Professional Documents
Culture Documents
ve
EGiTİMİ
Değerler Eğitimi Merkezi
© Eserin her türlü basım hakkı anlaşmalı olarak
Değerler Eğitimi Merkezi Yayınlan'na aittir.
ISBN : 978-605-4036-50-9
Sertifika No: 17576
Kitabın Adı
Ahlak Değerler ve Eğitimi
Yazan
Prof. Dr. Recep KAYMAKCAN
Yrd. Doç. Dr. Hasan MEYDAN
Yayına Hazırlayan
Ahmet Yasin Okudan
Baskı-Cilt
ÇINAR MAT. ve YAY. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
100. Yıl Mahallesi Matbaacılar Caddesi
Ata Han No:34 / 5 Bağcılar - İST ANBUL
Tel: 0212 628 96 00 - Faks: 0212 430 83 35
Sertifika No: 12683
1. Basım
Kasım 2014 / 2.000 adet basılmışbr.
İletişim
Ensar Neşriyat Tic. A.Ş.
Oruçreis Mahallesi Giyimkent 12. Sokak No: 40/ 42 Esenler/ İstanbul
Tel: (0212) 491 19 03-04 Faks: (0212) 438 42 04
www.ensarnesriyat.com.tr e-mail: ensar@ensarnesriyat.com.tr
AHLAK DEGERLER ve EGİTİMİ
İstanbul 2014
Prof. Dr. Recep KAYMAKCAN
Elektronik Posta: kaymakcan@yahoo.com / Yazışma Adresi: T.C Gençlik ve Spor
Bakanlığı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü, Söğü
tözü Mah. 2176 Sok. No:25 Çankaya-Ankara / İlgi Alanlan: Karşılaştırmalı din
eğitimi, din eğitimi politikaları, gençlik ve din, hoşgörü ve insan hakları eğitimi,
değerler eğitimi, din dersi öğretmeni yetiştirme, dini kurumlar /Yayın ve Diğer
Çalışmalarından Seçmeler: Kaymakcan, R. (2007) Gençlerin Dine Bakışı: Karşı
laştırmalı Türkiye ve Avrupa Araştırması, DEM Yayınlan, İstanbul • Kaymakcan,
R. (2009), Öğretmenlerine Göre Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersleri, Yeni Eği
limler: Çoğulculuk ve Yapılandırmacılık, Dem Yayınlan, İstanbul • Kaymakcan,
R. (2010), "A Turkish Response to the REDCo Project", Religion & Education, vol.
37, 1-5 • Kaymakcan, R. (2011), "Pluralismus und Konstruktivismus in der türkisc
hen religionslehre für Religionslehrer und Religionsunterrichtsprogramme", eds,
B. Uçar & D. Bergman, Islamischer Religionsunterricht in Deutschland, Verlag
V&R Unipress, Göttingen, ss. 185-200 • Kaymakcan, R.(2011), "Islam in Turkish
Religious Education: from tarditional Understanding to Modem", ed. E. Aslan,
Islamic Textbooks and Curricula in Europe, Peter Lang, New York, ss. 251-272. •
Kaymakcan, R. & Meydan, H. (2012). "Yerel-Evrensel İkileminde DKAB ve Sosyal
Bilgiler Öğretim Programlarında Değerler", Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilim
leri (Değerler Eğitiıni Özel Sayısı), 12 (2), s.1573-1591 • Kaymakcan, R., Aşlamacı,
İ., Yılmaz M. & Telli, A. (2013). Seçmeli Din Eğitimi Dersleri İnceleme ve Değerlen
dirme Raporu, Dem Yayınlan, İstanbul.
Yrd. Doç. Dr. Hasan MEYDAN
Elektronik Posta: hasanmeydan77@gmail.com.tr / Yazışma Adresi: Bülent Ecevit
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü, Merkez Kampü
sü, İncivez Zonguldak / İlgi Alanlan: Değerler Eğitimi, Vatandaşlık Eğitimi ve
Din Öğretimi, Ahlak Eğitimi, Yüksek Din Öğretimi / Yayın ve Diğer Çalışmala
rından Seçmeler: Kaymakcan, R. & Meydan, H. {2010) Demokratik Vatandaşlık
ve Din Öğretimi: Yeni Yaklaşımlar ve Türkiye'de DKAB Dersleri Bağlamında Bir
Değerlendirme, İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Yıl: 1, Sayı:1, sayfa:
29-53 • Kaymakcan, R. - Meydan, H. {2012) "Yerel-Evrensel İkileminde DKAB ve
Sosyal Bilgiler Öğretim Programlarında Değerler", Kuram ve Uygulamada Eğitim
Bilimleri {Değerler'Eğitimi Özel Sayısı), 12 (2), s.1573-1591 • Kaymakcan, R. Mey
dan, H. (2011) "DKAB Programları ve Değerler Eğitimi: DKAB Programları ve
Öğretmenlerinin Görüşleri Bağlamında Bir Değerlendirme", Değerler Eğitimi 9
(21), s.29-55 • Meydan, H. (2013) Din, Ahlak ve Değerler Alanı Seçmeli Derslerinin
Öğrenci Görüşleri Doğrultusunda Değerlendirilmesi, Atatürk Üniversitesi İlahi
yat Fakültesi Dergisi, 40, 219-250 • Kaymakcan, R; Meydan H. Telli, A.; Cevherli
K. (2013) Paydaşlarına Göre İlahiyat Lisans Tamamlama (İLİTAM) Programının
Değerlendirilmesi, Değerler Eğitimi Dergisi, 11 (26) 71-110.
İÇİNDEKİLER
Önsöz .......................................................................................................... 11
BİRİNCİ BÖLÜM
TEORİK ve KAVRAMSAL TEMELLENDİRME
1. Temel Kavramlar.................................................................................... 15
A. Ahlak .............................................................................................. 15
B. Etik .................................................................................................. 20
C. Ahlaki Davranış ........................................................................... 21
D. Dışsal Ahlak/İçsel Ahlak ........................................... :·····........... 23
E. Değer ............................................................................................... 24
F. Erdem/Fazilet ............................................................................... 27
G. Karakter ve Ahlaki Karakter ....................................................... 29
il. Ahlak ve Değerler Eğitiminin Önemi................................................ 32
III. Ahlak ve Değerler Eğitiminin Amacı ............................................... 38
IV. Ahlak ve Değerler Eğitiminin İmkanı .............................................. 41
İKİNCİ BÖLÜM
AHLAK ve DEGERLER EGİTİMİNE DAİR ÖRNEK
ÇALIŞMALAR
1. Klasikleşmiş Kaynaklar ...................................................: .................... 47
A. Aristoteles: Nikomakhos' a Etik/Ahlak..................................... 48
B. İbn Miskeveyh: Tehzibü'l Ahlak ................................................. 50
C. Gazali: İhya ve Ey Oğul .............................................................. 53
D. Nasiruddin et- Tusf: Ahlak-ı Nasırı ........................................... 57
E. Kınalızade Ali Efendi: Ahlak-ı Alaf ............................................ 60
il. Güncel Çalışmalardan Örnekler......................................................... 62
A. Değerler ve Eğitimi ...................................................................... 63
B. Küreselleşme Ahlak ve Değerler................................................. 64
C. Teorik ve Pratik Yönleriyle Ahlak .............................................. 65
D. Çağımızın Ahlak Bunalımı ve Çözüm Arayışları .................... 65
E. Değerler Eğitimi Uluslararası Konferansı ................................. 66
F. Sosyal ve Kurumsal Yönleriyle Değerler Eğitimi Sempozyumu..
................................................................................................................... 67
G. il. Uluslararası Değerler ve Eğitimi Sempozyumu ................. 67
H. Değerler Eğitimi Dergisi (DED) ................................................. 68
1. Etkinlik ve Materyaller .................................................................. 69
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
AHLAKIN TEMELLENDİRİLMESİ
ve BAŞLICA AHLAK KURAMLARI
1. Ahlakın Temellendirilmesi ................................................................... 73
A. Dini/Teolojik Temellendirme ..................................................... 75
B. Toplumsal/Sosyolojik Temellendirme ...................................... 82
C. Hümanist/Antropolojik Temellendirme .................................. 86
il. Başlıca Ahlak Kuramları ...................................................................... 90
A. Deontolojik/Ödev Ahlak(ı)......................................................... 90
B. Teleolojik/.Sonuççu Ahlak............................................................ 93
C. Erdem Ahlakı ................................................................................ 96
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
İSLAM AHLAKI
1. Cahiliye Ahlakından İslam Ahlakına ................................................ 101
il. İslam Ahlakının Kaynakları .............................................................. 103
111. İslam'da Ahlakın Yeri ....................................................................... 105
IV. İslam Ahlakının özellikleri.............................................................. 108
V. İslam Ahlak Düşüncesinin Gelişim Yönleri.................................... 112
A. Geleneksel İslam Ahlakı............................................................ 112
B. Felsefi İslam Ahlakı..................................................................... 114
C. Kelami İslam Ahlakı ................................................................... 116
D. Tasavvufi İslam Ahlakı .............................................................. 118
VI. Müslüman'a Bakan Yönüyle İslam Ahlakı ................................... 121
A. Bireysel Ahlak ............................................................................. 121
B. Aile Ahlakı ................................................................................... 128
·C. Toplumsal Ahlak ......................................................................... 132
BEŞİNCİ BÖLÜM
DEGERLER EGİTİMİ
ALTINCI BÖLÜM
AİLEDE DEGERLER EGİTİMİ
YEDİNCİ BÖLÜM
OKULDA DEGERLER EGİTİMİ
Üstün ve şerefli bir varlık olarak yarahlmış olan insan hem madde
hem de mana alemini bu üstünlük ve şerefe yakışır bir şekilde imar
etmekle görevlendirilmiştir. Bu görevi gerçekleştirebilmek için ihti
yaç duyacağı yetenekler kendisine bahşedilirken iyilik ve kötülüğün
yolları da gösterilmiştir. Kendisinden beklenen; hayat yolculuğu bo
yunca emanetçisi olduğu kıymetli yetenek ve imkanları kötülüklere
gömmeyip, tertemiz koruyarak hem dünya hem de ahiret mutluluğu
na erişmektir. İnsanların büyük kısmının paylaştığı gerçek davranış
standartları olan değerler ile insan davranışlarının ve insanlar arasın
daki ilişkilerin belirleyicisi olan ahlak, insanın bu yolculuğunda ona
rehberlik eder. Bir yönüyle insanın değerler ve ahlaktan nasibi onun
yolculuğunun huzur, istikamet ve semeresini belirler.
Aklı, duyguları ve iradesi temel insani değerlerle bezenmiş ve
onları referans alarak işleyen bireyler kendisi ve çevresindekiler için
huzur ve bereket kaynağı olurlar. İyiliği seven ve sevginin gerektirdiği
özen ve fedakarlığı gösteren bireyler daha yaşanabilir bir dünyaya açı
lan kapılar olurlar. Zira insan sahip olduğu değerlere uygun tutum ve
davranışlar geliştirir. Kişiliğimizin yapı taşı olan değerlerimizi hayat
boyu birlikte olduğumuz çeşitli grup ve kurumlarda planlı ya da plan
sız öğrenmeler yoluyla ediniriz. Bazen olumlu bir örnek neyin yap
maya değer olduğunu anlatırken bazen de olumsuz bir örnek neyin
değersiz olduğu konusunda fikir yürütüp sonuca varmamızı sağlar.
Toplumsal yapıyı oluşturan ekonomi, siyaset, aile, hukuk, eğitim ve
din gibi temel kurumların hepsi kendisine ait değerleri içerirler ve biz
leri bu değerleri özümsemeye davet ederler.
Eğitim, toplumsal değerlerin geliştirilip bireye aktarılmasında en
önemli kurumlardan birisidir. Eğitimde çoğu zaman somut akademik
hedeflere odaklanılsa da bunların altında yatan değer aktarımı ve far
kındalığı fonksiyonunu görmezden gelemeyiz. İçinde yaşadığımız
dönemde değerler eğitimi, eğitimin tabii bir işlevi olmanın ötesinde
bir ihtiyaç olarak da kendisini gün geçtikçe artan bir oranda hisset
tirmektedir. Dünyadaki tüm çocuklar şiddet, gün geçtikçe büyüyen
sosyal problemler ve birbirlerine karşı ve onları çevreleyen dünyaya
karşı saygı yoksunluğundan giderek daha çok etkilenmektedir. Pek
çok ülkedeki ebeveynler ve eğitimciler alarm çanları çalan bu eğili
mi tersine çevirebilmek için değerler eğitimi üzerinde yeni bir bilinçle
durma gereği hissetmektedir.
