You are on page 1of 76

San'atın Anlamı

Dr. Savaş Ş. Barkçin


Medeniyet: Şiir, müzik, mimarî
• Biz kimiz?
• Kendilik
• Medeniyet nedir?
• Tevhid ve medeniyet
• İlim, irfân, sanat
• Medeniyet ve müzik
• Medeniyet ve mimarî
• Medeniyet ve şiir
• Medeniyeti ihyâ
San'at

• San'at-zenaat-sun'î-sanayi: sun' ‫صنعة‬


(yapmak, üretmek, maharet, hüner)
• Sâni'-i Mutlak: Allah

• Art-artisanship-artifical: ars (bir araya


getirmek, hazırlamak, maharet)
tersâne: ~ İt tersanà gemi imalathanesi
~ Ar dāru'ṣ-ṣanˁa(t) ‫ دار الصناعة‬yapım evi, her çeşit
imalathane, fabrika
art (n.)
early 13c., "skill as a result of learning or practice," from Old
French art (10c.), from Latin artem (nominative ars) "work of art; practical
skill; a business, craft," from PIE *ar(ə)-ti- (source also of
Sanskrit rtih "manner, mode;" Greek artizein "to prepare"), suffixed form of
root *ar- "to fit together." Etymologically akin to Latin arma "weapons."
In Middle English usually with a sense of "skill in scholarship and learning"
(c. 1300), especially in the seven sciences, or liberal arts. This sense
remains in Bachelor of Arts, etc. Meaning "human workmanship" (as
opposed to nature) is from late 14c. Meaning "system of rules and
traditions for performing certain actions" is from late 15c. Sense of "skill in
cunning and trickery" first attested late 16c. (the sense in artful, artless).
Meaning "skill in creative arts" is first recorded 1610s; especially of
painting, sculpture, etc., from 1660s.
San'atın dönüşümü

• San'at-zenaat ayrımı yenidir.


• San'atın ve san'atçının hayatın dışında görülmesi
yenidir.
• San'at son iki asırda kendine özgü kuralları ve piyasası
olan, kapitalist bir elit tarafından diğer sanayiler gibi
yönetilen bir alana çevrilmiştir.
• 200 yıldır gücümüzü değil kendimizi kaybettik.
• 200 yıldır kendimizi evimizde değil, başka
yerlerde arıyoruz.
• Artık kendimize gelelim!
«Kendimiz» dediğimiz kim?
«Kendimiz» dediğimiz kim?

Allah’ın kulu

‫عبدهللا‬
Kulluk

• Doğruluk (sıdk) ‫صدق‬


• İyilik (hayr) ‫خير‬
• Güzellik (hüsn) ‫حسن‬
‫خير‬
Hayr

İyilik
Güzellik
‫حسن‬
Hüsn

Güzellik
İyilik (hasene)
İslâm

Doğruluk = İyilik = Güzellik


Batı

Doğruluk = İyilik = Güzellik


Edebiyyât Edeb

Literature Letter
Ahlâk Hulk

Ethics Ethos
Bediiyyât El-Bedi’

Estetik Aisthetikos
Kul için doğruluk ve iyilik gibi güzellik yargısının
temeli de edille-i şer'iyyedir.

• Kitâb
• Sünnet
• İcmâ-i ümmet
• Kıyâs-ı fukahâ
Güzel: Kime, neye göre?

• Kitâb, Sünnet, İcmâ ve Kıyâs ile sâbit emir ve nehiyler


güzellik ölçülerini ve sınırlarını çizer.
• Şer'î emirler gözardı edilerek güzellik yargısına varılamaz.
Meselâ bir filmde mahremiyete mugayir bir sahne
olamaz.
• Nehiyler hoş görülmez ve gösterilemez. Meselâ içki , zinâ
gibi haram zevkler...
Güzel: Kime, neye göre?
• Bunların dışında kişinin güzellik anlayışı indîdir, sübjektiftir.
Bu alan sonsuzdur. Kişi zevklerinde muhayyerdir. Kişilerin
zevkleri ve tercihleri eleştirilebilir ama yargılanamaz,
kınanamaz.
• Fakat Sünnet olan güzellikleri temessül güzeldir. Edebdir,
mendubdur. Meselâ beyaz kıyafet giymek farz değildir.
Dolayısıyla kişi bu renkte giyinmek zorunda değildir. Fakat
Sünnet'e riayet için giyerse faziletlidir.
• Çünkü Rasûlullah, kullar için doğrunun ve iyinin olduğu kadar
güzelin de örneğidir.
İslâm Sanatı

• Gaye kendini, işini ve âlemi güzelleştirmektir.


