You are on page 1of 5

Önceleri zorlanacağınız 

bu çalışmayı, her gün asgari iki defa bütün harfleri okuyacak şekilde
uygulayınız. 15-20 gün sonra çok farklı bir performansa sahip olacaksınız. Kurşun kalem veya
tükenmez kalem artık seçim sizin ağzınızı açıp kalemi yatay şekilde ağza yerleştirip yani
ısıracakmış üsteki ve altaki dişlerinin arasına kalemi yatay şekilde koyup dişlerinle kalemi sıkıca
tutacaksınız daha sonra aşağıda yazacağım çalışmayı alçak ses tonuyla okumaya başlayacaksınız.
İlkin biraz zorlanacaksın ağzından salya akacak ama devam edeceksiniz. Sonuç Muhteşem.

 
ÜNLÜLERİN DOĞRU ÇIKARMA ÇALIŞMASI
(A) Abana’dan Adana’ya abarta abarta apar topar ahlatla ağdalı avuntucu ahmakın avandaklıklarını
aparanlardan Acar Abdullah ile akıllı Abdi akşam akşam geldi.’’Al bu takatukaları, takatukacıya
takatukalatmaya götür. Takatukacı takatuları takatukalamam derse takatukacıdan takatuları
takatukalatmadan al getir.’’dedi.
(I) Iğdır’ın ığıl ığıl akan ılıman ırmağının kıyıları ıklım tıklım ılgın kaplıdır.
(O) Okmeydanı’ndan Oğuzeli’ne otostop yap; Oltu’da volta at, olta al; Orhangazi’de Orhanelili
Orhan’a otostopluk öğret; sonra da Osmancık’lı Osman’a otoydu. totoydu, fotoydu, dök.
(U) Uluborlu’lu utangaç Ulviye ile Urla’lı uğursuz Ulvi uğraşa uğraşa Urfa’daki urgancılara uzun
uzun, ulam ulam urgan sattılar.
(İ) İbibiklerin ibiklerini iyice iyileştirmek için İstinyeli istifçi İbiş’in istif istiridyeleri mi, yoksa,
İskilipli İspinoz işportacı İshak’ın işliğindeki ibrişimleri mi daha iyi bilemiyorum? İbiş ile Memiş
mahkemeye gitmiş, mahkemeleşmiş mi, mahkemeleşmemiş mi?
(E) Eğer Eleşkirtli eleştirmen Eşref ile Edremitli Bedri’yi Ege’nin en iyi eğercisi biliyorlarsa, ben
de Ermenekli Erdem Ergene’nin en iyi elektrikcisidir, derim.
(Ö) Özbezön’ün özbeöz Ödemişli öngörülü öğretmeni Özgüraslan ile Özgülaslan özellikle özerk ön
öğretimde öylesine özverili, övünç verici ve övgüye değer kişiler ki; hani tüm öğretim örgütleri
içinde en özgün örnek onlardır diyebilirim.
(Ü) Ürdünlü ünlü üfürükçü Üryani Ünye, Üsküdar, Ürgüp üzerinden ülküdeşlerine üstüpü, üstübeç,
üvez, üzüm, üzengitaşı ve üzünç götürürken, Üveyik’ten ürüyerek, üvendirelerini sürüyerek
yürüyen üçkâğıtçı ütücülerin ürküntü üreten ünü batasıca ünlemleriyle ürküverdi.
ÜNSÜZLERİN DOĞRU ŞEKİLDE ÇIKARILMASI
(F) Farfaracı Fikriye ile favorili fasa fiso Fahri Fatsalı Fatma’yı görünce, fesleğenci feylesef
Feyyaz’ı fındıkçı Ferhunde’yi anısayarak feveran ettiler. Felemenk’te Felemenkler’in Felemenkçe
konuşmalarını fikrederken fertliği çektiler. Fermanlı fabrikatör farmason Fuat filden, fiilden,
fısıltıdan fark eden flütten, filitten, fötrden fellik fellik kaçar.
