Professional Documents
Culture Documents
EI<ONOMI101
ARZ-TALEP DENGESi VE EKONOMiK BÜYÜMEDEN DÖViZ KURLARI
VE BAN KACILIGA KADAR EKONOMi HAKKINDA BiLMENiZ GEREKEN HER �EY
ALFRED MILL
Çeviren: Nurdan Soysal
Alfred Mill En temel ekonomik ilkelerden detaylı teorik kaynaklara
kadar ekonomik politika ve politik söylemle ilgili konular üzerine
araştırma yapan bir ekonomisttir.
in'in Modern insanm Kökeni adlı eserleri diğer çevirileri arasındadır. Bir
çocuk annesi olan Soysal istanbul'da yaşamaktadır.
Alfred Mill
EKONOMI101
ARZ-TALEP DENGESi VE EKONOMiK BÜYÜMEDEN
DÖViZ KURLARI VE BANKACILIGA KADAR EKONOMi
HAKKINDA BilMENiZ GEREKEN HER �EY
Ingilizceden çeviren:
Nurdan Soysal
Say Yayınları
ISBN 97B-60S-02-0S7B-7
Sertifıka no: ı0962
Say Yayınları
Üretim Fonksiyonu . .
..... ......... ..................................................... ............... . 79
Mal iyet Kontrolü .......................................................................................... 82
Kısa Vadede Tam Rekabet ........................................................................ 85
Uzun Vadede Tam Rekabet .. . .....
.... ... .
.... .... .......... . .. .
.... ........... ... . .. .......... 88
Oligopoller ve Eksik Rekabetçi Piyasalar . . . .. .. .. .. . ... ... ... . . 9 1 .. . ... . . .. . . . .. ... . ..
9
Ekonomi 1 0 1
•
iyi bir şeyden neden çok fazla sayıda ya da m i ktarda temin
edebil mektesiniz? (O şeyin size faydası azalmasına rağ
men bunu neden ya da nasıl yapabi liyorsunuz?)
•
Ona başka bir isim verili rse işsizlik neden işsizl ik olmaktan
çıkar?
•
Uzun vadede doğ ru olan bir şey, kısa vadede neden doğru
olmayabi lir?
•
Beklentileri yöneten politika yapıcılar neden gerçekleri de
yönetebili rler.
•
Size enflasyon ile d efiasyon arasında birtercih yapma hakkı
tan ınacak olursa neden enflasyonu seçmeniz gerekir?
lO
Giriş
11
EKONOMi NEDiR?
"Kötümser Bilimden" Kasveti Çıkarmak
K I TL I GI N i N C EL E NM E S i
Felsefenin Çocuğu
Ekonomi, her zaman bu adla bilinmese de, uzun zamandır vardı.
Bu alan bu şekilde adlandırılmadan çok daha önce, düşünürler kıt
lık ve seçim üzerinde çalışıyorlardı. Modern ekonominin babası
13
Ekonomi 1 0 1
M i K RC E KO NOM i
M A K RO E KO NOM i
14
Ekonomi Nedir?
KlT Ll K
•
Toprak, sadece bir arazi parçasından i baret ol mayıp, tüm doğal
öz kaynakları da kapsar. Ağaçl ar, mineral yatakları, denizdeki
balı klar, yeraltı suları ve yalın toprağı n hepsi toprağa dah i ld i r.
Toprak, yen ilenebilir ve yenilenemez doğal kaynaklar şekli n
d e ikiye ayrılabilir. Çam ağaçları ve piliçler gibi yenilenebilir
öz kaynakların yeri kolayca yen iden dolduru labilir. Petrol ve
Atiantik morinası gibi yenilenemez kaynakları türetmek ise
zordur. Toprağa yapılan ödemeye kira denir.
Emek (işgücü), yetenek ve becerileriyle i nsanları belirtir. Emek,
vasıfsız işgücü, vasıfl ı işgücü ve profesyonel işgücü şeklinde
ayrı lır. Vasıfsız işgücü, usule uygun d üzgü n bir eğitim almamış
olup, hamburger hazırlamak ya da m ontaj hattında çalışmak
g i bi üretimle ilgili tekdüze işleri bell i bir ücret karşılığında
yapan kişilerden oluşur. Vasıflı işgücü, bildi kleri ve yapabil
di kleri şeyler karşılığında ücret alan kişi lerden oluşur. Vasıflı
ıs
Ekonomi 1 0 1
Para Konutur
Tahsisat
Ekonomistler, doğru kişilere verilen doğru öz kaynakları, tahsisat
olarak tarif ederler. Marjinal fayda marjinal maliyete eşit olduğun
da tahsis etkinliği gerçekleşir. Bu koşul karşılandığında en büyük
fayda topluma gelir.
16
KARŞI BEDELLER VE FlRSAT MALiYETi
Senden Benden Bir Varsayım Oluşturmak
FlR S AT M A L i Y E T i N i N H E S A B A K AT ILM A S I
Örneğin, güzel bir Cuma sabahı kendi kend i n ize, "Yapmam gerek
tiği g i bi işe gidebilirim, evde kalı p bütün g ü n uyuyabilirim ya da
Cozumel'e uçup, plajda takı labil i r ve dalış yapabi l i rim;' diye düşü
n üyorsu nuz. Farz edin, Cozu mel'e gitmeye karar verdi niz ve en iyi
i kinci seçeneğiniz ise işe gitmekti. Gezin izin maliyeti ne oldu? Ha-
17
Ekonomi 1 0 1
M A RJ i N A L A N A L i Z
18
Karşı Bedeller ve Fırsat Maliyeti
E KO NO M I D E K i VA R S AYlM L A R
19
Ekonomi 1 0 1
Para Konuşur
Tüketim
Hane halkının yeni mal ve hizmetler satın alması.
20
SERBEST TiCARETiN DOGUŞU VE
KARŞlLAŞTlRMALI ÜSTÜNLÜGÜN ÖNEMi
Neden Bütün Yollar Roma'ya Çıkar
21
Ekonomi 1 0 1
M E R K A N TI L ilM
S E R B E ST T i CARET
22
SerbestTicaretin Doğuşu ve Karşılaştırmalı Üstünlüğün Önemi
M utlak Üstünlük
Bir m a l ı ya da hizmeti başka birinden daha fazla veya daha hızlı
ü retebil iyorsanız, m utlak üstünlük mevcuttur. Mutlak üstünlük,
daha veri mli olduğunuzu, yani aynı mikta rdaki öz kaynakla daha
fazla ü retim yapabildiğinizi belirtir. Örneğin, Art (Ga rfunkel}, sa
atte bir hit şarkı besteleyebilirken Paul (Simon), saatte iki hit şarkı
besteleyebilir. Dolayısıyla Pau l, şarkı yazma kon usunda bir mutlak
üstünlüğe sahiptir.
Karşılaştırmalı Üstünlük
Bir m a l ı bir başkasından daha düşük bir fırsat maliyetiyle ürete
biliyorsanız karşılaştırmalı üstü nlük mevcuttur. Diğer bir deyişle,
bir malı ya da hizmeti üretmek için başka bir malın ya da hizmetin
daha azından ödün veriyorsan ız, karşılaştırmalı üstünlüğü nüz var
d ı r. Önceki örnekte, Art ile Paul, bestecidir, peki ya her i kisi de aynı
zamanda karmaşık beyin a mel iyatları gerçekleştirebiliyor olsalardı
ne o l u rd u ? Art da Paul de, bir saatte i ki beyin ameliyatını başarıyla
gerçekleştirebilselerdi, hangisi şarkı bestelemekte, hangisi beyin
ameliyatı yapmakta karşı laştırmalı üstü nlüğe sahip olurdu?
Ka rşılaştırma lı üstünlüğü hesaplamak için, her kişinin üretim
esnasında karşı karşıya ka ldığı fırsat maliyetini belirlemelisin iz.
Art, bestelediği her şarkı için i ki başarı lı beyin ameliyatını feda
etmek d urumundadır. Paul ise bir saatte ya iki h it şarkı bestele
yebil i r ya da i ki beyin ameliyatı yapabilir. Bu, Pau l'ün, bestelediği
her şarkı için bir beyin amel iyatı feda etmesi demektir, dolayısıyla,
23
Ekonomi 1 0 1
K A R ŞlL A Ş TlRM A L I Ü S T Ü N L Ü K
V E E KO NOMi K D E G i ŞiM
24
SerbestTicaretin Doğuşu ve Karşılaştırmalı Üstünlüğün Önemi
25
ULUSLARARASI TiCARET VE TiCARET
ENGELLERi
Sınırlar Olmaksızın Serbest Ticaret
ULUSLARARASI TiCARET
26
Uluslararası Ticaret ve Ticaret Engelleri
UL U SLA R A R A SI T i C A R ET i N AL E Y H i N D E K i
D U R UML A R
27
Ekonomi 1 0 1
T i C A R E T E NG E L L E R i N E B i R B A Kl Ş
Gümrük Vergileri
Gümrük vergisi bir tica ret vergisidir. Devlet gelirlerini artırmak
veya ekonominin bell i bir sektörüne fayda sağ lamak için kullanıla
bilir. Sanayi kolu n uz dış rekabete maruz kalıyorsa, ithalata gümrük
vergisi koyması için Kongre'ye baskı yapabil i rsiniz. Örneğin, ABD
çelik endüstrisi, gümrü k vergi le ri sayesinde ucuz dış rekabetten
yıllarca korundu. 2007'de, H i n d i stan, gıda kıtlığını ön lemek için pi
rinç ih racatına gümrük vergisi koydu. 1 930'da konan Smoot-Haw
ley gü mrük vergisi, Amerikan sanayiini koruma ve devletin çok
ihtiyaç d uyduğu vergi gelirini a rtı rma amaçlıydı.
Gümrük vergisinin olu msuz tarafları da yok değildir:
•
Gümrük vergisi çoğ u n l u kl a, rekabeti ön leyici, israfı ve verim
sizliği destekleyici etkiler yapar.
•
Gelir yaratma amaçlı g ü m rü k verg ileri, çoğu n l u kla, vergi gelir
lerin i artıramazlar çünkü insanlar pahalılaşan ithal ürünleri
almaktan vazgeçerler.
•
ihracata gü mrük vergisi koymak, üreticilere ü retmemeleri için
bir sebep verebilir.
Kotalar
Kota l a r, ticaretteki s ı n ırlard ı r. itha lata bir vergi koymak yerine,
ü l ken ize ithal edilen m a l la r ı n sayısını sınırlamak için bir kota uy-
28
Uluslararası Ticaret ve Ticaret Engelleri
•
Devlete vergi geliri getirmez, daha fazla soru m l u l u k getirirler.
•
Kotadan kaçınmaya çalışan ları kaçakçılığa teşvik eder, dolayı
sıyla karaborsa yaratırlar.
•
Ayrıca, kota lar, yabancı fırmalar tarafından başka yabancı fir
maların rekabeti ni kısıtlamak için manipüle edilebili r. Örneğin,
ABD'ye ithal edilen Alman arabalarına bir kota uygulanırsa
kotayı ilk dolduran Alman fi rması diğer Alman firmaları n ı n
A merika paza rında rekabet etmeleri ni etkin bir şekilde engel
lemiş olur.
Para konuşur
Fiyat
Tüketiciler ile üreticilerin, karşılığında bir miktar mal ya da hizmet
aldığı ve sattığı parasal tutardır.
Ambargolar
Ambargo, başka bir ülkeyle yapılan ticarete konan yasaktır. Am
bargonun amacı, genellikle, bir ülkeyi bir suçundan ötürü ceza
landırmaktır. En aşina olduğunuz amba rgo, Ameri ka'n ın Küba'ya
uyg u ladığı ambargo olabi l i r. Komünist devrim i n ve sonradan da
29
Ekonomi 7 0 1
Küba Füze Krizi'nin a rdından ABD, a d a hal kıyla tüm ticareti yasak
layan bir a m bargoyu yasalaştırmıştı. Bu olaylar a rtık çok gerilerde
kalmış olsa bile, ambargo devam etmekted ir. Neden hala sürdü
ğünü anlamak için ticaret ambargosundan kimin çıkar sağ ladığını
bir kez daha düşü nebi l i rsin iz.
30
GELENEKSEL EKONOMiLER, GÜDÜMLÜ
EKONOMiLER VE PiYASA EKONOMiLERi
Işleri Böyle Yürütmüyoruz!
N eden bazı ülkeler çok zengin, diğerleri ise çok fakir? Bereketli do
ğal kaynakların varlığı, bir ü l kenin zenginliğini açıklar mı? Neden
d ünyadaki farkl ı yerel g ru plar a rasında bu kadar ekonomik geliş
me eksi kliği var? Bir ekonomide devlet ne kadar önemlidir ve dev
letin ekonomideki isabetli rol ü nedir? Farklı ekonomik sistemlerin
i ncelenmesi, bunlara bir miktar ışık tutacaktır.
FA R K L I E KO NOM i K S i S T E M L E R
1. N e üretmel i?
2. Nasıl üretmeli?
3. Kim in için üretmeli?
31
Ekonomi 101
Geleneksel Ekonomiler
Geleneksel bir ekonomik sistemde, neyi, nasıl ve kimin için ü ret
meli sorula rı, gelenek tarafından ya nıtlanır. i l kel bir kültür ha kkın
da bir belgesel seyretmişseniz geleneksel bir ekonominin hareket
halinde olduğunu da görmüşsü n üzdür. Ka lahari Çöl ü'ndeki Buş
menler, d ü nyanın en sert çevre koşullarının bulunduğu, en temel
öz kaynakların bile kıt olduğu yerlerden birinde yaşarlar. Yaşam
larını sürd ü rebilmek ve yeterli yiyeceği sağlamak için Buşmenler,
cinsiyete dayalı bir iş böl ü m ü geliştirmişlerd i r. Kad ınlar yiyecek
toplar, erkekler avcılık ya par. Sonra yiyecek tüm kabileyle paylaşı
lır. Bu tü r bir sistemde, yen i l i k ve değişimdense, istikrar ve sü rek
lilik tercih edilir. insanların görevleri ni, cinsiyetleri ve toplumdaki
statü leri beli rler. Bu sistemde, yaş l ı n ı n, çocuğ un, zayıfın ve engel
linin bakımını g rup üstlenir. Grup, sahip oldukları az sayıda malı
paylaşır; özel mül kiyet, onla ra yabancı bir kavramdır. Genelde, bu
sistem içi ndeki herkes, top l u m la i l iş kisini anlar ve son uçta yaşam,
öngörü lebi l i r bir şekilde akar.
Güdümlü Ekonomiler
Avcı-toplayıcı toplumlar büyüyü p, sonunda doğal besin kaynakla
rını tüketince bir kısmı, yerleşik çiftçiler haline gelerek yaşamları
nı sürd ürdüler. Tarımın gel mesiyle ekinierin ekilmesi, biçil mesi ve
depolan ması için düzenli bir sistem ihtiyacı beli rdi. Bu, gelenek
sel ekonomide var olandan daha büyük bir yapılanma gerektirdi.
Toplumun ayakta kalmasını gara ntilernek için, hangi ürün leri ye-
32
Geleneksel Ekonomiler, Güdümlü Ekonomiler ve Piyasa Ekonomileri
Emrinizde
İkinci Dünya Savaşı sırasında, ABD, fabrikalann yönetimini devlet
devralıp, üretimi savaş çabasına göre planladığında güdümlü eko
nomi uygulamıştı. Amerikan yaşamının her yönü, bir şekilde dev
letin ekonomiye dahil olmasından etkilenmişti. Bunun etkileri gü
nümüzde bile görülebilir. Günümüzdeki maaş kesintileri sistemi,
savaş esnasında, devlete istikrarlı bir vergi geliri akışını sağlamak
için kurulmuştu.
33
Ekonomi 707
Piyasa Ekonomileri
Güdümlü ekonomik sisteme tam zıt olan sistem piyasa ekono
misidir. Piyasa ekonomilerinin en beli rgin özelliği merkezi karar
merciinin kesi nl ikle b u l u n mamasıdı r. Tepeden inme planlamanın
aksine, piyasa ekonom ileri tabandan yukarı işler. Kendi kişisel çı
karları n ı karşılamaya çalışan bireyler, ne, nasıl ve kimin için sorula
rını ya nıtlar. Alıcı ya da satıcı olarak, kendi özg ü r i radeleriyle hare
ket eden sivil vatandaşlar, ken d i refah seviyeleri n i yü kseltmek için,
öz kayna klarını veya bitmiş ürün lerini piyasada satarlar. Mantığa
aykırı görünse de, piyasa ekonomi leri, geleneksel ya da güdümlü
ekonomik sistemlerden daha yüksek bereket, çeşitlilik ve doyum
seviyesine u laşırlar.
Katı ksız piyasa ekonomisi sistemleri olarak sınıflandırılamasalar
da Hong Kong, ABD, Avustralya ve Yeni Zelanda, piyasa ekonomi
lerinin temsilcileridi r. Her birinde diğer yerlerden daha fazla mal ve
hizmet çeşitliliği görürsünüz. Ayrıca, odak noktası devlete hizmet
etmek ol madığı için, bireyler mesleklerini, kendi özel mülklerini
seçmekte ve sahip oldukları öz kaynakları en iyi ne şekilde kullana
caklarına karar vermekte özgü rd ürler. Piyasalar yeniliği, üretkenliği
ve verimliliği ödü llendirir, rehavete, aylakl ığa ve israfa karşı caydı
rıcıdır. Piyasaların bir olumsuz tarafı varsa o da, şartlar ya da tercih
nedeniyle ü retme yeteneği veya isteği olmayanların çoğunlukla
gözden düşmeleri ve sistemin faydalarından yara rlanamamalarıdır.
Para Konuşur
Üretkenlik
Belli miktarda öz kaynak kullanarak üretilen çıktı miktarıdır.
34
SOSYALiZME KARŞI KAPiTALiZM
Karl Marx ile Adam Smith Kozlarını Payiaşıyor
Kapitalizm ve Demokrasi
Kapitalizmi demokrasi ile karıştırmayın. İkisinin ille de birlikte yü
rümesi gerekmez. Hindistan, dünyanın demokrasiyle yönetilen en
büyük devletidir ama sosyalist bir ekonomi olarak görülür. Hong
Kong, demokrasiyi gerçekte hiç yaşamarnıştır ama yine de, kapita
lizmin somut bir örneğidir.
35
Ekonomi 1 0 1
• Piyasaların d üzenlenmesi
• Rekabetin korunması
• Firmal a rın desteklenmesi ve vergilendirilmesi
• Özel a nlaşmaların uyg u latı lması
• Çalışanlardan gelen gelirin bir kısm ının işsiziere dağıtılması
Anti-Sosyalist Başbakan
İngiliz Başbakanı Margaret Thatcher, Birleşik Krallığın sosyaliz
me doğru sürüklenişini tersine çevirmesiyle tanınır. İkinci Dünya
Savaşı'nın bitişiyle İngilizler, çeşitli kilit endüstrilerin millileştiril
mesiyle sosyalizme doğru kaymışlardı. Thatcher, iktidardayken,
devlet mülkiyetindeki şirketlerin sivil hissedarlara sa tıldığı özelleş
tirme sürecini başlattı.
36
Sosyal izme Karşı Kapitalizm
A D AM SM I T H , K A RL M A R X V E I N S A N TA B i ATI
37
Ekonomi 101
38
TAKAS VE PARANIN OLUŞMASI
Bir Ine k için Bozukluğunuz Var mı?
TA K A S
39
Ekonomi 1 0 1
PA R A N I N OL U Ş M A S I
•
mal ve hizmet alıp satma a macıyla kullanıldığında değiştokuş
a racı,
•
onu bugün elde edip, daha sonra kullanabi lecek olduğunuzda
tasarruf aracı ve
•
bir mal ya da hizmeti n ne kad a r olduğunu ölçmek için kullan
dığınızda değer standardı olarak işlev görür.
•
Taşınabilirlik, para n ı n bir yerden bir yere taşı nma kolayl ığı
demektir.
•
Daya n ı klılık, çamaşırı yıkamadan önce parayı cebi nizden çıkar
mayı u nutursanız parasız kal ma manız demektir.
•
Bölünebilirlik, para n ızın daha küçük birimlere ayrıiabil mesi ve
son unda kendini kanepenizin m inderleri arasında bulmasıdır.
•
isti krar, pa ranın değerinin çok fazla değişmemesidi r (bugün
bir dolar, bir şeyden hemen hemen geçen hafta olduğu kada
rını alabiliyor ve gelecek hafta da öyle kalacak).
40
Takas ve Paranın Oluşması
•
Kabul ed ilebi lirlik, insanların para n ı n temsil etmesi gereken
şeyi yansıttığında hemfikir olmaları ve mal ile h izmet alışveri
şini parayla yapmaya istekli olmalarıd ı r.
Taşınmaz Para
Pasifik'teki Yap adası, kesinlikle taşınmaz olan parasıyla tanınır.
Burada değiştokuş aracı olarak yüzlerce kilo ağırlığında, büyük,
yuvarlak taşlar kullanılır. Yap' ı ziyaret etmeyi düşünüyorsanız pa
ranızı çevirmek için oraya varana kadar bekleyin çünkü o paralar,
uçakta koltukların altına veya baş üstü dolaplarına sığmayacaktır.
Paranın Evrimi
Çağ la r boyunca, farklı zaman ve kültürlerde birçok şey para yerine
geçmiştir. Tuz, tütün, deniz kabukları, büyük taşlar, değerl i ve de
ğersiz metaller, deri ve sigara bunlardan birkaçıdır.
Emtia Para
Değiştokuş aracı olarak nispeten az bulunan mineraller, metaller
veya tarım ürünleri kullanıldığı zaman, bunlar emtia para olarak
görülürler. Madeni para olarak basılan altın ve g ü müş, emtia para
ya örnektir. Emtia paranın bir avantajı, paradan başka amaçlarla da
kullanılabilmesidir. 1 980'1erde, birçok kadın, Çin'in Pandası veya Ka
nada'nın Akçaağaç Yaprağı şeklinde altın para özelliği taşıyan ziynet
eşyalarıyla donanmışlardı. Amerikalı kolonidier tütünü içmekle kal
mayıp, para olarak da kullanmışlardı. Kanıksadığı mız tuz, bir zaman
lar o kadar az bulunurdu ki, Romalı askerlere tuzla ödeme yapılırdı.
