You are on page 1of 325

AYTUNÇ ERKİN

2.BASIM
Aytunç Erkin

197S’te, Adana Kozan’da doğdu. Aslen Sakarya Sapancalı. Sakarya


Üniversitesi Turizm Bölümünü bitirdi. Ardından Anadolu Üniversitesi İşletme
Fakültesini tamamladı.
1997’den beri pek çok gazete, dergi ve televizyon kurumlannda çalıştı.
Sözcü gazetesinde yazarlık yaparak mesleğini sürdürüyor.
2005 yılında F etu llah H oca ’nın Ş ifreleri kitabım yazdı ve örgütü ilk deşifre
eden isimlerden oldu. Daha sonra S an -L aciv ert Ö fkeli A dam : Aziz Yıldırım ,
K @ R dan Adam & AKP E ski M illetvekili Emin Şirin A nlatıyor ve 15 Temmuz
darbe girişiminin ardından FE TÖ ’nün Ş ifreleri'tâ kaleme aldı.
Gazeteci Burçak Orçun’la evli. Asya isimli beş yaşında bir kızı var.
Kırmızı Kedi Yayınevi: 1211
İnceleme: 103

Dayının Casusları
Aytunç Erkin

© Aytunç Erkin, 2019


O Kırmızı Kedi Yayınevi, 2019

Yayın Yönetmeni: Enis Battır


Editör Mehmet Ali Güller
Kapak Tasarımı: Cüneyt Çomoğlu
Sayfa Tasarımı: M. Aslıhan özçelik

Tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında, yaymanın yazdı izni alınmaksızın,
hiçbir şekilde kopyalanamaz, elektronik veya mekanik yolla çoğaltüamaz,
yayımlanamaz ve dağıtılamaz.

Birinci Basım: Ocak 2020, İstanbul


İkinci Basım: Ocak 2020, İstanbul
ISBN: 978-605-298-599-1
Kırmızı Kedi Sertifika No: 40620

Baskı: Blinet Matbaacılık ve Yayıncılık A.Ş.


Dudullu Organize San. Bölgesi 1. Cad. No: 16
Ümraniya/İSTANBUL
Tel: 444 44 03 Sertifika No: 42716

Kırm ızı Kedi Yayınevi


kizmizikedWkirmizikedi.com / www.kiimizikedi.com
facebook.com: kirmizikediyayinevi / twitter.com: krmzkedikitap
instagram: kirmizikediyayinevi
Ömer Avni Mah. Emektar Sok. No: 18 Gümüşsüyü 34427 İSTANBUL
T: 0212 244 89 82 F: 0212 244 09 48
Aytunç Erkin

DAYININ CASUSLARI
T S K , M İT , E M N İY E T , Y A R G I
Tören duygusu yaşatan sevgili kızım A sya'ya...
Bu filmde anlatılan kişi, olay ve kurumlar
"tamamen"
gerçek belgeler, itiraflar ve olaylar ürünüdür...
I
GİRİŞ

Okulu bitirdikten sonra mesleğe başlayınca belli dönemlerde özellikle


tayin ve rütbe alma zamanlarında ben ve benim gibi cemaat karşısında
duran kişiler hakkında belli bir merkezden yazıldığı belli olan iftira dolu
isimsiz ihbar mektupları gönderiliyordu. Bu ihbar mektupları yüzünden
de hakkımızda soruşturmalar açılıyordu. Yani kamuoyunun Ergenekon,
Balyoz, Askeri Casusluk gibi FETÖ kumpası olduğu ortaya çıkan dava­
larda öğrendiği isimsiz ihbar mektuplarını biz 1996 yılında görmüştük.
Ben Ergenekon'la başlayan süreçte isimsiz ihbar mektuplarını gördü­
ğümde bu ve benzeri davaların FETÖ kumpası olduğunu anlamıştım.
FETÖ'nün parmak izlerini görmüştüm. Çocukluğumuzu ve gençli­
ğim izi katleden katil işinde ustalaşmış ve vites büyütmüş, mektupları
CD'ye em ilm iş tam bir seri katile dönüşmüştü.

(Fatih Eryılm az, E ski Em niyet Müdürü)1

1 Sözcü, 29 Temmuz 2017


‘D ay ın ın a k ra b a la rı g eld i, h a b e r v erin ’
D idem Yetişik, ilerid e eşi olacak A bdullah Yetişik ile
İstanbul'da,, ablasını ziyareti sırasında tanışm ıştı. Aynı za­
m anda polis en iştesi M Ö .'n ü n de devresi olan A bdullah Yeti­
şik, o günlerde yeni m ezun olm uş b ir kom iser yardım cısıydı.
2002'de nişanlandılar. N işanlısı, A bdullah'ın, Fethullah
G ülen cem aatinden olduğunu öğrendi. M uhafazakâr b ir ai­
leden geliyordu ve kapalı b ir genç kızdı. N işan sonrası ha­
yatı değişm eye başladı. Cem aatin em niyet içindeki yapılan­
m asından taradığı N .E. (K om iser Yardım cısı A .E .'n in eşi) bir
gün ona "H ocaefendi başlarım ızın açılm ası talimattan verdi"
d ed i...
A nlam verem edi ve nişanlısına sordu.
Em niyet teşkilatında daha yeni olan nişanlısı, "B aşını açar­
san devlet kadrolarında yer alm am ız daha rahat o lu r" diye
yanıt verdi.
K abul e tti...
Evlendiler ve cem aat toplantıları haftada b ir evlerinde ya­
pılm aya başladı.
İfadesinden okuyalım :

Eşimin arkadaş grubundan, aynı zamanda devreleri olan


emniyet mensuplan ve onların eşleri ile birlikte toplantı­
lar yapıyorduk. Toplantılar cuma ve pazartesi günleriy­
di. Hafta sonlanysa başka bölgelerde ve il dışında kamp­
lara gidiliyordu. Sakarya'da Kuzuluk Kapiıcalan gibi
genelde küçük iller terdh ediliyordu ve sürekli Fethullah
Gülen'in kasetlerini izliyorduk. Bayanların olduğu top­
lantılarda siyaset devletin içinde cemaatin ilerlemesi gibi
konular konuşuluyordu.

11
2004 yılında Didem Y etişik'in polis eşi, K osova'da görev­
lendirildi.
K osova'da da cem aat sohbetleri devam etti.
Burada toplantılara askerler de katılıyordu.
Bir gün evlerindeki toplantıya üç rütbeli subay gelm işti.
Sonrasında Erzurum günleri b aşlad ı...
İfadeye dönelim :

Erzurum'dayken on beş gün Trabzon'a kampa gittim.


Kampta kitap okuma, kaset dinleme gibi faaliyetlerde
bulundum. Bunlari en fazla süre yapanlara, örneğin bu
görevleri 150 saat yapanlara Fethullah Gülen'den kalem,
tespih gibi hediyeler veriliyordu. Cemaatte bu faaliyetle­
ri yapanlar derecelendiriliyordu. Yani Fethullah Gülen'in
kitaplarım okuyarak, kaç saat okunursa, okunduğu saat
kadar derecelendirme yapılıyordu. Eşim de derecelendir­
me almam için bana telkinde bulunuyordu Bir gün top­
lantıya katılan ablalar okuduğumuz kitaplar üzerinden
beni sınava aldı. Eşimin ısrarının nedeni ortaya çıktı ve
bir gün bana "Bu derecelendirmeyi yap, beni Amerika'ya
götür" dedi. Çünkü derecelendirmede en yüksek saati
yapanlar Amerika'ya Fethullah Gülen'in yanma gitmeye
hak kazanıyordu.

P olis şefinin isteği olm uş, eşi 2012 yılında, ik i aylık sürede,
960 saat kitap okuyarak A m erika'ya gitm eye hak kazanm ış­
lardı.
2013 yılı M ayıs a y ı...
A m erika'da, havalim anında, 1997 m ezunu olan yine em ­
niyet m ensubu biriyle karşılaştılar. İlk olarak o cem aatçi poli­
sin evinde kaldılar. Evde, Erzurum 'dan geldiklerini söyleyen
M esut ve D em et isim li ik i kişi daha vardı. M esut ve D em etle
birlikte Pensilvanya'ya, liderlerinin yanına doğru yola çıktılar.
Bu kez durum farklıydı.
T ü rkiye'de başlarının açılm asını isteyen lid erleri A m eri­
ka'd a kapanm alarım istem işti.

12
Fethullah G ülen'in m alikânesine giderken yol üstündeki
kulübede eşyalarını görevliye bıraktılar. K endilerine b ir de
kod isim verilm işti.
Ve D idem Yetişik orada ilk kez şunu duydu:

Dayının akrabaları geldi, haber verin...

Cem aat içerisinde yargı, em niyet, asker ve M IT'ten gelen­


lerin "dayının akrabaları" şeklinde kodlandığım öğrendi.
K endisine "A y şe", eşine "Serd ar" ism i verilm işti.
O rada da gizlilik vardı.
Polis şefi olan eşi esnaf, kendisi de ev hanım ı olarak tanı­
tılm ıştı.
K endisinin ifadesine geçelim :

Çok fazla kişi vardı. Birbirlerini tanımalan istenmiyor­


du... Malikânenin içerisinde eşim ile kalmadık. Bayan­
larla birlikte malikânenin bahçesinde bulunan küçük
müştemilatlarda dört gece geçirdik...

D idem Y etişik'in hikâyesi ayn b ir kitap konusu diyelim


v e ...
D ayının akrabaları...
ABD m erkezli istihbarat örgütünü yöneten Fethullah
G ülen'in kod adı "D ayı"yd ı.
13 Temmuz 2016'da, A nkara C um huriyet Savcısı Serdar
C oşkun'un hazırladığı 666 sayfalık Fethullahçı Terör Örgütü
(FETÖ ) Ç atı İddianam esi'nde "D ayı" şöyle anlatılır:

Pensilvanya'ya Fethullah Gülen'in yanma giden emni­


yet, MÎT, yargı mensubu gibi mahrem birimlerde faaliyet
yürüten şahıslar gerçek kimliklerini saklamaktadır. Belli
isimler ve tanımlamalarla kendilerini tanıtıp, Fethullah
Gülen ile görüştürülmektedir. "Dayının akrabaları geldi"
şeklinde şifreli konuşmanın Fethullah Gülen ile görüşe­
cek mahrem birimde faaliyet yürüten kişiyi ifade ettiği
tespit edilmiştir. Onunla görüşecek şahıslara farklı bir

13
kod isim verilmekte ve tedbir amaçlı genellikle esnaf ola­
rak ta n ıtılm a k ta d ır.

K itabı hazırlarken 1979'da örgüte katilm iş, 2000'd e de ay­


rılm ış b ir esnafla görüştüm . O da bana "40 yıld ır dayı derdik.
8 u değişm edi. G izlilik diyebilirsin ya da h alk dilinde 'am ca-
dayı' d en ir... Biz dayı d ed ik ..." bilgisin i verdi.
Ve b ir tan ıklık d ah a...
G azeted-yazar Toygun A tilla'n ın kitabım için kalem e aldı­
ğı b ir olayla adım adım ilerleyelim :

2012 yazının son günleriydi. Yanlış hatırlamıyorsam tak­


vim yapraklan eylül sonunu gösteriyordu. Hürriyet gazete­
sinin Yazı İşleri Müdürü Necdet Doğan ve sevgili eşi Sema
Doğan Silivri'deki mütevazı yazlıklarında, yaza merhaba
partisi veriyordu. Ben de davetliler argındaydım.
Konuklar ağırlıkla gazeteciler, Hürriyet çalışanlanydı.
Necdet ve Sema Doğan'ın sıcacık ev sahipliğinde şahane
bir gece yaşanıyordu.
Ev sahibi ve konuklar gazeteci olunca pek tabi ko­
nuşulanlar da güncel siyasi konular ve o dönemin en
önemli maddesi olan Ergenekon ve Balyoz kumpas ope-
rasyonlanydı. Operasyonlardaki çelişkiler, Fethullahçıla-
nn davalardaki ve soruşturmalardaki rolü tartıştığımız
konular arasındaydı.
Çok değil en fazla bir kilometre ötemizdeki Silivri
Cezaevi'nde kumpasın mağdurlan vardı.
Sohbetimiz hararetli bir şekilde sürerken cep telefo­
numa avukat Haşan Gürbüz'den bir mesaj gelmişti. Saat
23.00 sıralanydı. Mesajda, "Müsaitsen telefonla görüşe­
lim" diyordu.
Haşan Gürbüz, Ergenekon ve Balyoz davalarında
müvekkilleri olan başarılı bir avukattı. Ben de kendisini
bu davalar sırasmda tanımıştım. Olaylara bakış açısı ve
hukuk birikimi ile öne çıkan bir isimdi.
Çok Önemli bir konu olmasa o saatte aramaz, mesaj
çekmezdi. Silivri'deki yazlık evin bahçesindeki kuytu bir
alana çekilerek Haşan Gürbüz'ü aradım. Sesi sıkıntılı ve
tedirgin geliyordu. Uzatmadan konuya girdi. Ergenekon

14
dava dosyasında Gizli Tanık Mart adı ile bir isim girmiş
ve bu kişi Ergenekon'un medya ayağından bahsetmişti.
İddiasına göre, örgütün medya ayağının patronu Ertug-
rul Özkök, ona bağlı çalışan mensubu da bendim.
Bu kocaman bir şaka olmalıydı. İlk tepkim kahkaha
ile gülmek oldu. Haşan Gürbüz şaka yapıyor olmalıydı.
Çünkü yaklaşık 17 yıl genel yayın yönetmenliğimi yap­
mış olmasına rağmen bırakın Ertuğrul Özkök'le karşılık­
lı sohbet etmeyi, göz temasımız bile yoktu. Gizli tanığın
ifadesine göre ise ben kendisinden gelen emirleri örgüt
doğrultusunda yürütüyordum.
Haşan Gürbüz, kahkahalarla güldüğümü ve inan­
madığımı hissedince, bana gizli tanığın ifadesini e-posta
atacağını söyledi.
Beş dakika sonra yanımdaki dizüstü bilgisayarımda
Haşan Gürbüz'ün gönderdiği e-postadaki Gizli Tanık
Mart'ın ifadelerini dehşet içinde okuyordum. Gizli ta­
nığın iddiasına göre, Ergenekon'un talimatları doğrul­
tusunda Almanya'da yürütülen Deniz Feneri soruştur­
masını alarak Türkiye'ye getiren bendim. Bunu örgütün
talimatları doğrultusunda yapmıştım! Patronum da Er­
tuğrul Özkök'tü.
İddialar sadece bununla sınırlı değildi. Avukatlığın
yanı sıra o dönem yayıncılık da yapan Haşan Gürbüz'ün
yayınevinden çıkan Ergenekon şüphelilerinin kitapları­
nın tanıtımını da örgüt adına yaptığım iddia ediliyordu.
Gizli tanığın iddialan kocaman bir "yalan" di! Hatta
kuyruklu yalandı. Diz üstü bilgisayarımdan Gizli Tanık
ifadelerini okuduğumda neşem kaçmış, suratım asılmış­
tı. Durgunluğum doğal olarak başta ev sahibi Necdet Do­
ğan ve konukların dikkatini çekmişti.
Durumu sorduklarında, anlattım. Şaşkınlardı. Hepsi
uzun zamandır Fethullahçılann hedefinde olduğumu bi­
liyordu. Fethullahçı çetenin giderek bana doğru ayak ses­
leri yaklaşıyordu. Son gizli taruk ifadesi bunun işaretiydi.
Cep telefonlarımın dinlendiğini, polis takibinde olduğu­
mu tahmin ediyordum. Son gizli taruk olayı kumpasm
son halkası olmalıydı. Her an gözaltına alınabilirdim. O
akşam eve dönerken bunları düşünüyordum.

15
Kısa bir süre sonra Gizli Tanık'ın kim olduğu or­
taya çıktı. Bu isim Fenerbahçe Kulübü Başkam Aziz
Yıldırım'a ilk olarak şike iftiralarım atan Cihan Oskaiy'dı.
Bodrum'da peyzaj miman Hülya Yolcubal'ı öldürdüğü
için cezaevindeydi. Gizli tanık Mart, bir kadın katiliydi.
O günlerde bu tip kullanışlı katiller, teröristler Fethul-
lahçı savaların en itibar ettikleri isimlerdi! Bu kişiler ceza
indirimi veya beraat alabilmek için Fethullahçı savcıların
kontrolüne girmişlerdi. Tıpkı Ergenekon'un hem sanığı,
hem tanığı hem gizli tanığı Osman Yıldırım gibi...
Ergenekon kumpasındaki gizli tanıkların Fethullahçı-
lar tarafından yaratıldığım pek tabi biliyordum ama ken­
dim yaşayınca durumu çok daha iyi kavramıştım.

Ve "D ayının C asu slan"na başlıy oru z...

16
f il m in ö z e t i

Herkes, "Mizam, Kikazaru ve Iwazaru"ydu.


Bunlar kim mi?
özellikle habercilerin ya da yazarların kullandığı
"üç maymun " nitelem esi var ya!
M izaru, Kikazaru ve hvazaru adlı üç maymun Japoncada görmemek,
işitmemek ve konuşmamak anlamına geliyor.
Kimse görmedi, işitm edi ve konuşm adı...
Aslında herkes biliyordu...
îlk kum pas Şem dinli'de, 9 K asım 2005'te kuruldu. Son­
rasında Ö zel K uvvetler K om u tan lığına sıçradı ve 2006’da
"A tabeyler" operasyonu yapıldı.
12 H aziran 2007'de de NATO /ABD destekli Fethullahçı
G ladyo, Ergenekon sürecini başlattı. İk i yıl sonraysa "K a­
fes Eylem P lan ı", "Poyrazköy D avası", "A m irallere Suikast
D avası", "İn tern et A ndıcı" ve Erzincan'daki "Ergenekon
D avası"yla karanlık pusu devam etti.
Ve esas hedefe gelindi. 2010 N isan ayında "B aly oz", "İs­
tanbul A skeri C asusluk", "İzm ir A skeri C asusluk" operas­
yonlarıyla Türk Silah lı K uvvetleri'ne (TSK) darbe vu ru ld u ...
Bu arada diğer soruşturm alar da sürüyor, zincirin halkala­
rı tam am lanıyordu!
2011'de Odatv, Fenerbahçe ve A ziz Y ıld ın m 'a kurulan
kum pas...
7 Şubat 2012'de M İT krizi derken 17-25 A ralık'a g elin d i...
Türkiye tam anlam ıyla operasyonlar ü lkesi olm uştu.
Balyoz, Sankız, A yışığı gibi isim lerle sözde "darbe plan­
la n " hazırlayan Türk Silahlı K uvvetleri (TSK) içindeki m illi
unsurların tasfiye süreci devam ediyordu.
Bu tasfiyelerin ana kaynağı ise ih barlard ı...
Sahte belgeler, im zasız ihbar m ektupları, C D 'ler, devlet
kurum lanna gönderilm işti.
Ö zellikle Ergenekon sürecinde M IT'e giden ve M İT'ten
de G enelkurm ay'a, Başbakanlığa iletilen san zarf ve C D 'lerle
düğm eye b asılm ıştı...
H er dosyanın ihbarcısı v ard ı...
Ö zellikle Türk Silahlı K uvvetleri (TSK) hedefti!
V e... "C em aat" adlı örgüt, TSK içindeki elem anları vasıta­
sıyla "Bilgin'T er üzerinden fişlem e yapıyordu.
Bilgin, "T SK 'ya sızdırılan örgüt m ensuplan vasıtasıyla,
örgüte karşı personelin fişlem e bilgilerin i tem in ed en ... Bu
bilgiler üzerinden örgüt m ensuplarına yer/pozisyon açm ak,
örgüt karşıtlarını tasfiye etm ek am acıyla isim siz m ektup,
e-posta, Tvvitter gibi yollarla TSK ve BIM ER tarafından b ilin ir
hale getirm ek am acıyla çalışan örgüt m ensubunun" adıydı!
Aynı zam anda örgüt içinde kullanılan iletişim sistem leri­
nin güncel kullanım biçim i ve sosyal m edya üzerinden algı
oluşturm a am acına yönelik olarak takip edilecek sosyal m ed­
ya hesaplarım belirlem e görevi de '"bilgin" tarafından icra
edilm ekteydi!

13 7 sa y fa lık k ita p çık ta m ila t 2 0 0 7 , y a n i E rg e n e k o n


Tarih 7 Ekim 2 0 1 9 ...
İstanbul Cum huriyet Başsavcılığı Terör ve Ö rgütlü Suçlar
Soruşturm a Bürosu S a v a sı Can Tuncay tarafından hazırla­
nan "Fethullahçı Terör Ö rgütü'nün sabit ve ankesörlü hatları
kullanm ası" başlıklı 137 sayfalık kitapçıkta, örgütün 2007'den
sonra n asıl güçlendiği şu cüm lelerle anlatıldı:

Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki her faaliyeti, örgütten


aldığı talimatlar doğrultusunda, kendi lehine yönlendi­
rebilecek güce erişen FETÖ/PDY, son aşama olarak ko­
muta kademesini de kendi istekleri doğrultusunda şekil-
lendirebilmek am aayla 2007 yılından itibaren harekete
geçmiş ve kendisine mensup olmayan ve kendileri için
engel gördükleri herkesi sistematik şekilde tasfiye etme­
ye başlamıştır.

S a v a Can Tuncay'ın bu tespitinde altım çizm em iz gereken


tarih 2007.
Y an i... 12 H aziran 2007'de, İstanbul Ü m raniye'de, b ir ge­
cekonduda ele geçirilen sözde el bom balarım m ilat olarak alı­
yor savcılık m akam ı.
K itapçıktaki tespitlere devam edelim :

İsimsiz ve imzasız mektuplarla personelin yıpratılması


hedeflenmiş ve özellikle örgüte zararlı olabileceği veya
örgüt tarafından kullanılamayacağı düşünülen general­
ler ve kurmay subaylar ile yetenekli diğer personel hak­
kında, örgüt elemanlarınca imzasız mektuplar ve zincir
mailler gönderilmiştir. Sosyal medyada personeli itibar­
sızlaştırmak adına, imzasız mektuplar, örgüt elemanları
tarafından FETÖ'ye müzahir internet siteleri ve yayın
organlarına servis edilmiş, bu sitelerde asılsız ve abartılı
haberlerle süreç işletilmiştir.

Bu değerlendirm e şu açıdan önem li: İntihar eden kom u­


tanlar, Silivri ve H asdal gibi cezaevlerinde hayatlarını kay­
beden, hastalanan, yıllarca hapis yatan subaylar ve siv iller...
İşte tam da bu noktada örgütün ne kadar acım asız olduğu ve
istihbarat servisi gibi çalıştığı gözler önüne seriliyor!
137 sayfalık kitapçıkta yok yok! O kuyalım :

Stratejik karargâh ve kurumlarda çalışan personelin eği­


limlerinin, komutan ve amirlerin zaaf ve açıklarının tes­
pit edilm esi... Toplantı ya da önemli görüşmelerde ses
kaydı/görüntü alınm ası... Fiziksel ve dijital kritik bilgi
ve belgelerin örgüte ulaştınlması marifetiyle, TSK'yı iti­
barsızlaştırma ve halk nezdinde güven duygusunu ze­
deleme çalışmalarını sürdürmüşlerdir. Çeşitli kumpas
davalarıyla kendileri için tehdit oluşturan personelin
bertaraf edilmesi kapsamında, örgüt elemanlan tarafın-,
dan kumpas kurmak maksadıyla hazırlanan düzmece
belgeler, örgütün medyadaki mensuplanma servis edil­
miş, örgüte mensup savalar tarafından soruşturma ve
kovuşturmalar başlatılmıştır.

H atırlay ın ... Eski G enelkurm ay Başkam Org. Işık


K oşan er'e ait iki ses kaydı 24-25 A ğustos 2011 tarihlerinde
örgütün sitelerinde yayınlanm ıştı. Söz konusu ses kayıtların­
da, 2011'deki Y üksek A skeri Şura öncesi em ekliliğini isteyen

21
K oşaner'in, terörle m ücadele konusunu görüştüğü bazı su­
baylarla yaptığı toplantının ses kaydı internete düşm üştü.
H atırlayın ... 27 M art 2014 tarihinde YouTube'a "secim gü­
düm ü" isim li b ir hesapla yüklenen son ses'kaydında, D ışiş­
leri Bakam A hm et D avutoğlu, M İT M üsteşarı H akan Fidan,
D ışişleri Bakanlığı M üsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve G enel­
kurm ay 2. Başkam O rgeneral Yaşar G ü ler'e ait olduğu öne
sürülen dört ses, Suriye'ye ilişkin konuşuyordu.
Y an i... D evletin her odasm a girm işlerdi.
S a v a Can Tuncay'ın kitapçığındaki şu cüm lelerle devam
edelim :

Emniyete sızan örgüt personeli tarafından yapılan ev ve


işyeri aramalarında düzmece deliller eklenmiştir. Tamamı
örgüt elemanlarından oluşan mahkemeler tarafından ka­
muoyunda "isimli davalar" olarak bilinen onlarca kumpas
davalan görülmüş ve muhataplarınca uzun yıllar sürecek
mahkumiyetler verilmiştir, örgüt üyelerinin korunup
kollanması marifetiyle, onların ön planda yer almaşım
sağlayan bu süreçte, asılsız haberler, adli ve idari soruş­
turmalar, kumpas davalan furyası neticesinde binlerce va­
tan evladı kendi isteğiyle ve hukuken TSK dışına çıkmaya
zorlanmıştır. Bu yaşanan tasfiye sürecinde örgütün TSK,
emniyet, mülkiye, yüksek yargı organlan da olmak üzere
tüm adli birimler: yazdı ve görsel medya, MİT ve diğer ku-
rumlardaki mensuplarının son derece başardı işbirliği ve
koordinasyon içerisinde hareket ettiğini göstermiştir.

Bir de unutulan b ir itiraf ve köşe yazısı vardı.


Bu köşe yazısı da S a v a Can Tuncay'ın tespitleriyle örtü-
şüyord u...
2007'de Ergenekon'u başlatan polis şefi A li Fuat
Y ılm azer'in (Tutuklu), o günlerde H abertiirk gazetesi genel
yayın yönetm enliği görevini yürüten Fatih A ltaylı'ya anlat-
tık lan aslında "sah te, isim siz ihbar m ektuplarının" nasü oluş­
turulduğunu ve askeri darbe girişim inin ne zam an başladığı­
nın ipu çlarını veriyord u ...

22
Ne zam an m ı? 2010'da!
A ltaylı'nm köşe yazışm a uzanalım :

İstanbul'un istihbarattan sorumlu Emniyet Müdür Yar­


dımcısı Ali Fuat Yılmazer, dün Habertilrk'e gelmişti, Daha
doğrusu Yiğit Bulut'un programında konuşulanlarla ilgi­
li bilgiler vermeye gelmişti. Yemekte karşılaşınca oturup
biraz sohbet ettik. Biraz dediğim bayağı. Çeşitli operas­
yonlar hakkında bilgi verdi, Bazılan ilginçti...
M esela... Ergenekon ve Balyoz operasyonlan için, "En
büyük desteği Genelkurmay'ın kendisinden aldık. Pek
çok bilgiyi, belgeyi hiç çekinmeden bizimle paylaşblar.
Geçmişte yapüanlardan veya yapdmak istenenlerden ra­
hatsız olan pek çok üst rütbeli subay, bize talep ettiğimiz
her türlü belgeyi, bilgiyi sağladılar. O destek olmasaydı,
biz bu soruşturmalarda bu kadar ileri gidemezdik" dedi.2

Şu anda tutuklu bulunan A li Fuat Yılm azer, 2010 yılında


G enelkurm ay'dan aldıkları belgeleri itiraf ediyordu.
Y ani...
H erkes, "M izaru, K ikazaru ve Iw azaru"ydu. Bunlar kim
m i? Ö zellikle habercilerin ya da yazarların kullandığı "ü ç
m aym un" nitelem esi var ya! M izaru, K ikazaru ve Iw azaru
adlı üç m aym un Japoncada görm em ek, işitm em ek ve konuş­
m am ak anlam ına geliyor.
K im se görm edi, işitm edi ve konu şm adı...
Fatih A ltaylı'nm yazısından sonra bile!
V e...
15 Tem m uz'da da başansız bir darbe girişim ine k alkıştılar...
Bu kitap, 2005'ten 2019'a kadar, Fethullahçı Terör
Ö rgütü'nün (FETÖ ) yaptıklarım "sahne sahne" anlatan ve ta­
rihe not düşm ek için yazılm ış, gerçeklerden yazıya dökülm üş
b ir film in senaryosu ...
O kuyunca an layacaksınız...

2 Fatih Altayh, Habertilrk gazetesi, 2 Aralık 2010

23
G ladyo'nun3 T ü rkiye'yi n asıl ele geçirm ek istediğini göre­
ceksiniz. A dı dün FETÖ , ondan önce Kom ünizm le M ücade­
le D em ekleri, daha da önce Seferberlik Tetkik Kurulu/Ö zel
H arp D airesi olan, bugün ise ne olduğunu bilm ediğim iz an­
cak "krip to /ideolojisini saklayan" yapıların adım adım yeni­
den hareketlendiğini hissedeceksiniz.
V e...
"D ayT'nın yani Fethullah G ülen'in, 1962'de, doğum yeri
Erzurum 'da açm aya teşebbüs ettiği ve b ir CIA yapılanm ası
olan Kom ünizm le M ücadele D em eği için söylediklerini de
kenara yazalım :

Erzurum'da Komünizmle Mücadele Demeği'ni açma te­


şebbüsümüz oldu. O güne kadar sadece İzmir'de vardı.
Ekincisi de Erzurum'da bizim gayretlerimizle açılacaktı.
İsmi Ali'ydi, bir arkadaşı İzm ir'e gönderip, tüzük ge­
tirttik. Demeği kuracaktık. Ben bir vaazdan sonra anons
ettim ve gençlerle Caferiye Camii'nin önünde toplandık.
Gayemiz komünizme karşı örgütlenmekti. Demek ve ce­
miyet işlerinden ayrılan bir akrabam vardı. O gelip uyar­
dı, bize yol gösterdi. Tabii, o gün için içimizde kanunlan
bilen de yoktu. Zaten Erzurum'daki arkadaşlar da benim
demeklerle bu kadar içli dışlı olmamı biraz fazla bulu­
yorlardı. Benim hareketimden rahatsız oldular. "Bu Ko­
münizmle Mücadele Demeği de nereden çıktı?" dediler.
Mevzuatla ilgili eksikliklerden dolayı demek o sıralarda
kurulamadı. Daha sonra, hem de o günlerde beni tenkit
eden arkadaşlarımın öncülüğünde Komünizmle Müca­
dele Demeği, Erzurum'da kuruldu. Beni gördüklerinde
de "Meğer o gün biz yanılmışız" dediler.4

3 NATO /ABD*nin her ülkede komünizme karşı kurduğu yeraltı örgütlenmesi.


4 Fethullah Gülen, Küçük Dünyam, Ufuk Kitap, 2006, s. 77

24
SAHNE 1

M ektubu, H arbiydi yazmamıştır. H arbiyeli Arıkan Arlı, 4. sın ıf


öğrencisidir, ders başarı durumu ortadadır, disiplin notu düşüktür.
Mektubun, uygulamalardan hoşnut olmayan ya da bir cemaate
eğilimi/mensubu olan personel tarafından yazılm ış olması akla
daha yakın gelmektedir.5

5 Tümgeneral Reha Taşkesen'in 2006'da Genelkurmay Başkam Hilmi Özkök'e


sunduğu rapordan.
G e n e lk u rm a y ın ‘W a te rg a te ’i ve te s is a tç ıla r
Tarih 30 K asım 2 0 1 0 ...
A m erika'nın u lu sal haber program larından b irin i izliyo­
ruz. D em ocracy N ow 'un (D em okrasi Şim di) 30 K asım ta­
rih li haber bü lteninde W ikileaks (Sızın tı) belg eleri üzerine
A m erikalı filozof N oam Chom sky ile b ir röportaj gerçekleş­
tirild i.
Chomsky, 1971 yılında Vietnam Savaşı ile ilg ili Pentagon
belgelerini sızdırdığım açıkladı. Ü nlü siyaset eleştirm eni
Chomsky, o zam an ABD Savunm a Bakanlığı Pentagon'da ça­
lışan D aniel Ellsberg ve Tony Russo ile arkadaş olduğunu ve
iki ism in belgelerin kopyalarım alarak kendisine ulaştırdığım
söyledi.
C hom sky de bu b e lg e le ri basm a u la ştırd ı. G azetecilik
ta rih in in en ön em li o lay ların d an b iriy d i "P en ta g o n B el­
g e le ri" ...
A BD 'nin dört başkam ... D w ight Eisenhow er (1953-1961),
John F. Kennedy (1961-1963), Lyndon Johnson (1963-1969) ve
Richard N ixon (1969-1974)...
1 Kasım 1955'te başlayan Kuzey Vietnam ile Güney Viet­
nam arasındaki savaşta ABD, anti-kom ünist G üney'in yanın­
d ay d ı... 5 m ilyona yakın sivil hayatım kaybetti. A BD 'nin, 66
bin askeri öldü. "V ietnam bataklığından" çıkam adı.
A BD 'de, Vietnam Savaşı dönem inin Savunm a Bakam Ro-
bert M cN am ara başkanlığında özel bir kom isyon, 1945-1967
y ıllan arasındaki ABD-Vietnam ilişk ileri üzerine bütün belge­
leri içeren kapsam lı b ir gizli rapor hazırladı.

27
A skeri analist D aniel Ellsberg, bu raporda A m erikan dev­
let görevlilerinin ve yöneticilerinin sürekli halka yalan söy­
lediğini gördü. Belgeler, Başkan Lyndon Johnson'un sadece
kam uoyuna değil, K ongre'ye bile m ütem adiyen yalan söyle­
diğini ispatlıyordu. 1,5 y ıl boyunca belgeler Ellsberg'in elinde
kaldı, kim se yayım layam ıyordu.
V e...
N ew York Times 13 H aziran 1971 günü tarihe "Pentagon
Papers" (Pentagon Belgeleri) olarak geçecek dosyanın ilk bö­
lüm ünü yayım ladı. Başkan Richard Nbcon'un A dalet Bakam
Neu> York Times'a. k işisel b ir telgraf çekerek yayım durdurm a­
larım istedi.
Ve m ahkem e karan çıkarttı.
Nezo York Times direndi.
Yayın yasağı getirilen belgeler W a$hington Post başta ol­
m ak üzere 18 A m erikan gazetesine de gitti.
N ixon yönetim i daha fazla belgenin sızm asını önlem ek
için "YVhite H ouse Plum bers" (Beyaz Saray Tesisatçılan) adlı
gizli birim kurdu.
"T esisatçılar"ın başm da N bcon'un iç politika danışm am
John Ehrlichm an'ın olduğu özel birim , Ellsberg'in karakteri
bozuk, güvenilem ez ve psikolojik rahatsızlıkları olan b ir in­
san olduğu iddiasını kullanabilm ek için C alifom ia'daki psi-
kiyatristinin ofisine gizlice girerek, kişisel tıbbi kayıtlarım ele
geçirm eye b ile çalıştılar. O lm ad ı...
47 ciltten oluşan belgeler yayım land ı...
"B eyaz Saray T esisa tçıla rın ın görevi N ixon dönem inde
h iç bitm edi.
17 H aziran 1972'de, beş tesisatçı, VVatergate binasındaki
D em okrat P arti m erkezine dinlem e cihazları yerleştirm eye
çalışırken yakalandı. G örünüşte adli b ir olay, hırsızlık v ard ı...
A n cak... A dalet Bakam olan E lliot Richardson ve A rchibald
Cox isim li sa v a , beş şüphelinin kim liğim oraya çık arın ca...
19 H aziran 1972'de, W ashington Post, zan lılar arasında
C um huriyetçilerin ü st düzey güvenlik yetkilisin in bulun­
duğunu yazdı. 30 O cak 1973'te de N bcon'un eski ekibinden

28
G ordon Liddy ve Jam es Cord Jr., W atergate skandali nede­
niyle m ahkum oldu.
Beyaz Saray Danışm am John D ean, VVatergate
K om isyonu'na, skandali örtm ek için Başkan N ixon'la en az
35 kez konuştuğunu söyledi. 8 A ğustos 1974'te de Richard N i-
xon görevinden istifa etti.
"VVatergate" skandalinin haber kaynağı, "D eep Throat
- D erin G ırtlak "tı. D erin G ırtlak, VVatergate skandalim araş­
tıran W ashingtotı Post gazetesi m uhabirleri C ari Bem stein ve
Bob W oodw ord'a, soruşturm aya ilişk in önem li bilgileri ak­
tarm ıştı. A m erikan Federal Soruşturm a Bürosu FBI'm n eski
başkan yardım cılarından M ark Felt, 2005'te "d erin gırtlağın
kendisi olduğunu" açıkladı.
A rtık N bcon'un "tesisatçılarınd an " Türkiye'deki "tesisat­
çılara" g eçebiliriz...

T ü m g en era l R eh a T a şk e se n ’in ‘d e rin ’ hikâyem


Tarih 6 Temmuz 2 0 0 6 ...
Türk Silahlı K u vvetlerind e geleceğin G enelkurm ay Baş­
kam olacağı düşünülen K ara H arp Okulu Kom utam Tüm ge­
neral Reha Taşkesen em ekliliğini iste d i...
M illi Savunm a Bakanlığı, 10 Tem m uz'da em eklilik kararı­
nı onayladı!
11 Tem m uz'da gazeteler Taşkesen olayının perde arkasını
yazıyordu!
A n cak...
O lay sadece "özel hayata" in d irgen m işti...
Peki, hakikat neydi? 13 y ıl som a gerçeğin peşine dü ştü m ...
Önce Reha Paşa'm n askerlik tarihine bakalım :
1974 m ezu n u ... 1991-1994 arasında İtalya'd aki NATO
K arargâhı'nda bulunan Taşkesen, ardından da Güneydoğu
olaylarının en şiddetli yaşandığı 1994-1996 dönem inde Şem ­
dinli ve Şım ak'taki birliklerde yer aldı. 1996'da üç yıllığına
Cum hurbaşkanlığı B aşyav erliğ in e atanan Taşkesen daha
som a da ö z e l K uvvetler gibi çok önem li b ir birim in Alay

29
K om u tan lığını yaptı. 2000'de ü st sıradan tuğgeneralliğe terfi
eden Reha Taşkesen, 1. Kom ando Tugay K om utanlığı'm ta­
kiben 2004'te 3. sıradan tüm generalliğe terfi etti. Sonrasında,
4. Kolordu K om utan Yardım cılığı ve 1. M ekanize Tüm en Ko­
m utanlığı yapan Reha Paşa, 2005 Şubat-A ğustos arasında A f­
ganistan'daki U luslararası G üç'ün H arekat Kom utanhğı'nda
bulundu.
V e... H iç beklem ediği b ir göreve atandı.
A fganistan'dayken alm ıştı h a b eri...

Em. Tümgeneral Reha Taşkesen, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in başyaveriydi....

H u lu si A k a r’ın y e rin e T a şk e se n ata n d ı


Son atam anın ardından K ara H arp Okulu Kom utam 'ydı
artık. Bu k aran neden beklem iyordu? Çünkü K ara Harp
Okulu Kom utam olan H ulusi A kar'm daha üçüncü yılıydı.
A kar'ın , K ara H arp team üllerine göre ya ikinci ya da dördün­
cü yılda atam ası yapılm alıydı!
Yani bir y ılı daha vardı A k ar'm ... Bir gariplik sezdi...
H ulusi A kar arkad aşıyd ı... A fganistan'dayken okudu­
ğu ve Turgut Ö zakm an'm yazdığı Şu Çılgın Türkler kitabım

30
A kar'a önermişti. Kara Harp Okulu öğrencilerinin bu kitabı
okuması gerektiğini düşünüyordu. Hulusi A kar'dan şu yanıt
gelmişti: "Genelkurmay Başkarüığı'na sormam gerekir..."
Şaşırm ıştı... Böyle bir kitap için izin gerekmiyordu k i...
Hemen hatırlatayım:
2005'te Genelkurmay Başkam Org. Hilmi Özkök, Kara
Kuvvetleri Komutam Org. Yaşar Büyükanıt, Kara Kuvvetleri
Kurmay Başkam da Org. Ergin Saygun'du...
17 Ağustos 2005 Çarşamba günü Kara Harp Okulu Komu­
tanlığı görevini teslim aldı. Törende şu konuşmayı yaptı:

Kara Harp Okulu Komutanlığı görevimi, askerlik andımıza


bağlı kalarak, 21. yüzyıl çatışma ortamının gereksinmelerini
karşılayacak Türk subaylarının yetiştirilmesi istikametinde
yürüteceğimi huzurlarınızda bir kez daha yinelemek istiyo­
rum. Harbiye, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği
istikamette, kararlı bir şekilde ilerlemeye devam edecektir.
Akılcılık ve bilimsellik yolumuzu aydınlatan ışık olacaktır.

A ncak...
A nkara'ya gitmeden önce ve geldikten sonra generallerin
telefonlarının dinlendiğine dair duyumları vardı! Bu yüzden
başka birisinin üzerine başka bir hat daha aldı!
Generalleri kim dinliyordu?
Taşkesen'in bununla da ilgili özel bilgileri v ard ı...

K a ra H arp O k u lu ’n d ak i B in b a şı: M eh m et D işli


Okuldaki görevine başladığında kendisine gelen ilk bilgi
şaşırtıcıydı: "K ara Harp O kulu'nda Fethullahçı yapılanma
var. Cemaatten olmayan öğrencilere baskı yapılıyor."
Alay Komutam Albay Sadık Üstün, Harekât Eğitim Şube
M üdürü ise Binbaşı M ehmet Dişli'ydi!
Odasını ziyaret eden üç albay kendisine şu bilgiyi vermiş­
ti: "M ehm et Dişli, Fethullahçı yapılanmanın içindeki önemli
bir isim, dikkat edin."

31
Hem en araştırmaya başladı ve Dişli'nin cemaatçi olduğu­
nu tespit etti. Bu bilgiyi, A lay Komutam Sadık Ü stün'le de
paylaştı ve "Cem aatçi örgütlenmeyle ilgili bilgin var m ı?"
diye sordu. Üstün'den doyurucu bir yanıt alamadı!
Düğüm, Sadık Üstün'deydi. Alay Komutam isteseydi ge­
reken müdahaleleri yapabilir ve örgütlenmeyi dağıtabilirdi!
Bir plan yaptı:
Ara ara Binbaşı M ehmet D işli'yi odasına çağırmaya ve
okulla ilgili sorular sormaya başladı. Rahatsız etm ek istedi
D işli'y i... Gerçekten rahatsız da oldu!
Bir gün Kurmay Başkam geldi ve "M ehm et Dişli'nin kur­
su çıktı, Am erika'ya gidiyor" bilgisini verdi! O zaman anladı.
Cemaat, D işli'yi korum ak için kendisinden kaçırıyordu! Hu­
lusi A kar'la çalışan Dişli, Reha Paşa'dan rahatsız olmuş ve
Kara Harp Kom utanlığı'ndan ayrılm ıştı...
Reha Taşkesen "örgütlenm eyle" mücadeleye kararlıydı.
Cemaatçi olduğunu düşündüğü öğrencilerin ailelerini de
araştırmak için harekete geçti. Bu arada okulda şaşırtıcı olay­
lar yaşanıyordu!
Bazı öğrencilerin disiplin notlan kınlıyor, Yüksek Disiplin
Kurulu karanyla okuldan atılıyorlardı.
Bir gün Albay Sadık Üstün, Reha Paşa'nın m akamına gi­
der ve şu bilgiyi verir: "Kom utanım , bir bayan Harbiyeli ile
erkek Harbiyeli kapalı bir yere girmiş ve odadan beraber çık­
mışlar. Bu disiplinsiz bir davranış ve öğrencileri atacağız."
Tümgeneral Taşkesen'in, Albay Ü stün'e sorusu ise "İçeri­
de ne olduğunu gören var m ı?" olur. Yanıt ise "Yok, ancak
atacağız" dır.
Unuttuğu bir şey vardı Albay Sadık Ü stü n'ü n... Reha Taş­
kesen aynı zamanda hukuk fakültesini bitirmişti! Delil olma­
dan okuldan kimsenin atılmayacağım söyledi.
Bu olaydan sonra Reha Paşa, atılmak istenen her öğrenciy­
le baş başa görüşmeye başladı. Kendisi ayrılmak isteyenleri
geri döndürmedi ama gitm ek istemeyenlerin kim olduğunu
anlamaya çalıştı!

32
Anladığı şuydu: Atılm ak istenen öğrenciler cemaatçi de­
ğildi ve o örgüte karşıydı. Okuldan atılmaların önünü kesti.
Örgüt yani cemaat Taşkesen'e karşı daha da öfkeliydi ar­
tık. .. Bu arada kendisine önemli bir bilgi geldi: "Reha Komu­
tan seni dinliyorlar, dikkat e t..."

T ü m g e n e ra l P e k in ’d en g elen özel b ilg i ve m ektu p


H em askeri hattından hem de özel hattından dinleme ya­
pıldığım öğrendi. Kim dinliyordu? Soru buydu? Bu bilgiyi
Taşkesen'e verenlerden birisi de o dönem Tümgeneral olan
İsmail Hakkı Pekin'di. Pekin, silah arkadaşı Taşkesen'e bir
zarf içerisinde dinlendiğine dair belgeleri göndermişti. Bu
bilgiye ulaştıktan sonra Pekin'i aradım ve o dönem neler ya­
şandığım anlattı:

H arp O kulu'nda cem aatçilere karşı tavır alan, Kem alist


öğrencileri seven birisiydi. Bir grup Taşkesen'i istem edi.
Bu grubun tek başm a bu çalışm ayı yapm ası mümkün
değil. Dinlemeleri, Em niyet İstihbarat'ın yaptığım düşü­
nüyorum . Çünkü doğrudan bir dinleme var! D aha sonra
bunlar benim elim e geçince kendisine söyledim , bilgin
olsun dedim . H atta gönderdim , bana gelen bazı konular
vardı. Sonrasında istifa etm ek zorunda kaldı. M ehmet
Dişli var, Sadık Ü stün var. Sadık'la araları pekiyi değildi.
M ehmet Dişli sonra A m erika'ya kursa gitti. R eha'dan çok
rahatsız oldular. H arp Okulu kom utanları durum u iyi
olan arkadaşlardan seçilir. H ulusi A kar da H arp Okulu
Kom utam oldu, İtalya'dan geldikten sonra. N orm alde ya
iki sene ya da dört sene kalırlar. Bir şekilde Yaşar Büyü-
kam t, H ulusi A k ar'ı tayin ettirdi! Ben personel başkam y-
dım , bana em ir verdi. A kar biraz sertti, sanki şikâyetler
vardı. Yaşar Paşa, Reha Taşkesen'i daha önceden tanıyor!
Oradaki düzen Taşkesen'i istem edi. Bana gelir gelm ez
uyardım . Yaşar Paşa da koruyam adı.

Bir not daha ekleyelim:

33
Genelkurmay Başkam Hilmi Özkök de Reha Taşkesen'den
rahatsızdı...
Devam edelim ...
2005'in sonu ve 2006 yılı başındaki dinlemelerle birlikte,
Reha Taşkesen hakkında ihbar m ektupları da Genelkurm ay'a
gönderilmeye başlanır!

G en elk u rm ay B a şk a n ı Ö zk ö k ih b a rla rı ciddiye aldı


İlk dinlemenin tarihi 30 Aralık 2005...
B u arada Taşkesen çalışm alarına da devam etm ekted ir...
3 Nisan 2006'da, Kara Kuvvetleri Komutam Yaşar
Büyükam t'a bazı bilgiler sunmak üzere makamına gider. Su­
num u bitince Büyükamt, "Benden bir açıklama yapmamı is­
tediler. Genelkurmay Başkam Hilmi Özkök geçen gün bana
senin bir bayanla ilişkin olabileceği konusunda bir şeyler söy­
ledi. N edir bu konu?" der.
Reha Paşa kısa bir açıklama yaptıktan sonra, TSK'rnn ve
Büyükam t'm yıpranmaması için "Gereğim yapm aya hazı­
rım " yaratım verir. Büyükamt'm cevabı önemlidir: ''Ben Ge­
nelkurmay Başkam ile görüşeceğim. Daha sonra da seninle
konuşacağım."
A ncak... Büyükam t'tan geri dönüş olmaz ve H ilmi Özkök
ile ne konuştuğunu öğrenemez.
Ortaya çıkan ise şudur:
Genelkurmay Başkam Hilmi Özkök, dinleme yapıldığım
ve içeriğini bilmektedir! Bu konuda nasıl bir önlem aldı, bu
hâlâ bilinm iyor... Bilinen Ergenekon sürecinde "Kasaptaki
ete soğan doğramam " cümlesi olmuştu.
"D erin" hikâyeye devam edelim ...
Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na isimsiz bir ihbar mektu­
bu gönderilir. M ektubu, Kara Harp Okulu Komutanlığı'nda
3. sınıf öğrencisi olan bir Harbiyeli'nin "babası" yazar!
Okuyalım:

34
K om utanım ...
Burada yazdıklarım ı sizinle yüz yüze konuşmak ister­
dim. Ancak Kara H arp O kulu'nda üçüncü sınıfta okuyan
oğlum a bir zarar gelmesinden korktuğum için mektup
yazm aya karar verdim . Mektubu yazm am a neden olay, 21
Ocak 2006 akşamı m eydana geldi. O gün lokalden okula
dönmek üzere resmi elbiseyle eve çantasını ve kitaplan-
m alm ak üzere gelen evladım da gördüklerim ve ondan
duyduklarım beni bir şehit babası olarak, şehitlerimin ise
kemiklerini sızlatacak kadar acı ve bir o kadar da ürkütü­
cüydü. Komutanım, evladım ı ilk defa karşım da resm i elbi­
seli, alkollü, endişeli ve ağzından çıkan kelimelere hâkim
olam az bir biçimde gördüm . "O ğlum senin bu durumun
nedir? Yarınki sınava nasıl hazırlanacaksın, sana ceza ver­
mezler m i?" diye sorduğum da şu yanıtı verdi: "Baba, okul
komutanımız bize alkol alm ayı serbest bırakti. Lokalde
içki satışı serbest. Zaten içkiyi de okul komutanımızla be­
raber içtik." Hemen oğlumun bölük komutanını aradım .
Bölük komutanının bana "E vet oğlunuz doğru söylüyor"
demesiyle ne yapacağım ı şaşırdım.
Kom utanım , askeri lise dahil oğlum u yedi yıldu sizle-
re em anet ettim . Ben evladım ı K ara H arp O kulu'na baba
parasıyla alkol nasıl içilir, alkole nasıl başlanır, bunları
öğrensin diye gönderm edim . K ara H arp O kulu'na "Vata­
nı için nasıl şehit olunur. Şehitlerinin kanını yerde bırak­
m asın" diye gönderdim .

ik in c i ih b a r m ek tu b u H ilm i Ö zk ö k ’e de y o lla n ır
İkinci mektup da 20 M ayıs 2006'da gönderilir.
Bu kez lokalde satılan alkollü içeceklerin ve alkol alan
Harbiyelilerin fotoğrafları vardır. M ektup bu kez Genelkur­
may Başkam Orgeneral Hilmi Özkök'e gönderilmiştir. Har­
biye öğrencisi A nkan A rlı'nın gönderdiği ihbar mektubunda
özetle şöyle denir:

Yıldızlar Dinlenme ve Eğitim E vi'n d e... Lokale hafta sonu


300-400 arası misafir geliyor. İçeri girişte kıyafet yönetm e­
liği yok. Güvenlik komik derecede zayıf. Reha Paşa'm ızın

35
lokali açmaktaki amacının daha rahat bir imkân yaratarak
Harbiyelinin stresini atmasını sağlamak olduğunu biliyo­
ruz ama bu manzaralar lokalin amacının dışına çıktığının
bir göstergesidir. Fazla alkol alan bazı Harbiyeliler dışa­
rıda da taşkınlık ve aşırılıklarına devam etmekte, yoldan
geçen bayanlara laf atmaktadırlar. Ben bir Harbiyeli ola­
rak arkadaşlarımı deşifre etmek istemiyorum ama örnek
olsun diye sadece bir hafta sonu lokal içinde kimlerin, ne
tür uygunsuz davranıştan olduğunu ve neler yaptıkları­
nı sunmak istiyorum. Bir 4. sınıf öğrencisi (numarası da
var A.E.) aşın alkol aldı ve nöbetçi subayına hakaret etti.
Harbiyeli Kazak bir öğrenci ile GATA'dan başka bir Kazak
öğrenci kavga etti. Harbiyeli Eyüp Toy'un dijital fotoğraf
makinesi çalındı. Arz ederim.

Özetlediğim m ektupla ilgili Genelkurmay Başkam Hilmi


Özkök nasıl bir tavır alır?
Ç arpıcı... A nlatalım ...
20 M ayıs 2006'da gönderilen m ektubun ardından, 30 M a­
yıs günü Kara Kuvvetleri Kom utanhğı'ndan yani Org. Yaşar
Büyükanıt'tan, Kara Harp Okulu Komutanhğı'na bir yazı
gönderilir. Yazıda, Harbiyeli A nkan A rlı'nın mektubunun in­
celenmesi istenir:

EK'te sunulan söz konusu mektubun incelenmesini, ince­


leme sonuçlarının 6 Haziran 2006 tarihine kadar Genel­
kurmay Başkanlığı'na gönderilmek üzere Kara Kuvvet­
leri Komutanhğı'na bildirilmesini arz ederim.

Genelkurmay Başkam Org. Hilmi Özkök mektup konu­


sunda hassas davranmıştır!

Ö zk ö k ’e m ek tu b u n ‘ce m a a t’ ta ra fın d a n yazıld ığ ın ı


rapor eder
Reha Paşa da 6 Haziran 2006'da, Kara Kuvvetleri Kurmay
Başkam Ergin Saygun'a iddialarla ilgili yapılan incelemeyi
dosya halinde sunar.

36
Tümgeneral Reha Taşkesen im zalı inceleme sonucunda
tespitler yapılır:

31 A ralık 2005 tarihinde hizm ete açılan "Y ıldızlar Dinlen­


m e ve Eğitim E vi" ile ilgili savlar iler süren yazı incelen­
miş ve incelem e sonucu aşağıda sunulm uştur.
Yazının içeriğine bakıldığında ayn konuda eleştiri/
suçlam a yöneltildiği saptanm ıştır. "Subay ve astsubaylar
istedikleri sivil m isafirlerini getirebiliyorlar" denilmiştir.
G etirem iyorlar. O rduevleri Yönetm eliği ve Yönerge esas­
larına uygun olarak uygulam a yapılm aktadır. "A lkolü
fazla alanlar taşkınlık yapm aktadır. Bayanlara sarkıntılık
yapanlar çıkm aktadır" denilmiştir. D oğru değildir. Bu
konularla ilgili Ö ğrenci A lay K om utanlığı'na intikal eden
bir husus bulunm am aktadır.
"Bir 4. sınıf öğrencisi (num arası da v ar A .E .) aşın al­
kol aldı ve nöbetçi subayına hakaret etti. H arbiyeli Kazak
bir öğrenci ile GATA' dan başka bir Kazak öğrenci kavga
etti. H arbiyeli Eyüp Toy'un dijital fotoğraf m akinesi ça­
lındı" denilmiştir. ... num aralı 3. sınıf öğrencisiyle ilgili,
Yıldızlar Dinlenme ve Eğitim Evi N öbetçi Subayı "6 M a­
yıs 2006 tarihinde H arbiyelinin kendisini görm ediği, dal­
gın ve alkollü olduğu" gerekçeleriyle Bölük Kom utam 'na
başvurm uştur. Ö ğrenciye üç gün ceza kesilmiştir.
"H arbiyeli bir K azak öğrenci ile GATA'dan baş­
ka bir öğrenci kavga etti" denilm iştir... Ö ğrenci Alay
K om utanhğı'nda bir bilgi bulunm am aktadır. Yapılan
incelem ede de som ut bir bulguya ulaşılam am ıştır. "H ar­
biyeli Erol Toy'un dijital fotoğraf m akinesi çalınm ıştır"
denilm iştir... H arbiyelilerin dijital fotoğraf makinesi
bulundurm aları ve kullanm aları yasaktır, öğren ci (Erol
Toy) önce kendisine sonra da kardeşine ait olduğunu
öne sürm üştür. Vestiyerde bıraktığını ve daha sonra da
bulam adığını belirtm iştir. Girişteki güvenlik noktasında,
em anet kutulan bulunm aktadır. Olay incelenm iş, çalın­
dığı konusunda bir bulgu elde edilem em iştir.

Ve geliyoruz "D eğerlendirm e" bölüm üne...


Reha Taşkesen net ifadelerle bu mektupların neden yazıl­
dığım şu cümlelerle anlatmış:

Bu mektup, Yıldızlar Dinlenme ve Eğitim Evi ile ilgili yazılan


ikind mektuptur. Alkollü içeceklerin satışına izin verilmiş ol­
ması ana tema olarak işlenmektedir. Okul Komutanı olarak,
şahsıma karşı yıpratma maksadına yönelik bir saldın yapıl­
maktadır. Birinci mektup geldiğinde, sayın komutanlarıma
arz ettiğim gibi bu mektupların gelmesi devam edecektir.
Her mektup geldiğinde, yazışmalar yapılması, saatlerimizi
ve günlerimizi almaktadır. Kara Harp Okıilu, komutanlık
karargâhlarına çok yakın mesafededir. Her türlü işlem ve
eylem gayet açık bir şekilde cereyan etmektedir. Gizli kal­
ması ya da duyurulmaması olanaklı değildir. Bu bakımdan
gönderilmeye devam edilecek olan bu tür mektuplara itibar
edilmemesinin uygun olacağını değerlendiriyorum.
M ektubu, Harbiyeli yazm am ıştır. Harbiyeli Arıkan
A rlı, 4. sınıf öğrencisidir, ders başan durum u ortadadır,
disiplin notu düşüktür. M ektubun, uygulam alardan hoş­
nut olm ayan ya da bir cem aate eğilim i/m ensubu olan
personel tarafından yazılm ış olm ası akla daha yakın gel­
m ektedir. Konunun bu yönüyle incelenm esine devam
edilm ektedir. Yazıdaki fotoğraflar, karanlık bir düşünce­
nin girişim ini yansıtm aktadır.
Ancak bu fotoğraflarda dahi yüz kızartıcı bir görüntü
bulunm am aktadır. H arbiye, "iyi subay" yetiştirm ekte­
dir. Bu "iyi subay" kavram ı geniş yorum lanm aktadır ve
"sosyal gelişm işliği, üstün kişiliği ve sağlam karakteri ile
iyi subay" yetiştirilm esine yönelik çalışm alar yapılm ak­
tadır. Bu istikam etteki çalışm aların kararlı bir şekilde de­
vam ettirilm esinin uygun olacağı değerlendirilm ektedir.
A rz ederim .

Reha Taşkesen
T üm general/H arp Okulu Komutam

Tümgeneral Reha Taşkesen, Genelkurmay Başkam Hilmi


Özkök ve Kara Kuvvetleri Komutam Yaşar Büyükamt başta

38
olmak üzere TSK'yı "cem aat" konusunda uyarır. Ancak kim­
se dinlemez!
Bitm edi...
Reha Taşkesen, 3 Temmuz 2006 tarihinde, 92 Harbiye öğ­
rencisini yerinde görmek için Kars, Göle, Ardahan, Sarıkamış
ve Erzurum 'a gider. Aynı gün A nkara'ya döner. Bir gün sonra
da Kara Kuvvetleri Kurmay Başkam Org. Ergin Saygun, Kara
Harp Okulu'nu ziyaret eder.
Bu ziyaret sıradan değildir! Saygun, "Yine seninle ilgili bir
şeyler geldi. Haberin var m ı?" der. Taşkesen'in haberi yoktur...
Görüşme trafiği hızlanmıştır.
5 Temmuz'da bu kez Reha Paşa, Ergin Saygun'un odasın-
dadır! Saygun Paşa'm n elinde iki ayrı kâğıt destesi vardır. Bir
destede, Taşkesen'in okuldaki uygulamalarına yönelik savlar
içeren bilgiler diğer destede de cep telefonu konuşm aları...
Bu kâğıtları Reha Taşkesen okur. Hiç duraksamadan "Ay­
rılmam uygun olacak" d er... Ergin Saygun, "Bu konuyu Org.
Yaşar Büyükamt'la görüşeceğim " der ve ayrılırlar.
Reha Paşa, Kara Harp Okulu'na döner ve bir telefon ge­
lir. Karşıdaki ses, en güvendiği silah arkadaşının sesidir ve
"Seninle ilgili bir bilgi diski geldi. Bundan haberin var mı?
Göndermemi ister m isin?" diye sorar.
Kara Harp Okulu Komutam Tümgeneral Taşkesen'in ya­
nıtı şöyle olur: "H aberim var. Ancak elimde yok. Gönderirse­
niz çok mutlu olurum."
D isk gelir...
İçerisinde telefon konuşmalarının ses kayıtlan, yazıya dö­
külmüş konuşma metinleri ve okuldaki uygulamalarım ka­
ralayan bir y a z ı... Aylarca yapılan dinleme sonucunda, Reha
Paşa'm n özel hayatına "girilm iştir".
Sayfalarda işlenen konular bellidir: Kadm -erkek ilişkileri,
ahlak elden gidiyor, kadın öğrenciler hamile kalabilir, Harbi­
yd iler içki içiy or...
Taşkesen yakın çevresine şöyle der:
Bu yazıyı yazanın düşünce yapısı, yazının içeriğinden
anlaşılıyor. Cem aatçi, m uhafazakâr bir anlayışın ürü­
nü. Aynı zam anda da K ara H arp O kulu'nda cem aatçi
yapılanm anın da kanıtı. Şaşırdığım , im zasız bu ihbar
m ektuplarına itibar edilm esi oldu. Bütün bu m ektuplar
doğru kabul edilerek hareket ettiler. Dinlemeyi ve kara­
lam ayı yapanlar y a aynı kişiler ya da ar alarm da yakın bir
işbirliği var. Çünkü dinlem elere getirilen çirkin yorum ­
larla yazıların bazı bölüm leri birbiriyle uyum lu. H ep şu
yanıtı aradım : Bütün bunlar bir m erkezden m i yönlendi­
rildi, yoksa bir m erkezde m i bir araya geldi?

Reha Taşkesen'in 2006'da yakın çevresine dertli bir şekilde


sorduğu şu sorunun yanıtı, 12 Haziran 2007'de Ergenekon'la
verildi ve sonrası geldi:

Bütün bunlar bir m erkezden m i yönlendirildi, yoksa bir


m erkezde m i b ir araya geldi?

Devam edelim ...


Reha Paşa, 6 Temmuz 2006'da, Orgeneral Ergin SaygunTa
bir kez daha konuşur. Saygun, "Genelkurm ay Başkanı ve
Kara Kuvvetleri Komutanı, aynlm a kararını onayladılar. Di­
lekçeni verebilirsin. Bugünden itibaren izinli sayılacaksın.
Yerine D ekan Tuğgeneral Ergüder Toptaş bakacak. Yeni yaşa­
m ında başarılar dilerim " dedi. Taşkesen, Cum a günü eşyala­
rını toplamaya gideceğini söyler...
Odadan çıkar ve Personel Başkam Tümgeneral Salih Zeki
Çolak ile görüşür. Çolak arkadaşıdır ve Reha Paşa'ya üzgün
olduğunu söyler: "Aynlm a dilekçeni en hızlı şekilde ve elden
Genelkurmay Başkanlığı kararıyla Milli Savunma Bakanlığı'na
göndereceğiz. Bakan onayı pazartesi günü alınabilir."
Tümgeneral Reha Taşkesen için yeni bir dönem başlamıştır.
K ara H arp O k u lu 'n a döner ve ay rılık d ilekçesin i ya-
zar, eşyaların ı top lam ay a başlar. S o n rasın d a k im sey le gö­
rü şm ek iste m e z ... Ç ünkü y ap acağ ı g örü şm elerin başka

40
y ön lere çek ileceğ i k ayg ısın ı taşır. 10 Tem m uz günü, ay rı­
lık d ilekçesin in o naylad ığım öğrenir.
Ve gürültü o zam an kopar!
11 ve 12 Temmuz 2006 tarihlerinde, gazetelerin birinci say-
fasmdadır ve ayrılma nedeni özel hayata bağlanır! Cam çok
sıkılır! Gerçek, özel hayat değildir ancak medyada yer alan
haberler bu yöndedir.
12 Temmuz akşamı Ankara'da güvendiği bir gazeteciyle
görüşür ve durumu anlatır. A ncak...
Genelkurmay Başkanlığı, Reha Taşkesen'in istifasıyla ilgili
bir açıklama yapar:

Basın ve yayın organlarında bir tüm generalin istifasına


dair, kimlikleri açıklanmayan kişilere istinaden yanıltıcı,
kurum lan ve şahıslan suçlayıcı haber ve yorum lar yer al­
maktadır. Anılan emekli generali, komutanlık kademeleri­
ne ulaşan ihbar belgelerinin incelenmesi sonucu, iddiaılann
ciddiyetinin kendisine sorulması üzerine kendi öz iradesiy­
le istifa yolunu seçmiştir. Konu tamamen kişinin özel haya­
tı ile ilgilidir ve özel hayatın masum iyeti vardır. Dolayısıyla
bir açıklama yapm ak veya yapm am ak kendisinin takdirine
bağlıdır. Genelkurmay Başkanlığı teknik dinleme yapm aya
yetkili olmadığı gibi, böyle bir imkân ve kabiliyete de sahip
değildir. Bu konudaki bilgisizce suçlam alar iddia sahiple­
rine ağır sorumluluk yüklemektedir. Basınımızın, kişi ve
kuram ların masumiyetini korum ada gösterdiği duyarlılığı
bütün m ensuplarına yaymasını dileriz.

Bu açıklamaya bir not eklemekte fayda var:


Genelkurmay Elektronik Sistemler Komutanlığı GES, en
büyük dinleme üslerinden biriydi. 2 Ocak 2012'de, M IT'e
devredildi. Önem i şuydu:

GES komutanlığı, diğer adıyla Bayrak Garnizonu, Türkiye'nin


en yüksek kapasiteli elektronik istihbarat ve dinleme üssü.
Genelkurmay Başkanlığında Muharebe ve Elektronik Bilgi
Sistemleri (MEBS) Başkanlığına bağlı olarak görev yapan, tu­
gay seviyesinde bir birlik. Soğuk Savaş zamanında ABD'liler

«1
tarafından Sovyetler'e karşı istihbarat toplamak amacıyla
1950'lerin sonunda kurulmaya başlamış, daha sonra NATO
ve milli kontrole verilmişti. Burada yer alan dinleme cihazla-
n ve antenler, Afganistan'dan Somali'ye kadar Türk birlikle­
riyle doğrudan kriptolu haberleşmeyi sağlayacak, Balkanlar,
Kafkaslar ve Ortadoğu ülkelerinden elektronik izleme yapa­
cak, uydu ve yer sistemlerine sahip. Türkiye'nin asli askeri
elektronik istihbarat üssü olan GES'teki ileri teknoloji ürünü
izleme ve dinleme cihazlarının, istihbarat toplamakla görevli
diğer kurumlar olan MİT, Emniyet, Jandarma ve Telekomü­
nikasyon İletişim Başkanlığı'nda (TİB) bulunmadığı, uzman­
larca ifade ediliyor. GES'in elindeki uydu ve yer antenleriyle
Türkiye'nin içi ve yakın çevresinde dinleyemeyeceği telefon
ve izlemeye alamayacağı elektronik cihazın bulunmadığı
öne sürülüyor. Bayrak Garnizonu, kamuoyunda yaygın ola­
rak ilk kez "Bayrak Harekâü" kod ismi verilen 12 Eylül 1980
askeri darbesinde harekât iletişim üssü olarak kullanılması
münasebetiyle duyulmuştu.6

Yani...
Genelkurmay da dinleme yapabiliyordu- ve Reha
Taşkesen'le ilgili, "Genelkurm ay Başkanlığı teknik dinleme
yapmaya yetkili olmadığı gibi, böyle bir imkân ve kabiliyete
de sahip değildir" açıklaması gerçeği yansıtmıyordu.

Reha Taşkesen, H ü rriy e t yazarı Emin Çölaşan'a istifasının sırrını anlattı.

6 NTV, 8 Mart 2011: https://www.ntv.com.tr/turkiye/askeri-dmleine-ussu-


mite-devredüiyor,rJMiogC_zUyISOaTjeRE-g

42
Devam edelim ...
Tarih 14 Temmuz 2006...
Hürriyet gazetesinin sürmanşetinde şu haber vardı:
"Genelkurm ay'da önüme ne kondu?"
Emin Çölaşan, köşesinde Fethullahçılann "isim siz ihbar
mektupları ve yasadışı dinlem elerle" 2006 Yüksek Askeri
Şura (YAŞ) öncesi pasifize ettiği Reha Taşkesen'le konuşmuş
ve "İstifanın perde arkasını" yazmıştı. Okuyalım:

H arp Okulu dev bir askeri üniversite. Burada 3.600 öğ­


renci eğitiliyor. H er şey im zasız ihbar m ektuplan ile
başladı. Genelkurmay Başkanlığına Taşkesen'le ilgili
im zasız ihbar m ektuplan geliyordu: "O kulda bira içm eyi
serbest bıraktı. Kız ve erkek öğrenciler el ele tutuşuyor.
Yakında ham ile kalanlar olacak." Bu im zasız m ektuplar
üstleri tarafından resm i yazı ekinde Taşkesen'e gönderi­
liyordu. Taşkesen bunlan "birinci elden" şöyle aktardı:
"Benim askerlik anlayışım farklıydı. 21. yüzyılda görev
yapacak A tatürkçü, çağdaş subaylar yetiştiriyor»' m.
Rahat bir eğitim den yanayım , im zasız ihbarların tüm ü
yalandı." ... (G örevden alınm a olayında tarikatların
rolü olm uş m udur?) "Ülkem izin en büyük sorunu kök-
tendincilik ve bölücülüktür. H arp O kulu'nda bu konuda
bazı duyum larım oldu. Bu kesim lere karşı sözlü em irler
verdim . Rahatsız olduklan kesindir, im zasız ihbar mek­
tuplarıyla tedirgin ediyorlardı. Üstlerim bu konuda bir
araştırm a yaptırsaydı, hepsinin asılsız olduğu ortaya çı­
kacaktı. Yaptırm adılar."

Tezgâh, kom plo, h esap lar...


(Taşkesen dinlendiğini biliyor m uydu?) "İlk ağızdan"
şöyle anlatm ıştı: "Bu yılın başlarında, telefonlarım ın
dinlendiğini çok güvenilir bir kaynaktan öğrendim . Ül­
kem izde telefon dinlem eyi Genelkurmay, MİT, Jandarm a
ve Em niyet yapabilir. Dinlemeyi Genelkurmay m ı yaph
veya istedi, yoksa başkaları mı dinleyip G enelkurm ay'ş
iletti? Bunları da bilm iyorum . Sam sun'dan başkasının
adına bir cep telefonu alm ıştım . O num arayı da en kısa
zam anda öğrenip dinlem eye alm ışlar. Bu işin arkasında

49
bir y ab an a devlet desteği olup olm adığım da doğrusu
m erak ediyorum ." İm zasız ihbar m ektuplarıyla başla­
yan, telefon dinlem eleri ve istifa ile sonuçlanan karm aşık
bir olaym perde arkası çok özetle böyle. İşin içinde bir
tezgâh, kom plo, başka hesaplar, ya da bu olaym Yüksek
Askeri Şûra toplantısından hem en önce gündem e getiril­
m esinin bir anlam ı var m ı? Şu anda bilem iyoruz. Başka
bir bilgiye de sahip değiliz."7

Ve geliyoruz can a h a bir yazıya d ah a...


Tarih 19 Temmuz 2006...
Cumhuriyet gazetesinden Hikm et Çetinkaya, "Paganın isti­
fasını Fehm i Koru çözer" başlıklı bir yazı kaleme alır:

11 yıl önce K ara H arp O kulu...


Kara Harp Okulu Komutam Tümgeneral Reha
Taşkesen'in istifasından sonra ilk aklıma gelen ne oldu bi­
liyor musunuz?
H em en arşive telefon edip, 1995 yılında çıkan bazı
yazılarım ı M ahm ut G ündüz'e buldurup okum ak oldu...
15 Ekim 1995 sayı: 19... Strateji Grubu:mn Gündem
dergisi...
Gündem dergisi ilginç bir haber yayım lam ıştı 11 yıl
önce...
H aber aynen şöyleydi:
"Son dönem de ordunun darbe hazırlığı içinde ol­
duğunu açıklayan Fethullah G ülen'in, K ara H arp
O kulu'nda faaliyet gösteren çok sayıda 'm üridinin' gör­
dükleri 'ü st düzey7 him aye nedeniyle haklarında bir şey
yapılm adığı ortaya çıktı.
Gündem'in elde ettiği bilgilere göre bazı öğrencile­
rin 'ekonom ik durum larındaki olağanüstü iyileşm e' ve
izinli oldukları hafta sonlan evlere kapanm alan 'K ara
H arp Okulu Disiplin Kurulu'nun dikkatim çekti. Yapılan
araştırm alarda, bu öğrencilerin 'vak ıf' adı verilen hoca­
lar liderliğinde toplu olarak Fethullah G ülen'in konuş­
m alarım içeren videobantlan izledikleri ve Risale-i N ur

7 Emin Çölaşan, "Taşkesen Paşa olayının perde arkası", Hürriyet, 14 Temmuz


üzerinde çalıştıkları saptandı. Disiplin kurulu, sayıları
200'ü bulan ve 'kendini belli etm eden m ezun olup or­
dunun kilit noktalarına yerleşm eyi' hedef olarak belirle­
yen Fethullah Gülen m üritlerine yönelik bir 'arındırm a'
operasyonu başlattı. İlk olarak lider kadrolardan Aydın
Altm ayar, daha sonra Turhan Yılkıcı, Yücel Yalçın ve Bü­
lent Daşkın ile birlikte dokuz öğrencinin ilişkileri kesildi.
O perasyonu genişleten okul yönetim i, tem m uz ayın­
da, büyük bir bölüm ü Fethullah G ülen'in denetim indeki
Akyazılılar Vakfı yurt ve dershanelerinde eğitim görm üş
diğer m üritleri de okuldan atm a hazırlıkları yaparken
haklarında istihbarat çalışm ası yapılan öğrencilerin adla­
rının bulunduğu isim listesi, 'bilinm eyen kişiler' tarafın­
dan öğrencilerin dolaplarına bırakıldı."
Demek ki o tarihte K ara H arp O kulu'nda Fethullahçı
bir köstebek vardı!
O tarihte Cum hurbaşkanı Süleym an Demirel, Başba­
kan Tansu Çiller, Milli Savunm a Bakam Vefa Tanır, Genel­
kurm ay Başkam O rgeneral İsmail Hakkı K aradayı, Kara
K uvvetleri Kom utam ise O rgeneral H ikm et B ayar'd ı...
Peki, K ara H atp Okulu Kom utam kim di? Tuğgeneral
Yaşar Büyükam t. 1995 yılında patlak veren "K ara H arp
O kulu"ndaki "Fethullahçı örgütlenm e" sıradan bir olay
değildi... G azeteler K ara H arp O kulu'nda 90 Fethullahçı
öğrencinin adlarım yayım lıyor, Başbakan Tansu Ç iller'in
"A skeri öğrenciler okuldan atılm asın" diye Büyükam t
P aşa'yı telefonla arayıp "ricada bulunduğunu" haber ve­
riyordu... K ara H arp O kulu'ndaki 90 öğrenci "Fethullah
H oca'nm talebeleri" sıfatıyla şimdi TSK'de m i değil mi
bilm iyorum ... Bildiğim , o tarihte bir subay, iki astsubay,
sekizi K ara H arp Okulu, 16'sı astsubay okulu öğrencisi,
300 de uzm an çavuşun TSK'den atıldığı...
D aha önce Fethullah Gülen A nkara'da ü ç gazeteciye
bazı açıklam alar yapm ıştı...
N e dem işti, K ara H arp O kulu'nda Fethullahçı örgüt­
lenm e haberleri çıktığı günlerde anım sayalım : "O rduda
bazı subaylar m uhtıra hazırlığında..."
Emekli bir vaiz, nereden alıyordu bu haberleri?
Hep bunlar 11 yıl önce üst üste geldi...
Pazar akşam ı A vrasya TV'de Em in Çölaşan ve M us­
tafa Balbay'ı izlerken şu soruyu sordum kendi kendime:
"O n bir yıl sonra da bazı olaylar üst üste gelm iş.. ," *8

Hikm et Çetinkaya'nın yazısındaki "Kara Harp Oku-


lu'ndaki 90 öğrenci Fethullah H oca'nın talebeleri sıfatıyla
şimdi TSK'de mi değil m i bilm iyorum ..." sorusuna verilecek
cevap aslında Reha Taşkesen'e kurulan kumpasın cevabı...
1991 ile 1995 yıllarına uzanalım. Neden mi? 1995'te Kara
Harp Okulu'nda yaşananlar, 2005'te Kara Harp Okulu Ko­
mutam Taşkesen'in yaşadıklarının başlangıcıdır çünkü!
Fethullah Gülen'in bu yıllarda da (1995) aynı Ergenekon
ve Balyoz gibi "d arbe" yapılacağı endişesi var ve bunu dev­
letin başmdakilere iletiyor... Hatta gazetecilerle toplantılar
yapıyor! Bir d e... "İstihbarat kuşlan" bilgi aktanyor...
Şimdi geliyoruz, Gülen'in 1990'lı yıllarda gazetecilerle
yaptığı toplantılara, devlete ilettiği ve kuşlardan aldığı "istih­
barat" raporlarına.
Tarih 15 Ocak 1994. M illiyet gazetesi Fethullah. Gülen ile
dönemin Başbakanı Tansu Çiller arasındaki Başbakanlık'ta
yapılan görüşmeyi "Donanm ada şeriatçı operasyonu pa­
zarlığı" adı altında haberleştirir. Haberde, görüşmede Fet­
hullah Gülen'in Deniz Kuvvetleri ve Gülhane Askeri Tıp
Akadem isi'nde (GATA) yapılan "aşırı dinci" operasyondan
şikâyetçi olduğu bilgisi yer alır.
Tarih 9 Ekim 1995. Çankaya Köşkü.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile başdanışmanı ga­
zeteci Cüneyt Arcayürek konuşuyor.

D em irel: Bugün İlnur (Çevik) telefon etti: Bu Fethullah


(Gülen) gazetecileri toplam ış ve "darbe" olacağından söz
etm iş. 1991'de ben Başbakan olduğum şuada A N A P'tan
bize yeni gelen Işılay Saygın, bir gün koşa koşa bana gel-
di. "Fethullah H oca'dan bir mesaj v ar" diye. Işılay dinci
8 Hikmet Çetinkaya, "Paşanın istifasını Fehmi Koru çözer", Cumhuriyet, 19
Temmuz 2006

46
değildir. Am a oy için Fethullah'la tem asta. H oca buna
"darbe olacak" dem iş.
A rcayürek: Darbe olasılığı var mı?
D em irel: Yok.

Demirel ile Arcayürek'in konuşmasmdan bir gün son­


ra 10 Ekim 1995'te Yavuz Gökmen Hürriyet'te, Fehm i Koru
Zaman'da, 11 Ekim 1995'te de Fatih Çekirge Sabah'ta Gülen'in
uyarılarım yazar. Haberlerin özeti şudur:

Fethullah Gülen, değişik yerlerden "m uhtıra" sinyali aldı­


ğım açıkladı: "Askeriyenin bir kesiminin m uhtıra hazırlı­
ğı gibi bir hal var. H atta, bu hüküm et tarafından, ikazlara
rağm en him aye edilen birinin açık tavn öncülüğünde."

Tarih 24 Nisan 2012. Fethullah Gülen örgütünün sivil top­


lum kuruluşu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, Gülen'in 90'lı yıl­
larda gelen "istihbarat'Tannı şöyle açıklıyor ve teyit ediyordu:

Aslında Gülen, 1993'ten beri gelmekte olan darbe sürecini


görm üş ve buna elinden geldiğince dikkat çekmeye çalış­
mıştır. 28 Şubat'a yaklaşılırken, Saym Gülen'in "G ölcük'te
hareketlenmeler var" duyumunu ilettiği devletin zirvesin­
dekiler kendisine "varsa elinizde bunun belgesini verin"
demişler, aslında ayyuka çıkan bu demokrasi karşıtı hare­
ketlenmeleri m ercek alfana almaktansa D emokrat Parti dö­
neminin m eşhur Samet Kuşçu olayım hatırlatırcasına olayı
ifşa edenleri risk alfana atm ayı tercih eder görünmüşlerdir.
Saym G ülen, daha 28 Şubat darbesinin sıcak günleri
başlam adan bir grup gazeteciye Ekim 1995'te endişele­
rini "askeriyede bir grup m uhtıra hazırlığı içinde" söz­
leri ile ifade etm iştir. Bu tarihte söz konusu endişeleri
dikkate alacak ne güçlü bir siyasi yapı ne de bunlarla
m ücadele edecek duyarlı bir m edya vard ı. N e yazık ki,
birkaç zayıf istisna h ariç G ülen'in bu açıklam ası destek
görm em iştir. O dönem de bir deniz subayı tarafından
bütün siyasilere gönderilen ve Saym G ülen'in de bir ka­
m uoyu oluşturm a çabasıyla seslendirdiği endişelerinin

47
önemi, pek çok darbe girişiminin ortaya çıktığı Ergene-
kon sonrası süreçte ancak anlaşılabilmiştir.

Fethullah Gülen'in, "TSK 'daki askerleri" her bilgiyi örgüte


hem en ulaştırıyordu!

H arp O k u lu ’n u n 1 9 9 3 -1 9 9 5 m ezu n ları n ed en


ön em li?
Peki, Kara Harp Okulu'ndaki 1993-94-95'lilerin önemi ne­
reden kaynaklanıyor? A nlatalım ...
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından
TSK ile ilişiği kesilen general, amiral ve albayların profili çıkarıl­
dı. TBMM Darbe Komisyonu Raporu'nda, komutanların büyük
çoğunluğu 1993 ve 1994 mezunu ve personel istihbarat kursları
aldı. Buna göre, Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri Komutanlıkla­
rı ile ilişiği kesilen 186'sı general ve amiral 854 komutanın bü­
yük çoğunluğunun, 1994 ve 1993 yılı mezunu olduğu belirtildi.
Harp Akademilerine sivil liselerden katilartlann oranı askeri
okullardan katılanlara göre daha yüksek Darbeci komutan­
ların çoğu, katıldığı mesleki ihtisas kurslarında istihbarat ve
mülakatla personel alımı için gereken mülakat personel istih­
barat güvenlik kurslarım tercih etti. Yurtdışı kurslara katıl anlar
ve yurtdışı görevlerde bulunanlar da yine çoğunlukta. Kara
Kuvvetleri Kom utanlığında biri orgeneral olmak üzeri 102'si
general 565 subay ihraç edildi. 463 albayın ise 241'i kurmay al­
bay. 565 komutanın 129'u 1994 mezunu. Darbeci karacıların me­
zuniyet yıllarına bakıldığında 1990 ile 1995 yıllarında yığılma
görülüyor. Ordudan ihraç edilen personelin Karacı general ve
albayların 295'i askeri lise, 270'i sivil lise mezunu. Komutanla­
rın 327'si yurtdışı kurslara katılmış, 305'i ise yurtdışı görevlerde
bulunmuş. Karacı darbecilerin 68'i komando, 107'si istihbarat
kursları almış. İhraç edilen karacı komutanların 172'si mülakat
personeli istihbarat güvenlik kursuna katılmışlar. 18'i ise Özel
Kuvvetler Komutanlığı ve Komando Okullarında verilen Gayri
Nizami Harp kursları ile özel kurslara gitmişler.

48
Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda darbe girişimi sonrası ilişi­
ği kesilen 168 general ve albaya bakıldığında da 120 albayın 77'si
kurmay. Çoğunun mezuniyeti 1994 yılına dayanıyor. Havacı ko­
mutanların 112'si sivil lise mezunu, 56'sı askeri liseden akademi­
ye devam etmiş. 119 general ve albay yurtdışı kurslara katılırken,
97'si yurtdışı görevlerde bulunmuş. Rütbelerindeki kıdemlerine
bakıldığında 126'sırun 3 veya 4 yıllık olduğu gözleniyor.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda ise ilişiği kesilen 121
amiral ve albayın 40'ı amiral, 50'si kurmay albay rütbesinde.
Darbeci denizcilerin m ezuniyet yılında ağırlık 1993'te görülü­
yor. 70'i askeri lise, 51'i sivil lise mezunu. 63'ü yurtdışı kursla­
ra katlinken 70'i yurtdışı görevlerde bulunmuş. Denizciler de
mesleki kurslara çok ilgi duymamakla birlikte kurslara kati-
lanlar arasında mülakat personel istihbarat kursuna katılımda
yoğunluk dikkat çekiyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda
ihraç edilen personelin tamamına yakını rütbesinde en fazla
3 yıl kıdem e sahip.
D arbe K om isyonu R aporu'n da F E T Ö 'n ü n TSK 'ya, 1986
yılında A skeri L iselere giriş sınavı öncesi Türkçe sorula­
rını çalarak ve bu nların H arp O kullarm a girdiği yıl olan
1990 yılında ise H arbiye giriş sınavı sorularım çalarak ne­
redeyse k itlesel olarak girdiği değerlendirm esi yer aldı.
Bu tarihten sonra da h er y ıl soru çalm ak suretiyle FETÖ
üyelerinin peyderpey T SK 'ya sokulduğu, son yıllarda ise
neredeyse FE TÖ üyesi olm ayan kim senin bu okullara g i­
rem ediği belirtild i. F E T Ö 'n ü n T SK 'ya en fazla elem an yer­
leştirdiği dönem ise 2007-2013 y ılları arası olarak gösteril­
di. R aporda, FETÖ ile iltisakları sebebiyle T S K 'd an ihraç
edilen subaylar arasında albay v e kurm ay albay rü tbesin ­
de 1993 devresinin yüzd e 17,9 ile y ü zd e 26,7 oranındaki
1994 d evresinden so m a ikin ci sırayı aldığı vurgulandı. İh ­
raç ed ilen g enerallerin yüzde 66,3'ü n ü n sivil lise kaynak­
lı olduğu tespitin e y er verilen raporda, 1994 H arp O kulu
m ezunlarının 15 Tem m uz darbe girişim inde etkin rol oy­
nadıkları kayd ed ild i.9
9 Yeni Şafai, 20 Temmuz 2017

19
Tümgeneral Mehmet Dişli, Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar'ı Akıncı Üssü'ne
götürürken...

D iş li’n in 2 0 k işilik ek ib in d e 18 d a rb eci çık tı


P eki... Reha Taşkesen'in 2005-2006'da tespit ettiği Binbaşı
M ehm et Dişli bir daha nerede karşım ıza çıktı?
15 Temmuz 2016 darbe girişimi gecesi Genelkurmay
K arargâhında, Genelkurmay Başkam Org. Hulusi A kar'ı gö­
zaltına alırken ve darbe gm şim inin askeri kanadı sözde Yurt­
ta Sulh Konseyi üyeleri arasında v s ...
Tümgeneral Mehmet Dişli'yle ilgili, Genelkurmay
Karargâhı Çatı îddianam esi'nde şu tespitler yapıldı:

Şüphelinin 15 Tem m uz 2016 günü gerçekleştirilm ek


istenen darbe girişim inde G enelkurm ay Başkanlığı
Stratejik D önüşüm D aire Başkam olarak görev yap tı­
ğ ı... Yapılan soru ştu rm a, G enelkurm ay tahkikat rap o­
ru , G enelkurm ay Başkam H ulusi Akar, G enelkurm ay
Başkanlığı H alkla İlişkiler D aire Başkam Tuğgeneral
E rtu ğru l G azi Ö zkürkçü, G enelkurm ay Başkanı O r­
general H ulusi A k ar'ın y averi Yarbay Leven t Türkkan
ve G enelkurm ay Başkam H ulusi A k ar'ın ö z e l K alem
M üdürü O sm an K ılıç'm sam im i olarak kabul edilen
ifadeleri dikkate alındığında Fethullahçı Terör Ö rgütü
ü yesi olduğu anlaşılan ve darbenin icra hareketlerinin
gece saat 03.00'd e b aşlayacağım düşünen ve bu sebep­
le k arargâh tan saat 2 0 .0 7 'de ayrılan şüphelinin, saat

50
20 .4 6 'd a kendi özel aracıyla yeniden k arargâh a geri
d ö n d ü ğ ü ... A racını park etm esinin ardından elinde
b ir Bond tip i çanta da olduğu halde, 4 n u m aralı kapı­
dan kartım okutm adan geçiş yaptığı ve saat 20.49'd a
G enelkurm ay Başkam Başdam şm am K urm ay A lbay
O rhan Yıkılkan'ın odasm a geçtiği; bu saatten sonra
faaliyetinin, darbecilerin atam a listesinde karargâh
sorum lusu olarak belirledikleri G enelkurm ay Perso­
nel Plan Yönetim D aire Başkam Tuğgeneral M ehm et
P artigöç, G enelkurm ay Başkam Başdam şm am A lbay
O rhan Yıkılkan, G enelkurm ay Başkanlığı Ö zel Kalem
M üdürü K urm ay A lbay R am azan G özel ve M ehm et
D işli tarafınd an sü ratli b ir şekilde organize e d ild iğ i...
20.51'd e ise D işli ve Yıkılkan'ın kom uta katm a doğru
çıktıkları, akabinde saat 21.00 sıralarm d a önce M ehm et
D işli'nin H ulusi A k ar'ın m akam odasına girdiği, bu­
rad a kendisine, "K om utanım , operasyon başlıyor, her­
kesi alacağız, taburlar, tu g ay lar yola çıktı, b iraz som a
göreceksiniz" d e d iğ i... Bunun üzerine H ulusi A k ar'm
söylenenlere tepki göstererek bu girişim i hiçbir şekil­
de desteklem ediğini n et olarak b elirttiği, buna rağm en
D işli'nin geri adım atm adığı, odanın dışm a çıkarak
h azır durum da bekleyen ekibe kom utana m üdahale
etm eleri em rini v e rd iğ i... G enelkurm ay Başkam O rg.
H ulusi A k ar'm kendisine yapılan darbe girişim inin
başm a geçm esi yönündeki teklifi kesin b ir tavırla red­
detm esinin ardm dan, A kıncı Ü ssü ile irtib at halinde
bulunan şüphelinin kom utanın tahliyesi konusunda
em ir verd iği, bu em ir üzerine H ulusi A k ar'ın , saat
2 3.04'te M ehm et D işli gözetim inde k arargâh tan tahli­
ye ed ild iğ i... A kabinde M ehm et D işli'nin beraberinde
7 darbeci Ö zel K uvvet personeli ile birlikte G enelkur­
m ay Başkam O rg. A k ar'ı helikoptere bindirerek A kıncı
Ü ssü 'n e götü rd üğü , D işli'nin buradan da G enelkur­
m ay K arargâhı ile irtibatım devam e ttird iğ i... Kalkış­
tıkları darbe girişim inin b aşların da kom utan olm a­
dan başarılı olam ayacağım fark eden içinde M ehm et
D işli'nin de bulunduğu şüphelilerin, H ulusi A k ar'ı
ikna etm ek için yoğun çaba h arcad ık ları...
H ulusi A k ar'ın talim atıyla 16 Temmuz 2016 saat
16.30'd a gözaltına alındı. M ehm et D işli'nin 16 Ağustos
2012 tarihinden itibaren görev yaptığı Stratejik Dönüşüm
D aire Başkanlığı'nda birlikte görev yaptığı 20 kurm ay su­
baydan 18'inin FETÖ üyesi oldukları ve darbe girişim i­
ne katıldıkları gerekçesiyle Türk Silahlı K uvvetlerinden
ilişkilerinin kesildiği... A ynca örgüt tarafından hazırla­
nan atam a listesinde görevine devam edeceğine karar ve­
rildiği. .. ö rg ü t tarafından yeniden şekillendirilecek Türk
Silahlı K u vvetlerin in personel yapısıyla ilgili çalışm alar
yapan; FETÖ mensubu darbeci cuntanın atam a listesi­
ni hazırlayan; hukuka aykın nitelikte, görünüşte darbe
em irleri içeren, gönderildiği yer ve düzenleyenlerin sıfatı
dikkate alındığında, aslında askeri hiyerarşi içinde cid­
diye alınıp uygulanm ası m üm kün olm ayan, hücre tipi
yapılanm aya sahip örgütün m ensuplan için darbe faali­
yetine başlam a talim aü olarak değerlendirilm esi gereken
m esajlan hazırlayan; Fethullahçı Terör Ö rgütü'nün ger­
çekleştirdiği darbe girişim ini ülke çapında planlayan ve
organizasyonunu yapan Yurtta Sulh Konseyi içinde yer
ald ığı...

Artık önümüzde iki önemli soru var:


Bugün M illi Savunma Bakanı olan Hulusi Akar, Genel­
kurm ay Başkam olduğu dönemde ve Kara Harp Okulu Ko­
mutanlığı sırasında M ehm et D işli'nin Fethullahçı olduğunu
neden tespit edemedi?
Dönem in Genelkurmay Başkanı H ilm i Özkök, ihbar m ek­
tuplarım ciddiye aldı ama Reha Taşkesen'in "cem aat örgüt­
lenm esi" var uyarışım neden ciddiye almadı?
SAHNE 2

2 no.lu parmak izinin .mukayeseye elverişli olmakla birlikte kime


ait olduğunun tespit edilemediği. Otomatik Parmak ve Avuç İzi
Teşhis Sistemi (OPTES) veri tabanında eşleşen bir parmak izine
rastlanmadığı anlaşılmıştır.10

10 Sava Binbaşı Kurtuluş Kaya


M artı, K u rt, T ilk i ve K a rta l kuvvetleri
Tarih: 19 Nisan 2010...
M ert A kın adında m eçhul biri M İT M ü steşarlığ ın a
"D eniz Teğmen Ü lkü ö z tü rk 'e ait bilgisayarların hard dis­
kinden elde ettiğim bilgi ve belgelerin b ir kopyasını 13.74
GB olarak 3 DVD halinde kurum unuza gönderiyorum . Bu
D V D 'ler içerisinde D eniz Kuvvetleri Kom utanlığı m erkez­
li Ergenekon yapılanm asına ait detaylı bilgiler m evcut­
tu r" diye y azar...
Mektup ve 3 D VD'yi kargoyla gönderir.
Söz konusu ihbar m ektubu ve ekindeki DVD'ler, 10 Ha­
ziran 2010'da M İT M üsteşarlığı tarafından Genelkurm ay
Başkam Org. İlker Başbuğ7a elden teslim edilir. Peki, bu ih­
bar m ektubu ekinde neler vardır? D V D 'lerin içeriklerinde
bin 426 albay, üsteğm en, teğm en ve astsubaym isim leri yer
almaktadır.
Bu isimlerin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesin­
de "M arti Kuvvetleri", Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünye­
sinde "Kurt Kuvvetleri", Hava Kuvvetleri Komutanlığı bün­
yesinde "Kartal Kuvvetleri" ve Jandarma Genel Komutanlığı
bünyesinde "Tilki Kuvvetleri" kod adıyla hareket ettikleri id­
dia edilir. Bu yapılanmaların 12 Haziran 2007'de düğmesine
basılan Ergenekon benzeri illegal yapılanmaya benzediği ve
askerlerin "Devrim ci aşın sol" genel görüşünü benimsedikleri
öne sürülür: "A K Parti hükümetini iktidardan uzaklaştırmayı
kendilerine öncelikli amaç edinen yapılanma, hücresel, böl­
gesel ve hiyerarşik olarak teşkilatlanmıştır. Am açlan şudur:
'Asimetrik darbeye dayanan devrim' modeliyle az sayıda kişi

35
kullanarak tüm devlet ve ordu yönetimini ele geçirm ek... Hü­
kümeti devirm ek..
Bu cümle size y ab an a gelmedi değil mi?
"A z sayıda kişi kullanarak tüm devlet ve ordu yönetimini
ele geçirm ek... Hükümeti devirm ek..."
Fethullahçılar, TSK içindeki "M artı", "K u rt", "K artal" ve
"Tilki" kuvvetlerinin darbeyi böyle yapacağım ihbar etmiş.
15 Temmuz 2016'daki o hain geceyi aklınıza getirin. Yapa­
caklarım, TSK'nın "m illi" unsurlarına yamam aya çalışmışlar.
Sadece bu d eğil...

S a n k i k e n d i y a p a ca k la rın ı ih b a r etm işle r


Şimdi geliyoruz, bu hayvan isimlerinden oluşan "kuvvet­
lerin" neler yapacaklarına. Fethullahçı örgüt, TSK'da darbe
yapm ak için harekete geçecek askerlerin planlarım şöyle an­
latmış o ihbar mektubunda:
• Tüm devlet erkânının Kara Harp Okulu'nda katılacağı
bir toplantı esnasmda öldürülme eylemi.
• Hava Kuvvetleri bünyesinde, İzmir Çiğli'de konuşlu un­
surlar merkezli olarak bir eğitim uçağının düşürülmesi... Kürt
kökenlilerin zan altında bırakılm ası... Üst düzey bir komutana
suikast düzenlenmesi v b ... gibi hazırlıkların yapılması.
• Deniz Kuvvetleri'nde, Oramiral Eşref Uğur Yiğit ve Ora-
m iral M etin  taç'ın yakın takibe alındığı, Yiğit'in zehirlenme­
si maksadıyla fizibilite çalışması yapıldığı...
• Akdeniz Bölge Komutanlığı sorumluluk sahasında Özel
Kuvvetler Komutanlığı sivil personeli de kullanılarak geç­
m işteki gibi sokak eylemleri benzeri eylemleri yapabilecek
kapasitenin olduğu...
• Karşı cinsin ve karşı cinse olan ilginin kullanılmasına yö­
nelik olarak bir kısım personelin ses, fotoğraf ve video görün­
tüsünün kaydedildiği...
• Gizliliğe önem verilerek ikinci telefon ve canlı kurye kul­
lanma iletişim vasıtalarının kullanıldığı...

96
• Aylık periyotlarla aidat toplandığı, paranın ortak kasada
m uhafaza edildiği, buraya dış kaynak ve sivillerden de kay­
nak sağlandığı hususları...
• Örgütlenmede Hava Kuvvetleri Kom utanlığı'nda "Irkçı,
Türkçü, Şam anist" özellikler görüldüğü, diğer kuvvetlerde
de "Yoldaş, Anda, Gökkurt, Cücü Beyi, Kandaş" tabirlerinin
kullanıldığı...
M İT'e gelen bu ihbar m ektubuna ve DVDTere baktığımız­
da, Fethullahçı askerlerin kendilerinden olmayanlara aslında
kendi yaptıklarım monte ettiğini görürüz. ByLock, himmet,
kaos eylemleri, kod a d ı...
Bitm edi...

M IT ’e ik i ih b a r m ektu bu ve b ir C D d ah a g elir
Tarih 14 Haziran 2010... *
Genelkurmay Başkanlığı, M İT'ten gelen ihbar mektubunu
ve 3 DVD'yi, Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri ve Jandarm a Ge­
nel Komutardığı'na gönderir. Bin 426 subayla ilgili iddiaların
doğru olup olmadığının araştırılması istenir. Komutanlıkların
askeri savcılıkları ayrı ayrı soruşturma başlatır.
Bu soruşturmalar devam ederken, 16 Eylül 2011 ve 14
Ekim 2011 tarihlerinde iki ihbar mektubu ve bir CD daha
M İT'e gönderilir.
İh b a ra özetle şöyle der: " .. . 2010 yılı m ezunu Jandarma
Genel Komutanlığı mensubu teğmenler ile Jandarm a'ya bağ­
lı çeşitli birlik ve kuram larda görevli bazı personel arasında
Ergenekon benzeri yasadışı bir yapılanm a var. Bunlar örgütlü
bir şekilde hüküm et aleyhinde sosyal m edya üzerinden ka­
muoyu oluşturmaya çalışıyorlar..."
İh bara, 2010'da yazdığı m ektupla yetinmemiş, iki mektup
daha yollamış M İT'e!
Peki, M İT ne yapmış? İhbarlar üzerinde herhangi bir işlem
yapmadan Jandarma Genel Kom utanlığı'na göndermiş.
Jandarma Askeri Savcılığı da 2 Aralık 2011'de soruşturma
başlatm ış...

W
Kuvvet komutanlıklarında yürüyen soruşturmaların ba­
zılarında yetkisizlikle birlikte, (eylemin örgüt kapsamında
olduğu iddiasıyla) görevsizlik karan verilm iş... Bu arada
Genelkurmay Başkanlığı da 3 M ayıs 2012'de, Genelkurmay
Askeri Savalığı'na, Martı, Kurt, Kartal ve Tilki ihbarını araş­
tırması için soruşturma em ri verm iş...
Yani ihbardan iki yıl son ra...
Genelkurmay Askeri Savcılığı da soruşturmanın tek elden yürü­
tülmesine karar verir. Diğer askeri savcılıklar da varılan uzlaşma so­
nucunda 19 Nisan 2010 tarihli ihbar soruşturması için yetkisizlik ka­
ran alır ve dosyalar Genelkurmay Askeri Savalığı'na gönderilir...
Peki diğer iki ihbar mektubu ve bir CD ne olur?
Jandarma, 16 Eylül 2011 ve 14 Ekim 2011 tarihlerinde gön­
derilen ihbarlar için de yetkisizlik karan verir ve dosyayı Ge­
nelkurm ay Askeri Savcıhğı'na gönderir.

D osyayı y ü rü te n savcı: B in b a ş ı K u rtu lu ş K aya


Karargâhta soruşturmayı yürüten isim S a v a Binbaşı Kur­
tuluş K aya'dır...
Askeri Savcı Kaya soruşturma sonucunda der k i...

19 N isan 2010 tarihli ihbar mektubu ekinde gönderilen


3 DVD'yle ilgili o larak ... MİT M üsteşarlığına gönderi­
len iki ihbar mektubu üzerinde Jandarm a Kriminal Daire
Başkanlığı tarafından yapılan parm ak izi incelem esi ne­
ticesinde, m ektup üzerinde iki adet parm ak izi bulundu­
ğ u ... 2 no.lu parm ak izinin m ukayeseye elverişli olmakla
birlikte kim e ait olduğunun tespit edilem ediği, O tom atik
Parm ak ve Avuç îzi Teşhis Sistemi (OPTES) veri tabanın­
da eşleşen bir parm ak izine rastlanm adığı anlaşılm ıştır...

İhbarın, sahte isim ve adres kullanılarak yapıldığı, D VD'lerde


yer alan dokümanların kaynağına ulaşılamadığı da belirtilir.
Binbaşı Kurtuluş Kaya, 16 Eylül 2011 ve 14 Ekim 2011 ta­
rihlerinde M İT'e iki ihbar mektubu ve bir CD gönderenleri de
bulamadıklarını söyler.

88
Genelkurmay Askeri Savcılığı 14 Nisan 2015'te şu kararı
verir: "Bu ihbarlarla ilgili... kovuşturmaya yer olmadığına.
Bu dosya neden kapanmıştır? Esas soru budur!
Çünkü 2007'den 2015'e kadar geçen sürede hedefe ulaşıl­
mıştır! Ergenekon ve Balyoz gibi davalarla TSK başta olmak
üzere bütün rakipler tasfiye edilmiştir.
Gerçek şudur:
Mektup ve CD'lerde kime ait olduğu bulunam ayan "par­
m ak izi"nin bulunm asını istemeyen bir kuvvet vardır!
A ncak...
15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından dosya
tekrar açılır. Nasıl mı?

A sk e ri y arg ıd ak i ‘casu s’ o rtaya çık tı


15 Temmuz 2016'da NATO destekli Gladyo/FETÖ darbe
girişiminin bastınlm asm ın ardından Genelkurmay Askeri
Savcılığı'nda da değişlikler olur. FETÖ 'cü hâkim ve savalar
ya tutuklanır ya da firar eder.
Firar edenlerden birisi de kimdir biliyor musunuz?
Ankara Cumhuriyet Başsavcüığı'mn, FETÖ 'nün askeri
yargıdaki yapılanm asına ilişkin soruşturm asının şüphelileri
arasmda yer alan S a v a Binbaşı Kurtuluş Kaya!

Kurtuluş Kaya, 16 Temmuz saat 13.07'de Hâkim Yarbay Ali Müjdat Eski ile Güney
Nizamiye tarafından çıkarken...

W
Parantez açalım ...
Kaya, darbe girişimi akşamı 20.13'te turnikelerden geçerek
karargâha giriyor, 2 dakika sonra ise aynı turnikeleri kullanarak
karargâhtan çıkıyor. Kaya, 20.48'te ise koşarak karargâha yeni­
den giriyor. Darbe girişiminin püskürtülmesinin ardından 16
Temmuz saat 13.07'de meslekten ihraç edilen Hâkim Yarbay Ali
Müjdat Eski ile Güney Nizamiye tarafından çıkarken tespit edili­
yor. Oradan da A km a Üssü'ne gidiyor. A km a Üssü'nde darbeci­
lere ait 33 telefonu toplayan Sava Kurtuluş Kaya delilleri karart­
mak ve darbecilerin kaçmasını sağlamak istediğinin anlaşılması
üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yetkilüerinin devreye
girmesiyle deşifre oluyor. Yakalanacağını anlayan Kaya, A km a
Üssü'nden ayrıldıktan iki gün sonra sırra kadem basıyor.
Son not: "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve
"silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlarından hakkında iddia­
name hazırlanan Kaya, 2 Eylül 2016'da ordudan ihraç edilmiştir.
Yani... 2015'te "parmak izi"ni bulmayan Sava Kurtuluş Kaya,
Fethullahçı'dır ve örgütün askeri yargıdaki en önemli "casusu"dur!

