Professional Documents
Culture Documents
ABSTRACT
A GENERAL VIEW ON THE EDUCATIONAL AND TEACHING
ACTIVITIES OF THE RIGHTEOUS CALIPHS’ PERIOD (II)
(Educational-Teaching Institutions and Their Methods)
The period of righteous caliphs is very important in the history of #slam
because of the reason that comes after the death of the prophet. This period
has been a resource and enlightened the following periods in terms of
educational and teaching activities. In this research, educational and teaching
activities have been evaluated from the aspect of institutions and methods, and
the issue has been explained with different examples.
*
Selçuk Üniversitesi lahiyat Fakültesi slam Tarihi Anabilim Dal" Ara t"rma.Görevlisi.
158 HULEFÂ-I RÂ/#DÎN DÖNEM# E3#T#M VE Ö3RET#M FAAL#YETLER#
1
bn Hacer, Muhammed b. Ali el-Askalânî, el- sâbe fî Temyîzi’s-Sahâbe, Beyrut, 1328, I / 28;
bn Sa’d, et-Tabakâtü’l-Kübrâ, Beyrut, 1957, III / 242; Ayr"ca bkz: Ahmet Önkal, Rasülullah'"n
slâm'a Davet Metodu, Konya 1983, s.79.
2
Ahmet Önkal, Rasülullah'"n slâm'a Davet Metodu, s. 80-81.
Dr. M. Bahaüddin Varol 159
3
Ahmet Çelebi, slâm’da E itim Ö retim Tarihi, Çev: Ali Yard"m, stanbul, 1983, s.59.
4
bn Hi âm, Ebû Muhammed Abdülmelik, es-Siratü'n-Nebeviyye, M"s"r, 1936, I / 368.
5
M.Hamidullah, slâm Müesseselerine Giri , Çev: .Süreyya S"rma, st. 1992, s.51-53.
6
bn Hi am, es-Sira, II / 81.
7
bn Sa'd, III / 118.
8
brahim Canan,Kütüb-ü Sitte Muhtasar" Tercüme ve Nerhi, Ankara,1988, I / 438-439.
160 HULEFÂ-I RÂ/#DÎN DÖNEM# E3#T#M VE Ö3RET#M FAAL#YETLER#
etti i görev ve Medîne site devletinin kurulmas"ndaki pay" büyük olmu tur.
Nitekim bir e itim kurumu olarak evler, icra etti i fonksiyonunu tamamen
kaybetmemi , bu görevi kendisinden çok daha iyi yerine getirecek olan
mescidlere b"rakm" t"r.
Konu ile ilgili baz" rivâyetlerde Hz.Peygamber döneminden ba lay"p
Hulefâ-i Râ idîn döneminde de görevine devam eden Medîne'deki "Dâru'l-
Kurrâ"dan bahsedilmektedir.9 Dâru'l-Kurrâ hakk"nda direkt bilgi veren
rivayetlerin olmay" ", bu kurum hakk"ndaki sorular"m"za net ve kesin cevaplar
bulmam"z" engellemektedir. Baz" rivayetlerde dolayl" olarak Dâru’l-Kurrâ’dan
bahsedilirken, di er baz" rivayetlerin de sat"raralar"ndan birtak"m bilgiler elde
etmekteyiz. Dâru'l-Kurrâ ifadesinin geçti i rivâyetlerin birinde, Abdullah b.