Öte yandan, emtianın yararlılığı, onun para olarak kullanılmasına
dezavantaj da getirir. Bir ü l ke, bir ticari malı para ve öz kaynak olarak
ku l lanmak zorundaysa para, harcanmayacak kadar değerli olabilir.
Temsili Para
Temsili para, emtia paraya bir alternatif olarak ortaya çıkmıştır. Al
tını n özellikleri nden biri yoğunluğunun y ü ksek ol masıdır. Büyük
41
Ekonomi 707
miktarlarda altın gerektiren ticari işlem ler, altı nın aşırı ağır, dolayı
sıyla na kliyesi nin zor olması nedeniyle nahoş o l muştur. Sarraflar,
bu soruna bir çözüm getirmişlerd i r. Emanet a ld ı kları a ltın karşılı
ğında ma kbuz kesmeleriyle temsili para doğmuştur. Fiziki altını
değiştokuş etmek yeri ne, insanların tek yapması gereken, altın
karşı lığı ma kbuzları değiştokuş etmekti. Gerçek a ltını istedi klerin
de, makbuzlarını verip, altı n larını geri alabilirlerdi. Bu, yıllarca ka
bul gördü kten sonra, insanlar, temsi li kağıt para fikriyle daha rahat
ettiler ve bu kavram oturdu.
Altın Standardı
Bir altın standardı uyarınca, para sabit bir altın miktarı ile destek
lenir. Paranızı gerçek altınla değiştirebilirsiniz. Altın standardı, bir
ülkenin ancak sahip olduğu altın miktarının destekleyeceği kadar
para basmasına müsaade ederek fazla basımı ve devalüasyonu en
geller. Olumsuz yönü, ekonomik büyümeye sınırlama getirmesidir.
Bir ekonominin üretim kapasitesi büyürken para arzı da büyümeli
dir. Altın standardı, o paranın altınla desteklenmesini gerektirdiği
için metalin kıtlığı, ekonominin daha fazla sermaye üretmesini ve
büyümesini kısıtlar.
42
ÇEVRiLEMEZ iTiBARI PARANIN KEŞFi
Matrix'e Hoş Geldiniz
PA R A : H E R K E S i N H AYAL i A R K A DA Ş I
Vaatler, Vaatler
Para borçtur. ABD doları, ABD Merkez Bankasının hamiline öde
me vaadidir. "Ne ödemeyi vaat ediyor?" diye sorabilirsiniz. Cevap,
"yine dolar" olacaktır.
43
Ekonomi 7 0 1
GÜVEN i N YiliRiLMESi
VE KiTLE S E L ÇARESiZLiK
44
Çevrilemez Itibari Paranın Keşfi
PA R A A R Z I ÖLÇ ÜL E R i : M 1 V E M 2
Para denen acayip nesne, ABD'de Federal Rezerv (Fed), yani Ame
rika n merkez bankası tarafı ndan idare ed i l i r ve ölçü l ü r. Fed'in para
a rzını tarif ederken kullandığı başlıca iki ölçü, Ml ve M2'dir.
45
Ekonomi 707
46
PARANIN ZAMAN DEGERi VE FAiZ
ORANLARI
Carpe Diem! (Anı Yaşa!)
FA i Z i N E S A SL A R I
Faiz, paranın kul lanımı karşılığında yapılan bir ödemedi r. Faiz ora
nı, parayı kullanmanın bedelidir. Bu bedeli belirleyen nedir? Faizi,
birbi rinin üstüne yığılan bloklar şeklinde düşün mek, işi kolaylaştı
rır. Bu bloklar, aşağıdakileri içerir:
• Fı rsat maliyeti
• Beklenen enflasyon ora n ı
• Temerrüt riski primi
47
Ekonomi 1 0 1
• Likidite primi
• Vade riski primi
Enflasyon Geçmişi
İleri yaştaki birçok Amerikalı, 1970' lerin sonları ile 1980'lerin baş
larında, mortgage (ipotekli konut edindirme) gibi kredilerde faiz
lerin %20' lere yükseldiği dönemleri hatırlar. Günümüzdeki düşük
oraniara kıyasla, bu büyük bir farktır. Farkın nedeni enflasyondur.
Faiz oranları enflasyonu da hesaba katar. Günümüzde birikimleri
nizin çok daha düşük oranda bir getirisi olsa bile, enflasyon düzelt
mesi yaptığınızda fark büyük oranda kaybolur.
48
Paranın Zaman Değeri ve Faiz Oranları
Likidite Primi
On yı l l ı k araba kredisi g ibi bir kredinin ya da yatırımın kar etmeye
başla ması ve başka bir kreditöre ya da yatırımcıya satılması ihti
mali zorsa bir diğer faiz bloku eklenir. Çünkü kredi a l ı p satıldığın
da para kazanılmalıdır fakat bu krediler, l i kit ol mayan emtia içinse
pek g etirisi yoktu r. Birçok kişi, on yıllık kredi süresi sonunda değe
rini tamamen kaybetmiş olacak a raba gibi bir malı satı n almak için
kredi a l ma riskine girmek istemez. Bu dördüncü bloka li kidite pri
m i denir. Nakde çevirmesi güç olan mallar, d a ha yüksek faiz oranı
gerekti ri rler.
49
Ekonomi 101
so
BANKACILIGIN DOGUŞU
Tahmini MÖ 2000
B A N KAC IL I G I N IL K H ALL E R i
51
Ekonomi 1 0 1
B A N K AL A R I N i ŞL E V i
52
Bankacılığın Doğuşu
53
BANKALAR NASIL PARA YARATlR?
"Abrakadabra!" ve Ötesi
B i L A N ÇO
•
Bir bankanın aktifleri ya ni varl ı kları, binaları, teçh izatı, müşte
rilere verdiği kredileri, hazine kağıtlarını, kasa mevcudunu ve
ayrılan karşılıkları (rezervleri/yedekleri) kapsar. Temelde, ban
ka nın sahip olduğu her şeyd ir.
•
Bir ba n kanın pasifleri yani kayna kları, müşterilerin mevduatları
ve diğer bankalardan veya m erkez bankasından alınan borç
lard ı r. Temelde, ban ka n ı n borçlu olduğu her şeydi r.
•
Öz sermaye ya da banka n ı n mali sermayesi, banka hissedarla
rı n ı n a ksiyon hisseleri i l e temsil edilen sermayedeki paylarıdır.
54
Bankalar Nasıl Para Yaratır?
B A N K A REZERV L E R i
Banka rezervi tam olarak nedir? Rezervler, borç vermek veya çek
hesaplarına karş ı l ı k tutmak için bulundurulan fonlard ı r. Borç ver
mek için bu lundurulan rezervlere olağan üstü yedekler, tasarruf
değil de çek hesabı için bulund u rulanlara ise zorun l u rezervler de
nir (bkz. "Sermaye Yükü m l ü l ü kleri Tanım ı"). Zoru n l u rezervler, ya
ban kanın kasasında nakit olara k ya da merkez bankası nın rezerv
hesabına yatırılarak tutu lur.
ABD'de, Fed'in (merkez bankasının) beli rlediği zorunlu rezerv
ora n ı, bankanın borç veremeyeceği çek hesabı yüzdesidir. Büyü k
ba n ka l a r için zoru nlu rezerv oranı % 1 O'dur. Demek ki, % 1 O zorun
lu rezerv oranı düşünüldüğünde, müşteriler çek hesaplarına
1 00.000$ yatırırlarsa zorunlu rezerv 1 0.000$, olağanüstü yedekler
de 90.000$ artar. Sağlıklı bir ekonomide bankalar tüm olağanüstü
yedeklerini borç verme eğ ilim indedirler. Neden? Bankalar verdik
leri kredilere faiz işleterek kar sağlarlar, o yüzden kredi miktarlarını
maksimuma çıkarmak için güçlü nedenlere sa hi plerd ir.
A B R A K A D A B R A KlS M I
ss
Ekonomi 7 0 7
Para Çarpanı
Ekonomistler, para a rzındaki büyürneyi para çarpanı vasıtasıyla
tahmin edebili rler. Bu, bir formüldür: Bir sayısı zoru nlu rezerv ora
nına bölünüp, olağanüstü yedekler ile çarpılır.
Zoru nlu rezerv oranının o/o 1 O olduğu düşünülürse para çarpan ı
1 O'dur (zorunlu rezerv oranı %25 olsaydı para çarpan ı 4 olurdu). Bir
çek hesabına 30.000$ yatırılırsa ekonomistler, para arzının maksi
mum 270.000$ artacağını tahmin ederler ([30.000$ - 3.000$] x 1 O).
Para çarpanının para a rzı ta hmineisi olara k doğruluğu, iki
faktör tarafından kısıtla n ı r. Çarpan, ba nkaların, olağanüstü yedek
lerinin tamamını borç verdiğini ve tüm kredi tuta rlarının yeni
den bankaya yatırı ldığ ı n ı varsayar. Bu varsayım la rdan biri doğru
çı kmazsa çarpan etkisi d üşer. Çoğu Amerika l ı parasını cebinde
tutarsa, bu, para çarpanına sınır getirir.
Para Bölücü
Para, yaratı ldığı kadar kolaylı kla yok da edilebilir. (Ne korku nç
bir şey!) Pa ranın, müşteriler ban kaya para yatırdığı ve banka da
kredi açtığı zaman yaratıldığını hatırlayın. Müşteriler hesapların
daki ba kiyeleri çekti klerinde ve .kredilerini kapattı klarında para
yok olur. Şu örneği düşünün: M a ria, araba kred isini kapatmak için
1 0.000$'1 ı k bir çek yazarsa, çek hesapları 1 0.000$ aza l ı r ve para arzı
daralır. Sizin için iyi olan, e konomi için o kadar da iyi olmayabilir.
56
BiR SiSTEM OLARAK BANKALAR:
REGÜLASYON (DÜZENLEME) VE
DEREGÜLASYON (SERBESTLEŞTiRME)
Al Gülüm Ver Gülüm
57
Ekonomi 1 0 1
BA N K A D Ü Z E N L E M E L E R i
VE S E R B E S T L E ŞTi R M E L E R i
58
Bir Sistem Olarak Bankalar
Para Konuşur
Bono
Borçlunun borcunu borç verene belirli bir tarihte faiziyle ödeyece
ğini taahhüt eden kıymetli evraktır.
59
Ekonomi 1 0 1
Bankaların Serbestleştirilmesi
Yi rminci yüzyıl sonlarında bankacılıkta meydana gelen serbest
leştirme, bankaların ü l ke genel inde çalışmalarına izin verdiği gibi,
sundukları hizmetleri a rtırmalarına da imkan tanıdı. Nihayetinde,
belirli d üzenlemeler yü rü rl ü kten kaldırıldı ve bankalar, spekülatif
yatırım işlerine giriştiler. Geleneksel bankaları bankava ri kurumlar
dan ayı ra n duvar yıkıldı ve bir başka mali krizi n toh umları atılmış
oldu. G ü n ü müzde bankacı l ı k sektörü değişip d u rmaktad ı r. Gele
cekteki banka krizleri ni engellemek için düzenleme getirilmesi
konusunda bir baskı mevcuttur. Bankalarla diğer fınans kurumları
arasındaki çizgi bulanıklaştığı için kanun koyucuların görevi, tüm
bankavari faal iyetleri kapsayan d üzenleyici bir çerçeve oluştur
maktı r. Tarih, başarı lı o l u p olmayacaklarını gösterecektir.
60
ARZ VE TALEP: PiYASALAR
Sıkı Pazarlık 1 01
P i YA S A N E D i R ?
Piyasa Etkinliği
Ekonomistler piyasa etkinliği konusunda hemfikir değillerdir. Bir
kısmı, rayiç fiyatın ürün hakkında mevcut tüm bilgileri etkin bir
şekilde yansıttığını ileri sürer. Diğerleri ise, fiyatların mevcut tüm
bilgiyi yansıtmadiğını iddia ederler. Bu bilgi asimetrisinin piyasa
etkinliğini baltaladığını öne sürerler.
61
Ekonomi 7 0 7
Para Konuşur
Monopson ve Tekel (Monopol)
Monopson, bir ürün için tek bir alıcının olduğu durumdur. Mono
pal, bir ürün için tek bir satıcının olmasıdır.
62
Arz ve Talep: Piyasalar
R E K A B E TÇ i PIYA S A L A R
63
Ekonomi 7 0 7
Koşullar
Etkin bir piyasanın işlemesi için bel li koşullar gerekir: her biri ken
di çıkarı doğrultusunda bağımsız hareket eden çok sayıda al ıcı ve
satıcı, tica reti yapılan mal hakkında tam bilgi ve piyasaya giriş çıkış
serbestisi. Bu listeye ayn ı ürünle ri satan "fıyat kabullenici" (yani fi
yatlar üzerinde pek etkileri olam ayan) fırmaları ekleyin, işte şimdi
tam rekabeti yaratmış oldunuz.
Aynı ü rün, fi rmaların ü rü n leri a rasında ciddi farklar olmaması
demektir. Hepsi de aynı malı ü retmekte ve satmaktadır. Buğday,
mısır, pirinç, arpa ve kahvaltı gevreği yapmak için gereken diğer
ürün leri düşünün. Bir çiftçin i n ü rettiği buğdayın, başka bir çiftçi
nin ürettiğ i buğdaydan belirg i n bir farkı yoktur.
64
ARZ VE TALEP: TÜKETiCi DAVRANlŞI
Ekonomistleri n Mutluluk Tarifi
65
Ekonomi 701
sın ız? Cevap yine: azalan marjinal fayda. Bir damla parfümle güzel
kokuyorsanız neden şişeyi boca etmeyesiniz? Ta hmin ettiniz,
azalan marjinal fayda.
TAL E P
Bir açık a rtı rmaya ta n ı k old uysa nız, bir mal için yapılan düşük tek
l ifterin yü ksek tekliflerden daha fazla olduğunu fark etmişsinizd ir.
Yan i, i nsanlar bir mal için d ü ş ü k fıyat ödemeye daha yüksek fiyat
ödemekten daha isteklidir. Bu bir şey alma isteği ve yeteneğine ta
lep denir. Daha fazla kişinin daha düşük fıyatla a l ma isteğine talep
kanunu adı verilir.
66
Arz ve Talep: Tüketici Davranışı
Gelir Etkisi
Gel i r etkisi, bütçe kısıtlamanıza dayalıdır. Bir malın fiyatı düşünce
a l ı m g ücünüz a rtar. Fiyat a rtınca alım g ü c ü n üz düşer. Gelir etkisi,
indirimli satışların a rdındaki mantığı açı klar. Mallar ind irime girin
ce, sın ı rlı gelirinizle, düşük fiyattan daha çok mal alabilirsiniz. Za
ten yaptığınız şey de bud u r.
Ikame Etkisi
Ikame etkisi, talep kanununun bir diğer açıklamasıdır. i kame etki
si, görece daha ucuz malları görece daha pa halı ola nların yerine
geçirdiğinizi belirtir. Örneği n, marketten beş g ü n l ü k yemek -üç
tavuk etli yemek ve iki sığır etli yemek- için malzeme alışverişi
yaptığ ınızı düşünün. Market sığır etinde i n d i ri m yapmışsa bir g ü n
l ü k tavuğun yerine sığ ı r eti alabilirsiniz. Bu d u rumda ne oldu? Ta
lep kanunu gerçekleşti. Sığır eti fiyatı görece daha düşüktü, siz de
daha çok sığır eti aldınız.
Talep Esnekliği
Bir yıl içinde satın a ldığınız şeylerin tü m ü n ü düşünün. Çikletten
a ra baya, metro yolculuğundan acil servis ziyaretine dek çeşit çeşit
mal ve hizmet almış olabi l i rsiniz. Bazen fiyat konu su nda çok du
yarlı olursunuz, bazen de fiyata bakmazsınız. Örneğin, bir a ra bayı
daha uygun fiyata almak için dolaşırsı nız a m a acil servise giderken
bunu d üşünmezsiniz. Ekonomistler, bu fiyat konusu ndaki duya rlı
lığa talep esnekliği derler.
•
B i r malın alımını erteleyebiliyorsanız veya çok ya kın i kameleri
varsa ya da gelirinizin büyük bir yüzdesini a l ı p götürecekse
talep, fiyata d uyarlı ya da esnektir.
•
Ama alımın hemen yapı lması şartsa veya ya kın bir ikamesi
yoksa ya da gelirinizin önemli bir kısmına mal olmuyorsa,
talep, fıyattan etki lenmeyen ya da esnek ol mayan taleptir.
Acil bir apand isit amel iyatı ile yüz gerd i rmeyi kıyaslayın. Her
i kisi de ameliyattır fakat bu' amel iyatla rd a ki tü ketici talepleri
67
Ekonomi 101
old ukça farkl ıdır. Akut apandisit, sizin en iyi ameliyat fiyatını bul
mak için dolaşman ızı bekleyemez. Bu hasta l ı ktan musta ripken
aklınızdaki en son şey, fiyatıd ı r. Amel iyat talebiniz esnek değildir.
Yüz gerdirme ise tamamen farklı bir meseledir. Birincisi, alım erte
lenebilir. Ayrıca, yüz gerdirmenin Botoks ve kolajen enjeksiyonu
gibi uyg u n i kameleri vard ı r. Son olarak da, yüz gerdirme isteğe
bağlıdır ve sağlık sigorta ları n ı n çoğunun karşılamadığı bir kalem
olup, kişinin gelirinin büyük bir kısmını kapsar. Bu faktörlerin
kombinasyonunun sonucu olara k, yüz gerdirm e talebi genel likle
esnektir.
68
ARZ VE TALEP: BiR FiYAT DOGUYOR
Üreticiler ile Tüketiciler için Ortak Noktayı Bulmak
A R Z E S N E KL i G i
69
Ekonomi 1 0 1
Bi R FiYAT DOG U YO R
Arz, talebi karşıladığında ilginç bir şey olur. Bir fıyat doğar. Etkin
bir piyasada fıyatla r, ilgili mal ya da hizmete i lişkin a rz ve talebin
bir fon ksiyonudur. Piyasa, fıyatları belirlemek ve karneye bağlama
fonksiyonuna hizmet etmek için, suni fıyatlar d i kte eden ya da .
karneye bağlama yoluyla kimin ne alacağını belirleyen oligarklar,
devlet görevlileri ya da merkezi planlamacılar yerine, a rz ve tale
bin gayrişahsi gücüne dayanır. Faydalarını maksimize etmeye ça
lışan tü ketkilerle karlarını m a ksimize etmeye çalışan ü reticilerin
birbirleriyle boy ölçüşmesi, malın piyasadaki fıyatı nı ve aynı za
manda a lınan ve satılan m i ktarını da belirleyen faktördü r.
Arz ve talep, mal ve h izmetlerin dağ ı l ı m kısıtla masını etkin
ve uyg u n bir şeki lde saptar. Fiyatlar etkindir çünkü piyasadaki
katılımcıların çoğu tarafından a n laşılmıştır. Bir çocuğa 5$ verip,
şekerci d ü kkanına yollarsan ız, kimseden yard ı m istemeden para
sının neyi a lmaya yeteceğ i ni a n layabilir. Bir fiyat çok bilgi iletir. Bir
malın fiyatı, tü keticiye alıp a lmayacağını, üreticiye üretip ü retme
yeceği n i bildirir. Fiyatlar adildir çünkü ta rafsızd ır; ne üreticiyi ne
de tüketiciyi kayırmazlar.
D E NG E Yi B U L M A K
70
Arz ve Talep: Bir Fiyat Doğuyor
71
ARZ VE TALEPTEKi DEGiŞiMLER
Her Çıkıştn Bir lnişi Vardır
A R Z I N D E G i ŞM E S i N E N E S E B E P O L U R
•
Doğa koşulları, kahve a rzı n ı beli rlemekte önem li rol oynar.
Yağ m u r, güneş, ısı ve hasta l ı k, kahve hasadını etkileyecek
doğa değişken leri n i n bariz örnekleridir. M ü kemmel hava
koşulları, çoğunlukla a rzda büyük artışlara yol açarken kötü
hava koşulları tersine sebep ol ur.
•
Girdi veya öz kaynak fiyatla rı, ü retici lerin tedarik kararlarında
doğrudan etkilidi r. Arazi, toh u m, gübre, haşere i lacı, hasat
ekipmanı, işgücü ve depolama kahve üreticilerinin karşı karşı
ya kaldıkları masraflardan sadece birkaçıdır. Bu masraflar yük
seld i kçe, yetiştirici lerin her piyasa fıyatında ü retme imkanının
azal m asıyla a rz düşer. Ü reti m maliyeti düşü nce a rz artar.
•
Rekabetin az ya da çok olması, a rzda artış ya da d üşüşe neden
olur. Kahvenin popülaritesi a rttığı için pazara g iderek daha
fazla ü retici girmiştir. Daha çok rekabetin g irmesi, her bir piya
sa fiyatı ndan a rz edilen kahvenin mikta rını a rtırm ıştır.
72
Arz ve Talepteki Değişimler
•
Gelecek fıyat a rtışı beklentileri arzı d ü şürme eğili minde i ken
gelecek fıyat d üşüşü beklentilerinin etkisi ters yöndedir. Ü re
ticiler gelecekte daha yüksek fıyatlar bekliyorla rsa, halihazırda
malı piyasaya sunmak için daha isteksiz olurlar. Kahve üreti
cileri, fıyatlar yükseldiğinde satmak için ü rü n ü a l ı koyabilirler.
i lerde fıyatların düşmesi bekleniyorsa ü reticiler mallarını şimd i
daha çok satmak isterler.
•
i l g ili mal ve hizmetlerin karlılığı da, kahve gibi bir malın a rzı nı
etkiler. Örneğin, kahvenin yetiştiği toprak, kakao üretimi için
d e elverişlidir. Kakao pazarında karlar kahve piyasası ndakin
den daha yü ksekse za manla daha çok a razi kahve ü retiminden
çeki lip, kakao üretimine katılacaktır. Benzer şeki lde, kahve
piyasasındaki karlar daha yüksekse sonunda, kakao üreti m i
pahasına daha fazla a razi kahve ü reti mine katılacaktır.
