Professional Documents
Culture Documents
Shipping 4.0 Kapsamında İnsansız Gemiler Ve Deniz Ticaretine Etkileri
Shipping 4.0 Kapsamında İnsansız Gemiler Ve Deniz Ticaretine Etkileri
Özet
Sanayi 4.0 terimi ilk olarak 2011 yılında Almanya’da yapılan Hannover Sanayi fuarında
dile getirilmiştir ve modern bilişim sistemlerinin üretim süreçlerinde kullanılması ile dördüncü
Sanayi Devrimi’ne girildiği ifade edilmiştir. Shipping 4.0 ise, Sanayi 4.0 teriminin bir bileşeni
olup, denizyolu taşımacılığında kullanılan cihaz ve ekipmanların, birbiriyle veya insanlarla,
yapay zekâ ve veri alışverişi yoluyla, gerçek zamanlı etkileşimde bulunması olarak
tanımlanmaktadır. Bu bağlamda elektrifikasyon, dijitalleşme ve bağlantı gücü, gerek geminin
sevk ve idare becerisi, gerekse operasyonel ve yönetimsel beceri açısından denizlerde gemi ve
insan gücüne bambaşka bir boyut kazandırabileceği düşünülmektedir. Son yıllarda, insan
kaynaklı gemi kazalarını ve çevre kirliliğini önlemek amacıyla insansız gemi fikri gündeme
gelmiştir. Bu konuda Avrupa Birliği ve Uzakdoğu ülkelerinde hem devlet hem özel sektör iş
birliğiyle büyük yatırımlar yapılmaktadır. Ülkemizde de kısmen çalışmalar yürütülmektedir.
Bu çalışmada, insansız gemilere geçiş aşamasındaki yenilikler, projeler, mevcut alt ve üst yapı
yeterliliği, çevre duyarlılığı, operasyonel, teknik, ekonomik altyapı, avantaj ve dezavantajlar
gibi konuların değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın verileri 2008-2018 yılları
arasındaki yayınların literatür taraması yapılarak toplanmıştır. Çalışma sonucunda, insan
kontrolündeki gemi otomasyon sistemlerinin hızla ilerlediği ve bağımsızlaştığı, gemi
cihazlarıyla entegre edilmiş karar destek sistemlerinin etkin rol oynadığı, deneysel ortamın
oluşturulma güçlükleri ve maliyetinden dolayı projelerin yavaş fakat kararlılıkla ilerlediği
görülmektedir. Maliyet açısından sağlanan önemli ölçüdeki fayda dikkat çekmiştir. İnsansız
gemi tasarımcılarının en önemli argümanlarından biri personelin olası yetersiz müdahale yetisi
olurken, gerekli hukuki altyapının oluşturularak tarafların sorumluluğunun netliğe
kavuşturulması gerekmektedir. Ayrıca siber güvenlik unsurlarının üzerinde durulması, gemi
karar destek sistemlerinin tehlikeli durumlarda insanlı gemilere oranla üstünlüklerinin ve
22
Mersin Üniversitesi, Denizcilik Meslek Yüksekokulu, Ulaştırma Hizmetleri bölümü öğretim elemanı.
Adres: Mersin Üniversitesi, Denizcilik Meslek Yüksekokulu Ulaştırma Hizmetleri bölümü, Tece Kampusu,
33343-Mersin / TÜRKİYE,
Tel: (0324) 482 52 78/ 82 526, Faks: (0324) 482 55 24, GSM: 0532 569 18 98,
E-posta: volkanefecan@mersin.edu.tr
250
I. ULUSLARARASI MERSİN SEMPOZYUMU / 1. International Mersin Symposium
Unmanned Ships Within The Scope Of Shipping 4.0 And Their Effects On Sea
Transportation
Abstract
The term of Industry 4.0 was first mentioned at the Hannover Industrial Fair in Germany
in 2011 and it was stated that the modern industrial systems were used in the production
processes and the 4th Industrial Revolution. Shipping 4.0 is a component of the term Industry
4.0 and is defined as the real-time interaction of devices and equipment used in maritime
transport by means of artificial intelligence and data exchange with each other or with people.