• Usta-çırak ilişkisi sadece bilgi değil ahlâk ilişkisidir.
• Sanat bir manevî olgunluk yoludur.
• Dergâhlar sanatın da merkezidir.
San'at, Allah’a götüren bir yoldur.

«Allah herşeyi güzel yaratmıştır.»


(Kur’ân)

«Allah Güzel’dir, güzeli sever.»


(Hadîs)
Bizim san'atımız tevhid san'atıdır.
Görünendeki görünmeyeni görmeye alışalım.
Güzellik sadece "san'at" olarak bilinen alandan ibâret
değildir.
San'at da bir akıl ve ilim eseridir.
kunst (n.)

from German Kunst "art," originally "knowledge,


skill" (9c.), abstract noun from the root
of kennen "to know," können "know how, be able"
(see can (v.)). Appearing in English in various
compounds from 1899, never quite nativized.
San'at bir bilgi türüdür.

Zachary Astruc, a well-respected French art critic and


Manet's friend, claimed in the nineteenth century that the
great masters "compose for the eye, very little for the brain".

• Yanlış! Bilgi, duygu ve sezgi ayrı dünyalar değildir. İç içedir.


• Üçünün de kaynağı ve menzili Hakk'tır.
• Sanatlara "ilm-i şerîf" veya "fenn-i şerîf" denmesi
bundandır.
Bilgi Sezgi

Duygu
Her san'at eseri birçok ilmi kapsar.
İslâm san'atının işlevleri

• Tahsîn (Güzelleştirme)
• Tezyîn (Süsleme)
• Tevzîn (Ölçülülük)
• Temsîl (Stilize etme)
Tahsîn
Tezyîn
Tevzîn
Temsîl
San'at ve aşk

• Gerçek san'at aşkın taşmasından doğar.


• Bizde san'at aşkı yoktur, aşkın san'atı vardır.
• Her işte iki mertebe vardır: İlim ve irfân.
• Bu, san'atta da öyledir.
• İlimsiz irfân iddiası yozlaşmaya, irfânsız ilim
iddiası yobazlığa götürür.
İlim İrfân
Tevhid
San'at Aşk
İlim de, san'at da kulluk yoludur.
Kulca yapılmalıdır.
«Estetik» diyerek sanattan tevhidi boşaltan iki
isim:
San'at ve ahlâk

"Mûsikî, rûhu tasfiyye eden bir ilm-i şerîfdir."


İsmâil Dede Efendi hz.
Sa'nat, bir ilim ve irfân yoludur.
Her işin olduğu gibi san'atın da özü edebdir.
Roman Polanski de anılannda kadınlarla maceralarını anlatmaktan
özel bir zevk alıyor. Göstermeyi, teşhir etmeyi, dışavurmayı seviyor.
Övünüyor. Bu da anlaşılır bir şey. Adam en nihayet sanatçı. Uçlarda
dolaşmayı seviyor ve bunu saklamıyor. Ahlâk adamı değil. Rahip ise
hiç değil. Fakat kim ne derse desin Polanski’nin düşük ve düşkün
bir tabiatının olduğu kesin. Kendisi de bu durumu itiraf ediyor
zaten. Bir sinemasever, onun bu tarafıyla ilgilenmek zorunda değil.
Yönetmen hasta olabilir, hatta sapık bile olabilir, seyirciyi
ilgilendiren en son tahlilde eserdir. Eserinin yanında eser sahibi bir
teferruattır, bir dipnottur. Vatandaş ise, adamın sanatçı olup
olmadığıyla ilgilenmek zorunda değildir. Herif sapıksa sapık,
hastaysa hastadır onun gözünde. Yaptığı iş, davranışlannı aklamaz.
Sanat tarihçileri nezdinde aklasa bile muhtemelen mahkemede
aklamaz.
Kimin san'attan edebi artmıyorsa, o kişi o san'atın
hâinidir.
Dimitri Kantemir
73
Gelenek: Gelene ek
Mats Abdelkerim Cederberg

You might also like