Bilişim imkanlarının, bu imkanları değer odaklı kullanan sağlıklı
formların üretiminden çok daha hızlı geliştiği günümüzde eğitimci
ler ve ebeveynler genç insanlarda ahlaki değerleri kalıcı hale getirmek
için bu değerleri farklı formlarda sunmanın yollarını aramak duru
mundadırlar. Ebeveyn ve eğitimciler uyguladıkları yöntemlerle er
demlerin bireyin kendisi ve kendisi dışındaki varlıklar için gerçekten
önemli olduğunu onlara hissettirebilmelidir. Bunun gerçekleştirilebil
mesi, alan üzerine yapılacak çalışmalardan elde edilecek sonuçlardan
yararlanarak eğitimci ve ebeveynlerin farkındalık, bilgi, birikim ve
materyal anlamında desteklenmesi ile mümkündür.
Bu çalışma, eğitimci ve ebeveynlere hem kendi değer dünyalarını
zenginleştirme hem de yarının yetişkinlerine temel değerlerimizi ka
zandırmada geleneksel ile günceli bir araya toplayan, teorik ve pratik
bir destek noktası oluşturmayı amaçlamaktadır. Çalışma önce ahlak,
değerler ve ahlaki karakter üzerine ahlak ilmi ve İslam ahlakı merkezli
birikimi yeni bir bakış açısıyla okuyucuya sunmaya çalışmaktadır. Ar
dından günümüzde en yaygın bir şekilde kabul gören ve uygulanan
ahlak eğitimi formu olan değerler eğitimini ele almaktadır. Böylelik
le bir yandan değerler ve eğitiminin ahlak ve İslam ahlakı içindeki
köklerini okuyucuya görme imkanı verirken diğer yandan da günü
müz değerler eğitimi çalışmalarına bu eğitimin geleneksel boyutunu
oluşturan ahlak ve eğitimi üzerinden katkı yapmaya çalışmaktadır.
Değerler eğitimi üzerine yapılan teorik incelemelerin ardından evde,
okulda ve sınıfta değerlerin öğretiminin nasıl olması gerektiği örnek
yöntem ve ilkeler üzerinden sunulmaktadır.
Teorik ve kavramsal temellendirme başlığını taşıyan ilk bölümde
ahlak ve değerler eğitimi alanının temel kavramları; bu kavramlara
ilişkin psikolojik, sosyolojik, dini, felsefi ve eğitimsel yaklaşımları göz
önünde bulunduran çözümleyici bir tavırla ele alınmakta ve değerler
eğitiminin önemi, amacı ve imkanı tartışılmaktadır. Çalışmanın ikinci
bölümünde kendini yetiştirmek isteyen ebeveyn ve eğitimcilerle ahlak
ve değerler eğitimi alanına giriş yapmak isteyen araştırmacıların Ön
cellikle bakmasında yarar görülen klasik ve güncel çalışmalar özetle
tanıtılmaktadır.
Üçüncü bölüm özetle "Neyi yapmalıyız?" ve "Niçin yapmalıyız?"ın
cevabına dair bir arayış olan ahlakın temellendirilmesi problemini; in
sanlık tarihinde ahlakın en büyük yoldaşı olan din ve bu yoldaşlıktan
kaynaklanan karşılıklı ilişkileri ve belli başlı normatif ahlak kuramlarını
ele almaktadır. "İslam Ahlakı" başlığını taşıyan dördüncü bölümde ise
cahiliyeden İslam'a geçişin ahlaki anlamda ne ifade ettiği, İslam ahlakı
nın ve İslam ahlak düşüncesinin kaynaklan, İslam ahlakının ayırt edici
özellikleri, gelişim yönleri ve İslam ahlakçılannın ahlakı ele alış tarzına
bağlı kalınarak bireysel ahlak, aile ahlakı ve toplumsal ahlaka ilişkin
konular incelenmiştir.
Geleneksel ahlak düşüncesi ve eğitiminde derin köklere sahip
olan ve son çeyrek yüzyılda ahlak eğitimi alanına yeni bir soluk geti
ren değerler eğitimi beşinci bölümde ele alınmaktadır. Bölümde farklı
ülke tecrübeleri özetle sunulurken aslında son yıllarda değerler eğitimi
farkındalığının evrensel bir olgu olduğu hissedilmektedir. Bölümün
devamında gelişim ve öğrenme kuramlarının değerler eğitiminde yol
gösterici olabilecek sonuçları incelenmektedir. Son olarak literatürde
ortaya konan farklı yaklaşımlar değer aktarma yaklaşımları, değer ge
liştirme yaklaşımları ve bütüncül yaklaşımlar ana başlıkları altında ta
nıblmakta ve bu yaklaşımların nasıl bir değerler eğitimi öngördükleri
tarbşılmaktadır.
Çalışmanın alb , yedi ve sekizinci bölümleri ise değerler eğitimi
nin üç temel uygulama alanı olan aile, qkul ve sınıfta uygulayıcılara
yol gösterici stratejiler, uygulama ilkeleri ve etkinliklerden örneklere
ayrılmışhr. Bölümlerde bu eğitim ortamlarında değerler eğitiminin
önemi ve konumuna dair genel değerlendirmelerin ardından sırasıyla
ailede güven (özgüven ile beraber), okulda hoşgörü ve sınıfta sorum
luluk değerlerinin eğitiminin nasıl olması gerektiği ele alınmış ve bu
değerlerin eğitiminde okuyucuya yararlanabileceği ilkeler, yöntemler
ve etkinlikler sunulmuştur.
Değerler eğitiminde ilke, yöntem ve teknikler, araç ve materyaller
ebeveyn ve eğitimcilere yol gösterme açısından önemlidir. Ancak unu
tulmaması gereken temel ilke değerler eğitiminin birtakım teknikleri
öğrenmek ya da paket program ve kitapları alıp sınıfta uygulamaya
çalışmaya indirgenemeyecek kadar insana bağlı olduğudur. Değerler
eğitimi her şeyden çok eğitimcinin üretkenliğine, rol modelliğine ve
öğrenciyi arzu edilen değerlerin yaşandığı ortamlarla hem dem ede
bilme kabiliyetine bağlıdır.
Uzun soluklu bir çalışma sonucu ortaya çıkmış olan bu kitabın
ahlak ve değerler eğitiminde farkındalık ve kalitenin geliştirilmesine
karınca kararınca katkı sunacağını ümit ediyoruz. Kitabın hazırlanma
sında emeği geçen tüm dostlarımıza teşekkür ederiz. Gayret bizden
tevfik Rabbimizden ...
Prof.Dr. Recep KAYMAKCAN
Yrd. Doç. Dr. Hasan MEYDAN
SAKARYA-2014
BİRİNCİ BÖLÜM
I. Temel Kavramlar
A. Ahlak
Ahlak, Arapça "hulk" kelimesinin çoğuludur. İslam kaynakların
da "hulk" ile ahlak aynı manaya kullanılmışhr. "Hulk" genelde yara
hlış anlamına gelen "halk" kelimesi ile birlikte bir bütün olarak insanı
tavsif etmek için kullanılır. "Hulk" insanın içsel/ psikolojik özellikle
rine, halk ise insanın dış/ fizyolojik görünüşüne aittir. "Filan adamın
halk ve hulk'u güzeldir." demek balın/ ruhu ve zahiri/ görünüşü gü
zeldir demektir (Gazali, 2000: 120; Erdem, 2006: 51, Çağrıcı, 1989:1).
Türk Dil Kurumu Büyük Sözlük'te (TDK, 2011) ise ahlak "bir toplum
içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kural
ları" olarak tanımlanmaktadır.
Ahlak kavramı üzerine yapmış olduğumuz incelemeler beşeri ve
sosyal bilimlerin yoğun ilgisine mazhar olmuş bir terim olarak ahlak
kavramına dair tanımlamaların üç ana grupta toplanabiltceğini gös-
16 Ahlak Değerler ve Eğitimi
yetinmez, bunların yüksek ve belirli bir amaca göre şöyle veya böyle
olmalarını ister. Bir ideale ulaşmak için kaideler (norm) gösterir. Bu
nedenle ahlak insana yol gösteren normatif bir ilimin adıdır (Pazarlı,
1980: 12-13, 44-45).
Ahlak, hürriyetimizi iyi kullanma ilmi veyahut görev ilmi olarak
tanımlanabilir. Ahlak, ilim olduğu kadar da bir sanattır. Adeta iyi olma
sanahdır. Zira görev teorisini en fazla bilenin insanların en erdemlisi
(faziletlisi) olması gerekmez. Ancak uygulayan en faziletli olur. Ah
lak ilmi, psikoloji ile karıştırılmamalıdır. Psikoloji, bize, insanı olduğu
gibi bildirir. Ahlak ilimi ise nasıl olması gerektiğini gösterir (Bertrand,
2001).
"Ahlak en iyi hayat tarzının, en iyi yaşama şeklinin ne olduğunu
tespite çalışır. Gerçekler dünyasında bazı hareketlerin ve duyguların
iyi, bazılarının da kötü olduklarını ifade eder. Bu bakımdan ahlak, in
sanda gerçekleşmesi istenen yüksek ruhi özellik ve yeteneklerin ortak
ifadesidir. İnsan bu özellikleri kendisinde nasıl geliştirebileceği konu
sunda bazı bilgilere muhtaçhr. Buradan da ahlak ilmi doğmaktadır"
(Öztürk, 1990: 5).
Üç grup halinde vermiş olduğumuz tanımlamaların her birisi ah
lak kavramının sahip olduğu anlamlardan bir veya iki yönünü ifade
etme açısında isabetli ancak ahlak kavramını tüm yönleri ile açıklama
açısından yetersizdir. Nitekim literatürde, tanımlamalardaki bu ek
sikliğin fark edilerek ahlak kavramının birkaç yönünü birden içeren
açıklamaların yapılmaya çalışıldığına da şahit olmaktayız (Kılıç, 1993:
67-68; Aydın, 2007: 75; Yaran, 2011: 13, Çağrıcı, 1989: 1). Aydın'a (2007:
75) göre Ahlak insan kişiliğinde yerleşmiş erdemler ve bu erdemler
den kolaylıkla çıkan davranışları ve dini, felsefi ve kültürel sistemlerin
şekillendirdiği doğru yanlışa dair yargılar bütününü aynı anda ifade
eder. Ahlak kavramının bu iki farklı anlamını Hz. Peygamberin iki ha
disinde görmek de mümkündür. "İnsanların kimisi gümüş, kimisi al
hn gibidir" hadisi birinci manaya; "Ben güzel ahlakı tamamlamak için
gönderildim" hadisi ise ikinci manaya işaret eder. Ahlak kavramının
bireyin kişiliğine yönelik yüklenmiş olduğu anlam pratik ahlakı; in-
Ahlak Değerler ve Eğitimi 19
A. Etik
Toplumsal bir varlık olarak insan, ahlakı şahsen yaşar. Ahlakı
yaşamakla kalmayıp ahlakın kavramları ve ahlaklılık üzerine düşün
meye ve düşündüklerini dile getirmeye başladığı zaman ahlakı aşıp
etik yoluna girmiş olur. Ahlak ve ahlaklılığın olgusal ve tarihsel olarak
yaşanan bir şey, belli bir pratik; etiğin de söz konusu pratiğin teorisi,
ahlakın felsefesi olduğunu söyleyebiliriz. Ya da farklı bir ifadeyle etiği
değeri konu alan, kapsamında insanın değer biçici deneyimi, kısacası
hayata anlam katan her şey bulunan düşünüş tarzı, ahlaki ilkeler teo
risi veya felsefe disiplini olarak tanımlayabiliriz (Cevizci, 2002). Etik,
ahlak üzerine düşünüş ve söylemlerle birlikte bu düşünüş ve söylem
ler neticesinde ortaya çıkan ürünü de ifade eder. Bu ürünü de içeren
bir tarzda etik "Ahlakın temellerinin felsefi açıdan sorgulanması, ah
lak üzerine felsefi kavram ve yöntemlerle düşünülmesi, ahlakın felsefi
açıdan incelenmesi ve bunlar neticesinde ortaya çıkan ürün/ eserler"
şeklinde tanımlanabilir (Yaran, 2010: 11).