In this context, electrification, digitalization and connection power, both in terms of the ship's
ability to handle and manage, as well as operational and managerial skills, are thought to bring
a different dimension to the ships and manpower in the seas. In recent years, the idea of
unmanned ships has come to the fore in order to prevent human-induced ship accidents and
environmental pollution. In this regard, large investments are made in the European Union and
Far East countries with the cooperation of both the state and the private sector. In this study, it
is aimed to evaluate issues such as innovations, projects, existing infrastructure, superstructure,
environmental sensitivity, operational, technical, economic infrastructure, advantages and
disadvantages. The data of the study were collected by reviewing the literature from 2008 to
2018. As a result of the study, it is seen that ship automation systems in human control are
progressing and becoming independent, decision support systems integrated with ship devices,
play an active role and projects progress slowly but decisively due to the difficulties and cost
of creating experimental environment. Significant benefits in terms of cost have attracted
attention. One of the most important arguments of the unmanned ship designers is the ability of
the personnel to perform insufficient intervention, while the necessary legal infrastructure
should be established and the responsibility of the parties should be clarified. It is necessary to
emphasize cyber security elements, to examine the superiority and handicaps of ship decision
support systems in dangerous situations over manned ships in different situations, to increase
the number of existing scientific studies and to expand their scope.
251
I. ULUSLARARASI MERSİN SEMPOZYUMU / 1. International Mersin Symposium
GİRİŞ
2011 yılında dile getirilen “Sanayi 4.0” ile birlikte, modern bilişim sistemleri üretim
süreçlerinde kullanılmaya başlandı. Shipping 4.0 ise, Sanayi 4.0 paralelinde olup, denizyolu
taşımacılığında kullanılan cihaz ve ekipmanların, birbiriyle ve/veya insanlarla, yapay zekâ ve
veri alışverişi yoluyla, gerçek zamanlı etkileşimde bulunması olarak tanımlanabilir. (Barreto,
L., Amaral, A., Pereira, T., 2017)
Son yıllarda, insan kaynaklı gemi kazalarını ve çevre kirliliğini önlemek amacıyla
insansız gemi fikri gündeme gelmiştir. İnsansız gemiler (unmanned vessel) tam otomasyon
gemilerden farklı olup köprü üstü sevk ve manevra becerilerini insani işgücü yerine akıllı
makinalara bırakan muhtemel yeni nesil gemilerdir. Geçmişte, deniz ulaştırmasında, buharlı
makinelerin yerini alan dizel makinalar nasıl bir devrim yaratmışsa, insansız gemiler de yakın
gelecekte ikinci bir devrim olarak yerini alacaktır. Böylelikle, insan kaynaklı gemi kazaları,
çevre kirliliği, gemi işletme maliyetleri (running cost) azalacak ve bu faktörler taşıma
ücretlerine (navlun) aşağı yönde yansıyacaktır.
Otonom ve İnsansız gemiler ile ilgili Avrupa Birliği ve Uzakdoğu ülkelerinde hem devlet
hem özel sektör iş birliğiyle büyük yatırımlar yapılmaktadır. Ülkemizde de savaş sanayiinde
olmak üzere çalışmalar yürütülmektedir. Bu çalışmada “İnsansız Gemi” projelerini, bu
alanlarda yapılmış akademik çalışmaları, geleneksel gemilere kıyasla teknik, ekonomik
açılardan incelemek ve sektörel bir öngörüde bulunmak amaçlanmıştır.