•
H ü kümet politikaları da a rzı etkileyebil i r. Devlet, ü retimi ver
g i lendirebilir, sübvanse edebilir veya d üzenlemeler getirebi l i r
v e b u d a arzı etkileyecektir. Brezilya, ormanı korumak için
yerel kahve ü retimini düşürmek isterse Brezilya hükümeti,
ka hve üretimine vergi koya bi li r. Bu, ü retim maliyeti ni artırır ve
a rzı düşürür. H ü kü met, üreti mi teşvi k etmek ve a rzı artı rmak
i sterse üreticileri sübvanse edebilir, ya ni ü retmeleri için onlara
ödeme yapar. Vietnam, bu değerli i h raç malının a rzını artırmak
için dağlık bölgelerindeki kahve üreti m i n i sübvanse edebil i r.
Düzeniemelerin çoğ u n l u kla a rzı sınırlayıcı etkisi vardır. Viet
nam dağlık bölgelerdeki yağmur ormanlarını korumaya almak
isteseydi, kahve yetişti ricilerinin üretim kabiliyeti ni etki li bir
şekilde sını riayacak kurallar koyup, d üzen lemeler yapardı.
• Teknoloji ile fiziksel sermayenin mevcud iyeti a rzın önemli
belirleyicileridir. Teknolojik yenilikler, b i rçok fa rklı sektörden
ü reticilerin her fiyata göre ü retim yapabilmeleri ve üretmek
i stedi kleri malların m i kta rını a rtırabilmeleri için i m kan sağla
m ı ştı r.
•
i şg ü cüne ilişkin mevcut fiziksel sermaye m i ktarındaki artışlar
da fı rmaların ürünlerini a rtırmalarına yardımcı olur. Ekono
m i stler, bu fenomene sermaye deri nleşmesi derler. Bir fırma
n ı n sermaye derin leşmesi a rttıkça a rz da a rtar.
73
Ekonomi 1 0 1
Para Konuşur
Sermaye
Ekonomide sermaye, parayı değil üretim sürecinde kullanılan tüm
araçları, fabrikaları ve ekiprnanı ifade eder. Sermaye, yatırırnın
ürünüdür.
TA L E P T E K i D E G i Ş IM L E R E
N E L E R S E B E P OLU R ?
Tamamlayıcılar ve ikameler
Bir malla a ta kalı ürünlerin fiyatları da o mala olan talebi etkileyebi
lir. Atakalı ürünler, ta mam layıcılar ve ikameler olara k sı nıflandırıl ı r.
Tamamlayıcılar diğer mal iarta bağlantı lı olara k ku llanılan ürün
ler, i ka meler ise bi rbi rlerinin yerine kullanılan ürün lerdir. Si nema
biletleri ve Junior Mi nts (çikolata kaplı bir nane şekeri markası)
tamam layıcılardır. Sinema biletlerinin fiyatı artınca i nsanlar sine
maya gitmeyi pek istemezler. Dolayısıyla, Ju nior M int ta lebi azalır.
Bilet fiyatları düşerse bu d ur u m u n tersi gerçekleşir. Uçak yolculu
ğu ile otobüs yolcul u ğ u i kamelerd i r. Uçak biletleri ucuzlarsa oto-
74
Arz ve Talepteki Değişimler
büs biletine talep azalır, uçak biletleri pa hal ılaşırsa otobüs bileti
talebi a rtar.
75
MUHASEBE EKONOMIYE KARŞI
Sen Patates Dersin, Ben Sarı Şalgam
Y E R i N D E B i R ÖR N E K
Ayda 5.000$ kazanan bir öğretmen olduğ unuzu ve işten ayrı lıp
dondurma satmaya karar verdiğinizi tasavvur edin. Sü rerek dolaş
tı racağınız tekerlekli bir dondurucu a rabası al ı rsınız, gereken tüm
gereçleri de tedarik edersiniz ve gerekli ru hsat harçlarını ödersi
niz. Toplam mal iyetinizin 2.000$ olduğunu farz edin. Oradan çıkıp,
76
M uhasebe Ekonomiye Karşı
Gelir ve Kir
Birçok kişi kazanç ve kar kavramlarını karıştırır. Kazanç, bir işten
elde edilen gelirin tümüdür. Tek tip bir ürünü belli fiyata satmakta
olan bir firmanın kazancı, satılan ürün adedi ya da miktarının satış
fiyatıyla çarpımına eşittir. Her birini 1$'dan sattığınız 100 elmanız
varsa, hepsini sattığınızı varsayarsak, toplam kazancınız 100$'dır.
Öte yandan kar, bir şirketin tüm giderlerini karşıladıktan sonra
elinde kalan gelirdir. Kazanç - Maliyet Kar.
=
77
Ekonomi 1 0 1
78
ÜRETiM FONKSiYONU
Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir
işletmeler, piyasa koşu l larına uyum sağ layabil mek için sık sık ü re
tim kararları almak zoru ndadır. Çay fiyatları yükselirse Yeşil Çay
adlı ü retici firma kendi poşet çayiarına talebin aza lacağını düşü
n ü p, sırada bekleyen müşterinin bardağını doldu racak yeni bir
elemanı işe almaktan vaz m ı geçmel idir? Ş u a n tablet bilgisayar
lar için alınan büyük sipa riş, Güçlü Elektro n i k adlı şirketin ü reti m
kapasitesinin ileride gelecek yüklü siparişleri karşılayacak şekilde
a rtırılması gerektiğini mi gösterir yoksa bu s i pariş anormal midir?
M i k roekonomi de makroekonomi de uzun vadeli ile kısa vadeli
ü retim kararları a rası nda ayrı m yapar. Bu ayrım lar, bel irl i bir zaman
d i l i m i ile pek alakalı değildir, daha ziyade fi rmaların girdilerinde
değişiklik yapma yeteneklerine dayalıdır.
UZU N U VE KISASI
79
Ekonomi 7 0 1
80
Üretim Fonksiyonu
dığını ve işleri çözmekte biraz yavaş olduğ u n uzu farz edin. Sabah
saat 6'da ilk müşteri kahvaltıya gelir. Hemen bir ça lışanınızı çağırır
ve acele işe koşturtursunuz. Çalışan ı, yemeği hazırlayabilir, servisi
yapabilir ve kasiyer olarak hesabı alabilir. Sonra daha çok müşteri
gelip, hizmet bekled ikleri için, daha çok yard ı m gerektiğini an lar
sınız. Cep telefonu nuzu çıkarıp, Çalışan 2 ve 3'ü a ra r, çal ışma larını
emredersiniz. Onlar gelip ça l ışmaya başladı kları için, bireysel iş
veri m lerini ve restoranın toplam verimliliğini a rtıran bir işböl ümü
oluşur.
Fevkalade sonucu görü nce daha fazlasının daima daha iyi
olduğu sonucuna varırsınız ve Çalışan 4, S, 6 ve ?'yi de çağırmaya
karar veri rsiniz. Onlar çalışmaya başlayınca restoran ı n daha fazla
müşteriye hizmet verebild iğini fark edersiniz. Fakat veri mlilikteki
önceki kazançlar azalmaktadır. Bu azalan kaza nçları rastlantı gibi
düşü n ü r, bu açmazın üstesi nden gelmek için Çalışan 8'den Çalı
şan 2 56'ya kadar bir sürü kişiyi işe alırsın ız. Kısa bir süre sonra,
restoran ı n mutfağı çalışanlarla dolar ve a d ı m atacak yer ka lmaz.
Servis iyice yavaşlar, müşteriler öfkelenir ve yönetimdeki bece
riksizl iğinizden ötürü size söylemediklerini bı rakmazlar. Aslı nda,
256 çalışanla hiçbir şey üretemezsiniz. Buna eksi getiri adı veri lir.
81
MALiYET KONTROLÜ
Kar Amacı Yüzünden
Para Konuşur
Amortisman
Sermaye eskidikçe değeri düşer çünkü bozulur ve sonunda değişti
rilmesi gerekir.
*
Wa/1 Street adlı ABD yapımı fılmde Michael Douglas'ın canlandırdığı Gordon
Gekko karakterinin ünlü repliği.
82
Maliyet Kontrolü
G i D E RL E R i N T i PL E R i
Daha önce, ekonomistlerin, karl ılığı hesa pla rken fırsat mal iye
tini de göz önünde bulundurd u klarını söylediği m izi hatırlarsınız.
Şimd i l i k onu unutun. Maliyetierin bu şekilde i ncelen mesi amacıy
la kara, tam olarak m u hasebecilerin yaptığ ı g i bi bakıyoruz:
Kazanç - Mal iyet (Sabit ve Değişken) = Kk
83
Ekonomi 101
Marjinal maliyeti, bir birim daha üretmenin ilave mal iyeti olarak
düşünün. Bir firma nın ü rettiği ürünün her bir ilave birimi için daha
fazla değişken mal iyet doğar ve toplam mal iyet a rtar. Bu, marjinal
mal iyetinin de arttığı a n la m ı na gelir. Örneğin, her yeni Big Mac'in
mal iyeti bir önceki Big Mac'in maliyetinden daha fazladır çünkü
McDonald's, ilave Big Mac ya pmak için daha çok malzeme almak
ve çalışa nlarına daha çok fazla m esai ödemek zoru ndadır.
Marjinal Kazanç
McDonald's gibi fi rmalar, marjinal mal iyetin marjinal kazanca eşit
olduğu noktada üretim yaptıkla rında karlarını maksimize ederler.
Diğer bir deyişle, bir fırma yapabileceği en büyü k karı gerçekleş
tirmek isterse, bir birim daha ü retmenin ilave maliyetinin bir birim
daha ü retmenin getirdiği ilave kazançla aynı olduğu noktada üre
tim yapar.
"Bir hamburger daha" yapmanın ilave mal iyeti (örneğin) 99
sent ise ve bu hamburger 99 sente satılabiliyorsa marjinal maliyet
ile marjinal kaza nç eşittir. B u rası, ekonomistleri n hayalini kurduğu
mutlu yerdir. "Bir hamburger daha" yapmanın ilave maliyeti 1 ,29$
olup, onun satışı da ancak 99 sent gelir getiriyorsa McDonald's,
hissedarianna bir açıklama yapmak zorunda kalacak ve muhte
melen kısa süre içinde yen i bir CEO arayışına gi recektir.
84
KISA VADEDE TAM REKABET
Varmış Gibi Yapalım!
DÖRT A D IM D A TAM R E K A B E T
•
Ü retici ler ve tüketiciler tam bilgiye sah i ptir -ürün ve piyasa
ha kkında bili necek her şeyi bilirler- ve mantıklı kararla r verir
ler. Bu, tüketidierin faydayı (yani mutl u l u k puanla rını), üretici
lerin ise karı maksimize etmeye çalışma l a rı ve her iki grubu n
da bunları yapabilmek için ihtiyaçları olan bütün bilgilere
sahip olmaları demektir.
•
işletmeler piyasaya engeller olmadan girip ç ı kabil i rler. Bura
da, işletmeler, başlangıç finansmanı sağlamak ya da tasfiye
satışlarını düzenlemek için risk sermayedariarına yalvarmak
zorunda deği llermiş gibi davran ıyoruz.
•
Tü m üreticiler aynı malları ("çıktılar" veya mamul mallar) üre
tirler ve hepsinin de g irdileri (örneği n işgücü) aynıdır. Tam
Rekabet Dünyası nda, bir çift Keds veya bir çift Dolce & Gabba-
85
Ekonomi 1 0 1
R E K A B E T V E K I S A VA D E
86
Kısa Vadede Tam Rekabet
87
UZUN VADEDE TAM REKABET
Aşağı Çeken Rekabet
Kısa vadede olanın tersine uzun vadede firmalar piyasaya girip çı
kabilirler. Ekonomik karların varl ığı karşısında yen i fı rmalar piyasa
ya girer, eski fı rmalar ise zararlar karşısında piyasadan çıka rlar. Bir
önceki böl ümde verdiğimiz donat örneğine devam edersek, Yeni
Zelanda a raştırması n ı n ışığında, üstü kaplı donat sektöründeki
ekonomik karlar, sektöre yeni fi rmalar çeker. Yeni firmalar girdiği
için rekabet artar, bu da sektörün üstü kaplı donat a rzını a rtırması
demektir. Artan arz, donutların denge fiyatı nı d üşürür ve ekono
mik kar yok olur.
Cal ifornia a raştırması ele alındığına, ekonomik zararla karşıla
şan bazı fı rmalar durma noktasına gelecek ve sektörden çekile
ceklerdir. Bu, rekabeti azaltır ve sektörün üstü kaplı donat arzı nı
azaltır. Aza lan a rz, piyasadaki denge fiyatını yükseltir. Sonunda
sektör sıfı r ekonomik ka rla uzun vade dengesine dönerken sek
törde daha az sayıda firma kal ı r.
TA M R E K A B E T T E N E K S i K R E K A B E T E :
B i R S Ü R E KL i L i K
Piyasaların Evrimi
Piyasa yapılarının sürekliliği, piyasaların evrimi olarak görülebilir.
Firmalar çok rekabetçi bir piyasada başlayabilir ve zamanla tekel ha
line gelebilirler. On dokuzuncu yüzyıl sonları ile yirminci yüzyıl baş-
88
Uzun Vadede Tam Rekabet
Tekelci Rekabet
Tekelci rekabet, tam rekabete çok benzeyen bir piyasa yapısı
d ı r. B i rçok al ıcı ve satıcı va rdı r, engel ler asgari seviyededir ya da
en azından tüm fi rmalar için eşittir ve bilgiye kolayca ulaşılabi l i r.
B u n u n la birlikte tekelci rekabette, firmalar aynı ürünleri sunmaz,
ü rü n lerini rakipleri nin kinden farkl ılaştı rırl a r. Ü rü n farklılaşması,
ü reticilerin tüketici leri, kendi ü rün lerinin diğer ü reticilerin ürünle
rinden farklı olduğuna i kna edebildi kleri sü reçtir.
Tekelci rekabeti düşündüğünüzde a kla gelmesi gereken sek
tör fast food sektörüdü r. Fast food sektöründe, birçok farklı tüke
ticin i n cebindeki dolarlar için yarışan birçok farklı ü retici vardır.
Gerekli ruhsatlar için ödeme yaptığı ta kd i rde herkes fast food
restoranı açmakta serbesttir. Çoğu üretici, neye g i rdiklerini iyi bilir
ve m ü şteriler de ü rün leri oldukça iyi anlar. Fast food sektöründe
neden tekelci rekabet mevcuttur? Ürün farkl ılığı nedeniyle. Her
firma farklı bir menü sunar. Taco Beli, Chick-fi i-A, McDonald's ve
Su bway, hepsi de müşterilerine çeşitli seçenekler sunarken fast
89
Ekonomi 101
Tekeller ve Kar
Tekelci rekabet firmalan uzun vadede ekonomik karlannı koruya
bilirler mi? Hayır. Zamanla rekabetin mevcudiyeti, sonunda tekelci
rekabet firmalannın karlannı eritecektir. Sonunda, fazla kapasiteye,
yüksek maliyete sahip ve hiç ekonomik kan olmayan bir sektör kalır.
90
OLiGOPOLLER VE EKSiK REKABETÇi
PiYASALAR
Ya Dünya Hakimiyeti Ya Ölüm! 1
O L iGO PO L ( TA K I M T E K E L i )
91
Ekonomi 101
Rekabetin Kaybolması
Firmaların birleşmesi, sektörlerin olgunlaşması ve piyasaların oli
gopol leşmesi neden önemlidir? Rekabet azalınca birtakım olum
suz etkiler meydana gelir. Fiyatla r yükselir, topl umun yara rına olan
üretim ve dağıtım etkinliği kaybolur. Bunların, tü ketidierin üreti
cilerden hoşlanmadığı sektörler old uğuna dikkat edin. {Havayolu
şirketini, çi kolata parçacıklı k u ra biyeyi sevd iği gibi seven biri ol
muş mudur hiç?) "ilginç bir tesad üf;' demez miydiniz?
Bir piyasanın ol igopol şartları n ı sağlayıp sağlamadığını belirle
mek için ekonomistler piyasa n ı n Herfındahi-Hirsch man Endeksini
{HHI) hesaplar. Endekste görece d üşük bir değer piyasayı reka
betçi olarak, görece yü ksek bir değer ise oligopol olarak tanımlar.
Federal Ticaret Komisyonu ve Adalet Bakanlığı, endeks değerleri
ni, bir sektördeki şirket birleşmelerine onay verip vermeyecekle
rini beli rlemek için kullanırl a r. Birleşme, HHI'yi beli rgin bir şekilde
yükseltecekse, birleşmenin d u rd u ru l ması kuvvetle muhtemeldir
çünkü a ksi takdirde rekabet azalacaktır.
Düzenleyici ler ile e konomistler, bir piyasanın ol igopol olup
olmadığına karar vermek için, yoğunlaşma ora n larını da kulla
nırlar. Az sayıda fırma n ı n elinde ne kadar çok pazar payı varsa
yoğunlaşma oranı da o kadar yüksektir. Örneğ in, dört firmaya
yığılma oranı %80 ise, en büyük dört fırma pazar payı nın %80'ine
sahip demektir. 2002 n üfus sayı mına göre, elektrik süpürgesi
sektörü n ü n dört firmaya yığılma oranı %78, sekiz firmaya yığ ıl ma
oranı %96, 1 idi. Elektrik süpürgesi sektörünün bir oligopol örneği
olduğunu söylemek yerinde o l u r. Karşılaştırma yoluyla tam reka
betçi bir sektörde dört firmaya yığılma oranı %0, tekel hakim iye
tindeki bir sektörde ise, tek firmaya yığılma oranı %1 OO'd ür.
92
Oligopoller ve Eksik Rekabetçi Piyasalar
Günümüzde ise, medya olarak bilinen daha geniş bir sektörün par
çasıdır. Yerel bir gazete, yerel gazete pazar payının %100'üne sahip
olabilse bile diğer medya türleri, onun sektörün geneli içindeki et
kin payını düşürür.
93
GiZLi ANLAŞMA VE KARTEL
Ya Dünya Hakimiyeti Ya Ölüm! 2
Para Konuşur
Kartel
Birbirleriyle rekabete girmek yerine işbirliği yapmak konusunda
aniaşan bir grup üreticidir. Karteller, üyelerinin daha yüksek karlar
elde etmeleri için, topluca üretimi azaltarak fiyatları yükseltıneye
çalışırlar.
Gizli Anlaşma
ABD'de fi rmaların fiyatları ve ü retim i belirlemek için işbirliği yap
maları yasa klanmıştır. On dokuzuncu yüzyıl sonu ve yirminci
yüzyıl başındaki tröstlerin suiistimal leri, Başkan Theodore Roo
sevelt'in "tekel lerle mücadelesi" için itici güç olmuştur. H ükü met,
Sherman Antitröst Yasası ve son ra ki Clayton Antitröst Yasası ile
94
Gizli Anlaşma ve Kartel
Para Konuşur
Gizli Anlaşma
Ekonomistlerin gözünde, şirketlerin kendi aralarında gizli anlaş
malar yapması, rekabeti yapay bir şekilde azaltarak tüketicileri (ve
diğerlerini) aldatma veya dalandırma niyetini de ifade eden eylem
lerdir.
Kartel Oluşturma
Gizlice an iaşan şirketler ka rtel oluştura b i l i rler. Kartel, piyasanın
kal d ı rabileceği herhangi bir fiyatı isteyebilen tek bir ü retici ya da
tekel g i bi etkin bir şekilde işleyen şirketlerin oluşturduğu bir grup
tur. M u htemelen en iyi bi l i nen modern kartel, Petrol i h raç Eden
Ü l keler Teşkilatı OPEC'tir. OPEC, petrol i h ra ç eden on üç ü l keden
oluşur, dolayısıyla ABD'nin a ntitröst yasalarına tabi değildir. OPEC,
çıktıyı kısıtlayarak yüksek petrol fiyatlarını ve üyeleri nin karları nı
koru maya çalışır. Kartelin her bir üyesi, sonuçtaki çıktıyı azaltıp,
fiyatları a rtıran bir üretim kotasına razı olur. OPEC, ucuz benzin se
venler için kötü ha berdir.
Neyse ki, tüketiciler lehine, kartelierin de bir Aşil topuğu mev
cuttur. Bir kartel in mü nferit üyeleri nin, anlaşmayı atiatma dürtüsü
95
Ekonomi 101
96
OYUN KURAMI
Bir Sessiz Harf Satın Alabilir miyim?
TUTUKLU N U N AÇMAZI
97
Ekonomi 101
düşünür. Birbi rleri nden ayrıld ıkları ve diğeri nin ne yaptığı konu
sunda bir fikirleri olmadığı için her ikisi de mu htemel on yıllık
hapis cezasından ku rtu l m a k a macıyla suçlarını itiraf eder. Sonuçta
ikisi de üç yıl yatar. Bu mantıklı sonuca dominant strateji denir.
i Ş H AYAT I N DA OY U N K U R A M I
işteki bazı kararlar da aynı mantığı izler. Küçük, izole bir kasabada
sadece iki benzinci olduğunu ve bi rbi rlerinin g örüş alanının dışın
da bulunduklarını farz edin. Yasaya göre fiyatlarını sadece günde
bir kez değiştirme izinleri vard ır. Her firman ı n iki fıyat seçeneği
mevcuttur. Yüksek ya da düşük fiyat isteyebi li rler. Geçmiş dene
yim leri nden, her i kisi de yüksek fıyat istedi klerinde her birin in
1 000$ ka r ettikleri ni bilmekted i rler. Biri yüksek, diğeri düşük fiyat
isted iğinde yüksek fiyat isteyen istasyon 300$ kar ederken düşük
fiyat isteyen 1 200$ kar elde etmektedir. Her i kisi de düşük fiyat
isted i klerinde 750$ kar elde etmektedirler.
Gizlice a nlaşma fırsatları olsaydı her i kisi de hangi stratejiyi
seçerlerd i? Gizli anlaşma düşünüldüğünde her i kisi de yüksek
fiyat belirlemekte anlaşıp, günde 1 000$ kazanırlardı. Gizlice anlaş
maları m ü m kün değilse ne ya pmalıdırlar? Düşünüş yolu şöyledir:
"Yüksek fıyat istersem ya 1 000$ ya da 300$ kazanı rı m. Düşük fıyat
istersem ya 1 200$ ya da 750$ kazanırım." Firmalar birbirlerinin
görüş alanının dışında old u kları ve öteki nin fiyatiandırma stra
tejisini bilmelerinin yasal bir yolu olmadığı için, en uygun eylem
planları veya dominant stratej i leri, en az 750$'ı gara ntileyip,
1 200$ kazanma şanslarının da olduğu düşük fiyatı istemektir.
