Professional Documents
Culture Documents
Kitapları
1be Concept of Knovledge in lslam: lmpliceti
ons for Education in a Developing Country,
Mansell, London and New York 1989 (çevirisini
sunduğumuz kitap).
1be Beacon on tbe Crest of a Hill: A Brief His
tory and Philosophy of 1be /nternational Jnsti
tute ofJslamic Tpougbt and Civilization, Kuala
Lumpur, 1991
Penjelasan Budaya Ilmu (An F,xposition of
Knowledge Culture), 1991.
1be Educational Philosophy and Practice of
Syed Mubammad Naquib al-Attas: An F,xpositi
on of tbe Original Concept of Islamization, IS
TAC, Kuala Lumpur, 1998.
Ankara Okulu Yayınları: 59
Özgün Adı
1be Concept ofKnovledge tn /slam: Implicetions for Education in a
Developing Country, Mansell, London and New York,1989.
Çeviri
Fuat Aydın
Birinci Bölüm
KUR'AN VE llZ. MlJllAMMED 13
. . .... . .. . . . . . .. . . .. . . . . . . . .. . . . .. . . . . . . . . . .
ikinci Bölüm
İSLAMİ DÜNYA GÖRÜŞÜ 23
. . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ... . . . . . . . . . . . . .
Tanrı Düşüncesi . 25
. . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . .. . . . . . . .. .. . . . . .
İnsan An layışı .
. . . . . ........ . . . . . ...... 31
. . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Üçüncü Bölüm
BİLGİ ve ONUN
TEMEL KAYNAKIARINA KARŞI İSLAMİ TUTIJM . . . . . . . . . . . .49
Bir Bilgi Kaynağı Olarak Kur'an . ...... . . . . . .... ... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .55
Tarihsel Ele Alış Tarzı .... . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 58
Bir Bilgi Kaynağı Olarak Hz . Peygamber ........ . . . . .. . . . . .. . . . . . . 72
Dördüncü Bölüm
KUR'AN'DA VE PEYGAMBERİ GELENEKTE
BİLGİNİN AYIRIO ÖZEU.İKLERİ . . . .. . . ... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 85
Bilgi: Kökeni ve Tanrıyla İlişkisi. . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . .. . . .. .. . . .. . . . . 85
...
Fuat Aydın
İstanbul 2000
ÖNSÖZ
İslam düşüncesinde epistemoloji p roblemi ve onun İslami eği
timin içeriği ve süreciyle ilişkisi, bu çalışmanın konusudur. Çalış
maya, eğitimin bugünkü müslüman ülkelerde batının seküler dün
ya görüşüne (weltanschauung) dayanan ikici (dualist) bir sistem
olması sebebiyle, dünyanın bir çok yerinde gelişen İslami uyanışın
İslam'a uygun bir eğitim sistemi talep etmesi olgusu neden olmuş
tur. Müslüman ülkelerin tamamında değilse bile, çoğunda, hem di
ni hem akademik ya da profesyonel akımın bütün ihtiyaçlarını kar
şılayan bu ikici sistem, bir yandan esas olarak modern batı bi lgisi
içinde kaybolan din alimleri, diğer yandan ise, kendi dini-ahlaki
mirasından ve bu mirasa yönelik özlemden kopuk p rofesyoneller
ve bürokratların ortaya çıkmasına katkıda bulundu. Son on yılda,
İ_slam'ı referans alarak bütüncül bir eğitim anlayış ı teklif eden ve bu
iki güçlü grubu ayıran, eğitimle ilgili boşluğu kapatmaya yönelik
sayısız girişim y ap ıldı .
"De ki: 'Eğer doğru sözlü iseniz Allah katından bu ikisinden (yani
Musa'ya ve bana inen Kitaplardan) daha doğru bir Kitap getirin,
ben de ona uyayım (28/49)".
11 Bkz. Wan, '/be Formative Period of Jslamic 'Jbought. Watt burada, Hz. Os
man'ın 656'daki katli gibi önemli olaydan 950 yılına kadarki farklı sosyo-siyasi
gelişmeleri göz önünde bulundurak anlan dikkatli bir şekilde değerlendirir.
12 Rahber'in üslübu, geleneksel yorumculannkinden daha eleştireldir: Kur'an'ın
satır arası yorumlan, Kur'ani araştırmalar için sınırsız bir hizmet ifa etmiştir; an
cak, mevcut çalışmanın konusu olan, Kur'an'ın kabul ettiği, aralarında düzen
lenmiş bir doktrinin yorumu problemini karşılamazlar.
13 Mesela, Hakim et-Tirmizi, Bayanu 'l-Farqu 's-Sadr ve'l-Qalb ve'l-Fuiid ve'l-lubb
ve 'A Sufi Treatise'.
