You are on page 1of 18

2

KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK

Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
 İşletmelerin ekonomik sorumluluklarını sıralayabilecek,
 İşletmelerin yasal sorumluluklarını açıklayabilecek,
 İşletmelerin ahlaki sorumluluklarını anlatabilecek,
 İşletmelerin gönüllü sorumluluklarını ifade edebilecek,
 İşletme içi sorumluluk alanlarını gösterebilecek,
 İşletme dışı sorumluluk alanlarını tartışabilecek
bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz.

Anahtar Kavramlar
• Sosyal Sorumluluk • Gönüllü Sorumluluk
• Ekonomik Sorumluluk • İşletme İçi Sosyal Sorumluluk
• Yasal Sorumluluk • İşletme Dışı Sosyal Sorumluluk
• Ahlaki Sorumluluk

İçindekiler

• GİRİŞ
• EKONOMİK SORUMLULUKLAR
• YASAL SORUMLULUKLAR
Kurumsal Sosyal Sorumluluk
Kurumsal Sosyal Sorumluluk • AHLAKİ SORUMLULUKLAR
Alanları
• GÖNÜLLÜ SORUMLULUKLAR
• İŞLETME İÇİ SORUMLULUK ALANLARI
• İŞLETME DIŞI SORUMLULUK ALANLARI
Kurumsal Sosyal Sorumluluk Alanları

Kurumsal Sosyal Sorumluluk


Alanları

GİRİŞ
Kurumsal sosyal sorumluluk, işletmelerin ekonomik performansına etki eden ekonomik,
yasal, ahlaki ve gönüllü faaliyetlerinin düzeyini göstermektedir. Sosyal sorumluluk konu-
larının genişlemesi, işletmelerin sosyal sorumlulukla ilgili yaklaşımlarını da etkilemekte-
dir. Klasik yaklaşımda ekonomik ve yasal sorumlulukların işletmelerin sosyal sorumlu-
lukları açısından yeterli olacağı varsayımının geçerli olduğu düşünülmekle birlikte, işin ve
iş yapma biçiminin değişmesi ve iş dünyasının tüketim ve tüketici bağlamında toplumla
etkileşim içerisinde olmasıyla birlikte işletmelerin sosyal sorumluluk anlayışlarının daha
kapsamlı olarak düşünülmesinin gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu doğrultuda kar elde et-
mek ve işletmenin sürdürülebilirliğini sağlamanın yanında topluma hizmet etmenin amaç
edinilmesi işletme için sosyal sorumluluğun ötesinde ahlaki bir eylem olarakta görülebilir.
İşletmelerin sosyal sorumluluklarının genişleyen kapsamı çerçevesinde, işletmelerin
sosyal sorumluluk alanlarının birbirinden farklı biçimlerde değerlendirilmesi mümkündür.
İşletmelerin sosyal sorumluluklarla ilgili alanlar bakımından bulundukları ya da buluna-
cakları konum veya yerine getirdikleri sorumlulukların kapsamı farklı ölçütler bağlamında
incelenebilemektedir. İşletmenin büyüklüğü, faaliyette bulunduğu sektör veya ülke, yasal
düzenlemeler, rekabet koşulları, işletmenin yönetim tarzı ve yöneticilerin sorumluluk anla-
yışları gibi çok sayıda faktör, işletmenin sosyal sorumluluk alanlarını etkilemektedir.
İşletmelerin genel olarak dört aşamadan oluşan bir sosyal sorumluluk anlayışlarının
olduğunu söyleyebiliriz. En temelde işletmelerin en önemli varlık nedeni olarak kabul
edilebilecek ekonomik sorumluluklar gelmektedir. Klasik yaklaşımlarda işletmenin eko-
nomik sorumluluğunun en temel ve önemli olduğunu kabul etmektedir. İşletmenin var-
lığıın devam ettirebilmesi ekonomik sorumluluğun yerine getirebilmesiyle mümkündür.
Sosyal sorumluluğun bir diğer aşaması yasal sorumlulukları içermektedir. İşletmelerin
vazgeçmelerinin mümkün olmadığı bir sorumluluk biçimi olan yasal sorumluluklar ko-
nusunda işletme yöneticilerinin her durumda istekli olduklarını söylemek güçtür. Bir di-
ğer sosyal sorumluluk aşaması esasında çok önemli olmakla birlikte geç dönemde fark
edilen ahlaki sorumluluklardır. Özellikle Sanayi Devrimi sonrası gündemeye gelmeye
başlayan ahlaki sorumluluklar en küçük ölçekli işletmelerde bile bulunması gerekmekte-
dir. Kaynağını toplumsal değerlerden alan ahlaki sorumluluklar toplumsal yaşamla doğ-
rudan ilgili olduğu için her dönemde önceliğini korumaktadır. Sosyal sorumluluğun son
aşamasını oluşturan sorumluluk biçimi gönüllü sorumluluklardır. Özellikle ekonomik
açıdan gelişmiş ve belli bir büyüklüğe ulaşmış işletmelerin doğrudan bir sonuç beklemek-
sizin sosyal yatırımlara katkı sağlamaları görülmekle birlikte küçük ölçekli işletmelerinde
34 Kurumsal Sosyal Sorumluluk

gönüllü sorumluluklarda bulunmaları durumun yalnızca ekonomik anlamda büyüklük


ve gelişmişlikle ilgili olmadığını göstermektedir. Gönüllü sorumlulukların büyük ya da
küçük tüm işletmeler tarafından yaygın bir biçimde benimsenmeye başlaması işletmele-
rin topluma karşı daha duyarlı bir yaklaşım içinde olmalarını beraberinde getirmektedir.
İşletmelerin yukarıda sayılan dört aşamadan oluşan sosyal sorumluluklarına ek olarak
işletme içinde ve işletme dışında olmak üzere işletmelerin sorumluluk alanları bulunmak-
tadır. İşletme içi sorumluluk alanlarını; çalışanlara karşı sorumluluk, hissedarlara ve yatı-
rımcılara karşı sorumluluk ile yöneticilere karşı sorumluluk olarak ele alabiliriz. İşletme
dışı sorumluluk alanlarını ise rakiplere, müşterilere, tedarikçilere, çevreye, topluma ve
kamu kurumlarına (devlete) karşı sorumluluklar altında inceleyebiliriz.
Carroll kurumsal sosyal sorumluluğun dört boyutta incelenebileceğini ifade etmek-
tedir. Yukarıda bahsedildiği üzere bunları, ekonomik, yasal, ahlaki ve gönüllü sorumlu-
luklar olarak sayabiliriz. Carroll, bu dört boyuttan oluşan bir sosyal sorumluluk modeli
geliştirmiştir.

Şekil 2.1
Carroll’un Sosyal
Sorumluluk Piramidi

Carroll’un sosyal sorumluluk modelinde ele alınan kategoriler önceliklerine göre sı-
ralanmaktadır. İşletmenin temel önceliği kar ederek varlığını sürdürmektir. Bu anlamda
işletme ekonomik sorumluluklarını yerine getirmelidir. Modelin ikinci basamağında iş-
letmenin yasal sorumlulukları yer almaktadır. Yasalar toplum tarafından kabul gören ve
görmeyen davranışların kodlarını oluşturmaktadır. Bu bağlamda işletmenin yasalara uy-
ması gerekmektedir. Modelin üçüncü basamağında ahlaki sorumluluklar yer almaktadır.
Ahlaki sorumluluklar, doğru ve adil olanı yapmakla, sosyal paydaşlara zarar gelmesini
önlemekle ya da gelmesi muhtemel zararı asgari düzeye indirmekle ilgilidir. Modelin en
üst basamağında gönüllü sorumluluklar olarak ifade edilen toplumun işletmeden iyi bir
vatandaş olarak yerine getirmesini beklediği sorumluluklardan oluşmaktadır. Gönüllü
sorumluluklar; işletmelerin gerek iç, gerekse dış sosyal paydaşlarına katkıda bulunmaları
ve yaşam kalitesini iyileştirme çabaları olarak görülmektedir. Aşağıda işletmelerin sosyal
sorumluluk alanlarına daha ayrıntılı olarak değinilecektir.
2. Ünite - Kurumsal Sosyal Sorumluluk Alanları 35

