You are on page 1of 4

Ünite 1: Engelli Ruh Sağlığı ve İlişkili

Kavramlar
Engellilik ve İlişkili Kavramlar
Yetersizlik (Impairment): Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre yetersizlik vücut işlevlerinde ya da
yapısındaki bir problem durumu (WHO, 2016).

Aktivite sınırlılığı: Birey tarafından bir görev ya da eylemi yürütmede bir zorluk ile karşılaşma, kendi
engelinden kaynaklı (WHO, 2016).

Katılım kısıtlılığı: Yaşam durumlarına katılımda bireyin kısıtlanması, engelinden kaynaklı olarak dış
çevreden gelen (WHO, 2016).

Engel türü: “Engellilik türleri” tanımlanırken sıklıkla engelliliğin duyusal, fiziksel, ruhsal veya zihinsel
yetersizlik gibi tek bir boyutu değerlendirilmekte; bazen ise herhangi bir sağlık durumu ile engellilik
özdeşleştirilmektedir (Dünya Engellilik Raporu, 2011).

Engellilik Nedenleri

Engellilik birtakım kalıtsal ve çevresel faktörler sonucunda oluşabilmektedir.

Doğum Öncesi Nedenler: Annenin yaşının büyük olması, kötü beslenmesi, hamilelikte çeşitli ilaçlar
kullanması, sigara, alkol ya da uyuşturucu maddeleri kullanması, radyasyona maruz kalması, hormonal
bozukluklara sahip olması, çeşitli metabolik-sistemik hastalıkların olması, stres, kaygı, depresyon gibi
psikolojik sorunlar yaşaması, yakın akraba evliliği yapmış olması, kazalar geçirmesi, travmalar
yaşaması, çocuğuyla kan uyuşmazlığının olması, doğum kanalının yapısal olarak bozuk olması ve
annenin ya da babanın kalıtsal olarak ailelerinden gelen problemlere sahip olmaları, gibi.

Doğum Sırası Nedenler

Doğum yapılan yerin steril olmaması, doğum sırasında kaza yaşanması, vakum, forsep gibi aletlerin
uzmanlık dışı kullanılması, bebeğin erken ya da geç doğması ya da başına kordon dolanması, zor
doğumun ya da çoğul gebeliğin olması, gibi.

Doğum Sonrası Nedenler

Genel olarak bireyin yaşadığı hastalıklar ve bu hastalıklara doğru müdahale yapılmaması ya da geç
müdahale yapılması, bireyin geçirdiği kazalar, yaşadığı travmalar, yeterince beslenememesi,
enfeksiyonlara maruz kalması, olumsuz çevre, yaşam koşulları, ihmal ve istismar edilmesi gibi
durumlar.

Engellilere ve Engelliliğe Bakış


İlkel toplumların bazılarında şizofrenik özellikler (olmayan şeyleri görme, sesler duyma, kendi kendine
konuşma vb) gösteren bireyler adeta kutsanabilirken modern toplumlarda bu özellikleri gösteren
bireyler hasta olarak nitelendirilmektedir.
Tarihsel Süreçte Engelliğe Bakış

Hristiyanlık ve Müslümanlık gibi ilahi dinlerle birlikte, engelliler koruma altına alınmaya başlanmıştır.

Günümüzde Engelliliğe Bakış ve Çağdaş Engellilik Modelleri

Tıbbi model, engellilik durumunu bir hastalık olarak ele alan yaklaşımdır. Bu yaklaşımda engellilik
biyolojik alt yapının bozulmasıyla bağlantılı bir durumdur ve müdahalenin de bu şekilde olmasını
gerektirir.

Sosyal model engelliliği bireyin içinde bulunduğu koşullar çerçevesinde ele alan yaklaşımdır. Bu bakış
açısına göre engellilik toplumsal ve çevresel koşullarla belirlenir. Eğer uygun çevresel koşullar
oluşturulursa bir durum engel olmaktan çıkabilir.

Engellilerde Ruh Sağlığı


Engelli bireylerin sahip oldukları yetersizlikler, bu yetersizliklerin bireyin yaşam alanını daraltması,
engellemeler yaratması ve toplumsal önyargılar ve erişilebilirlik gibi sorunlar nedeniyle ruh sağlıklarının
bozulması bağlamında bir risk grubu.

Ruh Sağlığı ve İlişkili Kavramlar

Normal-Anormal Kavramları ve Ruh Sağlığı

Bir davranışın normal ya da anormal olduğunu kesin bir dille söylemek mümkün olmasa da o
davranışın bireyin yaşamını nasıl etkilediğine bakarak normale mi yoksa anormale mi yakın olduğunu
kestirebiliriz.

Engelliliğin kendisi normal olmakla birlikte engelli birey de her birey gibi yaşamda birtakım psikolojik
zorlanmalar ile karşılaşabilmektedir.