(P) Pınarbaşı’nın pimpirik pompacısı Pötürgeli pazvantoğlu pusatçı paspaslı palaskasız pisbıyık
paskal pasin, Pülümürlülere püskürt Türkçesi püskürteçtir demiş. Pireli peyniri perhizli pireler
tepelerse, pireli peynirlerde pişip pervaz ederler.
(M) Marmara’daki Marmarisli mermerciler mermerciliği meslek edinmişler ama Mamak’taki
mamacılar manyetizmacılıkla, marmelatçılığı meslek edinememişler.
(V) Vırvırcı Vedia ile vıdı vıdıcı Veli velinimeti vatman Vahit’e vilayette veda edip Vefa’ya doğru
vaveylasız ve levasız ve lespitle volta vururlarken voleybolcu Vatman virtüöz Vicdanı ve
Viranşehirli vatanser viyolonselist Vecibe ile karşılaştılar.
(B) Babaeskili babacan Bahri Beberuhi Bedri ile bıyıksız bıçkıcı bıngıldak Bahri’in Bigadiç’teki
bonbon bonmarşesini bulup, bön bön bakarak büyülü büyük buhurdanlığı buğulu buğulu boşaltıp
bomba bırakıp Bodrum’da bayılıp kaybolmuşlar. Bir berber bir berbere bre berber gel beraber
berber dükkanı açalım demiş.
(S)  Sazende Şazi ile zifos Zihni zaman zaman sizin sokağın sağ köşesinde sinsi sinsi fiskoşlaşarak
sizi zibidi Suzi’ye sorumsuz yorgun ederler. Sen seni bil sen seni, bil sen seni,sen seni bilmezsen
patlatırlar enseni.
(Ş) Şavşatlı Şaban, Şarkışlalı şipşakçı Şekip ve şipsevdi Şehime şişnameden şeyankuşu, şömine
maşası, şemsiye, ışıklı şezlong gibi şeyler almışlar. Şiş şişeyi şişlemiş mi, şişlememiş mi; şişe
keşişe şiş demiş mi dememiş mi?
(Ç) Çatalağzı’nda çatalsız Çatalcalı çatalcımın çarpık çurpukan çiçeğini çalçene Çoruh’luya
çarptırmasına ne dersin?
Çatalca’da topal çoban çatal yapıp çatal satar. Nesi için Çatalca’da topal çoban çatal yapıp çatal
satar? Karı için Çatalca’da topal çoban çatal yapıp çatal satar. Çapakçurlu çapaçul çarkçıbaşı
çaylak çoban, Çatalcalı çakmakçı çivit Çobana;
‘’Behey çaçabaloğlu, çepiç, çerçi, çakaloz, çayırhorozu, çöpçatan, çuçur, şirişotu çarık çorap çolak,
ben sana çarık çolak mı dedim?’’demiş!
Çöpçüler, lütfen lüzümlu lüzümsuz lakırdıları bırakın da ‘’Lüzfer ile rızk, rap, rop, rint, ring, ray,
radyoaktivite nedir?’’ diye laflayın.Lehistanlı lungur lanfır likorinoz lafebesi lostromo,
Lüleburgazlı, Leyla Lalelili Lale’ye leblebi ile limon ikram etmiş.
Jurnalci Jale ile jenaratör Müjgan, Japonya’dan jilet, jant, jet, jambon, julatin, jartiyer, jeton,
jarse, japongülü getirdiler.
Zonguldaklı Zaloğlu Zöhre’nin kızı Zühal zibidi Zeki’yi ziyafette zilzurna zerdali zerk ettiğini
görünce zıvanadan çıkmış: ’’Bak zibidi Zeki, sen ve değil zahiren zahireci, zalim, zevzek, zikzaklı,
züğürt, züppe, zarapozun ve de zerzevatın, zirpozun tekisin!’’ demiş.
