Professional Documents
Culture Documents
MARMARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İŞLETME ANABİLİM DALI
ÜRETİM YÖNETİMİ VE PAZARLAMA BİLİM DALI
N.OZAN BAKIR
İstanbul, 2007
İÇİNDEKİLER
ÖZET...................................................................................................................... I
ŞEKİL LİSTESİ.....................................................................................................III
TABLO LİSTESİ...................................................................................................IV
GİRİŞ......................................................................................................................VI
BİRİNCİ BÖLÜM
2.2.1. Gösterim..................................................................................................... 58
2.2.2. Tanıklık....................................................................................................... 59
2.2.3. Sorun Çözme veya Hayattan Örnekler....................................................... 60
2.2.4. Sunucu veya Seslendiren............................................................................ 61
2.2.5. Yalnız Ürün................................................................................................ 62
2.2.6. Gerçek Görüntüler ve Belgeler................................................................... 62
2.2.7. Fantezi......................................................................................................... 63
2.2.8. Animasyon ve Çizgi Film........................................................................... 63
2.2.9. Müzikal....................................................................................................... 64
2.2.10. Öyküsel Anlatım....................................................................................... 64
2.2.11. Cinsellik.................................................................................................... 65
2.2.12. Doğanın Kullanıldığı Anlatım.................................................................. 65
2.2.13. Benzetme.................................................................................................. 65
2.2.14. Duran Fotoğraflar ve Sanat Eserleri......................................................... 66
2.2.15. Mizah........................................................................................................ 66
2.2.16. İmaj........................................................................................................... 66
2.3. TV REKLAMLARINDA TANINMIŞ KİŞİ (ÜNLÜ) KULLANIMI............. 67
SONUÇ…………………………………………………………………………... 139
KAYNAKLAR…………………………………………………………………... 142
EKLER…………………………………………………………………………... 151
ÖZET
Günümüzde çok fazla benzer ürün veya hizmet söz konusudur. Tüketicinin
herhangi özel bir ürünü veya hizmeti kullanılması için ürünün tüketiciye sağladığı fayda
ya da başka bir değişle ürünün çekirdek boyutu hiçbir zaman yeterli olmayacaktır.
Çünkü tüketicilere satın alınmak üzere sunulan ürün veya hizmetlerin belirli kişilik
özellikleri ve imajları taşımaktadır. Bunu ifade etmenin en etkili yollarından biri ise bu
ürün veya hizmeti ürünle örtüştürebilecek bir tanınmış kişi ile tanıtma stratejisidir.
I
ABSTRACT
In today’s world there are too many similar products or services. Today, a
product’s or service’s benefit is not enough as just a sole benefit, in other word core
dimension is not enough to catch market demand. In consumer’s mind every product
has an image and personality. Therefore, one of the best ways to explain products
message is using celebrity whose image and personality overlap with product’s target
perceptions.
II
ŞEKİL LİSTESİ
Sayfa No
III
TABLO LİSTESİ
Sayfa No
Tablo 3.19. Eğitim Düzeyi ve Faktörler İçin Spearman Korelasyon Analizi......... 115
Tablo 3.20. Gelir Durumu ve Faktörler İçin Spearman Korelasyon Analizi.......... 116
Tablo 3.21. Tüketicilerin Televizyon İzleme Süreleri İçin Levene Testi............... 117
IV
Tablo 3.22. Tüketicilerin Televizyon İzleme Süreleri İçin Anova Testi................ 117
V
GİRİŞ
VI
medyalarına başvurmaktadırlar. Buna göre, uygun bir medyanın seçilmesi, seçilen bu
medya karmasının ürüne ve hitap ettiği hedef kitleye bağlı olarak tespit edilmesi,
incelenmesi ve değerlendirilmesi reklam verenler açısından önem teşkil etmektedir.
Günümüzde tüketicinin herhangi bir ürünü veya hizmeti satın almayı tercih
etmesi için ürünün tüketiciye sağladığı fayda ya da başka bir deyişle “çekirdek ürün”
hiçbir zaman yeterli olmayacaktır. Çünkü tüketicilere sunulan ürün veya hizmetler
tüketiciler açısından sembolik değerler de taşımaktadır. Bu sembolik değerler ürün ve
hizmet bileşenini soyut özellikleri arasında yer alır. Tüketiciye sunulan her ürün ve
hizmetin, kendisini pazara sunan firma tarafından geliştirilen bir kimliği vardır. Bu
kimliğin tüketici tarafından algılanan boyutu ise bu ürün ve hizmetlerin imajını
oluşturur. Her tüketici kendisinin imajına veya idealize ettiği imaja uygun olan ve bu
imajı destekleyen ürün ve hizmetleri satın almayı tercih eder. Tüketicide bu yönde satın
alma davranışı sağlamanın ve bu imajı iletişim faaliyetlerinde vurgulamanın yolu ise bu
ürün veya hizmeti ürünle örtüştürebilecek bir tanınmış kişi ile tanıtma stratejisidir.
Reklamcıların, reklamlarında tanınmış kişilere yer vermesi oldukça uzun zamandır
kullanılan bir yöntem olarak bilinmekle beraber, bu kişilerin, tüketicilerin ürün ve
hizmetlere ve markalara ilişkin tutum ve davranışlarını olumlu yönde etkilediği
düşünülmektedir.
VII
Bu çalışma, televizyon reklamlarında çok sık kullanılan tanınmış kişilerin,
reklamın etkinliği açısından tüketicilerce nasıl algılandığına yönelik bir araştırmadır. Bu
tez çalışması literatür taraması ve uygulama çalışması olarak iki bölümden
oluşmaktadır.
VIII
BİRİNCİ BÖLÜM
İlkel Aşama
Tarımsal Aşama
Zanaatkarlık Aşaması
Lonca Aşaması
Ev İşçiliği Aşaması
1
Endüstriyel Devrim Aşaması
2
başlatmıştır. İşletmelerin yoğun biçimde tutundurma çabalarına yöneldiği bu aşamada,
işletme yönetiminde satışın ve satış yöneticilerinin önemi ve sorumlulukları artmıştır.
Bu anlayışın uygulandığı işletmeler geniş bir satış elemanına sahip olup, satış
temsilcilerine yüksek basınçlı satış politikaları uygulayarak, müşterilerini satın almaya
ikna etmeye çalışılmış, hatta zorlamışlardır. Bu anlayışta firmalar, ürünlerinin satın
alındığını değil, satıldığını düşünmüşlerdir. Piyasaların çoğu üretime doymuş, arz
talebin önüne geçmeye başlamıştır. Şirketler tutundurma çabalarını bu dönemde
başlatmışlardır. Gerek kişisel satışta, gerekse de reklam faaliyetlerinde tüketicileri
etkileme teknikleri geliştirilmiştir. Satış anlayışının tipik düşüncesi “ne üretirsem onu
satarım, yeter ki satmasını bileyim” şeklinde ifade edilebilir. İşletme yöneticilerinde
yaratıcı reklam ve yaratıcı satışçılıkla tüketicinin satışa olan direncinin aşılacağı ve
onun malı satın almaya ikna edileceği görüşü hakimdir.
3
ÜRÜN ODAKLI PAZARLAMA
4
gerektiğini” vurgulamaktadır (Groocutt, 2005, s.5). Pazarlamanın birçok fazla tanımı
bulunmaktadır:
Böylece pazarlama yavaş yavaş mal ve hizmetlerle ilgili bir değişim işlemi ya
da bir pazar işlemi olmaktan çıkmış ve bir politikacı için yürütülen seçim kampanyası,
doğum kontrolü için yürütülen bir aile planlaması kampanyası ya da sigara içmeye karşı
bir kampanya gibi nihai amacı bir pazar işlemi olmayan faaliyetlerde de düşünülmeye
başlanmıştır.
5
Piyasa ekonomisinin geçerli olduğu şartlarda faaliyet gösteren bir işletme,
ürettiği mal veya hizmeti ihtiyacı olan tüketicilere uygun miktar, yer, zaman ve fiyatta
sunarken tüm bu faaliyetlerden tüketiciyi haberdar etmesi ve satın almalarını sağlaması
gerekmektedir. Tüketicilerin haberdar edilmeleri, satın almaya isteklendirilmeleri ve
inandırılmalarına yönelik çalışmalar pazarlamada satış çabaları olarak adlandırılır.
Satış çabalarının en basit şeklini yüz yüze satış oluşturmaktadır. Yüz yüze
satış; satıcıların satışı amaçlayarak muhtemel tüketicilerle yüz yüze iletişim kurma
çabalarıdır. Günümüzde, üretici ve tüketiciler arasındaki fiziksel uzaklık ve tüketici
sayısının fazlalığı nedeniyle yüz yüze iletişim kurma yerini farklı iletişim araçlarına
bırakmıştır. Sözü edilen bu araçlar kitle iletişim araçlarıdır. Halkla ilişkiler ve reklam
olarak adlandırılan faaliyetler bütünü bu şekilde açıklanabilir (Bir ve Maviş, 1988,
s.23).
6
diyebiliriz. Bunun yanında, pazarlama işletmenin dışa açılan penceresi olduğundan,
işletmenin diğer birimleriyle eşgüdüm içersiden çalışmak zorundadır. Hewlett-
Packard’ın kurucusu David Packard’ın değimi “Pazarlama, yalnızca pazarlama
bölümüne bırakılmayacak kadar önemlidir.” (Tayfur, 2006, s.5).
PAZARLAMA KARMASI
Kişisel Satış
Satış Geliştirme
Reklam
Pazarlama ürün, hizmet, faaliyet, kişi, yer, örgüt ve fikirlerin, değişim süreci
aracılığıyla istek ve ihtiyaçları belirlemeye, şekillendirmeye ve karşılamaya yönelik
insan faaliyetlerinin bütünü olduğundan, artık yalnızca kar amaçlı ticari ve sanayi
işletmelerine özgü bir faaliyet olarak değil, her türlü, örgüt, kurum, kuruluş, ve insan
tarafından her alanda söz konusu olabilen bir faaliyet olarak ele alınmaktadır (Tek,
1999, s.5). Şekil 1.2’de görüldüğü gibi, pazarlama faaliyetlerini dört başlık altında
inceleyebiliriz. Bunlara pazarlama karması veya diğer adıyla 4P denilmektedir.
Pazarlama karmasını oluşturan; Ürün (Product), Fiyat (Price), Pazarlama İletişimi
(Promotion) ve Dağıtım (Place)’dır. İşletmeler tarihsel olarak, tutundurma metotları
içince önce kişisel satıştan, sonra reklamlardan, daha sonra halkla ilişkilerden
yararlanmaya başlamış; bunlara zamanla sayıları gitgide artan çeşitli satış geliştirme
usulleri eklenmiş, son olarak da doğrudan pazarlama yeni bir tutundurma çeşidi olarak
geleneksel 4’lü ayrıma beşinci unsur olarak katılmıştır (Bearden, Ingram ve LaForge,
7
1998, s.401). Reklam, tutundurma faaliyetleri içinde yer alan unsurlarla koordineli bir
şekilde hareket eder.
8
Amerikan Pazarlama Birliği’nin tanımına göre reklam; “Herhangi bir malın,
hizmetin veya fikrin bedeli verilerek ve bedelin kim tarafından ödendiği anlaşılacak
biçimde yapılan ve yüz yüze satış dışında kalan tanıtım faaliyetleridir.” (Odabaşı ve
Oyman, 2005, s.98).
Bir başka tanımda ise reklam, “Kişisel olmayan bir satış çabası, bir pazarlama
iletişimi yöntemidir. Reklamda, reklam yapanın kimliği açıkça belli olmalıdır ve yapılan
reklam için reklam taşıyan ya da yayınlayan araca para ödenmelidir.” (Cemalcılar,
1994, s.286).
9
Daha sonrasında da tüketicide oluşturulan bu olumlu tutumlar bağlamında satın alma
eylemini gerçekleştirilmesi sağlanmaya çalışılır. Bu bağlamda reklam ikna edici iletişim
özelliğine sahip bir pazarlama iletişimi unsuru olarak değerlendirilebilir (Elden, Ulukök
ve Yeygel, 2005, s.63).
Yukarıda yapılan tanımlarda da ifade edildiği gibi, belli bir ürün ya da hizmetin
satın alınmasının sağlanması için reklam yapılabileceği gibi, olumlu bir kurum imajı
yaratmak ya da var olan imajı güçlendirmek, bir kişi, fikir ya da konu etrafında olumlu
bir kamuoyu yaratmak için de reklam yapılabilir.
Reklamla ilgili tüm bu tanımlar dikkate alınacak olursa, reklam 5M, görev
(mission), mesaj (message), medya (media), para (money) ve ölçüm (measurement),
denilen unsurları içinde bulundurmaktadır (Kotler, 2003, s.154). Bunlara kısaca bakacak
olursak;
Para (Money): Şirketler para harcama kararını çok dikkatli bir şekilde
vermelidirler. Eğer reklam için çok az harcarlarsa bu reklam çok fazla dikkat
10
çekmeyeceği için aslında çok fazla harcamış olacaklardır. Şirketler reklam için çeşitli
harcama modellerini tercih edebilirler. Örneğin, güçlerinin yetebileceği bir reklam
bütçesi saptamak, geçmişteki ya da gelecekteki beklenen satışların yüzdesini reklama
ayırmak veya rakiplerin harcadığının belirli yüzdesini harcamak gibi. Fakat reklam
bütçesini, amaçlar ve göreve göre saptamak daha etkili bir yöntemdir. Burada şirket,
hedef pazarda erişmek istediği kişi sayısı, bunlara ne sıklıkta erişmek istediği ve hangi
medyanın kalitatif etkisinden yararlanmak istediği hakkında karar verir. Bundan sonra
istenilen erişim kapsamı, sıklık ve etkiye sahip olacak reklamın bütçesini hesaplamak
daha kolay olur.
¾ İmaj Yaratma: Uzun bir süre yapılan reklam, marka için fark edilebilir
bir kimlik yaratmanın en etkin yoludur.
11
¾ Yaratıcı İfade: Resimler renkler ve dil kullanılarak, reklamlar, markanın
duygusal ve fonksiyonel faydalarının daha yaratıcı bir şekilde ortaya konulmasına izin
verir.
12
levhalar kalabalık yolların kenarlarına ve daha ziyade herkesin uğrayabileceği
meydanlara koyarlardı veya dikerlerdi. Eski Roma’da ise mandıraların duvarlarına
üzerinde keçi resmi olan bir tabela asılırdı. Okulların önlerinde ise kırbaçlanan bir oğlan
çocuğu resmi bulunurdu. Daha sonra ayakkabıcılar, dükkanlarının kapısına postal resmi
asmaya ya da bazı satıcılar reklam için sattıkları herhangi bir malı resmini çıngırak
eşliğinde, sokak sokak dolaştırırlardı (Tayfur, 2006, s.8).
13
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de reklamcılığın gelişimi, kitle iletişim
araçlarının gelişim süreçleriyle beraber gerçekleşmiştir. Ülkemizde reklamcılığın ilk
örnekleri sözlü reklamlardır. Tellallar, çığırtkanlar, işportacılar ve tezgahtarlar bunların
en güzel örneklerini oluşturur. Sesli reklamcılık devrinde Türk esprisi ve zekasının eseri
sayılabilecek ilginç sloganlar yerleşmiş, bu sloganlar günümüze kadar gelmiştir. “Elimi
kestim kan akıyor kan” diyen karpuzcu, “Bal kutusu” benzetmesiyle malını satan
kavuncu, “Batan geminin malları bunlar” diye dikkat çekmeye çalışan işportacı reklam
edebiyatına eserler kazandıran isimsiz sanatçılardır (http:/ilef.ankara.edu.tr/reklam,
2007).
14
satışları artmış, böylelikle reklamcılık da bir nebze olsa canlanmıştır. 1950’li yıllara
kadar, sanayi girişimlerinin büyük bir bölümünün devletin tekelinde bulunması, reklama
duyulan ihtiyacın sınırlı kalmasına yol açmıştır. Reklamcılığın Türkiye’de ekonomik
yaşamın vazgeçilmez bir öğesi haline gelişi, çok partili yönetimle başlayan ekonomide
liberalizmin etkilerinin yaygınlaşmasından sonra olmuştur.
15
1.3.3. Reklamın Amaçları
Reklamın esas itibariyle hedef aldığı tüketici kitlesi üzerinde belirli bir etki
yaratmak ve bu kitlenin düşünme ve alışkanlıklarını etkilemek yoluyla satın almaya
yönlendirmek ve işletmenin karlılığını arttırmak amacını taşımaktadır. İşletme, malların
tüketici nezdindeki fayda-maliyet dengesini reklam yoluyla işletme açısından daha karlı
olacak biçime dönüştürmüştür (Ünlü, 2000, s.12). Bu amaca varabilmek için reklamın
hedef aldığı tüketici kitlesine ulaşması, mesajların bu kitleye verilebilmesi
gerekmektedir. Bu da reklamın öncelikle iletişim amacını yerine getirmesiyle mümkün
olabilir.