P a sa p o rt Ş u b e ’d en çık a n ‘p arm ak izi’


Genelkurmay Askeri Savcılığı, 19 Nisan 2010'da M İT
M üsteşarlığı'na M ert Akın adıyla gönderilen ihbar mektu­
bu ve 3 DVD 'yle ilgili soruşturma açar. Dosyayı kapatan ve
"m ektuptaki parm ak izinin kime ait olduğunu bulam adık"
diyen S a v a Kurtuluş Kaya'run aksine...
Bk önce güvenilir askeri personelden yardım istenir. Jan­
darmanın veri tabanında parmak iziyle ilgili sonuç alm am alı
Genelkurmay Askeri Savolığı'nda, Gladyo'yla /FETÖ'yle etki­
li mücadele eden isimlerden Hâkim Albay Mehmet Yüzbaşı-
oğlu (Kitabımda kendisiyle ilgili ayrı bir sahne olacak), Jandar-
ma'daki "güvenilir" bir subayın önerisiyle emniyete gider v e ...
Em niyet Pasaport Şube'den parm ak izinin kimliğini tespit
eder.
Sonuç şaşırtıad ır...

60
Milli İstihbarat Teşkilatına (MİT) gönderilen ihbar mektu­
bunu FETÖ 'nün M İT içindeki elem anı Ahmet Yılm az'm ha­
zırladığı ve gönderdiği, Hakim Albay Yüzbaşıoğlu'nun üstün
gayretiyle ortaya çıkar.
Askeri Savcılık dosyayı Ankara Cumhuriyet Başsavcıhğı'na
gönderir. Bu arada "parm ak izi"nin sahibi M İT'çi Ahmet
Yılm az'ın FETÖ bağlantılarım tespit eden M İT M üsteşarı Ha­
kan Fidan başkanlığındaki teşkilat da harekete, geçer; teşkilat­
ta ayıklama başlar.
"C asus" Ahm et Yılmaz, 15 Temmuz'dan sonra tutuklanır.
Bugüne kadar "vatansever", "M ehm etçik" vs. rumuzlu
ihbar mektuplarıyla ilgili ilk isim tespit edilmiştir!
"H ayalet" değildir...
Gerçek bir isim vardır ve bu m ektupları FETÖ 'nün hazır­
ladığı ilk kez tutanaklara geçmiştir!

G a z eteci T oy gu n A tilla n ed en isyan etti?


Şimdi burada "casuslukla" ilgili önemli bir ay m ; .ya ge­
çelim ve M İT'in tespit ettiği ancak "casusluktan" beraat eden
bir ism i anlatalım!
1 Ağustos 2019'da, sosyal medyada paylaşılanları tararken
Hürriyet muhabiri ve yazar Toygun A tilla'nın paylaştığı bir
tweet dikkatimi çekti. Atilla şöyle diyordu:

M İT'e özel yerleştirilm iş FETÖ 'cü İdris K aragöz "casus­


luk" suçlam asından beraat etti. Ülkenin istihbarat teş­
kilatına FETÖ neden adam yerleştirir ki? Bunun am acı
casusluk değil m idir? MİT m ensubu bir FETÖ 'cünün ca­
susluk yaptığı delillendirilem edi mi?

İfşa11 kitabının yazan Toygun A tilla'nın sorusu aslında


FETÖ'yle mücadelenin nasıl yürütüldüğünü ya da yürütül-
mediğini anlatıyordu: "M İT mensubu bir FETÖ 'cünün casus­
luk yaptığı delillendirilemedi m i?"

11 Toygun Atilla, İJşa, Kırmızı Kedi Yayınevi, 8. Basım, Ekim 2019, (1. Basım, Ha­
ziran 2019)

61
İlk önce casusluk tanımıyla başlayalım: "B ir devletin giz­
lerini öğrenip kendi devletine ya da başka bir devlete bildiren
kimse. Ya da bir kuruluşun, bir kim senin gizlerini öğrenip,
belli bir amaçla başka bir kuruluşa, bir kim seye ileten kişi."
Bu tanımı okuduktan sonra Toygun A tilla'nın sorusu daha
da anlam kazanıyor: "Ülkenin istihbarat teşkilatına FETÖ ne­
den adam yerleştirir? Bunun amacı casusluk değil m idir?"
O zaman "casusluk" tan beraat eden eski M İT m ensubu İd-
ris Karagöz olayının izini sürelim ...

K a rd e şle r d evletin ‘k ılca ld a m a rla rı’n a girm iş!


M İT M üsteşarı Hakan Fidan'm bir dönem özel kalem
müdürlüğünü yapan İdris Karagöz'ün yargılandığı davarım
karar duruşması 30 Temmuz 2019'da, Ankara 23. A ğır Ceza
M ahkem esi'nde gerçekleştirildi.
FETÖ'den yargılanan Karagöz, "Anayasal düzeni ihlal", "ca­
susluk" suçlarından beraat ederken, "silahlı terör örgütüne üye
olmak" suçundan 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasma çarptırıldı.
Karagöz'ün tutukluluk halinin devamına karar verildi!
Şimdi, İsa 'd a k i Karagöz'ün hikâyesine geçelim:

İsv içre’ye sığ ın m a ta le b i ed en K arag öz


Tarih: 2 7 Eylül 2016...
İsviçre'nin Cenevre şehri...
Türkiye'deki darbe girişimini dünyaya anlatmaya çalışan
Türk ekibinden, Birleşmiş M illetler (BM) Cenevre Ofisi nez-
dindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi M ehm et Ferden Çarıkçı,
FETÖ 'yü "G izlenm e onların ana ilkesidir" diye tarif etti. Bu
konuşmayı yaptığı sırada, hem en yanı başmda oturan kişinin
kripto bir FETÖ 'cü olduğunun farkında bile değildi.
K onferansta, 15 Tem m uz gecesinin "H ain b ir FETÖ
kalk ışm ası old u ğu n u " anlatanlar arasında y er alan
T ü rk iy e'n in B ern B ü yü kelçiliği G eçici M aslahatgüzarı
Volkan K aragöz, aslında kripto (gizli) b ir F ETÖ 'cü ydü.

62
F E T Ö 'cü old u ğu an laşılan V olkan K arag öz, yu rd a ça ğ rıl­
d ığınd a İsv içre 'y e sığ ın m a başv u ru su y ap tı.
Karagöz A ilesi'nden FETÖ 'cü olan sadece Volkan karagöz
değildi. M illi İstihbarat Teşkilatı'nda çalışan ağabeyi İdris
K aragöz de örgütün önem li b ir m ensubuydu. K aragöz kar­
deşler, örgütün devletin kılcal dam arlarına kadar sızm asının,
kendilerini son ana kadar saklam alarının ve örgütle yapıldığı
iddia edilen m ücadelenin ne düzeyde olduğunu gösterm esi
açısından çarp ıcı b ir örnek!
Peki, "casu slu k" tan beraat eden İdris K aragöz kim ?

G ü len , M İT k im lik le rin e dua e tti


Tarih: 24 A ğustos 2 0 1 6 ...
D arbe girişim inden 39 gün son ra...
A nkara K açakçılık ve O rganize Suçlarla M ücadele Daire
Başkanlığı sorgu odasm dayız...
FETÖ operasyonlarından en büyüğü yapılm ış, M İT içine
sızan FETÖ m ensuplan gözaltına alınm ıştır.
G özaltına alınanların b ir bölüm ü itirafçı olur, M İT içindeki
örgüt üyelerinin adını verir, ö rg ü t m ensubiyeti ortaya çıkan­
lardan b iri de İdris K aragöz'dür.
Karagöz, H akan Fidan 2010 yılında M IT M üsteşan oldu­
ğunda, bizzat yaptığı m ülakatla seçtiği özel kalem müdürüdür.
İdris K aragöz, G alatasaray L isesi m ezunudur. Son­
ra da A nkara Ü niversitesi Siyasal B ilgiler Fakültesi Kam u
Y önetim i'ni bitirir. 1996'da da M İT'te göreve başlar. Ardahan
Bölge M üdürü olur, 2009'da İstanbul Bölge Başkanlığı'na ata­
nır. 2010'da Ö zel K alem 'e kadar yükselir. Kim se K aragöz'ün
FETÖ m ensubiyetinin farkında değildir.
A ncak...
2015'te Tunus B ü yü kelçiliğin d eki görevinden yurda
döndüğünde M İT Sinyal İstihbarat D aire Başkanlığı Şube
M üdürlüğü'nde görevlendirilir. Yani p asif g örev e...
FETÖ 'cü olduğundan şüphe duyulur. A ncak belge yoktur.
İdris Karagöz de 24 A ğustos 2016'daki sorgusunda örgütle
bağlantısı olm adığını iddia eder! N e zam ana kadar?

Ü ç F e th u lla h ç ı k afed e b u lu şu r
G özaltına alm an M İT m ensubu Selm an F/rtin ifadesini
okuyalım :

"15 Temmuz darbe girişiminden 11 gün sonra 26 Temmuz


2016'da Ankara Çayyolu'nda bir kafedeydik Yanımda,
MİT mensuplan Günay C. ve İdris Karagöz vardı. Beğen­
dik isimli kafede oturduk. Üçümüz de FETÖ mensubiye­
timizden dolayı açığa alınmıştık. Kendimize bir yol hari­
tası belirlemek için buluşmuştuk." İfadeye göre, üç isim
anılarım konuşur. Günay C. ve İdris Karagöz, geçmiş
günleri anlatır. Mesleğe ilk adım attıklarında ikisi de ayn
ayn zaman dilimleri içerisinde İstanbul Altunizade'deki
FEM Dershanesinin en üst katında kendine ayrılan yer­
de hayatım sürdüren Fethullah Gülen'i ziyaret eder. MİT
kimlik kartlarım Gülen'e sunarlar, Gülen de müritlerinin
kimliklerine dua okur ve öpüp başma koyar... İşte bu
anılan, Beğendik isimli kafede Selman F.'nin yarımda an­
latırlar! Çünkü Selman F. de örgüt mensubudur. Ancak...
dinleyici Selman F. itirafçı olur!12

Peki, İdris K aragöz "casu slu k "tan neden beraat eder?


G erekçeli karara u zanalım ...

G e re k çe li k a ra ra g ö re F e th u lla h ç ı oldu ğu n e t
Polisiye ve casusluk yazan John Le C arre, Ö lüme Ç ağrı13
kitabında şöyle konuşturur kahram anım :

Birbirimiz hakkında hiçbir şey bilmiyoruz aslında, hiç­


bir şey, diye akimdan geçirdi Smiley. Her ne kadar birlik­
te yaşasak, günün herhangi bir vaktinde, ister gündüz,
ister gece, karşımızdaki kişiyle birbirimize içimizdeki en

12 Toygun Atilla, İfşa, Kırmızı Kedi Yayınevi, 8. Basım, Ekim 2019, (1. Basım, Ha­
ziran 2019), s.141
13 John Le Carre, Ölüme Çağn, Kırmızı Kedi Yayınevi, 1. Basım, Ekim 2017

64
gizli, en derin düşünceleri söylesek de hiçbir şey bilmi­
yoruz.

G erçekten, işin içine "istih barat" girince kim se kim se hak­


kında b ir şey bilm iyor! 15 Temmuz 2016 darbe girişim i su­
recinde de yaşam adık m ı? En yakın dostlarım ızın Gladyo/
FETÖ adm a hareket ettiğin i duym adık m ı? Ya da devletin zir­
vesinde görev alnuş yaverleri okum adık m ı?
A n cak...
MİT M üsteşan Hakan Fidan'm bir dönem özel kalem mü­
dürlüğünü yapan İdris Karagöz'le ilgili Ankara 23. Ağır Ceza
M ahkem esinin 31 Temmuz'da verdiği karar ve gerekçesi herkesi
şaşırtır. Karagöz'le ilgili "casusluk" delilinin olm adığı belirtilir.
Bu, devletin ve m ahkem elerin daha önce aldığı kararlara
ters b ir durum!
Ç ünkü... Ö rgütün adı ilk önce Paralel D evlet Yapılanm ası
(PDY) sonra da FETÖ olarak konuldu ve FETÖ /PDY olarak
geçiyor. Yani, Türkiye C um huriyetine karşı b ir "p aralel dev­
let" kurulduğu tespit ediliyor. Peki, bu "p aralel d evlet", M İT
gibi kritik yerlere neden adam ım yerleştirir?
Yaratı "casu slu k" tanım ında. B ir kez daha hatırlatalım :
"B ir devletin gizlerini öğrenip kendi devletine ya da başka
bir devlete bildiren kim se. Ya da b ir kuruluşun, bir kim senin
gizlerini öğrenip, belli b ir am açla başka bir kuruluşa, bir kim ­
seye ileten k işi."
O zaman Ankara 23. A ğır Ceza'nın gerekçeli kararını açalım ...

G ü len ’in k im lik d u ası ö rg ü tü n ritü e li


G erekçeli kararda, FETÖ üyeliğinden tutuklanan İdris
K arag özle ilg ili tespitler çok önem li. Bu tespitlerden sonra da
K aragöz'ün neden M IT'e yerleştirild iği n et olarak anlaşılıyor.
Okuyalım :

Sanık İdris Karagöz, M illi İstihbarat Teşkilatı'nda gö­


rev yaparken FETÖ/PDY mensubu olduğu iddiasıyla
meslekten çıkarılmıştır. M İT'çi Günay C., 19 yıl önce

69
kimlik kartım Fethullah Gülen'e arz etmiş, kendisinden
dua almış, Gülen öpüp başına koyarak kimliği kendisi­
ne vermiştir. îdris Karagöz de mavi kimliğini Fethullah
Gülen'e arz etmiştir. Tanığın, kimlik okutmaya ilişkin
ifadesi, birçok soruşturma dosyasında örgüt hakkında
beyanda bulunan kişilerin beyanıyla örtüşmektedir. Bu
ritüelin, örgüt liderinin (Fethullah Gülen) Türkiye'de
bulunduğu sıralarda örgütün önemli bir ritüeli olduğu,
bu bağlamda da tanığın beyanının gerçeklerle örtüştü-
ğü düşünülmektedir.

M IT ’in ra p o ru : M ah rem a b isi A tila Ö z tü rk


B itm ed i...
Tarih: 19 H aziran 2 0 1 6 ...
MİT, A nkara 23. A ğır Ceza M ahkem esi'nin isteği üzerine İd-
ris K aragöz'le ilg ili "soruşturm a raporunu" m ahkem eye gön­
derir. G erekçeli kararda raporla ilgili şu değerlendirm e yapılır:

Bu soruşturma raporunda özetle; sanığın görevinden


uzaklaştırıldığı... Hakkında, gelen bir ihbar neticesin­
de ihbarın içeriği dddi görülerek idari soruşturmaya
başlanıldığı... Bu ihbar içeriğindeki bilgiler de dikkate
alınarak yapılan çalışma sonucunda hususi abi (MİT
mahrem abisi) olarak değerlendirilen Atila öztürk'e
bağlı kişilerden birisinin de MİT mensubu İdris Kara­
göz olduğunun anlaşıldığı... İdris Karagöz'ün GSM
hattuun 0539........olduğu, fakat bunun dışında operas-
yonel hat olarak 0539 26... numaralı hattı kullandığı...
îdris Karagöz'ün bu operasyonel hat ile Atila öztürk'ün
kullandığı operasyonel hat olan 0539 26... numaralı hat­
la irtibat kurduğu anlaşılmıştır. İdris Karagöz'ün kendi
kullandığı hattı ile operasyonel hattının birliktelik ana­
lizinin yapıldığı ve her iki hattın aynı ve yakın baz is­
tasyonlarından birçok farklı yerde birlikte sinyal aldığı­
nın tespit edildiği belirlenmiştir. Karagöz'ün kullandığı
operasyonel hat ile Atila Öztürk'ün kullandığı operas­
yonel hattın kaydının aynı tarihte, 22 Mayıs 2010 tari­
hinde açıldığı, İdris Karagöz'ün kullandığı operasyonel

66
hat ile Günay Coşkun'un kullandığı 0539 91... numaralı
operasyonel hat arasmda iletişim olduğunun tespit edil­
diği ifade edilmiştir.

A m a İdris K aragöz "casu s" değil!


Soru şu:
Fethullah'ın yetiştirdiği ve M IT'e yerleştirdiği Ahmet Yılm az...
Şim di "casu slu k" başka nasıl yapılır? Ya da K aragöz kar­
deşler neden M IT'e ve D ışişleri'n e yerleştirilir?
Daha yeni b aşlad ık ...
SAHNE 3
P arm ak iz in i b u la n k o m u ta n ın h ik ây esi
İlk parm ak izini ortaya çık aran ...
"C asu s"u tespit ed en ...
M İT m ensubu A hm et Y ılm az'ın CD ve m ektuptaki parm ak
izini b ir dedektif gibi iz sürerek bulan H âkim A lbay M ehm et
Yüzbaşıoğlu kim ? N e zam andan bu yana Fethullahçı istihba­
rat örgütüyle m ücadele ediyor?
A nlatm aya geçm eden önce benim hikâyem le başlayaca­
ğım ve yolum un M ehm et Y üzbaşıoğlu'yia n asıl kesiştiğinin
perde arkasını sizlerle p aylaşacağım ...
Türkiye için karanlık günler daha başlam am ıştı...
A ydınlık dergisinde 1997'de başladığım m uhabirliğe h ızlı
bir şekilde devam ediyordum ve Ergenekon davası daha yok­
ken o "karan lık günlere" doğru y ol aldığım ı bilm eden Fethul-
lah G ülen cem aatini araştırıyordum .
2005'te K aynak Y ayınlan'ndan çıkan Fethullah H oca'nın Şif­
releri14 ve 15 Temmuz 2016'dan sonra genişleterek yine aym
yayınevinden çıkan kitabım da ayrıntılarını verm iştim . Bura­
da uzun uzun o hikâyeyi yazm ayacağım ...
Fethullah G ülen'in 35 y ıllık yol arkadaşı, başm uavini N u­
rettin V eren'in açıklam aları 2004'te A ydınlık dergisinde beş
hafta boyunca kapak dosyası oldu ve sonrasında da kitaba
döküldü!
K i... Ben de A ydın lık tan ayrıldıktan sonra başladığım Sa­
bah gazetesinden atıldım ve sonrasında da iş bulam adım , hat­
ta yanım a "d o st görünüm lü" b ir istihbaratçının dahi yerleşti­
rildiğini darbe girişim inden hem en önce öğrendiril!

14 Aytvrnç Erkin, Fethullah Hoca’nın Şifreleri: Başmuavini Nurettin Veren Anlatıyor,


Kaynak Yayınlan, 1. Basım, 2005

71
Şim di gelelim N urettin Veren'den M ehm et Y üzbaşıoğhı'na
doğru uzanan çarpıcı b ilg ilere...

G en elk u rm ay ta ra fın d a n 2 0 0 6 ’d a ifad eye ça ğ rıld ı


35 y ıl FETÖ elebaşı Fethullah G ülen'in yarandaydı, bütün
sırlarına vakıftı. 1966'da İzm ir K estanepazan'nda başlayan
ilişk i 1990'lann sonunda koptu.
N urettin Veren, o dönem "cem aat" olan 15 Tem m uz'dan
sonra Fethullahçı Terör Ö rgütü (FETÖ ) adını alan yapıyı ilk
ifşa eden isim di. 2004 yılında m erkez m edyayı dolaştı ve an­
lattı, kim se yazam adı, yazm adı. Sadece A ydınlık, Gözcü gibi
gazete ve dergilerde konu oldu.
M eclis'te de A K P'den istifa eden İstanbul M illetvekili Em in
Şirin, Veren'in açıklam alarını soru önergesi yaptı, cevap alam a­
dı. Şirin de 2007'de Ergenekon kum pasına dahil edildi.15
Sonra b ir gün G enelkurm ay' dan telefon geldi. Veren'in elin­
deki b ilgi ve belgeleri istediler. O rgeneral Yaşar Büyükanıt'ın
(21 K asım 2019'da hayatını kaybetti) G enelkurm ay Başkanı
olduğu dönem de G enelkurm ay A skeri Savcılığı N urettin
Veren'i ifadeye çağırdı.
A skeri Savcılığın çağırm a nedeni Veren'in televizyonlarda
ve kitaplarda, Fethullahçı gizli örgütlenm e ile ilg ili açıklam a­
larıydı. A skeri Savcılık, V eren'den TSK içindeki Fethullahçı
yapılanm ayı anlatm asını istedi. A nlattı, hatta TSK 'daki ör­
gütlenm eyi sağlayan ism i b ile söyledi. Sonra o görüntüler ve
ifade kayboldu. V eren'in sekiz saatlik görüşm esi sır oldu!
6 A ğustos 2 0 1 7 ...
Veren'e o gün neler yaşandığını sordum :

Genelkurmay'dan telefon geldi ve görüşmeye gittim. Bu


görüşmeden birkaç saat sonra telefonum çaldı. Arayan
kişi; "Az önce arandığın yerden arıyorum. Buraya gelirsen
sonun Ahmet Taner Kışlalı gibi olur" dedi ve kapattı. Du­
rumu Genelkurmay'a bildirdim ve görüşmeyi erteledik.

15 Aytunç Erkin, Kardan Adam: ARP Eski M illetvekili Emin Şirin Anlatıyor, Kırmızı
Kedi Yayınevi, 1. Basım 2017
Bu arada beni arayan numarayı savcılığa verdim, Ankara
Keçiören'den ankesörlü bir telefondan aranmışım.
Belirlenen yeni bir tarihte Genelkurmay'da Askeri Sav­
cılık tarafından 8 saat görüntülü ifadem alındı. TSK'daki
imamın adım bile verdim. Sait Sürmeli Aksoy'du. Şimdi
firarda. Siyasi bağlantıları anlattım. Örgütün şemasını,
neler yaptıklarım... Sonra o görüntülü ifadem kayboldu.
Bu arada Keçiören'deki ankesörlü telefon kulübesinin de
görüntü kayıtlan bulunmalı.

S e k iz y ıl so n ra o g ö rü n tü le rin p eşin e dü ştü


Y ıllar so n ra...
2014 yılında Nurettin Veren o görüntülerin peşine bir kez daha
düştü. Emniyet ve savcahğa başvurdu: "İfadem i lütfen bulun."
İfade bulundu ancak sekiz saatlik konuşm adan ik i-ü ç say­
falık m etin hazırlanm ıştı.
Sözü Veren'e bırakalım :

Kitaplardan bazı cümlelerimi almışlar, ifade yapmışlar.


Şimdi bu ifadeyi bulacağım ve tekrar peşine düşeceğim.
Şimdi herkes Adil Öksüz'ü (FETÖ'cü darbe girişiminin
•merkezindeki TSK imamı) konuşuyor ya! O sadece bir
parça. 11 yıl önce ben askeriyedeki örgütlenmeyi anlattım
ve o dönem bunların izi sürülseydi, ne terfi edebilirlerdi
ne de bu kalkışma olurdu. Bakın o dönem Büyükanıt'm
yaveri büe FETÖ'cü çıktı. Bugün kimse geçmişle birbirini
yargılamasın. Devlet bu ifademi bulmalı. O zaman çok
şey aydınlanacak.

Sonra ne m i oldu?
K itabın yazan o ifadeyi b u ld u ... N asıl m ı?
Genelkurm ay A skeri M ahkem esi'nin başındaki Hâkim A l­
bay M ehm et Yüzbaşıoğlu, Veren'in kayıp ifadesinin peşine düş­
m üş ve Ankara Cum huriyet Başsavcdığı'na gönderm iş. Ben de
savcılık kaynaklarından o kayıp ifadeye yani 2004'te tanıştığım
N urettin Veren'le ilgili esas ifadeye, böylece ulaşm ış oldum.
O ifadenin tam am ında ne vardı?
İfa d e n in tam am ı ilk k ez y ayım lan ıy or
Bugün ism i darbe girişim inde geçen, tutuklanan, gözaltı­
na alm an ya da firar eden isim lerin çoğu "kay ıp " ifadede.
İlk kez tam am ım okuyacaksınız:
İfadeyi A lan A skeri S av a: H akim Yarbay Zekeriya D uran.
İfadenin A lındığı Yer. G enelkurm ay Başkanlığı A skeri Sav­
cılığı.
İfadenin A lındığı Tarih: 16 K asım 2006.
İfadeyi Veren Tanığın A çık K im liği: N urettin Veren.

Ben öncelikle kendimden bahsetmek istiyorum. 1966 yı­


lından bu yana Fethullah Gülen ile temas halinde olan ki­
şiyim. İzmir doğumluyum. O dönemlerde Motor Meslek
Lisesi'nde öğrenci iken İzmir Kestane Pazan Camii'ne
vaiz olarak gelen Fethullah Gülen'le Cuma namazları
sırasında başlayan arkadaşlığımız uzunca bir süre de­
vam etti. Bu arkadaşlığımız esnasında cemaate bağlı
olarak birçok görevde çalıştım. Birçoğunun başkanlığını
ve kuruculuğunu yaptım. Kısaca bunlardan bahsetmem
gerekirse... Gazeteci ve Yazarlar Vakfı Kurucu Başkan­
lığı, Zaman gazetesinin kurucusu ve genel müdürü, Sa­
manyolu TV yönetim kurulu üyeliği ve ortağı; Azerbay­
can, Gürcistan, Türkmenistan, Moğolistan, Arnavutluk,
Romanya'da açılan üniversite şirketlerinin ortağı...
Esasen benim Fethullah Gülen ile tanışmadan önce
herhangi bir cemaate bağlılığım yoktu. Cuma namazına
gidecek şuurda biri olarak Fethullah Gülen ile sohbetlere
başladık. Bizi cezbeden yanı eğitim yolu ile gençlerin ye­
tiştirilmesini ön plana alması ve özellikle fakir talebelerin
öğrenimine katkıda bulunmak fikriydi. Nitekim ben de
Ege Üniversitesi Makine Mühendisliğini gece okumak
suretiyle bitiren ve bunu da maddi problemleri nedeniy­
le gündüz takside çalışarak yapan birisi olarak öğrenim
güçlüklerini diğer öğrencilerin yaşamamasını istiyor­
dum. Fethullah Gülen'in öğrencilerle ilgili çalışmalarına
destek olduk. Bizi Gülen'e iten gerekçe buydu.
Yanımızda cemaate bağlı kişilerden ziyade iktisatçı ve
diğer meslek erbabı kişiler vardı. İktisatçı İlhan İşbilen,

74
saatçi Ali gibi çekirdek, 12-13 kişilik bir oluşum vardı.
Genel sıkıntı, öğrencilerin yurt sılan tısıydı. Bahsettiğim
tarihler ülkede terörün başladığı ve ailelerin çocuklarının
geleceği noktasında sıkıntı duyup arayış içinde oldukla-
n bir dönemdi. Dini açıdan güvenilir bir zat tarafından
çocukların eğitimi gibi ulvi amaçlı bir çalışma halktan
destek gördü. Cami ve gözyaşlan bu desteğin sağlanma­
sında çok etkin oldu. İlk olarak 8-10 evde bu tür çalışma­
lara başlandı. Nefi Akyazılı'dan önce kira yoluyla alınan
ev sonrasında bu şahsın bağışladığı arsaya yurt yapıldı.
Akyazılı Demeği altında yürütülen faaliyet sonrasında
1972-1977 yıllan arasında 5 katlı yurt faaliyete geçirildi.
Bu modelin Manisa, Menemen, Turgutlu gibi yerlerde de
hayata geçirilmesi esnaf desteğiyle oldu. 1980'lerde 100
yurt oldu. Biz de bir ağabey, koordinatör olarak görev
yapıyorduk. Daha sonra bu Akyazılı Demeği vakıf oldu.
Gülen'in bu faaliyetlerden sonra itiban arttı. Turgut
Özal döneminde özel okullarla ilgili serbestlikten son­
ra okul açmaya yöneldik. Ancak Fethullah Gülen, Mil­
li Eğitim le temas etmekten imtina ediyordu. En çok
okullara Atatürk büstü konmasının cemaatte yaratacağı
olumsuz tepkiden çekiniyordu. Ancak... Nerede devle­
tin ihtiyaçlara cevap veremediğini, nerede alternatif ya­
ratamadığım fark ediyorsa bu ihtiyaca cevap verir tarz­
da uygulamalarla yerini sağlamlaştırıyordu. Fethullah
Gülen birçok toplantımızda eğitimdeki başarılarının laik
Türkiye Cumhuriyeti'nin surlarında delik açtığını, çelik
zırhlı duvarın kırıldığım, İslam devletinin yakanda kuru­
lacağım, bu başarıların, bu müjdenin emareleri olduğunu
defaten dile getirmiştir. Hatta bu başarılar onu Türk dev­
letini ele geçirilmesi gereken bir düşman cephesi olarak
görmesini, asırlık karanlık çağ dediği Atatürk Türkiye'si­
nin yıkılmasını, ışık süvarilerinin geleceğini, bir devrin
biteceğini söylemesine kadar vardırdı. Bu görüş çerçeve­
sinde Fethullah Gülen, subay, vali, emniyet mensuplan
gibi devletin kritik kurumlanılın ve görevlilerinin ele ge­
çirilmesini istiyordu.
Bizler de bu evlerde yetişen çocukların üst düzey
yerlere gelmesini kalben alkışlıyorduk. Bunlar zaman
içerisinde teğmen oldular. Bunlarla dönem içerisinde

70
periyodik toplantılar yapıldı. Gülen'in özel talimatları
doğrultusunda üst rütbeye gitmeleri için bu subaylara
her türlü hileyi yapması, sosyal faaliyetlere iştirak etmesi
tavsiye edildi. Bunların bir kısmı kurmay subay oldu. Ba­
zdan kaymakam, vali, emniyet amiri oldu. Bu aşamadan
sonra bizim kendileriyle bizzat Fethullah Gülen tarafın­
dan bu tip üst düzey kamu görevlileriyle ünite ünite özel
toplantılar yapılmaya başlandı. Gülen'in farklı tavırlan
ortaya çıkmaya başladı. Hatırlanırsa, 1988 yılında yayın­
lanan bir kaset vardı. Bu kaset, 1985-1990 yıllan arasında
çekilmişti. Pervasızca devleti ele geçirmekten bahsedi­
yordu. Tam da bu hayale uygun tavırlar sergilemeye baş­
layınca bizlerle yolu ayrılmaya başladı. Kendisi laik ve
Atatürkçüler içinde "Bizimkiler" yaratmaya çalışıyordu!
Bu özel toplantdar sırasında her kamu birimi için ayn
bir kişi görevlendirilmişti.
Örneğin... Kara Kuvvetlerinde görevli cemaat men­
suplan için Sait Sürmeli Aksoy ağabey görevlendirilmiş­
ti. Kendisi bizden 10-15 yaş küçüktü. Deniz Kuvvetleri
için Kudret Ünal ağabeye görev verilmişti. Polis grubu
için Süleyman Uysal, emniyet üst düzey görevlileri için
Kemalettin Özdemir, kaymakam, vali muavini gibi gö­
revliler için Naci Tosun, Harun Tokak, Mustafa Özcan
görevlendirilmişti. Mustafa Özcan bütün ünitelerin fi-
nansal işleriyle uğraşıyordu.
Örneğin... TSK mensuplarına, çalıştığı yerin niteliği­
ne göre büyük rütbeli komutanları takip etmek ve onla­
rın açıklarını bulmaya yönelik görevler veriyordu.
... Bugün itibariyle iddia ediyorum: Büyükşehir emni­
yet müdürlerinin yüzde 90T cemaat de irtibatlıdır. Zaten
bunların başında, Şehabettin Harput (yargdanıyor), Os­
man Karakuş (firari), önder Aytaç (firari) gibi isimler var­
dır. Bunlar bakan, müsteşar, Polis Akademisi Rektörü ve
dekan yardımcısıdır. Emniyet teşkilatının kilit isimleridir.
TSK içinde ise oran tahminlerime göre yüzde 40 civa-
nndadır. Hatta bu rakam iyimserdir. Bunlan eğer bana
resimlerini de göstermek suretiyle tek tek sorulursa ha­
tırlayabilirim. Çünkü birçoğu talebeliğimizi yapmıştır. O
dönemde kurmay binbaşı olanlar daha üst rütbelere gel­
miştir. Bunların bir kısmı YAŞ karanyla atılmıştır. Ama

76
halen görevde olanlar da vardır. Bunlar genelde kod adı
kullanırlar.
... Aksiyon dergisinde TSK'dan atılmış pek çok subay
çalışıyor. Kendilerini görsem tanırım. İsimlerini bilm i­
yorum. Kod adı kullanıyorlar. Şura kanalıyla atılanlar
ve ahlmayıp kendilerini gizleyenler irtibat halindeydi.
Hatta bunların gizli toplantılar sırasında rütbelerine
göre, kuvvetlerine göre bir ayrım yapılarak sadece kendi
mensuplarıyla bir arada kalmaları sağlanmıştı. Subaylar
subaylarla birlikte toplantıya iştirak ediyordu. Örneğin
astsubaylarla bir araya gelinmiyordu. Bunlara Gülen
veya görevli imamlarca görev yerinin niteliğine ve rütbe­
sine uygun olarak görevlendirme yapılıyordu, örneğin
Doğan Beyazıt Paşa'run adalarda villa satan aldığına yö­
nelik bir duyumu araştırıp, belgelendirmek üzere oram
birliğinde görevli bir personele görevlendirme yapılıyor,
istihbarat isteniyordu.
... Genelkurmay'da yapılan toplantılar, katalanla-
nn kimliği, toplantının konusu, alınan kararlar, verilen
emirler gibi faaliyetler hocaefendinin ısrarı sonucu ken­
disine rapor ediliyordu. Mustafa Kemal Sungur (Kara
Kuvvetleri'nden 1987'de ihraç edildi, 2014'te Washington
Büyükelçiliği'nde Basın Ataşesi'ydi) da bu isimlerden bi­
risiydi. Aksiyon dergisi temsilcisi olup yurt dışındaydı.
Amerika'da temsilcilik yapıyordu. Sait Sürmeli Aksoy ve
Mustafa Özcan ile irtibat halindeydi. Altunizade'ye gidip
gelirdi. Bu şekilde Sungur gibi YAŞ kararlarıyla atılan
subaylarla halen görevde olan ve cemaat mensubu olan
subaylarla irtibat kuruluyordu. Prof. Şerif Ali Tekalan (fi­
rari) cemaat mensubu olup Turgut Özal döneminde YÖK
üyesi oldu. Görev süresince birçok üst düzey komutan ve
siyasetçiyle koordinasyonu sağladı.
... Geçmişten gelen tecrübelerime göre bir olaym ce­
maatle ilgili olup olmadığını kolaylıkla anlayabilirim.
Örneğin Sayın Genelkurmay Başkanı'na (Yaişar Büyü-
kanıt) yönelik Van Savcısı (Ferhat Sankaya) tarafından
yapılan haksız ithamların kaynağının cemaat kökenli ol­
duğunu teşhis edebilirim. Bu tip adli mülki personel çok
sayıdadır. Fethullah Gülen'in bir talimatıyla aynı anda
40 yerden bu tip eylemler ya da soruşturmalar patlak

77
verebilir. Ordu içindeki imamlar sayesinde gizli bilgi­
ler rapor edilmekte. Gülen onlann belli olmaması için
özellikle içki içmelerini, dans etmelerini, açık kadınlarla
eğlenmelerini öğütlüyordu. Hatta Ceyhun C. isimli bir
subayın yüksek rütbeli bir komutanın kızıyla evlenmesi­
ni sağlamıştı. Türkiye'nin dârülharp olduğunu, hilenin
taktik olduğunu söylemişti.
... Hizmet stratejisini tamamen Fethullah Gülen be­
lirliyordu. O dönemde İran'daki Humeyni modelini dahi
beğenmez duruma gelmişti. Hatta bize bir toplantısında
kurulacak İslam devletinde hiç kimsenin elinin kendile­
rine değmeyeceğini, elini sallayarak gösterdi Belirsiz bir
organizasyon gösteriyordu. Hatta bunu "sırran tenevve-
ıet" (gizli ışıklandırma, nurlarıma, Risale-i Nur'da geçi­
yor) olarak adlandırıyordu. Nurlandırmayı gizli yapma,
sistematiği belirsiz metotlar kullanma, belirsiz, kemiksiz
hizmet stratejisi oluşturma... Nitekim örgüt de gerçekten
gazete, vakıf, şirket hastaneler, okulların yapılanması ta­
mamen kağıt üzerinde legal gibi görünüp arkasındaki
isimle görünmeyecek biçimde bir yöntem yapısına sahipti.
... Genelkurmay'da takip ve izleme verdiği (Fethul­
lah Gülen'in) cemaat mensubu asker şahıslar 28 Şubat
sürecinde darbe yapılacağına yönelik bilgi getirmişler­
di. Bu bilgiler doğrultusunda cemaatle irtibatı olan I.S.,
M illi Eğitim Yurt Dışı Müdürü Aysal Aytaç (Firari Önder
Aytaç'ın babası), Şerif Ali Tekalan (Fatih Üniversitesi Mü­
tevelli Heyeti Başkanı) ile birlikte Sayın Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'i gece yansı giderek darbe yapılaca­
ğına yönelik duyumlarımızı ilettik. Hatta kendisi de Ba­
kanlar Kurulu'na başkanlık etmişti. Geç saatlere kadar
toplantının bitmesini bekledik. (...) Koza İpek Matbaacı­
lık, Akın İpek (firari), Alaattin Kaya (tutuklu) Star, Bugün,
Nema Holding gibi birçok isim, şirket önemli kazanımlar
ve faydalar elde edebileceği şirketlere, medyaya ortak
veya sahip yapıldı.

Bu ifadenin tarihini tekrar hatırlatalım :


16 K asım 200 6 ...
Yani, darbe girişim inden 10 y ıl Önce...

n
Bu ifadenin üzerine neden gidilm edi?
Kim gitm edi?
Kim bu ifadeyi kaybetti?
B itm ed i...
B ir parantez daha açalım ...

ifa d ey i a la n h âk im e k a şe t ş a n ta jı y ap ıld ı
Bu ifadeyi alan H âkim Yarbay Z ekeriya D uran'a ne oldu?
N urettin Veren'in 2006'da ifadesi alındıktan sonra G enel­
kurm ay A skeri Savcılığı, örgütle ilg ili titiz b ir çalışm a başlatır.
O dönem ki adıyla "cem aat"e karşı dik duran D uran ekibiyle
birlikte harekete geçer. Ö rgütün hem askeriyedeki örgütlen­
m esi hem de sivil yapılanm ası araştırılır.
İşte tam bu noktada örgütün "k asetçileri" devreye girer.
Yarbay Zekeriya D u ran'ın özel hayatı didik didik ed ilir ve ya­
sadışı bir şekilde fiziki takip yapılır. N urettin V eren'in ifadesi­
ni alan D uran'ın kasetleri olduğu gündem e gelir ve ü st düzey
devlet yetkililerine bu kasetler gönderilir!
D uran, yılm az ve çalışm aya devam eder. A ncak baskılar
da bir yandan sürm ektedir. FETÖ am acm a u laşır ve Veren'in
ifadesini alan, sonrasında da çalışm a başlatan o isim 11 Kasım
2009'da em ekliliğini ister. H âkim Yarbay Z ekeriya D uran'ın
ism i 27 Şubat 2019'da hazırlanan b ir iddianam ede de geçer.
A nkara Cum huriyet B aşsav cılığ ın ca FETÖ 'cü darbe gi­
rişim i sırasında ortaya çıkan sözde "Sıkıyönetim M ahkem e­
lerinde Görevlendirm e L istesi"n d e adı geçen 31 askeri yargı
m ensubu hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırm aya
teşebbüs" ve "silah lı terör örgütü üyesi olm ak" suçlarından
hazırlanan iddianam ede şu tespitler yapılır:

2010'dan itibaren devam eden süreçte Genelkurmay


Askeri Savası Hakim Kıdemli Albay Yavuz Şentürk,
hakkmdaki yazı, sosyal medya haberleri ve karalama
kampanyalan sonucunda emekli olm uş... Yardıma as­
keri savalar Hakim Kıdemli Albay Zekeriya Duran ka­
set şantajı ile emekli olmuş, Hakim Yarbay İsmail Volkan

79
Şahin kamuoyunda İzmir casusluk davası olarak bilinen
dosya kapsamında ağırlaştırılmış müebbetle yargılana­
rak Gölcük Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesi'ne
tayin edilmiştir. Yine yardımcı askeri savcılardan Tamer
Isır, İzmir casusluk davasına bulaştırılarak daha önce
hiçbir askeri hâkimin görevlendirilmediği Kara Hava­
cılık Disiplin Subaylığına tenzili rütbe niteliğinde atan­
mıştır. Genelkurmay Yardıma Askeri Savcıhğı'ndan
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyesi olan Yaşar Yüce,
15 Temmuz menfur darbe girişimi sonrasında TSK'dan
ihraç edilmiş ve bahse konu darbe soruşturması kapsa­
mında tutuklanmıştır. Bu süreçten sonra Genelkurmay
Askeri Savcıhğı'na atanan yardımcı askeri savcılar Ali
Müjdat Eski, Uğur Aydın, İsmail Mıngır, İlyas Damarseç-
kin, Mehmet Sadık özgüven 15 Temmuz menfur darbe
girişimi sonrasında TSK'dan ihraç edilmiş ve bahse konu
darbe soruşturması kapsamında tutuklanmıştır. Kurtu­
luş Kaya halen firaridir. Yine bu kapsamda Genelkurmay
Askeri Mahkemesi'nde görev yapan Mahkeme Kıdemli
Hâkimi Ali Rıza Bildik, İzmir casusluk davası kapsamın­
da ağırlaştırılmış müebbetle yargılanarak emekli olmuş,
yerine atanan Hâkim Kıdemli Albay Mehmet Yüzbaşıoğ-
lu İzmir casusluk davasına ve diğer davalara bulaştırı­
larak Mamak 4'üncü Kolordu Komutanlığı'na Disiplin
Subayı olarak tenzili rütbe niteliğinde atanmıştır.

İlk so ru ştu rm a sı Ç orlu Ş ifa H a sta n esi


Ve artık M ehm et Y üzbaşıoğlu'na geçiyoruz...
K ara H arp O kulu'ndan m ezun olduktan sonra İstanbul
Ü niversitesi H ukuk Fakültesini bitiren M ehm et Yüzbaşıoğ-
lu, 2002 yılında Ç orlu'ya askeri sa v a olarak atanıyor. Ç orlu
A skeri Savcılığı bütün Trakya birliklerin in yargı yetkisinde
olduğu çok yoğun b ir savcılıktır. O da çok yoğun b ir şekilde
çalışm aya başlıyor.
2004 yılında renk körü olm ayan b ir askere, askeri hastane­
de görevli b ir göz doktoru tarafından renk körlüğü raporu ve­
rilm esine ilişkin verilen soruşturm a izn i kapsam ında dosyaya

S0
yürütürken önem li bir bilgiye ulaşıyor. Göz doktorunun as­
keri hastane dışında Ç orlu Şifa H astanesi'nde de görev yaptı­
ğının tespit edilm esi üzerine soruşturm ayı genişletiyor ve 17
Şubat 2004 tarihinde Şifa H astanesi'nde aram a yapılm ası için
Çorlu A skeri M ahkem esi'nden talepte bulunuyor.
18 Şubat 2004 tarihinde talep uygun bulunarak aram a
karan veriliyor ve A skeri S a v a Yüzbaşıoğlu aram a yapıyor.
Aram a sırasında iki acil defterinde farklı kayıtların tutuldu­
ğu, bazı kayıtların tutulm adığım görerek defterlere el koyu­
yor ve Sağlık Bakanlığı'na suç duyurusunda bulunuyor. A yn-
ca iddianam e düzenliyor.
D uruşm alar 2007 yılına kadar sürüyor. Bu aşam adan son­
ra M ehm et Yüzbaşıoğlu ile ilg ili iftira, tehdit ve şantaj dolu
yazılar yayım lanm aya, e-postalar gelm eye başlıyor ve aka­
binde M illi Savunm a B akanlığı'na (M SB) isim siz, sahte isim li
suç ih barlan gönderiliyor.
İsim siz ihbar m ektuplan sonucunda bakan oluru ile M SB
A skeri A dalet Teftiş K urulu tarafından incelem e başlatılıyor.
Bu arada M ehm et Yüzbaşıoğlu ile aram a kararında im zası
bulunan hâkim ler C .B. ve E.A . da Yüzbaşıoğlu ile b irlikte Fet-
hullahçı yargı tarafından sözde İzm ir casusluk davası çuvalı­
na atılıyor.

İlk dosyası K ay seri Iş ık E v le ri dosyası


Yüzbaşıoğlu, Ç orlu'da askeri sa v a iken 2007 yılında
Hakkâri D ağ ve K om ando Tugayı'na H akkâri ilinin ve Tugay
tarihinin ilk A skeri H âkim D isiplin Subayı olarak atanıyor.
Ancak askeri sa v a bu işe çok seviniyor.
Çünkü H akkâri m eslek hayatı boyunca çalıştığı ilk il.
2007-2009 yılları arasında H akkâri ve Y üksekova'da görev
yapan Yüzbaşıoğlu, G üneş H arekâtı'nın (21 Şubat 2008'de
İrak' m kuzeyine yapılan sınır ötesi operasyon) yapıldığı ve
ttrörün tırm andığı o yıllarda yaptığı bu görevin hayatının en
kutaal görevlerinden b iri olduğunu söylüyor m ahkem elerde
Varıl İği ifadelerde.
2009 yılında atam a tercihlerinde olm am asına rağm en
A nkara'ya G enelkurm ay A skeri M ahkem esi'ne hâkim olarak
atanıyor. Temmuz sonlarına doğru A nkara'da göreve başla­
yan Y üzbaşıoğlu'nun önüne gelen ilk dosya. K ayseri'de, o
zam anın isim lendirm esiyle "cem aatin" suçüstü olarak yaka­
landığı K ayseri dosyası oluyör.
İlk suçüstüyü de hatırlatm akta fayda var: Fethullahçılarm ,
1. Ordu Sıkıyönetim Savcılığı'run 1982 yılında 1982/2182 E.
sayılı soruşturm ası kapsam ındaki ve 1986 yılında İzm ir Sıkı­
yönetim M ahkem esinde 1986/87 E. sayılı dosyası ile yargı­
landığı d av a...
K ayseri'd ecem aatevlerind eyetiştirilip H avaK u vvetleri'ne
sokulan üç astsubay, ahilerinin talim atı ile sahte bir belgeyi
H ava ikm al K om utanlığı kayıtlarına düşürüyor. Sahte bel­
genin, esnaf hakkında fişlem e yapıldığı yönünde algı oluş­
turm ak için TSK internet (intranet) sistem ine yüklendiğinin
tespit edilm esi üzerine H ava K uvvetleri A skeri S a v a sı A hm et
Zeki Ü çok tarafından soruşturm a başlatılıyor. S a v a Ü çok,
"K arargâh E vleri"yle ilg ili çalışm a yaparken, yaklaşık bir
y ıl sonra, M art 2009'da K ayseri 2. H ava ikm al M erkez Ko­
m utam Tüm general Rıdvan U lugüler, H ava K uvvetleri A dli
M üşavirliği'ni arıyor. K ayseri'de kendisiyle ilg ili b ir m ektu­
bun dolaşım a sokulduğunu ve askerlerin girm esinin yasak
olduğunu gösteren bir em ir yazışırım çalındığını söylüyor.
U lugüler, çalm an em irin değiştirildiğini ve eklem e yapılarak
esnafa dağıtıldığım belirtiyor.
D eğişiklik yapılan m etinde şöyle dem liyor:

Ey vatandaş, senin vergilerinle maaş alan bu Tümgeneral


Rıdvan Ulugüler, senin ekmeğinle oynuyor. Senin işye­
rine askerlerin girmesini yasaklıyor. Bu komutanı, Cum­
hurbaşkanı Abdullah Gül'e şikâyet edin.

Üçok yarunda Yazı İşleri Müdürü Şafak Cardı ve Stajyer Hâkim


Üsteğmen Özgür Tüfekçi'yle birlikte Kayseri'ye gidiyor...
Soruşturm a başlıyor.
K ay seri’ye d o k u n an cezaev in e k on u ld u !
Soruşturm a sonucunda, Tüm general R ıdvan U lugüler im ­
zalı em rin H arekât İstihbarat K ısım A m irliği'nde değiştirild i­
ği tespit ediliyor. "C em aat" ilk kez kendisini gösteriyor.
A stsubaylar A li Balta, İsm ail D ağ ve Orhan G üleç, 4 M art
2009'da gözaltına alm ıyor ve "Işık E vleri"nd e yetiştirild ikle­
rini itiraf ediyorlar. Kom utanm em rinin çalınm ası talim atım
Ali Baha'ya, K ayseri'de eczacılık yapan, TSK 'dan sorum lu bir
sözde im am ın verdiği öğreniliyor. A stsubay Balta ifadesinde
itiraf ediyor:

Emri ben aldım, abiye verdim. Daha sonra eve geldi ve


bir flash bellek içinde bana verdi.

G erçek em ir beş m adde iken dörde düşm üş ve sahte tali­


m at hazırlanm ış!
Sonuç o larak ...
Şüpheli astsubaylar A li Balta, İsm ail D ağ ve O rhan G üleç
her şeyi anlatıyor, Fethullah G ülen cem aatindeki sivil ahile­
rinin isim lerini veriyor. "A b i" olarak ism ini verdikleri örgüt
m ensuplan aynı tarihte, aynı uçak ile A zerbaycan'a, akabinde
ABD'ye kaçıyorlar. Yani o zam an cem aat sonra FETÖ için ka­
çış yolu pek değişm iyor. (FETÖ 'cü savcılar Z ekeriya Öz, Fik­
ret Seçen ve C elal K ara da G ürcistan üzerinden k açm ıştı...)
Cem aat yani Fethullahçı istihbarat örgütü bu soruşturm a
ile aslında açığa düşüyor, ensesinden fare gibi tutuluyor, su­
çüstü yapılıyor.
N asıl m ı?

C em aate ilk kez ‘su ç ö rg ü tü ’ ta n ım ı y ap ıld ı


Bu üç astsubay H ava K uvvetleri Sav cılığ ın ca tutuklam aya
sevk ediliyor. H ava K uvvetleri M ahkem esi'nce "astlık üstlük
m ünasebetlerini yok etm e, evrakta sahtecilik" gibi suçlardan
luluklanıyor. Tutuklam aya şüpheliler ve şüpheli m üdafileri
İsrafından itiraz ediliyor.
Şüpheli A li Balta'run avukatına bu anlam ıyla dikkat edil­
m eli: Avukat M ustafa Dokum acı!
FETÖ 'nün avukatlar im am ı olan Dokum acı, 15 Tem m uz'dan
sonra yurt dışına firar eden ilk kişilerden.
D enizli ve K ayseri'de görev yapan A li B alta'n ın FETÖ
avukatlar im am ı M ustafa D oku m aa'y ı 2009 yılında m üdafi
olarak tutm ası sanırım sadece tesadüf!
Fethullahçılar, "A li Balta'run ifad eleri hipnozla alınd ı"
yalanını yaym aya başlıyor. B alta'nın avukatı M ustafa D o­
kum a a , m üvekkilinin tutukluluğuna itiraz ediyor ve tah­
liyesini istiy o r... D osya itiraz kapsam ında G enelkurm ay
M ahkem esi'ne geliyor.
M ahkem e Başkam A li R ıza Bildik, üye hâkim M ehm et
Yüzbaşıoğlu ve subay üye V .B.'den kurulu heyet, "a stlık üst­
lük m ünasebetlerini yok etm e ve evrakta sahtecilikten" tu­
tuklanan şüpheli ve m üdafilerinin itirazım değerlendiriyor.
A skeri M ahkem e, "su çu n b ir örgüt faaliyeti kapsam ında iş­
le n d iğ in i..." belirterek, yani eylem leri b ir suç örgütünün ey­
lem i olarak göstererek, 29 Temmuz 2009 tarihinde cem aate
"su ç örgütü" diyor.
G enelkurm ay M ahkem esi'nin 29 Temmuz 2009'da aldığı
karar b ir ilk:

Söz konusu suçların bir örgütün faaliyeti çerçevesinde


işlendiğine dair soruşturma dosyasında deliller bulun­
duğu, şüphelilerin bir kısmının firar halinde olup halen
yakalanma emriyle arandıkları...
İtirazın reddine...

Tarihe ve karara dikkat ed in ...


G enelkurm ay A skeri M ahkem esi 29 Temmuz 2009 tarihin­
de cem aate "su ç örgütü" diyor. O günlerde; bugünün m ed­
yadaki sözde FETÖ m ücadelecileri, kararın aleyhine yazılar
yazıyor. H atta "G enelkurm ay M ahkem esi hangi örgüt oldu­
ğunu açıklasın o zam an" diye feryat içinde çağrılarda bulu­
nuyor.

S4
Bu karar FETÖ gibi kendini m asum , eğitim ve iyilik ha­
reketi, hizm et h areketi gösteren, dinler arası diyalog m asal­
larıyla casusluk ve terör eylem leri gerçekleştiren, istihbarat
örgütleri m aşası "T h e C em aat" için kabul edilem ez bir karar
o lu y o r...

H ed efe k o y d u k ları ik i ism e n e olu yor?


A slında biraz da şaşırıyor, afallıyor, travm a geçiriyorlar.
A ncak örgüt o zam anın konjonktürünü, siyasal ortam ını,
m edya ve yargısını kullanarak bu travm adan çabuk kurtulu­
yor ve karşı taarruza geçerek soruşturm ayı yürüten A hm et
Zeki Ü çok ve H ava H âkim Y üzbaşı M ehm et Ç elik 'i hedefe
oturtuyor.
İlk önce M ehm et Ç elik hakkında karalam a, hakaret, iftira
kam panyaları başlatıyor ve akabinde Ç elik uydurm a b ir so­
ruşturm a kapsam ında sanık yapılıp askeri savcılık görevin­
den alınıyor.
A ncak FETÖ 'nün, A hm et Z eki Ü çok ile ilg ili intikam h ırsı
daha da güçlü! O nurlu b ir askerin kabul edem eyeceği suçlar
uyduruluyor. Ü çok, Beşiktaş'taki "Fethullahçı yargı" tarafın­
dan yolsuzluk, rüşvet, suç örgütü ü yeliği gibi soruşturm alar­
la 140 ju l hapis cezası ile yargılanıyor.
D iğer yandan K ayseri'de FETÖ 'den ihraç edilen ve halen
yargılanan A skeri S a v a Ö .T.'nin de ifadeleri dikkate alınıyor.
Ü çok'un "hipnozla ifade alarak işkence yaptığı" iddia ediliyor.
Bu arada ilginç b ir olay yaşanıyor.

A yn ı av u k at b ir k ez d ah a itira z ed iy o r
TSK 'dan ihraç edilm iş örgüt üyesi A stsubay A li Baha'nın
ve avukatı (firari) M ustafa D okum aa'run tutuklam aya itirazı
üzerine dosya tekrar G enelkurm ay A skeri M ahkem esi'ne ge­
liyor. Bu kez heyet, M ehm et Y üzbaşıoğlu'nun başkanlığında,
üye hâkim B.Ö . ve jüne subay üye V .B.'den oluşuyor. H eyet
jrine aynı gerekçelerle tutukluluğun devam ına oy çokluğu ile
karar verirken üye hâkim B.Ö . m uhalif kalıyor.

85
H âkim B.Ö . karara m u h alif kalırken FE T Ö 'cü lerle aynı
gerekçeyi kullanıp A hm et Z eki Ü çok'u n işkenceyle ifade
aldığı yönündeki id d iaları d ile getiriyor. Şüp helilerin tüm
ikrarların a rağm en sorgusunun usulüne uygun olm adığı,
yasak sorgu yöntem leri kullandığı gerekçesiyle tah liye ed il­
m esini istiyor.
Ü ye hakim B.Ö ., 15 Tem m uz'dan sonra "anayasal düzeni
yıkm aya iştirak ve örgüt ü yeliği" suçlarından tutuklanıyor.
H alen tutuklu ve yargılam ası devam ediyor.
Böyle tesadüfler askeri yargıda sık sık oluyor!
Tekrar A hm et Z eki Ü çok'a g elirsek ...
Ü çok'a olan intikam ım tatm in edem eyen cem aat, K arar­
gah Evleri'nden Balyoz'a, bulduğu her davaya hâkim albayı
dahil edip, kum pas tutukluluğu rekorları kırdırıyor.
B itm ed i...

İlh a n C ih a n e r en sesin d en y a k a la m ıştı


Bu arada yine FETÖ 'yü ensesinden yakalayan biri daha var
ama tam olarak olayın nereye ulaştığını hem en fark etm iyor.
Ö rgütü ensesinden yakalayan bu kişi Erzincan Başsavcısı
İlhan Cihaner!
O lay özetle şu: Erzincan'da 2 K asım 2007'de İsm ail Ağa
C em aati'ne yönelik dönem in Cum huriyet Başsavcısı İl­
han C ihaner tarafından soruşturm a başlatıldı. İl Jandarm a
K om utanhğı'nm yürüttüğü soruşturm ada, 29 kişi gözaltına
alm dı, bunlardan dokuzu tutuklandı.
2 M art 2009'da sonradan yetkileri alınan Erzurum Ö zel
Yetkili C um huriyet S a v a sı Osm an Şanal'a yapılan b ir ih­
barda, cem aatin "silah lı terör örgütü" olduğu öne sürüldü.
Bunun üzerine 5 M ayıs 2009'da Osm an Şanal, soruşturm a
yetkisinin kendisinde olduğunu belirterek b ir yazıyla dava
dosyasını istedi. Bu gelişm e üzerine B aşsav a Cihaner, Osm an
Şan al'ı H SYK ve A dalet Bakanhğı'na şikâyet etti. A ncak so­
nunda cem aat dosyası, ö z e l Y etkili Şanal'a gönderildi.
D evam ed elim ...

86
12 H aziran 2009'da "cem aatin" yayın orgam Taraf gazete­
sinde, Kurm ay A lbay Dursun Ç içek'in im zasıyla AKP ve Gü­
len C em aatini bitirm eye yönelik "İrticay la M ücadele Eylem
P lan ı"nın Erzincan'da uygulam aya konulduğu iddiası m an­
şete taşındı.
18 H aziran 2009'da ise Başsavcı C ihaner hakkında A dalet
Bakanlığı tarafından soruşturm a başlatıldı.
"D uyarlı ve m ağdur vatandaşların" ihban üzerine İlhan
Cihaner hakkında "İsm ailağa soruşturm asını yetkililerden
gizlem ek, sahte evrak, kam eriye yaptırarak im ar kirliliğine
neden olm ak" suçlarından 26 y ıla kadar hapis istendi.
Son u ç... C ihaner beraat e tti...

Ö rg ü tü n y en i s tr a te jis i o rtay a ç ık tı
Şim di geliyoruz K ayseri ve Erzincan'ın ortak n oktasm a...
Cem aat bu iki soruşturm a karşısında, hem en bu kişileri
soruşturm alarla, tutuklam alarla, yargılam alarla yıldırm ak
dışında yeni bir strateji geliştiriyor.
"K ayseri ve Erzincan soruşturm aları cem aate karşı bir
kum pastır" diyebilm ek için bu kez örgüt tarafından sahte bir
üretim yapılıyor. Ü retilen "İrtica ile M ücadele Eylem P lan ı"
belgesinin A lbay D ursun Ç içek tarafından hazırlandığı ve ce­
m aate kum pas kurulduğu iftirasına sarılıyor.
Bu noktada, FETÖ 'nün topyekûn im ha planı devreye so­
kuluyor. Burada üst düzey b ir yetkilinin değerlendirm esi
şöyle:

İrtica ile Mücadele Eylem Planı soruşturması FETÖ tara­


fından verilen talimatla, Beşiktaş'taki Özel Yetkili "sav­
cılardan" oluşan örgüt üyelerinin, Kayseri ve Erzincan
soruşturmalarının engellenmesi, atıl bırakılması, soruş­
turmayı yapanların yok edilmesine, imhasına zemin ha­
zırlanması için yapılan uydurma bir soruşturmadır. Bu
anlamıyla Kayseri-Erzincan ve İrtica ile Mücadele Eylem
Planı soruşturmaları birbirinden ayrı düşünülmeyecek
dosyalardır. Biri diğerinin sebebi veya sonucudur.

•7
Peki, bu hususim M ehm et Yüzbaşıoğlu ile ne ilg isi var?
H em en anlatalım :
İrtica ile M ücadele Eylem P lanı belgesi hakkında o za­
m an Kurm ay A lbay olan D ursun Ç içek hakkında G enelkur­
m ay B aşkan lığın ca soruşturm a izni veriliyor. G enelkurm ay
A skeri Savcılığı yaptığı soruşturm a sonucunda belgenin,
G enelkurm ay/da herhangi b ir bilgisayarda yazılm adığı ve
G enelkurm ay' daki herhangi b ir yazıcıdan print edilm ediği
(kâğıt çıktısının alınm adığı) yönündeki bilirk işi raporunu
dikkate alıyor.
Belgenin aslının bulunm am ası, belgenin fotokopisi olm ası
nedeniyle, belgenin altındaki im zanın, şüphelinin el ürünü
olduğunun tespit edilm esinin m üm kün olm am ası nedeniyle
kovuşturm aya yer olm adığına karar veriyor.
Bu arada belgenin nasıl bulunduğuna da bakm ak gerekir­
se "İrtica ile M ücadele Eylem P lan ı" belgesinin fotokopisi, ko­
nuyla h iç alakası yok iken Levent G öktaş'ın bürosunda yapı­
lan aram a sırasında G azi Ü steğm en Avukat Serdar Ö ztürk'ün
stajyerine verdiği alakasız b ir dosya içerisinde ve odada po­
lisler dışında kim se yok iken bulunuyor!16
Senaryo hep aynı!
K ovuşturm aya yer olm adığı kararından sonra kadrolu
olarak Türk Silah lı K u vvetlerind e istihdam edilen ve her za­
m an B eşiktaş'taki FETÖ 'cü sav aların im dadına yetişen "B ir
vatansever subay" o güne kadar gönderm eye gerek duym a­
dığı belgenin aslını özel yetkili savcılar ile özel yetkili gazete­
cilere gönderiveriyor. Am a ön sayfasında da vatanseverliğini
kanıtlayacak, "duygu dolu" b ir m ektup iliştirerek.
Tabi ki m ektup paraşütle K ayseri'deki "abi'T erle aynı yolu
kullanarak kaçan "kahram an s a v a " Zekeriya Ö z'ün önüne
düşüveriyor. Bunun üzerine B eşiktaş'ta soruşturm a, gözal­
tı ve tutuklam aya sevk başladığı gibi, G enelkurm ay A skeri
Savcılığı'nm kovuşturm aya yer olm adığı kararım "y en i b ir
delilin ortaya çıkm ası" nedeniyle kaldırıp soruşturm aya ye­
niden başlıyor. G rafolojik incelem e ile belgedeki im zanın
16 Serdar Öztürk, AKP ve Gülen'i Kurtarma Planı, Togan Yayıncılık, 1. Baskı, 2011

88
Ç içek'in el ürünü olup olm adığı, belgede D ursun Ç içek'in
parm ak izinin bulunup bulunm adığı yönünde Jandarm a K ri-
m inal Başkanlığı'nda krim inal incelem esi yapılıyor.
Sonuçların gelm esini m üteakip G enelkurm ay A skeri Sav­
cılığı, D ursun Ç içek'i tutuklam aya sevk ediyor. Ç ü n k ü ... K ri­
m inal incelem eye göre "b elg e" Ç içek tarafından yazılıyor!
M ehm et Y üzbaşıoğlu'nun, 15 Temmuz darbe girişim inin
ardından, FETÖ kapsam ında m ağdur/m üşteki ve tan ık sıfa-
üyla verdiği ifadelerinden okuduğum uz kadarıyla Yüzbaşı-
oğlu dosyayı inceliyor. K rim inal raporunun rutin raporlara
benzem ediğini görüyor. Böyle b ir belgenin, G enelkurm ay'da
herhangi bir bilgisayarda hazırlanm adığı, print edilm ediği
yönündeki tespitlere rağm en, krim inalde "gay retle" suç Dur­
sun Ç içek'in üzerine yıkılıyor! Son günlerin m oda deyim iy­
le "Burada hazırlanıp yazılm am ış ise de burada yazılm ıştır"
gibi bir gerekçe yazıldığını görerek, tutuklam a duruşm asına
giriyor.
H eyette M ehm et Yüzbaşıoğlu ile birlikte subay üye olarak
353 Saydı K anun gereğince şüpheliden kıdem li birinin bulun­
m ası gerektiğinden G eneral M .U. da bulunuyor.
A ncak... Bir isim daha var ve tanıyorsunuz! H âkim üye
olarak "K ayseri dosyasında şüphelilere işkence yapıldığı yö­
nünde beyanlar var. U sulsüz sorgu ve yasak sorgu yöntem ­
leri kullanıldı" diyerek m uhalif kalan, 15 Temmuz sonrası
FETÖ 'den tutuklanan B .Ö ...
Tesadüfe bakın!
Bahse konu duruşm a akşam saat 20.30 gibi sona eriyor.
D ursun Ç içek, G eneral M .U. ve M ehm et Yüzbaşıoğlu'nun
oylan ile tutuklanm ıyor. K ayseri dosyasındaki gibi burada da
B.Ö. m uhalif kalıyor. A ncak bu tutuklam a duruşm ası sonra­
sında ilginç gelişm eler yaşanıyor.
Daha m ahkem e h eyeti m ahkem eden ayrılm adan televiz­
yon kanallan alt yazı geçm eye başlıyor.
Türkiye ilk kez b ir askeri m ahkem e karan ile ilgili
Genelkurmaydın basın açıklam ası yaptiğını görüyor. H atırla­
talım : Genelkurm ay A skeri M ahkem esi'nde duruşm alar aleni

M
yapılır. A nkara gazetecileri duruşm alara girerek, duruşm a son­
rasında canlı yayın veya haber verirler.
Bu duruşm aya da basm katılıyor. A ncak m edya haber
verm eden G enelkurm ay basm açıklam ası yapıyor ve basm
açıklam asında yeni elde edilen delillerle D ursun Ç içek hak-
kındaki kovuşturm aya yer olm adığı kararının kaldırıldığı,
şüphelinin G enelkurm ay A skeri S av cılığ ın ca tutuklam aya
sevk edildiği ancak G enelkurm ay A skeri M ahkem esi'nin tu­
tuklam adığı belirtiliyor.
1 M art 2010 tarihli açıklam a şöyle:

Yürütülen bir soruşturma kapsamında, bir şüphelinin


bürosunda yapılan aramada ele geçirilen ve bilahare 12
Haziran 2009 tarihinde bir gazetedeki habere konu olan
fotokopi belgeye ilişkin yapılan inceleme sonucunda, Ge­
nelkurmay Askerî Savcılığı tarafından 24 Haziran 2009
tarihinde "kovuşturmaya yer olmadığı karan" verilmişti.
Sayın Genelkurmay Başkanı tarafından, 26 Haziran 2009
tarihinde yapılan basm toplantısında; "Kovuşturmaya yer
olmadığı karan kesin değildir. Biz hukuk devletiyiz. Hukuk
devleti ilkelerine de sadığız. Bu belgenin doğru olduğuna
ilişkin yeni delil, bilgi, emare vs. çıkarsa elbette bu soruştur­
ma tekrar açılabilir" şeklinde açıklamalarda bulunulmuştu.
26 Ekim 2009 tarihinde bazı gazetelerde söz konusu belge­
nin ıslak imzalı aslının bulunduğuna ilişkin haber ve iddi­
aların yer alması üzerine, Genelkurmay Başkanlığı Askeri
Savcılığı tarafından yeniden soruşturma başlatılmıştı.
16 Şubat 2010 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Baş­
savcılığı tarafından "Belge"nin Genelkurmay Askeri
Savahğı'na gönderilmesini müteakip, söz konusu bel­
genin ıslak imzalı aslının mevcudiyeti iddialarım doğ­
rulayabilecek bazı delillerin elde edilmesi nedeniyle, 24
Haziran 2009 tarihli karara esas teşkil eden gerekçelerin
yapılmakta olan soruşturmada geçerliliğini yitirmiş oldu­
ğu dikkate alınmış... Genelkurmay Askeri Savcılığınca
verilen "Kovuşturmaya yer olmadığı karan" kaldırılmış­
tır. Bu kapsamda devam olunan soruşturma sırasında, ifa­
desi Askerî Savcılık tarafından yeniden tespit edildikten

90
sonra, Dz. P. Kur. Alb. Dursun Çiçek tutuklama talebiyle
Askeri Mahkeme'ye sevk edilmiş ve 1 Mart 2010 tarihin­
de Genelkurmay Askeri Mahkemesi tarafından tutuklama
talebinin reddine karar verilmiştir. Soruşturmaya Askeri
Savcılık tarafından devam edilmektedir.

H edef artık belli olm uştur.


K ayseri davası, irtica ile M ücadele Eylem Planı d av ası...
B irileri çok olm aya başlam ıştır.
A rtık "d u r dem ek" gerekm ektedir.
B ir yerlerden düğm eye basılır.
M ahkem e Başkam A li R ıza Bildik ve M ehm et Yüzbaşıoğlu
hakkında Paşakeyfi, H abervakti gibi internet sitelerinde, TSK
K ulis, K aranettu gibi tvvitter platform larında akıl alm az iftira­
lar, itibar suikastları, şantajlar, gözdağları başlar.
A rtık birileri bu iki ism i bilm ektedir.
Ergenekon-İstanbul C asusluk-A m irallere Suikast-Balyoz
süreci hızla devam etm ektedir.

H âkim alb ay ın b ilg isa y a rın a k o n u la n d in lem e cih a z ı


Bu arada M illi Savunm a Bakanhğı'nda ilginç b ir olay ya­
şanır. ..
H âkim A lbay A hm et Zeki Ü çok, Eylül 2009'da gözaltına
alındığında, yapılan aram ada el konulan, soruşturm aların­
da kullandığı işyeri dizüstü bilgisayarına em niyette dinlem e
cihazı konulur ve A skeri A dalet İşleri Başkaru'nın odasm da
yapılan bir toplantı yasadışı olarak dinlenir.
Bu toplantıda odada bulunan kişiler, bu yasadışı kayıt edi­
len dinlem e esas alınarak şüpheli olarak Beşiktaş A dliyesine
çağrılır.
H âkim olm alarına, 357 saydı A skeri H âkim ler Kanununa
tabi olm alarına rağm en, bakanlıktan soruşturm a izni alınm a­
dan, yasadışı olarak Zekeriya Öz tarafından soruşturm a yapı­
lır, ifad eleri alınır, tutuklam aya sevk edilirler.
A ncak tutuklanm azlar.

w
Z ir V a d isi’n in k ritik ik i a sk e ri h â k im i tu tu k la n d ı
Bu dönem in en önem li olaylarından b irisi de Z ir Vadisi
olayıdır.
12 O cak 2009'da, A nkara Yenikent Z ir V adisi'nde "cem a­
atin " televizyon kanalı Sam anyolu TV 'de, aram alardan 20
dakika önce m ühim m at bulunduğu b ild irilir... Bulunan m ü­
him m at ve m alzem enin listesi v e rilir...
Bir aram a yapılm ıştı. Bulunan m ühim m at ve m alzem ele­
rin Yarbay M ustafa D önm ez'in Sakarya/Sapanca'daki baba
evinde yapılan aram ada ele geçen krokideki bilgiler kullanı­
larak bulunduğu iddia edilm işti. M ühim m atın göm üldüğü
çukurda yapılan aram ada kepçe ve dozerlerin kullanılm ası,
m ühim m atın göm ülü olduğu çukurda bulunan gazetelerin
b ir gün önceki tarihli olm ası, bulunan m ühim m atın, özellikle
sis m ühim m atının G ölbaşı İlçesin d e eski Ö zel H arekât D aire­
si Başkanı İbrahim Şahin ile ilg ili aram ada ele geçen m ühim ­
m atın birebir aynısı olm ası gibi ilginçlikler, o günün vaka-i
adiyesinden (sıradan) olaylardı...
Sahnede yine M ehm et Yüzbaşıoğlu v ard ır....
Yarbay M ustafa D önm ez hakkında bahse konu aram adan
sonra "ask eri m alzem eyi çalm ak, askeri m alzem eyi sakla­
m ak" suçlarından G enelkurm ay B aşkan lığın ca soruşturm a
izn i veriliyor.
Sonraki süreci M ehm et Y üzbaşıoğlu'nun ifadelerinden ta­
kip edelim .
Soruşturm ayı, G enelkurm ay A skeri S a v cılığ ın d a n as­
keri s a v a Y.Y. yürütüyor. (Y.Y., darbeye teşebbüs ve örgü t
ü yeliğ i su çların d an Y argıtay 9. C eza D airesi'n d e y argıla­
n ıyor ve tu tu klu .) Y.Y. tarafınd an iddianam e hazırlanıyor.
D osyaya, G enelkurm ay A skeri M ah k em esin d en b ir subay
üye ile b irlik te H eyet Başkam o larak C .Ç . (darbeye teşebbüs
ve örgü t ü yeliğ i su çların d an Y argıtay 9. C eza D airesi'n d e
yargılan ıyor; tu tuklu ) ve sü rek li ism ini yazd ığım ız B .ö . ba­
kıyor. M ustafa D önm ez, h erkesin gözünün içene baka baka,
m addi gerçeklerle olayın kum pas olduğunu, yapılan u su l­

92
sü zlü kleri an latıyor am a dinleyen olm uyor. Sonunda m ah­
kem e h ey eti M ustafa D önm ez'i m ahkûm ediyor. D önm ez
ve avukatı k aran tem yiz ediyor. D osya, A skeri Y argıtay'a
gidiyor. D osyaya tetk ik hâkim i olarak askeri yargıda iyi
b ir hukukçu ve cem aate karşı ta v n olan E.K . atanıyor. E.K .,
d osyayı daireye sunuyor. D airede de oy çokluğu ile "y ed i
n oktada noksan soru ştu rm a" ile kararan bozulm asına karar
veriliyor.
Ve b ir el devreye g iriy o r...
Bu aşam ada A nayasa M ahkem esi'nin iptal kararından son­
ra yapılan kanım değişikliği ile askeri m ahkem elerden subay
üye kaldırılıyor. D osya, G enelkurm ay A skeri M ahkem esi'ne
geldiğinde, H âkim A li R ıza B ild ik em ekli olm uş, m ahkem e­
de, M ehm et Yüzbaşıoğlu ile birlikte üç hâkim k alm ış...
K im ler m i? D osyaya daha önce bakan ve bugün tutuklu
olan C.Ç. ve B .Ö ...
A skeri Y argıtay'ın "yed i noktada noksan soruşturm a" se­
bebiyle bozduğu bu dosyada, ki noksan soruşturm alardan
bazıları m ühim m atın bulunm asına sebep olan krokinin sanı­
ğın el ürünü olup olm adığının tespiti, bulunan m ühim m atı
sadece T SK 'nın kullanıp kullanm adığı ve Em niyet güçlerinin
kullanıp kullanm adığı gibi olaylardır. G enel beklenti de boz­
ma ilanım a uyulacağı yönündedir...
M ehm et Y üzbaşıoğlu ifadelerinde burayı söyle anlatıyor:

Dosya geldikten sonra başkan olarak ben çıkacaktım.


Dosyayı çalışmaya başladım. Ancak savcı Y.Y., hakimler
C.Ç. ve B.Ö. sürekli toplanıyorlar, ben gelince susuyorlar.
Ben de şüphelenmeye başladım. Hatta kâtibi çağırıp kar­
şı oy yazımı hazırladım. Duruşma bilgisayarındaki bir
klasöre kaydettim. Gerçekten de duruşma günü şüphe­
lendiğim gibi oldu. Sava Y.Y., "direnme karan" verilme­
sini talep etti. İlk bozma ilamına oy çokluğuyla direnildi.
Bu kadar açık noksan soruşturma durumu varken bu
dosyada direnme karan verilmesi yönündeki sava talebi
ve hâkim karan beni çok şüphelendirmişti.
D osya bu kez Yargıtay D aireler K urulu'na gidiyor. D aire­
ler Kurulu raportörü, halen İstanbul'da savcılık yapan FETÖ
soruşturm alarının etkin sa v a sı, o dönem in A skeri Yargıtay
Ü yesi L .B ...
D osyayı ay rın tılı o larak in celeyen L .B ., dairenin bulgu­
ları ile kendi bu lgularım da ekleyip, m ahkem enin direnm e
kararın ın k ald ırılm asın ı ve A skeri Y argıtay kararırım ona­
narak dosyanın bozulm ası yönünde raporunu hazırlıyor.
D osya d aireler kurulunda görüşülüyor ve oy çokluğu ile
G enelkurm ay M ahkem esi kararın ın bozulm asına k arar ve­
riliyor. (Bu k arara m u h alif k alan ların bü yü k b ir kısm ı da
15 Tem m uz son rası tu tuklu yargılanan Yargıtay ü yeleri bu
arada.)
D osya G enelkurm ay M ahkem esi'ne b ir kez daha geldik­
ten sonra yargılam a Yüzbaşıoğlu, C.Ç. ve B.Ö .'den oluşan he­
yetle başlıyor. Yüzbaşıoğlu, bozm a ilam ındaki hususlan da
dikkate alarak m üzekkereler yazıyor. B ilirk işi incelem esi için
bilirkişi h eyeti oluşturuyor. Burada M ehm et Yüzbaşıoğlu'nun
ifadelerinde geçen önem li b ir ayrıntı daha var.
Ergenekon davasının görüldüğü 13. A ğır Ceza
M ahkem esi'nin adli em anetinde bulunan ve M ustafa
D önm ez'e ait olduğu iddia edilen b ir ajanda var. H âkim Yüz-
başıoğlu, o ajanda da yer alan Z ir V adisi'ndeki m ühim m atın
bulunm asına sebep olan krokinin sanığın el ürünü olup ol­
m adığının tespiti için grafolojik incelem e yapılm ası için m ü­
zekkere yazıyor. M üzekkereye uzun süre cevap verilm eyince
tekit (yinelem e) ediyor. Birkaç tekitten sonra İstanbul 13. A ğır
Ceza M ahkem esi Başkam H aşan H üseyin Özese im zalı bir
yazı geliyor.
Yazı şöyle:

Ergenekon davası sanıklarının birçok kez bu talepte bu­


lunmasına ve mahkemece bu talepler ret edilmesine rağ­
men ısrarla niye bu talepte bulunuyorsunuz, amacınız
sanıklara yardım etmek mi?

94
Tehdit dolu bu yazı üzerine Yüzbaşıoğlu, ceza yargılam a­
sının am acının gerçeği bulm ak olduğunu, ayrıca bu hususun,
A skeri Yargıtay D aireler K urulu'nun bozm a ilam ında araştı­
rılm asının istendiğini ifade ediyor.
Bunca m ücadeleden sonra grafolojiye giden kroki tabii
ki em niyetteki o dönem ki yapılanm anın gayreti ile M ustafa
D önm ez'in "e l ürünü" çıkıyor!

K arşım ızd a B ay k al k a se tin d e n y a rg ıla n a n ‘g a z e te ci’


Bunun üzerine devreye, H abervaktim .com isim li sitenin
kurucusu Yener Dönm ez giriyor!
15 Temmuz sonrası FETÖ 'den tutuklanan (tahliye edilen)
ve yargılanan, eski CHP G enel Başkam D eniz Baykal kasetini
ilk yayım ladığı iddia edilen Yener Dönm ez, M ehm et Yüzba-
şıoğlu hakkında iftira, yalan, şantaj dolu haberler yapm aya
başlıyor.
Bu arada "TSK K u lis" ve "karan ettu ", itibar suikastı tw e-
etleri için sıraya giriyor. Bu aşam ada İzm ir C asusluk davası
da hazır bekliyor. "Pandora 1" açılıyor. M ehm et Yüzbaşıoğlu
hedefte! D avaları yönlendirm eden, Ergenekon sanıklarıyla
ilişkilere, bel altı vuruşlara kadar her şey var; hatta eşi de na­
sibini alıyor bu iftiralardan...
Yener Dönm ez korosuna gazeteci N azlı Ilıcak da hem en
katılıyor. M ehm et Yüzbaşıoğlu ne yapıyor? G enelkurm ay
M ahkem esi gibi önem li bir m ahkem enin hâkim i olarak m ah­
kem enin ism inin gündem olm am ası için G enelkurm ay Baş­
kam ile görüşm eye karar veriyor ancak yürüyen davalar sı­
rasında G enelkurm ay Başkam ile görüşm esinin m ahkem enin
tarafsızlığına gölge düşüreceğim düşünerek A dli M üşavir
M .K. ile toplantı yapıyor. H akkındaki sosyal m edya iftiraları,
İzm ir C asusluk davası ve N azlı Ilıcak, Yener D önm ez gibi ya­
zarların yalanlarım da söyleyerek yargılam anın selam eti açı­
sından istifa edebileceğini veya başka bir yere atanm ayı talep
edebileceğim söylüyor.
A dli M üşavir M .K .'nın cevabı çarpıcı o lu y o r... G enelkur­
m ay Başkam N ecdet Ö zel'in "B en isim siz, im zasız objektif
olm ayan haberlere bakm am , görevine devam etsin " dediğini
iletiyor. A ncak M ehm et Y üzbaşıoğlu yaklaşık ik i ay sonra Ge­
nelkurm ay Başkanlığı H akim liği'nden 4. Kolordu Kom utan­
lığ ı D isiplin Subaylığına atanıyor.
Yani geri h izm et...
İki y ıl D isiplin Subaylığı, bir y ıl Jandarm a Şube M üdürlü­
ğü derken 15 Temmuz 2016'da hain darbe girişim i gerçekle­
şiyor.
Birden M ehm et Y üzbaşıoğlu'nun geçm işteki FETÖ m üca­
delesi akla geliyor ve 15 Tem m uz'dan sonra belki de ilk çıkan
atam a kararnam esi ile bu kez G enelkurm ay Başsavcısı olu­
yor. Bu dönem de de örgütün askeri savcılarının kapatm aya
çalıştıkları dosyalara verilen kovuşturm aya yer olm adığı ka­
rarlarım kaldırarak canlandırıyor.
Fedakâr sa v a la rı ile birlikte bu dosyalan yeni delillerle
A nkara, İstanbul, İzm ir Cum huriyet Başsavcılıklarına gönde­
riyorlar. FETÖ 'nün kum paslarına uğram ış birçok TSK perso­
n eli için de soruşturm alan sonuçlandınyorlar.
Y üzbaşıoğlu'nun ekibindeki savalard an H .K., TSK 'da gö­
rev yapıyor, E.Ş. ise A nkara'da Sulh Ceza H akim i olarak ha­
len örgüt ile etkin m ücadelede.
Bu arada M ehm et Yüzbaşıoğlu o dönem M illi Savunm a
Bakam Fikri Işık 'ın isteği ve oluru ile A skeri H âkim ler Kuru­
lu üyesi oluyor ve diğer üye Taner G üçlü ile FETÖ ile iltisaklı
askeri hâkim lerin ihracına karar veriyorlar.
Benim M ehm et Y üzbaşıoğlu'nu araşürm am ım sebebi ise
kitabın ana konusu; bulunm ayan parm ak izin i bulup, bu par­
m ak izinden faillere u laşarak b ir devrin en önem li kum pasla­
rından birinin çözülm esi yönündeki gayreti oldu.
M artı-Tilki-K urt-K artal K uvvetleri dosyası...
Ç ün kü...
FETÖ , yapacağı darbeyi ve darbenin n asıl olacağım daha
2011 yılında burada açıklam ıştır.
B itm ed i...

96
Y ü zb aşıo ğ lu ’n u n k a ld ığ ı lo jm a n a p o lis n ed en g itti?
Tarih 2 M ayıs 2 0 1 9 ...
Polis, K ara K uvvetleri H ukuk H izm etleri Başkam H âkim
A lbay M ehm et Y üzbaşıoğlu'nun ailesiyle yaşadığı lojm a­
na ifade ve adres tesp iti için gider. A nkara C um huriyet
Başsavcılığı'nda görevli S a v a K .A .'run talim atıyla yapılan iş­
lem lerle ilg ili vahim bir durum olduğu an laşılır...
Ç ünkü...
S a v a K .A ., FETÖ 'nün en etkili isim lerinden ve 15 Temmuz
darbe girişim ine katıld ığı için tutuklu olan eski G enelkurm ay
A dli M üşaviri M uharrem K öse'nin şikayeti üzerine H akim
A lbay M ehm et Y üzbaşıoğlu'nun evine polis gönderm iştir!
Y an i...
G enelkurm ay'da, FETÖ 'yü 20 y ıl önce tespit eden, İz­
m ir A skeri C asusluk kum pasında yargılanan M ehm et
Yüzbaşıoğlu'na ikinci kum pas yine FETÖ 'cü b ir darbecinin 60
sayfalık şikâyeti üzerine başlar. Polis ekipleri, nizam iye kapı­
sından içeri alınm az çünkü kapıda M ehm et Yüzbaşıoğlu'nun
"H âkim " olduğu h atırlatılır!
H âkim ler ve S a v a la r K urulu, talim atı veren S a v a K .A .'ya
incelem e başlatır ve kum pas bo zu lu r...
Burada vahim olan, hayatını FETÖ ile m ücadeleye ada­
mış b ir albaya, hayatım FETÖ içerisinde geçirm iş b ir albayın
şikâyetiyle işlem yapılabilm esidir!
D üşünün...
Eski G enelkurm ay A dli M üşaviri M uharrem K öse, A nkara
25. A ğır Ceza M ahkem esi'nde, 15 Temmuz dönem inde M illi
Savunm a Bakanlığı (M SB), G enelkurm ay Başkanlığı ile kuv­
vet kom utanlıklarında adli m üşavir, hâkim ve s a v a olarak
görev yapan eski askerlerle birlikte yargılanıyor.
"K ozm ik O da", "28 Şubat" gibi kritik soruşturm aları ya­
pan ve FETÖ operasyonunda tutuklanan eski sa v a M ustafa
Bilgili'nin 10 A ralık 2016'da verdiği ifadede K öse'nin adı şöyle
geçiyor:

*
28 Şubat soruşturması dosyası ile ilgili soruşturmayı
yürüttüğüm sırada Genelkurmay Başkanlığı'na dosya­
mızdan yazdığımız resmi talep yazılarımızla gitmiştim.
Genelkurmay 2. Başkam Hulusi Akar'ı ziyaret edip ni­
çin ziyarete geldiğimizi anlattım. O da bir subay çağırdı.
Gelen şahıs Muharrem Köse'ydi (Adli Müşavir). Köse,
çok gizli belgeleri de kendisi bizzat getirip bana teslim
ediyordu.

Peki, M uharrem K öse, neden M ehm et Y üzbaşıoğlu'nu he­


def aldı?
Tarih: 7 Eylül 2 0 1 8 ...
15 Tem m uz'da G enelkurm ay Başkanlığı ve kuvvet kom u­
tanlıklarında adli m üşavir, hâkim ve sa v a olarak görev yapan
isim lerin yargılandığı davanın 7. celsesi...
A nkara 25. A ğır C eza M ahkem esindeki davada ilk olarak
İzm ir C asusluk kum pası sanıklarından bugünün K ara K uv­
vetleri K om utanlığı H ukuk H izm etleri Başkam (A dli M üşa­
vir) M ehm et Yüzbaşıoğlu tan ık olarak dinlendi. Beyanına,
"B en beş duyu organım la tanıklık yapacağım . 'Söyleniyordu,
duym uştum ' değil, gerçekten gördüklerim i, bildiklerim i söy­
leyeceğim ," diyerek başladı ve şöyle devam etti:

Muharrem Köse, Yargıtay üyesi olduktan kısa bir süre


sonra Genelkurmay7a adli müşavir olarak değil şube
müdürü olarak geldi. Bu feragate çok şaşırdık, çünkü
şube müdürlüğü çok teminatsız bir yerdi. Sonra çok genç
olmasına rağmen müşavir oldu. Askeri yargıda kıdem,
rütbe çok önemlidir. Kozmik Oda operasyonu sırasında
Yargıtay'da, ama ne ilgisi varsa, Sava Mustafa Bilgili'nin
odasında görülüyor. Askeri hâkimler her yerde komu­
tanları yönlendirir. Okşan Çiğdem ifadesine. Kozmik
Oda hard diskinin savcılığa verilmemesi yönünde görüş
yazdığım, Köse'nin verilmesini istediğini bildiriyor. Evet,
Genelkurmay Başkam "verilsin" demiş. Çünkü Köse,
"verilmesin" dememiş. Gitse, "Bu verilmemeli, çünkü bu
TSK'nın namusu" dese, Genelkurmay Başkam, "verilsin"
demezdi. Bu yollarla TSK dizayn edildi. Askeri yargı ile

98
tasfiyeler yapılarak, bugün darbeden yargılananlar işba­
şına getirildi. Doğru düzgün mesaiye gelmeyen Köse, 15
Temmuz'da tam gün orada, bekliyor. Silahların gölgesin­
de kendisine görev tevdi ediliyor. Kimse aklımızla alay
etmesin, darbeyi biliyor.

İştebu tarukhğm ardm danM uharrem Köse, Yüzbaşıoğlu'nun


"y a la n a tanıklık" yaptığını iddia ettiği 60 sayfalık bir dilekçey­
le savalığa başvuruyor!
Yine b itm ed i...

A n k a ra ’d an W a sh in g to n ’a fişlem e h a ttı ku ru ld u
İk i isim ...
B irisi eski G enelkurm ay A dli M üşaviri M uharrem K ö se...
15 Temmuz darbe girişim i gecesi yakalanan ve tutuklanan
"yarg ı m ensubu"!
D iğeri de Fethullahçı K analtiirk adlı televizyon kanalının
eski A nkara Tem silcisi A dem Yavuz A rslan. Firari "gazeteci"!
K öse ve A rslan'm ortak noktası, darbeye karşı m ücadele
eden, özellikle Türk Silah lı K u vvetlerind eki Örgütü çökerten
asker ve sivilleri hedef alm aları...
Tesadüfe b a k ın ...
İki örgüt üyesi de aynı isim leri aynı cüm lelerle "fişle d i"!
N asıl m ı? H ikâyem iz şöyle:
A nkara 25. A ğır Ceza M ahkem esinde, 15 Temmuz döne­
m inde M illi Savunm a Bakanlığı (M SB), G enelkurm ay Baş­
kanlığı ile kuvvet kom utanlıklarında adli m üşavir, hâkim ve
sa v a olarak görev yapan eski askerlerle birlikte yargılanıyor.
M uharrem K öse, 9 N isan 2019'da, savunm asında şöyle ko­
nuştu:

Bize kurulan kumpasın izlerini sanıklar değil, kumpası


kuranların kendi ifadeleriyle ispat etmeye çalışacağım.
Burada İzmir Casusluk davasmda adlan geçen Taner
Güçlü, Mehmet Yüzbaşıoğlu, Doğan Uysal ve Eren Şen
var. Bunlann sivil bağlantısı ise Mustafa Şentop (TBMM
Başkam). Eren Şen'le irtibatlı olarak fişleme, istihbarat
tarzında çalışma yapmışlardır. Bunların jandarma irti­
batları da Güven Şağban ve Nurettin Alkan'dır. Güven
Şağban, Mustafa önsel, gizli tanık Abdullah, o da MİT
ve Cumhurbaşkanlığı ile irtibatlı. "Emekli ekip" Ahmet
Zeki Üçok, Mehmet Çelik ile Muzaffer Yasin Aslan. Bun­
ların sivil irtibatları ise yandaş Sözcü ve Odatv...

Peki A dem Yavuz A rslan ne yazdı?


Tarih: 15 Temmuz 2 0 1 9 ..:
FETÖ, darbe girişim inin ardından yurtdışı m erkezli bir in­
ternet sitesi kurdu. Firari örgüt üyeleri de burada yazılar kale­
me aldı. Bunlardan birisi de darbe girişim inin "kontrollü" oldu­
ğunu ve "Fethullahçı" bir kalkışm a hareketi olm adığım iddia
eden eski Kancdtürk Ankara Tem silcisi Adem Yavuz Arslan...
Arslan, darbe girişim inin üçüncü yıldönüm ünde "358 gene­
ralden 240T nasıl "Cem aat'ten oldu?" başlıklı b ir "analiz" ya­
yım ladı. "Bugüne kadar sayısız iddianam e ve ifade okudum.
Tabi ki ulaşabildiklerim i, sağdan soldan sızanları kastediyorum .
Yoksa her alanda olduğu gibi bu konuda da yoğun b ir sansür
var" diyen A rslan'ın yazdığı isim lerin, 9 N isan'da M uharrem
K öse'nin verdiği isim lerle aynı olduğu dikkat çekti. Okuyalım :

Mesela 15 Temmuz sonrası bir kalemde TSK'daki ge­


neral/ amiral toplamının yansı tasfiye edildi. Cevabım
aradığım temel sorulardan birisi de buydu; nasıl oluyor
da TSK'daki 358 general/ amiralin yansı "FETÖ'cü" olu­
yordu? Bu kritik noktanın cevabım Ankara 17, 23 ve 25.
Ağır Ceza Mahkemelerinde devam eden yargılamalarda
buldum diyebilirim. Meğerse bu tasfiyenin kaynağı adla­
rına daha önce Ergenekon-Balyoz yargılamaları sürecin­
de rastladığımız bazı TSK mensuplan ile onların irtibatta
olduğu kişilerin oluşturduğu fişleme listeleriymiş.

H ed efe k o n u la n isim le r d arbey e d ire n e n le r


"F işlem e"y i herkesten iy i bilen örgüt elem anı A dem Yavuz
A rslan, üç koldan FETÖ 'cülerin fişlendiğini şöyle anlatm ış:

im
Birinci grup "İzmir ekibi" olarak bilinenler, ikinci ekip
Zeki Üçok'un da aralarında olduğu "emekli ekibi" ve
üçüncü grup ise "yüksek yargı ekibi". "İzmir ekibi"nin
en taranan ismi askeri casusluk davasından bilinen Al­
bay Mehmet Yüzbaşıoğlu. Yüzbaşıoğlu liderliğindeki
bu ekibin sivil uzantılarında ise AKP'li Mustafa Şentop,
HSK Genel Sekreteri Bilgin Başaran, DDK üyesi Metin
Kıratlı ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı
Talip Uzun var. "İzmir ekibi"nin askeri uzantıları da aynı
koordinasyon toplantılarına katılmış. Özellikle Albaylar
Nurettin Alkan ile Güven Şağban'ın fişleme listelerinde
Şentop ve Kıratlı ile yakın çalıştığı görülüyor. TSK'daki
fişlemelerin üçüncü ayağım ise "yüksek yargı ekibi" diye
tanımlanan kişiler yapmış. Askeri Yüksek İdare Mahke­
mesinden Albaylar Metin Ulukanlıgil, Hulusi Gül ve Za­
fer Yağlıoğlu öne çıkan isimlerden.

Adem Yavuz A rslan yazısında bu bilgilerin kaynağını ele


veriyor. N asıl m ı?
Okum aya d evam :.

Mesela sanıklardan Albay Muharrem Köse'nin "FETÖ'cü-


lüğü"ne dair deliller şöyle sıralanm ış... Düşünün iki
günlüğüne termal otele gidiyorsunuz. Yüzlerce kişinin
konakladığı otelde kalan diğer müşterilerden 12 kişinin
CemaatTe irtibaü tespit ediliyor. Albay Köse ile aynı
anda otelde olduklarına göre bu durum Albay Köse'nin
Cemaatçi olduğuna delil olarak yeterli sayılıyor.

Bir yalan ancak bu kadar açık yazılabilir! N eden m i?


Çünkü K öse'nin örgütle ilişkisin i "sağ ır su ltan " biliyor!
A n cak...
Adem Yavuz A rslan'm , darbeci M uharrem K öse'nin 60
sayfalık dilekçesine u laştığı da çok net!
İşte size ik i örgüt üyesi!

■11
SAHNE 4

2009 yılından itibaren bu konuşmalar kayıt edilmeye başlanmış ve


düzenli olarak FETÖ'ye gönderilmiştir. Tarih aralığını inceledi­
ğimizde, eski Genelkurmay Başkanlan tlker Başbuğ, Işık Koşaner,
Necdet ö z e l ve Hulusi Akar'ın konuşmalarının kayıt edilerek
FETÖ'ye ulaştırıldığı anlaşılm akta...

Ahm et Z eki Ü çok


görev yapmış, aynı orduevlerinde beraber olan, birbir­
lerini yakinen tanıyan küçük ve içine kapanık bir top­
luluktuk. Bu nedenle bizler birbirimizi çok iyi tanırdık.
Nasıl ki aynı işyerinde çalışanlar, birbirlerine gidip ge­
lenler, iletişim içerisinde bulunanalar, birbirlerinin han­
gi partiye oy verdiklerini sandığa atarken görmeseler
de üç aşağı beş yukarı hangi partili olduklarını tahmin
ediyorlarsa, bizler de çalışma arkadaşlarımızın sağa mı,
solcu mu, Fethullahçı mı olduğunu aşağı yukarı bilir­
dik. Bir de Hasdal'da ortak akıl olarak yaptığımız bu
çalışmaları, bu bilgilerimizle birlikte değerlendirirdik...
Zaman içerisinde yaptığımız bu çalışmalardan
elde ettiğimiz bilgileri başta komutanlarımız olmak
üzere ilgili mercilere iletmeye başladık. Ben 2013 yı­
lında Hasdal'dan ayrılarak Ankara'ya Mamak Askeri
Cezaevi'ne geldim. Kısa bir süre sonra da emekli oldu­
ğum için Sincan F Tipi Cezaevi'ne nakledildim. Gerek
Hasdal, gerekse Mamak ve Sincan cezaevlerinde bu­
lunduğum sıralarda ortak akıl ile tespit ettiğimiz kum­
pasları kurgulayan FETÖ üyesi askerleri ilgili mercilere
şahsen defalarca şikâyet ettim. Ayrıca defalarca toplu di­
lekçeler vererek bu kişiler hakkında ilgili mercilere suç
duyurularında bulunduk. Bizim tespitlerimiz uzun süre
göz ardı edildi. Ancak süreç ilerledikçe bizlere yapılan
hukuksuzluklarla ilgili olarak kamuoyunda kumpas al­
gısı oluşmaya başladı. Sanırım bundan etkilenen komu­
tanlarımız Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savolığı'nı
harekete geçirdiler. Daha önce Genelkurmay Başkanlı­
ğı Askeri Savası olarak görev yapan ve bir kumpasla
emekli ettirilen askeri sava Zekeriya Duran'm başlat­
tığı Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisindeki illegal
oluşumlar ile ilgili soruşturma üzerinden bizleri ifade
vermek üzere çağırmaya başladılar.

G en elk u rm ay sa n tra lin d e n d in le m işle r


Soruşturma savası bugün FETÖ firarisi olan Askeri Sava
Binbaşı Kurtuluş Kaya; varın gerisini siz' düşünün! Biz­
ler sırayla gidip kumpas davaları ile ügili tespitlerimizi,
bilgilerimizi Genelkurmay Askeri Savalığı'na giderek

106
Kurtuluş Kaya'ya anlatmaya başladık. Ben üç dört defa
askeri savcılığa gidip ifade verdim. Gittiğimde, Kaya ve
diğer savcılık personeli herhalde benim Hava Kuvvetle­
ri Başsavcısı olmam nedeniyle çok saygılı davranıyor­
lardı. 2013 yılı Haziran veya Temmuz ayında ifade için
Genelkurmay Askeri Savalığı'na gittiğimde, Kurtuluş
Kaya'mn bir ifade aldığı, biraz beklemem gerektiği söy­
lendi. Bir müddet sonra Sava Kurtuluş Kaya 30-35 yaş­
larında bir kadınla beraber odadan çıktı. Kadım uğurla­
dıktan sonra içeri girdik. Askeri savcılıklarda pek sivil
şahısların ifadesi alınmadığı için kendisine kadının hangi
konuda ifade verdiğini sordum. Kaya şu yaratı verdi:
"Kadın daha önce de ifade verdi. Genelkurmay Baş­
kanlığı santralında görevli olan bu kadın, kendisi de da­
hil santralda görevli bulunan tüm sivil personeli başta
Genelkurmay Başkanı olmak üzere tüm komutanların
konuşmalarını kayıt ettiklerini ve bu kayıtlan santralde
görevli b ir kişi aracılığı ile Fethullah Cemaati mensubu
kişilere gönderdiğini söyledi. Kadının ifadelerine istina­
den yaptıkları aramalarda binlerce konuşma kaydıran
kayıtlı olduğu hard disk ele geçirildi."

‘S o ru ştu rm a d a n k o m u ta n la rım ız ın h a b e ri v ar’


Ben kendisine bu soruşturmanın çok önemli olduğunu,
Fethullah Gülen Cemaati hakkında benim de soruşturma
yürüttüğümü, bunların cemaat değil suç örgütü oldukla­
rını tespit ettiğimi, şimdi ise bu örgütün casusluk yaptığı­
nı, devletin gizli bilgilerini ele geçirdiklerini ve soruştur­
manın sonuna kadar gitmesi gerektiğini söyledim. Kaya
(belki de içinden gülerek) şöyle konuştu:
"Bu olaydan Genelkurmay Başkaru ve komutanlar
haberdar. Soruşturma ile ilgili olarak her aşamada komu­
tanlara bilgi veriyoruz."
Ben ifade verdikten sonra savcılıktan ayrıldım.

B aşb u ğ , K o şa n e r, Ö zel ve A k ş r’ı d in le m işle r a


Bu soruşturmanın nasıl bir casusluk operasyonu oldu­
ğunu anlamak için biraz TSK'mn haberleşme sistemini
açıklamak gerekiyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sivil
haberleşme sistemi dışında, tamamen fiber kablolar ile
oluşturulmuş, dışarıdan dinlenilmesi ve müdahale edil­
mesi mümkün olmayan TAFICS (Turkish Armed Forces
Integrated Communication System) adı verilen ayn bir
haberleşme sistemi kurulmuştur. Savaş sırasında ülkenin
haberleşme sistemleri vurulsa dahi bu sistem bağımsız
olarak çalışabilmektedir. Bu nedenle hem banş hem de
savaş zamanı için çok büyük bir öneme sahiptir. Banş
zamanında komutanlar gizlilik dereceli konuşmalarım
özellikle bu hatları kullanarak yaparlar. Bu hatlar dışarı­
dan dinlenemediği için Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)
Genelkurmay Başkanlığı içerisindeki hücrelerini hareke­
te geçirerek bu hatlan dinleme yollarım aramıştır. Sonuç
olarak ancak Genelkurmay Başkanlığı santralinden kayıt
yapılarak dinlenebileceği anlaşılınca, santralde görevli
memurları kullanarak komutanların TAFICS hatlan ve
diğer hatlar üzerinden yaptıklan konuşmalan kayıt et­
meye başlamışlardır.
Kadının ifadesine göre, 2009 yılından itibaren bu ko­
nuşmalar kayıt edilmeye başlanmış ve düzenli olarak
FETÖ'ye gönderilmiştir. Tarih aralığım incelediğimizde,
eski Genelkurmay Başkanlan İlker Başbuğ, Işık Koşaner,
Necdet Özel ve Hulusi Akar'ın konuşmalarının kayıt
edilerek FETÖ'ye ulaştırıldığı anlaşılmakta. Kim bilir
hangi operasyonlar önceden PKK'ya haber verildi ya da
hangi askeri sırlarımız Amerikalılara ulaştırıldı. Org. İl­
ker Başbuğ'un hangi kararlan gizlice basma sızdırıldı. Bu
olaya ilişkin soruşturma dosyasının 15 Temmuz sonrası
Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından görevsizlik ka­
ran verilerek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönde­
rildiğini duydum. Ancak bugüne kadar bu soruşturma
ile ilgili bir gelişme duymadım.

Em ekli H âkim A lbay A hm et Z eki Ü çok anlattı ve siz de


okudunuz...
15 Tem m uz'dan sonra firar eden ve her taşm alfandan çı­
kan S a v a Binbaşı K urtuluş K aya'nın "soruşturduğu" bu dos­
yayla devam ed elim ...

108
R esm en k u rd a kuzu te slim ed ilm iş
D osya N um arası: 2014/ 403-205...
O dönem , "K em alist" bilm en G enelkurm ay A skeri S a v a sı
K urtuluş Kaya, A hm et Zeki Ü çok'un anlattığı dosyayla ilgili
bilirkişiler görevlendirir.
S a v a K aya'nın görevlendirdiği üç bilirkişi, yasadışı dinle­
m elerin özellikle 2008-2010 arasında G enelkurm ay Başkanlı­
ğı görevini yürüten İlker Başbuğ dönem inde yoğunlaştığını
tespit eder. H atta ihalenin Başbuğ'a "cih az alım ı yapacağız"
denilerek onaylatıldığı belirtilir. A na santrale takılan dinlem e
cihazıyla Fethullahçı örgüt, G enelkurm ay'da herkesi dinle­
m eye alır, kayıtlar yapılır.
A n cak...
Bu dosyadan sonuç çıkm az!
Çünkü dosyayı soruşturan S a v a K urtuluş Kaya da Fethul-
lahçıdır!
D osya şu anda A nkara C um huriyet B aşsavah ğ ı'n d a ve
"casu slu k" faaliyeti olduğu n et olan bir eylem le ilg ili henüz
işlem yapılm adı!
Peki, K urtuluş Kaya darbe girişim inden önce ne yaptı?
Kim e gidip ifade verdi? Kim götürdü?
İlk önce K aya'nın süm enaltı ettiği bazı soruşturm alara ba­
k alım ...
Şaşırm ayın!

