You are on page 1of 14

giraffe (n) zürafa depict (v)

herd (n) sürü, topluluk dimensinal (adj)


herd (V) gütmek, sürmek glacier (n)
form (v) oluşmak glacier (n)
form (n) biçim, şekil abundance (adj)
formation (n) oluşum silk (n)
patch (n) yama elegenat (adj)
in patches (adv) kısmen, yer yer elegenat (adj)
fat free (n) yağsız tender (n)
reduced fat (n) az yağlı leaklife (adj)
conscious (adj) şuurlu, bilinçli annual (adj)
hibernation (n) kış uykusu deposit (n)
hibernate (v) kış uykusuna yatmak narraw (adj)
ahead of its time (exp.) zamanın ötesinde / ilerisinde eliminate (v)
comet (n) kuyruklu yıldız wide (adj)
vision (n) görme passage (n)
predator (n) predatör, yırtıcı hayvan shore (n)
prey (n) av, kurban shore (n)
dua
pray (n,v )
dua etmek
poach (v)

pale (adj) solgun, soluk probe (v)


süslemek
decorate (v)
dekore etmek
bud (n,v)

yuva
nest (n,v) hollow (n,v)
yuva yapmak
şamandıra
float (n,v) elsewhere (adv)
batmadan yüzmek
slightly (adv) biraz, çok az, belli belirsiz zinc (n)
thus (adv) böylelikle, böylece shield (n)
but (conj.) fakat, ancak navigable (adj)
hence bundan, dolayısıyla tucked away (adj)
alternately (adv) sırayla, dönüşümlü olarak flatten (v)
ash (n,v) kül,küle çevirmek nutrient (n, adj)
in the vicinity of (ed.) dolaylarında, civarında nutriotion (n)
vicinity (n) semt, yakın yer refine (v)
commemorative (n) hatıra, yadigar numerous (adj)
honor (n,v) onur & onurlandırmak bow (v)
issue (n) konu hometown (n)
issue (v) sonuçlandırmak mansion (n)
curricula (n) müfredat fancy (adj)
college (n) yüksek okul, kolej, üniv. fancy (v)
basic (adj) temel, ana, esas vacancy (n)
simple (adj) basit, sade, yalın camping gear (n)
originally (adv) aslen nonsense (n, adj)
homestay (n) aile yanında konaklama sense (n)
move in (v) taşınmak, içeri girmek sensible (adj)
split (v) bölmek porch (n)
tenant (n) kiracı gamble (n,v)
landlord (n) ev sahibi pass away (v)
steep (adj) pahalı advise (v)
egzersiz yapmak işe
work out (v) advice (n)
yaramak
audience (n) izleyici, dinleyici, seyirci accompany (v)
hive (n,v) kovan, kovana girmek establish (v)
crab (n) yengeç hermit (n)
revolutinize (v) devrim yapmak helmet (n)
drastic (adj) esaslı, şiddetli hump (n)
dığı zaman, meden
by the time (adv) germinate (v)
önce

caterpillar (n) tırtıl take up (v)

offspring (n) yavru whistle (n)

polar bear (n) kutup ayısı forerunner (n)

lung cancer (n) akciğer kanseri staple crops (n)


liver cancer (n) karaciğer kanseri staple food products (n)
originate (v) oluşmak, ortaya çıkmak cereal (n)
globe (n) küre baked goods (n)
diverse (adj) çeşit çeşit, türlü, farklı respective (adj)
diversity (n) çeşitlilik respectively (adv)
lima bean (n) kuru fasulye acquaint (v)
string bean (n) taze fasulye acquaintant (n)
fountain (n) çeşme, kaynak come up with (v)
customary (adj) göreneksel, alışılmış cash in on (v)

customer (n) müşteri entrepreneur (n)


