You are on page 1of 27

Dear İsmail ÖZER

IVPE is an International publishing house and founded in 1998. We have an Iternational


book project on economics and administration sciences. It name is “TARİH BİLİMİNDE
AKADEMİK ÇALIŞMALAR”. It is our pleasure to invite you as a writer to our Project.
Your chapter title for book is “GENÇ HRİSTİYANLAR CEMİYETİ (YMCA) VE
TÜRKİYE MİSYONU FAALİYETLERİ”. It will be published on March 2020.

Best regards
22.06.2019

Irena Kaludjerović
Director of IVPE

Contact: Predgradje 9, 81250 Cetinje, Montenegro


Tel/fax: +382 41 234 709 website: https://ivpe.me
Dear İsmail ÖZER

We are pleased to inform you that your paper proposal “GENÇ HRİSTİYANLAR
CEMİYETİ (YMCA) VE TÜRKİYE MİSYONU FAALİYETLERİ” has been accepted
for our book project after reports from the two reviewers. Your chapter will be published in
“TARİH BİLİMİNDE AKADEMİK ÇALIŞMALAR”. It will be published on March
2020.

Best regards
02.01.2020

Irena Kaludjerović
Director of IVPE

Contact: Predgradje 9, 81250 Cetinje, Montenegro


Tel/fax: +382 41 234 709 website: https://ivpe.me
ISBN 978-9940-46-010-5
TARİH BİLİMİNDE
AKADEMİK ÇALIŞMALAR

Editör
Prof. Dr. Zafer GÖLEN
Editor
Prof. Dr. Zafer GÖLEN

First Edition •© March 2020 /Cetinje-Montenegro


ISBN • 978-9940-46-010-5

© copyright All Rights Reserved


web: www.ivpe.me
Tel. +382 41 234 709
e-mail: office@ivpe.me

Ivpe Cetinje, Montenegro


ÖN SÖZ

Tarih Biliminde akademik düzeyde yaplan araştırmaların önemli


olduğu kadar, bu çalışmaların yayımlanması ve araştırmacıların, tarih
meraklılarının istifadesine sunulmasu da o kadar önemli ve meşekatlidir.
Bu kitabın ortaya çıkmasını sağlayan her bir bölüm, alanında uzman
hakemlerce değerlendirilmiş, ardından edioryal süreçten geçirilmiştir.
Böylece yazarların aylarını ayırdığı çalışmalar nihayet ilgilisinin
istifadesine sunulmuştur. Bu vesile ile yazıları ile katkıda bulunan
yazarlara ve hakem olarak emek veren meslektaşlarımıza teşekkür ederim.
Kitabın faydalı olması dileğiyle
Prof. Dr. Zafer GÖLEN

II
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ .................................................................................................... II
HAKEM KURULU ............................................................................... IV
İNGİLİZ PARLAMENTO KAYITLARI VE SEYAHATNAMELERE
GÖRE RUSYA’NIN XIX. YÜZYILIN İKİNCİ YARISINDA
TÜRKİSTAN’DA UYGULADIĞI İSKÂN POLİTİKASI ....................... 5
CUMHURİYET DÖNEMİNDE YOL VERGİSİ KANUNU VE
KÖYLÜNÜN TEPKİSİ .......................................................................... 24
ERMENİ MİLLETİ NİZAMNAMESİ’NİN ÖNCÜLERİ VE HAYAT
HİKÂYELERİ ......................................................................................... 36
VIII. BASAT TEPEGÖZ’Ü ÖLDÜRDÜĞÜ DESTAN (POLYPHEM) 50
ANADOLU VE RUMELİ CANİBİNDE BİR SÜRSAT UYGULAMASI
1712 (H. 1124) ÖRNEĞİ ........................................................................ 59
BERKE HAN DÖNEMİ (1256-1266) ALTIN ORDA DEVLETİ’NİN DIŞ
POLİTİKASI ........................................................................................... 86
GENÇ HRİSTİYANLAR CEMİYETİ (YMCA) VE TÜRKİYE
MİSYONU FAALİYETLERİ ............................................................... 136

III
HAKEM KURULU

Prof. Dr. Hasan BABACAN, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi


Prof. Dr. Mehmet Yavuz ERLER, Ondokuz Mayıs Üniversitesi
Prof. Dr. Zafer GÖLEN, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
Doç. Dr. İbrahim SERBESTOĞLU, Ondokuz Mayıs Üniversitesi
Doç. Dr. Yıldız DEVECİ BOZKUŞ, Ankara Yıldırım Beyazıt
Üniversitesi
Dr. Öğr. Üyesi Yaşar ARSLANYUREK, Kahramanmaraş Sütçü İmam
Üniversitesi.

IV
GENÇ HRİSTİYANLAR CEMİYETİ (YMCA) VE TÜRKİYE
MİSYONU FAALİYETLERİ

İsmail ÖZER
Genç Hristiyanlar Cemiyeti yani ‘Young Men's Christian Association’
(YMCA) kendisinden önce Avrupa’da kurulmuş birçok cemiyetin devamı
niteliğindedir. İngiltere’de I.Charles döneminden(1625-1649) itibaren
sosyal örgütlenmelere rastlanmaktadır. Bu örgütlenmeler 17. yüzyılın
karışık politik ortamında bile bile varlıklarını devam ettirebilmişlerdir.
İskoçya’daki cemaat cemiyetlerinin tarihçesi 1692’lere kadar uzanır. New
England’daki Genç Erkekler Birliği (Young Man Associated), de
1668’lerde faaliyete geçmiştir. Almanya ve İsviçre’de Gençlik Klüpleri
(Junglings Vereine) 1768’lerde mevcuttular. Kuzey Amerika
Cincinnati’de 1848’lerde kurulan Genç Erkekler Danışma Cemiyeti (The
Young Men's Society of Enquiry) ve 1822 yılında misyoner William Carey
tarafından Hindistan’da Kalküta Genç Hristiyan Cemiyeti (Calcutta
Christian Juvenile Society) de YMCA öncesi örgütlerdendir (Morse,
1913:1-2).
YMCA’nın kurucusu George Williams İngiltere’nin güneyindeki
Dulverton şehrine sekiz kilometre uzaklıkta bulunan Ashway Çiftliğinde
1821 yılında dünyaya gelmiştir. Babası iki büyük çiftliğe sahip ve daha çok
koyun yetiştiriciliği ile uğraşan birisiydi. Tarım, getirisi yüksek bir uğraş
olmasına rağmen ticaretin önemi de artmaktaydı. Bu yüzden babası 1835
yılında onu ticareti öğrenmesi için Bridgwater şehrindeki Holmes
Manifaturacılığa gönderdi. İşletmede 60’a yakın genç erkek ve kadın
çalışmaktaydı. Şirkette çalışan Bridgwater bağımsız kilisesi üyesi iki genç,
Williams üzerinde çok büyük bir etki yaparak onu Hz. İsa’ya yaşamını
adamak için ikna ettiler. Böylece 1836’dan sonra George Williams Pazar
günü boş vaktini değerlendirmek için kilise okuluna devam etmeye başladı
ve sonradan da burada öğretmen oldu.
Şehirdeki genç erkeklerin yaşamlarının boş ve ahlaka aykırı geçtiğini
düşünen George Williams ve birkaç arkadaşı odalarına diğer arkadaşlarını
davet ederek dua etmeye çağırdılar. Bu toplantılar kısa zamanda kurumun
gençleri arasında önemli bir etki yarattı. 1840 yılında Bridgwater işletmesi
el değiştirince George Williams Londra’ya giderek Hitchcock şirketinde
işe başladı. 1841 yılında George Williams ve 80 genç şirketin değişik
bölümlerinde gündüz çalışmakta gece ise şirketin hemen üstündeki
dairelerde yaşamaktaydılar. Bu yıllarda Londra’da çeşitli işlerde çalışan
150 bin genç vardı ve bunlar sabah 7’den akşam 21’e kadar
çalışmaktaydılar. Yaşadıkları daireler oldukça kötüydü, birçoğu grup
halinde aynı odada kalıyor, boş vakitlerini ise eğlence mekanlarında
geçiriyorlardı. George Williams ve oda arkadaşı J. Christopher Smith