‘K a ra rg â h ta 4 0 p a ra le l p a şa ’ m a n şeti
A hm et D in ç...
G azeteci...
FETÖ 'ye karşı önem li m ücadele veren isim lerden.
27 H aziran 2014'te. Akşam gazetesi, "K arargâhta 40 Paralel
P aşa" m anşetini attı. O haberde D in ç'in im zası vardı.
D önem in G enelkurm ay Başkam Org. N ecdet Ö zel küple­
re binm iş, 28 H aziran günü "K arargâhta FETÖ 'cü yok" açık­
lam ası yayım lam ıştı. G enelkurm ay açıklam asında Akşam ve
haberi yapan A hm et D in ç'i şöyle hedef alınm ıştı:

10»
Son günlerde bazı basın ve yayın organlarında yayımla­
nan yazılarda ve programlarda; TSK'ya mensup bazı per­
sonelin gündemde olan bir yapılanma ile ilişkili olduğu
iddia edilerek TSK'yı hedef alan haber ve yorumlara yer
verilmektedir. Somut bilgi ve belgeye dayanmayan kişi­
leri karalamaya matuf haber ve yorum yapan ve bunu
kasıtlı olarak medyaya sızdıran kişiler hakkında da hu­
kuki yollara başvurulmuştur ve başvurulmaya devam
edilecektir.

6 ay so n ra...
30 A ralık 2014'te "Y ılbaşı tem izliği" yapan Akşam , 170
isim le yollarım ayırdı. Bu isim ler arasında "K arargâhta 40 Pa­
ralel P aşa" ve 70/e yakın FETÖ haberini yapan A hm et D inç
de vardı.
15 Temmuz 2016 gecesi yaşanınca anlaşıldı k i "K arargâhta
40 değil" çok daha fazla FETÖ 'cü "p aşa" varm ış!
D inç'ten kim se özür dilem edi.
A n cak...

‘F E T Ö ’c ü le r d arb e y a p a ca k ’ m ek tu p la rı
Ahm et D inç'in o m anşeti attığı günlerde Ahm et Z eki Ü çok' a
ve A skeri Yargıtay Ü yesi Yasin A slan'a m ektuplar geldi.
2014 H aziran a y ı...
M ektuplarda, CLA'nın yönlendirdiği Fethullah G ülen'in
ölm eden önce 40 y ıllık çabalarının sonucunu görm ek istediği
ve bunun için de TSK 'daki FETÖ 'cülerin darbe yapacağı bil­
gisi yer aldı.
M ektupta darbe yapacak FETÖ 'cü subayların isim leri de
belirtild i.
O m ektuplardan b irin i okuyalım ;

Hizmet hareketi ülke yönetimini ele geçirme gayretindedir.


40 yıllık çalışmanın neticesini ölmeden görmek isteyen ve
bu yönde Q A tarafından yönlendirilen Fethullah Gülen'in
talimatı ile örgüt faaliyete başlamıştır. Ergenekon, Balyoz
ve Casusluk ana dosyalan ile kendilerinden olmayanları ve

110
hareketlerine muhalif olanları ordudan tasfiye eden örgüt
ordunun tüm icrai, istihbarat, hukuk ve personel kısmım
ele geçirmiştir. Demokratikleşme ve temiz toplum sözde
sloganıyla muhalefet partilerini dizayn etmiş, bunu ya­
parken sözde hükümet talimatıyla yapmıştır. Son 10 yıldır
hükümetin attığı adımlan da tek tek kaydetmiştir. MIT'te
ve emniyette hizmetten habersiz kuş dahi uçmamaktadır.
MIT'te kritik göreve getirilen personel iki taraflı çalışmak­
tadır. Hizmet hareketi hükümeti yolsuzluk ile istifa ettirip
çıkan kaos nedeniyle TSK'daki yapısıyla ihtilal planlamak­
tadır. Çünkü cemaat bu ülkede ihtilal olmadan tüm kuram­
ların ana yapısı ile değişmeyeceği inanandadır.

Ü ço k m ek tu p la rı S a v cı K aya’y a ile tti


Eski A lbay Ü çok da m ektupları G enelkurm ay A skeri
S av alığ ı'n a yani K urtuluş K aya'ya iletti.
Ç ünkü...
Genelkurmay7m Fethullahçı örgüte karşı harekete geçtiği bil­
gisi, kumpastan yatan subaylara ulaşm ış ve onlar da iyi niyetle
kendilerine gelen belgeleri güvendikleri kuruma ulaşürm ışü.
S a v a K aya'ya ulaşan m ektupların ardından A hm et Zeki
Ü çok b ir gün A skeri Y argıtay'dan arandı. Yargıtay'da bir he­
yet kurulm uş ve Ü çok'tan, K urtuluş K aya'ya verdiği m ektup­
ların hesabı soruluyordu!
Ü zerinde gizlilik olan soruşturm a böylece açığa çıkıyor ve
K urtuluş Kaya örgüt arkadaşlarım kurtarıyordu.
B itm ed i...

A sk eri Y a rg ıta y ü yesi A sla n h e d e f a lın d ı


O m ektuplar bir başka ism e daha ulaşm ıştı.
A skeri Yargıtay üyesi Yasin A sla n ...
Eski A skeri Yargıtay Ü yesi A slan, 2014'te TSK içindeki
FETÖ m ensuplarının darbe yapacağına yönelik kendisine ula­
şan ihbar m ektubunu, G enelkurm ay Başkanlığı'na ve M illi
Savunm a Bakanlığı'na gönderdi. M ektupla ilgili Genelkur­
m ay A skeri Sav alığ ı'n ca soruşturm a başlatıldı. A ncak süreçte,

m
m ektubun Yasin A slan tarafından yazılm ış olabileceği öne sü­
rüldü. H akkında soruşturm a açılan A slan, disiplin kurulunca
em ekliliğe davet edildi.
M ektup içeriğindeki iddialarla ilg ili takipsizlik karan ve­
rilirken em ekli olan A slan hakkında dava açıldı. A skeri Yargı­
tay 3. D airesi'nde görülen davada, ihbar m ektubu üzerindeki
parm ak iz i ile zarftaki yazı karakteri incelendi ve bunların
A slan'a ait olm adığı belirlendi. Yargılam a sürecinin ardından
m ektubu yazm akla suçlanan A slan'ın beraatına karar verildi.
A slan'ın ihbar m ektubuyla ilg ili açıklam alarının basm da
yer alm ası üzerine, A skeri Yargıtay G enel Sekreterliği'nden
26 K asım 2014'te şu açıklam a yapıldı:

Askeri Yargıtay içindeki paralel yapılanmaya ilişkin söy­


lem ve iddialar, kurumumuzca yasal girişim yapılmasını
sağlayacak ve yeterli bir sonuca ulaşmayı temin edecek
somut belgeye dayandığında ve somut bilgiler içerdiğin­
de gerekli yasal işlemler derhal başlatılacaktır. Tüm bun­
lar dikkate alındığında, ilgili disiplin soruşturması, ceza
soruşturması ve temyiz incelemesinin etki alfana alınma­
sının amaçlandığı görülmektedir.

İddiaların basm a yansım ası üzerine, ihbar m ektubunda


ism i geçen dönem in G enelkurm ay A dli M üşaviri A lbay M u­
harrem K öse (darbe girişim i suçundan tutuklu) adına avukatı
tarafından da aynı gün (Tesadüf bu y a ... A skeri Yargıtay Ge­
nel Sekreterliği de 26 K asım 2014'te açıklam a yapm ıştı) açık­
lam a yapıldı.
M uharrem K öse şu ifad eleri kullandı:

ihbarda bulunan kişilerin şahsi menfaatleri doğrultusun­


da gerçeklerle hiçbir ilgisi olmayan mesnetsiz iddiaları,
kendileri hakkında yapılabilecek adli ve idari işlemleri
etkisiz kılma ve bu süreçte yer alan tüm personeli itibar­
sızlaştırma amacına yönelik olarak tekrar tekrar günde­
me getirdikleri anlaşılmaktadır. Konu ile ilgili olarak ge­
rekli yargısal süreç başlatılmıştır.

112
‘B a n a en a ğ ır cezay ı v e rd ile r’
Em ekli A skeri Yargıtay üyesi Yasin A slan, 16 Eylül 2016'da
o günleri şöyle çınlattı:

Mektuplar Mayıs ve Haziran 2014 aylarında bana ve eşi­


me geldi. Mektuplarda FETÖ'cü askeri cuntanın darbe
yapacağı ve FETÖ'cülerin isimleri yazılıydı. Mektuplan
derhal dilekçe ile Milli Savunma Bakanlığı'na gönderdim.
Haziran 2014'te Necdet Özel (emekli Genelkurmay Baş­
kam Necdet Özel) soruşturma emri verdi. Soruşturmayı
yapan Kurtuluş Kaya (askeri sava), Muharrem Köse'nin
(dönemin Genelkurmay Adli Müşaviri) talimatı ile darbe
iddialarım ve mektuplarda isimleri geçenleri hiç araştır­
madı. Kurtuluş Kaya, yetkisi olmadığı halde aleyhime de­
lil toplayıp mektuplan Askeri Yargıtay'a gönderdi. Askeri
Yargıtay Başkam ve FETÖ'cü üyeleri de darbe ihbarım ve
FETÖ'cü üyeleri, askeri hâkimleri hiç araştırmadı. Benim
aleyhime delil toplayıp Aralık 2014'te aceleyle, yangından
mal kaçırır gibi bana en ağır disiplin cezasını verdiler. Bu­
nun üzerine emeklilik dilekçesi verdim. Disiplin cezasına
itirazımızı daha önce hiç görülmemiş şekilde üç günde
aceleyle yangından mal kaçırır gibi inceleyip darbe ihba­
rım hiç dikkate bile almadan reddettiler. Mektuplan ben
yazmadığım halde bana orduevlerine giriş yasağı veril­
di. Aynca ceza davası da açtılar. Mektuplarda adı geçen
FETÖ'cü 20'den fazla üye benden şikâyetçi oldu. Her iki
mektup da bana ve Üçok'a eş zamanlı gönderilmiş. Üçok
cezaevindeyken zaten emekli olmuştu. Ona gelen mektup
cezaevine gitmiş. O da dilekçe vermiş. Üçok artık sivil ki­
şiydi. Ona bu yüzden soruşturma açamadılar.17

D osyayı kapatan kim ?


D arbeci firari S a v a K urtuluş Kaya ve darbeci tutuklu A l­
bay M uharrem Köse.
Yukarıda okudunuz...

17 "Darbe ihbarına FETÖ infazı", Sabah, 16 Eylül 2016: https:/ /www.sabah.com.


tr /gündem /2016/09/16 /darbe-ihbarina-feto-infazi

113
26 K asım 2014 tarihinde, A skeri Yargıtay ve M uharrem
Köse, Yasin A slan 'ı hedef alan basm açıklam aları yapm ışlardı.
O açıklam anın yapıldığı gün A nkara'da ilginç bir ziyaret
vardı.

K u rtu lu ş K aya’ya v e rile n d ö rt s a a tlik ifad e


Tarih: 26 Kasım 2 0 1 4 ...
Sabah gazetesinden oku yalım ...
G enelkurm ay A skeri Savcılığı tarafından Türk Silahlı
K uvvetleri (TSK) içerisindeki cem aat yapılanm asına ilişkin
sürdürülen soruşturm a kapsam ında, gazeteci A bdurrahm an
Şim şek ile Avukat Fidel O kan, A skeri S a v a K urtuluş K aya'ya
yaklaşık d ört saat ifade verdiler. O kan'ın, G ülen'e ait gizli bir
görüntüyü askeri savcılığa teslim ettiği öğrenildi.
TSK içerisinde Paralel Yapıya ilişkin Genelkurm ay A skeri
Savcılığı tarafından yürütülen soruşturm a kapsam ında; Sabah
gazetesi ö z e l İstihbarat M üdürü A bdurrahm an Şim şek ile Avu­
kat Fidel Okan, daha önce TSK içerisindeki Paralel Yapılanma
ile cem aat im am larına ilişkin yapüklan haber-ve açıklam alara
ilişkin savcılık tarafından tanık olarak dinlenm ek üzere çağ­
rıldılar. Soruşturm ayı yürüten A skeri S a v a Kurtuluş K aya'ya
yaklaşık dört saat ifade veren Şim şek, bugüne kadar kendileri­
ne ulaşan belgeleri teslim ederken bilgileri de paylaştı.
Avukat O kan'ın ise gizli b ir görüntü C D 'sini sav ay a teslim
ettiği öğrenildi. G örüntüde Fethullah G ülen'in b ir general ile
görüşm esinin bulunduğu kaydedildi. Bu generalin "TSK 'da
kendilerini daha fazla gizlem ek istem ediklerini" belirttiği,
ancak G ülen'in "henüz erken olduğu" yönünde uyardığı bir
görüşm enin C D 'de yer aldığı öğrenildi. Savcılığın yaklaşık 70
klasörden oluşan soruşturm a kapsam ında ifade alm a işlem le­
rine devam edeceği öğrenildi.
Tarih: 3 A ralık 2 0 1 4 ...
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesinde Paralel Yapı'ya yö­
nelik soruşturm ayı yürüten A skeri Savcı Kurtuluş Kaya, avukat
Fidel Okan ile birlikte Ankara A dliyesi'ne gitti. Fethullah ana
soruşturma dosyasını yürüten S av a Serdar Coşkun ile yaklaşık
iki saat süren bir görüşme gerçekleşti. Coşkun elindeki bilgileri
Kaya ile paylaşırken, Kaya'nın da elindeki bazı bilgi ve belgeleri
"paylaştığı" öğrenildi.

F e th u lla h ’m ifa d e sin i a la ca k F e th u lla h ç ı


Tarih: 21 A ralık 2 0 1 4 ...
Avukat Fidel O kan'ın A skeri S a v a K urtuluş K aya'ya tes­
lim ettiği CD, örgütün TSK yapılanm asının d elili olarak tuta­
naklara girdi ve C D 'deki generalin kim olduğu tespit edildi.
Konuyla ilg ili detayları Tvvitter adresinden paylaşan Fidel
Okan şöyle yazdı:

TSK'daki Paralel Yapı Soruşturmasında Fethullah


Gülen'in, generallerle görüşme CD'si Jandarma Kriminal
tarafından çözüldü. Askeri Savcılık, Gülen'in bahsettiği
MİT'te de görev yapmış generalin kimliğini birçok fark­
lı kaynaktan aldığı bilgiyle teyit ediyor. Önümüzdeki
günlerde Fethullah Gülen'le görüşen generalin şüpheli
sıfatıyla ifadeye çağrılacağı, savcılığın dosyayı genişlet­
tiği bilgisi var. Yakın zamanda. Askeri Savcılık (Kurtuluş
Kaya) gerekli hazırlıkları tamamladıktan sonra Fethullah
Gülen'in ifadesinin alınması için harekete geçecek...

Peki, Fethullah G ülen'in ifadesini kim alacak?


S a v a K urtuluş Kaya!
Fethullahçı Kaya, liderinin ifadesini alacak.
Bir gariplik yok m u?
B itm ed i...

A ltı g e n e ra l h a k k ın d a y a p ıla n ih b a r
Başbakanlık İletişim M erkezi BIM ER üzerinden ilg ili ku-
rum lara, 2014'te FETÖ üyesi oldukları gerekçesiyle altı ge­
neral hakkında ihbar yapıldı. Eski tuğgeneraller H idayet
Arı, Şener Topuç, M urat Aygün, M ehm et N uri Başol, Eyyüp
G ürler ve Fatih C elalettin Sağ ır'ın FETÖ m ensubu oldukları,
bu isim lerin de arasında bulunduğu örgüt üyesi askerlerin
M ısır'd akine benzer b ir darbe yapabileceklerine dikkat çeki­
liyordu.
Bu ihbarı yapan kişi, b ir dönem örgütle bağlantısı olan ve
söz konusu isim leri de yalandan tanıyan eski b ir askerdi. İh­
bara ilişk in soruşturm ayı yürütm esi için görevlendirilen Sav­
cı K urtuluş K aya, som ut bilgilere rağm en kısa sürede general­
ler hakkında takipsizlik k aran verdi.
K aya'nm dosyalarım bu şekilde süm en altı ettiği general­
lerin hepsi 15 Temmuz darbe girişim inde yer ald ıklan için
m eslekten ihraç edildi. A ğır cezalar yedi.
H ikâyesi de çok ilg in ç...

Işık Evleri’nde yapılan toplantılar


İh ban yapan İ.Ö ., üsteğm en iken geçirdiği trafik kazası
sonrası TSK 'dan m alulen em ekli edildi. İ.Ö ., 9 K asım 2014'te
BÎM ER 'e şikayette bulundu. A ltı devre arkadaşının ism ini
verdi. Bunların Fethullahçı olduğunu anlattı:

1988 yılında Kara Harp Okulu'ndan mezun oldum.


Aynı dönemde okuduğum ve şimdi general olan Tuğ­
general Şener Topuç, Tuğgeneral Murat Aygün, Tuğ­
general Hidayet An, Tuğgeneral Mehmet Nuri Başol,
Tuğgeneral Eyyüp Gürler ve Tuğgeneral Fatih Cela-
lettin Sağır (1995 mezunu) Fethullah Gülen'in talebe­
leridir. Ben onlardan ayrıldığım için beni dışladılar ve
küçük rütbede emekli olmak zorunda bırakıldım. Bu
şahıslar nasıl olduysa kendilerini gizlemeyi başardı. ,
Bunlar ileride devletimize aynı M ısır'da olduğu gibi
Sisi misali zarar verebilecek kapasitede asker kişilerdir.
Diğer devre arkadaşlarımı tenzih ederim. Ama bu isim­
lerle bir zamanlar Gülen'in evlerine gidiyorduk; hatta
bu nedenle Harp Okulu'nda soruşturma dahi geçirdim.
Lütfen bu yazımı gizlilik içerisinde Sn. Cumhurbaşka­
nımıza ve Başbakan'a iletin. Paralelcilerle işbirliği ya­
panları bilsinler.

116
S a v cı, F E T Ö ’yü ih b a r e d e n i te h d it ed er
24 Temmuz 2017'de İ.Ö ., İzm ir'd e Fethullahçı Terör
Ö rgütü'nün (FETÖ ) darbe girişim ine ilişkin 144'ü tutuklu 271
sanığın yargılandığı davada da tanık olarak dinlendi. 1978'de
tanıştığı FETÖ 'den örgüt elebaşı Fethullah G ülen'in 2014'te
yaptığı bedduanm ardm dan ayrılm a karan aldığını anlattı.
2014 Y üksek A skeri Şura'da (YAŞ), FETÖ m ensubu olduğunu
bild iği Şener Topuç, M ehm et N uri Başol, H idayet A n , Fatih
C elalettin Sağır, M urat Aygün ve Eyyüp G ü rler'in albay rüt­
besinden tuğgeneralliğe terfi edildiğini öğrenm esinin ardm ­
dan şaşırdığım dile getiren İ.Ö , bu isim lerin kendilerini giz­
leyerek n asıl general olduklarım hazm edem ediğim söyledi.
K ara H arp O kulu'nda eğitim görürken örgütten ibadet­
lerin gizli yapılm ası yönünde talim at aldığım ancak buna
karşın m escide giderek nam az kıldığım belirten İ.Ö , yıllarca
kendilerini gizleyerek general olan devre arkadaşlarım gör­
dükten sonra 9 K asım 2014'te Başbakanlık İletişim M erkezi'ne
(BIM ER) ihbarda bulunarak bu isim lerin araştırılm ası talebin­
de bulunduğunu söyledi. BIM ER 'e yaptığı ihbarla ilg ili eski
A skeri S a v a K urtuluş K aya'ya ifade verdiğim , firari K aya'm n
FETÖ 'cü olduğunu öğrenm esinin ardm dan şok geçirdiğini
anlatan tan ık İ.Ö ., şöyle konuştu:

İfademin sonunda da bu olayların tamamına şahit oldu­


ğumu lâkin bunları ispat edemeyeceğimi üzerine basa
basa Kaya'ya söyledim. Bunun üzerine sava Kurtuluş
Kaya yeterli delil olmadan suçlamanın tarafıma tazminat
doğuracağım ve şikâyet ettiğim şahısların her birinin ayrı
ayrı "suçlamaya" istinaden tazminat davası açarak beni
çok zor durumda bırakabileceklerini ifade etti. Bu durum
beni ürküttü. Vereceğim ifadenin savcılık karşısında ge­
çerli olduğunu, daha önce el yazım üe verdiğim ifade­
nin kanunen geçerli olmadığım söyleyerek ifadelerimde
gerekirse tarafıma tazminat doğurmayacak şekilde deği­
şiklik yapıp böylece zarar görmeden ifade verebileceği­
mi belirtti. Ben de buna istinaden yaşadıklarımı bire bir
değil de duyumlarıma istinaden ifade ettiğimi belirterek

117
savcının bana sormuş olduğu sorulan üçüncü şahıslar­
dan duymuş gibi anlattım.

S a v a K urtuluş Kaya, Topuç'un da aralarında bulunduğu


altı general hakkında takipsizlik karan verdi ve soruşturm ayı
"in a n d ın a delil bulunam adığı" iddiasıyla 15 N isan 2015'te
kapattı.
İ.ö/ n ü n şikâyet ettiği ve S a v a K urtuluş K aya'nm takipsiz­
lik verdiği K ara H arp Okulu 1988 m ezunu generaller, darbe
girişim inin baş aktörleriydi.
M urat Aygün (Eski P olatlı 58. Topçu Tugay Kom utam ):
Yurtta Sulh K onseyi üyesi. 15 Tem m uz'da 240 personel ve 45
araçlık askeri konvoyu TÜRKSAT ve T İB 'in işgali için görev­
lendirdi.
H idayet A n (Eski Edim e 54. M ekanize Piyade Tugay Ko­
m utam ): D arbe gecesi "Y urtta Sulh" isim li W hatsA pp gru-
bundaydı. İstanbu l'a Trakya'dan b irlik sevk etm ek istedi.
M ehm et N uri Başol (Eski İzm ir 57. Topçu Tugay K om uta­
n ı): Ö rgütün atam a listesinde Izm ir-M anisa Sıkıyönetim Ko­
m utam idi. M ahkem ede h er şeyi inkâr etti.
Eyyüp G ürler (Eski İstanbul 1. Ordu K om utanlığı H arekât
Başkam ): "Yurtta Sulh" isim li VVhatsApp grubundan dört su­
baya, o dönem 1. Ordu Kom utam olan Ü m it D ü nd ar'ın "en ­
terne edilm esi" talim atı verdi.
Fatih C elalettin Sağır (Eski Sivas G arnizon Kom utam ):
A tam a listesinde "Sivas Sıkıyönetim K om utam " olarak geçi­
yordu. ö rg ü tle ilişkisin i itira f etti.

‘Karargah Evleri’ni soruşturan isim de hedefte


D evam ed elim ...
A hm et Z eki Ü çok ve A skeri Yargıtay Ü yesi Yasin A slan' dan
som a hedefe konulan başka b ir subaya u zanalım ...
S a v a H ava H âkim Y üzbaşı M ehm et Ç elik.
A hm et Z eki Ü çok'un yardım cılığım yapan, FETÖ 'nün iz­
lerini 2009'da tespit eden "K arargah E vleri" soruşturm asında

118
yer alan Savcı H ava H akim Yüzbaşı M ehm et Ç elik de askeri
savcılığın hedefindeydi. Yüzbaşı Ç elik'e yapılan suçlam a da
aynıydı: "T SK 'd aki Fethullahçılann isim lerini veren m ektup­
ları h azırlad ı."
O da K urtuluş K aya'ya ifade verdi. Sonra Kaya görevsizlik
kararı vererek dosyayı A nkara Cum huriyet B aşsav cılığ ın a
gönderdi. Em ekli olan Yüzbaşı M ehm et Ç elik'in soruşturm a­
sı hâlâ sürüyor.

119
SAHNE 5

Canım eşim, seni gerçekten her şeyden çok sevdim. Ama bu


başkaldırıyı yapmasaydım da beni hayatımın sonuna kadar hapse
atacaklardı, beni affet.

D arbeci Tuğgeneral M ehm et Fartigöç


Ç ek m ecelerd en çık a n b elg e ve ih b a r m ek tu p la rı
"A teşi ve ih aneti" görd ük...
15 Temmuz 2016 darbe girişim i gecesinin bitim i ve sabahı.
Yani 16 Temmuz!
Eski G enelkurm ay Personel Plan Y önetim D aire Başkam
Tuğgeneral M ehm et Partigöç ile G enelkurm ay G eneral-A m i­
ral Şube M üdürü Kurm ay A lbay Cem il Turhan'ın m akam
odaları o sabah aranır. Ç ekm ecelerden m avi klasör, kırm ızı
dosya, siyah karton kutu ve san zarf çık a r... Bunların içindeki
evraklar, G enelkurm ay İstihbarat tarafından A nkara Cum hu­
riyet B aşsavo lığ ı'n a gönderilir.
Burada virgül koyalım .
O evraklara ve hazırlanan rapora geçeceğiz.
A ncak...
Ö zellikle bir ism i tanım ak gerekiyor:
K alkışm anın beyin takım ında yer alan Yurtta Sulh K onseyi
üyesi Tuğgeneral M ehm et Partigöç!
H ani herkesin m erak ettiği b ir soru var ya:

Koca koca generaller, kurmay subaylar, hakim-savcılar,


emniyetçiler bir din adamının peşinden nasıl gider?
Bunu anlam ak mümkün değil.

O sorunun yaratıyla başlayalım ve örgüt üyelerini tanıyalım ...


N asıl m ı?
1999'da A BD 'ye "gid en" ve karargâhını Pensilvanya'da
kuran Fethullah G ülen, Ölçü ve Yoldaki Işıklar kitabının 208.
sayfasm da "H izm et İn san ı" başlıklı bölüm ünde şöyle der:

123
Hizmet insanı, gönül verdiği dava uğrunda kandan-irin-
den deryaları geçip gitmeye azimli ve kararlı; varıp hede­
fine ulaştığında da her şeyi sahibine verecek kadar olgun
ve Yüce Yaratıa'ya karşı edepli ve saygılı... Hizmet adına
her ses ve soluğu zikir ve tespih, her ferdi mübeccel ve aziz
bilip, muvaffakiyetlerinden ötürü alkışlayacağı kimseleri
de putlaştırmayacak, kadar Rabb'in iradesine inanmış ve
dengeli... Ortada kalmış herhangi bir iş için herkesten ev­
vel kendini mesul ve vazifeli addedip, hakkı tutup kaldır­
mada, yardıma koşan herkese karşı hürmetkâr ve insaflı...
Müesseseleri yıkılıp plânlan bozulduğu ve birliği dağılıp
kuvvetleri tarumar olduğunda fevkalâde inançlı ve ümitli;
yeniden kanatlanıp zirvelerde pervaz ettiği zaman da mü-
tevazi ve müsamahalı... bu yolun sarp ve yokuş olduğunu
baştan kabul edecek kadar rasyonel ve basiretli; önünü
kesen cehennemden çukurlar dahi olsa, geçilebileceğine
inanmış ve himmefli... Uğruna baş koyduğu davanın kara
sevdalısı olarak, cânı-cânânı feda edecek kadar vefalı ve
geçtiği bu şeylerin hiçbirini bir daha hatınna getirmeyecek
kadar da gönül eri ve hasbî olmalıdır.18

A d il Ö k sü z’le v illad a y ap ılan to p la n tıla r


İşte o "hizm et inşam " M ehm et P artigöç'le ilg ili G enelkur­
m ay Ç atı İdd ianam esind eki tespitleri okuyalım ;

Mehmet Partigöç, 15 Temmuz 2016 günü gerçekleştiril­


mek istenen darbe girişiminde Genelkurmay Başkanlığı
Personel Plan Yönetim Daire Başkam olarak tuğgeneral
rütbesiyle görev yapıyordu. Eski Genelkurmay Başkam
Orgeneral Hulusi Akar'ın yaveri olan eski Yarbay Levent
Türkkan'm samimi olduğu kabul edilen beyanlan ve
Genelkurmay idari tahkikat raporundan da anlaşılacağı
üzere Fethullahçı Terör örgütü üyesi olduğu anlaşıldı.
6-7-8-9 Temmuz 2016 tarihlerinde Ankara Konutkent'te
bulanan villada, (örgütün TSK imamı firari) Adil Öksüz
liderliğinde yapılan ve darbe planı ile organizasyonun
yapıldığı toplantılara aktif olarak katıldı. 13 Temmuz

18 Fethullah Gülen, Ölçü ve Yoldaki Işıklar, Nil Yayınlan, 2011

124
2016 günü Yarbay Gökhan Eskı'ye darbe girişiminde bu­
lunacaklarını söyleyerek görevlendirme yaptı.
Olay günü karargâhta bulunan Partigöç, saat 13.43'ten
saat 20.21'e kadar sırasıyla, darbeyi planlayan ve icra
eden ekipte yer alan ve olay akşamı faaliyetlerini Akma
Üssü'nden sürdüren Kurmay Albay Mustafa Barış Avıa-
lan, Korgeneral Metin İyidil ile şüpheliler Kurmay Albay
Cemal Turgut, Yüzbaşı Metin Gümüşburun, Kurmay Al­
bay Doğan Öztürk ve Albay Orhan Yıkılkan ile görüşme­
ler yaptı. Saat 20.21'de, yani darbe saatinin geriye çekil­
diği saatlerde subaylara daha dikkatli olmaları yönünde
talimatlar verdi. Saat 20.46'da Cemil Turhan ile görüştü.
Saat 20.51'de emir astsubayı Haşan Hüseyin Santarla ile
birlikte karargâh binası içine girdi. Saat 20.51'de Gökhan
Eski ve Cemil Turhan ile konuştu. Saat 21.03'de 58. Topçu
Tugay Komutanı Murat Aygün'ü arayarak harekâta geç­
me emrini verdi.

‘S ık ıy ö n e tim D ire k tifi’ a d lı m e sa jı g e çti

Saat 21.30'da Personel Plan Yönetim Daire Başkam sıfa­


tıyla kendisi ve General Amiral Şube Müdürü sıfatıyla
Cemil Turhan tarafından imzalanan, "Atama", "Katı­
lışlar" ve "Sıkıyönetim Direktifi" konulu, saat 21.43 ile
21.55 arasında ilgili birliklene ulaşan mesajları çekti. Bu
saatten itibaren; Mehmet Partigöç, saat 21.48'de Genel­
kurmay Eğitim Daire Başkanlığı Eğitim Şube Müdürü
Nuri Gayır ve darbeci Özel Kuvvet personeli ile birlikte
Kara Kuvvetleri Komutanı ve mahiyetinin içeri girmesin­
den itibaren darbeci personelin açtığı ateş sonucu çıkan
çatışma ortamında bulundu.
Bu çatışma sonucunda şehit olan Topçu Astsubay Kı­
demli Başçavuş Bülent Aydın'm cesedi üzerinde inceleme­
ler yaptığı anlar da dahil olmak üzere, tüm gece ve sabah
saatlerinde karargah içinde etkin bir şekilde darbe faali­
yetlerinde bulundu. Bu süreç içinde, kendisinin kullandığı
5306620... numaralı telefondan, eski Hava Kuvvetleri Ko­
mutanı Akın Öztürk'ün emir astsubayı İsmail Keskin'in

129
kullandığı 50563282.. numaralı telefon ile saat 23.05,23.18,
23.38 ve 23.42'de sağlamış olduğu irtibatlarla, Genelkur­
may Başkanı Org. Hulusi Akar'm ikna edilememesi karşı­
sında, örgütün Genelkurmay Başkanlığına getirilmesine
karar verdiği YAŞ Üyesi Akın Öztürk'e, gece boyunca der­
dest edilen komutanların toplanacağı ve darbe faaliyetle­
rinin sürdürüleceği Akma Üssü'ne geçebileceğini söyledi.

T S K ’n ın y e n i p e rso n e l y a p ısın ı o şe k ille n d ire ce k ti


Tüm gece boyunca darbe faaliyetlerinin yürütüldüğü
Akm a Üssü ile darbeyi planlayan ve icra eden ekipte yer
alan Kurmay Albay Mustafa Barış Avıalan aracılığıyla
irtibat kurdu. Aynca örgüt tarafından hazırlanan atama
listesinde, şimdiye kadar ihdas edilmemiş Genelkurmay
2. Başkan Yardımcısı görevine karar verildi. Karargâh so­
rumlusu olarak tayin edildi.
Darbe girişiminin başarılı olması halinde ör­
güt tarafından yeniden şekillendirilecek Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin personel yapısıyla ilgili çalışmalar ya­
pan ... FETÖ mensubu darbeci cuntanın atama listesini
hazırlayan... Hukuka aykırı nitelikte, görünüşte darbe'
emirleri içeren, hücre tipi yapılanmaya sahip örgüt men­
suplan için darbe faaliyetine başlama talimatı olarak
değerlendirilmesi gereken mesajlan hazırlayan... Fethul-
lahçı Terör Örgütünün gerçekleştirdiği darbe girişimini
ülke çapmda planlayan ve organizasyonunu yapan Yurt­
ta Sulh Konseyi içinde yer aldığı... tespit edilmiştir.

Mehmet Partigöç'ün üzerinde çıkan ve ailesine yazdığı kısa mektup.

126
E ş in e ve k ızm a yazd ığı n o tla r h e r şeyi a n la tıy o r
M ehm et Partigöç, darbe girişim inde ısrarla yer alm adığım
söylese de üzerinden çıkanlar bile her şeyi anlatıyordu. Sırt
çantası içerisinde, "Sev gili eşim e ve k ızlarım ... H ayatım ül­
kem ve m illetim için m ücadele ile geçti. G eldiğim iz aşam ada
ülkem izin kötü gidişine dur dem ek de bize düştü. H akkınızı
helal ed in" diye yazan san renkli not kâğıdı bulundu. İm zası
da vardı!
Yine b ir not kâğıdında im zasıyla şöyle diyordu:

Carum eşim, seni gerçekten her şeyden çok sevdim. Ama


bu başkaldırıyı yapmasaydım da beni hayatımın sonuna
kadar hapse atacaklardı, beni affet.

Yine darbe girişim inin beyinlerinden Partigöç'le ilg i­


li dönem in Ö zel K uvvetler Kom utam Tüm general Zekai
A ksakallı'nm savcılık ifadesine uzanalım : •»

15 Temmuz günü saat 14.00'te Genelkurmay Karargâhı'nda


terörle mücadele toplantısı başladı. Saat 16.00-17.00 ara­
sında Genelkurmay 2. Başkam Orgeneral Yaşar Güler'in
önüne bir not bırakıldı ve Güler toplantıdan aynldı. Top­
lantı devam ederken toplantıya başkanlık eden Kara Kuv­
vetleri Kurmay Başkam Orgeneral İhsan Uyar'a da bir not
iletildi. O da toplantıdan ayrıldı. Bu olaylardan sonra neler
olduğunu anlamak maksadıyla toplanüya başkanlık eden
Genelkurmay MEBS Başkam Uğur Tarçm'dan müsaade
aldım ve geri dönmek üzere toplantıdan ayrıldım.

‘P a rtig ö ç’ü n yüzü k ıp k ırm ızıy d ı ve te la şlıy d ı’

Komuta katında kimseyi bulamadım. Bu esnada komu­


ta katı koridorunda bulunan bir personele Genelkur­
may 2. Başkam Güler'i sordum. Personel, Genelkurmay
Başkanı'run yanında olduğunu söyledi. Aynca MİT Müs­
teşarı veya MİT Müsteşar Yardıması'mn içerde olduğunu
da belirtti. MİT Müsfeşarı ve MIT'ten elemanların normal
ziyaretleri de oluyordu. Ancak toplantıda komutanların
önüne not gidip toplantıdan ayrılmaları ve MİT Müste­
şarı ya da MİT Müsteşar Yardımosı'mn orada olmasın­
dan dolayı şüphelendim. Normal bir şeylerin olmadığı­
nı anladım. Aynı katta Mehmet Partigöç ile karşılaştım.
Partigöç'ün yüzü kıpkırmızı ve çok telaşlıydı. "Hasta
mısın neyin var?" diye üstüne gittim. "İyiyim, bir şeyim
yok" dedi. Toplantı salonuna döndüm ve toplantı saat
19.00 gibi sona erdi. Genelkurmay 2. Başkanı ile görüş­
mek üzere komuta katma çıktım ama yine komuta katın­
da kimsenin olmadığını gördüm.

M E D A S k a rtım ve ş ifre le r in i a ld ıra n isim


M ehm et PartigöçTe ilg ili o kadar çok ifade var k i...
H atta görüntüler ve görüntülerin d ökü m leri...
D arbe girişim inin en aktif üyesi olduğu konusunda b ir kuş­
ku yok! Peki, Partigöç kendisini nasıl savundu? Okuyalım :

Olay günü saat 20.00 sıralarında bahçeye çıktım, koşuştur­


ma vardı. "Tatbikat" diye seslendiklerim düydum. Odama
dönerken girişte Cemil Turhan beni aradı ve Genelkurmay
2. Başkam Yaşar Güler'in emir subayı Binbaşı Mehmet'in
birkaç tane mesaj çekilmesi için emir getirdiğini söyledi.
Teyit etmek amacıyla 2. Başkan'm makamına çıktım. 2.
Başkanımız yerinde yoktu. Özel Kalem Müdürü Bünya-
min Tuner'e "nerede olduğunu" sorduğumda "şu an bir
belirsizlik durumu olduğunu ve kışla dışına çıkarıldığım"
söyledi. Ben de Şube Müdürü Cemil Turhan'a "Komutanı­
mızın emri ne ise yerine getirin" dedim.

Partigöç, darbe m esajlarım Org. Yaşar G ü ler'in çektirdiği


yalanm a başvuruyor am a 14 Temmuz 2016'da, G enelkurm ay
M esaj ve Evrak D ağıtım Sistem i (M EDAS) kartının şifrelerini
Şube M üdürü C em il Turhan'a aldırıyor! H atta darbe girişim i
olduğunu gece y an sı saat 02.00 gibi öğrendiğini, Fethullah
G ü len'i m edyadan tanıdığını ifade ediyor.
A n cak...

128
Medya kuruluşlarının listesini istedi
G enelkurm ay Başkanlığı Basm D eğerlendirm e ve A na­
liz Şube M üdürü M uzaffer Ç oban'ın ifadesi de Partigöç'ü
yalanlıyor:

Genelkurm ay Başkanı'nm Em ir Sübayı'nın odasm da


M ehmet Partigöç oturuyordu. Benden m edya kuruluşla-
rınrn listesini istedi. H alkla İlişkiler D aire Başkanı Ertuğ-
rul Gazi Ö zkürkçü'nün em ri olm adan verem eyeceğim i
söyledim . Partigöç bana "M uzaffer sen anlam adın galiba
senin D aire Başkanı'n da, ikinci Başkan'm da, Genelkur­
m ay Başkanı'n da alm dı" dedi. D aha sonra basm kuru­
luşlarının listesini verdim . Bana "bu basm açıklamasını
yapın" dedi.

Bu arada M ehmet Partigöç'ün telefonla sık sık görüştüğü


çok sayıda ifadede yer alıyor ve "TRT ne oldu, TURKSAT ne
oldu?" diye sorduğu kayıtlarda var.
Bitm edi...
Genelkurmay Destek Kıtalarında Piyade Üsteğmen Fahri
Kafkas da saat 22.30 sıralarında Görüntü İzleme M erkezi'ne
Tuğgeneral M ehm et Partigöç ve karargâh emniyet subayı
Yarbay Gökhan Eski'nin geldiğini, Albay Cengiz Aydın'ın
Mehmet Partigöç'e ne olduğunu sorduğunu, son zamanlarda
Genelkurmay Başkanı'na saldırı olacağına dair duyumlar al­
dıklarını, bu yüzden onu güvenli bir yere tahliye edeceklerini
söylediğini anlatü.
Kafkas şöyle devam etti:

M ehm et Partigöç ve Gökhan Eski birkaç dakika oda­


da kaldıktan sonra ekranlara bakarak dışan çıktı. Saat
23.40 sıralarında Genelkurm ay Başkam çıktıktan sonra
M ehmet Partigöç izlem e m erkezine geldi. Yanında Em ir
A stsubayı H aşan H üseyin Santarla vardı. Em ir Astsuba­
yı, elinde bulunan telefonu M ehmet P artigöç'e uzattı ve
"K om utanım Akın Paşa arıyor" dedi. Partigöç telefonu

129
aldıktan sonra "K om utanım , kom utam A k m alar'a tahli­
ye ettik, siz de oraya geçin" dedi.

Başka söze gerek y o k ...

142 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası


20 Haziran 2019'd a ...
FETÖ 'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişim i sırasın­
da G enelkurm ay Başkanlığı'ndaki eylem lere ilişkin arala­
rında sözde "yu rtta sulh konseyi" üyelerinin de bulunduğu
224 sanıklı G enelkurm ay "Ç atı" davasının karar duruşm ası
yapıldı.
Ankara 17. A ğır Ceza M ahkem esi'nce Sincan Ceza İnfaz
Kurum lan Kam püsü'ndeki bin 800 kişilik büyük duruşma
salonunda mahkeme kararlarını şöyle açıkladı:
Darbenin askeri kanadının en üstünde yer alması planla­
nan sözde "yurtta sulh konseyi" üyesi Eski Hava Kuvvetleri
kom utanı A kın Öztürk, 141 kez ağırlaştırılmış hapis cezasına
çarptırıldı.
Deşifre olmasının ardından darbe girişimini öne alan
"yurtta sulh konseyi"nin iki numaralı ismi eski Genelkurmay
Personel Plan Yönetim Daire Başkam M ehm et Partigöç de 142
kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı.
Dönem in Genelkurmay Başkam Hulusi A kar'ı darbe giri­
şimine ikna etmeye çalışan eski Genelkurmay Başkanlığı Pro­
je Yönetim Daire Başkam M ehm et Dişli de en üst düzeyden
yani 141 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yedi.
Ahmet Özçetin, Ali Osman Gürcan, Bilal Akyüz, Cemil
Turhan, Erhan Caha, Fu at Alakuş, Hakan Evrim, Kubilay Sel­
çuk, Ömer Faruk Harmancık, M urat Koçyiğit, Mustafa Barış
Avıalan, Orhan Yıkılkan, Sinan Sürer, M uhsin Kutsi Barış ve
Osman Kılıç, "anayasayı ihlal" suçundan bir, şehit olan 139
kişi dolayısıyla 139'ar kez, Osm an Kılıç dışındaki sanıklar
"Cum hurbaşkanına suikast" suçundan da birer kez ağnlaştı-
nlm ış müebbete m ahkûm edildi.

130
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a suikast girişimini yö­
neten sanıklardan eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş
137 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 540 yıl hapis, Cumhurbaş­
kanı Erdoğan'ın eski başyaveri ve sözde "yurtta sulh konseyi"
üyesi eski Kurmay Albay Ali Yazıcı ağırlaştırılmış müebbet
hapis, eski Kurmay Albay Osman Kardal ve eski Korgeneral
İlhan Talu anayasal düzeni ihlal suçundan birer kez müebbet
hapis cezasma çarptırıldı. FETÖ 'nün darbe girişimi sırasında
Hulusi A kar'm yaveri olan eski Yarbay Levent Türkkan ağır­
laştırılmış m üebbet h ap is...
M ehm et Partigöç'ü tam dık...
Darbe girişiminin en etkili isim i olduğunu da gördük.
Şim d i...
16 Temmuz sabahına dönelim ve PartigöçTe, Cemil
Turhan'ın odasından, virgül koyduğumuz yerden devam
edelim.

v
T e sp it: A ta m a listesi ay lar ö n ce o lu ştu ru lm u ş
Savalar, renk renk dosyalara b ak ar...
Fişlemeleri ve raporları inceler. Askeri usullerle ilgili hata
yapm amak için Genelkurmay Başkardığı'na başvururlar.
Karargâh, Tuğgeneral N erim Bitlislioğlu, Albay Orhan Gür-
dal ve Albay Oğuz Okuyucu'nun olduğu bir Bilirkişi Heyeti
oluşturur.
B ilirk işi H e y e ti'n in b aşın d ak i T u ğgen eral N erim B it­
lislio ğ lu ve ek ib i, "m a v i, k ırm ızı, siy ah v e s a n " d o sy a la n
d a titizlik le in celer v e 6 M art 2 0 1 7 'de 43 sa y fa lık rap o r
hazırlar. B u b ilirk işi rap oru , T ü rk iy e'n in d ö rt y an ın d a
g ö rü len F E T Ö askeri d arbesi m ah k em elerin in en önem li
d elillerin d en b iri olur. R ap o ru n ana tesp itleriy le b a şla ­
y alım :
• Planın eklerindeki atama planlaması incelendiğinde, bu
eklerin bir iki gün içinde hazırlanamayacak kadar kapsamlı
ve önemli görevleri içerdiği, m uhtem elen darbe öncesi aylar-
da/haftalarda oluşturulduğu...

131
• Bu kadar üst düzeyde örgüt elemanının hakkmdaki bil­
giye bir veya iki kişinin hakim olması müm kün görülmemek­
tedir. Bu da bu listenin hazırlıklarına, zam an olarak çok önce­
den başlandığı...
• 15 Temmuz tarihi, normal şartlarda alarm ve tatbikat gibi eği­
tim hazırlıklarının asgari bir ay önceden tamamlandığı dönemdir...
• 15 Temmuz günü yaşanan olaylarla ilgili dikkat edilmesi
gereken konulardan biri de, darbeye katılan şahısların yaptığı
her türlü eylemin, ancak bilinçli olarak darbe maksadıyla ve
önceden haberli ve hazırlıklı olmak suretiyle yapılabileceğidir.
• H angi faaliyet olursa olsun ve ne maksatla icra edilirse
ed ilsin... TSK 'ya ait harp silah ve araçları ile sivil halka zarar
verebilecek bir faaliyet icra edilemez. Bu faaliyetler de darbe­
ye iştirak etm ek m aksadıyla açıklanabilir.

Org. Özel’e Ocak 2015’te sunulan ‘Bilgi Notu’


O renkli dosyalardan çıkan evrakların aynntılannda dar­
b e girişimine nasıl gelindiği ortaya çıkar. Bitlislioğlu ve ekibi,
evrakların altına kısa kısa notlar da düşmüş. İşte o notlar bizi
aydınlatıyor...
Sayfa 8 ... (Mavi Dosya) Dosya No: 2 ... 2014 Yüksek Askeri
Şura (YAŞ) sonrası hazırlanan ve Ocak 2015'te Genelkurmay
Başkanı N ecdet Ö zel'e sunulan "Bilgi N otu"nu okuyalım:

A 4 yandan sıkıştırm alı dosya içerisine konulm uş FETÖ


örgütü hakkmdaki 14 sayfalık, kim tarafından ve hangi
tarihte yazıldığı belli olm ayan bilgi notu bulunm aktadır.
Bügi notunun üzerinde, önem li görülen yerlerin altının
kırm ızı kalem üe çizildiği, bazı yerlerine "? " konulduğu,
bazı yerlerine "tetkik" yazıldığı veya açıklam a yapıldığı
görülm üştür. Bilgi notu incelendiğinde FETÖ terör örgü­
tünün Türk Silahlı K uvvetleri'ne nasıl sızm aya başladığı
ve ele geçirilm eye çalışıldığı detaylı bir analiz yapıldığı
görülm ektedir. (Bilgi notunun 2014 Yüksek Askeri Şura
(YAŞ) sonrası hazırlanan ve O cak 2015'te Genelkurmay
Başkarüığı'na gönderildiği değerlendirilm ektedir.)

i l i
1980'lerden itibaren önce askeri lise ve harp okullarına
sızıldığı, m üteakiben harp akadem ilerinin ve kritik gö­
rev yerlerinin paralel örgüt m ensuplarınca ele geçirildiği
belirtilm iş. Ele geçirilm eyi izleyen dönem de askeri lise
ve harp akadem ileri sorularının örgüt m ensubu olanlar
aracılığıyla tem in edilerek verildiği, son dönem lerde
harp akadem ilerini kazanan subaylarm büyük çoğun­
luğunun örgüt m ensubu olduğu, 1994 m ezunlan ve
sonrasında kurm aylar arasm da bu oranın daha yüksek
olduğu ifade edilm iş. Kom utanlık K arargâh Subaylı­
ğı (KOMKARSU) kurslannı da örgütün iyi değerlendi­
rerek soru lan verdiği ve kendisine bağlı olanlan akade­
m iye gönderdiği, örgüt evlerindeki ağabeyler vasıtasıyla
öğrencilerin kabiliyetleri nispetlerince subaylığa ve ast­
subaylığa yönlendirildiği anlatılm ış. Başını örtm eye baş­
lam ış genç kızın bir subayla evlenm esi durum unda ke­
sinlikle başım açm asının isten d iğ i... Ö rgüt önderleri
tarafından örgütle irtibatlı çalışanları vasıtasıyla askeri
birlik kurum ve karargâhta çalışan personelin eğilim le­
rinin tespit edilm esi... Birlik kom utanının varsa zaafının
ve açığının tespit ed ilm esi... Toplantılarda konuşulanla­
rın gerekirse ses kaydm in alınm ası, önem li bilgi ve bel­
gelerden nüshalar alınm ası, bilgisayar ortam ında bilgi
ve belgelerin kopyalanm ası istenm iş, bunda da m uvaf­
fak oluğu ifade edilm iş.

Darbe girişimi 1 yıl öncesinden belliymiş!


Bilirkişi H eyeti'nin analiz ettiği "Bilgi N otu"na devam
edelim. Sayfa 10'da şöyle yazıyor:

TSK bünyesindeki örgüt m ensuplarına m üdahale edil­


m esi durum unda, gizli ses kayıtlarının yeniden ortaya
çıkm ası, hedef şaşırtm ak m aksadıyla m asum dindar per­
soneli asılsız iddialar ile kendi örgütlerine üye olm akla
itham ettikleri. Ö rgüt içerisinde aşikâr olanlan ortaya
atıp kalan m ensuplarım kurtarm a çabasm a girilebilece­
ğ i... Bunlardan çare bulunam am ası durum unda erken ve
olgunlaşm am ış bir darbe girişim inde bulunabilecekleri­
nin değerlendirildiği...
Aralara girmek zorundayım ...
Çünkü darbe girişimin olabileceği ve bunun da Fefhullah-
çılar tarafından yapılacağı "Bilgi N otu"nda yazmasına rağ­
men önlem alın-a-maması şaşırtıcı değil mi?
Devam edelim ...
Tuğgeneral Nerim Bitlislioğlu'nun başında bulunduğu heye­
tin hazırladığı raporu okudukça tüyleriniz diken diken olmaya
devam edecek! "Bilgi Notu"na Sayfa 10'dan devam ediyorum:

Ö rgüte m üdahale edilm em esi durum unda giderek yay­


gınlaşan kadroları sayesinde kendilerinden olm ayan
personeli, devletin diğer kurum lannda çokça görüldü­
ğü gibi, "kötü tayin, sid l bozm ak, m obbing uygulam ak,
örtülü tehdit etm ek, em ekliliğe teşvik etm ek, dedikodu
yapm ak" yöntem leriyle yıldırm ak ve pasifize etm ek
için çalışacaklardır. (Bu örgütle iltisaklı olm ayan bir kı­
sım TSK personelinin isim li davalarla, isim li davalarda
adı geçm eyenlerin "tskkulis, gatakulis, bulutaltı, han-
gannsesi, süp erd en izd" gibi sosyal m edya sitelerinde
haklarında asılsız dedikodular yayım lan d ığı... Zincir
m aillerle çeşitli devlet kadem elerine şikayet ettikleri an­
latılm ıştır.)

‘En geç 2017 yılında ihtilal beklenmekte’


Ve geliyoruz sayfa 14'e...
Bilirkişi Heyeti, kendilerine verilen evrakları incelerken
sakınmamış!
Okuyalım:

ö rgü tü n kendisini TSK içerisinde yeterince güçlü hisset­


tiği anda bedeli Türkiye'yi kaybetm ek dahi olsa ihtilal
yapm aktan çekinm eyeceği belirtilm iştir. Bu am açla silah­
lı kuvvetlere hâkim olm anın m utlaka bir am aç için oldu­
ğu ve en geç 2017 yılında ihtilal veya savaş beklendiği
ifade edilmektedir.

Peki, heyetin değerlendirmeleri ne olmuş?

134
Okuyalım:

Bahsedilen raporun (Bilgi N otu) YAŞ 2014 sonrasında ha­


zırlandığı. .. FETÖ 'nün Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde
adım adım nasıl yapılandığına ilişkin değerlendirm eler­
de bulunulduğu... FETÖ terör örgütünce 15 Temmuz
tarihinde girişilen darbe teşebbüsüne kalkışanların bir­
çoğunun isim lerinin "Bilgi N otu"nda yer a ld ığ ı... "Bil­
gi N otu"nun m uhtem elen O cak 2015'te Genelkurmay
B aşkanlığına u laştığ ı... Dönemin Genelkurm ay Başkam
(N ecdet Ö zel) tarafından 30 O cak 2015 tarihinde görül­
düğü ve önem li görülen yerlerin altının kırm ızı kalem
ile çizildiği... Çeşitli yerlere araştırm a ve tetkik hususun­
da talim atların d ü şü ldü ğü ... Bu iddialar ile ilgili Ocak
2015'ten darbe tarihine kadar ne tür işlem ler yapıldığı­
nın, personel mensubu olduğu kuvvet kom utanlıklarına
sorulm asının uygun old u ğu ... Bu belge neticesinde baş­
latılan herhangi bir idari veya adli soruşturm a evrakı tes­
p it edilememiştir. Çok ciddi itham ve iddialar içeren bu
evrakın ne m aksatla soruşturm asız bırakıldığı ilgili per­
sonele sorulm alıdır. Bu "Bilgi N otu"nun G eneral A m iral
Şube M üdürlüğü'ne (Kurm ay Albay Cemil Turhan'a)
nasıl ulaştığının 2015 yılında Genelkurm ay Personel
Başkanlığı'nda görevli olan G eneral A m iral Şube Mü­
dürü, Personel Plan Yönetim D aire Başkam ve Personel
Başkam olarak görev yapan şahıslara sorulm asının uy­
gun o lacağı...

Yani... Kimse yine görmedi ve duymadı!

M İT ta ra fın d a n T S K ’ya g ö n d erilen 2 2 ih b a r


m ektu b u
FETÖ 'nün sözde "Yurtta Sulh Konseyi" üyeleri eski Ge­
nelkurmay Personel Plan Yönetim Daire Başkam Tuğgeneral
Mehmet Partigöç ile Genelkurmay General-Amiral Şube M ü­
dürü Kurmay Albay Cemil Turhan'ın makam odalarından çı­
kanlar başlı başma kitap konusu...
Sayfa 26'da, M avi 5 No.lu klasörde neler var neler!
22 bölümden oluşan dosyanın birinci bölümünde M İT
Müsteşarlığı tarafından verilen 22 adet ihbar m ektubu v ar...
Bu mektuplarda ism i geçenleri kodlayacağım çünkü da­
valar sürüyor ya da "at izi it izine karışsın" diye yurtsever
subayların isim leri yazılmış.
Mektup 1: Hâkim Albay Cemil Ç/nin paralel üyesi olduğu...
M ektup 2: Paralel yapının TSK'daki önemli ve kritik nok­
talara tamamen hâkim olduğu belirtilmekte ve örgüt men­
subu H ava Kuvvetleri Komutanhğı'nda görevli 20, Kara
K uvvetlerinde 2 generalin ismi yazılmıştır. İsmi yazılanların
ikisi hariç tamamı darbe girişiminden som a kamu görevin­
den çıkarılmış veya em ekli edilmiştir.
M ektup 3: Dört generalin ism i yazılıdır. İshak C. ve M uzaf­
fer S., 2015 YAŞ karan ile emekli edilmiş, Şener T. ve Abdül-
kerim Ü. ihraç edilmiştir.
M ektup 4: İki jandarm a personelinin adı bulunmaktadır.
M ektup 5: M ektubun başında kırm ızı kalem ile "? " işare­
ti konulmuştur. İhbar m ektubunda örgütün Jandarm a Genel
Komutanlığı içerisindeki yapılanm ası anlatılmakta ve çeşitli
general ve kurm ay albay isim leri verilmektedir. Bunların ta­
m am ı TSK'dan ihraç edilmiştir.
Mektup 6: Paralel devlet yapılanması anlatılmaktadır. M ek­
tupta örgütün öncelikle tayin daire başkanlıklarım ele geçir­
diği, sonrasında Harp Akademileri'nin en kritik şubeleri olan
Plan Program Şubeleri'ne uygun örgüt mensubu atamalarının
yapıldığı anlatılmakta. Son yıllardaki kurmay subayların ta­
mamının kendilerine uygun olması sağlanarak TSK'daki en
kritik yerlere yerleştirildiği belirtilmiştir. Kurulan sistem ile
önümüzdeki yıldan itibaren terfi edeceklerin tamamının bu
yapı içerisinde olacağı kaçınılmaz olduğu değerlendirilmek­
tedir. Ayrıca sivil kaynaktan alman muvazzaf veya sözleşmeli
subay-astsubaylarm büyük çoğunluğunun kendine uygun ki­
şilerden seçildiği belirtilmiştir. Generallere uygulanan ankette­
ki yer alan ortak isimlerin bu yapının içinde olduğu yüzde 99
kesindir. Halen TSK'da görevli olup M IT'te bulunan müşterek
kadrolara görevlendirilen subaylara dikkat etmeleri gerektiği

136
değerlendirilmektedir. M İT M üsteşarlığında görevli emekli
Albay S.B. ismi geçmektedir.
Mektup 7: Jandarma Genel Komutanlığı bünyesindeki ör­
güt elemanlarını bildirmiş olup Hamza C/nin 2014 yılında
Ankara'ya gelerek generallere uygulanan anketlere müdaha­
le etmeye çalıştığım bildirmiştir. Listeye yazdırmaya çalışüğı
Faruk B., Sadık K., Ali O.G., Sami B., Bülent B., Burhanettin
C/den oluşan listeden ilk üçünün o yıl terfi ettiği anlaşılmıştır.
M ektup 8: Proje Hareket başlığında örgütün jandarm adaki
yapılanması isimler verilerek anlatılmaktadır.
M ektup 9: GATA'daki örgüt yapılanm ası anlatılmaktadır.
M ektup 10: Kayseri Jandarm a Bölge Komutanlığı'nda gö­
revli Yüzbaşı M urat S. tarafından Yarbay Süleym an G. ve
Tuğgeneral N am ık B. hakkında yapmış olduğu şikâyettir.
Yarbay Süleyman G/nin Org. N ecdet Ö zel'in M alatya'da sı- '
nır güvenliği ile ilgili yapmış olduğu toplantıya böcek yer­
leştirerek dinlediği... Bunu örgüt abisine ayrıca N am ık B.'ye
verdiğinin değerlendirildiği belirtilmektedir.
M ektup 11: Çorlu Asker Hastanesi'nde paralel yapı adma
faaliyette bulunan Binbaşı Haşan K., Astsubay Hüseyin T.,
Astsubay Kayahan V., Astsubay Cengizhan M. ve Astsubay
Mustafa G. hakkında değerlendirmeler yapılmıştır.
M ektup 12: GATA'daki örgüt yapılanması hakkında eski
bir örgüt elemanı tarafından yapılan değerlendirmeler bulun­
maktadır. H içbir örgüt mensubunun sağlık muayenesinden
elenmediği bildirilmiştir.'
M ektup 13: İzm ir Foça Komando Okulu'ndaki örgüt yapı­
lanması ile ilgili bilgilerin bulunduğu değerlendirilmektedir.
Bilgi notunun içerisinde çeşitli rütbelerde 45 subay-astsuba-
yın ism i yazılarak örgüt mensubu olduğu bildirilmiştir.
M ektup 14: Denizli Î1 Jandarm a'daki örgüt yapılanması an­
latılmıştır. Ahm et K. ve Ferdi K/run FETÖ üyesi olduğu be­
lirtilmiştir.
M ektup 15: Kara Harp O kulu'nda başlayacak öğrenci alını­
lan ile ilgili örgüt m ensuplan tarafından yapılacak sağlık
muayenelerinde kim ler tarafında hile yapılacağı konusunda

197
değerlendirmeler yapılmış ve doktorların adlan verilmiştir.
Bunlar M urat E., Fatih G., Sait D., M urat D/dir.
Mektup 16: Kara Harp Okulu'nda görevli Enese S. adlı kişi­
nin kaym akamlık sınavını kazanmasına rağmen harp okulun­
da öğretim görevlisi ve FETÖ üyesi olduğu ifade edilmiştir.
M ektup 17: GATA'daki örgüt yapısı anlatılmaktadır. Askeri
okullardaki sınıflandırma ve komando muayenelerinde yapı­
lan usulsüzlükler hakkında değerlendirmeler yapılmaktadır.
GATAKULİS adlı internet sitesi tarafından yıpratılan kişiler
hakkında değerlendirmeler vardır.
M ektup 18: Jandarm a örgüt yapılanm ası hakkında bilgi ve­
rilmektedir.
M ektup 19: Çiğli askeri kanat astsubay im am ının Sedat D.
olduğu bildirilmiş.
M ektup 20: Kara Harp Okulu'ndaki FETÖ yapılanmasıy­
la ilgili bilgiler verilmekte. 2007-2009 yıllan arasında öğren­
ci Alay Komutam olan M ehm et K/nın haksızlıkları anlatıl­
makta ve FETÖ 'nün en parlak elemanı olduğu bildirilmekte.
M ehm et K/nın, Kenan H. ile hareket ettiği ifade edilmekte.
Okul içerisinde yapı m ensubu olmayan Ömer Faruk C/nin
soruşturmalarla uzaklaştırıldığı değerlendirilmiştir.
M ektup 21: Jandarm a Kıdemli Albay Şevket T/nin örgüt
üyesi olduğu ifade edilmekte.
M ektup 22: Jandarma Albay Nuh K/nın örgüt mensubu
olduğu ve bir binbaşıdan em ir aldığı konusunda değerlendir­
m e yapılmıştır.

Araştırma yapılıp yapılmadığı bilinmiyor


Askeri Bilirkişi Heyeti, 2014'te gönderilen 22 mektupla
ilgili bilgileri sunduktan sonra değerlendirmelerini eklemiş.
Yine çarpıcı tespitler ve darbe girişim in nasıl adım adım gel­
diğini anlatan bilgiler:

M ektuplardan sonra K ara K uvvetleri Kom utaıdığı'nın 19


M art 2015 tarihli 21 general hakkındaki hassas kaynak

138
araştırm ası talebi bulunm akta. Ancak araştırm a yapılıp
yapılm adığına dair bilgi görülm em ekte. Ekim 2014 tarih­
li yazı ile 120 personel hakkında MİT M üsteşarlığından
bilgi talep edilm iş, araştırm a yapılıp yapılm adığına dair
bilgi görülem em iştir...

Örgütten olmayanları Twitter üzerinden yıprattılar


Çekmecelerden çıkanlar bitm iyor...
Tuğgeneral Nerim Bitlislioğlu ve heyeti M avi 2. No.lu Ek­
ler klasöründe şu raporlara da ulaşmış:

Klasörde, 2014 yılı YAŞ Terfi Listesi'nde hakkında bilgi


bulunan "gen eral/alb ay listesi" başlığında 563 sayfa sos­
yal m edya organları ve yetkili istihbarat kurum lan tara­
fından elde edilen bilgilerin bulunduğu 5 H aziran 2014
tarihli yazının eki olduğu değerlendirilen belgeler yer al­
m aktadır. Belgelerde genellikle Tvvitter hesaplarında ya­
yım lanm ış, büyük çoğunluğu FETÖ mensubu oLr. lyan
personeli yıpratm aya ve itibarsızlaşürm aya yönelik bil­
giler ile ihbar m ektuplarından oluştuğu görülm ektedir.

M avi 3 No.lu Ekler klasöründe de 2015 Yılı YAŞ Terfi Lis­


tesi var. Okuyalım:

Hakkında bilgi bulunan "general/albay listesi" başlığın­


da 549 sayfa sosyal medya organları ve yetkili istihbarat
kurum lan tarafından elde edilen bilgilerin bulunduğu 16
M art 2015 tarihli yazının eki olduğu değerlendirilen bilgi­
ler yer almaktadır. Belgelerde genellikle Tvvitter hesapla­
rında yayımlanmış, büyük çoğunluğu FETÖ mensubu ol­
m ayan personeli yıpratm aya ve itibarsızlaşürm aya yönelik
bilgiler ile ihbar mektuplarından oluştuğu görülmektedir.

Ve geliyoruz Dosya No: 2 0 'y e ...


Çekmeceden "parm ak izi" bir kez daha çıkıyor:
FETÖ tarafından sosyal medyada personeli itibarsızlaş­
tırmak için yazılan isimsiz, im zasız şikâyet mektubu; Tvvitter

139
hesabı, zincir m ail gibi sosyal m edyada yayım lanan haberle­
rin elektronik (CD/DVD) ve ortamdaki yazıların içinde bu­
lunduğu san zarf yer almaktadır.
Sonuç: 15 Temmuz 2016'daki FETÖ 'cü kalkışmada Sözde
Yurtta Sulh Konseyi üyesi olan iki isim M ehm et Partigöç ve
Cemil Turhan'ın odalarındaki çekmecelerden çıkan klasörler
incelendiğinde, isimsiz ihbar mektuplarının kaynağının nere­
si olduğu çok net bir şekilde anlaşılıyor.

Genelkurmay Çatı Davası’nda da bilirkişi


Genelkurmay Personel Plan Yönetim Daire Başkam Tuğgena-
ral Nerim Bitlislioğlu'nun diğer bir raporuyla devam edelim...
15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Genelkurmay Çatı
DavasTnın bilirkişi raporunu hazırlayan Bitlislioğlu, raporun
63. sayfasında şu tespiti yapıyor:

Bu ihanetten çıkarılacak en büyük d ers... Bedeli ne olursa


olsun, TSK içerisinde hiçbir şekilde siyasi, dini, etnik, m ez­
hepsel vb. herhangi bir ideolojik yapının banndınlm am ası
gerektiğidir. TSK içerisinde hiçbir şartta herhangi bir klik­
leşmeye veya organize bir gruba m üsaade edilmemelidir.

Ö rg ü t ü yeleri N A T O ’ya b ilg i servisi yaptı


Sayfa 33'ten okuyalım:

Yurt dışı görevlere seçilerek NATO kadrolarına atanan


FET Ö /PD Y mensubu subayların bazı m illi ve askeri
bilgileri gerek NATO m akam larına servis ettikleri tespit
ed ilm iştir... NATO'da görevli ü st düzey bazı yetkililer
tarafından uluslararası arenada Türkiye aleyhine kam u­
oyu oluşturm aya yönelik beyanatlar verilm ekte, bunlar
zam an zam an yerli ve y ab an a m edya da yer alm aktadır.

Şimdi gelelim Bitlislioğlu'nun hazırladığı ve FETÖ dava­


larında kaynak olarak gösterilen raporun iktidar sahiplerini
eleştirdiği bölümlere.

140
Bilirkişi Raporu'nun 43. sayfasında "O cak 2014- Temmuz
2016, TSK İçerisindeki Mevcudiyetini Muhafaza ve Darbe
H azırlıkları" başlıklı bölümünde şu tespitler yapılmış:

FETÖ / PDY A ralık 2013 tarihinden sonra da (17-25 Aralık


süreri) TSK'yı tam am en ele geçirm e faaliyetlerini örtülü
olarak sürdürm eye devam etm iştir. A ralık 2013 tarihin­
den itibaren örgütün gizli em ellerinin anlaşılm ası ve bir­
çok kam u kurum unda FET Ö /PD Y m ensuplarına yönelik
soruşturm alar başlam asına rağm en TSK içerisinde örgüt
m ensuplarının ortaya çıkarılarak tasfiye edilm e süreri
başlatılam am ıştır. Ö rgüt kendi bünyesindeki gerek kritik
görev yerlerinde bulunan elem anları gerekse askeri ve si­
vil yargı, em niyet ve istihbarat birim lerindeki hâkim iyeti
sayesinde bu süreri akam ete uğratm ıştır. FETÖ mensubu
olduğuna dair hakkında bilgi elde edilen personeli koru­
m ak ve kollam ak m aksadıyla "Bilgi ve belge yok" veya
"Tetkik ediyoruz" gibi ifadelerle hiçbir şey yapılm am ış,
aksine bu personelin m ensubiyetleri örtbas edilm eye ça­
lışılmıştır.

‘İh b a r m ek tu p la rı d ö n em i te k ra r y a şa n a b ilir’
Tuğgeneral N erim Bitlislioğlu "Alınm ası Gereken Tedbir­
ler" başlıklı bölümde çarpıcı uyanlar yapmış. 2 Şubat 2017
tarihli rapor bugün tartışılan "FETÖ geri m i döndü? Ya da
kılık m ı değiştirdi?" sorusuna raporunun 59. sayfasmda şu
yanıtı vermiş:

15 Temmuz öncesi dönemde FETÖ /PD Y içinde yer alan


kişilerin sebep olduğu karalama girişimleri, kendilerinden
olmayanları tasfiye amaçlı olarak yaşanmış bu girişimler,
TSK'nın hassasiyetleri istismar edilerek karşılık bulmuştur.
Gerek sosyal medyadaki paylaşımlar, gerek ihbar içeren im­
zasız mektuplar ile algı yönlendirilmiştir. Aynı durumların
tekrar yaşanması muhtemeldir. Bu anlamda personel hak­
kında yapılan her ihbann ya da bilginin öncelikle hukuk
süzgecinden geçirilmesine dayalı bir yapı tesis edilmelidir.

141
‘Askeri istihbarat birimi kurulmalıdır’
Bilirkişi Raporu'nun en çarpıcı yerlerinden birisi de "A s­
keri İstihbarat" birimiyle ilgili.
H atırlayın...
Eski komutanlar özellikle 2008'den sonra "M İT'ten Fethul-
lah konusunda bilgi akışı kesildi" demişti. N erim Bitlisoğlu
da bu duruma dikkat çekiyor ve şu çözümü sunuyor:

özellikle 1990'dan sonra diğer istihbarat kuruluşların­


dan elde ettiği bilgilerle yetinm ek durum unda kalan
TSK, yıllardır süren ve hem en hem en tüm kritik görev
yerlerinin bu örgüt m ensuplarının eline geçm esine neden
olan FETÖ faaliyetlerini zam anında tespit edem em iş ve
gerekli tedbirleri alam am ıştır. Alınacak bu tedbirlerin ba­
şında TSK'run kendi bünyesine sızm aya çalışan her türlü
oluşum u tespit edebilecek istihbarat yeteneğine sahip ol­
m ası gerekmektedir. Bu kapsam da, TSK personeline yö­
nelik ve sınırlı olm ak kaydıyla Türkiye Cum huriyeti'nin
ülkesi ve m illeti ile bütünlüğüne, varlığına, bağım sızlığı­
n a ... karşı içten ve dıştan yöneltilen m evcut ve m uhtelif
faaliyetler hakkında istihbaratı oluşturm akla g örevli...
milli savunm a ve personel konularında her türlü teknik
istihbarat ve insan istihbaratı usul, araç ve sistem lerini
kullanm ak suretiyle bilgi, belge, haber ve veri toplam ak,
kaydetm ek, analiz etm ek yetkileri üe icrai yetkileri haiz
askeri bir istihbarat birim i oluşturm alıdır.

Sonuç: 1 Ağustos 2019 tarihinde açıklanan Yüksek Askeri


Şura kararları sonucunda, yazdığı iki raporla FETÖ'yü felç
eden, hazırladığı raporlar üzerinden darbe davalarında iddi­
aname hazırlanan ve terfi bekleyen Tuğgeneral Nerim Bitlis-
lioğlu em ekli edildi!

142
SAHNE 6

19 Ekim 2011... Manisa Yeni Mahalle Postanesi... İçinde Balıke­


sir'deki Okullar Komutanlığı'na yazılı artık alıştığımız üzere ve
kumpasların değişmez başlangıç yöntemi isimsiz ve imzasız bir
ihbar mektubu görevliye teslim edilir. Üzerinde sadece "Erdal Ö.
Okullar Komutanı Çayırhisar Balıkesir" yazılı zarfı alan görevli
aslında klasik isimsiz imzasız ihbar mektubuyla orijinalinden daha
fantastik ve heyecanlı sekiz sene sürecek yargılama sürecini de
beraberinde getireceğinin farkında mıdır, bilinmez!

Avukat M ahir Işıkay


‘Taht oyunları’ mı, oyunların tahtı mı?
Gelin bu fantastik dizinin gerçek hayatta yaşanan versiyo­
nunu ve daha önce hiçbir yerde yayınlanmayan bölümleri ile
kamera arkasını izlemeye başlayalım.
Unutmadan, bu dizideki kişi ve kurumlar hayal ürünü ol­
mayıp tamamen gerçek olaylardan alınmış ve yaşanmıştır!
Çok kısa sürede dünyada izlenme rekorları kıran ve
2019'da final sezonu yayınlanan fantastik bir dizi. Game of
Thrones... Tam sekiz yıl reytingleri alt üst etti. *
Gerçi yapımcılar aşağıda yaşananları öğrendikten sonra dizi­
nin finalini yeniden çekmeyi düşüneceklerdir. Çünkü gerçek dün­
yada yaşananalar diziden daha ilginç, sürükleyici ve heyecanlı...
Ve gerçek bir taht oyunu.

Game of Thrones’lu ihbar mektubu


Tarih: 17 Nisan 2011...
Game of Thrones- Taht Oyunları adlı dizi Am erika'da ya­
yınlanmaya başlar. D izi o kadar ilgi görür ki dünyada tarih,
sosyoloji, kültürel incelemeler, liderlik v b ... alanlarda ders
olarak okutulan b ir eser haline gelir. Tüm dünyada izlenme
rekorları kıran dizi örneğin Kanada'nın British Columbia
Üniversitesi'nde halen ders olarak okutulmaktadır.
A ncak...
Amerika'dan çok uzaklarda bu kadar yaygın ve fantastik
diziyi izleyen ve tahta sahip olmak isteyen başkaları da vardır.
Tarih: 19 Ekim 2011...
Yer: M anisa Yeni M ahalle Postanesi...
İçinde Balıkesir'deki Okullar Komutanhğı'na yazıh artık
alıştığımız üzere ve kum pasların değişmez başlangıç yöntemi
isimsiz ve imzasız bir ihbar mektubu görevliye teslim edilir.
Üzerinde sadece "Erdal Ö., Okullar Komutam Çayırhisar Ba­
lıkesir" yazılı zarfı alan görevli aslında klasik isimsiz, imzasız
ihbar mektubuyla orijinalinden daha fantastik ve heyecanlı
sekiz sene sürecek yargılama sürecini de beraberinde getire­
ceğinin farkında mıdır, bilinmez!

Komutanlar hakkında yalan cümleler


Mektupta, M altepe Askeri Lisesi son sınıfta okuyan öğren­
cilere izlettirilen Game of Thrones adlı dizinin, çarpık ve sa­
pık ilişkiler içerdiği, Türkleri de barbar ve sapık dinsel tören­
leri olan bir kavim olarak tanıttığı yazılmıştır. Ayrıca bunun
gibi +18 olan bir filmi 18 yaşından küçük çocuklara askeri bir
lisede izlettirildiğine inanamadığmı, film in İskender Yüzbaşı,
Rengin Yarbay ve Üm it Albay tarafından izlettirildiğini...
Film i izleten öğretmenlerin öğrencilere hitaben, "Bu film­
lerden izleyeceksiniz. Burası yatılı tamamı erkeklerden olu­
şan bir okul. Biz burada rahip yetiştirmiyoruz: Bu tür dizileri
de izleyeceksiniz ki gözünüz gönlünüz açılacak. Burada her
türlü sapıklığı da izleyeceksiniz. Yanlışı da doğruyu da görüp
değerlendireceksiniz. Kişiliğiniz gelişecek, ailenizin belirli
tabularla atladığı gerçeklerle yüzleşm ek durumundasınız.
Bunu biz burada hayata geçireceğiz" şeklinde konuştuklarım
ileri sürmüştür.
İşin ilginç tarafı dizide Türklük ile ilgili tek husus, dizi­
nin belli bölümlerinde bir hayat kadım olarak rol alan Türk
asıllı Alman oyuncu Sibel Kekilli'dir. Çünkü mektubu kaleme
alanların fikri de zikri de aynıdır.

Tümgeneral Erdal Ö. soruşturma emrini verdi


Tarih: 30 Ekim 2011...
Yer: Okullar Komutanlığı Balıkesir...
Mektup dönemin Okullar KomutanTna ulaşır. 2 Kasım 2011
tarihinde apar topar idari tahkikat emri verilir. Askeri okul­
larda görev, yapan ve cemaatçi olmayan öğretmen subayların

146
tasfiyesi için başlatılan soruşturma emrini veren o dönemde
Tümgenerali olan Erdal Ö/dür. A ncak... Erdal ö . daha idari
tahkikat bile başlamadan önce Maltepe Askeri Lisesi'ne gider.
FETÖ üyesi dönemin okul komutam Abdülkerim Ü/nün ma­
kamında -o anda odada bulunan Kara Kuvvetleri Komutan­
lığı (KKK) Denetleme H eyetinden bir albayın da olduğu bir
ortamda- daha hiçbir yasal işlem yapılmamışken "Ben bunları
ordudan attıracağım" der. Keza Erdal Ö v bu olay meydana
geldiğinde dönemin Genelkurmay Başkam Necdet ÖzeTin
bizzat apar topar Maltepe Askeri Lisesi'ne kadar gidip sinema
salonunda tüm personele hitaben imzasız mektuplara itibar
edilmemesi, işlem yapılmaması için sözlü em ir verdiği halde
bu emirleri hiçe sayarak işlem başlatır.

Ne rapor var ne de bir savunma


Keza Erdal ö ., bu sözleri dile getirdiğinde daha bu subay­
larla ilgili ne bir soruşturma ne bir rapor ne bir savunma mev­
cuttur. Hangi gerekçeyle beş subayı (iki albay, bir yarbay, bir
yüzbaşı, bir asteğmen) suçlu ilan etmiştir, bilinmez.
Öyle ki, Erdal ö . Maltepe Askeri Lisesi'ne geldiğinde per­
soneli olan dört subayı (en azı 15, diğerleri yaklaşık 20 senedir
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin emrinde son derece başarılı öğret­
menler olmasına rağmen) tek birini bile çağırıp bir kelime din­
lemez. Mesleklerinde mümtaz, bu kadar yıllık öğretmenlik tec­
rübesine sahip iki Albay; Aydoğan Davulcu ve Ümit Kılıç, bir
kadın Yarbay; Selma Rengin Mutlualp ve bir Yüzbaşı; İskender
Gülbahar, bir Asteğmen Erdal Ü. dizide tek bir defa Türk ke­
limesi ya da Türklük ile ilgili tek bir ima bile olmamasına rağ­
men "Türklüğe hakaret ve müstehcenlik" ile suçlanırlar.
Suçlamalar ile ilgili kısmı biraz erteleyerek yaşananları ta­
kip etmeye devam edelim.

Maltepe’deki davetten sonra bir mektup daha


Bir yandan idari tahkikat, bir yandan askeri savcılık tara­
fından açılan soruşturma devam ederken, meslek hayatları
boyunca öğretmenlik yapan bu subaylar m eslekleri ile hiçbir
alakası olmayan yerlere atanarak okuldan uzaklaştırılırlar.
Meslektaş ve arkadaşları ile vedalaşmak için arkadaşlarına
e-posta ile davet gönderiler.
Tarih: 16 Aralık 2011...
Yer: Maltepe Askeri Lisesi Video D ershanesi...
Davete yaklaşık 35 değişik rütbede subay katılır.
Kürsüye gelen Albay Aydoğan Davulcu yaşadıkları süre­
ci, haklarındaki şikayetleri, kom utanların hareket tarzlarını,
haklarında düzenlenen raporları belgelerle birlikte anlatır.
K atılanlann çoğunun olaylardan haberi yoktur. Ancak ar ala­
rmda çok da iyi niyetli olmayanların olduğu kesindir. Konuş­
m anın ardından vedalaşarak salondan ayrılırlar.
Ancak bir ay kadar sonra yine Balıkesir'deki Okullar
Kom utanlığı'na yeni bir ihbar mektubu daha gider.
Tabii ki isimsiz ve imzasız!
Bu kez konu okuldan ayrılmak zorunda bırakılan bu dört
subayın diğer meslektaşları ile gerçekleştirdikleri yukarıda
anlatılan veda toplanüsıdır.
M ektupta aynı lisede öğretmen subay olduğunu iddia
eden kişi, bu dört subayın, komutanlara hakaret ettiğini iddia
ettiği gibi mektupta ayrıca davaya bakan Askeri S a v a Yüzba­
şı Volkan Yetiştirid'nin de bu dört subayı temize çıkaracağını,
S a v a Yetiştirid'nin bu sözleri dört subayın avukatı olan avu­
kat M ahir Işıkay'a söylediği iftirasında bulunur.
Beş öğretmen subay hakkında "Askerlikten Soğutma, İs­
yana Teşvik ve Amirlere Hakaret" iddiasıyla yeni bir soruş­
turma daha açılır.
İddiaya göre...
Albay Aydoğan Davulcu, "Bütün komutanlar ben d i ve
personelini korum uyorlar", Albay İsmail İ., "Bu dört suba­
yın hareket tarzlarım destekliyorum ve örnek davranış ola­
rak kabul ediyorum ", Albay Derya S., "Film i seyrettiren dört
personelin atanması kepazeliktir". Yüzbaşı S.Ü., "Balık baş­
tan kokar", Yüzbaşı İskender Gülbahar, "Kom utanlar cahil"
demişlerdir.

148
(Soruşturma savcısı Askeri Sava Yüzbaşı Volkan
Yetiştirici'nin başına gelenleri ayn bir bölümde anlatmak üze­
re yaşanan sürece devam edelim.)
Yine bu üç sayfalık mektupta Albay Üm it Kılıç'm , hukuk­
suz soruşturmada aktif rol alan Albay Cemaleddin D. için
İngilizce "Son of bitch A lbay" (O., çocuğu Albay) dediği ifti­
rası vardır. Bu iddialar üzerine Albay Üm it Kılıç hakkında da
"am ire hakaret" suçlamasıyla dava açılır. (Bu dosya da ayn
bir bölüm olarak anlatılacaktır.)
Biz yeniden idari tahkikat aşamasına dönelim ...

D izi b aşlıy o r ve ih b a rc ıla r bu lu n am ıy o r


Öncelikle ihbar kavramı bütün ülkelerin hukuk sistemle­
rinde vardır. Hukuk tarihinde en önemli ve bilinenlerindetı
bir tanesi Dreyfus Davası'dır. 1894 yılında isimsiz bir ihbar
mektubu ile iftiraya maruz kalip vatana ihanet suçundan mü­
ebbet hapse mahkûm edilen Yüzbaşı Alfred Dreyfus yıllar
sonra gerçeğin ortaya çıkmasıyla beraat eder ve gerçek failin
mektubu yazan Binbaşı Esterhazy olduğu ortaya çıkar.
Evet, ihbar mektubu hukuki bir gerçektir ama savcı bir so-
ruşturmayı hazırlarken önce ih barayı sorgular. Bu basit bir
sorgu işlem i değildir. S a v a sorgular, irdeler, çelişkili konulan
açığa çıkartır, soru işaretlerini giderir ondan sonra şüpheliler
hakkında işlem başlatır. Bugüne kadar sahte isim lerle im za­
sız olarak gönderilen ihbar mektuplarının kim veya kimler
tarafından gönderildiğinin Avrupa İnsan H aklan Mahkemesi
(AİHM) kararlan ve sözleşmesi ile Yargıtay içtihattan gere­
ğince mutlaka bulunm ası gerektiği bilinmekteyken m aalesef
savalar ve hakimler bu ihbarcıları bulm ak için herhangi bir
girişimde bulunm uşlar mıdır? İstisnalar kaideyi bozm az ama
cevap "H ayır" dır.
Bu olayda da bugüne kadar ihbarcıların bulunm ası için ta­
lep edilenler yerine getirilmediği gibi ihbarcıların bulunm ası
adma da hiçbir şey yapılmamıştır.

149
Tüm bunlar göz ardı edilerek "her ihbar mektubu doğru­
dur" in a n a ile insanlar mağdur edilmiştir.
Game of Thrones dosyasında da farklı bir işlem yapılma­
mıştır.

Sekiz sene sürecek olayların aslı nedir?


Maltepe Askeri Lisesi Y abana Diller Bölümü, Harp
O kullan'na gitmeye hazırlanan son sınıf öğrencilerine, +13
olan Game of Thrones'i izlettirmeye karar verir. Her ne kadar
Okul Komutam ile Öğretim Başkam tüm bunları inkar etse
de bilgileri dahilinde -y aban a dil laboratuvar kayıtlan, sınav
kağıtları, denetleme raporlan, toplantı tutanakları, Yıllık Ders
Planlam a Çizelgeleri- tam 10 hafta dizi izletilir, çeviri ve ben­
zeri çalışmalar yapılır.
Dizinin son sınıf öğrencilerine, y ab an a dil eğitimlerini pe­
kiştirme amaçlı izlettirilmesi ile başlayan süreç, klasik imzasız
ihbar mektubuyla orijinalinden daha fantastik ve heyecanlı
sekiz sene sürecek yargılama sürecim de beraberinde getirir.
İdari tahkikatta hiçbir uzmanlığı ve yetkinliği olmayan ki­
şilerden oluşan bir heyetin düzenlediği rapor, -raporlan dü­
zenleyenlerin FETÖ ile irtibatı ve iltisakı tespit edildiğini söy­
lemeye gerek yok- "M illetim izi barbar, sapık dinsel inanç ve
gelenekleri olan, medeni olmayan, hakaret edilen, aşağılanan
olarak gösterilmekte olduğu, pornografik öğeler içerdiği, al­
kolü özendirdiği, şiddet ve sapık ilişki unsurlan taşıdığı, öğ­
rencilerin m illi duygularının zayıflamasına, m eslekten soğu­
masına neden olabileceği değerlendirilmektedir" şeklindedir.

‘Subay ve Centilmen’ ile ‘Amerikan Pastası’


Tüm bunların aksine ilerleyen bölüm lerde izleneceği
üzere yargılam a esnasm da m ahkem ede dinlenen tüm öğ­
renciler "D iziyi İngilizce pratiklerini geliştirm ek için izle­
diklerini, diziyi izledikten som a sm ava tabi tutulduklarım,

150
y ab a n a dillerini ve gramerleri geliştirdiklerini, olumsuz et­
kilenm ediklerini" beyan etmişlerdir.
Tüm askeri liselerde y ab an a diller bölümlerinde, öğrenci­
lerin y ab a n a dili daha iyi öğrenmelerini sağlamak maksadıy­
la filmler gösterilmesi ve izlenmesi 30 yıldan fazla bir süredir
uygulanmaktadır. Bu husus TSK Askeri Liseler yönergesinde
de yer almaktadır. Maltepe Askeri Lisesi'nde bu maksatla ya­
pılmış beş dil laboratuvan mevcuttur. Öğrenciler gerek ders­
ler esnasmda gerekse ders dışı boş zamanlarında bu laboratu-
varlarda serbestçe filmler izlemektedirler.
Askeri Liselerde dil eğitimine özel bir ihtimam gösteril­
mektedir. Askeri Liseler Y önergesinde askeri öğrencilerin
tarifinde "en az bir y ab an a dili ileri şekilde anlayıp konuşabi­
len" ifadesi vardır. Askeri Liselerde görev yapan y ab an a dil
öğretmenleri olarak, öğrencilere y ab an a dilin en iyi şekilde
öğretilmesini sağlam ak maksadıyla; dilin en seçkin ve anla­
şılır bir şekilde kullanıldığı, mümkünse askerlik ve askerliğin
temel değerlerini de barındıran, aynı zamanda popüler olan
diziler seçilmektedir.
Bu arada diğer askeri okullar Kuleli ve Işıklar Askeri Lisele­
rinde de y ab an a dil derslerinde dizi filmlerin gösterilmesi uy­
gulaması vardır. Hatta Kuleli Askeri Lisesi'nde yine +13 kodlu
"Lost" dizisi izlenmektedir. Başka örnekler verecek olursak,
eski Kara Kuvvetleri Komutam Erdal Ceylanoğlu'nun emriyle
tüm askeri liselerde 14-18 yaş tüm sınıf öğrencilerine +15 kısıt­
lamak "Subay ve Centilmen" filmi emir ile izletilmiştir. Yine
Maltepe Askeri Lisesinde tüm öğrenciler sinema salonlarında
"Amerikan Pastası" filmlerini rahatlıkla izlemişleridir.

İs tih b a r a t su b ay ların d an ikaz ve e le ş tiri yok


A m a...
"Gam e O f Thrones"da amaç çok farklıdır.
Bu dizi için yapılan idari tahkikatlarda ve yazılan raporlar­
da sanki bu dizi öğrencilere kim senin haberi yokken gizli bir
şekilde izletilmiş havası verilmiştir.

151
Bu dizi toplam 10 hafta izlenmiş; birinci haftadan itibaren,
bu filmin izleneceği bölüm karar defterlerine yazılmış, onay­
lanmış, filmle ilgili öğrencilere çalışma kâğıtları dağıtılmış,
sınavlarda sorulmuş, hazırlanan smavlar okul idaresinin bilgi
ve onayından geçmiş, bu filmin izletilmesi aşamasında gerek
okul komutanı gerekse farklı heyetler tarafından denetleme­
ler yapılmış ve ne şaşırtıcıdır ki öğretim personeli bu konular­
da övgüler almıştır.
Aynı zamanda, okulun işleyişi içinde her sınıf öğrencile­
rinden sorumlu olan istihbarat subayları da vardır.
10 hafta boyunca filmle ilgili en ufak bir eleştiri veya ikaz
gelmemiştir.

Albay Davulcu silah arkadaşlarını korudu


İhbar mektubunda adı geçmeyen Albay Aydoğan Davul­
cu, bu olaylar esnasmda bölüm başkanlığı görevindedir. Son
sınıflarda üç personelinin (Yzb. İskender, Yb. Rengin ve Alb.
Üm it) bu filmi izletmesine onay vermiştir. Kendisine, filmi
izleten subayları mutlaka mahkûm ettireceklerini kendisinin
bölüm başkam olarak olaym dışında kalması, bu işe bulaşm a­
ması telkin/tehdit edilmiştir. Aydoğan D avu lcün un cevabı
çok nettir:

Ben bu arkadaşlarım ı sadece ve sadece suçsuz oldukları­


nı bildiğim ve onlara inandığım için savunuyorum . Ken­
dilerinden zerre kadar şüphem olm ayan arkadaşlarım ı
bu konuda yalnız bırakam am . A ile terbiyesi ve askerlik
insana bazı tem el duygular verir. Bunlar, silah arkadaş­
lığı, dayanışm a, adalet, fedakârlık, onur, şeref ve haysi­
yettir. Bu nedenle silahlı kuvvetlerin team üllerine, askeri
terbiyem e ve vicdanım a, başında bulunduğum gruba ve
öğrencilerim e örnek olm ak adm a, arkadaşlarım ı bu du­
rum da yalnız bırakm ayacağım .

Tabii ki bu cevap üstlerini memnun etmez ve kendisini di­


ğer arkadaşları gibi bu dosyanın şüphelisi olarak bulur.

152
B ir sa v cı... Y ü z b aşı V o lk a n Y e tiş tir ic i...
İdari tahkikat sonucunda komutanlığın başvurusu üzeri­
ne Güney Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığı, dört öğ­
retmen subay hakkında adli soruşturma başlatır...
Soruşturmayı Askeri Savcı Yüzbaşı Volkan Yetiştirici yü­
rütür...
Ama onun da başına gelen pişm iş tavuğun başma gelmez.
S a v a Volkan Yetiştirici, dört öğretmen subay hakkında RTÜK
raporu ile dizinin +13 kategorisinde olduğu, filmi izleyen
185 öğrencinin de 16-19 yaş grubu arasındaki öğrencilerden
oluştuğu, iddia edilen "cinsel istism ar" suçunun işlenmediği
gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Kara­
rı verir de bu karar tahtta gözü olanlaFı rahatsız etmez mi?
Karar nedeniyle savan ın başına gelmedik kalmaz. Bakalım
Yüzbaşı Volkan Yetiştirici'nin başm a neler gelmiş?

A sk e ri m ü fe ttişle r y u rtsever subayı soru ştu rd u


Takipsizlik karan veren S a v a Volkan Yetiştirici önce bu
dosya kapsamında gerçeğe aykın itham lar nedeniyle soruş­
turma geçirir.
Diziyle ilgili idari tahkikat aşamasında öğretmenleri lehi­
ne ifade veren öğrenciler -21 öğrencinin hikâyesi dizinin ile-
riki sezonunda anlatılacaktır- disiplin puanının FETÖ üyesi
komutanlarınca düşürülmeye başlanm ası üzerine, şikâyetçi
olurlar.
S a v a Volkan Yetiştirici, hakkında şikâyet bulunan bu FETÖ
üyesi kişileri ifade vermeye savcılığa davet etmesine rağmen
gelmezler, kendisini asılsız ithamlarla şikâyet ederler. Bu ne­
denle askeri adalet müfettişleri (Bu askeri müfettişler hangi te­
rör örgütü üyesidir bilin bakalım) tarafından S av a Yetiştirici
hakkında soruşturma açılır; toplam altı kez müfettiş incelemesi
geçirir, iki adet uyan cezaisi alır ve dosyadan el çektirilir.
İşkence bitmez.
H em en akabinde de "İzm ir A skeri C asusluk" davasın­
da kum pasa m aruz kalarak fişlenm iş fakat 356 sanığın da

113
kum pasın ortaya çıkarılm asıyla beraat etm esiyle aklanmış­
tır. S a v a Volkan Yetiştirici halen İzm ir A dliyesi'nde genel
soruşturm a s a v a sı olarak görev yapmaktadır.
FETÖ kendisine engel olmak isteyen herkesi bu savam ız gibi
mağdur etmekten, kumpaslara dahil etmekten çekinmemiştir.

Yeni bir bölüm: 21 cesur öğrenci


M ağdur olarak dinlenen öğrencilere, okul yönetimi tara­
fından dört subay hakkında aleyhte ifade vermeleri için psi­
kolojik baskı, tehdit ve m obbing uygulanır. Yargılama esna­
sında birçok öğrenci bu durumu mahkemede ifade etmiştir.
Her yıl dönem birincisi olan M ustafa Küçük adlı öğren­
cinin de aralarında olduğu son derece başarılı 21 öğrenci ya
okuldan atılır ya da ayrılmak zorunda bırakılır. Gizli bir el
önce S a v a Volkan Yetiştirid'yi sonra da bu 21 öğrenciyi iste­
dikleri gibi ifade vermedikleri ve şikâyetçi oldukları için üste­
lik de mezuniyetlerine çok az bir süre kala çeşitli bahanelerle
disiplin notlarını düşürerek okuldan atmış ya da okuldan ay­
rılm ak zorunda bırakmıştır.
Yine okul personelinin bir kısmı ve öğrenciler yapılan tah­
kikatta, bu subaylar aleyhinde ifade vermeleri için baskıla­
ra maruz bırakılmış, öğrencilerin çoğunun TSK ile ilişikleri
kesilmiştir. Adı geçen öğrenci sayısı 180'den fazla olmasma
rağmen, silahlı kuvvetlerde kalan öğrenci sayısı 30'dan azdır.
D ört subaya destek olan tüm personel okul dışı görevlere -bir
nevi sürgüne- gönderilerek eğitim sistemi dışına çıkarılmıştır.

Game of Thrones dosyasının başına gelenler


Belki de Askeri Yargı tarihinde bir ilk olarak bu karar üze­
rine teftiş zam anı olmamasına, yıllık teftiş yeni sona ermiş
olmasma rağmen müfettiş görevlendirilir. Gelen müfettiş bu
takipsizlik kararının kanun yar arma bozulması için Askeri
Yargıtay'a başvurur. Başvuruyu M illi Savunma Bakam İsmet
Yılmaz adına hazırlayan Hâkim Albay M uharrem Köse ve
Hâkim Yüzbaşı Yasin A.'dır.

154
Kim mi bunlar?
Yapmayın lütfen, Google'a bakın.
Her ikisi de 15 Temmuz kalkışmasından sonra FETÖ terör
örgütü ile irtibatı ve iltisaki tespit edildiklerinden, Askeri Yar­
gının imamı sıfatıyla tutuklanmış ve TSK'dan atılmışlardır.
Dosyaya geri dönelim ...
Başvuru üzerine, Askeri Yargıtay 1. Dairesi kanun yararı­
na bozm a isteminin kabulüne karar vererek soruşturma dos­
yasını itirazı yeniden incelemek üzere geri gönderir.
Sizce bu dairenin hâkimleri, mesela Hâkim Alb. Haluk Z.,
Hâkim Alb. Yusuf Tamer Ç., Hâkim Alb. Şeref A., 15 Temmuz^
kalkışmasından sonra FETÖ terör örgütü ile irtibatı ve iltisaki
tespit edilip, tutuklanmış ve TSK'dan atılmışlar mıdır?
Hava Eğitim Komutanlığı Askeri Mahkemesi, dosyayı in­
celer ama o zam an içinde dört öğretmen subaydan Yüzbaşı İs­
kender Gülbahar hariç üçü emekli olarak, Gülbahar ise 20'ye
yakrn takdir ve ödülüne, bir kere bile ceza almamış olmasına
rağmen disiplinsizlik nedeniyle Türk Silahlı K uvvetlerinden
uzaklaştırılır. İskender G ülbahar'ı başlı başm a ayrı bir bölüm
olarak yazının devamında izleyeceğimizden ayrıntıya girmi­
yorum. Çünkü bizim İskender'in düğümü Büyük İskender'in
çözdüğü düğümden daha karışık ve büyük.
Dosya İzm ir Cumhuriyet Başsavahğı'na gönderilir.
Artık top sivil yargıdadır.

Yeni bölüm: İzmir Adliyesi koridorları


Dört öğretmen subay, "Çocuğa M üstehcen Görüntü İzlet­
m ek" suçlamalarıyla yargılandı. Yaklaşık üç yü İzm ir Adliye­
si koridorlarında devam eden Game of Thrones davası karar
verilene kadar yedi yıl sürdü.
M ağduriyet dolu tam yedi yıl!
Bu süreçte 183 öğrencinin yeniden dinlenilmesi gibi usul­
den işlemler nedeniyle yargılama uzar gider. Fakat en önem­
lisi dosyada mevcut raporlardır. Başbakanlık M uzur Neşriyat
kurulunun raporu 13 M art 2013 tarihlidir. Hâlbuki bundan

İN
önce, konusunda uzman altı bilim insanı tarafından yani Ege
Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve
Hastalıkları A na Bilim Dalı tarafından hazırlanm ış bilim sel
rapor 7 M art 2013 tarihlidir.
Daha önce hazırlanmış son derece bilim sel ve objektif bir
rapor mevcutken iddia makamı bunu göz ardı edip sadece
Başbakanlık M uzur Neşriyat Kurulu'nun raporunu dikkate
alarak iddianame düzenler.
Ege Üniversitesi'nin raporunda filmin çocuklar üzerindeki
etkisi, dizinin içeriği, sosyolojik etkisi ve tam amı incelenerek
çocuklar üzerinde olumsuz bir etkisi olmayacağı yönünde
karar verilmiş olmasına karşın, sa v a bu raporu dikkate alma­
mış ve iddianame düzenlemiştir.
G el zam an git zam an b iz İzm ir A d liyesi korid orların ı
aşın d ırırken d ört öğretm en subay ile ilgili ilgin ç b ir olay
yaşanır. D ört su bay ın avu katı M ahir Işıkay, b aşk a b ir so­
ru ştu rm a için G enelkurm ay A skeri S av cılığ ı'n a gittiğinde
eline 14 N isan 2015 tarih li kovuşturm aya y er olm adığına
deıir b ir karar tutuşturulur. İn anın b aşlı b aşın a ayrı b ir
d izi senaryosu olabilecek b u tak ip sizlik k ararın d a en dik­
k at çekici kısım ; d aha ortada G am e O f T h rones adlı b ir
d izi bile y ok k en b u dört subaydan üçü ile b irin in eşinin
de 19 N isan 2010 tarih li b ir ih bar m ektu bu nd a 1426 k işilik
sözd e E rgenekon örgütü ile irtib atlan d ın ld ığ ı v e b u ör­
gü te ü y e old u kları id d iasıyla ay rı b ir soru ştu rm aya dahil
edildiğidir.
Yani bu dört subay bir nevi kuşatma altına alınmışlar ve
ne şekilde olursa olsun FETÖ tarafından TSfCdan uzaklaştı-
n lm alan için çoktan senaryoları yazılmıştır.
D ört subay, İzm ir Adliyesi koridorlarım aşındıra aşındıra,
2 M art 2018 tarihinde analarının ak sütü gibi hak ettikleri be­
raat kararım alırlar.
Dizi final yapacak sanıyorsanız biraz daha sabredeceksiniz.
Çünkü daha bitm edi...

156
İkinci mektup birinci dosya
Normalde takipsizlik karan kesinleşmiştir. Ancak S a v a
Volkan Yetiştirici'nin takipsizlik kararma, Güney Deniz Saha
Komutanlığı dört subayla ilgili olarak nereden icap ettiyse
gizli bir elin devreye girmesiyle itiraz eder.
İtirazı inceleyen Hava Eğitim Komutanlığı Askeri Mahke­
mesi, takipsizlik kararım doğru ve isabetli bularak onar.
A ncak...
Bir ay kadar sonra yine Balıkesir'deki Okullar Komutanlı-
ğı'na ikinci bir isimsiz ve imzasız ihbar mektubu daha gider.
Dosya, dosyayı doğurur.
Bu dört subay ne olursa olsun Türk Silahlı Kuvvetleri'nden
uzaklaştırılacaktır. **
Albay Aydoğan Davulcu dahil beş öğretmen subay hak­
kında "A stlık Üstlük Münasebetlerini Zedelemeye, Amir ve
Komutanlara Karşı Güvfen Hissinin Yok Etmeye M atuf Ola­
rak Alenen Tahkir veya Tezyif Edici Fiil ve H arekelerde Bu­
lunm ak" suçlamasıyla yeni bir soruşturma daha açıur. Albay
İsmail İ., Albay Derya S., Yüzbaşı S.Ü. ve Yüzbaşı İskender
Gülbahar bu soruşturmanın şüphelileridir.
Güney Deniz Saha Komutanlığı Askeri M ahkem esi'nde
2015 yılında başlayan yargılama Şubat 2017 yılında sonuçla­
nır. Yaklaşık iki yıl süren yargılama esnasmda tam 28 tanık
dinlenir. Yani veda toplantısına katılan hem en herkes hâkim
huzuruna çıkar. Ü ç tanık hariç hem en tüm dinlenenler, sanık­
lar tarafından söylendiği iddia olunan sözlerin söylenmediği­
ni ya da hatırlamadıklarım beyan ederler.
Sadece üç tanık olay üzerinden tam beş yıl geçmiş olması­
na rağmen sanki her şeyi an be an yaşıyorlarmış gibi ifade ve­
rirler. İfade veriş şekilleri o kadar ezbere dayalıdır ki hâkimin
bile dikkatim çeker ve ikaz edilirler. Bu tanıkların kim olduk­
ları ve şu anda nerde olduklarım en sonda jenerik ve kim kim­
dir kısmında bulabilirsiniz.

1S7
Sonuç itibariyle 24 Şubat 2017 tarihinde beş subay da bera­
at ederler. Ama yıllarca bu haksız iftiralarla yaşam ak zorunda
bırakılırlar.

İkinci mektup üçüncü dosya


Gelen ikinci ihbar mektubunda yukarıda anlatılanlara ek
olarak Albay Ü m it K ılıç'ın bu hukuksuz soruşturmada aktif
rol alan Albay Cemaleddin D/ye hakaret ettiği iftirasıdır.
İddiaya göre Game O f Thrones soruşturması nedeniyle
uzaklaştırılan dört subayın 16 Aralık 2011 tarihinde düzen­
lenen veda toplantısında Albay Cemaleddin D. için İngilizce
"Son o f bitch A lbay" (O., çocuğu Albay) diyerek amire haka­
ret suçunu işlediğidir.
Öncelikle toplantıya katılanlar amfi şeklinde tasarlanmış
video salonunda rütbelerine göre en önde albaylar, yarbaylar
olm ak üzere geriye doğru binbaşılar, yüzbaşılar, üsteğmenler,
teğmenler ve asteğmenler olmak üzere sıralı oturduklarım
belirtelim. Daha önce söz ettiğimiz gibi toplantıya yaklaşık
35 kişi katılır. Üm it Albay rütbesi itibariyle en önde oturmak­
tadır. Bu sözleri söylediğine tanıklık yapan kişi sayısı önce
dörttür. Soruşturma başlayıp ifadeler alınmaya başlanınca bu
sayı yediye çıkar. Tesadüf budur ki tamamı sözleşmeli teğ­
mendir. Bunlara sonradan okul komutam Albay Abdülkerim
Ü .'nün icra subayı Yüzbaşı Osm an U. da eklenir. Yani amfinin
en sonunda oturan kişilerdir. Üm it Albayın hem en sağında
ve solunda oturanlar bu sözleri duymamışken bazı hassas
kulaklar duymak zorunda bırakılmıştır. Hassas kulaklı tanık­
lıkların tümünün, soruşturma em ri veren okullar komutam
Erdal Ö.'nün şikâyetçi Cemalletin D/nin ve okul komutam
Abdülkerim Ü .'nün 15 Temmuz darbe girişim i sonrası han­
gi silahlı terör örgütü üyesi oldukları ve yargılanarak süahlı
kuvvetlerden uzaklaştırıldıklarını söylemeye gerek yok sa­
nırım. Yaklaşık iki yıldan fazla süren yargılamada salonda
bulunan hem en herkes dinlenir. Hassas kulaklılar hariç hiç
kimse Ümit A lbay'm bu sözleri sarf ettiğim duymamıştır.

