You are on page 1of 3

10.Sınıf 1.

Dönem Çalışma Kağıdı

Allah’ın güzel isimleri (Esmaü’l-hüsna)

El-Adl: Adaletli, zulmetmeyen, aşırılığa gitmeyen


El-Fettah: Hayır kapılarını açan, imkanlar yaratan
El-Halim: Yumuşaklık sahibi, günahları cezalandırmakta acele etmeyen
El-Hayy: Diri, sonsuz bir hayatla dipdiri olan
Er-Rauf: Çok şefkatli, kolaylık sağlayan
Er-Rezzak: Rızıklandıran, canlılar için azık yaratan
Es-Samed: Muhtaç olmayan, her şeyin O’na muhtaç olduğu
Es-Selam: Esenlikte kılan, barış ve kurtuluş kaynağı
Et-Tevvab: Tövbeleri kabul eden
El-Veli: Kullarına yardımcı olan, dostluk gösteren
Allah İnancı ve İnsan
İnanmak insanda bir ihtiyaçtır. İnsan her zaman ve her yerde yüce bir varlığa sığınma,
güvenme ihtiyacı hissetmiştir. Efendimiz ‘Her çocuk fıtrat üzere doğar’ diyerek insandaki bu bir
yaratıcıya inanma eğiliminin onun fıtratında var olduğunu bildirmiştir. Bu fıtrat üzere doğan çocuğu
zamanla ailesi farklı dinlere yönlendirir. İnsana emredilen bir tek olan Allah’a inanmasıdır. Allah’a
inanmakla birlikte başka tanrılar ilah edinmeye şirk denir ve şirk dinimizce kesinlikle yasaklanmıştır.
Allah inancına sahip olan bir insan Allah tarafından korunduğunu bilir ve kendisini güvende
hisseder. Allah’a inanan insan bir gün yaptıklarının hesabını vereceğini bilir, doğruluktan ayrılmaz.
Allah’a inanmak kişinin neden yaratıldığını bilmesini ve bu bilinçle birlikte çevresiyle daha uyumlu bir
ilişki kurmasını sağlar. Allah’a inanan insan çalışıp gayret eder, asla Allah’tan ümidini kesmez,
umutsuzluğa kapılmaz. Allah’a inanan insan yalnız Allah’a dua eder; O’na güvenir, sığınır; sadece
O’ndan ister.
Allah’ın İsim ve Sıfatları
Allah’ın inananlar tarafından tanınması için onu nitelendiren kavramlara isim denir. Dini
literatürde Allah’ı tanıtan isimlere ‘Esmaü’l-hüsna’ (en güzel isimler) denir. Allah’ın güzel isimlerini
bilmemiz O’nu daha iyi tanımamız için önemlidir. Ayrıca Allah Kur’an’da bizden; O’na güzel isimleriyle
dua etmemizi istemiştir. Peygamberimiz bir hadisinde Allah’ın 99 ismini sayanın cennete gireceğini
müjdeler. Burada geçen saymak ifadesi ile ezberlemek değil o isimleri manaları itibariyle anlamak,
gerektiği gibi tutum ve davranışlarda bulunmak kastedilmiştir.
Allah’ın sıfatları ikiye ayrılır: Zati Sıfatlar ve Subuti Sıfatlar
Zati sıfatlar yalnızca Allah’a ait olan sıfatlardır ve altı tanedir. Subuti sıfatlar ise sınırlı ve eksik bir
şekilde diğer varlıklarda da bulunabilir ve sekiz tanedir.
Zati Sıfatlar:
1.Vücut: Allah’ın var olması, varlığının zorunlu olması. Allah vardır, O’nun yokluğunu düşünemeyiz.
2.Kıdem: Allah’ın ezeli olması, başlangıcının olmaması. Allah sonradan olmamıştır, O hep vardı.
3.Beka: Allah’ın ebedi olması, sonunun olmaması. Allah ölümlü değildir, O’nun bir sonu yoktur.
4.Muhalefetun li’l-havadis: Allah’ın sonradan yaratılan hiçbir varlığa benzememesi, onlardan farklı
olması demektir.
5.Vahdaniyet: Allah’ın zat, sıfat ve fiillerinde bir ve tek olması, ortağının olmaması.
6.Kıyam binefsihi: Varlığı kendinden olmak, var olmak için bir sebebe ihtiyaç duymamak demektir.
Allah var olmak başka bir yaratıcıya, sebebe muhtaç değildir.
Subuti Sıfatlar:
1.Hayat: Diri ve canlı olmak demektir. Allah ezeli ve ebedi bir hayata sahiptir.
2.İlim: Allah’ın her şeyi bilmesi demektir. O’nun ilmi artmaz, eksilmez.
3.Semi: Allah’ın her şeyi işitmesi demektir.
4.Basar: Allah’ın her şeyi görmesi demektir.
5.İrade: Dilemek demektir. Allah’ın dilediği, istediği her şey gerçekleşir. Allah’ın iradesine külli irade
denir. İnsanın iradesi daha eksik ve sınırlı olduğu için cüzi irade olarak isimlendirilir.
6.Kudret: Allah’ın her şeye güç yetirebilmesi demektir. O’nun gücünün yetmeyeceği bir şey yoktur.
7.Kelam: Konuşmak demektir. Allah’ın varlıklarla kurduğu iletişim vahiy yoluyladır.
8.Tekvin: Yaratmak demektir. Allah’ın canlıları yaratması, rızıklandırması her şey tekvin sıfatının
sonuçlarıdır.
Kur’an-ı Kerim’de İnsan ve Özellikleri
Kur’an’da insanın nefis sahibi olduğundan bahsedilir. İnsan, iyilik ve kötülük yapabilecek
özellikte yaratılmıştır. Kötü özelliklerini kontrol altında tutmakla, iyi özelliklerini geliştirmekle
yükümlüdür. Kur’an’a göre insan eşref-i mahlukattır yani yaratılmışların en şereflisidir. İnsan için
böyle bir ifadenin kullanılma sebebi onda mevcut olan iradedir, iyiyi seçebilme kudretidir.

