiv a s y o n la d e v a m e d e n b ir d ö n e m d ir ...
67
27
ii ÇOCUK
ASLINDA
4 YASINDA
DOĞAR
53
Çocuğun iki doğumu vardır... Birisi fizyolojik doğumu, diğeri
ruhsal doğumu...
69
28
ii ÇOCUK
ÇOK ACIKIRSA HIZLI
HIZLI YER, ÇOK
SUSARSA ÜSTÜNE
DÖKE DÖKE İÇER;
BUNDA NE AYIP
VARDIR
NE UTANÇ
Yetişkinler bazen çocuklardan yetişkin davranışı beklerler.
Özellikle misafirliklerde...
7i
29
i i BİR ANNE
BABANIN EN İYİ
PSİKOLOGU,
KENDİ
ÇOCUĞUDUR
Birçok anne baba yaşadığı kişisel sorunlar nedeniyle psikolojik
destek arar... Hâlbuki hiçbir psikolog bir anne babayı, çocuğu
kadar derince onaramaz...
73
30
i i TUVALET
ALIŞKANLIĞI,
COCUK ZİHİNSEL
VE FİZİKSEL
AÇIDAN HAZIR
OLDUĞU ZAMAN
BAŞLAMALIDIR
99
Altını ıslatmak çocuk için bir keyif halidir.
75
i i ÇOCUKLA
İLETİŞİMDE
EN GÜÇLÜ KELİME
‘EVET’, EN ZARAR
VERİCİ KELİME
‘HAYIR’DIR
99
o-4 yaş dönemde ebeveynler “evet”in gücünü keşfetmelidir.
77
32
ii OYUN VE
OYUNCAK
ANCAK
BİR ARAÇTIR,
MARİFET ÇOCUKLA
ARACISIZ İLETİŞİM
KURMAKTIR
99
Ebeveynler çocuklarıyla kaliteli iletişim kurmak istediklerinde
akla gelen şey çocukla oynamak olur.
79
33
ii ‘EŞYAYA
NÜFUZ EDEBİLEN’
ÇOCUK GÜVEN
DUYGUSU
EDİNİR
33
Çocuklarda güven duygusu iki alanda oluşur; anne ile güvenli
bağlanma ve eşyaya nüfuz edebilme...
8ı
34
ii OKUL
ÖNCESİ
DÖNEMDE
ÇOCUKLARLA
İLETİŞİMDE
‘EYLEM DİLİ’
KULLANILMALIDIR
İletişimde kullanılan üç dil yapısı vardır...
Ben dili...
Sen dili....
Ve eylem dili...
“Sen dili” kişinin davranış ve düşüncesine yorum yapar.
“Sen” vurgusu vardır bu dilde... Çocukta suçluluk duygusu ve
denetlenmiş duyguların rahatsızlığını oluşturur...
“Ben dili” kişinin kendi duygu ve düşüncesini net bir biçimde
ifade eder.
Ancak çocukla iletişimde “ben dili” kullanılamaz.
Zira yetişkin ben dili ile kendi duygu ve düşüncelerini
açıklarken, çocuk kendi gibi olmak yerine, yetişkinin duygu ve
düşüncelerine ters düşmemek için onun istediği gibi olmaya
meyleder...
Bu nedenle, çocukla “eylem dili” kullanılarak konuşmak
gerekir...
Ne annesi hoşlanmadığı için, ne babası kızdığı için... Çocuğun,
o davranışın yanlış olduğu için yapılmayacağını bilmeye hakkı
vardır...
“Yalan söylemek yanlış bir davranıştır” eylem diliyle söylenmiş
bir cümledir...
“Eylem dili”ni kullanmak yetişkinin vazifesi, çocuğun ise
hakkıdır. Zira hangi davranışın doğru olduğunu öğrenmek
çocuk için bir ihtiyaçtır.
83
35
ii YEME
BOZUKLUĞU,
COCUĞUN
ÜZERİNDEKİ BASKININ
YEMEYE TEPKİ İLE DI$A
VURUMUDUR...