158
Mahkeme, 10 Kasım 2017 tarihinde gerçekten emsal bir ge­
rekçe ile Üm it A lbay'm beraatına karar verir.
İzmir 25. Asliye Ceza Mahkemesi gerekçesinde aslında
tüm kum pas davalarını özetler:

FETÖ terör örgütünün TSK içerisinde kendi üyelerinin


önünü açabilm ek için diğer rütbeli personele benzer şe­
kilde kam u davalarının açılm asına sebebiyet verdiği ger­
çeği ortadayken...

Askeri hiyerarşinin geldiği durum


Tarih: 07 Eylül 2012
Yer: M altepe Askeri Lisesi Nizamiyesi
Albay Aydoğan Davulcu ve Albay Ümit Kılıç, 7 Eylül 2012
Cuma günü saat 19.00 civarında askeri gazinoda her haf­
ta olduğu gibi hem m aç seyretmek hem de Maîtepe Askeri
L isesindeki görev yapan arkadaşlarım görmek maksadıyla
Maltepe Askeri Lisesi, okul dış nizamiyesine gelirler. Rutin
güvenlik kontrolün ardından görevli askerler içeri giremeye­
ceklerini söylerler. Bir tuhaflık vardır.
10 yıldır M altepe Askeri L isesin d e görev yapmış, 25 yıl
Türk Silahlı K uvvetlerine hizm et etmiş iki albay askeri kim­
liklerini göstermelerine rağmen içeri alınmazlar.
Neden olarak İstihbarat Albay Turhan Ö/nün em ri oldu­
ğu, kendisinin nizamiye karakolu içinde oturduğu, onunla
görüşmelerinin gerektiğini söylerler.
Albay Turhan Ö/nün kim olduğunu m erak edenler için ...
Game of Thrones dosyası için açılan idari tahkikat heyeti­
nin en aktif üyelerinden biri.
Kendisine kim lik kartlarım göstererek kışla gazinosunda
m aç izlemek istediğini beyan etmelerine rağmen içeri alma­
yacağım, içeri girebilmeleri için dilekçe ile müracaat etmeleri
gerektiğini, kendilerinin bu dilekçeyi değerlendireceklerini,
uygun görüldüğü takdirde kışla gazinosundan yararlanabi­
leceklerini söyler. Halen görevli olduklarım, uygulamada bir

m
hata olduğunu söylemelerine rağmen içeri almayacağım, iste-
dilderi yere şikâyet edebileceklerini söyler.
Kendisinden rütbe ve yaşça en az beş sene daha kıdemsiz
bir askerin cevabı budur. Bunun üzerine Okul Kom utanı'na
ulaşmaya çakşırlar. Dahili telefondan görüşmelerine izin
vermez. Bu kez lojmanda oturan 20 yıllık arkadaşları Asım
A lbay'ı arayarak kendisine ziyarete geldiklerini bildiriler.
A sım Albay nizamiyeye gelir ve m isafirlerini içeri davet eder.
Turhan Ö., devletin muvazzaf iki albayını içeri almamakta
kararlıdır. Bunun üzerine durumu tespit için tutanak tutul­
masını talep eden iki albaya verdiği cevap "Tutanak filan tut­
mayacağım, bildiğiniz yere şikâyet ed in ..."
Bu arada Albay Üm it Kılıç telefon ile okul komutanına
ulaşarak durumu bildirir. Fakat Albay Turhan Ö. Okul Ko­
mutam ile görüştüğünü ve kendilerim içeri alamayacağım
bildirir. A ncak tam o anda Okul Komutam Abdülkerim Ü.
nizamiyeye gelir.
Durumu öğrenir ve "O lm az öyle şey, buyurun girin" der.
Okul Komutam'run "İçeri girebilirsiniz" sözünü duyan
Turhan Ö/nün tepkisi Silahlı Kuvvetlerin geldiği hale örnektir.
"O nlar içeri girerse ya onlara ya kafama sıkarım " diye bağıra­
rak tüm personelin önünde emre karşı gelir. Okul Komutam
tarafından görevlendirildiği o an anlaşılan Turhan ö ., komu­
tanın "Görevinizi iptal ettim, evinize gidiniz albayım" emrine
de itaatsizlik eder. Bir yandan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin te­
m el değerleri olan disiplin, dayanışma, silah arkadaşlığı, vefa
duygularım yerle bir ederken diğer yandan Ay doğan ve Ümit
Albaylara yaptığı bu muameleler ve maruz bıraktığı eylem
ve işlemler nedeniyle Turhan ö . hakkında suç duyurusunda
bulunulur. Olay günü hem m aç izlemek hem eski arkadaş­
larım görmek maksadıyla gitmiş oldukları Maltepe Askeri
Iisesi'n d e kapıda hangi görev ve maksatla bulunduğu belli
olmayan Albay Turhan Ö/nün kendilerine yaptığı ne askeri
terbiye ve teamüllere ne silah arkadaşlığına ne meslektaşlığına
uyan muamelelere maruz kalmışlar, orada bulunan erbaş ve
erler dahil tüm askeri personel önünde rencide edilmişlerdir.

160
Albay Turhan ö ., "Eğer onları içeri alırsanız onlara sıkarım,
kafama sıkarım " diyecek kadar kin doludur. Kendisinden ge­
rek rütbece gerek yaşça kıdemli ve büyük komutanlarına karşı
hiçbir askeri terbiye emir komuta ve saygı içermeyen davranış
ve sözleri, askeri disiplin ve hiyerarşinin ne hale geldiğinin
göstergesidir. Bu konu ile yapılan suç duyurusu askeri savcı­
lık tarafından takipsizlikle sonuçlandırılır. İtirazlar da fayda
etmez. Nedeni bu karan veren savanın ve birazlan reddeden­
lerin üyesi oldukları terör örgütünde gizlidir.
Yaklaşık üç yıl süren yargılama sonucu Aydoğan Albay
beraat eder.
Turhan ö/nü n hangi örgütün üyesi olduğunu, neden mü­
ebbet hapis cezası aldığım söylemeye gerek yok tab i...

A yrı ve y en i b ir bö lü m : B izim İs k e n d e r’in düğüm ü


Yüzbaşı İskender Gülbahar, hakkındaki soruşturma ne­
deniyle Ağustos 2012'de TSK'dan ihraç edilir. Yasal olarak
emekliliği de hak etmediğinden bir başma ortada kalmıştır.
Bu kararın iptali için Askeri Yüksek İdare M ahkem esine açı­
lan dava sonucunda, G ülbahar'm TSK'dan ihraç edilmesinin
hukuka aykırı olduğuna hükmedilir.
Gülbahar, sürpriz olan bu karar sonrası mesleğine geri
döner. Ama sevinç kısa sürer. M illi Savunma Bakanlığı, göre­
ve dönüş kararma itiraz ederek karar düzeltmeye başvurur.
Aynı mahkeme tekrar davayı gündemine alır. Ama bir fark­
la. İlk kararda Yüzbaşı İskender Gülbahar lehine oy kullanan
üyeler değiştirilir ve yerlerine başka üyeler atanır.
Sonuç: İkiye karşı üç oy ile ordudan atılır.
G ülbahar'm göreve dönmesine engel olan mahkeme üye­
lerinin bir kısmı, FETÖ terör örgütü ile irtibatı ve iltisakı tes­
pit edilmiş, tutuklanmış, TSK'dan atılmışlardır. Düğümü çöz­
meye kararlı olan Yüzbaşı İskender Gülbahar için Anayasa
M ahkem esi'ne yaptığımız bireysel başvuru sonucunda oybir­
liği ile adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilir.
Tam dosya AYÎM'e geri gittiğinde 15 Temmuz darbe gllrlftmi
gerçekleşir. Yüzbaşı İskender'in düğümü halen çözülmemiş­
tir. Askeri Yargı'run kapanmasının ardından İskender'in dos­
yası Ankara 9. İdare M ahkem esi'ne gönderilir.
Biz tamam dizi bitecek derken dosya bu kez İzm ir 2. İdare
M ahkem esi'ne yetkisizlikle gönderilir. "N e bu ya Brezilya di­
zisi gibi oldu" denilecekken, 7 Ağustos 2018 günü mahkeme
Yüzbaşı İskender G ülbahar'm göreve iadesi kararım verir.
Ve mutlu son ...
Bu kumpaslar sonucu TSK'dan uzaklaş tınlan onlarca m a­
sumdan ilk göreve dönme karan İskender Gülbahar'm olur.
Peki, bu dizide rol alanlar?

D izi son u : 15 T em m u z d arb esin e k a tıld ıla r


Soruşturmalar için imzasız m ektuplan ciddiye alıp işlem
yapılması talimatım veren... İdari tahkikat yapılması için
emir veren, heyet üyelerim belirleyen, idari tahkikat heyeti
içinde yer alan ... Heyette, dört öğretmen subay hakkında im ­
zalı ancak m esnetsiz raporlar yazan, bu soruşturma ve yargı­
lam a esnasmda müvekkiller hakkında yalan ifadeler v eren ...
M ahkemelerde dört öğretmen subay aleyhinde iddianameler
yazan, yargılama sürecinde yer alan, Askeri Yargıtay'da hak­
larında "Kovuşturm aya Yer Olmadığı K aran"m kaldıran...
Askeri Savcılık talebiyle Ege Üniversitesi tarafından oluştu­
rulmuş ve tam amıyla bilim sel ve objektif dört öğretmen su­
bay lehine olan bilirkişi raporlarına itibar etm eyen... Persone­
lin tamamına yakım, (Erdal Ö., Abdülkerim Ü., Cemaleddin
D., Turhan ö ., Dursun Ali V., H aluk Z., Yusuf Tamer Ç., Şeref
A., M uharrem K., Yasin A., Yalçın T., Erol K.) 15 Temmuz kal­
kışmasından sonra FETÖ terör örgütü ile irtibaü ve iltisakı
tespit edilip, tutuklandı, emekli edildi ya da TSK'dan uzak­
laştırıldı.
Sekiz yıl içerisinde olan tüm bu olaylara bakıp değerlendi­
rildiğinde, bu dört subayın birçok askerin başma gelen olay­
lara benzer bir senaryonun askeri liseler ayağının m ağdurlan

162
oldukları, TSK içinde yuvalanmış bir illegal yapının kendile­
rinden olmayanları her ne pahasına tasfiye ettiği görülm ekte...
Dört öğretmen subay kendilerine kurulan kumpasın nede­
nini yerlerine gelen isimlerden sonra anladılar.
Adı geçenlerin hem en hepsi bu süreçte darbe girişimi için­
de yer aldılar. H alen yargılanıyorlar.
Şimdi soru şu:
Hangisi daha karmaşık, heyecanlı, sürükleyici ve fantastik?
"Taht Oyunları" mı, "Oyunların Tahü" mı?
Avukat M ahir Işıkay kitabım için bu çalışmaya yaptı ve da­
varım avukaü olarak dosyalan tek tek anlattı.
Peki, kim bu isimsiz ihbar mektuplarım hazırlayanlar?

İM
SAHNE 7

Yeni gelen okul komutanının tam olarak tanınması ve yapılacak


hamlelerin ona yapılması gerekir, ön celikli hedefimiz ilk 50'dç
bulunan m enfiler (örgüt kaçşıtı subaylar) olacak.
Bu menfileri özellikle yedilik rehber talebelere zimmetlenecek ve
sürekli açıklan aranacak. Çoğunu zimmetledik.
Araştırm alar sonucunda elde edilen kayda değer bilgiler en hızlı
şekilde mektuba çevrilecek. İlk 50’de bulunan her menfi için en az
ayda bir mektup yazılacak...

(Karargahta çıkan Fethullahçılann çalışma notlarından)


İs tih b a ra tç ı Y a rb ay H üseyin Y ıld ırım ’m 4 1 8 n o.lu
odası
Tarih: 13 Temmuz 2016...
Sözcü gazetesinde, darbe girişiminden iki gün önce "İşte
kumpasın im zalan" başlıklı bir haberim yer almıştı.
İlk önce haberi okuyalım:
Silivri'de Ergenekon D avası'na bakan dönemin Özel
Yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza M ahkem esi'ne 2012 Haziran
aymda Genelkurmay Başkanlığı'ndan bir yazı gelir. Yazıda,
Genelkurm ay'ın 17 M ayıs 2006'daki Danıştay saldırısından
bir ay sonra suikasta ilişkin bir şema hazırladığı anlaşılır.
Ortada Ergenekon yokken bu davada yargılanacak isimler
o şemada yer alır. Şemada, dönemin Genelkçymay Adli M ü­
şavir Vekili M uharrem Köse'riin im zası vardır. Şemaya "A slı
gibidir" damgası vuran da Deniz İstihbarat Binbaşı Hüseyin
Yıldırım'dır. İşte bu şemanın sahte olduğu tespit edilir. Sözcü,
bu şemaya im za atan iki isimle ilgili önem li bilgilere ulaştı.

F ik r e t S e ç e n h a re k e te g e ç t i
Sahte D anıştay suikastı şem asına eski G enelkurm ay
A dli M üşaviri A lbay M uharrem K öse'yle birlikte "A slı
g ibid ir" diyen bilirkişi D eniz İstihbarat B inbaşı H üseyin
Y ıldırım 'ın, kum pas olduğu m ahkem e kararıyla tespit edi­
len İstanbul A skeri C asusluk D avası ve İzm ir A skeri Ca­
susluk davaları için de rapor hazırladığı ortaya çıktı. Ge­
nelkurm ay adına görüş bild irilen İstanbu l'daki davanın
rapor tarihi 29 Eylül 2010.
Raporda, "casuslukla" suçlanan askerlerin "Gizli belgeleri
bulundurdukları" yazıldı. S av a Fikret Seçen'in iddianamesine

167
de konu olan 29 Eylül 2010 tarihli raporu, Deniz İstihbarat Bin­
başı Hüseyin Yıldırım, İstihbarat Albay Turgut Sert ve Kurmay
Albay Bayram Tannsevdi hazırladı. Raporda şu ifadeler yer aldı:
Tüm bilgi, belgeler birlikte ele alındığında niteliği itiba-
nyla gizli kalması gereken bilgi kapsamında değerlendi­
rilmesi sonucuna varılmıştır.

‘D ijita l te r ö r davası’ vurgusu


S a v a Seçen, Genelkurmay7dan gelen bu yazanın ardından
250 sayfalık iddianame hazırladı ve 10 Şubat 2011'de Cumhuri­
yet Başsavalığı'na gönderdi. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi,
3 Ağustos 2012'de 44 sanık hakkında ceza verdi. 9 Ocak 2015'te,
Anayasa Mahkemesi, İstanbul'daki "Askeri Casusluk" davasın­
da sanıkların haklarının ihlal edildiğine oy birliği ile karar verd i
Sanıklar 29 Ocak2016'da,İstanbul5. Ağır CezaMahkemesi'nde
son kez savunma yaptı, tüm sanıklar beraat etti. Mahkeme Heye­
ti Başkam Selçuk Kaya, "Bu davanın adı aslında bana göre Askeri
Casusluk davası değil, dijital terör davası olmalı" dedi.

D o k u z k işilik h ey et im zaladı
Bu raporlar sadece İstanbul'daki "A skeri Casusluk" dava­
sıyla sınırlı kalmadı. İzm ir'deki sözde "casusluk" davasının
raporu ise 31 Ocak 2013.
Genelkurmay adına "belgeler gerçek" diye rapor hazır­
layan dokuz kişilik heyette yer alan isimlerden birisi Deniz
İstihbarat Binbaşı Hüseyin Yıldırım.
Raporu İzm ir'deki ö z e l Yetkili S a v a Zafer Kılınç'a gönde­
ren de eski Genelkurmay Adli Müşaviri Albay Muharrem Köse!

G en elk u rm ay k a ra rg â h ın d a k a rşım a çık a n isim


Neden bu haberle başladım?
Eski Genelkurmay Adli Müşaviri Muharrem Köse'yi takip edi­
yordum ancak Deniz İstihbarat Binbaşı Hüseyin Yıldınm'm kim ol­
duğunu bilmiyordum! Darbe girişiminden iki gün önce hazırladığım

168
haberde Hüseyin Yüdınm'ın imzalarını yayımladıktan sonra bu su*
bayın kim olduğu konusunda detaylı bir araştırmaya girecektim...
A ncak...
15 Temmuz izin vermedi!
Bir gün...
Darbe girişimi dava dosyalarım karıştırırken Deniz İstih­
barat Yarbay Hüseyin Y ıldınm 'ın ism iyle karşılaştım. Hem de
Genelkurmay Karargâhı'nın tam da göbeğinde; hem de Ge­
nelkurmay Çatı İddianam esinin en önemli yerinde...
21 Temmuz 2016 tarihinde tutuklanmış.
Hakkındaki bilgileri okuyunca ürperdim ve "im zasız ih­
bar m ektupları" başta olm ak üzere 418 no.lu odanın kumpas
süreçlerinde en kritik yerlerden biri olduğunu anladım.

..-NUMARALIODAKAPIŞİFRESİ
ŞİFRE: J l S M l Ş r
tc.îrn Z .
ŞİFREVİOEÖlşURai PSSONELİN
i

i-ıi&r°, l f «S 0
9Js_ __

‘İn te r n e tte n ne old u ğu na b a k tım , b ir şey


b u lam ad ım ’
Deniz İstihbarat Yarbay Hüseyin Yıldırım ...
Genelkurmay İstihbarat Başkanlığinda Bilgi Güvenlik Şu­
besinde Araştırma Subayı. Darbe girişiminin yaşandığı gün
mesaiye kalan subaylardan. Hakimlik sorgusundan okuyalım:

Silah sesinin olduğu yere önce Tuğgeneral Atilla Gökesaoğ-


lu gitti. Onun gelmemesi üzerine ben de o bölgeye doğru git­
tim. Özel kuvvetler personelinden Astsubay Veya Brifingd

169
Subay, bilemediğim özel kuvvetçi birisine "Ne oluyor?"
diye sordum ve "Terör saldırısı var" yanıtını aldım. Ora­
dan Kara Kuvvetleri Komutam korumalarıyla birlikte geçti.
Kara Kuvvetleri Komutanı geçince çatışma birden şiddet­
lendi ve anladım ki korumalarla özel kuvvetlerin arasında
çatışma yaşanıyor. Olayları öğrenmek için internete bakma­
ya başladım ama bir şey bulamadım. Daire Başkam'nm ha­
berci eri Daire Başkam'nm vurulduğunu söyleyince revirde
olacağım düşündüm ve revire sordum. Revirde olmadığım
öğrendim. Sonra karargâh binasına bakmaya gittiğimde
yolda özel kuvvetler silah doğrultarak beni yere yatırdı ve
oradan alıp bir odaya kapattı. Uzun zaman kaldım. Daha
sonra uçak geçişleri, top atışları ve silah sesleri kesildikten
sonra odadan dışarı çıktım. Etrafta kimsenin olmadığım
gördüm. Nizamiyeye giderek sabah girişte bıraktığım cep
telefonunu aldım. Güvenli bir yere gittim ve beklemeye
başladım. Yanımda silah yoktu, kimseden emir almadım,
öğleden sonra gelen polislere de teslim oldum.

Deniz İstihbarat Hüseyin Yıldırım böyle anlatıyordu yaşa­


dıklarım ...
A ncak...
Görüntüler anlattıklarının tersini söylüyordu. N asıl mı?
Kamera kayıtlarının izlenmesi neticesinde...

Kamera kayıtlarına göre gözaltına alınmamış


Saat 16.29: Elinde bir dosya ile kom uta katma giriş yaptı.
Saat 21.32: Ayyıldız Caddesi üzerinde Güney Nizamiye
istikametine doğru Tuğgeneral Atilla Gökesaoğlu ile birlikte
koşarak ilerledikleri...
Saat 21.34: Ayyıldız Caddesi üzerinde Güney Nizamiye böl­
gesine doğru yürüyen Tuğgeneral Atilla Gökesaoğlünu yaklaşık
30-40 metre geriden takip ettiği... Rölyef bölgesinde beklediği...
Saat 21.42: Ayyıldız Caddesi üzerinde Tuğgeneral Atilla
Gökesaoğlu derdest edilmeden hem en önce, yaklaşık 50 m et­
re geride M ehm et Partigöç (tutuklu) ve H aşan Hüseyin San-
tarla (tutuklu) ile konuştukları...

170
Saat 21.44: Kara Kuvvetten Komutanlığı Koruma Personeli
Asb. Bçvş. Bülent Aydın'ın şehit edilmesi esnasında, Ayyıldız
Caddesi'nden Genelkurmay Karargâhı.l-A Kapısı istikameti­
ne dönen yolun köşesinde, Atilla Gökesaoğlü elleri ve gözle­
ri bağlı vaziyette yere yatırılmış halde bulunurken; Mehmet
Partigöç (tutuklu), Haşan Hüseyin Santarla (tutuklu) ve Ce­
mil Turhan (tutuklu) ile birlikte Sosyal Tesisler girişi bölgesin­
de olaylan izledikleri...
Saat 21.59: Ayyıldız Caddesi üzerindeki Rölyef önünde
Gökhan Eski (tutuklu) ile konuştuklan...
Saat 00-01: Genelkurmay Karargâhı 1-A kapısından, bera­
berinde bir ö z e l Kuvvetler Komutanlığı mensubu kendisine
silah doğrultmuş ve kolundan tutar halde, resmi kıyafetli
olarak giriş yaptığı ve Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler
Daire Başkanlığı odalarına gittiği...
Saat 00.31: Genelkurmay Basın ve Halkla ilişkiler Daire
Başkanlığı odalarından çıkıp, elleri bağlı olarak bekletilen
personelin yarımdan geçerek, beraberinde; Kurmay Albay
Cemil Turhan (tutuklu), Binbaşı Gökhan Eski (tutuklu) ve
Özel Kuvvetler Komutanlığı m ensubu Kurmay Yarbay Halit
K azan a (tutuklu) ile konuşarak, resmi kıyafetiyle, merdiven­
lerden komuta katma çıktığı... v
Saat 01.21: Personel Planlama Yönetim Daire Başkanlığı ta­
rafındaki komuta katma açılan kapıdan çıkarak bekleme oda­
sına girdiği, yaklaşık birkaç saniye sonra tekrar aynı kapıdan
komuta katma giriş yaptığı.
Saat 04.28: Genel Sekreterlik tarafındaki komuta katına açı­
lan kapıdan tek başına çıkış yaparak, Protokol Şube îdari kıs­
m ın açık olan odasma (su borusunun patladığı oda) giriş yap­
tığı, müteakiben Protokol Şube istikametinde yürüyüp, saat
04.30'da tekrar aynı kapıdan komuta katma giriş yaptığı...
Saat 07.52: Çalışma odasının bulunduğu TSK Sağlık Ko­
mutanlığı binasından çıkarak Ayyıldız Caddesi istikametinde
yürüdüğü, saat 07.56'da ise Muhabere Merkezi Bahçe Çıkış Ka­
pısı bölgesindeki pide fınnı civarında yürüdüğü görüldüğü...

m
Saat saat Yarbay Hüseyin Yıldmm'm ne yaptığı kamera ka­
yıtlarında ortaya çıkmıştı. Yani Yıldırım, 15 Temmuz akşamı ve
16 Temmuz öğle saatlerine kadar darbe girişiminin içinde yer al­
mış! Anlattıklarıyla görüntüler arasında dağlar kadar fark vardı!
Yarbay Yıldırım, karargâhtaki güvenlik kameralarının ka­
yıtlarım söküldüğünü tahmin ediyor. Çünkü darbeci Mehmet
Partigöç'ün talimatıyla cihazların sökülüp im ha edildiğini
düşünüyor!

4 1 8 n o .lu od ad an ç ık a n la r son 12 y ıla ışık tu ta ca k


Peki, Deniz İstihbarat Yarbay Hüseyin Yıldırım neden önemli?
Ç ünkü...
418 no.lu odasından çıkanları okuyunca anlayacaksınız.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Y ıldınm 'da ele geçirilen
"418 no.lu odanın şifresi" yazıh nottan hareketle odanın öne­
m ini anladı.
Genelkurmay Çatı İddianam esinde yer alan, Yarbay
Yıldırım 'm odasından çıkanları görelim:

... Hüseyin Yıldınm'la ügili Genelkurmay Başkanlığı 418


no.lu odada yapılan aramada elde edilen 2 no.lu delil
poşeti içerisindeki dokümanların incelenmesine göre...
Beş sayfadan ibaret not kâğıtlarının; el yazısı üe yazılmış
olduğu, içeriğinde, FETÖ/PDY'run TSK içerisindeki ya­
pılanması ile ilgili istihbari mahiyette 48 maddelik not
olduğu, bazı notların sonunda S.22-S.39 gibi sayfa numa­
ralan yazıldığı, bu nedenle söz konusu notların farklı bir
evraktan alıntı olduğunun anlaşıldığı...
... 22 sayfalık evrakın; 31 Mayıs 2014 tarihli haberler,
com internet sayfasından alınan, başbakanlık çalışanı
meçhul kişiden şok ihbar mektubu başlıklı yazı çıktısı ol­
duğu, yazının sonunda el yazısı ile yazılmış "26.11.2015
tarihinde D. Bşk. tarafından Sn. İsth. Bşk.na arz edilmiş­
tir" not ve imza olduğu...
... Hüseyin Yıldınm'a ait cüzdanın içerisinden çıktığı
belirtilen muskanın; kıtmir (yedi uyurlar olarak da bili­
nen Eshab-ı Kehf'in köpeğinin ismidir) duası olduğu...

172
... Dört sayfalık e-posta çıktısının; üzerindeki bilgiden
harekatordusu@yandex.eom adresinden hasankulac@ya-
hoo.com (TC. Kimlik numarası olmadığından tam olarak
netleştirilememekle birlikte FETÖ/PDY ile ilgili işlem
yapılan şahıslardan Tuğamiral Haşan Kulaç isimli şahsa
ait adres olduğu) adresine gönderilen dört sayfa e-posta
çıktısı olduğu anlaşılmış olup, adı geçen dokümanların
söz konusu soruşturma ile ilişkili olduğu...

D a rb e g irişim in d en d ö rt ay ö n c e g ö n d erilen ih b a r
m ek tu b u

... Hüseyin YıldırımTa ilgili Genelkurmay Başkanlığı 418


no.lu odada yapılan aramada elde edilen 3 no.lu delil
poşeti içerisindeki dokümanların.
... 41 adet olarak belirtilen evrakın her biri kendi içeri­
sinde zımbalanmış şekilde "Paralel Devlet Yapılanması"run
TSK içerisine sızma girişimi ile ilgili, yer yer isim ve adres­
lerin de yer aldığı, e-posta ve mektup yolu ile yapılan top
lam 231 yapraktan ibaret şikayet ve ihbar evraklan ve ilgili
birimlerce hazırlanan bilgi notlan olduğu...
... Adı geçen evrakların soruşturma ile ilişkili olduğu
değerlendirilmekte olup, bir adet şifre zarfının; içerisinde
418 no.lu odanın kapı şifresinin değişimi île ilgili bilginin
yer aldığı kağıt parçası olduğu anlaşılmış^.
... Bir adet siyah not defterinin ise; üç yaprağına el
yazısı ile isimler ve e-posta adreslerinin, "kafir Türk or­
dusu, kafir komutanlar, İslam ordusu IŞİD/TSK kafir"
cümlelerinin ve ne olduğu anlamlahdmlamayan yabancı
kelimelerin yazıldığı anlaşılmıştır.
... Hüseyin YıldırımTa ilgili Genelkurmay Başkanlığı
418 no.lu odada yapılan aramada elde edilen siyah klasör
içerisinde...
... (Darbe girişiminden dört ay önce gönderilen ihbar
mektubu) 21 Mart 2016 tarihli, özel bilgi notu başlıklı altı
sayfadan oluşan yazının sonuç ve değerlendirme kısmın­
da... "TSK'nın Fethullahçı kadrolaşmaya karşı kendi­
ni koruma sisteminin yok denecek kadar azdır. Zira btt
kadrolaşmayı algılayacak vasıtalardan yoksundur. MİT,
Fethullahçı kadrolaşma ile ilgili hiçbir bilgi vermemek­
tedir. Emniyet zaten kendisi Fethullah'a teslim olmuş­
tur. TSK'nın kendi istihbarat ağını ve istihbarata Karşı
Koyma birimlerini çok ivedi olarak kurmadıkça, MİT ve
Emniyet7in insafına sığınarak bu konuda kendisini koru­
ması mümkün görülmemektedir. Sonuç olarak Fethullah
Gülen tipi yapılanmanın diğer kuruluşlar kadar büyük
oranda olmasada TSK'ya da dddi şekilde sızdığı, radikal
bir temizleme yapılmaz ise TSK'run da diğer kurum ve
kuruluşlar gibi tamamının bu grubun kontrolüne geçe­
bileceği değerlendirilmektedir" şeklinde cümlelerin yer
aldığı...
... Dip not olarak "radikal tedbir; Enver Paşa'nm Bal­
kan bozgunundan Çanakkale direnişini yaratan değişimi
gerçekleştiren acımasız reformu" cümlesinin yazıldığı
görülmüştür.

F e th u lla h ç ı örgü tlen m eyi a n la ta n Ç a k m a k lı’n m


ifad esi

... 1 Mart 2016 tarihli özel bilgi notu başlıklı 3 sayfadan


oluşan evrakın içinde Fethullah Gülen grubunun TSK'ya
yönelik faaliyetlerine ilişkin bilgiler bulunan iki adet ta­
şınabilir diskin Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na (KKK)
ulaştırılması olayı ile ilgili özet bilgilerin yer aldığı...
Disklerin içeriğinden hareketle alınabilecek bazı tedbirler,
sonuçlar ve teklifler başlıkları altında değerlendirmeler
yapıldığı, adı geçen diskle alakalı; ele geçirilen doküman,
çalışmarun maksadı, cemaatin teşkilatı ve çalışma yöntem­
leri, dokümanlarda KKK'yı ilgilendiren hususlar, analiz ve
değerlendirme, KKK'lığmca alınan-alınacak tedbirler, Ge­
nelkurmay Başkanlığına teklif edilecek hususlar başlıkları
altında 81 sayfadan oluşan takdim planı çıktısı olduğu...
... Sıra no:33-822 arasında numaralandırılan ve TSK
personeli hakkında tablo şeklinde düzenlenmiş kişisel
bilgilerin ve açıklama kısmında farklı konularda sınıflan­
dırmaların yapıldığı (müspet, ehli- cemaat, hangi görüşe

174
müzahir olduğu, alevi, Sünni, Kürt, tehlikeli, zararsız,
ateist, dindar...) 11 sayfadan ibaret not kâğıtları olduğu...
... Föy içerisinde Hava Pilot Kurmay Yarbay Selçuk
Çakmaklı'nın kaybolan veya çalman taşıyıcı belleği hak­
kında heyet tarafından alman ifadesinin ve tabloların ol­
duğu 14 sayfa evrak...
... Föy içerisinde Hava Pilot Kurmay Yarbay Selçuk
Çakmaklı'ya 2 Nisan 2007 tarihinde sivil bir şahıs tarafın­
dan iletilen CD içerisindeki dosyalardan alman çıktıların
olduğu... CD içeriğinde FETÖ/PDY'nin TSK içerisinde
yapılanmasına dair belgelerin olduğu... Belgelerden bi­
rer örnek aşağıda sunulmuştur.

MENFİ!-ERE YÖNELİK ÇALIŞMA PLAN!

I.YFVKVI I.I.NOÜİ I. fcuMl Y A M M N Ja M O I. M U K i'ANINM V SÎ VSı


Y AML a C.MK, IL U Ü .k U * jN O NA V tıltU -K İK Y AN} «0,1X1. M fcN U lI R3N
HANı..! AÇIKLARINI ÖUI.t.'RSAK F>Aİ1 \ Fa Tİ.A CEZA AlO lR ABlU fcîZİ'.LV r) m n
N U I.I-ŞTİH M B; ICINOF U*K«|. KOMUTANININ 6 / F X itk l.F R IM BM.MPK 4 Şffl
ouuikm.
^ N C E i jK i ı ı s r n r m i t f i i k
M
i-»f«.ı:kiözelliku?i.ik TAUBiitrM7iMMrn.FMFKvc
SOKmi 2H!*rffn.EDSK.
m r a s t i i l m a i a r s o n t :c c *«t > . \ U o e e d i l i n r a y d a d e ğ e r ö il g i -l e r s
ŞEKIUM' VII-XI'?'51A (, hV|«\H.L

■Mtk D.1m B'.JUM.'tN tlflt MÜM'I tCVS ©4 . ü AYtlA ÜİK Minen t


YAZILACAK.

«AîfcNM ÇALINMASI KONÇ» NÜA SfKKKİİ FEKSONMİ


M ’t.î.ANARAkASFNfCTR HAKKINDA BflGI AJ.MAK.BÜYLCCIT PC-RSûNgllTRî
rn- AKlîl- Ol. AKAK KAltLANMAR.

A'ft.K VI;K .\l.Ah M lM rlU -M -\HİİTK£ V S M h t V F 'i liR t f: KAM P


fttiSEMMrftM*.WMEXfB.FR!PMKOUOtt YIPRATMAK.
T-MENHI.ERİ.S AİLII.LKJNİ; Y O K 0 J K ç .U İŞ M A lA K
YAPIt.YCAK.COO.l& jN AILA->ItR M AAİU IT ıK U b K İ VI. YAKI!-
AKR ABALARIND AN Y l ’KL-ATI B U U b U N U ft . TESPİT MMU'CFK-H5;
KO N ' İA IU .V H ü ilt CLTUİKU Vfc K O K L U L A R A Vff.KYVY Y -V Y U C N K

TSK içindeki FETÖ'cülerin çalışma programı,

t
‘F e th u lla h k a rşıtı ö ğ re n cile r için ayda b ir ih b a r
m ek tu b u ’
Hüseyin Yıldırım 'd an çıkan belgelerin en çarp ıa olanla­
rından birisi de TSK içinde FETÖ'nün çalışma programının
yer alması.
M addeler halinde "m enfiler" yani örgüte olumsuz bakan­
larla ilgili yapılması gerekenler şöyle anlatıldı:

... Yeni gelen okul komutanının tam olarak tanınması ve


yapılacak hamlelerin ona yapılması gerekir. Yani biz, men-
filerin hangi açıklarını bulursak daha fazla ceza aldırabili-
riz- Bunu netleştirmek için de okul komutanının özellikle­
rini bilmek gerekir. Öncelikli hedefimiz ilk 50'de bulunan
menfiler olacak. Bu menfileri özellikle yedilik rehber ta­
lebelere zimmetlenecek ve sürekli açıklan aranacak. Ço­
ğunu zimmetledik- Araştırmalar sonucunda elde edilen
kayda değer bilgiler en hızlı şekilde mektuba çevrilecek.
İlk 50'de bulunan her menfi için en az ayda bir mektup ya­
zılacak. İlk 50'de yer alan menfiler abilere verilip özellikle
kamp dönemlerinde bu menfiler psikolojik olarak yıpra­
tılacak. Menfilerin ailelerine yönelik çalışmalar yapılacak,
çoğunun şeceresini araştırma, aile fertleri ve yakın akraba­
larından vukuatı bulunanları tespit edilecek.

(TSKmensuplarınayömeSkihbar mektuplarındanUr örnek)

Kuleli Askeri Lisesi'ndeki bir öğrenci hakkında hazırlanan


"menfi" ihbar mektubu.

İşte o ihbar mektubu: Dev-Sol üyesi ailenin çocuğu


Ve şimdi.
Bir parm ak izi d ah a...
İhbar mektuplarım kim lerin hazırladığına dair bir belgeyi
paylaşacağım. j
Bu da Deniz İstihbarat Yarbay Hüseyin Yıldınm 'm odasın-^
dan çıktı:
Saym Komutanım...

176
Mehmetçik İlköğretim Okulu'nda öğretmenim. Öğren­
ciniz olan ......... 'mm öğretmeniyim. Bu sene Kuleli As­
ker Lisesi'ne başlayan.........'yı ve ailesini çok yalandan
tanırım.......... çalışkan ve çok hırslı bir çocuktur. Verilen
ödevleri, noktasma, virgülüne varana kadar dikkat ede­
rek hazırlar. Kendisini bütün konularda takdir etsem az
diyeceğim bir öğrenciydi. Bu düşüncem ilköğretimin son
aylarına doğru tam zıt olarak değişti. Bütün bu yaptık­
ları filesiyle birlikte oynadıkları bir oyundan ibaretmiş.
Hedefleri çevrelerindeki insanlara şirin gözükerek baş­
ka pisliklerini gizlemekmiş. Baba.... ve anne.... bölücü
örgüt Dev-Sol hayranı ve gizli üyesidir. Aynı konumda
olan ve yaptıklarından pişman olup geri dönen bir arka­
daşımdan öğrendiğime göre ailecek her türlü propagan­
da ve eyleme katılmaktadırlar. Zaten sabıka olarak da
ailece pek temiz olmadıkları, araştırılınca görüleceği ke­
sindir. Böyle bir ailenin çocuğu benim şanlı ordumda yer
almamalı diye düşünüyorum. Bilgilerinize arz ederim.

USlNIFfA NHI.KK YAlMtMAU

.'-Oİ-USV IUYJÜN- MALUMA »LAKI* UİK Ş tK IİO t UM LYI.


NMKM.MALUMA1 AÇtKALAMA UANtMNlM1M«5* UK KM. MİS MİL DtH TAU-m.NtN
Ol.MAMAM «İLKİ MR.ASa LtM I V* ŞAKİNİ tIM l Sİ M.TN OlCI NU VAKİ ı SM İ'IV SfM U K in
MM UMAİI OLMAV.vV lAUTİUi KALMAM AU
MI* KOKLf I SINIL İKAVlıNA A U t DA fcN A/ I ÜM A 1,0*11*. MU J ‘V lL L fK U SıVGLAM
umum an ı ı . v ı r m tı.ııo u o ruçlara u a im i a /»a t Ak a v a r a k mada t a /l a m a l u m m
ALINMALI
<-rUKIUÜRIİ.K lA i LIUU o u : MLILAKA \U.V1 I TAUŞILAtt VAM1.MAI.1.IH.AI AUAKt
lll/ M lll JKLNtA IHINIM.S SOYKA MİMLİM UAYAIVAH»HMYUKCA M,' i l KILOK *HM<-AÛI
IAU ULVİ. AKTAKAHAK.I Aİ.I IILMN Mt/MLT «MI/RMKAZANMASINI VI: A * lif Ol AKAK
Dl/Mtl I IMI M SAdlAKMAUYU.»i>H»l VAkAKK»YUM. Ittk ŞlY lN lIlItlIH SİNİNİ ANI
IÇIUIMMA OLAAAÖiAKlAk'LMAU
a/ Vi y:
UR COROŞMİ'M’' /tM.MI’. n .t NİIM MI V

»l.VANMALIVU

« YCLLAMAtAR V

* m . ı . ı i ı : v u s l o im o u . m su îc ü c -io m l a * vi : i ü l u u . k r tv ıu ıü ıiı ii - u l m l *
IklLUl.VI MAİMR YLJULMCM.ARİ/A Öl A lilli CVK, HIR IHIKOM VARSAIVAVU LİKVL O M 'fl
OlTttWl$OLUNUN
II>-tArMM.I.UU. AOIU.KUIM NA.IAUŞIUATI VAf«KVAU.l>MtSUBl/AVO OLAN
*lt U:MI U M * AM-AUI.MVSİOIHI KY1GJ lKH«l.\f. UURt/RU.VlALI 11A Tl A M MA
I İIMI.I Mini-«>MM MAMANI MVIL il KRAM ItONIÎŞAlfTI l'Nl

<lMltlVl.r.GÛ*0 »M M M I AKAAİAA rAU lM U MİN UAIIAMLLNl MUUAKA U-YU»


Ulh.M l l.l.CWIVn'J:,lK.Ali»I K| ICLZ.S AUYONL M (IAI1AMSI MANKmk.lt. 1 AKIMINIM OLULDUM
K IN SUktK.i l ANUMl Mt-NtANIM VAM tillH
ISAinHOŞI1* ! N tıOZt'L ARKADAŞI AN JAlM HVr İMHA lYf AMALİ/ i: İMİ, ADIMA MİLDİ
At ISMAI IJıltM A * NOT KOII.MI.I.tX«N|tâlN,UtZIM ULKSItANiI VCYAKOLLJ* O llM ls
Ml’AlUAmfN Ot.’MUMIÎ.SAKIHr ML OCOH. MUMOVİT Mİ.YOKSA SMtNtl M»' V »fc

MVt-YA AK.SAIAK OtViTrM I

FETÖ'nün hazırladığı askeri liselerde 1. sınıfa başlayanlarla İlgili


"Neler Yapılmalı?" talimatnamesi.
İhbar mektuplarının izini sürdükçe örgütün nasıl bir yapı­
lanma içinde olduğunu daha da iyi görmeye başlıyoruz. Yar­
bay Hüseyin Yıldınm 'ın 481 no.lu odasından çıkan bir başka
belge daha vardı. Askeri Liselerde 1. sınıfa başlayanlarla ilgili
"N eler Yapılmak?" talimatnamesi örgüt üyelerine dağıtılmıştı.
M adde madde görelim:

1) Eski hazırlıktan, şimdiyse 9'lardan listenin tam alınma­


sı, özellikle üst sınıftan devre kaybedenlerin listesi ek­
siksiz bir şekilde alınıp listeye işlenmesi gerekir.
2) Gelen bütün malumatların eksiksiz bir şekilde listeye
işlenmesi, malumat açıklama hanesinde boşluk kalmış
bir talebenin olmaması gerekir. Ana liste ve şakirt (Ce­
maat üyesi) listesi için geçerli. Yani 1. sınıfın sonunda
malumatı olmayan talebe kalmamalı.
3) Her grup 1. sınıf boyunca yılda en az 3 defa görülmeli,
özellikle sağlam gruplar daha fazla uğrayarak daha faz­
la malumat alınmalı.
4) Yedilik rehber talebelere mutlaka menfi tahşilatı yapıl­
mak, buradaki hizmetlerinin bundan sonra meslek ha­
yatları boyunca bu şekilde olacağı talebeye aktarılarak,
talebenin hizmet şuuru kazanmasını ve aktif olarak hiz­
met etmesini sağlamalıyız. Bunu yaparken de her şeyin
tedbir sınırlan içerisinde olacağı aktarılmak.
5) Gezilen gruplarda menfi tahşilatı yapılan Yedilik aktif
şakirtlere kendi kısımlarındaki en menfi kişiler zîmmet-
lenmek ve bunların takibi yapılmak. Grup ahilerini bu­
rada devreye sokmakyız. Her görüşmede zimmetlenen
menfilerle ilgik bilgi almaşım sağlamakyız.
6) Menfi grupların yapacağı organizasyonları mümkünse
en geç bir gün önce haber almakyız. Bu noktada evci
çıkan Yedilik aktif şakirtleri kullanmakyız.
7) Gezilen gruplarda mutlaka İngilizce tahşilatı yapılmak,
gözcü arkadaşlara bu noktada baskı uygulamalıyız.
8) Abdest, oruç, namaz ve keyfiyet meseleleri tekrar edil­
mek, yanlış uygulamalar varsa müdahale edilmek.
9) Talebeyle ilgik olumsuz duyumlar ve bilgiler teyit edi-
kp hemen bölgeye haber verilmek. Arıza olabilecek bir
durum varsa böylelikle önüne geçilmek.

178
10) Talebelere sürekli ders tahşilatı yapılmalı, dersleri zayıf
olan talebelere ders anlatılması gerektiği bölgeye duyu­
rulmak. Hatta ders durumu kötü olan arıza talebeleri
de ders bahanesiyle tekrar görüşmeye çağırmalı.
11) Abiyle görüşmeleri aksatan talebelerin bahaneleri mut­
laka teyit edilmeli.
12) Görüşülen gözcü arkadaştan talebeyi daha iyi analiz
etme adma bilgi alınmalı, bunlar not edilmeli. Örneğin,
bizim dershaneye veya koleje girmiş mi? Ailesinin du­
rumu, şakirt mi, değil mi? Müspet mi, menfi mi?
13) Okul tarafından yapılan aile ziyaretlerinde nelere dik­
kat edilmesi gerektiği hem abiye hem de talebeye tekrar
anlatılmalı.
14) Görüşmelere gelmeyen veya aksatan gözcüleri o ilin ge­
zici abisine bildirmeli.

D üşünün...
Siz askeri liseyi kazanıyorsunuz ve adını bilmediğiniz bir
örgüt sizi takip etmeye başlıyor.
Sizin geçmişinizi, ailenizi, neyi sevip sevmediğinizi bili­
yorlar... M enfi yani olumsuz iseniz vay başınıza geleceklere!
Bitm ed i...

V e rile ri k u rta rıla n bilgisay ard an çık a n b elg eler


Deniz İstihbarat Yarbay Hüseyin Y ıldınm 'ın odasından çı­
kan "H ava Pilot Kurmay Yarbay Selçuk ÇakmaklT'nın ifadesi
neydi? Örgüt için ne anlam taşıyordu?
O zaman 2007 yılma dönelim ...
A ydınlık gazetesinden M ehm et Bozkurt'un 28 Ağustos
2017'deki haberine bakalım:
Yıl 2007...
O dönem Hava Harp Akademileri Komutanlığı'nda
öğretim görevlisi olan Hava Pilot Kurmay Yarbay Selçuk
Çakm akh'yı uzun süredir görüşmediği bir tanıdığı aradı..
Elinde TSK içinde irticai yapılanmaya dair belgeler olduğunu
söyledi. Bu eski tanıdık Çakmah'ya, konuyu hukukçu Olan
kayınpederiyle de paylaştığım, konunun önemi nedeniyle

m
belgeleri em in ellere teslim etmeye karar verdiklerini, bu yüz­
den görüşmek istediğini anlattı.
Çakmaklı, nisan ayı başmda bilişim firması olan taradığım
aradı. Bahsettiği konuyla ilgili görüşmek istediğini söyledi.
Tanıdığının İstanbul'daki bilişim firmasına gitti. Bir şahıs fir­
m aya içindeki verilerin kurtarılması amacıyla bir bilgisayar
getirmişti. Firm a çalışanı geri kurtardığı dosyalan meraktan
incelemişti. İncelediği dosyalardan bazılarının şifreli olduğu­
nu görünce bir program aracılığıyla o şifreli dosyalan açmaya
çalıştılar. Açılan dosyalan Selçuk Çakm aklı'ya şirkette gös­
terdiler. Çakmaklı o listelerde gördükleriyle ilgili ifadesinde
şunlan söyledi:

Yoğunlukla Maltepe Askeri Lisesi'ne ilişkin bilgiler ol­


makla beraber, TSK'ya personel alımı, hâkim-sava alımı
prosedürleri, dershanelere ilişkin bölüm, abi-ablalarm
görev alanı ve sorumluklarını gösterir çizelge...

Çakmaklı, içinde bilgisayan firmaya getiren ve teslim alan


iki kişinin de isim lerinin yazılı olduğu, Fefhullahçı örgütlen­
meye ait 92 adet dosyayı CD içerisinde teslim aldı. Çakmak­
lı o dönem Hava Harp A kadem ilerinde birinci amiri Albay
Cengiz Köylü ile birlikte CD içeriğindeki dosyalardan 10-12
sayfa çıkti alarak inceledi.
Köylü ve Çakmaklı ilk olarak Hava Harp Akademisi Öğ­
retim Başkanı Albay Yavuz G öker'e durumu bildirdi. Göker,
durumu Hava Harp Akademisi Komutam Tümgeneral Le­
vent Türkm en'e iletmelerini istedi. Türkmen ise Harp Akade­
m ileri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu'na bildirilme­
si gerektiğini söyleyerek hem en randevu aldı.
Türkmen ve Çakmaklı birlikte Babaoğlu'na durumu en ba­
şından anlattılar. Babaoğlu bir kapak yazısı yazılması emrini
verdi ve belgeleri hafta sonu Ankara'da görüşeceği dönemin
Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ergin Saygun'a ilete­
ceğini söyledi. Çakm aklı'ran o dönem askeri savcılara verdiği
ifadeye göre bu görüşmelerin hepsi aynı gün yapıldı.

180
F la ş b e lle k o rta d an kaybold u ve tertip başlad ı
Bu olaydan sonra Çakmaklı Harp A kadem ilerindeki rutin
görevlerine devam etti. Ağustos ayında gideceği yurtdışı kura
görevi için heyecanlanıyor ve hazırlık yapıyordu. M ayıs ayı
sonu gibi sıradışı bir durum olarak Yarbay Ç akm aklinın flaş
belleği kayboldu. Çakmaklı görev yaptığı kattaki personele
kaybolan flaş belleği sordu ama yine de bulamadı. Bir el dev­
reye girmişti... Kaybolan flaş bellek bir tertibin başlangıcıydı.
Hava Kuvvetlerine ağurlık olarak 2001'den beri "Alevi ve
solcu subayların yapılandığı" iddialarıyla ilgili ihbarlar geliyor­
du. Benzer bir ihbar da 10 Nisan 2007'de M IT'ten Genelkurmay
İstihbarat Başkanlığı'na ulaştırıldı. M İT'e gelen ihbar mektubu
ve ekinde yer alan CD, Hava Kuvvetlerinde "Alevi yapılanma"
iddialarım içeriyordu. Birçok subayın bu yapılanma içinde ol­
duğu iddia edilmiş ve isimlerine yer verilmişti. Hedefte ise Al­
bay Cengiz Köylü ve Yarbay Selçuk Çakmaklı vardı.
İhbarın, Ç akm aklinın Fethullahçılarm TSK içindeki yapı­
lanmaya ilişkin bilgileri Genelkurm ay'a ulaştırdıktan sonra
gelmesi dikkat çekiciydi. Oysa ihbarda ismi geçen diğer su­
bayların 2004-2005'te emekli olduğu, belirtilen tarihte Hava
Kuvvetleri'ne bağlı bir askeri lise bulunmadığı hatta "A le-
vilerin lideri" olarak gösterilen Cengiz Köylü'nün aslında
Alevi olmadığı araştınlm asa da M İT ihbarı ciddiye alıp Hava
Kuvvetleri'ne göndermişti.
Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı iddiaları araştır­
makla görevlendirildi. Albay Köylü ve Yarbay Çakmaklı
şüpheli olarak "takip ve kontrol" altına alındı. Bu işlem in ar­
dından Cengiz Köylü'nün aniden Kayseri H ava İkmal Bakım
Merkezi Kom utanlığı'na tayini çıktı. Köylü bu tayine o tarihte
anlam veremedi. Fethullahçılarm listesini veren Çakmaklı da
"takip ve kontrol" altındaydı. Bir el devreye girmişti...

İs tih b a r a t Ş u b e s i d in len m eye b aşlad ı?


2007'de H ava Kuvvetleri İstihbarat Şubesi oldukça yoğun
günler yaşıyordu. TSK'ya gelen çeşitli ihbar mektupları bil
şubeye ulaştırılıyor, araştırılması isteniyordu. Beklenmedik
bir kararla 1 M ayıs 2007'de İstihbarat Daire Başkanı Hava İs­
tihbarat Kurmay Albay Gürsel Tokmakoğlu görevinden alına­
rak 3. Hava ikm al Bakım M erkez Komutanlığı'na tayin edildi.
Daha sonra emekliliğini isteyerek üniformasına veda etti.
İstihbarat Başkam Tümgeneral Erol Özgil ise 4 Mayıs
2007'de istirahat alarak göreve dönmedi. 30 Ağustos 2007'de
emekliliğini istedi. Özgil'in yerine Tuğgeneral Ali Yılmazer,
Tokmakoğlu'nun yerine Kurmay Albay Mustafa Haman ve­
kaleten atandı.
Bu olayın sırrı temmuz ayında ortaya çıktı. Çünkü Hava
Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı dinlenmiş, komutanların
"dedikodu niteliğinde" dediği konuşm alar "Aktifhaber"
isim li internet sitesinde yayınlanmıştı. Komutanların görev­
den alınmalarına ve üniformalarından ayrılmalarına neden
olan olay böylelikle açığa çıkmıştı.
Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkanhğı'run başındaki iki
komutam neden hedef alınmıştı? O tarihlerde bu şubenin
elinde çok önem li iki araştırma konusu vardı.

İs tih b a ra tç ı k o m u tan ‘b e lg e le re ’ in an m ad ı
Birinci konu şuydu: İstihbarat Şube Başkam Kurmay
Albay Gürsel Tokmakoğlu, İstihbarata Karşı Koyma Şube
M üdürlüğü'nde Personel İnceleme Odası'ndaki camlı bölm e­
ye girip, "Arkadaşlar önemli bir konumuz daha oldu. Bunu
araştıracağız" dedi. Belgeyi odadaki m asanın üzerine koydu.
Odada Şube M üdürü Albay Selçuk Başyiğit ve görevli astsu­
baylar vardı.
Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı'nda bir heyet oluştu­
ruldu. Heyet derin bir araştırmaya girişti. MİT'in verdiği bilgi
notunda ismi geçen tüm askerler hakkında rapor hazırlandı.
Hepsi sidl üstleri ve istihbarat sorumlulan tarafından takip ve
kontrol alfana alındı. Tokmakoğlu, "İP/Karargah Evleri" belge­
siyle ilgili düşüncesini bir "arz toplantısında" BaşyiğiTin de ol­
duğu bir ortamda komutanlarına açıkladı, "Bu belgede isimleri

182
geçen bazı kişileri şahsen tanıyorum. Böyle bir örgütlenme İçinde
olduklarına inanmıyorum" dedi. Bu sözler o ortamda bulunan
bazı kişi veya kişilerin dikkatini çekti.
"İP /Karargah Evleri" belgesi Hava Kuvvetleri bünyesinde
soruşturma konusuydu ve İstihbarat Şube Başkanı bu belge­
ye şüpheli yaklaşıyordu. Odada bulunanlardan Albay Gürsel
Tokmakoğlu'nun kaderinde bu düşünceleri nedeniyle hedef
olup konuşmaları gizlice kayda alınarak erkenden görevin­
den ayrılmak vardı.
Odadaki diğer isim Albay Selçuk B aşyiğifin kaderinde ise
FETÖ 'den tutuklanıp o günleri yargı önünde itiraf etmek...

İP/K arargâh E v leri şem ası


Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığında bir başka soruş­
turma konusu daha vardı: TSK içindeki Fethullahçılar.
M art 2007'de dönemin M İT Müsteşar Yardımcısı Afet
Güneş'in bizzat görüşerek bilgi aldığı "hassas kaynak",
İşçi Partisi'nin Alevi subaylarla iletişim halinde olduğunu,
"Karargâh Evleri" adı altında illegal bir örgütlenme oluştur­
duğunu "ihbar" etti, Aym kaynak sözde yapılanmayla ilgili
İşçi Partisi yöneticilerinin ve subayların ismini verdi.
M İT gecikmeden bir bilgi notu hazırladı. Bilgi notu "İP/
Karargah Evleri" başlığını taşıyordu. İki sayfalık notlara bir
şema ayrıca iki sayfa da Açıklama eklenmişti. MİT, normal
koşullarda, aldığı bilgi ve duyumu belirli bir sistem içinde
işleyerek istihbarata dönüştürüyordu. "İP/Karargâh Evleri"
şeması ise önemi nedeniyle "ikaz istihbaratı" niteliği taşıdığı
gerekçesiyle "kaynağın" anlatımları teyit edilmeden 29 Mart
2007'de "H aftalık arz" toplantısında dönemin Genelkurmay
Başkam Orgeneral Yaşar Büyükamt'a, bir gün sonra da döne­
m in Başbakanı Tayyip Erdoğan'a elden sunuldu.
Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın elden aldığı belge, Hava Kuv­
vetleri Komutam Orgeneral Faruk Cömert'e de elden teilim
edilmişti. Faruk Cömert ise paraf atarak gereğinin yapılman
için Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı'na elden göndermişti.
"Çok gizli" dereceli belgenin üstünde "İP/Karargâh Evleri" ya­
zıyordu.
Devam edelim ...

2 0 0 7 ’de T S K ’ya d ijita l sa ld ırıla r b aşlad ı


H ava Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı 2007 yılında önemli
iki konuyla meşguldü:
M İT'in Genelkurmay Başkanı'na elden verdiği, İşçi Parti­
si (Vatan Partisi) yöneticileri ve birçok subayının TSK içinde
"Karargâh Evleri" adıyla bir örgütlenme başlattığını içeren
"hassas kaynaktan" anlatımlarından oluşan teyit edilmemiş
bilgiler ve bir şema.
Diğer konu ise üç ayrı yerden 2007 yılı başlarında
Genelkurm ay'a Fethullahçılarm TSK'daki yapılanmalarına
ilişkin listeleri içeren CD'ler ve flaş bellek ulaştırılmasıydı.
Bu listeler gizlilik içinde araştırılıyordu. Belli ki bir kuvvet
Fethullahçılarm araştırılmasını istemiyordu. 2007'de orduya
adeta dijital bir saldırı başlamıştı. Bu saldın ihbar mektupla-
nyla yapılıyordu. İhbar m ektuplan içinde TSK'nın güvenlikli
duvarlan aşan yalan ve iftiralar, CD ve flaş bellekler aracılı­
ğıyla da TSK'nın içinde adeta virüs gibi yayıldı. Komutanların
odalarında yapm ış olduğu konuşmalar internet sitelerinde
yayınlanıyor, gizlilik dereceli evraklar dışanya sızdırılıyor­
du. Sızdırılan evraklar, ses kayıtlan ya bir gazetede ya da bir
ihbarcının mektubunda yer alıyordu. Sızdırdığı iddia edilen
kişi ise ya atılıyor ya da adeta tecrit edilerek üniformasına
küstürülüyordu.
O kuvvet başardı oldu. Karargâh Evleri şemasmda adı
geçen komutanların, "böyle bir yapdanma içinde olacağına
inanm ayan" Hava Kuvvetleri İstihbarat Daire Başkam Albay
Gürsel Tokmakoğlu "A ktifhaber" isim li internet sitesine sız ­
d ırılan ses kaydıyla görevinden uzaklaştırddı.
Bu "operasyondan" sonra ihbar m ektuplanyla harekete
geçildi. Farklı yerlerden farklı kurumlara gönderilen ihbar

184
mektuplarının ortak özelliği, içinde M ÎT'in hazırladığı "İP/
Karargâh Evleri" belgesinin olmasıydı.
Bir kuvvet o belgeyi 2007'de TSK'run gündeminde tutmak
istiyordu.

Ü ç ih b a r m e k tu b u n d a da h e d e f aynı
7 Haziran 2007 günü Haşan Yılmaz adıyla İstanbul
Sefaköy'den M İT'e bir posta gönderildi. Gönderilen posta­
dan elden ele gelip İstihbarata Karşı Koyma ŞubeSİ'nde kasa­
ya konulan "İP/Karargâh Evleri" isim li "Ç ok gizli" dereceli
M İT belgesi çıktı.
Postadan bir de CD çıktı. CD'de ise Fethullahçılann belge­
lerini Genelkurmaya teslim eden Yarbay Selçuk Çakmaklı'ya
ait vesikalık fotoğraf, gizlilik dereceli bazı bilgiler, Cengiz
Köylü'ye ait aile fotoğrafları çıktı.
M IT bunları görünce Genelkurm ay'a bildirdi. Genelkur­
may konuyu araştırmak üzere bir heyet oluşturdu. İhbar m ek­
tuplarında kendisine .ait evraklar çıkan Yarbay Selçuk Çak­
maklı 18 Temmuz 2007'de sorguya almdı. Heyet Çakm aklı'yı
"Karargâh Evleri" belgesinin içeriğinden bahsetm eden sor­
guladı. Sorgunun merkezinde Çakm aklı'nın üstleriyle pay­
laştığı Fethullahçılann TSK'daki yapılanm asını içeren listeler
ve kaybolan flaş bellek konusu vardı.
M İT'e gönderilen ihbar mektubunun bir benzeri aynı ta­
rihlerde İstanbul İl Jandarm a Komutanlığı'na ve Jandarma
Genel Kom utanlığı'na da gönderildi. M ektupların içinde CD
ve bir flaş bellek vardı. İhbarların içerikleri ve CD'lerden çı­
kanlar aymydı. Hedefte yine Selçuk Çakmaklı vardı.
Bunun üzerine dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orge­
neral Ergin Saygun bu sızıntıların tespit edilm esi için talimat
verdi. 12 Temmuz 2007 tarihli talimatta bir ayrıntı dikkat çc]fl-
ciydi. Saygun talimatında, Çakmaklı tarafından daha önctdtn
TSK içindeki Fethullahçılara ait bilgilerin bir ÇD içerlâindt IS
Nisan 2007'de Genelkurm ay'a ulaştırıldığını, aramalarda bil
konunun dikkate alınması yönünde heyeti uyardı. Bu uyan
aslında her şeyi özetliyor.
Çünkü Fethullahçılar'm listesini Genelkurmay7a ulaştır­
masından sonra Selçuk Çakm aklı'nın başına gelmeyen kalm ı­
yor. 18 Temmuz 2007'de Harp Akademileri Komutanlığı'nda
oluşturulan bir heyet tarafından sorgulanıyor. Bilgisayarları,
odası inceleniyor. Takip altına alınıyor. Am iri Albay Cengiz
Köylü o tarihten sonra Kayseri'ye adeta sürülüyor. Çakmaklı
yurtdışı görevine gidiyor. Döndüğünde askeri mahkeme ta­
rafından tutuklanıyor. Bir yılı aşkın süre cezaevinde kalıyor.
Sonrasında emekli oluyor. Bazı subaylar erken emeklilik iste­
yip üniformasına veda ediyor.
Genelkurmay/m gönderdiği heyet çalışmalarını tamamla­
dıktan sonra 10 Eylül 2007'de raporunu yazıyor. Heyet Çak­
maklı hakkında şu raporu veriyor:

Sonuç olarak, Yarbay Çakmaklı'nm masaüstü bilgisayan-


na yetkisiz kişilerce nüfuz edilerek bazı bilgilerin alınmış,
birtakım bilgilerin de bilgisayarına yüklenmiş olabileceği
değerlendirilmektedir.

Genelkurmay heyeti Çakm aklı'nm "Ç ok gizli" belgeyi


sızdırdığı yönünde değil de bilgisayarına sızıldığı yönün­
de görüş bildirdi. Bu olayın ardından Genelkurmay, Hava
Kuvvetleri'ne bir bilgi notu gönderdi ve çalışma grubu kurul­
m ası talimatını verd i...

G ü neş Ç alışm a G ru bu o lu ştu ru ld u


21 Eylül 2007'de Fethullahçılar'm TSK içindeki örgütlen­
mesini araştırmak üzere "Güneş Çalışma Grubu" kuruldu.
Güneş Çalışma Grubu hangi belgelerden hareketle araştır­
ma yapıyordu? Genelkurmay İstihbarata Karşı Koyma ve
Güvenlik Dairesi Başkanlığı tarafından Hava Kuvvetleri
Komutaıdığı'na gönderilen el yazıh "bilgi notu" ekindeki bir
adet D VD 'nin içeriğindeki bilgilerinden.. .

186
İstihbarata Karşı Koyma Şube Müdürü Yarbay Emin Mart
tarafından imzalanan 3 Şubat 2009 tarihli andıça göre Güneş
Çalışma Grubu'nun incelediği bu DVD'deki bilgilerin daha
önceden TSK'ya ulaştırılan DVD ve flaş bellekle birebir aynı
olduğu belirtiliyor. Daha önceden TSK'ya ulaşürılan iki disk
neydi?
Güneş Çalışma Grubu "faaliyetlerini" 9 Şubat 2009'da son-
landırdı. Hazırlanan "andıç" İstihbarata Karşı Koyma Şube
M üdürü Yarbay Em in M ert tarafından imzalanıp üst m aka­
m a 3 Şubat 2009'da arz ve teklif edildi. Dönem in İstihbarat
Plan Yönetim Daire Başkam Tuğgeneral Erdoğan Arslantaş,
İstihbarat Başkam Tümgeneral Akın Öztürk, Kurmay Başkam
Korgeneral Korcan Pulatsü'nün parafından da aynı gün geçti.
Andıç, dönemin Hava Kuvvetleri Komutam Orgeneral
Aydoğan Babaoğlu tarafından 4 Şubat 2009'da imzalandı. Ra­
por, 9 Şubat 2009'da Genelkurmay Başkanlığı'na gönderildi.

D osyayı k a p a ta n isim : A k ın Ö ztü rk


Dosyayı kapatan andıçari belgesinin ortaya çıkması gün­
lerce kamuoyunda tartışıldı. Andıçın d maddesindeki bir ay­
rıntı kimsenin dikkatini çekmedi. O maddeye göre...

Genelkurmay'dan görfaerilen ve araştırmaya teşkil edi­


len DVD'nin, aynı kaynak tarafından üretilerek Genel­
kurmay İstihbarat Başkanlığı'na teslim edildiği veya
TSK'dan küskün olarak ayrılan, bu bilgilere nüfuz etmiş
ve bu bilgileri halen elinde bulunduran bir personelin
hedeflediği amacına (Toplum nezdinde TSK'nın itibarı­
nı zedelemek. Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve TSK'dan
intikam almak vb.) ulaşmak maksadıyla bu bilgileri Ge­
nelkurmay İstihbarata Karşı Koyma ve Güvenlik Dairesi
Başkanlığı gibi farklı makamlara göndermiş veya teslim
etmiş olabileceği kıymetlendirilmektedir.

Güneş Çalışm a Grubu'nda dosyayı kapatanlar arasında 18


Temmuz darbe girişimin 1 numarası olarak yargılanan Akm
Öztürk de yer alıyor. Güneş Çalışma Grubu'na göre, Fethul-
lahçı yapılanmanın belgelerini TSK'ya ulaştıran, "küskün ola­
rak TSK'dan ayrılan bir askeri kaynak". Bu kaynağın amacı
da güya "TSK 'nın itibarım zedelemek ve intikam alm ak".
Gerçek neydi? A nlatalım ...

D a rb e g irişim in d en so n ra itira fç ı o lan albay


Kurmay Albay Selçuk Başyiğit...
1963 M alatya doğumlu. 1982 yılında Hava Harp Okulu'na
girer. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra tutuklanır ve iti­
rafçı olur. 27 M art 2017 tarihinde avukatı nezaretinde ifade
verir, nasıl Fethullahçı olduğunu, hangi eylemlere katıldığım
açık açık anlatır.
Okuyalım:

1996 yılında Hava İstihbarat Okulu İstihbarata Karşı


Koyma (IKK) Ders Grup Amirliği'ne atandım. Devrem
Şaban Umut beni İzmir Bornova'daki Yamanlar Koleji'ne
götürdü. Kolejin üst katında oturduk. Beni, sonradan
yaptığım değerlendirmelere göre Hava Kuvvetlerinden
sorumlu olduğunu düşündüğüm Mustafa Özcan ile ta­
nıştırdı.19 Sadece selâmlaştık. Fethullah Gülen'in sohbe­
tine katıldık. Sohbet bitiminde sonradan Adil olduğunu
anladığım kişi ile Şaban Umut vasıtasıyla tanıştırıldım.
Bu kişinin soyadının öksüz olduğunu 15 Temmuz darbe
girişiminden sonra öğrendim. 2004 yılında İKK Şube Mü­
dürlüğü görevine atandım.
Hatırladığım kadarıyla 2006 yılının başlarında
İzmir'de düşürülen bir flash bellek bulundu. Bu bellek
ilk önce Kara Kuvvetleri Komutanhğı'na sonra Genelkur­
may Başkanhğı'na arz edildi. Genelkurmay da söz konu­
su flash belleği Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkanhğı'na
teslim etti. Bellek, teknik ekipler tarafından açıldı. İçe­
risinde "Fethullah'ın genelde İzmir bölgesini kapsayan
havaa astsubay ağırlıklı bir liste" çıktı. Bu listeyi tasnif
ettikten sonra Daire Başkanhğı'na arz ettik. Ben de Hava
Kuvvetleri Komutam Faruk Cömert'e arz ettim. Flash
19 Örgütün iki numarası Mustafa Özcan firari.

188
bellek içinde hatırladığım kadarıyla 100 civarında astsu­
bay ve 3-5 subayın "Himmetini verir, toplantılara geliş
ailesi sorunları var, bize geliyor ancak şunlara uymu­
yor, ilgilenmemiz lazım, sol görüşlü, sağ görüşlü, Ale­
vi olanlar" şeklinde bilgi arşivi vardı. Bu flash belleğin
Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda veya Genelkurmay
Başkanlığı'nda olabileceğini tahmin ettim.
Bu evraka işlem yapıldığı dönem İbrahim (kod) ile
görüştüm ve bize gelen flash bellek konusunda bil­
gi sahibi olduğunu anladım. İbrahim'e, bu şahıslarla
ilgili yasal işlem yapacağım, çoğu personelin kurum­
dan ilişkisini kesmeyi planladığımı söyledim. Ses çı­
karmadı.
Bu flash belleği komutanımıza arz etmeden önce İb­
rahim (Kod) ile gece 22.00-23.00 sıralarında buluştuk.
Aracıyla beni Ankara Bahçelievler'de bir eve götürdü.
3-4 katlı apartmanın zemin katma girdik. Evin içerisinde
Adil Öksüz'le görüştürüldüm. Görüşmeye giderken de
İbrahim'den, Adil Öksüz'ün Hava Kuvvetlerinden so­
rumlu en etkin kişi olduğunu öğrendim.
Görüşmede flash bellekle ilgili konuştuk. Ben, flash
belleğin içeriğinin çök kötü olduğunu söyledim ve ger­
çekten bunun doğru olup olmadığım sordum. Adil Öksüz
de bana "Bir arkadaşımız düşürmüş, evet bunlar doğru"
dedi. Gözleri ağlamaklıydı. Çıkarken, Adil Öksüz'e de
gerekli yasal işlemleri yapacağımı söyledim.
2006 yıllanrdh sonlarında da "Karargah Evleri İşçi
Partisi Alevi Sol Yapılanma" isimli bir evrak Genelkur­
may tarafından Hava Kuvvetleri'ne iletildi.

E rg e n e k o n ve Balyoz sü reci b aşlatıld ı


Selçuk Başyiğit itiraflarında, Fethullahçı ekibi araştıran İs­
tihbarat Başkam Tümgeneral Erol Özgil ve Daire Başkanı Kur­
may Albay Gürsel Tokmakoğlu'nun ses kaydıran medyada yer
almasının ardından görevden uzaklaştırıldıklarını söyler.
Peki, Albay Başyiğit bu yaşananlardan yıllar sonra naili
bir çıkarım yapar?
İtiraflara devam edelim:
Tümgeneral Erol İzgil ve Kurmay Albay Gürsel Tokmak-
oğlu'yla ilgili dinlemelerin FETÖ tarafından yapılmış oldu­
ğu... Bu vesile ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat
BaşkanTnın değiştirildi ve Akın Öztürk'ün Hava Kuvvet­
leri Komutanlığı İstihbarat Başkanı olmasının önünün açıl­
dığı... "Karargâh Evleri İşçi Partisi Alevi Sol Yapılanma"
evrakının sızdırılmasıyla Ergenekon ve Balyoz sürecinin
başlatıldığı...

M İT ’ç i A fe t G ü n eş’in ‘h assas kayn ağ ı’ kim ?


Şimdi o olayla ilgili önemli bazı çok özel bilgileri de akta­
rayım:
Tarih: 29 M art 2007...
M İT M üsteşarlığı, 29 M art 2007'de, Genelkurmay
Başkanlığı'na "gizlilik dereceli" beş sayfalık bir belgeyi elden
teslim eder. Belgenin num arası 08.0301'dir...
Oradan da Hava K uvvetlerine teslim edilen belgenin
ilk iki sayfası Karargâh E vlerin in ne olduğunu, bir sayfa­
sı Karargâh Evleri yapılanmasının şemasını, iki sayfası da
Karargâh Evleri yapılanmasında yer alan kişileri anlatmak­
tadır. Beş sayfalık belge üzerinde herhangi bir im za ya da not
bulunmamaktadır. Belgenin sol köşesinde "Ç ok G izli", "K o­
m ünist İşçi Partisi/Karargâh Evleri", alfanda ise "B u bilgiler
hassas kaynaktan elde edilmiştir. Bu bilgilerin kontrollü kul­
lanılmaması halinde kaynağın hassasiyeti zedelenebilecektir"
yazmaktadır.
"H assas k ayn ak" vurgusunun alfam çizelim ve devam
edelim . Belgede im za yoktur am a Genelkurm ayca teslim
edilen nüshanın kapak yazısında dönem in M İT M üsteşarı
Em re Tan er'in im zası vardır. TSK içinde görev yapan bazı
subaylarla, İşçi P artili b azı yöneticilerin "illeg al" bir hare­
ket içinde oldiığu aslında belge olm ayan "b ilg i n otu "n d a
yer alır.
31 M ayıs 2008'de H ava Kuvvetleri A skeri Savcılığı,
M İT'in hazırladığı belgeyi soruşturm aya b aşlar... Soruştur­
m anın başm da H ava Kuvvetleri A skeri S a v a sı A hm et Zeki

190
Ü çok v ard ır... Üçok, M İT'ten gelen iddiaları, eklerini inceler
ve kanıt bulam az...
H er şey bir ziyaretle başlar...
Devam edelim ...
Ahmet Zeki Üçok ve yardımcısı Üsteğmen Evren May
Doğru, bilgi alabilmek ve delillere ulaşmak amacıyla M İT'e
gider. Burada M İT M üsteşar Yardımcısı Afet Güneş ile görü­
şürler. Ellerindeki bu bilgileri veren "hassas kaynakla" görüş­
m ek isterler ama elleri boş dönerler! Üçok, M İT gibi bir kuru­
mun, bu türden iddiaları ortaya atabilmesi için, elinde sağlam
bir duyum, bir belge, bir delil ve bir fotoğraf olm ası gerekir
diye düşünür. M İT ten dişe dokunur bir bilgi edinilemeyin-
ce "Karargâh Evleri" şemasındaki 34 kişiyi Hava Kuvvetleri
araştırmaya başlar. Ahm et Zeki Üçok soruşturma sırasında
zaman zam an İstanbul'a S a v a Zekeriya Ö z'e de gider. Çünkü
Öz de soruşturmanın "siv il" kanadım yönetmektedir! M İT'in
"Bilgi N otü'nd aki isim ler gözaltına alınır ama aralarında ir­
tibat bulunamaz!
Ü çok soruşturma sonucunda şu tespiti yapar:

Karargâh Evleri, MİT'in bulup buluşturduğu başında İb­


rahim A. adlı bir ölü yıkayıcısının, Münire Ö. adlı okuma
yazma bilmeyen yaşlı ljir kadının altında da kurmay al­
baylar ve pilotların olduğu bir "örgüt"...

Peki, bu örgütü "kuran" hassas kaynak kimdir?

İş ç i P a rtis i’n in iç e risin e so k u lan a ja n şim di n ered e?


Eski Hava Kuvvetleri Askeri S av ası Ahm et Zeki Üçok, 10
yıl önce yürüttüğü soruşturmanın ayrıntılarını kitabın yaza­
rına şöyle anlattı:

Karargâh Evleri belgesi, MİT gibi önemli bir kurum­


dan gelince içerisinde yer alan bilgileri teyit için Aske­
ri Savcılık olarak çok aynntılı bir soruşturma yürüttük.
Belgede adı geçenlerin kendilerinin ve üçüncü halkaya

J i
kadar akrabalarının iletişini bilgilerini, tüm askeri dos­
yalarını, çalışma arkadaşları ve diğer isimli dosyalarda
yer alan şüpheliler ile olan ilişkilerini inceledik. Hatta
İşçi Partisi'nin içerisine gizli soruşturmacı bile soktuk.
Ankara, İstanbul savcılıklarına, emniyet müdürlüklerine
yazılar yazdık. Ancak MİT'in iddialarını doğrulayacak
hiçbir bilgi, belge, bulunamadı. Bunun üzerine MİT Müs­
teşar Yardımcısı Afet Güneş Hanım ile görüştüm. Yap­
tığımız soruşturmayı anlattım. Kendisine "Çok ayrıntılı
soruşturma yürütmemize karşın tekbir delil olmadığım"
söyledim. Bunun üzerine Afet Güneş, "Bize bu bilgileri
işçi Partisi içerisinde olan çok önemli elemanımız verdi.
Karargâh Evleri belgesinde yer alan bilgileri İşçi Partisi
içerisindeki elemanımız söyledi, ben yazdım" dedi. Bil­
gileri aktaran MİT mensubunun kim olduğunu sorarak
ifadesini almak istediğimde ise "Öldürülme korkusu ya­
şadığım, bu nedenle ifade vermesinin doğru olmadığım,
zaten MİT mevzuatı gereği de izin vermeyeceklerim" be­
lirtti. "Karargâh Evleri'nin FETÖ tarafından TSK'ya kar­
şı hazırlanmış bir kumpas olduğu İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığının 8 Eylül 2014 tarihli "kovuşturmaya yer
olmadığı karan" ile ortaya çıktı.

Soru şu: Karargâh Evleri soruşturmasına ait M IT'in ha­


zırladığı "B ilgi N otu"nu A fet Güneş H anım 'a yazdıran çok
önemli M İT mensubu kimdir?
Şu anda halen M İT'in içerisinde görev yapmakta mıdır?
FETÖ talimatları doğrultusunda hazırladığı Karargâh
Evleri Kumpası nedeniyle M İT içerisinde hangi makamlara
kadar yükselmiştir? Afet Güneş bu soruların cevaplarım hiç
vakit geçirmeden yetkili savcılıklara bildirmelidir.

192
SAHNE 8

Dikmen’deki evde yapı sorumlularından M.K.C. vasıtasıyla steril


olarak hazırlanmış bilgisayarda ameliyat eldiveni kullanarak yazmış
olduğu isimsiz ihbar mektuplarını Genelkurmay Başkanlığı'na
Hüseyin D. ile birlikte gönderiyorlardı. Hatta bir seferinde ihbar
mektubunu Genelkurmayın yanından geçerken bahçesine atmışlar.

İtirafçı Haluk S.
‘Bilgi İşlem Merkezi’ ve ameliyat eldiveniyle ihbarlar
Tarih: 13 Şubat 2017...
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suç­
lar Soruşturma Bürosu savalarından Can Tuncay'ın hazırla­
dığı "İstanbul FETÖ Ana Davası"nda itirafçı plan öğretmen
Ö.B/nin ifadeleri çarpıadır. öğretmen "imzasız ihbar" sis­
teminin nasıl işlediğini 19 Ağustos 2016 ve 1 Eylül 2016'da
şöyle anlatır:

BİM (Bilgi İşlem Mesulü) sorumlusunun kod adı Saim'di.


Başakşehir'de bir devlet okulunda öğretmen olduğunu bi­
liyorum. BİM sorumlusu, en kritik görevi icra etmektedir.
Bilgisayardan çok iyi ânlarlar ve her türlü diskriminasyon
(karalama kötüleme anlamında) faaliyetlerini yapmakta­
dırlar. Hatta karalama faaliyetini organize etmekte olduk­
larını, temsilcinin bilgisi ve izni olmadan hiçbir faaliyette
bulunmadıklarını, örneğin sahte ihbar mektupları tanzim
ederek bunlan evlerinde veya ofislerinde bulunan yazı­
cılarda hazırlayıp gönderdiklerini tespit ettim. Bunlan
hazırlarken genelde eldiven kullandıklarını, hazırlanan
mektuptan göndermek için evlerinde, ofislerinde bol mik­
tarda posta pulu bulundurduklarım, mesela menfi tabir
edilen bir jandarma personeli hakkında yani cemaatten
olmayan birisi hakkında Jandarma Genel Komutanlığı'na
sahte ihbar mektubu gönderme işinin bu kişiler tarafından
organize edildiğini biliyorum. Gönderici ismi olmayan bu
mektupların aynı zamanda BİMER üzerinden de gönde­
rildiğini, Dailymotion (internet video paylaşım sitesi) veya
Youtube üzerinden açılan hesaplarla menfi olarak tabir
edilen jandarma personeli hakkında diskriminasyon faa­
liyetleri yaptıklarım söyleyebilirim.

İM
‘Cemaatten olmayanların sicili bozulurdu’
İtirafçı öğretmen, cemaatten olmayan subayların sicilleri­
nin nasıl bozulduğunu da şöyle anlatır:

Cemaatten olan ve sicil verme yetkisi olan rütbeli per­


sonel, menfi olarak tabir edilen jandarma personelinin
sicilini bozma ve bunların nasıl yapılacağı konusunda
sidl dönemlerinde listeler hazırlardı. Askeri personelin,
her yıl askeri hastanelerden alması zorunlu olan tam te­
şekküllü sağlık raporu alma dönemlerinde, yine menfi
olarak tabir edilen jandarma personeli, GATA veya di­
ğer askeri hastanelerde görev yapan cemaatin doktor­
ları aracılığıyla ekarte edilirdi. Tüm bu işler bölge tem­
silcisinin bilgisi dahilinde yapılırdı. BÎM aynı zamanda
FETÖ dışında olan askeri personelle alakalı, FETÖ/
PDY içerisinde olmamasına rağmen "Bu FETÖ'cü" di­
yerek sulandırma eylemleri de yapar, bunları organize
ederdi.

Genelkurmay bahçesine atılan mektuplar


Tarih: Ocak 217...
FETÖ soruşturması kapsamında Manisa'da ifade veren
Haluk S. isimli örgüt imamı da "isimsiz ihbar mektuplarıyla"
ilgili itiraflarda bulundu. Üniversite okumak için Manisa'dan
Ankara'ya gittiğini anlatan Haluk S.'nin ifadesi şöyle:

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı İmamı Kamil Kaya'nın,


cemaatin yetiştirdiği elemanlara TSK içerisinde sıkıntı
yaşatan komutanlar ya da mesai arkadaşlarının bertaraf
edilmesi için bu kişilerin zaaftan doğrultusunda isimsiz
ihbar mektuplarının gönderilmesi talimatı vermesi üze­
rine, Dikmen'deki evde yapı sorumlularından M.K.C.
vasıtasıyla steril olarak hazırlanmış bilgisayarda ame­
liyat eldiveni kullanarak yazmış olduğu isimsiz ihbar
mektuplarım Genelkurmay Başkanhğı'na Hüseyin D. ile
birlikte gönderiyorlardı. Hatta bir seferinde ihbar mek­
tubunu Genelkurmay'm yarımdan geçerken bahçesine
atmışlar.

196
Altunizade’deki FEM ’de alman eğitim
İtirafçı Haluk S., İstanbul Altunizade'deki FEM Ders­
hanesinde 7-8 gün eğitim aldıklanru söyledi ve şöyle devam
etti:

1998 Ağustos'ta Ankara il imamı Mehmet Ali Büyükçele-


bi (Fethullah Gülen'in yaranda) ve Deniz Kuvvetleri Ko­
mutanlığı ülke imamı Kamil Kaya, ben ve Hüseyin D.'ye,
Deniz Kuvvetleri Ankara yapılanmasını oluşturacağımızı
tebliğ etti. Bunun için önce cemaatten izole olacağımızı,
herkesin ayrıldığımı ya da uzaklaştırıldığımı bileceğini,
ev tutmam gerektiğini ve bu konuda kurs vereceklerini
söylediler. İstanbul Altunizade'deki FEM Dershanesinde
7-8 gün eğitim aldık. Kursta, Deniz Kuvvetleri hiyerarşik
sıralaması, terfi sistemi, aile ve lojman hayatı gibi bilgiler
verildikten sonra, cemaat mensuplarının bu işleyişte nasıl
davranacağım ve tedbir yöntemlerini, subaylarla görüş­
melerde dikkat edilecek hususları anlattılar.

Ö ğ re n cile rin e b a k , k im o ld u ğu n u a n la !
Şimdi karşınıza 15 Temmuz 2016 darbe girişimi öncesi gö­
zaltına alınmak istenen ya da darbe girişiminde aktif rol alan
isimler çıkacak.
İtirafçı Haluk S.'yi dinleyelim:

Kurstan sonra Ankara'ya dönüp takip edeceğimiz su­


bayları devraldık. Bana devredilen isimler arasında
Genelkurmay Plan Prensipler Daire Başkanlığında,
görevli Deniz Kurmay Yarbay Mustafa Zeki Uğurlu,
MEBS Başkanlığı'nda görevli Kurmay Üsteğmen Ali
Suat Aktürk ve bir subay daha vardı. Cemaatin Deniz
Kuvvetleri'ne yerleştirdiği subay sayısı artınca bizimle
beraber üç kişi daha subaylarla ilgilenmeye başladı.
Beş kişi faaliyetleri yerine getirmek için D ikm eri'df
bir ev kiraladık. Buraya görüştüğümüz askerleri getirm i­
yorduk. Bu evde bir yazıcı, bir de bilgisayarımız v iıd l
Bilgisayar ve yazıcı isimsiz ihbarlar ve dokümantasyon
için kullanılıyordu.
Mustafa Zeki Uğurlu ile ilk kez bir esnaf evinde gö­
rüştük. Ayda bir kez İstanbul'a gidip ülke imamı Kamil
Kaya'ya rapor veriyorduk. Görüşmelerden birinde Kaya
evlenmem gerektiğini, askeriye içinde rahat hareket ede­
bilmek için Alevi kökenli bir aday bulduklarım söyledi.
Bu kişiyle tanıştım. Mustafa Zeki Uğurlu evli olduğun­
dan, onunla aile olarak görüşme yapmamız gerekiyordu
ve düğünden önce imam nikâhıyla evlendik. Evlilikten
sonra ben Uğurlu ile eşim de onun eşiyle görüşüyordu.
Uğurlu askeriyeden istihbari bilgiler getiriyor, eşi de eşi­
me lojmandaki bilgileri aktarıyordu. Bunları raporlayıp
Hüseyin D. ile İstanbul'a gidiyorduk. Üsteğmen Ali Suat
Aktürk evlenmek istediğini söyleyince uygun bir aday
bulunarak evlendirildi.

Haluk S.'nin itiraflarına devam edeceğim ancak Mustafa


Zeki Uğurlu ve Ali Suat Aktürk'e parantez açmak gerekiyor!

Başsavcı Vekili Okan Bato düğmeye bastı


Tarih 9 Temmuz 2016...
Darbe girişiminden 6 gün önce...
TSK içindeki Fethullahçı Terör örgütü soruşturması. Gü­
len yapılanması içinde yer aldığı ve TSK imamlarından ol­
duğu öne sürülen "ekonomist" bir kişinin verdiği ifadelerle
başladı. îddiaya göre gizli tanık olan bu kişi, Fethullah Gülen
Cemaati yapılanması içindeki subayların ve bunlarla ilişki
kuran sivil imamların ismini teker teker verdi. Bu ifadeler
üzerine İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato'nun
koordinesinde İzmir İstihbarat ve Terörle Mücadele Şube
Müdürlüğü ekipleri delillendirme çalışmalarına başladı.
Cemaatim TSK imamı olduğu öne sürülen 22 kişiden 14'ü
operasyonu önceden haber alarak yurt dışına kaçtı. Basma da
yansıyan haberleri okuyalım:

Operasyonların ilk dalgası 7 Temmuz'da yapüdı. TSK


imamı olduğu öne sürülen aralarında doktor, öğret­
men, öğretim üyesi, gazeteci ve kamu görevlüerinin

198
bulunduğu 22 kişi hakkında gözaltı karan çıkartıldı.
Gözaltı karan çıkartılanlardan 8 kişi yakalanırken,
14'ünün operasyonu önceden haber alarak kaçtığı tes­
pit edildi. Bunlardan biri de gazeteci Tank Toros'tu.
Soruşturma dosyasma göre gazeteci Tank Toros, TSK
imamlardan biri ve örgüt yöneticisi konumunda. Tank
Toros'un temmuz ayının başında operasyondan sadece
3-4 gün önce yurtdışına çıktığı belirlendi.

Bilgiler "Kâinat İmamı’ Gülen’e


TSK içinde faaliyet gösteren Fethullah G ülen m ensuplan-
na yönelik 2. dalga ise 9 Temmuz 2016'da gerçekleşti. İlk kez
6 m uvazzaf subay hakkında FETÖ üyesi olduklan iddiasıyla
gözaltı karan çıkartıldı. Soruşturm a dosyasındaki suçlam ala­
ra göre doktor, öğretm en, öğretim görevlisi, gazeteci ve kam u
görevlisi gibi m eslek gruplarına m ensup cem aat üyeleri, bu
m uvazzaf subaylarla bağlantı halindeydi. H er im am en az
dört albay ve binbaşıdan sorum luydu. H ücre halinde faaliyet
gösteren bu gruplar, kiralanan evlerde buluşuyorlardı.
TSK 'daki FETÖ yapılanm asına bağlı subaylar, bu im am la­
ra diğer subaylar hakkında biyografik istihbarat topluyorlar-
dı. Toplanan bu istihbari bilgiler de TSK im am lan vasıtasıyla
önce Türkiye im am larına ve sonra da "K ainat İm am ı" olarak
adlandırılan Fethullah G ülen'e gönderiliyordu.
Yine soruşturm a dosyasındaki iddialara göre, TSK içinde
FETÖ m ensubu olm ayan ve bu yapılanm ayı eleştiren subay­
lar hakkında asılsız ihbar m ektupları düzenleniyor, soruş­
turm a geçirm eleri sağlanıyor, sicilleri bozuluyordu. İstanbul,
İzm ir A skeri C asusluk soruşturm alarında da aynı yöntem
uygulanm ıştı.
İşte bu iki isim , Tüm am iral M ustafa Zeki U ğurlu ve Tuğa­
m iral A li Suat Aktürk, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimden
altı gün önce 9 Temmuz 2016'da, dönem in İzm ir Cumhuriyet
Başsavcı Vekili Okan Bato tarafından gözaltına alınmak itten­
di. İzm ir'deki sözde "A skeri Casusluk' olarak bilinen gizli as­
keri bilgi ve belge bulundurm a davası soruşturma süMfinoe

191
sahte delil üreten ve fişlem e yapan ekibin içinde yer aldıkları
belirtilen iki isim ifadeye gelm edi.

NATO’nun gözde amirali Mustafa Zeki Uğurlu


2015'te tuğam irallikten tüm am iralliğe terfi eden U ğurlu
terfiden hem en sonra A BD 'ye gönderildi.
N orfolk kentindeki NATO ACT- M üttefik D önüşüm
K om utanlığı'nda Kom uta K ontrol K onuş ve İdam e Edilebilir­
lik D aire Başkam oldu.
Tuğam iral A li Suat A ktürk de 2015 Yüksek A skeri Şu-
ra'sm da tuğam iralliğe terfi ettirildi.
Şim di itiraflara devam ed elim ...

25 sayfalık ifade ilk defa yayımlanıyor


FETÖ 'nün m ahrem im am larına yönelik açılan 102 sanıklı
davada yargılam a devam ederken, D eniz K uvvetleri yapı­
lanm ası im am larından itirafçı sanık H aluk S., ik i subayın da
"im am ı" olduğunu açıkladı.
H aluk S/nin basına yansım ayan itiraflarında, örgütün De­
niz K uvvetleri K om utanlığı'nda n asıl örgütlendiği çok daha
iy i görülüyor. N asıl m ı?
Ö rgütün 1990'lı yıllardaki im am larından H aluk S/nin 25
sayfalık ifadesinden okuyalım :

Bu arada Mustafa Zeki Uğurlu'nun terfi» gereği yurt-


dışına NATO çerçevesinde göreve gitmesi gerekiyordu.
Uğurlu bana iki ülke üç görev tercihi yapması gerekti­
ğini söyledi. Bunlar İtalya Napoli, Belçika Brüksel'de
de iki farklı görevdi. Ben de bu gitmesi gereken yerleri
İstanbul'a giderek ağabey Kamil Kaya'ya aktardım.

Genelkurmay’m ziyaretçisi sözde imam


H aluk S. açıklam alarına şöyle devam etti:

200
Kaya, Napoli'yi tercih ettirmemi istedi. Cemaat için yurti-
çinde öncelikli olarak personel ile istihbarat şubeler iken
yurtdışında ise NATO güçlerinin olduğu yerlerde den­
geli olarak yapının yetiştirdiği elemanlarının bulunma­
sını istiyordu. Bundan dolayı Uğurlu'yu çalıştığı Genel­
kurmay Başkanlığı Plan Prensipler Daire Başkanlığında
ziyaret ederek kendisine İtalya Napoli'yi tercih etmesini
söyledim. 2000 yılında gitti.

Harp Okulu’nda nasıl örgütlendiler?


Fethullahçı Terör Örgütü'nün 1990'lı yıllardan itibaren as-
keriyede nasıl örgütlendiğini itirafçı Haluk S. şöyle anlattı:

• Harp Okulu'na geçecek öğrenciler kesinlikle seçeceği


sınıfı kendisi belirlemiyordu. Sınıf ağabeyi alt ağabeye
tebliğ ediyordu.
• Harp Okulu'nda takip edilen cemaatin çekirdekten ye­
tişmiş olduğu öğrencilerden sınıflarında bulunan öğ­
rencilerin ve ders komutanlarının istihbari bilgilerini
toplaması istenir.
• İstihbari bilgüerin toplanmasının amacı, cemaate mani
oluşturacak bir durumda bulunmaları sonucunda bu
kişinin devre dışı bırakılması için zaaf noktalarının tes­
pit edilmesi amaçlıydı.
• Takip edilen Harp Okulu öğrencisi okulu bitirdikten
sonra Tuzla Sınıf Okulu'na geçer, burada harp okulu
takipçisi öğrenciyi sınıf okulundaki cemaatin sorumlu­
suna teslim eder.

201
SAHNE 9

Kendisinin yine aynı yöntem le birliklerde bulûnan örgüt


üyesi askeri personele yine ihbar türünden e-posta ve mektup
yazdırdığım duydum. Ayrıca bu tür mektup ve ihbarları askeri
personelin kendi adlan ile yazmadıklarını, birlikte çalıştığı diğer
örgüt üyesi olmayan personelin adı ile yazdıklannı biliyorum.

İtirafçı öğretmen N.Y.


Örgüt üyesi olmayan askerlerin adıyla yollanan
ihbar mektupları
Erzurum'a uzanalım.
18 Ekim 2017 tarihinde FETÖ'nün Erzurum'daki mahrem
asker yapılanmasına yönelik 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde
açılan davanın 27 sanığından biri olan eski öğretmen N.Y. et­
kin pişmanlık kapsamında ifade verdi. Tutuksuz yargılanan
N.Y., bilgi- belge mesulü olarak görev yaptığı örgüt içerisinde
yapılanları tek tek anlattı. İddianamedeki bilgileri okuyalım:

Bilgi ve belge mesulünün görevi, çalışmalar neticesinde


elde edilen bilgiler kapsamında menfi kişilerle ilgili bazı
bilgilerin yine askeri personel vasıtası ile Genelkurmay
Başkanlığı'na e-posta ve mektup yolu ile ihbar edilmesi
sağlanıyordu. Bafta verilen bilgiler doğrultusunda men­
fî olan bir personelin bilgisini A.Ö.'ye iletirdim. Kendisi
bilgileri alır, ilgili askeri personele verir, ihbar yapması
sağlanırdı.
Hatırladığım kadarı ile Ağn'da bir astsubayın, ordue-
vinde kalan diğer bir askeri personelin eşi ile ilişkiye gir­
diği yönündeki bilgiyi A.Ö.'ye ilettim. Kendisi bu şahsın
örgüt elemanı olmadığı için Ağrı'daki örgütün müdür
yardımcısına ilettiğini ve örgüt üyesi askeri personelce
ihbarın yapıldığını, ordu evindeki güvenlik kameraların­
dan da faydalandıklarım ve astsubaya işlem yaptırdıkla­
rını duydum.
Erzurum'da ismini hatırlamadığım bir birlikte elekt­
rik çarpması ya da bu sebeple yüksekten düşme olayı
ile ilgili bir bilgiyi de yine A.Ö.'ye ilettim. Kendisinin
yine aynı yöntemle birliklerde bulunan örgüt üyesi as­
keri personele yine ihbar türünden e-posta ve mektup
yazdırdığını duydum. Ayrıca bu tür mektup ve ihbar­
ları askeri personelin kendi adlan ile yazmadıklarım,
birlikte çalıştığı diğer örgüt üyesi olmayan personelin
adı ile yazdıklarım biliyorum.
örgütün bu tür olaylan menfi olan yara örgüt üyesi
olmayan örgütün istemediği birliklerdeki komutanların
ceza alması ya da gönderilmesi için uygulanan taktikti.
Bu tür olaylar örgüt üyesi bir komutanın birliğinde olsa
bu tür yöntemler uygulanmazdı. Bu görevi 2014-2015 yıl­
lan arsında yaptım.
Darbe girişiminden sonra A .ö. tüm örgüt üyelerine
evlerinde, iş yerlerinde ve araçlarında bulunan örgütsel
flaş, kitap, dergi, gazete, bilgisayarlar, tabletler ve tüm
dijital materyallerin imha edilmesi talimatı verdi. Ben de
evde bulunan bu tür materyalleri imha etmek suretiyle
çöpe attım. 2015 yılı Nisan ayında tahliye olduğumdan
itibaren bu yapılanma ile alakamı kesmeye çalıştım. Ben
insanların dini duygularım daha rahat yaşayacağı böyle
bir ortamı hazırlayacağımıza yönelik toplantılar yaptığı­
mızı sanıyordum. Görev yaptığım dönemde darbe gibi
bir şey olacağı aklımın ucundan geçmedi. Böyle bir şeyi
tahmin edemedim. Bu yapılanmayı anlattığım şekilde de
olsa katıldığım için pişmanım.

Askerlerin nasıl fişlendiğini anlattı


Hatırlatmakta fayda var: 10 Temmuz 2010'de yapılan
KPSS smav sorulan örgüt tarafından verilen itirafçı N.Y., 2015
yılında tutuklanmıştı ve Ankara'da bir davası daha vardı.
KPSS'den kendisinin ve eşi M.Y.'nin 93-94 puan aldıklarım
belirten N.Y.'nin iddianamede geçen ifadesi şöyleydi:

Soruşturma başlayınca 2010 KPSS sınavına ait som ki­


tapçıktan imha edildi. 300-500 civarında som kitapçığı
ise imha edilmemişti. Benim ve eşimin kitapçığı da yok
edilmeyen kitapçıklar arasındaymış. Benim kitapçığımı
bilirkişi raporunda 10 civarında soruyu kalem oynatma­
dan çözdüğüme dair şaibe olduğuna yönelik rapor tutul­
ması üzerine bu soruşturma kapsamında 10 ay tutuklu

206
kaldım. Medyada 2010 sınavına ilişkin haberleri görünce
alınacağımı tahmin ediyordum.
örgütün, Ankara ve Erzurum mahrem yapılanması içeri­
sinde verilen görevleri "başarması"ndan dolayı N.Y. ve eşi­
ne KPSS sorularının verildiğine vurgu yapılan iddianamede
N.Y/nin yapı içerisinde müdür yardımcılığı konumuna kadar
yükseldiği belirtildi.
N.Y. iddianamede geçen çarpıcı ifadelerinde şunları anlattı:

2014 yılı aile danışmanlığı görevinden sonra 2015 yılının


mayıs ayına kadar bilgi belge mesulü olarak görev yap­
tım. Bu görev kapsamında müdür yardımcısı İsmail kodlu
İ.G. de sorumlu olduğu öğretmenler ve askeri personel­
den elde ettiği bilgileri, bilgisayar ortamında şifreli şekilde
Excel'de listeleyerek Cevdet kodlu A.Ö.'ye ilettim.
Askeri personel hakkında müspet (örgüte yakın) ve
menfi (örgüte uzak) yönünde değerlendirmelere denk
geldim. Bu değerlendirmelerin yanı sıra askeriyede ya­
pılan ihaleler, askeri personel hakkında, fuhuş, içki, ku­
mar, yolsuzluk, vb. konular hakkında elde edilen bilgi­
leri örgüt tarafından bilgi flaşı olarak tabir edilen hafıza
kartında bulunan "bilgi excel"i isimli excel formatındaki
dosyaya girerdim. Bu hafıza kartı A.Ö.'ye aitti. Erzurum
genelinde bulunan askeri personelin tamamının isim,
rütbe, birlik bilgileri vardı, karşısında menfi/müspet
bölümü, devamında personel hakkında toplanmış özel
ve mesleki boyutta istihbari bilgiler bulunmaktaydı.
A.Ö/nün flaşında kendi sorumluluğunda bulunan mü­
dür yardımcılarının baktığı askeri personel listeleri kısım
kısım ayrılmıştı. Truecript isimli programla şifrelenmişti.
SAHNE 10

Abi, bu asker ahilerimizden geldi. Bunun iddianamesi senin mah­


kemene gelm iş. İddianame kabul süreci hızlandırılırsa bunlar terfi
edemiyormuş. A. hiçbir şey söylemeden not kağıdını cebine koydu.

İtirafçı hâkim (Kod adı: Adem)


Zekeriya ö z: İsimsiz mektup yollayın, Ergenekon’a
bağlarım
Tarih: 12 Ağustos 2016...
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının FETÖ'nün yargı aya-
ğma ilişkin yürüttüğü soruşturmada dinlenen ve bir dönem
Silivri'de hâkim olarak görev yapan "Adem" kod adlı gizli
tanık ifadesinde şunlan kaydetti:

O dönem Ergenekon süreci öyle bir hal almıştı ki; Zekeri­


ya öz'ü n (Firari sava) herhangi bir şahısla ilgili kendisi­
ne üetilen eleştirilerden dolayı "Ne kızıyorsunuz, isimsiz
bir dilekçe yollayın, bunu da Ergenekon soruşturmasına
dahil ederiz. Kafanıza takmanıza, kızmanıza değmez"
şeklinde Beşiktaş £riliyesi'nde bulunan arkadaşlara şaka
yaptığım duyuyordum.

Albay Kurtoğlu hakkında kim talimat verdi?

Silivri Adliyesi'nde görev sürem bittikten sonra Mehmet


K. isimli savanın odasına ziyarete gitmiştim. Sohbet sıra­
sında cezaevindeki bir tutuklunun, yakınının ölümü nede­
niyle izinli çıkması sırasında meydana gelen bir problemle
ilgili cezaevi taburundaki askerlerle ilgili soruşturma baş­
lattıklarını söyledi. Fakat soruşturma sırasında İl Jandar­
ma Alay Komutam Hüseyin Kurtoğlu'nun olayı üzerine
alarak "Emri ben verdim" dediğim söyledi. Ben de "Alay
komutanının cezaevindeki hükümlüyle ilgili nereden bil­
gisi olacak, o sorumlu tutulamaz" dedim. Mehmet K. da
"Ben bunu yukarıya bildirdim, bakacağız" dedi.
17-25 Aralık olarak bilinen hükümete yönelik operas­
yon sürecinden önceki bir tarihte Habip A. isimli hâkim
beni arayarak, "Hanım ve çocuklar yok. Dursun A. ve
özden D.'yi çağıracağım, buyur gel" diyerek davette bu­
lundu. Evine gittiğimde bir müddet sonra elinde bilgisa­
yar çantası olan ve tanımadığım "Erdal" isimli şahıs gel­
di. Bana mesleğimle ilgili beni tanımaya yönelik sorular
sordu ve ilgi gösterdi. Ne iş yaptığım sorduğumda, özel
bir okulda öğretmen olduğunu söyledi. Sonra bu şahıs
çantasından bilgisayar ve evraklar çıkardı. Bilgisayarına
baktı ve konuşma sırasında "İstanbul Î1 Jandarma Alay
Komutam hakkında hocamızın talimatıyla dava açılmış­
tı" diye bilgi verdi.20

Gülen’in akrabası olan hâkim kim?

Yine bu şahıs, Hâkim Sedat H.'den bahsederek, "Bu kişi


saygıdeğer büyüğümüzün (Gülen) akrabasıdır. Büyüğü­
müz, Ergenekon davasına ne kadar önem verdiğini gös­
termek için bizzat bu şahsın davada görevlendirilmesini
istemişti" dedi.
Sonrasında aynı ortamda bulunan Habip A .'ya bir
kâğıt vererek, "Abi, bu asker ahilerimizden geldi. Bu­
nun iddianamesi senin mahkemene gelmiş. İddianame
kabul süreci hızlandırılırsa bunlar terfi edemiyormuş"
dedi. A. hiçbir şey söylemeden not kağıdım cebine
koydu.
Ben diyaloglardan çok rahatsız olduğum için kalk­
mak istedim. Evden çıkmak üzereyken Erdal isimli şahıs
bana, "Erzurum'da arkadaşlarımıza hakaret eden Ömer
E.'nin dosyasına siz mi baktınız?" dedi. Ben de kendisi­
ne, "Bende bir sürü dosya var, bir hâkime böyle soru so­
rulmaz?" diye tepki gösterdim ve evden ayrıldım.

