You are on page 1of 26

BURÇLAR

KOÇ

Koç burcunun hayattaki hedefi ‘’var olmak’ ’tır. Koç


dünyaya savaşmak, mücadele etmek, öncülüğü
başlatmak, hareket etme güdüsüyle gelir. Der ki istek
ve irade her şeyden üstün gelir. Ve hep şu an
düşüncesi vardır. Geçmiş ile ilgilenmez. Gelecek
kaygısı taşımaz. Bu durum ise hayatta savrulmaya
sebep olur. Diğer insanların isteklerini aldırmaz. Bu
durum ise hayat, çevre, aile ile çatışmaya neden olur.
Tüm dünya ona karşı geliyormuş gibi hisseder.
Halbuki Koç tüm dünyaya karşı geliyordur. En çok da
kendi doğasına karşı gelir. En büyük çatışması
kendisi iledir. Evrene sürekli çatışırım ve mücadele
etmesi gereken olaylar, insanlar gelir. Sinyal kesilirse çatışma biter.

Psikolojisi ve Karması

Savaşırsam ayakta kalırım, mücadele edersem kazanırımdır. Ruhu bilir, alt benliği bilir.
Ama bilinci bilmez. Enerjisi hep çatışma ve savunmadır. Karmasında askerlik, savaş,
göç, mücadele, yaşamda kalma mücadelesidir. Talan etmiş veya yağmalamış olabilir.
Bu yüzden ben demeleri, bencil olmaları buradan gelir. Bu nedenle hep savunma
geliştirirler. Ona doğru gelen olay ve insanların onun hareketini engelleyeceğini veya
ona zarar vereceğini ruhu bilir. Farkında olmadan yapar. Ama farkına vardığında bilinç
olarak bilir. Ruhundaki bilgi bilince gelmiş ve artık doğmaya hazırdır.

Geçmişe takılmaz, gelecek düşünmez. Sadece an vardır. Ve yapmaya odaklanır. Ama


bu yanlıştır. Geçmiş ile gelecek bağlantısını kurmalı, andaki hareketlerini ona göre
düzenlemelidir.

Öğrenmesi Gereken

 Sabretmek,
 Başladığı işi bitirmek,
 Yaratıcı enerjisini köklenmek için kullanmak,
 Birlikte hareket etmeyi öğrenmek,
 Sabretmek, bir hedefe odaklanıp ilerlemek,
 Amaç belirlemek ve sadık kalmak,
 Çatışmayı bitirmek,
 Cesur doğasını kendi üzerinde kullanmak,
 Başlatma dürtüsünü önce kendi için sonra yaşam için faydalı kullanmaktır.

➢ Karşıt burcu terazidir. Biz olmayı öğrenmelidir.


Olumlu Özellikleri (Benlik)

Başlatmak, girişimde bulunmak, lider ve öncü olmak, kendini ortaya koymak, enerji
dolu olmak, coşkulu olmak, çocuksu bilince sahip olmak, kendine güvenen, rekabetçi
ve hırslı.

Olumsuz Özellikler (Alt benlik)

Bencil, dürtüsel düşünen, plansız, vizyonu dar (ben bilirim der.), ders almaz, ben
yaparsam doğrudur dediği için gelişemez, huzursuzdur.

SORU

 Kendimle neden çatışıyorum?


 Kendimi neden paylaşamıyorum? ➢ Teslim olursam ne olur? ➢ Kaybedersem
ne olur?
 Kendi gelişimimi neden engelliyorum?

Bu benim hayatım. Ama ilk olarak benliğimle barışarak, biz olmalıyım. Kendimle,
ruhumla, kalbimle bir olmalıyım. Ben ile gelişimim arasına hiçbir şey giremez. Ne ben,
ne başka insan, ne de benim korkularım…

Mücadele edersem hayatta kalırım. HAYIR.


Mücadele etmezsen de hayatta kalırsın. ÇÜNKÜ ZATEN HAYATTASIN.

Koç der ki; Niçin benimle olan herkes savunmada?


Cevap; Savaşçı yanlış yerde savaşıyor.

SORUN KENDİNİZE, NEREDE NE İÇİN SAVAŞIYORUM? BANA NE KAZANDIRDI?


NE KAYBETTİRDİ?
2. BOĞA
Boğada huzuru, güvenliği bulmak, sabit düzeni
devam ettirmek, korumak ve kaybetmemek için
direnme enerjisi vardır. Boğa dünyaya
sağlamlaşmak, köklenmek ve üretmek için gelir.
Çiftçi arketipi onun için geçerlidir.
Hayatta her şeyi var etmek, çoğaltmak ve bu düzeni
korumak için uğraşır. Kendi alanlarını belirler ve arada
kalır. Güvenlik çok önemlidir. Bu yüzden risk almaz,
kaybetmemek için adım atmaz. Sabit olması bu
yüzdendir. Dar kalıplar içinde aynı yaşamaya devam
ederken yaşamdaki deneyimleri, yenilikleri kaçırabilir.
Güvenliği dış dünyada arar. Mal mülk ona güven verir.
Bildiği her şey ona güven verir. Bildikleri onlara zarar verse bile bu geçerlidir.

Psikolojisi ve Karması

Ne kadar çok sahip olursam o kadar güvendeyim, der. Materyalisttir, eliyle dokunduğu,
tuttuğu her şeyi hisseder ve bu ona sağlamlık, güven hissettirir. Karmasında toprak ve
madde ile ilgili kayıplar vardır. Ruhu bu kayıpları bilir. Ve kaybetmemek için savaşır.
Bir başka kısmında ise elindeki kaynakları iyi kullanmamış, parayla ilgili, toprakla ilgili
veya maddesel kayıpları vardır. Ruhu bu kayıpları bilir. Ve kaybetmemek için savaşır.
Bir başka karmasında ise elindeki kaynakları iyi kullanmamış, parayla ilgili, toprakla
ilgili, yaşamsal zevkler ile ilgili karma yaratması vardır. Tensel zevklere aşırı düşkün
olabilir, aç gözlü olabilir, doyumsuz olabilir. Bunlar alt benliğinde kayıtlı kodlardır. Bu
yaşamda bunu sürdürdüğü sürece mutlaka bir gün kaybetmekle karşı karşıya kalırlar.
Ama evim var demektense ben her daim kazanma yeteneğine sahibim algısına girerse
dersi hafifler. Evren boğa burcuna bu yeteneği vermiştir. Sahip olduklarına değil, sahip
olabilme yeteneğine güvenmesi gerekir. Bu içsel güvenliktir.

Öğrenmesi Gereken

 Harekete, değişime gönüllü olmak,


 Esnemek,
 Dünyaya ayak uydurmak,
 Mala mülke değil, kendi yeteneklerine güvenmek,
 Gelişim için hareket etmek,
 Yeniliklere adım atmak,
 Dış dünyaya açılmak,
 Yeni olan her şeyi deneyimlemek.

➢ Karşıt burcu akreptir. Derinleşmektir. Güvenli sulardan çıkarak derinlere dalmak,


bilinmeyenden korkmamak.
Olumlu Özellikler

Sakin, dingin, huzurlu, üretken, sabırlı, kararlı, güvenilir, sağlamcı, maddeye önem
veren, maddiyatçı, kendini güvene alan, doğa seven.

Olumsuz Özellikler

İnatçı, aşırı sahiplenici, lükse keyfe düşkünlük, abartmak, yenilik istemeyen, zevklere,
duyusal hazlara aşırı düşkünlük, dar görüşlü, fazla tutunmak (ama neye tutunuyor).

SORU

 Dünyaya büyümeye mi geldim? Güvende kalmaya mı? ➢ Büyümek mi isterim?


Değişim mi?
 Sabit kalırken hayatta neleri kaçırdım?
 Güvenlik alanımdan çıkarsam en kötü ne olur?
 Değişim ne kazandırır, ne kaybettirir?

Eğer ben buyum, değişmem, sabit kalırım demeye devam ederse eninde sonunda
sistem onu zorlayarak değiştirir.
Sabit olursam hayatta kalırım. HAYIR
Sahip olmasan da hayatta kalırsın. EVET
Zaten sen sahip olabilme yeteneğine sahipsin. En önemlisi ruhunda evren sana bu
hediyeyi vermiş.
İKİZLER

İkizlerin amacı merak duygusuna ulaşmaktır.


