You are on page 1of 7

S.1.

Engel sahibi çocuk ve gençlerin, daha sağlıklı bir eğitim yaşamı sürdürebilmelerinde, sosyal uyum
sağlamış olmalarının önemli bir etkisi vardır. Kaynaştırma eğitimi de yine, engelli öğrencilerin, eğitim
yaşamlarında sosyal uyumlarını sağlamayı amaçlamaktadır.
Türkiye’de özel eğitime ihtiyacı olan bi- reyler kaynaştırma yoluyla eğitimlerini, yetersizliği olmayan
akranları ile birlik- te aynı sınıfta tam zamanlı sürdürebilecekleri gibi özel eğitim sınıflarında yarı
zamanlı olarak da sürdürebilirler. Yarı zamanlı kaynaştırma uygulamaları, öğrencilerin bazı derslere
yetersizliği ol- mayan akranlarıyla birlikte aynı sınıfta ya da ders dışı etkinliklere birlikte katılmaları
yoluyla yapılır. Kaynaştırma yoluyla eğitim uygulamaları yapılan okul ve kurumlarda öğren- cinin
yetersizliğine uygun fiziksel, psiko- lojik ve sosyal ortam düzenlemeleri yapılır.
Engelli öğren- ciler için eğitim alınan bir ortam olmak- tan çok, öğrencinin gereksinimlerinin
karşılanacağı sosyal bir ortam olarak görülmesi gerektiği söylenebilir. Engelli öğrencilerin, özel eğitim
ortamların- da, akranlarından ayrı biçimde eğitim görmelerinden ziyade, onlarla iç içe eğitim
görmelerinin sağlanması önem taşımaktadır.
Epilepsi nöbeti geçiren öğrenciye nasıl müdahale edilmelidir?

Panik yapmayın
Çocuğun ağzına bir şey sokmayın
Çocuğu bir yana çevirin (yatak veya divandaysa dikkatlice yere yatırın)
Zedelenmeye yol açabilecek şeyleri uzaklaştırın
Nöbetin bitmesini bekleyin
Doktorunuz nöbeti durdurmak için ilaç verdiyse tarif edildiği zamanda ve dozda uygulayın
Zaman tutun ve neler olduğunu kaydedin (vücudun bir kısmı veya tümünün titremesi, gözlerin kayması, idrar
kaçırma, kol ve bacakların kasılması vs)
Nöbetin sonunda çocuğun dinlenmesini bekleyin, çocuk uykulu ve şaşkın olabilir.