(Dr. Öğr. Üyesi); Ordu Üniversitesi, Ordu, Türkiye. E-mail: iozer01@gmail.com

136
kendi odalarında İncil sınıfı açarak çalışma arkadaşları ile sohbet etmeye
başladılar. Onlara göre gençler meslekleri ile ilgili işleri takip ederken
düşünceden mahrum şekilde sadece çalışıp, eğlenip uyumaktaydılar. Bunu
yaparlarken bir an olsun akli ve manevi şeyler üzerinde düşünmüyorlardı.
Bu yüzden onların manevi dünyalarının tamire ihtiyacı vardı(Dogget,
1922:30-35). Katılanların sayısı gittikçe artmaya başlayınca 6 Nisan 1844
tarihinde yirmi genç adam, “Ticaret ve Tuhafiye Sektöründe Çalışan Genç
Erkeklerin Maneviyatlarını Geliştirme” toplantısı tertip ettiler. Toplantıda
oluşturulan komisyon hemen bir nizamname hazırlığına girmiş ve J.
Christopher Smith’in önerisi ile bu cemiyete “Genç Hristiyanlar Cemiyeti”
(The Young Men's Christian Association) adı verilerek nizamname şu
şekilde düzenlenmiştir:
1. Bu Cemiyet’in ismi Genç Hıristiyanlar Cemiyetidir.
2. Cemiyetin amacı manifatura veya diğer ticari işlerde çalışan genç
erkeklere dini hizmet ulaştırma ve maneviyatlarının iyileştirilmesi
olacaktır.
3. Cemiyet işleri başkan, başkan yardımcısı, muhasebeci, iki sekreter
ve 20 komite azasından oluşan bir komite tarafından idare edilecektir.
Komite olağanüstü haller dışında ayda bir kez genel işleri görüşmek ve
görev dağılımı yapmak için toplanır.
4. Yılda iki defa içtimai çay toplantıları yapılarak derneğin
faaliyetlerini içerir raporlar incelenecektir. İki haftada bir yapılacak ve tüm
üyelere açık olan toplantılarda çeşitli işyerlerinde çalışan cemiyet
üyelerinin Tanrı yolundaki hizmetlerini içeren raporlar okunup
değerlendirilecektir
5. Bütün genel toplantıların kürsü başkanları komite tarafından
önerilir ve üyelerin seçimi ile iş başına gelir. Tüm toplantılar dua ile başlar
ve dua ile biter.
6. Hristiyan bir kilisenin üyesi olmadıkça hiç kimse cemiyete üyeliğe
uygun değildir(Dogget, 1922:39-40).
YMCA başlangıçta yakın çevresindeki koşulları iyileştirebilmekle
ilgilendi ancak fikir kısa sürede Avrupa’dan daha iyi gelişeceği Kuzey
Amerika’ya taşındı, burada büyüdü ve tüm dünyaya yayıldı (Morse, 1913:
6). 19. yüzyıl ABD için tam bir Protestanlık çağıydı. ABD’deki fakülte ve
kolej yöneticileri ve öğretmenlerin büyük çoğunluğu Protestan
ilahiyatçılardı. Kiliseler anayasal bir hakla okulları ve öğrencileri teftiş
etme yetkisine sahiptiler. Böyle bir ortamda misyoner örgütleri kitlesel bir
halk desteğini bularak kolaylıkla kök saldılar (Danacıoğlu,2000:132). 1854
yılının sonlarında ABD ve Kanada’da 38 şube kurulmuştu
(Maricle,1938:1). 1856 yılında ise YMCA’ya bağlı olarak Genç Hristiyan
Kadınlar Cemiyeti yani YWCA(Young Women’s Christian Association)
kurulmuştur (Uçar,2013:43).

137
YMCA modernleşmenin içerisinde Hristiyanlığın olması yani
Hz.İsa’nın bayrağı altında toplanılması halinde mükemmel olacağına
inanıyor ve düşündüğü Hristiyan dünyayı oluşturmaya
çalışıyordu(Parsons,2011:9). YMCA’nın ulusal sekreterliğini de yapan
Eddy Sherwood(1871-1963) YMCA’nın ilk kuruluş yıllarında kendine
Hıristiyan İmparatorluğunun lider organizasyonu olmayı seçtiğini ifade
ederek şu değerlendirmede bulunmuştur: “YMCA kısaltması onun kalbinde
yer alan şu özellikleri içerir: Üç değer, üç aziz ve güçlü motivasyon. YMCA
gençler içindir, Hristiyan’dır ve bir cemiyettir. YMCA Hz.İsa’nın
değerlerini merkez alan gençliğin dinamizmine sahiptir”
(Sherwood,1944:12). Cemiyete ait sembol teklifi YMCA Amerika’da
Beden Eğitimi bölümü sekreteri olarak görev yapan Luther Gulick
tarafından önerilmiştir. Gulick, “Beden, Akıl ve Ruh” arasındaki bağlantıya
dikkat çekerek simetrinin karakter için önemi fikrini ortaya atmış, simetri
kavramını daha somut hale getirebilmek için de “Beden, Akıl ve Ruh”u
temsilen ters çevrilmiş kırmızı bir üçgen önermiştir.
Gulick’in önerisinin ardından 1891 yılında YMCA, “Beden, Akıl, Ruh”
kelimeleri ile süslenmiş kırmızı üçgeni resmi mührü olarak kabul etmiştir.
Bu amblem dolayısıyla YMCA “Kırmızı Üçgen” (Red Triangle) olarak da
tanınmaktadır(Parsons,2011:6).
YMCA’nın ilk uluslararası konvansiyonu olan International
Convention of Young Men’s Christian Associations 1854’te New York’ta
gerçekleşmiş böylece Amerika ve Kanada Cemiyetlerini birleştirmiştir. Bir
yıl sonra, 1855’te Dünya Genç Hristiyanlar Cemiyeti İttifakı yani World’s
Alliance of Young Men’s Christian Associations ise Paris’te
gerçekleştirilmişitir (Parsons,2011:38). 1855 Paris Konferansında;
cemiyetin gelecek planları ve çalışma programı tespit edilerek, gençleri
“fikri, bedeni ve içtimai” olmak üzere üç ana temel üzerine yetiştirme ilkesi
kabul edilmiştir(Uçar,2013:47). Buna göre özellikle okul çağını geçmiş
olanların hayatta ilerlemesi ve başarılı olmalarını sağlamak için çeşitli
kurslar ile fikri kabiliyetlerini arttırmak, gençlerin her türlü spor ile
bedenlerinin gelişmesini, canlanmalarını sağlamak, neşeli ve sıhhatli bir
hayat için lazım gelen aktiviteleri teşvik etmek, gençlere iyi arkadaşlar
kazanabilecekleri ve topluma faydalı olacakları sosyal şartları sağlamak
(B.C.A 490.01/594.49.2) iyi yaşamak ve hayattan azami istifade etmek,
yaşamak için lazım olan maddi vasıtalara sahip olmak, içtimai bir mevki
sahibi olmak temel prensipler olarak benimsenmiş ve şu şekilde
açıklanmıştır:
1-Sosyal: Cemiyeti iyi arkadaş kazanılacak veyahut tanıdıklara rast
gelinecek ve ev hayatı kadar rahat ve temiz bir mahfil haline getirmek, sık
sık konserler amatör tiyatro temsilleri ve diğer eğlenceler tertip etmek,
bilardo, satranç, dama ve diğer oyunlar oynamak, asri bir cemiyet hayatı
için lazım olan şartlar hakkında sohbetler ve konferanslar tertip etmek.

138
2-Bedeni: Çeşitli aletlerle ve basketbol, voleybol, hentbol, tenis, güreş
boks ve her türlü atletizm gibi faaliyetler vasıtasıyla bedenin gelişmesini
ve canlanmasını temin etmek, uzman doktorlar tarafından sağlık
muayenesi, sıcak ve soğuk banyo, mevsiminde kamp ve yüzme, sağlık
meseleleri üzerinde konferanslar ve tavsiyeler, turnuvalar kısacası neşeli
ve sağlam bir hayat için lazım olan her türlü egzersizler yapılması.
3-Fikri: Özellikle okul çağını geçirmiş olanların hayatta ilerlemeleri ve
daha iyi başarılar kazanmalarını temin için bilgilerini fikri ve
kabiliyetlerini arttırmak, Türkçe, İngilizce, Fransızca, Muhasebe, Ticaret,
Daktilo, Keman ve diğer mevzular üzerinde akşam dersleri, çeşitli dillerde
iyi bir kütüphane ve dergiler, faydalı mevzular dahilinde konferanslar ve
müsahebeler, yabancı ülkelere giden öğrencilere yol gösterme ve yardım.
4-İktsadi: Mesleki ve ticari sahalarda tasarruf, iş bulma, satıcılık gibi
iktisadi meseleler üzerinde tavsiye ve bu hususlarda konferanslar ve
müsahebeler tertip etmek, tasarruf sandığı teşkilatı, muvaffakiyetli iş
adamlarıyla muarefe tesis, mümkün olduğu takdirde iş bulmak hususunda
yardım.
5-Ahlaki: Şahsi seciyenim takviyesi için azalara liderlik ve muhtelif
heyetlerde çalışmak gibi gayrıendiş harekete, hizmet fırsatı vermek: seciye
tesisinin ilmi görünüşleri üzerinde ve cinsi münasebat, içki, irade kudreti,
hakiki ve medeni cesaret gibi mevzular dahilinde konferanslar vermek, bir
taraftan vatanseverliğin sağlamlaştırılmasına çalışırken diğer taraftan da
hakiki barışın ve insanlığın saadetini temin edecek bir dünya kardeşliğinin
teessüsüne yardım etmek(B.C.A 490.01/594.49.2).
Cemiyet etki alanını genişleterek ve öğrenciler arasında örgütlenerek
1898’de Dünya Hıristiyan Öğrenci Federasyonu (The World's Student
Christian Federation) kurmuştur. Federasyonun amaçları şunlardı: “Dünya
çapındaki Hristiyan öğrenci hareketlerini birleştirmek ve karşılıklı
ilişkilerini geliştirmek, tüm kıtalardaki öğrencilerin dini durumları ile ilgili
bilgi toplamak, öğrencilere liderlik ederek onları İsa’nın öğrencisi haline
getirmek ve onun tek kurtarıcı olduğunu kabul ettirmek, öğrencilerin
manevi yaşamlarını derinleştirmek ve onları Mesih’in Krallığı’na ulaşmak
için gönüllü neferler yapmak”(YMCA 1891:6).
Genel Sekreter John R. Mott,(1865-1955) Hindistan, Avustralya, Çin,
Japonya’yı kapsayan bir geziye çıkarak buralardaki cemiyetleri bir
federasyon şeklinde birleştirmiştir. 1895-1896’da J.R.Mott Asya’da
çalışmalarını sürdürürken Muhasip L.D. Wishard Güney Afrika’ya giderek
Güney Afrika Öğrenci hareketleri federasyonunu oluşturmaya çalışmıştır.
Tüm bu federasyonlar Temmuz 1897’de Massachusetts Williamstown’da
yapılan bir toplantı ile bir araya getirilmiştir. Konferanslar 1898’de
Almanya, 1900’da Fransa, 1902’de Danimarka, 1905’te Hollanda, 1907’de
Japonya’da, 1909’da İngiltere’de ve 1911 de İstanbul’da
yapıldı(Morse,1913:203). ABD Başkanı William Howard Taft(1908-