EKONOMİK SORUMLULUKLAR
Ekonomik sorumluluklar, işletmelerin ilk düzeydeki sorumluluğu olarak, tüketicilerin
ihtiyaç duydukları ve talep ettikleri ürün ve hizmetleri üretmesi aynı zamanda üretilen
ürünlerin karlı bir şekilde satılmasıdır. Ekonomik boyutun unsurları, hisse basına düşen
kazançları arttırmaya çalışmak, rekabetçi konumu devam ettirmek, üretim verimliliğini
sürdürmek ve başarılı olan işletmenin daima kazançlı olan işletme olduğunu kabul etmek-
tir. İşletmelerin ekonomik sorumluluğunu yedi başlıkta ifade edebiliriz, Bunlar;
• Gerçek değerde mal ve hizmet üreterek müşterileri tatmin etme,
• Yatırımcıların sahip olduğu fonların hakkını verecek şekilde kazanç elde etmesini
sağlamak,
• Yeni iş alanları yaratmak,
• Vatandaşlarda ekonomik durumlarının düzeleceği algısını oluşturmak ve buna yö-
nelik faaliyetlerde bulunmak,
• Yaratıcılığı teşvik etmek,
• Vatandaşların ekonomik çıkarlarını çeşitlendirmek.
Yalnızca ekonomik sorumluluklarını yerine getirmeye çalışan işletmelerin sosyal so-
rumluluk anlayışları diğer işletmelerden farklılık göstermektedir. Bu işletmeler, yasalar
çerçevesinde ekonomik zenginlik yaratarak sosyal sorumluluklarını yerine getirdiklerine
inanmaktadırlar. Bu anlayışa göre işletmenin çalışanlarına ücret ve çalışma koşulları açı-
sından uygulanan politikalar, müşterilere kaliteli ürün ve hizmet sunumu da bir anlamda
sosyal sorumluluk eylemi olarak kabul edilmektedir. Çalışanlara adil bir ücretlendirme
politikası uygulamak, müşterilere kaliteli ve uygun fiyatlı ürünler sunmak gibi ekonomik
sorumlulukların yanı sıra işletmeler hissedarları için karlılık yaratmak durumundadırlar.

İşletmelerin neden öncelikle ekonomik sorumluluklarını yerine getirmeleri gerektiğini de-


ğerlendiriniz. 1

Yasal Sorumluluklar
İşletmelerin ekonomik faaliyetlerini sürdürürken belli bir yasal çerçeveyi de göz önün-
de bulundurmaları önem taşımaktadır. Yasal çerçeve aynı zamanda işletmeler için ahlaki
ilkelerin bir boyutunu oluşturmaktadır. İşletmenin ekonomik faaliyetlerini sürdürürken
uyması gereken ilkeler ve değerler yasa koyucular tarafından belirlenmiştir.
İşletmelerin uymaları gereken yasalar, rekabeti düzenleyen yasalar, tüketiciyi koruyan
yasalar, çevreyi koruyan yasalar ve eşitlik ve güvenliği sağlayan yasalar ve hissedarlarla
ilgili yasalar olmak üzere beş başlık altında incelenebilir.

Rekabeti Düzenleyen Yasalar


Yasalar tarafından belirlenen haklı rekabet; tüketici haklarını korur, onların aldatılmasını
önler, kaliteli ve ucuz malın piyasaya sürülmesini sağlar. Bu kurallar çerçevesinde hareket
etmek, işletmelerin sosyal sorumlulukları arasında sayılmaktadır. Haksız rekabet koşul-
larına; kötüleme, gerçeğe uymayan bilgi verme, yanıltıcı reklamlar, işletmenin sırlarını
ele geçirme, sırlardan faydalanma ve yayma örnek olarak verilebilir. Rekabeti düzenleyen
yasalar haksız rekabet ihlalleri, rakipleri, müşterileri, meslek kuruluşlarını ve ulusal eko-
nomiyi korumak amacıyla düzenlenmiştir.

Tüketiciyi Koruyan Yasalar


İşletmelerin sunduğu ürün ve hizmetleri satın alan tüketicilerin bireysel anlamda yaptı-
rım güçleri çok fazla değildir. Özellikle Sanayi Devrimi sonrası kitlesel üretimin artışıyla
birlikte tüketicilerin hakları konusunda birtakım düzenlemelerin yapılması zorunluluğu
36 Kurumsal Sosyal Sorumluluk

ortaya çıkmıştır. Bu konuda ulusal ve uluslararası kuruluşların varlığı tüketicilerin hak-


larını korumada önemli bir yer tutmaktadır. Devletlerin tüketicilerin haklarını yasalar
yoluyla koruma ve güvence altına alması işletmelerin yasal sosyal sorumluluklarını yerine
getirmelerini sağlamaktadır. Uluslararası Tüketici Birlikleri Örgütü tarafından belirlenen
ve tüketicilerin sahip olması gereken temel hakları şu şekilde sayabiliriz;
• Temel gereksinimlerin karşılanması hakkı,
• Tüketicinin sağlık ve güvenliğinin korunması hakkı,
• Bilgi edinme hakkı,
• Tüketicinin ekonomik çıkarlarının korunması ve geliştirilmesi hakkı,
• Örgütlenme ve temsil edilme hakkı,
• Tüketicinin zararlarının giderilmesi hakkı,
• Eğitilme hakkı,
• Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı.
Bu haklar doğrultusunda işletmelerin satışa sundukları her türlü ürün ve hizmetin
sağlık açısından tüketicilere zarar vermeyecek kalite ve nitelikte olması gerekmektedir.
Tüketicilerin ihtiyaç, istek ve beklentilerine uygun, bilinçli seçim yapabilmesi için yeterli
bilgilere erişiminin sağlanması; tüketiciyi etkileyebilecek kararların alımında tüketiciye
söz hakkı verilmesi tüketici haklarının korunması açısından önem taşımaktadır. Aynı za-
manda işletmelerin olumsuz uygulamalarından maddi ve manevi anlamda zarar gören tü-
keticilerin zararlarının giderilmesi; aldatıcı tutundurma uygulamalarına yer verilmemesi
yasalarla güvence altına alınmıştır.

Çevreyi Koruyan Yasalar


Dünyanın farklı ülkelerinde çevre sorunlarının önlenmesi ve çözümlenmesi amacıyla çe-
şitli yasal düzenlemeler yapılmış ve yaptırımlar yoluyla işletmelerin bu konuda hassasiyet
göstermeleri ve bilinç kazanmaları sağlanmaya çalışılmıştır. Çevreyi koruyan yasal düzen-
lemelerin temel amacı çevrenin korunması, iyileştirilmesi, doğal kaynakların en uygun
şekilde korunması ve kullanılması, su, toprak, hava kirliliğinin önlenmesi, bitki ve hayvan
varlıkları ile doğal ve tarihi zenginliklerin korunarak bugünkü ve gelecek kuşakların uy-
garlık ve yaşam düzeylerinin geliştirilmesi ve güvence altına alınması için yapılacak yasal
düzenlemeleri; ekonomik ve sosyal kalkınma hedefleri ile uyumlu olarak belirli hukuki
esaslara göre düzenlemektir.

Eşitlik ve Güvenliği Sağlayan Yasalar


İşletmelerin varlığını oluşturan unsurlardan biri olan çalışanlarına karşı yerine getirme-
si gereken yasal sorumluluklar; çalışanlar arasında eşitliği ve güvenliği sağlayan yasala-
ra uygun davranmasıyla ortaya konulmaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından
hazırlanan çeşitli düzenlemelere göre, işletmeler çalışanlar açısından eşitlik ve güvenliği
sağlamak amacıyla aşağıdaki koşullara uymak zorundadırlar:

Çocukların Çalışma Yaşı ve Saatleri


Günümüz çalışma yaşamında çocuk işçi çalıştırılması konusu sürekli gündemde yer al-
maktadır. Medyada bazı az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde çocuk işçilerin çalıştı-
rıldığna yönelik haberler yer almaktadır. Belli bir yaşın altında çocuk işçi çalıştırmanın
önüne geçmek amacıyla 15 yaşın altındaki çocukların yasal olarak çalıştırılmasının önüne
geçilmek amacıyla düzenleme yapılmıştır. Bu yaşın üzerindeki çocuk, eğer okula devam
ediyorsa, iş için harcayacağı toplam zamanın günde 10 saatin üzerinde olmaması gerektiği
ifade edilmiştir.
2. Ünite - Kurumsal Sosyal Sorumluluk Alanları 37

Zorla Çalıştırma
İşletmelerin, kendi rızası dışında işçi çalıştırmanın önüne geçmek amacıyla zorla işçi ça-
lıştırma yasaklanmıştır. Çalışanları baskı altında tutmak ve özgürce çalışma haklarının
ellerinden alınmaması için işletmenin çalışanların kimliklerini ya da belli bir teminatı
işletmeye bırakmalarını istememe hükmü getirilmiştir.

Sendika Kurma ve Toplu Pazarlık Hakkı


Sanayi Devriminden sonra işçilerin toplu halde haklarını savunmaları ve çalışma koşulla-
rının insani bir düzeye getirilmesi amacıyla birlikte hareket etme gereği ortaya çıkmış ve
bu doğrultuda işçi sendikaları kurulmuştur. Bunun sonucunda çalışanlar, sendika kurma,
sendikaya katılma ve toplu pazarlık hakkına sahip olmuşlardır.