Keşfetmek, görmek, bilgiler arası bağlantı kurmak
en haz duyduğu eylemdir. Merak ve bilme güdüsü
hiçbir zaman bitmez. Bunu kabullenmek gerekir. Ve
bu merak duygusunu eğitimler alarak
destekleyebilir. Diğer türlü sağı solu merak eder.
Kim ne yapmış, kim kimle vs. bunu merak eder.
Enerjiyi yanlış yerde kullanır ve hiçbir zaman tatmin
olmaz. Hep daha fazlasını ister. Ama tatmin
olmadığı için zihin hep konuşur ve gereksiz zihin
yorgunluğu olur. İkizlerin en önemli öğretisi merak
ve zekasını doğru olana kanalize etmelidir. Canlı,
neşeli enerjisini hem bilgiye hem de bu bilgiyi canlı şekilde insanlığa sunmalıdır.
Evrensel öğrencidir. Ve evrensel eğitimlere yönelmelidir. Hisleri en güçlü burç
ikizlerdir. Hava elementi yönetir. Bilgi gökyüzünden gelir. Yalnız zihin gereksiz bilgi
ile dolu olduğu için gelen bilgiyi anlayamaz. İyi bir gözlemcidir. Ama neyi
gözlemliyor? Görülecek, öğrenecek çok şey vardır. 1 dakika bile kaybetmez. Bizim
için besin kaynağımız anlamlar değil, hazmedilmiş gerçek ve salt bilgidir. En büyük
sınavımız aklın büyümesini hiç durduramamaktır. Burada önemli olan büyümeyi
nereye doğru yönlendirdiğidir. –Negatif bilinç/bilgi --Pozitif bilinç/bilgi İkizler kişisi
cevabı bilir. Ama emin olmak ve biliyorum egosunu tazelemek için sarar.
Konuşmayı sevmesi süreci hızlandırır. Yazmak, dinlemek vakit kaybı gibidir. Bu
yüzden az uyku uyur. Ve hep canlıdır. Çok uyursa dünyada olup biteni kaçırabilir.
Burçların içinde sadece ikizler bilgi toplar, yayar ama bağlantı kuramaz. Peki
evrenin size verdiği bu yeteneği siz nasıl bilgiler toplayarak kullanıyorsunuz. Çöp
bilgi ile mi? Faydalı bilgi ile mi?

Psikolojisi ve Karması

Her şeye yetişmeliyim ve öğrenmeliyim çabası vardır. Ama bu mümkün değildir.


Öncelikle bunu kabul etmesi gerekir. Ne kadar çok bilirsem o kadar varım der. Ama
önemli olan çok bilmek değil, doğru bilgiyi bilip, sindirmektir. Ruhu hep koşar, koştukça
merak gidecek sanır. Ama gitmez. Özgürlük duygusu baskındır. Bu yüzden teslim
olmaz. Onu sınırlandıran her şeyden kaçar. İlişkileri bu yüzden uzun sürmez. Ya da
çatışmayla geçer. En alt bilinçle bağlı olmayı istemez. Özgür ama bağlı olmak ister.
Derinleşmek yerine kelebek gibi oradan oraya uçmak ister. Yüzeyseldir. Bilmek
yeterlidir ona göre. Ama evren ona bilgiyi deneyimlemesi için bilgiyle gelmiştir, bilgi
göndermiştir. Ruhundaki bitmeyen uğultu sinirlere baskı yapar. Ve sinirli olması bu
yüzdendir. Ve zamanda dış hayata karşı tükenmek verir. Kendi kefesi o kadar doludur
ki dinlenmeye, anlamaya hali kalmaz. Karmasında bilgi ve deneyimlemek ile ilgilidir.
Onlar dünyaya bilgi aktarmaya gelmiştir. Ama buradaki ayrıntı doğru bilgiyi anlatmaktır.
Karmada veya atalarında dedikodu, yalan, negatif söylem, iftira, kurnazlık,
dolandırıcılık dili ile manipüle etme vardır. Bu yaşamda bunlara maruz kalması bu
yüzdendir. Her ne olursa olsun, doğru konuşmak zorundadır.
Doğru bilgi, doğru aktarım doğru eylemi getirir. Ama bunun için durmak, dinlemek,
kendini dinlemeyi bilmelidir.

Öğrenmesi Gereken

 Durmak,
 Dinlenmek,
 Kendine vakit ayırmak sadece akıl bilgisi değil, kalpten bağ kurabilmek,
 Sessizlikte kendini tutabilmek,5 er dakikalık meditasyonlar yapmak,
 Fikrini kabul ettirmekten uzaklaşmak,
 Yaşlı, sessiz ve bilge insanlarla vakit geçirmek,
 Kalbi ile iletişime geçmek,
 Hayatta duygularına yer vermek,
 Bol bol eğitim almak, sürdürülebilir başarı ve sürekliliği hayatına almak.

➢ Karşıt burcu yaydır. Deneyimlemek, sığlıktan uzaklaşmak, maceraya atılmak,


ikizlerdeki bilgiyi yay ile bilgeliğe çevirmek.

Olumlu Özellikler

Hareketli, neşeli, bilge, hızlı, entelektüel, zeki, özgürlüğe düşkün, sosyal, ön yargısız,
dışa dönük, sosyal kelebek ve esnek.

Gölge Özellikler

Sıkılgan, dağınık, konsantre olamayan, tutarsız, havai, gergin, yüzeysel, sabırsız, sivri
dilli, duygusal anlamda sığ.

SORU

 Dünyaya bilmek için mi geldim? Bildiklerimi yaşama aktarmaya mı?


 Bilmek yaşam kalitemi yükseltiyor mu?
 Bilmeyi egomu törpülemek için mi merak ediyorum?
 Andaki zihnimde çöp bilgi mi var? Faydalı bilgi mi var? ➢ Durmak fikri bana ne
hissettiriyor?
 Nereye koşuyorum, kime yürüyorum?
 Dünyayı dinlemeye, görmeye, merak duyarken kendim neredeyim? ➢ Kendimi
duyuyor muyum?
 Kendimi dinliyor muyum?

İkizler yaşamın mucizesini kalbinde atmasını sağlamak için dünyaya gelmiştir. İçinde
kayıtsızlığa ve gizemden merak duygusunu yok eden, dogmatik görüşlere yer yoktur.
Bitmek bilmez merakıyla tüm yaşam deneyimiyle doldurur. Ancak bilgi attır. Bindiğin
at vahşidir. Onu başka bir ufka taşıyabilir veya hiçbir yere gitmeden aynı noktada
sürekli hareket halinde döner durur. Birçok ikizlerin mezar taşında HEP TAKTİK SIFIR
STRATEJİ yazar. Sonuç; ATIN İYİ BİR SÜRÜCÜYE İHTİYACI VARDIR.
YENGEÇ

Yengeç dünyaya kusursuz bir duyarlılık için


gelmiştir. Beslemek, büyütmek hayat
hedefidir. Sonsuz kabule geçiş, kabul içine
saklanmak, bildiği dünya içinde yaşamak için
vardır. Ama en büyük sorun şu ki bildiği
dünya belki ona en mutsuzluk veren yerdir.
Bildiği kötü dünya bilmediği iyi dünyadan
iyidir. Ama hayatta aşması gereken tam
olarak budur. Yengeç için hayat duygulardan
ibarettir. Mantık yoktur. İyi kötü her şeyi
kabule geçer. Sevginin gücüne inanır. Bu
güç onu zehirlese bile güvenli alan diye
oluşturduğu kabuk ona göre güvensizlik alanı, sisteme göre yengecin kendini
hapsetmesidir. Sistem onu o hapisten çıkarmak için sürekli güvenlik alanlarını
sallar. Ama direndikçe olayların şiddeti artar. Halbuki adım atsa tüm her şey
değişecektir. Adım attığında gerçek sevgiye ulaşacaktır. Yengeç için dünyanın ham
maddesi duygulardır. Ama sorun şu ki bu hammaddeyi nasıl şekillendirdiğidir.
Yaşamın her ayrıntısını hissetmek ama susmak vardır. Konuşursa kabuk kırılır diye
korkar.