essence (n) öz flavour (n) = flavor
sample (n) örnek, numune claim (v)
canlılık kazandırmak
invigorate (v) relieve (v)
güçlendirmek
dyspepsia (n) hazımsızlık, sindirim zorluğu relief (n)
repute (v) sanmak, farz etmek rest (n)
reputation (n) şöhret, ün formal occasions (n)
slacks (n) pantolon make sense (v)

tuxedo (n) smokin major (v)

tuition (n) okul ücreti, ders ücreti scholarship (n)


land a job (v) işe girmek, iş bulmak school expenses (n)
set aside (v) ayırmak (para, zaman vb) gather (v)
gemstone (n) değerli taş misuse (v)
mine (n,v) maden, maden işlemek precious (adj)
assortment (n) karışım, çeşitlilik attraction (n)
kaynaklanmak ortaya
arise (v) compound (v)
çıkmak
crack (v) kırılmak, çatlamak property (n)
recognize (v) recognise
seemingly (adv) görünürde
(v)
debilitate (v) zayıflatmak wrekage (n)
revenge (v) intikam almak notorious (adj)
pirate (n,v) korsan, talan etmek racially (adv)
district (n) semt, bölge, ilçe segregate (v)
feature (n) özellik inherently (adv)
başlatmak (yeni iş) piyasaya
launch (v) vice (n)
sürmek
ban (n,v) yasak, yasaklamak nomination (n)
sens of humor (n) espiri anlayışı joy (n)
break up with (v) birisinden ayrılmak tile (n)
continent (n) kıta string (v)
struggle against (v) karşı mücadele etmek penetrate (v)

mantle (n,v) kabuk, saklamak, gizlemek admit (v)

constituent (n) kurucu, bileşen malicious (adj)


dust (n) toz villain (n)
sew (v) dikmek obtain (v)

depletable (adj) tüketilebilen donate (v)

pile up (v) yığmak, biriktirmek donation (n)

owe (v) borçlu olmak remedy (n,v)

okul müdürü
principal (n) botanist (n)
asıl, esas, başlıca
restric (v) sınırlandırmak, kısıtlamak botany (n)
stuffy (adj) kapalı, havasız herbal (adj)
mentle (adj) zihinsel, ruhsal assassination (n)
hayvan bakıcısı
zookeeper (n) arctic (adj)
hayvanat bahcesi görevlisi
profit (n) fayda, kar, çıkar, yarar vote (n,v)

naturalize (v) vatandaşlığa kabul edilmek habitat loss (n)

currency (n) para birimi, döviz residence (n)


crop (n) mahsul, ekin resident (n)
phenomenon (n) harika, fenomen, olağanüstü prospern(v)
quiet (n,adj) sessizlik, sessiz, sakin ox (n)
oxe (n)
fungus (n)
fungi (n)
anlatmak, çizmek
ölçülü
buzul
icecap, ice
bolluk, bereket
ipekisi kumal
şık, zarif
chic, stylish, rakish
ihale
yapraksı
yıllık, senelik
emanet
dar
elemek
geniş
pasaj, geçiş
sahil
coast, seaside

izinsiz avlanmak

irdelemek

tomurcuk tomurcuklanmak

çukur çukur
açmak

başka bir yer

çinko
zırh, kalkan
gidiş gelişe elverişli
saklı, bulunması zor
düzleştirmek
gıda, besin, besinli
beslenme
arıtmak
sayısız
başla selamlamak
memleket
konak, köşk
süslü
istemek
boşluk
kamp aletleri
anlamsız, mantıksız
algı, his, anlam
mantıklı, akla uygun
veranda
kumar, kumar oynamak
rahmetli olmak
tavsiyede bulunmak

tavsiye

eşlik etmek
kurmak
yanlızlığı seven kimse
mğfer, kask
hörgüç, kambur
çimlendirmek,
filizlendirmek
yeni bir hobiye
başlamak yer kaplamak
ıslık / düdük çalmak
müjdeci, haberci
önde gelen
temel gıda ürünleri
temel gıda ürünleri
tahıl, kahvaltılık gevrek
unlu mamuller
şahsi, kendi
sırasıyla
tanıtmak
tanıdık, tanışıklık
bulmak (yeni fikir vb.)
faydalanmak, menfaat
/ çıkar sağlamak