Reklamın iletişim amacı, tarafsız bir iletişim değil, tam tersine üretici
tarafından bilinçli olarak yönlendirilmiş, biçimlendirilmiş bir iletişimdir. Reklamdan
beklenen, gerçekleşmesi istenen amaç; üreticinin pazara sunduğu ürünün satılmasını
sağlamak ya da satışı devam eden bir ürünün pazar tarafından var olan talebini
arttırmaktır. Reklamın satış amacı kısa vadede ve uzun vadede olmak üzere iki biçimde
görülür. Kısa vadede reklam; tüketicileri motive ederek küçük bir zaman dilimi
içersinde o mal ya da hizmeti satın almaya ikna etmeye çalışır. Uzun vadede ise,
firmalar reklam sayesinde ürettikleri mal ya da hizmeti tanıtarak, üreticiye getireceği
avantajlar ile yararları göstererek o mal ya da ürüne karşı talep yaratmayı amaçlar.
Reklam, ister uzun vadede isterse kısa vadede satış amacı taşısın, her iki durumda da,
ortak noktalar bulmak mümkündür (Kocabaş ve Elden, 2005, s.23):
16
Tüketici ya da aracıya bilgi vermek,
17
Tüketicilerin önyargılarını, yanlış ve olumsuz izlenimlerini düzeltmek,
Tüketicileri eğitmek,
İşte günümüzün pazar yapısında yer alan ya da pazara yeni girmeyi hedefleyen
her işletmenin reklam faaliyetleri yürütmesine ve şirket bütçelerinden bu faaliyetler için
ayırmış oldukları kaynakların nedeni bu belirtilen amaçları gerçekleştirmektir. Ancak
reklam her zaman satışları arttırmaz, çünkü tüketici üzerindeki tek etki reklam değildir.
Satın alma davranışını reklamın yanında; fiyata, mala, ambalaja, kişisel satışa, sunulan
hizmete veya hizmetlere, finansman durumuna ve pazarlama sürecini diğer yönlerine
bağlıdır.
18
özelliklerdeki tüm kesimleri aynı reklam çalışması ile aynı anda etkileyebilmek
mümkün değildir. Diğer bir deyişle farklı hedef kitleler için farklı reklam çalışmaları
yapmak gerekmektedir.
¾ Tüketici Reklamları
¾ İşletme Reklamları
19
Ziraat ile meşgul olan kişilere ilgi alanlarına giren veya girme ihtimali olan
ürünleri duyurmak, satmak, amacıyla yapılan işletme reklamları “zirai reklamlar”
grubunda bulunur. Bu reklamlar genelde ilgili ürünün kullanımı ve faklı alanlardaki
etkinliği belirtir.
20
1.3.4.3. Amaçlara Yönelik Sınıflandırma
Reklam mesajını hedef kitleye belirli bir bedel karşılığında ileten iletişim
araçları doğrultusunda yapılan reklam sınıflandırılmasında, kullanılan iletişim kanalı
baz alınır. Bu sınıflandırmaya göre reklamlar; elektronik reklamlar, gazete ve dergi
21
reklamları, açık hava reklamları, satın alma noktası reklamları, doğrudan posta
reklamları olmak üzere gruplara ayrılır.
Reklam sayesinde yeni ürün dağıtıma hazır olur olmaz derhal tanıtılabileceği
için üretimi tam kapasitede yürütmek dolayısıyla üretim karlarını azamiye çıkartmak ve
yatırımı sürekli bir şekilde verimli kılmak mümkündür. Bir yatırımı en çok özendiren
durum yakın gelecekte o yatırımın kar vaat etmesidir. Reklamın malı çabuk tanıtması
22
özelliği hem yatırımın yapıldığı süreyle, kazanç getirmesi zamanı arasındaki süreyi
kısaltmakta hem de kar etme olasılığını arttırmaktadır.
Ayrıca tüketici açısından reklam, zaman tasarrufu sağlayan bir araç olarak
önem taşımaktadır. Toplumun ekonomik ve sosyal gelişmesine paralel olarak
tüketicinin bilgi ihtiyacı ve bu bilgiyi elde etmek için harcanan zaman gittikçe önem
kazanmaktadır. Reklam tüketicinin hızlı ve ucuz bir biçimde bilgi edinme ihtiyacını
karşılayarak hizmet verebilmektedir. Bundan başka tüketici reklamı yapanın kalite
göstergesi olarak da kullanmaktadır.
23
ekonomik örgütlenmeler ise bu farklı örgütlenmelerin arasında bir yer de
bulunmaktadır.
Reklamın bir ürünü veya bir hizmeti tanıtmaya yönelik olduğu bilinen bir
gerçektir. Ancak reklam ürünü veya hizmeti tanıtmanın yanı sıra eğiterek de sosyal bir
fayda sağlamaktadır. Çünkü reklam insanları o ürün ya da hizmeti almaya yönlendiren,
belirli ölçülerde değişmeyi de beraberinde getirmektedir. Bu süreç içinde davranışlarda
da belirgin bir değişim yaşanmaktadır. Ekonomik anlamda reklamın sağladığı faydalara
baktığımızda; rekabet ortamının canlandırılması, fiyatların düşmesi, yeniliklerin
çoğalması ve ürün türlerinin artmasıdır.
24
Reklamcılığın topluma sağladığı sosyal ve ekonomik faydaların yanı sıra
istismar yoluyla medyaların yoğunlaşması nedeniyle ülkemizde ilk olarak TRT Reklam
Esasları adı altında bir dizi sınırlama uygulamaya konulmuştur. 1987 yılında kadar çok
sıkı bir şekilde uygulanan bu esaslarda yer alan düzenleme içinde, haksız rekabet ile,
çocukların istismar edilmesinin önlenmesi, gıda reklamlarında Sağlık Bakanlığı’nın,
banka reklamlarında Bankalar Yüksek Kurulu ve promosyon reklamlarında da Milli
Piyango’nun izin şartı aranmıştır (Taş ve Şahim, 1996, s.42).
Toplumumuzda her yönden giderek gelişen bir satın alma bilinci oluşmuştur.
Bunu göz ardı ederek yürütülecek hiçbir reklam kampanyasının başarılı olabileceğini
söylemek mümkün değildir. Toplumda birey olarak maddi ve manevi her türlü aldatıcı
unsura karşı korunmaya yönelik temel haklar bulunmaktadır. Bu hakları şu şekilde
sıralayabiliriz (Tootelian, 1983, s.418):
Güvenli ürün elde etme hakkı, tüketiciyi sağlığa zararlı veya tehlikeli bir
ürüne karşı korur.
25
1.4. REKLAM ETKİNLİĞİ VE REKLAM ETKİNLİĞİNİN ÖLÇÜLMESİ
26
Genel olarak, reklam etkinliğinin ölçülmesi iyi bir reklam planlaması ve
kontrolü için gereklidir. Spesifik olarak etkinlik ölçümü şu nedenlerle yapılır (Uraz,
1976, s.198):
3. Reklamın hedefi olarak alınacak pazar; sürekli değişen, dinamik bir ortam
olduğundan hangi dönemde fiyat değişikliklerinin daha etkili olduğunu belirlemek,
27
Reklamların bir doygunluk noktasına erişmesi söz konusudur. Bu noktaya
ulaşınca satışlar pek fazla artmaz. Bu doygunluk noktasına ne zaman ulaştığı bilinmedir.
Böylece para ve emekten tasarruf edilmiş olur.
28
Amaçlar ve hedefler ne kadar açık olursa, etkin haber ve reklam metni
hazırlanması için yaratıcı ekibe; reklam araçlarını seçme konusunda araç ekibine ve
ulaşılan başarıyı değerlendirme konusunda araştırma ekibine yol göstermesi ve yardımcı
olması o ölçüde büyük olmaktadır. Reklamın iyi planlaması ve denetimi, büyük ölçüde
reklam etkinliğinin ölçülmesine bağlıdır. Reklam etkinliği konusunda yapılan
araştırmalar oldukça azdır (Kotler, 2003, s.322).
29
ulaşılmak istenilen herkes tarafından seyredilmesi değil, bir kişinin izlemesi bile gerekli
reklam potansiyeline ulaşıldığı anlamına gelmektedir. Aynı şekilde, gazetedeki bir
reklam için de, gazetenin herkes tarafından okunması değil, satım ve dağıtımının tam
olarak yapılıyor olması, reklamın potansiyel tüketiciye ulaştığını göstermektedir.
30
taraftan bakıldığında, düşük tanıma sonuçlarının, düşük zihinsel etkisinden söz
edilebilir.
31
değildir. O mal ya da hizmete ilişkin pazarlama stratejilerinin, dağıtım kanallarının,
ambalajlama, nakliye, satış noktalarının organizasyonu gibi bir takım etkinlikler
yürütülürken diğer taraftan da kaynak tarafından iletilecek bilgiler doğrultusunda,
üretilen mal ya da hizmeti hiç tanımayan ya da haberdar olmayan hedef tüketici
kitlesine tanıtılması, özellikleri hakkında bilgi verilmesi gerekmektedir.
¾ İletişim sürecinde yer alan ikinci bir öğe “mesaj”dır. Mesaj, insan
topluluklarının ortak anlam çıkarabilecekleri ses, şekil gibi öğelerin oluşturduğu ve
belirli bir anlatım amacı olarak güden bütününü ifade etmektedir. Mesajı oluşturan
temel öğeler konuşma ve yazı olmakla beraber bunları destekleyen müzik, ışık, grafik
gibi hareketli ya da hareketsiz çeşitli görsel ve işitsel öğeler de kullanılması, belirlenen
hedef kitle üzerinde etkili bir mesaj hazırlayabilmek için önem arz etmektedir.
32
Gönderici
Mesaj
Elek
Hafıza
Gürültü
İletişim Çözme Şifrele
Gönderici
Aracı me
Yanıt
Mesaj Mesaj (+, -
)
Gürültü
Gönderici
Mesaj
33
tekrar satın alma kararlarını gerçekleştirdiklerini belirtmektedirler. Hedef kitlenin satın
alma aşamasına gelene kadar bilgi düzeylerindeki değişimlere paralel ve birbirini takip
eden bir takım basamaklardan geçerek satın alma aşamasına ulaştığını ifade eden
modellerin amacı, hedef kitlelerin içinde bulundukları aşamaları belirleyip, bir
sonrakine geçiş süresini belirlemek ve bu evreye geçiş için gerekli olan planlamayı
gerçekleştirmektir.
Kaynak: Demet Gürüz, Reklam Yönetimi, Ege Üniversitesi Basımevi, 2. Baskı, 1999, s.23
34
NADIAS (Need- Attention-Interest-Desire-Action-Satisfaction) modeli AIDA
modelinden farklı olarak tüketicilerin ihtiyaçlarına önem vermektedir. Tüketiciye
reklamı duyururken tüketicinin bir ihtiyacı olduğu duygusu oluşturulur. Sonra dikkat-
ilgi-arzu-eylem aşamalarından geçilerek tüketici tatmini amaçlanmaktadır.
Reklamın iletişim etkisini ölçmeye yönelik testlerin temel amacı reklamın etkin
bir şekilde iletilip iletilmediğidir. Bazı reklamlar tüketiciyi derhal satın almaya
yöneltmek yerine, bir işletmenin ürettiği mal ve hizmetler hakkında, bilgi sahibi olmak
amacıyla planlanır ve uygulanır. Cevaplayıcıların bir firmaya ilişkin hatırlama
kapasitesi, reklam temalarının etkinliğiyle birlikte bir mal için geçerli reklamın yapılıp
yapılmadığını öğrenmeye yardımcı olur (Özden, 1981, s.23).
35
Tanıma yöntemi tepki hiyerarşisi modellerinden AIDA modelinin uygulandığı
bir yöntemdir. Yöntem uygulanırken psikoloji ve öğrenme teorilerinden hareket edilir.
Tanıma yönteminden çıkan sonuçlar medya planlamacıları ve ajansların gelecekte
hazırlayacakları reklam mesajlarına ışık tutacaktır. Bu yöntem aynı zamanda, işletmenin
reklamının rakip firmaların reklamıyla kıyaslamasına imkan vermektedir. Rakip
firmalarının reklamlarının tanınan veya tanınmayan yönleri, hem reklam veren hem de
ajanlar için gelecek dönemdeki reklam politikaları için yol gösterici nitelikte olacaktır.
Yöntemin olumlu yönlerinin yanında olumsuz yönleri de bulunmaktadır. Reklamın
tanınmışlığı oranında satışlarında artması beklenmemelidir. Çünkü reklama tek başına
satışı gerçekleştiren bir unsur olarak değil de, satışa yardımcı olan bir unsur olarak
bakılmalıdır. Satışın istenilen şekilde gerçekleştirilmesi için diğer pazarlama karmasını
oluşturan unsurların görevlerini tam olarak yerine getirmeleri gerekir. Ayrıca
cevaplayıcıların hepsinin doğruyu söyleyeceği beklenilmemelidir. Çünkü mesajı
görmediği halde gördüğünü veya mesajı gördüğü halde görmediğini söyleyenler
çıkabilir. Bu durum ise gelecek dönemlerdeki reklam politikalarının uygulanılmasında
yanılmaya neden olabilir.
36
hatırlamaları için yardım edilir. Örneğin A marka dondurma reklamını hatırlıyor
musunuz? veya son zamanlarda hangi marka dondurma reklamı dikkatinizi çekti? gibi
sorular sorulur. Böylece deneklerin reklam mesajını hatırlama oranının artmasına
yardımcı olunur.
37
zaman süresini gerektirmesinde aranmalıdır. Yine de satış etkisinin ölçülmesine doğru
bir eğilimi; az da olsa gözlenmektedir. Burada önemi olan nokta, hangi durumlarda satış
etkisinin ölçülmesinin yararlı olacağıdır. H.D. Wolfe, “Reklam Sonuçlarının Ölçülmesi”
adlı eserinde şöyle demektedir (Kesebir, 1988, s.109):
38
1.4.5. Reklam Etkinliğinin Ölçülmesinin Önemi
Öncelikle reklam veren ve reklam ajansı söz konusu reklam faaliyetleriyle ilgili
olarak bilgi toplanmaktadır. Bu toplantıda reklam veren firma, reklam ajansına
tasarlanan reklam faaliyetinin amaçlarını, hedeflerini, kapsamını aktarmakta ve ajanstan
hazırlık yapmasını istemektedir. Yine bu toplantıda reklam veren firmanın ayırdığı
bütçe ve düşünülen medya dağılımı reklamcıya aktarılmaktadır. Ajans konuyla ilgili
olarak toplanmakta, bu toplantıya metin yazarı, müşteri temsilcisi ve diğer ilgililer
katılmaktadır. Bu toplantıda reklamın planı hazırlanmaktadır. Ayrıca ajans bütçe ve
medya dağılımı konusunda tavrını belirlemektedir. Daha sonra ajans reklam taslağını ya
da taslaklarını ya da istenmişse reklam bütün olarak hazırlandıktan sonra firmaya
sunmaktadır. Burada firma ile hazırlanan taslaklar üzerinde tartışılmakta ve bir karara
varılmaktadır. Ya ajansın önerisi kabul edilmekte ya da yeni fikirler doğmaktadır. Nihai
karara varıldıktan sonra bütçe ve medya dağılımı tartışılmakta ve bu aşamadan sonra
reklam alınan kararlar doğrultusunda hazırlanmakta ve yayına girmektedir.
39
kalmaktadır. Oysa özellikle reklam öncesi yapılacak bir etki ölçme araştırması reklamda
yer alacak olan tema, slogan, başlık gibi öğelerden etkili olanlarının seçilmesine olanak
verecektir. Örneğin, reklam öncesi yapılacak bir araştırma ile çeşitli reklam temaları
ilginçlik, hatırlanabilirlik, önemlilik, çekicilik, anlaşılabilirlik gibi yönlerden bir
değerlendirmeye tabi tutulur ve aralarında en etkili olanı seçme olanağı bulunabilir.
Böylece bir yandan etkinliği nesnel verilere dayalı bir reklam içeriği saptanılmaya
çalışılırken, diğer yandan da gerek içerik gerek sunuşla ilgili olarak birden fazla
yaklaşımın var olması halinde reklam ajansı ve reklam veren firmanın yaklaşık
konusundaki fikir ayrılıkları bulguların ışığı altında çözüme bağlanmış olacaktır.
Her ticari işletmenin yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan kar elde etme
amacı, reklam ajansları içinde geçerli olmaktadır. Böylesi bir durumda reklam ajansının
portföyündekiler, reklam ajansının reklamını yaptırmaya yarayacak referanslar olarak
kullanılabilecektir.
40
Firmanın üzerinde karar vermek durumda olduğu önemli bir konu da belli bir
dönemde yapılacak reklam harcamalarının miktarı ile bunların dağılımıdır. Reklam
etkilerinin ölçülmesine ilişkin araştırmaların sağladığı bilgiler yardımı ile işletme gerek
reklam harcamalarının optimal düzeyi, gerekse dağılımı hakkında rasyonel kararlar
verme olanağına kavuşur. Firmanın yapılacak reklamda titizlik göstermemesi sonucu
moda reklamlar türemektedir. Reklam verenin olumsuz yönünden kaynaklanan bu sorun
bir anda her yönüyle birbirine benzeyen reklamları çıkmasına yol açmaktadır ve
firmanın reklam amacının gerçekleşmesini imkansız kılmaktadır.
41
c) Zaman İçinde Yayılma Etkileri: Reklam harcamaları yapıldığı andan çok,
zaman içinde uzun vadede satışlara etki yapmaktadır.
Sonuç olarak reklam bir yatırımdır ve amacı diğer bütün yatırımlarda olduğu
gibi gelirleri maksimum kılmaktır. Bu amacı gerçekleştirmesinde reklam etkinliği
araştırmalarının önemi büyüktür.