İnsanın Allah’la İrtibatı


İnsan, kendini yaratan yaratıcı ile iletişim kurma ihtiyacı duyar. Bu ihtiyacı gidermek için
birtakım yollara başvurur. Bu iletişim manevi bir iletişimdir ve kurulacak iletişimin nasıl olması
gerektiği Kur’an-ı Kerim ve hadislerden öğrenilir.
Allah insan ile vahiy yoluyla iletişim kurmuştur. İnsanlar ise ibadet ederek, dua ederek, Kur’an
okuyarak, tövbe ve istiğfarda bulunarak Allah ile iletişim kurarlar.
İbadet: İbadet sözlükte kulluk etmek, itaat etmek anlamlarına gelir. İnsanın Allah’a saygı,
sevgi ve itaatini göstermek amacıyla O’nun rızasını kazanmak için yaptığı güzel iş ve amellerdir. İslam’a
göre inanan bir kişinin Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için yaptığı her güzel iş ibadet olarak
nitelendirilir. İbadette esas olan Allah’ın rızası gözetilerek yapılmasıdır.
Dua: Kelime olarak dua; seslenmek, çağırmak anlamlarına gelir. Terim olarak ise; Allah’ın
yüceliği karşısında insanın acziyetini kavrayıp O’na sığınması, yalvarması, O’ndan yardım istemesidir.
Duada önemli olan samimiyettir. Duanın yeri, zamanı, belli bir şekli yoktur. İnsan istediği zaman dua
edebilir. Peygamber Efendimiz bizlere hep hayır istemeyi, güzel şeyler dilemeyi; başkalarının iyilikleri
için de dua etmeyi tavsiye etmiştir. Kur’an’da Allah’a dua ederken O’na güzel isimleriyle seslenmemiz
istenmiştir. Dua yalnızca Allah’a yapılır, insanın başkalarından medet umması İslam dininde
yasaklanmıştır. Ayrıca dua tek başına yeterli değildir. İnsan istediği şeylerin gerçekleşmesi için duanın
yanında fiili olarak da gayret etmeli, çaba göstermelidir.
Kur’an Okumak: Allah bizimle vahiy yoluyla iletişim kurar. Kur’an okumak, vahyi anlamaya
çalışmak Allah’ın kurduğu iletişime cevap vermek demektir. Kur’an okumaya kıraat, tilavet gibi
isimlendirmeler yapılır. Kıraat; Hz. Peygamber’in okuma biçimini örnek alarak Kur’an-ı Kerim’i
harflerin çıkış yerlerine ve tecvit kurallarına uygun olarak okumaya denir. Tilavet ise Kur’an’ı tecvit
kurallarına uygun okumanın yanı sıra, anlamı üzerinde de düşünmeye denir. İki kavramı da kapsayan
tertil ise Kur’an-ı Kerim’i anlamı üzerine düşünerek, harflerin çıkış yerlerine (mahreç) dikkat ederek,
anlamına göre sesi yükseltip alçaltarak, tane tane okumaya verilen isimdir.
Tövbe ve İstiğfar: Tövbe insanın bilerek veya bilmeyerek yaptığı hatalarından, günahlarından
pişmanlık duyması ve bir daha dönmemeye karar vererek günahı terk etmesi anlamına gelir. İstiğfar
ise Allah’tan bağışlanma dilemeyi ifade eder. Estağfirullah (Allah’tan kusurumu örtmesini, beni
bağışlamasını dilerim) kelimesi ile aynı kökten türemiştir.
İnanan bir kişi işlediği günahın büyüklüğüne bakmaksızın tövbe edebilir. Tövbede aslolan
samimiyettir. İnsan Allah’tan ümidini kesemez. Eğer hatalarını fark etmiş ve pişman olmuşsa bir daha
o hatalara tekrar düşmemeye karar vererek bağışlanmayı dilemelidir. Tövbe edecek birisi ilk olarak
günahını fark eder. Sonra o günah nedeniyle pişmanlık duyar ve tövbe eder. Bir daha o günaha
dönmemeye kesin bir şekilde karar verir. Günahının izlerini silmek için güzel işler yapmaya çalışır.
Kur’an’da da Allah insanlara günahlarından dolayı tövbe etmelerini söylemiş, samimi bir
şekilde tövbe edenleri bağışlayacağını bildirmiştir. Kur’an’da samimi ve içten, günaha bir daha
dönmemeye karar vermek için yapılan tövbeye nasuh tövbe denir.

Sınav hakkında:
Sınavınız boşluk doldurma, eşleştirme, doğru-yanlış, klasik ve test sorularından oluşuyor.
Yukarıda Allah’ın isimleri ve anlamlarından 10 tanesini verdik, eşleştirme olarak çıkacak. Klasik
sorunuz; Allah’ın sıfatları. Nota ek bir kere de üniteyi kitaptan okursanız sizin için daha iyi olacaktır.
Allah yardımcınız olsun inşallah ☺

You might also like