S.2. 1.Görme engelli çocuğu bulunan ailelere gerekli rehberlik ve danışmanlık


 hizmetleri sunulamadığı için aileler çocuklarını nasıl yetiştirecekleri
 konusunda yeterli bilgiye sahip olamamakta ve nereye başvurabileceklerini
  2- Körler okullarında uygulanan eğitim programları günümüzün ihtiyaçlarının
  çok gerisinde bulunmaktadır.
  3- Körler okullarında çalışan öğretmenlerin birçoğu breyl yazıyı yeterince bilmediği için
öğrencilere tam anlamıyla faydalı olamamaktadırlar.
 4- Görme özürlüler arasında Breyl (kabartma) yazıyla okur yazarlık oranı 
 çeşitli nedenlerle giderek düşmektedir. 
  5- Türkçe Braille yazıyla ilgili kısaltma sisteminde yapılan son
 değişiklikler nedeniyle çok ciddi problemler yaşanmaktadır. 
  6- Görme özürlülerin eğitimiyle ilgili birçok konuda körler okulları
 arasında standart bir uygulama birliği bulunmamaktadır.
  8- Körler okullarında uygulanan ve öğrencilere mesleki beceriler
 kazandırmayı amaçlayan sanat dersleri ile ilgili programlar günümüze ait
 ihtiyaçların çok gerisinde kalmıştır.
  9- Körler okulunda okuyan öğrenciler ve normal okullara devam eden
  öğrenciler Breyl yazı sistemiyle yazılmış her derse ait kitapları
 bulamamaktadırlar.
 10- Körler okullarının bir çoğunda okul kütüphanesi bulunmamaktadır.
 Kütüphanesi olan körler okullarında ise mevcut bulunan breyl kitaplar ve
kasetler, öğrencilerin ihtiyaçlarına cevap vermekten çok uzaktır.
 11- Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak Ankara da bulunan ve sadece
 İlköğretim ders kitaplarını basan matbaa, sahip olduğu cihazların arızalı olması
  gerekçesiyle üç yılı aşkın bir süreden beri çalıştırılmamaktadır.
  12- Özel eğitim teknik ve yöntemlerini bilen yeterli sayıda yetişmiş
  öğretmen bulunması mümkün olamamaktadır.
 13- Öğretmenlerin özel eğitimle ilgili yetiştirilmesi için düzenlenen
 hizmet içi eğitim kursları beklenen faydayı sağlayamamaktadır.
 14- Spor etkinliklerinin görme özürlü çocukların ruh ve beden sağlığı
 üzerinde önemli bir rolü olmasına rağmen hangi spor dallarının öğrenciler
 için daha uygun ve daha yararlı olacağına ilişkin yeterli bir araştırma venh
 uygulama yoktur
15- Okullarda çeşitli spor ve sosyal etkinliklerin yapılabilmesi için
 yeterli alanlar ve tesisler bulunmamaktadır.
 16- Körlerin yaşamında önemli bir yeri olan bağımsız hareket ve baston
 kullanma eğitimine ilişkin programlar ve uygulamalar son derece yetersizdir.
17- Dış ülkelerde uzun yıllardan beri görme özürlülere bilgisayar kullanma
 ve programcılık eğitimi verilmesine, rağmen henüz ülkemizde hiç bir körler
 okulunda öğrencilere bilgisayar kullanımıyla ilgili bir eğitim
  18- Öğrencilerin fen ve matematik konularıyla ilgili bilgi düzeyleri
 giderek ciddi ölçüde düşmektedir. Çünkü fen bilgisi ve matematik derslerinde
 uygulanan yanlış yöntemler nedeniyle görme özürlü öğrenciler bu konularda iyi
 yetiştirilmedikleri için gören öğrencilerle eşit düzeyde bilgilere sahip
 olamamaktadırlar. 
  19- Körler okullarında öğrencilerin ders dışı boş vakitlerini yararlı b
 şekilde değerlendirebilecekleri yeterli sosyal ve kültürel olanaklar
 sağlanamamaktadır.
  20- Kaynaştırılmış eğitim uygulaması nedeniyle normal okullarda okuyan
 görme engelli öğrenciler gerekli özel eğitim tedbirleri alınmadığı için ciddi
  sorunlarla karşılaşmaktadırlar. 
S.3. İŞİTME ENGELLİ ÇOCUKLARIN EĞİTİMİNDE DİKKAT EDİLMESİ
GEREKENLER


      Öğrenme ortamında değişik materyallerin (oyuncak, pratik günlük nesneler, doğal malzemeler, artık
materyaller vb.) bulunması ve öğretimde görsel destek sağlayacak araç ve gerecin ( grafik, video, slayt,
televizyon, bilgisayar, sıralama kartları, haritalar, resimler) kullanılması işitme engelli çocukların
eğitimlerinde iyi sonuçlar alınmasını sağlayacaktır
 İşitme engelli çocukların yaşayarak, görerek edindiği bu yaşantıya ve uygulamaya yönelik deneyimler,
onların kavram ve dil edinimini kolaylaştıracak, öğrenmeyi kalıcı kıldığı gibi eğlenceli hale getirecektir.