42
İKİNCİ BÖLÜM
43
Medya Seçimi
2.1.2.1. Radyo
Radyo bir kitle iletişim aracı olduğu için aynı zamanda bir reklam aracı olma
özelliği de taşımaktadır. Radyo elektromanyetik dalgalar sayesinde bir olayın, kitleye
ses yoluyla aktarılmasıdır. Bir başka ifadeyle; kulakla duyulabilecek sinyallerin radyo
frekansları aracılığıyla boşlukta yayılması ve bu sinyallerin bu amaç için geliştiren
radyo alıcıları aracılığıyla bireyler tarafından dinlenmesidir (Aziz, 1996, s.12).
Böylelikle radyonun insan sesine duyarlı bir araç olması sebebiyle, sesin etkin
kullanımı, müziğin ve efektin etkisiyle birleşmesi radyonun gücünü göstermektedir.
Radyo bir medya cinidir. Bir şişeye sığabilecek kadar küçük, bütün kıtaları
içersine alabilecek kadar büyüktür. Radyo iletişim araçları içersinde radyo kitle iletişim
araçları içersinde en yaygın olanı birebir iletişimin başrol oyuncusudur (Kaye ve
Popperwell, 1995, s.13).
44
Radyo televizyona göre daha yaygın bir araçtır. Bir televizyona sahip olan her
evin, en az üç veya dört hatta daha fazla radyoya sahip olma ihtimali çok yüksektir. Bu
yüksek oran doğal olarak radyo dinleme oranını da arttırmakla beraber yapılan bir
araştırmada, insanların günde yaklaşık 3,5 saat radyo dinledikleri ortaya çıkarılmıştır
(Smith, 1996, s.61).
2.1.2.2. Sinema
Bu olumlu yönlerine rağmen, sinema için kalite ve etkin bir reklam filminin
hazırlanması hem güç hem de pahalı olmasıdır. Ayrıca çeşitli şehirlere dağıtılmış bir
reklam filminin gerçekten sinemada gösterilip gösterilmediği önemli bir sorundur.
45
Başka bir yönden bakıldığında, teknik açıdan kalitesiz ve uygun olmayan bir reklam
filminin hem bu filmi oynatan salon, hem de reklamı yapılan mal veya hizmet için
olumsuz sonuç doğurabilmesi mümkündür. Çünkü hoş vakit geçirmek ümidiyle film
seyretmeye gelen kişiyi dakikalarca koltuğunda tutup, gazetede görüp okumadığı,
televizyonda görüp kanal değiştirdiği ve radyoda dinlemekten bıktığı bir reklam
programını seyretmeye zorlamak, reklam açısından doğru değildir.
Sinema reklam ortamı bazı temel özelliklere sahiptir. Sinema ekranının geniş
olmasından ötürü hazırlanan reklamlarda bir çok unsur görüntü içersine girebilir. Geniş
açılı ve genel çekimler sinema reklamların da sıklıkla kullanılabilir.
2.1.2.3. Gazete
Gazete reklam aracı olarak kullanılan, geniş kitlelere hitap eden ilk medya
olma özelliğinin yanında, geniş açıklama gerektiren, hareket içermeyen mal ve
hizmetlerin tanıtılması için kullanılan bir medya türüdür. Gazete ile verilen reklamların
kaç kişiye ulaştığı diğer medyalara nazaran daha net olarak bilinmektedir (Ramecetti,
46
1995, s.79). Buna nazaran gazetenin en zayıf yönü baskı ve dağıtımda meydana gelecek
arıza ve aksamalardır.
2.1.2.4. Dergi
47
Son dönemlerde büyük gelişme gösteren açıkhava (outdoor) reklam
ortamlarının en büyük avantajı reklamın hedef kitle tarafından görülme olasılığının
yüksek olmasıdır. Açıkhava (outdoor) reklamları; afişler, ışıklı ışıksız tabelalar, duvar
reklamları, çatı ve cephe reklamları, durak, iskele, istasyon gibi mekanlarda bulunan
reklamlar, billboard, stadyum reklamları, transit (mobil) reklamlar, totem reklamlar,
fantezi reklamlar gibi türlere ayrılmıştır.
Hedef kitleye bir mesaj taşıyan föy, katalog, mektup, posta kartı, fiyat listesi,
broşür gibi bir çok reklam merkezinin tek tek hedef kitleyi oluşturan bireylere posta
yoluyla ulaştırılmasına, doğrudan postalama yoluyla reklam denilmektedir (Elden,
Ulukök, Yeygel, 2005, s.420).
48
ve reklam tarafından kontrolü mümkün olmayan bir doğrudan pazarlama aracıdır
(Tavmergen, 2002, s.113).
2.1.2.8. Fuarlar
Fuarlar, işletmelerin ürün veya hizmetlerini, hedef alınan pazar içersinde yer
alan kitlelerle buluşturulması için düzenlenen halkla ilişkiler etkinlikleridir. Fuarlar yapı
açısından iki şekle ayrılmaktadır. Bunlardan biri ihtisas fuarları, diğeri ise genel
fuarlardır. Genel fuarlar, geniş kitlelere firma ya da ürünün tanıtılması açısından yardım
ederken, ihtisas fuarlarına bakıldığında özel ve kısıtlı bir konuda yani firmanın üretimini
sürdürdüğü alandaki hedef kitleye seslenebilmesi açısından oldukça farklı reklam
medyalarıdır.
49
anlamda yüzyüze olmadığı gibi, zamanla da sınırlı değildir. Böylelikle tüketiciler ve
işletmeler birbirleriyle yer ve zamana bağlı olmaksızın doğrudan iletişim
kurabilmektedirler (Berthon ve Diğerleri, 1998, s.692).İnternette pazarlama, firmaların
pazarlama hedeflerine ulaşmak için ve modern pazarlama anlayışını desteklemek için
internet ve internete ilişkin dijital teknolojilerin kullanımıdır. İnternet medyası ve dijital
medyayı içeren bu teknolojileri internetin işletimi ve kullanımına olanak sağlayan
yazılımlar ve donanımlardan oluşturur (Chaffey ve Diğerleri, 2000, s.6).
2.1.2.10 Televizyon
50
nedenden dolayı televizyon, reklam verenler tarafından vazgeçilmez bir reklam ortamı
konumundadır.
Televizyon ses ve görüntünün bir araya geldiği, her yerde izlenme olanağının
bulunması nedeniyle, mesajları daha etkili bir şekilde verebilmektedir. Diğer medya
faaliyetlerinin yerine getiremeyeceği birçok fonksiyonu bünyesinde bulunduran
televizyon, mal ve hizmet hakkındaki bilgileri çarpıcı görüntüler eşliğinde
verebilmektedir.
Bu sebeplerden ötürü televizyonun reklam aracı olarak bir kaç başlık altında
toplayarak incelememiz mümkündür (William, 1990, s.533).
51
Geniş Kitlelere Seslenebilme Özelliği
Etkileme Gücü
52
arttığını, televizyon reklamı yapılmayan mal ve hizmet satışlarının ise, %19,1 oranında
azaldığını göstermektedir.
Seçicilik Özelliği
Televizyon geniş bir izleyici kitlesine sahip olmasına karşın, ekran karşısındaki
izleyici sayısının haftanın belirli bir günü, hatta günü belirli saatlerine göre yoğunlukları
açısından farklılıklar gösterebilmektedir. Bu arada reklam mesajının yeterli sayıda
izleyicinin olduğu anlarda yayınlanmasını gerektirir. Reklam veren, ilk önce gelir
düzeyi yüksek ve daha sınırlı sayıda hedef tüketici kitlesini ulaşmayı amaçlar. Daha
geniş kitlelere ulaşmak için televizyonu kullanır.
Prestij Özelliği
Tanıtım
Aldanım
53
şekerlemenin yapay olarak kokulandırıldığını ve renklendirildiğini belirtmek zorunda
olmadığından izleyiciler üzerinde belirli bir aldanım yaratılmış olmaktadır.
Ayrıca televizyon bir reklam aracı olarak, reklamları gerçek zamanda sunar.
Basılı reklamlar gibi tekrar gözden geçirilme zamanına sahip değildir. Başka bir
anlatımla reklamı yapılan mal ya da hizmet her izlemede şimdiki zaman içinde sunulur.
Reklam yinelense bile, hedef tüketici kendisiyle o an içinde iletişim kuran yüzlerle ve
seslerle karşılaşmaktadır.
54
¾ Nostalji, hüzün gibi duyguları ön plana çıkartabilir. Bu anlamda müzik
ve ses efektleri reklamda çok önemli bir yere sahiptir. Örneğin Algida’nın hazırladığı
kurumsal reklama baktığımızda, hedef kitlenin çocukluk yıllarıyla bağlantılı öğelerin
kullanılmasıyla duygulara seslenilmiş ve reklam mesajı aktarılmıştır.
¾ Televizyon reklamlarının bir diğer avantajı ise, hem görsel hem de işitsel
anlamda güçlü bir etki yaratmasıdır. Yaratıcılık açısından televizyon oldukça esnektir.
Ses, görüntü, renk, drama gibi birçok öğe kombinasyonu gerçekleştirilebilir.
55
reklamlardan sıkılacak ve başta gösterdiği ilgiyi reklama gösteremez duruma gelecektir.
Bu sebeple reklamlar sürekli yenilenerek birbirini takip eden değişik seri anlatımla
tüketicinin ilgisini sürekli reklama ve dolayısıyla ürüne çekmesini sağlayacaktır. Ancak
bu da, reklam verenler için ayrı bir maliyet unsurunu meydana getirecektir.
56
¾ Tüketiciler reklamdan kaçmanın yolunu bulabilirler. Uzaktan kumanda
aletiyle zaping yaparak reklamdan kaçabilirler, bu da reklamın izlenmesi engeller ve
reklam için yapılan masraf boşa yapılmış olur.
¾ Hareketsiz Reklamlar
İçinde hareket unsuru olmayan, tek bir görüntü olan, görüntü üzerinde
seslendirme ve gerekliyse de müziklendirilmesinin yapılmasıyla hazırlanırlar.
Hareketsiz reklamın süresi genellikle 10 saniyedir. Bu tür reklamlarda verilen mesaj
kısa, yalın ve net ifadelerle tüketicilere aktarılmaya çalışılır.
¾ Hareketli Reklamlar
En sık kullanılan televizyon reklamı türüdür. Müzik ve söz veya yalnız söz ya
da yalnız müzik eşliğinde çeşitli görüntülerle düzenlenen reklamlardır. 15, 20, 30, 45,
60 saniye sürelerle hazırlanan bir reklam türüdür.
57
¾ Özel Tanıtıcı Reklamlar
¾ Programlı Reklamlar
58
ürünlerden ya da hizmetlerden farklı ve üstün olduğunun vurgulanması, ürünün
kullanımından sonra sağlayacağı yararın anlatımı için bu biçim kullanılmaktadır.
Reklamı izleyenler reklamı ürün ya da hizmet hakkında detaylı bir şekilde bilgi
edinebilirler ve kendileri için de neler yapabileceklerini görebilirler. Bu anlatım
biçiminde ünlülerin kullanılmasına rastlamaktayız.
Hedef kitle üzerinde etkili ve iyi bir gösterimin ölçütlerine bakacak olursak
(Baldwin, 1992 s.73);
¾ Gösterimde yer alan satış vaadi, hedef kitleye ikna edici bir şekilde
aktarılmalı ve reklamın içeriğinde yer alan bir vaat kesinlikle kanıtlanmalıdır.
59
Tanıklık biçiminin çeşitli türleri bulunmaktadır. Bunlar sunuculu ya da bir
kişinin konuştuğu reklam türünde; bir kişi reklamın tüm süresi boyunca ürünle ilgili
deneyimlerini anlatmaktadır. Başka bir türde, tanıklık eden kişilerle birlikte ürünle ilgili
bir demonstrasyon da yer alabilir ya da görüşme şeklinde reklam oluşturulabilir. Bu tür
reklamlar, sokaktaki bir kişiyle veya gizli kamera üslubuyla yapılabilmektedir.
İnandırıcılığın sağlanabilmesi için görüşülen kişiler hazırlıksız olmalı veya filme
alındıklarını bilmemelidirler. Tanıklık biçiminin bir başka türü de onaylamadır. Ünlü
sunucu biçimine benzeyen bu biçimde hedef kitle tarafından tanınan, saygınlığı olan biri
veya bir uzman marka adına konuşur. Bu seçilen kişilerin tüketiciler tarafından sevilir
ve güvenilir olması gerekirken, ürünü bastıracak kadar da etkili olmamaları
gerekmektedir. Çünkü burada asıl önemli unsurun ürün olduğu unutulmamalıdır.
60
Bu biçimi uygularken dikkat edilmesi gereken noktalara bakıldığında (Yolcu,
2001, s.51);
¾ Reklamı yapılan ürün veya hizmeti, hedef kitleye öneren kişinin uzman,
şık giyimli, iyi konuşan biri olmasına dikkat edilmelidir.
Fazla ilgi çekici bir anlatım biçimi olmamasına rağmen, güzel bir metinle ve
inandırıcı bir sunucuyla başarılı olunabilmektedir. Seçilen kişi bu anlatım biçiminde
kamera karşısında hedef kitleye reklam mesajını aktaramaya çalışır. Hazırlanan reklam
ve hedef kitleye göre seçilen kişi ünlü veya ünsüz olabilir.
¾ Uzman Sunucu: Burada ise, satış mesajını aktaran kişi uzmandır. Ancak
ürün, hizmet ya da reklam veren firmayla doğrudan ilişkili değildir. Uzman sunucu,
bilgi sahibi olması nedeniyle hedef kitlede bir güven oluşturması sağlanır, böylelikle
ürün ya da hizmeti satın almaya ikna etmeye çalışır. Genellikle bu tür reklamlarda
uzman sunucu ürünü test edip, ürünün pozitif unsurlarını hedef kitleye anlatmaktadır.
61
¾ Ürünü Kullanan Sunucu: Bu anlatım biçiminde, reklamı yapılan ürünü
veya hizmeti daha önce kullanıp memnun kalmış kişiler reklam mesajını hedef kitleye
aktarır. Bu tür reklamlarda asıl önemli unsur, ürün veya hizmetin, hedef kitlede oluşan
problemin çözülmesidir. Hedef kitleyle benzer özelliklere sahip ve benzer problemi olan
kişilerin bu tür reklamlarda kullanımıyla, hedef kitleye ürün veya hizmeti almaya ikna
edebilmesi kolaylaşacaktır.
¾ Ünlü Sunucu: En sık kullanılan bir anlatım formatı olup, reklam mesajı
hedef kitle tarafından sevilen ve güvenilen biri tarafından aktarılır. Hedef kitle ile
kullanılan ünlü kişi arasında duygusal bir bağ kurulabilir ve böylece verilecek olan
mesajların daha etkili bir şekilde oluşturulması sağlanabilir. Burada asıl önemli olan
unsur, bu kişilerin ürün bastıracak kadar etkili olmamasının sağlanmasıdır.
62
yapılabileceği gibi, ürün veya hizmetin kullanıldığı alandaki uzman kişilerin görüşlerine
de yer verilebilir. Ürünün kullanım kolaylıkları, rakip ürünlerde olmayan özellikleri,
garantisi, sağlamlığı gibi birçok özellik belgeselci bir anlatımla kanıtlanır. Gerçek
belgeler ve uzman kişilerin görüşleri sayesinde hedef kitle ikna edilmeye çalışılır.
Genellikle diş macunu reklamlarını bu türe uygun örnek olarak gösterebiliriz.
63
2.2.9. Müzikal (Musical)
Bir diğer müzikal anlatım yöntemi olan cıngıllar da ise; ürün veya hizmet
hakkındaki tüm özellikler hedef kitleye aktarılabilir veya satış mesajı sunulabilir.
Cıngıllarda her zaman söz bulunmayabilir. Başarılı cıngıllar, uzun süre markayla
özdeşleşen ve duyulduğunda marka ve markayla ilgili mesajları aktaran akılda kalıcılığı
sağlayan cıngıllardır. Örneğin Orkid reklamında Nil Karaibrahimgil’in söylediği şarkı
uzun süre dillerden düşmemiştir.
Bir sinema filmi gibi başlangıcı, gelişimi ve sonu olan ve bir öykü biçiminde
hazırlanan televizyon reklamlarıdır. Hedef kitlenin dikkati gelişen öyküye çekilmekle
beraber, genellikle hedef kitlenin problemi veya ürünün çözeceği sorun giriş ve gelişme
bölümlerinde açıklanır, sonuç bölümünde ise ürün veya hizmetin pozitif yönlerini hedef
kitleye aktarılır. Bu reklam anlatımı basit ve izlenmesi kolaydır. Ancak bu anlatım
biçiminin başarıyla sonuçlanması için, iyi bir metne, çekime ve kurguya bağlı olduğu
kadar, ürünle ilgili verilmek istenen mesaja uygunlukta önem teşkil etmektedir.
Öyküsel anlatım formatının başka bir türü de dizi öykülü anlatım formatıdır.
Anlatılmak istenen öykü uzun olduğundan birkaç reklama bölünerek hedef kitleye
aktarılması sağlanır. Özellikle merak uyandırıcı uygulamalarla ilgi, reklam filmlerinde
tutulur ve reklam mesajının akılda kalıcılığı sağlanmaya çalışılır.