Tıpkı tutuklunun açmazında olduğu gi bi, oyu ncular anlaşma
im kan ı na sahip olmadı klarında m utlaka karı ma ksimize etmesi
gerekmeyen sonucu veren stratejiyi seçerler.
Tek seferlik bir oyun olan tutu klunun açmazı d u rumunun aksi
ne, firmalar birbirleriyle her g ü n rekabet ederler. "Oyu nu" defa
larca oynama fırsatı olduğundan sonuçtaki d u ruma g izli an laşma
denir. F i rmalar, kısasa kısas oyununu oynaya rak n ihayetinde her
98
Oyun Kuramı
ikisinin de yüksek fiyat beli rleyip, karı maksi m ize edecekleri bir
noktaya ulaşabili rler. Bu durum nasıl işler?
99
FiYATLANDIRMA DAVRANlŞLARI
Para, Para, Para
F i YAT L A N D I RM A V E O L iGO PO L L E R
Fiyat Önderliği
Fiyatiandırma kararını, piyasa n ı n geri kalanı için baskın bir firma
aldığı nda, bu du ruma fiyat önderliği denir. Bu kararlar, yeni fiya
tın yürürlüğe girmesinden çok önce ilan edilir ve bu da gizli bir
anlaşma olduğunu yansıtır. Sektördeki küçük firmalar, genellikle
aynı şeyi ya pıp, fiyat önderin i n beli rlediği fiyata uyum sağlarlar.
Fiyat önderliği, firmala ra, doğrudan fıyat üzeri nden rekabet ettik
leri duru mdakinden daha yüksek bir fıyat yakalama fırsatını sunar.
Tüketiciler, fıyat önderliği durumunda, fırmaların kartel oluştur
duğu duruma kıyasla daha iyi, yüksek rekabetin olduğu duruma
kıyaslaysa daha kötü fiyatlar b u l u rlar.
Fiyat Savaşları
Firma lar, fiyat önderliği model i n i n d ışına çıkıp, birbi rlerinin fıyat
larını düşü rmeye başladı klarında fiyat savaşları meydana gelir. Ku-
1 00
Fiyatiandırma Davranışları
Ürün Farklılaştırması
Fiyat önderl iği tarzında çalışı rken firmalar, fiyatın a ksine, ürün
farklılaştırmasına dayalı rekabete girerler. Firmalar, kendi ürün leri
nin fa rklılı klarını ve benzersizliklerini vurg u l ayarak pazar payları n ı
birbirlerinden çekip almaya çal ışırlar. Tekelci rekabet piyasasında
olduğu gibi, fıyat dışı rekabetle uğraşan oligopolistler, reklama
yüklü m i ktarlar h a rcarlar. Örneğin, önemli Amerikan birası mar
kalan, fıyat üzerinden rekabet etmeyip, birbirlerinden pazar payı
kapabil mek için reklam yoluyla fıyat dışı rekabete girerler.
1 Ol
Ekonomi 1 0 1
Fiyat Artışları
Rekabetçi bir fırma bütün rekabeti ortada n kald ı rdığında tekel
meydana gelir. Kilit kaynakların kontrolü nün ele geçiril mesi, şirket
birleşmeleri ve hatta h ü kü meti n de bir parça yard ım etmesiyle,
önceden rekabetçi olan fırmalar kendilerini, i m renilecek bir tekel
ci pozisyonuna gelmiş halde bulabilirler. Bir tekel için tipik bir fı
yatlandırma davran ışı, fiyatları m üm kün olduğu kadar a rtırmaktır.
John D. Rockefel ler'ın Sta n dard Oil Trust'ı, m uhtemelen en
tanınmış Amerikan tekelid i r. Öz kaynağı kontrol etmekle, rekabeti
satın almakla ve politik nüfuza sahip olmakla gücünün doruğun
da bulunan Standard Oil, esas itibariyle Birleşik Devletler'deki
tüm petrol üretimini kontrolü a ltı nda tutmuştur. Bu durum, Bay
Rockefeller için iyidir çünkü o n u dünyanın en varlıklı adamı haline
geti rmiştir fakat tü keticiler ve potansiyel rakipler için, Standard
Oil Trust'ın doğurduğu son uç, yüksek fıyatlar, verimsiz bir üretim
ve piyasaya gi rişte bel i rg i n engeller olm uştur. Son u nda Standard
Oil Trust'ı yıkmak için Sherman Antitröst Yasası kullanılmış ve
devlet, o tari hten beri başka tekel lerin de oluşmasını önlemekte
etkin bir rol oynamıştır.
Fiyat Ayrımcılığı
Rekabet olmadığı için tekel ler, diğer firmaların iş yapmasını zorlaş
tırmak a macıyla fıyat ayrı mcı lığı yapabilirler. Fiyat ayrımcılığı, aynı
mal ya da hizmet için farklı m ü şterilere farklı fiyatlar uygulama gü
cüdür. Örneğin, demiryolu tekeli, aynı miktarda yükü taşımak için
farklı m ü şterilerden fa rklı fıyatlar isteyebil irdi. Gün ümüzde Clay
ton Antitröst Yasası sayesinde fıyat ayrı mcı lığı, genelde yasadışıdır.
Bazı fiyat ayrımcı lığı biçim leri hala mevcut çünkü kabul edile
bilir olara k görül üyorlar.
Sinemaya son gidişinizde veya uçağa son binişinizde fiyat
ayrımcılığından yararianmış olabilirsiniz. Tiyatrolarda çoğ unluk
la yaşlı, öğrenci ve askeri personel indirim leri uyg u lanır. iş için
seyahat edenlerle tatilciler, aynı u çuşlar için her i kisi de ekonomi
sınıfında uçmalarına rağmen çoğunlukla çok fa rklı bilet fiyatla-
1 02
Fiyatiandırma Davranışları
1 03
TEKEL (MONOPOL): iYi, KÖTÜ, ÇiRKiN
Sadece Bir Masa Oyunu Değil
Monopol (tekel) her zaman kötü bir şey değildir. Ama her zaman
iyi bir şey de değildir. Tekel bazen düpedüz çirkirıdir, tabii bir te
kelin g u rurlu asıl patent sah i bi değilseniz. Tekelin var ol masına
izin verilirse bu, iyi bir sebebi ol masındandır. Yine de, sebebi iyi
olsa bile tekellerin bazı olu msuz etkileri olabilir. Tarih, tekellerin
deneti msiz bırakı ldıklarında ekonom iye zarar verebildiklerini gös
termişti r.
iYi
iyi tekeller, üretilen çıktının (mal, madde, hizmet) tipine bağl ı ola
rak çeşitli biçimlerde olurlar.
Doğal Tekel
Bunla rdan ilki, doğal tekeldir. Fabrika büyüdüğü için ortalama üre
tim gideri düştüğü zaman ölçek ekonomileri mevcut olur. Ölçek
ekonom i l eri ü retimin tek bir ü retici tarafından yapılmasını teşvik
ettiğinde doğal tekel var olur. En yaygın şekilde sözü edilen doğal
tekel örneği, size kullandığınız elektriği satan ü retim ve dağıtım
şirketid i r. Doğal tekeli teşvik eden elektrik santra l lerinin bir özelli
ği, santralin boyutu büyüd ükçe elektriğin kilovat saat maliyetinin
düşmesidir. Küçük bir jeneratörün üz olabilir. Evi nizin elektrik ihti
yacını karşılamak için kul lanaca ğ ı n ız bu jeneratörün veya birkaç
küçü k jeneratörün işletme masrafını düşünün. Şimdi bir şeh irdeki
her hanenin kullanacağı bi rkaç taşınabilir jeneratörün masrafını
düşünün. Jeneratörlerin topluma getirdiği toplam sabit masraf
epeyce yüksektir, benzinli veya mazotlu jeneratörlerin değişken
işletme g ideri ise astronomik o l u r.
Bu d u ru m u, şehrin izdeki mevcut durumla kıyaslayın. Bütü n
şehrin elektriğini çokl u jeneratörler yerine çok daha d üşük bir
1 04
Tekel (Monopol): Iyi, Kötü, Çirkin
Teknolojik Tekel
Teknolojik tekel, bir diğer teşvik ed ilen tekel biçimidir. Bir firma
yen i bir ürün ya da yöntem icat ed ip, patent koru ma hakkı aldı
ğ ı nda firma, bu bel irli ürünün teknoloj i k tekeleisi haline gelir.
ABD Patent ve Marka Ofisine göre, patent koruması, i l k başvuru
tari h i nden itibaren yirmi yıl süresi nce devam eder. Bu süre içinde,
başka bir fırma bu teknolojiyi geliştiremez veya ithal edemez. Pa
tent sahibi, teknolojiyi geliştirebilir veya bu teknolojiyi geliştirme
haklarını yasal tekelci olarak faaliyet gösterecek başka bir fi rmaya
satabii ir.
Patent koruması esnasında patent sahi bi, bir tekelci olara k,
tekel fiyatı uygulayıp, ekonomik karlar elde edebi l i r. Tekel fiyat
ları, rekabetle oluşan fıyatla rdan yüksekse bu neden teşvik edilir?
Patent koruması yeniliği, icatları ve a raştırma-gel iştirmeyi teşvik
eder. Koruma olmadığı takdi rde, firmaların, hiç yatı rım yapmadan
komşu fırma nın sadece ürünü kopya ederek kar sağlayabileceği n i
bilerek milyarlarca dolar yatı rı m yapmak i ç i n p e k sebepleri kal
maz. Amerikalı ve Avru palı i laç fi rmaları n ı n, hayat ku rtaran birçok
ilaç gel iştirmeleri, patent koruması ve tekel karları sayesinded i r.
Patent koruması olmadığı takdirde ilaç endüstrisinin a raştı rmaları
sürdü rmek için pek nedeni kalmaz.
KÖT Ü ( ? )
1 05
Ekonomi 1 0 1
ÇiRKiN
1 06
Tekel (Monopol): Iyi, Kötü, Çirkin
1 07
DEVLET PiYASADA: TAVAN FiYATLAR VE
TABAN FiYATLAR
Ama Niyetleri Iyiydi
TAVA N F i YAT L A R
1 08
Devlet Piyasada: Tavan Fiyatlar ve Taban Fiyatlar
1 09
Ekonomi 707
TA B A N F i YAT L A R
1 1o
Devlet Piyasada: Tavan Fiyatlar ve Taban Fiyatlar
111
DEVLET PiYASADA: VERGiLER VE
SÜBVANSiYONLAR
Hayatta Kesin Olan Pek Az Şeyden Birkaçı
V E RG iL E N D i RM E P i YA S AY I
N A S IL Ş E K iLL E N D i R i R ?
112
Devlet Piyasada: Vergiler ve Sübvansiyonlar
S Ü B VA N S i YO NL A R P i YA S AL A R I
N A S IL Ş E K iLL E N D i R i R ?
113
Ekonomi 707
T Ü K E T i C i S Ü B VA N S i YO N L A R I V E K A R A BO R S A
Karaborsa, yasadışı tica retin o l u şmasını sağ l a r. i htiyaç sah ibi ai
lelere yapılan gıda ya rd ı m ları bile karaborsa faa l iyetlerine maruz
kal ı r. Gıda ya rdımı a l a n l a rın bir kısmı, 1 $ nakit ka rşıl ığında 2$'1ık
gıda yard ı m ı n ı başka la rına vermeye hazırd ı r. B u ndan yararlan ı r
lar ç ü n kü a rtık can l a rı n ı n isted iğini almakta özg ü rd ü rler. Satı n
alan da bakkal iye m alzemelerini yarı fiyata a l ma kla yarar sağ
lar. Sistemdeki sorun, verimsiz ol ması ve gıda yard ı m ı alıcıianna
fayda g eti rmemesid i r. Bir na kit ödeme sistemi içerisinde vergi
m ü kellefi kazançl ı d ı r ç ü n kü aynı değerdeki h izmeti mal iyetinin
çok a ltı nda verir. Alıcı da kaza n ı r çünkü bakkal iye ma lzemelerini,
gıda p u l uyla ödemek gibi uta n ç verici bir d u ru m la karşılaşma-
1 14
Devlet Piyasada: Vergiler ve Sübvansiyonlar
dan a labilir ve isterse daha çok önem verd iği başka bir şeyi de
satı n a l a bi l i r.
Bu tür bir sisteme karşı çıkı l masının nedenlerinden biri, bazı
larının gıda yardımıyla yiyecek almak yeri ne sigara, alkol hatta
uyuşturucu alabil meleridi r. Şu örneği d ü ş ü n ü n : Gıda yardımı
alan bir kişinin aynı zamanda sigara bağ ı m i ısı olduğunu varsayın.
1 00$ ' 1 ı k gıda pulu alıp onları anında karaborsada satar, böylece
50$'1 ı k sigara alabi l i r. Sonuçta 50$'1ık sigarası va rd ır fa kat yiyecek
bir şeyi yoktur. Şimdi g ıda yardımı alan biri n i n 1 OO$'ı nakit olarak
aldığ ı n ı farz edin. Bunun SO$'ıyla sigara a l ı r fa kat hala yiyecek
a l m a k için 50$'ı kalm ıştır. Şimdi o da, vergi m ü kellefi de daha iyi
d u ru m dadır. Ayrıca nakit ödeme sistemi, kara borsayı ortadan kal
d ı rı r ve uygulaması çok daha ucuzdur.
1 15
PiYASA BAŞARlSlZLlKLARI
Gel Vatandaş Gel, Yetişen Alıyor!
K AM U M A L L A R I
•
Bir m a l ya da hizmeti bir kişi nin tü ketmekte ol ması başka biri
nin tüketmesini engellem iyorsa o mal ya da hizmet rakipsizdir.
Örneğin, sinema sa lon unda başka bir kişinin daha bulunması
sizin o hizmeti atmanızı engellemez, ta bii eğer o kişinin kuca
ğ ı nda ağ layan bir bebek yoksa. Bir şeker, raki pli mala örnektir.
Şekeri siz yiyorsan ız başkası yiyemez.
•
Eğer bir malın ü reticisi, kullanmak için ödeme yapmak isteme
yenlerden onu esirgeyemiyorsa bu mal hariç tutu lamayan bir
maldır. Umuma açık yollar, rakipsiz, hariç tutula mayan mallar/
h izmetlerdir. (Sinema, rakipsiz fakat hariç tutu labilen bir mala/
hizmete örnektir.) Özel bir şirketin kendi cebinden karşılayıp,
u m u ma açık bir yol yap m a k için pek sebebi yoktur. Demek ki,
bu tür malları sağ lamak, d evlete kalmaktadır.
OL UM L U D I Ş S A LL I K
116
Piyasa Başarısızlıkları
O L U M S U Z D I Ş S ALL I K
117
Ekonomi 101
K A R A BO R S A
1 18
Piyasa Başarısızlıkları
1 19
MALi PiYASALAR VE BORÇ VERiLEBiLiR
FONLAR TEORiSi
Perdenin Arkasındaki Nedir?
B O R Ç V E R iL E B iL i R FO NL A R T EO R i S i
1 20
Mali Piyasalar ve Bo rç Verilebi l i r Fonlar Teorisi
Para Konuşur
Yatınm
Yatırım teriminin kullanımı, çoğunlukla ekonomiye yeni başlayan
ların kafasını karıştırır. Yatırım, ekonomide, fiziksel sermaye satın
almak için borçlanma anlamına gelir. Konu menkul kıymetler ise,
yatırımın anlamı büyük ölçüde tasarrufla aynıdır. Tasarruf sahip
leri, borçlananların sermaye yatırımına girişebilmesi için gerekli
fonları sağlayan mali yatırımlarla ilgilenirler.
121
Ekonomi 101
L i Ki DiTE TERC i H i
John Maynard Keynes'in li kidite tercihi teorisi, kısa vadeli nominal
faiz ora n l a rını açıklar. Keynes, faiz oranları n ı n bel irleyicisi olarak
tasarruf ve borçlanma davranışiarına bakmak yerine, kısa vade
li faiz oranlarının, tü ketici nin l ikidite tercihinin veya nakit tutma
eğiliminin fon ksiyonu olduğunu öğretmiştir. Keynes'in teorisine
göre, faiz oranlarının açıklanmasında borç veri lebilir fonlar piyasa
sının a ksi ne, para piyasası esastır.
Para piyasası, merkez bankasının para a rz ettiği ve ai lelerin,
işletmelerin ve devletin çeşitli nominal faiz oranlarıyla para talep
ettiği piyasadır. Merkez bankaları, faaliyetleri yasalarla düzen
lenmiş tekeller gibi davra n ı r ve faiz oranından bağı msız olarak
para basarlar. Likidite tercihi, pa ra talebidir. Yüksek nominal faiz
oranlarında insanlar terci hen, tahvil gibi, faiz getiren ayni varlıkları
tutarlar. Fa kat faiz oranları düşünce insanlar nakdi varlık tutmayı
tercih ederler çünkü bunu yaparken fazla bir faiz getirisinden
fedakarlık etmiş ol mayacaklard ı r.
1 22
PARA PiYASASI
Bir Patates Kızartması Bir de Hazine Bonosu Alayım Lütfen
F i N A N S M A N BO N O S U
itibarı yüksek işletmeler, kısa vadeli bir borç sened inden başka bir
şey ol mayan fınansman bonolarını çıkarıp, i h raç ederek para piya
sasında kolayca borçlanabi lirler. Örneği n, Behemoth Corporation
mü şterilerinden ay sonunda bir ödeme alacağ ını beklemekte fa
kat çal ışanlarına o tarihten önce maaş ödemesi gerekmektedir. Bu
duru mda Behemoth Corporation, çal ışanlarına ödeme yapmak
için a l acağı nakit karşılığında finansman bonosu i h raç edebil i r.
Müşteriler Behemoth Corporation'a ödeme yapar yapmaz şirket,
finansman bonosunu elinde tutanlara geri ödemesini yapabi lir.
Finansman bonosu, şi rketin, nakit a kışı nı uzun vadeli bir borcun
yapabileceğinden daha ucuza sağ lamasına olanak verirken borç
verenin de fazla nakdinden bir miktar faiz kaza ncı elde etmek için
likit ve görece güvenli bir yol izlemesini sağlar.
Finansman bonosu teminatsız bir borçtur, ya ni herhangi bir
tür sermaye payı nı temsil etmez ve karşılığında h içbir madd i
teminat sunmaz. Nakit a kıştan geri ödemen izi alırsınız (verilen
örnekte olduğu gibi müşteri ler ay sonunda Behemoth Corpora
tion'a ödemelerini yaptıklarında siz de baştaki yatırımınızla bir
likte fa izinizi geri alırsınız). Fi rma borcu n u vadesinde ödemezse
seçeneksiz kalıp sıkışırsın ız. Bu, mahallenin tefecisini yollayıp, ofis
mobi lyaianna el koymaya benzemez.
1 23
Ekonomi 1 0 1
H A Z i N E BONOL A RI
1 24
Para Piyasası
F E D E R A L FO NL A R
1 25
TAHViL PiYASASI
Bu Bono Şarkı Söylemiyor!
F E D E R A L D E V L E T TA H V i L L E R i
•
Kuponlu tahvi ller nominal değerinden ya da ona yakın bir
değerden satı l ı r ve gara nti li faiz ödemeleri getiri rler.
•
Sıfır kuponlu tahvi ller, nominal değerinden iskontolu olarak
satı l ı r ve vade sonunda nominal değeri kadar getiri sağlarlar.
Her i ki tür de, anaparalarını korurken faiz geti risi elde etmek
isteyen kişiler için çekici yatı rımlardır. Ta hvilleri i ki ncil piyasada
satabilme im kanı onları görece li kit hale getirir ki, bu da yatırım
cılar için önemlidir.
ABD h ü kümeti, vadeleri bir yıldan uzun olan çeşitli tü rden tah
viller çıkarır. Federal bütçenin fı na nsma nında başlıca kaynaklar
Orta Vadeli Hazine Ta hvil leri ve Uzun Vadeli Hazine Tahvilleridir.
•
Orta vadeli hazine tahvi lleri, vadeleri iki ila on yıl arasında olan
orta vadeli tahvi llerd i r
•
Uzun vadeli hazine ta hvilleri, vadesi otuz yıl olan ta hvi llerdir.
1 26
Tahvil Piyasası
E YA L E T V E Y E R EL YÖN E T iM TA H V i L L E R i
ŞI R K E T TA H V i L L E R i
ı 27
Ekonomi 707
fı rma ı .OOO.OOO$ borç alır ve yılda o/o ı O geti risi olan sermaye ya
tırımı yaparsa kendi parasını riske atmadan ı 00.000$ kazanabilir.
Firmaların tahvi lleri g eri ödemek için vergi koyma yetkisi ol ma
dığından (bu yüzden de bazen borcunu ödeyemediğinden) yatı
rımcı lar, riski telafi etmek a macıyla hazine ve belediye tahvi llerine
oranla daha yüksek fa iz talep ederler.
TA H V i L L E R i N R i S K L E R i
Tahvi i ierin olu msuz yönleri d e vard ır. Yatırımcılar, yatırım riskiyle,
enflasyon riskiyle, faiz oranı riskiyle ve erken çağrı (erken çağrı,
tahvilleri çı karan kuru m u n onları beklenen vade sonundan önce
geri çekmesi -tedavü lden kald ı rması- demektir) riskiyle karşı kar
şıya kalabilirler.
•
Yön eti mlerin veya fı rmaların borç aldıkları parayı ödeyememe
i htimalleri olduğu için bütün tahvil sahi pleri yatırım riskiyle
karşı karşıyadır.
•
Bir tahvilin vadesi dahilinde enflasyon artarsa, enflasyon yatı
rımcı n ı n geti risini dengeler.
•
Bir tahvilin vadesi da hilinde faiz oranla rı yükseli rse, tahvilin
değeri, gerçek getirisi yeni yüksek faiz ora n ı na eşit olaca k sevi
yeye kadar düşer. Bu, tahvil sahipleri için vadesinden önce sat
maya çalışıriarsa anaparayı kaybedebilecekleri anlamına gelir.