Çalışma Saatleri
İşletmelerin fazla normal çalışma sürelerinin dışında sürekli bir biçimde işçileri çalıştır-
masının önüne geçmek amacıyla çalışma saatlerinin üst sınırı konusunda düzenlemeler
yapılmıştır. Çalışanlar haftalık 48 saatten fazla çalıştırılmaması ve kısa dönemli olağanüs-
tü iş koşulları hariç fazla mesailerin haftalık 12 saati geçmemesi yasalarla belirlenmiştir.

Maaş ve Ücretler
Her ülke için asgari yaşam koşullarını sağlayacak ücret düzeyleri belirlenmektedir. Bu sa-
yede işçilerin temel gereksinimlerini karşılayıp insani düzeyde bir hayat yaşamalarını sağ-
lamak önem kazanmaktadır. Çalışanlara ödenen ücretlerin en azından ülkenin asgari üc-
ret seviyesinde ve çalışanların temel ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek düzeyde olmalıdır.

Sağlık ve Güvenlik
Çalışanların sağlıklı bir çalışma ortamında bulunmaları onların en temel haklarından
biri olmaktadır. Bu anlamda işletme, sağlıklı bir çalışma ortamı sunmak, kaza ve yaralan-
maları önleyici tedbirleri almak, sağlık ve güvenlik eğitimi vermek, sağlık merkezleri ve
içilebilir su sağlamak zorundadır. Doğum ve süt izni gibi konularda yasal düzenlemelere
uymak zorunludur.

Ayırımcılık ve Disiplin Uygulamaları


İşletme tüm çalışanlar arasında eşitliği gözetmek durumundadır. Çalışanlar arasında cin-
siyet, etnik köken vb. nedenlerden dolayı ayırımcılık yapılamaz. Aynı zamanda çalışanlara
fiziksel ve psikolojik baskı uygulanamaz. İşletme belli oranda engelli ve eski hükümlü ça-
lıştırma yükümlülüğü altındadır.

Hissedarlarla İlgili Yasalar


İşletmelerin sermaye sahiplerine karşı olan sorumluluğu kar sağlamak şeklindedir. İşlet-
menin hisse senetlerinin değer kazanmasını sağlamak da hissedarlara karşı yerine geti-
rilmesi gereken bir diğer sorumluluktur. İşletme, hissedarlarına güven vermek, onların
haklarını korumak ve işletmedeki sermayedarlıklarını devam ettirmelerini sağlamak du-
rumundadır. Hissedarların haklarına Türk Ticaret Kanunu açısından bakıldığında; yöne-
tim ve temsil hakkı, denetleme hakkı, bilgi alma hakkı, toplantıya katılma hakkı, azınlık
hakları ve sorumluluk davası açma hakkı olarak belirtilmiştir.

Bayraktaroğlu, G., B. İlter ve M. Tanyeri (2009). Kurumsal Sosyal Sorumluluk: Pazarlamada


Yeni Bir Paradigmaya Doğru. İstanbul: Literatür Yayıncılık.
38 Kurumsal Sosyal Sorumluluk

AHLAKİ SORUMLULUKLAR
Ahlaki sorumluluklar, yasalarda yer almayan ve toplumun işletmelerden beklediği doğru
ve adil davranışları içeren sorumluluklardır. Tüketiciler, çalışanlar, hissedarlar gibi grupla-
rın hak ve adaletle ilgili algılamaları; ahlaki sorumlulukların içeriğini oluşturmaktadır. İş-
letme bu algılamalar doğrultusunda ekonomik amaçlarını gerçekleştirmekle yükümlüdür.
Bu tür işletmelerde ahlaki sorumluluklar, yasal sorumlulukların ötesine geçmekte ve bunu
uygulamalarında benimsemektedirler. İşletmeler, faaliyetleri sonucunda çeşitli paydaşlar
üzerinde oluşabilecek potansiyel zararlara karşı duyarlı olmalıdırlar. İşletmelerde sosyal
sorumluluğun ahlaki bileşenlerini aşağıdaki gibi ifade edebiliriz,
• Sosyal normlarla tutarlı bir tarzda iş yürütmek,
• Toplumun benimsediği ahlaki normları kabul etmek ve onlara saygı duymak,
• İşletmenin amaçlarını başarmaya çalışırken, ahlaki normlardan fedakârlık etme-
nin önüne geçmek,
• İyi bir vatandaş olarak işletmeden ahlaki açıdan ne beklendiğini açık bir şekilde
tanımlamak,
• İşletmelerde dürüstlük ve ahlaki davranışın, yasalara uymanın daha ilerisinde ol-
duğunu kabul etmek.

GÖNÜLLÜ SORUMLULUKLAR
Bu sorumluluk kategorisinde işletmenin toplumda oluşturduğu iyi niyeti güçlendiren
veya işletmenin içinde bulunduğu sosyal çevrede iyi bir yurttaş olarak algılanmasına yar-
dım eden faaliyetler söz konusudur. İşletmelerin kaynaklarından bir kısmını, eğitsel, sa-
natsal ve toplumsal projelere ayırması bu türden bir sorumluluğa işaret etmektedir.
Gönüllü sorumluluklar bir takım sosyal sorumluluk girişimleri ile yerine getirilmeye
çalışılmaktadır. Kurumsal sosyal girişimler, bir kurum tarafından; sosyal olayları destek-
lemek ve kurumsal sosyal sorumluluğu yerine getirmek üzere üstlenilen belli başlı etkin-
likleri içermektedir. Kurumsal sosyal girişimleri; kurumsal sosyal teşvikler, amaca yönelik
pazarlama, kurumsal sosyal pazarlama, kurumsal hayırseverlik, toplum gönüllülüğü ve
sosyal sorumluluğa ait iş uygulamaları olarak altı başlık altında inceleyebiliriz.

Kurumsal Sosyal Teşvikler


Kurumsal sosyal teşviklerle işletme, bir sosyal konuyla ilgili bilinirliği ve ilgiyi arttırmak
için veya aynı konuyla ilgili fon toplama, katılım veya gönüllü istihdamı sağlamak için;
fon, ürün-hizmet yardımı veya diğer kurumsal kaynaklar sağlamaktadır.

Amaca Yönelik Pazarlama


Amaca yönelik pazarlamada bir işletme özel bir sosyal amaca, ürün satışlarına dayanan
gelirlerinin bir yüzdesini bağışlama ya da katkıda bulunma sorumluluğunu üstlenmek-
tedir. İşletme genellikle kar amacı gütmeyen bir örgütle ortak çalışır. Kar amaçsız örgüte
fayda sağlarken aynı zamanda bir ürünün satışını arttırır ve her iki tarafında karşılıklı
fayda ve tatmin sağladığı bir durum ortaya çıkmaktadır.

Kurumsal Sosyal Pazarlama


Sosyal pazarlama; toplumsal davranışları etkilemeyi, değiştirmeyi geliştirmeyi amaçla-
maktadır. Sosyal pazarlamada herhangi bir üründen çıkarı olabilecek, hizmet alacak bir
hedef kitleden daha ziyade toplumun geneli düşünülerek hareket edilmektedir. Günü-
müzde sosyal pazarlama; madde-bağımlı gençlerin topluma geri kazandırılması, çevre ve
tabii kaynakların korunması, sınırlı imkânlara sahip kadınların ekonomik bağımsızlıkla-
rını elde edebilmesi için yapılan faaliyetler gibi farklı konularda uygulanmaktadır.
2. Ünite - Kurumsal Sosyal Sorumluluk Alanları 39

Kurumsal Hayırseverlik
Kurumsal hayırseverlik; işletme tarafından bir sosyal konuyla ilgili olarak yapılan ve seçi-
len konuya genellikle maddi ve/veya çeşitli mal ve hizmet tarzında doğrudan katkı sağla-
yan bir girişimdir.

Kurumsal Sosyal Sorumluluk Sahibi İş Uygulamaları


Kurumsal sosyal sorumluluk sahibi iş uygulamalarında işletme; toplumun refahını sağ-
lamak ve çevreyi korumak üzere geliştirilen sosyal konulara destek veren isteğe bağlı iş
uygulamalarında bulunmaktadır. Çevreye ve güvenlik tavsiyelerine uygun faaliyetlerde
bulunmak; sürdürülebilir çevre uygulamaları gerçekleştirmeye istekli tedarikçiler seçme
ve onların çabalarını destekleme ve ödüllendirme; çalışanlara ek eğitim imkânları sağla-
mak, çalışanların iş hayatı ve özel hayatını daha iyi koordine etmek üzere uygulanan esnek
politikalar gibi çalışanların refahını desteklemek üzere programlar geliştirmek gibi etkin-
likler kurumsal sosyal sorumluluk sahibi iş uygulamaları altında yer almaktadır.