 Bir tarih olayının veya bir hikayenin işlenişinde drama yönteminin kullanılması,
 Öğretimin deneylerle desteklenmesi,
 Planlanan gezilerin sınıf içinde işlenen konulara paralel olması,
 Öğrencileri soru sormaya teşvik eden etkinliklerin planlanması,
 Fırsat eğitiminden yararlanılması,

ORTAM DÜZENLEMESİ
      İşitme engelli çocukların eğitiminde eğitim ortamlarının düzenlenmesi öğretim sürecini olumlu yönde
etkileyecektir. Öğrencinin işitme cihazı, ısıtma ve havalandırma sistemlerinin sesleri eşya taşıma, sandalye
ve sıra gıcırtısı, dışarıdan gelen trafik gürültüsü gibi arka plandaki sesler dahil tüm sesleri yükseltir.Bu
durum öğrencinin dikkatini dağıtarak sesleri ayırt etmesini güçleştirecektir.
      Eğitim ve öğretimin etkili bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için sınıf yalıtımının yapılmış olması
önemlidir. Bunun için:

 Zeminin halı ile kaplanması,


 Zemin halı ile kaplanamıyorsa, masa ve sandalyelerin ayaklarına sesi önleyici herhangi bir
malzemenin yapıştırılması,
 Duvarların strafor ya da başka bir malzeme ile kaplanması,
 Camlarla ilgili ses yalıtımının yapılması,
 Kapı ve pencerelerin sık sık yağlanması,
 Isıtma ve havalandırma sistemlerinin sessiz olarak çalışmasının sağlanması gerekir.
 Öğrencilerin birbirlerini ve öğretmeni rahatça görebilecekleri şekilde oturmaları sağlanmalıdır.

Eğer bu oturma ortamı sağlanamıyorsa işitme engelli çocuğun öğretmenini görebileceği, konuşmasını
rahatça takip edebileceği bir yere oturtulması gereklidir.

 Sınıf içindeki ışıklandırma yeterli olmalı ve öğretmenin yüzünü gölgede bırakmamalıdır.Öğrenci


öğretmenin yüzünü ve tahtada yazılanları net olarak görebilmelidir.

S.4. Dil ve Konuşma Bozukluklarının Nedenleri? 


Dil ve konuşma bozuklukları, kişinin konuşulanları anlama ve kendini ifade etme becerilerinden birinde ya
da her ikisinde görülen sorunları ifade eder. Dil ve konuşma günlük hayatta sık karıştırılan iki farklı
kavramdır. Dil ve konuşmayla ilgili bozukluklar da birbirinden farklıdır. Bir kişinin diğer kişileri anlamakta
ve düşüncelerini anlaşılır, yapıca düzgün kurulmuş cümlelerle paylaşmakta zorluk yaşaması dil
bozukluğuna işaret etmektedir. Bir kişinin sesleri net anlaşılır şekilde telaffuz edememesi, artikülasyonda
sorun yaşaması, ses düzeyinde sıkıntısı olması veya kekemelik gibi konuşmasını akıcı olmayan bir hale
getiren faktörler bulunması, konuşma bozukluğu ihtimalini akla getirmektedir.
Kekemeliğin Önlenmesi İçin Yapılacaklar Hangi durumlarda çocuğun
konuşmasıyla ilgili endişe duyabiliriz? 

Konuşmalarında "ımm, şeyyy, eeee..." sıkça kullanılır. Bu, normal "akıcı olmayan
konuşma" olarak adlandırılır. Eğer bu dönemde çocuğun konuşmayı öğrenmeyi
sürdürdüğünü, yepyeni sözcüklerle karşılaştığını, bu sözcükleri cümlede yerli yerine
oturtmak için çabaladığını, konuşma ile ilgili kaslarının gelişmekte olduğunu, sorularla
keşiflere yöneldiğini dikkate alırsanız, bu yoğun çaba gerektiren süreçte onun
konuşmasının akıcılığının zaman zaman bozulmasını anlayışla karşılayabilirsiniz.

Eğer,

● Çocuğun konuşması ile ilgili kaygı yaşıyorsanız,

● Çocuk konuşma ile mücadeleye girişmiş görünüyorsa ya da zorlandığında


konuşmasının akıcılığı bozuluyorsa,

●  Konuşma ile ilgili kaslarda artan bir gerginlik dikkatinizi çekiyorsa yardım almanız için
zaman uygundur.

Kaynaştırma eğitiminde sınıf öğretmenleri nelere dikkat etmelidir?