Ahlakı ele alış tarzına göre üç farklı etik yaklaşımından/ türün
den bahsedilmektedir. Bunlar betimleyici, normatif ve meta-etiktir.
Bilimsel yaklaşımın ahlak alanına uy gulanmasının sonucu betimleyici
ahlak ortaya çıkmıştır. Betimleyici etik norm bildirmek ya da kural
koymak yerine, sadece insan eylemlerini gözlemleyerek eylemlerin
sonuçlarını betimler. Olması gereken ahlaklılıkla değil var olan ahlaki
olgularla ilgilenir. Normatif etik nasıl yaşamamız gerektiğini bildiren
ahlaki ilkeleri araştırır, hayatta nihai ve en yüksek değere sahip olan
şeylerin neler olduğunu tartışır, adil bir toplumun hangi unsurları
içermesi gerektiğini mütalaa eder, bir insanı ahlaken iyi kılan şeylerin
neler olduğunu sorgular (Cevizci, 2002). Normatif etik bireysel, top
lumsal ve evrensel düzeyde doğru tutum, davranış ve eylem kalıplan
ve politikaları konusunda rehberlik yapmayı amaçlayan etik alanıdır.
Nelerin doğru ve yanlış olduğu, davranışlarımızı düzenleyen ahlaki
standartların neler olduğu, nasıl huy ve karakterler edinmek gerek
tiği, hangi ahlaki ödevleri yapmamız gerektiği temel sorgulama ala-
Ahlak Değerler ve Eğitimi 21
nıdır (Yaran, 2010: 16-17). Meta-etik ise çağdaş analitik felsefenin etik
alanına yansımasıdır. Ahlak filozofunun normlar koymak ya da nasi
hat vermek sorumluluğunun olmadığını, insanların nasıl mutlu olaca
ğını söyleme güçlerinin de bulunmadığını söyler. Meta-etik yaklaşımı
ile ahlakı ele alanlar, normatif etiğin koymuş olduğu ahlaki kavram ve
yargılar üzerine konuşur ve bunları analiz ederler. Meta-etik bir nevi
ahlak hakkında konuşmak, ahlak nosyonuna biraz üstten ve dıştan
bakmaktır (Cevizci, 2002).
Literatürde teorik/ nazari etik ve pratik/ uygulamalı etik şek
linde ayrımların yapıldığı da görülmektedir. Teorik etik kavramının
kapsamına daha çok normatif etik ve meta-etiğin girdiğini söylemek
mümkündür. Uygulamalı etik ise normatif etik kuramlarının koymuş
olduğu norm ve ilkelerinin pratik, özel ahlaki konulara nasıl uygula
nacağını inceleyerek ahlaken doğru çözümlere ulaşmaya çalışır. Gü
nümüzde ilgilendiği konular arasında biyo-etik ve tıbbi etik konuları;
iş, çevre ahlakı, cinsel ve toplumsal ahlak gibi konular vardır (Yaran,
2010: 17). İslam ahlak düşüncesinde insan nefsinin tezkiyesi, iradenin
güçlendirilmesi gibi usullerle ahlakın hayata yansımasını sağlama
ya çalışan ameli ahlak çalışmaları geleneksel olarak uygulamalı etiği
karşılamaktadır. İslam ahlakında ameli ahlak, dinin getirmiş olduğu
metafizik, fıtri ve vicdani değer ve erdemlerin düşünce, söz ve davra
nışlarla somutlaşmış halidir (Yaman, 2009: 193).
B. Ahlaki Davranış
Akıl ve irade sahibi bir insanın, hayır gayesiyle, hür olarak yaptığı
şuurlu davranışa ahlaki davranış diyoruz. Ahlaki davranışta iki nokta
ön plana çıkmaktadır: Ruha yerleşmiş, düşünme ve zorlama olmaksı
zın kolaylıkla meydana gelen ve ihtiyar ile iradeye dayanan bir dav
ranış olması (Erdem, 2006: 54). Ahlaki davranışın bireyin iradesiyle
gerçekleşmiş olması beklenir. Bu nedenle bireyin gerçekleştirdiği ah
lak kurallarına uygun her davranış ahlaki davranış olarak kabul edil
mez. Bir davranışı; benimseyerek, inanarak, isteyerek yapmak ahlaklı-
22 Ahlak Değerler ve Eğitimi
D. Değer
Değer kavramı sözlükte (www.tdk.gov.tr, 2011) "Bir şeyin önemi
ni belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet;
kişinin isteyen, gereksinim duyan bir varlık olarak nesne ile bağlantı
sında beliren şey; bir ulusun sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik
ve bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevi öğelerin bütünü"
gibi farklı şekillerde tanımlanmaktadır. Kelimenin sözlükteki anlam
larına baktığımızda değerin insanın varlığı anlamlandırma ve değer
lendirme çabasının sonucu olarak ortaya çıkıp zamanla topluma mal
olarak toplumun ortak mirasını oluşturan öğeler olduğunu söyleye
biliriz. Değer kavramının sözlük anlamı itibarıyla sahip olduğu çok
yönlülük değeri bir kavram olarak ele aldığımızda da karşımıza çıkar.
Değer kavramı ekonomi, estetik, etik ve felsefe alanda temel kav
ramlardan birisidir. Dahası varlık/ ontoloji ve bilgi/ epistemoloji ile
birlikte felsefenin üç temel inceleme alanında birisi değer/ aksiyolo
jidir. Bu farklı alanlarda yapılmış değer tanımlamalarının ortak nok
tası onların "kişinin davranış, duygu ve düşüncelerini yönlendiren
güzellik, kıymet ve iyilik standartları" olduğu yönündedir (Suparka
ve Johnson, 1975: VIII). Değer ekonomi alanı için kıymeti, estetik alanı
için güzelliği, ahlak alanı içinse iyiliği belirleyen ölçüdür. Soyut bir
kavram olan değeri akla yakın bir tanımlama yapabilmek için litera
türde ya değerlerin bireysel ve toplumsal işlevlerine yer verilerek so
mutlaştırma yapılmaya çalışılmış ya neyin değerli olduğu belirtilerek
betimsel bir tanımlama yapılmış ya da değerler inanç, standart, tutum
ve ölçüt gibi çeşitli kavramlara benzetilmiştir.
Değerleri "kültür ve topluma anlam ve önem veren ölçütler"
olarak tanımlayan Fichter (1996: 143) ile "eylemleri ve amaçları yar
gılamada temel bir standart sağlayan ve bir grubun üyelerinin güçlü
Ahlak Değerler ve Eğitimi 25
E. Erdem / Fazilet
lık vasfını taşır ki bu aynı zamanda kıymet ifade eden bir kavram olur
(Kerschenstainer, 1977).
Gazali (2000: 120) karakteri "fiillerin kendisinden düşünmeksizin
kolaylıkla çıkhğı, nefsin bir durumu" olarak tanımlayarak karakterde
içsel süreçlere vurgu yapar. Benzer bir yaklaşımla Berkowitz ve Bier,
(2004: 73) de karakteri, "bireyin ahlaklı bir kişi olarak davranmasını
sağlayan psikolojik özelli.klerin karmaşık bir bütünü" olarak kabul
ederek psikolojik süreçlere dikkati çeker. Scheler (akt. Akarsu, 1962:
74) ise karakteri; kişinin şuur ve bilinç alanındaki yatkınlıkları, hafı
za, istem/ irade yatkınlıkları, zihinsel yatkınlıklarından doğan tek tek
eylemlerini açıklamak için bizim koyduğumuz az çok değişmeden
kalan varsayımsal özellikler ve tasavvurlar olarak kabul eder. Her üç
yaklaşımı birlikte değerlendirdiğimizde karakterin içten dışa vuran
bir sürekliliği ve bu sürekliliğe çevrenin verdiği değeri ifade ettiğini
görürüz.
İnsanın karakterinden bahsederken iç alemden doğarak dışa vu
ran harici şeylerden yola çıkarak insanın iç alemi ve ruhi durumu hak
kında konuşuyoruz demektir. Bir yönüyle bu, insanın fiil ve sözleri ile
dışa vuran değerlerinden onun değerler sistemi ya da bir bütün olarak
karakteri hakkında hüküm vermeyi işaret eder. Karakter bu yönüy
le değer kavramından farklıdır. Değer eğilim veya yönelmeyi ifade
ederken karakter bilgi ve değerden kaynaklanan hareketi ve etkinliği
de ifade eder (Burke ve diğerleri 2001:6). Kupperman (1985; 221-222)
ise karaktere birey için gördüğü işlev açısından yaklaşarak onu bire
yin kendini sunuş biçimi olarak açıklar. Karakter kişinin kendini baş
kalarına ve kendisi için tutarlı bir şekilde sunuş tarzıdır. Karakterin
bu fonksiyonu karakterin önceden bilinebilmesini de mümkün kılar.
Ribot, (akt. Kerschenstainer, 1977: 39-41) karakterin mahiyetinde
iki vasıf kabul eder: Vahdet ve sağlamlık. Bunlar zaruri ve aynı zaman
da karakter için kafi şartlardır. Vahdetten maksat kendisiyle mutaba
kat halinde bulunan harekettir. İçgüdüler, ihtiyaçlar ve temayüllerin
tek bir doğrultuya yönelerek bir bütünlük arz etmesidir. Karakterinde
Ahlak Değerler ve Eğitimi 31
1. Klasikleşmiş Kaynaklar
İslam ahlakının sistemleştirilmesine dair fikirler diğer birçok İs
lami ilim dalında olduğu gibi farklı ilim alanları ile karşılaşma neti-
48 Ahlak Değerler ve Eğitimi
yanlış yapan arasında bir fark yoktur. Yazarın ifadesiyle "Kuyuya dü
şen bir körle gören kimse - birincisi ikinciye göre durumt,nda mazur
olsa da - tehlikede olma yönünden aynıdırlar. Yanlışı bilerek yapan
la, doğruyu bildiği halde nefsine güç yetiremeyen kişinin durumu da
böyledir." (İbn Miskeveyh, 1983: 56). İnsan arzu eden ve öfkelenen
nefsin düşünen nefsini alt etmesine izin vermemeli, böyle bir müca
deleyi nefsinde hissettiğinde güçlü olmalıdır. Tembellik, gevşeklik ve
zahmete katlanmamaktan dolayı bahla düşmemeli eğer yenilir de piş
manlık duyarsa pişmanlığını takip etmelidir.
İbn Miskeveyh'in erdemleri temellendirişi ve sınıflandırışı Antik
Yunan düşünürü Platon (2005: 153)'dan gelen üçlü nefis bölümleme
sine dayanır. Bu bölümlemede nefsin üç yetisinin her birine: düşün
ce (akıl) yetisine hikmet, öfkeye (gadap) şecaat ve şehvete (arzu) iffet
karşılık gelecek şekilde erdemler temellendirilir. Bu yetiler uyumlu
hareket ettiklerinde dördüncü erdem olan adalet ortaya çıkar. Bu ana
erdemlerin alt erdemleri de vardır. Hikmetin alt erdemleri zeka, hatır
lama, akıl-etme, çabuk anlama, zihin berraklığı, doğru yargı ve kolay
öğrenme; şecaatin alt erdemleri alicenaplık, gözü-peklik, metanetli ol
mak, sebat, hilm, kendine güven, yüreklilik ve sıkıntıya tahammüldür.
İffetin alt erdemleri utanma, sükunet, sabır, cömertlik, hür olma, kana
at, yumuşak huyluluk, düzenlilik, iyi hal, barış-severlik, ağırbaşlılık
ve kötülüklerden sakınmadır. Adaletin alt erdemleri dostluk, ülfet,
yakınlarla ilişkileri sürdürmek, ödüllendirmek, iyi muamele etmek,
bir şeyi güzelce yerine getirmek, lütufkarlık ve dindarlıktır (İbn Mis
keveyh, 1983: 25-29).
Müellife göre çocukta ilk ortaya çıkan duygu haya (kendinden
kötü bir durumun, davranışın çıkacağı korkusu) duygusudur. Bu
duygunun ortaya çıkması onun aklının varlığını gösterir. Kendisinde
bu duygunun çıktığı nefis eğitilebilir nefistir. Böyle bir nefse maldan
değil, dine uymadan gelen şeref sevgisi ilk olarak kazandırılmalıdır.