Sedat Tınaz’ın tasası suratsız teyzesine rastlayan set üstünde sırtını zerzavat sepetinin pis
tepesine sürten Sezen’in sıska sülük tazısını tuz tortusu tütsüsüne tutmasıydı.
Issız Sivrihisar’ın sarsıntısız şosesi üstünde zırıltısız sızıltısız bir yaz köşesi seçip sazsız,cazsız
ve susuz, içkisiz saf sosisonla işsiz bir yaz sürmek isteyişimizin sırrını sezişinize sersenişsizce
sustum.
Şu köşe yaz köşesi, şu köşe kış köşesi, ortadaki soğuk su şişesi.
Paşa tası ile beş has tas kayısı hoşafı.
Nabran Nadir’in Nallıhan’da naneruhu, nalın, narenciye, nergis alıp sattığı, namlı Nesrin’e de
nazikane nazım, nesir, nesep, nesiç, nemelazımcılık, nezaket, nikelaj, nüans, nümayış nukut, noel,
diyetşekeri üzerine nutuk attığı söyleniyor.
Ramazanda Rizeli Remzi rüküş Rümeysa’ya rastlamış da römorkör, rizoko, rorkoko, ruhülkudüs,
rüzgargülü, rıhzırh, rehabilitasyon, rızk, rot, rang, rint, ring, ray, radyo aktivite ve rab nedir, diye
sormuş.
(C) Cemil, Cemil’e ve Cemal cumaları cilacı cüce Canip’in cicili bicili cumbalı ciltevinde cümbür
cemaat cacıklı civcivle cücüklü cacık yerler, sonra da Cebecili cingöz coğrafyacının cinci
ciciannesinin cırcırböceğini dinlerler. Ocak kıvılcımlandırıcılarından mısın, kapı gıcırdatıcılarından
mısın?
Ne ocak kıvılcımlandırıcılarındanım, ne kapı gıcırdatıcılarındanım.
(D) Dadaylı dadımın Dodurgalı düdük delisi dedesi diline doladığı debdebeli dedim dediğiyle
dırdırını dilinden düşürüp de bir kez olsun doya doya düden diyemeden düdedin dallara doldurduğu
doyumlu yemişlerden doyasıya yiyemeden darı dünyadan göçüp gitti.
Dört deryanın deresini dört dergahın derbendine devrederlerse dört deryadan dört dert, dört
dergahtan dört dev çıkar.
(T) Tahrilli ve talihli tentürdiyotçu tetik Tahir ile tahterevallici tekinsiz Tevfik’in talimhanede
ters türs, terter tepinip tir tir titremeleri Turhallı tombul Turgut’u tıpış tıpış tosbağa
tepesindeki tönbekçiye doğru yürüttü.
DAMAK ÜNSÜZLERİ –‘’K’’,’’G’’,’’Y’’
(K) Kasımda Kazım ile Kasım dayım daima:’’Sahi, Salih, sen sabah sabah sahneden sahaya Hamid’i,
sahadan sahneye de Hamide’yi mi yolladın?’’diye sorar.
(K,E) Kendirli’den kemençeci kekeme Kerim kentlerin keşmekeşliğine kesinkes karşı çıkıyor ve
keşke Keşan’da keşkekçilikle, kesmeşekercilik yaparak kereste, kerevet, kereviz, keten helva,
kendir, kenevir, kemençe, kelem, kekik, keklik satıp kelepircilik ediyor. Kırk tarlaya kemeken
eklemişler. İki kürkü yırtık kel kör kirpi dadanmış. Biri erkek kürkü yırtık kel kör kirpi, öteki dişi
kürkü yırtık kel kör kirpi, kürkü yırtık erkek kel kör kirpinin yırtık kürkünü, kürkü yırtık dişi kel
kör kirpinin yırtık kürküne, kürkü yırtık dişi kel kör kirpinin yırtık kürkünü, kürkü yırtık erkek kel
kör kirpinin kürküne eklemişler.