20 Hüseyin Kurtoğlu bu soruşturma yüzünden terfi edemedi. Daha sonra kum­


pas ortaya çılanca generalliğe yükseldi.

212
Öz ve Seçen arasındaki görüşme
G izli tanık Âdem ifadesinde, gazeteci A hm et Şık'ın İm a­
mın O rdusu adlı kitabında yaşananlarla ilg ili de çarpıcı bir
bilgi verdi.
Şık, kitabın hazırlık süreci devam ederken, 3 M art 2011'de
evine polis baskım yapılm ış, bu operasyonun ardından tutuk­
lanm ıştı. K itap taslağına da el konularak baskısı önlenm işti.
G azeteciler Nedim Şener ve Ahm et Şık tutuklanm adan ve
Odatv soruşturm ası başlatılm adan önce Zekeriya ö z 'ü n bir te­
lefon görüşm esi yaptığım dile getiren "A dem " şunlan söyledi:

Bu konuşmayı duymadım. Daha sonra benim yakınım­


da bulunan Fikret Seçen'e kısık sesle, "Arkadaş, bu çok
önemli, ısrar ediyorlar" dedi. Bunun üzerine Fikret Seçen
de kısık sesle Zekeriya ö z 'e "Ya arkadaş, basılmamış ki­
tapla ilgili ne işlem yapacağız, bunlar ne yapıyor?" diye
tepki gösterdi. Bu konuşmaya kulak misafiri oldum.
SAHNE 11
r-
Adil öksüz’ün villasından çıkan parmak izi
Tarih: 15 Temmuz 2017.
B ir fabrikada ustabaşı olarak çalışan, evli, ik i çocuk baba­
sı Salih Y., 15 Temmuz 2017'de, darbe girişim inin yıldönüm ü
nedeniyle Sakarya M eydam 'nda düzenlenen etkinliğe katılır.
Bu sırada yaklaşık 7-8 m etre ilerde b ir kişinin cebinden
bir k âğıt düşürdüğünü görür. Yere düşen kâğıdı alan Salih Y.,
bunun FETÖ 'nün firari G enelkurm ay Başkanlığı im am ı A dil
Ö ksüz adına düzenlenm iş D oğal A fet Sigorta (DASK) poliçe­
si olduğunu fark eder.
Salih Y .'nin daha sonraki günlerde poliste verdiği ifadesin­
de, "B u kâğıdı düşüren kişi 50-60 yaşlarındaydı.-B ir an için
üstündeki yazılan okum aya başladığım sırada kalabalık için­
de ortadan kaybolm uştu" der.

Polise gitmeden önce villaya giderler


Salih Y., polise gitm ek yerine İstanbu l'd a o dönem de Özel
b ir ulaştırm a şirketinde denetim m üdürü olarak çalışan arka­
daşı M uham m et K/yı arar. Yaşadığı olayı anlatır.
O laydan 14 gün sonra yani 29 Tem m uz 2017'de, M uham ­
m et K ., Sakarya'ya gider.
Salih Y. ve M uham m et K ., sigorta poliçesinde belirtilen
K aram an M ahallesi, 2292 Cadde, N o rll'd ek i A dil Ö ksüz'e ait
villaya ulaşır.
Evin çevresini kolaçan eden ik i isim , kapıda buldukları
elektrik faturasındaki ism in de A dil ö k sü z 'e kayıtlı olduğu­
nu görür.
Bu sırada villanın arka balkonundaki m asa üzerinde çay
dem likleri ve bardakları dikkatlerini çeker. Balkona çıktıkla­
rında, aralık halde bulunan dem ir kapının içinde koli halinde
paketlerle karşılaşırlar. Bir koliyi açtıklarında ise içinde Fet-
hullah G ülen'e ait kitaplar olduğunu görürler.
K olilerin fotoğrafım çeken ik i arkadaş sonra Sakarya Em ­
niyet M üdürlüğü'ne giderek yaşananları anlatır.

Polisler ifade işlemi sırasında ne yaptı?


İfade alınm a işlem i başlam adan önce p olislerin, "Siz oraya
girdiğinizi ve k olileri gördüğünüzü söylerseniz h ırsızlık su­
çuna girer. Bu yüzden sadece villanın kapışm a kadar geldiği­
n izi ve elektrik fatu rasını gördüğünüzü b ild irin " şeklindeki
sözleri M uham m et K .'run kafasında soru işaretleri yaratır.
Em niyette bazı polislerin, "B iz o evi aram ıştık. K oliler evde
unutulm uştur" şeklindeki sözlerinden de şüphelenir.
U zunca b ir süre Sakarya'da yaşadıkları olayı değer­
lendiren M uham m et K ., K asım 2017'de İçişleri Bakam Sü­
leym an Soylu 'ya h itaben bir m ektup' yazar. M ektubunda
yaşadıklarım anlattıktan sonra "A d il ö k sü z 'ü n evinde gör­
dükleri kolilerin bilin çli olarak alınm adığım , Sakarya Em ni­
y et M üdürlüğü'nde halen FETÖ üyesi olan ve onlan koruyan
b ir yapı olduğunu" söyler.
Bu iddialar üzerine soruşturm a d erin leştirilir...
13 Kasım 2017'de yani olaydan dört ay sonra Sakarya 3.
Sulh Ceza M ahkem esinden alınan aram a karan ile 14 Ka­
sım 2017'de A dil öksü z'ü n villasına aram aya gidilir. 14 Ka­
sım 2017'de koli içindeki, kitap ve evraklara el konulur. Kri-
m inal Polis Laboratuvan'nda yapılan incelem e sonunda ise
Ö ksüz'ün villasında ele geçirilen Barla Lahikası adlı Şahdam ar
Y ayınevine ait kitabın 23. ve 25. sayfasm da İstanbul'daki dar­
be girişim ini yönlendiren subaylardan ve TRT'nin U lus'taki
binasını bastığı iddiasıyla ağırlaştırılm ış m üebbet hapis ceza­
sı ile tutuklu olarak yargılanan H ava H arp Okulu Komutam
Kurm ay A lbay H üseyin Ergezen'in sağ el baş parm ak izi tespit

218
edilir. Ergezen hakkındaki dosya ayrılarak İstanbul Cumhuri­
yet Başsavcılığına gönderilir.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz darbe giri­
şiminde Ulus'taki TRT binasını bastığı iddiası ile yargılanan
Hüseyin Ergezen'in parmak izlerinin Adil Öksüz'ün evinde
ele geçirilen kitaplarda bulunmasından sonra ek bir iddiana­
me düzenleyerek yargılandığı dava ile birleştirir.
Ergezen'le ilgili 26 Aralık 2016'da hazırlanan davada şu
tespitler yer alıyor:

Hava Harp Okulu öğrencilerinin Tatbiki Eğitim Kampı­


na katılmak için Yalova iline ulaşmalan üzerine Yalova
İDO iskelesinde karşılama töreni düzenlendiği... Karşı­
lama programı bittikten sonra ismi atama listesinde "TRT
İstanbul Müdürü" olarak geçen Hava Harp Okulu ö ğ ­
renci Alay Komutanı Kurmay Albay Hüseyin Ergezen'in
bizzat Yalova Çiftlikköy Belediye Başkanı'ndan 16 Tem­
muz 2016 günü saat 03.00 sıralarında yapılması planla­
nan darbe girişimi için vasıta temin etmeye çalıştığı... 14
Temmuz 2016 tarihinde öğrenci Alay Komutanı Kurmay
Albay Hüseyin Ergezen, 2. Filo Komutam Kurmay Bin­
başı Ali Akkaş, 3. Jilo Komutam Kurmay Binbaşı Gazi
Odacı, 4. Filo Komutam Kurmay Binbaşı Ferhat Günay
ve 3. Filo Kol Komutam Kurmay Yüzbaşı Mesut Metin
Kazancı'mn, Hüseyin Ergezen'in makam odasında gece
geç saatlere kadar toplantı yaptıklan... Toplantı esnasın­
da hiç kimseyi yanlarına yaklaştırmadıklan, çay servis­
lerini dahi Binbaşı Ferhat Günay'ın bizzat yaptığı... TRT
Ulus binasında korsan bildiri okutmaya çalışan Alay
Komutam Kurmay Albay Hüseyin Ergezen'in telefonla
arandığı, Ergezen'in "Direnin, ayrılmayın, bana zaman
kazandırın" şeklinde talimat verdiği.
Ve... . ,
Adil öksüz'ün evindeki kitaplardan parmak izi çıkan Al­
bay Hüseyin Ergezen'le ilgili 24 Ekim 2019'da verilen satVCthk
mütalaasında da çarpıcı tespitler vardır. Ergezen'in, 15 İtan*
muz darbe girişimi sırasında Akma Üssü'nde yakalanan *0 ^
gütün mahrem imamlarından" Kemal Batmaz ile 2013 yllffldâ
FETÖ 'nün TSK içerisinde haberleşm e am acıyla kullandığı an-
kesörlü telefonla iletişim kurduğunun tespit edildiği anlatılan
m ütalaada, Ergezen'in, örgütün "T SK İm aım " olan ve Akm-
cı Ü ssü davasının firari sanığı A dil Ö ksüz'ün evinde yapı­
lan aram ada ele geçirilen kitapta parm ak izine rastlandığı ve
Ö ksüz'ün telefonuyla pek çok kez iletişim e geçtiği ifade edildi.
Peki darbeci kurm ay albay kendisini n asıl savundu ?.
Tarih: 22 Ekim 2 0 1 8 ...
İstanbul 37. A ğır Ceza M ahkem esi'nce Bakırköy A dliyesi
K onferans Salonu'nda yapılan duruşm aya, 29 tutuklu, 9 tu­
tuksuz sanık ve taraf avukatları katıld ı. D uruşm ada tutuklu
sanık eski H ava H arp O kulu A lay Kom utam Kurm ay A lbay
H üseyin Ergezen, savunm asında öğrencilerinin başarıların­
dan ve H ava H arp O kulu'ndaki faaliyetlerinden bahsetm esi
üzerine m ahkem e heyeti tarafından uyarıldı. U yanlara aldırış
etm eden yeniden farklı şeyler anlatm ası üzerine, m ahkem e
başkam , sanığın suç isnatlarına ilişk in savunm a yapm adığı
gerekçesiyle soru sorulm asına karar verdi.
H üseyin Ergezen'e "A d il Ö ksüz'ün Sakarya'daki evinde
yapılan aram ada b ir kitabın ik i sayfasm da baş parm ak iziniz
çıktı. Bu konu hakkında neler diyeceksiniz?" diye soran m ah­
kem e başkam beklenm edik bir cevapla karşılaştı. Sanık Erge­
zen, "Tam saçm alık, bir kitap her yere götürülm üş olabilir"
dedi.
H üseyin Ergezen, 4 Kasım 2019'da ağırlaştırılm ış m üebbet
hapis cezasına çarptırıldı.
A n cak...
Yanıtlanm ayan o kadar çok soru var k i...
Ö rn eğ in ... 16 Temmuz 2016'da, darbe girişim i sabahı sırra
kadem basan A dil Ö ksüz'ün Sakarya'daki villası neden K a­
sım 2017'de arandı?
Ö rn eğ in ... İlk aram ada bu kitaplar neden bulunam adı?
K itapları bulam ayan yetkililer kim lerdi?
Ö rn eğ in ... Fethullah G ülen'in kitaplarında darbeci b ir
kurm ay albayın parm ak izinin bulunm asının üzerine neden
gidilm edi?

220
FİNAL
Hilmi Özkök, MİT Müsteşarlan Şenkal Atasagun ve
Emre Taner artık konuşmalı
100 binden fazla telefon izlendi...
60 bin telefon dinlendi...
3 bin kişi hakkında takip yapıldı...
Bin 360 kişi ifade verdi.
588 kişi tutuklandı...
7 sanık ifadesini veremeden hayatım kaybetti...
7 sanık kansere yakalandı.
Davada 44 gizli tanık vardı.
Toplam sayfa sayısı 6 bin 533 olan 23 iddianame hazırlandı...
Toplam 620 oturum yapıldı.
275 sanık yargılandı.
Gerekçeli karan 16 bin 798 sayfadan oluştu...
3 bin 868 klasör, 11 adet çuval, içerisinde 208 kitabın oldu­
ğu 4 adet karton kutu ve 92 dl£ iddianameden oluşan dosya
hazırlandı...
20 Ekim 2008'de başladı ve 5 yıl sürdü...
Ergenekon soruşturması, o dönem adı konmamış olsa da,
12 Haziran 2007'de Ümraniye'de bir gecekonduda bulundu­
ğu söylenen 27 el bombasıyla başladı. Emekli Astsubay Oktay
Yıldınm'ın bu bombaların sahibi olduğu iddia edildi.
12 Haziran 2007'de, daha sonra gelen gözaltı ve tutuklama
dalgalan nedeniyle birinci dalga olarak adlandırılan bir ope­
rasyonla Oktay Yıldınm'ın yanı sıra Türk Ortodoks KilisNİ
sözcüsü Sevgi Erenerol, Avukat Kemal Kerinçsiz, gazetad
yazar Güler Kömürcü, Sedat Peker, Taner Ünal, Fuat lürgut
Sami Hoştan ve daha pek çok kişi gözaltına alındı.
Bu dalgalar kısa aralıklarla toplum un pek çok farklı kesi­
m ini kapsayacak şekilde genişledi. Ergenekon davası kapsa­
m ında 23 dosya birleştirildi. A ncak ana davaya ait üç iddia­
nam e bulunuyor. Bunlar, birinci, ikinci ve üçüncü Ergenekon
iddianam esi olarak geçiyor.
İlk iddianam e 14 Temmuz 2008'de, soruşturm anın başla­
m asından yaklaşık b ir y ıl sonra 13. A ğır Ceza M ahkem esi'ne
sunuldu. 25 Temmuz 2008'de m ahkem e tarafından kabul
edildi. İlk duruşm a 20 Ekim 2008'de yapıldı. İlk iddianam e
yaklaşık 2500 sayfaydı.
ik in ci iddianam e 25 M art 2009'da kabul edildi ve Ergene­
kon ana davasıyla b irleştirild i. A ğustos ayında ise birleştirm e
talepli üçüncü iddianam e ana davaya eklendi.
İlk iddianam ede Ergenekon, "terö r örgütü" olarak tarif
edildi ve "ü yeleri ve yön eticileri" darbe teşebbüsüyle suçlan­
dı. "Ergenekon terör örgütü en başta, 'd erin devlet' ifadesi ile
anılan, ülkem izde birçok kanlı eylem ler gerçekleştiren, ger­
çekleştirdiği bu eylem lerle ciddi kriz, kargaşa, anarşi, terör ve
güvensizlik ortam ı oluşm asını am açlayan ve bunu kısm en de
olsa başararak ülkem izin gelişm e ve kalkınm asının önünde
engel olan b ir örgüttür," denildi.
D avada birleştirilen iddianam eler sadece üç iddianam ey­
le sın ırlı değildi. İrticayla M ücadele Eylem Planı D avası, Şile
K azılan, İnternet A n d ıa D avası, İlker Başbuğ D avası, D anış­
tay Sald ınsı D avası, Cum huriyet G azetesi M olotof D avası
başta olm ak üzere 20 civarında iddianam e Ergenekon dava­
sıyla birleştirildi.
İlk gözaltılarm ardından gelen dalgalar dikkat çekici isim ­
leri bu davaya dahil etti: Eski Genelkurm ay Başkanı İlker Baş­
buğ, em ekli Jandarm a G enel Komutam Org. Şener Eruygur,
em ekli 1. Ordu Kom utam Org. H urşit Tolon, Cum huriyet Ga­
zetesi A nkara tem silcisi M ustafa Balbay, A nkara Ticaret O dası
Başkam Sinan Aygün, Sedat Peker, Veli Küçük, Kem al Kerinç-
siz, gazeteciler Timcay Özkan, H ikm et Çiçek, D eniz Yıldırım ,
İşçi (Şim diki Vatan) Partisi G enel Başkam D oğu Perinçek, İlhan

224
Selçuk, eski İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu yargı*
lanan yüzlerce kişiden bazılan ...

‘Açık şekilde algı yönetimi yapıldı’


Tarih: 1 Temmuz 2019...
İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, Yargıtay'ın bozma
karannm ardından görülen Ergenekon Davası'nda tüm sanık­
lar beraat etti, gerekçeli karardaysa çarpıcı tespitler yapıldı:

Bu kapsam da ilk iddianam enin 10 Temmuz 2008 tarihin­


de tanzim edildiği ve kam uoyunda "Z irve Yayınevi da­
vası", "C um huriyet G azetesi D avası", "D anıştay Saldı-
n sı D avası" gibi birçok sansasyonel davanın Ergenekon
D avası ile birleştirildiği veya birleştirilm esine çalışddığı
anlaşılm ıştır. Bahsi geçen ilk iddianam ede... (5 Şubat
2006 tarihinde Trabzon'da Rahip A ndrea Santora'nın si­
lahlı saldın sonucu öldürülm esi, bu davaya konu olan 5
M ayıs 2006, 10 M ayıs 2006 ve 11 M ayıs 2006 tarihlerin­
de Cum huriyet gazetesi binasına el bom bası atılm ası, 17
M ayıs 2006 tarihinde A nkara'da D anıştay 2. D airesi'nin
Avukat A lparslan A rslan tarafından basılıp D anıştay
üyesi M ustafa Yücel özbilgin 'in öldürülm esi, 19 Ocak
2007 tarihinde İstanbul'da Agos gazetesi Genel Yayın Yö­
netm eni olan Erm eni asıllı Türk vatandaşı H rant Dink'in
silahlı saldın sonucu öldürülm esi, 18 N isan 2007 tarihin­
de M alatya'da Zirve Yayınevinde Tilman Ekkehart Ges-
ke, N ecati Aydın’ ve U ğur Yüksel'in m isyonerlik yaptık­
larından bahisle öldürülm eleri, 25 N isan 2007 tarihinde
A nkara'da YÖK Başkam Prof. Dr. Erdoğan Teziç'e yönelik
bir saldın girişim i olarak değerlendirilen Yüksek Öğretim
Kurumu m erkez binası önünde, üzerinden Kuvayı Milli­
ye D em eği'ne ait bir kart çıkan Nurullah İlgün tarafından
silahla ateş edilmesi olaylan gerçekleştiği belirtilerek...
Bu eylem lerin bir kısmının terör örgütü irtibatı tespit
edilememesine karşılık, zam anlam alan, yapılış tarzları,
am aç ve neticelerine göre bir değerlendirm e yapıldığın­
da; sıradan olaylar olm adıklan, aynı merkezin yönlen­
dirm esi ile zincirlem e olarak gerçekleştirildikleri, ülkede

MI
laik-anti laik çatışm asını tetiklemek, ülkeyi uluslararası
arenada zor durum da bırakm ak gibi farklı am açlan olsa
da, neticede bir an önce ülkede kargaşa ve iç çatışm a çı­
kararak askeri m üdahale ortam ı oluşm asının hedeflendi­
ği, bu hali ile eylem leri özellikle tetikçi kanadım hücreler
şeklinde yapılandıran, bu nedenle yakalansın tetikçile­
rinin çoğu zam an diğer hücrelerden hatta kendilerini
yönlendiren şahıslardan bile haberlerinin olam ayacağı
Ergenekon Terör Ö rgütü'nün azm ettirdiğine dair şüphe
doğduğu) şeklinde değerlendirm e ve açık şekilde algı
yönetim i yapıldığı...

‘T S K içe risin d e ö rgü te k arşı d u ra n la ra o p erasyo n ’


G erek çeli k a ra rın şu te sp iti d e şim d iy e k a d a r k ita p ta a n lat­
tık larım ın b ir ö zeti:

Asrın davası Ergenekon, FETÖ tarafından sözde devlet


içerisindeki derin bir gizli yapının tasfiyesi am acıyla baş­
latılm ıştır. Uzun yıllar kam uoyunu m eşgul eden bu dava­
da, sahte deliller kullanılmış, suç işlem ediği kesin şekilde
bilinen kişilere iftira edilmiştir. D avada iddialar sağlam
delile dayanılarak açılmamıştır. Kasten kopyala-kes-
yapıştir yöntem i ile uzun iddianam eler yazılm ıştır. İlgisiz
birçok konu aynı iddianam e içinde anlatılm aya çalışılm ış,
birbiriyle ilgisi olm ayan kişiler aynı örgüt üyesi gibi al­
gılatılm ak için davalar birleştirilm iştir. D avada kimin
neden suçlandığı anlaşılam am ış, bu bulanık ve kargaşa
ortam ında m ağduriyetler yaşatılm ıştir. TSK içerisinde ve
örgüte karşı duran kişiler dize getirilip tasfiye edilerek
toplum nazarında suçlu oldukları gösterilip etkinlikleri­
nin kırılm ası için dava ve soruşturm a yapılmıştır.

‘Savaş sa n a tın d a k i ald atm a ve baskıy ı k u lla n d ıla r’


O k aran lık y ılla rın fo to ğ ra fı o k a d a r g ü zel çek ilm iş ki:

Ergenekon D avası öncesi yaşanan bazı terör ve suikast


olayları, cem aatin hazırladığı ve am acın tam am en dev­
letin ele geçirilm esi olan Ergenekon kom plosunun köşe

226
taşlan olm uştur. Ergenekon D avası'nda karşı savunma­
lar çok önem lidir. Cem aat, suçlananların savunmasını
engellediği gibi, gerek devlet erkini gerekse de m edyayı
kullanarak suçlanan insanları adeta linç etm iştir. Bu in­
sanlar savunm alarım hem yapam am ışlar hem de özel­
likle maksatlı olarak savunm aları m edyada yayım latıl-
m am ıştır ya da çok sınırlı olarak yayınlanm ıştır. İddia
ve savunm anın karşılaştırılm ası kom plonun anlaşılm ası
açısından yeterlidir. Başbakanlık başdanışm anı, 17 Aralık
2013 operasyonundan sonra, 24 A ralık 2013 günü Star ga­
zetesinde yazdığı m akalede, cem aatin "kendi ülkesinin
milli ordusuna" kom plo kurduğunu iddia etm iştir. Ce­
m aat orduda cuntalar olduğunu ileri sürm üş, cuntacı ol­
m akla iddia edilen askerler ise cem aatin orduya sızm ak
istediğini iddia etmiştir.
Ergenekon komplosunun yöntemi anlaşılmadan
komplonun m antığı anlaşılmaz. Bu yöntem savaş sanatın­
da aldatm a ve baskının birlikte kullanılmasına dayanan
bir yöntemdir. Bazı şiddet eylemlerinin, aldatm a tekniği­
nin birçok özelliğinin kullanılmasının birleştirilmesiyle,
hedeflenen bir politik algının yaratılm asına dayanır. Bu
algının am acı bir yandan kitleleri düşmanın politik etki­
sinden ayırm ak ya da tarafsızlaştırm aktır, öte yandan da
saldın için politik bir destek noktası elde etmektir.

‘C em a a t g eçm iştek i pis işle rin i E rg e n e k o n ’a y ık tı’


İstan b u l 4 . A ğ ır C eza M ah k em esi^ örgü tü n "k ılca l d am ar­
ların a" k a d a r g irm iş:

Ergenekon'da cem aat, TSK ve onun illegal uzantıları ta­


rafından kendilerine karşı bir dizi askeri eylem yapıldığı
kanaati uyandırılan bir dizi terör eylemi yapm ışlardır.
Özellikle bu noktada cem aat kendi kadro ve operasyonel
yapısını kullanmıştır. Bu terör eylemlerini yapanlar, bazı
yalan ifade ve tanıklıklar ile özellikle bazı şahısların suç­
lanm ası için "canlı delil" olmuşlardır. Eylem lerden önce
bu kişiler, suçlanacak kişilerin çevresine sızdırılmış ya te­
lefon görüşm esi yaptırılarak ya da birlikte fotoğraf çekil­
mesi sağlanarak delil oluşturulm uştur. Cemaat, geçmişte
devlet içerisinde bazı kirli işlere bulaşmış kişilerin de baskı
ve şantaj yoluyla saf değiştirm esini sağlayarak, yaptırdık­
ları terör eylemlerinin, "derin devlet" ile ilişkilendirilme-
sinin kolaylaştırılmasını sağlamışlardır. Bu ittifakın bir
başka m etodu da, geçm işte kendi işlemiş oldukları bazı
suikastları, ajanları aracılığı ile Ergenekon D avası süre­
cinde başkalarının üzerine atm aya çalışarak, bazı kuşkulu
olayları kendilerinden uzaklaştırm a m etodudur. Bundan
dolayı Ergenekon iddianam esi başka bir göz ile okunduğu
ya da bir "alt-okum a" ile okunduğu zam an, geçm işte Fet-
hullahçı Cem aatin bazı kirli işlerinin (N edp Hablemitoğ-
lu, Üzeyir Garih, Ahm et Taner Kışlalı, D anıştay Saldırısı
gibi suikastlar) aslında itiraf edildiği görülür. Ergenekon
Davası aynı zam anda cem aat için geçmişteki pis işlerini
içine attığı ve kendisi üzerindeki bütün kuşkulan yok et­
mek için kullandığı bir nevi çöp tenekesidir. Ergenekon
kom plosu süresince kullanılan bir diğer yöntem "bir taş
ile bir kaç kuş vurm ak" olarak özetlenebilecek olanıdır,
özellikle cem aat, bir eylem yaptığı zam an bundan azam i
derecede fayda elde etm ek ister.

‘L ib e a lle r in d esteği a lın a ra k su ç im al e ttile r’


Ve geliyoruz örgütün kullandığı liberallere:

Ergenekon komplosunun en önemli ayaklarından birisini


de liberaller ile olan ittifak oluşturur. C em aat liberalle­
rin desteğini ve onların yönlendirilmelerini komplonun
önemli bir unsuru olarak gördüğü için, Taraf adında bir
gazete kurm uş, kendi m edyalarında da liberal aydınlara
yer açarak onların entelektüel birikimlerini kendi psikolo­
jik harekâtlarının bir parçası yapm ıştır. Türkiye'de liberal
dem okrat kesimler farkında olm adan cem aatin ideolojik
etkisi altına girmişlerdir. Liberal aydınlar, Fethullahçılara,
TSK'nın bastırılm asından sonra demokratik reformların
gerçekleşeceğini sanarak bu desteği verm iştir. Cemaat,
kendi ajanlarına terör eylem leri yaptırarak ve onlan bazı
devlet kadroları ile irtibatlandırarak önce "suçu im al" et­
miş ve daha sonra yargı içerisindeki unsurları kullanarak
mahkûm etmiştir. En sonunda da m edyayı kullanarak da

228
linç etmiştir. Ergenekon D avası'nın özü budur. Ergenekon
komplosu, teorik ve plan düzeyinde cem aatin stratejistleri
tarafından 2005 yılında hazır hale getirilmişti.
Ergenekon D avası iki tem el aşam adan oluşan bir
kom plodur. Birinci aşam a, terör eylem leri ve ajanlar ara­
cılığıyla "som ut delil üretm e" aşam asıdır. İkinci aşam a
ise, birinci aşam aya dayanılarak "Ergenekon D avası"
aracılığıyla "bastırm a" aşam asıdır. Bu bastırm a ise daha
çok TSK üzerinde olm uştur. Ayrıca kom ploya karşı çıkan
ve ihaneti görm esi m uhtem el siyasi yapıların, gazetecile­
rin, aydınların bastırılm ası öngörülm üştür. FETÖ, Erge­
nekon davası aracılığıyla bastırm ayı bilerek gazeteci ve
aydınlara kadar genişletm iştir. A m aç dışarıda kalanlara
gözdağı verm ektir. Basm yayın ve m uhalif görüşler devre
dışı bırakılm ış, sivilleşm e ve askeri vesayetten kurtulm a
adına örgüt, bütün devlet kuram larında kadrolaşm ış ve
yerleşm iştir. Ö rgüt yöneticisi veya üyelerine karşı daha
önceden soruşturm a yapan kam u görevlilerinin başm a
kötü işler getirilm iştir. Bu kötülükleri örgütün m ilitan il­
legal yapılanm ası gerçekleştirm iştir.
M esela, Fethullah G ülen'e dava açan Cum huriyet
S avası N uh M ete Yüksel, örgüte boyun eğm eyen Sincan
A ğır Ceza M ahkemesi Başkam O sm an K açm az, örgütün
A nkara'da istem ediği Cum huriyet S av ası Salim Dem ir­
ci, Van'da örgütün soruşturm asına farklı bir görüşle m ü­
talaa veren C um huriyet B aşsav a Vekili Bahadır Sakoğlu,
Ergenekon D avası'na ilk bakan M ahkeme Başkam Kök-
sal Şengün bunlardan bazılarıdır...
Birçok kişinin başm a kötülükler getiren ve örgütlü
olarak uygulanan bu yöntem ler kam u görevlilerim tü­
ketip*insan içine çıkam az hale sokm uştur. G örevlerinden
ayrılm ak zorunda bırakılm ışlar veya pasifize edilm işler­
dir. ö rgü tü n gücü teşhir edilerek açık ve gizli kam u gö­
revlileri korkutulm uş, örgüte karşı herhangi bir faaliyet
içinde bulunan kam u görevlilerine diğerlerinin akıbetleri
hatırlatılm ıştır. Bu tehdit el altından ve dedikodu şek­
linde tekrarlanarak, örgüte karşı bir işlem yapılmaması
için sistem atik ve yaygın bir propaganda yapılmıştır.
FETÖ 'nün devletten daha güçlü olduğu iddia edilerek
ülkede her şeye kadir olduğu korkusu salınnuftn. BfTÖ
bu yoldan kam u görevlilerini ve toplum u korkutup sin­
direrek terörizm uygulam aktadır. Cem aatle hiç kimse
uğraşam az algısının yayılm asına yol açm aktadır.

K a ş if K ozin oğlu , K u ddusi O k k ır ve A li T a ta r


vurgusu
Ö rgütün ölüm lere neden old u ğu d a kesin ifadelerle anlatılm ış:

Paralel yapılanm a tarafından gerçekleştirilen operasyon­


larda birçok kişi haksız yere gözaltına alınıp uzun süre
tutuklu bırakılarak m ağduriyetlerine yol açılm ıştır. Erge-
nekon, Balyoz gibi davalar başta olm ak üzere bu örgütün
yürüttüğü birçok soruşturm ada kişi m ağduriyetleri ve
ölüm ler yaşanm ıştır. H aksız yere tutuklandığım ve suç­
landığım düşünen, gururuna düşkün birçok kişi cezaevi
şartlarına dayanam ayıp veya gözaltı öncesi intihar etm iş­
tir. İntiharı seçenler haksız yere polis gücü ve devletin
yargı teşkilatının kendilerim suçlam asına dayanam ayıp
ölümü tercih etm işlerdir. Yine cezaevi şartları nedeni ile
ölüm ler kalp krizleri, üzüntüden hastalığa yakalanm a,
sık sık görülen vakalar olmuştur.
Van Yüzüncü Yıl Ü niversitesine yönelik operasyonda
genel sekreter cezaevinde intihar etmiştir. Ergenekon da­
vasında örgütün kasası olduğu iddia edilen Kuddusi Ok-
kır kanser hastalığından ölmek üzere iken tahliye edilmiş
ve akabinde ölmüştür. Kaşif Kozinoğlu şaibeli bir şekilde
intihar ettiği ileri sürülerek ölmüştür. Gözaltına alınmak is­
tenen Yarbay Ali Tatar intihar etmiş ve bu soruşturm alar da­
valar sebebi ile cezaevinde birçok ölüm olaylan yaşanmıştır.
Türkiye'de halen bu örgütün 2000 yılından beri baş­
lattığı faaliyetlerin ve devleti ele geçirm e hareketinin iş­
lenen suçlardaki nitelik zam anlam a, toplam da hedef ga­
yeye m atufiyet nedeniyle bir terör örgütü olduğu sonuç
ve kanaatine varılm ıştır.

E rg e n e k o n k u m p asın ı k im kurdu?
Ş im d i g e liy o ru z E rg en ek o n k u m p asın ı k im in k u rd u ğ u n a!
N ed en m i?

230
D av a b itti v e h e r şey y o lu n a g ird i d em ek h a lı altına süpür­
m ek olacak tır.
Ç ü n k ü ...
K o m p lo lard a sa d e ce F eth u lla h çıla r y o k tu !
S iy aset d e v a rd ı, u lu sla ra ra sı ay ak d a ...
B u g ü n y an ıtın ı alam ad ığ ım ız o k a d a r ço k so ru v a t k i...
D evam ed elim .
T ü rk D il K u ru m u 'n a g ö re istih b a ra t, "Y en i ö ğren ilen b il­
giler, h ab erler, d u y u m la r" d iy e tan ım lan m ış. K elim e A ra p ça
k ö k e n li... "İstih b a r"d a n tü rem iş. İn g ilizce istih b a ra t k elim e­
sin in k arşılığ ı ise "in te llig e n ce " y an i "z e k a " d em ek . Ve b ir is­
tih b a ra tçıd a o lm ası g erek en i to p a rla rsa k , "Y en i ö ğ ren ilen b il­
g ileri, d u y u m ları, h ab erleri, ze k â sıy la o lg u n h ale g etirm ek "
d iy eb iliriz. K i zek â d a "d ü şü n m e , akıl y ü rü tm e , ob jek tif g e r­
çek leri alg ılam a, y a rg ıla m a v e so n u ç çık arm a y eten ek lerin in
ta m a m ı" d eğ il m i?
N ed en b u tan ım lam ay a g ird iğ im i m erak m ı ed iy o rsu n u z?
H em en a n la ta y ım ... ..
T arih 2 M art 2 0 0 1 ...
T u n cay G üney, a ra çla ra sah te ru h sa t v e p lak a h a zırlam ak ­
tan şik ây et ü z e rin e İstan b u l A sa y iş Şube ta ra fın d a n g ö z a ltı­
na alınır. S orgu su sü rerk en , E m n iy et İs tih b a ra tta n b ir p olis
G ü n ey 'i m erak e d e r v e A say iş ^ u b e 'y e g id er. Ç ü nk ü g en ç
y a şta F e th u lla h G ülen , Veli K ü çü k gib i isim lerle ilişk iye g e­
çeb ilen G ü n ey 'i tan ım ak ister. İstih b ari an lam d a d a ra p o r h a ­
zırlay acak tır.
O g ö rü şm e k a y ıt a ltın a alın ır. F eth u llah çı o lm ay an p o ­
lisin G ün eyd e g ö rü ştü ğ ü d u y u lu n ca "c e m a a tin " Organi­
ze Ş u b e'd ek i m em u rları S erd ar G ü ld alı v e A h m et Davulcu
A n k a ra 'd a n gelen ta lim a tla h arek ete g eçer. T u n cay Güney,
A say iş Ş u b e'd en O rgan ize^Ş ub e'ye g ö tü rü lü r. Güldalı ve Da­
v u lcu , E m n iy et İstih b a ra t'ta n p o lisin G üney'Le k ay ıt altına al­
dığı so h b eti o k u y u p so ru h a z ırla r. Ve k ritik isim Ankara'dan
gelir. E m n iy et İstih b a ra t D aire B aşk an lığ ı'n m Organize Şub?
M ü d ü rü R ecep G ü v e n ...
Bugün firari olan Güven'in başkanlığında sorular hazırla­
nır ve Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan bilgi­
lendirilir. M eşhur dokuz saatlik ifade çıkar. Saçan, dönemin
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin'e ifa­
deyle ilgili raporunu sunar. Engin de "Kurum lan incitmeye­
cek şekilde araştınn" der.
Güney7in anlattıkları uzun bir süre araştırılır ve delillen-
dirilemez. Hatta bir arkadaşıyla kaldığı evde yapılan arama­
da çıkan "Ergenekon Yeni Yapılanma Yönetim ve Geliştirme
Projesi", "L obi", "Ulusal M edya", "Birleşik Komün Girişim i"
gibi belgeler de incelenir. Yine delil bulunam az...
A ncak...
30 Nisan 2001'de Fehm i Koru (Taha Kıvanç) Tuncay
Güney7den çıkan belgeleri kalem e alır.
12 M ayıs 2001'de de "cem aatin" dergisi A ksiyon "Sivil Er­
genekon" başlıklı kapak dosyası hazırlar!
Recep Güven ve ekibi "arşiv" çalışmasına başlam ıştır...
Yetm ez...
Çünkü delil yoktu r...
Tuncay Güney serbest bırakılır... 20 bin lira kefaletle!
A ncak...
Bu parayı kim in ödediği bilinm ez...
Sonra ABD 'ye gider.
Oteli ayarlayan kişi Güney A frika'da canlı hayvan ticareti
yapan, A BD'de halıcı dükkanı olan b ir isimdir.
"C em aat" bu sözde belgeleri o dönem Em niyet İstihba­
rat Daire Başkam Sabri U zun'a sunar. Sunan kişi yine Recep
Güven'dir. Uzun, "operasyon" yapm ayı kabul etmez çünkü
inandırıcı bulmaz. Sözde Ergenekon dosyası arşive girer ama
delilsiz! Bu sefer de M İT üzerinden çalışma yapar "örgüt".
Benze ihbar mektupları ve altı CD teşkilata gönderilir.
Emniyet'in, Tuncay Güney'in açıklamalarının doğru olma­
dığım tespit etm esi ve raporlamasına rağmen M İT Müsteşarı
Şenkal Atasagun, belgelerin doğruluğunu araştırmadan 10
Temmuz 2003'te Genelkurmay Başkam Hilmi Özkök ve Baş­
bakana sunar.
M İT yöneticisi neden böyle bir karar alır? Bu sorunun ya­
nıtım kimse bilmiyor!
Bilinen şu: 2001'de alman ifade 2003'te resmileşiyor,
2007'de "yeni bulunm uş" gibi arşivden çıkarılıyor ve Erge-
nekon başlıyor...
Biraz daha açalım ...
10 Temmuz 2003 tarihinde M IT'in başındaki isim Şen-
kal Atasagun, dönemin Genelkurmay Başkam Org. Hilmi
Özkök'e "çok gizli" ibareli bir dosya sunar. Dosyanın ön ya­
zısında şöyle denir:

M üsteşarlığım ıza 3 Temmuz 2002 tarihinde intikal eden


ancak kaynağı tespit edilem eyen isim siz bir m ektup ve
altı adet CD 'nin incelenm esi son u cu n d a... İddialara
konu 69 şahıstan ikisi (Eşref Bitlis ve Gülçin Telci) halen
hayatta bulunm am aktadır. D iğer şahıslar ise, 14 poli­
tikacı, 13 basın m ensubu, 19 işadam ı, üç itirafçı, dokuz
m afyayla bağlantılı olduğu ileri sürülen eski ülkücü, do­
kuz TSK mensubu, bir yazar, bir em niyet m ensubu ko­
num undadır.

Şema ve bu yazı Özkök'ten sonra 19 Kasım 2003'te Başba­


kanlığa yollanır.
Sonra ne m i olur?
19 O cak 2006'da M İT Müsteşarı Emre Taner sözde "Erge-
nekon" ile ilgili şemayı ve raporu yeniden Başbakan Tayyip
Erdoğan'a su n ar...
Ve herkesin bildiği süreç başlar...
17 M ayıs 2006'da Danıştay saldırısı olur, 19 Ocak 2007' de
Agos gazetesi sahibi H rant Dirik öldürülür v s...
Ve 12 H aziran 2007'de Üm raniye'deki bir evde el bombala­
rının bulunm asıyla Ergenekon kum pası başlar.
Burada iki kritik isim karşımıza çıkıyor:
Şenkal Atasagun ve Emre Taner.
İki isim de M İT'e damgasını vurmuş, deneyimli ve tun*
duklan bilginin nereye gideceğini bilen isimler.
A rtık soru şu:
Şenkal Atasagun, Emre Taner ve Hilmi Özkök konuşmak
için daha neyi bekliyor?

236
BELG ELER
3 0 M ay ıs 2 0 0 6 tarih in d e G en elk u rm ay B aşk an lığ ı'n a v e ri­
len T ü m g en eral R eh a T aşk esen 'le ilg ili ih b ar m ek tu b u ü z e ­
rin e d ö n em in G en elk u rm ay B aşk am O rg. H ilm i Ö zk ö k 'ü n ,
o lay ın ara ştırılm a sı ta lim a tıy la ilg ili y a z ısı:

ÖZEL
T.C.
GENELKURMAY BAŞKANLIĞI
KARA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI
ANKARA

HRK. 1700-^-06/Eğt. ve Okl. D. Öğt Ş. (3)( )i4 ı5 (S ’ JO MAYIŞ 2006

KONU : Ankan ARU’nın Mektubu.

KARA HARP OKULU KOMUTANLIĞINA

İLG Gnkur. BşkJığımn 20 MAYIS 2006 gûnve PER.: I700-33Ö-06/P«r. D. Srys.


Eğt $. (4) {3240) sayılı “Mektup* emri.

1. Kara Harp Okulu lokali olarak hizmet verdiği bidlrflen/tfıldızlar Dinlenme ve Eğitim
Evinde; Harp Okulu öğrencilerin* UkoM içki satışı yapıkJığy6ğreftciterin aşın alkol alarak
uygunsuz davranışlar sergüedikleriwiarbiyefiier ve atlelarimn yanı sıla söz konusu tesise
bölgede bulunan esnafın ve ilgisiz kişilerin de girmesine müsaade edildiği İddialarını içeren
Ankan ARU’nm Genelkurmay Başkam'na hitaben yazdığı mektup Dgi emir ElCInde
alınmıştır.

2. ElCte sunulan söz konusu mektubun incelenmesini, inceleme sonuçlarının 06 Haziran


2006 tarihine kadar Genelkurmay Başkanlığına gönderilmek üzere Kara Kuvvetleri
Komutanlığına bildirilmesini arz ederim.

KARA KUVVETLERİ KOMUTANI EMRİYLE

Harekat Başkanı

ligi Emir Fotokopisi.

QZ£L

U*
i
Sayın Komutanım,

KHO Lokali (Yıklular Olnlanme ve Eğitim Evi). Gazi Mustafa Kemal Bulvarı (Kızılay)
Özerinde konuştu, Onur {9 Ham'nın birinci katında hizmete açrim tftır (Resimci).

Lokal kısım amiri olarak Ord.Kd.Bçvş. OOrsel DUMLU (KHO Gazino Astsubayı) ve
yanında okuldan 3 aeker ve vanfiyab 4 gOvenBc görevlisi (sıvfl memur) çalışıyor,
fişletm e tM ) yönetimde. sM I çalışan sayısı 10-15 kişi arasında derişiyor. İşletmenin
iorumlufcığunu Trabzonlu ve Rehs Paşa'mn çok uzun sOradir yakın arkadaşı öten
Ömer HAYALİ üstlenmiş durumda. Yardımcısı da yeğeni Trabzon KTÜ İnşaat
mezunu $adan YILDIZ. Şu anda İnşaat işleriyle uğraşıyor. Ömer HAYALİ olmadığı
zamanlarda Lokafle HgOanİyor. Bir da Rkrat HAYALİ var.

Lokali, HarbiyeSlar ve kız arkadaşları, HarblyaH aileleri ve Subay - Astsubay


çocukten, GATA ve Hemşire Okulu flğrancBeri kuHervnsIdadır. Hafta İçi Isa Subay-
Asteubay aileleri ve Ankara'daki cfiğer askeri öğrand ter kuşanmaktadır. Hafta sonu
7 00-600 arası Harbiyse ve 300-400 arası misafirleri geliyor. 2 0 0 -3 0 0 arası diğer
personel çefiyor.

İçeri girişte kıyafet yönetmeliği yok. Resinn-2'de görüleceği gibi gOvenOcçi bankosu
uygun değil ve gOvenBc komik derecede zayıf. Sb, Astab İsledfideri sM I misafirlerini
geörebfllyorter. Ne olduğu belirsiz kişiler Herblyefler Be yakm ffişki kuruyor (ResinvB}.
Ömer HAYALTnin aritadaşlan çok rahat girebiliyor. Rkrat B e /ln bakanlık başbakanlık
va banklardan aricadaşten gefiyor. Aynoa Ömer HAYALI ciroyu arttırmak için tûm
_ Onur Çarşısı esnafınm yamak yiyip sçld içm stı ipin Lokate terbsteşe girip çıkmalarını
sağlıyor.

Reha Paşa’mtzm Lokali açmaktaki amacının daha rahat bir İmkan yaratarak
HarfalyalMn stresini atmasını sağlamak olduğunu bffiyoruz ama bu manzaralar
LokaBn amacmın dışına çtkbğtntn bir göstergesidir. Lokalda bira, şarap ve diğer
içecekler serbestçe sablıyor (Resim-3), kısıtlama yok. Lokalde alkol alındığını
resimlerde açıkça göreceksiniz (Resim-4-6). ABcolO te te alanlar taşkınlıklar
yapmakladır. Bayanlara sarkıntılık yapanlar • çıkmaktadır. Aynca gözden uzak
köşatetds galan zlyaratçüer kız arkadaşlanyta uygunsuz davranışlar içine
. girmaktediriar. Aynca internet var va şifıeslz herkes istediği pornografik içerikli
sitelere girebttyor. Harbiyefilerie buradaki iştetmedar çok samimi va lakayt

240
Fazla
Faz alkol alan bazı Harbiydiler Lokal çıkışı dibanda da taşkınlık va aşırılıklarına
devam
dev etmekte ve yoldan geçen bayanlara laf atmaktadırlar. Ben bir Harbiydi olarak
arkadaşlarımı deşifre etmek İstemiyorum ama örnek olsun diye sad ece bir hafta sonu
Lokal İçinde kimlerin ne tür uygunsuz davranıştan olduğunu ve neler yaptıklarını
sunmak istiyorum. 3611 no'lu 4. sınıf öğrencisi aşın alkol aidi ve nöbetçi subayına
hakaret etti ve işletmecilerle kavga etti. HarbiyeH Kazak bir öğrenci ila GATA' dan
başka bir Kazak öğrenci kavga etti. Harbiydi Eyüp To/un d$tai fotoğraf makinesi
çalındı. Yine aynı gün başka bir Harbiydi aşın alkolden kontrolünü kaybetti ve balkon
camlarını kırdı. Bûtûn bu olanlara orada bulunan herkes şahittir Arkadaşlarımın
anlattığına göre Lokalde buna benzer olaylar çok oluyormuş.

Tedbir alınmazsa sivillere de rezil olup adımızın çıkmasından korkuyorum.

Arz ederim.
2 42
K ara H a rp O ku lu K om u tan ı T ü m g . R eh a T aşk esrn 'ııı <>
I la z ira n 2 0 0 6 tarih li şik a y e t/ ih b ar m ek tu b u n a verd iğ i resm i
yanıt:

GİZLİ T.C.
KARA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI
KARA HARP OKULU KOMUTANLIĞI
ANKARA

İSTH : TSOû’- Û l -0 6 /( A 3 s ) 06 HAZİRAN 2006

KONU ^
kiŞikayet Mektubu KİŞİYE ÖZEL

KARA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞINA


(DOSYA)

İLGİ : KKKJiğtnın 30 Mayıs 2006 gün ve HRK: 1700-69-06 / E ğ t ve Okl. D.


O ğ t Ş. (3) (70) sayılı “Mektup" konulu emri.

1. ilgi emir Ekinde alınan “KHO Ytidelarıjİmhenme ve Eğitim Evi” ile ilgili bir takım
iddiaları içeren şikayet mektubu incelemiştir.

2. Söz konusu mektupta beür$şn konular ile ilgili olarak yapılan inceleme
sonuçlan EK’te sunulmuştur.

Arz ederim.

EKİ:
EK- A ( İnceleme Sonuçları)

><

GİZLİ
SİZLİ GİMÂ

31 A n lık 200^ tarihinde hizmete açılan “Yıldızlar Dinlenme ve Eğitim Evi" «le
İlgili «avlar iftçj süren yazı incelenmiş ve inceleme sonucu aşağıda sunulmuştur.
Y a z ıe ır^ e rlğ ln e bakıldığında; dokuz ayn konuda eleştiri / suçlama yöneltildiği
saptej^Şlır.
1. işletme sivil yönetimde ve sorumluluğunu Trabzon’lu ve Reha Paşa’nm çok uzun
süredir yakın arkadaşı olan Ömer HAYALİ üstlenmiş durumda:
İşletme sivil yönetimde değildir. Yıldızlar Dinlenme ve Eğitim Evi KHO Sosyal
Tesisler Müdürlüğü'nün bîr ünitesidir. Sosyal Tesisler Müdürlüğü'nün denetiminde
çalışmaktadır, işletmeei; sivil şirkate ihale yolu ile verilmiştir. İhale tutanağı
EK-A'da sunulmuştur. Bu uygulama;
a. Harbiyelilerln izinde bulunduklan dönem içerisinde; kendilerini rahat bir
ortamda hissetmeleri,
b. Sosyal hizmetlerde asker kullanma zorunluluğunu ortadan kaldırma,
c. Askerlerin, askerlik dışı konularda ilgilenmelerini en aza indirme ve para ile
İlgili konularla uğraşmalarını ortadan kaldırma m aksadına yönelik olarak
başlatıhmışîır.
Ö m ek bir uygulamadır ve başan İle yürütülmektedir.
Bu uygulama sonucunda; Sosyal Tesisler Müdürlüğü geçen yıllarda olmayan bir
gelir sağlamaya başlamıştır (EK-B). ^
Sosyal hizmetin maksadı; gelir sağlamak olm am asına rağmen, m evcut m evzuat
çerçevesinde sosyal tesislerin İdamesi i ç i n d i n sağlamanın bugün ve gelecek için
önem taşıdığı açıktır.
Sayın Öm er HAYALİ ite tanışıklığım” vardır. Ancak; tanışıyor olmam ya da
Trabzon’tu olması ile işletmeciliğini üstlenmiş olması arasında bir bağlantı yoktur.
Yukarıda belirtildiği gibi işletme sorumluluğu ihale sonucunda bir şirkette kalmıştır.

2. [çeri girişte Kıyafet Yönetmeliği yok; güvenlikçl bankosu uygun değil ve


güvenlik komik derecede zayıf:
Doğru değildir. Yıldızlar Dinlenme ve Eğitim Evi Yönergesi hazırlanm ış ve
05 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Su yönerge esasları 31 Aralık 2005
tarihinden itibaren uygulanmaktadır. (EK-C)
Yönergede kılık kıyafet ite İlgili hususlar belirtilmiştir. ^
Harbİyelîlerin büyük bir çoğunluğu sivil İzine çıkm aktadır. durum ları
düşüktür. Su bakımdan giyim konusunda istenilen standardın gşstanfidedirler. Su
nedenle; Harbiyefilerin ve arkadaşlarının giyimlerinin zam an î ç ^ | i n d e daha İyi bir
noktaya geleceği değerlendirilm ektedir. s s r
Bunun için de önlem alınmıştır, iyi giyinmeleri konusunda özendirilm ektadîrier.
KHO 13 Mart Sitesi’nde ucuz ve taksitle satış yapan bir giyim m ağazası açılm ıştır.
Arkadaştan ile katılabilecekleri sosyal etkinlikler düzenlenm ektedir.

S İS İ -1-

244
GİZÜ a tsa a

Bu konuda sahiflı olunması ve çalışm aların ısrarla devam ettirilm esi sonucunda
istenilen noktaya-^ul^ıiacaktır.
Yıldızlar JDÎıtyenme ve Eğitim Evi; başta Harbiyeliter olm ak üzere, diğer Harp
okulları a m fib ile r in e , Fakülte ve Yüksek Okullarda okuyan askeri öğrencilere,
Askerî ^fltaRöğrencîlerine, TSK kim lik kartı olan personele ve aynca Harbiyelllerin
aile birejrorine ve arkadaşlarına hizm et verm ektedir.
Bu m ekan; Harbîyeiiierin, aile bireylerinin ve arkadaşlarının güven İçerisinde,
rahat bir ortamda ucuz hizm et aldıkları bîr ortamdır. Uygulama Harbiyelller
tarafından olumlu karşılanm ış ve Harbıyeliler m utiu olduklarını İfade etmişlerdir.
Güvenlik konusu ile ilgili aşağıdaki önlem ler alınm ıştır.
a. İki bayan ve iki erkek dört sivil m emura güvenlik eğitim i aldırtm ıştır. Vardiya
esasına göre; 31 Aralık 2005 tarihinden itibaren çalışm aktadırlar.
b. 3 i Aralık 2005 tarihinden itibaren bir kapı dedektörü vardır ve
kullanılmaktadır.
c. Çanta ve paket aram a cihazı; KK jsth. Bşk.lığm dan istenm iştir. 19 Mayıs 2006
tarihinden itibaren cihaz yerleştirilm iştir. Kullanılm aktadır.
ç. Y ıldızlar Dinlenm e ve Eğitim Evi’nin bulunduğu O nur İşhant ve çevresindeki
yollar ve bölge hakkında istihbarat elde e to t^ j m aksadıyla, KHO İsth. ve İKK Ş.
M c.lüğü A nkara Em niyet M üdürlüğü ve M erkez Kom utanlığı İle sürekli temas
halindedir.
d. Y ıldızlar Dinlenm e ve E ğİtinvE vi; Nöbetçi Subayı o d a sı’nda bulunan sekiz
kam era iie sürekli gözetlenm ekte ve yaşananlar kayıt edilm ektedir.
e. Burada yönerge esaslarına uygun olarak bir Nöbetçi Subayı görev
yapm aktadır.
f. Y ıldızlar Dinlenm e ve Eğitim Evi’ nin ağaç oian kapısı çelik kapı ils
değiştirilm ektedir.

3. Subay ve Astsubaylar istedikleri sivil m isafirlerini getirebiliyorlar;


Getirem iyorlar. Bu personelin Y ıldızlar D inlen m e ve Eğitim Evi'nden
yararlanm aları hususu; O rduevleri Yönetm eliği ve Y önerge esaslarına uygun olarak
uygulanm aktadır.

4. A ynca Ö m er HAYALİ ciroyu artırm ak için tüm O nur Ç arşısı e s ittlfl^ n yem ek
yiyip içki içm esi için lokale se rb es tç e girip çıkmalarını s a ğ lıy o r
. v

Doğru değildir. Başta belirtildiği gibi Y ıldızlar D inlenm e afjl< £ğ ıtirn Evi KHO
Sosyal T e sis le r M üdü rlüğü’nün bir ünitesidir. Kapıdaki g ü v e n lİR ^ r e y lİle r İ K H O ’nun
sivil m em urlarıdır. Bir Nöbetçi Subayı vardır. A ynca; Sosyal T e s is le r M üdürlüğü 'nün
görevlendirdiği bir A stsubay burada devam lı olarak bulunm aktadır.

MA
GİZki c/m Â

Onur İş M*™ çalışanlannm talepleri olmuştur. Ancak; buna İzin verilm em iştir.
Ayrıca; ç * c « f e yem ek hizmeti veren esnafın m ağdur olmaması için de Özen
gâstenijtektedir.

5. Lokalde bira, şarap ve diğer içecekler serbestçe satılıyor, kısıtlam a yok:


Yıldızlar Dinlenm e ve Eğitim Evi açılm adan önce bîr değerlendirm e yapılmıştır.
Aşağıdaki gerekçelerle; burada denetim altında bira ve şarap satılm ası karan
alınmıştır.
a. Harbiye; çağdaş bir askeri eğitim ve öğretim kurum udur. Bir medrese
değildir.

b. Harbıyeliier, 18-24 yaş grubundadırlar.


c. G elir düzeyleri düşüktür.
ç. G eçen yıllarda; A nkara’nın değişik bölgelerindeki m ekanlarda alkol ve
uyuşturucu alışkanlığı edindikleri konusunda bilgiler vardır.
d. Kara Harp O kuiu’na alkollü İçki getirmek, okulda alkollü içki bulundurm ak va
aikoliü içki alm ak yasaktır, izin dönem lerinde bu konuda sıkı bir denetim
yapılm aktadır. ^
e. Harbiyeiiîerin sosyal olm aları, b a ^ a n ^ m e k ilişkileri bakım ından sağlıklı bir
gelişim gösterm eleri önem le üzerinde n bir konudur.
31 Aralık 2 005 taihinden bu ya& kzfoarete gelen personel ve tüketilen alkollü içki
m iktarı EK-Ç’de, 2004-2005 ve 2005-2006 Eğitim ve Ö ğretim yıllarında alkollü içki
kullanm a nedeniyle ceza alan öğrenci sayısı ise E K-D’d e sunulm uştur.
KHO 'da sigara içm ek, sivil elbise île izne çıkm ak, b a yan/erkek arkadaşları ile
dolaşm ak nasıl serb e st olabiliyorsa; denetim li ve sınırlı alkol alm akta aynı şekilde
serbest olm uştur. Bundan korkm ak için de bir neden yoktur. H er konuda olduğu gibi
bu konuda da H arbiyelîiere sonsuz güven duym aktayız ve Harbiyetüerin de bu
konuda gayet olgun davrandıklarım rahat bîr şekilde söyleyebilirim .

5. Alkolü fazla ala n lar taşkınlıklar yapm aktadır. Bayanlara sarkıntılık yapanlar
çıkm aktadır. A ynca gözden uzak köşelerde gelen ziya re tçile r kız arkadaşlarıyla
uygunsuz davranışlar İçine g irm ek te d irle r ^
Doğru değildir. Bu konularla ilgili olarak Ö ğrenci A lay Kom utanlığı'nâı intikal
eden b ir husus bulunm am aktadır. Yapılan araştırm ada; ileri sürülen savları
doğrulayan b ir bulguya u laşılam am ıştır.

Yukarıda belirtildiği gibi etkin bir güvenlik ve denetim s is tlm in in bulunduğu


böyle nezih bir ortam da; belirtildiği şekilde b ir davranış içerisinde bulunm aları
olanaklı görülm em ektedir.

246
GİZLİ

7. Ayrıca inte^n%var ve şifresiz herkes pornografik içerikli sitelere girebiliyor:


Yıfdızlar^& îlenm e ve Eğitim Evi'nde beş adet bilgisayar bulunmaktadır.
B îlgisayjrijjf, büyük salonda ve herkesin ulaşabileceği ve görebileceği bir
konum3S§^<r. Ayrıca: uygun olmayan sitelere girişe engel olacak şekilde bir çalışm a
y a p ılm ış t ır .

3. Faria alkof alan bazı Hs^biyeliler lokal çıkışı dışarda da taşkınlık ve aşırılıklara
devam etmekte ve yoldan geçen bayanlara laf atmaktadırlar:
Su konuyla ilgili olarak da; Öğrenci Alay Komutanlığı’nda ve Okul
Kom utanlığında som ut bir bilgi bulunmamaktadır.

9. 3611 No.iu 4 ncü sınıf öğren cisi aşın alkol aldı ve Nöbetçi Subayına hakaret etti
ve işletm ecilerle kavga etti. Harbîyeli Kazak bir öğren ci GATA'dan b aşk a bir Kazak
öğrenci ile kavga etti. Harbiyeli Eyüp TOY’un dijital fotoğraf m akinesi çalındı. Yine
aym gün b aşk a bir Harbiyeli aşırı alkolden kontrolünü kaybetti ve balkon camlarını
* ,r d , *
a. 3611 numaralı 3 ncü sınıf Öğrencisi (ISi^cûBi.) Der\i2 Eğitim:
06 Mayıs 200S tarihinde Yıldi2d a *p ld !en m e ve Eğitim Evi Nöbetçi Subayı;
Harbiyefinin kendini görmediği, d a ljm y v e alkollü olduğu gerekçeleriyle Bölük
Komutanı’na başvuruda bulunmuştur, öğren ciye 3 gün ce z a verilmiştir.
b. Harbiyeli bir Kazak öğrenci île GATA'dan b aşka bir Kazak öğren ci kavga etti:
Bu konuda Öğrenci Alay Kom utanlığında ve Okul K om utanlığında bir bilgi
bulunmamaktadır. Yapılan incelem ede de som ut bir bulguya ulaşılamamıştır.
c. Harbiyeli Erol TOY’un dijital fotoğraf m akinesi çalınm ıştır:
Harbsyefiierin dijitai fotoğraf m akinesi bulundurmaları ve kullanmaları

Öğrenci: ö n ce kendisine, sonra da kardeşine ait olduğunu öne sürm üştür.


Vestiyerde bıraktığım ve daha son ra da bulamadığını belirtmiştir. ^
Girişteki güvenlik noktasında; em an et kutuian buiunrrç^ld&dır. Olay
incelenm iş, çaifndığı konusunda bir bulgu elde edilem em iştir. ^
ç. B aşk a bir Harbiyeli aşırı alkolden kontrolünü kaybettjgjİ& balkon camlarını

Yıldızlar Dinlenme ve Eğitim Evi'nde iki Kazak öğren ci m a ç izleme sırasın d a


şakalaşırken birisinin dirseği cam a vurmuş ve cam kırılmıştır. Ö ğrencilerin alkollü
olmadıkları saptanm ıştır.

\
GİZU o isM

OeĞERLENDİSy:
Bu m ıH u ^ Yıldızlar Oinlanme ve Eğitim Evi ile ilgili olarak yazılan ikinci
mektuptur^
içeceklerin satışına İzin verilmiş olması ana tema olarak İşlenmektedir.
OkuHTComutam olarak: şahsıma karşı yıpratma maksadına yönelik bir saldın
yapılmaktadır.
Birinci mektup geldiğinde; Sayın Komutanlarıma arz ettiğim gibi bu mektupların
gelmesi devam edecektir.
Her mektup geldiğinde; yazışm alar yapılması saatlerimizi ve günlerimizi
almaktadır.

Kara Harp Okulu; Komutanlık Karargahlarına çok yakm bir mesafededir. Her
türlü işlem ve eylem gayet açık bir şekilde cereyan etmektedir. Gizli kalması ya da
duyurulmamağı olanaklı değildir. _
Bu bakımdan gönderilmeye devam e c tii^ ş lr otan bu tür mektuplara itibar
edilmemesinin uygun olacağını değerlendi^cvum .
Mektubu, H arbiydi yazmamıştır. Jtarfcyefi Ankan ARLI 4 ncü sınıf Öğrencisidir,
dere başarı durumu ortadadır, d isiplirirotu düşüktür.
Mektubun; uygulamalardan hoşnut olmayan ya da bir cem aate eğilim i / mensubu
olan bir personel tarafından yazılmış olması akla daha yakın gelm ektedir. Konunun
bu yönüyle incelenmesine devam edilmektedir.
Yazıdaki fotoğraflar, karanlık bir düşüncenin girişimini yansıtmaktadır. Ancak bu
fotoğraflarda dahî yüz kızartıcı bir görüntü bulunmamaktadır.
Yıldızlar Dinlenme ve Eğitim Evi’nİn aydınlık yüzünü, çağdaş 'görünüm ünü
yansıtan fotoğraflar EK-E'de sunulmuştur.
Harbiye; ‘"İyi subay" yetiştirmektedir. 8 u “İyi subay1’ kavramı geniş
yorumlanmaktadır ve "sosyal gelişmişliği, üstün kişiliği ve sağlam karakteri ile iyi
subay" yetiştirilmesine yönelik çalışma yapılmaktadır.
Su istikametteki çalışmaların kararlı bir şekilde devam ettirilmesinin uygun
olacağı değerlendirilmektedir. ________
Arz ederim.

< ftf* T ttŞ |< £ S E N


omgeneral
iarp O’kuiu Komutanı
E K L E R:
E K 'A ( Yıldızlar Dinlenme ve Eğitim Evi ihale Tutanağı )
EK ' B { Sosyal Tesisler Müdürlüğü Gelir Durumu )
EK- C { Yıldızlar Dinlenme ve Eğitim Evi Yönergesi )
EK> Ç (Tüketilen alkollü içki Durumu }
EK- D (Alkollü içki Kullarıma Nedeniyle Ceza AJan Öğrenci D u ru m u )
EK- E (Yıldızlar Dinlenme vs Eğitim Evi’nİn Fotoğrafları )
G İZ L İ . 5.

248
F eth u llah 'ın TSK için d e o lu ştu rd u ğ u "M a rtı, K u rt, Tilki v<
k artal k u v v e tle ri" isim li cu n ta ö rg ü tlen m esi h ak k ın d a h azır
l.ınan "k o v u ştu rm a y a y e r y o k tu r" ra p o ru :

1 1 9 N i s a n 2 0 1 0 ta rih in d e M I T M ü s t e ş a r lığ ın a M e rt A K I N g o n d e n c r a d ıy la D z . T ğ m U tku O j. t u h * o a -i


b ilg is a y a r la r ın n a r d d ış k ın d a n e l d e e d iğ im b ilgi v e b e lge le rin b ir k o p y a s ın ı 7 3 .7 4 G 8 o la ra k 3 D V D h atim le
k u r u n t u n u z a g ö n d e r iy o ru m . B u D V D 'f e r içe r is in d e D e n iz K u v v e t le ri K o m u t a n lığ ı m e r k e z li E r g e n e k u n
y a p ı la n m a s ın a ait d e ta y lı b ilgile r m e v cu tt u r'' içerikli v e e k in d e 3 a d e l D V D b u lu n a n b ir ih bar m e k t u b u
k a rg o y la g ö n d e rilm iştir.

2 S ö z k o n u s u ıh b a f m e k t u b u ve e k in d e k i D V D 'fe r. M I T M ü s t e ş a r lı ğ ı t a ra fın d a n 1 0 .0 6 . 2 0 1 0 ta rih in d e


G e n e lk u r m a y B a ş k a m O r g . İlk e r B A Ş B U G 'a e ld e n te slim e d ilm iştir

3. ih b a r m e k t u b u e k in d e k i D V D 'le r i n ıçe n kie rın d e : D e n i z K u v v e tle ri K o m u t a n lığ ı b ü n y e s in d e M art*


K u v v e d e n '. K a r a K u v v e tle ri K o m u t a n lığ ı b ü n y e s in d e ‘K u rt K u vve tle ri", H a v a K u v v e tle n K o m u t a n lığ ı
b ü n y e s in d e 'K a r t a l K u v v e t l e n ' v e J a n d a r m a G e n e l K o m u t a n lığ ı b ü n y e s in d e "T ilki K u v v e tle ri' k o d a d ıy la
birbirtenyte im b a ta E r g e n e k o n b e n z e ri ille gal bir y a p ıla n m a n ın b u lu n d u ğ u , b u y a p ıla n m a y a m e n s u p a s k e r
ş a h ıs la r ın D e v rim e ; A ş ır ı S o l ' g e n e l g ö r ü ş ü n ü b e n im s e d ik le ri v e A K P a rti H ü k ü m e k n ı iktid a rd a n
u z a k la ş t ır m a y ı k e n d ile rin e ö n ce lik li a m a ç edindikleri, h ü c re s e l, b ö lg e s e l ve h iy e ra rşik û i a r * k
t e şk ila tla n d ık la rı, 'A s im e t r ik O a r b e y e D a y a n a n D e v rim " m o d e liyle a z s a y ı d a k iş i k u ü a n ıla rsl v
o rd u y ö n e tim in in ele g e ç irilm e s i su re liy le H ü k ü m e t i d e v irm e y i ta sa rla d ık la rı y ö n ü n d e , b ağılar b u lu n d u ğ u ,
b u k a p sa m d a -
gc'.-aanim.stif

b J G r . K frğj A ske ri S a v c ılığ ın c a ı<5 E ylü l 2 0 1 1 v« 14 e k im 2 0 n tarihli ihbarlara ilişkin yaG ıisn
so ru ştu rm a k a p sa m ın d a . 2 0 1 0 yık m e z u n u 3 4 Ja n d a rm a T e ğ m e n jufufc K £ L c $ , A yku t T Ü M E R , T z / u n
A l T U N L U Sım a k D Ü G E R O Ğ l Û . S e rh a n D A L G A K IR A N . M u s a K A R A T A '» , Bırk.an K O R K M A Z . O r g u n
& ÎL G E E rd e m A R S L A N . H a ş a n H ü se y in G Ö R G Ü N , U ğ u r Ç E L İK . G ö rk e m G Ü N C A N , Ferhat u J R 'j N Ç .
Nurettin » 'A Ş A R , Ab du lkad ır T a n a K IL IÇ . M e h m e t K a d ir A L IC I, M e n m e t U tku O A '/ 'J L C U . E rm a n
3 E H L Ü L Y atçın G Ü R E N C t . N u n A K T A .Ş H a k a n A K IN , M a h m u t O n u r Ç E K L İ. Ç a ğ d a ş F iP A T . s,-cm
^ K A . O G L U H a ş a n H ü se y in Y IL D IR IM . Y u s u f P IP İS T t N E . G o rk p m S E S î G L i Z E L , O n a, M A ' H a z a n
A C A R , Aiı K A R A S U . Fatih F E L E K . M e h m e t O n o e r O R T A O G L U . M e h m e t U Ç A R ve T a ; 'e n Ö Z E R ,
h a k k m o a a ra m a ve slk û y m a işlem i icra edilmiş, ö a rı şüphelilerin A s k e ri S a v c ılığ ım ız d a d a va m eden
so ru ştu rm a d o s y a s ın d a k i şü p heliler ile irtibatlı o ldu ğu ge re k ç e siy le 2 4 Eylül 2 0 1 2 tarihinde ye tkısciık
k a ta n verişerek b u d o s y a d a A s k e ri S a v c ılığ ım ız a gönderilm iştir

2 19 N is a n 2 0 1 0 ta nh iı ihb ar m ek tu bu v e e kin de g ö nd erilen 3 a d e t D V D ıie «ığıl1 o!ara i

a. M ıT M ü s te ş a rlığ ın a g ö nd erilen ih b a r m ektu bu ü z e rin de J K n n v n a i D aire S a s k a n ıo - »arat'mda.-!


yapılat» p a rm a k ipi .ncetem esı n e tic es in de , m ek tu p üze nn de iki ad et carm aıc jd m n c u iu n d jğ u i n ciu
parrr.sk e m in m u k a y e s e y e e lv e rişli olm ad ığ ı, 2 nelu o a rm a k izinin ise m u k a y e s e y e s.'-.ertşii o lm a -la
c .riN 'e turne a d o ld u ğ u n u n te s p it edılrnectgı. O to m atik P a rm a k ve A vu ç iz i T e s ri'? S 'sTe~». Ç>?T£Ç., .e.-
:s b 3n -n da e ş le ş e n b ir p a m ıa k ız»ne rastla nm ad ığı anlaşılm ıştır

c s 02 k o n u s u ih b a rın s a h te isim v e ao res kullanılarak yap ıldığı te spit ed ilm iş tir.

c İh b a rd 3 m e k tu p e k in d e gö nd e rile n O V D Ian n. Tgm u tk u D Z T Ü R K u n bıig ısa , s rm d şr. e 'c - ic-.O 'ğ -


ırid.3 e d ilm iş tir. A ncak,

M,. Y a pıla n bilirk iş i inc e le m e s in d e D VD Ier içensinde b u lun an d o k ü m a n la rın A su s Ees PC m 3 fk3
N s 'to b k ta ş ın a b ilir bilg is a y a ra a lt olduğu,

;2 ı T ğ m .U lk û Ö Z T U R K 'u n , A s k e ri S avcılığım tzca te s p it e d ilen ifa d e s in d e ' 2003 yık A ğ u sto s


ayında m e z u n o lm ayı m ü te a k ip su b a y te m e l k u rs u için İzm it K a ra m ü rs e lb e /d e bu lu n a n Eğitim m e rkezin e
katıldığım , b u e ğ ilim s ü re c in d e e ğ itim m erkezi m is a firha ne sin de kald 'ğ ım . 2 0 0 9 yılı May-s ya H aziran
ayında k u rs u ta m a m la y a ra k kura ile be lirlen en gö rev yeri olan İz m ir T C G O s m a n g a z i G e m isine katın?
yaptığını. 2 3 T e m m u z 2 0 0 9 ta rih in de İzm ir'de gözaltına alın dıktan s o n ra tu tu k la n d ığ ım bu soru şturm a
k ap s am ın da k en dis iy le ilgili b ir adli a ra m a ic ra ed ilm e diğin i 10 M ayıs 201Û ta rih in e k a ç a r tutuklu
kaldığını, o ta rih le D ell m ark a b ir lap top un un olduğunu, A sus E s e P C m ark a N e tb o o k ya da 8 * k o m arka
cır b ilg isa yarın ın hiç o lm a d ığ ın ı ve soz kon u s u D V D ç en klen nin ke n d is iy le ilg is in in bu lunm adığını beyan

K a m u oyu nd a E rge ne kon (A m ira lle re Suikast) S o ru ştu rm ası o la ra k aa ıand'm an Isıaneui
C um hu riye t B a ç s a v o tığ ıru n 2010(107 c s a » sayılı s c ru s iu n n a s i k ap s am ın da s up ne 't olarak ye r 3tan
Tem u i ' u O Z T û R K 'u n bazı a rk a da şla rının İz m it bölgesinde kaldığı a d res lerd e yapnan aram sıarda L o j =
pır b ilg is a y arın ele geç.rifm e dıyi, kaldı ki T ğm Ü lkü O Z T Ü R K ile »gık c-larsî. da ou soru sıurm a
Kapsam ında başka bir aram anın da s o z kon usu olmadığı

ı4 ) 'a c ıla n 3'aşı»rm a’a r s onucunda îo z


u r oî’oi d e e'de e d .iem *d .ğ, te spit edilm iştir

250
^ r , - (NUrrn3:. B a ç io n iı g ı A s k e n S a v c ılığ ın ın te ş k ila tın d a o ld u ğ u a s k e ri m a h k e m e y e ye r >cioan/ie en
0 L W A D 1 Ğ İ N > T a h K * Pney* ' H v K K I ' 91 A s W a h ' *« f î= >ctu açık o lm a k ü » r a K KOOV VUU ŞŞ T
TUUR
RM! 1A Y A , y e r

•-w -'s r a n r . • e s i ı r e s m e f v v m ü te a k ip

3- J â n o s r m a G e n e ! K o m u ta n lığ ı A s k e ri Sa v c ılığ ı e m a n e tin d e b u lu n a n ve so ru ş tu rm a k a p sa m ın d a


J s r o a 'm s G e n e ’ K o rn u ta m -ğ ı A ş k e n Sa v c ılığ ın ın 2 4 .0 9 2 0 1 2 tarihli 2 0 1 2 .'1 2 5 -1 2 S -T sayılı Yetk'S-C-iık
y.srsr. e k m c e .e J a n d a r m a G e n e l K o m u ta n lığı A s k e ri S a v c ılığ ın ın 0 3 .Od.2 0 1 3 tarihli 2 0t2/“ t E m
r u m a r a k ) a z ‘£> e k in d e A s k e r i S a v c ılığ ım ız a g ö n de rilere k ka yde d ilip e m a n e te alm an Asker»
c a v ç ı- ığ ım c - ır C013-.A n u m a ra lı Z a p to iu n a n E m a n e t E ş y a M a k b u z u n u n .

'* » 2 n ci s ır a s - n d a kayıtlı b u lu n a n 1 a d et 3 5 5 6 4 5 0 4 6 5 5 0 9 4 5 .'met n u m a ra '- 8 9 9 0 0 2 9 3 0 0 2 3 9 7 7 2 5 2


3 K ' 5 d ' c 2 se ri n u m a ra lı V o d a fo n e 5 4 K 6 Sim kartın ,W ın n c ih a z ın ın ipin de n a h n 3 n j sû p h e ıi Y a lc m
3 u 'R E N » D > , e İ A D E S İ N E ,
■ Z'- 2 u n c u s ır a s ın d a Kayalı d o lu n a n K ü ç ü k not k a ğ ıtla rının (n u m a ra la r a ra m a y a p a n savc-uıv
:3 r 3 r "- d a r -.e h a ra k S ıra y a ko n m u ştu r) şü p h e li Alı K A f t A S l / y a İ A D E S İ N E
•2» d u n p .j s ır a s ın c a kayıtlı b ulu na n 1 adet E s c e r c ıc e s L re p a ra ıo ıre t ıbarei» net a e ^ e n n m
■ ~ w S ;a d S K ‘ e m a n e t m a k b u z u n d a E s c a r e s e s Lreparatoıret yazılı) şü p h e li A y d ın A K A O G L U n a İ A D E S İ N E
ı 4 . 5 inci s ır a s ın d a kayıtlı © ulunan 1 A d e t ü zen n d e kırm ızı kale m ı'e not y a z ıl' o lan C t adet s a n
rsn k n k ü ç ü k no t k a ğ ıd ı ite 6 'ın c ı sıra s ın d a b u lu n a n 1 adet o n yü z ü n d e çeşitli telefon n u m a ra ıa n /azdı A 4
e b a d ın d a * ağ<om -.arka yü z ü n d e K o m u ta n lık ö n ü n e şe klînd e dilekçe fotokop isi va r* ş û p h s 'ı M e h m e t U tku
D A V U L D U ,-a İ A D E S İ N E .
'5 » ~ oc» s ır a s ın d a kayıtlı b ulu na n 0 53 1 6 8 9 5 4 81 n um a ra lı n a R a ait 1 2 5 K E Tu rk çe n S ’m kanır,
ş ü c r e 'i C a ğ a a ş P ı R A T a İ A D E S İ N E

c A y n ı m a k b u z u n V in ci s ıra s ın d a kayıtlı bulu na n 1 adet 9 V P 6 T M O N s e n num ara!» S E A G A T E


m a rka ra,-o d iskin Cine» sıra s .n d a kayıtlı b u lu n a n 1 adet 6 V P G O V Y B se ri n um a ra lı S E A G A T E m a rka
n a ra e sk ir' 5 u n c u sır a s ın d a kayıtlı b ulu na n 1 adet 6 V P P V 4 S O se ri n u m a ra lı S E A G A T E m a rka nard
d iskin 1 o u n c u sır a s ın d a kayıtı» b ulu na n i adet 9 V P B V W 8 J se ri n um a ra lı S E A G A T E m a r k a n a rd d iskin
H i n c i s ıra s ın d a kayıtlı b u lu n a n 1 adet 6 V P F Y 3 C Y seri n um aralı S E A G A T E m a rk a n a rd diskin. 1 2 'n o
s:ras»r,üa kayıtlı b u lu n a n 1 a d et 6 V P G B S M 7 se ri n um aralı S E A G A T E m a rk a h a rd diskin. 1 3 'ü n c û
s.ra sm d a kayıt!, b u lu n a n 1 a d et 5 V P F X N B Q s e n n um aralı S E A G A T E m a r k a h a ra d iskin . 1 4 'ü n c u
S'.rasm oa k a y a ’- B u lu n a n 1 a d et 5 V P G 9 H 8 H se ri num aralı S E A G A T E m a rk a h a rd diskin. 1 5 'in o sıra s ın d a
ka y ti! b u lu n a n i a o e t 6 V P F Y D 8 P seri n um aralı S E A G A T E m a rka h a rd diskin, I 6 i n c sıra s ın d a ka/ıilı
b ulu na n 1 a.cet 9 / P B / .2 G V seri n um aralı S E A G A T E m a rka h a rd diskin. 1 7 n a » ıra sın d a kayıtlı b u lu n a n 1 .
adet S Y O i A K L v se ri n um a ra lı S E A G A T E m a rka h a rd diskin, 1 8 'in o s ıra s ın d a kayıtlı bulu nan 1 ad eı
6 V F C 9 5 4 N se n n u m a ra ü J t o E A G A T E m arka h a rd d iskin ve 1 9 'u n c u s ıra s ın d a kayıtlı b ulu nan 1 adet
S V P F / v k h ser. ru m a rfil} S E A G A T E m a h ra h a rd d iskin adlı em an ette M U H A F A Z A E D İ L M E S İ N E k a ra r :
verildi 1 4 0 4 . 2 0 15 /

n A r' : "i
... /?' ' f
.
K u rtulu ş K A Y A
(_ / H â k im -B in b a şı .
’ v G n k u r Y > d ..A sk a n S a v c ıs ı

252
3^2erind^<ım ızM <âîe^île^ıof ?5fT rw 5 rn 5 f^dUC
sw w ifff
3n 1~adet ön yüzünde çeşitli telefon numaralan yazılı A4
ine şeklinde dilekçe fotokopisi var) şüpheli Mehmet Utku

689 54 81 numaralı hatta ait 128 KB Türkcell sim kartın

bulunan 1 adet 9VPBTMON seri numaralı SEAGATE


ian 1 adet 6VPGOVYB seri numaralı SEAGATE marka
adet 6VPFV4SO seri numaralı SEAGATE marka hard
9VPBVVV8J seri numaralı SEAGATE marka hard diskin,
3CY seri numaralı SEAGATE marka hard diskin, 12'nci
seri numaralı SEAGATE marka hard diskin, 13’üncü
seri numaralı SEAGATE marka hard diskin, 14’üncü
i numaralı SEAGATE marka hard diskin, 15’inci s>rasında
ılı SEAGATE marka hard diskin, 16’ıncı sırasında 'ayitli
ATE marka hard diskin, 17’nci sırasında kayıtlı bulunan 1
•ka hard diskin, İ8'inci sırasında kayıtlı bulunan 1 adet
ard diskin ve 19’uncu sırasında kayıtlı bulunan 1 adet

/tCirtül&şt^YA
Hjâktm-Şınbaşı!
©pWur.Xr$. .Askeri Savcısı
- ı . ı V - A . c > -.s” ■ T A -'-r ^ '.ı•' ''" • i '’"-’1 L r-^v.cu' . j a t m a ,-, C2c»--ö>ırr.'Ç -.e -Itî'.e r
O"” ..*!..'
; ,i
2 *r. .;(■ ’ ı • a c
r .v 'ij r . -ai'-.pr
Cte-na " a m c a m a 9 ,dec%v şU '.rca fc-rİsı
Ca^-çj^n. cvr>;C v F e m j i a n O J C E M .'* schBeKefft basıoO 'i- &■£•
« r o e a e . - ;a m / z A y i» < ?< -";« ' r’ e n d a n a a im a j, ..e 026u!k,e <aklf ıa '- ıc * V f . r
c v c r ' ^ m <u»>ıc» Ci-ı^nm » iıku'.aı N ı*e *'m C e r Ce t g e ü n ive rsite si M a k in e M unera«!>ğ.r,ı g s c r
c ^ t > a v s- 'e t ı. k - fr-t-rcn . * tu m , o a m a c C p roblem le: n ed e n iy le g ü n d ü z t a k u d e ç a lışarak y a p a n t.n j-
c-arpr- c y e n - m g ^ c v - 'C 'T . ı c ^ ^ c o r e n o l e f m y a ş a m a m a sın . istiyord um ve t u tccnudakı e r b uyu<
" i r bu c ju c n c 'îe '-n d sn rrftö ıhîıyoçlarının k a rş ıla n m a s ı o ld u ğ u n u d ü ş ü n ü y o rd u m Fe ıh u ü ah
G i 'L t N ' r 3 _ ..crSü ç a lış j p a l& n a b c ae çevrem izd e ki a rk a d a şla rla birlikle d e s te k c d u k v e t c e ge re
;a r - '.ae c m.-,sfö. s a s ie m e k t e r s e o ku m a k iste ye n a n c a k d e s te ğ e m u h ta ç o la n ç o cu klara yardır:’
er— ei- ra~.a d a b e - F e'.fıüiah G Ü L E N e a ç ık ç a s ı d e h b ir g e re k ç e y d i B e te r <i& c o
e t r a f -o a toc sn â .K > a n ım ız d a cem aate b a ğlı kişile rde n z iy a d e iktisatçı ve / a d ;g sr m e s 's k e re sb
•.iS- c-.' i ara. .~ras3rın d a ıM -saiÇ ı ıt h a ı IS B İL E N . sa a tç ’ Atı gib i ç e k ird e k 1 2 -1 3 kişilik c-.r o lu ş u m -.ardı.
G e -e ; s •• r.;, cârenç.terin ,-uh ç ıM n iıjı -di N iıek im b a hsettiğim tanhıe
âıtetefn çcc u k-a rm -n g e ıe c e g ı r o M a s ın d a Sıkıntı d u y u p a ra y ış «çmd
â r o a ' a .- e r . iıf 5 : ; a \ la ra ft rc a n ço tu kla rın eğitimi gıb; u '.’i amaç»* bıf
Cs-— - ,ç .'âfiaı, 3w d e s te ğ in sa ğ la n m a s ın d a çok e;kin c:du ilk ola ra k 3 -1 0 e v d e c u !yr ç a iış m a 'a ra
e s s a r C ' N ü '; A K V A S i L i c a n e n c e kira yoluyla a lm a n e v s o n ra s m d a b u ş a n s ın b a ğ ış la d ığ ı a rs a / a yu n
/ap.id- A k y a rıiı D e m e ğ i aitm oa yürututen faaliyet so n ra s ın d a 1 9 7 2 - 1 9 “ 7 yıiıgr» a r a s ın d a 5 katlı / u n
••3 ı/ete şe c m ifi' B u m o a e ü n M a m s s M e n e m e rv T u r ş u l u ç ıb i ye rlerde c e n a y a t s g e ç m im e s
i e s t e ğ v / e m ü m k ü n o'-du teıckım c u Hk.r mi'.îeîe orijinal geldi. c s k . d * n s a d e c e k u ra n
»»■acılığıyla1 jffcc'iifcckut a şâ m » s;rîS 3 ki çocuklara hitap edilirken şim a ı üniversiteli g e n l e r e r.U u z
D o la yısıy la yu n ya p ılm a sı fikri c a h a ç o k h ü s n ü k a b u l g e r a u 1 $ S Q " yn iarm
s a s -n a a b u y u n s a y ıs ı 1 0 0 û n u zen n e çıktı F ira risi ta m a m en o a ğ ış a d a ya lı ıct S ı z d e b u î$;ft'r. »ç-noe
bir a ğ a b e y , s ı r kc o rd m a ıo r ola ra k gö re v yapıyorduk. Hiçbir m a d d i k a z a n c ım ız e!m ao?ğ> g : t ı t e c r
a e re c e s i d e ve ş e ş l e r d e n uzak, yaşamaya^ b üyük ö z e n göste riyord uk. D a n a s o n r a o u A kyaz-fı
D e rn e ğ in i A k y a z ı'» V a k fı yaptık. FeıhuRan G Ü L 5 N c u faaliyetlerden so n ra n .ca n a n m s v a c a ç 'a o .
A n c a k b u ç a p la b r b ü y ü m e k a rşısın d a kendisi de tam e larak gelin e n noktayı k e s lırc m ıy o ro u T u rg u t
O Z A L d ö n e m i n e * e z e l okullarsa ilgili serfcestıden so n ra o ku l a ç m a y a yöneldik. A n c a k . F e tn u 'ia n
G L 'L E N Mili. E ğ it im le te m a s etm ekten imtina ediyordu. E n ç o k d a oku lla ra A ta türk c ü s t û k o n m a s ın ın
c e m a a tle y s r s t a ç s a ı o lu m su z tepkiden çekmı-yordu A m a g e n e l o la ra k ş u n u so y ıe m e k m ü m k ü n k
F e th U 'ia h G - J I . C - ve ekibi d evleneki Boşlukları ku lla n m a yo lu nu ct^oı o ia ra k t i r y ö n t e m o ia ra s
b e'.n e m ıştı. N e r e d e ûe-.ietin ihtiyaçlara c eva p verem ediğini, n e re d e alternatif y a r a t a m a d ığ ın ı fark
e a ı/ o r j a t u in u y a c a c e v a p verir tarzda u ygu lam alarla yerini sa ğ ia m ia ş iın y o r c u . M ıiie îım ız s ın -f ia n r -
c ğre n c ı' s a y ı s ı n ın a2 tığr. le k n ık ım kartarıntn ç a ğ ın ge re kle rin e u y g u n e lm a sım g ö r e r e k F e th u ü a h ’.ır
o k u lla rın a k e r o ı s y 'a v la n y o ç o cu kla n rv go tu rb ü lsr N itek im o d o n e m d e kp iej s a y ı s ı d a v 'a zd ı. û z e ;
e ğitim y o k d e n e c e k k a d a r azdr. ' Y in e ünive rsite ye h a zırlık- a şa m a şih d a k iV .;b ö s| v k da.' tyf.
d e ğ e rle n d irile re k F E M M a lıe p e gib i cem a a te b a ğlı d e rs h a n e le r a ç ıld ı 'B ü tü n T ü rk iy e c a p m c &
u n iv e r în e y e h a z ır la n a n g e n çle rin b ura la rd a n g e ç m e s i sa ğ la n d ı. Be lki ç o c u k la rın ı b u r a y a o ö n d e re n i
aıieıe r c e m a a t e k a rş ıla rd ı v e ço cu kla rın ın c em a a te o a ğ h o lm a sın d a n k o rk u y o ria rö r A n c a k e n a m ın i ' ?
o lm a m a sı, terör, u y u şt u ru c u v s d iğ er ahtakl b o zu lm a la rın K a rş ıs ın d a ç o cu kla rın ı b u ra y a û ö n d e h n ^ ı v
e h v e n i ş e r o ia ra k g ö rü yo rla rd ı. B u a n la m d a ç o k a d o ı o ır a iıe m a u f h a iin e g e ld i' B e ik ı b ir o r r ^ k v e rm e n i?
g e re k irse D iy a n e ti s a d e c e h a c o rg a n iz a sy o n u y a p a n bir lu n z m şirk e ti ç M - k u ll a n ı p adtt ğ d t ^ C
u n u t t u ğ u n u z d a ta k rib e n s a y ıs ı 1 2 0 ^ 3 0 bin c iv a rın d a o la n cam ile rin la m a m m j ‘ i ı u c e m a a t i
m e n su p la rın a d e v re tm e n iz s e z k o n u su o lu r N itek im y u k a rıd a belirttiğim g ib i - ^ e ^ u K a h G G l l E ^
c e m a a tı d evle tin h e r turlu b o ş lu ğ u n u bir yolu nu b ulu p d o id Ç rm a ko n u e u n d a ıh d n e F n otn ;' v

F e th u lia n G Ü L E N » i n Bu faafiyeUen s ır a s m d a m nietin d este âlrpti f a n r s»/« c e ^ e 'n z t


o e s ıe ğ lm a lm ıştır. N itek im b u n d a d ö n e m 'Çer.cinde b e n im d e . b ır b tç ö d * k * w ı m 'o l m u ş t u ^
h o c a n ın b a ş a r ı s ı d a n a d o ğ r u s u d iğ e r akıp ıe k ı b a ş a r ıs ı k a n d ı n a n e s in e y a z ılın c a m Uiet
d e re c e itibarlı o ırısı o la ra k g ö rü n m e y e b a d a d ı M a d d i a ç ıd a n d a b u «lıbaj; p a r a y a d Ontotf^-
z e k a t, fitre, k u r o a n ı n t a m a m in * F e th u lıa h h o c a y a te su m e o ılm e y e b a şta n d ı
ç e y re ğ im t a m a m e n v e re n la f “ f 4 0 ’ Ç u n k u p a r a n ın d c g h ı a , ___ ___ q _
y a y gın la ştı. B u b a ğ ış la r ' z a m a n iç e n i n d e c e m a a t a r a s m o a kuiture s m v e u c a n e n c& ,
b e ra b e rin d e ge tird i C e m a a t m e n s u p la n a ?a s>noa birbirlerine k a rşı mt.yazn d * a r ış 'a » » « y a Zzd>
. m ü s a a d e y e m a z h a r a n la ş m a l a r o h sk l'k la r, ticari k a y ırm a la r a n la m ıo d a a o e ia m a s u n * Ç k r a d y <r

^ ajlcu, ç? n ı '-'V

256
i. 1 ->C '■a -> «V3- Zî.:er 1-tiK u'iah G 'JIEN ^ ct",o'
• -\p -.r • İ .-.'jfıı-.-.i •• î i j n ' :«*•' ’ ^ ’ ■,? C u ır,r,(..,/ ı ; ! ı r 1 Su'<3r'r,ı3a d e lk açi-ğım , r^Vr. Z>rrl
s- - ; • ı<:;ır v .ıp f <v(k.«T3s,rı' oy taşanların ou m ikserin em sre'i*
- .— - ı ' f r r c -- ofis.- rr^ ; ■ tu^ 3 r« a ? o n u T ih k devletim ele g e çrilm e ?. ge re k e n t><
■■ c r - . - ; y .-v^s Xw.v‘3 f ;».<:•>. - a o r . ı , * ç s ğ oeoığ.- A;gturu T u rk,yesi’nın /ı^lm as-m . ışıl
« ■. c ^ - - - r r ?c\;-n ö te c e ğ in i sö y le m e y e kad ar vardırdı B u ç c ru ş çerçevesine»
L‘ V « .. c j \ m en su pları g*tı d ev irlin kritik burum larının ve görevlilerinin eli
••. î '.v, o i r o u i s e i otarak d e g 'i ta m a m e n imanlı, d ü z g ü n anlaktı', yolsuzlu)
a :T î, " j '. n . t-n *.3;.-.es' *a m u qorevlı>ea oım s& ı ıçm ç o cu kla rının b u o ku llara gitm esin
.i? ,s - rf M n - e ü r e q c ; -.-umuyordu. B u a ra c a b u ışık evlerine d e rs h a n e a d ı veriliyordu
?-rsr a o j o c v * ', d > J»>K-vm b e le r d e b u evlerde yetişen çocukların üst düzeyleri
c-;n .^:-.'s-ı\C'cu- » u m ar z a m a n ıçe n sm de teğ m e n oldular. B u n la rla d e n e m İçe nsin d t'
re -îvc c.v c j i j v •.coarvıior yapı’d; F sm uila h G U L E N m Özel lolim alian d © ğ fu H u s u n d a 'ü s t i£ t & e ia !
: .f,-. r _ s u t s v 'a r s h c r tunu ıvteyı y a p m a s ı s o s y a l faaliyetlere iştirak e tm esi la ysly e editdjj
S j i ' i i ' r " ■ - '•-v' - j-r-.iv su b a y oıauiar. Bazıları ka y m a k a m , vali, e m n iye l am iri o ldu lar Bv'.
s ş a m a z a r — - r i c o m ve r'd ıte n y 'e 'C 'z z a t Fethuîlah G Ü L E N tarafından b u tıp. üst d û z e y . k a m ^
î b ' s v ı s ' ■.■••: u -ıte y v o e z e l lopram-iar yap ılm aya b aşland ı. Fethullah G O L E N 'i n farklı ta vla rı..o n şy tt
: •>•'“ 3 v s b ? f t " d - >-**: 'ig n T s a i 9 9 ? vıimda yayınlanan b ir kaset vardı. .B u k a s e t ,1 9 £ 5 ^ lS 9 D yi(laf'
s ı a s - n z s zi-M^ır-.şti = e th u üan GULS n bu kasette p e rva sız ca devleti e l e . ge ç irm e ıh a y a lın d e f
s a n s e c - y d 'c u T s m oa c u h a ya le u ygun c-lsrak tavırlar se rgilem eye b a şla y ih ç a ’bizj.erlis yo lıl a y r ıln a y :
r-a s'a s- C u n ^ u yaptığı o u h<zmet .;ı to p ia o M a nd e yletin k a n d am arlarının ıç tn e rg ın lr
u y c u ^ o u b e r e s i ;aA ve Atatürkçüler içinde 'Bizim kiler* yaratm aya' çalışıyordu:
r. >;amer *» a m a c ım ız millete hizmet oım e k. kaiıteC'ahlaklı, m azbut lo sa n la ry t
su c a y . a st s u b a y , mûtkı gc re v o e k ı personel ılevdzel. toplantılar ,
ra h a tsız lığım ı ifade sıtiâim d en dıştandım. B u p z oM o p la o tıla r sıra sın d a 'tte ^ R srr
Scre.-»er.oT.!rr.:st* Ö rneğin. K a ra Kuvvetlerinde görevli cem aat m e n su plar
a k S O V ; A ğ a b e y oterak gorevlendınlmişti. K ^ ' * ' bizden 1 ( M S y a ş küçüktü. D e rya Kuuvptiart-içir.
Ku d re t L N A u isim li k ;ş i a ğ a b e y olarak görevlendirilmişti. P o lis gru b u ıçm. S ü le y m a n U Y S A L j Sm n tyetir
u sı c u z e y g e -e v it e n , ,çin Kem atelün Û Z D E M İR görevlendirilmişti.';.. K a y m a k g m ; . v - # a t t * ^ f w n r git
zcrevi.ier ç-n N a c i T O S U N . H a ru n fOtCAT. M usta fa Û2CAN görevlendirilm işti M u s t a f â ^
ç u t u r » r . î - . c 'n 'n a ı s a l işleriyle u ğraşıyordu Kemaletlın Û Z D E M İR , Izm ird» : i l a n t y i t l ^ ^
« e n d ^ -v ic la n .şıu lıd ım ız orad and ır. Sa it O Z O E M İR ın o ğlu d u r Sa lt O Z P Ç M İ R Sa jd t
wi2 rr.*t vakfı başkamdir £ sk » nurculardandır Rışateı Nurları ttım d i t e r e ....
zarJb'Oir Fetnuiiah GUL£N ın nurcu;Oftnadığını dUfUnürJiAncak^:! - f , v
«•endi yanına çekmesi amacıyla özellikle Kemalettın OZDEMlR’f
organizasyon görevini ona1verdi Çok önem1' btr isimdir Ben) de efi taaiyelıurındeo
sıyası’erîe tem as kurmak ve dışarıdaki okullarla meşgul oirrtak),a1>gtl" f
oeviet.n yapamayacağı kadar büyük işler yapıyorduk,* 3ea;y|j)<a$j
«atılan ve önceden tanıdığım personele buralara katılrnamasfvyok
oe'soneıe m uheirf gorev'er veriliyordu Örneğin TSK mensupla;
suyuk rutceiı komutanları takıp etmek ve onların açıklannı-bûlmât
cu tur ccrevlendırmelenn yanlış OİduÖuny dCşûniıydrdum v ^ ^ p "
Beyle gızu saklı işler yapmak yeçne, okulları, yurtlan Ö®İÎW$j
Fethuiiân GÜLEN başlangıçta İRria p W 8'W oklu Hatla bâlu'np:
Nazlı ILICAK oz itibariyle klrplri'malım kime veriyorsuru^ şı
yazdı Hizmet slralejraırit tamamW>^Fe»iull^ri G p L | Ş | ^
humeym modelim ,
devletinde h iç kımsAnâf
organizasyon onenyordu, , ..,.T,u7- ..„
Nurlaroınnayı g iz i yapiîîSv J W *W » W ofe,,e's m eioH v M t,
oluşturma g ibi y ö n t e m i küîlanmayi berımsem^iı N,l|al
hastaneler okulların yapılanması, tanjamon kpgfı Oz m I rS
görünmeyecek biçimde » r ydneam yapışına sahW t A ı r j i g L
•w dudağının arasındaydı Buşün ıtıbanyie 94 ülkede f M
■jnıvorsHey T ürkiye'de de benim açtığım t-etıh On<ve;sue$f ’
^ , 0 ^ _ s-/X.\

m
>«n 1 • • • î"3 e r' ? '• 3 ' C0 .f rt^-r g s irp ; « ;gV. p,r i
i~ c r< u t - aat- a-: .'311 e;n->6* r u r . V u r , C e jılp ıf S a ö % c e SO O l'a n îC ru :
i 35Ö'I<; a 'c c 3 ' 'i î . . ',’“ ^ 'ö fa - . l-’i n a 'S ı n s menlen ç c r * v ı ;c.-a eim çk. ş e k i- r c e t c p is r ş îîa
C 'r - c a .r E: ■ -‘i> .mo.’i ı n g e t y 'y e r e 'S 'n * gore'/ı tebliğ ed-hr. V a r s a c ir p ro b le m i k e n o is ın c e r
sc ı/ y r .6 ,rra t t ’'rA 5 v ı??C ''.ı,.;p / S3 & !r’:rr‘ j u i- a n ö a b e l i r t t i m g 'b i b u fa a liye tle rim e ; t a m a m e n :s g s
rı.u id ? « > ■ > * « A f W $ 'î e { i f « : i u s ı - < 'ö 8 M u rie n m v»rd« 8 j ç e r ç e v e s e dem em in b a ş b a k a n . T an ® .
?;lc Cp -i i c - r e ^ - î ü Oz%v '3 ;c-T .?«ı»nm o m u s i u e u t e m a sla rım n efler.yte b a n a yer,etiy. >.v / ç < 3
•p.jı 5 r ;: c .rc y K cer., c € :.*kıp c 'a r a k g o r o o ğ u '?«■ > n e t a n -a m e n d ışla y ab iliyo r, p e d®
‘s r ı a : c • ?• « ' r ç s ^ s . c r o ^ B e n c z ? ' tc o isn t ıia ra s o k u lm a d ığ ım : sö y le m iş tim Tafc.ı b u toplantılara:
'- : ; r -er. » „ IC-..CV •■:■■'.- s - i 'i s Z a m a n z a m a n a r k a d a şla rım ız b iz e g e liy o rla rd ı B e n o n larla ya p t’Çu'rİ
- : c s ± it.rz- s'rd .-n r-e •ss-liyor. N e g ö re v i ve riyo r, b u n la rı g iz h © n a m la rd a g ö r ü ş m e y i
o \ ? c r c--' £■ 3 î t .ı Marttı ftcca e fe n din in G e n s i k u r m s y 'd a t s k ip v e isle m e g ö re v i ve<-dig
r e m a s t - ’ j - s u c . 5 i< ~ - j s i - i k ı . - 2& S - ’t a t sü re c in d e d a rb a y a p ıla c a ğ ın a y ö n e lik b ilgi ge tirm işlerd i, B £
: e 3 » -• m .; z 'j t •?•’••• d c j r y u j s u r d a c e m a a tle irtibatlı o la n Iş ıîa y S A Y G I N , A y s a l ■ A Y T A Ç ■ <M6f|
E j . v r r -Geneı ı.fjo u ıu ). S e n i Ati T g . K A L A N (F a lih Ü n iv e rs rie s i M ü t e v e lli H e y e t B a ş k a n t V
c-^.'-ıe S - v C u m b u rc a ç ı-a n c S ü le y m a n D E M İ R E l l e g e c e y a n s ı g id e r e k d a r b e y a p ıla c a ğ ın a yöneii-f
© j, u m -;,' m :'ev,,r n s ' i s v.erd ısi d e B a k a n la r K u ru lu n a b a ş k a n lık etm işti G e ç . s a a t le r k a d a r tp p is^ j
S ü r m ü ş ü £ - ^ e n c ısm ı b ekle dik. Ç ık ış ın d a g ö rû şe b Ş m iştık. B e m m gizi? g ö r ü ş m e y e k a i n i n a s k e r i n
. ç - s i '» _,3ts â<m '.© n u ş m a is r F e th u lla h h c c s n m k u la ğ ın a gitm iş. B u n u n üzerine, b u ^ h ıs la n in . b e r ir m k
? © 'ü 5 - e s n - t s m t - m s n m e n s ît i ve - S 9 S yılında, b a n a ke n d i el y a z ıs ıy l a a r a p ç a ö ı r r s s m i meJttujf
,? - ' ' - ÇT‘= — ^ y o s a n m e - n a y n io rğ ım s o v le d i...B Z , o m e ktu b u h a la s a k la r ım . T an e »
n a m - v E E s ş c a k a n h k k o n u tu n d a g © rü ştü fd 6 m l,?W a k s a d ım ız ı aniartılt. Esrareng!Z-:,.yoDaîrdan.' a n ı l
• j - v m a m : g e r e k e n » « t a r la ke n d ‘.s!fte,şöy»sdim : .T ansu h a n ım la g ö rü ş t ü k t e n sö h i-a '
' ^ ! 2* ı r.f;e*.k»er:r> ve k e 'k a ç * k bir ş e y p im ^ d ıg ın id a g ö rü n c e c e sa re ti iyice- a rt b v * > e e m a ıg i. n e s F m d *
= e 23V.4 f a c ia a -o a m hase geleli'-Aoctp. m e ^ u iy a t k a z a n m ış l^ H e rk s in - c e v t e l?r fy e n 4 i» *t e ^ i& n it -e f4 » :
t*r.:d.ö»m saygı gbn«rtfğmi.-g«func4ggHenn/«ien iyiye «nmışb Şenle teması «adeSe1il«-»öküKüa
Varr.jr. Sen- H.emct ÇETiMie çûriıştar. (fûkJfnde Talebi olmuştu. Nrtûk1m HıVjr,e4 ÇETiN camaj
zaman C'S'şfer, B a k a m oıması vesıiesn1!* yuridışında okullar açılması sırasmaa cana 'nemnuhiyetır-
'face err..j». ve sen tunu Fethuifah GütEN'e iletmiştim Hıkmet ÇETIN üe- evmçle yaklaşık't;
s.r g e r.şm e yaptık Bu gdruşmenin de;teyp kaseti biz de verdir;. Ayr.ıca euant'SCEVTf iie a ^ öûr-en
:çer-s-.nde evinde görüşmüştük B ü z ü şm e le r cesaretinf ıyice artırdı, Yurtdişme s ^ S p # a ş İ d d ;i 'f
Cı-mnurbaşkanı Demire! fcana yuıtdıŞındakj okuiiann açıimasina 'yöneük.;re^raZnii^ilAjnH*,
mektup verdi Ona A s y a ' d a ' - y t . elüntuıÇ.- b^ Z m çilir^ T "
meHup’ar sek buyûk etkiler y a ra Z fftı ©küttann ŞaşeneÇ^ay^esZI^
nszdmce olağanüstülük kaaiınö»;:^ lw m is * M I N M Yan
S-e;«i tş-.n kctüîu. bu mistik. gDcünun varif§tna ker^fisr de matımı
peygamberin de ötesinde At8h’tf5 'a*»ınö3 MbuKahtap :Z ' ‘6n;fcıiç
caş'.sc» Bu konunun detayfafma âİr»T^yftceâîm sm a'son dönemde1
sîiisı Sö zce bu 3 tek tanrılı dınIr» örteşt,f[CI£î. cem etüftsi olarak
S e m a v i c m ie r k a v r a m ım d i Z b f?u | # Z
/si-.-.-oi mensupları da Isiarnfa kefl^t ^ Z ^ '^ e f luian bu .gbrOşu'
F E M c e ıs h a n e s > n t n 5 r*çı ı « u n 4 « 'i l K t Ş , # f » j l * i ;b S | S ü h ' d % e i î
o e n re srr» g iysile ri© <>.rada'‘
m u t a f f A N . Ş a n e ia n t e v ç
G U l E N Ifc b ir a r a y a ' _
fo to ğ ra fla rla b ü d u ru irıu
fo to ğ ra f ç e k t ir m e r n > 5 '''Z '
ç e k ilirk e n b a n a d a etiyle i
n e r d in ö n d e r in in
S ır p ro to k o l y a d a ' ı
Gülen ie © i z z e t .
S u e r i a ş m a i e r m ve
sö y le ri d e b u ıttifaŞ»
ta ra fın d a n V a trksn^ e
gülen bıj :^yare)iod«şfap»y?;l''*^l£“s'rı
iB O M f e , « « y a i o j ;ç4»emm f*wiı

258
t*o.< Buf-c--;«:-v%c!« 'f&S
,
s‘r-c* An-,er;va ya Çıtmış!.r '/Ç c*l<u
h ;c rc ' 30>r. * l,; Sa n« .; N s-jvycrk M e d ır.e r u j ,<iy|
fcıi^n iîiÇr.in-'coi yu'.ar:ca anlattığım;;: g.C( r.criasmriadı
^.-jnv^ur S o m a d a n V* Ş k a ra rıy la atılan v e t & m m t a le b e le rim d e n o isr
C'CLU ve Mei.n 20E A Cana &e» sen AmerikaVa git hoca efendiyi g«rif
r C! sus z'ov-'e- ■■ «n--v jeçmesın dediler Ben de gittim Nevr/crk'ta iken benimse gcrüçm*»
,v « r .- ç :î« '3 çecrn? Bu a'ada yanımda synt uçakta doktor Uğur ES vardı Amerika'da k e n d im
-. 30 :5: r.:-k oc-.tcr nöbet tutuyordu Hatta bakanlar dahi ziyaretine gidiyor. Mehdi EKER
G . L c :0 E :<*> vvasr.mgtor/a gittim. Orada da beni kabul etmedi. Görüşemecen döndüm!
n .5* a :/- 3-:- /cı-’î^cj?. yayınlanan Fethutlah GÜLEN kasedini berim medyaya pare kşrşilığ1
; * tvç. — ' r s j - r ı ,?.sQu£( Ben tu n u şiddetle reddetüm. Een yeniden Fethullah GÜLEN ise konuşmaiji
;-£=;- f , ).■mm, c-- antiğim öğrenmek istedim. 2001 yılında yeniden Fe'hullah GûLEN'in yanırtf'
.e X on.n -.an^da kaldım. Kaldrğı yer Nev/ycrk'a 2 saat kadar uzakta,?ens*!vşny«‘ '
Onas.-ct r-.an-.p; der.-er, c ;’ yerdi 137 dönüm üzerine kuruluydu. İçinde 8 lanetvjtia.iya^LYeJktt',
• ‘ 50 •-><• • s-ı-ctıg ci titfc e n oluşan cemaat mensuplarıyla beraber kalıyorduŞBenirnieikonuş ruj
î rszs Cnasrc» c s kestane anlamms geMiğint belirterek tesadüfe.bak kıKestane'RaçarVıcafi
•?s:a-e karr.pır.a geîdk dedi 30 gün boyunca.orada kalanlarla konuşmamam .;:.s3$an.dfj;.3®:
sc“ .mda kendıs.yşe konuşmak için yanma g ib im d e birdenbire imdat dye baâırmays-,fc«şbdncvr.,*,
-si- .-a'cı Sen tem buraya cidUrmeye-geöiğırii biiryorsam eşşek oğlu eşşeğıw) dedi; B e h ç i
ş£ş:rr>,ışı.;m. Yarımda korumalısını yapan is i^ i bîr memuh-yardı.:; 0
-s&er /er silahını çıkar vur bunu diye » a il ^ ^ a r ^ i t ^ t / B e n ’de^şıirm iŞ ^ : ' 1-"^
s « n o e o ' m . E e n d e h a k a r e t .etm eye b ^ ^ a f e ı . ’ç ^ r ı i n e d e m ir in i'.........
s« i!ao< i s a b e t e tm e d i v e s o n r a % a ^ W â e n f e r c e . b en i
g ö n d e rd ile r. A r a b a y ı ■ aahf)«ıçı,;. t y e « j ^
o - ' nc-v.tsda C ı r a i m i a r / B e n d e t a i n f a ) ^ ... ...... ,,,-F
iç is ıe n E s k a n ır n - ır A b d u îk o d ır  k S d ^ ^ s â i m ' i h d a anlattım ; Y a n ı n d a o ğ lu M urat. A
s y T A C d a v s ro ı. A fcd ü lk a d ir A K S U .çşî'rnaate y a k ın birisidir. T o p la n tıla ra katılır.. H o c a y l a C a 6ık*ı|;
ç c -rjşü r. O n u n ta lim a tla rın ı a la r a k s i $ w tercihlerini belirler; Ş u ilişkileri d e b e lin e r e k b & n® b u iş le r *
/ e r e s - y a r ış t ır m a m a m ı sö y le d i. û g İU :da a yn ı.istika m e tte s ıy a s ı kişiliklerin; o n p la n o a t u ıa n â k ,;^ '
* c !" l. s '3 o s h ı i o ım a m a y ı tercih etnktennı söyledi. B e n A n t a ly a d a ik e n s a m y c r j r r b u k o n u ş m a r i m ^
e 'A « ı\ e c a n a p trşe y le r y a p a b ilm iş o lm a k a d ın a k o ru m a t a h s is e tm e y i E m n iy e t M ü d ü r ü vasuki
p n t 'd - 1 B e n ö n c e » ss e m e d ım s e d e s o n r a d a n k a b u l e n.m

C e m a a t m e n su p ta n h e m a ç ıd a n h e m d e m a d g , d f n g ı n t^ td H m e y e b *
A m e r - s nır, v e k a s e n i n d e etkiptyl& tfem aat m e n s u p la n ö n e m !' W a n » f f j * v
m « 'r e z > A m e r i k a d a a ç ıld ı h a t t a b u jte şv îk e dildi K o z a İp e k
S t a r B u g ü n N e m a H o ld in g gib i b şjjflk ve $ ,rk c l ö n e m li ka zSrju j
şirk e tle re m e d / a şirk e tle rin e o rta k « M d t X * y ® *® h lb ı e dildi 2 û P 3 * $ | î"
ta ra rın d a n b ir tekiıf ge tirildi S e ss t Z n j & îm s m ırı h o c a e fe n d in in h ö ş u ft a jM B
iste d iğ in i ve Z a m a n g a z e t e s in d e £ w j e l A O ö rd ın a lo r o la r a k g ö re v ie n d & t k ^
o o v u n c a ism im g a z e t e d e g e n e l ko o rd in a tö r o la r a k g e ç ti. Ş p n a höpfe' |f"
tekiıt fealdı B e n Ir s n 'm z a l e n Is la ı^ o e v t e li o l d u ğ u n u s ö y l e y e r e k ^
s o r d u ğ u m d a ; Ir a n d a 3 0 m ilyon; kuı ^■ Aİtsd T ü r k ü o ld u ğ u m ) v e c
A lı E A Y fR A Jri b a n * a ö y le d L B e n ^ j >4 çok b
G Ü L E N g e k p k a n o is ı y a p s ı n b 'g ı" W lm ve reddettim , n>
z a t e n k a m u o y u n d a e e r e k -faratıı » ra k s e çeşitli ka n a jiftfâ
A le y h im e b irç o k; *1 mpanyaiar basiatomfcdnf
o ld u ğ u m 6 şirk e tle ilgili s ı h l k ^ y i t ^ bir şek j t s w
ışle m le n K a rş ılıK st z ç e k M a y a f a M -şü' Hısss'eıimstk'ei
s o n u ç s u z K a lm a k ta a ır. JjJıyM elA ya p ıîğ ım ıF 4'
ve aaij »ğic‘ « tin e re k c u m j . îahşhlmiîmaı «u^âL
ç e rç e v e d ı I *?; •‘'nı'V'i'M
n O iK , e k a p ı l m a . - . - m . = a = . . . aZ T ' ‘ " " ' ‘ m r ' t
b u ra y a ifa d e y e v e r m e y e ç e l e c e ğ i n i d a n ı fıa & e r a im ış la r. 'y ^
K IŞ -L A 1 J N e c i p H A B L E k f î T O Ğ I - l f g ıb ı. s n a d a n k a 'a ır a c a k il “

m
•İ'J,*-, '

r ;•. 3 *<<!3^r:-r Tjr«- ' ■»•a» .;Ç3İft t v gr -jr.: c.'rr <:MCJ ^ r £


• r c f'o .'! r ' r J-'d'- c -C n S<- ■r,a 'i.:r-:a j.C O > ı,(is fd a d '' S * n . r \ î u- : c r s '■u ',^ : " . î s “ 0 3 i - . a /3 < ç - s ^ g u '
? F ‘ı,-3>*3ır • C3 uî'L r. f a > a '&£• s c n ra s ı b » n * 'a ,a y a la r >n> t3ı 7 5 m -;, ar d c ı ır •.'»• 'a 'e c "'«TUŞU.-»
3 ^ s * 6 a -» a * o 3 r, -H CC.f c » W v T .r u 's s m a s . m u ^ « « c c - g ^ -r
\ > *
S--5 on .tıbstfLje V o * ' 6d;ycr_-m Suyukşehır Emrvyet Müdürlerinin S', &0 ' : ccmaas .moarMii
ra -* -, bunTar'r\*feşWtda Aoduikaoır *KSU. Şehabetun H AK PUT Osm an KARAKUŞ Onaer AVTAf
J.c. s-m-er .arg-r S u-ı;*' Bakan. m u ş la r . Po!<s A k a d e m i Rekiorü ve Cakan Y aratrros ö-ı
Emn.yet leşfct'snnm k-« i| ıssmeno-r TSK tçrnde ise bu oran tahminlerime gere % 4 0 civarındada Hatt
Oj rakam .yımserdır Bunları eğer bana resımlennı oe gösterm ek suretiyle tek tek seruiurs
•»at-'-'ayab'i^m Cunku Dir çoğu latetelığimizı yapm ıştır O donemde kurm ay binbaşı atanlar şene
saha s>4i rutbeiere gelm iştir Bunların bir kısma YAŞ kararıyla atılmıştır Am a haten görevde olanla
ca vardır Bunlar genelde kod adı kutlanırlar o yüzden ism en hatırlamak zordur.

