EATING

Shall we eat meal?- Yemek yiyelim mi?

Shall we have breakfast.- Kahvaltı edelim mi?
What would you like to eat for your breakfast?- Kahvaltında ne yemek istersin?
What can I cook for dinner? -Akşam yemeği için ne pişirebilirim?
I'm starving.-Açlıktan ölüyorum.
I'm full-Tokum.
I'm stuffed.-Çok tokum, daha fazla yiyemem.
Please give me something to eat.- Lütfen yiyecek bir şey ver.
Dinner will be ready in a minute.- Akşam yemeği bir dakikaya hazır.
It's dinner time, get ready. -Akşam yemeği zamanı, hazır ol.
Your breakfast is ready.- Kahvaltın hazır.
Do you wanna taste it?-Tatmak istermisin?
It's too hot, let's blow on it.- Çok sıcak, üfle.
Open up-Ağzını aç.
The airplane is coming for a landing.-Uçak iniş için geliyor.
One more spoon.-Bir kaşık daha.
Eat everything on your plate.- Tabağındaki her şeyi ye.
There is still a lot of food left in your plate.-Tabağında hala bir sürü yiyecek var.
Eat some more.- Biraz daha ye.
Do you want some more?-Biraz daha ister misin?
Eat with a spoon, don't be so messy.-Kaşıkla ye, bu kadar dağınık olma.
Use your fork.- Çatalını kullan.
Don't play with your food.- Yemeğinle oynama.
Don't be such a picky eater.-Bu kadar seçici olma.
You're such a messy eater.- Çok dağınık yiyorsun.
Don't spill around while eating.- Yerken etrafa dökme.
Whoever finishes the food first, will win.-Kim önce yemeğini bitirirse kazanır.
Let's see who will finish it first.- Kim önce bitirecek bakalım.
Don't spill the food on the floor, it may attract ants.-Yemeği yere dökme, karıncaları çekebilir.
Don't eat the leftover of others.- Başkalarının artıklarını yeme.
Oh no! You spilled the milk.- Sütü döktün.
Blow on the soup.-Çorbayı üfle.
Sip the soup.-Çorbayı üfle.
You little actor! Weren't you saying you were not hungry?- Seni küçük oyuncu! Aç değilim demiyor muydun sen?
Slow down or you'll get a tummy ache.- Yavaşla biraz yoksa karnın ağrıyacak.
You see, I told you.- Gördün mü bak, söylemiştim.
Take a sip of your water.-Suyundan bir yudum al.
Are you done eating?- Yemeğini bitirdin mi?
Enjoy your meal-Afiyet olsun.
I feel like some chocolate.-Canım biraz çikolata istiyor.
Do you wanna make luch with mummy?-Anne ile öğle yemeği hazırlamak ister misin?
The tea is boiling, turn it down.-Çay kaynıyor, altını kıs.

LOVE
You make me happy.- Beni mutlu ediyosun.
You make me smile.- Beni güldürüyorsun.
You're so interesting.- Çok ilginçsin.
I love how your mind works. - Zihninin çalışma şekline bayılıyorum.
I'm so grateful to have you.-Sana sahip olduğum için çok minnettarım.
You give the best hugs. -En iyi sarılmayı sen yapıyorsun.
You're so brave. - Çok cesursun.
Go tiger.- Yaparsın, süpersin, yapabilirsin.
I just know you're gonna be succesfull. - Başarılı olacağını biliyorum.
You're so easy to love.- Seni sevmek çok kolay.
I can see your inner strenght.- İçindeki gücü görebiliyorum.
I'm so proud of you. - Seninle gurur duyuyorum.
I trust you. - Sana güveniyorum.
Glad to have you. - İyi ki varsın.
That's my boy. - İşte benim oğlum.
You made my day - Günüme renk kattın.
You crack me up - Beni güldürdün.
How did you know I like it. - Bunu sevdiğimi de nerden bildin?
You're a real gentleman. - Sen gerçek bir centilmensin.
I can't thank you enough.- Ne kadar teşekkür etsem az.
Couldn't be better. - Daha iyisi olamazdı.
Keep it up.- Aynen böyle devam.
This is very kind of you.- Çok naziksin.
You did the right thing. - Doğru olanı yaptın.
Cheer up a little. - Neşelen biraz.
Who hurt you?- Seni kim üzdü?
Don't give up. - Sakın pes etme.
Keep fighting. - Mücadeleye devam.
Believe in yourself.- Kendine inan.
Go for it, you can do it.- haydi, yapabilirsin.
Spot on. - Tam isabet.
No rush, don't trouble yourself. - Acelesi yok, dert etme.

TOILET
Do you need to wee/pee ? - Çişin var mı ?
Do you need to poop? - Kakan var mı?
I'm bursting. -Acil tuvalete gitmeliyim.
I need to pee. - Çişim var.
I want to pee.- Çiş yapmak istiyorum.
Mom, I want to go loo.-Anne, Tuvalete gitmek istiyorum. (informal)
Can you tell me where the restroom is?- Tuvaletin nerede olduğunu söyleyebilir misiniz?
I have number one. - Çişim var.
I have number two. - Kakam var.
Are you done? - Yaptın mı ?/ Bitti mi?
Are you done pooping?- Kakanı yaptın mı?
Did you wee?
Did you poop?
I'm all done.- Bitirdim.
Please clean me up mummy.- Lütfen beni temizle anne.
Flush the toilet. - Sifonu çek .
Don't forget to flush.- sifonu çekmeyi unutma.
Close the (toilet seat) lid/ Put the lid down - Klozetin kapağını kapa.
Let's clean your bottom. - Hadi arkanı/poponu temizleyelim.
Pull your pants up/down.- Pantolonunu çek/indir.
Tuck your shirt in- Gömleğini içine sok.
I/You need to wash my/your hands.- Ellerini yıkamalıyım/yıkamalısın.
Your hands are still dirty. - Ellerin hala kirli.
Wash your hands properly.- Ellerini düzgünce yıka.
Let's make all the germs go away. - Hadi bütün mikropları gönderelim.
Don't play with water. - Su ile oynama.
You have to save water. - Suyu korumalısın.
Don't waste the water. - Suyu boşa harcama.
Please don't wipe your hands anywhere. -Lütfen ellerini hiçbir yere sürme.
Dry your hand with towel.- Ellerini havlu ile kurula.
Could you give me the towel please? - Havluyu verebilir misin lütfen ?
I peed/pooped my pants.- Pantolonuma işedim.
Oh! You've peed the bed.-Yatağa işemişsin.
Don't drink too much before bed otherwise you will pee the bed.-Yatmadan önce çok fazla içme yoksa yatağa işersin.
You peed on yourself and we need to change your clothes.- Üzerine çiş yapmışsın, kıyafetlerini değiştirmemiz lazım.
There is no toilet paper in the bathroom.-Banyoda hiç tuvalet kağıdı kalmamış.
Could you please give me a roll of toilet paper.- Bana bir rulo tuvalet kağıdı verebilir misin lütfen?
I'm sorry, I forgot to put a roll of toilet paper. - Üzgünüm tuvalet kağıdı koymayı unutmuşum.
Occupied - dolu tuvalet
Let me check your bottom.-Altını bi kontrol edeyim.
Your diaper needs to be changed.-Bezini değiştirmem gerek.
miyor muydun sen?
me yoksa yatağa işersin.
ni değiştirmemiz lazım.