You are on page 1of 3

BOP’UN KARAYA VURAN CANLARI

3 yaşındaki Aylan ve 5 yaşındaki abisi Galip'in cansız bedenleri önceki gün Bodrum'un Ali
Hoca Burnu plajında kıyıya vurdu..

Kıyıya vuran sadece küçücük bedenleri miydi?

Sosyal medyada paylaştığınız resimler vicdanınızı soğutmaya yetti mi?

Şimdi dilerseniz biraz geriye gidelim ve kıyıya vurmalarına neden olan olayların başlangıcına
dönelim. Biraz da gerçeklerin kıyıya vurmasını ibretle okuyalım.

20 Ocak 2001'de ABD Başkanının Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak göreve getirilen
Condoleezza Rice, 7 Ağustos 2003 tarihinde The Washington Post gazetesindeki köşe yazısında şöyle
demişti:

"Bugün Amerika ile dost ve


müttefikleri, kendilerini dünyanın bir başka
kısmında, Ortadoğu'da uzun vadeli bir
dönüşüm yaratmaya vakfetmek
durumunda... Ortadoğu'nun dönüşümü kolay
olmayacak ve zaman alacak. Amerika'nın,
Avrupa'nın ve bütün özgür ülkelerin geniş
seferberliğine ihtiyaç duyulacak; bölgede,
özgürlük konusunda bizim düşüncelerimizi
paylaşanlarla tam işbirliği içinde
çalışacağız. Bu sadece askeri bir kararlılık
değil, ulusal gücümüzün tüm unsurlarını
(diplomatik, ekonomik ve kültürel) seferber
ettiğimiz bir süreç olacak. Sözgelimi Başkan Bush, somut projeler üzerinden daha iyi bir gelecek inşa
etmek için hepimizi bir araya getiren Ortadoğu Ortaklık İnisiyatifi'ni başlattı. Bütün sorunlarına
rağmen Ortadoğu muazzam potansiyele sahip bir bölge. Dünyanın en büyük üç dininin doğum yeri ve
ruhsal mekânı; eğitim, hoşgörü ve ilerlemenin en eski merkezi. Daha geniş siyasi ve ekonomik
özgürlüğe ve daha iyi eğitime sahip olduğunda, çağımızı yakalayacak çok sayıda yetenekli ve becerikli
insanı barındırıyor. Amerika, potansiyellerini ortaya koymaları konusunda Ortadoğu halklarına
yardım etmeye kararlı. Bu işten vazgeçmeyeceğiz, Dünya için daha fazla güvenlik istediğimiz kadar,
bölge insanları için de daha fazla özgürlük istiyoruz."

Rice'ın burada bahsettiği ve bu coğrafyadaki dost ve müttefik ülkeler kimler?

Bakınız Dönemin Başbakan yardımcısı Ali BABACAN ne diyor:


"Türkiye ve ABD ortak, dost ve müttefik iki ülke. Dünya genelinde çok benzer değer ve
fikirlere önem veriyoruz. Ayrıca dış politika gündemimizdeki benzer maddeler uzun bir liste
oluşturuyor.”

Dönelim tekrar Ortadoğu Ortaklık İnisiyatifi'ne.. Bush'un ortaya attığı projenin tam adı;
Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi ile Müşterek bir Gelecek ve İlerleme için Ortaklık
İnisiyatifi (İngilizce:Greater Middle East Initiative veya Partnership for Progress and a Common
Future with the Region of the Broader Middle East and North Africa)'dir.

Rice'ın Ortadoğu Ortaklık İnisiyatifi dediği projeyi, dönemin Başbakanı Erdoğan kimi zaman
Büyük Ortadoğu Projesi kimi zamansa Kuzey Afrika Projesi olarak telaffuz etmiştir.

Bir kaç örnek;

 "Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin buraya katılması... Eşbaşkanlar Olarak