Kur'a n ve Muhammed 19
Tann Düşüncesi
Allah düşüncesi, İslam öncesi araplan için yeni bir şey değil
dir. Bunun böyle olduğu, İslam öncesi şiirde, ikili şahıs isimle
rinde ve eski yazıtlarda açıkca görülür.s Ancak, Kur'an tarafın
dan istendiği şekliyle Tek Tanrı olan Allah ya da bizatihi tanrı
düşüncesi, onların dünya görüşünde benzeri bir öneme ve mer
keziliğe sahip değildir. Onlar, Rabbu '/-beyt olarak ve bizatihi
Kur'an'ın şahitlik ettiği gibi (96/1 23; 29/61), göklerin ve Kabe'yi
de içeren yeryüzünün yaratıcısı olarak Allah'a inanırlar. Bunun
la birlikte, onlar için Allah, her ne kadar en yüce olsa da, ken
disine aracılar (39/3) ve kızlar atfettikleri (166/57) "Tanrılar"dan
"Sonra size bir sıkıntı dokunduğu zaman da, yalnızca O'na yalva
rırsınız. Sonra sizden o sıkıntıyı aç(ıp kaldır)dıgı zaman içinizden
bir grup, derhal Rablerine ortak koşarlar".ıo
9 A.g.e., s. J3
10 16/53-54. Bkz. 31/32 ve 29/65.
11 Izuısu, God and Man, s. 102.
12 A.g.e., s. 123-128. Keza, Rahman, Major 7bemes, s.14. W. Montgonmery Waıı,
Free-will and Predestination in Early /slam, s. 19-20.
13 Sborter Encyclopedia of lslam.
14 Bkz. Kung, Does God Exist? ve Abu! Kalam Azad, "The Quranic Conception of
God", 7 Pts., Mecelletlü'l-Ezher, 1 (December 1%4), 1-3.
/s/amf Dünya Görüşü 27
15 Hodgson, 1be Venture of /slam'da, Kur'an'ın tek ve total bir meydan okuması
olan tevhidin, Kur'an'ın ahlaki maksadını desteklemeyen dinde, bilimde ve sa
natlardaki faaliyetleri reddeden samimi bir ahlaki dünya görüşü oluşturduğunu
söyler. Tevhid'in farklı imalannın detaylı bir açıklaması için bkz. el-Faruqi, Tev
hid...
16 5n3; 16151 vs.
17 2/1 16;6/l lO;J0/68 VS.
18 6/22-24, 136-137 vs ..
19 21/22.
20 une, Arabic English Lexion, s.v. 'Samad'. Bkz. Rahman, Major 1bemes, s. 1 1 .
2 1 Asad, Message, s . 985'de, Buhari, Müslim, tbn Hanbel, Tirmizi, tbn Mace ve Ebu
Davud'da bulunan konuyla ilgili bir hadis zikreder.
22 "Ben (Allah), cinleri ve insanlan yalnızca bana kulluk etsinler diye yarattım"
(5 1/56). Bkz. 21/20.
28 lslam Bilgi Anlayışı
"Rabb'inin yüce adıyla tesbih et. O ki, yarattı, düzene koydu; O ki,
belirleyip hedefini gösterdi (87/1-3; 20/50)''.
23 Lane, s.v. "Rabb". Keza yine bkz. Azad, "The Quı-.ı.nic Conception of God".
24 Shoner Encyclopedia of lslam, s.v. "Allah".
lslamf Dünya Görüşü 29
25 Rahman, Majo r 7bemes, s. 1. Yine, "The Quranic concept of God, Univers and
Man".
30 lslam Bilgi Anlayışı
26 Modern öncesi bir çok reformiste ilham kaynağı olan Vahhabi hareketinin ku
rucusu olan Muhammed ibn Abdulvahhab'ın çalışması, lslam·ın batıl inançların
ve şirkin her tüıiine karşı tevhidi sürdürmedeki ciddiyetini gösterir. Bkz. Mu
hammmed Ab<lulvahhab'in kitabı, Kitaba/ al-Tevhid, trans. Ismail Raji al-Faru
qi, Beinıt, Holy Kor.ın Publishing House International lslamic Feder:ıtion of
Sıudent Organizatios, 1979. Kez yine bkz. al-Qardavi, al-Hala/ wal Haramfil
Jslam, s.326-340.
lslamf Dünya Görüşü 31
olarak kabul ettiği (49/13) tek kriter haline gelen taqva, inancı,
bilgiyi ve ameli birleştiren kapsamlı bir kavramdır. 27
"O'na benzeyen hiçbir şey yoktur (42/1 1)" ya da "hiç kimse O'nun
la karşılaştırılamaz ( 1 1 2/4)".
insan Anlayışı
27 2/177;35/28. Bkz. Rahman, "Some Key Ethical Terrns Of Quran", 165-85; Jafri,
"Particularity and Universality of Quran with Special Referance to the Tenn
Taqwa" ve Izutsu, 7be Strncıure ofEtbical Terms in 1be Koran, s. 177-83, 2 1 1 -
13.
28 Tanrı anlayışları ve diğer teolojik meseleler için bkz. Wensinck, The Muslim
Creed; Trinon, Muslim 1beology, Hodgson, Venture l, 386-403, 424-43; Rah
man, Jslam, bölüm 5, 7, 8 ve Shrastani, Muslim Sects and Divisions.