Yanında iyi insanlar övülmeli, iyi davranınca kendisi de övülmelidir.
Kötülüklerinin kınanacağı hissettirilmeli, zevk ve sefaya alışhrılma-
Ahlak Değerler ve Eğitimi 53
için iyidir. İnsanı kamil yapan faziletler uhrevi, bedeni ve harici fa
ziletlerdir. Uhrevi faziletler adalet, hikmet, cesaret ve iffettir. Bedeni
faziletler: Sıhhat, kuvvet, güzellik ve uzun ömürdür. Harici faziletler
ise servet, mevki, aile ve aile dışındaki çevredir. İnsan bedeni ve harici
faziletler yoluyla uhrevi faziletlere, uhrevi faziletler sayesinde de en
yüksek hayra ulaşır (Gazali, 2000; Öztürk, 1990).
Eyyuhe'l Veled (Ey Oğul) Gazali'nin bir Müslümanın günlük ha
yatta karşılaşacağı çeşitli durumlarda nasıl davranması gerektiğini
ve temel ibadet konularını özlü bir şekilde aktardığı, İslam aleminde
en beğenilmiş ahlak kitaplarındandır. Gazali kitabında "ey oğul" hi
tabıyla ibadet, ahlak ve edebe dair konuları ayet, hadis, geçmiş pey
gamberler sahabe, tabiin ve mutasavvıflardan rivayet edilen söz ve
hikayelerden yararlanarak herkesin anlayabileceği tarzda özlü ve ba
sit bir şekilde anlatmaktadır. Eserde ahlak konusuna ilişkin pek çok
başlıktan bir kısmı şöyledir (Gazali, 1302h):
Döşekten kalkma, elbise giyme, kuşak bağlama, taharet etme,
mescide girme, imama uyma, cemaatle musafaha yapma, mescitten
çıkma adapları. Elin, ayağın, kulağın, dilin, karnın, kadınlık ve erkek
lik organının edepleri ... İlim sohbeti, alimleri ziyaret, yemek yeme, su
içme, elbise satın alma, hasta hatırı sorma, eşiyle cima etme ve gusül
edepleri... Çarşıda pazarda alış-verişte uyulması gereken edepler...
Ana-baba ile muamelenin, komşuluğu ve sıla-ı rahmi gözetmenin,
mahalledeki insanlarla geçinmenin edepleri... Önde gelen kişilerle,
orta kişilerle, yakın kişilerle ve avamdan kişilerle muamele ve dost
la ilişkilere dair edepler ... Konuk (tanrı misafiri), misafir davet etme,
düğün vb. ortamlarda uyulması gereken edepler ... Eş ile geçinme, eve
girme edepleri ... Bu başlıklar ve daha pek çok başlık altında Gazali
ahlak ile ilgili pratik öğütlere yer verir. Örneğin bede.n emaneti başlığı
altında; beden ve uzuvları haramda değil hayırlı işlerde kullanmanın
gereği, emanete riayet, doğru söylemek, yalanı terk etmek, ihtiyaç sa
hiplerine yardım etmek konuları açıklanır (Gazali, 1302h).
Ahlak Değerler ve Eğitimi 57
yan üç ana makale ve otuz fasılda ele alır. Birinci makale teorik ah
laka ve bireysel ahlaka dair konulan büyük oranda İbn Miskeveyh'in
Tehzibü'l Ahlak isimli Arapça eserinin genişletilmiş tercümesi tarzın
da ele alır. İkinci bölüm aile ahlakına üçüncü bölüm ise şehir idaresi
ve toplumsal ahlak konularına ayrılmıştır. İkinci bölümde İbn Sina'nın
Tedribü'l Menazil isimli risalesinden üçüncü bölümde ise Farabi'nin
siyaset ve toplumsal ahlaka dair görüşlerinden büyük oranda istifade
edilmiştir. Eser kendinden önce yazılmış çeşitli kaynaklardan yoğun
bir istifade ile yazılmış olması itibariyle orijinal değilse de tarifleri,
düzenlenişi ve özlü muhtevası ile önemli görülmektedir (Şahinoğlu,
1989: 17-18).
Ahlak Terbiyesi başlığını taşıyan birinci makale iki kısım ve top
lamda 17 fasıldan oluşur. Yazar bu ilmin (makalenin) konusunu "gü
zel, övgüye değer ya da kötü ve yerilen iradeli eylemlerin kendisinden
ortaya çıkması yönünden insani nefis" (Tusi, 2007: 26) olarak belirler.
İnsan en aşağısı hayvani, ortası yırtıcı ve en üstü meleki nefsin birle
şimidir. İnsan kendi hayatında bu üç kademeli nefsin hangisinin bas
kınlık kazanacağını yapıp ettikleri ile belirler. Bu üç nefsin karşılığı
olarak Kur'an'da nefsi emmara (hayvani), nefsi levvame (yırtıcı) ve
nefsi mutmainrıe (meleki) geçer. Meleki nefis gerçek edep ve kerem
sahibidir. Müellif; nefsin mahiyetini, yetilerini inceledikten sonra in
sanın dünyadaki en şerefli varlık olarak kabul edilebileceği yaşayış
tarzını araştırır. Öfke ve arzu güçleri hayvani gücün bir parçası olarak
kabul edilir. İnsani nefis düşünme gücü ile temsil edilir ve bu nef
sin teorik ve pratik akıl olarak iki kuvveye ayrıldığı belirtilir. Nefsin
bu güçlerine dayalı olarak oluşturulan erdemler görüşü ve listesi İbn
Miskeveyh'in görüş ve listesinin genişletilmiş şeklidir.
Tusi'ye (2007) göre tıp ilminde beden sağlığının korunması miza
ca uygun olanı kullanmakla, ahlak ilminde nefis sağlığının korunması
ise erdemlerle kendini bezemiş kişilerle oturup kalkmak ve arkadaşlık
etmekle olur. Çünkü oturup kalkma ve arkadaşların etkisi kadar insa
nı başka hiçbir şey etkileyemez. Akıllı kişi amacını-gayretini müptela
Ahlak Değerler ve Eğitimi 59
kunun buna bir faydası yoktur. Önemli olan onu metanetle göğüsle
mektir. Üstesinden gelinebilir bir durum için gereksiz endişelenmekse
boş yere o işte bizi başarısız kılar. Dolayısıyla her durumda aşırı korku
gereksizdir (Kınalızade, ty.; Öztürk, 1990: 81-82).
Eserin ikinci bölümü aile ahlakına dair konulara, üçüncü bölüm
ise toplumsal ahlak konularına ayrılmıştır. Aile ahlakı bölümünde
yuvanın özellikleri, aile reisinin vazifeleri, aile fertlerinin birbirlerine
karşı sorumlulukları anlatılır. Kınalızade; evin gösterişten uzak, sade
ama ailenin ihtiyaçlarını karşılayabilecek yeterlilikte yapılması ge
rektiğini belirttikten sonra ev seçiminde komşuların salih, iyi huylu
insanlar olmasına özel önem atfeder. Fa.sık, zalim ve cahil kimselerin
komşuluğundan sakınmayı öğütler ( Kınalızade, ty.).
Kınalızade poligamiyi yererken iyi bir aile hayatı için tek eşliliğin
önemini, çocuklara dini eğitim verilmesini ve kız çocuklarına okuma
yazma öğretilmesinin gereğini savunur. Toplum, siyaset ve iş hayatı
na dair ahlak konularının yer aldığı üçüncü bölümde Farabi'nin gele
neğine uyarak faziletli bir şehrin ahlaki şartlarını araştırır. Memleket
idaresinde devlet adamlarının bilgili ve faziletli olmasına, memleket
idare usulünde merhamet ve adalete özel önem atfeder (Pazarlı, 1980;
Kahraman, 1989; Erdem, 1996).
A. Değerler ve Eğitimi
Değerler Eğitimi Merkezi (DEM) tarafından 26-28 Kasım 2004
tarihleri arasında İstanbul' da düzenlenen Uluslar arası Değerler ve
Eğitimi Sempozyumu'nda sunulan bildirileri içeren çalışmadır. Edi
törlüğü Doç. Dr. R. Kaymakcan, Dr. S. Kenan, Prof. Dr. H. Hökelekli,
Dr. Z. Ş. Aslan ve M . Zengin tarafından gerçekleştirilen bu çalışma
ülkemizde değerler eğitimi alanında farkındalık oluşturmada dikkate
değer ilk çalışma olması açısından önemli görülmektedir. Çalışmada,
Devlet Bakanı Sayın Prof. Dr. Mehmet Aydın'ın sunduğu "Günümüz
de Değerler ve Siyaset'' başlıklı açılış konferansı ve yerli ve yabancı
araştırmacılara ait 43 bildiri metni yer almaktadır. Bildiriler ağırlıklı
olarak ilgili oldukları konulara göre "Felsefe ve Değerler", "Eğitim ve
Değerler", "Bir Değer Olarak Çoğulculuk ve Eğitim", "Okul ve Değer
ler" ve "Üniversite Gençliği ve Değerleri" ana başlıkları altında grup
landırılarak okuyucu ve araştırmacılara sunulmuştur.
Değerler eğitimi alanındaki fırsat ve meydan okumalara dair pek
çok konuyu içeren bildirilerin oluşturduğu çalışmanın ilk iki bölümün-
64 Ahlak Değerler ve Eğitimi
masında önemli bir görev icra etmiş ve etmektedir. Derginin tüm sayı
larına (http://www.dem.org.tr/ index.php?sayfa=deddergi) adresin
den ulaşılabilmektedir.
1. Etkinlik ve Materyaller
Ülkemizde değerler eğitimi adı altında çalışmalar yaklaşık on beş
yıllık bir maziye sahiptir ve önceleri özel okullar ve eğitimle ilgilenen
DEM ve EDAM (Eğitim Danışmanlığı ve Araştırmaları Merkezi) gibi
kuruluşlar tarafından gerçekleştirilmiştir. 2003 yılından sonra Milli
Eğitim Bakanlığı (MEB) değerler ve eğitimini okul müfredatının bir
parçası haline getirmek için program bazlı çalışmalar yapmış, 2010
yılından itibaren ise okullarda sınıf içi ve sınıf dışında değerler ve
eğitimi ile ilgili geniş katılımlı çalışmaların yapılması için gayretler
yoğunlaştırılmıştır. Değerler eğitimi konusunda ilk çalışmaların baş
ladığı süreden bu yana pek çok yayınevi, kişi ve kuruluş okullarda
değerler eğitimi için etkinlik ve materyalleri içeren çalışmalar yapmış
ve kamuoyunun beğenisine sunmuştur.6 Farklı yaş seviyeleri, amaç ve
ilgilere hitap eden bu çalışmalar ihtiyaç duyan eğitimciler için kolay
lıklar sunmaktadır. Biz burada sürekli yenilenerek ve genişleyerek bir
sektör oluşumuna doğru giden bu alandaki çalışmalardan bir kısmını
zikretmekle yetineceğiz. Burada zikredilen matbu çalışmalar ve inter
net sayfaları dışında Türkiye genelinde pek çok yayınevinin yayınları
ve özel veya resmi eğitim kurumunun sayfaları ile bu alana katkı yap
tığı bilinmektedir.
Uygulamada Yararlanılabilecek Matbu Kaynaklar
(http:/ /www.muhammetyilmaz.com/index.php?option=com_conte
nt&task=view&id=79&Itemid=131)
(h ttp:/ /is tan bul .me b. gov.tr /www / deger ler-egi timi-projesi/ ice
rik/272)
(http://www.facebook.com/degeregitimi.net)
(http://www.egitimkolik.net/degerler-egitimi/)
AHLAKIN TEMELLENDİRİLMESİ ve
I. Ahlakın Temellendirilmesi
evrenle ilişkileri ile akıl veya sezgi yeteneği üzerinden ahlaki ilkeler
temellendirilmeye çalışılır.
Din dışında yapılan temellendirme teşebbüslerinde karşılaşılan
temel problem ahlaki rölativizm ve şüphecilik gibi gözükmektedir.
