You are on page 1of 26

Form Vocabulary Turkish Meaning

V base on e dayanmak
adv inevitably kaçınılmaz suretle
adv morover dahası
adv furthermore dahası
n priority öncelik
n quality of life yaşam kalitesi
adj reasonable makul, mantıklı
adv nevertheless yinede
v introduce uygulamak
n remuneration ücret, yevmiye
v thrive improve
n revenue gelir, hasılat
adv however yinede, bununla birlikte
n pay gap maaş farkı
adj feasible uygulanabilir
adj better off daha zengin/varlıklı/iyi durumda
idiom on balance herşeyi göz önünde tutarak
adj fundamental esas, temel, ana
ed in terms of açısından, yönünden
n infrastructure altyapı tesisleri
n offense suç
n prison sentence hapis cezası
n awareness farkındalık
n jail prison
adj malicious kötücül
n attitude tutum, tavır, davranış
v suffer the consequences cezasını çekmek
n public affairs kamu işleri
n proportion oran, orantı
adj vital yaşamsal, çok önemli
n heritage miras
ed. with regard to ile ilgili olarak
v assert ileri sürmek, öne sürmek
n prosperity ferah, bolluk
n penalties para cezaları
n deterrent caydıran, vazgeçiren
v deter caydırmak, engellemek
n suspension askıya alma, askı
v promote terfi etmek, tanıtımını yapmak
n speed bump hız kesici kasis
n mortgage ipotek
n babysister bebek bakıcısı
v disperse dağılmak
v distinguish fark etmek, ayırt etmek
v tend towards yönelmek
n subject denek
v justify savunmak
n dilemma ikilem, çıkmaz
n emphasis vurgu
adj spectacular muhteşem
adv vitually gözle görülür şekilde
adj interactive etkileşimli
n peer akran, eş
conj. whereas oyssa
adj regardless of age yaşa bağlı olmayan
n discrimination ayrım, fark gözetme
adj prevalent yaygın
v mitigate azaltmak
adj prolific çabuk üreyen
v bulk büyütmek, genişletmek
n bully zorba, kabadayı
v stigma utanç verici şey, kusur
adj self-esteem kendine saygı, izzetinefis
v deteriorate bozulmak (sağlık/durum vb.)
v outline özetlemek, ana hatlarıyla belirtmek
v perpetuate devam ettirmek
v discriminate ayrım yapmak, fark gözetmek
v portray rolünü oynamak, tanımlamak, tasvir etmek
adj, adv scarce kıt, nadir
adv likely to muhtemelen
v sacrifice kurban etmek, feda etmek
v toll cezbetmek
adv unwittingly bilmeyerek, farkında olmadan
adj incentive teşvik, neden
v incent teşvik etmek, özendirmek
v tempt kışkırtmak, baştan çıkartmak
adj introversion içe dönük
v,n introvert içine kapanık olmak, içine kapanık
adv as for e gelince
adj crucial çok önemli, kritik
Others / Examples

ekstra bilgi verirken kullanılır


ekstra bilgi verirken kullanılır

goverments should introduce a maximum wage


employee remuneration
thriving economy
the money that a government receives from taxes or that an organization

in terms of its political influence

crime

raise the awareness

licence suspension
subject animals
defend

a person who is the same age or who has the same social status as you
used to compare or contrast two facts

the practice of treating somebody or a particular group in society less fairly than others
c o m m o n , w i d e s p r e a d that exists or is very common at a particular time or in a particular place
decrease, reduce