139
1913)’ın da desteği ile dış ülkelerdeki cemiyet faaliyetleri hızla arttı ve hata
bu amaçla Beyaz Saray’da bir toplantı dahi tertip edildi(Morse,1913:263).
YMCA 1905 kongresinde başlangıçtaki katı tutum üzerinde yani sadece
Hristiyan bir cemiyet olmak fikrini esnetilmesini isteyen delegeler dinler
ve mezhepler arası çatışmaları cemiyetin her tülü din ve mezhebe kapılarını
açarak çözümleyebileceklerini ifade etmişlerdir (Uçar,2013:64).
Osmanlı Devleti Sınırları İçerisinde YMCA Faaliyetleri
Osmanlı Devleti’nde faaliyet yürüten Amerikalı misyonerlerin
kaynağını çoğunlukla, kısaca Amerikan Board (ABCFM) olarak
isimlendirilmiş olan “American Board of Commissioners for Foreign
Mission” misyoner teşkilatı oluşturmuştur(Doğanay,2009:18). ABCFM
1810 yılında Boston’da Presbyterian Congregational ve Reform
kiliselerinin üyeleri tarafından Amerikan yerlilerini ve Amerika
anakarasındaki Katolikleri Protestanlaştırmak hedefiyle kurulmuş ancak
daha sonra yeni bir hedef belirleyerek tüm dünyayı Protestanlaştırmak
hedefine girişmiştir (Erhan,2001:192). Amerikalı Protestan misyonerlerin
Osmanlı Devleti’ne ilk gelişleri, ABCFM’nin 1819 yılında, Osmanlı
coğrafyasını programına alması ile olmuştur(Günay,2008:109). 1831
yılında İstanbul’a gelen William Goodel(1792-1867) Türkiye’ye gelen ilk
Amerikalı Protestan misyonerdir. Buna daha sonra ona G. Schauffler
(1798-1883), Harrison Gray O. Dwight(1803-1862) ile Cyrus
Hamlin(1811-1900) katılmışlardır. Bu ilk misyonerlerin döneminde İncil
Türkçe’ye çevrilmiştir(Bible House,1884:5). Türkiye’deki Amerikan
misyonunun merkezi ofisi İstanbul Fincancılar Yokuşundaki Amerika
Bible House Yayınevi idi(YMCA,1896:301-304). Bu yayınevi yıllar
boyunca Türkiye’deki Amerikan müesseseleri arasında en fazla finansal
girdiye sahip kurum olmuştur. Misyon aktiviteleri için Türkiye’deki diğer
ana merkezler şunlardı: Adana, Antep, Bitlis, Bursa, Kayseri, Erzurum,
Harput, Maraş, Mardin, Merzifon, Sivas, İzmir ve Trabzon(Bible
House,1884:8). 1882 yılına gelindiğinde Rumlara 726,000, Ermenilere
407,676, Bulgarlara 163,363, Yahudi ve Kürtlere 147,867, Araplara
283.000 ve Türklere 155,246 ücretsiz İncil dağıtımı yapılmıştır
(Bliss,1883:2). ABFCM ve Amerikalı misyonerlerin yoğun çalışması ile
Osmanlı İmparatorluğu içinde en yaygın yabancı eğitim kurumları
Amerikan okulları olmuşlardır. Bu okulların sayısının artması doğal olarak
Osmanlı içerisinde Protestanlığın artmasına da sebep olmuştur. ABCFM
eğitim-öğretim faaliyetlerine özel önem vererek Osmanlı Devleti’nin her
yerinde her seviyede okul ve kolejler açmışlar, hızlı bir şekilde birbiri ile
iletişim haline Amerikan okullar ağı kurmuşlardır(Öztürk,2008:344). Bu
dönemde dış politikada ABD, Osmanlı Devletini müdahaleleri nedeniyle
rahatsız eden bir devlet değildi. Bu yüzden Osmanlı sınırları içerisinde
yapmış olduğu faaliyetler devlet mekanizmasını çok rahatsız etmemiştir.
Bu sayede ABD, misyonerlik faaliyetlerini destekleyerek Osmanlı
Devleti’nin her yerinde Amerikan eğitimi görmüş Amerikan hayat tarzı ve
politikasına sempati duyan ve gerektiğinde işine yarayacak bir aydın

140
tabaka yetiştirebilmiştir. Böylece ABD, Anadolu ve Ortadoğu’da kendi dış
politikasına ve ticaretine yardımcı olacak geniş gruplar kazanmış
bulunuyordu(Ortaylı,1981:88). 1860’ta Osmanlı topraklarında ABCFM
denetim ve yönetiminde 49 kilise ve 114 okul varken kısa bir süre sonra
1880’de 97 kilise 331 okul bulunmaktaydı(Erhan,2001:194). Avrupa’da
hızla yayılan YMCA fikri ABCFM yayılış sahasına paralel bir biçimde
1854’e gelindiğinde İstanbul, Suriye ve Beyrut’ta organize olmuş
durumdaydı (Dogget,1922:165). ABCFM himayesi altında başlayan bu
faaliyetlerin tamamı Osmanlı Hükümetinden izin alınmadan
gerçekleştirilmekteydi. Bu yüzden açılan ilk YMCA şubeleri kendilerini
öğrenci birlikleri olarak tanımlamışlardır(Uçar,2013:65)
YMCA Türkiye teşkilatlanması tam olarak Robert Koleji'nin(1863)
himayesinde YMCA Genel Sekreteri Luther D. Wishard'ın(1854-1925)
1891-1892 öğretim yılında okulu ziyaretiyle birlikte YMCA'nın Robert
Kolej şubesi kurulmuş ve faaliyete geçmiştir. Başta Robert Kolej olmak
üzere İstanbul genelindeki Protestanlık propagandası 1891'den itibaren
YMCA aracılığı ile yürütülmüştür (Ay,2007:46). YMCA Dünya Kurulu
yani World Commitee, Robert Koleji içerisindeki YMCA
teşkilatlanmasını resmi olarak 1900 yılında tanımıştır(Toprak,1994:8).
Türkiye’deki YMCA Cemiyetleri veya buna bağlı okullar 1891 tarihli
listeye göre şunlardır: Adana, Amasya, Antep, İzmit Bardizag, Bitlis,
Erzurum, Harput Euphrates, Merzifon Anadolu, Üsküdar, Tarsus, İstanbul
Vlanga(YMCA,1891:198). 1893’te YMCA Türkiye şubeleri bir tanesi
Avrupa, 24 tanesi de Asya’da olmak üzere 25’e
yükselmiştir(YMCA,1893:183). 1895 sonrasında genel sekreter John R.
Mott’un çabaları ile birçok noktada ki bunların içerisinde Türkiye’de
vardır yükseköğrenim seviyesinde de örgütlenmişlerdi(Morse,1913:262).
1895 yılında Mott’un ziyaret ettiği ülkeler arasında Türkiye de vardı.
Cemiyet kayıtlarında bu gezi sonrası “Kürdistan’daki cemiyetlere de
gereken yardım yapıldı” şeklinde bir not düşülerek (YMCA,1897:38) bir
başka cemiyet yıllığında“Kürdistan, Küçük Asya ve Avrupa Türkiye’sinde
öğrenci cemiyetlerinin organize olmaya başladıklarını bildirmiş;bu
bölgelere yapılacak küçük bir yardımla YMCA’nın buralarda kiliselerin en
önemli temsilcileri haline geleceği” yorumunda
bulunulmuştur(YMCA,1895:33).
1896’da Türkiye’de 20’si Asya’da 1’i Avrupa’da olmak üzere 21 şubesi
olan cemiyet (YMCA,1896:109) Osmanlı içerisindeki bütün yabancı
okullar ile iletişim halindeydi. Örneğin, Talas Amerikan Erkek Okulu
sportif faaliyetlerini YMCA ile işbirliği içerisinde gerçekleştirmekteydi.
Bu faaliyetler çerçevesinde öğrencilere atletizm, futbol, basketbol ve masa
tenisi konusunda eğitimler verilip, ihtiyaç duyulan malzemeler tedarik
edilmiştir (Demir,2008:179). Kayseri’de YMCA biri Talas’ta diğeri
Kayseri’de olmak üzere iki kulüp kurmuşlardır. Kulübe katılanlar ortalama
olarak Talas’ta 100 kişi, Kayseri’de 200 kişi civarında idi. Kulüpte iki
başkan ve 7 tane düzenli olarak çalışan bulunmaktaydı. Okuma odası