55
Yemek bir ihtiyaçtır ve duyguları normal olan kişi bu ihtiyacını
doğal olarak giderir.
85
36
ii ‘ÇOCUK İÇİN’
KURAL KOYMAK
ONA KENDİNİ
DIŞLANMIŞ
HİSSETTİRİR
99
Ebeveynlerin en büyük çabalarından biridir, çocuğa kural
koymak ve sonra da çocuğun bu kurala uymasını sağlamak...
Halbuki aile içinde geçerli kurallar çocuk için değil, bütün aile
içindir...
87
37
ii KARDEŞLER
ARASI
İDEAL YAS FARKI
DÖRTTÜR
33
Bir çocuğun annesini emme süreci iki yıldır. Bu süre içinde
ikinci bir bebek söz konusu olursa ilk çocuğun süt alma
hakkına girilmiş olur ve bağlanmışlığına zarar verilir.
89
38
ÇOCUKLARA ÖLÜM
ANLATILIRKEN
‘MÜSEBBİBE’ DEĞİL
‘SEBEBE’ VURGU
YAPILMALIDIR
Ölüm bir hüzün barındırır içinde... Ölümün ayrıntısı, korku ve
kaygıya sebep olur... Bundandır ki çocuklara ölümün ayrıntısı
anlatılmaz...
9i
39
ii ANNE BABADAN
KEYİF ALAMAYAN
ÇOCUKLAR,
KENDİLERİNİ TV,
TELEFON, BİLGİSAYAR
GİBİ ARAÇLARLA
MEŞGUL
EDERLER
Birçok ebeveynin şikâyet konularındandır, çocuklarının cep
telefonu, internet ve teknolojik gereçlere aşırı düşkünlüğü...
93
40
ii 4 YA$
ÖNCESİNDE
TELEVİZYON İZLEMEK
ÇOCUKTA EMPATİ
DUYGUSUNU
ZAYIFLATIR
99
Yapılan araştırmalar göstermektedir ki 4 yaşından önce
televizyon alışkanlığı edinen çocuklarda duygusal bağ kurma
yeteneği zayıflamaktadır.
95
u UYKUYA
DİRENÇ, YASAMA
SEVİNCİ OLAN
ÇOCUKLARIN
DAVRANIŞIDIR
55
Okul öncesi dönemde anne babaların en büyük sorunlarından
biridir uykuya direnç...
Güne doyamamak...
97
42
i i OKUL
ÖNCESİ
ÇOCUĞUNUN EN
BELİRGİN ÖZELLİĞİ
YAVAŞLIKTIR
33
Çocukların yetişkinler tarafından en çok zarara uğratıldığı
durum yavaşlığın bozulmasıdır.
99
43
i i 2 YA$
ÖNCESİ ÇOCUĞU
UYUTMAK İÇİN
SALLAMAK, ONU
SERSEMLEŞTİRİR
n
Çocuğu sallamak “algısını bozmak” demektir.
ıoı
44
i i YETİŞKİNLER
YORULDUKÇA
YAVAŞLAR,
ÇOCUKLAR
YORULDUKÇA
HIZLANIR
33
Yetişkin bir insan yorulduğunda istirahatin kendisine iyi
geleceğini bilir. Bundandır ki, yorulan yetişkin, yavaşlar,
dinlenmeye çalışır...
103
45
i i BAĞLANMA
DÖNEMİ
SAĞLIKLI GEÇMİŞ
ÇOCUKLAR İÇİN
ANAOKULU
YASI DÖRTTÜR
Çocuğun sosyal yaşama katılması bir ihtiyaçtır... Bu katılım ne
erken olmalıdır ne de geç...
105
46
ii ÇOCUĞU,
ALIŞACAK
DİYE AĞLAYA
AĞLAYA OKULA
GÖNDERMEK,
EBEVEYN ÇOCUK
BAĞINA ZARAR
VERİR
99
Hiçbir çocuk sebepsiz yere ağlamaz, hele ki okul öncesi
dönemde, hiç...