29 Rahman, Major 1bemes, s. l .
32 lslam Bilgi Anlayışı
"Ey insanlar, sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan eşini yaratıp iki
sinden bir çok erkekler ve kadınlar üreten Rabb'inizden korkun
(ittaqu rabbeküm). Adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz
Tann'dan ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının. Şüphesiz,
Tanrı sizin üzerinizde gözetleyicidir (4/1)".
34 Nefs vahide terimi, Kur'an'ın insan anlayışını yani, beden ve ruhtan oluşan in
san cinsini ayn iki varlık tahayyül (envisage) etmemesi sebebiyle özellikle, tek
bir can ya da ruh olar.ık tercüme edilemez. Gerçekte Tanrı, biçimlendirilmiş
şekle kendi Ruh'unu üflemesinin arkasından beşeri şahsiyet, organik olarak ruh
ve bedenin birbirine dayanacağı bir tarzda bir araya geldiği şekli aldı; yani, be
den ruh olmaksızın, ruh da beden olmaksızın düsiinülemez. Yalnızca bu bağ
lamda, ister günlük ibadetler, oruç, haç ya da zekaı ılsun, lslami ibadetlerin ma
ı
nevi hedefleri için asıl olan derin hikmeti anlayabiliriz. Zekat (fakir vergisi) üze
rindeki vurgu ve faizin reddi, insanın bedensel refahı diye isimlendirilenin, ruh
sal refah diye isimlendirilene göre ikinci derecede öneme sahip bir şey olmadı
ğını gösterir. Kur'an'ın Taharet ve Şifa kullanımı, hem fiziki hem de ruhsal te
mizliğe gönderme yapar ve zikredilen sıraya uygun olarak Kur"an ikisine de il
gi gösterir. Bkz. Rahman, Health and Medicine in the Jslamici Tradition, s. 21-
22; Asad, Message, s.lOO'de, nefSı, "yaşayan bir varlık" olarJk tercüme eder.
lslamf Dünya Görüşü 35
3. "Allah'ın her şeyi yapmaya gücü yeter. "44 Her şeyin dü
zenlenmesi ve emri Allah'ın elindedir.45
46 al-Sabuni, Mukhtasar.
47 17/15; keza bkz. 20/134; 26/208; 28/59.
38 lslam Bilgi Anlayışı
Evren Anlayışı
Bu evren, eğlence olsun diye değil, belli bir hedef için var
dır.59 Bu varlıklar ne kendilerinde biten, ne de kolay anlaşılma
yan ve de manevi olarak anlamsız şeylerdir;60 aksine bunlar,
kendi şekillerinin ötesindeki daha yüce bir Gerçekliğe işaret
eden ayetlerdir.61 Aynı şekilde, tabii fenomene vahyi bilgi ola
rak gönderme yapılması, her ikisinin de aynı şeyi yani, hakla
rında düşünüp taşınmayı gerektirmesi anlamını ifade eder.
Kur'an, kutsal metin dışındakileri yani, Tanrı'nın doğal mucize
lerine gönderme yaptığı kelimetullah terimini de (Allah'ın söz
leri, 18/109 ve 31/27) iki kez kullanır. Aynı terim, peygamberle
rin ve seçilmiş kişilerin vahiyden kaynaklanan bilgisini ifade et
mek maksadıyla da kullanıldığı62 gibi, Tanrı'nın ayetleri ise, psi
kolojik fenomeni ifade etmek için kullanılır (41/53). · Bundan
dolayı, Kucin'ın, daha yüce hedefler, hayatın yasaları ve varo
luş hususunda yol göstermek ve onların anlaşılması için muhte
lif yollan göz önünde bulundurduğu iddia edilebilir. Bir yanda,
vasat halka ve onlar vasıtasıyla da bütün insanlığa hitap eden
hususi bir dilde vahyedilmiş sözlü kutsal metinler, diğer yanda
56 7/54;10/3;1 1/7.
57 Asad, Massage, s. 2 1 1 .
58 10/5; 25/2;36/37-40; 44/49.
59 3/1 1 1 ;38/27; 21/16.
60 Nasr, Man and His Nature, s. 21.
61 2/164; 3140; 10/5-6 vs.; Nasr, Man and His Nature, 21; Izuısu, God and Man,
s . 1 33-134.
62 2/37;66/12.
lslamf Dünya Görüşü 41
dır.66 Bir diğer açıdan melekler, kuşlar ve hatta şimşek gibi bü
tün yaratıklar, beşeri anlayışı aşacak tarzda, Tanrı'yı övmeleri
anlamında manevi olarak da önemlidirler.67 Bütün evren insa
nın kullanımı için yaratılmış olsa da, bu kullanım, insanın yara
tılışındaki hakiki maksadı yani, Tanrı'ya ibadeti yerine getirmek
içindir:
"Allah'ın size verdikleri rızıktan helal, hoş olanlardan yeyin de, Al
lah'ın nimetine şükredin (16/1 14;34/1 5)". "Size doğru yolu göster
diğinden dolayı, Allah'ı yüceltmenizi ister. Şükredesiniz di
ye(2/185)".
73 Lane, Lexicon, s.v., 'shukr'. Keza Bkz. Saiydain, 'The Qurnnic Invitation ıo
Think', s.5-6.