 Öncelikle kaynaştırma alan öğrencinin yeterli ve yetersiz noktaları belirlenmelidir. Bireysel


farklılıklar dikkat edilmesi özel eğitim gereksinimi olan öğrencilerinde normal eğitimde
olduğundan daha fazla önem arz eder. Aksi halde öğrenci kendini yetersiz, uyumsuz
hissedebilir ve bu durum, öğrencinin psikolojisini olumsuz etkileyebilir.
 Kaynaştırma sınıflarında birden fazla yetersizliğe sahip gruplar olması hem öğretmen
hem de öğrencilerin fayda sağlaması açısından sorun teşkil edebilmektedir. Bu nedenle
kaynaştırma uygulaması planlanırken benzer yetersizlik türlerine sahip öğrenciler bir
araya getirilmelidir.
 Öğrencilere kişisel ve sosyal becerileri kazandırmak, akademik başarı kazandırmaktan
daha öncelikli bir hedeftir.
 Öğrencinin eğitimiyle ilgili diğer kişiler ve uzmanlarla etkileşimde olmak ve konsültasyon
almaktan çekinmemek gerekir. 
 Öğrenci teşvik edilmeli, yetersiz olduğu noktalarda desteklenmelidir. 
 Öğrencinin gururu ve hevesi kırılmamalıdır. Öğretmen, söyleyeceği sözler konusunda
dikkatli davranmalıdır.
 Öğretmen; kaynaştırmada izlenen programın geliştirilmesi, uygulanması, takibi ve
değerlendirilmesi süreçlerinin içinde bulunmalıdır.
 Kaynaştırma alan öğrencinin eğitim süreci diğer öğrencilerden daha fazla emek
gerektirebilir. Bu noktada öğretmenin kaynaştırma alan öğrencisine göstermiş olduğu ilgi,
dengeli olması kaydıyla diğer öğrencilerden fazla olabilmektedir.
 Sınıftaki normal gelişim gösteren öğrenciler, kaynaştırma öğrencisini incitici bir durumla
karşılaşmadan önce durum hakkında bilgilendirilmelidir. Öğrencinin, sınıf arkadaşlarından
gelebilecek olumsuz bir tavırla karşılaşmaması adına önlem alınmalıdır. 
 Normal gelişim gösteren öğrenciler de ihmal edilmemelidir. Aksi halde özel eğitim gören
öğrenci kendinin dışlanmış hissedebilir, normal gelişim gösteren öğrenciler öğrenciye
karşı olumsuz bir tutum geliştirebilir ve bunun sonucunda velilerden de olumsuz geri
dönüş alınabilir.
 Kaynaştırma öğrencisinin velisiyle ve varsa öğrencinin özel eğitim ya da rehabilitasyon
aldığı kurumlardaki eğitmenleriyle iletişim halinde olunmalıdır.
 Öğrencinin Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı’nı hazırlamalıdır.

S.5. Öğrenme güçlüğünün tam olarak nedenleri bilinmemektedir. Fakat genellşkle beynin işlev
tarzından kaynaklandığı sanılmaktadır. Olası nedenler 4 grupta incelenir.
1. Organik faktörler
2.Genetik faktörler
3. Çevresel faktörler
4. Kimyasal faktörler
Öğrenme bozukluğunun teşhisi bir uzman tarafından yapılır. Uzmanın yapacağı  test,anamnez
ve gözlem sonucunda öğrenme bozukluğu tanısı konur.Test yapabilecek ve öğrenme güçlüğü
tanısı koyabilecek uzmanlar şunlardır: 

 Klinik psikologlar
 Okul psikologları
 Çocuk psikiyatristleri 
 Eğitim psikologları
 Gelişim psikologları
 Nöropsikolog 
 Psikometrist 
 Konuşma ve dil terapisti
 ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ OLAN ÖĞRENCİLER İÇİN
KAYNAŞTIRMADA ÖĞRETİMSEL
DÜZENLEMELER
1.Fiziksel ortam düzenlenmelidir.
2.Günlük rutinler belirlenmeli ve
izlenmelidir.
3.Materyallerde uyarlama yapılmalıdır.
4.Çalışma becerilerinin öğretimi
yapılmalıdır.
5.Ders sunumunda çeşitli materyallere yer
verilmelidir.
6.Ögretim uygun hale getirilmelidir.
7.Sık sık yoklamalar yapılmalıdır.
8.Açık yönergeler verilmelidir.
9. Düzenli arkalıklarla kontroller
yapılmalıdır.
10.Ölçüt temelli öğrenme yapılmalıdır.
11.Ögrencinin derse katılımı sağlanmalıdır.