107
47
ÇO CUĞA ‘GRUP’
HALİNDE DEĞİL,
VARLIĞINI
ONAYLAMAK İÇİN
İSMİYLE HİTAP
EDİLMELİDİR
İnsanın en büyük ihtiyacıdır var olma ihtiyacı...
109
48
i i ÇOCUK
OKULA
AĞLAYARAK
ALI$MAZ
W
Çocukların okula başlaması hem çocuk için hem de ebeveyn
için aşılması gereken bir problem anıdır.
m
££ANAOKULUNUN
ÇOCUK İÇİN EN
BÜYÜK KAZANIMI
ZAMANA KAR$I
DUYARLILIK
OLUŞTURMASIDIR
Anaokulu bir çocuğun hayatında olmazsa olmaz değildir...
Fakat çocuğun birtakım yetenekleri kazanmasında rol
oynayabilir.
ıi5
ii b ilg i ile d e ğ il ,
İÇSEL
DUYUŞLARIN YOL
GÖSTERİCİLİĞİYLE
ANNE
OLUNUR
yy
Çocuk sahibi olduğunda, o çocuğun heyecanı düşer her
annenin içine...
n7
t t KATI DİSİPLİNLİ
BİR ANNENİN
ÇOCUĞU ‘ŞEKLEN’
DÜZEN İÇİNDE
GÖRÜNSE DE
‘RUHEN’ DUYGUSAL
YOKSUNLUKLAR
İÇİNDEDİR
99
Çocuğun dış disiplini iç disiplinine bağlıdır; iç düzeni de dış
düzene...
119
53
i i ÇOCUK
AŞAĞILANDIKÇA
İKİ İNSANİ
HİSSİNİ YİTİRİR;
MAHCUBİYET VE
UTANMA
yy
İnsanın en temel iki hissidir mahcubiyet ve utanma duygusu...
121
ÇOCUKLARDA
BAĞIMLILIK BİR
’DOYAMAMA’
HALİDİR
99
İhtiyaçları “vaktinde ve yeterince” karşılanmış hiçbir çocukta
bağımlılık oluşmaz.
123
55
ii İHTİYAÇLARI
KARŞILANAN
DEĞİL, KENDİSİNE
İHTİYACI OLMAYAN
ŞEYLER SUNULAN
ÇOCUKLARDA
BAĞIMLILIK
OLUR
99
Birçok ebeveyn, duydukları sevgiden dolayı, çocuk için ihtiyacı
olmayan şeyleri de ona sunmaya çalışır...
Ne az, ne de çok...
125
56
i i YASAM,
KENDİNE
GÜVENLE
BAĞLANANLARA
HUZUR
VERİR
33
Kendini emniyet içinde birine bırakmayı ve bağlanmayı
öğrenmiş olan kişi, yaşamla savaşmak yerine bağ kurmayı
dener...
127
57
ii • •
BİR KISININ
CEZALANDIRILABİLMESİ
İÇİN, ‘İRADE, KASIT
VE EHLİYET’ OLMASI
ŞARTTIR Kİ BUNLAR
ÇOCUKTA
YOKTUR
99
Çocuk cezayla terbiye olmaz.
129
t£ h iç b ir
ÇOCUK ŞİDDETE
EĞİLİMLİ DEĞİLDİR;
ÇOCUK İÇİN
SALDIRGANLIK BİR
SAVUNMA
EYLEMİDİR
yy
Aslında saldırganlık insanın içinde bir potansiyeldir... Ve dışa
vurumu şiddettir.
133
60
ii ÜZERİNDE
BASKI OLAN
ÇOCUK
HİPERAKTİF
DAVRANIŞLAR
SERGİLER
33
Eğer bir hiperaktif bozukluğu içermiyorsa, çocuğun
hareketliliği çoğunlukla yaşadığı olumsuz duygulardan
kaynaklanır.