outline the reasons


sustain,

probably
Form Vocabulary Turkish Meaning
v condense yoğunlaştırmak
1 v intrigue ilgisini çekmek
n pioneer öncü
n snowflake iri kar tanesi
v vary çeşitlendirmek
1 adj infinite sonsuz
n hexegonal altıgen
n wonderland harikalar diyarı
v reveal meydana çıkartmak
n free boş zaman
2.çıkışı n dawn şafak, ortaya çıkma
1 v dawn şafak sökmek, ışımak
v stride aşmak
1 v collapse yıkılmak, çökmek
v reintruduce yeniden sunmak/kazandırmak
1 adj pivotal çok önemli
n textbook okuma/ders kitabı
1 n banner pankart, afiş
n anthem marş
n poet şair
adj memorable unutulmaz, hatırlanan
conj. in the manner that gibi, şekilde
n soul ruh
v withdraw geri çekilmek, çekilmek, para çekmek
1 v negotiate görüşmek, müzakerede bulunmak, başarmak
n fleet filo, donanma
adj imminent olması yakın, eli kulağında
1 v detain alıkoymak, göz altına almak
v get word öğrenmek, haber almak
1 n fort hisar, kale
1 n deck güverte
1 v overcome üstesinden gelmek
n handbill el ilanı
adv ironically işin garip yanı, işe bakın ki
v precede önce olmak
1 n prominence önem, şöhret
v set to başlamak
v lead up to zemin hazırlamak, demeye çalışmak
1 n trade ticaret, m e s l e k
1 n assault saldırı
1 v assault saldırmak
v spread around etrafa yayılmak
n intermediary arabulucu, aracı
n lizard kertenkele
n chameleon bukalemun
adj remarkable dikkat çekici, göze çarpan
adj adaptability uyum yeteneği, adapte olabilirlik
v exceed sınırını aşmak, aşmak
2.çıkışı n reputation ün, şöhret
1 v pigment renk vermek
1 n pigment renk veren
1 n detection buluş, bulma, keşif
1 v detect keşfetmek, bulmak
v stalk gizlice izlemek
1 adj deliberate kasti, bilerek
1 n gait yürüyüş
n rocking sallantı, sallanma
1 n breeze meltem, esinti
1 v elongate uzamak, uzatmak
n twig ince dal
v squeeze sıkmak, sıkıştırmak
adv laterally yan olarak, yandan
adv solely sadece, yanlızca
n ectotherm soğukkanlı canlı
v maintain devam ettirmek
adj optimal uygun, ideal
v hue rengini almak
adj paler soluk, solgun
v surpass üstün gelmek, aşmak
adj noteworthy kayda değer, önemli
adj Well-established iyi bilinen
adj indigenous yerli, doğal, özgü
n highland dağlık arazi
n shipment nakliye, gönderilen sipariş
v emaciate zayıflamak
v dehydrate su kaybetmek, kurutmak
adj dehydrated susuz
adj lush çok sulu, yemyeşil
v assume üstlenmek
v capture ele geçirmek, esir almak
v revive canlandırmak
v thrive gelişmek
n flora bitkiler, bitki örtüsü
adj unsolicited istenmeyen
adv truly tamamen, kanunen
adj ubiquitous her yerde olan, yaygın
adj commonplace olağan
n mimicking taklit etme
n business venture ticari girişim
good v demonstrate ispat etmek, göstermek
adv beyond ötesinde, ötede
n acquisition kazanma, edinme
important v acquire elde etmek
n proficiency yeterlilik
adj linguistic dille ilgili, sözel
n plasticity yoğurulabilirlik
n puberty ergenlik çağı, ergenlik
v single out seçmek, belirlemek
adj dominant baskın, hakim
n odds ihtimal, şans
n here and now mevcut durum
adj concrete somut, beton
adj abstract soyut
adj unreceptive ( bir fikre ) açık olmayan, anlamayan
n utterance telaffuz
v have an edge over somebody birisine karjı avantaj sağlamak
ed respect to nazaran
v facilitate rahatlatmak, hafifletmek, yardım etmek
adj crucial çok önemli
n motorist şoför
adj greedy aç gözlü
v run out kovalamak
n beggar dilenci
v mend tamir etmek
v ferry feribotla taşımak
n root kök, köken
n tap water çeşme suyu
n distilled water saf su
n droplet damlacık
v give off çıkartmak
adj unintentinal istemeyerek yapılan, kasti olmayan
adj intentinal kasti, bilerek
n crease buruşuk, kırşık