Borunuza go ırsek ben baş angıçta mücadelemi medya yoluyla da halka duyurmak isledin»
A-ica* *eno> adıma kurduğum s«te teknik açıdan iş görmez ha'e getirildi. Sen bu siteyi yapmastr
oaha snzeden tanıdığım Mehmet OCAL isimfi arkadaşımın yeğeni olan Adem OCAVdan ılc
etm-şjım Adem OCAL'da cemaate karşı fikirleri olan banaffljkm birisidir. Ancak o donem A * PartTyk:
!'9‘!i .veo stesı hazırlama e-deviet. e-belediyecilik mbıfprojaferi yapmakla gereviendirtmişU Kendir;
ticari olarak bu işlerle uğraşıyordu. Ama benimle ılgtaıreyi hazırladığı öğrenilince AK parS’den'afdığ"
tum ış'en kaybetti ve sözleşmesi feshi * irisi m Maltepe dershanesinde çabşıyç&u OrTü dr
attnar Ben şilemi kendi adımla agantayı i kaza bana net. com u z a n tılr b e n im ^ i^
sıtenm Yasm KESEN tarafından satın alıı^.^. n^dem ....................-
OCAL internette yazmış. Yasin KESEN de bı'
yazıya mukabil yazdığı bir başka yazıda k e n c ^ ^ almadığım
— '•'••■1— “
hiçbir n-eb suesinin. şifresini aimasınm^dağıtmaaımn. ha ck te m etgibıfe^ )
konusu olmadığını
TSK'den anlmış subay ^lışfyofiijlt
»'
tamam. Ama îs/nttn Çimiyorum ÇiV*Vf geneldi
ı»»'1
kod isim kuBahılarakHmökP'*dwy isin KESENYt özel olarak soruda bahsettiğim,
şekilde TSK'ne yönelik yayınlarda, M^roSl olup, olmadığını bilmiyorum- Ama yukarıda kısmeı
Getirttiğim gibi Şura k aru iıyla atıla rtö ^ kendilerini g ^ y e n le r İTûbaı t^BrvdeydıV Habi:
buntann gizli toplantjlarsırasındari^ienna .göre, ve kuvvetlerine göre bir aynm yapılarak sadea
kendi mensuplarıyla bir arada katmasş sağlanmışa. Yanı subaylar subaylarla brfkie toptartıya iştîral
ediyordu Omeğın astsubaylarla biraraya gelmiyordu. Bunlare hoca efendi veya gbrevtî irpamlarcı
görev yenrnn niteliğine ve rütbeöre iıygun olarak görevlendirme yapılıyordu. örndSip- Doğa'ı'
3Eı'/%ZH paşan n «da arda vıfıa aajm aUığma yönelik bir duyumu araştırıp be!gel*rrfrmt< üzen
onjn birliğinde gö evk bir personele gğra» vcnld ğmt oen bizzat bthyorum Sunun gZM
ı/une göre görm-ıondlrms şapılMT <• sthbaml ıslıyordu. GeneMrmaj»da yapılan,
•a» /etler ia*ıiartann k'miığı. löpianbvn konu u alınan kararlar vemertvemırittf(glDi fı*iyuw rhoc>
e aramın ısra-fı talepleri sonucj kerdsme rapor edıSyordu Musltfjfc Kental SÜNSUR ıtoM .
s - ie den bnaı di faniış halırlamr/of isem kendisi Aksiyon de -
A*renkaaa temsealık yap>yordU/ $wmeN Aksoy te Mustafb-
Atupzaae ye «edip ge’fd ı Bu $eMl(^ Mustafa SUMGÜt) git
rubay'ara haten görevde oiarU )fp camapl mensübg ptaqr!
num jtarar veya TSK haMhndeKl^tzR tdlgılen ya d a ''
bilgileri airp keod^skM^; v' * “— -• "*
ben cemaaten uzak
uyarmışlıın
atanmıştı/ ve Jrendug
personeldir Görev
koordatasyon kurmak. 'Ş*
buhıouşorduK, i f a i ı r Sstdk*
bulurvpjftuk *
Ban cemaatle
değıhm Suy&.
bir oıay oldu^çdş/ but ,
GeneUıurmay
ı *'ûlS îif oMufllSbu ‘ feşrıa

260
-.vı,r e.iî'pacü* c c f S c r,c l çck. * 0 / ıc:afl-.r F c :h -ji'a r O U l.E » r r.
U ö f t v t-P C. ' er ya d a s e r u î U f f ’ia ia * c s ıia ı vo'-jbı;,? Bur.u!
n fis k o s •ç ge:.rse 5 * 2 ' o<ur ve çov. o u y o v m e r e b ç ie
a - <C(3 rt i'-.' d a v a y a n lim e l etm iş etm av sufC t(/rj u rve vı ka za n ım la r, otur B u (e fla k a n ğ ı ve
_ rıv.'feIl o t o d u ip kj^fşıkkîbütuf 8 u d a c e m a a t m e n su p la n a r a s ın d a tur fırsat o ’a ra k g c ru iu p hu;
3~run>- '• tç m a ca r i.^ ıa ^ Btrlşckıîoe n im e t e n e d e n olm aktad ır. C e m a a t b ö yle d u ru m la rd a b a şın a t ır tş
,_ı,- m s ® (ffiianıar ve p ayeîeı v e rm e k t e d 'f O m e ^ ın Y A Ş kara rla rıyla atılan birine k e m e r
k maâfy ı p o z is y o n c a •? bulunm akta B u o a h e m c n u n n e m d e site sinin ve h e m oe T S K 'd e k
r. nesd«ndc cem aate yö n e lik o 'u m lu d ü ş ü n c e le rin d e v a m ım sa ğ la r

s o p ul d ü t utusai Kanaldaki 03.06.2006 tanNi 'Aydınlık Kürsü’ programında: Katıhmc


SıptN tararından sorulan ve Asken Savcıb£<m/z«n yürüttüğü soruşturmayı da ilgilendirebıleceğ
cesenena<n:en ta z ı sorulara vereminiz cevaplarda özetle. ..Türkiye'nin işgalinin 1938-2000 yılındt.î
t :t{15:n F e th u tia h ç ı imamların güvenlik ve istihbarat birimleri dahil devletin h e rk a d e ro e s ın d e y * ^
sü ıg ^.ı Subay, astsubay, emniyet müdürü, komiserler arasında imam ve başim am lar olduğunu
eeviei içindeki örgütlenmeye örnek vemken ordu içindeki yaptfanmade bûtûn, . ^
c a^sk kendi rut&elehnde bir imamiannm otdujunu. buntarta örgütün arasındaW w § te | 7lfy<;imari)
suoaytarm kurduğunu, nitekim buntarm baj$Nnjptn/-YAS .jkiuadşrı-
vetkıiıier.nin kendi yayın organlarından
crcudan atılmaların ordu İçinde halen var o ta ^d fp & 0 )4 s e n r)* gövencede.ofma fti^/^VierTneJr adın.*;
Be'ediyeierce Belediye Başkan Yardımcj aJmdığ’ını beBrttımz. $oru$iurman«n. kapsamın
da gözeterek; bahsettiğiniz bu yapıfe içindeki teşkili ;Ve,
bıipiten temin, açıklama ve küfianrria fi •ıııdâ'bHdij^ “ '—
--1
dayalı olarak anlatır mısınız?

TfeNtjLpja&şgN; .Pfogıü^drgi
ountar sayesinde t ..... „
. w doğrudur;
Bu __„ _____. ::H
__________,
ö^»-fetep ___ __ ____________ i^ n !' 8 z e i 5 w l î p ^ ^ ^
s u n i m i ®jtenm*ı«<ini r»n#nvMdu hâttâ Cavhun CESUR »im li bir eubavm vüksek Tü’.beli b
rem uisnın kızıyla evlenmesini sağlam cı Daha doğrusu bu yönde önerilerde bulunuyordu, Bemmd
i atıicıgım cir toplantıda bu subaylsra veroıfil ömekte Deli İbrahim döneminde b ir mustOman Osm an
casusunun Fransız sarayına başpapaz olarak görev yapmasının sağlandığını, b u mnapnın her turt
: ünam görevi uğruna işlediğini yazdığı bir meldupla kendisinin iflah olm az b ir g ü n a h içenstne
c duSur.u. cezasının ne zaman sofla ereceğini sorduğunu, kendisine venlen cevapta ise yaptr
görevin kutsallığını ve her papaz.plafakgeçirdiği her g 0 nQn bir ibaoelolduğunu 6 m e £ ^ra }« tfe tX Q #
Dolayısıyla bOyîık hayırlar Içsn yapıIabteceğin^TOrkiye’m n.aarSlh^ıçy^JtS^Ö pf^ h llp flr
laktık olduğunu, takıyyenırj m 0b»trafWüÖurıu, büyük dava için burdaflrç m fll^ h tp lı
B j nedenle ÖngördûğU h iy a ttfl' fi*?, karesinde takıyye kuilaoıidtğınc
müca deJemn 2 Adugu da K e n d i d e n ‘•itaya çıkmaktadır b u -
E mnıyel'te d e bu 4ûf uap)lanrospıft'^U 9‘’tfH* befartmışiım, JBpnterm
* A ■ R İ ^ A r <1^
da sıkıL, K
birp rFe
. ı k H.L
. e ■i „ :
t *« ' a ı a m r.fti dian
c n u n da aratanı -•'sşı ıçm zan v uda Müım el At
rrgı ere T* eğdim* flfneienne karşpfe® tf|ürtM ]
Y u rd a gclmeijsnt*'"* •ethultah GOLESIn Wbna
Ş ıir-'a » me n ‘feı î y daha orada ,
istedim O da l 5AYTAt^ da mezun oidü. O 'da Yı
v« A flunzade oı W h --u L frN eh tfm e t o d e » ^
fcgılıiııoe g flı~ J jenmışu B ab eM »5'
müdürlüğüne fty Bana yur^dnu!
ıfır. resnp ya ztd ı i
gelip kalan G U l,şv t'e/îie^ p g
ce-r zat
r.M o r
ynwcfdiMpr
yjm$ş)Û0Mİ
. bağlandığını ,
Ö 'bi yaytldığjırif.gi .»n— », >zzm yani'fŞ'îpî
O rdu - ” ’ . . halen' *‘>Va<,‘ >Sa r s il ..__ _
B ıîirfttip YâTbay Mustafa SAR$1U>JA2L

i
,C<:;<3C303i'.' . ‘.îr.USur.d-,».. W
33r
KS'İâl
■.*«<ır;-şrı Genelim i* kca zcl. V u/pr. 3> PcinU!',s>. rtCCA n-if^eyde*
e m d ; >-.end"S<mû- 'u fisn * g e ç le r v * •S'.rr-ii: i'j:n beni't. rerşeycnsr
;mı,îij:şn:9f TC o ak'* a îc n ra Cara * ,'r şcv.i'rtdo îoyiem'sn •, g r;(
e lıjc r a u C e m 3 a ! ."nensu ars.» n.33 o AmefİKs'dsy'on b»'t
or.4ll*Met.n v3flığ-.na “ ■ C»rçnans)2 'Qe 3 *
*- jHo j .'!'*■an zaman buraya ziyaret.-; gstentçn kend;s> «‘f.'ey.p b'ğı acnr;
: . to aic ip bilgilen kullanarak ^a-’fizınasy-ri i-.eramei sat-c--1" 5 z-fc
ı-.z ıv j '.uisnanlan 0122 gosi2 r>dî Eder is:.5 r"'s? cuntan £ 5 •.•jp,.?
os> nca'i sa'-î'i 9 'n ti 3 /C'-c-t drırm. Dm'eme konusunda ksno-sine ne kapar teknik acıosn S'S^aı
ismi. c'3 'C’lır Bugün iVoanyie fcYçc/: yazar, sporcu. asze-.ecl •? acamı as •'ercsn*
cc.:-;î '. :-.v:aM3 3 ir O.-nej.n som donsmds hasret bitiyor rrsnşeı'enyts y.?r atan bıicord-s/m vt
■j-v’ -ıe-' :-cp 3 3 3 nd.3 rv-, m ji./e t i 3 K.öD*rv "»CMS milyon oolîrC'.r Yme vokın zamanda s-r
,?c '3 i 2 T.;vv-n £0 i2 m,< os^ı? yapılması söz konuşucu* Şutun fcu.zıar zıddı rskamtaraT ve bert
rsK-aniıa.-n cuyur.jgu açısmdsn nem de faat.ye'm amaç» yönünden d'k/®îıq aegersr;;n:ms^
gereken nususıaraı? Saten kiliseye yapıları oagış £>sşti şaşma ışıtuı-g; sözünsen ra sn'ssjsm.:*'
a-îrskucını O'Ziire gisıem skteaır. Kıtefcm Feihuüafcihcca dmlsr srssmds>* cıya.'Cgoan sn/saıg
Tn6ha«v-o*n zi/ eob Kulbul akta» cıarak aGtaf.a*diı)in 2 ;-ûç dm-n narnsnianıp Dunların osçıns g-^ cm
, sr« outu.n Anten cam edec*k A;tah'*rv.al!ffyd3 ^<?yg 3 rnbenrr üstünde o'ar> .öftan ;r- s t-n u n ^ m zeç;-5
3 o. ySf3 t»'3 i ,nsan m 3 r.3 3 soa g%w\v%u«af:cı sımayı du'unm&Kted.r C-msstv: o e ou seıuıb*,
.msnoırmsfiia-s t . R?S3 İ£i Nurda oa tss rvn -geJio mendımn arkasınca nam az ktiecag- 24»;rtr;mî,icıeçH ■
Fetnu'ish hoca 03 euna benzer seMoevJsa '-ve tounamması csm .îdecegım ■.vsn; sy-i' s’z-dn
crs^ım-ı® 'ssâvvu s in e k t ir . 3ı+ üa >«ndı$ dir fılard u î zs'^ r ' ;wı » -n" ■»• n • u,*
*.'Twn»,aı"S :'.ylak;'^?W3ît:.da ner tk',3^ıft qü dunyadîkı tek süper suç Ordudur.» tna'-m-aı-a.rovr

ru .ansa TSK ıç<ncetn Föthuiıançt ceısor.c m zi -30 civarında ci-cgu-'u ce ıı'ı^ y'. r cunıa>
-sn-en nsiı-amam güçtür Çünkü kod «cni icvıianmsktgaıilar. Suniarcar» hatıriagnnorıfr. 'it'2 •••'1r.c.
ît i fan .'.-.eri/ 2CSA Ceyhun CESUftz-Ornsn StPAHICĞLü g*oı ky.fmsv subsYisnd.r a , m ; a 113,»!
2 0 -scr oidugunu onciğım Mehmet DAUK12 03 benim taiebsmo.r Ha!®-1 mv/AZ2 sf aia-ai?
ysprrakladır. İzmir'de iSSS yı«an«do .medrese ev.sra gelip grtrm-yur Aym -şs^ftsa- doVmr \.J.-, 5 îr
SARSiLîvnAZ da cıürn taietaernızdır. Ingiltere de staj yapmıştır. Fetnuüan G u l EN - mugu-an» v® iseo5" '
etmiştr. Alsuhizaae'oe. .onurtla- bıdıkıekalmıştır,- Yine : Celıi ÛZKA.N •.-aımı» ■.’o ir-Tâc-'p- y1'
Çerkezkö/ce 1 &S3’fe Jahifi^t^ımAH®î®;.^.,muvazza( mtdır oitmiyo'u'n O aa cs.md-aaâhii.. v rn,e- dt^s,
Kurmay subaylar .'brnoaşr ikpn: T ^ |^ *|5 İ'an *-’0Ğan isimli bir aenızci Si-ta:r'': da verdv. Çok çiça'ı''
birisiydi. Soyadını nstıriayamsd-tTylödr^m. van>rım, Ancak tunian ..tek:-tek'.ba:raai;.': ■}fâ\
âniaminda psiKçfojik otarak cT}Öûad&|?j. e?m£f, daha" önemlidir.,, Çunk'yy^rv^da. b*r;
mevcuttur; FethuSlah GÛL£W bSh|nvi3n'k olduğum birçok rapor tstarnıl p } ^ ş î t e İYÜkar'da bertru.;^':
dmekleıe ilaveten eorvadah, Hakan -Kod' 'O rh »ı> :.'S İ^^!Q $ ty’î^ â h .,'iafd s^fe'-1
raporda İskenderun'da' .b ir; pa^hihyda^aaı Amorka'daki bir kufsLah'-'‘y ü ı i a n ı e ? ;«te"i
edıırmşi- K^yinpep^rt'.'oisri; i . aV
*ûniemişîi: Orhak bu
getire*' Amaç'bu pdçahio ystKi^mıh ,n'aşfİTS K yi açmaımzak ıcrn Kursah»i«b(?4tâ^i'.îiii.--Su şekAce-^Si:'
perscm.eiı rakKındp,.,g&hrûcri..bitgii^. m^işeme cîarşk nasıl kuJteriı!3bi*eceğin;i;Yifş;<(ıı j•:ye§a|iea«ı;^ı,i
yapılıyordu; Yin® gsiln’öh bir bılâide.pasShih şoforiuğgnci y a p a n 'tır ^ s k V h r t'^ ^ 'iÇ ir ^ ^ T
ı-oberci 8 *1 n* çe^tıhp ısierti Vapıi^ ^»pılmadıgı rcktaamda rraısemp.otaraH t^pc
eıa3îmi.?t^;
oar«3". ifjitKTn.»!; ■■ u
bu ^bhVyı.ı -şpıyp c»vah! HaimıŞıim
ve onpn üst. a u ^ e y j'o rn u l'a n İA rii^ ^ ^ ^ j MycgratrK c$r*K.
36sl6imswM» *tiM n c ı ı ^ * * * / & ! ! £ ?

!S4rS'o rı^ in ::# '^ lS fÖ :^ d ^ t'r^ h A t® â iK 'lc Ç o » ti|ifS'rrp'


9 «ra/le« ailm psınl » M M W J ! Z £ & m m m & i i o ü a i M * * M '~ • * " "
S Ö te S
..karşıMqhdjğîvdöşuh<^sıhdeyirh-i;0^.^?^Çv','‘n1:'. Cn^n^®!..%'!snge!ig;^; •

•■

262
L - id e 'T E
•■;r. n e t s r t ı c 1’? n-.:
ı't.cs rîp-oaf cn csst yaşanan ve Ksmucy- .pds c-uyûk i3fi!çrn3 yara
- -ı o c ıc V*n ite C.nder A Y T A Ç Pcys ' aü'enrsı ydPStic.sı artı;-..'
‘hhılrncktodir. Aıataylef 0perac.ycr.ur3 .-skin ce^ e iM
' S k ,---,3 sızbınldrçı -;chjfidc Ta- n z .sa! i n ' i r ^ l _ ’îiennç.’ o ,,
..^, ',sk<~r ^ ı^jyp polis olduğu yolunda hniscr’eı-n yapstaıgı, .Mie
,., tu 9S-.Af -lamelar tanfıncian sızdifiimaoıjmm saplanarak. gut-evu
y n “ g* ıgii oîurak Jj'-erlık kor i '3 kan tlar <■= >gtl) tncı&z’ r
• t-:' A'-<;arr. G azelce scrisavlo.ccm ç‘bı yayın uiocr.ormod h-ifnang-
ie'>i r.moe çaydan hemen tcr.rs cuymt çek-pı ^ukıl-.t C-îPSV.u<m?./ ı $m ı.
ı-k haberlere •,£? venidvaı gon.4rr.esi necipn;^fâ üu oagıanıda Jn-.m arz Beter. y m. r. .
t gecen Atabeyler cpemsvon&®>ısç!Q6pm basma şızo.rıima.oı b -n y jOpar.
* e n 3C J cru-„ndû , - n DYzmoa fcudılc-irın'Z' 3nj.aıt/.m<s>mz?

deVASEM _gYui-ar^a be^fîiğ'Ti gifc’ son dcn^rn ıl.şkm özel oır Dıigım yolctb;; AtycakceP'-na
felsefesini ;yı b>ttnm,-. Bah-tesiirgunz Internet bitesi ete Uıkıp ettıg.m. kacnrry!.
= - r.:.-sr GütÇN'e vakm v^vm yapar sitelerdir Önder AYTAÇ da C'iz'm- fH/obûmızc’A re.v-u.kıA
GULcNe sönükten fcaökdır San- zarf ü'."<v;mn doîkî aKademisı tpraf/ndsn sizdH sm atfe^^A îj
^«y. C iU jnr c ru ra s a:v.r t i ? n ç M t n r . ı mum’ ı no. vo Cv P»t~Lrab Gt L fi
•s'3'“-r.jr!na r-crdi v=ren cesaret yaren tır ev'e.-noif Poıs Aköoem>tır,de görev.t oranlar neme
■ v_.ç*jîuyist hareket edansr Yukarıda -teyltdığim g>tı nem manau, açıdan hem de mesıer.ı g e lşırte
- . r , b u n.'zmel '-r-sıniıkie tduHenCınte Bu «onuca söy!eytfbnece«>erım bunoer, ıcarû*-'1.
Do '-n^oan k.m yica fomier larafmaan Ou konu pianıar'micE.r. Eu Konuda neı bir cağım yo«iur Am
'SKn^eki ouçieonin ve îarûUarlanmr, o'auounu gosterme/e ve guçiennı sınamaya ydnelık. ayı
~'rr,7,r.r<3 oa TSK ıç-nde cdhkiondıkıynn* da gos.ormeye vdneiık olougu açıktır. A.vm şskıkje 2C0
,-..-r.ca yatılan nuzumu gurbet, t>i»yoı s^geni. propagacds karrvpsnyaian vs- ban’u-n özekk^
' umrup reı öayrom; ve .0 Kasıır/a-öenk geliri,mest oır ouç gösterisi. mtelıyinde^Yft pisn'ı t
■ -etYmooır. Adeta cumhunyoıe meydan okumadır Hükümet üyeler, ve'mecds başkanı' ctö od tektaı
Kaır.panyac-ınoan harekede hocam hasret çıtam çekimde gözyaşı ockmüştürr 8 (i‘da sçn dftnftrnc
c«'/.eim remutıah GUtefy e desteğini ve bakış açısını açıkça >’3r-s>tm^kçsw?t>Bu ;âestd^ ' ‘‘ -' "
-lussoelenın gu&ugo ve bızierin ^ r .d e bulunduğu ortamın guçiûğO' ortava'çıkrnaHödKi.
c iciıkier-mıe ve uiKeme mzmei amacı, çerçsvenn^n devteün ko.-ui'ması vs- k<j8; ......... r"
c 'r.Ek vzeru TSK .ne ov .çalışma .Avnsınde buiunrr.ak is^iyonim^ Ataca^'ıin-
zsm3msır>3 ve yöntem halası yatmak, istemiyorum Bu' -;erçp',-*5de:'irirh:'b£İkSii
to-'-C" vedertu wtu inesi ge'ordljînı ve tu mucadeıcrm bir ç-a sb^kiıfs
cegartenoınyorum. Bu mucüdcişnın uzman bir c-kıp ,;e. ve çatışma grubu' ’r "
tenim de bu 3ruba €;tı,m.^r«,getaığfnça.kşikı sağlamaya hazır otcjugumCt
c.-~ j- rd a rr n i böîge^ndu oitnuvtmnı va^)&5,k - >/dır vmsoa 9
-izrneri«nnifj 4B'?V»hoariT,a*eÖylû yuıulutmes, gerekmc-k'ieçlır^B
t e ,ta»Yi dedi Başka joye/eccğı (ı.naiıV.u o«/ar îsrı1j , a
madaecieM iştBmıe^ y&' nu & ’kirretdu 15 b j tutor y ıar 131-,
a» t d - 1$ 11 200b

u t
GİZLİ

ANKARA CUMHURİYET BASSAVCIUGÎ ANAYASAL DÜZENE KARŞI İŞLENEN


SUÇLAR SORUŞTURMA BÜROSU SAVCILIĞINA

BİLİRKİŞİ RAPORU

v-fîı.-.-, cJîih u 'vcı Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma
EüM.Sı,rutt T C2 TjOi* ;3nniı. SAYI 2013/103566 sayılı Bilirkişi Yemm eve Evrak Teslim

Tur* si'ahiı f. jvvî;iânnde alarm ve tatbikatlarla iigill usuller. 15 Temmuz gecesi yaşananlar.
Şj - jwef:erinds alarm ve tatbikatlarla izah edilip edilemeyeceği, bu alarm ve
-> z ı ı -rı'- mseye naDör verilmeden ani alarak planlanıp planlanmayacağı, planlanırsa ne
r.aosr i.KMcls planlanacağı, özellikle bu tiır eğitimlerin hangi seviyedeki birlikler taralından
api'Sccıgı bu 'u~ eğitimler için personelin mesai kavramı usullerinin ve alarm ve tatt-ıcat/arın
■çenende ıtrz edilen faaliyetlerin neler olduğu ile hazırlanacak olan raporların evraklarla
beraber gönderilmesi istenmiştir.

Tatbikatlarla ilg ili usul ve esaslar:

Tatbit-âı eğitimleri TSK içerisinde sûrakiı icra edilen rutin faaliyetlerdir. Tüm eğitim faaliyetleri
gibi tatbikatlar ela önceden belirlenmiş bir Eğitim Faalim i Takvimine dayalı olarak planlanır
•e erz sdiiır. Tatbikatlar icra edilmeden önce tarfiamiayıcı mahiyette bazı at’, eğitimlerin
isiTisa-ıianmış olması gereklidir Bu eğitim ve tst&ikatiarla birliğin plan görevlerine uygun
cıarak belirlenen eğitim hedeflerine ulaşma^r^maçlanır ve o yıl içerisinde yapılan tüm
•'ğ-tır-ıenn haüîası olçülme/e çalışılır. Diğer bir deyişle bir birlik taarruz görevi 3İmişsa
taamız tatbikat» savunma görevi varsa savunma tatbikatı yapar. Tatpikatlar çaplarına göre
bölük tabur, alay tugay veya daha üst seviyedeki birlikler tarafından ve birlik bütünlüğü
muhafaza eailerek ica edilir Tatbikatlar mutlaka birliğin plan görevlenne yönelik önceden
belirlenmiş bir senaryo dâhilinde ve dost kuvvet, karşıt kuvvet, hakem heyeti gibi uygun
bir teşkilatlanmaya geçilerek gerçekleştirilir. Dolayısıyla tatbikatlar icra edecek birliğin
:.r:riyfc5ine göre haftalar veya aylar önceden hazırlık yapılmasını gerektiren faaliyetlerdir.
Yukarıda da arz edildiği ûze-ra TSK'da bütün tatbikatlar eğitim yılı başında planlanır ve en
geç 15 Haziran tarihi itibariyle tamamlanmış olur

TSKcs hang- seviyede olursa olsun alarm veya tatbikatlar esnasında gerçek mermi
kütlanılması ancak bu maksat için özel olarak belirlenmiş, atış sahalarında ve son derece
detaylı emn-yeı tedbirleri alınmak suretiyle mümkündür Bu alsş alanları meskûn mahallerden
dzûüikic fehirieroen kilometrelerce uzakta yellerdir. Buna rağmen alış alanına yakın
köylerdeki yalayan halka, muhtarlara imza karşılığı tebligat yapılması sureliyle haber verilir
ve co husus vuiauaMa ı- ayn atıma alınır. An-:: alanlarının emniyet krokileri hasırlanır ve
herhang, bu müessif o'a/ö meyden vurmomok nıakscdr/la bir atış emniyet ekibi oluşıuHii^pk
alış yapılan bölgeye giriş çrinyiar vonuol'u bir şekilde ıcrn edilir. Alış eğilimleri de ddtjil olmak
üzere htçotr şekilde mühimmat kışlada personele veya araçiara clağmlmas^Mûhimmal
usman ve yetkili p.arjunc-1 vasıtasıyla emniyet tedbirleri alınarak topluca ati| atanma taşınır
ve atış yapmadan çok kısa cır şura tince (•on! altına alınmak suretiyle dağıtılır

û T)
GİZLİ
GİZLİ

, Alarm eğitimleri TSK'da aniden gerçekleşen bir durumda birliğin reaksiyon îürcs-rvn
ölçülmesi maksadıyla >cra edilir Alarm eğitiminin mesai saatleri dışında icra ed.'lmocı
durumunda personel ikametgâhına motorlu haberci gönderilerek Önceden hazırlanmış
ı____ ı. -.-.M g h rm » m rln ln \ıa r tt ı n ls ra k te h lia e d ilm e d i m ırplivln .^ıl-ırrn

venimesl için sivil telefon ft^Uı, cep telefonu, telse, e-maıı veya başka bir sivil naberieşme
vasıtası kullanılmaz. Noırçyl şartlarda böyle bir usu» olmamasına rağmen, gerek hızlı olması
gerekse çok >aygın $çnası nedeniyle ivedi haber verebilmek maksadıyla bazı birlikler
israfından bırtık komutanlarının müsaadesiyle cep telefonunun da kullanılabileceği
değerlendirilmektedir.

• Vazılı olarak kendisine alarm haberi venlen personel alarm haberini tebliğim müteakip
derhal görevli olduğu birliğe katılır. Müteakiben başta birliğin yoklamasının alınarak
mevcutların tespit edilmesi olri3k üzere, birlik bütünlüğü muhafaza edilerek kışla içerisinde,
araç yüklemesi, teçhizat kuşanma v.b. hazırlıklar yapılır. Alarm eğitimlerinin yapılmasında en
önemli maksat. Dirliğin tam olarak toplanması ve hazırlıklarını tamamlaması için gsçecsk
sûrenin ölçülmesi ve bu reaksiyon sûresinin asgari seviyeye indirilmesidir. Birlik hazırlık
faaliyetlerini tamamlamayı müteakip kendisine verŞeceft emri beklemek üzere bulunduğu
kışla sınırlan İçerisindeki bir toplanma bölgesine if^ikal eder. Yukarıda arz edilen hususlar
muvacehesinde bu kapsamda geçecek sürenin ©jgari birkaç saat veya daha fazla sürmesi
gerekir. Özellikle büyük şehirlerde bu iğ re nin çok daha fazla da oiabiteceğı
değerlendirilmektedir. Aynca alarm eğıtimlel^eonunda araçlarla kışla dışına intikal edilmesi
sncoK asgari Tugay seviyesinde birliklerin kuvvet veya Ordu Komutanlıktan tarafından dış
denetlemeye tabi tutulduğu durumlarda mümkün olabilir. Bu durumda da birliğin alarm
planlarında kendisine tahsis edilmiş bölgeye intikal etmesi gerekir. Bu tür faaliyetlere de
ancak aylar öncesinden planlanarak ve birlik taıafmdan birkaç ay önceden hazırlık yapılan ve
nerkes tarafından önceden bilinen faaliyetlerdir.

• Birlik personelinin mesai saatleri dışında ikametgâhlarından veya bulunduktan


yerterden celp edilerek, birlik bütünlüğü sağlanmadan araçlara bindirilmek suretiyle kışla
dışına çıkantrhaş! gibi bir faaliyet normal şartlar da TSK’da mümkün değildir. Eğitim maksatlı
dafı» olsa herhangi bir kontrol tedbiri almadan tekerlekti zırhlı araçların, meskûn mahaller
içerisinde trafiğe açık yolları kullanarak geceleyin intikal etmesi söz konusu değildir. İlave
olarak geceleyin habersiz olarak aniden alarm verilerek personelin toplanmasına yönelik
eğilimler. Ankara, İstanbul gibi büyük şehiriefde tatbiki çok zor olduğundan uygulanmaz.

15 Temmuz 2016 gecesi yaşanan olayların TSK’ de icra edilen alarm ve tatbikatlar
açısından değerlendirilmesi:

• 15 Temmuz tarihi normal şartlarda alarm ve tatbikat gibi eğitimlerin asgari bir .ay
önceden. tamamlanmış ° ,du9u wa atama gören personelin ilişik kestiği, nf^ıil müddeti
kyilâpdjğt..vjeya, izîftli bulunduğu bir dönemdir. Böyle bir donamda ke nd i& e alarm veya
tatbikat olduğu emri verilen profesyonel bir TSK mensubunun böyle bliHSrrfei hayatin, olağan
akiğim* ayjun bularak sorgulaması gerekir. Ayrıca yukarıda da a ç ^ l^ d iğ rü ^ n ? pröns^
antcJap tatbikat .ptrnaz. alarm eğilimi de ahiden..haber verilse btla^ışla içerituhdelçraı delilir1■
GİZLİ
• Tatbikatlar birliğe tahsisli eğitim alanlarında Önceden planlı bir faaliyet olarak icra
edilir Günümüzdeki haberleşme imkânlan göz önüne alındığında herkes, tüm dünyadaki
gelişmeleri gecikmeksizin cep telefonundan dahi takip edebilmektedir. Metropol ve
öüyüKşehirfer bir tarafa hiçbir meskun mahalde gerekli emniyet ve kontrol tedbirleri
alınmadan sivil trafiğe açık yollarda gelişigüzel intikal ederek, asfalt yollara, alt ve üst yapı
tesislerine en önemlisi sivil araçlara zarar vererek tatbikat icra edilemez. Bütün bunlara
rağmen 15 Temmuz gibi planlı tatbikatlarla alakasız bir tarihte kışlasına çağırılan şahısların,
alarm ve tatbikatlarda icra* edilen rutin faaliyetlerin tam aksine olacak şekilde, yoklama
alınmadan, birlik bütünlüğü oluşturulmadan rastgele toplanılarak, gerçek mûnimmat alarak
birliğin planlı görevlerıyl^Jjyuşmayan sivil veya askeri yerlere intikal etmesi ve o mahallerde
silahsız insanlara dakj^ateş açacak şekilde davranması ancak örgüt saikiyfe hareket ederek
darbe yapmak düşüncesiyle izah edilebilir. Bunun alarm veya tatbikat kavramlarıyla
ilışkilendırilmesi abta mümkün değildir.

• TSK'de yapılan her türlü faaliyet birlik bütünlüğü içerisinde yapılır. Her personel kendi
ait olduğu birlikle hareket eder ve o birliğe aR teçhizat ve malzemeyi kullanır. Örnek olarak
bir birliğe ait bir tanka veya zırhiı araca o birliğin mensubu olmayan bir personel binemez
veya kullanamaz. A bölüğünün tankını, zırhlı aracını o agtcın zimmetli olduğu personel
kullanır, B bölüğündeki personel kullanamaz. 15 Temr^yz günü başka şehirlerde, başka
birliklerde görevli personelin kendi birliğinden farklı bıBıklere giderek o birliği personeliymiş
ç!bi hareket ettiği tespit edilmiştir. Bu şekilde davranan şahıslar ile bu şahısların kendi
birliğine katılmasına müsaade eden şahıslann da bilinçli olarak darbeye iştirak ettiği izahtan
varestedir.

• "5 Temmuz günü yaşanan olaylarla ilgili dikkat edilmesi gereken konulardan birisi de
darbeye katılan şahısların yaptığı her türlü eylemin, ancak bilinçli olarak darbe maksadıyla ve
önceden haberli ve hazırlıklı olmak suretiyle yapılabileceğidir. Örnek olarak Özel Kuvvetler
K.omutanlığı’nm Genelkurmay Kh.nın veya Muhafız A. KJığı Kışlası'nm emniyetini almak,
takviye etmek gibi bir planlı vazifesi yoktur. Bu kapsamda silah ve teçhizatım kuşanarak
sîish ve araçlarına gerçek mermi yükleyerek bu yerlere gelen, bu birliklerde en üst düzey
personelin, görev yaptığı komuta makamtanm bulunduğu koridorlarda kendilerine karşı
gelenlere hedef alarak ateş açan kişilerin bütün bu olanları 'tatbikat* kavramıyla açıklaması
kabul edilemez

• 15 Temmuz: gecesi yaşananlarla ilgili en önemli hususlardan birisi de TSK'nin


toplumsal olaylarda kullanılması konusudur. Böyle bir durum ancak bulunulan yerdeki en
yüksek mülki amirin talebi üzenne. yeniden teşkilatlanarak ye diğer kolluk kuvvetleriyle
planlama ve koordinasyonu müteakip gerçekleşebilir. 15 Temmuz tarihifide olduğu gibi hafta
sonu tatilinin başladığı, gecenin ilerleyen saatlerinde, önceden herhangi bir tcplumsş£gytern
ikaz ve haben olmadan, anıdan çağrılarak, ehftf komuta ve birlik bütünlüğü olmaksızın
rastgele küvetler şevlinde 3İlaW* eylem gerçekleştirilmesi toplumsal olaylara müdahale
kavramıyla da bağdaşlmlamaz. '•

' Sonuç olarak, 15 Temmuz gecesi yaşanan olayları TSK'de icra edilen alarm, eğitim
ve. tatbikat faaliyetleri ile izah edebilmek hiçbir şartla mümkün değildir, tatbikatlar bîr
senaryoya dayalı olarak önceden planlanan tarihte ve iüm hazırlıklar yerine getirildikten1
sonra icra edilebilir. Hangi faaliyet olursa olsun ve ne makjatıa icra edilirse edilsin. TSK'ns .
sıt harp silah ve araçlar ila. sivil halka zarar verebilir celebin faaliyet icfs edilemez Aniden
SİZLİ
GİZÜ
bitliğine çağırılan bir personelin, zırhlı araca, helikoptere veya uçağa binerek başka bir birliğe
baskın düzentem^i. bir yolu kapatması, bir köprüyü kesmesi veya bir havaalanı, medya
kuruluşları, telejtjtmûnikasyon tesisleri gibi yerleri işgal etmesi, meclisi, kamuya ait bina vo
tesisleri ateşNrttma alması. Halka ateş etmesi, ancak darbeye iştirak etmek maksadıyla
açıklanabilir-/ Su faaliyetler içerisinde yer almak, yardım etmek, destek olmak veya
kolaylaştırmak hiçbir surette eğitim, alarm veya tatbikat gibi kavramlarla açıklanamaz.
GİZLİ
5&U
ANKARA CUMHURİYET EASSAVCIUĞI ANAYASAL DÜZENE KARŞI İŞLENEN
SUÇLAR SORUŞTURMA BÜROSU SAVCILIĞINA

BİLİRKİŞİ RAPORU

1 C 01.2017iarihrnde Çıkara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı işlenen


Suçlar Soruşturma bürd$ınun 2016/103566 Soruşturma sayılı evrak Özerinde bilirkişi
incelemesine karar^eNldiğinden bilirkişi olarak tayin edilmemiz ile birlikte incelenecek
evraklar alındı. Af^an evrakların kamu görevinden çıkarılmadan önce Genelkurmay Personel
Plan Yönetim ba<re Başkam görevini yürüten Mehmet PARTİGCÇün makam odasından
çıkan evrak ve dokümanlarla ile kamu görevinden çıkarılmadan önce yine Gnkur.Per.pl.ve
Ynl.O Bşk. Generat-Amirsl Şube Müdürlüğü yûrülen Cemil TURHAN ın ofisinden çıkan evrak
v* cokümanlar ve 15 Temmuz 201$ tarihinden sonra Cumhuriyet Başsavcılığının talebi
üzerine Gnkur.lsühbarat Başkanlığınca savcılığa gönderilen evraklar olduğu görüldü.

Cumhuriyet Başsavcılığından alınan evrakların incelemesine geçildi.

DOSYA NO: 1

Mavi bir klasör içerisinde 3 bölüme aynimi; dosyanın birinci bölümünde 2004-2007
tarihler arasını kapsayan Personel faaliyetleri konusunda yayınlanmış 26 adet emir
bulunmakla, ikinci bölümünde 2002-2006 tarihlerini S&psayan çeşitli emirler ve personel
faaliyetleri konularını kapsayan emirler ve protokollerin yer aldığı, üçüncü bölümünde 2000-
2007 tarihleri arasını kapsayan 6 adat^aOakın bulunduğu görülmüş olup dosyadaki'
evrakların Per.P/.ve YnLD.Bşk.da yünjttiieh rutin faaliyetler tfişkjn evraklar olduğu ve
yürütülen adli soruşturma açısından herhangi bir önem arz etmediği değeriendinimiştir

DOSYA NO: 2

Kırmızı bir dosya içinde bulunan belgeler incelendiğinde;

a. 24.04.2015 günü saat 21:00'da TV NET' te yayınlanan Ahmet Rıfat ALBUZ'un


sunouğu Gündem OZ£L programına emekli Hava Kuvvetleri Komutanlığı Başsavcısı Ahmet
Zeki ÜÇOKün konuk okluğu ve programın konusunun Giilen'in TSK'dakı yapılanması
olduğu. Sunucunun sormuş olduğu somlara verdiği cevaplardan oluşan metnin yer aldığı,
metnin bir bölümünde sunucun sorduğu soru üzerine konuk tarafından Türk Silahlı
kuvvetlerinde öğrencilik yıllarında cemaat mensubu olmak suçlamasıyla soruşturma açılan
komutanların bulunduğunu ve bunlardan birinin kara kuvvetleri personel başkanlığı yapan
Şener TOPUÇ generalin olduğunu belirtmiştir (2012-2015 yıllan arasında Kara kuvvetleri
personel başkanlığında tayin daire başkam olarak görev yapmıştır.) Kara kuvvetlerinde
personel başkanlanmn iki yıl görev yaparken bunun üç yıl görev yaptığını yine benzer şekilde
Tamer GEDİK diye bir Tuğgeneralin öğrencilik yıllarında soruşturma geçirdiğini, Tuğg. Murat
YETGİN'in Kara Harp Okulunda dekanlık yaptığını. Tuğgeneral Mehmet PARTlGÖÇ’ûn
öğrencilik yıilaonöa irtica* faatiyeı veya cemaat İlişkileri nedeniyle Iştem yapiidtğtaı dedirtiyor.
Yine sunucunun bir sorusu üzerine metnin t t r bölümünde 1990 yılında TSK'da yap/fenGenet
Dil Sınavında çıkan soruların bir bölümünün Çankaya'da bir dershanenin iMtebooklannds
yer aldığım, o dershaneye giden öğrencMertn* verildiği bunun da 25 puan ^O ğünu beBrrtiği.
Tuğg. Hpmza CELEPOĞLU ve arkadaş* Sami BALCt nın beraber akademi sınava girdiğini'
sıpav komisyonu tarafından ikisinin de sınavlarının birbirine çok yakın atmsşv rtedenjyte
l^öpya çekıtdiğ^te ilişkin açıklamalar He konuya İlişkin diğer açıklamalann yer s M tğ tg ö r ü ğ ^

d A V ) .- 9 ^ ?

270
Gİ2Lİ

;£:ij ~ v o f 0<ır3 ''.";na a 't ç ö z ü m d e .-smı g e ç e n S e n £f T O P U Ç . M e h ro e l P A R T lG O C M -m f


Y E T G /N . H a rrc.s C t lE P O Ö L U v e Sam ı B A LC I adlı ş a h î$ f 3 r TSK'den ih ra ç e d ilm iş v * h a icr.
'uîukiuauriar T s r re r G E D İK 2 0 1 3 Y A Ş k a ra rıy la e m e k liy e s e v k e d ilm iş tir.; S o n u ç o la ra k
b=io=- b ıf Tv p ro g 'a m ın tn ASbûrrsûns 3it o lu p . A h m e t Z e k i U Ç O K ü n b e y a n la rım iç e rm e k te O "
<b
s. ;E> B 'it . Ö lü n e n Y İ /2 E A Ş I 0 G L U n u n s u ç la m a la rı ile ilg ili OS.0 3 .2 0 1 5 tanh-nde
M e h m e t PARTt£}<5Î3 un n e y e ! ta ra fın d a n a lm a n im z a s ız b ilg i a lm a tu ta n a ğ ı m e v c u ttu r
C evat-ı y a z ıl' piaı'a k b e y a n e tm iş o (u p 3 s a y fa d a n o lu ş a n y a z ılı b ilg i tu ta n a ğ ı m e v c u ttu r
Yaz,iı c a ü i'S ir.d ^ G e n e ra l A m ira l Ş u b e s in d e (E) Bnb. G ö k h a n Y U Z B A Ş lO G L U v e d iğ er
p e rs o n e l >îc: ç a lış tığ ın ı G ö k h a n Y Ü Z B a Ş IO Ğ L U s u ç la y a n ifa d e le r bu lu n d u ğ u n -.; 3 yıl
'c e rh in d e s ın a v s o ru la rın a G ö k h a n Y Ü Z B A Ş lO Ğ L U 'n u n ü fu z e ttirm e d iğ in i, G ö k h a n
v ı j 2 B A ? iC G L ij nur. id d ia la rın ı re d d e d e n v e s u ç la y a n k e n d is in i o n p la n a ç ık a ra n ifa d e s i
ırr u wr e ifad e tu ta n a ğ ın a e k le d iğ i A d lı Y a rd ım S a n d ığ ın ın o lu ş tu ru lm a s ın a d a ir e m ir.
^ „ a r j m s a n d ığ ın ın k u r u ld u ğ u n a d a ir y ö n e rg e . M e h m e t 8 A R A N S U ta ra fın d a n y a z ıla n
r * h * a t ın kencıisi ile ilg ili b ö lü m ü . P a m u k E lle r C e b e is im li s o s y a l m e d y a v e y s s a n a l
orta m d a v a /ım a n a n h u k u k î y a rd ım s a n d ığ ın a iliş k in ş ik a y e t y a z ıs ı. İs ta n b u l 13 ü n c ü A ğ ır
C'ezs M ah kem esin ce- D u rs u n Ç tÇ E K 'in ifa d e s in in b ir b ö lü m ü n d e n o lu ş a n fo to k o p id e M e h m e t
PAP7IGC-Ç: u r ad ın ın g e ç tiğ i y e rle rin s a rıy a b o y a n d ığ ı 3 s a y fa d a n o lu ş a n b e lg e m e v c u ttu r
Sonuç o is ra k . bu b s ig e Mehmet P A R T İG Ö Ç ’ü n k e n d is i h a k k ın d a k i ş ik a y e tle r n e tic e s in d e
k e n d is in e y ö n e ltile n b e y a n la ra v e rd iğ i c e v a p la n iç irm e k te d ir. Y ü rü tü le n id a ri s o ru ş tu rm a la rd a
b u tu r b iç ı 3 lm a tu ta n a ğ ı v e y a ifa d e d ü z e n le n e b ilir.

DOSYA NO; 3

5 ödlümden oluşan Mavi bir klasörün bir bölümünde, 24.05.2015 tarihli 7VN£T
kanannös yayınlanan programın dökümü, diğer bölümünde bu programla ilgili yapmış olduğu
suç buyurusu, 3'üncû bölümünde suç duyurusuna ilişkin KYOK kararı. 4'üncü bölümünde
KYOK «ararına ibraz dilekçesi ile son bölümde KYOK karanna-,.itirazının reddini içeren
be’geier bulunmaktadır. Sonuç ofarak bu dosyadaki evraklar .Mihmet PARTİGÖÇ ün Ahmet
Zeki OÇOK tarafından medyada kendisi hakkında söylediği ithamlara ilişkin adlı makamlar
nezrimde yürüttüğü işlemlere ait KYOK karan v.b. gibi evraklardır. 8u tür evrakların Mehmet
PARTlGCÇ ün yanında veya işyerinde bulundurması hayalın olağan akışına uygundur.
DOSYA NO: 4

Mavi plastik klasörün İçerisinde OYAK Yönetim Kurulu Başkanı Erdemir Genel
Müdüründen isteklerine ilişkin 4 sayfalık yazı ekinde, Payas Belediyesinin kentsel dönüşüm
çerçevesinde İSDSMİR'dan istediği E*pertiz raporlannın hazırlanması ilişkin bilgi notu ve
ekinde Necat-' OZBAHADJR'ın (05322758311) no.lu telefondan Recep ÖZHAN'ı arasında
12.03.2016 tarihinde saat 17'12'de geçen telefon konuşmasının dökümü, müteakiben aynı
telefondan 28.03.2016 tarihinde saat 13:l1'de. 04.04.2016 tarihinde saat 16.49'da;
Ü7.04 2016 tarih-'nde saat I6:51’de. 23.03.2016 tarihinde saat I7;20'de,28.03.2016 tarihinde V
sa3t I3 :t1 ’d* yaptığı konuşmaların dükümü mevcuttur; Bu belgede yer alan ''iletişim
kayıtlarının ne şekilde elde edildiği, ilgili personel hakkında İletişimin dinlenmesi kararının
olup olmadığı anlaşılamamıştır. Ayrıca dosyada naylon föy içerisinde bir âdet flash benek
bulunmaktadır..Her ne kadar Mehmet PARTİGÖÇ OYAK yönetim kurulu üyesi ols3 da Oyak
Yönetim Kurulu Başkanmın üçüncü şahıslarla iletişim kayıtlarının sorulması hangi yetkjufK
dayanarak elde ettiğinin sorulması soruşturma makamlannın takdirindedir, -.

^ ğ i ^ ^

; *ı
G İZÜ

rv v , 20 !i J n n ris rm n K o m u ta nı alb ay da *54 a lb 3 y -y ü 2 b 3 ş ı a ra sı k u rm a y


ı.î'rr.icr* >.-r a lm s l.ıa d ıf B ılgısayaı v ik lıs . o la ra k d u ru m la rı o lu m s u z d e ğ e rle n d irile -,
/■»ndşırms s tr-fı a ih c v -u lğ m ara ş- ;<J p r ı r o ı v ı l k im liğ i ve b a z ıla rın ın da a o ra v yerleri
.■zzıim-sM G ö re v ».-erleri inc e le n d iğ in d e erdik o la ra k d e ğ e rle n d irile n is tih b a ra t p a ^ o n e ı. ıı
j s.:,-' iAT -uir.ni.c 51 'ir- p n ü a r m a k a ra h a v ac ılığı g ib i y e rle rd e g ö r e v y a p tık la rı g ö rü lm ü ş tü '
.,- r<.-a v m ;.r.D<.-.ı«-.da de y t-fo n d m lc -n 3 ian e K K .K lığı p e rs o n e lin in o e a d ı liste ce
r u f u n n if c î - d 'f 3 «.*ı'»iad3 Q oföşa n tu ğ g e n e ra l v t k u rm a y a lb a y la rın h a rp o k u lu m e z u n iy e t
nko r n '. no rş ..« ım lc n n ır^ a b ılı o ld u ğ u liste J a n d a rm a v e K .K K lığ ı p e rs o n e lin i iç e rm e k te ve
ou ' ! n ii.T ii\ın r E T Û le r o r ö rg ü lü ile ıltısakı n e d e n iy le o lu m s u z d e ğ e rle n d irilm e s i
'ic ıc ‘ 1"-- b t;im 'ii’v ''k V 'k r £• s a /ıa d a n o lu ş a n b ilg is a y a r ç ık tıs ın ın fo to k o p is in in ilk s a y l a v d a
••■akıp'’ sm ıfı h p e rs o n e lin adı v e g ö re v yerleri, 2 'n c i v e 3 'û n c ü s a y fa s ın d a 45 p e r s o n e in
zoı.n - oZ d y v t T ' k a r u ta n lıö m d a gö re v li ta b ip v e sağ lrk s ın ıfı p e rs o n e lin isim le n . 4 'û n c ü
$ 3 ıia s t r o z J o r.riz rm a G o n s ı K o m u ta n lığ ın d a g ö re v li 21 p e rs o n e lin is im le n v e g ö re v /e d e n
c ncı -e 5 ncı S 3 /fı:s ıri0 3 ıs® 4 6 sı g e n e ra l 5 'u s u b a y o lm a k ü z e re to p la m £ 5 H v K K kgı
m e n s u b u p e rs o n e lin « im le n ve s o n s a y fa s ın d a K .K K tığı m e n s u b u 2 g e n e ra lin is m i / ç r
.V rnak'.öd.r. ı s s a y fa d a n o lu ş a n tü m liste in c e le n d iğ in d e lis te d e is im le ri y a zıtı p e rs o n e l.n
o û /u rt cc-lûm ûr, m e n fu r ve ha in d a rb e te ş e b b ü s ü n e bir ş e k ild e iş tira k ettiğ i ve.".-eys F E T O
’.z ro : o rç ü ıü ila b a ğ ia n fs m ın o ld u ğ u v e bü yük ç o ğ u n lu ğ u n u n k a m u g ö re v m a e n ç ık a rıld ığ ı
g ö rü lm e k te d ir. B u k a p s a m d a lis te n in F E T O te rö r ö rg ü tü y a p ıs ın ı b ile n b ir v e y a b irk a ç ş a h ıs
'a rp ım d a n y a z ıld ığ ı d e ğ e rle n d irilm e k te d ir. Ş a h ıs la rın tam o ld u ğ u hususunda b ir te sp it
73 p :i 3 m a rv .ş tc »Y ıp ra n m a s ın d iy e s iy a h do s y a ya ta k ılm ış tır.)

DOSYA NO: 14

Ankei Sonuçlan (Özel) yazılı siyah dosya içerisine kuvvet komutanlıkları. Jar.aa*ma
Gene» Komutanlığı ve GATA olarak ayraçlar ile ayrıimış. YAŞ değerlendirmelerinde
kuiizmlm.sk üzere nazırlanmış 23.03.2016 tarihine ait karma anket sonuçları »Karma Anken
Org .'Ora anketleri ile Kuvvet Komutanlıklarınca yapılan genel " anketin sonuçlarının
binestiriımesı sonucu ortaya çıkan sıralamayı ifade etm endir.) ve çeşitli ıstıhcsr»?
Kuruluşlar, taralından şuraya giren ve lerfı şansı olarr personele ait istihbarat bıigisn
cu'unmakiadir İsimler, kırmızı yazılanlar üst rütbeye terfi etmesi, mavi yazılanlar ise görev
sure;er. bir v>ı uzatılacak siyah yazılanlar ise emekliye sevk edilecektir. Yeşil renk üs
ı-szüsnis' a yıllık bekleme süresim doldurmayanlar olup YAŞ değerlendirmesine tabidirler
ı'Emfcr-jn'k/Uzalma ve bekleme süresini doldurmama general amiral rütbesinde 0’3niar içTn
çeçeriidır.ı

DOSYA NO: 15

SI) ah çosya içerisinde Mehmet PARTIGÖÇ'ün kendisi hakkında hazırlattığı, Aile


C'urunu Eğ.t.m Ou'umu. Mesleki Safahatı hakkında bilgiler bulunmaktadır. Ayrv acsyan.n
Ek,-A L-;!ünvjr.-,'c Nüfus kayıt örneği. EK-8 bölümünde safahat raporu, mesleki hayatındaki
s-oü «nvrıerı, eğnim safahatı ve özellik arz eden hususlar belirtilmiştir Yine aynı Dölümde
zıcü.noe ouiunan müspet kanaatler yazılmıştır (Yasal olarak sicilindeki müspet kanaatlerinin
rerıd!*ir.de olmaması gerekmektedir Müspet kanaatlerde hep olumlu yönü ortaya
r.i' SMrr.'St’r : Ek -C colümür.de, TSK Hukuki Yardım Sandığı kurulması ile ilgili amir ve
-nterr.e! üzennde çıkan haber bulunmakladır EK-Ç içerisinde 06.07 2010 tarihinde 13 Ağir
Ceza VşrkĞn-.er.ır.ae Dursun çiÇEK ın yaplıgı savunmada yer alan Mehmet PARTIGOÇ ve
ekıb: taraı.naan hazırlanmış kendisi Kavkındaki 'aporia ilgili bilgi yer almaktadır Raporda .
ySZin.n asken yazışma usullerin- uymadığının söylendiği belirtilmiştir Mehmet PARTIGO^T^

3
GİZLİ

taraımdan kendisi ile iioflı olan bölümler san fosforlu kalem ile çiztlm>şnr Bolumun devamında
Mehmet SAR^NSUya sil KARARGAH' isimli kitapla kendisi ile ligı'.i bölümlerin ioScnoc-!:''
bijtunmsfdadif Keno-st h3kkır$3X>lum!u bılgt Oluşturmaya çalıştığı değerler.diriimei.tiaY
Mehmet PARTİGÖÇ ün so*^konusu dosyayı Dursun ÇİÇEK tarafından bilirkişi olarak
ker.a-isine yc-neitıletvlecşk^iK ilhama karşı kulianmak maksadıyla denc-dıği anlaşılmışla Bu
es havalın olacsn skyjr.o uygundur

DOSYA NO: 1C

A4 san zar! içerisine konulmuş Demokratik Kongo Cumhuriyeti Kinşasa Asken


Ataşesi ıic SO>ükeıçisı arasında anlaşmazlıkların yaşandığı iddiası ile ilgin olarak oluşturulan
kîsrl tahkikat heyetinde başkan olarak Mehmet PARTİGÖÇ. P.Kur.Alb İbrahim ALTINTAŞ ı*&
Asb.Kd.Sçvş.Behram YILMAZ görevdirilmiş olup bu heyet tarafından hazırtana raporda
sonun olarak Askeri Aiaşe Uiş Yb Atilla TOSUN (1S96-9)'un görevinin sonlandıniarak yerine
ar. kısa surede uygun nitelikte başka bir personelin görevlendirilmesi kanaatine varılmıştır
Yapılan değerlendirmede Büyükelçinin ikazına rağmen anılan personelin Askeri Ataşelik
binasındaki yenileme çalışmalannın oîr bölümünü Fethultahçı Terör Örgütü ile iltisaktı
firmaya yaptırdığı ve büyükelçiye karşı fevri davranışlar sergitediği değerlendirilmiş olup
halen KT6K Kur.BşK.UIş.Ks A. olarak görev yapmakta olan UlşAJb Atılıa TOSUN un konu ile
ilgili ifadesine başvurulmasının uygun olacağı değerlendirmekledir. Personelin kuvvetince
PETO bağlantısının araştırılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.

DOSYA NO: 17

Üzerinde Sn Yaşar GÜLER Org Gnkur.H nci Başkanı^a&ilı beyaz bir zan içerisinde
">3 Temmuz 2015 tarihli Metin ÎYİDIL tarafından ımzalanrthş kendisine ait "Emeklilik isteği'
konulu dilekçesi bulunmaktadır. Ancak dilekçenin ned^nrşteme konulmaorğı husucsunda bi<
değerlendirmede bulunulabilmesi için iigılılent İfadesine başvurulması gerektrğı
değerlendirilmektedir.

DOSYA NO: 18
Sari sari içerisinde Mehmet PARTlGOÇ'ün emir asb. olarak görev yaptığı esnada
menfur ve ham darbe gınşımı sonrasında TSK'da ihraç edilen Haşan Hüseyin SARITARLA ile
Mehmet PARTİGÖÇ un eski şoförü İlker KAYA (1994/2 1 6 Ekim 2014*20 Nisan 2Û15 tarihleri
arasnöa şoförlüğünü yapmıştır) arasında 18.12.2015 tarihinde geçen telefon konuşması ile
ilgili tutanak ve telefon görüşmesinin ses kaydının bulunduğu CD ve Flash bellek
bulunmaktadır Sos kaydının hangi yetkiye dayanarak ve neden kayıt edildiğini ilişkin bir
değerier.dırrnede bulunmak için eski şoforû İlker KAYA ve TSK'da ihraç edilen Hasarı
Hüseyin SARJTARLA'nm ıfaaasıne başvurulması gerektiği düşünülmektedir.
DOSYA NO: 19

Mehmet PARTİGÖÇ adına. Ayşe GDREi. tarafından (OYAK Yönelim Kurul


Başkanlığı) gönderilen a4 zarf içerisinde OYAK'ın 1 5 inci Temsilciler Kürult£C% Yönetim
Kurulu Başkam yapmış olduğu konuşma ve ham darbe girişini ile alakalı jjlnfikyûrv ÖYAK
GİZLİ
£!&
İKİNCİ BÖLÜM

DOSYA NO: 1

Msvi dosya içerisinde. YAŞ ÇALIŞMALARI başlığında 14 Şunat 201S tarihine 3Ü iki
bolum halinde hazırlanm.ş. Kntik Görev Yeden (Korgeneral/Koramiral), Kritik Görev Yeden
(Tumgenerei/Tümarmrol - Tuğgenerat/Tuğamiral) listeleri mevcuttur üsteler üzerinde isimleri
hm un yazılanlar o anki anket sıralan g o z ^ n ü n e alındığında terfi durumunda mavi
yazılanları ise görev sureien bir yıl uzatılacafe>lanlardır. Aday 1 sütununa çalışmayı yapan
kışı tarafından yapılan isimler kadroyaçac&y olan personeli göstermekte. O ve Devam
şeklinde yazılanlar eski personelin sene daha aynı görevi yapmasının uygun olduğu
belirtilenlerdir. K.K.Kur.8şk. kadrosunda Om Şeklinde bulunan yaz) kadronun Org. şeklinde
devam etmesini istendiğim göstermektedir. Yine isimlerin yanında yazan sayılar ise aday
olarak islediği sıralamayı belirtmektedir.

DOSYA NO: 2

A4 yandan sıkıştırma!) dosya içerisine konulmuş FETÖ/PDY örgütü halikındaki 14


sayfalık kim tarafından ve hangi tarihte yazıldığı belli olmayan bilgi notunu bulunmaktadır
Siigi notunun üzerindeki önemli görülen yerlerin aiQjın kırmızı kalem ile çizildiği, bazı
verlerirve "T konulduğu, bazı yerlerine Tetkik y a z ık lı veya açıklama yapıldığı görülmüştür.
3Bg> notu incelendiğinde FETÖ/PDY terör örgü lû n V Türk Silahlı Kuvvetlerine nasıl sızmaya
başladığı ve e!e geçirilmeye çalışıldığı defaylttbîr’ analiz yapıldığı görülmektedir
\
‘ 980 lerden itibaren önce askeri lise ve harp okullarına sızıldığı müteakiben harp
akademilerinin ve kritik görev yerlerinin paralel örgüt mensuplarınca ele geçirildiği, ele
geçirilmeyi müteakip askeri tee ve harp akademileri sorularının örgüt mensubu olanlar
aracıl ğıyla temin edilerek verildiği, harp akademilerinin kazanan subayların son dönemlerde
büyük çoğunluğunun örgüt mensubu olduğu, 1S94 mezunlan ve sonrasında kurmaylarda bu
oranın daha yüksek olduğu. KOMKARSU kurslarını da örgütün iyi değerlendirerek sorulan
ı. erdiği ve kendisine bağlı olanları akademiye gönderdiği, örgüt evlerindeki ağabeyler
vasıtasıyla öğrencilerin kabiliyetleri nispetlerince subaylığa ve astsubaylığı yönlendirildiği.
TSK'ya sızdırılan örgüt mensuplarının atandıkları görev yerlerinde sorumlu ağabeyler ile
iriibabandırıldığı. irtibatı koparanlar üe ilk fırsatta yeniden irtibatın sağlanması konusunda
yolların arandığı, örgüte bağlı genç subay evlenmek iradesini beyan ettiğinde önceden
hazırlanmış kataloglar da ki örgüt mensubu kızlar gösterilmek sureliyle evliliklerinin
sağ'andığı böylelikle örgüte aile kurvmunun da sadakatinin sağlandığı. Başım erimeye
başlamış genç kızın suoayla evlenmesi durumunda kesinlikle başıpnaçımasının istendiği,
örgüt önderlerinin tarafından örgütte irtibatlı/îllisakiı çalışanlarcaAjtasıyfa asken birlik kurum
ve karargahta çalışan personelin eğilimlerinin tespit edflpıesi bittik komutanının varsa
zaafının ve açığının tespit edilmesi. Toplantılarda konuşulanların gerekirse ses kaydının
alınması önemli belge ve bilgilerden nüshalar alınması bilgisayar ortamında bilgi ve
belgelerin kopyalanması istenmiş ve bunlarda muvaffak olunduğu ifade edilmiş, . .

Örgüt mensuplarınca komutanların yönlendirilmesi çok önemli görev olarak görülmüş,


örgülün beklentileri doğrultusunda görüş oluşturulması için hep aynı istikamette tavır
gösteren ve birbirleri lehinde kulis yaparak göze ofnmelenne çalışan çok sayida karargâh
subayı on yıl içerisinde yetimmiş, emirler ve yönergeler gizil ajandaları doğrultusundaTarĞi^
etmek ye disiplinin tanzimi ya da memleket menfaati gibi gerekçelerle korpat^Tk^ı^a 1
imzalatmışlar, '5 -6 s e n e sonra kimin general olacağına cem aat karar \rerecelğğ&zğ^\r){âke\'

SİZLİ
GİZLİ

edildiği, bilgi notunun yazıldığı tarih itibarıyla TSK bünyesinde pek çok düzenlemenin dt
FETO mensubu üst rütbeli subaylar veya bu subayların çevresindekiler vasıtasıyla
gerçekleştirilmiş olduğu, ^

Pilotların sivil şirket ve burumlara geçme eğilimleri nedeniyle kurmaylığa rağbet


etmemesi, pilotlar dısındahk^ksonetin nispeten etkisiz oluşu nedeniyle, Hava Kuvvetlerinin
mühim kadrolarının onec^ii ölçüde FETO münfesiplerinin eline geçtiği, komutanların bilerek-
bitmeyereı: FETO'nün beklentisi doğrultusunda yönlendirildiği ve bilgi notunun hazırlandığı
esnada komutanları yönlendirme işleminin devam ettiği, atama ve lerfilerde bunun açıkça
müşahede edildiği belir,ilmiş,

Kara Kuvvetlerinin de kritik noktalarında FETO'nün kurmaylann önemli bîr yer tuttuğu
ancak genel mevcudun içerisinde halen azınlık bir konumda olduklarının değerlendirildiği,
atama ve terfi sisteminde etkin oldukları. Ağustos 2014 Şurasında, 1990 mezunu 10'da
T’sip.'n FETO müntesibı olduğu, terfi edenlerin; Serdar SEVGİLİ, Ahmet Bican KIRKER.
Numan YEDİYILDIZ, Cemafeüin DOĞAN, Mehmet Cengiz DOĞAN, Alı SALNUR ve Erhan
CAĞ (CAHA doğrusu) olduğu. Deniz Kuvvetlerinde de kritik görevlerde bazı subayların var
olduğunun değerlendirildiği be<irtiimiş.(lsimferi yazılan generallerin 6'sı FETO/PDY
kapsamında kamu görevinden çıkarılmış, biri ise Mehmet Cengiz DOĞAN istifa etmiştir.)
(Bilgi notunun YAŞ 2014 sonrası hazırlandığı ve Ocak 2015'te Genelkurmay Başkanlığına
gönderildiği değerlendirilmektedir.)

Harp Okullarında son 2-3 senede mezun olan subaylar ile mevcut harbiye
talebelerinin ve asken lise talebelerinin tamamına yakınının FETO yönlendirmesi ile okullara
cifen öğrencilerden oluştuğunun sarih olduğu, acilen müdahaJe edilmediği takdirde, seksenli
yıilard3 yetişen az, doksanlı yıllarda mezun olup halen HgtfPgörevde bulunan çok sayıda
komutan ve karargâh subayının 3 ile 5 sene za rfın ^, 'bikemude sonucu felaketli eylemlere
kalkışabilecek gücü kendilerinde vehmedebileçelüferrve bunun büyük milletimizin aleyhinde
olacağının belirtildiği, '

2009-2010 ve 2 0 1 0 - 2 0 1 1 atama yıllannda itibaren sabık cuntacı yapılanmayı lasflye


etmek maksadıyla harekete geçildiğinde, FETO'nün bu tasfiyeden çok iyi yararlandığı, bu iki
yılda kazantmının da ilavesi ile. karargâhtaki başta Personel Başkanlığı olmak üzere
istihbarat ve Harekât Başkanlıklarında yer tuttukları, atama ve terfilerde FETO’nün İzinin çok
kuvvetli hissedildiğinin belirtildiği, (2014 Ağustos Şurasında Jandarma Gri.klığında
tuğgeneralliğe terfi eden 5 Albaydan 2'sı; Tuğg Ali Osman GÜRCAN, Tuğg.Faruk BAL)

orgüıünün
"Eskiden tehlikenin rengi kırmızı idi şimdi yeşildir* anlayışı terör içerisinde
keskinleşmesi ile hiçbir şart altında aşikar namaz kılınmasına izin verilmemiştin "Tekerlek
henüz eşiği aşmadı" fetvasıyla kendilerinin İslamiyet'i daha iyi anladıkları, diğerlerinin
İslamiyet'e zarar verdiğini beyan etmekte hatta namazını kılan camilere giden personelin
aleyhine tutum sergilemektedirler Çeşitli sebepler ile kendilerine destek- ölm^sisrâbiMofci
TSK personelinin çokluğu nedeniyle halen özgüvenle hareket etmektedirler : ıSön TS yıl
içerisinde bu örgüte mensuplarının TŞK dan ihraç edilmelerine pek sf^hılm am asi; Jfl
Şubata süreci olarak bilinen süreçte dindar personel görevden uMkteştmlırken kehdl öiıgCıt
üyelerine uyguladıkları 'hareket tarzının, haklı olduğunu göglefijîtğ|ii-

Bu Saiklerle. örgü! mensupları, geçmişte kapalıysa eşlerinin


ramazanlarda bazı günler oruç .tutmadıklarının, dindar bir yaşayış
Glüti

J
GİZLİ
sfcu
Mülakat ve sağlık muayeneleri hakkında değerlendirmeler: son 4-5 yılda kadrolaşma
faaliyetlerine örgütün iyice hız verdiği değerlendirilmektedir. 2012 yılında bir örgüt elemanı
tarafından '5 yıl sonra kimin general olacağına biz rar vereceğe' cümlesinin söylenmesi
örgütün her yerde kadrclaşlığınm açık göstergd^j olduğu değerlendiölmektedir. Personel
alımı için kritik yerler olan mülakatlara ve sa&ıl^tauayenelerindeki doktorlar kendilerinden ise
elemanlarının üstesini vererek mümkün okS^/gt/nca elemanlarım TSK’ya sokmaya çalıştıkları
değerlendirilmekledir. \

Son zamanlardaki sağlık muayenelerindeki usulsüzlüğün daha da arttığı


değerlendirilmektedir Daha önce Kara Harp Okulunu kazanan bir kişi 'Askeri öğrenci Olur"
raporu almak için Mevki Askeri Hastanesine sevk edilir ve branşlarda muayeneden başarılı
olur iseniz askeri öğrenci olabiliyordu. Burada tüm hekimleri parlam ak zordu, bu hekimlerin
tamamını ayarlayamadtkları için hastanelere çok iş düşi«pı9 her branş bulunmuyor gibi
şahaneler ile Gnkur.Per.Bşk.lığı ve Sağlık K.lığmdaki elemanları marifetiyle falan klinikten şu
ısım olacak şekilde görevlendirme yaptıkian 14e b a ğ lık kumlunun tamamının kendi
etemanianndan teşekkül ettirdikleri belirtilmekte^ir.\Başka şehirden doktor alım süreci
boyunca görevlendirildiği değerlendirilmiştir.)

Örgütün bu uyanışının, diğer personel için hiç iyi olmadığı belirtilmiştir.. Örgüt taktik
değiştirerek yalnız kendi adamlarını mümkün oldukça almak değil, kendinden olmayanları ne
oiursa olsun almamak stratejisini uyguladığı değerlendirilmektedir. 2011 yılında GATA'yı
kazanan Muhammet ALPER adında namazında niyazında bir öğrencinin sağlık muayeneleri
sırasında takip edildiği, fakat örgüt elemanı tarafından 'b o ş u n a u ğ r a ş m a A b d u U a h G Ü L
t a v a ss u t etti s o k m a d ı k k e s in e m ir v a r y ü z d e y ü z b iz d e n o ia c a k " şeklinde ifadesinin geçtiği, bu
clay gibi yüzlerce olayın meydana geldiğinin değerlendirildiği.

Örgüt komisyon taktiğini değiştirerek bir komisyondan elendiğioiz takdirde başka


asker hastanesinin değil tamamen örgüt üyelerinden oluşan başka bir komisyona
gOnoerildiğiniz ve örgüt mensubu değilseniz geçme şansınızın olmadığı
değerlendirilmektedir. (Son 4 yıldaki öğrenci atımlarında görevli doktorlara bakıldığı durumda
on kişi de bir hata payı ile bu hekimlerin tespit edileceğinin değerlendirildiği)

Sağlık muayenelerinde yönetmelik böyle denilerek yapılan haksızlıklann üstünün


örtülmeye çalışıldığı fakat giren öğrencilerdeki hastalık durumu incelendiğinde yapılan
usulsüzlüklerin görülebileceği değerlendirilmektedir. (Örgüt mensubu sağır adamların bile
askeri öğrenci olabildikleri görülmüştür.} Hekim inisiyatifinin kutlanılarak bazı normal
fizyolojik sınırlarda hekimi sıkıntıya sokmayan durumlarda eleme sebebi olarak gösterildiği
değerlendirilmekledir.

Ö n sağlık muayenesinin tek hekim tarafından yapıldığı ve hekffön branşının önemli


olmadıği şekil şemal gibi genel görünüşe bakıldığı, spor/mülakat^üvenlik soruşturması gibi
işlemlerden önce yapıldığı ve kritik yönünün İtiraz e d ilrn ^ durumu olmaması olarak
değerlendirilmekledir Bu muayenede görevlendirilen heRipiterin de örgüt elemanı olduğu
degertenöirilmekledır. (Tetkik on sağlık muayenesi devam etmeli m P Kaldıralım mı?
Notunun dönemin genelkurmay başkanınca düşüldüğü)

Bu muayenelerin herhangi birinden elenen kişilerin birkaç yıl sonra komanda olarak ■
askere alındığı düşûnüiürşe yapılan usulsüzlüklerin açık olduğu değerlendirilmekledir.

28 0
GİZLİ
GİZLİ
6û'ün bu yapılanlar değerlendirildiğinde son 4 yıldır, TSK'ya giren hemen hemen
herkesin 'Binde 997 oranda 3 kişinin de orgeneral seviyesinde torpili olması ve bu kışının
uyandmimaması ıçm olduğu) örgüt elemanı olduğu. Kara, Hava ve Deniz Harp okulunda
okuyanların tamamının GATA'nın ilk A sınıfında okuyan herkesin Örgüt mensubu olduğu
değerlendirilmekledir.

Sağlık muayenelerindeki önemli diğer bir ayağın muvazzaf personele iki yılda tır kez
uygulanan sağlık muayenesi olduğu değerlendirilmektedir. Pilotluğun kritik bir görev olduğu
ve Hava Kuvvetlerinde terfijgrın pilotlar arasında olduğu, sağlığınız ile ilgili uçu?
yapamayacağınız bir probien^ çıkması halinde terfi edemeyeceğiniz değerlendirilmektedir
Uçuş muayenelerin yapıldfğ^ hastanelerdeki hekimlenn olabildiğince örgüte mensup hekimler
olduğu belirtilmiştir Anl&ra Etimesgut Asker Hastanesinde görevli uzun yıllar kardiyolog
uzmanı olarak görev y^psn Hv.Tbp.Yb.Mustafa APARCI'nın artık çok abartıp dikkat çektiği
ıc>n görevinden alınıp yine kritik bir yer olan Harp Okuluna verildiği değerlendirilmekledir.
Hv.Tbp Yb Mustafa APARCI'nın Ankara garnizonunda görev yapan örgüt dışındaki pilotlar.n
Korkulu rüyası olduğu ve bir çok general dahil pilotun uçuşunu keserek terfisine engel olduğu
belirtilmiştir, eu olayın doğruluğunun Hv.Tbp.Yb.Mustafa APARCI tarafından uçuş yapamaz
raporu verilip daha sonra tam teşekküllü hastaneden sağlam raporu alıp sivil havacılıkta
görev yapan pilotlardan teyit edilebileceğinin belirtildiği.

TSK içindeki sağlık muayenelerinde örgütün hakim olduğuna başka bir örneğin 20t4
yKında Balıkesir Astsubay Okulunda 83 kişinin komando muayenesi sırasında "askerliğe
elverişli değildir" almasının gösterilebileceği belirtilmiştir 2 yıl...önde sağlam olan genç bir
«işinin askeri eğitim ve spor faaliyetlerinin ardından hasta veya- sakat olamayacakları açık
o'duğu değerlendirilmiştir. , ...

Sağiık muayenelerinde örgütün bu kadar yoğun olarak hâkim olabilmesi için örgütün
elemanlarını bu görevlere atanması için kuvvet komutanlıkları ve TSK'nın diğer {personel,
istihbarat, harekat gibi) birimlerinde yoğun yapılandıklarını gösterdiği belirtilmiştir.

B)TSK İçinde Kadrolaşma:

Kadrolaşma da sağlık muayeneleri önemli bir yen olsa da tek yol olmadığı
belirtilmiştir. Özellikle kritik görevlere aday örgüt mensubu olmayanlara İftira almak, yüz
kızartıcı gerçekle hiç alakası olmayan şeyler sosyal medya aracılığıyla duyurup insan içine
çıkamaz hale getirmek, iş yerinde mobbıng. ceza vermek, safahatıyla hiç uyuşmayan veya
sürgün sayılabilecek yerlere tayin etmek gibi yöntemler kullanarak meslekte, görev yapan
örgüt mensubu olmayan personeli meslekten soğutup istifaya zorlandığı .belirtilmiştir.

Bu konuya müşahhas en iyi örneğin son değiştirilen Askeri Ceza Kanunu'nda


(Kastedilen disiplin kanunu) muvazzaf personelin belli bir sicil dönemi içinde, belirlenen bir
ceza puanının aştığı takdirde YAŞ‘a gerek kalmadan Kuvvet Komutanlığı seviyesinde bir
kararla ordudan ilişki kesilmesi olduğu belirtilmiştir. Bu ve bunun gibi pek çcıjç. yönerge
değişiklikleri çeşitli bahaneler ile örgülün önünün açacak şekilde yapıldığı ye^Şj^Ulanlary
makul sebepler empoze edilerek imzalaliırıidığt belirtilmekte. ^

Şuan general seviyesinde elamanları olduğu ve bunlann sayıamfk gün geçtikçe arttığı
belirtilmiştir. General örgüt mensubu olmasa bile etrafındaki örgüt mensubu' idştlertpçpkiuğu
nedeniyle kolayca örgüt mensubu olmayan generalleri yönlendirdikten be)İHiimiştJrvBü plan
GİZLİ
Ci~l ı
sorduüunuzda namaz kılanlar veya hanımının başı kapalı olanlar diyeceğ; bç!ırj!m;şr;r. Bu
örgütü TSK’dan temizleyecek bir operasyonlara orgut üyesi olmayan generaller vasıtasıyla
yapmaya kaikışıloığında samimi dindar ınsariann uzaklaştırılacağı belirtilmiştir. Bu
generallerin orgut eiamaniarım tanıyıp tefrik eder ısyeceğı belirtilmiştir. Bv c'aydan er. büyü-.
::araı oorticek grubun, örgüt tarafından yeşil ten ke olarak adlandırılan samimi Müs/Cımaniar
clacağı oeiırtilmokitdn
<0
B;i yandan aiımlari^çjer yandan kendinden olmayanlan çeşitli düzmece davalar <îe
ozat laşîırmıjiar vo amayiarına her gün daha fazla yaklaştıkları Belirtilmiştir. Kara hava deniz
,e janaîtm» kgı^rg^ııîSrMda personel, harekat istihbarat gibi kritik şubelerde çalışan oütûn
pars endin y iızd ^uze vakırı oranda örgüt mensubu olduğu ifade edilmektedir.

Orgut kadrolaşma, a bu şekilde devam ederse TSK'nın savaşma kabiliyetin


katmayacağı peimıimış’jr Orgut mensuplannın gireceğimiz büyük çaplı ciddi bir silah*!
çatışma durumunda döllerinden emir bekleyecekleri ve savaşmayın emrini alırlarsa
savaşmayacaklar' belirtilmiştir Böyleee ordunun temel esası itaatin zedeleneceği ve
savaşma kabiliyetini kaybedeceği belirtilmiştir. Dış mihraktı bir menfi odağının enJumuzs bu
aerece sırmasının en vahim neticesinin bu olduğü-ve bu örgütün dış mihrakiı olduğunun sn
büyük delilinin bu olduğu va kımaeninr kkodi ordusuna ve milletine böyle ihanet
yasamayacağı ifade edilmekledir. -d -
Ermenistan. Barzanı, Yunanistan. Suriye vs. küçük çapta bile olsa herhangi C;r silahlı
güc “ üh'Jye ye savaş ilan etse orgut elemonları savaşmayın emri aldıklan taksirde düşmanın
bîr günde Ankara'ya geleceği rfado edilmektedir

Örgütün kendisini TSK içerisinde yeterince güçlü hissettiği anda bedeli Türkiye'yi
kaybetmek dahi olsa ihtilal y a p m a k t a n ç e k in m e y e c e ğ i belirtilmiştir. Bu amaçla silahlı
kuvvetlere hakim olmanın mutlaka bir amaç ıçm olduğu ve en g e ç 2 0 1 7 yılında ilrtilal veya
savaş beklendiği İf a d e e d ilm e kte d ir.

Bunlardan çok daha tehtıkelt alanın ise örgütün içinde dindar çccuklannm yer a-e-iü
'•i tu nrnıüîı'm hsö'klerini vaoarak dmı hassasiyetlerini, ahlaklarım va natta ^manıar-m «e
ebedi hayatlarının belki farkında olmadan kaybetmeleri olduğu belirtilmiştir Bu crout
mensuplarının örgüt elebaşı olan şahsın doğrudan Allah ile görüşüp ondan emir jldıkianm
düşündükleri ou yüzden kendilerine ıleltiğıne/itikaı eniği ve dediklerini yaptıkları i;ade
edilmekledir.

Bu yazılanların niçbinnin medya haberi olmadığı ve yazılan her şey ile ilgili deha
b'tçck yaşanmış örneğin olduğu ifade edilmekledir.

Raporla ilgi!, değerlendirmeler Yukanda bahsedilen raporun YAŞ 2ü tJ tenras-nda:


hazırlandığı. FETC/POY’nln Türk Silahlı Kuvvetlen içerisinde adım adım nasti yapıiandıŞına
ıtışkln değerlendirmelerde bulunulduğu. F6TO terör örgütünce IS Temmuz tarihinde girişilen
darbe teşebbüsünü kakışanların birçoğunun isimlerinin bilgi notunda yer alotjı. bu bifhi :
notunun muhtemelen Ocak 2015 ayında genelkurmay başkanlığına, ulaştığa Ûdr»raın:
genelkurmay başkam tarafından 30 Ocak 2015 tonhtnde ganiidüğıi.ve önereli ®Swfen
yerlerin altının kırmızı kalem ile çizildiği, çeşitli yarlere araştırma ve.' Iftt^ -^ ^ ^ u rıd a -
talimaUann düşüklüğü, bu İddialar ile ilgili Ocak 2û.lS'ten darbe tarihine k e d in e -iûtişJerhtişÇ
yapıldığının, personelinin mensubu oldukları kuvvet komutaniıkıanna ^«lm a^/«ri'ıüi:g«f)'
olduğu. Bu belge neticesinde başlatılan herhangi bir idan veya adlı

“ û /- . $ «»4*7

282
G İZ L İ

s tiite rr.e m if.lir Ç ok otids un a m v e ıCdıala-- iç e re n t u e v ra k n e m a k s a tla s o ru ş iu rm a ,ı.-


b ıra k ıld ığ ı Ugılı p e rs o n e le s o ru lm a lıd ır. B u bilg i n o tu n u n G e n e ra l A m ira l Ş u b e M ü d ü rlü ğ ü n ;
n a s ıl u ia şi.gırvın 2 Cm 5 y ılın da G e n e lk u rm a y p e rs o n e l b a ş k s n lrğ fn tia g ö r e v li o i? n g-:n-;r>l
a m ira l m û d u ıu . p e rs o n e l p ia n y ö n e tim da ire b a şkam v e p e rs o n e l b a ş k a m o la ra k gö rev
t a p a n ş a h ıs la ra s o ru lm a s ın ın u y g u n o la c a ğ ı

S ilo: nolu :'s iioı'ı olarak ‘ Silgi Nolu-1 Değerlendirme" başlıklı 2 sayfadan oluşan el
v a s is i ste y a z ılm ış d e ğ e rle n d irm e notu bulunmaktadır El yazısı ile yazılmış değerlendirme de
ti!C‘ onumu vazsn.n kim oldctfjynun tespitine yönelik değerlendirmelerin yapıldığı
go'ö.mustuı Bıio i nolu ile ılgiji ,£Qdialar" başlıklı 23 maddeden oluşan el yazısı ile bir liste
r:3 z<ri3 nmıstır. Y:na ayru b r e ş te ilgili 7 maddeden oluşan "Yapılacak İncelemeler" taşlıklı
bir liste hazırlar,mtş:>r Arçak bunların hayata geçirilip geçirilmediğine ilişkin herhangi bir bilgi
b e lg e v e rastlanmamışur-, Su hususun bilgi notu değerlendirmesini ve diğerlerinin yazanların
sestir e-cMerefc çoruimasırm yararlı olacağı değerlendirilmekledir.

Ayr,< dosya içerisindeki 'Hassas Bir Konuda Mektup' adlı diğer notta ise G A T A
FETC.FDY y a p ıla n m a s ı ile ilgili bilgiler onaylar ıie anlatılarak birçok isim verilmiştir. Bir önceki
oilg. notunda clduğu gibi bu bngi notunda geçen isimier ile ilgili ayrıntılı araştırma yapılması
g«r«Kuçi değerlendirilmektedir. Bilgi Notu-2 Değerlendirme başlıktı el yazılı belgede ‘ Hassas
e-; Konuda Mektup' acu bctgeyı hazırlayan personelin kim olduğu tespit edilm eye çalışıldığı
ccrülmuştûr. Siyasete girmemek ve asayişi ihtal edecek davranışlardan kaçınmayı dair
n îa te - ! n u rd a n bazı bahisler adlı 2 sayfadan oluşan yazı mevcuttur.

DOSYA NO: 3
Siyah dosya içerisinde. YAŞ ÇALIŞMALARI başlığında 30 Mayıs 2015 tarihine ait üç
nalinde hazırlanmış. Kfıtık Görev Yerlen (Korgeneral/Koramiral), Kritik Görev Yerleri
b o lü m
[Tümgenerat/Tümarnira! - Tuğgenerat/Tuğamtra! ve ûnceliklLkadrolann listelen mevcuttur,
üsteler üzerinde isimleri kırmızı yazılanlar o anki anket sç^ıSh göz bntine alındığında terfi
durumunda mavi yazılansan ise görev süreleri btr yıl,uzâl<lacak olanlardır. İsimleri yazılı olan
personeller hizalarındaki kadrolara aday olan peri^neuir. Son bölümde önemli kadrolara ail
3 dsy personel isimlerinin yazıldığı kadro atarca çalışması bulunmaktadır Renk kodlan
amama gelmektedir. Teni durumunda olan personele bakıldığında büyük çoğunluğunun
FETC/PDY kapsamında işleme tabi tutulan personel olduğu görülmektedir.

DOSYA NO: 4 ‘
Şiyffh dosya içerisinde Kuvvet Komutanlıktan, Jandarma Genel Komutanlığı ve GATA
mensuou YAŞ değerlendirmesine girecek general amiral ve albaylar ait çeşitli istihbarat
kaynaklarından gelen ilg ile r ile sosyal medya ve ihbar yoluyla haklarında gelen bilgilerin
yazsidığı liste mevcuttur. Diğer kaynaklar başlıklı sütunda; K.K.K./DZK.KVHv.K-K./J Gn K./
Değerlendirmesi başlıklı sütunda personeller ile ilgi kuvvet komutanının görüşleri ile varsa
diğer değerlendirme yapan personelin görüşleri yazılmıştır. (Bu dosyanın berizen1sonraki
bölümlerde detaylı olarak açıklanmıştır )
DOSYA NO: S

Siyah YAŞ-2016 HAZIRLIKLARI DOSYASI atfı 10 bölümden rtuşan dps$nİn birinci


bölümünde K.K.K.lığ' mensubu general ve albaylara ail isim («sissinin buluıydUg^ı Kbrğ^nşral
isim listesinde HT1 HT2 HT3 baştıktannda 3 ayrı hareket tarzının belİrteriVRe
GİZLİ
a:ı\
a n la şılm a kta d ır. H T 1 v e H T 2 b ö lü m le rin d e S A Y K E ) . S A Y ( ( U ) şe k lin d e o h a re k e t ta rzın a g ö re
k a ç ın c ı e m e kli v e y a k a ç ın c ı u z a t m a o la c a ğ ın ın belirtildiği d e ğ e rle n d irilm e k te d ir T harf»
p e rso n e lin terfi e d e c e ğ in i g ö ste rm e kte d ir, ( ö r n e ğ in K a r a K u vve tle ri için E r d a l O Z T t j P K u n
o rg e n e ra l o la c a ğ ı a n la ş ılm a k t a d ır) T a b lo d a b u lu n a n Y .O ış ı b a ş lık lı sü t ü n d a p e rs o n e lin v a r
ise NATO v e y a A t a ş e lik gö re v le rin in b u lu n d u ğ u belirtilmiştir. S a y f a n ın a ltın da h a re k e :
.arzların ın öze ti ç ık a r ılm ış ı^ B ilg i b a ş l ığ ı a ltın da M İT / ih b a r sü t u n u n d a ku llan ılan
k o d ia m a la rın b ö lü m so g u n & a a ç ık la m a s ı o l d u ğ u v e M İT s ü t u n u n d a 1 y a z a n la rın P D Y
m e n s u b u o ld u ğ u n a d d^ idb ia la .* b u lu n a n p e rs o n e l o ld u ğ u a n la şılm a k ta d ır. A y n ı u y g u la m a n ın
T ü m g e n e ra l ve X y ğ » « r1* r;* ,fer,:î *it s a y fa d a d a y a p ıld ığ ı g ö rü lm e kted ir. K u r m a y a lb a y la ra ait
s a y fa d a ü zeri ç izilen 4 k işin in M İT b ilgisin d e P D Y m e n s u b u o l d u ğ u b ilg isi b u lu n a n p e rso n e l
o ld u ğ u gö z ü km e k te d ir. O tarihli terfi liste sin d e b u lu n a n p e rs o n e lin in b ü y ü k ç o ğ u n lu ğ u n u n
T S K ’d a n ih ra ç e d ilm e si ö rg ü tü n terfi s is te m in e n e k a d a r ç o k h a k im o ld u ğ u n u gö ste rm e kte dir.
A lb a y la ra ait s a y f a d a a n k e t s o n u c u b a ş lığ ın d a K o rg ./ T ü m g ./ T u ğ g 7 A lb ./ G e n e I b aşlıklı
b ö lü m d e a d a y p e rs o n e lin K o rg . sü t ü n ü n d a k o rg e n e ra lle r ta ra fın d a n ve rile n n o tla rd a ki an ke t
sıra la m a s ı. T ü m g s ü t u n u n d a t ü m g e n e ra lle r ta ra fın d a n verilen n o tla rd a k i a n k e t sıra la m a sı,
T u ğ g . sü t u n u n d a tu ğ ge n e ra lle rin v e rm iş o ld u ğ u n otlard aki sır a la m a s ı. A ib . b a ş lığ ın d a ise
p e rso n e lin k u r m a y a lb a y la r t a ra fın d a n 'v e rile n a n k e t n o tu s ır a la m a s ın ı gö ste rm e kte d ir. G e n e l
b a şlıktı b o lü m d e is e kuvvet ko m uta n lık la rı ta ra fın d a n y a p ıla n tü m rü tbe de ki anket
s t ra la m a lsn m n o rta la m a sın ın o ld u ğ u g e n e l a n k e t n o tu b u lu n m a kta d ır. D i ğ e r sa y fa la rd a sın ıf
s u b a y ı a lb a y la rın a n k e t s ır a la m a s ı b u lu n m a kta d ır. O t la r için rü tb e b a z ın d a a n k e t
s ıra la m a s ın ın y a z ılm a d ığ ı gö rü lm e kted ir. İtte b ö lü m ü n s o n iki s a y f a s ı n d a Y A Ş D e ğ e r le n d irm e
P e rs o n e li ( 2 0 1 6 ) b a şlık lı listede toplu o la ra k g e n e ra lle r b ulu nm a kta , isim le rin in b a şın d a k i U
u z a Una. E E m e k li. + ve ism in in y u v a rla k için e a lın m a sı J e rfi a n la m ın a g e lm e k le d ir 2 'n c i
b ö lü m d e k i R 8 S - 5 (R ü tb e B e k le m e S ü r e s in in 5 'in c i y ıim d a f V e ü z e ri k u r m a y a lb a y la r b a şlık lı
listede isim le rinin y a n ın d a k i s a y ı n u m a ra s ı k ırm ız ı y u v a rla k içe risin e a lın a n la rın terfi a d ayları
o ld u ğ u d ü ş ü n ü lm e k t e d ir A y r ıc a re n k ko d la rı j!e çeşitli k u m p a s d a v a la n n d a y a rg ıla n a n
p e rs o n e l belirtilm iştir R B S - 4 K u r m a y A lb a y la r (D e ğ e rle n d irilm e ye c e k ) b a şlık lı s a y fa d a
ş u r a y a g ire n a m a rütbe b e k le m e s ü re sin in 4 ‘O ncü yılınd a o la n a lb a y la rın d e ğe rle n d irm e ye
a lın m a y a c a ğ ı belirtilmiştir. 3 u n c u b ö lü m d e y a p ıla n a ta m a ç a lışm a la r, y e r alm aktadır. A d a y
sü t u n u n a y a z ıla n D harfi a y n ı a d a y ın D e v a m e tm e sin in d ü ş ü n ü ld ü ğ ü v e y a z ıla n isim o ism in
d ü ş ü n ü ld ü ğ ü n ü gö ste rm e kte dir. İsim le ri kırm ız ı üe ya z ıla n la r terfi e d e re k o ka d ro y a a d a y
o la c a k la r m a v i ile y a z ıla n la r ise g ö re v s ü r e s i b ir yıl u z a tıla n la rd a n o k a d r o y a a d a y o lanları
gö ste rm e kte d ır.4 ‘ü n c ü b ö lü m d e ge n e ra lle r fle ilgili ya p ıia n k a d r o a t a m a ça lışm a la rı yer
alm aktadır, isim le ri kırm ızı y a z a n la r v e y a y a n ın d a Y T harfi b u lu n a n la r y e n i terfi o ld u ğ u n u
gö sterm ektedir. 5 ‘inci b ö lü m d e b o ş a ta m a ç a lış m a sa y fa s ın ın y e r a k lığ ı. 6 ’o c t b ö lü m d e k a ra
kuvvetleri k o m u t a n lığ ın a ait m u v a z e n e p la n ın ın (Y ılla ra s a r i terfi ve u z a t n â planlarının
belirtildiği) y e r a ld ığ ı görülm ektedir. 7 ‘n d b ö lü m d e Y A Ş 2 0 1 6 S H G S ı r a s ı bfi^lıkiı Bstesinde.
g e n e ra lle re ait sır a n h izm e t g a rn iz o n u ( Ş a r k G ö re v i) s ır a s ı b u l u n n « k ^ d » K G iriş "b a şlığ ın d a
sıra lı h izm et g a rn iz o n u n a n e z a m a n girdiği, A y n l ı ş tarihinde n e z a m a n a yrıld ığ ı, S H G Mikt.
B a ş lığ ın d a k a ç a d e t şa r k g ö re v i ya p tığı. E n S o n S H G S O r e s r b ö K i m ü n d e şıra k h izm et
g a rn iz o n u g ö re v in i tam s ü re o la ra k m ı y a p tığ ı y o k s a e k sik o la ra k m ı ya p t ığ ı baliriibnektedir. .
(M ü kte se p , p e rs o n e lin n e k a d a r s ü re f a z la s ın ın o k lu ğ u n u gö ste rm e kte d ir:) listenin sırai)
h izm e t g a rn iz o n u s a y ıs ın a g ö re ç izg ile re a y rıld ığ ı ve öncelikli a d a y s ır a s ın a g ö r e ya p ıld ığı
a n la şılm ıştır. 8 'in c ı b ö lü m d e hali h a z ırd a yurt d ış ı ka d ro la rın d a gö re v li b u t u n a n g e n e ra S e rile ,
m e vc u t g e n e ra lle rin yurt d ış ı gö re vle rin in b u lu n d u ğ u listeler b uk m m a k ta dır. ğ v e 1 0 ’u n ıa i
b ö lü m ler b oştur.