(K,A) Karburunlu kabadayı Kadir, kafakağıdını Kadirlili kadirbilmez kapkapçı Kasım ile Kahire’deki
Kalecikliler kahvehanesinde kalamarla kafuru satan kaparozcu Kuzguncuklu kozmonot Kazım’a
kaptırmış.
(K,İ,U) Kani’nin kafasının Kabil’i kabul edip kaçması kabil değil.
Kilisli kikirik kilimci Kilizmandaki kilitli kilisede kimliğini kimseye sezdirmeden kucak kucak
kuskuslu kuşkonmazı kukumav kuşuna, kişiliksiz kulağakaçan kirli kirloz kirpiye de Kuşadası’nın
kuşhanesindeki kuşbaşlı kuşbazla birlikte önce kişnişli kuşüzümünü, sonra da Kuma’nın kumlu kumlu
kuşkirazını yutturmuş. Kınıklı kılıbık kırpıntı Kıyasettin, Kırımlı kılkuyruk kıtmiri kıkır
kıkırkıkırdatarak Küskütük küçümen küfeci külhaniyle külüstür Kürşat’ı külünklü küngür üstüne
küttedek devirdi. Kınıkhan’daki kırıkçı kırçıl kargın kırıkçısı kırmızı kırda kıkır kıkır kıkırdayarak
Kırımlı kıkırdakçının kızıl kırlangıçlarını kışın kırlarda Kırgızlı Kırpıntıcı kırışık Kırımtov’un
kırıkkıraklarıyla besliyormuş. Kürkü kürke kürkçü ular. Kürekçi kürekle kürür kan kürsü ile kürdan,
kürküs, küsküt ile küskün, küskütük, kürtün küriyumla küreyi kürtaj yapar. Kırk kırık küp,kırkının
da kulpu kırık kara küp. Koca kokoz kokainman kokorozlana Kazablankalı kozmonota kök, kok,
köken, kokot, kök sökmek, kokoreç, kökmantar, köknar, köçekçe, körkandil, krematoryum,
kösnüklük ne demek? Diye sormuş.
Yalancıoğlu yalıncık yayladağının yahnisini yağsız yiyebilirse de Yayladağının yağlı yoğurdundan,
Yüksekova’nın yusyumru yumurta yumurtlayan tavuklarından, bir de Yörük ayranıyla yufkasından
asla vazgeçemez.
Güneyli girgin gammaz Galip Gavurdağı’nda güpegündüz galeyana gelmiş de Gülgiloğlu Gaziantepli
gazup gazinocuyu Gölköylü gitaristle birlikte Gümüşhane’ye göndermiş.
(K,G) Geçen gece Gemerek’ten Gediz’e gelen Gebzeli gezginci gizemcilerden gitarist general
Genzel gençlere, gerçekdışılıkla gerçeklik dışı ilişkiler arasında ne gibi bir geçerlilik gerçekliği
olduğunu sordu. Galata Kulesi kapısı karşısındaki kuru kahvecinin gıgısı çıkık, dişi kırık, kurbağa
kafalı, karakoncolos kalfası Hakkı karışıklığa getirip kahveye kavruk kakule kırığı kattı.
Hahamhanede hahambaşı hahamı homur homur homurdanır görünce, hemencecik heyecanlandı,
hızlandı, hoşnutsuz ve hırçın halde halhalları, halkaları ve halatları hallaçlara verdi. Hollandalı
Helga’ya da: Hah! Haydi, hohla, hemen hoh de! Dedi.
Hakiki hakimin hükmüne, mahkuma ve mahkemeye hakim, mahkumun hüküm ve hakkını da
hakkaniyetle vermesi gerek
(B,P,D,Y) Batı tepede tahta depo dibinde beytutet eden Pullu Dede Tekkesi’nden matrut bitli
Vedat, dar derede tatlı duttan dürülü pide yutup pösteki dide dide dört ayda dört türlü derde
tutuldu.