•
Bir tahvilin vadesi dahilinde faiz oranları d üşüşe geçerse, tahvil
çıkaran kurum eski tahvi lleri dolaşımdan çekmeyi veya geri
çağırmayı tercih edebilir ve d üşük olan yeni faiz oranıyla yeni
den finanse edebilir. Bu, tahvil sahipleri için vade sonunda ala
cak oldukları yüksek faiz getirisinde kayba uğrarnaları demektir.
1 28
Tahvil Piyasası
FA i Z O R A N L A R I N I N Y E Ni D E N
D E G E RL E N Di RILM E Si
1 29
HiSSE SENEDi PiYASASI (BORSA)
Şirketlerin Değerlendirilmesi
H i S S E S E N ET L E R i
( BAS i T L E ŞT i R i LM i Ş H A L D E )
•
Firma lar, sermaye yatı rımı için gereken parayı i l k halka a rz sıra
sında hisse sened i çıka ra ra k toplayabilirler.
•
Yatırımcı lar, hisse senetlerini şirketin temettü dağıtaeağı ya da
sermaye kazancı elde edecekleri beklentisiyle alırlar. Bir şirket
karı n ı n bir kısmını, bütün hisse sahiplerine hisseleri oranında
bölü ştürdüğünde yatı rı mcılar temettü ( ka rdan pay) alırlar.
Örneğin, bir şi rketin 1 00 h issesi varsa ve 1 .000.000$ kar elde
ed i p, karının yarısı ile yeniden yatırım yapar ve diğer yarısını da
hissedarianna dağıtmaya karar verirse, beher h isse, 500.000$ 1
1 00 = 5.000$ temettü elde eder.
•
Hisse senedi, al ındığı fiyattan daha yüksek bir fiyata satılırsa
sermaye karı kazandırı r. General Motors h i sselerinde 37,75$'a
bir hisse aldığ ıniZI ve bi rkaç ay sonra GM'nin benzin yerine
gü neş enerjisiyle çalışa n havalı yeni bir araba çıkaracağını
1 30
Hisse Senedi Piyasası (Borsa)
Para Konuşur
Hisse senedi opsiyonlan
Hisse senedi opsiyonları, aksiyon hisselerinin önceden belirlenmiş
bir fiyattan alırnma izin veren bir türevidir. Şirketler çoğunlukla
hisse senedi opsiyonlarını, önemli çalışanlarının gösterdikleri per
formansa ödül olarak çıkarırlar. Alıcılar, opsiyon sözleşmelerini ya
opsiyon borsasında satışa çıkarır ya da bekleyip hisse senedinin
pay bedeli artınca opsiyonu uygulamaya koyarlar.
HIS S E S E N E DI TIPL E RI
1 31
Ekonomi 101
P E Ki, N E FA R K E D E R ?
1 32
Hisse Senedi Piyasası (Borsa)
1 33
DÖVIZ VE DÖVIZ KURLARI
Işte Hayat Böyle Bir Şey!
D ÖV i Z K U R L A R I
•
Döviz piyasasındaki esas oyuncular, birbirine bağ lı aracı kurum
lardan oluşan bir sistem vasıtasıyla bir araya getirilen büyük
ban kalardır. Ban kalar, işlerini yürütmek için dövize ihtiyacı olan
hem kurumsal hem de bireysel müşterilerine hizmet verirler.
1 34
Döviz ve Döviz Kurları
Beğeni ve Tercih
Tüketkilerin ithal mallarla ilgili beğen ileri değiştikçe ü l keler a ra
sındaki döviz kuru da değişir. Gü ney Kore malı elektronik eşya ve
a rabaların Ameri kalı tüketiciler a rasındaki popülaritesi nin artması
Güney Kore parası won'a (W) talep doğurur. Amerikalı ithalatçıla
rın G ü ney Kore mallarını alabil mesi için dolar a rz edip, won talep
etmeleri gerekir. Beğeni lerdeki bu değişimin sonucunda dolar de
ğer kaybeder, won değer kazanır.
Bir ü l ke parasının değerlenmesi za m a n içerisinde, görece
pa h a l ı laşmaları nedeniyle mallarının popülaritesini azaltabilir.
insanların çoğ unlukla daha ucuz mal ları tercih ettiği düşüncesiyle
1 35
Ekonomi 101
Dövizin Maliyeti
Dövizin, kendine bağlı belirli bir maliyeti vardır. Döviz piyasasında
yer almak isterseniz döviz alırken ve satarken farklı kurlarla karşı
laşacağınızı bilin. Dolayısıyla bir Fransız bankasında tasarrufhesa
bı açıp daha yüksek bir faiz oranından yararlanmadan önce eurola
nnızı alıp satmanın maliyetini göz önünde bulundurun.
1 36
Döviz ve Döviz Kurları
Zim babweliler, G üney Afrika rand'ı gibi dövizler ka rşılığ ında Zim
babwe doları vermeye istekli olacaklard ı r. Enflasyonun getirdiği
son u ç ü l ke parasının değerinin sadece yurtiçinde değil, döviz
piyasasında da düşmesidir.
1 37
Ekonomi 7 0 1
1 38
iHRACAT VE DIŞ TiCARET DENGESi
Çembere Değmeden Giren Basket
D I Ş T i C A R E T D E NG E S i
1 39
Ekonomi 1 0 1
Net Transferler
Dış ticaretin ya nı sıra başka h a re ketler de döviz gerektirir. Para ha
va lesi denen transfer ödemeleri ve dış yardımlar, döviz piyasasın
da zengin ü l kelerden yoksul ü l kelere doğru bir para a kışı oluştu
rur. Para havaleleri, alıcı tarafından kazanılmış olduğu için yabancı
faktör gelirinden farklıdır. N a kit ödeme şekli ndeki d ış yardım da
döviz i htiyacı yaratı r. ABD'n i n Pakistan, israil ve Mısı r'a yaptığı dış
yardımlar bunun örnekleridi r.
1 40
ihracat ve Dış Ticaret Dengesi
için dolar hızla değer kaza ndı. Ya bancı şirketlerden a ksiyon hissesi
a l m a k da portföy yatırımının bir diğer biçimidi r. Gelişmekte olan
ül kelerde çoğunlukla daha yüksek büyüm e ora n la rı ve faizler ol
duğu için fi nans yatırımcıları bu ülkelerden tahvil ve hisse alabi
l irler.
Sermaye Denetimi
Sermayenin dışa akmasından korkan ülkeler çoğu kez sermaye de
netimi yasalan çıkanrlar. Sermaye denetimi yasaları, tasarrufların
141
Ekonomi 1 0 1
1 42
RESMi REZERVLER VE KUR POLiTiKASI
Neden Euro Diye Bir Şey Var?
D ÖV i Z R E Z E R V i O L A R A K A B D DO L A R I
S A B i T L E M E K M i D A LGA L A N M AYA
B I R A K M A K Ml? i Ş T E M E S E L E B U
1 4:3
Ekonomi 1 0 1
sabit bir döviz kuru sistem i oluşturdular. Böyle bir sistemin yararı,
işletmelerin, dalgala nan kurlar sonucu para kaybetmekten kork
madan dış ticaretle u ğ raşabilmeleriydi. Ayrıca yabancı devletler,
kendi para biri mleri n i isti krarlı bir para birimi olan dolara sabitle
yerek, düşüncesizce para basıp enflasyon yaratmamak g ibi akıllıca
ekonomik politi kalar izlemeye mecbur kal ıyorlardı. Bretton Woo
ds sistemi, önce çok başarı lı oldu fakat 1 97 1 'de çöktü.
G ü n ü m üzde kurl a ra yaklaşımlar çeşitlidir. Bazı ü l keler paraları
nı dalgalanmaya bıra kı rken d iğerleri paralarını dolara sabitler ve
bir kısmı da tek bir para biri m i n i ortaklaşa kulla nır.
ABD ve ingiltere, paralarını döviz piyasasında dalgalan maya
bıra kırlar ki bu da, kurları korum a k için resmi rezervlerini kullan
mamaları demektir.
Bu sistemin yararı, politika ü retenlere, yurtiçi büyü rneyi teşvik
etmek veya kurları düşünmeden enflasyonu yavaşlatmak amacı
na yönelik faiz politika ları uygu l amalarına i m ka n vermesidir.
Çin, Japonya ve Hong Kong ise, döviz rezervi stokları nın etkin
bir şeki lde ticaretini yaparak paralarını ABD dalarına sabitler. Bu,
ü l kelerine Amerikan pazarında diğerlerine karşı rekabet üstünlü
ğü sağlar. Çin'in kur politikası Çin mallarının görece ucuz olmasını
sağ lar. Amerika'nın dalgalanan kur politikası a ltında Çin malia
rına olan talebi ku ru yükselmeye sevk edecek, böylece sonunda
Çin mallarının bu kadar a rzu edil memesi ni sağlayacaktır. Çin'in
dezavantajı, kuru sabit tutmak için harcanan bütün paranın muh
temelen daha yararlı bir şekilde kullan ılabilecek ol masıdır. Ayrıca,
kuru kontrol etmek, giderek dolara bağ lı daha çok fina nsal varl ık
edinmek demektir, bu da Ç i n'i Amerika'nın ekonom ik sıkıntıianna
karşı daha korunmasız bir hale getirir.
Bu yüzyılın başlang ıcında yeni bir kur politikası yaklaşımı
görd ü k. Avrupa, ekonomisi n i tek bir para biri m i yani euro altında
birleşti rdi. Örneğin, Fransa ve Almanya, a rtık kuru dikkate alma
dan serbestçe tica ret yapabil iyorlar. Euro'n u n gelişi, dünya nın
dolardan sonra ikinci büyük para birimini yarattı. Tüm faydaları na
karşın e u ro, önemli bir soru n yaşamaktadır: Ü l keler kendi başları
na onu kontrol edememekted i r.
1 44
Resmi Rezervler ve Kur Politikası
Para Konuşur
Para politikası
Bir ülkenin merkez bankasının fiyatları dengede tutmak, tam is
tihdamı desteklemek ve uzun vadeli ekonomik büyürneyi teşvik
etmek amacıyla para arzını ve faiz oranlarını kontrol etmek yoluyla
gösterdiği çabalardır.
1 45
ÖZEL SEKTÖR VE KAMU SEKTÖRÜ
Işleri Oluruna Bırak
ÖZ EL S E KTÖR
Faktör piyasası
Hane, mal ve hizmet alaca k parayı nereden bulur?
•
Hane, kendi emeğ ini ve g i rişimciliğini {faktör piyasası yoluyla)
maaş ve kar karşı lığı nda fi rmalara satar.
•
Hane, firmalara kira karşılığı öz kaynak da satar.
•
Bir başkası için çalışıyorsanız faktör piyasasında emeğinizi sat
maktasın ızdır, böylece ürün piyasasından istediğ iniz ve ihtiya
cınız olan mal ve hizmetleri satı n alabilirsiniz.
1 46
Özel Sektör ve Kamu Sektörü
•
Bir işletme sahibi ya da g i rişi mciyseniz, firma n ı n karı karşılığın
da g irişimcilik yeteneğinizi satarsınız.
K A M U S E KTÖR Ü
1 47
Ekonomi 707
1 48
YABANCI SEKTÖR
Dünya Çok Ama Çok Küçük
S E N POTATO D E R Si N , B E N PATAT E S
ithalat ve ihracat
Ürün piyasasında mal ve hizmetlerin tü m ü ü l kenin kamu sektö
rüne veya hanelere a kmaz. Ü l ke içinde ü retilen bazı yerli mal ve
h izmetler, başka ü l kelere i h raç edilir. Aynı şekilde, hanelerin ve
hükümetlerin satın aldığı mal ve hizmetlerin hepsi de ü l ke içinde
ü reti l m ez. Amerikalıla r, dü nyanın başka yerlerinden mal ve hiz
met ithal ederler.
1 49
Ekonomi 7 0 7
Yabancı Transferler
Kayda değer miktarda para da, mal ve hizmet ödemeleri haricinde
aile bireylerini desteklemeye yard ımcı olması için diğer ülkelere
transfer edilir. Para hava lesi veya bağış denen bu tür transferler
ekonomiyi etkilemekle birl i kte piyasada doğrudan bir değiştokuş
sağlamaz. Hindistan, geniş bir göçmen topluluğuna bağımlı ülke
ler için birincil örnektir. Yurtdışında yaşayan birçok Hintli, Hindis
tan'da kalan sülalelerine para g önderirler. Benzer şekilde, Meksika
da ABD'de çalışan göçmenlerin gönderdiği pa ra lara bağımlıdır.
Dış Yatırım
Dış yatı rımın amacı, faiz ve kar şeklinde yabancı faktör gel iri elde
etmektir. Amerikalı g irişi mcilerin izianda'da a razi alıp bir Temalı
ı so
Yabancı Sektör
Pa rk kurma kararı, en iyi fikir olmasa da, Ameri ka'ya yabancı faktör
geliri olarak kron a kışını sağlamak amacıyla izia nda'ya dolar akışı
yaratır.
Dış yatırım, ABD'de olan durum gi bi, bir ticaret açığını finanse
etmek için de ku llanılabilir. Hali hazırda ABD, Çi n'den ABD'ye a ka n
tasarrufları dengelemek için Çin'e yaptığ ı i h racattan fazla m i k
tarda ucuz Çin malla rı itha l etmektedi r. Çin'den ya pılan ithalata
harca nan her bir dolara karşı lık bir gelir akışı vardır çü nkü Çinliler
aynı dolarları hem Amerika'nın ihraç etti klerini hem de Ameri ka n
finansal varl ıklarını satın almak için kullanmaktad ırlar.
ı sı
FiNANS SEKTÖRÜ VE MALi PiYASALAR
Her Işte Parmağı Var
Döngüsel a kım teorisini ta rtışı rken şimdiye kada r a racı fınans ku
ru mlarını tamamen resmin dışında bıraktık. Finans sektörü ya da
banka, kredi birliği, sigorta şi rketi ve borsa gibi a racı kurumlar, bu
i ncelemede sözü edilen işlemleri kolaylaştırmaya yardım ederler.
Aracı fı nans ku rumlarının önemi küçümsenemez. Neredeyse tüm
işlemlerin tam ortasında d u rurlar. En modern piyasalar bile onlar
sız işlev göremez. Aracı kurum, çarkların düzg ü n dönmesini sağ
layan yağ, kapıyı açan anahtar, ka natlarınızın a ltındaki rüzgardır.
A R AC I F i N A N S K U R U M L A R I
1 52
Finans Sektörü ve Mali Piyasalar
M A L i P i YA S A L A R
1 53
Ekonomi 7 0 7
nü tasa rrufa ayı rmaları olgusunu açı klamak için döngüsel akım
modeli, üçüncü boyuta gi rer.
Üçüncü boyut, fı nans piyasal a rıdır. Hane halkı geleceği için
tasarruf ya par, kamusal yöneti m bir bütçe fazlasını işletir, işletme
ler kaza nçlarını ileriki yatırımları için elde tutarla r, yabancı sektör
de ABD'deki reel ve portföy yatırımlarıyla ilgilenir. Bütün bu tasar
ruflar nereye gider? Tasarruflar a racı finans kurumla rına, oradan
da (krediler şeklinde) ekono m i n i n tüm sektörlerine a kar:
1 54
GAYRiSAFi YURTiÇi HASILA (GSYiH)
Skor Tutmak
Skor tutmak önemlidir. Birkaç kilo fazianızı vermeye çal ışıyorsa nız
a ra sıra tartıya çıkmak, performansı nızı değerlendi rmenizi sağ lar.
Okulda öğretmenler, öğrenci lerin bilgilerini değerlendirmek için
not verirler. Beyzbolda, oyu nun hemen her safhasının istatistiği,
top atıcıların kim olacağına ve topa kimin vuracağ ına karar ver
mek için kullanılı r. Veri ler ve istatistikler, bilgiye daya l ı kararlar ver
mek için önemlidir. i kinci Dü nya Savaşı esnasında ABD hükümeti,
ekonominin savaş için gereken malzemeleri ü retebilme yeteneği
ni daha iyi anlamak istedi. Bu, gayrisafi yurtiçi hasılan ı n, ekonom i k
sonuçları ölçmeni n b i r yol u olarak gelişmesine yol açtı. Günümüz
de GSYiH, ekonomik performansın genel bir göstergesi olması
açısından önem lidir.
S ERVET VE GE L i R
Gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYiH), bir yıl l ı k s ü re içinde bir ülkede ger
çekleşen tüm nihai üretimin toplam değeri n i ölçer. GSYiH, ayn ı
za ma nda, yıllık yeni yerli üretim harcamalarının bir ölçüsü oldu
ğu g i bi, yerli üretimden elde edilen gelirin de m i ktarıdır. GSYi H'yı
daha iyi anlamak için şu örneğe bakın. Fran k ile Louise'den olu
şan basit bir ekonomi düşünün. Son za manlarda Fra n k havaların
soğ u k olmasından şi kayet etmekted ir, onun için battaniye örme
si ka rşılığında Lou ise'e 1 $ teklif eder. Lou ise, para kaza nmak için
bu teklifi hemen kabul eder ve yeni bir battaniye örmeye başlar.
Bitirince 1 $'ı alıp battaniyeyi verir. Bu basit örnekte ekonominin
gideri, geliri ve sonucu ned i r? Cevap 1 $ . Fran k'i n harcadığı 1 $, bat
taniye örmesi karşılığında Louise tarafından kazanılmıştır. 201 5'te
ABD'ni n GSYiH'sı 1 8, 1 2 trilyon dolardır, bir örgü battan iyeden çok
daha fazlası üretilmiştir.
1 55
Ekonomi 1 0 1
GE R i D ÖN Ü P D Ö NG Ü S E L A KI M A B i R B A K A L I M
1 56
Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYiH)
S AY I L I R M l S AYlL M A Z Ml?
1 57
GSYiH: ÖZEL HARCAMA VE YATIRIM
Çünkü Buna Değersin
GSYi H, yen i yerli ürün leri ü retmek için yapılan tüm masraflar top
lanarak da bulunabilir. Hane hal kları, işletmeler, kamusal yönetim
ler ve başka u l usların hepsi de ekonomi içinde para harca rlar ve
her biri GSYiH'da farklı h a rcama değişkenleriyle temsil edilirler.
Her tip g ider, çeşitli etkilere tabidi r ve her biri ekonomik faaliyetler
hakkında önemli bilgileri ortaya koyarlar.
K i Ş i S EL T Ü K E T i M Gi D E RL E R i
1 58
GSYiH: Özel Harcama ve Yatırım
Otonom Tüketim
Ekonomistler, bazı tü ketimi n, net gel i rden bağı msız olduğunu ka
bul eder ve buna otonom tüketim ad ını verirler. Durgunluk dö
nemlerinde, dayanıklı mal ların tüketimi kısı l ı rken gıda, kira, giyi m
ve sağlık gibi zaruri tüketim nispeten etkilenmeden ka l ı r. 1 2 Eyl ü l
200 1 'de nasıldı hatırl ıyor m u sunuz? N e tü r tü ketim gerçekleşti, n e
tü r gerçekleşmedi? Mu htemelen gerekli v e dayanıksız malların
otonom tü keti mi hafiflerneden devam etm iş, daya n ı klı malların
(silah ve mühimmat ha riç) azalmış ve keyfi h a rcamalar d urma nok
tasına gelmiştir.
GAY R i S A F i ÖZ E L YAT I R I M
1 59
Ekonomi 101
Gelecek Beklentileri
Gelecekteki iş duru m u ve faiz oran larına ilişkin beklenti ler, ekono
mideki yatırım düzeyin i etki ler. Olumlu beklentiler yatırımı artırır
ken olu msuz beklentiler azaltı r. işletmeler, ürün leri ne olan talebin
gelecekteki beklentilerini karşı layacak doğru ü reti m kapasitesine
sahip olmak için bu şekilde karşılık verirler. Yatırı m kararında faiz
oran ları da önemli bir faktördü r. Faizler yükseldikçe yatırı mın karlı
lığı d üşer. Yatırım kararı, g ü ncel faiz oranıyla beklenen gelir oranını
karşı laştı rır. Beklenen gelir ora n ı, faiz oranını aştığı müddetçe işlet
meler, kar beklentisiyle yatırım yapacaklardır. Artm ış faiz oranları,
daha az sayıda yatırı m ı karlı kılar.
1 60
George Segal'in Washington DC'de Franklin Delano Roosevelt Anıtı'nda bulunan,
Büyük Buhran'ın mücadelelerini sembolize eden Büyük Buhran Ekmek Kuyruğu adlı
heykeli.
Washington DC'deki
Amerika Birleşik Devletleri
Maliye Bakanlığı.
,, . . . , · ' ' " ·'' · · · ·'' " " " "'' · · ·'' ",
Hazine çeki.
ABD parası.
Dünya paraları.
Altın standardına göre para, sabit miktardaki altınla desteklenir ve bu da bir ülkenin
onu destekleyecek miktarda sah i p olduğu altın kadar para basabilmesine olanak verir.
. .
1 9 1 3'te Federal Rezerv Yasa sını ımıalayarak Federal R emv Sı�emini olu şturan
Başkan Woodrow Wilson .
..
Buyük Durgunluk'la ilgi!'ı gazete manşetleri.
Edinburg h'de modern ekonominin
babası olarak kabul edilen iskoç
düşünür Adam Smith'i anmak için
yapılmış olan anıt, iskoçya.
K AM U H A R C AMA L A R I
1 61
Ekonomi 101
N E T i H R ACAT
Net i h racat, yani i h racat eksi ithalat, GSYiH ölçü münde kullanılan
son h a rcama değişken idir. Yeni yerli üretim i n i h racatı GSYi H'ya
katkı yapar. Öte yandan itha lat GSYiH'yı eksiltir. Birleşik Devlet
ler'in tipik olarak ticaret açığı bila nçosunda çoğu sene net ihracat
GSYi H'ya eklenmek yerine çıkarı l ı r. Son yı llarda i h racattaki büyü
me GSYi H'ya destek o l muştur. Çoğ u ül keye kıyasla ABD'nin net
ihracatı, ekonomik faaliyetin çok ufak bir yüzdesini yansıtır. Hiçbir
1 62
GSYI H: Kamu Harcamaları ve Ihracat
ülke ABD kadar uluslararası ticaret hacmine sahip olmasa da, Bir
leşik Devletler dü nyanın ticarete en az bağı m l ı olan ü l kelerinden
birid i r.