74 Lane, Le:xicon, s.v.,'israf.
75 Yine bkz. 6/131; 10/12, 23; 21/9; 26/151 vs.
76 2/152; 1 1/9; 14/7-8; Izuısu, Strncture of Etbical Terms, s 183.
lslamf Dünya Görüşü 45
"Ey insanlar, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi
tanımanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Allah yanında en
üstününüz, en muttaki olanınızdır. Allah bilendir, haber alan
dır(49/13)".
77 Jafri, 'Particulariıy and Universality of ıhe Quran wiıh Special Reference ıo ıhe
ıerm Taqwa', s:'3; Rahman, 'Key Ethical Terms', s. 176.
78 Jafri, 'Particularity and Universaility', s. 5.
79 Lane, Lexicon, s.v., ·ıaqwa'. Keza bkz. Rahman, 'Key Eıhical Temıs', s. 176.
80 A. g. e., s. 177.
46 lslam Bilgi Anlayışı
ruk altında bulunan (köle ve esir)lere mal verdi; namaz kıldı, zeka
tı verdi. Antlaşma yaptıkları zaman antlaşmalarını yerine getirenler;
sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabredenler, işte doğru
olanlar onlardır (Allah'ın azabından) korunanlar da, onlardır".
Peygamberlik Anlayışı
"Bu yüzden İslam, fiziki olarak Mekke merkezli bir din ol
masına rağmen ne bir Arap dini ne de, daha aşağı olduğu farze
dilen arap mantalitesi için Yahudilik ve Suriye Hıristiyanlığının
mevcut standartlarının aşağıya çekilmesi anlamında Yahudi ve
Hıristiyan monoteizminin Araplar tarafından kabul edilmiş bir
şekli değildir. Aksine, tslam'ın bütün fonksiyonu, hem Arap
hem de Arap olmayan dini düşünceyi ve ahlaki standartları, da
ha önceki peygamberlerin tebliğleri ile tespit edilen düzeylere
çıkartmaktır. 88
3 Esad, Message.
4 Bkz. mesela, Ralunan, "Islam and ehe Problem of Economic Jusıice" ve Major
Tbemes.
5 Bkz. Khadduri, Jslamic Conception ofjustice ve al-Sibai, al-lshtirakiyye.
6 Bkz. Khadduri"nin 7be Jslamic Conception ofjustice, s. 9'da Peygamberden ik
tibas eniği bir haaıs. Cafer b. Ebi Talib'in Mekke döneminin ilk yıllarında birin
ci Habeşistan hicretinde, Habeşistan Necaşi'sine yaptığı konuşması, onun mis
yonun temel prensiplerine tanıklık eder : "O (yani, Muhammed) bizi, Tanrı'nın
birliğini kabul etmeye, O'na ibadet etmeye, bizim ve daha önce atalarımızın ta-
Bilgi Ve Onun Temel Kaynaklanna Karşı lslamf Tutum 51
Bilgi de dahil var olan her şey, Tanrı' dan kaynaklanır. O, her
şeyi kapsayan Rabb'dır. O'nun Rabblığı düşüncesi, insanın du
rumunda doğrudan vahiyle olduğu kadar, yarattıklarının içine
40 Şafi, Risale.
4 1 Hasan, 7be Ear�y Devolopment ofJslamic jurispunıdeııce.
42 Subhi es-Salih, Mebahis fi Ulılmu '/-Hadis.
43 A.g.c., s. 385-86.
44 A.g.e., s. 386-391 .
60 lslam Bilgi Anlayışı
sının daha ağır bir suç teşkil ettiğine işaret eder. Ya da bir mef
hu mun hükmü, 4/lO'da, "Zulm ile öksüzlerin mallarını yiyen
ler, karınlarına sadece ateş doldurmaktadırlar ve çılgın bir ateşe
gireceklerdir", de olduğu gibi, metnin hükmüyle uyuştuğunda
ise bu, lahnü '1-hitab olur. Bu da açıkça, yasaklanmış olan şeyi
gösterir.
Özel (has) bir hüküm ya da ifade, temel olarak tek bir bütü
nü ya da bir veya iki fert ya da kabile gibi sınırlı sayılabilir var
lığa işaret eden şeydir. 47 Bir iki istisna dışında, genel hüküm ya
da ifadelerin çoğuyla, özel bir şeyin kastedildiği açıkça ifade
edilmiştir. Mesela, 2/234'de şöyle yazılıdır: "İçinizden ölenlerin
(geride) bıraktığı eşler, kendi kendilerine dört ay on gün bek
lerler"; bu, genel bir kuraldır. Bununla birlikte, bekleme sürele
ri doğuma kadar olan (65/4) hamile boşanmışlar ve dullar için
istisnalar yapılır.48 Mesela, hırsızın elinin kesilmesi (5/38) ve ye
rine getirilmemiş olan yeminleri telafi etmek (keffaret -ç-) için
fakirleri yedirme hususundaki hüküm, klasik yorumculara gö
re, sabittir, değiştirilemez.49
45 A.g.e., s. 391.
46 A.g.e., s. 392-393.
47 A.g.e., s. 3%.
48 Riazu'l-Hasan Gilani, The Reconstrnction of Legal 1boııght in /s/am; Seyyid
Ebu'l-Ala MevdGdi'nin bir önsözüyle, I.ahor, !dara Tarjuman al-Quran, 1 977, s.