Toplumsal Gönüllülük
İşletmelerin toplumsal olaylara destek vermelerinin ve sosyal sorumluluğa sahip işletme
olduklarını göstermelerinin yolu, çalışanlarını ve bayilerini, bölgesel sivil toplum örgüt-
lerini ve girişimleri desteklemek üzere zaman ayırmaları için teşvik etmeleridir. Gönül-
lülük, işin dışında yürütülen bir aktivitedir ve bireyin kar amacı gütmeyen aktivitelere
zamanını bağışlaması yönündeki tercihinin bir sonucudur. Bazı işletmeler çalışanları iş-
letme dışındaki sosyal amaçlara katkıda bulunmaya teşvik etmekte ve fırsat vermektedir.

İşletmelerin gönüllü sorumluluk faaliyetlerinde bulunmaları işletmeler açısından ne gibi


faydalar sağlamaktadır? 2

İŞLETME İÇİ SORUMLULUK ALANLARI


İşletmelerin ekonomik, yasal, ahlaki ve gönüllü sorumluluklarının dışında işletme içinde
sorumlu olduğu alanlar bulunmaktadır. Bunlar işletmenin varlığını oluşturan çalışanlar
ile hissedar ve yatırımcılardan oluşmaktadırlar.

Çalışanlara Karşı Sorumluluklar


Çalışanlar işletmenin hedef kitleleri ile ilişkilerinde bir temsilci görevi görmektedir. İş-
letmelerin en temel paydaşı çalışanlarıdır. Çalışanlar işletmedeki mal ve hizmetlerin ka-
litesini belirleyen, kurum imajında oldukça önemli bir yere sahip olan, müşteri tatminin
önemli bir unsuru olan ve işletmenin iç müşterileri olarak isimlendirilen gruptur.
İşletmeler amaçlarına çalışanları sayesinde ulaşmaktadırlar. Bu bağlamda kurumun en
temel kaynaklarından biri olan çalışanlar, sosyal sorumluluk uygulamalarının ilk etapta
göz önünde bulundurulması gereken boyutudur. Çalışanların verimli bir şekilde çalışma-
sı amaçlanıyorsa, onların motivasyonu dikkate alınmalıdır. İşletmeler çalışanları motive
edebilmek için temel fizyolojik gereksinimlerin yanı sıra güvenlik, sevgi ve ait olma, değer
ve kendini geliştirme gereksinimin de tatmin etmeye çalışmalıdırlar.
Çalışanlar sosyal sorumluluk sürecinde hem kararlara katılarak hem de kararların uy-
gulanmasından etkilenen taraflar olarak yer almaktadırlar. Çalışanların çalışma saatleri,
ücretleri ve çalışma koşullarıyla ilgili düzenlemelerin asgari boyutu yasalar yoluyla düzen-
lenmekle birlikte toplu sözleşme ve sosyal diyalog süreçleriyle iyileştirilmektedir. Çalışan-
ların işletmenin sorumlu olduğu diğer gruplardan daha farklı bir rolleri bulunmaktadır.
İşletme çalışanı bazen bir temsilci, tüketici ya da toplumun bir üyesi olarak işletmenin
ekosistemi içerisinde yer alabilmektedir.
40 Kurumsal Sosyal Sorumluluk

İşletmenin temel hedeflerinden biri çalışanların motivasyonlarını sağlayarak onların


daha etkin ve verimli çalışmalarını sağlamaktır. Bunun için olumlu bir çalışma ortamı
yaratmak; personel seçiminde eşit davranmak; iş güvenliğini sağlamak; çalışma koşulla-
rını iyileştirmek; çalışanlarına eğitim ve kariyer olanakları sağlamak; çalışanlarının geli-
şiminde katkıda bulunmak; adil bir ücretlendirme ve terfi sistemine sahip olmak ve bunu
uygulamak; çalışanları işletme faaliyetlerine ve diğer çalışanlar hakkında bilgilendirmek;
çalışanlarına yetki ve sorumluluk vermek; çalışanların fikirlerini özgürce belirtmelerine
olanak tanımak; sendika kurma ve grev yapma hakkı tanımak gerekmektedir. Aynı za-
manda çalışanları aşağılamamak (mobbing), taciz etmemek ve bu gibi ortamların oluşu-
muna fırsat vermemek de işletmelerin çalışanlarına karşı temel sorumluluklarındandır.
Bu sorumlulukları yerine getiren işletmeler daha kalifiye elemanları istihdam edebilecek-
leri gibi işletmedeki çalışanların işi bırakma oranı da düşecektir.
İşletmelerin çalışanlarına karsı sosyal sorumlulukların farkına varmalarının temelin-
de, 1924 yılında Elton Mayo tarafından yürütülen Hawthorne araştırmalarının sonuçları
yatmaktadır. Araştırmalar; çalışanların verimliliğinin, uygun çalışma koşullarının etki-
sinde kaldığını ortaya koymuştur. Örgütsel ortamda çalışanlara bir takım hakların sağlan-
ması hem bireysel hak ve özgürlükler bağlamında i hem de kaliten ve verim artışında de-
ğerlendirilmelidir. Bu hakların derecesi sadece yasal bir sorun değil, aynı zamanda ahlaki
ve sosyal sorumluluğa ilişkin bir sorundur. İşletmelerin çalışanlara karşı sorumluluklarını
aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.

Çalışma Hakkına Saygı Gösterme


Çalışanlar işletme içerisinde yaptıkları iş sözleşmesi doğrultusunda verilen görevleri eksik-
siz olarak yerine getirmekle yükümlüdürler. İşveren ise çalışanın tüm haklarına saygı gös-
termekle ve adil bir uygulama yapmakla yükümlüdür. Bu doğrultuda işçiler, hiçbir zaman
kendilerini dışlayan ve yapmak istemedikleri işleri kabul etmek için zorlanmamalıdır.

Adil Ücret Ödeme


Birçok ülkede, yasalar tarafından belirlenen asgari ücret düzenlemesi, adil bir ücretin ilk
göstergesidir. Ücretlerin bu sınırın altına düşmesi ahlak dışı bir ücret politikasını günde-
me getirmektedir. Ayrıca yöneticiler ücretleri belirlerken, gerek bireysel sözleşmelerde,
gerekse toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde hile, baskı, zorlama, tehdit ve aldatma gibi
ahlaki olmayan davranışlara yönelmemelidir.

İşçilerin Sendika Kurma ve Grev Yapma Hakkına Engel Olmama


Sendikalar, işçilerin çıkarlarını korumak ve iyileştirmek amaçlı kurulmaktadır. Grev hakkı ise
sendika hakkının devamıdır. Yöneticilerin sendika kurma ve grev hakkına saygılı olup, bu hak-
kı kısıtlama yoluna gitmemesi ise hem yasal hemde ahlaki sorumluluğun bir gereğidir.

Özel Hayatın Gizliliği Hakkına Saygılı Olma


Çalışanların kendilerine ait bilgileri ve bu bilgilerin kullanılabileceği durumları kontrol
etme hakkı özel hayatın gizliliğinin temel koşuludur. İşletmelerin ise çalışanların özel ha-
yatına saygılı olması, çalışanlara karşı sorumluluklarını yerine getirmelerinin bir gereğidir.

Güvenli ve Sağlıklı Koşullar Yaratma ve Çalışma Hayatının Kalitesini


Yükseltme
Çalışanların temel hakkı, sağlıklı ve güvenli koşullarda çalışmaktır. Bu ortamı oluşturmak
işveren ve yöneticilerinin sorumluluğudur. Bununla birlikte iş hayatı ve aile hayatını den-
geli bir biçimde götürebilmeyi sağlayacak anlamda bazı önlemler almak ve faaliyetlerde
2. Ünite - Kurumsal Sosyal Sorumluluk Alanları 41
bulunmakta günümüzde işletmelerin sorumlulukları arasındadır. Örneğin kadın çalışan-
ların doğum izni ve kreş gibi istek ve ihtiyaçlarının karşılanması ve bu doğrultuda düzen-
lemeler yapılması çalışanlar açısından önem taşımaktadır.

Çalışanlar Arasında Ayırımcılık Yapmama


İş yerindeki ayırımcılığın en sık rastlanan şekilleri ırk, cinsiyet, yaş, din, engelli olma du-
rumu, cinsel taciz ve vatandaşlıktır. İşletmelerin çalışanların her türlü farklılığına saygı
göstermesi gerekmekte ve bu doğrultuda gerekli düzenlemeler yapması önem taşımak-
tadır. İşletmelerin çalışanları arasında ayırımcılık yapmamaları ve bu konudaki her türlü
girişimlerin önüne geçmeleri gerekmektedir.

Çalışanların Kararlara Katılma Hakkını Sağlama


İşletme sadece işletme sahipleri ve yöneticiler tarafından yönetilmemelidir. İşletme düzeyin-
de alınan tüm kararlara çalışanların da katılması gerekmektedir. Bunun altında yatan sebep
alınan ve uygulanan kararlardan en çok etkilenen gruplardan biride çalışanların olmasıdır.
Bu nedenle, çalışanların yönetimle işbirliği, karar alma sürecine katılma gibi haklarına saygı
göstermek ve böyle bir ortamı yaratma sorumluluğu işveren ve yöneticilerdedir.