64
2.2.11. Cinsellik (Sexuality)
Genelde reklamı yapılan ürün veya hizmet ya da marka, karşı cinsi etkilemek
için kullanılan ve bunun için satın alınması gereken bir obje olarak sunulur. Çoğunlukla
kişisel bakım, kozmetik ve bazı gıda ürünlerin reklamlarında kullanılır. Öncellikle hedef
kitlenin dikkati cinselliğe çekilir ve daha sonra reklam mesajı aktarılarak talep
yaratılmaya çalışılır.
Ürün veya hizmet ya da marka, saf, katıksız, duru, temiz, taze olduğunu
anlatmak için başvurulan anlatım biçimidir. Bu anlamda reklamcılar reklam filmlerinde
doğanın saflığından, temizliğinden, renklerinden ve doğada bulunan seslerden
yararlanırlar. Çoğu zaman da doğadan gelen güzellik, doğanın saflığı gibi sloganlarla
reklama konu olan ürün veya hizmetin doğayla özelliklerini birleştirirler (Yolcu, 2001,
s.67). Özellikle doğacı reklamda, gerçek hayatta gözün görebildiği şekilde, hiçbir görsel
efekt katmadan ürünün veya hizmetin tanıtılması ve gerçeklerin aslına uygun olarak
verilmesi gerekir.
Bu türe uygun olarak, Hunca reklamı örnek olarak gösterilebilir. Reklam bir
bayanın seslendirmesiyle ilerlemekte ve doğayla bağlantılı görüntülerle
desteklenmesiyle devam etmektedir.
Çoğu reklam temsil ettiklerinden çok daha fazla hatırlanabilir olan bir takım
görsel semboller üzerine inşa edilir. Benzetme bir nevi simgesel anlatım biçimidir. Ürün
veya hizmetin bir özelliği, yerine getirdiği bir fonksiyon, somut bir unsurla benzeştirilir.
Benzetme çok fazla karmaşık olmadığı, anlaşılır veya bilinir olduğu zamanlarda hedef
kitleyle iletişim kurabilme ve hatırlanma açısından başarılı bir anlatım biçimidir
(Baldwin, 1992, s.118).
65
Burn enerji içeceği reklamı, benzetme formatının kullanıldığı, reklam içersinde
Burn içen kişilerin alevler içinde betimlemesiyle ürünün özelliğiyle adı arasında bir
bağlantı kurulmuştur.
66
2.3. TV REKLAMLARINDA TANINMIŞ KİŞİ (ÜNLÜ) KULLANIMI
Günümüzde çok fazla benzer ürün veya hizmet söz konusudur. Tüketicinin
herhangi özel bir ürünü veya hizmeti kullanılması için ürünün tüketiciye sağladığı fayda
ya da başka bir değişle ürünün çekirdek boyutu hiçbir zaman yeterli olmayacaktır.
Çünkü tüketicilere satın alınmak üzere sunulan ürün veya hizmetlerin belirli kişilik
özellikleri ve imajları taşımaktadır. Bunu ifade etmenin en etkili yollarından biri ise bu
ürün veya hizmeti ürünle örtüştürebilecek bir tanınmış kişi ile tanıtma stratejisidir.
Pazarlama iletişimcileri bunu gerçekleştirirken ürün veya markalarında bir kişilik,
dahası star bir kişilik kazandırmaya çalışmaktadır (Elden ve Kocabaş, 1997, s.129).
Reklamlarda tanınmış kişi kullanımı ile tüketicilere aktarılan mesaj aslında çok
açıktır ve yaratılan etki psikolojiktir: X kişi güzeldir çünkü bu marka şampuanı
kullanmaktadır. X kişi sağlıklıdır, çünkü her sabah bir bardak Y sütü içmektedir. X
ailesinin yemekleri o kadar lezzetlidir ki sırrı sadece Y margarini olabilir ve eğer sizde
onun/onlar gibi olmak istiyorsanız, ki bu sizin tüketici ve modern bir birey olarak en
doğal hakkınızı kullanın bizim markamızı alın ve onun/onlar gibi olun. Bu ürünü veya
hizmeti satın alan kişi kendisine vaad edilen düşsel kişiliğe bir adım daha
yaklaşmaktadır. Bu psikolojik etki elbette sadece ünlü kişiliğin kullanımı ile değil
67
ürünün satıldığı yer, ambalajı ve örneğin fiyatı sağlanmaktadır. Reklamda tanınmış kişi
kullanımı pazarlama iletişimi elemanlarının oluşturduğu stratejiyi ve hedefleri
gerçekleştirmek yönünde reklamın hedef kitlesiyle nasıl buluşacağını belirlemektedir
(Ortaçgil, www.danishmend.com, 2007)
Baudrillard “tüketim malları ele geçirilmiş bir güç gibi görülür; üzerinde
çalışılmış ürünler gibi değil” demektedir. İdeal bene ulaşabilmek için tüketicinin
kullanılması gereken bir çok ürün olduğu gibi onlar gibi davranılması gereken bir çok
ünlü yıldız vardır. Onlar gibi davranmak nasıl olacaktır? Tabii ki, onların giydikleri
kıyafetleri alarak, onların reklamlarda rol aldıkları dayanılmaz parfümü kullanarak
(Baudrillard, 1997, s.24).
Bir gruba ait olmanın göstergelerini ortaya koymak için günümüz ile geçmiş
dönemlerde yaşanan arasındaki fark kullanılması gereken maddelerin çokluğu ve
körüklenen ihtiyaçların bitip tükenmezliğidir. Ancak sadece reklamın tüketicileri belirli
ürünleri ya da hizmetleri satın alma davranışına ittiği savının doğru olmadığını tekrar
vurgulamak gerekir. Satın alma davranışının olabilmesi için ilgili ürün ya da markaya
ihtiyaç duyulması, yeterli bilgi sahibi olunması ve en önemlisi satın alma gücü ve satın
alma niyetinin yeterli düzeyde olması gerekmektedir (Güneri, 1998, s.17)
Tanınmış kişi veya ünlü kişi Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde, “Büyük ün
kazanmış sinema, sahne ya da ses sanatçısı, yıldız” şeklinde tanımlanmaktadır.
68
“Tanınmış kişi bizim birleştirici ortak aynamızdır. Fantazmalarımızın büyük
yansıtıcısı ve kolektif çiftliğidir. Her birimiz orada bireyselleşiriz ama hepimiz yeniden
buluşuruz.”
Seguela yine bir başka kitabında tanınmış kişi ve onun “sattırma” işlevine dair
şunları söylemektedir (Seguela, 1997, s.219):
“Her şeyden önce tanınmış(ünlü) kişi, beğenilir. Onda bu, doğal bir
işlevdir. Kendini göstermesi yeter, peşinden gideriz. Ancak aynı zamanda ünlü kişi
sattırır da, bu onun varlık nedenidir. Hatta dahası, var oluş tutkusudur. Çok yönlü
satabilir, doğru olan maldır o. Oyunu, görüntüsü, sesi,ve hatta anılarına varıncaya dek,
para eder. Her tüketilişi onu daha da istenilir kılar ve eşi bulunmaz bir ustalıkla bize
hayal satar, o tek kurumayan, tükenmeyen enerjiyi.”
Örnek vermek gerekirse, 1991 yılında Belçika ‘da 7-9 yaşları arasında 175
çocuk üzerinde yapılmış araştırmada; çocuklara “Çocuklar neden Iglo Dondurmalarını
yerler?” diye sorulduğunda %34 oranında “Çünkü Pembe Panter Iglo Dondurmaların
seviyor” yanıtı alınmıştır (Kocabaş ve Elden, 2005, s.150).
69
Reklamlarda tanınmış kişilerden yararlanırken bu kişiler ya kendi alanlarıyla
ilgili, ya ürün veya hizmeti bizzat deneyerek tanıklık edecek, kendi alanlarıyla ilgili
olsun ya da olmasın ürün-hizmet- kuruluşu onaylayacak, reklamlarda bir karakter
oyunculuk gösterecekler ya da kurumun sözcülüğünü yapacaklardır.
70
zihnindeki oluşturduğu bilgilerin; sevimlilik kavramı ise tanınmış(ünlü) kişilerin fiziksel
özellikleri, kişisel özellikleri ve davranışlarının etkisi sonucu ortaya çıkmaktadır
(Whitehead ve Bryne, 2003, s.292). Örneğin, ünlü bir kişinin oynamış olduğu reklamda,
eğer o ünlü tüketicilerin zihninde benzerlik ve aşinalık kavramlarını oluşturabiliyorsa,
tüketiciler ise o tanınmış kişiyi benimseyebiliyorsa, bu durum o ünlüyü tüketicilerin
gözünde çekici yapabilir. Tüketiciler reklam içerisinde oynayan tanınmış bir kişide
çekici bir özellik buldukları zaman, tanıtım süreci de, tüketici zihninde başlamaktadır.
Bu durum tüketicilerin reklamda çekici bir faktör bulmaları sonucunda, kendilerini
tanınmış(ünlü) kişiyle özleştirmeleri ve o kişinin davranışlarını, tutumlarını ve
tercihlerini benimsemeleridir.
71
farklı tipteki ürünlerle eşleştirildiğinde, tanınmış(ünlü) kişinin etkisinin tanıtımını
yaptığı ürüne göre değiştiği sonucuna varılarak, bu etkinin ise tanınmış(ünlü) kişinin
ürüne olan uyumuyla açıklanmaktadır (Kanungo ve Pang, 1973, s.173).
Tüm bunların sonucunda asıl önemli unsurun tanınmış kişi ile ürün arasındaki
uyum olduğu anlaşılmaktadır. Eğer aralarında bir uyumsuzluk söz konusu olduğu
taktirde, ki buna vampir etkisi de denilmekte, tüketici reklamda üründen ziyade
tanınmış kişiyi hatırlayacaktır. Bu tip bir durumun, reklam verenler tarafından iyice
incelenmesi ve tüketici zihninde vampir etkisinin oluşturulmamasına dikkat edilmesi
gerekmektedir.
72
Reklamda rol alan bir tanınmış kişinin güvenirliliği her şeyden önce,
tüketicinin güdülenme sürecindeki algılamasına bağlıdır. Eğer tüketici, reklamdaki
tanınmış kişinin söz, davranış ve hareketlerini sadece rol gereği olarak algılarsa, bu
durum reklam oyuncusunun inandırıcılığını kaybetmesine yol açmasına sebep olur.
Yapılan araştırmalar sonucunda, tanınmış kişilerin yer aldığı reklamlarda, o kişinin
tanıtımını yaptığı ürünü gerçekten sevip sevmemesine yönelik tüketici tutumlarının
reklamın etkisini büyük derecede etkilediğini göstermektedir (Silvera ve Austad, 2004,
s.1524).
73
olduğuna göre, reklamlarda tanınmış kişilere rol vermek şüphesiz istenilen ilgiyi
sağlamaktadır.
Aynı dergi içersinde, Rekta Kreatif Direktörü Kaan Berkan ise, ünlü-marka
eşleştirmesini bir araştırmaya dayanarak gerçekleştirdiklerini belirtmiştir. Kaan Berkan,
bu araştırmada Seda Sayan-Polaris eşleştirmesini örnek olarak göstererek: “Seda
Sayan’dan önce Sibel Can’ı kullanıyorduk ama o kampanyanın hemen ardından
74
yaptığımız araştırmada, ürünün hedef kitlesinin Seda Sayan’ı daha çok benimsediği
ortaya çıkardı. Bunun üzerine, Seda Sayan’ı kampanya da kullanmaya kara verdik.
Araştırma sonuçları bizi yanıltmadı ve Seda Sayan ile birlikte kampanya hedefine
ulaştı” demiştir (Marketing Türkiye, 2003, s.32-33).
Televizyon reklamlarında rol alan kişiler sıradan bir tüketici, bir ürün sınıfının
uzmanı, bir firmanın sahibi veya bir tanınmış kişi olabilmektedir. Reklam verenler
açısından tanınmamış bir kişiyi reklamda kullanmanın değeri, onun imajını kontrol
edebildikleri için çok büyüktür. Bu şekilde reklam verenler, marka ve hedef kitlesine
uygun karakterler yaratabilmektedir. Oysaki tanımış kişinin uzun zaman içerisinde
sahip olduğu imaj üzerinde çok az bir kontrole sahip olabilir (Tom ve Diğerleri, 1992,
s.47).
Luke Sullivan Satan Reklam Yaratmak adlı kitabında, reklamda ünlü biri
kullanılacaksa, bu kişinin imaj bakımından ürüne faydalı olacağından emin olunması
gerektiğini savunmuştur. Ünlü birini alıp reklamda oynatmak yeterli değildir, çünkü
ödünç alınmış ünden kötüsü yoktur.Reklamda yer alan ünlüyü sıra dışı bir şekilde
değerlendirmek gerekir. Örneğin, sinemada canlandırdığı akıl hastası rolüyle bilinen
Dennis Hopper, ünlü oyuncular tarafından giyilmiş Nike ayakkabılarını koklamak için,
soyunma odalarında dolaşan, akli dengesini yitirmiş bir hakemi canlandırmıştır. Ünlü
bir yıldızın yer aldığı televizyon reklamının işe yarayıp yaramadığını belirlemenin en iyi
yollarından biri de ünlü kullanmadan bile reklamın eğlendiriyor olmasından emin
olmaktır. Bu şekilde yapılmış bir reklam ile doğru bir iş yapılmıştır. Unutulmamalıdır
75
ki, bir yıldız bir kavram değildir, sadece bir uygulama tekniğidir (Sullivan, 2004, s.157-
158).
Dikkat, bir olay ya da nesneyi iyice kavramak için organizmanın hazır duruma
gelmesi olarak tanımlanmaktadır. Dikkat, sık sık bir konudan başka bir konuya
geçmektedir. Bu dikkat ise kayma olarak adlandırılmaktadır. Bir reklam izlendiğinde
dikkat bazen konuşanın sesine, söylediklerine, ürüne ya da arkadaki fona
kayabilmektedir. Sürekli dikkat ise, dikkatin belirli bir süre belirli bir yerde kalmasıdır
(Şimşek ve Uğur, 2003, s.354).
76
Reklamlarda izleyicinin dikkatini çekmek, reklamı sürekli olarak izletmek için
sıklıkla tanınmış kişiler kullanılmaktadır. Çünkü, günümüz televizyon kanallarında
alternatif programların olduğu düşünüldüğünde, reklam verenlerin, reklamın baştan
sona izletilebilmesi için böyle bir yola başvurmaları gerekmektedir.
Star stratejisi olarak adlandırılan teknikle, markayı starlaştırmak için star haline
gelmiş bir kişi ya da kişilikle ürün özdeşleştirilerek markanın kısa sürede star haline
gelmesi sağlanmaktadır (Elden ve Kocabaş, 2005, s.129). Bu nedenle reklamlarda
kullanılan tanınmış kişiler, reklamı yapılan ürüne veya hizmete karşı tüketici de ilgi
uyandırmaktadır. Özellikle toplum tarafından kanaat önderi olarak kabul edilen kişilerin
bir ürünün veya hizmetin reklamında oynadıkları sonucunda tüketicilerde o ürüne veya
hizmete karşı ilginin yanında güvende oluşacaktır. Buradaki kişiler tanınmış bir doktor,
sporcu, bilim adamı, köşe yazarı olabileceği gibi televizyon kanallarında sık görünen
herhangi bir kişi de olabilir ( Elden ve Kocabaş, 2005, s.136).
77
nasıl yararlanacağını esprili bir şekilde anlatmıştır. Günümüzde cep telefonlarının
fonksiyonlarının tanıtıldığı veya GSM (Global System for Mobile Communications)
operatörlerinin yaptığı yeniliklerin tanıtımında tanınmış kişiler kullanılmaktadır. Son
günlerde popüler olan bu tür reklamlara örnek verecek olursak; bir GSM operatörü olan
Turkcell’in piyasaya sürdüğü Turcell-im hizmet paketinin tanıtımında, bu yıl ülkemizi
Eurovision Şarkı Yarışmasında da temsil edecek olan Kenan Doğulu rol almaktadır.
2.3.6.2. Uygunluk
Aynı ihtiyacı gideren mal veya hizmetlerin hem nicelik olarak hem de nitelik
olarak farklılaşması rekabeti arttırmıştır. Bunun sonucunda da tüketicilerin satın alma
kararlarını belirli bir marka mal veya hizmet lehine dönüştürmeyi amaçlayan reklamlar
çoğalmıştır. Rekabete dayalı piyasalarda buluna firmaların varlıklarını devam
ettirebilmeleri için ürettikleri mal veya hizmete olan talebin varlığıyla mümkündür.
78
Reklamın temel amacı kitle iletişim vasıtasıyla bir mal veya hizmetle ilgili izlenim
yaratarak sonuçta satışı alabildiğince arttırmaktır (Güz, 2001, s.140).
Reklamda göz önüne alınması gereken bir başka unsur ise “marka-ünlü kişi-
hedef kitle” uygunluğudur. Reklam verenlerin tanınmış kişinin karakteri ile sahip
olduğunu düşündüğü imajının, markanın hedef kitlesinde yarattığı çağrışımlarla
uyuşması çok önemlidir. Herhangi bir tanınmış kişinin toplumun farklı kesiminden
insanlarda yarattığı çağrışımlar farklı olabilmektedir. Bu yüzden hangi tanınmış kişinin
reklamda kullanılacağına reklamda karar vermeden önce, o kişinin hedef kitleni
79
zihninde yarattığı çağrışımlarının olumlu, anlamlı ve reklam verenlerin beklentileriyle
uygun olup olmadığının test edilmesi gerekmektedir. Buy nedenle de, reklamda
oynayacak tanınmış kişinin seçimine karar verirken, markayla ürünün uyumuna dikkat
edilmesi gerekmektedir (Till, 1998, s.403).