141
bulunan kulüpte jimnastik dersleri ve Protestanlık eğitimi verilmekteydi
(Öztürk,2008:347). Jimnastik salonunda çember takımları, trapez, yatay
bar, paralel bar vb. spor aletleri bulunmaktaydı. Bu oda Pazar akşamları
toplantı odası olarak değerlendirilmekte, gramofonla müzik dinletileri
yapılmaktaydı. Kayseri’deki kulüp çalışmaları haftada dört gün olmak
üzere düzenli olarak yürütülmüştür. 1909 sonbaharında Konya-Çakmak’ta
bir YMCA açılmıştır (Demir,2008:131). Nitekim cemiyete ait kayıtlarda
1907-1908’de Anadolu, Suriye ve Filistin başlığı altında 13 cemiyet ve 400
üye olduğu kaydedilmiştir(YMCA,1908:303).
Cemiyet çalışmaları Türk makamlarınca sakıncalı bulunmamış olacak
ki Sirkeci Şahin Paşa Otelinde bulunan Türk Polis Müdiriyet-i Umumiyesi
tarafından 1910’larda kurulan polis okulunun sportif faaliyetleri YMCA
tarafından gerçekleştirilmekteydi(Rigss,2011:287). YMCA ayrıca beden
eğitimi bölümü aracılığı ile Türk okullarında beden eğitimini geliştirme
yönünde çalışmalar yapıyordu (Black,2011:333).
Öğrenci çalışmalarının önemli getirisi cemiyetin yabancı misyon
topraklarında serbestçe ve dikkat çekmeden propaganda yapabilmesine
olanak vermesiydi(Morse,1913:196).
YMCA’nın ilk Türkiye sorumlusu Lawson P. Chambers 1910 yılında
ABCFM yayın organı The Orient’e yazdığı makalesinde Türkiye’deki
amaçlarını şu şekilde anlatmıştır: “YMCA kişinin gündelik hayatının her
safhası ile alakadar olarak ateizme karşı Hristiyanlığı desteklemek için
kurulmuştur. En önemli sorumluluklarından birisi gerçek Hristiyanlığın,
Müslümanları sevmeye ve yardım etmeyi öğütleyen bir ruha dayandığını
ispat etmektir. Bunun için öncelikli hedef gençlerin
kazanılmasıdır”(Uçar,2013:139-140). Nitekim başlangıçta sadece
Hristiyanların üye olabildikleri cemiyetin 1913 tarihinde yayınlanan
tanıtım broşüründe “ahlak sahibi herhangi birisinin hangi dine mensup
olursa olsun YMCA çatısı altına bulunabileceği”
belirtilmiştir(YMCA,1913:1). İstanbul’da 1913 senesinde Tepebaşında
Fresko Hanında YMCA şubesi faaliyete geçirilmiştir(B.C.A
490.01/594.49.2). Bu dönemde YMCA rahat çalışabilmek için yabancı dil
kursu şeklinde faaliyet göstermiştir. İttihat ve Terakki buna pek sıcak
bakmadı ise de Amerika Büyükelçiliğinin maddi ve manevi desteği
karşısında çok kati bir tutum takınamamıştır(B.C.A 490.01/594.49.2).
Osmanlı Devletinde ilk YMCA kongresi 1914 Haziranında Beyrut’ta
toplanmış bu kongrede “Osmanlı İmparatorluğu Gönüllü Talebe Hareketi”
oluşturulmuştur(Milli Mecmua:1341:451). Talebe Hareketi, YMCA
içerisinden en kabiliyetlilerin, idareci olamaya aday üyelerin ayrıldığı bir
örgütlenmedir (Milli Mecmua,1341:481). Bunlar Tarsus Saint Paul, Antep
Amerikan, İzmir Kızılçullu ve Basmane Amerikan Kız Mektebinde
örgütlenmişlerdir (Harlow,1341:452). İlk gönüllü talebe konferansı da
1916 yılı Kasım ayında İzmir’de yüz öğrencinin katılımı ile
gerçekleştirilmiştir(Milli Mecmua,1341:481).

142
Türkiye’de YMCA’nın yanı sıra açılan YWCA, ABD YWCA Ulusal
Kurulu tarafından gönderilen sekreterler ve fonlarla Haziran 1919’da
kuruldu. Örgüt Pera’da küçük bir binada işe başlamıştı ancak kısa sürede
öylesine büyüdü ki şu anda klüpler, kurslar ve toplantılar için kullanılan iki
hizmet merkezi, iki yurt ve sekreterler için bir personel binası
bulunmaktadır(Huntington,2011:143). 1914 yılında YWCA İstanbul’da
çalışmalarına başlamıştır. Bu dernekler özel çalışmaları ile okulları ve
yetimhaneleri desteklemişler ve board teşkilatı ile sıkı işbirliği içerisinde
olmuşlardır(Yıldız,2009:78). Pera’daki hizmet merkezi, Şimal Caddesinde
büyük bir binaydı. Çatı katında jimnastik, oyunlar ve büyük toplantılar için
uygun büyüklükte bir jimnastikhane yapılmıştır. Suriçi bölgesindeki
hizmet binası Cağaloğlu’nda sekiz odalı bir binaydı. Pera’da Tarlabaşı 132
numarada ve Pera Kuloğlu Caddesi 10 numarada yurt binaları vardı.
Taksim’deki personel binasında 12 sekreter için çalışma odaları toplantılar
için yeterli mekan bulunmaktaydı(Huntington,2011:143). 1928 yılında
YWCA ismini Amerikan Lisan Dershanesi Teavün Yurdu (American
School of Languages and Commerce) olarak
değiştirmiştir(BCA.490.01/594.49.2).
YMCA’nın Mütareke Dönemi Faaliyetleri
Birinci Dünya Savaşının patlak verdiği günlerde ABCFM Osmanlı
Devleti içerisinde 17 misyon, 256 istasyon, 9 hastane ve 426 misyon
okuluna sahipti (Bali,2009:27). Savaş sırasında cemiyet faaliyetleri önemli
ölçüde aksadı ve hükümet tarafından İstanbul dışındaki bütün YMCA
şubelerinin faaliyetleri durduruldu(Uçar,2013:207). YMCA aktif şekilde
faaliyetlerine 30 Ekim 1918 Mondros Ateşkesi sonrasında başlayabilmiş
özellikle 1920 sonrasında faaliyetleri doruk noktasına çıkmıştır (B.C.A
490.01/594.49.2). İlk etapta İstanbul dışında İzmit ve İzmir YMCA aktif
hale getirilmiştir (Uçar,2013:285). YMCA İstanbul Şubesinin 1920 tarihli
raporunda, içerisinde Müslümanların da bulunduğu 1100 üyelerinin
olduğu belirtilmektedir (Uçar,2013:306).
Bolşevik devrimi sonrası Rusya’da yaşanan iç savaş neticesinde birçok
Rus Bolşevik egemenliği altında yaşamak istemeyip çeşitli ülkelere
kaçtılar. Bu mültecilerin önemli bir durağı da İstanbul
olmuştur(Günay,2019:368). İstanbul’a gelen Ruslar için Nisan 1920’de bir
Rus YMCA’sı, İstanbul’da bulunan Amerikan donanma personeli için de
American Navy YMCA-Constantinople adlı şube faaliyete geçirilmiştir.
Şube’de çeşitli etkinliklerin yer aldığı yaz kampları düzenlemiştir. 1922’de
Yeniköy’de Camp Mark L. Bristol açılmış ve 1923’de burası Suadiye’ye
taşınmıştır(Toprak,1994:10).
Faal bir şekilde çalışan Cemiyet, sur içindeki Fincancılar mevkiinde bir
şube açmaya muvaffak olduğu gibi 21 Ocak 1921 tarihinde (B.C.A
490.01/594.49.2) Cağaloğlu Çarşıkapıda bulunan Hasan Fehmi Paşa
köşkünü kiralayarak merkez şubesi haline getirmiştir.(Uçar,2013:313).
YMCA bütün bu çalışmalar için gerekli olan maddi desteğin “Türkiye’nin