Türkiye, İtalya, Yemen üzerimize düşen görevleri yerine getirmeye çalışacağız."(25 Haziran 2004)
 "Demokratik ortak olarak Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi içinde, bu
projenin Eşbaşkanları arasındayım."(28 Temmuz 2004)
 "Türkiye işlevini Büyük Ortadoğu Projesi içinde, bu bölgede etkin bir şekilde yerine
getirecektir. Her görüşmede, attığımız her adımda bunun uygulamasını yapıyoruz."(28 Ocak 2005)
 "Biliyorsunuz GOP, bir alt biriminin Eşbaşkanlığını üstlendiğimiz bu proje. Olay
sadece Ortadoğu'yu kapsamıyor... Bu konuda yapacağımız çalışmalara komşu ülkelerden başladık.
Suriye, Lübnan, Fas, Tunus gibi ülkelere geziler düzenliyoruz. Yakında Cezayir'e gideceğiz, Ürdün'e
gideceğiz."(7 Haziran 2005)
 “Sea Island sürecinde Türkiye, İtalya ve Yemen Geniş Büyük Ortadoğu Projesi’nde
bir görev üstlendik ve Eşbakanlık bu üç ülkeye verildi.”(8 Haziran 2005)
 "Biz Türkiye olarak, bildiğiniz gibi, Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika İnisiyatifi
çalışmalarında rol aldık. Eşbaşkan olarak bu süreci işletmeye devam ediyoruz."(10 Haziran 2005)
 "Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika İnisiyatifi çerçevesi içerisinde Türkiye Eşbaşkanlık
olarak paylaştığı bir görevi yürütmektedir.”(15 Haziran 2005)
 "Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Girişimi içinde önemli bir rol oynuyoruz.
Amerika'nın Ortadoğu'da oynayacağı önemli bir rol var. Onun bir parçasıyız ve şu anda onun
dâhilinde çalışıyoruz."(13 Eylül 2005)
 "Biliyorsunuz, Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi içinde Eşbaşkanız, bunun
gereği olarak da inisiyatif alma gayreti içindeyiz."(28 Aralık 2005)
 "...Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika İnisiyatifi'ndeki rolümüz, Eşbaşkanlık
görevimiz bize, özellikle Ortadoğu'da önemli sorumluluklar yüklemektedir. Bugüne kadar
başlattığımız bütün dış politika hamleleri, bu parametre üzerine kurulmuştur." (21 Şubat 2006)
 "Biz Ortadoğu'da GODKA denilen Geniş Ortadoğu Ve Kuzey Afrika Projesi'nin
içinde Eşbaşkanız. Biz orada görev ifa ediyoruz. Böyle bir görev Türkiye'ye seçilerek verilmiştir." (26
Şubat 2006)
 "Büyük Ortadoğu Projesi’nin Eşbaşkanlarından biriyiz."(4 Mart 2006)
 "BOP'un Eşbaşkanlarından biriyiz. Şimdi bu görevi yapıyoruz."(4 Mart 2006)
 "Büyük Ortadoğu Projesi'ne, Genişletilmiş Ortadoğu Projesi'ne niye katıldınız, niye
bunların içinde yer aldınız” diye eleştiriler geliyor. Biz de “elbette olacağız diyoruz." (11 Mayıs
2006)
 "Biz Türkiye olarak GOKAP içerisinde yer aldıysak, bunun için bizlere davet yapıldı,
bunlar olacak diye biz eşbaşkan olarak kabul ettik." (15 Temmuz 2006)
 "Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, aynı zamanda Büyük Ortadoğu Projesi'nin
Eşbaşkanı'dır... Bu görevinden vazgeçsin diyorlar. Bunu anlatmak istiyorum. Büyük Ortadoğu
Projesi'nin amaçları bellidir."(13 Ocak 2009)

BOP'u, sahibini ve ortaklarının kimler olduğunu öğrendik mi? O halde şimdi sürecine değinelim.

2003'te Rice'ın "zaman alacak" dediği 22 ülkenin yapısındaki değişiklik, altyapılar


tamamlandıktan sonra 2010 Aralık ayında Tunus'ta başladı. Arap Baharı olarak bilinen ayaklanmalar
sırasıyla Cezayir, Ürdün, Moritanya, Sudan, Umman, Yemen, Fas, Irak, Bahreyn, Libya, Kuveyt'te
köklü değişikliklere ve can kayıplarına yol açtı. 3 ülkede hükümet devrilirken, 4 ülkede köklü
değişiklikler meydana geldi. Küçük ve büyük çaplı protestolar, darbeler ve akan milyonlarca insan
kanı.. Bölge ülkeleri şimdi sessizliğini korurken, yani BOP yöneticileri tarafından istenilen kıvama
geldikten sonra bugün halen devam eden "değişim" süreci Suriye için geri sayıma dönüşmüştür.

İç savaştan kaçan milyonlarca mülteci başta Türkiye olmak üzere çeşitli ülkelere sığınmaya
başlamışlardır. Türkiye'den diğer Avrupa ülkelerine geçmeye çalışanlar ise ya deniz geçişinde
bindikleri derme çatma şişme botların devrilmesiyle canlarından oluyor ya da kaçak gittikleri
ülkelerde daha kötü yaşam zorluklarıyla karşılaşıyorlar.

İşte "iyi bir gelecek" inşa etmek istedikleri için Ortadoğu'ya kan ve gözyaşından başka bir şey
getirmeyen ABD ve onun Eşbaşkanlarının projesinin ortaya çıkarttığı bu iç savaştan kaçan Abdullah
Kurdi'de eşi ve çocuklarıyla Yunanistan'ın Kos adasına şişme botla kaçmak istiyorlardı. Ne var ki
bindikleri şişme bot patlamış ve Abdullah'ın 2 çocuğu Bodrum'un Ali Hoca Burnu plajında karaya
vurmuştu.

Karaya vuran sadece 3 yaşındaki Aylan değil, BOP'un kirli yüzüydü.

Karaya vuran sadece bir çocuk bedeni değil, "BOP'un Eşbaşkanıyız" derken alkış tutan ellerin
kara vicdanlarıydı.

Karaya vuran Suriyeli Aylan değil, basit bir evet mührünü yanlış tercihlerine bulayanların kör
dimağlarıydı..

Şimdi siz bu resmi hüzünle paylaşıp dikkatleri balinalara çekmeye çalışın..

You might also like