16
G İZ L İ
m.& " â

284
GİZLİ

anlaşılmaktadır H Tl ve H'r 2 bölümlerinde SAY1(£>. SAYf(U), şeklinde o hareket tarzına go/ ■■


kaçıncı emekli >'eya kaçıncı uzatma olacağının belirtildiği değerlendirilmektedir T hsrn
personelin terfi edeceğini göstermektedir (Omegin Kara Kuvvetleri için Erdal öZTÜPKVı
orgeneral olacağı anlaşılmaktadır.; Tabloda bulunan Y.Dışı başlıklı sütün da personelin >.31
ise NATO veya Ataşelik görevlerinin bulunduğu belirtilmiştir. Sayfanın altında hsrekut
tarslanmn özeti çıkarnmıştfo Bilgi başlığı altında MlTfthbar sütununda kül'anılan
kodlamalarm bölüm so açıklaması olduğu ve MİT sütununda 1 yazanların PDY
mensubu olduğuna dd^iabialar bulunan personel olduğu anlaşılmaktadır Aynı uygulamanın
Tum.qer.eral ve Tuğgenerallere ait sayfada da yapıldığı görülmektedir. Kurmay albaylara ;ni
savfeda üzeri çizilen 4 kişinin MIT bilgisinde PDY mensubu olduğu bilgisi bulunan personel
olduğu gözükmekledir O sarihli terfi üstesinde bulunan personelinin büyük çoğunluğunun
TSK dan ihraç eeılmesı örgütün terfi sistemine ne kadar çok hakim olduğunu göstermektedir.
Albaylara ait sayfada anket sonucu başlığında Korg./Tüırıg./Tuğa./AloYGenel başlıklı
tolumas sday personelin Kcrg. sütünün da korgeneraller tarafından verilen notlardaki anket
sıralaması. Tümg. sütunun da tümgeneraller tarafından verilen notlardaki anket sıralaması.
Tuğg. »ütünün da tuğgsnprailerin vermiş olduğu notlardaki sıralaması. A!b. başlığında ise
personelin kurmay albay1or tarafından verilen anket notu sıralamasını göstermektedir. Genel
noşitkiı bolümde i-*e kuvvet komutanlıkları tarafından yapılan tüm rütbedeki anket
sıralamalarının ortalamasının olduğu genel anket notu bulunmaktadır. Diğer sayfalarda sınıf
subayı albayların anket sıralaması bulunmaktadır. Gnlar için rütbe bazında anket
sıralamasının yazılmadığı görülmektedir. İlk bölümün son iki sayfasın da YAS Değerlendirme
Personeli 12016) başlıklı listede toplu olarak generaller bulunmakta, isimlerinin bsşT.daki y
uzatma, E Emekli. + ve isminin yuvarlak içane alınması,terfi anlamına gelmektedir. 2 'ro
bolümcekı RBS-5 (Rütbe Bekleme Süresinin 5'inci yılınca? İre üzori kurmay albaylar baştık)*
üstede isimlerinin yanındaki sayı numarası kırmızı ytnlarliâk içerisine alınanların terii adayları
olduğu düşünülmektedir Aynca renk kodları .ile çeşitli kumpas davalarında yargılanan
personel belirtilmiştir RBS-4 Kurmay Albaylar (Değerlendirilmeyecek) başlıklı sayfada
şuraya giren ama rütbe bekleme süresinin A'OneCı yılında olan albayların değerlendirmeye
alınmayacağı belirtilmiştir 3‘üncü bölümde yapılan atama çalışmaları yer almaktadır. Aday
sütununa yazıtan D horii aynı adayın Devam etmesinin düşünüldüğü ve yazılan isim o ismin
düşünüldüğünü göstermekledir isimleri kırmızı ile yazılanlar terfi ederek o kadroya aday
otecakiar mavi »te yazılanlar ise görev süresi bir yıl uzatılanlardan o kadroya aday, olanları
gör.terrnektedif.A'üncü bölümde genera>ier >ie ilgili vspıtan kadro atama çaiışma'ar> y*.
atmaktadır, isimlen kırmızı yazanlar veya yanında YT harfi bulunanlar yeni terfi olduğunu
göstermekledir. 5'inci böiümde boş atama çalışma sayfasının yer aldığı, 6’ncı bölümde kara
kuvvetten komutanlığına ait muvazene planının (Yıllara sari terfi ve uzatrr^ planlarının
belirtildiği) yer aldığı görülmekledir. 7'nci bölümde YAŞ 2016 SHG SırasvbS&lıklı listesinde,
generallere ait sıralı hizmet garnizonu (Şark Görevi) sırası bulunrnaK&dr Giriş başlığında
sıralı hizmet garnizonuna ne zaman girdiği, Ayrılış tarihinde ne zaırten ayrıldığı, SHG Mıkt.
Başlığında kaç adet şark görevi yaptığı, En Son SHG Süresrbûlûmünde sıralı hjzmel
garnizonu görevim tam süre olarak mı yaptığı yoksa eksik olarak mı yaptığı belirtilmektedir
(Müktesep, personelin ne kadar süre fazlasının olduğunu göstermektedir;) listenin sıralı
hizmet garnizonu sayısına göre çizgilere ayrıldığı ve öncelikli aday sırasına göre yapıldığı
anlaşılmıştır. 8'inci bolümde halı hazırda yurt dışı kadrolarında gûrevh bulunan generaller İl4,
mevcut generallerin yurt dış< görevlerinin bulunduğu listeler bulunmaktadır. 9 ve 10‘uncu
bölümler boştur. :.-ya '

G İZ L İ
G İZ L İ

DOSYA NO: 6
Yandan siKiştırmal- uzennde HV.K.K yasan ve postit u2erine 'Hv K.X.(Ha-;a
K'iv-vücri Komutanı) İsafından el yazısı ile doldurulan değerlendirmelerdir' yasılı no',
bulunan içimi;,'Öde hava kuvvetten mensubu 2016 YAŞ değerlendirmesine girecek general
/e albayların bulunduğu liste memıttur üstede MIT ve EGM tarafından gönderiler, istihban
b.igıier yaz'imır. vc personel ydgjl.mavi, kırmışı renklerinde kodlandırılmış. Yeşil renk {FETÖ
karşılı) Kimini renk (FETO uyesü. Mavi renk kodunun ise (FETÖ ile illisakı olduğu; şeklinde
v.ooiarıdıfiidıoı değfrfi5jıarrılmıstır. Kuvve! komutanı değerlendirmesi sütununda, hava
ı-uv\e;len komutanı tarafından el yazısı ile hakkındakı istihban bilgiler nedeniyle kırmışı renk
kodlu alarak sınıflandırılan generallerden; Kubilay SELÇUK'a 'Mülakat sonucunda PDY ile
i'ıftkts! cım3dıçı kanaati edindim'. Ihsan OZDAMAR'a 'Kanaatim olumlu', Mehmet Arif
PAZARLlOĞLU'oa 'Kanaatim OtumluduK. Aydemir TAŞÇI'ya 'Kanaatim Olumludur Emin
AYlK'a 'Kanaatim Olumludur. Reha Ufuk ER'o *Kanaatim Olumludur*, Ercan DURSUN'a.
•Kanaatim Olumludur*. Deniz KARTEPE'ye 'Kanaatim Olumludur'', Mustafa Rüştü
CELENK'a ‘Kanaatim Olumludur'. AJi AKYÜREK e 'Kanaatim Olumludur', albaylardan Erhan
BALTACIOĞLU'na 'Kanaatim Olumludur*. Levenl DURULAR'a ‘Kanaatim Olumludur", Engin
GÜNEŞ’e ‘Kanaatim O lu m lu d u rMehmet Latif OZGENe ‘İncelem e, Kanaatim Olumlu'.
Veysel KAVAK’a ‘Kanaatim Olumlu'. Erhan GAZlOĞLU'na 'Kanaatim Olumlu'. Ömer
ÖZKAN'a İncelem eye devam. Kanaatim Olumlu', Hakan DİNÇ 6 'Kanaatim Olumlu’,
Abdurrahman ARSLAN'A 'Kanaatim Olumlu\ Erdal ^jAYDUL'a 'Kanaatim Olumfu', Ali
ÇAYlR'a 'Kanaatim Olumlu . Hüseyin ERGEZERtp vCanaat/m O lumkf, Oğuz BOZKURT’a
'Kanaatim Olumlu’ , Ali BOZKURT a 'Kanaatim Olumlu' şeklinde kanaat belirttiği;

Yine kırmızı kodlu olan Cevat YAZGiLIya 'İncelem eye devam olumsuz’ . Uğur
EULDU ya “Kanaatim Olumsuz, incelem eye devam'. HatarfevRlM 'e 'incelem eye devam
ner.üz /arar veremedim'. Recep Sami ÖZATAK'a 'Ryrmtim Olumsuzdur, Bekir Ercan
VAN'a 'Kanaaum Olumsuzdur', Celal 0AŞO<SLLKn^5Kanaaf»m Olumsuzdur’. Osman Nuri
GÜR'e *incelem eye devam kanaat edınemedlrr\R e c e p ÛNAL'a 'incelem eye devam kanaat
edinemedim’. Cengiz KARACABEY^ ‘incelem eye devam kanaat edinemedim'. Şener
YAZlClya 'Kanaatim Olumsuz. İncelem eye Devam’ , albaylardan Ahmet ÖZÇETlNe
İncelemeye devam ’. Levent ÖZÜARAP'a *İncelem eye Devam'. Ahmet
KUNDURACİOGLU na 'incelemeye devam kanaat edinemedim", Fikret ÇELİKe ‘Kanaatim
O lum sui, Yavuz SERT'e ‘ incelem eye devam kanaat edinemedim*. Yücel TOPÇU, Ahmet
GÜMÜŞ. Mehmet Fatih KOC "incelem eye Devam'. Tuncay AVŞAR “inceleme kanaat
eoınemedım'. Mehmet GÜNAY “inceleme kanaat edinemedim'. Metin YILDIRIM ‘Kanaatim
olumsu?. Devrim ORHAN 'Kanaatim olumsuz inceleme devam ’ Emin MERT 'Kanaatim
olumsu? . Uryani KÖMBECl ‘İnceleme devam kanaat edinemedim', Selçuk 8AŞYİĞIT
‘Kenastım olumsuz‘ . Sadettin ALTUNÇ 'İncelemeye devam kanaat edinemedim'. Hayrettin
ASLAN ‘inceleme devam kanooi edinemedim', Hüseyin BOLAT ‘ incelem eye devam', Ekrem
ÇAKiR ‘İncelemeye devam Olumlu kanaat edinemedim'. İmdat KÜÇÜK “Kanaatim olumsuz4,
İhsan Tuncer OABANLI 'Kanaaum olumsuz' şeklinde nol düşüldüğü.

Mavi kodlu, albaylardan Hakan ESER. Mecali GÜNDÜZ, Cengi? AŞKAR, ilhan
KARASU, Haiudun Bora ÖNEN, Haşan Basri MEŞE, 'Kanaatim o/umiu“. şifefilinde no|
düşüldüğü, yeşil kodlu generallere 'Kanlıyorum kanaatim olumlu şeklınde-noöar düşüldüğü,
yeşil kodlu Korg.Haşan KÜÇUKAKYÜZ’e ‘PDv ik- ilgisi yoktur, atkılı,.mücadele edeceğ i
kanaatine katılmıyorum’ şeklinde not düşüldüğü, kurmay albayların bin hariç tamamına
“Kanaatim olumlu’ notu düşüldüğü, kanaatim olumlu noiu düşülmeyen Ku
17 A
GİZLİ

286
GİZLİ

DOSYA NO: 6
Yandan sıkıştırma.' üzennde HV.KK ya.' m ve pcsiıt üzenr.e 'Hv.K K (He-.- ■
K 'v-f-Ueh Komutamı israfından e/ yszın il* doldurulan değerlendirmelerdir.'' yazılı n"i
oJl^nan içerisinde- hs'.o kuvvetlen mensubu 2016 YAŞ değerlendirmesine girecek genr.ra.
ve albayların bulunduğu <isıe msauflur Lıjrfeoe MİT ve EGM tarafından gönderilen islıhbsr
bdo-ier yazılmış ve personel yiçjt!mavs. kırmızı renklerinde kodlandırılmış. Yeşil renk (FETO
karşılı) Kırm.rı renk iFETÇ^yes*), Mavi rer.k kodunun ise (F6TO iıe ıldsakı olduğu) şeklince
koci'landır-ioığı oeğc-ıf^oornlnuştır Kuvvet komutanı değerlendirmesi sütununda, hava
kuvveden komutanı tarafından *! yazısı de nakkındaki istihbarı bilgiler nedeniyle kırmızı renk
kodlu c-ıarak sınıflandırılan generallerden: Kubılay SELÇUK’a 'Mülakat sonucunda PDY ile
■t:şk.£< olmadığı kanaati edindim'. İhsan OZDAMAR’a 'Kanaatim olumlu', Mehmet Anf
PAZARLlOĞLU na -Kanaoım' Olumludur'. Aydemir TAŞÇI'ya "Kanaatim Olumludur". Emin
AYIK a 'Kanaatim Olumludur . Reha Ufuk ERe 'Kanaatim OtumluduK, Ercan OURSUNa.
■Kanaatim Oiumlucur Deniz KARTEPE'ye ‘ Kanaatim Olumludur'. Mustafa Ruştu
ÇELENK'e ‘Kanaatim Olumludur'. Ali AKYÜREK'e “Kanaatim Olumludur", albaylardan Erhan
EALTACtOĞLU'na 'Kanaatim Olumludur . Levent DURULAR'a 'Kanaatim Olumludur'. Engin
GÜNESe 'Kanaatin-. Olumludur. Mehmet Latif OZGEN'e 'İnceleme, Kanaatim Olumlu'
Veysel KAVAK'a 'Kanaatim Olumlu'. Erhan GAZlOĞLU'na "Kanaatim Olumlu', Ömer
öZKAN'a 'İncelemeye devam Kanaatim Olumlu'. Hakan DINÇ’e “Kanaatim Olumlu".
At>durrahm3n ARSLAN'A *Kanaatim Olumlu'. Erdal <fâ#,Y0UL'a 'Kanaatim Olumlu'. M
ÇAYıR'a ‘Kanaatim Olumlu', Hüseyin ERGEZERi^ -Kanaatim Olumlu'. Oğuz BOZKURT a
‘ Kanaatim Otum'u’ . Ali BOZKURT a ‘Kanaatim Olumlu' şeklinde kanaat belirttiği:

’Kne kırmızı kodlu olan Cevat YAZGILi'ya 'İncelem eye devam olumsuz'. Uğm
EULDU ya "Kanaatim Olumsuz, incelem eye devam'. HakarfeVRlM’e 'incelem eye devam
nenüz karar veremedim". Recep Samı OZATAK'a “KşnKitim Olumsuzdur". Bekir Ercan
VAN'a 'Kanaatim Olumsuzdur", Celal BAŞ OGLLlo ^ 5 Kanaatim Olumsuzdur". Osman Nun
GÜR'e ‘incelem eye devam kanaat edinemedim\R e cep ÛNALa "incelemeye devam kanaat
edinemedim'. Cengiz KARACABEY'e 'incelemeye devam kanaat edinemedim", Şener
kAZICl'ya 'Kanaatim Olumsuz, incelem eye Devam", albaylardan Ahmet 02Ç£T!N'e
•incelem eye devam'. Levent ÖZÛARAP'a ‘ İncelem eye Devam". Ahmet
KUNDURAClOĞLU na '"incelemeye devam kanaat edinemedim', Fikret ÇELİK'e ‘Kanaatim
Olumsuf. Yavuz SERT'e "incelemeye devam kanaat edinemedim', Yücel TOPÇU, Ahmet
GÜMÜŞ, Mehmet Fatih KOÇ 'İncelemeye Devam'. Tuncay AVŞAR 'inceleme kanaat
edinemedim". Mehmet GÜNAY “İnceleme kanaat edinemedim', Metin YILDIRIM 'Kanaatim
c-iumsuz'. Devrim ORHAN 'Kanaatim olumsuz, incelem e devam " Emin MERT 'Kanaatim
olumsuz', Üryanı KÖMBECt "İnceleme devam kanaat edinemedim", Selçuk 8AŞYIĞIT
‘ Kanaatim olumsuz' . Sadettin ALTUNÇ “İncelemeye devam kanaat edinemedim', Hayrettin
ASLAN “İnceleme devam kanaat edinemedim". Hüseyin BOLAT 'incelem eye devam", Ekrem
ÇAKIR "incelemeye devam Olumlu kanası edinemedim', İmdat KÜÇÜK ‘Kanaatim olum su/.
Ihsan Tuncar OABANLI "Kanaatim olumsuz" şeklinde not düşüldüğü.

Mavi kodlu, albaylardan Hakan ESER, Necat» GÜNDÜZ, Cengiz AŞKAR. Ilhan
KARASU, Haludun Bora ÖNEN, Haşan Basri MEŞE. "Kanaatim olumlu", şejtllncle noı
düşüldüğü, yeşil kodlu generallere 'Katılıyorum kanaatim olurnld' şeklinde'notlar düşüldüğü,
yeşil kodlu Korg Haşan KÜÇÜKAKYÜZ'e ‘PDY ile ilgisi yoktur, etkıliûmûcadele edacuf/t
kanaatine katılmıyorum' çekimde not düşüldüğü, kurmay albayların biri hariç tamamını^
"Kanaatim olumıu' notu düşüldüğü, kanaatim olumlu notu düşülmeyen Kur,Alb.Kut!$y
G İZLİ
îii’U
DEMIR'e </ç ’lyrı yok, ancak başka cemaat bağlantılı olduğ'i" no'u dü;•üU'J'I'j
gonjlmuştur
Kcr.ı.ı/ y ıiı*Ktn o l j f d b ha k la rın d a PO Y bilg isi b u lu n u n kırm ışı ve m avi o la ra k
kod ia n J ın iın iş :çıf.?* ıi..t ıfıptı o la ra k eı y a z ı ıfo y a p ıla n d e ğ e rle n d irm e y e es a s yellerlerin n e
olduğu eî^p uta katın na t.il v« h a n g i bilg ile rin esas a lın a ra k yap ılm ası s on ucu nd a
yasıla n k an aa tlere V a rıld ığ ın a iliş k in d o s y a c a h e rh a n g i b ir b ilg iy e u la ş ıla m a m ış tır A n ca k, bu
h u s u fu n o a g e ıle ıid ırm e y ı yap an peı • o 'ıe iu ı bilg is in e b a ş v u ru lm a s ın ın uyg u n ola cağ ı
değefter.dıfıim.vtir
DOSYA NO: 7
Yanaan sıkıştırmali uıemcfc J GN K yazan ve pos'.it üzerine ’J.Gn.K (Jandarma
Gsr.rJ Komutamı tarafından et yazısı ile doldurulan değerlendirmelerdi/' yazılı not bulunan
içerisinde Jandarma Genel Komutanlığı mensubu 20)6 YA$ değerlendirmesine girecek ve
genersı albayların bulunduğu lısle mevcuttur. lıslede Mİ T ve £<3M tarafından gönderilen
îsıinbaıı oılgilsr yarılmış ve personel yeşil, mavi, kırmızı renklerinde kodlandırılmış. Yeşil renk
iFETC karşıtı). Kırmızı renk <F£Tö üyesi). Mavi renk kodunun ise (FETO ıii iltısakı olduğu)
seklinde kodıandıntdığı oeğerlendinlıniştir Kuvvetin.değerlendirmesi sütununda. Jandarma
Genel Komutanı tarafından el yazısı ile hakkindaki istihbarı bilgiler nedeniyle kırmızı renk
kGdlu olarak sınıflandırılan generallerden. Anf ÇETİN'ın karşısında ku'/vet komutanı
değerlendirme sütunundan aşağıya ok çıkarılarak 'Daha önceki PDY yönelik kayıUardo
herhangi bir kaydı yoklu. 6n son Gnkur.da gelen listede de adı geçiyor. Terfi etmesini
'.'i£me>en j. temdeki oluşutnlann emniyetle ış birliği yaparak bu bilgiyi gönderdtkJerni
değerlendirmekteyim." Yazılmış sayfanın altına paraf olarak 22/0-1 antmış ve paraflanmış
aynca sütun karşısında (+■*■) Terftye layıktır şeklinde not düşülmüştür İbrahim AYDIN'm
karşısına ''(+1 Mahkemesi devam elliği ıçm gelişmelere göre herekel edilmelidir." 28104
oaraflı, Murat KtRKAYA. "(+) Sınıflan generaldir. KayıUaıımızda PDY kaydı yoklar Terfi
anneminde olduğu için kurgu olduğunu değerlendiriyorum. 28/04 paraflı\ Ayte.kin ŞAH|N'in
Emniyet 20t6 bilgıJennın üzen mavi tükenmez kalem ile çarpı şeklinde çizilmiş. ''(**} Tediye
Layıktır’ . Hamz3 CELEPOGLU'nun karşısına 'Tulukludur. Paraf 20/04’, Halis Zafer.KOÇ'un
Emniyet 2016 bilgilerinin üzeri mavi lükenmez kalem ile çarpı şeklinde çizilmiş. Sınıf
Generalidir. Sivil çevresi geniştir. Paraf 23/04". Celal ŞAHİN başarılı bir personeldir."
Albaylardan Elvan CELEP, Melımel YtLMAZ Hayrettin GÜLER'in Emniyet 2Ql6 bilgilerinin
üzen mavi tükenmez kalem ile çarpı şeklinde çizilmiş. "('+•*> Tediye Layıktır",. Ertan
ALTiNOLUK'un Emniyet 2016 bilgilerinin üzeri mavi tükenmez kalam ite çarpı şeklinde
çizilmiş Mehmet Özer GÜNEŞ “Terfi için eşim kullanmakladır Erdem ÛZCAN
Abdullah Cüneyt KÜSMEZ '(■‘j H ’. Fevzi KURŞUN '{+)". Olcay ERDAL Haşan
AKSOY'un Emniyet 20ıC bilgilerinin üzen mavi tükenmez kalem ile çarpı şekfeıde çizilmiş ve.
■Çalışken ve disiplinli gurov yapar (+)(-)', Fetdi KORKMAZ’tn Emniyet 20% tMglteFİnin üzen
mavi tükenmez kalem ile çarpı şeklinde çizilmiş “ Scv> d erece ba.şanh%r piıbâyüır. Terliye,
layıktır, iv--) , Gurcarı SEP.CAN Başarılı bir S b.d ırS a m ı BALCI, ^itA.Ş.,Şenol. YELOĞLU,
Bütanı BULUT. Mustafa SAKAOGLU -<•>'. Ali OEMIR in Emo.yetGOtö.bilgilerinin üzen mavi.
tükenmez kalemi ile çarpı şeklinde çizilmiş ve "Daha Önce Balyozdun 3 yıl hapis alnuşür. Çpk
bcş3nltdır. Terfıyo layıktır /++■+)", Aykut TANRlVERDlnın Emniyet 201.6; bilgilerinin üzeri
mavi tükenmez kalem ile çarpı şeklinde çizilmiş ve ' Torfiyo Layıktır, /+-*■/, Güyeri ŞAGBAN'ıh
Emniyet 2016 bılgllemin üzen mavi tükenmez kalem ile çarpı' şsklinde^çialrrtişoV'Ş '(*)“,
Salih GOl DAL m Emniyet 2016 bilgilerinin ucan mavi tükenmez Icâlftm.'lte’ çarpi şekliodö, ..
çizilmiş ve 'Tarikat mensubu olduğu iddia edilmektedir (-)VHaiıt ÇELİK Y

_
GİZLİ

AT ■-•PAY 3 - j y n t l ; b-r p e r s o n e ld ir G y a sH ire. y a t ın d ır " . C en giz T A R iıY


M ah m u l CAĞLA1ı'A li. irfa n K iZ lLA S LA .N E m re F U P A T Ö m e r A R iK , Y-." M u ra t K.G Ç Y î G 1F
. Ö z k a n Ç O K A Y A f ’A.V Tır a r ıv u s - r .d jr y u ıp ’/ jn r n a l.iû olu p , h a l e n T u P M u d u ’
RevZukah G Ü IIA L . T .ın .o r Y IL M A Z ; • ı. H a ş a n E?:-:- K Ü Ç Ü K E m n iy e t 2 0 16 bi-çiler'm -n j. 'c .
o u v . ''.ıre n m c Z k afam ıis ç a rp ı ş e k lin d ir çcslm t? v s '/* )< • ) ', İs m a il Ç E T .N B A Ş E m n iy e t
bıtçıis-m m üze n -î . r r p i > 'k a le m ile ç a r p ı s e k lin d e ç iz ilm iş \ e
;u ► S o lm a n K O M Û R C C
-,-i ..-a rif Ç A K M A K E m n ı y ^ lZ û le i bilg ile rin in ü ze ri m a v i tü k e n m e z « Y e n ile ç a r p : şev-Andu
o.z n it .ş c m < Y u şıİ& Y A L Ç IN R a m a z a n A R İK A N "i- K s e k lin d e n ot d ü ş ü lm ü ş M avi
ı , : ı j s c a , (a.-Jan, riv ,re n K A H R A M A N m E m n iy e t 2 0 1 6 s ilg ile rin in üzer: m a v ; tü k e n m e :'
! , : : r r , -ie T 3 'p ; s ekim de a z ilm iş ı.E; y a z ılm ış v e V K K a h ra m a n D İK M E N E m n iy e t 2016
ur.nr’ m a v i tü k e n m e z k ale m 1I3 ç arp ı çekim de ç iz ilm iş v e W S a fy o z d o n -ısp-s
O o ı;:t T 'Ü R K S O Y U E m n iy e t 2 0 1 6 bilg ile rin in uzer> m a v i tü re n m e z k g le rn i-'e çarp-
îe k .nPc çız'im .s C.T> b a ş a r ılı bu a b . d ı r ' . E m in D U R S U N M u s ta fa Ç A N T A E m n ty o t 2 ü 'r
IK ç ı-a ria -, uzçr- m a v i tü k e n m e z k a le m ile ç a rp ı ş e k lin d e ç iz ilm iş H aki U Y S A L , F rdaı
E R EN . M e h m e t E rh a n A R tK A N . H ü s e y in T AŞ D E M 1R M u ş ta la B A Ş O G l u Emnıyc-:
2 0 '.’: t.'Ç 'le r'n 'n ü ze ri m a v i tü k e n m e z k a le m ile ç arp ı ş a k im d e ç iz ilm iş v e ’ t-^y H acı
D E ti(R E Z E N E m n .y e t 2 0 1 6 b ilg ile rin in ü ze ri m av i tü k e n m e z k a le m ıtg ç arp ı ş e k lin d e ç.zılmp-
■■■i ! f ~ Y . S a v aş Y ILM A Z , C e n g iz A K Ç A Y {+}<-;', E rha n V U R A L v e O s m a n A S L A N E m n iye t
ı ' d - : b'tg.len.nm ü z e ri m avi tü k e n m e z k a le m ile ç arp ı ş e k lin d e ç iz ilm iş v e M etin
£ :R L 'K £ A Ş e m n iy e t 2016 b ilg ile rin in Özeri m avi tü k e n m e z k a le m ile ç arp ı ş e k lin d e ç izilm iş
ıs ö 'd e n T a m e r Ö Z K A N '(-J". M u ra t G Ö K Ç E N E m n iy e t 2 0 1 6 b ilg ile rin in ü z e n m avi
tü k e n m e z k a le m ile ç a rp ı ş e k lin d e ç iz ilm iş ve " t + y . G ü ık & n M E R T •>-/" şeklin d e ner
sus m u ş tur. Y e ş il k o d lu g e n e ra lle re {+) a lb a y la rd a n b u y ûf^ ç o ğ u n lu ğ u n a (+) Y u s u f K e ne n
t o p ç u E m n iy e t 2 0 1 6 b ilg ile rin in üz e ri m a v i tu k e n p ıe i, k a le m ile ç arp ı ş e k iin c e ç iz ilm iş •.c
PÇ'ı ‘ i a z ılm ış, re n k k o d u n u n ü s tü ç izilip K ırm ız ı fa z ılm ış ve “{•) . E k re m B A L I E m n-ve t 20 îS
tV ıç e r in in üz e n m a v i tü k e n m e z k a le m ile ç arp ı ş e k lin d e ç iz ilm iş ve ‘P D Y ya z ılm ış , rem :
k ez u nu n ü s tü ç iz ilip K ırm ız ı y a z ılm ış ve '(-){*■) G ay retli b ir s u b a y d ı r . ' ya z m ış a y rıc a h e rn a n cı
t f r jr .k k o d u b u lu n m a y a n A h m e t A d n a n Ş fM Ş IR O Ğ L U 'n u n E m n iy e t 2 0 16 b ilg is in e P D Y
ren-: > x ru n a n e s in e K ırm ız /-' ya z m ış ve " ( - ) '' işaretin i koym u ştur.

K o n u y a iliş k in o la ra k ha k la rın d a P D Y bilg is i bu lu n a n kırm ızı v e m av i o la ra k


ko d la n d ırılm ış k jş ile r ile ilgili o la ra k el y azı ile yap ılan d e ğ e rle n d irm e y e es a s k rite rle rin ne
olduğu, ha n g i b ilg ile rin e s a s alın a ra k b u d e ğ e rle n d irm e n in y a p ıla ra k s o n u c u n d a ya zıla n
kan a a tle re v a rıld ığ ın a iliş k in d o s y a d a h e rh a n g i b ir b ilg iy e u la ş ıla m a m ış tır A n c a k , bu h u susta
d e ğ e rle n d irm e y i yap a n p e rs o n e lin bilg is in e b a ş v u ru lm a s ın ın uygun ola cağ ı
d e ğ e re r.a irilm iş tir

DOSYA NO : 8

K a ra Kuvvetler» K u rm a y $ u b e M ü d ü rlü ğ ü a d lı s iy a h d o s y a iç e ris in d e K .K .K lığı


m e n s u b u r'AÇ 2 0 i 5 d e ğ e rle n d irm e s in e g ııe c o k g e n e ra l v e a lb a y la rın re s im li isim listesi
b u lu n m a k la d ır ü s te d e M IT ve E G M ta ra fın d a n g ö n d e rile n is tih b a rı b ilg ile r ne çeşitli s o sya l
m edya o rg a n la rın d a ç ık a n h a b e rle r ite ih b a r ile tile rin d e n o lu ş a n b ilg ile r b u lu n m a k ta d ır K.K.K .
D E Ğ E R L E N D İR M E S İ, s ü tu n u n a çeşitli b ilg ile r y az ıtm ış v e h e r s a y fa n ın a t tç > & a K uvvetleri
K o m u ta nı ta ra fın d a n m a v i m ü re k k e p li k a le m e p a ra fla n m ış tır M İT v e E S ^ la r a fın d a n PD Y
ile ıltisaki o ld u ğ u n a d a ir id d ia la r b u /jn a n M a lin İY İD tL 'ın k a rş ıŞ ^ a ^ " İ n c e le m e y e d a v a m
ed iyorum . H a m ille r in in b u a ş a m a d a y e t e r li o l d u ğ u . E G M T ara fın d a n P D Y ile ütisakl
old u ğ u n a d a ir id d ia la r b u lu n a n P e m G U L E R 'in k a rş ıs ın a " K a n a a tim o lu m lu . H izm etlerin in bu -j»
a y a m a d a y e t e r li o ld u ğ u ', M İT ta ra fın d a n P D Y m e n s u b u o ld u ğ u n a d a ir id d ia la r bulunan

- ^ -<W
G İZ l İ

AVŞAVER'm karşısına -/ncefe/neye devam ediyorum. Hizmetlerinin bu a ş a m a d ı <'Cfîr.v


olduğu' MİT tarafından PDY mensubu olduğu, EGM tarafından paralel olmadığı iddiası
intikal eaan Alı Doğan İNCEye ‘ Kanaatim olumlu. Terfiy» la yittir.". MİT vs EGM orsansan
PDY ile iltısakı olduğuna dair iddialar bulunan Hamza KOÇYİĞİT'in Karsısına 'incelem eye
d e/am ediyorum. Hizmettenim bu aşam ada yeterli olduğu', EGM tarafından PDY ile iltisak*
olduğuna dair iddialar bulunan Salih S E V Ilin karşısına Kanaatim olumsuz' EGM tarafından
PDY ile ıinsaki olduğuna dair iddialar bulunan Alı SlVRl'nin karşısına •Hizmetlerinin bu
cşsm ada yeteri, olduğu.' MİT ve EGM tarafından PDY ile ütisakı olduğuna dair iddialar
culunan Mehmet Şukru EKEN'ın karşısına "Kanaatim olumsuz' MİT ve EGM tarafmdan PDY
ile ıilısakı olduğuna dair iddialar b ulunç Kfehmet TOPÇU 'Kanaatim olumlu ayr.ı rütbede bir
yit dahi göreve devam etmesfs &GM tarafından PDY ite vlusak* olduğuna dair iddialar
tutunan Haüi ERKEK'in "Hjzmkderinın bu aşam ada yeleni o l d u ğ u MI T ve EGM tarafından
PDY ne iltisak» olduğuna oair iddialar bulunan Orhan GÜNDÜZ ün karşısına 'Kanaatim
Olumsuz . EGlvi tarafından PDY ile iitisakj olduğuna dair iddialar bulunan (Delalettin Ba CANU
karşısına 'Kanaatim olumlu, EGM tarafından PDY iie ilusaki olduğuna dair iddialar bulunan
Necdet TUNA 'Kanaatim olumlu. Göreve bir yıl daha devam etmesi", MIT ve EGM tarafından
PDY iie ıltisaki olduğuna dair iddialar bulunan Şener TOPUÇ 'Kanaatim Olumsuz’. MİT
tarafından PDY mensubu olduğuna dair iddialar Bulunan Kemal CUŞTAN 'Kanaatim olumlu.
G öreve bir yıl d3h3 devam etm esi, MİT ve EGM tarafından PDY ile iftisaki o'duğuna dair
iddialar bulunan Murat YETGİN *Kanaatim Olumsuz' MİT tarafından PDY mensubu
olduğuna dair iddialar bulunan irfan ÖZSGRT ‘Kanaatim olumlu. Terfîye Layıktır:', MIT ve
EGM tarafından PDY ite iltisak! olduğuna dair iddialar bulunan Halil Tamer GEDİK
‘ İncelem eye oevam ediyorum Görev sûresinin bir yıl daha uzatılması' MIT tarafr.aan PDY
mensubu olduğuna dair iddialar bulunan Yılroae tOLDlRlM ‘Kanaatim olumu terliye layıktır
MİT tarafından PDY mensubu olduğuna^ dair iddialar bulunan Atilla GOKESAOĞLU
“incelem eye devam ediyorum. Terfîsirifn^nümüzdeki yıl değerlendirilmesi, EGM tarafından
PDY mensubu olduğuna dair idd&lar bulunan Mustafa YAŞAR ' Kanaatim olumlu, syn.
rütbede b& yıl dana göreve devam etm esi, MİT tarafından PDY mensubu olduğuna dair
iddialar bulunan Lütfü Ihsan YANIKOĞIU 'Kanaatim olumsuz', MIT tarafından PDY
mensubu olduğuna dair iddialar bulunan Mustafa KURUTMAZ 'Kanaatim olumlu, tenisi veya
aynı rütoede bir yıl daha göreve devam etm esi, EGM tarafından PDY' ıktsakı olduğuna dair
iddialar culunan Yüksel DURAK *Hizmetlerinin bu aşam ada yeterli olduğu", MIT tarafından
PDY mensubu olduğuna dair iddialar bulunan Mustafa YILMAZ ‘Kanaatim dunısuz EGM
tarafından PDY lltisaki olduğuna dair iddialar bulunan Vahap ÖZOGIU ‘Kanaatim olumlu.
Tediye layıktır ', f/JT ve EGM tarafından PDY iie lltisaki olduğuna dair iddialar bulunan Metin
TOKEL ‘ Kanaatim olumlu. Tediye layıktır.-. MİT tarafından PDY iKisakı olduğuna dair iddialar
buıunan Enuğrulgazi OZKÛRKÇÜ ‘Kanaatim olumlu, incelem eye devam ediyorum" MIT ve
EGM tarafından PDY ile ilusaki olduğuna dair İddialar bulunan |hsan BAŞ80ZKURT
'Kanaatim olumlu, göreve bir yıl daha devam etm esi, MİT ve EGNM&fınoan PDY ı'e iltişakr
olduğuna dâir iddialar bulunan Adnan BAKSl ‘Kanaatim ofumld^Goreve btryıl duba devam
etm esi ^

Albaylardan MİT tarafından Eşmin kardeşinin pV He îltisaki’ olduğuna dair (daialar.


bulunan Oksal ÇELİK Kanaatim olumlu, tediye layıktır.'. MİT tarafından kardeşinin PDY ite
lltisaki olduğuna dair İddialar bulunan Osntan KAROAl 'Kanaatim MumtU, terfiyk layıktır. ', '
MÎT tarafından kardeşinin POV ile Hiisaki olduğu EGM tarafından PDY .mısışubu olduğuna
dair iddialar Bulunan Muammer AYGAR 'İncelemeye devam edfyonirri: Şimdilik
olumlu', MİT ye EGM tarafından PDY ile ntensubu olduğuna çJatr tddiâtar bulunan Â

GİZM 20
GİZLİ
G İZLİ

r?.r.-.isr. d e ğ e T 'e rb '/rn e le re A .H U O ü T I 'M H P 'li Ü lk ü c ü " no>u d ü ş m ü ş . K a y n a k e. D e v ş ırn '^ i - , '
>'o?r-c£i m e vcu ttu r EG M ta ra fın d a n P D Y ile ılUsakı o ld u ğ u bilg is i b u lu n a n N scciel T'jri.A ı-yr-
K u s . î l k o m u tan ın ın ya p m ış o ld u ğ u oııım lu m ü ta la a y a ra ğ m e n A R E C E P •a ra ttn d m '1
'K a r ,z a tim a-ÜT-ıruz' n o tu d ü ş ü lm ü ş tü r, M IT ta ra fın d a n P D Y ı!e iltis s k t otcıuğo bUcımer- A nka
GCK££ a Oğ L<J »Çil"! K a y n a k ;• (•;fyu&lct K a y n a k 4 FETO U.D Ü N D A R ta ra fın d a n Kanuavu-
O lu m su z ' A .H U D ü T i ta ra ltn ğ a n N '1' şekim de , M İT is ra fın d a n P O Y ile m en s u b u o ld u ğ u n a d sır
^ d ia la r bu lun an Ksmş-I 3 u ^ T A N için A .H U O U T I ta ra fın d a n “ K a n a a tim O lu m lu ' ?«k-:npo
no:!îr yadumifiır
ç a T A k o m u tan lığı m e n s u b u g e n e ra lle r ile ılgıii h e rh a n g i b ir d e ğ e rle r,a ırm în .o
,'3U:irnsc;:?; J3de-:.i re s m i ve g a y ri re s m i is tih b a ra t kaynaklaunca,-» elete e d ile n r-i;gi;c-r
t . u ’.r.m aA tsdır

Dene K.uvvçtıeh mensubu amiral ve albaylara ait değerlendirme oe Deme Kuvve;,


K.on-uAaı-.! Ora Eû'env BOSTANOĞLU’nun değerlendirme yapmad-îı» diğeı
crşsr-era: oramiraliero ile kcrgeneral/koramiral ait değerlendirmelerin yazıldığı Görülmüşü,/
EGM tarafından PDY ile iltisak! olduğu bilgisi otan Hakan ÜSTEM vs Madı ARSLAM içir.
Kors H .u S A K L 'C Ğ L U tarafından "?" konulduğu. EGM tarafından PDYye müzahir oicugu
bilgisi ola n Ömer Faruk HARMANCIK için Kora.H.UŞAKLlOĞlU ve K c ra .A .O Z o 'A L
farafmoah 'Kanaatim olumsuz" şeklinde değerlendirildiği, MİT ve EGM tarafından POY He
ıitısski olduğuna dair iddialar bulunan Aii Murat DEDE'nin karşısına K o ra .H U Ş A K lîO G L U vs
^ o r s .A Ö Z B A L tarafından 'Kanaatim olumsu? şeklinde, .MİT. tarafından PQY ;ie iltisak, ^
olduğuna dair iddialar bulunan Cihat YAYCI irin Kavnak 1: 'Mavi'i' Kaynak 4 F£TC
Kora H U Ş A K L iO Ğ L U tarafından "Kanaatim olumsuz' seklinde. E G M ta rs fın o a r. PDY de
i‘issr-,ı o ld u ğ u n a dair iddialar bulunan irfan ARABACI iç in Kaynak t . 'K ırm ız ı
‘‘'ora h U Ş A K L ÎO G L U tarafından Kanaatim olumsuz" şeklinde , Kora.H Ş.KO P .LU tarafından
'Kanaatim olumlu" şeklinde kanaatler belirtilmiştir.

Hv K. K lığı mensubu general ve albaylara ait sayfada yukarıda ayrıntılı açıklanan


Av.K.K. Org Abıdin ÜNAL m el yazısı ile belirttiği görüşlere yer verilmiş, ilave olarak diğer
genera'îere t>\ değerlendirmeler de yazılmıştır. MİT ve £GM tarafından PDY ve müzahir
olduğu şeklinde iddia bulunan Kubilay SELÇUK için Kaynak t: "Kırmızı Kaynak 2. ,pDY
üst Düzey ybneuci '22.06.2016; Kaynak A. FETO Korg. M.ŞANVER tarafından :’£ş, nt< ıi(yi
o.'cti&mlan ver Korg. H.KÜÇUKAKYUZ tarafından ”Hanımı sıkıntılı’ MIT ve EGM
tarafından PDr ye muzanır olduğu şeklinde bilgi olan Deniz KARTEPE ıcin Kaynak i
Kırmızı 7 Olumlu Kaynak 4: FETO Diğer: ‘ Yakım Bank Asya'ya para yatıran" Korq
M.SANVEP taraf/ndan Kanaatim olumlu . EGM tarafından PDY ye müzahir olduğu b’lgısı
'venlen Err.ın AYIK ıçm. Kaynak 4 FETÖ. Korg.M ŞANVER tarafından -Kanaatim Olumsuz"
MIT .■« EGM taralından PDY ye müzahir olduğu bilgisi verilen Mehmet Arif PAZAPUOGl U
iyin, Kaynak 4 FETO, Kerg.M.ŞANVER tarafından "Kanaatim Olumsuz’ EGM tarafından
FDı ye rnu2 ah;r olduğu bilgisi venlen Hakan EVRİM ıçm. Kaynak i AKÎbnızt 7" Kaynak 2
'FETO Müzahir 7 Ko/rtak 4 'FETO Korg.M.ŞANVER tarafından fignaatlm Olumsuz', MIT
ve EGM tarafından PDY ye müzahir olduğu şeklinde bijgı'tyâh Bakır Ercan VAN İçin
Kaynak 1 . Kırmız» Kaynak 2 "PDY-Okuldan öğrenci atılmalını sağladı İstihbaratta iken Adlı
Müşavir »ıe kooraınelı olarak pek çok general ve subaya zararı dokundu’ Kaynak 4- FETO
Korg. M.Şa NJER tarafından Kanaatim olumsuz", sekimde notlar bulunmaktadır

J.Gn.K.iığı mensubu general ve albaylara ait listede J Gn K. iarpfindan daha önce


açıklanan el yazısı ile yapılan değerlendirmelerin bilgisayar ortamına geçirilmiş,

“V $ a A- ' ^
G İZL İ

MENSUP OLAN V6VA OLDUĞU DÜŞÜNÜLEN PERSONEL baştık!» '.;:V.o=


k K K iıâı/D- K K ligi vo Hv K K iığı/j.GN K.lığı mensubu general ve amiraller il* Hakırr, Sm.f’
,oeı.-.on-vlın isimlerinin yazıldığı bir liste bulunmaktadır. K K K.lığı generallerinin yazılı olduğu
şayiadan Hcrg ierdcn Metin IVfDlL Salih ULUSOV ve İbrahim YiLf/AZ kamu görevinden
çrkarıtmıç Korg Abdullah 8ARU(Ç£U YAS karar» ile 2G1G tarihinde emekli edılmın. Korg.
Yılmaz UYAR halen görçvÂdevam etmektedir. Tümgenerallere gerindiğinde Mustafa
OZSOYiiiîie yas'tdıgmd^umgentıal Ağustos 2G15 tarihinde tetft etmışvr ). Ati Doğan İMCE.
Bakı KAVUM, Hnn^nVoÇYİGlT. Veh YILDIRIM 2016 YAŞ kararları ile emekliye sevk
çekimi?. Sıiıh SEVİL'Serhaı HA0I8OGLU, Mehmet AKVÜREK. Mernduh HAKBfLEN. Metin
a k k a y a , Abdullah SAVSAR kamu görevinden çıkarılmış. Ishak CEYLAN 2015 YAŞ
l arsnart ile aınekiı edilmiştir Metin ÖZBEK 2016 yılında istifa etmiştir. Listede ismi yazılı
bulunan Türng. Şevki GENÇTÜRK halen göreve devam otmektedir. Tuğgeneralimden
Muzaffer SÖNMEZ. Yavuz Selim KAHVECİ. Şalak GOK 2015 YAŞ karart He sr~r!ı,
»Vl.hîmdı EftGUN 0V09.2û»A tarihinde istekle emekli olmuştur. Mehmet TOPÇU. Nuri
CANKIYMAZ. Tamer GEDİK 2016 YAŞ kâran ile emekli olmuşlardır. Ihsan YAfJİKGGLU.
İsmail GÜNEŞER, Şener TOPUÇ. Hidayet ARİ, Celalettın SAĞIR. Afcdülkerim ÜNLÜ,
Mehmet OZAN, Eyüp GURl ER. Nihayet ÜNLÜ, Mehmet Nuri 8AŞOL Mehmet PARTİGOC.
hakan ESER. Özkan AYDOGDU, Murat AYGUN. Mustafa YILMAZ, Şükrü EKEN. Al;
SALNUR. Ahmet OTAL, M Serdar SEVGİLİ. Alı AVCI kamu görevinden çıkarılmıştır. Tuğg.
Ertuğrulgazi ÖZKÜRKÇÜ, Tuğg. Kemal BAŞAK (Tümg. 2015) ve Tuğg. Asım
KOCAOĞLU (TGmg. 2015) ve Tuğg. İlhan KIRTJIL'görevine devam etmektedir.
Ûz.kLK lığı mensubu amirallerin bulunduğu listedeki'.Kofa. Haşan UŞAKUOĞLU görevine
devam etmektedir. Haşan KULAÇ, Yaşar ÇAMUR, Serdar Ahmet GÜNDOĞCU, Atıla
DEMİRKAN, İrfan ARABACI. Muhittin ElGIN/EtKlN olarak yazılmış). Ö.Faruk HARMANCIK
Oğuz KARAMAN, Sinan Azmi TOSUN. Ali Murat DEDE, Hakan ÜSTEM (ÜSTEM olarak
yazıimılş) Gökhan POLAT, Tezcan KIZJLELMA, Nazmi EKİCİ. Mustafa Zeki UĞURLU kamu
görevinden çıkarılmış. Ömer Bayram ÇETİN YAŞ 2016 karan ile emekti edilmiştir. Hv.K.K.iığı
generallerinin /azılı olduğu sayfada O rgAbidin ÜNAL halen görevdedir. Haşan HGseun
DEMİRASLAN. Kubılay SELÇUK, Bekir Ercan VAN. Suat Muraı SEMİZ. Cahit BAKİR. Idrs
AKSOY, Fethi ALPAY. Atilla DARENDEU. Hakan EVRİM, Recep ÜNAL. Deniz KARTEPE
Kemal MUTLUM. Mehmet YALINALP, Veyis SAVAŞ, Kemal AKÇINAR kamu görevinden
çıkarılmış. Uğur BULDU. Şener YAZICI, Mehmet Arif PAZARLIOGLU, Rüştü ÇELENK
29.07.2016 tarihinde YAŞ kararı ile emekli edilmişlerdir Semih KOŞUCUOGLU 2015 YAŞ
kararı ile emekliye sevk edilmiştir. Kurmay Alb. Dursun PAK 2015 yılında tuğg, olmuş ve
Ağustos 2016'da istifa etmiştir. Albaylann büyük çoğunluğu ya emekli yada kamu görevinden
çıkanimıştır. Jandarma Genel Komutanlığı mensubu Hamza CELEPOĞLU, Faruk BAL. Ali
Orman GÜRCAN, Sadık KOROdLU kamu görevinden çıkarılmıştır. Listede ismi yazın diğer
albayların da büyük çoğunluğunun kamu görevinden çıkarıldığı görülmüştür. Üstede ismi
yazan 29 hakim subayın büyük çoğunluğu kamu görevinden çıkarılmış listenin sonunda son
den yıldır alman Hakim Subayların Büyük çoğunluğunun FETÖ Cıy&sL dföuğu notu
düşülmüştür. Bu listenin yukarıda açıklanan liste ile önüşlüğû DeniZAK&İvetlerı K.lığı
mensubu amirallerin ilave edildiği ayrıca, Hava Kuvvetleri, JandarmaıC^neı Komutanı.ğı va
nâklim sınıfı paralel yapı ile ilişkisi olduğu değerlendirilen albaylanr^allave edildiği.görülmüş
albaylarında büyük çoğunluğunun kamu görevinde çıkarıldığı yada emekti edildiği yukanöa
ifade edilmiştir

2 94
GİZLİ

î jr-NSUP OLAN VEVA OLDUĞU DÜŞÜNÜLEN PERSONEL başIıkL rs^c-ı


i.; r\ y. .■n-/C-zr k iıö. ve Hv K K iığı.’J GN K.i»3 <mensubu g e n e li ve amiraller tfe HaAn. SmK

Af.KVVA. alzuiî sn SAVSAR kamu görevinden çıkarılm a, ishak CEYLAN 2035 "»'AŞ
ic -.!: adıımışt-r. Metin CZBEK 2036 yılında istifa etmiştir. Listede ismi yazılı
bulunan Tümg. Şevki GENÇTÜRK halen göreve devam etmektedir. Tuğgenerallerden
‘/a'—f-vr SÖNMEZ Yavuz Selim KAHVECİ, Şafak GOK 2015 YAŞ karan ;ie
y ır,'-. SPGUN 2109 2014 tarihinde istekte emekli olmuştur. Mehmet TORCU Nu
m ,K IY M A ? T am er GEDİK 2 0 l e YAŞ karan ile emekli olmuşlardır. İhsan YANİKOGüU'.
ism-511 GÜNE; TR Şener TOPUÇ. Hidayet ARI. Cetaletttn SAĞIR. Abduikenm UNLv.
, L - - I O ZAN . E .'u p GÜRLER. Nihayet ÜNLÜ, Mehmet Nuri BAŞOL. Mehmet PARTtGCÇ
Hakan ESER Özkan AYDOĞDU. Murat AYGÜN, Mustafa YILMAZ. Sükru EKEN A!;
SAuN'JR Ahmeı O T A L M.Serdar SEVGİLİ, Alı AVCI kamu görevinden çıkarılmıştır Tuğg
Ertuğrulgazi Ö2KÜRKÇÜ. Tuğg. Kemal BAŞAK (Tümg. 2015) vs Tuğg. Asım
KOCAOĞLU rTümg. 2015) ve Tuğg. İlhan KIRÇIL'igöıavine devam etmektedir.
Dz-K.Kbg: mensubu amirallerin bulunduğu lıslede^^Koh».Haşan UŞAKLlûGLU görevine
devam etmektedir Haşan KULAÇ. Yaşar ÇAMUR, Serdar Ahmet GÜMDOGOU A ;!r,
DEM1RHAN irfa n ARABACI. Muhittin ELGİN(ELKİN olarak yazılmış). O Faruk HARMANCIK
O ğ u z K A R A M A N , Sman A z m 1 TOSUN. Ali Murat DEDE, Hakan ÜSTEM (ÜSTEN olarak
yaZ'im-rş.ı . Gökhan POLA.T, Tezcan KlZlLELfAA. Nazmi EKİCİ. Mustafa Zek UGüP.LU «.tıru
g f e v 'n z e n çık a rılm ış , Ömer Bayram ÇETİN YAŞ 2 0 16 kararı ile emekli edilmiştir. Hv K K lığ '
g e n e ra lle rin in y a z ık olduğu sayfada Org-Abidin ÜNAL halen görevdedir. Haşan H üse yin
GEMfRASLAN. Kubılsy SELÇUK Bekir Srcan VAN. Sual Murat SEMİZ, Cami BAKIP. İdrü-
AKSOY. Fethi ALPAY. Atiiia DARENDELİ. Hakan EVRİM, Recep ÜNAL. Deniz KARTEPE.
K e m a l M U T L U M . Mehmet YALlNALP, Veyis SAVAŞ, Kemal AKÇINAR kamu g ö re v in d e n
Çıkarılm ış. U ç u r BULDU. Şener YAZICI, Mehmet Arif PAZARLIOGLU. Rüştü ÇELENK
22 .0 7 2 0 1 5 tarihinde YAŞ karan ile emekli edilmişlerdir. Semih KOŞUCUOĞUJ 20 15 YAŞ
karan ;le emekliye sevk edilmiştir. Kurmay Alb Dursun PAK 2 0 1 5 yılında tuğg. olmuş ve
A ğ u s to s 2 0 1 6 'd a is tifa sımıştır. Albayların büyük çoğunluğu ya emekli yada kamu görevinden
ç ık a rılm ış tır, jandarma Genel Komutanlığı mensubu Hamza CELEPOĞLU, Faruk BAL. A!ı
Osrnen GÜRCAN. Sadık KOROĞLU kamu görevinden çıkarılmıştır. Listede ismi yazılı diğer
a'baylarm da büyük çoğunluğunun kamu görevinden çıkarıldığı görülmüştür Listede ismi
yazan 29 hakim subayın büyük çoğunluğu kamu görevinden çıkarılmış listenin sonunda son
dön yıldır alınan Hakim Subayların Büyük çoğunluğunun FETO üyesi djjuğu nsru
düşülmüştür. Bu listenin yukarıda açıklanan liste ile örtüşlüğû DeniziK§Wetleri Kliği
mensubu amirallerin ilave edildiği ayrıca. Hava Kuvvetleri. JandarmatCfenelKomutanlığı ve
nâklim sınıfı paralel yapı ile ilişkisi olduğu değerlendirilen albaylarınca ilave edildiği görülmüş
albaylarında büyük çoğunluğunun kamu görevinde çıkarıldığı yada emekli edildiği yukanda
ifade edilmiştir

I
G İZL İ

Dosyanın altına bolumu olan MIT e ilgi Notu faşlıklı bö'umds Silahlı kuwe*Jsr île ilgili
öneriler v<> devamında general ve amirallere ait olan daha önce açıklanan aynı isim lisleıen
mevcuttur

Dosyanın yedinci bölümünde 30 kişiden oluşan Hakim sınıfı suoay isim listesi
bulunmakladır Listede 10 kişiye *PQY Mensubu olduğu iddia edilmektedir' Sekimde net
düşmüştür Listenin hangi tahtjte^ ve kim tarafından hazırlandığına dair bilgi
bulunmamaktadır

Dosyanın sekizinci Volümünde GATA Nöroloji İhbar başlığında. GATA Nöroloji


boıümunde paralel yapılaması olduğuna dair ihbar mektubu bulunmakta ve Tbp.Yzb Serdar
TAŞDEMİRin Journal of the Neurologıcal Sciences 357 sayılı dergisinde isminin Beyteoe
Asker Hastanesinde çalışmasına rağmen GATA'da çalışıyormuş gibi gösterildiğinin dalıli
bulunmaktadır Aynca GATA'da görevli 5 general ve amiral isimleri ve görev yerleri
yazmakladır.

Dosyanın dokuzuncu bölümünde 17/25 Öncesi Dini istismar Edenler Hakkınoa


Yapılan Çalışma başlığında ilk sayfasında çeşitli dini gruplara mensup kişi sayısı 2014 Eylül
ayı baza alınarak verilmiştir. General Amiral bölümünde Tümg. I.Metin TEMEL'in Nurcu
(F.GÜLEN) grubunda olduğu, Tümg. Tayyar SÜNGÜ'nün Radikal Islami Görüş mensubu.
Tuğa. Ahmet Zeki ÜMAN'm Nakşibendi olduğuna dair bilgiler bulunmaktadır. Bolümün
devamında çeşitli rütbelerde Nurcu (F.GÜLEN), NurcuA(MÎKURDOĞLU), Nurcu (Diğer),
Nakşibendi. Süleymancı, Radikal İslamcı Görüş .-.mşns'ubu personelin isim listesi vs
haklannoaki iddialar bulunmaktadır. Bölümün genel olarak dini gruplara yönelik hazırlanmış
istihbarat dosyası olduğu değerlendirilmektedir.

DOSYA NO: 13

Mavi 5 No.lu Ktasör (EK-K) sırtlıklı 22 bölümden oluşan dosyanın birinci bölümünde
MİT Müsteşarlığı tarafından verilen 22 adet ihbar mektubu bulunmaktadır. Mektup 1: Hakim
Alb. Cemil ÇİÇEK in paralel örgütün üyesi olduğu. Mektup 2: Paralel yapının TSK'daki önemli
ve kritik noktalarda tamamen hakim olduğu belirtilmekte ve örgüt mensubu hava kuvvetleri
komutanlığında görevli 20. K.K.K.Iığında görevli 2 generalin ismi yazılmıştır. Bunlar Ahmel
CURAL, Arif PA2ARUOĞLU. Cengiz KARACABEY, Deniz KARTEPE. Emin AYIK. Ercan
DUP.SUN. Fethi ALPAY, Hakan EVRİM, Hüseyin FAZLA (2013 yılında kendi isteğiyle), Idris
AKSOY, Koray UZ (2015 yılında kadrosuzluktan emekli), Mehmet Cahit BAKIR. Mehmet Zeki
KIRALP, Mustafa SAŞBOZKURT (K.K.K. 2016 kadrosuzluktan emekli). Muzaffer ÖZTOSUN
fK.K.K. 2015 kadrosuzluktan emekli). Osman Nuri GÜR, Rüştü Çelenk, Sami ÖZATAK,
Semih KOŞUCUOGLU (2015 yılında kadrosuzluktan emekli), Serdar GÜL8AŞ, Şaban
UMUT ve Uğur BULDU’dur. Bu generallerin ikisi hariç tamamı darbe girişiminden sonra
kamu görevinden çıkarılmış veya emekli edilmiştir. Mektup 3: 4 generali^isftıi yazılıdır. İshak
CEYLAN ve Muzaffer SÖNMEZ 2015 YAŞ karan ite emekli «Jilfttiş. Şener TOPUÇ ve
Abdülkerim ÜNLÜ ihraç edilmiştir Mektup 4: 2 jandarma gersonelınin ismi bulunmaktadır.
Mektup 5: Mektubun başında kırmızı kalem île ? işareti konulmuştur. İhbar mektubunda
örgütün Jandarma Genel Komutanlığı içerisindeki yapılanması anlatılmakta ve çeşitli general
ve kurmay albay İsimleri verilmekledir. Bunların tamamı TSK'dan ihraç edilmiştir Mektup 6;
PDY yapılanması anlatılmaktadır. Moktupta örgütün öncelikle tayin daire başkanlıklarını ela
geçirdiği, müteakiben Harp Akademilerinin en kritik şubeleri olan Plan Program Şubelerine
uygun örgüt mensubu atamalarının yapıldığı anlatılmakta son yıllardaki kurm

GİZLİ 26
G İZtl
GİZLİ

tamamının kendilerine uygun olm ası sağ lan aca k T S K ’dak- en kntik yedere -jc-v^.rMry,
belirtilmiştir. Kurutan sistem He dnümüzdeki yılda* itibaren terfi edeceklerin tamamnır. ru
japı içerisinde olacağı kaçınılma? olduğu değerlendirilmektedir Ayrıca sivil kaynaklar, alman
muvazzaf ve ya sözleşmeli subay astsubayların büyük çoğunluğunun kencMe- uygun
kişilerden seçildiği be/ırtiimiştır Generallere uygulanan anketteki yer alan ortak isimlerin bu
yapının içerisinde olduğu %9£ ihtimalle kesindir Halen TSK'da görevli olup MIT te bulunan
müşterek kadrolara görevlendirilen subaylara dikkat etmeler, gerekliği değertendır.Jmekteriıı
Ayrıca generallik bekleme süresinin 4 yıldan^ $3la indirilmesinin örgüt üyelerinin biran onc*
işga; etme arzusundan kaynakiandmı.rD^teiz Kuvvetten personel yetersizliği kavramının aa
bu işe kılıf olarak gösterilmek ^t<wv»;ştir. Yapının elemenalarının istihbarat elemem git,
çalıştığı J.Gn.K.lığı İstihbarat ve Teknik İstihbarat Daire Başkanlığında görevli olduğu,
formalite sınav ve mülakatlarla kendi elemenlanm istihbarat branşlarına geçirdikleri ve
komisyon başkanınmda kendi elemanlarından olduğu belirtilmektedir. MİT Müsteşarlığında
görevli emekli albay Sadi BİLGİÇ ismi geçmektedir. Listede ismi geçenlerden göreve devam
eden I.Metin TEMEL ve Asım KOCAOöLU halen göreve devam ermekle diğer personel
afimi? veya emekli oimuştur. Mektup 7- Jandarma Genel Komutanlığı bünyesindeki orgu!
elemanlarım bildirmiş oh.-) Hamza CELEPOĞLU'nun 2014 yılında Ankara'ya gelerek
generallere uygulanan anketlere müdahale etmeye çalıştığını bildirmiştir. Listeye yardırmaya
çalıştığı Faruk BAL, Sadık KÖROĞLU. Ali Osman GÜRCAN, Sami BALCI Bülent BUl UT.
Burtıanettin CİHANGİR den oluşan Üsteden ilk 3 tanesinin o yıl terfi ettiği anlaşılmıştır
Mektup 8 Proje Hareket (Movement) başlığında örgütün jandarma teşkilatındaki
yapılanma»! isimler verilerek anlatılmaktadır. Mektup 9 : GATAdaki örgüt yapılanması
anlatılmaktadır. Mektup 10 Kaysen Jandarma Bölge Komutanlığında görevli J Yb Murat
SÖNMEZ tarafından Yb Süleyman GÜRZ ve Tuğg.Namık 80RAN hakkında yapmış dduğu
şikâyettir. Yb. Süleyman GURZ'ün Org. Necdet OZELin Malatya'da sınır güvenliği ne ı!g:ir
yapmış olduğu toplantıya böcek yerleştirerek dinlediği ve bunu örgüt abis.ne ayrıca Namık
BORAN'» verdiğinin değerlendirildiği belirtilmektedir. Mektf© tv. Çorlu Asker Hastanesinde
paralel yapı adma faaliyette bulunan, Ğnb Hasan YAK,A. r!d Bçvş Hüseyin TÜMEN, Ka Çvş
Kayahao VAROARLI, Kd.Çvş.Cengizhan ME^TMre Kd.Çvş. Mustafa GÜVEN hakkında
değerlendirmeler yapılmıştır. Mektup 12: GATAdaki orgul yapılanması nakkmda
değerlendirmelerin yapıldığı eski bir örgüt elemanı tarafından yapılan değerlendirmeler
bulunmaktadır. Hiçbir örgüt mensubunun sağlık muayenesinden etenmediği bildirilmiştir
Ayrıca çeşitli birimlerdeki personel adının ve soyadının baş harfleri yazılarak vtnldğ-
değerlendirilmıştir.Sonunda O O'nin Ömer DENİZ, FZ' Fatih ZOR, AKY. Atdulkerim YAPICI,
OM. Ömer Menteş, FG Fatih GÜNDAGAN olduğuna ilişkin eke not yazılmış ve klinikleri
bstırtifmiştir. Mektup 13 : İzmir F oça Komando okulundaki örgüt yapılanması ile ilgili bilgilerin
bulunduğu değerlendirilmektedir. Bilgi notunun içerisinde çeşitti rütbelerde 45 subay
astsubayın ismi yazılarak örgüt mensubu olduğu bildirilmiştir Mektup 14: Denizli lı Jandarma
Komutanlığı içerisindeki örgüt yapılanmasını Uzm.J.V.KAO.BÇ^Ş.MuStafa Kürşat ÇETİN
tarafından anlatıldığı değerlendirilmektedir Albay olan». Aftmet KAVUKCU ve Ferdi
KORKMA2’ın FETO üyesi olduğu belirtilmiştir.. Mektup ^6: Kars harp okulunda başlayacak
öğrenci alımlan ite ilgili örgüt mensuplan tarafmdaı\yapılacak sağlık muayenelerinde kimler
tarafından hile yapılacağı konusunda değerlendirmeler yapılmış ve doktorların adı verilmiştir.
Bunlar Murat ERDEM, Fatih GÜNDOGAN, SAtT DEM1RKOL, MURAT DURUSU’dur.
Mektup 16: KHO görevli Enes SEZGİN adlı kışının kaymakamlık sınavını kazanmasına
rağmen harp okulundaki öğretim görevlisi olduğunu ve FETÖ. üyesi olduğunun
değerlendirildiği. Mektup 17: GATA'daki örgüt yapılanması anlatılmakta. Askeri pallardaki
sınıflandırma ve komando muayenelerinde yapılan usulsüzlükler .hakkında değeâşndirrh&lsr
GİZÜ

yapılmaktadır GATAKUUS taralından haince yıpratan kişiler hakkında değerlendirmeler


yapılmaktadır MeHup 1$ Jandarma orgut yapılanma:»’ ile ilgili bilgiler vermektedir. Adana ur
cis/'mn ıcer.j.no^ Kor 0?l. Osman EKE.P . İMh.Bşk.İbrahim AVDIN ve Fuat GÛNEYio de
c-iouğu değenend.nlmışcr Ayrıca Hüseyin KUP.TOĞLU gibi eski örgüt mensuplan tarafından
• anlı? /omsndırır.oter yapılarak FGTO ile mücadele edildiği bildirilmiştir. Mektup 19. Çiğli
ssiver ı-.ınat asisuoay imamı olarak Sedai DERİN olduğu bildirilmiş, ve bu yapıya ait oığer
oerscr.elenn ısnu verilmiştir. Mektup 20 Kara H3rp Okulundaki FETÖ yapılanması ıls ilgili
b.i:ı -..ermeki.» \e 2007 -2009 yıllan s rjs .rn ^ fre n c i alay komutanlığı görev yaptığı esnada
yspmıo olduğu Mehmet KAYAnın hsk^'fiiKijn anlatılmakta ve FETO'nün parlak elemanı
0‘ouğc bıiid'fiimekta. Kenan HÛSNtJÖSLll ile beraber hareket etmiştir. Okul içerisinde yapı
mensubu cımsyan Ömer Faruk ĞAN1 ENAR'ın hakkında Pir takım soruşturmalar ile görevden
uzaklaş«>rd>ğt değeıienaîriimiştıf. Tevi>. OZK.IUÇ ile birlikte Mehmet KAYA’nm baskı dozunu
sriiırpiğı os'irtiimiştir. Msktuo 21. J Kd Atb Şevket TEKİN in örgüt üyesi olduğu
seğerlendırımsMa ve hakkında bilgiler verilmektedir. Mektup 22:J.Atb Nuh KOROĞLU'nun
örgü! mer.sucu olduğu ve bir binbaşıdan emir aldığı konusunda değerlendirmeler yapılmıştır
Mektuplardan sonra K. K.K.lığının 19 Mart 2015 tarihli 21 general hakktndaki nasas kaynak
araştırması taısfci bulunmakta araştırma yapılıp yapılamadığına dair bilgi görülememiştir
Ek.iv. 2014 tannii yazı ile 120 personelin hakkında MİT müştesaşlığından bilgi ta'ep edilmiş
araştırma yapılıp yapılamadığına dair bilgi görülememişim

(kirci eölûmde E. Hv.Per.Bnb.Gokhan YÜZB/vÇjOĞLU'nun şikayeti ve tu şikayet


kapsamında yapılan idari tahkikat raporu olduğu değinlendirilen bilgiler bulunmaktadır. Konu
'■'■s '.ıjıV aait süreç Ankara Cumhuriyet Başsavpıfîğınca devam ettirildiği bilgisi mevcuttur.
Üçüncü bölümde 9 Şubat 201^ tarihli kripto oaraialcil&r başlıklı ihbar iletisi
bulunmaktadır. thbar iletisinde Org. Kami» SAŞOĞLU'nun paraleldi olmadığı
dededendirildiği, örgütün TSK'dakı liderinin Metin IY1DİL olduğu ve Mustafa OZCAN ile sik
•i.k görüştüğü bilgisi verilmektedir. Ayrıca emekli Org. Servet YORÜKun paralel kuvvet
Komutanı olarak değerlendirildiği bildirilmektedir. lYlDİL'in ekibi içerisinde izzet ÇETİNGOZ
''Görevde». Hamza KOÇYİGİT, Erdoğan AKYOL ve Bakı KAVUN'un olduğu belirtilmektedir.
Meur TEMEL'in (Görevde) örgüt tarafından fitne çıkardığı için tasfiye edildiği bildirilmiştir
Yavuz Selim KAHVECİ. Asım KOCAOĞLU (Görevde),Hamdı ERGÜN. HTamer GEDİK
Kemal YENİ (Görevde). Mehmet KAYA'nm kripto pgralelcıler tarafından tasfiye edildiği
oeöariendirıimışbr Yılma2 UYAR'm (Görevde) Metin (YlOlL'm^ l ^ p hap okulu komutam
olması rçm çok uğraştığı bildirilmiştir. Ayrıca Tümg Atilla .jŞfföN (Görevde) ve Tümg.Ali
Doğ3n iNCE'nin FtTTO knpıo elemanlarının en önemli tenftilaleri olduğu bildinlmiştir. Ayrıca
paralel kfıptocuların stratejik iıdennin Metin lYIDlL,‘\pp«r3syonei liderinin Ali Doğan İNCE
olduğu belirtilmekte, Salih SEVİLin de kripto kalmayı başardığı belirtilmektedir. Usta Knpto
paralelo co'oj ve Atatürkçü görünen Tahir BEKlROĞLU (Görevde) olduğu bildirilmiştir.

Dcrdu.ncü bolümde Kora Haşan UŞAKLlOĞLU'nun (Görevde) Orout elemanı oiduöu


o&ğerigngıri'ınektc- ve görev yaptığı yerlerdeki hareketleri ile örnekler verilmektedir.
DcvamınCc Haşan C-OGa n /e Tayyar ERTEM(Gûrevde) örgüt üyesi oldyğu belirtilmektedir. .

Beşinci tulümde ihbarda Yusuf KAYA ve Halis Zafer KOÇ hakkınd3 örgüt üyesi
olduğunun değenendınldiği aynca jandarma mensubu diğer örgüt elemanı >er
aldığı görülmüştür.

GİZLİ 28
/;
GİZLİ
GİZLİ

fi/u n c t b o l v n - i e S t y k t f a h S A L D IK , ;ç-dıncı b o lü m d e S u a t G U N E v h-*vı<ır,<Ja F E T fi


/onunrJe .-jf .ğ ö r;2n d fM T .ilif b u lu n m a k ta d ır

Sekizine* bolom-.t.; A«ı SAINUR vo o tionvrn !<ır<ı bap «-kulunda görev y3 fd ‘i


C û 's orüîlın u m u l rr.eA5.ubu c.iduou bzH rtunuşi.r.

cotuu 'ule H v K K lığı m e n s u b u tr ;7 p e rs o n e lin (S b /A s ts fc ) ç o ğ u g e n ;


A->£-:>î-r.3e t-u iu n a n &?r.:.»nc-Un udi >c-r a tm a k la d ır. En yüksek tu ir.o iı p e r jo r u ji •Mr>r:.ı|-.
T u § g C e la l o A Ş O Ğ L U 'n u n ıG ö re v d e ') a tlı g e ç m e k le d ir D u n la rd a n s o ru m lu o ld u ğ u
rsecıdn.jndınien 4 siv>< ş a h s ın re s im li fısfefe rı y e r a lm a k la d ır A y rıc a F E Î O c ü )« ri'i u y g u la d ık la rı
;o db/rts.r v•“ o E fltik te ri ha k k ın d a b ilg ile r ven lm e fcle. s ivil irtib a tla rın is te k le ri, ö rg ü tü n h ^ y o lo n
r.ar-;!,:ic.ie r;n te s c im d e d ik k a t o d u e c e k h u s u ^ a n ö rg ü t ta ra lın d a n ö rg ü tlü b a ğ la n tısı o lm a y a n
T S K p e rs o n e lin i k a ra la m a k retn a c ilm iş d ia n k u v v e t b a d ın d a N /iH e r h e s a p la rın ın t Buluf& ltı.
H a r g s r n s e s ı. S u perdonı'c eıier. TskK\j|'S !, G a la k u lıs ) b u lu n m a k ta d ır Y u k a n d a a ç ık la n a n 120
k işıI’.K g ru b u n M IT 'e s o ru ld u ğ u iftlT İe n 21 0 7 .2 0 1 4 ta rih in d e g e le n y a ; ; us h iç b ir b'lgrnm
c lm a ö ığ > b e lirtilm iş tir S u y a z ın ın a rk a s a y fa s ın d a d ö n e m in G e n e lk u rm a y S a fk a n ı
O rg .N e c d e t Û Z E L 'in p a ra fın ın o ld u ğ u v e k ın m ız ı k a le m ile 'İş te b u k a d a r’ y a z ılm ış o ld u ğ u
g ö rü lm ü ş tü r.

Onuncu bölümde halen görevde Zefcaı AKSAKALI.» ile bilgi bulunmaktadır

Onbınno bolümde c Utğm.İbrahim OZÇEtlK'in 09.1î.20Nî tarihinde SlMErt


kanatıvla yapmış olduğu devre arkadaşları. Şener TOPUÇ. Murat AYGÛN, Hidayet ARı.
Mehmet Nuri BAŞOL. Eyüp GÜRLER. Fatih Delalettin SAGiR'ın paraleîcı o ld u ğ u n u oelinügı
ihbar ıfûtiSi muteaktoen yine £ Ütğm.Jbrahim ÛZÇEL1K israfından iletilen 23.1 ı.IO U ‘.anhıi
tîelısı Bu iletide şikayetin sonucunu sormaktadır. Konu ite ilgili Isth.D.Bşk t,ömca 26 >72014
tarihinde yapılan telefon görüşme tutanağı, 26.11 .M r? tarihindeki görüşmeye ilişkin 2
tutanak, 16.12.2014 îannine ait bir tutanak, E. Ütğmıbrahım ÖZÇElIK’in şikayetine ilişkin
hazırlanan bilgi notu 26.11.2016 tarihinde dbremin Genelkurmay Başkanma arz edilmiş,
"tfih Bşk ivedi olarak tekliflerinizin uzennde çatışın. Sonucu bana bildirin' şeklinde notun
duruğ u görülmüştür Devamında 26.12.2014 tarihli E. ülğm İbrahim ÖZÇELİK ile yapılan
görüşmeye ait tutanak bulunmaktadır. Bolümün devamında ıs sayfalık ihbar ıfefis;
bulunmakta, müteakiben konu ile ilgili adli soruştuma açılmış halen firarda elan TSK'dan
ilişiği kesilmiş donemin genelkurmay yardımcı asken savcısı Kurtuluş KAYA taralından 15
Nisan 2015 tarihli Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar bulunmaktadır

12’nci bölümde bulunan belgeler daha önce detaylı olarak açıklanan belgeleri ıfıfıva
etmektedir. Konu ite ilgili açıklamalar raporun önceki bölümlerinde yapılmıştır. Belgede ismi
geçen belgelerin MtT müsteşarlığına sorulduğuna dair belgeler yer almaktadır.

On üçüncü bolümde (E) P Alb. Bahadır TEZG02EN tarafından yapılan şikayet


buignmaktadır. Tuzia Piyade Okulunda görev yaptığı esnada yasadışı dinlemeler ile elde
edilen bilgiler il© uğradığı haksızlıklar değerlendirilmekle, okul komutanı Şeref
ÖN.GAYfGörevdei. Aloaddin ORSAL ile dönemin EDOK ve K K K komutanı hakkında
şikayette tutunmaktadır. Ayrıca donemin Vinci Ordu Askeri Savcısı Hak.Alb. Dinçer
URAL(Görevde) hakkında da hukuka aykırı iddianame hazırladığını bezmektedir. Hakim
Kd.Alb Kamil Haluk YAVUE'un mahkeme esnasında yanlı dayrandığ^niNtfdiâ etmektedir

On dördüncü bölümdü GATA K.lığı.nurcu ilgili değertenefîrmeferin


yapıldığı Ş adej ihbar bulunmaktadır Çok sayıda isme' yer verilen İhbarlarda aşğt

«Öt! -Vl /t - ■ .//


■sİ J=WKTi ■■' ;:.i v.:mL
G İZ L İ
GİZİ İ
bakanl.ğma geçen Orhan KOZAK Mustafa GEREK, Ömer AZAL. Fatih Mehmet MuTLU'cia
buiunmaktaau Ayrıta GATA'y ele geçirmeye yeltenen saidi-ııursi (nurcu; çetesin,n
eletaşlarmı ttım/a'm-. jDevamO seklinde liste hazırlanm-ş. Prof, ve doçentlerden oturan
içerisinde ganeıaltenn de bulunduğu 42 GATA mensubunun adı verilmiştir. Devamında ismi
geçen gsne’aüenn istihbarat birimlerine sorulduğu ve herhangi bir bilginin olmadığına yoneiA
cevap gsıd'ğı gorüim ffiıjr ^

On beşinci bölümde Dc.K.K lığında ,j^jİ%vıi Tuğa Ömer Sayr3m ÇETlN'in radika! bir
takım gruplarla ilişkisi olduğuna dair id d j^ r yer atmaktadır

On iV.-r.C' bolümde genelktjkmay askeri savcılığı tarafında IS Nisan 2015 tarihli


TSKcan emekli ve muvazzaf 3ı personel hakkında şikâyetçi olan 5 TSK personelin
mur3c3at* ûzennde GnkurAs. Savcılığınca verilen KYOK kararı yer almaktadır.

On yedinci ödümde milat gazetesinde akademi ve KOMKARSU sınav sorularının


nasıl çaimd-ğına ilişkin değerlendirmelerin yapıldığı bolüm bulunmaktadır Yapılan
oeğsriercirmsoa baş harften kutlanılarak kişiler hakkında değerlendirmeler yapılmıştır.
Ayrıca Kurana ei bastırılarak soruların verildiği ve annelerinizin başın- açması yönünde
îâiırnsdar alındığı bildirilmiştir.

Qr. sekizinci bolümde TSK'da paralel yasırfeı başının Metin lYlDlb olduğunu ve
gsr-erai temlerinde etkili olduğunu belirten ihbar-HşuSı yer almaktadır.

On dokuzuncu ve yirmi birinci bötjjrî&e daha önce açıklanan dosyalar bulunmaktadır.

Yirmine; bolümde J.Gn.K.lığı mensubu 5'i general rütbesinde 78 subay hakkınca


psraie> yapının elemanı olduğuna dair iddialar bulunduğu ve bu iddialar ile ilgili 29 Mayıs
2ûi5 tarihinde MİT ve EGM'ye soru sorulduğunu gösteren liste bulunmakta, devamında
1-4.09.2015 tarih-nde MİT tarafından gönderilen 'İştigal konuları ile ilgili sakıncalı duruma
rastlanılmamıştır." şeklinde cevabi yazı yer almakladır.

Son bolümde 17 personel hakkında FETO üyesi olduğuna dair bilgiler verilmekte ve
akademi fma/ı sorularının çalınıp örgüt mensuplarına verildiğine dair değerlendirmeler
Cjiur.rrskıadır Aynı olayın genel dil sınav içinde geçerli olduğu belirtilmektedir. Tayin
ds-rede görevli A lt. Mustafa OLGUN’un yurtdışı görevlere kimleri hangi kriterlerle
gönderdiğinin araştırması gerektiği. Bütünleşik doktora programına gönderilenlerin
tamamının FETÛ'cü olduğu AGOEŞ şubedeki Bnb.Abdullah Ender TOYDEMfR'in bu işle
özel olarak görevlendirildiği, liyakatsiz personelin çok önemli görevlere geldiği belirtilerek
kurmay albayların ismi sayılmakta, yine kara harp okulunda FETOcülerm yaptığı
pe<vasız!ıfci3r anlatılmaktadır. Mektubun son paragrafında son .edelerde yoğunlaştırılan
propagandada. 'Kara Kuvvetleri Komutanı bizi destekliyor. Bu gûqeradar yaptığımız her şey
Gen haberdat Artık korkuya yer kalmayacak. Genelkurmayı €&şkanı olduğunda her şey bu
kadar saklı değil açıktan işleyecektir Bakın bizimle ilgıl^hrçbir tasarrufta bulunmadığı gibi
ona gönderilen aleyhimizdeki bilgilere de itibar etmeyip çöpe atıyor.' şeklinde sözlerinin de
sistem içindeki FETÖ'cûlsre söylendiği. Kara Harp Okulunda öğrenci seviyesinde ise bu
propagandanın çok gizli şekilde yürütüldüğü, alay, tabur, bölük komutanlarının sistemin
içinde olduğu değerlendirmesi yapılmıştır. İhbarda ismi personelin büyük çoğunluğunun
kamu görevinden çıkarıldığı bir kısmının ise halen göreve devam etliği görülmüştür, S

300
GİZLİ

D O S Y A N O : 14

:v;av, 2 rJc ıSK-C) *!3söı-ünde 2014 yıl> YAŞ Terfi L istesind e h a ttın d a b'lçı
bUL-nar; G m - ~ t t i '. / iısm-- casi.ytnda 563 sayfa sosyal medya organları ve yetkU
ısiın b a -a î k u r u n v v • v = iı'-', v r r ttfs ed'lsa bilgilerin bulunduğu 05 Haziran 201 <> tarihli yazınm
U y:- cid uöu d cğ a n -r.-i,-ıie n (-.afgeter yer a/maHadrf Belgelerde genellikle Uvüter h esa p ların d a
••nvımlanrv.'ş c - i1-' ccâuniuöu r'ETO mensubu olmayan personeli yıpratmaya ve
ıtib a rsu ia stırrr.a .-a .,t,-ns:ık ty'çı.lcı tie ih bar mektuplarından oluştuğu görülm ekled ir

DOSYA NO: 1S
r 10
o Uc U- ekler (EK-Û) klasöründe 2Q1£ yftı YAŞ Terfi Listesinde hattında bilgi
oulur.on G enersı AUtcy üstesi başlığında ŞriSCysayfa sosyal medya crganian ve /o ik -îi
si'h&arat kurumlan tarafından elde edıteru^ilgilerin bulunduğu 16 V>art 2015 yas.nm
£K. c.'oudu a e a e rıe n d ıritn o-işıler yer almaktadır. Belgelerde genellikle twnter hesaplarında
/svm 'anm ;?. buyul çoğunluğu FETO mensubu olmayan personeli y ıp ra tm a y a ve
•'.•P3’’sı.ti3sı..'m5y3 y:>n-.-l<k cügffer fie ıhöar mektuplarından oluştuğu görülmektedir

DOSYA NO: 16
: ,-av; £. Ne îv Klasör sırtlıklı dosyanın ilk beş bölümünde K K.K 'Hv K K ’Dz-K K •
d ' t 3 A~a K.iığı mensuptan hakkında daha önce abıktanan dosyaların aynısı
bulunmaktadır. Listelerdeki personelin altına elle sahte atama üstesindeki gorsv'en ıs
T--r-,m.uö dsrpe girişiminden c-onra yazılmıştır.
3 i C T 2 0 'ı 2 ia n n ii ve im z a lı o la n liste o ta rih e ait;,K:K.K.iığı te rfi üs.esidır
T u ö s e n e ra iîık ts n tü m g e n e ra lliğ e te rfi sıra s ın d a 1 1 ‘n c i S ırada fcü iu na n O rh a n Ç fM A R ile 16'r.Cı
s ırs d s b u lu n a n G ü rs e l C Z T Ü R K a ra s ın d a y e r d e ğ iş tirm e y a k ılm ış tır. D ü z e ltm e n in G n k u r Bşk
ta ra fın s a n y a p ıld ığ ı y a z ıla n n o tta n a n la ş ılm a k ta d ır. B ir s o n ra k i b e n z e r lis ten in y a z r a n no tta n
G n k u r B ş k île B a ş b a k a n a ra s ın d a y a p ıla n görüşme s o n ra s ı y a z ıld ığ ı a n la ş ılm a k ta Kişilerin
.-sni-annca v a z n a n U Uzatm a h a n e s in e a lın m a s ı is te n d iğ i, E e m e k ti b ö lü m ü n e alınması
g e re k tiğ i d e ğ e rle n d irilm e k te d ir T y a z a n la rın te rfi e d e c e k a n la m ın ı ta ş ım a k ta d ır Bu böL'ım e
yer a ;a n d iğ e r s a y fa la rın a lt ta ra fla rın d a b u lu n a n im z a ve n o tla n a n k e t ç a lış m a la rın a
müteakip o iu ş iu ru ts n te rfi lis te le ri old u ğ u d e ğ e rle n d irilm e k te d ir K iş ile rin is im le rin in yanlarında
/« z a n s a y ıla r te rfi lis te s in d e k a ç ın c ı s ıra d a olacaklarım g ö s te rm e k te d ir. Y in e a y n ı lis te le rd e
bu lu n a n o n a y iş a re ti k iş in in s ıra s ın ın uygun olduğunu g ö s te rd iğ in i iş a re t etm e kte dir. D iğe r
oelge re nrt ç e ş itli te m m u z a y iç e ris in d e k i Sarihlerdeki te rfi lis te le ri bu lu n m a k ta d ır.

Diğer bölümde Dz.KK.iıçjı amiral ve albaylara ait anket sonuçları listelen


bulunmaktadır, tik listede kişilerin isimlerinin yanında yazan sayıların ı^rfi sıralaması olduğu
onay işaretinin ise sıralamasının uygun olduğunun düşüniMüğij değerlendirilmekledir
Kurmay albaylar ar. listenin üzerine kırmızı kalem ile çgrfl^atVtarak listeden çıkartılması
islendiğinin değerlendirilmektedir. Ayrıca listelerde kırmızı isim ile yazılanların arz esnasında
terfi, mavi olarak yazılanların ise uzatma sıralamasında olduğu değerlendirilmekledir
Kişilerin isim .listesinde sayılarda bulunan renklerin açıklaması sayfada yapılmıştır. Yalçın
PAYAL (Yeşil) İzmir Davasında kovuşturması devam ediyor anlamına geldiği, Yankı
Ea GCIOGLU (San) Asken casusluk davasında 3 yıl hapis cezası almıştır notu, düşülmüştür.
Listelerde U kişinin uzatma. £ yazılanların emekli listesine alınmasının islendiği
değerlendirilmektedir.1 5 Mayıs 2 0 ı3 tarihli anket listesinde bazı isimler ile ilgili açıklamaların
yapıldığı görülmüştür. ceraar
lığı görülmüştür, Serdar u DÜLGER,
u l u e k , “Soruşturma devam eoıyor.
soruşturma aevam ediyor, soruşturmanın an. ana

suu ^ / P
C j^ ' '$ 1 s*ü i_S f h :
GİZLİ
.
GİZLİ
GlZU
konusu İşıem Yapmamak" şeklinde, Argun GÜMGORE "Ermeni olabilir'. Kadir YILDIZ.
İddialar v a ı\ Yalçın PAYAL. 'İzmir* vb.. 3+1 (Kemalettin GÜR). 'Tutuklanmadığı için
terfisine engel bir durum yok, Aynı E. Gazi OZKÜRKÇlj gibi iddianamesinde ikisi de sanık'
sekimde notların alındığı görülmüştür

Hava Kuvvetleri K.lığı mensubu general ve albaylara ait anket listelerinde yine çeşidi
zamanlarda yapılan düzeltmelerin ^ u ğ u n u n değerlendirildiği isim listeleri mevcuttur,
üsteleroe ustu çetenlerin oj3C& oynamasının islendiği değerlendirilmektedir. Renk
kcdiannın ve sayıların a rte ri diğer üsteler ile aynıdır. Sayın hava kuvvetleri komutanı
israfından Ali CETİNKA^Aıım birinci İsmail GÛNEYKAYA'nın terfi edeceği, yine nava yer
sınıfından kurmay albaylarda Şener YAZJCI'nm birinci, Ali AKYÜREK’in İKİNCİ sırada
olacağına ilişkin 26.0? tarihli parafı bulunmakladır..

Jandarma Genel K.kğı mensubu general ve albaylara art anket listelerinde yine çeşitti
samanlarda yapılan düzeltmelerin olduğunun değerlendirildiği isim listeleri mevcuttur.
Listelerde üstü çetenlerin orada atmamasının istendiği değerlendirilmektedir. Renk
kodlarının ve sayıların anlamı diğer listeler ile aynıdır. İsimlerinin yanında /86),/S5; şeklînde
yazan bilginin personelin harp okulu mezuniyet yılının olduğu anlaşılmıştır. Bölümlerin
sondan bir önceki sayfasında bulunan isimlerin karşısında yeşil yuvarlak işaret olan kişilerin
haklarında sosyal medya kanalı (hvıtter vb.) te çeşitli haksızlıklara maruz kalan personel
olduğu değerlendirilmektedir.

Bir sonraki bolümde 2013 yılında GAÎA'dan jerf^ed'ecek 3 albayın ismi kımızı ite
ayr»ca Askeri Yargıtay'dan terfi eden Ahmet Zett ÜIşrtAN'ın ismi el yazısı ile yazılmıştır.

Diğer bolümde sayfaların üzerlerinde herhangi bir not alınmadan K.K.K.Iığı mensubu
general ve albaylara ait 2 0 1 6 yılı antet sıralamalarının bulunduğu ve ayrıca istihbarat
makamlarından alman bilgiler MİT sütunun başlığında sayı kodu ile belirtildiği anlaşılmıştır,
üstede Uzatma sütununda U olan personelin bir önceki sene göreve bir sene daha devam
kararı alınanlar (Uzatma) olduğu anlaşılmıştır

Diğer bölümde sayfaların üzerlerinde herhangi bir not alınmadan tüm kuvvetlere ait
gensral/amiral ve albaylara ait anket sıralamalarının bulunduğu ve ayrıca istihbarat
makemlannden alınan bttgüer MİT sütunun başlığında sayı kodu ile belirtildiği anlaşılmıştır.
Sayı kodlan sayfaların altında açıklanmıştır. C.B. sütununda bazı personelin karşısında E'
hadi yazılmıştır. Listelerin 2016 YAŞ hazırlıktan kapsamında hazırlandığı isim listelerinden
anlaşılmıştır Aynı listelerde Tüm rütbelere ait anket sıralamaları gözükmektedir. Personel
sıralamasının Org /Ora. anket notfanna göre hazırlandığı değerlendirilmektedir Listelerin
2S02.2C16 tarihinde hazırlandığı sayfada ki tarih sıralamasından anlaşılmaktadır. Bölümün
sonunda terfi sıralamasında bulunan albayların resimli isim listeleri bulunmaktadır

Diğer bölümde YAŞ değerlendirmesine girecek 182 kurmay albayın isim listesi
bulunmaktadır Devamında K.K.K lığına ait atama çalışmalanmn yapıldığı el yazısı ile
yazılmış listenin fotokopisi bulunmaktadır Bazı isimlerin üstünün san ve kırmızı fosforlu
kalem te çizildiği görülmüş sebebi hakkında yorum yapılamamıştır YAŞ 20iSda
değerlendirmeye alınacak kara kuvvetleri mensubu generallerin listesinin bulunduğu sayfada
baz< Kişilerin isminin yanında -? işareti olduğu bazılarının yanında + , bullarının yanında ise
? işareti görülmüş sebebi hakkında bir değerlendirme yapılamamıştır. Ama anıların terfi
ettirileceği . A- işaretinin göreve 1 yıl daha devam ettirileceği anlamına gelmekledir. Albay
listesindeki sayıların kırmızı yuvarlak içme alınan kişilerin terfi sırasına giren ilk A

302
r.-v holümün ı;ııuit'{a bulunan ':,:r/i;Kİa iMrıılerj yu.,İl yuvarlak ı<;ıı.
■ : i ;m ,.l m d.r Diğer rşaıvdctf d ah a OOCv .•jçıMaıVıni.v il

Tjı.'i<->- c )■ i- K iıy ı .»çıkın k ııp n n n n i n rfro ln n ile ilg ili 35 b o yuiu ncln t<
t 'i'. jı n u <t t ulu M .- v 'u i ['■<!^ jiılfu m u n d ıi .ivılıııaı'.t/K ap aiıfn .'ısı p la n la n a n k a d ro 'o n i ette: ■
y K K iı- i' !(v n ^ ı,ıi v,-i u ih .v /l.u m a ail h a k k ın d a rota m ve ga y rı n,-sr<ı< is U .b a m
» i,-,'.,H ' in ı" im (•).-!<» ( 'w )|ı-i-. h:iq>U:> btJİunuı.ıkkH İH L is le d i) d a im Grice a ç ık la n a n k u w . l
1 M >ıi)iıi‘' i (l^'.|>'iıi'(\d'< ıv;. '-|ıı|n yan ın da . d o n a n ım G o k u r P u ı.B ş k Ilha n T A L U 'n u n o ld uğ u
ta m u n >a v ■ı ,*ı1; ı ı(.> k a y n a k la r y u lu n u n a b a y ı p e rs o n e l ir in r . yuv a k la r içinde
- > !■• r.oklınd. i m II-•ı ın l o tm id u ')u ç ıo ro lm u ç lın 6 u d e ğ e rle n d irm e le r do P ‘ P a ra le l ,
u-nmuı-niı- ■> ••'m riı nlınnr.ındc? İnç s o ru n y o k ", 7 D u ıu m u be lli de<jı!‘ g ib i o n lum lar;:
Qı''l."rii'>cn.Iıi <1r.nınık!i;diMİni':'M r.dır R u lb n lo n n a r ııu n d a s o ru n lu p e rs o n e lin inim listele n
azıkmış ve y uk a rıc ı.tk i ıs a ıo llfı k o n u lm u ş tu r K o rg s a y fa s ın d a Yılma?- U Y A R (G o rc-vde ) 'P .
S.-Jiih U IU S O Y > P M u s ta fa 0 7 .S 0 Y -t P, İb ra h im Y IL M A Z ş e k lin d e ya z ılm ış tır. Tümci
><;ım îniic-fstndff a y n ı ışcumleı p e rs o n e le k o y u lm u ş v e s a y fa s o n u n d a M e tin Ö Z B E K P. M E T İH
A K K A Y A '• A B D U L L A H 8AY5?,a R '• M E M D U H H A K B U E N ?. M E H M E T D IŞ L I P, A S IM
K O C A O C t.U ıG o ro v c Ie ) P y e k im d e y a z ılm ış la L is te le rd e k im p e rs o n e le iş a re t k o n ulm ad ığ ı
'Tı'bU n A y rıc a K u v v e t k om u tan * k a n a a t in d e k i ön e m li b ö lü m le rin ve id d ia la r ile
Dsvr.îıkUı- ta ra fın d a n eld e «•■diten bilg ile rd e ö n e m li bolum ic-rtn altı k ırm ız ı k a le m ile çizilm iştir
1 ucjcj Listesinin sonunda çeşitli isimler y32ilmıç va P ha*fı konulmuş göreve devam eden
Kem.nl BAŞAK ’> ışrırotı yazılmıştır. Kurmay albaylara ait listede aynı işaretler yazılmış,
pv-monelin sicilinde yazan harp okulu mezuniyet yılma art b'mlerde 1994 mezunu albaylar
yuvarlak ıçensırm alınmıştır Albay listesinde Fedai UNSAe'a (-) işareti konulmuştur
ti*tak»!m j-ıllm.ı ve arkasına 35 terliye uygun albayın ısrni of yazısı de yazılmıştır En son
sayfaya 3ö albayın ismi yazılmış ve kırmızı yazılmıştır.

DDer bolümde Deniz K.K.lığı mensubu amiral ve albaylara (aıt bilgiler bulunmaktadır
K K K lığı şayiasında (arkı nihai değerlendirme bölümünde yan;'; aşağı, yukarı ohlann el ite
ynzıiaıftı güruinıektodır Yan ok devam, aşağı ak emekli, yukarı ok terfi anlamına geldiği
dogenurmııılınoktod»
Hc<va Kuvvetten K lığ* sayfasına Dz K.K lığı sayfasına benzer işaretlemelerin yazıldığı
vo *gt»>e son sayfalarında terfi otmecı uygun olanlar voya örgüt mensuplarının el yazısı He
yazddtgı rjöıinmektedir Ko;g Sayfasında Haşan Hüseyin DEMİRASLAN P "Kur.Bşk.lığındo
katması kritik* nniu düşülmüştür. Bu husus dikkat çekici bulunmuştur. Dosyanın devamında
J ön.K lığı ve DATA mensubu general amiral ve albaylara ait benzer değerlendirme
yapılmıştır

Diğer bolümde- onc«.kı kelelerde kaynaklar bölümünde ya2an verilerin Kuvvet


Miktarına gbf« personel bazında yazıldığı görülmüştür, Kaynak 1 (01 Haziran 2016) kaynak
2 (31 Mayıs 2üifc?) Mynak 3 (22 Haziran 2Û16) Kaynak A (26 Haziran 2016) tarihleri ile
belirtilmiştir.

Diğer botumda lisklarıhdu iddia olun perv.onol ile İlgili oran çıkartıldı görülmüştür.
Tuğg /Tuğa ..lord* hu onanır* %b6 tin en yüksek olduğu görülmüştür. Avrıfe haklarında resmi
ve gayr* rosmi istihdam! kaynuklunndan gülen bilgiler ve açikta^ja«iHn bulunduğu YAŞ
71
îl B 'va diren nmı-mıral -jp > alhnvılr.r;» :ıil liııtAİnr hıdunrnnktîıriıf t islk-nln İlk BLilıınıı C fi rlır v«

mi
G İZ L İ
Gj&J
bası personelde- "E" yazmaktadır Listelerden sonra sayı ite numaralandırılan kodiamal&nn
ne anlama geldiğini gösteren liste mevcuttur
Dosyanın son bölümünde 24 Mayıs 2016 tarihli ve Adem HUDUTI imzalı e! yaz-3'
belge bulunmaktadır £l yazısı sayfanın fotokopisi olan bu sayfada HUDUTt'nin sicil amiri
konumunda olduğu personele ait kanaatlerini yermiştir Uslede Tümg. Osman ERBAŞ
•Sıkıntısı yoktur.' Tuğg. Vnhd?> OZOGLU 'Sıktnbs. Yoktur." Albaylar Erkan VAROL, Yüksel
OzCAN, Mehmet EliGÖfJ. Sabahattin KILINÇ ’Sıkıntısı Yoktur.’ . Ali YALÇIN "Kanaatimce
sıkmtısı yoktur*^böuHah UÇAN 'Kanaatim olumludur.'. Çetin ÖĞÜT, M.Uğur.ŞENOL.
A.Can ERKILd Vl IOGLU 'Sıkıntısı vardır" notlan düşmüştür Bu albaylardan Sebahattin
KILINÇ hariç tamamı ihraç edilmiştir. Tümg Avni ANGUN ile Tuğg. Metin ALPCAN'ın rütbe
bekleme surelerinin üçüncü yılında olduğu ve bir sonraki yıl değerlendirmeye alınmasının
uygun olacağını belirtmiştir Aynca sicil amiri olmadığı ama 14 aralık 2015'ten beri beraber
çalıştığı P.Kur.Alb. İlham! Binali DEGİRMENCİOĞLU (Görevde) başanlı ve güvenilir
bulduğunu beyan etmiştir. Bu bölümde ayrıca KK.Klığı 2’nci Org. anket sonuçlan yer
almaktadır. Ardından Koıg ve Org. rütbesindeki personele Gnkur.Bşk. olabilme analizi
yapılmıştır. Müteakiben Deniz Kuvvetleri K.hğı için 2 hareket tarzı için çalışmalar yapılmıştır.
Takiben OZ.KK.tığı 2'ncı Ora. anket sonuçları yer almaktadır. Ardından Kora, ve Ora.
rütbesindeki personele Dz.K.K. olabilme analizi yapılmıştır. Devamında aynı işlem Hv.KLK lığı
için yapılmış. Hv.K.KJığı için 2016 yılında Org. terfisi öngörülmemiş, 2017 yıltnda öncelikle
Haşan Hüseyin DEMİRARSLAN'm Org terfisi öngöri)lı^üi£» ikinci harekat tarzında is Mehmet
ŞANVEP.’in terfisi öngörülmüştür. 2018 yılında '-işe" Hv.K.K.rıı olarak Haşan Hüseyin
DEMİRARSLAN, birinci hareket tarzında Nihat;KÖKMEN orgenerale terfisi öngöiümüş, ikinci
hareket tarzında ise Mehmet ŞANVER HvK.K.nı olarak öngörülmüş ayrıca Haşan Hüseyin
DEMlRARSLAM’m terfisi öngörülmüştür. Müteakiben Dent2 Kuvvetleri K-lığı için 2 hareket
tarzı için çalışmalar yapılmıştır. Müteakiben Hv.K.K.Iığı 2’nci Ora. anket sonuçlan yer
almaktadır. Ardından Hv.K.K. yaş haddi analizi yapılmıştır. Jandarma Gene! Komutanlığı için
aynı durum görülmüştür. Genelkurmay Karargahı/Kara Kuvvetleri Karargahı/MSB ve Yurtdışı
Atamalarına ait çalışma görülmüştür. Arkasından yurtdışı komutan yapısına ilişkin belge be
Dene kuvvetleri atama çalışması, lisan gerektiren kadrolar, Kara Kuvvetleri Komutanlığının
yıllara göre kontenjan dağılımı, aynı faaliyetler deniz hava ve jandarma için öngörülmüştür.
Dosyanın GATA Komutanlığı personelinin durumu yer almaktadır.

DOSYA NO: 17
Siyah plast'k dosya içinde, ön yüzünde san post it üzerine mavi mürekkepli kalem ile
'AJİ Doğan İNCE tarafından gönderilmiştir" notu düşülerek (Orijinali savcılığa verildi.)
muhtemelen 2013 YAŞ öncesi yazıldığı tahmin edilen mektup yer almaktadır. Mektup Sayın
Komutanım ibaresi ile başlayıp,
1.Denizci (Alt.—^Tuğamiral): Nazmi EKİCİ, Serdal Ahmet GUNDOöDLf, Namık
ALPER. Zekeriya DEMİRCIOĞLU, M Nuri ÇİMENOĞLÜ, Tezcan KI21LELMA, Hakan
GÜNEŞ. Yalçın PAYAL isimlerinin yazıldığı, yazıyı okuyan tarafından itk yedi ismin karşısına
kırmızı kalem ile okey işaretinin konduğu, sekizinci İsim otan Yalçın PAYAL’ın isminin başına
■?‘ İşareti, sonunda'(Casus D.)” yazısının yazıldığı.

2 .ih tiy a ç v a rsa : A Y İ M M e tin U L U K A N L IG İ L , A S . Y R G T . H a l u k ^ f iy S t e L D iğe r Hukuk,


.D in ç e r U R A L , İS T A N B U L G A T A M .Z e k i K IR A L P , A n k a r a G A T A NtyU J S A Ğ L A M yine A n k a ra

304
ceiîdiğı yine okuyan tarafından üinçer URAL hane kırmızı okey işaretinin konulduğu.
üRAL'm isminm basma kırmızı ? ve sonuna '(Siyasi Bağlantı)' yazıldığı görülmüştür.

Mektupta Demz Piyade Hüseyin SAĞLAM (Çok Önemli faildi kaynağımız) yazıldığı
•j« bilgi kaynaöımc. kelimelerinin altının çizildiği, okuyan tarafından bilgi kaynağımızdan
sonra okey işaretinin konulduğu ve Hüseyin SAĞLAM isminin altına H.İbrahim YILDıZ ismi

-jandarmanın paraonbt başkam Necdet GÜNGÖR. 'Yaramaz uzak bir yere çıkabilir
Mesela Erzurum, öatmanyDiyarbakır ferine Kastamonu Bölge Komutanı Ali ÇA.RDAKÇ!
gelecek y.ı lem y.u fyup devam edebilir." yazıldığı Necdet GÜNGÖR isminin altı okuyan
tarafından kırmrı kalem ile çizildiği ve ">. yine yaramaz kelimesinden sonra ? işareti
koyulduğu görülmüştür

-'Benim bulunduğum yerin Jandarma olarak sınır sorumluluğu kalmadı Jandarma


olarak er, güçlü II. Asyş Komj.BUen ile 12 komando taburu var Jandarma Bölge Kiığma
aonûsebıi.r ' yazdığı ve benim ve kalmadı ifadelerinin okuyan tarafından çizildiği.