143
yabancı devletlerdeki hayırhah dostları” tarafından finanse edildiklerini
ifade etmiştir (B.C.A490.01/594.49.2). Cemiyetin maddi kaynakları
Amerika’daki merkez teşkilat yardımı, üyelerinin verdikleri aidatlar ve
aidat veren veya bağış yapan Osmanlı vatandaşlarıdır. Cemiyet her sene
üyelerini bulundukları şehirlerin zengin müesseselerine göndererek bağış
toplarlardı(B.C.A490.01/594.49.2). YMCA tarafından Türkiye çalışmaları
için basılan broşürde üyelik ve sonrasındaki tasnifler şu şeklide ifade
edilmiştir: “Cemiyete dahil olmak isteyen zevatın mevcut azalardan biri
tarafından hüsnü ahlak sahibi olduğu tasdik ve bu hususta lazım gelen
ücret tavsiye edilmelidir. Cemiyete devam etmek umum azalar için
ihtiyaridir. Hiçbir faaliyet mecburi değildir. Yalnız cemiyetin dahili
nizamnamesine itaate her aza mecburdur. Ahlakı umumiye ve seviyeyi
içtimaiyeyi yükseltmek gayesiyle yapılan faaliyetlere herkesin riayet etmesi
lazımdır. Yapılacak işlerin intihabı ve tatbiki için azaların da fikrine
müracaat edilir. Cemiyet azalarının ve ahalinin mütekabilen yekdiğerine
hizmet edebilmelerine çalışır. Fahri veyahut maaşlı işlerde istihdam
edilmek üzere gerek ticari müesseselerden ve gerek müessesatı hayriyeden
vukubulan taleplere karşı iyi yetişmiş gençler temin edebilmek cemiyetin
yegane düşüncelerindendir.17 yaşını ikmal edenler büyük aza sınıfına
dahil olurlar. 17 yaşından dun olanlar genç aza sınıfına dahildirler.
Cemiyete yazılmak için 12 yaşını ikmal etmiş olmak lazımdır. Her sınıf,
binanın kendilerine mahsus daireye gidebilmek için müsaade istihsaline
mecburdur. Jimnastikhane ve salon program mucibince ihtiyaca göre
bazen bir bazen diğer sınıfa tahsis edilir. Genç azalar ekseriya mezkur
mahalleri büyük azalardan daha erken saatlerde istimal ederler. Azaların
ebeveyni herhangi bir meselede istişare için cemiyetin memurlarına
müracaat edebilirler. Muayyen günlerde azalar akraba ve ahbaplarını
cemiyeti ziyaret için getirebilirler. Mamafi cemiyetin azalık
imtiyazlarından istifade etmek sırf aza kayıt olunanlara mahsustur”(B.C.A
490.01/594.49.2).
YMCA, öksüz ve yetim çocukların barındığı Darüleytamlar da aktif bir
şekilde çalışmışlardır. Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu ekonomik
durum ve buna bağlı olarak Darüleytamların kötü durumu dolayısı ile
YMCA buralara sinema, jimnastik ve oyun malzemeleri vererek
eğitmenler göndermişlerdir. Bu durum özellikle Sebilürreşad Dergisi
tarafından çok sert bir biçimde eleştirilmiş, ana babaları Türklük ve
İslamiyet için şehit düşen öksüz ve yetimlerin Darüleytamlarda Protestan
misyonerlere teslim edilmiş olmasını kabul etmediklerini ifade
etmişlerdir(Sebilürreşad,1337:170).
Bu dönemde İstanbul’da 1963 üyeye sahip cemiyet içerisinde 645 Rum,
385 Ermeni, 103 Yahudi bulunurken 94 Türk vardı(Uçar,2013:317).
Ancak etki ettikleri insan sayısı 7000 civarında idi (B.C.A
490.01/594.49.2). YMCA’nın faaliyetlerine İstanbul Hükümetleri tepki
gösteremese 1918 yılında İslam’a muhalif cereyanların reddiyle İslam
âleminde yeni yeni ortaya çıkan birtakım dini meselelerin İslami esaslar

144
çerçevesinde halledilmesi amacıyla kurulmuş olan Dârü’l Hikmeti’l
İslâmiyye (Albayrak,1993:506)“memleketin çeşitli yerlerinde kurulmuş
olan YMCA’nın halkın içinde bulunduğu zor durumdan faydalanarak
onların itikadını bozmaya çalıştığı kanaatine varılmıştır” diyerek
hükümete başvurmuşlarsa da herhangi bir sonuç çıkmadığı gibi Kadıköy,
Kabataş ve Çarşıbaşı gibi gayri Müslim nüfusun az olduğu yerlerde şube
açılmalarına mani olunmamıştır.
Hükümetin aksine konu ile yakından ilgilenen Erkan-ı Harbiye-i
Umumiye Vekaleti tarafından tutulan raporda şunlar ifade edilmiştir:
“YMCA mütareke sonrasında Beyoğlunda bir merkez kurarak, ardından
Suriçi Çarşıkapı Erkekler ve Cağaloğlu Kızlar Şubesi olmak üzere iki şube
daha açmıştır. Memleketimizde sadece misyonerlik faaliyetleri ile
uğraşmayan YMCA, Rum ve Ermeniler üzerinde çalışmalar yapmaktadır.
Cemiyetin ülkemizdeki faaliyetleri dinimiz ve milletimizin temel değerlerini
sarsmaktan ibarettir”(Uçar,2013:328-335) Buna karşın YMCA
bünyesinde Türkiye’de çalışan Amerikalılar kendilerini “Biz Amerikalılar
yalnızca insani fikirle çalışıyoruz. Mesaimizde bilhassa dini propaganda
hiç mevzubahis olmaz. YMCA adında Hristiyan tabirinin bulunması
müessesenin kurucularının Hristiyan gençlerden ibaret olmasından
gelmiştir”(Asrî Türkiye,1927:12)şeklinde savunmuşlardır. Cemiyet,
yayınlamış olduğu tanıtım broşürlerinde gizli bir niyetleri olmadığını
aksine gençleri kendi kutsal kitaplarını okumayı teşvik ettiklerini şu
şekilde açıklamaya çalışmıştır: “Gençler, her gün kendi kendine ibadet
etmeyi huy haline getirmelidir. Bundan maksat her gün hiç olmazsa on beş
dakika ibadet suretiyle kendi dinine müteallik hususatı atiye ile iştigal
etmelidir. Namaz kılmalı yahut dua etmeldir, usul ve kaide tahtında olarak
kelamullah kıraat etmelidir. Yaratılış ve tabiatı zatiyenin hayatı
dahiliyesindeki haraseti istikamet safvet, şefkat, nezaket, tevazu ve sebat
gibi mezyayı itiyat etmek esası üzerine bina etmelidir. Her sene hayatı
şahsiyei maneviyeden bahis beş kitap veya risale okumalıdır. Kelamullah
ve din tarihi hakkında iyice malumat edinmelidir. Bundan maksat: Usul ve
kaide tahtında olarak kelamullahı tetkik etmelidir. Mensup bulunduğu dine
müteallik tarihi kitapları tetkiki etmelidir. Dinin tarihi umumisi hakkında
bazı malumat sahibi olmalıdır”(B.C.A 490.01/594.49.2). “Bir taraftan
daha yaşlı ve tecrübeli kimselerin nezareti altında bulunan aile, okul gibi
terbiye müesseselerinin mevcudiyetine rağmen bu günkü gençlik tamamen
kendi mesuliyeti dahilinde bazı hayatiyetler göstermek ister. Şu da var ki
bu sahada maalesef yanlış yollara, hatta felakete sevk edecek çok tehlikeli
fırsatlarla da karşılaşabilir. İşte YMCA bu gençlere okulda edindikleri
bilgileri takviye eden sağlam ve mesut bir hayat kurmaya yarayacak
kabiliyet ve kudretlerini hem kendileri ve hem de bütün insanlık nef’ine
tamamlayan, inkişaf ettiren bir müessesedir. Bu hususta sosyal muhitinin
ve gayelerinin temizliği, başında bulunanların hüsnü niyet ve açık
kalpliliği her yerde birçok salahiyettar resmi zevatın mekteplerin ve iş
adamlarının samimi alaka ve takdirleriyle teeyyüt etmiştir. Muhtelif

145
memleketlerdeki gençlerin menfaat ve ihtiyaçları hemen hemen aynı
olduğundan dünyanın her tarafına dağılmış olan bu cemiyetlerin
faaliyetleri de pek az ayrılık eder. Mahalli şeraite tevafuk etmekten, vatani
ve milli umdeler dahilinde fertlerin cemaat ce cemiyet hayatı içinde
yükselmesine gayret etmekten vatani ve milli umdeler dahilinde fertlerin
cemaat ce cemiyet hayatı içinde yükselmesine gayret etmekten başka
gayesi olmayan İstanbul YMCA’nın faaliyet şebekesi de bu beynelmilel
teşkilatın numunesidir”(B.C.A 490.01/594.49.2). “Cemiyete dahil olmak
isteyen zevatın mevcut azalardan biri tarafından hüsnü ahlak sahibi
olduğu tasdik ve bu hususta lazım gelen ücret tavsiye edilmelidir. Cemiyete
devam etmek umum azalar için ihtiyaridir. Hiçbir faaliyet mecburi
değildir. Yalnız cemiyetin dahili nizamnamesine itaate her aza mecburdur.
Ahlakı umumiye ve seviyeyi içtimaiyeyi yükseltmek gayesiyle yapılan
faaliyetlere herkesin riayet etmesi lazımdır. Yapılacak işlerin intihabı ve
tatbiki için azaların da fikrine müracaat edilir. Cemiyet azalarının ve
ahalinin mütekabilen yekdiğerine hizmet edebilmelerine çalışır. Fahri
veyahut maaşlı işlerde istihdam edilmek üzere gerek ticari müesseselerden
ve gerek müessesatı hayriyeden vukubulan taleplere karşı iyi yetişmiş
gençler temin edebilmek cemiyetin yegane düşüncelerindendir. 17 yaşını
ikmal edenler büyük aza sınıfına dahil olurlar. 17 yaşından dun olanlar
genç aza sınıfına dahildirler. Cemiyete yazılmak için 12 yaşını ikmal etmiş
olmak lazımdır. Her sınıf, binanın kendilerine mahsus daireye gidebilmek
için müsaade istihsaline mecburdur. Jimnastikhane ve salon program
mucibince ihtiyaca göre bazen bir bazen diğer sınıfa tahsis edilir. Genç
azalar ekseriya mezkur mahalleri büyük azalardan daha erken saatlerde
istimal ederler. Azaların ebeveyni herhangi bir meselede istişare için
cemiyetin memurlarına müracaat edebilirler. Muayyen günlerde azalar
akraba ve ahbaplarını cemiyeti ziyaret için getirebilirler. Mamafi
cemiyetin azalık imtiyazlarından istifade etmek sırf aza kayıt olunanlara
mahsustur”(B.C.A 490.01/594.49.2).
YMCA Türkiye’nin Cumhuriyet’in İlanından Kapatıldığı 1939
Yılına Kadar Olan Faaliyetleri
I. Dünya Savaşı’nın başından beri ölüm, emeklilik ve sürgün gibi
nedenlerle Amerikan misyonerleri Türkiye’deki gücünün yaklaşık yarısını
kaybetmiş, yerli yardımcı liderlerden 2/3’ü bu savaş döneminde ölmüş,
Anadolu’da misyonerlere ait tüm kilise ve köy mekteplerinin kapılarına
kilit vurulmuş, Hıristiyanlık davası için seçkin liderler yetiştiren Amerikan
Kolejlerinden sekiz tanesi Türk Hükümetince kapatılmış, misyoner
kelimesi, Türk Hükümetine artık güven vermemeye başlamıştı
(Uçar,2013:363).
Osmanlı Devleti döneminde yoğun olarak faaliyette bulunan
misyonerler veyahut benzer şekillerle çalışan YMCA gibi örgütlenmeler
çalışmalarını Türkiye’de devam ettirmek istediler. Ancak, Osmanlı
Devleti’nin kozmopolit bir yapıya sahip olması ve azınlıklara tanıdığı