Ahlak, insanları birleştiren mutlak değerlere ihtiyaç duyar ve bu da
ancak mutlak varlığa, ilahi olana dayanmakla olur. Ahlak ilkelerinin
evrensel ve objektif olabilmesi için ilkelerin dayandığı değerlerin za
man ve mekana bağlı olmayan mutlak bir varlık tarafından konması
gerekir. Ahlakın dini temellendirmesi bunu sağlar. İkinci büyük prob�
lem ahlaki ilkelerin uygulanması noktasında ortaya çıkar. Ahlaki doğ
runun bilgisine sahip olduğu halde onu gerçekleştirmeyen insanlara
din dışı temellendirmenin söyleyebilecek pek fazla sözü yoktur. Dini
temellendirme ise gerçek anlamda tanrının varlığı ve ruhun ölüm
süzlüğü gibi pek çok yolla bireye psikolojik destek sağlar (Kılıç, 1993;
2009).
Kısaca "neyi yapmalıyız" ve "niçin yapmalıyız" sorularının ce
vaplarına dair bir sorgulamayı ifade eden ahlakın temellendirilmesi
normatif etik alanında ortaya konan teorilerin temelini oluşturmakta
dır. Aşağıda öncelikle ahlakın temellendirilmesi konusunda var olan
görüşlerin en köklüsü ve geçerlisi olan dini temellendirme, ardından
da genel olarak din dışı temellendirmeler olarak ifade edebileceğimiz
toplumsal, hümanist ve kozmolojik temellendirmelere yer verilecek
tir. Ardından da büyük oranda bu temellendirmelere dayanan bazı
yaygın normatif ahlak teorileri ele alınacaktır.
A. Dini/Teolojik Temellendirme
Teolojik temellendirme ahlakın temel problemlerini aşmada dini
otoriteye dayanan temellendirmedir. Ahlaki olarak iyi olan; her şeyden
önce Tanrının emirleri, ahlaki kötü ise Tanrının yasakları ile belirlenir.
Ahlaki bir soruna çözüm ararken, meşruiyet sağlarken, ahlaki gelişi
min yolları aranırken dini kaynaklara başvuru esastır. Dindar insan ve
toplumların ahlak anlayışını temsil eden bu temellendirme biçimine
76 Ahlak Değerler ve Eğitimi
B. Toplumsal/Sosyolojik Temellendirme
şin faydayı seçen birisine ahlak adına söyleyecek çok fazla sözümüz
kalmayabilir.
Çeşitli toplumların ve bir bütün olarak insanlığın günümüzde sa
hip olduğu ahlak ve değer birikimi üzerinden ahlaki ilke ve değerle
rin kaynağına baktığımızda tek başına birey ya da toplumun ahlakın
kaynağı olduğunu söylemek zor görünmektedir. Tarihi tecrübe gös
termektedir ki her zaman toplumun değerli bulduğu şey değerlidir
demek yetmez. Toplum bazen değerli olmayan şeyi de pekala değerli
bulabilir. Toplumun değerli olmayan birçok şeyi değerli sayıp ahlaki
problemleri çoğalttığı dönemlerde ahlak ilkelerini - çoğu zaman aşkın
kaynaktan beslenen - büyük ahlakçılar, din adamları veya filozoflar
getirmiştir (Akarsu, 1982: 14).
Ahlakın toplumsal temeline dair mutedil bir yaklaşımı Kur'an-ı
Kerim'de görmek mümkündür. Kur'an-ı Kerim birçok yerde kavim
lerin helak oluşundan bahsederken imansızlıkları ile birlikte zulüm
(Yunus/10: 13; Enbiya/21: 11; Ankebut/29: 14), azgınlık (Şems/91: 13-
14; Enbiya/21: 74) gibi onlardaki ahlaki bozulmayı gösteren kavram
lara işaret eder. Ahlak tabiriyle söylersek çeşitli reziletler onların helak
sebeplerinden sayılır. Bu örneklerle Kur'an, ahlakı toplumun devamı
noktasında önemli bir unsur olarak gördüğünü gösterirken; toplum
ların her zaman ahlak ilke ve değerlerini üretme ve uygulama anla
mında güvenilir bir kaynak olarak alınamayacağı yönünde önemli bir
işareti de vurgulamaktadır.
Ahlakın toplumsal temellendirmesine dair güncel bir noktaya
daha değinmek yerinde olacaktır. Ahlaklı davranış ve ahlaklılık ancak
özgürlükle mümkündür. Özgür olmayan kişinin ve davranışının ah
laklılığından bahsedilemez. Her nerede özgürlük varsa, orada kaçınıl
maz olarak iyi ile kötü arasında seçim yapmak ve buna göre eylemde
bulunmak olan ahlak da vardır (Yaran, 2011). Dolayısıyla özgürlüğe
dayalı bir yaşam biçimi olan demokrasi ve demokratik toplum ahlaka
daha çok ihtiyaç duyar. Lickona'nın (1991: 6) deyimiyle demokratik
bir toplumun sağlıklı yürüyebilmesi için bireylerin en azından "iyi in-
86 Ahlak Değerler ve Eğitimi
C. Hümanist/Antropolojik Temellendirme
Hümanist temellendirmede ahlakın değer ve ilkeleri insan aklı,
vicdanı veya duyguları/ sezgilerine dayalı olarak üretilmeye çalışılır.
Ahlaki olana uymayı sağlayan otoritenin de insanın kendi aklı, vic
danı veya sezgilerine bağlı bir güç olduğu vurgusu yapılır. Bu temel
lendirme biçimi, M.Ö. 5. yüzyıldaki Yunan aydınlanması ve modern
aydınlanma döneminde yoğun yaklaşımdır. Ahlakı temellendirirken
insandan yola çıkılır, ahlaklı hayat hümanist bir düzlemde insanın
özüne uygun yaşamaktır. İnsanın ya tinsel, bedensel ve zihinsel yönle-
Ahlak Değerler ve Eğitimi 87
ran, 2010; Aktulga, 2009). Buna göre evrende her şey bir amaca hizmet
edecek şekilde bir üstün akıl tarafından idare edilmektedir. İnsanın
evrende cereyan eden bu uyum ve düzenin yasalarını anlaması ve on
lara uygun biçimde davranması onun erdemi ve görevidir. Özellikle
ilk çağda yoğun olarak görülen bu temellendirme biçimine göre evren
canlı, iyi ve düzenli bir bütündür ve insan da bu bütünün bir parça
sıdır. İnsanın iyi ve ahlaklı yaşam ve eylemi kozmik düzenle uyum
içinde yaşaması ile mümkündür.
Kozmolojik temellendirmede ahlaki ilkeleri evrendeki ahenkten
anlayıp çıkaracak olan yine insanın kendisi olacağı için bu temellen
dirme de bir yönüyle hümanist temellendirmenin bir boyutu sayıla
bilir. Öte yandan bu temellendirme biçiminin günümüzde, insanlığın
son birkaç yüzyıldır hoyratça kullandığı evrenin imdat sesleri verme
ye başladığının fark edilmesiyle birlikte insana daha fazla söyleyecek
sözü olduğu da görülmektedir.
Ahlakın hümanist temellendirmesine dair genel bir değerlendir
me yapmak gerekirse insanın ister aklı ister sezgilerinden yola çıkarak
ahlaki değer ve ilkeleri belirlediğimizi varsaydığımızda hiçbir durum
da bu belirleme kendisini görecelilikten kurtaramayacaktır. Ahlakı,
sezgi veya beğeniyle temellendirme zevkler ve renkler tartışılmaz
anlayışının ahlak alanına taşınmasından öte bir anlam ifade etmez .
Ahlak ilkelerini sadece akla bıraktığımızda aklın kendisi için faydalı
gördüğüne yönelmesini engelleyici mutlak bir gücü bulmak ne kadar
mümkündür? Zulüm her durumda kötü olduğu halde kişisel veya
toplumsal menfaatler bazen adilce davranmamayı meşrulaştırmak
için akli ve duygusal melekeleri yönlendirebilirler. Nitekim geçmişte
ve günümüzde uygulanan pek çok haksızlık uygulayıcıları tarafından
makul (!) gerekçelerle uygulanmıştır. Modemizm ile birlikte ahlakı,
aşkın kaynak ve yaptırımlardan ayırarak; insanın doğasında temellen
dirmek adına yoğun çabaların harcanmasına rağmen gelinen noktada
bireysel, toplumsal ve evrensel boyuttaki ahlaki problemlerin ulaştı
ğı boyut bu temellendirmenin etkinliğini değerlendirmede yeterli bir
malzeme sunmaktadır.
90 Ahlak Değerler ve Eğitimi
A. Deontolojik/Ödev Ahlak(ı)
Akıllı bir varlık olarak insanın yerine getirmekle sorumlu olduğu
ödevleri bulunduğu noktasından hareket eden deontolojikgörüş ahla
ki eylemde sonuçtan ziyade onun temelindeki niyet ve ilkenin önemli
olduğunu belirtir. Eylemle ulaşılan sonuçtan bağımsız olarak "doğru
eylem nedir" problemi üzerine yoğunlaşır. Buna göre eylemin doğ
ruluk ya da yanlışlığı eylemin sonuçlarından bağımsız olarak onun
birtakım ahlaki ödev ya da ilkelere uygun olup olmamasına bağlıdır
(Cevizci, 2002). Ahlaki davranışın salt ödev olduğu için yapılması ge
rektiğini belirttiği gibi, insanın pratik aklının evrensel olarak geçerli
ahlaki ilkeleri zorunlu olarak ortaya koyduğunu da belirterek rasyo-
Ahlak Değerler ve Eğitimi 91
nalist bir ahlak anlayışı ortaya koyan Kant bu görüşün en güçlü tem
silcisidir.
Kant'ın etik teorisi radikal bir deontolojik etik görüşüdür. Ona
göre ahlaki davranış sırf ödev olduğu için yapılmalıdır. Ödevin ne
olduğunu belirleyecek olansa insanın aklıdır. İnsanın pratik aklı ev
rensel olarak geçerli ahlaki ilkeleri zorunlu olarak belirler. İnsan, aklın
belirlediği bu ödeve uygun olarak davranırsa ahlaki davranmış sayıl
malıdır. Aklın ahlaki ilkeyi belirlemedeki temel ölçüsü ise davranışın
uydurulduğu ilkenin genellenebilir oluşudur. "Öyle davran ki, senin
istencinin maksimi (ilke) her zaman genel bir yasa koymanın ilkesi
olarak geçerlilik kazanabilsin (Kant, 1999: 62)" ilkesini ahlaki iyinin
temeline koyarak ahlaki davranışı kişilerin kendi arzularına değil, her
zaman herkesin aynı şekilde davranmasını isteyebileceğimiz genel ge
çer ilkeye bağlar.
Ahlaki davranışta önemli olan iyiyi isteme niyetidir. İnsan iyiyi
meydana getirmeye yeterli olacak kadar güçlü, zengin ya da akıllı ol
masa bile, iyiye yönelen iradesi nedeniyle davranışı ahlaki sayılabilir.
Bu yüzden, daha başlangıçtan itibaren, dikkatimizi insanın yaptıkla
rından ziyade, eylemi irade etmesine neden olan motivlerine ve ni
yetlerine yöneltmeliyiz. Eğer insan aklın ortaya koyduğu ilkelerden
doğan ödevi yapma motivasyonu ile harekete geçmişse o zaman dav
ranış ahlakidir. Eğer esnaf, müşterisi daha da artsın niyetiyle müşte
rilerine dürüst davranıyorsa bu gerçek anlamda ahlaki bir davranış
değildir. Çünkü eğer kişi kendi mutluluğunu veya başka herhangi bir
şeyi istencini belirleme nedeni yapmışsa, bu, ahlaklılık ilkesinin karşıtı
olur (Kant, 1999: 68).