Örneğin çocuklara yönelik bir ürün reklamında onlara çok itici gelen ve onlar
tarafından sevilmeyecek bir kişinin kullanılması, o ürüne karşı çocukların soğumasına
neden olabilir. Burada asıl önemli olan unsur ürünle veya hizmetle o tanınmış kişinin
özdeşleşebilecek özelliklere sahip olabilmesi ve tüketici tarafından o ürüne veya
hizmete yakıştırılabilmesidir. Örneğin; bir zamanlar Omomatik reklamında oynayan
İclal Aydın bir oyuncudur, ancak toplumun gözünde tertipli ve düzenli bir kişiliğe
sahiptir. Bu da reklamda yer alan tanınmış kişinin tanıtımı yapılan ürün veya hizmetin
imajını güçlendirebildiğini ve ona yeni bir imaj yaratabildiğini göstermektedir (Till,
1998, s.404).
2.3.6.3. Tanınmışlık
Kozmetik üreticileri pahalı bir tutku olan ürünlerinin tanıtımında özellikle ünlü
kadınları tercih etmektedir. Örneğin 2003 yılında Pastel Kozmetik Firması’nın ürün
reklamlarında Nurgül Yeşilçay’ın kullanılması gibi. Bu ürünler tanınmış kişilerle
nerdeyse özdeşleştiğinden, çoğu kadın tüketici o kozmetik ürünü veya parfümü sevdiği
veya yerinde olmak istediği tanınmış kişiye özenerek seçmektedir (Kocabaş ve Elden,
2005, s.131).
80
2.3.6.4. İnanırlılık
2.3.6.5. Tekrarlama
Tanınmış kişi ve tanıtımı yapılan ürün hizmet veya markanın arasındaki uyumu
arttırmak için, tanınmış kişinin reklamda yer alma stratejisi düzenli ve doğru bir sıklıkla
gerçekleştirildiği taktirde daha etkin olmaktadır (Till, 1998, s.402)
81
2.3.6.6. Gölgeleme
Reklam içersinde tanınmış kişinin yanında bir çok unsurun olması durumunda
meydana gelen duruma reklamda gölgeleme denilmektedir. Başka bir deyişle reklam
verenler, reklam içersinde tanıtımını yaptığı ürün, hizmet veya marka ile tanınmış kişi
arasında bir bağlantı kurmaya çalışmışken, tanınmış kişinin önüne geçen herhangi bir
faktör bunu engellemiş olabilir. Bu yüzden marka ve tanınmış kişi, reklamda öne çıkan
iki unsur olmalıdır (Martindale, 1991, s.146).
Örnek olarak önceleri Beyazıt Öztürk’ün daha sonra ise oyuncu Ozan Güven’in
rol aldığı Rinso marka deterjan reklamları oldukça basit ve sadeydi. Reklam filminde,
rol alan oyuncular, ürünün ne kadar beyazlattığı ile ilgili olarak tüketicilerle
konuşuyordu ve bunu yaparken de çok sade ve yalın bir şekilde anlatıyordu.
2.3.6.7. Engelleme
Tanınmış kişinin tanıtımını yaptığı marka ile arasında bir bağ kurulmaya
çalışılırken, o tanınmış kişinin başka bir marka ile bağlantısının bu durumu
engellemesine reklamda engelleme denilmektedir (Martindale, 1991, s.148). Bazı
tanınmış kişiler birden fazla ürünün tanıtımını yaparlar. Örneğin ülkemizde Cem
Yılmaz önceleri, Telsim, Doritos A La Turca, Opet reklamlarında rol almış, şimdi ise
Türk Telekom reklamlarında oynamaya devam etmektedir. Başka bir örnek ise David
Beckham’ın Pepsi, Adidas, Gillette reklamlarında rol oynamasıdır.
82
tanınmış kişinin ve yeni tanıtılacak ürünün, hizmetin veya markanın uyumlu
birlikteliğini engelleyebilmektedir. Bu nedenle reklamda rol verilecek tanınmış kişinin
seçimi yapılırken, daha önceden başka bir ürün veya hizmetle arasında güçlü bir
çağrışım olmamasına çok dikkat edilmelidir.
83
bir marka çağrışım sistemi oluşturmalıdır. Marka çağrışımları tüketicilerde olumlu
duyguları uyandırarak, bu duyguların markaya taşınmasına yardımcı olmaktadır.
Böylelikle daha az çağrışımlara sahip olan markaların reklamlarında tanınmış kişi
stratejisinden en fazla yararı aldığıdır. Örneğin tanımış bir film yıldızı, ünlü bir futbolcu
ya da pop şarkıcısı ile marka arasında tüketicilerle kurulabilecek bir ilişki, böylesine bir
çağrışım yaratmaktadır.
Örnek vermek gerekirse, beraber oldukları dönemde Kenan Doğulu ile Tuğçe
Kazaz deri reklamında, hamilelik döneminde Hülya Avşar’ın çocuk bezi reklamında,
yine beraber oldukları dönemde İbrahim Kutluay ile Demet Akalın bir GSM
operatörünün reklamlarında rol almışlardır.
Reklamda tanınmış kişi kullanımında risk olarak gösterilen diğer bir nokta ise,
tanınmış kişinin başına gelebilecek bir problemden, ürün veya hizmetin hatta markanın
zarar görmesidir (Biswas ve Das, 2006, s.18).
84
marka ile ilgili düşüncelerini de etkileyecektir. Çünkü tanınmış kişi ile ilgili çıkan
olumsuz bir haber tanımış kişinin imajını etkilediği kadar, markanın imajını da
zedelemesine neden olacaktır. Bu nedenle, reklam verenler reklamda oynayacak
tanınmış kişiyi seçerken, tanınmış kişinin ürünün önüne geçmemesine dikkat etmeli ve
markada oluşabilecek imaj zedelenmesini de göz önünde bulundurması gerekmektedir.
85
havalarını ödünç almaya başladılar.” demektedir. Reklamlarda Kotler’in bu
saptamasıyla beraber, bugün Amerika’da reklamda tanınmış kişi kullanımı yüzde 50
oranındayken, Türkiye’de bu oran bazen yüzde 70’lere ulaşmaktadır. Reklamda
tanınmış kişinin kullanılmasındaki esas amaç, tanınmış kişilerin popülarite, güven ve
dikkat duygularından yararlanılmasıdır (Gözütok, www.capital.com.tr., 2007).
Bir reklamda konuşmayı yapan kişinin reklam veren yerine sunucu olması, bir
çıkarı olduğu için bize doğrudan hitap eden ve zorla bize bir şey satmaya çalışan biriyle
karşı karşıya olduğumuz hissini azaltmaktadır. Reklam içersindeki ürün veya markanın
mesajını tanıdık bir sima aracılığıyla verilmesi, ürünün veya markanın tüketici zihninde
daha fazla yer etmesini sağlamaktadır (Sutherland ve Sylvester, 2003, s.156).
86
özgün ve tutarlı bir stili olan ürünler veya markalar, rakiplerin aynı zamanda kendileri
için de reklam yapmadan söz konusu stili taklit etmeye yönelik tüm girişimlerini
önlemiş olurlar (Sutherland ve Sylvester, 2003, s.171).
87
görmesek bile gözümüzün önünde canlandırabiliriz (Tom ve Diğerleri, 1992, s.48).
Arçelik’in “Çelik” karakterinin dış sesinde oyuncu Oktay Kaynarca’nın kullanılması,
İşbankası reklamlarında yine oyuncu olan Haluk Bilginer’in kullanılması, ChipPara
reklamında stand up sanatçısı Okan Bayülgen’in kullanılması, Pınar reklamlarındaki
“Beyn, Kemmik, Murrun, Baarsak” maskotlarının seslendirmesinde Mehmet Ali Erbil,
Engin Günaydın, Özkan Uğur ve Okan Bayülgen’in kullanılması örnek olarak
gösterilebilir.
Günümüzde özellikle ülkemizde mini dram tarzı reklamlara oldukça sık bir
şekilde karşılaşmaktayız. Bu tür reklamlar içerdiği öyküyü bir dizi halinde izleyiciye
aktarabilmektedir. Böylelikle izleyici bir sonraki bölümde ne olacak merakını
uyandırarak, onları reklama daha çok bağlamaktadır. Mini dram tarzı reklamlarda da
tanınmış kişi kullanımına sıkça rastlamaktayız. Mini dram tarzı reklamlar izleyicileri
zihinsel olarak odalarının gerçeğinden uzaklaştırıp, reklamın fantezi dünyasına adım
atmaya teşvik ederler. Bu tür reklamlar televizyonları karşısında oturan izleyicileri
yavaşça hikayenin içine çekmektedir (Sutherland ve Sylvester, 2003, s.114).
Mini dram tarzı reklamına en güzel örnek şuan da Özgü Namal’ın rol aldığı
Axess reklamlarını gösterebiliriz. Mini dram tarzı reklamında mizahın bir arada
kullanılması görülmektedir. Beyaz’ın rol aldığı Fanta reklamlarını buna örnek olarak
gösterebiliriz.
88
tekrar kullandı. Daha sonraki yıllarda Miami Vice dizisinin yıldızı Don Johnson’u,
Eagles’ın solisti Glenn Frey’i, ünlü şarkıcı Shakira ve Beyonce’un yanı sıra ünlü aktör
Michael J. Fox’u Pepsi’nin reklamlarında oynatmıştır (Parpis, 2003, s.14).
89
veya diğer potansiyel alanlarda kullanılan tanınmış kişiler olabilmektedir. Böylelikle
reklam veren firmalar ürünleriyle veya markalarıyla tanınmış kişileri özdeşleştirerek
ürünlerini veya markalarını daha da güçlendirebilmektedir (Pringle, 2004, s.123).
Yoğun iletişim mesajlarının yer aldığı kitle iletişim araçlarının, hedef kitlelere
ulaşım güçlüğünün artması ve medya planlamalarında klasik anlayıştan uzaklaşıp
farklılık yaratma ihtiyacının duyulmasıyla birlikte, reklamlar son derece etkili ve farklı
mecralarda yer almaya başlamıştır. Bunun sonucunda hem işletmeler hem de reklam
ajansları müşterilerine bir mesaj iletirken kullanacakları iletişim araçlarını daha
kurnazca belirlemek zorunda kalmışlardır. İşte bu noktada kuşak reklamlarda
sunulmayan, doğrudan programın ya da filmin içine hatta senaryoya eklenen ürün
yerleştirme (product placement) uygulaması ortaya çıkmıştır. Ürün yerleştirme,
markaların büyük ekranda ve oturma odalarında reklam zamanı satın almaksızın çok
daha ucuz ve etkili şekilde görünmelerini sağlamaktadır. Ayrıca ürün yerleştirme,
“reklam mesajlarından kaçmak için kumandalarını kullanan seyirciye ulaşmak için
profesyonel iletişimcileri ürünlerini ve mesajlarını programlar veya içerikleriyle
bütünleştirmeye zorlamıştır (Arslan, www.danishmend.com, 2007)
Bazen çok daha belirgin olmayan bir biçimde bazen de oldukça ön planda
örneğin bir sinema filminde tanınmış kişilerin canlandırdığı karakterlerin
konuşmalarında bile ürünlerin marka isimleriyle birlikte konu olduğunu görmekteyiz.
90
2000 yılında gösterime girmiş, yönetmenliğini Jay Roach’ın yaptığı Zor Baba (Meet
The Parents) filminde havaalanında geçen bir sahnede arka planda yer alan Atlantis
billboardu yaratıcı ürün yerleştirmeye iyi bir örnektir. Ürün yerleştirmenin diğer bir
şekilde yerleştirilen ürünün filmde rol alan aktör veya aktirist tarafından kullanılmasıyla
gerçekleşmektedir ki 2004 yılında ülkemizde gösterime girmiş olan Someting’s Gotta
Give (Aşkta Her şey Mümkün) filminde Diana Keaton’ın kullandığı Apple marka
bilgisayar bu şekle bir örnektir. Başka bir örnek ise,Tom Hanks’in başrolünde oynadığı
Yeni Hayat (Cast Away) filminde, film boyunca yerleştirmesi yapılan FedEx, filmin
başrol oyuncusu ve diğer oyuncuları tarafından hem kullanılmış hem de diyaloglarda
yer almıştır (Arslan, www.danishmend.com, 2007)
91
hizmetinin tanıtımında birden fazla tanınmış kişinin yer alması markanın hedeflediği
farklı kitleleri çekmek açısından yararlı olabilmektedir. Turkcell reklamında Haluk
Bilginer ile Gülse Birsel’in rol alması, Filli Boya reklamlarında Hülya Koçyiğit, Can
Bartu, İbrahim Toroman, Volkan Demirel gibi tanınmış kişilerin rol alması bu reklam
tarzına örnek olarak gösterilebilir.
92
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
93
hipotezlerin saptanmasıdır. Bu tür araştırmalarda belirli araştırma sorularını, araştırma
değişkenliklerini ve/veya bu sorunlara ilişkin araştırma hipotezlerini belirleyebilmek
için gerekli bilgilerin toplanması amaçlanır (Kurtuluş, 2004, s.251).
Bu bölümde ana kütle ve örnek kütle seçimi, veri toplama yöntemi, anket
sorularının hazırlanması ve veri analizinde kullanılan istatistiksel yöntemlere ilişkin
bilgiler yer almaktadır.
94
destekte bulunulmuştur. Kişilerin ankete samimi ve doğru cevaplar vermelerini
sağlamak için kimlik bilgileri istenmemiştir. Ankete cevap verenler arasında hemen
orada cevaplar kısa bir kontrolden geçirilmiş ve karşılaşılan aksaklıklar işaret edilerek
ankete cevap veren kişi tarafından aksak cevapların düzeltilmesi sağlanmıştır. Buna
rağmen son kontrolde bu kısa ilk kontrolde gözden kaçan aksaklıklar olduğu tespit
edilmiştir.
95
belirlenebilir, varsa hatalar ve eksiklikler düzeltilebilir. Bu çalışmada pilot çalışma
yapılması daha büyük bir önem ve gereklilik arz etmektedir. Bunun en önemli sebebi,
anketlerin herhangi bir anketör veya araştırmacının kendisi olmadan cevaplayıcılar
tarafından tek başlarına doldurmalarıdır. Cevaplayıcı tarafından doldurulan anketlerde
(self-administired) karşılaşabilecek en büyük sorun cevaplayıcıların anlayamadıkları
soruları soracak birinin karşılarında bulunmamasıdır. Bu öneminden dolayı ön araştırma
itinayla sürdürülmüştür.
Hazırlanan anket formu 30 kişilik bir tüketici grubu üzerinde ön teste tabi
tutulmuştur ve yanlış anlaşılan, anlaşılmayan sorular ve ifadeler ön test sonrasında
düzeltilerek anket formuna son hali verilmiştir. Yapılan ön test sonucunda 6. soru
bölümünü oluşturan “Aşağıda verilmiş olan televizyon reklam içeriklerini
izlemekten hoşlanma derecenizi belirtiniz” sorusunun alt başlıkları olan “Animasyon
ve çizgi film” sorusu, “Animasyon ve çizgi filmin kullanıldığı” sorusu ile; “Doğrudan
ürün tanıtan” sorusu, “Doğrudan ürünün tanıtıldığı” sorusu ile; “Mizah” sorusu,
“Mizah unsurlarını içeren” sorusu ile; “Cinsellik içeren” sorusu “Cinsel içerikli”
sorusu ile; “Ünlü kişilerin yer aldığı” sorusu, “Ünlü kişilerin rol aldığı” sorusu ile;
“İmaj unsurunun yer aldığı” sorusu, “İmaj unsurunun ön plana çıktığı” sorusu ile;
“Hayattan örnek veren” sorusu ise “Gerçek hayattan kesitler sunan” sorusuyla
değiştirilmiştir. Ön araştırma evresi yaklaşık olarak 3-4 gün sürmüştür.
96
reklamlarında rol almasına ilişkin 26 maddelik ölçeğin kontrol soruları içermesi
nedeniyle cevaplayıcıların cevaplarının tutarlılığı, ankete gösterdikleri ilgi ve özen de
anlaşılmıştır. Ayrıca 5’li likert tipi ölçekte tüketicilere 1=Tamamen Etkisiz, 5=Çok
Etkili; 1=Hiç Hoşlanmam, 5=Çok Hoşlanırım; 1=Kesinlikle Katılmıyorum,
5=Kesinlikle Katılıyorum şeklinde cevaplayıcılara sunulmuştur. 5’li likert tipi ölçeğin
yaygın olarak kullanılması ve cevaplayıcılar açısından değerlendirilmesinin ve
cevaplanmasının daha kolay olmasıdır.
T-testi: Faktör analizi sonucu elde edilen faktörler açısından cinsiyet ve medeni
durum grupları arasında farklılığın olup olmadığını belirlemek amacıyla bakılmıştır.
97
Mann-Whitney Testi: Bağımsız örnek t-testinin alternatifi olan bu
nonparametrik test t testinin sonuçlarını kontrol etmek amacıyla uygulanmıştır.