GEREÇ VE YÖNTEM
252
I. ULUSLARARASI MERSİN SEMPOZYUMU / 1. International Mersin Symposium
BULGULAR VE TARTIŞMA
Shipping 4.0 kapsamında günümüz proje gemi tasarımlarında, otonom seyir, durumsal
farkındalık, uzaktan kontrol sistemi, çatışma önleme ve emniyet konularında akıllı karar destek
sistemlerinin, gemi otomasyonuna entegre edilerek gemiler üstünde aktif bulunan personele
olan bağımlılığın giderilmesi planlanmaktadır. Bu proje süreçleri dünya genelinde ağırlıklı
olarak Avrupa ve Uzakdoğu ülkeleri ile oldukça yavaş bir şekilde seyretmektedir. Bunun nedeni
ise mevcut teknolojik gelişime ayak uydurma çabasının sektörel hazırlıksızlık ile karşı karşıya
kalması olarak gösterilebilir.
253
I. ULUSLARARASI MERSİN SEMPOZYUMU / 1. International Mersin Symposium
çalışmalarla böyle bir projenin gerçek hayatta yer bulabilirliğini tespit etmeye çalışmışlardır
(Burmeister, 2012). Uzaktan navigasyon, tam otomatik güç üreteçleri (makine ve jeneratörler),
pervane ve dümen sistemleri, haberleşme sistemleri ve sahil istasyonu ile arasındaki bağlantı
teknolojisi, yapay zekalı köprü üstü seyir cihazlarının entegrasyonu, gemilerin gemilerle
iletişimi gibi konularda derin çalışmalar yapmış ve bazı sonuçlara ulaşmışlardır; İnsansız gemi
fikrinin günümüz teknolojisi ile uygulanabileceği fakat seyir süreçlerinin sadece açık deniz
geçişlerinde mümkün olduğunu savunmuşlardır. Dar su yolları, liman yaklaşımları ve yoğun
trafiğin olduğu bölgelerde, kontrolün ve denetimin yapay zekâ yerine sahildeki bir kontrol
merkezinde, bilişim ve gemi kullanma konularında yeterli donanıma sahip kaptan ve
mühendislerden oluşan ekiplere bırakılması gerekliliğini belirtmişlerdir. Ayrıca uydu kör
sahalarında ve bant aralığının dar olduğu bölgelerde iletişim maliyetlerinin gemiyi ekonomik
olmaktan çıkaracağını, en az bir personelin gemi üzerinde bulunma gereksinimine
değinmişlerdir. Yeni ve umut verici bir diğer proje de AAWA (Advanced Autonomous
Waterborne Applications)’dır. AAWA projesi Rolls-Royce firmasının yürüttüğü ve otonom
gemi projelerinin hayata geçirilmesinin önündeki ekonomik, sosyal, hukuki ve teknolojik
engelleri kaldırmak için üniversiteler, araştırma enstitüleri, gemi inşa ve teknoloji firmaları,
ekipman üreticileri ve şartnameleri oluşturacak gemi klas kuruluşları ile iş birliği yaptığı
projedir. Proje üç aşamadan oluşmaktadır. Genel hatların belirlenmesi ilk aşama olup
halihazırda tamamlanmıştır. İkinci aşamada ise teknik, hukuki ve emniyet ile ilgili sorunların
çözülmesi sürecidir ve devam etmektedir. AAWA projesinin üçüncü aşamasında ise insansız
geminin inşa edilmesi ve ilk seferini gerçekleştirmesidir. Firma öncelikle 2020 itibariyle yakın
kıyısal sularda ilk seyrini gerçekleştirmek, uluslararası şartnamelerin oluşturulmasının ve
otonominin eksiklerinin giderilmesinin ardından 2025 itibariyle de uluslararası sularda insansız
gemiye sefer attırmayı hedeflemektedir. Nitekim Birleşmiş Milletler’e bağlı IMO insansız
gemilerin okyanuslarda faaliyet göstermesine izin verecek komite toplantılarını sürdürmekte ve
tutanaklarını yayınlamaktadır. (IMO MSC, 2018). Tam otomatik gemilerin, filo işletme
maliyetlerinde oldukça büyük yarar sağladığı günümüzde, otonom gemiler, verimliliği