Çalışanların Özgürce Konuşma Hakkı


Çalışanların özgürce konuşma hakkı kapsamına özgürce yöneticilerini eleştirebilmeleri
veya yöneticilerin ahlak veya kanun dışı uygulamalarını üstlerine veya işletme dışındaki
kurumlara bildirebilmesidir. Yöneticilerin, çalışanlara düşüncelerini özgürce açıklayabil-
meleri için uygun ortam yaratması, çalışanlara karşı sorumluluklarından biridir.

Pay Sahiplerine Karşı Sorumluluklar


Pay sahipleri (hissedarlar/yatırımcılar) temel olarak yatırım yaptıkları işletmenin, kar sağla-
yarak kendilerine finansal getiride bulunmasını ister. Bunun yanında hisse değerlerinin art-
ması da beklenmektedir. İşletmeler düşük bir maliyetle finansman sağlamaya çalışmakta, kar
payları dağıtarak hissedarların faaliyetlerini ve politikalarını desteklemesini beklemektedir-
ler. İşletmelerin kararları yatırımcısını doğrudan etkilemektedir. İşletmelerin, yatırımcılarına
saygı duymaları, onların haklarını korumaları gerekmektedir. İşletme gelir sağlayamadığı
takdirde yatırımcı desteğini çekecek, bu da işletmenin sermaye kaybına neden olacaktır.
Hissedarların işletmeden en önemli beklentisi; işletme üzerindeki sahiplik haklarının
korunmasıdır. Hissedarların, hisselerini satma, genel toplantılarda oy kullanma, işletme
ile ilgili bilgi alma, işletmenin yasalara uymayan uygulamaları ve topluma zarar veren
faaliyetleri için işletme yöneticilerini dava etme gibi hakları bulunmaktadır. Hissedarların
işletmeye karşı olan sorumluluklarına bakıldığında ise işletmenin yararına olacak şekilde
hareket etmek, hem kısa dönemli karlılık, hem de işletmenin uzun dönemli faaliyet gös-
terebilmesi için çaba göstermek; işletmenin en etkin ve profesyonel şekilde yönetilmesini
sağlamak sayılabilir.
Pay sahipleri ekonomik getirilerini maksimize etmenin yanı sıra işletmenin finansal du-
rumu ve sermayenin kullanımı hakkında doğru bilgi edinmek isterler. Bu nedenle işletme-
nin yatırımcılara karşı sorumluluğu yatırımcıları ile etkin ve doğrudan iletişimi sağlamaktır.

İŞLETME DIŞI SORUMLULUK ALANLARI


İşletmelerin işletme içi sorumluluk alanları dışında ilişki içerisinde olduğu farklı kesimlere
yönelik sorumluluk alanları bulunmaktadır. İşletme dışı sorumluluk alanları olarak adlan-
dırabileceğimiz bu sosyal sorumluluk içerisinde müşteriler, toplum, çevre, devlet ve yerel
yönetimler, rakipler, tedarikçiler, meslek odaları ve sivil toplum örgütleri yer almaktadır.
42 Kurumsal Sosyal Sorumluluk

Müşterilere Karşı Sorumluluklar


Günümüz iş dünyasında küreselleşme ve hızla artan rekabet, üreticinin sahip olduğu gü-
cün yönünü ürün ve hizmetleri satın alıp kullanan müşterilerin tarafına doğru geçmesini
sağlamıştır. Pazar ekonomilerinde, işletmenin başarısını etkileyen en temel unsur müşte-
rilerdir. İşletme ve müşteriler arasındaki ilişkinin temelinde bir değişim ilişkisi yatmakta-
dır. İşletmenin sunduğu ürün ve hizmetlere müşteriler bir bedel karşılığında sahip olmak-
tadır. Bu değişim ilişkisi içerisinde sürekli bir dinamizmden söz etmek mümkündür. Ürün
ve hizmetin niteliğine, rekabetin derecesine, fiyat, kalite ve servisin önemine göre ilişkinin
biçimi değişmektedir. Taraflardan biri yalnızca kendi kısa vadeli çıkarında ısrar ettiğinde
ilişki zarar görmektedir. Bu bağlamda tarafların karşılıklı fayda ve tatmini gözetmeleri
önem taşımaktadır.
İşletmeler müşterilerin istek, ihtiyaç ve beklentilerine uygun mal ve hizmet üretme-
lidir. Üretilen mal ve hizmetler tüketicilere zarar vermeyecek, onları olumsuz yönde et-
kilemeyecek nitelikte olmalıdır. İşletmeler aşırı tüketime ve israfa yönlendiren uygula-
malardan kaçınmalı aile ve toplumsal değerleri incitecek her türlü faaliyetleri üzerinde
hassasiyetle durmalıdırlar. Tüketicinin tercihlerini kısıtlamaya, aldatıcı, yanıltıcı ve yanlış
bilgiler sunmamaya, kaynakları etkin ve verimli bir biçimde kullanmaya özen göstermeli
ve kaliteyi arttırırken tüketicileri ve müşterilerini düşünerek maliyetlerin makul bir sevi-
yede olmasına dikkat etmelidirler.
Tüketicilere ve müşterilere karşı olan yasal sorumluluklar aynı zamanda ahlaki bir ko-
nudur. İşletmeler sadece kanuni olarak değil; ahlaki açıdan da tüketicilere ve müşterilere
karşı sorumludurlar. En temel anlamda tüketicilerin ve müşterilerin güvenli, yararlı, etkili
ve kendilerinden beklenen fonksiyonu yerine getiren ürünleri uygun fiyata satın alma
hakları vardır. Bunun dışında tüketicileri ve müşterileri ürün/hizmetle ilgili olarak yeterli
şekilde bilgilendirmek, aldatıcı tutundurma faaliyetlerinde bulunmamak, ürün ve hizme-
tin satışından sonra da müşterilerle ve tüketicilerle ilgilenmek de işletmelerin tüketicilere/
müşterilere karşı olan ahlaki sorumluluklarından en önemlileridir.

Topluma Karşı Sorumluluklar


İşletmeler içinde faaliyet gösterdiği toplumun mahalli, yerel, bölgesel, ulusal ve küresel
ölçekte her birimi ile ilişki içindedir. İşletmelerin topluma yönelik sosyal sorumlulukları,
toplumun içinde bulunduğu şartların düzeltilmesine ve iyileştirilmesine katkı sağlamak
olarak ifade edilebilir. İşletmelerin sosyal sorumluluk adına gerçekleştirdikleri kampanya-
ların veya katkı sağladıkları çalışmaların toplumsal bağlamda ele alındığı sorunları temel
başlıklar altında aşağıdaki gibi ele alabiliriz:
• Açlık ve yetersiz beslenme,
• Fakirlik ve gelir düzeyinin düşük olması,
• Engelliler ve engellilere yönelik istihdam edilebilirlik,
• İşsizlik ve işsizliğin azaltılmasına yönelik faaliyetler,
• Eğitime yönelik etkinlikler,
• Aşırı nüfus artışının düzenlenmesine yönelik uygulamalar,
• Şiddetin önlenmesine yönelik çalışmalar,
• Madde bağımlılığının önlenmesi,
• Yaşlılara yönelik bakım ve rehabilitasyon hizmetleri,
• Çeverinin korunması ve çevre bilincinin geliştirlmesine yönelik faaliyetler.
İşletmelerin sosyal sorumluluklarını bu vb. alanlara yatırım yapmak ve bu sorunların
çözümüne destek sağlamak amacıyla kurulmuş olan kar amaçsız örgütlere destek vermek
şeklinde ortaya koymaktadır. Bununla birlikte işletmeler hayır kurumlarına, eğitim ve
sağlık çalışmalarına, sanatsal faaliyetlere destek vererek toplumsal anlamda sosyal sorum-
luluklarını yerine getirmektedir.
2. Ünite - Kurumsal Sosyal Sorumluluk Alanları 43
İşletmelerin toplumsal bağlamda en fazla faaliyette bulunduğu alanlardan biri eğitim
olmaktadır. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde eğitime yönelik ihtiyaçlar oldukça
fazladır. Günümüzde işletmeler eğitime yönelik birçok sosyal sorumluluk kampanyası yü-
rütmektedir. Eğitime katkı alanında işletmelerin eğitime yönelik kurumlar açmak, eğitim
kurumlarına destek olmak, eğitim kurumlarıyla birlikte etkinlikler düzenlemek ve toplu-
mu ilgilendiren çeşitli konularda eğitimler düzenleyerek eğitim alanında sosyal sorumlu-
luklarını yerine getirmeye çalışmaktadırlar.
Küreselleşme ve pazarların uluslararasılaşmasıyla birlikte işletmelerin uluslararası
pazarlarda faaliyet göstermelerini ve bu bağlamda sosyal sorumluluk kavramının küre-
sel ölçekte faaliyet gösteren işletmelerde üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu
görmekteyiz. İşletmeler ticari faaliyetlerini içinde bulundukları ülkenin kuralları çerçe-
vesinde yaparken toplumun değerlerini de göz önünde bulundurmaları gerekmektedir.
İşletmelerin iş ilişkisi içerisine girdikleri toplumlara yarar sağlayacak faaliyetlerde bulun-
maları hem işletmenin başarısını olumlu anlamda etkileyebilecek hem de temsil ettiği
ülkenin imajına katkı sağlayabilecektir.