S.6. Uyum ve davranış bozukluğu ile normal davranış birbirinden nasıl ayırt
edilir? 
Çoğu zaman aileler yaşanan sorunun gelişim döneminden mi kaynaklandığını, yoksa
bir davranış bozukluğu mu olduğunu tam olarak ayırt edemezler. Bu nedenle nasıl bir
tutum sergileyecekleri konusunda da kararsız kalırlar. Ailelerin tutumları sorunun
hallolmasını, en azından azalmasını sağlayabilirken sorunun şiddetlenmesine de
neden olabilir. Bu ayrımı doğru şekilde yapabilmeleri için anne babaların dikkat
etmeleri gereken önemli noktalar vardır: Çocuğun gelişim özelliklerini ve yaşına özgü
davranışları bilmek, sorun olarak adlandırılan davranışa yönelik tutumları
belirginleştirir. Sorun olarak görülen davranış, gelişim dönemine özgü geçici bir
durum olabilir. Örneğin; 2-3 yaşlarında ortaya çıkan uyku sorunları, 3-4 yaşlarında
artan inatçı davranışlar gibi... Çocuğun içinde bulunduğu yaş dönemine ilişkin genel
özellikleri bilmek, ihtiyaçlarını fark etmek ve bu özeliklere göre tutumunuzu
biçimlendirmek özellikle endişe duyduğunuz durumlarla başa çıkabilmenizi
kolaylaştırır, beklentilerinizi daha uygun hale sokar. Davranışın sıklığı ve şiddeti de
önemli bir ölçüttür. Sorunlu davranışın farklı ortamlarda da görülmesi ya da davranışın
yoğunluğunda gözle görülür bir artış olması dikkat edilmesi gereken noktalardandır.
Bu davranışın hangi ortamlarda daha çok görüldüğü de önemlidir. Çocuk evde hırçın
olabilir, ancak dışarıda uyumludur. Annesini dinlemez, ama babasının da sözünden
çıkmaz. Bu durumda davranışın ortaya çıktığı ortamı da değerlendirmek ve iyileştirme
yapmak gerekir. Belli bir nedenden dolayı ortaya çıkan davranışın bir süre sonra
kaybolmaması ve süreklilik göstermesi davranış sorunu olarak nitelendirilebilir.

DAVRANIŞ BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUKLARLA OLUMLU İLİŞKİ NASIL


KURULUR?
1. Karşılıklı Saygı

2. Çocuğa Kaliteli Zaman Ayırmak

3. Cesaretlendirmek

4. Sevgiyi Anlatmak

5. Çocuğa karşı sakin olmak ve etiketlememek

Kaynakça
http://www.antalyaozelegitim.com/blog/ogrenme-problemleri/isitme-engelli-cocuklarin-
egitiminde-dikkat-edilmesi-gerekenler.html
https://www.rehabilitasyon.com/makale/Ozgul_Ogrenme_G_-2_Dp0tE0_61
https://www.mehmetoyal.k12.tr/ozel-ogrenme-guclugu-destek-egitim-programi
https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/9662/mod_resource/content/0/%C3%96%C4%9ERE
NME%20G%C3%9C%C3%87L%C3%9C%C4%9E%C3%9C%20OLAN%20%C3%96%C4%9ERENC
%C4%B0LER.pptx
https://www.google.com/amp/s/m.sabah.com.tr/bebegimvebiz/cocuk/2017/08/09/cocuklarda-
uyum-ve-davranis-bozukluklari/amp
https://www.google.com/amp/s/www.hurriyet.com.tr/amp/aile/cocukta-uyum-ve-davranis-
bozukluklari-419971
https://www.google.com/amp/s/www.e-psikiyatri.com/amp/kekemelik-ile-ilgili-neler-yapilabilir-
22330

You might also like