59-60.
49 Salih, Mebilhis,s. 3%, 398.
50 A.g.e., s. 398-400.
;ı Gilani, Reconstrnction, s. 60; Salih, Mebilhis, s. 328-52 ve Hasan, Early Develop
menı, s.60-85.
62 lslam Bilgi Anlayışı
52 Hasan, Early Develoylopmenı, s.70-72. Ayrıca Esad, Message, s. 23, not. 87.
53 Bkz. Rahman, Major Tbemes, s. 88-90; Hasan, Ear�y Development, s. 60-63; Sa
lih, Meblihis, s. 3%
Bilgi Ve Onun Temel Kaynaklanna Karşı lslamf Tutum 63
66 A.g.e.
67 A.g.e., s. 66-67.
68 Ayoub, 7be Quran . .
69 al-Sibai, Jsbtirakiyye
70 Shafi, Risala, s. 103-8. A.g.e.
71 A.g.e.
66 lslam Bilgi Anlayışı
'
88 A.g.e. Bilim ve kilise arasındaki mücadelenin tarihine dair bkz. White, A His
tory of the Warfare of Science with 1beology in Chrisfiandom.
89 Mevcut lslami diriliş hareketlerinin en etkili gruplanndan bir� nin kurucusu olan
Hasan el-Benna (ö. 1949), bu tarz Kur'ani tefsirin olumlu katkısını kabul ederek
Kur'an'ın tarihsel ayetleri hakkındaki bilimin rolü meselesinde daha mutedil bir
konumun çerçevesini çizer ve Kur'an'ın tarihsel bilgilerinin kesinliğini redde
den Taha Hüseyin'e saldınr. Aynı zamanda, el-Benna, Kur'iin'ın asıl fonksiyonu
olan manevi-sosyo-moral rehberliği de vurgular.
Bilgi Ve Onun Temel Kaynaklanna Karşı lsliimf Tutum 71
"Ben yalnızca bir beşerim, size kendi kanaatime göre bir şey bu
yurdugumda, ise ben yalnızca bir insanım".
"Ben ancak bir zanda bulundum. Zandan dolayı beni muaheze et
meyin. Lakin size, Allah'dan gelen bir şeyden bahsedersem onu
hemen alın. Çünkü ben, Allah adına asla yalan söyleyecek degi
lim".
1 1 2 al-Ashqar, bfal,
1 13 Azami, Sıudies in Hadith Methodology and litarature.
1 1 4 Bkz. Gr.ıhaın, Divine Word aııd Prophetic Word iı; Ear�y/slam.
Bilgi Ve Onun Temel Kaynak/anna Karşı lslilmf Tutum 79
1 1 5 al-Ashqar, hJdl.
1 1 6 lbn Haldun, Muqaddime.
1 17 juynboll, 7be Autbentici�y ofHadith Literature.
1 18 Siilih, Mebdbis.
1 19 Azami, Studies.
80 /slam Bilgi Anlayışı
5.Ahad: Tek bir ravisi olan hadis. Azami ve Sıddıki gibi bazı
alimler ahad rivayetlere, ilk üç nesilde birden dörde kadar ravi
si olan hadfsi de dahil ederler. Mütevatir ve meşhur rivayetler,
bütün düşünce okullları tarafından, lslam'da en önemli ikinci
bilgi kaynağı olarak kabul edilir. Ahad rivayetler, Malikiler ha
riç sünni okulların çoğu tarafından akıl yürütmeye üstün olarak
kabul edilir. 122 Keza, Hanefiler, eğer kabul edilmiş bir Kur'an ya
da hadis metninden elde edilen kesin şeri prensiplerle çelişi
yorsa, ahad hadfsi reddederler. Ancak, kabul edilebilirlik, ravi-
1 26 Siddiqi, Haditb.
1 27 Azami, sıudies.
1 28 Siddiqi, Haditb.
Bilgi Ve Onun Temel Kaynaklanna Karşı Jsliimf Tutum 83
1 Taftazani, A Commentary.
2 Gazali, 7be Book of Know/edget.
3 Rosenethal, Knowledge Triumphanı, s.194.
4 Müslümanlann "bilgi ıanımı"nın daha kapsamlı bir betimlemesi için bkz Ro
senıhal, Knowledge, s. 46-99.
86 lslam Bilgi Anlayışı
Bilgi ve Hakikat
13 wne, Lexcion, s.v., 'zann'. lbn Kesir, ayetin tefsirinde Lıu yorumla ilgili olar.ık
Mücahid ve EbG'l-Aliye gibi ilk dönem otoritelerini kaynak gösterir. Aynı za
manda araplann zannı, hem kesinlik (el-Yakin) hem de şüphe (şekk) için kul
landıklarına dikkat çeker; benzer tarzda, karanlık (zulum:i.t) ve aydınlık (zıya),
şafak ya da alaca kar.ınlık (sudfa) olar.ık isimlendirirler. Bkz. al-Sabuni, Muhta
sar. Asad, Message. Bur.ıda, zann, "kesin olar.ık bilmek" şeklinde tercüme edi
lir.