adv momentarily çok kısa süren, anlık
adj successive ardışık
n coathanger askı
n curtain perde
v scorch yanmak
v fur up tıkanmak
v wash out temizlemek
n cell wall hücre duvarı
adj artificial yapay, suni
v resemble benzemek
n stocking çorap
n piece of parça
v ponder düşünmek
n floodwater sel suyu
n floodway sel kanalı
n levee taşmayı önleyen set
v levee set yapmak
n dam baraj
v determine kararlaştırmak, saptamak
n perimeter çevre
adj almost accurate neredeyse doğru, kesin
adj infinite sonsuz
adv infinitely çok
v compute hesaplamak, tahmin yürütmek
adj distinctive farklı, kendine öz
adj distinct belirgin
adj graceful zafir
v range boyunca gitmek
n crimson kan kırmızı
v inherit miras olarak kalmak
n substance cisim, madde
v highlight vurgulamak, altını çizmek
n heredity soyaçekim, ırsiyet, gelenek
adj grand büyük
n the base of the tabanı
n ice sheet buz örtüsü
n slope bayır, eğim, yokuş
adj magnificent fevkalade, mükemmel
n grain tane, tanecik
n ringlet ufak halka
adj faint belirsiz
n space probe uzay aracı
n grandfather clock büyük sarkaçlı saat
n hallway kolidor
n pendulum sarkaç
v swing sallanmak
v mate eşleşmek, eşlik etmek
n mate ahbap, eş
v sip yudumlamak
adv tremendously olağanüstü düzeyde
adj tremendous şahane, kocaman
n airship uçak, zeplin
n cigar puro
v steer yönlendirmek
n dirigible zeplin
adj dirigible yönlendirilebilir
n steering dümen
v freight nakliye
n shade gölge
n cave mağara
v cave oymak
v conduct yönetmek, yürütmek
v differentiate farklılaştırmak, fark gözetmek
adj dormant etkin olmayan, uyku halinde
v state ifade etmek
v restate yeniden özetlemek, yeniden ifade etmek
v contrast karşılaştırmak
n dockyard tersane
v give off koku vb. Yaymak
adj smelly pis kokulu
n accomplishment başarı, başarma
v accomplish başarıyla tamamlamak, sonuçlandırmak
v ape taklit etmek
n poach kese, torba
n chin çene
adj shy korkak, çekingen, pısırık
v chase peşinde olmak, kovalamak, takip etmek
v convince inandırmak, ikna etmek
n tardiness gecikme, yavaşlık, ağırlık
adj tardy yavaş olan
n daydreaming düş kurma, dalığ gitme
n contraception gebelik önleme, doğum kontrol
n miscarriage düşük yapma (çocuk)
v bring up çocuk yetiştirmek
n greener pastures daha iyi olanaklar/imkanlar
n a vicious circle kısır döngü
n absentee gelmeyen kimse
n resentment dargınlık
v strain gerilmek, kasılmak
adj meaningful anlamlı, manidar
adv somehow iyi kötü, bir türlü
n lime kireç
adj universal geniş kapsamlı, evrensel
adj earthen toprak, topraktan yapılmış, dünyevi
adv at most olsa olsa, en fazla, en çok
n landmass kıta
adv clearly açıkca
conj. since çünkü
n consultation danışma
n settlement yerleşim
n plain ova
n surveyor mimar
v carve out yapmak, oluşturmak
n reef kayalık
n neighorhood mahalle, civar
n organism canlı varlık
n jellyfish denizanası
n tentacle anten, tüy, ince kıl
adv sadly üzgün bir şekilde
n hot spot sıcak bölge, sorunlu bölge
n landscape manzara
n due to den dolayı
v subtract çıkartmak (matematik)
n tax collector vergi tahsildarı
n baron zengin iş adamı
n inhabitant oturan, ikamet eden kimse
n remainder geri kalan
n fatigue tükenmişlik, yorgunluk
ed. inasmuch as kadar
adj requisite zorunlu
v object to itiraz etmek
n brick tuğla
v incorporate birleştirmek
v fortify kuvvetlendirmek, desteklemej
v implement plan vb uygulamak, yerine getirmek
adv in some sense bazı bakımlardan, kısmen
n whopping kocaman, çok büyük
v preserve korumak, muhafaza etmek
n preservation koruma, muhafaza
v favor tercih etmek
n remain kalıntı
n degradation yıkım
n vast büyüklük
v envelop sarmak, örtmek, kaplamak
Others / Examples