Ümmü Mektûm hakk"nda bilgi verilirken: "Bedir harbinden az sonra Medîne'ye
geldi, Dâru'l-Kurrâ'ya indi..." denilmektedir.10 Di er bir rivâyette ise, "Mahreme
b. Nevfel'in evi Dâru'l-Kurrâ idi" eklinde bilgi verilmektedir.11 Bu konuda daha
aç"k bilgi veren bir di er rivâyet ise öyledir: "Sâbit b. Esleme el-Bünânî
anlat"yor. Biz Enes b. Mâlik'in yan"nda idik. Ders halkas"nda bulunanlar"n
önünde bir vesika yazarak (onlara hitaben): "Ey Kurrâ toplulu u...! Nahit olun"
dedi. Ben bu hitab" yad"rgayarak: "Ey Ebû Hamza! Ke ke bize isimlerimizle
hitap etseydiniz" dedim. Enes b. Mâlik: "Size kurrâ diye hitap etmemde bir
sak"nca yok. Ben size Hz.Peygamber'in sa l" "nda kurrâ diye isimlendirdi imiz
karde lerimizden bahsedeyim de dinleyin: Onlar yetmi kadard". Gece oldu u
vakit Medîne'deki muallimlerine gidiyorlar, sabah oluncaya kadar bütün gece
ders yaparlard". Sabah olunca da kendisinde güç ve kuvvet olanlar su ve odun
getirir, paras" olanlar da birle ip bir koyun sat"n al"rlar ve yemek üzere
haz"rlarlard". Bu da Hz.Peygamber'in hücrelerine yak"n bir yerde cereyan
ederdi” diye cevap vermi tir.12 Bütün bu rivâyetlerden anla "ld" "na göre
Dâru'l-Kurrâ, Kur'ân e itim ve ö retimine tahsis edilmi bir ev idi. Bir gece
e itimini and"ran bu müessesede, müstakil bir muallim nezaretinde e itim
yap"ld" " ve sabahlara kadar e itimin devam etti i anla "lmaktad"r. lim
sahiplerinin evlerinin birer e itim ve ö retim merkezi oldu una i aret eden
di er bir rivâyet ise Ubade b.Samit'ten gelmektedir.Rivâyetin konumuzla ilgili
bölümü öyledir: "Hz.Peygamber müslümanlar"n durumu ile me gul olurdu.
Öyle ki, Medîne'ye bir muhacir geldi i zaman onu bizden birine teslim eder, o
da kendisine Kur'ân ö retirdi. Bir gün Rasülullah bana birisini teslim etti. Ben
onu evimde misafir ederek onu evimde bar"nd"rd"m. Ak am yemeklerini
9
el-Kettânî, Abdülhayy, et-Terâtîbü’l- dâriyye, Beyrut Tarihsiz,I/56.
10
bn Sa'd, IV / 205.
11
bn Abdi’l-Berr, el- stiâb Fi Ma’rifeti’l-Ashâb, M"s"r, Tarihsiz, II / 259,260.
12
bn Hanbel, el-Müsned, Beyrut, Tarihsiz, III / 137.
Dr. M. Bahaüddin Varol 161
13
bn Sa'd, III / 621.
14
Ahmet Çelebi, s.58,59.
15
Ahmet Çelebi, s.59.
16
bn Hi âm, II/138; bn Kesîr, es-Sîratü'n-Nebeviyye, M"s"r, 1964, II/250; el-Belâzürî, Ahmed b.
Yahya, Fütûhu’l-Büldân, Beyrut, 1957, s.8,9.
162 HULEFÂ-I RÂ/#DÎN DÖNEM# E3#T#M VE Ö3RET#M FAAL#YETLER#
17
bn Sa'd, I/239.
18
bn Kesîr, II/292 vd; M.Hamidullah, slâm Peygamberi, Çev: M.Saîd Mutlu, SalihTu ,
stanbul, 1969, I / 75.
19
M.Hamidullah, slâm Peygamberi, I / 77.
20
M.Hamidullah, slâm Müesseselerine Giri , s. 61-62.
21
Geni bilgi için bkz.: Ahmet Önkal, Asr-" Saâdette Mescidin Önemi ve Yapt" " Görevler,
Diyanet Dergisi, 1983, XIX-3/49-50; A.Önkal, Rasûlüllah'"n slâm'a Davet Metodu, s.245-249;
Cahit Baltac", slâm Medeniyetinde Cami, M.Ü. .F.D., say": 3, 1985, s. 225 vd.; Abdurrahman
en-Nehelâvî, et-Terbiyetü'l- slâmiyye ve Esâlibihâ, Nam 1979, s. 119 vd.
22
Ahmet Çelebi, s. 98.
23
bn Kesîr, II/313,314.
Dr. M. Bahaüddin Varol 163
24
Buhârî, Salât, 84.
25
Kettânî, II / 221.