Kant'a (1999: 70) göre "Mutluluğa ulaşma ereği maksimler (ilke)
sağlayabilir, ancak kişi genel mutluluğu kendine konu edinse bile,
istencin yasası olmaya elverişli maksimler ortaya koyamaz. Çünkü
onun bilgisi deney verilerine dayandığından, bu konudaki her yargı
da her kişinin çok değişken kanısına bağlandığından, genellik taşıyan
ancak hiçbir zaman evrensel olmayan kurallar verebilir." Ahlak yasa-
92 Ahlak Değerler ve Eğitimi
Kant ahlakında en yüksek iyi fikri önemli bir yere sahiptir. İnsanın
ahlaki görevi daima en yüksek iyiyi aramak ve gerçekleştirmektir. En
yüksek iyiyi gerçekleştirdiğinde faziletli hayata ve gerçek mutluluğa
ulaşmış olur. Dolayısıyla en yüksek iyi fazilet ile mutluluk arasında
zorunlu bir bağın olmasını gerektirir. Oysa yaşanılan hayatta tecrübi
veriler, böylesi bir bağın zorunlu olmadığını gösterir. Kant bu proble
min çözümünü önce ruhun ölümsüzlüğü sonra da Tanrının varlığını
kabul etmek durumunda olduğumuzu belirterek bulur. Çünkü tanrı
nın varlığını varsaymaksızın, en yüksek iyiyi gerçekleştirme imkanı
yoktur (Kant, 1999: 193-194; Aydın, 1991: 29-45 Kılıç, 2009: 44). O'na
göre Tanrı, en yüksek iyiyi gerçekleştirmeye, erdemi mutlulukla taç
landırmaya muktedir bir güç olarak gereklidir; ölümsüzlük, bu dün
yada besbelli ki erdem ve mutluluk bir türlü birbiriyle rastlaşmadığı
için gereklidir (Maclntyre, 2001).
Kant ahlak teorisini tamamlamak için bir yandan Tanrı ve ruhun
ölümsüzlüğü fikrine sarılırken öte yandan da ahlaki ilkelerin belirlen
mesinde mutlak olarak insan aklına yetki verir. İstemenin otonomlu
ğu prensibi gereği değerleri koyan insandır. Kant'ın felsefesinde bir
taraftan değerleri insanın koyduğunu diğer taraftan ise temel ahlak
prensiplerinin genel geçer olduğunu kabul etmesi çelişkili bir durum
olarak görülmektedir. Zira ahlaki değerleri koyan insan gerek ruhi,
gerekse fiziki şartların tesiriyle değişeceği üzere böyle bir varlığın
koyduğu değerler ne kadar objektif ve genel geçer olabilir? Değişken
karakterli bir varlığın koyduğu ahlaki ilkeler ne kadar evrensel ve ka
lıcı olabilir ki (Kılıç, 1993; Kılıç, 2009)?
B. Teleolojik/Sonuççu Ahlak
İnsanın eylemlerinin ahlaki bakımdan değerinin nasıl
belirleneceğine dair ikinci görüş etikte teleolojik teoriler olarak
adlandırılan görüştür. Bu görüşe göre ahlaki eylemin değerini
belirleyen eylemin ürettiği sonuçtur. Bir kimsenin son derece iyi niyetli
olarak, ahlaki ilkelere uyarak ya da ödevin sesini dinleyerek yaptığı
94 Ahlak Değerler ve Eğitimi
C. Erdem Ahlakı
Erdem ahlakı, ahlak felsefesinin temel iki kuramı olarak görülen
yararcı ahlak ve ödev ahlakı teorileri kadar eski ve köklü bir kuramdır.
Bu kuram değerler ve karakter eğitimi alanındaki yeni gelişmelerle
birlikte yeniden önem kazanmıştır. Erdem ahlakı, ödev etiği gibi ey
lemin öncesindeki niyete ya da yararcı ahlak gibi eylemin sonrasında
Ahlak Değerler ve Eğitimi 97
İSLAM AHLAKI
larla sürekli çatışan bir insan olmamayı içerir: "Allah'ın sana verdiği
şeylerde ahret yurdunu ara. Dünyadan da nasibini unutma. Allah'ın
sana iyilik yaptığı gibi sen de iyilik yap ve yeryüzünde bozgunculuk
isteme. Çünkü Allah bozguncuları sevmez" (Kasas, 28/77).
İslam ahlakı; öz ve şekil arasında da bir denge kurulmasını ister.
Kalpteki güzelliğin eylemlerle dışa yansımasını istediği gibi şeklin ye
rine getirilip özün unutulmasına da müsaade etmez: "Yazıklar olsun
o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar. Onlar (na
mazlarıyla) gösteriş yaparlar. Ufacık bir yardıma bile engel olurlar"
(Maun, 107 /4-6).
İslam ahlakında güzel ahlakın hem bireysel hem de toplumsal
düzeyde yerleşik bir karakter haline gelmesi temel gayedir (T ürk
gülü, 1996; Yaman, 2009). "Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve
kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler
onlardır." (Al-i İmran, 3/ 104) ayeti bu gayeyi özetler. Ancak bu gaye
ye ulaşma adına kötülüklerin cezalandırılma amacıyla bile olsa teşhir
edilmesine sıcak bakılmaz. Başkalarının haklarını ihlal edecek kamu
sal sorun haline gelmedikçe kötülüklerin olumsuz örnek oluşturma
ması için gizli kalması esastır: "Allah, zulme uğrayanın dile getirmesi
dışında, çirkin sözün açıklanmasını sevmez. Şüphesiz Allah, hakkıyla
işitendir, hakkıyla bilendir..." (Nisa, 4/148-149).
Toplumda ahlakın yayılıp gelişmesinin en önemli yolu olan kar
şılıklı tavsiyeleşme ve birbirini hayra çağırma İslam ahlakında önem
lidir. İslam ahlakı bunu yaparken kişinin kendinden başlayarak baş
kalarına yönelmesini ister: "Siz kitabı okuyup durduğunuz halde
kendinizi unutup başkalarına iyiliği mi emrediyorsunuz? Hiç düşün
mez misiniz? (Bakara, 2/44).
İslam ahlakında ahlaki yapının bireysel ve toplumsal planda ge
liştirilmesi için nasihatler ve eğitimin yanında ibadet ve hukuk güçlen
dirici faktörler olarak işlev görmektedir. İbadetler bireyi arındırarak
hukuk ise en azından minimal düzeyde adaletin sağlanmasını temin
ederek bunu gerçekleştirir. Hukuk adeta bir ahlak denetimcisi olarak
Ahlak Değerler ve Eğitimi 111
A. Bireysel Ahlak
İslam, insanın hem iyiliğe hem de kötülüğe yönelebilecek birçok
kabiliyetle yaratıldığını ve bu kabiliyetlerle imtihan edildiğini belirtir.
İnsanın imtihanının ahlaki yönünü kendisine bahşedilen bu kabiliyet
lerin köreltilmeden iyi ve güzele yönlendirilmesi vazifesi oluşturur.
İslam' da bireysel ahlak denilince insanın sahip olduğu tüm imkan ve
yeteneklerini iyiye yönlendirerek ölçülü bir şekilde Rabbinin, kendisi
nin, diğer insanların ve varlıkların hakları veya iyilikleri doğrultusun
da kullanmak anlaşılmaktadır.
Pazarlı (1980) İslam alimlerinin bireysel ahlaktan daha çok kişinin
kendisine ve Rabbine karşı olan görevlerini anladıklarını ve eserle
rinde bu başlık altında bu tür konulara yer verdiklerini belirtir. Oysa
bireysel ahlakın insana yüklediği fazilet ve görevler dolaylı olarak in
sanın çevresindeki diğer insan ve varlıklarla ilişkilerine de yansıdığı
için bireysel ahlak denilince insanın tüm ilişkilerini etkileyecek güzel
bir ahlaka kavuşmasının yol, ilke, değer ve yöntemlerinin öncelikle
anlaşıldığını söylemek daha doğru bir yaklaşımdır.
122 Ahlak Değerler ve Eğitimi
6. İyilik İlkesi: Her zaman, zerre kadar da olsa iyilik yapın, hiçbir
zaman zerre kadar da olsa kötülük yapmayın! (Ahlakın her
kes için ulaşmaya çalıştığı seviye)
7. Sevgi İlkesi: Birbirinizi sevin, bozgunculuk etmeyin! (Ahlakın
en uç seviyesi-her şeyi seversen zaten iyiliği yapar hakkı da
yerine getirirsin)
8. Ölçülülük İlkesi: Ölçülü olun, aşın gitmeyin!
B. Aile Ahlakı7
Kur 'an-ı Kerim "Allah'ın ayetlerinden biri de, kendileri ile kay
naşmanız ve huzura ermeniz için, kendi nefislerinizden size eşler ya
ratması, aranızda sevgi ve merhamet sağlamasıdır." (Rum Suresi, 21)
ayetiyle aileyi ve aileyi oluşturacak sevgi ve merhamet bağını Allah'ın
varlığının delillerınden birisi olarak isimlendirir. Ayet, huzura erme
de ailenin ne kadar önemsendiğinin göstergesidir. Dolasıyla ailenin
huzur üzere devamını sağlayacak ahlak da önemli hale gelir. Bu ne
denle ayet bir yönüyle, aile için sevgi ve merhametin ve bu ikisinden
doğacak alt erdemlerin önemini bize hatırlatmaktadır. Bu önemin bir
göstergesidir ki; aile ahlakı İslam ahlakçılarının eserlerinde genellik
le ilm-i tedribi'l menzil (aile işlerinin düzenlenmesi ilini) ismiyle yer
bulmuş ve bu ilim ailenin kuruluşunu, geçim, düzen ve haysiyetini;
ahrette saadetini temin edecek yol ve ilkelerin teorik olarak incelendi
ği bir ahlak alanı olmuştur.
İslam aile ahlakında sağlam bir yuva kurulabilmesi için aşamalı
olarak evlilik öncesi evlenme niyeti, eş seçimi ve evlilikte sorumluluk
lar üzerine değerlendirmeler yapıldığı görülür. Evlilik öncesi niyetin
sadece dünyevi beklentilere yönelik değil, insan onuruna yaraşır uhre
vi değerlere yönelik olması istenir. Bu doğrultuda İslam ahlakçılarının
en fazla üzerinde durdukları niyetler (i) neslin devamını sağlamak, (ii)
7 Kmalızade, Tusi, Davvani gibi Müslüman ahlakçılann aile ahlakı konusundaki görüşlerinin genel
bir özeti için bakınız (Öztürk, 1990).
Ahlak Değerler ve Eğitimi 129
C. Toplumsal Ahlak
İslam ahlakçılarının eserlerinde yer verdikleri en önemli alanlar
dan birisi toplumsal ahlakbr. Siyaset-i müdün, politika, medeni ahlak
ve devlet yönetimi gibi isimlerle ifade edilen bu ahlak alanının İslam
ahlakı içinde önemli bir konuma gelmesinde Farabi ve Tusi'nin etki
si büyüktür. Farabi, Medinetü'l Fazıla (Erdemli Şehir /Devlet)'daki
devlet yönetimine dair sistemli fikirleri ile Tusi' ise devlet yönetimi ve
devletin unsurlarının ahlaki özellikleri ve karşılıklı ilişkilerine dair ko-
Ahlak Değerler ve Eğitimi 133
DEGERLER EGİTİMİ
bir yol olarak görür. Bu pazarda insan kendini, kendini satan bir mal
olarak görmekte ve hayatı ve mutluğu ile ilgilenmek yerine "satılabi
lir" olmakla ilgilenmektedir. Bu düşünce eğitim sistemine de işlemiş
tir. İlkokuldan başlayarak tüm eğitim sisteminin amacı genelde pazar
amaçları için yararlı olacak bilgiler toplamaktır. Bu ise insanın kendine
yabancılaşmasıdır (Fromm, t.y.: 90-97).
Psikanalitik kuramın buraya kadar ortaya koyduğumuz görüşle
rinden yola çıkarak karakter ve gelişimine dair hangi sonuçlara ula
şabiliriz? Freud kişilik gelişimine kazandırdığı topografik modelle
çocuğun sadece bilincinin değil bilinçaltının da göz önünde bulundu
rulmasını, eğitimciye çocuğun güdü ve duygularının görmezden ge
linerek ahlaki karakterin gelişiminin sağlanamayacağını hatırlatmak
tadır. Jung'ın bilinçaltı kavramına yaptığı katkılarla birlikte sağlıklı
bir kişilik gelişimi için çocuğun bilinçaltında yer edebilecek olumsuz
imge ve imgesel davranışlara maruz bırakılmamasının gereği ortaya
çıkmaktadır.
Kurama katkı yapan hemen tüm düşünürlerin karakterin gelişi
minde sosyal ilişkilerin, sosyal konum ve pozisyonların önemine dair
vurguları da karakter gelişiminde sosyalleşmenin önemine dikkat
çekmektedir. Özellikle Adler 'in ailede sağlıklı sosyalleşme şartlarının
oluşturulması ve Fromm'un gençlere sunulan modellerin önemine
dikkat çekerek eğitim sistemlerinin sadece maddeye ve pratik faydaya
yönelmesini eleştirerek özüne yabancılaşmamış, maddeye esir olma
dan yaratıcılığını sürdürebilen insanlar yetiştirecek tarzda kurgulan
ması gerektiğini belirtmesi önemli görülmektedir.