Psikolojisi ve Karması

Psikolojisi besleme odaklıdır. Beslersem beslenirim der. Halbuki hayatın her alanında
ilk önce kendini beslemelidir. İnsan kendinde olmayanı başkasına vermeye kalkarsa
sağa sola hep borçlanır. Ve en çok da kendi benliğine borçlanır. Ve borcun altında
ezilir. En son cümle emek verdim, kendimi feda ettim, bunu hak edecek ne yaptım der.
Ne mi yaptın? Talep edilmeyeni verdin. En çok da kendinden verdin. Yaşama, hayata,
insanlara. Kendi yalnız kalma korkun yüzünden kendinden çok verdin. Kendi güvenlik
alanını kaybetmemek için kendini kandırdın, kabullendin her şeyi. Yengecin cesaretini
toplayıp kabuğundan çıkması gerekir. Gerçekten sevmeye cesaret etmesi gerekir.
Çünkü onu sevgi iyileştirir. Ama önce kendini sevmeyi öğrenmelidir. Anaçlık hem iyi
gelir hem de gölgesidir. İlişkide olduğu insanların enerjilerini, kaderlerini kendine çeker
ve güvende hissetmelerini sağlar. Daha sonra bu ağır gelmeye başladığında affedicilik
ve anlayış ile savunmaya geçerek kapatmaya çalışır. Karmasında ise eski sevgiliyi
terk etmek, çocuk terk etmek, ihanet, aile kurallarını yok saymak, kadınlığını hor
kullanmak vardır. O yüzden bu yaşamda dış dünyayı tehlike olarak algılar. Annelik
güdüsünü öne çıkarır. Nedeni ise geçmiş yaşamda bedenini hor kullanmış, etik
olmayan ilişkiler yaşamıştır. Mesela aldatmış olabilir. Bu yaşamda sadık kalmaya
odaklıdır. Geçmiş yaşamlarda terk olduğu için bu yaşamda beslemek zorunda
hisseder. Ruhundaki suçluluk duygusu fazla yapmasına, abartmasına sebep olur.
Beslersem affedilirim gibide hisseder. Hep suçlu hisseder çünkü. Sadık olmak ile
bağımlılık arasındaki farkını bulmalıdır. Karar alabilmek gerektiğinde dur diyebilmek,
sınır çizebilmektir dersi. Halbuki duygularından ilham alarak sanata dönüştürülebilir.
Ve bunu yaşama aktarabilir. Bunun için önce kendini, duygu hapishanesinden
kurtarması gerekir. Aslında dış dünya onun için daha güvenlidir.
Öğrenmesi Gereken

 Sevilmek için feda etmeyi bırakmalı,


 İlk önce kendini beslemeyi öğrenmeli,
 Cesur olmalı,
 Güvenliği kendi iç dünyasında oluşturmalı,
 Duygusal güvenlik için önce duygularını tanımalıdır,
 Kozmik anne olmaları için önce kendilerini yüceltmelidirler.

Olumlu Özellikler

Destekleyici, güven verici, fedakâr, ailesine düşkün, hayal gücü yüksek, korumacı,
maneviyatı güçlü, iç dünyası dolu, sıcakkanlı, annemsi…

Olumsuz Özellikler

Evhamlı, fazla sahiplenici ve tutucu, dış etkilere çok açık, başkalarına bağlılık, alıngan,
çekingen, hassas, küstüm çiçeği, duygularını kontrol edemeyen, fazla ilgi bekleyen.

SORU

 Sevgi nedir?
 Kendi duygularımı nerede unuttum?
 Kendimden vazgeçmemin sebebi nedir?
 Fazla fedakarlığım en altta neyi doldurmaya çalışıyor? ➢ Duygusal eksikliklerim
neler?
 Duygularımı tanıyabiliyor muyum?
 Duygularımı doğru anlamlandırabiliyor muyum? ➢ Suçluluk duygusu nedir?
Ben suçlu muyum?
 Güvenli alanımdan çıksam ne olur?

Yengeç için iyi bir değişime ihtiyaç vardır. Kurumuş duygularının yaşaması için
canlanmaya ihtiyaç vardır. Romantik ve anaç yönünü feda ederek, kış uykusuna
yatırabilir. Oysaki yengeç harikalar yaratır. Kendini buna layık görüyor mu? Önemli
olan bu.

‘’Umutsuzluk mutsuzluk getirir. Umut bulutunun yağış vakti elbet gelecektir.


Umutsuz olma, yüzün saf aya temiz ışığa dönsün. Umut bağladığın aslında
Allah’tır.’’ demiş ŞEMSİ TEBRİZİ
Ve yine demiş ki;

‘’ Kır kalemin ucunu,


Bundan sonraki yolculuğumuz aşk yolculuğudur.
Aşkı kalem yazmaz, kitaplarda bulasın…’’
ASLAN

Aslanın hedefi kendini ifade edebilmektir. İç dünyasındaki


yaratıcı, eğlenceli, sıcak, samimi doğasını tüm dünyaya
göstermek ister. O yüzden sahnede olmak ona güven verir.
Mutluluk hisseder. Sahnede olma isteğinin en büyük amacı
kalbindeki coşkuyu hep birlikte yaşamaktır. Ama buradaki
sorun bunu yaparken önce kendi ruhu tatmin olmalı ve önce
kendisi onaylamalıdır. O herkes onu alkışlasın ister. Sistem
ise önce kendini alkışla der. Alkışlanırsak kendimizi
güvende ve dünyadaki yerimizi olumlu hissederiz. Ama bu
yanlıştır, kimse seni alkışlamasa da sen dünyadasın ve
güvendesin. Aslanın olayı özgüven, değer ve yaratıcılığını
geliştirmek, sonra bunu tiyatroya dönüştürmek, topluma
aktarmaktır. Aslan sahne hazır olsun ben çıkarım der. Sistem de derki; sahneyi sen
hazırla, sen çık. Bu yüzden birçok aslan yeteneklerini kapatır. Sahnenin hazır
olmasını beklerken hayat geçer, gider. Dünya için performans sergilemek istiyorsa,
önce dünyaya güvenmeli. Ego ve sırf önde olmak için inat ettiğinde ego sarsılır ve
çok şey yapmak isterken hiçbir şey yapamaz. Ama fayda için çalıştığı sürece sistem
onu zaten yüceltir. Ben özelim egosundan ne ilişki kurabilir ne de hayata
uyumlanabilir. Kendini paylaşamaz. Halbuki herkesin özel olduğu bir dünyada
yaşadığını kabullenmelidir.

Psikolojisi ve Karması

Aslanın psikolojisinde her zaman önce olmalıyım ve lider olmalıyım vardır. Ruhu onu
sürekli bu konuda iter. Herkes onu onaylasın ve kutsasın ister. Ruhu bunu niye
hatırlıyor? Çünkü tüm geçmiş yaşamlarında yönetmiş ve lider olmuştur. Ama ona
verilen bu yeteneği iyi kullanmamış, ego ve kibriyle karma yaratmıştır. O yüzden bu
yaşamda bencil, zorba, kibirli insanlara denk gelir. İlişkilerinde ve evliliklerinde genelde
ezilirler. Aslında fark etmez ama kendi gölgesinde kibri ve egoyu sistem ona
aylanıyordur. Ruhu geçmişteki yaşanılanları bilir, lider olmazsa hayatta kalamam diye
içgüdüsü vardır.

Aynı zamanda bu sistemin ona kendini geliştir, gururu bırak, ifade etmeyi öğren
demektir. Duygusal ilişkilerinde de gururu yıkmalı, seviyorum, sevilmek istiyorum
diyebilmeyi hayatına almalıdır. Kimseden üstün olmadığını kabul etmeli, lider
olmaktansa takım olmayı öğrenmelidir. Koç hayatta kalmak için savaşır. Aslen ise
kimlik oluşturmak için savaşır. Aslan kalbi temsil eder. Yaşam kaynağıdır, güneşi
temsil eder. Yalnız güneş ışığını fazla verirse yakıcı olur. İşte aslan fazla değil,
dozunda vermeli, bu yaşamda ışığını doğru aktarmalıdır. Ben istiyorum der, ama
buradaki temel isteklerini gerçekten istiyor mu? Yoksa egosu mu istiyor?

Yaratıcılığını, özgüvenini ifade etmeyi geliştirmelidir. Gururu ve kibri yok etmelidir.


Karanlığı gururdur. Alkışlanırsam, onaylanırsam değerliyim. Hayır sen zaten
değerlisin. Biz ne imiş gibi davranıyorsak ‘’o’’yuzdur.. (Kurt Vonnageust, JR)
Öğrenmesi Gereken

 Sevgiyi yüceltmek,
 Kendini onaylamak,
 Ruhunu önce kendi tatmin etmek,
 Onaylanmadan, bağımsız özgüveni geliştirmek.
 Sanat ile uğraşmak, çocuklara faydalı işler yapmak.
 Yaratıcı yönlerini geliştirmek.

➢ Karşıt burcu kovadır, bütüne faydalı olmayı öğrenmesi gerekir. Takım olmayı
öğrenmelidir

Olumlu Özellikleri

Sıcakkanlı, dikkat çeken, yaratıcı, özgüveni yüksek, güçlü, cömert, vizyon sahibi,
enerjisi yüksek, dışa dönük, hırslı ve gururlu

Olumsuz Özellikleri

İnsanları küçük gören, egoist, gösteriş delisi, ilgi odağı olmak, dediğim dedik, narsistik
davranışlar

SORU

 Benliğimi tanıyor muyum?