arttırmaya ve bu tür teknolojilere yatırım yapan taşımacılık şirketlerine daha fazla fayda
sağlamaya odaklanarak denizcilik endüstrisine büyük katkı sağlayabilir. Moore Stephens’in
2017 yılına ait “Future Operating Cost Survey” raporuna göre gemi işletme maliyetlerinin orta
büyüklükte bir kuru yük gemisi için toplan günlük maliyetin yüzde ellisinin üzerinde olduğu
belirtilmektedir, İnsansız, uzaktan işletilen bir gemi için bu maliyetin yıllık bazda yansıması
yaklaşık 1M $ civarındadır ki azımsanamayacak bir meblağdır. Bir tanker için bu maliyetler
yaklaşık %50 artış ile yıllık tasarruf meblağsı 1.5 milyon $ olduğu belirtilmektedir (Stephens,
254
I. ULUSLARARASI MERSİN SEMPOZYUMU / 1. International Mersin Symposium
2017). Kargo gemilerinin geliri, yükleyebilecekleri maksimum kargo miktarına bağlıdır. Şayet
gemide hiç mürettebat bulunmayacaksa, gemilerin yaşam mahalleri çok daha küçük olacaktır
veya olmayacaktır. Bu durum, geminin karlılığını artıracak olup kargo yüklemesi için daha
fazla alanın kullanılmasına imkân verecektir. Örnek olarak, geminin dedveytinin %10 oranında
artması, bir yıl boyunca yaklaşık olarak 0.5 milyon $ ek gelir anlamına gelecektir.
(Kretschman, Burmeister, Jahn, 2017). Rolls-Royce firmasının AAWA kapsamında
gerçekleştirdiği araştırmaların sonuçlarına göre, otonom gemiler; personel için ayrılmış bir
yaşam mahalinin olmamasından dolayı %5'e kadar daha hafif olacak ve bu nedenle de yaklaşık
%15 daha az yakıt kullanacaklar böylelikle geminin sefer masrafları da taşınan birim ton başına
olmak üzere düşecektir. Orta büyüklükte (Handysize) bir dökme yük gemisi, günde yaklaşık
26 metrik ton yüksek sülfürlü fuel oil (HFO) tüketmekte ve yılda yaklaşık 250 gün seyir yaptığı
varsayımı ile toplam tasarrufun yıllık yaklaşık 0.3 milyon dolar olması beklenmektedir.
(Kretschman, Burmeister, Jahn, 2017). Bu avantajlar filo işletmesinin toplam karlılığını
arttırıyor gibi göründüğünden tek boyutlu değerlendirildiğinde insansız gemilerin tercih
edilmesi için yeterli gibi görünmektedir. Projeyi ekonomik açıdan ele alınacaksa, kurulum
maliyetlerinin de değerlendirilmesi gerekir. Çünkü yüksek çözünürlüklü kameralar, yapay zekâ
teknolojisi ve tüm ekipmana uygulanması, gelişmiş güç üreteç sistemleri, veri transferi ve
büyük veri problemi, otomatik palamar ekipmanları, lazer sensörler, uzun ömürlü basınç
sensörleri, yangın önleme ek sistemleri, muhtemel bir acil durumda, önleyici faaliyetlerin ve
müdahalelerin insansız kurgulanması gerekliliği maliyeti arttıracak unsurlardan bazılarıdır.
Ayrıca insansız geminin yaşının ilerleyeceği göz önünde bulundurularak, bakım tutum ve tamir
masraflarının da konvansiyonel gemilerle karşılaştırılması gerekmektedir.
Sektörel olarak hazırlıklı olma durumu ise bir başka sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
Öncelikle yerel ve uluslararası sularda deniz hukuku insansız gemilerle ilgili herhangi bir
düzenleme barındırmadığı ve açık olmadığı görülmektedir. Özellikle uluslararası kurallarda
inşa ve emniyet konularında düzenlemeler yapılmasına ihtiyaç bulunduğu görülmektedir.
Günümüzde IMO standartlarına göre her geminin minimum donatmakla yükümlü olduğu
personel vardır ve emniyetli donatma sertifikası ile belirtilir (Safe Manning Certificate).