26
Tirmizî, Edeb, 70; bn Hanbel, V / 91.
27
Ra it Öymen -Mehmet Da , slâm E itim Tarihi, Ankara 1974, s.73.
28
Hz.Peygamber Mescid-i Nebî'nin ilim merkezi haline gelmesini tavsiye ve te vik ederek öyle
buyurmu tur: "Bir kimse benim u mescidime hayr" ö renmek veya ö retmek için gelirse, o
Allah yolunda cihad eden kimse derecesindedir." bn Mâce, Mukaddime, 82.
29
Ahmet Çelebi, s. 98.
164 HULEFÂ-I RÂ/#DÎN DÖNEM# E3#T#M VE Ö3RET#M FAAL#YETLER#
30
Hasen brahim Hasen, Tarîhu’l- slâm, Kahire,1964, I / 525.
31
H. brahim Hasen, I / 524.
32
Geni bilgi için bkz.: Ahmet Önkal-Nebi Bozkurt, "Mescid", T.D.V. .A., st. 1993, VII / 49-50.
33
Ahmet Çelebi, s. 98 ; R.Öymen, slâm E itim Tarihi, s. 73-74.
34
M.Hamidullah, slâm Peygamberi, II / 75.
35
Yâkût el-Hamevî, Mu'cemü'l-Büldân, Beyrut,Tarihsiz, III / 402; Buraya kapal" bir mahal
oldu u için gölgelik anlam"na gelen "zulle" de denmi tir. bn Sa'd, I / 305.
36
Kettânî, I / 40-45; Bunlara "Edyâfu'l- slâm" da denilmi tir. bn Hanbel, II/515.
Dr. M. Bahaüddin Varol 165
37
M.Hamidullah, slâm Peygamberi, II / 75.
38
Kettânî, I/40-48. Rivâyetlere göre içlerinde bir gömlek veya düzgün bir elbiseye sahip olan pek
yoktu. Bir k"sm" bacaklar"n" yar"s"na kadar, bir k"sm" da topuklar"na kadar örten pe temala
benzer bir örtü ba larlard". Buhârî, Salât, 58.
39
bn Kesîr, Ebu’l-Fida’ smail, el-Bidaye ve’n-Nihaye, Beyrut, Tarihsiz., VI / 120-121.
40
bn Sa'd, I / 388.
41
bn Sa'd, I / 255.
42
Buhârî, Mevâkîtü's-Salât, 42; "O gün, Hz.Ebûbekir üç, Hz.Peygamber kendisi ise on ki i
misafir etmi ti". Di er örnekler için bkz: bn Abdi'l-Berr,el- stiab, IV/588; bn Hanbel,
I/429,430; bn Hacer, Tezîbü’t-Tehzîb, Beyrut, 1325, III/475.
43
Buhârî, Fedâilü'l-Kur'ân, 8.
166 HULEFÂ-I RÂ/#DÎN DÖNEM# E3#T#M VE Ö3RET#M FAAL#YETLER#
44
Ebû Dâvûd, Buyû', 37; bn Hanbel, V / 315.
45
bn Mâce, Ticâret, 8; bn Sa'd, VI / 305.
46
Geni bilgi için bkz: Mustafa Bakt"r, Suffa Ashab", stanbul,1984, s:50 vd.; brahim
Canan,Kütüb-ü Sitte Muhtasar", I/450.vd; Do u tan Günümüze Büyük slâm Tarihi,
stanbul,1986, I / 293 vd.
47
M. Hamidullah, slâm Peygamberi, II / 81.
48
Mustafa Bakt"r, s.43-46.
Dr. M. Bahaüddin Varol 167
49
Mescidin Geni letilmesi Konusunda bkz: Said Ramazan el-Butî, F"khu's-Sire, Beyrut, 1972,
s.202,203.
50
Mustafa Bakt"r, s. 47 (Yazar bu rivayeti Ebû Nuaym, Hilye, II/34'den nakletmektedir.)