 Onay ihtiyacı neden duyuyorum?
 Başkalarının beni alkışlaması neden önemli?
 İlk nerede gururum kırıldı? ➢ Özgüvenli miyim?
 Kendi yaratıcılığıma nerede engel oluyorum?
 Gurur bana faydalı mı?
 Benliğime katkı olan her şeyin önünde kim duruyor?
 Doğal olmak mı? İlgi görmek mi?
 Başkasından beklediğim ilgi ile kendimdeki hangi eksiği kapatıyorum?

SENECA DER Kİ;

‘’Ne sayıları kalabalık diye kötülerden ol, ne de sana benzemiyor diye duman ol.’’

Ve yine eklemiş;

‘’Her yerde olan hiçbir yerde yoktur.’’


BAŞAK

Başak dünyaya kusursuzluk ve her şeyi tam


yapmak için gelmiştir. Muazzam kusursuzluk
arayışı hiç bitmez. Ruhu sürekli her şeyi
düzenlemek her zaman en iyiye gitmek için
mücadele eder. Asla tatmin olmaz. Hayatı kendine
nasıl zehredersin cümlesinin beden bulmuş halidir.
Tatminsizlik anları büyütür ama ruhlarını mutlu
etmez. Özenli olmak, hizmet etmek onlar için çok
doğaldır. Kendini tatminsizliğini bastırmak için dış
dünyayı sürekli eleştirir. Düzensizlikleri eleştirir.
Halbuki bu eleştiri kendi iç dünyasındaki kuramadığı düzensizlikten gelir. Kusursuz
olmak isterken sürekli hata yapar. Bunu örtmek için eleştirir, suçlar. O ister ki dünya
bana uysun. Dünya der ki sen bana uyacaksın. Bu yüzden sistem ona sürekli
kontrol edemeyeceği olaylar getirir. Sürekli hizmet isteği, ruhundaki başarılısın
cümlesinin onayı içindir. Her şeyi tam yapmak isterken hiçbir şeyi yapamaz.
Mükemmel kime göre ve neye göredir. Kusursuz olma isteğinin altında kendindeki
düzeltemediği dinamikleri bastırmak vardır.

Psikolojisi ve Karması

Başak psikolojisinde garantici bir yapı vardır. Her şeyi tam olursa kendini güvende
hisseder. Düzenleme isteğinin altında yatan karmik KAD geçmiş yaşamlarda sürgün
olması, dağınık bir hayat yaşamasından gelir. Aynı zamanda sürekli bedeni ile
uğraşması, sağlık takıntıları ve hijyene odaklı olması geçmiş yaşamlarında bedenlerini
hoyrat kullanmalarındandır.

Karma bilgilerine göre iffetsizlik, kadınlığı kötüye kullanma, fahişelik ya da aşırı sekse
düşkünlük olarak yaşamış olabilirler. Venüs akrep ve Venüs ikizler Retro’sunda da bu
karma vardır. O yüzden bu yaşamda aşırı seçicidirler. İnce eler sık dokurlar. Hastalık
kaygıları buradan gelir. Ruhları hatırlar ve geçmiş yaşamlarında sürgün ve dağınık
hayattan olduğu için bu yaşamda da kamu, hizmet, muhasebe, derleyici toparlayıcı
işlerde çalışırlar. Hizmet ruhlu olmaları bu yüzdendir. Duygularda teslim olması,
teslimiyet demek kontrolün bitmesi demektir. Sürekli temizlik ve duş alma isteği aslında
ruhların ruhlarını temizleme isteğidir. Değişimi reddetmeleri, sabit kalmaları köklenme
isteğidir ve korkularıdır. Detaylarla boğuşması eksik yapmamak içindir. Ama bir başak
asla unutmamalıdır ki hata yapmak, yanlış yapmak insan olmanın özelliğidir.
Değişimler ve krizler insanı büyütür. Ve insan olduğunuzu asla unutmayın. Ruhundaki
serseri ile içindeki bakire arasında sıkışıp kalmıştır başaklar. Her ikisini de dengeye
getirmek, ruhlarını tazeler. Var oluşunu reddetmeyi bırakmalı, aşırı kontrol ve eleştiri
yönünü kendini düzenlemek için kullanmalıdır. Kendini analiz etmeli ve gölge yönlerini
düzenlemelidirler. Hizmet ruhlu olmaları bu yüzdendir. Şöyle olmam lazım, aslında
böyle davranmam gerekirdi laflarını bırakıp olanı olduğu gibi kabul etmelidir.
Kendini suçlamayı bırakmalıdır. Düzensizlik içinde düzen kurmak, dağılmayı
öğrenmelidir. Kendini yargılama kapasitesini, kendini olduğu gibi kabullenmeye
harcamalıdır. Koşulsuz sevgiyi hedef koymalıdır. Koşulsuz sevgiyi hedef koymalıdır.
Gideceği yolun sonuna odaklanır ama yolculuğa ve keşfetmeye odaklanmalı ve anda
kalabilmelidirler.

Öğrenmesi Gereken

 Kendini affetmeyi öğrenmelidir.


 Detaylar değil bütünü görmelidir.
 Faydalı faydasız ayırmak, faydalı olanı hayatına almak ve faydasızı
hayatından atmalıdır.
 İzin vermek başağın kilit cümlesidir.
 Kontrol etmek ve plan yaparken evrenin ona getireceği yenilikleri kaçırır,
eğer izin verirse sistemin onun adına daha tatlı planları vardır.

➢ Karşıt burcu balıktır. Kalıpları bırakmak, şekilden uzaklaşmak, sevgiyi ve şefkati


geliştirmektir.

Olumlu Özellikler

Çalışkan, detaycı, yaptığı her işi titizlikle yapan, analitik, düzenli, mantıklı, gerçekçi,
kuralcı, özverili, sabırlı.

Olumsuz Özellikler

Kolay kolay bir şey beğenmeyen ve memnun olmayan, kendini ve özel hayatını ihmal
eden, fazla hizmetkar, detaylarda fazla boğulan, eleştirel, fazla takıntılı, bilgiç, fazla
mükemmeliyetçi, kendini işe adayan.

SORU

 Kontrol etmesem ne olur?


 Dağılmak bana ne hissettiriyor? ➢ Hata yapsam en kötü ne olur?
 Hizmet ederek ruhumdaki hangi sorumsuzluğu kapatıyorum?
 Duygular mı önemli? Kontrol mü? ➢ Kendi iç dünyamda düzen var mı?
 İç dünyamdaki kaosu bastırmak için mi eleştiriyorum?

ŞEMSİ TEBRİZİ DER Kİ;

‘’ Marifet kendi kusurunu görmektir.


Kusurunu gördün diye aynayı yere vurma.
O sana ne görünürse onu gösterir.
Sen bir kusuru aynada değil aynaya bakarak kendinde ara.
Her kusurunu gördükçe aynayı yere vurmayacaksın, onun cevherini

kırmayacaksın. ‘’ Halbuki cevher o kusurun tam içindedir.

SQREN KİERGEGARD der ki;

‘’Hayat çözülecek bir problem değil, yaşanacak bir hakikattir.’’

Sor kendine, çözümleme yapacağım derken yaşamda neleri kaçırdım.

Ve yine SENECA der ki;

‘’Her gün kusurlarını biraz daha azalt ve hatalarını eleştir. En iyilerin arasında
olmasan da en azından kötülerden daha iyi ol. ‘’

TERAZİ

Terazi hayata uyum ve denge için gelmiştir. Tüm


tezatlıklarını birleştirir, denge kurar, kabullenir.
Teraziye göre her şey tam zıttı ile var olur. Karşıt
duruşlar, karşıt düşünceler hepsinde denge arar.
Ona göre her zaman
2 taraf haklı olabilir. Denge uyum sağlarken
kendisini unutur. Kendini yok sayar, kişiliğini
kaybeder. Hep sakinleştirici ve dengede kalma
çabası yüzünden maalesef ki ilişkilerde sorun
yaşar. Bazen güven vermez. Karşıdaki insanın
aklında bıraktığı soru. Bu kişinin tarafı, kendi tersi
düşüncesi yok mu? Kimliği nerede sorgulanır.
Kendi isteklerini yok sayacak kadar başkalarını hayatının merkezine koyar.