14 Sborter Encyclopedia of Jslam, 1953 ed., s. v., 'idıtihad'.
15 Bkz. Shafi, Risala.
90 ls!am Bilgi Anlayışı
16 Shorter Encyclopedia of lslam, 1953 ed., s. v., 'ijnıa' ve 'ijtihad'. knıa kavramı
nın gelişimine dair detaylı bir tartışma için bkz. Ahmed Hasan, The Doctrine of
ljma in lslam.
17 Farklı hakikat perspekıillerine - hunların varoluşu insanlığın tabii ve zonınlu
şartıdır- sahip halklar arasında ortak çalışma ihtiyacı hakkında ikna edici bir de
lil için bkz. Rauche, Conıemporary Philosophica/ Alternalives.
Kur'an 'da ve Peygamberi Gelenekte Bilginin Ayıncı Özellikleri 91
ginin reddini ima eder. Bütün bilgilerin kaynağı olan tek Tan
n'nın varoluşu, doğrudan, bütün epistemolojik kaynaklar ve
hedeflerin birliğini, bütüncüllüğünü gerektirir. Bu, bu bölümde
ifade edildiği gibi, hem Kur'an! ayetleri hem de evrendeki var
lıkların binlercesini göstermek için ayet ve kelfme terimlerinin
Kur'an tarafından kullanılmasını derin bir şekilde düşündüğü
müzde aşikar hale gelir. Bütüncül bilgi anlayışı, Gazali tarafın
dan Kur'an'ın söz gelimi, yıldızlar veya sağlıkla ilgili ayetlerinin
yalnızca astronomi ve tıbba dair yeterli bilgiye sahip bulunmak
la tam olarak anlaşılabileceğini iddia ettiği yer olan Kitiib-u Ce
viihiri'l-Quriin adlı eserinde ele alınmıştır.
Bilgi ve Eylem
tına sahip olan kişi anlanunı değil; fakat, gramatik yapısıyla, 'bu
bilgiye uygun şeklide davranan kimse' anlamını da ifade eder.20
Bilgi ve Manevilik
tik otoriteler olan tbn Mesud, lbn Abbas ve Hasan-ı Basri gi
bileri tarafından tasvir edilen ve tbn Keslr'in iktibas ettiği ina
nanların ayırıcı özelliklerden olan haşyet, takvanın özelliklerini
andırmaktadır. Gerçekte ise Izutsu, iki terimi eşitler.25 Bilgi ve
iman ya da inanç arasındaki ilişki, müslümanların toplantıların
daki sosyal adab-ı muaşeretin ele alındığı yer olan Medine dö
nemine ait orta uzunlukta bir ayette, 58/1 1 'de ortaya konulur.
Şeref ve mevkinin, imana ve bilgiye dayandığı gösterilir:
Ehl-i kitabın büyük bir kısmı, Kur'an tarafından sık sık İsla
mi mesajın hakikatini hem kıskançlıktan hem de yalan söyleye
rek gizleyerek reddetmeleri sebebiyle tenkit edildi:
Bilgi ve Ahlak
31 Wright, e<l. A Granımar of ıhe Arabic langııage, I.anc, Lexicon. s.v .. 'alim'.
100 /s/am Bilgi Anlayışı
Bilgi ve Hikmet
Bilginin Karşıtları
"Bir çok filozof. .. öyle teoriler kurdular ki, o teorilere göre, bütün
düşüncelerimizin doğru olması lazım geliyordu ve filozoflar da
yanlışı koyacak yer bulmakta büyük güçlüklere maruz kalıyorlar
dı. "36
36 Buradaki tercüme Russel'in adı geçen kitabının A. Adnan Adıvar tarafından Fel
sefe Meseleleri adıyla yapılan tercümenin ilgili yerinden, "filosof', "filozof' ya
pılarak alınmıştır. Berırand Russel, Felsefe Meseleleri, çeviren A. Adnan Adıvar,
Remzi Kitapevi, üçüncü baskı. lstanbul, 1%3, s. 173-174 -ç-.
37 Durgunluk ve soğukkanlılığa işaret eden hilmin karşıtı olarak. Bkz. Izuısu,. 7be
Stmcıure of Elhical Terms.
104 Js/am Bilgi Anlayışı
50 27/67-68. "inkar edenler dediler ki: 'Biz de babalanmız da toprak olduktan son
r.ı mı, biz mi (dirilip kabirlerden) çıkarılacağız. Bu tehdit, bize de, önceden ata
larımıza da yapıldı. flu ewelkilerin masallarından başka bir şey değiklir"'.Yine
bkz. 10/94 ve Rahman, Major 1bemes.
.