168 HULEFÂ-I RÂ/#DÎN DÖNEM# E3#T#M VE Ö3RET#M FAAL#YETLER#
d – Küttâb:
Hz.Peygamber döneminden ba lay"p daha sonraki dönemlerde de
devam eden di er bir e itim kurumu da "Küttâb" d"r. Küttâb'lar daha çok
çocuklar için bir yaz" ö retim müessesesi olarak kendisini göstermektedir.51
Hz.Peygamber zaman"nda Küttâb'lar"n varl" "n" bize haber veren aç"k bir
rivâyet yoktur. Ancak, baz" rivâyetler vard"r ki, dolayl" olarak Küttâb'lar"n
varl" "na i aret etmektedir.
Muhammed Hamidullah bu konuda: "Hz.Peygamber Suffa''n"n yetersiz
oldu unu görünce, Medîne'nin çe itli mahallelerinde ilk veya haz"rl"k okullar"
diyebilece imiz mektepler açt"."52 diyerek, Küttâb'lar"n bizzat Hz.Peygamber
taraf"ndan aç"ld" "n" ifâde etmektedir. Ahmet Çelebi ise, okuma yazma
ö renimi yapan bu Küttâb'lar"n çok az yay"lm" olmas"na ra men slâm'"n
ortaya ç"kmas"ndan önce de var oldu unu ileri sürmektedir.53 Küttâb'lar"n
varl" "na delil sayd" "m"z rivâyetlerden birisi, Anbese b. Enbâr'dan gelmektedir.
O öyle demektedir: "Abdullah b. Ömer biz Küttâb'da talebe iken bize u rar
selam verirdi.”54 Di er bir rivâyette ise, Hz. Âi e: "Biz Ramazan ay"n" bize ihya
etmeleri için Küttâb'tan çocuklar al"rd"k" demektedir.55 Yine Hz.Peygamber'in
zevcelerinden biri olan Ümmü Seleme, bir defas"nda, Küttâb muallimlerinin
birisine haber salarak ondan, mektebinin ö rencilerinden bir kaç"n" yün atmak
ve bükmek için kendisine yard"mc" göndermesini istemi tir.56
Bu rivâyetler, asl"nda Küttâb'lar"n Hz.Peygamber zaman"nda aç"ld" "na
veya e itim yapt" "na aç"k bir delil de ildir. Ancak Küttâb'lar Hulefâ-i Râ idîn
dönemi boyunca e itim ve ö retime devam eden bir kurumdur. Bu fikrimizi
destekleyen bir rivâyet öyledir: "Ebûbekir, Ömer, Osman ve Ali devrinde
muallimler yaz" silme hususunda nas"l yaparlard" sorusuna Enes öyle cevap
vermi ti: "Her terbiyecinin, içinde bez ve kaftan y"kanan bir kab" vard". Her
çocuk s"ra ile bir gün temiz su getirir, o kaba dökerdi. Tahtalar"n" onunla
silerlerdi. Sonra yere bir çukur açarlar, o suyu oraya dökerlerdi"57
Ahmet Çelebi Küttâb'lar"n, Okuma yazma ö retimi yapan Küttâb'lar ve
Kur'ân ve slâm dini esaslar" e itimi yapan Küttâb'lar olmak üzere iki ayr"
51
R.Öymen, slâm E itim Tarihi,s.65.
52
M.Hamidullah, slâm Peygamberi, II / 77; kr .: A.Önkal,Rasûlüllah'"n slâm'a Davet
Metodu,s.251
53
Ahmet Çelebi, s.33.
54
brahim Canan, I / 440-441.
55
brahim Canan, I / 441.
56
Ahmet Çelebi,s.39.
57
Kettânî, II/294,295.
Dr. M. Bahaüddin Varol 169
58
Ahmet Çelebi, s.38.
59
Ahmet Çelebi, s.35-38.
60
R.Öymen, s.67.
61
Ahmet Çelebi, s.39 (Yazar bu bilgiyi Ancyclopedia of Religions and Ethics, V/199 'dan naklen
vermektedir.)
62
Ahmet Çelebi, s.40.