(B,P) Bir pirinci birinci buluşta bir inci gibi birbirlerine bağlayıp Perlepe berberi bastıbacak Bedri
ile beraber Bursa bağrına parasız giden bu paytak budala, babası topal Badi’den biberli bir papara
yedi.
(B,D) Baldıran dalları ballandırılmalı mı, ballandırılmamalı mı? Sonra o bala daldırılan baldıran
dalları dallandırılmalı mı, ballı dalla dallandırılmamalı mı?
(T,D) Titiz, temiz, tendürüst dadım; tadını tattığı tere demetini dide dide dağıttı da hiddetinden
hem dut dalında takılı duran dırıltı düdüğünü öttürdü, hem de didine didine ‘’dedim dedi, dedim
dedi’’dedi durdu.
(T,Ç,S) Üstü üçtaşlı taç saplı üç tunç tası çaldıran mı çabuk çıldırır, yoksa iç içe yüz ton saç kaplı
çanı kaldıran mı çabuk çıldırır? Üç tunç tas has kayısı hoşafı.
(T,K) Al bu takatukaları takatukacıya takatukalatmaya götür. Takatukacı takatukaları
takatukalamam derse, takatukacıdan takatukaları takatukalatmadan al gel.
(L,D,N) Elalem bir ala dana aldı ala danalandı da biz bir ala dana alıp ala danalanamadık.
(K,R) Kırk kırık küp, kırkının da kulpu kırık kara küp.
(K,R,D) A be kuru dayı, ne kuru sarı darı bu darı a be kuru dayı?
(B,M,Ş) İbiş ile Memiş mahkemeye gitmiş, mahkemeleşmiş mi, mahkemeleşmemiş mi?
(D,L,T,R,K) Şu karşıda bir dal, dalda bir kartal; dal sarkar, kartal kalkar; kartal kalkar, dal
sarkar. Dal kalkar, kartal sarkar, kantar tartar.
Şu karşıdaki kara kuru kavak, karardın mı ey kara kuru kavak, sarardın mı ey kara kuru kavak!
(S,K) Bu yoğurdu sarımsaklasak da mı saklasak, sarımsaklamasak da mı saklasak.
(M,Y,L) Bu yoğurdu mayalamalı da mı saklamalı, mayalamamalı da mı saklamalı?
(B,Ş,Z) Sizin damda var beş boz başlı beş boz ördek, bizim damda var beş boz başlı beş boz
ördek. Sizin damdaki beş boz başlı beş boz ördek, bizim damdaki beş boz başlı beş boz ördeğe:
’’Siz de bizcileyin beş boz başlı beş boz ördek misiniz?’’demiş.
(D,P,K) Değirmene girdi köpek, değirmenci çaldı kötek; hem kepek yedi köpek, hem kötek yedi
köpek.
KALIN VE İNCE ‘’L’’Lİ ALIŞTIRMA
Ulukışla’lı kul Lütfü ile Ulamışlı kel Lütfi Kilis’in Lalapaşalı lambacı güzeli lokmagöz Lale’nin
halılarını Halide’nin haldır huldur halli hal halinde dokur, bir yandan da halen halsiz halifesiz
halasını halisane hallaç Halim’i ile lostromo Lami’nin yanında elif, lam,lamelif okur; linolyumculuk,
lotaryacılık, hallaçlık, levülozlu liva loğlaması lığcılığı ve lastekli laternacılıkla lakerdacılık
yaparlarken Uluborlulu ulu lüleci Lütfiye ile Zileli zalım zevzek zilli Züleyha’ya demiş ‘’Zaloğluluk
etmeye kalkma, zar zoru zorlar; sen sen ol, lalangalyı, laklakıyatı, lahavleyi bir yana bırak; zalım
dilini, zorba elini, ladikli lahuti zilini tut,öyle leylim leyli leylim leyli; lap, lop,lüp, lebaleb, lakap,
lahuri, lüma, lüyohü, lebed, lebit, lomboz, lif, lüfer, likorinoz diyerek elalemi deliye döndürüp
haldır haldır, paldır küldür Limerk’e kovalama!’’demiş.