Engellilik ve Benlik

Benlik en genel anlamıyla bireyin “ben kimim?” sorusuna verdiği yanıtların tamamıdır. Bu yanıtlar “akıllı
biriyim, becerikli biriyim...” gibi olumlu yanıtlar olabileceği gibi “beceriksizim, sevilmeyen biriyim...” gibi
olumsuz yanıtlar da olabilir.

Gerçek benlik bireyin sahip olduğunu düşündüğü benliktir. İdeal benlik ise olmayı istediği benliktir.
Bireyin gerçek benliği ile ideal benliği birbirinden oldukça farklı olabilir.

Sosyal benlik, bireyin başkalarının gördüğü ve değerlendirdiği kendisi ile ilgili inançlarıdır.

İdeal sosyal benlik ise bireyin idealde başkaları tarafından görünmeyi istediği kendisidir.

Engellik ve Stres

Stres, bireyin herhangi bir fiziksel veya psikolojik uyarıcı karşısında gerekli uyumu sağlayabilmek için
ruhsal ve bedensel olarak harekete geçmesi, tepki göstermesi.

Toplumun diğer kesimlerine göre stres yaşamak bakımından daha fazla risk altında olmalarına rağmen
tüm engelli bireylerin sürekli stres altında yaşadıklarını, hepsinin çok mutsuz olduğunu düşünmek
doğru değildir. Kişi engeline rağmen yaşamındaki stres faktörlerini en aza indirebilir ve çok mutlu da
olabilir.

Engellilik ve Kaygı

Engelli bireylerin kendileri de ebeveynleri de kaygı yaşayabilirler. Bu kaygı çoğu zaman engelli bireyin
geleceği ile ilgilidir ancak herkesin kaygı yaratan durumlarda yaşadığı kaygıyı engelli bireyler ve aileleri
de yaşayabilirler.

Engellilik ve Öfke

Öfke; bireyin kendisini korumak ve dışarıdan gelen tehditler karşısında uyanık olmasına hizmet eden
doğal bir duygudur. Ancak bireyin sürekli ve şiddetli engellenme yaşaması öfkenin işlevsel olmaktan
çıkıp bir sorun olarak yaşanmasına yol açabilir.

Engellilik ve Depresyon

Depresyon zaman zaman daha hafif seyretmekle birlikte bazen bireyi intihara kadar götürebilen bir
ruhsal hastalıktır.

Engelli Ruh Sağlığına İlişkin Yaklaşımlar

Varoluşsal Yaklaşım

Psikolojik yaklaşımlardan Varoluşsal Yaklaşım kişileri içinde bulundukları dışsal dünya içerisinde
anlamaya çalışmak yerine kendi içsel dünyaları içinde anlamaya çalışmak gerektiğini savunur.

Bilişsel-Davranışçı Yaklaşım

Bilişsel-davranışçı yaklaşıma göre insanın düşünme biçimi onun duygu durumu ve davranışını
etkilemektedir. Tüm psikolojik bozuklukların temelinde hatalı düşünme biçimi yatmaktadır.

Adleryen Yaklaşım

Adleryen yaklaşıma göre bireylerin yaşamdaki mutsuzluklarının önemli nedenlerinden birisi, engelli
bireylerde olduğu gibi, bireyin kendine ilişkin yetersizlik duygularıdır.

Birçok engelli bireyin hem toplumun kendilerine bakışı hem de kendilerinin kendilerini toplumda
konumlandırmaları itibariyle aşağılık duygusu hissetme riskleri fazladır.

Pozitif Psikoloji

Bireylerin iyilik hâlleri, mutlulukları, yaşam doyumları, psikolojik sağlamlıkları, umutları ya da


iyimserlikleri gibi özellikleri de incelenmeye değerdir. Problemler üzerine yoğunlaşmak yerine bu
olumlu özellikler üzerine çalışmak, psikolojik sağlığa daha fazla yarar sağlar. Sorun ya da hastalık veya
anormallikten çok bireylerin olumlu, sağlıklı, istenen yanlarına odaklanmaktadır.

Çok ağır bir engel durumu olsa bile; her zaman bireyin olumlu bir yaşantısı ya da özelliği de olabilir. Bu
nedenle bireylerin sadece engeline odaklanmak yerine olumlu özelliklerine de dikkat etmek ve onları
fark etmek önemlidir.
Engellilerin Ruh Sağlığını Korumak

Engelli bireylere acımanın onlara hiçbir yararı yoktur. Önemli olan engelli bireyin ruh sağlığını tehdit
eden nedenlerin ortadan kaldırılmasıdır.

Temel Önleme

Birincil önleme olarak da ifade edilen temel önleme, genel olarak herhangi bir sorun ortaya çıkmadan
önceki çalışmaları içermektedir.

İkincil Önleme

Henüz olmuş olayların süre ve sayı olarak yayılmasını engelleme amaçlı çabalardır.

Üçüncül Önleme

Gerçekleşmiş olan bozuklukları, eksiklikleri azaltmaya ya da yok etmeye yönelik çalışmaları içerir.

You might also like