1 63
GSYiH YAKLAŞlMLARI
Yalan lar, Daha Büyük Yalanlar ve Istatistikler
Şimdiye kadar GSYi H'ya g iderler toplamı olarak baktı k: Tü ketici gi
derlerini, özel yatırımları, kam u harcamalarını ve net ihracatı top
layın, işte size GSYi H! Oysa ekonomik büyürneyi ölçmenin yegane
yolu bu deği l. Ekonomistler, gelir yaklaşımını {gelirlerin toplan
ması) veya üretim yaklaşımını da {hası lanın toplanması) kullana
bilirler. Bu yaklaşı mların her birinin aynı cevabı {GSYiH) verdiğine
dikkat edin. Farklı şeyler hesaplamamaları gerekiyor. Ekonomiyi
her üç yaklaşımı da kulla na ra k ölçerseniz kabaca aynı sonucu bu
l ursunuz.
Ayrıca ekonomistlerin yıldan yıla görü len GSYi H'Iarı kıyasla
maları için reel ve nominal GSYiH arasındaki farkı da ele almaları
gerekir.
G S Yi H H E S A B I N D A GELIR YA KL A ŞlM I
1 64
GSYIH Yaklaşımları
bir parça daha zor olsa da şimdilik gelirin kira, maaşlar, faiz ve
ka rların toplamına eşit olduğu sonucun u ç ı karmak yeterlidir. Bı ra
kal ı m ayrıntıları BEA'daki ekonomistler dert edinsin.
Ü R E T iM V E YA H A S IL A YA KL A ŞlM I
GSYi H'yı hesaplamanın bir diğer yöntem i de, bir ü l kedeki tüm
ü retim faaliyetlerinin yarattığı geli ri toplamaktır. Bu yaklaşımda,
ü retim süreci nin her bir safhasındaki katma değer hesaplanır.
Örneğin, araba bir nihai ü ründür fakat m ü hendisin a ra girdisinin,
belirlenebiren bir değeri vard ı r. Bu yaklaşımdaki bariz güçl ü k, a ra
ürünle nihai ürün a rasındaki farka karar verebil mektir. 1 kg şeker
a ra ürün müdür nihai ürün müdür? Cevap, bunu kimin niçin aldı
ğına bağ lıdır.
Bu yaklaşımda, hem piyasa üretimi hem de piyasa dışı üreti m
değerlendirilmelid i r. Piyasa ü retimi, pazarda satıl ması için ü re
tilen mallardır (şirketlerin ü rettiği ıvır zıvır). Piyasa dışı ü retim,
pazarda satı rmayan hizmetleri (kamusal yöneti mler ya da ka r
amacı g ütmeyen kuru l uşların sağladığı h izmetleri; ö rneğin, yöre
nizdeki okulun her yaz sunduğu ücretsiz öğle yemeği prog ramı
nı) kapsar. Piyasa dışı üreti min bir fıyat eti keti olmadığı için onu
değerlendirmek zor olabilir, dolayısıyla genellikle ü retim mal iyeti
olara k düşünü l ü r.
Amerikan devlet kuruluşları GSYiH'yı hesaplamak için bu yön
tem i kullanmazlar.
1 65
Ekonomi 1 0 1
R E E L G S Y i H ' YA K A R Ş I NOM i N A L GS Y i H
GSYİH Deflatörü
Bir ekonomideki toplam enflasyonu (veya deflasyonu) belirli bir
yılın nominal GSYİH'sını reel GSYİH'na bölerek saptayabilirsiniz.
Örneğin nominal GSYİH 125$, reel GSYİH 100$ ise enflasyon
%25'tir.
1 66
REEL GSYiH DEGiŞiMLERi VE iŞ DÖNGÜSÜ
Kemerierinizi Bağlayın
G E N i Ş L EM E V E DA R A LM A
İş Döngüsü Ölçümleri
İş döngüleri, hem GSYİH'ya hem de işsizliğe bakılarak ölçülür. Eko
nomik genişleme dönemlerinde işsizlik azalır, GSYİH artar. Dur
gunluk dönemlerinde ise bu durumun tersi oluşur.
1 67
Ekonomi 1 0 1
1 68
Reel GSYIH Değişimleri ve Iş Döngüsü
i Ş D ÖNGÜ S Ü T EO R i L E R i
1 69
GSYiH BiZE NEYi ANLATMAZ?
Para Her Şey Değildir
1 70
GSYIH Bize Neyi Anlatmaz?
R E E L GS Y i H V E TO P L UM S A L FAY DA
GS Y i H V E Ç E V R E
1 71
Ekonomi 101
diğer çevresel sorunlar, GSYiH 'ya dar görüşlü bir şekilde odaklan
manın doğal sonucudur. Diğerleri ise, insanların reel GSYi H'daki ar
tış sayesinde yeterince varlıklı oldu klarını, dolayısıyla çevreye özen
gösterecek vakitleri old u ğ u n u öne sürerek GSYiH'yı savunurlar.
Günümüzde en yü ksek GSYi H'ya sahip ü l keler, çevre bilinci olan
vatandaşların ortaya attığı konulara en çok değinen ü l kelerdir.
Bazı ü l keler, ekonomik büyümenin çevreye maliyetini de hesa
ba katan "yeşil GSYi H" denen ölçümler keşfetmektedi rler.
E KO N OM i N i N D i G E R ÖLÇ ÜM L E R i
Para Konuşur
Gelir dağılımı eşitsizliği
Gelirin bir ülkedeki haneler arasında düzensiz şekilde dağılımıdır.
1 72
iŞSiZLiGiN TANIMLANMASI
lşim Nereye Gitti?
i Ş S i Z L i K N E D i R, N E D E G i L D i R ?
1 73
Ekonomi 707
i Ş S i ZL i G i N ÖLÇ ÜLM E S i
İşsizlik Verileri
Son işsizlik ve işgücüne katılım verileri, www .bls.gov adresinden
bulunabilir. İşgücü İstatistik Bürosu'nun web sitesi, yüzlerce tablo-
1 74
Işsizliğin Tanımlanması
1 75
iŞSiZLiGiN SINI FLANDIRILMASI
Arada Kaynayanlar
1 76
işsizliğin Sınıflandırılması
i Ş S i ZL i K T i PL E R i
Geçici işsizlik
o/oO işsizlik, toplum için iyi bir hedef midir? Kesi nlikle değildir. o/oO
işsizl i k hedefi, geçici işsizl iğin varl ığını göz a rd ı eder. Geçici işsiz
l i k, insanlar gönüllü olarak işgücüne katı l d ı kları nda veya yeterli
oldukları iki iş arasında bulunduklarında meydana gelir. Geçicidir
çünkü işg ücü piyasası, tüm uygun çalışanlarla tüm mevcut işleri
otomatik olarak eşleştirmez.
iş a rayışı, doğru çalışanın doğru işi bulabilmesi için bir zaman
gerektirir. iş başvurusu ya panlar uygun işlerle eşleşti klerinde hem
ça lışanlar hem de toplum fayda görür. M a kine mühendisleri nin
hayvan bakıcılığı alanında değil makine m ühendisliği a lanında iş
bul masını istersin iz.
Geçici işsizl ik oranı nispeten düşüktür ve teknoloj i i lerleyip,
a rayış za manı azaldıkça giderek daha da d ü şer. Online iş arama
siteleri ile sosyal ağların ortaya çıkması, çoğu çalışan için iş arama
süresi n i kısaltmıştır.
1 77
Ekonomi 101
Yapısal işsizlik
iş a rayanların becerileri, coğrafi konum nedeniyle ya da önemini
kaybetmesi yüzünden talep görmüyorsa yapısal işsizli k oluşur.
Sanayiler, ül kenin bel li bölgelerinde ortadan kalkınca veya başka
bölgelerde konuşlan ı nca ça lışanlar işle birl i kte taşınamayabilirler.
Bu, çalışanların artık talep görmeyen bir beceriyle ortada ka lmala
rına neden olur. Bu çal ışanlar ya yeniden eğitim al malı ya da daha
az beceri isteyen bir işte daha düşük ücretle çalışmaya razı olmalı
lard ı r. Ya pısal işsizlik çoğ u n l u kla ekonomist Joseph Sch um peter'i n
yaratıcı yok etme adını verdiği şeyin sonucudur. Yenilenme eski
teknolojiler ve bu teknolojilerle çal ışan eski endüstriterin yok ed il
mesi, yen i teknolojiler ve bu teknolojilerle çalışan yeni endüstrite
rin kurul masıdır.
Kişisel bilgisayarların icadı, daktiloların ölüm haberiydi. Yeni
teknoloji geliştikçe eski teknoloj i ile endüstrisi yok edildi. Zaman
la, kalifiye daktilo tam i rcileri beceri lerinin a rtık talep edilmedi
ğini gördüler ve işleri n i temelli olarak yitirdiler. Bu olu rken yeni
endüstride yeni işler yaratılmaktayd ı. Çalışa nların soru nu, kendi
becerilerinin yeni endüstriye dönüşememe ihtimalidir. Yapısal
işsizl iğin çözümü, öğrenmek ve yeniden eğitim almaktır.
İşsizlik Sınıflandırmaları
Bir insanın hem geçici hem de yapısal işsiz olması mümkün mü
dür? İşsizlik sınıflandırması tam bir bilim değildir. Ehil olmadığı
başka bir işi aramak için işinden isteyerek ayrılan biri, hem geçici
hem de yapısal işsiz olur. Bir durgunluk döneminde işten atılan biri
kendini, geçici, yapısal ve konjonktürel işsiz olarak bulur.
1 78
Işsizliğin Sınıflandırılması
fırma için daha çok çıktı ü retmeye motive olurlar. Etkin ücretleri n,
işgücü piyasasına katılım için daha çok kişiyi i kna etmek gibi ilave
bir etkisi de vardır. Etkin ücret, bu yeni g i ren lere cazip geldiği ve
daha düşük piyasa ücretleriyle çalışmak istemed i kleri için yapısal
işsizl i k düzeyinde bir a rtışı temsil ederler. Daha fazla katılımcı
piyasayı çekici bu ldukça o kadar kalifiye olmayan işçiler daha fazla
rekabetle karşı laşır ve daha yüksek işsizli k oranlarından mağd u r
olurl a r.
TAM i S T i H D AM
1 79
Ekonomi 707
1 80
iŞSiZLiK NEDEN KÖTÜDÜR?
imka nlarına Göre Yaşamak
i Ş S i ZL i G i N K i Ş i S EL V E TO PL U M S AL
B E D ELL E R i
1 81
Ekonomi 101
İşsizlik Vergisi
Yüksek işsizlik oranları, işletmeleri de etkiler çünkü işsizlik öden
tileri büyük oranda işletmelerden alınan vergiler kanalıyla yapılır.
ilaveten, yüksek işsizlik dönemlerinde geliri yükseltıneye çalışan
hükümetler ve yerel yönetimler, çoğunlukla işletmelerden alınan
vergileri yükseltir ve işçi alım kabiliyederini düşürmüş olurlar.
i Ş S i ZL i K T R E N DL E R i
1 82
Işsizlik Neden Kötüdür?
i Ş S i Z L i K T E D E MOGRA F i K FA R K L I L I K L A R
i şsizl iğe demografik açıdan bakıldığ ında, alt n üfuslar a rasında be
l irgi n farklar gözlenir:
Eğitimin Avantajı
İşgücü İstatistik Bürosu'nun (BLS) Mayıs 2015 raporuna bir bakış
atınca, aşağıdaki grupların işsizlik oranları görülür:
1 83
ENFLASYONUN TANIMLANMASI
Değeri inanılmaz Düşen Dolar
Bi rkaç yıl önce benzin fiyatla rı a niden yüksel ince biraz hayal kı
rıklığına uğramadınız mı? Benzin fiyatlarında ki a rtış, yükselen bu
maliyeti karşılamak için h a rcamalarınızı değiştirmeniz yüzünden
muhtemelen biraz zorl u k yaratmıştır. Şimdi, sadece benzin fiyat
larının değil, aldığınız neredeyse her şeyin fiyatının aniden bek
lenmedik şekilde a rttığını varsayı n. Sabit bir geliriniz varsa yüksek
fiyatların mali durumunuzu m ahvettiğini görmeden önce bütçe
nizi tutturabil mek için yapabileceğiniz tek şey çok fazla değişiklik
yapma ktı r. Ekonominin nasıl işlediğini kavramak istiyorsanız enf
lasyon, a n lamanız gereken bir fenomendi r.
E N FL A S YO N N E D i R ?
1 84
Enflasyonun Tanımlanması
Hiperenflasyon
1945 ve 1946'da Macaristan'daki enflasyon o kadar şiddetliydi ki,
fiyatlar onlar ve yüzlerle değil, milyarlar, trilyonlar ve hatta oktil
yonlarla (bin katrilyon) ölçülürdü. Macar hiperenflasyonu dönemi
nin sonunda, dolaşımdaki toplam pengö tutarının değeri, 1 pengö
nün başlangıçtaki değerinden bile azdı.
E N FL A S YO N U N ÖLÇ ÜL M E S i
1 85
Ekonomi 1 0 1
TÜFE
TÜFE, B LS'nin yayı nladığı fiyat seviyesi ve enflasyonu ölçmek için
ku llanılan Pazar sepeti yöntemidir. TÜFE, orta lama gıda, giyim,
barı n ma, enerji, ulaşım fiyatları ile şehirli orta lama bir tüketicinin
aldığı sağlık hizmetlerinin bedelini ölçer. TÜ FE'yi anlamak için, size
binlerce değişik kalemden oluşa n bir alışveriş l istesi veri ldiğini dü
şünün. Sizden her bir ka lemin fıyatını araştırıp yazmanız ve sonra
da onları toplamanız istenmiş olsun. Listenin toplam bedeli, orta
lama fiyat seviyesini yansıtır. Daha sonra, arada n bir sene geçince
yine aynı listeyi aldığın ızı ve s üreci tekrarladığınızı düşünün. Liste
toplamındaki artışlar, enflasyon u yansıtır.
ÜFE
ÜFE, TÜF E'ye benzer fa kat tü ketici fiyatları yerine ü retici fiyatları
nı ele a l ı r. ÜFE, bütün yerli mal ve hizmetlerin ü retimini içerir. TÜ-
1 86
Enflasyonun Tanımlanması
FE'ni n a ksine ÜFE, bir üreticiden diğerine satı lan malları da kapsar.
Ü F E'deki değişimler, TÜ FE'de gelecekte ol uşacak değişim ierin de
ön göstergesidir. Tü ketici fiyatları değişmeden önce ü retici fiyat
ları değişir. TÜ FE'deki değişi mleri öngörd ü ğ ü için, h ükümet ve
merkez bankası, olası tüketici enflasyonu beklentisi içinde maliye
politi kasıyla para politikasını beli rlemek için ÜF E'yi kullanırlar.
1 87
ENFLASYON TiPLERi
Hiperenflasyonun Hiperventilasyonu
TA L E P Ç E Ki Ş L i E N F L A S YO N
Para Konuşur
Toplam talep
Ekonomideki fiyat seviyesi ve reel GSYİH arasında mevcut olan
ters ilişkidir. Toplam talep (TT) ailelerin, işletmelerin, kamusal yö
netimlerin ve yabancı sektörün, bir ulusun yeni yerli üretimlerini
alma isteği ve kabiliyetidir.
1 88
Enflasyon Tipleri
Para Konuşur
Toplam arz
Firmaların her fiyat seviyesinde üretmeye istekli oldukları reel GS
YİH'dır. Kısa vadede reel GSYİH ve fiyat seviyesi doğrudan ilişkili
dir fakat uzun vadede reel GSYİH fiyat seviyesinden bağımsızdır.
Para Konuşur
Varlık enflasyonu
Varlık enflasyonu, konut piyasası gibi sadece belirli bir sektörde
vuku bulan bir enflasyon tipidir ve aksine toplam enflasyon düşük
ken meydana gelebilir. Bu, gözde terimle, "balon" denen ve fiyatla
rın hızla dayanılabilir noktanın ötesine yükseldiği durumu yaratır.
Arz eksikliği durumu kötüleştirir. Sonunda bu sınıftaki varlıkların
değeri hızla düşerek piyasa çöker.
1 89
Ekonomi 101
Borcun Parasallaştırılması
Borcun parasallaştırılması, merkez bankasının yeni devlet borcu
satın alıp, dolaşımdaki para arzını artırdığı duruma denir. Borç
parasallaştırıldığı zaman devlet, vergileri yükseltmeden veya özel
sektöre borçlanmadan harcama yapabilir. Borcun parasallaştırıl
masının dezavantajı, aşırı enflasyonİst olmasıdır.
M A LIY E T ITI Ş LI E N F L A S YO N
Stagflasyon
Yüksek enflasyon, azalmış reel GSYİH ve artmış işsizlik kombi
nasyonunu, başka bir isimle stagflasyon terimiyle tanıyabilirsiniz.
1970'lerde OPEC'in petrol üretimini durdurması enerji fiyatları
nın çok yükselmesine, enflasyon rakamlarının iki hasarnaklı hale
gelmesine ve işsizliğin artmasına yol açtı. Üreticiler, daha yüksek
işletme maliyetleriyle karşı karşıya kaldıkları için çıktıyı azalttılar.
Ürünlerine olan talebe oranla arz düştü bu da maliyet itişli enflas
yona yol açtı.
Mal iyet itişli enflasyonun iyi bir tarafı varsa o da kendini sınırla
ması d ı r. Mal iyet itişli enflasyon, GSYiH'daki düşüşlerle bağlantılıdır.
Azalmış GSYiH ve son ucundaki yüksek işsizli k, üretici fiyatlarının
aşağı i n mesine ya rdımcı olur. Maliyet itişli enflasyonla savaşmanın
1 90
Enflasyon Tipleri
püf noktası, talep itişli olmadığını kavram a ktır. Her biri için politik
reçete farkl ıdır, yanlış reçeteyi uygulamak, problemi çözeceğine
daha fazlasını yaratır.
Para Konuşur
Varlıklar (aktifler)
Varlıklar bir kişi ya da kuruluşun sahip olduğu her şeydir. Bankalar
için varlıklar rezervlerini, müşterilere verdikleri kredileri, menkul
değerleri ve gayrimenkullerini kapsar.
İyi Enflasyon
Fiyatlarda artış beklentisi talebi artıracağı için az miktarda bir
enflasyonun ekonomi için sağlıklı olduğu düşünülür. Artan talep,
ekonominin genişlemesine yardımcı olur. Fakat enflasyon hızla
artınca (insanlar çok daha yüksek fiyatlar bekledikleri için) talep
çok fazla artar, bu da talep çekişii enflasyona ve fiyatların giderek
artmasına neden olur. Sihirli sayı %2'dir. %2 yıllık enflasyon ora
nıyla fiyatlar görece istikrarlıdır ve yavaş artar. %2 enflasyon oranı,
fiyatların otuz altı yılda bir iki katına çıkması şeklinde sonuçlanır.
1 91
ENFLASYON: KAZANANLAR VE
KAYBEDENLER
Ya da, Ne Zaman Biriktirmek Yerine Borçlan malısınız
E N F L A S YO N D A N YA RA R L A N M A K
1 92
Enflasyon: Kazananlar ve Kaybedenler
E N F L A S YO N L A KAY S E TM E K
1 93
Ekonomi 707
1 94
DElENFLASYON VE DEFLASYON
Balonu Patlatmak
D El E N F L A S YO N
Beklentilerin Rolü
Ekonominin ilginç özell iklerinden biri de, kendini doğru layan
kehanetler ihtimalidir. Enflasyon dünya sında, korku veya kibir,
enflasyon oranındaki değişimler olarak gerçekleşir. Enflasyon kor
kusu veya enflasyonun gerçekleşeceğine d a i r genel bir beklenti,
çoğu n l u kla enflasyonist bir dönemi tetiklemeye yeterlid ir. Enf
lasyon korkusu içindeki tüketici daha çok h a rcama ya pıp, daha
1 95
Ekonomi 1 0 1
1 96
Dezenflasyon ve Deflasyon
D E F L A S YO N
1 97
Ekonomi 1 0 1
Deflasyonun Çaresi
Deflasyonun çaresi enflasyondur. Milton Friedman, çevrilemez
itibari para standardı olan ekonomilerde deflasyonun asla sorun
olmayacağını öne sürmüştür. Para ile ilgili tüm yetkililerin yapması
gereken tek şey, para basmak veya bağımsız merkez bankası olan
ekonomilerde, borcu parasallaştırmaktır, böylece deflasyon sona
erer. Bu politikanın, bir hükümetin, ülkeye helikopterden para bo
şaltarak deflasyonu bitirmeye çalışmasına benzediği söylenir. Bu
politik çözüm "Helikopter Ben" lakabını kazanan Fed başkanı Ben
jamin Bernanke tarafından 2002'de tekrarlanmıştır.
1 98
TOPLAM TALEP VE TOPLAM ARZ
Ekonomistlerin Kristal Küresi
TO P L A M TA L E P
Ta lebin, belli bir dönemde tü ketid ierin mal ve h izmet satın alma
istekleri ve kabiliyetleri old uğunu hatırlayı n. Toplam talep (n)
benzer bir kavramdır fakat bazı önemli fa rkl ı l ı kları va rd ır. n, bir
ü l kedeki tüm yerli mamul ürün lere olan taleptir. n, sadece hane
lerden değil, ekonom inin tü m sektörleri nden gelir. Ayrıca n, fiya
tı m i ktarla ilişkilendi rmeyip, fiyat seviyesini reel GSYi H miktarıyla
i lişkilendiri r.
Fiyat seviyesiyle reel GSYi H a rasındaki il işki ters yöndedir. Fiyat
seviyesi ne kadar yü ksekse, reel GSYi H o kada r az talep edilir ve
fiyat seviyesi ne kadar d üşü kse reel GSYiH o kadar çok talep ed ilir.
Bu doğrudur çünkü fiyat seviyesi yükseldikçe para ve diğer finan
sal va rlıklar alım gücünü kaybeder. i h racatım ıza ta lep azalır ve
buna karşılık gelen yüksek faiz oranları, yatırım ve tüketim heve
sini kıra r. Fiyat seviyesi düştü kçe ihracatımız yaba ncı lar için daha
makul fiyatlı hale geli r ve buna karşılık gelen düşük faiz oranları
yatırımı ve tü keti mi teşvik eder.
Tü ketim, özel yatırım, ka mu harca ması veya net i hracat, fiyat
değişim lerinden bağı msız olarak değ iştiği nde, n de değişir.