girişimci
tat, lezzet
idda etmek

rahatlatmak

rahatlama, ferahlama
kalan
resmi işler
mantıklı olmak
bir alanda uzmanlık
eğitimi almak / görmek
burs
okul giderleri
toplanmak
kötüye kullanmak
değerli, kıymetli
cazibe, çekicilik
yoğunlaştırmak
birleştirmek
mal mülk, özellik

tanımak

yıkıntı, döküntü
kötü şöhretli, adı çıkmış
ırk olarak, ırkca
ayrım yapmak
doğal olarak

yardımcı

adaylık
neşe, sevinç
kiremit
sokmak (arı)
nüfuz etmek, girmek
itiraf etmek
kabul etmek
kötücül
kötü adam (film vb.)
elde etmek, edinmek
bağışlamak
başkasına vermek
bağış, hibe

çare, deva
çare bulmak, iyileştirmek

bitki bilimici
bitki bilimi
bitkisel
suikast
çok soğuk
kuzey kutup bölgesi
oy, oy kullanmak
doğal yaşam alanının
kaybı
ikametgah,konut,mesken
bir yerde oturan kimse
iyileşmek, başarılı olmak
öküz
öküzler
mantar
mantarlar
chic stylish şık,zarif world renowned (adj)
elegenat (adj)
rakish

umpteenth umpteen
numerous (adj) countless sayısız establish (v)
innumerable

narrow X wide dar x geniş violent (adj)

curricula (n) curriculum (n) müfredat shell (n)

start off (v) begin başlamak revolutionize (v)


at first
originally (adv) in the beginning aslen curruntly (adv)

dear
honey (adj) canım transform (v)
love sweetheart

steep (adj) expensive pricey pahalı species (n)

gap
vacancy (n) space boşluk cripple (n,v)
cavity

glacier (n) icecap ice bozul offspring

ruin
frustrate engellemek
spoil (v) envoy
block bozmak
prevent

head down (v) go down e doğru gitmek era (n)

throw away
get rid of (v) throw out dispose atmak, kurtulmak hybrid (n, adj)
of use up

buck (n) dollar dolar cultivate (v)

delicate kırılgan maize (n)


fragile (adj) frail
hope ummak, beklemek extensively (adv)
anticipate (v) expect

respectively (adv) alternately sırayla, customary (adj)

rival
opponent (n) rakip customary (adj)
competitor contestant

compete with (v) rival rekabet etmek customer (n)

taste (n) flavour flavor tat,lezzet sample (v)

room (n) space boş yer hectic (adj)


hard
tough (adj) difficult zor, zorlu, çetin misfortune (n)
stiff

dot (n) speck nokta, benek spontaneously (adv)

exact
precise (adj) accurate kesin broad (adj)
certain

how come why niçin stuffy nose (adj)

populate
inhabit (v) dwell yaşamak, oturmak
reside
dünyaca ünlü
world wide known
dünyaca bilinen

constitute
found kurmak, inşa etmek
install set up

acute
şiddetli
severe
mantle
kabuk
crust
reform devrim yapmak

at present halen, şuanda

convert dönüştürmek

type
sort tür, cins
kind

injure
lame sakat, sakatlamak
mutilate

cub
yavru
baby nestling

messenger ambassador elçi

ages
period devir , çağ
cycle

combination melez, karışım

yetiştirmek ekip
grow biçmek

corn mısır
broadly
largely geniş ölçüde
greatly
widely

usual
accustomed alışılmış
common

traditional göreneksel

client müşteri

taste tatmak

very busy yoğun, çok meşgul

bad luck talihsizlik, şanssızlık

instantly
immediately right anında, hemen
away

wide
extensive geniş ölçüde
large
closed tıkalı burun
blocked

You might also like