146
geniş haklarla, verilen kapitülasyonlar sayesinde çoğu zaman denetimsiz
hareket eden Hristiyanlık menşeili yapılanmalar Türkiye Cumhuriyetinde
aynı ortamı bulamadılar. Zira, tam bağımsızlık ilkesinden hareket eden
yeni Türk Devleti milli ve laik özellikler taşıyordu. Bu yüzden anılan
faaliyetlere izin verilmesi söz konusu olamazdı(Sezer,1999:178).
Haddizatında bu dönemin genel havası da YMCA ve diğer yabancı
teşkilatlar için hiç de verimli değildi. Lozan Konferansı öncesi ve sırasında
Türk kamuoyunu da çok işgal eden konulardan birisi olan YMCA hakkında
kamuoyunun önemli bir kesiminde olumlu intiba olmadığını görmekteyiz.
Velid Ebuziyya “Genç Hristiyanlar Cemiyeti mütarekeden sonra kimseye
sormadan gelip memleketimize yerleşmiştir ki bu hal esas itibarıyla gayr-ı
meşrudur. Cemiyet, memleketimize sırf Hristiyanlığı neşr ve tamim için
gelmiş ve şimdiye kadar birçok gençlerimizin ve bilhassa genç kızlarımızın
ahlakının, seciyesinin, akidesinin bozulmasına sebebiyet vermiştir ortada
bu misal varken artık bizim bundan sonra bu cemiyeti memleketimizde
yaşatamayacağımızdan zerre kadar şüphe edilemez değil mi?” diyerek
görüşünü belirmiştir(Ebuziyya,1339:1). Dönemin bir diğer yayın organı
olan Sebilürreşad Dergisi de uzun bir yazı dizisi hazırlayarak YMCA
aleyhinde neşriyatta bulunmuştur. Dergiye göre “YMCA tamamıyla bir
misyoner teşkilatıdır ve yagane maksadı İslam gençlerini
Hristiyanlaştırmak, Hristiyan vahyini neşr ve tamim etmektir”
(Mecidettin,1338:498). “Cemiyetin hedefi yalnızca erkekler değildir. Türk
hanımlar da YWCA’ya yazılıyorlar. Cemiyetin emrine amade ve cemiyetin
takdirini mucib bir halde propaganda ediyorlar. Ne yazık ki haçlı namına
mukaddes yurdumuzu talan eden Yunanlıların elinden kurtulup İstanbul’a
gelebilmiş binlerce yetim sokaklarda sürünürken Müslüman Türk kızları
Genç Hristiyanlar Cemiyeti namına para veriyorlar, tahsildarlık
ediyorlar. Binaenaleyh cemiyet hesabına çalışan bu hanımlara kimin nesi
olursa olsun vatansız ve milliyetsizlere verilen ceza verilmekte elbette
tereddüt edilmeyecektir” (Mecidettin,1338:495). Basında çıkan diğer
değerlendirmeler genelde şu minvalde idi: “İçtimai hayatı temelinden
yıkmak üzere teşkil edilen böyle bir fesad ocağının herkesin gözü önünde
çalışmasına elbette dinine istiklaline sahip hükümet için tahammül olunur
şey değildir. Memleketin kanunlarına uymayan bu cemiyetin faaliyetini
durdurmak hükümetin en önemli vazifesidir”(Sebilürreşad,1339:86-87)
“Cemiyetin memurları Türklük ve İslamiyet aleyhinde bulunanlardan
seçilmiş kimselerdir. Amerikan Parotestan Kilisesi tarafından satın
alınarak Türkleri Protestanlığa ihsara memur edilmiş dinsiz Türkler de
vardır. Protestan kilisesi diğer bir dini kabüle daha müsaid gördüğü için
propaganda işlerinde dinsizlerin istihdamını tercih
etmektedir”(Sebilürreşad,1339:44). “Sureti zahirede gayet insani
görünmekle birlikte ruhu tamamı ile Hristiyan ve mutaassıptır. Anadolu
mücadelesinin ruhunu sezmiş olanlar medeniyet ve şefkat kisvesi altında
İslam ve Türk muhitlerine sokulan bu koyu Hristiyan ruhun nüfuz ve
yerleşmesine mani olmak mecburiyetindedirler. Avrupa ve Amerikanın
sermayedar alemi bir taraftan top tüfek diğer taraftan bu gibi vasıtalar ile

147
alttan alta zehirlerle İslam aleminin düşmanıdırlar. Bunu idrak etmemek
için fevkalade saf veya gafil olunmalıdır” (Sebilürreşad,1337:483). “Bu
cemiyet gençlerin akaidi Hristiyaniyesini muhafaza ve takviye için teşkil
etmiştir. Cemiyete dahil olan her genç Genç Hristiyanlar Cemiyetinin bir
uzvu olmuyor mu? Genç Hristiyanlar camiasını tevsi etmiyor mu? O halde
adı sanı faaliyeti Hristiyanlık etrafında merkezileşmiş olan bu cemiyetin
memleketimizde işi ne? (Sebilürreşad,1340:1) “Bilhassa mütareke
senelerinde İstanbul’da hummalı bir faaliyete geçen bu cemiyetin maksadı
hiç şüphesizdir ki melanet hislerinin tamiminden başka bir şey
değildir”(Milli Mecmua,1341:451).
Lozan Konferansı sırasında Amerikan delegeleri Türkiye’de bulunan
YMCA ve bağlı örgütlerin kapatılmaması için lobi faaliyetlerinde
bulunmuşlardır. İsmet Paşa Cemiyetin kapatılmasının uluslararası
kamuoyunda tepki ile karşılanacağını, bu durumun ABD kamuoyunu barış
antlaşmasının onayı konusunda olumsuz etkileyeceğini ifade ederek
YMCA’nın kapatılmasın barış antlaşmasından sonraya bırakılmasını
istemiştir. Başvekil Hüseyin Rauf Bey Lozan’da bulunan İsmet Paşa’ya
YMCA’nın kapatılması gerektiğini ifade ettiği telgrafında şöyle
söylemiştir:“Genç Hıristiyanlar Cemiyeti para ve propaganda suretiyle
birçok Müslümanları Hıristiyan yapmakta ve İslâmiyet aleyhine muzır
fikirler neşretmektedir. Memleketimizde böyle bir Cemiyetin varlığını
ortadan kaldırmayı Dâhiliye Vekâleti ve Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye
Riyaseti de lüzumlu görmektedir. Aslında faaliyet göstermek için gerekli
resmî izni de almamışlardır”(Uçar,2013:353).
Lozan Antlaşmasından sonraki dönemde YMCA’nın İzmir ve
Adana’daki şubeleri kapanırken Pera’daki ilk şubesi ve ikinci olarak açılan
İstanbul şubesi faaliyetlerine devam etmiştir (Toprak,1994:10). Bu
dönemde YMCA Türkiye şubesinde çalışan kimi yöneticiler YMCA’nın
içerisinde Hristiyan kelimesini barındıran adı ile bundan sonraki süreçte
Türkiye’de çalışmasının zor olacağından isim değişikliğine gidilmesi
gerektiğini açıkça ifade ediyorlardı. Kurtuluş savaşını yeni vermiş Türkler
için Hristiyan kelimesi yalnızca dini bir seçimi değil, saldırganlık, işgal
gibi çağrışımlar yapmaktaydı(Uçar,2013:337). Türk Hükümeti'nin yabancı
okullar konusundaki bu tavizsiz tavırlarından dolayı, misyonerlerin
faaliyetlerini devam ettirebilmek için metot değiştirme yoluna gittikleri
görülür. Çalışmalarını açıktan yürütemeyeceklerini anlayan bir kısım
misyonerler kendi ifadeleriyle yeni dönemde takip edecekleri eğitimin
adını 'ahlaki eğitim' olarak nitelendirip, isimsiz Hıristiyanlık (unnamed
christianity) altında gizliden din propagandası yapmaya devam kararı
almışlardır (Sezer,1999:178). Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendi sınırları
içinde hiçbir dinin ve mezhebin propagandasının yapılmasını istemiyordu.
Okullar bu yönlerden tarafsız olmalı ve millî hislerle uygar görevlere yer
verilmeliydi. Bu nedenle, Türk okulları gibi azınlık okulları da Milli Eğitim
Bakanlığına bağlanarak dini ve siyasi amaçla eğitim
yasaklandı(Arı,2002:189). Bu durum YMCA’nın en önemli faaliyet alanı