Örneğ i n, ülkenin genel havası iyileştiği nde, tü keticiler ve işletme-
1 99
Ekonomi 101
TO PL A M A R Z
Kısa Vade
Firmalar neden kısa vadede fıyat seviyesi a rtışlarına daha çok çık
tı üreterek ka rşılık verirler ve bunun tersi neden vuku bu lur? Bu
soruya cevap vermeden önce, makroekonomik anlamda kısa va
deden ne kastedildiğine baka l ı m . Kısa vade, g i rdi fıyatlarının (esa
sen nominal ücretleri n) fıyat seviyesi değişimlerine uya rianmadığı
zaman sürecidir. Ekonomi, beklen medik bir enflasyon yaşıyorsa,
kısa vade ücretierin enflasyona uyarianmadan önce sabit kaldığı
dönemdir. Bu dönemde fi rmalar, çal ışanlarına aynı ücretleri öde
meye devam ettikleri için çıktıları g iderek yüksek fiyatlar kazan
dığından daha yüksek karlar elde ederler. Firmalar yüksek karla
ra toplam çıktılarını ya da reel GSYi H'yı artırarak karşılık verirler.
200
Toplam Talep ve Toplam Arz
•
Verimlilik, işçi başına çıktı miktarıdır ve bu a rttıkça birim mali
yet düşer. Verimlilikteki dü şüşler, daha yü ksek ü retim mal iyet
lerine yol açar.
• Yönetmel i kler, işletmelere uyg u n l u k mal iyetleri geti rir ve
KVTA'yı düşürür. Örneği n, fabrikalar, k ü kü rtdioksit salınımını
d ü şürmek için baca filtresi takmak zoru ndad ır, bu da eldeki
paranın çıktıyı artı rmakta kullanılamayacağı anlamına gelir.
• Ü reticilere konan verg i ler üretim kapasiteleri n i doğ rudan
d üşürürken sübvansiyonlar üretim kapasitelerini artırır.
Uzun Vade
Uzu n vadede, fıyat düzeyi firmaların ü retmeye istekli olduğu reel
GSYi H düzeyinden bağımsızdır. Uzun vade, g i rd i fıyatlarının fıyat
201
Ekonomi 107
düzeyi ndeki değişim lere uya rland ığı dönemdir. Fiyat düzeyindeki
artışların daha fazla ç ı ktı ü retmeye teşvik ettiği kısa vadenin aksi
ne uzun vadede firmalar yü ksek karlar elde edemezler; dolayısıyla
çıktıyı a rtırmak için bir teşvik yoktur. Neden? G i rdi fiyatları, fiyat
düzeyindeki artışlarla uyu m l u d u r. Dolayısıyla uzun vadede firma
ların girdi fiyatları (ücretler), genel fiyat enflasyonu ile aynı oranda
artar ve gerçek anlamda sabittir. Reel GSYi H'n ı n fiyat düzeyinden
bağ ımsız oluşuna uzun vadede toplam arz (UVTA) denir.
UVTA'daki Değişim
UVTA, üretim faktörlerinin mevcudiyetinden doğrudan etkilenir.
Toprak, emek, sermaye ve girişimcilik artarsa UVTA artar. Bu öz
kaynaklardaki azalmalar UVTA'yı düşürür. UVTA'daki artışlar eko
nomik büyüme olarak nitelendirilir. UVTA'daki düşüşler, ekonomi
de uzun vadeli bir inişi gösterir. Ortaçağda Avrupa nüfusunun üçte
birini yok eden Kara Veba salgını, UVTA'yı düşüren olaylara bir ör
nektir. Buhar makinesinin icadı, UVTA'yı artıran teknoloji tipine
örnektir.
202
MAKROEKONOMiK DENGE
Hepsini Bir Araya Koymak
T T, K V TA V E U V TA' N I N K A R Ş i llKL I
E T K iL E Ş i M i
Tüketiciler, işletmeler, devlet ve yabancı sektör daha kıt olan çık
tıları talep ettikçe firma lar, artan fiyat seviyesine çıktıyı artırarak
karşı l ı k verirler. Uzun vadede ücretler arta n fiyat seviyesine uyar
lanır ve GSYiH, uzun vadeli potansiyeline daha yüksek bir fiyat
seviyesinde geri döner. Ta lep çekişii enflasyona TT'deki a rtışlar se
bep olur. n'deki düşüşler ise tersine sebep olur. n, KVTA ile ilgili
olara k düştüğü için hem reel GSYi H hem de fiyat seviyesi düşer.
Uzun vadede, ücretler ile diğer girdi fiyatl a rı düşük fiyat seviyesi
ne uya rlanır ve ekonomi, uzun vadeli GSY i H potansiyeline sürecin
başlang ıcındakinden daha düşük bir fiyat seviyesiyle geri döner.
203
Ekonomi 7 0 7
K L A S i K B A KlŞ AÇlS I
204
Makroekonomik Denge
Say Yasası
Klasik ekonomik görüşün merkezindeki varsayımlardan biri Say
yasasıdır. Fransız ekonomist Jean Baptiste Say, arzın kendi talebi
ni doğuracağına, dolayısıyla bir piyasa ekonomisinin sürekli ihtiyaç
fazlası ve aşırı mal arzı yaratmayacağına inanır.
205
KEYNESÇi GÖRÜŞ VE MALiYE POLiTiKASI
lşgüzar
206
Keynesçi Görüş ve Maliye Politikası
K E Y N E S V E D U RGU N L U K ( R E S E S YO N )
207
Ekonomi 7 0 1
Keynes'in Benimsenmesi
1946 İstihdam Yasası parlamentodan geçirilirken Keynesçi ekono
mi politikası, ülkenin kanunu haline getirilmişti. Truman'ın imza
ladığı bu kanun, devletin maksimum istihdam, üretim ve alım gücü
için uğraş vermesini gerektirir. Bu yasa, Ekonomik Danışmanlar
Konseyi'nin oluşturulmasını da sağlamıştır.
E N FL A S YO N , i Ş S i ZL i K V E K A R Ş I - B E D EL
208
Keynesçi Görüş ve Maliye Politikası
Para Yanılsaması
Keynesçi ekonominin bir varsayımı, insanların para yanılsaması
içinde yaşadıklarıdır. Saatte 10$ kazanıp, benzinin galonuna 1 $
ödemekteuse saatte 100$ kazanıp, benzinin galonuna 1 0 $ ödeme
yi tercih ederler. Reel alım gücü her iki örnekte de aynı olmasına
rağmen insanlar daima yüksek nominal ücretler almayı daha çok
tercih ederler.
Ph i l lips eğrisi üzerinde yeni oluşan fi kir birl iği, i ki tür eğri oldu
ğ u d u r: Enflasyonla işsizlik a rasında bir karşı bedel ilişkisi olduğu
n u öne süren kısa vade Phillips eğrisi ve ekonomide doğal işsizlik
oranı gözleni rken var olan uzun vade Phillips eğrisi. Birkaç yılın
enflasyon ve işsizlik veri lerini örneklemek, i kisi a rasında ters bir
i l işki ortaya atabilir fakat mevcut tüm veriler dahil edildiğinde i ki
değ işken arasında bir ilişki ortaya çıkmaz.
Ekonomistler, kısa vade Phil lips eğrisi ile uzun vade Phillips
eğrisi a rasındaki değişikliklerin nedeni ni, değ işen enflasyon bek
lentilerine bağlarlar. Phillips'in i ngi liz ekonom isi üzerine ilk başta
ki gözlemleri, beklenen enflasyonun istikrarlı olduğu bir döneme
a itti. 1 97 1 'de aya rlanabi lir kur sisteminin çökmesi herhangi bir
tür altın standardını tamamen ortadan ka l d ı rd ı ve enflasyonda bir
209
Ekonomi 701
210
FEDERAL REZERV SiSTEMi (FED)
Nefret Etmeyi Sevdiğimiz Banka
B A N K A C IL I G I N TA R i H Ç E Si N i N Y E Ni D E N
GÖZ D E N GE Ç i RiLM E S i
21 1
Ekonomi 707
F E D E R A L R E Z E R V Si S T E M i ' N i N YA N i A B D
M E R K E Z B A N K A SI N I N K U R U L M A S I
212
Federal Rezerv Sistemi (FED)
Eldeki Nakit
Federal Rezerv'de bulunan paranın çoğu elektronik formdadır,
oysa bölge bankalarındaki kasalarda sıkı güvenlik altında milyon
larca dolar bulunur. Fed'in ilk zamanlarında banka veznelerini soy
gunculardan makineli tüfek yuvaları korurdu.
213
Ekonomi 7 0 1
FO M C
Federal Open Market Com m ittee (FOMC), yani Federal Açı k Piya
sa Komitesi, ü l kenin para politikasının baş m i ma rıd ır. Komitenin
oy ku llanan on iki üyesi, Fed başkanı, Yöneticiler Kurulu, New York
Federal Rezerv Ban kası başkan ı ve dönüşü m l ü olarak hizmet ve
ren dört diğer bölge ban kas ı n ı n başkanla rından oluşur. Komite
topla ntıl a rına tüm bölge bankalarının başka nları katı lır. FOMC,
ekonomik performansı gözden geçirmek ve Fed fonu oranlarını
hedefleyerek para politikasının gidişatma karar vermek için yılda
sekiz kere yani yaklaşı k altı haftada bir toplan ı r. Basın ve finans pi
yasaları, FOMC toplantılarını ya kı ndan izler. Medya mensupları ve
yatırımcılar, politikan ı n i leriki yönünün ne olabi leceği konusunda
ipuçları bulabilmek için FOMC'ni n basın bildiri lerini dikkatle analiz
ederler.
214
PARA POLiTiKASI
Direksiyonu Bize Bırak
M E R K E Z B A N K A S I E KO NO M i Y i N A S I L
ETKiLER
Zorunlu Rezerv
Bir bankanın zorunlu rezervi, karşı lığında kredi veremeyeceği cari
hesap bakiyesinin yüzdesi kadardır. Fed zoru n l u rezerv miktarını
yükseltirse ba nkaların elinde borç verebilecekleri karşılık miktarı
azalır. Bu, para arzını azaltır ve faizierin yükselmesi sonucunu doğu
rarak sermaye yatırımından ve dayanıklı mal tü ketimi nden caydırır.
215
Ekonomi 101
iskonto Oranı
iskonto oranı, üye bankaların genel likle mali sı kıntıda oldukla
rında Fed'e gecelik borçlanma için ödedikleri faiz oranıdır. i skon
to oranını yükseltmek borçlanma cesaretini kırar, onu düşürmek
ise teşvik eder. Fed, enflasyo n u düşürmek isterse iskonto oranını
yü kseltir. Fed bunu yapı nca şu olayla r zinciri harekete geçer: Fed,
iskonto oranındaki a rtışı ilan eder; bankalar borçlanmaktan cayar;
olağanüstü karşılıkların borç veril mesi daha düşük bir i htimal ha
line gelir; para arzı büyü mez; faiz oranı yükselir; tüketim, yatırım
ve net i h racat düşer; n aza l ı r; GSYi H düşer; işsizl i k artar; enflasyon
düşer. iskonto oranını düşürmek ise, tam ters etki yapar.
216
Para Politikası
POL i T i KAL A R B i R B i R i N E T E R S D Ü Ş T Ü G Ü N D E :
M AL i / PA R A SAL M i K S E R
21 7
Ekonomi 701
Para Konuşur
Mali Politika
İşsizliği düşürmek veya fiyatlara istikrar getirmek için federal büt
çenin kullanımıdır.
K I S A VA D E D E V E U Z U N VA D E D E PA RA
PO L i T i K A S I
218
Para Politikası
gerektiği anlamına gelir. Fed, parasal bir uya ran ortaya atarsa ge
lecek enflasyonu engellemek için bu uyaranı ortadan ka ldırma
yı da planlamış olmalıdır. Politika üretenlerin soru nu politikanın
zamanlamasını tespit etmektir. Parasal uyaranın vaktinden erken
kaldırıl ması uzun süreli bir d urg un lukla son uçlanabilir fakat düşük
faiz oranlarını çok uzun süre korumak da neredeyse kesin olara k,
daha yü ksek bir enflasyona yol açabilir.
Enflasyonu düşürmek için para politikasına çok fazla bel bağ
lamak da sorunlara yol açabilir. Ekonomik dalgalanmalar üzerine
devlet, durgunluğu dengelemek için genişlemed maliye politika
sı uygulayıp, sonra da enflasyon dönem leri n i kontrol altına alması
için Fed'e bel bağ larsa faiz oranları artar ve uzun vadeli ekonomik
büyü me engel lenir. Devlet bir noktada kendi harcamalarını kıs
malı ve/veya uzun vadeli fa iz oranlarının çok yüksel mesini önle
mek için vergileri yükseltmelidir.
219
ARZ YÖNLÜ EKONOMi
Sihir Ekonomisinin Yükselişi
Sefalet Endeksi
Arthur Okun, yoksulluğa ilişkin basit bir endeks olan sefalet en
deksi kavramını ortaya attı. Sefalet endeksi, işsizlik oranı ile enf
lasyon oranının toplamıdır. Normal şartlar altında sefalet endeksi
genelde 7 civarındadır. Carter yönetimi sırasında sefalet endeksi,
stagflasyon yüzünden durmadan artarak gelmiş geçmiş en yüksek
seviyesine, 20, 76'ya çıkmıştır.
220
Arz Yönlü Ekonomi
A R Z YÖN L Ü E KO NO M i
Stagflasyon temelde bir arz sorunudur, talep yön l ü bir çözü mün
işe yara mamasının sebebi bud ur. Klasik ekonominin serbest piya
sa yaklaşımı, Ronald Reagan'ın seçilmesi nden sonra bir çeşit Rö
nesan s yaşadı. Klasik ekonomi görüşünde esnek ve etkin piyasa lar,
ekonomide tam istihdamın korunacağını gara ntiler. Durg u n l u k
veya enflasyon dönem leri etkili olduğu za man esnek girdi fiyatları
toplam arzın artmasına veya azalmasına neden olur ve ekonomi
yi, devlet müdaha lesi olmaksızın tam istihdama geri döndürür.
1 930'dan 1 970'e kadar, işgücü piyasasının esnekliği ve etkinliğin
de bir d üşüş vardı. Arz yönlü iddia, hükümetin işleri bozduğu ve
piyasaların Keynesçilikten a rındırıl ması gerektiğiydi.
Başkan Carter dönem inde başlayan serbestleştirme Ronald
Reagan döneminde ivme kaza ndı. Eskiden devlet tarafından sıkı
denetim altında tutu lan havayolları serbest bırakıldı ve birbirle
riyle rekabet etmeye zorlandı. Bu, çok daha fazla uçuşun ucuza
yapıl ması sonucunu getirdi. Aynı za manda en verimsiz havayolla
rı nın da piyasadan çekil mesi ni sağladı.
Reagan yönetimi esnasında sendika lar g üç kaybetti. Çelik ve
otomotiv endüstrisinde yabancı firmaların reka beti sendikaların
durumunu zayıflattı. Send i ka ların güç kaybının mu htemelen en
güçlü işareti yeni seçilen başkanın eliyle geldi. Hava trafik kontro
lörlerinin sendikası daha iyi ücret ve çalışma şartları için lobi yap-
221
Ekonomi 101
A R Z YÖN L Ü E KO NO M i Y E i T i R A ZL A R
Bazen gerçekler hari ka bir fikri mahvedebilir. Reagan, isted iği ver
gi indirimini ve savu nma h a rcamalarındaki a rtışları elde etti fakat
muazzam bütçe açıklarını da getirmiş oldu. Vergi geli rlerinde a rtış
gerçekleşemedi. Aksine vergi geliri çarpıcı bir şekilde düştü ve Re
agan dönemi nde h ü kü meti n bütçe açığı d urmadan büyüdü.
Arz yönlü ekonomi için yapılan eleşti rilerden bi ri, geliri etkin
bir şeki lde zenginler a rasında dağıtmasıdı r. Arz yönlü ekonominin
mantrası "gelirde vergi indirimi ve sermaye kaza nçları" olduğu
222
Arz Yönlü Ekonomi
E K S i K S i Z B i R A L E T Ç A N TA S I
Etüt edi lecek bir alan olara k a rz yönlü ekonomi, çoğu ana akım
ekonomist tarafı ndan alaya alınmasına rağmen dürtü lerin önemli
olduğunu hatırlatmaya yaramıştı. Politika ü retenler sadece seç
men ierin ne isted iğini değil, ü rettikleri pol itikaların ü reticilerle tü
keticilerin dürtülerini nasıl şekil lendireceği n i de göz önüne almak
zoru n dadırlar. H ü kümet, ekonomik davran ışı d üzenlemek için
yen i bir ta limat verdiğinde, ileride ortaya çıkabilecek beklenmed i k
son u çların d a üstesinden gelmeye hazırlıklı olmalıdır çünkü yeni
talimat kişilerin ve kurum ların dürtüleri ni değiştirir.
Ekonomi nin a rz yönünü göz ardı etmek, politika üreti lme
sinde devleti sonu nda i ki seçeneğe mahku m eden tek tarafl ı bir
yaklaşıma yol açar: Toplam talebi artırmak ya da azaltmak. Poli
tika ü retenler, toplam a rzın önemini fark ederek nihai ekonom i k
hedeflerine u laşmak i ç i n d a h a çok çözüm politikaları geliştirebilir
ler. Örneğin, bir gelir verg isi ind i riminin talep yönlü ve arz yönlü
etkileri olduğunu fa rk etmek, politika üreten leri n bu görüşü çeşitli
seç i m bölgelerine kabul ettirmelerine i m ka n verir.
223
EKONOMiK BÜYÜME
Daha iyi Bir Toplum Yaratmak
B Ü Y ÜM E N E D EM E KT i R ?
224
Ekonomik Büyüm
N E D E N B Ü Y ÜM EL i ?
Para ve Mutluluk
Para gerçekten mutluluğu satın alabilir mi? Ekonomistler kişi başı
GSYİH ile ülkenin genel mutluluk düzeyini kıyasladıklarında ilginç
bir eğilim fark ederler. Kişi başı GSYİH O$'dan 10.000$'a yükseldi
ğinde mutluluk düzeyi yükselir. Ancak bu ilişki bu seviyeden sonra
bozulur. Dolayısıyla bu soruya verilecek cevap şudur: İlk 10.000$
mutluluğu satın alır. Ondan sonrasını ise kimse bilemez.
225
Ekonomi 101
226
EKONOMiK BÜYÜMENiN KOŞULLARI
Üretimin Tohumlarını Ekmek
B E Ş E R i S E R M AY E
227
Ekonomi 707
Fi ZI K S EL S E RMAY E
228
Ekonomik Büyümenin Koşulları
A R A Ş T I RMA G E L i Ş Ti RM E
229
Ekonomi 101
H U K U K U N Ü STÜ N L Ü G Ü
Büyü menin diğer bir şartı da h u kukun üstü nlüğüdür. Devlet yetki
li leri yasa lara uyma l ı ve herkesin yasalar önü nde eşit ol masını, ya
saların adil bir şekilde uyg u l a n masını sağlama l ıd ı rlar. Yolsuzl uk ve
adam kayırmacı lık, sermayenin maliyetini büyük oranda artırarak
yerli ve yabancı yatı rımcıları cayd ı rır. Firma lar, bireyler ve yaban
cı yatı rımcılar, mallarının yasayla korund uğunu bilmelidirler. Ge
lişmekte olan ülkelerde sermaye yatırımı eksikliğinin bir nedeni,
yozlaşmış hükümetlerin, u l usal çıkarlar adı altında özel mül kiyete
el koyma ihtimallerinin çok daha fazla olmasıdır. Venezuela'nın
2007'de yabancılara a it petrol yataklarına el koyması, büyük ola
sılı kla yeni yabancı yatı rımları engellemiştir. Venezuela'nın aksine,
ABD, Kanada, Avustralya, Yen i Zelanda ve Hong Kong gibi eski in
giliz koloni lerinin, özel m ü l kiyetin üzerinde d u ran ingiliz umumi
hukukunu devralmış olmaları, bu ü l keleri ya bancı yatırımcılar için
güvenli ve cazip kılar. Yabancı sermaye sa hipleri, temelde yerli ya
tırımcılarla aynı haklara sahiptir. Sonuçta, diğer çoğ u ü l keye göre
bu ü l kelerde daha fazla sermaye birikir.
230
EKONOMi POLiTiKASI BÜYÜMEYi NASIL
ETKiLER?
Hükü met işe Dahil Olur
FA i Z O R A N I PO L i T i K A S I
231
Ekonomi 101
V E RG i PO L i T i K A SI
Vergi pol iti kasındaki değişi k l i kler, hem fırmaları hem de muhte
melen ekonomi k büyü me oranını etkiler. Firma lar üzerindeki ver
gi yükünün artı rılması, sermayeye yatırım yapma kabiliyetlerini
ve isteklerini azaltır. Finans yatı rımcıları için sermaye kazançları
vergisini artırmak, firmaların fiziksel sermayede gerçek yatırımlar
yaptıkları tasarrufların akışını aza ltır. Çok yüksek vergi yüküyle kar
şı karşıya ka lan işletmeler, ü reti mlerini başka bir yerde yapmaya
karar verebilirler. Sermaye a kışının serbest olduğunu kavramak
önemlid ir. işletmelere vergi koymak, siyaseten popüler olmakla
birli kte, büyü rneyi azaltman ı n reçetesidir.
232
Ekonomi Politikası Büyürneyi Nasıl Etkiler?
Para Konuşur
Sabit oranlı vergi
Sabit oranlı vergi, tüm hanelere, gelir düzeyine bakılmaksızın uygu
lanan aynı vergi oranıdır. %15'lik bir sabit oranlı vergiyi ele alırsak,
40.000$ kazanan bir hane 6.000$ vergi öderken 100.000$ kazanan
bir hane 15.000$ öder. Sabit oranlı verginin yararı basit olmasıdır.
Dezavantajı ise, birçok hanenin vergi yüklerinde bir artış anlamına
gelmesidir. Çoğu %20-%30 marjinal vergi diliminde olsa da muafi
yetler, kesintiler ve marjinal vergi oranının toplam gelir üzerinden
değil, artan gelir üzerinden hesaplanması nedeniyle ortalama vergi
oranları çok daha dü�üklür.