Psikoloji ve Karması

Terazilerin psikolojisinde tamamlanmak vardır. Arkadaşla, eşle, sevgili ile hep birbirini
ister ve yalnızlığı sevmez. Yalnız kalmamak için gereksiz bir ilişkiye yıllarca katlanır.
Susar, feda eder, kendini zamanın sonunda kimliği kaybolmuş ve suçluluk duygusu ile
yalnız kalır. Halbuki ben olmadan biz olmayız. Öncelikle ben olmayı öğrenmeli,
benliğini tamamlamalı, kendisi ile denge uyum kurmayı hedef edinmelidir. Sonra kendi
iç dünyasındaki tamamlanmayı ilişkilere aktarmalıdır. Kavga etmekten kaçar. Ama
hayat mücadelesi içinde bunu öğrenmesi gerekir. Hakkını savunmayı, hakkını istemeyi
ve hakları için mücadele etmeyi öğrenmelidir. Tüm dünya için insanlık için adalet
isterken ilk önce kendine adaletli olmalıdır. Kendi kul hakkına girmemelidir.
Karmasında hep birlikte olmak vardır. Terazi hep diğer yanını arar. Çünkü karmadan
getirdiği ruh bilgisinde çift olursa hayatta var olduğunu hisseder. Halbuki hep çift olmuş
ama hiç kendi olmamıştır. Hep çift olmuş ama genelde ilişkilerinde yanlışlar yapmış,
adaletsiz ve etik dışı davranışlar sergilemiştir.

Ama bu yaşamında ilişkiler onun sınavıdır. Ama ilişki dediğimiz olgu 2 kişilik, 2 benliğin
yan yana gelmesinden biz olma halidir. Teraziler ben olarak ilişkiye başlamaz. Direkt
karşı tarafın onayı altındadır. Kimliği yok olur, bağımlılık başlar. Ruhu geçmiş
yaşamdaki aldatmayı, terk etmeyi ve adaletsizliği hatırladığı için bu yaşamda karşı
tarafında hatalarına göz yumar. Suçluluk duygusu onu yarar. Bunu kendine yeni bir
kimlik oluşturarak bu karmayı kırabilir. Değişim yaptığımızın tam tersini yapmakla
başlar. Hep dürüst olmalıyım, itaat etmeliyim, onay almalıyım algısını değiştirmelidir.

Öğrenmesi Gereken

 Birey olmak,
 Kimlik oluşturmak,
 Onay almayı bırakmak,
 Bırakabilmek,
 Suçluluk duygusundan uzaklaşmak,
 İlişkisinde dengeye gelmek,
 Kendine de alan açmak,
 Bir ilişki biter bitmez yeni ilişkiye başlamayı bırakmak,
 Aşırı uzlaşmacı olmayı bırakmak,
 Gerektiğinde kavga etmek,
 Elini masaya vurmak.

➢ Karşıt burcu koçtur. Biz demek yerine ben demek için mücadele etmeyi
öğrenmelidir.

Olumlu Özellikler

Uyumlu, ılımlı, dengeli, duyarlı, adil, demokratik, uzlaşmacı ve uzlaştırıcı, sosyal,


sanatsal, yetenekli.

Olumsuz Özellikler

Kararsızlık, uyum ve denge için kendinden ödün veren ve her şeye katlanan, zevklere
fazla düşkün, hayır diyemeyen, başkaları odaklı, gereğinden fazla politik, yapmacık.
SORU

 Ben olmak bana ne ifade ediyor?


 Onay almasam ne olur?
 Fedakârlık bana nereden kodlandı?
 En son ne zaman kendim oldum?
 Denge ne demek?
 Yalnız kalkmamak için kurduğun ilişkiler dürüst mü?
 Kendi korkularım için başkasının hayatını, zamanını neden çalıyorum?
 İlişkilerde kendimi var olmuş sayarken gerçekten ilişkilerimde bana ait ne var?

Yalnız kalmamak için kurulan toksik ilişkiler size zarar vermiyor mu?

Hz. Muhammed bir konuşmasında; ‘’ Sana yoldaşlık eden senden üstün olmalı.’’
Demiş.

İlişki yaşanır da önemli olan içinde sen olan, sen kokan ilişki yaşamaktır.

Bir platforma bir gr kurşun koyun, diğerine altın tozu. İkisi dengelediğimizde 1 gr
altınımız olsun. Denge budur. Hayat amacın dünyaya güzellik getirmektir. Peki siz ne
getirdiniz?

AKREP

Akrep dünyaya yaşamın, varoluşun temasını anlamaya


gelir. Onun için oluş değil, varoluş önemlidir.
Saklananı, bilinmeyeni bulup çıkarmak, sırları yok
etmek hedeftir. Bilinçaltı ve bilinç üstü geçişlerini
araştırır. Hayatını dönüştürmek her bilgiyi arar. Sondaj
gibidir. Ona göre her bilgi en derindedir. Ne olursa
olsun gerçek daha farklı der ve kuşku duymak için
vardır. Yaşam ve ölüm arasındaki geçişi merak eder.
Akrep zehir ve panzehirdir. Akrep doğmak için ölür.
Ölmek için yaşar. Sekse düşkün diye tabir edilmesi
aslında ruhundaki derinlikleri aramak, deneyimlemek,
her birleşmede yeni bir yaşam yaratmaya hizmet
ettiğini düşünür. Bütünleşme arzusu uygundur. Deli gibi bütünleşmek ister, aynı
zamanda da teslim olmaz. Seks anında ise güç hissettiği için sekse düşkündür.
Ama konu duygusal ilişkiye gelince zayıf kalmaktan korkar. Duyguların onu
güçsüzleştirdiğini savunur. Pembeye yer yoktur. Ona göre her insanın içinde
karanlık vardır. Ve o karanlık bulmaya çalışırken ilişki fırsatlarını yok eder.
Akrep 2 şekilde yaşamda var olur.

 Ya kendini çok iyi tanır, yönetir. Zaaflarını, sorunlarını bilir ve iyileştirmeye


gider.
 Ya da zaafları, şüphesi, güç takıntısı onu yönetir. Bu akrep tehlikeli
alanıdır.

Akrep olası bir saldırıda yok etme eylemine geçer, saldırır. Balık, yengeç ise içine
çekilir. Akrep ise meydan okur. Akrebi severim. Aynı zamanda akrepler başkalarının
yaralarına hiç acımadan parmak basar ve doğal iyileşme sürecini başlatır. Burada
önemli olan güçtür. Verilen gücü nasıl kullandığıdır. Kin, öfke, nefret, ego, yıkıcı olarak
kullandığı sürece sistem onu hep darbeler. Çünkü o dünyaya anca kendini
iyileştirmeye, sonra insanları iyileştirmeye gelmiştir. Zehri de güçlüdür, şifası da. Ama
hangisine odaklıdır? Bu dünyadaki sınavı budur. Güç ve takıntılarından uzaklaşmadığı
sürece sistem onu hep aciz kalacağı, ölmekten beter olacağı olaylar ile sınar. Çünkü
bir akrep teslimiyeti öğrenmelidir. Zehrin varken akıtmıyorsan nefsine hakimse o
zaman güçlüsündür. Tam olarak irade sınavı burada başlar.

Psikolojisi ve Karması

Akrep psikolojisinde saklanmak, gizlenmek vardır. Dış dünya ona göre tehlikeli,
güvensiz ve kuşku duyulan bir arenadır. O ise pencerenin arkasından dünyayı izler.
Hem kendini güvende hisseder hem de dış dünyadan haberi olur. Ama gerçek olan
yaşamın içine girme cesaretini göstermek. Kuşkularını yaşamak, korkunun içinden
geçmektir. İçinden geçerken de sadece korku olduğunu görür. Korkuları sadece
karmadan ruhu hatırlar. Karma da zarar vermiştir. Gizli, saklı, entrikacı işleri olmuştur.
Ölüm, öldürmek, büyücülük, şamanlık, evrensel bilgiyi iyiye kullanmamak. Hislerini,
yeteneklerini kötüye kullanmıştır. Bu yaşamda her şeyden kuşku duyması bundandır.
Ruhu kötülüğü, zarar vermeyi bilir. Aşırı kontrolcülüğü, teslim olmaması, şüpheleri
ruhunun ona verdiği cezadır. Ama bir akrep teslim olmayı, güvenmeyi öğrenmelidir.
Bunu öğrendiği sürece aciz kalacağı, kriz yaşayacağı olaylara çekilir. Çünkü bir
akrebin kendinden aniden doğması için önce ölmesi gerekir. Ve her ölüm onu
yenilenmiş şekilde doğumuna sebep olur. Ölüm ise teslim olmaktır. Her akrep bu acıyı,
krizi deneyimler. Zehri ile şifaya dönüşür. Her şeyi ciddiye almayı bırakmalı, yaşamın
ona doğuştan verdiği vizyonu insanlarla paylaşmalı, korkularının sadece korkudan
ibaret olduğunu bilmeli, derinlerden yüzeye çıkmalıdır. Güç ve manipüle takıntısını
kendini aşmak için kullanmalıdır. Çünkü en büyük güç kendini aşmaktır. Kendinden
sıyrılmak, kendini dönüştürmektir. Derin ve araştırmacı dedektif yapısını ruhsal ve
sonu olmayan ilime, öğretiye adamalıdır. Tarot, astroloji vs. gibi.
Öğrenmesi Gereken

 Derinleşmeyi öğrenmek,
 Bilgiyi köklerinde ve ruhunda aramak,
 Şüphe, kıskançlık, nefret gibi özelliklerinden sıyrılmak,
 Sürünen akrep değil, kartal olup gökyüzüne uçan akrep olmak,
 Teslim olmak,
 Bırakmak.