98
ölçeğe uygulanan Cronbach’s Alpha testi sonucunda cronbach alpha değerinin 90,92
bulunmasıyla araştırmanın güvenirliğinin oldukça yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Geçerli Kümülatif
CINSIYET Frekans Yüzde Yüzde Yüzde
Kadın 137 41,14 41,27 41,27
Erkek 195 58,56 58,73 100
Toplam 332 99,7 100
Cevapsız 1 0,3
Toplam 333 100
99
Tablo 3.2. Yaş Frekans Dağılımı
Geçerli Kümülatif
YAŞ Frekans Yüzde Yüzde Yüzde
18-25 192 57,66 57,83 57,83
26-35 96 28,83 28,92 86,75
36-45 15 4,5 4,52 91,27
46-55 19 5,71 5,72 96,99
56üstü 10 3 3,01 100
Toplam 332 99,7 100
Cevapsız 1 0,3
Toplam 333 100
EĞİTİM
Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Kümülatif Yüzde
DÜZEYİ
İlköğretim 8 2,40 2,42 2,42
Lise 115 34,53 34,85 37,27
Üniversite 141 42,34 42,73 80,00
Yüksek Lisans 58 17,42 17,58 97,58
Doktora 8 2,40 2,42 100
Toplam 330 99,10 100
Cevapsız 3 0,90
Toplam 333 100
100
Tablo 3.4. Gelir Durumu Frekans Dağılımı
MEDENİ
Frekans Yüzde Geçerli Yüzde Kümülatif Yüzde
DURUM
bekar 258 77,48 77,48 77,48
evli 75 22,52 22,52 100
Toplam 333 100 100
Demografik özelliklerin son sorusu olan meslek sorusu ise ankette açık uçlu
olarak sorulmuştur. Ancak verilerin analiz edilebilmesi için gelen cevapların
gruplandırılması gerekmiştir. Bu gruplandırma öğrenci, kamu sektörü, özel sektör,
serbest meslek, ev hanımı ve emekli şeklinde yapılmıştır. Bu sınıflandırmaya göre,
katılımcıların %22,22’si kamu sektörü, %23,12’si özel sektör, %4,80’i serbest meslek,
%41,44’ü öğrenci, %2,76’sı ev hanımı ve %3,68’i emeklidir. Ayrıca ankete
katılanlardan 7 kişi bu soruyu cevapsız bırakmışlardır. Meslek gruplarına göre frekans
dağılımı aşağıdaki tabloda görülmektedir.
101
Tablo 3.6. Meslek Grupları Frekans Dağılımı
102
yapabilmek için her bir maddeye verilen yanıtların ortalaması olan değere ihtiyaç
vardır. Bu ortalamalar tablo 3.7’de görülmektedir.
103
Alınabilecek minimum skor olan 26 (26x1) ile, en yüksek skor olan 130
(26x5)’in orta noktasını bulabilmek için tüm maddelere verilen cevapların ortalamasının
(3=ne katılıyorum ne katılmıyorum) orta nokta olduğu varsayılacaktır. Buna göre 78
(26x3) tam orta noktayı yani minimum skor ile maksimum skor arasındaki tam
ortasındaki değeri ifade etmektedir. Bu noktadan hareketle ankete katılan
cevaplayıcılara göre ünlülerin televizyon reklamlarındaki etkinlik düzeyi normal
bulunmuştur. Bir başka ifadeyle, bu araştırmanın sonuçlarına göre ünlü kişilerin
televizyon reklamlarında rol almasında tüketicilere göre etkinliği çok yüksek
düzeydedir veya çok düşük düzeydedir şeklinde uç yargılarda bulunması imkansızdır.
X2 =3951,99
Bartlett Küresellik Testi Serbestlik Derecesi=325
Sig.=0,00
104
Tablo 3.9. Varimax Rotasyonlu Temel Bileşenler Faktör Analizi
FAKTÖRLER
1 2 3 4
Ünlü kişilerin rol aldığı reklamlardaki ürün veya markaları daha çok
0,848 0,148 0,118 0,018
tercih ederim.
Normal şartlarda tercih etmeyeceğim bir ürünün veya markanın
reklamında ünlü bir kişinin rol alması o ürünü veya markayı satın 0,823 0,108 0,017 0,006
almama sebep olur.
Daha önce kullanıp memnun kalmadığım ürün veya markanın
reklamında sevdiğim bir ünlünün rol alması o ürünü veya markayı 0,764 0,05 0,016 0,126
tekrar tercih etmemi sağlar.
Ürünü, sadece sevdiğim ünlü o ürünün reklamlarında rol aldığı sürece
0,743 0,032 0,22 0,147
tercih ederim.
Hiç tanımadığım bir ürünün veya markanın reklamında, ünlü bir kişi
0,721 0,024 0,035 0,024
rol alıyor diye o ürünü veya markayı mutlaka satın alırım.
Reklamda rol alan ünlünün kullandığı ürünü veya markayı
0,703 0,022 0,076 0,034
kullandığımda kendimi onun gibi hissederim
Ünlü kişilerin reklamda rol almasını güvenilir bulurum. 0,702 0,172 0,298 0,186
Reklamda ünlü bir kişinin rol alması reklamın inandırıcılığını arttırır. 0,697 0,325 0,194 0,048
Ünlü kişinin reklamda yer alması o ürüne veya markaya olan
0,693 0,154 0,386 0,23
güvenimi arttırır.
Çok sevdiğim bir ünlünün rol aldığı reklamdaki ürünü veya markayı
0,657 0,042 0,355 0,183
mutlaka satın alırım.
Reklamda rol alan ünlüler diğer reklamlara göre ürünleri daha iyi
0,627 0,394 0,022 0,007
tanıtırlar.
Ünlülerin rol aldığı reklamlar diğer reklamlara oranla daha ikna
0,576 0,419 0,058 0,015
edicidir.
Reklamda birden fazla ünlü kişinin rol alması reklamı daha çekici
0,458 0,117 0,401 0,1
kılar.
Reklamda ünlü bir kişinin rol alması diğer reklamlara oranla daha çok
0,096 0,855 0,11 0,001
anımsarım.
Reklamda rol alan ünlünün reklamını diğer reklamlara oranla daha çok
0,116 0,835 0,127 0,029
hatırlarım
Reklamda ünlü bir kişinin rol alması diğer reklamlara oranla daha
0,027 0,83 0,018 0,077
dikkat çekicidir.
Ünlülerin rol aldığı reklamlar diğer reklamlara oranla daha ilgi
0,181 0,76 0,046 0,112
çekicidir.
Reklamda ünlü bir kişinin rol alması reklamın izlenebilirliliğini
0,088 0,748 0,196 0,002
arttırır.
Reklamda rol alan ünlü o ürünün veya hizmetin marka bilinirliğini
0,022 0,612 0,27 0,05
arttırır.
Ünlü kişilerin rol aldığı reklamları diğer reklamlara oranla daha çok
0,427 0,434 0,354 0,038
seyrederim.
Reklamda rol alan ünlünün alanında uzman olduğu bir ürünü
0,335 0,392 0,183 0,021
kullanması o ürünü veya markayı tercih etmemi sağlar.
Reklamda rol alan ünlü ile ürün arasında bir uyum olması gerekir. 0,044 0,176 0,685 0,215
Reklamda rol alan ünlünün fiziksel çekiciliği önemlidir. 0,09 0,167 0,608 0,061
Reklamda rol alan ünlü ile ürün veya markayı birbirleriyle
0,292 0,226 0,542 0,245
özdeşleştiririm.
Ünlü kişilerin rol aldığı reklamlarda genelde ürün veya marka
0,007 0,024 0,02 0,797
hakkında yeterli bilgi verilmez.
Ünlü kişilerin rol aldıkları reklamlarda ünlü kişi ürünün önüne geçer. 0,032 0,096 0,303 0,653
105
Yapılan faktör analizi sonucunda değişkenler 4 faktör altında toplanmıştır. Bu
faktörlere verilen isimler aşağıdaki gibidir:
106
Yukarıdaki tablodan da gözüktüğü gibi özdeğeri büyük olan dört faktör
bulunmaktadır. Bu dört faktör toplam varyansın % 57,766’ını açıklamaktadır. İlk
faktörün yüksek özdeğer ve açıklama oranına sahip olması ölçeğin tek boyutluluğuna
işaret etmektedir.
Bu bölümde faktör analizi sonucu ortaya çıkan dört faktör ile, demografik
özellikler arasındaki ilişki ve farklılıklar incelenecektir. Demografik özelliklerden
eğitim durumu, yaş ve gelir düzeyi ile faktörler arasında ilişki incelenmiştir. Faktörler
açısından cinsiyet, medeni durum ve meslek grupları arasında anlamlı bir fark olup
olmadığı da araştırılmış ve ayrıca yine faktörler açısından tüketicilerin TV izleme
süreleri arasında anlamlı bir fark olup olmadığı
107
Cinsiyet Gruplarının Farklılığının Test Edilmesi: Burada yapılan testlerin
amacı kadınlarla erkekler arasında faktör 1, faktör 2, faktör 3 ve faktör 4 arasında
anlamlı bir fark olup olmadığının belirlenmesidir.
H0: Faktör 1 açısından kadınlarla erkekler arasında anlamlı bir fark yoktur.
H1: Faktör 1 açısından kadınlarla erkekler arasında anlamlı bir fark vardır.
H0: Faktör 2 açısından kadınlarla erkekler arasında anlamlı bir fark yoktur.
H1: Faktör 2 açısından kadınlarla erkekler arasında anlamlı bir fark vardır.
H0: Faktör 3 açısından kadınlarla erkekler arasında anlamlı bir fark yoktur.
H1: Faktör 3 açısından kadınlarla erkekler arasında anlamlı bir fark vardır.
H0: Faktör 4 açısından kadınlarla erkekler arasında anlamlı bir fark yoktur.
H1: Faktör 4 açısından kadınlarla erkekler arasında anlamlı bir fark vardır.
Hipotezlerin test edilebilmesi amacıyla tüm faktörler için bağımsız örnek t testi
uygulanmıştır. Yapılan testlerin sonuçları aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.
Levene Testi
F Sig. t Sig.
3,471 0,063 0,842 0,4
FAKTÖR 1
0,857 0,392
1,984 0,16 -0,195 0,846
FAKTÖR 2
-0,192 0,848
0,61 0,435 0,253 0,801
FAKTÖR 3
0,255 0,799
0,999 0,318 -1,123 0,262
FAKTÖR 4
-1,113 0,267
108
Levene testi sonuçları çıkan p değerlerinin 0,05’ten büyük olması, varyansların
homojen dağıldığını belirtmektedir. T testi sonuçlarına göre, p değeri 0,05 anlamlılık
seviyesinde faktör 1 için 0,400; faktör 2 için 0,846; faktör 3 için 0,801 ve faktör 4 için
ise 0,262 çıkmıştır. Bu değerlere göre H0 hipotezleri kabul edilmiş ve faktör 1, faktör 2,
faktör 3 ve faktör 4 kısıtlamaları bakımından kadınlarla erkekler arasında anlamlı bir
fark bulunamamıştır.
109
H0: Faktör 1 açısından evlilerle bekarlar arasında anlamlı bir fark yoktur.
H1: Faktör 1 açısından evlilerle bekarlar arasında anlamlı bir fark vardır.
H0: Faktör 2 açısından evlilerle bekarlar arasında anlamlı bir fark yoktur.
H1: Faktör 2 açısından evlilerle bekarlar arasında anlamlı bir fark vardır.
H0: Faktör 3 açısından evlilerle bekarlar arasında anlamlı bir fark yoktur.
H1: Faktör 3 açısından evlilerle bekarlar arasında anlamlı bir fark vardır.
H0: Faktör 4 açısından evlilerle bekarlar arasında anlamlı bir fark yoktur.
H1: Faktör 4 açısından evlilerle bekarlar arasında anlamlı bir fark vardır.
Levene Testi
F Sig. t Sig.
2,13 0,145 -1,253 0,21
FAKTÖR 1
-1,129 0,261
0,39 0,532 2,173 0,030*
FAKTÖR 2
2,123 0,036
0,099 0,752 1,042 0,298
FAKTÖR 3
1,045 0,298
0,003 0,952 -1,579 0,115
FAKTÖR 4
-1,576 0,121
110
0,030 çıkmıştır. Bu sonuç ise, 0,030<0,05 olduğundan faktör 2 için H0 hipotezi
reddedilmiştir dolayısıyla H1 hipotezi kabul edilmiştir. Bu sonuca göre faktör 2
kısıtlaması bakımından medeni durum grupları arasında anlamlı bir fark bulunmuştur.
H0: Faktör 1 açısından meslek grupları arasında anlamlı bir fark yoktur.
H1: Faktör 1 açısından meslek grupları arasında anlamlı bir fark vardır.
H0: Faktör 2 açısından meslek grupları arasında anlamlı bir fark yoktur.
H1: Faktör 2 açısından meslek grupları arasında anlamlı bir fark vardır.
H0: Faktör 3 açısından meslek grupları arasında anlamlı bir fark yoktur.
H1: Faktör 3 açısından meslek grupları arasında anlamlı bir fark vardır.
111
H0: Faktör 4 açısından meslek grupları arasında anlamlı bir fark yoktur.
H1: Faktör 4 açısından meslek grupları arasında anlamlı bir fark vardır.
Levene testi sonucuna göre çıkan p değerleri faktör 2 dışındaki tüm faktörlerin
varyans eşitliği sağlanmış ve Anova testi yapılmıştır. Faktör 2 için varyans eşitliği
sağlanamadığından bu faktöre Anova testinin alternatifi olan Kruskal-Wallis testi
uygulanmıştır.
F Sig.
FAKTÖR 1 0,876 0,498
FAKTÖR 3 2,354 0,041*
FAKTÖR 4 0,241 0,944
Anova testi sonuçlarına göre 0,05 anlamlılık seviyesinde faktör 3 ile meslek
grupları arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. Böylelikle faktör 3 için H0 hipotezi
reddedilmiştir. Faktör 1 ve faktör 4 için p değerleri 0,05’ten büyük olduğundan H0
hipotezleri kabul edilmiştir. Bu durumda faktör 1 ve faktör 4 ile meslek grupları
arasında ise anlamlı bir fark bulunamamıştır.
112
Tablo 3.17. Meslek Grupları İçin Kruskal-Wallis Testi
FAKTÖR 2
Chi-Square 5,902
Df 5
Sig. 0,316
113
Tablo 3.18. Yaş ve Faktörler İçin Spearman Korelasyon Analizi
114
Tablo 3.19. Eğitim Düzeyi ve Faktörler İçin Spearman Korelasyon Analizi
EĞİTİM DÜZEYİ -0,140 0,016* 0,077 0,182 -0,031 0,597 -0,051 0,376
Tablo 3.19’da görüldüğü gibi, eğitim düzeyi ile faktör 2, faktör 3 ve faktör 4
arasında ilişki bulunamamış, dolayısıyla bu faktörler için H0 hipotezleri kabul edilmiştir.
Faktör 1 için p değeri 0,05’ten küçük olduğundan H0 hipotezi reddedilmiş, dolayısıyla
eğitim düzeyi ile faktör 1 arasında anlamlı, düşük ve negatif bir ilişki bulunmaktadır.
115
Tablo 3.20. Gelir Durumu ve Faktörler İçin Spearman Korelasyon Analizi
GELİR DURUMU -0,067 0,251 0,013 0,819 -0,021 0,723 -0,015 0,796
116
H1: Faktör 4 açısından tüketicilerin TV izleme süresiyle arasında anlamlı bir
fark vardır.
F Sig.
FAKTÖR 1 3,00 0,02*
FAKTÖR 2 0,95 0,44
FAKTÖR 3 0,36 0,84
FAKTÖR 4 0,54 0,71
117
Televizyon Reklam Özelliklerinin Satın Alma Davranışlarna Olan Etkisi İle
Demografik Özelliklerden Cinsiyet, Yaş ve Eğitim Durumu Arasındaki Farklılıkların
Test Edilmesi: Demografik özellikler ile bu değişkenler arasındaki fark olup
olmadığının belirlenmesi amacıyla Bağımsız Örnek T-testi, Anova ve Anovanın
alternatifi olan Kruskal-Wallis Testinden yararlanılmıştır.
Levene Testi
F Sig. t Sig.
4,437 0,036* -1,656 0,099
Reklamın Konusu
-1,629 0,105
0,057 0,812 0,191 0,848
Ürünün Tanıtılması
0,190 0,849
3,726 0,054 0,193 0,847
Reklamın Müziği
0,198 0,843
0,055 0,814 1,002 0,317
Reklamda Uzman Kişi Görüşünün Olması
1,008 0,314
Reklamda Ürünün Fiyatının Tam Olarak 0,155 0,694 -0,261 0,794
Belirtilmesi -0,261 0,794
1,514 0,219 1,669 0,096
Reklamda Markanın İsminin Sık Kullanılması
1,660 0,098
0,706 0,401 1,911 0,057
Reklamda Firma İsminin Sık Kullanılması
1,919 0,056
0,851 0,357 -1,055 0,292
Reklamda Kalite Unsuruna Yer Verilmesi
-1,050 0,295
2,978 0,085 -0,708 0,480
Reklamda Ünlü Bir Kişinin Olması
-0,720 0,472
0,845 0,359 -1,087 0,278
Reklamın Eğlendirici Olması
-1,087 0,278
0,414 0,520 -0,336 0,737
Reklamda Ürünün Karşılaştırılmasının Olması
-0,339 0,735
118
Levene testi sonuçlarına göre sadece “reklamın konusu” değişkenin p değeri
0,05’ten küçük olduğu için bu değişken için varyans homojenliği söz konusu değildir.