51 Lane, Lexicon, s.v., 'bayyin a'. Bkz. Rahman, Major 1benıes.
52 Rahman, Major 7bemes, s. 73 , 74. Keza, Lane, lcxicon, s.v., 'burhan', ·sultan'.
53 Bkz. Rosenthal, Know/edge Triıınıphaııı, s. 300.
110 lslam Bilgi Anlayışı
59 Yol gösterme terimi, 2/257, 40/30 ve 72/1-2'de okluğu gibi n'i.şdle de ifade edi
lir. Hata ya da yoldan çıkma da ğava (ğayy) (2/257; 20/119-120), zeyğ ve ami
ha gibi bir çok terimle ifade edilir. Bkz. Izut,u, 7be Strncıure of Etbica/ Terms.
60 2/140 ve 30/28; Izut,u, 7be Strncıure of Etbical Terms.
61 Izutsu, Tbe Strncıure of Etbical Terms, s. 196.
1 12 lslam Bilgi Anlayışı
64 Bu yetinin kısa bir tanımı için bkz. Sheikh, A Dictionary ofMuslim Pbilosopby,
krş. Tafıazani, A Com menıary.
6; Bilginin doğasının sosyo-tarihsel olarak belirlenimciliğinin güçlü bir eleştirisi
ve aklın otonomisinin savunması hakkında bkz. Shills, 'Knowlcdge and Soci
ology of Knowledge'.
66 Lane, Lexicon, s.v., 'ibra'. Krş. Mahdi, /bn Kbaldun 's Pbilosopby of Hisıory.
114 lslam Bilgi Anlayışı
gildir ve bir çok kimse, yasayı (fıkhı), yasa (fıkıh) hususunda ken
dilerinden daha bilgili başkalarına nakledebilir". 77
rak değil, ancak daha önemli olarak, doğru anlama için hafıza
nın olumlu rolünün bir teyidi şeklinde de anlaşılabilir.
"Benden bir şeyi işitip onu -iyice belleyen ve- (artırıp eksiltmeden)
işittiği şekilde başkasına ulaştıran kimsenin (kıyamet günü) Allah
yüzünü ağartsın. Zira kendisine ulaştırılan öyleleri vardır ki, bizzat
işitenden daha iyi anlar".96
96 Ebu Davud, Sünen, 4/69; Biraz farklı bir ifade için bkz. Buhari, Sahih, 1158 ve
tbn Mace, Sünen 1/84-86. Keza bu hadisin üç farklı rivayeti keza Tirmizi, SıJ
nen, Kitabu'l-ilm 7/2656, 2657, 2658'de yer almaktadır (ç).
97 Eblı Davud, Sünen, 4169; oldukça farklı bir ifade için bkz. Buhari, Sabfh, 1/58
ve lbn Mace, Sünen, 1184-86.
9r. ı !)san, Earlv Developmenı.
<J9 A . . . e.; Buhari, lbn Hişaını iktibas ederek, aynı anlamı ifade eden, alleme
hu=ona öl\retti, şeklinde rivayet eder. Sabih, 1/64.
100 et-Tabrizi, Mişkdt.
101 al-Müneccid, el-Is/anı.
122 lslam Bilgi Anlayışı
102 A.g.e.
103 Ebü Davud, Sunan, 4/63-64; benzer bir anlam ancak, farklı bir hadis için bkz.
Buhari, Sahih, 9/305. Sunan 4/5'de Ebü Davud, bilgilerini doğru bir şekilde uy
gulamayan hakimler ve cahilce karar verenleri sert bir şekilde ıenkit eder.
104 Ebü Davud, Sünen, 4/18; lbn Abdilberr, Cami, 2/5-6; hemen hemen Buhari ve
Müslim dışındaki diğer bütün hadis kitaplarında yer alır.
105 Ömer'in lslami entellekıücl pr.ıtikte öncü faaliyeı inin tenkidi bir araştırması için
bkz. Rahman, Jslamic Methodolop,y in Histoıy, Iqbal, Reconstmction.
BEŞİNCİ BÖLÜM
MALEZVADA'Kİ EGİTİME DAİR İÇERİMLER
Malezya Hüküıııeti, Fifth Malaysian Plan. Bundan sonra, FMP olarak gönder
me yapılacaktır.
2 Malezya Hüküıneti, Mid-Temı Revieıv of Second Malaysia Plan.
124 lslam Bilgi Anlayışı
3 Modern Malezya'daki bu önemli olay hakkında resmi bir ifade için bkz. Malez
ya Hükümeti, Tbe May 13 Tragedy. Bu meselenin sebepleri ve ima ettiği şeyler
için bkz. Slimming, Malasia; Mahatir, The Malay Dilemma. Singapore, The
Asia Pasifle l'ress, 1970; Goh Cheng Teik, Tbe May Thirteenıh lrıcidenı.
4 FMP; Star, 23 Man 1987.
5 Mohammad, An /11trod11clio11 ıo ıbe Conslillllion ofMalaysia.
Malezya 'daki Egitime Dair içerim/er 1 25
10 el-Attas (ed.), Aims and Objectives, of Jslamic Edııcation, s. 158-9 (vurgu bana
aittir)
Malezya 'daki Egitime Dair içerim/er 127
geliştirmek.