show
leisure
since the dawn of this new era

stride-strode-stridden
fall down
institue again
turning point

poetic soul

deal with, handle, tackle, cope with

fame, reputation
set to a well-known song

profession

circulated
fame, prominence

escape detection

rocking gait
rocking gait

beige

freight

without
lush garden

commonplace
ubiquitous
ape

attain, obtain, gain

fluidity

x abstract
x concrete
unable to take in new ideas
pronunciation

critical

fix, repair

square root of 9

give off steam

deliberate

man-made
look like

think, consider

figure out

close
without ever ending, never ends

unusual

bottom

piece
tiny rings
indefinite, invisible, dimmer

Cigar-shaped
airship
steerable

shipment
shadow

carve, sculp

inactive

mimic
sac

completely

continent
certainly
because
architect
carve out the 25 km roud

around
living being

unfortunately

scenery
because of

resident, liver
rest
exhaustion, tiredness

mandatory, imperative, compulsory, obligatory

join, combine, bond, compound


strengthen
put into practice
in some sense a skycraper

remnant
destruction
Form Vocabulary Turkish Meaning
v hold off on beklemek
v be on sb şikayet etmek
v be into sthg birşeyi sevmek
idiom get the picture anlamak
adj beat bitkin
adj beat-up yıpranmış, kötü durumda
v arise kaynaklanmak, ortaya çıkmak
v consult başvurmak, danışmak
v expire süresi dolmak
n clutter karışıklık, dağınıklık
v diagnose teşhis etmek, tanı koymak
v deserve hak etmek, layık olmak
adj sleek gösterişli
adj ultimate nihali, son
v rush acele etmek
adj withdrawn çekingen
v get laid off işten çıkarılmak/kovulmak
v downsize boyutunu küçültmek/azaltmak
n thread iplik
v dangle sarkmak, sallanmak
n seam dikiş, dikiş yeri
v unravel sökülmek
v hem dikmek
v mend tamir etmek
n garment elbise
v imply ima etmek
v play safe riske girmemek
n syllabus ders programı, müfredat
adj cumulative eklenerek artan
n power outage elektrik kesilmesi
idiom work like a slave eşek/köle gibi çalışmak
v catch a movie sinemada film izlemek
adj due vadesi dolmuş
n counselor avukat
n crumb kırıntı
v take up yeni bir hobiye başlamak
v blame suçlamak
v work out çözmek
n recipe yemek tarifi
n pumpkin kabak
n joyride araba gezintisi
v cruise dolaşmak
v lecture ders anlatmak
n lecture uzun öğüt
n drag sinir bozucu şey
adj drowsy uykulu
v pull off kenara çekmek
n pedestrian yaya
n driveway özel araba yolu
v turn out to be olduğu ortaya çıkmak
v nod off uyuklamak
v tailgate yakından takip etmek
v fade güçten düşmek
exp. let's call it stop bırakma zamanı
v stun şok etkisi yaratmak
n flair kabiliyet, özel yetenek
v sting şokmak, batmak
v hand in teslim etmek
v slip gizlice vermek, eline tutuşturmak
exp. no hard feeling alınmaca gücenmece yok
adv. under the wire son anda, son dakika
adj inconvenient rahatsız edici
v forgive bağışlamak, affetmek
v astonish şaşırtmak
n sprinkler sulama sistemi
n lawn çimenlik
n laundromat çamaşırhane
n speech konuşma
n speechless suskun
adj plain sade, yalın
adj straightforward basit, açık
exp. I wouldn't mind benim için sakıncası yok
n class treasurer sınıf başkanı
n commital tahattüt, söz
n noncommital tarafsızlık, çekimserlik
n endurance dayanım, dayanıklılık, katlanma
v build up kuvvetlendirmek, geliştirmek
n a tall tale palavra
v lie yatmak, uzanmak, yalan söylemek
exp. l don't buy it külahıma anlat
idiom buy a story doğru olmayan bir şeye inanmak
v burn off yakarak yok etmek
n frustration hüsran, düş kırıklığı, engelleme
v find out anlamak, bulmak
n embassy elçilik
v issue düzenlemek
v submit sunmak, ibraz etmek
adv. intensively yoğun bir biçimde
n literacy okuryazarlık
adj non-refundable geri ödemesiz
v split bölmek, paylaşmak
n lease kira kontratı
n wear and tear kullanım sonucu yıpranma aşınma
n trade-off takas
adj sturdy sağlam, güçlü kuvvetli
n month to month tenancy aydan aya kiracılık
v assume üstlenmek
adj right-out tam
adj steep pahalı
v give away başkasına vermek
adj picky seçici, zor beğenir
n proof kanıt, ispat
v demonstrate kanıtlamak, ispat etmek
v adjust alışmak, ayarlamak
adj fishy şüpheli
adj gullible kolay aldatılabilir
v fall for kanmak
n scam sahtekarlık
n stool tabure
v rinse off sabun ile yıkayıp temizlemek
v soak sırılsıklam etmek / olmak
v engrave kazımak, işlemek, oymak
adj priced to sell fiyatlantırılmış
n beauty parlor güzellik salonu
adj elaborate özenle hazırlanmış
v lean back arkaya yaslanmak
v butcher doğramak, kesmek, kasap
adj decent edepli, düzgün, iyi
v prank süslemek
v hang on sıkı tutunmak
v hang out oyalanmak
v cram sınava hazırlanmak, sınav öncesi ineklemek
n blast heyecan verern şey
v throw a party parti vermek / yapmak
adj caring yardımsever, şefkatli
expr. at this point şu anda
adj compassionate merhametli, şevkatli
adj outgoing cana yakın
n martial art savaş / dövüş sanatı
v hand over teslim etmek
v fool kandırmak
n fool aptal, ahmak, salak
v refer yönlendirmek, tavsiye etmek
v sprain burkmak
n purpose amaç, gaye
adj emblematic sembolik, temsil eden
adj tender hassas, kolay incinen
v pull over arabayı kenara çekmek
adj counterfeit sahte
adj authentic gerçek, hakiki
v smash sert vurmak
v switch değiştirmek
v give a ride araba ile götürmek
n wrestler güreşçi
v punch yumruklamak
n punch yumruk
v impound el koymak (kanunen)
n glove compartment torpido gözü
v expire
n infraction suç, kuralları bozma
n attendant  görevli
n suspense movie gerilim filmi
v get into alışmak
adj beat
adj crash hızlı
n chores ev işleri
v chore görevini yapmak
v ruin mahvetmek, bozmak
n vault kasa, mahzen
v spare idareli kullanmak, tutumlu olmak
n babysit çocuk bakmak
v bounce out şutlanmak
v nag kusur bulmak
v slip by akıp gitmek (zaman)
v rally toplanmak
n rally ralli
n evolution evrim, gelişim
v last sürmek (37 yıl sürdü)
adj primitive ilkel
v dominate hükmetmek, egemen olmak
v wrap sarmak
v wrap up son vermek or özetlemek
v overwhelm w i t h boğmak
v drop çıkartmak
v add eklemek
v outline özetlemek
n octagon sekizgen
n hexagon altıgen
n treaty anlaşma (savaş sonrası)
v craft el ile yapmak (insan yapımı)(el işçişiği ile yapmak)
n demonstration gösteri, ispat
v break off kopmak, koparmak
v portray resmini / portresini yapmak
n jetty rıhtım, iskele, balkon
n architecture yapı, inşaat, mimarlık
adj ornate süslü, abartılı
adj extravagant müsrif, savurgan, ölçüsüz
adj grandiose gösterişli, yüksek, cafcaflı
n prime en parlak dönem
v fulfill yerine getirmek
v get over with atlatmak, kurtulmak
v lead up to zemin hazırlamak, yol açmak
n territory toprak, arazi, bölge
v govern kontrol etmek, yönetmek
n port liman
n register kayıt
v register kaydetmek
adj instant anlık, dakika
Others / Examples
wait
complain
like
understand, find out
very tired
in bad condition