T testi sonuçlarına tüm değişkenlerin p değeri 0,05 anlam seviyesinde ve 0,05’ten
büyük çıkmıştır. Bu değerlere göre H0 hipotezi kabul edilmiştir. Böylelikle tüm
değişkenler açısından kadın ve erkekler arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır.
H0: Televizyon reklam özelliklerinin satın alma davranışlarına etkisi ile yaş
grupları arasında anlamlı bir fark yoktur.
H1: Televizyon reklam özelliklerinin satın alma davranışlarına etkisi ile yaş
grupları arasında anlamlı bir fark yoktur.
Levene
İstatistiği Sig.
Reklamın Konusu 1,945 0,103
Ürünün Tanıtılması 0,736 0,568
Reklamın Müziği 1,108 0,353
Reklamda Uzman Kişi Görüşünün
1,461 0,214
Olması
Reklamda Ürünün Fiyatının Tam
2,172 0,072
Olarak Belirtilmesi
Reklamda Markanın İsminin Sık
2,656 0,033*
Kullanılması
Reklamda Firma İsminin Sık
0,754 0,556
Kullanılması
Reklamda Kalite Unsuruna Yer
0,573 0,682
Verilmesi
Reklamda Ünlü Bir Kişinin Olması 1,750 0,139
Reklamın Eğlendirici Olması 0,513 0,726
Reklamda Ürünün
5,206 0,000*
Karşılaştırılmasının Olması
Levene testi sonucuna göre çıkan p değerleri “reklamda marka isminin sık
kullanılması” değişkeni ile “reklamda ürünün karşılaştırılmasının olması” değişkenleri
119
dışındaki tüm değişkenlerin varyans homojenliği söz konusu olduğundan anova testi
yapılmıştır. Reklamda marka isminin sık kullanılması değişkeni ile reklamda ürünün
karşılaştırılmasının olması değişkenlerinin varyans eşitliği sağlanamadığından bu
değişkenlere Anova testinin alternatifi olan Kruskal-Wallis testi uygulanmıştır.
F Sig.
Reklamın Konusu 1,008 0,404
Ürünün Tanıtılması 0,076 0,990
Reklamın Müziği 1,419 0,227
Reklamda Uzman Kişi Görüşünün
Olması 4,224 0,002*
Reklamda Ürünün Fiyatının Tam
Olarak Belirtilmesi 3,515 0,008*
Reklamda Firma İsminin Sık
Kullanılması 0,366 0,833
Reklamda Kalite Unsuruna Yer
Verilmesi 0,341 0,850
Reklamda Ünlü Bir Kişinin Olması
3,032 0,018*
Reklamın Eğlendirici Olması
0,667 0,615
Anova testi sonuçlarına göre 0,05 anlamlılık seviyesinde “reklamda uzman kişi
görüşünün olması”, “reklamda ürünün fiyatının tam olarak belirtilmesi” ve “reklamda
ünlü bir kişinin olması” değişkenleri ile yaş grupları arasında anlamlı bir fark
bulunmuştur. Diğer değişkenler ile yaş grupları arasında ise anlamlı bir fark
bulunamamıştır.
120
Kruskal-Wallis testi sonuçlarına göre 0,05 anlamlılık seviyesinde “reklamda
ürünün karşılaştırılmasının olması” değişkeni ile yaş grupları arasında anlamlı bir fark
bulunurken, “reklamda markanın isminin sık kullanılması” değişkeni ile yaş grupları
arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır.
H0: Televizyon reklam özelliklerinin satın alma davranışlarına etkisi ile eğitim
düzeyleri arasında anlamlı bir fark yoktur.
H1: Televizyon reklam özelliklerinin satın alma davranışlarına etkisi ile eğitim
düzeyleri arasında anlamlı bir fark yoktur.
121
Levene testi sonucuna göre çıkan p değerleri “reklamın eğlendirici olması”
değişkeni dışındaki tüm değişkenlerin varyans homejenliği sağlanmış ve Anova testi
yapılmıştır. “Reklamın eğlendirici olması” değişkeninin varyans homeojenliği
sağlanamadığından bu değişkene Anova testinin alternatifi olan Kruskal-Wallis testi
uygulanmıştır.
F Sig.
Reklamın Konusu 0,281 0,890
Ürünün Tanıtılması 1,226 0,300
Reklamın Müziği 0,338 0,853
Reklamda Uzman Kişi Görüşünün
Olması 1,076 0,368
Reklamda Ürünün Fiyatının Tam
Olarak Belirtilmesi 0,935 0,444
Reklamda Markanın İsminin Sık
Kullanılması 1,645 0,163
Reklamda Firma İsminin Sık
Kullanılması 1,554 0,186
Reklamda Kalite Unsuruna Yer
Verilmesi 0,902 0,463
Reklamda Ünlü Bir Kişinin Olması 0,992 0,412
Reklamda Ürünün
Karşılaştırılmasının Olması 0,651 0,626
Anova testi sonuçlarına göre 0,05 anlamlılık seviyesinde tüm değişkenler ile
eğitim düzeyleri arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır.
122
Televizyon Reklam İçerilerinden Hoşlanma Derecesi İle Demografik
Özelliklerden Cinsiyet, Yaş ve Eğitim Durumu Arasındaki Farklılıkların Test
Edilmesi: Demografik özellikler ile bu değişkenler arasındaki fark olup olmadığının
belirlenmesi amacıyla Bağımsız Örnek T-test, Anova, Anovanın alternatifi olan
Kruskal-Wallis Testinden yararlanılmıştır.
Levene Testi
F Sig. T Sig.
0,317 0,574 0,336 0,737
Doğanın Kullanıldığı
0,332 0,740
0,918 0,339 0,868 0,386
Öykülü
0,870 0,385
5,122 0,024 1,725 0,085
Müzikli
1,759 0,079
Animasyon ve Çizgi Filmin 2,259 0,134 -0,005 0,996
Kullanıldığı -0,005 0,996
0,021 0,884 -0,898 0,370
Doğrudan Ürünün Tanıtıldığı
-0,901 0,368
0,258 0,612 -0,173 0,863
Fantezi
-0,174 0,862
0,005 0,945 -0,713 0,476
Mizah Unsurları İçeren
-0,706 0,481
5,335 0,022 1,442 0,150
Duygusal
1,480 0,140
0,618 0,432 -0,043 0,966
Cinsel İçerikli
-0,043 0,966
5,002 0,026 -0,604 0,546
Ünlü Kişilerin Rol aldığı
-0,622 0,535
0,382 0,537 0,258 0,797
İmaj Unsurunun Ön Plana Çıktığı
0,262 0,794
10,990 0,001 1,398 0,163
Gerçek Hayattan Kesitler Sunan
1,443 0,150
123
Levene testi sonuçlarına göre sadece “müzikli reklam içeriği” ile “gerçek
hayattan kesitler sunan” reklam içeriği değişkenlerinin p değerleri 0,05’ten küçük
olduğu için bu değişkenler için varyans homojenliği söz konusu değildir. T testi
sonuçlarına tüm değişkenlerin p değeri 0,05 anlam seviyesinde ve 0,05’ten büyük
çıkmıştır. Bu değerlere göre H0 hipotezi kabul edilmiştir. Böylelikle tüm değişkenler
açısından kadın ve erkekler arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır.
124
“müzikli” ve “cinsel içerikli” değişkenlerin varyans homojenliği söz konusu
olmadığından bu değişkenlere Anova testinin alternatifi olan Kruskal-Wallis testi
uygulanmıştır.
F Sig.
Öykülü 0,921 0,452
Animasyon ve Çizgi Filmin
Kullanıldığı 1,505 0,200
Doğrudan Ürünün
Tanıtıldığı 2,020 0,091
Fantezi 2,190 0,070
Mizah Unsurları İçeren 3,829 0,005*
Duygusal 2,106 0,080
Ünlü Kişilerin Rol Aldığı 2,419 0,049*
İmaj Unsurunun Ön Plana
Çıktığı 1,610 0,171
Gerçek Hayattan Kesitler
Sunan 1,044 0,385
Doğanın Cinsel
Müzikli
Kullanıldığı İçerikli
Chi-Square 9,321 10,199 18,500
Df 4 4 4
Asymp. Sig. 0,054 0,037* 0,001*
125
H0: Televizyon reklam içeriklerinden hoşlanma derecesi ile eğitim düzeyleri
arasında anlamlı bir fark yoktur.
Levene testi sonucuna göre çıkan p değerleri “mizah unsurları içeren” reklam
içeriği değişkeni dışındaki tüm değişkenlerin varyans homojenliği sağlanmış ve Anova
testi yapılmıştır. “Mizah unsurları içeren” reklam içeriği değişkeni varyans homojenliği
sağlanamadığından bu değişkene Anova testinin alternatifi olan Kruskal-Wallis testi
uygulanmıştır.
126
Tablo 3.35. Eğitim Düzeyleri İçin Anova Testi
F Sig.
Doğanın Kullanıldığı 0,563 0,690
Öykülü 2,814 0,025*
Müzikli 0,209 0,933
Animasyon ve Çizgi
Filmin Kullanıldığı 0,262 0,902
Doğrudan Ürünün
Tanıtıldığı 0,868 0,483
Fantezi 0,384 0,820
Duygusal 0,523 0,719
Cinsel İçerikli 2,833 0,025*
Ünlü Kişilerin Rol
Aldığı 2,583 0,037*
İmaj Unsurunun Ön
Plana Çıktığı 0,874 0,480
Gerçek Hayattan
Kesitler Sunan 2,170 0,072
127
3.3.6 Anket Sorularının Frekans Dağılımları
Geçerli
Frekans Yüzde Yüzde Kümülatif Yüzde
Hiç
seyretmem 33 9,91 9,91 9,91
1 saatten fazla 140 42,04 42,04 51,95
2 saatten fazla 86 25,83 25,83 77,78
3 saatten fazla 49 14,71 14,71 92,49
4 saatten fazla 25 7,51 7,51 100
Toplam 333 100 100
Frekans analizi sonucuna göre ankete katılan 333 kişiden 140’ı günde
ortalama 1 saatten fazla TV seyrettiklerini belirtmişlerdir.
Geçerli
Frekans Yüzde Yüzde Kümülatif Yüzde
Reklamları seyrederim 125 37,54 37,54 37,54
Başka şeylerle ilgilenirim 42 12,61 12,61 50,15
Kanal değiştirim 145 43,54 43,54 93,69
Diğer 21 6,31 6,31 100
Toplam 333 100 100
128
Frekans analizi sonuçlarına göre ankete katılanlardan 125 kişi reklamları
seyrederken, 145 kişi ise kanal değiştiririm yanıtını vermiştir. Diğer cevabını veren
katılımcıların 10’u “ilgi çekici reklamları izlemekten hoşlanırım” yorumunu yaparken,
8’i “hoşuma giden reklamları seyrederim” yorumunda bulunmuştur. Diğer 2 katılımcı
“reklamları arada seyrederim” yorumunda bulunurken, 1 katılımcı ise “reklamları
kendisi için zaman israfı bulurum” yönünde bir yorumda bulunmuştur.
Önemsiz
Önemli
129
“Bir reklamda en fazla hangi bilgiyi bulmak istersiniz?” sorusuna verilen
cevapların analizi tablo 3.40’da özetlenmektedir.
Geçerli
Frekans Yüzde Yüzde Kümülatif Yüzde
Ürünün fiyatı 42 12,61 12,73 12,73
Ürünün kullanım şekli 14 4,20 4,24 16,97
Ürün Özellikleri 206 61,86 62,42 79,39
Ürünün nerelerde bulunabileceği 13 3,90 3,94 83,33
Marka veya firma bilgisi 22 6,61 6,67 90
Ürün kalitesinin onayı (ünlü kişi,
devlet..vs.) 33 9,91 10 100
Toplam 330 99,1 100
Cevapsız 3 0,9
Toplam 333 100
130
“Aşağıda yer alan televizyon reklamı özelliklerinin satın alma davranışınıza
olan etki derecenizi belirtiniz.” sorusuna verilen cevapların analizi aşağıdaki tabloda
özetlenmektedir.
Çok Etkili
Ne Etkisiz
Ne Etkili
Etkisiz
Etkili
Cevapsız
Toplam
Toplam
Reklam
Özellikleri Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde
Reklamın konusu
24 7,2 32 9,6 55 16,5 183 55 37 11,1 331 2 333
Ürünün tanıtılması
10 3 12 3,6 41 12,3 198 59,5 72 21,6 333 0 333
Reklamın müziği
23 6,9 39 11,7 76 22,8 128 38,6 66 19,9 332 1 333
Reklamda uzman
kişi görüşünün
olması 27 8,1 60 18 94 28,2 115 34,5 37 11,1 333 0 333
Reklamda ürünün
fiyatının tam olarak
belirtilmesi 11 3,3 37 11,1 69 20,7 154 46,2 62 18,6 333 0 333
Reklamda
markanın isminin
sık kullanılması 19 5,7 55 16,5 124 37,2 104 31,2 28 8,4 330 3 333
Reklamda firma
adının sık
kullanılması 16 4,8 58 17,4 133 39,9 104 31,2 20 6 331 2 333
Reklamda kalite
unsuruna yer
verilmesi 7 2,1 10 3 26 7,8 186 55,9 104 31,2 333 0 333
Reklamda ünlü bir
kişinin olması 45 13,5 53 15,9 104 31,2 99 29,7 31 9,3 332 1 333
Reklamın
eğlendirici olması 12 3,6 30 9 65 19,5 132 39,6 94 28,2 333 0 333
Reklamda ürünün
karşılaştırılmasının
olması 24 7,2 45 13,5 95 28,5 128 38,4 41 12,3 333 0 333
131
Yapılan frekans analizinde de görüldüğü gibi ankete katılanlardan 183 kişi ve
%55 oran ile televizyon reklam özelliklerinden “reklamın konusu” özelliğinin kendi
satın alma davranışına etki derecesini “etkili”; 198 kişi ve %59,5 oran ile “ürünün
tanıtılması” özelliğinin kendi satın alma davranışına etki derecesini “ etkili”; 128 kişi ve
%38,6 ile “reklamın müziği” özelliğinin kendi satın alma davranışına etki derecesini
“etkili”; 115 kişi ve %34,5 ile “reklamda uzman kişi görüşünün olması” özelliğinin
kendi satın alma davranışına etki derecesini “etkili”; 154 kişi ve %46,2 ile “reklamda
ürünün fiyatının tam olarak belirtilmesi” özelliğinin kendi satın alma davranışına etki
derecesini “etkili”; 104 kişi ve %31,2 ile “Reklamda markanın isminin sık kullanılması”
özelliğinin kendi satın alma davranışına etki derecesini “etkili”; 104 kişi ve %31,2 ile
“Reklamda firma adının sık kullanılması” özelliğinin kendi satın alma davranışına etki
derecesini “etkili”; 186 kişi ve %55,9 ile “Reklamda kalite unsuruna yer verilmesi”
özelliğinin kendi satın alma davranışına etki derecesini “etkili”; 104 kişi ve %31,2 ile
“Reklamda ünlü bir kişinin olması” özelliğinin kendi satın alma davranışına etki
derecesini “ne etkili ne etkisiz”; 131 kişi ve %39,6 ile “Reklamın eğlendirici olması”
özelliğinin kendi satın alma davranışına etki derecesini “etkili” ve son olarak 128 kişi ve
%38,4 ile “Reklamda ürünün karşılaştırılmasının olması” özelliğinin kendi satın alma
davranışına etki derecesini “etkili” olarak belirtildiği görülmektedir.
132
“Aşağıda verilmiş olan televizyon reklam içeriklerinden hoşlanma derecenizi
belirtiniz.” sorusuna verilen cevapların analizi tablo 3.42.’de özetlenmektedir.
Çok Hoşlanırım
Ne Hoşlanmam
Ne Hoşlanırım
Hoşlanmam
Hoşlanırım
Cevapsız
Toplam
Toplam
Reklam
İçerikleri Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde
Doğanın
kullanıldığı 18 5,4 22 6,6 86 25,8 160 48 41 12,3 327 6 333
Öykülü 10 3 26 7,8 52 15,6 182 54,7 61 18,3 331 2 333
Müzikli 8 2,4 17 5,1 55 16,5 180 54,1 70 21 330 3 333
Animasyon ve
çizgi filmin
kullanıldığı 16 4,8 38 11,4 81 24,3 134 40,2 62 18,6 331 2 333
Doğrudan
ürünün
tanıtıldığı 22 6,6 48 14,4 105 31,5 128 38,4 26 7,8 329 4 333
Fantezi 26 7,8 67 20,1 112 33,6 101 30,3 20 6 326 7 333
Mizah
unsurlarını
içeren 3 0,9 11 3,3 12 3,6 167 50,2 139 40,8 329 4 333
Duygusal 16 4,8 34 10,2 95 28,5 135 40,5 49 14,7 329 4 333
Cinsel içerikli 65 19,5 75 21,3 125 37,5 50 15 18 5,4 329 4 333
Ünlü kişilerin
rol aldığı 19 5,7 39 11,7 138 41,4 109 32,7 24 7,2 329 4 333
İmaj
unsurunun ön
plana çıktığı 10 3 22 6,6 111 33,3 148 44,4 39 11,4 329 4 333
Gerçek
hayattan
kesitler sunan 8 2,4 21 6,3 71 21,3 156 46,8 75 22,5 331 2 333
133
ile reklam içeriklerinden “Müzikli” olanları izlemekten hoşlanma derecesini
“hoşlanırım”; 134 kişi ve %40,2 oran ile reklam içeriklerinden “Animasyon ve çizgi
filmin kullanıldığı” olanları izlemekten hoşlanma derecesini “hoşlanırım”; 128 kişi ve
%38,4 oran ile reklam içeriklerinden “Doğrudan ürünün tanıtıldığı” olanları izlemekten
hoşlanma derecesini “hoşlanırım”; 112 kişi ve %33,6 oran ile reklam içeriklerinden
“Fantezi” olanları izlemekten hoşlanma derecesini “ne hoşlanırım ne hoşlanmam”; 167
kişi ve %50,2 oran ile reklam içeriklerinden “Mizah unsurlarını içeren” olanları
izlemekten hoşlanma derecesini “hoşlanırım”; 135 kişi ve %40,5 oran ile reklam
içeriklerinden “Duygusal” olanları izlemekten hoşlanma derecesini “hoşlanırım”; 125
kişi ve %37,5 oran ile reklam içeriklerinden “Cinsel içerikli” olanları izlemekten
hoşlanma derecesini “ne hoşlanırım ne hoşlanmam”; 138 kişi ve %41,4 oran ile reklam
içeriklerinden “Ünlü kişilerin rol aldığı” olanları izlemekten hoşlanma derecesini “ne
hoşlanırım ne hoşlanmam”; 148 kişi ve %44,4 oran ile reklam içeriklerinden “İmaj
unsurunun ön plana çıktığı” olanları izlemekten hoşlanma derecesini “hoşlanırım” ve
son olarak 156 kişi ve %46,8 oran ile reklam içeriklerinden “Gerçek hayattan kesitler
sunan” olanları izlenmekten hoşlanma derecesini “hoşlanırım” olarak belirtilenlerden
oluştuğu görülmektedir.