2003). Buna göre gelişimin henüz ilk yıllarında sağlıklı bir aile orta
mında tüm ihtiyaçları abartılmadan karşılanan bireyde ahlaki karak
terin önemli unsurlarından olan güven duygusu gelişir. Aile ve eği
timcilere çocuğun psikomotor ve sosyal gelişimine bağlı olarak artan
merak duygusunu ve deneme arzusunu köreltmemeleri, deneyim ve
tecrübelerine imkan tanımaları gerektiğini hatırlatarak ahlaki karakte
rin ve ahlaki davranışın önemli unsuru olan başkalarının etkisi altında
kalmadan karar alıp özgüvenle davranışta bulunabilmenin temelini
atmaktadır. Özellik.le ilkokul döneminde çocukların başarı duygusunu
yakalayabilmesi için bireysel farklılıkları dikkate almak gerektiği vur
gulanan bir başka noktadır. Bu durumda eğitimde başarı kavramının
sadece akademik olarak tanımlanmadan her çocuğun kendi yetenek
lerine göre başarıyı tadabileceği ve sağlıklı bir karakter geliştirebilece
ği çok yönlü eğitim ortamının gerekliliğini belirtmektedir. Ergenlikte
bireyin kimlik bunalımını başarıyla atlatabilmesi için ergenlik döne
mine gelinceye kadar bu dönemin kritik sorularını cevaplayabileceği,
kendini tanımlayabileceği duygusal ve düşünsel birikim ortamının
sağlanmasının gereği de ortaya çıkmaktadır. Bu dönemde kendisine
sunulan rol modelleri ve üretkenliğe götürecek bir hayat felsefesinin
temelinin önceden atılmış olması ergeni yabancılaşma ve !,(imlik kar
maşalarının muhtemel olumsuz sonuçlarından koruyacaktır.
1. Değer Telkini
Değer telkini yaklaşımı değerleri bireyin kimlik kazanma ve sos
yalleşme sürecinde toplumun değer unsurlarından çoğu zaman bi
linçsiz bir şekilde aldığı davranış normları olarak görür. (Suparka &
Johnson, 1975, Kupchenko & Parsons, 1987). Toplumun ortak değeri
olan ve yetişkin tarafından iyi kabul edilen değerler tartışılmaksızın
kurallar olarak ortaya konur, öğrencinin bunları kabul etmesi beklenir.
Öğrenciden önceden tespit edilen değerin doğruluk ya da yanlışlığı
nı sorgulaması, farklı bağlamlarda nedenler ve sonuçlar üzerine fikir
yürütmesi yerine değerin anlamını ve değer ile ilgili örnekleri bilip
takdir etmesi beklenir (Dilmaç 2007; Kaymakcan ve Meydan 2011).
Değer telkini yaklaşımının özünde yatan nihai mantık birtakım
değerlerin evrensel ve kesin olduğu düşüncesidir. Bu nedenle birey
onları analiz etmez ya da açıklamaz bilakis kendini onlara uydurur
(Suparka ve Johnson, 1975). Temelinde yatan bu düşünceye bağlı ola-
172 Ahlak Değerler ve Eğitimi
2. Davranış Değiştirme
Davranışçı yaklaşıma göre öğrenme temelde bir tepki gösterme
nin şartlanmasıdır; klasik şartlanmada tepki bir yansız uyarıcıya olur
ken, operant/ edimsel şartlanmada davranışın kendisi pekiştirilir ve
istenen ahlaki davranışın gelişimi sağlanır (Bacanlı, 2007). Davranışçı
öğrenme kuramının doğurgularının değerler eğitimi alanındaki uy
gulamasını yansıtan davranış değiştirme yöntemi koşullanmaya bağlı
olarak bireyin davranışlarını değiştirmeyi amaçlayan yöntemdir. İste
nen değerlere uygun davraruş gerçekleştiğinde öğrenciler ödüllendi
rilerek değerleri benimsemeleri amaçlanır (Dilmaç, 2007; Kaymakcan
ve Meydan, 2011). Değerlerin doğrudan öğretiminde sık ve vurgulu
tekrarlar ile davranışçı öğrenme yaklaşımının olumlu ve olumsuz pe
kiştirmeye yönelik uygulamaları kullanılarak öğrencide istenen de
ğerlerin yerleştirilmesi amaçlanır (Keskin, 2008).
Afdal (2007) davranış değiştirme yöntemine sınır koyma yöntemi
adıyla sınıf ortamında.değer gelişimine yönelik bir boyut kazandırır.
Ona göre sınıf ve okulda kurallar konur ve ısrarla uygulanırsa doğru
174 Ahlak Değerler ve Eğitimi
1. Ahlaki Muhakeme
Ahlak gelişimi ve eğitiminde Piaget'in çizgisini devam ettiren
Kohlberg çocuklarda ahlaki gelişimi açıklamaya yönelik çalışmalarda
ahlaki düşünüş ve yargılama yeteneğine odaklandı. Ahlak anlayışı
ve gelişim teorisine uygun olarak ahlak eğitiminin ahlaki muhakeme
aşamalarına odaklanması gerektiğini ileri sürdü ve ahlaki muhakeme
yaklaşımının gelişimine öncülük etti (Nucci, 2002). Yaklaşımın anahta
rı bilişsel ahlaki gelişimi sağlayacak dengesizlik ve dengesizliği aşmak
için arayış halini oluşturmak için farklı bakış açılarının takas edilmesi
ni sağlamaktır (Power 2002).
Yaklaşımının değerler eğitimi açısından amacı çeşitli ahlaki iki
lemlerle: (i) Öğrencilerin yüksek değerler sistemine dayanan daha
kompleks düşünce şemaları geliştirmesine yardım etmek. (ii) Öğren
cileri kendi değer tercihleri ve pozisyonlarının gerekçelerini müzakere
etmeye yöneltmektir (Suparka ve Johnson, 1975).
Öğretmen sınıfta öğrencileri ahlaki ikilemlerle yüzleştirecek olay
ve ikilemler ortaya koyar. Öğrenciler bunun üzerine tek tek ya da
gruplar halinde çalışarak olayın ahlaki çözümünün ne olduğu ve ne
den böyle olması gerektiğini belirtirler (Akbaş, 2008). Ahlaki muha
keme için farklı değer alanlarından ikilemler kullanılabilir. Kohlberg
(1976 akt. Kupchenko ve Parsons, 1987: 8) evrensel olarak kullanılabi
lecek cezalandırma, mülkiyet, roller ve bağlılıklara dair kaygılar, roller
ve otoriteye dair kaygılar, hukuk, yaşam, özgürlük, adalet dağıtımı,
176 Ahlak Değerler ve Eğitimi
2. Değer Analizi
Değer analizi, ahlaki değeri içeren örnek oylalar üzerinden sis
temli düşünce becerilerini kullanarak öğrencilerin ahlaki değerleri ka
zanmasını sağlamaya çalışan bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım öğrenciye
sınıf içinde veya dışarıda nasıl davranılması gerektiği konusunda öğüt
ve direktifler vermeye karşı çıkarak karşılaşılan problemleri neden ve
niçin soruları temelinde kanıtlarla birlikte analiz edilmesini öngörür.
Değer analizinde öğrencilerin sorunu tanımlaması, sorun hakkında
çeşitli kaynakları kullanarak bilgi toplaması, olası çözüm yollarını be
lirlemesi gibi bilimsel düşünce süreçlerinin değerler alanına uygulan
dığı görülür (Doğanay, 2006).
Değer analizi yaklaşımında amaçlar: (i) Öğrencilerin değerler ile
ilgili konularda bilimsel araştırma ve mantıklı düşünmeyi kullanarak
karar vermelerine yardım etmek. (ii) Öğrencilerin kendi değerlerini
kavramsallaştırma, çeşitli şekillerde ilişkilendirmek için mantıksal
analitik süreçleri kullanmalarına yardım etmek olarak belirlenmiştir
(Suparka ve Johnson, 1975; Kupchenko ve Parsons, 1987).
Analiz yönteminde sıklıkla kullanılan metotlar; (i) delil gösterme
ile birlikte akıl yürütmeyi de gerektiren yapılandırılmış akılcı müza
kereler, (ii) prensipleri analiz etmek, (iii) ahlaka dair çeşitli durum ve
olguları analiz etmek ve (iv) araştırma ve tartışmadır. Sosyal problem
lerle ilgili olarak birey veya grup çapında literatüre ya da alana yöne
lik çalışmalar yapmak ve seminer veya diyalog yöntemiyle bunu sınıf-
Ahlak Değerler ve Eğitimi 179
3. Değer Açıklama
2. Karakter Eğitimi
Karakter eğitimi örtük veya açık program aracılığıyla, yetişen
yeni nesle temel insanı değerleri kazandırma, değerlere karsı duyar
lılık oluşturma ve onları davranışa dönüştürme konusunda yardımcı
olma gayretlerinin tamamı olarak tanımlanabilir. Bu günkü anlamda
ABD'de ilk olarak Thomas Lickona (1991) tarafından sistemleştirilen
karakter eğitimi yaklaşımı, temel ahlaki değerlerin öğretilmesinde
okul ve öğretmenin daha etkin ve doğrudan rol almaları gerektiğini
vurgular. Uygulamada ise iyi karakteri sembolize eden temel değerler
saptanmış ve bu değerlerin kazandırılması için okul ve sınıfta uygu
lanması gereken yöntemler önerilmiştir. Önerilen yöntemler tüm okul
yaşamı ile birlikte veli ve çevresel faktörleri de içine alan geniş bir yel
paze oluşturmaktadır (Ekşi, 2003). Bu özelliği nedeniyle ABD'de ka
rakter eğitimi çabalarına genç insanların ahlaklı, sorumluluk sahibi ve
düşünceli olmasını sağlayacak okullar oluşturmayı amaçlayan ulusal
eğitim hareketi ismi verilmektedir (Frye ve diğerleri, 2002).
Ahlak Değerler ve Eğitimi 187
ahlaki hayat sürmenin sebeplerine dair daha geniş bir yaşam perspek
tifinin parçası olarak aktarır.
Ailede değerler çok küçük yaşlarda ve bir bütün olarak hayatın
anlamı gibi en üst değerlerle bağlantılı olarak öğrenildiği için bu öğ
renmeler kolay sökülüp atılamayacak kadar derin bir şekilde yerleşir.
Bunun en önemli nedeni çocuğun kendisini ailesi ile her yönden öz
deşleştirmesidir. Çocuk ailenin kendisini toplumda konumlandırış bi
çimi, hayata bakışı, insanı anlamlandırma biçimi, inanç ve ideolojileri
gibi pek çok faktörü bir bütünlük içinde aileden alır. Bu alış esnasında
sevgi ve güven duyguları diğer eğitimsel faktörlerin hiçbirisiyle olma
dığı kadar etkindir. Aileye fıtri bir sevgi ve güven duygusu ile bağlı ve
çok yönlü bir şekilde değerleri alan çocukta bu değerler daha köklü
hale gelmektedir.
Değerlerin kazarplması sosyal öğrenme ile mümkündür. Değerler
hakkında birtakım bilgileri öğrenmek değerlerin yaşanması için ye
terli değildir; bu bilgilerin sosyal hayatta yaşanabilirliğinin görülme
si ve bizzat yaşanarak tecrübe edilmesi gerekir. Bu nedenle çocuğun
hayatla ilgili tecrübelerini yaşadığı en önemli kurum olan ailesi, temel
değerlerin kazanılması açısından öncelikli bir role sahiptir. Ailede öz
deşleşme, model alma ve anne babayı taklit etme şeklinde başlayan
değerlerin yaşanarak öğrenilmesi süreci, okuldan ve çevreden edini
len bilgi ve tecrübeyle gelişir ve bireye has bir keyfiyet kazanır.
