You are on page 1of 14

Yeni Đnsan Yayınevi

Ekoloji Serisi
Ivan Illich (1926-2002)

Ivan Illich, 1926'da Dalmaçyalı Hırvat Katolik bir babanın ve Avustuya


Yahudisi bir annenin oğlu olarak Viyana'da doğdu. Fransızca, Đtalyanca ve
Almanca ana dilleriydi. Önce Viyana'da, sonra 1941'de Nazi işgali üzerine
Viyana'dan ayrılmak zorunda kalınca gittiği Floransa ve Roma'da, din adamlı-
ğı eğitimi gördü, doğa bilimleri, tarih, felsefe ve ilahiyat okudu. Doktorasını
1951'de Salzburg Üniversitesi'nde Toynbee üzerine yaptığı "Tarihsel Bilginin
Doğası Üzerine Bir Araştırma" teziyle verdi.
Ivan Illich 90'lı yıllarda yakalandığı ve tıp kurumunun uyguladığı herhan-
gi bir tedaviyi kabul etmediği kanser hastalığı nedeniyle 2 Aralık 2002'de
Bremen'de ölmüştür.
Kitapları: Celebration of Awareness: A Call for Institutional Revolution
(1970), Okulsuz Toplum (Deschooling Society) (1971), Şenlikli Toplum
(Tools for Conviviality) (1973), Enerji ve Eşitlik (Energy and Equity) (1974),
Sağlığın Gaspı (Limits to Medicine - Medical Nemesis: The Expropriation of
Health) (1976), The Right to Useful Unemployement and Its Professional
Enemies (1978), Tüketim Köleliği (Toward a History of Needs) (1978),
Shadow Work (1981), Gender (1982), H2O ve Unutuşun Suları (H2O and the
Water of Forgetfulness: Reflections on the Historiciy of "Stuff") (1985), ABC:
The Alphabetization of the Popular Mind (Barry Sanders ile birlikte) (1988), In
the Mirror of the Past: Lectures and Addresses 1978-1990 (1992), In the
Vineyard of the Text: A Commentary to Hugh's Didascalion (1993).
David Cayley ile söyleşerek yazdığı kitaplar: Ivan Illich in Conversation
(1992), The Rivers North of the Future: The Testament of Ivan Illich (2005)
Bir bölümünü yazdığı ortak kitaplar: The Church, Change, and
Development (1970), After Deschooling, What? (1973), Profesyonellerin
Đktidarı (Disabling Professions) (1977), Spiritual Care of Puerto Rican Migrants
(1981), Schule ins Museum (1984), Was macht den Menschen krank? (1991),
The Development Dictionary (1992), The Post-Development Reader (1997),
The Challenges of Ivan Illich: A Collective Reflection (2002).
Yayınlanmamış makaleler ve notlar: Ivan Illich'in kitaplarının yanısıra CI-
DOC bünyesinde yayınlanan, bir kısmı Đspanyolca olan ve başka kitaplarına
girmiş yazıları ile, çeşitli dergilerde çıkan makalaleri, 1990'larda yazdığı, hiç-
bir kitabına girmemiş yazıları ve seminer notları vardır. Seminer notlarından
biri olan The Wisdom of Leopold Kohr (1996), E. F. Schumacher Society ta-
rafından basılmıştır.
Đşşizlik Hakkı
Ivan Illich

Çeviren
Deniz Keskin
Yeni Đnsan Yayınevi -30
Ekoloji Serisi-8

Đşsizlik Hakkı
Ivan Illich

Türkçe’de I. Baskı: Đstanbul, Mayıs 2010


The Right to Useful Unemployment And Its Professional Enemies
© Marlin Boyers, 1978

ISBN:978-605-5895-17-4

Genel Yayın Yönetmeni: Aytaç Timur


Dizi Editörü: Ümit Şahin
Çeviren: Deniz Keskin
Çeviri Redaksiyon: Ümit Şahin
Dizgi: Cem Doruk Timur
Kapak Tasarımı: Serap Akçura

Baskı:Kayhan Matbaacılık Davutpaşa Cad. Güven San Sitesi C Blok No:244 Topkapı
0212 576 01 36

Tüm hakları saklıdır. Yayıncının izni olmadan, kısmen de olsa fotokopi, film vb. elektronik
ve mekanik yöntemlerle çoğaltılamaz.