➢ Karşıt burcu boğa; krizleri bırakıp keyiften beslenmelidir.

Olumlu Özellikler

Sezgileri güçlü, derin, dayanıklı, araştırmacı, tutkulu, sahiplenici, hırslı, korkularıyla


yüzleşebilen, dönüşüm gücü yüksek.

Olumsuz Özellikler

Şüpheci, kıskanç, yıkıcı, kriz çıkaran, kinci, iğneleyici, manipülatif, sekse düşkünlük,
güven problemli, kurgucu, hırsına ve güç tutkusuna yenilen.

SORU

 Korkularım bana mı ait ve gerçek mi? ➢ Kendime neden engel oluyorum? ➢


Güç benim için ne ifade ediyor?
 Kendimdeki zayıflıklar nelerdir?
 Güç arzumu kendimdeki zayıflıkları kullansam ne olur?
 Güvenlik ihtiyacı neden istiyorum?
 İlk güvenimi ne zaman kaybettim?
 Bütünleşmekten beni geri tutan şey ne?
 Derinleşme arzumu nasıl tatmin edebilirim?

FRANZ KAFKA der ki;

‘’Bu yaşamın hazları, yaşamın kendi hazları değil ama bizim daha yüce bir
yaşama yükselme korkumuzun hazzıdır. Bu yaşamın eziyetleri yaşamın kendi
ıstırapları değil, ama bu korkudan dolayı kendimize yaptığımız eziyettir.’’

Korkularla herkes yaşar. Marifet korkunun içinden geçebilmektir. Ve işte o zaman


dönüşür, yenilenir, kendimizi kendimizin esaretinden kurtarırız.
YAY

Yay burcu dünyaya yaşamın manasını bulmak için


gelir. Gezgin öğretmen ve öğrencidir. Seyahat isteği
aslında ruhundaki yaşamın anlamı arayışından
gelir. Gezmek keşfetmektir onun için. Her öğretiyi
her dini her ırki eski kadim bilgileri ve yeni olan her
şeyi merak eder. Akademik bilgedir. Düzeni
değiştirmez düzene uyum sağlamak vardır.

Yay sarsılmaz bir iyimserliğe ve inanca sahiptir. Bu


yüzden rahat olarak anılır. Aslında o rahat değildir
evrenin akışına güvenmeyi seçmiştir. Yaşamın
anlamını ararken aynı zamanda bu anlamı
insanlarla paylaşmak önemlidir. Ama tam olarak sorun burada başlar. Aşırı
iyimserlik onu hareketsizliğe sürükler. Nasılsa biliyorum kibri vardır. Ama sorun şu
ki onun bildiğini kimse bilmiyordur. Bilgiyi aktarması önemlidir. Aktarmadığı sürece
kibri çoğalır. Yay aslında özgürlük tutkusu dogmatik olan her şeyi yıkmak ister.
Ruhu her şeyden özgürleşmek ister. Yay kendi dünyasını yeniden kurmak ister.
Ama yay kibrini bırakarak her görüşe saygı duymayı öğrenmeli kalpten kalbe bağ
oluşturmalıdır.
Ama o kendinden başka herkesi bilgisiz görür küçümser. Bu durum ise ona sadece
stres getirir bir zaman sonra boşluğa düşer Hayat yolculuklarında her açıdan
bakabilmeyi öğrenmeli ve yaşama insanlara öğretmelidir. İdeallerine sadık kalmalı
ama bir idealler gerçeğe uygun olmalıdır.

Psikolojisi ve Karması

Yay psikolojisinde oku hep yukarı fırlatmak vardır. Ama sorun şu ki oku yönü belirsizdir.
Psikolojisinde hep en üste çıkmak vardır ama en üste çıkmayı beklerken yaşamı
kaçırır. Arar arar arar ama sistem der ki aradığın kendi içinde. Yay ait olmak ve
inanmak ister aslında aradığı budur. Karmasında gezgin, keşiş, manastır rahibe ya da
rahip, Kiliselerde görev almak vardır. Bilgiyi deneyimlemek ve dağıtmak vardır.
Akademisyen öğretmek, öğrenmek vardır. Ama o inandı ama inancına uygun
yaşamadı. Bilgiyi deneyimledi ama insanlara gerçeği aktarmadı. Verilen görevleri
yerine getirmedi. İnanç yaymak ve bilgi dağıtmak görevini yanlış kullandı. İnsanların
inançlarını kullanarak onları sömürdü. O yüzden bu yaşama inanmak ve yaşamın
anlamını simgeleyen bilgiyi aramak için gönderildi. Bu yaşamda durmak düşünmek
hayat hedefini belirlemek dağılmadan hareket edebilmek dersi verildi. Hayatına giren
insanların hep farklı ve zıt görüşlerde olması bu yüzdendir. Sistem ona herkesi
kabullenmeyi öğretiyordur. Ya da kalıpları olan ailesinin olması bu yüzdendir. Özgürlük
arayışı uzun süren hapisten sonra gelir. Karmasında gezgin ve kesiş olduğu için bu
yaşamda köklenemez, hep arar, hep bir yerleri özler hep bir yerlere gitmek ister. Ama
en özde yapacağı kendi iç dünyasına yapacağı yolculuktur.
Öğrenmesi Gereken

 Hoş görülü olmak,


 Saygı duymak,
 İnanç geliştirmek,
 Bilgiyi doğru kullanmak,
 Her daim evrenin öğrencisi olduğunu bilmek,
 Ego ve kibre kapılmamak,
 Yalandan, büyüklenmekten uzak durmak.
 Hedef belirlemek,
 Ait olmayı öğrenmek,
 Özgür olmak ile avare olmak arasındaki farkı iyi görmek.

Birçok yay mezar taşında koşturmaca içinde evlendi, boş zamanında pişman oldu
yazar.

Olumlu Özellikleri

İyimser, hoşgörülü, neşeli, eğlenceli, sportif, samimi, sosyal, sempatik, felsefi,


deneyime açık, çabuk uyum sağlayabilen, coşkulu, bilgili.

Olumsuz Özellikleri

Detaya inemeyen, dağınık, çabuk sıkılan, risk alan, gereğinden fazla iyimser,
patavatsız, abartılı, ben bilirimci, gamsız ve duyarsız, maymun iştahlı, maceraperest.

SORU

 İnanç ne demektir.
 Kendi içimdeki zıt görüşler benliğime nasıl zarar veriyor.
 Hayallerimi gerçekleştiriyor muyum?
 Yargılamak bana ne kazandırıyor?
 Bilmek mi faydalı yoksa aktarmak fayda olmak mı?
 Harekete geçmekten alıkoyan ne?
 İnançlar için sorgularken kendime olan inancım tam mı?
 Bilgisiz görünürsem ne olur?
 Bilgilerimi kibrin arkasına mı saklıyorum?

HAMZA CELALEDDİN DER Kİ

Benim için önemli olan uğrunda yaşayıp ölmek değil, istediğim fikri bulmaktır.

VE YAYLAR BİR FİKİR BULUN VE BUNA BAĞLANIN VE BU FİKRİ ETRAFA


YAYIN.BİLMEKTEN DAHA DA ÖTESİ BİLDİĞİNİ AKTARMAKTIR.
OĞLAK

Oğlak dünyaya yapı kurmaya gelir. İnsan doğası ile toplum kimliğini
birleştirmek ister. Oğlak hedefi sağlamlık, yapı kurmak, dirençli olmak ve
başarmaktır. Küçük parçaları alır ve yaşamda inşa eder. Kendisi kadar
toplum içinde önemlidir. İçe dönük bir enerji vardır. Soğuk görünme sebebi budur.
Sınırları kurallarla kendisini çevreler. Ve hep karamsardır. Ona göre iyi bir yaşamın
sırrı çok çalışmak, yapı oluşturmaktır.
Üretmek, yönetmek en iyi tanımlayan kelimelerdir. Hep daha fazlası vardır. Ama bu
onu maalesef zora sokar. Tatminsiz olması ve mükemmeli araması onu yaşamın canlı
doğasından alıkoyar. Aşırı ciddiyet çocuk ruhuna ulaşmasına izin vermez. Duygularını
kapatır. Ruhsallık yoktur. Madde içinde geçen bir yaşam sürebilir. Sorumluluk almak,
kendini iyi hissettirir. Yalnız bu durum aslında ona yüktür. İnşa etmek önemlidir. Ama
inşa ettiği yapının ona ne kadar fayda verdiği önemlidir. Kontrolü elinde tutma isteği
ona hayatta hep zorluk getirir. Hayat ise ona sorar. Kontrol seni mutlu ediyor mu? Belki
de en korktuğu şey onun en büyük şifasıdır. Kronik depresyon vardır. Mutsuzluk,
boşluk hissi, yaşamdan haz alamaz. Halbuki yaşamda hissetmek, paylaşabilmek
önemlidir. Bağ kurmayı reddeder. Duygular onun için zayıflıktır. Hisleriyle tanışması
gerekir.