Çevreye Karşı Sorumluluklar


İşletmenin çevreye karşı sorumlulukları genel anlamda doğal kaynakları korumak, çevre-
sel kirlenmeyi önlemek ve çevrenin gelişimine katkıda bulunmaktır. Özellikle günümüzde
küresel boyutta tartışılan çevre konusu gittikçe önem taşımaktadır. İşletmelerin üretim
sürecinde sadece çevreye verdikleri zararı azaltma, var olan çevre kaynaklarını en eko-
nomik biçimde kullanma, çevre için bunların yanı sıra katkılar sağlayacak çalışmalar or-
taya koyması gerekliliği söz konusudur. Çevreye gereken önemin verilmemesi nedeniyle
günümüzde en fazla tartışılan konulardan biri küresel iklim değişikliği ve küresel ısınma
sorunudur. Bu sorunun tüm ülkeler nezdinde çözüme kavuşturulamamış olması ve ülke-
lerin çevrenin korunmasına dair yasal hükümlerinin farklı olması küresel anlamda tam
bir işbirliği yapmayı zorlaştırmaktadır. Yaşanan tüm bu gelişmeler günümüzde çevreye
ilişkin çalışmaları sosyal sorumluluk bağlamında gerek birey gerekse işletme bağlamında
zorunlu kılmaktadır.
İşletmeler; yaşadığımız çevreye hava, su, toprak ve gürültü kirliliği, iklim değişikliği,
bazı bitki ve hayvan türlerinin yok olması gibi doğal ve insan yaşamını tehdit eden ve
bazı durumlarda geri dönülmesi mümkün olmayan zararlar vermektedirler. İşletmelerin
yaşadığımız çevrenin dengesini bozmaya başlamalarının ve bunun insan hayatı üzerin-
deki etkilerinin farkına varılmasıyla birlikte çevreye zarar veren işletmelerin hem yasalar
yoluyla hem de toplumsal duyarlılığın geliştirilmesi yoluyla faaliyetlerinin sınırlandırıl-
masına veya yasaklanması yoluna gidilebilmektedir.
İşletmelerin çevreye karşı olan sorumlulukları, ekosistemler, toprak, hava ve suyu
içeren yaşayan ve yaşamayan doğal sistemler üzerindeki etkisine odaklanmaktadır. İşlet-
meler, çevrenin bozulmasına neden olmayacak şekilde faaliyetlerini sürdürmek sorum-
luluğuna sahiptirler. İşletmelerin çevre alanındaki sorumluluklarının yerine getirilmesi
geçmişteki uygulamalardan çok daha kapsamlı etkinliklere işaret etmektedir. İşletmelerin
çevreci işletme algısının yaratılmasında daha önceleri ağaçlandırma, deniz kirliliğinin ön-
lenmesine yönelik çalışmalar yeterli olurken günümüzde işletmelerin daha bilinçli tasa-
rım ve üretim yapmaları ve bu şekilde ekolojik dengenin korunmasına katkı sağlamaları
beklenmektedir. Son yıllarda tüketicilerin çevre konusunda duyarlılığa sahip işletmelerin
ürün ve hizmetlerini tercih ettikleri yapılan araştırmalarla ortaya konulmaktadır.

İşletmeler, çevrenin bozulmasına neden olmayacak şekilde faaliyetle-rini sürdürmek so-


rumluluğuna sahiptirler.
44 Kurumsal Sosyal Sorumluluk

Devlete ve Yerel Yönetimlere Karşı Sorumluluklar


İşletmelerin faaliyette bulundukları ülkede yerine getirmesi gereken çeşitli sorumlulukları
vardır. Bu sorumlulukların bir bölümü işletmenin devletle olan ilişkisi çevresinde ortaya
çıkmaktadır. Devlet, yerel yönetimler ve işletme arasındaki ilişki bir sistem dâhilinde dü-
zenlenmektedir. Devlet ve diğer kamu kuruluşları, işletmelerden ülkeye hizmet ve vergi
yükümlülüklerini yerine getirmelerini beklemektedir. İşletmeler belirli zamanlarda elde
ettikleri kazançların bir bölümünü devlete vergi olarak ödemektedir. Bu yasalar çerçeve-
sinde bir sorumluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda devlet ya da onu temsil eden
kamu kurumlarına karşı işletmelerin sorumlulukları, devlete ödenecek vergilerde yapılan
hesapların gerçekleri yansıtması, yasal sorumluluklardan kaçınmama ve doğrudan ya da
dolaylı olarak sosyal sorunların çözümüne katkıda bulunma şeklinde ifade edilebilir.

www.csrturkey.org

Rakiplere Karşı Sorumluluklar


İşletmeler hem yerel hem de küresel ölçekte sürekli bir rekabet ortamı içerisinde faali-
yetlerini gerçekleştirmektedir. Tercih edilebilir olmanın en önemli unsurlarından biri iş-
letmenin kendisini diğer rakiplerden farklılaştıracak nitelikler taşımasıdır. Aynı sektörde
faaliyet gösteren ve üretim yapan işletmeler, birbirleriyle rekabet halindedir ve bazen bu
rekabet ortamını kaldırmak için aralarında kartel, tröst gibi örgütler kurmaktadırlar. İş-
letmeler arasında bu ilişkilerin olması haklı rekabet ortamı içerisinde normal sayılırken
işletmeler uygulamalarıyla haksız rekabet ortamı da yaratabilmektedir.
İşletmelerin rakipleriyle olan ilişkilerinde piyasa koşullarının etkisi önemli oranda et-
kili olmaktadır. Bu doğrultuda özellikle, haksız rekabet, rakiplerin karalanması ve kötü-
lenmesi, rakiplere iftira atılması, rakiplerle ilgili gizli belgelerin ele geçirilmeye çalışılması
veya sızdırılması, rakiplerin çevreye ve insan sağlığına zararlı uygulamaları ya da ürün-
lerine göz yumulması, gizli fiyat anlaşmaları, bazı rakipleri pazarın dışına çıkarma uygu-
lamalarına girişerek tüketicilerin ürün ve hizmetlere daha yüksek fiyatlarla sahip olmaya
zorlanması ve buna benzer uygulamalar rakiplerle ilgili sosyal sorumluluklar arasında yer
almaktadır.

Tedarikçilere Karşı Sorumluluklar


Tedarikçiler firmadan ürün ve hizmet siparişleri alarak firmanın başarısından yarar sağ-
layan bir sosyal paydaş grubudur. Tedarikçilerin firmalardan talep edebilecekleri bazı
haklar bulunmaktadır. Bunlar arasında sözleşme yapma, adaletli bir anlaşma, adaletli bir
şekilde muamele görme sayılabilir. Tedarikçiler ve firmalar ortak başarıları için birbirleri-
ne karşılıklı olarak bağımlıdırlar. Tedarikçiler müşterilerinin siparişlerine güvenirler, satın
alan firmalar ise tedarikçilerine faaliyetlerini sürdürmelerine yarayacak ürün ve hizmetle-
ri temin etme yönünde bağımlıdırlar.
Tedarikçilerle ilgili olabilecek sorumlulukların başında firmaların tedarikçilerine karşı
olan sadakatleri gelmektedir. İşletme, eğer tedarikçileri rakipleri ile aynı rekabet düzeyini
korumasını sağlarken onlarla çalışmayı bırakmıyorsa ahlaki şekilde davranmış olacaktır.
Bir diğer konu, tedarikçilerle eşit şartlarda görüşme yapmaktır. Tedarikçilerin hepsine fi-
yat tekliflerinde eşit şans vermek, teklifleri eşit şekilde değerlendirmek ve değerlendirme
ölçütlerinin ayırımcılığa yol açmadan belirlenmiş olması, işletmenin tedarikçilere karşı
sorumluluklarındandır.