135
££ ÇOCUĞU
CEZA VE
MÜKAFATLA
EĞİTME ÇABASI, ONU
EDİLGENLESTİRMEKTEN
BAŞKA
BİR $EY
DEĞİLDİR
yy
Davranışlar içsel kabullerle oluştuğu sürece değerlilik taşır.
137
u BAG
KURAMAYAN
EBEVEYNLER
BASKI
KURAR
55
Ancak çocuklarıyla gerçek bir bağ kuran ebeveynler
çocuklarına tesir edebilirler...
139
63
ii EBEVEYNİN
BASKICI TUTUMU
KARSISINDA AĞLAYAN
ÇO CU ĞA BİR DE
AĞLAMAMASI İÇİN
BASKI YAPMAK,
ÖFKEYE SEBEP
OLUR
yy
Ağlamak bir duygusal boşalımdır; sağılma halidir. İnsanın
içindeki olumsuz duyguların gözyaşlarıyla dışarı atılmasıdır.
Fakat baskı sonucu ağlamalarla değil, doğal ağlamalarla
gerçekleşir bu boşalım...
i43
65
ii NE TALİHSİZDİR
O ANNE BABALAR Kİ
DÜNYADA
ÇOCUKLARINI
DEĞİL KENDİLERİNİ
GEZDİRİRLER
n
Çocuk merkezli bir hayatı olan anne babalar hem çocuklarının
kişiliğini geliştirir hem çocukla yaşamanın keyfine varırlar.
Henüz doğmamıştır...
147
67
ûi
OKUL ÖNCESİ
ÇOCUKLARIN
EN BÜYÜK
İHTİYACI
ÖZGÜRLÜKTÜR
Ç o c u k lu k y ılla r ı in sa n ın en h ız lı g e liş tiğ i yılla rd ır...
149
68
ll ÇOCUK,
YETİŞKİNİN
OYUNCAĞI
DEĞİL, YASAMA
HAZIRLANAN BİR AZİZ
MİSAFİRDİR
99
İn sa n ın e n c id d i h ali y e n i d o ğ d u ğ u haldir...
151
69
EBEVEYNLERE
BİR SÜRE MİSAFİR
OLARAK EMANET
EDİLMİŞ BİR AZİZ
MİSAFİRDİR
Ebeveynin çocuğa bakış açısı ebeveyn çocuk ilişkisinin temelini
oluşturur.
i 53
70
PEDAGOJİDE
ÇOCUĞUN ÜÇ
DÜNYASI VARDIR;
GERÇEK, HAYAL VE
RÜYA.
OKUL ÖNCESİNDE
BUNLARI AYIRT ETMEK
ZORDUR
yy
İnsanın üç dünyası vardır; gerçek dünyası, hayal ve rüya...
155
HER KİM
ÇOCUK EĞİTMEYİ
GÖZE ALIRSA
ÇOCUKLAŞMAYI DA
GÖZE
ALMALIDIR
99
Çocuk yetişkinden ayrı bir ruhsal âlemde yaşar...
i 57
u DAVRANIŞLAR
KENDİ BAŞINA BİR
ANLAM TAŞIMAZ,
ZİRA HER DAVRANIŞ
BİR DUYGUNUN
DIŞA
VURUMUDUR
yy
Davranışların kökeni duygulardır... Duyguların şekle
bürünmesine davranış denir...
i59
DUYARSIZCA
SÖYLENEN
SÖZLERLE
DEĞERLER
EĞİTİMİ
OLMAZ
Değerler eğitimi duyguya dönük bir eğitimdir...
161
74
U COCUK İKNA
EDİLDİKÇE DEĞİL,
İKNA OLDUKÇA
GELİŞİR
33
Birçok anne baba, çocuklarına bir çırpıda iyiyi ve doğruyu
öğretmek ister...
163
i i KONUŞURKEN
DİNLENEN ÇOCUK
KENDİNİ DEĞERLİ
HİSSEDER
99
Çocuğun değer görmesi güven duygusunun oluşumuna
sebeptir.