Karşıt burcu yengecin özelliklerini hayatına almalıdır. Yapılandırdığı şeylere göz atıp
ve bunlar onu mutlu ediyor mu? Bunu sorgulaması gerekir. Ev yapmak önemlidir. Ama
o evin içinde duman tütmeli, renkli eşyalar almalıdır. Evi ev yapan hissettirdiğidir. Mutlu
muyum sorusunu kendine sormalıdır. Hayatına yenilik katmaktır. Bildiği ezberi
bozmalıdır. Dik durmaktan vazgeçip paylaşımcı olmalıdır.

Psikolojisi ve Karması

Psikolojisinde sorumluluk almalıyım, teslim olmamalıyım algısı vardır. Ruhu buna


odaklıdır. Teslim olursa kontrol edemez ve
kurduğu tüm yapı çöker. Bir çok oğlak
ilişkisinde sorunlar yaşar. Ruhu 2 kişilik
yaşama uygun değildir. Karşı tarafa
sorumluluk bırakmaz. Her şeyi yönetir,
çekip çevirir, kurallarından şaşmaz. Hep
temkin vardır. Dış dünyasında ilk önce
kendine saygıyı bulması gerekir. Bu
yüzden ilişkilerinde mutlu olamaz.
Duygulara ulaşamaz. Derinlerde
sevilmeyi, bağlanmayı bekleyen çocuksu
yönünü reddeder.
Karmasında yönetmek vardır. Komutanlık, askeriye, emir veren konumlarda olmuştur.
Koç kendi yaşamı için telaş etmiştir. Ama bir oğlak kendisi ve bağlı olduğu insanları
için telaş eder. Bir asker bilir ki iyi bir plan yapmazsa, kontrol etmezse her an saldırıya
uğrar. Ve hep tetikte olmalıdır. Oğlak burçları bu tetikte olma hissiyle yaşar.Bu yüzden
hep duvarları vardır. Ruhundaki kayıtlı kod yönetir. Ama bilmelidir ki bu dünyaya
gelirken bu yönlerini aşmak için gelmiştir. Sistem ondan mutlu olmasını ister.
Duyguların, şefkatin teslim olmanın onu iyileştireceğini söyler. Yönetmek ve yapı
kurmak eylemini onu mutlu edecek eylemlere yöneltmelidir. Komutan gibi yalnızlıktan
beslenmeyi bırakmalı. Kanun, kural ve kendine koyduğu yargılamaları bitirmeli, toplum
ve eklem algısını bırakmalıdır. İçindeki yargıçtan kurtulmalı, duygularını bastırmayı
bırakmalıdır. En korktuğumuz alan en şifamızın olduğu yerdir.

➢ Karşıt burcu yengeçtir; Duygularından beslenmeyi öğrenmek.

Olumlu Özellikler

Sorumluluk sahibi, bilinçli, disiplinli, çalışkan, yönetici özellikleri gelişmiş, mantıklı,


kuralcı, güvenilir, sabırlı, işkolik, dikkatli, planlı, sade

Olumsuz Özellikler

Katı, soğuk, duygusallık bilmeyen, cimri, fazla tutucu, umutsuz, karamsar, fazla
otoriter, dert, otokontrolü fazla, fazla kuralcı

SORU

 Sorumlulukları bırakırsam ne olur? ➢ İşkolik olarak hangi


duygumu bastırıyorum?
 Çok çalışmak mı mutlu çalışmak mı?
 Var olan sahip olduklarımın içinde mutlu muyum? ➢ Yönetimi
devredersem ne olur?
 Duygularımı açmak beni neden korkutuyor? ➢ Çocuksu
enerjiye geçsem elalem ne der?
 Kurallarım kime göre neye göre?
 Ruhum duygularım ile kendimin arasında neden gibiyim?

FRANZ KAFKA DER Kİ;

‘’Dünya ile arandaki savaşta dünyanın yanında ol.’’


Yönetmek değil yaradanın muazzam sistemine ayak uydurmaktır önemli olan. Talih
insana bütün nimetlerini verse onlara yetebilecek bir ruh gerekir. Bizi mutlu eden bir
şeyin sahibi olmak değil, o şeyin tadına varabilmektir.
KOVA

Kova dünyaya kimliğini oluşturmaya, bireyselliğini geliştirmeye


gelmiştir. Var olanın üzerinde devrim yaratmak onların görevidir.
Yalnız kovalar yıllar içerisinde bilgelik kazanır. Zaman içinde bütünsel
düşünmeyi öğrenir. Ama yaşamın ilk yıllarında çok zorlanır. Her şeyi mantığa
dayandırmak yada benim düşündüğüm olmalı derken yaşam ve çevresi ile sorun
yaşar, ayak uyduramaz. Bir zaman sonra kendini soyutlar. Zaten kendimi
anlatamıyorum algısına girer ve soğuk olması bu yüzdendir.

Kovaya bilgisayar dersin o ise bilgisayarın ilk nasıl bir düşünceyle ortaya çıktığını
merak eder. Onun için icat ve buluşun nasıl ilk akla düştüğüdür. Üst bilinçten her şeye
bakma isteği gelir. Fikirlere, akımlara, var olan düzene isyan etmek, reform yaratmak
için dünyaya gelmişlerdir. Yalnız buradaki öncelik ilk kendinde devrim yaratmasıdır.
Yani düşüncelerini önce kendi hayatında uygulamalı, bireyselleşmenin temel taşını
oluşturmak ve bunu ben başardım diyecek yaşamdaki insanlara aktarma,
inandırmaktır. Ama kova bunun tam tersini yapar. Sosyal düzene kafa takmaktan
kendine yoğunlaşamaz. Ama sosyal etkileşim, yeni gruplar, dernekler, eğitim grupları
kovanın bireyliğini oluşturmasına destek olur. Ama kova her zaman özel olma ihtiyacı
hisseder. Ve bunu hissedemediği için uzaklaşır. Ama tam tersini yapması gerekir.

Kovanın kardeşlik ilkesini edinmesi gerekir. Ama uzaktan izlemek ve fikir belirtmekle
halkın arasında reform yaratmak çok başkadır. Kova bir ortama girmeli, o ortamdaki
eksiklikleri fark edip o insanlara ilham vermelidir. Ama bunu yapması için önce
kendindeki yeteneklerini, özgürlüğünü ve farklı yetilerini bulup, kullanması gerekir.
Kemikleşmek, yapıları kırmak istiyorsa önce kendindeki tabuları yıkmalıdır. Kova
zihinsel olarak özgürleşmelidir. Örnek kova Uranüs ile bağlantılıdır. Uranüs keşfedildi,
arkasından Fransız Devrimi oldu. O zaman soruyoruz kendimize. Kendimde hangi
konuda devrim yaratmalıyım. Kişisel özgürlüğünden taviz vermeden yaşama dahil
olmalıdır. Toplumlar bireylerin değişmesiyle reforma gider.

Karması ve Psikolojisi

Kova psikolojisinde hep plan proje ve bunları hayata geçirmek vardır. Tüm dünyayı
kafasında taşır ama bu fikirleri eyleme geçirmek veya yapabilirliğini değerlendirmek
için çaba göstermez. İşte onu psikolojik olarak yorgun düşüren bu çabasızlıktır.
Duygusal olarak hissetmez. Hava grubu olduğu için gökyüzü gibi
olmak ister. Sınırlara, kalıplara girmek onu yorar. Evlense bile ruhu
hep özgür kalmak ister. Duyguların onu esir aldığını hisseder.
Çünkü bir devrimci bağımsız olmalıdır. Karmasında isyancılık,
kölelik gibi bir takım zorba düzenin içinde emir altında çalışmak vardır. Ve o dönem
köle iken kurduğu eşitlikçi ve hümanist yaşamayı gerçekleştiremediği için ruhu bu
yaşamda onu hatırlar. Ve kafesinde proje olsa da eyleme geçmesine engel olur.
Bir başka karması da devrimcidir. Bunu daha önceki yaşamlarında deneyimlemiş
ve bu mümkün der. O yüzden uçlarda fikirlere sahip olmasının sebebi budur.
Ama kova bu yaşamda karşıt burcu olan aslan gibi sahneye çıkmayı, projelerini
eyleme geçirmeyi deneyimlemelidir. Ve öncelik ise buna inanmaktır. Çünkü Satürn
ondan zihinsel inanç ister.
Öğrenmesi Gereken

 Hedeflerini belirlemek,
 Yaşama karışmak,
 İnsanlara fikirsel öncülük yapmak,
 Bağ kurmak,
 Duygularını hayatına almak,
 Hayatının sahnesine çıkmak,
 Sonra o sahnede insanlara seslenmek,
 Gruplara katılmak,
 Kendini eylemsel bazda geliştirmek.