148
olan eğitim çalışmalarını kısıtlamıştır. Bunun üzerine yeni bir çare olarak
YMCA, Amerikan Lisan ve Ticaret Dershanesi adlı yeni bir oluşumu
faaliyete geçirmiştir. Amerikan Lisan ve Sanat Dershanesi olarak Dibekli
Cami Sokak’ta kurulan bu dershanede Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bazı
öğretmenlerin de çalışması üzerinde bakanlık hükümet tarafından
uyarılmıştır. (B.C.A 490.01/594.49.2). Bu dershanelerde dil ve ticari
dersler ağırlıkta idi. Ayrıca çeşitli hobi gruplarına yönelik olarak yapılmış
filmler, kamplar, konferansları, sosyal etkinlikler, spor ve liderlik eğitimini
de vermekteydiler. Özellikle beden eğitimi kursları büyük bir ilgi
görüyordu(Uçar,2013:361).
YMCA’nın çalışmaları hükümet tarafından da dikkatlice takip ve tetkik
edilmiş ve İstanbul Valiliği tarafından 13 Mart 1923 tarihinde YMCA
çalışmalarını şu şekilde özetleyen bir rapor hazırlamışlardır: “Cemiyetin
personeli Türklük, İslâmiyet ve milliyet aleyhinde bulunan kimselerden
seçilmiştir. Hatta bu konuda elde edilen önemli bir bilgiye göre aralarında
Amerikan Protestan Kilisesi tarafında satın alınarak Türkleri misyonerlik
ve Protestanlığa için hazırlamakla görevli dinsiz Türkler bile vardır.
Bunlar Müslümanların İslam dini ile bağlarını yok etmek maksadıyla
yayınlar yapmaya ve konferanslar vermeye devam ederek ücretlerini
misyoner şirketi olan Bible House’tan almaktadırlar. Çünkü Protestan
Kilisesi diğer bir dini kabule daha müsait göründükleri için propaganda
işlerinde dinsizlerin istihdamını tercih etmektedir (Uçar,2013:343).
1924’te Beyoğlu merkezinde Amerikan elçiliği yanında bulunan
YMCA merkez binasına 25 bin lira harcanarak bir jimnastik salonu
yapılmıştır(B.C.A 490.01/594.49.2). İkinci katında bilardo salonu, gazino
ve lokanta üçüncü katta konferans ve konserler için bir salon ve kütüphane
dördüncü katta ise derslikler bulunmakta idi(Asrî Türkiye,1927:12-13).
YMCA’nın modern spor imkânlarından faydalanmak isteyen Türk
Kulüpleri vasıtası ile YMCA yeni bir yayılma sahası da bulmuş oluyordu.
YMCA 1926 yılında tekrar gündeme gelmiş ve İçişleri ve Milli Savunma
Bakanlıkları arasında yapılan yazışmalarda cemiyet faaliyetlerine dikkat
çekilerek kapatılması için girişimlerde bulunulması istenilmiş ancak
devamında herhangi bir gelişme yaşanmamıştır(B.C.A 490.01/594.49.2).
İçişleri Bakanlığı Cemiyetin neden kapatılmadığını şu şekilde açıklamıştır:
“Manen ve maddeten ABD’ye bağlı olan cemiyetin kapatılması
düşünülmüştü. Ancak kamuoyundan gelecek tepkilerden çekinilerek Lozan
Antlaşmasının ABD tarafından onaylanmadan bu konuda bir işlem
yapılmayarak cemiyet faaliyetlerine göz yumulmuştur”. Konu beş yıl sonra
tekrar alevlenmiş ve 1931 yılında Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından
cemiyetin milli varlığa kast ettiğine dair kapsamlı bir rapor hazırlanmıştır.
Bu rapora göre “YMCA binalarında bulunan her konferans salonu aynı
zamanda kilise vazifesini de görüyordu. Bedenen kemale erdirmek ve
fikren geliştirmek dinî esaslara dayandırılmaktaydı. Bunun için de Genç
Hıristiyanlar Cemiyetinde çalışanların kesinlikle misyoner olması
gerekiyordu”(Uçar,2013:431).

149
1931 senesinde İstanbul’daki YMCA ve bağlı şubelerde 173 Türk, 83
Ermeni, 65 Yahudi, 138 Rum, 131 yabancı uyruklu olmak üzere 590 üye
bulunmaktaydı. 1932 ve 1933 senesinde cemiyetin Beyoğlu şubesinin 350
kadar azası vardı ve mevcut üyelerin %29’unu Türk ve Müslümanlar teşkil
ediyordu. Bu dönemde başka isimler altında faaliyet gösterseler de “Bible
House” ile Robert Koleji YMCA’nın isimsiz şubeleri idiler. Zira Robert
Kolej müdürü Caleb Frank Gates(1903-1955) başta olmak üzere
kapatılmış olan Göztepe ve Bursa Amerikan okullarının müdür ve
öğretmenleri cemiyet azasının ileri gelenlerini oluşturuyordu(B.C.A
490.01/594.49.2). Bu dönemde İstanbul Genç Hristiyanlar Cemiyetinin
başkanı İngiliz vatandaşı Bernard Anthony Tubini idi. Kendisi Tüccar ve
aynı zamanda Robert Kolej’de öğretmenlik yapmaktaydı. Başkan
Yardımcısı Amerikan vatandaşı John Burke ise YMCA tarafından finanse
edilen Muhit Gazetesinde çalışıyordu. Katip olarak görev yapan İngiliz
vatandaşı William Kilork aynı zamanda Protestan kilisesinde vaizdi.
Veznedar olan Hollanda vatandaşı Henek Tomans ise Kibrit inhisarında
memur olarak çalışmaktaydı(B.C.A 490.01/594.49.2). YMCA ile Türk
Hükümeti arasındaki ilişkiler 1938 yılına kadar ihtiyatlı bir şekilde
gitmiştir. 1938 yılında 3512 sayılı yeni bir «Cemiyetler Kanunu» kabul
edildi. Bu yasaya göre, derneklerin kurulması önceden alınacak izne
bağlanıyor, derneklerin çalışmasında yürütme organına geniş bir denetim
yetkisi veriliyor ve derneğin kapatılabilmesi olanağı da bu organa
tanınıyordu. Yasanın 10. Maddesi şu şekilde idi: “Merkezi yurt dışında
olan bir Cemiyetin Türkiye'de şubesi açılamaz, uluslararası maksatlarla
cemiyet kurulamaz. Milletlerarası beraberlik yapmakta fayda mülahaza
edilen derneklere Türkiye'de kurulmasına veya kurulu olanların yurt içinde
şube açmalarına Bakanlar Kurulu kararıyla izin
verilebilir”(Akın,1967:479).YMCA bu yasa karşısında önlemini almış ve
örgüt yönetimini üyelerinin yarısının Türk olduğu yeni bir Yönetim Kurulu
oluşturmuştur. Ancak bu değişiklik Türk yetkililerini çok da tatmin
etmemiş ve yeterli bulunmamıştı. Çünkü cemiyetin tüzüğünde hâlâ
“Hıristiyan” adı muhafaza ediliyor ve bu nedenle de YMCA açıkça “dinî
esaslara dayalı cemiyetleri yasaklayan” kanunun hükümlerine ters
düşüyordu. YMCA da bu nedenle 27 Aralık 1939’da resmen
kapatılmıştır(Uçar,2013:454). Kapatılmasının akabinde Milli Eğitim
Bakanlığı izni ile dershane şeklinde faaliyet göstermek isteyen YMCA bu
hususta girişimlerde bulunmuştur(Bali,2009:123). Bu girişimler
sonucunda YMCA, aynı yıl Amerikan Lisan ve Ticaret Dershanesi
(American School of Languages and Commerce) adı altında açılmıştır.
Dershane, YMCA’nın önceki dönemlerindeki faaliyetleri kadar özgür
hareket edemese de İngilizce kursları, kamplar ve beden eğitimi
programları ile faaliyetlerin devamına ve köklerinin kopmamasına
muvaffak olmuştur(Toprak,1994:531).

150
Sonuç:
Temelleri 1884 yılında İngiltere’de George Williams adındaki bir genç
tarafından temelleri atılan bu cemiyet, İngiltere’de doğmuş olmasına
rağmen burada yayılma imkânı bulamamış ve belki de küçük bir dernek
olarak kalmaya mahkûm iken Protestan kimliğini ön plana çıkaran
ABD’de şube açması ile birlikte adeta küllerinden yeniden doğmuş ve
arkasındaki ABD hükümeti ve Protestan sermayenin de desteği ile tüm
dünyaya yayılma imkanına kavuşmuştur. Misyonerlik Hristiyanlık
içerisinde bir olgu olmakla birlikte bu fikre pratik kazandıranlar YMCA
hareketini çok iyi kullanan Amerikan Protestan Cemaatleri olmuşladır.
Haddizatında insanların özellikle dinlerini değiştirmeleri oldukça zor bir
süreçtir. YMCA bu süreci kolaylaştırdığı gibi dikkat çekmeden yapma
kabiliyetine de sahip bir cemiyet konumunda idi. Gençler ve öğrenciler
üzerine örgütlenmiş bir yapı olan YMCA, gençlere cazip gelebilecek,
onları hangi şekilde olursa olsun YMCA çatısı altına çekebilecek
faaliyetler bulmak noktasında çok başarılı olmuşlardır. Örneğin
basketbolun bir dünya sporu haline gelmesinde payları büyüktür.
Türkiye’de YMCA örgütlenmesi Osmanlı Devleti döneminde başlamış ve
Cumhuriyet döneminde de devam etmiştir. Osmanlı Devleti döneminde
daha çok Ermeni ve Rum azınlık üzerine yoğunlaşan YMCA, I. Dünya
Savaşı sırasında Osmanlı Devleti için bir güvenlik meselesi haline
gelmiştir. Zira Amerikan okullarında örgütleri bulunan YMCA azınlık
gençlerini Türkiye’ye karşı kışkırtmışladır. Mütareke döneminde de benzer
faaliyetlerini devam ettiren YMCA örgütü ve idarecileri Lozan Konferansı
sırasında kapatılma tehlikesi geçirseler de o dönemde uluslararası tepkiden
çekinen hükümet YMCA’yı denetim altına almış, ancak kapatmamış,
nihayet 1938 yılında çıkartılan cemiyetler kanununa muhalefetten 1939
yılında kapatılmıştır.