165
76
ii AİLE İÇİNDE
DEĞER GÖREN
ÇOCUKLARIN EN
BELİRGİN
ÖZELLİKLERİ
‘KAYGISIZ
TEBESSÜMLERİ’DİR
İn sa n ın e n d e rin ih tiy a c ı; v a r o lm a ih tiy a c ıd ır ...
167
77
ii KİŞİLİĞİ
‘DEĞERSİZLİK HİSSİ’
İLE OLUŞAN ÇOCUK,
DEĞERSİZ İSLERE
DEĞER KAZANDIRMA
EĞİLİMİNE
GİRER
Çocukta bir değersizlik hissi varsa, içindeki değersizlik oranınca
o değeri kazanma çabasına girer ki bu bir bilinçdışı davranıştır...
Ve çocuğun en trajik yanıdır...
173
80
ii OKUL ÖNCESİ
ÇOCUKLARA
PEYGAMBER SEVGİSİ,
PEYGAMBER ÇİLELERİ
ANLATILARAK
KAZANDIRILMAZ
Çocuklar yetişkinler gibi değildir...
175
a ERDEMLİ
DAVRANIŞLAR
ÖĞRENİLMEZ,
‘EDİNİLİR’
Edinmek, ruhun öğrenmesidir, davranışın içtenleşmesidir...
177
ÇOCUK
YETİŞTİRMEK TEK
BASINA KENDİ
ÇOCUĞUNU
YETİŞTİRMEK
DEĞİLDİR,
TOPLUMSAL BİR
DUYARLILIK HALİDİR
Duyarsız bir toplum içerisinde duyarlı çocuk yetiştirmek,
başka çocuklara yem yetiştirmektir...
179
83
ii ÇOCUK
TERBİYESİNİN ANA
AMACI ÇO CUĞA
‘DAVRANIŞ’
DEĞİL, ‘DUYARLILIK
VE İRADE’
KAZANDIRMAKTIR
33
Birçok anne baba çocuklarını toplum içinde iyi davranışlarıyla
görmek ve o davranışlarıyla övünmek ister.
181
84
ÇOCUK
HATASI
YÜZÜNE
VURULDUKÇA
DUYARSIZLAŞIR
Bir kişinin hatası ortaya çıkartıldıkça, yüzüne vuruldukça,
kişi hatalarından ötürü mahcup edildikçe kendini emniyetsiz
hisseder. Duygusal acı verici anı hissetmemek ve içinde
derinleştirmemek için kendini kasar, kapatır ve algısını
düşürür.
183
£t BİR EBEVEYNİN
ÇOCUĞUNA
‘ARTIK SENİN
ANNEN/BABAN
OLMAYACAĞIM’
DEMESİ DUYGUSAL
ŞİDDETTİR
99
Bazı anne babalar çocuklarına hiç vurmadıklarıyla övünürler.
Halbuki aynı anne babalar çocuklarına duygusal şiddet
uyguladıklarını çok defa fark etmezler...
185
86
ii DUYGUSAL
YOKSUNLUK İÇİNDE
OLAN BİR ÇOCUK
İHTİYACINI DUYMAMAK
İÇİN ALGISINI DÜŞÜRÜP
HIZLI HAREKET
ETMEYE
BASLAR
55
Çocuklarda hızlı ve sürekli hareket etmek çok defa onların
“hiperaktif” olduğu yanılgısını oluşturur. Halbuki birçok
çocuk yaşadığı duygusal acıdan ve uğradığı şiddetten dolayı
hareketlidir.
187
87
DUYGUSAL
İHTİYAÇLARININ
KARŞILANMASI
FİZİKSEL
İHTİYAÇLARINDAN
ÇOK DAHA
ÖNEMLİDİR
Birçok ebeveyn çocuklarının fiziksel gelişimini önemser...
189
88
ii DUYGUSAL
YOKSUNLUK
YASAYAN
GOCUKLAR,
SÜREKLİ HAREKET
HALİNDEDİRLER
Çocuk incitildiğinde ve bir duygusal yoksunluk yaşadığında
duygularını dinlememek üzere sürekli kendini meşgul etme
ihtiyacı hisseder...