Olumlu Özellikler

İlginç, sıra dışı, zeki, sosyal ve sosyal hayatın içinde de bireyselliğini koruyabilen,
özgürlükçü, yenilikçi, devrimci, grup ve birlik bilinci olan, hümanist, insan ve hayvan
haklarına duyarlı.

Olumsuz Özellikler

Ukala, kendiyle çelişen, kararsız, öngörülemeyen, tuhaf, fazla sıra dışı olduğundan
dolayı herkesle iletişim kuramayan ve anlaşamayan, duygusal olamayan, devrimci
duygusunu aşırı isyankarlığa taşıyabilen.

SORU

 Özgürlük nedir?
 Kendimi neden soyutluyorum?
 Başkaları beni anlamıyor diye yakınırken ben kendimi ne kadar anlıyorum?
 Beni eyleme geçmekten alıkoyan nedir?
 Neden kendime inanmıyorum? ➢ Devrim demek ne demek?
 Hak, hukuk, adalet, eşitlik kime ve neye göre?
 Karşıt burcu aslandır. Aslan özelliklerini hayatına almalıdır.

SENECA DER Kİ;

‘’Gladyatör kararını arenada verir. ‘’

Kardeşim de tam bunu yazarken dedi ki;

‘’Hapishaneler zihinsel projeleri olan insanlar ile dolu.’’ ☺


Ve yine Seneca der ki;

‘’Çoğu kez hayalimizde gerçekler olduğundan daha acı çekeriz. ‘’

Ama bende diyorum ki vaktinden önce mutsuz olma!

Mezarlıklar hayallerimi gerçekleştiremedim diyerek pişman olan ruhlar ile doludur.

Neyi bekliyorsun?

BALIK

Balık bu dünyaya kendini aşmak için gelir. Gerçeklere ulaşmak, realiteyi


hayatına katmak için mücadele eder. Balık burcunun ruhsal deneyimler
yaşamak, dünyaya mistisizmi getirmek gibi görevi vardır. Yalnız bunu
yaparken gerçeklerden uzaklaşmamalıdır. Balık her koşula göre uyum
sağlar, şekil alır. Yalnız bunu yaparken kendi kişiliği yok olur. Bedeni onun için
hapishanedir. Bedenimden kurtulursam ruhum rahatlayacak der. Başka insanlara
şefkat duymak, merhametli olmak, hep kurtarıcı rol üstlenmek için uğraşmak ona doğal
gelir. Ama yanlış olan şudur ki bu ona doğal gelirken farkında olmadan insanların
yaşam derslerine müdahale eder. Tanrıcılık oynar. Kurtarıcı olmak için kendini kurban
eder.

Balık şekle sokmaz, kalıba girmez, zihinsel ve duygusal anlamda dağınıktır.


Yaşamdaki amacını ve kendini mutlu ettiği alan bulamazsa ruhu hep arar arar arar…
Ama neyi aradığını bile bulamaz. Aşırı kadercilik vardır. Ama bu onu mücadeleden
alıkoyar, kendini kandırabilir. Kendini buna inandırabilir. Balıkta evrenin kendisine
bağlı olma durumu vardır. Balık sembolünde her biri farklı yöne bakan balık vardır.
Balığın bu 2 yönü tanıyarak yeniden bir kimlik oluşturmalıdır. Ruhunun amacı kutsal
ruhla buluşmaktır. Bu dünyada Tanrının işlerinin canlı tanığı olmak ona hayranlık verir.
Duyguları yoğundur. Ne bu duyguların yoğunluğunu aktaracağı alan bulamaz ise
benliğinde ciddi bir öfke birikmesi olur. Balığın hayallerini ve duygularını maddeye
aktaracak sanatsal bir yol bulması gerekir.

Örneğin; seramik, hayal et ve renklendir, şekil ver, yap. Ne yapıyor? Hayallerini


aktardığı bir madde ortaya çıkıyor.

Balık illa iyilik yapacaksa bunu yakın çevresine değil, kolektife yapmalıdır. Kimsesizler,
yaşlılar, hayvanlar gibi. Çünkü yakın çevresine iyilik yaptıkça beklentiye girer. Ve bu
beklentisi olmaz ise hayal kırıklıklarında boğulur.
Psikolojisi ve Karması

Balık psikolojisi hep dağınıktır. Kendi psikolojisinde bir dünya


vardır ve orada yaşar. Balık dış dünyanın kaosundan hep
kaçar. Ve psikolojisinde yeni ve hayaline göre bir dünya kurar.
Ama gerçek şu ki gerçek dünya onun hayal ettiğinden farklıdır.
Bu yüzden psikolojisinde kötülük, art niyet olmadığı için
herkesi öyle sanır ve kolay kandırılır. Sınır koymasını bilmez.
Sınır çizmek en büyük dersidir. Nedeni ise geçmiş karmalarında hep kolektife
fedakârlık gerektiren işler yapmıştır. Örneğin savaş zamanı gönüllü doktorluk
yapmak gibi. O hep kendini feda etmiştir. Ruhu buna odaklıdır. Var olabilmem,
sevilmem, sayılmam için fedakârlık yapmam gerekiyor gibi hisseder. Halbuki fazla
vericilik kendi kul hakkına girmektir.

Bu yaşamda kendine hizmet etmeyi öğrenecektir. Bunun için önce kendini, benliğini
düzenlemesi gerekir. Kendini feda etmeden yaşamak, ilişkileri için de önemlidir. Bir
başka karmasında şifacılık, medyumluk, spiritüellik, guruluk, bilgelik vardır. Ruhu bu
alanı iyi bilir. Ama bu yaşamda gerçekler ile ruhunun bildikleri arasında sıkışıp kalır.

Öğrenmesi Gereken

 Net bir kimlik duygusu geliştirmek,


 Amaç belirlemek,
 Yaratıcılığa yönelmek,
 Yoğun duygularını ayıklamak, analiz etmek,
 Sanatla uğraşmak,
 Alınganlık yapmaktansa açıkça iletişime geçerek sorunu çözmek,
 Sorunlardan kaçmamak, çözmek için uğraşmak, ❖ Arayışı kendi içine
yöneltmek,
 Duyguları mantık ile dengelemek.

➢ Karşıt burcu başaktır. Mantıkçı düşünceyi hayatına almalıdır.

Olumlu Özellikler

Sezgileri güçlü, fedakar, hassas, naif, yaratıcı, sanatsal ve spiritüel, kabullenici,


merhametli, şefkatli, romantik, tevekkülde ve teslimiyette, yumşak.

Olumsuz Özellikler

Hayalci, ütopyada yaşayan, gerçeklerden kaçan, fazla kırılgan ve hassas, hayatın


getirdiği güçlüklere direnme gücü düşük, tembel, platonik, yönsüz, bağımlı, çabuk etki
altında kalan.
SORU

 Kendimi neden feda ediyorum? Bu his bana nerden kaldı?


 Herkese iyilik yapma peşindeyken, kendi içimde hangi duyguyu bastırıyorum?
 Gerçek ne demek? Hayatımdaki gerçekler neler? ➢ Teslimiyet bana ne ifade
ediyor?
 Teslim olurken kendi mücadele ve irade gücümü yok mu sayıyorum? ➢ Kurban
bilincimi yok edersem ne olur?
 Kurban ve kurtarıcı rolünün içinde ben neredeyim?

ŞEMS DER Kİ;

‘’Umutsuzluk mutsuzluk getirir. Umut bulutunun yağış vakti elbet gelecektir.’’

Balık burcunu tanımlayan en iyi cümledir. Sevmek bu kadar güzel ise kim bilir sevmeyi
yaratan ne kadar güzeldir. (Kutsal ruha ulaşmak.)

KAYNAK

BİLİNÇ TEKNOLOJİSİ ALEKSANDAR IMSIRAGIC

ENERJİ ASTROLOJİSİ DR.LEA İMSİRAGİC

BARIŞ İLHAN İÇİMİZDEKİ GÖKYÜZÜ

ÖNER DÖŞER MİSTİ ASTROLOJİ

İPEK ÖZÇELİK EĞİTİMLER VE KENDİ DANIŞMANLIK DENEYİMLERİ

TÜM KAYNAK SAHİBİ HOCALARIMA ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM.

You might also like