UZUN VE İNCE ‘’A’’ İLE ALIŞTIRMA
Lalelili belalı Leyla ile tabelalı lüleci Lale, bir de Lüleburgazlı Lalapaşagilin iliksiz, löpür löpür
latifeci latif Latife’sinin lalasının halasına: ‘’Hala halhallı hali ile illallah halli hala ve hali halıları,
sonra da Bolulu lüzuci Lütfullah ve lakerda, halatlı laterna, lahana, likidasyon, lumbago,lokomobil,
layıkıyla layıklık konuları üzerinde didişip duracağınıza, lütfen lafebiliğini, laubaliliği, lalalığı,
halalığı, halhallığı, laklakçılığı, langır lungur lafçılığı bırakın da lizollenmiş loş lokantanın locasında
lop lop loğusa latilokumu yemeye, lıkır lıkır leylaklı limonata içmeye gelin!’’ demiş.
‘’D’’ HARFİ İLE YOĞUNLAŞMIŞ ALIŞTIRMA
Düşkün düşündeş düşünselde düşçü düşünsellikle düşünceler düşselliğini düşünüden düşürmez.
Düşürürse eğer düşüncelik düşüncesizlikle düşündürücü bir düşüncellik kazanır. Vedat’ı caddede
durdurdum da dedim ki: ‘’Şu darıdünyada delilerle dertli dedeler içinde didindin durdun da kendi
derdini döküp dereden tepeden dört lakırdı edecek bir hemderdi neden bulamadın? Damdan
geldim, dedeme; ’’Didim Didim dit, dom dom konuşma dum dum kurşunu düm düm değil, dom dom
patlar. Dım dım da dım dım dım dım da dım, dım dım da dım dım, ben bu dımdımdan bıktım dedim.
Dombaylı dümbül düdük dümbelekçi dümdükçünün depdebi delisi dadaylı dedikoducu didaktik
dedesi Dodurgalı didikçi dudu dadısı ile dudaksıllaşamadıkları için durup dinlenmeden
dadididödödududüdüdododıdı dedi durdu.
‘’P’’HARFİ İLE YOĞUNLAŞMIŞ ALIŞTIRMA
Pohpohçu pinti profesör pofur pofur pofurdayarak hıçla tunç çanak içinde punç içip pülverizatör
prospektüsünü papazbalığı biblesunun berisindeki papatya buketinin bu yanına bıraktıktan sonra
palas pasdıras Pülümür ile Pötürge’den getirdiği pörsük pötikare pöstekiyi palaycıların Pıtırcık
pazarında partenogenez pasaparolası ile perlavsız pervarsız pervaz peyzajını ve peronospora
pestenkerani pestilini posbıyıklı pisboğaz pedagoga Pınarbaşı’nda beş peşkirle peş peşe peşin
peşkek çekip pılısını pırtısını topladı.
‘’Pingpong pingpong, pingpong! Piyango pingpong! Piyango pingpong piyango pingpong! Pin! Pong!...’’
diyerek posufun pisipisini otundan yapılma piştovsu piposunu tüttüre tütüre petalinise doğru
paytak paytak yürüyüp gitti.
‘’S’’ HARFİ İLE YOĞUNLAŞMIŞ ALIŞTIRMA

Sason’un susuz sazlıklarında sadece soğanla sarımsak satılacağını söyleyen Samsunlu sebzecilerin
sözüne sizlerde sessizce ve sezgilerinizle sığınınız. Safranbolu’lu Safinaz ile Salihlili Salih
Sivrihisar’da soğuklamış sünizit olmuşlar sonra sımsıkı sarınarak söylenmesiz Seyitgazi
sarımsağını suteresini susarmısağı ile sarmalayıp suyunu süzmüşler.

 Not : Bu yazı alıntıdır. Ben kendimde bu çalışmayı yaptım.


Faydasını gördüğüm için sitemde paylaştım. 

You might also like