134
Araştırmada ölçeğin tek boyutluluk özelliğinin araştırılması neticesinde ölçeğin
tek bir faktör değil, dört faktörden oluştuğu sonucuna varılmıştır. Faktörlerin tek tek
güvenirlilik analizleri sonucunda bulunan değerlerin ölçeğin bütün olarak
güvenirliğinden düşük çıkması ölçeğin tek bir kavramı ölçmede daha başarılı olduğuna
işaret etmektedir. Analizler yapılırken faktörlerin kullanılmasının sebebi, hem analizin
yapılmasını kolaylaştırmak hem de faktörlerin ünlülerin televizyondaki reklam etkiliğini
doğrudan etkileyen faktörler olmasıdır.
Çalışmadan elde edilen bulgulardan biri, yaş ile ünlü kişinin televizyon reklam
bilinirliğine etkisi ve ünlü kişinin televizyon reklamlarıyla uyumu arasında negatif
yönlü anlamlı bir ilişkinin olmasıdır. Buna göre, katılımcıların yaşları arttıkça ünlü
kişinin televizyon reklam bilinirliğine etkisi ve ünlü kişinin televizyon reklamlarıyla
uyumu azalmaktadır. Bu durum katılımcıların daha genç kesiminin (18-25 yaş) ünlüleri
daha çok takip ettiğini ve ünlülerin rol aldıkları reklamlara daha çok ilgi gösterdiklerini
dolayısıyla da bu tüketicilerin ürün veya hizmeti seçerken tercihlerini etkilediklerini
şeklinde yorumlamak mümkün olmaktadır.
135
Benzer şekilde eğitim düzeyi ile ünlü kişilerin televizyon reklamlarında rol
almasının tüketici tercih ve satın almasındaki etkisi arasında negatif anlamlı bir ilişki
bulunmuştur. Bu sonucu eğitim düzeyi arttıkça ünlülerin televizyon reklamlarındaki
etkinliği azalmaktadır şeklinde yorumlamak mümkün olmaktadır.
136
Araştırmada televizyon reklam içeriklerinden hoşlanma derecesi ile
demografik özelliklerden cinsiyet, yaş ve eğitim durumu arasındaki farklılıklar
incelenmiştir. Televizyon reklam içeriklerinden hoşlanma derecesi ile cinsiyet arasında
anlamlı bir fark bulunamamıştır. Mizah unsurları içeren, ünlü kişilerin rol aldığı,
müzikli ve cinsel içerikli reklam içerikleriyle yaş grupları arasında anlamlı bir fark
bulunmuştur. Bu durum, araştırmaya katılan katılımcıların daha genç yaş grubunun (18-
25) bu tür reklam içeriklerinden daha fazla hoşlandıkları yorumunu çıkartabiliriz.
Ayrıca öykülü, cinsel içerikli ve ünlü kişilerin rol aldığı reklam içerikleriyle eğitim
düzeyleri arasında anlamlı bir fark bulunmuştur.
137
cinsel içerikli” ve “ünlü kişilerin rol aldığı” olanları izlemekten “ne hoşlanıyorlar ne
hoşlanmıyorlar” sonuçları ortaya çıkmıştır.
138
SONUÇ
Ülkemizde de dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi hemen her sektörde
rekabetin çok yoğun olarak yaşandığı günümüzde, işletmeler sürekli değişimlere,
gelişimlere ayak uydurmak zorunda kalmaktadırlar. Böyle bir ortamda başarının
yakalanabilmesi için işletmelerin hedef pazarlarındaki tüketicilerini tanımaları, onların
davranışlarını anlayabilmeleri gerekmektedir. Pazara yeni ürün veya hizmet sunan bir
işletme, reklam ve diğer tutundurma çalışmalarıyla hedef kitlesinde yer alan
tüketicilerin ilgisini ve dikkatini çekerek ürün veya hizmetlerini fark etmelerini, bu ürün
ve hizmetlere karşı olumlu tutumlar ve satın alma davranışı ile sonuçlanan süreçler
yaratmayı başarmalıdırlar.
139
hizmetleri üreten çok sayıda işletmenin başarısı, büyük ölçüde pazarlama iletişimi
elemanlarını ne kadar profesyonel bir şekilde kullandıklarına bağlıdır.
Reklamın, işletme ile hedef kitlesi arasında iletişiminin güçlü olması, işletmenin
tutundurma ve daha genel olarak pazarlama hedeflerine ulaşmasını etkileyebilecek
özelliklere sahip olması, reklamın etkinliğinin ölçülmesinin ve değerlendirilmesinin
gerekliliğini ve önemini ortaya koymaktadır. Reklam etkinliğinin ölçülmesi, reklamın
iletişim etkisi ve reklamın satış etkisinin ölçülmesi olmak üzere iki yolla gerçekleşir.
Reklamın iletişim etkisinin ölçülmesinin temel amacı, reklamın kendisinden beklenen
iletişim etkisini, yani hedef kitlede tutum ve davranış değişikliklerini gerçekleştirip
gerçekleştirmediğini veya ne düzeyde gerçekleştirdiğini belirlemektedir. Reklamın
satışlar üzerindeki etkisinin ölçmek ise, satışların reklam dışındaki bir çok faktör
tarafından da etkilenmesi nedeniyle oldukça zordur.
140
tüketicilerin önemli buldukları ürün özelliklerini izledikleri reklamlarda görmek
istedikleri sonuçları ortaya çıkmıştır.
141
KAYNAKLAR
KİTAPLAR
142
Gegez, A. E. (2007). Pazarlama Araştırmaları. 2. Baskı. İstanbul: Beta
Yayıncılık.
143
Martindale, C. (1991).Cognitive Psycology: A Neural Network Approach,
Pasific Grove, C.A
Pringle, H. (2004). Celebrity Sells, England: John Wiley & Sons, Ltd.
144
Schultz, D. E. ve S. Tannenbaum, (1991). Başarılı Reklamın İlkeleri. 2. Basım.
İstanbul: Yayınevi Yayıncılık.
145
Tikveş, Ö. (2003). Halkla İlişkiler ve Reklamcılık. İstanbul: Beta Yayınları.
146
MAKALELER
Berthon, P., N. Lane, L. Pitt ve R. T. Watson. (1998). The World Wide Web
As an Industrial Marketing Communication Tool Models For The Identification
And Assesment of Oppurtunities. Journal of Marketing Management. Vol:14.
147
Gürgen, H. (2001).Reklamcılık ve Metin Yazarlığı. Eskişehir: Anadolu
Üniversitesi Yayınları. No:391.
148
Özden, L. (1981). Reklam Etkinliğinin Ölçülmesinde Yararlanılan
Yöntemler, Pazarlama Dergisi, Mart.
149
Whitehead, M. ve A. Bryne. (2003). The Naked Truth of Celebrity
Endorsement. British Food Journal, Vol:105, No:4/5.
DİĞER YAYINLAR
“Markalar Ünlülerle Nasıl Eşleştiriliyor”, Marketing Türkiye, Sayı:38, Ekim
2003.
“Bu Cips Jan Janlı, Üstelik Kımıl Kımıl...”, Marketing Türkiye, Sayı:47, Mart
2004.
150
EKLER
EK 1: ANKET FORMU
151
Sayın Cevaplayıcı;
[ ] Hiç seyretmem
[ ] 1 saatten fazla
[ ] 2 saatten fazla
[ ] 3 saatten fazla
[ ] 4 saatten fazla
[ ] Reklamları seyrederim.
[ ] Programı kaçırmamak için kanal değiştirmem ama başka şeylerle ilgilenirim
[ ] Kanal değiştiririm.
[ ] Diğer (............................................) Lütfen Belirtiniz.
152
[ ] Ürünün fiyatı
[ ] Ürünün kullanım şekli
[ ] Ürün özellikleri
[ ] Ürünün nerelerde bulunabileceği
[ ] Marka veya firma bilgisi
[ ] Ürün kalitesinin onayı (ünlü kişi, devlet..vs)
5) Aşağıda yer alan televizyon reklamı özelliklerinin satın alma davranışınıza olan
etki derecesini belirtiniz.
Çok Etkili
Ne Etkisiz
Tamamen
Ne Etkili
Etkisiz
Etkisiz
Etkili
Reklamın konusu
Ürünün tanıtılması
Reklamın müziği
153
6) Aşağıda verilmiş olan televizyon reklam içeriklerini izlemekten hoşlanma
derecenizi belirtiniz.
Hiç Hoşlanmam
Çok Hoşlanırım
Ne Hoşlanmam
Ne Hoşlanırım
Hoşlanmam
Hoşlanırım
Doğanın kullanıldığı
Öykülü
Müzikli
Animasyon ve çizgi filmin kullanıldığı
Doğrudan ürünün tanıtıldığı
Fantezi
Mizah unsurlarını içeren
Duygusal
Cinsel içerikli
Ünlü kişilerin rol aldığı
İmaj unsurunun ön plana çıktığı
Gerçek hayattan kesitler sunan
7) Aşağıda ünlü bir kişinin televizyon reklamlarında yer almasını ifade eden
unsurlara katılma derecenizi belirtiniz.
Ne Katılmıyorum
Ne Katılıyorum
Katılmıyorum
Katılmıyorum
Katılıyorum
Katılıyorum
Kesinlikle
Kesinlikle
Reklamda rol alan ünlünün fiziksel çekiciliği önemlidir.
Ünlü kişinin reklamda yer alması o ürüne veya markaya olan
güvenimi arttırır.
Çok sevdiğim bir ünlünün rol aldığı reklamdaki ürünü veya
markayı mutlaka satın alırım.
Hiç tanımadığım bir ürünün veya markanın reklamında, ünlü bir
kişi rol alıyor diye o ürünü veya markayı mutlaka satın alırım.
Reklamda rol alan ünlü ile ürün arasında bir uyum olması
gerekir.
Ünlü kişilerin rol aldıkları reklamlarda ünlü kişi ürünün önüne
geçer.
Reklamda birden fazla ünlü kişinin rol alması reklamı daha çekici
kılar.
154
Ne Katılmıyorum
Ne Katılıyorum
Katılmıyorum
Katılmıyorum
Katılıyorum
Katılıyorum
Kesinlikle
Kesinlikle
Ünlü kişilerin rol aldığı reklamlarda genelde ürün veya
marka hakkında yeterli bilgi verilmez.
Reklamda rol alan ünlü ile ürün veya markayı birbirleriyle
özdeşleştiririm.
Reklamda rol alan ünlünün kullandığı ürünü veya
markayı kullandığımda kendimi onun gibi hissederim
Ünlü kişilerin reklamda rol almasını güvenilir bulurum.
Ünlü kişilerin rol aldığı reklamları diğer reklamlara oranla
daha çok seyrederim.
Ünlü kişilerin rol aldığı reklamlardaki ürün veya markaları
daha çok tercih ederim.
Normal şartlarda tercih etmeyeceğim bir ürünün veya
markanın reklamında ünlü bir kişinin rol alması o ürünü
veya markayı satın almama sebep olur.
Daha önce kullanıp memnun kalmadığım ürün veya
markanın reklamında sevdiğim bir ünlünün rol alması o
ürünü veya markayı tekrar tercih etmemi sağlar.
Ürünü, sadece sevdiğim ünlü o ürünün reklamlarında rol
aldığı sürece tercih ederim.
Reklamda rol alan ünlü o ürünün veya hizmetin marka
bilinirliğini arttırır.
Reklamda rol alan ünlünün alanında uzman olduğu bir
ürünü kullanması o ürünü veya markayı tercih etmemi
sağlar.
Reklamda ünlü bir kişinin rol alması reklamın
inandırıcılığını arttırır.
Reklamda ünlü bir kişinin rol alması diğer reklamlara
oranla daha dikkat çekicidir.
Reklamda ünlü bir kişinin rol alması diğer reklamlara
oranla daha çok anımsarım.
Reklamda rol alan ünlünün reklamını diğer reklamlara
oranla daha çok hatırlarım
Reklamda ünlü bir kişinin rol alması reklamın
izlenebilirliliğini arttırır.
Reklamda rol alan ünlüler diğer reklamlara göre ürünleri
daha iyi tanıtırlar.
Ünlülerin rol aldığı reklamlar diğer reklamlara oranla
daha ikna edicidir.
Ünlülerin rol aldığı reklamlar diğer reklamlara oranla
daha ilgi çekicidir.
155
Cinsiyet Yaş Medeni Durum
Kadın [ ] 18-25 [ ] Bekar [ ]
Erkek [ ] 26-35 [ ] Evli [ ]
36-45 [ ]
46-55 [ ]
56-üstü [ ]
Mesleğiniz
156
Toplam 333 100
Soru 2: Ünlü kişinin reklamda yer alması o ürüne veya markaya olan güvenimi
arttırır.
Soru 3: Çok sevdiğim bir ünlünün rol aldığı reklamdaki ürünü veya markayı
mutlaka satın alırım.
Soru 4: Hiç tanımadığım bir ürünün veya markanın reklamında, ünlü bir kişi rol
alıyor diye o ürünü veya markayı mutlaka satın alırım.
157
Soru 5: Reklamda rol alan ünlü ile ürün arasında bir uyum olması gerekir.
Soru 6: Ünlü kişilerin rol aldıkları reklamlarda ünlü kişi ürünün önüne geçer.
Soru 7: Reklamda birden fazla ünlü kişinin rol alması reklamı daha çekici kılar.
158
Soru 8: Ünlü kişilerin rol aldığı reklamlarda genelde ürün veya marka hakkında
yeterli bilgi verilmez.
Soru 9: Reklamda rol alan ünlü ile ürün veya markayı birbirleriyle
özdeşleştiririm.
Soru 10: Reklamda rol alan ünlünün kullandığı ürünü veya markayı
kullandığımda kendimi onun gibi hissederim.
159
Soru 11: Ünlü kişilerin reklamda rol almasını güvenilir bulurum.
Soru 12: Ünlü kişilerin rol aldığı reklamları diğer reklamlara oranla daha çok
seyrederim.
Soru 13: Ünlü kişilerin rol aldığı reklamlardaki ürün veya markaları daha çok
tercih ederim.
160
Soru 14: Normal şartlarda tercih etmeyeceğim bir ürünün veya markanın
reklamında ünlü bir kişinin rol alması o ürünü veya markayı satın almama sebep olur.
Soru 15: Daha önce kullanıp memnun kalmadığım ürün veya markanın
reklamında sevdiğim bir ünlünün rol alması o ürünü veya markayı tekrar tercih etmemi
sağlar.
Soru 16: Ürünü, sadece sevdiğim ünlü o ürünün reklamlarında rol aldığı sürece
tercih ederim.
161
Soru 17: Reklamda rol alan ünlü o ürünün veya hizmetin marka bilinirliğini
arttırır.
Soru 18: Reklamda rol alan ünlünün alanında uzman olduğu bir ürünü
kullanması o ürünü veya markayı tercih etmemi sağlar.
Soru 19: Reklamda ünlü bir kişinin rol alması reklamın inandırıcılığını arttırır.
162
Soru 20: Reklamda ünlü bir kişinin rol alması diğer reklamlara oranla daha
dikkat çekicidir.
Soru 21: Reklamda ünlü bir kişinin rol alması diğer reklamlara oranla daha çok
anımsarım.
Soru 22: Reklamda rol alan ünlünün reklamını diğer reklamlara oranla daha çok
hatırlarım.
163
Soru 23: Reklamda ünlü bir kişinin rol alması reklamın izlenebilirliliğini arttırır.
Soru 24: Reklamda rol alan ünlüler diğer reklamlara göre ürünleri daha iyi
tanıtırlar.
Soru 25: Ünlülerin rol aldığı reklamlar diğer reklamlara oranla daha ikna
edicidir.
164
Soru 26: Ünlülerin rol aldığı reklamlar diğer reklamlara oranla daha ilgi
çekicidir.
165