170 HULEFÂ-I RÂ/#DÎN DÖNEM# E3#T#M VE Ö3RET#M FAAL#YETLER#
suresini ana zanneden bedevînin hiç bir ey bilmedi ini gören Hz.Ömer onu
bir Küttâb'a teslim eder."63
Sonuç olarak ifâde etmek gerekirse, Kur'ân ve temel slâmî bilgilerin
ö retildi i Küttâb'lar, okuma ve yazma e itimi yapan Küttâb'lardan daha sonra
ortaya ç"km" t"r. lk dönemlerde çocuklara dînî bilgiler, çe itli yerlerde
olu turulan meclisler ve özellikle de ana baba taraf"ndan verilirdi. O dönemde
çocuklar"n, sükûnet ve temizli ini bozar endi esi ile câmilerde e itimi uygun
görülmemi ti. Ancak buna ra men Küttâb, özel yerlerde oldu u kadar câmi
veya ona biti ik yerlerde de hizmet vermeye devam etmi tir. slâm topraklar"n"n
geli mesine paralel olarak, Küttâb'lar"n say"lar"n"n da artt" " muhakkakt"r. Öyle
ki, her köyde dahi bir mektep bulunmu , e itim ve ö retim burada devam
etmi tir.64
2- E!itim ve Ö!retim Metodlar-
Hulefâ-i Râ idîn döneminde uygulanan e itim ve ö retim metodlar"n" ele
al"rken -önceki konularda oldu u gibi- uygulamay" Hz.Peygamber döneminden
ba latmak durumunday"z. Zira, bir çok konuda oldu u gibi o dönemde
uygulanan metodlar genellikle Hz.Peygamber döneminin bir uzant"s"
görünümündedir. Ortaya ç"k" itibariyle, bu dönemde e itim ve ö retimde
uygulanan metodlar", ferdî e itim, ilim meclisleri ve ilim halkalar" olarak üç
bölümde ele almam"z mümkündür.
Ferdî e itim, özellikle Hz.Peygamber taraf"ndan uygulanm" olan bir
metoddur. Zira, bir problemle kar "la an müslümanlar, meseleyi
Hz.Peygamber'e arzetmi ve onun cevab"yla problemini halletmi tir.
Hz.Peygamber çar "da, pazarda, evde, mescidde, her nerede olursa olsun
gerek müslümanlar"n gerekse slâm'" ö renmek isteyen mü riklerin ferdî ihtiyaç
ve sorular"na cevap vermi ve onlara gerekli e itimi uygulam" t"r. Bu konudaki
bir çok örne i hem slâm Tarihi kaynaklar"nda, hem de hadis kaynaklar"nda
görmemiz mümkündür.65
a- lim Meclisleri:
Hz.Muhammed'in peygamberli inden itibaren söz konusu ilim
meclislerini görmemiz mümkündür. Dâru'l-Erkam'da devam eden e itim ve ilk
müslümanlar"n Hz.Peygamber'in etraf"nda toplan"p yeni nazil olan Kur'ân
63
R.Öymen, slâmiyette Ö retim ve E itim Hareketleri,A.Ü. .F.D.,XI 1963,s.67,(Yazar bu bilgiyi
el-Ehvânî, et-Terbiye fi'l- slâm'dan naklen vermektedir.)
64
Ziya Kaz"c", Ana Hatlar" le slâm E itim Tarihi, st. 1983, s.22-23.
65
Geni bilgi için bkz.: Abdullah Özbek, Bir E itimci Olarak Hz.Muhammed, Konya , 1991,
s.123 vd.
Dr. M. Bahaüddin Varol 171
66
Hüseyin Algül, slâm Tarihi, II/180 vd.
67
Kettânî, II/219,220; M.Hamidullah, slâm Peygamberi, II / 78.
68
Neysâbûrî, el-Müstedrek, Beyrut, Tarihsiz, I/94.
69
Kettânî, II/217,218.
70
bn Hanbel, V / 91; Tirmizî, Edeb 70.
172 HULEFÂ-I RÂ/#DÎN DÖNEM# E3#T#M VE Ö3RET#M FAAL#YETLER#
71
Buhârî, lim 32; Buhârî, Menâk"b 168.
72
Abdullah Özbek, Bir E itimci Olarak Hz.Muhammed, s.131.
73
Buhârî, lim 12.
74
Kettânî, I/97-99.
75
Kettânî, II / 221.