Bibliyografya
a-Telif Tetkik Eserler
ALBAYRAK, Sadık(1993), “Dârü’l Hikmeti’l İslâmiyye”, TDV İslam
Ansiklopedisi, C.8, s.506-507.
ARI, Asım(2002)“Tevhidi Tedrisat ve Laik Eğitim”, G.Ü. Gazi Eğitim
Fakültesi Dergisi, Cilt 22, S.2,s. 181-192.
AKIN, İlhan F.(1967), “Dernek Kurma Özgürlüğü, İÜ Hukuk Fakültesi
Mecmuası, C.32, S.2-4, 1967, 474-486.
AY, Serdar(2007), “Misyonerlik ve Türkiye’de Misyonerlik
Faaliyetleri”, Niğde Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış
Yüksek Lisans Tezi, Niğde.
BLACK Floyd Henson(2011), “Okullar”, İstanbul 1920, (Çev.Sönmez
Taner), Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul.

151
BLISS, Isaac G.(1883), Twenty-Five Years In the Levant, American
Bible Society.
DANACIĞLU, Esra (1999), “Osmanlı imparatorluğunda Amerikan
Board Okulları ve Ermeniler”, Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları
Dergisi, C.III Sayı:9-10.
DEMİR, Cenk,(2008), “Kayseri, Nevşehir, Niğde üçgeninde Amerikan
Board’un Eğitim Faaliyetleri”, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Kayseri
DOĞANAY, Rahmi(2009), “Amerikalıların Antep Misyonunun
Kuruluş ve Faaliyetleri Hakkında Bir Deneme”, History Studies, Volume
1/1,s. 18.
DOGGET, Laurence L.(1922), History of the Young Men’s Christian
Association, Assocation Press, New York.
EBUZİYYA, Velid,(1339), “Amerikalıların Geç Kalmış Bir Talebi”,
Tevhid-i Efkar.
EDDY,Sherwood Eddy(1944), A Century with Youth: A History of the
Y.M.C.A. from 1844 to 1944, Association Press, New York.
ERHAN, Çağrı(2001), “Ottoman Official Attitudes Towards American
Missionaries”, The Turkish Yearbook of International Relations, XXX,
Ankara.
GÜNAY, Nejla(2008), “Amerikan Misyonerlerine Anadolu Halkının
Tepkisi ve Bunun Osmanlı-Amerikan İlişkilerine Etkileri”, Akademik
Bakış, C.1, S.2, s.109.
GÜNAY, Nejla(2019), “Bolşevik İhtilalinin Ardından Osmanlı
Devleti’nin Yeni Rejime Bakışı” Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi,
S.100, s.353-376,
HARLOW,Ralp(1341), “Türkiye’de Gönüllü Talebe Hareketi”, (Çev:
Şemseddin), Milli Mecmua, C2, S.28.
HUNTINGTON, Elizabeth Dodge(2011), “Toplumsal Örgütlenme”,
İstanbul 1920, (Çev.Sönmez Taner), Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul.
MARICLE,Victor Neal(1938), The Fellowship Training Plan,
Association Press, New York.
MECİDETTİN, Elhadiullah(1338), “Genç Hristiyanlar Cemiyeti 3”
Sebilürreşad, C.20, S.498.
MECİDETTİN, Elhadiullah(1338), “Genç Hristiyanlar Cemiyeti 2”
Sebilürreşad, C.20, S.495.
MORSE, Richard C.(1913), History of the North American Young
Men’s Christian Associations, Association Press, New York.

152
ORTAYLI, İlber(1981), “Osmanlı İmparatorluğunda Amerikan
Okulları Üzerine Bazı Gözlemler”, Amme İdaresi Dergisi, C.14, S.3,
Ankara, s.88.
ÖZTÜRK, Ayhan Öztürk,(2008),“Amerikan Protestan Misyonerlerinin
Talas’ta Eğitim Faaliyetleri” Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi,
C.18, S.1, s.344.
PARSONS, Elizabeth Byers(2011) “Empire State of “Mind,Body And
Spirit”, A Senior Thesis Submitted to the History Department of Princeton
University, Princeton.
RIGGS, Charles Trowbridge(2011), “Yetişkinlerde Suç”, İstanbul
1920, (Çev.Sönmez Taner), Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul.
SEZER, Ayten(1999), “Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Misyonerlerin
Türkiye'deki Eğitim ve Öğretim Faaliyetleri”, Hacettepe Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi Dergisi, C.16, s.163-183.
TOPRAK, Zafer(1994) “Vay Em Si Ey (YMCA) Jimnastikhaneleri,”
Toplumsal Tarih, 1:2, s.8-12.
YMCA Nedir ve Ne Yapıyor?,(1913) Agop Matyosyan Matbaası,
İstanbul
UÇAR, Ahmet (2013), Hıristiyan Gençler Cemiyeti ve Türkiye’deki
Faaliyetleri (1910-1939), İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Doktora Tezi, İstanbul.
YILDIZ, Özgür(2009),Misyonerlik ve Amerikan Board Teşkilatı, IQ
Yay., İstanbul.
1891 Year Book of the Young Man’s Christian Associations.
What Do You Know About Constantinople?, Bible House
1905-1906 Year Book Of The Young Men’s Christian Associations Of
North America, New York.
1907-1908 Year Book Of The Young Men’s Christian Associations Of
North America, New York.
Year Book Of The Young Men’s Christian Associations Of North
America For The Year 1893, New York.
Year Book Of The Young Men’s Christian Associations Of North
America For The Year 1895, New York.
Year Book Of The Young Men’s Christian Associations Of North
America For The Year 1896, New York.
Year Book Of The Young Men’s Christian Associations Of North
America For The Year 1897, New York.

153
“Genç Hristiyanlar Cemiyetinin Tarihçesi ve Hakiki Mahiyeti,(1341),
Milli Mecmua, C2, S.28.
“Genç Hristiyanlar Cemiyeti’nin Hakiki Mahiyeti 2,(1341), Milli
Mecmua, C2, S.29.
“Genç Hristiyanlar Cemiyeti’nin Faaliyeti” (1337), Sebilürreşad, C.19,
S.483.
“Genç Hristiyanlar Cemiyeti’nin Hakiki Mahiyeti 2 (1341), Milli
Mecmua, C2, S.29.
“Genç Hristiyanlar Cemiyeti”(1339), Sebilürreşad, C.21, S.531.
“Genç Hristiyanlar Cemiyeti”(1339), Sebilürreşad, C.21, S.525
“Genç Hristiyanlar Cemiyeti’nin Faaliyeti”(1337), Sebilürreşad, C.19,
S.483.
“Papaz Mektepleri, Genç Hristiyanlar Cemiyeti”(1340)
Sebilürreşad,C.24, S.624.
“Genç Hristiyanlar Cemiyeti’nin Tarihçesi ve Hakiki Mahiyeti(1341),
Milli Mecmua, C2, S.28.
“YMCA Amerikan Cemiyeti”(1927), Asrî Türkiye Mecmuası, C.1, S.5.
b-Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi(BCA)
“Dışişleri Bakanı Numan Menemencioğlu tarafından Başvekalete
gönderilen 24.2.1936 tarihli yazı” B.C.A 030.10/266.798.12
“1930 Senesi Mevsiminin Kamp Müdürü Tarafından İstanbul Y.M.C.A
Hey’eti Müdiran Encümenine Raporu”, B.C.A 490.01/594.49.2
“Y.M.C.A’nın Duhul Şeraiti ve Şubeleriyle Faaliyetine Dair Resimli
Beyanname Nüshası”, B.C.A 490.01/594.49.2
“CHF İstanbul Vilayet İdare Heyeti Reisi tarafından Maarif Emini
Muzaffer Bey’e yazılan 26.3.1931 tarih ve 365 sayılı yazı” B.C.A
490.01/594.49.2
“Emniyet İş. U. Müdürü T. Hadi Baysal tarafından Amasya Mebusu
Esat Bey’e gönderilen 12.7.1931 tarihli yazı”, B.C.A 490.01/594.49.2
“Genç Hristiyanlar Cemiyeti ile alakalı 5.9.1931 tarihli bir rapor”,
B.C.A 490.01/594.49.2
“Y.M.C.A (Genç Hristiyanlar Cemiyeti) Hakkında Bir Rapor”, B.C.A
490.01/594.49.2
“Y.M.C.A Genç Hristiyanlar Cemiyetinin tarihçesi hakkında Esat Bey
tarafından yazılan rapor müsvettesi”, B.C.A 490.01/594.49.2
“Young Men’s Christian Association Constantinopole”, B.C.A
490.01/594.49.2

154

You might also like