Değerlerin kazanımında ve kişilik oluşumunda en etkili öğrenme
yollarından birisi özdeşim kurmadır. Çocuk için ilk özdeşim kurula
cak kişi aile içindeki yakınlardan biri, büyük ihtimalle de anne baba
olmaktadır. Çocuk anne babasının veya diğer aile fertlerinin rollerini
kapma yeteneğine bağlı olarak onlarla özdeşleşirler (Fersahoğlu,1998;
Aydın, 2005; Hökelekli, 2009). Ailede en önemli ahlaki özdeşleşme
objesi annedir. En kuvvetli vicdan, annesinden ancak iyi davranışlar
yapınca sevgi gören ve genellikle annesi tarafından sıcak karşılanan
çocuklarda görülmüştür. Bunun yanında elbette ki babanın disiplin ve
196 Ahlak Değerler ve Eğitimi
mek için ayın değeri ile ilgili okul genelinde birden fazla pano
düzenleyip bu panolara o değerle ilgili sözleri şifreli olarak
yerleştirip şifreyi çözüp gelen öğrencileri ödüllendirmek öne
rilebilecek bir yöntemdir.
p) Ayın değeri ile ilgili çeşitli meslek guruplarını okula davet
ederek veya kendi ortamlarında onları öğrencilerle buluştura
rak değer temelli sohbetler düzenlemek.
r) Serbest etkinlik saatlerinden bir saatin değerler eğitimi etkin
liklerine ayrılarak öğretmenlerin zümre olarak belirledikleri
ilave etkinlikleri bu saatte uygulaması.
s) Okulun rehberlik uygulama planına ayın değeri ile ilgili et
kinliklerin sene başından girdirilerek ilgili değerle ilgili reh
berlik derslerinde etkinlik yapılmasının sağlanması.
t) Okulun sosyal kulüp ve toplum hizmeti çalışmalarını yürüten
Sosyal Etkinlikler Kumlu'nun çalışma planında kulüplerin
yapacağı çalışmalar arasında değerler ile ilgili etkinliklere yer
vererek farklı kulüplerin değerlerle ilgili çalışmalar yapmasını
sağlamak.,
u) İzcilik çalışmalarında değerler temelli etkinlikler yapmak.
v) Bölgesel imkanlardan yararlanarak mezun olan öğrencilere
mezuniyet beratlarının milli ve manevi anlam ifade eden bir
yerde yapılan törenle verilmesi.
Affedicilik Kıskançlık
İki grup arasında yer alan diğer �ir gruba göre ise eğitimde ne
mutlak kontrol ne de mutlak serbestlik doğru değildir. Gelişmekte
olan çocuklara bir sürü örnek gösterip ahlaki meselelerde onların ira
desine köstek vurmadan tercih yapmaları beklenir. Çocuk hem kendi
şahsi keşfiyle hem de eğitimcinin desteğiyle bir sürü tecrübe edinir.
Eğitimci ile beraber bu tecrübelerin iyi ve kötü yönleri üzerine konu
şulur ve çocuk kendi temayülünü oluşturur. Cezanın ancak en yumu
şak olanına başvurulur. Karakter eğitiminde verimli sayılabilecek bu
eğitimci yaklaşımının ideal bir şekil alması içinse daha da geliştirilme
si gerekir.
İdeal eğitimci yaklaşımı diyebileceğimiz dördüncü yaklaşım
da sadece orta yolu takip eden bir eğitimcinin varlığı ile yetinilmez.
İradesi kuvvetli, muhakemesi açık, sosyal ve ahlaki ilişkilerin çeşitli
boyutlarını anlama ve değerlendirme yeteneğine sahip eğitimcilerin
okulda ve evde her çocukla ayrı ayrı ilgilenme imkanı bulması, öğren
cinin çevresinden zararlı olması muhtemel kuvvetlerin uzaklaştırılıp
onun duygu ve eğilimlerini olumlu tesir altında bırakacak etkenlerle
düzenlenmesi gerekir.
Öğretmen sınıfta uzun zaman öğrenciyle birlikte ve onun tüm
yapıp etmelerini değerlendirme imkanına sahip bir otorite olarak de
ğerlendirilmesinin gücünü kullanarak öğrenciden belli standartlara
uymasını ve çalışması ister. Bu bakımdan öğretmenin uygulamaları
iradeyi güçlendirme, vazife yapma, sabır, ısrar ve sebat gibi meziyet
lerin kazanılması bakımından etkili bir irade eğitimi imkanı sunar.
Ancak iradenin aktif şeklinin gelişebilmesi için düzenli geribildirim
sağlayan dengeli bir kontrol sistemi gerekir. Bu sistem sürekli katı
ve kesin bir sistemden çok yarı kesin ve öğrenciye tercihler sunan bir
sistem olmalıdır. Bu sistemde okulun en mühim vazifelerinden biri
öğrencilere manevi düşünce alışkanlığı yani ahlak ve değerler üzerine
düşünme, hayattaki olaylara ve kendi davranışlarına merhamet, sev
gi, saygı vb. pencerelerinden bakabilmek kabiliyeti kazandırmaktır.
244 Ahlak Değerler ve Eğitimi
C. Ahlaki Disiplin
ması olan bir proje, etkinlik, öykü, şiir vb. çalışmayı sunması için dü
zenlenir.
Problem Çözme Buluşmaları: Öğrencilerden birinin, bir grubun
veya sınıfın sahip olduğu bir problemi ya da sınıfta gerçekleşebilecek
anlaşmazlıkları çözmek için düzenlenir.
İkilem Durumu (zor ahlaki durum) buluşmaları: "İçinde para olan bir
cüzdan bulsan ne yaparsın?", "Sevdiğin bir arkadaşın ödevini senden
kopyalamak istese ne yaparsın?" vb. ikilem durumlarına yönelik so
ruların müzakere edildiği buluşmalardır.
Ôneri Kutusu Buluşması: Sınıfa buluşmalarda görüşülmesi için
önerilen konuların yazılıp atıldığı bir kutu yapılır ve buradan çıkan
konulardan uygun olanlar seçilerek buluşma konusu olarak belirlenir.
sonunda ayrı sıralara geçilerek konuya ilişkin ödüllü ara sınav yapılır.
Ödüllendirmede öğrencilerin bireysel performans gelişimi ve grup
olarak genel performansın yükselmesi ölçü alınır.
Ayrılıp-Birleşme (Yap-boz) Tekniği: Ünite tarzı geniş boyutlu olan
konular net olarak 5-6 başlığa bölünür. Öğrenciler beşer altışar kişilik
gruplara ayrılır. Gruplardaki her bir öğrenci bölünen konunun birinde
uzman olarak seçilir. Her öğrenci kendi uzmanlık alanını araştırıp öğ
renmek, gruba anlatıp öğretmek ve aynı zamanda grubun diğer üye
lerinin anlattıklarını öğrenmek zorundadır. Çünkü grup çalışmaları
tamamlandığında konuların bütününden değerlendirme uygulaması
yapılır.
Takım Testi: Takım testi etkinliğinde öğrenciler belirli bir konuyu
birlikte çalışıp birlikte sınav olurlar. Grupların ortak bir cevapta an
laşarak onu işaretlemesi, öğrencilerin önce tek başlarına sınav olması
ardından da aynı sınavı grup olarak tekrar uygulayarak öğrencilerin
soruları müzakere ederek cevaplaması ve ilk sınav puanı ile ikincisi
nin ortak değerlendirmeye alınması gibi farklı şekillerde uygulanabil
mektedir.
Küçük Grup Projeleri: Öğrenciler bir konuya ya da sınava yönelik
ortak çalışma yapmaktan öteye grup olarak problem çözme, yaratıcı
lık ve takım araştırması gibi yeteneklerini kullanarak bir sorunu çöz
meye yönelik plan, proje veya öğrenme materyali geliştirmeye çalışır
lar. Üretilen proje, plan veya materyal grubun tüm üyeleri tarafından
sınıfta sunularak sınıfça değerlendirilir.
tek olmak. Bunun için ilk başlarda öğretmen veya bir öğrenci
aracılığıyla çatışmalarını çözen öğrencileri zamanla sınıfın bir
bölümünde belli bir süre içinde çatışmalarını çözmek üzere
konuşmak için ayırmak yararlı olabilir.
Sorumluluk Değerini·
Sorumluluk Değerini Zayıflatan Kötü Hasletler
Güçlendiren Alt Değerler
Saygı Umursamazlık
Sabır Acelecilik
Azim Tembellik
İmam Malik, Bin Enes (1992) Muvatta I-II, İstanbul: Darus Sahnun/
Çağrı Yayınlan.
İstanbul Valiliği (2010) Değerler eğitimi projesi olur yazısı ve proje kitapçığı,
Tarih: 11.11.2010, Sayı:125443.
İşcan, Canay D. (2007) İlköğretim Düzeyinde Değerler Eğitimi
Programının Etkinliği, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Doktora Tezi, Ankara.
Jackson, Robert (2007) ,Avrupa' da Kurumlar ve Din Öğretimi -
Öğrenimi-nin Kamusal Alandaki Genel Eğitime Katkısı',
Avrupa Birliği Sürecinde Dini Kurumlar ve Din Eğitimi, Milletler
Arası Tartışmalı İlmi Toplantı, İstan-bul -17 - 19 Kasım 2006,
Ensar Neşriyat, İstanbul, s:119 -157.
Jackson, Robert and Steele, Karen (2004), ,Problems And Possibilities
For Relating Citizenship Education And Religious Education
in Europe ', Papers And Resource Materials Far The Global Meeting
On teaching Far Tolerance, Respect And Recognition In Relation
With Religion Or Belief, The Oslo Coalition On Freedom Of
Religion Or Belief, Oslo 2-5 September 2004, http://folk.uio.no/
leirvik/OsloCoalition/JacksonSteele0904.htm (Eri-şim: 23.11.2008;
Hour: 14:03).
Jung, Carl G. (1999) Bilinç ve bilinçaltının işlevi, Türkçesi: Engin Büyükinal,
İstanbul: Say Yayınları.
Kağıtçıbaşı, Çiğdem (2010) Günümüzde insan ve insanlar, 12. Basım,
İstanbul: Evrim Yayınevi.
Kahraman, Ahmet (1989) Ahlak-ı Alai, İslam Ansiklopedisi içinde (15-
16) Cilt: 2., İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı.
Kanad, Halil F. (1948) Pedagoji tarihi, 4. Basım, Ankara: Milli Eğitim
Basımevi.
Kant, Immanuel (1999) Pratik usun eleştirisi, i. Z. Eyüboğlu (çev.),
İstanbul: Say Yayınları.
Ahlak Değerler ve Eğitimi 273
Özyürek, Arzu (2004) Kırsal bölge ve şehir merkezinde yaşayan 5-67 yaş
grubu çocuğa sahip anne-babaların çocuk yetiştirme tut umlarının
incelenmesi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü
Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara.
Pazarlı, Osman (1980) İslam'da ahlak, İstanbul: Remzi Kitabevi Yayınları
Platon/Eflatun (2005) Devlet, Ersin Uysal (çev.), İstanbul: Dergah
Yayınları.
Power, F.Clark (2002) Lawrence Kohlberg, Encyclopedia of Education
içinde, Edit: James W. Guthrie, Second Edition, Vol: 4, New
York: Macmillan Press.
Poyraz, Hakan (2007) Değerlerin kuruluşu ve yapısı, R. Kaymakcan,
S. Kenan, H. Hökelekli, Ş. Aslan ve M. Zengin (Ed.), Değerler
Eğitimi Uluslar arası Sempozyumu içinde (81-88), İstanbul: Dem
Yayınları.
Reardon, Betty A. (2000) Hoşgörü: Barışa Açılan Kapı, T. A. Hasdemir
ve N. Ziyal (Çev.), Ankara: Türkiye İnsan Haklan Kurumu Vakfı.
Reardon, Betty A. (2001) Hoşgörü: Barışa Açılan Kapı (Öğretmen
Eğitimi El Kitabı), N. Ziyal (Çev.), Ankara: Türkiye İnsan Haklan
Kurumu Vakfı.
Russell, Bertrand (1999) Eğitim üzerine, N. Bezel (Çev.), İstanbul: Say
Yayınları.
Ryan, Kevin (2002) Moral education, Encyclopedia of Education içinde,
Edit: James W. Guthrie, Second Edition, Vol: 5, New York:
Macmillan Press.
Sandra, K. Winn (2008) Daring to give our children a voice, (ERİC:
Document Reproduction Service No: ED 503129).
Sardoğan, Mehmet E. ve Karahan, Tevfik F. (2007) Kişilik gelişimi,
A. Kaya (Ed.), Eğitim Psikolojisi içinde (133-168),Ankara: Pagem
A Yayınlan.
278 Ahlak Değerler ve Eğitimi