© Tohum Yayıncılık Turizm Reklam ve Sağlık Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi 2011

Yeni Đnsan Yayınevi


Tohum Yayıncılık Turizm Reklam ve Sağlık Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi
Altıntepe mah. Özüdoğru Sok. No: 44/1B Küçükyalı Đstanbul
Tel: (0 216) 489 84 08 Fax: (0 216) 388 11 73
yeniinsanyayinevi@gmail.com
newhumanpublisher@yahoo.com
http://www.yeniinsanyayinevi.com
Đşşizlik Hakkı

Ivan Illich

Çeviren
Deniz Keskin
ĐÇĐNDEKĐLER

SUNUŞ.....................................................................................9
ÖNSÖZ..................................................................................15
GĐRĐŞ…………………………………………..............……..25
KÖRELTEN PĐYASA HAKĐMĐYETĐ.........................................27
KÖRELTEN MESLEKLER.......................................................43
GÜÇLENDĐREN AYRIMLAR...................................................68
FAYDALI ĐŞSĐZLĐKTE ADALET..............................................82
YENĐ PROFOSYONELĐ FAKA BASTIRMAK...........................86
PROFOSYONELLĐK SONRASI ETHOS..................................92
SUNUŞ

Piyasa Hakimiyetinden Şenlikli Topluma:


Beklenti Değil, Umut

Ivan Illich büyük eserler yazmamış, kendi deyimiyle “risale-


ler”, küçük kitaplar kaleme almıştır. Bu küçük kitaplardaki iz-
lekler bitmez, her zaman bir sonuca da bağlanmaz. Ama onun
açtığı tartışmalar modern toplumun mahrem yerlerinin üzerin-
deki örtüyü aralayan ve bir daha kapatılamayan müdahaleler
olarak kalır. Açığa vurulan mahremiyet utandırır, öfkelendirir,
görmezden gelinir, gizlenmeye ve kapatılmaya çalışılır, ama yok
edilemez. Çünkü bütün bunlar modern toplumun en derinleri-
ne kök salmıştır.
Đşte “Đşsizlik Hakkı”, hâkim mesleklerin modern toplumdaki
yerine ve saygınlığına yönelik benzer bir müdahale sayılabilir.
Illich'in yapıtlarını yayınladığı ilk dönem olan 70'li yıllarda
yazdığı kitapların aslında hep aynı izleği, ama farklı noktalardan

9
yakalayıp takip ettiği söylenebilir. Okulsuz Toplum yayınlandı-
ğında öğretmenler, Sağlığın Gaspı yayınlandığında doktorlar
kendilerini saldırıya uğramış hissetmişlerdi. Đşsizlik Hakkı, mo-
dern toplumun en sağlam direklerini oluşturan bütün profesyo-
nel mesleklerin sorgulandığı ve toplumsal rollerinin reddedildi-
ği bir eserdir. Doktorlar ve öğretmenler, modern toplumun en
yüksek yetkilerle donatılmış ve otoriteleri sorgulanamaz kılınmış
meslek sahipleridir. Ama sadece bu mesleklere eklemek üzere
hemen aklımıza gelebilecek eski profesyonel meslek sahipleri,
yani örneğin avukatlar ve mühendisler değildir hakim konumda
olanlar. Illich'in asıl işaret ettiği, hayata bir bütün olarak müda-
hale hakkına sahip kılınmış, bu hakları devlet tarafından garan-
ti altına alınmış ve modern toplumda yaşayan insanların birer
tüketici, seçmen, ya da hasta olarak davranışlarını biçimlendiren
tüm meslek gruplarıdır. Bunların kimler olduğu hemen aklımı-
za gelebilir: planlamacılar, yöneticiler, kamuoyu ve piyasa araş-
tırmacıları, insan kaynakları uzmanları, vb... Sadece devletin de-
ğil, bireylerin (ama elbette 'kendilerinin' değil asıl başkalarının)
'hak' ve çıkarlarını savunmak üzere çalışan diğer meslek sahip-
lerini de birlikte düşünebilirsiniz: sendikacıları, tüketici hakları
savunucularını, medya mensuplarını ve tüm diğer uzmanlaşmış
elitleri...
Đşsizlik Hakkı, bu mesleklerin öncelikli görevinin modern
toplum yaşamının seçeneksiz, vazgeçilmez, arzu edilir ve hatta
'doğal' olduğunu bizlere göstermek olduğunu, bunu da meslek-
lerini icra ederken yaptıkları her sıradan hareketle yeniden ka-
nıtladıklarını söylüyor. Bu meslekler toprakta bir şey yetiştir-
mezler, tezgah başında bir makine monte etmezler, daha doğru-
su bütün bunları yapsalar bile hakim meslek olmalarının nedeni
bu değildir. Bir doktor hastasını ameliyat ettiği için değil, hasta-
sının ameliyata ihtiyaç duyacak profesyonel bir hasta haline gel-