Donatılması gereken personel sayısı geminin karakteristik özelliklerine göre değişkenlik arz
ederken, makine dairesinin insansız olması, köprü üstünün entegre seyir sistemlerinin
donatılmış olması gibi spesifik durumlara göre şekillenir. Aynı şekilde geminin emniyet ve
güvenlik ile ilgili donatması gereken ekipman ve tesisat da bazı kriterler göz önüne alınarak
belirlenir ve inşa aşamasında uygulanır. Eğer insansız gemi projeleri hayata geçirilecekse,
elbette insanla donatılan konvansiyonel gemilerle aynı yerel ve uluslararası sularda seyir
255
I. ULUSLARARASI MERSİN SEMPOZYUMU / 1. International Mersin Symposium
yapacağından, özellikle çatışma ile ilgili olmak üzere yeni oluşturulacak kurallarda bütünsel bir
yaklaşıma ihtiyaç vardır. Gemi inşa ve bakım standartları ile ilgilenen klas kuruluşları ise
insansız gemi tasarımlarını ve yeni teknolojileri de kapsayacak şekilde yeni donanım ve kalifiye
personele ihtiyaç duyacaktır. AAWA projesi üyeleri ve bunun dışında farklı Avrupa kökenli
grup, potansiyel kural değişiklikleri ile ilgilenmektedir. Bunlardan biri İsveç’in öncülüğünde
ve diğer altı farklı ülkenin katılımında oluşturulan SARUM (Safety Regulations for European
Unmanned Maritime Systems) ekibidir. Diğeri ise İngiltere’de “The Maritime Autonomous
Systems Regulatory Working Group” “Denizde Can ve Mal Emniyeti” kurallarının otonom
gemilere uyarlanabilirliğini araştırmaktadır. Seyir emniyeti ve güvenirlik, siber saldırılara
hazırlıklı olma durumu ise çözülmesi gereken asıl büyük problem olarak karşımıza çıkmaktadır.
Çünkü sektörde direnç oluşmasının en büyük nedenlerinden biri emniyet, güvenlik zaaflarının
oluşmasına zemin yaratma riskidir. Denizlerde seyreden binlerce gemi her gün binlerce risk ile
karşılaşmaktadır. Bunlar hava koşulları, yoğun trafik, yanaşma ve kalkış manevraları, ekipman
hataları, insan faktörü, haberleşme zafiyetleri, yangın karaya oturma gibi acil durumlar gibi
birçok nedenden ötürü gelişebilmektedir.
Avrupa Deniz Güvenliği Ajansı, 2016 verilerine göre, 2011-2015 yılları arasında
gerçekleşen 880 deniz kazasının %62'sinin “insan kaynaklı olduğunu tespit etmiştir. 2017’de
yayınlanan bir makalede; 1999-2015 yılları arasında meydana gelen 100 deniz kazasında;
Gemilerin insansız olma durumunun kazanın gerçekleşmesine etkisi incelenmiş olup karaya
oturma ve çatışma olasılıklarının büyük oranda düştüğünü belirlemişlerdir (Wrobel, Montewka,
Kujala, 2017). Bu verilerden hareketle, otonom gemiler ile insan faktörü devre dışı bırakılabilir
fakat, gemi üzerinde fiilen görevlerini icra eden kalifiye personelin de verdikleri kararlar ile
sayısız kazayı önledikleri göz ardı edilmemelidir. Diğer yandan personelin müdahale yetisini
ne derecede ve hangi etkinlikle kullandığı da bir başka tartışma konusu olmalıdır. Sektör
paydaşlarının sorumluluk düzeyleri yeniden ele alınmalı ve karışıklığa mahal vermeyen yeni
kurallar oluşturulmalıdır. Gelecekte liman manevralarının da insansız gerçekleştirileceği
düşünüldüğünde, yeni inşa edilen veya halihazırda işletilmekte olan liman tesislerinin de
hazırlıklarını yapması, usturmaça, yakıt veya enerji aktarımı ve de palamar ekipmanlarının
altyapılarını oluşturmaları gerekmektedir. İnsansız gemiler ve geleneksel gemiler arasında
kurulum ve işletme maliyetleri (running cost) açısından farklılıklar oluşacağından navlun
fiyatlarının etkilenmesi muhtemeldir.