-Jandarma Mehmet ÇGRTEN ile görev gereği zaman zaman görüşüyorum. Hiçbir iş
yapamıyor, yarında yapamaz. Erzurum Ihsan Batüdan istf&de edilir. Jandarma Hrk.Bşk.lığını
er. İyi Yusuf KAYA yapabilir Musa ÇİTIL terfi edip F,oç!£yı yapabilir, daha önce orada çalıştı.
İfadelerinin yazıldığı ve okuyan tarafından MehÇjerÇORTEN isminin üzerine okey işareti
kcnuiuduğu ve altının çizildiği, Ihsan BATİ Ave"Vusuf KAYA isimlerinin altının çizildiği ve 0
işareti konulduğu. Musa ÇITİL isminin okey ibareti konulduğu son cümlenin altına da kırmızı
iıe Seyfull'ah SALDIK isminin yazılarak okey işaretinin konulduğu görülmüştür.

3. Mektupla 3'üncü madde olarak; Kurumdan ayrılmalarında fayda görülenler


ifadesinin yazılarak görülenler kelimesinin skinin çizildiği, Ratf AKBAŞ, Ümit DÜNDAR,
Yaşar BAL, Veysi SUNAL, Fahri KIR. Tank OZKUT, Ergüder TOPTAŞ, Muharrem YAVAŞ,
Levent GÖZKAYA. Cengiz DEMİRCİ, Can ÇEVİK, Ferhat ÖZSOY, Şahin İŞLEYEN, Muhittin
YENIKEÇECİ. Necdet YATĞIN, Orhan BÜYÜKGÛNGÖR, Fatih BENGİ. Akif VURUCU,
GATA grubu yazılarak altının çizildiği müteakiben Saadettin ÇETİNER, Mustafa
BAŞBOZKURT, Mehmet Ali ÖZGÜVEN. Hayati BİLGİÇ. Deniz Piyade yazılarak altının
çizildiği M.Ekmel ÖZDENGİL, Hava yazılarak altının çizildiği, Cihangir KADÂKAL. Tümay
ÖZER. Jandarma yazılarak aitının çizildiği. Mehmet ÇÖRTEN, Ümit YILMAZ, Ünal
KARAOSMAMOĞLU, Zeki ES. Necdet KÖSE, Ali ÖZKARA, Şafak KARAKOÇ isimlerinin alt
alla yazıldığı, okuyan tarafından yazdan isimlerin İkisi hariç tamamına kırmızı okey işaretinin
konulduğu. Fahri KİR isminin başına, Mustafa BAŞBOZKURT isminin sonuna ? işareti
konulduğu görülmüştür. Mektubu yazan şahıs olarak gösterilen E Tümg.ÂI> Doğan İNCE ye
mektubu ne maksatla yazdığının sorulmasının uygun olacağı değerl^firilmektedir Mektupta
Deniz kuvvetleri Alb.dan Tuğamiral yazılan isimlerden Zelmefeı DEMİRCİOĞIU, Nuri
ÇİMENOĞLU hariç A tanesinin 2013 yılında, Ahmet Hakan GÜNfcŞ’in 2014; Yalçın PAYAL'ın
ise 201$ yılında terfi ettiği. Yine deni2 piyade Hüseyin ^AGLAM'ırv yerjrve kırmız İle ismi
yazılan H.tbrahim YiLOlZ'm 2013 yılında terfi ettiği görülmektedir. Askeri yargıdan İsmi
yazılanların terfi etmediği. 2016 YAŞ'ta Dinçer URAL’ın terfi ettiği, yine GÂTA'dan ismi
yazılan M.Zeki KIRALP'ın 2013 te Mutlu SAĞLAM'tn 2015 le terfi etttıği, Dilaver ERŞANü'nın
ise 2013 yılında tuğg, olarak emekliye sevk tespit edilmiştir. Jandarma bölümüne
gelindiğinde Necdet GÜNGOR'ün 2013 yılında görevinden alınarak mektupta belirtildiği
yerlerden biri olan Diyarbakır’a atanmış olduğu tespit edilmiştir. Hakkında j^fSfttauz

Gİ2Lİ 35

4 # G İZ L İ
GİZLİ

ı jn sa'icın ttîOaiJıgi Mehmet ÇORTENîn " 0 ’ 3 yılında emekliye sevk edildiği Aiı
ÇARD-.k Ci nın Kastamonu'daki görevine devam ettiği vs 2014 yılında terfi ettiği. Musa
ÇlTlL ın 201? v^ncta t"rfî ettiği Vusul K.AYA n<n 201Ö yılında kadrosuzluktan emekliye sev-,
edildiği. adı k.rmo us >azon Seyfullfan S ^ D lK m 2013 yılında terfi ediği tespit edilmiştir.
Kufumda.-ı ayrrlmasrnda r'z.da gorülenle/âfen ümit DÜNDAR, Hayati BİLGİÇ ve Alı OZKARA
r.anç p'mak üzere büyü-' ccgunluğ^uîk 2013 yılında küçük bir kısmının ise 2014 ve 2015
\ ılır---, ‘ a.-j.osu.'iuM.-în im ilV yu vk edıldıöi lesnit edilmiştir
<\
Bu ivmede ver .Han isimlerin fandı kuvvetlere mensup personelin isimlerinin ıhıl s
ftn.ssı nedeniyle Grkur Bşk lığına gönderildiği değerlendirilmektedir.

Gereır e‘ yaz’Simn oenzemesı nedeniyle gerekse mektupta yer alan 'Eenim


tuVuhouğum yerde J nm »ınn sorumluluğu kalmadı badesinden aynca mektuba iliştirilen cost
,ı ttağıdırvn incsitnmes» neticesinde öj yazının f£) Tümgeneral Ali Doğan İNCE Urafndan
kaleme 3îmd.ğı anlaşılmaktadır

Her ne kadar daha önce K K K lığında Ş Md lüğü seviyesinde «e alp. rütbesinde


■a/ir,'erden sorumlu bir personel olarak çalışmış olsa da mektubun ıçengin-n ve gönderiliş
şeklînin rutin YAŞ çalışması kapsamnda izah etmek mümkün değildir. TSK içerisinde ki
yer'eşmş teamüllere tamamen aykırıdır Ayrıca karacı b>r personelin deniz, hava, jandarma
ve GATA mensubu personel hakkında görüşün bildirmesi, görev yaptığı yen ismi'âçkça
.•amayarak gizlili* saikiyle hareket etmesi aync^bır Deniz Kuvvetleri Komutanlığı mensubu
personel için *Çok önemi» biıgi haynağımufc ifadesinin kullanması, kendisinden yıllar»
kıdemli korgeneral rütbesindeki penc^er için 'Kutumdan ayrılmasında yarar görülen"
fadesini kullanma cüreti göstermedi TSK’nm teamülleri ile bağdaşmamaktadır. Aynca Wg,ı;
şahsın hangi saikı île hareket ettiğine dair oddı şüphe oluşturmuştur.

PerFlı-e Ynt. D.Bşk. Erdoğan AKYOL tarafından imzalanan 01.0S.2Û13 ssat;i?.45


tarihti A6 kartında JAlb.Semih OKYAR ıie ilgili olduğu beyan edilen Youtuoeda yayımlanan
görüntü sebebi ile terfi listesinin değıstinlmesı ve Mustafa DOGRUnun terfi «tmesinjp
J.Gn.K.nın lekitfi olduğu belirtilmiştir.

yüksek Askeri Şura Çalışmaları 2013 başlıklı dosyada mayıs 3yı anket sonuçlarına
a:? liste cuiunmaktadır Listede yeşil kalem ile lerii sıralamasının nasıl olması iacana.ği
ce'.ırtıjmış oazı isimlerin üstü Kırmızı bazı isimlerin ustu san fosforlu k3iem üe çizilmiştir.
Düzeltme ve notlar tüm kuvvet komutanlıkları için ayn ayrı yapılmıştır.

Dosyanın devamında içerisinde daha fcnce açıklanan belgelerin orijinallen


ouiunrr,aktadır. Çeşitti zaman dilimlerindeki terfi lısteıennde yapılacak düzeltmelerin yapıldığı
gcru/muftur

DOSYA NG: nS

Kırmızı V; tek Askeri Şura Torlan!;! dah^ dçc.


adlı dosyada daha öççe anlatılan belgelerin
ayn; fotokopiler; n vcuttur

DOSYA NO. 1S

Hava ve Jandarma Genel Komutanına doldurması içm verilen hakıarmcta istihbarat


makamlarınca side ecMen bilgilere gora personelin lorm-z. mavi ve yeşl oia-ak kodlandırtidığı.
t a $ 2 ü IS a&ğeriend.nr-esıne girecek genera' ve albayların isımiern crulunduğu'tje^vh'

/O ■■. re? 56 (\
,/f Gteü
(..»A V l
G İZ L İ

KK.K.na verilmediği bu hususta değerlendirme yapılmadığı görülmüştü; Belgenin r.,/


K K.K.na verilmediği veya verildi i.;e e! yarısı ile olan listenin nerede olduğu bilınmemcf'ted;'
K K K nının görüşlerinin yanlı olduğu listenin e! yazısı He yazılmadığı ve bu listeden fnHı
olarak perseneloe reni; kodu qjrr%ıan hazırlanmış ve her sayfası kara kuvvetlen
komulanınca paraflanmış liste çnpü>un önceki bölümlerinde açıklanmıştır Der,İ2 Kuvveılc-ı
komutanına ait liste bulunalı Apıştır

DOSYA NO: 20 ^
Menfur ve hain darfce girişimi sonrası yazılmış savcılıkça istenilen ve dosyalarda da
kapsamlı olarak açıklaması yapılan. FETO taralından sosyal medyada personeli
itibarsızlaştırmak için yazılan isimsiz imzasız şikayet mektubu, twi«er hesabı, zincir mail gibi
sosyal medya yayımlanan haberlerin eiektronık(CD/DVD) ve ortamdaki yazıların içındo
bulunduğu san zarf yer almaktadır.

DARBE TEŞEBBÜSÜ SONRASINDA TgK'OAN İÜStĞl KESİLEN GENERAL AMİRAL


DURUMUNA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR ^

2014 ve 2015 yılı YA$ toplantılarında terfi ettirilen general ve amirallerin kuvvetlere
göre dağılımı ve 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan menfur, alçak ve ham darbe teşebbüsü
sonrasında FETÖ ile tftisak/irtibatı olduğu için TSK'dan çıkarılanlar ile çeşitli sebepleri© istifa
eden general ve amirallerin kuvvetlere göre dağılım (GATA komutanlığı dahi}, J Gn K.i:ğı
hariç) aşağıdaki tablolarda görülmektedir.
Tablolar incelendiğinde özellikle 2014 yılında albaylıktan tuğgeneralliğe/ tuğamiralliğe
lerfl edenlerin % 63'Dnûn kamu görevinde çıkarıldığı, %13'ünün ise t&Ofa etmek suretiyle
ayrıldığı; toplam olarak % 76‘sının TSK ile ilişiği kesildiği gönfoiMtedir. Bu durum
tümgenerallerde/ tümamirallerde ise % 50 civarındadır. %100'dür).
20ı5 yılında albaylıktan tuğgeneralliğe/tuğ amir ilerin % 83’unÜn kamu
görevinde çıkarıldığı, %15'ünûn İse istifa ermek sureliyle ayrıldığı, toplam olarak % 7!8'inin
TSK ile ilişiği kesildiği görülmekledir. Bu durum lûmgeneraHerde/ıûmamiraMerde jsd % 53’tür.
(Hv,KüK.lığmda %100’dür)
3 08
G İZ L İ

2016 yılında kuvvet komutanlıklarınca YAŞ değerlendirmesine girecek generat'arr.ır.ıi


ve sloaylar yapılan genel anket uygulamasının sonuçları incelendiğinde 15 Temmu:
sonrasın Hakkında işlem yapılarak TSK'dan ilişiği kesilen general ve albayların buyul
çoğunluğunun anket sıralamasında cn sıralarda bulunduğu ve terfi şanslarının çok yüksek
olduğu böyle'ikie örgüt t 3 rafı^cfS>ı bilinçli olarak YAŞ üyelerinin yönlendirilmesi amaçlandığ.
ceğeriend ıriîrnetaed ir. x
<n ^
DOSYA NO : 21 V
Ha.-a Kuvvetleri Komutanlığı (Haşan Hüseyin DEMİRARSLAN. Kubilay SELÇUK
Recep YÜKSEL. Idris AKSOY, Fethi ALPAY. Hakan EVRİM. Bekir Ercan VAN, Deniz
K A R T E P e , Gökhan Şahin SONMEZATEŞ) ve Deniz Kuvvetlen Komutanlığı (Hakan
ÜSTEM . Sinan .Azmi TOSUN, Mustafa Zeki UĞURLU. Ömer Faruk HARMANCIK. Hayrettin
İm r e n . Oğuz KARAMAN, Ercan İNCEOĞLU. İrfan ARABACI. Sinan SÜRER) ile Jandarma
Gene! Komutanlığı (Mustafa Kemal ALATAŞ, Güray ALPAR, çipmurcan ERMİŞ. Mustafa
DOĞRU. Sadık KOROĞLU. Ali Osman GÜRCAN, Faruk BAlŞynensubu bir kısım personele
ait anket vemen ile 15 Temmuz sonrası TSK’dan aynlaK 4 orgenerale (Adem HUDUTI.
E.Org.lhsan UYAR, E.Org, Kamil BAŞOĞLU. Akın öfTÜ RK) ait anket verilen (Birinci ve
İkinci Org. Anketi) siyah dosya içindedir. ’\
SIKIYÖNETİM DİREKTİFİNE İLİŞKİN TESPİTLER

Sıkıyönetim Direktifi İsimli mesajın metin ve ekleri incelendiğinde; ilk olarak


bahsedilmesi gereken husus bu mesajın, PETÖ/POY Silahlı Terör Örgütü tarafından
anayasal düzeni ortadan kaldırmak maksadıyla hazırlanmış b ir mesaj emri olduğudur.
Sözse darbe emrinin metni incelendiğinde;

► Sıkıyönetim ve sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi, hükümetin ve TBMM'nm


feshedilmesi, siyasi partilerin faaliyetlerinin sonlandınlmast, yurtdıştna çıkışların
yasaklanması, devletin birçok resmi kurumlarına Sjjzde atamalar yapılması, emniyet
teşkilatının sözde sıkıyönetim komutanları emrine veÎHmesi ve daha birçok benzeri hususlar
gibi devletin demokratik kamu düzenini yıkrpaj^ve temel hak ve özgürlükleri askıya almayı,
kamu düzenini ve siyasi hayatı yok etmeyi Kısacası anayasal düzeni yok etmeyi öngören
ifadeler yer almaktadır. Bu itibarla bu metin tam manasıyla darbe yapmak maksadıyla
hazırlanmıştır.
• Darbe mesajında imzası olanlar ve mesajın eklerinde yer alan atama
üstelerinde kendilerine görev tevdi editenlenn büyük bir çoğunluğunun daha .Önceden
FETÖ'PDY mensubu olduğuna dair hakkında resmi makamlardan GnkuıyBşk.lığina bilgi
verilen şahıslardan olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla sö z' konueü: 'da(ie:/ mesejinın
FETO/PDY Terör örgülüne mensup kişiler tarafından hazırlanmış olduğu İzahtan varestedir'
• Mesajda darbenin fiilen başlayacağı saat haricinde, darbeye Mtı'^|c edenlere
yönelik olarak kimin nerede, ne yapacağına dair herhangi bir talimat yer.a^anu)i^ğır>BfJriil
rağmen planlanandan beş saat önce başlatılan darbeye iştirak edanW( ibrganize biçimde
örgüt tarafından görevlendirildikten yerlere gitmiş ve kendılerthe tevdiedtfen vgyfetprı
yapmaya ' çalışmışlardır. Bu kapsamda darbe planının! çok ■'
hazırlandığı ve örgüt elemanlarına görevlerinin Oncı
söz konusu planın, kısa sûrede hazırlanabilecek

G lz ü ■ip;-.
GİZLİ
GİZLİ

c-ncedsn hazırlık yapılarak ye örgüt içeninde detaylı olarak koordine edilmeyi müteakip son
şekli /erilerek kaleme alındığını göstermektedir
• Birbirinden habersiz hücreler şeklinde yapılanan FETÖ/POY terör örgütünün
gizliliğe azami önem vermesi ve yıllarca örgüt içerisinde yer alan bir kişinin ancak çok sınıftı
sayıda ora üt mensubunu tanıyabildiği göz önüne alındığında, bu darbe planının eklerinde yer
3:30 stamaıa.-ın örgütün an usk Skeydeki sivil ve askeri mensuplarınca ortaklaşa
hazırlanabileceği değertendinlma^teSır Örgün içerisinde yer alan her iki veya üç asker kışının
sivil b;r imam veya abı sonymfjjuğunoa faaliyet gösterdiği dikkate alındığında yüzlerce örgüt
mensubunun mesleki ihtişss've tecrübeleri de göz önüne alınarak görevlendirilmesi. örgütün
sn üs* öüzsy üyelerinin koordinesi olmadan mümkün görülmemektedir.

Sözde darbe mesajının incelenmesi neticesinde tesp it edilen hususlar


kapsamında;

• Menfur ve hain darbe teşebbüsünü planlayanlar tarafından hazırlanan


Sıkıyönetim Direktifi' isimli mesajın çekiliş tarihi 15 Temmuz 2016 saat 22, !5 fır Sözde
carbe emrinde fiilen başlama zamanı, 16 Temmuz 2 0'6 saat 03:00 olarak yer atmaktadır
Mesajın çekildiği saatle fiilen başfama zamanı arasında yaklaşık beş saatlik bir fark olmasına
rağmen "T S K ....... 16 Temmuz 2016 saat 03.00 itibari ile yönetime el koymuştur' şeklinse
ifade kullanılmıştır. Bu itibarla önceden darbe planının yapıldığı, mesajının haztr'andığt ve fiil:
olarak başlama zamanının 16 Temmuz 2016 saat 03.00 olarak kararlaştırıldığı, ancak
bî'irmeyen bir nedenle darbenin beklenenden önce açığa çıkması nedeniyle beş saat
önceden 15 Temmuz 2016 saat 22:15'de çekildiği değerlendirilmektedir Bu mesajın açığa
çıkan darbe planının bir an önce uyguiamayvkSriması maksadıyla o saatte gcnaenldıği
anlaşılmaktadır Sıkıyönetim Oirektif! mesajının ekler bölümünde, EK-A Sıkıyönetim
Komutanlıkian Listesi, EK-8 Sıkıyönetim Mahkemeleri Görevlendirme Listesi. EK-C Ankara
ve İstanbul Şehirleri Asayiş ve Takviye Planı EK-Ç Diğer Atamalar şeklinde sıralanmıştır.
Mesaja eklenmeyen EK-C Ankara ve İstanbul Şehirleri Asayiş ve Takviye Planının mutlaka
oulunmssı ve takviye planında yer alan personel ve malzemelerin öğrenilmesi önem arz
etmektedir
• Mesajın sonunda imza bölümünde herhangi bir isim zikredilmemişim. Sadece
Yuma Sulh Konseyi Başkanı* ibaresi yer almaktadır. Bu ibare oluşturulmuş bir
koroite/kenseyde en yetkili olan tek bir şahsa işaret etmektedir. TSK'de mesajların imza
bloğunda, sadece unvan veya makamın yazılması ismin zikr edilmemesi gibi bir uygulama
bulunmamaktadır. Bu hususun; darbeyi planlayanların konsey başkam olarak darbeyi idare
edecek kişinin kim olacağına son ana kadar karar verememesinden veya konsey başkanımn
sivil bir şahıs olması nedeniyle askeri bir mesajda adının yazılmasının uygun
görülmemesinden kaynaklandığı düşünülmektedir.
• Planın eklerindeki atama planlaması İncelendiğinde bu eklerin bir iki gün içinde
hazırtanamayacak kadar kapsamlı ve önemli görevleri içerdiği, muhtemelen d%)e öncesi
aylarda/haftalarda oluşturulduğu ve bunun mesajı hazırlayan ve im2alaysn^ı^wnda isimleri
yazılı personel israfından yazılmış karartaştmlmış olamayacağı diğer kjıŞptftria ve bazı sivil
görevlere atama yapılmış olması nedeniyle de Örgütün en üst dûa^ysivii elemanlarıyla da
koordine edildiği anlaşılmakladır. Örneğin, bazı bakanlıklara veya genel müdürlüklere atama
yapılırken bazılarına atama yapılmamıştır. Bazı Kamu Bankalanna atama yapılırken
bazılarına atama yapılmamıştır.
• n?AİltVİAV
ritıLg
«IW
AİIİla
K U
A^-A
İf mİ .... «
<.11 —
. **..»
«__1 __
f_.. ı . . . '

310
GİZLİ
Gİ!Lİ
\.= irtibatının bulunduğu görülmektedir Bu atamalar incelendiğinde orgut içencınd^ı
güvenilirlikleri ve örgüt içerisindeki konumları gibi mülahazalar dikkate alınarak v-ac;î-d;g■
anlaşılmaktadır Bu kadar üst düzeyde örgüt elemanının hakkındaki bilgiye bir veya iki kjş:mn
bakım olması mümkün görülmemektedir. Bu da bu listenin hazırlandığına zaman olarak
önceden başlandığı örgütün sivil ve askeri üst düzey elemanları arasında koordine sdılerok
oluşturulduğu sonucunu ortaya çıkarmaktadır.
• Ayrıca Eklerde yer alan otam3 listeleri, dikkatle incelendiğinde; İl Sıkıyönetim
Komutanlıkları listesinin (SIRA NU.. KUVVET, RÜTBE, ADI SOYADI SİCİLİ, ATANDıGi
GÖREV}' - Sıkıyönetim Mahkemeleri Görevlendirme Listesinin (S.Nu., SINIF VE RUTSESI,
ADI SOYADI, MEVCUT GÖREV YERİ, ATANDIĞI GÖREV YERİ) ve Atama Listesinin (SiRA
NU., KUVVET. RÜTBE. AOI SOYADI SİCI^J, ATANDIĞI GÖREV-1. ATANDIĞI GÖREV-’ .;
seklinde farklı format ve yazı karakterce hazırlandığı görülmüştür. Oiğer yandan :arktı
eklerde yer alan general alam ala^ile askeri hakimlerin atamalannda önemli ve kmık tır
görev olan Genelkurmay Adfî\ Müşavirliğine iki farklı kişinin atandığı görülmektedir
;Tuğg.Hayrettin KALDIRIMCI. Alb.Muharrem KÖSE). Bu durum sözde atama üstelerinin
birbirinden farklı örgüt hücreleri tarafından yeterince koordine edilmeden hazırlanarak
darbeyi planlayan Yurtta Sulh Konseyine mensup üst düzey sivil ve askeri örgüt üyelerin^
verildiğini göstermektedir.
• Resmi görevleri ve rütbeleri itibariyle daha düşük pozisyonda olan ancak ‘.sine
atamalar neticesinde üst düzey askeri ve sivil görevlere getirilen personel mevcuttur. Eu da
atanan herkesin örgüt içerisindeki hiyerarşisinin dikkate alındığını ve örgüt yapısı içerisinde
hareket edildiğini göstermektedir.
• TSK’da bir mesaj çekildiğinde, usûl olarak mesaj emnni vecen kişi tarafından
imzalanması ve mesajı imzalayanın yetki verdiği personel ve mesajı laleme alan personel
tarafından imzalanması gereklidir. • Mesajı hazırlayan hanşsfndâ Cemil TURHAN ve
çekilmesine müsaade eden hanesinde ise Mehmet PAfÇTİĞOÇ'ün ismi yer almaktadır
Atama üstelerinin yayımlandığı darbe mesajının hazırlayan ve müsaade eden bölümünü
imzalayan personelin her ikisi de 15 Temmuz 2016 tarihinde atamalardan sorumlu birimde
görev yapmaktadır. Dolayısıyla söz konusu iki personelin, bu listelerin hazırlanmasında
görev aldıkları ve örgüt içerisindeki hiyerarşilerinin üst düzeyde oldukları düşünülmektedir.
. Darbe teşebbüsüne kalkışanlar ve Darbe emrinin ekindeki atamalara
çakıldığında, üst düzey kritik görevlere getirilenler, mevcut bulunouKJan görevlere devam
edenler ve bulunduklan görevlerden alınanlar olduğu tespit edilmiştir. FETÖ/PDY terör
örgütü mensuplarınca 15 Temmuz 2016 tarihinde yayınlanmış olan sıkıyönetim-direktifi EK-
Ç'sinde yer alan atama listesinde;

- Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli (Jandarma hariç) 326 general ve amiralden


94'0nQn Genelkurmay Başkanlığı ya da mensubu bulunduğu kuvvet komutanlıkları
emrine alındığı, (DOSYA 22’DE BU GENERALLERİN LİSTESİ MEVCUTTUR.)

- 167 generalin görevine devam ettiği, ...


- 6 1 generalin üst görevlere atandığı,
- 3 generale ise (Gnkur.Bşk., K.K.K., ve Dz.K.K.) herhangi bir atama planlaması
yapılmadığı görülmekledir.
Görevine devam edecek 229 generalden;
- 148‘i ihraç edilmiş, ■'
GİZLİ

4^ M «Mn
G İ2 Ü

- l«i’û ($trfa ermiş.


- 3Vi 2016 VAS karan ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilmiş,
- 2 si ise 201? Ocak ayında işleklen ile emekli olmuş (Önce ihraç edilmiş olup S7z
say:t< KHK ı;e tekrar goreıe iade edilmişlerdir}
• 5 înîn GATA Kcmuıanlığmm Sağlık Bakanlığına devri kapsamında. SağKk
Egksn'ığı bünyesinde görevlerine devam etmekte,
- 29 u s î halen TSK bünyesinde görevine devam etmektedir.

Sözde sıkıyönetim 'direktifinin EK-8'sinde yer alan Sıkıyönetim Mahkemeleri


Göre-'tendim-,« Listesi »imli askeri hakim atamalsr-nda: AV İM Başkanı generalin adının yer
almsd.öı ancak son sayfadaki notlar »ölümünde, "Not 1: Yukarıda isimleri bulunmayan diğer
askeri ı-.akirric-: mevcut görevlerine devam edecektir * şeklinde açıklama yapıldığı, bu haliyle
cv generalin ae görevine devam edeceği anlaşılmaktadır.

6u husus incelendiğinde, örgütün TSK içerisinde /««ardan ben yürüttüğü faaliyetler,


ca.-ce esnasında suçüstü yakalananlar ve benzeri hususlar goz önüne alındığında sahte
atama ı-steemde:

- Örgütün darbe maksadıyla kritik ve önemli gördüğü tüm askeri ve sivil görevlere
kendi mensuplar,m atadığı ya da görevine devam etmesini istediği düşünülmektedir Ost
görevi»»* atanan bîr iki istisna dışında ffli7%tiın«n, isimlerinin karşısında devam yazanların
ise cnemii bir çoğunluğunun FETÇl rrfşnSjbu oldukları ve darbeye fiilen iştirak ettikleri veya
destekledikleri görülmekledir, *\tyrıca bazı personelin TSK içerisindeki hiyerarşi ile
bağdaşmayacak şekilde yaşetecrübesi ve mevcut rütbesi ile son derece uyumsuz çok üsl
düzey 3ivi! ve askeri görevlere atandığı tespit edilmiştir. Korgeneral eşiti kabul edilen
SafcSîM.fc Müsteşarlıklarına atanan Yarbay/Albaylar veya Orgeneral Kadrolarına atanan
Tuğgeneraller mevcuttur. Bu durum, TSK'nin resmi hiyerarşisi ile örgütün hiyerarşisinin farklı
olduğunu ve sez konusu personelin, örgütün sivil otoriteleri tarafından özellikle seçildiğini
düşündürmektedir Aynca tu hususun neden daha üst rütbeli personel mevcutken darbe
emrinm Tuğgeneral rütbesinde bir personel tarafından imzalanmış olmasını izsh ettiği
değerlendirilmektedir
- Aynca general atama listesinde ismi yer alan albaylara dikkat edildiğinde örgütün
■oritik olarak öngördüğü ve 15 Temmuz öncesi general kadrosunda olan bazı yerlere de kena.
mensubu albayları görevlendirdiği, bu albayların da örgütün güvendiği ve öğrencilik
yajiarmdan beri örgüt içerisinde yer alan elemanlar olduğu düşünülmektedir. Özettikle Kars
Kuv» stıeri Komutanlığı listesinde bu şekilde atanan ı5 albay mevcuttur. Bu albaylardan
1Sürün ataması 15 Temmuz öncesi general kadrosudur. İki tanesi ise 15 Temmuz öncesi de
e'-bay kadrosu olan yerlerdir. Bu yerlerin Osmaniye ve Şanlıurfa'da bulunan Tugay K-Yrde.lığı
atamalarıdır. Örgüt eiemanianmn Suriye sınırında görevli birliklere art albay kadrolarına da
özel önem atfettiği görülmektedir.
- Atama üstelerinin incelenmesi neticesinde darbeyi planlayanların örgüte sempati
duyduğunu veya darbe karşısında yer almayacağım düşündükleri kişilere de ocrev tevdi
ettiği değertend'ırilmekıed.r. iş Temmuz öncesi bulunduktan görevlerden-..alınmayarak
isimlerinin karşriar.nda devam yazan general ve amirallerden büyük1 bfr Çoğunluğunun
nakkında darbeye fiilen iştiran en&ien veya darbe girtsimreSFrasttioa goravierini ihmal ederek
darbeye dolaylı yardım eıiikiefi'sûoheeivie adlı işlem, başlatılmıştır. ~ .......
- Atama listesinde genel olarak, görevden alınanların veya bir başka göreve
atananların yerine örgüt tarafından kendi elemanlarından olacak şekilde atama yapıldığı
tespit edilmiştir. Darbeyi planlayanlar tarafından kendilerine herhangi bir görev tevdii
GİZLİ
Si&i
edilmeyerek emre alman 94 general ve amiralin büyük bir çoğunluğunun FETÖ mensubu
olmadığı darbeye iştirak ya<<ö& destekler mahiyette faaliyette bulunmadığı tespit edilmiştir.
Ancak bu 94 generai/arnife arasında da hakkında FETO/POY mensubu olduğuna dair resmi
istihbarı bilgiler bulU^an^ açık kaynaklarda FETÖ mensubu olduğuna dair haberler ver 3tan
kişiler mevcutttjr. b u dürümdaki personelden birkaçının da darbeye fiilen iştirak ettiği veya
darbecilere yardim ettiği ıçm haklarında adli işlem yürütüldüğü görülmektedir. Ayrıca darbe
açısından önemsiz ve kritik olmadığı değerlendirilen bazı görev ys^Jen doldurulurken, önemli
ve kritik görev yerlerindeki bazı personelin yerine a ta m a .yolm ad ığı ve boş bırakıldığı
anlaşılmıştır. Yukarıda arz edilen hususların kesin olarakSÇşçrklığa kavuşturulmasının, ancak
atama üstesini hazırlayan kişilerin samimi itiraflarıyla mümkün olabileceği düşünülmektedir
Bununla birlikte darbeyi planlayanların, atama listesini hazırlamadan önce bütün general ve
amirallerin darbe esnasında gösterecekleri tutumu inceledikleri/değerlendirdikleri ve darbeye
iştirak etmeyeceğini düşündükleri kendi mensuplan ile Örgüt mensubu olmadığı için darbe
karşılarında yer alacağını düşündükleri kişilere görev vermedikleri değerlendirilmektedir^
21.02.2017 , f\ \ '
A1
BİLİRKİŞİ HEYETİ

Sİ2İİ 43 1
GİZLİ
H a v a H ak im A lb ay A h m e t Zeki Ü ço k 'u n "İP /K a ra rg â h
E v le ri" so ru ştu rm asıy la ilgili M IT 'le y ap tığ ı y azışm alar:

GİZLİ
İV .
) U Y .\ K U V Y E V İ E l i t K ü M l U 'A N U â f
A S M H 'J n a v c h . h *î i
aNKVRA
M İ -İM AS «3 - FA vS 0 .Mi! *118 01 t)3

\S.SAV .. Lv Y.'O I5.05.:00i>


kOM KİŞİYE ÖZEL
IM Ş H A K A N U k '
A N K a KA

! ' U U r, Sav-cnıftmuca > eervjm rm .ı rrrcı'.indıV» olarak 2*>37 sayılı


Devin Isıih b an ı Te\kıUtı Kanununun m uhtelif
ujOv.V-.-Wne

iadde-Mnden de an ı Üzere bu yönetm elikler

iıiıuk olarak duüomlmclerinc inlemeleri içeren h 't


e İvedi Oian'k Askeri Sııvcılı£tı ini arr/rieo ederim .
n

"2eki U Ç O K
lYiv.v H akim Albay
Askeri S avcı j

■ ■ .■

ĞİZLİ

314
.oteu
r.c
B A Ş B A K A N L IK
M ü li İs tih b a ra t Teşkilatı M ûjtcşarlığı

Sayı [Û .2.0öI.0!.û00.320J58’ 751/2.(O 1 / /05/2009

K onu ; Yönetm elik talebi. •:< * ?

H A V A K U V V E T L E R İ K O M U T A N L IĞ I
AS K E R İ S A V C IL IĞ IN A

İlg i : H a yi& ü y v cıle ri Komutanlığı Askeri Savîıİtgı'nın 15/050009 u rih vc As.Sav.:


20î>9/45.EsjAZO sayılı yazısı.

İlg i yazı ite Askeri Savcılığıma» yürütülmekte olan soruşturma gereği olarak, M İT
mensuplarının uçuk olarak dinlenilmelerine ilişkin yasal düzenlemeleri içeren yönetmelik
m e'tm t it e Savcılığınıza gönderilmesinin ineniidîgi, bildirilmektedir.

M İT mensuplan om, taruk olarak dinlenmelerinin amirlerinin iznine tabi olduğuna dair
düzenleme, 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve M illi tstiHharaL Teşkilatı Kanunu’nun
“ T anıklık" başlıklı 29 uncu maddesinde yer almakta olup, anılan bükme istinaden yürürlüğe
iıortolmuş herhangi b ir yönetmelik bulunmamaktadır. ... . . .

Emre TAN ER
Müsteşar

E K İ : 2937 sayılı Kanun.

Diı fitim :
CcreEi : P.İİSL-
Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı Başbakanlık
££k-
G İ Z L İ
TC
HAVA KU V VETLERİ KOMUTANLIĞI
A SK ER İ SA VCILIĞI
ANKARA
TEL:Û 312 414 25 03 - FAKS: 0 312 418 01 03

A S .S A V s 2 0 0 9 /4 5 E s .A 2 Ü 06.05.2009

KO NU : iz in talebi hk.

SAYIN EM RE TANER
M İLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLA TI
MÜSTEŞARI

IL G Î : H vJC .K .İtğınm 31.05.2008 {On ve AD.M UŞ.: 08/791 sayılı soruşturma emri.

1- ) l i f i soruşturma enui gerefii, Askeri Savcılığınızca M illi istihbarat Teşkilatı


tarafından M a rt 2007 tarihinde hazırlaşarak Genelkurmay Başkanlığına gönderilen ve
T ü rk S ila h lı K u vve tle ri içerisinde “ Karargah E vle ri" adı olunda illegal b ir yapılanmaya
iliş k in Ç O K G lZ L I g iz lilik dereceli evrakın. Ergenekon soruşturması kapsamında
yapılan aramalar sırasında işçi Partisinin genel merkezinde ele geçirilm esine iliş k in
olarak soruşturma yürütülmektedir.

2- } Söz konusu Ç O K G fZ L l g iz lilik dereceli “ ÎP/Karargah Evleri*' yapılanması ile


i lg ili evrakın hazırlanmasına iliş k in olarak M iİli İstihbarat Teşkilatı Müsteşar
Y ardım cısı Sayın A fet G Ü NEŞ'İ» bilgilerine başvurulması ihtiyacı hasıl olmuştur.

3 . ) Sayın A fe t GÜNHŞ’ in tanık olarak dinlenilmesi amacıyla 11 M ayıs 2009


tarihinde saat 10:00’ da Hava K uvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığında h m ır
bulunması için gereğini arz/rica ederim. T\

T /K

316
m îm
: - T .C . .
B A Ş B A K A N L IK
M illi İsü lıb aratT cjk U atı MG^tegarbgı

Sayı : 1 0 ^ .0 0 1 ^ 1000.320.156-692/ O-9-/0S/2099 -

K o n u : Tanıklık izni.

HAVA K U V V E T L E R İ K O M U TA N LIĞ I
A SK E R İ SA V C ILIĞ IN A

İİ rİ : a ) Hava.K uwetleri Komutanlığı Asken Savcıhgı’nın 06/05/2009 tarih ve As.Sav.:


2Ö09M5 t s AZÜ sayılı yazısı.
b) 23/02/2009 tarih ve 10.2.001.01.000.390J5S-274/39 sayılı Müsteşarlık yansı.

ligi (a) yazı iic Askeri Savcılığınızca. Müsteşarlığımız tarafından Mart 2007 larihiıicls
Genelkurmay Başkaniığı'nn gönderilen ve TÖ ft :$ilahh Kuvvetleri içerisinde “Karargah
Evleri" adı altında illegal bir yapılanmaya^lîşSari "Çok Gizli” gizlilik dereceli evrakın.
"Ergcnskon" soruşturması icapsamında yapılan otamalar sırasında İşçi Partisi Gene!
Mcrkezi'ndc ele geçirilmesine ilişldr. olarak yûrtltûlea soruşturma kapsamında.-Müsteşar
Yardımcısı Şayia Afet GÜNEŞ'in tanıklığına başvurulmak istenildiği, bildirilmektedir."

01/11/1983 tarih ve 2937 sayılı Devlet istihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat


Teşkilatı Kanunu’ cun "Tanıktık" başlıklı 29 uncu maddesi uyarınca M İT mensuplarının tanık
olarak dlnlehebtlmelcrinin MİT Müsteşarının iznine bağlı olduğu malumlarıdır.

: jVÜT. Müsteşarı, M İT raensuplanmn görevleri nedeniyle,.vakıf oldukları bilgiler


hakkında, görevin niteliğini ve Devletin üstün çıkarlarını gözönürâc bulundurarak tanıklık
umi verip vermemek hususunda, takdir hakkına sahiptir.

Savcılığınızın sözkoımsu l^ ^ ru rm an hüküm çerçevesinde incelenmiş olup, konuyu


ilişkin olarak Savcılığınıza inükkfj; ettirilmiş hususlara ilave bir bilgi bulunmadığından
adıceçen mensubumuzun ilgi yazıtarakVhu soruştum» kapsamında uruk olarak dinlenmesi,
uygun görülmemiştir.

E m re T A N ER
M üsteşar

II
GİZLİ
TC
HAVA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI
A SK ERİ SAVCILIĞI
ANKARA
TEL:ö312 414 25 03 - FAKS: 0 312 41S 01 03

A S .SAV •• 2009/45 Es.AZÜ 12-0521009

KONU : İzin talebi hk. KİŞİYE ÖZEL


SAYIN RECEP TA YYÎp ERDOĞAN
BAŞBAKAN

İL G İ : H v J C K J ıg m ın 31-05-2008 gön ve AD.M ÜŞ.: 08/791 sayıl» soruşturma em ri.

I* } İlg i soruşturma emri gereği. Askeri Savnlığmuzca M in i İstihbarat TeşkiSaa


tarafından M a n 2007 tarihînde hazırlanarak Genelkurmay Başkanlığına gönderilen v e
T ü rk S ila h lı K u vv e tle ri içerisinde “ Karargah E vle ri" adı atrmda ille g a l b ir yapılanmaya
Ülşldn Ç O K G İZ L İ g iz illik dereceli evrakın, Ergenekon soruşturması kapsamında
yapılan aram alar (İrasında işçi Partisinin genel merkezinde ele geçirilmesine İlişkin
olarak soruşturma yarfttDJmcfctedır.

2- ) Söz konusu ÇOK G İZ L İ g iz lilik dereceli "iP/Karargah E v le ri" yapılanması ile


i lg ili evrakın hazırlanmasına İlişkin olarak M illi İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı Sayın
E m re T A N E R 'in b ilg ilerine başvurulman ihtiyacı hasıl olmuştur.

3- ) Sayın Emre T A N E R 'in tanık olarak dinlenilmesi amacıyla 22 M ayıs 2009


ta rih in d e saat 10:00’da Hava K uvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığında hazır
bulunması İçin gereğini arz/rica ederim.

Askeri Sava t

T/K

318
G İZ L İ

TC.
B A Ş B A K A N L IK

Sayı : /oı
K o n u ; İz in ta le b i h a kkında

D E N İZ K U V V E T L E R İ K O M U T A N L IĞ I
A S K E R İ S A V C IL IĞ IN A
ANKARA

İlg i: 12/05.-2009 ta rih li ve AS.SAV.20G9/45 BsA Z Ü sayılı >021.

ilg i yazıda bahsi geçen konularla ilg ili olaralc. M illi istihbarat Teşkilatı
M üsteşarlığının 21/05/2009 gün ve 10.2.001-01.000.320.158-750/211 sayalı yazısında, anılan
taleplere d a ir hususların daha önce Askeri Savcılıkla paylaşılmış olduğu ve bu konulara
İliş k in olarak ilave b ir b ilg i bulunmadığı bildirilm iştir.

B u durumda; 2937 sayılı Devlet istihbarat Hizm etleri vc M illi İstihbarat Teşkilatı
İkamın un un 29. maddesine İstinaden M İT Müstcşan Emre TA N E R ’ in tanıklık yapmasına
gerek görülm ediğini b ilg ilerinize rica ederim.

GİZLİ
GİZLİ
TC.
n\VA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI
A SK ERİ SAVCILIĞI
ANKARA
T E L :0 312 414 25 03 - F A K S : ö 312 41S 01 03

AS-S a V : 2Û09M5 Es .AZÜ 25.05.2009

KONU : İz in talebi hk. KİŞİYE ÖZEL


S A Y IN R E C E P T A Y Y İP E R D O Ğ A N
BAŞBAKAN

İL G t : a-) H v.K -K -lıg ım n 31.05.2008 gün ve AD.M ÜŞ.: 08/791 sayılı soruşturma em ri,
t» ) 12.05.2009 tarih ve AS.SAV.; 2009/45 Es.AZÜ sayılı yazımız,
c-) Başbakanlığın Sayı: B.02.0.ÖKM.01-S1/01690 sayılı yazı.
d-)2937sayilı Devlet İstihbarat Hizm etleri v© M illi İstihbarat Teşkilatı Kanunu,
e-) M IT M üsteşarlığının 2l.Q5.2009 tarih ve Sayı: 10.2.001.01.000.320.1S&-
751/210 sayılı yazısı.

1- Ilg i (a) soruşturma emri gereği. Askeri Ssvcılığtmızca M illi istihbarat Teşkila tı
tarafından M a n 2007 tarihinde hazırlanarak Genelkurmay Başkanlığına gönderilen ve
T ü rk S ila h lı K uvvetleri içerisinde “ Karargah Evleri” adı altında ille g a l t i r yapılanm aya
iliş irin Ç O K Gİ2X>1 g iz lilik dereceli evrakın. Ergenekon soruşturması kapsamında
yapılan aramalar sırasında İşçi Partisinin genel merkezinde ele geçirilm esine iliş k in
olarak soruşturma yürütülmektedir.

2- Söz konusu ÇOK G İZ L İ g iz lilik dereceli “ lP/Kanırgah E vle ri” yapılanması ile
i lg ili evrakın hazırlanmasına İliş k in olarak M illî İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı Sayın
Emre T A N E R 'in b ilg ilerine başvurulması ihtiyacı hasıl olmuştur. D evlet geleneği ve
nezaket kuralları gereği Ceza Muhakemesi Kanunun tanık dinlenmesine İliş k in Üçüncü
Kısım B irin c i Bölümde yer alan maddeler uygulanmaksızın Savcılığım ızın ilg i (b) yazısı
ile tarafınızdan doğrudan s iz e bağlı olan M İT Müsteşarı Sayın Emre T A N E R ’ in Askeri
Savcılığımızda bulundurulması talep edilm iştir.

3- llg i (c) cevabi yazınız ile 2937 sayılı D evlet İstihbarat H izm e tle ri vc M illi
U ıih b a m Teşkilatı kanunun 29 ncu maddesine istinaden M İT Müsteşar» Emre
T A N E R 'in tanıklık yapmasına gerek görülm ediği b e littlle re k Askeri Savcılığımızda
talep edilen gUn ve saatte hazır bulunması sağlanmamıştır.

4- 2937 saydı D evlet istihbarat H izm etleri ve M illi İstihbarat Teşkilatı Kanunun
~9 ncu maddesi “ G örevin g iz liliğ i ve D evletin çıkarlarının zorunlu kıldığı hallerde M lT
I!/1*" lu u k oSarak dinlenebilm esi, M İT MUsleşunain iznine bağlıdır.” hükmü
■w« . görevli personelin tanık olarak dinlenilm elerine iliş k in M İT
Müsteşarının yetkisini düzenlemekte olup, bizzat MİT Müsteşarının tanık olarak

S c a n r m r i w ith C a m S c a n n n r

320
G İ Z L İ
AS-S AV : 2009/45 Es. 2

5-M İT Müsteşarlığının ilg i (c) yazısında da M İT Mensuplarının ilg i (d) kanundan


başka tanık olarak dinlenmelerine ilişkin yasal düzenleme bulunmadığı belirtilm iştir.
Aynca, Ceza Hukukunda kıyas uygulamasına yer olmadığı husustan birlikte
değerlendirildiğinde M İT Mllstcşan Sayın Emre TA N E R ’in tanık olarak dinlenilmesinin
genel hükümler çerçevesinde yerine getirileceği açıkLır.

6 -Sayıtı Emre T A N E R 'İ» tanık olarak dinlenilmesi amacıyla 2 H A Z İR A N 2009


tarihinde saat 10:00'da Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığında hazır
bulunması için gereğini ara/rica ederim. ^ '

Ör.Ahroet Zeki \û Ç O K
Hava Hakim A lb a y '
Askeri Savcı
'G İZ L İ
TC.
HAVA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI
ASKERİ SAVCILIĞI
ANKARA
T E L :» 3 1 2 4 1 4 2 5 0 3 - F A K S : 0 3 1 2 4 1 8 0 1 03

AS.SAV : 20 0 9 /4 5 Es AZÜ

KOVU : Soruşturma hk.


K İŞİYE ÖZEL
M iL L i S a v u n m a b a k a n u ğ i n a
AN KAR A

(LC1 : j-»H v.K .K I»Jım n 31 Mayıs 2 0 0 8 jö n v c A D :M Ü $ :0 6 -?9 İ sayıl, yazısı,


h-ı 0 1. 11.I9S 3 tunh vc 2 9 3 ? sayılı Devlet istihbarat Hizmetleri ve Milli
istihbarat Teşkilatı Kanunu.
e -) H v.K.K .lığının U 6.05.3009 tarih vC A S :S A V :2009/4S E s.A ZÜ sayılı yazısı,
d -j Hv.K K.İlgının 1 2 .05.2009 tarih ve AS:SA V :2 0 0 9 /4 5 Es.A ZÜ sayılı y a n sı,
e -) Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlıgjnın 0 7 0 5 .2 0 0 9 tarih ve Sayı:
10 .2 .0 0 1.0 1 .0 0 0 .3 2 0 .1 5 6 .6 9 2 / 1 9 9 sayılı yazısı.
f-> Başbakanlığın ianhsız ve S a y r:B .0 2 .0 .Ö K M .0 l-S l/ 0 l6 9 0 sayılı yazısı.

K H v.K .K.lığının ilgi (a> yazın ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından
yürütülen bir soruşturma kapsamında Hava Kuvvetleri Komutanlığına ait bir belgenin
kopyasının b>r aramada ele geçirilmesine ilişkin olarak soruşturma emri verilmiştir.

Z.Millı İstihbarat Teşkilatı(MİT) tarafından hazırlanarak Genelkurmay


Başkanlığına ve 3u Mart 2ü07 tarihinde de Hava Kuvvetleri Komutanlığına (eslim edilen
ve bit şekilde izinsiz olarak Hava Kuvvetleri Komutanlığı dışına çıkarıldıktan sonra bİT
aramada ele geçirilen ÇOK GİZLİ gizlilik dereceli belgede özelle: Hassas kaynaktan
atınjn bilgiler doğrultusunda İşçi Partisi ve alevi kesimin yanı sıra bazr Türk Silahlı
Kuı te lle n mensupları >e memurlarının katılımıyla “emperyalistlerle cumhuriyet
k a/ş.ıları/y.l.rcilan ile mücadele" amacıyla bir hareket başlatıldığı Türkiye'nin
PiMOnıuv/pjfçaliinıru durumunda gerekliğinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin yanında silahlı
mücadele vermek amacıyla “ Karargah Evleri” adı atlında bir yapılanma oluşturulduğu

3. Askeri Savcılığımız ilgi a soruşturma emri kapsamında:


a. 3 0 Mart 2UÜ? tarihinde Hv.K.K.lığı İstihbarat Başkanlığına teslim edilen
ÇOK GİZLİ gizlilik dereceli ''İP/Karargah Evleri” konulu emrin nasıl, fcim/kımtcr
tarafından izinsiz, olarak karargah dışına çıkarıldığını,
tı. MİT v.ırMr.uhn hazırlanan belgenin içeriğinin doğru olup olmadığını,
c. MİT lurjiinJ.in hazırlanan belgenin içeriğinin doğru olduğunun tespiti
Halinde bu yupılannıaftm kamuoyu nezdınde ErgenckOh Terör Örgütü olarak adlandırılan
. v g iııtc ilişkisinin olup ‘>lın..dıgı hususlarını araştırmaya başlam ıştır .

4. Ayken .Savcılıgımızca yapılan bu soruşturma kapsamında;


a. ı subay. | emekli astsubay, 3 askeri Öğrenci, S sivil memur, J4 sivil şahıs
g ü /:ıh ı/j;t a lm ıştır

S n a n n e r i w îth C a m S < t a n n * r

322
G I «it-i
Nw.: : t ) 0 9 « 5 S .h .:2

b I subsv K.K fıçı Asken Mahkemesince tutuklanmıştır. (H v.P iı.K u r.Y b.


Sebm i Selçuk Ç A K M A K LI. Tutuklanma tarihi 1 9 .0 S .2 0 0 8 )
c 1 subsv İstanbul 9 ncu Ağ<r C « a M ahkemesince tutuklanmıştır.
, H;. pc r ’Kur.A le Cengiz K O Y L U . Tutuklanma tarihi 1 0 .0 1 .2 0 0 9 )
t subay. I astsubay. 3 sivil şahıs teknik araçlar ile izlenmeye alınmıştır.
d. H v.K .K lığı Askeri Mahkemesinin İletişim tespiti karan ile 1 16 asker \-c
sivil «aht.< dinlemeye alınmıştır.
e. Askeri Savcılığımızın iletişim tespiti karan ile İ9 8 asker ve sivil şahsın
sinyal bilgilerinin üeğcriendirılm csKHTS) yapılmıştır.
f. H v.K .K Askeri Mahkemesinin kararı ile Ankara. İstanbul vc Balıkesir
ii s ın ırla rı ge ris in d e I astsubay \e 5 sivil şahsın ev ve işyerinde aram a yapılmıştır.
iş. Telefon görüşmelerinin kişilerin bilgisi dışında bilgisayar an cthğ ı^ U e
yapılabilirliği konusunda . Tetekomür»kosyon İletişim Başkanlığı. Turkccll VC UES
N-lığından oluşan bilirkişiler huzurunda deneme yapılarak bilirkişi raporu
hazırlanmıştır.
b. M İT tarafından hazırlanan ve Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde olduğu
belirtilen "Karargah E v le n ” adı altındaki illegal yapılanmaya ilişkin b elge, doküman,
resim , gürümü veya ses kaydı vs. gibi delil olarak nitelendirilebilecek herhangi bir şev
var ise göndermeleri için «sim listeleri gönderilerek M İT. Em niyet Genel Müdürlüğü,
Ankara Emniyet Müdürlüğü. İstanbul Emniyet Müdürlüğü. Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılıklarından yazı ite talepte bulunulmuş
ancak, verilen cevaplarda herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı bildirilmiştir.

ı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Yardımcıları ile Beşiktaş Adliyesinde


müteaddit defalar görüşülmüş, karşılıklı bilgi ve belge alışverişinde bulunulmuş, ancak
Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıların elinde Askeri Savcılığım ızda mevcut
delillerden farklı bir delil olmadığı tespit edilmiştir.

i.A sk e ri Savcılığımız bu araştırmalarına ilave olarak maddi gerçeğin açığa


çıkarılabilmesi am acıyla, kendisi ile görüşmemizdc.söz konusu belgeyi hassas kaynağı
dinlcverck hazırladığım btfvar. eden MİT Müsteşar Yardımcısı Sayın Afet G Ü N EŞ ile
Turk Silahlı KuvveıİL-nnm içerisinde illegal bir yapılanma olduğuna ilişkin belgeyi
düzenleyen kurumun havkunt Olan M İT Müsteşarı Sayın E m tc T A N E R 'in tanık olarak
dinlenmelerine ihtiyaç duymuştur.

0. Asken Savcılığım ız ilgi <b) kanun gereği ilgi ( c ) yazı ile Sayın Afet C Ü N E Ş ’in
lanık olarak dinlenmesi amacıyla MİT MUsıeşan Sayın Em re TA N E R 'd en izin talebinde
bulunmuştur. MIT Müsteşarı Sayın Emre TA N E R 'in tanık olarak dinlenebilmesi için 0 c
ilgi (d / va?ı i)r Başbakan Sayın R eccp T ay yip ERDO Ğ AN ’a bildirim de bulunmuştur.

7 .S aym Emre T a NER ilgi (e ) vali île Sayın Afet C Ü N E Ş 'in ve Sayın Recep
Tayyıp ERDOĞAN ilgi i O yazı ile Sayın Emre T A N E R ’in Askeri Savcvlığımtzca tanık
olarak dinlenmelerine irin .ermediklerini bildirmişlerdir.

8 .Yukarı da jrulı eskidiği üzere maddi gerçeğin ortaya konulabilmesi amacıyla


Sayın Emre T A N E R 'İ» ve Sayın Alet G UN EŞ’ in tanık olarak dinlenmeleri
gecckmektcdı.r.Arvcak ilgi ti kanunun 29'n cu maddesine istinaden Sayın Em re T A N E R ’in
ve Sayın Recep Tuyyip C KD O ûAN 'tn Savcrlrğım ıtca talep edilen kişilerin tanık olarak
dinlenmelerine iyin vermediklerine ilişkin ilgi (e) ve ilgi (f) yuzrhfi idari içler»
niteliğindedir. Anayasamı?, gereği idarenin tüm işlemleri yasad cn cıim im iedır.A sk eri

GJZLİ
ftu aı'2.i>ı. ta rih in de MQsüs,»r}!(prr.ı?,4 kzr&l'-;. !a 5ıvj\s,S l*,îr-,\.İ
tutak k a ıiıtu ti lı'vpH '.'dilem eyen 2 sayliılıl; iyim si;: bir ıi'ıt'lUuj; ■.c efcirukÂî $ #ü*rf. C E^üla-ı
•,'Cckr.rr<^,; siV-nuCünds: hassnda "ErgcrCK fin" adiyi: yer v&fiîen iddia n ” :-Vı<:rk£İn ^nhı-K-'r- ]
7-ıt?3İ<jf b ile tle r ic»j>'i îü ıin ıiv ü r.

Dah.ua-..L»r;L ih b a r n e k îııb u n u yasan ve fşıiis o k u lu n u Aslinüv vıiı:.': t .-.' i '


" I- r£ « a k rv ır H İfS ıŞ j'tfiila o n g ı vc üyeleri ivakb i-n lal ” — --

“i- lKo hjxvc C«w >ciul acrmck aiî»w^to. Tirrk S ila h lı Kxtv\-sfl<Ti rT SiO b u /n v a m l : i
;ıcJ1 t ıâ u u ^ri'ı \i\kcn k im liğ in i de.-'lriıl'&ilıeıruk k e n d i c ir a /,n c b j/;%f m en fittü ’•
■'/a^iunjınıv. i.'.-.-. >:<v>n il,t itm uA tirıhıS'^yum u r a V eli £& Ç Ü g£~;3îtf& ef P r Z F .Ş v,- ■
D z.£ .K .İı.$ t ile Ciddi Jtv d /ıiş ja r v n r ı ıdthrğıt. .h jn d a m ıa 'm n o r g a n iz e '""'Sb’d— cne-ru.-: ’.
S k 'L K İ j! ’t.r,rjm ı.ivn .^ drirr/vrddiyj. ~ vs. iddialara yer verilcrcl;.

i ‘İf'.V “ Ancryasal dûscın ninıak &m jaafhTffrrinirt .:.w ,<rr-j. ;


\ rlinJlM f :d n A - lu u /iy e d r s i bu lun un T v n eıtr i j i S E ) in . g a z a b ın a .' Jm fıih .» jju
idili”1tu t-> d - ile r in i o id rğ ı iç eriğ in d e ~ L r^ en tko n " a d h jvpiı.'urı r.ıl-jerLulı-i'i. ıs
f,'^cic , u uv'raj«wdıgr*‘ hutes'.an ilada «nlcm^ur.

.-Mul.uı d 'trv jıJı-; m c/J-ur mektup vc ekmdefc: CO !«*;# . ; vı(. <•>.nr;»t ijım'ıu-. . j:
.r.cck n ie tOr> urunda. Tuncay CîGney It-hK , hı'< j-n _r -ttJd . c n , . ıU j *
ı i r’ icrift b « bulûıuujıun butej juiuslarta kaleme alınan de.'jv'Kiijjjve.rıp -ı-j}-.: ; -
..■slecetçjı D,ır^,.\i. ,t);Jı/,hk Doğu M ) ris açıfc >aynafe «■;tjjıiırmr-.*.îi #.•*■
ni.»Kgnûnwı b e k g a ta tra m v c kıa-uhalara an ıi4o£\ı ıdo^a edilen ! - U , ı r i j L j *tt^
■vi»'.ııtfly.»( crtamm -ja « ? i v luistlfeiflUc toplandığıiBcauru c d a ı ı m ^ i r . "*

Ajtaak. çr^iı_i h urun ıA.ur\ıluy'jahıs vb. konularda ciddi ıddvılnr* ve» u\»tıic-f, Y'Avd'Fd*
ktacbui S t a jy e r î.fCdCriûğû*niSrÇjIflööImlnhJûuı»la yorulalım b ir çabîm tü ^ 'ddğ yn ı-
^ e n ü n ^ t J !Çe,^kwjun\m Mûf.scçarifgı^ü^U da pavlaîiımaması rtcdenivlc- (»{•vf(*ı-'iK*<fefioj}<|,
mcfkeai arpî'iaTtz >'•«?u çk kaynaklan-JîiSsıyım bilgilerle »nıriı ımulaıuaiur

Hcnotsyam-.-.r.. ıdoınnîmagifldcvOıvc“Lrv«^e» « h-ık L * ^ ^ fpjjv 4


ytıiiymad^TıB; E»s\lciPr«!İmi hedef alftt» bir {.-ıb n hisıdı ^ı».**iiî (,u\c w tc i ■«**(* ^
î«i-.ciana» »çerJı.'tı lA n tm ı cdİBÜrmi’- l o ^ ç c -v M .u .r r t> ıCı . n ı m ^ ^ Mr\s
.-Knaüordan g-e!,r.«<-ı »? •.•iibj'U-rıni b il\ ûi. Oievûc u-vıı eucr o lu -tu ne-ıcm »'^

Muı>uc-u.yi -:ır,..v 0 X 0 7 .-ÎIVI?. u ı ilım ^ . .r.iıL»! tJvıt_ ısım sa. ,


■ h d ı bc yur at-ı» --fciU;F.NEKOb ve LQDJ ısur.l; pm;c;e< ,1,.' iidis "fe'Üffil»»' •
..>•■.evc^Biis hı»ır;:tn£n kie.pçıi.._l(i/Jı2fXF>? ıivnbıni bu Gcse'k i^ U y, m i
U«2!X !i.ıır j- .u v l e ısu- in . UA^Ha V’ \r' rrrA \> •îî'i jı /

ik'A'ie* u*. , .ılı/uuuıtiı u2ı.!ı ı m.u^uıJı. htO)iÎJ9U» btsşko hrr Mattı ke t a y ı.tllM !
bıı^fcnç^ar^jvJ tShimaı" &tfv wı-j

■ ^ - t.» î ' . ' i ü ' ) ' ' t r !. « İt U l m ^HI ı i< , Jvt


ıl 1 *. -M >rr«'-i[<u.ıV ^»t JİTASU» J

id'I ı
rrrT m
i L tü - i v ... , ‘-e v

•■. ’ ' M:vı.)!r. D ire ki ı (••-• -


.: f • * ■\' s. r if-’. ••.: n._ v r ;-.-tsr L c ? .:.ı r IX':
. ••:■..'bfC.lv j '' iû ır.;:-vr,ch?L a . A •.
- ■ i ■ -*> , J f ! j J £ * c z b . ' .

•-. U 'dis>*a r l ^ r „ v* \ , U i i-.yinc v.->


< '‘ ‘ i ' -•it -v)r K‘-<-’l û l,r» TİifcJ !’ - .1. K‘ j >oj. *
J - i ’k J' î j K - J s ç*fcî»>ı‘ »but’ u* '•!.’ h > * ^ 5
•~ ~ - . ı ,$,m L ip rol «230.

.'■'#*•" ••■*'—fı ı 1> î Hj. .tDü% j't. ’eiiLra”.


£ . rfl ,. ... •« . .. t ' ■* J'ı I i. . ı , l - *’ • *
. < i„ - »' » . * v 'v te <fCi «iı L .ı:’ ülJ<if1 >*«, f .
ı r vi' t m »vw ••«}4i'«sitş ınfaıî,&» ı ^ i i î D . ı b — a v * r * >
u<e[i# u jı yanlardır. H* A, t tur »- <A *
> ‘» a i * r \ . ,
Av**gt3n* /A'IA^Î
«ı , j f-ım fr V « i l f ıA.V- foK-'/j o <■ı r t A 'fı <

ı 'ii v . “ S!ı**' id f J r ı i» ı V
. \ l i ' i îr»*£r *’ * » w *\ -
• ı io r ,'r>-_.

ı ( - B6 1 ‘ '’ J / m I . ,
1 ’V <r j»J 5 ‘ . 1 ı b ı ıt .
,•) m m t , 1; i,y.ı rviî^*4«“ jîfcw s- 1 >^t ı t ’ ' • »(V s<, s-f
..

S Ut f,-," •* Wf)i. I v v t M i y - H«m f»<. A ı r ! -*{A

:W « *4 » ^ « i i«?iİ!i!îHı'.ı^*\ w ,ı‘ -vıwh . ı ' ı n a - y ı ı ^%ıt. - n -i t


A t W * î İ te' A» I L .?U

) t >,rU*.U !V»wsıfı',ic ) ı'H/^ttı * '•W *.* n m * u^, , , ^ «.*


*a.ı>îNn, > .• Jav'-r, ûyft /! ı i f i f i 1W*ı*ı. #*ı M •faf.f. lıw v ^ ., ?s
MÜK‘ Mh/1 ^« mLm f-MUvit <*r , - » JL^W
WÎh! ^.r .n>«„ Mnj*UJo4*ı«A«'

' >J.' iji J ■’ 4

326
-Kil [GİZLİ
g r e v li subay c'ıA îgısP ıi^jljftca ;ahu la/aıjndfln. ' iT n 'r i'i : :rr.£t:i,-;,'.
datûtturU ınn. cî'ci Dimi? JCırA-eüen“ 'Kuniuinınj cVd«n ÖRMEK. Iİ c c m c
Kt>minanlı Jı K iirc u y Sj ^İ jîİilimim jm ırtfen Tümamiral Özer » F .’^ n U L L T '^
b ilfı« v a n m l« ı jlıfulrgt'* iddûum dl bulusülraut olup, Vmhsefcftnu mcfclı^Yc^efcini.'ç'ii ( X ”.
Tevkilauıcacn Herhangi b ir i$lem yupılmotlsn 7-b'0S:f2tiQ7 tarihinde s S •' _ ■j
OtneU-unonv B u k a n t'fia satoulmuTrur. •;-

Avnctt. mezkur C D \k yer v e rilin ' F.RGF^>PXOl*-LOBJ~ oUıgnınî.tn \lc i lırili cfatair.
i 2/07-'!COG urifaimle “ Alrtlhbar.Oi'g;'' adh \£«rh ritl^lıvk- -P K u r Vrf." ^ T 1 >!) ■•y u^;
b»>İıki>_Bran" kanvıiu ^ / ^ ^ T J Z U 'y g a n f 6 e f Ş iir le~ trfiî^ ei:^ ı' vr~ 's»bı
&wç>XrtL\v \'t’ftşrll(crhu-jı ' S eçti<fcı*trra Uurtke<~ bmbiu ile yayınlandık pa 'eîpjTcdörni ;irr.

>. ^onut; oJarsk. ''Ornraniyc'Urjıaıckûn Sunı^ucınjuu'' kafissmmdî sis şeç;/jf#ri


hecelerin ik.re y fr verilen dökümlerinılcû ve belgelere Uİçkîn yapîkiE îyTkiıttftfilsrca- !
at»İ4Wİai»£> « c rs . M İT i l i iiiçfcileMİirUen bilge ve licl.üznai'larra kje^fcsor.v: t.~<v «mnd-j i
- .v rlı« ,y ıp tf ^a(vM ya da kuruma yg J Ü jğ c tg ffi^ırtık b ik ^ t-n Y '

esn^vs-Je, MDnısçadıgıoîii^>'İ2y!n(i»ianadfln oldugv brtla.şi^jn. ariral: talep!


doŞ füktîiacıU isiek tTukanjlanna iıüikot aon len rBosaakaalik. Adalet SakursiJ& vp.j r^ tjiik ;
dçreccsuje hs>? H ’. j i ve btlgeİeriû, şüphelilerin i^kan-er n d r» ie rr£ e e’t ^ - H l- r e s ^ d e ;
jafumj’jetiRâsaiA^lcpeUcnmskanüaroldııfMiiCçnnSimakıpdtt, * j
’^ ynsa. M İT Mflstefartıgı «ttclü 4i£cr beigderir» de eVlente b s lte ’dii}? a-c^e salı1..-1
■ >:'kiu&u itatPti LiKlrnir-tlr. S3rtntnwu belgelerin hardamu ıT ifkîa olarak j<jr! 2.rtŞ*tUr (.
’îtfii yssrg! makamlar, naadindemörwaaita b«lûnu/awlc t-vrv*W? ftt'Jcuki sûr-sç ^ le rilm iî^ r .

-;-■•■r::lfc»foyiaıaftafl; bap cevrelero; kalaroabamv?*SccıL Tez v c c r n r ,; îh -; fl.ıkö ryj^i-r.n ^ >


$SŞjkSl&!i.— jıaauflimd»fo_ anlçfiian "FjBtBekrm. 1.06İ Olumm P^-'-or. İ
f t f f ı g ^ T E r t S a c v v .B T v k sra r, j
fcllamçaum. lxfrİiiUa Aydınlık >>*fg«o. ve A fer hasin-ta'.m rm ın lw ..ıt« . X~. S7~~-------- '-•
«âahgi dıgnvAa rg tB İ bar‘burttf A ‘

MkLferç •
r-K:-, iq » b ݧ s n : s s-jiı»>
-Silili;:, N«Iİ u :<rtıKı i
HK- 3 flîşKiM'i.ün Vumılw lui«|5K;*k

-Uİ1<^ İ

İSİZLİ1

328
Balyoz kumpasındaki ihbar mektuplarından biri:
tS B A R N O rjs i5

Wjm~
Kmsss'z ~
B'W«rtıaı

t
S Sîzlere 5.İİVOZ I'arbtTplar.ınöj yor alan ancak”bugüne yakalanmayan bir şah» hakkımla bile* vermek ı
(frizi iyerum. Cu şahıs ;u an emekli olan Hjva İstihbaratçı Albay Hakan Büyüktür. Ha*#n Büyük 19M • 2CtU
SuyUlan arası Ankara’da Asileri IsOMum birimlerinde çatışmış \c 26 Şubat sürecinde önemi! görevler j
■ialmtjtır. Sumdaki Paşanlı çalışmalın ünlcrinat-n ukölr sormuş ve 2S Şubat sürecinde çok ra/tda Atkcrt [
® '- "sorvciln ordudan attırmayı bışarmıştır. Hakan Büyük fco çalışmalarına 2003 yılında arandığı ve 2003 • j
WyUlan arası görev yapuğı Eskişehir IKKŞubesinde devam etmiştir. t\is ettiği bilgi vö belgeleri Balyoı
__ rbc planında kullanılmak üzere üstlerine vakit kaybetmeden göndermiştir. Hakan Büyük İstanbul I
KİRicrkcâl planlanan w ardından ülke yönetimine el konulacak darbe sonrası, kendileri açısından İrticai '
Sfedak olarak görülen kuruluş ve kişilere yönelik çeşitli eylem plantafı lUBrtarni} ve bu eylem planlanmn 1
®*au yapısın» oluşturmak amacıyla çok sayıda yasadışı faaliyeti* bulunmuştur. SunUraa/ssında Eskişehir’de
aulunan brivsnis adlı çlftuje gelip gidenlerin cfzH bir şekilde yasadı? olarak görüntülenmesi, Bu çitiıfc J
'aşım amaçlı uymacılık yapan çevre köylerdeki kişilerin tiştenmçstvç tehölv edilmesi, ÇilUik tacritıden j
^ . çak uçuşlar yapılarak gelip gidenlerin korkutulması (İlgili filoların çörüntülerlnder) ve bölgeyi gören •
gur»<i»rtaıd;sn titrenmek bu alçak uçuşların tespit edilmesi bilen mümkündür) Çiftlikle lfgili olarak '
■Cumhuriyet Gazetesi. Posta-Gazetesi ve yerel gazetelere aoisc haberiar yAptınimati/Etklşenir'Seki
ummaman girenler başörtülüler vc geldikleri asken pr-nonetin .fişlenmesi gtyl komera He [
l ‘jürûntûlenrr«sl büVunmaktadır. Ayrıca £skl;«mrde bulunan TÎK pbrtondlnlift AW w *de*tlA veren,
ö-destek vermeyen şeklinde fişiçmiş ve üstlerine Bildirmiştir. Bu faaÜystÖdrt'toKradı.çt^dtJV.glirimüll^ vo i
# Yaptığıfişlemeler 2003yılında BalyozOarbc planındasarüşülmi^,hatU.öaM:ei*lli.olmasıamacıyla ■
«EtW^ıWr ve çevoeşinde yapılan baz» (iştemctatf 3. Ordu VcmutantıJı, sorvımlulı^t pblftsslnde bulunan illerde!
a gerçekleşmiş gibi gönenlere* Balyoz Darbe Planında değerlendirilmiştir. Hakan bûyöttacynci.Eiîdhotoftcui
» Hava «say Cengiz Koyiu’nCn devresidir ve Cengiz Köylü ile yukaratfâ bâbsettl|lm:glölpşk çpk yasadışı !
■ faaliyette bulunduğunu defalarca itade otmlştir. Hakan büyİA prneMI 'öUTObnm.ardindan.yijptijîı jaMdrşı j
| İşlere alt belge ve görüntülen yanında flitOrmujtür. Yanında gSütoMiurtrı nedefli *meW<ql(nsMiwv !
Saramdan batına bir iş jelmııl durumunda birlikte Ulegal İŞ ytttıflı tisMgrirtla'j(«tdlsfw «Hİp çıkmama» {
5 durumunda bunları Gsılerine kargı MUnmak islemesidir. Bu tesll^'Î^I^İttle.d ^duİuYenlÇaıJtiır ı
S mahallesi Bslayır Sokak Bora Apartmanı IW:6/S adresinde bulunıp*(tüMiP- Ar^'IsHfÖfeBncft.ffl^'iayıth
jj. eîlwrw bu-,çıdan tutuklanmasının ardından Hakan büyük kondlsfi»KW '
'Îİ?J:M ihtimalle eKr.do butuna* bıty'et tıelip sleriıil^ ^ aB t^ p . ;,,:; /. v,/

İzm ir A sk eri C asu slu k k u m p asın ı b aşlatan ihbar m ektubı ı

S O R I ş n i L M A EV R A K I İN C ELEN D İ:

GİRİŞ:

ît Müdüriüji.ILtîr Lotus M CS.Üt". ’ tstihizsdt IS


l ıdresmdtn şcn ca ü a t s-oıssl tbbtzmis:

kzaır İmdi özellikle taûvsrsttsds ckuyıa zat; ladm kın dırırık. zengin kişise
■eyı üst düetyfcüsckraıissî çsr» k a ; diîiıd» fsrsz&vs» Vu ; îu elinim. çete mensupUna»
gözlerine kestirdikleri İzzlaiî ence srkıdsşlık kuriril: güveniştim kızzaiklın. i s l i sem.
tırşeküde kidjrt; taliki* ciiuklsn. dıhi icnrsktdsn. tüenedî ıtks çörOartJerımE
eldu|\aw.Ldatatk. cu zirüuSüsr; süâsTBJ *••* mwnte» •••««ski* ıskûıi «nklssı. tu n aşir
ktdsn kendiams tıiınıJı itsj* ««trdıüsu çs-ain ;tk îsyıdsûşt duzty r-mtjıi-3;rrpi'?
tuiunautuv* bundsn drls;n kinüana kaıatlsıa* t u ;«v '.■spaaıaıit. ç*«ası içsinade
tittailsna ditu3uneu|u v* tu t i ’uıktmı tshlnıış JİdukLat cıtkisılsrdı /su; - t »u;sl izdin
i^lıtnn düşürd'ükiaı" t dürtümıştır.

Kcuud* Üşüt şssklı sraştmosnuı ş-spslîtüaıeîv ZBiicniı ikkîiaııüt '-mır ûauıyM


MüdüriüitıAsıyij $uVs]-..‘Uiudüjü AhhkSüre Amırlıjme şindsünu-,

İzmir Eauuys Müaüdiıâtı Attşsş Ş u ts î lüdûdüfü lötr-dilaaı:* ‘.'spıia u ışnm ulu


nsbîtîiadi I t ı r d ı îdi î * ç a şzbsUtrda tız ılu ı kıkkasdı dıh ı fncsd* ei'züt kum ık-ra
yt'Bittoik. nüıuşz sncdü: etmek ve uuıu neşret; mçlırmdaı işiem yspddı^L »sLulam
biıtırieri üt -süt ıtk îlsrık isl;y tü sıiı; sürdürdük!îr., c'rçut sâau ç ılış m isy aılam , nıhıy
znuçlı tanın «tikleri müşttrilsm svlsaıe ' ‘f - ı cıtflst î t'l d s a i ı u Ş ıd ü d ın. svnrs
czdlıld* ib k ts ı düzzOn ve şuzel jörüatuuJü üni-'s.'ı'sdf r k u " a g iâ ; iz d in kindıratl:
sinem veys lişt düzeyüşflert pızıdıdikim yenimde b l ş d s elde siüsrsk Iznıir Cumhurıveı
Ei{tsrcdi|ıadın iidıılır bıkkmas lü.IJ.HC: tsnkınd? seruştunm ian ve Jtojumu teıpıu

l a m Cuaüıiinyet Eışîr.-cdıjoım .’ - I . I î J I i I tadili şerit» yazımdı, idi eeçraJeuu


rdaulssıasa etziidli zlsrsk üümş yıpcntıık ımısıyiı rdıdit tasla ûvzuhnuk juretıvle uuuı
bîsreö snçu d dudu. C .IK dus. 151 l -t i k r u t a i ı iıık tız skcarmik şıkır rı>)aıuık l u i t n h
kurulmuş t a t r s u r a tıdıvetı csyeve'indî setir -.-e tehdit uyrulazaafc ışlevu su;U»ı lti»nv
lörennuı C; _v. I.-', auddiu Je z e r r k Cumhuriyet B iş :r'cîk e m : ar sliufu L tlındrrrl
l a m Esutvre» ı'..uduuuzu .iriy i} Şute I iüdüriuztmuı eslet tam C! IKnuu ' ' ı, ı uıı.rtıı,
üt ccrtviı (.lankunvet S u 'îi'v ü ıte u y^tlnısst t'lduünnjur.

C'.rhl'maıI5C asııuıddeî; üe «sre-.ii Cumhurvset E ışesvu Vti.ülıenııı. 1 1 I,


maddeüe şcıv-ii unzujdm Id IC.2CIÎ Grihmde y j a »şlen nıudiırlü^üu»- ••nt«u ıl»fi
eskmadi: “ROM ş t .M i . V m y o l m k C; 2-11:‘ l m ilde kıç sunindi rtyuıliı ı » «j ı
bulunup tulıamısdızmm a ışo rim ıs: ceaıüsrek netuense e tte - ıyduuu • »»»»uri ı,
ÇîkşmıSînn Kıçıkçıld: vs Organize Stıçlırlı Mücadele $u te ! ludiulu^uif ■■ »ı ......................
Enımyet I.'ud'iıiûtiıIhtataım ıa aroirhaleanıü-g lıornraıl.r'in tıtır.m .o.- v' u.im. i.., ,ı,t..
dilekçesi üe üaüı. TCK M I.m adaetı k ıçsa ım d ı setu ••» şiddm atı ıH k.ı » imikii > ı .
îrıütüysjrüınnııj; tuluııup tuhoaiıdığ: ysoimde ıtTiudı .u ı'n m . . » <ı ı ....
zrM m d t tüdırümsîi" ıştinümiştu.
İstanbul Askeri Casusluk kum pasıyla ilgili bir ihbar mektubu:

ır HİZMETE ÖZEL
TL
İSTANBU.C
.aUO-IĞI.
V
Emnö’ö Mflı'ariüğü
Muhabere Elektroolkt'Obs MQdfirlQg3

E-POSTA İffBA RFORM U ..


.İrö/Ut'NO ; 11-3SS'
‘ 04:08:10 ûı:iıi:32 ( Bİı ;;Un ) .
. S i l '- ;

~ ,V ': ' “'V : ‘ ........


•■irdfeF-A: ^ • ............... "•■ • ................; ; -• • •
vv _ .■ -■ —-
.^r.Ç- -V'"'/yy‘Y/ > .
' < : ^ ^ ^ 4 ^ > ' ^ ” ΠW « ^ ^ S î W Î ^ İ C İ M ^ f S î Ş ^ P Ö ^ Ö H Ü Ü « ÛZEftİMETFK İÇERİSİNDE
O U H -tfR fU H U ? ÇETECİNİ«ZİfRE^Hfi'ÂÇ'.CTÂVEKİSrlYORUM. EgHOE-'BİSlT'K
ı„- t •* iensusu yum.; bu' kurumun IçerisImde' netip ahlâk, dişi p IsuklerIm -
* • « . * » DONDQÛUNÜ;BİUArmiT5ki.\ENSU^;VOKrVR:KJSAOKA5KEPİjK-D6H=wJwDE
BİLE ER VE ERBAŞLAR.'(NİKÂHI DlUME.-ÖOjÖLMüjİrÜR. .ELBETTE BUPİ5ÜKL£PDEN
*• , s ^^«BDCPEĞ fUrANIO[Ğ IM BfRÇOKKİŞtiC4>tAtSirO L«ÂlCTAO iR:^CAKÇOK
t ~ « J __ RO/ÜK BİR KİÎ^E TARAFIMDAN ÇfA ûUAHLAK ÛİJI pâR U M fttâK SM Û U S «ANKİ BİR
/ "t Fa HİŞE lUBjRÜKnEOLÂUKASKERtLtöİN/BİRÖEftEĞLGİBl OLMUŞTUR. b *Mİ/' S^E
^ İ t t i ’Hj £ * z p & \ s w m * KlSVA-KİSlseL OLARAK KA R T IZ PEjlNbE KOŞAN SUBAY VE
I - } ASTSUBAYLAR; DEĞİLDİR, ■BENİM, Sİ^E İHBAR'EDECEĞİM KİŞİLER BlRTUR ORGANİZE
j V* J- ^ H U Ş e E ^ O l R . B U . ç m - T 5 K :iq ER lS lN D E.Ö ZE L O lA tey;FU W ?)rl:tTm «L/,M JS
-* »' EVLERDE RUHU?.VAPIUrtAIOA.ÖZEC:BAZ/ 0 5 T QÜZE^.KÖMU7ANlARffi EVLERİME^
s t r S -iı "YmB>vNCI UYRUKLyjîAOfN SERVİS EDİCMEiCTE.-âu'lŞTEf'l BAZI SU8Lİ'VE
* 4 ' ASTSUBAYLAR-'ClDOİ P A P ^ ^ .K A ^ ^ K T A O 'lB iT u R lC A S l^ R Ji'iE YA'yS'LAYAfM’-'
A -
- * l
^ BU , H U K S İZ E iK t*» * H g # * ttA l£ S e F :F * K I Ç & I S h i e c Ö C ^ î â 'A D ^ J > O A & ^
- vbUE Ü CİR KOHUtÜL-yAPjNURJrtTSK'NIN BELKİ DEİLER^EYErt riuiftD'* - ^ u A-
’r - X ' i '* t KAD&tE_M T E ?K İU E Ö E fE K K lİİa^ lN M V (jraH G Ü V ?H Ü Ğ İN l?N T E H Ü f^P '
( , ATIOL^lPAKAS}irAYÂBW ltlDyRUKLİ>:FİüS:K«aNLaRLA-\^RUSriâ>'H URin
TFOIİiU D£Kl; FÂH($EL£RLf-ASKeRl LöfyttN UR& A ö t ü L M U ^
s . OUya.ARl.DIR> ç u rA.0lg,PA7APA>^\AC‘t X F ^ t n>jR4 i-
^ - r r CTİN H k DA'-1A J3 PAİREd-SlRİNK5YrĞĞL£Qj^KÖCLİ U >bf^ lHS E BEÎaQ t^ ’
c İ - % G£ y « « .M Ö R T u rr/U J Ö tf ttf U e u '^ . B E K Â Ç A f O ^ A S L W ' Ü R k ö ^ X -
* $U ı y S ü n e VÖÇALAti-to* JİRJLiKTE fe i U t tC T ^ e U .â C VÖUu aS ) R - R U S
! * . ■ ' p ,YOĞUN. Bl R; £t KİLOE KADItbGÖNDERA'£KTED)ft; Vl«£ gÜ EVE

«■ ı ^ v İ pazarlama İsi yapan blĞcp. elP


p>tj r Ğ u rç rfT p n rç T rrçrra ^ 6 nûlu daIp &iIm •*

^M .,U :K U tU >lto lA K T A P |P .' f » £ W

l..-:G
öE
K
^£*/.TlK
_I).JT
TDİ:L
LARiv M ^O
yîT
.A
N^:W
DîR
^IİLO
JliN/
Ö:ilfW
/Z ONIU
\E;H
p^.T ÇU.|R
a,ia
^Elfiij^
DlUP.ÎZ^ÜLYıO
Y<PRE^VEelW
'lÜfM^Riv^^
-r-Arrıt-/yAr^gj|İ|iSSUB5Iİt8D
Ân,
■’L'—YG l.',..BU RA K EETİîl ı^ Z ıT ıjl.!. U F U K O îb E M Îk/J^ÎT G M ^G Ö fiK F M K
riaU.'A^DiFTEvlOST-Fl^aPTST®^
f ^

330
•• eUROU’J İSİMÜ.kADItt P/.IAfiL4TİCiS:ıJI!i ELEMAN)^CM.E.'.VV.-İ Ka °AÇ£D--
r .l KB'fC'ShVE DİĞERMÜÇTERİtERİ İÇİN FUHUŞTA KULLii-vÂÂTTTTT]
saD-J.'.’ji/^.SR.AKSOV CO. RAKlCDGlU SİT. PAPKAPT. S. 5LCK
> • î,0 34/5(3.VATTAKİ 6 HOLÜ DAİPEHliJ K^-ŞISI? CECIP'/ö <DE?£-GÖICÛK.'KGCa£Lİ
APf££ıt.'DE :.Dı.TĞ/-,-OE»IIZ/.'£H//rnPJO'. İKAMETc</AEKrEDi?!.L'/i ÜST R'jTgELİ
'-"'cAS'EPLE FUHUŞ İÇİN FULLANMAXÎA.DlRLAk.3 (YÜZBAŞILAR NAH. ÇIJAR ART. -
^i;D:6'5EĞlftftENDEf£ 'GÖLCÜK/ KCCAEÜ'AOREG'î IDE : DZLA5T. /AHYA SslER
AÎ:fi,KAUWİ<XADIP,. U2XVŞ..ALPAY'A}GU:ÎVE MÖŞTEP.I .GShOERMEKTEDİP.. DA.HA
^,KAUVAİ<TArJlP>-UZ.ÇVŞ..Al>AY'AlGU:î'/£
r ‘.odPEt^IÜv: YLLüyi.DA RJHUŞ' BATÂĞiHA DÜŞMÜŞ KİŞİLER/AR. BU &ÜZ£;<DE)<
Y MENFAAT TEMİN EDENBİP.'YaHDAN ÜZEPjHlîE ŞEREPJ T ? * ÜNİFORMASIN! TaŞ i'/A
8||1 JOİ5er VAİİÇA;!•PEZt'/Ö'İKÇlK-YAPAf; SU ŞEREFSİZ ADI KÖPEKLERİ MEliŞUÇU
,/u.^5 ‘s> ^!0LSt!Ğ UM -^y,iJIK gEfeFİNİKUP.TApAlAK'İÇİH EU'KİŞlhERİ'SİZE İH5AP. EDİYORUM.

-)■••' . l l £ n n iy c : > & w a & & :g e r < ğ i ç a p ı y a s ı - ı


^Jnisvıtşafssr.) k iınlip.7İi G^İtiiiıil'7i6srİ!ka:i-esetC v‘..C'/,0S.S6£<f.X : ", •.• '/.V;
j Sös Js>/mju L ::-
Çtdr.link Ab- aymairimw_Ş^uü^\Oyd>o^.eiİh‘S l^İŞİ'i,<’~J~,A **• '—■
t j'irr* jfef ^ n r a k ^ n iıit'lm ts l 'par'eJakiatidir. ' A■■'•■ • .A-,

B ü Tscnua' i"Aiı blr\;Sttretv.'.E j’rakA A rriy


Yynccaelİginio , nı^-'hiaddesiŞ'[;ereği.\(-' İ''.>''J.. \ '. t
I-|ıibai»cre - Eldîtt’öBÎİi ' ŞuAıû.'- r>Iû4ilfit5&®ûifio'-'
Üıjuîanuâaarfh’leaıaKİCtslü1v' ' ' •';

3 ü ; iyili. Ç A P L I . . •‘J ld s a jı XdÜ K Ö Ş E K .


Folialvİsmüru N\'Yv ! I>c>lLs MŞcauru •’ ■'
' Haber L î c rk e ii G n ıp 'ftıju r V .y
'.• ' Evrak. Mtaıuyu

! D A Û J T I M; f - "•jjnjfc:■' ;
; Or{,ı«U*5u'lırls M2tr/<Nk ŞulıeMüJ'artûiû ' Işüiıbf'^it ŞaUcMüSûrlöii 1

. jn Z M l’.TE Q Z£L;
Fenerbahçe Spor Kulübü'ne ve başkam Aziz Yıldırım 'a
kurulan Şike kumpasının ihbar mektubu:

E ? 'ıS - 2 :r C3 ı«-

HİZMETE ö z e l

OTAH9UI VAJLUİĞl
faatr'tMMSriOii
MubaW* lUOKBİk Mfldartfİ*

jr.prtgTJ^ İHHAB FORMU


ikrah no jw >
AİDİYET >'0 :»I2ÎS _ ___________...._____________________ “
. . __ ______
Hü'.V'.Mİf» ‘ " V ------- ---- ----------- ---------------- ----------
m bsjh l . . v , ............. „ _ . t , ...
m **!:: " --
y/KI-TV. ___ _ » . e - -r- — —
^2£Ei'“»-« ___ ______ :•----
.» ıw n :' l ____ . . . . .......... ................. ........... —
a t . t ’S tV _ .......... _ ............ . . . . _ .. .......... ............. -
Ben { H M « ftsrıtn SM/tr,' CleİMSVUiı pM^rrane MMn cek U î i e r a ı er
............— * "1a*ı»)t8esSr«nPaftpflrXln>ııfB9WU)"
w v ra r, Seo<: FKOfln trttcn an ca~ — —, ------------------ _
:«onnât loinvsD, Ma* tSb^n ananv aunk na^sırı tUr««n utemnan
ua tat» avM k «nok daha b m dı*afcunnsı & * C*S*> MX& Mİ» O ra m a rtM cam
çe«"lje«S**OIS»''> OnrampeneıMBia» tan MSeleulen jfrsfcileflSfc «dirile jertstSer
' ^cxrtaılım(sAtf<»npanal5«e)Aad.lcutMaiv«alı«r(aL^(iet)p«neı>f
. er. Pg/mn î« a t PtWit>eaenn agufrn ı v »«>/ı pMi^ubb SMktert I0 wfuraaiiTtW
«Unujı. tr.gjn sunam ucıiS'fr per^aı Sedat p a â r'n fafcn''eka*fl,.Puttc*a4erea»
auısjjı j*-«#u«n httu&A'cM s*!W s«nu rB*f»3*rtSısi«»ıiriQ«twrr»l*Mr. tuaat*
h/.râıfrna ı enrtnSnOigu" M>«v Onuuapgr U^kıAKgiffl fetama< BnceGsna» C rık ısm
Übetsen aldu. Gtosmpartu hcbeloıUr veüun •* Sıtıvı BtEh'I W *ft esen* taiQpt*r>
cı ita m a , taı tabclaur leritubrcaıs MtUfinl pwwn)«lar, b? nıtbaişuUr veBudbni}.
ı^««f:ııeiOwıaMe$e<B, e le n M*rwli6ti»rur. OV-*” ?«A«rS««i*£ Be^arTA«amı v»m ye
fi f n P * toftuycnm, fenstn Mr/ı Mm vura* Merijsrut». ûv*»u»pa-lu » m « a *
- k, » gnmttUı eunst tunuuuraroenen, bseUıM Ergentkan Müutfr, su M&icHn*. '.'
t a ette» sinek yys^aaiaııesr. ___________ . ^ >. ■■i:ı<-
«rM t& rh M srl.iiiÇağn H anelteı Y tnerguauıt 37. m a d t i o f çağ ray ^ fu a* fm aü, .
11— ’igoıı* G cû tm lm îtt ılk a ı tim tirJ.S Jli.2 iJJ
n*3 M en lit ı/pil>a?Ji!snÇsAffniitavısar!u;;a7i£«Mİarreno»i»{jÖljMJ&*£ ■'■
tgtvtisr& hcrsysn raeBiSeŞubeman O tuheiadresi eha lSSa^<rm.a%JıcinraAssm.aala*\jeimsosM jjff-..- :.v<

332
AD DİZİNİ

A
Archibald Cox 28
Abdullah Gül 82, 334 Arıkan Arlı 25, 35, 36, 38
Abdullah Yetişik 11, 334 Atatürk 31, 75
Abdurrahman Şimşek 114, 334 Atila Öztürk 66
Adem Yavuz Arslan 9 9 ,100,101 Atilla Gökesaoğlu 169, 170, 171
Adil Öksüz 73,124, 189, 217, Aydın Altınayar 45
218,219, 220 Aydoğan Babaoğlu 180, 187
Adil Serdar Saçan 232 Aydoğan Davulcu 147,148,152,
Afet Güneş 183, 190, 191, 192 157, 159
Ahmet Davulcu 231 Aykut Cengiz Engin 232
Ahmet Davutoğlu 22 Aysal Aytaç 78
Ahmet Dinç 109,110 Aziz Yıldırım 1, 1 6 ,1 9 , 3 3 2
Ahmet Özçetin 130
Ahmet Şık 213 B
Ahmet Taner Kışlalı 72, 228 Bahadır Sakoğlu 229
Ahmet Yılmaz 6 1, 67, 71 Bayram Tanrısevdi 168
Ahmet Zeki Üçok 82, 85, 86, 91, Bilal Akyüz 130
100, 103, 108, 109, 110, Bilgin Başaran 101
111, 118, 190, 191,314 Bob Woodword 29
Akın İpek 78 Bülent Aydın 125,171
Akın Öztürk 125, 126, 130, 187, Bülent Daşkın 45
190 Bünyamin Tüner 128
Alaattin Kaya 78
Alfred Dreyfus 149 C
Ali Akkaş 219
Ali Balta 83, 84, 85 Can Tuncay 20, 22, 195
Ali Fuat Yılmazer 22, 23 Cari Bernstein 29
Ali Müjdat Eski 59, 60, 80 Celal Kara 83
Ali Osman Gürcan 130 Cemal Turgut 125
Ali Rıza Bildik 80, 84, 91, 93 Cemil Turhan 123, 125, 128. I ü).
Ali Suat Aktürk 197, 198, 199, 200 131, 135, 140, 171
Ali Tatar 230 Cengiz Aydın 129
Ali Yazıcı 131 Cihan Oskay 16
Ali Yılmazer 182 Cengiz Köylü 180, 181, 185, 1H<*
Alparslan Arslan 225 Cüneyt Arcayürek 46
Andrea Santora 225
D Fatih Hilmioğlu 225
Fehmi Koru 4 4 , 4 6 , 4 7 , 2 3 2
Daniel Ellsberg 27, 28 Ferhat Günay 219
Deniz Baykal 95 Ferhat Sarıkaya 77
Deniz Yıldırım 224 Feridun Sinirlioğlu 22
Didem Yetişik 11, 12, 13 Fethullah Gülen 1 1 , 12, 13, 24,
Doğan Beyazıt 77 44, 45, 46, 47, 48, 64, 66,
Doğan Öztürk 125 71, 72, 74, 75, 76, 77, 78,
Doğan Uysal 99 83, 10 7 , 11 0 , 1 1 4 , 11 5 , 1 1 6 ,
DoğuPerinçek 224 117, 123, 124, 128, 174,
Dursun Çiçek 87, 88,89, 90, 91 188, 197,198,199, 218,
Dwight Eisenhower 27 220, 229, 231
Fırat Alakuş 130
E
Fidel Okan 114,115
Elliot Richardson 28 Fikret Seçen 83, 167, 213
Emin Çölaşan 42, 43, 44, 46 Fikri Işık 96
Emin Mert 187 Fuat Turgut 223
Emin Şirin 1, 72
Emre Taner 190, 223, 233, 236
G
Erdal Ceylanoğlu 151 Gazi Odacı 219
Erdoğan Arslantaş 187 Gordon Liddy 28
Erdoğan Teziç 225 Gökhan Eski 125,129, 171
Eren Şen 99,100 Gökhan Şahin Sönmezateş 131
Ergin Saygım 31, 36, 39, 40,180, Gülçin Telci 233
185, 234 Güler Kömürcü 223
Ergüder Toptaş 40 Günay Coşkun 66
Erhan Caha 130 Gürsel Tokmakoğlu 182,183,
ErolÖzgil 182,189 184,189
Ertuğrul Gazi Özkürkçü 50,129 Güven Şağban 100,101
Ertuğrul Özkök 15
Eşref Bitlis 233 H
Eşref Uğur Yiğit 56
Hakan Evrim 130
Evren May Doğru 191
Hakan Fidan 22, 61, 62, 63, 65
Eyüp Toy 36, 37
Halit Kazancı 171
Eyyüp Gürler 115, 116, 117,118
Harun Tokak 76
F Haşan Gürbüz 14,15
Haşan Hüseyin Özese 94
Fahri Kafkas 129 Haşan Hüseyin Sarıtarla 125,
Faruk Cömert 183,188 129, 170, 171
Fatih Altaylı 22, 23,234, 235 Haşan Kulaç 173
Fatih Celalettin Sağır 115,116, Haşan Yılmaz 185
117,118 Hidayet Arı 115,116, 117,118
Fatih Çekirge 47 Hikmet Bayar 45
Fatih Eryılmaz 9 Hikmet Çetinkaya 44, 46

334
Hikmet Çiçek 224 John Ehrlichman 28
Hilmi Özkök 25, 31, 34,35, 36, John F. Kennedy 27
38, 52, 223, 232, 233, 234, John Le Car re 64
236, 239
Hrant Dink 225, 233 K
Hulusi Akar 30, 31, 32, 33, 50,
Kamil Kaya 196, 197, 198, 200
51, 52, 98, 103, 108, 124,
Kaşif Kozinoğlu 230
126,130, 131
Kemal Batmaz 219
Hulusi Gül 101
Kemalettin Özdemir 76
Hülya Yolcubal 16
Kemal Kerinçsiz 223, 224
HurşitTolon 224
Korcan Pulatsü 187
Hüseyin Ergezen 2 1 8 ,2 1 9 ,2 2 0
Koksal Şengün 229
Hüseyin Kurtoğlu 211,212
Kubilay Selçuk 130
Hüseyin Yıldırım 167,168,169,
Kudret Ünal 76
170, 172, 173,175,176,
Kurtuluş Kaya 53, 58, 59, 60, 80,
178, 179
1 0 6 ,1 0 7 ,1 0 8 ,1 0 9 , 111,
I 1 1 3 ,1 1 4 ,1 1 5 ,1 1 6 , 117,
118, 119
Işık Koşaner 21, 103,108 Kuddusi Okkır 230
Işılay Saygın 46
İbrahim Şahin 92 L
İdris Karagöz 61, 62, 63, 64, 65,
Levent Göktaş 88
66, 67
İhsan Uyar 127 Levent Türkkan 50, 124,131
İlhan Cihaner 86, 87 Levent Türkmen 180
İlhan İşbilen 74 Lyndon Johnson 27, 28
İlhan Selçuk 224, 234
M
İlhan Talu 131
İlker Başbuğ 5 5 ,1 0 3 ,1 0 8 ,1 0 9 , Mahir Işıkay 143,1 4 8 ,1 5 6 , 163
224 Mahmut Gündüz 44
İlyas Damarseçkin 80 MarkFelt 29
İskender Gülbahar 147,148,155, Mehmet Ali Büyükçelebi 197
157, 161, 162 Mehmet Bozkurt 179
İsmail Dağ 83 Mehmet Çelik 85, 100, 1 i 8, 119
İsmail Hakkı Karadayı 45 Mehmet Dişli 31, 32, 33, 50, '■I,
İsmail Hakkı Pekin 33 52, 130
İsmail Keskin 125 Mehmet Ferden Çarıkçı (>.’
İsmail Mıngır 80 Mehmet Nuri Başol 115, II (>.
İsmail Volkan Şahin 79 117, 118
İsmet Yılmaz 154 Mehmet Partigöç 51, 171, 13 1,
124, 125, 13.fi, 137, I3H,
J 129, 130, MI , I 15. NO.
James Cord Jr. 29 170, 171, 173
John Dean 29 Mehmet Sadık fY/glIvrıı HO
Mehmet Yüzbaşıoğlu 60, 71, 72, Nedim Şener 213
73, 80, 81, 84, 85, 88,89, NefiAkyazılı 75
91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, Nerim Bitlislioğlu 131, 134, 139,
98, 99, 101 140, 141, 142, 264
Mert Akın 55, 60 NoamChomsky 27
Mesut Metin Kazancı 219 Nuh Mete Yüksel 229
Metin Ataç 56 Nurettin Alkan 100,101
Metin Gümüşburun 125 Nurettin Veren 71, 72, 73, 74, 79,
Metin îyidil 125 255
Metin Kıratlı 101 Nuri Gayır 125
Metin Ulukanlıgil 101 Nurullah İlgün 225
Muharrem Köse 97, 98, 99, 100,
101, 112, 113, 114, 154, O
167,168
Oğuz Okuyucu 131
Muhsin Kutsi Barış 130
OkanBato 198,199
Murat Aygün 115,116,117,118,125
Okşan Çiğdem 98
Murat Koçyiğit 130
Orhan Güleç 83
Mustafa Barış Avıalan 125,126,
Orhan Gürdal 131
130
Orhan Yıkılkan 51, 125,130
Mustafa Bilgili 97, 98
Osman Kaçmaz 229
Mustafa Dokumacı 84, 85
Osman Karakuş 76
Mustafa Haman 182
Osman Karda] 131
Mustafa Kemal Atatürk 31
Osman Kılıç 50, 130
Mustafa Kemal Sungur 77
Oktay Yıldırım 223
Mustafa Küçük 154
Ömer Faruk Harmancık 130
Mustafa Önsel 100
Önder Aytaç 76, 78
Mustafa Özcan 76, 77,188
Osman Şanal 86
Mustafa Şentop 99,101
Osman Yıldırım 16
Mustafa Zeki Uğurlu 197, 198,
Özgür Tüfekçi 82
199, 200
Muzaffer Çoban 129
R
Muzaffer Yasin Aslan 100
Mustafa Balbay 46, 224, 234 Ramazan Gözel 51
Mustafa Dönmez 92, 93, 94, 95 Recep Güven 231,232
Mustafa Yücel Özbilgin 225 Reha Taşkesen 25, 29, 30, 32, 33,
34, 37, 38, 39, 40, 41, 42,
N 43, 44, 46, 50, 52, 239,243
Naci Tosun 76 Rıdvan Ulugüler 82, 83
Nazh Ilıcak 95 Richard Nixon 27, 28, 29
Necati Aydın 225 Robert McNamara 27
Necdet Doğan 14, 15
S
Necdet Özel 96, 103, 108, 109,
113, 132, 135, 137, 147 Sadık Üstün 31, 3 2 ,3 3
Necip Habîemitoğlu 228 Sait Sürmeli Aksoy 73, 76, 77

336
Salih Zeki Çolak 40 Turhan Yılkıcı 45
Salim Demirci 229 Tuncay Güney 231, 232, 234
Samet Kuşçu 47 Tuncay Özkan 224
Selçuk Başyiğit 182, 183, 188, 189 Turgut Özal 75, 77
Selçuk Çakmaklı 175, 179, 180,
181, 185, 186 u
Selçuk Kaya 168 Uğur Aydın 80
Selma Rengin Mutlualp 147 Uğur Tarçın 127
Sema Doğan 14 Uğur Yüksel 225
Serdar Coşkun 13,115 Ülkü Öztürk 55
Serdar Güldalı 231 Ümit Dündar 118
Sibel Kekilli 146 Ümit Kılıç 147, 149, 158, 159,
Sinan Sürer 130 160
Süleyman Soylu 218 Üzeyir Garih 228
Süleyman Uysal 76
Sabri Uzun 232 V
Şaban Umut 188
Vefa Tanır 45
Şafak Canlı 82
Sami Hoştan 223 Veli Küçük 224,231
Sedat Peker 223, 224 Volkan Karagöz 62, 63
Volkan Yetiştirici 148,149,153,
Şehabettin Harput 76
Şener Eruygur 224 154, 157
Şener Topuç 115, 116,117
Y
Şenkal Atasagun 223, 232, 233,
234, 235, 236 Yasin Aslan 100, 110, 111, 112.
Serdar Öztürk 88 113, 114, 118
Şerif Ali Tekalan 77, 78 Yaşar Büyükanıt 31,33, 34, 36,
Sevgi Erenerol 223 38, 39, 45, 72, 77, 183
Sinan Aygün 224 Yaşar Güler 22, 127, 128
Süleyman Demirel 30, 45, 46, 78 Yaşar Yüce 80
Yavuz Göker 180
T Yavuz Gökmen 47
Yavuz Şentürk 7l)
Talip Uzun 101
Yener Dönmez *>'>
Tamer Isır 80
Yiğit Bulul 23
Taner Güçlü 96, 99
Yücel Yalçın 4‘>
Taner Ünal 223
Tansu Çiller 45, 46
Z
Tarık Toros 199
Tayyip Erdoğan 131, 183, 233 Zafcı K ılıııç InH
Tilman Ekkehart Geske 225 /.ılrı Yağlıııglıı İlil
TonyRusso 27 /.ekal Akankııllı I 1 '
Toygun Atilla 1 4 , 6 1 ,6 2, 6 4 Z r k r t lya I >ııı mı '<1. 'V İlli,
Turgut Özakman 30 / r k r ı l y n Ö < II I. İlil, u|, |*j|. j | |
Turgut Sert 168 ! I I. H
Çok fazla kişi vardı. Birbirlerini tanımaları istenmiyordu...
Malikanenin içerisinde de eşi ile kalmadı...
Bahçede bulunan küçük müştemilatta dört gece geçirdiler...
Malikaneye giderken yol üstünde eşyalarını görevliye bıraktılar.
Kendilerine bir de kod isim verilmişti.
Ve orada ilk kez şunu duydu: "Dayının akrabaları
geldi, haber verin!"
KİM BU DAYI?

0 gün ilk defa sabah beş civarında uyanır...


Heyecanlıdır...
Elindeki mektubu kriminal şubeye götürecek ve
"kim" olduğuna ulaşacaktır...
Eşini öper, çocuklarına sarılır ve... Hayal kırıklığı yaşar...
Çünkü parmak izi tespit edilememiştir...
Bir dostu pasaport şubeye gitmesini söyler ve gider...
Artık ilk parmak izi tespit edilmiştir!
Türkiye'nin tarihi yeniden yazılacaktır...
KİM BU HAYALET?

You might also like