10
mesini sağladığı için bir hakim meslek sahibidir. Sadece bilgi-
sinden gelen otoritesini kullanarak değil, aslı olarak tüketim top-
lumunun üzerinde kurgulandığı bütün değerleri yeniden ürete-
rek sistemin en önemli taşıyıcılarından biri haline gelir.
Bugün hem modern toplumun aynası olan, hem de kamu vic-
danını ve duyarlıkları her gün yeniden üreten televizyonlarda bu
hakim meslek sahibi uzmanlar sürekli konuşuyorlar ve bakış
açılarını yarı ototiter, yarı tehditkar bir uslupla topluma aktarı-
yorlarsa, bu durum bir tesadüf olarak görülebilir mi? Ya da bu
durumu sadece meslek sahiplerinin ticari çıkar veya kariyer elde
etme çabası olarak açıklayabilir miyiz? Uzmanların nasıl olup da
böyle net ve tehditkar bir otoriteyle toplumsal değerleri belirle-
yebildiğini Illich Đşsizlik Hakkı'nda anlatıyor. Illich'in aktardığı
gibi eğer eskiden bir mahkemede tanık olarak dinlenen bir uz-
man zanaatkar mahkeme heyetini bilgilendirmek için sahip ol-
duğu bilgileri bütün detaylarıyla anlatırken, bugünün meslek sa-
hibi uzmanları hiçbir geçerli kanıtı ve bilgiyi açıkça ortaya koy-
maya gerek duymadan, sadece uzmanlık otoritelerini kullanarak
“kanaat” belirtmekle yetiniyorlar ve modern toplumun (ve dev-
letin) kendilerine verdiği yetkiyle doğrudan ve kalıcı olarak 'bi-
lirkişi' olabiliyorlarsa, bu hakim mesleklerin modern toplumu
ele geçirmekteki başarısı nedeniyle değil midir?
Ama Đşsizlik Hakkı sadece meslekler ve bu mesleklerin haki-
miyeti üzerine bir kitap değil. Modern toplumu hakim meslek
sahiplerinin kişisel çıkarlarının oyuncağı olmuş bir kukla sahne-
si olarak gören komplocu bir bakış açısı Illich'in tarihsel bir an-
layışla ördüğü çözümlemeye tamamen aykırıdır. Illich'e göre en-
düstriyel üretim kullanım değerinin toplumsallığını ortadan kal-
dırıp değersizleştirerek, toplumsal ilişkileri bütünüyle metalaş-
tırmış ve piyasaya terk etmiştir. Illich'in bütün yapıtlarına bir tür
“modern toplumun laneti” olarak sinmiş olan bu metalaştırma ve

