You are on page 1of 2

STARBUCKS IS WATCHİNG YOU!

* 1

Giriş

Bu çalışmada son senelerde iyice fetişist bir karaktere bürünen Starbucks kahve dükkânını
“meta fetişizmi”, “şeyleşme”, “mekân” ve “yabancılaşma” gibi kavramlarla ele alacağım.0

1. Fetiş Mekân, Yabancılaşma Ve Starbucks

İnsan üretim ilişkileri ile var olur. Üretim, insanın doğaya karşı savaşıdır. Onu işler, değiştirir
ve dönüştürür. Ama insan bu savaşı hiçbir zaman tek başına veremez. İnsanlar doğaya karşı toplu halde
savaşım verir. Koşullar değişiklik gösterse dahi üretim, daima toplumsal üretimdir. İnsanı insan yapan
toplumdur. İnsanı hayvanlıktan çıkaran toplumsal üretimdir. Yaşamak için kendi türümüze muhtacız.
Ve bu durum bizi toplumdan ayırmıyor bilakis kolektifleştiriyor. “Üretimde, insanlar üretmek için
birbirleriyle belirli bağlantılar ve ilişkiler içine girerler. Bu toplumsal bağlantı ve ilişki içindedir ki,
doğa üzerinde etkili olur, üretimde bulunurlar.”[ CITATION Kar92 \l 1055 ]2 Bu noktadan hareketle Marx
topluma “gereksinimler sistemi” der.

Burayı girişe al İnsan ürettiği şeye tapar hale gelmiştir. Ürettiği ürünün kullanım değerini
unutmuş, değişim değeri üzerinden hareket etmeye başlamıştır. Arabistan’da Cahiliye devrinde insanlar
kendi eliyle ürettiği putlara tapıyor, onları ilah yerine koyuyorlardı. Günümüz dünya sisteminde durum
pek değişmiş sayılmaz. Putlar yerine fetişist formadaki başka nesneler gelmiş durumda. O zamanın
insanları heykele tapıyordu. Kapitalist toplum insanı ise kendi ürettiği eşya ve nesnelere… En çok
taptığımız şey ise Marx’ın deyimiyle metanın en fetişist formu olan: para. Son cümle hatalı

Insanlık olcaakİnsanoğlu yeryüzünde yaşamaya başladığı ilk andan itibaren tüketiyor. Tüketim hiç
değişmese de tükettiğimiz şeyler ve tüketim biçimlerimiz zaman içerisinde değişiyor. Kapitalist dünya
sistemi içerisinde de dolayısıyla tüketimin anlamı ve kapsamı büyük ölçüde değişmiş durumda.
İhtiyaçlarımızın ne kadarı “gerçek ihtiyacalar” kapsamına alınabilir? Piyasada artan ürün çeşitliliği ve
insanların alım gücünün yükselmiş olması tüketimi güdüleyen etmenler arasındadır. ‘Bir yaşam tarzı
olarak tüketim’ dediğimiz, statü veya bir farklılık yaratmak için yapılan tüketimler bir hayli artmış
durumdadır. Tüketim alışkanlıklarımız artık bir gelenek veya ihtiyaçtan ziyade yaşam biçimine
dönüşmüştür. Üretilen metanın kullanım değeri silikleşmiş, değişim değeri ön plana çıkmış
vaziyettedir. Marx, kapitalist üretim tarzı içinde yapılan üretiminin sonucunda ortaya konulan ürünün,
kapitalist piyasa içinde dolaşıma girmesiyle birlikte ortaya çıkan ve ürünün kullanım değeri üzerinde

1
*George Orwel’in 1984 romanında sıkça yer verdiği “big brother is watching you” cümlesinden esinle…
2
Marx, K. (1992). Ücret, Fiyat ve Kar -Ücretli Emek ve Sermaye s.35. Ankara: Sol Yayınları.
değişim değerinin egemen olmasının; insanı kendi yarattığı ürüne, kendisine ve diğer insanlarla olan
ilişkilerine yabancılaştırdığını söyler. [ CITATION Mar13 \l 1055 ]3

3
K. Marx. (2013). 1844 El Yazmaları. (M. Belge, Çev.) Istanbul: Birikim Yayınları.

You might also like