İşletmenin tedarikçilerine karşı sorumluluklarını yerine getirmesi işletmeye nasıl bir avan-
3 taj sağlayacaktır?
2. Ünite - Kurumsal Sosyal Sorumluluk Alanları 45

Meslek Odaları ve Sivil Toplum Örgütlerine Karşı


Sorumluluklar
İşletmeler üye oldukları meslek gruplarına karşı belli sorumluluklara sahiptirler. Bu so-
rumluluklar; meslek kuruluşlarının kararlarına uymak, kuruluşun aidatını zamanında
ödemek, toplantılarına ve seminerlerine katılarak meslek odalarının gerçekleştireceği faa-
liyetleri desteklemektir. Bu sayede işletmeyi farklı platformlarda temsil edip ona yarar sağ-
lamaya çalışan meslek odalarının daha sağlıklı çalışabilmesi işletmenin meslek odalarına
karşı sorumluluklarını yerine getirmesiyle mümkün olmaktadır.
Toplumsal duyarlılığı arttırma, toplumun ihtiyaç duyduğu konularda faaliyetlerde
bulunma ve toplumsal bütünleşmeyi sağlayarak sorunlara çözüm üretmek ve gelişmeyi
sağlamayı amaçlayan sivil toplum örgütleri, toplumun tüm kesiminden olduğu gibi iş-
letmelerin de desteğine ihtiyaç duymaktadır. İşletmeler gerek meslek odalarına gerekse
sivil toplum örgütlerine destek olarak topluma karşı bir takım sorumluluklarına yerine
getirmektedir. Günümüzde işletmelerin sosyal sorumluluk içerikli kampanyaları meslek
odaları ve sivil toplum örgütleriyle iş birliği içerisinde yürütülmektedir. Sosyal sorum-
luluk faaliyetlerinde işletmelerin sivil toplum örgütleri ile işbirliği yapmalarında her iki
tarafın birbirine katkıları bulunmaktadır. İşletmelerin, sivil toplum örgütlerine katkılarını
aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz:
• Sivil toplum örgütlerinin etkinliklerinde, projelendirme, kaynaklara ulaşım konula-
rında işletmelerin sivil toplum örgütlerine önemli sayılabilecek katkıları olmaktadır.
• İşletmeler sivil toplum örgütlerinin etkinliklerine doğrudan ve dolaylı olarak mad-
di destek sağlamaktadırlar.
• İşletme çalışanlarının sivil toplum örgütlerine gönüllülük esasına dayalı destek ve-
rilmesinin sağlanması.
• Topulm tarafından bilinirliği ve itibarı yüksek işletmelerin sivil toplum örgütle-
rinin etkinliklerine destek vermesi ve işbirliği yapmaları sivil toplum örgütünün
toplum nezninde tanınırlığı ve itibarının artmasına katkı sağlayabilecektir.

İşletmelerin sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerine destek vermelerini sosyal sorumluluk


bağlamında değerlendiriniz. 4

• Sivil toplum örgütlerinin işletmelerle birlikte çalışması neticesinde işletmelerin-


de bu durumdan fayda sağladıkları yapılan araştırmalarla ortaya konmuştur. Sivil
toplum örgütlerinin işletmelere katkılarını aşağıdaki gini sıralayabiliriz:
• İşletme çalışanlarının sivil toplum örgütlerinde gönüllü çalışmasıyla örgüte bağlı-
lık, motivasyon ve verimliliklerinin artması sağlanabilir.
• Olumlu anlamda bilinirliği yüksek bir sivil toplum örgütü ile iş birliği yapılması
işletmenin itibarına ve imajına olumlu katkılar sağlayabilmektedir.
• Toplum yararına çalışan ve sivil toplum örgütlerini destekleyen işletmeler kamuo-
yu tarafından bilinmekte ve desteklenmektedir.
• İşletmelerin sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte yaptıkları faaliyetler sonucunda
tüketiciler tarafından daha fazla tercih edildikleri yapılan araştırmalarda ortaya
konmaktadır.
• İşletmenin ürün veya hizmetlerinin daha tanınır olmasını sağlayabilmekte, aynı
zamanda kurumsal markaya katkılar sağlamaktadır.
• İşletmeler, rakipleri ile aralarında hem küresel hemde yerel ölçekte sosyal sorum-
luluk kampanyalarıyla fark yaratabilmektedir.
46 Kurumsal Sosyal Sorumluluk

Özet
Ekonomik sorumluluklar, işletmelerin ilk düzeydeki so- Gönüllü sorumluluklar işletmenin toplumda oluşturduğu
rumluluğu olarak, tüketicilerin ihtiyaç duydukları ve talep iyi niyeti güçlendiren veya işletmenin içinde bulunduğu sos-
ettikleri ürün ve hizmetleri üretmesi aynı zamanda üretilen yal çevrede iyi bir yurttaş olarak algılanmasına yardım eden
ürünlerin karlı bir şekilde satılmasıdır. Ekonomik boyutun faaliyetler söz konusudur. İşletmelerin kaynaklarından bir
unsurları, hisse basına düşen kazançları arttırmaya çalışmak, kısmını, eğitsel, sanatsal ve toplumsal projelere ayırması bu
rekabetçi konumu devam ettirmek, üretim verimliliğini sür- türden bir sorumluluğa işaret etmektedir. Gönüllü sorum-
dürmek ve başarılı olan işletmenin daima kazançlı olan işlet- luluklar bir takım sosyal sorumluluk girişimleri ile yerine
me olduğunu kabul etmektir. getirilmeye çalışılmaktadır. Kurumsal sosyal girişimler, bir
İşletmelerin ekonomik faaliyetlerini sürdürürken belli bir ya- kurum tarafından; sosyal olayları desteklemek ve kurumsal
sal çerçeveyi de göz önünde bulundurmaları önem taşımak- sosyal sorumluluğu yerine getirmek üzere üstlenilen belli
tadır. Yasal çerçeve aynı zamanda işletmeler için ahlaki ilke- başlı etkinlikleri içermektedir. Kurumsal sosyal giri-şimleri;
lerin bir boyutunu oluşturmaktadır. İşletmenin ekonomik nedene bağlı promosyonlar, nedene bağlı pazarlama, kurum-
faaliyetlerini sürdürürken uyması gereken ilkeler ve değerler sal sosyal pazarlama, kurumsal hayırseverlik, toplum gönül-
yasa koyucular tarafından belirlenmiştir. İşletmelerin uyma- lülüğü ve sosyal sorumluluğa ait iş uygulamaları olarak altı
ları gereken yasalar, rekabeti düzenleyen yasalar, tüketiciyi başlık altında inceleyebiliriz.
koruyan yasalar, çevreyi koruyan yasalar ve eşitlik ve güven- İşletmelerin ekonomik, yasal, ahlaki ve gönüllü sorumluluk-
liği sağlayan yasalar ve hissedarlarla ilgili yasalar olmak üzere larının dışında işletme içinde sorumlu olduğu alanlar bulun-
beş başlık altında incelenebilir. maktadır. Bunlar işletmenin varlığını oluşturan çalışanlar ile
Ahlaki sorumluluklar, yasalarda yer almayan ve toplumun hissedar ve yatırımcılardan oluşmaktadırlar.
işletmelerden beklediği doğru ve adil davranışları içeren İşletmelerin işletme içi sorumluluk alanları dışında ilişki içe-
sorumluluklardır. Tüketiciler, çalışanlar, hissedarlar gibi risinde olduğu farklı kesimlere yönelik sorumluluk alanları
grupların hak ve adaletle ilgili algılamaları; ahlaki sorum- bulunmaktadır. İşletme dışı sorumluluk alanları olarak adlan-
lulukların içeriğini oluşturmaktadır. İşletme bu algılamalar dırabileceğimiz bu sosyal sorumluluk içerisinde müşteriler,
doğrultusunda ekonomik amaçlarını gerçekleş-tirmekle toplum, çevre, devlet ve yerel yönetimler, rakipler, tedarikçiler,
yükümlüdür. meslek odaları ve sivil toplum örgütleri yer almaktadır.
2. Ünite - Kurumsal Sosyal Sorumluluk Alanları 47

Kendimizi Sınayalım
1. Aşağıdakilerden hangisi işletmelerin sosyal sorumluluk 6. Çalışanlara ve pay sahiplerine karşı sorumluluklar işlet-
alanlarından biri değildir? menin hangi sorumluluk alanı içerisinde yer almaktadır?
a. Ekonomik sorumluluklar a. Ahlaki sorumluluklar
b. Yasal sorumluluklar b. Gönüllü sorumluluklar
c. Ahlaki sorumluluklar c. Ekonomik sorumluluklar
d. Gönüllü sorumluluklar d. Yasal sorumluluklar
e. Yönetsel sorumluluklar e. İşletme içi sorumluluklar