Siyasi olarak : Bireyde, anayasaya bağlı demokratik dü
şünceler ve ideallerin anlaşılmasını ve kabulünü, başta bulunan
kimseye bağlılığı, yurtseverliği, demokraside bir vatandaş ola
rak hakların ve sorumlulukların farkında oluşu ve bu haklan ve
sorumlulukları kullanmayı geliştirmek.
Modernite : Bireyde, bilimsel araştırmaya, teknik sürece ve
ilerlemeye yönelik olumlu bir tutumu, kendisinde milletin kül
türel ve ahlaki değerlerine ve özlemlerine uygun değişiklikler
başlatma ve bu değişiklikleri zikri geçen değer ve özlemlere uy
durmasına imkan verecek uzun süreli bir eğitim için kendine
güven, arzu ve yeteneği geliştirmek.
Uluslarası Barış ve Anlayış : Coğrafi, tarihsel, sosyolojik,
ekonomik ve siyasi perspektiften ve Malezya ile ilişkileri açısın
dan diğer milletleri araştırarak bireyde uluslar arası barışı ve an
layışı harekete geçirmek. Bireyleri insanlığın karşılaştığı prob
lemler için duyarlı hale getirmek ve onlarda barış ve ortak faali
yete yönelik uluslararası gayretleri anlamayı ve kıymetini takdir
etmeyi geliştirmek.13
Bu hedefler genel olarak, birkaç paragraf yukarıda tanımla
nanlarla ve ikinci bölümde tasvir edilen İslami davranışa zıt de-
13 Eğilim Bakanlığı, Tbe Phi/osophy o/Teacher Edııcation, s.36-37. Keza yine bkz.
Educaıion in Malaysia, Kuala Lumpur, Dewan Bahasa dan Pustaka, 1985, s.12-
13.
Malezya 'daki Egitime Dair içerim/er 131
3 Mesela, bkz. The Catholic Research Centre'in tarihsiz bir risalesi, lslamization
of Malaysian Laws, Kuala Lumper, Catholic Research Centre. ABIM tarafından
Malezya Yasalannın lslamlaşması ve genel lslamlaşma siyaseti konusunda, son
çağnsı hakkındaki güçlü bir eleştiridir. Bunun iyi niyetli siyaset hakkında gayr
i müslimler arasında korku yaratmaya yönelik bir teşebbüs olduğu hususundan
şüphe yoktur.
4 Star, 28 April 1987.
5 Star, 18 October 1982.
146 lslam Bilgi Anlayışı
16 Eğitim Bakanı Bay Enver lbrahim'le kendi ofisinde yapılan bir mülakat, 7 Mayıs
1987.
Bibliyografya
Abd al-Baqı, Muhammad Fuad., al-Mujam al-Mufahres Lı-Alfaz
al-Quran al-Karim, Beirut, Dar al-Iya al-turath al-arabi n.d.
İbn Abd al-Barr, Yusuf, jami Beyan al-Jlm wa fadlihi wa Yanbag
hi fi Riwayatihi wa Hamlihi, II volum, ed., by Abd al-Hadi
Munir and Mustafa al-İbrahim, Cairo, Idara al-Tabaa al-Mu
nira, n.d.
Ibn Abd al-Wahhab Muhammed, Kitabu 't-Tevhid, trs. by Ismail Ra
ji al-Faruqi, Beirut, Holy Koran Publishing House-Internati
onal Islamic Federeation of Student Organizations, 1979.
Abdul Hamid Othman, 'Falsafah Pendidkan Islam: Sejauhmanakah
Perlaksanananya di Institusi-Institusi Pendidkan di Malaysia
(lslamic Philosophy of Education: To What Exten has it be
en Implemented in Malaysian Educational Institutions)'.
Üçüncü Seminar of Islamic Education in Malaysia'da sunu
lan tebliğ, Bangi, 19-2 1 , October, 1984.
Abdul Rahim bin Haji İsmail, 'Tajuk-Tajuk Kursus Tamaddun Islam
Dan Keneggraan �alaysia (Topics far Islamic Civilization
and Malaysian Studies), National University, Bangi, 1987,
(teksir edildi).
Penilaian Semula Kursur Tamaddun Islam dan Kenegraan
Malaysia(Re-Evulation of Islamic Civilization and Malaysian
Studies Course), National University, Bangi, 1987, (teksir
edildi).
Abdul Rahman Arshad, 'Cabaran Program Pendidkan Sebagai Te
ras Pembasmian Kemiskinan (Task of Educational Program
mes as the Instrument far the Elimination of Poverty), The
National Institutu of Educational Management'daki National
Seminar on The Role of Education in the Elimination of Po
verty'de sunulan tebliğ, Genting Higlands, 18 October 1986,
daktilo metni.
Abdullah, Abdul Rahman Salih, Educational Theory: A Quranic
Outlook, Makkah Saudi Arabia, Umm al-Qura University,
1982.
Aboebakar, H., Sejarah ofQuran History ofQııran, Kuala Lumpur,
Penerbitan Pustaka Antara, 1973.
Abu Aonah, Himpunan Doa Doa Rasullah A Collection of Prop-
het 's Prayers, Surabaya, Indonesia, Ahmad Nahban, 1979.
1 54 lslam Bilgi Anlayışı