193
90
i i HER GÜN
YARIM SAAT
SESSİZLİK OYUNU,
ÇOCUĞUN
DÜRTÜSELLİĞİNİ
AZALTMADA
ETKİLİDİR
55
Çocuğun dürtüselliğinin azalması, büyük oranda çevresine
bağlıdır.
i 95
ttÇOCUKLARDA
‘ALAN’ KAVRAMI
OLUŞMADAN
‘DÜZEN’
ALIŞKANLIĞI
OLUŞTURULMAZ
yy
Çocuklar yaklaşık 3,5 yaşlarına geldiklerinde kendilerine minik
alanlar oluştururlar. Bu içsel bir yöneliştir.
Alan oluşturan çocuklar, bir süre sonra yine içsel bir yönelişle o
alan içinde düzen oluşturma gayretine girerler.
197
‘NE YAPARSAM
YAPAYIM ÇOCUĞUM
BENİ SEVER’ SÖZÜ
DOĞRUDUR AMA
EKSİKTİR, ZİRA
ÇOCUĞUN BAŞKA
ALTERNATİFİ
YOKTUR
yy
Ebeveyni tarafından incitilen bir çocuğun bir süre sonra
tekrar gelip anne babasıyla konuşması, birçok yetişkinde
yanılgıya sebep olur. Çocuğun ona ne söylenirse söylensin, anne
babasını çok sevdiği, kırılmadığı, söylenenleri unutup gittiği
yanılgısıdır bu...
199
93
i i ÇO CUĞA
SABREDİLEREK
YAPILAN
EBEVEYNLİK,
HEM ÇOCUĞU
HEM EBEVEYNİ
YIPRATIR
99
Sabır, bir zorluk karşısında kendine hâkim olabilme becerisidir.
Sürekli sabır, insanı tüketir.
201
i i ‘ÇOCUKLUK
DÖNEMİNDEKİ’
ANORMAL
DAVRANIŞLARIN
TERKİ KOLAYDIR;
EBEVEYN DEĞİŞTİKÇE
ÇOCUK DA
DEĞİŞİR
Çocuk ne hissederse onu yaşar.
203
95
ii ÇOCUK
BİR YAKINLIK
İÇİNDE
ÖZGÜRLÜK
ARAR
Gelişimin en önemli ayrıntısı çocuğun bir duygusal yakma
sahip olmasıdır.
205
96
ii KENDİYLE
PROBLEMİ
OLMAYAN
ANNE BABANIN,
ÇOCUĞUYLA
PROBLEMİ
OLMAZ
99
Yetişkinler çocuklarıyla ilgili bir problemle karşılaştıklarında,
problemin çözümünün çocukta olduğunu düşünürler.
207
97
u TESİR SAHİBİ
OLMAYAN
EBEVEYN,
ÇOCUK EĞİTİMİNDE
ROL
OYNAYAMAZ
33
Bir ebeveynin sahip olabileceği en üstün özellik, çocuğuna tesir
edebilmesidir. Zira ancak çocuğuna tesir edebilen ebeveynler
onun terbiyesinde rol oynayabilirler.
209
98
ii ÇOCUKLUK
YILLARINDAN
KALAN
EN KÖKLÜ HİS,
ÜRKÜNTÜDÜR
Ürküntü; korkudan sonra kalan histir.
211
99
ii COCUKLA
İLETİŞİMDE
‘VE’, ‘FAKAT’, ‘AMA’
PEDAGOJİK
OLARAK SAKINCALI
KELİMELERDİR
Çocukla iletişimde ‘sadelik’ esastır. Cümleler ne kadar kısa ve
‘bağlaçsız’ olursa iletişim de o kadar kaliteli olur.
213
a BABANIN
KARARLILIĞI,
ANNENİN
DUYARLILIĞINI
KOLAYLAŞTIRIR
Birçok baba, çocuğuna kararlı davranmak için, kızgın
davranışlarda bulunur...
215