76
bn Hanbel, I / 154; Kettânî, II/222,236.
Dr. M. Bahaüddin Varol 173
77
Kettânî, II / 217.
174 HULEFÂ-I RÂ/#DÎN DÖNEM# E3#T#M VE Ö3RET#M FAAL#YETLER#
edilmektedir.78 lim halkalar"nda belli bir muallim, belli ö rencilere ders verirdi.
Muhtelif câmilerde ve muhtelif merkezlerde ilim halkalar" olu turulmu , dînî
ilimlerin e itimi bu ekilde önemli bir yay"lma göstermi tir.
Süveyd b. Abdülazîz, Ebu'd-Derdâ’n"n D"me k mescidinde her gün
sabah namaz"ndan sonra ba lay"p ö le namaz"na kadar devam eden ders
halkas"ndaki ö rencilere Kur'ân ö retti ine dair verdi i bilgi öyledir: "D"me k
câmiinde sabah namaz"ndan sonra, kendisinden Kur'ân ö renmek için
talebeler Ebu'd-Derdâ'n"n etraf"nda tolan"rd". O, bunlar" onar ki ilik gruplar
halinde ay"r"r ve ba lar"na birer ba kan tayin ederdi. Bu ekilde ders verdi i
ö rencilerin say"s" 1600'lere kadar ula m" t".79 Ayn" ekilde bn Abbâs
Mekke'de, bn Mes'ûd Kûfe'de, Ebû Mûsâ el-E 'arî Basra câmiinde Kur'ân ve
tefsir e itimiyle me gul olmu lard"r.80
Hulefâ-i Râ idîn döneminde ilim halkalar"n"n çok yayg"n bir ekilde
oldu unu, daha sonraki dönemlerde de ilim halkalar"n"n devam etmesinden
ç"karabiliriz. Ba dat'taki Mansur Câmii ilim halkalar"yla bir medrese gibi vazife
görmü tür. Hatîb el-Ba dâdî ve el-Kisâî burada ders veren âlimlerdendir. Ayn"
ekilde air Ebu'l-Atahiyye de burada iirlerini yazd"rm" t"r.81 Nam Câmii de
ayn" ekilde ders halkalar"yla dolu idi. H. 21. y"lda in a edilen Amr Câmii ise
geni letilmi ve ilim halkalar" için uygun duruma getirilmi tir. Bu câmiide
devaml" olarak k"rk ders halkas"ndan bahsedilmi tir.82 Amr Câmiine ba l"
olarak sekiz zaviyeden bahsedilmektedir ki, mam-" Nafii'nin zaviyesi bunlar"n
en önemlisidir. Burada mâm-" Nafii bizzat ders verdi i için onun ismiyle
an"lm" t"r. Ayr"ca Mecdiyye ve Sahibiyye zaviyeleri de y"llarca çe itli âlimlerin
ders okuttu u yer olarak önemlerini muhafaza etmi lerdir.83
Görülüyor ki, genellikle mescidlerde olu turulan bu ilim halkalar" slâm'"n
ilk devirlerinden itibaren, slâm e itiminin önemli bir metodu olmu tur. Ç"k"
itibariyle Hz.Peygamber dönemine kadar sarkan bu metod, Küttâb'lardaki
çocuk e itiminin aksine, yüksek seviyede ders verilen yerler olarak kendisini
göstermi tir. Buralarda dînî ilimlerin yan"nda edebî bilimler, astronomi ve hatta
t"p dahi okutuldu u olmu tur.84
Sonuç olarak ifade etmek gerekirse, insanlar"n dünya va ahiret huzurunu
yakalamalar" ve insana yara "r bir hayat" ya amalar"n" sa lamay" amaçlayan
78
Kettânî, II / 217-218.
79
Ahmed Emin, Duha’l- slâm, Kahire, 1964, II / 96.
80
Kettânî, II / 280.
81
R.Öymen, slâm E itim Tarihi,s.75.
82
R.Öymen, slâm E itim Tarihi,s.76.
83
Ahmet Çelebi, s.104-105.
84
Ahmet Çelebi, s.107.
Dr. M. Bahaüddin Varol 175