consult a computer store


your driver’s license expired six months ago.
messy
determine the problem

attractive
final
hurry

lost job

fix
clothes

cover everything

work very hard for someone else


watch a movie
My school tuition is due on Friday.
lawyer, advocate,attorney

take up a new hobby

solve
sleepy
pull off the road

evin garajını sokağa bağlayan yol

doze off, drowse

quit
amaze

darılmadım
just in time
bother, troubling

astound

grass

straightforward

build up endurance

get rid of

understand, get the picture

issue visa to student


I submit my application on time
Literacy is one key to educating the public.

devide, share split-split-split

buses right-out in front


expensive, pricey
donate

prove

We want to e n g r a v e  our names on our wedding rings.

beauty salon
fancy
recline
kill
nice, acceptable, proper 

study hard
fun time, pastime
have a party
kind
at this time
caring

hand over your pulse


nature
symbolic
delicate

fake
not counterfeit
to hit something hard
change

minor crimes
flight attandant
thriller
she really gets into watching suspense movies.

quick, crash course

destroy, damage

eliminate

cover
finish or outline, wrap up
l overwhelm you with too many details
drop a class
add a class
summurize, wrap up
show

fancy

which classes can I take to fulfill science requirement


you don't want to take it this year and get it over with ?

port city

enrol

You might also like