233
Ekonomi 701
E KO NO M i K B Ü Y Ü M E N i N D E ZAVA N TAJ L A R I
234
Ekonomi Politikası Büyürneyi Nasıl Etkiler?
235
BÜYÜK BUH RAN BÜYÜK DURGUNLUKLA
BULUŞUR
Tarih Tekerrür Eder
B Ü Y Ü K B U H R A N i L E BAG L A N T I L A R
236
Büyük Buhran Büyük Durgunlukla Buluşur
I FL A S A G i TM E K
Beklentiler ve Gerçek
Üreticilerle tüketiciletin beklentileri, ekonomide önemli güçlerdir.
Olumlu beklentiler, ekonomik faaliyetleri artırma eğilimindeyken
olumsuz beklentiler, ekonomik faaliyetleri bastırma eğilimindedir.
Başkan ile Fed Başkanı, politika üreten önemli kişiler oldukları
için, ekonomik iyimserliğin amigolarıdır.
neden oldu. Federal Rezerv, hemen fed fonları n ı n oran larını düşü
rerek ve bankacıl ı k sistem i n e büyük meblağlarda para enjekte
ederek karşıl ı k verdi.
Bush'un vergi indiri m lerin i n, i ki savaşın ve fınans sektörü
nün serbestleştirilmesinin yan ı sıra bu enjeksiyonlar konut ve
ticari gayrimenkul yatı rımında ca nlılık yaratan bir para havuzu
oluşturdu. 2002-2005 yılları a rasında harcamalar evin teminat
gösteril mesi ve tarihteki en düşük faizle verilen konut kred ileri
sayesinde canlandı. Faaliyetleri serbestleşti rilen bankalar hemen
hemen her başvu rana kredi vererek ateşi körükled iler. Yükselen
konut piyasası bir servet etkisi yarattığı için tü keticiler, bir kredi
harcaması cümbüşüne devam ettiler. Aksi takd i rde sezdi rmeden
yükselmesi gereken fa iz ora n l a rı, Çin, Japonya ve petrol üreten
devletlerin büyük meblağ ları ABD'de tasarruf etmeye devam
etmeleri nedeniyle olağandışı şekilde düşük kaldı. Ayrıca, Fed'in
enflasyonla mücadele yeteneğine olan inanç da insanla rı n enflas
yon korkusunu giderdi. Kamu, özel, fınans ve yabancı sektörlerin
hepsin i n de felaketi yaratan koşul larda parmağı vardı.
238
Büyük Buhran Büyük Durg unlukla Buluşur
M E N K U L K I YM ET L E ŞT i R M E
Asil-Vekil Sorunu
İştirakçi ile saikleri birbirleriyle çeliştiği zaman asil-vekil sorunu
ortaya çıkar. TES'lerde yatırımcılar, bankaların, çıkardıkları tah
villerin altını dikkatle imzalamalarma (finanse etmeyi üstlendik
lerine) güveniyorlardı. Oysa artık, krediler batarsa bankalar zor
duruma düşmediklerinden borçlunun temerrüt riskini dikkatle
değerlendirmek için pek nedenleri de yoktu.
239
Ekonomi 1 0 1
240
YATIRIM BANKACILIGININ ÇÖKÜŞÜ
Balonu Patlatmak
R i S K YÖN E T I M i V E K R E D I T E M E R R Ü T TA K A S I
(CDS)
241
Ekonomi 707
YAT I R I M B A N K A C I L I G I N I V U R A N K R i Z
242
Yatırım Bankacılığının Çöküşü
Para Konuşur
Manevi Zarar
Sigorta ya da devletin kurtarma paketi hazırlayacağı beklentisi in
sanları risk almaya teşvik ettiği zaman manevi zarar meydana gelir.
Ekonomistler ve politika üretenler, karar verirken manevi zarar ko
nusu üzerine eğilmelidirler. Bunu yapmamak, insanları daha fazla
risk almaya teşvik eder. Manevi zararı göz ardı etmek maneviyata
zarar verir.
243
MALiYE POLiTiKASI ATEŞ ALTINDA
Daha Büyük Bir Gemiye Ihtiyacınız Olacak
FED
Parasal Gevşeme
Finans krizi boyunca Federal Rezerv Yöneticiler Kurulu'nun inter
net sayfasını ziyaret etseydi niz, ilginç bir şeyler olduğunu görü r-
244
Maliye Politikası Ateş Altında
d ü n üz. Fed neredeyse her ay yeni bir para politikası a racı keşfe
diyord u. Bunlardan ilki, Term Auction Facil ity (TAF) (Geçici Vadeli
i hale i m kanı) idi. Bu program, aşağı yön l ü algılanan reeskont pen
ceresinden borçlanma riski ol madan ba n kaların Fed kredilerine
teklif vermesine i m kan tan ıyordu. Fed kısa süre içinde, sisteme
para enjekte etmek için başka borç verme i m ka n ları da yaratıyor
du. Fed, ipoteğe dayalı men kul kıymetlerin ve acente borçları n ı n
a l ı m ı n a d a başladı. Nihayeti nde Fed'in yap m a kta olduğu şey, var
l ı kl a r için nakit karşılığında pazar yaratm a ktı. Bu sü rece parasal
gevşeme denir.
Son u nda, mali çöküşü d u rdu rma k i ç i n 2008'de yaratılan
i m ka n la r, 201 O Şu bat'ında son buldu. Fed, d u rg u n l u k sırasında,
geleneksel politi ka önlemleri nden ödü n vermedi. FOMC, Fed
fon u oranları hedefi n i o/oO'a düşürdü. Bu, Fed'in açı k piyasa faa li
yetleriyle elde edebileceği kada r genişlemeciydi.
245
Ekonomi 101
Külüstüdere Nakit
Dayanıklı malların tüketimini teşvik etmeyi amaçlayan bir diğer
program, "külüstürlere nakit" diye de bilinen Car Allowance Rebate
System (CARS) idi. Bu programa göre, alıcılar, yakıt tüketimi daha
fazla olan eski arabalarını verip yakıt tüketimi daha az olan yeni bir
araç satın aldıklarında araba satıcılarından bir iskonto alacaklardı.
Hükümet, sonradan satıcıya ödeme yapacaktı. Hükümetin verile
rine göre bu program dahilinde 680.000 otomobil satılmış ve bu
rakam ekonomide yurtiçi harcamaların canlanmasını sağlamıştır.
246
Maliye Politikası Ateş Altında
247
ÇEVRE VE EKONOMi
Çevreciler, Birleşin!
248
Çevre ve Ekonomi
Yenilenebilen Öz Kaynaklar
Yenilenebilen bir öz kaynak olarak keresteyi ele alalım. Artan ke
reste talebi, kereste fıyatlarının yükselmesine yol açar. Bu fiyat a r
tışı, ağaç yetiştirici lerinin talebi karşılamak için piyasaya daha çok
ürün sü rmelerine neden olur. Artan kereste talebinin net etkisi,
orman ta lebinin a rtmasıd ı r. Artan orman talebi toprağı daha is
teni r kılar ve daha çok arazi nin orman ü retim ine ayrı lmasına yol
açar. Bazı ları, ağaçlar kesil i rse sonunda h i ç ağaç kal mayacağını
iddia ederler. Oysa bu ifade ekonomik d ü rtüleri göz a rdı etmek
ted i r. i nsanlar mısır yemeyi bı raksaydı mısır daha çok mu, daha az
mı kal ı rdı? Daha az kalırdı diye cevapladıysa n ız haklısı nız. insanlar
mısır yemeyi bıra kı rlarsa çiftçilerin mısır yetişti rmek için nedenleri
kal maz. Benzer şekilde, insanlar daha çok mısır yerse çiftçiler daha
çok mısır yetiştirir. Aynı şey, ağaçlar için de geçerlidir. Ağaçların
büyüm esi daha uzun süre alır, gerçi sonuçta fıyatla rı mısırdan çok
daha yü ksektir.
Yenilenerneyen Öz Kaynaklar
Köm ü r, petrol ve doğalgaz gibi yenilenerneyen öz kaynaklar söz
konusu olduğunda piyasalar, ü reticilere de tü keticilere de teşvik
ler sağlar. Bu üretim fa ktörlerine talep a rttıkça fıyat da a rtar. Bu, o
öz kaynakları kullanan firmalara daha yü ksek ü retim giderleri ve
daha yüksek fiyatlar getirir. Yüksek fiyatlar, fırmaların bu öz kay
nakların kullanım ında daha veri mli hale gelmeleri n i sağlar. Ör
neğin bir fırma, ü retiminde doğalgaz kul l a nıyorsa ve gaz fıyatları
a rtarsa firmanın, doğalgazı mümkün olan en veri mli şekilde kul
lanmak için iyi bir nedeni olaca ktır. Mü s rif ve veri msiz fi rmalar, öz
kaynakları daha verimli ku llanan firmala rla rekabette zorlanacak
lard ı r. Sonunda kepenk kapatacaklardır.
Ekonomik Verimlilik
Ekonomik verimlilik, öz kaynaklar az israfla kullanıldığında ger
çekleşir. Verimlilik, sadece ekonomistlerin değil, gezegene önem
249
Ekonomi 707
Teşviklerin Rolü
Tehdit a ltındaki türleri korum a k, birçok kişi için önemlidir. Tü rleri
korumaya yönelik yasa çıka rm a ları için hükü metlere büyük baskı
yap ı l m a ktad ır. Tehdit a ltındaki türleri koru mak için ekonomistie
rin desteklediği yol la rdan biri o n la rı yemek üzere öldürmektir.
Neden Amerikan bizon u n u n sayısı neredeyse tükenmek üze
reyken ineklerin sayısı üstel olara k arttı? inekler bizonları yedikleri
için m i ? Hayır, inekler çoğalı rken bizon ların yok olma teh likesiyle
karşı karşıya ka lmaları n ı n nedeni, ineklerin özel mül kiyet altında
olması, bizonların ise olmamasıydı. 1 889 itibariyle, bizon sayısı
milyon lardan l .OOO'in biraz üzerine kadar düşmüştü. Neyse ki,
günüm üzde Ameri kan bizonu yok olmanın eşiğinden dönmüş
durumda çünkü art ı k onlar da özel m ü l k haline geldi. Halen
500.000 bizon mevcut ve . bizon eti için bir pazar oluştuğundan
sayıları g iderek artıyor.
ÇEVREYi K i R LETME H A KK I
250
Çevre ve Ekonomi
Kirletme izinleri
Bir diğer seçenek de, kirletme izinleri piyasası oluşturmaktır. Hü
kümet, bir izin programı dahilinde, bel li bir ki rletici maddenin o
sene atmosfere sal macağı miktara bir sınır koyar. Örneğin, geçen
sene atmosfere 7 m i lyon ton azot oksit salındığını ve h ü kümetin
bunu 6 mi lyon tona indirmek istediğini varsaya l ı m. H ü kümet, bu
hedefe u laşmak için gereken sayıda izni sanayiye ta hsis eder. Her
izin belgesi 1 ton emisyona i m kan tan ıyorsa h ü kümet fi rmalara, 6
mi lyon adet izin belgesini paylaştırır. Firmaların ü rettikleri kirletici
maddenin her bir tonu için bir izin belgesi teslim etmeleri gere
kir. Bu sistem dahilinde, fi rmalar ve hatta bireyler bile izin belgesi
251
Ekonomi 7 0 7
İklim Borsaları
Dünyanın her yerinde kirlilik yaratan çeşitli endüstriler arasında
izin belgesi ticareti yapılabilen iklim borsaları mevcuttur. İklim
borsaları, firmaların izin belgesi alım satımına imkan veren hisse
senedi borsası gibi davranırlar. Çevre ve ekonomiyle ilgilenen öğ
renciler ileriki yıllarda iklim brokeri olabilirler.
Coase Teoremi
Çevreyi ki rleten ya da za rar veren fi rmalar için son bir seçenek, kir
lilikten zarar görenlere doğrudan ödeme ya pmaktır. Bu seçeneğe
Coase Teoremi denir. i ngiliz ekonomist Robert Coase, kirletenler
ile kirliliğin maliyeti ne katlananlar, her iki tarafın da kabul edebi
leceği bir ödeme üzerine doğrudan pazarl ı k ya parlarsa etkin bir
sonuç elde edilebi leceğ ini öne sürmüştür. Coase teoreminde, her
iki tarafa da bir pazarlık mal iyeti gel meyeceği, mül kiyet hakları nın
açı kça ta nımlandığı ve bu işe dahil olacak kişilerin sayısının az ol
duğu varsayıl mıştı r.
Natu re Conservancy ve Sierra Club gibi kuruluşlar çevresel
olara k d uyarlı alanları koru m a k için bu stratejiyi uygulamaktalar.
Çevreyle ilgilenen birçokları, yağmur orma nlarını korumak için
bu stratejiyi uygulam ışlard ı r. Kendi sah ip olduğunuz bir ormanı
kurta rmak, herkesin sah i p olduğu bir ormanı kurtarmaktan çok
daha kolayd ır. Sonuçta ekonomi prensipleri, çevresel hedeflere
ulaşmak için etkin ve veri mli bir şekilde kullanılabi l i r.
252
DiZiN
A Ç
altın standardı 42, 43, 44, 45, 209 çevre 27, 28, 32, 36, ı ı 7, ı 70, ı 7 1 ,
ambargo 28, 29, 30 ı 72, 248, 250, 252
a mortisman 82, 83, 1 56, 1 59, 1 60
araştırma-geliştirme ı 05 D
253
Ekonomi 1 0 1
1 90, 1 91 , 1 92, 1 93, 1 94, 1 9S, ı so, ı s ı ' ı ss, ı S6, ı S8, 1 6 1 '
1 96, 1 97, 1 98, 1 99, 200, 202, 1 62, 1 64, 1 6S, 1 7 1 , 1 72, 1 82,
203, 20S, 208, 209, 2 1 O, 21 S, 1 84, 1 88, 200, 207, 222, 223.
2 1 6, 2 1 8, 2 1 9, 220, 22 1 , 23 1 , 234, 23S
232, 238, 246, 247 gelir dağ ı l ı m ı 1 72
gümrük vergisi 28
F
H
faiz 9, 1 6, 47, 48, 49, SO, S l , S3, SS,
S7, S9, 1 20, 1 2 1 , 1 22, 1 23, 1 24, hazine bonosu 1 23, 1 24, 244
1 2S, 1 26, 1 27, 1 28, 1 29, 1 32, hisse senedi piyasası (borsa) 1 30,
1 33, 1 3S, 1 36, 1 37, 1 40, 1 4 1 , 1 32
1 44, ı 4s, 1 47, ı so, ı s3, ı s6,
1 S8, 1 S9, 1 60, 1 63, 1 64, 1 6S,
1 86, 1 92, 1 93, 1 9S, 1 96, 1 97, ihracat 22, 26, 28, 1 1 3, 1 34, 1 3 7,
1 99, 20 1 , 204, 206, 2 1 4, 2 1 S,
1 39, 1 40, 1 41 , ı so, ı s ı , ı s2,
2 1 6, 2 1 7, 2 1 8, 2 1 9, 229, 23 1 ,
1 6 1 , 1 62, 1 63, 1 64, 1 99, 200,
232, 238, 239, 240, 241 , 246
2 1 S, 2 1 6
Federal Rezerv Sistemi S9, 1 43,
iskonto 1 24, 2 1 3, 2 1 6, 2 1 7, 242,
2 1 1 , 2 1 2, 2 1 3
246
fırsat maliyeti 1 7, 1 8, 23, 24, 2S, 47,
işsizlik 9, ı O, ı S, l l O, 1 60, 1 67, 1 68,
48, 76, 77, 83, 1 6 1 , 1 81
1 73. 1 74, 1 7S, 1 76, 1 77, 1 78,
finans 9, 1 4, S8, 60, 1 41 , 1 43, 1 46,
1 79, 1 80, 1 8 1 , 1 82, 1 83, 1 90,
1 49, ı S2, ı S3, ı S4, ı S7, ı S8,
1 9 1 ' 1 97, 1 99, 203, 204, 20S,
1 6� 1 6� 2 1 � 2 1 � 23� 23�
206, 208, 209, 2 1 0, 2 1 S, 2 1 6,
243, 244, 247 2 1 8, 220, 236, 246, 247
fiyat artışları 73, ı 02, 1 1 4, 249 ithalat 22, 26, 28, 29, 1 37, 1 39, ı S ı ,
fiyatiandırma 82, 86, 9 1 , 93, 98, 1 S2, 1 62, 1 63, 1 89
1 00, 1 01 , 1 02, 1 36, 1 94
K
G
kamu sektörü 1 46, 1 47, 1 48, 1 49,
gayrisafi milli hasıla (GSMH) ı S6, 1 S3, 1 62, 1 89
1 70 kapitalizm 3 1 , 3S, 36, s ı , 94, 207,
gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYiH) 1 22, 208, 234
ı ss, 224 kar 9, 2 1 , 49, S2, S3, ss, S7, 69, 70,
gelir 1 9, 28, 29, 33, 36, 37, 66, 67, 72, 73, 76, 77, 78, 82, 83, 84, 8S,
68, 7S, 76, 77, 82, 87, 1 1 2, 1 1 8, 86, 87, 88, 90, 94, 9S, 96, 98, 99,
1 26, 1 34, 1 37, 1 40, 1 47, 1 49, 1 00, 1 03, l OS, 1 07, 1 30, 1 3 1 ,
2S4
Dizin
ı 9 1 , 1 9� 2 1 � 2 1 � 23� 23& 1 2S
239, 240, 241 , 242, 24S, 247 para politikası 1 4S, 1 8S, 1 87, 1 97,
kredi kartı S3, 1 3S, 1 S2, 1 S3 2 1 4, 2 1 S, 2 1 7, 2 1 8, 2 1 9, 23 1 ,
24S
L
R
likidite 4S, 48, 49, SO, S9, 1 22, 1 24,
ı 2S, 1 29, 1 97, 2 1 2, 2 1 6, 236 rekabet 28, 29, 36, 60, 62, 64, 7 1 ,
72, 78, 82, 8S, 86, 88, 89, 90, 9 1 ,
M
92, 93, 94, 9S, 96, 98, 1 00, 1 0 1 ,
makroekonomi 1 4, 79 1 02, ı OS, 1 06, 1 1 3, 1 1 9, 1 22,
maliye ı 87, 2 ı 8, 2 ı 9, 23 1 , 232, 244 1 36, 1 44, 1 79, 1 82, 20S, 22 1 '
2S5
Ekonomi 7 0 1
T U-Ü
tahvil 9, 58, 1 20, 1 22, 1 24, 1 26,
uluslararası ticaret 27, 28, 1 61 ,
1 27, 1 28, 1 29, 1 30, 1 32, 1 40,
1 63, 236
1 4 1 , 1 46, 1 54, 2 1 2, 2 1 3, 239,
üretici fiyat endeksi (ÜFE) 1 85, 1 86
241 , 244
üretkenlik 34, 37, 38, 46, 1 67, 222,
takas 39, 40, 1 2 1 , 1 25, 236, 241 ,
227, 228, 233
242
talep 43, 58, 6 1 , 63, 65, 66, 67, 68, V-Y
69, 70, 7 1 , 72, 74, 75, 79, 86, 87,
1 03, 1 07, 1 08, 1 09, 1 1 o, 1 1 4, vergi 1 5, 1 9, 22, 26, 28, 29, 33, 36,
1 1 8, 1 20, 1 2 1 , 1 22, 1 23, 1 24, 37, 5 1 , 60, 73, 83, 1 09, 1 1 2, 1 1 3,
1 28, 1 3 1 , 1 34, 1 35, 1 36, 1 38, 1 1 4, 1 1 5, 1 1 8, 1 27, 1 28, 1 45,
1 39, 1 44, 1 60, 1 75, 1 78, 1 82, 1 47, 1 48, 1 54, 1 58, 1 6 1 , 1 62,
1 84, 1 88, 1 89, 1 90, 1 91 , 1 96, 1 64, 1 65, 1 82, 1 84, 1 89, 1 90,
1 99, 2 0 1 , 203, 205, 209, 22 1 , 200, 201 , 207, 2 1 3, 2 1 8, 2 1 9,
223, 247, 248, 249, 2 5 1 222, 223, 23 1 , 232, 233, 234,
tekel 36, 62, 86, 88, 89, 90, 9 1 , 92, 238, 245, 246, 25 1 , 252
94, 95, 1 00, 1 0 1 , 1 02, 1 04, 1 05,
verimlilik 24, 34, 8 1 , 1 25, 1 62, 1 69,
1 06, 1 07, 1 22
1 78, 201 , 21 0, 247, 249
ticaret 2 1 , 22, 23, 26, 27, 28, 29,
yatırım 9, 1 0, 1 6 49, 53, 60, 74, 75 ,
,
toplam talep 1 88, 1 99, 203, 204, 227, 228, 229, 230, 23 1 , 232,
207, 2 1 5, 220, 222, 223, 229 236, 237, 238, 239, 240, 241 ,
tüketici fiyat endeksi (TÜFE) 1 85, 242, 243, 244, 246
1 86 yatırım bankacıliğı 241 , 242
256
HERKES İ Ç İ N EKO N O M İ
B i R Ç l R P I DA PA RA V E F i NAN S
•
N eden bazı e ko n o m i l e rde para o l a ra k kağıt
ban knotlar ku l l an ı l ı rke n bazıları n d a yüzl e rce ki lo
ağı rl ığında taş bl oklar ku l lanı l ı r?
•
Enflasyonist politikalar neden diktatörl ü kle son bulur?
•
Bi r ekonom ist neden "Aç ı k kon u ş u rsam
söyled i kleri m i yan l ı ş a n l ayab i l i rs i n iz," deme i htiyac ı
d uyar?
•
B i r ekonomist neden teh d it altı n daki h ayvan ları
ko ruyab i l m e k i ç i n o n l arı yememiz gerektiğ i n i öne
s ü rer?
•
D evlet nas ı l o l u r da fi rmalara çevreyi kirletme izn i
sata b i i i r?
internetsatış
saykitap.com 30 TL
I S B N 978-605-02-0578-7
7. BAS K I
Cil sayyayincilik.com
facebook.com/sayyayinıari
111 � 1
f
t twitter.com/sayyayinıari
9 i( i 0 " 2 ( ı ( o ,
1!1 instagram.com/sayyayinciıik