256
I. ULUSLARARASI MERSİN SEMPOZYUMU / 1. International Mersin Symposium
SONUÇ
Yapılan çalışmada, bu alandaki ilerlemenin devam ettiği, maliyet açısından büyük
kazanım sağlanabileceği gibi emniyet, güvenlik, hukuki sorumluluk paylaşımı gibi konularda
aydınlatılması gereken noktalar olduğu görülmüştür. Otonom sistemlerin, teknolojik alt
yapısının ve operasyonlarının insan operatörlerin kontrolünde olduğu ve emniyetli yönetim
perpektifinde sürdürülmesi gerektiği düşünülmektedir. Bu yüzden, otonom sistemlerin rekor
hızda geliştiği günümüzde, denizcilik sektöründe de yeni uzmanlık alanları ve yeni meslekler
oluşacaktır. Sektörde insanlı ve insansız gemiler ayrımının yapılıp yapılmayacağı, risk
değerlendirmeleri, değerleme, sigorta primleri, gemi kira ve de taşıma ücretleri ile ilgili yeni
prosedür ve yöntemler geliştirilmelidir. İnsansız gemilerde kullanılması planlanan akıllı karar
destek sistemlerinin, kurulum ve işletim maliyetleri, emniyet ve siber güvenlik ile ilgili
üstünlükleri ve handikapları irdelenmeli, uluslararası hukuki zemin oluşturulmalı, sorumluluk
sınırları net bir şekilde belirlenmeli, konu ile ilgili bilimsel çalışmaların sayıları arttırılmalı ve
kapsamları genişletilmelidir.
KAYNAKÇA
2.Porathe, S., Prison, J., Man, Y. (2014). Situation Awareness In Remote Control Centres For
Unmanned Ships. Human Factors in Ship Design & Operation. 26-27 February 2014, London,
UK.
3.Mana, Y., Lundha, M., Poratheb, T., MacKinnona, S. (2015). From desk to field- Human
Factor Issues In Remote Monitoring And Controlling Of Autonomous Unmanned Vessels. 6th
International Conference on Applied Human Factors and Ergonomics (AHFE 2015) and the
Affiliated Conferences.
4.Barreto, L., Amaral, A., Pereira T. (2017), Industry 4.0 implications in logistics: an
overview, International Conference 2017, 28-30 June 2017, Vigo, Spain.
5.Wróbela, K., Montewkab, J., Kujala P. (2017), Towards the assessment of potential
impact of unmanned vessels on maritime transportation safety, Reliability Engineering and
System Safety, Volume 165, pages 155-169, 2017.
257
I. ULUSLARARASI MERSİN SEMPOZYUMU / 1. International Mersin Symposium
6. Hans, L., Burmeister, C., Jahn, C. (2017), Analysing the Economic Benefit of Unmanned
Autonomous ships: an exploratory cost-comparison between an autonomous and a
conventional bulk carrier, Research in Transportation Business & Management, Volume 25,
2017, Pages 76-86.
7.Lambarou, M, Ota, M., (2017), Shipping 4.0: Technology Stack and Digital Innovation
Challenges, Conference Paper, IAME, Kyoto, Japan.
8. Imo, (04.10.2018).
https://www.sintef.no/en/projects/unmanned-ships-of-the-future/
http://www.unmanned-ship.org/munin/wp-content/uploads/2016/02/MUNIN-final-
brochure.pdf
https://blog.sintef.com/sintefocean/autonomous-ships-will-remove-40000-lorries-from-our-
roads/
https://www.rolls-royce.com/~/media/Files/R/Rolls-Royce/documents/customers/marine/ship-
intel/rr-ship-intel-aawa-8pg.pdf
258