11
piyasa hakimiyeti, insanı insan olma durumunun en temel ve en
basit gerçeklerinden koparır ve insan olma durumunun tarihsel
ön şartlarıyla aramızdaki mesafeyi sonsuza dek açar. Modern in-
san artık el emeğinden, zahmetten ve toprakla temas etmekten
uzaklaşmış, doğanın sadece güzellikleriyle ve estetik hazzıyla de-
ğil, zorlukları ve tehlikeleriyle olan doğrudan bağını da yitirmiş
durumdadır. Modern toplumun yarattığı bu steril ortamı ve ide-
al kafesi normalleştiren ve topluma tek seçenek olarak kabul et-
tiren de hakim mesleklerdir. Kalkınma da insanla doğa arasında
yeniden kurgulanan bu yapay ilişkinin ve modern toplum için-
de yaşama mecburiyetinin küreselleşmesi değil de nedir?
Ivan Illich, daha önce Şenlikli Toplum'da çok daha sistema-
tik bir şekilde ele aldığı bu modern toplum çözümlemesini,
Şenlikli Toplum'a bir dipnot olarak yazdığını söylediği Đşsizlik
Hakkı'nda sonuca bağlıyor. Kitap birbirine zarifçe bağlanan altı
bölümden oluşuyor. Kullanım değerlerinin ortadan kalkıp piya-
sanın hakim hale gelişini anlattığı ilk bölümde endüstriyel ürün-
lerin yoksulluğu nasıl modernleştirdiği ve modern ihtiyaçların
nasıl yaratıldığı ele alınıyor. Đkinci bölümde bu piyasa hakimiye-
tinin mesleklerin hakim kılınmasıyla nasıl kalıcı hale getirildiği
ve piyasanın ve mesleklerin insanların özerk ve bağımsız faali-
yetleri üzerindeki köreltici etkisi birbirine bağlanıyor. Kitabın
son dört bölümü ise endüsytriyel toplumun yarattığı bu sıkış-
maya karşı şenlikli araçların kullanım olanaklarını araştırıyor.
Ivan Illich'in her kitabını okuduğumuzda olduğu gibi bunda
da aklımıza iki soru geliyor. Birincisi bütün bu modern toplum
analizinin hala geçerli olup olmadığı. Illich de kendisine sonra-
dan bu soru sorulduğunda aradan çok zaman geçtiğini ve mo-
dern toplumun çok değiştiğini söyleyecektir. Ama hangi yöne
doğru?
Kitabı okuyup bitirdiğinizde, 1977'de yazılmış bu satırların

12
bugün içinde yaşadığımız toplumun bugünkünden hiç farklı ol-
mayan, hatta belki biraz daha gevşek bir formunu anlattığını far-
kedeceksiniz. Örneğin kitabın bir yerinde Illich'in fikir sahibi ol-
mayı önceki gün televizyonda konuşan yorumcunun söyledikle-
rini tekrarlamak olarak tanımladığını görünce, insan 35 yıl ön-
cesinin değil, bir gün öncesinin anlatıldığını düşünmüyor mu?
Çünkü Illich'in anlattığı toplum bugün çok daha küreselleşmiş,
seçeneksizleşmiş ve geri dönülmez hale gelmiş bulunuyor.
Kitapta bahsedilen alternatif yaşam örnekleri ise o günlere göre
biraz daha yaygınlaşsa da, hala son derece marjinal bir durum-
da.
Bu da bizi ikinci soruya götürüyor. Bütün bu çözümlemeler
doğru olsa da, yapılacak bir şey var mı?
Yapılacak hiç bir şey olmadığını, aslında bu saatten sonra bu
düzeni değiştirmek için bir şey yapmaya pek gerek de olmadığı-
nı düşünenleri, modern toplumu yönlendiren hakim meslekle-
rin çözüm bulma kapasitelerini sorgulamaya çağırıyorum. Đklim
değişikliğini mühendislere, kanserli hastaların çığ gibi artmasına
neden olan kimyasal kirliliği hekimlere, kentlerin çevresinde yı-
ğılan yoksulluğu planlamacılara, hepimizi isyan ettiren büyük
haksızlıkları hukukçulara, siyasetçiler ve şirketler tarafından
manipüle edilen iletişim kanallarını medya uzmanlarına, iş gü-
vencesini kaybeden ve kötü şartlarda çalıştırılan işçilerin sorun-
larını sendikacılara ve hatta insan kaynakları uzmanlarına hava-
le etmeyi deneyin zihninizde.
Hangisi daha gerçekçi ve daha kolay görünüyor? Sistemi de-
ğiştirmek mi, yoksa bu uzmanlardan çözüm beklemek mi? Ivan
Illich toplum mühendisliği yapmıyor, zaten bunu en büyük ki-
bir ve günah olarak görürdü; dolayısıyla bize yarından itibaren
uygulamaya başlayacağımız bir yol haritası da sunmuyor. Ama
en azından şenlikli bir toplumun mümkün olduğuna dair bir

13
umut veriyor.
Umudu da endüstriyelleştirip beklentiye dönüştürenlere
inat...

Ümit Şahin

14

You might also like