2. Tüketicilerin ihtiyaç duydukları ve talep ettikleri ürün 7. Topluma ve çevreye karşı sorumluluklar işlet-menin
ve hizmetleri üretmesi aynı zamanda üretilen ürünlerin karlı hangi sorumluluk alanı içerisinde yer almaktadır?
bir şekilde satılması hangi sorumluluk alanı içerisinde yer al- a. Gönüllü sorumluluklar
maktadır? b. Ahlaki sorumluluklar
a. Ekonomik sorumluluklar c. Ekonomik sorumluluklar
b. Yasal sorumluluklar d. Yasal sorumluluklar
c. Ahlaki sorumluluklar e. İşletme dışı sorumluluklar
d. Gönüllü sorumluluklar
e. İşletme içi sorumluluklar 8. İşletmenin özel bir sosyal amaca, ürün satışlarına daya-
nan gelirlerinin bir yüzdesini bağışlama ya da katkıda bulun-
3. İşletmenin ekonomik faaliyetlerini sürdürürken uyması ma sorumluluğunu üstlendiği kurumsal sosyal girişim aşağı-
gereken ilkeler ve değerler hangi sorumluluk alanı içerisinde dakilerden hangisidir?
yer almaktadır? a. Amaca yönelik pazarlama
a. Gönüllü sorumluluklar b. Kurumsal sosyal teşvikler
b. Yasal sorumluluklar c. Kurumsal sosyal pazarlama
c. Ekonomik sorumluluklar d. Kurumsal hayırseverlik
d. Ahlaki sorumluluklar e. Toplumsal gönüllülük
e. İşletme içi sorumluluklar
9. Kurumsal hayırseverlik aşağıdaki sosyal sorumluluk
4. Yasalarda yer almayan ve toplumun işletmelerden bek- alanlarının hangisinin içerisinde yer almaktadır?
lediği doğru ve adil davranışları içeren sorumluluklar hangi a. İşletme dışı sorumluluklar
sorumluluk alanı içerisinde yer almaktadır? b. Ekonomik sorumluluklar
a. Gönüllü sorumluluklar c. Yasal sorumluluklar
b. Ekonomik sorumluluklar d. Gönüllü sorumluluklar
c. Ahlaki sorumluluklar e. Ahlaki sorumluluklar
d. Yasal sorumluluklar
e. İşletme içi sorumluluklar 10. Rekabeti düzenleyen yasalar aşağıdaki sosyal sorumluluk
alanlarının hangisinin içerisinde yer almaktadır?
5. İşletmenin toplumda oluşturduğu iyi niyeti güçlendi- a. Gönüllü sorumluluklar
ren veya işletmenin içinde bulunduğu sosyal çevrede iyi bir b. Yasal sorumluluklar
yurttaş olarak algılanmasına yardım eden faaliyetler hangi c. Ahlaki sorumluluklar
sorumluluk alanı içerisinde yer almaktadır? d. Ekonomik sorumluluklar
a. Ekonomik sorumluluklar e. İşletme dışı sorumluluklar
b. Yasal sorumluluklar
c. Gönüllü sorumluluklar
d. Ahlaki sorumluluklar
e. İşletme içi sorumluluklar
48 Kurumsal Sosyal Sorumluluk

Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı


1. e Yanıtınız yanlış ise “Giriş” başlıklı konuyu yeniden faaliyetlerini sürdürmelerine yarayacak ürün ve hizmetleri
gözden geçiriniz. temin etme yönünde bağımlıdırlar. İşletmenin tedarikçile-
2. a Yanıtınız yanlış ise “Ekonomik Sorumluluklar” baş- rine karşı sosyal sorumluluklarını yerine getirmesi rekabet
lıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. edebilirliğine önemli oranda kaktı sağlayacaktır.
3. b Yanıtınız yanlış ise “Yasal Sorumluluklar” başlıklı
konuyu yeniden gözden geçiriniz. Sıra Sizde 4
4. c Yanıtınız yanlış ise “Ahlaki Sorumluluklar” başlıklı İşletmeler topluma yönelik faaliyetlerinde sivil toplum örgüt-
konuyu yeniden gözden geçiriniz. leriyle birlikte hareket etmektedirler. Sivil toplum örgütünün
5. c Yanıtınız yanlış ise “Gönüllü Sorumluluklar” başlıklı uzmanlığı içerisinde yer alan faaliyet alanlarında birlikte
konuyu yeniden gözden geçiriniz. hareket ederek topluma daha fazla katkı sağlayabilecek hiz-
6. e Yanıtınız yanlış ise “İşletme İçi Sorumluluklar” baş- metler ortaya çıkmaktadır. Bunun neticesinde her iki taraf bu
lıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. durumdan fayda sağlayabilmektedir.
7. e Yanıtınız yanlış ise “İşletme Dışı Sorumluluklar”
başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.
8. a Yanıtınız yanlış ise “Gönüllü Sorumluluklar” başlıklı
konuyu yeniden gözden geçiriniz.
9. d Yanıtınız yanlış ise “Gönüllü Sorumluluklar” başlıklı
konuyu yeniden gözden geçiriniz. Yararlanılan Kaynaklar
10. b Yanıtınız yanlış ise “Yasal Sorumluluklar” başlıklı Ay Ü. (2003). İşletmelerde Etik ve Sosyal Sorumluluk.
konuyu yeniden gözden geçiriniz. Ankara: Nobel Yayınevi.
Bayraktaroğlu, G., B. İlter ve M. Tanyeri (2009), Kurumsal
Sosyal Sorumluluk: Pazarlamada Yeni Bir Paradigmaya
Doğru. İstanbul: Literatür Yayıncılık.
Carroll, A. B. (1991). “The Pyramid of Corporate Social
Sıra Sizde Yanıt Anahtarı Responsibility: Toward the Moral Management of
Sıra Sizde 1 Organizational Stakeholders”, Business Horizons, July-
İşletmenin temel önceliği kar ederek varlığını sürdürmektir. August, 38-49.
Bu anlamda işletme ekonomik sorumluluklarını yerine getir- Coşkun, G. (2010). Kurumsal Pazarlama ve Sosyal
melidir. Ekonomik sorumluluklar, işletmelerin ilk düzeydeki Sorumluluk. Ankara: Nobel Yayınevi.
sorumluluğu olarak, tüketicilerin ihtiyaç duydukları ve talep Crane A. ve D. Matten (2004). Business Ethics: A European
ettikleri ürün ve hizmetleri üretmesi aynı zamanda üretilen Perspective. Oxford: Oxford University Press.
ürünlerin karlı bir şekilde satılmasıdır. Dalyan, F. ve S. A. Gökben (2005). İşletmelerde Sosyal
Sorumluluk: İMKB’de İşlem Gören Bankaların Sosyal
Sıra Sizde 2 Sorumluluk Faaliyetleri ile Karlılıkları Arasındaki
İşletmelerin gönüllü sorumluluk faaliyetlerin bulunmaları İlişki. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayınları.
toplum olan yükümlülüklerini yerine getirirken toplumla et- Gürel Boran, T. (2011). Türkiye’den Uygulama Örnekleriyle
kili bir iletişim kurmayı da sağlamaktadır. Dolaylı bir biçim- Kurumsal Sosyal Sorumluluk. İstanbul: Beta Yayınları.
de toplum nezdinde itibarlı bir konum sağlayan işletmeler Kağnıcıoğlu, D. (2007). Endüstri İlişkileri Boyutuyla Sosyal
tüketiciler tarafından da tercih edilebilir olmaktadır. Yapılan Sorumluluk. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayınları.
araştırmalar gönüllü sorumluluk faaliyetleri bulunan işlet- Kotler, P. ve N. Lee (2005). Corporate Social Responsibility:
melerin ürün ve hizmetlerinin tüketiciler tarafından diğer iş- Doing The Most for Your Company and Your Cause.
letmelere göre daha fazla tercih ettikleri ortaya çıkarılmıştır. Hoboken, N. J: Wiley.
Lantos, G. (2001). “The Boundaries of Strategic Corporate
Sıra Sizde 3 Responsibility”, The Journal of Consumer Marketing,
Tedarikçiler ve firmalar ortak başarıları için birbirlerine 18(7), 595-632.
karşılıklı olarak bağımlıdırlar. Tedarikçiler müşterilerinin si-
parişlerine güvenirler, satın alan firmalar ise tedarikçilerine
2. Ünite - Kurumsal Sosyal Sorumluluk Alanları 49
Özdemir, H.Ö. (2007). “Çalışanların Kurumsal Sosyal
Sorumluluk Algılamalarının Örgütsel Özdeşleşme,
Örgütsel Bağlılık ve İş Tatminine Etkisi: OPET
Çalışanlarına Yönelik Uygulama”, Yayınlanmamış
Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi SBE.
Özgener, Ş. (2004). İş Ahlakının Temelleri: Yönetsel Bir
Yaklaşım. Ankara: Nobel Yayınevi.
Peltekoğlu, F. B. (2007). Halkla İlişkiler Nedir. 5. Baskı,
İstanbul: Beta Yayınları.
Shrivastava, P. (1995). “Industrial/Environmental Crisis
and Corporate Social Responsibility”, Journal of Socio-
Economics, 25(1), 211-227.
Şimsek M. Ş, T. Akgemci ve A. Çelik (2003). Davranış
Bilimlerine Giriş ve Örgütlerde Davranış. 3. Baskı,
Konya: Adım Matbaacılık.
Torlak, Ö. (2007). Pazarlama Ahlakı: Sosyal Sorumluluklar
Ekseninde Pazarlama Kararları ve Tüketici
Davranışlarının Analizi. 4. Baskı, İstanbul: Beta
Yayınları.

You might also like